bahcekoykitapfotograflar-eklenmisson

Transkript

bahcekoykitapfotograflar-eklenmisson
DÜNDEN BUGÜNE
SARIYER'İN BAHÇEKÖYÜ
MÜBADELENİN SELANİK KAZASI
KARACAOVA BÖLGESi
__________
HÜSNÜ YAZICI
Copyright © 2013, Hüsnü YAZICI
DÜNDEN BUGÜNE SARIYER'İN BAHÇEKÖYÜ
Mübadelenin Selanik Kazası Karacaova Bölgesi
Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kısmen veya
tamamen çoğaltılması veya farklı biçimlere çevrilmesi yasaktır.
DÜNDEN BUGÜNE SARIYER'İN BAHÇEKÖYÜ
Hüsnü YAZICI
Kapak Tasarım
: Yeliz Gazeloğlu
Dizgi ve Mizanpaj : Sage Yayıncılık
Baskı ve Cilt
: SAGE Matbaacılık
Baskı Tarihi
: Ocak 2013
Yayınevi
: SAGE Yayıncılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.
YAYINCILIK
Kazım Karabekir Cad. Kültür Çarşısı
No: 7 / 101-102 İskitler / ANKARA
Tel : 0312. 341 00 02 - 0312. 341 00 05 Cep : 0549 341 00 02
www.sageyayinevi.com [email protected]
İçindekiler
ÖNSÖZ........................................................................................5
BÖLÜM 1 - BAHÇEKÖY'ÜN KURULUŞU..............................6
Bahçeköy Kurucu Ailelerinden Örnekler................................6
Bahçeköy'de Geçmiş Yaşam....................................................7
Orman Fakültesi......................................................................8
Bahçeköy 1950'li Yıllar - Gazeteci Gözü ile Anlatım............10
Neşet Suyu............................................................................10
Geçmişte Eğitim....................................................................11
Belediye ve Muhtarlık...........................................................12
Eğitim Kurumları..................................................................14
Resmi Daireler, Dernekler, Sokaklar.....................................14
Bahçeköy İlkokulu................................................................15
Atatürk Arberatumu...............................................................16
Belgrad Ormanı - Petra Köyü................................................18
Kemerler...............................................................................19
Uyuyan Çınar........................................................................20
Mezarlıklar, Cami ve Çeşme.................................................21
Bahçeköy Spor Kulübü.........................................................26
Bahçeköy - Osmanlı ve Başbakanlık Arşivlerinden...............26
BÖLÜM 2 - KARACAOVA KURULUŞU................................30
Osmanlı Döneminde Bu Bölgeden Yetişen Tarihte İz Bırakan
Ünlüler..................................................................................31
Karacaova'da Mübadillerin Meslekleri..................................32
Mübadele Döneminde Karacaova Köylerin Nüfusu..............33
Karacaovalı Mübadillerin Hikayesi.......................................35
Rumelide Müzik Karacaova'da Karacaabadda Oyunlar........43
Selanik, Karacaabad, Vodina, Yenice Vardar, Çanakkale
Şehitlerimiz...........................................................................45
Karacaovada Nahiye Müdürleri.............................................45
Mübadil Kimdir?...................................................................47
Evlad-ı Fatihan......................................................................48
Konya’dan Gelmişiz!............................................................49
Önce gelenler de var..............................................................49
Selanik ve Kazaları Doğumlu Şehitler- Ağırlık Yüzbaşı,
Teğmen ve Er........................................................................51
Vardar Türkleri......................................................................53
Makedonya Bölgesi...............................................................53
Osmanlı Arşivinden Karacaabad...........................................54
Tasfiye Talepnamesi..............................................................56
Karacaovalılarda Geleneklerden Örnekler.............................58
Aşık Oyunu...........................................................................59
Osmanlı Öncesi Türkler........................................................59
Karacaabad Anlamı...............................................................60
Karacaova İle İlgili Dışişleri Bakanlığının Belgesinden Alıntı
(Mübadele Öncesi)................................................................61
Osmanlı 1910 Yılı Karacaova (Karacaabad) Nüfus Sayımı...61
Karacaabad Mübadillerin Yazdıkları Tezkere........................61
Atatürk'ün Amcası.................................................................62
Mübadil Ailelerinde Reis Olan..............................................62
Selanik’te Her Kesime Hitap Eden........................................63
Makedonya, Selânik, Üsküp ve Manastır..............................63
Mukabil Emlak ve Arazi Kıymeti..........................................64
Yenice Vardar........................................................................64
Üç Kazaya Bağlı Kalmış Ayrı Dönemlerde Gastelop Köyü
( Gustulüp)............................................................................65
Karacaova, Karacaabad Osmanlı Döneminde Köylerdeki
Konutlar................................................................................67
Karacaova Köylerinin Birbirine Uzaklığı Gustulüp (Konstantia) Köyü Başlangıç Yeri.......................................................68
Karacaabad 1924 Mübadelesinde Gelen Müslüman Türkler
Yerleşim Yerleri.....................................................................69
Tüm Mübadele Bölgesinden Gelenlerin Dağılımı.................69
Osmanlı ve Başbakanlık Arşivlerinden Karacaova Karacaabad............................................................................73
ÖNSÖZ
Ben mübadilim. Ailemiz Selanik'ten 1924 yılında mübadil
olarak gelenlerden. İskan edildiğimiz yer Bahçeköy. Amacım
Bahçeköy'ü ve Bahçeköy'lü mübadillerin geldikleri yeri tanıtmak
ve konu üzerine çalışacak olanlara yardımcı olmaktır. Bunun için
Selanik ve yörelerini ziyaret ederek Osmanlı arşivlerinde çalışmalar yaparak kitabı hazırladım.
YAZICI SOYADIN (LAKABIN ANLAMI GELİŞ
SEBEBİ)
yazıcı (katip-memur- demek) Osmanlı'nın her döneminde yer yer
kullanılmış Türkçe kelimelerden biridir. Osmanlı döneminde eğer
aile büyüklerinden memurluk yapan kişiler için hane ismi ve
lakap olarak da kullanılmıştır
HÜSEYİN YAZICI-OSMANLI DÖNEMİNDE (YAZICI
LAKABI)1800 YILI
MEHMET YAZICI-OSMANLI DÖNEMİNDE (YAZICI
LAKABI)-1850 YILI
HÜSNÜ YAZICI -1893 YILI DOĞUM YERİ--KARACAABAD-SELANİK-(1924 YILI BAHÇEKÖY YERLEŞİM)
SÜLEYMAN YAZICI-1928-YILI-DOĞUM YERİ-BAHÇEKÖY-SARIYER
HÜSNÜ YAZICI-1964-YILI-BAHÇEKÖY-SARIYERBU KİTABI İSİMLERİ YAZAN BABAM-DEDEM-DEDEMİN
BABASI-DEDEDEMİN DEDESİNE İLTİHAF EDİYORUM.
BÖLÜM 1 - BAHÇEKÖY'ÜN KURULUŞU
Bahçeköy, Sarıyer’in yemyeşil bir semtidir. İlk kuruluşu
1521 yıllarına dayanmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman Belgrad
Seferi sonrasında yanında getirdiği sırp esirleri bu bölgeye yerleştirmiş ve kurulan bu köy ile Belgrat köy çevresindeki ormana
Belgrat köy adı verilmiştir. Daha sonra köyün bent sularına zarar
verdiği anlaşılarak, köy buradan topluca alınarak şuan ki yerine
taşınmıştır.(1894)
Bu köye de Bahçeköy adı verilmiştir. 1924 mübadelesinde Selanik sancağından gelen Müslüman Türkler kurucu
aileler olarak yerleştirilmiştir. İlerki yıllarda Türkiye'nin değişik
illerinden göç almıştır. Göç aldığı illerimiz; Giresun, Kastamonu,
Rize, Trabzon, Sivas, Erzurum nüfusu 15 bine yakındır.
Bahçeköy Kurucu Ailelerinden Örnekler
Milli Mücadele sonrasında yapılan Lozan Konferansında
alınan karar gereğince köy halkı mübadeleye tabi tutulacaklar
listesine alındı. Köyün Rum halkı Yunanistan’a gönderildi,
Selanik Sancağı’ndan gelen Rumelili Türklerden bir kısmı da
Bahçeköy’e yerleştirildi. Böylece köyün yerli halkını Selanik
mübadilleri oluşturdu. Tam 80 Selanikli aile yerleşti
Bahçeköy’e! Zamanla ailelerden bir kısmı değişik şehir ve yörelere göç ettiler. Kurucu ailelerden kalanlar 50 – 60 aile!.
Bakalım hangi aileler varmış? Yazıcı (Hüsnü), Şen (Abdullah),
Kasap (Rıza), Barlas (Hasan), Özbekrem (Hüseyin-Mustafa),
Güzel, Karaman, Balaban, Gül (ALİ), Çetin, Bileyci, Aday, Yılmazel, Uçar, Aydın, Ata, Berber, Çimen, Sevinç, Altıparmak,
Kılıç, Yalaza, Demir, Karpuz, , İşkodra, Zeren, Dinç, Esen,
Sönmez, Tulum, Berk, Şentürk, Altay, Türkan, Şişman, Gülsev
ve Özsu aileleri Bahçeköy’ün kurucu aileleri oldular Kurucu
ailelerin lakapları değil, soyadları dikkate alınarak tespit yapıldı.
Bahçeköy Kemeri, 1900 yılı Türk askerleri
Bahçeköy'de Geçmiş Yaşam
Bahçeköy'lüler yaşamlarını yıllar yılı orman köylüsü
olarak devam ettirdi. Elbette ki bahçıvanlık, rençperlik,
odunculuk yaptılar. Orman Fakültesi, Orman İşletmesi, Büyükdere Tekel Kibrit Fabrikası ve Fidanlıkta memur ve işçi olarak
çalıştılar. Bu durum uzun yıllar devam etti. Sonraları değişim
oldu. Zira köy büyüdü, ilçe oldu, yeni yerleşim alanları, siteler ve
işyerleri ile hayli gelişim gösterdi. Halk da değişik işlere sahip
oldu.
Bahçeköy bir yerde Yeşilçam olarak da isimlendirilir.
Halk bunu biraz da böyle bilir. Nedeni çok basit, düşünmeye
gerek yok. Çünkü Türk Sinemasının filmlerinin pek çoğu burada
çekildi. Sinemacılar için doğal platodur Bahçeköy.
Bahçeköy; 1960 yılı köy meydan düğünü
Orman Fakültesi
Bahçeköy denilince akla İ.Ü. Orman Fakültesi gelir.
Fakülte 1857 yılında Orman Mektebi Alisi olarak kuruldu. 1880
yılında Maden Mektebi ile birleşmiş ve Orman ve Maadin Mektebi adını almış. Mektep 1893 yılında kapatıldı ve dersler Halkalı
Ziraat Mektebinde verilmeye başlandı. 1903 yılında okulun adı
Halkalı Ziraat ve Orman mektebi oldu. 1910 yılında ise Orman
Mektebi Alisi adında yeni bir okul kuruldu. Bu okul önce Sultanahmet’te sonra da Sarıyer’deki Horozoğlu Konağı’nda (Şimdi
Kültür Merkezi) faaliyet gösterdi. Daha sonra ise Bahçeköy’e
taşındı. 1919 yılında Muhtar Paşa Çiftliğine, sonra bu kez yine
Sarıyer’de ama Yedi Sekiz Hasan Paşa Köşkünde öğretime
devam edildi. 1922 yılında ise okul tekrar Bahçeköy’e ve
bugünkü yerine taşındı. Okul 1934 de Orman Fakültesi adını
alarak İstanbul Üniversitesine bağlandı. Fakülte bünyesinde
şimdi bir de Ormancılık Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır.
Orman Fakültesi
Bahçeköy 1950'li Yıllar - Gazeteci Gözü ile
Anlatım
Köyün meydanında Selanik'ten
mübadelede gelen
Türkler tarafından yapılan cami köy ihtiyar meclis üyesi- parkeski ihtiyar meclis odasının yanında bir yangın tulumbası kancaları ve hortumu bulunmakta idi. Köyün civarı yaban domuzu ve
çulluk için avcıların uğradığı yerdir. Köyde evler yedi sekiz odalı
ve iki katlı bostanları, eğlence yerleri, yanındaki topuzlu bendi ile
mesire yeri 1951 de 1 köy ilkokulu, 4 köy kahvesi, 3 küçük
bakkalı, fırını bulunmakta idi. 1945 yılında köylünün arazisinin
çoğu istimlak olur. Mübadelede gelen kurucu aileler selanikte
varlıklı
ailelerden
oluşur.
Lozan
antlaşması
gereği
Yunanistan'daki Müslüman Türkler ile Türkiye'de hristiyan
Rum'lar değiş tokuş olur. Aynı zamanda insan ve mal değişimidir.
Türkler oradaki bıraktığı mallar kadar alamamışlardır. Şikayetçi
değillerdir, mübadele esnasında Gülcemal gemisi ile anavatana
gelmişlerdir. İlk yerleştiklerinde Bahçeköy'de zorluk çekmemişler
ve o zamanın şartlarına göre ektikleri ürünleri, Büyükdere,
Tarabya Yeniköy'de satan bu çalışkan insanlar hayatlarında başarılı olmuşlardır.
Neşet Suyu
Bahçeköy Orman İşletmesi, Belgrad Ormanı ve bu orman
içindeki piknik yerleri ile av sahası unutulmaz. Neşet Suyu piknik
yerinde yapılan kazı sırasında bir mezar taşı bulundu. Adeta bir
abide, bir anıt! Mezar taşı üzerinde askeri birliğin adı ve şehit
olanların isimleri yazılı. Üzerindeki tarih ise (Hicri 1287, Miladi:
1871). Bu şehitlerimizin de mekânı cennet olsun diyelim. Av
sahasında Geyik üretimi ve Pekin ördeği üretimi yapılmaktadır.
Neşet SDuyu
Geçmişte Eğitim
1924 mübadelesinde, Selanik’ten getirilen köy halkı
okumuş ailelerden oluşuyormuş. Hacı, hoca, hafız, molla ve rüştiye mezunu gibi! Bu nedenledir ki Türkiye’ye geldiklerinde de
çocuklarını okutmaya çok önem vermişlerdir. Bugün gençler de
yüksek öğrenime aynı önemi vererek devam ettiriyorlar.
1945 yılı okul öğrencileri
Belediye ve Muhtarlık
Belde Belediyesi başkanlığını ilk başkan olan Muzaffer
Altınsoy üç dönem yaptı. Son başkan ise Mustafa Başaran!
Belediye olur da Meclisi ve meclis üyeleri olmaz mı? Onlardan
da bir demet sunalım: Hüsnü Yazıcı, Mustafa Şen, Sami Kasap,
Osman Aktaş, Mehmet Güney, Yakup Çakıroğlu, Baki Yurttaş, M.
Ali Adıgüzel, Mehmet Yüksekten, Hüseyin Tulum, Suat Kasap,
Fahrettin Erkaptan, Yılmaz Tamer, Ali Taşdemir, Yılmaz Tank,
Ahmet Aktepe, Nizam Hacıosmanoğlu, Cevdet Kain, Osman
Can, Şenel Demirkaya, Bekir Demirbilek ve İbrahim Man….
Hani az da değil, hepsi isteyerek, severek görev yaptılar.
Belediye Başkanlarını, Meclis üyelerini saydıktan sonra
muhtarlarımızdan da örnek verelim: Ali Kıvanç (Aga Paşa),
Mustafa Çetin, Hüseyin İpek, Osman Man, Kamil Tulum,
İbrahim Gülsev, Fehmi Gürhanel, Hasan Güzel, Fethi Barlas,
Süleyman Kasap, Abdül Gül, Mustafa Şen, Sadık Güney, İsmet
Barlas, Salih Kavrazlı, Ali Gül… Mahalleler kurulunca yeni yeni
muhtarlar görev aldı: Osman Aktaş, Ahmet Özçelik. Erdoğan
Kavraz, Muhittin Atmaca… Biliyorum eksiği vardır da fazlası
yoktur…
Bahçeköy Merkez Mahalle 2012 yılı
Bahçeköy Merkez Mahalle 1970 yılı
Eğitim Kurumları
Bahçeköy’de önemli eğitim kurumları var. Örneğin: İ. Ü.
Orman Fakültesi ve Orman Yüksek Meslek Lisesi, Bahçeköy
Ferizan Kemal Demir Onaran Lisesi, Açı Okulları İlköğretim ve
Lisesi ile Bahçeköy Türkan Efe İlköğretim Okulu bulunuyor.
Resmi Daireler, Dernekler, Sokaklar
Bahçeköy’de resmi daire sayısı fazla, zira Belediye
olmasının etkisi olmuş. Keza dernek sayısı da az değil. En eski
dernek, Bahçeköy İlim ve Kültür Derneği ve Talebe Yurdu Der-
neği olmalı. Sonra Bahçeköy Spor Kulübü, Avcılık Atıcılık Derneği, Okul Aile dernekleri, Cami Dernekleri ve en son kurulan
Mübadiller Derneği, akla gelen derneklerden. Keza Bahçeköy
Spor kulübünün de tesisleri hayli iyi. Onların da görevi semti iyi
temsil etmek ve başarılı sporcular yetiştirmek olmalı. Hemen iki
nokta koyup devam edelim; İ.Ü. Orman Fakültesi'nin spor
kompleksi de müthiş. Futbol sahası suni çim, kapalı spor salonu
mükemmel
Bahçeköy’de 7 cadde, geçici sokaklar hariç 60 sokak, 9
site ve 4 lojman var.
Bahçeköy İlkokulu
Bahçeköy'de ilkokul 1924-1925 öğretim yılında
Rumlar'dan kalan okul binasında ilk olarak 3 sınıflı olarak
açılmış, 4. ve 5. Sınıf öğrencileri Sarıyer Kefeliköy/Kireçburnu
ilkokuluna devam ederek öğrenimlerini tamamlamışlardır. 1993
yılında yapılan okul binasının yanmasıyla şimdi Cami, daha önce
Kilise olan binada öğrenim görülmüş, ilk 5 yıllık mezunlarını
1942-1943 öğretim yılında vermiştir.
Şimdi okulun bulunduğu yere 1961 yılında ilk defa 3
derslikli bina yapılmış, 1964 ve 1967 yıllarında birer derslik
binalar ilave edilerek 5 dersliğe çıkarılmıştır. Öğrenci artışı
nedeniyle 1974 yılında ikili öğretime geçilmiş, 1978 yılında 3
derslik ilavesi yapılmıştır.
1987 yılında hayırsever vatandaş GÜNGÖR EFE tarafından hayatta olmayan eşi TÜRKAN EFE adına 2 kat 5 derslikli
binayı yaptırarak Milli Eğitim Bakanlığı'na devretmiştir.
Bahçeköy İlkokulu'nun adı Türkan Efe ilkokulu olarak
değiştirilmiştir. 1991-1992 öğretim yılı başında Milli Eğitim
Bakanlığı'nca İlköğretim okuluna dönüştürülmüştür.
2007 yılında okulumuzun binası yıkılıp yerine 5 katlı, 2
Ana sınıflı, 1 Bilişim Teknolojileri laboratuvarı, 1 Fen ve Teknoloji laboratuvarı, 1 Çok Amaçlı salon, 1 Teknoloji Tasarım sınıfı
ve 22 derslikli yeni bina yapılarak 2007-2008 eğitim öğretim
yılında normal eğitimle devam etmektedir.
Bahçeköy Türkan Efe İlkokulu
Atatürk Arberatumu
Bahçeköy denilince Belgrad Ormanları, arberatum,
bentler, su kemerleri ve mesire yerleri akla gelir. Belgrad orman-
ları İstanbul’un akciğeri, su kemerleri, bentler de önemi tarihi
eserleridir. Mesire yerleri her yaz binlerce insanı ağırlar. Arberatumun adı Atatürk Arberatumu! Bu arberatum dünyanın en
önemli arberatumlarından biridir.
Kanuni Sultan Süleyman Belgrad Seferine gider (1521).
Sefer dönüşü beraberinde getirdiği Sırp esirleri, Belgrad Ormanı
içindeki Patra köyüne yerleştirir. O günden sonra da köyün adı
Belgrad köyü, Ormanların adı da Belgrad Ormanları
olur. Belgrad Ormanları, ismini Ormanların içinde bulunan
Belgrad köyünden almıştır. Köylülere de daha sonra tahta çıkan
Padişahlar tarafından önemli bir görev verilir.
Atatürk Arbörötümü
Belgrad Ormanı - Petra Köyü
Köylülerin görevi Payitahta su veren bentlerin ve ormanların korunmasıdır. Köy halkı aldıkları görevi yıllar yılı başarı ile
devam ettirdi . Kolera salgınları İstanbul’u kasıp kavurmaya başladı. Binlerce insan hayatını kaybetti. 1894 yılında ise 2683 kişi
bu ölümcül hastalığa yakalanarak son yolculuğuna çıktı. Padişah
II. Abdülhamit Belgrad Köylülerini suçlu buldu. Suçları Bentlere
iyi bakmamaları, gerekli temizlik yapmamaları, bu nedenle bent
sularının kirlenmesi ve bulaşıcı hastalık saçmalarıydı. Belgrad
köyü orman içinden 1894 yılında kaldırılarak yeni bir köy yapıldı
bu köyün adı Bahçeköy oldu.
Kemerler
Bahçeköy'ün tarihi eserleri arasında kemerler önemli yer
tutar. Bahçeköy Kemeri bunlardan biridir. Bu kemere Sultan I.
Mahmut Kemeri de denilmektedir. Bahçeköy Kemeri 1731
yılında Sultan I. Mahmut tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır.
Bu kemerden; Beyoğlu, Beşiktaş, Ortaköy, Galata, Kuruçeşme,
Arnavutköy, Kasımpaşa ve Sultan'ın sarayına su veriliyordu.
Kamer suyu, Kamer Suyu çeşmesi Bahçeköy'ün en eski çeşmesidir. Fakat eski çeşme yok olmuş yerine köy içinde 1963 yılında
yeni bir çeşme yapılmıştır. Kamer Suyundan akış alan birkaç
çeşme daha vardır ancak bu Çeşmelerin tarihi özellikleri yoktur.
Kamer Suyuna Kamerice Suyu da denilmektedir.
Kemer
Uyuyan Çınar
Bilezikçi Çiftliğinde ahırların yanındaki dişbudak da anıt
ağaçlardan biridir ve 4.20 m çevresi vardır. Sadece Bahçeköy ve
İstanbul'un değil Türkiye'nin en görkemli ağaçlarından biri olan
ve "Uyuyan Çınar" adı verilen çınar ağacının yaşı 500'ün üzerinde olup dünya çapında bir tabiat anıtıdır.
Bendin temel atma töreni için gelen Sultan II. Mahmut,
Çayırbaşı'ndan saltanat arabası ile temel atma yerine giderken
yolları ağaçsız görünce ağaçlandırılması talimatını vermiş ve
Çayırbaşı ile Bahçeköy arasındaki yüzlerce çınar ağacı dikilerek
yol ağaçlandırılmıştır. Bu ağaçlar asırlık ağaç olarak günümüze
kadar geldiler.
Büyük Bent Sultan III. Ahmet tarafından yaptırılmıştır.
Sultan III. Ahmet, Sadrazam İbrahim Paşa ile birlikte Belgrat
Ormanlarına giderek, bu bendin yapılacağı yeri bizzat tespit
etmiştir. Bent 1724 yılında tamamlanmıştır. Sultan II. Osman
Bendi ile aynı suyolu üzerinde yapıldığı için bu iki bende Çifte
Havuzlar denilmiştir. Çok sonraları kaldırılan Belgrad Köyü bu
bendin hemen yanında bulunuyordu
Mezarlıklar, Cami ve Çeşme
Bahçeköy'de iki mezarlık var. Biri Kilyos Yolu üzerinde
diğeri de Kemer Mahallesinin üst kısmındadır. Eski yerleşim
bölgesi nedeniyle Rum Mezarlığı bulunması gerekiyorsa da herhangi bir azınlık mezarlığı ve kalıntısına rastlanmadı.
Köy meydanındaki eski ahşap cami ise yıkılarak yerine yenisi
inşa edildi ve 1994 yılında hizmete açıldı. Bu caminin eski cami
ile hiçbir benzerliği ve tarihi özelliği yoktur. Tarihi eserlerden
olan Kilise ise Rumların mübadele ile gitmesinden sonra bir süre
boş kaldı. Kilise, depo, cami ve kısa bir süre için okul olarak da
kullanıldı ve son olarak 1977 yılında camiye dönüştürüldü.
Bahçeköy'deki tarihi eserlerden olan ve 1914 yılında Kilyos Yolu
üzerinde yapılan Ameliyat Taburu Çeşmesi (Askeri birlikçe
yapılmış ve o birliğin adını almıştır) yol yapım çalışmaları sırasında ortadan kaldırılmıştır.
Bahçeköy Adnan Menderes Caddesi 2011 yılı
Bahçeköy Meydan Merkez Cami şadırvanı
Bahçeköy Meydan Cami
1924 mübadelesinde gelen aileler tarafından yapılan eski
cami yıkılarak yerine yenisi yapıldı. Yeni yapılan cami 1994
yılında hizmete girdi.
Bu caminin şadırvanı 1994 yılında Hüsnü - Metin - Çetin
Yazıcı kardeşler tarafından yapıldı.
Sabri Artam Cami, Bahçeköy Kemer mahallesi,
Bahçeköy Merkez Cami, eski kilise
Bahçeköy Spor Kulübü
Bahçeköy spor kulübü 1985 yılında federe oldu. Kulüp
başkanlığı görevinde bulunanlar: Nurettin Özbekrem, Hüseyin
Yalaza, Nadir Yılmazel, Ömer Gülüştür, Fahrettin Aday, Mustafa
Coşkun, Fahrettin Erkaptan, Muzaffer Altınsoy, Mustafa Başaran,
Tahir Sarıoğlu, Hüsnü Yazıcı, Zeki Yazıcı, Serdar Taşkınsoy'dur.
Bahçeköy - Osmanlı ve Başbakanlık Arşivlerinden
6/4/1924 yılında Halkalı
Ziraat
ve Bahçeköy orman
yüksek mektebi öğrencilerin yiyeceklerin taşınması için
kamyonet satın alınmasına karar verildi
4/11/1919 tarihinde Bahçeköy orman yüksek okulu binasına yerleştirilen rumların buradan boşaltılarak sınıfların tedrise
açılmasına.
Birinci dünya harbi sırasında tahrip edilmiş ve yıkılmış
olan Bahçeköy'deki rum ailelerine ait bina ve okulun yeniden
inşaatına dair rapor verilmesi.
18/9/1922 tarihinde Bahçeköy, Gümüşdere, Rumeli
Feneri ve Cebeci köylerinde mübadeleye tabi rum kalmadığı.
26/s/1278 tarihinde su yolu köylerinden Bahçeköy'lü
bakkal aleksinin hanesinden eşya çalan şahıslardan vefat
edenlerin haricinden üçer sene kürek cezasına çarptırılması.
1295 (hicri) yılında Bahçeköy'de bulunan fırkai askeriye
muhafazası amacıyla bağrı siyah boğaz cihetinde Belgrad ve
Bahçeköy taraflarında dolaşmakta olan kazai erbaa tabur ağasına
Büyükdere zabıtasının yardımcı olacağı.
Bahçeköy, 1950 Yılı Okul Önü
Bahçeköy, Tepeden Bakış
BÖLÜM 2 - KARACAOVA KURULUŞU
Yunanistan'ın mekodanya bölgesi vodina (edessa)
kentinin bulunduğu yükseltiler ile Kaymakçalan dağları arasında
kalan ovalık bölgeye verilen ad.
Osmanlı zamanında Selanik sancağına bağlı müslüman Türklerin oturduğu yerleşim yeri. 1923 yılında yapılan mübadelede lozan antlaşması gereği burdaki 20.000 müslüman - türk Türkiye'ye yerleşti. Türkiye'den de hristiyan rumlar bu bölgeye
yerleştirildi.
1323 yılında Vodina Karacaova ve Yenicei Vardar nahiyelerin birleştirilmesiyle Karacaabad kazası kuruldu. İki yıl sonra
ayrılıp tekrar eski adlarını aldı. Osmanlı devletinin rumeli beylerbeyi Evronos gazinin [ Karaca Bey, “Karaca Paşa” ve “Dayı
Karaca Bey” isimleriyle de bilinir. Osmanlı zamanında Selanik
vilayetine bağlı Karacaova'ya ve Bursa'nın Karacabey ilçesine
adını veren kişidir. Ankara doğumludur Osman Gazi'nin silah
arkadaşlarından Emir Karaca Ali'nin torunudur. II. Murat'ın
önemli komutanlarındandır. Fatih Sultan Mehmet tahta geçince
de onun yanında yer almış, İstanbul'un fethinde önemli görevler
üstlenmiştir. 1456 yılında Belgrad kuşatması sırasında şehit
düşmüştür.
Mezarı
Bursa/Karacabey'de
İmaret
Camii
avlusundadır.)
Karaca Paşa tarafından alındığı için bu ovaya Karacaova
demişlerdir. Bu bölgeden mübadil olarak gelenlere de Karacaovalı diyorlardı.
Karacaova Tepeden Bakış
Selanik Sancağına Bağlı Karacaova-Vodina-YeniceVardar Nahiyelerinin Birleşmesiyle Karacaabad Kazası Kuruldu.
Osmanlı Döneminde Bu Bölgeden Yetişen
Tarihte İz Bırakan Ünlüler
Zübeyde Hanım (1857)- Atatürkün annesi . Barbaros
Hayreddin Paşa, Osmanlı tarihinin ünlü denizcilerinden, kaptan-ı
derya Barbaros Hayreddin Paşanın, babası Yakup Ağa, bir
Osmanlı Türk sipahisiydi. Barbaros Hayreddin Paşanın-kardeşleri-oruç reis-ilyas reis. Hayali asıl ismi Mehmed'tir. Edebiyatı
şairinin mahlası. Eserleri zengin bir hayal gücüyle yazılmış, ince
ve duyarlı bir üsluba sahiptir. Ahmet Kadiri - Osmanlı şairidogum tarihi bilinmiyor. Dr. Yusuf Vardar 1921 - Tübitak Bilim
Ödülünü alan İlk botanikçi. Hakkı Yeten -( baba hakkı- 1910 )
beşiktaşlı futbolcu. Muharrem Hürrem Erman -( 1913 ) Erman
Filmcilik Türk sineması.
Karacaova Kaymakçalan Yolu
Karacaova'da Mübadillerin Meslekleri
İMAM
YAZICI
MOLLA
17
23
339
HAFIZ
HOCA
ÖĞRETMEN
MÜDERRİS
KADI
TÜCCAR
İPEKÇİ
KOZACI
ÇİFTÇİ
BAKKAL
KAHVECİ
FIRIN
BERBER
KUAFÖR
TERZİ
USTA
KUNDURACI
TÜTÜNCÜ
KALFA
PEHLİVAN
149
110
7
5
1
40
634
526
5871
30
18
3
11
1
4
11
10
7
2
35
Mübadele Döneminde Karacaova Köylerin
Nüfusu
- Hane olarak yazılmıştır, eşler dahil değildir GUSTULÜP-489
FUŞTAN-592
KOZİŞAN-315
KARALAT-243
MANASTIRCIK-119
ISLATANA-266
BİZOVA-198
NOTYA-781
KARADERE-98
PODRUM-117
USTROVİNE-105
ÇERNEŞ-178
LOFÇOVA-1
TRESTENİK-377
TOROMANLI-10
GABARİŞTE-183
SÜREN-418
SEPİSKA-343
NOHOR-226
PİRBODİŞTE-297
DRAĞMAN-383
NÜVİYE-1
KAPENYAN-468
Gustulüp Köyü, Karacaova
Karacaovalı Mübadillerin Hikayesi
GAZETECİ YAZAR İSKENDER ÖZSOYUN KİTABINDAN ALINTI
-yüz yıllık ömründe üç padişah, bir halife, on cumhurbaşkanı gören Solmaz’ın Kapiyani’de başlayan ve Bilecik’in
Vezirhan Beldesi’nde devam eden hayatını okuyacaksınız.
“Softalar”dan Ali Solmaz, her mübadilin yaptığı gibi köyünü
anlatarak başladı konuşmasına:
“Bin hanelik köyümüz Türk köyüydü. 40-50 hane Hıristiyan vardı. Hıristiyanlar Rum, Bulgar ve Roman karışıktı.
Bize ağa derdi gâvurlar. Ağalar gâvurlara küçük küçük evler
yapmıştı. Onlar bizim işçimizdi. İş zamanı dışında özel hayatımızda aramıza sokmazdık Hristiyanları.
Köyümüze
sekiz
on
hudut
köy
vardı.
Meselâ Sıbıska (Aridea), Sonra Gustulüp (Kostandi), Fuştan,
Bizova (Megaplatonas) ve Slatin şimdi hatırladıklarım)
Fuştan Köyü, Karacaova
Sarıyer Lozan Mübadiller Derneği'nin Samsun'da Mübadele Konferansında sunduğu tezden alıntıdır.
Selanik Karacaova bölgesinde yaşayan atalarımızın, bir
gemi (Gülcemal vapuru) ile Türkiye’ye getirildikten sonra
İstanbul Sarıyer'de değişik köylerdeki yerleşimleri ve yaşamları
anlatılmaktadır. Bu çalışmanın amacı İstanbul ili Sarıyer ilçesinde
yaşayan mübadiller hakkında bilgi vermek ve onları diğer
mübadillere tanıtmaktır. Ayrıca Selanik Karacaova bölgesinde yer
alan Fuştan köyündeki halkın mübadele öncesi ve sonrası yaşam
koşulları, günümüzde yaşayan 2. Kuşak mübadillerle yapılan
söyleşilerle kısaca anlatılmaya çalışılacaktır. GİRİŞ Osmanlı
İmparatorluğu döneminde Selanik Sancağına bağlı Karacaova
yada diğer adıyla Karacaabad nahiyesinde yer alan Türk köylerinden Fuştan, Güstlup, Kuzuşan ve Trastanik de bulunan halkın
bir kısmı Lozan mübadele antlaşması sonrası İstanbul Sarıyer
ilçesinde bulunan Bahçeköy, Gümüşdere köyü, Kemerburgaz ve
Rumeli Fenerine yerleştirilmişlerdir.
O bölgeden gelen halkın Karacaova diye adlandırdığı
Vodina vilayetine bağlı bu yerin günümüzdeki adı ise Edessa’dır.
Yunanistan’ın kuzeyinde Makedonya bölgesinde yer alan Karacaova Kaymakçalan dağları arasında kalan ovalık bölgedir.
Karaca paşa tarafından alındığı için bu bölgeye Karacaova, bu
bölgeden gelen mübadillere de Karacaovalı demişlerdir. Karacaova (Vodina) bölgesi Osmanlı İmparatorluğu zamanında ilk kez
Gazi Evrenos paşa tarafından 1390 yılında alınmış ve daha sonra
kaybedilmiştir. Tekrar II. Murat zamanında 1430 yılında kesin
olarak Osmanlı topraklarına katılmıştır (1).
Osmanlı İmparatorluğu’nun Rumeli de yaptığı fetihler
sonrası Anadolu’nun değişik yörelerinden getirdiği Türkleri bu
bölgelere yerleştirdiği birçok tarihi kaynakta anlatılmaktadır(2).
Osmanlı tarihi ile ilgili yazılmış olan bir eserde Selanik
vilayetinin 2. Kez fethinden sonra Yenice-i Vardar da bulunan
Türklerin bir kısmının bu bölgeye aktarıldığı belirtilmektedir (1).
Karacaova bölgesinden gelen halk Türkçe’nin yanı sıra Makedonca dili de konuşmaktaydı. Başbakanlık arşivlerinde, Osmanlı
İmparatorluğu dönemine ait arşivlerde mübadeleden 1700’lü yıllara kadar geriye giden kayıtlar bulunmakta ve Karacaova da
yaşayan bu köyler hakkında bilgiler yer almaktadır. Daha eski
yıllara ait belgelerin düzenlenmesi ise devam etmektedir (3).
Alman araştırmacılar tarafından 1900’lü yıllarda yapılmış
olan Rumeli’deki nüfus haritaları incelendiğinde diğer köylere
nazaran Fuştan’ın aynı Voden (Vodina) gibi büyük harflerle
yazılması, buranın o yıllarda da büyük bir yerleşim yeri olduğunu
göstermektedir. Fuştan köyü, merkez mahalle ve Mariçe mahalle
olmak Üzere iki mahalleden meydana geliyordu. Lozan antlaşması sonrası, burada yaşayan halk Selanik limanından kalkan bir
vapurla Türkiye’nin batı kıyılarına gelmişlerdir. Karacaabad
nahiyesindeki Fuştan köyünde yaşayan halktan 80 hane Bahçeköy’e, 18 hane Rumeli fenerine, 20 hane Cebeci’ye, 75 hane
Kütahya’ya 40 hane Bilecik Küplü’ye 3 hane Kemerburgaz’a
(Kuzuşan'dan gelenlerin çoğu bu bölgeye) 25 hane Bursa
Gürsu’ya ve Mariçe mahallesinden 80 hane Gümüşdere köyüne
yerleştirilmiştir (4). Bir kısmı akrabalarının yanına olmak Üzere
değişik şehirlere göçmüşlerdir. Kemerburgaz’a da Kuzuşen, Slatina, Trastanik köyleri iskan edilmiştir. Diğer köyler başka yerlere
yerleştirilmişlerdir.
Karacaova Fuştan da tarıma elverişli ve oldukça verimli
olan topraklarda halkın çoğu çiftçilik ile geçimini sağlamaktaydı.
Yaşlıların anlattığına göre “her çeşit sebze ve meyve yetişmekte
ve köyün içinden geçen bir dere olduğu için sulama gibi bir
problemleri bulunmamaktaydı. Hatta kışın yapılan misafir gezmelerinde kurutulmuş meyveler (üzüm, incir, ceviz vb.) ikram
edilmekteydi” (5). Ayrıca Osmanlı döneminde İstanbul’dan sonra
en gelişmiş vilayet olan Selanik de bulunan köylerinde oldukça
gelişmiş olduğu mübadillerin anlattıklarından ve arşiv kaynakla-
rından anlaşılmaktadır. Fuştan köyünde gelen kişilerin 2. Kuşak
çocukları ile yapılan söyleşilerde “buranın diğer köylere göre
merkez konumunda olduğu, her hafta Pazar kurulduğu ve diğer
köylerdeki insanların buraya alışverişe geldiği, kadın ve erkek
berberlerin, alış veriş çarşısının bulunduğu” bir yer olduğu anlatılmakta, bu bilgiler Osmanlı arşivlerindeki belgeler ile de
uyuşmaktadır.
Öte yandan Fuştan da yaşayan halkın bir kısmı ipek
kozası Üretimi, ipek Üretimi ve dokuma tezgâhlarında değişik
kumaşlar Üretimi ile de uğraştığı yapılan söyleşilerden anlaşılmaktadır. Bunların yanı sıra halkın gereksinimlerine cevap veren
ayakkabı tamircisi, kasap, fırıncı, usta, kahveci gibi mesleklerle
uğraşan kişiler de vardı. Fuştan da yaşayan büyüklerimizin Müslümanlık konusunda dini bilgilerinin de oldukça iyi olduğu hem
yapılan söyleşilerden hem de gelenler içinde Hafız, molla ve
imam gibi dini lakaplar taşıyan insanların fazla olmasından anlaşılmaktadır. Hem kadın hem de erkeklerde Hafız lakabı taşıyan
birçok kişi, sadece erkeklerde Molla ve imam olarak adlandırılan
kişiler bulunmakta ve bu kişilerin dini bilgilerinin oldukça iyi
olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca okullarda eğitim almış kişilerde
bulunmaktaydı (kadı gibi) (4,5,6).
Mübadillerin yerleştirildiği İstanbul Sarıyer’de bulunan
Bahçeköy ise 1825 yılında II. Mahmud’un kendi için yaptırdığı
bentler zamanında küçük de olsa Bahçeköy isimli bir yerin varlığından söz edilmektedir. çünkü daha Önceden inşa edilen
Topuzlu Bent (1750) yılında da bulunduğu tahmin edilmektedir.
Aslında Bahçeköy de yaşayan Rumların Kanuni Sultan
Süleyman’ın Belgrad seferi sırasında esir aldığı Sırp halkı olduğu
İstanbul’daki bu ormanlık bölgeye getirdiği (adını bu köylülerden
alan Belgrad Ormanı) bildirilmektedir. Ormandaki su kaynakla-
rına yakın bölgede yaşayan bu kişiler, o zamanlar İstanbul’a su
sağlayan kaynakların kirlenmesine neden oldukları için bugünkü
Bahçeköy kurularak 1890 yılında buraya taşınmaları sağlanmıştır.
Karacaovadan gelen mübadiller o zamanlar Rumların gittiği bu
köye yerleştirilmişlerdir. Yaşlıların anlattıklarına göre o zamanlar
Bahçeköy, oldukça güzel, her tarafı çiçekli, meyve ağaçları ile
dolu yemyeşil bir köymüş. Fuştan Mariçe mahallesinden gelen
mübadiller Gümüşdere köyüne yerleştirilmişlerdir. (Rumlar
zamanında domuz çiftliği olarak kullanıldığı için domuzdere
olarak adlandırılmaktaydı) Bunlar Özellikle çiftçilik ile uğraşmakta, büyük tarım arazileri ekip biçmekte ve geçimini tamamen
bu yolla kazanmaktadırlar. Günümüzde bu köyde yaşayan halk
hala çiftçiliğe devam etmektedir.
Selanik Vodina bölgesinden İstanbul Sarıyer’e
gerçekleşen göç yolu şekil 1 de yer alan haritada gösterilmiştir
(şekil 1). Mübadele ile gelen atalarımıza sadece yaşayacakları bir
ev, ekip biçecekleri bayır ve tarlalar sınırlı ölçüde verilmiştir. Hiç
kimse Selanik’te bıraktığı yerler kadar mal sahibi olamamıştır.
Gelen 1. kuşak mübadiller her zaman Rumeli’yi Özlemişler ve
bir gün oralara geri gideceklerinin hayalini kurmuşlardır. Burada
yaşadığı toprakları hiçbir zaman benimseyememişler. Selanik
Karacaova’da iken daha iyi yaşam koşulları ve daha iyi eğitim
düzeyine sahip olan atalarımız, mübadele sonrası yaşanan çok
büyük sorunlarla uğraşmak zorunda kalmışlardır.
KAYNAKLAR
1. Cezar M. Sertoğlu M. 1958. Mufassal Osmanlı Tarihi
cilt 1 ve cilt 2 2. Hallaçoğlu Y. 2010. 'Anadolu'dan Balkanlara
Yörük Türkmen Kültürü' Bal-Göç ve Dağ-Der konferansı 3.
Yazıcı H. 2007. Osmanlı arşivlerinin incelenmesi 4. Şen M. 2010.
Selanik Fuştan köyü hakkında bilgiler 5. Balaban H. 2010
Selanik Fuştan köyü hakkında bilgiler 6. Erkaptan F. 2010.
Selanik Fuştan köyü hakkında bilgiler
Sarıyer, Bahçeköy Lozan Mübadilleri Dernek Açılışında
Vodina, Edessa - 1899 yılında çekilen resim
Rumelide Müzik Karacaova'da Karacaabadda Oyunlar
Rumeli balkan müzikleri ses renkleri itibariyle klasik türk
müziğine yatkındır. Rumeli türküleri genelde klasik türk müziği
sazları ile icra edilir.
Rumeli türkülerin bir bölümü eşkiya öykülerine dayanır.
Karacaovalıların KARACAABADLARIN oynadığı oyunlar;
karayusuf, alaybey, çalsın davullar, çaydan aşağıya
gelseyrek, kazibem, kampana, selanik.
1960 Yılı Mübadil Düğünü
Selanik, Karacaabad, Vodina,
Vardar, Çanakkale Şehitlerimiz
Yenice
ALİ AĞA MEHMET --- SELANİK KARACAABAT --- --- 1897
HASAN HÜSEYİN --- SELANİK KARACAABAT --- --- 1916
MUSTAFA MEHMET AĞA --- SELANİK KARACAABAT ----1906
KAŞİF FEENDİ TALİP --- SELANİK VODİNA --- --- 1915
İSMAİL HÜSEYİN --- SELANİK VODİNA --- --- 1906
İBRAHİM MEHMET --- SELANİK VODİNA --- --- 1906
MELİK EFENDİ HACI ABDİ --- SELANİK VODİNA --- --1921
AHMET EMİN MUSTAFA --- SELANİK YENİCE --- --- 1916
ALİ AĞA MEHMET --- SELANİK YENİCE --- --- 1876
ALİ VASFİ TEVFİK --- SELANİK YENİCE --- --- 1921
DURAK HASAN --- SELANİK YENİCE --- --- 1906
HACI ALİ VASFİ HACI TEVFİK BEY --- SELANİK YENİCE
----1921
HASAN MEHMET PANBURZ --- SELANİK YENİCE --- --1906
HASAN MUTİN --- SELANİK YENİCE --- --- 1906
SAMİ EFENDİ HASAN --- SELANİK YENİCE --- --- 1915
MUSTAFA MEHMET çİNCİ --- SELANİK YENİCE --- --- 1906
Karacaovada Nahiye Müdürleri
Fuştan Hüseyin Faik Efendi
Karacaabad Cemal Bey
Karacaabad Ali Galib Bey
1905 Yılı
1906 Yılı
1906 Yılı
Fuştan nahiye müdürü
Karacaabad Ragıp Efendi
Karacaabad Hüseyin Bey
Ömer Ağa
Ahmet Ağa
Musa Ağa
Eyüb Kamil Efendi
Abdülvahit Efendi
Mehmed Reşad Bey
1908 Yılı - Atatürk'ün eniştesidir
1855 Yılı
1856 Yılı
1856 Yılı
1887 Yılı
1891
1892 Yılı
1898 Yılı
Selanik Sancağı Toplam
Karacaabad
Vodinadan
0strovadan
Vardar
Karaferiye
Ağustos
Doyran
Usturumca
Avrathisar
Karadağ
Tikveş- Köprülü
559 Köy
23 Köy
3 Köy
14 Köy
101 Köy
40
5
85
65
44
86
93
Bizova köyü - Karacaova - Edirne Erdek Gürsu genelde
yerleşim oldu
Mübadil Kimdir?
Mübadele, bilhassa müslüman Türkler için sıradan bir göç
olayı değildir. Türk mübadiller, ata topraklarında bırakmaya
mecbur kaldıkları ev, bark, bahçe, dükkan ve arazilerine karşılık
Türkiye’den kaçan rumlar’dan kalan arazilerin bir bölümünü
almışlardır. Dolayısıyla bilinçli hiçbir mübadil, “muhacir” sıfatını
kabul etmez, her fırsatta bu sıfatı reddederek “mübadil” sıfatını
taşıdığını muhataplarına ısrarla anlatır.
Drağman köyü - Karacaova - Marmara bölgesi yerleşimi
oldu
Evlad-ı Fatihan
Evlâd-ı fâtihân, Rumeli’de oturan Rumeli fâtihlerinin
torunları ile fetihler genişledikçe buraya Anadolu’dan getirilip
yerleştirilen Türkmenlere verilen isimdir. Bunlardan bir askerî
teşkilât kurulmuştu. Yörük vilâyetleri de denilen Manastır, Pirlepe, Florina, Cuma, Tikveş, Radoviş, İştip, Doyran, Ustrumca,
Avrethisarı, Yenice, Vodina, Serez, Demirhisar, Zihne, Drama ve
Langaza şehirlerinde yaşarlardı.
Konya’dan Gelmişiz!
Rumelililerin çoğunun Konya’dan geldiğini söylemesini
yadırgamamak lâzımdır. çünkü Konya büyük bir vilâyettir.
Karaman, Mersin, Antalya, Niğde ve Aksaray’ı içine alırdı. Selçuklu saltanat merkezi olduğu için, kalabalık bir Türk nüfusunu
barındırıyordu. Osmanlılar Rumeli’ye geçtiğinde uçsuz bucaksız
tenha bir arazi ve boş köylerle karşılaştı. Bazısının zannettiği gibi
halkını sürmedi. Fetih esnasında Balkanlar zaten harb, kıtlık ve
sâri hastalık sebebiyle neredeyse boşalmıştı. Buraya Konya,
Kastamonu, Balıkesir gibi mahallerden ahâli nakledildi. Bu
şehirler eski birer beylik merkeziydi. Biraz da bu sebeple nÜfus
yoğunluğu fazlaydı. Böylece hem yeni topraklar şenlendirildi.
Hem de eski beyliklerin hatırası ortadan kaldırılarak, millî birliğe
hizmet edilmiş oldu. Ancak belki ilk iskân Konya’dan olduğu
için, Rumelilerin neredeyse hepsi Konya’dan geldiklerini söyler.
Önce gelenler de var
Rumeli, eskiden beri Türklerin yerleştiği bir mıntıka idi.
Bizanslılar, IX. asırdan itibaren Anadolu’dan dalga dalga gelen
çok sayıda Türk aşiretini buraya geçirmişti. Bunlar Selânik,
Serez, Tesalya, Vardar, Varna gibi yerlere yerleştiler. Orhan Gazi
zamanında geçilen Rumeli’ye Osmanlıların ilk göçü Sultan I.
Murad zamanında oldu. Manisa yörükleri Serez’e, Aydın yörükleri de Filibe’ye yerleştirildi. Üsküp ve Niş arası da Türklerle
şenlendirildi. Sultan II. Murad ve Fatih zamanında, Karamanoğulları ile mücadeleler esnasında Konya, Karaman ve Ankara
civarından hayli Türkmen göçürüldü. Bunları teşvik için toprak,
tımar ve imtiyazlar tanındı.
Rumeli’ye Türk göçleri sadece Anadolu’dan değildir.
Karadeniz’in kuzeyinden de mühim mikdarda Türk nüfusu mıntıkaya yerleşmişti. Yıldırım Sultan Bayezid, Bulgarlardan aldığı
Dobruca’ya Kırım Tatarları yerleştirdi. Timur Han istilâsı Üzerine
yüz bini aşkın Kıpçak Türkü Romanya ve Tuna Üzerinden gelip
Edirne, Filibe ve Tatar Pazarcığı havâlisine yerleşti.
Bulgaristan’ın kuzeyindeki Türkler umumiyetle bunlardandır.
Böylece bir asır içinde Rumeli’ye yerleşen Türk nüfusu milyonu
buldu ve zamanla her yerine yayıldı. Müslüman Arnavud, Boşnak
ve Rumların arasında kalanlar, zamanla bu dindaşlarının dilini
benimsedi.
Rumeli, Osmanlı Ülkesinin en kültürlü, nezih, dindar ve
müreffeh mıntıkasıydı. Buraya yerleştirilecek olanlar, umumiyetle görgülü topluluklarından seçilirdi. Yanlarında din adamları
ve dervişler bulunurdu. Köy ve kasabalarını câmi, medrese ve
tekke mihveri etrafında teşkil ederlerdi. Rumeli’de, Macaristan’a
kadar, adım başı bu dervişlere ait tekke ve türbe kalıntılarına
rastlanır.
Karlat Köyü, Karacaova - İzmir ve Marmara bölgesi yerleşim
Selanik ve Kazaları Doğumlu ŞehitlerAğırlık Yüzbaşı, Teğmen ve Er
İç İsyanlarda-Eşkiya Müsademesinde
Balkan Savaşında
Birinci Dünya Savaşında
Görev Şehitleri
İstiklal Savaşı
Kırım Savaşı
27-Şehit
2- Şehit
96-Şehit
1-Şehit
13 Şehit
5 Şehit
Osmanlı Rus Savaşı
5 Şehit
Osmanlı Yunan Savaşı5 Şehit
Selanik ilçeleri - Karacaabad - Vodina - Yenice - Usturumca - Tikveş - Taşoz - Langaza - Kesendire - Katrin - Gevgili Doyran - Aynaruz Avrathisarı - şehitler
ŞEHİT BİLGİLERİ
Baba Adı : MEHMET
Adı : ALİ AĞA
Lakabı :
Doğum Yılı :
...Sınıfı :
RÜtbesi : YÜZBAŞI
Askerlik Şubesi :
İli : SELâNİK
İlçesi : KARACAABAT
Bucak :
KÖyÜ :
Kolordu :
Fırka :
Alay : 54
Tabur : 2
BÖlÜk : 3
Harp : OSMANLI-YUNAN SAVAŞI
Cephe : ÖlÜm Yeri : çATALCA MUHAREBESİ
ÖlÜm Tarihi : 23/02/1313
Vardar Türkleri
IV.-IX.(400 ve 900 ncü yüzyıl) yüzyılları arasında Balkan
yarımadasının en güney noktasına kadar inen orta asyadan gelen
Hun, Avar, Bulgar ve Oğuz Türklerinden kalan küçük grupların
Bizans tarafından birleştirilmesiyle meydana getirilen daha büyük
bir
Türk
grubu
veya
topluluğudur.
döneminde selanik ve yenice vardar bölgelerine yerleştirilmiştir
OSMANLI dönemindede selanik ve yenice vardar çevresine
anadoludan gelen türkler yerleştirilmiştir
Makedonya Bölgesi
İlk istila hareketlerinden itibaren Indocermenler, Keltler,
Ilirler, Traklar, Daçyalilar, Dorlar, Akalar, Avarlar, Iskitler,
Kuman-Kipçaklar, Mikenler, Bulgarlar, Slavlar, Romalilar bu
cografyayi ya geçici akinlarla ya da kalici istilalarla bölgeyi etkilemis, birbirinden farkli kavimler bölgede pespese yönetimler
kurarak hüküm sürmüslerdir.
Makedonya'nin uzun tarihi boyunca, milattan önce VII.
Yüzyildan X.Yüzyila kadar ki dönemlerde, bu bölgede Makedon
Kralligi ( II.Filip, Büyük Iskender), Roma Imparatorlugu, Dogu
Roma (Bizans) Imparatorlugu, Bulgar ve Sirp Kralliklari ile
OSMANLI Devleti egemenlik kurmuslardir. OSMANLI devletinde 500 yıl 1912 yılına kadar hakimiyetindeydi
KARACAOVADA
OSMANLI
ZAMANINDA
50 ayrı eşkiya ile ilgili olay olmuştur. 6 cinayet olayı olmuştur
pazar karacaabad merkez ve fuştanda pazar günü kurulmaktaydı
sibiska merkez olarak belirleniyor.
KARACAOVA'DA OSMANLI ZAMANINDA HRİSTİYAN
OKUL VE KİLİSELERİ
Girişte köyünde rum okulu
Estrapeşte köyünde rum okulu
Bozar köyünde hristiyan mektebi
Pazar köyünde bulgar mektebi
Rodiviei zir köyünde bulgar kilisesi
Peryovişte köyu rum mektebi
Terepete köyü bulgar mektebi
Yahova köyünde rum mektebi
Osmanlı Arşivinden Karacaabad
Tarih: 28/Ca/1214 (Hicrî) (MİLADİ 1799) Dosya No:62
Gömlek No:2916 Fon Kodu: C..AS..
Selanik mülhakatından Vodine'deki Karacaabad Evlad-ı
Fatihan karyelerinden dört eşkinci ve bir nefer piyade ile diğer
karyeler ahalisinden emval-i emiriyelerini vaktiyle edada muhalefet etmekte olduklarından ve bunun diğerlerine de sirayetle
mukataa usulunun ihlaline sebep olacağından bahisle
merkumların fatihandan çıkarılarak yerlerine münasiplerinin
alınması.
Vodina - Edessa
Tasfiye Talepnamesi
MÜBADİL ailesinin Yunanistan’daki mal varlığının miktarını ve paraca değerini ayrıntılarıyla gösteren ve Muhtelit
Mübadele Komisyonu’na sunulması gereken belgenin bir
kopyası. Bu belgeler MÜBADİLİN kendisi tarafından doldurulmuş, yerel ihtiyar heyetince imzalanmış ve karma komisyon
tarafından da onaylanmıştı. Göçmen ailesinin talepnamede gösterdiği mal varlığının sonradan yapılacak incelemesinde doğruluğu saptandığında Türkiye’deki terk edilmiş mallardan hakkını
alması öngörülüyordu.
Örnek Talepname (Osmanlıcadan Türkçeye Çevrilmiştir)
Karacaovalılarda Geleneklerden Örnekler
1- Su dökerek uğurlama:
Gidenin arkasından su dökmek eski Türkler'deki su kültünün doğurduğu bir adet
2- Tahtaya Vurmak:
Yine, istenmeyen bir olay duyulduğunda tahtaya el ile
tokmak gibi üç kere vurulması da, kötülükten korunmak,
3- Kurşun Dökme
İnsana musallat olan kötü ruhların olumsuz etkisini
ortadan kaldırmaya yönelik olarak çok eski dönemlerde kalma
4- Kırmızı kurdele:
Loğusa kadınların başına bağlanan kırmızı kurdela . Bu
kurdelanın anneyi ve yeni doğan çocuğu, şeytana karşı koruduğuna,
5- İslâmiyet'te ölümün ardından 40 gün geçtikten sonra
Kur'an ve Mevlit okutma
6- Mezar ziyareti ve selvi ağacı dikmek ve kişilerin
mezarlarına da, belirli olması için tümsek biçimi verilmiştir.
7- Nazar:
Anadolu’da halk arasında “nazar” olgusu çok yaygın bir
inançtır. Bâzı insanların olağandışı özellikleri olduğu ve bunların
bakışlarının karşılarındaki kimselere rahatsızlık verdiğine,
kötülük yaptığına inanılır. Bunun önüne geçmek için “nazar
boncuğu”, “deve boncuğu”, “göz boncuğu” v.s. takılır. Nazar
olgusu da eski Türk inançlarındandır.
Karacaova köylerinde gençlerin oynadığı oyun mübadele
öncesi aşık oyununun oynanış anlatımı
Aşık Oyunu
Aşık oyunu, koyunların dizinde bulunan dört yüzlü
kemikle oynanan bir oyun. Tarihi bir Türk oyunudur.
Kadim çağlardan günümüze gelene kadar Türkistan ve Türkiye
başta olmak üzere Türklerin yayıldığı tüm coğrafi bölgelerde bu
oyuna rastlamak mümkündür. Aşık oyunu günümüzde de Türk
köy, kasaba ve hattâ şehirlerinde oynanmaktadır.
Oyun en az iki kişi ile oynanır.
Osmanlı Öncesi Türkler
Osmanlı'dan önceki Türkler, Slavların, Rumların, Ulahların, Arnavutların ve diğer Balkan unsurlarının arasında dağınık
halde yaşamalarında rağmen millî nitelik ve değerlerini yani
Türklüklerini kaybetmediler. Onlar 1292 yılından itibaren
Makedonya'ya girmeye başlayan Selçuklu Türklerine, 1336'da 70
gemiyle Selanik üzerinden Vardar vadisine yerleşen ve özellikle
1371 Meriç zaferinden sonra Makedony...a'yı ve diğer topraklarını fethetmeye başlayan Osmanlı Türklerine katılarak Sırplara,
Rumlara, Bulgarlara, Romenlere, Arnavutlara ve diger Balkan
unsurlarına karşı kahramanca savaştılar. Böylece onlar, Selçuklu
ve Osmanlı Türklerinin Balkan yarımadasına yerleşmesine,
Osmanlı devletinin bu yarımadada 550 yıl kalmasına ve bu
yarımadanın bir Müslüman Türk bölgesi olmasına yardımcı
oldular.
Osmanlı Türkleri Balkan yarımadasını ve diğer toprakları
orduyla fethettiler. Bu toprakları Hun, Avar, Bulgar, Oğuz,
Vardar, Peçenek, Kuman ve Selçuklu Türklerinden kalan ve
Anadolu'nun değişik yerlerinden getirilen binlerce Türk ailesiyle
550 yıl fevkalade iyi bir şekilde idare ettiler.
Karacaabad Anlamı
KARACAOVA, Osmanlı’nın kendisine niçin KARACAABAD dediğini göstermiş, dağların al karıyla, ovanın kırmızı
gelinciklerini buluşturmuş. Karacaâbâd da, kırmızıyla beyaz
buluşmuş.
Karacaova , bir şehir, kasaba veya köy ismi değildi. Bir
ovanın, bir yörenin ismiydi. “Bu ovaya Osmanlılar zamanında
Karacaâbâd derlerdi, bu yöreyi Karaca Paşa fethettiği için bu isim
verilmiş.”
Karaca’nın sonuna gelmiş “âbâd” Arapça ve Farsça’daki
manalarını hat “Âbâd” Arapça’da; ebed kelimesinin çoğuluydu,
sonsuz, ebedi zamanlar demekti. Farsça’da ise bayındır, şenlikli
manasına geliyordu. “Âbâd... eylemek” deyince bir yeri yaşanır
hale getirmek, huzur mekânı haline çevirmek manası anlaşılırdı.
Ecdat, Karacaova’ya niçin Karacaâbâd demişti? Bu toprakların
ssonsuz olarak bayındır, şenlikli ve huzur yeri olmasını mı kast
etmişti, bunu mu dilemişti?
Evliya Çelebi, Vodina ve Karacaâbâd’ın sularından bahsederken “hayat suyudur” demektedir. Acaba Evliya Çelebi hayat
suyu demekle neyi kast etmişti? Bu suların hem çok lezzetli hem
de insanlar için çok faydalı olduğunu mu? “Karacaova, dört bir
tarafından dağlarla çevrilmiştir. Çok verimli bir ovadır,
meyvecilik çok ileridir. Bu dağlardan biri de Kaymakçalan
Dağıdır, bu dağda kayak merkezi vardır
Karacaova İle İlgili Dışişleri Bakanlığının
Belgesinden Alıntı (Mübadele Öncesi)
Dışişleri Bakanlığınca yayınlanan belgelerde ayrıntılı
bilgiler verilmektedir. Bu belgelere göre Karaca ova ve Fuştan
mevkilerinde Yunan makamlarının her türlü ‘tecavüzat’ ve ‘taarruzat’ yöntemlerine başvurduğu ve bahsi geçen bölgelerde askeri
komutan olan İkonomos’un Türkleri zorla evlerinden çıkardığı,
mallarını yağma ve mezarlarını tahrip ettiği ve bu zulümlerden
kurtulmak için Türklerin dağa kaçtığı ifade edilmektedir. Türkiye
Lozan’ı imzalayan devletlerin elçiliklerine bir nota vererek bu
durumu protesto etmişti
Osmanlı 1910 Yılı Karacaova (Karacaabad)
Nüfus Sayımı
MÜSLÜMANLAR ATAERKİL(Yunan) ROUMONİSTES(romen-ulah) EXARCHİKOS (makedon) CHRİSTİON KIPTILER(Hiristiyan çingene) TOPLAM Hilmi Paşa tarafından yapılan sayım
kere
23.842
3,332
57
5.349
728
33.308
Karacaabad Mübadillerin Yazdıkları Tez-
Tarih: 2/7/1928Sayı: Dosya: 102145Fon Kodu:
30..10.0.0Yer No: 123.878..8.
Mübadillerin, Yunanistan'daki mallarının değerlerinin
gerçek kıymetlerinden daha az tespit edildiğine dair Karacaabad
mübadil muhacirlerinin yazdıkları tezkere.
Atatürk'ün Amcası
Ali Rıza Efendinin kardeşi, yani Atatürk'ün amcası Salih
Bey Selânik'in (Karacaova-karacaabad) kazasının ( Kapiyana )
köyünde yaşadığı ve ordan Üsküp'e göç ettiği bazı kayıtlarda
gözükmektedir.
Kapinyani, Karacaova
Mübadil Ailelerinde Reis Olan
Mübadil ailelerinde reis olan kişilerin adları ufak kağıtlara yazılıyor, bu kağıtlar bükülüp bir kese-ye konuluyor;
komisyon üyelerinin ve ihtiyar heyetinin öncülüğünde, bölüşümü
yapılacak araziye gidilerek, adların yazılı olduğu kağıtların
bulunduğu keseden isimler, bir çocuğa çektiriliyordu. Çekilen
kağıtta kimin adı yazıyorsa, ilk ölçümü yapılan tarla, o kişi adına
kayıtlara geçiriliyordu.
Selanik’te Her Kesime Hitap Eden
Selanik’te her kesime hitap eden okullar, bankalar, fabrikalar, oteller, kafeler, hanlar ve lüks mağazalar bulunmaktaydı.
Ticaret hayatı bakımından bir fikir vermesi açısından söylemek
gerekirse, 1898’de Selanik’te bulunan 2 bin esnafın 446’sı kunduracı, 302’si terzi, 297’si marangoz, 290’ı tenekeci, 106’sı
demirci ve ...geri kalan 559’u da diğer meslek gruplarına mensup
esnaftan oluşuyordu
Selanikten MÜBADELEDE GELEN AİLELERİN
MESLEKLERİ VEYA LAKAPLARI CUMHURİYET ARŞİVLERİ TASFİYENAMESİNDEN
imam 364-/ hoca 1395-/ hafız 1926-/ molla 2745 (din
adamı-eğitmen)-/ öğretmen 291-/ müderris (profösör )108/
-yazıcı (osmanlıda memur) 271 - / kolağası(subay)24-/ mühendis
14-/ doktor 55-/ subay 24-/ gazeteci 5-/ polis 84-/ avukat 28/
Makedonya, Selânik, Üsküp ve Manastır
1839-1876 yıllarında Makedonya, Selânik, Üsküp ve
Manastır vilâyetini kapsayan bir Türk bölgesiydi. Bu bölgede
Türklerden başka, Makedonya Slavlar, Rumlar, Ulahlar, Sırplar,
Yahudiler, Ermeniler vb. unsurlar yaşıyordu. Bu bölgenin
nüfusu ...o dönemde belirsiz kalıyordu. Orada yaşayan Slav
unsurunu, Bulgarlar, Bulgar; Sırbistan, Sırp; Yunanistan, Rum;
Romanya, Ulah sayıyordu. Adları sayılan Balkan devletçilikleri
Makedonya bölgesi üzerinde türlü iddialar ileri sürüyorlardı.
Onlar bu bölgeyi Osmanlı Devleti’nden ayırmak ve kendilerine
ilhak etmek istiyorlardı. Onlardan her biri 525 yıl bir Türk bölgesi olan Makedonya’ya “o bölge benimdir” diye iddia ediyor ve
iddia hudutlarını kendi emellerine göre genişletiyorlardı.
Mukabil Emlak ve Arazi Kıymeti
Rumeli umum müfettişliği nezdinde bulunan yabancı
maliye kontrol komisyoncusunun 322 -323 (1906-1907) tarihlerinde yaptığı araştırmalarda Selanik ve Manastır Vilayetlerinde
müslüman ahaliye ait emlak ve arazi kıymeti 70 milyon altın
olarak tahmin edildiğinden buna Girit ve adalar da
ilave... edilerek müslümanlara ait mal varlığı 90 milyon altın
olarak öngörülüyor.
Buna karşı Rumların bıraktığı mal varlığının bu rakamın
ancak1/6 sına tekabül ettiği. Bu durumda geleceklere ancak
bıraktıklarının 1/6 sı verilebilecektir. İskan ve Teavûn Cemiyeti
Umumi Kongre Mübadele Encümeni Mazbatası kitabından
Yenice Vardar
şehir, istanbul'un fethinden tam 200 yıl önce osmanlı
toprağı olmuş, 1912'de de yunanistan'a geçmiştir. jön türkler'in
yetişme döneminde faaliyet gösterdikleri şehirlerden biri olması
da
vardar
yenice'sini
bizim
için
önemli
kılar.
yunanca isimleri; giannitsa veya yannitsa olan şehir, yenice yahut
yenice-i
v...ardar
olarak
da
anılır.
osmanlı donanmasının önde gelen isimlerinden, ilyas reis, oruç
reis, barbaros hayrettin paşa ve divan edebiyatı şairi hayali'nin de
yenice'li olduğu bilinir.
Üç Kazaya Bağlı Kalmış Ayrı Dönemlerde
Gastelop Köyü ( Gustulüp)
ÜÇ KAZAYA BAĞLI KALMIŞ AYRI DÖNEMLERDE
GASTELOP KÖYÜ (GUSTULÜP)- yenicevardar-vodinakaracaabad--başbakanlık arşivinden
Tarih: 15/5/1924 Sayı: 21475A Dosya: Fon Kodu:
130..16.13.2 Yer No: 653.1952..5.
*Selanik vilayeti (yenice vardar***...) kazası Gastelop
köyünden gelen
Tarih:
10/9/1924
Sayı:
32026
Dosya:
Fon
Kodu: ...130..16.13.2 Yer No: 539.1232..10.
*Selanik vilayeti( Vodina****) kazası Karacaabad nahiyesi Gastelop köyünden
Tarih: 21/7/1924 Sayı: A 30984 Dosya: Fon Kodu:
130..16.13.2 Yer No: 506.1032..12
*Selanik vilayeti( Karacaabad ****)nahiyesi Gastelop
köyünde
Tarih: 21/7/1924 Sayı: A 30984 Dosya: Fon Kodu:
130..16.13.2 Yer No: 506.1032..12.
Gustulüp köyünden gelen mübadiller - İstanbul, İzmir
Edirne- yerleşim yerleri
Karacaova, Karacaabad Osmanlı Döneminde Köylerdeki Konutlar
EVLER
iki kattan oluşan üst katında iki odası alt katında ahır samanlık
harman yeri avlu bahçe EV duvar bahçeleri genelde yüksek olur.
Atla gelen yabancı hiristiyan vatandaş köye girmeden attan
inerek yürür sebebi atın üstünde olduğu zaman yüksekten bakınca
bahçe içini görmesin tersini yaparsa dayak sebebidir
Karacaova gezimizde yaptığımız araştırmalarda Gusulüp
köyündeki Türkler döneminden kalan evi incelerken
Karacaova Köylerinin Birbirine Uzaklığı
Gustulüp (Konstantia) Köyü Başlangıç Yeri
Ída
Miléa
Nerómyloi
Rizochórion
Pródromos
Filóteia
Exaplátanos
Theodorákeion
Foústani
Thiriópetra
Neochórion
Chrysí
Voreinón
Ydraía
Agáthi
Dorothéa
Livádia
Aridaía
Áloros
Aetochórion
Xifianí
Pefkotón
Káto
Áno
Kranéa
Lithária
Sosándra
Garéfeion
Garéfeion
(1.6km)
(3km)
(3.2km)
(4.3km)
(4.9km)
(5.4km)
(5.4km)
(6.7km)
(7.9km)
(8.2km)
(8.7km)
(9.4km)
(10.3km)
(10.4km)
(11.4km)
(11.5km)
(11.7km)
(12km)
(12.9km)
(12.9km)
(13km)
(13.4km)
(13.4km)
(13.5km)
(13.7km)
(14.1km)
(14.2km)
Chrýsa
Nótia
Tsákoi
Archángelos
Káto Rodoniá
(14.3km)
(14.5km)
(14.5km)
(15.1km)
(15.4km)
Karacaabad 1924 Mübadelesinde Gelen
Müslüman Türkler Yerleşim Yerleri
İstanbul-Sarıyer-Bahçeköy- 80 Hane
Gümüşdere 80 Hane
Rumeli Feneri 15 Hane
Kemerburgaz
Cebeci Köyü
Edirne-Merkez-Kıyık Mahallesi-Yıldırım Mahallesi
İzmir-Çeşme-Alaçatı-Urla
Kütahya
Bursa
Bilecik-Merkez-Küplü
Adapazarı
İzmit
Samsun
Sivas
Giresun
Tüm Mübadele Bölgesinden Gelenlerin
Dağılımı
Adana-8440, Afyon-1045, Aksaray-3286, Amasya 3844,
Ankara 1651, Antalya 4920, Artvin 46, Aydın 6630, Balıkesir
37174, Bayazıt 2856, Bilecik 4461, Bitlis 3360, Bolu 194, Burdur
448, Bursa 34543, Çanakkale 11638, Çankırı .yok, Çorum 1570,
Cebeli Bereket 2944, Denizli 2728,D.Bakır 484,Edirne
49441,Elaziz 2124, Erzincan 116, Erzurum 1095, Eskişehir 2567,
Giresun 623, G.Hane 811, Gaziantep 1330, Hakkari 310, Isparta
1175,İçel 1037, İstanbul 36487, İzmir 31502, Kars 2512, Kastamonu 842, Kayseri 7280, Kırklareli 33119, Kırşehir 193, Kocaeli
27687, Konya 5549, Kütahya 1881, Malatya 76, Manisa 13829,
Maraş 1143, Mardin 200, Mersin 3330, Muğla 4968, Niğde
15702, Ordu 1248, Rize.Yok, Samsun 22668, Siirt..Yok, Sinop
1189, Sivas 7539, Şebinkarahisar 5879, Tekirdağ 33728, Trabzon
404, Tokat 8218, Urfa 290, Van 275, Yozgat 1635, Zonguldak
1285,
TOPLAM SAYI:463.534 (1921 VE 1928 ARASI GELEN
MÜBADİL SAYISI
Subustka - Anidia - Marmara ve Ege Bölgesine Yerleşim
Yenice Vardar - Gazi Evrenos Paşa döneminde kurulan
Türk kasabası
Osmanlı ve Başbakanlık Arşivlerinden
Karacaova - Karacaabad
Bağcı ailelerin İzmir mıntıkasına, kozacı ailelerin Trakya
bölgesine, kozacı olmayan ailelerin, niğdeye iskanlarına.
Balıkesirden gelen Karacaova'lı 230 hane İstanbul
Kemerburgaz'a iskanlarına.
Karacaabad kazası Drağman köyüne ibtidai mektebi
muallimliğine Selanik darulmualimin mezunu Hasan Tahsin
Efendi'nin tayin edilmesi.
Subustka ve Polyan köyleri mektebi idadilleri mualimleri
olan Musa Kazım ve Mehmet Efendilerin becayişleri.
1281(hicri) yılında Selanik sancağı muzefatından yenicei
Karacaabad kazasına hükümet konağı inşaatına kararı alınır.
1530 yılında YENİCE VARDAR- kaza – VODİNA
nahiye – KARACAOVA adı geçmemekte (olivir) olarak geçmekte karacaova köyleri Yenice Vardar'ın köyleri olarak geçmektedir.
1530 yılında Yenice Vardarda müslüman nüfus hane
olarak.
Hane-1169 -(haneler 5 kişilik nüfüs olarak hesaplanır)/mücerret (bekar evlenmemiş)-204 - / muaf-64-/ akıncı 12-/toplam
müslüman nüfusu 1437 hane sayılmış.
1216 (hicri) yılı mısıra gönderilmesi emrolunan beşyüz
nefer asker Karacaabad'dan yazılıp, başbuğları tayin ve üçer aylık
ulufeleri ita olunmakla gemi gönderilmesi kararı alınır.
1254 (hicri) yılında Yenice Vardar kazasına tabi Karacaabad nahiyesinin Gustulüp köyünde bulunan mayalık Mehmet
cami’nin hitabetinin Hüseyine tevcii.
Karacaabad nahiyesinin merkezindeki Pazar mahaline
mektepler yararına konulan serginin ahaliden Kabul görmesi
üzerine istihsaline izin verildiği.
Notya Köyü
Selanik
2008 Yılı Selanik Atamızın Evi Ziyarette Bulunanlar
Karacaova Evladı Fatihan Mübadil Türklerin TorunlarıBahçeköy Ve Kemerburgazlılar
Kuzişan
Yenice Vardar 1916 Yılı Karacaovanın Dönemler İçinde
Kazası Olmuştur
Selanik Mübadil Torunları - 15.09.2008 Tarihinde
Kurulan Sarıyer Lozan Mübadilleri Derneği Kurucu Üyeleri