Aralık 2006

Transkript

Aralık 2006
Sayfa 1xx.qxp
30.11.2006
09:23
Seite 1
RECHTERBOVENHOEKJE.eps 26/09/2006 15:27:43
204.000
Sevgiye kan damlatmak
Emir Kýr kurtlar sofrasýnda
Bu rakam ne diye bakýyorsunuz-
Ýstanbul’un orta yerinde bir barda,
Þimdi bizim yapmamýz gereken eski
dur. Baþbakan Verhofstadt’ýn Belçika
toplumuna söz verip son yýlýnda bulmasý gereken toplam iþ sayýsý...
Erdem RESNE
4
‘akþam sefasý’nda, Türk ve Ermeni kardeþliði yaþanýyor. Doya doya... Avukatýyla, gazetecisiyle, dernekçisiyle...
Fikret AYDEMÝR
7
konularý temcit pilavý gibi sofraya getirmek
deðil, varsa eðer Emir Kýr üzerinde oynanan oyunlarý ortaya çýkarmak olmalýdýr.
8
Erdinç UTKU
Daha cok bilgi icin
23cu sayfaya
bakiniz.
www.binfikir.be
AB-Türkiye iliþkilerinde
tren kazasý
Okuyun, bir fikir edinin
Sayý 13 - Aralýk 2006
Hedefteki Bakan:
EMÝR KIR
Brüksel Hükümeti Tarihi Anýtlar ve Temizlik’ten sorumlu Bakan Emir Kýr, tazminat
davasý açtýðý gazeteci Mehmet Köksal’ýn
davanýn temyiz aþamasýnda olduðu þu günlerde dava dosyasýna eklediði yeni bir belgeyle dikkatleri tekrar üzerine çekti.
akan Kýr, yaptýðý açýklamada
“Temyiz dava dosyasýna benim
adým ve imzamýn olduðu söylenen ve Ermeni soykýrýmýný inkar
eden bir dilekçe delil olarak eklendi. Böyle
bir belgeyi kesinlikle hatýrlamýyorum. Böylesi
bir dilekçeye imza atmam da düþünülemez”
dedi. Kýr, sunulan belgenin orjinal versiyon
olmadýðýný, bu nedenle danýþmaný aracýlýðýyla
belgenin orjinalini taraflardan istediðini belirtti. Ancak belgenin orjinalinin olmadýðýný
öðrendiklerini söyleyen Bakan Kýr, “Ben her
zaman Ermeni toplumunun tarihte korkunç
bir katliamýn kurbaný olduðunu ancak bu
konunun toplumlarýn kendi tarihlerini kendilerinin yargýlamasýyla ilgili bir durum olduðu-
B
editör’den
Þu aralar gündemimiz o kadar
hýzlý ilerliyor ki yetiþmekte zorlanýyoruz. Vorst-Forest Volkswagen fabrikasýnýn 4000 iþçisinin
iþten atýlmasý, günlerdir yapýlan
3’te
eylemler...
Olli Rehn, ‘tren kazasý’nýn olmadýðýný ifade ederek, “Tren yoluna devam ediyor. Ancak raylarda bakým
çalýþmasý olduðu için yavaþladý”
dedi.
10’da
nu söyledim. Politikacýlarýn hele benim bu
konuda ‘soykýrým’ gibi bir yargýda bulunmam
söz konusu olamaz. Bu karar uluslararasý
mahkemeler ya da baðýmsýz tarihçilerden oluþan bir komisyonun vereceði bir karardýr.
Bunlarý hem Türk toplumu hem de Belçika
toplumu karþýsýnda savundum” dedi.
Mehmet Köksal ise “Ýçine düþtüðü durumu
görünce Emir Kýr için gerçekten üzülüyorum.
Her zaman söylediklerimi belgelerle kanýtladým. Ben þimdiye kadar hiçkimseyi dava
etmedim. Þimdilik en kýsa zamanda arzuladýðým þey bana karþý açýlan haksýz tazminat
davasýnýn sona ermesi” þeklinde konuþtu.
Sayfa 4-5’te
VATAN HAÝNÝ DEÐÝLÝM
Politikacýlarý sýkýþtýran gazeteci
Mehmet Köksal’ý bu defa Binfikir
sýkýþtýrdý: “Keþke ajan olsaydým.
Þu an yaþam þartlarýmý inceleseniz, ajan olmadýðýmý anlardýnýz.”
Sayfa 12-13’te
Volkswagen’da dramatik sonuç:
4000 KÝÞÝ ÝÞÝNDEN OLDU
rüksel’in Vorst-Forest semtinde bulunan
Volkswagen fabrikasýnda 4000 iþçinin
çýkarýlmasý Belçika’da þok etkisi yarattý.
Volkswagen’ýn Almanya’daki yönetim merkezinin aldýðý karara göre Volkswagen Golf
artýk sadece Almanya’nýn Mosel ve Wolfsbrug
fabrikalarýnda üretilecek.
B
Sayfa 6’da
Sayfa 3xx.qxp
30.11.2006
09:57
Seite 1
Aralýk 2006
GÜNDEM
‘Belçika’daki Türkçe Yerel
Medya’nýn Sorunlarý’ tartýþýlacak
Haber Merkezi
10 Aralýk Pazar günü gerçekleþtirilecek olan panele Belçika’da yayýn yapan gazete, radyo ve web siteleri temsilcileri konuþmacý olarak katýlýyor. Panele Brüksel’de yerleþik Türk basýn mensuplarý, Türk kökenli
siyasiler, Belçika’daki Türk Sivil
Toplum Örgütü temsilcileri ve iþ
dünyasýndan isimler davet ediliyor.
Avrupa Türk Gazeteciler Birliði (ATGB-www.atgb. info) ile
Brüksel’de çýkarýlýp Belçika
genelinde daðýtýlan Binfikir
Gazetesi
(www.binfikir.be),
ATGB Baþkaný gazeteci Gürsel
Köksal’ýn yöneteceði “Belçika’daki
Türkçe
Yerel
Medya’nýn
Sorunlarý”
konulu bir panel düzenliyor. 10 Aralýk Pazar
günü saat 14:00’de “Rue
Royale 195 1210 Bruxelles” adresindeki Hotel
Villa Royale’da gerçekleþtirilecek olan panele Belçika’da yayýn yapan gazete,
radyo ve web siteleri temsilcileri konuþmacý olarak katýlýyor.
ATGB Baþkaný Gürsel Köksal
“Avrupa'da Türkçe medyanýn
konumu”nu, Sabah Gazetesi
Belçika Temsilcisi ve Binfikir
Gazetesi Haber Koordinatörü
Fikret Aydemir ise “Belçika'daki
Türkçe yerel medya”yý kýsaca
sunduktan sonra baþlayacak
olan panelde “Belçika’daki
Türkçe
Yerel
Medya’nýn
Sorunlarý”, “Meslek ilkeleri,
meslek içi denetim, örgütlenme
gerekliliði, mesleki dayanýþma,
mali sorunlar, halka ulaþma,
içerik, Türkçe medyanýn gerekliliði, yerel medya ile ulusal
Türkçe medya farklarý, yerel
gazetecinin konumu” gibi
konular ele alýnacak.
ATGB Baþkaný gazeteci Gürsel Köksal’ýn yöneteceði panele
Serhan Deniz (Avrupa Ekspres
Gazetesi Genel Yayýn Yönetmeni), Erdinç Utku (www.binfikir.be sitesi ve Binfikir Gazetesi
Genel Koordinatörü), Mahir
Pala (www.belturk.be sitesi ve
gazetesi Genel Koordinatörü)
Vedat Denizli (Aylýk Zaman
Belçika eki Genel Yayýn Yönetmeni), Selehattin Koç (Rad-
Belediye çalýþanlarýna
baþörtüsü yasaðý
Haber Merkezi
nvers Belediye yönetimi
aldýðý bir kararla belediye giþelerinde görev
yapan personelin baþörtüsü takmasýný yasakladý. Yasak sadece
giþe personeli için geçerli.
Anvers Türk Dernekler Birliði
(Turksuneliie) ve Faslý Dernekler
Federasyonu alýnan yeni karara
tepki gösterdi. Türk Dernekler
Birliði Baþkaný Sedat Kaya
Belediye personelinden giþelerde çalýþanlara baþörtüsü yasaðý
getirilmesini kabul edilemez diye
deðerlendirip kýnadý. Kaya “giþe
memurlarýndan baþlýyorlar, bunun devamý gelir, yakýnda tüm
çalýþanlara uygularlar. Okullarda
da böyle olmuþtu. Önce bir iki
A
yo Paþa Yöneticisi), Leyla
Ertorun (Radyo Panik), Gold
Fm temsilcisi (konuþmacý adý
henüz belli olmadý), Hüseyin
Dönmez (www.gündem.be Genel Yayýn Yönetmeni), Hüseyin
Demirel (www.belekspres.be
Genel Yayýn Yönetmeni), Celil
Gündoðdu (www.belcikahaber.be Genel Yayýn Yönetmeni)
ve Mustafa Ulusoy (www.turkhavadis.com Genel Yayýn Yönetmeni) konuþmacý olarak katýlacaklar. Panele Brüksel’de yerleþik Türk basýn mensuplarý,
Türk kökenli siyasiler, Belçika’daki Türk Sivil Toplum Örgütü
temsilcileri ve iþ dünyasýndan
isimler de davet edilecek.
Panel’in etkinlik sorumlusu
Erdinç Utku, Binfikir
Gazetesi’nin 1. yýlýnda
böyle bir etkinlik
düzenleme gerekçesini “Mesleki dayanýþma,
iç denetim ve gazetecilik ilkeleri gibi konular son günlerde fazlaca gündeme geliyor. Özellikle
siyasi destek karþýlýðý para istediði iddia edilen, para karþýlýðý
haber yaptýðý ya da fotoðraf sattýðý ileri sürülen veya iþ takibi
yaptýðý ima edilen gazeteci sýfatlý kiþilerin bulunduðu bir ortamda Belçika'da yayýn yapan yerel
Türkçe medya temsilcilerinin
temel ilkelerde anlaþmasý ve
bunu uygulamasý en azýndan
tehditçi ya da iþ takipçisi kiþilerin bu alandan soyutlanmasýna
yol açacaktýr” þeklinde açýkladý.
Anvers
Belediyesi’ne
daha çok
yabancý kökenli
personel
nvers
Belediyesi,
Belediye çalýþanlarýnýn toplumun aynasý
olmasý ve Anvers’teki tüm
topluluklarý
yansýtmasý
amacýyla iþe alacaðý elemanlarýn 1/3’ünü yabancý
kökenlilere ayýrma kararý
aldý.
Belediye iþe almada
yabancý kökenli kotasý
uygulamayacak
ancak
daha fazla yabancý kökenlinin iþ baþvurusu yapmasýna yönelik önlemler alacak ve iþ görüþmesine
daha iyi hazýrlanmalarýna
yardýmcý olacak.
A
Sedat Kaya
okuldan baþladýlar, sonra da
sistematik þekilde tüm Anvers’te
yasakladýlar” þeklinde görüþ bildirdi ve kararý protesto edeceklerini söyledi.
3
editör’den
[email protected]
Sýcak
gündem
Serpil Aygün
u aralar gündemimiz o kadar hýzlý ilerliyor ki
yetiþmekte zorlanýyoruz. Bir taraftan Vorst-Forest
Volkswagen fabrikasýnýn 4000 iþçisinin iþten atýlmasý,
günlerdir yapýlan eylemler, hala netleþmeyen koþullar,
belirsiz gelecek. Diðer taraftan Belçikalý Türk toplumunun içinden çýkan bir bakan ile yine bu toplumun
yetiþtirdiði bir gazetecinin davasýnda ortaya çýkan yeni
geliþmeler, ne yazýk ki hiç de hoþ olmayan sahnelere
neden oluyor.
Binfikir ekibi olarak her zaman ifade ettiðimiz haberde tarafsýzlýk ve yorumlarda baðýmsýzlýk ilkelerimize
baðlý kalarak ve mümkün olduðunca tüm
taraflarýn görüþlerine
Mehmet Köksalyer vererek bu olaylaEmir Kýr davasýndan
rý sunmaya çalýþtýk.
Volkswagen’dan atýErdem Resne, köþe
yazýsýnda Volkswalan iþçilere gündemin
gen’da gerçekleþen
önemli konularýný
iþçi kýyýmý ve Belçika’nýn ekonomi polihaber ve yorumlarýtikalarýna iliþkin demýzla bulabilirsiniz.
ðerlendirmelerini
yaparken, olaylarý Avrupa Birliði kavramý çerçevesinde de yorumladý. Ayný
zamanda konuyla ilgili geniþ çaplý bir haberi de sayfalarýmýz da bulabilirsiniz.
Brüksel’i kaynatan ve siyasetçi- dernek- gazeteci -iþ
adamý adlarýnýn karýþtýðý olaylarda ise Erdinç Utku
perde arkasýný aralamaya çalýþýrken, manþet haberimizde de yine taraflarýn görüþlerine olduðu gibi yer verdik. Bu olaylarda özellikle Türk medyasýnda adý vatan
hainine çýkarýlan gazeteci Mehmet Köksal’a da toplumun sormak istediði sorularý sorduk.
Avrupa Birliði - Türkiye iliþkilerinde yaþanan son
geliþmeleri Fikret Aydemir’in haberinden izleyebilirsiniz.
Kültür sanat sayfamýzda yine içimizden bir sanatçýyý,
Mustafa Balcý’yý çektiði belgesel filmleriyle tanýmaya
çalýþtýk. Gent’te düzenlenen Ýstanbul Ekspres Sanat
Festivali ve diðer etkinlikleri de Artfikir sayfalarýnda
okuyabilirsiniz.
Uzun bir süredir sayfalarýmýzda görmediðiniz
Hayflife bölümünde pekçoðumuzun belki hergün gördüðümüz ya da alýþveriþ yaptýðýmýz Brüksel’in Brabant
sokaðýný farklý bir bakýþla okuyabilirsiniz.
Son olarak 1. yaþýmýzý kutladýðýmýz þu günlerde giderek önem kazanan “Türkçe Yerel Medya’nýn Sorunlarý”
baþlýklý bir panel düzenliyoruz. Binfikir olarak yayýn
hayatýna baþladýðýmýz günden beri doðru ve kaliteli
habercilik, gazetecilik ilkelerine ve ahlaki deðerlerine
baðlýlýk gibi konularda hep hassasiyetimizi koruduk.
Artan basýn ve yayýn organlarý ile bu ilke ve deðerler
daha da önem kazandý. Ýþte hem finansal hem de etik
ve prensip sorunlarýnýn tartýþýlacaðý bu panel’i Avrupa
Türk Gazetecileri Birliði ile birlikte düzenlemenin
heyecanýný yaþýyoruz þu günlerde. 10 Aralýk günü
Belçika Türkçe yerel medya temsilcileri ile birlikte
yapýlacak panel sonrasý, kim bilir belki gazeteci, ticaret
adamý, politikacý iliþkilerinde beklenen seviye yakalanýr ve topluma iç kavgalardan, bireysel öfkelerden
uzak bir yaklaþýmla haber sunulur.
Þ
Sayfa 4.qxp
30.11.2006
09:36
Seite 1
Aralýk 2006
GÜNDEM
4
EMÝR KIR:
Beni yýpratmaya çalýþýyorlar
[email protected]
Ah güzelim Brüksel!
h güzelim Brüksel, demiþ birileri. Biraz yaðmurlu,
çoðunlukla sisli de olsa, yýl sonu pek güzel olur
bu þehirde. Belçika’nýn baþkenti olduðunu Türkiye’de
hatta dünyanýn herhangi bir köþesinde, sokaktaki
adama sorsanýz bilmez belki. Ama Avrupa’nýn merkezinde önemli bir þehir olduðunu muhakkak bilir, hele
hele Avrupa Birliði’ne odaklandýðýmýz þu günlerden
sonra.
Konya büyüklüðünde bir ülkedir Belçika. Almanya,
Hollanda, Fransa ve Lüksemburg tarafýndan çevrilidir.
Bu ülkelerin dilleri de, yani Almanca, Hollandaca ve
Fransýzca Belçika’nýn resmi dilleridir. Toplam 10 milyon
civarýnda olan nüfusun yarýdan biraz fazlasýný Flamanlar,
yarýdan biraz azýný da Frankofonlar oluþturmaktadýrlar.
Alman kökenli vatandaþlar
ise 65 bin civarýndadýrlar ve
bulunduklarý
bölgede
Son çeyrek asýrdýr
kendi dillerini konuþmaktadýrlar, hatta Valon hükümedýþarýdan gelen
tinde kontenjandan milletyabancý nüfusa
vekilleri vardýr.
Belçika’yý biraz bilenler
raðmen Brüksel bir
niye
Flaman, Frankofon
türlü bir milyona
diye ayýrýyorsunuz doðrusu
ulaþamýyordu.
Flaman ve Valon deðil mi
diyebilirler.
Belçika’da
Bunun en büyük
yaþayanlarý bölgesel ve topnedeni göç.
lumsal gruplara ayýrýrsak
evet, ama dil ve kültürel
toplumlar olarak ayýrýrsak
Flaman ve Frankofonlardan
bahsetmek daha uygundur. Zira Brüksel’de yaþayan halkýn büyük bir kýsmý Fransýzca diðer azýnlýk ise Flamanca
konuþmaktadýr. Halbuki Brüksel þehir olarak Flaman
Bölgesi sýnýrlarý içinde olmakla beraber idari açýdan
özerk bir bölgedir. Zaten Brüksel Baþkent Bölgesi diye
tabir edilmektedir.
Gelelim Brüksel’e. Belçika’nýn baþkenti Brüksel’in
nüfusu en nihayet 1 milyona ulaþtý. Son çeyrek asýrdýr
dýþarýdan gelen yabancý nüfusa raðmen Brüksel bir türlü
bir milyona ulaþamýyordu. Bunun en büyük nedeni göç.
Yaþam kalitesi daha iyi olduðu için þehrin sakinleri
kenar semtlere, hatta Brüksel dýþýna yerleþmeyi tercih
ediyorlardý. Paris, Londra gibi þehirlerin aksine, eskiyen
þehir merkezini ve ona yakýn semtleri geliri düþük insanlar ve özellikle yabancýlar iþgal ediyorlardý.
Bu arada hatýrlatmak gerekiyor ki Brüksel’in nüfusu
gündüz 1 milyon 400 bini bulabiliyor. Çünkü hem baþþehir, hem de Avrupa Birliði’nin ve NATO’nun merkezi
olarak bir taraftan kamu kurumlarýný, diðer taraftan da
buna iliþik bu sektörde faaliyet gösteren þirketleri de
barýndýrmaktadýr.
Brüksel nüfusunun % 25’i yabancý kökenli, halbuki
toplam Belçika nüfusunun sadece % 10’u yabancý
kökenli. Bu % 25’in yarýsýný uluslararasý kurumlarda ve
onlarýn yan kuruluþlarýnda çalýþanlar oluþturmaktadýr,
yani gelir düzeyi iyi olanlar. Diðer yarýnýn büyük çoðunluðunu Fas kökenliler, 40 bin kadarýný da Türk kökenliler olusturmaktadýrlar. Ýki dil zorunluluðu yüzünden,
yabancý kökenliler Belçika vatandaþý bile olsalar, kamu
sektöründe hayaletlerden daha azdýrlar.
A
KIR:
“Brüksel hükümetinde göreve gelmemden bu yana,
Ermeni soykýrýmýyla
ilgili bana yakýþtýrýlan tutumdan dolayý
beni inkarcý gibi
göstermeyi amaçlayan bir karalama
kampanyasýnýn
odak noktasýyým.”
KIR TAZMÝNAT
DAVASI AÇMIÞTI
Bakan Emir Kýr, gazeteci
Köksal
ile
Pierre-Yves
Lambert'in Fransýzca olarak
yayýn yaptýklarý www.suffrageuniversel.be sitesindeki yazýlarýnda kendisine kiþisel olarak
sataþtýklarý gerekçesi ile tazminat
davasý açmýþtý. Özellikle Bakan
Kýr’ýn diplomasý ve seçim harcamalarý konusunda yalan söylediðini söyleyen gazeteciler ayrýca
Bakan Kýr’ýn Ermeni Soykýrýmý
konusunda Belçika toplumuna
farklý Türk toplumuna farklý
davrandýðýný
yazmýþlardý.
Belçika Atatürkçü Düþünce
Derneði’nin de içinde bulunduðu Belçika Türk Platformu’nun
29 Mayýs 2004’te düzenlediði
Zeynel Lüle:
“Ermeni lobisi ve
Türkler iþbirliði yapýp
Emir Kýr’ý koltuðundan
etmek istiyorlar.”
28 Kasým tarihli Hürriyet
gazetesinin Avrupa baskýlarýnda yayýnlanan Diplomasi
Kulisi
adlý
köþesinde
konuyu ele alan Zeynel
Lüle, bazý Türk iþadamlarý
ve derneklerinin Ermeni
lobileriyle iþbirliði yaparak
Emir Kýr’ý yerinden etmek
istediklerini yazdý. Ýsim vermeden Mehmet Köksal’ý ve
bir Türk iþadamýný eleþtiren
Lüle, Emir Kýr’a sahip çýkýlmasýný istedi.
KÖKSAL:
“Ben þimdiye
kadar hiçkimseyi
dava etmedim.
Þimdilik en kýsa
zamanda arzuladýðým þey
bana karþý açýlan haksýz tazminat davasýnýn
sona ermesi.”
Ermeni soykýrým anýtýna karþý
yürüyüþte Emir Kýr’ýn da katýldýðýný belirten gazetecilere karþý
Bakan Kýr mahkemede, o
yürüyüþe Türkiye’nin AB’ye girmesini destekleyen bir yürüyüþ
olduðu gerekçesiyle katýldýðýný
söylemiþti. Kýr, yürüyüþün gerçek amacýný bilmediðini ifade
etmiþti. Buna karþýlýk Mehmet
Köksal mahkemeye delil olarak
BADD’nin o yýlki faaliyet raporuna eklenen ve yürüyüþe katýlarak Ermeni soykýrýmý anýtýnýn
kaldýrýlmasýný talep eden protestocularýn imzaladýðý bir belgeyi
sundu.
KIR: BENÝ YIPRATMAYA
ÇALIÞIYORLAR
“Brüksel hükümetinde göreve
gelmemden bu yana, Ermeni
soykýrýmýyla ilgili bana yakýþtýrýlan tutumdan dolayý beni inkarcý gibi göstermeyi amaçlayan bir
karalama kampanyasýnýn odak
noktasýyým. Bu sýfatla eleþtirlimeyi oldukça yadýrgadýðým için
mahkeme nezdinde hukuki giriþimde bulundum. Ýsteðim Asliye
mahkemesinde yerine getirilmediðinden dolayý davayý Temyize
götürdüm.
Bu aþamada davalýlarým, Ermeni soykýrýmýný inkar eden bir
imza kampanyasýnýn bir bölümünün kopyasýný sundular. Adým ve
imzam bu belgede yer alýyor.
Oysa böyle bir belgeye imza attýðýmý hatýrlamýyorum. Böyle birþeye zaten ihtimal vermiyorum.
Nitekim (kampanyanýn) içeriði
benim görüþlerime katiyen
uymamakta. Dolayýsýyla Sayfa 5xx.qxp
30.11.2006
09:27
Seite 1
Aralýk 2006
GÜNDEM
u rakam ne diye bakýyorsunuzdur. Lafý dolandýrmadan söyleyelim: Baþbakan Verhofstadt’ýn
Belçika toplumuna söz verip son yýlýnda bulmasý gereken toplam iþ sayýsý.
Göreve gelirken hükümet yetkilileri
200.000 yeni iþ vaad etmiþti. Ýstihdam
yaratamadýklarý gibi varolan ekonomik
faaliyeti de koruyamadýlar. Ekmek
kapýsý yüzlerine kapanan 4.000
Volkswagen iþçisini de sayarsanýz,
204.000 ediyor (4 yýlda kapanan diðer
fabrikalarý saymýyorum bile).
80’li yýllarda çökertilmeye baþlanan
sosyal devlet artýk can çekiþiyor.
Avrupa Birliði’nin neoliberal politikasý
meyvelerini (!) veriyor. Zorlu mücadelelerle kazanýlan sosyal haklar teker
teker kaybediliyor. Hâlâ “sosyal
Avrupa” hayaline nasýl ulaþýrýz diye tartýþýlýyor. Boþ tartýþma: Maastricht sonrasý AB bakýþ açýsý, sosyal devlet kavramýyla asla örtüþemeyecek bir bürokrasi makinasý yarattý. Neden? Sosyal
devlet, iþçi – iþveren iliþkilerinin sanýldýðý gibi eþit olmadýðýný tespit eden ve
bu eþitsizliði dengelemeye çalýþan bir
devlet modelidir. Hukuk’un yetmediðini, parasal gücün hukuk’a raðmen adaleti bozduðunu anlamýþ ve önlemini
almýþ bir devlet modelidir.
Oysa AB, taa kuruluþundan beri þu
önyargýya dayanýr: “rekabet ve ekono-
5
B
görüþlerimi hatýrlatayým. Ýki
yýl evvel Brüksel Parlamentosunda
dahi
her
zaman þunu açýkladým:
Ermeniler korkunç katliam
ve techirlere kurban gitti ve
her devlet kendi geçmiþiyle
yüzleþmelidir. Bu olaylarýn
soykýrým diye adlandýrýlmasýný anlýyorum fakat ayný
zamanda bu tanýmý belirlemenin siyasi yetkililere ve
bilhassa bana düþmediðini
düþünüyorum. Bu görev,
olsa olsa uluslararasý bir
yargý merciine veya baðýmsýz bir tarihçi komisyonuna
düþer. Türk toplumunda ve
dýþýnda ayný þekilde savunduðum görüþ budur. Bu
baðlamda; kasým 2004’te
baþlayan bir hukuki sürecin
sonlarýna doðru böyle bir
belge sunma yöntemi hakkýnda sadece kuþku duyabiliyorum. Bu belgeden yararlanan kiþilerin, belgenin
sadece bir bölümünü ve bir
kopyasýný
sunabilmeleri
oldukça tuhaf. Avukatýma
derhal davalýlardan bu imza
kampanyasýnýn aslýný ve
tamamýný talep etmesi için
görev verdim. Ayrýca bu
kampanyanýn
sonucuyla
ilgili
bilgilendirilmemiz
gerekiyor: acaba resmi bir
makama iletildi mi? Ýletildi
ise, hangi makam?
Ýletilmediyse,
bunun
nedenini bize açýklamalarý
gerekir. Bu bilgiler elime
ulaþýnca eminim ki üzücü
[email protected]
204.000 oldu...
80’li yýllarda çökertilmeye baþlanan sosyal devlet artýk can çekiþiyor.
Avrupa Birliði’nin neoliberal politikasý meyvelerini (!) veriyor. Zorlu
mücadelelerle kazanýlan sosyal haklar teker teker kaybediliyor.
mik kalkýnma, refah için yeterlidir.
Ekonomik iþbirliði yapan devletler
savaþmaz ve birlikte hareket eder.” Bu
önyargýdan yola çýkarak hiçbir alanda
piyasaya müdahale edilmiyor ve kararlar siyasi doðrultuda deðil, teknokrat
varsayýmlarla alýnýyor.
Ýþte bu önyargýyý kural olarak kabul
eden bir kurumun “sosyal” olmasý
imkansýz.
Geliþmekte olan ülkelere ve üretim
bir etkileme giriþiminin kurbaný olduðumu kanýtlayabileceðim.
Son olarak konu hakkýnda
daha detaylý açýklama yapmadan ve baþlattýðým hukuki sürecin geliþimiyle ilgili
tavýr
koymadan
önce
düþünmek için kendime
zaman tanýmaya karar verdim. Bu süreçte tek kaygým,
topluluklarýn huzur içinde
karþýlýklý duruþlarýný anlamalarýna ve iletiþimin geliþmesine katkýda bulunmak olacaktýr. Daha da önemlisi bu
davanýn, tüm Brüksellilerin
yararý adýna sorumluluðum
altýndaki görevleri yerine
getirmeme engel teþkil
etmemesi için her türlü
çabayý göstereceðim.
BADD BAÞKANI
ÝSMAÝL SÖNMEZ:
BELGE RESMÝ DEÐÝL
Diðer taraftan Belçika
Atatürkçü Düþünce Derneði
(BADD) Baþkaný Ýsmail
Sönmez konuyla ilgili olarak yaptýðý özel açýklamada
ise “ yürüyüþ yapýlýrken bir
imza kampanyasý olmuþtu
ama bu dilekçede hukuki
olarak bazý sorunlar olduðu
için resmi olarak hiçbir
yerde kullanýlmadý. Ayný
kiþilerin birden fazla imza
attýðý tespit edilmiþ ve kullanýlmamýþtý. Ayrýca bu belge
Mehmet Köksal’ýn iddia ettiði gibi 5 Euro karþýlýðýnda
BADD’de
satýlmýyor.
maliyetini düþürerek baský yaratan bu
ülke piyasalarýna da fazla kabahat bulmamak lazým. Küreselleþme’yi kötüleyerek de bu iþ olmaz, zira küreselleþmeyi yaratanlar da, zamanýnda daha
ucuz iþgücü arayýþýna giren bugünün
iflas eden þirketleridir. Ekonominin sýnýrlarý aþmasýna karþýn sendikal birleþimler hâlâ yerel düþünüyor, hemenþimdi-kendimi koruyayým diye hareket
ediyor. Alman sendika devi IG-Metall
Faaliyet raporlarýný arþivde
bulmak bile zor” dedi.
MEHMET KÖKSAL:
KIR ÝÇÝN GERÇEKTEN
ÜZÜLÜYORUM
Mehmet
Köksal
ise
konuyla
ilgili
olarak
“BADD’nin resmi açýklamasýný bekliyorum, benim de
kamuoyuna sunacaðým bilgiler var. Emir Kýr belgenin
orijinalini avukatý aracýlýðýyla benden isteyeceðine gitsin BADD yöneticisi Yusuf
Cinal’dan istesin. Emir Kýr’ý
bu kampanyaya iten sanýrým Yusuf Cinal. Bence
Kýr’ýn bu duruma düþmesinin en büyük sorumlusu
Cinal’dýr. Ýçine düþtüðü
durumu görünce Emir Kýr
için gerçekten üzülüyorum.
Bugüne kadar yeterince
hakarete uðradým. Her
zaman söylediklerimi belgelerle kanýtladým. Ben þimdiye kadar hiç kimseyi dava
etmedim. Þimdilik en kýsa
zamanda arzuladýðým þey
bana karþý açýlan haksýz tazminat davasýnýn sona ermesi” þeklinde konuþtu.
KIR’A DESTEK
Baþta EYAD ve BADD
olmak üzere Belçika’daki
Türk Sivil Toplum Örgütleri
Emir Kýr’a destek vererek,
Mehmet Köksal’ý eleþtirdiler.
Haber Merkezi
Belçikalý iþçileri yarý yolda býrakarak
bunun acý örneðini gösterdi. Ýþte bu
yüzden evrensel düþünmek, “bana
dokunmayan yýlan bin yaþasýn” görüþünden vazgeçmek gerekiyor. Bu
konuda solcu hareketler de sýnýfta
kaldý...
Tüm bunlar göz önünde tutulunca
sadece Belçika hükümetini yermek
haksýzlýk olur. Fakat baþtan tutulamayacaðý belli olan bir söz verip vakit
harcanmamalýydý. Bunun yerine ekonomik geliþimi saðlayacak alternatif
faaliyetlere destek olunabilirdi. AB’nin
baþýný çektiði sosyal devleti çökertme
giriþimlerine bu hükümet de ortak
oldu: populist politikalarla türlü vergi
indirimi yapýldý (mösyö Reynders
saðolsun), doðan bütçe açýðý (ki bu
açýðýnýn etkisi en çok sosyal sigorta
finansmanýnda hissedilecek) ise suni
yöntemlerle kapatýlmýþ gibi gösterildi.
Nitekim oyunun sonu geldi: 2007
bütçe taslaðý Sayýþtay tarafýndan aðýr
þekilde eleþtirildi: “Satýlan mal varlýklarý daha iyi deðerlendirilmeli”, “alýnan
önlemler kýsa vadeli; uzun vadede açýk
kapatýlamaz”, “bazý mali gelirler konusunda garanti yok”,... Ýstihdam yaratmak para ister ve Federal Hükümet’te
para kalmadý. Bize de kaldý 204.000
kere parmak çevirmek...
Brüksel’de daha fazla
gece otobüsü
Haber Merkezi
rüksel Toplu Taþýmacýlýk Kurumu yýl baþýnda yeni tramlarý hizmete sunduktan sonra, þimdi de
gece hizmet sunumunu artýracak. Gece eðlencelerine gidenler 2007 yýlý Nisan ayýndan itibaren 20 deðiþik istikamette
gece otobüsüne binebilecekler.
Brüksel Ulaþtýrma Bakaný
Pascal Smet gece otobüslerinin
sayýsýný artýrarak bir taþla iki kuþ
vurmayý; yolcularýn evlerine
daha güvenli bir þekilde ulaþmasýný ve gece yollardaki trafiði
azaltmayý amaçlýyor.
18 otobüs kent merkezindeki
Brouckère meydanýndan hare-
B
ket edecek, Bir otobüs Flagey
ve Schuman gibi duraklarda da
durarak Brüksel çevresinde
daire çizerken, bir diðeri ise
Rogier ile Güney Tren Ýstasyonu arasýnda çalýþacak. Merkezdeki duraklarda 10 dakikada bir, çevre hattýndakilerde ise
20 dakikada bir otobüs geçecek. Gece otobüsleri sadece
cuma ve cumartesi geceleri hizmet sunacak. Tek bilet 3 Euro,
10 seyahatlik kart ise 21
Euro’dan satýlacak. Abone olanlar ise ayda sadece 7 Euro
ek ücret ödeyecekler. Gece otobüsleri saat 03:00’e kadar çalýþacak. Bakan Smet bu projenin
Brüksel Bölgesine 2.6 milyon
Euro’ya malolacaðýný belirtti.
Sayfa 6xx.qxp
30.11.2006
09:58
Seite 1
Aralýk 2006
GÜNDEM
6
ürk olup da özellikle Avrupa
ülkelerine seyahat etmiþ ya da
etmek istemiþ kiþiler arasýnda bir vize
hatýrasý olmayana rastlamak zordur.
Geçmiþ yýllarda yaþanan bazý zorluklar
normal karþýlanabilir ancak Türkiye’nin
aday ilan edildiði 1999’dan bu yana
Türk vatandaþlarýnýn ayný zorluklarý
yaþamaya devam etmesi hele hele
Türkiye’nin Avrupa Birliði’yle müzakerelere geçmiþ bir aday ülke konumuna
sahip olmasýna karþýn vize duvarýný
aþmakta zorlanmayý sürdürmesinin
kabul edilebilecek bir yaný yok.
AB ülkeleri Türk vatandaþlarýna
vize konusunda kolaylýk göstermeme
hatta zorluk üstüne zorluk çýkarma
yaklaþýmlarýný sürdürüyorlar. Bu ülkeler arasýnda Belçika’nýn da ilk sýralarda
yer aldýðý da gayet rahatlýkla dile getirilebilir. Banka hesabýndan saðlýk sigortasýna, tapu kayýtlarýndan gelir belgelerine kadar uzanan gereksiz ve alakasýz
belge taleplerine yakýnda DNA testi de
eklenirse hiç þaþmamak lazým. Bu ardý
arkasý kesilmeyen taleplere bir de konsolosluklarda Türk vatandaþlarýna
yönelik olarak yapýlan muamele eklenince ortada ne Avrupa standardý
kalýyor ne de “Batýlýlýk”. “Bu sadece
Türklere yönelik bir uygulama deðil”
söylemi de gerçeði yansýtmaktan uzak.
Türkiye, aday ülke olarak kendisin-
T
[email protected]
Vize duvarý
Türkiye’nin Avrupa Birliði’yle müzakerelere geçmiþ bir aday ülke konumuna sahip olmasýna karþýn vize duvarýný aþmakta zorlanmayý sürdürmesinin kabul edilebilecek bir yaný yok.
den önceki adaylara uygulanan yaklaþýmýn aynýsýný bekleme hakkýna sahip.
Ama gelinen aþamada AB, Türkiye’ye
hakký olaný vermek için baþka þartlarý
öne sürmeye devam ediyor. Oysa
henüz aday statüsü bulunmayan üçüncü ülkeler için kolaylýklar þartsýz ve
zorluk çýkarmaksýzýn devreye sokuluyor. Bunlardan en son ve önemli örneði
Ukrayna oluþturuyor. AB, ekim ayýnda
varýlan bir uzlaþý çerçevesinde üç
aydan kýsa süreli vizelerin verilmesine
iliþkin sürecin kýsaltýlýp kolaylaþtýrýlmasýný kararlaþtýrdý. Bunun yaný sýra 1
Ocak’tan itibaren fiyatý 60 euro olarak
belirlenen Schengen Vizesi, Ukrayna
vatandaþlarý için 35 Euro seviyesinde
tutuldu. AB, öðrenci, gazeteci, engelli
ve emekli Ukraynalýlar için ise vize
ücreti talep etmeme kararý aldý.
Ankara da benzer nitelikli talepleri
yýllardýr gündemde tutmasýna karþýn
Brüksel’den bir türlü olumlu yanýt alamýyor. AB, Ankara’nýn vize konusun-
daki taleplerini “AB’ye yasadýþý giriþ
yapanlarýn geri kabulüne yönelik bir
anlaþma imzalamasý karþýlýðýnda gerekli kolaylýklarýn saðlanabileceði” mesajýyla yanýtlýyor. Türkiye ise yasadýþý
göçmenler açýsýndan bir “geçiþ ülkesi”
olmasýnýn zorluklarý nedeniyle bu talebi reddediyor ve Brüksel’den bu konudaki bazý zorluklarýn giderilmesinde
yardýmcý olmasýný talep ediyor.
Ankara’nýn tezinin ana unsurunu ise
“aday ülkelere belli kolaylýklar herhangi bir karþýlýk beklemeden saðlanmalý”
yaklaþýmý oluþturuyor.
Bazý sinyaller olsa da AB,
Türkiye’nin taleplerine þu ana kadar
yeþil ýþýk yakmadý. Yaþanan zorluklar
karþýsýnda Türk hükümetinin yaný sýra
sivil toplum örgütleri de devreye girmeye baþladýlar. Ýstanbul Ticaret Odasý
bunun iyi örneklerinden birini oluþturuyor. Türk dýþ ticaretinin yüzde 50’sini
AB’yle gerçekleþtiriyor olmasýnýn, ticaret hacminin 100 milyar dolara yaklaþmasýnýn ve Avrupalý þirketlerin
Türkiye’de 70 milyar dolar dolayýnda
yatýrým yapmasýnýn gücünü arkasýna
alan ÝTO, Brüksel’i en azýndan iþadamlarýna vize kolaylýðý getirilmesi konusunda ikna etmeye çalýþýyor. Bu giriþimin baþarýya ulaþmasý genel bir uygulamayý da beraberinde getirme potansiyeline sahip.
Brüksel Volkswagen’da dramatik sonuç:
4000 kiþi iþinden oldu
Brüksel’in Vorst-Forest
semtinde bulunan
Volkswagen fabrikasýnda
4000 iþçinin çýkarýlmasý
Belçika’da þok etkisi
yarattý. Fabrikanýn üretim kapasitesinin büyük
bir bölümünü oluþturan
Volkswagen Golf modelinin sadece Almanya’nýn
Mosel ve Wolfsbrug
fabrikalarýnda üretilmesine karar verilmesinin
yolaçtýðý dramatik sonucu
en az zararla atlatma
çabasýndaki sendikalarýn
yüksek tazminat alma
çabalarý devam ediyor.
Haber Merkezi
olkswagen’ýn Almanya’daki yönetim merkezinin aldýðý karara
göre Volkswagen Golf artýk
sadece Almanya’nýn Mosel ve
V
Wolfsbrug fabrikalarýnda üretilecek. Bu durumda yalnýzca
Polo üretecek olan Brüksel
Volkswagen iþçilerinin 4000’i
iþlerinden olurken sadece
1200 çalýþanýn iþinde kalma
þansý var. Diðer taraftan bu
karar, Volkswagen’a yan ürün
üreten diðer fabrikalarda
kapasite düþürülmesine neden
oldu. Brüksel’in Anderlecht
semtinde bulunan Faurecia ile
Huizingen’de bulunan ve
Decoma fabrikalarýnda iþçiler
iþlerini kaybetme riski ile karþý
karþý kaldýlar. Hem Volkswagen hem de yan ürün üreten fabrika iþçileri her gün farklý bir eylemle seslerini duyurmaya çalýþýrken, Volkswagen
iþçileri günlerce fabrikalarýnýn
önünde beklediler. Son olarak
2 Aralýk’ta Brüksel’de ulusal
bir protesto yürüyüþü yapýlmasý planlanýyor.
Brüksel Volkwagen’dan Golf
üretiminin Almanya’ya kaydýrýlmasý, bir taraftan Almanya’-
nýn milliyetçi bir yaklaþýmý olarak deðerlendirilirken, diðer
taraftan bu kararýn altýnda
rasyonel nedenlerin olduðu
söylendi. Belçika’da iþçi ücretlerinin Almanya’dan daha az
olmasý ve Brüksel Volkswagen’ýn karlý bir fabrika
olmasý milliyetçilik tezini kuvvetlendirirken, Almanya yönetiminin tezi de; Almanya’da
ayný maaþla daha uzun çalýþma
yöntemiyle %20 tasarruf saðlandýðý þeklinde oldu.
Diðer taraftan Belçika iþsiz
kalan bu 4000 iþçiye yeni olanaklar yaratýlmasý çabasýna
girerken, iþçilerin daha iyi
yönlendirilmesi ve bu dramatik durumu daha iyi kontrol
edebilmek için bir kriz merkezi oluþturuldu. Özellikle VW
Vorst’tan atýlan iþçiler, sendikalar ve iþveren için de önemli bir bilgi noktasý olacak olan
Kriz Merkezi’nde bir çalýþma
grubu oluþturuldu. Bu grup
haftada bir kez biraraya gelecek. Federal Hükümet’in desteklediði bu inisiyatif bölgesel
hükümetlerin çalýþma ve eðitim bakanlýklarýnýn aktif katýlýmý ile gerçekleþecek.
Bu arada Volkswagen Avrupa Yönetim Kurulu Baþkaný
Bernd Osterloh’nun Audi A1
modelinin Brüksel Volswagen
fabrikasýnda üretilebileceðini
söylemesi yeni bir umut ýþýðý
olurken, bu umudun yakýn bir
gelecek içinde gerçekleþmeyeceðinin hissetirilmesi hayal
kýrýklýðý yarattý. Ayrýca bu olasýlýðýn iþçilerin ücretlendirilmesine sýký sýkýya baðlý olmasý da
iþçi ücretleri konusunda zorlu
pazarlýklarýn olacaðý sinyalini
verdi.
Sayfa 7.qxp
30.11.2006
12:08
Seite 1
Aralýk 2006
GÜNDEM
7
TR Plus-Avrupa’da Türkiye
Merkezi çalýþmalarýna baþladý
[email protected]
Gazeteci Zeynep Göðüþ
baþkanlýðýnda kurulan TR
PLUS- Avrupa’da Türkiye
Merkezi, Finlandiya’da
yaþamýný sürdüren sanatçý
Hasan Fuat Sarý’nýn çalýþmalarýný AB Komisyonu’nda sergilenmek üzere
Brüksel’e getirdi. Sergi,
Finlandiyalý iki dansçýnýn
tango gösterisi eþliðinde
bir resepsiyonla açýldý.
Leyla Ertorun
TR Plus- Avrupa’da Türkiye
Merkezi, Türkiye avrupa Birliði
iliþkilerinde hem Avrupa’nýn
Türkiye’yi daha iyi tanýmasý
hem de Türkiye’nin Avrupa
Birliði’ni daha iyi anlamasý için
çalýþmalar yapmak üzere kurulmuþ bir sivil toplum kuruluþu.
Gazeteci Zeynep Göðüþ,
çalýþmalarýnýn hep bir proje
etrafýnda gerçekleþeceðini belirtirken, son çalýþmalarý olan
Hasan Fuat Sarý sergisinin de bu
projelerden biri oduðunu söyle-
Sevgiye kan damlatmak
di. Finlandiya’nýn dönem baþkanlýðý yaptýðý þu günlerde
Finlandiya’da yaþayan bir Türk
sanatçýnýn eserlerini AB komisyon binasýnda sergilediklerini
anlatan gazeteci Göðüþ, serginin açýlýþýnda da Finlandiyalý iki
dansçýnýn Tango yaptýðýný anlattý. Bundan sonraki çalýþmalarýndan da bahseden Baþkan
Zeynep Göðüþ, çalýþmalarýnýn
hem Türkiye hem de avrupa’nýn
deðiþik ülkelerinde gerçekleþeceðini söyledi. 24 Kasým’da
Berlin’de “Almanya’daki göçmen çocuklarýn eðitim durumu”
Ýçiþleri Bakaný Dewael,
Vottem’de soruþturma
baþlattý
Ruhsatsýz silahlar
8 Aralýk’a kadar
teslim edilecek
Haber Merkezi
sikolojik problemleri olan ilticacýlarýn
tutulduðu Vottem kampýnda kötü muamele yapýldýðýna dair iddialar nedeniyle
Ýçiþleri Bakaný Dewael kampta soruþturma
baþlattý.
Fransýzca yayýn yapan Ciné-Télé-Revue adlý
haftalýk bir dergiye konuþan birkaç polis memurunun iddia ettiði olayda bazý ilticacýlarýn çýplak
olarak kapalý tutulduðu, tuvalet ve temizlenme
ihtiyaçlarýný giderecekleri herhangi bir araç
bulunmadýðý ifade edilmiþti. Olayla ilgili olarak
Ýç Ýþleri Bakaný Patrick Dewael, soruþturma
baþlatýrken, olayýn doðruluðu ispatlanýrsa suçlularýn cezalandýrýlacaðýný söyledi. Diðer taraftan
Uluslararasý Ýnsan Haklarý Örgütü’nden Eva
Berghmans problem yaratan kiþilerin haftalarca
hücrede tutulduðundan þikayet etti. Ayrýca Eva
Berghmans, hasta olan kaçaklarýn týbbi bir yardým almadýðýný da belirtirken, intihar teþebbüsünde bulunan ya da kendisini jiletleyen kiþiler
için de hiçbir þey yapýlmadýðýný söyledi.
P
hakkýnda bir panel düzenleyecek olan TR-Plus 30 Kasým 2
Aralýk tarihleri arasýnda ise
Ýstanbul, Ankara ve Eskiþehir’de
“ Çokkültürlülüðü Tartýþma platformu” oluþturacak. Bu platformda Hollanda’da bir süredir
tartýþýlan çokkültürlülük konusu
Hollanda’dan getirilecek 6
konuþmacý, Türkiye’de dört
büyük üniversitenin öðrencileri
ile tartýþacak. Ayrýca Haziran
ayýnda Brüksel’de Türk sinemasýnýn kýsa filmleri gösterilecek.
Haber Merkezi
rüksel’de tüm polis bürolarý
kaçak silah toplamak üzere çalýþýyorlar. 8 Aralýk’tan önce her
türlü ruhsatsýz silahý teslim edenler ceza
almayacak. Ateþli silahlarýn yanýnda
taþýnmasý yasak olan býçak ve sopa gibi
aletler için de ruhsat istenecek.
8 Haziran’da yürülüðe giren yeni silah
yasasý çer.evesinde Brüksel’de bugüne
kadar 550 silah teslim edilmiþ.
Brüksel’de ruhsatlý 64 bin silah bulunduðunu belirten polis yetkilileri ne kadar
ruhsatsýz silah olduðu hakkýnda herhangi bir bilgiye sahip deðiller. Bu nedenle
de 8 aralýk’tan önce ne kadar silah teslim edileceðini ya da ruhsat için baþvurulacaðýný tahmin edemiyorlar.
Ayrýca silah ruhsatý almak isteyenler
teorik ve pratik sýnava tabi tutulacaklar.
8 Aralýk’tan sonra ruhsatsýz silah bulunduranlar cezalandýrýlacak.
B
Ýstanbul’un orta yerinde bir barda,
‘akþam sefasý’nda, Türk ve Ermeni kardeþliði yaþanýyor.
doya doya...
avukatýyla, gazetecisiyle, dernekçisiyle,
Belçikalý’sýyla, Türk’üyle, Ermeni’siyle,
Türk Yasemin Göksu ve Ermeni Suren
Asaduryan’dan ezgiler dinleniyor,
Herkesin yüreði ayný sevgiyle atarken...
Brüksel’in orta yerinde gazete (site) sayfalarýnda,
Ermeni meselesi hakkýnda, herkes birbirne düþüyor.
Kýran kýrana...
Bakanýyla, gazetecisiyle, dernekçisiyle
Türk’ü ve Türk’üyle,
Sevgiye kan damlatarak...
Gent’in iki önemli kültür merkezi De Centrale ve
Vooruit “Ýstanbul Expres” adý altýnda Doðu ile Batý’nýn
buluþtuðu etkinlik düzenleyecek 7-19 Aralýk’ta.
Anadolu’nun halk müziði,
rock, klasik ve caz müziðine
Yasemin
Ýstanbul’un rap’i eþlik edecek.
Göksu’dan
Yasemin Göksu, Tolga
Ermeni ezgileri
Sað, Mercan Dede, Hüsnü
dinleyeceðim,
Þenlendirici, Ceza, Aylin
Aslým ve Tayfasý, Derya
Tolga Sað’dan
Türkan Üçlüsü, Vasilis
Türk deyiþlerini
Saleas ve Baba Zula ‘ses veriçime çekeceðim, ecek’ Anadolu’nun çeþitliliðine...
“Ýstanbul
Ýstanbul Expres çerçeveExpres”te sindire sinde gittiðimiz Beyoðlu’nda
Anadolu kardeþliðini yaþasindire,
dýk,
Sevgiyle...
Belçikalý gazeteci meslekdaþlarýmý hayrete düþürerek.
Yasemin Göksu ile Suren Asaduryan’ýn Ermenice
baþlayan ve Türkçe tamamlanan “Sarý Gelin”ine herkesin eþlik etmesi þaþýrttý onlarý.
Onlarýn þaþýrmasý da beni.
Biz zaten (yüz) yýllardýr birlikte söylüyorduk bu türküleri...
Belçika’dan (Avrupa) bakýnca farklý gözüküyor
anlaþýlan Ermeni meselesi.
Ve Ben bakanlýk koltuðuna otursam,
“Ermeni soykýrýmý yok” desem,
kime ne.
Ve Ben gazete sayfalarýna yazsam,
“Ermeni soykýrýmý var” desem,
kime ne.
Ama ben,
Bütün bunlara inat,
Aralýk ayazýnda içimi ýsýtmak üzere Gent’e gidip,
Vooruit ve De Centrale Kültür Merkezi’nin düzenlediði “Ýstanbul Expres” etkinliklerinde,
Yasemin Göksu’dan Ermeni ezgileri dinleyeceðim,
Tolga Sað’dan Türk deyiþlerini içime çekeceðim,
Sindire sindire,
Ve herkese ve her þeye inat,
Sevgiyle...
Sayfa 8.qxp
30.11.2006
09:47
Seite 1
Speakers
Corner
8
Aralýk 2006
NASRETTÝN HOCA:
[email protected]
Emir Kýr kurtlar sofrasýnda
þaðý tükürsen sakal, yukarý tükürsen býyýk! Ýçine
düþtüðüm durumu en iyi özetleyen atasözümüz
bu. Emir Kýr – Mehmet Köksal davasýný nasýl yazarsanýz
yazýn bunlardan hiçbirini memnun edemezsiniz.
Deneyimim var da konuþuyorum. Binfikir’de bu dava
haberlerini veriþ þeklimizi Mehmet Köksal “milliyetçi”
ve Emir Kýr’ý koruyucu olarak nitelendirirken, Emir Kýr
ise bizim nötr olduðumuzu, kendisini sahiplenip desteklemediðimizi söyledi. Bu tepkilerden aslýnda doðru
yolda olduðumuzu anladýk.
Emir Kýr ve Mehmet Köksal bu davayý daha profesyonel ele almalý, kiþisellikten ve öfkeden uzaklaþmalýdýrlar.
Kendi alanlarýnda baþarýlý olan bu iki Türk kökenli,
yeteneklerini topluma daha yararlý þekilde kullanabilirler. Öfke ve kiþisellik seziyorum ben bu iþte.
Þimdi bizim yapBrüksel’deki ünlü bir
gazetecinin
bir haberinin
mamýz gereken
aþýrý abartýlý olduðunu mizaeski konularý temhi bir yazýmda iðnelediðimde, bu aðabeyimiz “Valla
cit pilavý gibi
kýrýldým, benden baþka
sofraya getirmek
konu mu kalmadý?” demiþ,
deðil, varsa eðer
beni saatlerce düþündürmüþtü. Evet eleþtirimde ve
Emir Kýr üzerinde
iðnelememde
haklýydým
oynanan oyunlarý
ama bu konuya gelinceye
kadar piyasada o kadar çarortaya çýkarmak
pýklýk var ki, seç beðen al.
olmalýdýr.
Bu deneyimimden ilk kez
bedelli askerlik anýlarýmý
yazarken yararlandým; yaþadýklarýmý “þimdi yazýp ordumuzun imajýný zedelemek” en çok Türkiye ve
Cumhuriyet düþmanlarýna yarar. Türk Silahlý
Kuvvetlerine gelinceye kadar eleþtirilecek o kadar çok
konu var ki,” süzgecinden geçirerek anlattým, Binfikir’in
ilk iki sayýsýnda.
“Kol kýrýlýr yen içinde kalsýn” demiyorum. Evet,
Mehmet Köksal’ýn yaptýðý haberlerinin çoðunun haber
deðeri vardýr. Ancak bu haberlerin kimlerin iþine yaradýðýný ve aslýnda kimlerin amacýna hizmet ettiðini de dikkate almak gerekir. Zeynel Lüle’nin Hürriyet’te yazdýðýna göre Emir Kýr’ýn ayaðýný kaydýrmak üzere sadece
Ermeni lobileri deðil, bazý Türk iþ adamlarý da çaba harcýyormuþ.
Emir Kýr bir keresinde Federal düzeyde bir bakanlýk
hayali olup olmadýðýný sorduðumda bana “Türklüðümü
sýrtýmda bir kambur gibi görüyorlar, her fýrsatta önüme
engel olarak çýkarýyorlar” demiþti. Emir Kýr’ý dört köþeden sýkýþtýrýp bitirme operasyonunda lütfen benden yardým beklemeyin. Doðrudur, diplomasý konusunda yanlýþ anlama gelecek açýklamalar yapmýþtýr, seçim harcamalarý konusundaki soru iþaretleri hala oradadýr ve
sözde Ermeni soykýrýmý konusunda zikzaklý açýklamalar
yapmýþtýr. Emir Kýr bunlardan gereken dersleri fazlasýyla aldý. Þimdi bizim yapmamýz gereken eski konularý
temcit pilavý gibi sofraya getirmek deðil, varsa eðer Kýr
üzerinde oynanan oyunlarý ortaya çýkarmak olmalýdýr.
Ne yutkunalým, ne aþaðý, ne de yukarý tükürelim, gelin
hep birlikte gerçekleri tartýþalým, ortaya çýkaralým.
Kurtlar sofrasýnda Emir Kýr’ýn baþý yenmeden!
A
Kurban Bayramý’ný
memlekette geçirmek
istiyorum
RECEP ÇIRIK
u Evropa serüveni karakýþ bastýrmadan bitsin
istedim. Bir yýlda iki kez
yalnýz bu yýl kutlanacak olan
kurban bayramýný memleketimde
geçirmek istiyorum. Hele bu aralar beni gören çocuklarýn
Sinterklaas veya kerstman- Noel
Baba demelerine içerliyorum
doðrusu. Ben de onlar gibi
yaþlýyým ama, yaþ yere basmam.
Noel Baba bedava hediye veriyormuþ. Öyle bir þey benim kitabýmda yazmaz.
Benim parolam “parayý veren
düdüðü çalar, vermeyen ya
avcunu yalar ya da ýslýk çalar”.
Hiç kimse Noel Baba'ya bu
hediyeler nerden geliyor diye
sormuyor. Madem öyle bu Noel
Baba neden belli kiþi ve gruplara hediye daðýtýyor. Þöyle bir
Afrikaya uðrasa birer oyuncak
daðýtsa çocuklara olmaz mý.
Yok olmaz. Çünkü Ýsveç ve
Norveç’te geceden gündüze
geçiþin gününde insanlarýn birbirine hediyeleþmesi ile baþlamýþ. Adamlar iþi ticarete dökmüþler. Alan memnun satan
memnun.
Seçimlerin arkasýndan bu
meydanda unutulup ortada kaldýk. Her gün sarhoþ ve berduþlarýn tacizine uðramaktan sa memleketimize gitmeye karar verdik.
Brüksel'in rutubetli havasýndan
etkilenen eþeðim için adý saný
pek duyulmamýþ bir ilimize yolculuk yapacaðým. Buranýn havasýndan ben astým oldum.
Eþeðimin madeni bölümleri
küflenmeye baþladý. Aradým,
taradým ikimizinde saðlýk sorunlarýný ve Belçika'da geçen stresli
günlerini unutturabilecek bir yer
bulduk. BU ilimiz tuzu ile ün salmýþ bir ilimiz. Dünyayý beþ asýr
boyunca besleyecek bir tuz
maðarasýna sahip. Yerin bilmem
kaç endaze altýnda ve bin ikiyüz
metre uzunluðun da Bolu tüneli
gib bir tarafý açýk diðer tarafý
kapalý bir yer. Ýçerinin ýsýsý yaz kýþ ayný. Eðer burayý turizme açacak olurlarsa Çankýrý ahalisi üç
gün
bayram
edecek.
Keþfedilmemiþ Anadolu topraklarýnýn bir bölümü burasý.
B
Zonguldak karaelmas kömürü ile
geliþti. Çankýrý vilayetimiz ise kristal tuzu ile geliþecek. BU maðaraya yatýrým yapacak, proje geliþtirecek aklý baþýnda, en az otuzkýrk yaþýnda insanlara ihtiyaç
olduðunu Belçika'daki Çankrýlýlardan iþittim. Vay benim topraðý kýr, bahtý kör Çankýrým.
Engürü'ye de yakýnsýn ama
seni benim sað elimle sol kulaðýmý gösterdiðim gibi ta uzaklarda
gösteriyorlar. Zaten buradaki insanlarýn bir de yarenliði vardýr ki,
Çankýrýlýlarý tanýyanlar Ilgazýn
havasý kadar temiz, Ildýzým'ýn
suyu kadar tatlý, eline, beline diline sahip, geleneklerine baðlý
böyle bir yer. Bir zamanlar ipekyolu
buradan
geçiyordu.
Tenezzüh trenleri ile Engürü'den
sabah gelenler Kenbaðlarý'nda
piknik yapýp akþam treni ile
dönüyorlardý. Gelenler sarý patates'ten kýzýlcýk eðþisine kadar
bütün nebatatý sepet sepet çuval
çuval Engürü'ye taþýyorlardý. Ýþte
o zamanlar Engürü'de pek akýllý
kararlar alýnýyordu. Ýþin içerisine
hormonlu, karbonlu, radyasyonlu gýdalar girince buralar unutuldu.
Ey Çankýrý!!! Ey Çankýrýlý
Yarenler!!! Bekleyin. Gidiþim pek
iyi olmadý. Evropa topluluðuna
girmemize de gerek kalmadý.
Bizimkiler kýrbeþ yýldýr yorulmamýþlar. Bana müsade diyorum ve
benim biletimi Çankýrý'ya alýn.
Oraya gidiyorum.
Bu ara uçak biletleri ucuz. Bir
de yaþ altmýþ beþi geçtiði için
bileti indirimli aldým. Bizim
Karakaçan için bir sorun çýkmadý.Onun biletini Hayvanlarý
Koruma Vakfý aldý. Çankýrý'da
ise böyle bir vakýf tam
Karatekin Bey'in zamanýnda
vardý. Yani bizler Evropalý'dan
önce insanlarý bir kenara býrakýn mahlükatýmýz için de vakýflar kurmuþtuk.
Brüksel Airport'tan uçaða
bineceðiz. Üstüm baþým, sarýðým cübbem hepsi arandý.
Kavuk çýktý kel göründü. Ýlgilenen olmayýnca yol göründü.
Astým ilacýmý bile tehlikeli bularak yanýma vermek istemediler.
Bu insanlar baþkalarýna bu
kadar çok mu kötülük yaptýlar
ki uçaða binenden korkuyorlar?
Belimize kemer baðlayacaktým. Benim göbek uçak normlarýna uymadý. Elimle baðlý gibi
tutarak uçaðý havalandirdýk.
Koca alamet bir keklik gibi
süzülerek ta bulutlara arþ'a
kadar yükseldi. Evler leblebi
tanesi kadar ufak göründü.
Ýçimdem dualarý okuya okuya ta
Esenboða'ya geldim.Buraya da
ne güzel bir yer yapmýþlar.
Uçaðýmýz indi. Kaptaný alkýþladýk. Uçak dediðin nedir ki?
Benim huysuz eþeðe üç saat düþmeden binebilecek kaptan pilot
varsa ben ona pilot derim. Pilot
tekerine taþ deðmedem taaa oralardan geliverdi.
Önce topraðý öpmek istedim.
Vazgeçtim. Bu adeti papalar
yapýyordu. Ben ülkeme kavuþtuðum için Yaradan'a þükrettim.
Laiklik , maiklik konusu hassas
bir bölgeye geldiðimi bildiðim
için gizli dua ettim.
Bir yabancý futbolcu olsaydým
ýstavroz çýkarmak laikliðe aykýrý
olmadýðý için yapabilirdim.
Neyse Türkiye Devleti ve
Cumhurriyeti saðolsun.
Istavrozcular sizin de yolunuz
açýk olsun...
Devam edecek...
Sayfa 9xx.qxp
30.11.2006
10:29
Seite 1
Aralýk 2006
SÝZbize
9
‘Volkswagen iþçilerini yeni sorunlar bekliyor’
Meral Emir
Þengül
Yýlmaz
Hediye Demir
Fabrikada çalýþan tanýdýklarýna destek olmak için Vorst-Forest Volkswagen iþçilerinin protesto eylemine katýlan Meral
Emir, Hediye Demir ve Þengül Yýlmaz, “Belçika’da zaten iþsizlik var bu fabrika kapanýrsa çok kötü olur, fabrikanýn
kapanmasýný istemiyoruz, onun için buraya iþçileri desteklemeye geldik” diyorlar.
Feridun Bulduk
Her yer zaman zaman iþçi çýkarýyor.
Bazý fabrikalar daha da fazla iþçi
çýkarttý. Sonuçta fabrikalarda kendi
çýkarlarýný düþünmek zorunda kalýyor.
Üretimi hýzlandýrmak ve ucuz iþçi bulmak zorundalar. Almanya’da bildiðim
kadarýyla iþçi daha ucuz bu yüzden
Belçika’yý tercih etmemeleri normal.
Orada belki dört bin iþçi fiyatýna, altý
bin iþçi çalýþtýrabilecek. Bir de
Almanya’da vergiler de daha düþük.
Vergi yüksekliði yüzünden zaten her
þirket yavaþ yavaþ kaçak iþçi çalýþtýrmaya baþladý. Ama büyük firmalarýn
bunu yapmasý zor olduðundan onlarda baþka yöntemler buluyor. Sonuçta
herkes bir þekilde baþýnýn çaresine
bakacak.
Volkswagen’da çalýþýyorum. Sendikanýn iþyeri
temsilcisiyim. 4000 kiþinin iþten çýkarýlmasý çok
üzücü. Bu durumda binlerce iþçi ekonomik olarak çok zor durumda
kalacak. Bu durumun
sosyal sonuçlarý da düþünülmeli. Pek çok aile
kredilerini ödeyemeyecek, boþanmalar hatta
intiharlar bile olabilir. 25
yýllýk bir çalýþan iþten atýldýðýnda 22 bin Euro tazminat alýyor. Bundan
sonraki amacýmýz, atýlan
iþçilerin tazminatýný
mümkün olduðunca yüksek tutmak olacak.
Atilla Özalp
Ali Göl
Ben Brüksel Volkswagen’a
21 yýlýmý verdim. Ben bu
fabrikada iþe baþladýðýmda
delikanlý idim. Üç tane
patron deðiþtirdim, hep ayný
þantiyede çalýþtým. Þimdi bu
yaþtan sonra kim bizi iþe alýr?
Sendikalarýmýz bizim için
çalýþýyorlar, inþallah haklarýmýzý alýrlar.
Gümüþ Tekin Gültekin
2002 yýlýnda Volkswagen fabrikasýndan ben de çýkarýldým. O sene bin
kiþi çýkarýlmýþtý. Sonrasýnda kendi
dükkanýmý açtým ama olmadý,
devrettim. Sonra da zaten boþta kaldým. Þu an iþsizlik parasý alýyorum.
Zaten büyük bir iþ krizi var.
Neredeyse Brüksel’de dört bin iþsiz
varmýþ. Bu iþten çýkanlarla dört bin
kiþi daha iþ aramaya çýkacak. Ýþ bulmak giderek zorlaþýyor. Þirkette
elbette kendini düþünüyor. Zaten
Belçika’da arabalarý fazla tutulmuyordu. Hem burada daha fazla iþçi
parasý verip ürettikten sonra da arabalarý tekrar geri Almanya’ya götürmenin anlamý yok. Bu durumdaki
tek sonuç gün geçtikçe hýrsýzlýklar
artacak.
Ece Ayaydýn
Sayfa 10.qxp
30.11.2006
11:37
Seite 1
Aralýk 2006
GÜNDEM
10
AB-Türkiye iliþkilerinde tren kazasý
Fikret Aydemir
vrupa Birliði Komisyonu, Gümrük Birliði
Ek
Protokol’ünden
kaynaklanan yükümlülüklerin
yerine getirilmemesi durumunda, Türkiye ile üyelik müzakerelerinde 8 baþlýðý ‘askýya alma’
tavsiyesinde bulundu. AB Komisyonu Geniþlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, ‘tren kazasý’nýn olmadýðýný ifade ederek,
“Tren yoluna devam ediyor.
Ancak raylarda bakým çalýþmasý
olduðu için yavaþladý” dedi. AB
Komiserleri toplantýsýndan sonra
konuþan
Olli
Rehn,
Türkiye'nin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin
sonuçsuz kalamayacaðýný belirtti. AB Konseyi’nin Türkiye ile
ilgili nihai kararý alacaðý AB üye
ülkelerin dýþiþleri bakanlarýnýn
11 Aralýk'taki toplantýsýna kadar
Türkiye'nin önünde fýrsat olduðunu belirten Rehn, “Top þimdi
tamamen Türkiye’nin sahasýndadýr. Bu süreçte Türkiye’nin
hala bir ‘altýn gol’ atabilme ihtimali var” diye konuþtu.
A
8 BAÞLIK ASKIDA
Mallarýn serbest dolaþýmý,
taþýmacýlýk, Gümrük Birliði,
tarým, balýkçýlýk, dýþ iliþkiler,
mali hizmetler ve iþ kurma
hakký müzakere baþlýklarýný
askýya alan AB Komisyonu, 26
müzakere baþlýðýnýn açýlmasýný
ancak kapatýlmasý için Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmesini istedi. Kýbrýs’ta
kapsamlý bir çözüm için
BM’nin yeniden devreye girmesini isteyen AB Komisyonu,
Türkiye’ye hava ve deniz limanlarýný, Rum gemi ve uçaklarýna açmasý konusunda yeni
bir tarih vermedi.
4 BAÞLIK
AÇILMAYA HAZIR
AB Komisyonu’nun tavsiyesi
ile müzakerelerin durmayacaðýna sadece yavaþlayacaðýna
dikkat çeken Olli Rehn, “AB
Türkiye iliþkilerinden dondurma, askýya alma, kýþ uykusu
veya tren kazasý söz konusu
deðil. Tren yoluna devam
ediyor. Ancak raylarda bakým
çalýþmasý olduðu için yavaþla-
AB Komiserleri toplantýsýndan sonra konuþan Olli Rehn,
Türkiye'nin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sonuçsuz
kalamayacaðýný belirtti.
dý” dedi.
GENEL UZLAÞI
SAÐLANDI
AB Komiseri Olli Rehn, AB
Komisyonu’nun aldýðý ‘tavsiye
kararý’ hakkýnda AB içinde tam
bir uzlaþý saðlandýðýný ifade
etti. Basýn toplantýsýnda Ýngiltere Baþbakaný Tony Blair’in
AB Komisyonu Baþkaný Jose
Manuel Barroso ile telefon
görüþmesinin sorulmasý üzerine Rehn, “AB Komisyonu’nun
aldýðý bu tavsiye kararý havadan düþmedi. Bütün ülkeler ile
temaslarýmýz oldu. NATO
Zirvesi için Riga’da buluan
devlet ve hükümet baþkanlarý
da aralarýnda görüþtüler. Dün
akþam yapýlan Özel Kalem
Müdürleri toplantýsýnda ve
bugün yaptýðýmýz Komisyon
toplantýsý esnasýnda da görüþmelerimiz devam etti. Uzun ve
verimli tartýþmalarýn ardýndan
genel uzlaþý saðlayarak, tavsiye kararýmýzý oluþturduk”
dedi.
26 VETO HAKKI
ORTADAN KALKTI
Avrupa Parlamentosu üyesi,
Karma Parlamento Komsiyonu
(KPK) Eþbaþkaný Joost Lagendijk, AB Komisyonu’nun
tavsiye kararý ile 26 veto hakkýnýn ortadan kalktýðýný belirtti.
AB Komiseri Olli Rehn’in
basýn toplantýsýnýn ardýndan
gazetecilere açýklama yapan
KPK Eþbaþkaný Lagendijk,
“Önemli olan müzakerelerin
devam edecek olmasý. Baþlýklarýn açýlmasý. AB komisyonu, 26 müzakere baþlýðýnýn
açýlmasý tavsiyesinde bulundu.
Dolayýsýyla Kýbrýs Rum kesiminin 26 veto hakký ortadan
kalktý” diye konuþtu.
Belçika’da
‘Türk toplumunu etkilemenin en
etkili yolu’
Binfikir gazetesine ilan
vermektir!
Tel: 0484 528 902
Amacýmýz
‘siyasi çizgi’
deðil, nitelikli bir
‘yayýn çizgisi’
www.binfikir.be
Belçika’nýn
‘Türkçe’ gündemi
Sayfa 11.qxp
30.11.2006
12:43
Seite 1
Aralýk 2006
Belçika Türk Kadýnlar Birliði
çalýþmalarýna devam ediyor
Ece Ayaydýn
elçika Türk kadýnlar
Birliði’nin bu yýl altýncýsýný düzenlediði kermese katýlým yoðun oldu. Her sene
Nato geleneksel kermesinden
sonra açýlan Belçika Türk
Kadýnlar Derneði’nin kermesi
Türkleri, Türk kültürünü ve
damak tadýný sattýðý çeþitli ürünlerle Avrupalýlara tanýtýyor.
Bir gün boyunca süren kermeste Türk Kadýnlar Derneði ve
Deneðin faaliyetleri arasýnda
bulunan Ana Çocuk Eðitimi
Programýna (AÇEP) destek olmak
amacýyla gönüllülerin yaptýðý
B
Trafik
cezalarý
altýn
yumurtlayan
tavuk
11
GÜNDEM
Türk mutfaðýna ait tatlýlar ve
hamur iþleri satýlýyor. Yiyeceklere
Nato çalýþanlarýnýn yoðun ilgisi,
her kermeste biraz daha çeþitlerin artmasýna neden olmuþ.
Yiyecek satýþýnýn yanýnda geleneksel Türk kýyafetleri, takýlar,
resimler gibi çeþitli ürünlerin
satýþý da yapýlýyor. Bu sene bunlara ek olarak halý, deri ceketler
ve ebru tekniðiyle yapýlmýþ
resimlerin de satýmýna baþlandý.
Misafirler ebru standýnda bu
sanatýn yapýlýþýný izleyip bilgilendiler. Türk müzisyenlerinin katýlýmýyla türküler eþliðinde alýþveriþ
yapýldý. Haziran ayýndan beri
Belçika
Türk
Kadýnlar
Derneði’nin baþkanlýðýný yapan
Nihal Akyýldýrým ‘Nato’da bu kermesi açmamýzýn en büyük nedeni Türk kültürünün tanýtýmýný
yapabilmek, buradan herkese
daha rahat ulaþabiliyoruz ve
zaten artýk onlar da bizi tanýdý.
Türk kermesi olduðunu duyunca
neler yiyeceklerini ya da neler
alacaklarýný bilerek geliyorlar’
dedi. T.C. Büyükelçisi Fuat
Tanlay’ýn eþi Yelda Tanlay’ýn da
desteklerinden dolayý teþekkür
eden Akyýldýrým on yýldýr dernek
çatýsý altýnda sürdürülen Açep
çalýþmalarýnýn her geçen yýl, faaliyetlerini arttýrdýðýný, çocuklara
yönelik Türkçe dersleri, halk
oyunlarý ve baðlama kurslarýnýn
bulunduðunu belirtti. Ailelere
özellikle de annelere yönelik bilgilendirici konferanslar düzenlemenin yanýsýra sýksýk çeþitli geziler, çay sohbetleri de düzenliyor,
dernek. Yakýn zaman içinde ise
yapýlmasý planlanan etkinlikler
arasýnda Aralýk ayýnda planlanan
bir Almanya gezisi, Ocak ayýnda
bayram ve yeni yýl yemeði ve
bahar aylarýnda da ailelerin katýlýmýnýn beklendiði bir piknik var.
Kermeste dernek için üye kayýtlarýnýn yapýlmasýyla birlikte bir
de
çekiliþ
düzenlenmiþ.
Kazananlarý ise Türkiye’de tatilden, bir Türk restoranýnda yemeðe kadar birçok deðiþik sürpriz
bekliyor.
Federal Ulaþtýrma Bakaný Renaat Landuyt Bu yýl sonuna kadar
trafik cezalarýndan elde edilecek olan gelirin 91 milyon
Euro’ya ulaþmasý bekleniyor. Geçen yýl 63, bir önceki yýl ise
40 milyon Euro elde edilmiþti. Traik cezalarýnýn % 80’i Flaman
Bölgesinden elde ediliyor.
Yabancý inþaat iþçilerine
sýký denetim
Haber Merkezi
2007 yýlýnýn Ocak ayýndan itibaren Belçika inþaat sektöründe
çalýþanlar elektronik
olarak kaydedilecek.
Böylelikle inþaat sektöründe kaçak olarak
çalýþan yabancýlarýn
denetimi daha kolay
yapýlacak. Federal Çalýþma Bakaný Peter
Vanvelthoven iþ mü-
fettiþlerinin tespit ettikleri yabancý kaçak
iþçiler hakkýnda anýnda rapor hazýrlayacaklarýný söyledi. Belçika
çalýþma yasasý taþeron
çalýþtýrsa bile kaçak
iþcilerden yüklenici
firma sorumlu tutulacak. Bakan Vanvelthoven her ay her bölgede iki kez büyük
kaçak iþçi denetimi
yapýlacaðýný söyledi.
Irkçý taraftarlarý olan
kulüpler cezalandýlacak
Haber Merkezi
Ýç iþleri Bakaný
Patrick (VLD), futbol
maçlarýnda artan ýrkçý
yaklaþýmlarý önlemek
üzere kampanya baþlatýyor. Dewael’in projesine göre ýrkçý sloganlar atan taraftarlarýn
kulüpleri futbol sendikalarý tarafýndan cezalandýrýlacak.
Uluslararasý Futbol
Kulüpleri Federasyonu
FÝFA ile birlikte çalýþacak olan fotbol sendikalarý ýrkçý sloganlar
atan veya ýrkçý davranýþlarda bulunan taraftarlarýn
kulüplerine
seyircisiz oynama ya
da puan düþürme gibi
cezalar verebilecek.
Ekim ayýnda Eþit
Haklar Merkezi, Belçika Futbol Sendikalarý
ve kulüplerle biraraya
gelen Bakan Dewael,
stadyýmlarda gerçekleþen ýrkçýlýða karþý
kampanya baþlatma
kararý aldýlar. Bu ýrkçýlýða karþý duyarlýlþatýrma kampanyasýndan
sonuç alýnmazsa baský
yoluna gidileceðini
bildiren bakan Dewael, “herkes üzerine
düþen sorumluluðu
üstlenmeli, özellikle
de Belçika Futboö
Sendikasý” dedi. Ayrýca bir mektupla konuyu bütün belediye
baþkanlarýna,
polis
þeflerine ve fotbol
sendikalrýna iletecek
olan Bakan, ayroca
Futbol
Sendikasý
Baþkaný François De
Keersmaecker ile de
bir görüþme planlýyor.
Sayfa 12xx.qxp
30.11.2006
09:14
Seite 1
12
SÖYLEÞTÝK
Aralýk 2006
Vatan haini deðilim,
vataným için çalýþýyorum:
BELÇÝKA!
Murat Denizli’yi tanýyor musun?
Aranýzda kavga olmuþ o yüzden haber
yapmýþsýn dedikodularý geçiyor...
Kesinlikle öyle bir þey yok. Ben
onun adýný Radyo Paþa’da ilk kez telaffuz ettim, o da programdan sonra beni
aradý “ismimi kirlettiniz” dedi ve röportaj talep etti. Ona “milliyetçi” demiþtim
sadece. O da kendisini yanlýþ tanýttýðýmý söyledi, “sen beni tanýyorsun, þu ve
bu dernekte çalýþtým” dedi. Düzeltmek
için görüþme talep etti ben de “iyi olur”
dedim, buluþtuk röportaj yaptýk.
Röportaj kendi isteðiyle oldu.
Herkesi eleþtirdi, eleþtirildi.
Vatan haini ilan edildi.
“Soykýrýmý tanýyor” dendi.
Ajan diye tanýtýldý, kime çalýþtýðý sorgulandý. Mehmet
Köksal 29 yaþýnda, ULB iletiþim mezunu. Gazeteciliðe Le
Soir’daki bir makaleyle baþladý. Þimdi Courrier Ýnternational ve TRT Türkiye’nin Sesi
muhabiri, ayrýca Minorites ve
Humeur Allochtone sitelerini
yönetiyor.
Binfikir Ekibi
Yani Emir’le ilgili takýntýn yok mu?
Yok.
ykýrý gazeteci olarak biliniyorsun. Hep olumsuz yazýyorsun.
Belçika’da Türk toplumu hiç
mi iyi þey yapmýyor?
Türkler elbette iyi þeyler yapýyor.
Sanýldýðý gibi polemikçi gazeteci deðilim, sadece gazeteci ilkeleri vardýr:
vaktinde gelen trenin haberi yapýlmaz,
geç kalan trenin haberi yapýlýr. Çünkü
sebepler soruþturulur, sorumlular bulunur, yolcular yine etkilenecek mi diye
bakýlýr. Ýþlerin düzelmesi istenir. Bu
açýdan ben, kiþiler Türk ve Frankofon
medyasýna ayný þekilde konuþuyor
mu diye araþtýrýyorum ve görüyorum ki herkes iki yüzlü.
Gazetecilikten geçinebiliyor musun?
Nereden para kazanýyorsun?
Courrier Ýnternational (Fransa) muhabiriyim, ayný zamanda Türkiye’nin
resmi
kurumu
olan
TRT’nin,
Türkiye’nin Sesi Radyosu’nun muhabiriyim ve dolayýsýyla Türkiye Devleti
bana maaþ ödüyor, Akbank’ta hesabým
var bakabilirsiniz!
A
Dolaylý yoldan Emir Kýr’dan
bahsettin. Niye hep Emir Kýr?
Baþka konu yok mu? Özel soru nun mu var?
Kesinlikle hayýr, Mise au Point
programýnda gittim elini sýktým,
sohbetim oldu. Mahkemelik olsak
bile benim hala onunla sorunum
yok. Ben onunla açýk oturuma
katýlýp belgeleri karþýlaþtýrmaya
hazýrým...
Ayný kýstaslarý herkese uygulu yor musun?
Halis Kökten’i, Sait Köse’yi,
Emin Özkara’yý da ayný þekilde
yazýyorum....
Senin için “sadece adý Türk gazeteci”
diyorlar, Türklüðünle sorunun, komp leksin mi var?
Kimileri “sadece adý gazeteci” olduðundan dolayý öyle yapmýþtýr. Benim
hiçbir kompleksim yok. Ben Türk
kökenliyim, anam babam belli.
“Sözde” Ermeni soykýrýmý...
“Sözde” deðil. Ermeni soykýrýmý...
Ermeni soykýrýmýný tanýyor musun?
“Sözde” demediðine göre teyit ediyorsun.
Cevap vermek zorunda deðilim ama
resmi bir kurum önünde sorulursa
cevap veririm. Bence o soru siyasetçilere yöneltilsin, benim gazeteci görevim bu konuda sadece onlarýn dediklerini halka bildirmektir.
Peki bir Türk, Ermeni soykýrýmýný
tanýmazsa ve bu konuda tutarlý olursa, iki yüzlülük yapmayýp partisinde
de tanýmadýðýný söylerse, yine eleþtirir misin?
Ben zaten her Türk siyasetçiye
gidip boþ yere “tanýyor musun?” diye
sormuyorum, tehdit etmiyorum, sadece bir aday imza kampanyasýna veya
yürüyüþe katýlýrsa, iddialarý reddet
diye giriþimde bulunursa, yani kampanyasýný bunun üzerine kurup millete görüþlerini bildirmek isterse, ben
haber yapýp ona bir anlamda halkla
iletiþiminde yardýmcý oluyorum!
Murat Denizli’yi tuzaða mý düþürdün?
Öyle bir þey yok...
Türk medyasýnýn Belçika gizli servisi
için çalýþtýðýný iddia ettiði Pierre-Yves
Lambert’le çalýþýyorsun, senin de ajan
olduðun söyleniyor. Niçin böyle biriyle
berabersin? Motivasyonun ne?
Lambert’le ilgili konuþamam, ben
onu serbest araþtýrmacý olarak görüyorum, iþ sonrasý görüþüyorum.
Onun yamaðý mýsýn?
Ben kimsenin yamaðý ya da çýraðý
deðilim, ULB mezunuyum o da serbest
bir araþtýrmacý.
Ajan mýsýn?
Keþke ajan olsaydým. Þu an yaþam
þartlarýmý inceleseniz ajan olmadýðýmý
anlardýnýz...
Ajan olmaya, korunmaya ihtiyacýn mý
var?
Evet! Burdan MÝT’e de çaðrýda bulunuyorum, Belçika gizli servisine de...
gerçi burada çalýþmak istemezdim 32
ajan bir Fehriye’yi tutamýyor, kötü imaj!
Ama CIA, FSB (eski KGB)’nin ihtiyacý
varsa çalýþýrým.
Niçin? Para için mi? Para için her þeyi
yapar mýsýn?
Para için her þeyi yapmam. Sadece
beni iþe almak isteyen için þartlarým var,
mesela yalan haber yaptýrmamak.
Mesela para için babaya küfretmem,
birini vatan haini ilan etmem. Benim de
þerefim ve aile düzenim var. Benim,
sizin, yazdýklarýmýz için sorumluluðumuz var, çünkü herkes okuyor. Mesela
ben hedef gösterildim, çünkü yazýlarýmdan sorumluyum. Ama bazýlarýnýn ailemi
bulaþtýrmasýný hazmedemiyorum çünkü
benim yazdýklarýmdan onlar sorumlu
deðil. Aileme dokunulmasýn ama bana
küfredilsin, hatta vatan haini denilsin.
Sayfa 13xx.qxp
30.11.2006
09:19
Seite 1
13
Aralýk 2006
“Para için her þey yapýlmaz. Pro fesyonelim” diyorsun. Ama bazý dini
oluþumlarýn yayýnlarýnda ismin görüldü.
“Merhaba”da çalýþtým, hatta ben girmek istedim oraya. Dini bir derneðe
yakýn ama profesyonel bulduðum ve
gelecek gördüðüm bir dergiydi. Bugün
BADD bile bir dergi çýkarsa “Mehmet
gel yaz” dese, yazarým. Benim “Journal
du Mardi”de köþem var, sosyalist partisine çok yakýn gazete, halbuki ben PS’i
çok eleþtirdim. Sadece gazeteye þart
koþtum: benim yazýma bilgim dýþýnda
müdahale edemezsiniz ve para vermelisiniz. Ýkisini kabul ediyorsanýz yazarým. Benim sesim bu þartlarda
Gülencilere de BADD’cilere de duyurulacaksa ben gurur duyarým. Benden
nefret etsinler. Ama okusunlar. Benim
kaygým, o. Artýk kendi aramýzda
konuþmak yetmiyor, herkes ne görüþte
olursa olsun toplanýp birbirini dinlemek zorunda, çünkü hepimiz insanýz
ve birlikte yaþýyoruz.
Niye Le Soir’a falan yazmýyorsun,
baþvurdun mu? Neden hep Türklerle
uðraþýyorsun?
Baþvurdum her zaman, alsýnlar. Ben
kimseyle uðraþmýyorum, beni okuyanlar sadece Türklerle uðraþmadýðýmý iyi
bilir...
Askerlik yapacak mýsýn?
Yapmayacaðým. Mecburi askerliðe
karþýyým. Belçika o kadar güzel bir
devletmiþ ki milletvekili olup Türkiye’de askerlik yapýp tekrar milletvekilliðine dönebilirsin. Acaba bugün
Türkiye Büyük Millet Meclisinde biri,
baþka bir vatan için askerlik yapsa,
bayraðýna bütünlüðüne yemin etse,
tekrar TBMM’ye alýnýr mý? Ben iþte
bunu eleþtiriyorum. Ama Belçika ne
kadar demokratikmiþ ki Cemal Çavdarlý’yý bu konuda eleþtirmiyor bile. Bu
devleti alkýþlamak gerekir.
Korkmuyor musun? Bu kadar insanýn
üzerine gidiyorsun... Tehdit alýyor
musun?
Korkmuyorum desem yalan olur.
Ama korksam da bu iþin içindeyim
sonuna kadar devam edeceðim...
Deðer mi peki bu riski göze almaya?
Deðer. Çünkü genç nesil arkamda.
Gazeteci olmak siyasetçi olmaktan zor
çünkü sen ne dersen de ben haberini
yapmak zorundayým. Bugün A desen A
haber yaparým, yarýn B desen onu
yaparým, üstelik “dün neden A dedi de
Neden iþe almýyorlar seni? Üstelik
sürekli seni kaynak olarak kullanýyorlar, Türkleri en iyi bilen gazeteci
diye tanýtýyorlar, uzman olarak
alsýnlar seni...
Bilmiyorum ki ben
neden almadýklarýný. Ama size teþekkür ediyorum bana ücret kazandýrmak istediðiniz için!
Ve diyorum ki: Le Soir’a
yazýn, neden bu insanýn
haberlerini kullanýp bazen de çalýp- iþe
almýyorsunuz, diye
sorun.
Acaba Belçika basýný
sana rol mü biçti? Sen
Türksün, Türklerle ilgili haber yap...
Belçika basýný beni asla “Türk” olarak
kaynak göstermiyor, “gazeteci” olarak
referans alýyor. Bugün benim en çok
eleþtirdiðim insanlar Türk siyasetçiler
deðil, PS’in baþý, MR’in baþý, Ecolo’nun
baþý. Yabancý adaylarýný normal vatandaþ olarak kabul ettiklerinde ben susacaðým.
Hem gazeteci hem yeminli tercü mansýn, mahkemelerde çeviri yapýyorsun. Etik açýdan sorun yok mu?
O konuda açýklama yapamam.
Sadece çevirmenlikten elde ettiðim hiçbir bilgiyi gazeteci olarak kullanmamayý temin ediyorum. Müþterilerim için
ben orada sadece bir çevirmenim.
Vatan haini misin?
Deðilim, vataným için çalýþýyorum:
Belçika!
Peki Türkiye?
Türk kökenliyim. Türkiye vataný için
de çalýþýyorum: TRT için!
bugün B diyor?” diye araþtýrmak
zorundayým!
Genç nesil bile Fransýzca ve
Flamanca basýný çok okumuyor. Murat
Denizli olayýný bilmeyen çok insan
vardý seçimden sonra konuþtuðumuz...
O zaman demek ki Türk medyasý
görevini yapmadý. Bütün Türk toplumunu ilgilendiren Kýr-Köksal davasýný
bile Binfikir hariç hiçbir Türk medyasý
iþlemedi. Yerel basýnýn özgürlük ve
baðýmsýzlýk limitini göstermiþtir bu
olay. Çünkü kendi toplumunuzdan
siyasetçiyi rencide eden haberi geçmekten çekiniyorsunuz. Türkçe haber
yapýlmasýnýn önemini burada anladým,
çünkü toplum kimi insanýn aðzýndan
açýklamalar tercüme edilerek bilgilendirildi ve bu bilgi eksikliði yüzünden,
çekingenlik yüzünden ben anlaþýlmadým, küfürler yedim. Bu sizin suçunuz.
Konunun iþlenmemesi bana çok sýkýntý
açtý, benim “vatan haini” ilan edilmemi
saðladý, oysa ben o sýralar bir habere
Türkiye bana hiçbir þey vermedi
Buradaki Türklerin
Türkiye’yle daha çok
ilgilenmesini anlayamýyorum. Türkiye
için yürüyüþe çýkan
insanlar neden ayný
þekilde “Flaman
bölücülüðüne karþý
bayraðýný al” demiyorlar? Ýlk kuþaðý
anlýyorum ama
benim gibi gençler
neden daha çok
Türkiye’yle ilgilenir
ki? Ben 29 yaþýndayým, bu ülke bana hiçbir þey vermedi ve karþýlýðýnda 5000’den fazla avro
ve askerlik istiyor. Ama bana oy kullandýrtmýyor. Ben de isterim vatandaþ
olarak Türkiye’de AKP, CHP veya MHP’ye oy vermeyi. Fas Kraliyeti bile yurtdýþýndaki Faslýlara oy hakký veriyor, hatta onlarý temsil eden milletvekilleri
var! Ben de isterim ki askerliðimiz hakkýnda karar alan, pasaport harçlarýný
yükselten insanlar için oy vereyim ve 3 milyondan fazla gurbetçi Türk’ü temsil
eden milletvekilleri olsun. Bugün Türk Ceza Kanunu’na göre ben Belçika’da
bir suç iþlesem, Emirdað’da ayný suçu iþleyen vatandaþtan daha fazla ceza
alýrým, bu ayrýmcýlýðý eleþtiriyorum. Avrupalý Türk olarak ben bunlarý istiyorum ve TBMM’ye bu konularda kampanya baþlatacaðým, bakalým kim
arkamda olacak.
bile muhtaçtým. Ama ben kimin
yalan söylediðini mahkeme nezdinde kanýtlayan belgeleri
yapýþtýrdým, bunun zaferini
kutluyorum. Çünkü “vatan haini” ve “týrnak arasýnda internet gazetecisi” olduðum yazýlmýþtý Zeynel
Lüle tarafýndan.
Beni itham eden Türk gazeteciler bir gün
olsun beni aramadý “sen de
Türk kökenlisin, neden
dava açtýn?” diye sormak için. Ben
dava açmýþým gibi gösterdiler oysa
davayý Emir Kýr açtý ve 7.500 avro talep
etti, ben ise bir kuruþ tazminat istemedim. UETD gibi dernekler bile dava
hakkýnda basýn açýklamasý yaptý, herkes taraf tutabilir ben “Kýr’ý desteklemeyin” demiyorum. Ama açýklama
yapmadan önce beni de arayýn, belgelerimi sorun, iki tarafý da dinleyin.
“MHP’lilere sataþan Mehmet neden
“dinci”leri iþlemedi?” diye merak ediyor
insanlar...
Ýnanýlmaz! Din konusunu, türbaný,
Mahinur Özdemir’i, cdH’ýn PS’e karþý
yürüttüðü SMS’li yalan kampanyasýný
kim iþledi? cdH liste baþý Denis
Grimberghs’in “türbanlýlar meclis üyesi
olabilir ama encümen olamaz” fikrindeki iki yüzlülüðü yazdým. Ama her
konuda da yazamam ki, kaldý ki her
konu illa haber olmaz. Bugün Leyla
Ertorun’la konuþuyorum diye her dediðini yazmam çünkü kendisi hala parti
içinde azýnlýkta. Gerçi Leyla tam sosyalist olmasýna raðmen Yüce Divana sevk
edilip sosyalistliði tartýþýlýr, biliyorsunuz
PS’te Derya Alýç’ýn, Emin Özkara’nýn,
Emir Kýr’ýn sosyalistliði tartýþýlmýyor.
Kim tartýþýlýyor? Yýllarýn sosyalisti Sfia
Bouarfa. Bence yanlýþ burda, ben bunlarý eleþtiriyorum...
Emir Kýr’ýn sosyalistliði tartýþýlýr mý?
Kesinlikle. Bir örnek verebilirim.
Murat Denizli’yi partiye getiren yani
burda dedikleri gibi “aðabeylik” eden,
Emir Kýr’dýr. Bunu ben söylemiyorum,
sosyalist üyeler söylüyor.
Sence aynada gördüðün Mehmet ile
Türk toplumunun tanýdýðý Mehmet ara sýnda fark var mý? Halk seni olduðun
gibi tanýyor ve anlýyor mu?
Fark olduðuna inanmýyorum. Bence
anlýyorlar. Benim kendimi Türk toplumuna tanýtmam gerekmiyor ki, ben o
toplumda büyüdüm ve onun çocuðuyum. Mahallenin çocuðuyum. Ne kadar
eleþtirilsem ve hain olarak görülsem de
bu böyle. Hain olarak tanýndýðýmý da
zanneden sizsiniz. Medya beni öyle
tanýtmýþ olabilir ve kiþisel olarak beni
tanýmayanlar daha çekinceli olabilir,
çünkü güvendikleri Türkçe basýn beni
negatif tanýtýyor. Ama herkes beni
böyle görüyor zannetmeyin, topluma o
basýnýn gözlükleriyle, Beltürk gözlükleriyle bakmayýn. Çünkü toplumun bakýþ
açýsý deðiþiyor. Hatta o basýn bile deðiþiyor. Zaten toplum da beni tam olarak
olduðum gibi görmüyorsa, bu da
Belçika Türk yerel medyasýnýn suçudur. Çünkü bana söz verilmiyor.
Sayfa 14xx.qxp
30.11.2006
10:03
Seite 1
Aralýk 2006
GÜNDEM
14
Gazetemizin 1. yýlýný kutladýk
Serpil Aygün
2005 yýlý Kasým ayýnda
yayýn hayatýna baþlayan
gazetemizin birinci yýlýný,
ekibimiz ve konuklarýmýzla
birlikte Antep Sofrasý Restoran'da kutladýk.
Gecenin ilerleyen vakitle-
rinde Sibel, Belçikalý arkadaþlarýyla oluþturduðu grubuyla, modernize edilmiþ Türk
ezgileriyle bazen Türkçe
bazen de Fransýzca olarak
Brüksel’de Anadolu rüzgarý
estirdi. Geceye katýlan Cumali Bulduk ve arkadaþlarý
ise halk müziði ve özgün
müziðin sevilen parçalarýný
seslendirdiler. Ekibimizden
Erdem Resne Rumeli türküleri söylerken, Serdar Kýlýç
da mikrofonu eline alarak
geceye türküleriyle renk katanlardan oldu.
Kutlamada 1. yaþ pastasýný
keserken bir konuþma ya-
pan Genel Yayýn
Yönetmenimiz Serpil
Aygün “2004 yýlý
Mayýs
ayýnda
www.binfikir.be
web sitesi olarak
baþladýðýmýz yayýn
hayatýný 2005 yýlý Kasým
ayýndan itibaren aylýk
olarak yayýnlanan Binfikir Gazetesi olarak
sürdürüyoruz. Sizler
gibi farklý kesimlerden birikimli ve
güçlü bir ekiple
çalýþmak benim
için bir zevk. 12. sayýmýzda ekibimizi ayrýntýlý
bir þekilde tanýttýk. Ekibimizde bazý Türk gazetelerinin Belçika temsilcileri ve
Belçika’da yaþayan yazarlarýnýn yanýnda Belçika’da
doðup büyüyen iletiþim,
sinema, resim, fotoðraf ve
grafik gibi alanlarda eðitim
almýþ ve bu alanlarda çalýþan
arkadaþlarýmýz var. Tam
zamanýnda çýkan ve Belçika’da en iyi daðýtýlan gazete
olarak çok kýsa sürede
Belçikalý Türkler tarafýndan
kabul gördük. 1 fikri hep
birlikte BÝNFÝKÝR yaptýk.
Kendimizi yenileyerek ve geliþtirerek yolumuza
devam edeceðiz.
Yorucu bir yýlýn
sonunda eðlenmeyi hak ettik. 1. yýlýmýzý bu
kutlama dýþýnda bir de panel
düzenleyerek kutlayacaðýz.
10 Aralýkta Avrupa Türk
Gazeteciler Birliði (ATGB)
ile Belçika’da Türkce Yerel
Medya’nýn Sorunlarý konulu
bir panel düzenliyoruz.
ATGB Baþkaný gazeteci
Gürsel Köksal’ýn yöneteceði
“Belçika’da Türkçe Yerel
Medya’nýn Sorunlarý” konulu
panele Belçika’da yayýn
yapan gazete, radyo ve web
siteleri temsilcilerinin konuþmacý
olarak
katýlacak”
þeklinde konuþtu.
Belçika’da soðuk yasak
Belçika ordusunun birkaç yýldýr sürdürdüðü evsizlere yardým çalýþmalarý
bu yýlda “ Soðuk Yasak” sloganý ile
devam ediyor.
Kýþ aylarýnda evsizlere sosyal kuruluþlar aracýlýðýyla kýþ paketý sunan
Belçika Ordusu, zaman zaman kýþla-
larýný da evsizlere açýyor.Geçen yýl 640
evsize yatak veren askerler, bu yýl da
battaniye, eldiven, kýþlýk kazak, bere
gibi yardým malzemeleri daðýtacak.
Dernekler orduya baþvurduklarý takdirde kendileri bu malzemeleri evsizler için temin edebilecekler.
Sayfa 15.qxp
30.11.2006
11:06
Seite 1
Aralýk 2006
GÜNDEM
15
Belçika’da 24 Kasým etkinliklerle kutlandý
24 Kasým Öðretmenler Günü Belçika’da çeþitli etkinliklerle kutlandý. TC Büyükelçisi Fuat Tanlay bir resepsiyon verirken, BADD
ve Beringen Müzik Kulübü öðretmenler için bir yemek verdiler.
Haber Merkezi
T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay ve eþi
Yelda Tanlay verdikleri bir resepsiyonla öðretmenler gününü kutladýlar.
Diðer taraftan Belçika Atatürkçü
Düþünce Derneði (BADD) müzikli,
eðlenceli bir yemekle bu özel günü
kutlarken, Beringen þehrinde faaliyet
gösteren Müzik Kulübü ise yine düzenlediði yemekte öðretmenlerin her birine birer gül vererek teþekkür etti.
Büyükelçilik binasýnda verilen resepsiyona çok sayýda öðretmen ve gazeteci katýlýrken, Atatürk’ün doðumunun
125. yýlý nedeniyle düzenlenen
“Atatürk ve Dünya” konulu makale
yarýþmasýnda derece alan öðretmenlere
Eðitim Müþaviri Tolga Yaðýzatlý ödüllerini verdi. Resepsiyon, öðretmenlerle
Büyükelçi Fuat Tanlay’ýn uzun sohbetleri ile devam etti. Diðer taraftan ayný
gün BADD kendi bünyesinde yabancý
dil ve Türkçe dersleri veren öðretmenlere bir yemek verirken, Belçika’da
görev yapan Türkçe dil dersi öðretmenlerini de davet etti. Öðretmenler
gecede þarkýlar, türküler söyleyip, dans
ettiler.
Her yýl geleneksel olarak 24 Kasým
Öðretmenler Günü’nde bir yemek
organize eden Beringen Müzik
Kulubü’nün bu yýl da verdiði yemekte
Eðitim Müþaviri Tolga Yaðýzatlý yaptýðý
kýsa konuþmada tüm öðretmenlerin
Öðretmenler Günü’nü kutladý. Müzik
Kulübü saz öðretmeni Ýsmail Erdoðdu
ise öðretmenlik mesleðinin kutsallýðýndan bahsederken, tüm öðretmenlere
birer gül verdi.
Tijdens de eindejaarsperiode valt er weer
heel wat te beleven in Antwerpen.
Kerstmarkt (8 tot 26/12)
IJspiste (8/12 tot 07/01)
Chanouka (16 tot 23/ 12)
Kerstmis (25/12)
Stemmen in ‘t stad (24 en 25/12)
Offerfeest (31/12)
Vuurwerk oudejaarsavond (31/12)
R
www.antwerpen.be
03 22 11 333
Sayfa 16xx.qxp
30.11.2006
10:52
Seite 1
Aralýk 2006
ARTfikir
16
‘Hayatýn bana
öðrettiklerini izliyorum’
[email protected]
Bir film ve bir kitap
dolusu þiir
ir film izlemiþtim, Belgesel filmi. The Road to
Guantanamo. Politik sinemalardan biridir bu
film. Beni çok etkilemiþti, insanoðlunun iþkence etme
sýnýrýnýn olmadýðýný birkez daha görmüþ ve insanlarýn
gerçekten de korkulacak yaratýklar olduðu kanýsýna
varmýþtým bir cumartesi sinemasýnda...
Acaba film dünyasýyla gerçekler arasýndaki sýnýr
nerede çiziliyor? M. Winterbottom'ýn politik içerikli
filmlerinde bunu belirlemek zor. Örneðin filmde üç
genci canlandýran oyuncular Berlin Film Festivali'nden
Londra'ya dönüþte Britanya'nýn antiterörist yasalarý
uyarýnca sorguya alýndý. Whitecross'la beraber yönettiði Guantanamo Yolu'nda izleyicisini 'medeni' dünyanýn ortasýndaki bir iþkenceyle yüzyüze getiriyor yönetmen.
Film, Guantanamo Hapisanesi’nde haksýz yere iki yýl
insanlarýn geryatan Pakistan asýllý üç Ýngiliz gencinin yaþadýklarýný
çektende korkuaktaran bir belgesel-drama.
lacak
Sözkonusu üç genç ABD'nin
sýrasýnda
yaratýklar olduðu bombardýmaný
Afganistan'da bulunuyor ve
kanýsýna
tesadüfler sonucu bir Taliban kamyonunda yakalanýnvarmýþtým bir
ca da yargýlanmadan ve
cumartesi
kesin kanýtlara baþvurulmasinemasýnda...
dan Guantanamo'ya atýlýyorlar. ‘Guantanamo Yolu’,
daðýtým tarzýna da bakýlýrsa
týpký M.Moore'un ‘Fahrenheit 9/11'i gibi insanlarý harekete geçirmeye niyetlenen bir belgesel. Çünkü Moore
Oscar adaylýðý pahasýna filminin daha fazla Amerikalý
tarafýndan seyredilmesi için önce tv de gösterime sunmuþtu ‘Guantanomo Yolu’ ise Britanya'da sinemalarda
gösterime girmeden önce Channel 4'da yayýnlandý. 95
dakikalýk belgesel ayrýca kanalýn web sayfasýnda da
gösteriliyor. Winterbottom ve Whitecross, Guantanomo ile ilgili anlattýklarýnýn mümkün olduðunca fazla
insana ulaþmasýný istiyor. Filmin belgesel kýsmý, bu 3
gencin baþlarýndan geçenleri anlattýklarý röportajlar ve
haber kliplerinden oluþuyor.
Normalinde, bir filmden çýkýnca kötü adamlarla iyi
adamlarý bilerek, gördüðünüzün bir filmden ibaret
olduðunu anlýyor devamýný sorgulamýyorsunuz. Fakat,
bu sefer beni rahatsýz eden duygularla çýktým salondan. Dünyada böyle þeyler yaþandýðý gerçeðini maalesef ki deðiþtiremiyoruz…Ýþte benim merak ettiðim de
asýl bu! Filmin sonu.
B
“Býrakýn gidelim henüz adalet kaldýysa
ve birazcýk merhamet bu dünyada."
Geçenlerde edindiðim bir bilgiye göre Guantanamo
tutsaklarýnýn avukatlarý tarafýndan gizlice dýþarý çýkarýlan þiirler New York'ta bir yayýnevi tarafýndan bu yýl
basýmý yapýlan bir kitapta toparlanmýþ.
Kesilmeyip artýyorsa sýzýsý…
Kesilmeyip artýyorsa sýzýsý yaranýn
Gelecek demektir merhemi deva olmaya.
Uzayýp gidiyorsa mahpusta günlerim
Gelecek demektir bir gün beni özgür kýlmaya.
(Daddik Turkestani)
O bir iþçi çocuðu olarak Belçika’nýn Malmedi Bölgesi’nde doðdu. Brüksel’deki
yaþýtlarý kadar þanslý deðildi, onlarýn Yunan amcasý vardý, zaman zaman sinemanýn
kapýlarýný aralardý Brüksel’de yaþan Türkler için. Ancak onun yaþadýðý bölgede sinema yoktu. Ýþçi çocuklarý da zaten öyle sinemaya falan gitmezlerdi. Dolayýsýyla
“çocukluðumdan beri sinemayý çok severdim “ diye baþlayan bir hikayesi yok ama
þu anda onun çektiði filmleri konuþan, tartýþan ve deðer veren Türk ve Belçikalý izleyicileri var. Tamamen tesadüf üzerine baþlayan sinemayla iliþkisi Biyoloji eðitimi aldýðý üniversite yýllarýnda baþlamýþ, Mustafa Balcý’nýn.
Serpil Aygün
“Tamamen bir tesadüf sonucu
sinemayla tanýþtým. ULB’de
Biyoloji Bölümü’nde okuyordum. Bu bölümü sevemedim. O
dönemde farklý alanlarla ilgilenen arkadaþlarým vardý. Bir
arkadaþým fotoðraf bölümünde
okuyordu ama fotoðraf benim
ilgimi çekmedi. “Baþka ilginç bir
alan yok mu diye sordum. Onlar
da sinema var dediler. Ýyi olur
bu bölümü deneyim dedim ve
baþladým sinema bölümüne.
Bölümde iyi hocalarýn olmasý
bölümü sevmeme yol açtý.
Böylece sinema ile iliþkim baþladý” diyen Mustafa Balcý’nýn
Kasým ayý sonlarýnda “EvlilikGidiþ Geliþ” adlý belgesel filmi
Brüksel Akdeniz Film Festivali’nde iki gün gösterildi.
“Evlilik-Gidiþ Geliþ” Balcý’nýn
beþinci belgesel filmi. Bugüne
kadar hep belgesel film çalýþmalarý yapan Yönetmen Balcý bu
filmde Belçika’ya gelin ya da
damat olarak gelen kiþilerin
yaþadýðý göçmenlik üzerine bir
çalýþma yapmak istemiþ. Yaklaþýk
20-30 gelin ve damat ile görüþen
yönetmen Balcý, kýsýtlý bir bütçe
ve zaman içinde bu filmi tamamlamýþ. Belgesel içinde kendi
deneyimlerini anlatan gelinlerin
yaþadýðý sorunlarý verirken diðer
taraftan bu evliliklerle birinci
nesil olarak ifade edilen grubun
sürekli yenilendiðini anlatmaya
çalýþýyor, Mustafa Balcý. Damatlar, deneyimlerini anlatmakta gelinlerden daha çekinceli
davranmýþlar. Bu nedenle belgesel, gelinlerin deneyimleri üzerine kurulmuþ daha çok. Belçikalý
Türklerin Türkiye’den evlenmelerini eleþtiriyor Balcý… Sadece
geleneklerini korumak amacýyla
Türkiye’den evlenmenin yanlýþlýklarýný vurgularken, “bu durum
toplumsal sorunlarý sürekli
devam ettiriyor, boþanmalar artýyor mesela” diyor Balcý. Türkiye’den evlenilecekse burada
yetiþen bir genç ile Türkiye’de
yetiþen gencin aralarýndaki kül-
tür farklýlýðýnýn bilincinde olarak
evlensinler mesajýný iletmek istiyor. “Artýk burada yaþýyoruz ve
Avrupalý Türküz biz. Türkiye’de
yaþayan Türkler de anne babalarýmýzýn býrakýp geldiði Türkler
deðil.
Onlar
da
deðiþti.
Geleneklerimizi sürdürsün diye
Türkiye’den evlilik yapýlmasýn
artýk.”
Ýlk Filmi olan “Toprak” belgeselinde ise 30 yýl sonra Türkiye’ye dönen ailesinin hikayesini
anlatmak istemiþ Mustafa Balcý.
Bu çalýþma bir anlamda anne ve
babasýnýn portresi olmuþ denilebilir. Ýkinci filmi “Brüksel” ile
ilgili olarak “bu film sinemasal
bir deneyim. Sinema dilini kulla-
film olmuþ, Sýratýn Çocuklarý.
“Bir Anýnýn Gölgesinde” Fethiye’de yaþan saz üstadý Ramazan
Güngör ile aþýklýk, yörüklük,
halk müziði üzerine müzikli bir
baþka paylaþým olan bu çalýþmada sohbetler, müzikle süslenmiþ.
Toprak, Brüksel, Sýratýn Çocuklarý, Bir Anýnýn Gölgesinde
ve Evlilik-Gidiþ Geliþ adlý belgesel filmlerinin yanýnda Balcý bir
de Gölge Oyunu Tiyatrosu’nu
yönetmiþ. Ýki Belçikalý ile birlikte senaryosu üzerinde de çalýþan
Balcý bu oyunun yönetmenlik
ve mizansenini yapmýþ. Gent’te
çalýþmalarýný sürdüren “Taptoe
Company” adlý bir grup ile birlikte çalýþan Balcý, Hacivat-
nýp bir þehri anlatmaya çalýþtým”
diyor, Balcý. Bu film sanatçýnýn
gün ýþýðýna çýkmayan bir çalýþmasý olarak kalmýþ.
Balcý’nýn önemli belgesellerinden bir diðeri de “Sýratýn Çocuklarý”… Bu filmi sinema eðitimini
bitirir bitirmez, Ýstanbul’a giderek çekmiþ, Balcý. Üç ay sokak
çocuklarýný gözlemleyerek, onlarla arkadaþlýk kurarak yaptýðý
bu çalýþmada Balcý “yine de
samimi olmak lazým. Ben onlar
gibi yaþamadým. Onlardan farklýydým. Akþamlarý gidip evimde
yattým ama bu filmde ben onlardan bir þeyler aldýðýma inanýyorum. Karþýlýklý bir paylaþým
oldu, bu. Ayrýca kamerasýný
eline alýp kendi sinemasal
yeteneklerini de denediði bir
Karagöz ve gölge oyununu ele
alan bu çalýþmada Osmanlý’dan,
70-80’li yýllara kadar gelen göçü
anlatmaya çalýþmýþ. Gölge oyununun içinde gerçek oyuncularýn da bulunduðu bu çalýþma
Flamanca olarak hazýrlanmýþ ve
Flaman Bölgesi’nde pek çok kez
gösterilmiþ.
Hedef belirlemenin sorunlara
neden olduðunu düþünen Yönetmen Balcý, hayatýn kendisine
öðrettiklerini takip ediyor. En iyi
þekilde kendi yolunu, tarzýný
yaratma çabasýnda olduðunu
söyleyen sanatçý, çalýþmalarý
hakkýnda önceden konuþmayý
sevmiyor. Þimdiye kadar hep
yaptýklarýný anlattý, bundan sonra da yine yaptýklarýný anlatacak,
yapacaklarýný deðil.
Sayfa 17.qxp
30.11.2006
13:15
Seite 1
Aralýk 2006
ARTfikir
17
[email protected]
Sevdayý saldým
sanatýma
enim sanatçý ve yaratýcý olma anlayýþým felsefe içindedir. Olaylarý görme þeklim de felsefidir. Ve bir gerçek, bir de sahte felsefenin var
olduðuna inanmayý reddediyorum. Yani bir
büyük, bir de küçük sanat varmýþ gibi bir þey.
Günümüz sanat ortamýný bu derece aptalca müdahalelerle yönlendirmek isteði beni menfur ediyor.
Kim sanatý þaþýrmadan tanýmlayabilir veya ondan
bahsedebilir? Bunlarýn hepsi tecimsel bir göstergedir. Benim için sanatçý olma anlayýþý, olmak veya
olmamaktan ibarettir. Bu kadar. Ve felsefe de
görünenin içinde görünmeyeni temsil etmelidir.
Yakýcý yaz aylarý haricinde
gölgeleri
pek
sevmem.
Sanatýmýn
içindeki
bütün
Felsefe ve
gölgeleri kaldýrdým. Ýzleyen
sanat bir
bakýþý kolaylaþtýrmak, perspektif açýsýný geniþletmek
hastalýktýr.
ve insanýn bakýþlarýný daha
Tek çaresi ise
çok aydýnlatabilmek için.
yaratmaktýr.
Görmeyen bakýþ ile gören
bakýþý renkler uyumlaþtýrýr.
Tabii ki
Düþler yalan deðildir, ama
yaþayarak ve
yaþamýmýz içinde boðuldunefes almayý
ðumuz gerçeklere ne demeli?
Bence en serbestçe yapýlmýþ,
unutmadan.
en atýlgan ve potansiyeli en
yüksek eserler, gerçek üzerine hakimiyet kuran ve yaþam ile güncellik arasýndaki projeleri en iyi çakýþtýranlardýr.
Sanat, benim nefes almamdýr, vücutsal ihtiyacýmdýr, kalbimin atýþ ritmidir. Sanatsal ve güncel
gerçeðim, meyveler veren bir aðaca benzeyen
zamansal devingenliktir. Yapabildiðim tek þey
doðama ulaþabilmek için sanat yapmaktýr.
Gökyüzü, ateþ, aðaçlar... Hiçbirine bakmam bile,
çünkü her þeye iç perspektiften bakýyorum.
Yaþadýðým her þeyi de içimden yaþamayý tercih
ediyorum. Su, aþk, rüzgar... Onlarýn varlýklarýný
içimde hissederim. Sanki evren benim vücudumun
bir parçasýymýþ gibi. Bir þeyleri görmek istiyorsam
kozmik titreþimleri arar dururum. Çünkü aynada
gördüðüm kiþinin daha ben olup olmadýðýna
cevap arýyorum.
Felsefe ve sanat bir hastalýktýr. Tek çaresi ise
yaratmaktýr. Tabii ki yaþayarak ve nefes almayý
unutmadan.
Deðil’se yelkenleri bereketli rüzgarlarla dolu
ama rotasý olmadýðý için okyanusun ortasýnda
beklemede olan bir gemiye benzemek istemem.
Gidecek yerim, varmak istediðim hedefim olmazsa sanatçý olamam. Zaten insan için, onunla ve
onla beraber olmayan sanat bir acýnýn ipliðini eðirir durur. Yaratýcýlýktan ve devingenlikten yoksun
olarak. Ve tarih o bereketli, o uðuldayan rüzgarlarýn yönünü saptayýp, açar el yazmasý kitabýnýn
sararmýþ sayfalarýný ve gömer sanatçýyým diye geçinenleri. Sarý bir yaðmur gibi düþen ömrüme
sevdayý aldým sanatýma. Her seher yeniden hayata
açýlýrken söyle sanatým tanýðýmsýn.
B
Gent’te Ýstanbul Ekspres Festivali
De Centrale ve Vooruit kültür merkezlerinde 719 Aralýk tarihleri arasýnda Türk sanatýndan kesitler sunulacak. Belçika’da plastik sanatlarda sýyrýlan Meryem Bayram’ýn yaný sýra Türkiye’den birçok müzisyen festival’de yer alacak. Oriental dub
tarzýnda Baba Zula, Balkan müziklerinde Serkan
Çaðrý ve Brenna McCrimmon, özgün pop’ta Aylin
Aslým sahne alacaklar. Son zamanlarýn gözde
filmleri Anlat Ýstanbul, Organize Ýþler ve Köprüyü
Geçmek sinema severlere sunulacak. Ayrýca edebiyat geceleri ve tüm festival boyunca gezilebilecek fotoðraf sergileri de düzenlenecek.
Ayrýntýlý bilgi için:
De Centrale: Kraankinderstraat 2 – 9000 Gent –
www.decentrale.be
Vooruit: St-Pietersnieuwstraat 23 – 9000 Gent –
www.vooruit.be
a
d
’
a
k
i
ç
l
e
B
Popüler sinemanýn karþýsýnda hem imece usülüyle
çekilen baðýmsýz bir film,
hem de içeriðiyle halk sinemasý duruþu taþýyan bol
ödüllü film “Dondurmam
Gaymak”, 2007 Oscar ödüllerinde Türkiye’yi “En Ýyi
Yabancý Film” kategorisinde temsil edecek.
‘Gaymaklý’ dondurmanýn
trajikomik öyküsü
“Dondurmam Gaymak”
Muðla’dan bir hikayeyle
yola çýkan, küçük bir dondurmacýnýn büyük markalara karþý hayatta kalma
mücadelesini komik bir
dille anlatan ve tüm oyuncularý Muðla halkýndan oluþan, tepeden týrnaða “sahici” bir film. Filmde yalnýzca
dondurmacý Ali Usta rolünü
Ýzmir Devlet Tiyatrosu oyuncusu Turan Özdemir canlandýrýyor.
29.11.2006
dan
itibaren
Belçika’da gösterimine baþlanan
film Brüksel, Hasselt, Liege:
Kinepolis Sinamalarýnda, Anvers
Metropolis ve Charleroi Le Parc
da izlenebilecek.
Oyuncular Belde Ýnsanlarý
“Dondurmam Gaymak” filminin senaryosu ve yönetmenliðini baþarýlý TV dizileri, ödüllü
belgesel ve kýsa filmlerin
yönetmeni Yüksel Aksu
üstleniyor. Filmin en ilginç
özelliði ise oyuncularýnýn
tamamýnýn Muðlalý olmasý
ve profesyonel oyuncu
olmamalarý. Filmde yalnýzca dondurmacý Ali Usta
rolünü
Ýzmir
Devlet
Tiyatrosu oyuncusu Turan
Özdemir
canlandýrýyor.
Kendisi de Muðlalý olan ve
yerel yaþantý ve kültürü
yakýndan tanýyan Yüksel
Aksu, bu seçiminin nedenini filmin gerçekçi, samimi
ve sahici olmasý için yerel
þive ve oyun tavýrlarý isteðine baðlýyor.
Önce
Ýstanbul
Film
Festivali’nde Jüri Özel
Ödülü ve arkasýndan da
13. Adana Altýn Koza Film
Festivali’nde
“Halk
Jürisi
Ödülü”, “Jüri Özel Ödülü” ve
“En Ýyi Erkek Oyuncu” ödüllerini alan “Dondurmam Gaymak”,
evrensel sinema dili ve öyküsüyle bu kez de Oscar peþinde
koþacak.
Sayfa 18xx.qxp
30.11.2006
10:05
Seite 1
Aralýk 2006
18
Hayt Huyt
Park Haydar
Abi
“Delikanlý adamýn köþesi...
Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!”
ALLAHSIZ TOSBAÐALAR
VW Vorst/ Forest fabrikasý kapanýyor, 4000 kiþiyi iþten atýyorlar.
Golf üretimini Almanya’ya taþýyorlar. Belçika’da iþçi Almanya’dan
daha ucuz olduðu halde üretimin Almanya’ya taþýnmasýný nasýl
açýklarsýnýz? Sorarým size bu Allahsýz Tosbaða Almanlarýn yaptýðý
düpedüz milliyetçilik deðil mi? Böyle biþeyi Haydar Abi’niz önerseydi basarlardý hemen aþýrý milliyetçi ya da Bozkurtçu damgasýný. Alýn size Avrupa’dan bir iki yüzlülük daha! Allahsýz
Tosbaðalarý tosbaðalarýyla baþbaþa býrakalým, biz
Mercedes’imizden þaþmayalým.
FAN-FÝN
Finlandiya’nýn çabalarý sonuçsuz kaldý MÜZAkereler MÜZEye
kaldýrýlýyor. Bu iþler FÝN ile MÝN ile olmaz. FON kapmak için
yapýlan FAN-FÝN-FON’dan kafamýz þiþti. Artýk þu ülkeyi adam gibi
temsil edin. Tayyipçiðim eðer gerekiyorsa Abdullah’ý bir haftalýðýna yanýma gönder kendisine biraz müzakere tekniði öðreteyim.
Bu devirde ne yapýp edip ikna etmesini bileceksin arkadaþ. Öyle
Fin desteði ile olmaz bu iþ. Gerekirse ben Brüksel’den AB’deki
Türkleri koordine ederim, kaleyi içeriden ele geçiririz!
MEHMET KÖKSAL’DAN BAÞKA ADAM MI YOK?
Orta sayfanýn ortasýna etmiþsiniz. Piyasa’da Mehmet Köksal’dan
baþka adam mý yok sanki! Daha da zorda kaldýysanýz benimle bir
röportaj yapsaydýnýz. Bugün Haydar abi bir marka oldu. Anket
yapsalar Belçika Baþbakaný Verhofstadt’tan daha popüler çýkarým
þerefsizim. Öbür entel-dantel takýmýna bir diyeceðim yok ama
Leyla kýzýmý anlamadým. Bir de orta sayfa sorumlusu olacak. Orta
sayfayý yol geçen hanýna çevirdiler, Leylacýðým. Uyan artýk uyan!
Emir Kýr’a dil uzatanýn dilini keserim, bu böyle biline!
PAPArazzi!
Müslüman mahallesinde PAPA satýyor Türk medyasý. Yeter ulan
yeter, býktýk artýk. Hepiniz birer PAPArazzi oldunuz çýktýnýz.
Papa’nýn Türkiye ziyaretinden bana ne. Zaten biz adam olmayýz,
bir türlü akýllanamadýk gitti. Adam bizi aþaðýlýyor, biz gidiyor onu
krallar gibi aðýrlýyoruz. Aþaðýlýk kompleksi deðildir de nedir bu,
sorarým size!
BÝRÝNCÝ YIL
Davetliydim ama gitmedim. Öyle entel dantel ortamlarý bizi sarmaz. Sibel’dir, Cumali’dir bizi kesmez. Bana damardan Müslüm
ya da Orhan Abi lazým. Ne ararým ben öyle melez müzik çalýnan
kýytýrýk, zaptirik ortamlarda. Ýyiki de gitmemiþim. Gitseydim zaten
baþta Ýsmail, Erdem ve Erdinç olmak üzere birkaç artistin kaportasýný düzeltirdim! Delikanlýyýz biz, öyle lagalugaya gelemeyiz.
NOEL KUTLAMAK DELÝKANLILIÐI BOZAR
Noel, yýlbaþý ve Kurban Bayramý’ný ayný dönemde, peþpeþe karþýlýyoruz. Sakýn yanlýþ anlamayýn, Noel’e falan karþýymýþým gibi
algýlamayýn... Belçikalý arkadaþlara saygý duyarým ve zaten hepsinin de Noel’ini kutlarým. Benim anlamadýðým husus bizim
Türklerin ve Faslýlarýn da bu Noel kutlama furyasýna katýlmasý.
Belçikalýlarýn kaçý Kurban Bayramý kutluyor ki sen gidip onlarýn
Noel’ini kutlayacaksýn? Hristiyansan Noel’ini, Müslümansan
Kurban Bayramý’ný, Kadir gecesini bil... Bukelamun gibi her
renge gireni sevmem, bilesiniz.
Sayfa 19xx.qxp
30.11.2006
10:40
Seite 1
Aralýk 2006
HAYIFlife
19
Brüksel’in Mahmut Paþa’sý
Orhan Veli yaþasaydý ve
"Brüksel'i dinliyorum"
diye bir þiir yazsaydý,
"cývýl cývýl" olarak nitelendireceði yer "Rue de
Brabant" olurdu herhalde. "Rue de Brabant-De
Brabantstraat" da
nihayetinde Brüksel'in
Mahmutpaþasý!
Kalabalýk, çok renkli ve
cývýl cývýl bir sokak.
Erdinç Utku
ir Ýstiklal Caddesi deðil
örneðin burasý. Onun
benzeri "Rue NeuveNieuwstraat" var. Baðdat Caddesi benzeri bir yer arýyorsanýz
da "Avenue Louise-Louizalaan"a gideceksiniz. New York'taki 5. Avenue, Paris'in Champs
Elysees'si ya da Londra'daki
Oxford Street deðil bahsettiðimiz. Dedim ya Rue de Brabant
Brüksel'in Mahmutpaþasý. Genellikle ortadireðin ya da fakir
B
fukaranýn gözdesi. Ama Rue
Neuve-Nieuwstraat'dan sonra
Brüksel'in en ünlü ikinci alýþveriþ sokaðý.
Bu sokaðý nasýl bulacaðým
þimdi diye kafanýzý hiç yormayýn. Fransa ya da Hollanda plakalý araçlarý izlerseniz varýrsýnýz, zaten. Hafta sonlarý sadece Belçika'nýn diðer kentlerinden deðil, Fransa'dan ve
Hollanda'dan da bir tür bavul
turizmi yaþanýr bu sokaða.
(Benzetme yanlýþ mý oldu,
yoksa Mahmutpaþa yerine
Laleli mi deseydim Rue de
Brabant'a?) Hollanda'dan otobüslerle bile gelenler var.
Arabasý olmayanlar da Brüksel
Kuzey Tren Ýstasyonu'nun
paralelindeki bu sokaðý hemen
bulabilirler. Ýstasyon kapýsýndaki ilk sokak meþhur kýrmýzý
ýþýklar sokaðý, paraleli ise Rue
de Brabant. Ýðneden ipliðe her
þeyin satýldýðý Mahmutpaþa gibi
Rue de Brabant'ta da aradýðýnýz
her þeyi bulabilirsiniz; giysiden
elektronik eþyaya kadar, ne
arasanýz elinizin altýnda. Çay-
danlýk, nargile, semaver, tesettüre uygun giysiler, kýna, baharat, baklagiller... aklýnýza ne
gelirse satýn alabilirsiniz bu
sokakta. Sýký denetimler nedeniyle giderek azalsa da, ünlü
markalarýn taklitlerinin/sahtelerinin de satýldýðý bu sokakta
üzerinde Halal (Helal) yazan
dönerciler/dürümcüler
de
gözünüzden kaçmaz.
Üstelik, her ne kadar "Küçük
Fas" ya da "Akdeniz alýþveriþ
sokaðý" diye bilinse de çok
daha renkli ve çeþitli bir alýþ-
veriþ sokaðýdýr burasý. Faslý,
Türk, Pakistanlý, Hindistanlý ve
Kongolu esnaf arasýna tek tük
sýkýþmýþ Belçikalýlar sanki
numune olarak yerleþtirilmiþler
gibi. Brüksel'in bu "egzotik
pazarý" nda neredeyse Mahmutpaþa'da
bulabileceðiniz
tüm Türk ürünlerini bulabileceðiniz gibi, bir Faslý gelinle
damadýn çeyiz düzebileceði
kadar da Arap ürünleri var.
Ayný benzetmeler Kongo,
Pakistan ve Hindistan için de
geçerli. Pazar günü bile açýk
olan bu sokaða arabayla girmek büyük hata. Sokaktaki
Faslý ve Türk kasetçiler bangýr
bangýr Türk ve Arap müziklerini sokaktan geçenlere de dinletiyorlar, etraf daha da þenleniyor. Dýþarýdan küçük görülen
dükkân ya da maðazalarýn
içine girdiðinizde aslýnda çok
büyük olduklarýný, uzunlamasýna arkaya doðru gittiðini fark
edersiniz. Bu kapýnýn arkasýnda aslýnda baþka bir ülke vardýr. Sokaðýn bir dükkânýna
girince kendinizi sanki Ýstanbul'da, Mahmutpaþa'da hissederken bir diðerinde sanki
Fas'a gitmiþ gibi olursunuz. Bir
diðerinde ise kendinizi birden
Pakistan'da bulursunuz.
Not: sokak isimlerinin ilki
Fransýzca, ikincisi Flamanca.
Brüksel iki dilli ya!
Sayfa 20xx.qxp
30.11.2006
10:22
Seite 1
20
Aralýk 2006
Sivil Toplum
UETD (Avrupalý Türk Demokratlar Derneði) Baþkaný Eþref Yaðcýoðlu:
[email protected]
Giþelerde
baþörtüsü yasak
eçim sonrasý sosyalist (S.pa) partisi aþýrý milliyetçi (VB) partiden daha fazla oy aldý birinci
parti oldu dedik, sevindik ama sevincimizi kursaðýmýzda býraktýlar.
Altý yýl boyunca Anvers Belediyesi’ni idare etmek
için yeni seçilen partilerin verdikleri ilk mesaj Anvers
Belediyesi’nde baþörtülü bayanlarý belediyemizde
istemiyoruz oldu.
Gelecek 6 yýlýn yürütme programý yapýlýrken en
büyük tartýþma baþ örtüsü konusunda yapýldý. VB
(Flaman Irkçý Partisi) de baþa geçseydi herhalde ilk
yapacaðý þey baþörtüsü tartýþmasý ve yasaklanmasý
olurdu. Aradaki en büyük fark VB seçime gitmeden
önce bunu yapacaðýný herkese duyuruyor. Spa da
tam aksine biz çokkültürlü bir
topluma inanýyoruz, herkesin
Ýnandýðý için
kimliðine saygý duyuyoruz,
baþörtüsü
bunu da baþa geçersek toplumun her alanýnda hayata geçitakar ve bu
receðiz, mesajlarý vererek bizim
kendi kimliði- (yabancýlarýn özelikle çoðu
Müslümanlarýn) oyumuzu bu
nin bir parþekilde almayý hedefliyor ve
çasý olur. Bir
alýyor.
insan kendi
Meclise getirilen ilk tartýþmaya
bakýldýðýnda baþörtüsü
parçasýný
ve sonuç; danýþma hizmeti yani
çýkaramaz.
halkýn önünde görev yapacak
olan kiþilere baþörtüsü yasaðý.
Bu arada yanlýþ anlaþýlma olmasýn bu yasaklamayý
Spirit partisi hariç hepsi istedi (CD&V, VLD, NVA) ve
S.pa’yý da zorladýlar. Herkesin istediði gibi giyinmesini savunan, baþörtüsü yasaðýna karþý olan tek parti
Spirit oldu.
Ben demokratým diyeceksin, anayasaya saygýlýyým
diyeceksin, herkesin kimliðine saygýlýyým, en önemlisi de ben çeþitlilik ve çokkültürlülüðe inanýyorum
diyeceksin ve Anvers’te belediyede iki üç kiþinin
taktýðý baþörtüsüne kafayý takacaksýn.
‘Biz dini sembole karþýyýz’ diyorsunuz. Baþörtüsü
takan biri için baþörtüsü dini bir sembol deðildir.
Sembol’den anladýðýmýz “ben buyum, beni tanýyýn”
anlamýnda kullanýlan bir þeydir. Takmasanýz da
günah olmaz. Oysa Müslüman birisi baþörtüsünü
sembol olarak kabul etmez, bunun için de takmaz
zaten. Ýnandýðý için baþörtüsü takar ve bu kendi kimliðinin bir parçasý olur. Bir insan kendi parçasýný
çýkaramaz. Bu yüzden biz diyoruz ki baþörtüsü
takan bir gurup var bunlarý çeþitliliðin bir parçasý
olarak görün ve din özgürlüðünü savunun.
Demokrasinin gereðini yapýn ve aldýðýnýz bu utanç
verici karardan hemen vazgeçin.
Aslýnda bu tartýþmalar asýl büyük sorunlarý gölgelemek için yapýlýyor yerli ve yabancýlar arasýndaki
daðlar kadar farký gizlemek korkunç rakamlara
varan yabancý gençlerin iþsizlik durumunu ve yabancýlarýn iskan vs... sorunlarýný gölgelemek için yapýlýyor. Vatandaþýn asýl sorunu bunlardýr, baþörtüsü
deðil.
S
‘Biz AK Parti’den ziyade
PS ile ilgiliyiz, MR ile ilgiliyiz,
CDH ile ilgiliyiz’
Serpil Aygûn
vrupa’nýn bir kaç ülkesinde örgütlenmesi olan
Avrupalý Türk Demokratlar Birliði kýsa adý ile
UETD’nin
Belçika’daki
örgütlenmesi 2005 yýlýnda
kuruldu. Baþkan Eþref
Yaðcýoðlu UETD’nin kuruluþundan beri derneðin
baþkanlýk görevini yürütüyor. 50 kiþilik kurucular
kurulu ile çalýþmalarýný
yürüten UETD üyelik sistemini açmak için temkinli
davranýyor.
Ýki
yýldýr
kurumsallaþma çalýþmalarýný sürdüren UETD, hem
Türk toplumunda hem de
Belçikalý sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, üniversiteler tarafýndan tanýndýktan
sonra üyelik sistemine gitmek
istiyor. Baþkan Eþref Yaðcýoðlu
ile UETD’nin kuruluþ amaçlarý,
hedefleri, Belçika’daki Türk toplumu ve UETD’nin AK parti ile
iliþkilerini konuþtuk.
UETD’nin kuruluþ gerekçesini
Baþkan Yaðcýoðlu, “toplum olarak 40 yýl sonra geldiðimiz yer
bizi böyle bir oluþuma mecbur
etti. Avrupa’daki Türk toplumunun geldiði yer ile sivil örgütler
arasýndaki
çalýþma
biçimi
uygunsuzluk arzediyor. Toplumsal geliþimimize, aþaðýdan
gelen genç kuþaðýn geliþimine,
baþarýlarýna cevap verecek sivil
toplum örgüt kuruluþuna ihtiyaç
vardý. Bu ihtiyacý karþýlamak için
Avrupalý Türk Demokratlar
Birliði’ni kurduk” þeklinde ifade
ediyor. Bugüne kadar varolan
sivil toplum kuruluþlarýnýn þimdiye kadar baþarýlý iþler yaptýklarýný ancak artýk geliþime ayak
uyduramadýklarýný belirten Baþkan Yaðcýoðlu “Biz kendimize
bu toplumda yeni bir tanýmlama
oluþturmak istiyoruz. Bunu hem
yaþadýðýmýz ülkenin karar vericilerinden istiyoruz hem de bu
kavramlaþtýrmayý saðlamak üzere Türk toplumunu çaðýrýyoruz” derken bu kanunun en
önemli kuruluþ amaçlarýndan
biri olduðunu belirtiyor. “Bugüne kadar bizim adýmýz 1960’lý
yýllardan itibaren gelen birinci
göçmen kuþak, yabancý iþçiler,
azýnlýklar, daha ilerleyen zaman-
A
larda ithal damat ithal gelin
þeklinde ifade edildi. Oysa
bugün Belçika’da 150 bin kadar,
tüm Avrupa’da 4 milyona yaklaþan bir nüfus olarak son kuþak
dikkate alýndýðýnda bunlar
Avrupalýlar. Avrupa’da eðitim
almýþlar, aldýklarý eðitim karþýlýðý
olarak avukat, mimar, mühendis
vs. prestijli iþlere sahip olmuþ bir
topluluk oldular. Ýþ adamlarýmýz
keza yine öyle baþarýlýlar.
Dolayýsýyla yeni bir kavramlaþtýrma oluþturacaðýz. Bunun için
çaba sarfediyoruz. Yeni bir Türk
kavramý. “Avrupalý Türk” kavramý. Kökenimiz Türk, Türkiye’den geldik ama artýk burada
yaþayan Avrupalý Türkleriz,
Belçikalý, Almanyalý, Fransalý
Türkleriz. Bir Belçikalý gibi
haklarýmýz var. Dolayýsýyla
ödevlerimiz var. Süreç olarak
Türk toplumunun bu yeni kavramlaþtýrmaya ihtiyacý var” diye
düþünüyoruz diyen Baþkan
Yaðcýoðlu
“kim
kendini
BelgoTürk, Belçikalý Türk olarak
nitelendiriyorsa onlarla ortak
çalýþmaya hazýrýz” dedi. Hedef
grubu olarak gençler ve Belçika
kamuoyunu seçen UETD, bir
iyileþtirme, toplumsal rehabilitasyon yapma olarak nitelendirirken, bunu da Belçika
kamuoyuna görünür bir þekilde
sunmak istiyor. Haziran ayýnda
yerel seçimlere girmeden önce
bir toplantý düzenleyen UETD
Baþkaný, 8 Ekim yerel seçimlerini çok önemsediklerini belirtirken, “AB ülkelerinden olmayan
vatandaþlarýn oy kullanma hakkýnýn verilmesi karþýlýðýnda biz
de kendi üzerimize düþeni yaptýk. Hiç bir ayrým gözetmeden
tüm dernek yöneticilerini davet
ettik ve bu yerel seçimlere katýlým konusunda toplumu duyarlýlaþtýrmaya çalýþtýk. Bu konuda
afiþ kampanyasý yaptýk. 15
Aralýk’ta Avrupa Birliði’nin çok
kültürlü kimlik arayýþý
ve Osmanlý tecrübesi
baþlýklý bir sempozyum
ile beraberinde de
Osmanlý arþivlerinden
derlediðimiz bir belge
koleksiyonunun sergisini ayný gün ayný yerde
gerçekleþtireceðiz.”
Bizim bu ülkedeki baþarýmýzýn altýnda yatan
en önemli þey eðitim
olacaktýr. Biz bu nedenle gençlere çok önem
veriyoruz. Bu ülkenin
eðitimden pay alma
oranýmýzý yükseltmemiz
gerekiyor. Ekonomiden de, politikadan da, sosyal hayattan da
pay alma oranýmýz eðitim yoluyla artacaktýr. Eðitim almýþ ve
baþarýlý bir meslek kurmuþ tüm
arkadaþlar bizim derneðimizin
doðal üyeleridirler.
Belçika’da yaþayan Türk toplumunu geliþmeye açýk bir toplum
olarak
deðerlendiren
Baþkan Yaðcýoðlu, “Belçika’da
yaþayan Türk toplumu orta sýnýfa oturmak üzeredir. Ýþsizlik olsa
da iþ hayatýnda baþarýlý geliþmeler var” derken Belçika toplumunu da sosyal geçiþkenliði
yüksek bir toplum olarak deðerlendirdi. Belçika’da ýrkçý olaylar
yaþansa da farklýlýklarý birarada
tutmaya çalýþan bir toplum olduðunu ifade eden Baþkan
Yaðcýoðlu, son olarak UETD’nin
Ak parti ile iliþkisi sorusuna
cevap verdi: “Biz Ak Partisi’nden ziyade Sosyalist Parti
ile, CDH ile, Liberal parti ile ilgiliyiz. Ak partisi ile ilgilenmek
isteyen Türkiye’ye gitsin»
Sayfa 21xx.qxp
30.11.2006
10:36
Seite 1
Aralýk 2006
YAÞAM
A i l e b i r l e þ i m i n e d i r,
kimleri kapsýyor, yapýlacak iþlemler,
Belçika’daki prosedür ve yasal yenilikler
Aile birleþimi (regroupement familiale - familiehergroepering ) Belçika’da yasal olarak, iþçi göçünün resmi olarak
durdurulmasýndan (1977) yýllar sonra aþaðýda açýklanan kapsamda 15 Aralýk 1980 tarihli yasanýn 10. ve 40.
maddeleri çerçevesinde yürürlüðe girmiþtir.
Aile birleþimi nedir : Göç sonrasý
yerleþtiði ülkede yaþayan “göçmen asýllý vatandaþýn” yaþadýðý ülkenin konuyla ilgili öngördüðü yasal prosedür çerçevesinde yapýlan iþlemler sonrasý, aile
birliðini korumak amacýyla, aile fertlerini yanýna alma hakkýdýr.
Aile birleþimi hakkýndan kimler faydalanabilmektedir : Aile birleþimi çerçevesinde gelmiþ olmayýp da
Belçika’da oturum hakkýný kazanmýþ
kiþinin 18 yaþýndan küçük çocuklarý
(reþit olmayan- descendants-kinderen),
resmi nikâhlý eþ ve ebeveynleri (ascendant-ouders) yani anne ve babasý bu
haktan faydalanmaktadýr.
Aile birleþimi hakký “otomatik bir
hak” olmayýp, bu hakký kazanmak için
birtakým yasal iþlemin - koþulun- yerine getirilmesi istenilmektedir. Her
geçen gün zorlaþan, Hollanda baþta
olmak üzere diðer Avrupa ülkelerinde
uygulamaya baþladýðý “aile içi özel
yaþantýnýn” kontrolüne kadar uzanan
bu koþullardan birisi yerine getirilmediði taktirde müracaat kabul edilmemektedir.
Türkiye’de yapýlan evlilik sonrasý aile birleþimi çerçevesinde
eþin Belçika’ya gelmesi için
yapýlacak iþlemler ve istenilen
resmi
belgeler: Evlilik sonrasý kayýt örneði + tercümesi,
Belçika’da ikamet enden eþ, evlenme
cüzdaný ve evlenme kayýt örneðiyle
(bazý belediyeler evlenme akdini de evlenme kütüðünün aslýnýn aynýdýr ibareli fotokopisi - istiyorlar) Belçika’da
baðlý bulunduðu belediyede Türkiye
de yapýlan evliliðin tanýnmasý ve kayýtlara geçmesi amacýyla müracaat edilmesi gerekmektedir. Medeni halin kayýtlara geçilmesi ve kimlik kartýna
(carte d’identité - identiteitskart) iþlenmesinden sonra bu nüfus cüzdanýnýn 2
nüsha fotokopisi, Belçika’da ikamet
edilen tüm adreslerin iþlendiði bir ikametgah il muhabiri, yine daha evvel
evlilik yapýlmýþ ise, bu evlilik ve boþanmayla ilgili tarihleri belirleyen bir ikametgah il muhabiri, Belçika’daki esi
Belçika vatandaþý deðil ise mesleði ve
çalýþtýðý iþ yeri ile ilgili resmi belge,
Türkiye’ye iletilecektir.
Türkiye de vize için müracaat
edecek eþin hazýrlayacaðý belge ler :
-vize müracaat formunun doldurulmuþ iki örneði (Fransýzca, Flamanca
veya Ýngilizce),
-müracaatta bulunan kiþinin, müracaat tarihinden sonra bir yýl süre geçerliliði olan pasaportu,
-nüfus idaresinden alýnacak nüfus
-evlenme kayýt örneði (B modeli),
-müracaat eden kiþi daha evvel evlilik yapmýþ ise boþanma kararýnýn tercüme edilmiþ ve noter tarafýndan onaylanmýþ örneði (boþanma Belçika’da
yapýlmýþ ise boþanma kayýt örneði),
-son beþ yýlýn tarihlerini kapsayan,
altý ay geçerliliði olan, ve Adalet
Bakanlýðý tarafýndan onaylanmýþ iyi hal
kaðýdý,
-doðum kayýt örneði (A modeli),
-doðum tarihi deðiþtirilmiþ ise “apostille” li (tasdik þerhi) resmi karar ve
tercümesi,
-Türkiye’den gelecek eþ 18 yaþýndan
küçük ise anne ve babanýn onayý, 17
yaþýndan küçük ise mahkeme kararý +
belgelerin onaylý tercümesi.
Ayrýca Türkiye ‘den gelen 18 yaþýndan küçük çocuklar için doðum kayýt
örneði (A modeli) ve çocuðun
Türkiye’deki anne veya babasýnýn, tercüme edilmiþ ve noterde onaylanmýþ,
yurtdýþýna çýkma müsaadesi.
Bu istenilen belgeler tamamlandýktan
sonra
Belçika’dan gelen ve
Türkiye’den istenilen belgeler yurt içi
posta pulu yapýþýk bir zarfla birlikte
dosya halinde Belçika konsolosluðundan randevu alýnarak müracaat edilecektir. (1)
Büyükelçilik tarafýndan kabul gören
ve onaylanan müracaatlara iki hafta
21
SOSYAL
REHBER
Nihat Dursun
içerisinde cevap verilmektedir. Dosya
Belçika’ya Ýçiþleri Bakanlýðýna (Office
des Etrangers - Vremdelingenzaken)
gönderildiði takdirde, dosyayla ilgili
cevap için, resmi olarak üç aylýk bir
süre verilmektedir. Büyükelçilik veya
“Yabancýlar merkezi (Office des
Etrangers- Vremdelingenzaken) tarafýndan dosyayla ilgili anket istenildiðinde
bu süre bir yýla kadar uzayabilmektedir.
Dosya olumlu sonuçlandýðýnda, vize
müracaatýnda bulunan kisiye “regroupement familiale- familiehergroepering” ibareli D modeli vize verilmektedir. Verilen D modeli vize, vize sahibine, Belçika’ya ulaþmak amacýyla,
Schengen (Þengen) ülkelerini (Belçika,
Danimarka, Almanya, Finlandiya,
Fransa, Yunanistan, Islarda, Ýtalya,
Lüksemburg,
Hollanda,
Norveç,
Portekiz, Ýspanya, Avustralya ve Ýsveç)
geçmek amacýyla beþ günlük bir süre
vermektedir. Bazý durumlarda D modeli vizeyle birlikte C modeli vize de verilmektedir. Bu durumda vize sahibi
Belçika’ya gelmeden evvel, vize tarihini geçirmemek þartýyla, Schengen ülkelerinde 3 ay kalabilme hakkýna sahiptir.
(1) Önemli: Belçika Büyükelçiliði’nde yapýlan görüþme sonrasý listede
bulunmayan baþka belgelerin de istenmesi mümkün.
DEVAM EDECEK
(Bir sonraki sayýda ebeveynlerle
ilgili müracaat ve Belçika’daki resmi
prosedür)
19 BLD d’Anvers
1000 Bruxelles
Tel: (0032) 2 218 17 37
Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Koordinatör Erdinç Utku
Haber Koordinatörü Fikret Aydemir Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdem Resne, Erdinç Utku,
Fikret Aydemir Görsel Yönetmen Ece Ayaydýn REKLAM 0484 528 902 [email protected] ADRES 44, rue des Palais bte 1,
1030 Bruxelles TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be
Sayfa 22xx.qxp
30.11.2006
10:11
Seite 1
Aralýk 2006
GÜLEN FIKÝR GÜLEN
22
Filiz
TOSYALI
ARMAÐANIM
OYUNCAK
yuncaklar çok önemlidir.
Seçilmiþ bir oyuncak
çocuðun yaþamýný etkileyebilir.Bebeklere müzikli
oyuncaklar, peþinden emekleyeceði renkli bir top uygun
armaðandýr. Müzik kutularýný
büyüyünce kendisi çalýþtýrýp
eðlenir. Vurmalý çalgýlar ritim
geliþtiren önemli oyuncaklardýr. Bez, ahþap kitaplar da
O
küçükler içindir. Arabalar,
bisikletler, uçaklar karar alma
becerisini güçlendirir.
Arabasýna biner, nereye
gideceðine karar verir.
Genelde bu tip oyuncaklar
dört yaþýn üzerindeki çocuklara uygundur. Fincanlý bir
çay seti; düþ dünyasýna hizmet eder. Anlar, kavrar…
Çay kaþýklarý, süt kaplarý ile
gerçek dünyanýn içine girer.
Program yapmayý güçlendirmesini, görsel olarak þekilleri
tanýmasýný istiyorsanýz yapbozlar almalýsýnýz. Kolay veya
daha geliþmiþ olarak seçilecek yap-bozlar her yaþtaki
çocuklar içindir.Erkek çocuklar da kýz çocuklar gibi kendi
boylarýndaki bebeklerden
çok hoþlanýrlar. Giysilerini
oyuncak bebeðe giydirmek
eðlencelidir. Paylaþma duygusu önem kazanýr. Kýzlar
bebekle uðraþýrken duygularýný hazýrlarlar. Kalem, tebeþir, mum boyalar yaratýcýlýðý
arttýrýr. Boyalar zehirsiz maddelerden yapýlmýþ olmalý.
Özellikle duvarlarý karalayan
T E K E R L E M E L E R
çocuklara deðiþik boyutlarda
kâðýtlarla beraber verilmeli.
Dikiþ seti, alet çantasý gibi
oyuncaklar çok þýktýr; taklit
ederken, çocuklarýn becerilerini arttýrmayý da hedefler.
Uygulamalý oyuncaklar
çocuklarý; uðraþmaya, emek
vermeye hazýrlar.
Büyüdüðünde zorluklardan
kaçmamayý öðrenir.
Dergilere abone etmek, yazarýndan imzalý kitap vermek
bütün çocuklarý sevindirir.
Çocuðun ailesine, altýn
veya para; ya da tapu senedi
gibi þeyler verebilirsiniz. Sizin
ekonomik gücünüze baðlýdýr.
Paketin içine bir oyuncak
veya onun giymekten hoþlanacaðý þýk bir giysi yerleþtirmelisiniz. Bu bir þekersiz
ciklet bile olabilir. Çocuðu o
zaman sevindirebilirsiniz.
Oyuncaklarýyla oynayarak
ona arkadaþlýk etmeniz, sinemaya götürmeniz, ya da birlikte resim yapmanýz; vereceðiniz armaðandan deðerli olabilir. Sevginiz ona verebileceðiniz en önemli armaðandýr.
ÇALDI
Girdi çaldý
Çýktý çaldý
Gitti çaldý
Geldi çaldý
Çaldý çaldý
Ne çaldý?
Çaldý çaldý
Yine çaldý,
Sen ne sandýn!
Zil Çaldý
Filiz Tosyalý
AÝLE
Biri diþi hav hav hav!
Biri onun eþi hav hav
hav!
Beþi erkek
Beþi diþi
Bu aile kaç kiþi
Hav hav hav!
Filiz Tosyalý
BABASI GÝBÝ
Ýki küçük çocuk konuþuyorlardý.
—Ben, dedi çocuklardan biri, babam gibi
zengin olmak niyetindeyim. Çok param olacak,
birçok arabam, fabrikalarým olacak.
Öbür çocuk merakla sordu;
—Demek baban çok zengin.
—Yok, caným ne zengini, o da benim gibi
hayal kuruyor
(derleme)
FÝKÝRCÝKLER
3)
(
RS
ran E
Ba RVI
VE
r/
Onu
EL
ÜKS
(7)
BR
On
ur
/B
RÜ
KS
EL
Ali / VERVIERS (7)
L (5)
SE
/ BRÜK
m
e
n
i
S
(7)
Sevgili çocuklar!
Bu sayfada
yayýnlanmasýný istediðiniz resim, þiir,
öykü ve yazýlarýnýzý
Paleizenstraat 44,
1030 Schaerbeek/
Bruxelles posta
adresine ya da
[email protected]
e-posta adresine
gönderebilirsiniz.
Sayfa 23aralik.qxp
29.11.2006
14:19
Page 1
connecting the world
ortel mobile hazırkartı ile bütün
dünyaya çok ucuz görüúme imkanı.
20
13
eurocentƝten
eurocentƝten
13
baúlayan fiatlarla,
yurtdiúina
görüúebilirsiniz.
baúlayan fiatlarla,
Belçika içinde ve yurtdiúina,
SMS gönderebilirsiniz.
baúlayan fiatlarla,
Belçika içinde
görüúebilirsiniz.
eurocentƝten
ortel mobile hazir
kartı sadece € 9.95,
ve içinde € 7.50 bedeva
kontör dahildir.
Ülke
Tarife
(dakika)
Ülke
Tarife
(dakika)
Azerbaycan
€ 0,33
Gürcistan
€ 0,23
Azerbaycan, Cep
€ 0,33
Gürcistan, Cep
€ 0,30
Bulgaristan
€ 0,20
Irak
€ 0,27
Bulgaristan, Cep
€ 0,40
Irak, Cep
€ 0,27
Avrupa
€ 0,13
Türkiye
€ 0,22
Avrupa, Cep
€ 0,39
Türkiye, Cep
€ 0,30
www.ortelmobile.be
Kurban BayramLjnLjz Kutlu Olsun
opmaak_december.indd 1
28-11-2006 9:07:32
Sayfa 24OK.qxp
30.10.2006
21:38
Seite 1

Benzer belgeler