entelektüel sermaye ve yönetimi 1. giriş

Transkript

entelektüel sermaye ve yönetimi 1. giriş
ENTELEKTÜEL SERMAYE VE YÖNETİMİ
1.
GİRİŞ................................................................................................................... 1
2.
ENTELEKTÜEL SERMAYE KAVRAMI .............................................................. 1
2.1. Bilginin Artan Önemi Ve Entelektüel Sermayenin Doğuşu ........................................................ 1
2.2. Entelektüel Sermayenin Tanımı .................................................................................................... 3
2.3. Entelektüel Sermayenin Önemi Ve Özellikleri ............................................................................. 7
2.4. Entelektüel Sermayenin Unsurları ................................................................................................ 7
3.
ENTELEKTÜEL SERMAYE YÖNETİMİ ........................................................... 13
3.1. Entelektüel Sermaye Yönetimi için Koşullar ve İşletme İçin Yararları.................................... 13
3.2. İşletmeleri Entelektüel Sermaye Yönetimine İten Nedenler ..................................................... 14
3.3. Entelektüel Sermaye Yönetiminin İşletmenin Yönetim Yapısında Oluşturduğu Farklılıklar 15
3.4. Entelektüel Sermayeyi Yönetme İlkeleri..................................................................................... 17
4.
SONUÇ ............................................................................................................. 18
5.
YARARLANILAN YAYINLAR........................................................................... 19
ENTELEKTÜEL SERMAYE VE YÖNETİMİ
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
Kocaeli Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü
Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
1. GİRİŞ
Bilgi alanında ortaya çıkan ilerlemeler, beraberinde birçok kavramın da ortaya
çıkmasına neden olmuştur. Entelektüel sermaye de bu kavramlardan biridir. Bir
işletmenin gerçek değerinin bulunmasında yol gösterici olmasının yanısıra onu
yönetme konusunda da önemli bilgiler sunmaktadır.
Entelektüel sermaye özellikle 1990’lı yıllardan sonra önem kazanan bir kavram olarak
karşımıza çıkması dolayısıyla henüz bir şablona oturtulamamıştır. Entelektüel
varlıklar ve entelektüel sermaye unsurları birçok bilim adamı tarafından farklı
şekillerde dile getirilmiştir. Bu durum da tanımlama ve sınıflandırmada bir kargaşayı
beraberinde getirmiş gibi görünse de temel olarak aynı düşünceleri ifade etmektedir.
Entelektüel sermaye kavramının ortaya çıkışı ile yönetim anlayışında da bazı
değişiklikler ortaya çıkmıştır. İnsan artık herşeyin merkezinde ve çok önemli bir unsur
olarak hakettiği yeri almaya başlamıştır. İnsan sermayesi, yapısal sermaye ve
müşteri sermayesi işletmelerin değer ve ömürlerini belirlemede üç temel unsur olarak
yerini almıştır.
Çalışmamızda da entelektüel sermaye kavramı ile ilgili temel kavramlara ve
entelektüel sermaye yönetimine ilişkin temel konulara değinilmiş, konular hakkında
önemli görülen noktalarda kısa bilgiler verilmiştir.
2. ENTELEKTÜEL SERMAYE KAVRAMI
1960’lı yıllarda kullanılmaya başlanan, ancak bugünkü şekliyle ancak 1990’lı yıllarda
anlam bulan entelektüel sermaye kavramıyla ilgili olarak aşağıda, entelektüel
sermayenin ortaya çıkmasına bir anlamda temel oluşturan, bilginin artan önemine ve
dolayısıyla entelektüel sermayenin doğuşuna, ilk bahsedildiği günden bugüne kadar
çeşitli çalışmalarda yer alan tanımlarına, özelliklerine ve unsurlarına ilişkin bilgilere
yer verilmiştir.
2.1.Bilginin Artan Önemi Ve Entelektüel Sermayenin Doğuşu
Günümüzde değişimi başkalarından önce yakalayabilmenin önemi gözardı
edilemeyecek kadar büyüktür. Bu ise ancak bilgiye, bilgi kaynağına sahip olmakla
sağlanabilir.
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişin yaşandığı günümüzde bilgi de diğer
üretim faktörleriyle üretime sokularak, stratejik bir rekabet faktörü olarak
kullanılmaktadır. Peter Drucker'a göre, kişisel bilgisayarlar aracılığıyla bilgi işleme ve
bu bilginin analizinin yapılması, ondokuzuncu yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın
başında başka alanlarda yaşanan diğer değişimler kadar önemli ve köklü bir
değişimdir. 1
Drucker 20. yüzyılın ortalarına kadar kolay ulaşılabilir üretim faktörleri olarak büyük
önem taşıyan, emek, sermaye ve doğal kaynakların artık olmaları ikinci planda
kaldıklarını, bununla birlikte bilginin günümüzde tek anlamlı kaynak (üretim faktörü)
1
Peter Drucker, Fırtınalı Dönemlerde Yönetim, Çev: Bülent Toksöz, İnkılap Kitabevi, Yönetim Dizisi,
İstanbul, 1998, s.65.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
1
olduğunu ifade etmektedir. 1 Nonaka ise, “kesin olan tek şeyin belirsizlik olduğu bir
ekonomide sürekli rekabet üstünlüğünün tek güvenilir kaynağı bilgidir” demektedir. 2
Steward, “Bilgi; ürettiğimiz, yaptığımız, sattığımız ve satın aldığımız şeylerin asıl
bileşeni haline gelmiş bulunuyor” ifadesiyle bilginin önemini vurgulamaktadır. 3 Alvin
Toffler “Üçüncü Dalga” isimli eserinde toplumsal gelişmeleri açıklarken üçüncü
dalganın en önemli özelliğini; bilginin tüm alanlarda kullanılması ve bilgisayarların ve
iletişim sistemlerinin bir enformasyon devrimi yaratması şeklinde ifade etmektedir. 4
Bilginin sürekli yenilenmesi ve yeni bilgilerin devrim niteliğinde değişimler yaratacak
özelliklere sahip olması öğrenmenin sürekli bir süreç haline getirilmesini zorunlu
kılmaktadır.
Bilginin üretimin asıl bileşeni haline gelmesi, bilgi yönetimini de işletmelerin asıl
görevi haline getirmiştir. Vasıfsız işgücü, sermaye ve doğal kaynaklar şeklindeki
bütün girdiler için azalan verim kanunu işlerliğini gösterirken, bilgi bir girdi olarak
üretimde daha yoğun bir şekilde kullanıldığı taktirde verimlilik artan bir seyir içinde
gelişme gösterecektir. Günlük mal ve hizmetlerin değerinin kaynağını bilgi
oluşturmaktadır. 5
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişle birlikte işletme çevresinde yaşanan hızlı
değişim ve bu değişimin işletmeler üzerindeki büyük etkisi yöneticileri yeni yönetim
ilkeleri bulmaya ve uygulamaya zorunlu kılmıştır.
Değişimi yaratan pek çok unsur içinde en önemlisi insan kaynaklarıdır. İnsan unsuru,
faaliyetleri ve nihai çıktıyı belirleyen dış müşteriler ve üretimi gerçekleştiren, onu
sürekli geliştiren olarak odak noktasına oturmuştur. İnsan işletme içinde bilgi toplama
ve işleme kapasitesine sahip, yaratıcılığı ortaya çıkartabilecek olan yegane unsurdur.
İşletme yönetimi alanında çalışmaları büyük ilgi toplayan Peter Drucker'a göre;
“bütün işletmelerde müşteri ilişkileri yaratan iki temel fonksiyon vardır: Pazarlama ve
yaratıcılık.” 6
Kjell Nordströn’ye göre; bugün artık birkaç hafta içinde taklit edilemeyen hiçbir ürün,
hizmet veya teknoloji kalmamıştır. Bu nedenle hızlı hareket edecek birimler
oluşturmak gerekmektedir. Zaman ve yetenek işletmelerin rekabet avantajı
yaratmadaki en önemli unsurları haline gelmiştir. 7 Bu unsurları kullanacak olan ise
insan kaynağı ve bunun ötesinde insanın sahip olduğu bilgidir.
1494’de İtalyan din adamı Luca Pacioli’nin geliştirdiği ve halen popülaritesini
sürdüren “çift kayıt muhasebecilik” sisteminin bilgiye dönük değerleri ölçme
konusunda çok yetersiz kalması, örgütleri bilgi, beceri, örgütün öğrenme kapasitesi
ve “enformasyon teknolojisi” gibi bilançoda görülmeyen varlıkları somutlaştırmaya ve
1
Peter F. Drucker, Kapitalist Ötesi Toplum, Çev: Belkıs Çorakçı, İnkılap Kitabevi, Yönetim Dizisi,
İstanbul, 1994, s.70.
2
Ikujiro Nonaka, “Bilgi Yaratan Şirket”, Bilgi Yönetimi, Çev: Gündüz Bulut, Mess Yayınları, Yayın
No:293, İstanbul, 1999, s.30.
3
Thomas A. Steward, Entelektüel Sermaye, Çev: Nurettin Elhüseyni, Mess Yayınları, İstanbul, 1997,
s.13.
4
Alvin Toffler, Üçüncü Dalga, Çev: Ali Seden, 3. Baskı, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 1999, s.3538.
5
Rıza Kandiller, “İktisadi Faaliyetlerde Bilginin Değeri ve Önemi”, http://www.foreigntrade.gov.tr
/ead/DTDERGI/nisan2000/ktsad.htm 13.12.2002, s.1-2.
6
David Matheson, Jim Matheson, Akıllı Örgüt, Çev: Meral Tüzel, Boyner Holding Yayınları, İstanbul,
1999, s.111.
7
Meral Tamer, “Karl Marx Nasıl Haklı Çıktı?”, Milliyet Gazetesi, 25 Eylül 1997, s.6.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
2
tanımlamaya parasal değer vererek veya indeks bazında ölçerek yarayacak metotları
aramaya itmiştir. 1
Yaşanan değişim ve gelişimle birlikte, sanayi ekonomisinde yatırımların en önemli
kısmı fabrika binası, makine, teçhizat gibi unsurlara ayrılırken, günümüzde
yatırımların büyük kısmı bilginin artırılmasına yönelmekte, diğer deyişle maliyet değil
aksine kaynak olarak görülen beşeri sermayeyi sağlamak için yeterlilik ve uzmanlık
geliştirmeye yönelik olmaktadır. 2
Maddi olmayan varlıkları, , şirketlerin bilanço ve gelir tablolarında görmek mümkün
değildir. Ekonominin globalleşmesi, üretimde ayırt edici bir faktör olarak, şirkete ait
özel bilgilerin değerini artırmış ve bu değişimi de iletişim ağlarının ucuz bir şekilde
elde edilmesi sağlamıştır. Bu bağlamda, şirketlere asıl rekabet avantajı sağlayan,
müşteri için değer yaratan, rakiplerin sahip olmadığı, taklit edilemeyen ve alternatifi
olmayan entelektüel sermaye gündeme gelmektedir. 3
Entelektüel sermaye kavramı ilk olarak John Kenneth Galbraith tarafından 1969
yılında kullanılmıştır. Galbraith tarafından 1969 yılında kullanılmıştır. 4
Daha sonra 1975 yılında Michael Kalecki tarafından kullanılmıştır. Kalecki
makalesinde “Acaba kaçımız son on yılda elde ettiğimiz entelektüel sermayenin
farkındayız” ifadesini kullanmıştır.
Özellikle 1990'lı yılların başından itibaren, entelektüel sermaye kavramının
popülaritesi ve bu yöndeki çalışmaların sayısı giderek artmış ve günümüzdeki
anlamıyla entelektüel sermaye kavramı Thomas Stewart’ın 1991 yılında kaleme
aldığı “Beyin Gücü” adlı makalesi ile gündeme taşınmıştır.
Yapılan ilk çalışmaların temel amacı entelektüel sermaye kavramının tanımlanması,
sınıflandırılması ve ölçülmesi iken, daha sonraki çalışmalarda entelektüel sermaye
unsurları, entelektüel varlıklar ve bunların işletme performansı üzerindeki etkileri ön
plana çıkmaktadır. 5
2.2.Entelektüel Sermayenin Tanımı
Entelektüel sermaye kavramını tanımlamadan önce “entelektüel” kavramının
tanımlanması konunun daha iyi anlaşılması açısından yararlı olacaktır. Entelektüel
kelimesinin kökeni interlectio'dur ve Latince'den gelmektedir. İnter, arasında
anlamındadır ve ilişkiyi içerir, lectio ise, okuma, elde edinilen, ulaşılan, toplanan bilgi
demektir. 6 Entelektüel kelimesi bilim, sanat ve kültür alanlarında yüksek derecede
eğitim görmüş kimse, ya da aydın kesimini ifade etmede kullanılan bir kavramdır. 7
1
Tamer Çavuşgil, “Entelektüel Sermaye ve Entelektüel Örgüt”, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim
Dergisi, C.2, Sayı:2, 1992, s.226.
2
Nevzat Tetik, “Entelektüel Sermaye:Kapsamı, Ölçülmesi ve Raporlanması”, Vergici ve
Muhasebeciyle Diyalog, Sayı:184, Ağustos 2003, s.166-167.
3
Taner Acuner ve Kader Tan Şahin, “Entelektüel Sermayenin Ölçülebilirliği Üzerine Heuristic
(sezgisel) Bir Araştırma”, 10.Ulusal Yönetim Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabı, 23-25 Mayıs
2002, s.40-41.
4
Inahi Pena, “Intellectual Capital and Business Start-up Success” Journal of Intellectual Capital,
Vol.3 No.2, 2002, s.180.
5
Pena, a.g.m.,s.180.
6
Şebnem Arıkboğa, Entellektüel Sermaye, Derin Yayınları, Yayın No:30, İstanbul, 2003, s.73.
7
Halil Seyidoğlu, Ekonomik Terimler Ansiklopedik Sözlük, Güzem Yayınları, No:4, Ankara, 1992,
s.230.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
3
Entelektüel sermayenin doğru ve tam olarak tanımlanması yönetimini, stratejik
kullanımını ve doğal olarak ölçümünü kolaylaştıracaktır. Bugüne kadar üzerinde
hemfikir olunan tek bir entelektüel sermaye tanımı bulunmamaktadır. Bu nedenle,
farklı yazarların tanımlarını gözden geçirmek faydalı olacaktır.
Webster's Sözlüğü entelektüel kelimesini rasyonel veya akıllıca düşünce olarak
tanımlarken, sermaye kelimesini toplanmış mal stoku olarak ifade etmektedir.
Buradan yola çıkarak, konuşma dilinde entelektüel sermayeyi düşünce birikim
kapasitesi olarak ifade etmek mümkündür.
Entelektüel sermaye kavramına ilişkin konuyla ilgilenenler tarafından farklı bakış
açılara göre değişik tanımlar yapılmıştır. Söz konusu tanımların bazılarına aşağıda
değinilmiştir.
En basit şekliyle entelektüel sermaye, “bir organizasyonun bilgi değeri” 1 veya
duyumsanmayan ve görünmeyen varlıklar olarak bir işletmenin sahip olduğu kayıtlı
bilgiler ve işletmedeki çalışanların bilgi, beceri ve deneyimleri” 2 şeklinde
tanımlanmaktadır.
Günümüzde özellikle hizmet sektöründeki işletmelere bakıldığında bilançolarındaki
varlıkları ile piyasadaki değerleri arasında önemli bir fark görülmektedir. Buradan yola
çıkarak, entelektüel sermaye maddi olmayan varlıklardır ve entelektüel sermaye
işletmenin defter değeri ile piyasa değeri arasındaki farktır, şeklinde tanımlamalar
bulunmaktadır. 3
OECD, entelektüel sermaye kavramını, "işletmelerin sahip oldukları maddi olmayan
varlıkların, daha açık bir ifadeyle organizasyonel sermayenin ve insan sermayesinin
ekonomik değeri" olarak tanımlamaktadır 4. Bu tanımlamada organizasyonel sermaye,
işletmenin faydalandığı yazılım sistemlerini, dağıtım kanallarını ve tedarik zincirlerini
içine alırken; insan sermayesi işletme çalışanlarının tamamını kapsamaktadır.
Entelektüel sermaye, içerisinde sermaye kelimesi geçse de, başlı başına klasik bir
muhasebe ölçütü ya da ekonomik bir terim değildir. Napahiet ve Ghoshal, entelektüel
sermayeyi, "organizasyon, entelektüel topluluk ya da profesyonel işletmeler gibi
sosyal grupların sahip olduğu bilgi ve öğrenme yeteneği" olarak tanımlamaktadır 5.
Boudreau, Ramstad, Davenport ve Prusck ise, özellikle insan kaynakları ve bilgi
teknolojileri yönetimi konularına odaklanarak, entelektüel sermayeyi yönetim
faaliyetlerinin geneli ile ilişkilendirmektedirler. Burada entelektüel sermaye, hem insan
kaynakları yönetimi hem de bilgi teknolojileri konularını içine alan fonksiyonel bir
kavram olarak ön plana çıkmakta ve insan kaynakları ile bilgi teknolojileri
departmanlarının yönetimsel problemlerine dikkatleri çekmektedir. Boudreau ve
Ramstad'ın tanımlamalarında, entelektüel sermaye yalnızca işletmenin bu iki
departmanında bulunmaktadır. Bu açıdan ele alındığında entelektüel sermaye,
1
Ali Talip Akpınar, “Entellektüel Sermaye Kavramı”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Sayı:1, Kocaeli, 2000, s.52.
2
Gülçin Büyüközkan, “Entellektüel Sermaye Yönetimi”, KalDer Forum, Nisan-Mayıs-Haziran 2002,
s.35.
3
Nick Bontis, “There’s A Price On Your Head: Managing Intellectual Capital Strategically”, Business
Quarterly, Summer, 1996, s.3.
4
Lars Nerdrum, “Intellectual Capital”, Journal of Intellectual Capital,Vol.2,2001,s.127.
5
Janine Napahiet, Social and Intellectual Capital, Academy of Management Proceedings, 2002,
s.245.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
4
işbirliği sonucunda oluşan bir etki değil, yalnızca işletmenin bu iki departmanının
karşılıklı etkileşimi sonucunda ortaya çıkan bir olgudur. 1.
Entelektüel sermaye kavramı ile yakından ilgilenen yöneticiler ise, entelektüel
sermayenin finansal tablolara ve hissedar değerine yönelik etkileri üzerinde daha
fazla durarak, bu kavramın tanımlanmasından ziyade ölçülmesine ve yönetilmesine
odaklanmaktadırlar. Entelektüel sermaye gruplarından Thomas Stewart, entelektüel
sermayeyi değer yaratmada kullanılabilecek bilgi, entelektüel mülkiyet ve deneyim
gibi her türlü entelektüel materyal olarak tanımlamaktadır. Stewart'ın bu alana yönelik
en önemli katkısı, entelektüel sermaye kavramının tanımlanmasında ve ölçülmesinde
karşılaşılan güçlüklere dikkat çekmiş olmasıdır 2. Skandia AFS Şirketi'nin entelektüel
sermaye yöneticisi Leif Edvinsson ve “Intellectual Capital” isimli eserin yazarı Michael
Malone ise entelektüel sermayeyi; insan sermayesi, yapısal sermaye ile müşteri
sermayesi unsurlarından meydana gelen ve entelektüel sermayenin değerini,
işletmenin piyasa değerinden defter değerinin çıkartılmasıyla hesaplanan bir bileşen
olarak ele almaktadır 3. Burada entelektüel sermaye; yatırımcılar tarafından sıkça
kullanılan piyasa değeri/defter değeri oranının, piyasa değeri eksi defter değeri ile
elde edilen parasal tutarıyla ifade edilmektedir. Ancak, bu parasal ifade, entelektüel
sermayeyi meydana getiren unsurların entelektüel sermayenin parasal değeri
üzerindeki etkilerini vurgulamada yetersiz kalmaktadır.
Hugh McDonald, entelektüel sermayeyi bir işletmede bulunan farklılaştırıcı avantaj
yaratmada kullanılabilecek bilgidir, şeklinde tanımlamaktadır. 4 Bu tanımda işletme
çalışanları tarafından bilinen ve rekabet avantajı yaratabilecek olan bilgiler
entelektüel sermaye alarak ele alınmakta ve entelektüel sermayenin ne olduğundan
ziyade hangi işe yaradığı anlatılmaktadır.
Steward'a göre; entelektüel sermaye zenginlik yaratmak üzere kullanıma
sokulabilecek entelektüel malzemedir, yani bilgi, entelektüel mülkiyet ve deneyimdir. 5
Steward, entelektüel sermayenin işletmedeki çalışanlar tarafından bilinen ve
işletmeye rekabet üstünlüğü sağlayan her türlü faktörün toplamından oluştuğunu ve
patent, telif hakları, know-how gibi unsurların ötesinde pek çok şeyi kapsadığını ifade
etmiştir.
Grafström ve Leif Edvinsson, entelektüel sermayeyi insan perspektifinden geleceğin
değerlerini yaratmada yardımcı olabilecek kazanılmış anlayışların toplamıyla birlikte
ilişkileri de kapsayan bir kavram olarak tanımlamaktadırlar. 6 Grafström ve Leif
Edvinsson'a göre, entelektüel sermaye değer yaratıcı potansiyel ve bunun gelişimi ile
birlikte bilgidir. Bugün ile gelecek arasındaki eşiktir.
Klein ve Prusak ise, entelektüel sermayeyi, daha yüksek değerlere sahip varlıkları
yaratmada onları şekillendirecek, ele geçirecek ve harekete geçirecek entelektüel
materyaldir 7 şeklinde tanımlamıştır. Klein ve Prusak'ın tanımında önemli olan bir
unsur entelektüel malzeme ile sermaye arasında ayırım yapılmasıdır. Kayıt altına
alınmamış bir fikir ya da unsur evrak dosyaları altında kalmış bir rapor, iş arkadaşları
1
Jan Mouritsen, “Economical Value Added Versus Intellectual Capital”, Management Accounting
Research, Vol.9, 2002,s. 10-11.
2
Nick Bontis, ”Intellectual Capital”,Journal Management Rewiew,Vol.3, 1998,s.65.
3
Mark McElroy, ”Social Innovation Capital”, Journal of Intellectual Capital,Vol.3, 2002,s.30.
4
Steward, a.g.e., s.72.
5
Steward, a.g.e., s.12.
6
Gottfried Grafström, Leif Edvinsson, Accounting for Minds, Larsherberts Offset, Sweden, s.25.
7
David A. Klein, Laurence Prusak, Characterizing Intellectual Capital, March 1994, s.2
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
5
ile yapılan informal bir beyin fırtınası, ulaşılamayan bir satış temsilcisinin öğrendiği
acil haber entelektüel malzemedir, ancak entelektüel sermaye değildir. 1
Galbraith, entelektüel sermayenin yalnızca insan zekasından kaynaklanan bir unsur
değil aksine, entelektüel faaliyetler bütünü olduğunu savunmaktadır. 2 Bu çerçevede,
entelektüel sermaye yalnızca statik bir maddi olmayan varlık değil, işletmenin
belirlenen hedeflere ulaşılmasını kolaylaştıran hedef bir süreç olmaktadır. 3
Bir başka tanımda entelektüel sermaye, kâra dönüştürülebilen bilgidir ki, bu bilgi;
işletmenin fikirlerinin, yeniliklerinin, teknolojilerinin, genel bilgilerinin, bilgisayar
programlarının, dizaynlarının, veri kullanma yeteneklerinin, ilişkilerinin, süreçlerinin,
yaratıcılıklarının ve yayınlarının bütünüdür. 4 şeklinde ifade edilmiştir.
Entelektüel sermayenin tanımlanması ve bileşenlerine ayrılması konusunda oldukça
detaylı çalışmalar yapan diğer bir araştırmacı da Annie Brooking'dir. Brooking,
entelektüel sermayeyi işletmeye fonksiyonellik kazandıran ve birbirleriyle iç içe
geçmiş maddi olmayan varlıkları tanımlamakta kullanmaktadır. Brooking'e göre
işletme, maddi varlıklardan ve entelektüel varlıklardan meydana gelen bir bütün olup,
işletmenin sahip olduğu entelektüel varlıklar, piyasa varlıkları, entelektüel mülkiyet
varlıkları, insan-merkezli varlıklar ve altyapı varlıkları olmak üzere dört grupta ele
alınabilir 5.
Yapılan tüm bu tanımlamalara karşın entelektüel sermayenin genel kabul görmüş
kesin bir tanımı yapılamamaktadır ve sık sık entelektüel mülkiyet, entelektüel varlıklar,
maddi olmayan varlıklar ve bilgi varlıkları terimleri ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.
Entelektüel sermaye bu kavramların tümünden daha kapsamlıdır. Entelektüel sermaye
statik bir varlıktan çok, işletmenin gereksinimlerine uygulandığında katma değer
yaratan dinamik bir unsurdur. 6
Entelektüel sermaye için yukarıdaki tanımlamaların, ortak noktalarını içeren şöyle bir
tanım verilebilir: 7
Entelektüel sermaye; mayasını bilgi, beceri, deneyim ve enformasyonun oluşturduğu,
işletmenin mevcut ve gelecekteki başarısını doğrudan etkileyen ve rakip firmalarla
kıyaslamada konumunu ortaya koyan sahip olduğu bilgi, bilgi sistemleri, patent, telif
hakları ve lisans anlaşmaları gibi maddi olmayan soyut varlıkların bütünüdür.
Özetlemek gerekirse, entelektüel sermayenin konusunun yalnızca bir işletmenin
entelektüel boyutu olmadığı, aksine işletmenin kaynaklarının yeni pazarlarda değer
yaratıcı amaçlar doğrultusunda kullanılması, diğer bir ifadeyle işletmenin yeni fikirleri
ürünlere ve hizmetlere dönüştürebilme yeteneği olduğu açıkça görülmektedir.
1
Steward, a.g.e., s.72.
Pena, a.g.m., 180.
3
Metin Kamil Ercan, M.Başaran Öztürk ve Kartal Demirgüneş, Değere Dayalı Yönetim ve
Entellektüel Sermaye, Gazi Kitabevi, Ankara, 2003, s.101.
4
Fatma Ayanoğlu Şişman ve Bülent Şişman, “Entelektüel Sermayenin Unsurları, Ölçülmesi ve
Muhasebeleştirilmesi”, Yaklaşım Dergisi, Sayı:136, Nisan 2004.
5
Annie Brooking, Intellectual Capital, International Thomson Business Press,s. 12.
6
Murat Ertuğrul, “Bilgi Çağında İşletmelerin Yeni Kaynağı: Entelektüel Sermaye”, Active Yönetim,
Ekim-Kasım 2000, s.75.
7
Mustafa Çıkrıkçı ve Abdülkerim Daştan, “Entelektüel Sermayenin Temel Finansal Tablolar
Aracılığıyla Sunulması”, Bankacılar Dergisi, Sayı:43, 2002.
2
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
6
2.3.Entelektüel Sermayenin Önemi Ve Özellikleri
Günümüzde zenginlik yaratmada ihtiyaç duyulan sermaye varlıkları olarak üretim
teçhizatları, arazi, emek ve fabrikaların yerini bilgi varlıkları almış durumdadır.
Dolayısıyla
geleneksel
yöntemlerle
çalışan
iş
kuruluşları
uygun
tasarlanmadıklarından bilgiyi iyi yönetemezler. Bilgi başlı başına üretimin en önemli
girdisi haline geldiğinden entelektüel varlıkları yönetme işletmelerin en önemli görevi
haline gelmiştir. Entelektüel varlıklar her zaman önem taşımışlar fakat hiçbir zaman
bu derecede ön plana çıkmamışlardır. Bilgiyi değere dönüştürerek finansal sonuçlar
ortaya koyan işletmelere bilgi şirketleri ismi verilmektedir. Bilgi şirketleri oldukça hafif
yükle dolaşırlar, onların kilit varlıkları maddi olmayan bir nitelik taşır ve varlık sahibi
olmaya da aldırış etmezler. İşletme elinde entelektüel sermaye bulunduğu sürece
diğer varlıkları yönetme ile bu varlıklara para ödemenin getirdiği yük ve maliyet söz
konusu olmaksızın gelir elde eder. Yani artık bilgi şirketleri varlık istemeyen
karakterdedirler. 1
Entelektüel sermayenin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: 2
1- Entelektüel sermaye, işletme bilançosundan tam olarak elde edilemeyen maddi
olmayan varlıkların toplamıdır.
2- Entelektüel sermaye, işletmelerin
sağlanmasının temel kaynağıdır.
rekabet
üstünlüğünün
kalıcılığının
3- İşletmenin entelektüel sermayesinin yönetimi önemli bir yönetsel sorumluluktur.
4- Entelektüel sermayedeki artış veya azalışların, entelektüel performans olarak
adlandırılması mümkündür;ölçülebilir ve görünür hale getirilebilmektedir.
5- Entelektüel sermayeyi ölçmek ve görünür hale getirmek için sistematik bir
yaklaşım, işletmelerin türüne, büyüklüğüne, yapısına, sahiplerine ve coğrafi
yerleşimine bağlı olmaksızın artan bir şekilde değerli hale gelmektedir
2.4.Entelektüel Sermayenin Unsurları
Entelektüel sermaye unsurlarına yönelik tanımlamaların birbirinden farklı olması,
tanımlamayı yapan kişilerin eğilimlerinin ve yönelimlerinin bir sonucu olarak ortaya
çıkmaktadır. Her bir tanımlama, diğerlerinden bağımsız olarak, muhatabın bakış
açısını, yönelimini ve eğilimini yansıtmaktadır. Entelektüel sermaye unsurları ile
ilgilenen kişileri aşağıda belirtilen gruplar dahilinde sınıflandırmak mümkündür 3;
Bilgi ve Eğitim : Bu konuyla ilgilenen kişiler, öncelikle entelektüel sermayenin insan
sermayesi unsuru ile ilgilenmektedirler. Temel yönelimleri, yeni ya da daha fazla
bilginin elde edilmesi ve bu bilgilerin kullanıma hazır hale getirilmesi olup, burada
yaratıcılık ön plana çıkmaktadır.
Bilgi Yönetimi: Günümüzde bilgi yönetimi kavramı, bilgisayar-destekli bilgi sistemleri
yönetimi ile eş anlamlı olarak algılanmaktadır. Bu çerçevede, veri ya da bilginin
tanımlanması, elde edilmesi, kullanım alanlarının genişletilmesi ve etkin biçimde
yönetilmesi ön plana çıkmaktadır.
1
Serdar Öge, “Entelektüel Sermaye, İşletmeler İçin Yeni Bir Değer”, Atatürk Üniversitesi İİBF
Yayını, C.16, Sayı:5-6, 2002, s.180.
2
Arzum Eken Çelik ve Selçuk Perçin, “Entelektüel Sermayenin İşletme Bazında Ölçülmesi ve
Değerlendirilmesi”, Muhasebe ve Denetime Bakış, Sayı:2, Ekim 2000, s.113.
3
Patrick Sullivan, Value-Driven Intellectual Capital, JohnWiley&Sons Press, 2002, s.5,7.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
7
Yenilik Yönetimi: Bu kavram genellikle araştırma ve geliştirme yönetimi ile ilgilidir.
Bu çerçevede, yeni fikirlerin yeterlik ve etkinlik derecelerinin artırılması ve değer
yaratımı konuları ön plana çıkmaktadır.
Sermaye Piyasaları: Sermaye piyasaları ile ilgilenen kişiler entelektüel sermayeyi
işletmenin bir varlığı olarak ele almaktadırlar. Bu kişilerin amaçları, işletmenin
entelektüel sermayesini artırmak, entelektüel sermayenin değerlemesini yapmak,
bilanço üzerindeki etkilerini tespit etmek, bu çerçevede mevcut ve potansiyel
yatırımcıları etkilemektir.
Hissedarlar: Hissedarlar, entelektüel sermayeyi işletme varlığı olarak ele almakta
olup, entelektüel sermayenin tutarı ve bu sermayenin etkin olarak kullanımı ile
ilgilenmektedirler.
Yöneticiler: Yöneticiler, işletmenin entelektüel sermayesini yöneten kişilerdir.
Yöneticilerin amacı; entelektüel sermayenin nakit akımı yaratma gücünü artırmaktır.
Entelektüel sermaye ile ilgilenen yöneticiler firmanın gelecekte yaratacağı nakit
akımlarına, ekonomik kârlılığa ve sürdürülebilir rekabet avantajlarının yaratılmasına
odaklanmaktadırlar.
Entelektüel sermaye unsurlarının değişik boyutlarda tanımlanması onun yapısının da
ortaya çıkarılmasında etkili olmuştur. Her işletmenin kendisine rekabet avantajı
sağlayan değişik üstünlükleri vardır. Kuşkusuz, stratejik yönetim kavramının güncellik
kazandığı yıllardan itibaren bu unsurlar üzerinde en çok çalışılan faktörler olmuştur.
Michael Porter'ın bu alandaki çalışmaları ve Glueck, Chandler gibi yöneticilerin
konuya katkıları büyüktür. Ancak, burada üzerinde durulan konu rekabet üstünlüğünü
yaratan insan faktörüne ait tüm zenginliklerin ortaya çıkarılması, paylaşılması,
mümkün olduğunca çoğaltılıp, kaybolmasının önlenmesi ve etkisinin ölçülmesidir.
Entelektüel sermaye belirli bir bakış açısı ve belirlenmiş bir amaç olmadığı takdirde
varlık kazanamaz. İşletmelerin onlarla ne yapacağını bilmemesi halinde entelektüel
varlıkları tanımlaması ve yönetmesi mümkün olmaz. Bu nedenle, bilginin iyi analiz
edilip gereken yerlerde kullanılması gerekir. Örtülü bilginin kolayca açık bilgi haline
getirilebileceği ortam ve yeteneklerin kazanılması gerekir.
Entelektüel sermayeyi anlayabilmek, bulabilmek ve kullanabilmek için bu sermayeyi
yaratan unsuru tanımlamak gerekir. 1 Entelektüel sermayeyi oluşturan unsurların bu
şekilde sınıflandırılması, elle tutulamayan ve şirketin bilgi varlıklarını yansıtan
faktörlerin yöneticiler tarafından kullanılmasını sağlamaktadır.
Entelektüel sermaye unsurları her bir bilim adamınca farklı bakış açısıyla
değerlendirilse de temelde aynı, sınıflandırma farklıdır. Aslında, entelektüel sermaye;
insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesi unsurlarının sinerjik
etkileşiminin bir bileşimidir. Bu unsurlara ilişkin açıklamalar aşağıda verilmiştir. ∗
İnsan Sermayesi
Özellikle, 1980 sonrası işletme yönetimine ilişkin çalışmalarda, insan kaynakları ve
ona ilişkin yeni yaklaşımlar ağırlıklı olmaya başlamıştır.
1
∗
Steward, a.g.e., s.81.
Daha fazla bilgi için bkz. Arıkboğa, a.g.e.,s.82-99.; Ercan, Öztürk ve Demirgüneş, a.g.e., s.110-115.;
Fatma Ayanoğlu Şişman ve Bülent Şişman, a.g.m.; Mustafa Çıkrıkçı ve Abdülkerim Daştan, a.g.m.;
Barış Sipahi, “Entelektüel Sermayenin Finansal Tablolarda Raporlanmasına İlişkin Yaklaşımlar”,
Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı:24, İstanbul, Ekim 2004, s.146-147.; Feriştah Sönmez,
“Entelektüel Sermaye Yönetimi”, E-Yaklaşım Dergisi, Sayı:10, Mayıs 2004.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
8
Edvinsson, entelektüel sermayeyi bir ağaca benzeterek insan sermayesini ağacın
gelişmesini sağlayan özsu olduğunu ifade etmektedir. 1
Hubert Saint-Onge ise insan sermayesi müşterilere çözümler üretmek için
çalışanların ihtiyaç duyduğu yeteneklerdir 2, şeklinde tanımlamaktadır.
İnsan sermayesi; bireysel olarak kişinin kalıtsal özellikleri, eğitimi, tecrübesi ile hayat
ve işletme hakkındaki tutumlarının kombinasyonundan oluşur. 3
Geniş anlamda bir tanım vermek istersek insan sermayesi, müşterilerin ihtiyaçlarını
karşılayacak çözümler üretebilme kabiliyeti, çalışanların yetenekleri ve fikir
yapılarıdır. 4
İnsan sermayesi yeniliklerin kaynağı olduğu için son derece önemlidir ve işletmelerin
limitsiz yenilenme potansiyelini ifade etmektedir. Akıllı işletmeler küresel perspektifte
stratejik öğrenme ve yenilikçi değer dönüşümü ile ifade edilirler ve bu, yapısal
sermayenin desteğiyle artmaktadır. Entelektüel sermayenin temelini çalışanların
yeteneklerinin toplandığı bir havuz olarak görmek mümkündür. 5 Ancak, birbirinden
bağımsız, birbiriyle ilişki kurmayan bilgi ve yeteneklerini paylaşmayan kişilerin bu
kapasiteyi yarattığını söylemek mümkün değildir.
Kişilerin her türlü becerisinin insan sermayesi yaratmayacağı açıktır. Örneğin: rutin
işler çok rahatlıkla otomasyon yoluyla halledilebilir, işletmeler için insan sermayesi
yaratma ve kullanma yolu, çalışanlarının zamanlarının ve yeteneklerinin büyük bir
bölümünü yenilik getirici faaliyetlere yöneltmesidir. İnsan sermayesini geliştirebilmek
için öncelikli olarak işletmeler, insanların bildiği şeyleri daha fazla kullanmalı ve daha
çok insan işletme için yararlı daha fazla şey öğrenmelidir. 6
Bünyesinde bulunan insanların sahip oldukları bilgilerden en iyi biçimde
yararlanmada işletmenin kollektif yeteneği olarak da belirtilen insan sermayesinin
bileşenlerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür: 7
-
Teknik bilgi (know –how),
-
Eğitim,
-
Mesleki yeterlilik,
-
Bilgi üretimine yönelik çalışmalar,
-
Yetenek/beceri oluşturmaya yönelik çalışmalar,
-
Girişimcilik coşkusu, mucitlik, kabullenici ve reddedici yetenekler, değişimcilik.
Yapısal Sermaye
Yöneticilerin görevlerinden biri bilgiyi işletmenin içine alıp bilginin şirketin malı haline
gelmesini sağlamaktır. Ancak bu şekilde bilginin devamlılığı ve sürekli olarak
geliştirilmesi sağlanabilir. İşletmelerde bilginin işletmeye ait olması sağlanabilirse
1
Grafström, Edvinsson, a.g.e., s.29.
Hubert Saint-Onge, “Human, Structural and Customer Capital”, Measuring & Valuing Intellectual
Capital Conference 16-17 June 1998, London, s.12.
3
Nick Bontis, , “There’s A Price On Your Head: Managing Intellectual Capital Strategically”, s.3.
4
Wendi Bukowitz, “Benchmarking Intellectual Capital Measurement Practices”, Measuring & Valuing
Intellectual Capital Conference 16-17 June 1998, London, s.3.
5
---, “Human Capital in Transformation”, Intellectual Capital Prototype Report, Scandia, 1998, s.6.
6
Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul, 1998, s.423.
7
James Guthrie, “The Management, Measurement and The Reporting of Intellectual Capital”, Journal
of Intellectual Capital, Cilt.2, Sayı:1, 2001, s.35.
2
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
9
yapısal sermaye de yaratılmış olabilir. Steward, yapısal sermayeyi kısaca geceleri
eve gitmeyen bilgi olarak tarif etmektedir. 1
Saint-Onge'ye göre yapısal sermaye işletmenin piyasa beklentilerini karşılama
yeteneğidir. 2 Bontis ise, yapısal sermaye, çalışanları optimum entelektüel performans
göstermeleri için destekleyen ve buna bağlı olarak işletmenin optimum performansı
göstermesini sağlayan yapıdır, şeklinde tanımlamaktadır. 3
Çalışanların yüksek potansiyele sahip olması yeterli değildir. Eğer çalışanlar güçlü bir
yapı ile desteklenmezlerse asla potansiyellerinin tamamını ortaya çıkaramazlar. Bu
açıdan ele alındığında yapısal sermayenin insan sermayesinden daha önemli olduğu
ifade edilebilir.
Bilgi yönetimi alanındaki çalışmalar da göstermektedir ki işletmelerde organizasyonel
yapı ve iklim, gelişmeyi etkileyen yapısal sermayeyi yaratan en önemli faktörlerdir.
Yapısal sermaye işletmeye aittir ve bu paylaşılabilir, yeniden üretilebilir. Yapısal
sermayeyi yaratan unsurlara bakıldığında bunların bir kısmı patentler ve telif
haklarıyla güvence altına alınabilecek olan teknolojiler, buluşlar, veriler vb.'dir.
Yapısal sermayenin bir diğer bölümü ise, strateji, kültür, yapı ve sistemler, örgütsel
rutin ve prosedürlerden oluşur. 4
Yapısal sermayenin yaratılamadığı bir işletmede entelektüel sermaye sadece insan
sermayesinden ibaret hale gelir. Yapısal sermaye; etkinlik unsurları, işin yapılma
süresi, süreç olarak yenilikçilik ve bilgiyi kodlayabilme gibi yapıları kapsamaktadır. 5
Bu yapı aynı zamanda, çalışan başına düşen maliyetleri minimize eder ve kâr
maksimizasyonunu sağlar. 6
İnsan sermayesinden daha önemli olan yapısal sermaye işletmeden işletmeye
farklılık arz etmekle birlikte örgüt içerisinde yapısal sermayeyi oluşturan unsurları
aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür: 7
Entelektüel Mülkiyete İlişkin Altyapı Varlıkları;
-
Patentler,
- Yönetim felsefesi,
-
Telif hakları,
- Örgüt kültürü,
-
Dizayn hakları,
- Yönetim süreçleri,
-
Ticari sırlar,
- Bilgi sistemleri,
-
Ticari amblemler,
- Ağ sistemleri,
-
Hizmetle ilgili amblemler.
- Finansal ilişkiler.
1
Steward, a.g.e., s.119.
Saint-Onge, a.g.e., s.13.
3
Nick Bontis, “Intellectual Capital: an Exploratory Study That Develops Measures and Models”,
Management Decision, 36/2, 1998, s.66.
4
Steward, a.g.e., s.120.
5
Nick Bontis, “Intellectual Capital: an Exploratory Study That Develops Measures and Models”, s.66.
6
Bontis, “Intellectual Capital: an Exploratory Study That Develops Measures and Models”, s.66
7
Saime Önce, Muhasebe Bakış Açısı İle Entellektüel Sermaye, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayınları
No:1100, Eskişehir, 1999, s.29.
2
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
10
Müşteri Sermayesi
Bugün işletmelerin faaliyetlerine yön veren önemli unsurlardan birinin müşteriler
olduğu açıktır. Doğal olarak işletmelerin faaliyetlerini yönlendiren bu unsurun
işletmenin öz değerleri içine katılması faydalı olacaktır.
Pazarlama alanında yapılan araştırmalarda görülen önemli bir gerçek; “yeni müşteri
bulmanın mevcut müşteriyi elde tutmak” tan daha pahalı olduğudur. 1 Yeni müşteri
bulmanın yüksek maliyeti yanında yeni müşterilerin belirli bir süre için işletmenin eski
müşterilerinden daha az alım yaptıkları ve dolayısıyla daha düşük kâr yarattıkları
görülmektedir. 2 Müşteri bağlılığı yaratmanın avantajları sadece yeni müşteri
kazanmanın yüksek maliyetinden kaynaklanmaz. Eski müşterilerin mal veya hizmeti
tanımasının yanısıra işletmenin müşteri hakkındaki bilgilere sahip olması
problemlerin azalmasına neden olurken diğer taraftan mal veya hizmetten memnun
olan müşteriler aynı hizmetlerden yararlanabilmek için daha yüksek bedeller
ödemeye razı olurlar ve uzun vadede bedava reklam yapılmış olur. Bu reklam bizzat
müşterilerin kendi çevrelerine verdikleri bilgiyi içerdiğinden diğerlerinden daha
inandırıcıdır. 3 Bu gerçekten hareketle, birçok işletme müşteri bağlılığı yaratmak için
faaliyetlerini yeniden gözden geçirip düzenlemektedir.
Entelektüel sermaye uygulamalarında öncü işletme olan Skandia tarafından müşteri
sermayesi, müşteri ilişkilerinin bugünkü değeri olarak ifade edilmektedir. Bu değer,
bireysel araçlarla değil ancak dinamik bir ilişki ile yükselebilir.
Pazarlama kanalları bilgisi ve müşteri ilişkileri müşteri sermayesinin ana temasını
oluşturmaktadır. Müşteri sermayesi, işletmenin geçmişteki maddi olmayan
(intangible) varlıklarından kaynaklanan potansiyeli ifade etmektedir. Bu varlıklar;
müşteriler, tedarikçiler, devlet veya ilgili endüstri kuruluşlarının içine yerleşmiş olan
bilgiyi içermektedir. Bu sermayede, pazarlama kanalları bilgisi, müşteri bilgisi,
tedarikçilerle ilişkiler kadar, endüstri birlikleri ve devletin etkisinin de anlaşılması
gerekmektedir 4.
Steward'a göre müşterisi olan her işletmenin müşteri sermayesi vardır ve entelektüel
sermaye içinde değeri en belirgin olan müşterilerdir. Müşteri sermayesini yansıtan
piyasa payı, müşteri tutma ve kaçırma oranları, müşteri başına kârlılık oranları gibi
oranları takip etmek daha kolaydır.
Hubert Saint-Onge ise müşteri sermayesini, işletmenin faaliyetlerinin derinliği,
genişliği ve karlılığıyla birlikte işletmenin unvan değerini ifade etmektedir.
Ekonomik işlemlerin değerindeki en önemli bileşen bilgidir. Alınıp satılan her şey
bilgiye dönüşmüştür. Bu nedenle, müşteri sermayesinin başlıca unsuru bilgidir.
Bilginin güç haline geldiği günümüz koşullarında bu gücün mal akışları yönünde
müşteriye doğru kayması entelektüel sermayeyi yönetmenin de bir ilkesi haline
gelmiştir.
Entelektüel sermaye çalışmalarının yapıldığı işletmelerde müşteriye olan yaklaşım
geleneksel işletmelerden daha farklı bir görünüm kazanmıştır. Örneğin, Skandia'da
müşteri geçici olarak ilişki kurulan kişi ya da kuruluşlar değil karşılıklı ilişkilerle değer
yaratılabilecek bir yatırım olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, müşteri ilişkileri
1
İsmet Mucuk, Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2001, s.15.
Frederick F. Reichheld, W. Earl Sasser, Jr. “Zero Defections: Quality Comes to Services”, Harvard
Business Review, September-October, 1990, s.106.
3
Reichheld, Sasser, a.g.m., s.107.
4
Reichheld, Sasser, a.g.m., s.107.
2
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
11
işletmenin potansiyel kazançları, başarısı ve değerlendirilmesinde değer yaratıcı bir
bölüm olarak görülmektedir 1.
Müşteri sermayesinin unsurlarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür: 2
- Markalar
- İşle ilgili işbirliği
- Müşteriler
- Lisans anlaşmaları
- Müşteri sadakati
- İstenen nitelikteki sözleşmeler
- İşletme adı
- Franchising anlaşmalar
- Dağıtım kanalları
1
2
Hubert Saint-Onge ,a.g.e., s.16.
Guthrie, a.g.m.,s.35.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
12
3. ENTELEKTÜEL SERMAYE YÖNETİMİ
İşletmeler açısından entelektüel sermayenin ölçülmesi ve kıyaslanması kadar, bu
değerin etkin bir şekilde tespiti, sahiplenilmesi ve geliştirilerek işletme için rekabet
avantajı yaratabilecek şekilde kullanılması da önem taşımaktadır. Entelektüel
sermayenin yönetilmesi, buna uygun bir yapının kurulması son derece zor ve aynı
zamanda farklı işletmeler için farklı özellikler içermektedir. Keith Breadley'e göre,
mevcut yönetim teorileri henüz entelektüel varlıkların oluşturdukları yeni yapıyı tam
olarak açıklamaktan ve bilgilendirmekten uzaktır. 1
Edvinsson’a göre entelektüel sermaye yönetimi, bilgi yönetiminden daha kapsamlıdır.
Bilgi yönetiminin temel amacı, bilginin daha etkin ve verimli kullanılmasını sağlayarak
şirketin değer yaratabilme kapasitesini yükseltmektir. Entelektüel sermaye
yönetiminin ana amacı ise, entelektüel sermaye kalemlerini tanımlayarak, onları elde
ederek ve dönüşümlerini sağlayarak arttırmaktır. Neticede her iki tanımda da ortak
olan şey, değer yaratma ve değer arttırma uğraşlarının varlığıdır. Örgüt üyesi bir
bireyin bilgi ve becerisi kurum bilgisine dönüştürülememiş ise, örgüt için ele
geçirilememiş kayıp bir değer olarak kalacaktır. Bireyin sahip olduğu bilgi, bir örgütsel
değer amacıyla paylaşıldığında ancak entelektüel sermayenin bir parçası haline
gelecektir. Dolayısıyla bilgi yönetimi ve entelektüel sermaye yönetimi kavramları
birbirlerini tamamlayan kavramlar olarak dikkate alınabilir. Bilginin yönetilmesi
gerçekte şirketin elindeki veri ve enformasyon insan sermayesi ve müşteri sermayesi
haline dönüştürülmesi eylemlerini kapsarken, entelektüel sermaye yönetimi, bu süreç
sonunda ortaya çıkan kurumsal değerlerin arttırılarak piyasada değer haline
dönüştürülmesini kapsar. 2
Entelektüel sermaye yönetiminin esası, bilginin işletme için değer yaratan herhangi
bir şeye dönüştürülmesidir. 3
3.1. Entelektüel Sermaye Yönetimi için Koşullar ve İşletme İçin Yararları
Entelektüel sermaye yönetim sisteminin geliştirilebilmesi için öncelikle işletmede bazı
koşulların sağlanmış olması gereklidir. Söz konusu koşullar aşağıdaki şekilde
sıralanabilir:
1- İşletme yönetiminin, işletme performansının sadece finansal terimlerle ifade
edilemeyeceği bilincine sahip olması gerekir.
2- İşletmedeki herkes, işletmeye değer yaratan maddi olmayan varlıkların neler
olduğunu ve bunların işletmenin performansı üzerindeki etkilerini anlamış olmalıdır.
3- Entelektüel sermaye yönetiminin benimsenmesi, çoğu işletmenin örgüt kültü-rünü
değiştirmesini veya düzeltmesini gerektirir. Geleneksel örgütler bireysel yeteneklere
ve know-how’a değer verip desteklerken, entelektüel sermaye paylaşılmış
uzmanlıkları destekler. 4
1
Keith Bradley, “Intellectual Capital, and The New Wealth of Nations”, Royal Society of Arts, 21.
October, 1996, Stockholm, s.5.
2
Öge, a.g.m., s.197.
3
Maye Belyolava, Entelektüel Sermayenin Firma Değerine Etkisinin Ölçülmesi ve
Değerlendirmesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Finansman Bilim Dalı, Ankara, 2003, s.38.
4
Belyolava, a.g.m., s.42.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
13
Entelektüel sermaye
çerçevelendirilebilir: 1
yönetiminin
bir
organizasyona
yararları
şu
şekilde
1- Öğrenme derinliği,
2- Uygulamaya geçme süresinin kısaltılması,
3-Maliyet ve yatırımlardan transferler ya da yapısal ve örgütsel sermayenin yeniden
değerlendirilmesi,
4- İnteraktivitelerin geliştirilmesiyle daha yüksek değer yaratma.
3.2.İşletmeleri Entelektüel Sermaye Yönetimine İten Nedenler
Günümüzde hızla değişen yönetim anlayışı, işletmelerin yeni yönetim stratejileri
geliştirme zorunlulukları, yeni arayışlara yol açmıştır. Bunun ötesinde işletme
yönetiminde yaşanan kimi değişimler artık yönetime tam anlamıyla faydalı
olamamakta, geliştirilecek yeni stratejiler için yetersiz kalmaktadır.
Günümüzde yönetim anlayışında yaşanan gelişmeler sonucu ortaya çıkan değişim
ve işletme yönetimini entelektüel sermaye yönetimine zorunlu kılan nedenler konuyla
ilgili çeşitli yayınlarda aşağıdaki gibi özetlenmiştir. ∗
1. İşletmelerin Sınırlarında Oluşan Erozyonlar: Entelektüel sermayenin yönetimi
beraberinde çok katı olarak tanımlanmış olan işletme sınırlarının artık ortadan
kalkmaya başladığını göstermektedir. 2 Geleneksel işletmelerde işletme ve müşteri
arasında keskin sınırlar bulunmaktadır. Ancak, entelektüel sermayenin yaratılabildiği
alanlarda müşterilerin yanında işletme ile ilgili taraflar (paydaşlar) işletmenin geçirgen
sınırları sayesinde yapının önemli parçaları haline gelmektedirler. 3 Modern
işletmelerin özünü oluşturan bilgi ve know-how, elektronik posta, fax veya internet
aracılığıyla kolayca işletme dışına iletilebilmektedir. Alış verişler internet üzerinden
online olarak yapılabilmekte ve bu alışverişte yalnızca basit ürünler değil bankacılık
işlemleri ve değerli kağıt işlemleri de yapılabilmektedir. Bu nedenle, Entelektüel
sermaye küresel kaynak haline gelmiştir ve katı işletme sınırları içinde
değerlendirilmesi mümkün değildir. Doğal olarak bu değişim, geleneksel çalışma
yöntemlerini kullanmayı zorlaştırmaktadır. 4
2. Bilginin Fiyatı Belirleyici Etkisi: Bilginin temel olduğu alanlarda fiyat sadece o
işletmenin yaptığı işle orantılı olarak ortaya çıkmamaktadır. Fiyat, diğer işletmelerin
performanslarıyla orantılı olarak belirlenmektedir. 5 Özellikle hizmet sektöründe satın
alınan mallar daha çok bilgi içermektedir. 6
Entelektüel sermayesi güçlü işletmelerin müşterileri daha yüksek de olsa, diğer
işletmelerden daha yüksek fiyatları ödemeye hazırdırlar. Çünkü bu fiyat farklılığının
daha doğrusu yüksek fiyatın kendilerine avantajlar, ya da daha değişik kazançlar
sağlayacağına inanırlar. Böylece entelektüel sermayesi güçlü olan işletmeler benzer
alanda faaliyet gösteren diğer işletmelerle aynı fiyatları uygulama ya da rakip
Sönmez, a.g.m.
Bu konu Bradley, a.g.m. ve Arıkboğa, a.g.e. de daha detaylı açıklanmış olup, burada belirgin
noktaları özetlenmiştir.
2
Bradley, a.g.m., s.6.
3
Stephen Denning, “Understanding The Emerging Knowledge Economy”, Measuring and Valuing
Intellectual Capital Conference, 4-5 November, New York, 1998, s.17-18.
4
Arıkboğa, a.g.e., s.143.
5
Bradley, a.g.m., s.7.
6
Stewart, a.g.e., s.16.
1
∗
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
14
işletmelerin fiyatlarına uygun fiyatları seçme gibi zorunluluklarla karşı karşıya
kalmazlar.
3. Tekelci Yapıların Oluşması: Bilgi yoğun işletmelerde sabit maliyetler oldukça
yüksek, değişken maliyetler ise son derece düşüktür. 1
Enformasyon, işletmelerin bulundurmak zorunda oldukları stokları azaltarak da
değişken maliyetlerin düşmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Değişken maliyetlerin
düşük olması bir taraftan bilgi temelli işletmelerin hızla büyüyerek piyasalarda tekelci
yapıların oluşmasını sağlarken, diğer taraftan piyasalarda standartlaşmayı da
sağlamaktadır.
Değişken maliyetlerin düşüklüğü işletmelerin yenilik ve teknolojik değişimde önemli
kazançlar elde etmesini sağlamaktadır. Her yeni ürün ile piyasa da daha aktif olmayı
sağlayacak bir ortam ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle ortaya tekel eğilimi yüksek
işletmeler ve tekelleşen piyasalar çıkabilmektedir.
3.3.Entelektüel Sermaye Yönetiminin
Oluşturduğu Farklılıklar
İşletmenin
Yönetim
Yapısında
Entelektüel sermaye yaratan ve bunu geliştiren işletmeler incelendiği zaman yönetim
yapısında önemli farklılıklar olduğu görülmektedir. Bunların incelenmesi Entelektüel
sermayenin etkin yönetilmesine olanak sağlayan önemli bilgilerin toplanmasını da
sağlayacaktır. Entelektüel sermaye konusunda başarılı işletmeler incelendiğinde bu
işletmelerin organizasyon yapıları, işletme kültürü ve yönetici özellikleri (liderlik
özellikleri)- yönetim tarzları gibi konularda farklılıklar gösterdiği ifade edilmektedir: 2
1. Organizasyon Yapısı: Peter Drucker'a göre, bir şirket veriden enformasyona
geçtiği andan itibaren karar süreçleri, yönetim yapısı, işin yapılış biçimi gibi pek çok
konuda dönüşüme uğramaktadır. 3 Dönüşümde ilk ortaya çıkan farklılık, organizasyon
yapısı ile ilgili olandır. Bilgi ortamında organize olmaya çabalayan işletmelerde
yönetim kademelerinin en az yarısı genellikle %60'ı iptal edilmiştir. 4 Bu işletmelerde
yönetim kademelerinde ve kadrolarında önemli azalmalar yaşanmaktadır. Özellikle
orta kademe yöneticiler bilgi üretmedikleri yalnızca bilginin iletimi ve kontrol görevini
üstlendikleri için genellikle artık onlara çok fazla ihtiyaç duyulmamaktadır. Yeni
organizasyonlar daha yalın ve az katlı yapılar haline dönüşmektedirler.
İşgücü içindeki oranı gittikçe artan bilgi işçileri, geleneksel işletmelerin emir ve
komuta yöntemleri ile yönetilmeye yatkın değildirler. 5 Bilgiye dayalı işletmelerde
herkes işi en iyi biçimde yapabilecek özelliğe sahip uzmanlardır. Bu nedenle,
işletmenin merkezinde çok sayıda uzman kadroya ve akıl danışılacak yöneticiye
ihtiyaç duyulmamaktadır. 6 Yalın organizasyonların merkez yönetiminde çok az
sayıda personel yer almaktadır. Bu kişiler de bürolarında oturup uzaktan denetim
yapmak yerine, genellikle alanlara çıkıp sorun çözme eğilimindedirler. 7 Yalın
1
Bradley, a.g.m., s.8.
Arıkboğa, a.g.e., s.145-158.
3
Peter F. Drucker, “Yeni Örgütün Ortaya Çıkışı”, Bilgi Yönetimi, Çev: Gündüz Bulut, Mess Yayınları,
İstanbul, 1999, s.13
4
Peter F. Drucker, Gelecek İçin Yönetim, Çev: Fikret Üçcan, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,
1994, s.349.
5
Drucker, Gelecek İçin Yönetim, s.350.
6
Drucker, Gelecek İçin Yönetim, s.15.
7
Thomas J. Peters, Robert H. Waterman, Jr. Yönetme ve Yükselme Sanatı, Mükemmeli Arayış,
Çev: Selami Sargut, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul, 1987, s.423-424.
2
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
15
organizasyon yapıları her biri konusunda başarılı ve uzman niteliğinde olan kişilerin
faaliyetlerini daha kolay bütünleştirebilme şansını vermektedir.
2. İşletme Kültürü: Kültürün egemenliği ve birarada tutucu özelliği, tüm kusursuz
işletmelerin temel niteliği olarak ortaya çıkmaktadır. Kötü performans gösteren
işletmelerin de güçlü kültürleri vardır, ancak işlevsizdir.
Kültür, çalışanların davranış biçimini büyük oranda etkilemektedir. Entelektüel
sermayenin yaratılması ve geliştirilmesini hedefleyen işletmelerin kurum kültürünün
de bu beklentileri karşılayan ve destekleyen nitelikte olması gerekmektedir. Drucker'a
göre, kültür nasıl tarif edilirse edilsin son derce dayanıklı ve kalıcıdır. 1 Günümüzde
pek çok işletmede kökleşmiş olan alışkanlıkların büyük bir bölümünün değiştirilmesi
gerekmektedir. Örneğin, müşteri sermayesini yaratan müşteri bağlılığı için
müşterilerle sürekli ve problem çözmeyi amaçlayan ilişkilerin geliştirilmesi
müşterilerin işletmenin bir parçası, partneri olarak kabul edilmesi, personelin
güçlendirilmesi ve inisiyatif kullanımının özendirilmesi gibi konular geleneksel
işletmelere oldukça uzak konulardır. Bu problemleri çözebilmek için hemen kurum
kültürünü değiştirmeye çalışmak başarılı olabilecek bir eylem olarak
görülmemektedir. Çünkü bu tarz radikal değişim önerileri büyük direnişlerle
karşılaşmaktadır. Önemli olan kültürü bütünüyle değiştirmek değil, alışkanlıkların
değiştirilmesidir. Alışkanlıkların ve davranışların değişmesi sadece var olan kültüre
dayandığı taktirde mümkün olabilir. 2
Alışkanlıkları değiştirmek için ilk olarak, hangi sonuçlara ulaşmak istenildiğini
tanımlamak daha sonra çalışanların bunu kendi sistemlerinin içinde nerede yaptıkları
sorusunu sormalarını sağlamaktır. Bu noktadan sonra tepe yönetim istenilen
sonuçlara ulaşmak için kendilerinin neler yaptığı veya yapmak zorunda olduğunu
sorgulamalı ve olumlu davranışları pekiştirmek için takdir ve ödülleri de
değiştirmelidir. 3
Entelektüel sermayenin etkin yönetildiği işletmeler onu destekleyen kültürel
dönüşümü sağlayabilmiş işletmelerdir ve gelecekte de bunu başarabilenler etkili
olmaya devam edecektir.
3. Yönetici Özellikleri-Yönetim Tarzı:
Yönetici, ilk kez Henry Fayol tarafından, işletmelerde planlama, örgütleme,
koordinasyon ve kontrol görevlerini yerine getiren kişi olarak tanımlanmıştır.
Liderlik, belirli şartlar altında, belirli kişisel ve grup amaçlarını gerçekleştirmek üzere,
bir kimsenin başkalarının faaliyetlerini etkilemesi ve yönlendirmesi sürecidir. 4
Günümüzde yönetici ile lider kavramları çoğu kez aynı anlamda ve birbirlerinin yerine
kullanılıyor olsalar da, gerçekte bu kavramlar yukarıdaki tanımlardan da anlaşılacağı
üzere birbirlerinden farklı kavramlardır.
Entelektüel
sermayenin
etkin
yönetilebilmesi
için
yöneticilerin
klasik
organizasyonların sahip olduğu yöneticilerden farklı özelliklere sahip olması
gerekmektedir.
1
Drucker, Gelecek İçin Yönetim, s.200.
Drucker, Gelecek İçin Yönetim, s.200-202.
3
Drucker, Gelecek İçin Yönetim, s.202-204.
4
Koçel, a.g.e., s.423.
2
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
16
Yönetim tarzlarına ilişkin yapılan sınıflandırmalarda çağdaş yaklaşımlar içinde dikkati
çeken iki yönetici modeli bulunmaktadır. Bunlar:
Koç (Coach) yöneticiler, gözlemleyen, yorumlayan ve geri beslemede bulunan
kişilerdir. Çalışanın yanında yer alır ancak kendi kendine öğrenmesi için fırsat tanır
ve onun özgüvenini arttırmaya çalışır. 1
Hami (Mentor) yöneticiler ise, danışmanlık yapmaya odaklanmıştır. Mesleki bilgi,
norm ve davranışlarla rol modeli olmayı amaçlar. 2
Entelektüel sermaye yönetiminde daha çok toplam kalite yönetimi ve öğrenen
kurumlarda yaygın olan koç (coach) ve mentor yöneticilik tarzları etkinlik
sağlamaktadır.
3.4.Entelektüel Sermayeyi Yönetme İlkeleri
Steward, insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesinin özellikleri
gözönünde tutulduğunda entelektüel sermayenin yönetimine ilişkin bazı temel ilkeler
geliştirilebileceğini ifade, etmiştir. Bu ilkeler aşağıdaki şekilde sıralanabilir: 3
1. İşletmeler insan ve müşteri sermayesinin sahibi değildir. Bu varlıkların mülkiyetini
insan sermayesinde çalışanlarıyla, müşteri sermayesinde müşterileri ve tedarikçileri
ile paylaşır. Bu varlıkları yönetebilmek ve kâr edebilmek için müşterek mülkiyetin
kabul edilmesi gerekir.
2. Bir işletmenin kullanabileceği insan sermayesini yaratabilmesi için ekip
çalışmasını ve öğrenmenin sosyal biçimlerini destekleyip geliştirmesi gerekir.
İşletmeler disiplinlerarası ekipler sayesinde yetenekleri yakalayıp formüle eder ve
sermayeye katabilirler. Çünkü bilginin paylaşılması bireye daha az bağlı bir nitelik
kazanmasını sağlar.
3. Tüm zeki ve yetenekli personel varlık niteliği taşımaz. Kurumsal zenginlik yaratan
personel başka hiç kimse tarafından daha iyi yapılamama anlamında tescilli ve
yapılan işin müşteriler tarafından ödenen değeri ortaya çıkarma anlamında stratejik
becerilere sahip kişilerdir. Bu özelliklere sahip insanlara yatırım yapılmalıdır.
4. Yapısal sermaye işletmelerin doğrudan sahip olduğu bir yetenektir ve kolayca
kontrol edilebilir. Ancak pek çok müşteri buna çok az değer verir. Bu nedenle,
müşterilerin işletmenin elemanları ile kolay işbirliği yapmasını sağlayacak şekilde
yönetilmesi gerekir.
5. Enformasyon ve bilgi pahalı olan fiziksel ve finansal varlıkların yerini tutmalıdır.
Bilgi müşteriye göre özelleştirilmelidir. Bu nedenle seri üretim çözümleri yüksek kârlar
getirmez. Her işletme hangi enformasyonun en büyük önemi taşıdığını görmek için
içinde yer aldığı sektörün değer zincirini hammaddeden son kullanıcıya kadar
yeniden analiz etmelidir.
6. Yöneticiler dikkatini mal akışı yerine enformasyon akışı üzerinde toplamalıdır.
Çünkü günümüzde enformasyon işin kendisini oluşturmaktadır.
7. İnsanlara, müşterilere ve sistemlere ayrı ayrı yatırım yapmak anlamlı değildir.
Çünkü insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesi birlikte çalışır. Bu üç
1
Koçel, a.g.e., s.20.
Koçel, a.g.e., s.20.
3
Steward, a.g.e., s.182-183.
2
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
17
sermaye çeşidi birbirlerini olumlu etkileyebilecekleri gibi olumsuz da etkileyebilirler.
Bu nedenle, etkileşimin yönü ve büyüklüğü iyi tanımlanmalıdır.
Entelektüel sermaye günümüz bilgi yoğun işletmeler için son derece önemli bir
değerdir ve bunun geliştirilmesi işletme için rekabet avantajı yaratacak şekilde
yönetilmesi hem işletmelerin hem de faaliyet gösterilen piyasaların zenginleşmesini
sağlayacaktır.
4. SONUÇ
İşletmeler küreselleşen dünyada rekabet güçlerini artırmak ve yeni stratejiler
geliştirmek için farklı kaynaklara yönelmeye zorunlu kalmışladır. İşletmelerin elindeki
en önemli zenginlik kaynağı olan insan gücünün bu anlamda kullanılmak istenmesi
de entelektüel sermaye kavramını doğurmuştur. İşletmeler daha üstün duruma
gelmek ve daha etkin stratejiler geliştirmek için insan sermayesi, yapısal sermaye ve
müşteri sermayesinin değerlendirilmesi yani entelektüel sermayenin ortaya
çıkarılması ve yönetilmesi günümüz işletmeleri için son yıllarda önem taşıyan bir
konu olmuştur.
Entelektüel sermaye, maddi unsurların yanında maddi olmayan unsurları da
içerdiğinden, ortaya çıkarılması ve yönetilmesi zor olan bir sermayedir.
Elbette ki, uluslararası alanda yerini almak isteyen ve ekonomi olarak gelişmesini
tamamlamak isteyen ve bir yandan da Avrupa Birliği uyum sürecini yaşayan Ülkemiz
açısından da, entelektüel sermaye kavramına önem verilmesi ve bu konuda
çalışmalar yapılmasına destek sağlanması önemi yadsınamayacak bir konudur.
Entelektüel sermayenin ortaya çıkarılması ve etkin bir şekilde yönetilmesi,
işletmedeki her türlü sorunun çözümü olmamakla birlikte, günümüzde başarıyı
doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Güçlü bir rekabet stratejisine sahip olabilmek için sanayi toplumundan bilgi
toplumuna geçişin yaşandığı günümüzde, bilgi şirketi olmak, etkin yönetimin
sağlanması için çaba harcamak, yönetilenlerin de yönetime katılımlarını sağlamak
için çalışmak ve bir işletme kültürü oluşturmak büyük önem taşıdığı gibi, böyle bir
dönüşümün işletmelerde oluşturulması da gerekmektedir. Bu başaran işletmeler
gelecekte söz sahibi olacak olan işletmelerdir.
İşletme bünyesinde ortaya çıkarılan ve etkin şekilde yönetilen entelektüel sermaye ve
bu ışık altında ilerleyecek yeni yönetim modellerinin sinyalleri bugünden
verilmektedir. Geleceğin bilgi temelli yönetim modelleri ile şekilleneceğinden hiçbir
şüphe duyulmamalıdır.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
18
5. YARARLANILAN YAYINLAR
Acuner, Taner ve Şahin
Kader Tan,
“Entelektüel Sermayenin Ölçülebilirliği Üzerine Heuristic
(sezgisel) Bir Araştırma”, 10.Ulusal Yönetim
Organizasyon Kongresi Bildiri Kitabı, 23-25 Mayıs
2002.
Akpınar, Ali Talip,
“Entellektüel Sermaye Kavramı”, Kocaeli Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:1, Kocaeli,
2000.
Arıkboğa, Şebnem
Entellektüel Sermaye, Derin Yayınları, Yayın No:30,
İstanbul, 2003.
Ayanoğlu, Fatma Şişman
ve Şişman, Bülent,
“Entelektüel Sermayenin Unsurları, Ölçülmesi ve
Muhasebeleştirilmesi”, Yaklaşım Dergisi, Sayı:136,
Nisan 2004.
Belyolava, Maye,
Entelektüel Sermayenin Firma Değerine Etkisinin
Ölçülmesi ve Değerlendirmesi, Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Finansman Bilim Dalı, Ankara, 2003.
Bontis, Nick,
“There’s A Price On Your Head: Managing Intellectual
Capital Strategically”, Business Quarterly, Summer,
1996.
Bontis, Nick,
”Intellectual Capital”, Journal Management
Rewiew,Vol.3, 1998.
Bontis, Nick,
“Intellectual Capital: an Exploratory Study That
Develops Measures and Models”, Management
Decision, 36/2, 1998.
Bradley, Keith,
“Intellectual Capital, and The New Wealth of Nations”,
Royal Society of Arts, 21. October, Stockholm, 1996.
Brooking, Annie,
Intellectual Capital, International Thomson Business
Pres.
Bukowitz, Wendi,
“Benchmarking Intellectual Capital Measurement
Practices”, Measuring & Valuing Intellectual Capital
Conference 16-17 June 1998, London.
Büyüközkan, Gülçin,
“Entellektüel Sermaye Yönetimi”, KalDer Forum,
Nisan-Mayıs-Haziran 2002.
Çavuşgil, Tamer,
“Entelektüel Sermaye ve Entelektüel Örgüt”, Anadolu
Üniversitesi Açıköğretim Dergisi, C.2, Sayı:2, 1992.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
19
Çelik, Arzum Eken ve
Perçin, Selçuk,
“Entelektüel Sermayenin İşletme Bazında Ölçülmesi ve
Değerlendirilmesi”, Muhasebe ve Denetime Bakış,
Sayı:2, Ekim 2000.
Çıkrıkçı, Mustafa ve
Daştan, Abdülkerim,
“Entelektüel Sermayenin Temel Finansal Tablolar
Aracılığıyla Sunulması”, Bankacılar Dergisi, Sayı:43,
2002.
Denning, Stephen,
“Understanding The Emerging Knowledge Economy”,
Measuring and Valuing
Drucker, Peter F.,
Fırtınalı Dönemlerde Yönetim, Çev: Bülent Toksöz,
İnkılap Kitabevi, Yönetim Dizisi, İstanbul, 1998.
Drucker, Peter F.,
Kapitalist Ötesi Toplum, Çev: Belkıs Çorakçı, İnkılap
Kitabevi, Yönetim Dizisi, İstanbul, 1994.
Drucker, Peter F.,
“Yeni Örgütün Ortaya Çıkışı”, Bilgi Yönetimi, Çev:
Gündüz Bulut, Mess Yayınları, İstanbul, 1999.
Drucker, Peter F.,
Gelecek İçin Yönetim, Çev: Fikret Üçcan, Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları, 1994.
Ercan, Metin Kamil,
Öztürk, M.Başaran ve
Demirgüneş, Kartal,
Değere Dayalı Yönetim ve Entellektüel Sermaye,
Gazi Kitabevi, Ankara, 2003.
Ertuğrul, Murat,
“Bilgi Çağında İşletmelerin Yeni Kaynağı: Entelektüel
Sermaye”, Active Yönetim, Ekim-Kasım 2000.
Grafström, Gottfried,
Edvinsson, Leif,
Accounting for Minds, Larsherberts Offset, Sweden.
Guthrie, James,
“The Management, Measurement and The Reporting of
Intellectual Capital”, Journal of Intellectual Capital,
Cilt.2, Sayı:1, 2001.
Kandiller, Rıza,
“İktisadi Faaliyetlerde Bilginin Değeri ve Önemi”,
http://www.foreigntrade.gov.tr
/ead/DTDERGI/nisan2000/ktsad.htm 13.12.2002.
Klein, David A., Prusak,
Laurence,
Characterizing Intellectual Capital, March 1994.
Koçel, Tamer,
İşletme Yöneticiliği, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş.,
İstanbul, 1998.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
20
Matheson, David,
Matheson, Jim,
Akıllı Örgüt, Çev: Meral Tüzel, Boyner Holding
Yayınları, İstanbul, 1999.
McElroy, Mark,
”Social Innovation Capital”, Journal of Intellectual
Capital,Vol.3, 2002.
Mouritsen, Jan,
“Economical Value Added Versus Intellectual Capital”,
Management Accounting Research, Vol.9, 2002.
Mucuk, İsmet,
Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2001.
Napahiet, Janine,
Social and Intellectual Capital, Academy of
Management Proceedings, 2002.
Nerdrum, Lars,
“Intellectual Capital”, Journal of Intellectual
Capital,Vol.2,2001.
Nonaka, Ikujiro,
“Bilgi Yaratan Şirket”, Bilgi Yönetimi, Çev: Gündüz
Bulut, Mess Yayınları, Yayın No:293, İstanbul, 1999.
Öge, Serdar,
“Entelektüel Sermaye, İşletmeler İçin Yeni Bir Değer”,
Atatürk Üniversitesi İİBF Yayını, C.16, Sayı:5-6, 2002.
Önce, Saime,
Muhasebe Bakış Açısı İle Entellektüel Sermaye, T.C.
Anadolu Üniversitesi Yayınları No:1100, Eskişehir,
1999.
Pena, Inahi,
“Intellectual Capital and Business Start-up Success”
Journal of Intellectual Capital, Vol.3 No.2, 2002.
Peters, Thomas J.,
Waterman, Jr. Robert H.,
Yönetme ve Yükselme Sanatı, Mükemmeli Arayış,
Çev: Selami Sargut, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul,
1987.
Reichheld, Frederick F.,
Sasser, Jr. W. Earl,
“Zero Defections: Quality Comes to Services”, Harvard
Business Review, September-October, 1990.
Saint-Onge, Hubert,
“Human, Structural and Customer Capital”, Measuring
& Valuing Intellectual Capital Conference 16-17 June
1998, London.
Seyidoğlu, Halil,
Ekonomik Terimler Ansiklopedik Sözlük, Güzem
Yayınları, No:4, Ankara, 1992.
Sipahi, Barış,
“Entelektüel Sermayenin Finansal Tablolarda
Raporlanmasına İlişkin Yaklaşımlar”, Muhasebe ve
Finansman Dergisi, Sayı:24, İstanbul, Ekim 2004.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
21
Sönmez, Feriştah, “
Entelektüel Sermaye Yönetimi”, E-Yaklaşım Dergisi,
Sayı:10, Mayıs 2004.
Steward, Thomas A.,
Entelektüel Sermaye, Çev: Nurettin Elhüseyni, Mess
Yayınları, İstanbul, 1997.
Sullivan, Patrick,
Value-Driven Intellectual Capital, JohnWiley&Sons
Press, 2002.
Tamer, Meral
“Karl Marx Nasıl Haklı Çıktı?”, Milliyet Gazetesi, 25
Eylül 1997.
Tetik, Nevzat,
“Entelektüel Sermaye:Kapsamı, Ölçülmesi ve
Raporlanması”, Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog,
Sayı:184, Ağustos 2003.
Toffler, Alvin,
Üçüncü Dalga, Çev: Ali Seden, 3. Baskı, Altın Kitaplar
Yayınevi, İstanbul, 1999.
---,
“Human Capital in Transformation”, Intellectual Capital
Prototype Report, Scandia, 1998.
Yrd.Doç.Dr.Sami Karacan
22

Benzer belgeler

entelektüel sermaye - Prof. Dr. Famil Şamiloğlu

entelektüel sermaye - Prof. Dr. Famil Şamiloğlu 2.2.Entelektüel Sermayenin Tanımı Entelektüel sermaye kavramını tanımlamadan önce “entelektüel” kavramının tanımlanması konunun daha iyi anlaşılması açısından yararlı olacaktır. Entelektüel kelimes...

Detaylı