ted_nisan_89_64 sy - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği

Transkript

ted_nisan_89_64 sy - TED Ankara Koleji Mezunları Derneği
indeks
K
S
2
7
Konuk Yazar
Semih ‹D‹Z ’72
8
12
Eski Basketbolcu
Gazeteci YAZAR
Bar›fl KÜCE ’63
Tuncay ÖZKAN
14
Geleneksel Mezuniyet
Balosu
E
24
Yaflar:
“Keflke Ankara Koleji
Mezunu Olsayd›m”
S
36
K
Doç. Dr. Murat TÖRÜNER ’87
38
E
Varis Nedir?
Küresel Is›nma, ‹klim
De¤ifliklikleri ve Su
Kaynaklar›m›z
Prof. Dr. Mehmet EKMEKÇ‹
N
D
N
42
‹
K O L E J L ‹ L E R
Dr. Mehmet TÜMER ’81
44
Zeynel & Çilli Restoran
‹
D
“50 Yafl Sonras› En Az Bir
Kere Kolonoskopi
Yap›lmal›
indeks
3
Yay›n Kurulu
46
Suzan B‹LGEN ÖZGÜN (’81)
(BAfiKAN)
fienol SARISOY (’82)
(BAfiKAN YARDIMCISI)
Can ÇI⁄IRGAN (’80)
Aydan ERCAN (’82)
Bo¤aç ÇEK‹NMEZ (’99)
Burak TURGUT (’99)
Perlina’n›n Sahibi
Emre KATIRCI ’90
48
Yaz› ‹flleri Müdürü
Güney Afrika’da Bir Kolejli:
Büyükelçi Ferhat ATAMAN ’64
M. Kutluhan OLCAY (’93)
Yap›m
(Grafik Tasar›m ve ‹çerik)
Danajans
Zeynep ATILGAN
Duygu ONAY
Emre Fidel AKTAfi
Mihriban TEZCAN
Detay Repro
Bask›
‹maj A.fi.
52
Son Y›llar›n Gözde Hobisi
K›rkpare (Patchwork)
54
Okur önerileri ve yorumlar› için
e-mail: [email protected]
Huzurun Kültürle
Bulufltu¤u Nokta:
fi‹R‹NCE
Reklam ve ‹rtibat
TED ANKARA KOLEJ‹
MEZUNLARI DERNE⁄‹
K›z›l›rmak Cad. No:8
06640 Akay - ANKARA
Tel: 0312 424 03 06-07
418 74 30 • Faks:418 74 41
56
KOLEJL‹LER
Yaz›n Keyifli Serinleticisi:
DONDURMA
www.kolej.org
‹mtiyaz Sahibi
63
Ankara Kolejliler
LTD.fiT‹. ad›na
Kemal Ziya SAVRAN ’79
6000 adet bas›lm›flt›r.
Dernek üyelerine ücretsiz
da¤›t›lmaktad›r.
Yaz›lar›n hukuki mesuliyeti röportaj sahiplerine ve yazarlar›na aittir.
Issn: 1305-5283
Kaybettiklerimiz
58
Kampüs
64
’73 Mezunu Yazar›m›z
Ali ATAMAN
K O L E J L ‹ L E R
Renk Ayr›m›
baflkandan mesaj
5
Sevgili Kolejliler,
Etkinliklerle dolu ve oldukça yo¤un geçen iki aydan sonra yeni bir say›da sizinle buluflma mutlulu¤unu yafl›yoruz.
Gerçekten her biri bizim için son derece önemli olan bu organizasyonlar›n
ilkinde, 300'ü aflan kat›l›mc›yla yapt›¤›m›z Geleneksel Tenis Turnuvam›zda
beraber olduk.
3 May›s'ta ise belki de en önemli, en duygusal etkinlik olarak kabul etti¤imiz, bize tarif edilemez bir mutluluk ve heyecan yaflatan “Emekli Ö¤retmenlere Sayg› Günü”nü gerçeklefltirdik. 100'e yak›n ö¤retmenimizin kat›ld›¤› organizasyonda ö¤retmenlerimize yeni kampüsü gezdirdik, an›lar›m›z› tazeledik, tarifi imkâns›z anlar yaflad›k. Buradan, bizleri bugünlere tafl›yan, üzerimizde büyük emekleri olan, durufllar›yla konuflmalar›yla gerçek birer Cumhuriyet
Kad›n› olan ö¤retmenlerimizin tek tek ellerinden öpüyor; aram›zdan ayr›lanlara ise Allah'tan rahmet diliyorum.
B a fl k a n ›
Kemal Ziya Savran
G e n e l
Devam›nda biz mezunlarla ayn› çizgiyi ve görüflleri paylaflt›¤›na inand›¤›m›z
Say›n Tuncay ÖZKAN'› Torch'a söylefli için davet ettik. Beklendi¤i gibi büyük
bir kat›l›ma sahne olan söyleflide Say›n Özkan, aç›k yüreklilikle ve samimiyetle “Medyan›n Siyasetteki Gücü ve Bizlerin Koymas› Gerekti¤i Tav›r” ile ilgili
tüm fikir ve birikimlerini aktard›.
Bulmacal› Oto Yar›flmam›z her zaman oldu¤u gibi kat›l›mc›lar› ve izleyicileri kahkahaya bo¤du. San›r›m yarat›c› hakemlerimizin yar›flma boyunca s›k s›k
kulaklar› ç›nl›yordur; hatta yar›flmac›larla aralar›nda akrabal›k iliflkileri bile oluflmufltur.
Nihayetinde Mezuniyet Balosu ve Kuru Fasulye Günü ile etkinliklerimizi
noktalad›k.
Mezuniyet balosunda davetli rekoru k›rarken (1150 kifli) Kuru Fasulye Gününde ya¤mura karfl›n 5000'e yak›n mezun, ö¤retmen ve aileleriyle birlikte
müthifl bir gün yaflad›k. Sanatç›m›z Yaflar gerek ola¤anüstü performans›, gerekse konser sonras› mütevaz› tavr›yla bence muhteflemdi. Kendisini ve ekibini kutluyorum.
Söz konusu tüm etkinliklerde eme¤i geçen baflta Komisyon Baflkan› Say›n
Levent Özel olmak üzere tüm çal›flma arkadafllar›m› can› gönülden kutluyor
ve teflekkür ediyorum.
Sevgili mezunlar son olarak, 22 Temmuz'da yap›lacak olan seçimlerde tüm
mezunlar›m›z›n oy sand›¤›na giderek; zaten dokular›m›zda var olan vatansever, ça¤dafl, laik, hukuktan ve ulusal bütünlü¤ümüzden asla taviz vermeyen,
flehitlerimizin ac›s›n› kendi ac›s›ym›fl gibi yüre¤inde hisseden zihniyetleri iktidara tafl›yaca¤›m›zdan emin olarak hepinize sayg› ve sevgilerimi sunuyorum.
‹ki ay sonra çok daha ayd›nl›k bir Türkiye'de görüflmek üzere…
Sayg›lar›mla
Kemal Ziya Savran
Genel Baflkan
K O L E J L ‹ L E R
TED Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤i
konuk yazar
7
ZAMAN KÖPRÜSÜNDE B‹R YOLCULUK
A
nkara'da benden sadece birkaç kilometre ötede yaflad›¤›n› sonradan ö¤rendi¤im s›n›f arkadafl›m Kurtulufl
Ergin ile dolambaçl› bir yoldan, Hollanda'daki Kolejli kardeflim Erdem vas›tas›yla, bunca aradan sonra tekrar temas kurdu¤umda ve bana bu y›l Kolej'den mezuniyetimizin 35'inci y›l›n› kutlayaca¤›m›z› söyledi¤inde akl›ma ilk gelen fley “vay be!” oldu.
Demek ki bu kadar zaman geçmifl aradan. Hepimiz yar›m asr› devirmifliz. Çoluk çocuk sahibi olmufluz. Kimimiz
gazeteci, kimimiz büyükelçi, kimimiz akademisyen, kimimiz baflar›l› bir ifl adam› veya önde gelen birer bürokrat olmufluz. Kimimiz ise maalesef yaflama erken veda etmifl.
Hayat›n anlam›n› veya anlams›zl›¤›n› ortaya koyan bir fley varsa o da zaman olsa gerek. Geride b›rak›lanlar ile bugün aras›ndaki temas› sa¤layan o köprü. Ayn› zamanda yaflanmam›fl olan gelecek ile irtibat› sa¤layan o köprü.
Bu köprüde geriye do¤ru bir yolculuk yapt›¤›mda Ankara Koleji bende kar›fl›k duygulara neden oluyor. Ne yalan
söyleyeyim. Babam›n mesle¤i nedeniyle yaflad›¤›m Avustralya'dan Ankara'ya dönüp Kolej'e girdi¤imde ilk duydu¤um fley hayal k›r›kl›¤› olmufltu. Nedeni son derece “banal” olsa da, o yafltaki toy bir genç için “hayati” say›lacak nitelikteydi. O da, ‹nal Ma¤net Hocan›n daha ilk günden saçlar›m› kesmemi istemesiydi. Bu tür fleylerin Türkiye'de
önemli oldu¤unu duymufltum. Babam da bu yüzden zaten okul bafllamadan önce uzun saçlar›m› kestirmiflti.
Ancak, kendi gözümde o günün “hippy” ölçülerine göre beni “dazlak” haline getiren bu t›rafl›n bile yetersiz say›ld›¤›n› görünce, gözyafllar›m› silerek suçlay›c› bir edayla babama “Beni nereye getirdin?” diye sormufltum. Haliyle
okulun isyankarlar› aras›na girmem de fazla zaman almam›flt›. Bunun sonucu olarak da lise birinci s›n›fta kalm›flt›m. Bu bir akademik performas›n yans›mas›ndan ziyade, adeta inad›na ortaya konmufl olan bir isyankarl›¤›n yans›mas›yd›. Elbette ki anlams›zd›. Ama gelin de bunu kal›b›na zor s›¤an o yafltaki bir gence anlat›n.
O y›llarda okulun “hippy”leri olarak birlikte “tak›ld›¤›m›z” arkadafllar›n önemli bir bölümüyle hala yak›n irtibatta
olmam da zaten bunu ortaya koyuyor. Ve tabii ki aradan geçen y›llar›n sonunda tekrar temas kurdu¤um sevgili dostum Kurtulufl Ergin gibi arkadafllar da var. Kolejliler lokalinde oturup geçmiflten ve bugünden konufltu¤umuzda niçin bu kopuklu¤u yaflad›¤›m›z› anlayamad›¤›m arkadafll›klar.
Mesleklerimiz icab› ayn› zaman diliminde ayn› mekânlarda bulunmufl olsak da, garip bir flekilde karfl›laflmad›¤›m›z
arkadafll›klarm›fl me¤er bunlar. Gerçi Kurtulufl'un haz›rlad›¤› ve baz› s›n›f arkadafllar›m›z›n bugünkü halini gösteren web sayfas›na bakt›¤›mda buna flafl›rmamam gerekti¤ini gördüm. Zira, geçmifl ile gelecek aras›nda köprü olan
zaman›n bir di¤er özelli¤i de bizleri, ayn› koridorda yirmi kere karfl›laflsak birbirimizi tan›mayacak flekilde de¤ifltirmesidir. “Kolejli olman›n” iflte o zaman önemli oldu¤unu anl›yoruz. Çünkü bir odak noktas› olarak eski dostlarla
yeniden irtibat kurarak, aradan geçmifl olan 35 sene zarf›nda olanlar› paylaflmam›z› ve “vay be”lerden, “hey gidi
günler”e geçmemizi sa¤l›yor.
Mezuniyetimizin 35'inci y›l dönümümüzü kutlad›¤›m›z balomuzda iflimin azizli¤i nedeniyle bulunamad›m. Ama
inan›n sevgi ve nostalji dolu kalbim oradayd›.
Semih ‹diz '72
K O L E J L ‹ L E R
Neyse ki, “düzene uyum sa¤lay›p” yoluma devam etti¤im sonraki y›llarda gösterdi¤im ve parlak olmasa da tatminkar olan performans›m, mezuniyetimin hemen ard›ndan ‹rlanda'ya gitti¤imde, Jonathan Swift ve Samuel Beckett gibi isimleri ç›karm›fl bulunan Trinity College Dublin'e girmem için yeterli bulunmufltu. Ancak, geriye do¤ru bakt›¤›mda, bana verdi¤i ve bundan dolay› müteflekkir oldu¤um e¤itimden çok Kolej günlerimi benim için as›l anlamd›ran o y›llarda kurdu¤um arkadafll›klar oldu¤unu görüyorum.
portre
8
Bar›fl Küce ’63:
“Önemli olan y›lmadan ve sadece sevdi¤iniz iflte çal›flmakt›r.”
Girdi¤i her sektörde büyük baflar›lara imza atan, basketbolun
Siz Ankara'daki elite kesime ve gençli¤e basketbolu sevdiren kifli
sevilmesinde önemli rol oynayan Bar›fl Küce ile hayat›, spora
olarak bugün CASA TED Kolejliler Basketbol Tak›m›n›n durumu-
bak›fl› ve ticari baflar›lar› üzerine keyifli bir sohbet gerçeklefltirdik.
nu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Sizce olmas› gerekti¤i yerde mi?
K O L E J L ‹ L E R
Daha iyi olmas› için neler yap›labilir?
Önce spor hayat›nda ard›ndan da ticaret hayat›nda büyük baflar›-
Tabii ki, Kolej Basketbol Takımını, eskiden olduğu gibi yüksek-
lara imza att›n›z. ‹sminizi birçok alanda duyurdunuz. Bu çal›flma
lerde görmeyi tüm Kolejliler hayal etmektedir. Türkiye'de hiçbir
azminizi ve kararl›¤›n›z› neye borçlusunuz?
kulübün para ile yapamayacağı tesis ve sahip olamayacağı po-
Çok severek oluşturduğum ve bir bebek gibi büyüttüğüm Limon
tansiyel gençlerle çalışması çok büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Company'yi, büyük oğlumun rahatsızlığı nedeniyle, bir gün için-
Ancak, kısa vadeli ve programsız günlük başarılar için çalışma-
de basın toplantısıyla sona erdirmeye ve tekstil hayatımı kapat-
nın artık bir yarar getirmeyeceğini bu işle ilgilenenlerin artık an-
maya karar verdim. Her zaman atasözlerimizin çok önemli oldu-
laması gerekmektedir. Bence yapılması gereken, kendimize dö-
ğuna inanmışımdır. Sıralı acı ve sıralı ölüm. Tabii ki, hiç kimsenin
nüp okul için, tüm spor branşlarında yetenekli hocalarla oyuncu
başına gelmesini arzu etmem. Ama yılmadan çalışmayı, inat et-
yetiştirerek Koleji bir oyuncu fabrikası haline getirmek, sınıf maç-
meyi ve mutlaka para için değil, severek yapacağı işi seçmeyi
ları, okul maçları ile tekrar Kolej ruhunu canlandırmak ve Kolej-
herkese tavsiye ederim.
li sporcularla tüm Kolejlileri bir araya getirerek lig maçlarının bir
şölen halinde oynanmasını sağlamaktır.
portre
9
Kolej'in, basketbolun ve cemiyet hayat›n›n en önde gelen isimlerinden birisiniz. Son olarak açt›¤›n›z Garga oldukça büyük ses getirdi ve ‹stanbul'un gözde mekânlar› aras›ndaki yerini ald›. Bize
Garga hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Müflteri potansiyeli nedir,
özel menüleri nelerdir, müzik tarz› ve tasar›m› nas›ld›r?
Garga, İstanbul'un en güzel lokasyonunda, boğaz manzaralı, teras ve açık hava yerleriyle yaklaşık 350 kişinin yemek yiyebileceği, dört katlı tarihi bir binadır. Kısa zamanda, herkesin kendisini çok rahat hissettiği, çok şık ve güzel insanların geldiği bir
mekân haline gelmiştir. Akdeniz mutfağının tüm özelliklerini
taşıyan bir menüsü vardır. Sabahları, klasik müzik ve cazla başlayan, 'lounge' müziğe dönen ve giderek temposunu arttıran bir
müzik tarzı vardır.
Bundan sonras› için projeleriniz ve “mutlaka flunu da yapmam gerek” dedi¤iniz planlar›n›z var m›? Yoksa art›k dinlenmek ve
emekli olup daha sakin bir hayat m› yaflamak istiyorsunuz?
Hiçbir planım yok. Çünkü Allah bile uzun vadeli plan yapanlara gülermiş. Neyin ne getireceğine bakacağız.
Bize Bar›fl Küce'nin hayat felsefesini anlatabilir misiniz?
Materyalist dünyada olmamak, sevdiğim gibi yaşamak, sevdiğim işi yapmak ve insanları sevmek.
Tekstilden g›daya kadar birçok sektörde ticari baflar› gösterdiniz.
‹çinde bulundu¤unuz projelerin hepsini de zirveye, ulaflabilece¤i
en yüksek noktaya tafl›d›n›z. Sizce bu baflar›n›zda Kolej'in katk›s›
Kolejli olmak mutlaka çok önemli fakat hâlâ Kolejlilerin istenilen seviyede bir araya gelmiş olmadığını üzülerek izliyorum.
Sadece Kolejli olmak değil, başarılı bir sporcu olduğunuzda her
kapının açık olması bana muhakkak bir avantaj sağlamıştır.
‹stanbul'da yaflayan bir Kolejli olarak Kolej'in sosyal aktivitelerini nas›l de¤erlendiriyorsunuz? ‹stanbul'da da mezun arkadafllar›n›zla bir araya gelme imkân›n›z oluyor mu?
Eski mezun arkadaşlarla çok sık görüşemiyoruz. Umarım
Tarabya’daki Kolejliler Derneğinin yeni başkanı çeşitli etkinliklerle bizleri bir araya getirir.
“Hayat felsefem materyalist
dünyada olmamak, sevdi¤im
gibi yaflamak, sevdi¤im ifli
yapmak ve insanlar› sevmek.”
K O L E J L ‹ L E R
nedir?
aktüalite
10
14. Aspendos Uluslararas›
Opera ve Bale Festivali
14. Aspendos Uluslararas› Opera
ve Bale Festivali Yunanl› Tenör
Mario Frangoulis'in aç›l›fl konseri
ile izleyicilerle bulufluyor. 7 Haziran - 16 Temmuz tarihleri aras›nda gerçekleflecek etkinli¤e Devlet
Opera ve Bale Genel Müdürlü¤ü
ve Anadolu Atefli topluluklar›
katk›da bulunacak. Festival kapsam›nda Verdi'nin Nabucco'su
12 Haziran’da, Çaykovski'nin
Ku¤u Gölü Balesi 16 Haziran’da, Carl Orff'un Carmina Burana's› 26 Haziran’da, Piyanist Faz›l Say ise 22 Haziran'da izleyicisiyle bulufltu. Spartaküs 4 Temmuz, Puccini'nin Tosca eseri 11 Temmuz ve
La Traviata 16 Temmuz tarihlerinde sanat severlerle buluflacak.
5'inci Uluslararas›
Bodrum Bale Festivali
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlü¤ü ile Bodrum Belediyesinin
organize etti¤i 5'inci Uluslararas›
Bale Festivali 1-17 A¤ustos tarihleri
aras›nda gerçekleflecek. Ülkemizin
ilk ve tek bale festivali olan etkinlik
dünyaca ünlü dansç›lar› sanatseverlerle buluflturacak. Tarihi Bodrum Kalesi'nin ev sahipli¤i yapaca¤› festivali ‹spanyol Ulusal Dans
Toplulu¤u Nacho Duato açacak.
Festivalde Ankara Devlet Opera
ve Balesi Modern Dans Toplulu¤u ile Klasik Bale Toplulu¤u da eserler sergileyecek.
www.dobgm.gov.tr
www.dobgm.gov.tr
K O L E J L ‹ L E R
Casablanca Romantika Müzikali
100. oyundan sonra baflrolü üstlenen Yeflim Salk›m'la yeniden bafllayan Casablanca Müzikali seyirciden gördü¤ü büyük ilgiyle kapal›
gifle oynuyor. Y›llar›n eskitemedi¤i sesiyle müzikal oyuncusu Kartal Kaan ile ilk kez tiyatro deneyimi kazanan usta solist Yeflim Salk›m ses ve danslar›yla seyircinin
büyük be¤enisini topluyor.
Murray Burnett ve Joan Alison'nun senaryosunu yazd›¤›,
Hakan Alt›ner'in yönetti¤i müzikalde, At›lgan Gümüfl ile Yeflim Salk›m, Humphrey Bogart ile Ingrid Bergman'›n rollerini paylafl›yor. Müzikalde Mehmet Ulay, Kartal Kaan, Cenk Tunal›, Abdül Süsler, Bar›fl Berker, Dilek Aba, Elif Çakman ve Ebru Gülünay oynuyor. Müzikal 27 A¤ustos 2007 tarihinde Harbiye Aç›k Hava Tiyatrosu'nda izlenebilir.
www.biletix.com
Yap›mc› Türker
‹nano¤lu'nun
uzun y›llard›r beklenen büyük prodüksiyonlu müzikali 'Romantika'
seyirci ile bulufluyor. 12 Temmuz
2007 tarihinde
Harbiye Aç›k
Hava Tiyatrosunda sergilenecek müzikalde dev bir y›ld›zlar toplulu¤u rol al›yor. Devlet Tiyatrolar› rejisörlerinden fiakir Gürzumar'›n yönetti¤i müzikale Tan Sa¤türk'ün koreografisi ile efllik
ediyor.
Romantika Müzikali, kökleri Osmanl› hanedan›na uzanan, varl›kl› ve güngörmüfl bir ailenin Harvard'da ö¤renim görmüfl o¤lu
ile bir Roman ailesinin müzisyen k›z› aras›nda yaflanan aflk› konu al›yor.
www.biletix.com
aktüalite
11
Anadolu Hayat Emeklilik'in ‹FSAK dan›flmanl›¤›nda yürütülen "Kad›n Gözüyle Hayattan
Kareler" projesi kad›nlar›n ruhunu, eme¤ini,
›fl›¤›n› yans›tan bir foto¤raf ve öykü yar›flmas›. Yar›flmaya amatör ve profesyonel kad›n foto¤rafç›lar, bask›l› ve dijital olarak görüntülenmifl yaflam foto¤raflar›
ve bu foto¤raflar›n öyküleri ile 31 A¤ustos 2007 tarihine kadar
baflvurabilirler. Yar›flma sonunda ilk 3 kifliye para ödülü verilecek ve seçilen foto¤raflar özel bir sergide sanatseverlerle buluflturulacak.
http://www.anadoluhayat.com.tr
Tango Pasion
AFSAD Kenan Seven
Atölyesi Karma Foto¤raf
Sergisi
“Orada Burada. ‹ki Sokak, ‹ki Ankara: Çerkes Sokak ve Karanfil
Sokak”
AFSAD Kenan Seven Atölyesi Karma Foto¤raf Sergisi 25 Haziran- 13 Temmuz tarihleri aras›nda T.C. Ziraat Bankas› A.fi. Ku¤ulu Sanat Galerisi'nde foto¤raf severlerle bulufluyor.
Sergi Ankara'n›n önemli iki soka¤› olan Çerkes Sokak (Ulus) ve
Karanfil Sokak (K›z›lay) hakk›nda belgesel foto¤raf çal›flmas›
konseptine uygun olarak araflt›r›lm›fl, sokaklar›n monografisi
oluflturulmufl ve de¤iflik zamanlarda de¤iflik sokak unsurlar› ile
foto¤rafland›r›lm›flt›r. Atölye fiefi Kenan Seven taraf›ndan foto¤raf okumas› ile analiz edilmifl ve konsepte uygun foto¤raflar›n seçimi yap›lm›flt›r.
http://www.fotoritim.com/yazi/afsad-kenan-seven-atolyesi-karmafotograf-sergisi
14. Uluslararas› ‹stanbul
Jazz Festivali
3-18 Temmuz tarihleri aras›nda
gerçekleflecek olan Jazz Festivali müzik severlerle bulufluyor. De¤iflik mekânlarda gerçekleflecek olan festivalde dünyan›n en önemli kad›n vokallarinden Norah Jones, Bee Gees'in unutulmaz sesi Robin
Gibb ve Bob Dylan klasikleri
söyleyecek olan Bryan Ferry
öne ç›kan isimleri aras›nda yer
al›yor.
21 Haziran- 29 Eylül tarihleri aras›nda Antalya Aç›k Hava Tiyatrosunda tutkunun dans› Tango Pasion ve darbukan›n üstad› M›s›rl› Ahmet muhteflem bir flov sunuyor. ‹ki saat süren gösteride
dünyan›n en baflar›l› dansç›lar› ve Hector Zaraspe'nin koreografisi izleyicilerle bulufluyor.
www.biletix.com
http://www.iksv.org/caz/index.asp
K O L E J L ‹ L E R
“Kad›n Gözüyle Hayattan
Kareler” Foto¤raf Yar›flmas›
aktüalite
12
8 May›s 2007 Sal› günü TED Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤i
taraf›ndan düzenlenen “Siyasette Medyan›n Gücü” konulu
konferansa gazeteci yazar Tuncay Özkan kat›ld›. Özkan
“Cumhurbaflkan› Laik ve Cumhuriyete sahip ç›kacak biri olmal›” dedi.
Cumhuriyet mitinglerinde sizi meydanlarda görüyoruz. Bu büyük
Bugün Türk medyas›n›n içinde bulundu¤u durumu nas›l de¤erlen-
kitlenin sesi olman›z ve birlik aray›fllar›n› yüksek sesle dile getirme-
diriyorsunuz?
niz Türk halk›n› yüreklendiriyor ve bir anlamda da gözünü aç›yor.
Türk medyas›, üzeri magazin sosuyla kaplanm›fl bir batakl›kt›r.
Bir gazeteci olarak sadece yaz›lar›n›zla önderlik etmeyip mitingler-
Bu batakl›k ülkemizi yutmak üzeredir. 1990 y›l›ndan itibaren öz-
de de konuflma yapman›z› ve öne ç›k-
gür yazan bas›ndan söz etmek müm-
man›z› neye borçluyuz?
kün de¤ildir. Art›k her fley paraya
Türkiye’nin s›k›flt›¤›n› düflündü¤üm
bir dönemde bunu yapmam gerekti¤ini hissettim. Bu görev bana düfltü¤ü için ben ç›kt›m. E¤er size düflsey-
K O L E J L ‹ L E R
di, siz ç›kard›n›z. Yani bende ola¤anüstülük yok. 4,5 y›ld›r her fleyi
planlayarak bugünlere geldim. Birileri, ülkeyi, ülkenin de¤erlerini, sizlerin düflüncelerini riske atmadan ülkenin sorunlar›n› anlatmal›yd›. ‹çinde bulundu¤umuz koflullarda da san›r›m bu kifli bendim.
Siyasete at›lmay›
düflünmüyorum ama uygun
teklif gelirse de¤erlendirece¤im.
Özellikle sizler gibi genç ve
güçlü bir kitle olursa
arkamda, neden olmas›n?
ba¤l›d›r. Fikri hür, vicdan› hür ve irfan› hür bir yaklafl›m söz konusu de¤ildir. Bas›nda baflbakan ya da patron gibi birçok sansür bulunmaktad›r. Para
halk›n güvenine tercih edilmifltir.
Medyan›n ilk görevinin topluma bilgi
götürmek oldu¤u unutulmufltur. Örne¤in üç buçuk milyon insan›n kat›ld›¤› miting görüntüleri kesilmifl, gazetelerde ad›m›z›n geçmesi önlenmifltir.
Kanal Türk olmasa, mitinglere kat›ld›¤›m›z› ispatlayamayaca¤›z, kendimizi
ifade edemeyece¤iz. ‹flte Türk medya-
Gelecekteki planlar›n›z aras›nda siya-
s› bu durumdad›r. Ancak unutulma-
sete at›lmak var m›?
mal›d›r ki medyas› özgürlükçü olmayan bir ülke demokratik ola-
Siyasete at›lmay› düflünmüyorum ama uygun teklif gelirse de-
maz. Gazetecinin sahibi halkt›r. Biz gerçe¤i halkla buluflturmay›
¤erlendirece¤im. Özellikle sizler gibi genç ve güçlü bir kitle olur-
misyon edindik. Ancak bunun sonucu bize mali denetimler ve
sa arkamda, neden olmas›n?
soruflturmalar olarak döndü. Bize göre medya-siyaset iliflkisinde
aktüalite
13
“Laiklik bizi bir arada tutan, bizim çok mezhepli, çok dinli yap›m›z›
anlamam›z›,
içsellefltirmemizi sa¤layan harçt›r. Biz düzenledi¤imiz mitinglerle yeniden el ele
tutuflabilece¤imizi gördük. Baflka hangi ulus, bir mitingde üç buçuk milyon kifliyi toplar ve
”
hiçbir problem ç›kmadan mitingi gerçeklefltirebilir.
mutlaka medya çal›flan› örgütlü olmal›d›r. Türk medyas› bu duruma örgütsüzlükten gelmifltir.
K›saca, biz izleyici edilginlefltiren, her gördü¤ünü kabul ettiren habercilik anlay›fl› nedeniyle bugünlere geldik. Türk medyas› sessizce onayland›. Siyasi sistemin gelenler taraf›ndan onlar›n ç›karlar› u¤runa kullan›lmas›n› benimsememeliyiz.
Sizce medya son günlerdeki geliflmelerde itici güç rolünü üstlenebildi mi? Halk› olumlu yönde etkiledi mi?
Medya, halk› kötü yönde etkilemifltir. Yani itici de¤il tutucu güç olarak alg›l›yorum. Bugün Türkiye'de medya dördüncü güç de¤ildir. Bizim istedi¤imiz medyan›n dördüncü güç olmas›n› sa¤lamakt›r. Özgür medya ortadan kald›r›ld›¤› için bu durumday›z.
Medyay› özgürlük temelinde yeniden yaratmal›y›z. Bunun çözümü, siyaseti bu insanlar›n eline b›rakmadan, siyaseti ele geçirerek
yapmakt›r.
Ben siyasete girersem, televizyon kanal› sahibi olanlar›n gazete sahibi de olmas› olana¤›n› kald›rmay› düflünüyorum. Kanal say›s›n› befle indirmeyi, bunlar›n üç tanesinin özel, iki tanesinin de devletin olmas›n› hedefliyorum.
Cumhurbaflkan› olarak kimi görmek istersiniz?
Bundan sonraki cumhurbaflkan›n›n laik, Cumhuriyete sahip ç›kacak birisi olmas›n› arzu ediyorum.
Genelkurmay Baflkanl›¤›n›n yapt›¤› aç›klamay› nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
Muht›ran›n zamanlamas› kötü, ama içeri¤i iyi bir metin oldu¤unu düflünüyorum. Keflke zamanlamas› da tam vaktinde olsayd›.
Bunlar› söyledi¤imde beni darbeci olmakla suçluyorlar. TSK'n›n darbe yapmas›na karfl›y›m. Ancak biz burada konufluyorsak
TSK'n›n korumas› alt›nda konufluyoruz. Orduyu biz oluflturuyoruz. Bizim ordumuz paral› ordu de¤ildir. Ben flanl› ordumuzun
K O L E J L ‹ L E R
önünde sayg›yla e¤iliyorum.
bizim dünyam›z
14
Geleneksel Mezun‹yet
Balosunda Mezunlar
Tek Yürek Oldu…
K O L E J L ‹ L E R
2 Haziran Cumartesi günü gerçeklefltirilen Mezuniyet Balosunda mezunlar›m›z doyas›ya e¤lendiler.
Ellerinde Türk bayraklar› y›llard›r görmedikleri arkadafllar› ile Kolej marfl›n›, tek bir yürek olup
söyleyen mezunlar›m›z, gecenin sonunda pasta kesip mezuniyetlerini kutlad›lar.
Serruh Kaleli '72: Eski günlerimizi hat›rl›yor olmaktan çok mutluyuz. Herkesin ne kadar de¤iflti¤ini gördü¤ümüzde gözlerimize inanam›yoruz. Fakat sa¤l›kl› bir flekilde insanlar›n karfl›lafl›yor olmas› çok büyük bir mutluluk. Burada içinizdeki çocuk
ortaya ç›k›yor. ‹nflallah tüm gençler bunu yaflar.
Elvan Baransel '72: Befl y›lda bir yap›lan bu organizasyonu iple çekiyoruz. Çok heyecan verici.
Emre Aygen '77: Kolejli olmak çok farkl› bir duygu. Bunu da ancak Kolejli olanlar anlar.
K O L E J L ‹ L E R
bizim dünyam›z
15
bizim dünyam›z
16
Mehmet fiüküro¤lu '77: Dostlar›m›z› tekrar görmek çok güzel bir duygu. Teflekkürler.
Didem Öney '92: Baflar›l› bir organizasyon, ilk defa kat›l›yorum. Arkadafllar›m› seneler sonra görmek çok heyecan verici.
fieniz Sevkal '82: Çok hofl bir gece. ‹stanbul'dan geldim, y›llard›r görmedi¤im arkadafllar›m› gördüm. 30. ve 40. y›l›m›zda
da bu kadar kalabal›k olmay› umuyorum.
Sevgi Seren '62: Benim 45. y›l›m. Bodrum'dan arkadafllar›m› görmeye geldim. Çok mutlu oldum. K›zlar›m›z hiç de¤iflmemifl, erkek arkadafllar›m›za ise hiç rastlamad›m. Ama her fleyiyle çok güzel bir organizasyon.
Fikret Batumlu '62: Ben ‹sviçre'den geldim. Bu kadar çok arkadafl›m› burada görmek çok hofl. Ayn› zamanda gençlerin olmas› da çok güzel.
Suzan Çal›flkan '77: Çok keyifli. Geçmifle yolculu¤a gülen gözlerle bakmak çok güzel.
Nehir Can›gür '02: Ben ilk kez kat›l›yorum. Bizim dönemden maalesef çok kat›l›m yok. Ama çok nezih bir ortam ve bu ortamda bulunmaktan gurur duyuyorum.
K O L E J L ‹ L E R
Serpil Karacasu '77: Y›llard›r görmedi¤imiz arkadafllar›m›za rastlad›k, çok keyifli. Bu organizasyonlar›n devam etmesini diliyoruz.
bizim dünyam›z
17
Ceyda Noyan '97: 10 sene sonra arkadafllar›m›
görmek çok güzel bir duygu.
Müge Gerçel '77: Her befl senede bir buluflmak
çok güzel. Eme¤i geçen herkese çok teflekkür ediyorum.
Zeynep Tünel '77: 30 sene sonra arkadafllar›m›z› görmek çok hofl bir duygu. Bazen
arkadafllar›m›z› tan›makta güçlük çeksekde her fley çok güzel.
Osman Akkaflo¤lu '97: Görmedi¤im arkadafllar›m› görme umuduyla geldim. Güzel
bir gece.
Cüneyt Sezer '82: Eski arkadafllar›m›z› görmek için iyi bir f›rsat. Bu geceyi düzenleyenlere teflekkür ediyorum.
K O L E J L ‹ L E R
Melek Noyan '72: Daha önceden de baloya gelmifltim. Her fley fevkalade.
bizim dünyam›z
18
Mazhar Baflaran '82: Çok hofl ve keyifli bir gece. Çok heyecanl›y›z. 25 senedir görmedi¤im arkadafllar›m› görüyorum.
K O L E J L ‹ L E R
Emre Tekin '97: Heyecanl›y›m, ilk kez kat›l›yorum. Bu sene 5. senelerini kutlayan arkadafllar›m›z da var, bence 10. y›ldan
bafllamal›yd›. Ama yine de her fley çok güzel.
bizim dünyam›z
20
K O L E J L ‹ L E R
Geleneksel Kuru Fasulye Günü 2007
TED Ankara Koleji Mezunlar›
Derne¤i taraf›ndan haz›rlanan
Geleneksel Kuru Fasulye Günü 3 Haziran 2007 Pazar günü
gerçeklefltirildi. Mezunlar birbirleriyle hasret giderirken, ünlü
sanatç› Yaflar sevilen flark›lar›yla güne renk katt›.
Murat Karalar '96: Y›llard›r görmedi¤im arkadafllar›m› gördüm. Çok keyifli
bir gün geçiriyorum. Seneye daha kalabal›k olmas›n› diliyorum.
Melda (Meriç) Kuyumcu '94: Kolejli olman›n ayr›cal›k oldu¤unu bir kez daha
anlad›m. Çok güzel bir gün, senelerdir görmedi¤im arkadafllar›m› gördüm.
Bu organizasyonda eme¤i geçen herkese teflekkürler.
Senem Üstün '01: Eski mezunlarla görüflme f›rsat›n› buluyoruz. Çok güzel bir
gün.
bizim dünyam›z
21
Serhan Sungur '01: Gayet güzel bir gün. Hava biraz bozuk ama bu flenli¤e gölge düflürmüyor.
Ayflegül Naibgil '72: Dün gece 35. y›l›m›z› kutlad›k, bugün de flenli¤e geldik.
Müzi¤in d›fl›nda her fley çok güzel. ‹ncek kampüsü de harika. Yeni okul tüm
gençlere hay›rl› olsun.
Piraye Bayman '71: 30-35 y›ld›r görmedi¤im arkadafllar›mla beraber olmaktan
ötürü çok mutluyum.
Mine Kürkçüer '72: Her fley çok güzel, söylenebilecek çok fazla bir fley yok.
Gülflen Apayd›n '87: Organizasyon çok güzel. ‹yi ki Kolejliyiz.
Ebru Yurdakul '87: Müzi¤in sesi çok aç›k ve birbirimizi anlamakta güçlük çekiyoruz. Onun d›fl›nda her fley çok güzel.
Semih Bülbül '82: Çok güzel bir organizasyon. Uzun zamand›r kat›lam›yordum.
Bu flenlik ile Kolej'in ne kadar büyük bir camia oldu¤unu görüyoruz.
K O L E J L ‹ L E R
Sarp Kaya '96: Üç senedir gelmiyordum. Bu sene geldim ve çok keyif al›yorum.
bizim dünyam›z
22
SADECE BÜYÜKLER DE⁄‹L, ÇOCUKLAR DA BUGÜNÜN TADINI ÇIKARDILAR
Ceyda Noyan '97: Ben ‹stanbul'da yafl›yorum. Dün 10. y›l›m›z› kutlamak ve Kuru Fasulye Gününe kat›lmak için geldim. Senelerdir görmedi¤im arkadafllar›m› görmek çok güzel.
Levent Meriç '95: Uzun zamand›r Kuru Fasulye Gününe kat›lam›yordum. Mezuniyetimden beri görmedi¤im arkadafllar›m vard›, onlar› gördüm. Çok keyifli bir ortam.
K O L E J L ‹ L E R
Uygar Duru '95: Ne denebilir ki. Her fley çok güzel. ‹yi ki Kolejliyiz.
bizim dünyam›z
24
Yaflar:
“Keflke Ankara Koleji Mezunu
Olsayd›m”
Muhteflem bir performans sergileyen Yaflar,
Kolejlilerin gönlünde bir kez daha taht kurdu.
K O L E J L ‹ L E R
Birçok sanatç›n›n aksine lisans ve yüksek lisans e¤itimlerinizi tamamlad›n›z. Sanat d›fl›nda e¤itime de fazlas›yla önem vererek çok güzel bir örnek
teflkil ediyorsunuz. E¤itiminizle müzik hayat›n›z› bir arada götürmek zor
muydu?
Lise y›llar›nda müzik ö¤retmenimin deste¤i ile okul orkestras›nda bafllad›m müzi¤e. Üniversitede okurken de harçl›k ç›kartmak için devam ettim. Yüksek lisans yaparken bir süre ara verdim. Askerlikten sonra ise
art›k profesyonel müzik hayat›m bafllad›. Arka arkaya albümlerim ç›kt›.
Benim için müzik galip geldi.
Müzi¤i ve e¤itimi bir arada yürütmek zor
olmas›na ra¤men, üniversite e¤itimine
önem verdim çünkü ailemde herkes üniversite mezunudur. Müzikle ilgilenen kifliler
konservatuvarda okuyup, e¤itimini al›p müzi¤e devam edebilirler. Ancak, bunun konservatuvarla k›s›tl› kalmas›na gerek yok. Ben buna örne¤im.
Kendi mesle¤inizi yapmay› düflündünüz mü?
‹flletme mezunuyum. Finans alan›nda yüksek lisans yapt›m. Müzikle ilgilenmeseydim broker olacakt›m. Arap ülkelerine demir çelik satan bir firmada çal›fl›rken bu ifli yapamayaca¤›m› anlad›m ve müzi¤e devam ettim. Cemal Süreya'n›n bir laf› vard›r “15 yafl›nda Dostoyevski okudum, o günden beri huzurum yoktur.” Ben de 15 yafl›nda Carlos Santana dinledim. O günden beri huzurum yok.
Türkiye'nin say›l› söz yazar› ve bestecilerindensiniz. fiark›y› ortaya ç›kartma sürecinde flark›lar›n›z› yaflanm›fll›k üzerine mi yoksa hayaller üzerinden mi yarat›yorsunuz?
fiark›lar›m› yaflanm›fll›klar üzerine yaratmaya bafllad›m. Art›k hayaller üzerine de kuruyorum.
bizim dünyam›z
25
ce flefkatli, kendini adayan bir sevgiliyim. E¤er istedi¤imi bulamad›ysam kavgac› ve g›c›k biri olabilirim.
Televizyonla ilgili projeleriniz var m›?
Televizyonla ilgili olarak zaman zaman teklifler geliyor. Özel
kanallardan ve TRT'den gerek flark› söylemek gerek program
yapmak üzerine çeflitli teklifler gelmiflti. Ancak bunlar bir sonuca ulaflmad›. Orkestra arkadafllar›m ile birlikte çalaca¤›m›z
bir program olabilir. Örne¤in, “Yorumsuz” gibi bir program›
çok be¤enerek izlemifltik. Onun gibi bir program yap›labilir.
fiiire olan tutkunuzu biliyoruz. fiiir sizin hayat›n›z›n neresinde duruyor?
Sabah kalkt›¤›mda ilk, gece yatarken son düflündü¤ümdür fliir.
Yapt›klar›m› fliirsel flekilde zihnime, ka¤›tlar›ma kaydederim.
Tüm duygular›m› fliirsel mant›k içinde m›sralara dökerek düflünürüm. Asl›nda bunlar genellikle yazan›n de¤il okuyan›nd›r.
Asl›nda, fliir hayat›m›n birinci s›ras›ndad›r. Müzik ondan sonra
gelir gibi gözükse de flark›c›l›k taraf›m da oldu¤undan ben denge kurmaya çal›fl›yorum. fiiir benim ilk aflk›md›r.
Unutulmaz aflk flark›lar›n›n bestecisi Yaflar özel hayat›nda nas›l
bir sevgili?
Bunu bana de¤il eski k›z arkadafllar›ma sormal›s›n›z. Ama ben-
E¤itime de¤er veren biri olarak, Atatürk'ün kurdu¤u ülkemizin
sayg›n okullar›ndan TED Ankara Koleji hakk›nda neler düflünüyorsunuz?
Baz› okullar kurumsallaflmalar›n›n ard›ndan markalafl›rlar.
Okulun ismi geçti¤i zaman, mezunlar›n iyi ve faydal› ö¤renciler oldu¤unun bilinmesi, do¤ru ifller yapabilecek ö¤renciler oldu¤unun fark›na var›lmas›yla gerçekleflir bu. Bunun gibi on tane okul sayabilirsiniz. Ancak Ankara'da ilk akla gelen TED'dir.
Keflke Ankara Koleji mezunu olsayd›m. Bana bir fahri TED mezunu anahtar› verirseniz çok sevinirim.
Beni davet etti¤iniz ve bu konseri gerçeklefltirme f›rsat› verdi¤iniz için çok teflekkür ederim.
K O L E J L ‹ L E R
Baflka sanatç›lardan Yaflar bestelerini dinleme flans›m›z olacak m›?
Nilüfer'in “Büyük Aflk›m” adl› albümünde “Ölmek Var Dönmek Yok” flark›m yer alm›flt›. Nilüfer hayran oldu¤um bir sanatç›d›r. Arkadafl›m Onur Mete'nin albümünde de flark›m yer
ald›. Bir dönem k›z arkadafl›m olan Yeflim Vatan albümünde
bir flark›m› söyledi. Hep yak›nlar›ma, sevdiklerime flark›lar verdim. Çünkü flark›lar bana laz›m. Ne demifller: “Eve laz›m olan
hal›, camiye verilmez.”
Kolej seyircisini nas›l buldunuz?
Müthiflti. Böyle hayal etmifltim zaten. ‹lk albümümü yapt›¤›mdan beri, tam 11 y›ld›r çal›flt›¤›m aranjörüm, Tansel Do¤anay
Ankara Koleji mezunudur. Onunla yapt›m bu albümlerin ço¤unu. Dolay›s›yla TED ruhu flark›lar›m›n ço¤unda vard›r. Bu
nedenle benim için burada konser verme flans›n› elde etmek
çok önemliydi.
bizim dünyam›z
26
Geleneksel Bulmacal› Otomobil Yar›flmas›
Geleneksel Bulmacal› Otomobil Yar›flmas› Keyifli Anlara Sahne Oldu
TED Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤i taraf›ndan 20 May›s 2007 Pazar günü gerçeklefltirilen 'Geleneksel Bulmacal› Otomobil Yar›flmas›' zor sorular›yla yar›flmac›lar› hem terletti hem de keyifli saatler geçirmelerini sa¤lad›. Ankara'n›n birçok yerini dolaflan yar›flmac›lar, akflamüstü saatlerinde ‹ncek Kampüsü'ne gelerek yorgunluk att›.
Yi¤it Karabeyo¤lu '96: Bu sene yar›flmak için geçen sene karar vermifltik. Haz›rl›¤›m›z› yapt›k. Kolejden a¤abeylerimizle, kardefllerimizle, ablalar›m›zla yar›flmak
bize gurur verdi.
K O L E J L ‹ L E R
Emre Baflgöze '95: Y›llar sonra Kolej'in etkinli¤inde bulunmaktan gurur duydum.
Hep beraber güzel bir gün geçirdik. ‹nflallah bu tarz etkinliklerin devam› da olur.
Koray Tüccar '94: Biz doktor kostümü seçtik.
Ankara'n›n birçok semtini gezdik ve kostümümüz sayesinde de tüm kap›lar aç›ld›.
Deniz Bayraktaro¤lu '99: Çok e¤lendik fakat çok
da yorulduk. Ulus'ta Hamamönün’de pefltamallarla göbek att›k. Unutulmayacak anlard›.
bizim dünyam›z
27
Canan Demirdamar '81: Çok keyif ald›k. Sorular muhteflem haz›rlanm›fl. K›yafetlerimizi daha önceden diktirmifltik, bu yar›flmada da
kulland›k. Geçmifl dönemde ülkemizin bu kadar güzel günlere gelmesinde katk› sa¤layan de¤erli liderlerimizin maskelerini takarak,
arkam›za da 'Biz ciddiydik siz inanmad›n›z' yazarak yola ç›kt›k. Çok e¤lendik.
Mualla Çelik H›d›ro¤lu '81: ‹nan›lmaz e¤lenceliydi. Seneye yar›flmak için bugünden ismimizi yazd›rd›k. ‹yi ki Kolejliyiz.
Levent Özel '81: Yar›flma muhteflemdi, çok e¤lendik. Herkesin kat›lmas›n› öneririm.
Pelin Aktu¤ '95: Bu yar›flmaya ikinci kez kat›l›yorum.
Çok e¤lendik, Ankara'n›n hiç bilmedi¤imiz yerlerini
gezdik. Gelecek y›l yine kat›laca¤›m.
Burak Dikmeno¤lu: Her gitti¤imiz yerde bize etkinlik
sundular. Hamamda pefltamal giydirip, davul çal›p, halay çektirdiler. Çok keyifliydi.
Neslihan Dikmeno¤lu '82: Yar›flma çok e¤lenceliydi. Sorular çok iyi haz›rlanm›flt›. Bu yar›flmada eme¤i geçen
herkese teflekkür ediyorum.
Zuhal Önder: Yar›flma çok heyecanl›yd›, çok güzel düzenlenmiflti. ‹lk defa kat›ld›k. Gelecek y›l tekrar kat›laca¤›z. Organize
edenlere çok teflekkür ediyorum.
Taylan Ye¤eno¤lu '95: Çok keyifli saatler geçirdik. Çok e¤lendik, bundan sonraki y›llarda kat›l›m›n daha fazla olmas›n› dilerim.
Burcu Erman: Bir etap çok zordu, onun haricinde çok keyifliydi. Eme¤i geçenlere teflekkürler.
BULMACALI OTOMOB‹L YARIfiMASI
SONUÇLARI GENEL SIRALAMADA ‹LK
3'E G‹RENLER
B‹R‹NC‹:
Nilüfer Sezer Demirel '81
Mualla Çelik H›d›ro¤lu '81
M. Levent Özel '81
Canan Demirdamar '81
ÜÇÜNCÜ:
Ali Burak Dikmeno¤lu
Neslihan Dikmeno¤lu '82
Zuhal Önder
Atilla Önder
KIYAFET ÖDÜLLER‹
B‹R‹NC‹:
Pelin Aktu¤ '95
Elif Do¤an '96
Ayfle Do¤an
‹K‹NC‹:
Taylan Ye¤eno¤lu '95
Mehtap Demir
Burcu Erman
Kamil Erman
ÜÇÜNCÜ:
Yi¤it Karabeyo¤lu '96
Koray Tüccar '94
Özge Sayman
Emre Baflgöze '95
K O L E J L ‹ L E R
‹K‹NC‹:
Deniz Bayraktaro¤lu '99
Cem Onur Gencer
bizim dünyam›z
28
K O L E J L ‹ L E R
Kolej'in Tenis Keyfi
TED Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤inin, Bilkent Sports'un katk›lar›yla gerçeklefltirdi¤i 'Tenis Turnuvas›' bu sene oldukça
çekiflmeli maçlara sahne oldu. 380 sporcunun kat›l›m› ile gerçeklefltirilen turnuva, Türkiye'nin en büyük tenis turnuvalar›ndan
biri oldu. K›yas›ya rekabetin yafland›¤› maçlarda sporcular centilmence yar›fl›rken, Kolejli dostlar›yla bir arada bulunman›n
keyfini yaflad›lar.
Nuray Y›lmazyurt: Çok u¤raflt›k ve güzel bir mücadele ile bayan çiftlerde birinci olduk. TED mezunu de¤ilim. Bilkent
Sports üyesiyim. Eme¤i geçen tüm arkadafllara çok teflekkür
ediyoruz. Çok zevkli bir turnuva oldu. Biraz ya¤›fll› olmas›na
karfl›n çok e¤lenceliydi. Umar›m yine ayn› baflar›y› gösterebiliriz.
Tuna Baykaner '01: Kar›fl›k çiftler A kategorisi birincisiyiz.
Geçen sene de kat›lm›flt›k ancak ilk kez TED'in bu kadar bü-
yük bir tenis turnuvas› organize etti¤ine flahit oldum. Gerçekten harikayd›. Çok kalabal›kt›. Sorunsuz ilerledi. Umar›m seneye daha da güzel olur.
fiükran Atik: Single'da ve çift bayanlarda flampiyon olduk.
Geçen sene de kat›lm›flt›k. Çok güzeldi, keyifliydi. Umar›m
seneye de turnuva burada gerçekleflir. Kat›l›m geçen seneye
oranla bu sene daha fazla. Daha az aksakl›k oldu. Bu sene organizasyon oturdu.
bizim dünyam›z
29
Ersin Ero¤lu (TED Ankara Koleji Vakf› Yönetim Kurulu Genel
Sekreteri): Organizasyonumuz her geçen gün daha da güzellefliyor. Kat›ld›¤›m üçüncü organizasyon bu. Her geçen gün Kolejlileri birbirine yak›nlaflt›rd›¤›n› düflünüyorum. Mezunlar
Derne¤imize bu organizasyon için çok teflekkür ediyoruz. Bu
tür organizasyonlar›n daha baflka spor dallar›yla yap›lmas›n›
da Mezunlar Derne¤imize öneriyorum.
Mehmet Can Ulusoy '97: Turnuvada çiftlerde antrenörüm ile birinci olduk. Bu tip aktivitelerin Kolejlileri bir araya getirmesinden son derece mutluyum. Hem güzel bir ortam olufluyor hem
de spor yapm›fl oluyoruz. Mutlulu¤umuzu arkadafllar›m›zla
paylafl›yoruz.
Oktay Bafl: Çok keyifliydi. Turnuva için çok teflekkür ediyoruz.
Birçok insanla tan›flma flans›m›z oldu. Kaybettik ve elendik
ama çok güzel bir organizasyondu. 23 Nisan haftas›na denk
gelmesi insanlar› biraz zorlad›. Her fley için teflekkür ediyoruz.
Turan Uyar: Master birincisiyim. Bu sefer maçlar ciddi anlamda güzel ve zorluydu. Geleneksel hale gelmesini dileriz. Daha
çok arkadafl›n kat›lmas›n› istiyoruz. Amac›m›z birinci ya da
ikinci olmak de¤il, burada güzel maçlar yapmakt› ve insanlara
iyi karfl›laflmalar seyrettirmekti. Bunu gerçeklefltirebildikse ne
mutlu bize.
Elif Karaelmas: Bayanlar A kategorisi ikincisiyim. TED'li de¤ilim. D›flardan kat›l›yorum. Keyifli ve güzel maçlar yaflad›k.
Çok keyifli oldu. Ancak hava muhalefeti vard›. Kat›l›m çok güzeldi. Her kategoride oldukça fazla oyuncu vard›.
‹smail Geliç: Bu güzel etkinlik için çok teflekkür ediyoruz. Final
maç›n› da kazansayd›k daha mutlu olacakt›k asl›nda biraz hüzünlüyüz. Bu y›l ilk kez kat›l›yoruz. Seneye kat›l›p birinci olaca¤›z, iddial›y›z.
Tek Erkekler Masters Kategorisi:
Turan Uyar, Erdem Yıldırım
Tek Erkekler A Kategorisi:
Can Erdoğdu, Hakan Azman
Tek Erkekler B Kategorisi:
Ahmet Güven, Sean McKeen
Tek Erkekler C Kategorisi:
Emre Özgen, Emre Saylan
Tek Erkekler D Kategorisi:
Serdar Abacı, Safa Ünal
Çift Erkekler A Kategorisi:
Birol Başlar, Mustafa Sağlam, Beyazıt
Ambar, Zeki Sözen
Çift Erkekler B Kategorisi:
Cem Baltalı, Mehmet Harman, Okan
Yılmazyurt, Ekim Yetkili
Kar›fl›k Çift A Kategorisi:
Birol Başlar, Tuna Baykaner, Mehmet Hitit,
Beste Demirağ
Çift Erkekler Masters Kategorisi:
Silvan Niculescu/ Mehmet Can Ulusoy,
Özgür Çilingiroğlu/ İsmail Geliç
Tek Bayanlar A Kategorisi:
Şükran Atik, Elif Karaelmas
Tek Bayanlar B Kategorisi:
Dilara Çeliker, Elçin Aker
Tek Bayanlar C Kategorisi:
Seher Fidan, Zuhal Anarat
Tek Bayanlar D Kategorisi:
Nilgün Ertaş, Fulya Çelik
Çift Bayanlar A Kategorisi:
Şükran Atik, Beste Demirağ, Gülden Aras,
Emel Sezgin
Çift Bayanlar B Kategorisi:
Nuray Yılmazyurt, Yonca Doğan,
Elif Aytekin, Müjgan Gürkan
Kar›fl›k Çift B Kategorisi:
Serdar Abacı, Müjgan Gürkan, Kenan
Araz, Gülden Araz
K O L E J L ‹ L E R
Dilara Çeliker: Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤ine çok teflekkür ediyoruz bu organizasyon için. Oldukça keyifli bir turnuva.
Geçen sene de kat›lm›flt›k. Mutluyuz.
bizim dünyam›z
30
3 May›s 2007 Tarihinde
Emekli Ö¤retmenlerimizle ‹ncek Kampüsünde
Birlikteydik
TED Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤i taraf›ndan 03-05-2007 tarihinde düzenlenen “Emekli Ö¤retmenlere Sayg› Günü”,
emektar ö¤retmenler ile ö¤rencilerini bir araya getirdi. Çok özel anlar›n yafland›¤› bu günde ö¤retmenlerinize duygular›n›
sorduk:
K O L E J L ‹ L E R
Nuri Turan: Beden e¤itimi ö¤retmeniyim. 1960 - 1985 y›llar› aras›nda TED Ankara Koleji'nde ö¤retmenlik yapt›m. Bu okulda ö¤retmenlik yapm›fl olmakla her zaman onur duydum. Bugünü ve yap›lan bu organizasyonu tek kelime ile muhteflem
buluyorum. Daha fazla ne söylenebilir? Çok teflekkür ediyorum.
Nevzat Özgül: Müzik ö¤retmeniyim.1958 y›l›nda Kolej'e geldim. ‹darecilik ve müzik ö¤retmenli¤i yapt›m. fiimdi emekliyim.
‹ki çocu¤um da TED Ankara Koleji'nden mezun oldu. Bugünkü davet bizler için gerçekten çok güzel ve özel. Eski arkadafllar›m›z› ve okulumuzun yeni halini görmek bizleri çok duyguland›rd›. Her fley için çok teflekkür ediyoruz.
Ruhisar Mergenci '68: ‹ngilizce ö¤retmeniyim. Yöneticilik de yapt›m. Ayr›ca okulumuzdan mezunum. TED Ankara Koleji'nin mezunu olmaktan da ö¤retmeni ve yöneticisi olmaktan da her zaman gurur duydum. Bugün hem eski arkadafllar olarak birbirimizi görmüfl olduk, hem de okulumuzun yeni halini gördük. Yeni kampüsümüzü çok be¤endim. Böyle bir günü
bizlere yaflatt›¤› için sevgili Mezunlar Derne¤i Baflkan›m›za çok teflekkür ediyoruz. Gerçekten çok özel bir gün.
Y›ld›z Gürbüz: Resim ö¤retmeniyim. 1989'da emekli oldum. 37 sene TED Ankara Koleji'nde ö¤retmenlik yapt›m. Her zaman
gurur duydum. Yeni kampüsümüzü de çok be¤endim. Yap› olarak çok güzel. Bugün çok güzel bir organizasyon ile gezdirdiler bizleri. Gururla gezdim. Çok mutlu oldum. Bizim yaflad›¤›m›z okul ile bugünkü okul aras›nda çok büyük fark var. Gerçekten çok güzel olmufl. Bir resim ö¤retmeni olarak okulun süslenifl tarz› çok hofluma gitti. Eski ö¤rencilerimizi ve eski arkadafllar›m›z› görme imkân› bulduk. Herkese çok teflekkür ediyorum.
bizim dünyam›z
31
‹rfan Y›ld›r›m: Burada olmaktan, sizleri görmekten, talebelerin bu kadar iyi yetifltirilmesinden dolay› çok mutluyum. Böyle bir günün tertip edilmesinden, bu güzel organizasyonun gerçeklefltirilmesinden ötürü herkese çok teflekkür ediyorum.
Okulumuzu gezdik, gerçekten çok güzel olmufl. Hepinizi çok seviyoruz. Burada ö¤renciler yetifltirmifl olmaktan dolay›
çok mutluyum.
Yücel Özdemir: Co¤rafya ö¤retmeniyim. TED Ankara Koleji'nden üç y›l önce ayr›ld›m. Müdür yard›mc›s›yd›m. Yirmi y›l
çal›flt›m. Bu organizasyon bizim için çok güzel oldu. Arkadafllar›m›z›, ö¤rencilerimizi görmekten çok mutlu olduk. TED
Ankara Koleji'nin gerçekten fevkalade bir okul oldu¤unu bir kez daha gördüm. Zaten Türkiye'de bir eflinin daha olmad›¤›n› biliyorum. Bence Avrupa'da da Kolej'in benzeri yoktur. Çok duyguland›m ve iftihar ettim. Umar›m çok daha büyüyecek ve üniversitesi ile her zaman fark›n› ortaya koyacakt›r. Ayr›ca, Kolejliler dergisini de takip ediyorum. Kalitesini korumas› gerçekten takdire de¤er. Zevkle okuyoruz.
K O L E J L ‹ L E R
Saadet Berna: 1950-1970 y›llar› aras›nda okulumuzdayd›m. Hepimiz en güzel y›llar›m›z› okulumuza verdik. Çok güzel
fleyler yaflad›k. Ö¤rencilerimiz tomurcuklardan çiçekler açt›lar. Memlekete çivi çakana kul olal›m. Bu kadar güzel bir okul,
bence yoktur. Yeni binalar›m›z da son derece güzel. Ayr›ca, bugün aranmaktan çok mutlu oldum. Okulun tarihinde, geçmiflinde, temelinde oldu¤umu düflünüyorum. Mezunlar Derne¤i'ne gönülden teflekkür ediyorum. Çocuklar›m›z› ne kadar güzel yetifltirmifliz ki, bu kadar güzel bir flekilde onurland›r›yorlar bizleri. Türk E¤itim Derne¤i Atatürk'ün vasiyetidir. Yetenekli Türk çocuklar›n› Türkiye çap›nda bulup okutmak amac› ile kurulmufltur. Ankara Koleji ilk özel okuldur ve
bence en güzel örnektir.
bizim dünyam›z
32
K O L E J L ‹ L E R
TED Ankara Koleji ‹lk K›sm› Emekli Ö¤retmenlerinden ‹nci Tu¤'un 3 May›s 2007
“Ö¤retmenlere Sayg› Günü”nde Yapt›¤› Konuflma
Türk E¤itim Derne¤i Genel Baflkan› Say›n Selçuk Pehlivano¤lu, TED Ankara Koleji Vakf› Okullar› Genel Baflkan› Say›n Sunullah Sal›rl›, Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤i Genel Baflkan› Say›n Kemal Savran, Say›n Ö¤retmenlerimiz, Sevgili Ö¤renciler, De¤erli TED Ankara Koleji Mezunlar›m›z, De¤erli
Arkadafllar›m, Hoflgeldiniz...
Uzun y›llardan beri, emekli ö¤retmenlerinin önerilerini dikkate alarak, içten duyarl›l›k gösteren sevgili ö¤rencimiz, organizasyon komite baflkan› Ayda Uçul'a, Mezunlar Derne¤i Baflkan› Kemal Savran'a, de¤erli müdürlerimize, eme¤i geçen
herkese, bu güzel günü tertipledikleri için huzurlar›n›zda teflekkürlerimizi sunuyoruz.
De¤erli Arkadafllar›m,
Yüce Atatürk'ün çok anlaml› bir sözü ile bafllamak istiyorum:
“Bir milletin yafll› vatandafllar›na ve emeklilerine karfl› tutumu, o milletin yaflama kudretinin en önemli k›stas›d›r. Mazide muktedirken, bütün kudreti ile çal›flm›fl
olanlara karfl› minnet hissi duymayan bir milletin, istikbale güven ile bakmaya hakk› yoktur.”
De¤erli Arkadafllar›m,
Yafllanma ve emekli olma evrensel bir süreçtir. Toplumun baflar›l›, sa¤l›kl›, üretken olabilmesi konusunda, y›llarca müesseselerine
emek veren, katk› sunan, o müesseseleri çal›flmalar› ile yücelten tüm kurum ve kurulufllar,
e¤itim yuvalar›, son derece önemli olan ve
sayg› temeline dayal› bir misyon yüklenmektedirler, üstlenmektedirler.
Dünya'n›n birçok ülkesinde yafll›lar, bunun
do¤al sonucu olarak emekli olanlar, insan
onuruna yak›fl›r bir flekilde yaflam mücadelesi verirken, yaflad›klar› çevre ve hizmet verdikleri müesseseler, toplumsal sorumluluk üstlenerek emekli olanlar›na sayg› göstermek durumunda olmufllard›r. Ça¤dafl toplumlardaki emekliler de hizmet verdikleri yerlerden sayg› bekleme hakk›na sahip olmufllard›r.
Bizler, Cumhuriyet ö¤retmenleri olarak, emeklili¤i, y›llarca
büyük bir özveri ile emek verdi¤imiz e¤itim ocaklar›ndan koparak, toplumdan ve ondaki geliflmelerden el etek çekerek,
at›l kalarak, bir köflede oturmay› asla kabul edemiyoruz.
Emeklilik; özellikle ö¤retmen emeklili¤i, deneyim ve birikimlerle güçlenen, güzelleflen bir ileri yaflam sürecidir. Bu süreci
toplumun her kesiminde, “ö¤retmen-ö¤reten asla emekli olamaz” düflüncesi ile toplumumuzun her katman›nda, kendimiz, yak›nlar›m›z, hizmet verdi¤imiz e¤itim oca¤›m›z, ulusumuz ve dünyam›z için yararl› bir yaflam sürdürmekle götürüyoruz. Dünümüzü hat›ralar›m›zla seviyoruz. Bugüne inanç ve
ilkelerimiz do¤rultusunda sar›l›yoruz. Gelece¤imiz için; Cumhuriyetimizin ve Atatürk'ümüzün ilkelerinin daha da sa¤lamlaflaca¤›na güven duyuyoruz.
Ö¤retmenler olarak, gönlümüz hiç yafllanmad›¤›ndan sevgilerimiz sa¤lam, gönüllü çal›flmalar›m›z sürekli olacak.
Amac›m›z do¤ruluk, iyilik, güzellik, and›m›z Atatürk yolun-
da ayd›nl›k yar›nlara ve ça¤dafllaflmaya büyük bir dayan›flma
içinde katk›larda bulunmak olacakt›r.
Yorgunlu¤a, umursamazl›¤a, karamsarl›¤a teslim olmadan,
karanl›klarla mücadele edece¤iz.
Buna gerçekten bu günlerde ihtiyac›m›z var.
De¤erli Arkadafllar›m,
fiuras› bir gerçektir ki; de¤iflim ve dönüflümleri yakalayabilen,
geçmifl ile gelecek aras›nda köprü kurabilen, emekli ö¤retmenlerin deneyimleri, birikimleri, hizmet verdikleri müesseseler için birer zenginliktir. Bu zenginlikleri de¤erlendirmek o
müesseselere yarar sa¤lar.
Emekli olanlar›n aranmad›¤›, yaln›zl›¤a terk edildi¤i, yaflamsal etkinliklerin d›fl›nda tutuldu¤u ve hak ettikleri sayg›n›n
gösterilmedi¤i ortamlarda emekli olanlar kadar gençler de
olumsuz etkilenmektedirler.
Genç ve yafll› herkesin bir bütün oluflturma, bir bütünün içinde olma duygu ve düflüncelerinin dikkate al›nmas›, ça¤dafl yönetimlerde bir gereksinme olmal›d›r. Bu, müesseselerin bütünselli¤ini sa¤lad›¤›
gibi, e¤itim müesseselerinin de, toplumsal uyumun zedelenmesine de mani olmaktad›r.
Çocuklar›n ve gençlerin erken yafllardan bafllayarak emeklilere, yafll› kufla¤a, hizmet edenlere
sayg› bilincinin yerlefltirilmesi, e¤itim kurumlar›m›z›n yerleflen geleneklerine ba¤l›l›klar› ile sa¤lanabilir. Mesela bundan böyle her y›l bugün,
3 May›s TED Ankara Koleji'ne hizmet edenlerin
bir anma günü olarak kay›tlara geçer, bugün ileride geleneksel bir yap›ya dönüfltürülebilir.
Bu bilinçle yetiflen kuflaklar, emekli ö¤retmenlerini y›lda bir kez de olsa görme olana¤›na kavuflaca¤› gibi, kendilerine güvenen bireyler olarak, kendi geleceklerine sahip ç›kmalar›n› olanakl› k›lacak, kendi emeklilik
dönemlerinde de, unutulman›n hüznünü hissetmeyeceklerdir. ‹flte bizler için bu gün çok önemli bir gün!
Y›llarca omuz omuza çal›flt›¤›m›z çok de¤erli Ö¤retmen arkadafllar›m›zla, siz sevgili ö¤rencilerimizle bir araya geldik.
KOLEJ'imizde olduk, an›lar›m›z› tazeledik, bu modern, ça¤dafl e¤itim yapan okulumuzu gezdik, gördük, gurur duyduk.
Çok mutlu olduk. Bizleri unutmad›¤›n›z ve bu güzel günü haz›rlad›¤›n›z için tekrar sizlere teflekkür ediyoruz.
Bu güzel okulda çal›flarak sevgili güzel çocuklar›m›z› yetifltiren siz de¤erli idareci ve ö¤retmenlerimizi en üstün takdirlerimizle selaml›yoruz.
Aram›zdan ayr›lan çok de¤erli idarecilerimizi ve ö¤retmenlerimizi rahmetle an›yor, sizlere en üstün baflar›lar diliyoruz.
Ata'm›z›n kurdu¤u Türkiye'nin en iyi e¤itim veren okulu
KOLEJ‹M‹Z‹N, daha da üstün dolaca¤›n› umuyor, hepinizi
sayg› ve sevgilerimizle selaml›yoruz.
Sa¤ Olun, Var Olun.
‹nci Tu¤
TED Ankara Koleji, ‹lk K›s›m, Emekli Ö¤retmen
bizim dünyam›z
34
Keflfedilmeyi Bekleyen P›r›l P›r›l Yürekler…
“K›fl›n ayaz›nda, kap›lar› kilitli olan bir okulun bahçesinde titreyerek okuma çal›flmas› yap›p, s›n›rlar›n› tebeflirle yere çizdi¤imiz sanal bir sahne üzerinde çal›fl›yoruz” diyor ‹lker Gülüm.
Kendisi '82 mezunu, yoksullu¤un ve suç oran›n›n dorukta oldu¤u Çinçin semtinde ö¤rencilere tiyatro e¤itimi veriyor. Gelin
devam›n› kendisinden dinleyelim.
K O L E J L ‹ L E R
1965 do¤umluyum. ‹lk, orta ve lise derken tam 11 y›l›m geçmifl Kolejimde ve ne denli baflar›l› bir ö¤renciysem; bir ifl için
gitti¤imde sevgili Nevzat Hoca ad›m›, 1982 mezunlar›n›n oldu¤u siyah bir defterin en son sayfas›n›n en son sat›rlar›ndan birinde bulabilmiflti. Liseden sonra bir y›l fizik mühendisli¤i okudum ama bana, ancak
Çince kadar anlaml› gelen türev, integral filan derken kendimi Hacettepe'de
‹ngiliz Dili ve Edebiyat› okurken buldum… Sonras› anlams›z ayr›nt›; mezuniyet, askere gitme, askerden gelme,
ifl arama, ifle girme, iflte mutsuz olma,
ifl de¤ifltirme, evlenmek derken okulda
yaramazl›klar›mla bezdirdi¤im ö¤retmenlerimin dile¤i gerçekleflti; uzun bir
süreden beri Ankara Alt›nda¤ bölgesinin “Çinçin” diye an›lan bir bölgesinde ö¤retmenlik yap›yorum. K›sa öyküler yaz›yor ve yaln›zca mezunlar grubumuzun internet grubunda arkadafllar›mla paylafl›yorum.
Tiyatro… Bu sihirli sözcük hep bana
25-30 y›ll›k bir piflmanl›¤› akl›ma getirir. Hani denir ya; “yeniden dünyaya
gelsem” diye, e¤er böyle bir mucize olsayd› kesinlikle tiyatrocu olmak isterdim. ‹nsan tiyatroda hiçbir yerde bulamayaca¤› bir özgürlü¤ü ve yarat›c›l›k
alan› buluyor. Tiyatro deyince insanlar›n akl›na genelde sahne gelir. Oysa bir
tiyatro oyununun sahneye ç›kmadan
önceki serüveni, süreci sahnede izlenilenden çok daha keyifli ve heyecan vericidir. Elinizdeki metin sizin taraf›n›zdan ifllenilmeyi bekleyen bir alt›n cevheri gibidir. Ona siz istedi¤iniz biçimi verirsiniz. Elinizdeki
metne yeni bir anlam yüklersiniz ve bunu yaparken de belki
en bilinmeyene; kendinize yelken açars›n›z.
Elinizdeki metni Shakespeare, Marlowe, Öngören, Weiss bir
fley demek için yazm›flt›r. Ancak o metin flu anda sizin elinizdedir ve sizin bu metinle ne diyece¤iniz, bazen yazar›n amac›n›n önüne geçer. ‹flte bu süreç ola¤anüstü keyiflidir.
13 y›ld›r ayn› okulda çal›flman›n getirdi¤i baz› avantajlarla bu
güzel süreci say›s›z kere yaflad›m ö¤rencilerimle… Herkesin
ad›n› duydu¤unda bile hakl› olarak tedirginlik duydu¤u Çinçin'de; yoksullu¤un ve suç oran›n›n çok yüksek oldu¤u bu
semtin insanlar›na, ö¤rencilerimize tiyatronun insanc›l ayd›nl›¤›n› götürmeye çal›fl›yorum. Önce kendi yazd›¤›m “oyunumsu” bir çal›flmayla ifle bafllad›k. Sonra bilinen okul klasiklerinden Turgut Özakman'›n “Ah fiu Gençler”ini, Muzaffer
‹zgü'den “Lütfen K›z›mla Evlenir misin?”, yine Özakman'›n
“Pembe Evin Kaderi” oyunlar›n› oynad›k. Bakt›m ki bu ifli
çok seviyorum neden mektepli olmayay›m diyerek Dil Tarih
Co¤rafya Fakültesinde çok sevgili Kolej
mezunu hocam Selda Öndül sayesinde
yüksek lisansa bafllad›m. Yaflam›m›n en
keyifli ve “bunlar› yaflad›m ya ölsem de
gam yemem art›k” diyebilece¤im bir süreci yaflad›m. Burada ö¤rendiklerim yeni ufuklar katt› bana.
Bu e¤itim sürecinin ürünü olarak, pek
çok okul tiyatrosunun cesaret edip yapamayaca¤› bir ifle giriflip Shakespeare'in
“Yok Yere Yaygara” adl› oyununu biz
yeniden yorumlayarak sergiledik. Bu y›l
yine Shakespeare'in “Atinal› Timon”
oyununu iyice bize mal ederek Kavuklu
ve Piflekarca yorumlayamaya çal›flt›k.
Eski bir sözdür, tiyatro için “iki kalas bir
heves” derler ya, biz de ne ac›d›r ki o iki
kalas bile olmadan, yaln›zca hevesimizle ve yapt›¤›m›z ifle olan inanc›m›zla yap›yoruz ne yap›yorsak. K›fl›n ayaz›nda,
kap›lar› kilitli olan bir okulun bahçesinde titreyerek okuma çal›flmas› yap›p, s›n›rlar›n› tebeflirle yere çizdi¤imiz sanal
bir sahne üzerinde çal›fl›yoruz.
Okulda tiyatro çal›flt›rman›n en mutlu
edici taraf› ise, oyunu izleyen ö¤retmenlerin yan›ma gelip: “Biz bu çocuklar›n
bu kadar baflar›l› ve yetenekli olduklar›n› hiç fark etmemifltik. Bu çocuklara bak›fl›m›z› de¤ifltirdin!” demeleri… Lisede
okuyan bu çocuklar okuma yazma bilmiyor, dersleri zay›f, haflar›-yaramazsorunlu çocuklar olabilirler ama hepsinin keflfedilmeyi bekleyen p›r›l p›r›l yürekleri ve umutlar›
var.
Kimsenin görmedi¤ini tek bafl›na görüp, fark etmek bazen
ac›; bazen de mutluluk verici olabiliyor…
Ben mutluyum…
O zaman sözü fazla uzatmayal›m:
Ifl›klar sönsün ve
Perde…
‹lker Gülüm’82
bizim dünyam›z
35
Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤i
Tiyatro Toplulu¤u
Ankara Koleji Mezunlar› Derne¤i Tiyatro Toplulu¤u, yani Kolej Oyuncular›: Mezunlar Tiyatrosu, 2005 y›l›nda iki Kolej mezunu, Mustafa
Koca ve Zekican Saml› taraf›ndan kuruldu. Mezun Kolejlilerin ilkö¤retim ve lisede ald›klar› tiyatro e¤itimini ve kültürünü üniversite hayatlar›nda da Kolej camias› içinde de¤erlendirebilmeleri ve Kolej camias›na yeni bir sosyal kurum
kazand›rma düflüncesiyle kuruldu. Ancak, bu
yeni bir topluluk muydu? Kesinlikle hay›r. Geçmifli 90'lar›n sonuna, Atölye oyuncular›na ve
“Savafl Oyunu”, “Cephede Piknik” gibi oyunlara uzanan topluluk, 2000 y›l›nda Atölye oyuncular› taraf›ndan sahnelenen “Mahmut ile Yezida” ile ilk tohumlar›n› att›. Kolej oyuncular› ad›na ve esas köklerine 2001 y›l›nda Filiz Alpgezmen ve Onur Saylak yönetiminde kavufltu. 2001-2002 sezonunda “Troilos ile Kressida”y› sahneleyen
Kolej oyuncular›, bugün Mezunlar Tiyatrosu'nda yer alan birçok
ismin ilk sahne deneyimine ev sahipli¤i yapt›.
Çekirdek kadroyu koruyarak bir sonraki sezona devam eden Kolej oyuncular›, “Eskici'nin
Çehov'u” nu sahneleyerek bir jenerasyona da
son noktay› koymufl oldu. Bir sonraki y›l Kolej
oyuncular› ve Atölye oyuncular›ndan kimse
kalmam›flt› tiyatro toplulu¤unda. ‹ki y›ll›k bir
aran›n ard›ndan yeniden bir araya gelen alt›
Kolej Oyuncusu, yine bir Kolejli olan Civan Canova'n›n yazd›¤› “K›yamet Sular›nda” ile sahnelere geri döndü. Bu sezon oyuncu say›s›n› iki
kat›n› ç›kartan topluluk, seyirciyi George Orwell'in edebi baflyap›t› “1984” ile selamlamaya
haz›rlan›yor. Kolej Oyuncular›: Mezunlar Tiyatrosu, geçmiflten ald›¤› birikimi, genç ve heyecanl› oyuncu yap›s› ile sadece bir Kolej kurumu olmaktan öte, Ankara'n›n say›l› amatör tiyatro topluluklar›ndan biri olma yolunda h›zla ilerlemektedir.
'77 Mezunlar›n›n Keyifli Gezisi
TED Gaziantep Koleji Kurucu Temsilcisi ve ayn› dönemden mezun olan Filiz Kav Serin'in organizatörlü¤ünü ve ev sahipli¤ini yapt›¤›
77'nci dönem TED Ankara Koleji mezunlar›ndan 22 kiflilik bir Grup, 18-22 Nisan tarihleri aras›nda Gaziantep - Urfa - Mardin - Midyat gezisi düzenledi.
Ortaokul, lise y›llar›ndaki gezilerden çok daha keyifli ve güzel geçen gezi bitti¤inde dönüfl yolunda herkesin tek ortak düflüncesi vard›: Senelerin geçmesi hiçbir fleyi de¤ifltirmemiflti. Daha büyük kat›l›mlarla bir sonraki gezi plan› yap›larak ve TED Gaziantep'in
kütüphanesine kitap katk›s› sözleri verilerek (ve sonras›nda yerine getirilerek) ayr›l›nd›.
Lise K›sm› Beden E¤itimi Zümre Baflkan›m›z Günal Ensari 2.Y›ld›z
Erkekler Dünya fiampiyonas›na Teknik Delege Olarak Davet Edildi
Milli Olimpiyat Komitesi Üyesi, Akdeniz Hentbol Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararas› Hentbol Federasyonu'nun (IHF) Dünyadaki iki Denetim Kurulu Üyesinden biri olanTED
Ankara Koleji Vakf› Lise K›sm› Beden E¤itimi Zümre Baflkan›m›z Günal ENSAR‹, 2. Y›ld›z Erkekler
Dünya fiampiyonas›na Teknik Delege olarak davet edildi.
24 Temmuz - 4 A¤ustos 2007 tarihleri aras›nda Bahreyn'de düzenlenecek 2. Y›ld›z Erkekler Dünya
fiampiyonas›na davet edilen Günal ENSAR‹, Dünya fiampiyonas› düzeyinde ülkemizi temsil eden
ilk Türk Teknik Delege olacakt›r.
Zümre Baflkan›m›z Günal Ensari'yi tebrik eder, baflar›lar›n›n devam›n› dileriz.
K O L E J L ‹ L E R
Gezinin en güzel ve duygulu saatleri; geziye kat›lanlar›n TED Gaziantep'i sürpriz ziyaretleri, Filiz Kav Serin'in ve okul yetkililerinin ö¤rencilerle birlikte karfl›lama töreni ve
bunu takiben üzerinde TED amblemi olan pastay› ikram› ve sohbet s›ras›nda geçti.
sa¤l›k
36
Doç. Dr. Murat Törüner ’87:
“50 Yafl Sonras›
En Az Bir Kez
Kolonoskopi
Yap›lmal›”
Doç. Dr. Murat Törüner '87 ile günümüzde s›k rastlanan has-
rastlad›¤›m›z hastal›klar› ise; reflü, gastrit / ülser ve mide f›-
tal›klardan ülser, reflü, mide f›t›¤› ve kolon kanseri hakk›nda
t›¤› olarak s›ralayabiliriz. Kolon kanserine de de¤inmek de
bir söylefli gerçeklefltirdik. Törüner bu tür mide hastal›klar›nda
fayda var. Öncelikle reflü hastal›¤› ile bafllayal›m. Reflü has-
en önemli etkenlerin fast food tarz› yiyeceklerin tüketimi, stres,
tal›¤› giderek artan bir hastal›kt›r. Bunun sebebi hem yaflam
alkol ve sigara oldu¤unu vurguluyor.
tarz› hem de fast food ve ya¤l› yiyeceklerin tüketimi ile birlikte obezitenin artmas›d›r. Son derece basit olan tedavinin
Kendinizden bahseder misiniz?
ana unsuru, hastan›n yaflam düzenini de¤ifltirmesidir. Dü-
1970 Manisa do¤umluyum. 1987 y›l›nda TED Ankara Kole-
zenli, daha az ve s›k yemek yemesini sa¤lamak gereklidir.
jinden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi T›p Fa-
Hastan›n son ö¤ününü yatmadan en az 3 saat öncesinde ye-
kültesine girdim. 1994-1999 y›llar› aras›nda Ankara Üniversi-
mesi gerekmektedir. Ya¤l›, ac›l›, baharatl› yemeklerden uzak
tesi T›p Fakültesi, ‹ç Hastal›klar› Ana Bilim Dal›nda uzman-
durmak; alkol, sigara, kahve, çikolata, dondurma gibi besin-
l›k e¤itimimi tamamlad›m. 1997-98 y›l›nda ABD Yale Üniver-
lerden kaç›nmak gerekir. Bunlar›n hastaya büyük oranda
sitesinde Gastroenteroloji Bölümünde Araflt›rma Görevlisi
faydas› vard›r. Ancak bu önlemler yeterli olmad›¤›nda ilaçla
olarak çal›flt›m. 1999'da Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi
tedavi de söz konusudur. Fakat, baz› hastalar ömür boyu ilaç
Gastroenteroloji Bilim Dal›nda yan dal ihtisas›na bafllad›m.
tedavisine mahkûm kalabilmektedir. O tip hastalarda ise en
2002 y›l›nda gastroenteroloji uzman› oldum. 2003-2005 y›lla-
önemli seçenek cerrahi tedavidir.
r› aras›nda ABD Mayo Clinic Gastroenteroloji Klini¤inde
misiniz?
Çok yayg›n olan di¤er bir hastal›k ise gastrit / ülserdir. Ülser
hastal›¤› midede ve onikiparmak ba¤›rsa¤›nda olmak üzere
iki türlü olmaktad›r. Ülserin belirtileri; midede kaz›nt›, ekflime, bulant›, kaynama, s›rta vuran a¤r› olabildi¤i gibi baz›
hastalarda hiç belirti olmayabilir. Bu flikâyetlerle gelen hastalara endoskopi uyguluyoruz. Art›k endoskopi korkulacak bir
uygulama olmaktan ç›kt›. Çünkü hem teknoloji ilerledi hem
de hastalara ifllemi rahat geçirmeleri için önlemler al›yoruz.
Genellikle endoskopide mideden parça al›yoruz ve “helikobakter pilori” dedi¤imiz bakterinin var olup olmad›¤›na bak›yoruz. E¤er ülser ve bakteri birlikte mevcut ise antibiyotik
içeren tedaviye bafll›yoruz. Antibiyotik ile bu bakteri ortadan
kald›r›lmaz ise ülserin tedavisi zorlafl›yor ve ülserin ilaç tedavisinden sonra nüksedebiliyor. Helikobakter pilori tedavisi
hem ülserin iyileflmesi için yap›lmakta hem de ilerleyen y›llarda mide kanseri olma riskini azaltmaktad›r.
Evet, gastroenterolojinin yelpazesi çok genifltir. Bizim s›k
Bunlar›n haricinde mide f›t›¤› da yap›sal bozukluklar aras›n-
Araflt›rma Görevlisi olarak çal›flt›m. 2005 y›l›nda “Doçent”
K O L E J L ‹ L E R
unvan›n› ald›m. Halen Ankara Üniversitesi Gastroentoloji
Bölümünde Doçent Doktor olarak görevimi sürdürmekteyim. Evliyim ve bir k›z›m var.
Gastroenteroloji nedir? Hangi alanlar› kapsar?
Gastroenteroloji iç hastal›klar›n alt›ndaki yan branflt›r. Tüm
sindirim sistemini kapsar. Yani a¤›z, yemek borusu, mide,
onikiparmak ba¤›rsa¤›, ince ba¤›rsak, kal›n ba¤›rsak, makat
bölgesi ve bunlara ek olarak karaci¤er, pankreas, safra kesesi
gibi bölgeleri olarak s›ralayabiliriz.
Gastroenteroloji çok genifl bir alana sahip. Bize en s›k rastlan›lan hastal›klar›n sebeplerinden ve tedavilerinden bahsedebilir
sa¤l›k
37
dad›r. Bu bozukluk reflü hastal›¤›n›n ortaya ç›kmas›na ve
semptomlar›n fliddetinin artmas›na yol açabilmektedir. Bu
durumda yemek borusu ile mide aras›nda bulunan kapak盤›n bazen yap›sal olarak, bazen kullan›lan ilaçlardan bazen
de kilo sebebiyle gevflemesine, midedeki asidin yukar› ç›kmas›na bu da a¤r›, yanma ve bulanmaya sebep olur. Bu olaylar› tetikleyen unsurlar; sigara, alkol, ya¤l› yiyecekler, elma,
domates, domates salças›, çikolata gibi yiyeceklerdir. Stres
kesinlikle bir faktördür,
çünkü stres midedeki asidin salg›lanmas›n› art›rarak yukar› ç›kan asidin
fliddetinin artmas›na neden olur ve midedeki flikâyet daha da artar.
kolon kanseri olanlara ise k›rk yafl›ndan itibaren kolonoskopi
taramas› öneriliyor.
Kolon kanseri ise ülkemizde giderek artan s›kl›kta görülen bir hastal›kt›r. Sebepleri aras›nda ülkemizdeki yaflam süresinin artmas› ve bat› tipi
beslenme say›labilir. ‹stek
d›fl› kilo verme, kar›n a¤r›s›, d›flk›yla birlikte kan
gelmesi gibi birçok belirtisi vard›r. Kolon kanseri
erken tan› konabilen ve
iyi neticeler al›nabilen bir
hastal›kt›r. Avrupa'da ve
Amerika'da elli yafl›n üstündeki her birey ömrü
boyunca mutlaka bir kez
kolonoskopi olmak durumundad›r. Biz bunu Türkiye'de hâlâ yerlefltiremedik. fiikâyeti olsun olmas›n herkes 50 yafl›ndan sonra tarama amaçl› kolonoskopi yapt›rmal›d›r. Kolonoskopide tümörün kendisinin görülmesinin
yan› s›ra baz› hastalarda polipler de görebiliyoruz. Polip vücudumuzdaki et benlerine benzer. Müdahale edilmezse ilerleyen y›llarda kansere dönüflebilir. Polipler oldu¤u takdirde
kökünden al›p kanser riskinden kurtarabiliyoruz. Ailesinde
Bu hastal›klar ilaçla tedavisi
mümkün olan hastal›klar m›d›r? Ameliyat gerektirir mi?
‹laçla tedavinin yan› s›ra endoskopik tedavi yap›yoruz.
Yar› cerrahi teknik diyebiliriz.
Mesela mide, ba¤›rsak veya
yemek borusu kanamalar›nda
ilaç tedavisinden çok endoskopik tedavi yap›yoruz. Bizim
branfl›m›z biraz dâhiliye ile
cerrahi aras›na s›k›flm›fl bir
alan.
Baflar›l› Kolej mezunlar›n›n t›p
fakültelerini tercih etmelerinin
sebebi nedir sizce?
Doktorluk çok prestijli ve manevi olarak çok tatmin eden
bir meslek. Son y›llarda uygulanan sa¤l›k politikalar› ve ç›kan mecburi hizmet yasalar› doktorluk mesle¤ine e¤ilimi
azaltt›. Üniversite s›nav›ndaki tercih s›ralamalar›nda yeri biraz düflmesine karfl›n son dönemlerde ç›k›fl trendi izleniyor.
Herhalde bunun sebeplerinden en önemlisi; iflsiz bir sürü
üniversite mezunumuz varken doktorluk için böyle bir durum henüz söz konusu olmamas›.
K O L E J L ‹ L E R
Reflüyü ve ülseri tedavi etmek neden bu denli önemli?
Reflü insan›n yaflam kalitesini düflüren bir hastal›kt›r. Kifli
devaml› ilaç almak zorunda kalabilir. Yanma, ekflime ve a¤za ac› tat gelmesi mevcuttur. En önemli nokta ise; uzun süreden sonra yemek borusunda kanser geliflme riskinin artmas›d›r. Mide ve on iki parmak ülserleri yine ayn› flekilde yaflam
kalitesini düflüren hastal›klard›r. Ayr›ca bu ülserler kanay›p, hastada kanamaya sebep
olabilir ve hayati tehlikeyi de
artt›rabilir.
yaflam kalitesi ve fitness
38
varis nedir?
Varis, toplardamarlar›n duvarlar›n›n zay›flamas›na ba¤l› olarak
• Hamilelik ya da fliflman-
bu duvarlar›n kal›c› biçimde genifllemesidir. En s›k bacaklarda
l›k, a¤›r yük tafl›ma
görülür. Eriflkinlerde yüzde 15 oran›nda bulunur. Kad›nlarda er-
• Irsi faktörler
keklere göre daha s›k görülür. Orta ve büyük yüzey venlerin (kir-
• Do¤umsal damar
li kan damarlar›) uzamas›, k›vr›lmas› ve kanla dolarak geniflle-
bozuklulu¤u
mesidir.
Varisler en s›k bacaklarda görülür. Eriflkin toplumda % 10-17 nispetinde bulunur. Kad›nlarda erkeklere göre iki kat fazlad›r.
Varisler nadiren belirti verir. ‹lerleyicidir, ayakta durmakla flikâyetler artar. S›kl›kla a¤›rl›k hissi, a¤r›, kramp veya günün sonunda ayaklarda fliflme gibi hemen hepsi bacaklar›n yukar› kald›r›lmas›yla geçen flikâyetlere sebep olurlar. Daha ileri vakalarda;
uzun süren venöz yetmezlik, ciltte kararma, cilt ve cilt-alt›
iltihab› gibi venöz staz belirtilerine yol açar. Topuk
çevresinde iyileflmeyen yaralar, kan damarlar›n-
BEL‹RT‹LER‹
da p›ht›lar olabilir. Venler nadiren y›rt›la-
Varis, gözle görülebilen bir hastal›kt›r. Hasta-
rak, çevre dokular› kanayabilir. Bütün
lar›n hemen hemen hepsi "damarlar›n kabarma-
varislerde ven duvarlar› sertleflir.
ya bafllad›¤›" gibi flikâyetler ile doktora baflvururlar. Gözle görülebilen bu kabar›kl›k d›fl›nda en önem-
BACAK VAR‹SLER‹
li belirti, özellikle akflama do¤ru ya da yürüyüfl sonras› bafl-
Bacak varisleri, yüzeysel toplardamarlarda ortaya ç›kar. Bacak
layan, s›kl›kla istirahatla geçen bacak a¤r›s›d›r. Uzun süre ayakta
toplardamarlar›ndaki kan dolafl›m›nda yavafllamaya neden olur.
durma, a¤›r yük tafl›ma gibi faktörler devam eder.
K O L E J L ‹ L E R
Buna ba¤l› olarak damar içinde bas›nç art›fl› görülür.
VAR‹S HASTALI⁄INDA SIK KARfiILAfiILAN fi‹KÂYETLER
HASTALI⁄I BEL‹RLEYEN ETKENLER
NELERD‹R?
Varisin nedenini tahmin etmek güç de¤ildir. Toplardamarlar ba-
A¤r›: Bu a¤r› tüm baca¤› ve özellikle diz alt› bölgeyi etkileyen de-
caklardaki kirli kan› yukar›ya yani kalbe tafl›yan damarlard›r. Bu
rin, künt ve baca¤a a¤›rl›k hissi veren bir a¤r›d›r. Uzun süre
geri dönüflü zorlayan zamanlarda ya da bacaklara fazla yük bin-
ayakta kalmakla artar ve baca¤› yukar› kald›rmakla azal›r.
di¤i durumlarda söz konusu geri dönüfl fonksiyonu aksamakta,
Kafl›nt›: Bacak kafl›nabilir ve s›cakl›k, yanma hissi ve bazen de
damarlar genifllemeye bafllamaktad›r. Özellikle toplardamarlar
zonklama olabilir. Genelde variköz damarlar›n üzerinde olur ve
içinde bulunan kapakç›klar bozularak, geri dönüflü bulunmayan
yayg›n bir his olmasa da bazen cilt de¤ifliklikleri oldu¤unda ayak
yani t›bbi tedavisi mümkün olmayan bir süreç bafllatmaktad›r.
bile¤ine s›n›rl› olabilir.
Ayak bile¤inde fliflme: Özellikle akflamlar› ayak bileklerinde hafif
NEDENLER‹
veya orta dereceli flifllikler belirir.
• Uzun süre ayakta durma (polis, hemflire, ö¤retmen, tezgâhtar
Gece kramplar›: Yayg›n bir semptom olmas›na karfl›n variköz
vb. meslek gruplar›nda)
venler ile iliflkisi ispatlanmam›flt›r.
yaflam kalitesi ve fitness
39
Yüzeyel tromboflebitler: Yüzeyel vari-
3. So¤uk suyla bacaklara dufl yapmak:
köz venlerin yüzeyel trombozu üstünde
Cilde uygulanan so¤uk su ile venler bü-
bulunan cildin akut inflamasyonuna ne-
zülür ve kan daha çabuk kalbe akar. Bu
den olur. Kendili¤inden oluflabilece¤i
amaçla banyo küvetinin üçte birine ka-
gibi vene hafif bir travma, hareketsizlik
dar so¤uk su ile doldurun (14-16 dere-
veya uzun süreli yolculuklar sonucu da
ce). Bu su içinde on dakika dolafl›n. Her
oluflabilir. Gizli tümörler gibi di¤er ne-
ad›mda aya¤›n›z› tamamen sudan ç›-
denler de unutulmamal›d›r. Akut
kart›p sonra tekrar sokun. Di¤er bir
dönemde cilt k›zar›k, s›cak ve çok has-
yöntem de sabah ve akflam bacaklara
sast›r. Aradan zaman geçince sert hassas
ayaklardan bafllay›p yukar› do¤ru so-
olmayan damar üzerinde kal›nt› hemo-
¤uk su duflu uygulamakt›r.
siderin boyanmas› olur. Sonuçta ven ye-
4. Bol giysileri tercih edin: S›k› kemerler
niden aç›l›r (rekanalize) ve süreç kendi-
kan ak›m›n› zorlaflt›r›r. Külotlu çorapla-
ni tekrarlayabilir.
r›n da bel k›sm›n› s›kmamas› gerekir.
Venöz ayak bile¤i cilt de¤ifliklikleri: Bu
5. Ayakkab› topuklar› 5 cm'den yüksek
de¤ifliklikler hafif hemosiderin pigmen-
olmamal›: Topuklar ne kadar yüksekse
tasyonundan variköz egzama, lipoder-
bacak kaslar›n›n pompalama ifllevi o
matoskleroz ve aç›k yaraya kadar de¤i-
kadar zay›ft›r. Giydi¤iniz ayakkab›y›
flebilir.
her gün de¤ifltirin. De¤iflik yükseklikte-
Kanama: Yüksek ayak bile¤i bas›nçlar›-
ki topuklar kan pompas›na uyar›c› etki
n›n oldu¤u durumlar da hassas cilde ha-
yapar.
fif bir travma oldu¤unda büyük kana-
6. Do¤ru beslenme: Do¤ru beslenme vü-
malar olabilir. Benzer flekilde belirgin-
cuda gerekli yap› maddelerini sa¤lar.
leflmifl bir damara olan travma da afl›r›
Ba¤ dokusunun dayan›kl›l›k ve esnekli-
kanamaya neden olabilir.
¤ini sa¤layan kollajen ve elastin lifleriyol açar. Ba¤ dokusu zay›fl›¤› varis oluflumuna neden olur. Do¤-
Varis oluflumunda ve tedavinin seyrinde günlük yaflant›m›zda
ru beslenme ba¤ dokusunu güçlendirir ve afl›r› kiloyu önler.
asl›nda önemsiz gibi gözüken baz› hareket ve yaflam tarzlar›m›-
Günde en az›ndan iki litre s›v› tüketilmelidir.
z›n oldukça önemi vard›r. Bu nedenle tedavinin seyrini ve hasta-
7. Venlere d›flar›dan mekanik destek: D›fltan destek görevi yapan
l›¤›n ilerlemesini önlemek için dikkat etmemiz gereken baz› ko-
külotlu çoraplar›n iyi kaliteli olanlar› hafif varislerde yarar sa¤lar.
nular vard›r.
Afl›r› varis flikâyetlerin de ise s›k›ca kavrayan özel varis çoraplar› faydal›d›r.
Bunlar› flu flekilde özetleyebiliriz;
8. Sigara içilmemelidir: Sigara ve oluflturdu¤u serbest radikaller
1. Bol Hareket: Her hareket yararl›d›r. En iyisi yürüme, yüzme,
damar duvar›na zarar vererek damar hastal›klar›n›n oluflmas›n›
bisiklet gibi süreklili¤i olan hareketlerdir. Aniden durma ve s›ç-
çabuklaflt›r›r.
rama gibi hareketlerle birlikte olan sporlar (futbol, basketbol vb.)
9. Bitkisel maddeler: Bitkisel kaynakl› venleri s›k›laflt›ran madde-
varis yönünden sak›ncal›d›r.
lerin (at kestanesi, gotu kola, rutin, diosmin) pomat ve haplar› ya-
2. Bir saatten daha uzun süre oturmay›n ya da ayakta kalmay›n:
rarl› olabilir.
Oturan birinin arada bir aya¤a kalmas› ve dolaflmas› gerekir.
10. Hormonlar: Kad›nl›k hormonu östrojen, damarlarda geniflle-
Günde birçok kez bacaklar› yüksekte tutmak yararl›d›r. Ayr›ca
meye yol açar. Bu nedenle kad›nlarda varis erkeklerden daha s›k
ayaklar›n›zla A harfi yapacak gibi topuklar› uzaklaflt›r›p, baflpar-
görülür. Progesteron östrojenin yol açt›¤› damar genifllemesini
maklar› birlefltirin. Topuklar› birlefltirip parmaklar› uzaklaflt›ra-
önler. Oluflmufl olanlar› geçirmez, ancak ilerlemesini durdurur.
rak V harfi yap›n. Topuklar›n›z yerde kals›n, ayaklar›n›z›n ön
Progesteron jel fleklinde kullan›labilir.
k›sm›n› yukar› kald›r›n. Sonra ayaklar›n›z›n önü yerle temastayken topuklar›n›z› yukar› kald›r›n. Hareketlerin hepsini 10'ar kez
tekrarlay›n.
Dr. Mehmet Tümer ’81
K O L E J L ‹ L E R
nin azalmas› birçok organda yetmezli¤e
D‹KKAT ED‹LMES‹ GEREKEN HUSUSLAR NELERD‹R?
uzman makalesi
42
Küresel Is›nma,
‹klim De¤ifliklikleri
ve Su Kaynaklar›m›z
K O L E J L ‹ L E R
Bir “fleyin” de¤iflip de¤iflmedi¤ini anlamak, o fleyin geçmifl ve
mevcut durumunun bilinmesini gerektirir. E¤er o “fley” bir “kifli”
ise o kiflinin, “do¤al bir sistem” ise o sistemin geçmiflteki ve bugünkü durumunun k›yaslanmas› sonucunda de¤iflim fark edilir.
“Mevsimler de¤iflti.” demek “Mevsimler eskiden böyle de¤ildi.”
demektir ayn› zamanda. Nas›l denirse densin, bu ifadeler geçmiflle bugünün k›yaslanmas› anlam›na gelir ki bu k›yaslama hem
geçmifle hem de bugüne iliflkin bilgi sahibi olmay› gerektirir. “Yar›n nas›l olacak?” sorusunun yan›t› ise, geçmiflten bugüne nas›l
gelindi¤inin bilgisini gerektirir. Ne kadar geriye bakabilirsem o
kadar ileriyi görebilirim…
Sanayi devrimi ile birlikte atmosfere sal›nan gazlar›n, bilimin en
ilginç bilmecelerinden birine dönüflece¤i kimin akl›na gelirdi? Bugün “sera gazlar›” olarak bilinen karbondioksit (CO2), metan
(CH4), azotoksitler, (NxO), kloroflorokarbonlar (CFC) ve di¤er
gazlar›n atmosferdeki deriflimleri h›zlanarak artm›fl… 20. yüzy›l›n ortalar›nda bilmecenin sorusu fluydu: Sera gazlar›n›n art›fl›
yeryüzünde ve atmosferin alt katmanlar›nda bir s›cakl›k art›fl›na
neden oluyor mu? Oluyorsa ne ölçüde bir ›s›nma var? Daha da
önemlisi, küresel ›s›nma nedeniyle iklim nas›l de¤iflecek ve bu de¤iflikliklerin etkileri insana ve çevresel sistemlere nas›l yans›yacak? Bu sorular üzerine, bilim adamlar› yerkürenin ikliminde oluflabilecek de¤ifliklikleri ortaya koyabilmek amac›yla, jeolojik geçmiflteki iklim (paleoiklim) koflullar›n›n izlerini arad›lar; günümüzde iklimsel koflullar›n geliflimine etki eden etmenleri araflt›rd›lar ve geçmiflle bugünü tek bir kuramda birlefltirerek gelece¤i
kestirmek üzere modeller gelifltirdiler. ‹flte son günlerde gündeme gelen “küresel ›s›nma” sorunuyla ilgili aç›klamalar genelde bu
süreçler sonucunda elde edilen bilgilere dayanmaktad›r.
Geçmiflteki ‹klime ‹liflkin Bildiklerimiz...
Belki de her fley, Amerikal› Kimyac› Harold Clayton Urey'in
(1893-1981), oksijenin bir izotopu olan Okisjen-18'in (a¤›r izotop)
s›cakl›¤a karfl› duyarl›l›¤›n› fark etmesiyle bafllad›. S›cakl›¤a karfl›
duyarl› olan bu izotopu geçmiflteki s›cakl›¤› ölçecek bir termometre olarak kullanabilece¤i bir yöntem gelifltirdi. ‹lke çok basitti. Denizlerde yaflayan kavk›l› canl›lar›n kavk›lar›ndaki Oksijen-18 (O18) oran›na bakmak… Kavk›da O-18 oran› yüksekse canl›n›n yaflad›¤› dönemde sular kutuplarda buzul olarak depolanm›fl, deniz
seviyesi düflmüfl olmal›yd›. O-18 oran› yüksekse, buzullar erimifl
sular yeniden denize dönmüfl ve deniz seviyesi yeniden yükselmifl demekti. Bu ilkeye dayanarak yap›lan araflt›rmalara göre, son
750 bin y›l içinde yerküre tam on kez buzullarla kaplanacak kadar
so¤umufl ve bir o kadar kez de ›s›nm›fl. Buzul dönemlerinde deniz suyu kutuplara çekildi¤inden deniz seviyesi yaklafl›k 120 m
düflmüfl, buzul aras› ›l›man dönemlerde buzullar eriyerek deniz
seviyesi yeniden yükselmifl. fiafl›rt›c› bir di¤er sonuç, bu tür de¤iflimlerin dönemsellik göstermesi. So¤uma-›s›nma yaklafl›k her 20
bin y›lda bir, her 40 bin y›lda bir ve her 100 bin y›lda bir farkl› fliddetlerde gerçekleflmekteydi. Bu dönemsellikler, dünyan›n günefl
sistemindeki hareketlerini hesaplayan S›rp matematikçi Milutin
Milankovitch’in (1879-1958) ileri sürdü¤ü dönemselliklere uyuyordu. Hesaplar›na göre, dönemselli¤i 23 bin y›ll›k olan gündönümü kaymas›; dönemselli¤i 41 bin y›l olan ekvator e¤ikli¤i de¤iflimi ve dönemselli¤i 100 bin y›l olan yörüngede d›fl merkezlik
kaymas› (daireselleflme)...
Günümüzden 20 bin y›l önce dünya en fliddetli buzul dönemini
yaflad›. 10 bin y›l önce ise ›l›manlaflma bafllad›. Günümüze benzeyen (hatta biraz daha s›cak olan) en son dönem yaklafl›k 125 bin
y›l önce yafland›. Kutup bölgeleri, günümüzden 125 bin y›l önce
bugünden yaklafl›k 3-5 °C daha s›cak olmufl. Is›nma nedeniyle buzullar›n erimesi sonucunda o dönemde deniz bugünkünden yaklafl›k 4-6 metre daha yüksek bir seviyedeydi. Geçmifl kay›tlara göre, ›l›man buzul aras› dönemler ancak 5 bin y›l sürüyordu. Ancak
günümüzdeki ›l›man koflullar bu süreyi aflm›fl görünüyor. Asl›nda, Avrupa'da Orta Ça¤da yaflanan so¤uman›n sürmesi gerekirken, bir fleylerin ters gitti¤i anlafl›ld›. So¤uma yerine ›s›nma vard›
ve gittikçe art›yordu. Do¤al de¤iflimi engelleyen neydi? Gözlem-
uzman makalesi
43
için yeterlidir. Çünkü bitki örtüsü, arazi kullan›m›, ekosistemler
baflta olmak üzere bütün do¤al sistemler do¤rudan veya dolayl›
olarak su kaynaklar›na ba¤l›d›rlar. Su kaynaklar›n›n ana kayna¤›
ise ya¤›flt›r. Ya¤›fltaki de¤ifliklik, su kaynaklar› potansiyeline, sistemin türüne ba¤l› olarak çok daha büyük etkilerle yans›yabilir.
Akarsularda ak›m miktar› azal›r, sürekli akan dereler mevsimlik
derelere dönüflür, taflk›nlar s›klafl›r, kurak dönemler uzar. Yeralt›
suyu hazneleri beslenemeden ya¤›fl sular› denize boflal›r.
Günümüze ‹liflkin Gözlemler
Binlerce y›ll›k geçmiflin kay›tlar›n› bar›nd›ran buzullardan al›nan
örnekler üzerinde yap›lan analizler, karbondioksit, metan ve azotoksitlerin atmosferdeki deriflimlerinin 1750 y›l›ndan bu yana insan etkisiyle önemli bir oranda artt›¤›n› gösterdi. Fosil yak›tlar ve Türkiye'de Durum
arazi kullan›m›ndaki de¤ifliklikler karbondioksit deriflimini artt›- Toplumsal kalk›nman›n asal bileflenleri olan sa¤l›k, ekonomi ve
r›rken, metan ve azotoksitlerin art›fllar›n›n ise bafll›ca tar›msal fa- çevre ile su kaynaklar› aras›nda do¤rudan bir iliflki bulunmaktaaliyetlerden kaynakland›¤› ortaya kondu. Sanayi devrimi öncesi d›r. Toplumsal refah, yeterli miktarlarda sa¤l›kl› suya eriflimi gede¤eri 280 ppm (milyonda k›s›m) olan karbondioksitin 2005 y›l›n- rektirir. Su zenginli¤i, ülke s›n›rlar› içerisinde bulunan su kaynakdaki deriflimi 379 ppm olarak belirlenmifltir. Bu de¤er, dünyan›n lar› potansiyeli ile de¤erlendirilmemekte, kaynaklar›n etkin kullason 650 000 y›ll›k döneminde gördü¤ü en yüksek de¤er olan 300 n›m› ve korunmas› ilkesi gözetilmektedir. Dünya Su Forumu-III
ppm de¤erinin çok üzerindedir. Son on y›ll›k (1995-2005) dönem- taraf›ndan gelifltirilen Su Yoksulluk Göstergesi kullan›larak yap›de, karbondioksit gaz›n›n birikilan de¤erlendirmelere göre
mi y›lda 1.9 ppm oran›ndad›r.
Türkiye, su kaynaklar› potan1995-2006 y›llar› aras›ndaki 12
siyeline karfl›n sa¤l›kl› suya
y›ll›k dönemin 11 y›l›, 1850 y›l›neriflim aç›s›ndan su potansidan bugüne, son 150 y›lda yaflayelleri daha düflük olan geliflnan en s›cak y›llar olmufltur. Son
mifl, hatta geliflmekte olan ülyüzy›ld›r (1906-2006) s›cakl›k
kelerin önemli bir k›sm›n›n geher y›l ortalama 0.74 °C artmakrisinde bulunmaktad›r.
tad›r. 1961-2003 y›llar› aras›nda
yap›lan ölçümlere göre deniz se‹klim de¤iflikliklerinin su kayviyesi y›lda ortalama 1. 8 mm
naklar›na etkisi konusunda
yükselmektedir. Bu art›fl,
Türkiye'de ilk çal›flma
1993-2003 y›llar› aras›nda
TÜB‹TAK ve Research
3.1 mm / y›l oran›nda gerçekleflInstitute for Humanity and
mifltir. 20. yy'da deniz seviyesiNature-Japonya (RIHN) des‹klim de¤iflimiyle taflk›nlar s›klaflacak
nin 17 cm artt›¤› bilinmektedir.
te¤i ile Hacettepe Üniversitesi
Uluslararas› Karst Su Kaynaklar› Uygulama ve Araflt›rma MerkeGelece¤e ‹liflkin Senaryolar
zi (UKAM) taraf›ndan Seyhan Nehri Havzas›nda gerçeklefltiril‹flte, küresel ›s›nman›n söz konusu olup olmad›¤›, küresel ›s›nma mifltir. Araflt›rman›n sonuçlar›na göre, Seyhan Havzas› üzerine
sonucunda ne tür de¤ifliklikler yaflanaca¤› ve bu de¤iflikliklerin düflen ya¤›fllarda 2070'li y›llarda günümüz ya¤›fllar›na göre % 30
yaflant›m›z› nas›l etkileyece¤i konusunda bütün yap›lanlar ve dolay›nda bir azalma, kar örtüsünde önemli bir çekilme, Seyhan
söylenenler yukar›da özetlenen çal›flmalar›n sonuçlar›d›r. Nehri ak›mlar›nda % 38'e varan bir düflme, taflk›n piklerinde azalMevcut senaryolara göre önümüzdeki 20 y›lda ortalama s›- maya karfl›n taflk›nlarda s›klaflma, Adana Ovas› yeralt› suyunda
cakl›kta 0,4 °C'lik bir art›fl beklenmektedir. Atmosfere sal›nan se- % 50'ye varan bir azalma ve denizsuyunun yeralt›nda ilerlemesi
ra gazlar› 2000 y›l› seviyesinde sabit tutulsa dahi, ›s›nman›n her on nedeniyle k›y› bölgesinde tuzlanma öngörülmektedir.
y›lda 0,1 °C artaca¤› öngörülmektedir.
Benzer çal›flmalar›n her havza için gerçeklefltirilmesi ve sonuçlara
Ve iklim de¤ifliyor… Gelifltirilen küresel modeller, ›s›nmayla bir- göre gelece¤e dönük bir su kaynaklar› yönetimi planlamas› yap›llikte, ya¤›fl rejiminde de de¤ifliklik olaca¤›n› ortaya koymufltur. mas› gelecek kuflaklar için yaflamsal önem tafl›maktad›r. Bu konuDe¤ifliklikler, özellikle orta-düflük enlem kuflaklar›nda kendini da hepimizin görevleri bulunmaktad›r.
daha fliddetli bir flekilde gösterecek. Türkiye'nin de bulundu¤u bu
kuflaklarda ya¤›fl›n azalmas›n›n yan› s›ra, olufl süresi (4 ay boyunca düflen ya¤›fl›n 3 ay veya daha k›sa sürede düflmesi) ve zaman› Prof. Dr. Mehmet Ekmekçi
(k›fl ve ilkbahar aylar›nda düflen ya¤›fl›n ilkbahar ve yaz aylar›na Hacettepe Üniversitesi
kaymas›) ve kar olarak düflen ya¤›fl›n ya¤mura dönüflmesi gibi Uluslararas› Karst Su Kaynaklar› Uygulama ve Araflt›rma Merkezi
ya¤›fl türünde de de¤ifliklikler beklenmektedir. Sadece bu de¤i- Beytepe-Ankara
fliklikler dahi, do¤an›n ve yaflam›n büyük de¤ifliklikler geçirmesi [email protected]
K O L E J L ‹ L E R
ler bafllad›, atmosferin bileflimindeki de¤ifliklikler ölçüldü.
CFC'ler sera etkisi yaratmakla kalm›yor, güneflten gelen zararl›
morötesi ›fl›nlara kalkan görevi gören ozon katman›n› da yok ediyordu.
gurme
44
Günlük hayat›n temposu içinde kendini rahat hissetmek isteyen, damak tad›na düflkün,
yeme¤ini ve tatl›s›n› birlikte yemeyi seven, her yafltan insan›n mekân›:
ZEYNEL & Ç‹LL‹ RESTORAN
Zeynel & Çilli Restoran›n koordinatörü Meltem Tu¤utlu ile Ankara'da bir gelenek olan
Zeynel & Çilli'nin hikâyesini ve lezzetlerini konufltuk.
Zeynel & Çilli geleneksel ile modern tatlar› beyaz etin kalitesiyle
meye çaba harc›yoruz. Güzel bir ekiple elimizden geleni yapma-
birlefltirmifl Ankara'n›n en güzel restoranlar zincirinden bir tanesi.
ya çal›fl›yoruz.
Bize Zeynel & Çilli'nin hikâyesini anlat›r m›s›n›z?
Bafllang›çta Zeynel & Çilli de¤ildi, sadece Zeynel'di. 1996 y›l›n›n
Haziran ay›nda, Zeynel Muhallebicisini ilk kez Tunus Caddesi'nde açt›k. Zeynel'i açarken de önce di¤er muhallebicileri dolaflt›k, tatl›lar› tatt›k, en çok Zeynel Muhallebicisini be¤endik. Ondan sonra ‹stanbul Zeynel Muhallebicisi ile iletiflime geçtik ve
güzel bir birliktelik bafllad›. Ankara için sütlü tatl› çok yeniydi
ancak, h›zl› ve güzel geliflti. Önce Bilkent'te, ard›ndan da Migros
Akköprü'de flubelerimizi açt›k.
2000 y›l›nda da Bestekar
Sokak'ta Çilli Restoran›n aç›l›fl›n›
gerçeklefltirdik ve tescilini ald›k. Da-
K O L E J L ‹ L E R
ha
sonra
Zeynel & Çilli 1925 y›l›nda kurulan tarihi Zeynel
2002 y›l›nda
Muhallebicisinin geleneklerini yans›tmakta. Müfl-
Hacettepe'de
ilk kez Zeynel
& Çilli'yi bir arada
kulland›k. Zeynel &
terileriniz Zeynel&Çilli'ye geldiklerinde bu tarihsel
zenginlikten lezzet anlam›nda neler bulacaklar ve
Zeynel & Çilli'yi di¤er restoranlardan ay›ran en belirgin
özellikler neler?
Çilli uyumlu geliflim göster-
Zeynel, gerek üretim, gerekse sunum olarak gelenekseldir. Minik
di. Çünkü insanlar zaten yo¤unlar, kofltu-
detaylar Zeynel'de büyük önem tafl›r. Örne¤in, kazandibinin tat-
ruyorlar. Gittikleri yerlerde hem tatl›lar›n› hem de yemeklerini
l› kafl›¤› farkl›d›r; limonata gerçek limondan yap›l›r, günlük ola-
yemek istiyorlar. Bu sadece ifl çevreleri için de¤il, al›flverifl mer-
rak üretilen annelerimizin yapt›¤› geleneksel limonatad›r. Tüm
kezlerinde sinemaya giden, vakit geçiren kifliler için de geçerli.
ürünlerimiz Ankara'da üretilir. Geleneksel yap› tazeli¤i içerir.
Dolay›s›yla bu birlikteli¤in çok baflar›l› oldu¤unu, güzel cevap
Hani derler ya anneler içine sevgi katar. Sevgi, sayg› iliflkileri
verdi¤ini söyleyebilirim. Zeynel & Çilli Ankara'da hep birlikte
içinde ilerliyoruz. ‹flte biz ekibimizin, ustalar›m›z›n bu sevgisini
aç›l›yor ve marka halinde devam ediyor. Biz de bu markan›n
ürünlerimize kat›yoruz. Elbette yeniliklere a盤›z ancak geçmifli-
hakk›n› vermeye, bunca y›ll›k eme¤i zedelemeden devam ettir-
mize de sahip ç›k›yoruz.
gurme
45
Zeynel & Çilli'nin beyaz et konusunda uzmanlaflm›fl bir restoran oldu¤unu biliyoruz. Bize bu lezzetlerinizden ve piflirme tekniklerinizden bahseder misiniz? Bize önerebilece¤iniz spesiyal yeme¤iniz nedir? Zeynel& Çilli'ye gelen biri neyi mutlaka yemeli?
Yemek ve tatl› olarak iki gruba ay›ral›m isterseniz. Tavuk ürünlerinde iki grup ürün vard›r. Terbiyeli (Izgara) ürünler ve derin
tava ürünleri… Tavuk, üzerine her koydu¤unuz malzemenin
rengini çok iyi yans›tan bir üründür. Biz tavukla, ayn› standartta
farkl› lezzetler sunuyoruz. Örne¤in, tavuk but ›zgaram›z gerçekten çok lezzetli ve popülerdir. Derin tava ürünlerimizden ise “çilli k›z” spesiyal bir ürünümüzdür. Susaml› flinitsel fleritleri yine
kendine ait bir sosla sunulur. O da bizim damak tad›m›za çok
yatk›n olan süzme yo¤urt ve tahin içeren bir lezzettir. ‹ki ana tercihe göre “çilli k›z” ya da 'but ›zgara' favori ürünlerdir. Ayn› zamanda tatl›lardan da lider olan kazandibidir. Her zaman, her
yerde en yüksek sat›fll› olan, ayr›ca lezzet olarak rakibi de olmayan bir üründür. Onun ard›ndan da bizim ürün karmam›za yeni ilave etti¤imiz “lezzet sefas›” var. O da yo¤un lezzetli, güzel
bir tatl›. Bir de su böre¤imiz var. Ondan da bahsetmek isterim. ‹lk
y›llar›m›zda Bart›n'da çok iyi bir su böre¤i ustas› oldu¤unu ö¤rendik. Sonra ustay› getirdik ve su böre¤ini ondan ö¤rendik.
Uzun zamand›r da su böre¤ini o usulde yapmaya devam ediyoruz. Bu üründe çok iddial›y›z.
Zeynel&Çilli'nin hedef kitlesi kimlerden olufluyor? Genç kuflakla
iletifliminiz nas›l?
Asl›nda, bizim hedef kitlemiz yediden yetmifl yediye cümlesine
çok uygun. Çünkü ürünler, özellikle sütlü tatl›lar çocuklara hitap
ediyor. Ayn› zamanda tavuk pilav, tavuk suyu çorba da çocuklar›n sevece¤i ürünler. Annelerin gönül rahatl›¤›yla çocuklar›n›
katk› maddeli ürünler de¤il. Evinizde ne yap›yorsan›z o tarzda
hafllanan, yap›lan ürünler. Onun için çok küçük yaflla bafll›yor
hedef kitlemiz. Yafl ortalamas› çok ileri olan bir grubumuz da
var. Onlar da herhalde gençliklerini buluyor, Zeynel'deki eski ‹stanbul'u yafl›yorlar. Dolay›s›yla o aradaki bütün yafl grubunu
kaps›yor hedef kitlemiz.fiu anda bile bakt›¤›m›zda her yafltan insan görebilirsiniz. Bütün iflletmelerimiz böyle.
Ankara'da yo¤un bir faaliyet göstermektesiniz. On üç flubeniz bulunuyor. Öncelikle neden Ankara'y› tercih ettiniz?
Biz Ankaral›y›z. Ankara'da tam doyum noktas›na ulaflmad›¤›
için henüz baflka bir yere atlamay› düflünmüyoruz. De¤erlendirmelerimiz var ancak henüz o noktada de¤iliz. Ama neden olmas›n, geliflmek do¤al bir süreç.
• Tunus Caddesi No: 90/B Kavakl›dere - ANKARA 0 312 466 19 19
• Bilkent Center Food Court 4/A Bilkent - ANKARA 0 312 266 06 66
• Migros Al›flverifl Merkezi No: 235 Akköprü - ANKARA 0 312 541 12 98
• Hacettepe Hastanesi 7 Kap› Yan› S›hhiye - ANKARA 0 312 305 26 19
• ODTÜ Lok. ve A.V.M. Ek Bina ODTÜ Kampüsü - ANKARA
0 312 210 18 51
• Arcadium A.V.M. Koru Mah. 8. Cadde No: 192/205 Çayyolu - ANKARA
0 312 241 94 00
• Optimum Outlet Center Ayafl Yolu 19. Km No:93/8 Eryaman - ANKARA
• Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi ‹dari Bloklar› S›hhiye - ANKARA
•Armada Al›flverifl Merkezi B Blok No: 201 Sö¤ütözü - ANKARA
0 312 219 10 93
• Selanik Caddesi 3/C K›z›lay - ANKARA 0 312 425 49 49
• Hacettepe Üniversitesi Beytepe A.V.M. ANKARA 0 312 299 22 99
• Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi ANKARA 0 312 213 78 66
• CEPA Al›flverifl Merkezi Sö¤ütözü ANKARA
K O L E J L ‹ L E R
getirdi¤i bir yer buras›. Çünkü ürünlerimiz fast food anlam›nda
moda
46
‹nci taneleri kadar zarif, kibar ve de¤erli bir markan›n,
Emre Kat›rc›
Perlina'n›n sahibi
'90:
'TED ailesinin bir parças› olmaktan gurur duyuyorum'
Kendinizi tan›t›r m›s›n›z?
1973 y›l›nda Ankara'da do¤dum.
Çankaya ‹lkokulunun ard›ndan
orta ve lise e¤itimimi TED Ankara
Kolejinde tamamlad›m. Gazi Üniversitesi E¤itim Fakültesi ‹ngilizce
Ö¤retmenli¤i mezunuyum. Biri
k›z ve biri erkek olmak üzere iki
çocuk babas›y›m. Ba¤l› bulundu¤um flirketler tekstil ve inflaat sektörlerinde faaliyet göstermektedir.
Perlina nas›l do¤du? Hikâyesinden
bahseder misiniz?
Moda ve haz›r giyim sektörüne
perakendeci olarak 1956 y›l›nda “Yusuf Ma¤azas›” ile ad›m
att›k.
1998 y›l›nda Perlina markas›n› hayata geçirdik. Perlina “inci
tanesi” anlam›na geliyor. Markam›z› olufltururken modellerimizin birer inci tanesi gibi zarif, kibar ve de¤erli olmas›na karar verdik. Bu nedenle Perlina ismini seçtik, çünkü marka ruhumuzla birebir örtüflüyordu.
K O L E J L ‹ L E R
K›sa sürede yükselen bir baflar› grafi¤i yakalad›k, Türkiye'nin triko baz›nda en fazla ürün satan isimleri aras›nda yer
ald›k. Her sezon 500'e yak›n model tasarl›yoruz ve Türkiye
genelinde 400'e yak›n seçkin sat›fl noktas›nda ürünlerimizi
tüketicilerimizin be¤enisine sunuyoruz.
Seçkin noktalarda yer almakla birlikte, 2006 Haziran ay›nda
perakendecili¤e ad›m atarak ilk ma¤azam›z› Kayseri'de açt›k.
O günden sonra Ankara Optimum AVM, Uflak Kipa AVM,
Eskiflehir Neo AVM, ‹stanbul Kale AVM'de yeni ma¤azalar›m›z› hizmete sunduk. 2007 y›l› sonuna kadar on ma¤aza açma hedefindeyiz.
Perlina Markas›n›n dergisi de var. Dergi reklâm alan›nda di¤er
mecralara göre daha m› avantajl›?
Dergi ç›karma fikri müflterilerimizle s›cak bir ba¤ kurma arzusundan do¤du. Bunu bir reklâm mecras› olarak görmedik
aç›kças›. Perlina kad›n› nas›l giyinir, nerelerde yemek yer,
hangi konularla ilgilenir gibi sorular›n cevaplar› dergimizin
içeri¤ini oluflturmam›za yard›mc› oluyor.
Ayr›ca Perlina dergisini bir reklâm mecras› olarak düflünecek
olursak, herhangi bir moda dergisinde yer alacak bir ya da iki sayfal›k ilandan çok daha güçlü bir
etki b›rakt›¤› da bir gerçek. Çok
daha kurumsal ve markaya güven
duygusunu artt›ran bir çal›flma
Perlina dergisi.
Perlina'n›n modellerini kim çiziyor? Renkler ve tasar›mlar neye
göre belirleniyor?
Modellerimiz kendi ekibimiz içinde yer alan tasar›mc›lar›m›z taraf›ndan çiziliyor. Kuruldu¤umuz günden bu yana; moda
trendlerini zengin Türk kültürü esintileriyle harmanlayarak
özel Perlina koleksiyonlar›n› haz›rl›yoruz. Perlina her yafl ve
her bedene hitap ediyor.
Dünyadaki tüm önemli fuarlar› yerinde takip ediyoruz. Birebir gidip göremedi¤imiz fuarlardaki trendleri de kaç›rmamak amac›yla, dünyan›n önde gelen online araflt›rma, trend
analizi ve haber servis hizmeti veren sitelere de üyeli¤imiz
var.
Fuarlar ve moda trendleri koleksiyonumuza yön veriyor. Tasar›mlar›m›zda yer alan renkler ve desenler yeni trendlerle
flekilleniyor. Bu flekillenme son modaya uygun olmakla birlikte özgünlü¤ümüzü kaybetmiyoruz.
Türkiye çap›nda nerelerde Perlina'ya ulafl›labilir?
Az evvel belirtti¤im gibi Türkiye çap›nda 400 noktada yer al›yoruz. Ayr›ca perakende sektöründe de iddial›y›z. 2007 y›l›
sonuna kadar 10 ma¤azay› hizmete sunaca¤›z. Ve bu say›
önümüzdeki y›llarda art›fl gösterecek. fiu anda ma¤azalar›m›z Ankara, ‹stanbul, Eskiflehir, Kayseri ve Uflak'ta yer al›yor. K›sa bir sürede Antep'te de müflterilerimizle buluflaca¤›z.
Perlina'n›n hedefi nedir? Nerede olmak istiyor?
Perlina'n›n öncelikli hedefi mutlu müflterilere sahip baflar›l›
bir Türkiye markas› olmak. Bundan sonraki hedefimiz de bir
Türk markas› olarak dünyada tan›nmak elbette.
moda
47
Perlina'n›n hedef kitlesi kimlerden olufluyor? Tarz› nas›l?
Bizim markam›z her beden ve yafltaki Türk kad›n›na hitap
ediyor. Genifl bir tüketici yelpazesine yönelim, pazarlama
alan›nda bir engel olarak görülmekle birlikte bizim baflar›m›z›n s›rr› olmufltur.
Pullar, ifllemelerle bezeli modeller, tafllarla süslenmifl canl›
renklerin yer ald›¤› trikolar›m›zla beraber, son y›llarda günlük kullan›m için tasarlad›¤›m›z casual modellerimiz de oldukça dikkat çekiyor.
Atatürk taraf›ndan kurulmufl olan köklü ve Türkiye'nin say›l›
e¤itim kurumlar›ndan TED Ankara Koleji'nden mezun olmak
sizin hayat›n›zda ne gibi avantajlar sa¤lad›?
TED, bugün Türkiye'nin en sayg›n ve köklü e¤itim kurumlar›ndan biridir. Ben TED'den mezun olmaktan ötürü her zaman gurur duydum. Ald›¤›m e¤itim benim kiflili¤ime ve ifl
hayat›ma tamamen olumlu yans›d›. Ço¤u yerde karfl›ma TED
mezunu baflar›l› insanlar ç›k›yor. Bu da bana gurur veriyor.
Bu ailenin parças› olmaktan mutluluk duyuyorum.
K O L E J L ‹ L E R
TED mezunu bir ifladam› olarak okuluma hizmet verecek,
katk› sa¤layacak projelerde yer almak her zaman arzu etti¤im
bir fleydi. Bugünlerde bunun gerçeklefliyor olmas› da beni
mutlu ediyor. TED Ankara Koleji'ne çok yak›n bir noktada
yeni bir yerleflim projesini hayata geçiriyoruz. Bu proje tamamland›ktan sonra, yap›lan lüks konutlar› tercih eden ailelerin TED'de e¤itim gören çocuklar›, okullar›na yürüyerek gidip gelebilecek. Göl ve orman manzaral› proje içerisinde yer
alan genifl sosyal tesisler Kolejlilere yak›flacak özel bir yaflam
standard› sunuyor. Bu y›l sonunda bafllayacak olan proje,
2009 y›l›nda tamamlanm›fl olacak.
Perlina inflaat sektöründe de faaliyet gösteriyor
mesaj kutusu
48
Güney Afrika'da Bir Kolejli:
Büyükelçi Ferhat Ataman ’64
Yoksul ve Sorunlu Bir K›ta Afrika. Mezunlar›m›zdan Ferhat Ataman, Güney
Afrika'n›n siyasi baflkenti Pretoria'da
Büyükelçilik görevini yerine getiriyor.
Ataman ile yeterince bilgi sahibi olmad›¤›m›z Afrika kültürü ve Pretoria
hakk›nda konufltuk.
Sizi tan›yabilir miyiz?
1946 y›l›nda Ankara'da do¤dum. ‹lkokulu
Sarar'da tamamlad›ktan sonra ortaokul ve liseyi Ankara Kolejinde bitirdim. 1968 y›l›nda
Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun oldum.
1969'da D›fliflleri Bakanl›¤›nda göreve bafllad›m. Paris, Moskova, Tokyo, Singapur, New
York gibi temsilciliklerimizde; ikinci kâtip,
baflkâtip, müsteflarl›k görevlerinde bulundum. 1995 y›l›nda Malezya'ya büyükelçi
olarak atand›m. 2003 y›l›ndan bu yana Güney Afrika Cumhuriyeti nezdinde ülkemizi
temsil etmekteyim. Kendisi de Kolejli olan
K O L E J L ‹ L E R
eflimle 1972 y›l›nda evlendim.
Pretoria'y› duyuyoruz ama tan›m›yoruz. Bize Pretoria halk›ndan, gelenek ve göreneklerinden, yaflam flartlar›ndan bahseder misiniz?
Afrika, Kuzey Afrika'y› da katarsak, 53 ülkeden olufluyor. K›tada yaklafl›k 900 milyon kifli yafl›yor. Genelde, yoksul ve çok sorunlu
bir k›ta olarak tan›n›yor. Afrika'daki yoksullu¤un, hastal›klar›n, toplumsal kar›fl›kl›klar›n nedenleri ayr› bir inceleme konusu olacak
kadar uzun ve karmafl›k. Bir cümlede özetlersek; as›rlar süren kolonalizmin yapt›¤› a¤›r tahribat›n, sermaye birikiminin oluflamamas›n›n, ba¤›ms›zl›klar›n› ancak 20. yy ortalar›nda ve daha sonras›nda kazanan ülkelerdeki demokratik deneyimlerin s›n›rl›l›¤›n›n, kötü yönetim sonucu zengin kaynaklar›n rasyonel kullan›lamamas›n›n, bunun ve yayg›n yolsuzlu¤un sonucu ç›kan iç kar›fl›kl›klar›n,
harplerin, salg›n hastal›klar›n ve devam eden d›fl müdahalelerin, sorunlar›n temelinde yer ald›¤›n› ifade edebiliriz.
Ancak son y›llarda bu olumsuz tablonun giderek de¤iflti¤ini, Sahara alt› Afrika ülkelerinin de demokratik yönetimlere sahip oldu¤unu, insan haklar› ve hukukun üstünlü¤ü ilkelerini benimsediklerini ve genelde ekonomik kalk›nman›n ivme kazand›¤›n› görüyoruz. Öte yandan, Afrikal›lar›n sorunlar›n› bizzat kendilerince çözme yönünde att›klar› ad›mlar ve bu çerçevede Afrika Birli¤i Örgütünün kurulmas›, k›ta aç›s›ndan son derece önemli geliflmeleri oluflturuyor.
mesaj kutusu
49
Bildi¤imiz kadar›yla Afrika'da ekonomik dengesizlik söz konusu.
ketleri, artan ticari iliflkiler Türkiye'nin burada, Güney Afrika'n›n
Yeralt› zenginliklerinin fazla olmas›na ra¤men baz› kesimlerde
da Türkiye'de tan›nmas›na katk›da bulunacak. Bu iliflkilerin ge-
yoksulluk s›n›r›n›n alt›nda yaflayan nüfusun oran› %50. Bu çok cid-
liflmesi için iki ülke aras›nda sa¤lam temellerin at›lm›fl oldu¤unu
di bir oran. Sizce bunun sebebi nedir?
düflünüyorum.
Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika'n›n en geliflmifl ülkesi. Nüfusu 45 milyon olan bu ülkeyi, adeta k›tan›n Amerikas› gibi gör-
Pretoria halk› Türkiye'yi tan›yor mu? Türkler ve Türkiye hakk›n-
mek gerekiyor. K›tada gerek siyasi, gerek ekonomik gücü çok et-
da bilgileri var m›? Genel olarak ülkemize bak›fl aç›lar› nas›l?
kin. Güney Afrika, Sahara alt› Afrika'n›n gayri safi milli has›lat›-
Pretoria, Güney Afrika'n›n siyasi baflkenti. Parlamentosu ise, bu-
n›n yüzde 44'ünü yarat›yor. Bölgedeki elektrik tüketiminin yüz-
radan 1800 km güneyde olan Cape Town flehrinde. Pretoria ilk
de altm›fl›n› güney Afrika tüketiyor. Nükleer enerji santralleri de
mevcut. Yüksek teknoloji kullan›yor, alt yap›s› mükemmel. Bu
listeyi oldukça uzatmak mümkün.
Türkiye, Güney Afrika konusunda yeterli ve do¤ru bilgi birikimine sahip de¤il. Genellikle yanl›fl tan›yoruz Güney Afrika halk›n›. Bu
Bu ülke, 1994 y›l›na kadar ›rk ay›r›mc›l›¤›na dayanan apartheid
rejimiyle yaflamak zorunda kalm›fl. Bu nedenle önemli sosyoekonomik sorunlarla da karfl› karfl›ya. Ancak apartheid dönemi
sonras›na, yani son 14 y›lda, bu sorunlar›n çözümünde önemli
mesafe kaydetmifl.
Güney Afrika'n›n Türkiye'de, Avrupa'daki ülkelere nazaran gerekti¤i gibi tan›nmamas›n›n temel nedeni; do¤rudan ilgi alan›m›z içinde bulunmay›fl› ve co¤rafi uzakl›¤a ba¤l› bence. Ancak
enformasyon teknolojilerindeki geliflim ve dünyan›n giderek küresel bir köye dönüflmesi sonucu bu durumun zamanla de¤iflece¤ini düflünüyorum. Kültürel temas ve etkinlikler, turizm hare-
K O L E J L ‹ L E R
izlenimi de¤ifltirmek için sizce neler yap›labilir?
mesaj kutusu
50
kez 19. yy'da buraya gelen Hollanda as›ll› Boerler taraf›ndan ku-
duyuyorum. Kolej'de okudu¤um y›llarda da diplomat olmak is-
rulmufl. Yaklafl›k 800 bin kifli yafl›yor ancak civar› ile bir milyonu
tiyordum. Bu arzumun gerçekleflmesinden dolay› kendimi ayr›-
aflan bir yerleflim merkezi. Bu nüfus siyahlardan ve beyazlardan
cal›kl› hissediyorum. Bu mesle¤in içinde daha fazla Kolejli kar-
olufluyor. Dolay›s›yla farkl› ›rk ve kültürlerin bir arada yaflamas›
defllerimizin olmas›n› içtenlikle diliyorum. Bunun sa¤lanmas›
söz konusu. Bunun sonucu olarak da oldukça renkli, temiz ve
için Bakanl›¤›m›z ile Kolej aras›nda köprü kurulabilece¤inin, Ko-
düzenli bir kent. Buna karfl›n baz› güvenlik sorunlar› da mevcut.
lejli meslektafllar›m›n okulumuzda mesle¤imizi tan›t›c› ve özendirici toplant›lar yapmas›n›n yararl› olaca¤›n› düflünüyorum.
Pretoria'da yaflayan üst düzey ekonomik olanaklara sahip birçok
kiflinin Türkiye'ye gittiklerini gördük. THY'nin buraya uçmas›
Yurt d›fl›nda bulundu¤unuz için Kolej'in etkinliklerine kat›lam›-
halinde Türkiye'ye geleceklerin say›s›nda da önemli art›fl olaca-
yorsunuz. Kolej ruhu beraberlik, birliktelik anlam›na gelir. Kolej
¤›n› san›yorum.
ruhunu kaybetmemek ad›na yurt d›fl›nda bulunanlar için ne tür bir
aktivite yap›lmal› sizce?
Türkiye ve Güney Afrika iliflkilerini nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
Yurt d›fl›nda büyük merkezlerde birçok Kolejli arkadafla rastla-
Türk ve Güney Afrika iliflkileri gün geçtikçe gelifliyor. Özellikle
mak olas›. Bildi¤im kadar›yla yurt d›fl›nda dernekler dahi mev-
baflbakan›m›z›n 2005'de yapt›¤› ziyaret iliflkilerimize yeni bir içe-
cut. Kolej ruhu aradan seneler geçse de kaybolmuyor. Kolejliler
rik kazand›rd›. ‹ki ülke aras›nda çeflitli anlaflmalar yap›ld›. Üst
Derne¤i yay›nlar›n›n, yurt d›fl›na ulaflt›r›lmas› önemli. Yurt d›fl›n-
düzey karfl›l›kl› ziyaretler yo¤unluk kazand›. Aram›zda hiç bir
da yaflayan Kolejlilerin bir envanterinin oluflturulmas› da yaral›
siyasi sorun bulunmuyor. Ticaretimiz 2,5 milyar dolar gibi yük-
olabilir. Web sitesinin kurulmufl olmas› güzel bir ad›m.
sek bir düzeyde. Bunun daha da geliflece¤ine kesinlikle inan›yorum. Ayr›ca burada Türk giriflimcilerin 60 milyon dolarl›k yat›-
Yeni kampüsümüze ise gelemedim. ‹leride, kampüsümüzde, es-
r›mlar› mevcut. Önümüzdeki dönemde her alanda daha genifl
ki mezunlar için bir etkinlik düzenlenmesinin hofl olaca¤›n›
iliflkilerin kurulmas› kaç›n›lmaz.
inan›yorum.
Efliniz eski Maliye Bakan› Ziya Müezzino¤lu'nun k›z› ve ayn› zamanda Kolej mezunu. Kendisi flu anda sizinle birlikte Pretoria'da
m› yafl›yor? Kendisi Güney Afrika'da bulunmaktan memnun mu?
Burada mesle¤ini icra edebiliyor mu?
Eflim Ayfle de Kolejli. Güney Afrika'da çal›flm›yor ama en az benim kadar, belki de benden daha meflgul. Bir diplomatla evli olmak iflin yar›s›n› yüklenmek demek. Bizim mesle¤imizde efller,
K O L E J L ‹ L E R
sosyal iliflkilerin kurulmas›nda, yürütülmesinde son derece
önemli bir rol oynar. Bu aç›dan kendimi çok flansl› addediyorum.
Kendisi Güney Afrika'da bulunmaktan çok memnun. Afrika k›tas›, her ikimizin de ufkunu geniflletti, geliflmemize büyük katk›da bulundu.
Kolej y›llar›n›za geri dönelim. O y›llarda diplomat olma hayaliniz
var m›yd›?
Kolej y›llar›m› gerçekten büyük bir nostalji ile hat›rl›yorum. Hepsi kendi alanlar›nda flimdi çok önemli konumlara gelmifl s›n›f arkadafllar›mla, Türkiye’de bir araya gelmekten büyük mutluluk
hobi
52
Son Y›llar›n Gözde Hobisi
K›rkpare (Patchwork)
Günsu Güngör 1959 yılında İstanbul'da doğdu. 1978
yılında Boğaziçi Üniversitesi Yöneticilik Bölümünden
mezun oldu. Almanya'da Goethe Enstitüsünde Almanca öğrendi. 1980-1982 yıllarında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı
Bölümüne devam edip, 1983 yılında evlenerek Ankara'ya yerleşti.
K›rkpare do¤u kökenli bir el sanat›d›r. Çin, M›s›r, Hindistan, Pakistan gibi
yorgan yap›m›nda önde olan ülkelerde, bu iflten artan kumafl parçalar›n›n
de¤erlendirilmesi amac› ile ortaya ç›km›flt›r. ‹pek yolu ile 18. yy'da ‹ngiltere'ye ulaflm›fl, Kraliçe Victoria döneminde sanatsal de¤erine kavuflmufltur.
K›rkparenin Dünyadaki Yeri
fiimdilerde bir Amerikan sanat› olarak kabul görüyor olmas› sadece o ül-
K O L E J L ‹ L E R
kede oluflturdu¤u sanayiden kaynaklanmaktad›r. Konuyla ilgili yay›nlar›,
özel üretilmifl kumafl ve gerekli araç gereçleri, dersler, kurslar, seminerler,
düzenlenen festivalleri ile bat› bu konuda çok ciddi bir sanayi oluflturmufl
durumda.
1987 yılında hobi olarak başladığı kırkyamaya beş yıl
süre ile Türk Amerikan Derneğinde eğitmen olarak
devam etti. 1995 yılında kırkyama sanatının nitelikli
gelişmesini sağlamak ve bu yolla Türk kültürünü
dünyaya tanıtmak amacı ile kendi atölyesini kurup
hobisini mesleği haline getirdi. O tarihten bu yana bu
sanatı öğreten kurumlar için pek çok hoca yetiştirdi.
1998 yılından itibaren ekibiyle katılmaya hak kazandıkları uluslararası festivallerde Türkiye'yi başarı ile
temsil edip, Türklere özgü desenler, çini, ahşap formlar, oyalar ve minyatürlerimizi kullanarak yaptığı
eserlerle pek çok ödüller kazandı.
Asl›nda k›rkpare flu veya bu ülkeye aittir veya onlar›nd›r, bizimdir gibi kesin bir yarg›ya varmak da do¤ru de¤ildir. Çünkü hemen
her ülkenin kendine has bir k›rkpare yorumu mevcuttur. Örne¤in Güney Florida'da yaflayan seminole k›z›lderililerinin makine ile
yapt›klar› kendi isimlerini tafl›yan bir k›rkyama çeflidi 19. yy'da o bölgede yaflayan beyazlar›n dikifl makinesi ticareti ile u¤raflmas› nedeniyle ortaya ç›km›flt›r.
K›rkparenin Türkiye'deki Yeri
Aslen bir ata sanat›m›z olan k›rkyama yüzy›llard›r Anadolu'da k›rkyama, “han›m dilendi bey be¤endi”, “yamal› bohça” gibi isimler-
hobi
53
le an›lm›fl olup halen pek çok bölgede tasarrufa yönelik uygulanmakta ve geleneksel bir u¤uru simgelemektedir (hamile anne sa¤l›kl›
bebekler dünyaya getirmifl 40 anneden parçalar toplam›fl, kendi bebe¤i de sa¤l›kl› olsun diye onlarla do¤acak bebe¤ine z›b›nlar dikmifl...).
Savafllar›n hüküm sürdü¤ü yokluk dönemlerinde becerikli Anadolu
kad›n› evdeki artan parçalarla üretimler yapm›fl. Hepsi bu sanat› annelerinden, büyükannelerinden el yordam› ile ö¤renmifl. Kendi ipli¤ini
kendi yetifltirdi¤i kozalardan e¤irmifl, kendi pamu¤unu kendi tarlas›nda yetifltirmifl. Ancak o y›llarda k›rkyama bir sanat olarak düflünülüp
ele al›nmam›fl. Di¤er el sanatlar›n gölgesinde kalm›fl.
K›rkpare günümüzde ülkemizde de sanatsal bir de¤er buldu. Bat›n›n
tekni¤i ile birlefltirdi¤imiz kendi kültürümüze özgü formlar takdir buluyor, ödüller kazan›yor.
K›rkpare sadece dikifl nak›fl de¤il, biraz tasar›m, biraz hayal gücü, biraz renk kullanmaktaki beceriyi gerektiriyor. Bireysel farkl›l›¤›n fark›nda olmak, bunun avantajlar›n› iyi kullanmak baflar›y› artt›r›yor. En çok
grafik ve resim sanat› ile ilgili oldu¤unu düflünüyorum. Çünkü flu an
yapt›¤›m›z ninelerin k›rkyamas›ndan çok kumaflla resim yapmak.
K›rkyama kifliyi kendisi
ve çevresi ile daha bar›fl›k, daha hoflgörülü hale getiren, uzlaflt›r›c›, sonuçlar› hedeflemeden süreçlerden keyif almay› ö¤reten hobi, yaflam biçimi ve sanatla
terapidir. Kumafllar› malzeme yaparak insan›n kendisini dünyaya ifade edebilece¤i çok
www.gcpatchwork.com
K O L E J L ‹ L E R
renkli bir pencere gibi k›rkyama.
gezi rehberi
54
Huzurun Kültürle
Bulufltu¤u Nokta:
fiirince
fiirince
Kültürlerin iç içe geçti¤i farkl› bir köy;
ile birlikte Rumlar›n ayr›lmas›n›n ard›n-
bütün bir tarihi gözler önüne seren, yer-
dan Kavala'n›n Müfltiyan (Moustheni)
yüzündeki cennetlerden biri; fiirince…
ve Somokol (Domatia) köylerinden ge-
Zeytinliklerle ve fleftali bahçeleriye çevri-
len mübadillere iskân edilmifl. Köy; ba¤-
li, çanak biçiminde bir vadinin güney ve
c›l›k, flarap üretimi ve zeytincilik ile geli-
do¤u yamaçlar›na kurulmufl fiirince, kule
flirken, tütün bölgesinden gelen sakinle-
kal›nt›lar›, su kemerleri ve 11. yüzy›ldan
riyle kalk›nmalar› de¤iflmifl. Fakat y›llar
kalma manast›r ve kiliseleriyle turistlerin
sonra turistik yerler aras›nda kendini
gözde yerleri aras›nda bulunuyor.
gösterince köy yine bu sektörlerde faaliyet göstermeye bafllam›fl. Bugün, ba¤c›-
Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u döneminde
l›k ve zeytincili¤in yan›nda fleftali, incir,
yerleflim alan› olarak bilinen fiirince Kö-
ceviz ve elma da yetifltiriliyor.
K O L E J L ‹ L E R
yü, Selçuk ilçe merkezine 8 km. uzakl›kta. 19. yüzy›lda Osmanl› yerleflimi ola-
1950'li y›llarda köy nüfusu 2000-3000
rak vadi yamaçlar›nda iz süren fiirin-
iken sonradan 700'e kadar düflmüfl fakat
ce'de do¤al çevre ile bütünleflen 200 ev
daha sonraki y›llarda büyük flehirlerden
korunabilmifl yaln›zca.
göç alm›fl ve özellikle emeklilerin tercihi
olan bu köyde nüfus tekrar artm›fl.
Bir rivayete göre; kendini da¤lara vuran
k›rk kifli K›rk›ca, Kirkice, Kirkince ve
Beyaz Rum evleri ile köy yaflant›s›n›n
Çirkince gibi isimlerle buray› kurmufl.
sentezini yans›tan fiirince'de huzur ve
Cumhuriyetin ilk döneminde ise ‹zmir
sükûnet hâkim. Yerli ve yabanc› turistle-
valisi Kaz›m Dirik bu köyün ismini fii-
rin ak›n›na u¤rayan fiirince'de, turizmin
rince olarak resmilefltirmifl.
geliflmesi ile eski Rum evleri olan pansiyonlarda veya butik otellerde konakla-
1924 Türkiye-Yunanistan Nüfus Müba-
yabilir, Türkiye çap›nda ün kazanan de-
delesi öncesinde 1800 haneli bir Rum
¤iflik flarap türlerini de tadabilirsiniz.
köyü olarak bilinen fiirince, mübadele
gezi rehberi
55
Nereler Görülmeli?
Birçok müze, kilise, ma¤ara ve k›y› kentlerden oluflan fiirince'ye
gitti¤iniz zaman ziyaret etmeniz için birkaç öneri;
• Sütini Ma¤aras›
• Saint- Jean Kilisesi
• Efes Müzesi
• Yedi Uyuyanlar Ma¤aras›
• Artemis Tap›na¤›
• Belevi An›t Mezar›
• Milet
• Herakleia
• Afrodisyas
Neler Yenmeli?
fiirince'nin kuru fasulyesi, sarmas›, gözlemesi ve özellikle flarab› meflhurdur. Akl›n›za gelebilecek hemen her meyvan›n
flarab› yap›l›r. Tatman›z› tavsiye ederiz.
Nas›l Gidilir?
‹zmir'e gittikten sonra Selçuk'a gidip, saat bafl› kalkan minibüslerle 15-20 dakika içinde fiirince'ye ulaflabilirsiniz.
K O L E J L ‹ L E R
• Meryemana Evi
keyif
56
K O L E J L ‹ L E R
yaz›n keyifli serinleticisi:
dondurma
Dondurman›n tarihçesi hakk›ndaki söylentileri neredeyse
duymayan yok gibidir. Dondurman›n ilk olarak Çinliler taraf›ndan yap›ld›¤› ve gezginler arac›l›¤› ile Avrupa'ya geldi¤i; Asur ve M›s›r kabartmalar›nda Firavun'un önüne konan
meyve vb. fleyler aras›nda dondurmaya benzer yiyeceklerin
de bulundu¤u en bilinenlerdir. Dondurman›n yaz›l› tarihinin
Roma ‹mparatoru Neron ile bafllad›¤› ve Neron'un misafirlerine karla kar›flt›r›lm›fl meyve ezmesi ikram etti¤i de söylentiler aras›nda yer al›r.
‹lk zamanlarda yaln›z meyve sular› ve ezmeleriyle yap›lan
dondurma, sonralar› sütle de yap›lmaya bafllanm›flt›r. Tarihte ilk sütlü dondurman›n ‹ngiltere Kral›
Charles I'in aflç›s› taraf›ndan yap›ld›¤› bilinmektedir. Yap›m fleklinin çok gizli tutulmas›yla birlikte ilk ticari dondurma tesisi de
1851'de ‹ngiltere'de kurulmufltur.
Romal›lardan kalma bu yöntem baflta
Ege olmak üzere Türkiye'nin pek
çok bölgesinde kar helvas› olarak
tüketilirken, Anadolu'da yüzy›llar öncesinden gelen flerbet-kar
ya da buzla so¤utulmufl tatl› içecekler içme al›flkanl›¤› halen devam etmektedir. Osmanl›lar döneminde saraylarda
"karsambaç" ad› verilen süt ve di¤er çeflitli meyve sular›n›n karla kar›flt›r›larak so¤utulmas› ile yap›lan bir yiyecek türü varm›fl. Di¤er yandan Osmanl› saraylar›na ve asil konaklar›na
salep satan Marafll› Osman A¤a, satamad›¤› salebin artan›n› bir gün saklamak için kara gömmüfl. Ertesi günü
bakt›¤›nda, salebin k›vam›ndaki de¤ifliklik dikkatini çekmifl. Süt, fleker ve salep
kar›fl›m›n›n yo¤unluk kazand›¤›n› ve sak›z gibi uzad›¤›n› görmüfl. Salepli karsambaç olarak bafllayan bu geliflme üç kuflak sonra Marafl Dondurmas› olarak tan›nmaya bafllam›fl.
Dünyada ad› dondurma ile yan yana an›lan iki flehir
vard›r: Biri ‹talya'n›n Roma flehri, di¤eriyse Türkiye'nin Kahramanmarafl flehri...
Ülkemizde dondurma uzun süre ev, pastane, sokak ve otel dondurmac›l›¤› çerçevesinde s›n›rl›
bir flekilde üretilmifl ve geliflmifltir. Bugün ça¤dafl
üretim tesislerinin kurulmas›yla birlikte, dondurma üretimi h›zla geliflerek ve dondurma tüketim al›flkanl›klar› da buna ba¤l› olarak de¤iflime u¤ramaktad›r.
Dondurma; süt, süt tozu ve kaymak gibi süt ürünleri ile fleker, kakao, ya¤l› tohumlar, meyve konsantresi veya püresi
gibi çeflni verici maddelerin g›da tüzü¤ünde izin verilen k›-
vam art›r›c›larla kar›flt›r›lmas› ve pastörize edilerek so¤utulup dondurulmas› ile elde edilir.
Yiyeceklerin besin de¤eri, sahip olduklar› besin ö¤elerinin
miktar›yla do¤ru orant›l›d›r. Dondurman›n da besin de¤eri
yap›ld›¤› maddelere ba¤l›d›r. Dondurma süte k›yasla daha
fazla süt ya¤› ve proteinin yan› s›ra meyve, f›nd›k, yumurta
ve fleker gibi ürünlerin besin de¤erini art›ran karbonhidratlar›; A, C, D, E ve B Grubu vitaminleriyle, kalsiyum, fosfor,
magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineralleri de içerir. Bu anlamda dondurma, besin de¤eri yüksek
bir tatl›d›r.
Çocuklar›n beslenmesinde temel besin olan süt ve süt ürünleri çok büyük bir öneme sahiptir. Dondurma, süt içmeyi sevmeyen çocuklara sütün tüm yararlar›n› sa¤lad›¤› gibi keyifli
ve e¤lencelidir.
Besinler, fizyolojik gereksinimleri gidermek yan›nda, psikolojik ve sosyal de¤erler de tafl›rlar. Ülke
insan›m›z dondurmay› ve yararlar›n› gerçek anlamda tan›mamakta, dondurmay› a¤›rl›kl› olarak
çocuklara yönelik bir g›da olarak alg›lamakta, bir yaz
tatl›s› olarak s›n›rlamakta, ya da estetik kayg›lar gerekçesi
ile ya hiç ya da en az miktarda tüketme e¤ilimindedir.
Oysa ki dondurma, içerdi¤i besin ö¤eleri nedeniyle ve
hijyen kurallar›na uygun olarak tüketiciye do¤ru bilgiler ›fl›¤›nda sunuldu¤unda, her yafl grubunda, herkesin rahatl›kla tüketece¤i,
sevdiklerine ve konuklar›na ikram
edebilece¤i bir besindir.
Süt ürünlerinin çabuk bozulan, yararl›l›klar›n› h›zla yitiren besinler
oldu¤u unutulmamal›d›r. Dondurman›n mikrobiyolojik kalitesinde
üç etmen büyük önem tafl›maktad›r.
Bunlar: dondurma yap›m›nda kullan›lan hammaddelerin niteli¤i, ›s›l ifllemin
etkinli¤i (pastorizasyon) ve temizlik koflullar›d›r. ‹flte bu yüzden, sa¤l›k koflullar›na uygun ortamda üretilen, gerekli flekilde korunan ve sa¤l›kl› ambalajlarda sat›fla sunulan dondurmalar tüketilmelidir. Ürünün sadece içeri¤i de¤il, üretim, da¤›t›m ve sat›fl›ndaki
hijyen göz ard› edilmemelidir.
Özetlersek; sa¤l›k koflullar›na uygun ortamda üretilen, so¤uk zincirini tüketiciye
kadar koruyan ve sa¤l›kl› ambalajlarda sunulan dondurma, içerdi¤i besin de¤eri ile
küçük büyük herkesin dört mevsim ve keyifle
tüketebilece¤i de¤erli bir besindir.
Dr. Dyt. Aydan Ercan ’82
kampüs
58
Kolej’de Sanat Baflkad›r
TED Ankara Koleji Vakf› Okullar›, Geleneksel Kültür Sanat Günlerinin 15.’sini her y›l oldu¤u gibi bu y›l da ö¤renci, ö¤retmen ve velilerle birlikte kutlaman›n mutlulu¤unu yaflad›. Resimden, müzi¤e, tiyatrodan dansa pekçok etkinli¤in yer ald›¤› Kültür ve Sanat Günlerinde
ö¤rencilerimizin ve onlara rehberlik eden ö¤retmenlerin sanata olan ilgileri ve baflar›lar› Kolejimizin fark›n› bir defa daha ortaya koydu.
Resim ve Foto¤raf Sergileri
TED Ankara Koleji ö¤rencilerinin ö¤renim y›l› bafl›ndan bu
yana resim derslerinde yapt›klar› eserler ‹lkö¤retim Okulu
Resim Sergisi ve Lise K›sm› Resim-Heykel-Seramik ve Grafiti sergilerinde ziyaretçilerin be¤enisine sunuldu.
‹lkö¤retim Okulu Foto¤raf Sergisinin aç›l›fl›nda ise Halkoyunlar› ekipleri renkli kostümleri ve çeflitli bölgelerden
oyunlar›yla etkinli¤e renk katt›lar.
CSO’da Muhteflem Konser
K O L E J L ‹ L E R
TED Ankara Koleji ‹lkö¤retim Okulu 27 May›s 2007 tarihinde CSO'da
düzenlenen Müzik Gecesinde dinleyenlere muhteflem bir müzik ziyafeti sundu. Gecede; ö¤renci, ö¤retmen, çal›flan ve velilerden oluflan koro Müzik Ö¤retmeni Güner Koçak'›n yönetiminde, “Yedi Bölge Yedi
Renk” temas›n›n ifllendi¤i türkü dolu bir konser verdi. Sahnede Türk
geleneklerinin vazgeçilmez ve anlaml› ritüellerinden biri olan K›na Gecesinin canland›rmas›n› yapan ö¤renciler, çok yak›nda evlenecek olan Fen Bilgisi
ö¤retmenleri Selda Ünlü'nün k›nas›n› yakt›lar. Gecede veliler çocuklar›yla birlikte solo türküler seslendirdiler.
Koronun ard›ndan sahne alan fief Ahmet Ünlü yönetimindeki Nefesli Sazlar Orkestras›, dünyaca ünlü bestecilerin klasik eserlerinin yan›nda Türk Bestecilerinin
de ünlü eserlerini profesyonellere tafl ç›kartacak flekilde yorumlad›lar.
Yunus Emre'den Verdi'ye Uzanan
Görsel Bir Müzik fiöleni
TED Ankara Koleji Vakf› Özel Lisesi, 15. Kültür ve Sanat Günleri kapsam›nda ODTÜ
Kültür ve Kongre Merkezinde müzikal gösteri sundu. Yunus Emre'den Verdi'ye çok
sesli ça¤dafl Türk ve bat› müzi¤inin en güzel örneklerinin danslarla, kostümlerle, orkestrasyonlarla süslenerek koreografik düzenlemeleriyle ola¤anüstü görsel bir müzik flölenine dönüfltürüldü¤ü gösteride Müzik Ö¤retmeni Serdar Dilekcan yönetiminde geceye haz›rlanan lise ö¤rencilerimiz ve okulumuzdan mezun olmufl çok de¤erli Devlet Opera ve Balesi sanatç›lar› görev ald›.
kampüs
59
Minik Kolejli Mucitlerin 2. Fen Do¤a Günü
TED Ankara Koleji Anaokulu ö¤renci ve velileri “Kolejli Mucitler 2.
Fen Do¤a Günü” nde bir araya geldiler. Anaokulu ö¤rencilerinin do¤as›nda var olan merak duygusunu uyand›rmay›, araflt›rmac› yönlerini ortaya koyarak hayal güçlerini kullanmalar›n›, velilerle birlikte
Kolejli Mucitleri keflfe ç›karmay› ayn› zamanda da e¤lenmelerini
amaçlayan Fen-Do¤a Gününde Kolejli Mucitler, Anaokulu bahçemizde kurulan birbirinden farkl›, e¤lenceli, e¤itici 26 stantta etkinliklerini
sergilediler.
Genç Sinemac›lar›m›z K›sa Film
Yar›flmas›nda Ödüle Doymad›
TED Afyon Koleji taraf›ndan
TED Okullar› aras›nda düzenlenen “Benim Filmim” K›sa Film
Yar›flmas›nda ‹lkö¤retim Okulu
II. Kademe ö¤rencileri, en iyi
film ve en iyi yönetmen dallar›
dahil dört dalda ödül alarak büyük bir baflar›ya imza att›lar.
Sinema sanat›na ilgi duyan bugünün gençlerinin Avrupa'ya
nas›l bakt›klar›na iliflkin düflüncelerini k›sa filmle aktarmalar› ve farkl› ortamlarda daha genifl kitlelerle düflündüklerini paylaflmalar› amac›yla düzenlenen bu projeye 2. kademe ö¤rencileri sosyal bilgiler ö¤retmenlerinin rehberli¤inde haz›rland›lar.
19 May›s 2007 tarihinde Afyon'da gerçeklefltirilen Gala Gecesinde ise En ‹yi Film ödülünü TED Ankara Koleji ö¤rencilerinin
haz›rlad›¤› "Karagül" al›rken, ö¤rencilerimiz Merve Demiryürek-Ekin Cengiz En ‹yi Yönetmen Ödülünü, Melis Ersan En ‹yi
K›z Ö¤renci Oyuncu ödülünü ald›. Jüri Özel Ödülü de yine ö¤rencimiz Arya Su Alt›oklar'a verildi.
TED Ankara Koleji Lisesi ö¤rencisi Ece Ayda AYGÜN, Almanya'n›n Münih kentinde 24-29 May›s 2007 tarihleri aras›nda düzenlenen Avrupa Gençlik Parlamentosu 17. Almanya Ulusal Seçim Konferans›nda komite baflkanl›¤› (chair) yapt›. Avrupa
Gençlik Parlamentosunun gelecek uluslararas› konferans›na kat›lacak Alman delegasyonunu belirlemek amac›yla düzenlenen konferansta Ece Ayda AYGÜN, delegeleri motive etme, konunun önemli noktalar›na de¤inildi¤inden emin olma, konuyla ilgili delegelere yol gösterme ve genel kurul çal›flmalar›n› yürütme görevlerini baflar›yla tamamlad›. Ece Ayda AYGÜN, bu
konferansta komite baflkanl›¤› pozisyonuna baflvurmufl olmamas›na ra¤men geçen y›l düzenlenen konferansta gösterdi¤i baflar›dan dolay› bu göreve lay›k bulundu.
Yar›nlar›m›z›n Renklerinden ‹zler
Yar›n›n büyükleri minik Kolejliler, y›l boyunca haz›rlad›klar› eserleri "Yar›nlar›m›z›n Renklerinden ‹zler" konulu el sanatlar› sergisinde büyükleriyle paylaflman›n mutlulu¤unu yaflad›lar. TED Ankara Koleji Anaokulu 5 ve 6 yafl s›n›f› ö¤rencileri y›l içinde el sanatlar› atölyesinde gerçeklefltirdikleri sanat çal›flmalar›ndan oluflan sergi Nisan ay›nda TED Ankara Koleji Bilim Merkezi'nde ziyaretçilere aç›ld›. Bireysel ve grup çal›flmalar›n› içeren; resim, kolaj,
bask›, seramik ve çeflitli üç boyutlu çal›flmalardan oluflan yaklafl›k 850 adet eserin yer ald›¤›
sergi büyük be¤eni toplad›. Eserlerin sat›fl›ndan elde edilen gelir Türk E¤itim Derne¤i burs
fonuna aktar›ld›.
K O L E J L ‹ L E R
Avrupa Gençlik Parlamentosunda
Kolejli Bir Komite Baflkan›
Ulaflamad›¤›m›z ve
yay›nlayamad›¤›m›z kay›plar›m›za
Allah’tan rahmet, sevenlerine
baflsa¤l›¤› diliyoruz.
Bu sayfan›n hep bofl kalmas›
dile¤iyle…
TED Çelenk Ba¤›fllar›n›z için;
444 0 TED
444 0 833
Kaybettiklerimiz
Sezen ATA
29 Ekim 1940 y›l›nda Ergani Ma¤den'de do¤du; ilk ve orta ö¤renimlerini Aksaray'da
tamamlad›ktan sonra Ankara Yenimahalle K›z Lisesinden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Co¤rafya Fakültesinde 3 y›l ö¤renim gördü. Ö¤retmen okulundan ald›¤› diploma ile 1975 y›l›nda Selen Koleji'nde çok arzu etti¤i ilkokul ö¤retmenli¤i görevine bafllad›. 1978 y›l›nda TED Ankara Koleji'ne transfer oldu; hayat›n›n en
güzel günlerini yaflad›¤› bu okuldaki an›lar› dilinden hiç düflmedi. Ciddi olmayan
sa¤l›k sorunlar› nedeniyle hiç istemedi¤i halde 2003 y›l›nda emeklili¤e ayr›ld›. Yaklafl›k 2,5 sene emekli hayat› sürdürdükten sonra 2006 y›l›n›n bahar›nda sa¤l›¤› bozulmaya bafllad›. 2006 Temmuzunda hastal›k teflhisi konuldu ve 2007 y›l›n›n 4 Haziran›na kadar hep hayata ba¤l› flekilde yaflad›. Geride ise ilkelerine, vatan›na ve Cumhuriyetine ba¤l› hedeflerini yaflatmak üzere o¤lu Atefl fienol ve k›z› Alev fienol'u görevlendirdi.
Birçok sevdi¤inin dile getirdi¤i gibi, bu hastal›k ona hiç yak›flmad›.
Nur içinde yat,
Annemiz, ö¤retmenimiz…
Necati OKYAY '71
Necati OKYAY 1953 y›l›nda Tarsus'ta do¤du. 1971 y›l›nda TED Ankara Kolejinden
mezun oldu. Ankara Devlet Mühendislik- Mimarl›k Akademisi (Gazi Üniversitesi)
Makine Mühendisli¤i Bölümünde e¤itimini tamamlad›. 1993 y›l›nda Kazakistan'›n
Alma- Ata flehrinde ilk Türk fabrikas› olan Bow&Arrow'u kurdu. 2003 y›l›nda ise halen devam etmekte olan KROMSAN madencilik firmas›n› kurdu. Son olarak 2007 y›l›nda Özel Bahçelievler Türk- Amerikan Derne¤i Yabanc› Dil Kursunu faaliyete geçirdi. Evli ve iki çocuk babas› olan Necati Okyay'a Allahtan rahmet diliyoruz.
Kaybettiklerimize Allahtan Rahmet, Baflta Yak›nlar› Olmak Üzere Tüm Kolej Camias›na Bafl Sa¤l›¤› Diliyoruz.
kültür- sanat
64
'73 Mezunu Yazar›m›z Ali ATAMAN
Ali Ataman ortaokul ve lise ça¤lar›n› TED Ankara Koleji'nde tamamlad›. 1973 y›l›nda Kolej'den mezun olurken, yazarl›k tohumunu atm›flt› bile. Hacettepe Üniversitesinde ‹fl ‹daresi Bölümünden
mezun olduktan sonra kendisini daha çok gelifltirmek istiyordu.
1978 y›l›nda Colombia Üniversitesinde Amerikan Dili üzerine bir
programa kat›ld›. 1983 y›l›nda ise Philadelphia, Temple Üniversitesinin ‹fl ‹daresi Bölümünden mezun oldu. Y›llarca California'da yaflayan Ataman “Chidren of the Sun Beneath the Centruies” isimli
bir kitap ç›kard›. Guatemala'da kaybolan iki çocu¤un s›r perdesini
aralamak isteyen Brezilyal› bir arkeolo¤u anlatan kitab›n ç›k›fl hikâyesini, yaflad›¤› güçlükleri ve baflar›s›n› Ali Ataman'dan dinleyelim.
K O L E J L ‹ L E R
CHILDREN OF THE SUN BENEATH THE CENTURIES
2001'in yaz sonunda bir sabah akl›mda dört roman konusu ile
uyand›m. Yazmak için aralar›ndan birini seçmem gerekiyordu.
Çok s›cak bir günde, tahta çitlere dayanm›fl bir Meksikal›n›n görüntüsü zihnimdeydi. Sambrerosu öne e¤ik, ucu gö¤süne de¤iyordu. Bu al›fl›lamam›fl, sineklerin bile uçmaya cesaret edemedi¤i s›cakta gölgede kestiriyordu. Bu s›cak iyi
de¤ildi. Bir al›fl›lmam›fl›n
habercisiydi, üstelik akflam
gökyüzü rengârenkti. Deprem, deprem…
Bu görüntü daha sonra geliflti ve di¤er görüntüler zamanla konuyu tamamlad›.
Yaln›z Meksika bu hikâye
için co¤rafi aç›dan uygun
de¤ildi. Da¤l›k bir yer gerekmekteydi, buras› Guatemala
olabilirdi. Aztek ve Mayalar
aras›ndaki gizemlilik ve esrarengizlik yar›fl›n› zaten
Mayalar büyük bir farkla
önde götürmekteydiler.
‹ki seneye yak›n araflt›rmalar›m sürdü. Bu arada bütün kitab›n
kurgusu zihnimde belirginleflti. Kitab›m› 2003'ün Ekim ay›nda
yazmaya bafllad›m ve 2004'ün Nisan ay› sonunda bitirdim. Kitab›n sonuna yaklafl›rken, ikinci kitab›n yani bu hikâyenin kurgusu
zihnimde oluflmaya bafllad›.
2004 y›l›n›n Eylül ay› sonunda kitab›m yay›na haz›rlanmaya baflland›. Bu arada ben yay›nevleri ile oldukça uzun sürecek ve ço¤unlukla hayal k›r›kl›¤› yaflatacak iliflkilerime bafllad›m. 2005'in
Aral›k ortas›nda, nihayet olumlu cevab› ald›m.
Kitab›n haz›rl›¤›, ön ve arka kapak desenleri ve son düzeltmeleri
2006 y›l›n›n Haziran ay›nda bitti. Ön kapak ve arka kapak benim
desenim ve çizgimdir.
Temmuz bafl›nda Chicago Kitap Fuar›nda, Helm Publishing'in
stand›nda yerimi al›p, ilk “yazar” kiflili¤imi sergiledim. Daha sonra imza günlerim oldu, televizyonlarda ve yerel dergilerde röportajlar›m yay›mland›.
Bu arada ikinci kitab›m› bitirmifl bulunuyorum. Kitab›n editörlü¤ünü yapan Temple Üniversitesindeki ‹ngilizce ö¤retmenim
Dr. Nancy Broz yirmi befl sene önce bana “Sen yazar olmal›s›n”
demiflti. Dikkatinizi çekece¤i üzere kitab›mda isimlerini kulland›¤›m k›z arkadafllar›ma ve Nancy Broz'a ithaf edilmifltir. Nancy'i
yirmi befl sene sonra buldum ve kitab›n özel kopyas›n› kendisine
yollad›m. Kinsa hayat›m›n en büyük aflklar›ndan biridir ve
“Kinsa” Konjobal Mayan dilinde “Günefl Ifl›¤›/Sunshine” demektir. Bu ismin Kinza ile yak›nl›¤› çok flafl›rt›c› bir tesadüf olmufltur benim için. Ayn› flekilde, kitapta Melanie'nin soyad›
“Jung” daha sonra “Young” olmaktad›r ve bu “Jung” ailesinin
Almanya'dan ABD'ye göç edip Ohio'da daha sonradan ad›
“Youngstown” olacak kasabaya yerleflmeleri bir baflka tesadüftür. Ve orada ayn› yerde gerçekten bir
Youngstown yerleflim merkezinin bulunmas› ve kitaptaki gibi bu flehrin gerçekten bir demir/çelik endüstri merkezi oluflu ise
aç›klayamayaca¤›m bir geliflme olmufltur. Bunlar› yazarken bu gerçeklerin hiçbirini planlamam›flt›m.
Kitaplar›m›n Türkiye’de
tercüme edilmesi ve yay›mlanmas› tek hayalim. Çok
sevdi¤im Kolej camias› ile
kitaplar›m› paylaflmaktan
mutluluk duyuyorum.
Ali Ataman '73
www.aliataman.com
Ali Ataman kitab›n›n dördüncü sayfas›n›n alt›nda, U2, Bono'ya ve
Sezen Aksu'ya ithafen üç-dört sat›r yazm›fl. Bu sat›rlar›n anlam ve
içeri¤ini kendisinden biraz açmas›n› istedik. "Gerek Bono, gerekse
sevgili Sezen Aksu'nun fliirleri/lirikleri ve yorumlar› son on, on befl
sene içinde bana fazlas›yla ilham vermifltir ve ayr›ca Bono'nun özellikle Afrika'daki aç, susuz milyonlarca çocuk ve yetiflkin için inan›lmaz çabalar›, bar›flç›l, insanl›k ve sevgi dolu çabalar› onu çok özel
bir konuma getirmifltir."
Ali Ataman'a Kolejliler Dergisi olarak baflar›lar›n›n devam›n› diliyoruz.

Benzer belgeler