bahcekoykitapfotograflar-eklenmisson
Transkript
bahcekoykitapfotograflar-eklenmisson
DÜNDEN BUGÜNE SARIYER'İN BAHÇEKÖYÜ MÜBADELENİN SELANİK KAZASI KARACAOVA BÖLGESi __________ HÜSNÜ YAZICI Copyright © 2013, Hüsnü YAZICI DÜNDEN BUGÜNE SARIYER'İN BAHÇEKÖYÜ Mübadelenin Selanik Kazası Karacaova Bölgesi Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kısmen veya tamamen çoğaltılması veya farklı biçimlere çevrilmesi yasaktır. DÜNDEN BUGÜNE SARIYER'İN BAHÇEKÖYÜ Hüsnü YAZICI Kapak Tasarım : Yeliz Gazeloğlu Dizgi ve Mizanpaj : Sage Yayıncılık Baskı ve Cilt : SAGE Matbaacılık Baskı Tarihi : Ocak 2013 Yayınevi : SAGE Yayıncılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. YAYINCILIK Kazım Karabekir Cad. Kültür Çarşısı No: 7 / 101-102 İskitler / ANKARA Tel : 0312. 341 00 02 - 0312. 341 00 05 Cep : 0549 341 00 02 www.sageyayinevi.com [email protected] İçindekiler ÖNSÖZ........................................................................................5 BÖLÜM 1 - BAHÇEKÖY'ÜN KURULUŞU..............................6 Bahçeköy Kurucu Ailelerinden Örnekler................................6 Bahçeköy'de Geçmiş Yaşam....................................................7 Orman Fakültesi......................................................................8 Bahçeköy 1950'li Yıllar - Gazeteci Gözü ile Anlatım............10 Neşet Suyu............................................................................10 Geçmişte Eğitim....................................................................11 Belediye ve Muhtarlık...........................................................12 Eğitim Kurumları..................................................................14 Resmi Daireler, Dernekler, Sokaklar.....................................14 Bahçeköy İlkokulu................................................................15 Atatürk Arberatumu...............................................................16 Belgrad Ormanı - Petra Köyü................................................18 Kemerler...............................................................................19 Uyuyan Çınar........................................................................20 Mezarlıklar, Cami ve Çeşme.................................................21 Bahçeköy Spor Kulübü.........................................................26 Bahçeköy - Osmanlı ve Başbakanlık Arşivlerinden...............26 BÖLÜM 2 - KARACAOVA KURULUŞU................................30 Osmanlı Döneminde Bu Bölgeden Yetişen Tarihte İz Bırakan Ünlüler..................................................................................31 Karacaova'da Mübadillerin Meslekleri..................................32 Mübadele Döneminde Karacaova Köylerin Nüfusu..............33 Karacaovalı Mübadillerin Hikayesi.......................................35 Rumelide Müzik Karacaova'da Karacaabadda Oyunlar........43 Selanik, Karacaabad, Vodina, Yenice Vardar, Çanakkale Şehitlerimiz...........................................................................45 Karacaovada Nahiye Müdürleri.............................................45 Mübadil Kimdir?...................................................................47 Evlad-ı Fatihan......................................................................48 Konya’dan Gelmişiz!............................................................49 Önce gelenler de var..............................................................49 Selanik ve Kazaları Doğumlu Şehitler- Ağırlık Yüzbaşı, Teğmen ve Er........................................................................51 Vardar Türkleri......................................................................53 Makedonya Bölgesi...............................................................53 Osmanlı Arşivinden Karacaabad...........................................54 Tasfiye Talepnamesi..............................................................56 Karacaovalılarda Geleneklerden Örnekler.............................58 Aşık Oyunu...........................................................................59 Osmanlı Öncesi Türkler........................................................59 Karacaabad Anlamı...............................................................60 Karacaova İle İlgili Dışişleri Bakanlığının Belgesinden Alıntı (Mübadele Öncesi)................................................................61 Osmanlı 1910 Yılı Karacaova (Karacaabad) Nüfus Sayımı...61 Karacaabad Mübadillerin Yazdıkları Tezkere........................61 Atatürk'ün Amcası.................................................................62 Mübadil Ailelerinde Reis Olan..............................................62 Selanik’te Her Kesime Hitap Eden........................................63 Makedonya, Selânik, Üsküp ve Manastır..............................63 Mukabil Emlak ve Arazi Kıymeti..........................................64 Yenice Vardar........................................................................64 Üç Kazaya Bağlı Kalmış Ayrı Dönemlerde Gastelop Köyü ( Gustulüp)............................................................................65 Karacaova, Karacaabad Osmanlı Döneminde Köylerdeki Konutlar................................................................................67 Karacaova Köylerinin Birbirine Uzaklığı Gustulüp (Konstantia) Köyü Başlangıç Yeri.......................................................68 Karacaabad 1924 Mübadelesinde Gelen Müslüman Türkler Yerleşim Yerleri.....................................................................69 Tüm Mübadele Bölgesinden Gelenlerin Dağılımı.................69 Osmanlı ve Başbakanlık Arşivlerinden Karacaova Karacaabad............................................................................73 ÖNSÖZ Ben mübadilim. Ailemiz Selanik'ten 1924 yılında mübadil olarak gelenlerden. İskan edildiğimiz yer Bahçeköy. Amacım Bahçeköy'ü ve Bahçeköy'lü mübadillerin geldikleri yeri tanıtmak ve konu üzerine çalışacak olanlara yardımcı olmaktır. Bunun için Selanik ve yörelerini ziyaret ederek Osmanlı arşivlerinde çalışmalar yaparak kitabı hazırladım. YAZICI SOYADIN (LAKABIN ANLAMI GELİŞ SEBEBİ) yazıcı (katip-memur- demek) Osmanlı'nın her döneminde yer yer kullanılmış Türkçe kelimelerden biridir. Osmanlı döneminde eğer aile büyüklerinden memurluk yapan kişiler için hane ismi ve lakap olarak da kullanılmıştır HÜSEYİN YAZICI-OSMANLI DÖNEMİNDE (YAZICI LAKABI)1800 YILI MEHMET YAZICI-OSMANLI DÖNEMİNDE (YAZICI LAKABI)-1850 YILI HÜSNÜ YAZICI -1893 YILI DOĞUM YERİ--KARACAABAD-SELANİK-(1924 YILI BAHÇEKÖY YERLEŞİM) SÜLEYMAN YAZICI-1928-YILI-DOĞUM YERİ-BAHÇEKÖY-SARIYER HÜSNÜ YAZICI-1964-YILI-BAHÇEKÖY-SARIYERBU KİTABI İSİMLERİ YAZAN BABAM-DEDEM-DEDEMİN BABASI-DEDEDEMİN DEDESİNE İLTİHAF EDİYORUM. BÖLÜM 1 - BAHÇEKÖY'ÜN KURULUŞU Bahçeköy, Sarıyer’in yemyeşil bir semtidir. İlk kuruluşu 1521 yıllarına dayanmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman Belgrad Seferi sonrasında yanında getirdiği sırp esirleri bu bölgeye yerleştirmiş ve kurulan bu köy ile Belgrat köy çevresindeki ormana Belgrat köy adı verilmiştir. Daha sonra köyün bent sularına zarar verdiği anlaşılarak, köy buradan topluca alınarak şuan ki yerine taşınmıştır.(1894) Bu köye de Bahçeköy adı verilmiştir. 1924 mübadelesinde Selanik sancağından gelen Müslüman Türkler kurucu aileler olarak yerleştirilmiştir. İlerki yıllarda Türkiye'nin değişik illerinden göç almıştır. Göç aldığı illerimiz; Giresun, Kastamonu, Rize, Trabzon, Sivas, Erzurum nüfusu 15 bine yakındır. Bahçeköy Kurucu Ailelerinden Örnekler Milli Mücadele sonrasında yapılan Lozan Konferansında alınan karar gereğince köy halkı mübadeleye tabi tutulacaklar listesine alındı. Köyün Rum halkı Yunanistan’a gönderildi, Selanik Sancağı’ndan gelen Rumelili Türklerden bir kısmı da Bahçeköy’e yerleştirildi. Böylece köyün yerli halkını Selanik mübadilleri oluşturdu. Tam 80 Selanikli aile yerleşti Bahçeköy’e! Zamanla ailelerden bir kısmı değişik şehir ve yörelere göç ettiler. Kurucu ailelerden kalanlar 50 – 60 aile!. Bakalım hangi aileler varmış? Yazıcı (Hüsnü), Şen (Abdullah), Kasap (Rıza), Barlas (Hasan), Özbekrem (Hüseyin-Mustafa), Güzel, Karaman, Balaban, Gül (ALİ), Çetin, Bileyci, Aday, Yılmazel, Uçar, Aydın, Ata, Berber, Çimen, Sevinç, Altıparmak, Kılıç, Yalaza, Demir, Karpuz, , İşkodra, Zeren, Dinç, Esen, Sönmez, Tulum, Berk, Şentürk, Altay, Türkan, Şişman, Gülsev ve Özsu aileleri Bahçeköy’ün kurucu aileleri oldular Kurucu ailelerin lakapları değil, soyadları dikkate alınarak tespit yapıldı. Bahçeköy Kemeri, 1900 yılı Türk askerleri Bahçeköy'de Geçmiş Yaşam Bahçeköy'lüler yaşamlarını yıllar yılı orman köylüsü olarak devam ettirdi. Elbette ki bahçıvanlık, rençperlik, odunculuk yaptılar. Orman Fakültesi, Orman İşletmesi, Büyükdere Tekel Kibrit Fabrikası ve Fidanlıkta memur ve işçi olarak çalıştılar. Bu durum uzun yıllar devam etti. Sonraları değişim oldu. Zira köy büyüdü, ilçe oldu, yeni yerleşim alanları, siteler ve işyerleri ile hayli gelişim gösterdi. Halk da değişik işlere sahip oldu. Bahçeköy bir yerde Yeşilçam olarak da isimlendirilir. Halk bunu biraz da böyle bilir. Nedeni çok basit, düşünmeye gerek yok. Çünkü Türk Sinemasının filmlerinin pek çoğu burada çekildi. Sinemacılar için doğal platodur Bahçeköy. Bahçeköy; 1960 yılı köy meydan düğünü Orman Fakültesi Bahçeköy denilince akla İ.Ü. Orman Fakültesi gelir. Fakülte 1857 yılında Orman Mektebi Alisi olarak kuruldu. 1880 yılında Maden Mektebi ile birleşmiş ve Orman ve Maadin Mektebi adını almış. Mektep 1893 yılında kapatıldı ve dersler Halkalı Ziraat Mektebinde verilmeye başlandı. 1903 yılında okulun adı Halkalı Ziraat ve Orman mektebi oldu. 1910 yılında ise Orman Mektebi Alisi adında yeni bir okul kuruldu. Bu okul önce Sultanahmet’te sonra da Sarıyer’deki Horozoğlu Konağı’nda (Şimdi Kültür Merkezi) faaliyet gösterdi. Daha sonra ise Bahçeköy’e taşındı. 1919 yılında Muhtar Paşa Çiftliğine, sonra bu kez yine Sarıyer’de ama Yedi Sekiz Hasan Paşa Köşkünde öğretime devam edildi. 1922 yılında ise okul tekrar Bahçeköy’e ve bugünkü yerine taşındı. Okul 1934 de Orman Fakültesi adını alarak İstanbul Üniversitesine bağlandı. Fakülte bünyesinde şimdi bir de Ormancılık Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır. Orman Fakültesi Bahçeköy 1950'li Yıllar - Gazeteci Gözü ile Anlatım Köyün meydanında Selanik'ten mübadelede gelen Türkler tarafından yapılan cami köy ihtiyar meclis üyesi- parkeski ihtiyar meclis odasının yanında bir yangın tulumbası kancaları ve hortumu bulunmakta idi. Köyün civarı yaban domuzu ve çulluk için avcıların uğradığı yerdir. Köyde evler yedi sekiz odalı ve iki katlı bostanları, eğlence yerleri, yanındaki topuzlu bendi ile mesire yeri 1951 de 1 köy ilkokulu, 4 köy kahvesi, 3 küçük bakkalı, fırını bulunmakta idi. 1945 yılında köylünün arazisinin çoğu istimlak olur. Mübadelede gelen kurucu aileler selanikte varlıklı ailelerden oluşur. Lozan antlaşması gereği Yunanistan'daki Müslüman Türkler ile Türkiye'de hristiyan Rum'lar değiş tokuş olur. Aynı zamanda insan ve mal değişimidir. Türkler oradaki bıraktığı mallar kadar alamamışlardır. Şikayetçi değillerdir, mübadele esnasında Gülcemal gemisi ile anavatana gelmişlerdir. İlk yerleştiklerinde Bahçeköy'de zorluk çekmemişler ve o zamanın şartlarına göre ektikleri ürünleri, Büyükdere, Tarabya Yeniköy'de satan bu çalışkan insanlar hayatlarında başarılı olmuşlardır. Neşet Suyu Bahçeköy Orman İşletmesi, Belgrad Ormanı ve bu orman içindeki piknik yerleri ile av sahası unutulmaz. Neşet Suyu piknik yerinde yapılan kazı sırasında bir mezar taşı bulundu. Adeta bir abide, bir anıt! Mezar taşı üzerinde askeri birliğin adı ve şehit olanların isimleri yazılı. Üzerindeki tarih ise (Hicri 1287, Miladi: 1871). Bu şehitlerimizin de mekânı cennet olsun diyelim. Av sahasında Geyik üretimi ve Pekin ördeği üretimi yapılmaktadır. Neşet SDuyu Geçmişte Eğitim 1924 mübadelesinde, Selanik’ten getirilen köy halkı okumuş ailelerden oluşuyormuş. Hacı, hoca, hafız, molla ve rüştiye mezunu gibi! Bu nedenledir ki Türkiye’ye geldiklerinde de çocuklarını okutmaya çok önem vermişlerdir. Bugün gençler de yüksek öğrenime aynı önemi vererek devam ettiriyorlar. 1945 yılı okul öğrencileri Belediye ve Muhtarlık Belde Belediyesi başkanlığını ilk başkan olan Muzaffer Altınsoy üç dönem yaptı. Son başkan ise Mustafa Başaran! Belediye olur da Meclisi ve meclis üyeleri olmaz mı? Onlardan da bir demet sunalım: Hüsnü Yazıcı, Mustafa Şen, Sami Kasap, Osman Aktaş, Mehmet Güney, Yakup Çakıroğlu, Baki Yurttaş, M. Ali Adıgüzel, Mehmet Yüksekten, Hüseyin Tulum, Suat Kasap, Fahrettin Erkaptan, Yılmaz Tamer, Ali Taşdemir, Yılmaz Tank, Ahmet Aktepe, Nizam Hacıosmanoğlu, Cevdet Kain, Osman Can, Şenel Demirkaya, Bekir Demirbilek ve İbrahim Man…. Hani az da değil, hepsi isteyerek, severek görev yaptılar. Belediye Başkanlarını, Meclis üyelerini saydıktan sonra muhtarlarımızdan da örnek verelim: Ali Kıvanç (Aga Paşa), Mustafa Çetin, Hüseyin İpek, Osman Man, Kamil Tulum, İbrahim Gülsev, Fehmi Gürhanel, Hasan Güzel, Fethi Barlas, Süleyman Kasap, Abdül Gül, Mustafa Şen, Sadık Güney, İsmet Barlas, Salih Kavrazlı, Ali Gül… Mahalleler kurulunca yeni yeni muhtarlar görev aldı: Osman Aktaş, Ahmet Özçelik. Erdoğan Kavraz, Muhittin Atmaca… Biliyorum eksiği vardır da fazlası yoktur… Bahçeköy Merkez Mahalle 2012 yılı Bahçeköy Merkez Mahalle 1970 yılı Eğitim Kurumları Bahçeköy’de önemli eğitim kurumları var. Örneğin: İ. Ü. Orman Fakültesi ve Orman Yüksek Meslek Lisesi, Bahçeköy Ferizan Kemal Demir Onaran Lisesi, Açı Okulları İlköğretim ve Lisesi ile Bahçeköy Türkan Efe İlköğretim Okulu bulunuyor. Resmi Daireler, Dernekler, Sokaklar Bahçeköy’de resmi daire sayısı fazla, zira Belediye olmasının etkisi olmuş. Keza dernek sayısı da az değil. En eski dernek, Bahçeköy İlim ve Kültür Derneği ve Talebe Yurdu Der- neği olmalı. Sonra Bahçeköy Spor Kulübü, Avcılık Atıcılık Derneği, Okul Aile dernekleri, Cami Dernekleri ve en son kurulan Mübadiller Derneği, akla gelen derneklerden. Keza Bahçeköy Spor kulübünün de tesisleri hayli iyi. Onların da görevi semti iyi temsil etmek ve başarılı sporcular yetiştirmek olmalı. Hemen iki nokta koyup devam edelim; İ.Ü. Orman Fakültesi'nin spor kompleksi de müthiş. Futbol sahası suni çim, kapalı spor salonu mükemmel Bahçeköy’de 7 cadde, geçici sokaklar hariç 60 sokak, 9 site ve 4 lojman var. Bahçeköy İlkokulu Bahçeköy'de ilkokul 1924-1925 öğretim yılında Rumlar'dan kalan okul binasında ilk olarak 3 sınıflı olarak açılmış, 4. ve 5. Sınıf öğrencileri Sarıyer Kefeliköy/Kireçburnu ilkokuluna devam ederek öğrenimlerini tamamlamışlardır. 1993 yılında yapılan okul binasının yanmasıyla şimdi Cami, daha önce Kilise olan binada öğrenim görülmüş, ilk 5 yıllık mezunlarını 1942-1943 öğretim yılında vermiştir. Şimdi okulun bulunduğu yere 1961 yılında ilk defa 3 derslikli bina yapılmış, 1964 ve 1967 yıllarında birer derslik binalar ilave edilerek 5 dersliğe çıkarılmıştır. Öğrenci artışı nedeniyle 1974 yılında ikili öğretime geçilmiş, 1978 yılında 3 derslik ilavesi yapılmıştır. 1987 yılında hayırsever vatandaş GÜNGÖR EFE tarafından hayatta olmayan eşi TÜRKAN EFE adına 2 kat 5 derslikli binayı yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığı'na devretmiştir. Bahçeköy İlkokulu'nun adı Türkan Efe ilkokulu olarak değiştirilmiştir. 1991-1992 öğretim yılı başında Milli Eğitim Bakanlığı'nca İlköğretim okuluna dönüştürülmüştür. 2007 yılında okulumuzun binası yıkılıp yerine 5 katlı, 2 Ana sınıflı, 1 Bilişim Teknolojileri laboratuvarı, 1 Fen ve Teknoloji laboratuvarı, 1 Çok Amaçlı salon, 1 Teknoloji Tasarım sınıfı ve 22 derslikli yeni bina yapılarak 2007-2008 eğitim öğretim yılında normal eğitimle devam etmektedir. Bahçeköy Türkan Efe İlkokulu Atatürk Arberatumu Bahçeköy denilince Belgrad Ormanları, arberatum, bentler, su kemerleri ve mesire yerleri akla gelir. Belgrad orman- ları İstanbul’un akciğeri, su kemerleri, bentler de önemi tarihi eserleridir. Mesire yerleri her yaz binlerce insanı ağırlar. Arberatumun adı Atatürk Arberatumu! Bu arberatum dünyanın en önemli arberatumlarından biridir. Kanuni Sultan Süleyman Belgrad Seferine gider (1521). Sefer dönüşü beraberinde getirdiği Sırp esirleri, Belgrad Ormanı içindeki Patra köyüne yerleştirir. O günden sonra da köyün adı Belgrad köyü, Ormanların adı da Belgrad Ormanları olur. Belgrad Ormanları, ismini Ormanların içinde bulunan Belgrad köyünden almıştır. Köylülere de daha sonra tahta çıkan Padişahlar tarafından önemli bir görev verilir. Atatürk Arbörötümü Belgrad Ormanı - Petra Köyü Köylülerin görevi Payitahta su veren bentlerin ve ormanların korunmasıdır. Köy halkı aldıkları görevi yıllar yılı başarı ile devam ettirdi . Kolera salgınları İstanbul’u kasıp kavurmaya başladı. Binlerce insan hayatını kaybetti. 1894 yılında ise 2683 kişi bu ölümcül hastalığa yakalanarak son yolculuğuna çıktı. Padişah II. Abdülhamit Belgrad Köylülerini suçlu buldu. Suçları Bentlere iyi bakmamaları, gerekli temizlik yapmamaları, bu nedenle bent sularının kirlenmesi ve bulaşıcı hastalık saçmalarıydı. Belgrad köyü orman içinden 1894 yılında kaldırılarak yeni bir köy yapıldı bu köyün adı Bahçeköy oldu. Kemerler Bahçeköy'ün tarihi eserleri arasında kemerler önemli yer tutar. Bahçeköy Kemeri bunlardan biridir. Bu kemere Sultan I. Mahmut Kemeri de denilmektedir. Bahçeköy Kemeri 1731 yılında Sultan I. Mahmut tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Bu kemerden; Beyoğlu, Beşiktaş, Ortaköy, Galata, Kuruçeşme, Arnavutköy, Kasımpaşa ve Sultan'ın sarayına su veriliyordu. Kamer suyu, Kamer Suyu çeşmesi Bahçeköy'ün en eski çeşmesidir. Fakat eski çeşme yok olmuş yerine köy içinde 1963 yılında yeni bir çeşme yapılmıştır. Kamer Suyundan akış alan birkaç çeşme daha vardır ancak bu Çeşmelerin tarihi özellikleri yoktur. Kamer Suyuna Kamerice Suyu da denilmektedir. Kemer Uyuyan Çınar Bilezikçi Çiftliğinde ahırların yanındaki dişbudak da anıt ağaçlardan biridir ve 4.20 m çevresi vardır. Sadece Bahçeköy ve İstanbul'un değil Türkiye'nin en görkemli ağaçlarından biri olan ve "Uyuyan Çınar" adı verilen çınar ağacının yaşı 500'ün üzerinde olup dünya çapında bir tabiat anıtıdır. Bendin temel atma töreni için gelen Sultan II. Mahmut, Çayırbaşı'ndan saltanat arabası ile temel atma yerine giderken yolları ağaçsız görünce ağaçlandırılması talimatını vermiş ve Çayırbaşı ile Bahçeköy arasındaki yüzlerce çınar ağacı dikilerek yol ağaçlandırılmıştır. Bu ağaçlar asırlık ağaç olarak günümüze kadar geldiler. Büyük Bent Sultan III. Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Sultan III. Ahmet, Sadrazam İbrahim Paşa ile birlikte Belgrat Ormanlarına giderek, bu bendin yapılacağı yeri bizzat tespit etmiştir. Bent 1724 yılında tamamlanmıştır. Sultan II. Osman Bendi ile aynı suyolu üzerinde yapıldığı için bu iki bende Çifte Havuzlar denilmiştir. Çok sonraları kaldırılan Belgrad Köyü bu bendin hemen yanında bulunuyordu Mezarlıklar, Cami ve Çeşme Bahçeköy'de iki mezarlık var. Biri Kilyos Yolu üzerinde diğeri de Kemer Mahallesinin üst kısmındadır. Eski yerleşim bölgesi nedeniyle Rum Mezarlığı bulunması gerekiyorsa da herhangi bir azınlık mezarlığı ve kalıntısına rastlanmadı. Köy meydanındaki eski ahşap cami ise yıkılarak yerine yenisi inşa edildi ve 1994 yılında hizmete açıldı. Bu caminin eski cami ile hiçbir benzerliği ve tarihi özelliği yoktur. Tarihi eserlerden olan Kilise ise Rumların mübadele ile gitmesinden sonra bir süre boş kaldı. Kilise, depo, cami ve kısa bir süre için okul olarak da kullanıldı ve son olarak 1977 yılında camiye dönüştürüldü. Bahçeköy'deki tarihi eserlerden olan ve 1914 yılında Kilyos Yolu üzerinde yapılan Ameliyat Taburu Çeşmesi (Askeri birlikçe yapılmış ve o birliğin adını almıştır) yol yapım çalışmaları sırasında ortadan kaldırılmıştır. Bahçeköy Adnan Menderes Caddesi 2011 yılı Bahçeköy Meydan Merkez Cami şadırvanı Bahçeköy Meydan Cami 1924 mübadelesinde gelen aileler tarafından yapılan eski cami yıkılarak yerine yenisi yapıldı. Yeni yapılan cami 1994 yılında hizmete girdi. Bu caminin şadırvanı 1994 yılında Hüsnü - Metin - Çetin Yazıcı kardeşler tarafından yapıldı. Sabri Artam Cami, Bahçeköy Kemer mahallesi, Bahçeköy Merkez Cami, eski kilise Bahçeköy Spor Kulübü Bahçeköy spor kulübü 1985 yılında federe oldu. Kulüp başkanlığı görevinde bulunanlar: Nurettin Özbekrem, Hüseyin Yalaza, Nadir Yılmazel, Ömer Gülüştür, Fahrettin Aday, Mustafa Coşkun, Fahrettin Erkaptan, Muzaffer Altınsoy, Mustafa Başaran, Tahir Sarıoğlu, Hüsnü Yazıcı, Zeki Yazıcı, Serdar Taşkınsoy'dur. Bahçeköy - Osmanlı ve Başbakanlık Arşivlerinden 6/4/1924 yılında Halkalı Ziraat ve Bahçeköy orman yüksek mektebi öğrencilerin yiyeceklerin taşınması için kamyonet satın alınmasına karar verildi 4/11/1919 tarihinde Bahçeköy orman yüksek okulu binasına yerleştirilen rumların buradan boşaltılarak sınıfların tedrise açılmasına. Birinci dünya harbi sırasında tahrip edilmiş ve yıkılmış olan Bahçeköy'deki rum ailelerine ait bina ve okulun yeniden inşaatına dair rapor verilmesi. 18/9/1922 tarihinde Bahçeköy, Gümüşdere, Rumeli Feneri ve Cebeci köylerinde mübadeleye tabi rum kalmadığı. 26/s/1278 tarihinde su yolu köylerinden Bahçeköy'lü bakkal aleksinin hanesinden eşya çalan şahıslardan vefat edenlerin haricinden üçer sene kürek cezasına çarptırılması. 1295 (hicri) yılında Bahçeköy'de bulunan fırkai askeriye muhafazası amacıyla bağrı siyah boğaz cihetinde Belgrad ve Bahçeköy taraflarında dolaşmakta olan kazai erbaa tabur ağasına Büyükdere zabıtasının yardımcı olacağı. Bahçeköy, 1950 Yılı Okul Önü Bahçeköy, Tepeden Bakış BÖLÜM 2 - KARACAOVA KURULUŞU Yunanistan'ın mekodanya bölgesi vodina (edessa) kentinin bulunduğu yükseltiler ile Kaymakçalan dağları arasında kalan ovalık bölgeye verilen ad. Osmanlı zamanında Selanik sancağına bağlı müslüman Türklerin oturduğu yerleşim yeri. 1923 yılında yapılan mübadelede lozan antlaşması gereği burdaki 20.000 müslüman - türk Türkiye'ye yerleşti. Türkiye'den de hristiyan rumlar bu bölgeye yerleştirildi. 1323 yılında Vodina Karacaova ve Yenicei Vardar nahiyelerin birleştirilmesiyle Karacaabad kazası kuruldu. İki yıl sonra ayrılıp tekrar eski adlarını aldı. Osmanlı devletinin rumeli beylerbeyi Evronos gazinin [ Karaca Bey, “Karaca Paşa” ve “Dayı Karaca Bey” isimleriyle de bilinir. Osmanlı zamanında Selanik vilayetine bağlı Karacaova'ya ve Bursa'nın Karacabey ilçesine adını veren kişidir. Ankara doğumludur Osman Gazi'nin silah arkadaşlarından Emir Karaca Ali'nin torunudur. II. Murat'ın önemli komutanlarındandır. Fatih Sultan Mehmet tahta geçince de onun yanında yer almış, İstanbul'un fethinde önemli görevler üstlenmiştir. 1456 yılında Belgrad kuşatması sırasında şehit düşmüştür. Mezarı Bursa/Karacabey'de İmaret Camii avlusundadır.) Karaca Paşa tarafından alındığı için bu ovaya Karacaova demişlerdir. Bu bölgeden mübadil olarak gelenlere de Karacaovalı diyorlardı. Karacaova Tepeden Bakış Selanik Sancağına Bağlı Karacaova-Vodina-YeniceVardar Nahiyelerinin Birleşmesiyle Karacaabad Kazası Kuruldu. Osmanlı Döneminde Bu Bölgeden Yetişen Tarihte İz Bırakan Ünlüler Zübeyde Hanım (1857)- Atatürkün annesi . Barbaros Hayreddin Paşa, Osmanlı tarihinin ünlü denizcilerinden, kaptan-ı derya Barbaros Hayreddin Paşanın, babası Yakup Ağa, bir Osmanlı Türk sipahisiydi. Barbaros Hayreddin Paşanın-kardeşleri-oruç reis-ilyas reis. Hayali asıl ismi Mehmed'tir. Edebiyatı şairinin mahlası. Eserleri zengin bir hayal gücüyle yazılmış, ince ve duyarlı bir üsluba sahiptir. Ahmet Kadiri - Osmanlı şairidogum tarihi bilinmiyor. Dr. Yusuf Vardar 1921 - Tübitak Bilim Ödülünü alan İlk botanikçi. Hakkı Yeten -( baba hakkı- 1910 ) beşiktaşlı futbolcu. Muharrem Hürrem Erman -( 1913 ) Erman Filmcilik Türk sineması. Karacaova Kaymakçalan Yolu Karacaova'da Mübadillerin Meslekleri İMAM YAZICI MOLLA 17 23 339 HAFIZ HOCA ÖĞRETMEN MÜDERRİS KADI TÜCCAR İPEKÇİ KOZACI ÇİFTÇİ BAKKAL KAHVECİ FIRIN BERBER KUAFÖR TERZİ USTA KUNDURACI TÜTÜNCÜ KALFA PEHLİVAN 149 110 7 5 1 40 634 526 5871 30 18 3 11 1 4 11 10 7 2 35 Mübadele Döneminde Karacaova Köylerin Nüfusu - Hane olarak yazılmıştır, eşler dahil değildir GUSTULÜP-489 FUŞTAN-592 KOZİŞAN-315 KARALAT-243 MANASTIRCIK-119 ISLATANA-266 BİZOVA-198 NOTYA-781 KARADERE-98 PODRUM-117 USTROVİNE-105 ÇERNEŞ-178 LOFÇOVA-1 TRESTENİK-377 TOROMANLI-10 GABARİŞTE-183 SÜREN-418 SEPİSKA-343 NOHOR-226 PİRBODİŞTE-297 DRAĞMAN-383 NÜVİYE-1 KAPENYAN-468 Gustulüp Köyü, Karacaova Karacaovalı Mübadillerin Hikayesi GAZETECİ YAZAR İSKENDER ÖZSOYUN KİTABINDAN ALINTI -yüz yıllık ömründe üç padişah, bir halife, on cumhurbaşkanı gören Solmaz’ın Kapiyani’de başlayan ve Bilecik’in Vezirhan Beldesi’nde devam eden hayatını okuyacaksınız. “Softalar”dan Ali Solmaz, her mübadilin yaptığı gibi köyünü anlatarak başladı konuşmasına: “Bin hanelik köyümüz Türk köyüydü. 40-50 hane Hıristiyan vardı. Hıristiyanlar Rum, Bulgar ve Roman karışıktı. Bize ağa derdi gâvurlar. Ağalar gâvurlara küçük küçük evler yapmıştı. Onlar bizim işçimizdi. İş zamanı dışında özel hayatımızda aramıza sokmazdık Hristiyanları. Köyümüze sekiz on hudut köy vardı. Meselâ Sıbıska (Aridea), Sonra Gustulüp (Kostandi), Fuştan, Bizova (Megaplatonas) ve Slatin şimdi hatırladıklarım) Fuştan Köyü, Karacaova Sarıyer Lozan Mübadiller Derneği'nin Samsun'da Mübadele Konferansında sunduğu tezden alıntıdır. Selanik Karacaova bölgesinde yaşayan atalarımızın, bir gemi (Gülcemal vapuru) ile Türkiye’ye getirildikten sonra İstanbul Sarıyer'de değişik köylerdeki yerleşimleri ve yaşamları anlatılmaktadır. Bu çalışmanın amacı İstanbul ili Sarıyer ilçesinde yaşayan mübadiller hakkında bilgi vermek ve onları diğer mübadillere tanıtmaktır. Ayrıca Selanik Karacaova bölgesinde yer alan Fuştan köyündeki halkın mübadele öncesi ve sonrası yaşam koşulları, günümüzde yaşayan 2. Kuşak mübadillerle yapılan söyleşilerle kısaca anlatılmaya çalışılacaktır. GİRİŞ Osmanlı İmparatorluğu döneminde Selanik Sancağına bağlı Karacaova yada diğer adıyla Karacaabad nahiyesinde yer alan Türk köylerinden Fuştan, Güstlup, Kuzuşan ve Trastanik de bulunan halkın bir kısmı Lozan mübadele antlaşması sonrası İstanbul Sarıyer ilçesinde bulunan Bahçeköy, Gümüşdere köyü, Kemerburgaz ve Rumeli Fenerine yerleştirilmişlerdir. O bölgeden gelen halkın Karacaova diye adlandırdığı Vodina vilayetine bağlı bu yerin günümüzdeki adı ise Edessa’dır. Yunanistan’ın kuzeyinde Makedonya bölgesinde yer alan Karacaova Kaymakçalan dağları arasında kalan ovalık bölgedir. Karaca paşa tarafından alındığı için bu bölgeye Karacaova, bu bölgeden gelen mübadillere de Karacaovalı demişlerdir. Karacaova (Vodina) bölgesi Osmanlı İmparatorluğu zamanında ilk kez Gazi Evrenos paşa tarafından 1390 yılında alınmış ve daha sonra kaybedilmiştir. Tekrar II. Murat zamanında 1430 yılında kesin olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır (1). Osmanlı İmparatorluğu’nun Rumeli de yaptığı fetihler sonrası Anadolu’nun değişik yörelerinden getirdiği Türkleri bu bölgelere yerleştirdiği birçok tarihi kaynakta anlatılmaktadır(2). Osmanlı tarihi ile ilgili yazılmış olan bir eserde Selanik vilayetinin 2. Kez fethinden sonra Yenice-i Vardar da bulunan Türklerin bir kısmının bu bölgeye aktarıldığı belirtilmektedir (1). Karacaova bölgesinden gelen halk Türkçe’nin yanı sıra Makedonca dili de konuşmaktaydı. Başbakanlık arşivlerinde, Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait arşivlerde mübadeleden 1700’lü yıllara kadar geriye giden kayıtlar bulunmakta ve Karacaova da yaşayan bu köyler hakkında bilgiler yer almaktadır. Daha eski yıllara ait belgelerin düzenlenmesi ise devam etmektedir (3). Alman araştırmacılar tarafından 1900’lü yıllarda yapılmış olan Rumeli’deki nüfus haritaları incelendiğinde diğer köylere nazaran Fuştan’ın aynı Voden (Vodina) gibi büyük harflerle yazılması, buranın o yıllarda da büyük bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Fuştan köyü, merkez mahalle ve Mariçe mahalle olmak Üzere iki mahalleden meydana geliyordu. Lozan antlaşması sonrası, burada yaşayan halk Selanik limanından kalkan bir vapurla Türkiye’nin batı kıyılarına gelmişlerdir. Karacaabad nahiyesindeki Fuştan köyünde yaşayan halktan 80 hane Bahçeköy’e, 18 hane Rumeli fenerine, 20 hane Cebeci’ye, 75 hane Kütahya’ya 40 hane Bilecik Küplü’ye 3 hane Kemerburgaz’a (Kuzuşan'dan gelenlerin çoğu bu bölgeye) 25 hane Bursa Gürsu’ya ve Mariçe mahallesinden 80 hane Gümüşdere köyüne yerleştirilmiştir (4). Bir kısmı akrabalarının yanına olmak Üzere değişik şehirlere göçmüşlerdir. Kemerburgaz’a da Kuzuşen, Slatina, Trastanik köyleri iskan edilmiştir. Diğer köyler başka yerlere yerleştirilmişlerdir. Karacaova Fuştan da tarıma elverişli ve oldukça verimli olan topraklarda halkın çoğu çiftçilik ile geçimini sağlamaktaydı. Yaşlıların anlattığına göre “her çeşit sebze ve meyve yetişmekte ve köyün içinden geçen bir dere olduğu için sulama gibi bir problemleri bulunmamaktaydı. Hatta kışın yapılan misafir gezmelerinde kurutulmuş meyveler (üzüm, incir, ceviz vb.) ikram edilmekteydi” (5). Ayrıca Osmanlı döneminde İstanbul’dan sonra en gelişmiş vilayet olan Selanik de bulunan köylerinde oldukça gelişmiş olduğu mübadillerin anlattıklarından ve arşiv kaynakla- rından anlaşılmaktadır. Fuştan köyünde gelen kişilerin 2. Kuşak çocukları ile yapılan söyleşilerde “buranın diğer köylere göre merkez konumunda olduğu, her hafta Pazar kurulduğu ve diğer köylerdeki insanların buraya alışverişe geldiği, kadın ve erkek berberlerin, alış veriş çarşısının bulunduğu” bir yer olduğu anlatılmakta, bu bilgiler Osmanlı arşivlerindeki belgeler ile de uyuşmaktadır. Öte yandan Fuştan da yaşayan halkın bir kısmı ipek kozası Üretimi, ipek Üretimi ve dokuma tezgâhlarında değişik kumaşlar Üretimi ile de uğraştığı yapılan söyleşilerden anlaşılmaktadır. Bunların yanı sıra halkın gereksinimlerine cevap veren ayakkabı tamircisi, kasap, fırıncı, usta, kahveci gibi mesleklerle uğraşan kişiler de vardı. Fuştan da yaşayan büyüklerimizin Müslümanlık konusunda dini bilgilerinin de oldukça iyi olduğu hem yapılan söyleşilerden hem de gelenler içinde Hafız, molla ve imam gibi dini lakaplar taşıyan insanların fazla olmasından anlaşılmaktadır. Hem kadın hem de erkeklerde Hafız lakabı taşıyan birçok kişi, sadece erkeklerde Molla ve imam olarak adlandırılan kişiler bulunmakta ve bu kişilerin dini bilgilerinin oldukça iyi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca okullarda eğitim almış kişilerde bulunmaktaydı (kadı gibi) (4,5,6). Mübadillerin yerleştirildiği İstanbul Sarıyer’de bulunan Bahçeköy ise 1825 yılında II. Mahmud’un kendi için yaptırdığı bentler zamanında küçük de olsa Bahçeköy isimli bir yerin varlığından söz edilmektedir. çünkü daha Önceden inşa edilen Topuzlu Bent (1750) yılında da bulunduğu tahmin edilmektedir. Aslında Bahçeköy de yaşayan Rumların Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad seferi sırasında esir aldığı Sırp halkı olduğu İstanbul’daki bu ormanlık bölgeye getirdiği (adını bu köylülerden alan Belgrad Ormanı) bildirilmektedir. Ormandaki su kaynakla- rına yakın bölgede yaşayan bu kişiler, o zamanlar İstanbul’a su sağlayan kaynakların kirlenmesine neden oldukları için bugünkü Bahçeköy kurularak 1890 yılında buraya taşınmaları sağlanmıştır. Karacaovadan gelen mübadiller o zamanlar Rumların gittiği bu köye yerleştirilmişlerdir. Yaşlıların anlattıklarına göre o zamanlar Bahçeköy, oldukça güzel, her tarafı çiçekli, meyve ağaçları ile dolu yemyeşil bir köymüş. Fuştan Mariçe mahallesinden gelen mübadiller Gümüşdere köyüne yerleştirilmişlerdir. (Rumlar zamanında domuz çiftliği olarak kullanıldığı için domuzdere olarak adlandırılmaktaydı) Bunlar Özellikle çiftçilik ile uğraşmakta, büyük tarım arazileri ekip biçmekte ve geçimini tamamen bu yolla kazanmaktadırlar. Günümüzde bu köyde yaşayan halk hala çiftçiliğe devam etmektedir. Selanik Vodina bölgesinden İstanbul Sarıyer’e gerçekleşen göç yolu şekil 1 de yer alan haritada gösterilmiştir (şekil 1). Mübadele ile gelen atalarımıza sadece yaşayacakları bir ev, ekip biçecekleri bayır ve tarlalar sınırlı ölçüde verilmiştir. Hiç kimse Selanik’te bıraktığı yerler kadar mal sahibi olamamıştır. Gelen 1. kuşak mübadiller her zaman Rumeli’yi Özlemişler ve bir gün oralara geri gideceklerinin hayalini kurmuşlardır. Burada yaşadığı toprakları hiçbir zaman benimseyememişler. Selanik Karacaova’da iken daha iyi yaşam koşulları ve daha iyi eğitim düzeyine sahip olan atalarımız, mübadele sonrası yaşanan çok büyük sorunlarla uğraşmak zorunda kalmışlardır. KAYNAKLAR 1. Cezar M. Sertoğlu M. 1958. Mufassal Osmanlı Tarihi cilt 1 ve cilt 2 2. Hallaçoğlu Y. 2010. 'Anadolu'dan Balkanlara Yörük Türkmen Kültürü' Bal-Göç ve Dağ-Der konferansı 3. Yazıcı H. 2007. Osmanlı arşivlerinin incelenmesi 4. Şen M. 2010. Selanik Fuştan köyü hakkında bilgiler 5. Balaban H. 2010 Selanik Fuştan köyü hakkında bilgiler 6. Erkaptan F. 2010. Selanik Fuştan köyü hakkında bilgiler Sarıyer, Bahçeköy Lozan Mübadilleri Dernek Açılışında Vodina, Edessa - 1899 yılında çekilen resim Rumelide Müzik Karacaova'da Karacaabadda Oyunlar Rumeli balkan müzikleri ses renkleri itibariyle klasik türk müziğine yatkındır. Rumeli türküleri genelde klasik türk müziği sazları ile icra edilir. Rumeli türkülerin bir bölümü eşkiya öykülerine dayanır. Karacaovalıların KARACAABADLARIN oynadığı oyunlar; karayusuf, alaybey, çalsın davullar, çaydan aşağıya gelseyrek, kazibem, kampana, selanik. 1960 Yılı Mübadil Düğünü Selanik, Karacaabad, Vodina, Vardar, Çanakkale Şehitlerimiz Yenice ALİ AĞA MEHMET --- SELANİK KARACAABAT --- --- 1897 HASAN HÜSEYİN --- SELANİK KARACAABAT --- --- 1916 MUSTAFA MEHMET AĞA --- SELANİK KARACAABAT ----1906 KAŞİF FEENDİ TALİP --- SELANİK VODİNA --- --- 1915 İSMAİL HÜSEYİN --- SELANİK VODİNA --- --- 1906 İBRAHİM MEHMET --- SELANİK VODİNA --- --- 1906 MELİK EFENDİ HACI ABDİ --- SELANİK VODİNA --- --1921 AHMET EMİN MUSTAFA --- SELANİK YENİCE --- --- 1916 ALİ AĞA MEHMET --- SELANİK YENİCE --- --- 1876 ALİ VASFİ TEVFİK --- SELANİK YENİCE --- --- 1921 DURAK HASAN --- SELANİK YENİCE --- --- 1906 HACI ALİ VASFİ HACI TEVFİK BEY --- SELANİK YENİCE ----1921 HASAN MEHMET PANBURZ --- SELANİK YENİCE --- --1906 HASAN MUTİN --- SELANİK YENİCE --- --- 1906 SAMİ EFENDİ HASAN --- SELANİK YENİCE --- --- 1915 MUSTAFA MEHMET çİNCİ --- SELANİK YENİCE --- --- 1906 Karacaovada Nahiye Müdürleri Fuştan Hüseyin Faik Efendi Karacaabad Cemal Bey Karacaabad Ali Galib Bey 1905 Yılı 1906 Yılı 1906 Yılı Fuştan nahiye müdürü Karacaabad Ragıp Efendi Karacaabad Hüseyin Bey Ömer Ağa Ahmet Ağa Musa Ağa Eyüb Kamil Efendi Abdülvahit Efendi Mehmed Reşad Bey 1908 Yılı - Atatürk'ün eniştesidir 1855 Yılı 1856 Yılı 1856 Yılı 1887 Yılı 1891 1892 Yılı 1898 Yılı Selanik Sancağı Toplam Karacaabad Vodinadan 0strovadan Vardar Karaferiye Ağustos Doyran Usturumca Avrathisar Karadağ Tikveş- Köprülü 559 Köy 23 Köy 3 Köy 14 Köy 101 Köy 40 5 85 65 44 86 93 Bizova köyü - Karacaova - Edirne Erdek Gürsu genelde yerleşim oldu Mübadil Kimdir? Mübadele, bilhassa müslüman Türkler için sıradan bir göç olayı değildir. Türk mübadiller, ata topraklarında bırakmaya mecbur kaldıkları ev, bark, bahçe, dükkan ve arazilerine karşılık Türkiye’den kaçan rumlar’dan kalan arazilerin bir bölümünü almışlardır. Dolayısıyla bilinçli hiçbir mübadil, “muhacir” sıfatını kabul etmez, her fırsatta bu sıfatı reddederek “mübadil” sıfatını taşıdığını muhataplarına ısrarla anlatır. Drağman köyü - Karacaova - Marmara bölgesi yerleşimi oldu Evlad-ı Fatihan Evlâd-ı fâtihân, Rumeli’de oturan Rumeli fâtihlerinin torunları ile fetihler genişledikçe buraya Anadolu’dan getirilip yerleştirilen Türkmenlere verilen isimdir. Bunlardan bir askerî teşkilât kurulmuştu. Yörük vilâyetleri de denilen Manastır, Pirlepe, Florina, Cuma, Tikveş, Radoviş, İştip, Doyran, Ustrumca, Avrethisarı, Yenice, Vodina, Serez, Demirhisar, Zihne, Drama ve Langaza şehirlerinde yaşarlardı. Konya’dan Gelmişiz! Rumelililerin çoğunun Konya’dan geldiğini söylemesini yadırgamamak lâzımdır. çünkü Konya büyük bir vilâyettir. Karaman, Mersin, Antalya, Niğde ve Aksaray’ı içine alırdı. Selçuklu saltanat merkezi olduğu için, kalabalık bir Türk nüfusunu barındırıyordu. Osmanlılar Rumeli’ye geçtiğinde uçsuz bucaksız tenha bir arazi ve boş köylerle karşılaştı. Bazısının zannettiği gibi halkını sürmedi. Fetih esnasında Balkanlar zaten harb, kıtlık ve sâri hastalık sebebiyle neredeyse boşalmıştı. Buraya Konya, Kastamonu, Balıkesir gibi mahallerden ahâli nakledildi. Bu şehirler eski birer beylik merkeziydi. Biraz da bu sebeple nÜfus yoğunluğu fazlaydı. Böylece hem yeni topraklar şenlendirildi. Hem de eski beyliklerin hatırası ortadan kaldırılarak, millî birliğe hizmet edilmiş oldu. Ancak belki ilk iskân Konya’dan olduğu için, Rumelilerin neredeyse hepsi Konya’dan geldiklerini söyler. Önce gelenler de var Rumeli, eskiden beri Türklerin yerleştiği bir mıntıka idi. Bizanslılar, IX. asırdan itibaren Anadolu’dan dalga dalga gelen çok sayıda Türk aşiretini buraya geçirmişti. Bunlar Selânik, Serez, Tesalya, Vardar, Varna gibi yerlere yerleştiler. Orhan Gazi zamanında geçilen Rumeli’ye Osmanlıların ilk göçü Sultan I. Murad zamanında oldu. Manisa yörükleri Serez’e, Aydın yörükleri de Filibe’ye yerleştirildi. Üsküp ve Niş arası da Türklerle şenlendirildi. Sultan II. Murad ve Fatih zamanında, Karamanoğulları ile mücadeleler esnasında Konya, Karaman ve Ankara civarından hayli Türkmen göçürüldü. Bunları teşvik için toprak, tımar ve imtiyazlar tanındı. Rumeli’ye Türk göçleri sadece Anadolu’dan değildir. Karadeniz’in kuzeyinden de mühim mikdarda Türk nüfusu mıntıkaya yerleşmişti. Yıldırım Sultan Bayezid, Bulgarlardan aldığı Dobruca’ya Kırım Tatarları yerleştirdi. Timur Han istilâsı Üzerine yüz bini aşkın Kıpçak Türkü Romanya ve Tuna Üzerinden gelip Edirne, Filibe ve Tatar Pazarcığı havâlisine yerleşti. Bulgaristan’ın kuzeyindeki Türkler umumiyetle bunlardandır. Böylece bir asır içinde Rumeli’ye yerleşen Türk nüfusu milyonu buldu ve zamanla her yerine yayıldı. Müslüman Arnavud, Boşnak ve Rumların arasında kalanlar, zamanla bu dindaşlarının dilini benimsedi. Rumeli, Osmanlı Ülkesinin en kültürlü, nezih, dindar ve müreffeh mıntıkasıydı. Buraya yerleştirilecek olanlar, umumiyetle görgülü topluluklarından seçilirdi. Yanlarında din adamları ve dervişler bulunurdu. Köy ve kasabalarını câmi, medrese ve tekke mihveri etrafında teşkil ederlerdi. Rumeli’de, Macaristan’a kadar, adım başı bu dervişlere ait tekke ve türbe kalıntılarına rastlanır. Karlat Köyü, Karacaova - İzmir ve Marmara bölgesi yerleşim Selanik ve Kazaları Doğumlu ŞehitlerAğırlık Yüzbaşı, Teğmen ve Er İç İsyanlarda-Eşkiya Müsademesinde Balkan Savaşında Birinci Dünya Savaşında Görev Şehitleri İstiklal Savaşı Kırım Savaşı 27-Şehit 2- Şehit 96-Şehit 1-Şehit 13 Şehit 5 Şehit Osmanlı Rus Savaşı 5 Şehit Osmanlı Yunan Savaşı5 Şehit Selanik ilçeleri - Karacaabad - Vodina - Yenice - Usturumca - Tikveş - Taşoz - Langaza - Kesendire - Katrin - Gevgili Doyran - Aynaruz Avrathisarı - şehitler ŞEHİT BİLGİLERİ Baba Adı : MEHMET Adı : ALİ AĞA Lakabı : Doğum Yılı : ...Sınıfı : RÜtbesi : YÜZBAŞI Askerlik Şubesi : İli : SELâNİK İlçesi : KARACAABAT Bucak : KÖyÜ : Kolordu : Fırka : Alay : 54 Tabur : 2 BÖlÜk : 3 Harp : OSMANLI-YUNAN SAVAŞI Cephe : ÖlÜm Yeri : çATALCA MUHAREBESİ ÖlÜm Tarihi : 23/02/1313 Vardar Türkleri IV.-IX.(400 ve 900 ncü yüzyıl) yüzyılları arasında Balkan yarımadasının en güney noktasına kadar inen orta asyadan gelen Hun, Avar, Bulgar ve Oğuz Türklerinden kalan küçük grupların Bizans tarafından birleştirilmesiyle meydana getirilen daha büyük bir Türk grubu veya topluluğudur. döneminde selanik ve yenice vardar bölgelerine yerleştirilmiştir OSMANLI dönemindede selanik ve yenice vardar çevresine anadoludan gelen türkler yerleştirilmiştir Makedonya Bölgesi İlk istila hareketlerinden itibaren Indocermenler, Keltler, Ilirler, Traklar, Daçyalilar, Dorlar, Akalar, Avarlar, Iskitler, Kuman-Kipçaklar, Mikenler, Bulgarlar, Slavlar, Romalilar bu cografyayi ya geçici akinlarla ya da kalici istilalarla bölgeyi etkilemis, birbirinden farkli kavimler bölgede pespese yönetimler kurarak hüküm sürmüslerdir. Makedonya'nin uzun tarihi boyunca, milattan önce VII. Yüzyildan X.Yüzyila kadar ki dönemlerde, bu bölgede Makedon Kralligi ( II.Filip, Büyük Iskender), Roma Imparatorlugu, Dogu Roma (Bizans) Imparatorlugu, Bulgar ve Sirp Kralliklari ile OSMANLI Devleti egemenlik kurmuslardir. OSMANLI devletinde 500 yıl 1912 yılına kadar hakimiyetindeydi KARACAOVADA OSMANLI ZAMANINDA 50 ayrı eşkiya ile ilgili olay olmuştur. 6 cinayet olayı olmuştur pazar karacaabad merkez ve fuştanda pazar günü kurulmaktaydı sibiska merkez olarak belirleniyor. KARACAOVA'DA OSMANLI ZAMANINDA HRİSTİYAN OKUL VE KİLİSELERİ Girişte köyünde rum okulu Estrapeşte köyünde rum okulu Bozar köyünde hristiyan mektebi Pazar köyünde bulgar mektebi Rodiviei zir köyünde bulgar kilisesi Peryovişte köyu rum mektebi Terepete köyü bulgar mektebi Yahova köyünde rum mektebi Osmanlı Arşivinden Karacaabad Tarih: 28/Ca/1214 (Hicrî) (MİLADİ 1799) Dosya No:62 Gömlek No:2916 Fon Kodu: C..AS.. Selanik mülhakatından Vodine'deki Karacaabad Evlad-ı Fatihan karyelerinden dört eşkinci ve bir nefer piyade ile diğer karyeler ahalisinden emval-i emiriyelerini vaktiyle edada muhalefet etmekte olduklarından ve bunun diğerlerine de sirayetle mukataa usulunun ihlaline sebep olacağından bahisle merkumların fatihandan çıkarılarak yerlerine münasiplerinin alınması. Vodina - Edessa Tasfiye Talepnamesi MÜBADİL ailesinin Yunanistan’daki mal varlığının miktarını ve paraca değerini ayrıntılarıyla gösteren ve Muhtelit Mübadele Komisyonu’na sunulması gereken belgenin bir kopyası. Bu belgeler MÜBADİLİN kendisi tarafından doldurulmuş, yerel ihtiyar heyetince imzalanmış ve karma komisyon tarafından da onaylanmıştı. Göçmen ailesinin talepnamede gösterdiği mal varlığının sonradan yapılacak incelemesinde doğruluğu saptandığında Türkiye’deki terk edilmiş mallardan hakkını alması öngörülüyordu. Örnek Talepname (Osmanlıcadan Türkçeye Çevrilmiştir) Karacaovalılarda Geleneklerden Örnekler 1- Su dökerek uğurlama: Gidenin arkasından su dökmek eski Türkler'deki su kültünün doğurduğu bir adet 2- Tahtaya Vurmak: Yine, istenmeyen bir olay duyulduğunda tahtaya el ile tokmak gibi üç kere vurulması da, kötülükten korunmak, 3- Kurşun Dökme İnsana musallat olan kötü ruhların olumsuz etkisini ortadan kaldırmaya yönelik olarak çok eski dönemlerde kalma 4- Kırmızı kurdele: Loğusa kadınların başına bağlanan kırmızı kurdela . Bu kurdelanın anneyi ve yeni doğan çocuğu, şeytana karşı koruduğuna, 5- İslâmiyet'te ölümün ardından 40 gün geçtikten sonra Kur'an ve Mevlit okutma 6- Mezar ziyareti ve selvi ağacı dikmek ve kişilerin mezarlarına da, belirli olması için tümsek biçimi verilmiştir. 7- Nazar: Anadolu’da halk arasında “nazar” olgusu çok yaygın bir inançtır. Bâzı insanların olağandışı özellikleri olduğu ve bunların bakışlarının karşılarındaki kimselere rahatsızlık verdiğine, kötülük yaptığına inanılır. Bunun önüne geçmek için “nazar boncuğu”, “deve boncuğu”, “göz boncuğu” v.s. takılır. Nazar olgusu da eski Türk inançlarındandır. Karacaova köylerinde gençlerin oynadığı oyun mübadele öncesi aşık oyununun oynanış anlatımı Aşık Oyunu Aşık oyunu, koyunların dizinde bulunan dört yüzlü kemikle oynanan bir oyun. Tarihi bir Türk oyunudur. Kadim çağlardan günümüze gelene kadar Türkistan ve Türkiye başta olmak üzere Türklerin yayıldığı tüm coğrafi bölgelerde bu oyuna rastlamak mümkündür. Aşık oyunu günümüzde de Türk köy, kasaba ve hattâ şehirlerinde oynanmaktadır. Oyun en az iki kişi ile oynanır. Osmanlı Öncesi Türkler Osmanlı'dan önceki Türkler, Slavların, Rumların, Ulahların, Arnavutların ve diğer Balkan unsurlarının arasında dağınık halde yaşamalarında rağmen millî nitelik ve değerlerini yani Türklüklerini kaybetmediler. Onlar 1292 yılından itibaren Makedonya'ya girmeye başlayan Selçuklu Türklerine, 1336'da 70 gemiyle Selanik üzerinden Vardar vadisine yerleşen ve özellikle 1371 Meriç zaferinden sonra Makedony...a'yı ve diğer topraklarını fethetmeye başlayan Osmanlı Türklerine katılarak Sırplara, Rumlara, Bulgarlara, Romenlere, Arnavutlara ve diger Balkan unsurlarına karşı kahramanca savaştılar. Böylece onlar, Selçuklu ve Osmanlı Türklerinin Balkan yarımadasına yerleşmesine, Osmanlı devletinin bu yarımadada 550 yıl kalmasına ve bu yarımadanın bir Müslüman Türk bölgesi olmasına yardımcı oldular. Osmanlı Türkleri Balkan yarımadasını ve diğer toprakları orduyla fethettiler. Bu toprakları Hun, Avar, Bulgar, Oğuz, Vardar, Peçenek, Kuman ve Selçuklu Türklerinden kalan ve Anadolu'nun değişik yerlerinden getirilen binlerce Türk ailesiyle 550 yıl fevkalade iyi bir şekilde idare ettiler. Karacaabad Anlamı KARACAOVA, Osmanlı’nın kendisine niçin KARACAABAD dediğini göstermiş, dağların al karıyla, ovanın kırmızı gelinciklerini buluşturmuş. Karacaâbâd da, kırmızıyla beyaz buluşmuş. Karacaova , bir şehir, kasaba veya köy ismi değildi. Bir ovanın, bir yörenin ismiydi. “Bu ovaya Osmanlılar zamanında Karacaâbâd derlerdi, bu yöreyi Karaca Paşa fethettiği için bu isim verilmiş.” Karaca’nın sonuna gelmiş “âbâd” Arapça ve Farsça’daki manalarını hat “Âbâd” Arapça’da; ebed kelimesinin çoğuluydu, sonsuz, ebedi zamanlar demekti. Farsça’da ise bayındır, şenlikli manasına geliyordu. “Âbâd... eylemek” deyince bir yeri yaşanır hale getirmek, huzur mekânı haline çevirmek manası anlaşılırdı. Ecdat, Karacaova’ya niçin Karacaâbâd demişti? Bu toprakların ssonsuz olarak bayındır, şenlikli ve huzur yeri olmasını mı kast etmişti, bunu mu dilemişti? Evliya Çelebi, Vodina ve Karacaâbâd’ın sularından bahsederken “hayat suyudur” demektedir. Acaba Evliya Çelebi hayat suyu demekle neyi kast etmişti? Bu suların hem çok lezzetli hem de insanlar için çok faydalı olduğunu mu? “Karacaova, dört bir tarafından dağlarla çevrilmiştir. Çok verimli bir ovadır, meyvecilik çok ileridir. Bu dağlardan biri de Kaymakçalan Dağıdır, bu dağda kayak merkezi vardır Karacaova İle İlgili Dışişleri Bakanlığının Belgesinden Alıntı (Mübadele Öncesi) Dışişleri Bakanlığınca yayınlanan belgelerde ayrıntılı bilgiler verilmektedir. Bu belgelere göre Karaca ova ve Fuştan mevkilerinde Yunan makamlarının her türlü ‘tecavüzat’ ve ‘taarruzat’ yöntemlerine başvurduğu ve bahsi geçen bölgelerde askeri komutan olan İkonomos’un Türkleri zorla evlerinden çıkardığı, mallarını yağma ve mezarlarını tahrip ettiği ve bu zulümlerden kurtulmak için Türklerin dağa kaçtığı ifade edilmektedir. Türkiye Lozan’ı imzalayan devletlerin elçiliklerine bir nota vererek bu durumu protesto etmişti Osmanlı 1910 Yılı Karacaova (Karacaabad) Nüfus Sayımı MÜSLÜMANLAR ATAERKİL(Yunan) ROUMONİSTES(romen-ulah) EXARCHİKOS (makedon) CHRİSTİON KIPTILER(Hiristiyan çingene) TOPLAM Hilmi Paşa tarafından yapılan sayım kere 23.842 3,332 57 5.349 728 33.308 Karacaabad Mübadillerin Yazdıkları Tez- Tarih: 2/7/1928Sayı: Dosya: 102145Fon Kodu: 30..10.0.0Yer No: 123.878..8. Mübadillerin, Yunanistan'daki mallarının değerlerinin gerçek kıymetlerinden daha az tespit edildiğine dair Karacaabad mübadil muhacirlerinin yazdıkları tezkere. Atatürk'ün Amcası Ali Rıza Efendinin kardeşi, yani Atatürk'ün amcası Salih Bey Selânik'in (Karacaova-karacaabad) kazasının ( Kapiyana ) köyünde yaşadığı ve ordan Üsküp'e göç ettiği bazı kayıtlarda gözükmektedir. Kapinyani, Karacaova Mübadil Ailelerinde Reis Olan Mübadil ailelerinde reis olan kişilerin adları ufak kağıtlara yazılıyor, bu kağıtlar bükülüp bir kese-ye konuluyor; komisyon üyelerinin ve ihtiyar heyetinin öncülüğünde, bölüşümü yapılacak araziye gidilerek, adların yazılı olduğu kağıtların bulunduğu keseden isimler, bir çocuğa çektiriliyordu. Çekilen kağıtta kimin adı yazıyorsa, ilk ölçümü yapılan tarla, o kişi adına kayıtlara geçiriliyordu. Selanik’te Her Kesime Hitap Eden Selanik’te her kesime hitap eden okullar, bankalar, fabrikalar, oteller, kafeler, hanlar ve lüks mağazalar bulunmaktaydı. Ticaret hayatı bakımından bir fikir vermesi açısından söylemek gerekirse, 1898’de Selanik’te bulunan 2 bin esnafın 446’sı kunduracı, 302’si terzi, 297’si marangoz, 290’ı tenekeci, 106’sı demirci ve ...geri kalan 559’u da diğer meslek gruplarına mensup esnaftan oluşuyordu Selanikten MÜBADELEDE GELEN AİLELERİN MESLEKLERİ VEYA LAKAPLARI CUMHURİYET ARŞİVLERİ TASFİYENAMESİNDEN imam 364-/ hoca 1395-/ hafız 1926-/ molla 2745 (din adamı-eğitmen)-/ öğretmen 291-/ müderris (profösör )108/ -yazıcı (osmanlıda memur) 271 - / kolağası(subay)24-/ mühendis 14-/ doktor 55-/ subay 24-/ gazeteci 5-/ polis 84-/ avukat 28/ Makedonya, Selânik, Üsküp ve Manastır 1839-1876 yıllarında Makedonya, Selânik, Üsküp ve Manastır vilâyetini kapsayan bir Türk bölgesiydi. Bu bölgede Türklerden başka, Makedonya Slavlar, Rumlar, Ulahlar, Sırplar, Yahudiler, Ermeniler vb. unsurlar yaşıyordu. Bu bölgenin nüfusu ...o dönemde belirsiz kalıyordu. Orada yaşayan Slav unsurunu, Bulgarlar, Bulgar; Sırbistan, Sırp; Yunanistan, Rum; Romanya, Ulah sayıyordu. Adları sayılan Balkan devletçilikleri Makedonya bölgesi üzerinde türlü iddialar ileri sürüyorlardı. Onlar bu bölgeyi Osmanlı Devleti’nden ayırmak ve kendilerine ilhak etmek istiyorlardı. Onlardan her biri 525 yıl bir Türk bölgesi olan Makedonya’ya “o bölge benimdir” diye iddia ediyor ve iddia hudutlarını kendi emellerine göre genişletiyorlardı. Mukabil Emlak ve Arazi Kıymeti Rumeli umum müfettişliği nezdinde bulunan yabancı maliye kontrol komisyoncusunun 322 -323 (1906-1907) tarihlerinde yaptığı araştırmalarda Selanik ve Manastır Vilayetlerinde müslüman ahaliye ait emlak ve arazi kıymeti 70 milyon altın olarak tahmin edildiğinden buna Girit ve adalar da ilave... edilerek müslümanlara ait mal varlığı 90 milyon altın olarak öngörülüyor. Buna karşı Rumların bıraktığı mal varlığının bu rakamın ancak1/6 sına tekabül ettiği. Bu durumda geleceklere ancak bıraktıklarının 1/6 sı verilebilecektir. İskan ve Teavûn Cemiyeti Umumi Kongre Mübadele Encümeni Mazbatası kitabından Yenice Vardar şehir, istanbul'un fethinden tam 200 yıl önce osmanlı toprağı olmuş, 1912'de de yunanistan'a geçmiştir. jön türkler'in yetişme döneminde faaliyet gösterdikleri şehirlerden biri olması da vardar yenice'sini bizim için önemli kılar. yunanca isimleri; giannitsa veya yannitsa olan şehir, yenice yahut yenice-i v...ardar olarak da anılır. osmanlı donanmasının önde gelen isimlerinden, ilyas reis, oruç reis, barbaros hayrettin paşa ve divan edebiyatı şairi hayali'nin de yenice'li olduğu bilinir. Üç Kazaya Bağlı Kalmış Ayrı Dönemlerde Gastelop Köyü ( Gustulüp) ÜÇ KAZAYA BAĞLI KALMIŞ AYRI DÖNEMLERDE GASTELOP KÖYÜ (GUSTULÜP)- yenicevardar-vodinakaracaabad--başbakanlık arşivinden Tarih: 15/5/1924 Sayı: 21475A Dosya: Fon Kodu: 130..16.13.2 Yer No: 653.1952..5. *Selanik vilayeti (yenice vardar***...) kazası Gastelop köyünden gelen Tarih: 10/9/1924 Sayı: 32026 Dosya: Fon Kodu: ...130..16.13.2 Yer No: 539.1232..10. *Selanik vilayeti( Vodina****) kazası Karacaabad nahiyesi Gastelop köyünden Tarih: 21/7/1924 Sayı: A 30984 Dosya: Fon Kodu: 130..16.13.2 Yer No: 506.1032..12 *Selanik vilayeti( Karacaabad ****)nahiyesi Gastelop köyünde Tarih: 21/7/1924 Sayı: A 30984 Dosya: Fon Kodu: 130..16.13.2 Yer No: 506.1032..12. Gustulüp köyünden gelen mübadiller - İstanbul, İzmir Edirne- yerleşim yerleri Karacaova, Karacaabad Osmanlı Döneminde Köylerdeki Konutlar EVLER iki kattan oluşan üst katında iki odası alt katında ahır samanlık harman yeri avlu bahçe EV duvar bahçeleri genelde yüksek olur. Atla gelen yabancı hiristiyan vatandaş köye girmeden attan inerek yürür sebebi atın üstünde olduğu zaman yüksekten bakınca bahçe içini görmesin tersini yaparsa dayak sebebidir Karacaova gezimizde yaptığımız araştırmalarda Gusulüp köyündeki Türkler döneminden kalan evi incelerken Karacaova Köylerinin Birbirine Uzaklığı Gustulüp (Konstantia) Köyü Başlangıç Yeri Ída Miléa Nerómyloi Rizochórion Pródromos Filóteia Exaplátanos Theodorákeion Foústani Thiriópetra Neochórion Chrysí Voreinón Ydraía Agáthi Dorothéa Livádia Aridaía Áloros Aetochórion Xifianí Pefkotón Káto Áno Kranéa Lithária Sosándra Garéfeion Garéfeion (1.6km) (3km) (3.2km) (4.3km) (4.9km) (5.4km) (5.4km) (6.7km) (7.9km) (8.2km) (8.7km) (9.4km) (10.3km) (10.4km) (11.4km) (11.5km) (11.7km) (12km) (12.9km) (12.9km) (13km) (13.4km) (13.4km) (13.5km) (13.7km) (14.1km) (14.2km) Chrýsa Nótia Tsákoi Archángelos Káto Rodoniá (14.3km) (14.5km) (14.5km) (15.1km) (15.4km) Karacaabad 1924 Mübadelesinde Gelen Müslüman Türkler Yerleşim Yerleri İstanbul-Sarıyer-Bahçeköy- 80 Hane Gümüşdere 80 Hane Rumeli Feneri 15 Hane Kemerburgaz Cebeci Köyü Edirne-Merkez-Kıyık Mahallesi-Yıldırım Mahallesi İzmir-Çeşme-Alaçatı-Urla Kütahya Bursa Bilecik-Merkez-Küplü Adapazarı İzmit Samsun Sivas Giresun Tüm Mübadele Bölgesinden Gelenlerin Dağılımı Adana-8440, Afyon-1045, Aksaray-3286, Amasya 3844, Ankara 1651, Antalya 4920, Artvin 46, Aydın 6630, Balıkesir 37174, Bayazıt 2856, Bilecik 4461, Bitlis 3360, Bolu 194, Burdur 448, Bursa 34543, Çanakkale 11638, Çankırı .yok, Çorum 1570, Cebeli Bereket 2944, Denizli 2728,D.Bakır 484,Edirne 49441,Elaziz 2124, Erzincan 116, Erzurum 1095, Eskişehir 2567, Giresun 623, G.Hane 811, Gaziantep 1330, Hakkari 310, Isparta 1175,İçel 1037, İstanbul 36487, İzmir 31502, Kars 2512, Kastamonu 842, Kayseri 7280, Kırklareli 33119, Kırşehir 193, Kocaeli 27687, Konya 5549, Kütahya 1881, Malatya 76, Manisa 13829, Maraş 1143, Mardin 200, Mersin 3330, Muğla 4968, Niğde 15702, Ordu 1248, Rize.Yok, Samsun 22668, Siirt..Yok, Sinop 1189, Sivas 7539, Şebinkarahisar 5879, Tekirdağ 33728, Trabzon 404, Tokat 8218, Urfa 290, Van 275, Yozgat 1635, Zonguldak 1285, TOPLAM SAYI:463.534 (1921 VE 1928 ARASI GELEN MÜBADİL SAYISI Subustka - Anidia - Marmara ve Ege Bölgesine Yerleşim Yenice Vardar - Gazi Evrenos Paşa döneminde kurulan Türk kasabası Osmanlı ve Başbakanlık Arşivlerinden Karacaova - Karacaabad Bağcı ailelerin İzmir mıntıkasına, kozacı ailelerin Trakya bölgesine, kozacı olmayan ailelerin, niğdeye iskanlarına. Balıkesirden gelen Karacaova'lı 230 hane İstanbul Kemerburgaz'a iskanlarına. Karacaabad kazası Drağman köyüne ibtidai mektebi muallimliğine Selanik darulmualimin mezunu Hasan Tahsin Efendi'nin tayin edilmesi. Subustka ve Polyan köyleri mektebi idadilleri mualimleri olan Musa Kazım ve Mehmet Efendilerin becayişleri. 1281(hicri) yılında Selanik sancağı muzefatından yenicei Karacaabad kazasına hükümet konağı inşaatına kararı alınır. 1530 yılında YENİCE VARDAR- kaza – VODİNA nahiye – KARACAOVA adı geçmemekte (olivir) olarak geçmekte karacaova köyleri Yenice Vardar'ın köyleri olarak geçmektedir. 1530 yılında Yenice Vardarda müslüman nüfus hane olarak. Hane-1169 -(haneler 5 kişilik nüfüs olarak hesaplanır)/mücerret (bekar evlenmemiş)-204 - / muaf-64-/ akıncı 12-/toplam müslüman nüfusu 1437 hane sayılmış. 1216 (hicri) yılı mısıra gönderilmesi emrolunan beşyüz nefer asker Karacaabad'dan yazılıp, başbuğları tayin ve üçer aylık ulufeleri ita olunmakla gemi gönderilmesi kararı alınır. 1254 (hicri) yılında Yenice Vardar kazasına tabi Karacaabad nahiyesinin Gustulüp köyünde bulunan mayalık Mehmet cami’nin hitabetinin Hüseyine tevcii. Karacaabad nahiyesinin merkezindeki Pazar mahaline mektepler yararına konulan serginin ahaliden Kabul görmesi üzerine istihsaline izin verildiği. Notya Köyü Selanik 2008 Yılı Selanik Atamızın Evi Ziyarette Bulunanlar Karacaova Evladı Fatihan Mübadil Türklerin TorunlarıBahçeköy Ve Kemerburgazlılar Kuzişan Yenice Vardar 1916 Yılı Karacaovanın Dönemler İçinde Kazası Olmuştur Selanik Mübadil Torunları - 15.09.2008 Tarihinde Kurulan Sarıyer Lozan Mübadilleri Derneği Kurucu Üyeleri