Nisan 2006

Transkript

Nisan 2006
30.03.2006
03:22
Seite 1
Seçime az kala...
Avrupa saçmalýyor
‘Öteki’ni kabul etmek
Belçika’yý anlama sanatý
Brüksel’de seçilen siyasiler, artýk
Son saçmalýk AB’nin önde
Türk vatandaþlarýnýn Belçikalýlara
Belçikalý olmak bir sanat” olabilir
toplumsal psikozdan kurtulup, dili
ne olursa olsun Brükselli vatandaþýn hakkýný korumak zorunda.
Erdem RESNE
5
gelen altý ülkesinin üzerinde genel
hatlarýyla anlaþtýklarý “uyum sözleþmesi”...
Güven ÖZALP
6
karþý hoþgörülü davranýp, kendilerine
gelince farklýlýklarý anlayýþla karþýlayamamasýný, anlayamýyorum.
Adnan YILDIZ
7
ama “Belçika’yý anlamak” çok daha
zor bir sanat!
Erdinç UTKU
www.binfikir.be
Sayfa 1.qxp
19
Yerel seçimler yaklaþýrken
yabancýlar için
‘oy kullanma kýlavuzu’
Okuyun, bir fikir edinin
MR’de yaprak dökümü
Bakanlýðým bitmeden
Schaerbeek’e gelmem
FDF üçlüsü daðýlýyor
haerbeek eski Belediye
Baþkaný Francis Duriau’nun
veliahtlar konumunda olan
üç genç politikacý Bernard Clerfayt,
Jean-Pierre Van Gorp ve Michel De
Herde 2000 yerel seçimlerinde
Belediye Baþkaný listesini oluþturan
Duriau’ya sýrt çevirip kendi listelerini oluþturmuþlardý. MR’in ýlýmlý ortaðý olan FDF’in üçlüsü artýk yok.
Schaerbeek Belediye Baþkan yardýmcýlarýndan MR-FDF’li Jean Pierre
Van Gorp’un önümüzdeki Belediye
seçimlerinde Sosyalist Partisi’nin(PS)
listesinden aday olacaðýný açýklamasý ile ortalýk karýþtý. Kendi sitesinden
de açýkladýðý gibi herkesin çok kiþisel çalýþtýðýný, ortak bir projede buluþamadýklarý için ayrýldýðýný belirtiyor.
Zaten bu rahatsýzlýðýnýn bir buçuk
yýldýr sürdüðünü ve PS’le görüþmelerde
bulunduðunu
açýkladý.
Listesinin aðýr topunun ayrýlmasý
üzerine Baþkan Clearfayt, Van
Gorp’u ihanetle suçladý ve imza yetkisini çekti. Hemen arkasýndan da
bütün yetkilerini aldý.
Daha önce de Michel De Herde
FDF’den PRL’e geçmek isteyince
gençlik ve spor yetkilerini alýp Sait
Köse’ye vermiþti. Ancak yine de
kamu saðlýðý yetkisini býrakarak
Michel De Herde’in kýsmen de olsa
Belediye Baþkan Yardýmcýlýðý görevine devam etmesini saðlamýþtý.
S
editör’den
Belçika ilginç ve renkli bir
ülke. Bu ülkenin güncel geliþmelerini takip ederken zaman
zaman komedi filmi izliyormuþum hissine kapýlýyorum...
3’te
4 ve 5’te
Sayý 6 - Nisan 2006
T
ürk mahallesi Schaerbeek’ten aday
olacak Adalet Bakaný Laurette
Onkelinx, seçildiði taktirde belediye
baþkanlýðýný seve seve yapacaðýný, fakat
bunu hemen deðil, bakanlýk süresi dolduktan
sonra düþündüðünü açýkladý.
Binfikir’in sorularýný yanýtlayan Onkelinx,
Fehriye Erdal’ýn kaçýþý ve Müslümanlar
Temsil Kurulu hakkýnda da çarpýcý açýklamalarda bulundu.
Erdem Resne’nin röportajý 12 ve 13’te
‘Ne kadar tehlikeli,
o kadar pahalý’
aha önceki yasanýn öngördüðü yüksek trafik cezalarýna
gelen tepkiler nedeniyle trafik yasasýnda deðiþiklikler yapýldý.
Özellikle cezalandýrma sistemi ve
cezalarýn miktarý
iþlenen suçun
yarattýðý riskin yüksekliðine baðlandý.
Yeni federal tarfik yasasý “Ne kadar
tehlikeli, o kadar pahalý” sloganýyla
düzenlenen bir kampanyayla uygulanmaya baþlandý.
D
10’da
Sayfa 2.qxp
28.03.2006
22:38
Seite 1
Sayfa 3.qxp
30.03.2006
02:37
Seite 1
Nisan 2006
GÜNDEM
Aleviler türkülerle coþtular
Belçikalý Türkler baharý, Brüksel’de Türkü Gecesi ve
Þenlikleri’yle eðlenerek karþýladýlar.
Haber Merkezi
rüksel’de Belçika Alevi
Birlikleri Federasyonu
(BABF) ve üye dernekleri; Brüksel Alevi Kültür
Danýþma Merkezi, Charleroi
Alevi Kültür Merkezi, Limburg
Aleviler Birliði, Antwerpen
Alevi Kültür Merkezi ve La
Louviere Türk iþçileri Dayanýþma Dernegi’nin ortaklaþa
düzenledikleri “Türkü Gecesi“
yapýldý. 1000 kiþi kapasiteli
salon týklým týklýmdý.
Türkü Gecesi‘nde Aleviler’in
vaz geçilmezi olan saz, söz ve
müziðin evrensel mesajlarý
vardý. Yaþlýsýyla, genciyle, kadýný- erkeðiyle, deðiþik milletlerden pek çok insan kimi türkülerle hüzünlendiler, kimi türkülerle, halaylarla coþtular, þiirlerle nostaljiyi yaþadýlar ve hep bir
arada olmanýn güzelliðini yaþadýlar.
Gecede sergiledikleri deðiþik,
hareketli oyunlarýyla Charleroi
Alevi Kültür Merkezi ve
Limburg Aleviler Birliði Folklor
ekipleri izleyenlerin beðenisini
B
kazandýlar.
Sazý ve sözüyle geceye renk
katan sanatçýlar Cem Hazar,
Erkan Özbey, Öznur Gürbüz
ve
Gurup
Dem,
Aþýk
Mahsuni’nin hatýrasý Emrah
Mahsuni, Anadolu Ateþi yarýþmasýndan tanýdýðýmýz sanatçý
Telli Kýlýç ve halk ozaný Dertli
Divani idi. Gecede kapanýþý
gençlerin gözdesi Mustafa
Özarslan ve ekibi yaptý.
Gecenin finalinde yönetici,
sanatçý ve görevlilerin toplu
Charleroi’da Nevruz Bahar
halde sahneye çýkarak «Gelin
Canlar Bir Olalým» deyiþini seyircilerle beraber söylemeleri
geceye ayrý bir renk kattý.
Türkü Gecesi’ne katýlanlar
arasýnda Avrupa Alevi Birlikleri
Konfederasyonu (AABK) Baþkaný Turgut Öker, Brüksel
Bölgesi Devlet Bakaný Emir Kýr,
Senatör Olga Zrihen ve Belçika
Fransýz Bölgesi Kültür, Basýn ve
Gençlik Bakaný Fadila Laanan
da bulunuyordu.
Charleroi’da nevruz bahar þenlikleri
tkinliðe evsahipliði
Bazý gençler halk
Charleroi Kenti´nde Türk oyunlarýndan örnekler
yapan Charleroi Türk
Federasyon, Federasyona sergilerken, sporcu gençKültür Ocaðý Baþkaný Emin
Karadeniz yaptýðý konuþbaðlý dernekler ve Diya- ler de spor gösterileri
mada “Türklerin
yaptýlar.
net’e baðlý deneklerle iþbirErgenekon’dan çýkýþ tarihi
Büyükelçi Fuat Tanlay
olarak kabul edilen, Türk
liði içinde ikinci kez Nev- ile Türk Federasyonu
dünyasýnda ‘yenigün’ anlaruz Bahar Þenlikleri kut- Baþkaný Zeki Yarol´un
mýna gelen ve Nevruz adýyeski bir Türk geleneði
landý.
la kutlanan bahar bayramýolan örste demir dövmenýn Türklerin benimsediði
sinden sonra törene
kültürel deðerlerden
katýlanlar demir
olduðunu” ifade etti.
döverek, eski Türk
Kutlamada bir konuþgeleneðini yaþattýlar.
ma yapan T.C. Brüksel
Þenlik kapsamýnda
Büyükelçisi Fuat Tanlay
öðrenciler arasýnda
ise Nevruz´un eski bir
düzenlenen þiir yarýþTürk bayramý olduðunu
masýnda Esma
ve bu geleneðin yaþatýlKaradeniz (1.), Ýsmail
masý gerektiðini vurguYýldýrým (2.) ve
layarak, tüm Türk
Mustafa Baþer (3.),
dünyasýnýn Nevruz
resim yarýþmasýnda
Bayramýný kutladý.
ise Marina Canbolat
Þenlikte öðrenciler
(1.), Mustafa Baþer
þiirler okudu, türküler
(2.), Selim Er (3.)
þarkýlar birbirini izledi. Gençlerden oluþan
dereceye girdiler.
Beringen Music Club saz grubunun hocalarý
Yarýþmaya katýlan öðrencilerin resimleri
Ýsmail Erdoðdu yönetiminde verdiði saz din- kurulan þenlik çadýrýnda sergilendi.
letisi büyük ilgi topladý. Küçüklerden Semih
Derneklerin kadýn kollarýnýn hazýrladýðý birDoðan’ýn rap gösterisi büyük alkýþ aldý.
birinden lezzetli yiyecekler satýþa sunuldu.
E
3
editör’den
[email protected]
Alarmlar kimin
için çalýyor!
Serpil Aygün
elçika ilginç ve renkli bir ülke. Bu ülkenin güncel geliþmelerini takip ederken zaman zaman
komedi filmi izliyormuþum hissine kapýlýyorum. Son
günlerde beni güldüren olaylardan biri de Flaman
ýrkçý partisi Vlaams Belang (Flaman Çýkarý)’ýn seçim
çalýþmalarý. Bu parti önümüzdeki yerel seçimler nedeniyle yaptýðý çalýþmalarda “sizin güvenliðiniz, bizim
önceliðimiz” sloganýný tercih etmiþ. Vlaams Belang’ýn
sosyal yaþamda güvenlik sorununu (baUmarým bir gün
na göre biraz da
abartýp) kullanarak,
“öteki”nden korkmainsanlarýn korkuladan, kapý ve pencere
rýndan Flaman çýkarý(!) saðlamaya çalýþalarmlarýna ihtiyaç
masý ve bunlarý da
duymadan, ýrkçýlýktan
seçim malzemesi olaarýndýrýlmýþ bir
rak kullanmasý ne
yeni, ne de komik.
dünyaya kavuþuruz.
Ancak son seçim
çalýþmasýnda güvenlik kampanyasý baþlatarak bedava kapý ve pencere
alarmlarý daðýtmasýný komik buluyorum. Ýsteyene
posta ile gönderilen bu alarmlarý, isteyen de parti
merkezlerinden temin edebiliyormuþ.
Çokkültürlü toplumsal yaþam açýsýndan bakýldýðýnda trajikomik demek gerekir aslýnda. Bu tür haberleri
okuduðumda
gözlerime
inanamadýðým
gibi
Flamancama da güvenemiyorum. Acaba yanlýþ mý
anlýyorum, diyorum. Ama maalesef sorun ne benim
gözlerimde ne de Flamancamda. Sorun, toplumsal bir
problem olan hýrsýzlýðýn önlenmesinde; gelir daðýlýmýný dengelemek, çokkültürlü yaþam içinde kendisine
bir yer bulamayan gruplarý toplumsal yaþamýn içine
dahil etmenin yollarýný aramak, aidiyet duygusunu
geliþtirecek politikalar üretmek, suça neden olan
sebepleri bulup oratadan kaldýrmak gibi sosyo-ekonomik politikalar üretmek yerine, insanlarýn korkularýný kullanarak, onlara kapý-pencere alarmý daðýtmak,
sanýrým ancak Belçika’daki bir ýrkçý partinin yaratýcýlýðý ile mümkündür.
Yanlýþ anlamayýn baþka ülkelerdeki ýrkçý partiler, bu
konulara sosyo-ekonomik çözümler arýyor demiyorum, ancak sanýrým kapý–pencere alarmý daðýtacak
kadar da ileriye, pardon geriye gitmemiþlerdir. Bu
parti daha önce de Fas’a giderek, Faslýlarýn Belçika’ya
geliþlerini önlemek amacýyla basýn toplantýlarý düzenlemiþ, afiþler asmýþ ve Fas yetkilileri ile görüþmelerde
bulunmuþtu. Bu yaratýcý parti, yabancýlarýn Belçika
içindeki sorunlarýna çözüm aramak yerine sorunu
kökünden halledip, onlara Belçika’nýn aslýnda cennet
olamadýðýný anlatmaya çalýþmýþtý. Ne yazýk ki zaman
zaman yabancý kökenli Belçikalýlardan, ülkenin sosyal sistemini kötüye kullananlara duyulan öfkeyle”
Vlaams Belang’a oy vereceðim, yabancýlarý disiplin
altýna alacak ve suçu önleyecek” dendiðini duyduðumda, tüylerim diken diken oluyor.
Umarým bir gün “öteki”nden korkmadan, kapý ve
pencere alarmlarýna ihtiyaç duymadan, ýrkçýlýktan
arýndýrýlmýþ bir dünyaya kavuþuruz, insanlýðýn ýrkçýlýða karþý alarma ihtiyacý kalmaz.
B
Sayfa 4.qxp
30.03.2006
01:10
Seite 1
Nisan 2006
GÜNDEM
4
Yabancýlar için
“Oy kullanma kýlavuzu”
[email protected]
Laik Eylem Merkezi
seçiminde bir Türk
ir çoðumuzun bilmediði gibi Belçika, Fransa ya
da Türkiye gibi laik bir devlet deðil, «tarafsýz» bir
devlettir. Yani katolik bir monarþi deðildir ama din ve
devlet iþlerinin ayrý olduðu laik bir düzen de deðildir.
Ancak kimsenin inkâr edemeyeceði kadar, din bir çok
kurum ve kuruluþta vardýr hatta sanayileþme dönemi
sonrasýnda sendikalar ve sosyal sigorta kurumlarý
sacayaðý þeklinde temsil edilmekteydiler. Þöyle ki her
þeyin bir Sosyalisti, bir Hristiyani ve bir Liberali ya da
tarafsýzý bulunurdu. Politikada da bu böyle idi, eðitimde de. Ancak laiklerin bazýlarý býkmadan usanmadan
Fransa modelinde bir yönetim isterken bazýlarý da
«madem ki kamu kaynaklarýnýn bir çoðu dini eylemlere ya da binalara gidiyor
biz de aynýsýndan fayBelçika Müslümanlar
dalanmalýyýz» diyorlardý.
Her ne kadar Belçika’da
Kurulu baþkanlýðýnCumhuriyetçi bir haredan sonra Laik Eylem ket varsa da içinde yaþaMerkezi Baþkanlýðýna dýðýmýz konsensüs düzeninin Belçika’yý bir
da bir Türkün aday
arada tuttuðunu düþüolmasý ilginç bir
nenler çoðunlukta ve
geliþmeydi. Ancak
bu kolay kolay deðiþmez. Nihayet bir kaç yýl
25 Mart 2006 günü
önce anayasada yapýlan
yapýlan seçimlerde
bir deðiþiklikle laiklik
Pierre Galand oylatanýndý ve o andan itibaren Centre d’Action
rýn %70’ini alarak
Laïque (CAL)-Laik Eybaþkan seçildi.
lem Merkezinin mali
kaynaklarý arttý. Bununla birlikte CAL’e baðlý birçok dernek ve kurum etkinliklerini ve elemanlarýný artýrma olanaðý buldular.
Politik laiklik mi, inanç laikliði mi tartýþmalarý sürüp
giderken, CAL kendine yeni bir baþkan aramaya koyuldu. 18 yýldýr bu yükü kendi baþýna götüren baþkan
Philippe Grollet meþaleyi kime teslim edecek derken
son iki isim ortaya çýktý. Bunlardan biri senatör Paul
Galand idi. Bazýlarý onun Filistin Derneði nedeniyle
tarafsýz olamayacaðýný düþünürken yeni bir aday çýktý
ortaya. Adý Chemsi Chéref Khan. La Pensée et les
Hommes Derneði’nin üyesi, yeni kurduðu Avrupa
Müslüman Hümanizm Enstitüsü’nün baþkaný. Türkiye
kökenli, Galatasaray Lisesi mezunu, ULB Sosyal
Bilimler ve Hukuk mezunu, þirket yöneticisi. Nedendir
bilinmez, Kürt kökeni itibariyle mi baþka bir nedenle
mi ismini Chemsi Chéref-Khan diye deðiþtirmiþ.
Adaylar 16 Mart’ta ULB’de düzenlenen kalabalýk ve
hararetli bir toplantý ile düþüncelerini sergilediler.
Çýkýþta, ben Chéref-Khan’in seçilme ihtimalinden ziyade, bu adaylýðýn ona çok þey getireceðini ve böyle bir
kampanyayý parayla bile yapamayacaðýný söylüyorum.
Biz de bu arada Chéref-Khan’ýn Schaerbeek Belediyesi
Belediye Baþkan yardýmcýlarýndan birine danýþmanlýk
yapacaðý tüyosunu alýyoruz.
Belçika Müslümanlar Kurulu baþkanlýðýndan sonra
Laik Eylem Merkezi Baþkanlýðýna da bir Türkün aday
olmasý ilginç bir geliþmeydi. Ancak 25 Mart 2006 günü
yapýlan seçimlerde Pierre Galand oylarýn %70’ini alarak baþkan seçildi.
B
8 Ekim’de yapýlacak
yerel seçimlerde oy
kullanmak isteyen
yabancýlarýn seçim
listesine kayýt baþvurusu 31 Temmuz’da
sona eriyor.
Haber Merkezi
Ekim’de yapýlacak yerel seçimlerde Avrupalý olmayan yabancýlar da ilk kez oy kullanabilecekler. Belçika genelinde
115.000’i aþkýn yabancýnýn oy kullanmak için gerekli þartlarý
doldurabileceði düþünülürse, bunun ne denli önemli bir güç olduðunu ve sonuçlarý nasýl etkileyebileceðini anlatmaya gerek yok.
Bilhassa Baþkent Brüksel’de bu oylarýn önemi büyük olacaktýr, zira
bir milyonluk nüfus içinde 50.000’e yakýn yabancý, potansiyel olarak
oy kullanabilir.
8
Kimler oy kullanabilir?
- 8 Ekim 2006 tarihinde 18 yaþýný doldurmuþ olmak, siyasi haklarýný mahkeme kararýndan dolayý kaybetmemiþ olmak gerekiyor.
- Ayrýca 5 yýl boyunca Belçika’da kesintisiz
yasal ikameti belgeleyebilmek þart. Sürekli
ikamet kartý (“sarý kimlik”) olmayan kiþiler
bile 5 yýl yasal olarak ikamet etmiþlerse oy
kullanabilecekler. Bunlarýn arasýnda ilticacý
statüsü kazananlar da mevcut: geçici veya
sürekli “beyaz kartý” (yabancýlar kütüðüne
kayýt belgesi) olan ilticacýlarýn, 31 temmuz
2006 tarihinde 5 yýl ikameti doldurmuþ olmalarý gerekiyor. Önemli bir husus: iltica taleplerinin kabul ediliþinin üzerinden henüz 5
yýl olmayan vatandaþlar, kabul kararýndan
önceki bekleme süresini de saydýrabilirler
(örnek: bekleme sürecinde 3 yýl boyunca
resmi belge – annexe/bijlage 25 veya annexe/bijlage 26 – kabul kararýnýn ardýndan 2
yýl “beyaz kart”ý olanlar da oy kullanabilir!)
Son olarak Belçika’dan ihraç edilen fakat
bu karara itiraz edip annexe/bijlage 35 sayesinde ikamet edebilen yabancýlar da oy hakkýna sahip.
Oy kullanmak için þartlar
Belçika vatandaþlarý için zorunlu olan oy
kullanma iþlemi, yabancýlar için isteðe baðlý.
Öncelikle oy kullanmak isteyen tüm yabancý
vatandaþlar, kütüðe kayýtlý olduklarý belediyeden seçmen listesine kayýtlarýný yaptýrmak
zorunda. Ancak kaydýný yaptýran vatandaþlar,
kayýtlarý kabul edildikten sonra aynen Belçika
vatandaþlarý gibi oy kullanmaya mecbur.
Sandýða gitmeyenlere duruma göre ihtar veya
ceza gelebilir. Ayrýca seçim listesine bir kez
yazýlan yabancýlar, isimlerinin listeden iptalini
kendileri istemezlerse, gelecek yerel seçimlerde de otomatik olarak mecburen oy kullanmak zorunda kalacaklar. Seçim listesine
kayýt baþvurusu en geç 31 Temmuz 2006’da
yapýlmýþ olmalý.
Avrupalý olmayan yabancýlar için bir þart
daha mevcut: kayýt baþvurusu sýrasýnda
“Belçika Anayasasý’na, Belçika Kanunlarý’na
ve Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi”ne uyulacaðýna dair bir form doldurmalarý gerekiyor.
Detaylý bilgi için belediyenize baþvurmanýz
yeterli.
ABD'nin 2005 Ýnsan Haklarý Raporu açýklandý. Irak iþgali ise 3. yýlýný doldurdu.
Sayfa 5.qxp
29.03.2006
23:08
Seite 1
Nisan 2006
ýsa bir durum deðerlendirmesi
yapalým. Federal yapý içinde
sürekli, daha fazla özgürlük isteyen
Flamanlar 2007’deki kurumsal reform
tartýþmalarýný iple çekerken MR
(Frankofon Liberaller) Baþkaný Didier
Reynders, yine Valon Hükümeti’yle
Brüksel Hükümeti’nin Frankofon bakanlarýnýn birleþmesi yönünde görüþ
bildirdi.
Baþta
CD&V
(Flaman
Hristiyan-Demokratlarý) olmak üzere
Flaman partilerinin gittikçe saða kaymalarý, seçimlerin de yaklaþmasýyla iki
taraf arasýndaki gerginliði gitgide artýrýyor. Ýki hafta önce VLD ve CD&V’den
bazý belediye baþkanlarý, ýrkçý Vlaams
Belang’a karþý uygulanan dýþlama politikasýnýn da gelecek seçimlerden sonra
artýk rafa kaldýrýlabileceði sinyallerini
vermiþti. Uygulama aþamasýnda karar
deðiþtirmeleri büyük olasýlýk ama bu
mantýkla ýrkçýlardan oy kapmak için
popülizme kaçmalarý bile, mide
bulandýracak cinsten bir kepazelik.
Vlaams Belang’ýn Flaman Bölgesi’nde
her 5 oydan 1’ini almasý, tüm Flaman
partilerini tutuculuða kaymaya zorluyor.
Durum bundan ibaret. Þimdi de bu
durumun kurumlarýn iþlemesini nasýl
zora soktuðunu inceleyelim.
1- Federal Ulaþtýrma Bakaný Renaat
GÜNDEM
5
K
[email protected]
Seçime az kala ipler geriliyor
Brüksel’de seçilen siyasiler, artýk toplumsal psikozdan kurtulup, dili
ne olursa olsun Brükselli vatandaþýn hakkýný korumak zorunda.
Landuyt’ün bir türlü halledemediði ve
Brüksel ile Flaman Bölgeleri arasýnda
tartýþmaya yol açan gece uçuþlarýnýn
daðýlým planýnda yargý bile siyaset yapmaya baþladý. Ayný Brüksel Mahkemesi’nin Flaman ve Frankofon daireleri, ayný konuda deðiþik kararlar verdi.
2- Yine ayný konuda Flaman partilerinin katý tavýrlarý, Flaman siyasetçilerini zor durumda býrakýyor. Doðal olarak
CD&V, uçuþlarýn mümkün olduðunca
Flaman bölgesine zarar vermemesini
istiyor. Fakat Belçika’nýn gerçeküstü (!)
siyasi yaþamýnýn bir uzantýsý olarak da,
CD&V’nin Brüksel Bakaný Brigitte
Grouwels, bu dosyada temsil ettiði
Brüksellilerin hakkýný savunacaðýna,
partisinin görüþüne uyup Brüksel
Hükümetini tehlikeye attý! Yani bir
bakýma topluluklar arasý bu gerginlikler, artýk vatandaþýn temsil hakkýný bile
ikinci plana itiyor. Düþünsenize:
Belçika’da Türk kökenli bir siyasetçi,
Belçika ve Türkiye arasýndaki bir
Partilerin oy hakkýna
yaklaþýmý ve seçim hesaplarý
Ülkenin her iki kesiminde de Sosyalist Partiler, oy hakkýnýn tanýnmasýnda
öncü oldular.Yabancýlarýn genel olarak ortalamaya nazaran daha az
gelirli olduklarý ve iþ sektöründe daha düþük mevkilerde görev aldýklarý
düþünülürse, zaten sol partilere oy verme ihtimalleri daha yüksek.
iberal Partiler, yabancýlarýn oy hakkýna pek sýcak yaklaþmýyor. Frankofon
liberal partisi MR bir süre önce “yurt dýþýndaki Belçikalýlarýn oy hakký” meselesini
ortaya atmýþtý. Tabii yurtdýþýndaki Belçika
vatandaþlarýnýn büyük bölümü diplomat
veya diðer devlet görevlileri olunca, onlar
da sað partilere oy vermeye daha eðilimli. Frankofon Liberaller her þeye raðmen
tasarýyý destekledi, fakat önemli deðiþiklikler getirdiler: Sosyalisterin 3 yýl olarak
belirledikleri gerekli ikamet süresini 5 yýla
çektiler, mesela.
Frankofon Partilerin hepsi –ýrkçý
Milliyetçi Cephe (FN) hariç– öneriyi
desteklerken, Flaman partiler içinde,
L
sadece Sosyalist SP.a-Spirit ve Yeþiller
(Groen!) olumlu oy kullandý. Gitgide oy
kazanan ve Flaman Bölgesi’nde tutucu
söylemleri beðenilen ýrkçý Vlaams
Belang’a muhafazakar oylarý kaptýrmak
istemeyen diðer partiler, yabancýlarýn oy
hakkýna karþý çýktýlar.
Bu yeni seçmenlerden dolayý oylarýný
en çok artýracak olan partiler, Sosyalistler
ve Hristiyan-Demokratlar olacaða benziyor. Fakat olayýn bir de ters yüzü var:
yabancý asýllý adaylar, zaten geçen seçimlerde de yabancý asýllý Belçikalýlardan
çokça oy almýþlar ve meclislerdeki yabancý asýllýlar, temsil ettikleri grubun toplumun geneli içindeki oranýndan daha
büyük sayýda meclise girmiþlerdi (Brüksel Belediyesi’ndeki
PS meclis üyelerinin
yarýdan fazlasý yabancý asýllý!) Bu yüzden partiler, bu kez
daha da yüksek olacak yabancý oy sayýsýna karþýn, listelerindeki yabancý asýllý
adaylarýn
sayýsýný
azaltma eðiliminde
olabilirler.
diplomatik sorunda Türkiye’yi açýkça
savunsun! Adama sorarlar, “kimi temsil
ediyorsun? Seni kim seçti?” diye.
Bu kadar örnekleme yeter sanýrým.
Her kurumsal reformda birbirlerini tatmin edecek anlaþmalara varan
Flamanlar ve Valonlar, Brüksel’in durumunun biraz daha kötüye gitmesine
neden oluyorlar. Diðer iki bölgeyle eþit
seviyede olsa da – sadece yasama aþamasýnda ufak bir fark mevcut – Brüksel
bölgesi hep iki toplumun çekiþmesine
gebe oluyor. Brüksel’de seçilen siyasiler, artýk toplumsal psikozdan kurtulup, dili ne olursa olsun Brükselli vatandaþýn hakkýný korumak zorunda.
Reynders’in Valonya’yla Brüksel arasýndaki baðlarý saðlama alma isteði,
Brüksel’in çoðunlukla Frankofon olmasý nedeniyle bir nebze mantýklý karþýlanabilir. Fakat bu sefer Flaman
Brükselliler haklý olarak kendilerini
Brüksel’den ziyade Flaman topluluðuna baðlý hissedip – aslýnda bir bölümü
için zaten öyle – katýlaþacak.
Aþýrý saðcý Volks Unie’nin daðýlmasýnýn ardýndan doðan oluþumlarý
bünyelerine katan diðer Flaman partileri Vlaams Belang’ýn oylarýný da kapmak isteyince, geri dönüþü olmayan
bir radikalleþme yaþýyorlar. Olan da
yine Belçika ve Brüksel’e oluyor.
TARÝHÇE
zun yýllar meclis tartýþmalarýna neden olan bu oy hakký,
daha 1976’da Belçika Sosyalist Partisi’nin (o zamanlar
henüz Flaman-Valon ayýrýmý tamamlanmamýþtý) programýnda
gelecek planý olarak yer alýyordu. Bu denli gecikmesinde birçok
etken rol oynadý.
Öncelikle o zamanlar göç eden toplumlarýn hâlâ ülkelerine
geri dönme planlarý yapmalarý, “biraz para toplayýp aileme kavuþayým” duygusu, buranýn vatandaþý olarak görülmelerine engel
oldu. Mantýk kýsaca þuydu: çalýþtýklarý ülkede gelecek düþünmeyen insanlar, neden bu ülkenin siyasi geleceðinde söz sahibi
olsun?
Bir diðer sav da, yabancýlarýn herkes gibi Belçika vatandaþlýðýna baþvurabilecekleri, dolayýsýyla da oy hakkýna gerek olmadýðýydý.
Son olarak, siyasi nedenler ve “bu oylar
bize katký saðlar
mý?” kaygýlarý var
ki, bunlarý sonra
irdeleyeceðiz.
Zamanla
toplumsal kaynaþýmýn artmasý ve
yabancýlarýn hak
talep etmeleri, artýk
herkes gibi Belçika’da ikamet eden ve vergi
ödeyen insanlarýn da oy kullanabilmeleri gerektiði hissini uyandýrdý. Son iki hükümet programýnýn da içinde olduðu bu madde,
2003’te göreve gelen II. Verhofstadt döneminde hiç gündemden
düþmedi. Henüz ilk yasama haftasýnda bu yönde tam üç yasa
tasarýsý verildi (hepsi de Sosyalistler tarafýndan). Sosyalistlerin ve
Yeþillerin desteklediði tasarý, Valon Liberaller tarafýndan da güç
bela kabul edildi, fakat Flaman Liberaller ve HristiyanDemokratlar karþý çýktýlar (ýrkçý partileri saymaya gerek var mý
acaba?). Sonuçta ilk kez azýnlýktaki Frankofonlarýn istediði oldu
ve yasa, 19 Mart 2004’te kabul edilip ertesi ay resmi gazete’de
yayýmlandý.
U
Sayfa 6.qxp
29.03.2006
23:10
Seite 1
Nisan 2006
GÜNDEM
6
vrupa Birliði’nin yýllar içinde
geçirdiði evrime bakýldýðýnda
çeþitliliðin, halktan uzak bu teknokratik
devin en önemli unsurlarýndan biri halini aldýðý rahatlýkla görülebilir. Ancak
son dönemde yaþananlar Avrupa’nýn
diðer kimliklere açýklýk, farklý medeniyetleri ayný çatý altýnda birleþtirebilme
ve farklý yapýlarýn birbirlerini tamamlar
nitelikte hareket ettiði bir platform olma
özelliðinin giderek ciddi bir erozyona
uðradýðýný gösteriyor. Bir dönem adý
bile anýlmayan “öteki” kavramý giderek
Avrupa siyasetinin ayrýlmaz parçasý
haline gelmeye baþladý, hem de aþýrý
saðý yükseltme ve haklý çýkarma potansiyelini de berberinde getirerek.
Bunda AB sýnýrlarý içinde yaþayan
yabancýlarýn genelinin, bulunduklarý
ülkenin kültürel ve sosyal normlarýna
uyum saðlayamamalarýnýn, iletiþim
kuramamalarýnýn, gettolarýn dýþýna
çýkma ihtiyacý dahi duyurmayan bir
düþünce yapýsýna sahip olmalarýnýn da
rolü oldukça büyük. Ancak bu konuda
asýl sorumluluk, bu kesimlerin kazanýlmasý için somut adým atmayan ve
geliyorum diyen sorunu onlarca yýl
görmezden gelen siyasi kesimlerde.
Kuruluþundan bu yana vasýfsýz kesimleri sorgu sualsiz ülkeye alan bu siyasi
kesimlerdi. Bunun ardýndan bu insan-
A
Anvers
1-ANADOLU C.V.B.A
Van Kerckhovenstraat, 39
2060 Anvers
2- ALGÜL MARKET-FIRIN
Sint-Bernardsesteenweg 338,
2020 Anvers
3- BIG DEAL
SUPPERMARKET
KESTENOGLU NV
Statiestraat 111-113
2600 Berchem
4- BERCHEM BAKKERIJ
Statiestraat, 12
2600 Berchem
5- LORIN FIRINI
Bredorodestraat, 135
2018 Anvers
[email protected]
Avrupa resmen saçmalýyor
Avrupa siyaseti þu ana kadar “Avrupa deðerleri” konusundaki sýnavý geçemedi. Zaten geçseydi Nicolas Sarkozy,
Philippe de Villiers, Filip Dewinter, Frank Vanhecke gibi isimler siyaset sahnesinde yer bulamazdý.
larý sadece iþgücü olarak görenler de
onlardý. Kendi vatandaþlarýnýn yapmak
istemedikleri iþleri de yapan bu insanlarýn eðitim, saðlýk, entegrasyon gibi
temel sorunlarýyla ilgilenmeyen yine
onlardý. Þimdi de “Bu insanlar bizim
toplumlumuza uymuyor. En azýndan
yeni gelenleri engellemek için duvarla-
Binfikir elinizin altýnda
Gazetemiz Binfikir’i her ay dernekler, cami lokalleri, kültür merkezleri, Anvers ve Brüksel
Konsolosluklarý ve Demir Halk Bank þubelerinde bulabilirsiniz. Bunlarýn yanýnda gazetemizi ay boyunca sürekli olarak edinebileceðiniz noktalarý aþaðýda görebilirisiniz.
Place Liedts, 4
1030 Schaerbeek
7-LAS VEGAS
Avenue Rogier, 135
1030 Schaerbeek
8-LÝBRAÝRÝE CEM
Avenue Rogier, 2
1030 Schaerbeek
6- MILENIUM BVBA
Gillisplaats, 6
2000 Anvers
9-LÝBRAÝRÝE LE
PRÝNTEMPS
Place Pogge 339
1030 Schaerbeek
7- ÖZYILDIZ FIRINI
Klamperstraat 1,
2060 Anvers
10-VÝZYON NIGHT SHOP
Chaussée de Haecht, 92
1030 Schaerbeek
8- RAMADA FIRINI
Statiestraat 42,
2600 Berchem
11-SÖYÜTLER SÜPER MAR KET
Rue Marie -Christine, 109
1020 Laken
9- RABUN BVBA
Dambruggestraat, 222
2060 Anvers
10- ULUSOY KASABI
Cuylitsstraat 2,
2018 Anvers
Brüksel
12- BOULANGERÝE EL’VAN
Rue Ribaucourt 70,
1080 Molenbeek
13- RABÝHA BOULANGERÝEPATÝSSERÝE
Chaussee de Merctem 2,
1080 Molenbeek
19- MET FIRINI
Avenue De La Reine 155,
1030 Schaerbeek
4-GÜLER TÜRK FIRINI
Stalenstraat 67,
3600 Genk
Phoenixstraat 119,
B-9000 Gent
20- CHEZ TONTON NIGHT
Place Pogge 349
1030 Schaerbeek
5- DÜDEMSA
SÜPERMARKET VE KASAP
Vennestraat 66, 3600 Genk
13- Bakerij Den Turk
Tolhuislaan 129,
9000 Gent
Beringen
1.GÜL BAKERÝJ
Stationstaraat 21
3582 Beringen
Charleroi
1- TURKUAZ CENTER
Dendermondsesteenweg 68,
9000 Gent
2- SULTAN KASABI
Dendermondsesteenweg
123, 9000 Gent
3- RABOT FIRINI
Wondelgem straat, 22
9000 Gent
2- TÝMPAÞ ANADOLU
Rue Leon Dubois, 348
6030 Marchienne- Bocherie
4- 'T FRUIT HOEKJE
Wondelgem straat, 152
9000 Gent
3- ALÝMENTS INTER II sprl
Rue Turenne, 36
6000 Charleroi
5- AYDIN MÜZÝK
Wondelgem straat, 79
9000 Gent
Farciennes
1- KAR DENÝZ MARKET
97, Rue J. Bolle
6210 Farciennes
2-B.A.V.S. SUPERMARCHE
Chaussée de Helmet, 222
1030 Schaerbeek
15-LÝBRARÝE LE PETÝT
BOTANIQUE SPRL
Rue Royal 178,
1210 Brüksel
2-SHOP EXPRESS
Grande place 65,
6240 Farciennes
3-Cado Center TOPUZ
Place de la Reine, 28
1030 Schaerbeek
16- 12- NÝMET FIRINI
Rue Marie -Christine, 70
1020 Laken
4- DÝDEM MARKET
Boulevard Lambermont 45,
1030 Schaerbeek
17- LÝBRARÝE AZRA
Rue du Meridien 58,
1210 Saint-Josse Ten-Noode
5-GEMLÝK Patisserie
Avenue Rogier, 27
1030 Schaerbeek
18- G.C. MEDÝ-AVÝA
Rue de josaphat 1,
1030 Scaherbeek
6-LÝBRARÝE ERSAN
Gent
1- TÝMPAÞ ANADOLU
Route De Mons, 7
6030 Marchienne AU. PONT
14- ÝLKNUR FIRINI
Chausse de Anvers 349,
1000 Brüksel
1- AU GOURMET SPRL
Place de la Reine 50,
1030 Schaerbeek
rý yükseltelim” diyen de onlar.
Bu alanda son saçmalýk da AB’nin
önde gelen altý ülkesinin üzerinde
genel hatlarýyla anlaþtýklarý “uyum sözleþmesi”. Eðer tüm AB ülkeleri onay
verirse, bundan sonra göçmenler bu
sözleþmeyi imzalayacaklar. Sözleþme
gereði yapýlacak “Avrupa deðerleri”
testini geçemeyenler ise sýnýr dýþý edilmekle karþý karþýya kalacaklar. Bir
bakýma “Avrupalýlýk testi” diye nitelenebilecek bu uygulama aslýnda
Avrupa’nýn kendi deðerleriyle çeliþme
aþamasýnda ve kararlýlýðýnda olduðunu
göstermesi açýsýndan önemli.
Hollanda’da uygulanmaya baþlayan
dil ve kültür sýnavýnýn yaný sýra göçmenlere, “üstsüz bir kadýnýn yer aldýðý,
iki homoseksüelin öpüþtüðü” bir film
gösterilmesi uygulamasý da kepazeliðin
varabileceði boyutlarý gözler önüne
seriyor. Bu tür unsurlar sadece yabancýlarý mý rahatsýz eder? Bu tür manzaralarla karþýlaþtýðýnda rahatsýz olan AB
vatandaþý yok mudur?
Ýnsanlarýn gittikleri ülkelerin dilini,
kültürünü öðrenmesi teþvik edilmesi
gereken bir konu. Ancak yabancý düþmanlýðý kokan, farklý din ve kültürden
diye insanlara ikinci sýnýf muamelesi
yapan bu tür uygulamalar AB’yi o çok
övündüðü ama üyelerinin sýk sýk ihlal
etmekten geri kalmadýðý deðerlerinden
iyice uzaklaþtýrýr. Avrupa siyaseti þu ana
kadar “Avrupa deðerleri” konusundaki
sýnavý geçemedi. Zaten geçseydi Nicolas
Sarkozy, Philippe de Villiers, Filip
Dewinter, Frank Vanhecke gibi isimler
siyaset sahnesinde yer bulamazdý.
Genk
1- EYÜP MARKET
Sledderlo 54A
3600 Genk
2- ÞENOVA TÜRK FIRINI
Sledderlo 40
3600 Genk
3. ELÝF MARKET
Stalenstraat 29,
3600 Genk
6- BAYRAMPAÞA FIRINI
Bevrijdingslaan, 128
9000 Gent
7- A.C.I. Bakkerij
Bevrijdingslaan, 30
9000 Gent
8- DAYI Boekhandel
Damportstraat, 109
9000 Gent
9- ANKA Müzik
Damportstraat, 52
9000 Gent
10- DE STER
Drongensesteenweg 3
9000 Gent
11- SULTAN KASABI
Sleepstraat 208,
9000 Gent
12- LEZZETLÝ FIRINI
14- De Doop Suiker
Sint Salvator straat 99,
9000 Gent
Heusden-Zolder
1- HILAL MARKET
Waterleidingstraat ,6
3550 Heusden-Zolder
2- KRÝSTAL VÝDEO
Waterleidingstraat , 1/4
3550 Heusden-Zolder
3- ANADOLU BAKKERÝJ
Koolmijnlaan 61
3550 Heusden-Zolder
Leuven
1- EFES DÖNER KEBAB
Tiensestraat 23,
3000 Leuven
Liege
1- AYHAN MARKET
Rue Saint-Nicolas 464,
4000 Liege
2- ACER MARKET
Rue Saint Severin 75-81,
4000 Liege
3- NUR SPRL
Rue saint Leonard 169,
4000 Liege
4- MERKEZ SPRL
Rue Saint Walburge 40,
4000 Liege
5- PÝTA CATHEDRALE
Rue Cathedrale 53,
4000 Liege
6- CHEZ ÝBO
Rue Hoyoux 149,
4040 Herstal
7- MELÝH FIRINI
Rue Saint-Nicolas 295,
4000 Liege
8- BÝJOUTERÝE HAREM
Place du Marche 10,
10 Liege
Lokeren
1-YILDIZ FIRINI
ZAND 7,9160 Lokeren
Maasmechelen
1- ÖZTANK MARKET
Oude Baan 168
3630 Maasmechelen
2- AHÝ FIRINI
Oudebaan 14,
3630 Maasmechelen
Mons
1- OSMAN'IN YERÝ
Rue Paul Pasteur 18,
7390 Quaregnon
Namur
1. BOULANGERÝE SÝBEL
Rue St Nikolas 30
5000 Namur
2- CHEZ YUL
Rue des Croisiers, 39
Namur
Sint-Niklaas
1- AYYILDIZ BAKKERÝJ
Hazezindstraat 63,
9100 Sint-Niklaas
Willebroek
1-ÖZ HARPUT FIRINI
Louýs de Naeyerplein 2,
2830 Willebroek
Zele
1- CV Durmaz Voeding
Roskotstraat 49,
9240 Zele
Sayfa 7.qxp
29.03.2006
23:12
Seite 1
Nisan 2006
GÜNDEM
7
Avrupa’daki Alevilerin merkezi
Brüksel’e taþýnýyor
Aleviler bir taraftan Türkülerle çoþarken, bir taraftan da siyasi istemlerini dile getirdiler.
Emir Kýr ise konuþmasýyla Alevilere destek verdi.
Haber Merkezi
rüksel’de düzenlenen
Türkü Gecesinde yaptýðý konuþmada Aleviliði
kendi baþýna bir inanç olarak
tanýmlayan
Belçika
Alevi
Federasyonu (BABF) Baþkaný
Þahmettin Özden, Aleviliðin
sosyal ve siyasal adaleti hedefleyen bir inanç, Alevilerin de
zulme baþkaldýran insanlar olduðunu söyledi.
Etkinlikte yaptýðý konuþmada
genel olarak Alevi örgütlenmesinde baþarý grafiðinin gün geçtikçe arttýðýný belirten Avrupa
Alevi Birlikleri Konfederasyonu
B
(AABK) Baþkaný Turgut Öker,
AABK’ya baðlý 200’e yakýn derneðin bulunduðunu, sadece
Almanya’da 55 cem evinin kendilerinin olduðunu ve Avrupa’da bu noktaya kendi öz güçleri ile geldiklerini söyledi.
Alevilik deðerlerinin sadece
Alevileri deðil, çaðdaþ, evrensel
deðerleri ile tüm insanlarý kucakladýðýný belirten AABKB Baþkaný, Alevilerin temel hak taleplerine, tüm çaðdaþ deðerlere
saygýsý olanlarýn destek vermesi
gerektiðini bildirdi.
“Brüksel Avrupa Birliði’nin
baþkentidir” diyen Öker çaðdaþ
Avrupa toplumunun bir parçasý
olarak da Alevi toplumunun
Avrupa’daki örgütlenmesi olan
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) merkezinin ve Dýþ Temsilciliðinin Avrupa’nýn baþkenti olan Brüksel’e taþýnacaðýný açýkladý.
Konuklar arasýnda yer alan,
Emir Kýr ise Alevilerin de inançlarýna saygý gösterilmesi, temel
taleplerinin gerçekleþtirilmesi
gerektiðini söyledi.
Alevilerin Cumhuriyetin kurulmasýnda ve yaþatýlmasýndaki
önemli yerine deðinen Kýr, ayrýca kadýnlara verdikleri deðer
nedeniyle Alevileri kutladý.
Nasrettin Hoca’lýk heykel
Simgesi eþek olan
Schaerbeek Belediyesi,
Nasrettin Hoca heykelini
4 yýl sonra Mayýs ayýnda dikmeye hazýrlanýyor. Belçika’nýn baþkenti
Brüksel’e Nasrettin
Hoca’nýn heykelinin
dikilmesi konusunda
yaþananlar tam
“Nasrettin Hoca’lýk”...
Fikret Aydemir
ürk mahallesi olarak bilinen Brüksel’in
Schaarbeek Belediyesi’nde Nasrettin
Hoca heykelinin dikilmesi için meydan
arayýþlarý 4 yýldýr sürüyor. Schaaerbeek polis
deposunda iki yýldýr kilit altýnda
tutulan Nasrettin Hoca heykeli
yaklaþan seçimlerde, seçim malzemesi olmayý bekliyor. Heykeltraþ
Hakan Atalay iki yýl önce yaptýðý
3.70 metre boyundaki Nasrettin
Hoca heykelinin akibetini merak
ediyor.
Brüksel’e dikilecek Nasrettin
Hoca heykelinin kimin fikri olduðu
da tartýþma konusu. Schaarbeek
Belediye Baþkan Yardýmcýsý Sait
Köse, Küçük Anadolu Derneði
Baþkaný Halis Kökten ve Kültür ve
Sanat Vakfý Baþkaný Ali Baðseven
‘heykel benim fikrim” açýklamasý
yaptý.
T
Heykelin tasarýmcýsý Hakan Atalay, “Türkiye’den
izleyebildiðim kadarýyla Hoca’nýn hikayelerine
benzeyen bu proje Belçika’da aðlanacak halimize
güldüren bir hal aldý. Aradan yýllar geçti. Heykel
ne durumda merak ediyorum. Konunun hiç deðilse ülkeme ve Nasrettin Hoca’ya yakýþan bir þekilde sonuçlansýn istiyorum” diye
konuþtu.
Mayýs ayýnda açýlýþý yapýlmasý
planlanan heykelin Rue Rubens’te
Sosyalist Parti Merkezi’nin önüne
dikileceði ileri sürüldü. Yerel
yönetimde iktidarda olan Valon
Liberal Partisi MR’in bu yeri seçme
sebebinin Nasrettin Hoca’nýn eþeðinin arkasýnýn Sosyalist Parti
Merkezi’ne dönük olacaðý belirtildi.
Nasrettin Hoca heykelinin þu
anda Schaarbeek tren garýnýn karþýsýnda polis deposunda iki yýldýr
kilit altýnda tutulduðu belirtildi.
[email protected]
Ýçimizdeki ‘öteki’ni
kabul etmek
rkçýlýðýn artýþýyla birlikte bugünlerde “çeþitlilik”
kavramý çok sýk konuþulur oldu. Flamancasý
diversiteit, Ýngilizcesi diversity ama Türkçe’ye çeþitlilik diye çevirince galiba tam anlamýný veremiyoruz. Belki “kültürel çeþitlilik”, “farklýlýklara saygý”,
“hoþgörü” gibi kelimelerle anlamý pekiþtirmek gerekir. Irkçý parti (Vlaams Belang) hariç Belçika’daki
partiler genellikle “çeþitlilik” konusunda anlaþýyor,
bunun geliþtirilmesi yönünde çaba harcýyorlar.
Belçika’da yaþamanýn getirdiði bazý yeni sorumluluklar var. Örneðin Anvers’te 157 farklý millet
yaþýyor. Bunlarýn varlýðýný kabul etmeliyiz. Herkesin
kendi dünya görüþü ve buna baðlý farklý düþünceleri olabilir. Birlikte yaþamak, bu farklýlýklarý kabul
etmeyi, kabul etmezsen bile saygý duyTürk vatandaþlarýnýn
mayý gerektirir. Nasýl
ki sen kendi dünya
Belçikalýlara karþý
görüþüne saygý duyulhoþgörülü davranýp,
masýný istiyorsan, sen
de baþkalarýna saygý
kendilerine gelince
duymak zorundasýn.
farklýlýklarý anlayýþla
Ýþ ve dernek yaþakarþýlayamamasýný,
mýndaki gözlemlerime göre, Belçikalýlarla
“ötekini” benimseyeiliþkilerde “farklýlýklamemesini anlayara saygý” konusunda
bu bir sorun teþkil
mýyorum.
etmiyor. Ancak Belçika’da yaþayan Türkiye
vatandaþlarýnýn özellikle Türkiye’den gelen farklý
görüþlerden gruplara saygý ve “çeþitlilik” konusunda yeterince duyarlý olmadýðýný düþünüyorum.
Türk vatandaþlarýnýn Belçikalýlara karþý hoþgörülü
davranýp, kendilerine gelince farklýlýklarý anlayýþla
karþýlayamamasýný, “ötekini” benimseyememesini
anlayamýyorum.
Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni, Saðcý,
Solcu, Ülkücü, Diyanetçi, Milli Görüþçü, Nurcu...
bunlar hemen aklýma gelen farklý gruplarýmýz. Bu
gruplarýn “diversiteit – çeþitlilik” benimseyip, farklýlýklara saygý göstermeyi kabul etmesi gerekir. Þunu
bilelim ki, yarýn bir gün – Allah göstermesin- bu
gruplardan birinin baþýna bir þey geldiðinde, yardýmýna koþacak olanlar yine diðer gruplar olacaktýr.
Binfikir, “diversiteit”e örnek gösterilebilecek bir
yayýn organýdýr. Binfikir’in Þubat sayýsýnda “Ýnsanlýðý kurtaracak islamdýr” baþlýklý bir yazý kaleme
almýþtým, Mart sayýsýnda ise baþka bir arkadaþýmýz
tamamen zýt bir yazý yazdý. Hakaret içermedikçe bu
tür farklý seslerin olacaðýný kabul etmek gerekir. Bu
birlikte yaþamanýn bir unsurudur.
Eðer bahsi geçen yazýya katýlmýyorsanýz, bu
konudaki düþüncelerinizi yazýyý kaleme alan arkadaþa hakaret içermeyen düzeyli bir uslüpla iletebilirsiniz.
Þunu bilelim ki, farklýlýklar çatýþma unsuru deðil,
bir zenginlik kaynaðýdýr. “Çeþitlilik-Diversiteit” kavramýnýn biz Türkler tarafýndan da anlaþýldýðý günler
dileðiyle…
I
Sayfa 8.qxp
29.03.2006
23:59
Seite 1
Nisan 2006
GÜNDEM
8
Dünya Kadýnlar Günü
çeþitli etkinliklerle kutlandý
[email protected]
Sandalý izlerken
ýllar önce sahiplendiðin, kendinle özdeþleþtirdiðin
yaþamý,
þimdi sisli sularda sahipsiz, kaybolmuþ bir sandal gibi,
uzaktan seyrediyorsun.
Eskiden … çok eskiden, tarifi zor bir güzellikle arkadaþlýklar yaþamýþtýk.
Önceden … çok önceden, nerdeyse koþulsuz paylaþýmlarýmýz olmuþtu.
Evvelden … çok evvelden, özlemlerimiz, umutlarýmýz,
kahramanlarýmýz, davamýz aynýydý.
Arkadaþtýk, kardeþtik, kan kardeþtik, sýrdaþtýk, yandaþtýk, yoldaþtýk.
O günleri, aslan sütlü muhabbetlerde,
toz pembe bir rüya, bir masal anýsý gibi, tekrar tekrar
anlatýrýz.
O günlerin býraktýðý boþluk, ne de büyük, ne de kapanmaz bir boþlukmuþ meðer.
Bir zamanlar böyle idik, þöyle idik .. idik, idik, amma
da idiktik.
Didik didik arasak da, o duygularý tekrar yaþayamamanýn, dayanýlmaz hafifliði altýnda, bilmem kaç büklümüz
bugün.
Dudaklar sevinçle gülümserken, gözler hüzünle
doluyorsa,
bu nostalji denen duygunun, yüze yansýmasýdýr.
Nostalji genellikle hoþ karþýlanmaz,
kolay itiraf edilmez, gururla anlatýlmaz.
Zavallýlýk, zayýflýk duygularýný çaðrýþtýrýr.
O günlerin temelli geçmiþte kalmasýnýn burukluðu,
beraberinde getirdiði hayalkýrýklýðýnda takýlýp kalýnýrsa,
nostaljiler eziyet verir evet.
Yaþananlar, piþmanlýklar eþliðinde hatýrlanmýyorsa,
nostaljiler niye deðerli olmasýn ki?
Geçenlerde sislerde uzaklaþan o sandala tekrar bindim
ama.
Çok eskiden, tarifi zor güzellikte arkadaþlardan biriyle,
koþulsuz paylaþýmlarý tekrar yaþadým.
Yine aslan sütüyle donanmýþ ayný masadaydýk.
Sarmaþ dolaþ sarýldýk, gözlerimiz gözlerimize takýldýðýnda, kapanmaz o büyük boþluðun ufak bir parçasýný
doldurduk.
Doldurduk sonra bir kadeh daha.
Dolduk dolduk, dans pistine beraber taþtýk.
Karþýlýký, kasýla kasýla, kanatlarýmýz açýla açýla çifte telli
oynadýk.
Ne içten sektik, tepindik ama.
“Hop hop” deyip sektikçe, hop hop attý yüreklerimiz.
Nostalji olmasaydý, iki eski arkadaþýn, yandaþýn, yoldaþýn,
“eski” devrimcilerin, pistte coþku dolu döktürmelerini,
etrafdakiler biraz zor görebilirlerdi.
Yýllar önce sahiplendiðin, kendinle özdeþleþtirdiðin
yaþamý,
þimdi sisli sularda sahipsiz, kaybolmuþ bir sandal gibi,
uzaktan seyrediyorsun.
Eðer gerçekten sahiplendiysen, özdeþleþtirdiysen,
benimsediysen -sandala yüklemediysen- onlar sende
kalmýþtýr zaten.
Býrak uzaklaþan sandalý peþi sýra seyretmeyi.
Sandal da boþ gider. Býrak gitsin!
Nerde aslan sütüm?
Y
Haber Merkezi
HEUSDEN-ZOLDER
Engelliler yararýna eðlendiler
Limburg Bölgesinde faaliyetlerini sürdüren DOÐUÞ Engelliler
Vakfý’nýn Dünya Kadýnlar Günü
Kutlamasýna ilgi yoðundu.
400’den fazla kadýnýn katýldýðý
gecede kadýnlar Türk mutfaðýndan kendi yaptýklarý örnekleri
konuklara engelliler yararýna
sattýlar. Gecede bir de tombala
çekiliþi
yapýldý.
Ayrýca
Türkiye’den bir engelliyle canlý
bir telefon baðlantýsý yapýldý.
CHARLEROI
Kadýnlar Günü’nde konser
AÝME Türk Kadýnlar Derneði,
düzenlediði bir etkinlikle dördüncü kez 8 Mart Dünya
Kadýnlar Günü kutlamasýný dün
gerçekleþtirdi. Büyükelçi Fuat
Tanlay’ýn da katýldýðý gecede
Belçikalý politikacýlar da vardý.
Katýlýmýn yoðun olduðu etkinliðin ilk bölümünde 8 Mart
Dünya Kadýnlar Günü’nün
anlam ve önemi hakkýnda
konuþmalar yapýlýrken, ikinci
bölümde konserler gerçekleþtirildi. Huri Sapan, Ali Seven,
Zafer Özen, Þehnaz Dilan ve
Ayça’nýn verdikleri kýsa konserlerle program son buldu.
BERINGEN
BTDB kadýnlara ödül daðýttý
Belçika Türk Dernekler Birliði
(BTDB) Dünya Kadýnlar Günü
kutlamasý çerçevesinde 7 kadýna
ödül verdi. Tiyatro gösterisi,
müzik ve Ýkbal Gürpýnar’ýn þiir
dinletisi ile renklenen gecede 7
dalda baþarýlý kadýnlara ödül
verildi. Yaklaþýk 800 kiþinin
katýldýðý gecede ödül alan
kadýnlar BTDB’ye teþekkürlerini
iletirken duygulu konuþmalar
yaptýlar.
BRÜKSEL
Türk toplumunda
kadýnýn konumu tartýþýldý
Frankofon Kadýnlar Konseyi
öncülüðüde çeþitli Türk derneklerinin katkýlarýyla “Türk toplumunda kadýnýn yeri ve haklarý”
konulu bir panel düzenlendi.
Prof Þirin Tekeli, yazarýmýz Leyla
Ertorun, Sevinç Mert ve Fikriye
Güzel’in konuþmacý olarak katýldýðý paneli Veronique Lefrancq
yönetti. Açýlýþ konuþmasýný
Belçika Frankofon Kadýnlar
Konseyi baþkaný Magdeleine
Willame-Boonen’ýn yaptýðý panelde konuþmacýlar Avrupa’da ve
özellikle de Belçika’da yaþayan
Türk kadýnlarýnýn sosyal, hukuksal ve toplumsal sorunlarýný tarihsel süreç içerisinde irdelediler.
Avrupa Parlementosu’nda ise
Liberal grup ALDE ve Tüsiad’in
birlikte düzenledigi «Kadýn giriþimciler» konderansý yapýldý.
Türkiye’den Arzuhan Yalçýndað,
Ümit Boyner, Feryal Menemenli
gibi iþkadýnlarý ile birlikte milletvekli Semiha Oyus ve gazeteci
Zeynep Gögüþ ve Komisyonun
eþitlik bölümünden bir temsilcisi
ile Avrupa Ticaret OdalarýEurochambres’dan bir yetkili
katýldý.
MONS
Mons ADD, dernek lokalinde
düzenlediði müzikli bir yemekle
kadýnlar gününü kutladý.
Brüksel’den Þirin Tekeli geçti
80’li yýllarýn kadýn hareketinin öncülerinden, politolog, araþtýrmacý, yazar, YÖK öncesi
öðretim üyesi Þirin Tekeli ile Brüksel’de «Türk toplumunda kadýnýn yeri ve haklarý» konulu panelde buluþtuk.
Leyla Ertorun
80’li yýllarýn kadýn hareketinin
öncülerinden, politolog, araþtýrmacý, yazar, YÖK öncesi öðretim üyesi Þirin Tekeli, Brüksel’deki «Türk toplumunda kadýnýn yeri ve haklarý» konulu
panelde sorularýmýzý yanýtladý.
Prof Þirin Tekeli, Türkiye’de
kadýnýn konumunun Türkiye
dýþýnda çok yanlýþ algýlandýðýný
vurgulayarak
Türkiye’de çok
güçlü kadýn haklarý savunucularýnýn olduðunu ifade etti.
Þirin Tekeli, Þubat ayýnda
katýldýðý Kazablanka konferansýna da dikkat çekerek, Belçika
kökenli projenin «Geçiþ dönemindeki toplumlar” baþlýðý altýnda üç farklý Müslüman ülkede
kadýnýn konumunun incelenmesini, tecrübelerin paylaþýlmasý
açýsýndan çok önemli bulduðunu ancak Türkiye’nin durumunun Fas’tan ve Ýran’dan çok
farklý olduðunu vurguladý.
Örneðin Fas’ta «Mudavana» yani
medeni
kanunda
yapýlan
reformlarý önemsemekle birlikte, Türkiye’de böyle bir giriþimin
1917’de Osmanlýlar zamanýnda
yapýldýðýný ama 1. Dünya Savaþý
yüzünden uygulamaya geçilmediðini hatýrlattý.
Türkiye’de Cumhuriyet devrimleri ile Türk kadýnýnýn birçok
yasal haklara sahip olduðunu ve
hatta 1935’te 18 kadýnýn
TBMM’ye girdiðini ifade eden
Tekeli, «1950’li yýllarda Türkiye’deki modernleþme sürecinde kadýn ne ekonomide, ne de
siyasette kendine iyi bir yer
edinmiþtir. Hatta 1950 ile 1995
yýllarý arasýnda kadýn vekillerin
sayýsý %2,5’u hiç geçmemiþtir.
Bugünkü temsiliyet oraný ise 24
haným milletvekili ile %4,5, yani
1935 Türkiyesi’nin aynýdýr» saptamasýnda bulundu.
«Kadýn hareketinin uyanýþý
1980 darbesinden sonra olmuþtur. Özellikle meslek sahibi eðitimli kadýnlarýn bir araya gelmesi ile oluþan kadýn hareketleri
devletin koruyucu yapýsýndan
çok «ataerkil» tarafýný keþfetmiþ
ve kadýnlara yapýlan her türlü
eþitsizliðe müdahale etmiþtir»
diyen Tekeli sözlerini «Mor Çatý
gibi kadýn sýðýnma evi projesi,
son yýllarda kurulan KADER
Derneði’nin kadýnlarý politikaya
kazandýrma çabasý ile hem ceza
kanununda, hem de medeni
kanunda yapýlan deðiþikliklerin
altýnda kadýn hareketlerinin
çabasý vardýr. Bu arada Kürt
kadýnlarýnýn kurduðu Diyarbakýr’daki KAMER Derneði töre
cinayetleri ile ilgilenirken, baþý
kapalý Müslüman kadýnlar da
üniversiteye baþlarý örtülü gitme
çabasý vermektedirler» diyerek
tamamladý.
Sayfa 9.qxp
29.03.2006
23:16
Seite 1
Nisan 2006
SÝZbize
9
Birlik olursak sesimiz yükselir
Binfikir, halkýn nabzýný bu ay da Gent’te tuttu. Yaklaþan yerel seçimlerde bu yýl ilk
defa oy kullanma hakkýna sahip olacak, AB dýþýndan ve Belçika vatandaþý olmayan yabancýlar, seçimlerin kaderini deðiþterebilecek mi? Gent Wondelgemstraat
ve Sleepstaraat’ta yaþayan halkýmýz bu konuda bakýn neler söyledi.
Aydýn Kara
35 - ESNAF / Wondelgemstraat
Ben Belçikalýyým ve
oy kullanýyorum.Ama
ne kadar etkili oluyoruz, bilemiyorum!
Mesela, burada sokaðýmýzda sokak þenliði
(Braderij) yapýlýyor.
Bu bizim için önemli
ama sokakta bulunan
Delheize, sokaðýn
þenlik için kapanmasýný istemiyor ve biz
buna karþý çýkmakta yetersiz kalýyoruz.
Kapattýrmýyorlar sokaðý. Politikacýlarýmýz
yetersiz kalýyor. Seçim döneminde bizi dinliyorlar, seçim sonrasý kimse ortada olmuyor. Böyle olursa oy kullanmamýz hiçbir
þeyi deðiþtirmez.
53 - EMEKLÝ / Wondelgemstraat
Seçsek de seçmesek
de bizim için bir þey
deðiþmiyor. Oy kullanmak ýrkçýlýðý
deðiþtirmiyor. 30
senedir bu memlekette deðiþen hiçbir þey
yok. Ben Türk politikacýlardan umutsuzum. Wondelgem’de
benim 40 tane oyum
var. Ama kimseye de oy vermeyi düþünmüyorum. Politikacýlara seçimden sonra
ulaþmak çok zor oluyor. Yine de geldiklerinde dinleyeceðim, ne söyleyecekler, ne
vaat edecekler, bakalým.
22 - ÝÞÇÝ / Sleepstraat
28 - ESNAF/ Wondelgemstraat
Çok iyi bir geliþme.
Oy hakkýna sahip
olan söz hakkýna da
sahip olur. Mesela
biz fýrýncýlar olarak
ekmekte uygulanan
farklý fiyat politikasýndan rahatsýzýz.
Tek bir fiyat uygulanýrsa bizim için daha
iyi olur. Seçme hakký
ile birlikte, biz de
birlik olursak bunlarý deðiþtirebiliriz.
Bunun tabii ki faydasý
olur. Burdaki yabancýlar
arasýnda da politikacýlar,
baþbakan vs. hakkýnda
konuþmalar geçiyor.Yani
Türkler politikayla ilgileniyor. Türk adaylara oy
verilirse daha iyi olur.
Flaman politikacýlar yine
de Türkleri dikkate
almýyorlar. Türk olursa kendi toplumuna
faydasý olur, diye düþünüyorum.
Tufan Çil
42 - ESNAF / Sleepstraat
Aynur Çil
43 - ÝÞSÝZ / Sleepstraat
Aynur Çil (43,
Ýþsiz, Sleepstraat)
Þimdiye kadar
Belçika vatandaþý
olup oy kullananlar var. Hiçbir þey
deðiþmedi.
Gent’teki politikacýlar sadece erkekleri dinliyorlar.
Kadýnlarla kimse
iletiþim kurmuyor.
Kahvehanelerde toplanacaklarýna burda
büyük bir parkýmýz var orda kadýn erkek
herkesi toplayýp sohbet edebilirler. Ama
maalesef þimdiye kadar Gent’te kadýnlara
yönelik hiçbir þey yapmadýlar. Hep ayný
kiþileri toplayýp ayný kiþilerle konuþuyorlar.
Ýzin parasý
Seydi Diþkaya
Aydýn Yaman
Ýrfan Akbulut
[email protected]
Esnaf birlik olur da
bir aday üzerinde
oy kullanýrsa, faydalý olur. Ama herkes
kendi baþýna hareket ederse, hiçbir
þey deðiþmez.
Mesela Federal
Meclisteki milletvekillerimiz, senatörlerimiz, bize bir sinyal
verirlerse, kime oy verirsek bizim için faydalý olacaðýna dair, iyi olur. Diðer taraftan
Gent’te iþadamlarý derneðimiz var, biraraya
gelip ortak davranmalýyýz. Bu tüm burda
yaþayan toplum için geçerli. Bizim
Sleepstraat’ta otopark sorunumuz var. Bu
nedenle iþ potansiyelimiz azaldý. Bizim bu
sorunumuzu çözecek bir politikaya ihtiyacýmýz var.
Serpil Aygün
lkbahar kendini yeni yeni hissettirse de, bu aylarda insanlarýmýzý yazýn memleketlerine planlamýþ
olduklarý izin telaþý sarmaya baþlar.
Ýzin planýmýzý gerçekleþtirebilmek için iþin mali
yönü belirleyici olur. Bu sebeple birçok vatandaþýmýz
Mayýndan beklediði izin parasýna güvenerek izin planýný yapar. Fakat beklediði ay geldiðinde ve beklediði miktarý alamadýðýnda bu, kendisinde ve beraberinde izine gidecek olanlarda büyük bir hayal kýrýklýðýna
sebep olur. Mayýs aylarýnda ben de izin parasý ile ilgili sorularla sýk karþýlaþýrým: “benim izin param halen
gelmedi, ben þu kadar bekliyordum ama bu kadar
geldi, hasta olduðum günler çalýþma günü olarak eþit
sayýlmamýþ vs...”
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Belçika’da kontratlý
ve sosyal güvenlik sigortasý altýnda çalýþan tüm iþçilerin, izin parasý hakký vardýr.
Ýstisna olarak izin parasý
mevduatlarý kapsamý dýþýnÖncelikle belirtda tutulan devlet memurlarý
mek gerekir ki,
hariç.
Ýsçilerin izin parasýný halk
Belçika’da kontdilinde “Konca Bürosu”
ratlý ve sosyal
dediðimiz kurum öder
güvenlik sigortasý
(RVJ/ONVA). Bu ödemeler
bir yýl önceki fiilen çalýþmýþ
altýnda çalýþan
olduðunuz gün sayýsýna ve
tüm iþçilerin, izin
kazancýnýza göre hesaplaparasý hakký varnýr.
2005 yýlýnda tam yýl çalýþdýr; istisna olarak
mýþ olanlar brüt maaþýnýn %
izin parasý
15,38 (kesintisiz) izin parasý
mevduatlarý kapolarak alýr. Fiilen çalýþmýþlýðýn yanýnda izin bürosu
samý dýþýnda tututarafýndan eþit sayýlan günlan devlet memurler vardýr: ilk 300 hasta
larý hariç.
günü, iþ kazasý, izin günleri, annelik izni vs... Ýþ sözleþmesinin bitiþinden bir
gün sonra hastalýk izni alanlarýn, günleri çalýþmýþlýða
eþit sayýlmaz. Yanýlmalar genelde bu safhada olmaktadýr. Yani iþinize Cuma günü son verildiyse, siz de
Pazartesi günü hasta olup izin almýþsanýz bu günler
çalýþmýþlýða eþit sayýlmaz ve izin parasý dahiline alýnmaz. Aþaðýda bir örnek sunmak istiyorum:
Hak etmiþ olduðunuz izin günleri 2005 yýlýnda her
çalýþmýþ olduðunuz ay ve eþit sayýlan ay için 2 gün
izin hakkýnýz var demektir. Yani toplam olarak en
fazla 12 ay x 2 gün = 24 gün. Yukarýda açýkladýðým
gibi izin paralarý 2 Mayýs’tan itibaren ödenmeye baþlanýr. Bazý sebeplerden dolayý (genelde iþ verenlerde
kaynaklanan geç ödemelerden dolayý) ileriki aylara
sarkabiliyor ödemeler. Ýzin bürosu genelde þikayetleri ancak Eylül ayýndan itibaren iþleme alýyorlar. Eðer
sizlerin herhangi bir tereddüttünüz var ise bu konuda
izin bürosunu arayabilirsiniz.
Ý
Rijksdienst voor jaarlijkse vakantie
Elyzeese Veldenstraat 12
B-1050 Brussel
Telefon: 02 627 97 60
Sayfa 10.qxp
30.03.2006
02:00
Seite 1
Nisan 2006
GÜNDEM
10
En popüler politikacý
Elio Di Rupo
Haber Merkezi
laman kesiminde aþýrý saðcý
Vlaams
Belang
(Flaman
Menfaati) partisinin oy oranýnýn
% 25,7’ye týrmanacaðý belirtiliyor. Bu
parti, 2003 seçimlerinde % 17,9 oy toplamýþtý. Valon Bölgesinde aþýrý saðcý
Front National (Milliyetçi Cephe) partisine oy vermek isteyenlerin oraný % 9,4
olarak belirlendi. Bu parti, 2003 genel
seçimlerinde % 5,6 oy toplamýþtý. Brüksel bölgesinde de
aþýrý saðcý bu iki partinin oylarýný artýracaðý ortaya çýkýyor.
La Libre Belgique, De
Morgen, VTM en RTLTvi’nin üç ayda bir
düzenlediði
en
son
kamuoyu yoklamasýna
göre bugün seçim yapýlsa
Hristiyan Demokrat Parti/Yeni Flaman
Birliði ittifaký (CD&V/N-VA) oylarýn
yüzde 26,9’unu toplayarak Flaman
kesiminde birinciliði alýrken Irkçý parti
Vlaams Belang oylarýný yüzde 0,3 artýrarak yüzde 25,7’ye yükseltiyor ve
ikinci sýraya yerleþiyor. sp.a-Spirit itti-
F
faký (Sosyalist Parti/Spirit) ve Yeþiller
(Groen!) oy kaybýna uðruyor.
Valon kesiminde Sosyalist Parti (PS)
oylarýný artýrarak birinci sýradaki yerini
korurken Liberal Parti (MR) ve
Hristiyan Demokrat Parti(cdH) az da
olsa oy kaybýna uðruyor. Irkçý parti
Milliyetçi Cephe (FN) ve Yeþiller
(Ecolo) oylarýný artýrýyorlar.
Brüksel’de PS oy kaybýna uðrarken,
MR ve cdH oylarýnda artýþ gözleniyor.
Flaman partilerinden ise sadece
Vlaams
Belang
ve
VLD/Vivant ittifaký oylarýný
artýrýyor.
Popülerlik sýralamasýnda
ise Flaman Bölgesinde
Federal baþbakan Guy Verhofstadt
(VLD) Flaman Bölgesi Baþbakaný
Yves Leterme (CD&V), Çalýþma
Bakaný Freya Van den Bossche (sp.a)
ilk üçe giriyor. Valon bölgesinde ise
Elio Di Rupo (PS), Joëlle Milquet (cdH)
ve Didier Reynders (MR) en ünlü siyasiler arasýnda yer alýyor.
Kamuoyu yoklamasý, 6-14 Mart tarihleri arasýnda 2000 Belçikalýyla görüþülerek gerçekleþtirildi.
‘Ne kadar tehlikeli, o kadar pahalý’
Haber Merkezi
nceki yasanýn öngördüðü
yüksek trafik cezalarýna
gelen tepkiler nedeniyle
trafik yasasýnda deðiþiklikler yapýldý.
Özellikle cezalandýrma sistemi ve
cezalarýn miktarý iþlenen suçun yarattýðý riskin yüksekliðine baðlandý. Yeni
federal trafik yasasý “Ne kadar tehlikeli, o kadar pahalý” sloganýyla düzenlenen bir kampanyayla uygulanmaya
baþlandý.
Yeni yasa dev cezalarý indiriyor ve
Ö
trafik cezalarý yaratýlan riske göre 4 alt
grupta toplanýyor. Örneðin cep telefonuyla konuþmanýn cezasý artýrýlýrken, arabasýný kilitlemeyi unutanlardan ceza alýnmayacak. Federal
Ulaþtýrma Bakaný Renaat Landuyt
“insanlar yeni düzenlemeleri takdirle
karþýlayacaklar, çok risk ve tehlike
yaratanlar çok ceza alacaklar” dedi.
Hýz sýnýrýný 10 km aþanlar 50 Euro
ödeyecek, bunun üzerindeki her kilometre hýz için ek olarak 5 Euro alýnacak. Kentlerin içinde ise kilometre
baþýna 10 Euro ceza ödenecek.
Herkesin sanattan faydalanma hakký var
Ýlknur Cengiz
erkesin kültür ve sanattan
faydalanma hakký olduðunu
savunan Artikel 27 (27.
madde) sanat severlerden oluþan bir
dernek. Ýnsan Haklarý Evrensel
Bildirgesi’nin 27. Madde’sinin ismini
alan dernek, bu maddenin savunduðu
“herkesin bilimsel geliþmelerden, sanattan ve toplumsal yaþamdan özgürce
faydalanmaya hakký vardýr” ilkesini
hayata geçirme amacýný taþýyor. Hem
düþünsel alanda hem de pratikte ürünler sunarak konuya duyarlýlýðý artýrmaya çalýþýyor. Yetenekli insanlarý
destekleyerek ön plana çýkarýp, deðerlendirmeye çalýþýyorlar.
Artikel 27’nin bir diðer amacý ise
bölge halkýnýn hassasiyetini ele alan ve
ayný zamanda da dünya toplumuna da
hitap eden konularý iþleyerek düzenlenen sergilerle sanatý halka taþýmak.
OCMW/ CPAS 27. Madde’yi dikkate
alarak kendi üyelerine þartlar el verdiðince, sanatlarýný icra olanaðý saðladý.
Binfikir, bu projelerden biri olan kýsa
metrajlý filmin setine gitti. Yaklaþýk 8
H
kiþilik set çalýþanlarý arasýnda farklý
uyruklardan
‘sanatçýlar’
vardý:
Polonyalý, Belçikalý, Þilili ve bir de
Türk. Ayný zamanda fotoðraf sanatçýlýðý
da yapan Muharrem Türköz de oradaki
gönüllülerden biriydi.
Projeye destek OCMW/CPAS, Kültür
Bakanlýðý ve 27. Madde Derneði’nden
geliyor. Ýlk gösteri tarihi ve yeri henüz
belirlenmedi ama Eylül ayý olarak planlanýyor. Ekipte hem profesyonel hem
de amatör destekler var. Örneðin
kameramanlýk yapan Sebastian, zaten
sinema kökenli, yönetmen Filip de
öyle. Kamera arkasýndaki destek de
çok önemli tabii ki: Frederich,
Charlotte, Martha, Hicham ve Sonia da
setteki diðer çalýþanlar.
Belçika’da
‘Türk toplumunu etkilemenin en
etkili yolu’
Binfikir gazetesine ilan
vermektir!
Amacýmýz
‘siyasi çizgi’
deðil, nitelikli bir
‘yayýn çizgisi’
www.binfikir.be
Belçika’nýn
‘Türkçe’ gündemi
Sayfa 11.qxp
29.03.2006
23:50
Seite 1
Nisan 2006
GÜNDEM
Malzeme:
4
1
1
1
1
1
1
litre su
kg un
tavuk
çorba kaþýðý
çorba kaþýðý
çorba kaþýðý
çorba kaþýðý
tuz
salça
tereyaðý
kýrmýzý pul biber
[email protected]
Arabaþý
Her ne kadar AB bize üyelik için tarih vermekte nazlansa da
biz, en ücra köþelerimizde yaþattýðýmýz kültürümüzü Avrupa’ya
ithal etmeye devam ediyoruz. Ve ýslak ve gri ve soðuk ülke’nin
baþkentinde Anadolu geleneklerini yaþatýyoruz.
Hamurun hazýrlanýþý:
4 litre su uygun bir tencerede kaynatýlýr. Kaynar suya tuz ilave edilir. Suya
azar azar avuç içinden boþaltýlan un
sürekli karýþtýrýlýp boza kývamýna getirilir. Kaynar suda haþlanarak piþirilen un
koyulaþmaya yüz tutunca uygun bir
tepsiye kalýnlýðý iki cm olacak þekilde
dökülür. Arabaþý'nýn soðuyup katýlaþmasý için tepsi kar üzerine veya soðuk
bir yere yerleþtirilir.
Çorbanýn hazýrlanýþý:
Büyük bir tencerede hindi veya
tavuk piþirilir. Etleri kemiklerinden
küçük parçalar halinde ayrýlýr ve çorba
yapýlýr. Bir miktar un ve biraz tereyaðý
kavrulur. Buna çorbanýn miyanesi
denir. Bu miyane çorbanýn üzerine
dökülür.
Sofranýn üzerine içinde Arabaþý
hamuru olan tepsi konur. Baklava dilimi þeklinde kesilen hamurun ortasýna
çorba yerleþtirilir. Arabaþýnýn özelliði
hamurun çiðnenerek deðil yutularak
yenilmesidir. Bir evde Arabaþý yerken
kaþýðýn içinden hamuru çorba tasýna
düþüren cezalandýrýlýr. Cezalanan kiþi
bir hafta sonra Arabaþý yaparak, komþularýný davet eder.
Anadolu bozkýrýnýn uzun ve soðuk
kýþ gecelerinde vakit geçirmek ve bir
anlamda eðlenmek için yenilen Arabaþý
yemeði, Avrupa’nýn baþkenti Brük-
11
sel’de de yemek piyasasýna girdi. Her
ne kadar AB bize üyelik için tarih vermekte nazlansa da biz, en ücra köþelerimizde yaþattýðýmýz kültürümüzü
Avrupa’ya ithal etmeye devam ediyoruz. Ve ýslak ve gri ve soðuk ülke’nin
baþkentinde Anadolu geleneklerini
yaþatýyoruz.
Yýllar önce “Türk kadýnýnýn Batý
Avrupa ve Türkiye’deki Yeri” konulu
konferansa katýlmak için Belçika’ya
gelen Duygu Asena ile Brugge kentini
gezerken bize rehberlik yapan
Belçikalý arkadaþýn heyecanlarak ‘akide
þekeri’ne benzer bir þekeri gururla bize
göstermesine çok gülmüþtük. Sunacak
çok az þeyleri olmasýna raðmen deðerlerine ne kadar baðlý olduklarýna þaþarak. Sonra kendimizden utandýk,
deðerlerimize yeteri kadar deðer veremediðimizi düþünerek.
Yerellik ve evrenselliðin arasýndaki
ince dengeyi yavaþ yavaþ kavramaya
baþlýyoruz gün geçtikçe. Batýlýlaþmanýn
deðerlerimizi kaybetmek anlamýna gelmediðinin bilincine ulaþarak. Orta
Anadolu insaný ilk kar yaðýþýný Arabaþý
yapýp yiyerek kutlarmýþ. Anadolu
bozkýrýnýn geleneði, Avrupa Birliði’nin
göbeði Brüksel’de de devam ediyor.
Isýnýn sýfýrýn altýna düþtüðü günlerde
Arabaþý’na kaþýk sallýyoruz.
Sayfa 12.qxp
30.03.2006
12
00:06
Seite 1
SÖYLEÞTÝK
Nisan 2006
‘1999’da DHKP-C’yi
terör örgütü olarak görmedik’
Genç yaþýna raðmen (47) Federal Hükümet’te olsun, Fransýz topluluðu hükümetinde olsun 14 yýldýr aralýksýz bakanlýk görevi üstleniyor. Her bakanlýðý sýrasýnda gündeme oturuyor: eðitim bakanýyken
yaptýðý personel reformu, öðrenci ve öðretmenleri sokaða döktü.
Ýþlemeyen Müslüman temsil kurulunu zorla seçime götürdü. Son olarak Fehriye Erdal’ýn kaçýþýyla karþý karþýya kaldý. Ve Türk semti
Schaerbeek’e geleceðini açýkladý. Frankofon Sosyalist Parti (PS)’nin
ünlü ismi Laurette Onkelinx, kapýlarýný Binfikir’e açtý.
Erdem Resne
D
aha bu hafta sonu sizi konu alan bir
makale’de Laurette Onkelinx, “ihtiraslý” bir kadýn olarak tarif ediliyor.
Schaerbeek’e geliþiniz de kariyer planýnýzýn
bir parçasý mý?
Benim kariyerim biraz sýra dýþý. Genelde
yerel seviyede siyasete atýlýr insanlar, daha
sonra da meclisi hedefler. Ben hemen yüksek
mercilerde yer aldým, þimdi deneyimimi yerel
bir seviyede paylaþmak istiyorum. Neden
Schaerbeek derseniz, bu sadece benim seçimim deðil. PS’in Schaerbeek teþkilatý çaðýrdý.
Ýxelles gibi baþka belediyeler de istedi ama
Schaerbeek’in durumu cazip geldi. Ülkenin 7.
belediyesi, çok yüksek potansiyeli olmasýna
raðmen halkýn bir kesimi çok zor þartlarda
yaþýyor. Tecrübemi kullanýp bu potansiyeli
nasýl kullanýrým, bu sorunlara nasýl çare bulurum diye düþünüp Schaerbeek’i seçtim. Yani
sadece kariyer ve ihtiras seçimi deðil bu.
Schaerbeek’te önemli sorunlardan biri, yük sek doðum oraný olan yabancý kökenli top lumlarýn genç kuþaklarý ve bunlarýn iþ durumlarýyla ilgili. Ama geçen hafta çalýþmalarýnýzýn
yaþlýlara yönelik olacaðýný açýkladýnýz.
Neden?
Hayýr, öyle demedim. Yaþlýlar sadece programýn bir parçasý. Belediyenin iþsizlik oraný
ortalamadan yüksek, ama gençlerinki daha da
yüksek, yüzde 38. Ýþsizliði yok etmeden gençlere yönelik proje yapmamýz imkansýz. O yüzden hem ekonomi ve iþ sektöründe, hem de
“eðlence” sektöründe yani spor ve kültür
alanlarýnda çalýþacaðýz. Schaerbeek’e yeni
iþletmelerin gelmesini saðlamak için yatýrýmcýlarý çekmemiz lazým. Farklý yerlerden gelecek
kaynaklarý kullanacak bir “ekonomik kalkýnma kurumu” yaratmak istiyorum. Federal
düzeyde yardýmlar var, Avrupa kaynaklarý var,
bölge ve belediye de kaynak verebilir...
Bunlarý harekete geçirip kullanacak olan
yerel güçlerle görüþtünüz mü?
Evet tabii ki. Yerinde incelemeler yaptým,
yardým verecek kuruluþlarla görüþtüm. Ýlk
olarak yapýlmasý gereken, prosedürleri yumuþatmak. Schaerbeek’te istihdamýn yüzde
96’sýný KOBÝ’ler saðlýyor. Görüþtüðüm vatandaþlar ve esnaf, iþlemlerin azalmasýný istiyor.
Tüm prosedürleri, “ekonomik kalkýnma kurumu” bünyesinde birleþtirebiliriz.
Bir diðer sorun da eðitimle ilgili. Son zamanlarda geliþen kurslarla, özel eðitim gerektiren mesleklere hazýrlýk saðlanýyor. Ama
Schaerbeek’teki gençler bu kurslara yazýlacak
seviyede bile deðil. O yüzden Schaerbeek
için özel eðitim planlarý düþünüp, gençleri bu
kurslara hazýrlayacak önlemler almalýyýz.
Ýþverenlerle de görüþüp, yerel iþçilere daha
duyarlý olmalarýný saðlamak lazým. Brüksel’in
genel olarak sorunu bu: iþ var, ama
Brüksellilere iþ yok. Schaerbeek’te de ayný
sorun yaþanýyor.
Spor alanýnda çalýþmak lazým. Crossing alanýný tekrar canlandýrýp, Schaerbeek’teki tüm
spor kulüplerini yeniden harekete geçirmeliyiz. Ama sýkça duyduðum bir isteklerden
biri sportif geliþim merkezlerinin artýrýlmasý:
büyük bir spor salonu daha yapýlýp, semtlerde de “agoraspace”’ler (not: küçükler için
açýk oyun alanlarý) çoðaltýlmalý.
Kadýnlara yönelik projeleriniz var mý?
Onlarla da görüþtüm. Özellikle Türk kadýnlarýnýn istediði, evden çýkýp bir þeyler yapmak. Kurslar olabilir, spor veya fitness olabilir...
Ama bu kurslar zaten var. Genç kýzlar
yavaþ yavaþ bunlara katýlýyor. Asýl sorun, bu
kurslarý tanýtmak, aile baskýsýný yýkmak, bilhassa çocuk sahibi kadýnlar için. Mantalite
deðiþimi için ne önerileriniz var?
Misaller var: Molenbeek’te “kadýnlar evi”
projesi çok baþarýlý oldu. Burada ailelerle
birebir çalýþmalar yapýldý ve kadýnlara dil ve
diðer alanlarda kurslar verildi. Schaerbeek’te
dernekçilik zaten yaygýn, sadece bu derneklerin iyi çalýþmasýný saðlamak lazým. Bahsi
geçen kadýnlarýn çoðu dil bilmedikleri için
baþka faaliyete de katýlamýyor, dil kurslarýný
geliþtirmek gerekiyor, bu hem kaynaþým için,
hem aile baskýsýný yýkmak için önemli.
Þu an bakansýnýz. Belediye baþkanlýðý veya
encümenlik yapmak için istifanýz gerekiyor.
Seçilirseniz Schaerbeek’e gelecek misiniz?
Zaten üç yýl uzak kalacaðýnýza dair dedikodu lar baþladý... Sadece liste baþý olup oy mu
kazandýracaksýnýz?
Benim liste baþý olmam teþkilat tarafýndan
istendi ve oy birliðiyle kabul edildi. Ama
halka yönelik hep açýk oldum. Öncelikle
mütevazý olmak gerekiyor, Schaerbeek’te PS
4. parti, kazanmak hiç kolay olmayacak.
Sayfa 13.qxp
29.03.2006
23:22
Seite 1
13
Nisan 2006
Baþarmaya çalýþacaðýz ve bunu da
isimlerle deðil, programla yapacaðýz.
Programýný açýklayan ilk parti PS’tir, ne
kadar önem verdiðimizi gösteriyor bu.
Ondan sonra programa en uygun isimleri aday göstereceðiz. PS seçilirse, iyi
konumda olursak ve oy sayýmý
Schaerbeeklilerin baþkan olmamý istediðine iþaret ederse, seve seve yaparým, ama baþtan söyledim: bakanlýk
görevimi sonuna kadar yürütmek
istiyorum, ama biter bitmez de
Schaerbeek’e giderim.
Yabancýlarýn seçim hakkýný destekliyorsunuz. Ayný zamanda Belçika vatandaþlýðýna yapýlan baþvurulardan sorumlusunuz. Yabancýlarýn seçime katýlmasýný düzenleyen genelgeyi okudu ðumda, oturum hakký bekleyen yaban cýlara bile Belçika’da 5 yýl yasal olarak
kaldýklarýný kanýtlamalarý halinde oy
hakký veriliyor. Ama ayný þartlarda olan
bazý insanlarýn vatandaþlýk baþvurusu
reddediliyor. Bu çeliþki deðil mi? Oy
verecek kadar “vatandaþ” kabul edilen
biri, neden vatandaþlýða alýnmýyor?
Ýkisi farklý þeyler, Belçika vatandaþý
olunca sadece oy hakký verilmiyor,
ayný anda kamu görevlerinde çalýþma
hakký da tanýnýyor, haklý veya haksýz
ama bu böyle. Ben zaten bu teze karþýydým, liberaller çok kullandý bunu:
“yabancýlara oy hakký vermeye gerek
yok, vatandaþ olsunlar yeter.” ...
...ben öyle demek istemedim!...
...Yabancýlar da buranýn yaþamýna
katýlmak ister, buraya baðlý hissedebilir
kendilerini. Ben de yurtdýþýnda olsam
oy kullanýp oranýn yaþamýna katýlmak
isterim. Burada oturan, vergilerini
ödeyen insanlar tabii ki oy kullanacak.
Fehriye Erdal konusuna gelelim. Bir
Belçika gazetesinde þunu okuduk:
“Erdal’a karþý geniþ davranýlmasýnýn bir
nedeni, Türkiye’nin hep suçlu, karþýtlarnýn ise hep “özgürlük mücahidi” ola rak görülmesi.” Gerçekten dava sonuçlanana kadar Belçika yetkilileri Erdal’ý
bir kahraman, bir siyasi aktivist olarak
mý gördü?
Biraz geriye gitmek lazým. 1996,
Sabancý cinayeti. 1999, Erdal’ýn
Belçika’da yakalanýþý. Türkiye Erdal’ýn
iadesini isteyince kararlar ortaya çýktý:
Adalet Komisyonu, Erdal’ýn siyasi sür-
ýllarca Ýslam’ýn Belçika’da
diðer dinlerle eþit olmasý
için çalýþtým. 1976’dan beri
tanýnmýþ olan Ýslam’ýn, buna raðmen devlet tarafýndan tanýnmýþ
görevlileri yoktu, para alamýyordu... Bu ülkenin Müslüman insanlarý, diðer din mensuplarý kadar
saygý ve yardým görsün istedim.
Ama maalesef durum böyle deðil
ve þu anda açýðý kapatmaya
Y
gün olabileceðini, Türkiye’deki davanýn siyasi bir dava olabileceðini düþündüðü için – ayrýca Türkiye’de o zaman
hala idam cezasý olduðu için – iadeyi
reddetti. Üstelik o zamanlar fazla tanýnmayan DHKP-C, Türkiye’de insan
haklarý için savaþan solcu bir örgüt olarak tanýtýldý medya tarafýndan. Açýkçasý
genel kaný da buydu. Ama zamanla bu
görüþ deðiþti, Türkiye deðiþti ve
Avrupa müzakereleriyle hýzla demokratikleþti. DHKP-C de siyasi bir örgütten, terör amaçlý organize suç iþleyen
bir örgüt oldu ve bu doðrultuda bir
mahkeme kararý çýktý. Ve sadece Erdal
deðil – baþkalarý da yargýlandý hatta
daha aðýr cezalar alanlar var – tüm
DHKP-C’ye olan bakýþ deðiþti. O yüzden basýnýn da özeleþtirisi yerinde,
çünkü onlar da ayný doðrultuda yazýlar
yazdý. Evet, belki hepimiz baþlarda bu
dava hakkýnda, Türkiye hakkýnda yanlýþ düþündük.
Muhalefet sizi çok eleþtirdi bu konu da, “Erdal kayboldu, hükümetin iþine
geldi” dendi...
...çok saçma. Bunu nasýl düþünebilirler, anlamýyorlar. Sanki Baþbakan, Ýçiþleri Bakaný ve ben, Erdal’ýn kaybolmasýyla rahat nefes almýþýz. Böyle bir þey
olur mu? Erdal’ýn kaçýþý bizim için çok
önemli bir sorun. Her þeyin ötesinde
siyasi bir sorun ayný zamanda:
Parlamento’da aðýr eleþtiriler aldýk, iþimize gelmiþ olabilir mi? Bu, çok ucuz
bir muhalefet. Türkiye Büyükelçisi ve
Ýçiþleri’yle de iletiþimdeyiz, onlar da
Belçika’nýn bu dosya’ya önem verdiðini biliyorlar, gizli servislerimiz de sü-
çalýþýyoruz. Yeni seçilen, çalýþmaya baþlayan bir temsil kurulu
var ve halk tarafýndan da kabul
görüyor...Eski temsil kurulunda
hiçbir þey yürümüyordu, herkesle
davalýydý, aralarýnda tartýþmalar
hatta yumruklu kavgalar vardý,
bu hep unutuluyor. Bu yüzden de
Federal Hükümet’le iliþkileri azdý,
siyasiler, “önce kendi aralarýnda
anlaþsýnlar sonra konuþuruz”
diye düþünüyordu. Ben de el
koyup, geçici bir temsil kurulunu
iþbaþýna getirip, ahenkli çalýþacak temelli bir kurulun seçilmesi
için çalýþtým. Artýk bu temsil kurulu var ve iþliyor. Sonucunda
Ýslam dini tanýndý ve devlet tarafýndan bütçeler ayrýldý. Din
görevlilerine ödeme yapýlacak,
hatta hapishanelerde bile
Müslüman görevliler için bütçemiz var. Bölgeler de çalýþýyorlar
ve camiler tanýndýkça biz de din
görevlilerini maaþa baðlayabileceðiz. Ama tüm inançlarýn saygý
görmesi kadar önemli bir unsur
da, köktendinciliði engellemek.
rekli iþbirliðinde. Erdal’ýn bulunmasý,
veya yurtdýþýndaysa, Belçika’ya iadesi
için her þeyi yapacaðýmýzý herkes bilmeli.
Baþta yakalandýðýnda gözaltýna alýn dý. Ardýndan þartlý salýverildi. Tekrar
gözaltýna alýnamaz mýydý?
Hayýr, hukukumuzda böyle bir þey
yok. Yargýlanmadýkça herkes suçsuzdur. Erdal için de böyle, yarýn suç iþlerseniz sizin için de böyle...
...onu biliyorum ama gözaltý diye bir
kavram bazý þartlarda mevcut. Ýddiana me’de “terör amaçlý organize suç”
yazýyor, böyle bir tehlikeye karþý savcý,
gözaltýný isteyemez miydi?
Gözaltý, olaðanüstü bir durum. Erdal
gözaltýnda bulundu fakat þartlý salýverildikten sonra sürekli izlendi, ve tehlike oluþturabilecek hiçbir davranýþý
olmadý. Gözaltý gerektirecek bir durum
söz konusu deðildi.
Ýçiþleri Bakaný Dewael’le sizin istifa nýz istendi, muhalefet tarafýndan...
...Muhalefetin bir kýsmý. CD&V ve
Vlaams Belang. Frankofon partilerden
böyle bir istek gelmedi…
…neden ?
Onlara sorun! Demokratik kurallar
içinde yargýlanana kadar suçsuz olunmasý Frankofon tarafta kimseyi rahatsýz
etmiyor. Gizli servislerin de hata yapabileceði kabul ediliyor. Ama Flaman
tarafýnda iþ siyasete vuruluyor, oyun
baþka türlü oynanýyor. Vlaams Belang
her hafta bir bakanýn kellesini istiyor.
Liberaller Meclis’e Ermeni soykýrýmýyla ilgili yasa tasarýsý önerdiler ve
Türk kökenli vatandaþlardan tepki
geldi. Sandýkta ödeteceklerini söylediler. Þimdi de Erdal’ý tutamayan Bakan
Laurette Onkelinx’e de karþý cephe…
…bana karþý ?
Evet, karþýlaþtýklarým, «Onkelinx bizd e n o y b e k le m e s in » d iy o rla r. S iz c e
etkisi olur mu?
O zaman ayný insanlarla karþýlaþmýyoruz! Ama ben kimseye kur yapmýyorum,
inandýklarým ve deðerlerim doðrultusunda siyaset yapýyorum. Müslümanlarla ilgili: tanýnmalarýný destekledim,
köktendinciliðe karþý çýkarým. Erdal’la
ilgili: bakanlýk görevimi yerine getirdim.
Soykýrýmla ilgili: karþý çýktým çünkü
eskiye dayanan ve hiçbir tanýðý kalmayan bir hadiseyi nasýl tarihi karara baðlarsýnýz. Adalet Bakanlýðý’mýzda bilirkiþiler bu konuyla ilgileniyorlar. Fransa’da
da tarihçiler kendileri bu yasa tasarýsýna
karþý çýktýlar, “siyaset bizi bir tek tarih
yazmaya zorlayabilir mi?” diye. Tabii
Yahudi soykýrýmý için durum farklý
çünkü Nürnberg mahkemesi bu konuyu
bir yargý kararýna baðladý, savaþtan
hemen sonra. Ama tarih yazmak tehlikeli bir þey: tüm totaliter rejimler tarihi
yazmak istedi!
Yani kur yapmak için deðil, inançlarým için siyaset yapýyorum.
Türk toplumunu nasýl
tanýmlarsýnýz?
Türk toplumu
çok yönlü. Bir þey
diyemem ki.
Baþörtülüsü var,
sanatçýsý var,
esnafý var,... Ýyi ki
de böyle, yoksa
kapalý bir toplum
olurdu...
Zaten kendi kültürlerini yaþadýklarý için kapalý gözüküyorlar.
Ama kültürel kökeni çok kuvvetli bir toplum, ve doðal olarak bunu ifade
ediyor, dilini konuþuyor. Bunlar kapalý bir toplum olduðuna iþaret etmez ki.
Sayfa 14.qxp
30.03.2006
00:32
Seite 1
14
Belçikalý Atatürkçü
ons Atatürkçü Düþünce Derneði’nin idari
iþlerini
yürüten
Marianne
Öztop,
Atatürkçülüðe gönül vermiþ bir Belçikalý. Eþi
Mons ADD Baþkaný Ýrfan Öztop’la tanýþmadan
önce de Atatürkü tanýdýðýný ancak eþiyle birlikte
Atatürkü ve ilkelerini daha derinden tanýma fýrsatý elde ettiðini söyleyen Bayan Marianne Öztop,
“Atatürk’ün düþüncelerine inanýyorum. Ýlerici,
yurtsever, reformist bir lider. Atatürk’ü seviyorum
ve böyle bir liderin inançlarýný sürdürmeyi önemsiyorum” dedi. Mariane Öztop, Mons ADD’nin
idari iþlerinin yanýnda Dernek’te Fransýzca derslerine de yardým ediyor.
M
Nisan 2006
GÜNDEM
Abdi Ýpekçi cinayeti sanýðý Forest Hapishanesi’nde...
Yalçýn Özbey Brüksel’de yakalandý
Fikret Aydemir
azeteci Abdi Ýpekçi suikastýnýn sanýklarýndan Yalçýn
Özbey Brüksel’de yakalandý.
Kýrmýzý bültenle aranan Özbey’in iki
hafta önce Brüksel’de yakalandýðý ve
Forest Hapishanesi’nde sorgusunun
sürdüðü öðrenildi.
Papa 2. Jaen Paul suikastý nedeniyle
uzun bir süre Ýtalya’da hapis yattýktan
sonra Türkiye’ye iade edilen Mehmet
Ali Aðca’nýn, Ýpekçi cinayetinde “asýl
tetiði çeken kiþi” diye tanýmladýðý Yalçýn
Özbey, 1997 yýlýnda Brüksel polisi tarafýndan gözaltýna alýnmýþ, ancak
G
Türkiye’den iade dosyasý 24 saatlik
zaman zarfýnda Belçika’ya ulaþmadýðý
için serbest býrakýlmýþtý. Özbey’in
1997’da gözaltýna alýnmasýnýn gerekçesinin “kýrmýzý bülten” olduðu ifade eden
adli kaynaklar, Özbey’in bu defaki tutuklanmasýnýn Belçika’da iþlemiþ olduðu
suçlara dayandýðýný belirttiler.
Brüksel’de iki hafta önce yakalanan
Yalçýn Özbey’in Belçika’da “çete kurmak ve haraç toplamak suçlarý”ndan
sorgulandýðý ve 16 gündür Forest
Kapalý Cezaevi’nde tutulduðu ifade
edildi. Belçika, soruþturmanýn selameti
açýsýndan Özbey dosyasý hakkýnda açýklama yapmaktan kaçýndý.
BAÞSAÐLIÐI
Belçika iþ dünyasýnýn saygýn iþadamý
sevgili patronumuz Ýsmail Yürük beyin babasý
HACI AHMET YÜRÜK’ü
kaybettik.
Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine,
yakýnlarýna ve dostlarýna baþsaðlýðý ve sabýrlar diliyoruz.
Altat Europe çalýþanlarý
DHB163-250x350-Tk.pdf
27/02/06
14:06:23
Brüksel’den Afyon’a
yol epey uzun!
C
M
J
CM
MJ
CJ
CMJ
N
Ama merak etmeyin, “DHB seyahat destek paketi” Avrupa’da ve Türkiye’de,
Anadolu’nun her kö≤esine kadar size yolda≤lık etmek için hazır.
Tasasız ve huzur içinde tatile çıkmak her ailenin rüyasıdır. Ama maalesef,
Üstelik “DHB seyahat destek paketi”, baska paketlerin aksine aracınızın
bazen yolda ba≤ınıza hesapta olmayan problemler gelebilir. Böyle
Anadolu’da kar≤ıla≤abilece∑i problemlerde de yanıba≤ınızda. Bu Belçika’da
durumlarda pani∑e kapılmanıza artık hiç gerek yok! Dünyanın neresinde
bir ilk! Bize danı≤madan yola çıkmayın! Daha fazla bilgi için:
olursanız olun Inter Partner Assistance’ın DHB Bank mü≤terileri için özel
Brüksel ≤ubesi
tel. 02 221 04 67
olarak hazıladı∑ı “DHB seyahat destek paketi” hemen yardımınıza ko≤uyor.
Anvers ≤ubesi
tel. 03 229 19 30
Ipa Inter Partner Assistance NV/SA, compagnie d'assurance agréée
sous le numéro de code 0487 pour pratiquer les assurances voyage.
Numéro d’entreprise TVA BE 0415.591.055 RMR Bruxelles
Avenue Louise 166 B1 - 1050 Bruxelles
tél: +32(0)255 04 00 • www.ip-assistance.be
CBFA 61143, TVA BE 0464.655.437, RPM Bruxelles
www.dhbbank.be
Sayfa 16.qxp
29.03.2006
23:40
Seite 1
Nisan 2006
ARTfikir
16
‘Kültürel zenginliðimizi
yeterince kullanamadýk’
[email protected]
“Maneviyattan ders çýkarmak, biz sanatçýlara kalýyor. Asýl sanat alçakgönüllülükte
gizlidir!”.
Hayatýmýz mý dizi?
Diziler mi hayatýmýz?
vrupa Yakasý deseler de Anadolu da benimsedi bizim Yabancý Damat’ý. Beyaz Gelincik
gibiydi Aliye, Ihlamurlar Altýnda paparazzilere
yakalanmadan önce. Þöhret onu bir Aþk
Oyunu'nun kurbaný yapmýþtý. Ve o dönemlerde
altýn madalyaya doðru yol alýrken, Gümüþ'ten de
olmuþtu Aliye.
Ýþte bütün bunlar yaþanan Acý Hayat'ýn yalnýzca
birkaç diziyle ekrana yansýmasýdýr.
Her ne kadar farklý
baþlýklar altýnda, farklý
Ve çay saatimizi
kanallarda yayýnlansalar
da, hepsinin temel konudizi saatlerine
su ayný: zengin kýz, fakir
ayarlayarak
oðlan, aþk ve entrika!
Ihlamurlar Altýnda Buna raðmen biz, birini
deðil de birkaçýný izleyedeðil de ekran
rek tatmin olan bir toplukarþýsýnda sallama muz.
Dinlediðimiz 'damarçayla geciþtiriyodan'
parçalarda da olduruz, iþ sonrasý
ðu gibi aile dramlarýnýn,
yorgunluðumuzu.
aldatmalarýn ve içimizdeki mafya dünyasýnýn
Ve akabinde de
iþlendiði dizileri de kensohbet konumuz
dimizle özdeþleþtiriyoruz.
oluyor 'bizi anlaVe çay saatimizi dizi saatlerine
ayarlayarak
tan' diziler.
Ihlamurlar Altýnda deðil
de ekran karþýsýnda sallama çayla geciþtiriyoruz, iþ sonrasý yorgunluðumuzu.
Ve akabinde de sohbet konumuz oluyor 'bizi anlatan' diziler. "Ay acaba haftaya ne olacak, kýz da esas
oðlaný aldatacak mý?"
Aslýnda birçok dezavantajýna raðmen televizyonlara kattýðý avantajlarý da oldu yerli dizilerimizin. En
azýndan bizi, sonu gelmeyen, Brezilya dizilerinden
bir nevi 'kurtarmýþ' oldular.
Ne de olsa yerli dizilerin 'gerçeklik' payý, Brezilya
dizilerinden daha yüksek. Bunu fýrsat bilen yapýmcýlar kollarý sývadýlar ve Türkiye'deki dizi sektörü de
manken ajanslarý gibi hýzlý bir büyüme katetti. Hatta
kayýp ailelerin arandýðý programlar, Esra Ceyhan,
Kuþum Aydýn ve Seda Ablamýz derken artýk diziler
de halkýn 'gerçeklerini' anlatma çabasýna giriþti.
Ve her þey o kadar gerçek ki, özel hayatýnda evli
bir adamla yakalanan Aliye'nin reytingi düþüyor ve
Seda Ablamýz aile müessesesi ile ilgili kurul toplatýyor.
‘Terbiye' dersleri verilir oldu, konuklarýn birbirine
küfür ettiði programlarda. 'Maðdurlar’ ana haber
bültenlerinin stüdyo konuklarý olunca, acaba ben
mi konunun önemini farkedemedim diye tereddüte
düþmedim de deðil hani. Fakat biraz zapping yaptýktan sonra bu görüntüleri izlemeye adeta mahkum
edildiðimizi gördüm.
Aslýnda bu, dizilerin halkýmýz için komþu ülkemizdeki Irak savaþýndan dahi önemli olabileceðinin
küçük bir iþaretidir. Ya da yatýrýmýn nelere yapýlmasý gerekirken, halkýn zekice uyutulduðunun net bir
göstergesi!
A
Ýlknur Cengiz
iseyi Eskiþehir’de bitirdikten sonra daha iyi bir
yaþam ve daha iyi bir
ortam için onsekizinde yola
koyulmuþ Nevzat Çopur ve valizini alarak yüksek öðrenimini
Belçika'daki abisinin yanýnda
tamamlamaya gelmiþ:
"Ama Avrupaya geldiðin
zaman problemlerinle geliyorsun. Hatta daha zor bir durumdasýn, çünkü her þey yabancý".
L
Sanata ilginiz nasýl baþladý?
Türkiye'de de sanata ilgim
vardý ama aktif deðildim.
1981'de, Brüksel Akademisi’ndeki yetenek sýnavýný tesadü-
fen kazandým ve 25 yýldýr sanatýn içerisindeyim.
dile, her kültüre konuþabilme
özelliði olmalý.
Sizce bir sanatçýyý diðerlerin den farklý kýlan nedir?
Sanatçýnýn amacý tablolar aracýlýðýyla mesajlarý en basit ve
anlaþýlýr bir dilde iletebilmek.
Verilen mesajý 5 yaþýndaki bir
çocuk da 20 yaþýndaki bir genç
de algýlayabilmeli.
Ayrýca maneviyattan ders
çýkarmak, biz sanatçýlara kalýyor. Asýl sanat alçakgönüllülükte
gizlidir! Gerçek sanatçýnýn alçak
gönüllü olmasý gerektiðine inanýyorum. Her þey o kadar ucuzladý ki, ne olduðunu bilmeyen
insanlar para kazanmakla, kendini adam sanýyor. Toplumumuz, neden Belçika'ya geldiðini unutmuþ bir toplum.
Halbuki nerden ve neden geldiðimizin bilincinde olursak, kendimizle daha barýþýk yaþarýz. 3040 yýl bir ülkede yaþayan toplumun geçim sýkýntýsýyla deðil de
baþka þeylerle uðraþmasýný isterdim. Kendini geçim sýkýntýsýndan soyutlamýþ toplum, geliþmiþ
toplumdur. Ben bunlara reaksiyonumu tablolara aksettirmeyi
tercih ediyorum. Bu beni daha
mutlu ediyor. Olaylar baþka
boyutlar kazanýyor ve bazen de
unutmama yardýmcý oluyor.
Ama herkesin þunu anlayabilmesi lazým, yapýlan sanatýn her
Türkiye'de yapýlan sanat ile
Belçika'da yapýlan sanat arasýn daki fark nedir sizce?
Bizim avantajýmýz, belli bir
bagajla gelmiþ olmamýzdýr.
Buradaki kültürü benimsediðin
zaman kendi kültüründeki iyileri ve kötüleri ayýrarak, analiz
edebiliyorsun. Ýki kültür arasýndaki sentezi yapmak çok önemli. Kendi fikirlerimizi önemseyerek zenginleþtirip, yaþamamýz
lazým. Halbuki biz kültürel zenginliðimizi yeterince kullanamadýk. Dýþarýya özenti bizi kendi
kimliðimizden uzaklaþtýrdý.
Sohbetimize Nevzat
Çopur'un tablolarý arasýnda
devam ediyoruz.
Doðaya olan sevgisi tablolarýna çok bariz bir sekilde
yansýmýþ.
Deniz altý dünyasýndan bir
kareyi gösteriyor:
Eskiden balýk mutluluðun
simgesi idi ama artýk dünya
politikasý ve doðamýzýn hýzla
kirlenmesi mutluluðun simgesini baþka yerlerde aratýr oldu. Bunda balýklarýn bir suçu yok tabii.
Her þey kendine saygýyla baþlýyor. Kendine
saygý tabiata saygýdýr.
Örneðin ben ayný zamanda atýlmaya yüz tutmuþ þeylerden de objeler yapýyorum.
Atýlmaya yüz tutmuþ eþyalardan yeni objeler
yapmak, onlara yeni bir anlam katmak, tabiata saygý demektir. Bunu yaparak o þeyleri
tekrar topluma kazandýrmýþ olmak, ona deðer
vermek hoþuma gidiyor.
Çalýþmalarýnýzda ele aldýðýnýz
temel bir konu var mý?
Benim tablolarým her zaman
herkese açýk olmayabilir, çünkü
ben içime kapanýk birisiyim.
Bu tablolarýma da yansýyabiliyor. Bazen bir tabloyu anlamak
için sanatçýyý da anlamak lazým.
Temel konular tabiata olan
hassaslýðým ve saygýmdýr. Bunun bir görev olduðunu düþünüyorum. Belki de sanatçýlýðýn
verdiði nitelikleri kullanarak,
tabiata olan sevgimle, vermek
istediðim mesajý vermeye çalýþýyorum. Doða hepimizin doðasý.
Sizce bu biraz idealist bir
bakýþ açýsý degil mi?
Tabiattaki dengelerin bozulmamasý her þeyin bir denge
üzerine kurulu olduðunun
kanýtýdýr. Ýnsan dahi… Ve
bunun bozulmamasý lazým.
Çocuklarýmýza iyi bir gelecek
býrakmak istiyorsak, bizim
þimdiden dengeli yaþamamýz
lazým. Bu topluma saygý
demektir. Bunun bir görev
olduðunu düþünüyorum.
Örnek aldýðýnýz bir sanatçý var mý?
Özellikle örnek aldýðým biri yok. Kendi yolunuzu bulmak daha önemli bence.
Sanatýn politika üzerinde bir etkisi var mý
sizce?
Bence insanlarýn huzurlu ve dürüst bir
ortamda yaþamasý çok önemli. Politikadan
daha üstün ve daha güzel þeyler var. Sanat ve
sanatçý olaylara bakýþ açýmýzý diðerlerinden
farklýlaþtýrýyor.
Sayfa 17.qxp
29.03.2006
23:52
Seite 1
Nisan 2006
ARTfikir
17
kü l t ü r s a n a t
etkinlik takvimi
Levent Kýrca, ATEÞÝN DÜSTÜGÜ YER ile Brüksel'de
[email protected]
Oyun, Levent Kýrca’nýn canlandýrdýðý üç çocuk sahibi demiryolu memuru Ruhi ve ailesinin hüzün ve
mizahla yüklü hikayesini anlatýrken, gerçekçi bir Türkiye panoramasý çiziyor. 17 Nisan 2006 tarihinde
saat 19.30’da ” rue de l'enseignelent 1000 Bruksel” adresindeki CIRQUE ROYAL salonunda sahnelenecek olan oyunla ilgili ayrýntýlý bilgi 0475 78 23 78 nolu telefondan alýnýlabilir.
Ezginin Günlüðü'nün eski solisti Emin Ýgüs ve grubu Gent’te
Gent’te düzenlediði sýra dýþý etkinliklerle dikkat çeken “Kraankindersstraat 2, 9000 Gent” adresindeki"
De Centrale "Kültür Merkezi, 7 Mayýs Pazar günü Emin Ýgüs konseri duzenliyor. Ezginin Günlüðü'nün
eski solisti Emin Ýgüs 2002 yýlýnda ilk solo albümü "Bu Dünya Bir Pencere" yi çýkarttý. 1981'de, dört
arkadaþýyla birlikte Ezginin Günlüðü'nü kuran Ýgus, 1991'de Eylem Pelit'le biraraya gelerek ikili oluþturdu. Ýkiliye daha sonra Ahmet Özbilen katýldý. Grup, “Türküleri kendi düþüncelerinde bir yere oturtmaktansa, kendi duyarlýlýklarýný türkülere teslim etmeye” çalýþýyor.
Tiyatro Özgün Deneme Belçika’da
Tiyatro dünyasýna kazandýrdýðý yeni oyunlarla tanýnan topluluk, Nisan sonunda Belçika’nýn üç ayrý bölgesinde oyunlarýný sahneleyecek. Oriana Fallaci’nin “DOÐMAMIÞ ÇOCUÐA MEKTUP” adlý yapýtýndan
grup yönetmeni Yeþim Eyuboðlu tarafýndan sahneye uyarlanan oyun Belçika’lý izleyiciler ile buluþacak. Oyun, 28 Nisan’da Beringen’de, 29 Nisan’da Gent’te, 30 Nisan’da ise Anvers’te sahnelenecek.
Oyunla ilgili ayrýntýlý bilginin 0484 537834 nolu telefondan alýnabileceði bildirildi.
Anvers ADD TSM Konseri
Beþiktaþ Belgium 1 yaþýnda
Yýllardýr baþarýlý çalýþmalara imza atan Anvers ADD
Türk Sanat Müziði Grubu 8 Nisan 2006 tarihinde
“Kern 18, 2610 Wilrijk” adresindeki De Kern Kültür
Merkezinde saat 20.00’de bir konser verecek.
Ýsmail YK, Mahir Tezerdi ve Gülabi’nin
sahneye çýkacaðý aile balosu, 7 Nisan 2006
tarihinde saat 20.00’de Prestige Düðün
Salonu’nda gerçekleþecek.
E
S
K
Ý
y
a
þ
a
m
l
a
r
E
S
K
Ý
m
e
k
a
n
l
a
r
on yýllarda adalet skandallarýyla ünlenen ve
küçük olmasýyla tanýnan
Belçika, ne ilginçtir ki dünyanýn
en büyük Adalet Sarayý’na
sahip. Binanýn yapýlýþý da, simgelediði adalet kavramýný gölgeleyecek entrikalarla dolu.
Brüksel Belediyesi mimarý
Jospeh Poelaert’ýn tasarladýðý
saray, 15 Ekim 1883’te açýldý. 17
yýl süren inþaatýn baþlangýç bütçesi, 4 milyon Frank olarak
belirlenmiþ ama toplam masraflar 50 milyon Frank’a, yani tüm
ülkenin bir yýllýk kamu inþaat
bütçesine ulaþmýþ. Adalet’in
ezici üstünlüðünü simgeleyen
S
Düzgün adaletin
‘yamuk’ mimarý
bu devasa yapý, ayrýca zengin
Brüksel’in tepesine kurulmuþ ve
fakir Marolles semtine hüküm
süren bir güç gibi algýlanýp, halkýn büyük tepkisini çekmiþ.
Üstelik bina büyük bir tesadüfle,
eskiden infazlarýn gerçekleþtirildiði
“Daraðacý
tepesi”ne
(Galgenberg) inþa edilmiþ!
Projenin gün geçtikçe ve gerekçe gösterilmeksizin büyütülmesi, zaten adaletin hep zenginlere
iþlediðini düþünen Marolles halkýný çileden çýkarmýþ: bir dediði
iki edilmeyen mimar Poelaert,
Brükselliler tarafýndan “schieven
architek” olarak adlandýrýlýr
(anlamý, “yamuk mimar”: hem
binanýn zevksiz olduðunu hem
de usulsüzlük, yani “yamuk”
yapýldýðýný ima eder).
Baþkentte o zamanlar en
moda ve en aðýr hakaret, birine
“mimar” demekmiþ! Brükselliler
kýzadursun,
zamanýnýn
en
büyük taþ yapýsý olan Brüksel
Adalet Sarayý, “eklektik” (tarihteki farklý akýmlarý –klasik,
modern, antik– birleþtiren kýrma
bir stil) mimarinin önemli eserlerinden biridir ve “Art Nouveau”
stilinin öncüsü Victor Horta’yý da
derinden etkilemiþtir.
Ýç ve dýþ dekorlarý simgelerle
dolu olan saray, bu özelliðiyle
de adeta bir sýr perdesi arkasýnda gizlenir. Sarayýn Brüksel’de
çok etkin olan masonluðun iþaretlerini
taþýmasý,
mimar
Poelaert’ýn da mason olduðu ve
bu yüzden sýnýrsýz bütçe ve yetkilerle donatýldýðýný düþündürür.
Yýllarca halk, bu sarayda gizli
tarikatlarýn toplandýðýna inanmýþtýr.
Erdem Resne
Dünyamýzda savaþ
kültürel olacak
asýl bir tiyatro söz konusu olursa olsun, tiyatronun zamaný her zaman baðlýdýr. Oynanan
piyesin gerçek zamanýysa, tanýmý gereðinin anlamý da
buradadýr: “sahne zamanýnýn doðru, gerçek, takvim
zamaný, öngörünün (tragedya) ya da artgörünün
(destan) deðil, nesnenin kendisinin zamaný olmasý.”
Bu gerçek zamanýn
üstünlüðü de davranýya
Sessizce, yavaþ
yardýmcý olmasýndandýr,
çünkü davranýnýn gösteyavaþ ve sinsice
ri olarak ancak zamanýn
çalýyor dünyanýzý
kesilmesinden sonra var
kayboluþlar.
olduðu kesindir. TarihFarkýna bile varma- sel resimde açýkça görürüz bunu, kiþinin, kiþiledan, birileri hýrsýz
rin veya toplumun yakalanmýþ davranýþý süreyi
gibi dünyanýza,
mirasýnýza girip eli- askýda býrakýr. Gerçekte,
tiyatro basit bir eðlence
nizdeki en deðerli
tekniði deðildir, yapaylýðýn bir koþuludur.
þeyleri birer birer
Belçika’ya ilk gelen
alýp götürür.
Türkleri anlatan “Hacý’nýn Düþleri” adlý bir
piyesi seyrederken bunlarý hissettim. Sanki, daha dün
deðilmiþ de klasik mitolojiye uzanan bir anlayýþla
karþý karþýya kaldým. Evet, “Hacýnýn Düþleri” adlý
piyes 11 Mart 2006 günü Liege-Herstal’de büyük bir
izleyici karþýsýnda gerçekleþti. Initiative Cohabitation
Derneði giriþimi ve Cihan Col’un kuvvetli yönetmenliði ile amatör sanatçýlardan oluþan bu oyun gerçekten izleyenlerin içini ýsýttý. Hem güldürdü, hem de
aðlattý. Yakýn tarihimizle kucaklaþtýrdý.
Eðer bu dünyada bugünkü haliyle yaþamayý
seçersek, toplumsal varlýklar olarak bize miras kalan
amaç ve deðerlerin tümünü yadsýmak zorunda kalýrýz. Hem de Avrupa’dan kalanlar deðil –ki bu mirasýn
niteliðini Avrupa’nýn ikiyüzlülüðü zaten bozmuþ ve
oldukça kuþkulu bir hale sokmuþtur-, tarihin bizimle
ya da bizsiz evrenselleþme yoluna girdiði bugünümüzden kalabilecek olanlarý bile. Dünyayý ve
Belçika’yý bugünkü haliyle kabul edenler artýk insanoðlu mirasýndan yoksun kalýyor; öte yandan bizim
gibi yabancý kökenliler, yani yoksun býrakýlmýþlar
miraslarýný keþfediyorlar. Mirastan mahrum kalanlarý
yanlýzlýklarýyla baþbaþa býrakalým ve insanoðlu tarihine bir sayfa yazmýþ olan Türk iþçilerinin mirasýna
sahip çýkalým.
Yeri doldurulamayacak þeyleri kaybetmenin nasýl
olabileðinin tepkileriydi bu oyun. Sessizce, yavaþ
yavaþ ve sinsice çalýyor dünyanýzý kayboluþlar.
Farkýna bile varmadan, birileri hýrsýz gibi dünyanýza,
mirasýnýza girip elinizdeki en deðerli þeyleri birer
birer alýp götürür. En korkunç ise geçmiþinizin kayboluþudur. Günümüz kendimize þans tanýma günüdür. Yakýn tarihimize sahip çýkma günüdür. Ýyi kahramanlar sevilmez, kötü kahramanlar her zaman
gücüne güç katar denir. Bunu yalanlama zamanýdýr.
Artýk, günümüzde ve dünyamýzda savaþ kültürel olacaktýr, bilesiniz.
N
Sayfa 18.qxp
29.03.2006
23:28
Seite 1
Nisan 2006
18
Hayt Huyt
Park Haydar
Abi
“Delikanlý adamýn köþesi...
Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!”
Evrimini tamamlayamayýp magandalýkla delikanlýlýk arasýnda kalmýþ, harbi yazarýnýz Haydar abi AB-T.C. iliþkilerinden kadýn-erkek
iliþkilerine; þomaj – dop basýmýndan sahte para basýmýna; gerdek
gecesinden Kadir gecesine; beyaz ticaretinden beyaz kadýn ticaretine; BABArazziden külüstür-sanata; silahlý çatýþmadan kuþak çatýþmasýna aklýnýza gelebilecek her konuda engin birikim ve deneyimlerini sizlerle paylaþýyor.
DELÝKANLILIK TESTÝ
Almanya vicdan testi, Hollanda uyum testi yapýyor. Devir test devri.
Ben de arkadaþlarla birlikte bir delikanlýlýk testi hazýrlýyorum. Bu testi
geçemeyenleri delikanlýlýk alemine almayacaðýz.
IRKÇI PARTÝYÝ DIÞLAMA POLÝTÝKASI ÝFLAS EDÝYOR
Vlaams Belang ile 8 Ekim yerel seçimlerinden sonra belediyelerde
koalisyon görüþmesi yapmalýyýz diyen, diðer partilerden çatlak seslerin sayýsý artýyor. Adamlar alýþtýra alýþtýra geliyorlar; þimdi yerel yönetimler, sonra da Federal hükümet. Zaten yapýlan bir araþtýrmada
Flamanlar, yabancýlar hariç herkese hoþgörülü çýktý. Ulan adamlar
homolara (ben baþka bi þey diyorum ama, þu Binfikirciler izin vermiyor) bile hoþgörülü yaklaþýyorlar ama iþ bize gelince dýþlýyorlar. Böyle
giderse yakýnda tüm Flamanlar “yabancýlarý dýþlama politikasý”ýnda
birleþecekler.
ASLINDA FÝKÝR BENÝMDÝ
Millet birbirine girdi. Schaerbeek’e Nasrettin Hoca heykeli dikme fikri
benimdi diye neredeyse kavga edecekler. Birbirinizi yemenize gerek
yok. Daha da olmadý aranýzda kura çekin, kurada kimin adý çýkarsa
heykel fikri de onun olsun. Yok ama iþin aslýný soruyorsanýz, bakýn
onu da anlatayým: Brüksel’e bir “Motorsiklete ters binmiþ postmodern
Nasrettin Hoca” dikme fikri þahsen bana aittir. Hem de Atomium’un
hemen yanýna dikilecekti. Arkadaþým Belçika Kralý Albert II’ye bir içki
muhabbeti sýrasýnda konuyu açmýþ, o da yarý kafayý bulmuþ vaziyette
“Takma kafaný be Haydar, hallederiz” demiþti. Ýþin içine bizim Türk
politikacýlar girince, ben de çekilip meydaný onlara býraktým.
Erkekseler diksinler. Onlar Hocamýzýn heykelini dikemezlerse ben
onlarýn ocaðýna incir aðacý dikeceðim.
KRAL KALABÝLÝR
Yani Albert II arkadaþým diye demiyorum, ama tarafsýz olarak yazýyorum; Flamanlarla Valonlarý birarada tutmak için kraliyete ihtiyaç var.
Ben yine de demokraside krallar gibi yaþamayý tercih edrim þahsen.
DELÝKANLI ADAM AÐLAMAZ
“Babam ve Oðlum” filmini ben de izledim ama gözümden bi damla
yaþ gelmedi. Harbi adam öyle kýytýrýk birkaç sahneden etkilenip, delikanlýlýða su koyvermez.
LIGHT ÇÝZERLERÝ HÝÇ SEVMEM
Ýsmail Doðan, Binfikir gazetesine iyice yayýldý. Önce bir karikatürle
baþlamýþtý. Þimdi hemen yanýmdaki alaný kapladý. Özcan’ý aþaðýya
sýkýþtýrýyor. Gazetenin diðer sayfalarýna doðru yayýlmaya, iþgale
devam ediyor. Orada burada ben lightým diye hava atýyormuþ, ama
“Delikanlý adamýn köþesi – lightlar ve yumuþaklar okumasýn!” dediðim
halde beni de sürekli okuyormuþ. Light adamý sevmem, çizer mizer
demem, çizerim valla. Sen git önce “Kazak”ýn anlamýný öðren artist!
GAZETE ÇIKARMA ÝÞÝNÝ DONDURDUM,
TRANSFER TEKLÝFÝ BEKLÝYORUM
Binfikir’in yazar ve çizerlerine diðer yayýn organlarýndan teklifler
geliyor ama hepsi de gelen teklifleri geri çeviriyor. Bana henüz böyle
bir teklif gelmedi ama gelirse seve seve deðerlendiririm.
Sayfa 19.qxp
29.03.2006
23:30
Seite 1
Nisan 2006
19
Belçika futbolunun
karanlýk yüzü
ABDURRAHMAN KAYA
Anderlecht CPAS-OCMW
Meclis Üyesi
ürkiye’de Kurtlar Vadisi
dizisi ne kadar meþhur
olduysa, sizin de Belçika’da bir o
kadar meþhur olacak bir dizi
yapma þansýnýz doðdu. Senaryo
falan yazmanýza gerek yok, o
zaten yazýlý. Baþrolde bir Çinli,
birkaç da Ýtalyana ihtiyacýnýz var.
Çünkü öykünün gerçek sahnesinde Si Zheyun Ye, Piettro
Alatta, Filippo Gaone vs. gibi
isimler yer almakta. Diðer figüranlar Belçikalý olabilir.
Evet, Belçika’da, son haftalarda, mafya filmlerini aratmayacak
geliþmeler oldu. Gazetelerin
manþetleri, televizyon ekranlarý,
radyolar hep ayný aðýzdan konuþtu: Belçika Futbolu’nda yaþanan
yolsuzluk, rüþvet ve maç bahisleri üzerinde oynanan skandal
derecesindeki oyunlar. Milyon
Euro’larýn, tehdit, hakaret ve bir o
kadar da kanunsuz iþlerin döndüðü Belçika Futbolu’nun karanlýk
dünyasý sonunda kendini ele
T
verdi. Hani «yalancýnýn mumu
yatsýya kadar yanar» derler ya!
yatsý oldu, mum söndü.
Aslýnda bunlara benzer bir olay
80’li yýllarýn baþýnda StandartVaterschei maçýnda meydana
gelmiþti. Oyuncularýn teker teker
ifadeleri alýnmýþtý, fakat o yýllarda
özel kuruluþ ve þahýslara verilen
rüþvet, suç teþkil etmediði için bir
þey yapýlamamýþtý. Bu tür uygulamalar ancak 1999’dan sonra resmen suç sayýldý.
Sözü edilen bu kanuna göre,
rüþvet veren de (maçý satýn alan),
rüþvet alan da (maçý satan), herhangi bir yerden haksýz olarak
para alan, gerek futbolcu, gerek
antrenör, gerekse takým içinde
harhangi bir görevi olan þahýs
suçlu sayýlýyor. Suçu tespit edildiði anda altý aydan üç yýla kadar
hapis ve 50 bin euroya kadar da
para cezasýna çarptýrýlabiliyor.
Çeþitli Belçika takýmlarýnýn yanýsýra, Ýzmir Altay ve Adanaspor’da
top koþturan Olivier Suray, bir
zamanlar Si Zheyun Ye isimli Çinli
iþadamýnýn baþrolünü oynadýðý,
«baþtan ayarlanmýþ maç skorlarý
karanlýklarý»nýn canlý þahidi.
Allianssi takýmýnýn Finlandiya’da
0-8 kaybetmesi, Mons takýmýnýn
Bruges’e karþý 0-9 kaybetmesi ne
bir rastlantý, ne de takým hatasý.
Baþtaki Ye öyle istediði için öyle
oluyordu. Karþý çýkan oyuncuya
da para cezasý, takýmdan ihraç,
hatta ailelerine zarar vermeye
kadar varan tehditler savruluyordu.
Diðer yandan, burada isimlerini
sayamayacaðým birçok kiþinin
yanýsýra, Pietro Alatta, Filippo
Gaone gibi bazý takýmlarýn baþýnda veya yönetim kurullarýnda
bulunan þahýslar bu tür olaylara
karýþmýþ ve mal varlýklarýný bir
hayli kabartmýþlar. Hatta Gaone,
bu günlere otel garsonluðundan
gelmiþ.
Nasýl, bir mafya filmini dolduracak kadar malzeme var deðil
mi ?
Evet, gönül isterdi ki zevkle
izlediðimiz, oynadýðýmýz bir spordan bu þekilde bahsetmeseydik.
Spor, sporluðunu, centilmenliðini, hoþgörü ve dayanýþmasýný
korusaydý. Ama bazý gerçekler
acý da olsa bazen kalame alýnmaya deðer. Deðer çünkü, belki
baþkalarý da bu olaylardan ders
çýkarýr.
Daha temiz bir futbol dünyasýnýn oluþmasý dileðiyle…
Futbol ve þike
NEVFEL MORÇÝMEN
Fleron Belediyesi
Meclis Üyesi
elçika aylardýr futbol
mûsabakalarýnda yaþanan
þike olaylarý ile çalkalanýyor.
Birinci ligden bir çok takýmýn
adýnýn karýþtýðý olaylarýn boyutu
bu kez oldukça büyük.
Belçika Futbol Federasyonu’nun anketlerinin yanýnda,
Federal Savcýlýk olaylara el
koydu. Kulûp lokalleri, yõnetici
ve futbolcularýn evi basýlýyor,
kanýt toplanýyor, ifadeler alýnýyor. Hatta gõzaltýna alýnanlar bile
var.
Futbol tarihinde, spor tarihinde þike ve hile yeni þeyler deðil.
Bunlar Belçika’ya õzgû durumlar
da deðil. Seksenli yýllarda dûnya
futbol þampiyonu Ýtalya’nýn ûnlû
golcûsû Paulo ROSSI þike
yûzûnden çok ciddi bir ceza
yemiþti.
Doping yoluyla, yani hileyle
B
þan, þõhret ve tabii ki para kazanmak isteyen nice sporcu
doping kontrollerinde yakalandý,
cezalara çarptýrýldý. Madalya ve
ûnvanlarý
geri
alýndý.
Almanya’da bir hakem para kazanmak için maçlarýn sonuçlarýný
etkilediðini itiraf etti. Avrupa
arenasýnda baþarýya ulaþan birçok takým hakkýnda ciddi iddialar ortaya atýldý. Tûrkiye’de bir
milli futbolcu, on ay futboldan
men cezasý yedi. Hukuk Devleti
Tûrkiye’de, savcýlarýn konu ile
ilgili suskunluðu ilginçti.
Ortaya çýkan gerçek þu ki,
yûksek dûzeyde spor, spordan
ziyade ticaret konusu olduktan
sonra,
SPOR
SANAYÝ’inde
bûyûk paralar dõnmeye baþladý.
Þike ve hile olaylarý da çýð gibi
arttý.
Federasyolar, çok bûyûk çabalara raðmen bir tûrlû dopingleri
engelleyemiyor. Her gûn piyasaya, kontrollerin tespit edemediði yeni mamûller sunuluyor.
Ýletiþimin inanýlmaz þekilde
geliþtigi global dûnyada þikenin
ortaya çýkarýlmasý gûçleþiyor.
Sporda
mevcut
dûzenin,
“HEMEN, ÞÝMDÝ KAZANMA,
BAÞARI ELDE ETME GEREÐÝ”,
klûpleri daha fazla para bulmaya
zorluyor. Yõnetimleri de parasal
gûcû ellerinde tutanlara karþý
baðýmlý kýlýyor.
Mali gûç artýk toplumun bûtûn
faaliyetlerini yõnetir hale geldi.
Paranýn kayýtsýz, þartsýz egemenliðinin bûtûn yer kûreyi sarmasýndan sonra, tûm filozofik, politik, sosyal, sportif ve hatta bilimsel deðerler sanki tarihin çõplûðûne atýldý.
Yarýnlarda, nasýl bir dûnya
bekliyor bizleri ve çocuklarýmýzý?
Endiþe etmek kõtûmserlik mi
olur ?
DÜZELTME
Geçen sayýmýzda yazýsý
yayýnlanan
SP.A HeusdenZolder Belediye
Meclis üyesi
SEVÝM MURAT’ýn baþka bir
parti üyesi olduðu yazýlmýþtýr.
Düzeltir, kendisinden ve okurlarýmýzdan özür dileriz.
[email protected]
Belçika’yý
anlama sanatý
ýþarda Belçika pek bilinmez, bilenler de genellikle Jacques Brel, çizgi roman, biþikletçiler ve
futbolcularýyla, iyi bira, patates kýzartmasý ve çikolata
ülkesi olarak tanýr Belçikayý. Hatta Avrupa Kurumlarý
ve diðer bazý uluslararasý kurumlarýn merkezinin
Brüksel’de olmasý nedeniyle, Brüksel çok daha fazla
ön plana çýkmýþtýr dýþarda.
Amerikalýlar Belçika’da “Belçikaca” konuþulduðunu
düþünür, Türklerin çoðu Belçika’nýn sadece Fransýzca
konuþulan bir ülke olduðunu sanýr. Karmaþýk
Belçika’da nüfusun % 60’ýnýn Flamanca konuþtuðunu
ya da Belçika’nýn 3 remi dili olduðunu kim bilebilir ki!
Belçikalýlar sorunlarýný uzlaþma ile çözer, çok sýk
hasta olur, kendi evinin
sahibi olmayý çok önemli
“Belçika çeliþki ve
sayar ve her fýrsatta
karþýtlýklar ülkesi.
“Fransýz veya Hollandalý
olmadýklarýný” vurgularSürrealist bir ülke,
lar. Belçikalý karikatürist
günlük gerçekler
Picha’nýn dediði gibi “Bir
kültürü tanýmlamanýn en
yabancýlarýn hayal
iyi yolu, dýþlama yöntegücünü zorluyor.
midir: Belçikalý olmak ,
Fransýz, Alman, Ýngiliz ve
Zora gelince
Hollandalý olmayan her
Belçikalýlar çok
þeydir”
yaratýcý olabiliyorHer Belçikalý kendini
lar. Kutunun dýþýna ancak ikinci sýrada
Belçikalý hissediyor. Bir
çýkýp açýk fikirli
Flaman önce Flaman
sonra Belçikalý, bir Valon
düþünebiliyorlar”.
önce
Valon
sonra
Belçikalýdýr
çünkü.
Sadece yurtdýþýnda yaþayan Belçikalýlar da “Belçikalý
olmak” ön plana çýkar.
Belçikalýlarýn bir önemli özelliði de yanlýþ giden her
þey konusunda Belçika devletini sorumlu tutmalarýdýr.
.Hollandalýlar “cimri”, Fransýzlar “þovenist”, Ýngilizler “soðuk” olarak bilinirler. Ya Belçikalýlar? Ýþte bunu
da 37 yýldýr Belçika’da yaþayan Ýngiliz gazeteci ve
Avrupa Uzmaný Richard Hill “The art of Being
Belgian” adlý kitabýnda yanýtlamaya çalýþýyor. Hill’e
göre “Belçikalýlar uzlaþma ve ödün verme konusunda
uzman”, Bir Hollandalý fikrini pazarlamaya uðraþýr,
Belçikalý ise susup, arka planda biþeyler yapmaya
çalýþýr” Belçikalýlar dikkatli, esnek, pragmatik ve
uzlaþmacýlar. Belçikalýlar her þeyin mümkün olduðuna inanýr ve her zaman çözüm ararlar. Planlý yaþarlar
ama hayatýn hazlarýndan da yararlanýrlar.
Richard Hill Belçika’yý çok seviyor ve bu ülkenin
yeterince tanýnmadýðýný ya da yanlýþ tanýndýðýný
düþündüðü için kalemi eline alýp “gerçekleri”
dünyaya anlatmaya karar vermiþ. (O tam bir Belçika
dostu Ýngiliz!) “Belçika Avrupa’nýn en iyi saklanmýþ
sýrrý” diyen Hill’e göre “Belçika çeliþki ve karþýtlýklar
ülkesi. Sürrealist bir ülke, günlük gerçekler yabancýlarýn hayal gücünü zorluyor. Zora gelince Belçikalýlar
çok yaratýcý olabiliyorlar. Kutunun dýþýna çýkýp açýk
fikirli düþünebiliyorlar”. “Belçikalý olmak bir sanat”
olabilir ama “Belçika’yý anlamak” çok daha zor bir
sanat!
D
Sayfa 20.qxp
30.03.2006
03:19
Seite 1
Nisan 2006
Sivil Toplum
20
Atatürkçü Düþünce Dernekleri
Bu ay, Belçika Atatürkçü Düþünce Derneði (BADD ) Baþkaný Mahir Pala, Anvers ADD
Baþkaný Sadettin Hakký, Mons ADD Baþkaný Ýrfan Öztop ile görüþtük.
Anton Van Assche
Ýþadamlarý Birliði (UNIZO)
UNIZO siz iþadamlarýný
temsil ediyor
“Ýyi miyim? Daha iyi yapabilir miyim? Nasýl daha
iyi bir giriþimci olurum?” Bir giriþimci olarak siz de
sürekli olarak kendinize bu sorularý soruyor musunuz? Ýþadamlarý Birliði UNÝZO, daha iyi iþ yapmak
için giriþimcilere kiþisel danýþmanlýk ve önerilerde
bulunuyor.
UNÝZO gibi bir birliðe üye olmak bunlardan çok
daha fazlasýný saðlýyor sizlere. Çeþitli sosyal temsil
organlarýna katýlan UNÝZO iþadamlarýnýn sesini
duyuruyor. Böylelikle siyasi kararlara direkt olarak
etki yapmanýz saðlanýyor. Hükümet, çoðu düzenleme konusunda bu tür sosyal temsil organlarýna
danýþýyor. Flaman Bölgesi’nde ve Brüksel’de
UNÝZO 80 bin iþadamýný temsil ediyor.
Ýþadamlarýnýn çýkarlarýný koruma çabasý
Belediye yönetimleri çeþitli seviyelerde gelimuhatap alacaklarý, þiyor. Ulusal düzeyde
(Sosyal-Ekonomi
konuþabilecekleri
Konseyi...),
Meslek
organlar arýyorlar.
sektörü düzeyinde ise
iþadamlarý kendi istekÖrneðin yol çalýþlerini ve çýkarlarýný
malarý, alýþveriþ
iþbirliði yaparak koruyorlar.
caddeleri veya semt
UNÝZO gibi bir birligeliþtirme konusunðe üye olmak, Flaman
da bu yapýlýyor.
Bölgesi’nde ve BrükUNÝZO bu anlamda sel’de sesinizin duyurulmasýna ve konumubölgesel þubeleri de
nuzun güçlendirilmedestekliyor.
sine katkýda bulunuyor.
Belediye düzeyinde
de diðer iþadamlarýyla iþbirliði yapmak artý deðer
üretiyor. Belediye yönetimleri muhatap alacaklarý,
konuþabilecekleri organlar arýyorlar. Örneðin yol
çalýþmalarý, alýþveriþ caddeleri veya semt geliþtirme
konusunda bu yapýlýyor. UNÝZO bu anlamda bölgesel þubeleri de destekliyor.
UNÝZO, Brüksel’de diðer dilleri konuþan ya da
baþka ülkelerde eðitim almýþ giriþimcilere de hizmet sunuyor. Flamanca kursu, Ýþidaresi Eðitimi,
Katýlým Fonu’ndan kredi ya da kendi iþinizi kurma
konusunda bilgi ve destek arýyorsanýz UNÝZO’ya
baþvurabilirsiniz.
Ben ve meslektaþým Rabeha Afennas sizlere seve
seve yardým etmeye hazýrýz.
Sizleri 26 Nisan’da kendi iþini kurma ile ilgili olarak düzenlediðimiz ve anýnda Türkçe’ye çevrilecek
olan bilgilendirme toplantýsýna çaðýrýyorum.
Katýlýmýn ücretsiz olduðu bu toplantýya katýlacaðýnýzý önceden 02/ 238 07 05 numaralý telefon numarasýndan beni arayarak kayýt yaptýrmanýz gerekiyor.
Ýsterseniz
e-mail
de
gönderebilirsiniz;
[email protected] Daha fazla bilgiyi
www.ondernemerswegwijzer.be adresinde bulabilirsiniz.
Serpil Aygün
elçika’da, Atatürkçü
Düþünce Dernekleri’nin kuruluþu, 1997
yýlýnda Brüksel’de “Belçika
Atatürkçü Düþünce Derneði
(BADD)”nin kuruluþuyla baþlýyor. 200 kiþi ile kurulan ve þu
anda 700 üyesi olan BADD,
aslýnda diðer Atatürkçü Düþünce
Dernekleri(ADD)’nin çatýsý olacak þekilde düþünülmüþ ancak
bu gerçekleþtirilememiþ. Þu anda
varolan Anvers ADD, Gent ADD,
Mons ADD ve Brüksel’de bulunan BADD, aralarýnda yaptýklarý
bir protokol ile pekçok konuda
ortak
hareket
ediyorlar.
Herhangi bir federasyona da
baðlý olmayan ADD’ler, kendi
içlerinde baðýmsýz karar alýyorlar.
BADD Baþkaný Mahir Pala,
BADD’nin kuruluþ sürecini ve
amaçlarýný þöyle anlattý: “Türkiye’de gericiliðin ve þeriatçýlýðýn
hüküm sürdüðü bir dönemde
bunlara karþý mücadele etmek
üzere
1989’da
Atatürkçü
Düþünce Dernekleri kurulmaya
baþladý. Atatürk unutturulmaya
çalýþýlýyordu. Gericiliðin yansý-
B
Mahir
Pala
malarý burada da görüldü. Biz de
gericiliðe karþý mücadele etmek
ve alternatif olarak Atatürkçülüðün yaþamasý ve yaþatýlmasý
için Belçika’da ADD’leri kurduk.
Amacýmýz Atatürkçülüðü bir kültür olarak yaþatmak, Türk kimliðinin
kaybolmasýna
engel
olmak.”
Politik konularda aldýðý tavýr
ile dikkat çeken BADD, Türkiye
-AB iliþkileri konusunda halký
bilgilendirmeyi amaçlýyor. Türkiye-AB iliþkilerinde dengesizlik
olduðunu ifade eden Baþkan
Pala, bu iliþkide AB’nin emre-
Anvers ADD
Baþkaný Sadettin
Avcu, ADD’lerin
kuruluþ amaçlarýnýn
ortak olduðunu belirtirken, kendilerinin
daha çok kültürel
faaliyetlerle ön plana
çýktýklarýný ifade etti.
Pek çok çalýþma
gruplarý olduðunu
ifade eden Baþkan,
bugüne kadar Türk Sanat Müziði ve Türk
Halk Müziði korolarýnýn konserler düzenlediðini, Türk ve Flaman gençlerinin ortak tiyatro
çalýþmalarý gerçekleþtirdiklerini anlattý.
Yaþlýlara okuma yazma kurslarý da düzenleyen Anvers ADD, gençlere ve ailelerine
sorunlarýnda yardýmcý olabilmek için sohbetler de organize ediyor. Saz kursu, ilkolkul
çocuklarýnýn derslerine yardým, Türkçe ve
Türk Kültürü derslerinin yanýnda Flamanca
kurslarý da düzenliyorlar. Belçikalýlarla ortak
çalýþmalara imza atan Anvers ADD önümüzdeki günlerde, TSM Korosu ile bir Flaman
Kilise Korosunun ortak bir çalýþmasýnýn hazýrlýðý içinde. Dernekçiliðin zor bir süreçten geçtiðini ifade eden Baþkan Avcu, “bireycilik insanlarý toplumsallýktan uzaklaþtýrýyor. Bir de
teknolojinin sunduðu olanaklar, insanlarý
sosyallikten uzaklaþtýrýyor, gençleri bilgisayarýn baþýndan alabilmek mümkün deðil. Buna
raðmen biz Anvers ADD olarak gençleri
etkinliklerimize çekebiliyoruz” dedi.
den, denetleyen bir tavrý olduðunu ve bunun da Cumhuriyet’in
kuruluþ esaslarýna aykýrý olduðunu ifade ediyor, bu konularda
paneller düzenlediklerini, basýn
açýklamalarý ve yürüyüþler yaptýklarýný anlatýyor.
Ermeni soykýrýmý yasa tasarýsý
ile ilgili giriþimlere de sert tavýr
koyan ADD’ler, ortak hareket
ettikleri Türk platformu ile bu
konuda konferanslar ve yürüyüþler düzenliyorlar. Gettolaþmaya karþý olduklarýný söylerken
asimilasyona da karþý olduklarýný
belirten Baþkan Pala, “Türk dili
unutturulmaya çalýþýlýyor, Türkçe
dil derslerinin kaldýrýlmasýna
yönelik çalýþmalar var. Biz bunlara karþý da mücadele ediyoruz”
dedi. Bu amaçla 7-13-14 yaþ
grubu çocuklara Türkçe ve Türk
Kültürü dersleri veren BADD,
ayný zamanda folklor, müzik,
tiyatro, eðitim faaliyetleri ve bilgisayar kursu gibi çalýþmalar
yapýyor. Vatandaþlarýn hukuksal
sorunlarýna, yaþlýlarýn saðlýk,
sigorta gibi konularda yazýþmalarýna yardýmcý oluyor. BADD
kadýn kollarý ise, el sanatlarý
kurslarý, ev yemekleri kurslarý
ve çeþitli geziler düzenliyor.
Mons ADD
Baþkaný Ýrfan
Öztop ise 1996
yýlýnda Türk
Ýþçileri
Dayanýþma
Derneði’nin
baþkanýyken,
2000 yýlýnda
derneðin tüzüðünde yaptýklarý
bir deðiþiklikle
Mons Atatürkçü Düþünce Derneði olarak
deðiþtirdiklerini anlatýyor. Baþkan Öztop
“burada yaþayan Türk toplumunda sürekli
bir geriye gidiþ vardý. Atatürk ilke ve
devrimlerini korumak ve yaþatmak için
böyle bir derneðe ihtiyaç duyduk.
Avrupa’da yaþayan Türk toplumunda da
laik Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma bilincini oluþturmak istedik” dedi. Buradaki 3.
kuþaðýn Türk kültürünü yaþatmak için
Türkçe dil kursu, folklor, ulusal bayramlarýn kutlanmasý gibi çalýþmalarla kültürü
canlý tutmaya çalýþýyor. Türkiye ile iliþkilerin koparýlmadan Belçika’ya uyum saðlamaktan bahseden Baþkan Öztop, bölgedeki
Türk ve Belçikalý dernek ve kuruluþlarla
ortak çalýþmalar yaptýklarýný ifade etti.
Gelecek sayýmýzda Belçika
Ýslam Federasyonu’nu
tanýtacaðýz.
Sayfa 21.qxp
29.03.2006
23:32
Seite 1
Nisan 2006
SPOR
21
JS MARCHIENNE, ÞAMPÝYON GÝBÝ
Kulübün ismine bakýp
aldanmayýn. O, RGCC
(Royal Groupment
Corporatif De
Charleroi) 3d grubunda oynadýðý 21 maçta
16 galibiyet, 5 beraberlik ile maç baþýna
4.16 gibi bir gol ortalamasýyla yenilgisiz,
lider. Ligin bitmesine ise
3 hafta kaldý.
Volkan Sunan
mran Keten kulübün
sadece baþkaný deðil, ayný
zamanda antrönörü, delegesi hatta malzemecisi. Yani
futbola gönül vermiþ bir insanýmýz ve JS MARCHIENNE’nin
her þeyi. Kendisi ile takýmýn
baþarýsý hakkýnda görüþtük.
Ý
Kulübünüzün kuruluþunda
kimler ön ayak oldu?
Kulübümüzün asýl kurucusu
Marchienne Türk Kültür Derneði’dir. Dernek yönetimi,
1996 yýlýnda aldýðý bir kararla,
burada bulunan Türk gençlerinin spor yapmalarý ve kötü
alýþkanlýklardan uzak durmalarýný saðlamak amacýyla kurdu. Zaten 87 yýlýnda kurulmuþ
bir salon futbol takýmýmýz
vardý.
Bize Kulübünüzdeki sporcu
sayýsý ve alt yapýsý ile ilgili
bilgi verir misiniz?
Kulübümüzde 12 Türk, 2
Belçikalý ve bir de Faslý oyuncumuz var. Kulübümüzün
kuruluþ amaçlarýndan biri de
uyuma katkýda bulunmaktý.
Sanýrým bunda da baþarýlý
oluyoruz. Ayrýca aldýðýmýz
sonuçlara bakacak olursak
sportif olarak bu uyumu saðlamýþ olduðumuz görülüyor.
Altyapý olarak þu anda küçük
yaþtaki kardeþlerimize yönelik
henüz bir faaliyetimiz yok.
Takýmýnýzý oluþtururken nelere dikkat ettiniz?
Bizim için sportif baþarý ikinci planda. Biz kulübümüz
bünyesindeki yönetici, oyuncu
ve üyelerimizin Türk halkýna
uygun olacak davranýþlarda
bulunmalarýný ve diðer kiþilere
örnek teþkil ettiklerini unutmamalarýný istiyoruz. Bizim için
spor ahlaký ve fair-play çok
önemli. Tabiiki oyuncu seçimini yaparken bunlara dikkat
ediyoruz. Zaten bakacak olursanýz takýmýmýzýn yaþ ortalamasý 23 civarýnda. Hepsi de
pýrlanta gibi oyuncular.
Çevrenizdeki Türkler size
destek veriyorlar mý?
Maalesef hiçbir þey eskisi
gibi deðil.Yýllar önce oynayacaðýmýz bir maç öncesinde
hep beraber toplanýr, otobüslerle maç izlemeye, takýmlarý-
Haber Merkezi
elçika futbol 1. liginde
skandal. “Çin bahis mafyasý”nýn Belçika liginde iki
takým ve 14 futbolcuyu ‘satýn aldýðý’ ve en az 7 lig karþýlaþmasýnda
þike yaptýðý idda edildi. Brüksel
Araþtýrma
Savcýsý
Silviana
Verstreken’in soruþturmayý yürüttüðü dosya çerçevesinde bahisçi
Pietro Allatta tutuklandý. Þike skandalýna adý karýþan futbolcular, yaptýklarý açýklamalarda “ olaylarla alakalarý olmadýðýný” ifade ettiler.
Belçika televizyonunun en prestijli programý ‘Panorama’, La
Louviere ve Mons futbol takýmlarý,
geçen sezon ve bu sezonun ilk
yarýsýnda 7 lig karþýlaþmasýnda þike
B
mýzý desteklemeye giderdik.
Fakat þu anda seyircimiz elle
sayýlacak kadar az. Bunun
nedenini bulmakta zorlanýyorum. (Gülerek) Belki de hiç
yenilmememiz, onlardaki heyecaný söndürüyordur. Tabii ki
maçlara gelmelerini ve bizi
desteklemelerini isterim. Baþarýlarýmýza ortak olsunlar. Hep
beraber þampiyonluðu paylaþalým.
Kulüp olarak hedefleriniz
neler?
Hedef belli. Çýtamýzý her
sene bir üst seviyeye taþýyabilmek. Kýsa vadede amacýmýz
takýmýmýzý 1d’ye yükseltebilmek.Tabii bir de söylediðim
gibi küçük yaþtaki kardeþlerimize yönelik çalýþmalar yap-
Belçika Ligi’ne þike karýþtý
Lige þike
karýþtý
yaptýklarýný ileri sürdü. Zheyun Ye
ile Þangay’da ve Chapelle’de bahisçi Pietro Allatta ile görüþen
Panorama’nýn 45 gün süren araþtýrmasý sonucunda ortaya çýkardýðý
skandal Belçika’yý ayaðý kaldýrdý.
Çin mafyasýnýn isteði üzerine en
son iki hafta önce AA Gent ile La
Louvière futbol takýmlarýnýn karþýlaþmasýnda þike yapýldýðý belirtildi.
La Louviere takýmýnýn geçen sezon
oynadýðý Westerlo, Racing Genk,
mak. Onlarý kötü alýþkanlýklardan uzak tutup ayný çatý altýnda toplayarak, sosyalleþmelerini saðlamak ve kültürümüzü
burada devam ettirmek.
Ýmran Keten, ayrýca Binfikir
aracýlýðý ile gençlere verdiði
mesajda: “Spor hayatýmýzýn bir
parçasý. Saðlýklý yaþamak,
sosyal ve zihinsel olarak geliþmek için gençleri spor yapmaya davet ediyorum. Kötü
alýþkanlýklardan uzak dursunlar” dedi.
“Yýllar önce oynayacaðýmýz bir maç öncesinde
hep beraber toplanýr,
otobüslerle maç izle meye, takýmlarýmýzý desteklemeye giderdik. Fakat þu anda seyircimiz
elle sayýlacak kadar az.
Bunun nedenini bulmak ta zorlanýyorum” diyor
Ýmran Ketenci
Lierse, St.-Truiden ve Club Brugge
karþýlaþmalarýnda þike yapýldýðýný
ifade eden Panorama, ayrýca
Cercle Brugge ile St.-Truiden
maçýnda da Çin bahis mafyasýnýn
parmaðý olduðunu söyledi. Geçen
sezon Mons Futbol takýmýn da
evinde oynadýðý La Louvière ve
Westerlo karþýlaþmalarýnda þike
yapýldýðý ifade edildi.
Þike skandalýna adý karýþanlardan biri de Lierse teknik direktörü
Paul Put. Lierse teknik direktörünün geçen sezon, bahisçiler için 2
maçta B takýmýný sahaya sürdüðü
belirtildi. Paul Put’un davranýþýný
“çok düþündürücü” olarak niteleyen Lierse Takýmý Baþkaný Leo
Theyskens, olaydan kýsa bir süre
sonra yollarýný ayýrdýklarýný söyledi.
F.C. Türksport, Türkleri alternatif
spor faaliyetlerine çaðýrýyor
Haber Merkezi
nvers F.C. Turksport ve Kültür Derneði,
Türkleri, kültür-sanat ve alternatif spor
etkinliklerine katýlmaya çaðýrýyor.
Kültür Sanat ve Alternatif Spor Faaliyetleri
Koordinatörü Þamil Bilgiç tarafýndan yapýlan açýklamada “Türk Kültür Sanat Alternatif Spor
Faaliyetlerimiz kesintisiz devam ediyor, desteðinize ve ilginize sunulur. Daðcýlýk, yoga, masa
tenisi, Türk Halk ve Türk Sanat Müziði, saz dersler, konserler ve dersleri gibi geniþ bir yelpazede sizleri de ilgi alanlarýnýza göre aramýzda görmekten mutluluk duyacaðýz. Sizleri faaliyetlerimizde görmek dilekleri ile saygýlarýmý sunarým”
dedi.
A
Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Yayýn Koordinatörü Erdem Resne
Haber Koordinatörü Fikret Aydemir Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdem Resne, Erdinç Utku,
Fikret Aydemir Lay-out Deniz Aydýn REKLAM [email protected] ADRES Max Roosstr. 39, 1030 Brussel
TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be
Sayfa 22.qxp
29.03.2006
23:45
Seite 1
Nisan 2006
GÜLEN FÝKÝR GÜLEN ÇOCUK
22
Sevgili çocuklar!
Filiz
TOSYALI
Sizlere bu ay bir baþka çocuk kitabý yazarýný tanýtmak istiyorum: Ferda Ýzbudak Akýncý. Kendisi sizlere
küçük bir mektup yazdý. Ayrýca yazarýmýzýn “Kuþ
Kulesi” kitabýndaki öykülerden biri olan “Kasabalý
Çocuk”tan sizler için seçtiðim bir parçayý zevkle
okuyacaðýnýza inanýyorum.
Sevgiler...
Kasabalý Çocuk
erkes birbirine iyi geceler diledi. Sokak lambalarýnýn sarý ýþýðý altýnda minik minik
yaðan kar kelebekler gibi üstlerine
konuyordu. Yaþlý kadýn ve kýzý
sakýna sakýna sokak merdivenlerinden indiler. Ayazýn takýr takýr dondurduðu sokaklardan geçip evlerine
geldiler.
Sabah her yan bembeyazdý.
Þehirden gelen kadýn, týpký çocukluðundaki gibi camýn arkasýna oturdu. Sokakta kar
topu oynayan çocuklara baktý. Yukarý mahallelerden birinin avlusunda, Hasan’ýn kardan adam
yaptýðý geldi gözlerinin önüne. Gülümsedi.
Kadýn þehre döndükten sonra, kasabalý çocuðun kendisine verdiði o inanýlmaz kitabý okudu.
Bir çocuk gibi mutlu oldu okurken. Yazarýnýn
“H
adýný daha önce hiç duymadýðý için
kendini suçladý. Uzun yýllardýr böyle
güzel öykülerle dolu bir kitap okumamýþ olduðunu düþündü. Bir masal
ülkesindeydi sanki. Onu böylesine
heyecanlandýran bu kitabýn çocuklara hangi dünyalarýn kapýlarýný açtýðýný düþledi.
Kitabý okudu ve bir çocuk kitabýnýn nasýl yazýlabileceðini þaþkýnlýk
içinde anladý. Önünde bir bilmece
çözülmüþ gibiydi. Küçücük bir kasabada
yaþayan akýllý bir çocuk, ona bu güzel kitapla
iyi bir ders vermiþti sanki.
Yazarlýk dersi.
Bilgisayarýnýn baþýna oturdu kadýn. Ve uzak
kasabalardaki, köylerdeki, þehirlerdeki çocuklara kitaplar yazmaya baþladý. Soðuk kýþ günlerinde büyükler çay içerken, sobalarýnýn
arkasýnda oturup dünyayý gezsinler diye...”
Sevgili Çocuklar...
itaplar, çocuklara dünyayý gezdiren güzel kuþlardýr.
Kanatlarýna oturur, hiç
bilmediðiniz, görmediðiniz ülkelere, þehirlere yolculuða çýkarsýnýz. Hiç tanýmadýðýnýz insanlarýn evlerine
konuk olursunuz.
Sokaklarýnda gezinir,
sevinçlerine, hüzünlerine ortak olursunuz.
Sizler için öyküler,
masallar yazarken, ben bile bilmediðim köþelerine gidiyorum dünyanýn. Bu yüzden çocuklara
sýk sýk, ‘kitaplar kanatlarýnýz olsun’, diyorum..
Bütün kapýlarý açan sevgili, güzel kitaplar...
Þimdi kanatlarýný açmýþ, Belçika’ya, uçuyorlar.
Ýyi ki içlerine sevgi koymuþum. Size sevgi ve
iyilik taþýyacaklar.
Güneþli bir ilkbahar günü...
Hepinize kucak dolusu güneþ Ýzmir’den.
K
Ferda Ýzbudak Akýncý
Nisan 2006
Sinem / BRÜKSEL (4)
FÝKÝRCÝKLER
Miray / NAMUR (8)
Sevgili çocuklar!
Bu sayfada yayýnlanmasýný istediðiniz resim, þiir, öykü ve yazýlarýnýzý
Rue Max Roos 39, 1030 Schaerbeek/ Bruxelles posta adresine ya da
[email protected] e-posta adresine gönderebilirsiniz.
Sayfa 23.qxp
30.03.2006
00:16
Seite 1
Nisan 2006
HABER
‘Cumhuriyet Hafta’ ve ‘Sabah’ tekrar Avrupa’da
23
Ev doktorlarýnýn ev ziyaretleri
artýk daha pahalý
Nisan’dan itibaren ev doktorlarýnýn
yaptýðý bazý ev ziyaretlerine ödenen
ücretler yüzde 25 oranýnda arttý. Ev doktoru
saat 18.00-21.00 arasý 33,23 euro yerine
40,80 Euru ücret alacak. 21.00- 08.00 arasýndaki ziyaret ücreti 56,61 Euro’dan 70,56
Euro’ya yükseldi. Tatil günlerindeki ziyaretlerde ise artýk 35,35 Euro yerine 46,02 Euro
ödenecek.
1
Haber Merkezi
azý teknik sorunlarý gidermek amacýyla
yayýnýna bir süre ara veren Cumhuriyet
Hafta gazetesi 3 Mart 2006 tarihinden itibaren tekrar yayýmlanmaya baþlandý.
Belçika’dan Cumhuriyet Hafta’ya abone olmak için
80 Euro (6 aylýk) ya da 140 Euro (1 yýllýk) abone bedelinin Ýþ Bankasý Frankfurt Þubesi (BLZ:502 306 00)
B
26289017 numaralý banka hesabýna yatýrýlýp, banka
dekontunun kimlik ve adres bilgileriyle birlikte
“Cumhuriyet Hafta Starkenburg Str. 5, 64546 Mörfelden
– Walldorf” adresine gönderilmesinin yeterli olduðu
bildirildi. Cumhuriyet Hafta, Belçika’daki belli baþlý
gazete bayilerinden de edinilebiliyor.
Sabah gazetesi de 20 Mart 2006 tarihinden itibaren
Avrupa’da günlük olarak tekrar yayýmlanmaya baþlandý.
Irkçý partiyi dýþlama
politikasý tehlikede
laman Bölgesi’nin büyük partileri arasýnda yer almayý baþaran Vlaams
Belang’a karþý dýþlama politikasý yürüten ve
hiçbir þekilde koalisyon yapmayacaklarýný
açýklayan diðer Flaman partilerinden çatlak
sesler yükselmeye baþladý.
8 Ekim’de yapýlacak olan yerel seçimler
sonunda Vlaams Belang ile görüþme taraftarý olduðunu açýklayan diðer partili belediye
baþkanlarýnýn sayýsý artýyor. Her ne kadar
parti ileri gelenleri belediye baþkanlarýnýn
bu istemini kabul etmeseler de, CD&V ve
VLD’den yerel siyasetçiler, ýrkçý partinin
ulusal ve yerel siyasetinin farklý olduðunu
ve bu nedenle görüþme yapýlabileceðini
öne sürüyorlar.
Öte yandan ýrkçý parti Vlaams Belang,
yaklaþan yerel seçimler nedeniyle bedava
kapý ve pencere alarmlarý daðýtmaya baþladý. “Sizin güvenliðiniz, bizim önceliðimiz”
sloganýyla kampanya baþlatan ýrkçý parti,
alarmlarý bölge merkezlerinde bedava daðýtýyor, isteyenlere de postayla gönderiyor.
F
Belçikalýlar
protesto rekortmeni
nvers Üniversitesi’nden Profesör
Stefaan Walgrave’ýn yaptýðý bir çalýþmaya göre Belçikalýlarýn yüzde 40’ý protesto
gösterilerinde yer alýyor.
Bir günde yapýlan eylem ortalamasýna
bakýldýðýnda Brüksel dünya rekoru kýrýyor.
Bunun en önemli nedenleri arasýnda
Belçikalýlarýn eyleme istekli ve hazýrlýklý
olmalarý ve Brüksel’in uluslararasý önemi
geliyor. Belçikalýlar yaptýklarý eylemlerin bir
sonuca ulaþtýðýný düþünüyorlar.
A
Kendi iþini kurma konusunda
bilgilendirme toplantýsý
elçika Esnaflar Birliði UNIZO kendi
iþini kurmak isteyenlere genel bilgilerin verileceði ve anlatýlanlarýn Türkçe’ye
çevrileceði bir bilgilendirme toplantýsý
düzenliyor. 26 Nisan Çarþamba günü saat
14.00-16.00 arasýnda düzenlenecek olan
toplantýda genel bir giriþ sunumundan
sonra uzmanlar kendi iþini kurmak isteyenlerin sorularýný yanýtlayacaklar. Toplantýya
katýlým ücretsiz ancak önceden kayýt olmak
gerekiyor.
B
Belçika’daki telekom çözümünüz
19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI NEDENİYLE AY YILDIZ’DAN BİNFİKİR
ORTAKLIĞIYLA YARATICILIĞA VE YARATICI GENÇLERE DESTEK!
GENÇLER, KENDİNİ GENÇ HİSSEDENLER...
BU FIRSATI KAÇIRMAYIN!
Yarışmaya nasıl katılacaksınız?
"SMS
yarışmamıza
katılın ve
€ 500’ya
varan hediye
çeki kazanın"
• 19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI kapsamında,
"GENÇLİK, SEVGİ, DOSTLUK, ARKADAŞLIK, BARIŞ VE SPOR"
konularında bir sms yazın
• AY yazıp boşluk bırakarak SMS'inizi 3244'e gönderin
• Mesajınız en fazla 155 karakter içerebilir ve SMS başına
€ 0,50 tahsil edilir
Birinciye
€500’luk
Üçüncüye
hediye çeki!
€200’luk
hediye çeki!
İkinciye
€300’luk
hediye çeki!
YARIŞMA KURALLARI:
• Yarışma süresi 1 Nisan 2006’dan 15 Mayıs’a kadar geçerlidir.
• Yarışmaya herkes katılabilir ve yaş sınırlaması yoktur.
• Kısa mesaj gönderme sayısında sınırlama yoktur, istediğiniz
kadar SMS gönderebilirsiniz.
• Hediye çekleri bütün BASE-Shop'larda geçerli olacaktır.
• Mayıs’ın 15’inde katılan sms’ler toplanıp yanda belirtilen.
juri tarafından değerlendirilecektir.
www.ayyildiz.be
Ayrıca,
10 yarışmacıya
€25’luk Ay Yıldız
reşarj kartı!
JURİ:
• Kazanan yarışmacılarla kişisel bağlantıya geçilecektir.
• Ayrıca kazanan SMS’ler 19 Mayıs 2006 tarihinde
www.ayyildiz.be ve www.binfikir.be sitelerinde duyurulmakla
beraber Binfikir gazetesinin Haziran sayısında
yayınlanacaktır.
• Yarışmanın detaylı şartnamesini www.ayyildiz.be’de,
www.binfikir.be’de veya BASE-Shop’larda okuyabilirsiniz
Zeynel Lüle- Hürriyet, Güven Özalp - Milliyet, Fikret Aydemir Sabah, Erdinç Utku - Cumhuriyet, Erdem Resne - Binfikir ve
Tolga Kutlu - Ay Yıldız

Benzer belgeler

Mart 2006 - Binfikir

Mart 2006 - Binfikir Herde 2000 yerel seçimlerinde Belediye Baþkaný listesini oluþturan Duriau’ya sýrt çevirip kendi listelerini oluþturmuþlardý. MR’in ýlýmlý ortaðý olan FDF’in üçlüsü artýk yok. Schaerbeek Belediye Ba...

Detaylı

Şubat 2007

Şubat 2007 öncü oldular.Yabancýlarýn genel olarak ortalamaya nazaran daha az gelirli olduklarý ve iþ sektöründe daha düþük mevkilerde görev aldýklarý düþünülürse, zaten sol partilere oy verme ihtimalleri daha...

Detaylı

Ekim 2007 - Binfikir

Ekim 2007 - Binfikir Belçika’da 10 Haziran Federal seçimlerinden beri kurulamayan Federal Hükümet geçtiðimiz günlerde önemli anlaþmalara vararak, hükümetin yakýnda kurulacaðýna dair sinyaller verdiler. Ancak üç aydan f...

Detaylı

Mayıs 2007

Mayıs 2007 Adaylýklarý açýklanmayan ama muhtemel olan adaylar arasýnda Senato için Sait Köse (MR) de var. Yine Senato’da cdH’tan bir Türk adayý olma ihtimali yüksek, adaylýk için iki Charleroi’lý Bahtýþen Yar...

Detaylı

Aralık 2006

Aralık 2006 Kurulu baþkanlýðýnCumhuriyetçi bir haredan sonra Laik Eylem ket varsa da içinde yaþaMerkezi Baþkanlýðýna dýðýmýz konsensüs düzeninin Belçika’yý bir da bir Türkün aday arada tuttuðunu düþüolmasý ilg...

Detaylı

Ocak 2008 - Binfikir

Ocak 2008 - Binfikir ABD'nin 2005 Ýnsan Haklarý Raporu açýklandý. Irak iþgali ise 3. yýlýný doldurdu.

Detaylı

Mart 2008 - Binfikir

Mart 2008 - Binfikir www.ortelmobile.be

Detaylı