Bakana yolsuzluk soruşturması!

Transkript

Bakana yolsuzluk soruşturması!
Sezen Aksu
Hayranları
Salonu
Doldurdu
SAYI: 01
2014/02
AYLIK YAYIN
32
25
Murat Yakın
yılın teknik
direktörü
19
Göçmenlere
Kırmızı Kart
4
Zürih Turizm
Fuarına
Ziyaretçi Yağdı
7
Bakana yolsuzluk
soruşturması!
Elektronik versiyonu indirmek
için QR kodunu tarayın.
3
IMPRESSUM
İçindekiler
Geht an alle PUSULA Mitglieder
VERLEGERADRESSE
Pusula Media GmbH
Honerethof 1 CH-8962 Bergdetikon
E-Mail: [email protected]
4Zürih Turizm Fuarına Ziyaretçi
ABONNEMENT
ErscheInungsweIse: 12x Jährlich
Abo-Preis: CHF 20.- / Jahr
Abodienst: +41 44 576 60 80
E-Mail: [email protected]
WERBUNG / ANZEIGEN
Office: +41 44 576 60 80
E-Mail: [email protected]
WERBE AGENTUR
Ethnomedia GmbH
www.ethnomedia.ch
MARKETINGSLEITER
Nenad Prokic
CHEFREDAKTOR
Turgut Karaboyun
REDAKTIONSLEITER
Derya Edis
VERKAUFSBERATERIN
Meltem Pekcan
REDAKTION
Mehmet Akyol, Hüseyin Türkkan,
Neslişah Çetin
GRAFIKDESIGN
ANL Creative
ÜBERSETZUNGSDIENST
Turka Lingua
EDV / IT
Bülent Kabacaoğlu
www.activeip.ch
VERTRETER
Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis
Ankara: Mehmet Kuzu
DRUCKEREI
Dietschi AG
FREIE JOURNALISTEN
Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu, Ayşe Azizler
AUTOREN
Sunay Akın, Mehmet Akyol,
Hülya Rüst, Özlem Kalaca
PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir.
Hazırlanan haberlerden ve yazılardan, haberi
hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. PUSULA’da kullanılan tüm
haberlerin, fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı PUSULA’ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması
yasaktır. Aksi durumda, cezai uygulamalar için
hukuki işlemler başlatılır.
ABONE FORMU
Abonelik işlemini QR kodu
üzerinden yapabilirsiniz
Vorname / Adı
Nachname / Soyadı
Strasse / Cadde
PLZ / PK
Ort / Şehir
Telefon
E-Mail
Datum / Tarih
Unterschrift / İmza
Ich verpflichte mich die jährliche Abo zu bezahlen.
Yıllık Abonelik ücretini ödemeyi kabul ediyorum.
Yağdı
editör
TURGUT KARABOYUN
[email protected]
İsviçre halkından
Avrupa Birliğine
rest
Son haftaların
gündemdeki en önemli
konularından biri
Referandum sonuçlarının
nasıl sonuçlanacağıydı.
9 Şubat’ta sona eren
Referandum sonuçlarına
göre İsviçre halkı
göçmenlerin İsviçre’ye
girişine sınırlama
getiren oylama teklifine
az bir farkla da olsa
EVET diyerek büyük bir
sürprize imza attı.
Oylamanın bu kadar küçük farkla sonuçlanması da pek beklenmiyordu. %50.3
EVET oyu kullanırken %49.7 kişi de HAYIR
oyu kullanarak oylamaya katıldı. Peki
şimdi ne olacak? SVP tarafından desteklenen ve Avrupa Birliği ülkelerinden
İsviçre’ye göçü sınırlamayı hedefleyen
oylama bundan sonraki dönemde İsviçre
hükümetini oldukça zor durumda bırakacağa benziyor. Hem hükümet hem de birçok siyasi partinin karşı olduğu bu tasarının kabul edilmesi bundan sonra İsviçre
ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri negatif yönde etkileyecek. Çünkü İsviçre ile
AB arasında işçilerin serbest dolaşımı konusunda mevcut bir anlaşma var. Halkın
teklifi kabul etmesiyle bu anlaşma İsviçre hükümetini içinden çıkamayacağı
bir soruna itmiş oldu. Hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda İsviçre Frangı Euro
karşısında değer kazanmış ve İsviçre Merkez Bankası ihracatın gerilememesi
için müdahele ederek Frangın değerini yeniden eski düzeyine geri çekmişti.
Şimdi İsviçre’yi benzer bir kriz bekliyor. Bu sefer ortada döviz kurlarından
daha da önemli bir sorun bulunmakta. Oylama öncesinde Avrupa Birliği ülkeleri rahatsızlıklarını dile getirmişler oylamanın kabul edilmesi durumunda
bütün ilişkileri gözden geçirecekleri yönünde tehditler savurmuşlardı. Önümüzdeki dönemde diplomatik ilişkilerin nasıl ilerleyeceğini merakla bekliyoruz.
Türban yasağına onay geldi
7Bakana yolsuzluk soruşturması!
8Ölmek için İsviçre’ye geliyorlar!
8İsviçre’de televizyona veda!
10UETD İsviçre Şubesinden Gövde
Gösterisi
12Altın rezervleri milyarlık zarara
neden oldu!
12Bern Büyükelçiliği Eğitim
Müşavirliğinden Kültürel Etkinlik
14Club Dilaila’nın yeni konsepti ses
getirecek
15Canan Kredit’in yeni ofisi yeni
hizmetlerle geliyor
152014 Umre Seyahatleri için
kayıtlar başladı
17Hastalık sigortasını değiştirenler
azaldı
17250 Milyon kilo yiyecek çöpe
atıldı!
18Sınır işçileri iki misline çıktı
9 Şubat Referandumlarında ilginç bir karar da St. Gallen'e bağlı Au-Heerbrugg kasabasından geldi. Yapılan yerel referandumda bölgede yer alan ilkokullarda Müslüman kızların türbanlı okula gelmesi yasaklandı. Hatırlarsanız
Somali uyruklu iki kız çocuğunun 2013 Haziran ayında başörtüsü sebebiyle
okuldan ayrı kalması ülke genelinde tepkiye yol açmıştı. Bunun ardından
bölgedeki ilköğretim okulu, yönetmeliğini değiştirerek derste başörtü takılmasına izin vermişti.
19Göçmenlere kırmızı kart!
Tartışmaların sürdüğü sırada ise bir başka başvuru üzerine, İsviçre Federal
Mahkemesi, yasal altyapı olmadığı için başörtüsünün okullarda yasaklanamayacağı yönünde karar vermişti. Ancak Federal Mahkeme'nin bu kararından
sonra başörtüsünün okullarda çıkarılmasını savunan SVP, gereken yasal düzenlemeyi oluşturmak için St. Gallen'de referandumda oylanmak üzere yasaklama teklifi verdi. Teklif halkın büyük kısmı tarafından kabul edilerek ilkokullarda Türban yasaklanmış oldu. 2014 yılına girdiğimiz şu aylarda halen
insanların dini inançları sebebiyle ayrımcılık görmelerini doğrusu hayretle
karşılıyorum. Galiba dünyada 1000 yıl daha geçse dini hususlar ve ayrımcılık
sona ermeyecek. Düşünün bunlar bir de İsviçre’de yaşanıyor.
25Wawrinka Federer’in yolunda!
Pusula yeniden start aldı
Okurlarımıza bu aydan itibaren yeniden aylık yayınlarımızla hizmet vermeye
devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıl haftalık yayınlar konusunda çalışmalar yaparak hizmet yelpazemizi genişletmeye çalışmıştık. Maalesef yapmış olduğumuz çalışmalarda istediğimiz sonuçları alamadık. Bundan sonraki aylarda
İsviçre genelinde bulunan tüm okurlarımıza aylık 15 bin tirajla ulaşacak, sizleri Pusula kalitesinden mahrum bırakmayacağız. Bu bağlamda okurlarımızın
da bizlere katılarak düşüncelerini paylaşmalarını bekliyoruz. Tüm eleştiri ve
fikirleriniz için lütfen bizimle kontağa geçiniz. Yeniden sizlerle biraraya geldiğimiz için tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte büyük bir heyecan yaşıyoruz.
Bu yeni başlangıcın hepimize hayırlı olmasını diliyoruz.
21İsviçre bir yıldızını daha kaybetti
22WEF 2014: Daha fazla reform
talebi
25Murat Yakın yılın teknik direktörü
26İsviçre arabuluculuğu yeniden
revaçta
28İsviçre park yeri fakiri
28İsviçrelilerin yarısı işe araba ile
gidiyor
29İşsizlikte korkutucu artış
30Hayata geri dönüş
32Sezen Aksu Hayranları Salonu
Doldurdu
33Romeo ve Juliet’in Şehri
4
Folklor gösterisi ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti.
Zürih Turizm
Fuarına Ziyaretçi
Yağdı
Almanya’nın konuk ülke
olduğu Zürih Turizm Fuarı’na İsviçreliler'in ilgisi
oldukça yoğun oldu. 30
Ocak perşembe günü
ziyaretçilere kapılarını
açan fuar, 2 Şubat pazar
gününe kadar binlerce
insanı ağırladı.
Fuar kapsamında bu yıl ilk kez
kurulan büyük 'Golf Standlarıyla'
ziyaretçilere golf turizmi hakkında detaylı bilgiler verilip, kataloglar dağıtıldı. Dalış, kamp, otel
tatili ve kültürel gezilerin ön plana çıktığı fuar günlerinde Türkiye
standları da ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekti. Konuklara Türk
mutfağından farklı mezelerin
ve içeceklerin sunulduğu alanda
İlgi çeken köşelerden biri de balayı hazırlığı
yapan çiftler için hazırlanan bu stant oldu.
Mehmet Ali, Fırat ve Murat’ın sahne aldığı
Türkiye stantında ziyaretçiler birbirinden
güzel şarkılar dinleme şansı buldular.
folklor gösterisi ve Türk müziğinden şarkılarda sunuldu. Mehmet
Ali, Fırat ve Murat’ın sahne aldığı Türkiye stantında ziyaretçiler
birbirinden güzel şarkılar dinleme
şansı buldular.
65 bin ziyaretçinin katıldığı Zürih
Turizm Fuarında, kurulan stantlarda bulunan uzman çalışanlar
tarafından isteyen her ziyaretçi-
Ziyaretçilere farklı kültürlerin
mutfaklarından da tanıtımlar yapıldı.
ye danışmanlık hizmeti verildi.
Her ülkenin tanıtım için birbiriyle
yarıştığı fuarın en çok dikkat çeken standı konuk ülke Almanya’ya
aitti. 650 tanıtım standının kurulduğu fuar alanında "Yakın, büyük
ve çok yönlü" sloganıyla tanıtım
çalışmaları yapan Almanya, fuarın en kazançlı ülkelerinden biri
oldu.
Bu yıl ilk kez kurulan büyük Golf standları
büyük ilgi gördü.
5
Fuar kapsamında Türkiye standını ziyaret edip sektörün önde gelen temsilcilerinin görüşlerini aldık. Konuklarımıza
2013 yılını nasıl geçirdiklerini ve 2014 yılında nasıl bir hareket beklediklerini sorduk.
Hilal Demirel
(Turizm Tanıtım Dairesi Ataşesi)
Geçtiğimiz yıl 379 bin İsviçreli turisti ülkemizde ağırladık.
Bir önceki yıla göre yaklaşık %
7.2’lik bir artışla oldukça güzel bir sezon geçirdik diyebiliriz. 2014 yılı için daha olumlu
beklentiler içindeyiz. Ülkemiz
İsviçre’de oldukça iyi tanınıyor.
Ancak bundan sonraki dönemde
özellikle kültür gezileri konusunda çalışmalarımızı yoğunlaştırmayı düşünüyoruz.
Emre Hasan Yılmaz, Tolga Karagülle ve Melike Altuncu birarada.
Emre Hasan Yılmaz
(THY Marketing Müdürü)
2013 yılı bizim için beklenenin
üzerinde geçti. Arz ve frekans
artışına rağmen oldukça büyük
bir ilgi gördük. Bu yıl yeniden
yaz sezonunda günde 4 sefer ile
halkımızı Türkiye’ye uçurmaya
devam edeceğiz. 2014 yılı içinde Türkiye’de Hakkari hattımız
açılıyor. Dünya genelinde yeni
noktalara uçarak sefer sayı-
larımızı artıracağız. Bu yıl en
büyük hedeflerimizden biri de
vatandaşlarımızı İstanbul haricinde başka noktalara da direk
uçurmak. Diğer yandan şirketlere özel hizmet paketleriyle
işyeri sahibi olan kişilere farklı
hizmetlerimiz var. Bu konuda
da daha yoğun çalışarak hem iş
adamlarımıza hem de derneklerimize bu hizmeti daha da yoğun şekilde götürmek istiyoruz.
Soner Kromer
(İzmir Destinasyonu Tanıtım
Müdürü)
(Altay Reisen)
2013 bizim açımızdan oldukça
pozitif geçti. Yaklaşık % 10 oranında müşteri artışımız oldu. En
büyük ilgi İstanbul’a ve Antalya
bölgesine oldu. 2014 yılında Online satışlarla ilgili planlarımız
var. Ağırlıklı olarak kültür ve
sağlık turizmine yönelmeyi düşünüyoruz.
(Classic Reisen)
2013 beklentilerimiz doğrultusunda geçti. Bir ara gezi olayları
sebebiyle bir sendeleme yaşadık. Ancak genel olarak sezonu
iyi kapattık. Yıl sonunda İsviçreli
takımları Türkiye’ye taşıdık.
Katıldığımız fuarlar oldukça
önemli. Fuarların yanı sıra hem
yakın zamanda başlayacak olan
reklam ve tanıtım faaliyetlerimiz hemde Balıkesir, Antalya ve
Kapadokya bölgesine götürmeyi
planladığımız İsviçreli gazetecilere kendi kültürümüzü daha iyi
tanıtmayı hedefliyoruz.
Mehmet Göktaş
Ali Güney
2006 yılında kurmuş olduğumuz
İzmir destinasyonu kendini geliştirmeye devam ediyor. İzmir’e
2006 yılında inen yolcu sayısı 710
bin idi bugün İzmir’e gelen yolcu
sayısı 2 milyon 100 bin. Fakat
yanlış turizm politikalarından
dolayı turistler İzmir’i değil Kuşadası’nı daha çok tercih ediyorlar. Belediyelerin turizme vermiş
olduğu önemin yetersiz olması,
İzmir turizmini istediğimiz noktalara ulaştırmakta bizi oldukça
zorluyor. Umarım bu yıl yeni tanıtım çalışmalarıyla İzmir turizmini istediğimiz seviyelere taşıyabiliriz. Diğer yandan İsviçre’de
bulunan Turizm Ataşeliğimizle
ortak projeler üreterek İsviçrelilerin İzmir’e olan ilgilerini daha
da artırmalarını hedefliyoruz.
Ender Turgut
(Sun Express İsviçre Müdürü)
2013 yılı bizim adımıza oldukça
başarılı geçti. Her yıl süregelen
büyümemizi geçtiğimiz yıl da
devam ettirmiş olduk. Bu yıl Basel-İzmir arası uçuşlarımızı haftada 2 kez yapacağız. Antalya
uçuşlarımız Zürih’den günde 2
sefere çıkıyor, Basel’den Antalya uçuşlarımızı haftanın 3 günü
günde 2 sefer şeklinde artırıyoruz. Bu yıl yolcularımıza yiyecek
ikramları konusunda yenilikler
sunacağız. 2014 yılında İzmir
bizim için merkez konumda yer
alacak. İzmir üzerinden diğer
şehirlerimize aktarmalı uçuşlarımız olacak.
Bu yıl Nisan ayı sonuna kadar
farklı takımları kamp için Türkiye’ye taşımaya devam edeceğiz.
Umarım yakın zamanda Turizm
Bakanlığımız tarafından spor
konusunda yeni bir konsept çalışması yapılır. Ülkemiz sadece
deniz, kum ve güneşten ibaret
değil. Kültür turizminin yanı sıra
farklı spor branşları için kamp
imkanlarını artırıp bu pazarda
da yerimizi layıkıyla almamız gerektiğine inanıyorum.
Öte yandan turizmle ilgili olarak
ülkemizin alması gereken acil
önlemler var. Çevre konusunda
belediyelerimiz iyi çalışmıyor.
Turistler otelden dışarı çıkmıyorlar. Sağlık sorunlarıyla ilgili
acil önlemler almamız gerekiyor.
Bir muayenenin 250 Euro olması
kabul edilebilir bir durum değil.
Hele havalimanlarında uygulanan yüksek fiyatlar gerçekten
utanç verici. Daha iyi yerlere
gelmek istiyorsak topyekün bir
çalışmayla sorunlarımızı bir an
evvel çözmemiz gerekiyor.
7
Bakana yolsuzluk
soruşturması!
Devlet televizyonu
SRF'nin Rundschau adlı
programında, Amman
şirketleri grubunun
2008 yılına kadar
vergi kaçakçılarının
cenneti olarak bilinen
Jersey Adaların'da 263
Milyon Frank sakladığı
haberinin verilmesi
geniş yankı uyandırdı. Ekonomi bakanı
Johann Schneider-Ammann’ın bu şekilde
vergi kaçırdığı iddiası,
bakanlık koltuğunu
salladı.
Steuerbehörden nehmen
Ammann-Gruppe unter die
Lupe
Gemäss Recherchen der
SRF-Sendung «Rundschau»
parkierte die Ammann-Gruppe 2008 263 Millionen Franken in einer Briefkastenfirma auf der Insel Jersey. Die
«Rundschau» des Schweizer
Fernsehens stellte in ihrer
gestrigen Sendung die steuerrechtliche Integrität von
Bundesrat Johann Schneider-Ammann in seiner früheren Funktion als Unternehmer infrage.
Söz konusu haberde, bakanın sahip olduğu şirketler grubunun,
paraları İsviçre dışında tutarak daha az vergi ödeme yoluna gittiğine dikkat çekilmekte.
Şirketin hesaplarının Bern vergi
dairesi tarafından incelemeye
alındığı ve yetkililerin vergi kaçakçılığı şüphesi ile şirket hakkında soruşturma başlattığı bildiriliyor.
1989 ve bakan seçildiği 2010 yılına kadar Amman şirketler grubunda yönetim kurulu üyeliği
yapan Ekonomi Bakanı' nın söz
konusu vergi kaçırma suçunu bilerek işlediği, bu nedenle bakan
olarak kalmasının sakınca yaratacağı dile getiriliyor. 80 ayrı
ülkede faaliyet yürüten Amman
grubunun 1996 yılında Jersey
adalarında 150 Milyon Frank ile
bir şirket kurarak, şirketin karlarını buraya transfer ettiği öne
sürülüyor. 2008 yılında ise bu firmanın elinde bulunan sermaye
283 Milyon Frank’a kadar çıkmış.
Hiçbir ticari veya benzer bir faaliyeti olmayan bu şirketin kuruluş amacının vergi kaçırmak
olduğunu belirten vergi uzmanları, hemen hemen bütün büyük
şirketlerin benzer yöntemlerle
vergi kaçırdıklarını söylüyorlar.
Şirket yöneticileri ise bütün bu
işlemlerin açıkça yapıldığı ve yasalara uygun olduğunu ileri sürüyorlar.
Jarsey Adalarındaki şirketini
2009 yılında kapatan Amman
1989 ve bakan seçildiği 2010 yılına kadar Amman şirketler grubunun
yönetim kurulu üyeliği yapan Ekonomi Bakanı’nın söz konusu vergi kaçırma
suçunu bilerek işlediği, bu nedenle bakan olarak kalmasının sakınca
yaratacağı dile getiriliyor.
grubu, bu sermayeyi yeniden İsviçre’ye getirdiklerini ve vergilendirdiklerini açıkladılar. Ancak
bu tarihten önce değişen vergi
yasaları sonucu şirketin önemli
oranda vergi ‘tasarrufunda’ bulunduğu öne sürülüyor.
Daha önceki yıllarda İsviçre’de
vergi indiriminden de yararlandığı belirtilen Amman grubunun,
aynı dönem içerisinde daha az
vergi ödemek için sermayesinin
önemli bir miktarını yurt dışına
çıkarmış olması kamuoyu tarafından tepki ile karşılandı. Bakanın, 'bütün yapılanlar yasalara
uygundur,' şeklindeki açıklaması
ise kamuoyu tarafından yeterli bulunmadı. Ticari kurumların
vergi kaçırmaları nedeni ile kara
listede olan İsviçre’de, bir bakanın bu şekilde davranması İsviçre dışında da yankı uyandırdı.
Savcılık tarafından söz konusu
vergi kaçakçılığı araştırılırken,
bakanın eski şirketine ait diğer
dosyalarda basına yansıdı. Buna
göre Amman şirketler topluluğu
Lüksemburg’da kurduğu başka
bir şirket aracılığıyla da vergi
kaçırma suçu işlemiş. 1992 yılı
ile 2007 yılları arasında bu ülkede kurulan Manilux Sa adlı şirkette 230 Milyon Frank civarında
vergilendirilmemiş gelir saklamış.
Lüksemburg vergi dairelerinin bu
şirket ile ilgili düzenlediği bir soruşturma dosyasına göre Manilux
SA, Amman şirketler grubuna bu
parayı düşük faizli kredi olarak
kullandırmış. Lüksemburg makamlarının hazırladığı dosyanın,
İsviçre’de yürütülen soruşturma
için isteneceğide gazeteler tarafından dile getirlidi.
Bütün bu gelişmelere karşın Amman şirketler grubu ve ilgili bakan suskunluğunu koruyor.
8
Ölmek için İsviçre’ye geliyorlar!
Ötanazinin yasal olduğu tek ülke olan İsviçre, işi ticarete döktüğü için eleştirilse
de Zürih’deki kliniklere her yerden gelen
umutsuz hastalar akın ediyor. İşlem binlerce dolara mal oluyor. Haftada ortalama iki kişinin ölme hakkını kullanmak
için gittiği İsviçre, ‘ötanazi turizmi’ yaptığı iddiasıyla kamuoyundan tepki alsa
da, tüm dünyadan binlerce umutsuz hasta için son çare olmaya devam ediyor.
İsviçre’nin Zürih kentindeki kliniklere Almanya,
Hollanda, Fransa, İngiltere, Amerika ve diğer
ülkelerden her yıl yüzlerce kişi ölmek için geliyor.
Avrupa Yüksek Mahkemesi'nin ölme hakkı
(ötanazi) konusunda aldığı bir karar İsviçre’de bu konudaki tartışmaları yeniden başlattı. Mahkeme İsviçre’den, kendi isteğiyle
ilaç alarak ölmek isteyenler konusundaki
yasal belirlemeleri daha somut hale getirmesini istiyor.
Kliniğe gelenlerin bazıları çok genç, bazıları yaşlı. Ortak özellikleri çaresiz bir
hastalığa yakalanmış olmaları. Kendi
ülkelerinde ötanazi yasal olmadığı için
İsviçre’ye giden hastalar ve yakınları durumdan memnun olsa da ülkedeki bazı
gruplar durumu protesto ediyor. Ötanazinin yasal olduğu tek ülke olan İsviçre’nin
Zürih kentindeki kliniklere Almanya,
Hollanda, Fransa, İngiltere, Amerika ve
diğer ülkelerden her yıl yüzlerce kişi ölmek için geliyor.
İsviçre’deki ötanazi kliniklerinden en
ünlüsü Dignitas. Latince ‘onur’ anlamına
gelen Dignitas, kurulduğundan bu yana
yüzlerce kişinin ölüm hakkını kazanmasına yardımcı olmuş. Dignitas’ın hastayı
kabul etmesi için önkoşulları var. Kişinin
iyileşemeyecek derecede hasta olması,
tedaviye cevap vermemesi ve hastalığın
verdiği acılardan kurtulmak istemesi. Bu
koşullara sahip kişilerin ölmesine yardımcı olan klinik, kentin en pahalı ötanazi kliniği. Burada ölmek 8 bin 300 dolara (yaklaşık 18 bin TL) maloluyor.
Ötanazi, İsviçre’de 1942’den bu yana
yasal. İçeceğe katılan ilaçlarla hasta acı
çekmeden uykuya dalıyor. İlacın verilmesinden yarım saat sonra ölüm gerçekleşiyor. Bu ilaç ‘sodyum pentobarbital’ adlı
kimyasal karışımdan oluşuyor. Başlangıçta apartman dairesinde hizmet veren
Dignitas’ın yakınlarında oturanlar, evden
her gün ceset çıkmasından etkilenmiş.
Kimyasalların kendilerine de zarar verdiğini düşünen halk, kliniğin müstakil bir
yere taşınması için dilekçe yazmış. Klinik
şimdi mobil evlerde hizmet veriyor.
Schweiz muss Sterbehilfe klar regeln
Die Schweiz muss gesetzlich festlegen,
ob und unter welchen Bedingungen Menschen ohne tödliche Krankheit ein medikamentöser Suizid zu ermöglichen ist.
Dies hat der Europäische Gerichtshof
entschieden.
İsviçre’de
televizyona
veda!
En fazla televizyon izleme oranı, İtalyanca konuşulan Tessin kantonunda görülüyor.
Daha kısa bir süre öncesine
kadar günlük hayatımızın
önemli bir bölümünü karşısında geçirdiğimiz televizyon, giderek hayatımızdan
çıkmaya başladı. Medya
takip merkezleri tarafından
yapılan açıklamaya göre
özellikle Almanca konuşulan kantonlarda televizyon
başında geçirilen süre hızla
azalıyor. 2012 yılının ilk
altı ayında günde ortalama
137 dakika olan televizyon
seyretme oranı 2013 yılının
ilk altı ayında 121 dakikaya
kadar düştü.
Uzun bir süredir günlük televizyon izleme oranının ölçülmesi
konusunda İsviçre’de tam bir
karmaşa yaşanıyordu. Ancak uzmanlara göre iki özel medya izleme şirketi olan Publica Data
AG ve Mediapulse'nin açıkladıkları araştırma sonuçları, son
yıllarda bu konuda yapılmış en
güvenilir çalışma. Şirketler 2012
yılından bu yana yaptıkları araştırmaları geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurmuşlardı.
Buna göre en fazla televizyon
izleme oranı, İtalyanca konuşulan Tessin kantonunda görülüyor.
Günde 156 dakikasını televizyon
karşısında geçiren Tessinliler bir
yıl önce 176 dakikalarını buna
ayırmaktaydılar.
En fazla izlenen televizyon kanalı ise %20 Pazar payı ile SFR1,
bu resmi kanalı iki Alman kanalı
olan ARD ve ZDF izliyor (Pazar
payı %5.6 ve %5.3). Bu kanalları, özel Alman kanalları olan
RTL ve Sat1 takip ediyor. İsviçre
özel kanalları ise oldukça düşük
izlenme oranlarına sahip. Ancak
Alman özel kananları genç izleyiciler içerisinde ortalamanın üstünde seyrediliyor.
Televizyonlardaki teknik gelişmelerin sonucu olarak ortaya
çıkan, programları yayın sürele-
rinden sonra da seyretme imkanı
ise giderek artıyor. Bir yıl önce
televizyon seyircilerinin %5.3' ü
bu şekilde televizyon seyrederken 2013 yılının ilk yarısında bu
oran %6.1 oranına çıkmış.
Schweizer Bevölkerung
schaut weniger lang TV
In der Deutschschweiz wurde
im zweiten Halbjahr 2013 täglich 121 Minuten fern geschaut
- deutlich weniger als in den
ersten sechs Monaten des vergangenen Jahres. Im ersten
Halbjahr waren es im Schnitt
137 Minuten.
10
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin katıldığı programa vatandaşlarımızın
ilgisi yoğun oldu.
UETD İsviçre
Şubesinden Gövde
Gösterisi
UETD tarafından 24 Ocak
Cuma akşamı Zürih Hilton Otel’de düzenlenen
program büyük ilgi gördü.
Yaklaşık 500 kişinin katıldığı programda UETD
Zürih, Aarau, Basel, Region
Bodensee ve Wil şubelerinin lanse edilmelerinin
yanı sıra, UETD bünyesinde
faaliyet gösterecek 41 yeni
genç temsilciye rozetleri
takıldı.
Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekçi, Bern
Büyükelçimiz Tanju Sümer, Zürih Başkonsolosumuz Aslı Oral,
MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı
Eyüp Akbal, Bern Büyükelçiliği
Ticaret Müşaviri Ömer Faruk Çakır, Basın Müşavirimiz Hacı Mehmet Gani, Din Müşaviri Ahmet
Akın, Eğitim Müşaviri Sezai Güler, UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, UETD Genel Başkan
Yardımcısı Köksal Kuş, çok sayıda
iş adamımız, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız programa destek verdiler.
Bakan Zeybekçi: “Türkiye’den emin olun. Türkiye’ye güvenin. Pek
çok yerde söylediğim gibi, Türkiye’de kriz çıkarmak mümkün değil.
Çıkaramazsınız,” diye konuştu.
UETD İsviçre Başkanı Emre Hasan Yılmaz’ın açılış konuşmasıyla
başlayan program, Gençlik Kolları Başkanı Celil Arısoy, Teşkilatlanma Başkanı Hakan Akbürü,
UETD Genel Başkanı Süleyman
Çelik, UETD Genel Başkan Yardımcısı Köksal Kuş ve T.C. Bern
Büyükelçimiz Tanju Sümer Bey’in
konuşmalarıyla devam etti.
Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) toplantısının son konuşmacısı kısa süre önce göreve
başlayan Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekçi oldu. Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekçi yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son derece
sağlam bir ekonomisi olduğunu
belirtti. "Türkiye'den emin olun.
Türkiye'ye güvenin. Pek çok yerde söylediğim gibi, Türkiye'de
kriz çıkarmak mümkün değil. Çıkaramazsınız," diye konuştu.
Bakan Zeybekçi, "Hazinenin dış
borç anlamında fazlası var. Genel anlamda borçlarımız var mı,
var. Ama kamu borçlarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı Avrupa'daki 28 ülkeden daha iyi,"
ifadesini kullandı.
Programın sonunda, bölge temsilcileri ve UETD bünyesine yeni katılan 41 genç temsilciye birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi.
11
Programın Ana Sponsorluğunu üstlenen
Sıla AG şirketinin sahibi Suat Şahin’e plaketi
Bakan Nihat Zeybekçi tarafından taktim edildi.
Türkiye'nin kamu borçlarının
milli gelire oranının yüzde 35 olduğunu belirten Zeybekçi, şunları söyledi: "Onun için Türkiye'de
kriz çıkmaz çıkaramazlar. Merkez Bankası’nın şu andaki stokları, dileyen herkese parasını verip
evine gönderecek kadar yeterlidir. Dün Merkez Bankası’nın 3
milyar dolarlık döviz satışı vardı. İsteyen herkese döviz verdi.
İstediği kadar da verebilir." Türk
ekonomisinin sağlam temellere sahip olduğunu vurgulayan
MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Akbal,
İsviçre temsilciliğine getirilen işadamı Cesur
Çıtak’a rozetini taktı.
Zeybekçi, "Ne kadar mücadele
ederlerse etsinler, ne yaparlarsa
yapsınlar. Allah razı olsun hükümetimiz ekonomimizi o kadar
sağlama bağlamış ki, Türkiye'de
kriz çıkmayacak ve çıkamaz,"
değerlendirmesini yaptı.
Nihat Zeybekçi Gezi Parkı odaklı
olarak geçen yılın Haziran ayındaki gelişmelere de değinerek,
"Bir günde 8-10 tane ağaç bahanesi ile gezi olayları başlatıldı.
Aynı gün aynı saatlerde dünyanın
UETD İsviçre Başkanı Emre Hasan Yılmaz
tarafından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye
katkılarından dolayı bir plaket taktim edildi.
en büyük televizyon kanallarından bir tanesi tüm yayın araçları
ile oradaydı ve 24 saat yayın yapar hale geldi," dedi.
17 Aralık'ta bir anda birbiriyle
hiçbir alakası olmayan konuların bir araya getirildiğini aktaran
Bakan Zeybekçi, "Biz her yerde şunu söylüyoruz: Her kim ki
bu milletin malına, bu milletin
menfaatine, fakir fukaranın yetimin hakkına el uzattı, onun elini kırmak bizim görevimiz. Ama
hukuk içerisinde, Hukuk çerçevesinde," ifadesini kullandı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin yaptığı konuşmanın ardından, kendisine programa katılarak verdiği katkılardan dolayı
UETD yönetimi tarafından hazırlanan plaket takdim edildi.
Programın sonunda, bölge temsilcileri ve UETD bünyesine yeni
katılan 41 genç temsilciye rozetleri takılarak hep birlikte hatıra
fotoğrafı çektirildi.
12
Bern Büyükelçiliği
Eğitim Müşavirliğinden
Kültürel Etkinlik
İsviçre Merkez Bankası’nın yayınladığı rakamlarda geçen on beş yıla
oranla İsviçre’nin altın rezervlerini azalttığı görülüyor.
Altın rezervleri
milyarlık zarara
neden oldu!
İsviçre Merkez Bankası’nın 2013 yılında toplam 8 Milyar
Frank zarar ettiği açıklandı. Zarar geçen yıl altın fiyatlarındaki rekor düşüşle ortaya çıkmıştı Altın rezervlerinin yıl sonu
fiyatları ile değerlendirilmesi sonucunda, bir önceki yıla
göre 15 Milyar Frank değer kaybetmesine neden oldu.
Rezervinde bin tondan fazla altın
bulunduran İsviçre Merkez Bankası, altın fiyatlarındaki düşüş sebebiyle geçtiğimiz yıl 8 milyar Frank
zarar etti. Dünya üzerinde yedinci
büyük altın rezervine sahip İsviçre Merkez Bankası, 2011 ve 2012
yıllarında altının değer kazanması
sayesinde 6,8 milyar Frank kar etmişti.
Piyasaların çok değişken olduğu son yıllarda dünya genelinde
merkez bankalarının altın stokları gittikçe artıyor. Türkiye'de son
yıllarda altın rezervlerini önemli
derecede artıran ülkeler arasında. ABD, 8 bin 133 ton altın bulundurarak açık ara ilk sırada yer
alırken ikinci ülke Almanya 3 bin
401 ton, IMF ise 2 bin 846 ton altın rezervi bulunduruyor. İtalya ve
Fransa 2 bin 400 ton altınla listede
dört ve beşinci sırada yer alırken
altıncı sırada bin 54 ton ile Çin
bulunuyor. Türkiye ise listede 300
tonla on sekizinci sırada yer alıyor.
İsviçre Merkez Bankası'nın yayınladığı rakamlarda geçen on beş yıla
oranla İsviçre’nin altın rezervlerini
azalttığı görülüyor. 1997 yılında 2
bin 500 ton altına sahip olan İsviçre sonraki yıllarda bu rakamı periyodik olarak 1000 ton seviyelerine
çekmiş gözüküyor. Son on beş yılda altının en çok değer kazandıran
yatırım olduğu düşünüldüğünde
İsviçre’nin değerli yatırımını gelire
dönüştürdüğü belli oluyor.
Geçen on beş yıla oranla altının
toplam miktarını yarıdan fazla indiren Merkez Bankası, buna rağmen elinde bulundurduğu miktarın
değeri açısından on beş yıl öncesine göre üç kat daha fazla değerli
durumda.
İsviçre Merkez Bankası'nın döviz
rezervlerinde ise bir önceki yıla
oranla büyük farklar yaşanmadı.
Toplam 435 milyar frank döviz rezervi olan bankanın yıl içinde döviz rezervlerinin 430 ile 440 milyar
frank arasında değiştiği ifade edildi. Döviz stoku içinde en büyük
payı doğal olarak Euro oluşturuyor.
Merkez Bankası Frank/Euro paritesinin alt limitini 1,2 oranında tutabilmek için yıl içerisinde piyasada
büyük alımlar gerçekleştirdi.
Bern Büyükelçiliği
Eğitim Müşavirliği
tarafından organize
edilen Mevlana Şiir
Dinletisi ve Ebru Sanatı gösterisi Zürih’te
bulunan Mezzo Restaurant’ta gerçekleştirildi. Programa Zürih
Başkonsolosu Aslı Oral,
Eğitim Müşavirimiz Sezai Güler, İTT Başkanı
Kahraman Tunaboylu
ve vatandaşlarımız katılarak destek verdiler.
Katılımın oldukça yoğun olduğu gözlenen etkinlikte Ebru
Sanatçısı Atilla Can’ın gösterisi büyük ilgi gördü. Ebru
sanatıyla ilgili bilgiler veren
ve katılımcıların sorularını cevaplandıran Atilla Can,
"Avrupalı ebruyu Türk Kağıdı
olarak bilir. Kimi ebruyu buluta benzetmiş, kimi damarlı
yapısına göre isimlendirmiştir.
Nihayetinde günümüzde adı
Ebru olarak kabul görmüş, su
üzerinde yapılan Türk Süsleme Sanatıdır. Kitre denen
kıvamlı hale getirilmiş suya,
içine sığır ödü konmuş boyalar damlatılır. Öd boyanın su
üzerinde yüzmesini sağlayan
en önemli maddedir. Su üzerine gül dalına saplanmış iğne
ile boyalarımızı damlatırken,
Zeliha Demircioğlu tarafından
davetlilere Mevlana’nın hayatı
hakkında bilgiler aktarıldı.
aynı zamanda o boyaları şekillendiriyor, biçimlendiriyoruz. Kimi zaman o şekil bir
papatyaya dönüşüyor, kimi
zaman bir güle," şeklinde bilgiler verdi.
Programın ikinci bölümünde
konuklara öğretmen Zeliha
Demircioğlu tarafından Mevlana' nın hayatı hakkında bilgiler aktarılırken Figen Basel
tarafından da Mevlana şiirlerinden seçkiler okundu. Figen
Başel şiirleri okurken sanatçılar Mehmet Ali Demren ve
Barış Kula canlı müzikle eşlik
ettiler. Programın sonunda
organizasyona destek veren
herkese Eğitim Müşavirimiz
Sezai Güler tarafından çiçek
takdim edildi.
Goldschatz bringt
Milliardenverlust
Die Schweizerische Nationalbank
macht 2013 einen Verlust von 8
Milliarden. Grund ist der drastische Wertverfall der Goldreserven. Hauptgrund ist die Neubewertung des Goldbestands, der
mit 15 Milliarden Franken weniger bewertet wird.
Katılımın oldukça yoğun olduğu gözlenen etkinlikte Ebru Sanatçısı
Atilla Can’ın gösterisi büyük ilgi gördü.
14
Club Dilaila’nın
yeni konsepti ses
getirecek
Ocak ayı sonunda gerçekleştirilen tanıtım
kokteyli ile kapılarını
tüm organizasyonlara
açan Dilaila, bundan
sonraki süreçte her
türlü organizasyonlar
için halkımızın ve şirketlerin hizmetinde
olacak.
Ayrıntılı bilgi için
Gazetemiz adına katıldığımız
tanıtım kokteylinde bizi Club Dilaila yöneticileri Cüneyt Gümüşdere ve Deniz Arslan karşıladı.
Sıcak bir atmosferde gerçekleştirilen tanıtım gününe, İsviçreli
büyük şirketlerin etkinlik ve organizasyonlarından sorumlu yöneticiler yoğun ilgi gösterdi.
Geçtiğimiz yıl 10. yılını kutlayan
Club Dilaila bu yıldan itibaren
yeni konseptiyle hizmet verecek. Mekanda kullanılan mermer
döşemelerin, geniş ve ferah atmosferin seçkin bir şıklık kattığı
Dilaila’dan, isteyen herkes özel
günleri için yararlanabilecek. Şirket yemekleri, konferanslar, konserler, düğün, nişan ve özel kutlamalar için kullanılabilecek olan
mekan, müşterilerine birbirinden
avantajlı fırsatlar sunuyor.
Club Dilaila, Dine Shine ve Habegger şirketlerinin yöneticileri hep birarada
gazetemize poz verdiler.
Tanıtım gününde görüştüğümüz
Dilaila yöneticileri, 'Şimdiye kadar halkımıza yaraşır bir Club
ile her haftasonu hizmet verdik.
Bundan sonra hizmetimizi daha
da ileriye götürerek, herkesin
özel günlerini en güzel şekilde
yaşayabileceği özel bir mekan
ile hizmetlerimizi sürdüreceğiz,'
şeklinde görüş bildirdiler.
Yeni konsept dahilinde mutfakta
İsviçre’nin en ünlü catering şirketlerinden biri olan Dine Shine
hizmet verecek. Ses ve sahne
kurulumu gibi oldukça önemli
olan teknik konularda ise konunun uzmanlarından olan Habegger şirketiyle birlikte çalışılacak.
500 kişinin rahatlıkla oturup yemek yiyebileceği mekan, unutulmaz bir gün geçirmek isteyen
herkese açık. Tanıtım gününde
bizi en iyi şekilde ağırlayan tüm
Dilaila yönetimine teşekkür ederiz. Pusula Gazetesi olarak yeni
projelerinde kendilerine başarılar diliyoruz.
15
Canan Kredit’in yeni
ofisi yeni hizmetlerle
geliyor
Bundan 5 yıl önce kurmuş
olduğu Canan Kredit şirketiyle ticaret hayatına atılan
Sıddık Canan yapmış olduğu
başarılı çalışmalarına yeni
sektörleri de ilave ederek
yolunda emin adımlarla
ilerliyor.
Kurulduğu günden bu yana kendini sürekli geliştiren ve yenilikçi
fikirlerle müşterilerine en kaliteli
hizmeti sunmak için çaba gösteren Sıddık Canan, Ocak ayında
açtığı yeni ofisiyle artık başka
sektörlere de el atıyor.
Sıddık Canan, Alper Özenli, Volkan Özenli, Ahmet Ağır, Bayram
Gürbüz gibi seçkin isimlerden
oluşan yeni kadrosu ile kredi sektörünün yanı sıra, inşaat ve sigorta sektöründe de müşterilere
hizmet verilecek.
St. Gallen şehir merkezinde hizmete giren yeni ofis merkez tren
istasyonunun hemen yanında yer
alıyor. Oldukça büyük bir katılımın olduğu açılış gününde, Canan
Kredit kadrosuyla bol bol görüşüp
yeni projeler hakkında görüşlerini alma fırsatı bulduk.
Pusula: Bundan sonraki dönemde
vatandaşlarımıza hangi konularda
hizmetleriniz olacak?
Canan Kredit: 2014 yılına girene kadar halkımıza kredi, ipotek
ve leasing konularında hizmetler
verdik. Mevcut hizmetlerimizi
yeni açmış olduğumuz ofisimizde
daha da geliştirerek inşaat ve sigorta sektöründe de vatandaşlarımıza hizmet vereceğiz.
Pusula: İnşaat konusunu biraz
açabilir miyiz? Tam olarak bu sektörde ne gibi hizmetler vermeyi
planlıyorsunuz?
Canan Kredit: Başlangıç itibariyle özellikle tadilat konusuna
yoğunlaşmak istiyoruz. Evinde ya
da iş yerinde tadilat ihtiyacı olan
herkes bizimle kontağa geçebilir. Uzman kadromuz ile herkesin
isteğini karşılayabileceğiz. Ayrıca her bütçeye uygun çözümler
sunuyoruz. Elektirik işlerinden
tutunda. boya, yer döşemeleri,
banyo ve mutfakta istenilen her
türlü tadilat işleri, alçı duvarlar
gibi bir çok konuda hizmetler veriyoruz. Elbette yakın zamanda
kendi yapacağımız ev projeleriyle de uygun fiyata halkımızın ev
sahibi olabilmesi için çalışmalar
yürütüyoruz.
Volkan Özenli, Bayram Gürbüz, Sıddık Canan, Alper Özenli, Ahmet Ağır
2014 Umre Seyahatleri
için kayıtlar başladı
Pusula: Kredi ve sigorta konusunda ne gibi hizmetleriniz olacak?
Canan Kredit: Sizin de bildiğiniz
gibi biz yıllardır müşterilerimize
en düşük faiz oranlarıyla kredi
imkanı sunduk. Bu konuda hizmetlerimiz aynen devam etmekte. Bu yıl içinde de sigorta konusunda müşterilerimizin her türlü
taleplerini karşılayabileceğimiz
bir kadro oluşturduk. Hastalık sigortası, araba, ev, yangın, kaza
sigortaları ve hayat sigortası gibi
her alanda müşterilerimize hizmetlerimiz olacak.
Yeni ofislerinde çalışmalarını yürütecek olan Canan Kredit personeline ticaret hayatlarında
başarılar diliyoruz. İlerleyen zamanlarda da yapacakları her türlü çalışmayı takip etmeye devam
edeceğiz.
St. Gallen şehir merkezinde hizmete giren yeni ofisin açılışına halkımızın
ilgisi yoğun oldu. Merkez tren istasyonunun hemen yanında bulunan yeni
ofis St. Leonhardstr. 69, 9000 St. Gallen adresinde hizmet veriyor.
Umre ziyareti yapmak isteyen vatandaşlarımız ayrıntılı bilgileri Diyanet
Dernekleri ve merkez Diyanet Vakfı’ndan alabilirler. Telefon üzerinden
044 242 77 47 nolu arayabilir ya da www.diyanet.ch adresinden gerekli
bilgileri alabilirsiniz.
İsviçre Türk Diyanet
Vakfı ve Din Hizmetleri Müşavirliği 2014 yılı
için ortaklaşa Umre
Programı hazırladı. 2014
organizasyonuyla bu yıl
Umre'ye gidecek olan
vatandaşlarımız kendilerine uygun tarih aralığına
göre müracaatlarını diyanet derneklerine veya
vakıf merkezine direk
yapabilecekler.
Bu yıl Umre'ye gidecek olan vatandaşlarımız Kabe'ye çok yakın mesafede bulunan otellerde konaklayacaklar. Bu sayede
ibadetler için kutsal mekanlara
ulaşım daha da kolaylaşmış olacak. Ekonomik durumu Umre
ziyareti yapmaya uygun olma-
yan vatandaşlarımızın bütçeleri
de göz önünde bulundurularak,
geçtiğimiz yıllara göre fiyat konusunda daha makul bir artış
yapıldığıda dikkat çekmekte.
Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Ahmet Akın bu yıl özellikle yeni
kiralanan otellerin Kabe'ye
yakın olmasının çok büyük bir
avantaj olduğunu, kurum olarak vatandaşlarımız için en iyisini yapmaya gayret ettiklerini
belirtti. İTDV Genel Koordinatörü Zafer Terkesli de; Umre'ye
gidecek olanlardan Türk Pasaportu istendiğini belirtti. Eski
Lacivert Türk Pasaportu veya
İsviçre Pasaportu olanların bir
an evvel yeni Türk Pasaportu
çıkartmalarının gerektiğini söyledi. Bunun yanında müracaatların belirtilen süreler içinde
yapılarak geç kalınmamasını,
aksi halde kontenjan sorunu
olabileceğini sözlerine ekledi.
17
Hastalık sigortasını
değiştirenler azaldı
Bu yılın başında yeni bir hastalık sigortası tercih
edenlerin sayısı, geçtiğimiz yıllara göre oldukça
azalarak 600.000 civarında gerçekleşti. Başka
bir deyişle zorunlu hastalık sigortasını değiştirenlerin oranı %7.5 civarında kaldı. Benzer şekilde aile doktoru gibi değişik sigorta modelini
tercih edenlerin sayısında da düşüş yaşandı.
En son 33 belediye sınırı içerisinde yapılan bir araştırmaya göre kişi başına ortalama
çöp miktarı 184 kilo
Son iki yılda zorunlu hastalık sigortası primlerinin %2 - %3
oranında artması pek çok sigortalı için hastalık sigortasını
değiştirmeyi giderek önemsiz hale getirdi.
Hastalık sigortasını zorunlu hale getiren yasanın 1996
başında yürürlüğe girmesinin ardından her yıl sonunda
İsviçre’de hastalık sigortası değiştirme yarışı başlamıştı. Yeni yılda hastalık sigortası priminin belli olmasından
sonra her sigortalının Kasım ayı sonuna kadar başka bir
sigortaya geçme hakları oluyor ve daha az sigorta primi
ödemek için insanlar bir arayışa giriyordu.
Bunu takiben ilk yıllarda hastalık sigortasını değiştirenlerin sayısı tüm sigortalıların %13.5'una kadar yükseldi.
Ancak son yıllarda hastalık sigortası primlerinin artışının
azalması ile birlikte bu arayış azalmaya başladı. Geçen
yılın sonunda %7.5' a kadar düştü. 2012 yılı sonunda zorunlu hastalık sigortasını değiştirenlerin oranı ise %8.4
oranında kalmıştı.
Son iki yılda zorunlu hastalık sigortası primlerinin %2 %3 oranında artması pek çok sigortalı için hastalık sigortasını değiştirmeyi giderek önemsiz hale getirdi. Benzer
şekilde daha az prim ödemek için aile doktoru veya yıllık
zorunlu katılım payını yüksek tutmak için yapılan tercihlerde azalmaya başladı. Bu tür sigorta değişikliğini tercih
edenlerin oranı ise bu yılın başında %3.7 oranına kadar
geriledi.
Hükümet tarafından konuyla ilgili yapılan ve 2012 yılı başında yürürlüğe giren bir değişikliğe göre, değişik sigorta biçimlerine yapılan teşviklerin azaltılması sonucu bu
yönde yapılan tercihler azalmaya başladı. Ancak sigorta
uzmanları, hastaneler için geçen yıl yapılan düzenlemenin bu yıl içerisinde etkisini daha fazla göstereceğine ve
hastalık sigorta primlerinin gelecek yıl daha yüksek oranda olacağına dikkat çekiyorlar.
Weniger Kassenwechsel
Rund 600'000 Menschen wechseln auf Anfang 2014 die
Krankenkasse. Das sind 7,5 Prozent aller Versicherten.
Das zeigt eine repräsentative Umfrage im Auftrag von
comparis.ch. Alternative Versicherungsmodelle, etwa
Hausarztmodelle, sind dabei weniger gefragt als früher.
250 Milyon kilo
yiyecek çöpe atıldı!
Son günlerde yapılan araştırmalar çöp sorununun İsviçre’de
inanılmaz boyutlara ulaştığını gösteriyor. Özellikle üretilen tüm
yiyeceklerinin üçte birinin kullanılmadan atılması sorunun boyutlarını gözler önüne seriyor. Üstelik atılan yiyeceklerin altıda
biri hala kullanılabilecek halde.
Federal Çevre Müsteşarlığı tarafından açıklanan rakamlara göre 2012
yılında çöpe atılan yiyecek miktarı
tam 250.000 tona ulaşmış. Başka bir
deyişle insan başına bir yılda çöpe
atılan yiyecek miktarı tam 31 Kilo.
Ancak sorun sadece tüketicilerin
yiyecek maddelerini kullanmaması
değil, üretimden tüketicinin evine
ulaşıncaya kadar her yıl 2 milyon ton
yiyeceğin telef olması.
Yiyecek israfını önlemek amacı ile
kurulan «United Against Waste»
amacının bu israfı yarıya indirmek
olduğunu söylüyor. Aralarında Nestle, Unilever gibi büyük firmalar ve
Gastrosuisse gibi kurumların bulunduğu güçlü bir topluluk tarafından
kurulan bu çöp ittifakı, resmi kurumlarla birlikte çalışıyor.
Benzer şekilde resmi kurumlarda
yiyecek israfına karşı kampanyalar
sürdürüyor. Alınan bütün önlemlere
rağmen, yirmi yıl önce çöp içerisindeki yiyecek oranı %23' ken bugün
%33' e kadar yükselmiş durumda.
Buna karşın çöpe atılan kağıt miktarının azalmış olması dikkati çekiyor.
Son yirmi yılda kişi başına çöp miktarı yılda 260 kilodan 206 kiloya gerilemiş. Resmi makamların verilerine
göre, yıllık miktarı 1.64 Milyon tona
düşen çöpün 344.000 tonu yeniden
kullanılabilecek bir potansiyel taşıyor. Bunun için özel çöp toplama
yerlerinin daha da yaygınlaştırılması
ve çöp vergilerinin arttırılması gibi
önlemler gündeme geliyor.
En son 33 belediye sınırı içerisinde
yapılan bir araştırmaya göre kişi başına ortalama çöp miktarı 184 kilo.
Çöp torbaları için ayrı vergi alınan
yerlerde bu miktar 80 kilo daha az
oluyor. Ancak hükümet ve belediyeler tarafından bu konuda alınması
planlanan önlemler kamuoyunda
tepkiyle karşılanıyor. Ambalaj amacı
ile kullanılan plastik torbalardan çöp
vergisi alınmak istenmesine duyulan
tepki bunun son örneği.
Tonnen von Lebensmitteln
landen in der Schweiz im Abfall
Die Schweiz hat ein «Food waste»-Problem. Ein Drittel aller in
der Schweiz produzierten Lebensmittel werden verschwendet. Das
zeigt sich auch in den Abfallsäcken
der Haushalte: Deren Inhalt besteht zu einem Sechstel aus grösstenteils noch geniessbaren Nahrungsmitteln.
18
Sınır işçileri
iki misline çıktı
Göçmenlerin bir kez
daha kamuoyunun
gündeminde en
üst sıraya çıkması,
sınır işçilerini de
gündeme getirdi.
Özellikle Cenevre,
Waadt ve Wallis
kantonlarında çalışan sınır işçilerinin
son on yılda iki
misli artarak 90
bini aşması, Avrupa
Birliği ile İsviçre
arasındaki serbest
dolaşım anlaşmasının bir
sonucu olarak
değerlendiriliyor.
Sınır işçisi; İsviçre’nin komşusu
bir ülkede ikamet eden ancak İsviçre’de çalışan işçiler anlamında
uzun bir süredir günlük yaşamın
bir parçası. 2012 yılı sonunda sınır
işçisi sayısının 268.500'e yükselmiş
olması, kamuoyunun dikkatlerini
bu noktaya çekmeye başladı. Yukarda belirtilen üç kantonda toplam sınır işçisi sayısı 2002 yılında
44.500 iken, 2012 yılı sonunda
90.300'e kadar çıktı. Bu gelişme
kanton yönetimi tarafından, ekonomiye önemli bir katkı olarak değerlendiriliyor.
Cenevre kantonunda çalışan sınır
işçilerinin oranının, tüm çalışanların %22.5 oranına kadar çıkmış
olması bunu açıkça gösteriyor.
Cenevre ve civarının geçen yıl Avrupa’nın en büyük hızla gelişen
ekonomi bölgesi olmasının bir nedeni de kuşkusuz sınır işçileri. Son
on yılda İsviçre’de çalışanların sayısının en fazla bu bölgede artmış
olması ise bu anlamda bir tesadüf
değil.
Ancak bu rakamlar gerçeği tam
olarak yansıtmamakta. Söz konusu
sınır işçileri arasında önemli oranda İsviçrelilerde bulunuyor. Konut
bulma sorunu, günlük ihtiyaçların
Cenevre’ye göre daha ucuza karşılanıyor olması pek çok İsviçreli'nin
komşu ülke olan Fransa’ya yerleşmesine neden oluyor. Cenevre’ye
yakın Fransız şehirlerinde yaşayan
20.000 civarındaki İsviçreli'nin hemen hemen hepsinin İsviçre’de çalıştığı tahmin ediliyor. Benzer du-
rum Basel ve Tessin kantonlarında
da görülüyor.
Sınır işçileri aynı zamanda, özellikle Cenevre ve Tessin kantonlarında
siyasi açıdan da önem taşıyor. En
son Cenevre Kanton seçimlerinde
sınır işçilerine savaş açan Cenevre Vatandaş Hareketi, Mouvement
Citoyens Genevois (MCG), önemli
bir başarıya imza atarak Cenevre kanton yönetimine bir temsilci
gönderdi.
Son yıllarda sabah ve akşam saatlerinde Fransa ile İsviçre arasındaki
gümrük kapılarında sınır işçilerinin
uzun kuyruklar oluşturması kamuoyunun dikkatlerini bu konuya yöneltmeye başladı. Benzer şekilde
Cenevre ve Tessin kantonlarında
işsizlik oranlarının İsviçre ortalamasının üzerinde olmasıda, bu
kantonlarda sınır işçilerini ön plana
çıkarıyor.
Doppelt so viele pendeln über
die Grenze
In den Kantonen Genf, Waadt
und Wallis hat sich die Zahl der
Grenzgänger seit Einführung der
Personenfreizügigkeit verdoppelt. Die Kantonsregierung sieht
das als Gewinn. Die Zahlen sind
eindrücklich: Ende 2012 zählte
die Schweiz 268'500 Grenzgänger. Jeder Dritte oder 90'300
Personen arbeitete in den Kantonen Genf, Waadt oder Wallis. Im
2002 waren es noch 44'500 Personen gewesen.
19
Göçmenlere kırmızı kart!
Son yılların en fazla tartışma yaratan halkoylmasında, oy kullanan seçmenlerin çoğunluğu, göçmen girişinin kısıtlanmasına 'evet' dedi. Başta hükümet olmak üzere, parlamento
çoğunluğunun, bütün diğer büyük partilerin, ekonomi çevrelerinin ve basının tümünün
karşı çıktığı SVP Partisi'nin Anayasa teklifi önerisi, az farklada olsa kabul edildi.
Aylarca süren tartışmalar esas
olarak tüm göçmenlere karşı
toplum içinde duyulan kaygıların
dile getirildiği bir ortam yarattı.
1.463.954 seçmen söz konusu sınırlamaya evet oyu kullanırken,
1.444.428 seçmende hayır dedi.
%50.3 evet oyuna karşı %49.7 hayır oyu anlamına gelen bu sonuç,
İsviçre tarihinde 'az farkla kabul
edilen öneriler' arasına girmiş
oldu.
Oylama sonucunu değerlendiren
bazı poltikacılara göre, göçmenlere yönelik politikaların
sertleşmesi, ırkçılığın daha da
etkin hale gelmesi beklenebilir.
Diğer taraftan, İsviçre ile Avrupa
Birliği arasındaki ilişkilerin çıkmaz sokağa girmesi de beklentiler dahilinde. İsviçre’deki bu sonucun, tüm Avrupa’da ırkçı parti
ve hareketleri daha da güçlendirnesinden de korkuluyor.
Bu oylama sonucunda AB ile İsviçre arasındaki serbest dolaşım
anlaşmasının geleceği tam bir
karmaşa içine girmiş durumda.
İsviçre’nin göçmen gelişini sınırlaması ile serbest dolaşım tam
bir çelişki yaratıyor. Oylama öncesi konu ile ilgili bir açıklama
yapan AB yetkilileri, söz konusu
önerinin kabul edilmesi halinde,
İsviçre ile olan ilişkilerin bütünü
ile gözden geçirileceğini açıklamıştı. Bu çerçevede önümüzdeki
dönem yapılacak diplomatik girişimlerin nasıl bir sonuç vereceği kamuoyu tarafından merakla
bekleniyor.
İsviçre’nin göçmen girişini sınırlamayı kabul etmesini takiben,
AB' nin İsviçre ile olan bütün İkili Anlaşmaları tek taraflı olarak
fesih etme hakkı ortaya çıkmış
durumda. Ancak AB' nin bu konuda hemen bir karar alması
beklenmiyor. Benzer şekilde İsviçre Hükümeti'nin, söz konusu
sınırlamaya hangi tarihte ve nasıl başlayacağı henüz bilinmiyor.
Oylama sonrasında açıklama yapan İsviçre Hükümeti, 'oylama
sonuçlarının değerlendirileceğini
açıklamakla yetindi. Bu açıklama, hükümetin ne kadar şaşkınlık içinde olduğunu gösterir nitelikte.
Daha önce 1992 yılında İsviçre
ile AB' nin ortak bir ekonomik
bölge oluşturmasını ön gören bir
anlaşmanın halkoylaması sonucu
reddedilmesinin ardından uzun
bir kararsızlık dönemi geçiren
İsviçre, sonunda ikili anlaşmalar yolu ile bu soruna bir çare
bulmaya çalışmıştı. Gerek dört
tarafının AB ile çevrilmiş olması
gereksede dış ekonomik ilişkilerinin büyük bir kısmını AB ile
gerçekleştiren İsviçre için AB,
hayati önem taşıyor.
Öte yandan AB içinde İngiltere
gibi ülkelerin serbest dolaşımı
sınırlama istekleri, İsviçre’de
alınan karar doğrultusunda AB
içinde bu konuda yeni bir tartışmayı başlatacak gibi gözüküyor.
Öte yandan 9 Şubat günü halkoylamasına sunulan diğer iki konuda beklenmedik bir durum ortaya çıkmadı. Trenyolları için daha
fazla bütçe ayrılmasının öngören
hükümet teklifi, %62 evet oyu
ile kabul edildi. Kürtaj masraflarının hastalık sigortası kapsamından çıkarılmasını isteyen bir
öneri ise sadece %30 civarında
evet oyu alabildi.
İLKOKULDA TÜRBAN
YASAĞI KABUL ED​İLD​İ
St. Gallen'e bağlı Au-Heerbrugg'de bölgede yer alan ilkokullarda Müslüman kızların türbanlı okula gelmesi yasaklandı.
Referandumda 990 kişi yasak le-
hine oy kullanırken, 506 kişi ise
yasağı reddetti.
Au-Heerbrugg kasabasında, Somali uyruklu iki kız çocuğunun
2013 Haziran ayında başörtüsü
sebebiyle okuldan ayrı kalması
ülke genelinde tepkiye yol açmıştı. Bunun ardından bölgedeki
ilköğretim okulu, yönetmeliğini
değiştirerek derste başörtüsü takılmasına izin verdi.
Diğer taraftan, bu tartışmaların sürdüğü sırada ise bir başka
başvuru üzerine, İsviçre Federal
Mahkemesi, yasal altyapı olmadığı için başörtüsünün okullarda yasaklanamayacağı yönünde
karar vermişti. Ancak Federal
Mahkeme'nin kararından sonra
başörtüsünün okullarda çıkarılmasını savunan İsviçre Halk Par-
tisi gereken yasal düzenlemeyi
oluşturmak için St. Gallen'de
referandumda oylanmak üzere
yasaklama teklifi verdi.
Volk nimmt SVP-Initiative
knapp an
Eine Mehrheit aus Volk und
Ständen will in der Schweiz
wieder die Steuerung der Einwanderung durch Kontingente.
Die Initianten aus dem rechtsbürgerlichen Lager haben sich
durchgesetzt; gegen den Bundesrat, gegen eine parlamentarische Mehrheit, gegen alle
Regierungsparteien, gegen die
Wirtschaft und ihre Verbände,
gegen die Arbeitnehmervertreter und gegen die Empfehlungen fast aller Medien.
21
İsviçre bir yıldızını
daha kaybetti
Oscar ödülü sahibi İsviçre ve Avusturyalı aktör Maximilian Schell,
zatürre teşhisiyle tedavi gördüğü St. Johann'in Tirol Hastanesinde 83 yaşında hayatını yitirdi. Ünlü oyuncu Hollywood’ da en başarılı Almanca konuşan sanatçı olarak anılmaktaydı. Ulvi sesi ve
uzun atkısı ile tartışmasız bir otorite olarak kabul edilen Maximilian Schell aynı zamanda yazar, yönetmen ve film yapımcısıydı.
Sanatçı Ocak ayında yeni bir filmin çekimi için Kitzbühl'de bulunduğu sırada
kaldığı otelde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmış ve zatürre teşhisiyle tedavi görmeye başlamıştı. Viyana'da 1930 yılında dünyaya gelen Schell,
henüz 8 yaşındayken ailesiyle birlikte Nazi baskısından kurtulmak
için 1938 yılında İsviçre, Zürih'e taşındı. Gençliğinde
İsviçre ordusunda görev yaptı ve onbaşı rütbesine kadar yükseldi.
Oyunculuğa Basel Tiyatrosu'nda başlayan Schell,
1958'de The Young Lions filmi ile Hollywood'a adım
attı. Maximillian Schell İsviçreli yazar Hermann Ferdinand Schell ile Avusturyalı sanatçı Noe von Nordberg'in çocuğu olarak dünyaya geldi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Almanca bir filmdeki rolü nedeniyle Oscar
ödülü alan ilk sanatçı olmaya hak kazandı. Sanat yaşamında
toplam altı kez Oscar ödülüne aday olan Maximilian Schell,
kendisi gibi sinema sanatçısı olan ablası Maria Schell'in gölgesinde kalmış ve ancak 1962 yılında Oscar ödülünü alabilmişti.
2002 yılında 17 yıllık eşi Rus sanatçı Natalja Andreitschenko'dan boşanan Schell, daha sonra Alman opera sanatçısı Iva
Mihanovic ile evlenmişti.
1958 yılında Hollywood'a giderek ABD'nin ünlü sanatçılarından Marlon Brando ile birlikte kamera karşısına çıkan Schell, "Genç aslanlar",
"Nürnberg kararı", "Topkapı", "Bir ölüye gelen telefon", "Emir", "Cam
fanustaki adam" ve "Julia" gibi filmlerde rol almıştı. Avusturya, Almanya ve Hollywood'da çok sayıda sinema filminde rol alan Schell,
aynı zamanda başarılı bir tiyatro sanatçısı olarak da biliniyordu.
Maximillian Schell, çekimlerinin büyük bir bölümü İstanbul'da yapılan
Topkapı filminde de rol aldı. Aktör, Oscar ödülü kazandıktan iki yıl
sonra çekim için geldiği İstanbul'da basının ilgisini çekmişti. Schell o
dönemde İran Şahı Rıza Pehlevi'nin eski eşi Prenses Süreyya ile birlikteydi. Schell, 2008 yılında 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin
de konuğu oldu. Aktöre, Onur Ödülü verildi.
Maximilian Schell ist tot
Maximillian Schell, çekimlerinin büyük bir bölümü
İstanbul’da yapılan Topkapı filminde de rol aldı.
Der Oscar-Preisträger Maximilian Schell ist tot. Der weltbekannte
schweizerisch-österreichische Schauspieler starb in der Nacht im Alter von 83 Jahren. Kaum ein anderer deutschsprachiger Schauspieler
hatte in Hollywood so viel Erfolg. Maximilian Schell war der Souveräne mit der sonoren Stimme - und dem langen Schal.
22
WEF 2014:
Daha fazla reform talebi
Her yıl olduğu gibi bu yılda
Ocak ayı sonunda Davos’ta
yapılan Dünya Ekonomik forumunda reform talepleri
dikkati çekti. Katılımcılar
dikkatli bir iyimserlikle
çeşitli ekonomik sorunları dile getirdiler. Merkez
bankaları yöneticileri,
üst düzey diplomatlar ve
büyük şirket yöneticilerini
bir araya getiren forum,
sık sık dile getirilen ancak
bir türlü çözüm bulunamayan sorunları bir kez daha
tartıştı.
Dünya Ekonomik Forumu'nun
(WEF) bu yılki Davos toplantılarında 40'dan fazla devlet ve hükümet başkanı, çeşitli konudaki
görüşlerini dünya kamuoyu ile
paylaştı. "Dünyayı Yeniden Şekillendirmek: Toplum, Siyaset ve
İş Dünyası Açısından Sonuçları"
konulu, 22 Ocak' da başlayan ve
dört gün süren toplantılarda toplam 2 bin 500'den fazla katılımcı
çeşitli konuları tartıştı. Toplantılara, Türkiye'den Başbakan
Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, birçok
işadamı ve gazeteci katıldı.
Dünya Ekonomik Forumu'na katılan liderler ve yöneticiler arasında BM Genel Sekreteri Ban
Ki-mun, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İsrail Cumhurbaşkanı
Şimon Peres, Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff, İngiltere Başbakanı David Cameron,
Japonya Başbakanı Şinzo Abe' de
yer aldı.
"Yıkıcı Buluşlar", "Kapsayıcı Büyüme", "Toplumun Yeni Beklentileri" ve "9 Milyonluk Dünya"
toplantıların ana tartışma konularını oluşturdu.
Davos'daki forum toplantılarına
katılan liderler ayrıca pek çok
ikili temasta da bulundu. Konuşmalarını forum yerleşkesinde yapan liderler, ikili temaslarını ise
Davos' daki farklı otellerde geniş
güvenlik önlemleri altında gerçekleştirdi.
Bu yıl Davos' da yoğun kar yağışı
olmaması dolayısıyla diğer katılımcıların Davos'a karayoluyla
ulaşımı da kolay oldu. Diğer taraftan katılımcıların forum yerleşkesi içindeki ulaşımı ise elektrikli arabalarla sağlandı.
Arzuhan Yalçındağ WEF yönetim kurulunda
Arzuhan Doğan Yalçındağ, Dünya
Ekonomik Forumu (WEF) Medya,
Eğlence ve Bilgi Teknolojileri
alanındaki stratejik yönlendirmeleri ve endüstri ortakları ile
birlikte geleceğin vizyonunu
oluşturmak üzere ilk kez kurulan
yürütme kurulunda görev aldı.
Dijital, Reklam ve PR, Basılı Yayın ve multi medya alanında faaliyet gösteren endüstri ortakları
arasında Doğan TV Grubunun
yanı sıra Adobe, ComScore, Facebook, Google, Nielsen, Publicis, Omnicom, Havas, WPP, Bertelsmann, Bloomberg, Thomson
Reuters, Burda Media, Pearson
gibi 28 dev şirket bulunuyor.
Arzuhan Doğan Yalçındağ, ilk kez
kurulan WEF Medya, Eğlence ve
Bilgi Teknolojileri Yürütme Kuruluna, Başkan Maurice Levy tarafından davet edildi.
Yürütme Kurulunun ana amacı
bu sektörde faaliyet gösteren
kuruluşlar için gelişen sektörel
dönüşümü transformasyonu ta-
23
nımlayarak ortaklar arasında işbirliğini geliştirecek bir platform
yaratmak. Bunun yanı sıra Kurul,
WEF’in diğer endüstriyel ortakları arasında da etkileşim fırsatlarını değerlendirecek.
Yürütme Kurulu Başkanlığını,
2013’deki en büyük birleşme
projesine imza atan Publicis
Groupe Yönetim Kurulu Başkanı
Maurice Levy üstlendi. Doğan TV
Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın yanı
sıra Kurulda, comScore Kurucu
ortağı ve CEO’su Magid Abraham,
Facebook Yönetim Kurulu Üyesi ve COO’su Sheryl Sandberg,
Adobe Systems Yönetim Kurulu
Başkanı ve CEO’su Shantanu Narayen yer alıyor.
Yürütme Kurulu ilk toplantısında
Davos’ta ele alınacak konuları
belirledi. 23 Ocak’ta Davos’ta
yapılan ilk toplantıda da "İnovasyon, Transformasyon ve Dağılma"
başlığı altında "Yarının Medyasına Kim Sahip Olacak?" konusu
ele alındı. 24 Ocak’ da ise 2 yıldır sektörde etraflıca tartışılan
"HyperConnectivity" dijital etkileşimin artışı ile "her an-her
yerde" erişmek ve erişilebilmek
olarak değerlendirildi. Bu konudaki fırsatların nasıl optimize
edilip risklerin nasıl azaltılacağının yanı sıra dijital teknolojinin yarattığı sosyal ekonomik ve
politik sonuçların daha iyi nasıl
yönetilebileceği sorularına yanıt
arandı.
Dünya Ekonomik Forumu
Dünya Ekonomik Forumu (İngilizce:World Economic Forum
(WEF)) merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde yer alan uluslararası bir vakıftır. Her yıl
İsviçre'nin Davos kasabasında yapılmaktadır. Dünyanın en tanınmış işadamları ve siyasetçilerini
biraraya getiren, dünyanın en
önemli sorunlarının tartışıldığı
konferanslarıyla tanınır.
Forum ayrıca her yıl Çin'de Yeni
Şampiyonlar Konferansı adı verilen bir konferans ve dünyanın
çeşitli bölgelerinde bölgesel
konferans serileri düzenlemektedir. 2008 yılında bu konferanslar arasında Avrupa ve Orta
Asya, Uzak Doğu, Rusya Genel
Müdürlük Masası, Afrika, Orta
Doğu ve Latin Amerika bölgesel
konferansları yer almıştır. 2008
yılında forum Dubai'de dünyanın
68 değişik sorununun ele alındığı
ve dünya çapında 700 kadar uzmanı bir araya getiren Küresel
Gündem Zirvesi'ni başlatmıştır.
Dünya Ekonomik Forumu 1971
yılında İsviçreli bir işletmecilik
profesörü olan Klaus M. Schwab
tarafından kuruldu. Forum düzenlediği konferansların yanı
sıra çeşitli araştırma raporları
yayınlamakta ve üyelerinin çeşitli sektörlerdeki çalışmalarını
desteklemektedir.
WEF 2014: Ruf nach mehr
Strukturreformen
Ist die Welt bereit, den Krisenmodus zu verlassen? Beim
Weltwirtschaftsforum 2014
konnte man zumindest diesen
Eindruck gewinnen, denn es
war überall vorsichtiger Optimismus zu spüren. Das galt
für Politiker, Zentralbanker
und Firmenvertreter aus allen
Regionen der Welt. Bei den
Diskussionen ging jedoch oft
vergessen, dass viele Probleme
noch nicht gelöst und zum Teil
nicht einmal angepackt sind.
25
Murat Yakın yılın teknik
direktörü
Basel ile geçen
sezon şampiyonluk yaşayan
Murat Yakın
İsviçre'de yılın en
iyi teknik direktörü seçilirken,
Chelsea'nin yeni
transferi genç
yetenek Mısırlı
Muhammed Salah
ise yılın futbolcusu seçildi.
1974 yılında Basel’de doğan Murat Yakın, İsviçre’de en çok tanınan göçmen kökenli futbolcular
arasında yer alıyor. Türk asıllı
İsviçreli futbolcu, oyunculuk
karıyerini noktaladıktan sonra
teknik direktör olarak çalışmaya başladı. Teknik direktör olarak da başarılı bir kariyere sahip
olan Yakın, şu an FC Basel takımını çalıştırıyor.
1992 yılında Grasshopper-Club
Zürich takımında profesyonel
olan Murat, 1997-1999 yıllarında
Stuttgart'ta, 1999-2000 yıllarında Fenerbahçe'de, 2000 - 2001
- 2006 yıllarında Basel'de, 20002001 yıllarında 1. FC Kaiserslautern'de top koşturdu. Ardından
pek kendini gösteremeyen Murat, 2006 yılında 31 yaşındayken
Basel takımında futbola veda
etti. Murat, kariyeri boyunca
274 maça çıktı ve 47 gol attı.
Murat, şu ana kadar İsviçre formasını 49 kez giydi ve 4 gol attı.
Ayrıca 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda da İsviçre'nin kadrosunda yer almayı başardı. 2006
yılında Concordia Basel takımını
çalıştırmaya başlayan Murat, bir
sene sonra Grasshopper-Club Zürich'te "yardımcı antrenör" olarak geçti. 2009 yılında FC Thun
takımının başına geçen Murat,
2011 - 2012 yılında FC Luzern takımını çalıştırdı. 2012 sezonu itibari ile FC Basel takımının teknik direktörlüğünü yapmaktadır.
İngiltere Premier Ligi ekiplerinden Chelsea'nin yeni transferi
genç yetenek Mısırlı Muhammed
Salah, İsviçre'de yılın futbolcusu
seçildi.
Ligi Yılın Oyuncusu" ödülü, Basel'den Chelsea'ye transfer edilen Muhammed Salah'a verildi.
İngiltere'ye taşınma hazırlıklarını
sürdürdüğü gerekçesiyle törene
katılamayan Salah ayrıca, "taraftarın favori oyuncusu" ve "yılın
11'inin en iyisi" kategorilerinde
de ödüle layık görüldü. Ödülleri,
21 yaşındaki oyuncu adına Basel
Başkanı Bernhard Heusler aldı.
Basel'den Chelsea'ye ada basınına göre 13.2 milyon euro
bonservis bedeli karşılığında geçen Mısırlı oyuncu, geçen aralık
ayında İsviçre Futbol Federasyonu tarafından 2013 yılının "altın
oyuncusu" ödülüne de layık görülmüştü.
İsviçre'de teknik direktörler, gazeteciler ve kulüp kaptanlarının
oylarıyla belirlenen "İsveç Futbol
Wawrinka Federer’in
yolunda!
İsviçreli tenisçi Stanislas
Wawrinka, sezonun ilk
grand slam turnuvası Avustralya Açık finalinde Dünya'nın bir numarası İspanyol
Nadal ile karşı karşıya
geldi. Rod Lawer Arena'da
8 numaralı seri başı Wawrinka, güçlü rakibini 6-3,
6-2, 3-6 ve 6-3'lük setlerle
3-1 yendi ve kariyerinde ilk
grand slam şampiyonluğunu
elde etti.
Wawrinka gewinnt die
Australian Open
Stanislas Wawrinka gewinnt
sein erstes Grand-Slam-Turn i e r. E i n h i s t o r i s c h e r Ta g
für den Schweizer Sport. Er
schlägt im Australian-Open-Final Rafael Nadal mit 6:3, 6:2,
3:6 und 6:3.
İkinci sette 2-1 geriye düşen İspanyol Nadal, sırtından geçirdiği
sakatlık nedeniyle tedavi molası
alarak soyunma odasına gitti. Bu
sırada Wawrinka ile hakem Carlos Ramos arasında tartışma yaşandı. Wawrinka molanın sebebini öğrenmek istedi, Ramos ise
söyleyemeyeceğini belirtti.
İspanyol tenisçi, korta geri dönüşünde şok bir tepkiyle karşılaştı.
Nadal, iyi oynayan rakibini yavaşlatmak için mola aldığını düşünen seyirciler tarafından yuhalanınca gözyaşlarına hakim
olamadı. Seyirciler, Nadal'ın 4.
ve 5. oyunda sakatlığı sebebiyle hareket etmekte zorlanması
üzerine tepkilerinden vazgeçtiler.
Rafael Nadal, maç sonrası yaptığı açıklamada, "Wawrinka'yı tebrik ediyorum. Kesinlikle şampiyonluğu hak ediyor. O'nun adına
mutluyum. Bundan sonrası için
de başarılar diliyorum. İkinci
Wawrinka, sezonun ilk grand
slam turnuvası Avustralya
Açık finalinde Dünya’nın bir
numarası İspanyol Nadal ile
karşı karşıya geldi.
olarak bu turnuvayı mümkün kılan herkese çok teşekkür ediyorum. Geçen yıl burada olamadım. Bu çok zordu. Takımıma da
teşekkür ediyorum. Çok duygusal iki hafta geçirdim. Böyle olmasını istemezdim, ama elimden
geleni yaptım. Kesinlikle burada
çok keyif aldım, bu kortu çok seviyorum. 12 ay sonra görüşmek
üzere," ifadelerini kullandı.
Seyircilerin büyük desteği karşısında İspanyol Nadal, bir kez
daha gözyaşlarına hakim ola-
madı. Rod Lawer Arena'da 2 saat
21 dakika süren maç sonunda
zafere ulaşan Wawrinka, bugüne
kadar 12 kez karşılaştığı Nadal
karşısında aldığı ilk galibiyetle kariyerinin 6. tekler zaferine
ulaştı. Ayrıca erkekler dünya sıralamasında kariyerinin en üst
noktası olan 3. basamağa yükselmeyi de garantiledi. Böylece 28
yaşındaki raket, 17 grand slam
şampiyonluğu bulunan vatandaşı
Roger Federer'i, dünya sıralamasında ilk kez geride bırakacak.
26
Montrö ve Cenevre’de, Suriye’de süren
iç savaşın taraflarının bir araya gelmesi;
Davos’ta İran ile İsrail’in karşılaşması;
Ukrayna’da süren siyasal krizde İsviçre Dışişleri Bakanlığı'nın aktif bir rol üstlenmesi İsviçre’yi uluslararası arenada yeniden
ön plana çıkarmaya başladı.
köşe
yazısı
MEHMET AKYOL
[email protected]
İsviçre arabuluculuğu
yeniden revaçta
Yakın tarihe bakıldığında bu durumun yeni olmadığı görülür. İsviçre, 20. Yüzyılın başından itibaren
tarafsız bir ülke olarak pek çok
uluslararası sorunun çözümünde
etkin bir rol oynamıştı. ‘Demir
perdenin’ çöküşünden sonra ‘tarafsız’ İsviçre diplomasisinin artık
pek değerinin kalmadığı görüşü
oldukça yaygındı. Ancak bunun
geçici bir durum olduğu son olaylarla açığa çıktı.
Filistin sorunu için bir dönüm
noktası olan 1992 Oslo anlaşmasının Norveç’te yapılması, dış politikada bir değişikliğin ne kadar
gerekli olduğunu İsviçre’ye gösterdi. Tarafsızlık politikası gereği
uzun bir süre Birleşmiş Milletlere
üye olmaya yanaşmayan İsviçre, bu politikasından vazgeçerek
BM çatısı altında benzer bir politikayı yürütmek amacı ile 2002
yılında bu kuruma üye oldu. Kısa
bir süre içerisinde bu kararın ne
kadar doğru olduğu ortaya çıktı.
Pek çok uluslararası kuruluşun
merkezinin İsviçre’de olmasının
da verdiği avantajla, dış politikada yeniden etkin bir
hale geldi.
Geleneksel turizm altyapısı ve
çok dilli bir ülke olma gibi etkenler zaten İsviçre’yi bu konuda daha avantajlı duruma getirmekteydi. Dış politikada yapılan
akıllıca hamleler sonucu İsviçre
yeniden uluslararası diplomasinin
merkezi olma yoluna girdi. Bu konuda İsviçre’nin doğrudan rakibi
olan İsveç ve Avusturya’nın Avrupa Birliğine üye olması, Norveç’in
ise NATO üyesi olması ile tarafsızlıkları önemli ölçüde ortadan
kalktı.
Özellikle eski Dışişleri bakanı Calmy-Rey yeniden uluslararası anlaşmazlıklarda önemli bir rol üstlenmek için girişimlerde bulundu.
2008 yılında Gürcistan olaylarına
başarılı bir şekilde arabuluculuk
etme İsviçre diplomasisinin yolunu açtı. Ortadoğu ve Kafkaslardaki girişimlerini, İran konusunda da
devam ettirdi. Daha sonra Dışişleri Bakanlığı'nı üstlenen D. Burkhalter’da bu aktif dış politikanın
takipçisi olmayı sürdürdü.
En son Ukrayna’daki olaylar konusunda İsviçre diplomasisi belli
bir tarafı tutmak yerine tarafsız
kalması eleştiri konusu oldu. An-
cak bu tutum daha sonra arabuluculuk etmenin önünü açmış gibi
gözüküyor.
Bu şekilde İsviçre yirminci yüzyılın başından itibaren izlediği tarafsız dış politika ile diplomatik
olarak önemli bir rol oynamaya
devam etmekte. İkinci Dünya Savaşı sırasında tam 35 ülkenin düşmanlarına karşı temsilciliğini üstlenmiş olan İsviçre bugün benzer
şekilde altı ülkenin diplomatik
arenada temsilciliğini yapmakta. Bu konuda Cenevre şehrinde
gerçekleşen buluşmaların ayrı bir
önemi var. 1985 yılında Ronald
Reagan ve Michail Gorbatçov’un
tarihi buluşması hala zihinlerden
silinmiş değil.
2002 yılında Güney Sudan’a bağımsızlık kazandıran anlaşmanın
Bürgenstock’ta imzalanmış olması, 2009 yılında Türkiye ile Ermenistan arasında varılan anlaşma
tüm bu başarılı politikanın birer
sonuçları olarak gösterilmekte.
İsviçre bu başarılı dış politikası ile
Dünya politikasında ön sıralarda
yer almaya devam edecek
gibi gözüküyor.
28
İsviçre’de arabasını park etmek
isteyen bir sürücü, Avrupa’nın hiç
bir yerinde karşılaşmadığı kadar
sıkıntı çekiyor. Ülkede bulunan
her bin arabaya karşılık sadece 84
park yeri bulunuyor. Komşu ülke
Almanya’da ise iki misli daha
fazla park yeri bulunuyor. Park
yeri konusunda en zengin ülkeyse
komşumuz Yunanistan!
İsviçre
park yeri
fakiri
Touring-Club Schweiz (TCS) tarafından
22 Avrupa ülkesinde yapılan bir araştırmaya göre, Yunanistan’ın yanı sıra
bin arabaya 270 park yerinin düştüğü
İsveç’teki sürücülerde oldukça şanslı.
Onları 250 park yeri ile Macaristan takip ediyor. Ancak bu sadece gerçeğin bir
yüzü. Söz konusu park yerlerine ek olarak sürücü sahiplerinin sahip oldukları
park yerleri dikkate alındığında durum
değişiyor.
Ancak özel park yereleri konusunda
resmi bir istatistik olmadığından bir kıyaslama yapmak mümkün değil. Raporu
hazırlayan Denkfabrik Mobilitätsakademie, İsviçre’deki özel park yerlerinin,
diğer Avrupa ülkelerine göre daha fazla
olduğunu tahmin ettiğini belirtiyor.
Buna rağmen İsviçre’de park arayan bir
sürücünün diğer ülkelere göre çok daha
fazla zorlukla karşılaştığı genel olarak
kabul görüyor. Bu durum kaçınılmaz
olarak trafiği etkiliyor ve park aramak
için dolanan arabalar nedeniyle trafik
sık sık tıkanıyor. Özellikle büyük şehirlerde bu konuda büyük sıkıntılar çekildiği kamuoyu tarafından bilinmekte.
Trafikde yaşanan tıkanıklığın tahminen
üçte birinin park aramaktan kaynakladığı tahmin ediliyor.
Araştırmayı yapanların bu konudaki
önerileri ise özellikle firmaların çalışanları ve müşterileri için daha fazla park
yeri yapmaya teşvik edilmeleri. Kamuya açık araba park yerlerinin belediyeler tarafından belirlenmesi nedeni ile,
büyük şehirlerde yeni park yeri açmak
oldukça zor. Buna ek olarak belediye
yönetimleri şehir içi trafiğini azaltmak
için park yerlerini sınırlama poltikasında oldukça ısrarlı davranmaya devam
ediyorlar.
1000 Arabaya düşen park yeri sayısı
İsviçre
84
Fransa
86
İtalya
89
Schweiz, das Parkplatz-Schlusslicht
Avusturya
127
Almanya
183
Macaristan
250
İsveç
270
Yunanistan
283
Wer in der Schweiz einen öffentlichen Autoparkplatz sucht, hat es gemäss einer Studie so schwer
wie fast nirgendwo sonst in Europa: Pro 1000 Autos gibt es demnach hierzulande nur 84 öffentlich bewirtschaftete Parkplätze. In Deutschland
sind es beispielsweise rund doppelt so viele.
İsviçrelilerin yarısı işe araba ile gidiyor
İşe giderken araba, tren, motosiklet veya bisiklet arasında
tercih yapan İsviçreliler'in
yarısının araba kullandığı açıklandı. 2012 yılındaki rakamlara
göre oturduğu yerden başka
bir yere çalışmaya gidenlerin
sayısı 3.69 milyona çıkarken,
bunların 1.88 milyonunun ilk
tercihi Federal İstatistik Kurumu (BFS) rakamlarına göre
araba kullanmak oluyor.
İşe giderken ikinci tercih ise
tren. 590.500 çalışan işlerine
trenle giderken, otobüs kullananlar 335.200 civarında
kalmış. Bu miktar ise işine
yaya olarak giden 337.200 çalışanın sayısına yakın. Başka
bir yerde çalışmaya gidenler
arasında Kanton Uri ve Appenzel’in olması ise hiçte şaşırtıcı bir sonuç olarak görülmüyor.
İşe gitmek için otobüs ve
tramvay kullananlar arasında
kadınların çoğunlukta olması
dikkat çekiyor. 205.400 kadın otobüsü tercih ederken
129.700 erkek çalışan bu va-
sıta ile işine gidiyor. Tramvay kullanan kadınlar 92.600
iken, erkek çalışanların sayısı
72.600 olarak dikkat çekiyor.
Araba kullananlar arasında
ise tam tersine bir durum söz
konusu. 1.09 milyon erkek
işine kendi arabası ile giderken, bu sayı kadın çalışanlar
için 793.000 civarında kalmış.
Buna karşın motosiklet kullanarak ise giden erkeklerin
sayısı 50.400 iken, kadınların
sayısı 13.400 gibi oldukça düşük bir miktara düşüyor.
Bisiklet kullanarak işe giden
erkeklerin sayısı ise 117.400.
Buna karşın kadınların sayısı 105.100. Trenle işe giden
erkek ve kadınların sayısı ise
hemen hemen eşit miktarda.
Wie Schweizer zur
Arbeit pendeln
Auto, Bahn, Roller oder
Ve l o : W i e f a h r e n d i e
Pendler in der Schweiz
zur Arbeit? In der Schweiz
fährt rund die Hälfte der
Pendler mit dem Auto
zur Arbeit. Im Jahre 2012
haben von den 3,69 Millionen Pendlern 1,88 Millionen das Auto benutzt,
wie aus den Zahlen des
Bundesamtes für Statistik
(BFS) hervorgeht.
29
İşsizlikte
korkutucu
artış
Ekonomi Müsteşarlığı tarafından yapılan açıklamaya göre geçen yılın sonunda işsizlik parası
alanların sayısı 149.437, iş arayanların sayısı ise 205.802’ye kadar yükselmiş durumda.
Geçtiğimiz yıl sonu
itibariyle resmi makamlar tarafından açıklanan
işsizlik raporu, iç açıcı
bir tablo sergilemiyor.
Rapora göre bir ay öncesine kıyasla on binden
fazla artış gösteren
işsizlik rakamı, yeniden
150.000 sınırına dayandı. Kasım sonunda %3.2
olan işsizlik oranı, bir ay
içerisinde %3.5 arttı.
Birkaç hafta önce, bu yıl için
ekonomik gidişata ilişkin yapılan
açıklamalar olumlu yöndeyken
işsizlik oranının artması kamuoyunun yeniden endişelenmesine
neden oldu. Federal Ekonomi
Müsteşarlığı tarafından yapılan
açıklamaya göre geçen yılın sonunda işsizlik parası alanların sayısı 149.437, iş arayanların sayısı
ise 205.802' ye kadar yükselmiş
durumda. Buna karşın işyerlerinin aradıkları işçi sayısı yine
bir ay içerisinde 1823 azalarak
9745'e düşmüş durumda.
Daha önceki yıllarda olduğu gibi
kış aylarında işsizlerin sayısında
bir artış gözlenirken, geçen yılın sonunda görülen artış, daha
önceki yıllara göre %5 civarında
fazla olmuş. Benzer şekilde uzun
bir süre işsiz kaldıktan sonra işsizlik parası alma hakkını kaybedenlerin sayısındaki artışta
oldukça düşündürücü.
Geçen yılın ilk altı ayında azalmaya devam eden işsiz sayısı,
Haziran sonunda yeniden artarak
yıl sonunda, bir önceki yıl gözlemlenen sayının üzerine çıktı.
Yıl içindeki ortalama işsiz sayısında da on bin civarında bir artış kaydedildi.
Yukarda belirtilen rakamlar göçmenler açısından daha da düşündürücü. Bir önceki yıla göre
İsviçreli işsizlerin sayısı %4.1
oranında artarken, göçmenler
arasındaki işsizlik artışı, %6 civarında oldu. Uzun süre işsiz
kalanlar arasında İsviçreli olan
vatandaşlarda gözlemlenen artış
%9 oranında gerçekleşti. Buna
karşın göçmenler arasında uzun
süre işsiz kalanların sayısındaki
artış %15.2 gibi oldukça yüksek
düzeylere ulaştı.
Arbeitslosigkeit steigt
wieder auf!
Gemäss den Erhebungen des
Staatssekretariats für Wirtschaft (SECO) waren Ende
Dezember 2013 149’437 Arbeitslose bei den Regionalen Arbeitsvermittlungszentren (RAV)
eingeschrieben, 10’364 mehr
als im Vormonat. Die Arbeitslosenquote stieg damit von 3,2%
im November 2013 auf 3,5% im
Berichtsmonat. Gegenüber dem
Vorjahresmonat erhöhte sich
die Arbeitslosigkeit um 7’128
Personen (+5,0%).
30
mak için
Sezonu yakala
...
küçük tüyolar
Hayata geri
dönüş
NESLİŞAH ÇETİN | [email protected]
Mavi
Kış sezonunda beni bekleyin
alarmı veren ve ilkbahar-yaz
koleksiyonlarının gözde rengi
mavi, sezonun kuşkusuz göz bebeği... Siyah ve lacivertle kombinlendiğinde sert bir görünüm
sağlarken, beyaz veya kremle
kombinlendiğinde doğal bir görünüm sağlayabilir. Mutlaka sahip olunması gereken parça ise,
sezonun çizgilerini taşıyan mavi
bir ceket.
Çizgiler
Geometrik şekiller azalarak devam eden popülerliğinden sıyrılan çizgi desenler, bu sezonun
hakim deseni. Mucizevi etkiler
yaratan çizgi desenler, ince veya
kalın ama mutlaka dikey kullanıldığında uzun gösterirken, yatay çizgiler ise biraz daha sportif
bir hava katıyor. Özellikle kalın
çizgi desenli etekler, sade bir
üstle tamamlandığında hem çok
trend hem de rahat bir görünüm
elde edilebilir.
Tulumlar
Her renk, her desen kullanabileceğiniz tulumlar özellikle uzun
boylular için, altın değerinde
tam bir giy-çık. Doğru aksesuarlarla kombinlendiğinde, harika
sonuç verebilecek 5 dakikalık
kombinler için alabileceğiniz bir
tulum, bu sezonun en sevdiğiniz
parçası olabilir.
Genç Hisset
En sevdiğim kombinlerin
başında gelir, jean ve beyaz
üstler. Aksesuarlardaki çizgi
ve geometrik detaylarsa bu
sezona gönderme
Bol jeanler, kısa etekler, cesur
üstler genç hissetmenin formülü. Bir Jean bir beyaz tişörtle
kombinlenen geometrik desenli
ceketle haftasonunun yıldızı olabilirsiniz. Ya da şık bir etek, spor
ayakkabı ve bol bir hırkayla da
sezona uygun bir kombin oluşturabilirsiniz.
Çiçeklerin Gücü
Geometrik desenlerin yanı sıra,
baharın gelişini simgeleyen çiçekler tasarımların olmazsa olmazı. Büyük desenli ya da çiçek
silueti taşıyan elbiseler, yüksek
bel kloş etekler ya da pantolonlar trend görünüm yaratmak ve
baharın gelişini kutlamak için birebir. Mutlaka bu sezonda gardrobunuzda bulunması gereken
olmazsa olmazlardan...
Kalem Gibi
Kalem etekler her sezon olduğu
gibi karşı konulmaz. Baskılı, payetli ya da dantelli hiç fark etmez yeter ki kalem etek olsun.
Her türlü şıklığı yakalayabileMart ayıyla beraber kış aylarına
veda ederken, ilkbahara merhaba
diyoruz. Yağmurlu havalardan
korunmak için trençkotlar hala
gardrobumuzun gözdesi.
ceğiniz kilit parça olan kalem
etekler, uzun bir süre daha vitrinleri süsleyecek gibi gözüküyor. Demek istiyorum ki, bir kaç
tane edinmek geleceğe yatırım
olacaktır :)
Tepeden tırnağa yeni sezonu
yakalamak için, gardrobunuzda
bulunması gereken aksesuarlar
neler?
Rahat
Geceyle gündüzün yer değiştirdiği son yıllarda, gündüzleri
daha şık, abartılı kombinler tercih ederken, gece ise sadelikten
yana oluyoruz. Bu sezonda da
bunu destekleyen daha az seksi
durumu, kıyafetten ayakkabıya
her şey için geçerli. Sivri burun
31
2014 ilkbahar-yaz trendlerinin tanıtıldığı moda haftaları, bu ay itibariyle görücüye çıkmaya başladı. Kimi zaman abartıdan uzak, kimi zaman da ışık saçan
tasarımlarla karşılaşabileceğimiz çok ölçülü bir döneme giriyoruz. Bu sezon genellikle sade, gereğinden fazla bir şey barındırmayan öze dönüş sezonu. Pastel
renklerin hakimiyetinde sadeliğin tadını çıkarabileceğimiz yenilikler bizi bekliyor.
topuklu ayakkabılar yerini, daha
az topuklu spor ayakkabılara
bırakıyor. Hatta, parmak arası
terlikler bol bantlı sandaletlere
hazırlıklı olun. Ne kadar rahat o
kadar eğlence!
Gösterişli
Ayakkabılardan sonra kadınların olmazsa olmazı çantalardır.
2014 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında kıyafetlerin sadeliğini
gölgeleyen ben buradayım diyen
çantalar göz kamaştırıyor. En belirgin özellikleri hiç bir parçanın
birbirine benzememesi, yani bol
desen. Klasik çantaların yerini
alan, sepet ya da zarf şeklinde
olan parçalar yazın enerjisiy-
le birleşince, şıklığın zirvesine
ulaşmak çok kolay. Kış sezonunda yeniden etkisini göstermeye
başlayan sırt çantaları, yazında
desenli modelleriyle tüm ihtiyaçlarımızı bir arada taşımak
için bizi bekliyor.
Mavi her parçayı parlatmaya hazır.
En çok yakışan renklerden biri olan
siyahla birleşince sert bir karaktere
bürünüyor.
Dekoratif Aksesuarlar
Takıp takıştırma zamanı. Küçük
ama çok etkili parçalar olan aksesuarlar -kolye, bilezik, yüzükbu yaz da bizi yükseltecek. Yaz
aylarının en kolay kombini olan
beyaz üst ve şort ikilisini sıradanlıktan ayıran, size özel yapan bu
aksesuarlar bu sene de olmazsa
olmazında olmazı. Üstüne basa
basa söylememin sebebi, alışılmışın dışında olan kışkırtıcı tasarımlar. Büyük
küpeler, tüylü yüzükler,
geometrik bileklik, ekstra
büyük kolyeler... Hakimiyet onlarda, her sıradan
kombini özel yapabilecek
güce sahip olan bu minik
parçalar gücüne güç ününe ün kattı. Ayrıca, aynı
kombini farklı göstererek,
bir yandan da daha az valiz taşımamıza yardımcı.
2014 ilkbahar-yaz sezonunda her şey kullanıcıyı
düşünerek planlanmış.
Kıyafet ve ayakkabıların sadeliğiyle, çanta ve
aksesuarların cüretkar
tavırları bir denge oluştururken, yazın ışıltısı bizi
yoldan çıkaracak. Anahtar kelimeler, sade, cesa-
ret, mavi. Bu üç kelime altında
yapılan alışverişler hiç bir zaman
eskimez.
Her ne kadar hala kış aylarında
olsak da, yazın ateşi ve heyecanı
şimdiden dört bir yanımızı sardı.
En azından kendi adıma konuşayım, ama eminim içinizden en az
bir kaç kişi bana katılacaktır:)
Sade kombinlere ben buradayım diyen
Mart ayıyla beraber kış aylarına
aksesuarların en güçlüsü, kolyeler.
Hele ki veda ederken, ilkbahara
merhaba geometrik desenliyse,
daha ne olsun.
Yazlık elbiseler ve hırkalar
geçiş dönemi için günü kurtaran
parçalardan. Aksesuarların gücü
bizi zaten ısıtıcaktır.
32
Aynı coşku 3. kez yaşandı
Sezen Aksu
Hayranları Salonu
Doldurdu
Türkiye’nin gelmiş
geçmiş en önemli seslerinden biri olan Sezen
Aksu, Zürih'de bulunan
Kongresshaus'da yeniden
hayranlarıyla buluştu.
DG 1001 Event's tarafından son 3 yıldır düzenli
olarak organize edilen
Sezen Aksu konserleri
her zaman olduğu gibi
halkımızın büyük ilgisini
çekti.
Sezen Aksu hayranları sık sık sanatçının şarkılarına eşlik ederek
konserin tadını çıkardılar.
hayranı katıldı. İsviçre'nin her
bölgesinden konsere akın eden
Sezen Aksu hayranları, sık sık
sanatçının şarkılarına eşlik ederek konserin tadını çıkardılar.
Vatandaşlarımızın yanı sıra çeşitli sektörlerden işadamlarımız
ve dernek başkanlarımız da konseri ilgiyle izledi.
Konserin belli bölümlerinde Sezen
Aksu ve Fahir Atakoğlu birlikte
dans ederek, seyircinin coşkusuna
ortak oldular.
Bu güne kadar 20’den fazla albümü çıkan, yüzlerce şarkıyı yazıp besteleyen Minik Serçe’nin
son İsviçre konseri 8 Şubat Cumartesi akşamı gerçekleşti.
Ünlü sanatçıya geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Türkiye’nin en
ünlü piyanistlerinden birisi olan
Fahir Atakoğlu ve birbirinden
değerli müzisyenlerden oluşan
orkestrası eşlik etti. Konserin
belli bölümlerinde Sezen Aksu
ve Fahir Atakoğlu birlikte dans
ederek, seyircinin coşkusuna ortak oldular.
Geçtiğimiz yılki konserde sanatçıya eşlik eden bazı orkestra
elemanlarının ve vokallerin bu
yılki konsere katılmayışı dikkat
çekti. Bir önceki konserinde
Minik Serçe'ye vokal olarak eşlik eden Nurcan Eren ve Cihan
Okan gösterdikleri performansla
izleyiciden büyük alkış toplamışlardı.
Son 3 yıldır düzenli olarak aynı
tarihlerde konsere gelen Sezen
Aksu’nun, gelecek yıl İsviçre’ye
gelip gelmeyeceği şimdiden merak konusu. Konserden sonra
konuştuğumuz seyirciler; 'Minik
Serçe’ye çok alıştık. Umarız gelecek yıllarda da İsviçre’ye gelmeye devam eder. Her konserinin coşkusu ayrı oluyor,' şeklinde
görüş bildirdiler.
Aydeniz Reisen sahibi Hasan
Aydeniz konsere eşiyle birlikte
geldi.
Sezen Aksu konserini izleme
şansı bulamayanlar muhteşem
bir konser kaçırdılar. İsviçre’de
yaşayan halkımızı yıllardır en
seçkin sanatçılarla buluşturan
DG 1001 Event's yine profesyonel bir organizasyonla harika bir
buluşmaya imza atmıştı. Bütün
emeği geçenlere ve şirketin yöneticisi olan Deniz Arslan’a, Sezen Aksu hayranları adına teşekkür ediyor, başarıların devamını
diliyoruz.
Pusula Gazetesi'nin medya
sponsoru olarak destek verdiği konser, başlangıcından bitimine kadar oldukça coşkulu
geçti. Kongresshaus’da gerçekleştirilen konser akşamına yaklaşık 1500 dolayında Sezen Aksu
Food Center sahibi Murat Akaras
konseri eşiyle birlikte izledi.
İşadamı İsmail Caner (ortada) konsere arkadaşlarıyla birlikte katıldı.
33
Arena
Romeo ve
Juliet’in
Şehri
Verona’nın tarihi
yapısı İtalyan kültürünü yansıtan
sokakları ve Romeo ve Juliet’in
aşkıyla birleşince
görülmesi gereken
yerlerden... Tarihi arenanın baş
rolünde pazarları,
müzeleri, alışveriş
caddeleriyle İtalyan dokunuşlarını
hissetmek isteyenler için bu şirin
kentte yapılacak
bir kaç öneri...
Gidilmesi gereken yerler:
Verona küçük bir şehir olduğu için,
güzel bir planla yapabilirseniz 5-6
saat yeterli olacaktır. Eğer zamanınız varsa 2 gün çok ideal olacaktır.
Casa di Giulietta (Juliet’in evi):
Romeo ve Juliet’in aşkına tanıklık
etmek, sonsuzluk kilitleriyle aşkımızı ölümsüzleştirmek ya da Juliet’in
heykeliyle fotoğraf çektirmek...
Tüm bunlar Juliet’in evini Verona’nın en popüler yeri yapıyor. Tabii ki aşklarını saymazsak. Haftanın
her günü açık olan Juliet’in evinde,
bahçeyi gezmek ücretsiz, Juliet’in
evinin içine girebilmekte 3€.
Arena: 30.000 kapasiteli zamanın
roma dönemi yapısı şimdilerde konserlere ev sahipliği yapıyor. İtalya’nın en büyük 3. Amfitiyatrosu.
Tüm ihtişamıyla hoş geldiniz diyen
Arena için şehrin merkezi diyebiliriz. Arena’ya giriş 6€.
Castelvecchio: İtalya’nın en büyük
ikinci akarsuyu olan Adige Nehri'nin
güney kıyısında yer alan orta çağdan kalmış bir kale. Küçük bahçesi
ve müzesiyle misafirlerini bekliyor,
Pazartesi günleri kapalı olan kaleye
giriş ücreti 6€.
Torre di Lamberti
Torre di Lamberti: Kuş bakışı Erbe
Meydanı'nı ve şehir manzarasının
tadını çıkarabileceğiniz, yürüyerek
ya da asansörle çıkılan kuleye uğramadan dönmeyin. Benim tavsiyem gün batımında kulede olmanız,
Castelvecchio
eşsiz Verona manzarası için güzel
bir görüntü elde edebilirsiniz. Giriş
ücreti, 4.5€.
Tavsiyeler
- Verona kart: 2 günlüğü 15€, 5
günlüğü 20€ olan ve neredeyse
Verona’da gidilecek her yerde
kullanabileceğiniz bu karttan edinebilirsiniz.
- Erbe, Bra ve Signori meydanlarında vakit geçirmeden dönmeyin.
- Nisan-Haziran ya da Eylül-Ekim
ayları Verona için en doğru aylar.
- Temmuz Ağustos aylarında düzenlenen Verona Opera Festivali,
meraklıları için çok güzel bir etkinlik olabilir. Özellikle Adriano
Celentano sevenler için Temmuz
başında yapılacak olan konser
tavsiye edilebilir.
- Alışveriş tutkunları için Via Mazzini’de, her türlü markaya ulaşabilirsiniz, vakit ayırmanızı öneririm.
- Yemek yemek için Erbe meydanı
ya da Adige Nehri'nin kenarında
bulunan küçük restaurantları deneyebilirsiniz. Spritz adı verilen
meşhur İtalyan içkisini denemeden dönmeyin.
İtalya denilince akla gelen ilk şehir
olmasa da, aralarda bir yerde kalmış çoğu zaman unutulan Verona,
Unesco listesinde yer alan bir çok
yapısıyla gezilmesi gerekenler listesinin en önemli şehirlerinden. Pişman olmayacaksınız...
34
Kahkaha Tufanına
Hazır Olun
Emre Aydın
Konseri
2006’da albüme de adını veren "Afili Yalnızlık" şarkısıyla uzun
süre müzik gündeminde kalan Emre Aydın, "Falling Down"
isimli single çalışmasının ardından "Kâğıt Evler" albümüyle
uzun süren bir ayrılıktan sonra sevenleri ile yeniden buluştu. Konser faaliyetlerine devam eden Emre Aydın, İsviçre’nin
seçkin mekanı olan Club Dilaila’da sevenleriyle buluşuyor.
Konser canlı orkestra eşliğinde gerçekleştirilecek.
Ekranların sevilen programı "Güldür Güldür" İsviçre’de seyircisi
ile buluşuyor. Birbirinden eğlenceli skeçler ve muhteşem kadrosuyla Zürih’te gerçekleştirilecek olan komedi gösterisini kaçırmayın. Sevilen kadrosu Ali Sunal, Doğa Rutkay, Onur Atilla,
Çağlar Çorumlu, Onur Buldu ve Aziz Aslan’ın yanı sıra kadrosuna
sürpriz isimlerde ekleyen program 27 Subat’ta Volkshaus’ta yapılacak.
Tarih: 15 Şubat 2014
Yer: Club Dilaila
Adres: Riedhofstr. 212, 8105 Regensdorf
Giriş ücreti: 49.- CHF
Biletler: www.starticket.ch
Konser Başlangıcı: 23:00
Info: 079 382 66 92 / 079 924 04 19
Günlük hayatta başımızdan geçen olayları farklı bir bakış açısıyla
sahneye taşıyan Güldür Güldür oyuncuları, seyirciyi bol bol güldürürken aynı zamanda düşündürüyor. Ailenizle birlikte izlemenizi tavsiye edebileceğimiz komedi gösterisini kaçırmayın.
Tarih: 27 Subat 2014
Yer: Volkshaus Zürich
Adres: Stauffacherstrasse 60, 8004 Zürich
Biletler: www.starticket.ch
Organizasyon: www.mcentertainment.de
45. Yıl Moğollar
Konseri
Moğollar, Türkçe sözlü rock müzik yapan ve Anadolu rock türünün kurucularından olan ünlü bir müzik grubu. Yıllardır yapmış
oldukları önemli eserlerin yanı sıra film müzikleriyle de Türk
sinemasına hayat veren Moğollar, "Dağ ve Çocuk" "Dinleyiverin
Gari" ve "Bir Şey Yapmalı" isimli şarkılarıyla tanınmıştır.
Tarih: 01 Mart 2014
Yer: Volkshaus Zürich
Adres: Stauffacherstrasse 60, 8004 Zürich
Biletler: www.starticket.ch
Organizasyon: başakschweiz.ch
Türkiyenin en ünlü müzisyenlerinden biri olan Cahit Berkay önderliğinde Zürih’te hayranlarıyla buluşacak olan Moğollar’ın
konseri 1 Mart 2014 Cumartesi günü Volkshaus’ta yapılacak.
Unutulmayacak bir konser akşamı yaşamak isteyen herkese bu
konseri mutlaka izlemelerini tavsiye ediyoruz.
Emre Aydın konserine bilet kazanın!
Yapmanız gereken tek şey [email protected] adresine adınızı,
soyadınızı, telefon numaranızı yazıp göndermek. Çekiliş sonucunda 2 okurumuza 2 kişilik bilet hediye edeceğiz. Kazananlara mail
yoluyla bilgi verilecektir.
32 BULMACA
35
6-12 ARALIK 2012 ZAMAN
Ticari mal
Kalıtım
Üst resimdeki
aktris
Bir yumurta
pişirilişi
Ayak direme
Eski on para
İşaret
Bir sinir
hastalığı
İsim
Ton balığı
Büyük ev
Ad. ün
Norveç’in
başkenti
Çoban
çalgısı
Dar karşıtı
İlkel silah
Beyaz
Saç
tutturacağı
Rutenyumun
simgesi
Yeterli
ZERRİN TEKİNDOR
Demiryolu
katarı
Hükümdar
Bağışlanma
dileme
Eşkıya,
haydut
Avuç içi
Basamak
Merdiven
1
Köpeğin
boynuna
takılır
Yerli
Romanya
halkı
Tam olmamış
meyve
Yarı yanmış
odun
Sorun
Bitim
Su
Bebek
yiyeceği
Bir çevre
vakfı
Yerine koyma
Yolcu evi
Antalya’da
bir ilçe
Görerek
bilme
Orta
resimdeki
gölümüz
Yeni olmayan
Temiz,
namuslu
Radyumun
simgesi
Seher vakti
Sırlı cam
Taşıt dizisi
Bir bağlaç
Atın ayağına
çakılan demir
Olgun
Issız, köşe
bucak
Bisiklet
oturmalığı
Lider
7
Latife
Çardak
Dar, kalınca
tahta
Büyükanne
Bir Türk
müziği
makamı
Gece
bekçisi
Yasaklama
Sürat
İnsan
topluluğu
Kanun
yapma
Önemli bir
günün öncesi
Yarı
memnunluk
anlatır
Zaviye
Avrupa Birliği
(kısa)
Garez
Erzak odası
İmamı Azam
mezhebinden
olan
Etkin
Ay ağılı
Küçük
Bir göz rengi
İlave
Yanardağ
püskürtüsü
Erkek unvanı
Bir tür başlık
Tabak çanak
yapılan bir
madde
Basit,
süssüz
Zehirli bir
örümcek
Avrupa Uzay
füzesi
Bozukluk
Bir jimnastik
biçimi
2
Küçük
bir kuş
Dünya
Bir tatlı
8
Kanun
Özürlü
Parazit
Birinci
sırada
Ekin biçme
aracı
Dalgalı Akım
(kısa)
Rey
Astatın
simgesi
Balık havuzu
İstem
Kovuk
MANYAS KUŞ CENNETİ
Saatin
altmışta biri
Karadeniz
teknesi
Fasıla
Yoksul aşevi
9
İnanç
Araç gereç
Boşa dönen
kasnak
Bir ilimiz
Girdap,
burgaç
Koyacak
Vilayet
İflas etmek
Yapı
Bal yapan
böcek
Bir meyve
Devlet Su
İşleri (kısa)
Uyarı
Lenf
Senegal’in
başkenti
Uçurum
Düzenli
tropikal
rüzgârlar
Bilgiçlik
taslayan
10
Alt resimdeki
aktör
Nezir
Büyük
kemik
Hollanda
plakası
O yer
Zayıf,
hastalıklı
Hatay’da
bir ova
Sözleşme
Tavır
4
Bir Türk
müziği çalgısı
Kas
Yazı
Söz
Holmiyumun
simgesi
Ceylan
derisi
Olumsuzluk
öneki
Beygir
Kaldıraç
Geminin
çizilmiş yolu
Bir meyve
Mikroptan
arındırılmış
Acele
Voleybolda
devre
Koca
Otuz günlük
süre
Köşeden
köşeye
kesilmiş
Küçük bakır
kova
Çizgi
Kaba, kalın
kumaş
Hor,
aşağılanan
Beyanat
Cilt, deri
Zulüm
Pişirilmiş
yemek
3
Yönetimsel
Eleme aracı
Terbiye
Yazı, mektup
Üzüntü, acı
Hitit
Dökme
demir
Bir nota
Satrançta
yenilgi
Yapım
10
5
4
fi‹FRE KEL‹ME
Bir küçükbaş
hayvan
3
Meşe
palamudu
2
Bulaşık
yıkanan tekne
Lisan
5
Voltamperin
simgesi
Bir bağlaç
Donuk renkli
Ezan
okunan yer
1
Küçük limon
MUSTAFA AVKIRAN
Sarı, mavi vb
9
Süslü cadde
kemeri
Çanakkale’de
bir ilçe
8
6
Oltaya takılan
kurşun
Sevi
Kir izi
Firari
Kâğıt
tutturacağı
Kent
Kur’anı
kerimin
103. suresi
Çiftçi
Üç ayların
ilki
Ağırlık,
hareketsizlik
Azerbaycanlı
7
Mera
İyiliğe ahirette verilecek mükâfat
6
Hangi kişi
Galyumun
simgesi
Binek
hayvanı

Benzer belgeler

pusula-aralik14

pusula-aralik14 AUTOREN Sunay Akın, Mehmet Akyol, Hülya Rüst, Özlem Kalaca PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazı...

Detaylı

Pusula

Pusula Mehmet Akyol, Hüseyin Türkkan, Neslişah Çetin GRAFIKDESIGN ANL Creative ÜBERSETZUNGSDIENST Turka Lingua EDV / IT Bülent Kabacaoğlu www.activeip.ch VERTRETER Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis Anka...

Detaylı

Dünya nefesini tuttu, İsviçre`yi takip ediyor

Dünya nefesini tuttu, İsviçre`yi takip ediyor AUTOREN Sunay Akın, Mehmet Akyol, Hülya Rüst, Özlem Kalaca PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazı...

Detaylı

İki öğretmenden biri istifa ediyor

İki öğretmenden biri istifa ediyor AUTOREN Sunay Akın, Mehmet Akyol, Hülya Rüst, Özlem Kalaca PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazı...

Detaylı