Utangaçlık Ve Amaçlar İçin Mücadele Etme Arasındaki İlişkinin

Transkript

Utangaçlık Ve Amaçlar İçin Mücadele Etme Arasındaki İlişkinin
Journal of European Education
6 (1) 2016
ISSN 2146-2674
ERYILMAZ & KARA
Utangaçlık Ve Amaçlar İçin Mücadele Etme Arasındaki İlişkinin
İncelenmesi
Ali ERYILMAZ*
Ahmet KARA
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik ABD
Eskişehir, Türkiye
*[email protected]
(Received: 11.02.2016, Accepted: 19.02.2016)
Özet
Amaçlar ve amaçlı yaşamak insanın en önemli özellikleridir. İnsanın her eyleminde amaçlar kendisini gösterir.
Amaçlar için mücadele etmek hem yaşamda kalmaya hem de gelişmeye yardımcı olan önemli bir psikolojik
özelliktir. Amaçlar için mücadele etmeyle ilişkili pek çok kişilik özelliği bulunmaktadır. Utangaçlık da bu kişilik
özelliklerinden biridir. Bu çalışmanın amacı, utangaçlık ve amaçlar için mücadele etme arasındaki ilişkilerin
incelenmesidir. Bu çalışma 174 kadın ve 104 erkek üniversite öğrencisi üzerinde gerçekleştirilmiştir.
Katılımcılar, eğitim fakültesi öğrencileri arasından seçilmiştir. Çalışmada veriler, Utangaçlık Ölçeği ve Amaçlar
İçin Mücadele Etme Ölçeği ile toplanmıştır. Çalışmada verilerin analizinde çoklu regresyon analizi tekniğinden
yararlanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, bireylerin utangaçlık düzeyleri arttıkça amaçlar için mücadele
etmeyi bıraktıkları bulunmuştur. Utangaçlık literatürde olumsuz duygular bağlamında değerlendirilmektedir.
Olumsuz duygular, amaçlar için mücadeleyi engellemektedir. Bu araştırmada utangaçlık amaçlar için mücadele
etme süreciyle ilişkili bulunmuştur. Literatürde yapılan çalışmalar amaçlar ile utangaçlık arasındaki ilişkileri
sonuç değişkenleri üzerinden incelemektedir. Bu çalışma amaçlarla mücadele etme süreci açısından utangaçlığı
ele aldığı için literatüre katkı sağlamıştır denilebilir.
Anahtar Kelimeler: Amaçlar, amaçlar için mücadele etme, utangaçlık, amacı bırakma, amaca bağlanma.
Investigating of the Relationships between Shyness and Goal Striving
Abstract
Goals are considered as natural human features. Goal striving is an important for not only surviving but also to
healthy development. Many personality traits are related with goal striving process. Shyness is also related with
goal striving process. The aim of this study is to investigate the relationship between shyness and goal striving.
174 female and 104 male university students were included in the present study. Participants in the present study
were educational faculty students. The data were collected with Shyness Scale and Goal Striving Scale. In order
to analysis of data, multiple regression analysis technique was implemented. According to results, shyness was
related with goal give up. In other words, when shyness increases, then goal striving diminish. According to
literature, shyness is a negative affective state. Negative affects hinder goal striving process. Thus, shyness was
found related with goal give up. Findings of this study might be used intervention of shyness in the future.
Key Words: Goals, goal striving, shyness, goal give up, goal commitment
DOI: 10.18656/jee.65104
8
Journal of European Education
6 (1) 2016
ISSN 2146-2674
ERYILMAZ & KARA
GİRİŞ
Literatürde utangaçlık çeşitli şekillerde ele alınıp tanımlanmaktadır. Bazı araştırmacılar
utangaçlığı bir eğilim olarak ele alırken bazı araştırmacılar ise utangaçlığı bir durum olarak
değerlendirmektedirler (Cook, 1989; Kaufman, 1989). Herkes bir ölçüde utangaçlığı
deneyimleme kapasitesine sahip olmasına rağmen bazı insanlar çok daha fazla utangaçlık
yaşarlar (Tangney, 2002). Bu noktada utangaçlık, bireyin başkalarından çekinmesidir veya
başka insanlarla iletişim kurmaktan kaçınmasıdır (McCroskey ve Beatty, 1986). Umeh
(2013) ‘ a göre utangaçlık, bireyin toplumsal etkileşimlerden geri çekilme ve kaçma
durumudur. Tanımlardan da anlaşılacağı gibi utangaçlık ile amaçlar için mücadele etme
arasında yakın ilişkiler vardır.
Psikoloji literatüründe amaçlar, bireylerin davranışlarını etkileyen önemli motivasyon
kaynakları bağlamında değerlendirilir (Reeve, 2002). Aynı zamanda amaçlar, bireylerin
fiziksel ve ruhsal sağlıklarını korumanın önemli bir aracıdır (Eryılmaz, 2012). Bu denli
önemli olan amaç konusu; amaç belirleme, amaç yönelimi, yaşam amaçları, kişisel amaçlar,
amaca ulaşma, amaca bağlanma gibi pek çok yönden incelenmektedir (Austin ve Vancouer,
1996). Amaçlar için mücadele etmede psikolojide ele alınan konulardandır. Amaçlar için
mücadele etme, bireylerin amaçlarını belirledikten sonra, belirledikleri amaçları
gerçekleştirmeye ve bu amaçlara ulaşmaya çalışma süreci olarak tanımlanmaktadır
(Brandtstadter ve Rothermund, 2002). Bir başka açıdan amaçlar için mücadele etmek,
bireylerin ideal ve gerçek benliklerini birbirine yakınlaştırmaları demektir (Carver, Lawrence
ve Scheier, 1996). Amaçlar için mücadele etme bir süreç olarak incelendiğinde, bireyler
bağlandıkları amaçlar için mücadele etmektedirler. Mücadele sürecinde de iki önemli nokta
vardır: ya mücadeleye devam etmek ya da mücadeleyi bırakmak (Eryılmaz, 2015a;
Vancouver ve Putka, 2000). Her birey için olduğu gibi utangaç bireyler için de amaçlar için
mücadele etme süreci önemlidir.
Literatürde amaçlar ve utangaçlık arasındaki ilişkiler, olumlu ve olumsuz duygular
bağlamında ve bireylerin kendilerini düzenlemeleri noktalarında incelenmektedir. Gerek
amaçlar gerekse duygular bireylerin kendilerini düzenleme sürecinin bir parçasıdır
(Baumeister ve Vohs, 2005). Olumsuz duygular, bireyleri amaçlarından uzaklaştıran önemli
bir faktördür (Higgins, 1987, 1997). Utangaçlıkta olumsuz duygular bağlamında
değerlendirilmektedir. Örneğin Tangney, Niedenthal, Covert ve Barlow (1997), bireylerin
utangaçlık düzeylerinin artmasına paralel olarak onların amaçlarından uzaklaştıklarını
bulmuşlardır. Tüm bunların yanında literatürde utangaçlık ve amaçlar ilişkisinin; utangaçlık
ve amaç durumu (Bagozzi, Baumgartner, & Pieters, 1998; McGregor ve Elliot, 2005; Tracey
ve Robins, 2004) ve amaca ulaşma (lles ve Judge, 2005; Thompson, Altmann ve Davidson,
2004) gibi boyutlarda incelendiği görülür. Süreç olarak utangaçlık ve amaçlar için mücadele
etme arasındaki ilişkilerin incelendiği çalışmaların sayısı azdır.
Yapılan çalışmalar, utangaçlığın üniversite öğrencileri arasında oldukça yaygın
olduğunu göstermektedir (Eryılmaz, 2015b) Literatür incelendiğinde utangaçlığın, romantik
ilişkiler (Johson, Aikman, Danner and Elling, 1995), mizah tarzı (Erozkan, 2009), öznel iyi
oluş (Ponti ve Tani, 2015), kişiler arası reddedilme korkusu (Demir ve Koydemir, 2008),
somatik şikâyetler (Henriksen ve Murberg, 2009), benlik saygısı (Scharlott ve Christ, 1995),
öz-yeterlilik (Baker ve McNulty, 2010), sosyal kaygı (Haynes-Clements ve Avery, 1984) gibi
çeşitli değişkenlerle ilişkili olduğu görülmektedir. Tüm bunların yanında amaçlar için
mücadele etmede utangaçlıkla ilişkili bir diğer değişkendir. Literatürde süreç olarak
utangaçlık ve amaçlar için mücadele etme arasındaki ilişkilerin ampirik olarak incelendiği
çalışmaların çok az olduğu görülmektedir. Sonuç olarak bu çalışmanın amacı, utangaçlık ile
amaçlar için mücadele etme arasındaki ilişkilerin incelenmesidir.
9
Journal of European Education
6 (1) 2016
ISSN 2146-2674
ERYILMAZ & KARA
YÖNTEM
Araştırma Deseni
Bu çalışmanın amacı, utangaçlık ve amaçlar için mücadele etme arasındaki ilişkiyi
incelemektir. Bu noktada çalışmanın bağımlı değişkeni utangaçlık iken; bağımsız değişkenleri
ise amaçlar için mücadele etme sürecinin amaca bağlanma, amacı bırakma ve amaçlar için
mücadele etmeye devam etme boyutlardır. Bu araştırma, tarama modelinde desenlenmiş
ilişkisel bir araştırmadır (Fraenkel ve Wallen, 1993).
Bu çalışma üniversite öğrencileri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu noktada verilerin
toplanmasında, araştırmada kullanılan ölçekler araştırmacılar tarafından düzenlenip tek sayfa
şeklinde çalışma grubuna verilmiştir. Çalışma grubuna dâhil edilen öğrencilere veri toplama
araçları, araştırmacılar tarafından yaklaşık iki haftalık zaman diliminde uygulanmıştır.
Öğrenciler veri toplama araçlarını yanıtlamaya başlamadan önce araştırmacılar tarafından
araştırmanın amacı ve ölçekler konusunda bilgilendirilmiştir. Öğrencilerin veri toplama
araçlarını içten ve doğru bir şekilde yanıtlamaları için isimleri alınmamış ve kendilerinden
toplanan bilgilerin sadece araştırmacı tarafından okunacağı bilgisi verilmiştir.
Örneklem
Bu çalışmanın evrenini, Türkiye’de Eskişehir’de yer alan bir kamu üniversitesinde öğrenim
gören Eğitim Fakültesi öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışmada uygun örnekleme ve
maksimum çeşitlilik yöntemine başvurulmuştur (Fraenkel ve Wallen, 1993). Gönüllük,
ulaşılabilirlik kriterleri gön önünde bulundurularak, çalışma örneklemine girecek öğrenciler
Türkiye’de Eskişehir’de yer alan bir kamu üniversitesinde öğrenim gören Eğitim Fakültesi
öğrencileri arasından seçilmiştir. Bu çalışmada, 174 kadın (%62.6) ve 104 erkek (%37.4)
olmak üzere toplam 278 üniversite öğrencisi yer almıştır. Üniversite öğrencilerinin yaş aralığı
17-22’dir. Öğrencilerin yaş ortalaması 19.29 standart sapması ise 1.37’dir.
Veri Toplama Araçları
Araştırma grubunda yer alan bireylere uygulanan ölçeklerin psikometrik özellikleri aşağıda
yer almaktadır.
Amaçlar İçin Mücadele Ölçeği
Amaçlar İçin Mücadele Etme Ölçeği, amaca bağlanma, amaçlar için mücadeleye devam etme
ve amaç mücadelesini bırakma olmak üzere üç boyutlu bir ölçektir. Ölçek, Eryılmaz (2015a)
tarafından geliştirilmiştir. Bu ölçek 17 maddeli ve 5’li Likert tipi bir ölçektir. Ölçeğin amaç
mücadelesine devam etme alt boyutunda 5 madde, amaca bağlanma boyutunda 6 madde ve
mücadeleyi bırakma boyutunda ise 7 madde bulunmaktadır. Ölçeğin güvenirlik değerleri iç
tutarlık yöntemiyle incelenmiştir (Eryılmaz, 2015a). Amaca bağlanma alt boyutunun iç
tutarlılık katsayısı 0.88, mücadeleyi bırakma alt boyutunun iç tutarlılık katsayısı 0.86, amaç
mücadelesine devam etme alt boyutunun iç tutarlık katsayısı 0.86 olarak hesaplanmıştır. Testtekrar test yöntemiyle yapılan güvenirlik katsayıları ise amaca bağlanma 0.82, mücadeleyi
bırakma 0.87 ve amaç mücadelesine devam etme ise 0.85 olarak bulunmuştur. Ölçüt
geçerliliği, Oxford Mutluluk Ölçeği ile incelenmiştir (Doğan ve Çötok, 2011). Sonuç olarak
ölçek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olarak bulunmuştur. Ölçeğin alt boyutları ile
çalışma yapılabildiği gibi; amaç mücadelesine (devam etme +amaca bağlanma) – mücadeleyi
bırakma şeklindeki bir eşitlikle toplam puan üzerinden de çalışma yapılmaktadır (Eryılmaz,
2015a).
10
Journal of European Education
6 (1) 2016
ISSN 2146-2674
ERYILMAZ & KARA
Utangaçlık Ölçeği
Utangaçlık Ölçeği, Cheek tarafından (1983) geliştirilmiş olup Türkçeye uyarlaması Güngör
tarafından (2001) yapılmıştır. Ölçek 20 maddelik 5’li likert tipi bir ölçektir. Ölçekten alınacak
en yüksek puan 100, en düşük ise 20 puandır. Ölçekten alınan puanın artması, utangaçlığının
arttığını göstermektedir. Ölçekte testin tekrarı yöntemi ile elde edilen güvenirlik katsayısı
0.83 ve iç tutarlılığını saptamak amacıyla hesaplanan Cronbach alfa katsayısı ise 0.91’dir.
Verilerin Analizi
Bu çalışma, değişkenler arasındaki ilişkileri açıklamak amacıyla yürütülmüştür. Değişkenler
arasındaki ilişkileri açıklamada regresyon analizi tekniğinden yararlanılmaktadır. Regresyon
analizi tekniklerinden çoklu regresyon analizi tekniğinde, birden fazla bağımsız değişkenin
bir bağımlı değişkeni ne kadar açıkladığı incelenmektedir (Fraenkel ve Wallen, 1993). Bu
nedenle utangaçlık ve amaçlar için mücadele etme ilişkisini belirlemek için çoklu doğrusal
regresyon analiz tekniği kullanılmıştır. Analizin ön kabullerinin sağlanması için, normal
dağılım ve çoklu doğrusallık değerlendirilmiştir. Ayrıca bazı betimsel istatistiklerden
yararlanılmıştır.
BULGULAR
Betimsel Analiz
Tablo 1. Betimsel istatistikler
Değişkenler
Amacı Bırakma
Amaca Bağlanma
Amaç Mücadelesine Devam Etme
Utangaçlık
N
278
278
278
278
X
12.67
22.87
19.08
52.01
Ss
5.46
5.10
3.91
18.04
Tablo 1 incelendiğinde betimsel istatistik ve betimsel analiz sonuçları görülür. Bu
sonuçlara göre, çalışma grubunda yer alan bireyler amaçlar için mücadele etme ölçeğinin
amacı bırakma boyutundan en düşük puan almışlardır. Bunu amaçlar için mücadeleye devam
etme ve daha sonra ise amaca bağlanma izlemektedir. Utangaçlık açısından betimsel
istatistikler incelendiğinde, orta düzeyde bir utangaçlık ortalamasına sahip olunduğu
görülmektedir.
Çoklu regresyon analizi
Tablo 2. Çoklu regresyon analizi sonuçları
Utangaçlık
B
SEB β
Amacı Bırakma
Amaca Bağlanma
Amaç Mücadelesine Devam Etme
1.44
-.14
-.01
.21
.23
.31
R2
.21
ΔR2
.20*
F
23.85
.44*
-.04
-.00
*p<0.01
Tablo 2’de amaçlar için mücadele ile utangaçlık arasındaki ilişkiler görülmektedir (R2=
0.21; F = 23.85; p<0.01). Amacı bırakmanın utangaçlığı %21 oranında açıkladığı
11
Journal of European Education
6 (1) 2016
ISSN 2146-2674
ERYILMAZ & KARA
bulunmuştur. Çoklu regresyon analizi sonuçlarına göre utangaçlığı, amacı bırakma anlamlı bir
şekilde β = 0.44, t (274,4) = 7.03, p < 0.01 açıklamaktadır. Öte yandan amaca bağlanma ve
amaç mücadelesine devam etmenin utangaçlıkla anlamlı ve önemli ilişkiler vermediği
görülür.
Tartışma
Bu çalışmada utangaçlık ve amaçlar için mücadele etme arasındaki ilişkiler incelenmiştir.
Araştırma bulgularına göre, amaçlar için mücadele etme boyutlarından olan mücadeleyi
bırakma boyutunun utangaçlıkla ilişkili olduğu bulunmuştur. Bir başka deyişle bireylerin
utangaçlık düzeylerinin artmasına paralel olarak onların amaçlar için mücadeleyi bıraktıkları
bulunmuştur.
Utangaçlıkla amaçlar için mücadele etme arasındaki ilişkiler literatürde daha çok amaç
belirleme bağlamında ve teorik olarak ele alınmıştır (Higgins, 1987, 1997). Ayrıca yapılan
çalışmalarda utangaçlık ile amaçlar için mücadele ilişkisi, amaç durumu, amaca ulaşma ve
amaç yönelimi gibi noktalardan (Bagozzi, Baumgartner & Pieters, 1998; (lles ve Judge, 2005;
McGregor ve Elliot, 2005; Tracey ve Robins, 2004; Tangney, Niedenthal, Covert ve Barlow,
1997; Thompson, Altmann ve Davidson, 2004) incelenmiştir. Süreç olarak amaçlar için
mücadele etme ve utangaçlık arasındaki ilişkileri inceleyen çalışmaların çok az olduğu
görülmektedir. Bu bağlamda bu çalışma literatüre katkı sağlamıştır denilebilir.
Literatürde eğer bireyler amaçlarını gerçekleştirme konusunda ilerleme
sağlayamıyorlarsa, uğraştıkları amaçlarda zorlanma yaşıyorlarsa bu durumda bireylerde
utangaçlık duyguları ortaya çıkmakta olduğu bulunmuştur (Verbecke ve Bagozzi, 2002).
Anılan çalışmalarda utangaçlığın amaçlar için mücadele etmenin sonucunda ortaya çıktığı
belirtilmektedir. Bu çalışmada ise amaçlar için mücadele etmenin sonucu değil de süreci ile
utangaçlık arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Bu bağlamda bu çalışma anılan çalışmalardan
farklılaşmaktadır denilebilir.
Çalışma sonuçları, üniversite öğrencilerinin utangaçlık eğilimlerinin artmasına paralel
olarak amaçlar için mücadeleyi bıraktıklarını göstermektedir. Bu durumun nedeni utangaç
bireylerin amaçlarına ulaşıp ulaşamayacaklarına yönelik inançlarından, yüklemelerinden ve
beklentilerinden kaynaklanabilir. Çünkü bireylerin amaçlarına ulaşacaklarına dair inançları
onlarda olumlu duygusal tepkiler üretir (Bagozzi, Baumgartner & Pieters, 1998). Eğer
bireyler amaçlarına ulaşamayacaklarını düşünüyorlarsa ya da amaçlarına fazla önem
vermiyorlarsa o zaman bireyler olumsuz duygular deneyimlerler. Amaçlarını başarılı bir
şekilde gerçekleştirme olasılığının sabit, içsel nedenlerden dolayı varlığı/yokluğu bireylerde
gurur ya da utanç gibi duygular ortaya çıkarmaktadır. Bireylerin duygusal tepkilerinin
yoğunluğu, amaçlarının benlikleri ile ne kadar ilişkili olduğuna bağlı olarak da değişmektedir.
Yüksek düzeyde utangaç olan bireyler, amaçlarını başarılı bir şekilde gerçekleştirme
koşullarından kendilerini geri çekmektedirler (Bagozzi, Verbecke, ve Gavino, 2003). Bu
noktada utangaç bireyler yüksek düzeyde başarısızlık korkusu yaşamaktadırlar. Bu
korkularından dolayı utangaçlar başarısızlık deneyimi yaşamamak (egonun tehdit
edilmesinden kurtulmak için) için amaçlarından ya da görevlerden uzaklaşmamaktadırlar
(McGregor ve Elliot, 2005; Tracey ve Robins, 2004). Bu çalışmada yer alan utangaç
bireylerde anılan nedenlerden dolayı amaçlar için mücadele etme sürecinde mücadeleyi
bırakmış olabilirler.
Bu çalışmada amaca bağlanma ile utangaçlık arasında olumsuz ilişki bulunsa da bu
ilişkinin anlamlı ve önemli olmadığı görülmektedir. Literatürde yapılan çalışmalarda
bireylerin amaçlarına bağlanma düzeyleri düştükçe onların amaçlar için daha düşük düzeyde
performans sergiledikleri bulunmuştur (Wofford, Goodwin ve Premack, 1992). Bu noktada bu
12
Journal of European Education
6 (1) 2016
ISSN 2146-2674
ERYILMAZ & KARA
çalışma sonuçları utangaç bireylerin amaçlar için mücadele etmede çok çabuk yıldıklarını
göstermektedir. Bu yılgınlıktan dolayı zaten amaca bağlanma da önemini yitirmektedir.
Çünkü bireyler bağlanma örüntüsünü düşünmeden zaten amaçlarını bırakmaktadırlar.
Utangaçlığın amaçlar için mücadele etmeyi bırakma ile olumlu bir ilişki vermesinin
nedeni utangaç bireylerin yükleme tarzları olabilir. Yapılan çalışmalar eğer amaca ulaşma
nedeni sabit, içsel ve genel nedenlere yüklenmemişse, bu durumda olumsuz duyguların etkisi
çok daha büyük olmakta olduğunu belirtmektedir. Çünkü bu durumda birey, ben yetersizim
şeklinde düşündüğü için benliği tehdit altında olmaktadır (Bagozzi, Baumgartner ve Pieters,
1998). Bu noktada utangaç bireyler amaçlarına ulaşamamanın nedenlerini içsel ve sabit
nedenlere yükledikleri zaman, onların amaçlara ulaşma istekleri azalmakta ya da amaçları
bırakmaktadırlar (lles ve Judge, 2005; Thompson, Altmann ve Davidson, 2004). İlerleyen
süreçte utangaçlık, yükleme tarzları ve amaçlar için mücadele etme arasındaki ilişkileri
inceleyen çalışmaların yapılması literatüre katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak bu çalışma, üniversite öğrencilerinin utangaçlık düzeyleri arttıkça amaçlar
için mücadele etmeyi bıraktıklarını göstermiştir. Bu çalışmanın bulgularından hareketle
utangaçlığa müdahale çalışmalarında utangaç bireylerin yükleme tarzlarının incelenmesi,
amaçlar için mücadele etmeye devam etme yönünde bireylerin benliklerinin güçlendirilmesi
önerilebilir. İlerleyen süreçte bu konuda ilişkisel ve deneysel çalışmaların gerçekleştirilmesi
literatüre katkı sağlayabilir.
13
Journal of European Education
6 (1) 2016
ISSN 2146-2674
ERYILMAZ & KARA
Kaynakça
Austin, J. T., & Vancouver, J. B. (1996). Goal constructs in psychology: Structure, process,
and content. Psychological Bulletin, 120, 338 –375.
Bagozzi, R. P., Baumgartner, H., & Pieters, R. (1998). Goal-directed emotions. Cognition and
Emotion, 12,1–26.
Bagozzi, R. P., Verbeke, W., & Gavino, J. C. (2003). Culture moderates the self-regulation of
shame and its effects on performance: The case of salespersons in the Netherlands and
the Philippines. Journal of Applied Psychology, 88, 219-253.
Baker, L., & McNulty, J. K. (2010). Shyness and marriage: Does shyness shape even
established relationships?. Personality and Social Psychology Bulletin,41, 839-852.
Baumeister, R .F. & Vohs, K. D. (2005). Self-regulation and the executive function of the
self. In M. R. Leary & J .P. Tangney (Eds.) Handbook of Self and Identity (pp 197-237).
New York: Guilford Press.
Brandtstadter, J., & Rothermund, K. (2002). The life-course dynamics of goal pursuit and
goal adjustment: A two-process framework. Developmental Review, 22, 117−150.
Carver, C. S., Lawrence, J. W., & Scheier, M. F. (1996). A control-process perspective on the
origins of affect. In L. L. Martin & A. Tesser (Eds.), Striving and feeling: Interactions
among goals, affect, and self-regulation (pp. 11–52). Mahweh, NJ: Erlbaum.
Cook, D.R. (1994). ISS. Internalized Shame Scale. Professional manual. Menomonie,
Wisconsin: Channel Press.
Demir, A., & Koydemir, S. (2008). Shyness and cognitions: An examination of turkish
university students. The Journal Of Psychology, 142(6), 633-644.
Doğan, T., & Çötok, N. A. (2011). Oxford mutluluk ölçeği kısa formunun Türkçe
uyarlaması: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik
Dergisi, 4(36), 165-172.
Erozkan, A. (2009). The relationship between humour styles and shyness: an investigation of
Turkish university students. Cypriot Journal of Educational Sciences, 4(2), 87-96.
Eryılmaz, A.(2012). Investigating of the effectiveness of the extending the goals group
guidance program for adolescents with respect to positive psychotherapy. Education &
Science, 37, (164), 3-19.
Eryılmaz, A. (2015a). Amaçlar için mücadele ölçeğinin geliştirilmesi. Uşak Sosyal Bilimler
Dergisi, 8, 233-244.
Eryılmaz, A. (2015b). Psikolojik sorunlara müdahale ve kendi kendine yardım kitabı. Ankara:
Pegem.
Fraenkel, J. R., & Wallen, N. E. (1993). How to design and evaluate research in education.
New York: Mcgraw Hill.
Haynes-Clements, L. A., & Avery, A. W. (1984). A cognitive-behavioral approach to social
skills training with shy persons. Journal Of Clinical Psychology, 40, 710-713.
Henriksen, R. E., & Murberg, T. A. (2009). Shyness as a risk-factor for somatic complaints
among norwegian adolescents. School Psychology International, 30 (2), 148-162.
Higgins, E. T. (1987). Self-discrepancy. A theory relating self and affect. Psychological
Review, 94, 319-340.
Higgins, E. T. (1997). Beyond pleasure and pain. American Psychologist, 52,1280-1300.
Ilies, R. & Judge, T. A. (2005). Goal regulation across time: The effects of feedback and
affect. Journal of Applied Psychology, 90,453–467.
Johnson, J. E., Aikman, K. O., Danner, C. C., & Elling, K. A. (1995). Attributions of shy
persons in romantic relationships. Journal of clinical psychology, 51(4), 532-536.
14
Journal of European Education
6 (1) 2016
ISSN 2146-2674
ERYILMAZ & KARA
Kaufman, G. (1989). The psychology of shame: Theory and treatment of shame-based
syndromes. New York: Springer.
McCroskey, J. C., & Beatty, M. J. (1986). Oral communication apprehension. In Shyness (pp.
279-293). Springer US.
McGregor, H. A., & Elliot, A. J. (2005). The shame of failure: Examining the link between
fear of failure and shame. Personality & Social Psychology Bulletin, 31, 218-231.
Ponti, L., & Tani, F. (2015). Shyness and psychological adjustment: the moderating role of
friendship relationships. Journal of Psychopathology, 21, 30-39.
Reeve, J. (2002). Self-determination theory applied to educational setting. In E. L. Deci & R.
M. Ryan (Eds.), Handbook of self-determination research (pp. 183–203). Rochester, NY:
University of Rochester Press.
Scharlott, B. W., & Christ, W. G. (1995). Overcoming relationship-initiation barriers: The
impact of a computer-dating system on sex role, shyness, and appearance inhibitions.
Computers in Human Behavior, 11(2), 191-204.
Tangney, J. P., Niedenthal, P. M., Covert, M. V. & Barlow, D. H. (1997). Are shame and guilt
related to distinct self-discrepancies? A test of Higgins’ (1987) hypothesis. Journal of
Personality and Social Psychology, 75, 256-268.
Tangney, J. P. (2002). Perfectionism and the self-conscious emotions: Shame, guilt,
embarrassment and pride. In P. Hewitt & G. Flett (Eds.), Perfectionism. Washington,
DC: American Psychological Association.
Thompson, T., Altmann, R., & Davidson, J. (2004). Shame-proneness and achievement
behaviour. Personality and Individual Differences, 36, 613-627.
Tracey, J. L. & Robins, R. W. (2004). Putting the self into self-conscious emotions: A
theoretical model. Psychological Inquiry, 15,103-125.
Umeh, C. S. (2013). assessment and management of shyness using group cognitive
behavioural therapy among selected nigerian adolescents. Ife Psychologia, 21(3), 268.
Vancouver, J., & Putka, D. (2000). Analyzing goal-striving processes and a test of the
generalizability of control theory. Organizational Behavior and Human Decision
Processes, 82, 334–362.
Verbeke, W. & Bagozzi, R.P. (2002). A situational analysis on how sales people experience
and cope with shame and embarrassment, Psychology & Marketing, 19, 9, 713-741.
Wofford, J. C., Goodwin, V. L. & Premack, S. (1992). Meta-analysis of the antecedents of
personal goal level and of the antecedents and consequences of goal commitment.
Journal of Management, 18, 595-615.
15

Benzer belgeler