Eylül 2008

Transkript

Eylül 2008
Sayfa 1.qxp
18.09.2008
08:51
Page 1
Binfikir Tiyatro Okulu Açýlýyor
Bir sosyalleþme projesi olan Binfikir oluþumu, 5 Ekim’de açýlacak olan tiyatro okulu ile topluma deðiþik alanlarda da hizmet etmeye baþlýyor. 2 perdelik müzikli danslý çocuk oyunu
“Saint Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen Kýz” 24 Mayýs’ta izleyici ile buluþacak.Binfikir
Tiyatro Okulu’nda çocuklara dans, 7’den 77’ye küçükler ve büyüklere ise temel oyunculuk
dersleri verilecek. Binfikir Tiyatro Okulu Müdiresi Neþe Þengezer “Gerek oyuncu, gerek
izleyici olarak anne babalarýn bu çalýþmaya sahip çýkacaðýna inanýyoruz.” dedi.
www.binfikir.be
4’te
Belçika’nýn göbeðindeki
küçük Türkiyeler. “Bizim
Sokaklar” yazý dizisi.
8’de
Okuyun, bir fikir edinin
Sayý 31 - Eylül 2008
Dað fare doðuracak!
8 Mart 2008’de imzalanan koalisyon anlaþmasýnda 5 maddelik
genel prensiplerde anlaþýldý
ama uygulamanýn ayrýntýlarý
Göç ve Sýðýnma Politikasý Bakaný Annemie Turtelboom’un
yayýnlamasý beklenen genelgede belirlenecek. Ancak
koalisyon partileri regularizasyon krierleri konusunda henüz bir anlaþmaya varamadý.
Frankofon Hýristiyan Demokratlarý CDH ve Frankofon Sosyalisleri PS diðer koalisyon
partilerinden farklý bir çizgide.
CDH ve PS sýðýnma konusunda genel bir düzenlemeden
yanalar. Belçika’daki kaçaklarýn durumunu genel bir düzenleme ile ayarlayalým, sonra
da geleceðe dönük önlemler
alýrýz diye düþünüyorlar.
PS Baþkaný Elio Di Rupo geçenlerde “Turtelboom Flaman
Bölgesi’nin sert teyzesi rolünü
1
Çocuk Sayfasý
Bir süredir ara verdiðimiz çocuk sayfamýz “Fikircikler”
yeniden baþladý.Hem
de yeniliklerle!
20’de
Ramazan Þenlikli Geçiyor
Köþe yazarlarýmýz
Erdinç Utku
6
Leyla Ertorun
7
Serpil Aygün
10
Mustafa KÖR
11
Cüneyt Tamoðullarý
14
Mehmet AYDOÐDU
15
Haydar ABÝ
18
Nihat DURSUN
19
Erdem Resne
23
Faký Edeer
23
16-17 de
Belçikalý Türkler iftar geleneðini sürdürüyor. Brüksel, Anvers, Gent, Liege,
Verviers...
Nerede
Türk varsa orada iftar
davetleri ya da çadýrlarý görmek mümkün. Yapýlan konuþmalarda Ýslamýn bir
sevgi, dayanýþma ve
hoþgörü dini olduðunu vurgulanýyor, iftarlara Belçikalýlar da
davet ediliyor. Anvers gibi bazý kentlerde ise Ramazan bir
þenlik havasýnda kutlanýyor.
Binfikir
Karikatür
Okulu
oynamamalý, acilen insanlaþmalý” diyerek Turtelboom ile
çok farklý düþündüðünü ortaya koydu. Turtelboom ise
CDH Baþkaný ve Çalýþma Bakaný Joelle Milquet için “Kaðýtsýzlarýn Bakanlýðýný yapacaðýna Çalýþma Bakanlýðý yapsa
daha iyi eder” dedi. Genel bir
af umudu içinde olan kaçaklar geçen Mayýs ayý sonunda
yayýnlanmasý gereken ancak
bir türlü üzerinde anlaþýlamayan genelgeyi bekliyor. Dað
fare doðuracaða ve genelgeden ekonomi göçü çýkacaða
benziyor. Konunun en merkezinde yer alan ve tüm gözlerin üzerine çevrildiði Göç ve
Sýðýnma Politikasý Bakaný Annemie Turtelboom ile görüþtük ve merak edilenleri ilk elden sorduk.
12, 13 ’de
Turtelboom, ekonomik göçe olumlu bakýyor
Ýsmail Doðan: Binfikir
karikatür Okulu geleceðin çizerleri için büyük
bir þanstýr.
15’de
KAYNAK KREDİ
BANKACI
LI
KKREDİ
Sİ
GORTA
“Hayı
rl
ıRamazanl
ardi
l
er”
`
`
Bel
çi
ka`
nı
nheryer
i
nekr
ediver
i
yor
uz`
`
ŞenolAbı
z(
GSM)
:0476/440160
Rahmi
yeKutl
u(
GSM)
:0476/992691
Merkez:RueMari
eChri
sti
ne,
2201020Brüksel(
Laken)
Tel
:02/4265119
Faks:02/4257926
Of
i
sGSM 1:0496535828
Of
i
sGSM 2:0486901382
.
.
.
.
Pr
ot
est
ol
uevsahi
pl
er
i
ne
kr
edii
mkanı
Mevcutkr
edi
l
er
i
ni
zit
ekkr
edi
de
t
opl
ayı
pyükünüzühaf
i
f
l
et
i
yor
uz
Tür
ki
ye’
denevveyaar
saal
mak
i
st
eyenl
er
ekr
edikol
ayl
ı
ğı
Uygunf
ai
zor
anl
ar
ıi
l
et
ami
r
at
vear
abakr
edi
l
er
i
“KAYNAKKREDİ
’
YEKİ
RACIOLARAKGİ
Rİ
N
EVSAHİ
BİOLARAKÇI
KI
N”
Sayfa 3xx.qxp
18.09.2008
08:44
Page 1
Eylül 2008
GÜNDEM
3
mutfak’tan
"Ýftar'a Gidiyorlar Ama Sýðýnmacýlarýn
Ölümüne Göz Yumuyorlar"
Brüksel Latin Amerikan Evi’nde 71 gündür açlýk grevinde bulunan sýðýnmacýlarýn durumu giderek aðýrlaþýrken, Flaman Yeþiller Groen! Partisi’nin iki Türk kökenli politikacýsý
Federal Milletvekili Meyrem Almacý ve Gent Belediyesi Meclis Üyesi Meryem Kaçar yayýnladýklarý basýn bildirisi ile duruma tepki gösterdiler. Almacý ve Kaçar yayýnladýklarý
bildiride Baþbakan Leterme ve Hükümet üyelerini mübarek Ramazan ayýnda iftarlarda
yer alýp ancak Ramazan ayýnýn gerektirdiði anlayýþ, birliktelik ve dayanýþma duygusundan yoksun olarak, ölüme giden grevci sýðýnmacýlarý görmezlikten gelmekle suçladýlar.
hükümet içindeki tartýþmalar
vaadedilen genelgenin hala
hazýrlanamamasýna neden oldu.
Bu arada Baþbakan Leterme iftar
akþamlarýna katýlýyor. Müslüman
bir siyacetçi olarak bu mübarek
Ramazan ayýmýzda, grevcilere
ve tüm oturum kayýtlarý olmayan kiþilere (aralarýnda çokça
Türk de var) bir çözüm istiyoruz. Bir taraftan iftara katýlmak
ama ayný zamanda grevcilere
gözlerini kapatmak benim için
akla matýða sýðmayan anlaþýlmaz bir durumdur” dedi.
71 gündür Brüksel’de bulunan
Latin Amerikan Evi’nde açlýk
grevi yapan 11 sýðýnmacýdan
birinin ölümünün saatlerle ifade
edilmesi üzerine bildiri yayýnlayan iki politikacý, sýðýnmacýlar
için genel çözümün en geç iki
hafta içinde bulunmasýný talep
ettiler. Federal Milletvekili
Almacý, “bugün Brüksel’deki
açlýk grevciler 71. gününe girdiler. Doktorlar þu anda durumun
çok kötü ve aciliyet arzettiðini
bildirdiler.Grevciler ölüme çok
yakýn, her an onlarý kaybedebiliriz. Geçen yýlýn Mart ayýnda
yeni kriterler hazýr olmalýydý,
ama maalesef siyasi kriz ve
cýlarýn durumlarý hakkýnda doktorlar saatlerden bahsediyor.
Baþbakan ve Hükümet üyeleri
ise parlamentonun hemen yakýnýnda ölüme doðru giden bu
insanlar için hiç bir þey yapmazken, birlik, hoþgörü ve dayanýþmanýn simgesi olan bu mübarek
Ramazan ayýnda iftar iftar dolaþýyorlar.
Ramazan bize, zor
durumda olanýn yanýnda olmayý
, dayanýþmayý, birlikteliði seslenirken, Baþbakan ve hükümet
üyelerinin davranýþýný anlamak
mümkün deðil” dedi.
Diðer taraftan eski Senatör ve
þu anda Gent Belediyesi Meclis
üyesi olan Meryem Kaçar da
Ramazan ayýnýn hoþgörü ve
dayanýþma ayý olduðundan bahsederek, Baþbakan ve Hükümet
üyelerini hem iftara katýlýp hem
de açlýk grevi yapan sýðýnmacýlarýn durumuna göz yummakla
suçladý. Kaçar þunlarý söyledi :”
hükümet geçen yýlýn Mart ayýna
doðru sýðýnmacýlarýn durumuna
bir netlik kazandýrýlacaðý sözünü
vermesine raðmen hala konuyla
ilgili bir genelge hazýrlanmadý
ve ne zaman hazýrlanacaðý da
bilinmiyor. Brüksel’de halen
açlýk grevinde bulunan sýðýnma-
DENGELER ALTÜST
ransýzca yayýn yapan RTBF televizyonu ve Le Soir gazetesinin yaptýrdýðý kamuoyu yoklamasýnda yeni bir seçim yapýlmasý halinde
Flaman Irkçý Partisi Vlaams Belang ile Frankofon Liberalleri MR’in oy
kaybedeceði ortaya çýktý. Yaz tatilinden sonra yapýlan ilk kamuoyu
yoklamasýnda Falaman kesiminde Vlaams Belang yüzde 19’dan yüzde
15’e düþerken Liijst Dedecker oylarýný yüzde 13’e çýkardý. Flaman Hristiyan Demokratlarý ve Flaman Milliyetcileri ittifaký CD&V/N-VA çok az
bir oy kaybý ile (yüzde (-0,4) yüzde 29,2’de kalmayý baþardý. Flaman
Liberalleri Open VLD yüzde 1,7 oy kaybederek yüzde 17,5’e geriledi.
Flaman Sosyalisleri ve Flaman Ýlericileri Ýttifaký SP.A/VlaamsProgressieven da yüzde 1,3 oy yitirerek oylarýný yüzde 15’e düþürdü. Flaman
Yeþiller Partisi Groen! Ise oylarýný yüzde 1 arttýrarak yüzde 7,3’e çýkardý.
Valon Bölgesi’nde MR yüzde 6’lýk oy kaybýyla oy oranýný yüzde 24,8’e
düþürürken, Frankofon sosyalistleri de oy kaybetmesine raðmen yüzde
28,8 ile liderliðe yerleþti. Frankofon Hýristiyan Demokratlarý CDH(yüzde 18,3) ve Frankofon Yeþilleri Ecolo (yüzde 17) oylarýný arttýrdýlar.
Brüksel Bölgesi’nde MR yüzde 29 ile ilk sýrada yer alýrken onu yüzde
22 ile PS izledi. Ecolo ve CDH’ýn oylarý ise yüzde 14 civarýnda.
F
Þimdi okullu olduk!
008-2009 Eðitim Öðretim Yýlý’nýn baþlamasýyla 2
milyona yakýn Belçikalý öðrenci okullarýna merhaba derken bir kýsmý da ilk kez okula baþlamanýn
heyacanýný yaþadýlar. Biz de Binfikir ailesi olarak
okullara baþlama heyacaný yaþýyoruz. Brüksel’de bir
Tiyatro Okulu ve Karikatür Okulu oluþturarak biz de
“okullu” olduk artýk! Binfikir sadece yayýncýlýkta
deðil, kültür ve sanatta da çoksesliliði ve çok renkliliði temsil edecek. Bu toplumsal projelerimizde en
çok da siz deðerli okurlarýmýza güveniyoruz.
2
31. sayýsý ile hiç ara vermeden yayýnlanan en uzun
soluklu aylýk yayýn organý olma rekorunu yenileyen
Binfikir’in uzun soluklu yolculuðu yazar kadromuza
yeni katýlan Faký Edeer , Cüneyt Tamoðullarý ve
minik yazarýmýz Sinem ile sürüyor. Arkadaþýmýz
Ýlknur Cengiz ise baþka ufuklara yelken açmak üzere
“Yolcu”luða son verdi. Mustafa Kemal Doðan ise
önümüzdeki sayýdan itibaren “Tüketici Rehberi”
köþesiyle gazete sayfalarýmýzý renklendirecek.
Ýlk önce sadece bir kahvehane ile baþlayan
Türklerin Brüksel’in Schaerbeek semtinde Chausse
de Haecht’taki serüveni, caddenin bir Türk caddesi
olarak anýlýr hale gelmesi boyutuna eriþti. “Bizim
Sokaklar” yazý dizimizde Genel Yayýn Yönetmenimiz
Serpil Aygün Türklerin yoðun olarak yaþadýðý kentlerdeki “Bizim Sokaklar”ý kendine özgü üslubuyla
tanýtacak.
Gazetemizin sadece kadrosu ile deðil içeriði ile de
kendini yenilediðini farkedeceksiniz.
Bu sayýmýzda Belçika’da da sürdürülen iftar geleneðini yansýtmaya çalýþtýk. Ramazan bayramýnýzý þimdiden kutlarýz. Daha nice bayramlarda buluþmak üzere!
Turtelboom:
“Sert teyzeye benziyor muyum!”
FOTO POLÝTÝKA
Sayfa 4xx.qxp
18.09.2008
08:55
Page 1
Eylül 2008
GÜNDEM
4
Binfikir Tiyatro Okulu
5 Ekim’de Çalýþmalarýna Baþlýyor
Haber Merkezi
Binfikir ekibi Türklerin
pasif veya aktif bir þekilde sanata katýlýmý için
adýmlar atmaya devam
ediyor.
Neþe Þengezer
infikir Tiyatro Okulu’nda çocuklara dans, 7’den 77’ye küçükler ve büyüklere ise temel
oyunculuk dersleri verilecek. Tiyatro
Okulu bünyesinde oluþturulan Binfikir
Oyuncularý Tiyatro grubu ise “Saint
Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen
Kýz” adlý 2 perdelik müzikli danslý çocuk oyunu ile sanatseverlerin karþýsýna
çýkacak. Yazar Erdinç Utku’nun 7 yaþýndaki kýzý Sinem’in katkýlarýyla kaleme aldýðý oyunu Mesut Arslan yönetecek. Oyunun müziklerini Tanar Çatalpýnar yapýyor. Oyunda yer alan çocuk
dans grubunun çalýþmalarý ise müzisyen Sibel Dinçer tarafýndan yönetilecek.
B
Binfikir Tiyatro Okulu Müdiresi Neþe
Þengezer Binfikir Tiyatro Okulu ile ilgili olarak þunlarý söyledi: “Binfikir ekibi Türklerin pasif veya aktif bir þekilde
sanata katýlýmý için adýmlar atmaya devam ediyor. Binfikir Oyuncularý tiyatro grubumuz sergileyeceði bir çocuk
oyunuyla Anadolu’dan çýkan 2 sevimli
kiþiliði çocuklara eðlendirici bir þekilde
tanýtacak. Saint Nicolas ve Nasrettin
Hoca yüzyýllar sonra Binfikir’in sahneleyeceði çocuk oyununda sahnede buluþacaklar. Anadolu’nun çýkardýðý ve
çocuklarýn kahramaný olan iki ayrý kiþiliðin diyaloglarý sayesinde çocuklara
iki ayrý din ve kültürden insanýn hoþgörü felsefesi anlatýlýyor. Orjinali Türkçe olan oyun Fransýzca ve Flamanca
üstyazýlý olarak sahnelenecek. Oyunun
sahnelenmesi konusunda Ýstanbul’dan
ünlü tiyatro yönetmeni Þahika Tekand
ile iþbirliði yapýyoruz. Tekand oyunun
senaryosuna danýþmanlýk yaptý. Ayrýca
kendisiyle bir workshop düzenleyeceðiz. Çalýþmalar için De Kriekelaar salonlarýndan birini kullanacaðýz. Oyunun ilk genel provasý 17 Mayýs’ta ilk
gösterimi de 24 Mayýs 2009 tarihinde
De Kriekelaar’da yapýlacak.
Ýzleyen tarihlerde oyunun Türklerin
yoðun yaþadýðý Belçika’nýn çeþitli kentlerinde de(Brüksel, Anvers, Gent, Liege, Genk v.b.) sahnelenmesi düþünülüyor. Bu amaçla Türk Birlik ve Federasyonlarý ile iþbirliði yapmayý planlýyoruz.
Oyunun 7-13 yaþ çocuk grubuna geniþ bir þekilde ulaþabilmesi için Türklerin yoðun olduðu okullarýn yönetimleri ile diyaloða geçeceðiz. Ek olarak
T.C Türkiye Cumhuriyeti Eðitim Müþavirliði ile de iþbirliði yapacaðýz. Çocuk
tiyatrosu alanýnda Belçika’da yaþayan
Türk toplumunda büyük bir boþluðu
dolduracaðýný düþündüðümüz bu çalýþmaya tüm anne babalarýn çocuklarýyla birlikte katýlmalarýný bekliyoruz.
Gerek oyuncu, gerek izleyici olarak
anne babalarýn bu çalýþmaya sahip çýkacaðýna inanýyoruz.
MESUT ARSLAN: “BU OLUÞUMUN YANINDA OLMAM
GEREKÝR “
Binfikir Tiyatro okulunda oyunculuk
dersleri verecek ve Binfikir
Oyuncularý’nýn ilk oyununu yönetecek
olan Tiyatro Yönetmeni Mesut Arslan
ise “ Ben bu gurubun bir ucundan tutmak istiyorum çünkü: Kaliteli þeyler
olsun istiyorum, bu kalitede sanatsal
ve tiyatral anlamda bir kalite” dedi.
“Kendimi Belçika'da yaþayan ve tiyatro
adýna birþeyler yapmaya çalýþan bir
yönetmenden çok artýk tiyatroda kendi
vizyonunun içinde yürüyen biri olarak
Oyunculara ilk olarak 5 Ekim’den görüyorum. Kendimi sorumlu hissebaþlayarak “Temel Oyunculuk Dersle- diyorum” diyen Arslan “Bu heyacan
ri” verilecek. Tiyatro çalýþmalarý Pazar
günleri saat 13.00-18.00 arasý De KriSÝBEL DÝNÇER:” KÜLTÜRLERÝ
ekelaar’da sürdürülecek. 13.00-15.00
saatleri arasýnda çocuklara dans ve
BÝRLEÞTÝRÝCÝ MANEVÝ
müzik, 15.00-18.00 saatleri arasýnda ise
DEÐERLERÝ ÖN PLANA
küçük ve büyüklere oyunculuk dersleÇIKARAN BÝR OYUN”
ri verilecek. 2009 Brüksel Çizgi Roman yýlý çerçevesinde oyunun öyküsü
Belçika’da yaþayan ünlü Türk çizgi ro- Oyunun dans kareografisini hazýrlayýp
mancý Gürcan Gürsel tarafýndan çizgi çocuklara öðretecek olan sanatçý Sibel
roman yapýlmasý düþünülüyor. Oyun- Dinçer, oyunla ilgili olarak çok heydaki þarkýlarý Tanar Çatalpýnar beste- canladýðýný belirterek þunlarý ifade etti:
lerken, rap bölümü ile Belçika’daki “oyunla ilgili teklif Binfikir’den gelince
genç rapçi gruplarla iþbirliði yapýlacak. hiç düþünmeden hemen evet dedim.
Çünkü Binfikir’le epeydir tanýþýyorum
ve yaptýðý çalýþmalara inanýyorum.
TANAR ÇATALPINAR:
Daha sonra oyun metni bana ulaþtýðýnda da oyunun kültürleri birleþtirici,
”BÖYLE BÝR PROJEYE
ÝHTÝYAÇ VAR”
Oyunun þarký sözlerini besteleyecek
olan sanatçý Tanar Çatalpýnar ise
proje ile ilgili görüþlerini þöyle anlattý: “Öncelikle çocuklara yönelik bir
çalýþma olmasý benim ilk olarak ilgilendiðim noktasý oldu bu projenin.
Belçika’da yaþayan Türkiyeli çocuklarýn böyle bir projeye ihtiyacý olduðunu düþünüyorum. Diðer taraftan
oyun yazarý Erdinç Utku’nun samimi
tavrý benim bu oyunun þarkýlarýný
bestelememde önemli rol aldý.
Gelecek neyi gösterir bilinmez ama
bu projenin baþarýlý olacaðýný düþünüyorum.”
Tanar Çatalpýnar
verici oluþumun yanýnda olmam gerekir, diye düþündüm. Seyirci kalýp sadece kritik vermek daha kolay olurdu.
Amacým insanlara hem tiyatroyu daha
derinden anlatmak hem de onlara
tiyatroyu sevdirmek”þeklinde konuþtu.
Mesut Arslan
çocuklara farklý kültürleri tanýtan,
maddi deðil sevgi, dostluk, kardeþlik
gibi deðerleri anlatan bir oyun olmasý
benim motivasyonumu artýrdý. Ayrýca
Tanar Çatalpýnar, Mesut Arslan gibi
sanatçýlarla da birlikte çalýþacak olmak
beni daha da heyacalandýrdý” dedi.
Sibel
Dinçer
TÜM DÜNYA İLE SON DERECE
DÜŞÜK FİYATLARA TELEFON
GÖRÜŞMESİ YAPIN
BELÇİKA İÇİ
TELEFON GÖRÜŞMELERİ
TÜRKİYE İÇİN
TELEFON GÖRÜŞMELERİ
DAKİKASI
DAKİKASI
€
0,17
BE € 0,20
*
İTİBAREN
*
İTİBAREN
YURT İÇİ VE
YURT DIŞI SMS
GÖNDERME ÜCRETİ
DAİMA
€
0,13
*
*TARİFELER 1 EYLÜL 2008 İTİBARİYLE GEÇERLİDİR
BAĞLANTI ÜCRETİ ARAMA BAŞINA 7 EURO SENTTİR
BÜTÜN ÜCRETLERE BTW/TVA DAHİLDİR
TARİFELERİN TAM LİSTESİNİ GÖRMEK İÇİN
WWW.ORTELMOBILE.BE ADRESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ
PARANIZI
İLE GÖNDERİN
ORTEL
PREPAID MOBILE
SIMKAART
ORTEL
CARTE SIMMOBILE
PREPAYEE
BE.022.110
7
ÜCRETSİZ ORTEL MOBİLE SİMKARTI YA DA KONTÖRÜ KAZANIN
€
2,50
RT
AADKAA
E
BILE HERL
L MOBIL
ORTEL MO
GE ORTE
RECHAR
CARTE DE
1 EYLÜL 2008 - 1 ARALIK 2008
www.ortelmobile.be
0908_BINFIKIR.indd 1
8-9-2008 12:08:28
Sayfa 6.qxp
18.09.2008
09:00
Page 1
Eylül 2008
GÜNDEM
6
ollandalý fotoðraf sanatçýsý arkadaþýmýz
Bram ile Annemie
Turtelboom söyleþisi dönüþü birlikte
yaptýðýmýz orta sayfa söyleþilerini
deðerlendiriyoruz. Laf döndü dolaþtý
hiç de konuyla ilgisi yokken koalisyondaki PS’e geldi. Bram, PS ve Elio Di
Rupo’yu “Excuse Socialist” olarak
tanýmladý. “Nasýl yani” diye sorunca da
“Excuse Allochtone tanýmýný bilmiyor
musun?” diye soruyla yanýtladý beni.
Olumsuz yanýt alýnca da hayretler içinde kaldýðýný belli etmemeye çalýþarak
Excuse Allochtone (Mazeret Yabancý
Kökenlisi) teriminin “göstermelik olarak, yasak savmak ya da durumu kurtarmak amacýyla yabancý kökenlilerin
kullanýlmasý” anlamýna geldiðini söyledi. Ayrýmcýlýk yapýlmadýðýný göstermek
için özellikle yabancý kökenli olduðu
fiziksel olarak da belli olan kiþilerin
televizyon ekranýna çýkarýlmasý, iþe
alýnmasý ya da siyasi partilerden aday
gösterilmesini örnek verdi. Yani Bram
aslýnda Frankofon Sosyalistleri PS’in
koalisyondaki konumunu “diðer partiler durumu kurtarmak için aramýzda
bir de sosyalist bulunsun diye göstermelik olarak PS’i kullanýyorlar” diye
açýkladý. Daha önce de belirttiðim gibi
PS ve CDH hükümette görevlerini çok
iyi yerine getiriyorlar. Misyonlarýna
uygun çýkýþlar yapmaktan hiç kaçýnmadýlar. Hatta PS yeri gelince restini çekti
gözünü boyamaktan baþka iþe yaramýyor.
H
[email protected]
“MAZERET YABANCI KÖKENLÝSÝ”
KULLANMANIN HÝÇBÝR MAZERETÝ OLAMAZ!
“Aa bakýn bu da bizim yabancý kökenli çalýþanýmýz” denilerek hayvanat bahçesindeki deðiþik bir hayvan türü gibi
muamele görmeye son!
ve “sosyal ekonomi konularýnda bir
þeyler yapýlmazsa hükümetten ayrýlýrýz”
bile dedi. Sýðýnma genelgesinin de
sadece ekonomi göçüne endeksi çýkmamasýnda PS ve CDH’ýn katkýlarý yadsýnamaz. Ancak çok ilginç bir konuyu
anýmsattýðý için Bram’a teþekkür etmeliyim. Sanatta, medyada, politikada,
kýsacasý yaþamýn her alanýnda adet
yerini bulsun, bir de yabancý kökenli
bulunsun mantýðýyla yabancý kökenlilere fýrsat verme mantalitesi sorunlarý
daha da derinleþtirmeden öteye gidemiyor. Ýþin özüne inip, yabancý kökenlilerin gerçekten hak ederek ve o konumlara layýk olarak bir yere gelebileceði ortamý yaratmak yerine iþin kolayýna
kaçýp “excuse allochtone”larla yetinmek hem yabancý kökenli toplumlarýn
hem de içinde yaþanýlan toplumlarýn
Sakýn yanlýþ anlamayýn, toplumda
daha az þanslý konumda bulunan
kesimlere destek olunmasýndan hatta
“olumlu ayrýmcýlýktan” yanayým. Ancak
durumu kurtarmak için göstermelik
birkaç kiþiyi iþe ya da partiye almanýn
sorunlarý gizlediðini söylemek istiyorum. Meyrem Almacý gibi partisinin
gençlik kollarýndan gelen, emek vererek ve hak ederek liste baþýndan aday
gösterilmekle, listemizde bir de yabancý kökenli bulunsun diye listeye alýnan
politikacý arasýndaki uçurumdan bahsediyorum. Mazeret yabancý kökenlisi
kontenjanýndan deðil de bileðinin
hakký ile bir yerlere gelmiþ kiþiler hem
kendi toplumlarýna hem de Belçika’ya
çok daha yararlý olurlar.
Mazeret yabancý kökenlilerini kullanmaya artýk son verin lütfen. Ýþe önce
kendi toplumumuz baþlasýn ve hiçbir
þekilde “mazeret yabancý kökenlisi”
olarak kullanýlmaya izin vermeyelim.
“Aa bakýn bu da bizim yabancý kökenli çalýþanýmýz” denilerek hayvanat bahçesindeki deðiþik bir hayvan türü gibi
muamele görmeye son! Çeþitliliðin zenginlik olduðuna inanýyorsak, farklýlýklarýn yaratacaðý sinerjiyi (görevdeþlik)
aramak gerekmez mi?
Okullarda Yeni Düzenlemeler
Haber Merkezi
Eylül ayý baþýnda yaklaþýk 2 milyon öðrenci 2 aylýk yaz tatilinden
sonra 2008-2009 Eðitim-Öðretim
Yýlý’na baþladý. Yeni öðretim yýlý
ile birlikte bazý yeni düzenlemeler
de uygulanmaya baþlandý.
ederal Hükümet tarafýndan çocuklarýn eðitimine destek olmak
amacýyla velilere verilen ödenek
uygulamasýna ek olarak bu yýl Anaokuluna giden çocuklar için 80 Euro, ilko-
F
Brussels Airlines
Lufhansa'ya Satýldý
zun süredir devam eden görüþmeler tamamlandý ve Brussels
Airlines Alman Lufthansa Haya
Yollarýna satýldý. Lufthansa sermaye
arttýrýmý yoluyla Brussels Airlines’ýn
yüzde 45’ini aldý. 2 yýl içinde tam
devir sözkonusu olabilecek. Havacýlýk
uzmanlarý sonuçun her iki havayolu
için de olumlu olacaðý görüþündeler.
U
kula gidenler için ise 120 Euro ödeme
yapýlacak. Ailelerin okul gezileri için
ödeyeceði para sýnýrý da aþaðýya çekildi.
Bu miktar Anaokulu için 20 euro ve Ýlkokullar için 60 Eurodan fazla olamayacak. Eleþtirilen gezi maliyeti sýnýrlamasý
uygulamasý nedeniyle bazý okullar yüzme derslerine sýnýrlama getirdi. Maksimum gezi parasý uygulamasý ortaokul
ve liseler için geçerli deðil.
Liselerin çoðunda, lise son sýnýf öðrencileri ehliyet sýnavýnýn teorik kýsmýný
okulda ücretsiz olarak verebilecek. Flaman Bölgesi’ndeki ilginç bir uygulama
ise okullarýn tamamen sigara içilmez hale getirilmesi oldu. Öðretmenler için ayrýlan sigara odalarý da kaldýrýldý.
Velilere Ödül
Merkezi Anvers’te bulunan ve baþarýlý çalýþmalar yapan Türk Dernekler Birliði,
Willemsfonds ile ortaklaþa “eðitimde çocuðun azminin yaný sýra aile desteðinin
de önemini vurgulamak için”, yüksek okul ya da üniversite mezunu gençlerin
ebeveynlerini ödüllendirecek.
‘Beraber’ adlý proje kapsamýnda düzenlenecek bu ödül için baþvuru yapanlarýn
uymasý gereken kriterler þu þekikde belirlendi
1- Bu yýl yüksek okul ya da üniversite diplomasý alarak mezun olmak
2- Yüksek eðitim alan yabancý kökenli vatandaþ olarak diðerlerine örnek teþkil
etmek
3- Bilimsel, kültürel ya da toplumsal alanda katký saðlamak
4- Flaman bölgesinde ya da Brüksel’in Flaman bölgesinde ikamet ediyor olmak.
Ekim ayýnda adaylar tarafýndan yapýlacak sunum sonucunda, jüri kararýyla beðenilen mezun ve ebeveynlerine ödül verilecek.
Tek Tip
Yurttaþlaþtýrma
Kursu
laman Yurttaþlaþtýrma
Bakaný Marino Keulen
yurttaþlaþtýrma kurslarýnýn
önümüzdeki yýl standart
hale getirilmesi ve tek tip
eðitim verilmesini kararlaþtýrdý. Bu kurslarda
belçika’ya yeni gelmiþ yabancý kökenlilere Belçika’nýn iþleyiþi ve toplumun deðer ve normlarý
öðretiliyor. Halen deðiþik
kentlerdeki Kabul Bürolarý farklý rehber kitaplarý
kullanýyorlar ve bud a
bazen karýþýklýða yol açýyor. 2006 yýlýnda Flaman
Bölgesinde toplam 7000
kiþi yurttaþlaþtýrma kurslarýný izledi.
F
Sayfa 7.qxp
18.09.2008
09:01
Page 1
Eylül 2008
GÜNDEM
7
Leterme: Yeni Vergi Yok
aþbakan Yves Leterme La Derniere Heure gazetesine yaptýðý açýklamada “Federal hükümetin
gelecek yýlýn bütçesini denkleþtirmek amacýyla
yeni vergiler koymayacaðýný ya da vergi oranlarýný
arttýrmayacaðýný” söyledi. Bütçe için hükümetin 5-6
milyar euro tasarruf edilmesi gerekiyor. Leterme’ye
göre tasarruf etmenin çok çeþitli yollarý var. Ancak
Leterme bu yöntemleri sýralamadý. Leterme Flaman
Hükümeti’nin söz verdiði 400 milyon Euro ve Electrabel’den gelecek olan 250 milyon Euroya güveniyor.
Leterme gazeteye önümüzdeki yýl Haziran ayýnda Federal Seçimlerin yapýlmasýna ise þans tanýmadýðýný
belirtti.
B
Didier Reynders
Valon Hükümetine Kayabilir
rankofon Liberalleri MR baþkaný Didier
Reynders La Libre Belgique gazetesine gelecekte Frankofonlarýn baþýnda olmak seçeneðini dikkate aldýðýný söyledi. MR federal seçimlerde olduðu gibi Bölgesel seçimlerde de Brüksel ve
Valon Bölgesi’nde siyasi dengelerin deðiþmesini
istiyor.
F
“Federal hükümette aðýr bir görev almayý ve ayný
zamanda partinin baþýnda durmayý seçtim Eðer
seçmen baþka türlü karar verir de ülkenin güneyinde bana baþka bir görev uygun görürse onu
yapmaya da hazýrým” diyen Reynders Bölgesel
seçimler sonunda Valon Bölgesi hükümet baþkaný
olabileceði sinyali verdi. Kendisinin Valon Bölgesi hükümet baþkanlýðýna geçmesi durumunda partisinde federal düzeyde görev alacak insanlar bulunduðunu ifade eden Reynders kendi yerine “Sabine Laruelle veya Charles Michel”i önerdi.
Ulusal Greve Tepki
þverenler Belçika Sosyalist Sendikasýnýn ulusal çapta grev yapacaðýný açýklamasýný tepki ile karþýladý ve bu durumda sendiklarla görüþmeyeceklerini açýkladýlar. Flaman Liberalleri Open Vld de grevi sorumsuzluk olarak nitelendirdi. Parti baþkaný Bart Somers osyalist Sendikanýn maaþ artýþý görüþmelerinin hemen baþýnda grev yapacaðýný açýklamasýnýn kabul edilemez olduðunu söyledi.
Ý
Bedelli askerliðe AB ayarý
BEDELLÝ ASKERLÝK YERÝNE KAMU HÝZMETÝ
Türkiye’de Avrupalý Türklerin askelik sorunu artýk AB mevzuatýna göre düzenlenecek.
Çifte vatandaþlýða sahip olanlar yeni uygulama ile bedelli askerlik yerine kendi uzmanlýk alanýnda kamu hizmeti yapabilecek.
T.C. Devlet Bakaný Said
Yazýcýoðlu bu düzenlemenin
önümüzdeki yýldan itibaren
kademeli olarak hayata geçirileceðini açýkladý. Bu çerçevede,
zorunlu askerlik konusunda çifte
vatandaþlýða sahip olanlar için
askerlik uygulamasý konusunda
AB ülkeleri mevzuatýnda bulunan seçenekli askerlik hizmeti
uygulamasýna
geçilecek.
Avrupalý Türkler
Türkiye'de bedelini
ödeyerek
askerlik yapmak
yerine 3 ila 6 ay
veya 1 yýl süreyle
yeteneðine göre
belirli bir süre
kamu hizmetinde
bulunabilme hakkýný elde edecekler.
Yazýcýoðlu kesin dönüþ yapanlarýn saðlýk sigortasý haklarýnýn
AB ile uyumlu hale getirileceðini, aile birleþiminin önündeki
engellerin kaldýrýlmasý için çalýþmalara hýz verileceðini ve
Avrupalý Türklere daha iyi hizmet vermek için yeni oluþumlara
gidileceðini açýkladý. Bu çerçevede Avrupalý Türkler için için
müzeler kurulacak, oluþturulacak olan bürolar vatandaþlarýn
bürokratik iþlemlerine yardýmcý
olacak,
töre cinayetleri ve vatandaþlarýn topluma uyumu konusunda
çalýþmalar yapýlacak, yurtdýþýnda
üniversite açýlacak ve uluslararasý ilahiyat çalýþmalarýnýn kapsamý
geniþletilecek.
Avrupalý Türklere dönük
bilimsel araþtýrmalar yapmak,
baþarýlý akademisyen ve öðrencilere karþýlýksýz burslar verimek
ve Türk kültürü üzerine çizgi
filmler hazýrlamak da planlanan
çalýþmalar arasýnda.
[email protected]
Mübarek Ramazan
Mübarek Ramazan ayýndayýz. Ramazan’ýn mübarekliðinin de aç kalmakla alakalý olmadýðýný ama nefsini
kontrol etmeyi, baþkalarýnýn hissettiklerini hissetmeyi,
paylaþmayý, yardýmlaþmayý, hosgörüyü öðrendiðimiz,
yaþadýðýmýz bir dönem olduðunu Müslüman Türk ailesinde yetiþmiþ herkes bilir. Bilir de uygular mý? Evet,
oruç bölümünü büyük bir çoðunluk yerine getirir. Peki kendimize çeki düzen vermeyi ne kadar baþarabiliyoruz.
Son yýllarda deðerlerimizi kaybetmekten bol bol yakýnýyoruz. Bu konular açýldýðýnda da
deðerlerden en faz- Erdemli olmanýn uzun
la dem vuranlarýn yollarýnda, çocuklarýmýza
bunlara riayet etme- da baþkalarýnýn muhasediðini gözlemliyorum. Olmayan bir besini deðil kendi muhaþey kaybolur mu, sebemizi yaparak, kendidememek için ken- mizi geliþtirerek ilerlemedimi zor tutuyorum.
Bol keseden dinden nin daha doðru olduðunu
imandan bahseden, öðretirsek, canlý bir örnek
oruç tutmayanlara olarak yanlarýnda dururpis komünistler diyenleri sukunete sak karþýlýðýnda onlardan
çaðýrýp « parayla da beklediðimiz saygý ve
imanýn kimde oldu- sevgiyi görürüz sanýyoðu belli olmaz », sakal uzatýp haftada rum.
bir camiye gitmekle
mümin olunmaz diyesiniz geliyor. Hem hemþerim,
sen komþuluk haklarýna hiç saygý duymuyorsun. Kapýnýn önündeki araba park yerlerine hiç bir komþunu
yanaþtýrmadýðýn gibi, komþu esnaflarý her fýrsatta polise þikayet ediyorsun. Hak yiyorsun. Ne demiþler «
komþu komþunun külüne muhtaçtýr » diyesiniz geliyor, ama anlayana.
Bir kaç yýl önce yaptýðým bir araþtýrmada, Brüksel’de Türk toplumunun en çok polise baþvurma nedeni komþu kavgalarýydý. Hatta taa köyden beri süren
komþu geçimsizlikleri.
Yaþý ilerlemiþ bir þeker hastasý yakýným, doktorunun
ihtarlarýna raðmen oruç tutmakta direniyordu. Kendisi gösteriþ için iman etmeyen, inançlý bir insan. « Küçük yaþtan beri orucumu tutuyorum, tutamamak gücüme gidiyor » diyordu. Doktorunun « þeker komasý
riskine raðmen oruç tutarsanýz Allah da memnun olmaz, zira size verdiði vücuda iyi bakmýyorsunuz » dediðinde ise « aman doktor Allah’ýn benim orucuma ihtiyacý mý var. Zaten bir çok seyi Allah korkusundan
deðil kul korkusundan yapar olduk » demiþti.
Erdemli olmanýn uzun yollarýnda, çocuklarýmýza da
baþkalarýnýn muhasebesini deðil kendi muhasebemizi
yaparak, kendimizi geliþtirerek ilerlemenin daha doðru olduðunu öðretirsek, canlý bir örnek olarak yanlarýnda durursak karþýlýðýnda onlardan da beklediðimiz
saygý ve sevgiyi görürüz sanýyorum.
Sayfa 8xx.qxp
18.09.2008
09:09
Page 1
8
Eylül 2008
YAÞAM
BRÜKSEL’ÝN EMÝRDAÐ’I
Türk dostu Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt’ýn “Belçika’daki Türklerin baþkenti” olarak nitelendirdiði çoðunluðu
Afyon ili Emirdað ilçesinden gelenlerin oluþturduðu, yaklaþýk 40 bin Türk’ün oturduðu Schaerbeek Belediyesi ayný
zamanda Brüksel’in 2. büyük belediyesi. 13 Türk’ün Belediye Meclisi’nde yer aldýðý Sait Köse’nin Belediye Baþkan
Yardýmcýlýðýný yaptýðý maskotu eþek olan Belediye sýnýrlarý içinde Nasrettin Hoca ve eþeði de heykellerinden Belçikalýlarý
selamlýyor. Hatta semtin “Küçük Anadolu” adýnda bir derneði bile var.
Serpil Aygün
rüksel’in Türk mahallesi
olarak bilinen
Schaerbeek semti içinde yeralan Chaussee De
Haecht/Haachtsesteenweg
caddesi, “Haecht’e giden yol”
anlamýna geliyor.
Kilometrelerce uzunluðundaki
bu caddenin þehir merkezine
yakýn 3 km’lik bölümü üzerinde kasabýndan fýrýnýna, turizm
bürosundan
tercümanýna,
snack’ýndan pidecisine, restoranýna, kuyumcusundan marketine, kahvehanesinden derneðine ve Cami’ye kadar
Türkiye’de bir alýþveriþ sokaðýnda bulabileceðiniz her þey
fazlasýyla var.
görebilirsiniz. Son derece renkli olan
Chaussee de Haecht’te dernek yaþamý
da renkli. Milli Görüþ’ten Atatürkçü
Düþünce Derneði’ne, Emirdaðlýlar Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði’nden
(EYAD) Diyanet Vakfý’na farklý görüþlerde dernekler burada çalýþmalarýný
sürdürüyor. Biri Milli Görüþ (Hicret Camii) diðeri Diyanet Vakfý’na (Fatih Camii) baðlý olmak üzere iki de Camii’si
var sokaðýn.
B
Önce Ýstanbul Kahvehanesi Vardý
den kalkýp Türk mutfaðýný tatmak, yemek yemek için geldiði bir cadde olan
Chaussee de Haecht, malesef 90’lý yýllarda yaþanan hýrsýzlýk,saldýrganlýk gibi
olaylarýn etkisiyle Belçikalý müþterisini
korkutmuþ. Bugün az da olsa Belçikalýnýn gelmeye cesaret ettiði Türk caddesi olan Chaussee de Haecht, 90’lý yýllarýn sorunlarýný aþsa da otopark sorunu gibi nedenlerle de dýþa açýlmakta
zorlanýyor. Ekonomik sýkýntýlarýn da
vurduðu cadde ticari açýdan sakinlerini
memnun edemiyor.
Anadolu’da bir kasabanýn günlük yaþamýndaki tüm görüntülerin yaþandýðý
bu cadde Türklerin hem oturduðu hem
de iþyerlerinin bulunduðu bir mekan
Belçikalý’nýn Gözü Korktu
Bir dönem Belçikalýlarýn çevre iller-
Buluþma Noktasý
“Çankaya Pastanesi”
Chaussee De Haecht’ýn farklý yüzü, “Canlý müzikli Restoranlar”
Sanki Anadolu’daki Bir Kasaba
Cadde sakinlerinin anlattýðýna göre
Türklerin Belçika’ya geldiði 1960’lý yýllarda cadde üzerinde yoksul Belçikalýlar oturuyormuþ. O yýllarda Arnavut
Seydi isimli bir þahsýn açtýðý Ýstanbul
Kahvesi, Türklerin buraya adým atmasýný saðlamýþ. Vatanýný býrakýp, para kazanmak üzere Belçika’ya gelen Türklerin buluþma noktasý olmuþ, Ýstanbul
Kahvesi. Cadde üzerinden þehir içine
3 tram, 2 otobüs hattýnýn geçiyor oluþu,
iþçilerin þehir merkezine ve daha iç kýsýmlara kolay ulaþabilirliðini saðlýyor.
Ayrýca Nord (Kuzey) tren istasyonun
bölgenin yakýnýnda oluþu ve þehir dýþýna otobüslerin de geçtiði bu cadde, o
zamanki göçmen, iþçi Türkler için iyi
bir yerleþim bölgesi olmuþ. Mahallede
giderek yerleþen Türkler, bakkal, market, pideci, restoran gibi dükkanlarýný
açmaya baþlamýþlar.
deymiþ.1978 yýlýnda þu anda bulunduðu binayý satýnalýnmýþ ve Camii buraya
taþýnmýþ. Camii lokalinin bulunduðu
mekan eskiden bir manavmýþ. 32 yýldýr varolan Camii Brüksel’in göbeðinde
müslümanlarýn kubbeli Camii özlemini
az da olsa gideriyor.
Hafta sonlarý canlý müzik eþliðinde
eðlenilen ya da lüks düðünlerin yapýldýðý mekanlar olan Þahbaz, Bergama,
Ýzmir ve Kasým Restorantlarý ise Chaussee De Haecht’in bir baþka yüzünü
yansýtýyorlar. Yýlbaþý, bayram gibi özel
günlerde hem Belçika içinden hem de
çevre ülkelerden müþterileri aðýrlayan
bu restoranlarýn ilkleri Þahbaz ve Pala
Restoranlarý olmuþ.
Pide ve restoranlar eskiden birbirinden þimdikinden daha fazla ayrýlýrken,
sokaðýn ilk pidecileri Metin ve Ýnce pide olmuþ. Metin Pide önceleri Chausse de Haecht’in yan sokaklarýndan birinde hizmet verirken, daha sonra cadde üzerine taþýnmýþ. Cadde de o yýllarýn farklý örüntü sunan pidecisi ise Ýnce pide olmuþ. Önceleri klasik türk pidesi sunan bu pide salonlarý zamanla
Belçikalý’nýn da damak tadýna cevap
vermek üzere menüyü geniþleterek
sebzeli pide gibi deðiþik pide türlerinin
yaratýldýüý mekanlar da olmuþlar.
Küçük kubbesiyle Brükselin göbeðinde Fatih Camii
Türk sokaðý deyince pastanesinden
de bahsetmek gerek. Türkiye’de bir zamanlar liseli gençlerin buluþma yeri
olan pastaneler, pizza ve hamburgercilerin açýlmasý ile önemini kaybederken,
Brüksel’in Türk caddesi Chaussee de
Haecht üzerinde benzer bir pastane
yýllardýr hizmet veriyor. Tek farký buraya sadece gençler deðil her yaþtan kiþiler geliyor. Türk çayý, simit pohaça
yanýnda kuru pasta, yaþ pasta ve baklava çeþitlerinin de sunulduðu Çankaya
Pastanesi, Belçika’nýn bu tarzda hizmet
veren tek pastanesi.
Turkish Town
2003 yýlýnda Brüksel Bölge Hükümeti
Ulaþým Bakaný Pascal Smet, Chaussee
De Haecht’ý New York’taki China Town
gibi bir Turkish Town yapmak için çalýþmalar baþlatmýþ. Chaussee De Haecht’ý
Avrupa’da bilinenin dýþýnda sadece
döner ve þiþ kebap deðil leziz Anadolu
yemeklerinin sunulduðu, çevre düzenlemeleriyle Anadolu motiflerinin yer alacaðý bir çekim merkezi yapmayý hedeflemiþ. Kültürel olarak da caddeyi renklen-
aslýnda. Sokakta torununu gezdiren nineye de rastlarsýnýz, alýþveriþini yapmaya gelmiþ kadýna da. Camii’de namazýný kýlmaya gelen yaþlý genç insanlarý
görebildiðiniz gibi, hafta sonu akþam
restoranda eðlenmeye gelen kiþileri de
dirmeyi amaçlayan Bakan, Chaussee de
Haecht’ý Türk sinema, edebiyat günleri,
Vatandaþlarýn anlatýmýna göre Fatih
Camii, 1976 yýlýndan beri Chaussee de
Haecht üzerinde bulunuyor. Ancak eskiden þu anki yerinden biraz daha iler-
kitap fuarlarý, sergilerin yapýlacaðý bir
mekan haline getirmek istemiþ ancak
görünen o ki proje yarým kalmýþ.
Sayfa 10.qxp
18.09.2008
09:12
Page 1
Eylül 2008
GÜNDEM
10
Yeni Gelenlerin Konumu Araþtýrýlýyor
[email protected]
Birlikten
sanat doðacak!
infikir olarak gazetecilik alanýnda çalýþmalarýmýzý
sürdürmenin yanýnda kültür ve sanat alanlarýnda
da bir þeyler yapmak uzun süredir istediðimiz bir þeydi.
Avrupa’nýn baþkenti Brüksel’de Türk toplumunun kendisine ait bir tiyatrosunun olmamasý üzücü bir durumdu.
Hele hele çocuklara yönelik bir çalýþmanýn olmamasý büyük eksiklikti.
B
Belçika’nýn çeþitli kentlerinde tiyatro alanýnda yapýlan
çalýþmalar var. Anvers’te geçmiþte Sesimiz tiyatro grubu
vardý þu aralar onun içinden çýkan yeni bir oluþum Tiyatro Parantez çalýþmalarýný geçtiðimiz günlerde baþlatýrken,
yine Anvers’te geçmiþte varolan Anadolu Tiyatro grubu
baþarýlý çalýþmalarý ile hala
belleklerde. Liege Bölgesi’nde ise Cihan Çöl’ün çalýþÞimdi hep birlikte
malarý dikkat çekiyor. Amatör tiyatro konusunda Limdaha ilerilere gitburg bölgesi kendine özgü
menin zamaný. En- bir zenginlik taþýyor. Sosyal
içerikli çalýþmalara imza atan
tellektüel ukalalýðý
Limburglu amatör tiyatro
ile toplumu ve yagruplarý, Kardeþlik Tiyatrosu,
Gençlik Tiyatrosu ve Turkish
pýlanlarý anlamaSpot Light yüzlerce kiþiyi sahdan eleþtirmekten
nelere taþýyabiliyorlar. Çýkarýkaçýnarak, birbirilan oyunlarýn sanatsal kalitesi
tartýþýlsa bile bu insanlarýn
mize yatýrým yapyaptýklarý çok deðerli bir þey
manýn zamaný.
var: “ tiyatroyu seviyorlar, bu
alanda bir þeyler yapmak istiyorlar ve bildikleri gördükleri
kadarýyla da sosyal içerikli tiyatro yapýyorlar. Dedeleri,
genç kýzlarý tiyatro sahnesine çýkarýyor, anne babalarý izleyici olarak tiyatroya taþýyorlar.” Gençlik Tiyatrosu’ndan
Veli Arslan’ýn anlatýmýyla ilk zamanlar aileler “kýzýmýzý artist mi yapacaksýn” diyerek çocuklarýný tiyatro oynamaya
göndermezken, þimdi kýzlarýný sahnede izlemeye geliyorlar. Bunlar bu insanlarýn baþarýsý. Onlar ilk ve zorlu adýmý atarak, aileleri tiyatro ile buluþturdular, uyuþturucu
kullanýmý gibi sosyal yaralarý tiyatro aracýlýðý ile konuþulabilir hale getirdiler. Þimdi hep birlikte daha ilerilere gitmenin zamaný. Entellektüel ukalalýðý ile toplumu ve yapýlanlarý anlamadan eleþtirmekten kaçýnarak, birbirimize
yatýrým yapmanýn zamaný.
Ekim ayýnda provalarýna baþlayacaðýmýz çocuk oyunu
“Saint Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen kýz “ ile Binfikir Tiyatro Okulu’nun ilk çalýþmasýnda bu birliktelik anlayýþý ile davrandýk ve Tanar Çatalpýnar, Sibel ve Mesut
Arslan gibi sanatçýlarýmýzla yaratýcý bir ürün çýkarmaya
çalýþýyoruz. Binfikir olarak yaklaþýmýmýz hep “tek baþýna
iyisin, birlikte en iyiyiz” oldu. Bu aslýnda bizim “birlikten
kuvvet doðar” atasözümüzün farklý bir ifadesi. Bu defa
“birlikten sanat doðmasý” umuduyla…
Eþit Haklar ve Irkçýlýkla
Mücadele Merkezi
Belçika’ya yeni gelenlerin
bu ülke’de yaþadýklarýný
baþlattýðý geniþ çaplý bir
araþtýrma ile tespit edecek. Araþtýrmada yeni
gelenlerin iþ bulma ve
topluma uyum saðlama
gibi konumlarý da mercek
altýna yatýrýlýyor.
Eþit Haklar ve Irkçýlýkla Mücadele Merkezi’nin amacýnýn
“daha iyi bir göç politikasý uygulamasý için hükümete yardýmcý olmak” olduðu açýklandý. Daha önce 2000 yýlýnda çýkan afla oturum verilen kaçaklarýn konumu konusunda benzeri bir araþtýrma yapýlmýþ ve
bu araþtýrmada oturum hakký
alanlarýn Belçika ekonomisine
yük olmadýðý aksine önemli
katkýlar yaptýðý ortaya çýkmýþtý.
Jozef De Witte “Ülkede yaþlanmanýn devam ettiðini ve
göçün bu durumda kaçýnýlmaz
hale geldiðini” belirterek “Göç
durdurulamaz” dedi. 2000 yýlýndaki genel aftan sonra ülkeye binlerce yeni yabancýnýn
geldiðini söyleyen De Witte
araþtýrmanýn amacýný “ihtiyaç
duyulan hangi meslek gruplarýnda yeni gelenlere çalýþma
izni verileceðini belirlemede
hükümete yardýmcý olmak”
þeklinde özetledi. “Talep fazla
ama o kadat çok iþ olanaðý
yok. Kimin ülkeye girebileceði
belirlenecek” þeklinde konuþan De Witte “yaþlanma ve
ekonominin gereksinimi olan
iþgücü için dýþarýdan insanlara
ihtiyaç var. Diðer Avrupa ülkeleri bunu yapýyor. Eðer elimizi
çabuk tutmazsak bizim istemediðimiz tür göçmenler gelecek
ülkeye” dedi.
Belçika’da 1974 yýlýndan itibaren göç durdurulmuþ durumda. Ancak özellikle inþaat,
yiyecek içecek konaklama, temizlik ve bakým alanlarýnda
eleman bulmakta zorlanýlýyor.
Araþtýrmanýn özellikle ekonomi göçünü belirleyeceði düþünülüyor. Yeni gelenlerin yönlendirilmesi ve eðitimlerine yatýrým yapýlmasý Belçika’da baþarýlý olmalarýnda belirleyici
oluyor.
Refah Sektöründe Çeþitlilik Yok
Refah sektöründe yabancý kökenlilerin oranýnýn yüzde 1’in altýnda kaldýðý açýklandý
Sektörde çeþitlilik politikalarý uygulanmasýna
karþýn sonuç alýnamadýðý belirtildi. Yabancý
kökenlilerin çoðunun çocuk bakýmý alanýnda
çalýþtýðý, bu alanda bile oranýn yüzde 5’in
altýnda kaldýðý ifade edildi. Þehirlerdeki kreþlerde yabancý kökenli çocuklarýn oraný bunun
çok üzerinde. Sektör önde gelenleri refah sektöründe yabancý kökenlilerin azlýðýna diploma
konusunda koþullarýn abartýlý olmasýný ve
adaylarýn dil düzeyinin yetersizliðini gerekçe
olarak gösterdiler.
Diðer taraftan sektördeki engelli oranýnýn
yüzde 0.5’in altýnda olduðu ve sektörde kadýnlarýn aðýrlýðýnýn hissedildiði bildirildi.
GÖÇMENLERÝN YARISI ÇALIÞIYOR
ÝÞSÝZ YABANCININ ÝÞÝ ZOR!
Ekonomik Ýþbirliði ve Kalkýnma Örgütü
OECD’nin yayýnladýðý bir raporda Belçika’daki
göçmenlerinsadece yarýsýnýn bir iþi olduðu ortaya çýktý. OECD’ye göre neredeyse hiçbir yerde
göçmenler Belçika’daki iþ pazarýnda olduðu kadar kötü durumda deðil. Sadece Polonya2da
göçmenlerin konumu biraz daha kötü.
Belçika’da çalýþan göçmenlerin çoðu yüksek
eðitim almýþ ve yönetim ile ilgili alanlarda çalýþýyor.
Yabancý kökenli iþsizlerin yüzde 55’inin 1 yýldan fazla iþsiz kalmalarýna karþýn hala iþ bulamadýklarý açýklandý. Yabancý kökenli kadýnlarda bu oran daha da fazla.
Yabancý kökenlilerin iþ bulmada zorlanmasýnýn nedeni olarak yanlýþ alanda eðitim almalarý gösteriliyor.Ýþ pazarýndaki talep artýþý ve uygulanan bazý politikalarla yine de yabancý kökenlilerin önceki yýllara göre daha çabuk iþ
bulduklarý bildirildi.
SOSYAL YOLSUZLUÐUN BEDELÝ: 3 MÝLYAR EURO
Flaman Liberalleri Open Vld milletvekili Rik Daems Het Nieuwsblad gazetesinin Pazar günü baskýsýna yaptýðý açýklamada Belçika’nýn haketmeyenlere 3 milyar euro iþsizlik parasý ödediðini söyledi.
Daems’a göre örneðin geçen yýl yaklaþýk 61000 iþsizlik ödeneði ve geçici iþten ayrýlma parasý ve
14000 engelli ödeneði “uygunsuz” bir þekilde ödendi. Hastalýk sigortasý ödemelerinin ise sadece
yüzde 1’i tamamen kurallara uygun.
Mali Yolsuzluk Meclis Araþtýrma Komisyonu üyesi olan Rik Daems , komisyonun iþsizlik ödemeleri, emeklilik, çocuk parasý, geçici izin, engelli ödemesi ve hastalýk sigortasý alanlarýnda yapýlan sosyal yolsuzluðu da incelemesini ve mücadele etmesini istedi.
Sayfa 11.qxp
18.09.2008
09:14
Page 1
Eylül 2008
GÜNDEM
11
Emlak Fiyatlarý Arttý
Ekomomik büyümenin yavaþlamasý ve bir yýldan fazladýr hissedilen kredi krizine raðmen
Belçika’daki emlek fiyatlarý arttý. Ekonomi
bakanlýðý verilerine göre emlak fiyatlarý bir
önceki yýlýn ayný döneminden daha fazla arttý.
Ýnþaat sektörü ve emlak uzmanlarý emlak fiyatlarýnda düþme beklerken emlaktaki genel fiyat
artýsý süpriz olarak deðerlendirildi.
Haziran sonunda normal bir ev geçen yýlýn ilk
altý ayýna oranla yüzde 8,1 fiyat artýþý gösterdi
ve ortalama 169972 euro deðerine ulaþtý.
Villalar ise yüzde 5,2 artýþla ortalama 313860
euro rakamýný yakaladý.
[email protected]
Monolog
Eylül gecesi. Bir yerde, bir evde. Sessizliði
radyo sustururken. (meraklýlaýrý için: çalan
müzik cazdý)
Apartmanlarda fiyat artýsý yüzde 5,5 , arsalar
ise yüzde 9,7 pahalandý
Evdeki Hesap Pazara
Uymadý
2009 yýlý bütçesini yapmakla uðraþan Belçika
Hükümetine kötü haber. Leterme Hükümeti
2008 yýlý bütçesi vergi gelirlerini yanlýþ tahmin
etti. Maliye Bakanlýðý Araþtýrma Merkezine göre
vergi gelirleri bütçeye konandan yaklaþýk 1,1
milyar Euro daha az olacak. Özellikle KDV
vergisinden elde edilen vergi gelirleri kötü gidiyor. Hükümet yýl sonuna kadar aradaki açýðý
kapatmayý amaçlýyor ancak uzmanlar bu hedefi
“mission imposible” (imkansýz görev) olarak
nitelendirdiler.
Durgunluk Kaygýsý
Merkez Bankasý ve Ulusal Hesaplar Dairesi,
Belçika ekonomisnin 2008 yýlýnýn ikinci çeyreðinde sadece yüzde 0,2 büyüdðünü açýkladý.
Hizmet sektörü yüzde 0,4 büyürken sanayi ve
özellikle de inþaat sektöründe küçülme kaydedildi. Yüzde 0,2’lik 3 aylýk büyüme 2005 yýlýndan bu yana kaydedilen en düþük oran.
Diðer taraftan ayný çeyrekte Euro Bölgesi’nde
yüzde 0,2’lik ekonomik küçülme yaþandý.
Bit Pazarýna Nur Yaðýyor
Gazet van Antwerpen ve het Belang van
Limburg gazeteleri kullanýlmýþ elbiselere talebin arttýðýný yazdý. Bazý
eskici dükkanlarý satýþlarýnýn
yüzde 50 arttýðýný belirtirken,
kullanýlmýþ giysilere ilginin artma
nedeni olarak hayat pahalýlýðý gösterildi.
TELEFONA ZAM
Belgacom 1 Ekim’den itibaren telefon görüþmesi fiyatlarýný arttýrýyor. Telefon görüþmeleri yüzde 2-4 arasýnda zamlanýyor. Belçika içindeki sabit hatta yapýlan klasik ulusal görüþmeler faturaya yüzde 2,56 daha fazla yansýyacak. Sabit
Belgacom hatlarýna "happy time" seçeneði ile
yapýlan görüþmelerin fiyatý ise yüzde 3,23 artýyor. Telefon kiralama ve comfort hizmetlerinin
bedeli ise yüzde 4 arttýrýlacak.
ADSL baðlantýsý ve sabit telefondan cep telefonlarýna yapýlan görüþmelere ise zam yapýlmadý.
Sigara, alýrmýsýnýz? Biliyorum, kötü alýþkanlýk. Ýþte,
naparsýn. Ha ha.
-Nasýl mýyým?
-Ne yalan, kýr evim melankoliden taþýyor. Hüzün
de olabilir. Bu iki duygu arasýndaki farký ayýrt edemiyenlerdenim. Galiba.
Adým Ozan benim, pekala. Ama hayýr, duygusal
deðilim. Ýspaat: niyetim kötü. Bu ýssýz cuma gecesinde zihnimde yatanlarý ilk sonbahar kokulu nefesi üfleyen yel gibi savurucam. Sabrým taþtý, býktým hepsinden. Sanki baþka sýðýnýcak park, hovarda, gecekondu, köprüaltý veya ülke yokmuþ gibi kafatasýma
yerleþtiler. Ýþkal ettiler. Çocukluðumda köyümüze
gelen çingeneleri bille arattýrýyor bunlar.
Yo, bak þimdi hakkýmý yiyorsun. Bilirsin, aslýnda
mütevazi adamýmdýr, sabýrlý da. Ama yeter artýk birader, o kadar süre konuk ettimiþim ki onlarý, misafir
kim, ziyaretçi kim belli deðil. Hapur hupur yiyorlar,
kitaplarýmý daðýtýyorlar, pardüsüm haftalardýr baþkasýnýn vücudu kokuyor, baðýrarak konuþuyorlar, sonra horul horul uyuyorlar. Gerçekten, fazla oldu artýk.
Baksana abi, isimlerini bile kafadan öðrendim: Savaþ,
, Coþkun..
-Tanrý gönderir. Misafirperver ol!
Özellikle kullanýlmýþ bebek
ve hamile elbiselerine yoðun
ilgi olduðu belirtiliyor. Internet üzerinden kullanýlmýþ elbise ve eþya satan
websiteleri de cirolarýnýn
arttýðýný söylediler.
KUMAR BAÐIMLILIÐINDA
ARTIÞ
Alkol ve Uyuþturucu Poblemleri Merkezi son 10
yýlda kumar baðýmlýlarýnýn 2 kat arttýðýný açýkladý.
Artýþa neden olarak internet ve televizyonlardaki
telefonla katýlýnýlan oyunlar gösteriliyor. Kumar
baðýmlýlýðýn çoðunlukla ve uzun bir süre gizlendiði bildiriliyor. Belçika’da nüfusun yüzde 1’inin
(100 bin kiþi) kumar sorunu olduðu belirtildi.
Limburg Bölgesi’nde kumarla mücadele için belediyeler bir eylem planý hazýrladý. Bir taraftan denetimler sýklaþtýrýlýrken diðer taraftan afiþ kampanyasý ile de konuya duyarlýlýk arttýrýlacak. Kumara daha serbest bakan belediyelerde baðýmlýlýðýn daha fazla olduðunu ifade eden uzmanlar,
önleyici tedbirler alýnmasýný istediler. Beringen’de kumar eðilimlerini takip etmek ve kumar
baðýmlýlýðýný önleyici tedbirler önermek amacýyla
bir komisyon oluþturuldu.
Hayhay, haklýsýn. Lakin, her þey iyi güzel ama, el
ayak çekilince geride býraktýklarý bulaþýk, döküntü,
kir, dolup taþan kül tablalarý... Baþ aðrýmý da üstüne
kar koy. Harbi söylüyorum, tekdir takdir anlamýyor
bunlar. Ýnsan bu kadar yüzsüz olmaz ki! Bonkörlük
bir yana, her þey karþýlýklý. Devir devrim devri. Výzýr
výzýr akýyor zaman, bak sana yakýnda Marsta mangal
yapacak herifler. Ayný yerde, ayný ortamda, ayný kiþilerle kalmak, geri gitmekmiþ. Bu yüzden -tabiri caizse- acilen defedicem hepsini, her þeyi. Yeni, yepyeni dostlar edinmeye, tertemiz mekanlarda gezmeye, masum vakalar yaþamaya karar verdim. Senin anlayacaðýn, göçüyorum buralardan. Yeniden doðar
gibi, ne hoþ.
-Ýsimleri?
Aslýnda sýr tutmak isterim. Aðýzdan çýkan her bir
sözcük ölmeye mahkum bilirsin. Biz ise can arýyoruz. Neyse, biz bizeyiz, sakýncasi yok sanýrým. Tek
güvenimi sarsmayan bi sen varsýn.
Kimselere söyleme ama, yeni dostum, Barýþ. Yasamak istediðim yer Ufuk. Heyecanla beklediðim vaka
sonsuz aþk.
Sen mi?
Nasýl.. Ya sen.. sensin iþte. Bittebiyes aynam. O kadar alýngan olma moruk, sen ebedi dostumsun.
Sayfa 12XX.qxp
18.09.2008
09:18
Page 1
12
Eylül 2008
SÖYLEÞTÝK
“SADECE KAÐIT DEÐÝL,
GELECEK VERMEK ÝSTÝYORUM”
Dýþ dünyaya “bir yolunu bulup Belçika’ya gelin, 2-3 yýl kalýn, çocuklarýnýz okula gider ve nasýl olsa bir
þekilde oturum alýrsýnýz” gibi yanlýþ bir sinyal vermemeliyiz.
22 Kasým 1967 tarihinde Ninove’da doðdu. Leuven
Katolik Üniversitesi (KUL) Ekonomi Bölümü’nü bitirdi.
Open VLD’den 2003-2007 döneminde Federal
Milletvekilliði yapan Turtelboom 10 Haziran 2008
Federal seçimlerinde Open VLD Anvers Senato listesin de 4. sýrada yer almasýna karþýn seçilemedi. Yeni açý lan Göç ve Sýðýnma Politikasý Bakanlýðý’na getirilen
namý diðer “Sert teyze”, “kalpsiz”, “demir lady”
Annemie Turtelboom ile baþta yýlan hikayesine dönen
göç ve sýðýnma genelgesi olmak üzere merak edilen
konularý görüþtük
Erdinç Utku
G
öç ve sýðýnma konusundaki genelgeniz hala merakla bekleniyor. Ne zaman yayýnlayacaksýnýz genelgeyi? 2009 Haziran’ýnda yapýlacak seçimlerden önce genelgenin yayýnlanma
þansý var mý?
(Soruya gülüyor) Göç politikasýný ele
almadan sadece sýðýnma politikasý üzerine konuþmak mantýklý deðil. Bu 8-9
Eylül’de Paris’te yapýlan AB Göç ve Sýðýnma Bakanlarý toplantýsýnda da ön
plana çýktý. Bu nedenle koalisyonda
bulunan 5 parti göç ve sýðýnma politikalarý konusunu bir paket olarak ele almaya karar verdi. Bu paketle konuyla
ilgili sorunlarý nasýl çözeceðimiz ve kötüye kullanmalarla nasýl mücadele edeceðimiz belirleniyor. Örneðin öðrenci
vizeleri konusunda kötüye kullanma
dikkat çekecek boyuttaydý. 3 yýl önce
yýlda 4200 civarýnda öðrenci vizesi verilirken elçiliklerimizi ve yabancýlar dairesini uyardýk ve bir kýsým vize baþvurusunun sahte belgelere dayandýðý ortaya çýktý. 3 yýl içerisinde öðrenci vizesi
baþvurusu 2700 civarlarýna indi. Öðrenci vizesine karþý deðiliz, ama bunun kötüye kullanýlmasýna engel oluyoruz.
Biz hükümetin hazýrladýðý pakette
önümüzdeki 5-10 yýl için izlenecek göç
politikasýný da belirliyoruz. Ülkemiz
Belçika’ya ön kapýdan nasýl ve hangi
durumlarda girilebileceðini belirlerken,
arka kapýlarý da kapatmak kötüye kullanmalara engel olmak istiyoruz. Benim
bu konudaki tercihim belli; ülkesinde
siyasi kovuþturmaya maruz kalanlara sýðýnma olanaðý vermek, aile birleþimi
(yurtdýþýnda birine aþýk olan Belçikalý
onunla evlenmek ya da birlikte oturmak isterse), öðrenci vizesi ve ekonomi
göçüne olanak saðlanmalý. Böylece
yurtdýþýndakilere “tabii ki ülkemize gelebilirsiniz ama doðru kapýyý seçmelisiniz” demeliyiz. Þu andaki problem iltica baþvurusu yapanlarýn çoðunun zaten
ülkede çalýþýyor olmasý. Bu durumda
yapmalarý gereken doðru kapýyý seçmeleri; sýðýnma kapýsýndan deðil, ekonomi
göçü kapýsýndan Belçika’ya girmeleri.
Ben Belçika’ya göçün organize edilmesine karþý deðilim. Tamam, sýnýrlarýn tamamen açýlmasýna karþýyým ama organize edilmiþ göçü savunuyorum.
Söyledikleriniz gelecekle ilgili. Ancak
þu anda Belçika’da kaðýtsýz(oturumsuz)
yaþayan binlerce insan var. Bunlar da
hayatýn gerçeði. Þu anda Belçika’da bulunanlarla ilgili olarak da birþeyler yapýlmalý. Zaten hükümet anlaþmasýnda
da bu konuyla ilgili bir bölüm var.
“Çevreyle uyum-entegrasyon”-“insancýl
nedenler” çerçevesinde bir düzenlemeden bahsediliyor. Siz bu konulardan sorumlu bakan olarak Belçika’da kaðýtsýz
olarak yaþayan insanlar konusunda ne
düþünüyorsunuz? Açlýk grevleri yapýlýyor, siz kesinlikle diyaloða yanaþmýyorsunuz. Diðer taraftan insanlar Belçika’da yaþýyorlar, okullarda çocuklarý
var. Bir þeyler yapmak gerek!
Probleme baþtan bakmak gerek. Halen Belçika’da kaçak olarak yaþayanlarýn bir kýsmý daha önce hiçbir þekilde
sýðýnma baþvurusunda bulunmamýþ. Ülkeye baþka bir amaçla girmiþ ve bir da-
ha da geri çýkmamýþ. Bu ayný benim
evime istemim dýþýnda girip koltuða
oturmana ve evde 2-3 yýl yaþamana
benziyor. Böyle bir durum olacaðýný
bilsem hiçbir þekilde eve girmene izin
vermezdim. Geçmiþte olanlara bakmalýyýz ama benim için en önemlisi dýþ
dünyaya yanlýþ sinyal vermemek. “Bir
yolunu bulup Belçika’ya gelin, 2-3 yýl
kalýn, çocuklarýnýz okula gider ve nasýl
olsa bir þekilde oturum alýrsýnýz” gibi
bir yanlýþ sinyal vermemeliyiz. Ben hükümet anlaþmasýnýn uygulanmasý konusundaki genelgeyi Nisan ayýnda çok net
kriterlere dayandýrarak, puanlama sistemini esas alarak ayrýntýlý bir þekilde hazýrladým. Ýnsanlara sadece kaðýt vermek istemiyorum, onlara bir gelecek
vermek istiyorum. Çok çabucak kaðýt (oturum) verebiliriz
ama dil bilmeyen, iþ bulma
þansý olmayan
birine oturum
vermenin bir
faydasý yok. Ýþ
pazarýnda ayrýmcýlýk var. Bunu siz daha iyi biliyorsunuz. 2.3. kuþak bile sorunlar yaþýyor.
Belçika toplumsal yaþamýna yeterince
katýlamýyorlar, dýþýnda kalýyorlar. Ýþsizlik ödeneði, sosyal yardým alma konularýnda göze batýyorlar. Ýþ bulamýyorlar,
çocuklarý okullarda baþarýlý olamýyor.
Ayný hatalarý tekrarlamamak istiyorum.
Bu durumlara düþülmemesi için kriterlerin sýký olmasýndan yanayým. Sadece
fýrsatlarý deðerlendirebilme þansý olan
insanlara þans vermeliyiz.
TÜRKÝYE’NÝN ÝKNA EDÝLMESÝ GEREK
Geçtiðimiz günlerde aile birleþimi ku-
rallarýný gözden geçirmek istediðinizi
açýkladýnýz. Halen Fas, Türkiye ve Cezayir gibi bazý ülkelerle 1960’lý ve 70’li
yýllarda yapýlan ikili anlaþmalar nedeniyle bu ülke yurttaþlarýna daha esnek
bir uygulama yapýlýyor. Siz ise aile birleþimi ile Belçika’ya geleceklerden gelir
garantisi ve uyum önkoþullarý aranmasýný istiyorsunuz. Türkiye’nin de arasýnda bulunduðu ülkelerle yapýlan düzenlemeye son vermek isteðinizi Dýþiþleri
Bakaný De Gucht’e bir mektupla bildirdiniz? Niçin böyle bir istemde bulundunuz?
Avrupa çapýndaki düzenlemeler aile
birleþimiz konusunda gelir düzeyi sýnýrý
getirilmesini öngörüyor. Biz de bu gelir
koþulunu Belçika’da uygulayacaðýz.
Ancak Türkiye, Fas ve Eski Yugoslavya
gibi ülkelerle zamanýnda ikili anlaþmalar yapýlmýþ ve bu anlaþmalar da bize
engel oluyor. Belçika’da çýkardýðýz yasalarý bu ülke vatandaþlarýna uygulayamýyoruz. Yasa yapýyorsun ama bazý ülkelere uygulayamýyorsun. Bu çok acayip bir durum. Ben de bu durumu aþabilmenin yollarýný aradým ve meslektaþým Bakan De Gucht’e bu anlaþmalarý
gözden geçirmenin mümkün olup olmadýðýný sordum. Göreceðiz, diplomasi!
Peki De Gucht’en yanýt geldi mi?
Tabii.. Ýkili anlaþmalarýn belirli süre
önceden bildirilmek koþuluyla fesh edilebileceðini bildirdi. Bunun diplomasi
içerisinde halledilmesi gerek.
Yani bu durumda Türkiye’nin de kabul etmesi ya da ikna edilmesi gerek!
Evet, karþýlýklý diplomatik taktiklerle
çözülebilecek bir konu.
GÖNÜLLÜ GERÝ DÖNÜÞ EN ÝNSANCIL YAKLAÞIM
Ýsveç’te “gönüllü geri dönüþ” programý uygulanýyor. Sýðýnma baþvurusu yapanlardan kabul edilme þansý olmayanlara bu durum açýkca anlatýlýyor ve gel-
Sayfa 13XX.qxp
18.09.2008
09:22
Page 1
13
Eylül 2008
diði ülkede iþ kurmasý için katkýda bulunuluyor. Örneðin ülkesinde fýrýn açmasýna yardým gibi. Üstelik Avrupa ülkeleri için bu daha ucuza maloluyormuþ! Belçika bu konuya niçin olumlu
bakmýyor?
Gönüllü geri dönüþ çok insancýl bir
yaklaþým. Biz sadece kapalý merkezlerde tutulan, zaten sýnýrdýþý edilmesine karar verilmiþ olan kiþilere geridönüþ
programý uyguluyoruz ve bu konuda
Avrupa ortalamasýnýn üzerindeyiz. Uluslararasý Ýþ Göcü Kuruluþu ILM ile birlikte çalýþýyoruz. Ancak kapalý merkezler
dýþýndakiler konusunda sorumlu ben
deðilim. Sorunuzu Entegrasyon Bakaný
Marie Arena’ya(PS) yöneltmelisiniz.
Sizden bazen iyi haber de alabiliyoruz. Ekim baþýndan itibaren kaçaklardan
sýnýr dýþý edilmesine karar verilen çocuklu aileler artýk kapalý merkezlere kapatýlmayacak. Belçika bu konuda defalarca uyarýlmýþtý. Sizin de 2 çocuðunuz
var. Bu kararý almanýzda bu etkili oldu
mu? Niçin bu kadar beklediniz? Halbuki
hükümet anlaþmasýnda da vardý?
Ben 20 Mart’ta Bakan oldum. Çocuklarý kapalý merkezlerden çýkarmak benim önceliklerim arasýndaydý ama tabii
ki yer bulmak ve gerekli altyapýyý saðlamak lazýmdý. Koçlarý bulmak ve eðitmek gerekiyordu. Bu konuda psikologlarýn görüþlerini dikkate aldým, “çocuklarýn çocukluklarýný yaþayabilecekleri
ortamlarda kalmasý gerekiyor” diyorlar.
En iyisi yasadýþý olarak kaldýklarý Belçika’dan kendi ülkelerine dönmeleri ve
orada kendi ortamlarýnda yaþamalarý tabii ki.
Sert teyze, kalpsiz, demir lady gibi sýfatlar taktýlar size. Karar almanýzda iki
çocuk annesi olmanýz rol oynadý mý?
Sert teyzeye benziyor muyum!
Bakan olunca sýðýnma politikasý ko-
nusunda “zehirli hediye” diye yazýldý.
Öyle mi?
Kesinlikle hayýr. Aksine çok seviyorum.
Niçin?
Ýnsanlar sürekli göçüyor. Bu günümüzün gerçeði. Geleceðin de gerçeði. Bu
nedenle bakanlýðýmýz ayný zamanda geleceðin de bakanlýðý. Toplumsal yaþamýmýzýn geleceðine nasýl bir yön verileceðine katký yapýyoruz.
Bir de “kýsa insanca prosedür” istiyorsunuz.
En insanca sýðýnma prosedürü insan-
lara kalýp kalamayacaklarý konusunda
kýsa sürede yanýt vermek. Kriterlerin de
önceden ve net bir þekilde belirlenmesi
gerek. Tartýþma politika dýþýnda tutulmalý ve içerik objektif bir þekilde tartýþýlmalý. Þu anda çok fazla duygusal ve
ideolojik... depolitize edilmeli.
BU ÜLKE’DE DEADLÝNELARIN BÝR
ANLAMI OLMADIÐINI ÖÐRENDÝK
Ýþgalci ve açlýk
grevindeki kaðýtsýzlar genelge yayýnlamanýz için size süre
verdiler. Bir tür ültimaton bu. Ana hatlarý belirli sürede
açýklamazsanýz ülke düzeyinde eylemler yapýlacak.
Ancak siz hiçbir þekilde diyaloða yanaþmýyorsunuz. Bunun belirli bir nedeni var mý?
Ültimaton bir þey ifade etmiyor. Geçtiðimiz yýllarda bu ülkede deadlinelarýn
bir anlamý olmadýðýný öðrendik. Devlet
Reformlarý konusunda kaç deadline vardý, hiçbirine uyulamadý! Bazý partiler
Devlet Reformlarý konusunda deadline
istemiyor. Ben de göç ve sýðýnma konusunda dealine’a karþýyým. Niçin? Deadlinelar sorunun çözümüne katkýda bulunmuyor. Tartýþma, içerik ve konunun
temelleri üzerine yapýlmalý. Deadline gibi þekilsel unsurlarýn bir önemi yok. 10
Ekim’e kadar iyi bir sonuç elde edebilirsek 10 Ekim, yok 10 Kasým’a kadar sonuç alabilirsek 10 Kasým’a kadar tartýþma devam etmeli. Tarih anlaþmadan daha az önemli.
Vinç iþgalcileri ve açlýk grevi yapanlar
çok umutsuz olanlar. Baþvuru yapsalar
hiç þansý olmayan insanlar bunlar. Çoðu
geçmiþte suç iþlemiþ, adli sicili temiz olmayan kiþiler bunlar. Adli sicili bozuk
olanlara hiçbir þekilde oturum veremeyiz. Yasa bu konuda gayet açýk. Eylem
yapacaklarýna iþ arasýnlar kendilerini yetiþtirsinler böylece oturum þanslarýný arttýrýrlar.
Sicilleri temiz olmasa bile mi?
Çetrefilli bir durum!
Ekonomi göçü, yeteneðiniz varsa kalifiye elemansanýz gelin demek, diðerlerine kapýyý kapatmak!
Ekonomi göçü halen diðer ülkelerde
yaþayanlar için önemli. Ancak Belçika’da kaçak olarak kalanlardan ihtiyaç
duyulan mesleklerde kalifiye olanlar da
bu olanaktan yararlanabilecek. Ýþ en iyi
garanti. Eðer iþiniz varsa topluma uyumunuz da kolaylaþýyor.
Danýþtay 2010 yýlýna kadar eski sýðýnma dosyalarý ele alarak temizleyecek.
Bunda yabancýlar yasasýnýn basitleþtirilmesi de etkili oldu galiba? Bekleyen
dosyalarýn eritileceðine inanýyor musunuz?
Danýþtay baðýmsýz bir kurum. Çalýþmalarý konusunda bir þey söyleyemem
ama yeni sýðýnma yasasý ile Danýþtaya
baþvuranlarýn sayýsý azaldý.
Sayfa 14XX.qxp
18.09.2008
09:24
Page 1
Eylül 2008
ARTfikir
14
Önce Kendi Türkülerini
Öðrenmelisin
cuneyttamogullarý@binfikir.be
Binfikir Mahallesi
erhangi bir yanlýþ anlaþýlma olmasýn! Bahsedeceðim, Türkiye’de gördüðünüz basýn siteleri gibi bir yerleþim deðil. Bizim mahalle köþe yazarlarýný
köþe yapan taþýnmazlardan ibaret ucuz bir oluþum deðil. Ulusal gazetelerin konut meraký bizim Binfikir yazarlarýnda yok. Olacaðýný da sanmýyorum, zira yapacak
bir dolu iþimiz var. Neyse gazetede köþeyi kaptýk diye
hemen þarjörü boþaltmayayým. Biz mahallemize dönelim...
Binfikir Mahallesi ile tanýþmam bir arkadaþým sayesinde olmuþtu. Daha ilk görüþte
Mahallenin beni et- etkilenmiþtim; mahalle
bataklýk bir alana kurulkileyen ilk unsuru eð- muþtu, bu yönüyle çolenceli ve gülümseten cukluðumun geçtiði Atayüzü olmuþtu; Muhtar türk Orman Çiftliði’ne
benziyordu. Orman aramizahçý olunca Ýhti- zisini yakýp konut dikyar Heyeti de bundan mek kolay iþtir ama bir
nasibini alýyor. Ma- bataklýðý ormana çevirmek sabýr ve emek isdem bu kadar etki- ter. Bugün bahsi geçen
lenmiþtim bu mahlle- bataklýk onbin aðaçlýk
dev bir koru alanýyla
ye taþýnmalýydým.
Belçika’da
yaþayan
Türklere oksijen veriyor.
Mahallenin beni etkileyen ilk unsuru eðlenceli
ve gülümseten yüzü olmuþtu; Muhtar mizahçý olunca Ýhtiyar Heyeti de bundan nasibini alýyor. Madem bu kadar etkilenmiþtim bu
mahlleye taþýnmalýydým. Baktým kiralar uygun, hemen
taþýndým (serbest kürsü). Kiracýlýk kötü gibi algýlansa
da avantajlarý yabana atýlacak gibi deðil. Bir kere daha
rahatsýnýz, duvarlara çaktýðýnýz çivileri saymanýza gerek
yok, nasýl olsa ev sahipleri arkanýzdan sýva yapar. Eskilerin dediði gibi hariçten gazel okuma mevzusu.
Açýkça vurgulamak gerekirse ben diðer kiracýlardan biraz farklýydým; önce aðaçlarýn bakýmýnda daha sonra
ise Kültür Merkezi’nin inþaatýnda çalýþtým ve çalýþmaya
devam ediyorum. Benim bu çalýþma ve ilgim, Muhtar
ve Ýhtiyar Heyeti’nin gözünden kaçmamýþ olacak ki
bana bir konut hediye ettiler. Hepsine, hediye ettikleri konutumdan yazdýðým bu ilk yazýmda teþekkür ederim. Demek istediðim, artýk Binfikir Gazetesi’nde bir
köþem var. Hem de Artfikir Mahallesi’nde. Binfikir’de
köþe yazmak zor iþtir. Öyle kafanýza göre ahkam kesemezsiniz, okuyucu adamýn havasýný indiriverir. Kiþisel
kavgalarýnýzý köþenize taþýyamazsýnýz, kelimeleri mermi yapýp yaðdýrmak yok öyle. Üslubunuza dikkat edeceksiniz, þahýslarý toplumun önüne atýp izlemek her
þeyden önce Anadolu örfüne yakýþmaz. Haydar
Abi’nin tabiriyle delikanlýlýða yakýþmaz. Neyse ki, neyi
nasýl yapacaðýmýn farkýndayým. Sýkýþtýðýmda danýþacaðým bir sürü dostum var bu mahallede.
H
Niyetim, yeni konutumda Belçika’ya ve hayata
dair konulara eðlenceli bir bakýþ atmak. Gelirseniz
bir çay içer, biraz eðleniriz.
Cüneyt Tamoðullarý
ültür, gelecek nesillere býrakýlacak en deðerli miras.
Toplumlarýn, kendilerini ifade
edebilmeleri, varoluþlarýný sürdürmeleri açýsýndan kendi kültürlerini tanýmalarý ve özümsemeleri
çok önemli. Halkadamý Faký Edeer’i de harekete geçiren bu olgular olmuþ. Doðup büyüdüðü
Emirdað yöresinin türkülerini,
aðýtlarýný derlemiþ, köy odalarýnda duyduðu öyküleri yazýlý hale
getirmiþ.
K
1953 yýlýnda Emirdað’da dünyaya gelen ozan, genç yaþýnda baþladýðý çalýþmalarýný « Gurbetteki
Emirdað », « Sýrlý Yol », köy odasýnda duyduklarýný aktardýðý « Obalardan Odalara », þiirlerini topladýðý ve son dönem de yayýnlanan «
Ýki Gönlün Yarasý Bir », « Emirdað’ýna Vardým Sabaha Karþý »
adýnda beþ kitapta toplamýþ. Derlediði türkülerin yanýsýra 100’e yakýn özgün eseri bulunan Edeer
1985 yýlýndan beri Belçika’da yaþýyor.
Araþtýrmalarýnýz ne zaman baþladý ?
1970 yýlýnda. O zaman yaþýmýz
tutmadýðýndan Çelebi Yüceer,Lütfü Çetin, Ali Ýhsan Aygurlu öncülüðünde ilk Emirdað Folklör Araþtýrma Derneði’ni kurduk.
Peki sizi bu çalýþmalara iten sebep neydi ?
Bir gereksinim vardý; o yýllar da
saz çalmak ayýptý. Sadece alevi kesimleri çalýyordu. Ben de onlardan özendim. Bir de abdallar mahallesi derler ya da teberler mahallesi onlara komþu bir mahalle
de büyüdüm, ben. Müziðe olan
hevesim onlarla baþladý. Ýlk önce
kavalla baþladým, çünkü eskiden
bir saz almak pek kolay deðildi,
pahalýydý. Ancak babanýz sevecek
de size de bir saz alacak. Halil Aydemir adýnda bir arkadaþým vardý.
Saza onunla birlikte baþladýk. Babasý ona saz aldýðýnda bir saz da
bana almýþ. Sazý elime aldým, bak-
tým. Ýzzet Amca, babam sana sazýn
parasýný vermezse ne olacak dedim? « Ben içimden geldiði için aldým, heveslisin, öðren diye aldým,
para için almadým, sana hediyem
olsun » dedi. Ve bu þekilde saza
baþladým. Bir yýl içinde iyice ilerlettim, çalýp söylemeye baþladým.
Bir düðünde çalarken Emirdaðlý
bir öðretmen bir Afyon türküsü
çalmamý istedi. O türküyü bilmediðim için çalamayacaðýmý söyledim. Ýþte o öðretmenin önce kendi yörenin türkülerini öðrenmen
lazým demesi benim bu yola girmemde etkili oldu. Emirdað’ýn çoban havalarýný ve bunun gibi bazý
geleneksel havalarýný saza uyarladýk ve radyo repertuarýna Emirdað
aðzýný oturttuk ve bu sayede TRT
repertuarýnda bir Emirdað aðzý
oluþtu.
Afyon konum itibariyle Akdeniz, Ege, Ýçanadolu bölgelerinin
kesiþtiði noktada bu baðlamda
Emirdað aðzý hangi yöreye daha
yakýn?
Evet, doðru. Afyon’da üç bölgenin de etkileri görülür. Dinar ilçesi Isparta ve Burdur’a çok yakýndýr
bu yüzden Tekez Hortlatmasý ve
9/8 lik türküler çoktur. Emirdað
türküleri tamamen ayný olmamakla birlikte Ýç Anadolu bölgesiyle
benzerlik gösterir.
Sizin bir kitabýnýzýn konusunu
oluþturan köy odalarý, nasýl yerlerdi? Bu odalarda neler yapýlýrdý?
Ýlkokula gittiðim yýllarda tanýþtým, köy odalarýyla. Bizim köyde
(Suvermez) dedelerimizin gittiði
odalardý bunlar, Anadolu’nun tamamýnda vardý bu adet. Bir çeþit
konuk evi gibiydi. Hali vakti yerinde olan insanlarýn hayýr için
yaptýrdýðý yerlerdi. Ýçinde ahýr, samanlýk, yatak odalarý hatta konuklarýn banyolarýný yapabilecekleri
küçük gusülhaneler bile vardý.
Genellikle kýþ aylarýnda yoðun
olurdu. Ulaþým bu gün olduðu gibi kolay olmadýðýndan insanlar
buralarda konaklardý hatta bazen kýþýn büyük kýsmýný buralarda
geçirirlerdi. Gezici aþýklar, gezici
imamlar gelir kalýrdý. Hayvanlarýna bakýlýr, her türlü ihtiyaçlarý karþýlanýrdý.Hem de hiç bir ücret istenmezdi. Bu odalar da insanlar
toplanýr ve her konuyu konuþurlardý. Bazen hikayeler anlatýlýr, bazen dini, bazen de hayata dair bildiklerini paylaþýrlardý. Ben de cumartesi günleri öðretmenimden
izinli buralara giderdim ( o yýllarda Cumartesi günleri öretim yapýlýyordu). Çocuklar su testilerinin
yanýna otururlardý hem ufak tefek
iþler yaparlardý büyüklere su vermek gibi hem de sohbeti dinlerlerdi. Öðretmenim bana cumartesi
günleri için izin vermiþti ancak
duyduklarýmý yazmam þartýyla bu
benim köy odalarýn da duyduðum
hikayeleri derlememe vesile oldu.
Hikayeleri yazýlý hale getirmek
bu kadar önemli mi?
Köy odalarý bizim geleneðimizin
bir parçasý, « Obalardan Odalara »
ismi de ordan geliyor. Ancak bizim kültürümüzün aktarýmý, sadece anlatýcýlardan duymak suretiyle
oluyor. Biz kültürümüzün bir kýsmýný yazýlý olmadýðý için kaybettik.
Bu gün köy odalarý gibi yerler de
yok o yüzden araþtýrmalarý yazmak çok önemli, gelecek nesiller
bu yazýlardan yola çýkarak daha
büyük iþler yapacaklardýr. Ben
çok iddialý deðilim, amacým sadece gelecek nesillere yol açmak.
Gençlerden umutlu musunuz?
Yozlaþmanýn olduðu bir gerçek.
Ancak gençlere el uzatýrsanýz cevabýný mutlaka alýrsýnýz. Biz bu sebepten dolayý dernekler kurduk.
Özdil, Mýzrap ve son olarak Beste.
Gençlerimiz bizlerin açtýðý yoldan
çok daha ileri gideceklerdir.
Bu sayýmýzda « Kültürk » köþesiyle gazetemizde okuyucularýyla
buluþacak olan Faký Edeer’in çalýþmalarýna Emirdað Yöresi Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði’nden (EYAD-02 218 05 07) veya www.fakiedeer.net internet adresinden ulaþabilirsiniz.
Sayfa 15xx.qxp
18.09.2008
09:30
Page 1
Eylül 2008
ARTfikir
15
ÝSMAÝL DOÐAN : Binfikir Karikatür Okulu
Geleceðin Çizerleri Ýçin Büyük Bir Þans
infikir gazetesi ve ‘’ Sanat
Köþesi’’ dernegi, iþbirligi ile
Binfikir Karikatür okulu açýlacagýný ve bu okulda da, dersleri
benim vermemi istegini arkadaþýmýz ve Mizah yazarý, Erdinç Utku
, bana teklif edince gerçekten
çok sevindim..
Bir de bu okulda, Gýrgýr mizah
dergisinin efsanevi çizerlerinden
Gürcan Gürsel ve Ressam
dostum Mehmet Aydogdu’yu da
konuk edecek olmamýz beni ayrýca sevindirdi.
Beni öyle kuru gururlandýrmaktan öte sevindiren þey, karikatür adýna yapýlan bir proje
olmasý idi..Bunu da ancak,
Binfikir gibi sanatla iç içe yaþayan,ailesinde, ressamlarý, çizerleri
ve þairleri, barýndýran bir gazete
yapabilirdi.. Böylece bu alanda ,
Belçika’da Karikatür ve Tiyatro
okullarýyla, bir ilklere imza attýðý
Çok istedim, benim de Oðuz Aral
gibi bir hocam olmasýný..Ben bu
alanda öksüz büyüdüm, benim
öyle ünlü hocalarým olmadý..
Bu zor yolda, kendi kendimi
yetiþtirdim desem yalan olmaz.
B
Tüm ailelere önerim þu olacak ;
eðer çocuðunuz biraz da olsa,
sanata yatkýnsa, yolunu açýn..
için Binfikir ekibini kutlarým..
Ben de zamanýnda çok karikatür okulu aradýðýmý hatýrlarým..
Onun için Binfikir Karikatür
Okulu, geleceðin çizer adaylarý
için, büyük bir þanstýr ve tüm
ailelere önerim þu olacak ; Eðer
çocuðunuz biraz da olsa, sanata
yatkýnsa, yolunu açýn.. çünkü
sanat güzelliði yansýtmaktan
baþka, çocuðunuz için ayrýca bir
terapidir..Gülmenin saðlýða faydalarýný doktorlar saymakla bitiremez. Bir çizer arkadaþým ne
güzel de söylemiþ ; ‘’ Karikatürcü
doðulmaz, karikatürcü olunur ‘’
diye..
Haydi o zaman, çizme sýrasý
sizde !..
Orhan Hakalmaz Gent’te
ent’te baþarýlý çalýþmalara imza atan De Centrale Kültür Merkezi 4 Ekim Cumartesi günü Orhan
Hakalmaz’ýn konuk olacaðý bir konser düzenliyor. Konser cumartesi günü saat 20.00de Kültür
Merkezi’nin Kraankindersstraat 2, 9000 Gent adresindeki salonunda gerçekleþecek.
G
Tarih : 04 ekim cumartesi saat 20.00
Yer : De Centrale Kraankindersstraat 2 9000 Gent
Tel : 09/265.98.26
[email protected] www.decentrale.be
SAZZ’N JAZZ Türk sanatçýlarý bekliyor
Açýldýðý mayýs ayýndan beri yaklaþýk 50 konsere sahne olan Kültür Sanat Vakfý Aktivite
Merkezi SAZZ’N JAZZ, çalýþmalarýný geniþleterek sürdürüyor. Rue Royale 215 numarada
bulunan SAZZ’N JAZZ aktivite merkezi, Belçika’nýn Herenhuis/Maison de maître denilen
yüksek tavanlý, ahþap oymalý þýk evlerinden birinde hizmet veriyor.
ediyor. Türk müzisyenleri
Haftada 4 gün canlý müzik yapýlan SAZZ’N
JAZZ’da, çeþitli resim ve fotoðraf seergilerinin yaný SAZZ’N JAZZ’a davet
eden Baþkan Baðseven,
sýra küçük çaplý tiyatro gösterileri, stand-up þovlar
gelecekle ilgili projelerinve sinema gösterimleri yapýlabiliyor. Genelde Jazz
den de bahsetti. Merkezin
gruplarýnýn yoðun ilgi gösterdiði SAZZ’N JAZZ’da
bahçe kýsmýnda yeralan
her Perþembe farklý bir jazz grubu sahne alýyor.
binanýn bakým onarýmýný
Þimdiye kadar pek çok ünlü jazz grubunu aðýrlayaptýrarak, tiyatro, müzik, resim gibi alanlarda sayan KSV aktivite merkezinde ‘jam sesion’ olarak
nat atölyeleri kurmayý planlýyor.
adlandýrýlan özel
Saz Graund Grubu her cuma SAZZ’N JAZZ’ da
Bu atölyelerde formasyon verbir çalýþma da
canlý müzik yapýyor
mek üzere de Avrupa Birliði
yapýlýyor. SAZZ’N
gönüllüler projesinden yararlanJAZZ’a izleyici
mayý düþünüyor. Bu atölyeler
olarak gelen
için çalýþmalarýný þimdiden baþsantçýlar enstürülatan Baðseven, “ yaklaþýk elli
manlarýyla kendi
yýldýr Belçika’da yaþayan topluperformanslarýný
mumuzun büyük bir ihtiyacý
sergiliyorlar. KSV
olan kültür merkezini biz Kültür
Baþkaný Ali BaðSanat Vakfý olarak burada yapseven, bunu bir
maya çalýþýyoruz. Bu yýl içinde
çeþit müzisyenleaçmayý planladýðýmýz bu atölyerin meþki olarak
lerle çeþitli sanat alanlarýnda çalýþma yapmak istedeðerlendirirken, SAZZ’N JAZZ’a Belçikalý gruplarýn son derece ilgi gösterdiðini ancak buna karþýn
yenlere olanak sunmuþ olacaðýz” dedi.
Türk gruplardan yeterince ilgilenmediðini ifade
[email protected]
Makina Kadýn,
Yaðmurun Bol Olsun
Yaratýlan her kargaþanýn, birer beceri gösterisi
olarak kabul edildiði günümüz Belçika’sýnda çok
üzüntülü bir 9 Eylül yaþadýk. Yaþadýk diyorum ama
Belçika nüfusunun çoðunluðunun bu acý haberden,
habersiz olduðuna eminim. Artýk insanlarýn ellerine
yaðmurun yaðmadýðý bir ülke olduk. Ýzninizle
Charlotte Hauglustaine’i kýsaca tanýtayým sizlere.
1966 yýlý Belçikasý, týpký iklim gibi yaþam þartlarýnýn zor olduðu yýllar. Çalýþanlar yaþamlarýný biraz
olsun iyileþtirmek için grev üstüne grev yapmaktaydý. Bu yetmiyormuþ gibi dünyanýn en eski, en
büyük ve en kazançlý silah üretim fabrikalarýndan
biri olan Liège’deki FN Herstal silah fabrikasýnda
çalýþan “Makina Kadýnlar” lakaplý iþçi kadýnlarýn
durumu ise daha da kötüydü. Çünkü, ayný yerde
çalýþtýklarý ve asaðý yukarý ayný iþi yapan erkek iþçilere verilen maaþ onlara verilmiyordu. Yanlýzca
kadýn olduklarý için erkek meslektaþlarýnýn yarýsý
kadar maaþ alabiliyorlardý. O günlerde Belçika’da,
insanlar arasýnda eþitsizliðin en çarpýcý örneklerinden biri yaþanýyordu. Aslýnda bu anlayýþ liberal ekonomi sistemini uyguluyan bütün ülkelerde geçerliydi. Kýsaca FN Herstal silah üretim fabrikasý yöneticileri, “cadýlarý yakarlar bu diyarlarda, yanlýz sana bir
þey olmaz erkeðim” dercesine bir eþitsizlik havasý
estiriyordu iþ yerinde. Ýþte orada üç bine yakýn
“Makina Kadýnlar” iþçi grubu içinde bir emekçi
vardý; Charlotte Hauglustaine. Charlotte, gençliðin
vermiþ olduðu cesaretle iþ yerinde yaþadýðý dayanýlmaz haksýzlýklara baþkaldýrmaya karar verirmiþti.
Sendika temsilciliðinin bile onayýný almadan önce
kadýn iþçileri sonra da fabrikanýn tamamýný, kadýn
erkek tüm iþçileri greve gitmeye zorlar. Grev komitesi baþkanlðýný sürdürerek, 12 haftalýk bir grev sonunda fabrika yöneticilerini pes ettirerek, kadýn ile
erkek iþçi arasýndaki maaþ farkýný bozarak tarihsel
bu eþitsizliðe son verecek yolun kilometre taþý olur.
O gün bu gündür, kadýn iþçiler erkek meslektaþlarýyla olabildiði kadar eþit maaþ almaktadýrlar.
Charlotte Hauglustaine’ni 1989 yýlýnda bir rastlantý sonucu tanýmýþtým. Bayan Hauglustaine’in
konuþmamýz sýrasýnda söylediði bir cümle beni çok
etkilemiþti; “yaþam içinde savaþarak bekleyeceksin,
acýlarýn ve haksýzlýklarýn biteceði günü. Ýþte o
zaman baþarmýþ olacaksýn yaþamýný ve buradayým
artýk diyebileceksin”. Onun yaþamýnýn, “rotasýný
farelerin çizdigi bir hayalet gemi” olmadýðý belliydi.
O günden itibaren ”ya bizim yaþamýmýza ne demeli ?” sorusunu herkese, her zaman ve her yerde
sormaktayým.
Günümüzdeki anamalcý, bencil ve çýkarcý davranýþlara baktýðýmda hemen Charlotte Hauglustaine
aklýma gelir. Böylesi insanlar sayesinde, durum ne
olursa olsun, gene de yaþama saðladýklarý anlam
yoðunluðu, yaþamýmýzýn geriye kalan çölünü
yeþertmeye yetecek olduðuna inanýrým. Ýnsanlýk
adýna ellerinize saðlýk ve yaðmurunuz bol olsun
Madame Hauglustaine.
Sayfa 16.qxp
18.09.2008
09:42
Page 1
GÜNDEM
16
Eylül 2008
Ýftar Geleneði Belçika’da da Sürdürülüyor
Haber Merkezi
"ÝSLAM
SEVGÝ VE BARIÞIN DÝNÝ"
Belçika Diyanet Vakfý’nýn iftar programlarý kapsamýnda
son olarak Misyon Þefleri ve Yerel Yöneticiler’e yemek
verildi. Daha önce Federasyon ve Dernek Yöneticileri ve
Ýslam Dersi Öðretmenleri için iftar düzenlenmiþti. 24 ve 25
Eylül tarihlerinde ise üniversite öðrencilerine iftar verilecek.
Ýftarda birer konuþma yapan Din Hizmetleri Müþaviri ve
Belçika Diyanet Vakfý Baþkaný Prof. Dr. Halife KESKÝN,
Brüksel Kükümeti Bakanlarý Emir Kýr(PS) ve Brigitte Grouwels
(CD&V), Federal Bakan ve Schaerbeek Belediye Baþkaný
Bernard Clerfayt(MR) ve T.C. Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay
Ýslamýn bir sevgi, dayanýþma ve hoþgörü dini olduðunu vurgulayarak iftarlara müslüman olmayanlarýn da davet edilmesinin
önemini ifade ettiler.
Din Hizmetleri Müþaviri ve Belçika Diyanet Vakfý Baþkaný
Prof. Dr. Halife KESKÝN yaptýðý konuþmada “Ýftar adetinin sünnet olduðunu, müslümanlar döneminde devam eden bu adetin Osmalýlar zamanýnda yaygýnlaþtýðýný ve Ramazan’da özellikle de yoksullara iftar verildiðini” belirterek “40 yýlý aþkýndýr
Belçika’da bulunan vatandaþlarýmýz da iftar geleneðini sürdürüyor. Ýnþallah kýyamete kadar devam eder” dedi.
EDEER: ‘EMÝRDAÐ'DAKÝ YOKSULLARA YARDIMLARIMIZ
DEVAM EDÝYOR’
12 Eylül’de Diyanet lokalinde Emirdaðlýlar Yardýmlaþma ve Dayanýþma Derneði,
EYAD derneðin sponsorlarýna bir iftar yemeði verdi. Baþkan Metin Edeer yaptýðý
açýklamada her yýl olduðu gibi bu yýl da
Ramazan ayýnda Emirdað’da yoksul aileGENT'TE ÇOKKÜLTÜRLÜ ÝFTAR
lere yaptýklarý erzak yardýmýnýn devam
Intercultureel Netwerk Gent vzw 13 Eylül’de Sint-amandsberg/Dampoort semti
ettiðini belirtirken, yine her yýl burada da sakinlerine bir iftar yemeði verdi. Programda Budizm,Ýslam ve Hristiyan dini temsilcibir gün bir iftar yemeði organize ediyoleri birer konuþma yaptýlar. Ýftar semazenler gösterisi ile son buldu.
ruz” dedi.
ANVERS'TE
DÝNLERARASI ÝFTAR
Anvers’te Zuid(Güney) semtinde bulunan Mehmet Akif Camii ve Belçikalý
Müslümanlarýn Camii DE – KOEPEL’ýn
birlikte organize ettiði iftar yoðun bir
katýlýmla gerçekleþti . Hristiyan ve Müslüman din temsilcilerinin yanýnda dernek baþkanlarý ve Belçikalý ve Türk davetliler iftara renk kattý.
De-Koepel Camii’nin Diyanet camiasýna katýldýðý bildirildi
Sayfa 17xx.qxp
18.09.2008
09:33
Page 1
Eylül 2008
GÜNDEM
17
BRÜKSEL’DE ÝFTAR ÇADIRINA YOÐUN ÝLGÝ
Brüksel’de Anatolia Derneði’nin iftar çadýrý bu yýl 12 Eylül’de kuruldu. Anatolia Derneði Baþkaný
Abdullah Yiðit, Bakan Emir Kýr, Schaerbeek Belediye Baþkaný ve Bakan Bernard Clerfayt ve T.C.
Brüksel Büyükelçisi Fuat Tanlay birer selamlama konuþmasý yaptý. Saint-Josse Belediyesi’nin katkýlarýyla Anatolia Derneði’nin organize ettiði iftar çadýrýnýn açýlýþýnda çocuk semazenlerin de yeraldýðý
mevlevi gösterisi ilgi toplarken, çadýr dýþýnda çeþitli ürünler satýlan standlar kuruldu.
ANVERS’TE RAMAZAN ÞENLÝKLERÝ
LÝEGE’DE AYDOÐDU’DAN
ÇADIR, MERKEZ CAMÝÝ’DEN
30 GÜN BOYUNCA ÝFTAR
Liege Merkez Cami Derneði her yýl olduðu gibi bu yýl
da camii lokalinde Ramazan boyunca iftar vermeye devam ediyor. Diðer taraftan Liege valiliði, Liège belediyesi ile ressam ve Liege belediye Meclis üyesi Mehmet
AYDOÐDU'nun Sainte-Margeurite mahallesi sakinleri
ile ortak çalýþmalarý sonucunda bir iftar yemeði verildi.
GENT ‘TE CUMA PAZARINDA
RAMAZAN ÇADIRI
Anvers Türk Dernekler Birliði, Fas, Pakistan ve Belçikalý olmak üzere çeþitli derneklerle ve Anvers
Belediyesi’nin desteðiyle Ramazan þenliklerinin ikincisini bu yýl 20-21 Eylül tarihleri arasýnda Anvers
Sint Jansplein’de gerçekleþtiriyor. Þenliklerde 1500 kiþilik Ramazan çadýrý, etrafýnda kurulan geleneksel
mesir macununun, kaðýt helva, pamuk þeker vs. satýlan standlarýn yaný sýra, geleneksel Türk hat ve
ebru sanatýndan örneklerin tanýtýldýðý standlar yer alacak. Nasrettin Hoca, Karagöz Hacivat gibi gösteriler ise þenliðin ayrýlmaz parçasý haline geldi.
Marchienne ve Verviers Ülkü Ocaklarýnda Ramazan boyunca iftar
Marchienne Verviers Ülkü Ocaðý bu yýl da Ramazan boyunca iftar yemeði veriyor. Dernekler, tüm üyelerine yönelik milli ve dini deðerlerin hatýrlatýlmasýna yönelik çeþitli etkinlikler de yapýyor.
Gent’te de bu yýl Ramazan Çadýrý merkeze taþýndý. Geçen yýl Türklerin yoðun olarak yaþadýðý Wondelgem
straat üzerinde kurulan çadýr, bu yýl Gent þehir merkezinde bulunan Cuma pazarýnda kuruldu.
Sayfa 18XX.qxp
18.09.2008
09:35
Page 1
Eylül 2008
18
Hayt Huyt
Park
Haydar Abi
“Delikanlý adamýn köþesi...
Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!”
OTURTURUM
Bizim koçlar gelip de bu kadýna övgü yaðdýrmazlar mý? Sinir ettiler yine beni. “Erkek gibi” valla Haydar Abi diyorlar, Göç ve Sýðýnma Bakaný Annemie için. Þimdi bir kafa atarsam sýðýnacak yer ararsýnýz, göçürürüm hepinizi. Bir oturtursam, oturuma da ihtiyacýnýz
kalmaz! Bizim çocuklarýn çoðu da oturumsuz üstelik. Biz delikanlýlýk aleminde ezilenin yanýnda olmuþuzdur her zaman. Haydar Abi
Annemi’nin kulaðýný çekecek. Arkadaþým Albert’e (Kral Albert) ve
Yves’e (Leterme) konuyu çýtlatacaðým. “Tamamdýr Haydar Abi senin
koçlarý da içerecek bir düzenleme yaparýz” diyecekler elleri mahkum. Haliynen bugün Haydar Abi’nin Belçika’da bir çevresi var ve
bu çevresinden de çevresindekileri faydalandýrmasý gayet doðal.
Benim gibi çevreci zor bulunur. Acaba Yeþiller partisine baþkan falan mý olsam!
ARABASIZ GÜNDE BEN DE EÞEKLE
BRÜKSEL TURUNA ÇIKACAÐIM
Neden olmasýn! 21 Eylül’de Haydar Abi ve koçlarý Brüksel’in caddelerinde eþekle dolaþacak. Bisikletle dolaþýnca oluyor da eþekle
dolaþýnca neden olmasýn? Kahvede okeye dönmekten bisiklet kullanmayý öðrenmediysem bu benim suçum sayýlmamalý. Yalkavuk,
abi eþek karizmayý bozar, acaba atla mý dolaþsak dediyse de aldýrmadým. Biz delikanlý adamýz, eþekle çizilecekse karizmamýz ben o
karizmanýn! Bu arada Hoca’nýn eþeðinin kuyruðu hala yetkililerden
ilgi bekliyor. Saitciðimin e kulaðýný çekmem lazým anlaþýlan. Madem
heykel dikiyorsun, sahip çýkacaksýn kardeþim. Valla kafamý bozma,
çimentoya bandýrýr beton heykelini ikerim, bilmiþ ol!
TÝYATRO VE KARÝKATÜR DELÝKANLIYI BOZAR
Bunlarýn yaptýðý sanki eþek þakasý! Mübarek Ramazan’da aðzýmý
bozmamak için kendimi zor tutuyorum. Binfikir gazete ve sitesi yetmezmiþ gibi bir de Tiyatro ve karikatür okulu açýyorlar. Bu entoþ
dantoþ takýmý böyle giderse adýný BinFAKÝR olarak deðiþtirir, bu kesin! Ben olsam baþka giriþimlerde bulunur, para getirici olaylara girerdim haliynen. Ama bugün bir Haydar Abi kolay yetiþmiyor, öyle
herkes Haydar abiniz gibi düþünemez. Tiyatro, karikatür, albüm sanat manat karýn doyurmaz. Doðru, bana da geldiler. Haydar Abi senin karizman var, gel oyunda baþrol oyna, istersen seni Nasrettin
Hoca yapalým falan dediler ama pas vermedim entel dantel takýmýna. Biz öyle sahnelere çýkýp maskaralýk yapmayýz, olay delikanlýlýðý
bozar. Yýllarýn Haydar Abisini komik durumlara düþüremezsiniz.
Daðýlýn, þimdi bir kafa atarým sanatýnýza… Zaten radyo olayýna bulaþtýrdýnýz, az kalsýn adým entoþa çýkacaktý. Bundan sonra böyle entoþvari olaylarla arama mesafe koyuyorum. Bu böyle biline!
TÖBE OR NOT TÖBE?
Þekspir “to be or not to be” dedirtmiþ, Haydar Abiniz de “töbe or
not töbe” diyor haliynen. Bunlar adamýn asabýný iyice bozuyorlar.
Eline kalemi alan yeni yetmeler de yazar yapýlýyor. Cüneyt denyosundan bahsediyorum. Adam baþýmýza köþe yazarý oldu çýktý. Bu iþ
öyle kolay deðil arkadaþ. Bugün bir Haydar Abi kolay yetiþmiyor,
öyle piyangodan çýkma yazarlýk olunmuyor. Binfikir mahallesi falan.. Utanmadan yazýsýnda benim adýmý da yazmýþ. Yamuk çizer Ismail’e arkadaþ geldi; yamuk yazar Cüneyt!
BÝINFÝKÝR’IN HINCAL ULUÇ’UYUM
Bugün Haydar Abi Binfikir’de tek baþýna gazete yönetimine muhalefet yapýyor. Ayný Sabah gazetesinda Hýncal Uluç neyse Binfikir’de de Haydar Abi odur. Bu gazeteyi zirveye taþýmak için az emeðim geçmedi. Öyle kolay kolay býrakmam arkadaþ! Býrakýp da Binfikir entoþ dantoþlarýný sevindirmem... Yok öyle üç köte 25 cente...
Koçca kalýn! Tüm alemlerin ve Mübarek Ramazan ayýnýn en Harbi Abisi Haydar Abiniz.
H A Y A T I M I Z Y A R I S. M A O L D U !
Sayfa 19.qxp
18.09.2008
09:47
Page 1
Eylül 2008
19
YAÞAM
SOSYAL
BELÇÝKA DA
‘KAÇAKLARLA -OTURUMSUZLAR’ LA
ÝLGÝLÝ SON GELÝÞMELER
REHBER
Nihat Dursun
[email protected]
on bir kaç aydýr on binlerce
oturumsuz kiþinin umudu olan
‘régularisation Regularisatie’
(oturum) konusunda, geçtiðimiz mart
ayýnda açýklanan ve hâlâ yürürlüðe resmi olarak konulmayan hükümet anlaþmasý dýþýnda (*), ne yazýkký belirgin bir
karar çýkmadý diyebiliriz.
nýn yapýlmadýðýný bu dosya içerisinde
sadece ‘regularisation’ deðil, yeni göç
politakasýnýn da kabul edilmesi için diretmektedir. Bu yeni göç politikasý
özetle, bir taraftan Belçika da bulunan
kaçaklar sorununa çözüm aranýrken diðer taraftan da aile birleþimi, vs çerçevesinde ki göçü daha çok sýnýrlamaktýr.
yette yürürlüðe konulamamýþtýr. Kýsacasý Bakan’ýn açýklamak istediði ileriki
dönemlerde, özellikle ilk etapta, aile
birleþimi için istek yapanýn yeterli gelire sahip olmasý ve gelecek kiþinin de
dil bilmesi þart koþulacaktýr. Diðer kýsa
(turistik) ve uzun süreli, özellikle eðitim amaçlý, alýnan vizelere sýnýr getirilecektir.
Hükümet üyesi partilerden özelikle
PS ve CDH, son haftalarda, hükümet
üyelerinin aldýðý bu kararý bakanlýk genelgesiyle resmiyete koymasý gerekirken, resmi giriþimde bulunmayan göç
ve sýðýnma politikasýndan sorumlu Bakan Annemie Turtelboom’u suçladýlar.
Bu iki parti baþkaný Belçika’da emek
gücüne ihtiyaç olduðunu, bu ihtiyacýn
özellikle Flaman bölgesine gerektiðini
ve dýþardan iþçi getirmektense, yýlardýr
Belçika da yaþayan, çevresiyle uyumlu,
meslek sahibi kiþilerden seçilmesini
önerdiler. Hükümet’in ortaðý bir kaç
partinin ( liberal partiler hariç) baskýsýna ve hatta Hükümet’in 14 Ekim’de
yapacaðý yeni açýklamalardan evvel
‘régularisation’ dosyasýnýn resmiyete
konulmasýný istemelerine raðmen, yetkili bakan hâlâ diretmektedir.
Bakan Turtelboom gerekli anlaþma-
Arkadaþýmýz Erdinç, Bakan Turtelboom’un yeni göç politikasýný, ‘kaðýtsýzlarýn’ ve « régularisation »la ilgili projelerini görüþüp söyleþtiler. Bu söyleþiye
ek olarak, basýndan takip ettiðim bilgiler dahilinde Bakan Turtelboom’un ve
Hükümet’in genel göç politikasýný iki
baþlýkta kýsaca özetlersek þu sonuç
çýkmaktadýr:
- «Regularisation-Regulaisatie»: Belçi-
S
- Göç ve yeni tedbirler : Bakan’ýn
aðzýndan çýkan yeni tedbirler ve yeni
projeler, Belçika ve Avrupa’daki liberal
politikanýn tercümesidir : «bize maddi
yük getirecek insan istemiyoruz» ; yani
Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesi
nin 9. maddesi (*) göz ardý edilse de.
Önceki yýllarda aile birleþimine gelir sýnýrý getirilmek istenirken ülkeler arasý
ikili sözleþme ve IHEB nin 9. maddesi
nedeniyle, bu getirilecek sýnýrlar, resmi-
Ýþsiz Flamanlar Valon Bölgesine Yerleþiyor
gesi’nde iþsizlik yüzde 11,1, Flaman
Bölgesi’nde ise yüzde 9,7 düþmüþtü.
Ancak Valon Bölgesi’nde iþsizlik oraný
hala Flamanlardan
çok fazla.
laman Ýþ Bulma Kurumu
VDAB’nin denetimlerinden kurtulmak isteyen Flamanlar Valon
Bölgesi’ne taþýnmayý yeðliyorlar. Frankofon Liberalleri Francois Bellot’nun
verdiði bilgilere göre son aylarda 600700 arasýnda çoðu kaçak çalýþan ve iþsizlik ödeneðinden yararlanan Flaman,
Valon Bölgesine taþýndý. Ancak ilgili
kurumlar Valon Bölgesi’ne yerleþmenin denetimlerden kaçmak anlamýna
gelmeyeceðini açýkladýlar. Valon Böl-
F
Liberal Milletvekili
Bellot, Çalýþma Bakaný Joëlle Milquet’ye (CDH)konuyu sordu ve Milquet
soruyu'Flaman iþsizler eðer Valon Bölgesi’nde kiralarýn daha ucuz olduðunu
düþünüyorlarsa, doðayý tercih ediyorlarsa ya da baþka bir nedenle Valon
Bölgesi’nde oturmak istiyorlarsa buna
haklarý var” þeklinde yanýtladý. Ancak
bu iþsizlik kontrollerinden kurtulmak
anlamýna gelmiyor. Milquet kurallarýn
tüm Belçika’da geçerli olduðunu söyledi.
ka’da yaþayan “kaðýtsýzlar-kaçaklara”
oturum için, çevreyle uyum, bulunduðu bölgenin yerel resmi mercilerini tanýma, dil bilme, vs. þartýnýn yanýnda çalýþma-gelir þartý koþulmaktadýr. Yani
daha evvel ki yazýmda belirttiðim gibi
“önce iþ sonra aþ”, yani önce iþ bul
sonra oturum iste! (Binfikir Þubat sayýsý) denilmektedir. Kýsaca tercüme edersek, insancýl nedenlerle yapýlan müracaatlar geri planda kalýp önce kiþinin
ve ülkenin ekonomik çýkarlarý öne alýnacaktýr
Görüldüðü kadarýyla uzun süredir
beklenilen on binlerce insanýn umudu
olan « Kaçaklara af » hala « olgunlaþmýþ
» deðil. Bu olumsuz geliþmelere raðmen, kanýmca yakýn bir gelecekte ka-
ðýtsýz ve kaçaklarýn bir kýsmýný ilgilendirecek kararlar hükümet tarafýndan
açýklanacaktýr. Bu kararýn gecikmesinin
nedeni, genel göç politikasý üzerinde
hükümeti oluþturan koalisyon partilerinin ortak karara varmamalarýndan kaynaklanmaktadýr. Yukarda belirttiðim iki
koalisyon partisi hükümet anlaþmasýnda belirtilen çerçevede “regularizasyon”u kabul ederken, diðer koalisyon
partileri ( liberal partiler) göç poltikasýný reddetmekteler. Bu genel göç politikasý Belçika’nýn Türkiye, Fas gibi bazý
ülkelerle yaptýðý ikili göç sözleþmelerini
iptal edip, bir taraftan kaçaklarý yut dýþý
ederken diðer taraftan da Belçika’ya
göçü ( aile birleþimi, ...) daha da zorlaþtýrmaktýr.
(*) detaylý bilgi Nisan ve Mayýs sayýlarýmýzda verilmektedir.
(*) Madde 9 Paragraf 16 : Erkek ve
kadýn her birey reþit yaþa geldiðinde
herhangi dinsel veya ýrksal kýsýtlama
getirilmeden evlenme, aile kurma ve
birlikte yaþama hakkýna sahiptir…. Bu
evlilik süresince veya evlilik sonunda
eþit haklara sahiptir. …
Oturum Verilen Çalýþýyor
Anvers Üniversitesinin yaptýðý bir araþtýrmada 2000 yýlýndaki kapsamlý düzenlemede oturum verilen kaçaklarýn çoðunun bir iþi olduðu, iyi bir evde oturduðu ve vergilerini düzenli ödediði saptandý. 120 eski kaçakla yapýlan araþtýrmada kaçaklarýn 2/3’ünün çalýþtýðý, yüzde 10’nun evde çalýþtýðý, yüzde
13’ünün iþsizlik ödeneði, yüzde 9’unun ise temel yaþam ödeneði aldýðý belirlendi. Araþtýrmacýlar kaçaklarla ilgili düzenleme yapýlmasýnýn tüm toplum için
çok önemli sonucuna vardýlar.
Hain Evlat
Ökkeþler Artýyor
Belçika Polisi son 3 yýlda çocuklarýn anne-baba ve nine-dede gibi aile büyüklerine þiddet kullanmasý ile ilgili þikayetlerin yüzde 25 arttýðýný açýkladý.
Ýçiþleri Bakaný Dewael’ýn açýkladýðý rapora göre 2003 yýlýnda aile büyüklerine karþý 824 þuç iþlenirken bu sayý 2006 yýlýnda 1058’e yükseldi. Uzmanlar
bu sayýnýn aysbergin görünen kýsmý olduðu ve genelde þiddete maruz kalan
aile biyiklerinin bunu polise bildirmediklerini belirttiler. Aile büyüklerine
karþý genellikle fiziksel þiddet kullanýlýyor.
Ýmtiyaz Sahibi BÝNFÝKÝR VZW Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Koordinatör Erdinç Utku
Yayýn Kurulu Serpil Aygün, Erdinç Utku, Nihat Dursun, Mehmet Aydoðdu, Cüneyt Tamoðullarý
TASARIM Openwings REKLAM 0484 528 902 [email protected] ADRES Gustave Latinislaan 45, 1030 Bruxelles
TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be
Sayfa 20xx.qxp
18.09.2008
09:49
Page 1
20
Eylül 2008
FÝKÝRCÝKLER
BÝLMECELER
Okulu hiç özlememiþtim ama okulun açýldýðý
ilk gün yeni öðretmenimi görünce çok sevindim. Yeni öðretmenimiz çok sevimli ve þakacý
bir öðretmen. Onu çok sevdim. Siz de okulun
açýldýðýna sevindiniz mi?
Binfikir tekrar çocuklar için çocuk sayfasý açýyor. Sizi bilmem ama ben buna çok
sevindim.Çocuk sayfamýz için resim, þiir ve
hikayelerinizi lütfen gönderin. Bunun için email adresi [email protected]’ye ya da Gustave
Latinislaan 45, 1030 Brussel adresine postayla
gönderebilirsiniz. Binfikir bir de biz çocuklar
için tiyatro oyunu hazýrlýyor. Oyunda Saint
Nicolas (Sinter klaas) ile Nasrettin Hoca, gülmeyen kýzý güldürmeye çalýþacaklar. Müzikli
ve danslý bu oyunda siz de oynamak isterseniz, çizdiðiniz resimlerin arkasýna “ ben bu
oyuna katýlmak istiyorum” diye yazýn ya da 0
484 528 902’yi arayýn.
Lütfen tiyatroya siz de gelin ve çocuk sayfasýna çokca resim gönderin.
Mavi atlas,
Arþýn yetmez,
Makas kesmez,
Terzi biçmez.
(gökyüzü )
Koyu Ufacýk mermer tasý,
Ýçinde beyler aþý,
Piþirirsen aþ olur,
Piþirmezsen kuþ
olur.
(yumurta)
Sýra sýra odalar,
Birbirini kovalar.
(tren)
TEKERLEMELER
OYUN
Oooo.....
Ýðne battý,
Canýmý yaktý,
Tombul kuþ Arabaya
koþ.
Arabanýn tekeri,
Ýstanbul'un þekeri.
Hop Hop altýn top,
Bundan baþka oyun
yok.
Kuyruðu var
Canlý deðil
Konuþur
Ama insan deðil
Camý var
Ama pencere deðil KOMÞU, KOMÞU
(Televizyon)
-Komþu, komþu !
-Hu, hu!
-Oðlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-Ýnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Baþka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Aðaca çýktý
-Aðaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düþtü.
-Su nerede?
-Ýnek içti.
-Ýnek nerede?
-Daða kaçtý.
-Dað nerede?
-Yandý, bitti kül oldu
SINIFLAR
Mini mini birler,
Çalýþkandýr ikiler,
Mavi gözlü üçler,
Dayak yiyen dörtler,
Misafirdir beþler,
Altýlar, altýnýmý çaldýlar,
Yediler, yemeðimi yediler,
Sekizler, semizdirler,
Dokuzlar, doktor oldu,
Onlar bizi okuttu.
KOMÝK... KOMÝK...KOMÝK...
Pijama giymiþ eþeðe ne denir?
- Ýyi geceler :)
Yazma Sorununu Hafife Almamak Gerek
ransýzca olarak yayýmlanan Le Soir gazetesinin incelediði bir araþtýrmaya
göre Ýlkokullarda öðrencilerin 1/3’ünün yazmada zorlanýyor. Yazma sorunlarýný hafife almamak gerektiðini bazen çok önemli sonuçlar doðurabileceðini
belirten uzmanlar bazý durumlarda istisnai okullara ymnlenmeye bazen de
davranýþ bozukluklarýna ve yoðunlaþma kaybýna yol açtýðýný ifade ettiler.
F
Okul Giderleri El Yakýyor
aftalýk Télémoustique dergisinin yaptýðý hesaplamalara göre bir eðitimöðretim yýlýnýn ortalama olarak anaokulunda 1400, Ýlkokulda 1800 euro,
ortaokul ve lisede 2000 eurodan fazla ve yüksek öðrenimde ise 9000 euroya
malolduðu belirlendi.
H
Dergi Tüketici Örgütleri Araþtýrma ve Bilgi Merkezi’nin rakamlarýný hesaplamalarýna baz olarak aldý ve ulaþým, çocuk bakýmý, gezi, elbise ve yemek gibi
giderleri hesaplamasýna ekledi.
Öðrenme Sorunu Kaygýlandýrýyor
e Standaard gazetesinin 993 aile ile görüþülerek yaptýrdýðý bir araþtýrmada 10-15 yaþlarý arasýndaki öðrencilerin yaklaþýk yüzde 25’inin öðrenme
ya da davranýþ problemi olduðu ortaya çýktý. Okul yönetimleri ve ailelere göre
saðlýk ve bakým ders vermekten daha önemli hale geldi. Öðrencilerin yüzde
10’u yoðunlaþma sorunu, öðrenme problemi, hiperaktiflikten kaynaklanan
dikkat sorunu ön plana çýkarken bunu otizm, konuþma problemleri ve aþýrý
yeteneklilik izliyor.
D
Öðrenme ve davranýþ bozukluðu oraný erkeklerde yüzde 30, kýzlarda ise
yüzde 17. Sorunlu çocuklar çoðunlukla kendilerini teknik ya da meslek okullarýnda buluyorlar. Yýl tekrarlayan öðrencilerin çoðunda mðrenme sorunlarý
olduðu tespit edildi.
Sayfa 21xx.qxp
18.09.2008
09:52
Page 1
21
Eylül 2008
GÜNDEM
KIR : Son 60 Yýlýn Mimarisine
Sahip Çýkmalýyýz
Brüksel’de 20-21 Eylül tarihlerinde bu yýl 20.si düzenlenecek olan Tarihi Anýtlar
Günü’nün Konusu « Expo 58: Öncesi-Sonrasý. Ýkinci Dünya Savaþý'ndan Bu
Yana Brüksel Bölgesinde Tarihi Anýtlar » olarak belirlendi
arihi Anýtlar Gününün 20.si Flaman Bölgesinde « 20. yüzyýl »a ayrýldý ve 14 Eylül’de kutlandý. Valon Bölgesi ve Alman
Toplumunda Tarihi Anýtlar günleri 13 ve 14
Eylül tarihlerinde, “Miras ve Kültür” baþlýðý altýnda düzenlendi.
T
“Tarihi Anýtlar Günlerini olaðanüstü bir birleþtirme gücüne sahip ve her yýl binlerce tarihi
eser severi biraraya getiriyor” diyen Temiz-
lik,Tarihi Anýtlar ve Sit Alanlarýndan
Sorumlu Devlet Bakaný Emir Kýr yaptýðý açýklamada « Geçen yýl « Iþýk ve
ýþýklandýrma » temasýný iþlemiþtik. Bu
yýlýn konusu ise Expo 58. Expo 58
Belçika tarihinde mimari açýdan
önemli bir dönemi temsil etmektedir.
Brüksel Bölgesi bu fýrsattan yararlanarak, bu organizasyonun 50. yýldönümünde Ýkinci dünya savaþýndan
bu yana inþaa edilen tarihi eserleri
konu alacaktýr. Savaþ sonrasý mimarisinde yapýlan anýtlar, halk tarafýndan fazla tanýnmamaktadýr. Bu yýlki
Tarihi Anýtlar Günleri, Brüksellilere,
belirtilen dönemde inþaa edilmiþ 61 Tarihi
anýtý gezme imkaný verecektir. Bu binalar arasýnda Bruxelles-Congrès Garý, Kraliyet Kütüphanesi,Mont des Art, Belçika Milli Bankasý,
Ravenstein Galerisi gibi binalar yer almaktadýr. Savaþ sonrasýnda yeni mahalleler de oluþmuþtur. Bu mahallelerdeki bazý kliseler de bu
günler çerçevesinde halka açýlacaktýr. Bu dönemdeki sinema, kültür merkezleri spor tesisleride halkýn beðenisine sunulacaktýr.” dedi.
Liege Belediyesi
Merkezdeki Genelevleri
Kaldýrýyor
iege Belediye Meclisi, kentin merkezinde bulunan Rue
Champion ile Rue Agneau'daki genel evlerin kapatýlmasýna karar verdi. 2009 yýlý Nisan ayý sonuna kadar kapatýlmasý için süre tanýnan genelevler ve alýnan kararla ilgili olarak
Liege Belediye’sinin tek Türk kökenli Meclisi üyesi Ressam
Mehmet Aydoðdu þunlarý söyledi : « Sosyalist Partisi’ni(PS)
temsilen üyesi olduðum komisyonun aldýðý bu kararla Kuzey
Katedral/ Cathedrale Nord Mahallesi içinde yeralan ´rue
Champion´ ile ´rue Agneau´daki genelevlerin hepsinin Nisan
2009´dan itibaren tamamen kapatýlmasý için gerekli iþlemleri
baslatmýþ bulunmaktayýz. Ayrýca polis bu iki sokak ile çevre
sokaklarda iþ yapacak kaldýrým kadýnlarýnýn da gayri resmi iþlerine son verecek. Liege Türk
toplumu da bu karara çok sevinmelidir. Çünkü Liege
Merkez Camii sokaðýna paralel bulunan bu iki sokaktan çok rahatsýz
olunduðu bilinen
bir gerçektir. »
dedi
L
Sayfa 22XX.qxp
18.09.2008
09:56
Page 1
22
Emirdag-Brüksel 65 Saat
Ýsmail Erdoðdu, Beringen
tobüs yolculuðunu herkes yapmýþtýr, her yolculuðun kendine öz anlamlarý, iyileri, kötüleri,
maceralarý vardýr. Eh bizim de Emirdað - Brüksel
yolculuðumuzun bir anýsý, anlamý, iyisi kötüsü, macerasý var, isteyenle paylaþalým.
Evet Emirdað - Brüksel Yolculuðumuz tam 65 saat
sürdü. Bazýlarý için az bir zaman deðil, bazýlarýna da
hiç mi hiç uzun bir zaman deðil. Renklerle zevkler
deðiþir misali, kimisi de kara yolunu tercih edip otobüsle elini ayaðýný suya sabuna dokundurmadan yapýlan yolculuk. Araba ile gitsen yol parasý, çorba parasý, yakýt parasý, ceza parasý, yemek parasý, W.C.
parasý ( W.C. Bulgaristan’da 1 Euro – Belçikada 0.25
Euro Cent) yani para para para… Otobüsle; gidiþ ge-
O
Hepsi Yalan
Orhan Duman, Anvers
Sen gittiðini san ,sen benden koptuðunu söyle herkeslere,sen beni unuttuðunu kazý kalbine...HEPSi YALAN
Oysaki:
Ben her ardýna bakýþlarýndaydým, ben yüreðinin sýzladýðý,dudaðýnýn kývrýldýðý, ben kalbinin ta içlerindeydim…Sen hiç üzülmedin san ,hiç saklamadýn farzet
…sen hep güldüðünü anlat el aleme…HEPSi BiR YALAN…
Oysaki:
Ben gözlerinin kýyýsýndaydým,gözbebeklerinde demir
atmýþ ,ben her aðladýðýnda gözyaþlarýný silendim…
Sen hiç korkmadým de…Asla üþümedim….KOCAMAN
BiR YALAN…
Eylül 2008
Speakers
Corner
liþi öde, gerisine karýþma. Tabiiki uçaktan korkan,
biraz da cebini düþünen arkadaþlarýmýz için ideal.
Otobüsümüzün Kapýkule’den çýkýp Bulgaristan’ý geçip Sýrbistan’da Niþ þehrinde Hürriyet tesislerinde
Makedonya Üsküp’den gelen otobüsle birleþince bizim otobüse alýnan Makedonyalý kardeþlerle maceralý
Brüksel yolculuðu baþladý.Yollar uzun zaman geçmez, çaylar, kahveler, meþrubatlar þirketten self servis. Muhabbetler Þakir abi, bakkal Arif, Gül haným,
hýyarcý Ahmet, çoluk çocuk herkes kendince yaþadýklarýndan anlattý. Sýk verilen molalarla kimsenin caný sýkýlmadý. Ýsmail Erdoðdu’nun sazý ile türkü söylemeler oyun oynamalar, velhasýl anlatsan gece boyu
sürer, yazsan kitap olan yolculuðumuz sað salim
Belçika’ya geldik. Anlatacak çok þey var sizi sýkar diyerek kýsa keseyim. Yol arkadaþlarýnýzý tanýyorsanýz
hiç sorun deðil. Otobüsün patronu ve kaptanlar size
teþekkürler. Hepinize iyi yolculuklar.
Oysaki:
Ben her duyduðun seste,her irkildiðin andaydým,,ben
her titremede yüreðine sarýlan,kollarýnda uyuyandým…Sen þimdi özlemedim de,umurumda degil UNUttum de! Adýný anmak istemiyorumlu baþla her bir söze,
Her bir kelimende kahýr,her bir kelimede HAYAL oldu
de.. YALAN HEPSÝ YALAN…
Oysaki:
Ben her hasret duyduðun,en dayanýlmazlarýndaydým,
hiç söyleyemediðin o saklýlarýndaydým…
Ben her bir noktanda,her virgülündeydim cümlelerinin.. Simdi her þey hayal oldu de,her þey kocaman bir
YALAN..neye yarar hepsi birer YALAN…BEN HER YALAN SÖYLEDÝÐÝNDE,EN GÝZLÝ DOÐRULARINDAYDIM …sen þimdi unuttum de herkeslere…
Kaðýt, Þiir ve Bir Kýz
Bir kýz için þiirler yazdým.
Þiirleri yazdýðým kaðýtlarý da ona verdim.
Bir zamandan sonra da sordum o kýza,
Seni þiir olarak yazdýðým kaðýtlarý ne yaptýn?
Birden söyledi bana, çöpe atmýþ.
Aslýnda çöpe attýðý þey…
Ne onun için yazdýðým þiirlerdi,
Ne de þiirleri yazdýðým kaðýtlardý.
Benim o kaðýtlara þiir olarak yazdýðým,
Onun ta! Kendisiydi zaten.
O kaðýtlarý çöpe atarken, sanki kendini
Oraya attýðýný bilmiyordu.
Özlü Sözler
Ey güzel, sen gözlerine mahkum ettin beni.
Artýk kalbindeki özgürlüðümü istiyorum bende.
Ýnsanlar günah iþlerken mutlu oldum sanýyor.
Bu nasýl mutluluktur? En büyük mutluluk, Allah’a
kulluktur.
Küçük insanlara büyük deðerler verirseniz…
Verdiðiniz büyük deðerlerin,
küçük insanlarda nasýl yok olup gittðini o zaman
görürsünüz
Ahmet Alkan
Brüksel
Þiir, yazý ve karikatürlerinizi bekliyoruz: [email protected]
Sayfa 23xx.qxp
18.09.2008
10:02
Page 1
Eylül 2008
FiKiR
23
aksýzlýklar ve önyargýlar ne
kadar bariz olurlarsa olsunlar,
bize uygulanmadýkça gözümüzden
kaçabiliyorlar. Ýnsanlarýn, toplumlarýn
yanlý veya yanlýþ bilgilerden dolayý
yaþadýklarý ayýrýmcýlýðý kendimiz tatmayýnca hissedemiyoruz.
Kimi der ki insaný belirleyen ana
unsur sevgidir. Herkes bir aþk sonucu
doðduðuna göre, bu mantýklý gözükebilir. Fakat unutuyoruz ki bazen
sevdiklerimiz bile sýnýrlarýmýzý zorlayabiliyor.
H
Baþkasýnýn yüreðindeki býçak yarasý
acýtmýyor bizi, býçaðýn bize yöneldiði
andaki korkumuz kadar. Yara almasak
dahi.Bu yaz yaptýðým kýsa Tunceli gezisinden sonra bir daha anladým bu gerçeði. Gezi sýrasýnda yerinde tanýk olduðum haksýzlýklardan ziyade, gezi sonrasý maruz kaldýðým davranýþlardan
anladým önyargýlarýn gücünü. Orada
yaþayan insanlarýn acýsý ve haklý veya
haksýz tutumu, fakirliðin çýplak yüzü,
terörün kurþun gibi yaþamýn üstüne
çökmesi, özgürlüðün bir kuþ kanadý
kadar ulaþýlmaz görünmesi... hiçbiri
beni þu soru kadar ektilemedi:
“Tunceli’de miydin? Ne iþin vardý
orada?”
Evet, acýyý yerinde izlemek bile bu
soru kadar çarpýcý olmuyor. Çünkü bu
soru size yöneltilince önyargýnýn bir
parçasý oluyorsunuz. Haksýz ve yanlýþ
fikirlerle yargýlanan insanlardan biri
sizsiniz artýk. Bilinmeden fikir yürütülen insanlarý ziyaret etmek, ayný bilin-
[email protected]
Tunceli’li olmak
“Oðlum dað ve taþtan baþka gidecek yer bulamadýn mý?” Ýþte o
an Tuncelili gibi hissettim kendimi. Ve o an anladým önyargýya
kurban gitmenin ne demek olduðunu.
mezlikle yargýlanmaya yetiyor.
“Oðlum dað ve taþtan baþka gidecek
yer bulamadýn mý?” Ýþte o an Tuncelili
gibi hissettim kendimi. Ve o an anladým önyargýya kurban gitmenin ne
demek olduðunu. Çünkü o ana kadar
bana anlatýlan “negatif önyargýlar”, gördüðüm “olumlu olaylar” tarafýndan
beynimde silinse de, yürekte yaranýn
ne olduðunu hissedememiþtim.
Belçika’nýn gazetesi olduðumuz için
burada gezi izlenimi veya durum
deðerlendirmesi yazmayacaðým. Amaç,
önyargýnýn evrensel tanýmýný ortaya
çýkarmaktý. Daha da önemlisi, önyargýya karþý kiþisel bir önlem önerisi
getirmek.
Ýnsanlar, toplumlar ve fikirler arasýndaki kavgayý yine insan özüne inerek
giderebiliriz.
Çoluk çocuk ýlgar ettik ardýndan
Irak düþtük Vatanýmdan yurdumdan
Kim bilir ki yaban elde derdinden
Gurbetçi dediler dillere düþtük
Yeni dost edindik yerli yabancý
Sýlada kalýrken anayla bacý
Gurbet yüreðime verirken acý
Dikenler içinde güllere düþtük
Çocuklar alýþtý yeni kültüre
Türk Ýslam kültürü versek nafile
Kimseler dönmüyor biz dönsek bile
Umutlardan uzak hallere düþtük
Yerleþtik buraya kalýp çaresiz
Saydýk kendimizi gayrý kadersiz
Günlerim geçmiyor dertsiz kedersiz
Altý kor ateþli küllere düþtük
Kimi der ki insanlarýn kurtuluþu adalette gizli. Adaletin de gruplar arasýndaki güç dengeleri gözetilerek ortaya çýktýðýný kabul edersek, bu öneri de suya
düþüyor.Önerileri sýralayabiliriz, fakat
her örnekteki ortak eksiklik ve belirleyici etken bence “tahammül”dür.
Sevdiðini bile incitebilecekken, alýþýlmýþýn dýþýndaki davranýþlarýna tahammül etmek; farklý fikirlerin ortaya çýkardýðý kargaþaya tahammül etmek; herkesi memnun edecek kararýn olmamasýna, olsa olsa duruma göre en doðru
karara, yani adalete tahammül etmek;
sorunun çözümü belki burada gizli.
Bakýn hoþgörü demiyorum. Çünkü
hoþgörülmeyecek durumlar dahi olsa,
kýrýp geçmek yerine tahammül etmek
gerekir. Böylece soðukkanlý düþünüp
hayatýn çeliþkilerini kabullenebiliriz.
Gözlerimden geçer ömür þeridi
Toprakla gömdük nice yiðidi
Satýr satýr hece hece bey idi
Yazmasam bir türlü yazsam bir türlü
Bir Lokma Ekmek
Hayatta rýzkýmýz bir lokma ekmek
Ekmek attý oldu yollara düþtük
Ellerimiz nasýr bir hayli emek
Rýzk için diyar-ý ellere düþtük
Kimi der ki insanýn özü akýldýr.
Düþünen tek varlýk olmamýz bu öneriyi
de mantýklý kýlabilir. Ne var ki insanlar
tarih boyunca, aklýn sonucu olan fikirler uðruna birbirlerine kýydýlar.
[email protected]
Avrupalý Türk’üz bizi anlayýn
Ara sýra olsun haber yollayýn
Unutmayýn sakýn bizi belleyin
Vatandan çok uzak yerlere düþtük
Karýþmýþým beþeride harmana
Aklým ermez benim böyle devrana
Yar dediðim melhem olmaz yarama
Yalvarsam bir türlü kýssam bir türlü
Belki de gelmesin benim ki rüya,
Dayansýn sevdamýz yedinci aya,
Bendeki bergüzar i resmin var ya,
Yýrtýldý sanma saklý Fadime.
Seninle daðlarda koyun güderdik,
Gönüllerden ýrak hayal ederdik,
El ele tutuþup suya giderdik,
Bilemedik felek çarptý Fadime
Emirdað Nere
Hayat Mektebi
Emirdað neresi,Belçika nere?
Nazlý yar gavurcu oldu desene.
Bu sene izine gelirsen gene,
Emirdað biraz farklý Fadime.
Ruhum bedenime küstü darýldý
Hayal kola kol hayale sarýldý
Ömür aðacýndan günler derildi
Toplasam bir türlü saçsam bir türlü
Vefa yok vefa dost ile yattan
Kurtulamaz oldu gönül firkatten
Geçemem nedense yalan dünyadan
Ölmesem bir türlü ölsem bir türlü
Fakýnýn anýna yazý yazýlmýþ
Yar elinden ciyerleri büzülmüþ
Gözlerine kaný yaþlar çizilmiþ
Silmesem bir türlü silsem bir türlü
Hayat mektebinde yazdým okudum
Geçmesem bir türlü geçsem bir türlü
Gönül dergahýnda derdi dokudum
Açmasam bir türlü açsam bir türlü
Siz neredeyseniz, Binfikir orada!
Gelecek ayýn BÝNFÝKÝR’ini þimdiden ayýrtýn!
Sayfa 24.qxp
18.09.2008
10:09
Page 1
Eylül 2008
SPOR
24
12 Dev Adým
Cüneyt Tamoðullarý
2 Dev Adam 2009 yýlýnda Polonya’da düzenlenecek olan Avrupa Erkekler
Basketbol Kupasýna vizeyi, Belçika maçý sonrasýnda aldý. Ukrayna, Fransa
ve Belçika ile ayný gurupta yer alan milliler ilk beþ maçýný kazanarak Fransa
maçý öncesi gurup birinciliðini garantiledi. Abdi Ýpekçi spor salonun da oynanan son maça milliler Sinan, Engin, Fatih, Kerem Gönlüm, Hidayet ilk beþiyle
baþlarken oyuna sonradan giren Ersan Ýlyasova’nýn (22 sayý) etkili oyunuyla sahadan 80-64 gibi rahat bir sonuçla ayrýldý. Konuk takýmýn en skorer oyuncusu
Moors’un (14 sayý) çabasý yeterli olmadý.
1
Cüneyt Tamoðullarý
Panikbahçe
ürkcell Süper Lig’e kötü bir baþlangýç yapan Fenerbahçe, Þampiyonlar
Lig’i ilk maçýnda deplasmanda Portekiz’in Porto takýmýna 3-1 maðlup oldu.
T
Dragao (ejder) stadýnda oynanan maça
kötü baþlayan sarý lacivertliler maçýn
11. dakikasýnda Lopez ve 13. dakikada
Lucho Gonzales’in attýðý gollerle adeta
2-0 yenik baþladý. Daha sonra toparlanan Aragones’in öðrencileri, Guiza’nýn
30. dakikada attýðý golle skoru 2-1 getirse de maça sonradan giren Lino 90.
dakikada perdeyi kapatan oyuncu oldu.
Fenerbahçeli oyuncularýn gergin ve güvensiz oyunlarý bu sonucun oluþmasýn
da etkili olurken yeni transfer Guiza,
istekli oyununu bir golle süslese de
hücum hattýnda yanlýz kaldý. Topla çýkarken savunma hattýnda yapýlan bireysel hatalarýn faturasýný 3 golle ödeyen Fenerbahçe’nin gurubundaki diðer
karþýlaþmada Dinomo Kiev sahasýnda
Ýngiltere’nin Arsenal takýmýyla 1-1 berabere kaldý. Bu sonuçla, ilk maçlar sonunda gurubunda son sýrayý alan Sarý
Kanaryalar bir sonraki Þampiyonlar
Lig’i maçýný 30 Eylül’de Þükrü Saracoðlu stadýnda Ukrayna’nýn Dinomo Kiev
takýmýyla oynayacak.
Sporla Baþardýlar
18-29 Aðustos arasýnda gerçekleþtirilen
bütünlemeye kalan öðrencilere “Spor
aktiveteleri eþliðinde ek derslerin verildiði” yaz okuluna 40 kiþinin katýldýðý
açýklandý. Katýlanlarýn yüzde 70’inýn
bütünleme sýnavýný baþarýyla geçtiði
bildirilirken projeyi hazýrlayýp Baþkan
Yardýmcýsý Georges Verzin ile birlikte
gerçekleþtiren, projenin mimarý Schaerbeek Belediye Baþkan Yardýmcýsý Sait
Köse þunlarý dedi: “Uzun yaz tatili sýrasýnda öðrencilerin konsantrasyonu azalýyor. Tatil sonuna doðru, bütünleme
sýnavlarýndan hemen önce bu yaz okulunu düzenleyerek yarým gün spor yarým gün ders yaptýrdýk. Öðrencileri
böylece sadece bütünleme sýnavlarýna
deðil, yeni eðitim dönemine de hazýrlýyoruz.

Benzer belgeler

Ekim 2007 - Binfikir

Ekim 2007 - Binfikir ortaklarý, kriz içinde tekrar baþlayan müzakerelerde ilk sonucu elde ettiler. Göç, aile birleþimi, kaçaklar ve Belçika vatandaþlýðý dosyalarýnda sert önlemler konusunda anlaþan MR, CD&V/N-VA, Open ...

Detaylı

Mayıs 2007

Mayıs 2007 yaþayan onbinlerce insanýn yaþamlarýnýn güçlüðüne dikkat çekmek ve “Oturum Lotosu”nu eleþtirmek amacýyla geçen ay sýradýþý ve yaratýcý bir eylem düzenledi. Eylemciler, þimdiki sýðýnma politikasýnýn...

Detaylı

Ocak 2008 - Binfikir

Ocak 2008 - Binfikir tiyatroyu sevdirmek”þeklinde konuþtu.

Detaylı

Mart 2008 - Binfikir

Mart 2008 - Binfikir ZPLACE LI EDTS’ DE AÇI LDI

Detaylı