Rusya Ülke Raporu - AİA

Transkript

Rusya Ülke Raporu - AİA
Rusya Ülke Raporu
Rusya Ülke Günü, 19 Nisan 2010
İSO Odakule Meclis Salonu, İstanbul
Sayfa 2 / 2
Author: XXXXXXXX – Date: XX-XX-XXXX
İçindekiler
ÖZET BİLGİLER
5
GENEL EKONOMİK DURUM
7
Genel Ekonomik Yapı ve Politikalar
Bölgesel Ekonomik Farklılıklar
RUSYA FEDERASYONU’NDA TARIM, SANAYİ VE PERAKENDECİLİK 10
Tarım
Sanayi
Perakendecilik
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR
12
DIŞ TİCARET
13
Dış Ticaret Politikası
Dış Ticaret Verileri
RUSYA FEDERASYONU-TÜRKİYE DIŞ TİCARETİ
17
RUSYA PAZARI: PAZAR BİLGİLERİ
20
Dış Ticaret Mevzuatı
Gümrük Vergileri
Tarife Dışı Engeller
Dağıtım ve Satış Kanalları
Tüketici Tercihleri
Şirket Kuruluşu
Ticari İlişkilerde Dikkat Edilmesi Gerekli Bazı Hususlar
Vize Uygulaması
Resmi Tatil Günleri
İklim
RUSYA PAZARI: FIRSAT VE SORUNLAR
30
Fırsatlar
RF Pazarıyla ilgili Sorunlar
RUSYA –MOSKOVA / FUARLAR: MİLLİ KATILIM
34
Not: AİA-Rusya tarafından hazırlanan ek bilgi setine internet üzerinden
http://tinyurl.com/EEN-RussiaInfoPack
adresinden erişmeniz mümkündür
3
4
RUSYA FEDERASYONU
ÖZET BİLGİLER
Para Birimi
Para Birimi Paritesi
GSYİH (2009)
Rusya Federasyonu
Federal Cumhuriyet
88 federal bölgeden oluşan Rusya Federasyonu çift
meclisli başkanlık sistemi ile yönetilmektedir.
Rusça
Moskova
Moskova (10,4), St-Petersburg (4,6), Novosibirsk (1,4),
Ekaterinburg (1,3), Nijniy-Novgorod (1,3), Samara (1,1),
Omsk (1,1), Kazan (1,1), Çelyabinsk (1,1), Rostov-onDon (1,0),
Ufa (1,0)
17.075.000 km2
141,8 milyon kişi
0–14 yaş %14,8
15–64 yaş %71,5
65 ve üstü %13,7
Ortodoks, Müslüman
Rus 79,8%, Tatar 3.8%, Ukraynalı 2%, Başkır 1.2%,
Çuvaş 1,1%, diğer 12,1% (2002), %99,2
APEC, ASEAN (diyalog partneri), BIS, KEİ, Avrupa
Konseyi, BDT, EBRD, AEK, G-8, IAEA, Dünya
Bankası, IMF, IFC, ILO, IMF, Interpol, IOC, IOM
(gözlemci), ISO, AGİT,
Birleşmiş Milletler, BM
Güvenlik Konseyi, DTÖ (gözlemci), UNCTAD,
UNESCO, WHO
Ruble
1 USD = 24,01 Ruble
1.300 milyar ABD Doları
GSYİH, PPP (2009)
2.126 milyar ABD Doları
GSYİH Reel Büyüme (2009)
- % 7,9
Kişibaşı GSYİH, PPP (2009)
Kişibaşı GSYİH (2009)
Enflasyon Oranı (2009)
15.039 ABD Doları
11.000 ABD Doları
%7,9
Doğal Kaynaklar
Önemli petrol, doğal gaz, kömür ve birçok stratejik
maden kaynakları dahil olmak üzere geniş doğal kaynak
yelpazesi, kereste.
Resmi Adı
Yönetim Biçimi
Resmi Dili
Başkenti
Büyük Kentler (milyon)
Yüzölçümü
Nüfus
Nüfusun Yapısı
Dinler
Etnik Dağılım
Üyesi Olduğu Uluslararası
Kuruluşlar
5
Tarımsal ürünler
Belli başlı endüstriler
Temel İhraç Ürünleri
Başlıca İhracat Partnerleri
Temel İthalat Kalemleri
Başlıca İthalat Partnerleri
Potansiyel Arz Eden Sektörler
Fırsatlar
Tehditler
Mesai Saatleri ve Günleri
Türkiye ile saat farkı
Resmi Tatil Günleri
Tahıllar, şeker pancarı, ayçiçeği, sebzeler, meyveler; et,
süt
Madencilik ve doğal kaynakları işleme endüstrileri
(kömür, petrol, doğalgaz, kimyasallar ve metaller); her
tür makine üretimi; savunma sanayi ürünleri; karayolu
ve demiryolu ulaşım ekipmanları; iletişim ekipmanları;
tarım makineleri; yapı malzemeleri; elektrik güç üreten
ekipmanlar; ilaçlar ve bilimsel ekipmanlar; beyaz eşya,
tekstil, gıda ürünleri, el sanatları
Petrol ve petrol ürünleri, doğal gaz, kereste ve orman
ürünleri, metaller, kimyasallar ve geniş bir sivil ve askeri
sanayi ürünleri yelpazesi.
Hollanda (%28), İtalya (%20), Almanya (%14).
Makine ve ulaşım ekipmanları, plastik, metal yarı
mamulleri, gıda ve tarımsal ürünler, kimyasallar,
metaller
Çin (%13,5), Almanya (%13,2), Japonya (%6,5).
Başta tüketim malları, tekstil, konfeksiyon, gıda işleme,
tarım ürünleri, inşaat ve inşaat malzemeleri,
telekomünikasyon ekipmanları ve hizmetleri, otomotiv
ve otomotiv yan sanayi, bilgisayar donanım ve
yazılımları, güvenlik ekipmanları, kozmetik ve kişisel
bakım ürünleri, enerji, ulaştırma, makine ve sağlık,
petrol ve gaz ekipmanları ve hizmetleri, uçak yan sanayi,
medikal ekipmanlar, ilaçlar, tarım makineleri, iş
makineleri olmak üzere tüm sektörler.
Türk ürünlerinin fiyat-kalite oranı, coğrafi konum, Türk
firmalarının tecrübeli olması; tüketici ürünleri; tekstil,
konfeksiyon, gıda işleme, tarım ürünleri ve inşaat
malzemeleri.
Gümrük ve mevzuat uygulamalarında yaşanan
belirsizlikler, bankacılık sistemi, yüksek nakliye
ücretleri, dağıtım ağı eksikliği, güvenlik.
Pazartesi-Cuma, 9.00-18.00
+1
1-5 Ocak (Yeni Yıl), 7 Ocak (Noel Bayramı), 23 Şubat
(Askerler günü), 8 Mart (Kadınlar günü), 1 Mayıs
(İlkbahar Bayramı), 9 Mayıs (Zafer Bayramı), 12
Haziran (Rusya günü), 4 Kasım (Milli Birleşme Günü)
Ana Kaynaklar: DTM Anlaşmalar Genel Müdürlüğü, Rusya Federasyonu Ülke Profili 2009;
İİB Rusya Gıda Sektörü Ülke Raporu; Müşavirlik Raporları
Dünyanın en büyük yüzölçümüne sahip ülke konumunda olan Rusya, 141 milyon nüfusu ve
zengin yeraltı kaynaklarıyla dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer almaktadır.
Dünyanın önde gelen ekonomilerinden olan ülke, Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın 2.
büyük petrol üreticisidir. Rusya ayrıca dünyadaki kömür rezervlerinin yarısına sahiptir. Rusya
bir yandan piyasa ekonomisinin işleyişini güçlendirmeye çalışırken diğer yandan korumacı
politikalar da izlemektedir.
6
1997 yılında yaşanan kriz sonrasında Rusya günümüze kadar büyük gelişme göstererek gayri
safi yurtiçi hasılasında (GSYİH) %69’luk bir büyüme yakalamış, kişi başına düşen milli gelir
ise %82 oranında artmıştır. 2003 yılından bu yana artan petrol ve doğalgaz fiyatlarının
ekonomik büyümedeki payı büyüktür. Rusya’nın ihracatının %64’ünü sadece petrol ve
doğalgaz oluşturmaktadır.
GENEL EKONOMİK DURUM
1997 krizi sonrasında serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde vergilendirme sisteminin
iyileştirilmesi, mali kurumlar ve özel sektörün önündeki bürokratik engellerin kaldırılması
gibi alanlarda önemli reformlar gerçekleştirilmiştir. 2007 yılında GSYİH içinde özel sektörün
payı %70’e ulaşmıştır. Ancak Rusya’nın ekonomik büyümesindeki en önemli etken yeraltı
zenginlikleridir. Örneğin 2008 yılı Haziran ayında petrol fiyatlarında yaşanan ani düşüş Rus
ekonomisini olumsuz etkilemiştir.
Başlıca Ekonomik Göstergeler
GSYİH (Milyar Ruble, 2009)
GSYİH (Milyar $, 2009)
GSYİH artış oranı (2009)
Kişi başına GSYİH (ABD Doları)
Enflasyon oranı (2009)
GSYİH’nin Sektörel Dağılımı (2008)
39.000
1.300
% - 7,9
11.000
% 7,9
Tarım
Sanayi
Hizmetler
%4
% 41
% 55
Kaynak: Müşavirlik Raporu, Şubat 2010
Yerel para birimi Ruble’nin 1998 yılı Ağustos ayında ciddi oranda devalüe edilmesi (1998-99
döneminde reel efektif döviz kuru yaklaşık % 45 değer kaybetmiştir). Rus ekonomisinde
beklenenin üzerinde bir canlanma etkisi doğurmuştur. Rus işletmelerin devalüasyon sayesinde
artan rekabet edebilirlik avantajını kullanması ile birlikte 1990’dan beri sürekli olarak düşüş
gösteren gayri safi sınai üretim 1999 yılında % 11 oranında artmıştır.
Son yıllarda rekor düzeyde yüksek seyreden petrol fiyatları ülke ekonomisinin yeniden
istikrara kavuşmasını, yatırımların artmasını ve sınai üretimdeki artışın sürdürülmesini
sağlamıştır. Son yıllarda sınai üretim artışı yıllık ortalama % 6 civarında gerçekleşmiş, reel
GSYİH 1999-2007 arası yıllık ortalama % 5,6 oranında artış göstermiştir.
Dolayısıyla Rus ekonomisi, çabuk değişen uluslararası mal piyasalarındaki koşullara 1998
krizi öncesinde olduğundan daha da bağımlı durumdadır. Hidrokarbonların toplam ihracattaki
payı % 60’tan fazladır. Bu da Rus ekonomisini dış piyasalardaki mal fiyatlarında oluşan
değişimlere hassas hale getirmektedir.
Rusya’nın son yıllarda gösterdiği ekonomik büyüme diğer yandan büyük ölçüde güçlü iç
talebin yarattığı itici güç sayesinde olmuştur. Ücretlerdeki ve emekli maaşlarındaki artış,
2000-2007 döneminde hane halkı tüketim harcamalarının yılda yaklaşık % 9 oranında artışına
yardımcı olmuştur. Bu dönemde hane halkı harcamalarının büyük bölümünü tüketim malları
7
oluşturmuş (2007 yılında perakende satışlar yaklaşık % 7 artmıştır) ve hizmet satın alımı
harcamalarında da dikkate değer bir artış söz konusu olmuştur.
2008-2009 yıllarında küresel ekonomik durumla bağlantılı olarak ekonomik performansta
gerileme yaşanmıştır. Federal İstatistik Servisi Rosstat tarafından yayınlanan veriler, Rus
ekonomisinde iyileşmenin başladığına ilişkin yorumları güçlendirmektedir. Rusya
Federasyonu’nun GSYİH’sı, 2009 yılı sonu itibariyle %7,9 oranında gerilemiştir.
Genel Ekonomik Yapı ve Politikalar
Rusya’nın önümüzdeki yıllarda daha dengeli bir ekonomik büyüme modeli benimseyerek
özelikle üretim sanayine yatırım yapması beklenmektedir. Altyapısı güçlü ancak eski
teknolojiye dayalı üretim yapan Rus sanayisinin önde gelen sektörleri arasında makine,
savunma sanayi, otomotiv ve yan sanayi, inşaat malzemeleri, cam ürünleri, tekstil ve
gıda işleme yer almaktadır.
Merkezi planlama ve Rusya’nın sahip olduğu zengin kaynaklar nedeni ile sanayi sektörü ağır
sanayi yönünde gelişmiştir. Yakıt, enerji ve metalürji üretimi toplam sınai üretimin % 35’ten
fazlasını oluşturmaktadır. Elektrik ve gıda üretiminin sınai üretimdeki payının yaklaşık % 25
olduğu göz önünde bulundurulduğunda ileri teknoloji ve tüketim malları üretiminin Rus
ekonomisinde çok küçük bir payı olduğu ortaya çıkmaktadır. Tekstil sektörünü de kapsayan
hafif sanayinin de sınai üretimdeki payı çok cüzi düzeydedir.
Ülkedeki petrol şirketleri, düşük vergi uygulaması olan bölgelerde kurdukları şubelere ucuz
fiyatlardan satış yapmaları yaygın bir uygulamadır. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren ticari
kuruluşlar olarak kaydettirilen bu şubeler, petrol veya doğal gazı pazar fiyatlarından satmakta
ve büyük kar elde etmektedir. ‘Transfer fiyatlandırması’ olarak adlandırılan bu yöntemi göz
önüne alan Dünya Bankası çalışmasına göre resmi istatistiklerde %9 olan petrol ve gaz
sektörünün GSYİH’daki payı % 20-25 civarındadır. Perakende ve toptan ticaretin GSYİH’ya
oranı ise resmi verilere göre % 30 iken, Dünya Bankası verilerine göre % 10’dur.
Diğer yandan, ekonomi büyük ölçekli sınai işletmelerin hakimiyetindedir. KOBİ’lerin
GSYİH’dan aldıkları pay, yalnızca % 10-15 civarındadır. Bu oran, gelişmiş pazar
ekonomilerinde ve ileri geçiş ekonomilerinde % 50 civarında veya daha da üzerindedir.
Küçük ölçekli işletmelerin ekonomide yeterince rol alamamasının en önemli nedenlerinden
biri yoğun vergi uygulamaları ve karmaşık hukuki düzenlemelerdir. İşleme sanayi Moskova,
St. Petersburg, Yekaterinburg ve Nizhny Novgorod kentlerinde yoğunlaşmıştır. Bu büyük
kentler geçiş sürecini diğer kentlere göre daha iyi yönetmiş, üretimde çeşitlilik sağlamıştır.
Tomsk ve Novosibirsk gibi küçük kentler Sovyet rejimi tarafından yaratılan sanayi
merkezleridir. Sibirya ve ülkenin en doğusundaki bölgeler hammadde ve enerji üssü
konumundadır.
Rusya, komünizm sonrası dönemde ekonomik anlamda ciddi bir çöküntü ile karşı karşıya
kalmıştır. GSYİH 1991 yılında yaklaşık %12 oranında gerilemiş, bütçe açığı GSYİH’nın
%26’sı oranında gerçekleşmiştir. Komünist ekonominin çökmesi ile birlikte enflasyon üç
haneli rakamlara yükselmiştir. Bu çöküntünün kaynağında yatan yapısal sorunlar arasında
sayılabilecek unsurlar şöyledir:
• Eski Doğu Avrupa pazarlarının Doğu Bloku’nun dağılması ile birlikte çözülmesi ve bunun
sonucunda arz zincirinin bozulması,
• Mali yardımların kesilmesi nedeni ile tarım sektöründe ortaya çıkan kriz,
8
•
Merkezi planlamalı ekonomi kurallarının, pazar ekonomisi kuralları uygulanmaya
başlanmadan terk edilmesi v.b.
Bu sorunlarla olabildiğince hızlı bir şekilde başa çıkmak amacıyla 1992 yılında bir ekonomik
program tasarlanmıştır. Ancak üretimdeki düşüş, mali dengesizliklerdeki genişleme ve yapısal
reformlardaki yavaş ilerlemenin önüne yeterince geçilememiştir. 1994 yılında Merkez
Bankası tarafından IMF desteği ile sıkı para politikası uygulaması başlatılmış ve enflasyonla
mücadeleye dönük bir bütçe kabul edilmiştir. Üç haneli enflasyonla uzun yıllar süren bir
mücadele sonunda Rusya, 1995 yılında belirli ölçüde bir makro ekonomik istikrar sağlamış ve
bunu 1998 yılı ortalarına dek sürdürmeyi başarmıştır. Ruble’nin devalüasyonu ve iç borçların
ödenememesi ile karşı karşıya kalınmasıyla Ağustos 1998’de çok ciddi bir ekonomik kriz
başlamıştır. Kriz Enflasyon belirgin şekilde yükselmiş, 1998 yılı sonu itibarı ile % 85’e
ulaşmıştır. 1998 yılında ayarlanabilir sabit kurdan, dalgalı döviz kuru sistemine geçilmiştir.
Kriz sonrasında alınan önlemleri izleyen dönemlerde değişen hükümetler de bağlı kalmıştır.
İhracattan elde edilen gelirler Ruble’nin değerinin düşmesi neticesinde artış göstermiş ve pek
çok sektör devalüasyonun sağladığı bu avantajdan yararlanarak ihracata yönelmiştir. 2000 yılı
sonu itibarıyla enflasyon % 20’ye gerilemiştir. Enflasyondaki düşüş eğilimi izleyen yıllarda
da devam etmiştir. 2008 yılı sonu itibariyle enflasyon %13,3 olarak1, 2009 yılı sonu itibariyle
%7,2 olarak gerçekleşmiştir.
Ülkede 2000-2008 arasında gerçekleştirilen temel reformlar şöyledir:
•
Vergi Reformu. Kişisel gelir vergisi oranı % 13’e düşürülmüştür. Çeşitli sosyal resim ve
harçlar yerine birleşik sosyal vergi uygulaması başlatılmıştır. Kurumlar vergisi % 35’ten
% 24’e düşürülmüş ve kurumlar vergisi işlemleri kolaylaştırılmıştır. KDV oranı % 20’den
% 18’e düşürülmüş olup, daha da düşürülmesi yönünde tartışmalar devam etmektedir.
•
Toprak Reformu. Toprak kanunu kentsel ve ticari arazilerin özel mülkiyetine ve
ticaretine müsaade etmektedir. Rus vatandaşlarının tarımsal arazi alıp satmasına izin
verilirken, yabancıların tarımsal arazileri yalnızca 49 yıllığına kiralamalarına izin
verilmektedir.
•
İcra-İflas Reformu. İcra-iflas yasası firmaları 1990’larda yaygın olan sahte iflas
işlemlerinden korumak üzere yeniden düzenlenmiştir.
•
Kurumsal Yönetim Reformu. Anonim şirketlerle ilgili yasalar azınlık hisse sahiplerinin
haklarının daha iyi korunmasının sağlanması için değiştirilmiştir.
•
Yargı Reformu. Yargıçların daha bağımsız ve daha sorumlu hale getirilmelerini teminen
yeni kurallar kabul edilmiştir.
•
Emeklilik Reformu. 2002 yılında emeklilik provizyonlarının yükünün devletten
çalışanlara transfer edilmesi amacı ile yeni bir emeklilik sistemi başlatılmıştır. 2006 yılı
itibarı ile yaklaşık 60 özel emeklilik fonu ortaya çıkmıştır. Ancak Rus çalışanların
yalnızca % 4’ü emeklilik birikimlerini Devlet Emeklilik Fonundan özel şirketlere
kaydırmıştır.
9
•
Bürokrasinin Azaltılması. Kayıt ve izin şartları önemli ölçüde kolaylaştırılmış,
firmaların yasal denetim sayısında da indirime gidilmiştir. Bununla birlikte yeni
düzenlemelere aykırı olarak yerel otoritelerin ani denetimlerde bulundukları
gözlenmektedir.
•
Özelleştirme. Özelleştirme süreci Rus ekonomisinde de diğer geçiş ekonomilerinde
olduğu gibi hızla ilerlemiş ancak diğer ekonomilere göre daha düzensiz seyretmiştir. 1998
yılından itibaren yavaşlama gözlense de özelleştirmeler çok daha şeffaf ve adil
yürütülmeye başlanmıştır.
Bölgesel Ekonomik Farklılıklar
Her bölgenin farklı bir endüstri alanında özelleşmesine yönelik
Sovyet politikaları, Rus ekonomisini değerlendirirken bölgesel
farklılıklar üzerinde durulmasını zorunlu kılmaktadır.
Aton Yatırım Bankası’nın hazırladığı bir araştırmaya göre 1998’deki
mali krizden bu yana Rus ekonomisi her yıl büyüme kaydetmiş olsa
da ülkenin zengin ve fakir bölgeleri arasındaki uçurum gittikçe
açılmaktadır.
En zengin 10 bölge
1. Tümen
2. Moskova Kenti
3. Çukotka
4. Yakutistan
5. Magadan
6. Sakhalin
7. Komi
8. Murmansk
9. Samara
10. Krasnoyarsk
Örneğin ülkenin kuzey sınırında yer alan kentler büyük ölçüde
merkezden aldıkları maddi yardıma dayanmaktadır. Diğer taraftan,
Moskova şehri Rusya’nın GSMH’sinde tek başına yüzde 22’lik bir paya sahiptir. Batı
Sibirya’daki Petrol zengini Tümen bölgesi de ülke GSMH’sinin yüzde 12’sini üretmektedir.
Bu bağlamda bölgesel kişibaşı GSMH’ler İnguşetya’da 620 ABD Doları ile Moskova’da 15
bin, Tümen’de 26 bin ABD Doları arasında değişmektedir. Ağır sanayi mineral bakımında
zengin Urallar ve Kuzey Rusya civarında, tarım ise iklimin daha ılıman olduğu güney
kesimlerde yoğunlaşmıştır.
RUSYA FEDERASYONU’NDA TARIM, SANAYİ VE PERAKENDECİLİK
Tarım
Ülkenin kuzey bölgelerindeki toprak yapısı tahıl ve benzeri diğer ürünler üretimi için elverişli
olmadığından üretim, Rusya’nın güney bölgeleri ile batı Sibirya’da gerçekleştirilmektedir.
Ülkenin kuzeyinde ise hayvancılığa ağırlık verilmiştir. Ülke topraklarının yalnızca % 32’sini
tarım için kullanılabilir niteliktedir ve % 45’i ise ormanlık araziden oluşmaktadır.
Kronik sermaye yetersizliği ve devlet yardımlarına bağımlı olmak bugünkü işletmelerin
karşılaştığı sorunlardır. Anayasada toprakta özel mülkiyet hakkı teyit edilmekle birlikte,
mevcut yasal düzenlemede bu hak henüz tanınmamıştır. Ayrıca, arazinin alınacak kredilerde
teminat olarak gösterilememesi çiftçilerin kredi imkanlarını ortadan kaldırmaktadır. Bu husus
işletmelerdeki verimsizliğin de kaynağını teşkil etmektedir. 1990’lar Rus tarım sektöründe
meydana gelen ciddi sıkıntılar sonrasında 1999-2001 dönemi itibariyle üretimde artış
başlamış, ülke geçiş dönemi hamlesinden beri ilk kez 2002 yılında net hububat ihracatçısı
konumuna ulaşmıştır. Ülkedeki sorunlu çiftliklerin desteklenmesinin devlete maliyeti üst
düzeydedir.
10
Kereste en önemli ihraç kalemlerinden biridir ve Rusya Federasyonu belli başlı kereste
üreticisi ve ihracatçısı konumundadır ve 75 milyar m3 kereste stoku olduğu tahmin
edilmektedir. Bu rakam dünya rezervlerinin 1/4’ünden fazlasını oluşturmaktadır.
Sovyetler Birliği dağıldığında, Rus balıkçılık endüstrisi dünyada Japonya, ABD ve Çin’den
sonra 4. sırada yer almaktaydı. Halen, taze ve dondurulmuş dünya balık üretiminin %25’i ile,
dünya konserve balık üretiminin üçte biri Rusya’da gerçekleştirilmektedir. Ancak SSCB’nin
dağılmasının ardından büyük üretim kayıpları gösteren sektör, çok yavaş büyümektedir.
Sanayi
Rusya’ya SSCB’den miras kalan sanayi altyapısı enerjiye dayalı, teknolojik olarak geri
kalmış, düşük katma değerli, temelde işleme ve savunma sektörüne ağırlık veren bir yapıya
sahiptir. Uzay ve havacılık gibi SSCB’nin teknoloji açısından rekabet avantajına sahip olduğu
alanlarda bile yatırımın yetersizliği ve işgücü sermayesinin yitirilmesi nedeniyle üretim
oranları düşmüştür. Ayrıca Sovyet döneminden kalma sübvansiyonların ortadan kalkmasına,
geleneksel pazarların dağılmasına, yatırım eksikliğine ve insan kaynağı kaybına bağlı olarak
üretim kaybı yaşamış ve üreticilerin uluslararası alanda rekabet güçleri zayıflamıştır.
Üretimdeki sürekli kayıplar sanayi sektörü üretiminin 1998 yılında 1990 yılı seviyesinin
%45’ine gerilemesine neden olmuştur. Başlıca sektörler içinde tüketim malları ve makine inşa
sektörleri üretim düşüşünden en çok etkilenen sektörler olmuştur. İmalat sanayi üretim artışı,
petrol ve gaz sektörleri üretim artışını ancak 2005 yılında geçebilmiştir.
Savunma sanayi harcamaları 1990’larda hızla düşmüş, bu da geçmişte önemli ayrıcalıklar
tanınan savunma sanayi üretimini son derece olumsuz etkilemiştir. Sektördeki söz konusu
gidişat 1999 yılında tersine dönmüş ve savunma sanayi üretim artışı savunma harcamaları ve
silah ihracatı yardımı ile iki haneli rakamlara ulaşmıştır. Savunma sanayi harcamaları ve silah
ihracatı son yıllarda rekor bir düzeye erişmiştir. Rusya, 80 kadar ülkeye silah ihraç
etmektedir. Rus malı silah ithalatı yapan ülkeler arasında Çin, Hindistan, Cezayir, Venezüella,
İran, Malezya ve Sırbistan gibi ülkeler bulunmaktadır.
Rus hükümeti, ülkenin doğal kaynak ihraç ederek gelişmesini sürdüremeyeceğinin bilincinde
olup, sanayileşme politikaları oluşturmaya gayret etmektedir. Bu nedenle Rus hükümeti
öncelikle yurt içindeki talep, sonra BDT ve diğer ülkelere yönelik ihracat için üretim yapacak
sanayi tesisleri kurulması amacıyla yabancı sermaye dahil çeşitli unsurları harekete geçirmeyi
hedeflemektedir. Gümrüklerde yaşanan sorunlar ve yüksek vergiler, iç piyasadaki talebe
yönelik üretim yapılmasını teşvik etmektedir. Talep, ekonomik gelişmeye paralel olarak
canlılığını korumakta ve üretimi çekmektedir.
Ülkenin geniş bir coğrafyaya yayılması lojistik sorunlarını da gündeme getirmekte ve tüketim
merkezlerine yakın yerlerdeki yatırımları cazip kılmaktadır. Moskova, St. Petersburg ve
Rostov Bölgesi üretim ve dağıtım kanallarına yönelik yatırımların arttığı bölgeler olarak ön
plana çıkmaktadır.
İmalat alanındaki üretim, 2000 yılından bu yana toparlanmış ve 2000-2009 yılları arasında
toplam %65 artmıştır. Rusya’daki başlıca sanayi makine imalatı, savunma sanayi,
otomotiv ve yan sanayi, inşaat malzemeleri, tekstil, cam ürünleri ve gıda işlemedir. 2007
yılında imalat sektöründe büyüme yüzde %8,3, 2008 yılındaysa %3,2 olarak gözlemlenmiştir.
11
Üretim Endeksi: İmalat (1991=0)
Yıl
2000 2003
Üretim Endeksi
51
58
Değişim
7,4% 13,7%
2004
64.1
10,5%
2005
2006
2007
2008
69
74.7
81.8
84.4
7,6%
8,3%
9,5%
3,2%
Kaynak: Federal İstastistik Servisi, www.kgs.ru
Perakendecilik
1998 yılında aniden düşüş gösteren perakende satışlar, krizin aşılmaya başlaması ile birlikte
yeniden artmaya başlayarak 2006 yılında 317 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. 2007 yılı
itibarı ile ülkedeki toplam perakende satışların 405 milyar ABD Doları olduğu tahmin
edilmektedir. Makroekonomik düzenlemeler ve ekonomik istikrar beraberinde kazançlardaki
güçlü artış ve tüketici kredilerindeki gelişmeler tüketim harcamalarının artmasını sağlamıştır.
ITKIB Rusya Federasyonu Temsilcisi Sabahattin Yavuz’un 2008 yılında ilettiği rakamlara
göre Rusya perakende sektörünün büyüklüğü 475 milyar ABD Doları civarında olmuştur. Bu
tutarın yüzde 80’i ithalatla, yüzde 20’si iç üretimle karşılanmaktadır. Bu rakamın yüzde 10’a
yakınını ise tekstil, deri, halı ve hazır giyim tüketimi oluşturmaktadır. 2006 yılı itibariyle
Rusya, Brezilya, Meksika, İspanya ve İtalya gibi ülkeleri geride bırakarak, dünyadaki en
büyük 8. perakende pazarı haline gelmiştir. Söz konusu veriler resmi istatistiklere dayalı olup,
pazarın gerçek büyüklüğünün çok daha fazla olması da mümkündür. 2011 yılında pazarın 744
milyar ABD Dolarına ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Moskova, perakende satışlarda Avrupa’nın en pahalı, dünyanın ikinci pahalı kenti
durumundadır. Ülkenin ikinci büyük kenti St. Petersburg’daki satışlar, daha hızlı artmakla
birlikte ülke toplamındaki payı % 5’in altındadır. 2007 yılının ilk 8 ayı itibarı ile ülkenin diğer
bölgelerindeki satışların % 15-25 artış gösterdiği gözlenmektedir. Beklenen satış artışlarından
en fazla faydalanacak alanlar olarak ise telekomünikasyon, turizm, restoranlar, emlak,
mobilya ve ev eşyaları ifade edilmektedir.
Rublenin değerinin artması ve dolayısıyla ithal malların fiyatlarının yerli malların fiyatlarına
yaklaşması nedeniyle hemen her sektörde ithal malların oranı yükselişe geçmiştir. Bu
durumun önümüzdeki yıllarda da devam etmesi beklenmektedir.
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR
Son yıllarda doğrudan yabancı yatırımlarda artış gözlemlenmiştir ve Rusya, doğrudan
yatırımlar bakımından gelişmekte olan ülkeler arasında Çin’in ardından ikinci sırada yer
almıştır.
2007 yılında Rusya’ya gelen yabancı sermaye tutarı, bir önceki yıla oranla % 103 artarak
120,9 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. Bu tutarın 27,8 milyar Dolarlık kısmı doğrudan
yatırım, 4,2 milyar dolarlık kısmı portföy yatırımı, 88,9 milyar Dolarlık kısmı ise büyük
ölçüde kredilerden oluşan diğer yatırımlardır.
2008 yılında doğrudan yatırımcı yatırımda gerileme görülmüş, toplam DYY 103,8 milyar
ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu rakamın %12’si madencilik sektörüne, %32,7’si
imalat sanayisine, %23’ü ticaret, %14,8’i ise emlak, kira ve benzeri iş alanlarına adanmıştır.2
12
Ülkedeki iş ortamının belirsizliği ve bu alanda yaşanan sorunlara rağmen Rus pazarının
sunduğu güçlü fırsatlar nedeni ile ülkeye yabancı yatırım girişinin devam ettiği
düşünülmektedir. İstatistiki göstergelere göre 2008 yılında RF’na en çok yatırım yapan
ülkeler toplam doğrudan yabancı yatırımın %47’siyle Güney Kıbrıs, İngiltere ve Hollanda
olmuştur.
Ülke bazında DYY, 2008 (Mln. ABD Doları)
%
Toplam
103,769
100
G. Kıbrıs
19.857
19,1
İngiltere
14.940
14,4
Hollanda
14.542
14
Almanya
10.715
10,3
Lüksemburg
7.073
6,8
Fransa
6.157
5,9
Virjin Adaları (İngiltere)
3.529
3,4
İsviçre
3.062
2,9
İrlanda
2.903
2,8
ABD
2.773
2,7
Kaynak: Federal İstastistik Servisi, www.kgs.ru
Türk inşaat firmalarının Rusya’da gerçekleştirdikleri projelerin değeri 2007 yılında 3,6 milyar
ABD Doları olmuştur. Ayrıca TOBB ve TİM ortaklığıyla Moskova’da bir ticaret merkezi inşa
edilmiştir. Diğer yandan pek çok Türk firması Rusya’ya yatırım yapmıştır. Başta Efes Pilsen,
Ruscam, Enka, Ramenka (Ramstore mağazaları), Vestel, Arçelik, Beko, Şişecam, Eczacıbaşı,
Zorlu Enerji, Colins olmak üzere Türk işletmelerin ve 5 adet Türk bankasının (Garanti, Yapı
Kredi, Finansbank, Denizbank ve Ziraat Bankası) yatırımları neticesinde ülkedeki Türk
yatırımları 6 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır..
DIŞ TİCARET
Dış Ticaret Politikası
Rus ekonomisi zengin doğal kaynakları bulunması nedeniyle hammadde ve yarı mamul ihraç
eden ve tüketim malı ithal eden bir yapıdadır. Diğer taraftan yüksek gümrük vergileri
sebebiyle ile tüketim malı üretimine yönelik yatırımların artmış olmasına rağmen yatırımlar
henüz istenen seviyeye gelmemiştir ve ülkenin dış ticareti hammadde ihracatı ve tüketim malı
ithalatı ağırlıklı yapıdan kurtulamamıştır. Bu nedenle bütçe gelirlerinin yaklaşık üçte birlik
kısmını ihracat ve ithalatta alınan gümrük vergileri oluşturmaktadır. DTÖ giriş sürecinde Rus
hükümetinin gümrük vergilerinin azaltılması ile ortaya çıkacak gelir kaybını diğer vergileri
artırmak yoluyla telafi etmesi beklenmektedir.
Rusya Federasyonu’nun Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri ile Serbest Ticaret
Anlaşması bulunmaktadır. Ülkenin Avrupa Birliği ile Şubat 1996’dan geçerli olmak üzere bir
ortaklık ve işbirliği anlaşması bulunmaktadır. Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü’ne üyelik
müzakereleri sürmektedir.
Rusya Sovyet dönemi sonrasında yeniden ekonomik entegrasyon için BDT yerine 2000
yılında kurulan ‘Avrasya Ekonomik Topluluğu’ (EurAsEC) oluşumunu kullanmayı
13
tasarlamaktadır. Bu kapsamda Rusya, Belarus ve Kazakistan, Ocak 2010'dan itibaren gümrük
birliği uygulamasını başlatmıştır.
Planlanan uygulamada uzun vadede 250 milyon nüfuslu potansiyel bir pazar olan EurAsEC
ülkelerinde sadece gümrüklerin birleştirilmesinden öte; ürün, işgücü ve serbest dolaşım gibi
unsurların da ortak ekonomik oluşuma dahil edilmesi tasarlanmaktadır. Mevcut durumda
EurAsEC, Rusya, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan’dan oluşmakta
olup, Ermenistan, Ukrayna ve Moldova üyelik öncesi gözlemci statüsündedir.
Dış Ticaret Verileri
1990 yılı itibarı ile ülkenin ihracatının yaklaşık %70’i diğer Sovyet Cumhuriyetlerine
gerçekleştirilirken, ithalatın yaklaşık %50’si de bu ülkelerden yapılmaktaydı. Bu durum
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından güçlü bir biçimde değişmiştir.
1998 yılında yaşanan krizle birlikte Ruble önemli ölçüde değer kaybetmiş; ithalat azalırken,
ihracatta çok ciddi artış olmuştur. İhracattaki önemli artışta devalüasyona bağlı olarak Rus
malların dünya pazarlarındaki rekabet edebilirliklerinin artmasının yanı sıra Rusya’nın başlıca
ihraç kalemlerinin (petrol, gaz ve metaller) dünya fiyatlarının 1999-2000 yıllarında artışı da
rol oynamıştır. 1999-2000 yıllarında ihracattaki artış %40 olmuştur. İthalatta ise 1999-2000
yıllarında % 20’nin üzerinde düşüş gerçekleşmiştir. İthalattaki düşüşün başlıca nedeni Ruble
krizinin ardından reel ücretlerin düşmesi ve yerli üreticilerin artan rekabet güçleri neticesinde
yerel pazar paylarını artırması olmuştur.
RF'NİN TOPLAM DIŞ TİCARETİ
(Milyar ABD Doları)
2005
2006
2007
2008
2009
İhracat
İthalat
Dış Ticaret Hacmi
245,3
125,1
370,4
301,9
137,5
439,5
351,9
199,7
551,6
468,0
266,9
734,9
301,7
167,4
469,0
Dış Ticaret Fazlası
120,2
164,4
152,1
201,1
134,3
Türkiye'nin
Sırası
6
16
Kaynak: Müşavirlik Raporu; Aylık Müşavirlik Raporu, Şubat 2010
2000 yılından itibaren Ruble’nin yeniden değerlenmeye başlaması ve petrol ihracat
gelirlerindeki artış sayesinde yeniden artmaya başlayan iç talebe bağlı olarak son yıllarda
ithalatta artış eğilimi gözlenmeye başlamıştır. 2005-2008 yılları arasında %113 artan ithalat
hacmi 2008 yılında %33,6 artış göstermiştir. Küresel krizin etkisiyle 2009 Ocak-Eylül yılı
ithalat hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre %43,1 daralmıştır.
2005-2008 yılları arasında %90,7 artan ihracat hacmi 2009 Ocak-Eylül döneminde %44,3
oranında gerilemiştir. 2008 yılına kadar yüksek enerji fiyatları sayesinde artan ihracat hacmi,
ithalat artışı karşısında dış ticaret fazlasının sağlanmasına yardımcı olmuştur. Dış ticaret
fazlası ihracat hacminin yüksek düzeyde seyretmesi sayesinde 2008 yılında 201,1 milyar
ABD Doları, 2009 Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %45,6
gerileyerek sadece 91,7 milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir. 2009 yılı rakamları,
toplam ihracatın 301,7 milyar ABD Dolarına gerilediğini, ithalatınsa 167,4 milyar ABD doları
seviyesinde kaldığını göstermektedir.
2009 sonu verilerine göre Rusya Federasyonu’nun ihracatındaki ilk beş ülke Hollanda, İtalya,
Almanya, Çin ve Belarus olmuştur. Türkiye, 6. sıradaki konumuyla takip etmektedir.
14
En çok ihracat yapılan 10 ülke (2009)
1
Hollanda
2
Italya
3
Almanya
4
B. Rusya
5
Çin
6
Türkiye
7
Ukrayna
8
Polonya
9
ABD
10
Finlandiya
Milyar $
36,3
25,0
18,7
16,7
16,7
16,4
13,8
12,5
9,2
9,2
Pay (%)
12,03
8,31
6,20
5,54
5,53
5,43
4,57
4,14
3,06
3,04
Kaynak: Müşavirlik Raporu, Şubat 2010
İlk 20 madde İhracatı (2009)
Tarife
Tanımı
Pozisyonu
72
Demirli metaller
72 (hariç :
7201-7204)
Demirli metaller
7207
Demirden yarı mamuller
7208-7212
Hadde ürünler
7202
Ferro-alyajlar
7201
Demir
2701
Taş kömürü
7601
İşlenmemiş aluminyum
7502
İşlenmiş nikel
1001
Buğday
4407
İşlenmiş kereste
7403
İşlenmiş bakır
3102
Azotlu mineral gübreler
3105
Diğer gübreler
4403
İşlenmemiş kereste
3104
Potaslı mineral gübreler
4002
Sentetik kauçuk
2601
Demir cevherleri ve konsantreleri
4801
Gazete kağıdı
4702-4704
Kağıt hamuru
2716
Elektrik enerjisi
Milyon $
14.718,8
11.282,2
4.808,0
4.146,7
1.269,5
1.248,4
7.367,1
5.232,7
3.563,3
2.753,0
2.606,0
2.493,9
1.990,4
1.916,3
1.832,4
1.595,9
1.139,2
911,7
681,0
645,9
659,2
Kaynak: Müşavirlik Aylık raporu, Şubat 2010
15
Ülkede üretilmeyen tüketim ve yatırım mallarına olan yeni talep karşısında BDT dışı
ülkelerden ithalat artış göstermiştir. 1992-1997 yıllarında Ruble’nin Batı ülkeleri paraları
karşısında değer kazanması da bu ürünlere olan talebi olumlu yönde etkilemiştir. Son yıllarda
Rusya’nın ihracat gelirleri içinde BDT dışı pazarların payı %85’ten fazla olmuştur. Avrupa
Birliği ülkenin en önemli ticari ortağıdır. AB’nin ülkenin dış ticaretindeki payı 1990’ların
ortalarında yaklaşık % 35 iken, günümüz itibarı ile yarıdan fazladır. AB’nin Rusya’dan
ithalatında petrol ve gaz en önemli yeri tutmaktadır. Rus tüketim malları ve makineler gibi
yatırım malları AB ülkelerinden ziyade BDT ülkelerine ihraç edilmektedir. Son yıllarda Çin
ülkenin önemli bir ticari ortağı haline gelmektedir.
Sıra
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
16
En çok ithalat yapılan 10 ülke (2009)
Çin
Almanya
ABD
Ukrayna
Fransa
İtalya
Japonya
B. Rusya
G.Kore
Polonya
Türkiye
Milyar $
22,8
21,2
9,2
9,1
8,4
7,9
7,2
6,7
4,9
4,2
3,2
Pay (%)
13,6
12,7
5,5
5,4
5,0
4,7
4,3
4,0
2,9
2,5
1,9
Kaynak: Müşavirlik Aylık Raporu, Şubat 2010
İlk 20 madde İthalatı (2009)
Tarife
Tanımı
Pozisyonu
84-90
Makina, ekipman
8703
Otomobiller
8704
Kamyonlar
3003-3004
İlaç
0201-0204
Dondurulmuş et
Örme ve örülmemiş giyim eşyası ve
61-62
aksesuarları
72
Demirli metaller
22
Alkollü ve alkolsüz içkiler
9401-9403
Mobilya
0302-0304
Dondurulmuş balık
6403
Deri ayakkabı
0207
Dondurulmuş tavuk eti
2710
Petrol ürünleri
0805
Narenciye
7304-7306
Çelik boru
170111 Ham şeker
Milyon $
70.578,1
8.505,0
589,4
7.083,6
4.268,8
3.674,3
3.307,4
1.773,4
1.480,1
1.443,7
1.219,5
1.088,4
1.028,2
1.017,7
918,0
504,7
16
170112
0902
2701
1806
3808
2709
500,4
465,7
458,5
Çay
Kömür
Kakao içeren ürünler
Haşarat öldürücü, kemirici hayvanlara
karşı koruyucu, zararlı bitkileri yok edici
kimyasal ürünler
Petrol
386,9
347,3
Kaynak: Müşavirlik Aylık Raporu, Şubat 2010
RUSYA FEDERASYONU-TÜRKİYE DIŞ TİCARETİ
Türkiye-Rusya Federasyonu (RF) Dış Ticareti
YILLAR
(Milyar ABD Doları)
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
İhracat
1,37
1,86
2,37
3,24
4,73
6,48
3,2
İthalat
5,45
9,03
12,82
17,81
23,51
31,36
16,4
Ticaret Hacmi
6,82
10,89
15,19
21,04
28,23
37,85
19,6
Ticaret Açığı
-4,08
-7,17
-10,45
-14,57
-18,78
-24,88
-13,2
2.9
2.9
3.2
3.8
4.4
4.9
8
8
9
7
5
6
7.9
9.3
11.0
12.8
13.8
15.5
3
2
2
1
1
1
İhracatta Payı (%)
İhracatta Sırası
İthalatta Payı (%)
İthalatta Sırası
7
1
Kaynak: Müşavirlik Raporu, Şubat 2010
SSCB döneminde de Türkiye’nin önemli bir ticaret ortağı konumunda olan Rusya ile ticari
ilişkiler 1992 yılında Birliğin dağılmasından sonra da artarak devam etmiştir. Coğrafi
yakınlık, Türkiye-Rusya ticari ve ekonomik ilişkilerinin gelişmesinde önemli bir avantaj
sağlamaktadır. 1998 yılı Rusya’da yaşanan ekonomik kriz sonrasında Türkiye-Rusya dış
ticaret hacminde önemli ölçüde azalma meydana gelmiştir. Ticaret hacmindeki daralma 1999
yılında da devam etmiş, Rusya Federasyonu genel ihracatımızda 10. sıraya düşerken,
ithalatımızda 5. sıraya yükselmiştir. Türkiye-Rusya dış ticaretindeki açık, 1997 yılından
itibaren artarak devam etmiştir.
TÜRKİYE-RF DIŞ TİCARETİNİN YAPISI (milyar ABD Doları)
2009 (Ocak-Eylül)
İhracat % Pay
İthalat % Pay
Yatırım Malları
0,161
7.2
5
0.0
Ara Mallar
1.053
47.2
13,570
96.9
Tüketim Malları
1.006
45.1
428
3.1
Diğer
0,012
0.5
1
0.0
Toplam
2.231
100.0
14,003
100.0
Kaynak: Müşavirlik Raporu, Kasım 2009
Ticaret açığının en önemli nedeni ülkemizin 2000'li yıllarda enerji ihtiyacının önemli bir
bölümünü Rusya Federasyonu'ndan sağlama konusunda bir tercih yapmasına rağmen,
17
18.9.1984 tarihinde S.S.C.B ile imzalanan Doğal Gaz Anlaşması çerçevesinde, doğal gaz
karşılığında mal ihracı uygulamasının devam ettirilememesidir. 2008 yılı itibarı ile TürkiyeRusya dış ticaret hacmi 37,85 milyar ABD Dolarına ulaşmıştır. Küresel ekonomik krizin
etkisiyle 2009 yılı Ocak-Eylül dönemi için bu rakam, bir önceki yılın aynı dönemine göre
%40,1 oranında azalma göstermiş olup 16,23 Milyar ABD Doları seviyesinde gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin Rusya Federasyonu ile ticaretinde enerji kaynakları önemli bir yer tuttuğundan
dış ticaret dengesinin Rusya lehine olduğu görülmektedir.
Türkiye-RF Dış Ticaretinde İlk 10 Madde/Madde Grubu* (milyon ABD Doları, 2009)
İhracat
Ürün Adı
Gıda Maddeleri
Meyve, sebze ve mamulleri
Dokumacılık ürünleri
Kimyasallar
Plastikler
Diğer yarı mamüller
Metal Eşya
Otomotiv sanayii ürünleri
Diğer elektriksiz makinalar
Diğer tüketim malları
Hazır giyim
Madencilik Ürünleri
Petrol Ürünleri
Elektrikli makina ve cihazlar
Diğer
Toplam
İthalat
Değer
798
714
623
306
145
285
136
231
201
181
174
149
88
147
108
3.203
Ürün Adı
Petrol ve ürünleri
Petrol gazları, doğal gaz
Demir ve çelik
Kömür
Demir dışı metaller
Gıda Maddeleri
Hububat ve mamulleri
Hayvansal ve bitkisel yağlar ve mumlar
Kimyasallar
Maden cevherleri ve döküntüleri
Diğer yarı mamuller
Kağıt-karton ve kağıt, karton esaslı m.
Tarımsal Ham maddeler
Değer
Diğer
Toplam
87
19.710
7,420
6,382
1,535
1,147
830
807
554
185
759
445
202
141
97
Kaynak: Müşavirlik Aylık Raporu, Şubat 2010
Rusya’nın başlıca ithalat ürünleri arasında yer alan gıda, otomotiv, dokumacılık, kimya,
makine ve hazır giyim sektörleri Türkiye’nin güçlü olduğu sektörler arasında yer
almaktadır.
Rusya büyük nüfusuyla önemli bir tüketim potansiyeline sahip olmakla beraber Türkiye’ye
coğrafi yakınlığı ihracatta bir avantaj olarak değerlendirilebilir.
Rusya Federasyonu, GPS (Genelleştirilmiş Preferanslar Sistemi) çerçevesinde Türkiye’nin de
dahil olduğu bazı ülkelerden yapılan ithalatta bazı ürünlerin gümrük vergilerinde % 25
oranında indirim yapmaktadır (Söz konusu preferanslara ilişkin olan RF Hükümet
Kararnamesi http://www.musavirlikler.gov.tr/upload/RF/gsp.pdf linkinde bulunmaktadır).
Türkiye’nin Rusya’ya ihraç ettiği ürünlerin fiyat esnekliği yüksek olan ürünler olması
sebebiyle ihracat miktarı ve değeri arasında önemli farklar oluşabilmektedir. Son iki sene
içerisinde Rusya’daki tekstil - hazır giyim ve gıda ürünlerinin fiyatları geçmiş yıllara göre
düşük oranlarda seyretmektedir.
Rusya’nın BDT ülkelerinden ithalatta KDV ve bazı diğer vergileri uygulamaması, Türk
ihracatçılar açısından olumsuz bir rekabet ortamı yaratmıştır.
18
Türkiye’nin Rusya Federasyonu’na ihracatında ticaret finansmanı yetersiz kalırken Avrupa
Birliği ülkeleri bu pazara girişte önemli finansman kaynaklarına sahiptir.
Özellikle 1990’lı yılların ilk yarısında bavul ticareti yoluyla Rusya Federasyonu’na kalitesiz
Türk mallarının girmesi ile Türk mallarına ilişkin olarak oluşan olumsuz imaj uzun vadede
Türk mallarının Rusya pazarındaki rekabet şansını azaltmıştır.
Doğal Gaz Anlaşması
18.9.1984 tarihinde imzalanan Doğal Gaz Anlaşması ile Sovyet tarafı 1987 yılından
başlayarak 25 yıl süreyle Türkiye Cumhuriyeti’ne doğal gaz sevk etmeyi garanti ederken,
Türk tarafı da bu süre zarfında doğal gaz ithal etmeyi taahhüt etmiştir. Anlaşma ile, doğal gaz
bedellerinin Türkiye tarafından serbest döviz şeklinde ödenmesi, Rus tarafının ise bu
ödemeleri genelde Türk malları alımında kullanması amaçlanmıştır. Anlaşmanın imzalandığı
dönemde, doğal gaz karşılığında mal ihracı uygulaması ile geleneksel Türk ihraç ürünleri
ihracatından ziyade, Türk sanayi ürünlerinin ihracatının arttırılması için yeni bir imkan
yaratılması hedeflenmiştir.
Doğal gaz anlaşmasının ülkemiz açısından diğer önemli bir yönü, doğal gaz bedellerinin bir
kısmının, Türk müteahhitlik firmalarının Rusya’da gerçekleştirmiş oldukları projelerin
finansmanında kullanılmasıdır. 1986 yılında imzalanan 9. Dönem KEK Protokolünde bu
konuda hükümlere yer verilmiştir.
İlk doğal gaz alımına başlanıldığı yıl olan 1987 ile 1994 yılları arasında 1,9 milyar ABD
Doları tutarında doğal gaz ithalatı gerçekleştirilmiş olup, bu tarihler arasında belirlenen mal
listeleri kapsamında kayda alınan ihracat miktarı 271 milyon ABD Doları, gerçekleştirilen
müteahhitlik hizmetleri toplamı ise 609 milyon ABD Doları olmuştur.
Ancak, söz konusu Doğal Gaz Hesabı Uygulaması, 1994 yılından itibaren devam
ettirilememektedir.
Diğer taraftan, ülkemizdeki doğal gaz kullanımının giderek yaygınlaşması ve 1990’lı
yıllardaki ihtiyaçlar nedeniyle, ithal edilen doğal gaz miktarının artırılması yönünde
ülkemizce çalışmalara başlanmıştır. 1994 yılında imzalanan protokol ile mevcut 6 milyar m3
doğal gaz alımının, 1995 yılından itibaren tedricen arttırılması ve 1998 yılında 10,5 milyar
m3’e çıkarılması öngörülmüş, 1996 yılında imzalanan bir protokolle de Batı hattından
sağlanacak ilave gaz miktarı 8 milyar m3’e çıkarılmıştır.
Ayrıca, mevcut Batı hattına ilaveten Rusya Federasyonu’ndan ithal edilecek doğal gazın
Karadeniz’in altından geçerek Türkiye’ye getirilmesine ilişkin anlaşma 1997 yılında
imzalanmıştır. “Mavi Akım” olarak adlandırılan bu anlaşma ile ülkemize Karadeniz’in
altından 16 milyar m3 doğal gaz sevk edilmesi kararlaştırılmıştır.
Söz konusu anlaşma gereğince, yeni hattan gaz sevkiyatı 2001 yılından başlayarak tedricen
artırılacak ve 2007 yılında belirtilen seviyeye çıkacaktır. Bu tarih itibarıyla Rusya
Federasyonu’ndan sağlanan gaz 30 milyar m3 olmaktadır.
2003 yılında Rusya Federasyonu'ndan yaklaşık 12 milyar m3, 2004 yılının ilk dört ayında 5,5
milyar m3 doğal gaz alınmıştır.
19
Görüldüğü üzere, Türkiye 2000’li yıllarda enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü Rusya
Federasyonu’ndan sağlama konusunda bir tercih yapmıştır. Bu tercih 2000’li yıllarda Rusya
Federasyonu ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizdeki temel noktalardan biri olacaktır.
İkili Anlaşma ve Protokoller, Karma Ekonomik Komisyon Toplantıları
Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında yapılan anlaşmalar aşağıda belirtilmektedir.
•
•
•
•
•
•
•
Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ticari ilişkiler 8.10.1937 tarihli “Ticaret ve
Seyrisefain Anlaşması” ve 25.2.1991 tarihli “Ticari ve Ekonomik İşbirliğine Dair
Anlaşma” çerçevesinde yürütülmektedir.
17 Eylül 1984 tarihli Doğal Gaz Anlaşması çerçevesinde 1987 yılından itibaren 25 yıl
süreyle SSCB'den serbest döviz karşılığında doğal gaz alımı başlamış ve Sovyet tarafı
buradan kazandığı dövizin yüzde 70'ini Türkiye'den mal ve hizmet almak için kullanmayı
taahhüt etmiştir. Günümüzde bu özelliğini yitiren Anlaşma iki ülke ekonomik işbirliğinde
gerçek bir dönüm noktasıdır.
Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında “Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına
İlişkin Anlaşma” 15.12.1997 tarihinde Ankara’da imzalanmış ve onay süreci 17 Mayıs
2000 tarihinde tamamlanmıştır.
İki ülke arasında “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” 15.12.1997 tarihinde
imzalanmış ve 1 Ocak 2000 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
İki ülke arasında Ticari, Ekonomik, Sınai ve Bilimsel-Teknik İşbirliğinin Geliştirilmesi
Hakkında Uzun Vadeli Program, 15.12.1997 tarihinde imzalanmıştır.
15 Aralık 1997 tarihinde imzalanan “Enerji İşbirliği Genel Çerçeve Anlaşması” iki
ülkenin enerji alanında işbirliğinin genel çerçevesini oluşturmaktadır.
Türkiye-Rusya Federasyonu arasındaki Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu
(KEK) 14 Mayıs 1992 tarihli anlaşmayla oluşturulmuştur. Bugüne kadar yapılmış olan
Komisyon toplantıları ise şöyledir:
KEK I. Dönem
KEK II. Dönem
KEK III. Dönem
KEK IV. Dönem
KEK V. Dönem
KEK VI. Dönem
KEK VII. Dönem
KEKVIII. Dönem
02-06 Kasım 1992
01-06 Nisan 1994
04-07 Kasım 1997
01-05 Kasım 1999
20-23 Ekim 2000
29-30 Kasım 2004
30 Mayıs 2006
27-28 Mayıs 2008
Ankara
Moskova
Ankara
Moskova
Ankara
Moskova
İstanbul
Moskova
RUSYA PAZARI: PAZAR BİLGİLERİ
Dış Ticaret Mevzuatı
Rusya Federasyonu dış ticaret uygulamaları 1 Haziran 2004 yılında yürürlüğe giren 164-FZ
sayılı RF Dış Ticarette Devlet Düzenlemeleri Hakkındaki Federal Kanun çerçevesinde
yürütülmektedir. Gümrük uygulamaları ise 2004 yılı başından itibaren yürürlüğe giren
28.05.2003 tarih ve 61-FZ sayılı yeni Gümrük Kanunu (http://www.customs.ru/tk_en/) ile
yeniden şekillenmiş olup, RF Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanlığı yetkililerinin ifadesine
göre Kyoto Konvansiyonu çerçevesinde DTÖ normlarına uyumlu olarak hazırlanmıştır. Söz
20
konusu kanun ile getirilen yenilikler arasında, gümrük komitelerinin yetkilerinin kısıtlandığı,
keyfi uygulamaların engellendiği, gümrük beyannameleri için istenen belgelerin kanunda açık
olarak sayılarak belge sayısının azaltıldığı, malların gümrükte bekleme sürelerinin en fazla 3
günle sınırlandırıldığı, gümrük komisyoncularına getirilen kefalet uygulamasıyla birlikte
beyana dayalı liberal bir gümrük rejimi getirildiği sayılmaktadır.
Gümrük vergilerinin tahsilatında ad valorem (değer üzerinden) ve spesifik (miktar üzerinden)
vergiler birlikte kullanılmaktadır. Referans fiyat olarak da adlandırılan spesifik vergilerin
uygulamada ağırlıklı olarak kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca gümrük mevzuatı başta olmak
üzere dış ticareti düzenleyici mevzuatın açık ve kolay ulaşılabilir olduğunu söylemek oldukça
güçtür. Mevzuattaki değişiklikler bazen kamu kurumlarının iç talimatı şeklinde yapılmakta,
bu nedenle doğru bilgiye zamanında ulaşmak güç olmaktadır.
Gümrük Vergileri
Malların gümrük değeri genel olarak ithal edilen malların CIF bedelidir. Gümrük mevzuatına
göre, gümrük işlemleri bir ay içerisinde sonuçlandırılmalıdır. Gümrüklerce ithali uygun
görülmeyen mallar menşe ülkeye gönderilmektedir.
RF, Belarus ve Kazakistan arasında oluşturulan Gümrük Birliği’ne ilişkin bazı bilgiler
şöyledir:
• Gümrük Birliği’ne taraf olan ülkelerin ortak gümrük tarifelerinin genellikle %5, %10 ve
%15-20 aralığında olduğu görülmektedir. Hassas ürünlerin ise genellikle et, balık, süt ve
süt ürünleri, bazı sebze-meyveler, palm yağı, ayçiçeği yağı, hindistancevizi yağı gibi
yenilebilir yağlar, şeker pancarı, meyve suları, bazı petrol ürünleri, çeşitli kimyasallar,
bazı tekstil ürünleri, bazı demir çelik ürünleri, bazı makineler ve çeşitli otomotiv
ürünlerinde yoğunlaştığı görülmektedir.
• Ortak gümrük tarifelerinin belirlenmesinde genelde Rusya Federasyonunun gümrük
tarifeleri esas alınmıştır. Belarus’un mevcut tarifelerinin %75’i aynı kalmış, %7’sinde
indirim olmuş, %18’inde artış kaydedilmiştir. Kazakistan’ın mevcut tarifelerinin %45’i
sabit kalmış, %45’i artmış, %10’unda düşüş yaşanmıştır. Rusya Federasyonu’nun ise
mevcut tarifelerinin %82’si sabit kalmış, %14’ü düşmüş sadece %4’lük bir bölümünde
artış yaşanmıştır.
• RF, Kazakistan ve Belarus arasında gerçekleştirilen Gümrük Birliğinin önemli
amaçlarından birisi de sertifikasyonlar ve standartlar alanında da ortak bir sistem
geliştirmektir. Sertifikasyon sistematiğinin ortak gümrük koduna geçiş tarihi olan 1
Temmuz 2010 tarihine kadar ülkeler bazında aynı kalması beklenmektedir.
• RF’ye yönelik yaş meyve-sebze ihracatı veya beyaz et ihracatı sistematiğinin 1 Temmuz
2010 tarihine kadar aynı kalması beklenmektedir.
• Sistemin tam işleyişe geçmesinin ardından, Gümrük Birliği kapsamında RF’de yerleşik
herhangi bir Türk firması, ithalatını RF gümrüklerinde gerçekleştirmiş olduğu ve/veya
RF’de ürettiği herhangi bir ürünü (hassas ürünler veya tarife kontenjanı gereken ürünler
saklı kalmak kaydıyla) fatura, sevk irsaliyesi ve satış sözleşmesi belgeleri ile birlikte,
Belarus veya Kazakistan’a da gümrüksüz sevk edebilecektir.
• T.C. Moskova Müşavirliğince yapılan değerlendirmeler sonucunda, en az 1 Temmuz 2010
tarihine kadar bu üç ülkenin sınırlarında pratikten kaynaklanan sıkıntılar yaşanabileceği
değerlendirilmektedir.
21
Tercihli Ülkeler Sistemi (GSP). Rusya Federasyonu gelişmekte olan ve az gelişmiş
ülkelerden yapılan ithalatta tercih sistemi uygulamaktadır. Söz konusu sistem çerçevesinde,
belirtilen listede yer alan, ancak az gelişmiş ülkelerden gelen mallar gümrük vergisinden
muaf, gelişmekte olan ülkelerden ithal edilen mallar ise mevcut gümrük vergilerinden %25
oranında indirimli olarak ülkeye ithal edilmektedir. Ülkemiz bu sistemde gelişmekte olan ülke
statüsünde yer almakta ve %25 oranında gümrük vergisi indiriminden yararlanmaktadır
Bunların dışında, Rusya Federasyonu ile arasında MFN (en çok gözetilen ulus) statüsü
tanınmasına ilişkin bir anlaşma bulunmayan ülkelere, mevcut gümrük vergisi tarifesinin iki
katı vergi uygulanmaktadır. RF ile arasında MFN anlaşması olan, ancak, gelişmiş ülkelerden
gelen mallar mevzuatta belirtilen gümrük vergilerine tabidir. GSP sisteminden
yararlanılabilmesi için ihracat işlemine ilişkin Gümrük Beyannamesi üzerine “GSP
kapsamındadır” ibaresinin düşülmesi yeterli olmaktadır.
Gümrük Vergisi Dışındaki Vergiler. İthalatta gümrük vergisi dışında uygulanan vergiler
Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisidir. Uygulanan Katma Değer Vergisi oranı
%18’dir. Ancak, sınırlı temel gıda maddeleri ile çocuk gıda ve giysilerinde uygulanan oran ise
%10’dur.
Özel tüketim vergisi ise lüks tüketim mallarına uygulanmaktadır. Bu vergiye tabi mallar ise
alkol, bira, sigara, puro, tütün, petrol, düşük oktanlı otomobil benzini, yüksek oktanlı gaz,
dizel yakıt, makine yağları, 90 beygir üzerindeki otomobillerdir.
İthalatta Tarife Dışı Vergiler. İthalatta alınan katma değer vergisinin oranı %18’dir ve malın
gümrük bedeline eklenen gümrük vergisinden sonra ortaya çıkan bedel üzerinde hesaplanır.
Ancak bazı temel gıda malları ve çocuk giyim ve gıda maddeleri ile bazı ilaçlarda bu oran %
10 olarak uygulanmaktadır. Ayrıca bazı tüketim mallarına yönelik olarak ithalatta özel
tüketim vergisi de uygulanmaktadır. Alkollü içecekler, tütün mamulleri, mücevherat,
otomobiller bu kapsamda vergiye tabidir.
Tarife Dışı Engeller
2004 yılı başında uygulamaya konulan yeni gümrük kanunu ile DTÖ normlarına yaklaşıldığı
görülmektedir. Ancak kanunda ithalatçıların gümrüklere beyan etmek zorunda olduğu
belgeler sayılmakta ve gerekli görülen hallerde başka belgelerin de istenebileceği
belirtilmektedir. Bu nedenle gümrük idarelerinin keyfi uygulamalarının önüne geçilebildiğini
söylemek mümkün olmamaktadır. Ayrıca, gümrük idarelerinin kademeli olarak yeni
uygulamalara uyum sağlamaları gümrüklerde sorunların yaşanmasına neden olmaktadır.
Dünya Bankası destekli bir proje ile gümrüklerin elektronik sisteme geçişi tamamlanmak
üzeredir. Ancak, merkezi otoritenin yerel gümrük idarelerine tamamen hakim olduğunu
söylemek de oldukça güçtür.
RF mevzuatınca uygulanmakta olan yüksek gümrük vergileri birçok küçük ve orta ölçekli
firmayı farklı yöntemler kullanarak vergiden kaçınmaya itmektedir. Gümrüklerde spesifik
vergilendirmenin de sıklıkla kullanılıyor olması referans fiyat uygulamasını da beraberinde
getirmiştir. Referans fiyatlar aşamalı olarak yükseltilmekte ve özellikle küçük ölçekli
firmaların pazardaki rekabet gücünü yitirmesine yol açmaktadır. Yüksek gümrük vergileri
karşısında uygulanan bir usulsüzlük gümrükte malın farklı beyan edilerek düşük gümrük
vergisi ödenen ürün kapsamına sokulmasıdır. Bu şekilde yapılan ticaret önemli sorunları da
beraberinde getirmektedir. Bavul/kargo ticareti son zamanlarda sıklıkla yapılan baskın ve
22
denetimlerle caydırıcı olmaya başlamış olup, bu şekilde getirilen mallara Rus makamlarca el
konulmasına ve firmalar hakkında soruşturma açılmasına neden olmaktadır. Ayrıca taşıma
fiyatlarının artmasıyla bu şekilde getirilen malların maliyeti, yüksek gümrük vergilerine
rağmen yasal ticaretin maliyetine yaklaşmaktadır.
Son yıllarda sayısı giderek artan korunma önlemleri soruşturmaları ile üretici sektörlerde
ithalatın yerli üreticiler üzerinde yol açtığı zararların telafi edilmek istendiği görülmektedir.
Canlı hayvan ve et ürünleri aleyhine açılan soruşturma sonucunda ithalatta kota uygulanmaya
başlamış olup böylelikle yerli et üretiminin ve hayvancılığın desteklenmesi amaçlanmıştır.
Bu örnekte olduğu gibi bazen soruşturma açılmasındaki esas amacın ithalatın kısılması değil
yerli üretimin desteklenmesi olduğu açıkça ifade edilmektedir. Ayrıca, idare tarafından
soruşturmalarda DTÖ normlarına uygun hareket edildiği iddia edilse de DTÖ üyeliği halinde
birçok soruşturmanın DTÖ nezdinde bulunan panellere konu olabilecek eksikliklere sahip
olduğu bilinmektedir.
Rusya’ya ithalatta aranan uygunluk belgelerine ilişkin sistem şeffaf, öngörülebilir ve açık
değildir. Başta GOST-R uygunluk belgesi olmak üzere aranan diğer belge ve sertifikaların
hangi mallar için zorunlu olarak temin edilmesi gerektiği hususlarında belirsizlikler
mevcuttur. Resmi makamlar bu konuda yeterince bilgi sunmamakta ve firmaları akredite
sertifika kuruluşlarına yönlendirmektedir. Sertifika maliyetleri yüksek olup, sistemdeki
belirsizlikler bazen alınması gerekli olmayan sertifikaların alınmasına veya sertifika
çıkartılması sırasında yapılan eksiklikler nedeniyle maliyetlerin artmasına yol açmaktadır.
Benzer test aşamaları gerektiren her bir sertifika için ayrı işlem yapılması da maliyetleri
artırmaktadır. Ayrıca, hijyen, bitki karantina ve veterinerlik sertifikalarının ithalat sırasında ve
öncesinde talep edilmesi ithalat işlemlerinin zaman zaman aksamasına yol açmaktadır. Genel
olarak uygunluk değerlendirmesi işlemlerinin muhtemel risklerin önüne geçilmesi amacıyla
sistemli bir şekilde yapılması yerine tüm ithalata uygulanması ve iç pazardaki denetim
eksikliği açığının kapatılmak istenmesi nedeniyle sertifikasyon işlemleri tüketicinin
korunması yerine ithalatı zorlaştırıcı etki yaratmaktadır. Nitekim bu hususlar DTÖ
platformunda da üye ülkelerce gündeme getirilen ana unsurlar arasında yer almaktadır.
İthal Lisansı. Televizyon, tütün ürünleri, etil alkol ve votka, silah, patlayıcılar, askeri
malzeme, radyoaktif maddeler ve atıklar, narkotik maddeler, kıymetli maden ve taşların
ithalatında ithal lisansı alınması gerekmektedir. Söz konusu lisanslar genel olarak Ticaret
Bakanlığı tarafından verilmektedir.
İhraç Vergileri. Rusya Federasyonu gelir elde etmek amacıyla bazı mallar itibarıyla ihracat
vergisi uygulamasına geçmiştir. Başlangıçta bu vergi doğal gaz ve petrole konmuşken zaman
içerisinde diğer mallara da yayılmıştır. Vergi %5 ile %30 arasında değişmektedir. Vergi
konulan bazı önemli maddeler gübre, kağıt, kereste, bazı demir ve demir dışı metallerdir.
Dış Ticarette Standardizasyon Uygulamaları. İthal edilen tüm mallar için Rusya
standartlarına uygunluk belgesinin gümrük mercilerine ibrazı gerekmektedir. Standart veya
standartlara uygunluk belgesi olmayan malların ithaline izin verilmemektedir.
Söz konusu belgeyi vermeye yetkili merci ise (Standardizasyon, Metroloji ve Sertifikasyon
Devlet Komitesi) GOSSTANDART’ tır. Anılan kuruluş tarafından, Rusya içinde veya ülke
dışında oluşturduğu test ve ölçüm merkezleri vasıtasıyla sertifika düzenlenmektedir. Rus
standartlarına uygunluk belgesi belirli bir ihraç partisi için alınabileceği gibi, belirli bir ürün
için de alınabilmektedir. Standartlara uygunluk belgesinin fiili ithalat anında geçerlilik
23
süresinin dolmamış olması gerekmektedir. Mal çeşidi ve markası, üretim yılı, üreticinin adı ve
adresi, toplam yükleme içinde sertifikaya tabi malın miktarı gibi bilgiler ise ayrıca gümrük
yetkililerine bildirilmelidir.
GOSSTANDART, tanımladığı standart normlarını uygulamak üzere laboratuarlar
oluşturabilmekte veya bu yetkiyi Federal veya mahalli otoritelerin kontrolünde bulunan diğer
laboratuarlara devir edebilmekte, söz konusu laboratuarlar tarafından düzenlenen sertifikalar
Rusya çapında geçerli olmaktadır. GOSSTANDART hangi ürün için hangi üniteye
başvurulması gerektiği konusunda talep sahiplerine bilgi verebilmektedir. Rusya dışında
üretim yapan firma ve kuruluşların üretim mahallinde test talepleri, bu işlem için gerekli
harcamaların başvuru sahibince karşılanması halinde kabul edilebilmektedir.
TSE ile GOSSTANDART arasında yapılan bir anlaşma çerçevesinde laboratuarların karşılıklı
akreditasyonu konusunda çalışmalar devam etmekte olup, bu konuda gelişme sağlanması
halinde belirlenecek Türk laboratuarlarınca verilecek uygunluk sertifikası Rusya tarafından
kabul görecektir.
Etikette Rusça bilgiler bulunması zorunluluğu. Başlangıçta gıda malları için geçerli olan
bu uygulama 1 Temmuz 1998 tarihinde gıda dışı malları da içerecek şekilde genişletilmiştir.
Etikette malın adı, orijini, net ağırlığı, malın terkibi, üretim yılı, raf ömrü, besleyici değeri,
kullanım koşulları gibi bilgilerin Rusça olarak yer alması gerekmektedir. Söz konusu etikete
sahip olmayan malların satışı ise mümkün bulunmamaktadır. Söz konusu şartlar her bir mal
için GOSSTANDART’tan temin edilebilmektedir.
Karantina Belgesi. Rusya Federasyonu’nda uygulanan standart prosedürünün yanı sıra dış
ticaret işlemleri için geçerli olan diğer bir belge düzeni, bitki hayvan kontrol ve karantina
belgeleri uygulamasıdır.
Gıda maddelerinin üretiminde ve dış ticaretinde uygulanan bitki ve hayvan karantina
belgeleri, Rusya Federasyonu Tarım Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı yerel otoriteler tarafından
düzenlenmektedir.
Karantina belgeleri için de Rusya ile diğer ülkeler arasında ikili anlaşmalar imzalanmakta, bu
çerçevede Rusya, arasında ikili anlaşmalar bulunan ülkelerce düzenlenen karantina belgelerini
geçerli addetmektedir. Rusya ayrıca, uluslararası normlara uygun olarak düzenlenen karantina
belgelerini de kabul etmekte, dış ticaret işlemlerinde ihracatçı firma ile ithalatçı Rus firması
arasında imzalanan satış sözleşmelerinin Tarım Bakanlığı’na onaylatılması zorunlu
bulunmaktadır.
Fikri-Sınai Mülkiyet Hakları. Söz konusu haklar, Rusya Federasyonu’nda 23 Ekim 1992
tarih ve 3520-1 sayılı “Ticari Markalar, Hizmet Markaları ve Malın Üretildiği Yerlerin
İsimleri” başlıklı kanun ile güvence altına alınmıştır.
Rusya Federasyonu’nda ticari marka hakkının yasalarla korunması, devlet tescil belgesi
gereği işbu kanunun tespit ettiği düzen veya Rusya Federasyonu’nun uluslararası
anlaşmalarına göre verilmektedir. Ticari marka tüzel kişinin veya girişimcilik yapan gerçek
kişinin adına tescil edilmektedir. Tescil edilmiş ticari marka için ticari marka şahadetnamesi
verilmektedir. Söz konusu şahadetname, ticari markanın üstünlüğünü ve şahadetnamenin
içinde belirtilen ürünler konusunda sahibinin ticari marka tekel hakkını sağlamaktadır. Ticari
marka sahibi, söz konusu ticari marka kullanma ve üçüncü kişilerin bunu kullanmasını
24
yasaklama tekel hakkına sahiptir. Rusya Federasyonu’nda korunan ticari markalar, marka
sahibinin iznini olmadan kullanılamamaktadır.
Ticari markanın veya söz konusu markayla işaret edilen ürünün veya söz konusu markaya
karışacak kadar benzer olan herhangi bir başka markanın benzeri mallar konusunda imal
edilmesi, kullanılması, satışa sunulması, satılması vb. veya bu amaçla muhafaza edilmesi,
ticari marka sahibinin hakkının ihlali olarak kabul edilmektedir.
Ticari marka tescili 10 yıl geçerli olup, talep üzerine her on yıl için uzatılabilir. Rusya
Federasyonu’nda satılacak ithal ürünlerin markasının başkası adına kayıtlı olup olmadığı
araştırılmalıdır.
Dağıtım ve Satış Kanalları
Rusya Federasyonu’na ithal edilen mallar, ithalatçı firmalar veya bavul ticareti ile iştigal eden
kişiler tarafından ülkeye getirilmektedir. Piyasadaki dağıtım ise toptancı firmalar ve
perakendeci küçük firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir. Tüketici kooperatifleri ve
komisyoncularının da sistemde yer aldıkları görülmektedir.
1991 sonrasında dağıtım kanallarında kopukluklar görülmüştür. Bu dönemde, büyük devlet
kuruluşlarının etkinliği zayıflamış olup, dağıtımda özel firmalar etkili rol oynamaya
başlamışlardır. Coğrafi olarak oldukça geniş bir ülke olan Rusya Federasyonu’nda ağır kış
şartlarının uzun bir süre hüküm sürdüğü düşünüldüğünde, mal dağıtım ağının önemi ortaya
çıkmaktadır.
Perakende satışlarda dağıtım konusunda bazı önemli bilgiler şöyledir:
•
Ürün dağıtım ve satışlarında önemli bir yer tutan pazarların yanı sıra, perakende satış,
değişik gelir gruplarının ihtiyacına cevap verecek çeşitli mağazalar yoluyla
gerçekleştirilmektedir. Tüketim malları içerisinde ithal malları önemli bir yer tutmaktadır.
•
Perakendecilik sektöründe hala yeterli modern satış alanlarının bulunmaması gibi bazı
sorunlarla karşı karşıyadır. Örneğin üretici ve toptancılar hizmet sunma konusunda yeterli
değildir. Bağımsız, küçük gıda dükkanları (büfeler dahil) ve açık pazarlar Rus gıda
perakende sektörünün üçte ikisini oluşturmaktadır. Moskova’daki perakende satışlar ülke
genelindeki toplam perakende satışların % 20’sini oluşturmaktadır. Son dönemlerde
büyük alışveriş merkezlerinin açılması ve sadece Moskova’da toplam alanı 1 milyon
m2’yi bulan semt pazarlarının kapatılması ile perakende satışlar gelişmiştir. Ülke
genelinde gelişen perakendecilik sektörüne bağlı olarak Moskova genelindeki toplam
perakende satış hacminin ülkedeki toplam perakende satışlar içindeki payı düşüş
göstermeye başlamıştır.
•
Süpermarket ve hipermarketlerin de sayısı hızla artmaktadır. Marketlerde 25-40 bin arası
çeşitte mal Rus tüketicilerine ulaştırılmaktadır. Türkiye’den Ramstore ile birlikte
İsveç’ten IKEA ve Almanya’dan Metro, bu pazarın önde gelen isimleridir.
•
Son yıllardaki artışa rağmen Rusya’daki alışveriş merkezi ve süpermarket sayısı
Avrupa’nın büyük şehirlerine kıyasla oldukça azdır. Buna rağmen, Rus vatandaşlarının
25
artan gelirleri ve Batı tarzı alışveriş merkezlerinin öncelikli olarak tercih edilir olması,
Moskova ve St. Petersburg’daki alışveriş merkezlerinin sayılarını hızla arttırmaktadır.
Rusya’da ticaret yapmak isteyen firmaların son zamanlarda, 11 zaman dilimine sahip
Rusya’nın bölgelerine açılım eğiliminde oldukları görülmektedir. Moskova ve St. Petersburg
iş dünyasının ve nüfusun en yoğun olduğu şehirler olup pazara girişte genellikle başlangıç
noktaları olarak kullanılmaktadır. Dağıtım kanalları olarak temsilcilik ofisi/şube kurma ve
Rus firması kurma (Türk sermayeli Rus firmasının tescil edilmesi) seçenekleri dışında olan
acente seçimi ve yerel distribütör kullanımı imkanı bulunmaktadır. Satışı yapılan ürünün
çeşidine göre bir veya birden fazla distribütör firma seçimi en çok uygulanan pazara giriş
yöntemidir. Distribütörler ayrıca gümrükleme, depolama, stok yönetimi gibi lojistik hizmet
desteği de vermektedir.
Toptancı tüccarların eksikliği Rusya’ya mal satarken önemli bir unsur olarak karşımıza
çıkmaktadır. Vergiden kaçınmak için pek çok aracın kullanıldığı ülkede masa başı araştırması
ile ithalatçı/toptancı firma bulmak oldukça güçtür. Firmalar genellikle küçük ölçekli alımlar
yapmakta, büyük ölçekli alım yapan bir çok firma da başka bir firma adına sipariş vermekte
ve vergi cenneti olarak bilenen bazı adalardaki banka hesaplarını kullanmaktadır. Malın alıcısı
ile bedelini ödeyenlerin farklı tüzel kişiler olması nedeniyle ticari risk artmakta ve hukuki
sorunlar çıkması halinde ihracatçı firma sıkıntı yaşamaktadır.
Rusya pazarına girişte pazar araştırması yapmak ve Rusya’da ithalatçı, toptancı ve üretici
firmalara ulaşmak için fuarlara katılmak önerilen yönetimler arasında yer almaktadır. Sanayi
ve ticaret odalarına kayıt zorunluluğu bulunmadığı için firmalarla ilgili sağlıklı bilgiye
ulaşmak için yerinde araştırma yapmanın yararlı olacağı belirtilmektedir. Ticarette
karşılaşılan güçlükler ve nakliye maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle firmaların ticaretten
çok doğrudan yatırım yapmayı göz önünde bulundurmaları önerilmektedir.
Tüketici Tercihleri
Rusya’daki tüketici davranışları, genel olarak dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşayan
tüketicinin davranış kalıplarından genel olarak bir farklılık göstermemektedir. Rus
tüketicilerine dikkat çeken özellikler şöyledir:
•
Bireysel davranış dikkate alındığında, gelirine göre tasarruf eğilimi yüksek olmayıp,
tüketim eğilimi yüksektir. Rus halkı, gelirinin yüzde 75’ini tüketime harcamaktadır.
Özellikle genç Rus vatandaşları tarafından sergilenen tüketim davranışları gittikçe Batı
Avrupa’ya benzemeye başlamıştır. Araba, giyecek ve ayakkabı gibi ürünlerde Ruslar ucuz
yerel markalar yerine daha pahalı yabancı markaları tercih etmektedir. Tercihleri etkileyen
faktörlerde kalite, fiyatın önüne geçmektedir. Gıda konusunda ise Rusların tercihleri daha
temiz ve sağlıklı gördükleri yerel ürünler yönündedir.
•
Renaissance Capital firması tarafından yapılan bir araştırmaya göre, vergi, kira, kredi
ödemeleri gibi kalemler çıkarıldıktan sonra Rus vatandaşlarının ellerinde kalan
“harcanabilir gelir” birçok kalkınmakta olan ülkeye göre daha yüksektir. Araştırmada,
ayrıca bu gelirin 2010 yılına kadar yüzde 46 oranında artması öngörülmektedir. Rusya’da
gelir vergilerinin yüzde 13 gibi düşük bir seviyede olması ve nüfusun çoğunluğunun kira
ödememesi bu duruma yol açmaktadır.
26
•
Rusya için yeni olan, reklamların tüketici üzerindeki etkisinin yüksek olmasıdır. Tanıtım
ve reklam tüketici tercihlerini değiştirebilmektedir. Promosyon, satışlar üzerinde etkili
olabilmektedir.
•
Rus tüketicisinin öncelikle dikkate aldığı unsurlar, fiyat ve kalitedir. Tüketim mallarına
olan talep ise yüksektir. Gelir dağılımı düşük olan kesimler öncelikle ihtiyaç karşılama
yönünde hareket etmektedir. Ancak, zaman içerisinde çok çeşitli ithal tüketim malı ülkeye
girdiğinden kalite konusu ön plana çıkmıştır. Orta ve üst gelir grubunda kalite ve marka
önemli bir unsurdur. Gelişmiş ülke ürünlerine yoğun bir ilgi vardır. Menşe ülke mal
tercihinde etkili olmaktadır. Ülkemiz menşeli ürünler hakkında, bavul ticaretinin etkisiyle
olumsuz bir imaj vardır.
•
Alışverişlerde tüketici tarafından kullanılan ödeme şekli nakit ödemedir.
•
Temel pazarlama yöntemleri bu ülkede yeni yayılan bir kavramdır. Rus vatandaşının,
pazarlama stratejilerinde, yıllar boyu dünyada süper güç olmuş bir ülkenin bireyi olduğu
dikkate alınmalıdır. Rusya’nın değişik etnik gruplardan oluşan bir nüfusu barındıran ve
çok geniş bir ülke olduğu dikkate alınarak, tüketici zevk ve tercihlerinde de bu durum göz
ardı edilmemelidir.
Şirket Kuruluşu
Rus mevzuatına göre şirket, ancak yetkili devlet kuruluşlarına kayıt işleminden sonra hükmi
şahsiyet kazanmaktadır. Rusya Federasyonu’nda tamamen yabancı sermayeli şirket
kuruluşu mümkün olmaktadır. Yabancı firmalar Rusya Federasyonu’nda şirket
kurabilecekleri gibi temsilcilik ofisi de açabilirler. Bu açıdan, yabancı şirketlerin kayıt
işlemleri iki başlık altında toplanmaktadır. Bunların birincisi tescil (‘registration’) diğeri ise
kabul (‘accreditation’) işlemidir.
Tescil işlemi yabancı sermayeli firmalara, Rusya Federasyonu’nda kar sağlayıcı işlemler dahil
olmak üzere her türlü ticari ve ekonomik içerikli faaliyette bulunma hakkı sağlamaktadır.
Buna karşılık akredite firmalar kendi ülkelerindeki ana firmanın temsilcisi olarak ve
genellikle kar getirici faaliyette bulunmamak üzere kayıt işlemi yaptırmış olmaktadır.
Temsilci ofislerin temel fonksiyonu, Rusya dışındaki merkez ofisin ticari ilişkilerini kurmak
ve yürütmek, onun adına pazarlama çalışmaları yapmak, gerektiği takdirde kontratlar
imzalamaktır. Rusya Federasyonu kanunlarına göre temsilci ofislerin ayrı kanuni şahıs
hükmiyeti bulunmamaktadır. Temsilci ofislerin bizzat ticari aktivitede bulunmaları ve Rusya
Federasyonu kaynaklı gelir elde etmeleri halinde ise normal bir şirket gibi vergi yükümlüsü
sayılıp vergilendirilirler.
Temsilci ofisler;
-
Ruble ve/veya döviz hesabı açabilirler.
Temsilci ofisler giderlerini Ruble ve döviz hesaplarından karşılayabilirler. (kiralar,
maaşlar, iktisadi kıymet alımı, reklam ve pazarlama giderleri gibi)
Temsilci ofisler gümrükleme yapabilirler, stok tutabilirler.
Temsilci ofisler, ofis kira ödemelerinde KDV’den muaftır.
27
-
Temsilci ofislerin kullanımı için geçici olarak ithal edilen ofis ekipmanları ve
taşıtlar gümrük vergi ve harçlarına tabi değildir. Ancak gümrük idaresi yeni bir
uygulama başlatarak, nakil vasıtalarında muaf tutulan tutar kadar depozito talep
etmektedir. (19.02.1999 N.01-14/223 Gümrük İdaresinin Kararıyla 14.01.99
tarihinden itibaren muafiyet kaldırılmıştır.)
Diğer taraftan, Rus mevzuatına göre yabancı tüzel ve gerçek kişiler yatırımcı olarak
ortaklıklarda ve/veya ekonomik topluluklarda da yer alabilirler. Yabancı ortaklı ticari
işletmeler iki şekilde kurulabilmektedir. Ortaklıklar, yeni bir işletmenin kurulması veya
mevcut bir işletmenin hisselerinin yabancı yatırımcı tarafından satın alınması ile
oluşturulabilir. Ticari işletmelerde sermayeye katılım parasal değerler, maddi varlıklar,
menkul kıymetler, kullanma hakları şeklinde olabilir. Sermaye katkısı olarak yurtdışından
gönderilen dövizler Rubleye çevrildikten sonra sermaye olarak yatırılabilmektedir.
Yabancı, gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan şirketler ise limited ve anonim şirket ile
mevzuatın imkan tanıdığı ortaklık statüleri şeklinde oluşturulmaktadır. Limited şirket Kanunu
Ocak 1998 yılında yayınlandığı için bu tarihe kadar, yabancı sermayeli şirketlerin anonim
şirket şeklinde oluşturulduğu görülmektedir. Kanun çıkana kadar, limited şirketlerle ilgili
belirsizlikler de yabancı şirketleri bu yola itmiştir. Kanun, bu belirsizlikleri ortadan
kaldırmıştır.
Limited Şirketler (000): Kuruluş ve yönetim işlemleri anonim şirketlere göre daha basittir.
Bir veya birkaç kişi tarafından kurulmuş ve sermayesi paylara bölünmüş ticari topluluklardır.
Limited şirketlerin kurucuları şirketin borçlarından sorumlu değillerdir ve muhtemel zararlar
için şirketteki payları kadar risk taşırlar. Ticaret Siciline kaydedildiği anda kurulmuş
sayılmaktadırlar.
Anonim Şirketler (ZAO): Anonim şirketler açık veya kapalı olarak kurulabilmektedir. Bu
husus, kuruluş sözleşmesinde ve unvanda belirtilir. Temel fark hisse devrindedir. Açık
anonim şirketlerde hissedarlar kendi hisselerini diğer ortaklardan habersiz 3. kişilere
devredebilirler. Hissedarların sayısı için bir sınırlama yoktur. Kapalı anonim şirketlerde ise
hisse devrinde diğer ortaklara öncelik tanınır. Hissedar sayısı 50’den fazla olamamaktadır.
Şirket tüzüğünde görevler sınırlandırılmamışsa, Rusya Federasyonu’nda genel müdür
unvanına haiz yöneticiler geniş yetkilerle donatılmıştır. Bu durumun yabancı firma kuran
şirketlerimizce dikkate alınmasında yarar bulunmaktadır. Şirketlerin kayıt işlemi için
müracaat etmeleri gereken birimler arasında Rusya Federasyonu Devlet Kayıt Odası ve Rusya
Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası yer almaktadır. Şirket kuruluşu sırasında kurucuların
yabancı olması halinde vatandaşı oldukları ülke makamlarından alınacak, şirket kurmasında
sakınca olmadığına dair belge istenilmektedir. Bu belgeyi şirket kuracak Türk uyruklu kişiler
T.C. Moskova Büyükelçiliği Konsolosluk kısmından temin edebilmektedirler.
Ticari İlişkilerde Dikkat Edilmesi Gerekli Bazı Hususlar
Rusya Federasyonu’nda ticari bağlantıların yapılmasında kişisel görüş, intibalar önemli yer
tutmaktadır. Ticari faaliyette bulunan şirketlerin mali durumu ve güvenilirliği konusunda bilgi
teminine yönelik bir veri tabanı mevcut değildir. Rusya Federasyonu’nda ticari faaliyette
bulunmak için Ticaret ve Sanayi Odalarına kayıt mecburiyeti yoktur. Rus firmaları Odalarına
kayıt olmaksızın faaliyet gösterebilir. Bu nedenle, firma güvenilirliği konusunda büyük
firmalar hariç kişisel görüşler önemlidir.
28
Ticari kontratlarda anlaşmazlık çözüm yolu belirtilmelidir. Ancak, ticari ilişkilerin
anlaşmazlıkla sonuçlanması ve yabancı firmanın mahkeme kararı ile haklı bulunması
durumunda bile uygulamada takip hukukunun etkin olmaması nedeniyle alacakların tahsili
mümkün olamayabilmektedir. Bu nedenle, mal bedelini garanti altına alacak ödeme
sistemlerine dış ticarette ağırlık verilmelidir. Bankacılık sisteminin yaşadığı türlü sorunlar
sebebiyle akreditifli işlemler uygulamada oldukça sınırlıdır (bankacılık sistemi ile ilgili
bilgiler aşağıda bulunmaktadır).
Ticari kontratların yapılmasında karşılıklı kişisel ilişkiler önemlidir. Konsinye satış yapan
firmalarımızın mal bedellerini tahsilde problemle karşılaştıkları görülmektedir. Ticari ve mali
mevzuatın şeffaf olmaması nedeniyle problemlerle karşılaşılacağı dikkate alınarak, gerekli
konularda danışmanlık hizmeti alınmalıdır.
Rusya Federasyonu’ndaki tüccarlar, yabancı firmaların Rusya Federasyonu’nda temsilcilik
veya deposunun olup olmadığı hususuna ağırlık vermekte, küçük ve orta çaplı Rus tüccarlar
sermayeleri oranında bu depolardan mal temini yoluna gitmektedirler. Doğrudan ithalat ise bu
tür tüccarlarca tercih edilmemektedir.
Vize Uygulaması
Rusya Federasyonu’na seyahat edecek olanların, ülkemizde bulunan Rusya Federasyonu
konsolosluklarından vize almaları, Rusya Federasyonu’na ticari amaçla gidenlerin ise ticari
vize almaları gerekmektedir. Vize alınması için Rus tarafınca gönderilen davetiye mektubu
gereklidir. Ticari amaçla bu ülkeye gidenler, bu tür vize almadıkları takdirde ülkeye girişte
büyük sorunlarla karşılaşmaktadır.
Rusya Federasyonu’na varışta otel dışındaki yerlerde kalacak olanların 3 iş günü içerisinde
polise (UVIR) kayıt yaptırmaları gerekmektedir.
Resmi Tatil Günleri
1-2 Ocak
7 Ocak:
8 Mart
1-2 Mayıs
9 Mayıs
12 Haziran
7 Kasım
12 Aralık
: Yeni Yıl
: Ortodoks Yeni Yılı
: Uluslararası Kadınlar Günü
: İşçi ve İlkbahar Bayramı
: Zafer Bayramı
: Bağımsızlık Günü
: Milli Uzlaşma Günü
: Anayasa Bayramı
Rusya Federasyon’unda resmi tatil günlerinin cumartesi ve pazara denk geldiği durumlarda
bir sonraki iş günü tatil olmaktadır.
İklim
Ülkede kıtasal kara iklimi hakim olmakla beraber, ılıman kıta iklimi ile soğuk kutup iklimi
arasında bir değişme gözlenmektedir. Rusya’nın kuzeyinde yer alan Sibirya Bölgesinde yılın
büyük bölümünde aşırı soğuklar hakimdir. Kuzey bölgeleri buzlarla kaplıdır.
29
Geniş bir kara sahasına sahip olması nedeniyle Rusya Federasyonu’nda çok çeşitli iklim
özelliklerine rastlanmaktadır. Ülkenin kuzeyi Arktik kuşağında bulunurken, güneyde
Karadeniz kıyılarında subtropikal iklim özellikleri görülmektedir. Doğu Sibirya karasal
iklimin etkisi altındayken, Rusya’nın uzak doğusu muson yağmurları nedeniyle yıllık 1000
mm yağış almaktadır.
Rusya Federasyonu topraklarının dörtte üçü düz ovalıktır. Orta Sibirya ve Uzak Doğuda
sıradağlar bulunmaktadır. Doğu Avrupa düzlüğü Urallar’a, Batı Sibirya düzlüğü Altay
Dağları’na kadar devam etmekte, Hazar kıyılarında ise, çoğu yerde yükseklik oranı deniz
seviyesinin altında seyretmektedir.
RUSYA PAZARI: FIRSAT VE SORUNLAR
Fırsatlar
Rusya nüfusu ve ithalata dayalı sanayi ve tüketimi ile çok önemli bir pazardır. Ayrıca önemli
enerji kaynakları nedeniyle ödeme kapasitesi mevcuttur.
Moskova, St. Petersburg gibi büyük kentlerde artan harcanabilir gelir ve bölgelerin önemli
kentlerindeki büyüme Rusya’nın üretim sanayinin iç Pazar talebinin karşılayamıyor olması
sebebiyle tüm tüketim malları ihracatı bakımından önemli fırsatlar sunmaktadır. Rusya
Federasyonu’nda özellikle tekstil, konfeksiyon, gıda işleme, tarım ürünleri ve inşaat
malzemelerinin teminine ihtiyaç vardır.
Özellikle kablosuz olmak üzere telekomünikasyon ekipmanları ve hizmetleri, otomotiv ve
otomotiv yan sanayi, bilgisayar donanım ve yazılımları, güvenlik ekipmanları, kozmetik ve
kişisel bakım ürünleri, inşaat malzemeleri gibi sektörlerde potansiyel bulunmaktadır.
Artan tüketim ve değişen tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak “franchising” de ülkede giderek
yaygınlaşmaktadır.
Enerji, ulaştırma, makine ve sağlık sektörlerinde güçlü büyüme söz konusudur. Bu bakımdan
petrol ve gaz ekipmanları ve hizmetleri, uçak yan sanayi, medikal ekipmanlar, ilaçlar, tarım
makineleri, iş makineleri sektörlerinde de önemli fırsatlar bulunmaktadır.
Rusya, 2007 yılında ülkenin tatil merkezi Sochi’de 2014 Kış Olimpiyat Oyunlarını düzenleme
hakkı kazanmıştır. Bu alanda uluslararası şirketler için inşaat, ulaştırma ve güvenlik
konularında iş imkanları doğmuştur.
RF Pazarıyla ilgili Sorunlar
Bürokratik Engeller ve Mevzuat ile İlgili Sorunlar
Rus devlet kurumlarındaki ağır bürokrasi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan talepler, gereksiz
zaman kaybına yol açmaktadır. Belirli kademelerdeki yöneticilerin karar verme yetkisine
sahip olmamaları işleri uzatmakta; teknik, ticari ve mali konularda yetki dağılımındaki
sınırlamalar nedeniyle her konuda bir çok otorite devreye girmektedir. İşletmeler çok farklı
denetim mercileri tarafından sık aralıklarla denetlenmektedir. Merkezi yönetim ile yerel
yönetimler arasındaki bilgi akışının yetersizliği sebebiyle de zaman ve fırsat kaybı olmaktadır.
30
Rusya Federasyonu’nun ekonomik reformları çerçevesinde şirketlerin tabi oldukları mevzuat
da hızla değişebilmekte, ancak bu değişikliklerin şirketlere zamanında ve etkin bir biçimde
duyurulması konusunda bazen eksiklikler yaşanmaktadır.
Rusya’da faaliyet göstermekte olan Türk firmaları ruhsat ve lisans alma süreçlerinde
bürokratik engellerle karşılaşmaktadır
İcra İflas Kanunu ve Ticaret Kanunundaki yetersizlikler nedeniyle firmalarımız alacaklarının
tahsili konusunda sorunlar yaşamaktadır. Birçok firma, Rusya’da sattığı ürünlerin karşılığının
taahhüt edilen sürede ödenmediğini ve birkaç aylık borç ertelemelerinin doğal karşılandığını
bildirmektedir. Bununla birlikte mahkemeye gidildiğinde ticaret mevzuatındaki boşlukların
Rus şirketleri lehine işletildiği belirtilmektedir. Bazı durumlarda da sorunun çözümü
konusunda anlaşma hasıl olsa veya mahkeme kararı çıksa da karar icra edilememektedir.
Rus vergi sisteminin pek çok gider unsurunu yasal gider olarak kabul etmemesi, federal ve
yerel vergileri daha ağır hale getirmektedir. Halen başta bağışlar olmak üzere çok sayıda gider
masraf olarak gösterilememektedir.
Rusya, Uluslararası Patent Yasası’nı kabul etmiştir, ancak fikri mülkiyet hakları, patent ve
ticari markalar hakkında firmalarımız zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Uluslararası isim
haklarının tescilinde, markaların ilgisiz kişilere tecil edilmesi veya benzer isimlerin tescil
edilmesi gibi sorunlar yaşanmaktadır. Bu konu ile ilgili detaylı bilgilere ROSPATENT’in
resmi web sayfasından (www.fips.ru) ulaşmak mümkündür. Yerel yasalar yeterli koruma
sağlaması ve bu uluslararası normları destekleyici ve düzenleyici prensipler içermesi dile
getirilen istekler arasında yer almaktadır.
Ülkede büyük toptancı zincirlerinin yeterince gelişmemiş olması perakendeci ve küçük
miktarda alım yapan ithalatçıların, üretici ve/veya ihracatçı firmaların kendi depo/showroom
ve dağıtım kanallarını yerel olarak oluşturmasına yol açmaktadır. Ancak ihracatçının pazara
girişte önemli ve zorlu bir aşamayı oluşturan yerelleşme sürecinde şirketin kuruluşundan
malın ithalatına ve alıcıya teslimine kadar her aşamada zorluklarla karşılaştığı görülmektedir.
Yabancı bir ülkede ticaret yapmanın getirdiği organizasyon sorunlarının yanında (personel,
vize, dil ve diğer uyum sorunları) yerel mevzuat, karmaşık bürokratik işlemler, kamu ve özel
sektörle olan ilişkilerde yaşanan sürprizler ve belirsizlikler caydırıcı bir etken olmaktadır.
Gümrük kurallarının sık sık değişmesi ve standart bir yol kullanılmaması nedeniyle firmalar
ekstra maliyetler ile karşı karşıya kalmaktadır. Gümrük süreçlerinin uzunluğu para ve zaman
kaybına yol açmaktadır. Birçok firma, Karadeniz limanlarına 2 günde ulaşılabilirken,
Moskova’ya toplam nakliye zamanının 20-30 günü bulabildiğini belirtmektedir. Bunun sebebi
limanlardaki doluluk kadar, transit prosedürü ve yazışmaların uzun sürmesi, tren
organizasyonunun yavaşlığı ve Moskova’da yapılması gereken gümrük işlemlerinin
uzunluğudur.
Gümrüklerde bavul ticareti ve kargo ticareti gibi yöntemlerin kullanılıyor olması dolayısıyla
herhangi bir şirketin gümrükleme masrafı diğerinden farklı olabilmekte, hatta aynı firma aynı
ürün için değişik zamanlarda değişik vergilere muhatap olabilmektedir.
Son dönemde gümrüklerde yaşanan başka bir gelişme de referans fiyat olarak bilinen ve
gümrüklemede esas alınan en az fiyatların giderek yükseltilmesidir. Gümrük idaresi yüksek
31
çifte fatura ve benzeri yöntemlerle ürünlerin gerçek fiyatın altında fiyat beyan edilmesine
karşı bir çok üründe referans fiyatları artırarak tedbir almaktadır.
Rusya Federasyonu’na yönelik ihracatımızın en temel sorunlarından birisi de yüksek navlun
ücretleridir. İki ülke arasında ticarete konu olan ürünlerden ithalatını yaptığımız ürünlerin
gemi ve boru hatları ile taşınması, buna karşılık ihracat için ağırlıklı olarak kara nakliyesinin
kullanılıyor olması ihracatçımızın yüksek navlun ücretleri ödemek zorunda bırakılması
pazarda rekabet gücümüzü düşürmektedir. Navlun fiyatları RO-RO taşımacılığındaki
sıkıntılar nedeniyle artmakta, hatta bazı ürünlerin navlun bedeli mal bedeline yaklaşmaktadır.
Türkiye ve Rusya Federasyonu arasındaki ticari engellerden biri de standardizasyon
işlemlerinin karmaşık yapısıdır. GOST belgelerinin düzenlenmesi hizmeti veren çok sayıda
firma vardır; ancak bunların çoğu güvenilir değildir. Bu nedenle sertifikasyon hizmeti veren
firmaların çok iyi seçilmesi gerekmektedir.
Çalışma İzinleri, Vizeler ve Gümrük Kapılarında Yaşanan Sorunlar
Rusya’da çalışan Türk vatandaşları, çalışma izinleri ve vize konusunda Rusya açısından
“sorunlu ülke” bazında muameleye tabi tutulmaktadır. Türk vatandaşlarının Rusya
Federasyonu’na giriş çıkışlarında diğer ülke vatandaşlarına göre daha farklı bir muameleye
maruz kalmaları ve gümrük kapılarında uzun süre bekletilmeleri sıklıkla yaşanan bir
durumdur. Ticari vize almak için gerekli işlemlerin uzun sürmesi iş adamlarımızı iş amaçlı
seyahatlerinde turistik vize almaya zorlamakta, ancak Rusya havaalanlarında yapılan pasaport
kontrolünde otel rezervasyonlarının kontrolü yapılmakta, işlemlerinde eksiklik olan veya
pasaportunda yıpranma olan vatandaşlarımız geri gönderilmektedir. Ülkede büyük yatırımları
olan Türk şirketlerinin çalışanlarının çalışma izinleri bile 6 aydan önce çıkarılamamaktadır.
Bu durum özellikle çok sayıda Türk çalışan istihdam eden firmalar için ciddi sıkıntılar
yaratmaktadır ve bazı şirketler sadece bu tür işlemler ile ilgilenmek üzere ayrıca personel
görevlendirmek zorunda kalmışlardır. Ayrıca, Rusya’da çalışan, hatta Ruslarla evli olan Türk
işadamlarının oturma izni ve çalışma vizesi alırken karmaşık bürokratik işlemlerde büyük
sıkıntılar yaşadıkları görülmektedir.
Daha önce global kontenjan kapsamında alınabilen işçi vizeleri, 2002 yılından itibaren her işçi
için münferiden davetiye getirilmesi şartına bağlanmıştır. Bu da özellikle müteahhitlik
firmaları için zaman kaybına, ilave bürokratik işlemlere ve mali külfete neden olmaktadır.
Son dönemde getirilen çok girişli vize imkanı belli bir rahatlama getirmiştir. Bu tür
iyileştirmelerin devam etmesi faydalı olacaktır.
Güvenlik
Moskova’da ve Türk firmalarının faaliyet gösterdikleri diğer kentlerde güvenlik konusunda
son dönemlerde bir ilerleme kaydedildiyse de birey ve firma güvenliği sorunları halen devam
etmektedir. Firmalar, güvenlik şirketleriyle çalışmak zorunda kalmakta ve bu da ciddi
masraflara yol açmaktadır.
Bankacılık
Rusya’nın bankacılık sektörü gelişmekte ve uluslararası standartlara yaklaşmaktadır. Ancak
yine de bankacılık işlemleri yoğun bir bürokrasiye boğulmuş durumdadır ve bu durum zaman
kaybına ve gereksiz masraflara yol açmaktadır. Faaliyette bulunan bankaların hizmetlerinin
32
yabancı girişimcilerin isteklerine cevap vermemesi ve alışılagelmiş bankacılık kavramıyla
bağdaşmaması önemli bir sorundur. Akreditif mekanizmasının çalıştırılmasında da sıkıntılar
yaşanmaktadır.
Bankacılık sisteminin içerdiği sorunlar ve bankalar kanalıyla uluslararası ödeme sistemlerinin
getirdiği maliyet nedeniyle özellikle küçük ve orta ölçekli firmaların peşin döviz ile ödemeyi
tercih ettikleri görülmektedir.
Ekonomideki kayıt dışılık, ihracat sözleşmeleri ve faturalarına da yansımakta ve ticari
anlaşmazlıklarla karşılaşılması halinde firmalarımız yargı karşısında zor durumda
kalmaktadır. Genellikle peşin döviz şeklinde ihracat yapan firmalarımız, alıcıların giderek
artan vadeli ithalat taleplerini karşılamak için risk almak zorunda kalmaktadırlar.
Bankacılık sisteminin iyi çalışmaması ve akreditifli işlemlerin yok denecek kadar az olması
nedeniyle ihracatçı firmalarımız tüm risklerine rağmen bavul ve kargo ticareti gibi yöntemleri
bırakmak istememektedir. Diğer taraftan, bavul ve kargo ticaretinin ülke ekonomisi
üzerindeki olumsuz etkilerinin giderek artması Rus makamlarını tedbir almaya itmektedir.
Son olarak yürürlüğe konulan 23.01.2006 tarih ve 29 sayılı Kararname ile yolcu beraberi
kapsamında vergi ödenmeksizin getirilebilen eşyada eşya bedeli eskiden olduğu gibi 65.000
ruble olarak kalırken miktar sınırlaması 50 kg’dan 35 kg’a düşürülmüştür. Ayrıca, daha önce
gerçek şahısların haftada bir kereden fazla RF sınırlarını geçmesi halinde getirilen eşyanın
gümrük rejimine tabi olması esası belirlenirken yeni kararname ile bu süre ayda bir kere
olarak değiştirilmiştir.
Bankaların işlemlerinde yavaş davranmaları, havalelerin hesaba geç aktarılması, ücret ve
maaş ödemelerinde önceden haber verilmesine rağmen nakit para alınmaması ve banka
transferlerinde paranın hesaba geç ulaşması diğer bir sorundur. Rus bankacılık sektörünün
gelişmesi bu ülkede faal olan Türk firmalarının da daha rahat iş yapmalarını
sağlayacaktır.Rusya’da faaliyet göstermekte olan Türk bankalarının dile getirdikleri sıkıntılar
ise şunlardır:
-
Kredi teminatında gayrimenkul ipoteği alınması, mevcut özel bir sahiplilik
mevzuatı nedeniyle mümkün değildir.
Yurtdışı havaleler gibi operasyonel işlemlerde yabancı bankalar, holding
şirketlerine ait Rus bankaları ile aynı rekabet şartları altında çalışamamaktadır.
Piyasanın gidişatını etkileyecek köklü değişiklikler aceleyle kararlaştırılarak
yürürlüğe konulabilmektedir.
Kayıt dışı ekonomik aktiviteler, belirsizliği beraberinde getirmekte ve uzun vadeli
planların yapılmasını zorlaştırmaktadır.
Son yaşanan mali krizde bazı büyük bankaların lisanslarının iptal edilmiş olması
ve mevduat sahiplerinin birikimlerinin buralarda batmış olması nedeniyle
bankacılık sektörüne bir güvensizlik oluşmuştur.
Girdi Temini
Rusya’da Türk yatırımlarının olduğu birçok sektör enerji yoğun bir özelliğe sahiptir ve
dolayısıyla bu sektörler için başta doğalgaz ve elektrik olmak üzere enerjinin sürekliliği ve
güvenilirliği hayati önem taşımaktadır. Türk firmalarına ait bazı üretim tesisleri özellikle
doğalgaz temini konusunda ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. İhtiyaç duyulan doğalgazın tümü
yerli üreticilerin sağladığı koşullardan alınamamakta. bunun yerine belirlenmiş bir kota
33
üzerinden tahsis edilmektedir. Dolayısıyla firmalar tahsis edilen doğalgaz dışındaki
ihtiyaçlarını açık pazardan karşılamak durumunda kalmaktadırlar.
Rekabette fırsat eşitliğini bozan bu durum gerçekleştirilmesi planlanan yatırımları da olumsuz
yönde etkilemektedir. Bu tür girdilerin temininin kesintisiz ve güvenli bir biçimde sağlanması
üretim yapan firmaların faaliyetlerine aksamadan devam edebilmesi için hayati önem
taşımaktadır.
RUSYA –MOSKOVA / FUARLAR: MILLI KATILIM
Fuar Adı
Başlangıç
Tarihi
Bitiş
Tarihi
CONSUMEXPO
18 Ocak 2010
21 Ocak 2010
TEXTILLEGPROM I.
DÖNEM
16 Şubat 2010
19 Şubat 2010
Tekstil, hazır giyim, ev tekstili,
tekstil makineleri ve ayakkabısaraciye
CPM I
24 Şubat 2010
27 Şubat 2010
Hazır giyim ve aksesuar
INTERZUM MOSCOW & 11 Mayıs 2010
INTERKOMPLEKT
15 Mayıs 2010
Mobilya
13.LESHOW
18 Mayıs 2010
ULUSLARARASI DERİ ve
KÜRK MODA FUARI
20 Mayıs 2010
Deri, yan sanayi ve aksesuar
6.INTERAUTO
ULUSLARARASI
OTOMOTİV ve YAN
SANAYİ FUARI
25 Ağustos 2010
29 Ağustos 2010
Otomotiv ve yan sanayi
TEXTILLEGPROM II.
DÖNEM
21 Eylül 2010
24 Eylül 2010
Tekstil, hazır giyim, evtekstili,
tekstil makineleri ve ayakkabısaraciye
CPM II
6 Eylül 2010
9 Eylül 2010
Hazır giyim ve aksesuar
Konusu
Tüketim malları fuarı
34

Benzer belgeler