26 Haziran 2003 - KAHVE MOLASI
Transkript
26 Haziran 2003 - KAHVE MOLASI
Yazýlan, Okunan, Kopyalanan, Ýletilen, Saklanýlan, Adrese Teslim Günlük E-Gazete - Yýl: 2 Sayý: 292 26 Haziran 2003 - Fincanýn Ýçindekiler ■ ■ ISSN: 1303-8923 ■ ABONE FORMU ■ AH SÝNEK KADAR KOCAM OLSUN DA BAÞIMDA BULUNSUN! ... Buket Uzuner ÜÇÜNCÜ KADIN ... Sedat Tuvar Tatile gitmek mi zor, yoksa dönmek mi? ... Faik Karaege ALEM-Ý HAYAL -1 ... Filiz Guner email@adresiniz ABONE OL ■ ABONELiKTEN AYRIL ■ HTML TEXT Milenyumun Mandalý...Sait Haþmetoðlu Dost Meclisi, Tadýmlýk Þiirler, Þarap Fýçýsý (Petrus'a nazire), Biraz Gülümseyin, Ýþe Yarar Kýsayollar, Damak Tadýnýza Uygun Kahveler GÖNDER Önerir misin? Editör'den : Bu sefer çocuklar da duydu!.. KISAYOLLAR Merhabalar, SON BASKI kahvemolasi.com Arþivimiz Yazarlarýmýz Manilerimiz Forum Alaný Ýletiþim Platformu Sohbet Odasý E-Kart Servisi Sizden Yorumlar Medya Ýletiþim Reklam Gizlilik Ýlkeleri Kim Bu Editor? KAPI KOMÞULARIMIZ Çocuklar da cümle alem de duydu iþte. N'olacak þimdi? Pýnar Altuð 3 yýllýk eþinden ayrýlýyormuþ. Sür manþetten "Günün Haberi". Biraz da cilalamak lazým. N'apmalý? Yahudi cemaatinden bir arkadaþý varmýþ, Prisma mý ne, birþeyler anlatýp milletin kafasýný ütülüyormuþ. Yazýn o zaman "Prisma Tarikatýnýn Son Kurbaný". Haber kaynaðý da bir internet sitesi iyi mi? Hani þu bolca dedikodu üreticisi namus bekçilerinden. Üþenmedim girdim baktým Prisma'ya. Son zamanlarda hemen her alanda kiþisel ve/veya kurumsal psikolojik destek eðitimi veren oluþumlardan biri. Ýnsan'a insan olduðunu hatýrlatmaya yarayan, ben benim dedirten programlarý var. Þimdi sen kalk buna tarikat de, eðitimcilerden birini de þeyh ilan et. Helal olsun sana be medya. Ýnsanlara tek baþlarýna ayakta durmanýn yollarýný öðrettiðinden her giren boþanýyormuþ, ba ba bahh. Öðrenme güzelim. Erkeðine baðýmlý ol. Ayakta durmak senin neyine, yat sýrtüstü, kal öylece. Boþanacaksan da tarikat üyesi olmalýsýn, yoksa boþanma ilmühaberi alamazsýn diyorlar herhalde. Kardeþim, kadýnla erkek evlenirler, yaþamýn içinde kavrulur, sonra da oturarak yada ayakta, sakin yada kavgalý bir karar verirler. Tamam mý devam mý? Ne var bunda? Konu Pýnar Altuð olunca farklý tabi. O sýradan insanlar gibi boþanamaz, illa altýnda bir çapanoðlu olmalýdýr. Bir sevgili de yetmez, 3-5 boynuz darbesiyle askerdeki koca alaþaðý edilmelidir. Yýllardýr hanýmefendi tavýrlarýyla sevgi ve saygý beslediðimiz Pýnar Altuð, milyonlarca hemcinsinin hergün çokça verdiði alelade bir kararý alýnca yer yerinden oynuyor. Kýzcaðýz aslanlar gibi çýkmýþ, boþanma polemik konusu olmalýsýn diye faksla medyaya bildirmiþ. Nasýl olur da sen ciðerimiz medyamýza haber atlatýrsýn Pýnar? Onlar seni deþecek, boþanmayacaðýn varsa bile seni ikna edip boþayacaklar, sonra da maðdur Pýnar diye boy boy resimlerini basacaklardý. Hiç olmazsa askerdeki eþin dönene kadar bekleseydin. O zaman yaratýcý haber duyumlarýndan payýna ancak %50 düþecekti. Yani sýyýracaktýn. Sen habercilerin haber yapma özgürlüðünü ellerinden aldýn. Suçlusun kalk ayaða. Karar: Askerdeki eþi 4 adamla aldatýp ardýndan tarikata girdiðinden günlerce manþet, elaleme rezil olacaksýn. Bunda bir baþka iþ var. Hani diyorum kanal deðiþtiren dizisine ceza mý veriyor sevgili medyamýz, ne dersiniz? Bir sonraki sayýda buluþuncaya kadar bulunduðunuz yerden bir adým öne çýkýn. Sevgiyle... Cem Özbatur Yorum Oku / Yaz Yukarý TUZ / BÝBER : Buket Uzuner AH SÝNEK KADAR KOCAM OLSUN DA BAÞIMDA BULUNSUN! 'Evde kalmak' deyimini ilk duyduðumda pek sevmiþtim. Çünkü eviçlerini de seven ve orada kendimi daima meþgul tutabilen bir çocuktum. Ama 'evde kalmýþ' insanlarýn çok acýnýlarak anýlan hep kadýnlar olduðunu anlamaya baþlayýnca bunu toplumumuzda negatif kabul edildiðini sezmiþtim. Toplumun küçük kýzlara verdiði mesaj þuydu: 'Aman ne yap et, evde kalma! Yoksa sen de zavallý bir kadýn olursun!' O halde ne yapýp edilecek ve en kýsa zamanda acilen bir koca bulunacaktý. Ama iþin orada bitmediðini de bütün küçük kýzlar gibi ben de öðrenmiþtim tabii. Çünkü bir de o kocayý baþka kýzlara kaptýrmamak için hep iþveli, cilveli, güzel, her zaman ama her zaman tatlý dilli, efendime söyliyeyim, birkaç çocuk doðurmuþ, fedakar bir anne ve ev kadýný olmak vardý. Yahu neydi bu koca, nasýl bir 'Hint kumaþý'ydý da hem bulmasý hem de korumasý zordu böyle. Vallahi ben çok ürkmüþtüm. Yani daha hayatta ne yapmak istediðim, hangi mesleði seçeceðim, nelerden zevk alýp, nelerden kaçacaðýmý bile bilmeden 'Kýzým evde kalma!' komutuyla hayatýmýn bütün planý yapýlýp, önüm(üz)e konmuþtu. 'Ben aslaa evlenmeyeceðim!' diye hap kadarken isyan etmemin nedeni de buydu belki. Hatice Meryem'in 'Sinek Kadar Kocam Olsun, Baþýmda Bulunsun' adlý hikaye kitabýný okurken kahkahalarla gülmemin nedeniyse artýk o küçük kýzlarýn bu iþin mizahýný yapacak kadar büyüdüklerini görerek, edebiyatta yalnýz olmadýðýmý anlamamla ilgili kiþisel bir durumdur. Çünkü bir sorunun mizahýný yapabilecek olgunluða eriþebilmek çok ama çok çileli bir yolun nihayetinde toplumlarýn yazarlarýna/sanatçýlarýna nasip olur. Bir kere mizahý yapýlan her tabu da artýk kibrini ve diktasýný yitirmeye yazgýlýdýr. Bu yüzden birer mizah sanatý da olan ironi ve kara mizah edebiyatýn çok ciddi ve zor iþleridir.Öte yandan Siftah kitabýný da ilgiyle okuduðum Hatice Meryem'in son derece parlak edebiyat dilinin ironik lezzetli acý biberi Türk Edebiyatý için de pek þenlikli bir müjdedir. Kendisini( vallahi hiç tanýmýyorum) kutluyor, yeni kitaplarýný okumayý bekliyorum. Batý ülkelerine öðrenci, seyyah ya da araþtýrmacý olarak giden gençlerimize olduðu gibi bana da sýk sýk sorulan 'Müslüman Orta-Doðulu ülkenizde babanýzýn kaç karýsý var?' baþlýklý o alaycý ve aþaðýlayýcý soruya keyfim olduðu zamanlar: ''Bizde durum farklý. Biz Türkler OrtaAsya'dan gelen anaerkil gelenekle kadýnlarýn 4 kocasý olduðu bir kültüre sahibiz!' diye yanýt verir, çok eðlenirdim. Çünkü bu soruyu soracak kadar cahil Batýlýlar, neredeyse uzaylý bir ülke(!) kadar uzak ve Osmanlý'nýn dünyaya armaðan (!) ettiði HAREM sistemiyle özdeþleþen bir Türkiye hayal ettiklerinden olacak ilk anda her kadýnýn 4 kocasý olduðu þakama inanýr, çok þaþýrýrlardý. Keþke 4 koca gibi 4 karý da bir latife olsaydý da ona da gülebilseydik. Aslýnda insankýzlarý ve oðullarý dünya gezegeninde ilk yaþamaya baþladýklarýnda ne evlilik, ne kapanma, ne de koca bulmak, ne de 4 karý hakký diye kavramlar vardý. Bütün bunlar sosyal olaylardýr. Doða-Tanrý icadý deðildir. Ve bütün insan yapýsý kavramlar gibi deðiþkendir ve deðiþeceklerdir. Birgün kimsenin evlenmediði, koca bulmak, 4 karý edinmek ihtiraslarý yerine sahiplenmenin çok daha azaldiði ve cinsiyet deðil de insan olmamýz bazýna indirgenecek iliþkilerimizi konuþacaðýmýz bir gezegende yaþayacaðýmýza inanýyorum. Hangi gezegen derseniz, bunu söyleyemem, çünkü kimbilir benim kocam da bir baþka gezegenlidir, ne dersiniz? Yazar Hatice Meryem'e gelince, onun hikayelerinde anlattýðý ayyaþ, kapýcý, tornacý, kurye, tüccar, sünepe, þair, emekli, yakýþýklý,kasap, imam ve gardiyan kocalarýn arasýnda en müthiþ ve cesaretle iþlenmiþ olanlarýnýn 'babanýn ve oðulun karýsý olmak' hikayelerinde buldum. Tabii çok zekice iþlediði gibi kocalarýný anlatan kadýn(lar) koca imgesi üzerinden aslýnda kendilerine ayna tuttuklarý, hepimizin koca/sevgili ve arkadaþlarýmýzýn aslýnda bizi yansýttýðý gerçeðiyle... Öte yandan yazarýn gerçek yaþamdaki en hakiki kocasýnýn pek beðendiðim mizah yazarý (parlak gözlü, kývýrcýk saçlý oðlan çocuðu) Metin Üstündað olduðunu öðrenince gülümsedim. Çünkü tencere ve kapak da bizim kültürün bir buluþudur. Sinek kadar olsun olmasýn kocalarýn ve karýlarýn seveceði bu kitabý herkese öneririm. http://www.buketuzuner.com Yorum Oku / Yaz Yukarý Misafir Kahveci : Sedat Tuvar ÜÇÜNCÜ KADIN Deli gibi dolaþýyordum sokaklarda, gecenin bir yarýsý, yine ayný büfeden kaçýncý paketi olduðunu hatýrlayamadýðým sigara alýyorum. Evet bu gece mutlaka üçüncü kadýný bulmalýyým tek hedefim, isteðim bu. Ah ona bir rastlayabilsem, onu nasýl özledim, ona öyle hasretim ki... Annemle karþýlaþýyorum bir pavyonun önünde, çiçek satýyor, görünmek istemiyorum, hemen yolumu deðiþtirip, hýzlý adýmlarla yan sokaða dalýyorum. Duruyorum, allah allah ne iþi var annemin orada? Benzetmiþ olamalýyým, Tekrar dönüyorum ayný pavyonun önüne, nasýl oluyor bu iþ? Bu kadýn annem deðil. Üstelik annemden hem çok yaþlý hemde çirkin. Güzeldir benim anacýðým, mýþýl mýþýl uyuyordur þimdi. Bir kaç saate sabah namazýna kalkar. Acaba gitsem mi ona, caýna çocukluðumda olduðu gibi küçük bir taþ fýrlatsam, Kalksa, kapýyý açsa, sarýlsam ona, ellerinden, pamuk yanaklarýndan öpsem, "kurtar beni her þeyi mahvettim iflas ettim" desem, aðlasam... Yok yok kýyamam ona, hem o ne yapabilir ki, boþuna üzmüþ olurum. Ben ne yapýp yapýp bu gece üçüncü kadýný bulmalýyým. Birden ikinci katta oldukça kalabalýk, müzik sesi dýþarýdan duyulan, loþ ýþýklý bir bar keþfediyorum. Hýzla yukarý çýkýyorum. Bu gece hep düz ayak barlarý dolaþmýþtým. Üçüncü kadýn burada olabilir evet evet mutlaka burdadýr. Garson karþýlýyor kapý giriþinde, ben karanlýkta üçüncü kadýný ararken, o bana ýsrarla yer gösteriyor. Oturuyorum mecburen "Raký bol buzlu" diyorum. Kim bilir kaçýncý dadeh? Dip masada bir çifte takýlýyor gözlerim. Kumral dalgalý saçlý bir genç kýz, esmer bir delikanlý ile koyu bir sohbete dalmýþlar, karým geliyor aklýma. Evlenmeden önce biz de onunla böyle koyu sohbetler yapardýk. Saatler sürerdi konuþmalarýmýz, býkmazdýk dinlerdik birbirimizi. Þimdi uyumuþmudur? Yoksa hala bekliyormudur? Evemi gitsem yoka, onun dizlerine çöküp "Kurtar beni herþeyi mahvettim" desem, deliler gibi aðlasam... Bunu onada yapamam, asla, asla onu üzemem. Nerede, nerede bu Allah'ýn cezasý kadýn? Hesabý ödedikten sonra merdivenleri üçer beþer inerek bu barý da terk ediyorum. Sokaða çýktýðýmda gün ýþýmak üzere, çöküyorum bankýn birine, sigaramda bitmiþ, param da, bir adým atacak halim yok, Yaðmur çiselemeye baþlýyor, söyleniyorum, söyleniyorumda kime? "Bir gece daha borçlusun bana üçüncü kadýn" Sedat Tuvar Yorum Oku / Yaz Yukarý Misafir Kahveci: Faik Karaege Tatile gitmek mi zor, yoksa dönmek mi? Yahu, bu da sorulur mu hiç demeyin lütfen. Senelerdir doðru dürüst tatil yapmamýþ biri bu soruyu tatile giderken ve de dönerken kendisine sorup durdu. Giderken soruyordu çünkü nasýl gidileceðine son dakikaya kadar karar verilememiþti. Bir gün otobüsle gidelim günden kazanalým deniyor, diðer gün ise arabayla istediðimiz saatte gidip döneriz, hatta dönüþte Tavas'a (haným tarafý Denizli-Tavas'lýdýr da) uðrarýz gibi muhabbetler oluyordu. Hatta bazý zamanlar iþyerini yalnýz býrakmamak için gitmekten bile vazgeçiliyordu. Ankara'dan Marmaris'e gidilecekti. Otobüs 12 saatte gidiyordu, araba ile yavaþ yavaþ 10 saatte gidilebileceði hesaplarý yapýlýyordu. Sonunda arabaya karar verildi. Saati ise eþimin ofisteki iþlerinin ayarlanmasýna göre belirlenecekti. Ve daha hiçbir hazýrlýk yapýlmamýþtý. Yorum yapmadan ve de daha fazla detaya girmeden devam edeyim. Saat 13.15 gibi yola çýkýldý. Eskiþehir yolunda muayene istasyonunun önünden geçerken bizim arabanýn ki acaba yapýldý mý diye sormak gafletin de bulundum. Neden eþine soruyorsun? Sen niye ilgilenmiyorsun? Sorularýný duyar gibi oluyorum. Nedeni, bizim evin iç ve dýþ iþlerinden sorumlu bakaný eþim olup arabayý gün içinde kullanan ve bakýmýyla filanda bizzat kendileri ilgilendiðindendir. Bendeniz biraz iskele babasý rollerindeyimdir de. Neyse ruhsata bakýldýðýnda þubat ayýnda yapýlmasý gerektiðini gördük. Hemen geri dönüp epeyce uzun görünen kuyruða girilip girilmemesi konusunda uzun süre kararsýz kaldýktan sonra kuyruða girdik. Sýký bir muayeneden (farlarý yak, sað-sol sinyal, yardým çantasý var mý?) sonra 4 nolu vezneye yollandýk. Asýl iþkence orada belli oldu. 2003 senesi ek vergisini yatýrdýnýz mý? Bizler düzgün vatandaþlarýz ya, yatýrmýþtýk tabii. Evet dedik ve gösterdik. Ama iþkence bitmemiþti, ikinci soru geldi: -1999 senesi ek vergisini yatýrmýþ mýydýk? Eþim, vallahi yatýrdýk filan dese de memur beyler haklý olarak evrak istediler. Bizler yatýrmakla sorumluyuz ama koskoca devlet yatýrýlanlara bilgisayardan bakmaktan aciz. Önceki muayeneyi 2001 senesin de yaptýrmýþtýk, o zaman bakmamýþ mýydýnýz sorusuna da memurun verdiði cevap: 2002 senesinde bakmaya baþladýk oldu. Bir aralar evraklarýn 10 sene saklanma muhabbeti vardý gibi hatýrlýyorum. Sonradan 5 seneye indi zannedersem. Her þeylerden habersiz yaþamak var mýydý hiç? Dönünce bu konu da araþtýrýlacaktý. Bu saatten sonra geriye dönüþ olmayacaðýna göre cezamýzý ödedik ve bizleri daha düzenli birer vatandaþ olma yolunda zorladýðý için devletimize dua ede ede yola koyulduk. Arabaya binip 3-5 km gittikten sonra sevgili eþim: Bak makbuzlar buradaymýþ iþte dedi. Ödediðimiz makbuzlarý torpido gözünde ki bir sürü evrak içinden bulmuþtu. Dönüþte paramýzý geri alabilmeyi umarak, bizim gibi yüzlerce kiþinin bu þekil de devlete nasýl bir ek kazanç saðladýðýný düþünmeden edemedik. Biz evraklarý bulmuþtuk ama ya bulamayanlar? Muayeneye yeni gideceklerin dikkatine ! Böylece yolculuðumuz zevkli bir þekilde baþlamýþ oldu. Akþamýn 23:30 unda Marmaris'e varmýþtýk. Bu arada en büyük tesellimiz de Denizli civarýnda trafik polislerinin ruhsat kontrolu yapmasýydý. Ruhsatý verirken ki gülümsememizi, trafik polisi ne kadar sempatik insanlar diye düþünmüþtür muhakkak. Bir haftalýk güzel bir dinlenmeden sonra bu sefer dönüþ hazýrlýklarý baþladý. Ve Tavas'a uðramamaya karar verildi. Boynumuz kýldan inceydi, bu sefer 13:15 den daha uygun bir saat olan 11:30 da yola koyulduk. Dönerken ayrýlmak bayaðý zor geldi. Bu arada, unutmadan gidebileceklere þiddetle tavsiye olunacak bir yer Marmaris-Aksaz askeri kampý. Ormanla denizin neredeyse sýfýrlandýðý harika bir kamp. Akþama kazasýz belasýz evdeydik. Dönüþün zorluðu ertesi günü iþe baþlayýnca daha çok anlaþýldý. 2002 arþivinin okunmasý daha tamamlanmamýþken bir de bu bir haftalýk Kahve Molasý'nýn birikmiþ sayýlarýnýn okunmasý gerekecekti. Kaçýrdýðýmýz bir þeyler olmamalýydý. Zevk alarak yaptýðýmýz bir iþ olduðundan sorun yoktu. Þunun þurasýnda 4-5 aylýk bir tanýþýklýðýmýz olmasýna raðmen tiryakisi olduðumuz Kahve Molasý'nýn öncelikle editörünü daha sonra da katkýlarýndan dolayý herkesleri bir kez daha kutluyorum. F.Karaege Yorum Oku / Yaz Yukarý Þair Kahveci : Filiz Güner ALEM-Ý HAYAL -1 Yollarýmýn çýktýðý her yerde sen olsan. Göz kýrpan dalgalarla naz yapsan bana. Gel diyen buz mavisi ve turuncu parýltýlar üzerinde, parmak uçlarýmla süzülsem. Iþýk cümbüþleri içinden geçerek yavaþ yavaþ yükselsem güneþe. Martýnýn özgürlüðünü kendi kollarýmda, beyaz bulutlarda bulsam. Güneþe vardýðýmda orada bekliyor olsan. Sen güneþin oðlunu ararken kara gecelerde, ben hep buradaydým desen. Gökyüzünde neler olmaz ki o an! Rüzgar çýldýrmýþçasýna sallanmaya baþlar ve kendi etrafýnda tüm hýzýyla döner. Iþýklar renk renk patlar güneþin içinden. Bulutlar sakladýklarý çiçeklerini çýkarýrlar dýþarýya. Benim çiçeðim hanýmeli olur. Zarifliðidir, tüm gösteriþi hanýmelinin. Ve doyamadýðým mis kokusu, sarhoþluðudur bilincimin. Bu yüzden istiyorum hanýmelini. Teslim olmak istiyorum bu dinginliðe. Bulutlardan dökülen yaþlar, deðdikleri her yere yaþama ümidi, sevgi ve dirilik verseler. Ve sen yalansýz gülsen, gülüþlerin dudaklarýndan ellerime düþse hafifçe. Her biri gül yapraðýna dönse ve ben o an milyonlarca kez yok olsam. Senin çiçeðin gül olsun güneþin oðlu. Güneþ bilgeliðiyle sýrlarýný konuþtursa, kýzýl tonlarla. Yapraklar filizlenerek gül aðacý olsa. Nefesimi içime çekip, gül kokuþlu bir üfürüþle evrene salsam. Bir iþaret, bir yelteniþ bekleyen sabýr ve hasret timsali bülbüller yola koyulsalar. Rengi mavi, adý aþk olan parmaðýmla gül aðacýný göstererek iþte desem. Ýþte yanýp tutuþtuðunuz, gözyaþý döktüðünüz, feryat figan ettiðiniz ama yine de kavuþamadýðýnýz gülleriniz orada. Hadi bulun eþinizi. Dilediðinizce, artýk istemeyeceðiniz ana kadar yaþayýn beraber. Ya da özgür fakat acý dolu olarak dönün geldiðiniz yere. Sen güneþin oðlu hep benimle kalsan. Hayal demeden, gülüp geçmeden ödenebilen bir var oluþ bedeli olsa bu. Filiz Güner [email protected] Yorum Oku / Yaz Yukarý Milenyumun Mandalý : Sait Haþmetoðlu Editör'den Önemli Not: Sevgili Sait Haþmetoðlu'nun e-romaný görsel öðelerle süslendiðinden, devamýný ve önceki sayýlarýný aþaðýdaki adresten tek týklamayla okuyabilirsiniz. Üþenmeyin... Týklayýn... http://www.kahvemolasi.com/xfiles/mandal_132.asp Devamý var [email protected] Yukarý Dost Meclisi Fotoðraf: Berrin Cerrahoðlu Kahve Molasý'nýn sürekli ve sabit(!?) bir yazar kadrosu yoktur. Gazetemiz, siz sevgili kahvecilerden gelen yazýlarla hayat bulmaktadýr. Her kahveci ayný zamanda bir yazar adayýdýr. Bu bölüm sizlerden gelecek minik denemelere ayrýlmýþtýr. Yolladýðýnýz her özgün yazý deðerlendirilecektir. Siz sevgili kahvecilere önemle duyurulur. Kahve Molasý bugün 3.362 kahveciye doðru yola çýkmýþtýr. Yukarý Tadýmlýk Þiirler SAÇLARINI SANCIMA SÜR yine güz, kahrolasý yine güz yapraklar yapraktan çok sallanan ellere benziyor merhabasýz elvedasýz sallanan ellere yaz gibi uzadýkça bacaklarý düþlerin kekeme bir mum fitilinden sarsýlýyor geri gelmez biliyorum, geçti gitti anýlar ýrgadý bir hüzün kaldý geride yýllar göldü, ben fildim, içtim bitti doðrultusu gammazlanmýþ bir çocuk eþkýyayým eti sedef egzemasý, saçlarý lastik kokusu ve sen, karþý kaldýrýmda kanayan bir gül bulut üstünde yarýsý, yarýsý ölüm korkusu bir eski zaman ölüsü resimlerden nasýl bakar kurutulmuþ çiçeklerde bebek unutkanlýðý ne zaman ulaþýr özlediði yýldýza gözlerinden hiç durmadan yükselen o merdiven kelebek düþü sinmiþ giysilerime yazdan kirden kokarsa koksun, yýkama albümleri kaçýr benden, þarký falan söyleme baygýnlýk tadýnda yanan ýþýðý söndür gece sýrlarýný pul pul döküyor sokaklara üþüyorum sarýl bana, saçlarýný sancýma sür Hamdi Özyurt <#><#><#><#><#><#><#> NO: NAFTALÝN KOKUSU bana gel her evde ben oturur her zaman evde olurum önce telefon gerekmez rüzgarýn telaþýndan haberim olur kapýyý çalmadan gir ayakkabýlarýný çýkarma bakma öyle birazdan tedavülden kalkacak pul gibi gençsin, yaþýn müsait daha çok kitap arasýnda çok leylak unutulur bana gel her evde ben oturur her zaman evde olurum saçlarýn biraz ilkyaz biraz uyku iklimi yüzün az asimetrik yüzün zor ezberlenir gel, teninin altýndaki mumlarý birlikte yakalým ýþýk hýzýnda karanlýða batalým, aklanalým bana gel her evde ben oturur her zaman evde olurum bu çakmak musahibimden armaðan taþý yok, bulamadým ilaçlarýmý býraktým durakta biliyorum ölüme yakýn bir mevsimdeyim ne allah, ne þeytan ben bir meleklere inandým onlarý sevdim Hamdi Özyurt Yukarý Þarap Fýçýsý (Petrus'a nazire) Hangi þarap hangi yemekle içilmeli? Balýklar Tuzlu su balýklarý (Kalkan balýðý, dil balýðý, ..., nötr ve hafif beyaz soslu) Belirgin ama ahenkli bir asiditesi olan, beyaz sek ve yarý sek þaraplar. Öneri: Mosel-Riesling (Almanya), Sancerre (LoireFransa), Pouilly-Fumé, Friaul-beyaz þaraplarý (Ýtalya), Gavi (Ýtalya). Tuzlu su balýklarý (kuvvetli ve kývamlý soslu) kuvvetli beyaz sek þaraplar. Öneri: Riesling (Alsace-Fransa), Sauvignon Blanc, genç bir Chardonnay. Tatlý su balýklarý (Turna, Sazan, Kilizbalýðý, Bey balýðý, ... hazýrlanýþlarýna göre) Asidi çok fazla olmayan, beyaz sek ve yarý sek þaraplar. Öneri: Pinot gris (Weißburgunder), Gutedel (Almanya), Silvaner (Almanya), Soave (Ýtalya), Orvieto (Ýtalya). Kümes Hayvanlarý Tavuk, piliç (hazýrlanýþlarýna göre) Meyvemsi ve aromatik, beyaz sek ve yarý sek þaraplar, roze, genç kýrmýzý þaraplar. Öneri: Riesling, Kerner, Müller-Thurgau, Silvaner (hepsi Almanya), Grüner Veltliner (Avusturya), Portugieser (Avusturya, Almanya ve Macaristan (Oporto olarak bilinir)), Beaujolais (Fransa). Ördek, kaz (koyu bir sosla kýzartýlmýþ) Taneni fazla, alkolu az olmayan, kýrmýzý sek þaraplar. Öneri: Alman, Avusturya, Güney Tirol veya Ýsviçre Blauburgunder'i, Valpolicella (Ýtalya), Chianti (Toskana-Ýtalya), Barbera (PiemontÝtalya), Dolcetto, Merlot, genç bir Cabernet. (piþirilmiþ tavuða az asidi fazla olmayan beyaz sek ve yarý sek þaraplar da uyar) Av hayvanlarý Býldýrcýn, güvercin (sosa ve hazýrlanýþlarýna göre) Kuvvetli beyaz sek þaraplar (Alman Grauburgunder veya Riesling Spaetlese, Auslese þaraplarý), alkolü az olmayan bir roze, meyvemsi iyi bir kýrmýzý þarap (Beaujolais Cru, genç bir Chianti Classico (Toskana-Ýtalya) veya Rioja (Ýspanya). Keklik, yabanördeði, sülün (hazýrlanýþlarýna göre) Kuvvetli ama zarif bir roze veya taneni çok batmayan kýrmýzý þaraplar. Öneri: olgun Pinot Noir, Bourgogne Premiers Crus'u, Pommard, Santenay, St-Emilion veya Pomerol; olgun ama çok kuvvetli olmayan Côtes du Rhône, Þili, Arjantin, Güney Tirol veya Trentino'dan Cabernet, Ýtalyan veya Kaliforniya Merlot'su. Geyik, karaca (kuvvetli bir sosla kýzartýlmýþ) Kuvvetli bir kýrmýzý. Öneri: Côte de Nuits'den olgun bir Bourgogne , Médoc ve Graves'den bir Bordeaux, Güney Afrika, Þili, Arjantin veya Kaliforniya'dan Cabernet. Tavþan (kýzarmýþ) Alkolü az olmayan beyaz sek þaraplar, roze, genç kýrmýzý þaraplar. Öneri: Pinot noir, Lemberger, Trollinger (Almanya), Beaujolais (Fransa). Et Dana eti (piþmiþ veya açýk renkli bir sosla) Asidi çok baskýn olmayan, genç beyaz sek ve yarý sek þaraplar. Öneri: Alman Riesling Kabinett veya Q.b.A. þaraplarý. Dana eti (kýzarmýþ veya ýzgara) Alkolu az olmayan meyvemsi roze ve kýrmýzý þaraplar. Öneri: Beaujolais Villages (Fransa), Bardolino (Garda gölü-Ýtalya), Vernatsch (Güney Tirol), Spaetburgunder (Baden-Almanya, Alsace-Fransa veya Avusturya). Sýðýr eti (piþmiþ) Oldukça kuvvetli sek beyaz þaraplar. Öneri: Riesling Spaetlese, Weißburgunder veya Grauburgunder Spaetlese (hepsi Almanya). Sýðýr eti (kýzarmýþ veza ýzgara) Oldukça kuvvetli kýrmýzý þaraplar. Öneri: genç bir Bourgogne, Côtes du Rhône, Vino Nobile. Kuzu eti (piþmiþ, açýk renkli bir sosla) Kuvvetli beyaz yarý sek þaraplar. Öneri: Kerner, Müller-Thurgau, Grüner Veltliner Spaetlese. Kuzu eti (kýzarmýþ) Kuvvetli rozeler ve aromasý kuvvetli olmayan zengin gövdeli kýrmýzýlar. Öneri: Bordeaux, Bandol (özellikle rozeleri çok makbuldür, Güney Fransa), Brunello, Cabernet. Devamý var Yukarý Biraz Gülümseyin SIRANI BEKLE Temel, bir haftalýðýna gittiði memleketten, haber vermeden erken dönünce karýsýný evde baþka bir erkekle bulur. Derhal belinde taþýdýðý tabancasýna davranan Temel, yatakta yakaladýðý adamý alnýnýn ortasýndan vurur. Tabancayý tam kendi kafasýna doðrultmuþken, karýsý haykýrarak üzerine atlar: - Dur Temel'im, kýyma kendine! Temel, sinirden titreyerek haykýrýr: - Sus, sýra sana da gelecek!.. <#><#><#><#><#><#><#> Yorumsuz!... Yukarý Ýþe Yarar Kýsayollar - Þef garson: Akýn Ceylan http://www.freaky-flash.de/cards/cow.htm Kýsayolda gördüðünüz örnek e-card ve benzerlerini gönderebilmek için anasayfadan seçim yapmanýz yeterli. Klasik e-card uygulamasýnýn yanýnda flash screensaver uygulamalarýda gerçekten görülmeye deðer. http://www.geocities.com/fes78/sakasms2.html Cep telefonunuz için komik sms kalýplarý. Güle güle kullanýn. "Atalararýmýz zamanýnda Orta Asya'dan çýkýp da ters yöne gitselerdi, þimdi Japon olurduk", "Akýllý olup dünyanýn kahrýný çekeceðine deli ol dünya senin kahrýný çeksin"... http://www.cartoonnetwork.com/play/arcade/hamtaro_dayout/game.swf Ýþte sizlere küçük bir oyun sitesi daha. Oyun sitesi dediðime bakmayýn çok az miktarda; fakat farklý bir mantýkla hazýrlanmýþ bu oyunlar, biraz zorlamalý dahi olsa zevk verebiliyor. http://www.weebl.pwp.blueyonder.co.uk/badger.html "Atomic badger racing", isimli ilginç bir oyun. Aslýnda bir çeþit bahis oyunu. Seçiminizi yapýp bir miktar para yatýrýp yarýþý baþlatýyorsunuz. Nitrogliserin hýzlandýrmasý için space bar'ý kullanmanýz yeterli olacaktýr. Detaylarý öðrenmek için incelemenizi tavsiye ediyorum. [email protected] Yukarý Damak tadýnýza uygun kahveler Network Clipboard v0.1.49 [45k] W98/2k/XP FREE http://www.globware.com/softwareview.asp?Ware=14 Adýndan da anlaþýlacaðý gibi network üzerinde TCP/IP protokolüyle çalýþan bir not defteri. Þifre korumalý olarakta, düz olarakta 64KB a kadar text dosyasýný network üzerinde gönderip, alýyor ve paylaþýyorsunuz. Bir nevi Net Meeting yapýyorsunuz. Network ve internet kurtlarýna göre. Yukarý http://kahvemolasi.com/sayilar/20030626.asp ISSN: 1303-8923 26 Haziran 2003 - ©2002/03-kahvemolasi.com istanbullife.com