tuğrul tuna beken`i

Transkript

tuğrul tuna beken`i
HAZİRAN 2015 · YIL: 24
283
AYLIK HAVACILIK DERGİSİ
2146-6394
w w w . u t e d . o r g
İLK PİLOT HAVA ŞEHİDİ
TAYYARECİ FETHİ BEY
AYNI ZAMANDA BİR TEKNİSYENDİ…
YUNANİSTAN’DA
BİR TÜRK KENTİ:
KAVALA
TÜRKLERİ UZAYA
THOR
TAŞIYACAK
TUĞRUL TUNA BEKEN’İ
KAYBETTİK…
Hizmetlere özgün bir yaklaşım… TAV bu eserde eğlenceyi, mutlu ve
huzurlu bir yolculuğu kendi üslubuyla ele alıyor. Tam 15 yıldır sergilenen
bu eser, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.
Bu eser yaratılırken sanatçı Miro’nun eserlerinden esinlenilmiştir.
BAŞKANDAN
SEVGİLİ OKURLAR,
DEAR AUDIENCES
THY Teknik A.Ş. A Bakım Müdürlüğü çalışanı, değerli meslektaşımız Tuğrul Tuna Beken, 16 Mayıs 2015 Cumartesi
günü elim bir iş kazası sonucu hayatını kaybetmiştir.
Tuğrul Tuna Beken who was employee of A Maintenance
Department of THY Technical INC, had lost life because of a
work accident in 16 May 2015, Saturday.
Başta kederli ailesi olmak üzere tüm camiamıza başsağlığı, genç kardeşimize Allah’tan rahmet ailesine ve
camiamıza sabır ve metanet dilerim.
We are giving firstly his family and then our colleagues our
condolences. God rest his soul and may god give his family
and us patience.
Değerli Meslektaşlarım,
Dear Colleagues,
Yaşanan bu iş kazası ülkemizdeki çalışma kültürünün
değişmesi ve çalışan güvenliğinin önemsenmesi gerektiğini bir kere daha trajik olarak göstermiştir. Kazaya tanık
olan birçok arkadaşlarımızın ruh sağlığının bozulduğunu ve
psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtmek isterim.
This accident demonstrated tragically that the conditions of work in Turkey should be change and operating
safety should be care about. I would like point out that
the mental health of many colleagues who witnessed the
accident, is damaged and they need psychological support.
Ayrıca, kazanın meydana geldiği THY Teknik A.Ş A Bakım
Müdürlüğünde, iki yıl öncede ölümlü iş kazası yaşandığını
hatırlayalım. THY Teknik A.Ş A Bakım Müdürlüğünün iş
yükü, iş gücü ve tesis gereklilikleri bakımından kapsamlı
olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kazadan
herkes üzerine düşeni almalıdır.
On the other hand, we must remember that two years ago,
a mortal accident took place in A Maintenance Department
of THY Technical Inc, where happened the accident. Facility’s
needs, work force and work-load of A Maintenance Department of THY Technical Inc. should be examine comprehensively. Everyone must take on their responsibility in this
accident.
Çalışan güvenliğinin önceliklerimizden olduğunu daha
önce de ifade etmiştik. Çalışan güvenliği sağlanmadığı
sürece, uçuş emniyetinden bahsedilmesini de samimi
bulmuyorum.
In the past, we pointed out that employee safety is one of
our priorities. Until employee safety is provided, i don’t
believe that to talk about the flight safety is intimate.
Artık, hangi uçağın, hangi seferin yetişeceğinin bir
önemi var mı?
After this accident, how we can talk about that a flight
will arrive in time, is it important?
Bundan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmamalı, olmayacaktır. Meslektaşlarımdan, kendilerinin ve uçak bakımında
çalışan diğer arkadaşlarımızın güvenliğini her şeyden
daha fazla önemsemelerini rica ediyorum. Önce çalışan
güvenliği…
After that, nothing like it used to be, will never be. I’m asking
my colleagues for that they will take care their safety and
the employees safety who are working at the the airplane’s
maintenance more than everything. The most significant
priority is the Employee Safety.
Sektörümüzde artan iş yüküne, mevcut iş gücünün yetmediğini ve iş gücü açığının arttığını tekrar tekrar vurgulamak
istiyorum. Bu iş gücü açığı, zaman baskısının artmasına
ve emniyetli çalışma ortamının ihlal edilmesine neden
olmaktadır.
In our sector, i would like to emphasize again and again ,
with the increasing of workload, that the available workforce
is inadequate and the lack of workforce is increasing day
by day. This situation cause the violation of the safety
working environment and the increasing of time pressure on the employees.
Bu sorun çözülmediği sürece, benzer iş kazalarının
meydana geleceği sektör çalışanları tarafından açık
yüreklilikle ifade edilmekte, sektör yöneticileri ve çalışanları tarafından bilinmekte, maalesef gerekli önlemler
alınamamaktadır.
Until this problem is solved, the employees, who are
working in this sector, states clearly that the similar works
accident will be happen and the executives know this
situation but irregardless, no one don’t put the necessary
measures into the process.
Buradan, sektörümüzün önde gelen kurum ve kuruluşlarına sesleniyorum. Artık taşın altına siz de elinizi
koyun, sorumluluk alın. Gelin sektörümüzdeki emniyet
bilincini birlikte oluşturalım ve “çalışma kültürümüzü” el
birliği ile değiştirelim, geliştirelim. Benzer acıların yaşanmasına engel olalım.
From here, I’m calling the leading corporations and the
institutions of our sector: From now on, you must take
the responsibilities. Join Us Please! Altogether, we can
create safety awareness and we can develop and change
our working culture in our sector. We can stop the similar
catastrophes.
Değerli Meslektaşlarım,
Dear Colleagues,
Bizler ağır ve tehlikeli iş kolu sınıfında hizmet veren çalışanlarız. Yerine getirdiğimiz işler/işlemler uçak üreticileri
tarafından yayınlanan bakım el kitaplarında açıklanmaktadır. Söz konusu el kitaplarının içeriğinde, emniyetli
çalışma ortamı için gereken tedbirlerin belirtildiği hepimiz
tarafından da bilinmektedir. Lütfen bakım dokümanlarında
belirtilen emniyet ortamı sağlanmadan, ölümcül riskler
alarak çalışmayın. Sizleri emniyetsiz şekilde çalışmaya zorlayan kişiler varsa, isminizi belirtmeden bildirim
sistemleri üzerinden ilgililere iletiniz. Bu bildirimi yapmak
insani olarak sorumluluğumuzdur.
We are working on the heavy and dangerous duty. In the
maintenance guides, published by the airplane manufacturers, our jobs and the process are described. In the context of
these guides, there are the necessary measures in order to
provide a safety working area and we know that’s all! Please
you don’t work and don’t take the deadly risks before
these measures are taken in order to provide a safety
working area. If there are the people who are forcing
you to work without safety, you must report those to the
officials through the notification systems without specifying
your name. To declare this notice is our humanitarian
responsibility.
Çalışma kültürümüzü değiştirmediğimiz sürece kazaların
devam edeceği hepimiz tarafından bilinmektedir. Lütfen
emniyetli çalışın, bir sonraki kurban veya kazaya sebep
olan kişi siz de olabilirsiniz.
Saygılarımla
Unless we change our working culture, we know that accidents will be continue. Please work with safety, you will
be the next victim or you may cause the next accident.
Yours sincerely.
3
NECDET AKSAÇ
Uçak Teknisyenleri Derneği Başkanı
Aircraft Technicians Association President
TUĞRUL TUNA BEKEN’İ
KAYBETTİK…
16
İÇİMİZDEN BİRİ
20
GEZİ
İ Ç İ N D E K İ L E R
14
GÜNDEM
TÜRK HAVA KUVVETLERİ
104 YAŞINDA
YUNANİSTANDA BİR TÜRK KENTİ:
KAVALA
UTED
İstanbul Cad. Üstoğlu Apt. No: 24, Kat: 5 Daire: 8 Bakırköy - İstanbul
Tel: 0212 542 13 00/543 29 74 • Faks: 0212 542 13 71
www.uteddergi.com • www.uted.org • [email protected]
İmtiyaz Sahibi Uçak Teknisyenleri Derneği Adına Necdet Aksaç
Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sefa İnan [email protected]
Basın-Yayın Sekreterliği Celal Batur [email protected], Ersin Adıyaman [email protected]
Yazı Kurulu Celal Batur, Ufuk Şarman, Halil Orkan Memiş, Semih Çöp, Mehmet Ertek, Şebnem Bayezit, Gonca Güler
Katkıda Bulunanlar Kıvanç Bayezit
06 AJANDA
08 SEKTÖRDEN
10 HABERLER
14 GÜNDEM
16 HABER
18 İÇİMİZDEN BİRİ
20 GEZİ
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
32
İLK PİLOT HAVA ŞEHİDİ TAYYARECİ FETHİ BEY
AYNI ZAMANDA BİR TEKNİSYENDİ…
26 UTED KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ’NDE
28 ÖZEL HAVALIMANI İŞLETMECİLİĞİ
32 TÜRK HAVACILIK TARİHİ
40 BAYRAKTAR TAKTİK İHA
42 UÇAK MODELLERİ KÜÇÜK AMA
TEKNOLOJİLERİ VE TUTKUSU BÜYÜK
50 TÜRBÜLANS
52 TÜRKLERİ UZAYA THOR TAŞIYACAK
54 UÇUŞ EĞLENCE SİSTEMLERİ
62 UÇAN ÇOCUK
64 SİNEMA
65 MÜZİK KİTAP
TEKNİK
50
66 BULMACA
TÜRBÜLANS
UTED’E ABONE OLABİLİRSİNİZ
Dergimize abone olmak için yıllık abone ücretini banka hesabımıza yatırdıktan
sonra dekontu bize fakslamanız yeterli. UTED dergisi her ay adresinize
gönderilecektir. Lütfen ayrıntılı bilgi için derneğimizle irtibata geçiniz.
YAPIM TASARIM BASKI YAYIN TÜRÜ
Sarnıç İletişim Hizmetleri
Ajans4 Reklamcılık
Şan Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/İstanbul
Aylık, süreli, yaygın
UTED dergisinin geçmiş
sayılarına web sitemizden
ulaşabilirsiniz.
AJANDA
İSTANBUL’DA
SHOPPİNG FEST
ZAMANI…
6-28 HAZİRAN 2015
Bu yıl beşincisi düzenlenen Shopping
Fest 6-28 Haziran tarihlerinde
gerçekleştirilecek. Festival, indirim ve
kampanyaların yanı sıra, İstanbul’u
keyifle yaşayıp keşfetmenizi
sağlayacak etkinliklerle öne çıkıyor.
“Şehrin en güzel zamanı” sloganıyla
başlayan Shopping Fest 2015 boyunca
alışveriş ve çeşitli etkinliklerin
canlanması bekleniyor.
43. İSTANBUL MÜZİK
FESTİVALİ HAZİRAN AYI
BOYUNCA MÜZİK ZİYAFETİ
VADEDİYOR…
43. İstanbul Müzik Festivali, 31 Mayıs
Pazar akşamı Lütfi Kırdar Uluslararası
Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan
Açılış Töreni ve Konseri’yle başladı.
Festivalde yer alan sanatçıların yanı
sıra sanat dünyasından isimlerin
katıldığı açılış töreni ve konseri internet
üzerinden canlı yayınlandı. 43. İstanbul
Müzik Festivali, 29 Haziran tarihine
kadar “Kültürel Manzaralar” temasıyla
27 konserde 600’e yakın yerli ve yabancı
sanatçıyı İstanbul’da ağırlayarak klasik
müzik severlere yine dopdolu bir
Haziran ayı yaşatacak.
Festival programına http://www.iksv.
org/tr adresinden ulaşabilirsiniz.
PİYANONUN “DİŞİ KAPLANI”
YUJA WANG’I KAÇIRMAYIN…
43. İstanbul Müzik Festivali’nin en çok
beklenen solisti şüphesiz Yuja Wang.
Piyanonun “dişi kaplanı” olarak da tanınan
Yuja Wang, Çaykovski’nin 1. Piyano
konçertosuyla festivali kapatacak. Wang’ın
en önemli özelliği teknik ustalığı, müzikal
derinliği ve sahne karizmasını bir arada
barındıran sanatçı kişiliği. Konser Wang’ın
Türkiye’deki ilk konseri olacak.
29 Haziran Pazartesi, 21.00, Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı
KIZIL ORDU
KOROSU YİNE
TÜRKİYE’DE…
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra sık
sık Türkiye’ye gelen ve Tarkan’ın “Oynama
Şıkıdım” şarkısını yorumlayarak kafalardaki
ciddi imajını yıkan Kızıl Ordu Korosu yine
Türkiye’de... 1928 yılında özellikle savaş
koşullarında askerlere ve halka moral
vermek amacıyla gösterilerine başlayan Kızıl
Ordu Korosu, 13 Haziran’da İstanbul’da iki, 15
Haziran’da Ankara’da bir konser verecek.
İlk Kızıl Ordu Korosu oldukça küçük bir gruptu…
HAZİRAN’DA UNUTMA
• Türk Hava Kuvvetleri’nin
kuruluşu: 1 Haziran 1911
• Dünya Çevre Günü: 5 Haziran
• Çevre Koruma Haftası: Haziran
CİBALİ KARAKOLU AÇIKHAVA SAHNESİNDE
Refik Kordağ ve Muammer Karaca’nın bir Fransız bulvar komedisinden uyarladığı
Cibali Karakolu, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde sergileniyor.
Açıkhava’da tiyatro keyfini kaçırmayın. Oyun 16 Haziran Salı günü, Saat 21.00’de
perdelerini açıyor. Cemil Topuzlu’da Haziran ayı boyunca izlenebilecek diğer
oyunlar ve tarihleri şöyle:
* Bir Yaz Gecesi Rüyası 10 Haziran Çarşamba Saat: 21.00
* İstanbul Efendisi 12 Haziran Cuma Saat: 21.00
* Kabare 14 Haziran Pazar Saat: 21.00
* Cibali Karakolu 16 Haziran Salı Saat: 21.00
* Kerbela 20 Haziran Cumartesi Saat: 21.00
ayının ikinci Pazartesi günü
• Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla
Mücadele Haftası: 17 Haziran
• Dünya Mülteciler Günü: 20
Haziran
• Babalar Günü: 21 Haziran
• Uyuşturucu Kullanımı ve Trafiği
ile Mücadele Günü: 26 Haziran
8
SEKTÖRDEN
HAKKARİ VE ORDU - GİRESUN
HAVALİMANLARI HİZMETE GİRDİ…
Geçen ay iki havalimanı daha hizmete girdi. 22 Mayıs’ta Ordu-Giresun, 26 Mayıs’ta da Hakkari Yüksekova
Havalimanlarının açılışları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından
gerçekleştirildi.
Hakkari’de havalimanı hizmete girdikten sonraki ilk
beş günde bin 150 yolcuya hizmet verdi. Hakkari havalimanının adının Selahattin Eyyubi olacağı açıklandı.
Ordu-Giresun Havalimanı ise dünyanın deniz üstüne
inşa edilen 3. Havalimanı olmasıyla dikkat çekiyor.
HAMAD'A 'YILIN ULAŞTIRMA
PROJESİ' ÖDÜLÜ
İnşaat dünyasının
saygın uluslararası
dergilerinden MEED,
TAV İnşaat’ın Katar’ın
başkenti Doha’da yapılan Hamad Havalimanı
Yolcu Terminali Kompleksi projesini “Yılın
Ulaştırma Projesi” seçti.
4 milyar dolar yatırımla
gerçekleştirilen projede
TAV İnşaat’a ödül, tasarım, inşaat ve mühendislik kalitesi yanında
sürdürülebilirlik ve yerel
ekonomiye katkıları
nedeniyle verildi.
10
HABERLER · NEWS
NTSB ATC DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ
NTSB (Ulusal Taşımacılık Güvenlik Kurulu)
yolcu uçaklarının yanlış uçak iniş bölgelerine inmemeleri için Amerika Birleşik
Devletleri hava trafiği kontrol prosedürlerinin değiştirilmesi için tavsiyelerde bulundu.
Bu tavsiyeler ATC yere iniş yönetmeliklerini daha düzenli hale getirmek ve bir
irtifa izleme sistemini hayata geçirilmesini
(MSAW - minimum irtifa güvenlik uyarısı)
içermektedir. Böylece eğer bir uçak önceden
ayarlanmış uçuş planına uymazsa, bu
zamanlama sapmaları daha iyi bir şekilde
aydınlatılmış olacaktır.
NTSB RECOMMENDS ATC CHANGES
The NTSB (National Transportation Safety Board) has encouraged US airport traffic control procedural changes to
ensure airliners cannot land at the wrong location. Its recommendations include more streamlined ATC landing
instructions and adaptations made to an altitude-monitoring system (MSAW – minimum safe altitude warning) so,
if aircraft leaved pre-arranged flight plans, their deviations will be better highlighted.
LEAP-1B 737 MAX İÇİN ANAHTAR UÇUŞ TESTLERİ BAŞLADI
CFM EN YENİ UÇAK MOTORUNUN ÜÇÜNCÜ VARYANTINA SAHİP OLDU
CFM Uluslararası, 2016 yılında yeni Boeing yolcu uçağının seferlerini başlatmak için model uçak olan Boeing 737
MAX uçağında kullanılması için Leap-1B motorunun test uçuşlarını başlattı. 29 Nisan’da California Victorville’deki
General Electirc’in 747-100 test alanındaki 2 nolu bölgesinde 5,5 saat süren uçuşunu tamamlayan bu motor Comac
C919 ve Airbus A320 için üretilen the Leap-1A ve 1C’ye katılarak test alanına ulaşan ailenin üçüncü üyesi oldu. The
Leap-1B 737 MAX için özel bir güç motoru olarak geliştirilmektedir ve daha küçük iki alçak basınç tribünü ve 69.4
fan çapıyla daha küçük boyutlarından dolayı bu serinin diğer üyelerinden farklı olarak tasarlanmıştır.
LEAP-1B FOR 737 MAX BEGINS KEY
FLIGHT TESTS
CFM HAS THE THIRD VARIANT OF ITS
NEWEST ENGINE FLYING
CFM International has begun flight-testing the Leap-1B
engine for the Boeing 737 MAX, laying the foundation for the
start of flight trials of the new Boeing airliner in 2016. The
engine—which flew for 5.5 hr. in the No. 2 position on General
Electric’s 747-100 flying testbed at Victorville, California, on
April 29—becomes the third member of the family to reach
the flight-test stage, joining the Leap-1A and -1C for the Airbus A320neo and Comac C919, respectively. The Leap-1B is
in development as the exclusive powerplant for the 737 MAX
and differs from its stablemates in having a smaller, 69.4-in.
diameter fan and two fewer low-pressure turbine stages.
12
HABERLER
SOLAR IMPULSE
DIVERT ETTİ
Solar Impulse projesi, dünyanın takip ettiği bir proje ve biz havacılar tarafından da dikkatle
izleniyor. Son günlerde projede bir takım aksaklıklar yaşandı. Biz de bu projeyi yakından
takip ettiğimiz için bu ayki sayımızda bu olayı kendi raporlarından aktarmak istedik. Son
yaşanan olumsuzluklar Solar Impulse projesi raporlarına şöyle yansıdı:
“Ne yazık ki, Hawaii’ye ulaşacak hava koridoru kapandı.
Soğuk hava dalgasını geçmek çok tehlikeli, bu yüzden
Komaki Havalimanı olarak da bilinen Nagoya Havaalanına inmeye ve devam etmek için daha iyi hava şartlarını beklemeye karar verdik. JCAB, MILIT, MOFA, Japon
Gümrük ve Göç dairesi JSDF, Nakanihon Hava Hizmetleri, Centrair ve Kuehne-Nagel’a ekibimize Nagoya’da
gösterdikleri inanılmaz yardımlar için teşekkür ederiz.
Bertrand Piccard gece gündüz yakıtsız uçabilecek bir
uçak fikrini bulduktan sonra, André Borschberg solar
impulse ile Nanjing’ten Hawaii’ye gitmek üzere ayın
Cumartesi günü ayın 30’unda saat 18:39’da ilk okyanus
üstü ve solar uçuşla dünya turunun en uzun etabı için
havalandı. André Borschberg yerel saatle 23:49’da, 44
saat 10 dakikalık bir solar uçuş sonrası iniş yaptı. Uçak
28.000 feet (8.634m)’lik azami yüksekliğe ulaştı ve
2.852km’lik bir mesafe katetti.
Bertrand Piccard - Solar Impulse Kanat Durumu
Nagoya havalimanındaki ekibin taşınabilir hangarı
şişirmesinden önce, kanadın bir örtü ile yağmur ve
güneşten korunması gerekliydi. O kadar şiddetli fırtına
vardı ki, örtü kanadın üzerinde sallanmaya başladı ve
kanadın arka kenarındaki bir kanatçığa zarar verdi. Bu
tabii ki tamir edilecek. Teknik ekip şimdiden bazı yedek
HABERLER
parçaları hazırlamaya başladı ama bu daha en az bir
hafta daha işe devam etmemizi ve André’nin Hawaii’ye
uçmasını engelleyecek. Bu proje için büyük bir sorun
değil ama ufak bir ek gecikme.
3 Haziran - Nagoya görevi güncelleme
Bu öngörülmeyen ara iniş bir sonraki etap için bir değişiklik anlamına gelmiyor. Hava durumu uzmanlarımız
ve görev kontrol merkezimiz Hawaii’ye olacak tarihi
uçuşumuz için havanın ne zaman tekrar açılacağını
araştırıyorlar.
Bu arada uçağı taşınabilir hangarda koruma altına aldık.
Pilot bir sonraki uçuş için hazırlanacak ve Nagoya ekibi
uçakta bazı bakım çalışmaları yürütecek.
2 Haziran Salı gününün ilk saatlerinde, biz malzemeyi
boşaltırken ve taşınabilir hangarı kurmaya hazırlanırken, ani çıkan fırtınalar kanadın ufak bir kısmında zarar
verdi. Bunu önemli bir sorun olarak görmüyoruz ama
gereken tamir süresini de tam olarak değerlendiremiyoruz. En azından bir haftayı geçmeyeceğini umuyoruz.
Önümüzdeki günlerde daha fazla bilgi sahibi olacağız...
2. Gün: Saat 23:49, Pilot ve
Uçak Nagoya Japonya’da Güvende...
Pilot André Borschberg yönetimindeki Bertrand Piccard,
saat 14:49’da, görev kontrol merkezi ve pistteki küçük
ekibin alkışları arasında Japonya Nagoya havalimanına
indi. Hawaii’ye ulaşmak için hava koridoru kapandı,
soğuk hava dalgası görev kontrol merkezi meteorologlarına göre çok tehlikeli, bu da ekibi değişiklik yaparak
Nagoya havalimanına inmeye sevk etti. Japonya’da
JCAB, MILIT, MOFA, Japon Gümrük ve Göç Dairesi
JSDF, Nakanihon Hava Hizmetleri, Centrair ve Kuehne-Nagel,’ın yardımları uçuş planının bu ani değişiminin
başarısında çok önemli rol oynadı.
2. Gün: Nagoya Japonya’ya Yön Değişimi
Ne yazık ki, Hawaii’ye ulaşacak hava penceresi kapandı.
Soğuk hava dalgasını geçmek çok tehlikeli, bu yüzden
Komaki Havalimanı olarak da bilinen Nagoya Havaalanına inmeye ve devam etmek için daha iyi hava
şartlarını beklemeye karar verdik. Pilot ve uçak güvende
ve güven her zaman önceliklidir. Önümüzdeki bir kaç
saat boyunca, André yüksek uçmaya devam edecek,
bataryalar dolu ve bir gece inişi için çok iyi şartlar mevcut; hatta iniş izni için bir kaç saat bekleyebiliriz bile.
Bizim için hayal kırıklığı yaratan bir gecikme, ancak
diğer taraftan uçağın performansından son derece mut-
luyuz. André’nin uçuşu 40 saat sürmüş olacak ve bu da
solar enerjili bir uçağın hem süre hem mesafe olarak
en uzun uçuşu olacak.
Uçak ilk gündüz-gece devrini mükemmel şekilde atlattı
ve bu bağlamda uçuş daha şimdiden başarılı oldu. Tek
olumsuz olan, hava koşulları, kontrol edebildiğimiz
herşey bizi memnun edecek şekilde yapıldı.
Japon yetkililere bize bu beklenmeyen tersliği koordine
etmekte esnek davrandıkları ve destek oldukları için
teşekkür borçluyuz. Bu maceramızın bir parçası ve
bunu kabulleniyoruz.
2. Gün: Flaş Haber: Andre Borschberg Röportajı
Dün, Hawaii’nin tam önündeki hava dalgasını 5. günde
geçmeyi başardık. Yine de, şu an elimizdeki raporlara
göre, bu imkan artık yok gibi. Bu da Hawaii yolunun kapalı olduğu anlamına geliyor. Sonraki hava raporlarının
bütün verileri, hava uzmanlarımızın önümüzdeki 4-5
gün içinde ne olacağını analiz etmeleri için bize lazım.
Biz hava raporlarını beklerken, uçağın güzel olan konumunu sabit tutmaya karar verdik. André’den olduğu
yerde kalmasını istedik: Tamam, hava güzel ve bataryalar doluyor. Bu sürede bu hava dalgasını geçmek için
nereye gideceğimizi analiz edeceğiz.
İlk Gece Bitti: Nötr Enerjili Sabah
Solar Impulse 1 prototip ilk gündüz-gece devrini 2010
senesinde yapmıştı. Şimdi de Solar Impulse 2, dünyanın
çevresini dolaşacak olan uçak, sürekli uçabileceğini
gösterdi: Bataryaları gündüz dolduruyor gece gün doğana kadar bunları kullanıyor. Bunu gün be gün tekrarlıyor.
André Borschberg şimdi uçuşa devam edecek, daha
gelecek çok sabah var!”
13
14
GÜNDEM
TÜRK HAVA
KUVVETLERİ
104 YAŞINDA
Türk Hava Kuvvetleri’nin Kara ve
Deniz kuvvetlerinin yanında üçüncü bir
komutanlık olarak kurulması 1944 yılında
olsa da ilk askeri hava kuvvetinin kuruluşu
1 Haziran 1911 yılında gerçekleşir.
Türk Hava Kuvvetleri’ni, dünyanın ilk havacılık teşkilatlarından biri yapan süreç, 17 Aralık 1903 tarihinde
Wright kardeşlerin ilk motorlu uçağı havalandırmayı
başarmalarından altı yıl sonra, 1909 yılında Paris’te
gerçekleşen Uluslararası Havacılık Konferansı’na
gönderilen bir heyetle başlar. Bir yıl sonra havacı
yetiştirmek üzere Avrupa ülkelerine eğitim için subay
gönderme kararı verilir. 1910 yılında ödenek bulunamaması dolayısıyla gönderilemeyen subaylar, 1911
yılında gönderilecektir. Havacılığın askeri öneminin
farkında olan dönemin Harbiye Nazırı Mahmut Şevket
Paşa’nın çabalarıyla Kurmay Yarbay Süreyya (İlmen)
Bey havacılık teşkilatını kurmakla görevlendirilir.
Süreyya Bey’in çalışmaları sonuç verir ve Türk Ordusunun ilk resmî havacılık kuruluşu, Harbiye Bakanlığı
Fen Kıtaları Müstahkem Mevkiler Genel Müfettişliğinin
2’nci şubesi bünyesinde "Havacılık Komisyonu" adıyla
kurulur. Bu teşkilatın kurulmasından kısa süre sonra
GÜNDEM
28 Haziran 1911’de yapılan sınavda en yüksek notu
alan Süvari Yüzbaşı Fesa ile İstihkâm Teğmen Yusuf
Kenan Beyler, uçuş eğitimi için Temmuz 1911’de Fransa’daki Bleriot Fabrikası’nın uçuş okuluna gönderilirler.
Böylece Türk Hava Kuvvetleri’nin ilk pilotları yetiştirilir.
1900’lü yılların sonları ile 1910’lu yılların başlarında kurulan ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Avusturya ve Rusya hava kuvvetleri ile aynı dönemde kurulan
Türk Hava Kuvvetleri dünya havacılık teşkilatlarının
ilklerindendir.
15
Türk Yıldızları ve Solo Türk'ün hava gösterisi ve Ali
İsmet Öztürk Hava Akrobasi gösterisi ile başlayan 104.
yıl kutlamaları, THK'da bulunan bütün uçak tiplerinin
yer aldığı envanter geçişi ile devam etti. Kutlama
etkinliklerinde Muharebe Arama Kurtarma ekiplerinin
tatbikatı ve paraşüt atlayışları, Hürkuş'un İzmir'deki
ilk uçuşu, THK'nın bütün filo komutanlıklarından
gelen uçakların yerde sergilenmesi, THK Motorlu
Yelken Kanat gösterisi, THK'nın Caz orkestrası olan
Cazın Kartalları konseri, Türk Dünyası Gösteri Grubu,
EFMOD Model Uçak Kulübü etkinlikleri de yer aldı.
Törenlerle kutlandı…
Türk Hava Kuvvetleri’nin kuruluşu her yıl olduğu gibi
bu yıl da törenlerle kutlandı. Gösterilere Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve çok sayıda
vatandaş katıldı. 31 Mayıs 2015 günü İzmir Çiğli'deki 2.
Ana Jet Komutanlığı'nda düzenlenen kutlamalar hava
gösterileri ile başladı.
Türk Hava Kuvvetleri’nin
ilk adımı olan Tayyare
Komisyonu Mahmut Şevket
Paşa’nın Harbiye Nazırlığı
döneminde kuruldu.
Ülkemizde hava kuvvetlerinin önemi erken dönemlerde anlaşılmış ve
bir hava gücünün oluşturulması için, hem Osmanlı döneminde hem de
Cumhuriyet döneminde kampanyalar düzenlenmişti. 24 Teşrin-i Sani
1339 (24 Kasım 1923) tarihli Resimli Gazete’nin kapağında yer alan
savaş uçağının fotoğraf altında şunlar yazıyor: “Yarının tehlikesine karşı
hazırlayacağımız en mükemmel silah kuvvetli bir tayyare filosudur.”
16
HABER
TUĞRUL TUNA BEKEN’İ
KAYBETTİK…
Arkadaşımız ve meslektaşımız Tuğrul Tuna Beken’i geçen ay yaşanan bir iş kazası sonucu
kaybettik. 16 Mayıs Cumartesi günü Türk Hava Yolları'nın TC-JJG kuyruk tescilli Boeing
B777 bakımı sırasında flapların arasına sıkışarak hayatını kaybeden Tuğrul Tuna Beken’in
cenazesi ertesi gün Büyükçekmece Kuba Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip kılınan
cenaze namazından sonra toprağa verildi.
C
36 yaşında hayatını kaybeden Tuğrul Tuna Beken’in
annesi Nuran Beken ve babası Tayfun Beken taziyeleri kabul etti.
Genç meslektaşımız Tuğrul Tuna Beken’in hayatını
kaybetmesiyle sonuçlanan kaza mesleğimizin en
temel sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi.
Beken’in ölümü üzerine bir açıklama yapan Uçak
Teknisyenleri Derneği (UTED), bu sorunlara dikkat
çekerek, kazaların engellenmesi için acil önlemler
alınmasını istedi. Uçak Teknisyenleri Derneği tarafından yapılan açıklamada özellikle nitelikli iş gücü
eksiğine dikkat çekildi:
Henüz nedeni belirlenemeyen kaza ile ilgili oluşturulan soruşturma komisyonunda Uçak Teknisyenleri
Derneği (UTED) temsilcisi de bulunuyor.
“Meslektaşımız uçak teknisyeni Tuğrul Tuna Beken 16
Mayıs 2015 cumartesi günü elim bir iş kazası sonucu
hayatını kaybetmiştir. Artık hangi uçağın hangi sefere
enazede Tuğrul Tuna Beken’in ailesinin yanı sıra
çalışma arkadaşları, Türk Hava Yolları Yönetim
Kurulu Başkanı İlker Aycı, Genel Müdür Temel
Kotil, sektör temsilcileri ve Uçak Teknisyenleri Derneği (UTED) yöneticileri hazır bulundu.
HABER
yetişeceğinin bir önemi var mıdır? Kurulan araştırma
komisyonu ile yaşadığımız bu elim kazanın teknik sebepleri araştırılmakta, kazanın meydana gelmesine
neden olan etkenler belirlenmektedir. Derneğimiz de
bu komisyona dahil olmuştur. Ülkemizde her geçen
gün uçak sayısının artması bizlere gurur vermektedir.
Ancak uçak bakım sektöründe artan bu iş yüküne,
mevcut nitelikli iş gücünün, özellikle yetişmiş uçak
teknisyenlerinin yetmediği ve iş gücü açığının arttığını
tekrar ifade etmek isteriz. Bu iş gücü açığı doğrudan
zaman baskısını arttırmakta ve emniyetli çalışma
ortamını oluşmasına engel olmaktadır. Maalesef bu
gerçek, sivil havacılık otoritesi, sektör yöneticileri ve
biz çalışanlar tarafından bilinmekte ve daha önce de
derneğimiz tarafından belirtilmesine karşın gerekli
önlemler alınmamaktadır. Çalışan güvenliği olmadan,
uçuş emniyetinin sağlanacağına kimse inanmasın.
Önce çalışan güvenliği, sonra uçuş emniyeti. İşçi sağlığı, güvenliği ve çevre çalışmalarındaki uygulamalarının daha etkili ve çalışanlar üzerindeki negatif etkileri
yok edecek şekilde biçimlendirilmesi kaçınılmazdır.
Bu olay, herkesin şapkasını önüne koyarak derin
bir şekilde düşünmesini ve temel sorunun tespiti ile
ilgili ortaya çıkan sonuçların çözümü doğrultusunda
gayret göstermesini gerektirmektedir.
Buradan sivil havacılık otoritesine, sektörümüzün
önde gelen kurum ve kuruluşlarına sesleniyoruz: Artık taşın altına elinizi koyun ve sorumluluk alın. Gelin
sektörümüzdeki emniyet bilincini birlikte oluşturalım
ve "çalışma kültürümüzü" el birliği ile değiştirelim,
geliştirelim. Benzer acıların yaşanmasına engel
olalım. Meslektaşımız Tuğrul Tuna Beken’e Allah’tan
rahmet, başta kederli ailesi olmak üzere tüm meslektaşlarımıza sabır ve metanet dileriz.”
17
Tuğrul Tuna Beken
hayvanları çok sever,
her fırsatta onlarla
ilgilenirdi. Anne Nuran
Beken, Tuna’nın
sokak kedilerini evde
beslediğini söylüyor.
Tuğrul Tuna Beken’in
cenazesinde ailesi ve iş
arkadaşları birlikte saf
tuttu. Cenazede Tuğrul
Tuna Beken’in ailesinin
yanı sıra çalışma
arkadaşları, Türk
Hava Yolları Yönetim
Kurulu Başkanı İlker
Aycı, Genel Müdür
Temel Kotil, sektör
temsilcileri ve Uçak
Teknisyenleri Derneği
(UTED) yöneticileri
hazır bulundu.
18
İÇİMİZDEN BİRİ
Tuğrul Tuna Beken’in babası Tayfun Beken, annesi Nuran Beken ve
ağabeyi Oğuz Beken, soruşturmanın hızla tamamlanmasını ve yeni
kazaların önüne geçilmesini istiyor.
TUĞRUL TUNA BEKEN’İN AİLESİ:
“OLAY SORUŞTURULSUN,
BAŞKA ÖLÜMLER
OLMASIN”
Elim bir iş kazası sonucu kaybettiğimiz,
arkadaşımız Tuğrul Tuna Beken’in
ailesi olayın soruşturulmasını,
gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve
varsa sorumluların cezalandırılmasını
istiyor. Büyükçekmece’deki evlerinde
görüştüğümüz Tuğrul Tuna Beken’in
annesi Nuran Beken, babası Tayfun
Beken ve ağabeyi Oğuz Beken, bu sürecin
tamamlanmasının yeni iş kazalarının önüne
geçeceğine inandıklarını vurguladılar.
1980’li yılların başında Beken ailesi bir arada: Nuran Beken, Oğuz Beken,
Tayfun Beken ve Tuğrul Tuna Beken.
Öğreniminin başındaki Tuğrul Tuna Beken, Pamuk Prenses temsilinde
Öfkeli rolünde. (Soldan beşinci)
İÇİMİZDEN BİRİ
T
uğrul Tuna Beken’in son yıllarda değişen
mesai sisteminden şikâyetçi olduğunu belirten
babası Tayfun Beken, sürekli değişen mesai
saatlerinin ve fazla mesai uygulamalarının
oğlunu yorduğunu söyledi. Uçak teknisyenlerinin çok
yoğun çalıştıklarını, sosyal hayatlarının olmaması bir
tarafa dinlenmeye bile zaman bulamadıklarını belirten
Beken ailesi, kazanın soruşturulması sırasında bu faktörlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ettiler.
Oğluyla flapların tehlikesi konusunda bir süre önce
konuştuklarını hatırlayan baba Tayfun Beken, Tuğrul
Tuna’nın anlattığı sürecin kendisini endişelendirdiğini
ve gerekirse kokpite bir nöbetçi bırakılması gerektiği
konusunda Tuna’ya uyarıda bulunduğunu söyledi. Tuna’nın tedbirli, kurallara uyan ve disiplinli biri olduğunu
ifade eden Tayfun Beken, oğlunun bu özelliklerine
rağmen kazaya kurban gitmesine anlam veremediğini
belirtti.
Oğlunun, zeki ve okul hayatı boyunca çok başarılı bir
öğrenci olduğunu söyleyen anne Nuran Beken de
Tuna’nın disiplinli kişiliğine rağmen bu kazanın olmasına inanamadığını ifade etti. Tuğrul Tuna’nın ağabeyi
Oğuz Beken ise kardeşinin sosyal yönünün çok güçlü
olduğuna dikkat çekerek, çalışma şartları dolayısıyla
uzun süredir bir sosyal hayatı kalmayan kardeşini bu
durumun zorladığını belirtti.
Baba Tayfun Beken ve anne Nuran Beken Tuna’nın
albümdeki fotoğraflarıyla avunuyor.
TUĞRUL
TUNA BEKEN
1979 - 2015
1979 yılında İstanbul’da doğdu.
Cerrahpaşa’da Ali Paşa İlkokulu’nda
başladığı öğrenim hayatına
Büyükçekmece Ortaokulu’nda devam
etti. Daha sonra Çatalca Endüstri Meslek
Lisesi Elektrik bölümünden mezun olan
Tuğrul Tuna Beken, yüksek öğrenimini
Trakya Üniversitesi Keşan MYO Elektrik
bölümünde tamamladı. Beken, okuldan
sonra kısa süre birkaç işte çalıştı ve daha
sonra askerlik görevini tamamladı. 2004
yılında MNG Teknik’te çalışmaya başlayan
Tuğrul Tuna Beken, 2011’den beri THY
Teknik bünyesinde teknisyen olarak
çalışıyordu.
19
20
GEZİ
YUNANİSTAN’DA BİR TÜRK KENTİ:
A TURKISH CITY IN GREECE
KAVALA
Kavala, Kavalalı Mehmet Ali Paşası ile Nefis Kavala Kurabiyesi ile Osmanlıdan
günümüze bildiğimiz çok tanışık çok bizden bir kent. Bence Yunanistan’ın en güzel
ve şık sahil kentlerinden de birisi.
Kavala is a much known city and it is a city of us, which we knew from Ottoman till
today with Kavalalı Mehmet Ali Pasha and delicious Kavala cookies. In my opinion it
is one of the most beautiful and elegant coastal cities of Greece.
DR. HANDAN DIKER
GEZI
Y
G
Kavala’ya giderken kara yolunu tercih ettim. İstanbulKavala arası 440 km. İpsala sınır kapısından geçtikten
sonra muhteşem bir otobandan geçerek bu güzelim
When I was going to Kavala I preferred the land route.
The distance between Istanbul and Kavala is 440 km.
unanistan benim en çok sevdiğim ülkelerin başında gelir. Nedeni ise burasının size hiç yabancılık hissi duymadan özgürce dolaşabileceğiniz bir
ülke izlenimini vermesidir. Bunu sağlayan ise her yönü
ile çok tanışık olduğumuz Yunan ve Türk kültürleri
arasındaki benzerliklerdir. Selanik ve Kavala ilk bakışta
sayabileceğim kentler arasındadır.
reece is among my most favourite countries.
The reason for that is the impression which
gives to you to be a country where you can walk
around freely without feeling like a stranger. This is
causing from the similarities between the Greek and
Turkish cultures with which we are familiar in every
aspect. Thessalonica and Kavala are the cities which I
can count at a glance.
21
22
GEZI
kente varıyorsunuz. Ben burasını bizim Kuşadası’na
benzettim. O kadar mavi, o kadar güzel ve şirin bir
kent ki anlatamam. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Balkanların en önemli şehirlerinden biri olan
Kavala, hem turistik hem de tarihi bol bir şehir. Geçmişi milattan önce 6. yüzyıla kadar uzanıyor. Neapolis o
yıllardaki adı. Anlamı “yeni şehir”.1387-1912 yılları arasında Osmanlı Devletinin en önemli şehirlerinden biri
olan Kavala, Balkan Savaşlarında elimizden çıkmıştır.
Önce Birinci Balkan savaşında Bulgarların ele geçirdiği
şehir İkinci Balkan savaşında ise Yunanlılara geçmiştir.
Kavala’nın birçok yerinde tarihi kalıntılar var. Bunlardan en önemlisi 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman
tarafından yaptırılan su kemeri. Diğeri de Panagia tepesindeki Bizans Kalesi. Bir de bizim için ayrı bir önem
taşıyan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın evi…
Kavala’ya varır varmaz hemen eski şehrin yer aldığı
dünyaca ünlü Panagia Tepesine doğru yola çık-
Kavala’nın birçok yerinde tarihi kalıntılar var.
Bunlardan en önemlisi 16. yüzyılda Kanuni Sultan
Süleyman tarafından yaptırılan su kemeri. Diğeri
de Panagia tepesindeki Bizans Kalesi. Bir de
bizim için ayrı bir önem taşıyan Kavalalı Mehmet
Ali Paşa’nın evi…
After passing the Ipsala border gate you arrive the
beautiful city by a wonderful highway. For me it looks
like our Kusadası. It is so much a beautiful and nice
city that I cannot explain. Kavala, which was one of the
most important cities of Balkans during the Ottoman
Empire, is a city with touristic and historical beauties.
The history of the city reaches back into the 6th century. Its name in those years is Neapolis. The meaning is
“New City”. Kavala is one of the most important cities
of the Ottoman Empire between the years 1387-1912.
It got out from our dominance during the Balkan
Wars. At first during the I. Balkan War, the Bulgarian
conquered the city and then during the II. Balkan War
the Greek conquered it.
There are many historical ruins in many places of
Kavala. The most important of them is the aqueduct
got built by Kanuni Sultan Süleyman. The other is
the Byzantine Castle on the Panagia hill. And also
the house of Kavalalı Mehmet Ali Pasha, who is an
GEZI
tık. Buradaki Bizans Kalesi şehrin bir sembolü
durumunda... Ayrıca yine bu tepede bulunan ve
1769 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğmuş olduğu ev aynen korunmuş ve müze olarak
kullanılıyor. Ben evin içini gezeceğimi umarken
kapalı olduğunu, ancak bahçesinin gezilebildiğini
öğrendim. Ev oldukça küçük ve sade... Ancak
şehre hâkim olan manzarası müthişti.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa Konyalı göçmen bir
ailenin oğlu. Hırslı kişiliği küçüklüğünden itibaren
dikkat çekiyormuş. Daha sonra Mısır Valisi olan
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Osmanlı Devletine
başkaldırmış bir kişi olarak tarihe geçmiştir.
Mehmet Ali Paşa’nın evinden çıkınca, tam karşısında yer alan bir Yunan kahvesinde oturarak
nefis sakızlı bir Yunan kahvesi içtim. Yunanlılar
bize o kadar benziyorlar ki Grek kahvesi de aynı
bizim Türk kahvemiz. Yalnız biraz daha sulu ve
sanki kakao kıvamında… Çok nefis, içimi güzel
bir kahve… Yanında meşhur kavala kurabiyesi iyi
important person for us. As soon as we arrived
Kavala we started our journey to the Panagia hill,
where the ruins of the antique city are placed.
The Byzantine Castle there is a symbol of the city.
Besides, the house on that hill where Kavalalı
Mehmet Ali Pasha was born on the year 1769 is
preserved as it was and it is used as a museum.
While I was hoping to visit the inside of the house,
I learned that it was closed and only the garden
could be visited. The house is quite small and
simple. But its panoramic view of the prevailing
the city is marvelous.
Kavalalı Mehmet Ali Pasha’s ambitious personality
was attracting attention from his early childhood.
Kavalalı Mehmet Ali Pasha, who became later
the governor of Egypt, was passed into the history
as a person, who revolted against the Ottoman
Empire.
After leaving the house of Mehmet Ali Pasha, I sat
at a coffeehouse right across the house and drunk
23
24
GEZI
Ben Kavala’ya iki kez gittim. Keşke daha çok gidebilsem dediğim kentlerden
birisi. Yani daha çok gitmeye niyetim var. İstanbul’a yakın, ulaşımı hem kolay
hem de çok keyifli. O halde böyle cennet gibi bir yere gitmek için daha ne
bekliyorsunuz?
I went to Kavala twice. It is one of cities for which I say that I wish to be
able to visit more. That means that I am intending to go more. It is close to
Istanbul, the transport is easy and pleasant. Very well then what are you still
waiting for travelling to a place like a heaven?
GEZI
gidiyor. Kavala kurabiyesi, içi bademli nefis bir un kurabiyesi… Kavala’da o kadar çok badem ağacı var ki…
Bu nedenle bademli kurabiyeyi yapıyorlar. Bu kurabiye
bizde de özellikle Edirne kentinde ünlü. Bildiğimiz un
kurabiyesinin içine badem koyuyorlar ve unu da biraz
fazla kavuruyorlar. Mutlaka tadılmalı. Hem ucuz hem
lezzetli. Yunanistan’da bir diğer lezzet ise balık ve balık
ürünleri... Özellikle tava işleri ve salataları hem porsiyon olarak çok büyük hem de çok taze ve güzel.
Ben Kavala’ya iki kez gittim. Keşke daha çok gidebilsem dediğim kentlerden birisi. Yani daha çok gitmeye
niyetim var. İstanbul’a yakın, ulaşımı hem kolay
hem de çok keyifli. O halde böyle cennet gibi bir yere
gitmek için daha ne bekliyorsunuz? Üstelik zamanınızı yaz mevsimine göre ayarlarsanız denize girme
imkânı da bulacaksınız. Ben bu kenti hem kış hem de
yazın yaşadım ve çok sevdim. Her mevsimi güzel ve
dingin olan Kavala’yı çok seveceksiniz. Ve bana hak
vereceksiniz.
Mehmet Ali Paşa’nın evinden çıkınca,
tam karşısında yer alan bir Yunan
kahvesinde oturarak nefis sakızlı bir
Yunan kahvesi içtim. Yunanlılar bize o
kadar benziyorlar ki Grek kahvesi de
aynı bizim Türk kahvemiz.
a delicious gummy Greek coffee. The Greeks are so
similar with us, that their coffee is also as the same
of our Turkish coffee. But more thin and have a cacao
texture. A very delicious and silky coffee. Beside it the
famous Kavala cookies are suiting very well. The Kavala cookie is a delicious shortbread containing almond.
There are so many almond trees in Kavala. Therefore there are cooking this cookie with almond. This
cookie is also in our city Edirne very famous. They are
putting almond in our well known Turkish shortbread
and they are frying the flour more. It should be tasted
absolutely. It is both cheap and delicious. Another taste
of Greece is fish and sea food. Especially the portions
of the fried foods and salads are very big and they are
both very fresh and beautiful.
I went to Kavala twice. It is one of cities for which I say
that I wish to be able to visit more. That means that
I am intending to go more. It is close to Istanbul, the
transport is easy and pleasant. Very well then what are
you still waiting for travelling to a place like a heaven?
Furthermore, if you can arrange your time according
to the summer season, you will also have the opportunity to go to swim. I lived this city both during the
summer and winter and I liked it very much. You will
love Kavala, which is beautiful and calm during every
season, very much. And you will give me right.
25
26
ETKINLIK
KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ
HAVACILIK SEMİNERİ
UTED, Kültür Üniversitesi Uçak Teknolojisi bölümünde bir seminer düzenledi.
Geçtiğimiz ay içerisinde gerçekleşen seminere, Kültür Üniversitesi’nin davetlisi
olarak UTED yönetimi adına Murat Akkuş, Ersin Adıyaman ve Celal Batur katıldı.
G
eleceğin uçak teknisyen adayları ile samimi bir
ortamda gerçekleşen söyleşide, öğrenciler meslek ile merak ettikleri soruları sordular. UTED
temsilcileri de soruları cevaplayarak genç teknisyen
adaylarına tavsiyelerde bulundular.
Seminerde özellikle iki konu öne çıktı: İlki öğrencilerin
istihdam kaygısıydı. İkinci konu da birincisiyle bağlantılıyı: Hangi aşamalardan geçerek uçak teknisyeni
olunur…
UTED temsilcileri, iki yılı eğitim ve üç yılı deneyim
sonucu, uçak teknisyeni olmak için en az beş yıl süre
ETKINLIK
gerektiğini belirttiler. Uçak teknisyeninin zor
yetiştiğini belirten Murat Akkuş, Ersin Adıyaman ve Celal Batur, öğrencilere, havacılığın
en önemli ve nadir istihdam alanlarından
birinde bulunduklarını ifade ettiler.
Öğrencilere istihdam kaygısına kapılmamalarını öğütleyen UTED temsilcileri, havacılığın
hızla geliştiğini ve yetişmiş eleman açığının
bu gelişme hızına uygun biçimde kapatılamadığını belirttiler. Uçak teknisyenliğinde
önemli olanın yüksek kalitede eğitim ve
yüksek donanım olduğunu söyleyen konuşmacılar, bu hedeflere ulaşmak için, özveriyle
yoğun çalışma ve ciddi kurumlardan destek
alınması tavsiyesinde bulundular.
Seminerde altını çizerek
belirttiğimiz iki konu vardı;
birincisi öğrencilerin istihdam
kaygısı ikincisi nasıl uçak
teknisyeni olunur.
27
28
HAVACILIK
ÖZEL HAVALIMANI
İŞLETMECİLİĞİ
Havalimanları kapitalizmin ve sonrasında küreselleşmenin etkisi ile yeni bir
bakış açısının değişen ürünleri haline gelmiş olup, kamudan özel teşebbüslere
devredilerek işletilmeye başlamışlardır. Hala kamu tarafından işletilmekte olup,
özel teşebbüse geçmeye hazır havalimanı sayısı da önemli yer tutmaktadır. Global
dünya düzeni ile havalimanları sadece havayollarına hizmet veren sektörler
olmaktan öteye bir geçiş yaparak bir ihtiyacı karşılamaya başladılar.
ŞEBNEM BAYEZİT Yolcu Hizmetleri ve Biletleme Eğitmeni
HAVACILIK
H
avalimanı işletmeleri, havayollarına uçak iniş
kalkışları için pist, körük gibi hizmetlerden, ofis
kiralarından ya da yer hizmetlerinden gelir elde
ederler. Sadece bu hizmetleri vermeleri havalimanı
işletmelerini havayollarına bağımlı hale getirir ki bu da
özel işletmelerin büyüme hedefine uygun olmayacak
bir gelir elde etme yoludur.
Havalimanı İşletmelerindeki yeni tarz nedir?
Turizm sektöründeki gelişmeler, dünya nüfusundaki artış ve IATA’nın havacılık sektörünü orta gelir
düzeyindeki halkın da tercih edebileceği bir ulaşım
aracı olması yönündeki çalışmaları sayesinde yolcu
sayısı her geçen yıl artmaktadır. Yapılan araştırmalara
göre yolcu sayısı bundan sonra da artmaya devam
29
30
HAVACILIK
edecektir. Doğal olarak havalimanlarındaki yolcu sayısı
da artacaktır. Özel havalimanı işletmeciliğinin giderek
yaygınlaşmasına sadece yolcuların değil yolcu karşılamaya veya göndermeye giden yolcu yakınlarının da
önemli bir oranda yer almasının etkisi bulunmaktadır.
Havalimanı İşletmecileri yolcuların veya yakınlarının
havalimanlarında, yolcu gidiş salonunda ya da geliş
salonunda geçirdikleri boş vakitlerini nasıl değerlendirmeleri gerektiği fikrini akıllıca kullanarak bir ihtiyaca
cevap verdiler. Havalimanlarının özelleşmesiyle
gerçek bir işletmecilik mantığı başlamış, havalimanı
Turizm sektöründeki gelişmeler, dünya
nüfusundaki artış ve IATA’nın havacılık sektörünü
orta gelir düzeyindeki halkın da tercih edebileceği
bir ulaşım aracı olması yönündeki çalışmaları
sayesinde yolcu sayısı her geçen yıl artmaktadır
ve yapılan araştırmalara göre bundan sonra da
artmaya devam edecektir.
işletmeleri bir Alışveriş Merkezi tarzına dönüşüp, hem
havayolları çalışanlarına hem de yolculara farklı bir
dalda hizmet vermeye başlamıştır. Ayrıca bu verdikleri hizmetin kalitesini arttırarak yolcuya direkt kendi
müşterileri gözüyle bakan, dünyadaki sayılı havalimanlarından olabilme yarışı başlamıştır. Günümüzde
bazı havalimanı işletmeleri havayollarının önüne
geçerek hizmet vermeye başlamış olup havayollarının iniş ve kalkış yapmak için yarıştığı havalimanları
haline gelmişlerdir. Bu havalimanları, yolculara ve
yolcu yakınlarına verdikleri otel hizmeti, duş hizmeti,
duty-free, gıda alışverişi, güzellik ve sağlık hizmetleri
gibi saymakla bitmeyecek çeşitlilikteki Perakende
Satış hizmetleriyle, terminal ya da pist manzaralı
büyük alışveriş merkezleri olarak tanımlanabilmektedirler. Modern havalimanlarını incelerseniz içinde spor
komplekslerinden karaoke hizmetine kadar pek çok
farklı eğlence hizmeti verenlere rastlayabilirsiniz.
Alışverişe kişisel faktörlerin etkisi;
Yapılan araştırmalara göre; havalimanlarında perakende alışveriş yapan kişilerin cinsiyet, yaş, gelir durumu,
HAVACILIK
toplumsal kültürleri ve bulundukları ülke hakkındaki
kişisel düşünce ve yargıları yapacakları alışverişi direkt
olarak etkilemektedir. Örneğin kadınların duty-free
mağazalarından parfümeri ve makyaj ürünleriyle,
giyim mağazalarından kıyafet almayı; erkeklerin ise
daha çok teknolojik ürünleri tercih ettikleri tespit
edilmiştir.
hizmetlerden yararlanan bir kitlenin varlığı da yine
yapılan araştırmalarla tespit edilmiştir. Bu durumda gelecekte özel işletme havalimanlarının sayıları
artacak ve havayollarının kendilerinden hizmet alma
yarışının başlayacağı bir dönem başlayacaktır.
Güvenli ve eğlenceli uçuşlar.
Gelecekte havayolları Özel İşletme Havalimanlarından hizmet alma yarışına başlayacaklar;
Perakende alışveriş ihtiyacına yönelik hizmetler
önceleri yolcuların havalimanlarına ilk giriş yaptıkları
ve check-in hizmetini alıp bagajlarını verdikleri gidiş
salonunda verilirken artık polis kontrolü sonrasında da
verilmeye başlanmıştır. Hatta yolcu geliş salonlarında
da yine aynı hizmet çeşitliliği ile karşılaşılmaktadır.
Sayı olarak az olsa da bazı havalimanlarına, herhangi
bir yere yolculuk yapmak için ya da bir yolcusu olduğu
için gitmeyen, sadece ziyaret amaçlı gidip, perakende
Havalimanı işletmelerinin gözlemlediği parakende alışveriş ihtiyacına yönelik
hizmetler önceleri yolcuların havalimanlarına ilk giriş yaptıkları ve check-in hizmetini
alıp bagajlarını verdikleri gidiş salonunda verilirken artık polis kontrolü sonrasında da
verilmeye başlanmıştır. Hatta yolcu geliş salonlarında da yine aynı hizmet çeşitliliği ile
karşılaşılmaktadır.
31
32
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
33
İLK PİLOT HAVA ŞEHİDİ
TAYYARECİ FETHİ BEY
AYNI ZAMANDA BİR TEKNİSYENDİ…
Türk tarihinin ilk pilot hava şehidi Tayyareci Fethi Bey’in aynı zamanda bir teknisyen
olduğunu biliyor muydunuz? Evet, Fethi Bey mesleğe uçak teknisyeni eğitimi almak
üzere başlamış, daha sonra uçuşa olan tutkusu ile pilot olmuştu. Yüzbaşı Fethi Bey
ve Şam Selahattin Eyyubi türbesinin haziresinde birlikte yattığı Üsteğmen Sadık ve
Üsteğmen Nuri’nin hazin hikayelerini aktararak geçen ay 15 Mayıs’ta andığımız hava
şehitlerimizi bir kez daha hatırlatmak istedik.
İSMAIL ŞEN
Türk tarihinin ilk hava şehitleri İstanbul Kahire seferini
yaparken 27 Şubat 1914’te uçakları düşerek şehit olan
Fethi ve Sadık Beylerdir. Kısa süre sonra aynı seferi yapan diğer uçak da düşer ve bu uçağın pilotu Nuri Bey
de şehit olur. Tarihimizin ilk hava şehitleri Kudüs fatihi
Selahattin Eyyubi’nin türbesinin yanına defnedilirler.
Fethi Bey Kimdir?
Şehitlerimizden Fethi Bey, Türk havacılığına yaptığı
katkılar bakımından öne çıkar. İlk kol uçuşu ve ilk
gece uçuşunu yapması, ilk savaş pilotlarımızdan biri
olması, düşman hatları üzerine bomba atma fikrini ilk
ortaya koyan kişi olması gibi birçok özelliği var.
İstanbul Kahire
seferine çıkan iki
uçağın personeli
Sadık, İsmail Hakkı,
Fethi ve Nuri Beyler
Muavenet-i Milliye
Tayyaresinin önünde.
34
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
Tayyareci Fethi Bey ve Rasıtı Sadık Bey’in şehadet haberinin yer aldığı Donanma Mecmuasının kapağı. Gemideki flamalarda “doğar kuvvet ittihattan”, yani “birlikten
kuvvet doğar” yazıyor. Ancak bu sıradan bir atasözünün kapağa yansıması değil sadece. O günlerde ülkeyi yöneten İttihat ve Terakki’nin adını anmak için bir vesile de...
(Donanma Mecmuası Sayı: 47-48, Şubat-Mart 1914)
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
Ne yazık ki Fethi Bey’in hayatıyla ilgili ayrıntılı bir çalışma yok. Bu nedenle hakkındaki bilgiler her kaynakta
değişebiliyor. Örneğin, Sinemis Oğuz tarafından yapılan
Türk Havacılığı’nda İlkler belgeselinin Fethi Bey’le ilgili
bölümünde 1891 yılında doğduğu belirtilirken, Fethi
Bey’in adına açılmış Özel Şehit Fethi Bey İlkokulu ve
Ortaokulu’nun web sitesinde doğum tarihi 1887 olarak
veriliyor. Ölüm tarihi konusunda da farklı kaynaklarda
farklı günler verilir. Mezar taşlarında ve bazı kaynaklarda 3 Mart 1914 tarihi görülürken, diğer kaynaklarda
Şam’dan havalandıkları ve uçaklarının düştüğü 27
Şubat 1914 tarihi verilir.
Makinist eğitimi için gidip pilot oluyor…
İlk hava şehidi pilotumuzun hayatıyla ilgili ayrıntılı bir
çalışma yapılması dileğiyle bildiklerimizi aktaralım.
Fethi Bey ilköğrenimi sonrası 1901 yılında Bahriye
Çarkçı Mektebi İdadisi’nde eğitime başlar. 1908’de
mezun olur ve çarkçı, yani makinist/teknisyen subay
olarak çeşitli görevlerde bulunur. Askeri fabrikada,
Hamidiye kruvazöründe ve silah tamir fabrikasında
görev yapar. 1912 yılı Temmuz sonlarında İngiltere’nin
Brooklands şehrindeki uçuş okuluna gönderilen
ekipte yer alır. Ancak Fethi Bey, bu okula pilot olmak
üzere gönderilmez. Bir çarkçı deniz subayı olan Fethi
Bey’in İngiltere’ye gönderilme nedeni uçak motorları
ve ahşap karoserlerinin tamiri ile ilgili eğitim almasıdır.
Ancak Fethi Bey makinist olmak üzere gittiği okulda
pilot kurslarına katılır. Uçuşa olan tutkusu, çalışkanlığı
ve yeteneği ile pilot eğitimi için gelen arkadaşlarıyla
İngiltere’nin Brooklands şehrindeki
uçuş okuluna gönderilen ekipte
yer alan Fethi Bey’in İngiltere’ye
gönderilme nedeni uçak motorları ve
ahşap karoserlerinin tamiri ile ilgili
eğitim almasıdır. Ancak Fethi Bey
makinist olmak üzere gittiği okulda
pilot kurslarına katılır.
35
Resimli Kitap
dergisinin Ağustos
Eylül 1329 tarihli
50. Sayısında Fethi
Bey. Fotoğraf
altında yazanlar
yolculuğa çıkmadan
dakikalar önce
çekildiğini gösteriyor:
“İstanbul – Kahire
seyahat-i havaiyesi
müteşebbislerinden
vefakar tayyareci
zabitanımızdan Fethi
Beyin seyahatinden
bir dakika evvel
alınmış fotografileri.
(Foto: Ferid)”
36
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
Fethi Bey merhum
hakkında Kelefem
Hanımefendi
tayyare üzerinde
irad-ı nutuk
ederken. (Donanma
Mecmuası Sayı:
47-48, Şubat-Mart
1914)
arasındaki farkı kısa sürede kapatan Fethi Bey artık bir
pilot adayıdır.
Ancak eğitimleri başladıktan birkaç ay sonra çıkan Balkan Savaşı genç pilot adaylarının okullarını
tamamlamalarını engeller. Geri çağırılan Osmanlı
subaylarıyla İstanbul’a dönen Fethi Bey, eğitimini
İstanbul’da tamamlayarak brövesini alır.
İlk savaş pilotları…
Mezun oldukları gibi Balkan Savaşı’nda görevlendirilen
pilotlarımız aynı anda Yeşilköy hava meydanının oluşması sürecine de katkıda bulunurlar. Balkan Savaşı
Osmanlı isimli Deperdusen model
uçağıyla 800 metreden düşman
hatları üzerinde keşif yapan Fethi Bey,
bu görev sonrasında komutanlığa
uçaktan bomba atılması fikrini
sunar. Düşman hatlarının uçaktan
bombalanması ile sağlanan faydalar
dolayısıyla Fethi Bey’e gümüş liyakat
madalyası verilir.
başlarken elimizde toplam 14 uçak vardı. Bu uçakların
4 tanesi ise eğitim uçağıydı. Bu uçakları kullanacak
pilotlarımızın isimleri ise şöyleydi: Fransa’daki Bucq
Uçuş Okulu mezunları; Yüzbaşı Feza, Salim, Cemal,
Mithat, Fevzi, Teğmen Salim ve Nuri Beyler ile İngiltere’deki eğitimleri yarım kalan Fethi, Fazıl, Abdullah ve
Mehmet Beyler…
Artık Hava subayı olan Fethi Bey, Garp Ordusu’nda
rasat subayı olarak görevlendirilir ve Selanik’e gider.
Ancak Yunan ordusu Selanik’e yaklaştığı sırada iki
uçağı düşmanın eline geçmemesi için yakarak arkadaşlarıyla İstanbul’a döner.
Fethi Bey ve ilkleri…
Kısa süre sonra pilot olarak atanan Fethi Bey, birçok
ilke imza atar. Öncelikle vasıfları açısından bir ilk olan
Fethi Bey, teknisyen eğitimli bir pilot olması dolayısıyla
uçağın her noktasına hakimdir.
Osmanlı isimli Deperdusen model uçağıyla 800 metreden düşman hatları üzerinde keşif yapan Fethi Bey,
bu görev sonrasında komutanlığa uçaktan bomba
atılması fikrini sunar. Düşman hatlarının uçaktan
bombalanması ile sağlanan faydalar dolayısıyla Fethi
Bey’e gümüş liyakat madalyası verilir.
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
1913 yılının şubat ayında gerçekleştirdiği gece uçuşuyla, gece uçuşu yapan ilk Türk pilot unvanını da kazanır
Fethi Bey…
Fethi Bey ilk uzun mesafeli kol uçuşunu gerçekleştiren pilotlardan biridir de... 23 Kasım 1913’te Yeşilköy’den Edirne’ye üç uçaklık bir filo olarak ulaşan Fethi
Bey ve arkadaşları aynı gün geri dönerler.
37
1913 yılının şubat ayında
gerçekleştirdiği gece uçuşuyla, gece
uçuşu yapan ilk Türk pilot unvanını da
kazanır Fethi Bey…
Bu uçuştan bir hafta sonra, uçak alınması için Donanma Cemiyeti tarafından düzenlenen bağış kampanyasının broşürlerinin İstanbul’a dağıtılması için de bir
uçuş yapar Fethi Bey. Bu uçuşu kampanyanın destekçilerinden Belkıs Şevket Hanım ile birlikte gerçekleştiren Fethi Bey, bir Türk kadınının yaptığı ilk uçuşun da
pilotluğunu gerçekleştirir.
ile Kahire arasında bir uçuş planlanır. Bu yolculuk için
Muavenet-i Milliye isimli Bleriot uçağı ile Prens Celalettin isimli Depardussin modeli uçak seçilir. Uçuşa
tüm pilotlarımız gönüllü olur. Sonuçta Muavenet-i
Milliye’ye pilot olarak Fethi Bey, rasıt olarak Sadık Bey,
Prens Celalettin’e pilot olarak Nuri Bey, rasıt olarak da
İsmail Hakkı Bey seçilirler.
İstanbul Kahire uçuşu…
Önce herşey yolunda gider…
Balkan Savaşı Osmanlı için büyük bir hezimetle biter,
herkeste büyük bir hayal kırıklığı hüküm sürmektedir. Hem millete moral vermek hem de uluslararası
planda büyük bir prestij kaybı yaşayan Osmanlı’nın
imajını güçlendirmek için çareler aranır. Dönemin
Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın verdiği kararla İstanbul
Dönemin basınının büyük ilgi gösterdiği uçuş için
hazırlıklar tamamlanır. 2 bin 500 kilometrelik yoldaki
duraklar belirlenir ve bu uğrak yerlerine benzin, yedek
parça gibi gerekli malzeme gönderilir. Toplam 25 saatlik uçuş öngörülen yolculuk iki uçağın 8 Şubat 1914’te
İstanbul’dan törenle yolcu edilmesiyle başlar. Zaman
Resimli Kitap dergisinin
Ağustos Eylül 1329
tarihli 50. Sayısında
yayınlanan bu fotoğraf
da konuyla ilgili sadece
tarihi bilgilerimizin
tartışılır olmadığının
göstergesi. Fotoğraf
altındaki yazıya göre
Fethi Bey’in uçağının
adı “Muavenet-i Milliye”
değil “Müdafa-i Milliye”:
“İstanbul – Kahire
seyahat-i havaiyesinde
Fethi Bey’in rakib
(binici) olduğu
“Müdafa-i Milliye”
tayyaresinin hazirunun
alkışları arasında
Ayastafanos’tan
(Yeşilköy) hareketi.
(Foto: Ferid)”
38
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
Tayyareci Fethi
adına 2005 yılında
Fethiye’de açılan anıtta
şehadetinin 100. Yılı
anma törenleri…
zaman çeşitli nedenlerle zorunlu inişler gerçekleştirseler de iki uçak da yolculuğu başarıyla sürdürmektedir. Fethi Bey, Muavenet-i Milliye isimli uçağıyla Şam’a
ulaştığında yolculuğun uzun ve zor kısmı biter. Bu
gelişmelerden sonra Harbiye Nazırı Enver Bey, Mısır’la
yaptığı telgraf görüşmeleriyle uçakların karşılanmasıyla ilgili programı düzenlemeye başlamıştır. Karşılama komitesinin kimlerden oluşacağı ve yapılacak
konuşmalar ayrıntısıyla belirlenir. Ne yazık ki iki uçak
da hedefine varamayacaktır.
Nuri Bey’in cenazesi de Şam’a getirilir
ve belki de hedefleri olan Kudüs’e
ulaşamadıkları için Kudüs Fatihi
Selahattin Eyyubi’nin türbesinin
haziresine defnedilirler. Nuri Bey’in
ölüm tarihi ile ilgili de belirsizlik vardır.
Şam’daki mezar taşında ölüm tarihi
olarak 8 Mart 1914 tarihi verilirken
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın web
sitesinde 11 Mart 1914 tarihi görülür.
Üst üste iki kaza…
27 Şubat 1914 günü Şam’dan havalanan Yüzbaşı Fethi
Bey yönetimindeki Muavenet-i Milliye, hedefi olan
Kudüs’e ulaşamaz. Yapılan arama çalışmaları sonucu
uçağın enkazı ve şehitlerimizin cansız bedenleri Taberiye gölü yakınlarındaki bir vadide bulunur. Bu sırada
Nuri Bey ve İsmail Hakkı Bey, uçakları Prens Celalettin
ile Halep’ten Şam’a ulaşır ve arkadaşlarının cenazesiyle karşılaşırlar. Bu olay üzerine uçuş planları değişen
Nuri ve İsmail Hakkı Beyler 11 Mart 1914 günü Yafa’dan sahil yoluyla Mısır’a gitmek üzere havalanırlar.
Ancak kısa süre sonra denize düşen uçaktan İsmail
Hakkı Bey sağ kurtulurken pilot Nuri Bey boğularak
şehit olur. Nuri Bey’in cenazesi de Şam’a getirilir ve
belki de hedefleri olan Kudüs’e ulaşamadıkları için Kudüs Fatihi Selahattin Eyyubi’nin türbesinin haziresine
defnedilirler. Nuri Bey’in ölüm tarihi ile ilgili de belirsizlik vardır. Şam’daki mezar taşında ölüm tarihi olarak 8
Mart 1914 tarihi verilirken Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın web sitesinde 11 Mart 1914 tarihi görülür.
Bir kente ismini veren şehit…
Olay büyük bir üzüntü yaratır. Dönemin en şöhretli
pilotu olan Fethi Bey ve arkadaşlarının şehadeti tüm
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
39
Şehitlerimizin Şam Selahattin
Eyyubi Türbesi haziresindeki
mezarlarının son restorasyondan
önceki hali…
"Aslan uçtu" diye söylenir methi;
Bu kutsal toprağın çocuğu Fethi...
Kahrolur darbanla elbet her zeman
Olursa bakış yan ve maksat eğri;
Bak; Fethiye oldu sayende, Meğri,
Kartalım! gölgende hürdür bu vatan.
Behçet Kemal Çağlar
ülkeyi yasa boğar. Fatih Meydanı’na bir hava şehitleri
anıtı dikilir. Fethi Bey’in adı Muğla’nın Meğri kasabasına verilir ve Fethiye yapılır. Bugün Fethiye’de Fethi Bey
adına 2005 yılında açılmış bir de anıt vardır. Aka Gündüz’den Behçet Kemal’e kadar birçok şair Fethi Bey
ve arkadaşları için şiirler yazar. Hatta Sebilci Hafız Hüseyin Efendi tarafından okunan Tayyareci Fethi isimli
bir neveser şarkı da vardır. Şarkının en temiz kaydını
Odeon Türkiye’nin Youtube sayfalarında dinleyebilirsiniz. Sebilci Hafız Hüseyin’in yanık yanık söylediği gibi,
“Ağla annem, ağlamanın yeridir / Tayyareden düşen
oğlun Fethi’dir…”
TAYYARECİ FETHİ
NEVESER ŞARKI
Telli turnam gibi çıktın yuvadan,
Dedi o saklar, kötü gözden yaradan,
Dedim saklar, kötü gözden yaradan,
Yine akşam oldu ezan sesi var,
Bülbüllerin güle karşı yeisi var,
Bülbüllerin güle karşı yeisi var,
O yavrumun benden gayri nesi var,
O yavrumun benden gayri nesi var,
Ağla annem, ağlamanın yeridir,
Tayyareden düşen oğlun Fethi'dir.
Sebilci Hafız Hüseyin Efendi 1914
YAŞAYAN ÖLÜLER
FETHİ VE SÂDIK İÇİN
Gökte bulutlara bir yoldaştınız,
Denizler aştınız, dağlar aştınız,
Nur hilâl gibi uçup taştınız,
En sonra düştünüz toprak üstüne,
Tarihte bir altın yaprak üstüne…
Yok bir küçük şeref, bir küçük duygu!
Kahrımıza kâfî, bir âdî pusu
Bizi ister mi hiç bu toprak, bu su?
Felek bizi atsın toprak üstüne!
Hazana uğramış yaprak üstüne…
Ey Fethi! Ey şehit! Gördü şu cihan
Öldüğü toprakta yeniden doğan,
Kaçanlar önünde uçan kahraman…
Aktı mı kanların toprak üstüne?
Tarihte bir şanlı yaprak üstüne…
Bir lokma ekmeğe vatanı satan,
Bir lahza can için silahı atan,
Irzını düşmanın hırsına katan
Atılsın çürümüş toprak üstüne!
Yazılsın çamurlu yaprak üstüne…
Vatanın ey sadık sadık’ı şehit!
Yükselmenle ettin küfranı tehdit,
Çürük imanları, eyledin tecdit,
En sonunda düştün toprak üstüne,
Tarihte bir anlı yaprak üstüne…
Saklamak gerekmez, duyuyor vicdan
Yalandan ağlıyor size ağlayan
Kurtarsın bu halden bizi yaradan,
Ne yiğitler attık toprak üstüne
Ne kurtlar üşürdük yaprak üstüne!
Kanatlandırdınız Müslümanlığı,
Eflak’a saldınız kahramanlığı,
Yükselttiniz gafil, kör insanlığı
Lekesiz düştünüz toprak üstüne,
Toprakta bir altın yaprak üstüne…
Şerefe, hayata layık olanlar,
Vatana, millete sadık olanlar,
Vicdanlar fethine saik olanlar
Düştüler gittiler toprak üstüne…
Tarihi nurlayan yaprak üstüne…
Asıl ölü biziz, asıl cansız biz,
Siz imanlısınız, asıl kansız biz,
Siz şereflisiniz, asıl şansız biz,
İşte siz düştünüz toprak üstüne,
Tarihte bir altın yaprak üstüne…
Hamiyet ağlasın, gayret ağlasın!
Sahibi kalmayan şevket ağlasın!
Sadık’la Fethi’ye millet ağlasın!
Düştüler gittiler toprak üstüne…
Tarihi ağlatan yaprak üstüne…
Ey çifte şehitler, çifte kahraman!
Şahittir sizlere yerle asuman
Yokluğu örttünüz varlıkla heman
Düşmediniz asla toprak üstüne,
Düştünüz bir şanlı yaprak üstüne…
17 Şubat 1329
(2 Mart 1914)
Aka Gündüz
40
BİLİM TEKNİK
BAYRAKTAR
TAKTİK İHA
Geçtiğimiz ay düzenlenen IDEF 2015
Savunma Sanayi Fuarı’nda gözlemlediğim
konulardan biri yerli İHA (insansız hava
araçlar) malzeme teknolojileri ve havacılık
sanayisi idi.
CELAL BATUR
B
u ay sizlere bahsedeceğim milli gururlarımızdan
biri BAYKAR Makina tarafından üretilmiş olan
BAYRAKTAR Taktik İHA.
Genel Bilgiler
Orta İrtifa ve Uzun Menzil (MALE) sınıfı İHA konseptine uygun olarak geliştirilen Taktik İnsansız Hava
Aracı Sistemi, dünya klasmanında en ileri teknolojik
seviyede geliştirilen keşif ve gözetleme aracıdır. “Taksi,
Kalkış, Seyir, İniş ve Park”tan oluşan tam otomatik
uçuş kontrol özellikleri milli ve özgündür. Üç yedekli
uçuş kontrol sistem mimarisi, özgün seyrüsefer ve
sensör füzyonu uygulamaları ile dünyanın en iyileri ile
rekabet etmektedir.
Bayraktar Taktik İHA Sistemi, 2009 yılının Eylül-Ekim aylarında resmi heyet huzurunda gerçekleştirilen uçuş testlerinde, hedeflenen tüm performans
kriterlerini başarıyla tamamlamıştır. Bu uçuş testleri
esnasında dünyada hiçbir alternatif İHA Sisteminde
bulunmayan (Predator, Heron vb. dahil) hangardan
çıktığı andan itibaren tam otomatik taksi, kalkış,
uçuş, iniş, frenleme ve tekrar hangara dönüş gibi
özellikler sergilenmiştir. Rekabet usulüne dayalı
olarak yürütülen bu uçuş testlerinde başarılı olan tek
sistem Bayraktar İHA olmuştur.
BİLİM TEKNİK
41
42
MODELCİLİK
UÇAK MODELLERİ KÜÇÜK AMA
TEKNOLOJİLERİ VE TUTKUSU BÜYÜK
Yaz aylarında güzel bir hobi olarak değerlendirebileceğiniz, çocuklarınıza uçuş tutkusu
kazandırabileceğiniz model uçakçılıkla ilgili röportajımızı, ülkemizde model uçak denilince
ilk akla gelen isimlerden biri olan İsmet İlhan’la gerçekleştirdik. İsmet İlhan, model uçak
öğretmeni ve Türkiye Hava Sporları Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Üyesi...
UTED: Uçak modelleri ve modelciliğinin türleri
nelerdir?
İsmet İlhan: Model demek var olan bir cismin üç
boyutlu küçültülmüş hali demektir. Günümüzde birçok
çeşit model uçaklar vardır. Bunların isimleri ve özellikleri şöyle sıralanabilir:
R/C Model Uçak: Dinamik modeller hem elektrikli
olup hem de yakıtlı diye tabir ettiğimiz model uçak
çeşitleridir.
Salon Model Uçak: Havadan daha hafif uçaklardır.
Salon model uçağın en ağırı 5 gram, en hafifi ise 1,5
gramdır.
Jet Türbinli Modeller: Bir savaş uçağı ya da bir yolcu
uçağının bire bir aynısıdır ve aynı tepkiyi verir. Uçağın
çalıştırılması ve motor sesi de aynıdır.
Ölçekli Model Uçak: Bu modeller de gerçeğinin benzeridir Görüntüsü de çalışma düzeni de aynıdır. Bu tür
model uçaklar daha çok ileri seviyeli modelciler tercih
MODELCİLİK
43
Model uçak
yarışmaları
model uçakçılığın
okullarımız
arasında hızla
yayılmasına katkıda
bulunuyor.
Silivri Yarı Açık
Cezaevi’ndeki model
uçak kursunda
İsmet İlhan ve
kursiyerler…
etmektedir. Acemi bir kişinin uçuracağı bir model uçak
değildir. Hem uçuş bakımından hem de uçağın bire bir
olmasından dolayı oluşan ağırlık uçurmayı zorlaştırmaktadır.
Model Planör Uçak: Tamamen sıcak hava (termik)
yardımı ile uçmaktadır.
Tel Kontrollü Model Uçak: Adından da anlaşılacağı
gibi bu uçaklar uzaktan kumanda ile kontrol edilmez.
Tamamen tel yardımı ile kontrol sağlanır.
Serbest Model Uçak: Aslında havacılığın temeli olan
serbest, yani lastik motorlu uçaklardır bizler de model
uçağa başlarken önce bu tip modellerle başlarız.
UTED: Uçak modelciliği nerede ve ne zaman
başlamıştı?
İsmet İlhan: Model uçak 1940’lı yıllarda Amerika’da
serbest model uçaklarla başlanmıştır. O günkü koşullar ve teknolojinin kısıtlı imkanları ile serbest model
uçaklarda sadece dönüşleri sağlamak amacı ile tek
44
MODELCİLİK
kanallı başlanıp günümüze kadar gelinmiştir. Yani radyo sistemlerinin üstüne transistor entegre devrelerle
birlikte gelişmesi ile bugünkü ileri duruma gelinmiştir.
Bugün gelişmiş ülkelerin birçoğunda model uçak
uçurma faaliyetleri çeşitli havacılık kulüpleri kurularak devam etmektedir. Böylece kişiler kontrol altına
alınarak olası kazalar da önlenmektedir.
UTED: Radyo sistemlerin gelişmesiyle model
uçaklar da gelişmiştir dediniz. Kumandalarla ilgili de
bilgi verir misiniz?
İsmet İlhan: Bugünkü kullandığımız model uçak kumandaları 4 kanaldan başlayıp 14 veya 18 kanala kadar çıkar. RC Kumandaların temel kanalları şunlardır:
Kanal Ailereon: Kanatçık
Kanal Elevatör: İrtifa Dümen
Kanal Throtle: Gaz veya Motor
Kanal Rudder: Dönüş Dümeni
Tabii bu sayı günümüzde daha da artmaktadır. Buna
örnek verecek olursak, eğer ölçekli model yapıyorsak
iniş takımlarını açılır kapanır yapabiliriz. Ya da akrobasi
Genelde bu hobiye başlamak isteyenler uçakların
görüntüsüne aldanarak karar verirler. Buna örnek
verecek olursak bir akrobasi modeli veya İkinci
Dünya Harbinin en popüler uçaklarından birisi
olan P51 MUSTANG görüntü olarak harika uçaklar
olabilirler ama acemiler uçuramaz…
modeli yapıyorsak ve bir bir gösteri uçuşu gerçekleştireceksek “smoke” yani renkli duman ya da sade
duman çıkarabiliriz.
UTED: Uçak modelciliğinin aşamaları nelerdir,
nereden ve nasıl başlanmalıdır?
İsmet İlhan: Genelde bu hobiye başlamak isteyenler
uçakların görüntüsüne ve yapısına aldanarak karar
verirler. Buna örnek verecek olursak bir akrobasi
modeli veya İkinci Dünya Harbinin en popüler uçaklarından birisi olan P51 MUSTANG görüntü olarak
harika uçaklar olabilirler… Oysa bu bahsettiğimiz uçak
alttan kanatlı ve ölçekli modeldir. Bu nedenle uçurmak zordur ve acemi bir kişi için hiç uygun bir model
uçak değildir. Tercih edilmesi gereken ilk öncelikle
“Üsten Kanatlı Eğitim Modeli” olmalıdır. Böyle bir
uçakla başlamak hem sizler için çok kolay olur hem
kırım yaşamazsınız. En önemlisi de hobinizden keyif
alırsınız. Tabii bir sonraki aşamaya geçtiğinizde de
MODELCİLİK
Tercih edilmesi gereken ilk öncelikle
“Üsten Kanatlı Eğitim Modeli”
olmalıdır. Böyle bir uçakla başlamak
hem sizler için çok kolay olur hem
kırım yaşamazsınız. En önemlisi de
hobinizden keyif alırsınız.
çok rahat edersiniz. Böyle bir hobiye başlıyorsanız en
önemli hususlardan birisi de yalnız olmamalısınız. Ya
bir havacılık kulübüne gitmelisiniz ya da bu işi iyi bilen
birilerinden yardım almalısınız. Asla yalnız başınıza
uçak uçurmayın!
UTED: Yeni başlayanların seçeceği uçak modelinin
önemini vurguladınız. Bu konuyu biraz daha açar
mısınız?
İsmet İlhan: Yeni başlayanların kullanacağı model
uçakların özellikleriyle ilgili şunları söyleyebilirim:
Öncelikle model uçağınız üsten kanatlı eğitim modeli
olmalıdır. Bunun sebebi eğitim modelleri yavaş uçar.
Böylece siz bir problem yaşadığınızda yanınızda bulunan öğretmenin müdahalesi için zaman kalmış olur.
İkinci olarak model uçağınız çok stabil olmalı. Yani
hazır uçak alıyorsanız ağırlık merkezi (CG) çok çok
iyi dengelenmeli. Bu da havada anormal bir durum
yaşanırsa müdahale etmenizi kolaylaşır.
45
46
MODELCİLİK
Seçtiğiniz model uçak asla karma karışık olmamalı.
Hem kolayca anlaşılmalı hem de rahat ve düzgün
toplanmalıdır.
En önemlisi de seçimi yapmadan önce modelcilik
geçmişi olan birisinden yardım alınmalıdır.
UTED: Model uçaklar küçük görüntülerinin
de katkısıyla oyuncak gibi algılanıyor. Oysa
siz anlatırken büyük bir ciddiyetle uyarılarda
bulunuyorsunuz. “Model uçaklar oyuncak değildir”
demek doğru olur mu?
İsmet İlhan: Kesinlikle… Model uçak asla ve asla
oyuncak değildir! Unutulmaması gereken en önemli
husus, uçururken veya tamir ederken tedbir elden
Model uçak asla ve asla oyuncak
değildir! Unutulmaması gereken en
önemli husus, uçururken veya tamir
ederken tedbir elden bırakılmamalıdır.
Tedbirsiz davranırsanız ya da yalnız
uçuruyorsanız ciddi sonuçları olabilecek
kazalara neden olabilirsiniz.
bırakılmamalıdır. Tedbirsiz davranırsanız ya da yalnız
uçuruyorsanız ciddi sonuçları olabilecek kazalara
neden olabilirsiniz. Havacılığın tüm kuralları kesindir
ve bu kurallara uyulmamasının bedelleri ağırdır. Bu
yüzdende şu sözü asla unutmamalıyız: “Havacılığın
tüm kuralları kanla yazılmıştır!” Eğer ben bir hata yaparsam ya kendi hayatımı ya da bir başkasının hayatını
tehlikeye sokarım. Havacılıkta öğreneceğiniz birçok
bilgiyi model uçakta öğrenirsiniz. Bu yüzden havacılığın temeli model uçaktır. Çünkü model uçaktaki
uçuş teorisi gerçekle aynıdır. Bizim gerçek pilotlardan
tek farkımız, onlar uçağın içinde biz ise dışındayız. Bu
yüzden kurallar tamamen aynıdır.
UTED: Uçak modelciliğine başlama yaşı nedir?
Model uçak eğitimi nerelerden öğrenilir?
İsmet İlhan: Evet model uçak hobisine başlama yaşı
vardır. 11 yaşından gün almış, kız ya da erkek her
birey, ilçelerinde bulunan Türk Hava Kurumu Şubelerine müracaat edebilir. Günümüzde birçok okulda
bu konu üzerine eğitim almış öğretmenler de var.
Bu öğretmenlerden de yardım alınabilir. 11-16 yaş
arasındaki gençlere öncelikle Model Uçak Başlangıç
Kursu veriliyor. 16 yaşından gün alanlar ise model
uçak kursunun bir üst basamağı olan Model Uçak Tekamül Kursu alabiliyorlar. 18 yaşından itibaren de RC
model uçak yapılabiliyor. Burada önemli olan, erken
yaşta alınan her eğitimin ileride çok işe yarayacağının
unutulmaması. Havacılık sektörüne adım attığınızda
size sorulacak ilk sorulardan birisi “neden havacılık”
MODELCİLİK
oluyor. “Küçük yaşlardan beri tutkumdu ve model
uçak eğitimleri aldım” cevabını verenler diğerlerinin
önüne geçerler. Bu bilgi havacılığa başlayacak olan
gençlere ufak bir tüyo.
UTED: Uçak modelciliğinin en büyük sorunları
nelerdir?
İsmet İlhan: Öncelikle doğru dürüst uçuş alanlarının
olmaması. Sportif havacılık parklarının henüz ülkemizde kurulmaması... Bizler bugün İstanbul’da uçuşa
gitmek için evimizden çıkıp en az 60 km yol yapıyoruz.
Bunun bir de dönüşü var. Şehir içinde model uçak
uçuramazsınız. Uçurmaya kalksanız bile uçuş bölgesinde hem muhtara hem de jandarmaya haber vermek zorundasınız. Artık günümüzde çok güzel model
uçak pistleri de var: Usta Kanatlar Model Uçak Pisti,
İstanbul Model Uçak Pisti, Kayseri Talas Model Uçak
Pisti ve Yozgat Model Uçak Pisti. Bence bu pistlerin
sayıların daha da artması ve yaygınlaşması lazım…
UTED: Türkiye model uçakçılıkta dünya ile
kıyaslandığında ne durumdadır?
İsmet İlhan: Az önce sıraladığım eksiklikleren sonra
sanırım Türkiye de modelciliğin ne aşamada olduğu
ortadadır. Bu durumu bir örnekle de pekiştirelim.
Salon model uçakta Çubuk Model sınıfında dünya
rekoru 46 dakikadır ve uçağın toplam ağırlığı 1,1
gramdır. Türkiye rekoru ise 12 dakikadır ve uçağın
toplam uçuş ağırlığı 1,5 gramdır. Fakat insansız hava
araçları konusunda dünyada en iyi üç ülkeden biriyiz.
Ayrıca son yıllarda çeşitli üniversitelerimiz yurt dışında
düzenlenen müsabakalarda özgün uçak tasarımı konusunda bayağı gelişme kaydetti. Bence daha da ileri
gidebilmemizi engelleyen en önemli faktör sanırım
malzeme. Bizler malzemeyi 2 ya da 3 ay bekliyoruz.
Bu sorunu da çözersek başarı çıtamız daha da artacaktır. Gelen malzeme gümrüklerde çok takılıyor. Bu
yetmezmiş gibi kutunun içinde ne var diye bakılırken
malzemelere çok ciddi zararlar veriliyor.
Salon model uçakta Çubuk Model
sınıfında dünya rekoru 46 dakikadır
ve uçağın toplam ağırlığı 1,1 gramdır.
Türkiye rekoru ise 12 dakikadır
ve uçağın toplam uçuş ağırlığı 1,5
gramdır. Fakat insansız hava araçları
konusunda dünyada en iyi üç ülkeden
biriyiz.
47
48
MODELCİLİK
• Liseler Arası TYU 2015 Yarışması: Bu yıl ilki gerçekYeni başlayanlar kesinlikle tek başlarına
model uçak uçurulmamalı... İkinci
olarak modelciliği iyi bilen birisinden
ve THK şubelerinden destek alınmalı.
Hazır model alıyorsanız kitapçığı çok iyi
okumalı ve çok iyi analiz ettikten sonra
modeli toplamaya başlamalısınız. Uçuş
kurallarına çok iyi uyulmalıdır.
UTED: Türkiye’de model uçak etkinlik ve yarışmalar
nelerdir?
İsmet İlhan: Türkiye’de yapılan başlıca yarışmalar
şunlardır:
• Ulusal Salon Model Uçak Yarışması: Yılda üç kez
yapılıyor. Hava Harp Okulu, İstanbul Teknik Üniversitesi, Pemuk ve Büyükçekmece Sportif Havacılık
Kulübü düzenliyor.
• Türkiye Fun Fly Yarışması: Altı ayak üzerinden
yapılıyor.
• 2 Metre Planör Yarışması
• Ulusal Plastik Model Yarışması: Bu yıl 26.’sı düzenlendi. Hava Harp Okulu ve Havacılık Müzesi düzenliyor.
• FFD: İki yılda bir Türk Hava Kuvvetleri ve Hava Harp
Okulu düzenliyor. Burada tamamen özgün tasarım
modeller yarışıyor.
11 yaşından
gün alan herkes
model uçak
kurslarına
katılabilir.
leşecek. Milli Eğitim Bakanlığı ve Bursa Tophane
Endüstri Meslek Lisesi düzenleniyor. Bu yarışmada
da istenen özgün tasarım modeller yapılması.
• DBF (Tasarla Yap Uçur Yarışması): ABD’de yapılan,
önce kuralların açıklandığı ve özgün tasarımların
yarıştığı bir müsabaka. Genellikle havacılık meslek
yüksekokulları ve teknik üniversitelerden takımlar
katılır. Her yıl bizim ülkemizden sekiz takım iştirak
ediyor. Dünya genelinde toplam 120 takım yarışıyor.
• F3A Türkiye Şampiyonası: Bu yarışmada ilk üçe
giren yarışmacılar aynı zamanda Milli Takım’a seçilip
uluslararası yarışmalarda ülkemizi temsil etmektedirler.
Bu yarışmaların bir çoğu havacılık kulüplerinin gayretleriyle gerçekleşir. Türk Hava Kurumu Model Uçak
Okulu yarışmalara hem gözlemci hem de hakem
desteği vermektedir.
UTED: Model uçak hobisi ile ilgilenmek isteyenlere
tavsiyeleriniz nelerdir?
İsmet İlhan: Öncelikle ve kesinlikle yalnız başlarına
model uçak uçurulmamalı... İkinci olarak modelciliği iyi
bilen birisinden ve THK şubelerinden destek alınmalı.
Hazır model alıyorsanız kitapçığı çok iyi okumalı ve çok
iyi analiz ettikten sonra modeli toplamaya başlamalısınız. Uçuş kurallarına çok iyi uyulmalıdır. Kazaları önlemenin yolu bu kurallara uymaktan geçer. Tüm modelci
sevdalılarına kırımsız ve keyifli uçuşlar diliyorum.
50
TEKNİK
TÜRBÜLANS
Türbülans, hem hava trafik hizmetinin etkin
bir şekilde verilmesini engelleyen hem
de uçakları olumsuz etkileyen unsurların
başında gelir. Türbülans, “doğada basınç,
nem, sıcaklık, yoğunluk ve hava akımlarının
hareket yönlerine bağlı olarak hava
kütleleri arasında düzensiz hareketlerin
oluşması” olarak tanımlanabilir. Havacılıkta
türbülansın dereceleri, hafif (light), orta
(moderate) ya da şiddetli (heavy) olarak
ifade edilir.
GONCA GÜLER Atc Hava Trafik Kontrolörü Tatca Yönetim Kurulu Üyesi
Oluşumlarına göre türbülanslar
Konvektif türbülans, yer yüzeyinin özelliğine bağlı
olarak farklı ısınma ya da soğuma sebebiyle oluşan
dikine hava akımıdır. Su, kaya, kum ya da toprağın aynı
hava koşullarında ısınma ve soğuma hızları farklıdır.
Bu farklılık, bu yüzeyler arasında sıcaklık ve basınç
farkı meydana getirerek hava akımının oluşmasına
sebep olur.
Yer yüzeyindeki suni ya da doğal herhangi bir mania
nedeniyle, hava akımlarının normal yön ya da hızlarının değişmesi sonucunda ise mekanik türbülans
oluşur.
Atmosferin değişik katlarında ve kısa mesafeler
içerisinde rüzgarın yön ve şiddetinde meydana gelen
değişiklikler nedeniyle oluşan türbülans ise hamle
olarak adlandırılır. Atmosferin üst katlarında oluşan bu
türbülans Jet Streamlerin, yani oldukça hızlı troposfer
seviyesinde görülen batı rüzgarlarının etkisiyle meydana gelmektedir.
Sıcaklık sapması türbülansı, atmosferin herhangi bir seviyesinde ve dar bir hava sahası içerisinde,
ani sıcaklık değişimine bağlı olarak meydana gelen
türbülanstır.
TEKNİK
Herhangi bir cephe sistemi içerisinde o sistemin
özelliğine bağlı olarak oluşan dikine hava akımları ise
cephe türbülanslarını oluşturur.
Hava araçları açısından önemli hava hadiselerinden
birisi olan açık hava türbülansı ise, tahmin edilememesi sebebiyle şiddetine bağlı olarak tehlikeli sonuçlar
doğurabilmektedir. Genellikle 15000 feet ve üzerinde,
bulut dışında açık havada oluşur.
Doğal türbülansın etkilerini azaltmak…
Tüm bu türbülanslardan tamamen kaçınmak imkânsızdır. Ancak etkilerinin azaltılabilmesi için pilot
uçuş rotasında değişiklik ya da türbülans raporu
bulunmayan bir seviyeye alçalış ya da tırmanış talep
edebilir. Hava trafik kontrol hizmeti verilirken, kontrolörler pilotlardan aldıkları raporlar neticesinde o yolu
kullanacak olan diğer kaptanları türbülans konusunda
bilgilendirirler.
Kuyruk türbülansı
Bunların yanı sıra türbülansların bir uçağın diğerini
etkilediği sırada oluşan dümensuyu ya da kuyruk
türbülansı diyebileceğimiz bir çeşidi de mevcuttur.
51
Dümensuyu türbülansı, vorteks ya da kuyruk türbülansı olarak da adlandırılan bu hava değişimi, herhangi
bir hava aracının rule ya da uçuş esnasında kanat
uçlarından geriye doğru yayılarak arkasında meydana
getirdiği kısa süreli türbülanstır. Yapılan ölçümlerde
vortekslerin hızlarının saniyede 100 metreye kadar
çıktığı saptanmış durumda. Ağır uçakların ardından
oluşan vortekslerin etkisi ise en az 2 dakika sürüyor.
Nitekim bu girdaplar kararlı yani uzun süre sabit
kalabilen akımlar yaratıyor. Özellikle büyük uçağın yarattığı bir türbülans, arkasından gelecek olan uçak için
tehlike oluşturabilir. Özellikle kanat uçlarında oluşan
ve büyük kanatlarda daha etkili olan bu türbülansın
kalkış ya da iniş yapan, uçaklar arasında uygulanan
ayırma minimumlarının belirlenmesinde önemli etkisi
vardır. Bu nedenle hava trafik hizmeti verilirken uçak
kategorilerindeki ayırmada temel olarak bu durum
esas alınmaktadır. Havacılık kuralları ile uçak türlerine
ve büyüklüklerine göre bir takip mesafesi belirlenmiştir. Bu türbülansı yönetebilme amaçlı olarak uçakların
kanatlarına, kanatçık ya da kıvrık kanat (winglet) adı
verilen yukarıya doğru kavisli uçlar takılır. Bu kanatçıklar sürtünmeyi azalttığı gibi itiş performansını arttırmakta ve aynı zamanda yakıttan tasarruf edilmesini
sağlamaktadır.
Hava araçları açısından önemli hava hadiselerinden birisi olan açık hava türbülansı ise, tahmin
edilememesi sebebiyle şiddetine bağlı olarak tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Genellikle 15000
feet ve üzerinde, bulut dışında açık havada oluşur.
52
TEKNOLOJİ
TÜRKLERİ UZAYA
THOR TAŞIYACAK
Galiba uzay teknolojilerinde biraz daha atağa geçtik desek yeridir.
Geçtiğimiz aylarda yaptığım araştırmalarda gözüme ciddi bir proje takıldı. İsmi
Thor… Bu yeni proje “space shuttle” kavramını biraz değiştirecek projelerden biri
gibi görünüyor.
UFUK ŞARMAN
Kısasa bilgi verirsek, Türkiye kendi uzay aracını
üretmek için harekete geçti. TÜBİTAK’ın THOR adını
verdiği projede geleceğin uzay araçları ile hipersonik taşıma araçlarının tasarımı ve geliştirilmesi
yapılacak.
Tüm dünyada uzaya gitmenin kolaylaşacağı yeni
bir dönem hayali kurulurken, gelişmiş ülkeler
insanları dünya dışına taşıyacak araçların yapımında birbiriyle yarışır hale geldi. Türkiye de bu yarışa
seyirci kalmadı.
TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü
bilim adamları, gelecekte Türkleri uzaya taşıyacak
tamamen yerli mekik hazırlığı için THOR adını ver-
dikleri projeyi faaliyete geçirdi. THOR’da geleceğin
uzay araçları ile hipersonik taşıma araçlarının
atmosferden rahat geçişleri için neler yapılması gerektiği ele alınacak. Yüksek ısılı atmosfer
geçişlerinde uzay araçlarında oluşacak sürtünmeden kaynaklı ısınmaların en aza indirgenmesi için
çalışmalar yapılacak.
Adını mitolojideki en güçlü tanrılardan biri olan
Thor’dan alan projede ‘ısıl koruma tekniği’ baz
alınacak. Burun ve kanatları yüksek ısıya maruz
kalan uzay mekiklerinin bu bölgelerdeki uçuşu
da etkileyen yuvarlak hatları yeniden değerlendirilecek. THOR ekibi hem uçuş performansının
TEKNOLOJİ
artırılması hem de atmosfer geçişinin sorunsuz
yaşanması için yeni projeler geliştirecek.
Uzay araçları bir gezegenin atmosferine girdiklerinde
oldukça yüksek ısıl yüklere maruz kalırlar ve bu araçların içini korumak için bir ısıl koruma sistemine (IKS)
ihtiyaç vardır. Space Shuttle Orbiter gibi, en gelişmiş,
tekrar kullanılabilir uzay araçları için ısıl kontrol
kavramı, genel olarak, ısıl yüklerin uzay aracı için
uygun bir dış şekil ve giriş yörüngesi seçerek kontrol
edilebilmesi gerçeği üzerine kurulmuştur. Daha karmaşık bir ısıl kontrol sistemi ise henüz oluşturulmamış durumdadır. Isıl dengeler, bölgesel ısı akışı için
gerekli olan yalıtım kalınlığı bilgisi kullanılarak sadece
bölgesel olarak uygulanmaktadır.
Sonuç olarak, burun ve kanatların hücum kenarları
gibi yüksek ısıl yüklere maruz kalan araç parçaları
yuvarlak hatlara sahiptir. Aerodinamik olarak yuvarlak hatlar dezavantajdır, çünkü aracın uçuş performansını önemli oranda düşürmektedir.
Geleceğin uzay araçları için, uzun vadede, uçuş
performansını geliştirmek için önemli değişiklikler
yapma ihtiyacı vardır. Yeni nesil yörünge araçlarının
ve hipersonik taşıma araçlarının büyük bir kısmının
etkili operasyon için çabuk uçuş kontrolü vardır, fakat
keskin olmayan, yuvarlak parçalarla bu isteri karşılamak mümkün değildir.
Bununla birlikte, yuvarlatmada yapılacak önemli
bir azaltma mevcut ısıl kontrol sistemlerinin yeteneklerini aşan yüksek ısıl yüklere neden olmaktadır.
53
Geleceğin ısıl kontrol kavramlarının bu zorlukları
teknik olarak kapsayacak şekilde tanımlanması
gerekmektedir.
THOR projesi, konu olarak, geleceğin uzay araçlarının
ve hipersonik taşıma araçlarının atmosferik girişlerine odaklanan yeni, yıkıcı ısıl yönetim fikirlerinin
geliştirilmesine odaklanmıştır.
Sert ısıl çevre şartlarıyla mücadele edebilmek için iki
seçenek gündeme gelmektedir:
• Pasif soğutma teknikleri
• Aktif soğutma teknikleri.
Her bir seçenek için iki ayrı ısıl kontrol kavramı
üzerinde detaylıca durulacaktır. Üzerinde durulacak tüm kavramlar için ortak olarak, IKS’lerinin ısıl
yeteneklerini artırmak ve tolare edilebilir ısıl yükleri
maksimum seviyeye çıkarmak için küreselleşmiş
yaklaşımlar kullanılacaktır.
kaynak: tubitak.gov.tr
THOR projesi, konu olarak, geleceğin uzay araçlarının
ve hipersonik taşıma araçlarının atmosferik girişlerine
odaklanan yeni, yıkıcı ısıl yönetim fikirlerinin
geliştirilmesine odaklanmıştır.
54
TEKNİK
UÇUŞ EĞLENCE
SİSTEMLERİ
Uçuş Eğlence (IFE, In-Flight Entertainment) Sistemleri, yolcuların uçuş boyunca
eğlenmesini, iyi vakit geçirebilmesini sağlamak üzere müzik, film, oyun, alışveriş, uçuş
bilgileri, internet, haberleşme hizmetleri vb. interaktif hizmetler sağlayan bir sistemdir.
Bu sistemler ile sunulan hizmetler, yolcuların havayolu şirketi üzerindeki izlenimlerini
ve (özellikle de uzun mesafe uçuşlarında) şirket seçimlerini etkiler hale gelmiştir.
SINEM KAHVECİOĞLU Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi
IFE sistemlerine duyulan ihtiyaç, hem yolcu konforu açısından,
• Yolcuların uçuş süresi boyunca keyifli vakit geçirmelerini sağlamak ve
• Yolcuların kapalı bir alanda ve yüksekte olmaları nedeni ile uçuş korkularını engellemek/azaltmak
Hem de şirketler açısından
• Yolcular üzerinde iyi bir izlenim bırakma istekleri
• Gelişen pazarda rakiplerine karşı farklılık yaratarak pazarda tutunma istekleri ve
• Reklam ve alışveriş sistemleri ile ticaret yapma istekleri gibi sebeplerden her geçen gün daha da
artmaktadır.
Science And
Mechanics
dergisinin Kasım
1961 sayısında
yayınlanan ve
uçuş eğlence
sistemlerindeki
son gelişmeleri
aktaran yazı.
TWA 1961 yılındaki reklamlarında
uçuş eğlence sistemlerini öne
çıkarıyordu.
TEKNİK
55
56
TEKNİK
Dünden bugüne…
Aslında günümüzden çok uzun yıllar önce ilk adımlarını atan IFE hizmetleri ve sistemleri, 1960’lara kadar
ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görememiştir. Bu tarihe
kadar yolcular için kitap okumak, pencereden dışarıyı
izlemek ve kendi aralarında sohbet etmek, sunulan
sınırlı hizmet ve uygulamalar sebebiyle uçuş eğlence
sistemlerinden daha keyif verici bulunuyordu.
IFE hizmetlerinin ilk sunumu 1921 yılında Aeromarine Airways şirketine ait bir amfibi uçağının uçuşu
esnasında gösterilen “Howdy Chicago” adlı film ile
gerçekleşmiştir. Sonrasında, Nisan 1925’te Imperial
Airways tarafından Londra-Paris uçuşunda “The Lost
World” isimli film gösterime sunulmuştur. Zeplinlerin
ticari uçuşta yerlerini almalarıyla birlikte, 1936 yılında,
Hindenburg zeplini ile Amerika-Avrupa arasındaki iki
buçuk günlük yolculukta piyano dinletisi IFE hizmeti
olarak sunulmuştur. İkinci Dünya Savaşı yıllarında ve
sonrasında ise projeksiyonla film gösterimi uygulamaları ile IFE kapsamında hizmet sunulmaya devam
edilmiştir. 1960’lı yıllara kadar önemli bir gelişme
gösteremeyen IFE hizmetleri ve sistemleri, özellikle
1961’de Inflight Motion Pictures adlı şirketten David
Flexer’ın ticari uçaklar için 16 mm film sistemini geliştirmesi ile hızlanmış ve aynı sene içinde bu sistem
ile ilk uzun metrajlı film gösterimi bir ticari hava yolu
şirketinin uçuşunda yapılmıştır. 1963 yılında, AVID
Airline Products şirketi, Trans World Airlines için yolcuya özel ilk pnömatik kulaklıkları geliştirip kullanıma
sunmuştur. 1971 yılında TRANS COM şirketinin 8
mm’lik film kasetlerini geliştirmesi ile birlikte kabin
görevlilerinin, uçuş sırasında filmleri değiştirmesi ve
kısa konulu programları yüklemesi mümkün olmuştur. 1979 yılında ise pnömatik kulaklıklar bazı uçuş-
IFE hizmetlerinin ilk sunumu
1921 yılında Aeromarine Airways
şirketine ait bir amfibi uçağının
uçuşu esnasında gösterilen “Howdy
Chicago” adlı film ile gerçekleşmiştir.
Sonrasında, Nisan 1925’te Imperial
Airways tarafından Londra-Paris
uçuşunda “The Lost World” isimli film
gösterime sunulmuştur.
TEKNİK
Imperial Airways’in Nisan 1925’teki Londra-Paris uçuşunda gösterilecek
“The Lost World” isimli filmin 35 mm kopyaları uçağa alınıyor.
lardaki Premium Class yolcuları için yerini elektrikli
kulaklıklara bırakmıştır. 1980’lerin başlarında geniş
gövdeli uçaklarda film gösterimi için CRT tabanlı
ekranlar kullanılmaya başlamıştır. 1985 ve 1989 yılları
arasında ilk kişisel müzik çalar ve ses geçirmeyen
kulaklıklar IFE sisteminde yerini almıştır. 1988 yılında
ise günümüzdeki sistemin ilk hali olarak 2,7 inçlik LCD
ekranlara ve kişisel kulaklıklara sahip bir sistem, Airvision Company şirketi tarafından Northwest Airlines’a
ait bir B747’de kullanılmak üzere tanıtılmıştır. 1990’dan
sonra ise Uçak Eğlence Sistemleri uçak kabin dizaynında çok önemli bir yer edinmiştir. 1990’lı yıllarda tüm
geniş gövdeli uçaklara ve devamında 2000’li yıllarda da
pek çok orta/dar gövdeli uçaklara bu sistemler monte
edilmiştir. Kullanılan sistemler/sistem bileşenleri
ve sunulan hizmetler, maliyet hesabı ve ağırlık gibi
nedenlerle farklılık gösterse de, bu sistemler kabin
sistemleri içinde önemli ve vazgeçilmez bir bileşen
haline gelmiştir. Aynı zamanda sunulan hizmetlerin
çeşitliliği ve kalitesi hava yolu şirketleri açısından da
bir prestij, pazarlama yöntemi ve tercih edilme sebebi
olarak da öne çıkmıştır. IFE sistemlerinin yarattığı pazar havayolu şirketlerinin yanı sıra Panasonic Avionics
Corp., Thales Group, Rockwell Collins, LiveTV, Rosen
Aviation, PS Engineering, Flight Display Systems,
Avionics Innovations, Honeywell ve Mid. Conitent Cont-
57
The Lost World, havada izlenecek ilk filmlerden biri
olarak yeterince fantastikti…
rols gibi üretici firmalar için de önemli bir alan haline
gelmiştir.
Emniyet, Maliyet ve Yazılım…
Sistem tasarımında sistem emniyeti, maliyet, yazılım
güvenirliliği ve kullanıcı uygunluğu en önemli kriterlerdir. Sistemin metrelerce kablo içermesi ve bu kablolarda oluşabilecek olası bir ark/kaçak gibi durumların
ana sistemi etkilemesi veya büyük arızalarına sebep
olabilme ihtimaline karşı IFE sistemi uçağın ana
sistemlerinden ayrı, izole bir şekilde, gerekli sertifikalandırmalardan geçen ürünlerle oluşturulmaktadır.
Havayolu firmaları IFE sistemlerinin maliyetini ya bilet
fiyatlarına yansıtarak ya da kullanım süresine göre
IFE hizmetleri ve sistemleri 16 mm film sistemini
geliştirmesi ile hızlanmış ve aynı sene içinde bu
sistem ile ilk uzun metrajlı film gösterimi bir ticari
hava yolu şirketinin uçuşunda yapılmıştır. 1963
yılında, AVID Airline Products şirketi, Trans World
Airlines için yolcuya özel ilk pnömatik kulaklıkları
geliştirip kullanıma sunmuştur.
58
TEKNIK
Sesli eğlence sistemleri, kabin içi hoparlörleri
ile yolcuların uçuş ekibi ya da kabin görevlileri
tarafından yapılan tüm anonsları duymalarına
ve kişisel kulaklıkları ile de müzik ve ses
yayınlarını dinlemelerine ve yine yapılan anonsları
duymalarına olanak sağlamaktadır. Günümüz
sistemlerinde iPod gibi müzik çalar sistemleriyle
ve XM Satellite Radio sistemi ile uygun halde
çalışan IFE’ler geliştirilmiştir.
ücretlendirerek yolculara yansıtabilmektedirler. Bazı
firmalar ise bu maliyetin karşılığını çıkarmak üzere IFE
sistemlerinde sundukları hizmetlerde reklam yayınlamaktadırlar. Uçuş eğlence sistemleri için yazılımlar
kullanıcı dostu ve ihtiyaca göre de kişisel cihazlarla
uyumlu ve entegre edilebilir olmalıdır.
Sunulan Hizmetler…
Günümüzde oldukça gelişen IFE sistemleri, yolculara
iyi vakit geçirmeleri ve çeşitli işlemlerini yapabilmeleri
bakımından çok farklı uygulama seçenekleri sunmak-
tadır. Sunulan bu uygulamalar havayolu şirketlerinin
prensiplerine ve şirketlerin hedef yolcu kitlelerine
göre uçuş yapılan noktalarda ve hatta aynı kabin
içerisindeki alanlarda bile farklılık gösterebilmektedir.
IFE sistemleri kapsamında uçuş boyunca yolculara
sağlanabilecek hizmetler günümüz uçaklarında,
• Sesli eğlence sistemleri (audio entertainment)
• Görüntülü eğlence sistemleri (video entertainment)
• Oyun sistemleri (in-flight games)
• Reklam-alışveriş sistemleri (in-flight adtainment)
• Hareketli harita sistemleri (moving-map systems)
• Bağlantı sistemleri (in-flight connectivity)
· Uydu telefonu (satellite telephone)
· Kablosuz internet bağlantısı (wi-fi)
· Cep telefonu (mobile phone)
olarak sıralanabilir.
Sesli eğlence sistemleri, kabin içi hoparlörleri ile
yolcuların uçuş ekibi ya da kabin görevlileri tarafından
yapılan tüm anonsları duymalarına ve kişisel kulaklıkları ile de müzik ve ses yayınlarını dinlemelerine
ve yine yapılan anonsları duymalarına olanak sağlamaktadır. Günümüz sistemlerinde iPod gibi müzik
çalar sistemleriyle ve XM Satellite Radio sistemi ile
uygun halde çalışan IFE’ler geliştirilmiştir. Bu sayede
TEKNIK
yolcular kendi çalma listelerini ya da istedikleri radyo
seçeneğini dinleme şansını elde etmiştir. Görüntülü
eğlence sistemleri ise yolcuların kabin içerisinde
muhtelif noktalarda yer alan ya da koltuk arkasında
bulunan ekranlar ve sistemde bulunan video oynatıcılar sayesinde film izlemelerine, oyun oynamalarına,
uydu televizyonu ile canlı TV izlemelerine ve bazı
önemli yolcu ikazlarını, önceden kaydedilmiş videoları,
vb. görmelerine olanak sağlar. Duvara monteli ya
da tavandan sarkan ekranlar ve koltuk arkalarında
bulunan ekranlar görüntülü eğlence sistemlerinin kullanıcı ara-yüzleridir. Bu ekranlar ile merkezi sunucuya
kaydedilen görüntü tüm yolculara aynı olacak şekilde
sunulabilirken, AVOD (audio-video on demand) sistemi ile her yolcunun kendi önündeki ekranlardan kendi
seçtiği yayınları ileri-geri alarak, duraklatma yaparak,
alt yazı ekleyerek izleme olanağı da bulunmaktadır.
IFE hizmetleri kapsamında oyun sistemleri artık
sadece eğlence amaçlı olmaktan çıkıp aynı zamanda
öğrenme amaçlı da olmaya başlamıştır. Öğrenme
amaçlı oyunlar ile yolculara gittikleri bölge/şehir
hakkında bazı bilgilerin (nüfusu, yüz ölçümü, ülkenin
dili vb.) verilmesi sağlanmaktadır. Oyun sistemleri, bu
hizmeti sesli ve görüntülü eğlence sistemleri ile bir-
59
likte sağlamaktadır. Reklam ve alışveriş sistemleri ile
de yolculara uçak içerisinde çeşitli ürünlerin reklamı
yapılmakta ve satış işlemleri gerçekleştirilmektedir.
Hareketli harita sistemleri ile kabin içerisinde bulunan
ekranlarda ya da yolcuların kişisel ekranlarında uçağın
o an dünya üzerinde nerede olduğu bilgisini veren harita görüntüleri sunulmaktadır. Haritayı göstermesinin
yanı sıra bu tip uygulamalarda pozisyon, uçağın yönü,
irtifa, hava hızı, dış ortam sıcaklığı, gidilecek yere olan
uzaklık, yerel saat farkı vb. bilgileri de yer alabilmektedir. Bazı uçaklarda ise dış ortam kamera görüntüleri
de yine bu uygulamaya ilave olarak sunulabilmektedir.
IFE hizmetleri kapsamında oyun sistemleri
artık sadece eğlence amaçlı olmaktan çıkıp aynı
zamanda öğrenme amaçlı da olmaya başlamıştır.
Öğrenme amaçlı oyunlar ile yolculara gittikleri
bölge/şehir hakkında bazı bilgilerin (nüfusu, yüz
ölçümü, ülkenin dili vb.) verilmesi sağlanmaktadır.
60
TEKNİK
Bazı hava yolu şirketlerinde IFE yerine “In-Flight
Entertainment and Connectivity” olarak adlandırılan
bağlantı sistemleri ile yolcu ve uçuş mürettebatına
Wi-Fi uyumlu cihazlarla (bilgisayar, akıllı telefon vb.)
internette gezinme, elektronik posta alma/gönderme
gibi hizmetler sunulmaktadır. Uçuş eğlence sistemine
entegre edilen uydu telefonu hizmeti ile yolcular herhangi bir yeri kredi kartlarını kullanarak arayabilirler.
Bu telefonlar uçak içinde belirli noktalarda veya yolcuların kişisel eğlence sistemlerinin uzaktan kumandalarına entegre edilmiş şekilde bulunabilirler. Genellikle
dakika üzerinden ücretlendirme yapılan bu sistemde
IFEC bileşeni, sesli ve görüntülü verinin
depolandığı ve interaktif uçuş eğlence
fonksiyonlarını yerine getiren ana kaynaktır.
Uçuş eğlence sistemi kapsamındaki hizmetlerin
kesintisiz sunulabilmesi için yedekli bir yapı
oluşturmak üzere içerdiği komponentler çifttir.
RCC, sorumlu uçuş amiri istasyonunda bulunan
ve isteğe göre düzenlenerek uçuş eğlence
sistemlerinin fonksiyonlarını kontrol etmeye
yarayan bir ekipmandır.
sadece yolcu arama yapabilmekte, yerden herhangi
biri yolcuyu arayamamaktadır. Birçok modern sistem
yolculara diğer koltuklarda oturan yolcuları arama
imkanı da sunabilmektedir. Genellikle havayolları tarafından uçuş süresi boyunca cep telefonuyla görüşmeler yasaklanmasına karşın, bazı havayolları uçaklarına
gerekli teknolojileri ekleyerek uçuş boyunca ya da
uçuşun belirli safhalarında cep telefonu ile görüşme
imkanını yolcularına sağlayabilmektedir.
IFE Sisteminin Bileşenleri…
Sistem bileşenleri yolculara sunulan uygulamaların
fazlalığı sebebiyle çok karışık bir yapıya sahip olabilir.
Bununla birlikte, yolcuların IFE sistemlerini kullanırken
hızlı bir şekilde adapte olması açısından ise bu bileşenlerin yolculara görünen yüzü basit şekilde olmalıdır.
IFE sistemi IFEC (IFE Center), RCC (Remote Control
Center), CDN (Cabin Distribution Network), FAP (Flight
Attendant Panel) ve CWS (Cabin Work Station) bileşenlerinden oluşur.
IFEC bileşeni, sesli ve görüntülü verinin depolandığı ve
interaktif uçuş eğlence fonksiyonlarını yerine getiren
ana kaynaktır. Uçuş eğlence sistemi kapsamındaki
hizmetlerin kesintisiz sunulabilmesi için yedekli bir
yapı oluşturmak üzere içerdiği komponentler çifttir.
RCC, sorumlu uçuş amiri istasyonunda bulunan ve
TEKNİK
isteğe göre düzenlenerek uçuş eğlence sistemlerinin
fonksiyonlarını kontrol etmeye yarayan bir ekipmandır. CDN yolcu koltuk ekipmanları (passenger in-seat
equipment), duvara monteli ekranlar (wall mounted
displays) ve dağıtım/ağ elemanlarından (distrubition/
network equipment) oluşur. FAP aslında IFE sistemine özel bir ekipman olmayıp, üzerindeki dokunmatik
ekran ve diğer tuşlar ile kabin ekibinin kabin sistemleri
ile alakalı birçok fonksiyonunu gözlemesine ve kontrol
etmesine olanak sağlar. Bu fonksiyonlardan yalnızca
biri olan IFE sistemlerine ait sayfa aracılığı ile gerekli
kontroller sağlanabilir. CWS, uçağın kokpite yakın kısmında bulunan opsiyonel bir uygulamadır. Bulunması
durumunda FAP elemanı bu eleman üzerinde yer alır.
Koltuk ekipmanları kapsamında görüntülü eğlence
sistemleri ile sunulan hizmetleri almaya yarayan SDU
(Seat Display Unit); telefon, radyo, oyun kontrolleri vb.
hizmetleri alabilmek üzere PCU (Passenger Control Unit) ve yolcuya ait kişisel elektronik cihazların
(PED) kullanımı için AC çıkışları beslemek üzere ISPC
(In-Seat Power Converter) elemanları yer almaktadır.
Veriyi koltuk arkalarındaki ve ortak ekranlara dağıtmak üzere TU (Tapping Unit), tüm yolculara sunulacak
ortak yayınları görüntülemek üzere de duvara monteli
veya tavandan açılıp kapanabilen DU (Display Unit)
elemanları kullanılırlar.
61
Dağıtım/Ağ Elemanları ise uçuş eğlence sistemi
kapsamında IFEC’te depolanan ortamların yolculara
sunulmak üzere diğer IFE elemanlarına, ekranlara ve
ses sistemlerine iletilmesini ve dağıtılmasını sağlayan
bileşenlerdir. Bu bileşenler ADB (Area Distribution
Box), FDB (Floor Disconnect Box) ve SEB (Seat Electronics Box) elemanlarıdır.
Şekil Kaynak:
Anadolu Üniversitesi
Technical Training
Course for Avionics
and Airframe
& Powerplant
Maintenance Degree
Programs Course
Notes, Module
11.20 (değiştirilerek
kullanılmıştır)
62
UÇAN ÇOCUK
UÇMA TUTKUSU
UÇURTMA
İLE BAŞLAR…
Aslında insanların uçurmayı ilk başardığı
şey uçurtmadır. Birçok icat gibi uçurtmanın
da ilk ortaya çıktığı yer Çin’dir. Günümüzden
yaklaşık 2 bin 800 yıl önce gökyüzünde
süzülmeye başlayan uçurtma, Çin’den diğer
Asya ülkelerine yayıldı. Hindistan, Japonya
ve Kore’den sonra uçurtmanın Avrupa
semalarında görülmesi için 2 bin yıldan
uzun süre geçmesi gerekti.
U
çurtmalar binlerce yıl boyunca ipek kumaş
ve özellikle de kağıttan üretildi. Kasnakları ise
bambu ya da saz gibi hafif bitkilerden yararlanılarak yapıldı. Günümüzde ise daha ucuz ve kolayca
bulunan plastikten ve seri olarak üretiliyor.
Bu durum ne yazık ki çocukların uçurtma yapma
zevkinden mahrum kalmalarına yol açıyor. Ama
uçurtmayı sadece uçurmak bile büyük bir zevk. Ayrıca
uçurtmayı kendisi yapmak isteyenleri engelleyen de
yok. Bilakis destekleyenler bile var.
Örneğin İstanbul’daki Üsküdar Belediyesi Mehmet
Naci Aköz Uçurtma Müzesi, İstanbul uçurtmacılar
Derneği, Martı Uçurtma Kulübü, Uçurtma Gönüllüleri
Kulübü…
http://www.ucurtmaplanlari.com internet sitesinde
ve Youtube’un ilgili sayfalarında ise uçurtma yapımıyla
ilgili yüzlerce kaynak bulmak mümkün.
UÇAN ÇOCUK
HAYDİ, ÇOCUKLARI
UÇARKEN
FOTOĞRAFLAYALIM
Çocukların uçarken fotoğraflarını çekmek onları
mutlu etmez mi? Ayrıca yıllar sonra baktıklarında,
sizlerle ilgili güzel anılarının canlanmasını
sağlayacak daha iyi kaç anı söyleyebilirsiniz?
Fotoğraf sanatçısı Gwendolyn Zaczepinski’nin web
sitesinde, uçan çocuk fotoğrafları için mükemmel bir
yöntem var. Bu yöntem aslında oldukça basit; temiz
ve düz bir fonun önünde çocukları küçük taburelere
uçuyormuş gibi yerleştiriyorsunuz. Ek olarak ellerine
tutuşturduğunuz pamuk parçalarını bulmak zor geliyorsa dert etmeyin, Google’da bulup Photoshop’la yerleştirirsiniz. Fotoğrafı çektikten sonrası biraz Photoshop bilgisi gerektiriyor. Eh onunla ilgili eğitim videoları
da Youtube’ta bulunabilir. Zaten çocuklarınız 8-9 yaşını
aştıysa size bu konuda yardım da edeceklerdir.
İyi eğlenceler…
63
64
SINEMA
HAZİRAN SİNEMA
Artık sinemalarda sezondan bahsetmek pek mümkün değil. Yaz aylarında da birbirinden
güzel filmler seyirciyle buluşuyor. Bu ay sinemalarda gösterime girecek filmlerde
animasyon ve çocuk filmleri dikkat çekici. Okulların yaz tatiline girmesiyle sinema
salonlarında stres atacak çocukları güzel filmler bekliyor.
JURASSIC WORLD
1993 yılında gösterime girdiğinde hızla fenomen olan Jurassic
Park serisinin dördüncüsü 12 Haziran’da vizyona giriyor. Bir
amberin içindeki fosilleşmiş sivrisinekten elde edilen dinozor
DNA’sı sayesinde dinozor soyu günümüz dünyasında “kazandırılır”. Her şey gibi bu olağanüstü buluşu da bir “iş fikri” olarak
gören Amerikalı yatırımcılar bir dinozor parkı işletmeye başlar.
Ancak kozmosumuz her zaman kaoslara gebedir. Yani hiçbir
şey beklendiği gibi gitmez ve işler karışır.
Michael Crichton'un romanından uyarlanan bu ilk Jurassic
Park filmini sinemanın dahi çocuğu Steven Spielberg yönetti ve
1993’ten günümüze iki film daha vizyona çıktı. Bu filmlerde de
kaos devam etti.
2015 yapımı son film ABD ile aynı anda Türkiye’de gösterime
giriyor. Colin Trevorrow’un yönettiği filmde Chris Pratt, Judy
Greer, Ty Simpkins gibi oyuncuları izleyeceğiz. İlk kuruluşundaki
sorunlardan sonra Isla Nubar, artık tüm fonksiyonlarıyla çalışan
bir dinozor tema parkı olan Jurassic World’ü çalıştırmaktadır.
Ancak ziyaretçilerin azalan ilgisini canlandırmak için düşünülen
yeni fikirler korkunç olayların başlamasına yol açacaktır.
Çocukların da ilgisini her zaman çekmeyi başarmış Jurassic
Park’ın bu son filminin yaş sınırı da merakla bekleniyor…
HAYAT KİTABI
Hayat kitabı bir peri masalı… Ancak peri
masalı standartlarının oldukça dışında
bir masal… Manolo adlı genç bir adamın
üç fantastik dünyada geçen maceraları
ve korkularıyla yüzleşmesinin hikayesini
anlatan Hayat Kitabı, ABD’de 50 Milyon
dolar hasılat yaparak orta derecede bir
başarıya imza attı. Manolo’nun kasabasını korumak ve hayattaki tek aşkına
kavuşmak için verdiği mücadele oldukça sanatsal bir biçimde anime edilmiş.
Haziran’ın ilk haftası gösterime girecek
filmin IMDB notu 7,3…
MÜZIK KITAP
PLAK DA PİKAP DA GERİ DÖNDÜ…
25-30 yıl önce hayatımıza girdiğinde “sonsuza kadar süper kalitede ses ve
görüntü” vadeden CD teknolojisinin sonu yaklaştı. Bunun iki temel nedeni var.
Birincisi CD’nin ömrünün sonsuzdan az olduğu bu kısa sürede anlaşıldı. En
çok 20 yıl içinde CD içindeki veriler kalite bir tarafa kendini de kaybediyor, veri
tamamen yok oluyordu. İkinci nedense internetten indirilen müzikler. Peki bu
ortamda plak nasıl ve neden geri döndü? Aslında bunun da iki temel nedeni
var. Birincisi plağın ses kalitesinin aslında daha iyi olduğu anlaşıldı. İkincisi ve
bence daha önemlisi ise plak da pikap da nostaljik ve “havalı” bir ürün. Evinizde
babadan kalma LP’ler, dededen kalma taş plaklar kişisel bir tarihi, bir kültüre
aidiyeti sağlıyor, insanların kendilerini daha köklü hissetmelerini de sağlıyor.
İşin ilginç tarafı 2015 yılında basılan plakların en çok satanları da Müzeyyen
Senar’dan Barış Manço’ya geniş bir yelpazede ve genellikle nostaljik eserler.
Pikaplara gelince. Görünüşleri biraz değişmiş, daha günümüz çizgilerine sahip
olanları da var, pikap olduğunu anlayamayacağınız tasarımlar da var. Fiyatları
ise 200 TL civarından başlıyor.
BİR KİTAP: UÇAK
David Pascoe - Optimist Yayınları
Uçak, Proust'un tarif ettiği, yüz yıl önce havalanan, ahşap, tel ve bezden yapılma uyduruk tasarımlardan, kanatları neredeyse uzayın sınırlarına
değecek olan, egzotik materyallerden üretilmiş,
günümüzün zarif tasarımlarına tümüyle "fiziksel makineler" ile ilgili bir kitaptır. Konuyu on
dokuzuncu yüzyıldan başlayarak ele alıp yirmi
birinci yüzyıla kadar getiren kitap, sabit kanatlı,
motorlu uçan makineye çeşitli perspektiflerden
bakıyor ve uçağa, askeri amaçlarla geliştirilen bir
makine, hız tutkusunun bir ürünü ve son olarak
sanatçı, mimar ve yazarlar için bir esin kaynağı
olarak yaklaşıyor. Tasarımcıların ve mühendislerin ilham kaynağı; kültürün endüstrileşmiş hali;
militarist hırsın silahı ve nihayetinde teknolojinin
bize en yakın mucizesi olan uçaklar
hakkında bilmek
isteyeceğiniz her
şey Profesör David
Pascoe tarafından
hünerle kaleme
alındı.
272 s., 2. Hamur,
Ciltli, 17 x 21 cm
İstanbul, 2015
MÜZEYYEN SENAR
YAYINLANMAMIŞ
ŞARKILAR ALBÜMLERİ
Şubat ayındaki ölümü sonrası yayınlanan iki LP ile Müzeyyen
Senar, kolay unutulmayacağını söylüyor. Klasik Türk
Müziğinin en önemli eserlerini içeren iki plak sevenleri için
tam bir müzik ziyafeti. Tabii her iki plağı da CD olarak alabilir
ya da internetten satın alarak indirebilirsiniz.
Yayınlanmamış Şarkılar
Bir İhtimal Daha Var
Yine Bu Yıl Ada Sensiz
Ben Küskünüm Feleğe
Nihansın Dideden
Kimseye Etmem Şikayet
Kader Böyle İmiş
Gelse O Şuh Meclise
Karlı Dağı Aştım Geldim
Aman Cane Beni Şadet
Habgah-ı Yare Girdim
Gönül Nedir Bilene
Yayınlanmamış Şarkılar 2
Mehtaplı Gecelerde
Gülmedi Şu Bahtım
Bir Bahar Akşamı
Gamzedeyim Deva Bulmam
Yalnız Bırakıp Gitme
Dün Gece Mehtaba
Belki Bir Sabah
Unutturamaz Seni Hiçbir Şey
Kapıldım Gidiyorum
Gizli Derdim Kalbimdedir
Ümitsiz Bir Aşka Düştüm
Haydar Haydar
65
?
66
?
??
BIL BAKALIM
?
?
?
?
?
EN BÜYÜK KİM?
Dört adet 1 kullanarak yazılabilecek en büyük sayı nedir?
?
?
?
?
?
?
?
?
?
?
HANGİ AMPÜLÜ HANGİ DÜĞME YAKAR?
Bir odada üç ampül, odanın dışında da bu üç ampülü açıp kapatan düğmeler var. Kapı kapalıyken düğmeleri
bir kez kullanarak, odaya girdiğinizde hangi ampülün hangi düğme ile çalıştığını nasıl bulursunuz? Unutmayın,
düğmeleri kapı kapalıyken kullanacaksınız. Kapının altından hiç bir şekilde ışık sızmıyor. Odaya girip, cevabı bir
kerede söyleyeceksiniz.
?
?
Yukarıdaki iki bulmacayı da doğru cevaplandırarak [email protected] adresine ya da posta ile derneğimize gönderen
üç okurumuz birer adet 1000 parçalık puzzle kazanacak. Talihliler 25 Haziran’a kadar doğru cevabı gönderen okurlarımız
arasında yapılacak çekilişle belirlenecektir.
Geçen ayın talihlileri: Özgür Hanoğlu, Nuray Taştan, Murat Özçelik

Benzer belgeler

Erdal Gülmez

Erdal Gülmez İsmet Şahin, Elif Arslan, Celal Batur, Dr. Handan Diker Katkıda Bulunanlar Dursun Bayraklı, İsmet İlhan, Şebnem Bayezit, M. Rüzgar Yılmaz, Fatih Aydemir, Arif Sankaya, Hasan Büber, Barış Sönmez YAPIM

Detaylı