Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Kosova Üniversite Eðitiminde Yeni Bir Geliþme
TOBB Baþkaný Rýfat Hisarcýklýoðlu
UPÜ YK Baþkaný Fehmi Azemi ve TOBB
ETÜ Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici
TOBB Genel Sekreteri Ýsmail Köksal
“TOBB Kosova’ya sunabileceði en iyi desteði sundu. TOBB-ETÜ Biriminin Kosova’da açýlmasý saðlanýrken, Kosova’da Türkçe üniversite eðitiminde yeni bir adým atýlmýþtýr, yeni nesillere yeni bir kapý açýlmýþtýr. Bu fýrsatý çok iyi deðerlendirmemiz gerekiyor.”
devamý sayfa 6-7’de
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
19 Mayýs Bayramý Prizren ve
Priþtine’de kutlandý
SAYI: 378
YIL: 9
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Fiyatý: 0.50
19 Mayýs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramý, Kosova’da büyük bir coþkuyla kutlandý. Prizren’de “TÜMED” Derneði tarafýndan kapalý spor salonunda yapýlan etkinlikte, konuklar ve izleyiciler unutulmaz anlar yaþadý. Öte yandan Pazar akþamý
Priþtine’nin Gerçek derneðinde 19 Mayýs Gençlik Bayramý vesilesiyle eðlence
düzenleyen Priþtine Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türkoloji Bölümü
öðrencileri, müzik eþliðinde gönüllerince eðlendi.
P
Taner GÜÇLÜTÜRK
rizren’de kurulan
Türkiye Mezunlarý
Derneði tarafýndan
organize edilen þenlikte
konuþmalar, halk danslarý,
modern danslar ve
þarkýlardan oluþan kültürsanat programýnda,
Atatürk ilkelerine olan
baðlýlýk dile getirildi.
Türk Temsil Heyet Baþkaný Albay Engin
Görücü, Türk, Arnavut ve Boþnak bayraklarýyla süslenmiþ salonda yetkililer ile vatandaþlara
hitaben bir konuþma yaptý. Görücü, 19
Mayýs’ýn önemine deðinerek, ülkelerin kalkýn-
masý ve geliþmesinde en
önemli görevi gençlerin
üstleneceðini ifade eden
Mustafa Kemal
Atatürk’ün, bu önemli
günü Türk gençliðine
adadýðýný hatýrlattý. Albay
Görücü, “Kosova
halkýnýn yaþadýðý sýkýntýlý
günler bitmiþtir. Artýk
kültür, ekonomi, sanayi
ve kalkýnma alanlarýnda
yeni bir mücadele baþlamýþtýr. Bu mücadeleden
Kosova’nýn baþarýlý çýkabilmesi için bütün
gençlerimize vermiþ olduðumuz destek artarak
devam edecektir” dedi.
d ev a m ý s a y f a 8 ’ d e
Shcuk ile Krüzeiu Kosova
Statüsünü Görüþtü
UNMÝK Þefi Yardýmcýsý Steven Shcuk
Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu
ile yaptýðý görüþmede Güvenlik Konseyi
kararýnýn Birleþmiþ Milletler Kosova Statü
Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari paketinin
aynasý olacaðýný belirtti.
U
Yüksel POMAK
NMÝK Þefi Yardýmcýsý Steven Shcuk
17 Mayýs Perþembe günü Prizren
Belediyesini ziyaret ederek, Prizren
Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüzeiu ile görüþtü.
Görüþme ardýndan açýklamada bulunan Shcuk
Güvenlik Konseyi kararýnýn Birleþmiþ Milletler
Kosova
Statü Özel
Temsilcisi
Marti
Ahtisaari
paketinin
aynasý olacaðýný
belirtti.
Shcuk bu
konuda Kosova yerel temsilcilerine çok büyük
sorumluklarýn düþtüðünü belirterek, dolayýsýyla
Kosova’da yaþayan halkýn daha kaliteli bir
yaþam sürdürmeleri için uygun zeminin
yaratýlacaðýný vurguladý.
d e v a mý sa y f a 8 ’d e
Suroi: “Kosova baðýmsýzlýðý
sürecinde Türkiye’nin
büyük önemi var”
K
Enis Tabak
osova’nýn en etkin partilerinden ORA Partisi Genel
Baþkaný ve Kosova Müzakere Heyeti Temsilcisi Veton
Suroi, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna doðru yaklaþtýðý þu
günlerde
Türkiye’nin büyük rol oynayabileceðini söyledi.
Suroi kendilerinin Türkiye ile düzenli olarak irtibatlarýnýn
olduklarýný bilakis kendisinin her defasýnda New York’ta
Birleþmiþ Milletler-BM Türk Büyükelçisiyle bir araya gelerek
görüþmelerde bulunduklarýný söyledi.
Türkiye’nin Kosova nihai
statüsü konusu sýrasýnda yerinin
çok önemli olacaðýna inandýðýný
söyleyen Suroi: “Kosova
Topluluklar Danýþma Kurulunda
Türkiye’nin olduðu gibi Kosovalý
Türklerin rolü ve katkýlarý çok
yapýcýydý ve sürece her zaman
dahildiler”dedi.
Suroi: “Kosova Demokratik
Türk Partisi-KDTP bu süreçte en
aktif partilerden biriydi. Partinin
genel baþkaný Mahir Yaðcýlar ve
diðerleriyle çok iyi iliþkilerimiz
ve ortak tecrübelerimiz var.
Kosovalý Türklerin tutumu her zaman Kosova baðýmsýzlýðýndan yanaydý. Türk partisinin tutumlarý her zaman dinamikti ve
yapýcýydý. Kosova Türk toplumunun baðýmsýz Kosova’daki
rolü diðer etnik topluluklar arasýndaki yeri de çok önemli olacak. Doðal olarak Türklerin tarihe dayanan bir duruþu var.
Öyle ki çok önemli bir faktör olarak hizmet vereceklerine
inanýyorum. Ayný zamanda Türkiye ile olan iliþkilerde de ayný
yapýcý tutumu sergileyeceklerine inanýyorum. Bizleri çok iþ
bekliyor. Yasal çalýþma dahi yoðun bir gündem bekliyor. Öyle
ki bu sürece sonunda sadece Anayasa deðil, dinamik bir geleceðe ilerleyeceðimizi umuyorum”þeklinde konuþtu.
P
Edirne heyeti
Kosova’da
riþtine’nin “Gerçek” Kültür Spor Derneði ev
sahipliðinde 25 Mayýs Cuma günü saat 19.30’da
Trakya Üniversitesi üyeleri ve Trakya Ateþ Dans
Grubu Priþtine’nin Ulusal Tiyatrosunda konser sunacak. 55
kiþilik heyet ayný programla bu akþam saat 20:00’de Prizren
kültür evinde Prizrenli sanatseverlerle bir arada olacak. Bu
arada 25-26 Mayýs tarihlerinde Prizren ziyaretinde bulunacak olan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver
Duran ve beraberindeki heyet, “Esnaf” Ýþadamlarý
Derneðinin ev sahipliðinde, 55’in üzerinde Kosovalý doktorun 2007 yýlýnda Türkiye’de gördüðü uzmansal kurslar
projesi yaný sýra, 2007 yýlýnýn diðer faaliyetleri ile 2008’de
etkinliklerin geniþletilmesi ve mevcut iþbirliðin pekiþtirilmesi amacýyla bir dizi görüþmelerde bulunacaklar.
Kosova
Ýslam ülkelerinden Kosova’ya
destek
Ýslam Konferansý Örgütü’nün son düzenlenen toplantýsýnýn gündemini Kosova oluþturdu. Arnavutluk’un Ahtisari çözüm önerisi çerçevesinde hazýrladýðý Kosova ile ilgili
karar kabul edildi. Kararla Kosova süreci desteklenirken, üstü örtük
bir þekilde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý desteklendi.
Ý
slamabat’a 15 ila 17 Mayýs’ta düzenlenen
Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýnda Kosova
sorunu gündemin ana noktasýný oluþturdu.
Ýslamabat’a bir araya gelen Ýslam konferansý
Örgütü’ne üye 37 dýþiþleri bakanlarýnýn imzaladýðý
Kosova ile ilgili karar kabul edildi. Kabul edilen
kararda Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili herhangi
bir ibareye rastlanmazken, Ahtisari’nin uluslararasý
denetim altýnda baðýmsýzlýk önerisi destekleniyor.
Ýslam Birliði Örgütü üye Dýþiþleri bakanlarý tarafýndan kabul edilen ve yedi noktadan oluþan karar
Arnavutluk tarafýndan hazýrlandý.
Kararýn birinci noktasýnda “BM Güvenlik
Konseyi’nde Kosova sorunu ile ilgili yeni bir karar
alma dönemine girildiði” belirtiliyor. Ahtisari’nin
çözüm önerisi ile ilgili kararda “Ahtisari’nin çalýþmalarý ve yaptýðý çalýþmalar desteklenirken, onun
bu yönde yapmýþ olduðu çalýþmalarýn bölgede
istikrarýn saðlanmasýnda önemli katkýda bulunacaðý” fikri savunuluyor. Diðer beþ noktada da
uluslararasý birliðinden Kosova sorununun yapýcý
biçimde çözülmesi, bölgede istikrarýn saðlanmasý,
Ýslam ülkelerinden Kosova’ya yardýmda etmeleri
gibi noktalar yer almaktadýr.
Pakistan’da düzenlenen Ýslam Konferansý
örgütü toplantýsýnda Kosova’yý Baþbakan yardýmcýsý Lütfi Haziri temsil etti. Haziri toplantý sonrasý
gazetecilere verdiði demeçte “Kosova baþ müzakere ekibi adýna Ýslam Konferansý örgütü toplantýsýna katýldým. Orada 40 kadar, özellikle de Kosova
sorununun çözümüne karþý çýkan bazý ülke temsilcileri ile bir araya gelme þansýn sahip oldum” dedi.
Ýslam Konferansýna Kosova heyetinin davet
edilmesine raðmen katýlmamasý Ýslam Konferansý
Örgütü üyelerinin tepkisini çekti. Özellikle Baþkan
Seydiu ve ORA Baþkaný Veton Suroi’nin katýlmamalarýna sert bir þekilde kýnandý. ORA Baþkaný
Veton Suroi sekiz aydan beri Ýslam ülkelerine
gerçekleþtirdiði ziyaretlerde Kosova’nýn baðýmsý-
Prizren’de Bisiklet
Þampiyonasý
düzenlendi
Yarýþmaya 8 bisiklet kulübünden 28 yarýþmacý katýldý.
H
zlýðý için destek ziyaretlerinde bulunmuþtu. Hata
Suroi, yaptýðý yoðun çalýþmalar sayesinde Ýslam
Konferansý Örgütü’nün gündemine Kosova’yý aldýrmayý baþarmýþtý.
Kosova Müzakere heyeti, Kosova heyetinin
Ýslam Konferansý Örgütü toplantýsýna katýlmasý bazý
devletlerde tepkilere yol açacaðý gerekçesi ile
toplantýya katýlmama kararý aldý. Ama Baþkan
Seydiu ertesi gün kararýný
deðiþtirirken Malezya’da temaslarda bulunan Veton Suroi ile
Baþbakan yardýmcýsý Lütfi
Haziri’nin toplantýya katýlmasýný
istedi. Ama Veton Suroi Kosova
Müzakere heyetinin kararý olmadan
bu toplantýya katýlmayý kabul etmedi.
Baþbakan yardýmcýsý Lütfi
Haziri Ýslam konferansý toplantýsý
ile ilgili yaptýðý açýklamada “Ýslam
ülkelerinin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan yana
olduklarýný” söyledi. Kosova’nýn Ýslam Konferansý
Örgütü toplantýsýna mecburen katýlmasý gibi bir
zorunluluðu olmadýðýna vurgu yapan Haziri,
Kosova bu örgüte üye olmadýðýný ve Kosova’nýn
toplantýya katýlmamasýnýn hiçbir þeyi de
deðiþtirmeyeceðine iþaret etti. Haziri, bu ayýn
sonunda ya da haziran ayýnýn baþlangýcýnda
Güvenlik Konseyi’nde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile
ilgili bir karar alýnacaðýný ileri sürdü.
Ýslamabat’a düzenlenen Ýslam Konferansý
örgütü toplantýsýnda Kosova kararýný hazýrlayan
Arnavutluk, toplantýda kabul edilen deklarasyonu
önemli olarak deðerlendirdi. Arnavutluk Dýþiþleri
Bakanlýðý Genel Sekreteri Ferit Hoca, Arnavutluk
BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan çözüm öneri
paketinin paket esas alarak bu kararý hazýrladýklarýný ifade etti. Hoca’ya göre, bu karar Kosova’da
ve bölgede barýþ ve istikrarýn saðlanmasýnda önemli
katkýlar saðlayacaðýna inandýklarýný belirtti.
Kararýn, Ýslam ülkelerini Kosova’da yatýrým yapmaya davet ettiðini belirten Hoca, ayrýca uluslararasý toplumdan da Kosova’nýn ekonomik
geliþme saðlamasý için yardýmlarýn gerekliliðine
iþaret edildiðini ifade etti. Hoca, Ýslam Konferansý
örgütü üyelerinin Ahtisari tarafýndan hazýrlanan
Kosova çözüm öneri paketine sunmuþ olduklarý
desteklerden dolayý teþekkür etti.
Kosova hükümeti düzenlediði son toplantýsýnda
Ýslamabat’a Kosova ile ilgili kabul edilen kararý
selamladý.
afta sonu Prizren’de
Bisiklet Þampiyonasý
düzenlendi. Kosova
Bisiklet Federasyonu tarafýndan
düzenlenen Þampiyonayý
Yakova’dan 137 numaralý Alban
Delia kazandý. 75 kilometrelik
yarýþta Mitroviça’dan Zenel Haciu
ikinci ve Yakova’dan Þkýlçim
Buþati üçüncülüðü elde etti. Genç
yarýþmacýlar arasýnda Taulant Þala
birinciliði elde ederken,
Kameniça’dan Ýsuf Misini ikinci,
Ýpek’ten Kuþtrim Mula da üçüncü
oldu. Yarýþmaya 8 bisiklet kulübünden 28 yarýþmacý katýldý.
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Sýrbistan, alýþ – veriþten
memnun deðil
2
S
on günlerde gündemi meþgul eden Sýrbistan’a Kosova’ya
karþýlýk Avrupa Birliði üyeliði verileceði söylentisi dile
getiriliyor. Koþtuniça, bu konu ile ilgili yaptýðý açýklamada
Kosova’yý dünyalara deðiþtirmeyeceklerini söyledi.
Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça, Belgrat medyasýna
son günlerde gündeme oturan Avrupa Birliði’nin Kosova’ya
karþýlýk Sýrbistan’ý birliðe alacaðý ile ilgili yapýlan açýklamalarý
deðerlendirdi. Koþtuniça, Kosova’yý o kadar sevdiðini ve ne
AB’ye ne de dünyada hiçbir þeye deðiþtirmeyeceðini söyledi.
Koþtuniça, “Hükümetimiz Kosova’dan asla vazgeçmemek gibi
bir ortak tutum içindedir. Bunu AB’ne üye olmak için bile kabul
etmeyeceðiz” dedi.
Topraklarýnýn % 16’sýný hiçbir þey için feda etmeyeceklerini
belirten Koþtuniça, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn ayrýlmaz bir parçasý
olduðunu tekrarladý. Koþtuniça, “Kosova’yý birilerine feda
etmek iyi bir þey olsaydý bizden öncekileri de bunu yapardý”
dedi. Lahey Savaþ suçlularý mahkemesi ile iþ birliðe hazýr olduklarýný belirten Baþbakan Koþtuniça, bu iþbirliðinin uluslararasý
toplumun Kosova’yý Sýrbistan’dan parçalamayý vazgeçtikleri
zaman gerçekleþtireceklerini söyledi.
Sýrbistan’ýn geleceði
Kosova’ya baðlý
F
ransýz Büyükelçi, Sýrbistan’ýn geleceðinin içindeki
sorunlarý çözümde olduðunu söyledi. Terral,
Sýrbistan’ýn Kosova sorununu ile Lahey Savaþ suçlularý
mahkemesi ile iþbirliðinde bulunmasý halinde kýsa bir zaman
içinde AB’ne üyesi olabileceðini söyledi.
Fransa Belgrat Büyükelçisi Jean François Terral yaptýðý
açýklamada Sýrbistan’ýn bugün iki sorunla karþý karþýya
kaldýðýný söyledi. Terral, “Kosova, Sýrbistan’ýn çözüme kavuþturulmasý gereken birinci sorunudur. Bu sorunun çözüme
kavuþturulduðu zaman Sýrbistan’ýn Avrupa entegrasyonuna
kapýlarý aralanacaktýr. Sýrbistan diðer bölge ülkelerine kýyasen
bu entegrasyona kýsa bir zaman içinde kavuþacaktýr” dedi.
Terral, Sýrbistan’ýn çözmesi gereken ikinci sorunun Lahey
Savaþ suçlularý mahkemesi ile iþbirliði olduðunu söyledi.
Sýrbistan’ýn bu sorunu çözmesinin zor olmayacaðýný belirten
Terral, Sýrbistan’ýn iyi angaje olmasýyla bu sorun çözülebileceðini ifade etti.
Büyükelçi Terral Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç ile
yaptýðý görüþmede Sýrbistan’dan Kosova için artýk açýk ve net
konuþma talebinde bulunduðunu söyledi Terral, “Sýrbistan’ý bu
süreçte büyük güçlükler bekliyor. Kosova için artýk açýk
konuþmalýyýz. Kosova, Sýrbistan’ýn en büyük sorundur. Bu
sorun çözüme kavuþturulduðu zaman Sýrbistan’a Avrupa
Birliði kapýlarý aralanacaktýr. Artýk Sýrbistan’ýn gerçekçi
olmasýnda yarar vardýr” dedi.
Büyükelçi Jean François Terral Belgrat’a Fransa
Büyükelçisi görevine baþlamadan önce üç buçuk yýl Dýþiþleri
Bakanlýðý Sýrbistan masasý sorumlusu görevini yürüttü.
Kosova’dan
neler var?
Sus,
nazar deðmesin
eðitimlerin maaþýna zam
yapýlacak.
3
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Kosova
Rusya’ya AB’den yakýn markaj
Avrupa Birliði, Kosova sürecinde yapýcý bir rol oynamasý için Rusya’yý
adeta markaj altýna aldý. Avrupalý yetkililer, Rus meslektaþlarý ile gerçekleþtirdikleri görüþmelerde büyük çaba sarf etmelerine raðmen þu anda
Rusya’yý bu konuda ikna etmiþ gibi görünmüyorlar.
R
usya’nýn Samara kentinde AB
ile Rusya arasýnda iki günlük
zirve toplantýsý düzenlendi.
Toplantýnýn ana noktasý Rusya’nýn
Ahtisari’nin Kosova çözüm öneri
paketi ile ilgili tutumunun deðiþtirilmesi oluþturdu. Ýki gün süren
toplantýda AB yetkilileri, Rusya ile
olan farklý görüþleri gidermek için
çaba sarf etmelerine raðmen burada
herhangi bir baþarý elde edemediler.
Rusya’nýn Kosova ile ilgili tutumunda
deðiþme olmazken. Ruslar bu güne
dek ortaya attýklarý tutumlara sadýk
kalacaklarýný ifade ettiler.
Almanya Kanselarý Angelina
Merker, Avrupa Komisyonu Baþkaný
Hoze Manuel Baroso ve AB Ortak
Siyaset ve Güvenlik yüksek temsilcisi
Haviyer Solana, Rusya Baþkaný
Vladimir Putin ile yaptýklarý
görüþmede Rusya’nýn BM Kosova
özel temsilcisi Marthi Ahtisari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri
paketinin kabul etmesini için ikna
etmeye çalýþtýlar. Zirve toplantýnýn
ilk gününde formel görüþmeler
olmazken, Baþkan Putin öðle
yemeðinde Kanseler Merkel ve
Baroso ile bir araya geldi.
Samara’da cumartesi günü
taraflar arasýnda toplantýmým sonra
taraflar düzenledikleri basýn toplantýsýnda gazetecilerin sorularýný yanýtladýlar. Rusya Baþkaný Putin, toplantýda Balkanlar baþta olmak üzere güncel uluslararasý sorunlarýn ele
alýndýðýný belirtti. Zirve toplantýsýnýn
yapýcý olduðunu belirten Putin,
taraflarýn þimdiki sorunlara çözüm
bulmak için çaba gösterdiklerini
söyledi. Putin, “Rusya ve Avrupa
Birliði’nin kýtamýzda ve dünyada
barýþ ve istikrarýn saðlanmasý için
çaba göstereceðine inanýyorum” dedi.
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey
Lavrov görüþme ile ilgili yaptýðý açýklamada Rusya’nýn görüþmelerin
devam etmesi ve Kosova statüsünün
çözümünün Belgrat ve Priþtine’ye
uygun olarak çözülmesinde yana
tutumlarýnýn devam ettiðini söyledi.
Lavrov, “Biz taraflar aralarýnda uygun
bir çözümün varýlmasý için
görüþmelerin devam etmesinden
yanayýz. Kosovalý Sýrplar ile Kosovalý
Arnavutlarýn aralarýnda anlaþacaklarý
bir çözümden yanayýz. Rusya olarak
uluslararasý toplumun Kosova sorununun ivedi çözülmesinden
vazgeçmesini istiyoruz. Uluslararasý
hukukun tüm hükümleri yerine getirilmesinden yanayýz” dedi.
Almanya Baþbakaný Merkel,
Baþkan Putin ile yaptýðý görüþmenin
önemli olduðuna vurgu yaparken,
görüþmeler baþlamadan önce konkre
sonuçlarýn alýnmasýnýn beklenmemesi
gerektiðini söyledi.
Diðer taraftan Brüksel’den
yapýlan açýklamada Rusya’nýn BM
Güvenlik Konseyi’nde olasý vetonun
Avrupa Birliði ile Rusya iliþkilerine
olumsuz etki edeceði bildirildi.
BBC kanalý tarafýndan yapýlan
açýklamada AB ile Rusya arasýnda
Kosova statüsü ile ilgili derin anlaþmazlýk olmadýðýný dünyaya duyurdu.
Avusturya BM Büyükelçisi
Volfgang Petriç konu ile ilgili yaptýðý
açýklamada, “Ruslar, Kosova’da bir
savaþýn cereyan ettiðini bilmeliler.
Avrupalýlar Ruslara bir þeyleri açýklamalýdýrlar. Kosova, Avrupa’nýn bir
parçasýdýr. Avrupa bu yüzden bu
çatýþmanýn sona ermesi için ilgilenmektedir. Rusya tüm sorumluluklarýn
bilincinde olarak Avrupa’yý desteklemelidir” dedi.
Rus Parlamentosu Dýþiþleri bakanlýðý Yüksek Þura yöneticisi Mihail
Margelov, Avrupa Birliði’nin
Rusya’nýn Kosova ile ilgili tutumunu
deðiþtiremeyeceðini söyledi.
Margelov, “Rusya iki tarafý tatmin
edecek bir çözümden yanadýr. Rusya
kimseden çekindiði bir durum yoktur.
Avrupalýlar Kosova’ya uluslararasý
denetim altýnda baðýmsýzlýðýn olumsuz sonuçlarýndan kaçýnmalýdýrlar”
dedi.
Almanya Dýþiþleri bakanlýðý yetkilisi Gernot Eder, Samara kentinde
düzenlenen AB ile Rusya zirve
toplantýsýnda AB’nin Rusya’yý Marthi
Ahtisari’nin Kosova paket önerisini
kabul etmesi için ikna turlarýna
baþladýðýný söyledi.
Sýrbistan Etnik iliþkiler forumu
baþkaný Duþan Yanyiç Sýrp medyasýna
yaptýðý açýklamada, “Samara
görüþmelerinin ana maddesinin enerji
konusu oluþturdu. Moskova için bu
toplantý G 8 için hazýrlýk toplantýsý
hüviyetindeydi.” dedi. ABD son
zamanlarda AB ile tutumlarýný yaklaþtýrdýðýný belirten Yanyiç, son
zamanlarda AB üyeleri arasýnda bazý
sorunlar ortaya çýktýðýna vurgu yaptý.
Yanyiç, “AB üyeleri arasýnda Kosova
konusunda belirgin farklar vardýr. Bu
farklar bazý AB ülkelerin Rusya ile
iþbirliðin yapýlmasýna yol açabilir.
Almanya’nýn bu çatýþmaya katýlmasý
için herhangi bir çýkarý yoktur.
Almanya, Washington ve Moskova
arasýnda arabuluculuk yapmaya
çalýþýyor. Rusya ise Fransa’ya doðal
gaz satmayý amaçlýyor. Bu gerçekleþirse Rusya, Avrupa Birliði’nin
doðal gaz ile ilgili %65’lik
piyasasýnýn sahip olacak. Bu çok
ciddi bir þeydir. Bununla Kosova
sorunu çözülebilir” dedi.
Samarada yapýlan zirve toplantýsýnda AB ile Rusya arasýnda ilk defa
hiçbir doküman imzalanmadý. ABD
Dýþiþleri Bakaný Condelise Rice’nin
Baþkan Putin ile yaptýðý görüþme
ardýndan Kosova statüsü ile ilgili sert
ifadelerinden kaçtýðý gözlerden kaçmadý.
Güzel sözler
Ýnsanlar baþaklara benzerler, içleri boþken baþlarý havadadýr,
doldukça eðilirler.
(MONTAÝGNE)
Arnavutluk’tan Dýþiþleri
Bakaný Kosova’yý ziyaret etti.
Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný,
Arnavutluk’un Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný desteklediðini
belirtirken, Kosova sorununun
çözüme kavuþturulmasý bölge
istikrarýný olumlu etkileyeceðini söyledi.
Arnavutluk Dýþiþleri
Bakaný Lulzim Baþa üç günlük
bir ziyaret için Kosova’ya
geldi. Kosova ziyareti
çerçevesinde Baþa ilk olarak
Kosova UNMIK Yöneticisi
Yoakim Rüker ile bir araya
geldi. Kosova UNMIK
Yöneticisi Yoakim Rüker
görüþme ile ilgili yaptýðý açýklamada görüþmenin ana konusunu
Kosova sorununun belirlenmesi oluþturduðunu söyledi.
Arnavutluk Kosova’da UNMIK çalýþmalarýný sürekli desteklediðini
belirten Baþa uluslararasý toplumun
Kosova’da Kosova siyasileri ile
Kosova kurumlarý ile çalýþmalarýný
desteklediklerini belirtti.
Arnavutluk’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini belirten Baþa,
“Arnavutlar ile ABD’nin Kosova ile
ilgili tutumu aynýdýr” dedi.
Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný
Lulzim Baþa Kosova üst düzey yetkilileri ile yaptýðý görüþmelerde
Arnavutluk’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan yana olduðunu, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýnýn bölgede istikrarýn
saðlanmasýnda ve bölge ülkelerin
Avrupa entegrasyonlarýna katýlmalarýna katkýda bulunacaðýný dile
getirdiðini söyledi.
Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný
Lulzim Baþa, Kosova ziyareti sýrasýnda Baþkan Fatmir Seydiu, Baþbakan
Agim Çeku, Meclis Baþkaný Kol
Beriþa, PDK baþkaný Haþim Thaçi,
ORA Baþkaný Veton Suroi, LDD
Baþkaný Necat Daci ile bir araya
geldi. Ziyaretleri çerçevesinde
Priþtine Üniversitesi, merhum
Kosova Baþkaný Ýbrahim Rugova’nýn
ailesini, Prekazi’da bulunan Adem
Yaþarý anýt mezarýný ziyaret etti.
Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný
Lulzim Baþa, Arnavutluk Demokrat
partisi üyesi olarak Kosova’da
UNMIK Adalet departmanýnda beþ
yýl kadar görevde bulunmuþtu.
Toplantý ile ilgili
fikir ayrýlýðý
Kosova
Kosova Baþkaný Seydiu ile ORA Baþkaný Suroi, Ýslam
Konferansý Örgütü toplantýsý ile karþý karþýya geldi. Son
düzenlenen Müzakere heyeti toplantýsýnda Kosova heyetinin
toplantýya katýlmamasý yönünde karar alýnýrken, Seydiu bu
fikrini deðiþtirerek Suroi’nin toplantýya katýlmasýný istedi.
Suroi, Seidiu’nun bu kararý tek baþýna veremeyeceðini
belirterek, toplantýya katýlmayý kabul etmedi.
K
osova Müzakere ekibi
þimdiye dek sorunsuz ve
baþarýlý bir þekilde
çalýþtýðý herkes tarafýndan taktirde
karþýlanýyordu. Zaman zaman
anlaþmazlýklar baþ göstermesine
raðmen kýsa bir zaman dilimine
giderilirdi. Bu günlerde yine bir
anlaþmazlýk patlak verdi. Söz
konusu anlaþmazlýk Baþkan
Seydiu ile ORA Baþkaný Veton
Suroi arasýnda cereyan etti.
Malezya’dan dönen Veton Suroi,
havalimanýnda Brüksel’e gitmek
için bekleyen Baþkan Seydiu ile
Kosova heyetinin Ýslam
Konferansý örgütü toplantýsýna
katýlmamasý ile ilgili sert bir þekilde tartýþtý. Baþkan Seydiu,
Pakistan’da düzenlenen Ýslam
Konferansý Örgütü toplantýsýna
Kosova heyetinin katýlmasýna izin
vermezken, konferansa sadece
Baþbakan yardýmcýsý Lütfi
Haziri’nin katýlmasýný uygun
gördü.
ORA Baþkaný Veton Suroi, 54
Ýslam ülkesinin katýlacaðý Ýslam
Konferansý Örgütü toplantýsýna
Kosova heyetinin de katýlmasý
için sekiz aylýk bir diplomasi
trafiðinde bulunmuþtu. Suroi,
Kosova heyetinin bu toplantýya
katýlmasýndan yana olduðunu yaptýðý açýklamalarýnda sürekli dile
getiriyordu.
Kosova Müzakere heyetinin
düzenlenen son toplantýsýnda
Kosova’nýn Pakistan’da düzenlenecek olan toplantýya katýlmasýnýn dünyada olumsuz
yankýlar bulacaðý göz önünde
bulunularak Kosova’nýn heyet
olarak toplantýya katýlmamasýný
kararý alýndý. Ama Baþkan Seydiu
sonra bu kararý deðiþtirerek,
Malezya’da bulunan Veton
Suroi’ye Kosova adýna bu toplantýya katýlabileceði ve Lütfi
Haziri’yi de yanýna almasýný
söylediði ileri sürüldü.
Veton Suroi konu ile ilgili
Expres gazetesine konuyu deðerlendirdi. Suroi, “Önceleri yaptýðýmýz hazýrlýklar çerçevesinde
bu toplantýya katýlacaktýk. Ýslam
Konferansý örgütü ile geçen yýlýn
aralýk ayýndan beri sürekli temas
: 3 78
ý
y
a
S
içindeyiz. Ýslam Konferansý
örgütü Genel Sekreteri ile
Kosova’nýn toplantýya katýlmasý
için anlaþmaya vardýk” dedi.
Kosova müzakere ekibinin son
toplantýsýna deðinen
Suroi, “Toplantýya
katýlým için ortak
bir karar alýnamadý.
Ýyi niyet olarak ben
geri adým atmak
zorunda kaldým.
Çünkü baþlangýçta
beri bu toplantýya
katýlmamýz gerektiðini düþündüm.
Bu yüzden de iyi
niyet göstererek
konunun
büyümemesi için
geri adým attým”
dedi.
ORA Baþkaný
Veton Suroi
Müzakere heyetinin
son toplantýsýnýn ardýndan
temaslarda bulunmak üzere
Malezya’ya hareket etti. Kosova
Müzakere heyetti Basýn sözcüsü
Skender Hüseni, Malezya’da
bulunan Suroi’ye Ýslamabat’a
yapýlacak Ýslam Konferansý
örgütü toplantýsýna katýlmasý
yönünde Baþkan Seydiu’nun
mesajýný iletti. Ama, ORA
Baþkaný Veton Suroi, Kosova
Müzakere heyetinin kararýn sadýk
kalarak toplantýya katýlmayarak
Priþtie’ye dönmeyi uygun gördü.
Suroi, “Seydiu tarafýndan tek
taraflý alýnan karar üzerine benim
toplantýya katýlmam doðru deðil.
Çünkü, bu kararýn Kosova
Müzakere heyeti toplantýsýnda oy
birliði ile alýnmasý gerekir. Kimse
benden heyetin ortak kararý
olmadan toplantýya katýlmamý
beklemesin. Malezya’da bulunduðum süre içinde Bakan Haziri
bana ikimizin Kosova’yý Ýslam
Konferansý Örgütü toplantýsýnda
temsil etmemizin istendiðini iletti.
Baþ müzakere heyeti bizlerin bu
toplantýya katýlmasý için herhangi
bir karar almadý. Ben de bu yüzden bu toplantýya katýlmamayý
uygun gördüm” dedi. Suroi,
Kosova heyetinin Ýslam
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Muhabirler:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Enis TABAK
Yüksel POMAK
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Luan MORÝNA
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Konferansý Örgütü toplantýsýna
katýlmamasýnýn sorumlusu olarak
Baþkan Seydiu’yu gösterirken
sekiz ay çalýþmasýný hiçe
sayýldýðýný ifade etti.
Baþkan Seydiu, Veton Suroi
ile Priþtine hava limanýnda
yaþanan olayý deðerlendirirken, bu
tür olumsuz olaylarýn ortak çalýþmalarý olumsuz bir þekilde etkileyeceðini belirtirken, bu tartýþmayý gereksiz bir gürültü olarak
yorumladý. Karar deðiþikliði
hakýnda da açýklamalardan bulunan Seydiu, “Konuyu daha geniþ
bir açýdan baktýktan sonra, toplantýya Kosova’dan bazý kiþinin
katýlmasýnýn gerekli olduðu
kanýsýna vardým. Sayýn Suroi ve
Haziri’nin toplantýda Kosova’yý
temsil
etmesini istedim” dedi.
ORA
Baþkaný
Suroi,
Baþkan
Seydiu’nun
kendi baþýna
bu tür kararlarý alma
hakký
olmadýðýna
dikkat çekerken
Kosova Baþ
müzakere
ekibi toplantýlarýnda
kararlarýn oy birliði ile alýndýðýný
tekrarladý.
Baþkan Seydiu ise Suroi’nin
bu yönde yapmýþ olduðu açýklamalarýný asýlsýz olarak deðerlendirirken önceleri olduðu gibi
bugünde bu tür kararlar almaya
yetkili olduðunu ifade etti.
Seydiu, “Benim müzakere heyeti
baþkanlýðý dýþýna Kosova Baþkaný
da olduðumu kimse unutmasýn.
Ben devletimin dýþ siyasetini de
yönettiðim bir gerçek. Þimdiye
kadar çok defa Müzakere heyeti
dýþýnda kararlar aldým. Ortaklaþa
çalýþmanýn öneminin farkýndayým.
Kosova müzakere heyeti toplantýsýnda, Ýslam Konferansý Örgütü
toplantýsýna katýlamama kararý
alýndý. Ama 24 saat içinde bu
kararý ben yeniden gözden
geçirdim. Malezya’da bulunan
Suroi’ye toplantýya katýlmasýný
istedim. Haziri ile kendisinin bu
toplantýya katýlmasý ortaklaþa
alýnmýþ bir karardý” dedi.
PDK Baþkaný Haþim Thaqi,
iki taraftan Kosova statüsünün
sonuna yaklaþtýðýmýz bir dönemde
bu tür tartýþmalardan
vazgeçmeleri çaðrýsýnda bulundu.
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
4
LDK Semboller
için sorumlu
Perþembe, 24 Mayýs 2007
K
osova sembollerinin bugüne kadar hala kabul
edilmemsinin sorumlusu olarak LDK partisi
gösteriliyor. Ýsimlerini açýklamak istemeyen
PDK ve ORA yetkilileri Express gazetesine yaptýklarý
açýklamalarda Kosova devlet sembollerinin hala kabul
edilmemesinin tek sorumlusunun LDK partisi olduðunu
ileri sürdüler.
Merhum Baþkan Ýbrahim Rugova hayata gözlerini
yummadan önce Kosova için yeni devlet sembolleri
hazýrlatmýþtý. Ama bu gün bu semboller hala kabul
edilemiyor. Bu sembollerin kabul edilebilmesi için partiler arasýnda fikir birliðine varmalarý gerekiyor.
Rugova tarafýndan hazýrlatýlan sembollerin müzakere
heyeti tarafýndan kabul etmemesi LDK içinde sorunlara
yol açýyor.
Baþkan Seydiu Danýþmaný Ram Manay, LDK’nýn
Rugova’nýn önerdiði bayraðýn devlet bayraðý olmasýndan yana olduðunu ifade etti. Manay, “LDK, Baþkan
Rugova’nýn bayraðýnýn Kosova devletinin resmi
bayraðý olmasýndan yanadýr. Bu sorunun ertelenmesinden yana deðiliz. Bu sorunun çözülmesinden yanayýz.
Bunu çözmek için elimizden geçeni yapacaðýz” dedi.
Kosova Müzakere heyeti ve Meclis Baþkanlýk Divaný
bu sorunu ele aldýklarýný belirten Manay, Kosova devlet
sembolleri için konkur verileceðini ileri sürdü. Manay,
“Kosova Müzakere heyeti ile Meclis Baþkanlýk
Divanýnýn gündeminde bu konu bulunduðunu biliyorsunuz. Konuyla ilgi gerektiði zaman ilan verilecektir.
Bununla ilgili Kosova Meclis Baþkanlýk Divaný bir
karar aldý. Kriterler için uyumun saðlanmasý gerekmektedir. Devlet sembolleri için ilan zamanýnda verilecektir” dedi. PDK Asbaþkaný Hayredin Kuçi, LDK’nin
Kosova Devlet Bayraðý ile ilgili tutumunu yorumlamadan kaçýnýrken “Ben kimsenin düþüncesine karþýlýk
vermek istemiyorum. Ama bu sorunun kýsa bir zaman
içinde çözüleceðine inanýyorum” dedi.
Kosova Devlet sembolleri sorunu geçen yýlýn sonbaharýndan beri gündemde yer tutmaya devam ediyor.
Ama bu süre zarfýnda þimdiye dek konkre bir sonuca
varýlamadý. Kosova Meclisi Baþkanlýk Divaný devlet
sembolleri için bir konkur yayýnlama kararý aldý.
Baþbakanlýk Basýn Sözcüsü Ulpiyana Lama Kosova
Müzakere heyetti toplantýsý ile ilgili yaptýðý açýklamada
“Baþbakan gösterilmeye çalýþýldýðý gibi bu süreci
týkayan deðil sorunun çözümünden yana olduðunu bilmeniz gerekiyor” dedi.
BM Kosova Baþmüzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin
hazýrlamýþ olduðu çözüm öneri paketinde Kosova’nýn
yeni sembollerine de yer vermiþti. Öneriye göre Kosova
sembollerinin kabulü için kararýn mecliste üçte iki oyla
kabul edilmesi gerekmektedir. Kosova sembollerinin
kabul edilmesi için BM Güvenlik Konseyi’nde yeni
kararýn alýnmasý þart deðil. Ama baðýmsýzlýðý yeni
devlet sembolleri ile kutlamak çok daha makbuldür.
Kosova Baþmüzakere Heyeti üyeleri Anayasa, Devlet
sembolleri ve seçimler için ortaklaþa kararýn alýnmasý
için anlaþtýlar.
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Kosova
Yeni sembollerle ilgili anlaþmazlýk sürüyor
K
osova’nýn baðýmsýzlýðýný kazanmasýnýn
beklendiði bu günlerde Kosova siyasileri yeni sembollerde ilgili bir anlaþmaya varamýyorlar. Kimi siyasiler bu konuda
acele etmeye gerek olmadýðýný ifade ederken,
kimileri de baðýmsýzlýðýn bu yeni simgelerle
kutlanmasýnýn gerekliliðine iþaret ediyorlar.
Kosova Baþ müzakere heyeti cuma günü
düzenlediði toplantýsýnda Kosova devletinin
sembolleri görüþüldü. Kosova müzakere heyetini oluþturan Kosova siyasi parti baþkanlarý
Kosova devletinin baðýmsýzlýðýný kazanmasýndan sonra kullanýlacak olan devlet sembolleri
için bir anlaþmaya varamayarak bir bakýma
Kosova vatandaþlarýný pasaportsuz býraktýlar.
Baþbakan Agim Çeku, Kosova baþ müzakere
ekibi toplantýsý ardýndan yaptýðý açýklamada
toplantýda devlet sembolleri ile ilgili bir anlaþmaya varamadýklarýný dile getirirken, þu anda
Kosova baðýmsýzlýðýný eski sembollerle bekleyeceðini belirtti. Kosova’nýn en kýsa bir zaman diliminde baðýmsýzlýðýna kavuþmasýnýn en büyük
amaçlarý olduðunu belirten Baþbakan Çeku,
devlet sembollerinin kabul edilmesinin kolay bir
iþ olmadýðýný ifade etti. Çeku “Kýsa bir zaman
içinde baðýmsýzlýða kavuþmayý bekliyoruz.
Baðýmsýzlýða haftalar kaldý. Birkaç hafta gibi
kýsa biz zaman diliminde devlet sembollerine
kavuþmak kolay bir iþ deðil. Bunun için siyasilerin ortak kararlarý ile vatandaþlarýn bu konudaki düþünceleri önemli. Yeni seçeceðimiz semboller þimdiye dek benliðimizi koruduðumuz,
savaþtýðýmýz ve baðýmsýz olacaðýmýz sembollerden farklý olacaktýr” dedi.
Kosova’nýn kendi sembollerine sahip olmasý
gerekliliðine iþaret eden Baþbakan Çeku bunun
için ciddi adýmlarýn atýlmasý gerektiðini söyledi.
Çeku, Kosova baðýmsýzlýðýna kendine has sembolleri olmadan kavuþabileceðini belirtirken
“Kosova baðýmsýzlýðýný kazandýðý gün, büyük
bir ihtimalle yeni semboller kabul edilmemiþ
olacaktýr. Þimdiye dek kullanmýþ olduðumuz
sembollerimiz ile baðýmsýzlýðýmýza kavuþacaðýz” dedi.
Express gazetesinin Baþbakan Çeku’nun son
S
toplantýda Kosova kurumlarýnýn kullanacaðý
semboller ile pasaportlara basýlacak olan geçici
sembollerin önerisinde bulunduðu haberi yayýnladý. Baþbakan Çeku’nun Kosova UNMIK
Yöneticisi Yoakim Rüker ile yaptýðý görüþmede
bu öneride bulunduðunu ve Rüker’i bu konuda
ikna etmeyi baþardýðý ileri sürüldü. Bu kaynaða
göre Kosova devletinin geçici sembollerine
karþý ORA Baþkaný Veton Suroi bulunduðu
belirtirken Kosova’nýn geçici evraklara ihtiyaç
duymadýðýný belirtirken, geçici evraklarýn
Kosova bütçesine yük olacaðýný söylediði ileri
sürüldü.
Kosova Baþ müzakere ekibi Basýn sözcüsü
Skender Hüseni toplantý ile ilgili yaptýðý açýklamada taraflarýn konu ile ilgili aralarýnda daha
çok çalýþmalarý gerektiðini söyledi. Hüseni,
“Müzakere heyetinin bu konu ile ilgili daha çok
danýþmalarý gerektiði sonucuna varýldý. Bu konu
tekrar ilerideki toplantýlarda ele alýnacaktýr”
dedi.
Baþkan Seydiu Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný
Lulzim Baþa ile yaptýðý görüþme ardýndan
gazetecilerin sorularýný yanýtladý. Son toplantýda
karar alýnamayan sembollerle de ilgili açýklamalarda bulunan Seydiu, kimsenin bu konuda
endiþe duymamasý gerektiðini belirtirken
Kosova’nýn devlet sembollerine kavuþacaðýný
söyledi. Baþkan Seydiu, “Devlet sembollerinin
hala kabul edilmemiþ olmasý hiçbir þeye olumsuz etki etmiyor. Müzakere heyeti arasýnda birlik vardýr. Biz iþimizi yapýyoruz. Kosova’nýn
eninde sonunda kendi sembolleri olacaktýr.
Bundan kimse kuþku duymasýn” dedi.
PDK Baþkaný Haþim Thaçi bu konu hakkýnda yaptýðý açýklamada “Kosova baðýmsýzlýðýna
ve kendi sembollerine sahip olacaktýr” dedi.
ORA Baþkaný Veton Suroi sembollerle ilgili
yaptýðý açýklamada Kosova’nýn önümüzdeki
hafta içinde yeni sembollere kavuþmasý gerektiðini söyledi. Suroi, “Kosova baðýmsýzlýðýna
kazandýktan sonra vatandaþlarýn Kosova
cumhuriyeti yazan ve kendi sembollerine sahip
pasaport sahibi olmalarý önemlidir. Ýnþallah
bunu önümüzdeki hafta içinde hallederiz” dedi.
Sohlstrom “Kararlý
çözümden yanayým”
ohlstrom, Kosova sorunun çözülmesinin
tam zamaný olduðuna vurgu yaparken,
Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili
alýnacak karar içeriðinin hazýrlýklarýna baþlandýðýný belirtirken, Ahtisari planý paralelinde
bir çözümden yana olduklarýný tekrarladý.
AB Kosova özel temsilcisi Ýsveçli
Torbyorn Solshtrom “Özgür Avrupa radyosuna”
verdiði demeçte BM Güvenlik Konseyi’nde
Marthi Ahtisari’nin Kosova paket önerisi
uyarýnca hazýrladýðý Kosova paket önerisinin,
alternatifi olmadýðýný söyledi.
Rusya’nýn Güvenlik Konseyi’nde veto
kullanýp kullanmayacaðý sorusuna Sohlstrom,
“ABD ile diðer Güvenlik Konseyi üyeleri
Rusya ile soruna çözüm bulmak için çalýþmalarýný sürdürüyorlar. Üst düzey seviyede
görüþmeler yapýlýyor. Avrupa Birliði ile Rusya
arasýnda bu konuda görüþmeler yapýldý. New
York’ta yeni karar metni için görüþmeler baþlamak üzere. Kosova için artýk çözümün bulunacaðý konusunda iyimserim” dedi.
Kosova için yeni kararý içeriliði için
spekülasyon yapmak istemediðini belirten
Sohlstrom, metnin karar içeriliðinin hazýrlanmasý için biraz zaman alacaðýný söyledi.
Sohlstrom, “Karar elemanlarý için spekülasyon
yapmak istemiyorum. Bizim için bu karar
Kosova’ya yeni ufuklar açacaktýr. Marthi
Ahtisari’nin paket önerisini gerçekleþtirecek bir
kararýn alýnmasý artýk büyük önem arz etmektedir” dedi.
Kosova’da görevde bulunacak AB misyonunu UNMIK ile kýyaslayan Sohlstrom,
ikisinin arasýnda büyük farklar olacaðýný ifade
ederken, “Önceleri Kosova’yý uluslararasý
toplum yönetti þimdi ise sorumluluk
Kosovalýlara ait olacaktýr” dedi. Kosova yeni
anayasa çalýþmalarýna deðinen Sohlstrom,
çalýþmalarýn iyice ilerlendiðini ama BM
Güvenlik Konseyi kararýný beklediklerini söyledi. Sohlstrom, “Anayasa çalýþmalarýnda hatýrý
sayýlýr ilerlemeler kaydettik. Ama, bu konuda
þu anda karar alma hakkýmýz yok. Anayasa
komisyonunu kurmak için Güvenlik Konseyi
kararýný bekliyoruz. Ayrýca Kosova siyasi liderlerinden kurumlar arasýnda yönetimin nasýl
paylaþacaðý ile ilgili fikirlerini bekliyoruz”
dedi.
Kosova Meclisi heyeti
Prizren ziyaretinde
Ziyaret sýrasýnda “Gjon Buzuku” Lisesinde gerçekleþtirilen toplantýya Türk ve Boþnak öðrencilerinin davet
edilmemesi Türk ve Boþnak öðrencileri
tarafýndan protesto edildi.
A
GÝT tarafýndan desteklenen “Meclis Haftasý”
çerçevesinde bugün Kosova Meclis Baþkaný Kol Beriþa,
Meclis Baþkanlýk Kurulu üyeleri ve Prizren yöresi milletvekilleri Prizren’i ziyaret ettiler. Prizren Belediye Meclisinde
Belediye yetkilileri ve yörenin belediye baþkanlarýyla temaslarda bulunan Meclis Baþkaný Kol Beriþa Baþkanlýðýndaki heyet,
onaylanan birkaç yasa ile semboller konusunda memnuniyetsizliðini dile getirdi. Beriþa, “Bu yýl içerisinde onaylanmasý beklenen 126 yasadan sadece 5’i onaylandý.
Bunun baþlýca sebebi de Kosova nihai statüsüdür” dedi.
Beriþa, semboller konusunda tüm siyasi partiler arasýnda anlaþma olmasý gerektiðini ifade etti. Güvenlik Komisyonu Baþkaný
Naim Maloku ise, onaylanmasý gereken 126 yasa arasýnda
14’ünün güvenlikle ilgili olduðunu kaydetti. Maloku, “Biz parlamento olarak bu meclisin yurtta ve yörede durum her ne olursa olsun yasalarla ilgili üzerine düþen sorumluluðu yerine
getirmelidir” dedi. Kol Beriþa ve beraberindeki heyet, Kültür
Evinde Prizren vatandaþlarýyla ve Prizren’in “Gjon Buzuku”
lisesinde öðrencilerle bir araya geldiler. Belediye Baþkaný
Eçrem Krüeziu ile de görüþen heyet, akþam Kültürevi salonunda Prizren ve yöresi vatandaþlarýyla bir araya geldiler. Benzeri
ziyaretlerin Kosova’nýn diðer belediyelerine de gerçekleþtirilmesi bekleniyor.
Lise ziyareti Türk ve Boþnak milletvekilin protestosuna
sahne oldu
“Gjon Buzuku” Lisesinde öðrencilerle gerçekleþtirilen
toplantýda Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Baþkaný ve
Milletvekili Mahir Yaðcýlar ile 6+ Parlamento Grubu Baþkaný
Cezair Murati protesto etti. Mahir Yaðcýlar, 3 dilde eðitim
görülen okulda toplantýya sadece Arnavut öðrencilerin davet
edilmesi nedeniyle üzüntülerini dile getirirken, Türk ve Boþnak
öðrencilerin neden davet edilmediðini öðrenmek istedi. Cezair
Murati de Prizren’de topluluklarýn beraber yaþadýðýný hatýrlatýrken Boþnak ve Türk öðrencilerin toplantýya davet
edilmemesini kýnadý. Türk ve Boþnak milletvekilleri, protesto
olarak programla öngörülen diðer toplantýlara katýlmadýklarý
öðrenildi.
Shcuk ile Krüzeiu
Kosova Statüsünü
Görüþtü
U
NMÝK Þefi Yardýmcýsý Steven Shcuk ayrýca Prizren
Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu’yu yapmýþ
olduðu çalýþmalardan dolayý tebrik ederken,
Prizren’in hem kültür açýsýndan, hem de görünüþ açýsýndan
yaný sýra standartlarýn yerine getirilmesi açýsýndan örnek
olduðunu söyledi. Shcuk bu görüþlerini “Baþkan Krüeziu zor
bir süreçten geçti fakat, çok baþarýlar elde etti” sözleriyle
vurguladý.
UNMÝK Þefi Yardýmcýsý Steven Shcuk Prizren Belediyesi
Baþkaný Eçrem Krüeziu ile yeni projeler hakkýnda görüþtüklerini de ifade ederken, Kosova’yý sürekli gezdiðini fakat,
Prizren’de ki geliþmeleri hiçbir kentte bulamadýðýný ifade
ederken, bunun kentin geliþmesinin açýk bir örneði olduðunu
belirtti.
Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu belediye
çalýþmalarýndan memnuniyetini dile getirirken, bunun daha
da ileriye götüreceklerini belirtti. Krüeziu Prizren
Belediyesinin þimdiye dek olduðu gibi bundan sonra ve her
zaman örneksel olarak kalmasý için elinden geleni yapacaklarýný belirtti.
Röportaj
Kosova Üniversite Eðitiminde
K
Perþembe, 24 Mayýs 2007
6
ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil Luma ile Röportaj
osova’da eðitim söz konusu
olunca, savaþ sonrasý dönemde
bir patlama yaþamasýna raðmen, hâlâ kaliteli ve dünya eðitimine
uygun bir düzeyde deðildir. Hele
üniversite eðitiminde çok büyük eksiklikler var. Son yýllarda çok sayýda
üniversitelerin (lisanslý ya da lisansýz)
açýlmasý, buradaki toplumu kötü
anlamda etkilemektedir. Öðrencilerin
düþüncesi ya kaliteli bir üniversiteye
eðitime devam etmek ya da Kosova
dýþýnda eðitim görmek. Bu konuda
ikinci versiyon gündemde.
Geçen hafta Ankara’dan dönen ESNAF
ÝE Derneði Baþkaný Cemil Luma’dan
bilgi almak üzere ricada bulunduk ve
kendileri özel olarak Yeni Dönem
gazetesine bu bilgileri vermeyi seve
seve kabul etti.
Sayýn Cemil Bey, Ankara’daki TOBB
ile gerçekleþtirdiðiniz son görüþmelerden bilgi alabilir miyiz?
Kosova’da Türk Dilinde üniversite
eðitimi þu anda Türkiye’de okumak
için mecbur kalan çocuklarýmýz,
Türkiye Cumhuriyeti’nin Büyük
Öðrenci Projesi çerçevesinde kendi
üniversite eðitimini yapmaktadýrlar.
Ancak bu büyük proje kapsamýnda
kendi anadilinde mezun olan lise
öðrencilerinin üniversite eðitimine ilgi
gören gençlerimizin tamamýnýn yararlanma þansý yok. Bu konuyu aþmak
için, son iki yýldan bu yana ESNAF ÝE
Derneði’nin Türkiye’deki çok önemli
kurumlarla gerçekleþtirdiði görüþmeler
esnasýnda, Kosova’da Türk Dilindeki
eðitim sorunu da gündemde tutulmuþtur. Zaman süresi içerisinde
geliþtirdiðimiz giriþimlerle, bu konuda
en büyük desteði sunabilecek kurumun
TOBB olduðu görülmüþtür. Çünkü bu
dönem içerisinde TOBB Yöneticileri
Kosova’da yaþayan Türklerin ve diðer
Kosovalýlarýn sorunlarýný dikkate almýþ
ve kendi sorunlarý gibi kabul ederek,
bu sorunlarýn çözülmesi konusunda her
tür desteðin sunulacaðý sözünü vermiþlerdir. Bu giriþimleri yaparken
amacýmýz Kosova’daki gençlerimize
daha büyük perspektifler yaratarak;
eðitilmiþ, vizyonu olan ve Kosova’nýn
her kurumunda yer alabilecek güçlü
kadro yetiþtirmektir. Bunu vurgularken
biraz da geçmiþe gitmem gerekecek.
Yukarda vurguladýðým gibi, Kosova’da
ilköðretimden baþlayarak Türk Dilindeki eðitimi canlandýrmak için, Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliði — TOBB
Yöneticileri ile temasa geçtik, baþta
TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu ve
Genel Sekreter Ýsmail Köksal olmak
üzere, TOBB Ekonomi ve Teknoloji
Üniversitesi’nin (ETÜ) bir birimini
Kosova’da açmak için istemimizi
ortaya attýk. Bu görüþmelerde TOBB
Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu ve Genel
Sekreter Ýsmail Köksal, Kosova’daki
durumumuzu iyi bildikleri için, bu giriþimlerin tüm Kosovalýlara çok faydalý
olabileceði inancýyla yeþil ýþýk yaktýlar.
Her ne kadar bu giriþim TOBB için ek
bir yük ve büyük bir görev olabileceði
bilincinde olan TOBB yöneticileri,
toplumumuza destek sunmak için bu
giriþimleri seve seve kabul etmiþtir.
Az önce konuþmanýzda TOBB ETÜ
biriminin Kosova’da açýlmasýndan
bahsettiniz. Üniversitede hangi
dillerde eðitim yapýlacaktýr?
Evet, biricik amaç Balkanlarýn bu bölgesinde bir avuç kalan, ancak büyük
çýrpýnýþlara dimdik, yüzü ak, ayakta
kalma, ayakta kalýrken gelenek ve
göreneklerini yaþatmak, Türk Dilini,
Türk kimliðini ve eðitimini yarýnlara
aktarmak, birinci görevimiz oldu hep.
Doðal ki bu üniversitede Türkçe de
eðitim yapýlacaktýr. Bizler bu uðurda
yüreðimizi, zamanýmýzý, bir sözle her
þeyimizi faturasý ne olursa olsun ortaya
koymuþ, en küçük bir çýkar beklentisi
içerisinde olmadan, bu toplumun çýkarlarý ve kazançlarý için dört elle
sarýlmýþýzdýr. Bu iþ bundan böyle de bu
þekilde devam edecektir. Bu amaçlarý
ve hedefleri gerçekleþtirebilmek için,
TOBB tarafýnca sunulan desteði çok iyi
deðerlendirmemiz gerekecektir. Çünkü
bu üniversitede eðitim görecek gençle-
rimiz dünya çapýnda kaliteyi yakalayarak, kendilerini ayný þekilde dünya
çapýnda iþ yapabilecek birer uzman
olarak yetiþtirecektir. Üniversitenin
temel dili Ýngilizce olacaktýr, yaný sýra
Türkçe, Arnavutça ve Boþnakça dillerinde de eðitim görülecektir. Bu
ortamda Türk Dilinde eðitim görecek
gençlerimiz, eðitim sýrasýnda Arnavut
Dilini de öðrenerek, üniversiteden
mezun olduktan sonra, onlarýn
Kosova’da iþ bulma sorunu çok kolaylaþacaktýr. Bu gençleri öyle
yetiþtirmemiz gerekecek ki, toplumumuzu en iyi bir þekilde tüm Kosova
kurumlarýnda ister devlet kurumlarý
olsun ister de bakanlýklardaki görevler
olsun, hazýr ve kaliteli yetiþmiþ birer
kadro olarak yer alacaklardýr.
Hazýrlýk süreci nasýl gerçekleþti?
Ankara’daki 14 Mayýs görüþmelerinde,
üniversitenin açýlýþ konusu ilk defa ele
alýnmadý. Daha önce de bu konuyla
ilgili yapmýþ olduðum görüþmeler
vardý. O görüþmelerin
neticesinde almýþ
olduðum olumlu
sonuçlardan sonra,
Kosova’ya döndüm ve
ikili hazýrlýklarý yapmaya baþladým. Nasýl
bir üniversite açýlacak,
kadro ve giriþim kurulunda kimler yer alacak, Kosova’da
yatýrýmcýlarýn bu konuda ilgi alaný nedir,
aynýca Arnavut ve
Boþnak dilinde kadro
ne durumdadýr diye
tüm bu araþtýrmalarý
gerçekleþtirdim. Diðer
yandan Kosova Eðitim
Bakanlýðýna baþ
vurarak kanun gereði
þartlarý da yerine getirmek için, Kosova
Eðitim Bakaný Agim Veliu ile
görüþüldü. Kosova’da Türkiye TOBB
ETÜ biriminin açýlmasý ve Türk
Dilinde eðitimin olmasý deðerini kendilerine açýkladýk ve bu konuda böyle bir
üniversiteye çalýþma izni, lisansý ve-
rilmesi için baþvuruda bulunduk.
Bakan Agim Veliu böyle bir giriþimi
tamamen destekleyeceðini ve çok
olumlu gördüðünü dile getirirken,
gereken iþlemlerin yapýlmasý için
kolaylýklarý saðlayacaðýný dedi.
Hazýrlýklarýn hýzlanmasýna sebep olan
Bakan Veliu, Ýþadamý Fehmi Azemi ile
ayný fikirde olduðumuz için, bu projenin beraberce giriþimlerine baþladýk.
Hazýrlýklar çok hýzlý bir þekilde baþladý,
Giriþim Kurulu üyeleri seçildi ve
Kosova’da gereken ön hazýrlýklar
yapýldý. Üniversite kaydýný yapmak için
gereken Bakanlýða baþ vuruldu,
Kosova’da ve uluslararasý camiada ad
yapmýþ öðretim görevlileriyle iliþkiler
kuruldu ve üniversite mekaný beli oldu.
Ankara’da TOBB’da ilk görüþmemizin
kararýna göre, tüm iþlemlerden sonra,
yani bize Kosova’da düþen görevleri
tamamladýktan sonra, görüþmelerimizin
devamý olarak 14 Mayýs 2007 tarihi
belirledik. Elimizdeki tüm evraklarla
Ankara’ya hareket ettik.
Ankara’daki görüþmelerde hangi
somut adýmlar atýldý?
Ankara’ya iþadamý-yatýrýmcý Fehmi
Azemi ve Prof. Dr. Ýsak Mustafa ile
beraber hareket ettik. Görüþme esnasýnda, bizlerin Kosova’da yaptýðýmýz
hazýrlýklarý dile gelirken, ayný þekilde
Ankara’da da TOBB-ETÜ de gerektiði
hazýrlýklarý tamamlamýþtý. Kosova’da
açýlacak olan birimin bir çalýþma
gurubu seçilmiþti ve bu konuda TOBBETÜ Rektörü Prof. Dr. Tahsin Kesici
bizlere desteklerin sunulacaðýný
bildirirken, ayný zamanda öðrenci
yetiþtirme konusunda çok özen, özveri
ve kaliteli eðitimin gerektiðini de vurguladý. Rektör ile gerçekleþtirdiðimiz
görüþmeden sonra, her iki tarafýn çalýþma gruplarý ortak bir toplantý yaptý ve
TOBB-ETÜ’nün hazýrlamýþ olduðu
protokol metni bir daha detaylý bir þekilde gözden geçirildi. TOBB-ETÜ
çalýþma grubunda Çalýþma Grubu
Baþkaný Prof. Dr. Süleyman Sarýtaþ ve
üniversitenin diðer uzman kadrosu yer
aldý. Toplantýdan çýkan metnin son versiyonuna üniversite ismi, adresi ve
7
Röportaj
Yeni Bir Geliþme
Perþembe, 24 Mayýs 2007
diðer bilgiler eklenerek, törenli bir
þekilde protokolü Uluslararasý Priþtine
Üniversitesi adýna Yönetim Kurulu
Baþkaný Fehmi Azemi ve TOBB-ETÜ
adýna Üniversite Rektörü Prof. Dr.
Tahsin Kesici imzaladý.
Protokol imzalandýktan sonra daha
kimlerle ve hangi konularda
görüþtünüz?
Görkemli protokol imzalandýktan
sonra, Kosova heyetini TOBB Genel
Sekreteri Ýsmail Köksal Bey kabul etti.
Görüþme esnasýnda bizler Genel
Sekreter Ýsmail Köksal Bey’e
Priþtine’de açýlacak olan üniversite
hakkýndaki durumu aktardýk. Aynýca
çok sýcak ve dostça bir ortamda,
Kosova’nýn genel durumundan da bilgiler sunuldu. TOBB Genel Sekreteri
Ýsmail Köksal Bey, TOBB her zaman
Kosova’nýn deðiþik yönlerindeki
geliþmeye, özellikle eðitim ve ekonomi
alanýnda büyük destekler sunacaðýný
ifade ederek, “Bizler Türkiye’de
Arnavutlarý kardeþ olarak kabul
etmiþiz, dileðimiz aynýca Kosova’da da
Arnavutlar orada yaþayan Türkleri
kardeþ gibi kabul etsin, oradaki
Türklere sahip çýksýn ve her tür desteði
versin” dedi. Kosova heyeti de baþta
Yönetim Kurulu baþkaný Fehmi Azemi
olmak üzere, “Biz de sizin bu
düþüncelerinizle hemfikiriz, çünkü
yüzyýllarca ayný kültürü paylaþtýk.
Bundan sonra da bu kültürü korumak
için Kosova’da yaþayan Türk kardeþlerimizle beraber hareket edeceðiz”
dedi. Aynýca bu üniversitenin kurulmasýyla bir amaç daha gerçekleþecektir, o da Türk Dilinde yüksek eðitim
yaþayacak ve Türkiye Cumhuriyeti
Devleti de Kosova’da kendisini daha
güçlü bir þekilde hissettirecektir.
Ayrýlmazdan önce TOBB Genel
Sekreteri Ýsmail Köksal bizlere,
“TOBB þimdiye kadar olduðu gibi,
bundan sonra da sizlere her tür desteði
en güçlü bir þekilde sunacaktýr” dedi.
TOBB görüþmelerimizden sonra
heyetimiz Türkiye Cumhuriyeti
Baþbakanlýðýnýn kimi makamlarýyla da
bu konu üzerine görüþmelerde
bulundu, ki bu görüþmelerde
açýlacak olan üniversite
konusu takdirle karþýlandý ve
onlarýn da desteði alýndý.
Gelecekte de bu makamlarla
daha sýký bir iþbirliðinin
yapýlma kararý alýndý.
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliði’nin Ekonomi ve
Teknoloji Üniversitesi nasýl
bir üniversite?
Türkiye her alanda olduðu
gibi eðitimde de kendini
yenilemek zorundadýr. Bu
gerçeðin bilincinde olan
Türk iþ dünyasýnýn en büyük
çatý örgütü yýllardýr
sürdürdüðü sosyal sorumluluk faaliyetlerinin en önemlisini Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliði Ekonomi ve
Teknoloji Üniversitesini
kurarak hayata geçirmiþtir.
Üniversite 21. yy. üniversitelerinin temel karakteri
olan çaðdaþ bir üniversite
olarak tasarlanmýþtýr. Bu çatý
altýnda bilimin evrenselliðini
ve dünyadaki gidiþatý doðru
algýlamýþ, alanýnda çaðdaþ
bilgi ve yeteneklerle donanmýþ, kültür deðerlerimize
baðlý ülkesini seven ve
geliþmesine büyük katkýda
bulunacak gençler yetiþmektedir. TOBB Ekonomi ve
Teknoloji Üniversitesi,
Türkiye’nin en yetenekli
öðrencilerinin Türkiye’nin
geleceðine yön verecek,
bilgi birikim ve ideale sahip
kendine güvenen, lider kiþilikli dünyadaki yaþýtlarýyla
rekabet edebilecek bireyler
olarak mezun olacak bir
eðitim sistemini benimsemiþtir. Türkiye’de bir ilk
ortak eðitim programý ve üç
dönemli eðitim Amerika ve
Avrupa’nýn önde gelen
üniversitelerinde, yýllardýr
uygulanan ortak eðitim modeli
Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi
tarafýndan uygulamaya sokulmuþtur.
Bu modelde öðrenciler uluslararasý
standartlarda ve sürede teorik eðitim
alýyorlar. Ancak her eðitim ve öðretim
yýlýnda bir dönem kendi aralarýnda iþ
yerlerinde çalýþarak pratik eðitimden
geçiyorlar. Öðrenciler iþ yerlerinde bir
ortak eðitim amiri gözetimi altýnda
çalýþýyorlar. Bu amir öðrencinin iþ yeri
deneyim ve eðitiminden sorumludur.
Öðrenci kendi alanýndan baþka bir
yerde çalýþtýrýlýyor. TOBB ETÜ öðrencileri 2. sýnýftan itibaren üç yýl eðitim
görürler. Her eðitim öðretim yýlýnda en
az 3.5 ay olmak üzere bir dönemi iþ
yerinde eðitim ile geçirirler. Mezun
olduklarýnda yaklaþýk bir yýllýk deneyimle iþ piyasasýna girerler. Böylece
hem teorik pratik arasýndaki uçurum
ortadan kalkar hem de iþ bulma oranlarý yükselir. Kosova’da açýlacak olan
Uluslararasý Priþtine Üniversitesi ayný
sistemle eðitimi uygulayacaktýr. Kadro
oluþturmakla, ana hedefimiz
Kosova’da Türk Dilindeki üniversite
eðitimini yeni bir eðitim sistemiyle
uygulamaya baþlatmaktýr. Son olarak
þunu da dersem yanlýþ olmaz diye
düþünüyorum, o da Kosova Türk
toplumu hep beraber el ele verip bu
hedefleri gerçekleþtirmek için tam
desteðini sunmalýdýr. Çünkü
Türkiye’mizin sunmuþ olduðu bu
destekleri sadece ve sadece titiz ve
dürüst bir çalýþmayla hak etmiþ oluruz.
TOBB Kosova’ya sunabileceði en iyi
desteði sundu. TOBB-ETÜ Biriminin
Kosova’da açýlmasý saðlanýrken,
Kosova’da Türkçe üniversite eðitiminde yeni bir adým atýlmýþtýr, yeni
nesillere yeni bir kapý açýlmýþtýr. Bu
fýrsatý çok iyi deðerlendirmemiz
gerekiyor.
Peki Cemil Bey, eðitim dört dilde olacak diyorsunuz. Bu üniversite kadrosu
nasýl oluþacaktýr, öðretim görevlileri
kimler olacak?
Türk Dilindeki öðretim görevlileri
TOBB-ETÜ desteðiyle ihtiyaç duyulan
bölümlere bu üniversite öðretim
görevlilerini saðlayacaktýr. Uluslararasý
Priþtine Üniversitesi’nin eðitim programý TOBB-ETÜ eðitim programýna
göre olacaktýr. Çünkü TOBB-ETÜ
eðitim programý detaylý bir þekilde çok
deðerli hocalar tarafýndan incelenmiþtir
ve bu konuda ayný þekilde Priþtine’de
de açýlacak olan üniversitede uygulanacaktýr. Bu uygulama gerçekleþirken, Türk Dilindeki bölümlere
Kosova Türk kadrosu da gerekecektir,
misal olarak Türkiye’de uygun bölümlerden yüksek lisans nice ki mastýra ve
doktora yapan uzmanlar bu kadroda
yer alacaktýr. Arnavut Dilindeki bölümlerde ise Kosova’da var olan uzman
kadro yaný sýra Arnavutluk’tan uluslararasý ad yapmýþ yaklaþýk daha on
akademisyen öðretim görevlisi olarak
katýlacaktýr. Boþnak Dilinde ise
Makedonya’dan dört, Bosna ve
Hýrvatistan’dan da sekiz uzman hoca
görev alacaktýr. Tüm bu kadroya
Almanya’dan ve Amerika’dan altý kiþilik bir kadro katýlacaktýr. Çünkü bu
üniversitenin amacý sadece Kosova
deðil, daha geniþ çaplý bir bölgede
uzman kadro yetiþtirmektir. Aynýca
aldýðýmýz ortak bir karara göre, en geç
bir ay içinde Priþtine’de bu yeni açýlacak üniversitenin promosyonu yapýlacak ve bu tanýtýma Türkiye’den TOBBETÜ’den de bir heyetin katýlmasý beklenmektedir. Bu tanýtýmda üniversite
hakkýnda kamuoyuna daha detaylý bilgiler sunulacaktýr.
Sayýn Cemil Bey, bu bilgileri sunduðunuz için Yeni Dönem medyasý
adýna teþekkür ederim, çok yönlü ve
çok baþarýlý çalýþmalarýnýzýn devamýný
dilerken, yeni açýlacak olan bu
üniversite de hepimize hayýrlý uðurlu
olsun diyorum.
Sað olun, teþekkür ederim. Ben de hepimize hayýrlý olsun diyorum ve sizin de
baþarýlý çalýþmalarýnýzýn devamýný dilerken, saygýlarýmý sunarým.
Mehmet BÜTÜÇ
Güncel/Kosova
19 Mayýs Bayramý Prizren ve
Priþtine’de kutlandý
Þölende söz alan TÜMED Baþkaný
Altay Mýsýrlý da gençlerden, toplumun
temel taþý olduðunu, kendine
güvenen, saygýlý, hoþgörülü,
devlete ve topluma faydalý
bireyler olmalarý beklentisi
içersinde olduklarýný belirtti.
TÜMED Baþkaný Mýsýrlý,
gençlere, “Bizim için çok
deðerlisiniz, çok güçlüsünüz ve
bunu hiçbir zaman kaybetmeyin ve bu gücü her zaman
kendinizde görün” þeklinde
seslendi.
Þölende Prizren, Priþtine,
Gilan, Mitroviça ve
Mamuþa’dan Türk, Arnavut ve
Boþnak olmak üzere 9 kültürsanat derneði ve 3 okulun
müzik grubu, halk ve modern
danslarý icra ederek sevilen þarkýlarý
okudular.
Öte yandan Pazar akþamý
Priþtine’nin Gerçek derneðinde 19
Mayýs Gençlik Bayramý vesilesiyle
eðlence düzenleyen Priþtine Üniversitesi Filoloji Fakültesi Türkoloji
Bölümü öðrencileri, müzik eþliðinde
gönüllerince eðlendiler. Priþtineli çok
sayýda gencin de katýldýðý eðlencede
Türkoloji Bölümü öðretim görevlileri,
Priþtine Lisesi Türkçe Eðitimde görev
yapan öðretmenl, TÝKA ve Türk
Eþgüdüm temsilcileri de yer aldý. 10.
yýl marþýný hep bir aðýzdan söyleyen
Priþtineli gençler, gecenin sonunda
canlý olarak klarnet eþliðinde yapýlan
darbuka eðlencesiyle coþtular.
Priþtine’de 19 Mayýs Resepsiyonu
Kosova Demokratik Türk Partisi
Gençlik Kollarý tarafýndan 19 Mayýs
Gençlik Bayramý vesilesiyle
Priþtine’de verilen resepsiyonda
Kosova Baþbakaný Agim Çeku, çok
sayýda Bakan ve yardýmcýlarý, siyasi
parti liderleri, Kosova Eþgüdüm
Bürosu temsilcileri, Kosova Türk
Taburu Komutaný Yarbay Mehmet
Partigöç, Kosova’da görev yapan Türk
Polis Kontenjaný Baþkaný Yüksel
Çelik, TÝKA Kosova Temsilcisi Metin
Arslanbaþ, Toplum Sivil Örgütleri tem-
silcileri ve çok sayýda davetli hazýr
bulundu. Davetlileri selamlayan KDTP
Gençlik Kollarý Baþkaný ve Kosova
Kültür Bakaný Danýþmaný Enis
Kervan, Kosova’da da yýllardýr 19
Mayýs
Bayramý’nýn kutlandýðýný hatýrlaratak, “Bugün
biraraya gelmemizi, 19 Mayýs
Bayramý’nýn gelecekte Kosova’da
resmi bir bayram
olmasý yönünde
atýlan ilk adým
olarak görmekteyiz” ifadesini kullandý.
Kosova
Baþbakaný Agim
Çeku, Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün
Türkiye’ye olduðu kadar bütün
dünyaya da ait olduðunu belirterek,
“Atatürk örnek alýnacak dünya lideridir. Atatürk, bir liderin ülkesi için
neler yapabileceðinin en güzel
örneðidir. Atatürk’ün tarihi kararlarý ile
çalýþmalarý, uygar dünyanýn da bir
parçasý olmuþtur” dedi. 19 Mayýs’ýn
çok önemli bir bayram olduðunu kaydeden Baþbakan Çeku,”Bu bayramý biz
de resmileþtirmeliyiz. Kosovalý
Türklerin bu bayramý kutlamalarý
sevindiricidir” ifadesini
kullandý. Türkiye’nin
Kosova’ya verdiði desteði
deðerlendiren Baþbakan
Çeku, Türkiye’nin,
Kosova’nýn doðal, ayný
zamanda da güçlü bir müttefiki olduðunu söyledi.
Kosova’nýn statü
sürecinde her zaman
baðýmsýzlýktan yana net
tavýr aldýðýný hatýrlatan
Kosova Baþbakaný Agim
Çeku, hiçbir zaman þüpheye mahal vermeyecek þekilde
Kosova’ya en iyi çözümün baðýmsýzlýk
olduðunu her platformda ifade ettiðini, buna bizzat Ankara ziyaretinde
tanýk olduðunu hatýrlattý. Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýnýn büyük destekçisi olan
Türkiye’nin Ýslam Birliði
Konferansý’nda Kosova lehine karar
çýkarýlmasýnda büyük rol oynadýðýnýn
altýný çizen Baþbakan Çeku,”Arzumuz,
Türkiye’nin, statünün belirlenmesinden sonra da desteðini sürdürmesidir.
Türkiye gibi güçlü bir müttefiðe sahip
olmak bizi güçlü kýlýyor” dedi.
Baðýmsýzlýk sürecine de deðinen Çeku,
bu konuda iyimser olduðunu, baðýmsýzlýk hedefine yakýn olduklarýný,
Birleþmiþ Milletler Güvenlik
Konseyi’nde Kosova’ya baðýmsýzlýk
tanýyacak kararýn bir kaç hafta sonra
çýkacaðýný umut ettiðini belirtti.
Baþbakan Çeku, konuþmasýnda
Výçýtýrýn Belediyesi Türk Dili’nin resmi
kullanýmýna yeþil ýþýk yaktý
K
Výçýtýrýn Belediyesi Siyasi ve Maliye Komitesi, KDTP Výçýtýrýn Þubesinin
baþvurusu üzerine Türkçe’nin bu belediyede resmi dil olmasýný kabul etti.
onuyla ilgili KDTP Výçýtýrýn
Þubesinin istemini 10 Mayýs
2007 tarihinde görüþen
Výçýtýrýn Belediyesi Siyasi ve Maliye
Komitesi, yasanýn da saðlamýþ olduðu
haklar çerçevesinde, Výçýtýrýn’da
gerekli yüzdeliði saðlayamadýðý, ancak
geleneksel bir dil olduðu göz ününde
bulundurularak, buradaki Türk
toplumunun belediye yetkililerine ve
kurumlarýna yapacaklarý yazýlý ile
sözlü baþvurularýný istemleri üzerine
Türkçe olarak almaya ve kullanmaya
haklarý olduðu vurgulandý. Výçýtýrýn
Belediyesi Meclis Baþkaný Muharem
Þabani imzalý açýklama, geçen Cuma
günü KDTP Výçýtýrýn Þubesi tarafýndan
basýna daðýtýldý. KDTP Výçýtýrýn
Þubesi Baþkaný Arif Kera ise, konuyla
ilgili açýklamasýnda bu kararý memnuniyetle karþýladýklarýný ifade etti.
Výçýtýrýn Belediye Meclisi’nin ilk
oturumunda Výçýtýrýn’da Türkçenin
geleneksel dil kapsamýnda resmi kul-
lanýmda dil olmasý konusunu gündeme
almaya kararlaþtýran Výçýtýrýn
Belediyesinde, þimdilik iktidar ve
muhalefet temsilcilerinin oluþturduðu
Siyasi ve Maliye Komitesi konuya
olumlu yaklaþýyor. Výçýtýrýn Belediyesi
Meclisinin de ayný tutumu sergilemesi
halinde Výçýtýrýn’da da Türkçe’nin
resmi kullanýmda dil olarak ilan
edilmesi bekleniyor.
Benzeri baþvurular üzerine
Türkçe’nin Mitroviça’da resmi kullanýmý kabul edilirken, þimdilik
Priþtine ve Gilan Belediyelerinin alacaðý kararlar bekleniyor.
Perþembe, 24 Mayýs 2007
8
Kosovalý Türklere þu sözlerle seslendi:”Siz Kosova’da yaþayan Türk topluluðu vatanýnýz Kosova’ya büyük
hizmet yapmaktasýnýz. Kosova’yý
baðýmsýzlýða götüren süreçte savunduðunuz yapýcý tutumunuz, azýnlýkta
olan bir topluluðun rahatça çoðunlukta
olan bir topluluk ile nasýl bütünleþtiðini, Kosova’da rahatça yaþayabildiðini,
Kosova’yý kendi vataný olarak kabul
ettiðini, diðer yandan Kosova’daki
çoðunluðun, azýnlýk haklarý
çerçevesinde kimliðini, kültürünü,
geleneðini muhafaza etmesi ve
geliþtirebilmesi için yeterli imkan ve
zemin temin etmesi için biz siyasilere
yol göstermiþtir. Bu bize gurur vermekte ve gelecekte toplumumuzu
hangi þekilde geliþtirmemiz gerektiði
konusunda yol gösterici olmaktadýr.
Kosova’da Türk topluluðu, Kosova’yý
vataný olarak kabul etmekte henüz
hazýrlýk belirtemeyen diðer azýnlýklara
da örnek oluþturmaktadýr. Geleceðin
Kosova’sý,çok etnikli, herkesin kendi
bayramýný kutlayabaliceði bir ülke olacaktýr”.
KDTP Genel Baþkaný ve milletvekili Mahir Yaðcýlar da resepsiyonda
yaptýðý konuþmada, 70 yýl önce ulu
önder Atatürk’ün ünlü nutuðundaki
sözlerin bugün de güncel olduðunu ve
Kosova þartlarýnda da güncelliðini
koruduðunu söyledi.
Yaðcýlar,”Kosova’nýn geleceði gençlerin umutlarý ve kararlýlýðýna baðlýdýr.
Kosova’yý ileri götürecek
gençlerdir.Kosova’yý ve baðýmsýzlýðý
ayakta dimdik tutacak gençlerdir”
ifadesini kullandý.
9
A
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Türkler’in partisi
birinci sýrada
Balkan
vrupa Parlamentosu’nda Bulgaristan’ýn temsil edecek 18 milletvekilinin belirlenmesi için dün yapýlan seçimde üyelerinin çoðunluðunu Türkler’in oluþturduðu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) en fazla oyu olarak birinci sýraya
yükseldi. Resmi olmayan sonuçlara göre katýlým oranýnýn yüzde 29 olarak gerçekleþtiði seçimde Hak ve Özgürlükler Hareketi geçerli oylarýn yüzde 26’sýný aldý. Sofya
Belediye Baþkaný Boyko Borisov’un lideri olduðu GERB (arma) geçerli oylarýn yüzde
25,7’sinin sahibi olurken Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) oylarýn yüzde 25,4’ünü
aldý. Irkçý ve aþýrý milliyetçi ATAKA partisinin oylarý yüzde 16 olurken 2’inci Simeon
Ulusal Hareketi (NDSV) ise yüzde oylarýn yüzde 7’sini aldý. Bu durumda Avrupa parlamentosuna HÖH 5 , GERB 5, BSP 5 , ATAKA 2 ve NDSV 1 milletvekili gönderecek. Her 10 seçmenden 7’sinin sandýk baþýna gitmediði seçimin resmi olmayan
sonuçlarýnýn açýklanmasýnýn ardýndan siyasi parti liderleri basýn toplantýsý düzenleyerek sonuçlarý deðerlendirdiler.
AHMET DOÐAN SONUÇTAN MEMNUN
HÖH lideri Ahmet Doðan basýn
toplantýsýnda yaptýðý konuþmada
partisinin seçime çok iyi hazýrlandýðýný belirterek , “Verdiðimiz
emeðin karþýlýðýný aldýk.
Avrupa’nýn deðerini algýlayan
seçmenimiz bizi ülkenin en
büyük siyasi gücü yaptý” dedi.
Seçim kampanyasý döneminde
aþýrýlýktan hep kaçtýklarýný ifade
eden Doðan, rakip partilerin ise
tam tersine etnik gerginlik yaratacak giriþimlerde bulunduðunu
ifade etti. Doðan, “Ancak
Bulgaristan vatandaþlarý bunlara en güzel yanýtý sandýkta verdi” diye konuþtu Erken
genel seçim tartýþmalarýný gündeme getirmenin bir anlamý olmadýðýný da sözlerine
ekleyen Doðan, “Erken genel seçime gerek yok. Mevcut iktidara alternatif göremiyorum” dedi.
Bulgaristan Sosyalist Partisi Genel Baþkaný ve Baþbakan Sergey Staniþev de basýn
toplantýsýnda koalisyon hükümetini oluþturan partilerin seçimde oylarýn yaklaþýk
yüzde 60’ýný aldýðýný belirterek bunun da hükümete destek anlamýna geldiðini söyledi.
Partisinin son genel seçime göre oy kaybýna uðradýðýný itiraf eden Staniþev sözlerini
þöyle sürdürdü:
“Biz seçmenimize Avrupa Parlamentosu seçiminin önemini tam olarak anlatamadýk.
Ayrýca vatandaþlarýmýzýn Avrupa Birliði’nden çok fazla beklentileri var. Bunlarýn
hemen yerine gelmesini istiyorlar. Tabii ki bu bir zaman meselesi . Biz elimizden
geleni yapmaya devam edeceðiz. Ancak mesajý aldýk . Gereði neyse yerine getireceðiz”. Irkçý ve aþýrý milliyetçi görüþleriyle tanýnan ATAKA partisinin Genel Baþkaný
Volen Siderov ise basýn toplantýsýnda yine Hak ve Özgürlükler Hareketi’ne ve
Türkiye’ye kin kustu. Seçimlerde hile yapýldýðýný HÖH’nin seçmenlerin oyunu satýn
aldýðýný öne süren Siderov, HÖH listesinden seçilen milletvekillerinin Bulgaristan’ýn
deðil Türkiye’nin menfaatleri doðrultusunda çalýþacaklarýný söyledi. Siderov , “Avrupa
Parlamentosu’na Sofya’nýn deðil, Ankara’nýn milletvekilleri gidiyor. Yakýnda
Bulgaristan’da Türkçeyi resmi dil olarak da ilan edebilirler” diye konuþtu. Siderov,
Baþbakan Sergey Staniþev’in de derhal istifa etmesi gerektiðini ileri sürdü.
Y
Bakoyanni: 2008
Kýbrýs Ýçin Kritik
unanistan Dýþiþleri
Bakaný Dora
Bakoyanni, 2007 yýlýnda Kýbrýs sorununun
çözümünün mümkün
olmadýðýný, ancak 2008’in “kritik fýrsat penceresi olduðunu”
söyledi. Rum Kesimi’nde
yayýmlanan Fileleftheros
gazetesine demeç veren
Bakoyanni, Kýbrýs Rum
halkýnýn Annan Planý aleyhinde
oy kullandýðýný ve planýn tarih
olduðunu kaydetti. Bakoyanni,
bir soru üzerine, “Kýbrýs halkýnýn parçasý olarak Kýbrýslý Türklerin çözüm istediði”
görüþünü belirterek, bu konuda net bir teþvik bulunduðunu, Kýbrýs sorunu çözümlendiðinde Kýbrýslý Türklerin, Avrupalý vatandaþlarýn tüm haklarýndan yararlanacaðýný
ve bunun, yaþamlarýnda büyük bir deðiþikliðe yol açacaðýný vurguladý. Yunanistan
Dýþiþleri Bakaný, Kýbrýslý Türk ve Rumlarýn tam olarak ayný çözümü istemesinin
mümkün olmadýðýný, uzun vadede herkesin arzularýna yanýt veren bir sonucun olacaðýna inandýðýný belirtti. Dora Bakoyanni, 2007’de Kýbrýs sorununun çözümünün
mümkün olmadýðýný, kritik fýrsat penceresinin 2008 yýlý olduðunu dile getirdi.
E RH A N
T ÜR B E DA R
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
Karadeniz’in Deðiþen Dinamiði (1)
N
ATO’nun Mart 2004’teki
geniþleme dalgasýnda, diðer
ülkeler arasýnda Bulgaristan ve
Romanya’nýn da Ýttifakýn üyeliðine
alýnmasýyla, Karadeniz’in güney
kýyýlarý dýþýnda, batý kýyýlarý da
NATO’nun sýnýrlarý oldu. Diðer
taraftan, 1 Ocak 2007’de Bulgaristan
ve Romanya’nýn gerçekleþen Avrupa
Birliði (AB) üyeliði neticesinde,
Birliðin de yeni sýnýrý Karadeniz’in batý
kýyýlarýna uzandý. Bütün bunlar ise,
Karadeniz bölgesini ister istemez
Avrupa-Atlantik güvenliðinin önemli
bir parçasý haline getirdi.
Günümüzde Karadeniz bölgesi,
Amerika ve AB’nin gözünde, Doðu ile
Batý arasýnda bir “enerji köprüsü” ve
organize suçlar ile terörizm gibi bazý
tehditlerden Avrupa’yý koruyan
“kalkan” gibidir. Bulgaristan ve
Romanya ise, sahip olduklarý jeopolitik
konumlarý yüzünden, söz konusu enerji
köprüsünün ve kalkanýn önemli bir
unsuru olarak kendilerini görüyor.
Amerika’nýn Karadeniz stratejisi iki
sütuna dayanýyor. Birinci sütun,
Amerika’nýn bölge ülkelerinden lojistik destek bulmasýna baðlýdýr. Ýkinci
sütun ise, Karadeniz’i de kapsayacak
þekilde NATO ve AGÝT’in eylem alanlarýnýn geniþletilmesinden ibarettir.
Karadeniz stratejisin ilk sütununda
Amerika’nýn belli bir baþarýyla ulaþmasýný saðlayan Bulgaristan ve
Romanya’dýr. Þöyle ki her iki ülke
kendi topraklarýnda Amerikan üslerinin
kurulmasýna izin vermiþ bulunuyor.
Bulgaristan ve Romanya’ya deneme
amaçlý ilk birkaç yüz Amerikan
askerinin, 2007’nin ikinci yarýsýnda
konuþlandýrýlmasý bekleniyor.
Washington açýsýndan bakýldýðýnda,
Amerika’ya dost iktidarlarca yönetilen
hem Bulgaristan, hem de Romanya’nýn
coðrafi anlamda stratejik bir konumu
vardýr. NATO’nun sýký destekleyicisi
olan bu iki ülke, bir taraftan Ýttifakýn
sýnýrlarýný Karadeniz’e açýyor, öbür
taraftan Kafkasya ile Orta Doðu’ya
yönelik bir “sýçrama tahtasýný” oluþturuyor. Diðer taraftan, Orta Asya ve
Hazar bölgesi petrollerinin Akdeniz ve
Avrupa’ya taþýnmasý çerçevesinde,
Bulgaristan ve Romanya üzerinden
geçmesi öngörülen bazý boruhattý projeleri de bulunuyor. Amerika açýsýndan
hem Bulgaristan, hem de Romanya iyi
birer müttefik olarak algýlanýyor ise de,
Karadeniz stratejisi açýsýndan,
Washington’un Romanya’ya daha çok
önem verdiði söylenebilir.
Yukarýda belirtildiði gibi,
Amerika’nýn, NATO ve AGÝT’in
eylem alanlarýnýn Karadeniz’i de kapsamasý yönünde bir isteði bulunuyor.
Amerika’nýn Karadeniz stratejisinin bu
ikinci sütunu ise, Karadeniz bölgesindeki sorunlarýn uluslararasýlaþtýrýlmasýný gerektirdiði söylenebilir. Bunun
sayesinde, her þeyden önce bölgesel
sorunlarýn çözümünde AGÝT’in etkin
rol almasý saðlanabilecek. Diðer
taraftan, sorunlar uluslararasýlaþtýrýldýðý
ölçüde, NATO’nun Aktif Çaba
Operasyonu’nun (Operation Active
Endeavour) görev alanýnýn,
Akdeniz’den Karadeniz’e doðru
geniþletilmesi daha kolay meþrulaþtýrýlabilecek. Neticede, Amerika
NATO aracýlýðýyla donanmasýný
Karadeniz’e yerleþtirme fýrsatý elde
edebilecek. Bu noktada, Türkiye ile
Amerika arasýnda ve kýsmen Türkiye
ile Romanya arasýnda bir sorun doðuyor. Çünkü, NATO’nun Aktif Çaba
Operasyonu’nun Karadeniz’e de
geniþletilebilmesi için, Türk boðazlarýndan geçiþ rejimini düzenleyen
1936 tarihli “Montrö Boðazlar
Sözleþmesi”nin deðiþtirilmesi gerekiyor. Nedenine gelince, bu sözleþmenin,
bölge dýþý ülkelerin uçak gemilerine
yasak, diðer savaþ gemilerine ise tonaj
ve zaman bakýmýndan sýnýrlamalar
getirmesidir. Bir baþka ifadeyle,
Montrö Boðazlar Sözleþmesi’nin mevcut hali, Amerika’nýn donanmasýný
Karadeniz’e sokmasýna müsaade
etmiyor. Ýþte bu noktada, Türkiye ile
Rusya Federasyonu’nun çýkarlarý
örtüþmektedir. Türkiye boðazlar
üzerindeki hakimiyetini, Rusya ise
Karadeniz çevresindeki etkinliðini
yitirmemeye özen gösteriyor. Nitekim,
2006 yýlýnda, NATO’nun Aktif Çaba
Operasyonu’nun Karadeniz’e de
geniþletilmesi üzerine Amerikan önerisini, Türkiye ve Rusya ortaklaþa reddetmiþtir.
Amerika’nýn Karadeniz bölgesiyle
ilgili jeopolitik ihtiyaçlarý, Bulgaristan
ve Romanya’daki yönetimlerin hedefleriyle tutarlý gözüküyor. Her þeyden
önce, bu her iki Balkan ülkesi, Avrupa
Güvenliði ve Savunma Politikasý’nýn
yanýsýra, Amerika’nýn da güvenlik
þemsiyesine ihtiyaç duyuyor. Bir baþka
ifadeyle, ne Bulgaristan ne de
Romanya kendi güvenliklerini tamamen Avrupa’ya emanet etmek istiyor.
Diðer taraftan, Amerikan üslerinin,
Bulgaristan ve Romanya ordularýnýn
modernizasyonuna katký saðlayacaðýna
yönelik bir beklenti bulunuyor.
Nitekim, hem Bulgaristan, hem de
Romanya’nýn savunma ve güvenlik
sektörlerinin reform edilmesinde, en
büyük baðýþlar Amerika’dan geldi.
Kendi topraklarýnda Amerikan üslerine
izin veren Bulgaristan ve Romanya’nýn
bundan ekonomik beklentileri de var.
Þöyle ki, bu ülkelerde güvenlik
pekiþtiði ölçüde, her iki ülkenin, hatta
bölgenin, dolaysýz yabancý yatýrýmlar
açýsýndan daha cazip hale geleceðe
inanýlýyor. Bununla birlikte, hem
Bulgaristan, hem de Romanya,
Amerika ile iliþkilerini geliþtirdikleri
ölçüde, Washington’dan daha çok
siyasi ve ekonomik destek elde edebileceklerini düþünüyor.
(Sürecek)
Dünya
10
Müslüman sayýsý
Gazze Ateþ Altýnda
Katolikleri geçti
Ý
Perþembe, 24 Mayýs 2007
A
merikan
enstitüsü
World
Christian
Database’in (WCD)
son verilerine göre
yeryüzünde
Müslüman sayýsýnýn
Katolikleri geçmiþ
olmasý Katolik
dünyasýnýn merkezi
Vatikan’da alarma
yol açtý. Enstitü
rakamlarýna göre 1.1
milyar Katolik’e
karþýn 1.3 milyar
Müslüman bulunuyor. Vatikan’a baðlý
Papalýk Konseyi Dinler Arasý Diyalog
Kurulu Baþkaný Monsenyör Felix Machado
L
“Genelde istatistikler
yanýltýcý olabilir.
Örneðin 2000 yýlýndan
2005’e kadar
Katoliklerde sadece
yüzde 6.7’lik bir artýþ
olmuþ. Sanýrým Enstitü
sadece vaftiz olanlarýn
sayýsýný veriyor.
Afrika’nýn kuytu bölgelerinde, Amazon’da
yaþayan Katolikler bu
istatistiklerde yer
almamýþ gibi görünüyor. Bu verileri resmi
olarak kabul edemeyiz” dedi. WCD’ye göre Hýristiyanlýðýn diðer
mezheplerine mensup olanlarýn sayýsý ise
2,1 milyar.
Lübnan’da Çatýþmalar
Sürüyor
übnan ordusu Trablus
kenti yakýnlarýnda
bulunan bir Filistin
mülteci kampýna yönelik
tank ve topçu saldýrýsýný
sürdürüyor. Filistinli kaynaklar, saldýrýlarda 8 sivilin
öldüðünü duyurdu.
Saldýrýlarda 20 kiþinin de
yaralandýðýný belirten
Filistinli kaynaklar, ölü
sayýsýnýn artmasýndan endiþe
edildiðini kaydetti. Nahr El
Bared mülteci kampýný
kuþatan Lübnan ordusu kaynaklarý, çatýþmalarda
öldürülen bir militanýn
Almanya’daki tren saldýrýsý
giriþiminin þüphelisi olduðunu duyurdu.
Saddam El Hacib adlý militanýn, Lübnanlý
askerlerin baskýn düzenlediði bir binada
ölen 10 Fetih El Ýslam militaný arasýnda
bulunduðu belirtildi. El Hacib,
Almanya’daki saldýrý giriþimiyle ilgili olarak
Lübnan’da gýyabýnda yargýlanýyordu. Bu
arada, Beyrut’ta bir otomobile yerleþtirilen
Ýçki içene ibrikli teþhir
Ýran’da alkol aldýðý tespit edilen
gençler boyunlarýna tuvalet ibrikleri
geçrilerek eþekler üzerinde sokaklarda gezdirildi. Ýran’da gençliði hedef
alan “yakýn markaj” bundan 1 ay
önce baþladý... Önce sokakta þeriata
aykýrý örtündüðü tespit edilen 17 bin
kadýn uyarýldý. Hatta giyim
maðazalarýna “þeriat mankenleri” yerleþtirilerek kadýnlara nasýl örtünmeleri gerektiði gösterildi. Sonra sýra
saçlarýný Batýlý tarzda kestiren erkeklere geldi. Ve son olarak dün halkýn
huzurunu bozduklarý gerekçesiyle
rejim muhalifi 1000 genç erkek tutuklandý. Ancak bu kiþilerin tutuklan-
bombanýn patlamasý sonucu bir kadýn öldü,
10 kiþi yaralandý. Çatýþmalarýn, bir banka
soyguncusunun peþindeki Lübnan güvenlik
kuvvetlerinin, Filistin mülteci kampýnda
evlerde arama yaparak, bir kiþiyi gözaltýna
almak istemesi üzerine çýktýðý belirtiliyor.
Çatýþmalarda ölenlerin 22’sinin güvenlik
görevlisi, 17’sinin militan, kalanýnýn da sivil
olduðu bildirildi.
masýndan çok, gençlere karþý maskeli
polisin tutumu Ýran gazetelerinde
manþete çýktý. Ýran polisi, “serseri”
olarak nitelendirdiði ve alkol kullandýðý tespit edilen gençleri teþhir
etmek amacýyla boyunlarýna tuvalet
ibrikleri astý, eþeklerin üzerine
bindirerek caddelerin ortasýnda
gezdirdi. Tahran baþsavcýlýðý bile bu
uygulamayý kýnadýklarýný açýkladý.
Baþsavcý yardýmcýsý Reza Jafaari,
“Polis haddini aþtý. Bu ülkede kanunlar var” dedi.
‘Kürtler Kerkük’teki petrole sahip olmamalý’
Ýngiliz düþünce kuruluþu Chatham
srail’in Gazze’ye yönelik saldýrýlarýnda (20.05.2007) bu
yana ölenlerin sayýsý, 5 Filistinlinin daha vurulmasýyla 14’e
çýktý. Filistin Baþbakaný Ýsmail Haniye, Ýsrail’in sivilleri
hedef aldýðýný
belirterek, halkýn
korkunç bir
katliamla karþý
karþýya bulunduðunu söyledi.
Ýsrail kuvvetleri,
Gazze Þeridi’nin
kuzeyinde bir otomobile hava
saldýrýsý düzenledi.
Saldýrýda Ýsrail’e
roket atmaya hazýrlandýðý bildirilen Ýslami Cihat mensubu 4
Filistinli öldü. Ýsrail, sabah saatlerinde de silah atölyesi
olduðunu ileri sürdüðü bir binayý bombalayarak, 1 Filistinliyi
öldürdü. Ýsrail’in dün düzenlediði iki ayrý saldýrýda da, 8’i bir
milletvekilinin yakýný, 9 Filistinli hayatýný kaybetmiþti. Hava
saldýrýlarý yüzünden Gazze’nin bir bölümünde elektrikler de
kesildi. Ýsrail Ýç Güvenlik Bakaný Avi Dichter, radyodan yayýnlanan konuþmasýnda, Baþbakan Haniye ile Hamas’ýn sürgündeki lideri Halid Meþal’i de vurabilecekleri tehditinde bulundu.
Öte yandan Gazze’de Ýsrail’in saldýrýlarýný kýnayan protesto
gösterisi yapýldý, intikam çaðrýsýnda bulunuldu. Gazze
Þeridi’nden Ýsrail’e Kassam roketi saldýrýlarý da sürüyor.
“Meclis ahýr gibi”
dedi iþinden oldu
A
fganistan’da,
meclisin
“ahýrdan
daha kötü” olduðunu
söyleyen kadýn milletvekili görevinden
azledildi. Malalay
Joya, özel bir televizyon kanalýyla
yaptýðý röportajda,
“Bir ahýr çok daha
iyidir. Hiç deðilse
orada yük taþýyan bir
eþek ve süt veren inek bulunur. Parlamento bir ahýrdan
daha kötü durumda” demiþti. 2005 seçimlerinde meclise
giren 28 yaþýndaki kadýn haklarý savunucusu milletvekili
Joya’nýn görevinden azledilmesi için mecliste yapýlan
oylama öncesinde, bu röportaj milletvekillerine izletildi.
Joya, daha önce de mücahit liderlerini sert þekilde eleþtirmiþti.
House raporunda, Kürtler’in
Kerkük’teki petrole sahip olmalarýnýn
önlenmesi gerektiðine dikkati çekti.
Irak’taki Kürtler’in otonomi için
Türkiye’deki Kürtler’i kýþkýrttýðýný
belirten rapor, ABD’nin de
Türkiye’nin Türkmen politikasýný
olumsuz etkilediðini vurguladý.
Kuruluþun mayýs raporunda “Türkiye
ve Kürtler” konusuna yer verildi ve
Irak’ýn komþularýyla iliþkileri de
deðerlendirildi. Iraklý Kürtler’in
Türkiye’deki Kürtler’i uyarmasýna
karþý Türkiye’yi uyaran raporda þu
ifadelere yer verildi:”Kürdistan
Bölgesel Hükümeti’nin birleþmesi
tamamen durdurulamazsa bölgeye
daha fazla dikkat etmek gerekir.
Düny a Turu
Kürtlerin Kerkük’ü iyice kapatarak
petrol kaynaklarýnýn kontrolüne sahip
olmalarý önlenmeli.”
Darbecilerin þahý
Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü
CIA 1948’de, “Örtülü Operasyonlar
Bölümü” de bir yýl sonra kuruldu.
CIA, bu tarihten 1987’ye kadar
dünyanýn birçok ülkesinde rejimleri
deðiþtirdi ve çok kanlý darbelerin yolunu hazýrladý. CIA’nýn kurguladýðý,
tetiklediði veya düzenlediði darbeler
sonucu dünyada “altý milyon” insanýn
yaþamýný yitirdiði tahmin ediliyor.
Türkiye
New-York’ta Türk Günü
Kim bunlar?..
Yürüyüþü
11
T
Perþembe, 24 Mayýs 2007
ürk-Amerikan
Dernekleri
Federasyonu
öncülüðünde 26’ýncýsý bu
yýl düzenlenen geleneksel Türk Günü Yürüyüþü,
New York’ta geniþ bir
katýlým ve büyük bir
coþkuyla yapýldý.
Manhattan’da 56’ýncý
Cadde ile Madison
Avenue köþesinden
baþlayan yürüyüþ renkli
görüntülere sahne oldu.
Yürüyüþe soðuk hava ve
yaðmura raðmen
Türkiye’nin Washington
Büyükelçisi Nabi Þensoy, New York
Baþkonsolosu Mehmet Samsar,
Azerbaycan Devlet Bakaný Nazým Ýbrahimov ve diðer diplomatlarla, Türk vatandaþlarý katýldý. Amerikan-Türk toplumundan binlerce kiþinin yol boyunca Türk
bayraklarýyla katýldýðý yürüyüþte, Kuzey
Kýbrýs Türk Cumhuriyeti, Kanada,
Bulgaristan, Azerbaycan, Ahýska,
Karaçay, Kazakistan ve diðer ülkelerden
gelen Türk topluluklarý da yeraldý.
Yürüyüþe katýlanlarýn giysilerinin çoðunun renginin kýrmýzý-beyaz olmasý New
York caddelerine çarpýcý bir görüntü oluþturdu. Türkiye’nin Birleþmiþ Milletler
temsilciliði ve Konsolosluðu’nun bulunduðu Türkevi’nin yakýnýnda sona eren
yürüyüþün ardýndan, Türk Amerikan
Derneði Federasyonu Baþkaný Atilla
Pak’ýn yaptýðý konuþmayla Türk Festivali
baþladý. Ayný gün ise Zürih’te, 19 Mayýs
Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor
Bayramý ile ayný günde kutlanan Türk
Günü Þenliði, izleyenlere çifte bayram
yaþattý. Ýsviçre’deki Türk derneklerinin
organizasyonuyla, Zürih’te düzenlenen
Türk Günü Þenliði, Türk toplumunun
yoðun katýmýyla coþku içinde kutlandý.
Þenlikle, bu ülkedeki birlik ve beraberliðini perçinleyen Türk toplumu, yaþadýðý
toplumun ayrýlmaz bir parçasý olduðunu
da dile getirdi. Türk Günü Þenliði ayrýca,
Ýsviçre’nin sözde soykýrým iddialarýyla
ikili iliþkilerde yaþanan gerilim sonrasý,
Türk ve Ýsviçre toplumunu da kaynaþtýrdý. Türkiye’nin Bern Büyükelçisi
Alev Kýlýç, þenliðin Türk toplumunun
birlik ve beraberliðine önemli katkýda
bulunduðunu söyledi.
Ankara Ulus’ta patlama
O
lay yerine Ankara’nýn çeþitli hastanelerinden çok sayýda ambulans bölgeye
sevkedildi. Emniyet Müdürlüðü’ne baðlý bomba uzmaný ekipler de
Anafartalar’a ulaþtý. Ankara Valisi Kemal Önal, patlamanýn Anafartalar
Çarþýsý’nýn önündeki durakla çarþý kapýsýnýn belki de kapýnýn iç bölümünde olduðunu
söyledi. Bölgeye giriþ ve çýkýþa izin verilmezken, güvenlik kordonunun arkasýndan
yaralýlarýn ve çevreye saçýlan kol ve bacak parçalarýn ambulanslara yerleþtirildiði
görüldü. Ulus’taki patlamalarda yaralananlar SSK, Ankara Numune Hastanesi ve
çevredeki diðer hastanelere kaldýrýldý. Vatandaþlarýn bazýlarý ambulanslarla getirilirken
bazýlarý da vatandaþlarýn araçlarýyla ve kendi imkanlarýyla geldi. Yaralýlardan kimliði
henüz belirlenemeyen iki kiþinin durumun aðýr olduðu bildirildi. Ulus’daki patlamada
ilk belirlemelere göre kimliði belirlenemeyen 4 kiþinin yaþamýný yitirdiði bildirildi.
Bu arada 4 kiþiden birinin canlý bomba ihtimali üzerinde duruluyor. Ulus’taki patlama
ile ilgili olarak terör ve organize suçlara bakmakla görevli Ankara Aðýr Ceza
Mahkemesi Savcýlýðý olaya el koyarak soruþturma baþlattý. Þehir çarþýsýnda esnaflýk
yapan Mehmet Yýlmaz, AA muhabirine olay sýrasýnda yaþadýklarýný anlattý. Yýlmaz,
patlama sesiyle birlikte yola çýktýklarýný ve sesle birlikte alev çýktýðýný gördüklerini
söyledi. Bu sýrada bir kiþinin yandýðýna tanýk olduklarýný anlatan Yýlmaz, kiþinin üzerine kilim örterek ve suyla söndürmeye çalýþtýklarýný bildirdi.
MEYDANLARA çýkan insanlar, sanki uzaydan gelmiþ yaratýklarmýþ
gibi, hem Türkiye’de, hem dýþarýda merak uyandýrdýlar.
Sordular:
“Kim bunlar?..”
Batý medyasý bu yüzden meydanlardaki görüntüyü birinci haber
olarak verdi, izleyen Batýlýlar þaþýrýp öyle baktýlar. Bizim gazetelerde
ise meydandakilerin tanýmý, ya da analizi yapýlýyor.
Bakýyorlar:
“Bunlar kim?..”
Onlar; meydanda gözüksün gözükmesin, gazete okuyanlar.
Yazýlý medyanýn toplam tirajý 5 milyonsa, bir gazeteyi üç-beþ kiþi
okuyorsa, eh iþte o kadar...
Onlar; Ti-Vi dizilerinden önce “haberlere” de bakarlar.
Ortalama çocuk sayýlarý; iki, bilemediniz üç.
Holdingleri, bankalarý, yabancý sermaye ile ortaklýklarý, sermaye
örgütleri yok.
Zaten çok paralarý da olmaz.
Bilgisayarlarý vardýr.
Tarikatlarý, dergáhlarý, þýhlarý da olmaz onlarýn.
Ýnançlarý yüreklerinde, dualarý sessiz, ibadetleri gösteriþsiz, dinin iyi
ahlak olduðunun bilincindedir onlar.
Dinlerini çýkarlarý için, siyasi ya da ticari sermaye olarak kullanmaktan utanýrlar.
Peygamber’e de laf söyletmezler, Atatürk’e de.
Onlar; bir torba nohuta-makarnaya satýlmazlar.
Akýllarý vardýr.
Toplumun aptal yerine konulduðu iç politikalar karþýsýnda canlarý
sýkýlýr, onursuz dýþ politikalar karþýsýnda gururlarý kýrýlýr.
Sahtekár, ikiyüzlü, kaypak deðildir onlar...
Hýrsýz ve yaðmacý iktidarlarla suç ortaðý olmazlar.
Merhametlidirler.
Ama mangal gibi yürekleri...
Ýhanete tepkileri...
Bayraða sevdalarý...
Cumhuriyet’e inançlarý...
Türkiye hálá ayakta duruyorsa, kutsal Anadolu devrimine sadakatleri
vardýr onlarýn...
Türkiye’dir onlar...
(Bekir Coþkun’un yazýsý Hürriyet’ten alýnmýþtýr)
Ankara’dan baþladý
Samsun’da sonlandý
C
umhuriyet mitinglerinin sonuncusu dün Samsun’da
gerçekleþti. Tertip Komitesi’nin açýkladýðý rakama göre
300 bin kadar Cumhuriyet sevdalýsý, Cumhuriyet
Meydaný’ný bayraklarla donattý. Ankara’da 14 Nisan’da baþlayan
cumhuriyet mitinglerinin sonuncusu; Ýstanbul, Manisa,
Çanakkale, Marmaris ve Ýzmir’in ardýndan dün Atatürk’ün kurtuluþ mücadelesini ateþlediði Samsun’da gerçekleþtirildi. 19 Mayýs
Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramý’ndan bir gün sonra
düzenlenen mitingte, katýlýmcýlarýn çoðunluðunu kadýnlar ve
gençler oluþturdu. 33 sivil toplum örgütünün “Farkýndayýz, 20
Mayýs’ta Samsun’dayýz” sloganýyla organize ettiði miting için
vatandaþlar, saat 08.30’dan itibaren ellerinde Türk bayraklarýyla
Cumhuriyet Meydaný’na akýn etti. Vatandaþlar 8 ayrý polis noktasýnda arandýktan sonra miting alanýna alýndý. Türk bayraklarý ve
Atatürk posterlerini dalgalandýrdýlar.
Kültür
B
Gelenek ve Göreneklerimiz
Bahar Törenleri ve Geleneklerinden
ugün dünyanýn bütün toplumlarýnda çeþitli bayramlar vardýr.
Bu bayramlar ferdi, dini ve
milli bayramlar olmak üzere üç
kümede toplanýr. Dini ve mili bayramlarýn ne anlam taþýdýðý bilinirken,
Ferdi bayramlarýn muhtevasýnda
doðum, sünnet, evlenme ve diðer
gelenek halini almýþ adetlerimizin
gerçekleþmesi yer almaktadýr.
Bu bayramlar dýþýnda, halk hayatýndan, hayat felsefesinden, insan vicdanýndan doðmuþ, doðanýn
deðiþmesinden kaynaklanan ve
topluma mal olmuþ Bahar Bayramlarý
da vardýr. Bahar Bayramlarý, genellikle ilkbahar, mevsiminde yapýlan zengin ayin ve törenlerle kutlanmaktadýr.
Kýþýn soðuðundan ve karýndan kurtuluþ, yeþeren can bulan doðaya duyulan
sevginin þekillendirdiði Bahar
Bayramlarý her toplumda ve insan
hayatýnda büyük bir ehemmiyet taþýmaktadýr. Doðanýn canlanmasý ve
tekrar yaþamaya baþlamasý demek
olan bahar mevsimimin geliþi
dünyanýn neresinde olursa olsun insan
yaþamýnda önemli bir olaydýr.
Baþka sözlerle Baharýn gelmesi
kuþkusuz her toplumda büyük
sevincin yaratýlmasýna sebep olur. Bu
bakýmdan her toplum baharýn geliþiyle
ilgili ayrý ve kendine özgü törenler
düzenlerler. Ýlkbahar mevsimin
baþlangýcý ve bitimi bu Bahar
Bayramýn temelini oluþturur. Bu þekilde insanlar bugünlerde çeþitli törenler, ayinler ve eðlence biçimlerini
ortaya koyarlar. Öyle ki Bahar bayramlarýn kutlanmasý felsefe, mitolojik ve
folklorik bir özellik kazanmýþ ve çoðu
toplumlarýn vazgeçilmez gelenek,
görenek ve adetleri arasýna girmiþtir.
Türk toplumlarýnda baharla
ilgili gelenek ve töreler oldukça çeþitlidir ve farklýdýr. Ancak Bahar
Bayramý geleneðinin Türklerde tarihin
en eski dönemlerine kadar indiði
görülmektedir. Türklerde çok eskiden
baharýn geliþi, doðanýn canlanýþý,
destanlarda, masallarda, türkülerde,
þiirlerde, âþýklarýn beyit ve kopuzlarýnda, sazlarýnda terennüm edilir ve
bahardan coþkuyla söz edilir. Türk
toplumunda baharýn geliþi Sularýn
çoðalmasý, karlarýn eriyip dað
baþlarýnýn görünmeye baþlamalarý,
dünyanýn nefesinin ýsýnmasý, yani
havalarýn ýsýnmasý, türlü çiçeklerin
açýlmasý, yeryüzüne yemyeþil bir ipek
kumaþýn serilmesi, hayvanlarýn yavrulamalarý, çoðalmalarý olarak yorumlanmaktadýr.
Türk topluluklarýnda gibi
bütün Müslüman toplumlarýnda da
hemen hemen ayný biçimde Bahar
Bayramlarý çeþitli þenliklerle kutlanýr.
Bahar bayramlarýnýn özelliklerinden
biri, halkýn öbek öbek mesire yerlerine
gitmesidir.
Halk bu yerlerde akþama
kadar oturup
yer içer ve kýþtan kurtulup
bahara kavuþmuþ olmanýn
sevinci ile
eðlenir. Bir
gün önce
börekler
yapýlýr, yumurtalar kaynatýlýr
ve diðer
yemekler
yapýlýr.
Uzun
süren kýþtan
sonra baharýn
geliþini
müjdeleyen belirtiler görülünce, bütün
halký bir telaþ alýr. Çünkü baharýn
geliþini belirten otlarýn yeþermesi, çiðdem ve menekþelerin açmasý, ýsýnan
hava hayvanlarýn kýrlara salýnmasý,
göçmen kuþlarýn gelmesi, doðayla iç
içe olan tarým ve hayvancýlýkla
uðraþan çiftçinin tarlasýyla kucaklaþmasý baþlayýnca, insanlarda yeni umutlar doðmaya baþlar.
Prizren, Kosova’nýn en önemli il ve
kültür merkezlerinden birini oluþturmaktadýr. Eski ve yeni kültürlerin kaynaþmasý ve çok sayýda Osmanlý
mimari anýtlarýna ve diðer tarih ve
kültür eserlerine sahip olan Prizren’in
çok zengin bir tarihi de vardýr. Asýrlara
uzanan medeni ve ziynet dolu tarihimizin ve ecdadýmýzýn bizlere
emaneti olan dini, sosyal ve kültür
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Tefrika (3)
12
“Daltulum”
eserlerinin en çoðunu kapsamý yanýnda atalarýmýzdan kalan örf, adet,
gelenek, görenek ve diðer edinimlerimizin burada hala capcanlý yaþatýlmasý, Prizren kentinin Balkan ve
Rumeli kentlerinin baþýnda geldiði
geniþ kamuoyunda kabul edilen bir
gerçektir. Zaten Prizren’de yaþayanlarýn günlük hayatlarýnýn da adeta bir
parçasý olan bütün bu eserler ve edinimiler kentin her köþesine damgasýný
vurmuþ, geçmiþten günümüze
Prizren’i, “Anýtlar, Müzeler ve
Þairler” kenti mertebesine mahzar
etmiþtir.
Atalarýmýzýn gidiþinden günümüze
kadar durmayan göçler, bozgunlar,
yýkýmlar, acýlar ve sýkýntýlar
muhtevasýnda, yaþamak zaruri yetinde
kalan Türklerin sayýsý ehemmiyetli bir
þekilde azalmasýna raðmen ve tam bir
azýnlýk hayatýný sürdüren Türkler bilinç ve saðduyusu ile geleceðe olan
itikadýný hiçbir zaman yitirmemiþtir
aksine, asýrlar boyunca yurt bildiði ve
edindiði bu topraklarýnda hiç bitmeyen
buranlar muhtevasýnda zaman zaman
yalnýz da kalsa yine de zengin ve
uygar geçmiþinin birikimine güvenmeyi geleceðini saðlamak açýsýndan
ilke kabul etmiþtir. Bu aþamada
Türklerin, günümüze kadar yapmýþ
olduklarý muhtelif alanlardaki
faaliyetler sayesinde, eðitimiyle,
sanatýyla, kültürüyle ve
hala capcanlý yaþatmýþ
olduðu örf, adet, gelenek,
görenek ve diðer edinimleriyle kendi benliðini ve
mevcudiyetini devam
ettirmeye ve günümüze
kadar dimdik ayakta tutmaya baþarmýþtýr.
Lakin zaman ilerledikçe
eski geleneklerimiz çaðdaþ
toplumun etkisinde kalarak
unutulmuþ ama bir bütün
olarak sönmemiþtir. Çaðdaþ
toplumun tesirinde
kalmalarýna raðmen çoðu
geleneklerimiz hala her
günkü hayatýmýzýn bir
parçasý olmakla birlikte,
nesilden nesle aktarýlarak
www.yenidonem.org
RAÝF VIRMÝÇA
günümüze kadar yaþatýlmaktadýr.
Çünkü Türk halký hem çaðdaþ olmaktan hem de atalarýndan kalan geleneklerinden pek kolay vazgeçmez.
Biz gelenek ve göreneklerimiz adý
altýnda baþlattýðýmýz bu
belgesellerimizin bu
bölümünü 20-25 yýl önce
kitlevi bir biçimde bugün
ise daha az bir þekilde kutlanan Bahar
Bayramlarýmýzdan
Daltulum bahar bayramýný
halkýmýza bütün özellikleriyle anýmsatmak ve canlandýrmak maksadýyla biz
14 Marta öðrencilerimizi
buraya toplayýp bu bahar
bayramýn muhtevasýnda
zamanýnda yapýlan adet ve
geleneklerimizi bu belgesel yayýnýmýzla teþhir etmeye çalýþacaðýz
Prizren’de bahar bayramlarý çok eskiden beri kutlanmaktadýr. Yaþam
koþullarýnýn deðiþimi bu tür bayramlarýnýn unutulmasýna neden olmasýna
raðmen gene de halkta bu bayramlarýn
bazýlarý mühürlenmiþ ve büyük
coþkuyla hasla kutlanmaktadýr.
Bütün Müslüman âleminde
asýrlardan beri “Nevruz”, “Hýdrelez”
ve “Hýdýr Nebi” diye üç büyük bahar
bayramý topluluklar arasýnda kutlanan
ve bilinen bayramlarýn baþýnda
gelmektedir. Ýlkbaharýn muþtulayýcýlarý
olan bu bahar bayramlarýn þerefine
bütün topluluklarda kendine has olmuþ
görkemli ve muhtelif þenliklerle
düzenlenir. Çeþitli törenlerde düzenlenen bu þenlikler her topluluðun örf ve
adetlerine göre gerçekleþtirilmektedir.
Asýrlar boyunca Prizren’de büyük bir
coþkuyla kutlanan bu bahar bayramlarý
yaný sýra Prizren’e has olan ve kutlanan diðer bahar bayramlarý da vardýr
nice ki: Daltulum, Kocakarý Soðuðu,
Kýrlangýç Fýrtýnasý, Ayva Baharý, Öküz
Soðuðu, Hýdrlez, Nakýs Salý, Hýdýr
Nebi ve Ali Günü. Ýlkbaharýn geliþini
bildiren bütün bu bahar bayramlarýn
þerefine halkýmýz tarafýndan çeþitli ve
görkemli þenlikler düzenlenir ve bu
þenlikler çerçevesinde törenler de
yapýlýr. Prizren halkýnda ilkbaharýn
geliþi yukarýda sözünü ettiðimiz
Nevruz”, “Hýdrelez” ve “Hýdýr Nebi”
bahar bayramlarýndan daha önce yani
cemrelerin düþmesiyle kutlanmaya
baþlanýr. Cemrenin ilkbahara doðru,
yedi gün aralýkla önce havaya, sonra
suya ve sonunda topraða düþmesiyle
oluþturulan bir sýcaklýk yükseliþidir.
Sürecek
13
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
Ö
Köprü
yle köprüler var ki dere
kýyýlarýný, boðaz
kýyýlarýný birbirine baðlar;
akraba, eþ veya dostlarýn birbirine kavuþmasýný saðlarlar…
Bu köprü baþka köprü…
Öyle köprüler var ki, örneðin
Üsküp’ten akan Vardar’daki
Taþköprü, Prizren’den geçen
Temizce’deki Taþköprü; Edirne
Köprüsü, Mostar Köprüsü, Drina
Köpüsü vb., bir tarihi belgeleyen,
yüzyýllarca yaþatan kültür eserleridir, hepsi birer anýttýr ayrýca… Bu köprü baþka köprü…
Bu köprü, gönül dostlarýný birbirine baðlayan; sanatçýlara,
yaratýcýlara, her þeyden çok
gençlere kucak açan bir
köprüdür: Söz KÖPRÜ aylýk
kültür ve sanat dergisine aittir.
KÖPRÜ dergisi henüz beþ yaþýnda. Üsküp’te çýkýyor. Ýddialý. Ýsabeti bir yaklaþýmla bizi
ilgilendiren konular hakkýnda
yorumlar getirmekte, fikir üretmekte; uzun zaman kenarda
býrakýlmýþ konularý gündeme taþýmaktadýr: Yücel ve Yücelciler,
Balkanlarda Osmanlý Medeniyeti,
Burmalý Camii ile
Kaybettiklerimiz, Kanayan
Yaramýz: Beyin Göçü,
ÝS KE N DE R MU Z BE G
Edebiyatýmýz, Türk Kültür
merkezi … Bu ve buna benzer
konularý ayrý ayrý sayýlarda dile
getirmekte, çaðdaþ yaklaþýmlarla
aydýnlatmaya çalýþmakta; yarýna
dönük önerileri dile getirmektedir.
Henüz beþ yaþýnda. Genç yani.
Derginin Baþ ve Sorumlu Yazarý
Leyla Þerif de genç, Yayýn
Kurulu üyeleri de. Hem de, gençlik bilgileri ile emektarlarýn
görgüsü arasýnda kopmaz baðlar
kurmak amacýyla Danýþma
Kurulu’na Fahri Kaya gibi, Avni
Engüllü gibi dergicilikte ve
kültür tarihimizde görgüye sahip,
deneyimli aydýnlarýmýza da yer
vermektedir.
Köprü beþ yaþýnda. Jübile. Baþ
ve Sorumlu yazar Leyla Þerif
diyor ki: Her yýl bize saðlýklý
tecrübeler kazandýrmaktadýr. Her
gelen yeni bir yýlla dergimizde de
bazý deðiþiklikler yapmaya
çalýþýyoruz…. Yeni açýlýmlar
gerçekleþtirdik,… Sanat fidanlýðýmýz ve folklorumuzdan
bölümlerimiz ile kitap tanýtýmýna
devam ediyoruz.
Üsküp’te çýkan KÖPRÜ dergisinin bir an önce Kosova’da
düzenli bir biçimde daðýtýlmasý
dileðiyle burada Leyla Þerif’in
“Gönüle Nasihat þiirini sizinle
paylaþmak istiyorum.
Mehmet Âkif’te “Medeniyet” (9)
Büyüklerimiz
G
örüldüðü gibi Akif’in karþý
çýktýðý, eleþtirdiði, “bölücü,
vahþî, maskara mahluk, saðýr
ruhlu, hissiz, kundakçý, kahpe, yüzsüz,
tek diþi kalmýþ canavar” olarak
nitelediði “medeniyet” Batý
medeniyeti, dolayýsýyla Batý’dýr. Bu
medeniyet “mimsiz” bir medeniyettir
ki o da “deniyyet”tir. “Deniyyet”
alçaklýk, aþaðýlýk anlamýna gelmektedir. Kendi milleti dýþýnda kalan milletlere her türlü alçaklýðý, kahpeliði ve
zulmü reva gören bir anlayýþ hangi
medeniyetin ürünüdür?
Bu gün hangi sebeple olursa olsun,
Ortadoðu’yu kana bulayacak, binlerce
masum insanýn mahvýna sebep olacak,
nice Ýslam beldelerini yerle bir edecek
Irak Savaþý’ný baþlatmak için ellerini
ovuþturarak, aðzýnýn suyunu akýtarak
bekleyen ABD nasýl bir medeniyetin
temsilcisidir? Böyle bir medeniyete
karþý çýkmak sadece aklî deðil,
yüreðinde birazcýk da olsa his taþýyan-
larý harekete geçirecek vicdânî bir
mesele deðil midir?
Medeniyet ve Din
Özellikle Tanzîmat’tan sonra bir çok
fikir adamý, Osmanlýyý Avrupa’dan geri
býrakan faktörün ‘din” olduðunu, dinin
terk edilerek ilerleyebileceðimizi
savunmuþlardýr. Bu fikre karþý çýkan
M. Akif, birçok mýsrada medeniyet ile
ilerleme arasýnda iliþki kurmuþ, din ile
medeniyet arasýndaki iliþkiyi de gözler
önüne sermiþtir.
Nasýl olmuþ da o fâzýl medeniyyet, o
kemâl, / Böyle bir kavmin içinden
doðuvermiþ derhâl? (1990, s. 159)
Bu beyitte, medeniyetin faziletle ilgisi
ortaya konulmuþtur. Ýslâm medeniyeti
fazileti, insanî deðerleri üstün tutan bir
medeniyettir. Ýslam’dan önceki
cahilliye dönemlerinde, kýzlarýný diri
diri topraða gömecek kadar vahþî ve
Leyla Þerif
GÖNÜLE NASÝHAT
Kýyameti yaþadýn
Ararken doðruyu bu þehirde
Sallandýn yýprandýn ey gönlü
Ýnsanlýk var sandýðýn yüreklerde.
Þimdi biçarelerdesin
Renksiz mevsimlerde gezmektesin
Tükeniþlerin varoluþunu beklerken
Yelkovan koþturdun erken.
Bu dünyaya gelen geçen hep
dalgýndý
Saatler ayarlamýþ önceden
Ölüm fermanýn yazýlmýþ inceden
Bu yaþa gelince sen,
Soran olmadý halin ne idi genç
iken.
Susuz almýþ topraklarýn, dostsuz
kalmýþ ýrmaklarýn
Söz verip tutmayanlar, sil git
defterden!
Vaatlerde bulunan, eþ dosttan
þikayetçi olandan
Medet umma sen gönül.
Ýnsan içinde aðlayandan, þerefini beþ paraya satandan
Onur nedir bilmenden, uzak dur
gönül
Kara gün dostu, ak gün postu
cahil bir kavimden Hz. Ömer gibi
medeniyet üstatlarý çýkmasý, Ýslam
medeniyetinin fâzýl bir medeniyet
olduðunu gözler önüne serer.
Bizim de var medeniyyetle
âþinâlýðýmýz... (1990, s. 196)
M. Akif, gerçek medeniyeti Batýda
arayanlara, Osmanlý’nýn medeniyet
harikasý olan tarihi yapýlarýný (Fatih
Camii vs.) göstererek medeniyetin
sanatla ilgisini ortaya koyar. Gerçekte,
sanatýyla, mimarisiyle biz de gerçek bir
medeniyete sahibiz.
Süveyþ’i yardý herif... Akdeniz’le
Þab Denizi / Bitti. Öyle ya, bizler de
kendi fikrimizi / Çýkarmýþ olsak eðer,
þimdi, kuvveden fi’le, / Kucaklaþýr
medeniyetle din tamamýyle. (1990, s.
223)
M. Akif bu mýsralarda, bazý aydýnlarýn
medeniyetle dinin birleþemeyeceði,
dinin ilerlemeye engel olduðu þeklindeki düþüncelerinin aksine,
medeniyetle dinin kucaklaþabileceði
fikrini verir. Akif’e göre medeniyetle
din birbirine zýt kavramlar deðildir.
Ýslam milletleri, Ýslâm’ý en güzel
yaþadýklarý devirlerde, bütün dünyaya
diyen boþ laf diyor.
Her iki günde senle olaný seç,
zira dünya bozuldu
Mutluluðunu kýskanan, periþan
halini seyredenler oldu.
Gençlere barikat var,
baþarýlýysan dibe çekilirsin
Aman ha gön lapayým derken
kaþýný çizdirirsin
Koltuk deyip tutturanlar, hizmet
diye susturanlar
Eli kolu baðlý kalanlar þaþýrtmasýn gönül.
Suya atanlar, çamura batýranlar
ileri deyip geri çekenler
Övüp arkandan sövenler, vataný
satan hainler,
Cenneti krediyle ödeyenler, ders
verip çile satanlar
Ezdirip bezdirmesin gönül.
Unutma karþýna seven de çýkar
sevmeyen de
Seveni de sev sevmeyeni de.
Hakkýný teslim etme herkese
Bileni de var bilmeyeni de.
Çok iyi olsan enayi derler,
Zulmedene zalim,
Alim olana çok bilmiþ,
Kamil olaný seç daim!
Ýlimden þaþma, bilgini parayla
satma
Derdin varsa El-Fatiha
önderlik yapacak bir medeniyet kurmuþlardýr. Endülüs Emevî Devleti’nin,
Selçuklu ve Osmanlý Ýmparatorluklarýnýn en güçlü dönemleri, Ýslam’ýn en
iyi anlaþýldýðý ve yaþandýðý dönemler
olarak medeniyetle dinin birlikteliði
fikrini doðrulamaktadýr. Tarih bunun
en doðru ve en güzel þahididir. Said
Nursî de bu konuda þunlarý söyler.
“Hýristiyanlýðýn malý olmayan
mehâsin-i medeniyeti ona mâl etmek
ve Ýslâmiyet’in düþmaný olan tedenniyi
ona dost göstermek, feleðin ters dönmesine delildir” (Nursî, 2001, s.457)
diyen Said Nursî, Ýslâmiyet’in ilerlemeye engel olmadýðýný ifade etmekte ve
Müslümanlarýn Ýslâmî hakikatlere
baðlýlýklarý nisbetinde ilerlediklerini,
temeddün ettiklerini (medenileþme),
Ýslâm hakikatlerinden uzaklaþtýklarý
nisbette de gerilediklerini, vahþete ve
tedennîye düþtüklerini tarihi delil
göstererek anlatýr. (Nursi, 1995, s. 29)
Medeniyetle dinin kucaklaþabileceði fikri Osmanlý’nýn çöküþ dönemlerinde pratikte gösterilememiþse de,
fikir olarak vardýr. Akif’e göre yapýlacak iþ, bu fikri bir an önce hayata
geçirmek olacaktýr.
Röportaj
Batýk Bir Projeden Kurtarýlan Malzeme
Tiyatro Günlüðü (1)
Bir televizyon projesiyle çýktýk yola... Batýrdýðýmýz projeden kurtardýðýmýz malzeme, bir gazete röportajlar
dizisi doðurdu. Doðrusuyla, yanlýþýyla; eksiðiyle, tamýyla bir tadýmlýk Tiyatro Günlüðü sunuyoruz... bilimsellik, nesnellik, güncellik, tamlýk iddialarýný ortaya atmadan, ama onlara sadýk kalarak.
Giriþ
24 Mayýs 2007’den aylar önce, görev
yaptýðým medya kuruluþunda, benim
içimde öteden beri var olan eþik
bekçiliðinden baþka iþler de yapmak
dürtüsü harekete geçti ve doðrudan
üretime katýlmak isteðim depreþti.
Haftalýk bir TV programý idi yapmak
istediðim. Siyasetten uzak, günlük
haber takibinden sýyrýlmýþ ama gene
güncel ve toplumsal olmasý nedeniyle
de siyasi uzantýlarý olan bir Haber
Belgesel Program taslaðý oluþturdum.
Yapýmcýlýðýný benim üstlendiðim programýn Yönetmenliðini Asým Vetim
yapacaktý; sunuculuðunu ise Sezen
Haskuka ile birlikte yürütecektik.
Kamerada kiminle, kurguda kiminle
çalýþacaðýmýzý aþaðý yukarý belirlemiþ,
hatta programýn taslak jeneriðini bile
yapmýþtýk.
Ýþe tiyatroyla baþladýk, Nafis Gürcüali,
Etem Kazaz, Bekir Hocalar, Deniz
Dadale, Asým Mongovci, Hayrullah
Þkurtak ve Mehmet Bütüç ile ayrý ayrý
görüþmelerde bulunduk. Alim Rifat
Yeþeren, Raif Buþ ve Yunus Þimþek ile
de temasa geçtik, genç tiyatroculardan
da birkaç kiþiyi projenin kapsamýna
almayý hedefledik.
Ama iþ uygulamaya gelince tökezledik. Önce, tasarladýðýmýz sunum
dekorunu ve arka planýný elde
edemedik, sunumu promter üzerinden
yapmak bir çýkmaza sürüklendi, kurgudaki yoðun trafik oturaklý bir çalýþmaya olanak tanýmadý. Burada sayamayacaðýmýz onlarca ayrýntý iþi uzattýkça uzattý; nihayetinde baþlatýlan giriþim, filizlenemeden sönmeye yüz
tuttu.
Ama elimizde hedeflediðimizin
tamamý olmasa bile, yukarýda adlarýný
saydýðým tiyatrocularla yaptýðýmýz
görüþmelerden çýkardýðýmýz çok güzel
bir malzeme kaldý. TV programý
olmadý ama bu batýk projeden malzemeyi kurtarma yolunun en kârlý iþ olacaðýný düþündük. Ýþte bu haftadan
itibaren baþlayan dizi, söz konusu
tamamlanmamýþ batýk projeden kurtarýlan malzemenin gazete için iþlenmiþ halidir.
Projenin tamamlanmadýðýnýn ve
görüþmemiz gereken tiyatrocular listesinin sona ermediðinin farkýndayýz.
Devamýný inþallah daha büyük bir TV
projesinde getiririz. Temasa geçip
röportajý gerçekleþtiremediðimiz ve
öngörüp görüþemediðimiz tüm tiyatroculardan özür dileyerek baþlýyoruz
yola. Ayrýca bir özrü de TV projesine
baþlayýp yarý yolda býraktýðým
arkadaþlarým hak ediyor. Tabi potansiyel izleyiciler de...
Uzunca bir giriþten sonra, koyulalým
yola...
Kosova’da tiyatro nasýl
baþladý? Ne zamandan
beri var?
Bu soruyu yönlendirdiðimiz bütün tiyatrocularýmýz “Ezelden beri var” der
gibiler. Ama ezeli belgeleyecek bir
belge yok. Usta Tiyatrocu ve
perdelere kýsýtlamak doðru deðildir
bence. Çünkü meddah tiyatrosu
kahvelerde bir kiþinin kendi mimikleriyle hareketleriyle anlattýðý bir
hikayedir. Bu da bir tiyatro türüdür.
Biz buna ‘tiyatro deðildir’ diyemeyiz. Tiyatro sokakta da oynanýr... her
yerde oynanýr tiyatro. Tiyatro geniþ
bir anlam taþýr ve sadece perdelerin
arasýnda ve dört duvar arasýnda
kýsýtlanmýþ bir yer deðildir tiyatro.”
Yýllarca ayný sahnenin tozunu yutan tiyatro sanatçýlarýmýzdan bir
grup. Bu sahnede provalarýný yapýp, bu sahnede
seyircinin karþýsýna çýktýlar.
Yönetmen Nafis Gürcüali:
“Kosova’da Türk tiyatrosunun tarihçesi biraz kapalý bir kutu gibidir.
Çünkü yazý olarak elimizde fazla bir
þey yok. Ama duyumlara göre Türk
tiyatrosu Kosova’da bilhassa
Prizren’de çok eskilerde baþlamýþ.
Mesela resmi bazý yazýlara göre
Türk tiyatrosu ilk olarak bir
dernekte bir tiyatro gösterisi ile
baþlamýþ” diyor ve duraksamadan
ekliyor “Tabi ki Osmanlýnýn burada
var olmasýyla da çeþitli tiyatrolar
vardý. Bildiðimiz gibi o dönemlerde
gölge tiyatrosu, meddahlýk çok
geliþen bir türdü. Her yerde
oynanýrdý ve mutlaka bu topraklarda da bizden öncekiler bu oyunlarý
icra etmiþlerdir. Ama maalesef bu
hususlar pek araþtýrýlmadý inþallah
bundan sonra daha iyi araþtýrmalar
olur. Tahsilli gençler yetiþir ve bu
konularda daha ayrýntýlý bilgilere
sahip olurlar.”
Biz Batý klasiði olarak bilir ve ele
alýrýz tiyatroyu ama meddahlýk ve
ortaoyunu da bir çeþit tiyatro olarak
deðerlendirilebiliyordu. Nafis
Gürcüali, tiyatroyu dört duvar arasýna
sýkýþtýrmayan ve perdelerden ibaret
görmeyen tiyatrocularýmýzdan biriydi.
Ona göre tiyatro her yerde, hatta
sokakta bile oynanabilirdi: “Aslýnda
tiyatro her yerde oynanýr, sýrf
Bugünün klasik anlamýndaki tiyatrolar,
mekâný yani binasý, sahnesi, yönetmeni, oyuncusu, yazarý ve tüm teknik
ve sanat ekipmanlarý olan bir yerdi. Bu
‘fazla klasiðe’ gelemiyordu bizim tiyatrocular ya da böyle bir imkaný hiçbir
zaman bulamamýþlardý.
Nafis Gürcüali, tiyatro anlayýþýný
sergiledikten sonra þunlarý da eklemeden edemiyor:
“Eðer siz bir çatý altýnda oynanmýþ
tiyatrolarý sorarsanýz, o zaman 50’li
yýllarda imkanlara göre baþlamýþtýr
bu. O zaman sinemalar kurulmuþ ve
bu salonlar çok yönlü kullanýlmýþ
yani sinema salonlarý konserler için
de, tiyatro için de kullanýlmýþ. Ýþte
buralarda bizim halkýmýz, sivrilmiþ
gençlerimiz kendi çabalarýyla oyunlar hazýrlamýþ ve sahnelemiþlerdir.”
Eski tiyatroculardan Mehmet Bütüç
ise, “1951 yýlýndan önce de bazý
derneklerde, kýsaca skeçler oynanmýþ. Düðünlerde ve bazý özel toplantýlarda kimi oyuncular oyunlar
yazmýþ düzenlemiþ, sahnelemiþ. 1951
yýlýnda ise Doðru Yol derneðinin
kurulmasýyla ilk olarak resmi bir
biçimde baþlýyor tiyatro kolu” diyor.
Tiyatronun ne zamandan beri baþlayýp
nasýl devam ettiðine en yalýn ve belki
de en doðru cevabý Deniz Dadale
veriyor: “Orasýný ben bilemeye-
Perþembe, 24 Mayýs 2007
14
ceðim, yani orasýyla ilgilenmiyorum,
ben yapýlana bakýyorum ve biz milletimize çok büyük bir hizmet
verdik.”
Kosova’da Türk tiyatrosunun nasýl
baþladýðýna ve baþladýðý zamanki tarih
hakkýnda takvimlerin ne dediðine
iliþkin bilgilerin kesin ve net
olmadýðýný herkes söylüyor. Usta tiyatroculardan Bekir Hocalar þöyle
özetliyor durumu: “Evlerde, düðünlerde, derneklerde, toplantýlarda tiyatroya baþlamýþlar; oyunculuða
yetenekli insanlar ilk yeteneklerini
sergilemiþler. Bayaðý yetenekli
insanlarýmýz var bu konularda.
Böyle baþlamýþlar ve bir tiyatro
oluþmuþ...”
Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý
Derneði Baþkaný Etem Kazaz da benzeri þeyler söylüyor. Etem’in söylediði
kelimeleri seçiþindeki temkinlik, bu
flu tabloyu ortaya koyuyor. Þöyle
diyor Etem Kazaz: “Kosova’da tiyatronun baþlangýcý üzerine konuþmak
büyük bir meziyet. Ben ancak
hocalarýmdan ya da yazarlardan
aldýðým bilgilere ve belgelere dayanarak konuþabilirim. Kosova’da tiyatronun baþlangýcý eskiye dayanýyor.
Osmanlý döneminde tiyatro varmýþ;
daha sonra da çeþitli tiyatro etkinlikleri yapýlmýþ ama bunlar hep belli
bir kertede, belli bir seviyede
yapýlmýþ olan tiyatrolar. Biz baz
olarak Gayret Derneðinde yapýlan
etkinlikleri ele aldýk. Gayret
Derneðinin bir þenlik toplantýsýnda
yerli yazar Durmiþ Selina’nýn bir
oyunu oynanýyor. Biz bu oyunu baz
olarak alýp, geçen sene tiyatronun
70’inci yýlýný kutladýk. Ama biz þunu
demiyoruz: Kosova’da tiyatro
bununla baþladý diye. Tiyatro
Osmanlý Döneminde de vardý, ara
dönemde de vardý. 1935’li yýllarda
ise bir þenlik toplantýsýnda resmi
þekilde tiyatronun var olduðunu
görüyoruz.
10 yýl önce tiyatronun 60. yýlýný kutlamýþtýk; geçen yýl da 70. yýlýný kutladýk. Ama birileri çýkar der ki tiyatro 72, 73 yýllýktýk biz bu iddialarý
de deðerlendirmeye açýðýz ama
bunu belgelere dayandýrmak lazým.
Biz belgelere ve tiyatro sanatçýlarýndan aldýðýmýz bilgilere göre bu tarihi saptadýk.”
Ortada saptanan ve tiyatrocularýn
çoðunca benimsenen bir tarih var. Bu
tarihten ileriye dönük olarak da
yapýlan bir dizi etkinlik ve çalýþma. En
çok gündemde olan profesyonelleþme
ise tiyatronun çözüme kavuþturulmamýþ en büyük sorunlarýndan biri
olarak kalmaya devam ediyor. Çünkü
bu durum her þeyden önce tiyatro yapmayý, bir tiyatro oyununu sahnelemeyi
zorlaþtýrýyor. Tiyatro yapmak, hele
hele bir azýnlýk toplumunun mensuplarý olarak baþarýlý bir tiyatro geleneði
ortaya koyabilmek çok zor.
Haftaya:
Tiyatro
Yapmanýn
Koþullarý
15
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Türkçenin Kosova’sý
G
YOÐUNLUK
ökyüzü yine karardý. Akrep ve yelkovanýn mücadelesi her zamanki gibi... Bu
süre içinde neler yapýldý? Peki ya yapýlamayanlar? Zaman daralýyor ve ben iþlerimin
hepsini bugün de bitiremedim. Yahu ne kadar
kýymetli bir þeymiþ bu zaman! Bunu yeni anlamadým ama yine anladým!
Dostlar, “zaman”a takmýþ bir hâldeyim
bu aralar. Birkaç günde halletmem gereken iþleri
bitiremeyiþim beni iyice daraltýyor. En basit þeyden en karmaþýðýna kadar her konu ve yerde
zamanýn önemi ortada. Kendimle ilgili bir konuda, zaman yönetimi eksikliði veya diðer sebeplerden dolayý zamaný deðerlendiremediðim
vakit sorun çýkýyor. Kiþisel konunun dýþýnda,
toplumsal bir mevzuda da durum ayný; zaman
ilerliyor ama Kosova baðýmsýzlýðýna ulaþamýyor
mesela. Zaman ilerliyor ama küresel ýsýnma
konusunda gerekenler yapýlmýyor. Bu böyle
sürüp gider.
Birçok konuda hep olmasý gereken nedir,
nasýldýr diye düþünülür. “Normal” aranýr. Bu
mantýðý zamana yöneltirsek; yirmi dört saat nasýl
yetmez? Uykunun haricindeki zamaný düþünüyorum, üstelik altý saat kadar uyuyorum, buna raðmen sýkýntý var. Büyük ihtimalle sebebi yine
benim çünkü böyle bir yoðunlukta yaþayan
benim. Bunu seçen de benim. Neyse mesele
sadece benle sýnýrlandýrýlabilecek bir mesele
deðil. Beni bilirsiniz, kiþisellikten de bahsetmekle beraber toplumsal konulara dönmeyi tercih
ederim. “Ben”den çýkýp “biz”e giden yolculuðun
yolcusuyum.
Doðduk, büyüyoruz ve kaçýnýlmaz bir þekilde
her geçen yýlla beraber sorumluluklarýmýz artýyor. Gayet tabii ki bu durum doðal bir süreç; þaþacak bir þey deðil. Takýldýðým nokta yaþamýmýzýn
geneliyle ilgili. Sabah uyanýlýyor, kahvaltýdan
sonra herkes kendi iþine gidiyor. Kimisi iþ yerine, kimisi evinin baþka bir odasýna, kimisi
çarþýya, pazara...
Bir mesleði veya uðraþý olup da iþ yerine
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Güncel
Alpay
ÝÐCÝ
gidenler için zaman yönetimi daha da önemli
oluyor. Zira onlara ait zaman azalýp, iþ yerine ait
zaman artmýþ oluyor. Çalýþan veya çalýþmayan
olsun fark etmez, zamaný iyi deðerlendirmek
þart. Kalkýp yaþadýðýnýz bölgenin sorunlarýndan
sýrayla söz etmeyeceðim. Çoðundan haberdarsýnýz. Ancak, kaçýna yönelik çözüm önerileriniz veya fikirleriniz var acaba? Fikrin oluþmasý için düþünmek lazým. Düþünmek için
zaman lazým. Bir de bilgi ve kaynak lazým.
Jüpiter gezegeniyle ilgili düþünecek bir insanýn
önce Jüpiter’le ilgili bilgiye sahip olmasý gerekir.
Ardýndan da o bilgileriyle düþünmeye baþlayýp
bilgisini geliþtirmeye baþlar. Güneþ sisteminin en
büyük gezegeninin Jüpiter olduðunu okuyup
öðrendikten sonra düþünme baþlar. Neyse,
Jüpiter’e takýlmayýn; ondan önce düþünülmesi
gereken çok daha önemli konular var. Jüpiter çok
uzakta; orada da kalsýn!
Kültürümüze dair her kiþinin yapmasý
gereken çok þey var. Herkes bir yerinden tutup
kültürünü geliþtirmeye çalýþmalý; bunun için
uðraþmalý. “Zaman” da burada devreye giriyor.
Kültürümüze dair bilgi edinmek için zaman
lazým. Þimdi düþünmek lazým; Sabah iþe gidip
akþam dönen bir kiþi ne zaman ve ne kadar bilgi
edinebilir? Bilgisayar misali çalýþmadýðýmýza
göre, bilgi sahibi olmamýz bir yükleme iþlemine
baðlý deðil. Burada kabaca iki yol var. Birisi bilgiye ancak, sunulduðu zaman ve tesadüflerle
ulaþmak. Diðeri de bilgiyi aramak; onun için
zaman ayýrmak. Birincisini seçenlere söylenecek
pek bir þey yok. Orada zaman yönetimine çok da
ihtiyaç yok. Günün getirdikleri ve zaman akýþýna
göre yaþanýr. Sabah olur, iþe gidersin; mesai biter
eve dönersin. Ýþ ve evdeki zamanda da belli þekilde davranýlýr ve günler geçer. Diðer tercih ise
çok daha zor; yorucu bir eylem. Ben de zaten
ikinci tarz üzerinde kafa yoruyorum. Zira ikinci
tarzý seçenlerdenim.
Hayatýn koþturmacasý bizi yeterince
uðraþtýrýyor ve zamanýmýzýn epey bir kýsmýný
alýyor. Bu koþturmacanýn bitiminde de yorgunluk
baþladýðý için dinlenme dönemi baþlýyor. Peki,
bilgiye ne zaman ulaþacaðýz. Bilgi elbette çift
kilitli sandýklarýn içinde deðil. Etrafýmýzda bilgiler dolu ancak, onlarý görmek ve algýlamak
lazým. Kafanýzý daha fazla teorik cümlelerle yormayýp iþi somutlaþtýracaðým. Bugünkü yaþam
tarzýmýz ve yaþam þartlarýmýzýn geçmiþimizle
yakýndan alakasý var. Hepimiz ayrý ayrý þeyleri
miras edindik ve onlarý kullanýyoruz. Kiþilerden
çýkýp milletleri düþündüðümüzde de durum ayný
oluyor. Milletler de atalarýnýn mirasýný devraldý.
Bugünkü iyi hâlleri de geçmiþlerinden, bugünkü
kötü hâlleri de geçmiþlerinden kaynaklanýyor.
Örneðin, Kosova’nýn durumu ve baðýmsýzlýðý...
Varýlan nokta, geçmiþte yapýlanlarýn sonucu veya
sonuçlarý. Ne ekilirse o biçilir. Geçmiþten gelen
iyi þeyleri alýp onlarla yaþamak güzel; buna
denecek þey yok. Peki, geçmiþten devralýnan
sýkýntýlarý da ayný þekilde sürdürmek mi lazým?
Yanýt, tabii ki hayýr.
Bugünkü sorunlarý iyi yorumlayabilmek için
geçmiþini bilmek gerekiyor. Ýþte, geçmiþini
“bil”mek için de “zaman” gerekiyor. Kiþi ailesini, çevresini, ülkesi ve milletini iyi bilmeli.
Bilirse hareket etmesi kolaylaþýr. Bilirse þunu
görür; geçmiþten geleceðe uzanan tek parça bir
çizginin bir parçasý olduðunu görür. Öteki hâlde
kendisini nokta sanýr ve nokta küçüktür.
Evet efendim. Bu aralar zaman diyorum
baþka bir þey demiyor. Çünkü bilmemiz gereken
çok þey var. Büyük bir uygarlýðýn sahipleriyiz ve
yaþanýlanlar çok. Bu yüzden de dinlenmeye ve
eðlenmeye de zaman ayýrarak bilgiyi edinmeliyiz. Dinlenmek ve eðlenmek sözlerinin üzerinde
bir kez daha durmak istiyorum. Sürekli okumak
olmaz; asla olmaz.
Bilmek çok önemlidir, güzeldir ve bilginin
sonrasýnda düþünmek ve harekette bulunmak
gelecektir. Zamanla da politika üretmeye baþlýyor olacaðýz. Ýþte o zaman da daha deðerli olacaðýz. Bütün bunlar için bize lazým olan þey
zamaný iyi yönetmektir. Zamanýmýzý bölüp ayrý
ayrý þeyler yapmayý baþarýrsak çok daha geliþkin
bireyler olmaya baþladýðýmýzý göreceðiz.
Televizyona ayýrdýðýmýzý zamaný bir kez daha
düþünelim. Dilerim zaman konusunda baþarýlý
oluruz. Hayatýmýzdaki kalýplara bir kez daha
bakalým ve okumaya zaman ayýralým.
Soldan Saða (Horizontal)
1. Zýhýrlý bir araç — G.S. eski futbolcusu ... Erdem
2. Batý Avrupada bir ülke
3. Tantal’ýn kýsaltmasý — Bayan aktör
... Farao — Cemil Luma
4. Alman erkek ismi — Radiyum —
Adale
5. Niton — Türkiye’de bir kent — Enis
6. Alýnmýþ bir þeyi geri verme —
Cennet, cehennem arasýnda bir yer
7. Vucuda, ellere sürülen teneye
yumuþaklýk verir — Bir çiçek
Yukarýdan Aþaðýya
(Vertical)
1. Dünyada en büyük batan gemi
(1912) yýlýnda
2. B.M. eski genel sekreteri Kofie —
Argonun kýsaltmasý
3. “National Geograpihc” — Süsü gösteriþi olmayan, yalýn
4. Bayan Amerikan aktör ... Besinger
— Soluk, nefes, zaman, çað
5. Türkiye’nin eski para birimi
6. Baba, büyük babalardan her biri —
At, öküz hayvanlarýn týrnaklarýna
çakýlan demir
7. Müzikte bir nota — Bir renk
(Siyah)
8. Eski biçime sokmak — Kýrmýzý,
kýmýz
9. Bir bilim
Bulmacanýn çözümü NO :
2
Adem, Real, Nur, Fevzi, KR, Nona, Þ,
A, Kind, SA, Rasat, Ton, Alit, Cins
To p l u m
Din ve Toplum
[email protected]
[email protected]
M.Tevfik Yücesoy
P
ÇÖREK OTU
eygamberimiz (s.a.v.) 14
asýr önce þöyle buyurmuþtu: “Þu kara tanede (çörek
otu) ölümden baþka her derde
deva vardýr.” O zamanlardan
günümüze kadar geçen asýrlar
boyunca, bu ufak taneli gýdada
her hastalýða þifanýn olabileceðine birçok kimse dudak bükmüþtü. Ama Maren Franz adlý bir
Alman çörek otunun saðlýðýmýz
üzerindeki faydalarýný araþtýrýp,
bu konudaki yayýnlarý bir araya
getirdi. Sonuçta, “Tabiattan
Gelen Þifâ Kaynaðý:
ÇÖREKOTU” adýyla bir kitap
ortaya çýkardý. Üstelik,
Peygamberimizin çörek otuyla
ilgili hadisinin kendisini
uyardýðýný ve bu sözü rehber
alarak bu kitabý hazýrlamaya giriþtiðini önsözde belirterek...
Ýnsan vücudu, doymamýþ yað
asitlerini üretemediði için, dýþarýdan almaya mecburdur. Bir gram
çörek otu yaðý, bu açýdan günlük
ihtiyacýmýzý karþýlamaktadýr.
Çörekotunun faydalarý:
• Mikrop, virüs ve mantarlara
karþý öldürücü tesire sahiptir.
• Ýfraz boþaltýcý ve solunum
borusunu geniþleticidir.
• Kan þekerini düþürür.
• Damar hastalýklarýný önler.
• Hazmý kolaylaþtýrýr.
• Vücuttaki zehirleri süzerek atar.
• Ýdrar söktürücü özelliði ile
safraya iyi gelir.
• Yaralarýn çabuk iyileþmesini ve
hücrelerin yenilenmesini hýzlandýrýr.
• Alerjiyi önler.
• Savunma sistemini dengeler.
• Hormon sistemini ve ruh hâlini
saðlamlaþtýrýr.
• Çocuklarda özellikle sinir ve
deri hastalýklarýna, astým ile alerjiye iyi gelir.
• Çörek otu ürünleri hamilelik
devresindeki þikayetleri azaltýr.
Yan tesiri olmayýp, bu devredeki
hanýmlara ve bebeklerini ana
sütüyle besleyenler için süt
kalitesinin bebeðe daha yarayýþlý
olmasýný saðlar.
•Egzamalý deriye sýk sýk çörek
otu yaðý sürüldüðünde deri çabuk
iyileþir. Yine deri hastalýklarýnda
mikrop öldürücü tesirinden
dolayý çok fayda verir.
Çörek otu savunma (immun) sistemini güçlendirdiðinden, kanser,
AIDS gibi çaðýn hastalýklarýna
karþý tavsiye edilmektedir. Yine
tansiyon ve ateþ düþürücü ve
tabii antibiyotik tesirleriyle
yaygýn hastalýklara þifa olmaktadýr. Baþta astým ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalýklara, saç dökülmesine ve kepeðe
karþý da tesirlidir.
Maren Franz’ýn kitabýndan
naklettiðimiz bu satýrlar, çörek
otunu “ölümden baþka her derde
deva” olarak tarif eden
Peygamberimizin (a.s.m.)
yüceliðini gözler önüne sermektedir. Çünkü Efendimiz (a.s.m.)
çörek otunun henüz yeni
keþfedilen bu mucizevî özelliklerini asýrlar öncesinden,
kýyamete kadar gelecek olan
insanlarýn en iyi anlayacaðý þekilde ifade etmiþtir:
“Çörek otuna kýymet verin. Zira
o ölümden baþka her derde
þifadýr.”
Fahri MERMER
Gazetecimizin ölümünün 6. yýlýnda
saygýyla anýyoruz.
Katkýlarýný hiçbir zaman
unutmayacaðýz.
Yeni Dönem KTM çalýþanlarý
Perþembe, 24 Mayýs 2007
16
Prizren’in yýkýlan ilk resmi binasý eski
mimari üslubunu koruyarak yenilenecek
B
ugünlerde Prizren’in Tabakhane
semtinde (“Remzi Ademaj”
caddesinde) bulunan eski þehir
birliði ve belediye binasýnýn ek kýsmýnýn yýkým çalýþmalarý sürüyor.
Yýkým kararý Prizren Belediyesi
tarafýndan alýnýrken, konuyla ilgili
basýna yapýlan açýklamada, yýkým
nedeninin dinlenme-eðlence mekkanlarýnýn oluþturulmasý amacýyla gerçekleþtirildiði vurgulandý. Yapýnýn bulduðu yerin belediye mülkiyetine ait
olduðunun altý çizilen açýklamada,
kamuoyunun belediye yürütme kurulu
giriþimlerinin tüm yasal süreç ve
incelemeleriden geçtiðine
dair bilgilendirildiði ifade
edildi.
20. yüzyýlýn ilk yarýsýna
kadar Þehir Birliði ve
Belediye Binasý olarak
hizmet veren yapý, onarým
çalýþmalarý ardýndan kurumsal gözetim altýna alýnacak.
Prizren’in ilk resmi binasý
özelliðine sahip yapýnýn,
1953 yýlýna kadar þehrin
sivil hizmetlerine ortam
saðladý. Ardýndan belediye
hizmetleri Prizren Birliði Merkezine
geçti. Belediye Meclisi aldýðý kararla,
bina eski mimari üslubunu koruyarak
yenilenecek. Binanýn arka kýsmýnda
yýkýlacak ek yapý alaný ise dinlenme
yeri olarak vatandaþlarýn hizmetine
sunulacak. Eski belediye binasýnýn
arka kýsmýndaki bu alan sýk sýk gasp
edilirken, çoðu defa da çöp alanýnda
dönüþüyordu.
Osmanlý döneminde Tanzimat
üslubuna göre inþa edilen bina,
Kosova vilayetine gelen son Osmanlý
hükümdarý Sultan Reþat tarafýndan
ziyaret edilmiþti.
Mebusan FÝÞAR
Sevgili kýz kardeþim, biricik teyzemiz bir yýl önce
beklemediðimiz bir anda aramýzdan ayrýldýn. Bizi
acýlara boðdun. Bu ayrýlýða bir türlü alýþamadýk.
Seni çok özledik. Bir an olsun unutmadýk. Sen
hepimizin kalbinde yaþýyorsun. Her zaman
yaþayacaksýn. Ölümünün birinci yýlýnda seni
saygý ve rahmetle anar, mekanýnýn cennette
olmasýný Yüce Allah’a her an dua ediyoruz.
Seni acýyanlar: Kýz kardeþin: Naciz, Yeðenlerin: Ajda,Aynur, Figen ve
Mehdi; Kýz kardeþinin damatlarý: Mehmedali, Celal;
Torunlarýn: Ezo ve Enda
Fahri MERMER
Ölümünün 6. yýlýnda seni derin üzüntüyle anýyoruz. Yokluðun hiç eksik
olmadý kalbimizde, yattýðýn yerde nur,
mekanýnýn cennet olsun.
Abin: Faruk, Eþi: Ümran, Kýzý: Nuran, Oðlu:Sencar
Deðerli oðlum, abimiz...
Fahri MERMER
Ölümünün 6. yýlýnda seni rahmetle
anar mekanýnýn cennette olmasý için
Yüce Mevla’ya duacýyýz. Seni hiçbir
zaman unutamayan:
Annen: Rabiya
Kýz kardeþlerin: Nazan ve Suzan
17
Güncel
Saçlarýnýz yaza hazýr mý?
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Saçlarýn mat ve bakýmsýz görünmesine yol açan sebepleri ortadan
kaldýrýn. Yazý bakýmlý ve güzel
saçlarla karþýlayýn.
Saðlýklý ve güzel saçlara sahip olmak
için tek yapmanýz gerekenin
saçlarýnýzý kestirmek olduðunu
düþünüyorsanýz, yanýlýyorsunuz. Saç
bakýmýnda beslenmeden, fýrça
seçimine kadar dikkat etmeniz
gereken pek çok þey var.
B ve E vitaminleri yararlý
Saçlarý kesmenin daha hýzlý uzamalarýna yol açtýðý söylenir ancak
saçlar kesildiðinde deðil, yaz aylarýnda havanýn sýcak olduðu zamanlarda
daha hýzlý uzar. B ve E vitaminlerinden zengin beslenmek saç
saðlýðýný korur daha esnek, parlak
olmalarýný saðlar. Bu yüzden kepekli
pirince, yeþil sebzelere sofranýzda
mutlaka yer açmalýsýnýz. Saçýnýza
uyguladýðýnýz ürünlerin kaliteli
olmasý da çok önemli. Mutlaka saç
yapýnýza uygun bir þampuan tercih
edin.
Kalitesiz ürünler
Ayrýca saç taraðý ya da fýrça seçimi
de çok önemli. Kullandýðýnýz taraðýn
kaliteli olmasýna dikkat edin. Keskin
metal ya da plastik uçlar saçlarýnýzýn
uçlarýnýn kýrýlmasýna neden olur.
Toplama þekilleri de saç kýrýlmalarýnda çok etkili. Sýký toplamak yerine
genelde rahat kalmalarýný tercih edin.
Kurumuþ ve yýpranmýþ saçlarý en iyi
canlandýrma yöntemi zeytinyaðý
tedavisidir. Saçlarýnýza parlaklýk vermek ve beslemek için 2 çorba kaþýðý
zeytinyaðýný ýsýtýn.
Çabuk kýrýlan saçlara
Bunu yavaþ yavaþ tüm saç
derinize yedirin. Sýcak suda
ýslattýðýnýz bir havluyu sýktýktan sonra bir türban gibi
baþynýza sarýn. Havlu
soðurken bu iþlemi iki veya
üç defa tekrarlayarak, baþýn
yaðý iyice emmesini
saðlayýn. Sonra saçlarýnýzý
yýkayarak, iyice durulayýn.
Bu bakým türü, özellikle
çabuk kýrýlan saçlar için
çok yararlýdýr.
Saça göre bakým
Ýnce ve cansýz saçlar: Saç
serumlarý kýrýlan uçlarý
düzleþtirmede son derece
iþe yarar. Parmaklarýnýzýn
arasýna bir damla alarak yýpranmýþ
saç uçlarýna uygulayýn. Saçlara hacim
ve hareket kazandýrmak amacýyla, saç
diplerine (geri kalan yerlere deðil)
köpük sýkýn. Saç kurutma makinesiyle kurutun.
Yaðlý saçlar: Saç derisinde biriken
sebum adlý yað hücrelerinin fazlalýðý
düzensiz þampuanlama, terleme ya da
hormonal dengesizlikten
kaynaklanýyor olabilir.
Saçýnýzý arýndýrýcý bir
þampuanla yýkayýn.
Krem içermeyen þampuanlardan kullanýn.
deðiþmelere neden olur. Parfüm ve
eau de parfume`lerin buzdolabýnda
Dalgalý saç: Dalgalý saç
genellikle kuru olur, bu
nedenle nemlendirici
içeren þampuan ve kremlere gerek vardýr. Islak
saça uygulanan serumlar
saç tellerini yumuþatýr.
Serum ve köpükler saçtaki kývrýmlarý vurgular.
Kalýn ve sert saçlar: En
kolay saç tipi, ama
sürekli bakým ve kontrol
gerektirir. Fazla kýsa
kestirmemeye dikkat edin.
Kývýrcýk saçlar: Bu saçlarýn yapýsý
büyük çeþitlilik gösterir, ancak
önünüzdeki seçenekler sýnýrlýdýr.
Doðal haliyle býrakýn, iyi bakýn ve
örme, topuz gibi modeller uygulayýn.
Daha etkileyici olmak için...
Bazý ufak detaylar bayanlarýn hayatýný kolaylaþtýrmakla birlikte farkýnda olmadýklarý güzelliklerin de habercisi olurlar...
Parfümün ömrünü uzatmak istiyorsanýz...
Aldýðýmýz parfümleri açtýktan sonra
iyi koþullarda saklarsak, kokularý 6
ay ile bir yýl arasýnda dayanýr. Gün
ýþýðý ve hava ile temas, parfümleri
bozan oksidasyonu saðlayan faktör-
lerin baþýnda gelir. Bu nedenlerden
dolayý, parfüm þiþesinin kapaðý, kullandýktan sonra sýký bir þekilde kapatýlmalý ve parfümün gün ýþýðýndan
korunmasý için tercihan kutusunda
saklanmalýdýr. Parfümlerin buzdolabýnda saklanmasý parfümünün
dengesini bozar ve kokusunda
saklanmamalarý gereklidir. Eðer
soðutulmuþ ve tazeleyici bir ürün
kullanmak istiyorsanýz aftershave
veya cologne formlarý almalýsýnýz. Bu
ürünler buzdolabýnda da saklanabilirler.
Kokunun kalýcýlýðý ortalama 3 saattir.
Bir parfümün cilde tatbik edilmesinden sonra kokunun kalýcýlýðý ortalama
3 saat kadardýr. Yýkandýktan sonra,
cilde nemlendirici yaðlar sürülmüþ ve
daha sonra parfüm tatbik edilmiþse
süre uzar. Deniz seviyesinden yükseklere çýktýkça parfümün etkisini
kaybetmesi hýzlanýr. Daha sýcak
havalarda ve nemin yüksek olduðu
durumlarda kalýcýlýk artar. Parfümün
saça ve saç diplerine uygulanmasýda
yanlýþtýr. Saçýn ve saç diplerinin yaðlý
ortamý, parfümün yapýsýný deðiþtirebilir ve kokuyu bozabilir. Ayrýca parfümünüzdeki alkol, saçlý
derinizin kurumasýna
neden olabilir.
Parfümünüzün
kalýcýlýðýný ve etkinliðini artýrmak istiyorsanýz,
parfümünüzü nabýz hissettiðiniz deri noktalarýna, boyun, kulak arkasý,
bilekler, dirsek içi bölgelerine tatbik
etmelisiniz.
Pýrýl pýrýl saçlar....
Kuru saçlarý nemlendirmek ve canlandýrmak için olgun bir
muzu iyice ezin. Bir çay
kaþýðý bademyaðýyla
karýþtýrýp saçýnýza friksiyon yaparak uygulayýn. 20 dakika beklettikten sonra
durulayýn. Sonuca inanamayacaksýnýz. Saçý yaðlý olanlara da bir
tavsiyemiz var; aloe vera içeren bir
parça saç jölesiyle ayný miktarda
þampuaný karýþtýrýn. Karýþýma bir
çorba kaþýðý limon suyu katýp
saçýnýza uygulayýn. En az iki haftada
bir bu maskeyi yapýn; saçýnýzýn yað
oraný normale dönecek.
Daha dolgun dudaklar...
Dudaklara dudak renginin
bir ton koyusu ile çerçeve
yapýlýp içi yalnýzca parlatýcý þeffaf bir ruj ile
boyanarak kullanabilirsiniz veya yüzünüze
fondöten sürerken biraz
da dudaklara sürerek renk
farkýný azaltýr, makyaja
hazýrlarsýnýz.
Kullanacaðýnýz rujun bir
ton koyusu ile çerçeve
yapýp içini ruj ile doldurarak daha kalýcý bir
makyaj elde edersiniz.
· Dudaklar ince ise;
fondötenlenen dudaklarýn
bitimine kemik rengi bir
kalemle ince bir çerçeve
çizilir ve parmak uçlarýyla
iyice daðýtarak hattýn keskinliði
azaltýlýr. Daha sonra dudak kalemi ile
çerçeve çizilir ve içi uygun renk ruj
ile boyanýr.
· Açýk renk rujlar dudaðý daha dolgun
gösterir.
· Kalýn dudaklar, koyu renkli rujla
daha ince gösterilebilir.
Etkileyici gözler...
Süngerli far fýrçanýza biraz toz far
alýn. Fazlasýný hafifçe üfleyerek atýn
ve gözkapaklarýnýza nazikçe tatbik
edin (Farýn rengi çok parlak, çok
belirgin olmamalý ve yüzünüzün
bütümünde çok aykýrý durmamalý).
Daha sonra farýnýzýn birkaç ton daha
koyusu ile gözün þakaða yakýn ucundan baþlayarak bir bölge yapýn.
Bunun için, fýrçanýzý göz ve kaþ
arasýndaki çukur olan bölgede hafifçe
sürtün. Ucu inceltilmiþ yumuþak bir
göz kalemi ile gözkapaðýnýn üstüne,
kirpiklerin hemen dibine ince bir hat
çekin. Gözün ucunda bu hattý hafifçe
dýþarý, þakaða doðru uzatýn. Alt kirpik
diplerine de ince bir hat çekin ve
pamuklu çubukla hafifçe daðýtýn.
Daha sonra kirpiklerinizi bol bol
rimelleyin.
Saðlýklý bir yüz...
Yüzünüze saðlýklý, ýþýklý bir görünüm
vermek için allýk kullanmalýyýz.
Büyük, yumuþak bir allýk fýrçasýna
biraz ton allýk alýp fazlasýný üfleyerek
atýn. Fýrçayý yüzünüze bastýrmadan,
son derece hafif deðdirerek þakaklara
doðru sürünüz. Amaç yüzünüzde
kýzýlýmsý lekeler yaratmak deðildir,
allýðýn çok ama çok az kullanýlmasý,
iyice daðýtýlmasý ve hafifçe renklendirmesi çok önemlidir.
Dudaklarýnýza renksiz veya renkli bir
ruj sürerek makyajýnýzý tamamlamalýsýnýz. Bunun için de önce bir
dudak kalemi ile hem dudak
kusurlarýný düzeltmek, hem de
dudaðýn çevresini belirterek rujun
daha düzgün sürülmesini saðlamalýsýnýz.
E
Gençlik
Ruhum nasýr baþladý
ziyet aþklar vardýr ya, ya kýz sevmez ya
oðlan. Seven taraf elinden geleni yapsa da
diðer taraf bencilliðin ve egonun beslenmesine alýþtýðýndan ve bu hissin kavurucu tadýndan
sevgiyi, insanlýðý, doðrularý unutur. Ýstemem de istemem diye tutturur. Ancak bu istememe duygusunun
illa ki, karþý tarafýn ýsrarla istemesi ve gözü yaþlý,
gönlü sýkkýn Leyla Mecnun sevgisi ile beslenmesi
þarttýr.
Tekamül var ya, adam olacaðýz, ruhumuzu yükselteceðiz. Eh tabii ki bunun için de çeþitli sýnavlardan da
geçmek lazým. Sanki birisi sizi istemeyen o caným
ego güzeline doðru iter durur. Beyniniz durmaz,
geceleri uyku gelmez, gelse de rüyalardan geçilmez.
Ertesi gün sanki programlanmýþ gibi o tarafa doðru
meyledersiniz. Sebepli ama aslýnda sebepsiz bir telefon. Olmadý geçerken bir uðriim dedim
muhabbeti. Olmadý yüz yüze görüþecek baþka bir
bahane.
Önceleri gurur ve haysiyet duygularý ayaklanýr
hatta kýzgýnlýk ve öfke tepeye çýkar iner.
Hýrsýnýzdan aðlamalarýnýza, yalnýzlýðýnýzýn gönül
acýsý eklenir. Herkesle onu konuþur, denize düþmeden yýlanlarla sarmaþ dolaþ yaþarsýnýz.
Hiçbir þey yapmak istemezsiniz. Sanki yaþamsal
olarak o kiþiye yapýþmýþsýnýzdýr. Gayet obsessif
davranýþlar sergilersiniz. Etraftan çeþitli destekler
veya köstekler gelir. Anlýk teselli mükafatlarýdýr bunlar. Alýr kullanýr ve yine ayný boþluða düþersiniz.
Karþý tarafsa ayný bönlükte hayatýna devam etmektedir. Beslenir de beslenir. Sevgili tombul egocuðu
artýk kendiden daha önde yürümektedir. Zamanla bu
beðenilme ve istememe konusu bir tarafta alýþkanlýk
yapar. Karþý tarafýn onu aramadýðý günlerde her gün,
her saat düzenli ve de lezzetli beslenmeye alýþmýþ
zavallý egocuðu aç kalmaktadýr. Önceleri anlamaz.
Bir huzursuzluk, bir doymayan açlýk basmýþtýr
bedenini. Çikolata mý yesemmm, yoksa sigaraya mý
baþlasam?... Olmadý kendime daha fazla bakýp, biraz
daha cilalanýp yeniden önünde dolaþsam, biraz daha
beðenilsem, öyle beðenilsem ki istemediðimde hayýr
dediðimde bütün egom bir yýllýk gýdasýný alsa. Bu da
iþe yaramaz. Egocuðu kýrgýn ruhcuk küser, kýzar.
Olsun der, ben öyle deðerliyim, öyle güzelim, öyle
bulunmaz kumaþým ki istediðim yerden beslenirim.
Baþkalarý benim kýymetimi daha fazla bilir.
Burada en komik taraf nedir bilir misiniz? :) O þirin
egocuk kendini baþkalarýna, onu seven o gözle, onu
öven o dille anlatýr. Ama caným Aþýk Veysel o zaman
da bunu zaten çok net dile getirmiþtir; “Güzelliðin
Perþembe, 24 Mayýs 2007
beþ para etmez bendeki bu aþk olmazsa.”
Evet! Hikayenin bir sonu hep olur. Ama bu
hikayelerin sonu her zaman aynýdýr. Bir tarafýn bencillikleri ve beslemek zorunda olduðu egosuyla,
diðer taraf oldukça törpülenmiþ ve kendinde ciddi
bir þeyler halletmiþtir. Bir taraf güzelliðim, yakýþýklýlýðým, dünyasal özelliklerim, hayranlarým derken (
ki aslýnda korkularým, endiþelerim, güvensizliklerim
demektedir ), öbür taraf olduðum gibiyim ve bu beni
huzurlu kýlýyor demeye baþlar. Bir tarafýn birlikte
geçirmek, paylaþmak istemediði zamanlarda, öbür
taraf ruhunun sükunetini yakalama anlarýný hissetmiþtir.
Artýk sevgi onun kendi taþýdýðý bir duygu bir enerji
haline gelmiþtir. Alýþ veriþi bir taraf tamamlamýþ ve
kendi hayatýnda daha saðlam bir ruhla devam etmek
üzere yola çýkmýþtýr. Bakýþ açýsý deðiþmiþ sonuç
olarak büyümüþtür. Baþka sýnavlar, baþka deneyimler
beklemektedir artýk onu.
ªiºman egocuk da baºka beslenecek gönüller bulmak
üzere hala dolaþmaktadýr. Bazen diðerlerinin
tekamülüne, geliþmesine ve büyümesine sebep olan
bu ‘Yaþam Görmeyenleri’nin, görevlerinin bu olup
olmadýðýný da düþünmüyor deðilim. Ne dersiniz :)
A ve Þve K
Bir garip mengene yüreðimi sýkar
Bir kuþun kanadýnýn gölgesi düþse yüreðine
Kýskanýrým.
Ben mavzerde fiþek
Ben ki kýný da býçaðým
Gökyüzünü paslý bir maviye
Yeryüzünü kýzýla boyarým
Ýsterim ki mutluluk gölgen olsun
Gözlerinin gülen týlsýmý hiç bozulmasýn
Ben bir bedevinin su aradýðý gibi
Arýyorum þimdi seni
Ve nasýl özlüyorsa yarasalar geceyi
Bende seni öyle özlüyorum
Eylülün geldiðini
Sýzlamasýndan anlýyorum dizlerimin
Bilir misin karanlýk bir gecede
Yalnýzlýðýn insana nasýl koyduðunu
Bilir misin kara bir karýncanýn
Beyaz kalbi gibi bir hisle sevdiðimi seni
Bilir misin içinde aþk geçmeyen þiirleri yazmadýðýmý
A
Ve
Þ
Ve
K
Harfleri
Mazi urganýn ucuna baðlýdýr, benim gönlümde
Bir tren penceresinden el salladýðým gün
Siyah saçlý bir kýza
Bir otogarda býraktým bu harfleri
Sol göðsümün üstünde muska gibi
Sakladýðým resmi uzayýp giden
Yollara býraktým
Mutlu bir evliliðin sýrlarý
Karým ve ben bir evliliði sonsuz yapmanýn sýrlarýný keþfettik...
Haftada iki kere, güzel bir
restorana gideriz, biraz þarap,
biraz güzel yiyecek... Salý günleri o gider, Cumalarý ben...
Ayrý yataklarda yatarýz...
Onunki Ýzmir’de, benimki
Ýstanbul’da...
Karýmý her yere götürürüm..
Ama her seferinde dönüþ yolunu bulur...
Yýldönümümüz için karýma
nereye gitmek istediðini sordum... O da “Uzun zamandýr
gitmediðim bir yer olsun”
dedi... Mutfaðý önerdim...
Her zaman elele tutuºuruz...
Eðer elini býrakýrsam, hemen
alýþveriþe baþlar...
Elektrikli blender’ý, elektrikli tost makinesi, elektrikli
ekmek kýzartýcýsý var... Bana diyor ki “çok fazla ývýr
18
zývýr var ve oturacak tek bir
yer yok” Ben de ona elektrikli
sandalye aldým...
ªunu her zaman hatýrlayýn...
Evlilik boþanmanýn birinci
nedeni... Ýstatistiksel olarak,
boþanmalarýn %100’ü evlilikle
baþlýyor...
Karýma 18 aydýr tek bir söz
söylemedim... Onun sözünü
hiç bir zaman kesmek istemem...
Son kavgamýz benim suçumdu... Karým bana “televizyonda ne var” diye sordu... Ben
de “toz” dedim...
Baþlangýçta ;
Tanrý dünyayý yarattý ve dinlendi...
Sonra erkeði yarattý ve dinlendi...
Sonra kadýný yarattý...
O zamandan beri ne Tanrý, ne de erkek dinlenebildi...
21 Mart - 20 Nisan
Bu hafta sana özgürleþme ve iyi iletiþim
kurma þansýný verecek. Hayat bizimse onu
iyi yorumlamalýyýz. Çünkü yanlýþ yorumlar,
gerçekleri yansýtmaz. Ve insanlar söylediklerini gerçek sanýrlar.
Yüzün nereye dönük? Nereye ve kime? Bir
türlü açýlmayan hazine sandýðý ve laneti, kaderine nasýl bulaþtý? Eðer hayatýný film yapsalardý,
muhtemelen komedi olurdu, sen eminim kendi
haline herkesten daha fazla gülerdin.
21 Mayýs - 21 Haziran
Bu hafta üzerindeki aðýrlýktan kurtulacaksýn.
Rahatlýðýnýn artmasý seni romantik, iyimser ve
de sanatsal kýlacak. Yardým etmek ve de yardým
almak kolaylaþacak. Çok farklý ortamlar ve de
deðiþik insanlar hayatýna bolluk olacak.
Hayat bize ne getirecek? Bu hafta geliþmeler
senin gelecekle ilgili beklentilerini orijinal
kýlacak. Bir insanýn senin hayatýndaki etkisi
yardýmlar ve de ortak paylaþýmlar sonucunda
büyüyebilir.
23 Temmuz - 22 Aðustos
22 Haziran - 22 Temmuz
Bu hafta sosyal hayatýn ve de arkadaþlarýnla
iliþkilerin seni çok rahat, iyimser ve de keyifli kýlacak. Kendine daha fazla zaman ayýrabilirsin. Ýç dünyanda, gizli bir aþk bu hafta
sana farklý olma þansýný sunacak.
Bu hafta kendini oldukça rahat bir halde bulacaksýn. Sosyal hayatýn, arkadaþlarýnla iliþkilerin ve de aþk hayatýn deðiþik olaylarla renklenebilir, güzel paylaþýmlar, anlamlý paylaþýmlar ortaya çýkabilir.
23 Eylül - 22 Ekim
21 Nisan - 20 Mayýs
23 Aðustos - 22 Eylül
Bu hafta sana kimseyi takmadan kendi
bildiðince hareket etme þansýný sunacak.
Farklý seçimlerinle hayatýný renklendirebilirsin. Deðiþik ortamlarda bulunman iþ ve
aþk açýsýndan sana rahatlýk, baþarý getirebilir.
Bu hafta duygusal açýdan kendini çok farklý
hissetmen davranýþ deðiþikliði sergilemene ve
de her zamanki düzeninin dýþýnda hareket
etmene neden olabilir. Özgürlüðünü her þeyin
üzerinde tutabilirsin.
23 Ekim - 21 Kasým
22 Kasým - 20 Aralýk
Bu hafta iletiþim kurmak hayatýna bir tür
rahatlama, iyimserlik ve de mutluluk getirebilir. Bazý özel konular ise hayatýna heyecan
aþýlayabilir. Duygularýndaki yoðunluk ve
hassasiyet seni biraz huzursuz edebilir.
20 Ocak - 18 Þubat
Bu hafta aþk hayatýnda sürpriz geliþmelerle
karþýlaþabilirsin. Kendini özgür hissetmen güzel
ortamlarda, güzel insanlarla keyifli vakit geçirmeni saðlayabilir. Maddi ve manevi açýdan kendini güvende ve de mutlu hissedebilirsin.
Bu hafta aþk hayatýna deðiþiklik getirebilir. Özel
bir insanla iletiþim kurmak engelsiz olacak. Belki
bu nedenle iç dünyanda biraz gergin ve de heyecanlý olabilirsin. Ýyimserliðin artmasý maddi ve de
manevi açýdan rahat hareket etmeni saðlayabilir.
Ýletiþim kurmak bu hafta sana güzel haberlerle
mutluluk taþýyabilir, fakat bir tür gizlilik
içersinde bu gerçekleþebilir. Kendine ve de
ailene daha fazla zaman ayýrmaya baþlaman
seni çok keyifli tutacak.
21 Aralýk - 19 Ocak
19 Þubat - 20 Mart
19
Bilim Dünyasý
R
Perþembe, 24 Mayýs 2007
Venüs
oma güzellik ve aþk tanrýçasýnýn adýný taþýyan
güneþten sonraki ikinci gezegendir. Sabah ve akþam onu
gördüðünüzde, veya bir teleskopa
sahip olacak kadar
þanslýysanýz, ismi
konusunda ayný
fikirde olursunuz.
Bununla birlikte
bu gezegene
düþecek kadar
þanssýzsanýz,
gerçekten çok
kötü olabilir.
Venüs’ün atmosferi bütünüyle
sülfürik asit bulutlarýyla kaplý, ýsý
deðiþmez þekilde 482.2 C
derecedir. Ve rüzgarlar yüzeyde saatte
yüzlerce millik hýzla sürekli eserler.
Venüs’ün atmosfer basýncý, dünyada
okyanuslardaki yaklaþýk yarým millik
derinlik basýncýyla aynýdýr. Son
derece tehlikeli bir yerdir. Venüs’e
giden iki uzay aracý birkaç resim
çekip geri dönecek kadar zaman bulamadan atmosfer basýncý altýnda
ezilmiþ, çok yüksek sýcaklýk sonucu
erimiþlerdir.
Venüs göründüðünde, ay dýþýnda,
gökyüzündeki en parlak yýldýzdýr. Bu
gezegen o kadar parlaktýr ki çok kez
Tanýmlamayan Uçan Obje (UFO)
olarak rapor edilmiþtir. Birçok insan
hareket etmediðini fark edene kadar
onun iniþ yapan bir uçak olduðunu
yanýlgýsýna düþer.
Venüs’ün benzersiz sayýlacak
özelliklerinden biri, dünya yörüngesinin tersine dönmesidir. Dünya ve
gezegenlerin çoðu batýdan doðuya
dönerken, Venüs doðudan batýya
doðru döner. Bu sadece baþlangýç;
Venüs’ün kendi çevresinde dönüþünü
tamamlamasý, yani bir “gün” ü 243
dünya günü sürer. Bu 225 dünya
günü süren bir Venüs “yýl”ýndan daha
uzundur.
Eðer Venüs’ün yüzeyinde dursaydýk ve sülfür bulutlarý gitmiþ
olsaydý, güneþ gün
içerisinde batýdan
doðuya hareket ediyor gibi görünecekti.
Buna raðmen
Venüs’ün kendi
etrafýnda bir turu
tamamlamasý 243
gün, güneþin ayný
yerde görünmesi
için geçecek süre
sadece 117 gün olacaktýr. Günü 243 yada 117
dünya günü de saysanýz, öðlen
yemeði için uzun bir süre olurdu.
Gezegenin yüzeyi çoðunlukla
sülfürik asitten oluþmuþ ince bir bulut
örtüsü ile kaplýdýr. Bu bulut örtüsü
gezegenin sýcaklýðýný kurþun eritmeye
yetecek kadar ýsýtýr. Ve yüzeydeki
atmosfer basýncý, dünyadaki basýncýn
hemen hemen 90 kat fazlasýdýr. Bu
yüksek basýnç ve çok yüksek ýsý
bileþiminden oluþan büyülü yere yalnýzca iki uzay aracý indi. Rus Venera
bu konuk sevmez gezegende erimeden ve ezilmeden önce yalnýzca 90
dakika yüzeyde kalmayý ve görevini
yerine getirmeyi baþarabildi.
Venüs’ün zehirli atmosferine ve
þiddetli fýrtýnalarýna ilave olarak, hala
aktif olan volkanlarý, püskürmeye ve
atmosfere kimyasal maddeler yollamaya ve çok miktarda lav akýtmaya
devam etmektedir. Venüs görevi
yapan Macellan, bize Venüs’ün
daðlarla, volkanlarla ve lav ovalarýyla
birlikte bir bilim kurgu filmine layýk,
çok garip bir yer olduðunu gösterecek
radar haritalarý yollamýþtýr.
D
Denizatý
enizatý küçük bir balýktýr. Baþý ata benzediði
için bu adla anýlýr. En az
5, en çok 30 cm. uzunluðunda
olur. Denizatlarý tropik ve ýlýman bölge denizlerindeki su
yosunlarý arasýnda yaþar.
Suda dik biçimde yüzer ve sýrt
yüzgeçlerini hýzla sallarlar.
Yüzmedikleri zaman kuyruklarýyla sarýldýklarý deniz bitkilerine tutunurlar.
Denizatlarýnýn diþleri yoktur.
Yiyeceklerini hortuma benzeyen
aðýzlarýyla emerek alýrlar.
Karides yavrularýný ve baþka
küçük deniz hayvanlarýný yerler.
Diþi denizatlarý yumurtalarýný
erkeklerin karnýndaki bir keseye
býrakýr. Erkek denizatý, yumurtalarý
yavrular çýkana deðin taþýr.
Yavru denizatlarý yumurtadan çýktýktan sonra bir süre daha erkeðin
kesesinde kalýr. Bu süre 5 ile 7
hafta arasýnda deðiþir. Yavrular
anne babalarýný çok küçük birer
kopyasý gibidir. Denizatlarý balýktan
çok satranç taþlarýndan ata benzer.
Onur (Hamolar) Kukus
Safet Hamolar
M
Spor
Katliamdan dönüldü
açýn gözlemci
ve temsilcileri,
yaþananlarý
geniþ bir biçimde raporlarýna yazdý. Raporlarda,
Facianýn eþiðinden
dönüldü. Taraftarlar olaylarý daha karþýlaþma öncesi baþlattý” denildi..
Galatasaray taraftarýnýn
Fenerbahçe derbisinde
çýkardýðý olaylarýn, sarýkýrmýzýlý kulübe faturasý
çok aðýr olacak. Ali Sami
Yen Stadý’ndaki karþýlaþmanýn gözlemci, temsilci
ve hakemlerinin olaylarý
F
geniþ bir biçimde raporlarýna yazdýklarý; raporlarýn ise aðýr olduðu
öðrenildi. Raporlarý
bugün inceleyecek olan
Futbol Federasyonu
Hukuk Kurulu, dosyayý
Profesyonel Futbol
Disiplin Kurulu’na sevk
edecek. Galatasaray’ýn en
az üç maç seyircisiz
oynama ve para cezasý
alacaðý sýzan haberler
arasýnda. Sahada 10.000
sandalyenin kýrýldýðý
bildirildi.
F.Bahçe bayraðý
Everest’in zirvesinde
enerbahçe’nin 100. Yýl
Kutlamalarý kapsamýnda “Fenerbahçe Dünya
Zirveleri’nde” projesinin son
ayaðý olan “Everest
Týrmanýþý”ný gerçekleþtiren
kulübün daðcýlarý Tunç
Fýndýkçý ve Mustafa Kalaycý
Everest’in zirvesine
Fenerbahçe bayraðýný diktiler.
Daðcýlar Tunç Fýndýk ve
Mustafa Kalaycý, Everest’in zirvesinden yaptýklarý telefon baðlantýsýnda þunlarý söyledi: “Gün
doðumu ile birlikte Everest’in zirvesine týrmanmýþ bulunuyoruz. Fenerbahçe ve Türk bayraklarýný
Everest’in zirvesine dikmiþ olmanýn gururunu yaþýyoruz. Fenerbahçemizin 100. yýlýnda
bayraðýmýzý dünyanýn zirvesinde dalgalandýrýyor olmak bizim için büyük bir gurur ve mutluluk.
Bu baþarýnýn tüm Fenerbahçe camiasýna hayýrlý olmasýný diliyoruz.”
T
Beþiktaþ’tan tarihi rekor
urkcell Süper Lig’in bitimine 1 hafta
kala 2. sýrayý garantileyen
Beþiktaþ, bu sezon gol
bakýmýndan kýsýr bir sezon geçirdi. Ligde oynadýðý 33 maçta
ancak 43 gol atabilen siyah-beyazlýlar, tarihi bir rekora imza
atarak, son 23 yýlýn en az gol
attýðý sezonunu yaþadý.
Ezeli rakipleri 62 gollü
Fenerbahçe ve 58 gollü
Galatasaray’ýn çok gerisinde
kalan siyah-beyazlýlar, bu sezon gol üretmekte
oldukça zorlandý. 1983-84 sezonunda 33 maçta
39 gol atabilen siyah-beyazlýlar, o sezondan bu
yana geçen yýllarda, bu kadar az gol atmamýþtý.
ýrmýzýSiyahlý ekibin 41 yaþýndaki futbolcusu
Alessandro
Costacurta, 20 yýllýk
lig kariyerine son
noktayý koydu.
Þampiyonlar Ligi
Finali’nde
Liverpool’la
karþýlaþacak olan
Milan’ýn, evinde
Udinese’ye 2-1
yenildiði mücadelede Kýrmýzý-Siyahlý ekibin
41 yaþýndaki futbolcusu Alessandro
Costacurta, 20 yýllýk
lig kariyerine son
noktayý koydu.
Takým arkadaþlarý
Costacurta’nýn formasýný giyerek tecrübeli oyuncuyu
havaya fýrlattýlar.
Duygu dolu anlar
yaþayan Costacurta,
“Herkese çok
teþekkür etmek istiyorum. Burada harika yýllar geçirdim.
K
Siyah-beyazlýlar, 1983-84 sezonunu 4. sýrada
tamamlarken, bu sezonu ise 2. sýrada bitirdi.
Milan Costa Curta oldu !
26. hafta maçlarý
ertelendi
Perþembe, 24 Mayýs 2007
D
ünya futbol sahalarýnda olduðu gibi Kosova’da da tatsýz
olaylar yaþanma baþladý. Kosova Futbol þampiyonasý
25. haftasýnda Ýpek ve Kosova ovasýnda oynanan
maçlarda tatsýz olaylar çýkarken bu maçlar tatil edildi.
Kosova Spor Bakaný Astrit Haraçia, Kosova Futbol
Federasyonu yetkilileri ile yaptýðý görüþmede futbol sahalarýnda
yaþanan þiddet olaylarý yüzünden 26. hafta futbol maçlarýný
erteleme kararý aldý. Kosova’da futbol altyapýsýndaki çatlaklara
deðinen Bakan Haraçia, bakanlýðýnýn Kosova’da futbol alt
yapýnýn yeniden oluþturulmasý için yardýmda bulunmaya hazýr
olduðunu söyledi.
Ýlk olay Kosova derbisi olarak sayýlan Besa - Priþtine maçýnda
cereyan etti. Besa’nýn 2:1 öne geçmesi ardýndan olaylar çýktý.
Olaylar kontrol altýna alýnamadýðýndan hakem maçý tatil etmek
zorunda kaldý. Diðer bir olay Kosova Ovasý ve Lap maçýnda
gerçekleþti. Tribünlerden gelen bir yabancý madde ile yaralanan
konuk takým oyuncusunun yaralanmasýndan sonra konuk takým
oyuncularýný sahadan çekti.
Kosova Spor ve Gençlik Bakaný, Kosova Futbol Federasyonu
yetkilileri ile yaptýðý görüþmede Kosova futbolunda yaþanan
son olaylarý görüþtü. Toplantýda Kosova Futbol Süper Lig
Þampiyonasý maçlarýnda sýk sýk yaþanan þiddet olaylarýný
önlenmesi konusu ortaya atýldý.
Kosova futbolunun geliþmesi için bu tür olaylara dur denmesi
istenirken, son hafta yaþanan tatsýz olaylarýn faillerinin cezalandýrýlmasý istendi.
Federasyonu Baþkanýndan basýn toplantýsý
Kosova Futbol Federasyonu Baþkaný Sabri Haþani, Kosova futbol sahalarýnda son hafta yaþanan tatsýz olaylar yüzünden Cuma
günü basýn toplantýsý düzenledi. Baþkan Haþani, Kosova Spor
ve Gençlik bakaný Astrit Haraçia ile yaptýðý görüþme hakkýnda
bilgi verirken, Kosova futbolundaki durumun ve son hafta
yaþanan þiddet olaylarýnýn toplantýnýn ana konusunu oluþturduðunu vurguladý. Baþkan Haþani, bu tür olumsuz olaylarýn
sona ermesi ve Kosova futbolunun saðlýklý bir zemine oturtulmasýný istedi. Baþkan Haþani, “Esas amacýmýz Kosova futbolunda olumsuz olaylarla karþýlaþmak deðil, Kosova futbolunu
uluslar arasý arenaya taþýmaktýr” dedi.
Kosova Futbol þampiyonasý maçlarýnda yaþanan son tatsýz olaylara deðinen Baþkan Haþani, bu tür olaylarýn Kosova sporuna
gölge düþündüðünü söyledi.
Haþani’ye göre, Kosova futbolunda olumsuz olaylarý ortadan
kaldýrýlmasýnýn kulüp yöneticilerinin büyük rolü olduðunu
söyledi. Haþani, “Kosova futbolunun kalitesinin yükselmesi
için hepimiz çaba göstermeliyiz” dedi.
Kosova futbol þampiyonasýnýn sürmesinden yana olduðunu
belirten Baþkan Haþani, bu tür olaylarýn bir daha yaþanmamasýný istedi.
Romario 1000. golü attý
B
rezilya Ligi’nde Vasco
de Gama formasý giyen
ve ilerlemiþ yaþýna raðmen kariyerinde 1000 gol barajýný aþmak için sahalarda ter
döken Brezilyalý ünlü futbolcu
Romario, bu emeline sonunda
ulaþtý. Romario, takýmýnýn
Pazar günü Sport Recife’yle
yaptýðý ve 3-1 kazandýðý maçta penaltýdan attýðý golle kariyerinin 1000. golüne imzasýný attý. Vasco de Gama’nýn Sao
Januario Stadyumu’nda oynanan maç, Romario’nun golünden
sonra yaklaþýk 15 dakika durdu. Romario’nun göz yaþlarýna
engel olamadýðý gol sevincine çok sayýda taraftar ve diðer futbolcularýn yaný sýra karþýlaþmayý takip eden medya mensuplarý
da katýlýnca saha içerisindeki gol sevinci dakikalarca sürdü.
Romario’nun kutlamalarda sýrtýnda 1000 yazan özel numaralý
bir forma giymesi dikkat çekti. Romario maçtan sonra yaptýðý
açýklamada, baþta ailesi ve arkadaþlarý olmak üzere kendisine
destek veren herkese teþekkür etti.

Benzer belgeler

Perşembe, 29 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma

Perşembe, 29 Kasım 2007 - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma etmeye çalýþtýlar. Zirve toplantýnýn ilk gününde formel görüþmeler olmazken, Baþkan Putin öðle yemeðinde Kanseler Merkel ve Baroso ile bir araya geldi. Samara’da cumartesi günü taraflar arasýnda to...

Detaylı

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği görüþmelerin devam etmesinden yanayýz. Kosovalý Sýrplar ile Kosovalý Arnavutlarýn aralarýnda anlaþacaklarý bir çözümden yanayýz. Rusya olarak uluslararasý toplumun Kosova sorununun ivedi çözülmesin...

Detaylı