2005 - Mülkiyeliler Birliği

Transkript

2005 - Mülkiyeliler Birliği
CELAL’S TWELVE
"Cemal Yeşil tarafından yazılan ve daha sonra bestelenerek SBF tarafından
fakülte marşı olarak da kabul edilen, ünlü Mülkiye-Vatan Marşı."
Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpan kalbimiz,
Ey vatan! Gözyaşlarm dinsin, yetiştik çünkü biz;
Gül ki Sen, neş'enle gülsün Ay, Güneş, Toprak, Deniz,
Ey vatan! Gözyaşlarm dinsin, yetiştik çünkü biz.
Bir güneştin bir zamanlar, ay kadar kaldmdı dün,
Dün bir Ay'dın, sislenen boşlukta yıldızsın bu gün;
Benzin uçmuş bak ne rü'yadır, bu akşam gördüğün?
Ey vatan! Gözyaşlarm dinsin, yetiştik çünkü biz.
Beklesin Türkoğlu'nun azminde kuvvet bulmayan,
Sel durur, yangın söner, elbette bir gün Ey Vatan!..
Süslenir oynar yarın, dün ağlayıp m atem tutan,
Ey vatan! Gözyaşlarm dinsin, yetiştik çünkü biz.
Sorumsuz Yazı İşleri Müdürü
Acar Muhabirler
iktisat Bölümü Muhabirleri
Nihan YÜCEL
M. Cüneyt ÖZŞAHİN
Hakan SEÇİLMİŞ
Özcan ARSLAN
Fundagül BACI
Yaratıcı Takım
Taylan ÇOBAN (Kreatif Direktör)
Uluslararası İlişkiler Bölümü
Alper ÜÇGÜL (Kreatif Direk)
Montajlar
Hüseyin ÖNCÜL
Kamu Yönetimi Bölümü
Muhabirleri
Muhabirleri
Sercan ERBİNEL
Serhat MOLA
Aysu UĞURLU
Suna AKBAYIR
Hüseyin Alp KAYA
Özenle Çizenler
Bilgen UZAR
Gökçe ABAY
Bilgen UZAR
Maliye Bölümü Muhabirleri
Bahri TUNCAY
Ara Kedisi
Recep GÜNDÜZ
Gizem TEKİN
/
t
Tl
Fotoroman Yıldızları
Serkan KARACA
Övgü ATAK
Gülden KATIRCIOĞLU
2005
r
ı(i
k
f \
9 ¿ > ¡ i,r Mülkiye geleneği olan Kazgan’ı siz değerli Mülkiyeliler ile buluşturm anın he­
yecanı ve gururunu yaşıyoruz. Çoğu "değer"in kaybolmaya yüz tu ttu ğ u günümüzde
Mülkiyeliler olarak Mülkiye değerlerine sahip çıkmayı görev biliyoruz. Kuşkusuz , Kazgan da Mülkiye tarihinde bir değer olarak var olm akta ve Mülkiyelilik ruhunu doyası­
ya yaşayan herkes için önemli bir yer tu tm a k ta d ır.
Biz Mülkiye öğrencilerinin ta m anlamıyla "yüreklerini ortaya koyarak" gönüllü çalış­
maları sonucunda Kazgan , yoğun bir düşünme ve zorlu bir çalışma sürecinin mey­
vesi olarak elinizde bulunuyor. Mülkiye öğrencisinin Mülkiye geleneklerine sıkıca sa ­
rılma arzusu ve her sene olduğu gibi bu sene başında da Kazgan’a duyulan özlem
sayesinde d ö rt koldan çalışarak elinizde tu ttu ğ u n u z dergiye can vermeye çalıştık.
Türkiye’de yalnızca Mülkiye’de görülebilecek yüksek öz eleştiri çıtasının uç noktala­
r-J
rından birisi olan Kazgan aynı zamanda Mülkiyelilerin gelişm iş mizah anlayışını da
yansıtm aktadır. 3u yüzden en başta eleştirilerin dozunun doğru ayarlanmasına ve
yapılan mizahın kalitesinin yüksek olmasına dikkat e ttik . Mülkiyeliler olarak sahip
olduğumuz yetenekleri kullanarak ve şanlı geçmişimizden gelen Mülkiyelilik fo rm a sı­
nı sırtım ıza geçirerek Kazgan’da yıllardan beri varolup gelenekselleşmiş bölümler ve
gelecekte gelenekselleşmesini umduğumuz bölümler ile siz değerli Mülkiyelilere Kaz­
gan geleneğini yaşatm aya çalıştık.
Teknoloji ile el emeğinin buluştuğu Kazgan , umuyoruz ki gelecek kuşakların Mülkiye
geleneklerini öğrenmesi ve benimsemesinde yardımcı olacak; daha nice senelerde bu
J.
gelenekleri yaşatm aları için onlara güç ve şevk verecektir. Bize de bu zorlu çalışma
da bu şevki ve heyecanı yaşatan başta Dekanımız Sayın Celal Göle olmak üzere tüm
Mülkiye camiasına teşekkürü borç biliriz.
Kazgan bir Mülkiye geleneğidir. Onu sevelim , koruyalım , yaşatalım ...
Editörler
Hüseyin ÖNCÜL
Kazgan
Banu KARAKAŞ
2005
3i
Şeref
Taşlamaları
2
i
Yazı
Sulhi Mail
İnek
Kurulu
Box
Bayramı
M
Editörler’
Nostaljik
den
Mezuniyet
Fotoğraflar
Balosu
3
İl
-
İçinde­
kiler
k lia
klttctelul
o fe j
• «K T
r *
Bunları
Uyduruk
Tanıdınızmı?
Bo»i1
' M
Topluluklar
Kazgan
Okuldan
Nedir
Kareler
m
.
Kazgan
İnekleri
1 0
Mülkiye
The Kazgan
Coyrafik
Post
W
Fotoroman
Şaban’a
Ük
Mektup
Basında
İnek
Bayramı
8 -
Ferman
0
Test: Ne Tür
1 İneksiniz?
Çamurlar
Logo
Melodi
Hattı
Hocalardan
M
İnciler
İlan
İZ.
Fotoğraftan
Karakter
Tahlilleri
Panosu
Gruplara
Giydirmeler
Kazgan
1005
mış
ancak bindiği Zeplin’in rüz­
gara kapılması sonucu kendisinden bir daha haber
alınamamış.
— Mülkiye’nin ilk binasını İs ­
Zilli Dede ise (1892-19 65) bir diğer kurban o lm uş­
ta n b u l’da yapan m im ar Kazmacı M ehm et Efendi, bina­
yı b ira n önce b itirip vezire verdiği sözü tu tm a k am acıy­
la işçilerin daha verim li çalışm asını sağlam ak için a ra ­
larda İşçilere birtakım komik hikayeler anlatırm ış. Kaz­
macı M ehm et Efendi binayı vaktinden önce b itirebilm iş
tu r. Tibet’te yaptığı a ra ş tırm a la r sonucu m a n a s tır ra ­
hiplerinden Kazgan’ın anlamına ulaşm ış ancak kafayı
sıyırarak B a p tis t rahip olup orada kalmış ve orada Bud a ’nın rahm etine kavuşmuş.
ve bu hikayeler giderek ünlenmiş. Yaşlı ve bilge b ir kişi
Gani Bey ise (1913-1955) Türk Tarih Kurum u’nda ça ­
olan Kazmacı M ehm et Efendi’y i z iyaret edenler de böy-
lışırken sahaflardan aldığı bir günlükte Kazgan’ın anla­
lece çoğalmış. M ekteb-i Mülkiye yeni binasında ö ğ re ti­
mına ulaşm ış ancak bu günlükten kaptığı virüs yüzün­
me başlayınca Kazmacı M ehm et Efendi’nin küçük oğlu
den kötürüm olm uş ve bu sırra sadece kendisi vakıf ol­
Gani ( Kazmacı Oğlu G ani denilirm iş kendisine) Mülki-
muş.
ye'de okumaya başlamış. Çok ta le p gelince Kazma­
Aliço K aptan (1942-1976) Kazgan’ı önceleri
cı Oğlu Gani babasından duyduğu hikayele­
iplem emiş ancak daha sonra bu ism in es­
ri, Mülkiye’de kağıtlara yazıp d a ğ ıtm a ­
rarengizliği onu da çekmiş ve gem isi He
ya başlamış. Edindiği tecrübeyle de
bu ism in manasını a ra ştırm a k üzere
bir süre sonra bu kağıtlara kendisi
Dünya Turu’na çıkmış. Endonezya
yeni hikayeler yazmaya başlam ış.
yakınlarında bir balıkçıdan bu is ­
Giderek Mülkiye’de bir gelenek ha­
min manasını öğrenm iş. Dönü­
line gelen bu hikaye kağıtları, Kaz­
şünde, ta m İsta n b u l Boğazı’nda,
macı G ani’nin mecmuası şekline
Kemal Göle yönetim indeki "B o ta ­
dönüşm üş. Kazmacı Gani M ekteb-
nik" isim li vapurun a ltın d a kalarak
i Mülkiye’den mezun olunca, a lt sı­
can vermiş ve bu sırrı boğazın derin­
n ıfta k i tü llap , onun anısına mecmuaya
liklerine gömmüş.
adının kısaltm ası olan KAZGAN ism ini
Nesrin Hanım ise (1971-2005) M ülki­
vermiş ve KazGan efsanesi böylece süregel­
ye ’den b ir güzellik yarışm asına katılan ilk bayan öğren­
miş.
cidir. Kendisine gelen bir m ektuptaki "Kazgan" kelime­
— Öncelikle şunu belirtm ek gerekir ki, Mülkiye’nin
şanlı ta rih in d e şu ana kadar Kazgan’ın anlamını bilen
bir Mülkiyeli büyüğümüze bile rastlanm adı. Rivayete
sine kafayı ta k m ış tır. Halen Bakırköy Ruh ve S in ir H as­
talıkları H a sta n e si’nde kafayı ta km ış halde bulunm ak­
ta d ır.
göre anlamını öğrenmeye çok yaklaşan Mülkiyeliler es­
Bu zamana kadar 6 kişinin çözemediği sırrı Kazgan-
rarengiz şekiide hayatlarını kaybetm işler.
2 0 0 5 çözüyor ve sizlere bunu açıklıyor. Yaptığımız
Kurbanlardan ilki olan Kerimzade Ekrem Bey (18721Ö92) "Kazgan" kelimesi için her tü rlü a ra ştırm ayı y a ­
pıp ta m sonuca ulaşacakken Cemal Göle yönetim inde­
ki a t arabasının a ltın d a kalmış.
yoğun a ra ş tırm a la r sonucunda kurbanların isim lerinin
baş h a rfle ri ne zaman "KAZGAN"ı o lu ş tu ru rs a o sene
çıkartılan Kazgan okunduğu ta k d ird e okuyan Mülkiyeliler’i, Celal Göle’nin şerrinden, Pars Esin’in ş id ­
Diğer b ir kurban olan M ekteb-i Mülkiye talebesi A h­
detinden ve de cümle hocanın anlaşılm az dilinden
m et H ulusi Bey ise (1901-1922) "Kazgan" için dünyanın
koruyacaktır. Ayrıca finallere e kstra 5 puan ve de İnek
en büyük üniversitelerinde a ra ş tırm a la r yapm ış ve çok
Bayram ı’nda beleş 3 b'ıra sağlayacaktır. İş te "Kazgan"
gizli raporunu hazırlayıp yurduna dönmeye karar ver-
budur.
K a z g a r )
1005
tyjşgii
U l k İy i :
d - C ^ ' Y R . A l~ İ hC
m
bilenin bizleri en çok şaşırtan
"YÜZ­
YILIN
EN
BÜ­
yanı bize karşı yabani davranmamaları ve ilk söz­
lerinin ‘padişahımız çok yaşa’ ikincisininse ‘long live dean gole’ oluşuydu. Cumhuriyetin ilanını büyük
YÜK KEŞFİ"
Mülkiye Gezi/do­
ğa Araştırma Toplulu­
ğundan büyük bir keşif tüm
bir sevinçle karşıladılar fakat ikinci konudaki statusqoue ya ilişkin yorum yapmak istemediklerini belirt­
tiler."
Ge­
Daha sonra bu keşfi incelemeye gelen uzmanla­
zi/doğa Araştırma Topluluğunun
rın araştırmalarında bu kabilenin önce Neondarthal
Fangorn orm anlarına yapacağı
insanıyla uzaktan akraba olduğu sanıldıysa da kö­
gezi Mülkiyeli olduklarını öğrenen
keninin neokeynesyen insanı olduğu anlaşılmıştır.
Aras tarafından bertaraf edilen toplu­
Topluluğun gelişiminde okumanın ve oyunların bü­
luğumuzun araştırmaları tüm azim, şevk ve ihti­
yük etkisi olduğunu belirten uzmanlara göre grup
raslarıyla local bazda devam ederkene; yaptıkları
ne bulursa okumakta ve ekseriyetle king ve counter
keşif antropoloji, histerioloji ve mikrobiyoloji de da­
oynamaktadır.
dünyayı sarstı. Mülkiye
hil olmak üzere tüm bilim dünyasında bomba etkisi
yarattı.
edilen grubun karakteristik özelliğinin ise her konu­
Eveeet M ülkiyeliler A n adolu’da şim diye ka­
dar hiç rastlanm am ış bir
Beşeriyet kütüğüne Homo-Mülkius olarak kayıt
keşfe imza attılar ve
da o konun uzmanından fazla konuşabilme yetene­
ğine sahip oluşudur.
bir kabile /topluluk/aşire ti ortaya çıkardılar. Top­
luluk üyeleri Kazgan m uhabirlerine ve
onların
aracılığıyla dünya basınına kabile/topluluk/aşiret in
ziyaretçiler tarafından doğal ortamının bozulmasın­
dan endişe ettikleri için keşfin yapıldığı yerin ismi
gizli tutacaklarını belirttiler.
Kazgan muhabirlerinin edindiği bilgilere göre;
başlıca besin kaynakları ansiklopediler, makaleler,
kitap kapakları ve ciltli dergiler olan grubun yılın
belli dönemlerinde gruplar halinde fotokopi, özet ve
"çalışma kağıtlarfna doğru göç ettiği öğrenildi. Yaz
aylarında ise besin kaynakları tükenen grubun, yal­
nızca bu aylarda beyin yiyerek beslendiği doğal or­
tamlarında rastlanılan mümtaz beyin kalıntıları so­
nucunda anlaşıldı. Kazgan muhabirlerinin yaptığı
açıklamada genç gezi kolu başkanı sözlerine şöyle
devam etti:
1005
Canım, ciğerim, iki gözüm Şaban,
Sana yazmayalı bir s ene olmuş da haberimiz yok
diyemiyorum çünkü koca sene boyu sana yazma
hasretindeydim. Bir yıla neler sığdırdık bilemez­
sin. Aslında çok fazla söze gerek yok. Denktaş
başkanlığı bıraktı desem sana bu kadarı bile ye­
te r bence. Ne o şaşırmış gibisin. Oğlum AB giriş
bileti için girdiğimiz kuyruktan çıktık, üç beş de
fazla verdik ama karaborsa maraborsa onu da
bulduk. Irak Krizi, Bush kerizi derken dünya çal­
kalandı durdu. Biz Eurovision’a "rimi rimi ley"le
girmek istedik, ABD Irak’a "gel tezkere gel" ile
girmek istedi tullab galeyana geldi. Biri Bizi Bizzikliyor Melih, KolpaStar Barış, Biz Evlenemiyo­
ruz Tülin derken öyle bir Ombudsman
Semranım’ımız oldu ki sorma gitsin,
daldan dala bişey o da. Nerede o eski
Dallas’lar, Bonanza’lar, Küçük Evler
be Şaban’ım.
Bunları boşver, tüllabtan mektebten bahset dediğini du­
yar gibiyim. Sana yazma­
yalı M ekteb-i Mülkiye-i
Şahane aldı yürüdü şabancığım. Her kademede
ilklere imza atan tüllabımız arasından bu sefer de en
genç parti yöneticisi çıktı (gerçi biraz
sol gösterip sağ vurdu ama olsun).
Sen de biliyorsun Şaban’cığım, Mülkiyeli’nin boyu ve yaşı değil işlevi
önemli iki gözüm.
Sen de haklısın asıl haberler hoca­
larda. Malzeme çok birikti Şaban’cığım
hemen başlıyorum anlatmaya:
Münasebet-i Hariciye’nin piri payen muallim-i
îfctadı Oran-ı Baskın’ın cemaati tüllabı, son
neşriyat-ı azınlık mukaddimesiyle 70 milyona
ulaştı. Mülkiye’yi terk-i diyar eyleyerek bizi ders­
leri NTVden takip etmeye mecbur eyledi. Hoca­
nın popülaritesindeki patlama - i muazzama, se­
çimleri kaybeden Mümtaz-ı Soysal’ın bir de reyting-ü debdebesini kaybetmesiyle, onun kendisi­
ni Baskın-ı darül h a rp ^la ra k ilan etmesine ne­
6
Kazgat)
den oldu.
Ne o lan şaşırdın mı böyle yazdım diye. Eeee, es­
kilerden kim kaldı di mi ama.
"Alırsın ford, olursun lord" nidaları eşliğinde,
fo rd is t üretim bandı ve yara bandı arasındaki
4Ö 62 fark üzerine akademik çalışmalarına son
hızıyla devam eden A. Alpay DİKMEN kendi
"ford"una sahip çıkamayarak cümle tüllabm dili­
ne düştü.
En genç profesör olma hırsıyla yemeden içme­
den kesilen M ustafa AYDIN sonunda muvaffak
oldu Şaban’cığım. Gülme ya valla oldu. Ama b;ir
dalga geçtiler aklın durur. Önce kabul etmedik
deyip geri gönderdiler sonra arkasından "şaka
lan şaka" diye bağırıp geri çağırdılar. Önce
yanağından makas alıp gönlünü aldılar,1
sonra ünvanı takdim ettiler. Anlayacağın al
gülüm ver gülüm.
Bu arada Şaban’cığım sana bu sa­
tırla rı yazdığım sıralarda Erdal
UNSAL tam arkamda sarışın bir
hatun talebeyi yeni aldığı çekyatı
göstermek için ikna etmeye çalışıyor.
Erdal aynı Erdal, naparsın.
Dış işleriyle uğraşmaktan içeriyi boş­
ladığı zannedilen tüllab-ı zuppeyun yine
Mülkiye’nin büyüklüğünü gösterdi nuru
aynım. Dağ, ta ş, yol, bayır, çayır deme­
den 32 sa a t yol tepip "Mülkiye yardım
ediyor" kampanyasıyla toplanan her
tü rlü alet edavat zerzevatı geleceğin
Mülkiyelilerine elleriyle teslim e tti,
tabi bu arada mektebimizde "yardım
bahane, Mülkiyespor’un beleş arabasıyla
gezi şahane" dedikoduları aldı yürüdü. Bunu du­
yan züppeyun "valla her şey Mülkiye için, kendi­
miz için eğlendiysek namerdiz" dedi. E ta b i biz :
bunu yedik mi, yemedik.
Geleneklerimize gelenek eklemeye devam ediyo­
ruz Şaban’ım. Bu sene itibarı ile Aykut KİBRİTÇİOĞLU’nun slig h t shovvlarının 10. yılı doldu, tabulaştı, aldı başını gidiyor. İnanmazsın Ulus’taki
"revü dance show"lar sinek avlıyor amma Ay­
kut’un shovvları için mektebe otobüs kaldırılıyor.
1005
Aykut’un keyfine diyecek yok anlayacağın. Bi de
saçı olsa ne güzel olurdu di mi. Şöyle yele kıva­
mında, Rapunzel gibi...
Faruk ALPKAYA’yı sorarsan bıyık bıraktı ama bu
ona hiç yaramadı. Faruk’un bıyığını çekemeyen
rektör "ben köse miyim, benim neyim eksik" diye
mıymıy yaptı, küskünlüğünü b e lirtti. Herkes
bayraktır krizdir bişeyler diyor ama olayın özü
budur iki gözüm. Bu da böyle biline.
Bu aralar yönümüz şaştı Şaban’cığım. Batıyı
bilmem ama bizim Poğu’nun hali harap. Evet
yanlış anlamadın, Poğu Ergil. İnanmazsın ciğe­
rim, hocalığı bıraktı, aylık 240 YTL maaş (anaa
senin ondan da haberin yoktur Şaban’ım. So­
nunda paramızdan 6 sıfır sildik. Sildik de ne mi
oldu? Valla orasını daha anlayamadık. İnşallah
bi daha ki mektubuma kadar anlarız da, sana
yazarım.) + yemek + sigorta anketörlüğe başla­
dı. Bi de üstüne anketleri mektebin adına yaptı­
ğını söylemez mi. Rektöründen Sulhi’sine, Ber­
ber M ahm ut’dan BIRAK öl) İŞLERİ ÖĞRENCİ
İŞLERİ Teyzeye kadar herkes
çılgına döndü. Anlayacağın
fenalardayız Şaban’cığım.
Hoclardan bu kadar be gö­
züm daha ne olsun değil mi
ama. Biraz da mektebimizden
bahsedelim.
Bişey diycem ama seni nasıl inandıracam bilemiyorum. Mousesuz ça­
lışma kapasitesine sahip olan,
commodor 6 4 ’ten bozma makine­
lerle dolu, Sanayi Pevrimi’nin son
harikası, yıllandıkça şarap kıvamında
güzelleşip hizm ette ıkındıran bilgisayar salo­
numuz, feskom 2 0 0 5 tarafından yenilenerek
Aydınlama Çağı’na adım a ttı. Eski hesap maki­
nelerine ise Rahmi Koç Müzesi ta lip oldu ama
dur bakalım, hayırlısı.
Mektebin pencereleri gelenekselleştiği üzere bu
sene de değişti ve başımızda kavak yelleri esti
bi dönem. Çıkan hortum u tullab hocaların oda­
sına yönlendirince hepsinin notları birbirine ka­
rıştı, bir nevi çarşafa dolaştırdılar yani. Pers
notlarının karıştığını farkına varmayan Yahya
Sezai TEZEL bebek endüstrileri a lt yapı - ü s t
yapı bağlamında anlatmaya çalışınca tüllab,
aşşağıdan olmak sureti ile devrimsel hareketle­
re girişecekti, hocamız hemen belden aşşağı ol­
mak sureti ile bi espri p a tla ttı ve olayı topladı.
Sene boyu yağan rahmet, dekanın şeffaflık poli­
tikasını biraz abartm ası sonucu sütunlardan
süzülerek mektebin içine girdi, Yerebatan Sarnı­
cı gibi olduk terbiyesizim ki. Toplanan yağmur
damlaları sayesinde bizim de bi gölümüz oldu
Şaban’ım gözün aydın. OPTÜ ( O rtalıkta Polaşan Tüysüz Übükler) ‘den bi gölümüz eksikti, a r­
tık ona da sahibiz. Havada karada denizde her
yerde Mülkiye be Şaban’ım.
Geçmiş bayramın mübarek olsun ciğerim. Yine
sensiz bi bayram geçirmenin burukluğunu yaşa­
dık Şaban’ım. Ama eğlenmedik mi eğlendik tabi.
İstanbul seni pert etm iş Pamela geldi bu sene.
Tüllab bir eğlendi bir coştu ki sorma gitsin. He­
le bir göbek açtı, abaza tüllab baygınlık geçirdi,
d ağ ıttı çıldırdı. Hatun yerinde durmuyor be Şaban’ım, hopluyor zıplıyor, kabasında
kurt kaynadığı sonucunu vardık.
Sonra Nev çıktı sahneye. Herşey güzeldi hoştu amma tiş ö r ­
tü n ü çıkarmasın mı? Hatun
Tüllab kendisinden geçti ancak
üzerine Züppeyun tiş ö rtü giye­
rek durumu toparlayan Nev di­
ğer Tüllabın tepkisini çekti. Ney­
se onu da a tla ttık .
Yürüyüşümüz çok eğlenceliydi,
bu seni ki ineğimiz Allah’ta n
isal değildi de ortalığa bişey bı­
rakmadı. Geçen senekini biliyosun
bişeyine sahip çıkamıyodu.
Balo yine bildiğin gibi saçsız insan Altay o rta lı­
ğı kırdı geçirdi. Yedik, içtik, eğlendik, güzelleştik
bir haftada kendimizi zor topladık Şaban’ım şu
fin a lle r başlamadan bi kendimize gelseydik
hayırlısıyla.
Benden bu senelik bu kadar ciğerim. Kendini çok
fazla özlettin. Pön gel, dön gel, dayanamıyoruz
yokluğuna.
TÜM
MÜLKİYELİLİĞİMLE
GÖZLERİNPEN
ÖPERİM...
Kazsan
1005
jp
Allah Allah, maaşallahü!
aranılan sim ası, teknoloji harikası, liz s t’in bir numaralı kankası, zuppeyun
tüllabın ha stası, ik tis a tın en dekolte kafası a yku t kibritçioğlu’nla,
Burada tem erküz eylemiş olan altın nesil!!!
Siz ki, M ekteb-i Mülkiye’nin kudretli, mukaddes, muhterem , m uhte­
şem, münevver, cümle tüllabın içinde m üstesna, m ağrur, 5 bölümün d ü ­
şük efradının te rsin e asil, iktidarsız değil, bilakis sapına kadar muktedir,
( ki onu yiyen b ilir ), enternasyonel alanda tü m cihana nam salm ış, efkarı umumiyenin atiye yönelik te k ve son umudu!!! Modernleşme ülkesine gel­
meden modernleşebilm iş ve Kopenhag K riterlerinin Kopenhag’dan önce
yerine ge tirm iş, AB anayasasını bizatihi kendisi yazmış, bu tü lla b -ı bi-idrak ¡perisinde göreli özerkliğini koruyabilmiş, 5 bölüme nam salm ış, hep­
sinin babalığını yapmış
BABANIZ ULUSLAR
bu k u ts i bölümün y iğ it evlatlarılüm ektebimizin yegane onuru ve gururu
züppeyun tüllabın ferm an-ı şahanesine hoşgeldiniz...
MÜLKİYENİN ONURU ULU ULUSLAR
Sanmayın ki bu mübarek ve aziz ferm an-ı ilan-ı züppeyun bir çekirdek
gibi çitlenlp atılacak ve akabinde yok olacak; bu ferm an-ı ku tsi nesilden
nesile, cihandan cihana duyulacak ve cümle tüllab a ders niyetine o ku tu ­
lacak, boşuna demiyoruz, öğreten uluslar babanız uluslar diye.
ÖĞRETEN ZÜPPEYUN BABANIZ ULUSLAR
Her kim ki olmaya çalışır bu ferm an-ı kutsiye engel, allah korusun gömüverir ona th e la s t sam uray İLHAN UZGEL...
Her kim ki bu ferm andan sonra etm ez hakkını helal, sovyetlerden beter
eder onu EREL TELLAL...
Her kim ki bu ulu yazıtı kulak arkası eder bir an, şaron’a meze yapar
onu ÇAĞRI ERHAN...
Şaşıp da çıkarsa karşımıza diğer tulla p , ege’den denize döker büyük
MELEK FIRAT...
m
t
h
Eğer ki olursa bu tüllabın şahını soran, fazla söze gerek yok, BASKIN
ORAN BASKIN ORAN BASKIN ORAN...
Evet, evet, sakin olalım arkadaşlar, herkese te k e r te k e r basacağız, he­
pinize ince ince takacağız. Sabredin, pişman olmayacaksınız...
GEYİKHAN’a
Ey kafasında boynuzu, üzerinde bornozu, ötm eyen Horozu ile, erkeleri
IS’i, kızları “ neremi neremi" deyyu o rta lık ta gezinen, Mekteb-i Mülkiye-i Ali
Osm ani’nin e t vermez, s ü t vermez, d ö t vermez (onu veriiiiirrrr) boynuzlu
m ahlukatları. Sıra geldi size! Aslında iki lafınızı bile etmeye değmez ama
biz ki m ekteb-i mülkiye’nin en yüce,en muazzam, en muntazam , en zeki, en
çevik ve dahi en ahlaklı tullab ı züppeyun olarak sizin de ne mal olduğunu­
zu cümle tüllab a gösterelim istedik.
Lale’nle aruoba’nla pılınla pırtınla defolun, tozolun geyikler.
DEFOL İKTİSAT ZÜPPE SANA KOYACAK
BAKKAL'a
Ş im di sıra geldi sîzlere. Ey M ekteb-i Mülkiye-I Şahane-i Ali Osmani tü llabının şaşkın bakkalları!!! Türkiye Cumhuriyeti'nin işsiz ordularının dizi d i­
zi incileri, mallıkta birincileri, kenar mahalle kapitalistleri,güdülen güdülüleri, her önüne gelene veresiye vericiler
VERESİYE VERE VERE KALMADI KALMADI. BAKKAL BABAYI ALMALI ALMALI
Bu şanlı tü lla p içindeki yegane kan emicileeeeerü! Kurtulduk sanmay....ın, amelelerin nikahını alan züppeyun sizi de onların üstüne kuma getirecek!
KOCANIZ ULUSLAR
4 yılda aldığınız to p la m ders sayısı kadar olmayan beyin hücreleriniz­
le, siz 4 sene şu şanlı mektebin sıralarını işgal eyleyip züppeyunun silin­
diği sümüklü mendil olamadınız mendiiiil!
Siz ki üç kuruş için kendini satacak kadar şahsiyetsiz, yedi tane tosurukta n dersi eşşek derisi yüzünüz bir nebze kızarmadan yedi senede verecek ka­
dar etrak-ı bi-idrak, verimlilik konusunda anladığı önüne gelene veresiye ver­
mek olan "s ta n d a rt sapmış sapıklar", bu mektebin mukaddes havasını zarar-ü ziyan eden haysiyetsizler, kendi kaynaklarını bulmak İçin müfredatına
ders konan ne ¡düğü belirsizler!! Fazla aramayın babanızıııı, aramayıııııınnn....
Madem bakkalım neden kafe açmıyorum mantığıyla kam püs kafe saç­
malığına dadanıp mekanı sinek olim piyatlarına hazırlayan;flzibiliteyi, lise
fizik dersinin devamı sanan şu tü lla b -ı tellakı da vcd’cilerde süründüren
hesap bilmez, kita p bilmez m ahlukat-ı kakavanlar! Alın elinize fincanları
da girişim cilik ruhunu çağırın.. Çünkü işiniz Allah’a kaldı Allah’aaaaaaa....
Erkekleriniz kalite çemberini kıçından anlayıp hoşdere’nin en kalitesiz
çemberlen olduktan kelini, kokoş kızlarınız şanlı züppeyunun yağız deli­
kanlılarının haremlerine arz-ü endam eylediin!!! Şaşkın bakkalların a p ta l
sarışınları erkeğin hassını, tüllabın babasını züppeyundan öğrendi.
Ey lüzümsuzlar, fü tu rs u z la r, akılsızlar ordusu!!! Şimdi; hukuktan doğ­
ma, işletm eden olma, a m a tö r ten isçi, profesyonel iç m im ar ve dahi bah­
çıvan, heykeli dikilesice, bir yudum insana konu olasıca plmapen celal göle’nizi, sizin gibi mallara 2 kere 2’ yİ 4 yıldır öğretem ediğl için illallah diye­
rek adı bezgin bekire çıkan bebeto argun karaca bey in İzi, boynuzlulardan
kaçıp sizin gibi moronların arasına düşen; a tta n İnip eşeğe binen orhan
çelik’lnizl ve dahi süperm arketler zinciri kurma hayallerinizi alıp to z olma
vaktidir.. Yıkıl karşımızdannnnn!!!!!!!! Dağılın laaaaaaaaaaanü!
HESAP DİYE MALI TUTAR HEP BUNLAR
HESABI HEP ŞAŞAR ŞAŞKIN BAKKALLAR
GÖSTEREN ULUSLAR
S
ili
D
*4
3
m
BASKIN GELECEK HEPİNİZE BASACAK
Oyle bir bölüm düşünün ki, bir kapıya tokm ak olam am ış fen bölümü li­
se sübyanları doldurm uş, şanlı Mülkiye ta rih in d e bir grup meczup olarak
şu sıralara o tu rtm u ş , ve de cümle züppeyun tüllabın çerez diye girdikleri
dersleri bu boynuzlu danalar anlasın diye m ü fre d a tta iki seneye yayılmış.
Bu geyiklerle bu bölüm, değil 4 sene, 14 sene olsa ne fayda. Sanmayın ki
merhum keynes şim di bu halinizi görüp mezarında te rs dönüyor, sizin g i­
bi boynuzlu danalara tersiyle gülüyor tersiyle.
BOYNUZLU DANALAR
Sizin gibi geyikleri keynes ne yapsın, s m ith ne yapsın,. Boynuzuyla
UNSAL’mış bölümünüzün TEZEL’den dağılması gerek, çünkü siz tra şsız,
terbiyasız, hayasız geyikler M ekteb-i Mülkiye-i Ali Osmani’nin yüz karalarısıznız dağılın, dağılın, dağılın.
Siz ki makro’yu m arket, ricardo’yu porno yıldızı, philips’i masaj aleti, iç­
sel büyümeyi içinde büyüme zannedersiniz. Sizi gidi dalgalı kur’u saç mo­
deli, piyasa’yı kantinle sınırlı zanneden Mülkiye’nin yüz karası boynuzlu ge­
yikler, korkmayın korkmayın sizi de adam edeceğiz, sizi de ıslah edeceğiz.
ADAM EDEN ULUSLAR
Arkaya doğru eğik arz eğrisini nasıl alacağız diye kara kara düşünür­
sünüz de geceler boyu uykusuz kalırsınız, soluğu ERDAL’ın çekyatında alır
gevşer genleşir semirirsiniz. Siz embesilsiniz, terbiyesizsiniz, tiniyetsizsiniz.
Size son bir kelamımız var, iyi dinleyin kulak verin... Bütün sponsorluk
şirketle rini sponsorluk için peşinden koşturan, ezeli ve ebedi sapkın, fe r­
muar düşmanı, bütün hatun tüllabın korkulu rüyası, her dişi geyiğin bir
numaralı erkek arkadaşı, VER DE AL ÜNSAL’ınla,
'
TOPLAMAYI BİLE YAPAMAZ BUNLAR
Derviş’in m arjinal eğrelerine gelesiceler, Ratun’un IMF politikaları a ltın ­
da ezilesiceler, kuru düşükler, modeli kalkmazlar, işsizlik havuzunun boy­
nuzlu plaktonları, fisch e r denkleminin bilinmeyenleri, sermayenin marjinal
üretmeyenleri, lucas eğrisinin doğrultanları, bekleyin, bekleyin, baskın ge­
lecek hepinize gömecek topunuza gömecek.
DAĞILIN ULEEEEYYYYYN
f c
i S i ü l ı 11
TOPLARIYLA OYNAR OĞLAN BAKKALLAR
TAHSİLDAR’a
A rife t a r if neee haceeeeeeeet! Adınız üstünüzde
MAL MAL MALİYE MALI YE MALI YE
Geylkhanların yanaşmaları; tezel’in yıkama yağlamacıları; kibritçioğlu'nun beslemeleri; mal piyasalarının bizatihi kendileri; boynuzlu buzağılar!
Akılları 5 karış havada diğer uzuvları ise 5 karış yere yakın dolaşan; he­
sap makinesini bilgisayar zanneden o rta dünyanın sefil hobbitleri! Hesap
uzmanı olmayı 3 ’ün 5 ’ln hesabını yapmak sanan 3 ’ün 1’leri, mallıkları ge­
reği herşeylerini sa tıp hiçbirşeysiz kalan cebi delikler; vergi koyacağız d i­
ye fa k ir fukaranın rızkına göz dikerken g a fle t ve delalet içinde dötlerindeki donuda kaybeden, ım f denetlesin diye hem kızlarını o da yetm edi ken­
dilerini de sıraya dizen mal tahsildarcıklar!
Hesap uzmanı, vergi denetçisi olacağını ve dahi maliye bakanlığını dol­
duracağını sanan bir yandan da sizlerl aralarına alsınlar diye geyikhanların boynuzlarını pa rlatan ayçeklrdeğinl doldurm azlar; sizin bölüm birinci­
nizi bırakın maliye bakanlığına almayı zabıta diye cebeci pazarına alm ıyor­
lar haberiniz yok haberiniiiiiiiz! Bunlar boş du rdula r mı naparlaaaar? Malı
tappıklarlar...
TOMBALACI TAHSİLDAR
Hocalarınıza gelelim diyeceğiz amma; yıllarca övündüğünüz İsmail Türk
bedenen aranızda olsa da ruhen yıllar önce aranızdan ayrılmıştı zaten! Na­
sıl kİ bir a tla bir eşşek ç iftleşip o rtaya kısır bir katır çıkarırlar, sizin de boy­
nuzlularla girdiğiniz alış verişin kısır-ül cenabetllğine d elalet ki bir dilber du­
dağı Abuzer kaldı bölümünüzde! Sizi gidi boynuzlu katırlaaaar! Naparsınız,
hocalarının bile sokaktaki köpek kadar değer vermediği bir tüllaba biz de da­
ha fazla söz etm e gereği duymuyoruz ve sözü saza bırakıyoruz...
Çocukluğu da dahil kafasında saç görme şansını yakalayamamış, dini bü­
tü n ehli beyt şair, Abdurrahman Dilipakvari iktisatçı, rüyalarında erdal ünsal’ın çekyat arkadaşı, torun torba sahibi öğrenci beğenmez (seni kim beğen­
sin), ağzı bozuk şa h siye t yahya sezai tezel’inle,
1 Amerikanvari eğitim ha stası, tezel’in kakaolu pa stası, slide shovvların
K
a z g a r )
1005
MALAK GİBİ SIĞIR OLMA
GEL ZÜPPEYUNA KATIL BİZE
ZÜPPEYİM DE
ULUYUM DE
BÜYÜĞÜM DE
HAYKIR YÜZÜME
MÂLİYEYDİN MALI YEDİN
UNUT ONU GEL BİZE
DOLAPTAKİ YOĞURT KADAR TEMİZ OL
KATIL BİZE...
AMELELER’e
Eyy amele sürüleriii! Sizin gibi bölüm olmaz olsun. Canım Mülkiye’ye Ozal’ın
bir hediyesi olarak geldiniz, hiçbir bölümü tu ttu ra m a y ıp "bari çeko olayım"
dediniz de bilmiyordunuz ki züppeyun sizi karısı belleyecek, gerdek de elleye­
cek. Sizi gidi küreselleşmeyi küreleşme anlayıp cinnaha çıkanlar sizi, sizi gidi
sosyal güvenliği prezervatif ile gerçekleştirmeye çalışanlar sizi. Erkeklerinizin
kafası barete, kızlarınızın poposu sandalyeye sığm ıyor be. Sizi gidi başı kıçı
birler sizi. Sizi gidi amele sürüsü sizi. Ama merak etmeyin, uluslar sizi yine
aydınlatacak. Yine size haddinizi bildirecek.
re etm ekten aciz şahsiyetsiz, lise önü elma şekerli sapıkları, adlarından ö tü ­
rü insanları kamusal alana girmeye korkutanlar, kimsenin bi ta ra fın a ta k m a ­
dığı yalova’nın minik kaymakamcıklarıü Duyduğumuza göre o malum şer yu­
vası kapandığından beri cine5 önünde gözlerinizi kısıp bişeyler seçmeye çalı­
şır olmuşsunuz, ailah sizin belanızı verir inşallaaaaaaaah.
DEKODER KAMU
Öncelikle ne mal olduğunuzu ifşa edelim dedik ve ele gepirdiğimiz o f o f ş a r­
kısının sizin tarafınızdan yapılmış ahlak dışı, insanlık dışı ilk versiyonunu
cümle tü lla b dinlesin de ne şah siye tsiz olduğunuz anlaşılsın İstedik.
AZITTIĞIM GÜNLER OLDU
ÖĞRETEN ULUSLAR
Bugün bu evlilikten sonra her amele tüllabın soyadı değişecek, hepiniz eş
durum undan kademe atlayacaksınız. Ama ş artlarım ız vaaaaaaaaaaaaaarrr.
SAPITTIĞIM ŞEYLER OLDU
HİÇ BİR KIZLA OLAMADIM
1) Hepiniz öz babanız olarak baskın oran’ı benimseyeceksiniz.
KAYNAŞMAKSA BİR HAYAL OLDU
BABANIZ BASKIN
GÖRÜŞMEK Mİ BULUŞMAK MI
2) Bütün kızlarınız tu n a lı’yı. bahçeli’yi bırakıp züppeyun erkeklerinin evlerin­
de yürüyecek, ayak yıkayacak, yemek yapacak.
HİZMETÇİ ÇEKO
ÖPÜŞMEK Mİ KOKLAŞMAK MI OFFFF
ABAZAMIYİM NEYİM
SAPIKMIYIM ULAN BEN NEYİM
0 0 0 F OFFF DELİ GİBİN YANIYORUM
OOFFF OFF BİR ACAYİP OLUYORUM
OFFF OFFF BEN KAMUYUM BİLİYORSUN
GÖSTERİP DE VERMİYORSUN
NEDEN BÖYLE YAPIYORSUN OOOOOFFFÜ
Mekteb-i Mülkiye’nin şanlı tüllab ı züppeyun olarak sizin gibi tin iye tsiz, cibiliyetsiz, hayasız, pervasız, kitapsız, kansız ve dahi İktidarsız kulları ıslah e t­
me misyonunu üstlendiğim izi bildirmek isteriz.
İKTİDARSIZ KAMU
Nasıl mı? Bizi biz anlatm ayalım en iyisi. Sizin gibi keferelerin arasından
kurtarıp doğru yolu görmesini sağladığımız, KAMUTERAPİ programımızın İlk
kobayı abazan arkadaşınızı pağıralım da o anlatsın sîzlere bağışlayan züppe­
yunun büyüklüğünü
BAĞIŞLAYAN ZÜPPEYUN KAFİR KAMU
Şim di kahramanımızı pağırıyoruz ve kendi ağzından olanları dinliyoruz.
3 ) Erkekleriniz ise eğer züppeyun tü lla b iste rse şöfö r, uşak, bahçıvan veya
palyaço olarak onların emri a ltın a girebilir.
BESLEME ÇEKO
4 ) B are tler çıkacak, hepiniz f ö t r giyeceksiniz, yani modernleşme size gel­
meden, biz modernleşmeyi size bahşediyoruz, ve a rtık don da giyeceksiniz.
DONSUZ ÇEKO
5)bölüm ünüzün ism i ya
Çubuğu
Çok
Eğri
Emişken
Kılsız
Oğlanlar
veya
— Merhaba evladım. Başından gepen ders alınası bu öyküyü a n la t da
cümle tü lla b feyz alsın.
— Öncelikle beni sizler gibi aziz, muhterem, öykünülesi, tapılası, film i yapı­
lası bir tüllabın arasına aldığınız ipin allah sizden razı olsun.
— Eski alışkanlıklarını bırak yavrum. Fırpaya gerek yok. A n la t bakalım.
FIRÇACI KAMU
—- B ir zam anlar ben de bütün kıllı kamucu abazalar gibi 2 4 s a a t sabah
ereksiyonu halinde, yön veren organımın dikine yürüyordum . Her ne olduysa
ak sakallı dedeyi rüyalarım da görmeye başladıktan sonra oldu. Bu ak sakal­
lı dedenin rüyalarım da verdiği öğütlere uymayınca akıllara ziyan olaylar başı­
ma gelmeye başladı.
Kızlar
YUSUFFFFFFF YUSUFFFFFFF
Ordusu
— Ak sakallı dede sana ne ö ğ ü tle r verdi ki???
olacak, burada uluslar yine size efendi efendi iyilik yapıyor, ism i siz seçin
E L D İ N İ Z ULUSLAR
Haydi sokalım gerdeğe sevenleri
— Valla böyle beynindeki kutucukları b o şalt, bir kelam etm eden önce kav­
ram sal çerçeveni kurmayı unutm a, ve sakın sakın aklından çıkarma, her te z
kendi a n tite zin i karnında ta ş ır gibi la fla r ediyordu. Ben de sabundan başka
birşey bilmediğim ipin kutucuk m utucuk anlamıyordum.
OĞLAN BİZİM KIZ ÇEKO
— Bu ak sakallı dede nasıl biriydi evladım a n la t bakalım. Neden dinleme­
—
Al şunu evladım, korunmayı unutm a, allah korusun çocuk anasına fa ­ din bu zatı-m uhterem in öğütlerini?
lan çeker, bir amele daha isrem iyoruz bu dünyada. Evet, sıra geldi sizin o ken­
— Valla öyle bildiğimiz ak sakallılara benzemiyordu. Sakalları kısacık kısa­
dini kapıya bi tokm ak zanneden hocalarınıza.
cıktı, üzerinde bir avcı yeleği vardı,böyle elinde ra por m apor bişey vardı, üze­
rinde de azınlık lazımlık bişeyler yazıyordu. Ağzı h a fifte n rakı kokan ve argoyu
B ıraksalar Mülkiyeyi sendikalaştıracak, anlatam adığı dersleriyle cümle
seven bir z atı-m uh tere m di kendisi.
tüllabın sevgilisi, koftid en gülüşüyle genç irisi, olsa olsa sosyal güvenlik bek­
çisi A lparslan Işıklı, bakışlarıyla aşılmaz, sözleriyle anlaşılmaz, çekonun ida­
redeki neferi, Celal göle’nin el feneri,dinlediği de rtlerle amele tüllabın haydar
dümen’i, Pars Esin,
Hergün giydiği aynı kıyafetle sanırsın parası yok, konuşmaları ve yazışları ile
günahı çok, Yeşilay’ın bir numaralı düşmanı, tekePin canı cananı, A hm et Makal,
P a rt tim e öğretim görevlisi, halı sahada çeko takımının keko haşan şa ş’ı,
Sergen’i, Alex’i, doğru yolu buldu da A ta u m ’a yardımcı ya p tı nail alkan abisi
M etin Ozuğurlu ve daha adını sayamadığımız niceleri için şunu söylemek is­
tiyoruz: sizler de haklısınız, böyle amelelere la f anlatm ak, to p lu sözleşmede
m aaşları 2 m ilyar yapm aktan, memlekete sosyal a d a le t getirm ekten, ve da­
hi devrim yapm aktan çok daha zordur. Ne diyelim, allah sabır versin. Umarız
sizler de bir gün doğru yolu bulur, züppeyun tüllabın büyüklüğünü anlarsınız
MÜLKİYE’NİN GURURU ULU ZÜPPEYUN
ABAZALAR’a
Ey gözleri fel fe c ir okuyan, dişi sineğe bile yan gözle bakan, cümle tüllaba
okul koridorlarını d a r eden, fo rd ipin ne otobüse ihtiyap duyan ne de din, dil,
ırk, yaş ve cinsiyet ayrımı yapan, upkursuz yamyamlar.!!! İnsan siluyetindeki
takunyalı pakallarü Pardösü a ltı peştem alli sapıklar!dönm üş kıl yumakları!!
Her gözenek ve deliklerinden salgıladıkları pis kokularına bakmadan üstlerine
peştem alleri geçirip utanm adan kendilerine te lla k diyen su değmem iş su ay­
gırları.übırakın ¡ipe idare etm eyi upkurunuzdan pıkmayan aklınızla kendini ida­
— Peki sonra?
— Etkisinden uzun süre kurtulam adım . Rahatlam ak amacıyla televizyonu
aptım amma ne fayda. Ak sakallı dede orada da karşıma çıkmasın mı? Han­
gi kanalı açsam o vardı. Sabunu kaptığım gibi soluğu s ite sinemasında aldım
YUSUFFFFFFF YUSUFFFFFFF
— Ama ne göreyim? Hayatımın yıkımını iş te o an yaşadım. Zamanımızda
şaşalı günler yaşayan s ite sinem ası kapanmış, yerine cafe mafe bişey açıl­
mıştı. Sonra cd’lerim o rtada n kaybolmaya başladı teke r teker, şişm e kadın­
larım kıllanmaya, erkeğe dönüşmeye başladı. Tam bir kabustu. Ama son nok­
ta , sağ elime inme inmesiyle oldu. Çıldırmak üzereydim. Yatayım uyuyayım
dedim ve yine o nur yüzlü insan rüyama girdi ve dedi ki:
— "Bu sefer can kulağıyla dinle. Bak evladım, beni iyi dinle yoksa kamuna
koyarım. A rtık öyle abazalık mabazalık yok. o kötü günler son buldu. Uyanır
uyanmaz dlkotom i pozisyonu al, re tro s p e k tif bakış apını ta k, ab destini al,
mau mau dansı eşliğinde kitabı mukaddesi h a tm e t. Daha sonra, kazanmış
olduğun göreli özerkliğinle züppeyun tü lla b türbesine g it ve tövbeni edip doğ­
ru yolu sen de bul. Unutm a hak yiyen bok yer. Sen sen ol o karanlık abaza ka­
mu gepmlşini sil ve güneşli güzel günlerde m o torları maviliklere sür.
Yolun düşerse Bodruma da uğra, Dalavere M em et sen ben bi rakı
ipelim. Ne o lan, sakalımız var diye rakı ipemez miyiz. Hadi bakalım.
Hemen uyan.".
1005
— içim bir anda huzur ile doldu. Allah sizden de o sakallı m uhterem insan­
dan da razı olsun. Ne m u tlu züppeyyun olana, ak sakallı dede çok yaşa!!!
NE MUTLU ZÜPPEYUN OLANA AK SAKALLI DEDE ÇOK YAŞA
— Sağol evladım. Umarız bu öykünden her abaza şahsiyet ibret alır. Teşek­
kürler evladım gidebilirsin artık. Hadi bakalım onurlu tüllabımızın arasına katıl.fazla söze gerek yok, biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu. Sanırız siz yeterince
dersinizi aldınız. E ta b i o taptığınız hocalarınıza da bir kaç sözümüz yok değil;
Sıvazlaya sıvazlaya şanını yürütm eye çalıştığı sakalıyla, emzik gibi ağzın­
dan düşürm ediği sigarasıyla, im paratooore Baskın’ın gölgesinde kalm aktan
dolayı her daim kompleksli, tüllab a anayasanın anasını babasını öğretm ek
için ölesiye çabalayan, başkanı olduğu bölüm sayesinde selpak üretim mer­
kezi kuran, aslen kavuncu olan soyadını sizin gibi abazalardan etkilenip s a ­
buncu olarak değiştiren, Yavuz Sabuncu,
E rtuğ rul Ö z g ...t’ün belalısı, dışişleri’nin kaybı, züppeyun’un baştacı, dip lo ­
m a tik yazışm ası ve dahi konuşmasıyla, entellektüel şahsiyet, canımız ciğeri­
miz m uhalif kabadayı METEE AKKAYA
METE AKKAYA SAKİN BİZİ BIRAKMA
PAMUK DEDE BİZİ BIRAKMAAA BIRAKMAAA BIRAKMAA
Yüce insan, m üstesna varlık, zalimlerin bir numaralı düşmanı, ezilenlerin
en onurlu d o stu , azınlığından çoğunluğuna herkesin sevgilisi, ak sakalı, avcı
yeleği, s e r t üslubu ama altında yata n ta rifs iz sıcaklığı, dikotom osi, kutsa l ki­
tabı, ve her daim eksik etm ediği yıkılmaz duruşu İle, canımız ciğerimiz, a lt y a ­
pımız, üstya pım ız, bizi biz yapan, hepimizi züppeyun yapan anlatılm az ya şa ­
nır İnsan BASKIIIİIIIIIIIIINNNNNNNNN ORAAAAAAANNNNNNN
BASKIN GELECEK HEPİNİZE BASACAK
Charli’nın melekleri olur da bizim olmaz mı, canlarımız ciğerlerimiz, ELÇİN
VE NAZAN ANGELS....
ABAZA KAMU SABUNCU YAVUZ
Kendince kurguladığı sözüm ona öz ama boş türkçe s a fs a ta sın a sadece
kendisi itib a r eden, selahiyet tecavüzüne "yetki aşımı" diyen ancak abaza öğ­
rencileri ta ra fın d a n bu; "dalga kaşımı" olarak anlaşılan, hastaya "sayrı" diyen
ancak bu, ucube öğrencileri ta ra fın d a n "o ayrı" olarak anlaşılan bu zat-ı muh­
terem .kampanyaya "diziçaba" diyecek kadar işi sta n d up’a vurm uş bir insan­
dır.... Aklınıza bir ismin geldiğini biliyoruz... Kimm iiiiiş ?Cem Eroğul
B ir tü rlü hukuk sis te m in i aşıp akademik kariyerini ilerletemeyen dünyada­
ki te k hukukçu olarak ta rih e geçen; hakime duyduğu kini garip gureba abaza
tüllabından çıkaran, idare hukuku öğreteceğim diye yola çıkan ancak kendini
bile idare etm ekten aciz bir ucube topluluğuna birşey öğretemeyeceğini anla­
yıp kendini kötü h a tta iğrenç esprilere vuran; yetki, şekil, konu, sebep ve amaç
unsurları bakımından hukuka aykırı şahsiyet;tüllabın mezuniyet düşlerinin
katili Karahanoğulları Onur.....
Ve adını sayamadığımız, e zaten fazla da gerek duymadığımız diğerleri ile
M ekteb-i Mülkiye-i Şahaneyi te rki diyar eyle kamu.
MÜLKİYE’DE ABAZA İSTEMİYORUZ
Bu ferm an-ı kutsinin sonunda, bizi bugünlere ge tirm iş, yememiş yedirm iş,
içmemiş içirm iş, giymemiş giydirm iş, saygıdeğer, yüce, ulu, büyük, şanlı şah­
siyetlere teşekkür, m innet, şükran ve m emnuniyetlerim izi sunmayı boynumu­
zun borcu biliyoruz ve diyoruz ki;
Sovyetlerin son kalesi, S ta lin g ra d ’ın yıkılmayan abidesi, Kruşçev’in dinm e­
yen sesi, M ekteb-i Mülkiye’nin p o lit büro üyesi, perestroyka ve g la s tn o s tu n
karşı koyulmaz destekçisi, a n ti-oliga rk çetesi, abaza tüllabın eniştesi,gönül­
lerin efsanesi pro-sovyetik kral EREEEL TELLAAAL.
GÜNEŞ DOĞACAK AÇACAK ÇİÇEK
Saçlarını kestirse dahi hala karizması yerli yerinde duran, seminerlerin
korkulu rüyası, verilm iş ama yerine ge tirilm em iş yemek sözlerinin u m u t ta c i­
ri, tü m
h a tu n tü lla b ın
h a s ta
olduğu
kişi, ERSİİİİİİİİNNNNNN
EMBEEEEEEEELLLLLLLLL
-LLLLL
nakiar
Al al to m b u l yanaklarıyla
güzel şahsiyet, konyaklı kahve eşliğinde muhab­
betlerin o rta m İnsanı, hayır nedir bilmez kişi, GÖKHAAAN ERDEEEM...
Ve adını sayamadığımız tü m diğer yüce şahsiyetlerle daha güçlüyüz,mül­
kiye’de daha başkayız. Sizinle varız, sizinle var olacağız...
BU TÜLLAB SİZİNLE GURUR DUYUYOR, ZÜPPEYUNUN YÜZLERİ SİZLE
GÜLÜYOR
Şimdi büyüğünden küçüğüne hocasından öğrencisine herkesi züppeyun
tüllabın gelenekselleşeceğine İnandığımız yeminine katılm aya davet ediyoruz!
Biz:mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osmaniye çatısı altında bir asrı aşkın
süredir varolm uş bulunan eşsiz benzersiz hariciye bölümünün asil m ensupla­
rı olarak,bu asaletim izi asla kaybetmeyeceğimize; tellakların, geyikhanların,
bakkal, ta h s ild a r ve amele sürülerinin kışkırtm alarına, her tü rlü tahriklerine,
asılsız suçlam alarına, hiçbir koşulda, asla ve kata karşılık vermeyeceğimize,
dünyadaki güç dengesini korumak için elimizden geleni yapacağımıza, m ille t­
lerarası münasebetlerde hiçbir koşulda şidde te başvurmadan, problem leri­
mizi barışçı yollardan çözüme kavuşturacağım ıza, memleketimizin bir s tr a ­
tejik o rta büyüklükte devlet olduğu gerçeğine asla itira z etmeyeceğimize, kü­
reselleşmenin kaçınılmaz olduğu gerçeğini her daim göz önünde bulundura­
cağımıza, son model arabalara da binsek;laila’larda arm ada’larda flnk de a t ­
sak; çin, İtalyan, fra nsız ve blllmum memleketlerin m utfağını da denesek, çok
memleketler görüp dolaşsak dahi, özümüzü asla unutmayacağımıza ve geç­
mişimizi katiyen inkar etmeyeceğimize a n t içeriz
ÇAV BELLA ÇAV BELLA ÇAV ÇAV ÇAV
NE MUTLU ZÜPPEYUN TÜLLABA,
GELİP GEÇENLER DİYECEK MERHABA
NE MUTLU MÜLKİYELİ OLANA!!!
MERHABA EY EREL HOCA
MÜLKİYE ZÜPPEDİR ZÜPPE KALACAK
GELİP GEÇENLER DİYECEK MERHABA,
MERHABA EY EREL HOCA!
0 mavi gözlü bir devdi, siyasi ta rih i çok sevdi,lordlar kamarasını te rk -l d i­
ya r eyledi.vvosıvosuna atla d ı Mülklye’de patladı,avrupa uyumunu te k başına
sağladı; lokarno g it t i güç dengesi b itti, oldu gözleri buğulu, yılmadı tükenm edl'.hassas sevgi hezeyanı,balkonlu güzel KÜRKÇÜOĞLU ÖMEER
Balkanlar’dan gelen yegane sıcak hava dalgası, Baskın Oran’ın z ıt kutuplu
kankası, Mülkiye’ye düşen kahkaha bombası, çekik gözlülerin yeni ilhan mansız’ı yüce insan m üstesna varlık UZGEEEL İLHAN
LAYLAYALAYLAYLALAY İLHAN UZGEL
Speedy gonzales kıvamında konuşmasıyla, Ege’ye çektiği kırmızı h a ttıyla,
Gazim agosa limanı’nda duran yatıyla ;buzukisi, s irta k is i, 12 adası, batı tra k ya cabası, Denktaş’a duyduğu saygısı .olmayan akademik kaygısıyla, adıyla,
şanıyla MELEEEEEEEK FIRAAAAT
a s il st/ m m
ianUakHsittisrasgja
ONİMftRMI*?
M
VtMtm »,nm mmnğ .fjjjfl
12 ADAYI KAYBETTİK
KIBRIS BELKİ CAN ÇEKİŞİYOR
MELEK HOCA SEN HİÇ KEYFİNİ BOZMA
KISA ETEK SANA ÇOK YAKIŞIYOR
S tra te jik analizlerin medar-ı İftiharı,televizyonların aranan sim ası,ağar’m
son prensi,od t’nin şehzadesi,büyük ortado ğu projesi, fenerbahçe’nin 5 ’i 1
ye rd e s i.la ila ’nın ta k ım elbiseli gözdesi,sevgi p ö tü rc ü ğ ü m ü z ÇAĞRII
ERHAAAAN
Uluslararası İlişkiler bölümünün fermanının, tam am
lanamamaeını bir nebze olsun telafi edebilmek ve Ferman
ÇAĞRI HOCA BİZİ LAİLA’YA GÖTÜR!
Züppeyun’un kabir azabı,pratiği olmayan te o ri ustası,karadenlz’ln lazanyası, İngiltere’de kebapçı rüyası, ro m antik gecelerin do m ajör aryası, A lişan’ın
v a rya ’sı, A lta y ’ın y o k y a ’sı, M orgenthau’nun kopyası, cümle tüllabın gözü ay­
dın; MUSTAFAA AYDIIN
geleneğimizin Mülkiye için ne kadar önemli olduğunu vurgu­
lamak maksadıyla "Uluslararası ilişkiler Bölümü Fermanı"
KALAMAM BASKIN’IN GERİSİNDE
- Fermanların Kazgan'da yer almaması kararına rağmen-
PROF OLDUM BAK ŞİMDİ BEN DE
Festivai Komitesi ve K azgan-2005 ekibinin ortak karan
ÇIKARIM HERYERE GEREKİRSE
TRT DE OLUR CNN DE
doğrultusunda K azgan-2005'te yer almaktadır. Tüm fer­
Fazla söze gerek yok;yapmayacağız herhangi bir yorum, seni çook
seviyoruz süper babaanne SEVİİL KORUUUUUUM
I LOVEYOU SEVİL
manları feskom.com internet adresinde bulabilirsiniz.
i l
Kazdan
1005
I
I
I
I
4 İŞLETME Dursun; Abi adını koyan bilm iş de koymuş.. Y eter a rtık d u r soru sormayı bırak! M uhteşem soru­
larını kendine sakla!!!!!! İSYANKAR 4 ’ler
H a y a tta k i en büyük korkusu okula makyajsız gelmek olan ÇEKO kızları! "Benim fondötenim in bir to n açığı ya­
nında mı, rimelim akmış mı, rujum dağılm ış mı" sorularınızdan bıktık usandık. Bir gün te rli ellerimizle yüzünü­
ze beş parm ak yapınca suratınız neye benzer acaba? Siz de olm asanız kızlar tu v a le ti çekilmez olurdu, İyi kİ var­
sınız. ÇKMGTT (çeko kızlarını makyajsız görüp tırs a n la r topluluğ u)
4 ULUSLAR Turgay, p a rti MKYK üyesi oldun ama hala bir paket sigara almıyosun. Y eter a rtık bu otlakçılık. 4
ÇEKO ve GÜLLÜ FAKI
ULUSLAR 3 ’ün lacivert saçlı güzeli Derya ‘y a - H astayım sana...A lm an ya’ya kaçırcam kız seni, gurbetçi yapacam. Benim olacaksın nihahaha! Kim olduğumu biliyorsun...
4 ÇEKO’dan Tolga Arıcı, bu kadar senedir giyinmeyi öğrenemedin. Tam anlamıyla korkunçsun!!
4 MALİYE’den Adam s ailesinin küçük kızı Gizem, notlarını bölüm dışından kimseye vermiyorsun, merak etm e
seni geçmek niyetinde değildik. Umarız, o n o tla r sayesinde vergi denetmeni olursun.
İta lya ’da Etna var Mülkiye’de Volkan, Volkandır kızların gönlünü yakan, Sen kendini bilirsin "yüksekten atan",
Fes Kom’a girm iş hey gidi Volkan.
Uzatm alı 4 ÇEKO İ.E.B. hayatında yaptığın en iyi şey 3 .sınıfın başında saçlarını kestirm ek o lm uştu biliyor mu­
sun.. Hele o yılın inek bayramında spreyle saçlarına aklar yağdırınca ve güneş gözlüğünü de takınca r lç ır tt giir’in siyasal şubesi gibi olm u ştun ya o günden beri hastayım sa n a ...
2 KAMU’nun vazgeçilmezi Fırat, o ne gözler öyle yarabbim! Boy, pos, endam ... Sende hepsi kilo ile maşallah.
B ir de öyle bön bakmasan! Hip-hop dinlediğini öğrendiğim iz günden beri depresyondayız. Kendine bir çeki-düzen ver. FBBVÇT (F ıra t’ı Böb Bakm aktan Vazgeçirmeye Çalışanlar Topluluğu)
Feskom Recep, abi bazen yaptığın felsefeler canımızı sıksa da bunalsak da seviyoruz seni. G österdiğin üstün
perform ans nedeniyle sana Freud onur ödülünü uygun gördük. Böyle bir ödül var mı bilmiyorum ama olursa
veririz.
4 ULUSLAR Yasemin, "4 soru sorun 2slni cevaplayın" sınavında kendi sorusunu yazıp sonra da Faruk Alpkaya’ya "hocam ben bu sorudan bişey anlam adım" diyen güzide insan, Mülkiye bir Yavuz Sabuncu’nun her yıl de­
ğişen kitabını, b ird e senin her yeni sevgilinde d e ğ iştirdiğin saçlarını unutm ayacak.
Yıllarını verip öğrendiğin İngilizceni sadece Slovak kızları tavlam ak için kullanma, 4 MALİYE’den el arabasına
mahkum Uğur, harekete geç... Sin vvas here
KAMU 2 Erdoğan’a, ideal saç modelini ne zaman bulacaksın, inek olduğun kuyruğundan belli..
ÇEKO-4 Fes Kom Nihan, bilir kişi edasıyla beynimizi bildin durdun 1 sene boyunca. Asılsız iddialarla sosyal bi­
lim ler fa tih iy im diye geçinip durdun. Y eter a rtık g it başımızdan. M evlana-A risto-P laton
Kayaş İk tis a t Teorisi; Mülkiye sp or standında form aların m aliyeti 2 0 milyon olup bunu 15 milyondan s a ta ­
rak sürüm den kazanacağını iddia eden s ta n d görevlilerinin isim lerini açıklıyorum: I.Serkan Kaşar 2. Sinan Feradov 3. Azmi Ekmen 4. Fikir babalan kantinci Yılmaz
4 ULUSLAR’dan Esra, Mâliyeden E.’nin peşini ne zaman bırakıp çevrene bakacaksın? Ondan sana hayır yok!
4 ÇEKO’dan Şibil Tuğba saçlarını eski arkadaşlarına özenip mi s a ra rttın ? Ama rengi benzetem em işsin...
Geçen yılın KAMU mezunu Gürkan S aatçılar, askerdeym işsin. O şim di asker canı neler is te r dicem ama sen
hep abazaydın! Ama seninkisi karakterli bişiydi. Arkadaşların (kurye olanı) y e tiş tirir şim di diye yazdım. Gone
vvlth th e sin, günahında boğul...
MALİYE 4 ’ten M u ra t ve pek sevgili arkadaşları!! İnsanların arkasından dedikodu yapacağınıza otu ru n da ders
çalışın. Y.A.
4 ÇEKO’dan Cihan, 4 senedir Kral Cigo diye diye başımızın etini yedin ama a rtık kral çıplak. (Bu arada komp­
lo
teorilerinden de ciddi anlam da sıkıldık.) 4 ÇEKO
Mülkiye sporda 3 yılını trib ü n d e 2 yılı yedek kulübesinde geçirip hakem M u sta fa Tari ile kanki olan Azmi Ekmen’e g ö s te rm iş olduğu sabır İçin teşekkürü borç biliyoruz. Mülkiyespor Yönetim Kurulu adına Seçkin-Ethem
ULUSLAR 2’nin dedikoducu erkekleri, a rtık kendi işinize bakın, arkadan konuşmak kolay, adamsanız gelin yü­
zümüze konuşun
İŞLETME’den birine, Come t o me, Open your eyes and seeü Uluslar’dan.
İKTİSAT Serhan, insan irisi vücudunun üzerinde duran bilye kafanla İğrenç görünüyorsun. KKSTMİ. (Koca
Kafalı Serhan’dan Tiksinen Mülkiye İnsanları)
İŞLETME 2’den Caner, a rtık bana bakma benim yarim var.
Kazgan
11
Alparslan Işıklı
Ah! lele le sakine niye g ittin tü tü n e türküsünü söyledikten hemen sonra gazete­
^BşfSİj cilere poz vermiş olmalısınız sayın Kahtalı Mıçı Işıklı Bey. Tıpkı Abuzer Kadayıf film in ­
M W Ci
M *1
#
deki gibi akademik kimliğinizin yanında p a rt-tim e mahalli sanatçılık yaptığınızdan
kıllanıyoruz. Kara kaşınızın ve gözünüzün yanında Anadolu İnsanına has hacimli gür
İP
saçlarınız, poss bıyıklarınız ve en önemlisi belki de, yanağınızdan biraz uzaklaşsa da
1
fo rm a ta uygun İzzet Altınm eşe beniniz sizi ele veriyor. Zor olmuyor mu efenim iki işi
birarada götürm esi
Abuzer Pınar
J P ® ^ İk
“Yoo! Yovv! M atha faka. Hey dostum ananın dişleri mısır patlağı gibi ha!”
*
^
dediğinizi duyar gibiyiz. Yüzünüzün üçte birini kaplayan dudaklarınızla, çikolata
<cşyr
teninizle sizde bir harlem rapçisi havası var. Her ne kadar efendi gibi dursanız da
■s»iW*%
pantolonunuza kalın zincirler taktığınız ve kaykayla cebecide tu r attığınız öğrenci­
leriniz tarafınd a n gözlemlenmiş. Hele o ‘Chef burnunuzla South Park’ta n flrlam ış
gibisiniz. Kediyi fırına soksan kurabiye diye yerm işin ha, adamım?
İlhan Uzgel
' ■
Vallahi yeni hallerinizi bilmesek sizi Argun Karacabey’in ardından Mülkiyedeki ikinci
tü p bebek vakası olarak ilan edeceğiz. Bu ne körpelik, bu ne toyluk. Zeki olduğunuzu bi­
lirdik de bu kadarını beklemiyorduk. 14 yaşınızda (henüz Adem elmanız bile olgunlaşamadan) olsa olsa süper herkül mega çocuk kontenjanıyla girmişsinizdir akademik kadroya.
Sizi tanım akta İnanılmaz zorlandık, Allahtan herdaim gösterdiğiniz Buggs Bunny dişle­
riniz ve uzakdoğu-balkan gözleriniz imdadımıza ye tişti. Bunlar değişmese de değişen
şeyler de yok değil. Eee.. Sayın Uzgel son zamanlarda aldığınız kilolarınız ve basket oy­
narken koşmanıza engel olan bıngıl göbeğiniz dikkatimizden kaçmadı doğrusu.
•
Funda Keskin
Geçmiş olsun demek İstiyoruz. Galiba son zamanların modasına uyup siz de
solaryuma girdiniz ve girmenizle yandım anamm deyip kendinizi fo to ğ ra fçıd a bul­
manız bir oldu. Yarısı yanan, yarısını da kepek şampuanıyla yıkadığınız saçlarınıza
galiba söz dinletemediniz ve kafanızın üzerinden birer alllien yaratığıym ışçasına yük­
selmelerine göz yumdunuz sayın Keskin..Neyse lafı fazla uzatmayalım zira gözleriniz­
.
!
?
den hemen eve dönüp yanıklarınıza yoğurt,salça olmadı diş macunu sürmek
istediğiniz rahatlıkla okunuyor.
Aykut Kibritçioğlu
Sayın Kibritçi, sanki her an yeni bir fik ir bulmuşçasına dahi gözüktünüz birden
gözümüze. Üzerinde saç oluşmasına izin vermeyecek karakterde parlak kafatasınız,
düşünürkene haşır huşur kaşıyarak imajınızı tam am layacak olan çember to p
1 yd--—
^r-ifcw
**'"*|f
^ ~ ¿
sakalınız, herşeye m uhalif olmaya hazır cin bakışlı çekik capon gözleriniz herşeyin
kanıtı aslında. Uzaktan görsek sizi, etrafınıza saçtığınız ışık nedeniyle hemen tanırız.
.-.
4 g |||j|^ p (^ ^ P i:ffS'í
İşte bilim meşalesi geliyor deriz.Bunda bir bütün olarak kafa yapınızın ampule ben­
zemesi de etkili tabe.
12
K
s z g a n
1005
Calendar
What's New - Mail Upgrades - Mail Options
Notepad
Sear-ch Mail
• t|
View:
S U L H I
Spam
B O X ”
—
Sulhi’nin mail box’i hacklendi...
All M essaaes
D ele te I
□
M A I L
Mark
<r
M o v e ...
Sendeı
'r p i
M essages 1*14 o f 14
S ea rch the W eb
m
.« .
First | Previous j Next | Last
••••
’*•
Subject
□
Erdal Ünsal
Misafirlerimin kahvesine atrodizyak eklemeyi u n u tm a ;)
□
Pars Esin
Sulhi ben bugün çay içtim mi? Hatırlamıyorum...
□
Recep Amca
Lak lağı bırak Sulhü! Millet çay bekliyor
□
Öğrenci işleri
□
Deniz Kamacı
Sulhicim bana bundan sonra Erdal Beyin odasında içtiğim kahveden getirmeni istiyorum ;)
□
Cafe Mülkiye
Çaylarının ve kahvelerinin püf noktasını öğrendik
□
Lale Davut
□
Kurthan Fişek
□
Ahmet Makal
§
Çıtırlar kahve falı bakmaya gelince çaldırmayı u n u tm a ;)
□
Recep Amca
§
Sulhum II!
□
Celal Göle
#>
Sulhi tüllab arka bahçede duvarlara tırmanıyo, botanikte üst üste çıkıyo. Bana da gönder o çaydan.
□
Yahya Sezai Tezel
&
Ne olursan ol gel Sulhi. Beni çileden çıkarma.
□
Baskın Oran
&
Ya bu meşhur kahvenden bana da getirsene Sulhi. Anlat anlat bitiremediler.
□
Alpaslan Işıklı
#>
Sulhi benim 100 doların üstü ne oldu???
□
Cem Eroğul
§
VVhere is my fuckin’ tea ???
□
Ercan Beyazıtlı
&
Elli elli yüz, Beyazıtlıyız.
□
Melek Fırat
§
Sulhi benim uzo ne oldu. Hazır odada kimse yokken getir de yuvarlayayım.
□
Berber Mahmut
§
Paris'in CD’sini kaybettim Sulhi. Gözüne ilişirse haberim olsun.
□
ilhan Uzgel
f
Baskın basanındır Sulhi unutma...
□
Gürhan Fişek
§
Geldin seksen, gittin seksen, ne vardı kalıp da beni sevsen.
□
Mülkiyeli Aslanlar
»
Sulhi abi bizim çaylar "5” şekerli olsun. "1" tane de sen iç. Bizden. Ehe ehe...
§
§
Öğleden sonra solitaire turnuvası var. Sulhi çayları unutma
Bana bir daha Erdal’ın odasındayken kahve getirme!!!
Sulhi iki dakka delikanlı ol. Bırak bana bıdı bıdı...
Check All * C lear All
D elete
S pa m [
M essages 1 -1 4 of 14
Mark
j
First | Previous | Next | Last
M ove
S earch Mail
1005
S earch th e W e b
JS'
If
.
I I
A
/
1962 SE3F ön bahçe
1960 İnek Bayramı - İnek-T^uyı
190 0 5 p F Kampus
Kazsan
ßH#i.D in le r Üçü Y a z a r”
Kazsan
K a z g a r )
1005
Kazsan
2 005
Cevapları sayfa 4 6 ’da bulabilirsiniz.
t-
KEREM ALTIP AR M A K VE ONUR KARAHANOGULLARI
KAVGASI!!
verm eleri ile başlayan m açta hakem in m ükem m el yönetim i
ile büyük çekişm e yaşandı. M açtan sonra ise Tıbbiyeli öğren­
Olay geçtiğim iz günlerde okulun giriş-çıkış kapısında
m eydana geldi. Kerem H oca’nın bir öğrencisine sınavda 81
verdiğini duyan O nur H oca tam kapıda Kerem H oca’yı y a ka ­
cilerin ve oyuncuların Mülkiyeli taraftarlara karşı bulundukları
sevgi gösterilerine Mülkiyeli taraftarlar da katıldı ve büyük bir
coşku yaşandı.
layarak tartışm aya başladı. Görgü tanıklarının anlattıklarına
göre O nur H oca,K erem H oca’nın yakasına yapışarak "Hani
Ö Ğ R E N C İ İŞLERİ Ç A LIŞ A N LA R IN A H AK ETTİKLERİ
K AR ŞILIK!!!
ulan kim seye 5 3 ’ten fazla verm eyecektik,senin bu yaptığın
kankiliğe sığar mı" diye sataştı. Kerem H oca ise kendini "Ne
yapayım oğlum ,bunlardan aldığım ız beddua ile ceh e n n e m ­
de cayır cayır yanacağız. Hiç olm azsa ( 81 verdiği öğrenciyi
göstererek) şu bir tanesiyle S ırat K öprüsü’nü geçelim " d iye ­
rek savunm aya çalıştıysa da tartışm a devam etti ve ik kankinin arasına soğuk rüzgarlar (Arto-A ydın gibi) girdi.
Fakültem izi ve üniversitem izi her sene "Ü niversitelerara­
sı W indow s O yunları T u rn u v a s ın d a en iyi şekilde tem sil
edip 17 senedir birinciliği hiçkim seye kaptırm ayan M ülkiye
Ö ğrenci İşleri ç a lış a n la rı, kısa bir süre öncesine kadar çalış­
ma saatlerinin fazla olm asından yakınıyorlardı. A ncak g u ru ­
rum uz W indow s O yunları takım ım ız haklarını aldılar ve ça ­
lışm a saatleri tekrar düzenlendi. Bundan böyle Ö ğrenci İşle­
SULH İ A B İ’DEN C E N T İLM E N LİK Ç AĞ RISI
ri çalışm a saatleri 11:00-11:30 ve 14:00-14:30 olarak belir­
Koyu Fenerbahçeli olarak bilinen Sulhi Abi "H oliganlık ve
lendi. Bu yeni değişikliğin düzenlenecek olan "D ünya Tekli
Freecell Turnuvası" ve "D ünya A rtistik S olitaire Turnuva-
Fanatizm " ile ilgili sorularım ızı iç­
s f'n d a takım ım ıza başarı getirm esini dileriz.
tenlikle yanıtladı. Bütün aydın ve
aristokrat kesim in bile yeri g e ldi­
İN EK BAYR AM I BU S EN E D İLLER E DESTAN
ğinde futbol için adam kesebile­
ceğine değinen
C im bom
OLDU
Sulhi Abi "Ne
M ülkiye’mizin başlıca geleneklerinden olan
Ne Fener C entilm enlik
İnek Bayram ı bu sene de efsanevi görüntülere
Hepsini Yener" dedi. A yrıca kendisi­
sahne oldu. En iyi yerel grupların ve dünya
nin Fenerbahçeli olm asından dolayı
starlarının sahne aldığı organizasyon gece
diğer takım ların taraftarı olan öğretim
geç saatlere kadar sürdü. S aat 20:00 dan
görevlilerinin istedikleri çayları ve kah­
sonra bazı öğrencilerin yorulup evlerine
veleri baştan savm a yaptığı iddi­
gitm eye başlam asıyla sahneye çıkan
alarına ise "B unların hepsi kantin­
Dekanım ız Celal G öle yaptığı Stand-
deki S atılm ış’ın iftiralarıdır. K endi­
Up gösterisiyle kırdı geçirdi. Ö ğre n­
si M ülkiyeli A slanlar ve Mülkiyeli
cilerin sabaha kadar eğlenm esi
Kartallar ile anlaşm alıdır" diyerek
gerektiğini söyleyen Celal Göle
yanıt verdi. C entilm enlik yanlısı
ayrıca gelecek sene yapacağı
sözlerini G alatasaray form ası g i­
yere k noktalayan
s ö y le n e n
Sulhi A b i’ye
A q u a -L a n d ’in
ip u çla rın ı ve rd i.
tüm Kazgan ekibi olarak bu tutum u dolayısıyla te ­
de
D aha sonra
sahneye çıkan Tarkan kendisine
şekkür ederiz.
yarım saat izin verilm esine rağm en izleyicileri coşturdu. A r­
M Ü LK İY E -TIB B İY E MAÇI D O S TLU K G Ö S TE R İLE R İN E
SAH N E OLDU
dından sahne alan Sezen A ksu ’ya ise öğrenciler m ezuniyet
balosunda sahne alacağı için yüz verm ediler.
Y ıllardır süregelen bir rekabetin yaşandığı M ülkiye - Tıb-
D ERS G E Ç M E S İS TE M İN D E KÖKLÜ D EĞ İŞ İK LİK
biye arasındaki spor m üsabakaları bilindiği gibi çoğu zam an
tartışm alara dönüşebilm iştir. Hatta bu seneki basketbol final
m açının da bu iki takım arasında olduğunu öğrenenler bu
maçın da büyük kavgalara neden olabileceğini düşündüler.
A ncak beklenen son gelm edi ve maç tam am en büyük bir
sevgi ve m utluluk seli halinde devam edip kucaklaşm alar ile
Y ıllardır tartışm alara konu olan Ders G eçm e Sistem i ni­
hayet bu sene değişti. G eçm e notunu "30" olarak değiştiren
fakülte yönetim i ayrıca "BÜT" olarak bilinen Bütünlem e S ı­
navlarının bir tanesi A ğustosta bir tanesi de Eylülde olm ak
üzere iki kere yapılm asını kararlaştırdı. Karar öğrencilerde
büyük tepki ile karşılandı. Fakülte yönetim inin kendilerinin
r sona erdi.H er iki tarafın kaptanının birbirlerine çiçek
1005
ders çalışm asını istem ediğini belirten bazı öğrenciler bu ka­
düğme açın, sıkıştırmasın, gazınız varsa bi koşu yapın gelin, biz
rarın yanlış olduğunu belirttiler. Aziz Köklü A m fisi’nin önünde
burdayız bekleriz. Velhasıl, işte o in meğersem Marx’ın türbesiy­
kendini yakm aya çalışan A.Ü. (ÇEKO) adlı öğrenci "Bırakın
miş! Evet evet yanlış duymadınız. İşte orası Marx’ın türbesiy­
beni,seviyorum derslerimi ve ders çalışm ayı!" diye isyan etti.
miş. Hocalar her öğlen yemek yemeden türbeye gidiyor ve dua
M Ü LKİYELİ Ö Ğ R E N C İLE R D E H AV U Z SEVİNCİ
ediyorlarmış. Hocalarımızın yüzlerindeki o huzur bundan kay­
naklanıyormuş. Türbenin hemen yanında Adam Smith şeklinde
Her sene okulun çatısından akan sularla m ağdur olan
M ülkiye öğrencileri yağm ur sularının aktığı yerlere Okul ida­
resi tarafından yaptırılan havuzun sevincini yaşıyor. O lim pik
boyutlarda olan havuzlara sadece M ülkiyeli öğrenciler gire­
bilecekken bazı öğrenciler ve öğretim görevlileri slip mayo
giydiği için eleştirilere m aruz kaldı.
bir klozet varmış. Duasını eden hocamız, hemen duaya müte­
akip bu klozette bir nevi şeytan taşlama olarak ihtiyacını görü­
yormuş. Mektebimizde yaşanan garip olayların da geceleri kab­
rinden kalkıp mektepte gezen Marx’ın ruhu tarafından yapıldığı
kulağımıza gelen haberler arasında. Metin Özuğurlu’nun odası­
nı ATAUM’a taşıma nedeninin de bu ruhtan korkması olduğu
söylenenler arasında.Gelecek sayımızda Marx'ın ruhuyla yaptığı­
ERCAN BEYAZITLI EKRANDA
Bakkalların hocalarından Sayın Beyazıtlı geçtiğimiz günler­
de Hande Ataizi ile En Çekici yarışmasında yarı finalde rakibi
Güven Sayılgan tarafından elendi. Beyazıtlı "yarışmayı tek kaş­
mız röportajı kaçırmamanızı öneririz. Şaşıracaksınız...
SKANDAL RAPOR
Mülkiye sağlık ocağından ele geçirdiğimiz rapora göre Alev
la kaybettim, eğer ben de onun gibi kaşlarımı alıyor olsaydım
Özkazanç'ın aslında hamile
Türkiye 2005 yüz güzeli seçilirdim" diyere rakibi Sayılgan’a cen­
olmadığı anlaşıldı. Her hafta
tilmenliğe sığmayacak bir çamur attı. Yarışmayı kaybet­
yaptığı quizlerde öğrencile­
menin dünyanın sonu olmadığını belirten
rin siyasetten miyasetten an­
Beyazıtlı "Ancak hiçbir şey bitmiş değil, la-
lamadığını görünce, siyase­
zerli epilasyon için sponsor arıyorum"
tin sosyolojisinin, psikoloji­
dedi. Yarışmada mayolu geçiş sırasın­
sinin
da Beyazıtlı’yı gören bir kısım seyir­
a n la ş ılm a y a c a ğ ı
endişesine kapılıp karın böl­
cinin dillerinin tutulduğu aynı za­
gesine her hafta daha büyük
manda tarafımızdan tespit edildi.
boyutlarda yastık bağlayarak
Güven Sayılgan ise finalde İbra­
hamile numarası yaptığı, aka­
him Kaplan ile karşılaşacak ne­
binde alacağı doğum iznin­
fesler tutulacak, N7 boyalar sürü­
de bir koluna VVallerstein'ı
lecek, Mülkiye bu yarışmaya kitle-
bir koluna da Freud'u taka­
necek...
rak Pasifik okyanusunda
mavi yolculuğa çıkma suretiy­
CELAL GÖLE İMANA GELDİ
le 3'lü beyin fırtınası yapmayı planla­
Yıllardır okulda yaptığı tadilatları göz dolduran Celal
Göle’nin bu sene yaptıracak bir şey bulamayınca okulu Celalin
Gemisi haline getirmeyi düşündüğü öğrenildi. Bu proje için bir
çift peygamber devesi, bir top bok böceği, bir alay çekirge, bir kı­
sım kendini bilmez karınca, bir kazak dolusu güve, on kaplan
gücünde osuruk böceği, bütün kamuya yetecek kadar hamam
böceği, bir yumak sümüklü böcek, çifti daha sonra gelmek üze­
re bir adet kara fatma siparişi verdi. Yine de pintiliği yüzünden
eleştirilere maruz kalan Dekan Göle ne yapsa tüllaba yaranamadığını söyleyerek tepkisini dile getirdi. Bu yüzden Afrika’dan
küçük bir şebek ailesi getirerek bombayı patlatmaya hazırlanı­
yor.
dığı gelen haberler arasında.
MÜLKİYE'DE DEVRİM NİTELİĞİNDE AÇIKLAMA
En son 1977 yılı 1. dönemi finallerinde 2 öğrenciyi bırakan (
ki bunlardan biri prestige de king oynarken final saatini kaçırmış,
diğeri de makro finali diye yönetim bilimi sınavına girmiş olan
kendini bilmez bir geyikhandır) Kurthan Fişek, artık her finalde
sınıfın % 33’ünü geçirip, % 33’ünü ortalamaya bırakp, % 34’ünü
de direkt bırakacağını açıklayıp gündeme bomba gibi düştü. Bu
açıklama üzerine bir grup kamu öğrencisinin Z-08 de açlık gre­
vi yapmaya başladığı "gönül ne bir sabun ister ne de bir peştemal gönül öğrenci babası Kurthanımızın mental olarak tekrar
ARAŞTIRMACI GAZETECİLİKTE SON NOKTA
Kimsenin yapamadığını yine Kazgan yaptı, büyük bir cesa­
ret örneği göstererek, mektebin merak konusu, hocaların ye­
mekhanesi sanılan ine girdi. Şimdi nefeslerinizi tutun, arkanıza
yaslanın, bir kadeh bişey doldurun önce, pantolonunuzdan bir
aramıza dönmesini ister grev bahane" diyerek yanık türkülerle
eylemlerini trajik, sosyo-ekonomik, ve fa majör diyez tadında ya­
şadıkları öğrenildi. Ancak bu duygu silsilesine dayanamayan
Kurthan hocamızın bu konuda geri adım attığı ve mazinin pembe
sayfalarına bakıp hey gidi günler hey diye haykırdığı Vice-Tea
Sulhi'nin ofisinden bile duyulmuştur.
Kazgan
1005
CELAL MUHİTTİN
PARS
FUSUN
SEVGİ
YAVUZ
SINA
ALI
CELAL’S TWELVE
N B M I d in n
mmmmmmmrn b o b o m y ı t u ı r i M i H M i mmmmimim a a s a f
m\K *jLW«HR3*mmiiiur ttswHHiflnQuuimmm [nneawtMioa»mnmmmmuam
• M B BfflQEm T O t f I B » *RWi W » «¿ W U t IK S Î BBDWiMBE i& M Miff m m * 8RB « W
mmmumsj v jw "*»s nu~,m m s "issasan-------- — __ „ ..<$
Kazsan
2 005
Her Okulun
Bir K a h r a m a n a
İhtiyacı Vardır.
i
m
t
A N T I N K U N I l N
.
tW S G
« M T 3n¿¿ÜF
W íf SlM H íf $ö#i Â9U8 m* fftff f
'w ¡ w t i s á a a » « m â ım .
D tv A l
Kazgat)
2005
Şimdi
Mülkiye’de
yazdığı tarihi anlatıyor.
B
m o o u t u j a m j t * « ,c n u > e t t o l g a ö r n e k p r o o w w h a m d i d ö k f r . b i r a k ö r n e k m r h r i » < » p h o t o c r a t k v : v o l k e r t t t t e l m m o r H x n o N m a « « » , O l i v e r m u n c k
« « 1 H t0 O U O İ 0 S S tn * V B O f c M A R T İN KRETTL M fSK - DEMİR DEMIRKAN MMfOK. MARIA ZIM M ERM A N N U X .v n o s SCKSÖfc İSMAİL KARADA} W VSO mSKiSUA: M O N ICA TUTAK MSMKCH: FEZA TOKER
IN ASSOCIATION « T U H AUSTRALIAN W AR M EM ORIAL, IMPERIAL W AR MUSEUM. N E W ZEALAND M INISTRY FO R CU LTU RE AND H ERITAGE. ÇANAKKALE NAVAL MUSEUM
www.gallipoIi-film.com
1005
K a zla r)
1005
r
O Y ü zy ılla rın d e ğ işm e z iy d i
M ek teb i-i M ü lk iye'd e
O nurlu bir d ü n yanın yaratılm ası
için d oğm u ştu sanki.
A m a h ayat y en i oyu n lar hazırlıyordu
B ü y ü k İm paratora
İHE
IAST EMpTOR
G e rç e k b ir ö y k ü d ü r.
M i
rm
1) Sevgilinize alacağınız en romantik hediye ne
olabilir
4 ) Yavuz Sabuncu sigarasını yakmaya çalışır­
ken okulda yangın çıktı. Kurtaracağınız üç şey
a) BASKIN ORAN, BASKIN ORAN, ve dahi BASKIN
a ) kendi fo to ğ r a fım la b irlik te T a n za n ya ’ya iki uçak
ORAN
b ile ti
b) Sina Akşin’i alırdım, ne de olsa Cumhuriyetin
b) s e v g ilim iz o ls a y d ı kralını a lırd ık
son samurayı, işletmeden bi kız ve epilog
c) s o n y e d iğ im iz yem eğin e k s tre s i
c) d e fte r-i kebir, Johari Penceresi, Çelik Aruoba,
d ) a n a lık s ig o r ta s ı
gerisini bırakırdım ne halleri varsa görsünler
d) Şerife Ozsuca kalsın, gerisi beni ta kip etsin.
2) Sayısaldan büyük ikramiye çıksa ne yapardı­
5 ) Televizyondaki hangi yarışma programa ka­
nız?
a ) Kıbrısı s a tın alırım . M. F ıra tı da b a şın a g e tir i­
tılmak isterdiniz
rim . Oh be bi d e rs g i t t i m ü fr e d a tta n .
a) Pismissed, m tv
b) K a m p u s ca fe yi alıp eski ş a ş a lı g ü n le rin e d ö n d ü ­
b) Verenim olur musun?
c) Hande A taizi ile en çekici kantin güzeli
rü rd ü m . Hey g id i g ü n le r heey.
c) s a ğ o l kalsın o k a d a r pa ra n ın hesabını kim t u t a ­
d) Survivor-maden:büyük macera
6 ) şirinler köyünü ele geçirmek isteyen, akade­
cak. Benim d a h a büyük h e d e fle rim var. M u ra kıp
o la ca ğ ım , o lm a d ı m ürekkep o la cığ ım , en olm a d ı
mik çevrede Nusret Aras, köylüler arasında Gargamel olarak bilinen şahsın elinden nasıl kurtulur­
m erkep o lu ru m .
d ) tü m m aden o ca kla rın ı s a tın a lır, u n d e rg ro u n d
clu b y a p a rd ım .
dunuz?
a) Eline BM bayrağı verirdim, müzakere sürecini
başlatm aya çalışırdım, o bunların ne olduğunu an­
3 ) Issız bir dağ başında arabanız bozuldu ne
yaparsınız?
lamaya çalışırken kaçardım.
b) Faruk Alpkaya’yı çağırırdım. Pinsizin hakkından
imansız gelir.
a ) ta b i ş im d i nerede kaldığım a bağlı; önce u lu s la ­
ra ra s ı k o n jo n k tü re s o n ra O ra n ’a bakıp 3 M ’yi, N A TO’yu, u m u t y o k s a İKÖ’yü, en o lm a d ı G M T y i ç a ğ ı­
c) toplam kalite çemberinin içine hapsederdim.
d) şirinleri örgütler, direnişi başlatırdım . Lider ola­
rak da şirin baba Alpaslan’ı çağırırdım.
rırd ım
b) z a te n h a lih a z ırd a d e rg iy d i, s a b u n d u , VCP’ydi....
7) inek bayramında reis-i dekan koltuğuna
vs. o la c a ğ ın d a n , ne y a p a c a ğ ım ı d ü ş ü n m e m e gerek
oturdunuz ve sınırsız yetkiniz var, ne yapardınız?
yok, a m a ç belli, a ra ç belli.
a) M u sta fa Aydın’ın profluğunu elinden alırdım.
c) d u ru m u n m a rjin a l fa y d a e ğ ris in i çizer, a rzla t a ­
b) zaten bir işe yaramayan küçük anfide devamlı
lebi d e n k le ş tirir, s e n y o ra j e tk is in i h e s a p la r ve a r ­
film gösterim lerine başlardım. G irişleri idari şube
kaya d o ğ ru eğik a rz e ğ ris in i d ü z le ş tirm e y e ç a lışır,
mensuplarına ücretsiz yapardım.
buji m em e y a p m ış mı ona b akar, eğ e r y a p m ış s a
c) kızlar tuvale tini 72 bölmeli yapar, boy aynası
hem en y a p ış ırd ım .
koydurur, eski ayakkabıcıyı MOSS kuaföre ihale ile
d ) kişiye özel s o s y a l güvenlik uzm anım ı a ra r, fo r -
verirdim.
dizm e, ta y lo riz m e ve d a h i p o s t- fo r d iz m e la n e tle r
d) öğrenci işleri ve n o t işlerini kapatır, sulhi’yi de­
y a ğ d ırırd ım ..
kan yardımcısı yapar, şerife hocayı yerine koyardım
Kazgar)
1005
8>) karşı cinse sizi an la ta c a k 3 kelime
— herşeyi laklakla çözme yoluna
a ) T D P ( T e b a y ı d ü z e n p la n k t o n )
b) a b a z o e rg o s u m ( a b a z a y ım , ö y le y s e v a r ım )
c ) f o r e v e r c e t e r is
p a r ib u s
A’LAR ÇOK İSE:
( ö lü m ü n e s e v e riz
giden, az bilip çok konuşan, Baskın’dan başka kaybedecek bişeyi ol­
mayan, alabildiğine lümpen, ve bir o
ta p a rız )
d ) I n t e r n a t i o n a l L a b o u r O r g a n is a t io n
( en-
t e lle k t ü e l a m e le o r g a n iz m a )
y a ta d a ir um utlarınızı AB’ye giriş
sürecine bağlamış, ça tışm a la r ol­
9 ) Sevgilinizle başbaşa bir akşam ı nerede
nasıl geçirirdiniz
a ) P a r is ’t e
kadar görm em iş bir ineksiniz. Ha­
m adan var olam ayan, je o p o litik
öneminizi kaybedeceğinize şahsiye­
r o m a n t ik b ir a k ş a m
yem eği y e r­
d ik . Y o k y o k ! O n la r E rm e n i s o y k ır ım ın ı t a n ı d ı .
tin iz i kaybetmeyi te rcih eden züp­
penin tekisiniz.
En iy is i A k r a p o l’ un ö n ü n d e s e v g ilim in g ö b e ­
ğ in d e n z e y t in y e m e k . A m a bu d a o lm a z ! Bu
B’LER ÇOK İSE:
h e r if le r in
E g e ’d e , b iz y in e ö z ü m ü z e
— lafa söze fazla gerek yok.
d ö n e lim , H a c ıd u m a n ’d a ik i la h m a c u n y a n ın d a
Verdiğiniz cevaplardan, vücudu­
de gözü
nuzdaki kanın hatırı sayılır bir
d a v is k i.
b)
Ö nce
s in e m a y a
g id e r d im ,
en
k a r a n lığ ın ­
d a n , s o n r a d a "y e m e ğ e g id e lim d iy e c e m a m a
b e n im k a rn ım t o k , h a d i y a t a lı m " d e r d im , d a ­
ha ne o ls u n ! S a b a h a bi d e İd a r e H u k u k u ç a lı-
m ikta rın ın
nerede to p la n d ığ ı
aşikar. Belli ki gelecekte bürok­
ra sin in abazan
kadroları sizi
bekliyor. Ne diyelim Allah Beytü şşe b a b ’ta k i Tatvan’daki Yük­
ş a c a m h e s a b ı.
sekova’daki bilimum ebe, hem şi­
c ) a l t e r n a t i f m a liy e t h e s a p la m a s ı y a p a r d ım
re ve güzide hatun kadrolarına sabır versin.
ö n c e . K ı t k a y n a k la r ı v e r im li k u lla n ıp , t e z z a ­
m a n d a m u t lu lu ğ u n d o r u ğ u n a u la ş ır d ım .
CLER ÇOK İSE:
d ) G ü z e l 1 M a y ıs a k ş a m ı, L ili M a r le n t ü r k ü s ü
— sizin ne mal c
e ş liğ in d e b ir b ir im iz e
k ırm ız ı k a r a n f ile r v e rip ,
k ö p e k ö ld ü r e n in g ö z ü n e v u r u r d u k . G e r ç i a m e ­
le k a r d e ş le r im iz o i m a d a n b o ğ a z ım ız d a n g e ç ­
anlayamadık. Biraz
ta h s ild a r,
bakkal,
geyikhan
m e z y a . A r t ı k g e ç t iğ i k a d a r .
biraz
azıcık
da
havası
var. Am m a o rta k
bir noktanız var ki,
10)
gece arkadaşların ızla king oynarken
k a ra k te r
namına
e rte s i gün sınavınız olduğunu öğrendiniz ne
hiç birşeye ra s tla -
yapardınız.
yamadık. Biraz daha seviye,biraz d a ­
a ) h o c a y ı m ü z a k e re m a s a s ın a o t u r t m a y a ç a ­
ha seviye.
lış ır d ım .
b ) kız a lm a z d e r d im . Z a te n h iç a la m a d ım , bu
D’LER ÇOK İSE:
s a a t t e n s o n r a a ls a m ne o lu r ki.
— anlaşılan, kahveden beri gel­
c ) s ın a v E r d a l’ ın s a , s a b a h
ü z e rim e
y e r in e
e rk e n d e n
k a lk a r ,
r a h a t b ir ş e y le r g iy e r , s ın a v s a lo n u
d ir e k
o d a s ın a
g id e r d im .
Eğer
s ın a v
b a ş k a s m ın s a h ü lle y a p a r y in e E r d a l’ a g id e r ­
meyen, boş beleş işlerin bir numa­
ralı abonesi, emekçi yandaşı, s o s ­
yal dem okrat ayağına tü rk ü barlar­
da kız düşürm ek için didinen ancak
her zaman hüzne boğulan, avam
d im .
kam arasının çapulcu kadrosuna
d ) Y a n c ıy a b a ğ ıra b a ğ ıra n o t la r ı o k u t u r d u m .
Z a te n n o t l a r en f a z la 10 s a y f a d ı r . K ra lı g e l­
üye, mavi yakalı, alpaslan yalakası,
şerife h a stası ve dangalağın daniskası bir amelesiniz.
s in ne y a z a r .
K a zsa n
1005
ONUR KARAHANOĞULLARI
Tam yargı davasında tazm inin idarenin iyi işlemesi ile ilgili
§
neyse siz devam edin muhabbete,
rasını verip evine aldı, pornografik olduğu için bakıp bakıp he­
i
yecanlanır birader” .
^
ibadet edicem derste, hakkı kötüye kullanmış olurum.
Çocuklarya teletubbies vardı eskiden h a tırla r mısınız. Bizim
Sobada kestane patlatırdık o günler. ( Düzeltir )Kestane
çocuklar hala izliyor. Çok hoşlarına gidiyor.
patlatılm az, pişirilir,
Sınıf: Hocam onlar gay oldukları için çocuklar özenmesin d i­
Camiye insan zaten ya ibadet için gider ya da başka birşeye
ye yayından kaldırılmamış mıydı?
( sıkıştığı zaman ) Bazıları manen sıkışıyor, bazıları da pis­
&
Hakkın kötüye kullanılmasına örnek verirken:
Ben gelicem satanizm l öğretecem adamı burada kesicem
Devletin sağ elini Hürriyet, sol elini NTV ve Radikal tem sil
ediyor. CNN Türk bi boku te m sil etmiyor.
i'
Derste konuşan gruba:
—Arkadaşlar hooopü Bazen takılıyorum, dikkatim dağılıyor,
olmadığını belirten hoca, Gökçek'in heykeli kaldırmasını: “ Pa­
-Evet ama biz uydudan izliyoruz. Hem iyi oluyor, çanağı çe­
lik olarak sıkışıyor.
virdik geceleri de başka şeyler izliyorum, hani o kırmızı nok­
Yağmur dolu çukura düşme etkinliği, Türklerin a ta sporu.
talılardan, insan hangisine bakacağını şaşırıyor valla.
--Tüpraşı biliyorsunuz değil mİ?
DOĞU ERGİL
— ( sınıftan ses yok !)
—Tüp satan kuruluş.
Finalde soruları 2 defa okuduktan sonra:
S
Sınıfa giren görevliye: “ İstek parça mı yapm ışlar” .
—Anladınız mı soruları, anlamadıysanız bildiğiniz herhangi
Görevli çıktıktan sonra: “Yan sınıftan istek parça yapmışlar” .
bir dilde te k ra r edeyim.
#
Öğrenci sorar: Hocam yasal faizin dayanağı nedir ?
ÇELİK ARU0E5A
-Y a sa !!
"Ürün nedir?" sorusunu "Fayda sağlayan faaliyetin sonucu"
Evinde Orhan Pamuk kitabı olan getirsin karşılığında man­
diye yanıtlayan arkadaşa:
dal veriyoruz.
Ben seni öptüm ,fayda sağladın. Ama ürün nerde???
Şunu çözemedim arkadaşlar 2 ile 4 arasında birşeyler olu­
"ikame mal" yerine "değiştirm e malı" diyen arkadaşa:
yor ( 2. ve 4. sınıfı kastediyor) Napıyorlar çayınıza İlaç falan
-İk tis a tç a konuşacaksınız, "değiştirm e malı" diye bir şey
mı atıyorlar.
yok. Ayol la stik mi değiştiriyosun???
(vizelerden sonra)
—vizelere çalıştınız mı?
AYHAN YALÇINKAYA
--EVEEEEET ( tü m s ın ıf)
Sağduyu, adı üstünde sağcıdır, solcu değil!
—Bana da çalışmışsınız gibi geldi!!
i'
*
Direniş olanaksızdır. Çünkü ik tid a r her şeyi kapsar. Öyleyse
—Maddi olayın te rs i nedir arkadaşlar? (Biraz bekleyip) Ma­
içelim!
nevi olay. Örnekleyecek olursak, hakime içimde fırtın a la r ko­
—Ben kadın olsam, kesin lezbiyen olurdum.
puyor hakim bey diyen sanık.
-Aman hocam, öyle söylemeyin, yanlış anlarlar...
—Hocam bende idari yargı mevzuatı var
(Derste yapılan bol soyutlam alar sonucunda herkesin kafa­
—Bende de iki as var.
sının allak bullak olması üzerine)
Arkadaşlar bu durumda en yakın BİM (Bölge İdare Mahke­
-"Ay amaaaan bu ne ideolojik argüman?!!"
m esi)^ gidebilirsiniz. Ama sakın Migros’a gitmeyin. Orda
ERDAL ÜNSAL
adama geçiriyorlar.
Arkadaşlar ülkelerin hassasiyetleri olmaz. H assasiyet belli
karşımda!
bir cinsin özel durumlarıdır.
—Hocam siz hukukun hangi alanında çalışıyorsunuz?
—Ben hukuk jinekologuyum.
Kitabı fotokopi çektirmek günahtır. Ha hırsızlık yapmışsın,
ha fotokopi çektirm işsin.
Burayı Kırşehir Meslek Yüksekokulu’na çevirmeyin!
Şimdi İS eğrisini gözümüzle aşağı doğru kaydırıyoooruz. Es­
FETHİ AÇIKEL
#
Çocuklar, derse kitapla gelin, öyle süs bitkisi gibi durmayın
ki IS eğrisi ne oldu?
Mülkiye kamu yönetim i öğrenlcisi ormanda 10 kaplan gücün-
Tarih oldu. Ha ha haaü!
dedir.
Öğrenci: Hocam bende makro ik tis a t kitabınızın önceki bas­
5 0 tane iyi kitap okursanız filo z o f kaymakam olursunuz, Pla­
kısı var. Ordan çalışsam öğrenebilir miyim?
tonun kemikleri sızlamaz.
—Tövbe öğrenemezsin. (Kitapların tek farkı kapaklarıdır...)
K a zla r)
2 005
VEDAT BUZ
ÖMER KÜRKÇÜOĞLU
Hukuki işlemlerde tem sil konusunda:
4 "Sınavın %4ö’i vize öncesinden %52’si vize sonrasından olur."
"Ben saygın bir insanım, karım beni boynuzladı, ben bunu
#' (Etiyopya’dan bahsederken)
söyleyemem, sen söyler misin?" diyemezsiniz.
-Oralı var mı?
"Benim işim var, sen benim yerime nikahta imza atıver." Di­
yemezsiniz arkadaşlar. Hem yenge buna razı olmaz.
-B ir arkadaş vardı o yok bugün herhalde.
Anlaşmazlığı çözmek için yetki kime a ittir? Devlet, bir de mafya..
"Haksız fiil" konusunda:
-Peki oraya giden yok mu?
"Taksici, ‘Günde 1 milyon dolar kazanıyorum, pırlanta ta ş ı­
yorum ’ diye sallayabilir ama hakim yemez arkadaşlar..
-(ısrarla)U çak geçerken Etiyopya'da mola vermiyor mu ya­
4~ Ben İsviçre’de bulunduğum yıllarda...
- Ooo hocam...
hu?
- Bana Kanarya Adalarına g itm iş muamelesi yapmayın,
(Sınıftan birinin hapşırması ve diğerlerinin ona "Çok Yaşa"
i " "Sözleşme özgürlüğü" konusunda...
demeleri üzerine)
-Belediye, ‘Senin tip in i beğenmedim, sana elektrik bağlamı­
-"Çok Yaşa mı ? Tabii ki çok yaşayacak.Kim istemez onun
yorum.’ diyemez.
çok yaşamasını ? Çok yaşamakla geç ölmek aynı şeyler a s­
-Köyün tek bakkalı, ‘Sen benim sevdiğimle evlendin, satm ıyo­
rum.’ diyemez.
^
lında.Diplomasinin inceliklerine örnek olarak gösterebiliriz
bunu.Ama yine de her aksırıp tıksırana da çok yaşa deme­
Hukuk, salakları da korur arkadaşlar...
mek lazım."
i ' "Sihri hısımlarla evlilik kanunen yasaktır"a atfen...
-‘Efendim, evlendik ama annesi daha işveli geldi. Boşanıp
BASKIN ORAN
annesiyle evlenmek istiyorum .’ diyemezsiniz.
^
NURİ ERİŞKİN
ğu'nda ısrarla kavramsal çerçeveyi oluşturm ak isteyen Bas­
"Pardon hanımefendi, çantanızı alabilir miyim?" diyen centil­
kın Oran’a , kendisi de Baskın Oran’ın bir dönem öğrencisi
men hırsıza "Hadi ordan be!" derseniz, hırsız "Peki öyley­
pozisyonunda olan Hulki Cevizoğlu isyan eder) Hocam biz
se,ben alırım." diyebilir, dikkat edin.
TAYLAN BALİ
öğrencileriniz değiliz , meseleye gelelim!
i ' Hocam sınavda nasıl sorarsınız?
-Allah'a inanıyorsanız Allah şahidim dir, inanmıyorsanız
Şimdi m atem atiğin en seksi konusuna geliyoruz: Girdi-çıktı
modelleri.
anam avradım olsun her şeyi sorarım , on soru sorarım , ay­
rıntı sorarım
i ' Evet, m a tris bu hale geldi. Hissedebiliyor musunuz? Bu ara­
da m atem atik tam amen duygusal hale geldi, değil mi? Böy­
le hissederek falan...
4
Kadınların merakı; erkeklerin merakı ve kedilerin merakından
Maliyetsiz bir iş y o ktu r arkadaşlar. Fahişeliğin bile bir mali­
#
Saddam o zanda Cumhuriyet Muhafızlarını devreye sokma­
yeti vardır. Kişi makyaj yapıp süslenecek, giysi alıp güzel gö­
rünecek, topuklu ayakkabı alacak..
GAZİ ÖZHAN
4
Bir arkadaşınız bana mail atm ış, ders notları hakkında soru
sormuş. Şimdi adını vermek istemiyorum ama, Miraç burda mı?
#
Pencerelerin en az 2 tanesini açar mısın?
ERGUN TÜRKCAN
daha fenadır.
dı, neresine soktu bilmem.
4 İtfaiye bi ta r a fta yangın bi ta ra fta y s a tarafsızlık eşekliktir.
4 ' Yok bu işin kitabı yaparak öğreneceksin.
Biz Emin’le (ÇÖLAŞAN) çok sevişiriz, yanlış anlamayın eşiy­
le de çok sevişiriz ailecek yani.
9. filo İstanbul’a gelmeden önce naptılar İstanbul’da?
S ın ıf:.....
—İstanbul genelevini boyadılar. E ta b ii adam lar denizde bu­
ralarına kadar doluyo.(eli ile gösterm ek suretiyle) şimdi
4 ~ Eyfel Kulesi’nden bahsederken...
#
(Patrikhane ve azınlıklar meselesinin ele alındığı Ceviz Kabu-
-Yapmışlar şehrin ortasına, şey gibi duruyor!
teskere öncesi de biz adamları 2 ay Akdenizde gemilerde
Adam S m ith ’ten sonra tü m
beklettik
ik tis a tç ıla r ta ts ız tuzsuz
adam lar olmuşlardır. Yani içlerinden öyle a rtis t, müzisyen
Sınıf gülmekten kırılmaktadır.
falan çıkmamıştır. Tabi bizim A saf(Savaş A kat) hariç. 0
— Ne gülüyorsunuz, ciddi bir şey anlatıyoruz burada.
saksafon çalar, a rtis tlik yapar, konuşur susmaz...
Bir K ürt destanını anlatırken "....bu kralın hastalığını aşabil­
ERCAN BAYAZITLI
Verdiği ödevin yapılmadığını görünce:
"Burası araştırm a yurdu falan değil ama bir bankaya gidip
soramadınız ne kadar vergi kesiliyor diye!" Sonra tü m sınıfın
önünde telefona sarılıp b lrz a t-ı muhteremi arar: "Alo Selah a ttin , bak sınıftayım ben, çocuklara ders anlatıyorum şim ­
mesi için her gün iki tane K ürt gencinin (biri kız biri erkek)
beynini çıkartıp birini sag birini sol omzuna bağlaması gere­
kiyordu" Bu sırada sınıftaki kızlardan böğürme ve ııyaklama
sesleri gelir ve hoca birden durup.
"Evladım masal anlatıyoruz burda.." der ve sınıf kopar..
4 ~ Zina engellenebilir mİ çocuklar?
di. Ya, bu vadeli m evduattan kesilen vergi ne kadardı?" (Se-
sınıf: Haayıır!
la h a ttin Bey yanlış söylemiş olacak kİ:) "Yok ulan, o değil!"
-0 zaman küreselleşmede engellenemez.
1005
EREL TELLAL
é~ Kendi fikirleriniz olacak! .... Baskın Hocanızın fikirlerini de bi­
leceksiniz tabii
é~ (S ınıfta son Rusya gezisini b e lirttikte n sonra oluşan erkek
homurdanmaları üzerine)0 kadar da abartmayın İs ta n ­
bul’da Moskova’dan çok hayat kadını var.
İLHAN UZGEL
4t -K atarina’nın hayali neydi?
S ınıftan: BALTACIM
-K atarina’nın hayali Baltacı değildi!
-Yunanistan’ın başına da Kral O tth o ’yu getirdiler Almanya’dan
Sınıf: O tth o Rehagel mi hocam ...
(aynı ders devam ederken)
-0 zamanlar Avrupa’da boş boş gezen prensleri böyle ülke­
lerin başına geçirirlerdi.
Sınıf: Del BOSQUE gibi
(Artık dayanamaz)-Kim bu adamlar çocuklar, ne gülüyorsunuz?
i ' Arkadaşlar sizi Mülkiye’ye silah zoruyla sokan oldu mu? Ge­
lin imzayı a ttık ta n sonra gerdekte damada vermeyeceğim ,
olmaz diyebilir mi? Öyleyse siz de çalışacaksınız.
Erkekler sakallı oldukları için kızlardan üstün değillerdir ak­
sine evrimlerini tam am layam am ış yaratıklardır.
S' (her sene olduğu gibi bu sene de) size verdiğim ders karşılı­
ğında çok mütevazi bir ücret alıyorum. Babamdan kalan ev­
ler de olmasa şu an aç kalırdım.
S Gaz çıkarır gibi yazılmış metinlerden sunum hazırlamayın.
S Olgusal gerçekliği sadece bebeler ve deliler ihmal edebilir.
i ' Kızlar hem kendi salaklıklarının hem de oğlanların salaklıkla­
rının yöneticisidir.
i ' Türklerin evlilikleri misyoner olarak seks yapmaya dayalıdır.
S’ İnsanın komünizme sem pati duyması için sapık olması la­
zım. Ya deli, ya da sapık.
# İktid a r orgazm ya da para getirir.
Bir daha dünyaya gelsem Roma im paratorluğu’nda yaşamak
isterdim . Fuhuş, şehvet, herşey serbest.
METİN ÖZUĞURLU
ERSİN ONULDURAN
(Derste ...) Ohh şöyle California sahillerine uzanmışım bi
baktım tepemizden F-22’ler geçlyo şimdi bunlar moral veriyo toplum a. Gücün moral kısmını oluşturuyor, Ayvalıkta da
olur mesela görürsünüz bol bol !
MUSTAFA AYDIN
é- Liderlerin geçm işte neler yaşadıkları verdikleri kararları e tki­
leyen bir unsurdur. Örneğin ABD başkanı V.Wilson çocuklu­
ğunda babası tarafından şiddete maruz kalıyor ve daha o
zamanlar küçük Wilson baş kaldırmayı öğreniyor....
Sınıf: (büyük bir sessizlik ve ufak tefek gülüşmeler)
- (gülerek) ta b i küçük derken çocukluğunu kastediyoruz.
Arkadaşlar bugün de hava çok sıcak!! O ff ben şimdi size ne
anlatayım?
S ınıftan bir öğrenci: 10 adımda nasıl Profesör olunur onu
anlatın hocam!
# ' Böyle bir challengerla insanlık karşı karşıya.
$ Networku kaydırıyorlar hemen.
O rtada bir flexibility s tra te jis i yok.
Bir sürü humanın kanını su gibi akıtabilirsin.
Final sınavında boş kağıt vermek İsteyen öğrenciye'Verme
kağıdını neden veriyorsun. Çalışmadıysan bile resim çiz,
kağıt boş kalmasın."
GÜRHAN FİŞEK
#' V ibratör diye bir a le t var hiç duydunuz mu? tre n garlarında
falan oluyor...
ESRA DARDAĞAN
i'
(Hapşırdıktan sonra) Ah ne diyeceğimi u n u ttu m çocuklar
hapşırıktan olsa gerek !
MELEK FIRAT
"Hangi te rö r örgütlerini biliyosunuz bakiyim
Sınıftan m ırıltılar geliyor,herkes bir şey biliyor da kimse ce­
sa re t edemiyor.)
Hoca:Çağrı Erhan’ın Ortadoğu dersinde daha dün yeni öğrenmişsiniz.Hiç bir sey öğrenemediniz mi?hocanıza söyler­
sem çok üzülecek.
-Hocam.burada olan burada kalsın!
ÇAĞRI ERHAN
é~ —Yeniçerilerin evlenmesi yasaktı
meraklı bir öğrenci:Hocam peki yeniçeriler o işi (!) nasıl hal­
lediyorlardı?
-Onlar o işi kendi aralarında hallediyorlardı.
é~ -AB, bize gümrük duvarlarını indirin diyor ama biz üye olma­
dan olmaz diyoruz; yani AB nikahtan önce evlenelim diyor
ama biz evlenemeden olmaz! diyoruz,
é" -Yahu geçenlerde düşündüm kendi kendime.Şimdi bizim pa­
ra birimimiz avro olsaydı iş te girseydik Avrupa Birliği’ne on­
dan sonra YTL gibi iş te yeni bir para birimi çıkartsaydık.ona
da yavru mu diyecektik?
(Sınıftan kusma ve düşme sesleri)
YAHYA SEZAİ TEZEL
é~ (Verdiği makaleleri okumayan 1.sınıflara nutuk atarak) "siz
müslüman değil misiniz kitabınızın ilk emri oku! Hepiniz gü­
nah işliyorsunuz hepiniz cehennemde yanarsınız ona göre.”
Kazgar)
2005
USULCA SALDIR AMA GÖÇERTME (USAG)
3-4 yıl öncesine kadar okulun en kalabalık ve a k tif grupla­
rının başında gelen USAG, ne olduysa oldu ve üzerinde örüm­
cek ağları s allanan bir gruba dönüştü. Stratejik araştırmalar
yaparken hassas çevrelen rahatsız eden USAG’ın, araştır­
malarını eğlence, clublar ve rakt-bahğa kaydırdığı görülüyor.
Ortadoğu’daki halk devrimlerden esinlenen USAG camiasının
yönetimde devrim yapmaya hazırlandığı söylentileri dolaşıyor.
OLAYLAR VE YORUMLAR (OY-OY)
13 yıldır düzenli olarak yılda en az 2 sayısı çıkan derginin
bu sene 1 sayısının çıkması Mülkiye tüllabında şaşkınlık yara­
tacak gibi görünüyor. Diğer gariban topluluklar üç sayfalık
bülten bastırmak için ceplerinden para harcarken (bkz. KO­
ZA), OY-OYun dergisi okulca basılmasına rağmen henüz top­
lulukta bir kıpırdanma görülmüyor. Dışişleri Bakanlığı serze­
nişte bulunarak, son dönem politikalarını belirleyecek bir ya­
yın olmamasını OY-OY’un dergiyi hala basamamasına bağla­
makta. Entelektüel camianın sabırsızlıkla(!) beklediği dergi­
nin bir iki yıla çıkacağı tahmin ediliyor.
KASIM ORTASINDA ZAMBAK ARAYANLAR (KOZA)
Okulun en duygusal topluluğu olan KOZA, çıkardığı kalın(!) dergilerle satış rekorları kırmaya devam ediyor. Bu sa­
tış rakamlarının ardında "Almazsanız, ağlarız!" diyen kız öğ­
rencilerin, erkek öğrencilerin "Yahu, bu yazılanlardan hiçbir
şey anlamıyoruz." sözlerine aldırmadan duygu sömürüsü
yapmalarının etkisi olduğu sanılıyor. Kendi toplantılarında
duygu fırtınaları yaşayan topluluğun, sanat aşkıyla dergi ba­
sımı için cepten para harcamaları ülkenin önde gelen sanat
eleştirmenleri tarafından hayretle karşılanıyor.
MÜLKİYE FELSEFE TOPLULUĞU (MÜFİT)
Okul duvarlarına astığı ve kimsenin bir şey anlayamadığı
gökyüzü ve deniz manzaralı yazılarla Mülkiye tüllabı arasında
ün yaptı. Felsefede cevapların değil, soruların önemli olduğu­
nu anlatan MÜFİT, "Ne olacak bizim halimiz?" ve "2+2 ne za­
man d eder?" gibi müstesna sorular üzerine yoğunlaşıyor.
MÜFİT, zaman zaman düzenlediği düzeyli felsefik tartışm a­
larla da Y.S.Tezel’ln öğrencisi olmanın dayanılmaz hafifliğini
tüm tüllaba yayıyor.
EPİLOG (EBEGÜMECİ PİYAZINI LAVAŞA OTURTAN GOY­
GOYCULAR)
Kazgan nedir sorusundan sonra, epilog nedir sorusu da
70 milyonu meraklandırıyor. Yapılanmasında karmaşık ilişki­
ler bulunan epilogun, Dan Brotvn’un bir sonraki kitabına konu
edileceği söyleniyor. Üye atımında gizli eylemleri gerçekleşti­
ren epilogun, diğer bütün toplukların yok edilmesini hedefle­
diği sanılıyor. "Ne iş olsa yaparız abi." şiarını takip ederek her
türlü etkinliğe girişen epilogun faaliyetleri diğer gruplan endi­
şelendiriyor. İttih a t Terakki benzeri kimin başkan olduğu bel­
li olmayan epilogun, gizli güçlerle işbirliği yaptığından kuşku­
lanılıyor.
MÜLKİYE SİNEMA TOPLULUĞU (MAKSAT MUHABBET
OLSUN)
Her hafta bol Oscar’lı film gösterimi iddiası He kurulan
topluluk ancak Hürriyet Sinema Kulübü ve Gözcü Sinema Kulübü’nün verdiği VCD’leri YU-MA-TU marka VCD playerlarmda
gösterebilmişlerdir. H atta çoğu zaman bekar Mülkiyelilere
yaptığı özel gösterimler ile cümle tüllabın ayağını bağlamış ve
hatta Site Sinemasını tarihin derinliklerine gömmüştür.
MÜLKİYE GİTAR TOPLULUĞU (SOLFASOL)
Kurulma aşamasında sanatsal bir etkinlik olduğu düşün­
cesiyle çoğumuzun sevinçle ve hezeyanla karşıladığı bu toplu­
luk daha baştan niyetini açıkça belli edip hepimizin içine kor­
ku saçmıştır. Nitekim topluluk toplantılarına gelen arkadaş­
ların %93’inin erkek olması ve tümünün de bekar olması, ge­
riye kalan azınlığın gitarları Küçük Anfi’de bırakıp kaçmaları­
na neden olmuştur.
MÜLKİYE TİYATRO TOPLULUĞU (ROMEOYNAN CÜLYET)
Tevellüdü eskiye dayanan bu topluluk maalesef artık SitCom kahkahalarıyla ayakta durmaya çalışmaktadır. Özel
günlere animasyon servisi ile maddi dayanak bulmaya çalı­
şan bu topluluğumuz çalışmaların bazılarında görevli üyelerin
6 -7 yaşındaki doğumgünü çocukları ile Brecht ve Shakespeare
tartışmalarına girmesi ve aralarında bulunan kamucunun
çocuklardan birinin annesine sarkması ile bu işi de yitirm iştir.
GENÇ MÜLKİYELİLER TOPLULUĞU (GEMETE)
Her türlü aksiyona varım diyen GEMETE, reklam gelirleriy­
le üniversite bütçesine denk bir bütçe oluşturarak, Gayri
Menkul Topluluğu kurma hayallerini gerçekleştirme yolunda
emin adımlarla ilerliyor. Yeşil sermaye ile de bağlantı kurdu­
ğu iddia edilen GEMETE’nin mafyanın kara para aklamasına
yardım e ttiğ i de öne sürülüyor. Ayrıca bayan üyelerinin halk
arasında concon veya ciks diye tabir edilen kategoriye girme­
leri, sayıları az olan erkek üyeleri de korkutuyor.
Kazgan
2005
EKEL TELLAL
1991 baharı mıydı yıkıldığın an, kendine çekilip um udunu başka baharlara ertelediğin,
uğruna saçlarını a ğ a rttığ ın zaman. Neler geldi, neler g e çti şu dünyadan. Bu kadar mı boş­
luğa d ü ş tü n de verdin kendini Avrasyacılığa, S u lta n Galiyev’e. T u ta r mı S ovyetlerin yerini
be hocam., S ta lln le r, Brejnevler, Krusçev’ler döner mi geri. Yıkılmak yok öyle hemen. Nice­
leri yıkıldı niceleri kuruldu, kurulacak. Ve bu evrende son bir mum ışığı da kalsa, ış ık tır ni­
hayetinde, karanlığa karşı isyan. Sana ne diyelim bilem iyoruz ki güzel insan: te k başına bir
mum devirir geceyi, te k bir EREL neleri neleri devirmez ki. Ama sen de haklısın hocam, İs­
ta n b u l’da Moskova'daklnden daha fazla h a y a t kadını var. Yayılmacı sosyalizm geri mi
döndü ne.
METİN ÖZUĞURLU
S iste m kuramının babası "Dunlop"un aynı zaman da bir la s tik m arkası olduğunu
öğrenince hayal kırıklığına uğrayan, kavram sal çerçeve ve kuram larıyla gönlüm üze t a h t
kuran, her tü rlü sorunsallarım ıza m a rk s is t çözüm ler üreten, mevki makam uğruna sp o r
salonundaki bir m etrekarelik odasından ATAUM’un konforlu ve özel se kre te rli bürosuna
te r fi ederek bizi hüsrana u ğ ra ta n , yarı İngilizce yarı Türkçe d e rs a nlatım ıyla sonradan
olma M ülkiyelilik b e lirtis i gö ste re n a ra ş tırm a c ı gazeteci, köşe yazarı, s o sye te pazarı,
vazgeçilmez d o s t, yardım sever kişilik, yüce şa h s iy e t. Tutm ayın öpecem...
ONUR KARAHANOĞULLARI
idare kürsüsünün yegane ve ta ç s ız prensi. Akadem ik kaygıları olm asa da bir p ro fe sö r
kadar iyi d e rs a n la ta n . Canı sıkıldığında ya ben d o çe n tlik sınavına gireyim bari deyip hem
kendini hem de tü m sınıfı hüzne boğan. Her ne ka d a r d e rs te birbirlerinin arkalarından kon u şsa lard a h a fta n ın 3 günü ek iş olarak Kerem A ltıp a rm a k'la M.E.B. Şura Salonunda
s ta n d -u p g ö s te ri ya p tığ ı bilinen. Kolluk güçlerinin dayanılm az e leştirm eni, greenpeace
sem patizanı, Fransızlara İdari Yargıyı öğreten d id a k tik insan, karizm asıyla M. Ali Ağaoğulları'nın bu konudaki yegane veliahtı, ya bugün çok k ü fü r ediyorum diye hayıflanan özele ş tire l " edepli" kişilik.
GÜVEN SAK
İş te
tü m
f ln a n s a l
k u r u lu ş la r ın
ş ir in liğ in e ş ir in lik k a ta n h o c a m ız ...
ve
M ü lk iy e ’ n in
g ö z b e b e ğ i,
p a p y o n u y la
Ne iyi e t t in iz de o y o ğ u n lu ğ u n u z u n iç in d e
f ı r s a t b u lu p d e rs le rim iz e g e le m e d in iz , ah
b ir de ek d e rs le rd e y o k la m a y a p -
m a s a n ız ne g üze l o lu rd u ! G e re k tiğ in d e 3 b ö lü m d e n 6 0 0 k iş iy e d e rs v e rip ‘g ık ’ ı
bile ç ıkm a ya n h o c a m ız o k a d a r g e n iş g ö n ü llü ki bu 6 0 0 ’ ün 5 9 0 ’ ı g e ç m iş ka la n
10’ u da sın a va g irm e y i u n u ttu ğ u iç in g e ç e m e m iş tir.
A lk ış la y ın H o c a m ız ı..
zoos
MELEK FIRAT
1945’te n itib a re n tü m ABD Başkanlarım , SSCB liderlerini, T.C Dışişleri Bakanlarını ve
dahi her bir Mülkiye dekanını ezbere bilmeyen Mülkiye öğrencisi o lu r mu deyip, tü m nadide
isim li uzak-doğulu şa h siye tle rin isim lerinin fin a lle rd e doğru yazılm asını isteyen hocamız
uzmanlık alanı İtiba riyle Ege ve Doğu Akdeniz Kara Meleği olarak M ekteb-i Mülkiye tü lla bında nam s a lm ış tır. Ne var ki herkes Kıbrıs’la ilgili her yerde yorum yaparken o susm uş,
herkes susarken o yine su s m u ş fa k a t öğrencilerini derslerde ve fin a lle rd e bülbül gibi ö ttü rm ü ş tü r. Tüm bu so rg u la m a la r esnasında, ism iyle müsem m a bir ş a h s iy e t olduğundan
m ıdır bilinmez, a h ire t sorgusunu ta s a v v u r etm em ize yardım cı olduğu kadar "yoğun baskı
a ltın d a bile Türkçe’yi özenil ve d ik k a tli konuşma"yı beynimize ka zım ıştır. Ne diyelim; Melek
onun adı hayalleri vardı b ir ada alacak m u tlu olacaktı olm adı olm adı, o şim di DOÇENT.
GÜRHAN FİŞEK
Babasının izinden giderek Tıbbiye’den mezun olan, kıskançlığını yenemeyerek abisinin
peşinden Mülkiye’ye prof, olan; kendini tü m
sosyal risklerin minim ize edildiği ve iş
kazalarının olm adığı bir düzenin g e rçekleştirilm esine adayan; bizden yazmamızı iste d iğ i
sosyal güvenlik ütopyalarıyla birer "Thom as M o r’cuk" y a ra tm a y a çalışan; hem sosyalim
hem hekimim diyen ü s tü n hocamız, bizim sizi unutm ayacağım ız gibi biliyoruz ki siz de bizi
unutm ayacak ve y ılla r sonra bile isim soyad num aram ızı h a tırla ya ra k bizleri ş a ş ır ta ­
caksınız.
KEREM ALTIPARMAK
Y aptığı e sprilerle Cem Yılm az ve bilim um
s ta n d -u p ç ıy ı a ra tm a y a n , sınavlarda
so rd uğu s o ru la rla P laton ve A ris to 'y u mum la a ra ta n , cüm le kamu tü lla b ın ı "insan"
olm aya çağıran. B irle şm iş M ile tle r İnsan Hakları K om isyonunun
Mülkiye baş d is ­
tr ib ü tö rü , ezilenlerin d o s tu , İşkenceye karşı B.M. sö zleşm esini b iz z a t 0 .7 R otring
kalemiyle im zalayan, m ü m ta z insan, sevecenlikte Bugs Bunny'e bile çalım a ta b ile n spekta k ü le r şa h siye t..
UĞUR-6EVİL KORUM
E ğ itim d e e s a s ın b ilm e k d e ğ il a n la m a k o ld u ğ u n u ö ğ r e t t in iz b iz le re . S e vil H oca
d e rs le rd e
a ld ığ ı
h e r cevaba
İyi de an n e m
n iy e ” d iy e re k g ö s te r d i
M ü lkiye
g e le n e ğ in in b ilg iy i s o rg u la m a k o ld u ğ u n u . V iz e le ri a d la rı, fin a lle r i s o y a d la rıy d ı
o n la rın . U ğ u r-S e v il K o ru m ; iki g e rç e k M ü lk iy e ’ li, iki Öncü M ü lk ly e ’ li, ö ğ re n c ile rin
h e p s in i ç o c u k la rı g ib i s e v d ile r, b iz le ri ço k çok ile riy e g ö tü r d ü le r . N a ç iz a n e u fa k
b ir te ş e k k ü r s e de e lim iz d e n gelen bu s a tı r la r d a , s îz le rin hakkını a s la ö d e ye m e yiz.
H iç u n u tm a d ık , h iç u n u tm a y a c a ğ ız . T e ş e k k ü rle r...
Kazsan
1005
FOTOĞRAFÇILIK KULÜBÜ: MÜLKİYELİ
HER DAİM, HER KOŞULDA, EN MÜKEM­
MEL CİHAZLARLA, PİKSELİN KRALINI
KULLANARAK ANI ÖLÜMSÜZLEŞTİRİR.
GENÇ GİRİŞİMCİLER TOPLULUĞU: GİRİ­
ŞİMCİLİK RUHUNA DOĞUŞTAN SAHİP
OLAN MÜLKİYELİLER, KOŞULLARIN OL­
GUNLAŞTIĞI DURUMLARDA BU GİRİ­
ŞİMCİ RUHLARINI ORTAYA ÇIKARIRLAR.
PRAG KULÜBÜ: HIZ TUTKUNU MÜLKİYELİLER YER VE ZAMAN TANIMADAN TUTKUNUN DORUKLARINI YAŞAMA BECEû m
RİSİNE SAHİP BİREYLERDİR.
MÜLKİYE SEVGİ TOPLULUĞU: MÜLKİYE ÖĞRENCİ­
SİNİN SEVME GÜCÜNÜN BİR ÜRÜNÜ OLAN BU
TOPLULUĞUN FAALİYETLERİ SARILMA, DOKUNMA,
HİSLENME VE SEVME OLARAK ÖZETLENEBİLİR.
OLUŞTURDUKLARI SİNERJİ İLE BÜTÜN TOPLULUK
ÜYELERİ ŞİMDİDEN CENNETTE BİRER HURİ VE
NURİ OLMAYI GARANTİLEMİŞTİR,
BİLİM KURGU VE FANTAZİ TOPLULUĞU:
MÜLKİYE ÖĞRENCİSİ HAYAL GÜCÜNÜN SI­
NIRLARINI HER DAİM ZORLUYARAK BEYİN
YONGALARININ İÇERİSİNDE EN DÜŞÜNÜL­
MEZDİ DÜŞÜNMEKLE YETKİNDİRLER.
K a zsa n
1005
SORU:
der varken o da olur. Şaka be şaka. Bu kadar da
ABD Irak’a girdiğin­
s a f olma. Fanilyan ıslak kalsın. Bu mevsim de bi-
de U luslararası Hu-
şey olmaz. Neyse konumuza dönelim. Nerde kal­
kuk’ta n kaldım. Cebimde
mıştık. Hı kibrisin sivri ucunda di mi. İşte o h a rita ­
param yokken borçlardan
nın bir adım soluna td p le ri bir adım sağına ise d i­
kaldım. Ya bu te o ri ile pratik ne
ğerlerini koyup nane nane şarkısı eşliğinde step
zaman buluşacak???
yapıyorsun. Sen yine terledin ya. G it bi duş al gel.
Ben üzerime ra h a t bi şeyler alıp seni bekliyorum.
RUMUZ: BAHTSIZ BEDEVİ
CEVAP: Sevgili Bahtsız Bedevi, öncelikle kullan­
dığın rumuzdan anladığım kadarıyla sende Konya
Ovasında direğe çarpacak bir mizaç hakim. Herşeyden önce bu soruna bi çözüm bulalım. Şimdi
sen eline kağıdı kalemi ai iyice bir kulak ver. Önce
malzemeler: TDP 1-2, Az Gelişmiş Ülke M illiyetçili­
ği, Siyasi Tarih 1-2, Büyük Dönüşüm kitapları ve
Azınlık Raporu ile Büyük Dünya Atlası. Şimdi de
bunlarla ne yapacağını anlatayım . Evvela atlası
açıyor ve Kıbrıs’ın sivri ucunu Kıbleye çeviriyorsun.
Ardından Azınlık Raporunun arka yüzüne 3 0 defa
Baskın’ın Ermenilere H itabesi’ni yazıyorsun. Daha
Bak yine inandı ya. Hakkaten çok safsın. Canım be­
nim. Neyse, daha sonra ucunu kıbleye çevirdiğin
haritanın üzerine kaba etin yere değmeyecek şekil­
de çömelip2 Hüseyin Pazarcı’nın Uluslararası Fıkıh
(Hukuk) kitabını okuyorsun.
Aferin sanaaaaaaa.
Hepsini yaptın mı.
Ha unutm adan söyleyeyim.
Bunların hepsini her ayın ikinci cumasında olmak
suretiyle üç ay boyunca yapacaksın. İşte bu kadar.
Eğer yine de sorunun çözülmezse, benim fikrim
sen işi gücü okulu bırak, uygun bir çöl bul ve kutup
ayısı arkadaşlarınla kin g tir okeydir eğlen işte.
Gözlerinden öperim.
sonra yazdığın bu kağıtların yarısını yakıyorsun ve
SORU: İşçi sağlığı ve işgüvenliği dersinde G ür­
abdestini alıp ya tsı namazına m üteakip cebeci ca­
han Fişek hocamın verdiği işçilerle anket yapma
minin minaresinden "İmana gel İbrahim, Saçının
ödevim için g ittiğ im sanayi bölgesinde konuşmak
Boyasına Gurban olurum" diye üç kere haykırarak
istediğim işçiler tara fından iyi niyetim is tis m a r
küllerinden iki kaşık kadar ayırıp Cebeci semalarına
edildi ve sonuç olarak hamileyim. Benim meramım
saçıyorsun. Kalan yarısını yirm i e ş it parçaya bölüp
şudur ki, benim bu başıma gelen hazin olay iş ka­
her bir parça için bir fa kir sevindiriyor ve bu kağıt­
zası sayılacak mı? Dahası analık sigortasından
ları muska yapıp sevindirdiğin fakirlerin boynuna
yararlanabilecek miyim? Ve doğum öncesi ve son­
asıyorsun. Hani o ayırdığın iki kaşık kül vardı ya, iş ­
rası için sınavlardan m uaf sayılacak mıyım? Ayrıca
te onları bir şişe viski ile kandırdığın Sulhi’ye veri­
çocuğun babasının hangi işçi olduğunu nereden
yor ve derslerinden kalmış olduğun İbrahim Kaplan
anlayacağım?
( Namı diğer N 7' İbrahim ) ve Gökçen Alpkaya’nın
çaylarının içine atm asını sağlıyorsun. Eğer geriye
bir kaç parça kaldıysa kimseye çaktırm adan aç
karnına yiyiyorsun. Şimdi koşa koşa evine dönüyor
vefanilyanı değiştiriyorsun, çünkü terinin üzerinde
kurumasını ve zatüre olmanı istemeyiz. Sen de bu
RUMUZ: İÇİMDEN ŞEHİRLER GEÇİYOR
CEVAP: Bi kere bana hiç suçsuz ayağı çekme.
Sen zaten senin tabirinle sanayi bölgesine bir ba­
şına gitmekle zaten bu olayı baştan göze almışsın
demektir. Yani olayda tam am en ta h rik unsuru ha­
kimdir. Hele ki, yeni ceza yasasına göre söylüyorum
lı 1 Ki bu onun saç boyasının num arasıdır...
İP
2 3ak bu nokta çok önemli. Eğer yere değerse tü m yaptıkların boşa gider.
Kazgan
2005
NEKLER
b u -
nu, hele ki üzerinde dar pantrolon varsa olay
anında, bu daha bi cazip ge lm iştir işçi kardeşleri­
mize. Bunları ezbere söylemiyorum. Benim de başı­
ma aynı olay gelm işti. Aramızda kalsın. Şaka kız
şaka. Herkes de yiyiyor bu numarayı ya. Ben de az
fırlam a değilim hani. Ölmiym e mi. Neyse, gelelim
sorularının cevaplarına. Sen daha üniversite sıra­
larında okuyan sabi sübyan bi aradaşımızsın.
3 3 3 3 gün prim ödemiş olma ihtim alin yok. 0 yüz­
den analık sigortasından yararlanamazsın. Ve bu
bir kaza değil iste rik bir durum olduğu için iş kaza­
sı da sayılamaz. Sonuç olarak rapor alıp sınavlar­
dan m uaf sayılamazsın. İşin te o rik kısmı böyle.
Gelelim hayatın gerçeklerine. Şimdi hemen televiz­
ben­
zediğini bul­
mak ve onu evliliğe
ikna etm ekti. Ancak
korktuğum
başıma
geldi ve aynı hazin ola­
yı te kra r yaşadım. Anlaya­
cağınız papadopulos yolda. Bunun
adını kesin papadopulos koyacam, s ırf eski eşime
in a t olsun diye. Neyse.şimdi ben ne yapayım?
RUMUZ: ŞALVARIMI GÜL DALINA ASTILAR...
CEVAP: Allah belanı versin senin, daha ne diye­
yim ki.
yonu açıyor ve d e rtle r derya ben sandal, tuluhanla
her sabah ölümüne ağlıyorum, serap ezgü ile kadi­
SORU: Varoluşsal problemler yaşıyorum. Kav­
feden kesesi kahveden gelir kadının sesi ve ya bun­
ram sallaştırm a yapm akta zorlanıyorum. Sorun ile
ların türevi bir programın telefonunu alıyor ve katı­
sorunsalı birbirine karıştırıyorum . Görüngünün
lıyorsun. Programda kendini olabildiğince açındırı­
gerçek bilgisi görünür değil midir? Tarihsici mi in­
yor, gerekirse gerçekçi olması açısından üstünü
dirgemeci mi olmalıyız? Sorular sorular..Ruh sağlı­
başını yırtıyorsun3. Amacımız çocuğa m azput, mü­
ğım için ne yapmalıyım? Bana yardım edin..
layim, münasip, namünafık, naif, mamafih bir baba
bulmak. Bunlardan bir sonuç çıkmadı mı. 0 zaman
ikinci bahar nerelerde programına da katılabilirsin.
Hiçbirinden sonuç alamadın mı. Benim bir diğer
okurum olan BAHTSIZBEDEVİ’yi ara (ben sana nu­
marasını vereceğim) ve senin çocuğuna hamileyim
hemen evlenmeliyiz de. 0 zaten s a ftır, inanır gelir.
Evlen olsun bitsin, sen de kurtul ben de ku rtu la ­
yım. Gözlerinden öperim.
RUMUZ: OEDİPOUS KOMPLEKSİ
CEVAP: S e vgili....sorunun te k çözümü Oedipous Bayıldı. Gerekli malzemeler: Bir a d e t kemirin diyaz, iyi pişmesi için yanına da bir a d e t ali desidero, beş a d e t iyice yıkanmış ve zemzemde bir gece
bekletilmiş oedipous, yamuk prensesin yedi deve­
si, kezzap, Ipgli piknik tüpü. Hazırlanışı: Lpgli piknik
tüpünü bir mum gibi erişe de aydınlatacakm ışça­
sına yak. İyice yıkadığın ve zemzemde beklettiğin
SORU: Sevgili kazgan inekleri. Yeniden ben. De­
oedipousları adeta bir muz soyarcasına sıvazlayıp
diğinizi yaptım . Hakkaten s a f çıktı ve beni aldı. Ba­
kısık a te ş te pempeleşene kadar salla bi denem
layında da kıbrıs’ın sivri ucuna gidelim dedi, ben de
salla evir çevir, kıvır çevir. Daha sonra kemirin diyaz
neden diye sormadan kabul e ttim , ancak Kıbrıs
ve ali desideronun karşına geçip geçip kaderine ağ­
Sorunu üzerine fik ir ayrılığı yaşadık ve ben K ofti
la içip içip sonra bunları sandalye kapamaca oyna­
Anasının fikirerine karşı çıkınca evliliğimiz çok ça­
maları için kendiliksizliklerine bırak. Sos olarak ya­
buk sona erdi. E ta b i bu arada çocuğumuz oldu ve
muk prensesin yedi devesinin iç açılarını topla ya­
adını Denktaş koyduk. Ellerinden öper. Ben de ço­
muk prensesi de kezzapla kafana göre düzelt. Son
cuk babasız büyümesin diye kucağıma alıp aynı sa­
olarak da yediğin içtiğin senin olsun bana gezip
nayi bölgesine g ittim . M aksatım çocuğun kime
gördüğünü anlat. A fiye t olsun, gözlerinden öperim.
3 Aman sakın fazla y ırtm a yine aynı olay başına gelmesin. Bu defa ben karışmam va\\a ona göre.
Kazgan
Hepsi itin a ile seçilm iş ve alanında uzman insanlardan oluşan KAZGAN 2 0 0 5 ekibi gönüllü olarak ve hiçbir
baskı a ltında kalmadan to p la n m ıştı.
Kazgan gibi önemli bir Mülkiye geleneğini
devam e ttirm e misyonunu üstlenen Kazgancılar bu ulvi amaca ulaşmak için çok
çalışmak gerektiğinin bilinci ile görev dağı­
lımlarını yapm ışlar ve çalışmaya başla­
m ışlardı. H a tta bu amaç uğrunda aç ve
susuz kalmayı bile göze alm ışlardı.
[)n u
E d itö r hem geleneğini tam am ı ile öğrenmek hem de
eski kazganlardan çalışma şevki alm ak amacı ile kü­
tüphaneye girip a ra ş tırm a yapmaya başlam ıştı. A n­
cak ilk Kazgamn yerinde olmadığını fa rk e tti. Yetkili
olan herkese sorm ası sonucunda durum u kavradı:
KAZGAN-1 KAYIPTI!....
Kazgar)
M u tla k a
b u İ M ^ 's ı m *
________ B I R d ç S j y
Kazgancıların to p la n tısın d a yolunda gitm eyen bişeyler vardı. Hiç kimse üretem iyor, birbirlerine tre n g ö r­
müş Mülkiye İneği gibi bakıyorlardı. Bu sırada çalış­
ma odasının kapısının altından bir kağıt atıldı. &u
kağıt o günkü garipliği açıklıyordu.
2005
rogle - Microsoft Intel net Explorer
«* Ssty&nteteı «rıfc y*á#
lîü üâ & P * *
********
U A
■a*
Grafikler
Gruplar''* " 11 Dizin
kazgan 1
T »KİM«»
Ktndlmi Şantlı Hlm dıyom m
A ra : ©
W «bO
| ¡».A«»»™
T t t t k ç » * « y f « l« r O T ü r N i y » ’d * n
Reklam ProararnlaBmız • Sooale Hakkında ■Sooale.com in Em
Google’ı Başlangıç Sayfanız Yapın!
_________________SülOftS
Yaratıcılıklarına ket vurulan Kazgancılar şok olm uş­
lardı. Telaşa düşen ekip yaşam a sevincini kaybetm iş
bi şekilde hayatlarına devam etmeye çalıştılar. Ancak
hepside bunun böyle gitmeyeceğinin farkındaydı.
! M
E
S
A
J
!
Kazgan ekibi çok zor ş a rtla r altında onlara yetenek­
lerini geri verecek Kazgan-1’i aram aya başladı. Acaba
bu zorlu süreç onlar için m utlu bir sonla mı bitecek­
ti? Yoksa sonuç hezimet mi olacaktı?
TU M
:e b e c î
S N A F İN A
5 A D E T
E
r z
u
r u
m
P A R T İ!
İL E T İ
4
■g e § 8 -Q»9-§§1 mt> ¡ » ^ » M ¿tifııyM __________
KAZGAN
m
KAYIP!!
BULANA
3 ADET
İNEK PARTİ
TÜ M
HAYVAN
„S E V E N L E T
3 A D E
iİN E K
R
B İLE Tİ
Yapılan tü m a ra ş tırm a la r sonuçsuz kaldıktan sonra,
Kazgan ekibi ta m tü m um utlarını yitirm işken editörün
telefonuna gelen mesaj tü m kazgancıları um utlandır­
dı. Ancak bir sorun vardı: Mesajı kimse anlam am ıştı.
Herkes umudunu yitirm işken acar bir kazgan muhabi­
ri Erzurum 4 ’ün sırrını çözdü. Kaderin tokadını yiyen
Kazgan ekibi nihayet makus ta lih in i yenm işti. Trafoyu
açtıran ekip Kazgan 1’i ulaştı ve yeteneklerini geri aldı.
a
K a zsa n
Okul seferber edildi, h a tta cazip tekliflerle bu arayışa
tü m Mülkiye dahil edilmek istendi. Ancak istenen sonu­
ca bir tü rlü ulaşılamıyordu. Son çare olarak ÖĞRENCİ
İŞLERİ’ne başvuruldu. Alınan yanıt “2 0 0 9 ’da gel” oldu.
Ulvi görevlerine te kra r dönebilmenin haklı sevincini
yaşayan KAZGAN 2 0 0 5 ekibi rahat bi nefes aldı ve şu
an elinizde tu ttu ğ u n u z dergiyi meydana getirmek için
zorlu çalışma şartlarına geri döndü... ve 3İTTTİİİ....
1005
Mülkiyeli 'inek'ler
bayram etti
s l a m t a ü n i SkfKa i h t e k r Msftl»
m t s m í M & á f t l jpİc-nrfcKİ T«ck f k p r
m»
pteC Dr. CdalOftte,.. *« * p k
t! iu s â r t a s " 4 iy t m k s M K k başbdîfss tee ***
A
m m á» tç ş & m te p m kwtó»« tefc tsytim 'm a, ts*jtaMivenóte **fAübekxée sap*
Ua fwíisf feífízsíBÍííiRdjn<©fcfaíWi« éígifi
okS efam î m t g í W w P w f. Or. C dte. e$reftc¿fert,
d ö e r m « m u tin «r lin n in &¿*Íí-
rocígstií i-Aimsaisrjk. ‘ Mtstuhj&n artó«;*U fitruí î»tfj fa n i »ipty*fL»f. K rtım iffım it çc*
w ğ!ıklî ís*ra«r?if V f k f r k i m í , boi t s n ii » t
»Srffi k e s a s k î dıtifö iu m * dedí. M * f » * * ’
«inlt» tté m é m , <*fc$íst íwh<irwmk teffáfttS
6$ra*mgömeri, r»kj mçıwíjt« é|«8es»
k » bífnm ssi mmhs&¿ » e k t e jtfftfjtâf tap e.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakülte­
sinin (Mülkiye) geleneksel İnek Bayramı baş­
ladı.
Fakültenin eski mezunları, açılış töreninin ya­
pıldığı salona girerken öğrencilerce ayakta al­
kışlandı.
?§ l
oc\ad\
^«TfSSİS®*
r.\,Q\tesVnvn
<MU Y
..«te Q
ekant
ü\tesVnın)N'ur
’^.ue
oekanı
AA c,W
Q
s tíe n d i|in í’ __«ınu
a
usıoav^'
s*navtann.
üstiend#1
js s s ^ s f f s ^
a ^ s s ö
g
s r
Fakülte Dekanı Prof. Dr. Celal Göle, öğrenci­
lere, "sevgili ineklerim" diye seslenerek başla­
dığı konuşmasında, eğitim kurumlarının gele­
nekleriyle yaşadıklarını vurgulayarak, Mülkiye'nin geçmişten bugüne birçok geleneği taşı­
dığını ifade etti.
1940 yılından bu yana kutlanan İnek Bayramı'nın, başka üniversite ve fakültelerde yapı­
lan bahar bayramlarından çok farklı ve özgün
olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Göle, mezun­
larla öğrencilerin buluşmasını sağlayan bayra­
mın, geleneklerin sonraki yıllara taşınmasında
da önemli bir rol üstlendiğini anlattı.
Fakültenin eski mezunlarının Atatürk ilke ve
devrimleri yolunda başarılı çalışmalar yaptık­
larına dikkati çeken Prof. Dr. Göle, öğrencileri­
nin mezun olarak ülkeye hizmet etmek için sa­
bırsızlık içinde bulunduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Göle, öğrencilere, 30 Mayıs Pazarte­
si günü dönem sonu sınavlarının başlayacağı­
nı anımsatarak, "Emin olabilirsiniz mezbahala­
rı arkadaşlarımız pırıl pırıl yapıyorlar. Bıçakla­
rımızı biliyoruz. Kesimlerimiz çok sağlıklı ola­
caktır. Sizlere acısız, bol kanlı ve sütlü kesim­
ler diliyorum" dedi.
B U N L A R I T A N ID IN IZ M İ B Ö L Ü M Ü N Ü N
CEVAPLARI
1) A h m e t M akal
9 ) İşaya Ü şür
17) Tayfun Talipoğlu
2 ) Celal Göle
10) Can H am am cı
16) Yahya Sezai Tezel
3 ) Hüseyin Pazarcı
11) Güven Sayılgan
19) M u ra t Şeker
4 ) A lp a rs la n Işıklı
12) İsm ail Türk
2 0 ) Ş a fa k Erel
5 ) Cem Eroğul
13) Lale (Tezel) D avut
21) Yavuz Sabuncu
6 ) İlber O rta ylı
14) İbrahim Kaplan
2 2 ) Ö m er Kürkçüoğlu
7) Baskın Oran
15) Tülin (H o ş g ö r) Öngen
2 3 ) P ars Esin
6 ) E rdal Ünsal
16) Melek F ıra t
2 4 ) S ulhi Abi
Kazlar)
1005
İLKAY SAVCI yaz 16 5 9 ’a yolla
CELAL yaz 16 5 9
çocuk da yaparım kariyer de melo­
a gönder "BOTANIO
DREAMS" oyunu cebine gelsin.
disi cebine gelsin.
SEYHAN yaz 2013’e yolla Türkiye’den önce
AB’de serbest dolaşım hakkını yakala.
KAPLAN yaz 16 5 9 a gönder
"Resimli B orçlar Hukuku" kitabı
adresine gelsin.
SUGLE yaz Mülkiye’ye giriş t a r i­
EROGUL yaz 16 5 9 a gönder benzersiz (!)
hini ekleyip 16 5 9 ’a gönder kıdem
imla kılavuzu cebine gelsin,eşe d o s ta rezil olma!
tazm inatın hesaplanıp cebine gelsin.
YAVUZ yaz 6 3 6 2 ’e gönder, çekilişe katıl
Yavuz Sabuncu’dan bir karton sam sun 216
ZABCI yaz 16 5 9 a gönder "Siyasal 1-3 Barajı"
gezisine davetiye kazanma şansı yakala.
Kazanma şansı yakala.
SİNA yaz 1001’e gönder, Sina
PUZGEL yaz 16 5 9 a gönder telefonun "Big in
Akşin’den binbir gece m asalları cep <
Japan" diye çalsın.
telefonuna gelsin.
AYDIN yaz 16 5 9 ’a gönder "TYye çıkmanın
yolları" SMS halinde cebine gelsin.
Japon Askeri logosu cebine gelsin.
DOK yaz 16 5 9 ’a gönder Onur
j_ .
^
PARS yaz 16 5 9 ’a gönder Emekli
Karahanoğulları’ndan argo espriler
BASKIN yaz 16 5 9 a gönder "Azınlık Raporu"
cebine gelsin , başın derde girsin.
sözlüğü cebine gelsin.
PERDAL yaz 16 5 9 a gönder telefonu n
yağlanmamış çekyat gibi ötsün.
SULHI
yaz 16 5 9 a gönder
"SU LHİNİN BİZZAT KENDİSİ"
gelsin.
ISIKLI
yaz
"SENDIOAL
16
59
a
FIGHT" oyunu
gönder
MUHİTTİN yaz 16 5 9 a gönder paran da kon-
cebine
tö rü n de boşa gitsin.
gelsin.
ACIKEL yaz
16
59
a gönder
"KELLER
HERKESİ ELLER" oyunu cebine gelsin.
KIEJRITCIOGLU yaz 16 5 9 a
gönder çok özel (!) slaytlar
ESİN yaz 16 5 9 a gönder
"PARSLAN KRAL" oyunu cebine
gelsin.
KAZGAN yaz 16 5 9 a gönder muhabirlerimiz
gelip seni gıdıklasın ve m utlu ol!!!
cebine gelsin.
1005
,\rv\
« i'8'
^
to'.®“ * ' ^
^v\?r'e
VAor
ıfV İ« '
ö a ^ 0'
Yepisyeni Kıbrıs
J
Haritası
uV eo e’^ r -
m
fvrtvo '
[email protected]
,.o o t*
fî\6
Tez çalışması için gittiğim
M 6 ÎÖ İ'
Moskova’dan size özel vodkalar. Çirkin
VP*
kadın yoktur, az vodka vardır.
®/VA ' V
S//
^ v >
Y\0'l0»v
[email protected]
fe/
*
,0^'A* «oeO
1
« îte
N*
« 6//•
r<?c,»A
' Boş oturmaktan kireçlenen bacak-1
* * * co,
[larım için aldığım masaj aletimi kay-|
bettim. Vibrasyon özelliği vardır.
?>*\r
Kendi adını söyleyebilir.
İnek Bayramı'nda kendimi
[email protected]
kaybettim.
ı.ooff'
Hala bulamadım.
n e re « «
[email protected]
"l« ° £ ıv ° nun'd a , k .
I,
/18 r U $ r n e ' 6 r '
S Ö î'® Ç m 6
.„r d ıe
—
ir in c e
eer0.■c o t t ı
3 /W
-to p ta
-
s u ru tu ' “ » < iW » s » i” " ^
„
om
Kelepir Paris
d s i* i
I
Hilton, Liseli
Serap, Sibel Kekilli
cd’lerl.
[email protected]
i
Üniversite
hocasından Taocu
a k e n < *6 ı
to p ta '
Sevişme dersleri.
Kırmızı Puma’mın sağ tekini
[email protected]
kaybettim. Evcildir.
n ın d a
harÇ
fenıeH*
bare*
h e d ^e-
[email protected]
,.com
goV
Cem Eroğul'un dersindej
Ev i
garantili taşınır.
Türkçe'ye simultane
Karl Marx imzalı
çeviri yapılır.
Kapital l'imi kaybettim.I
[email protected]
Bulanlar Allah rızası
[email protected]
48
Kaz.$ ar)
için bana ulaşsın.
t ö [email protected]
1005
Ç a lıp ç ırp a n a k e p s i k e la l o lsu n .
Başkent Ofset: 0.312. 43154 90
Y u k a r ıd a resm i g ö rü l en k a y n a k la r ın k iç k ir K akkı sa k lı d e ğ ild ir.

Benzer belgeler

1990 - Mülkiyeliler Birliği

1990 - Mülkiyeliler Birliği adının kısaltm ası olan KAZGAN ism ini Nesrin Hanım ise (1971-2005) M ülki­

Detaylı

2008 - Mülkiyeliler Birliği

2008 - Mülkiyeliler Birliği IS’i, kızları “ neremi neremi" deyyu o rta lık ta gezinen, Mekteb-i Mülkiye-i Ali Osm ani’nin e t vermez, s ü t vermez, d ö t vermez (onu veriiiiirrrr) boynuzlu m ahlukatları. Sıra geldi size! Aslı...

Detaylı

2011 - Mülkiyeliler Birliği

2011 - Mülkiyeliler Birliği "Cemal Yeşil tarafından yazılan ve daha sonra bestelenerek SBF tarafından fakülte marşı olarak da kabul edilen, ünlü Mülkiye-Vatan Marşı."

Detaylı

2010 - Mülkiyeliler Birliği

2010 - Mülkiyeliler Birliği "Cemal Yeşil tarafından yazılan ve daha sonra bestelenerek SBF tarafından fakülte marşı olarak da kabul edilen, ünlü Mülkiye-Vatan Marşı."

Detaylı

2007 - Mülkiyeliler Birliği

2007 - Mülkiyeliler Birliği "Cemal Yeşil tarafından yazılan ve daha sonra bestelenerek SBF tarafından fakülte marşı olarak da kabul edilen, ünlü Mülkiye-Vatan Marşı."

Detaylı

2012 - Mülkiyeliler Birliği

2012 - Mülkiyeliler Birliği "Cemal Yeşil tarafından yazılan ve daha sonra bestelenerek SBF tarafından fakülte marşı olarak da kabul edilen, ünlü Mülkiye-Vatan Marşı."

Detaylı