“Ben Zavallı Bir Çocuğum, Kimse Beni Sevmiyor” “Bohemian

Transkript

“Ben Zavallı Bir Çocuğum, Kimse Beni Sevmiyor” “Bohemian
“Ben Zavallı Bir Çocuğum, Kimse Beni Sevmiyor”
“Bohemian Rhapsody”, rock müziğin efsane topluluklarından Queen’in yine efsane şarkılarından biridir. Şarkı aslına bakarsanız oldukça
tuhaftır, birbiriyle alakasız kısımlardan oluşur, hatta orta kısım neredeyse rastgele sözlerden oluşmuştur. İşte bu şarkının ortalarında başlıkta
yer alan söz geçer: “Ben zavallı bir çocuğum, kimse beni sevmiyor”. Bugünün en önemli gelişmesi olması muhtemel S&P kredi notu gözden
geçirme açıklaması öncesinde işte sürekli aklıma bu sözler geliyor…
Bohemian Rhapsody, Queen’in 1975 tarihli albümünde yer alır ve o tarihten bu yana her
zaman gelmiş geçmiş en iyi şarkılar listesinde kendine bir yer bulmuştur. Şarkı giriş, ballad,
gitar solo, opera, hard rock ve final kısmından oluşur, bölümler arası geçişler de serttir. Bu
nedenle de rock müziğin kalıplarını zorlar. Şarkının sözleri ise kafa karıştırıcı, hatta
okuduğunuzda göreceksiniz ki adeta saçmalık mertebesinde. İddiaya göre aslında arka planda
bir hikâye var ama biz bunun ne olduğunu resmen bilemiyoruz, zira bu dağınık sözlerin
ardında yatan hikayenin ne olduğu konusunda Queen üyeleri yorum yapmaktan her zaman
kaçındılar.
Şarkının hikâyesi ne olursa olsun, içinde bir dram barındırdığı kesin. Bu dramı gerçek
hayatta yaşayanlardan biri de kredi derecelendirme kuruluşu Standar&Poor’s
(S&P). Neden böyle düşündüğümü anlatayım:
Bugünün piyasalar açısından en önemli beklentisi (S&P) tarafından yapılması beklenen
açıklama. Şu anda Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” statüsü altında tutan tek
kurum S&P, üstelik görünüm de negatif. İşte bugün S&P, Türkiye hakkındaki gözden
geçirmesinin sonuçlarını yayınlayacak. Genel beklenti, Türkiye'nin kredi notunda ve
görünümünde herhangi bir değişiklik olmayacağı. Öte yandan piyasaya baktığımızda, son
birkaç gündür yurtiçinde gördüğümüz iyimserlikte, S&P’nin negatif olan kredi notu
görünümümüzü durağana çekebileceği yönünde bir beklentinin fiyatlara yansımasının etkili
olması gayet mümkün görünüyor.
İşte dramı da burada görüyoruz. S&P ne yaparsa yapsın, kimseye yaranamayacak. Eğer gerçekten de S&P kredi notu görünümümüzü negatiften durağana
çeker ise, şu eleştiriyi duyacağız: “Diğer iki kurum Türkiye’yi yatırım yapılabilir statüsünde değerlendirirken, S&P’nin bizi burada tutması zaten anlamsızdı,
hala da geç kalıyorlar”. S&P hiçbir şey değiştirmez ise bu kez de “sıfırcı hoca bunlar zaten, önce kendilerine baksınlar” eleştirisini duyacağız. Maalesef gerçek
ortada: S&P, Queen’in şarkısında geçen çocuk…
S&P’yi bir kenara bırakırsak, tartışacağımız daha teknik bir meselemiz var: TCMB dün faizlerde hiçbir değişikliğe gitmedi. Peki, bu piyasa açısından ne
anlama geliyor? TCMB’nin hiçbir şeye dokunmayacağı, hatırlayacağınız üzere, ekonomistlerin üzerinde uzlaştıkları karar idi. Piyasa ise az da olsa bir gevşeme
geleceğini fiyatlıyordu. TCMB kararı sonrasında ise dünkü “ne olursa ne olur” temalı çalışmamın TL ile ilgili kısmı hemen gerçekleşti: TL, dün faizin inmemesi
sonrasında değer kazandı. Tahvil piyasasında ise özellikle uzun vadelerde faizlerin düştüğünü gördük.
Hemen uyarayım: TL için “TCMB faiz indirmedi, demek ki TL daha çok değer kazanır” gibisinden yorum yapmak hayatı çok kolaya almak demek. Tersinden
bakalım bir de: Faiz indirimi gelecek diye tahvil piyasasına yabancı girişlerinin
arttığını görmüştük. Şimdi bu yabancıların 3 seçeneği var. Ya bekleyecekler,
ya satıp gidecekler, ya da kendilerini korumaya alacaklar. Korumaya alma
konusunda en basit yöntem elindeki tahvilin ederi kadar USD almak. Yabancı
bunu yapar ise TL de değer kaybeder mesela…
Peki, bu olacak mı? Buna pek olasılık vermiyorum, niye derseniz Mayıs
ayından bu yana tahvil piyasasına ciddi bir giriş var. Dün açıklanan veriler de
Kasım başından bu yana Türkiye’ye yabancı ilgisinin sürdüğünü gösteriyor.
Burada asıl beklenti TCMB’nin dün ne yapacağı değildi çünkü. İki temel
noktayı unutmayalım: TCMB’nin gelecek yılın ilk yarısında faiz indirimine
gideceği beklentisi hala korunuyor. Ayrıca küresel ölçekte faizler düşük ve çok
ciddi bir sorunu yoksa nominal faizi yüksek olan ülkeler para çekmeye devam
ediyorlar. Özetle, mevcut tahvil piyasası görüşümüzü değiştirmeye gerek
görmüyoruz. Hatta faizin sabit tutulması sonrasında uzun vadeli
tahvillerimizde görülen faiz düşüşünün önümüzdeki günlerde de
sürebileceğini ve verim eğrisinin bu kısmının kısa tarafa göre daha iyi performans göstereceğini düşünüyoruz.
Bu harika tablo ile ilgili bir uyarıda bulunayım: Piyasalarda uzun süre işlem yapan herkesin bildiği gibi, bir senaryo bu kadar kesinse zaten pozisyonlar çok
önceden buna göre ayarlanmıştır, bu yüzden de beklentilerin gerçekleşmesi ile genelde piyasalarda satış görülür. Bu sefer de çok farklı bir şey
görmeyeceğiz muhtemelen, yalnız göreceğimiz olası satışların boyutu bu kez hakikaten cılız kalabilir. Türkiye için rüzgâr bir kez daha arkamızdan esiyor:
Petrol fiyatında gördüğümüz düşüş bizim birçok temel makro değişkenimizi, biraz gecikmeli de olsa, olumlu etkileyecek. Hazine’nin 2015 itfa tablosunu daha
önce paylaşmıştım, tahvil arzı ciddi anlamda azalacak. TCMB’nin dün sinyalini verdiği üzere faiz indirimlerinde acele etmeyecek olması da yine bu ortamda TL
için güzel haber. Bu durumda, dışarısı da desteklemeye devam ettikçe bizim yurtiçinde göreceğimiz satışlar da kısıtlı kalır.
Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileklerimizle…
Tufan Cömert
Direktör/Strateji
Garanti Yatırım Araştırma
[email protected]
www.garantiyatirim.com.tr
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından
kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali
durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Veri ve grafikler güvenirliliğine inandığımız sağlam kaynaklardan derlenmiş olup, yapılan yorumlar sadece GARANTİ YATIRIM MENKUL KIYMETLER A.Ş.’nin
görüşünü yansıtmaktadır. Bu bilgiler ışığında yapılan ve yapılacak olan ileriye dönük yatırımların sonuçlarından Şirketimiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ayrıca, Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.'nin yazılı izni olmadıkça içeriği kısmen ya da tamamen üçüncü kişilerce hiç bir şekil ve ortamda yayınlanamaz,
iktisap edilemez, alıntı yapılamaz, kullanılamaz. İleti, gönderilen kişiye özel ve münhasırdır. İlave olarak, bu raporun gönderildiği ve yukarıdaki
açıklamalarımız doğrultusunda kullanıldığı ülkelerdeki yasal düzenlemelerden kaynaklı tüm talep ve dava haklarımız saklıdır.