PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi

Transkript

PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi
İSTOÇ TİCARET MERKEZİ’NİN ÜCRETSİZ YAYIN ORGANIDIR.
TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 2015 SAYI: 44
SUMRU YAVRUCUK:
“Kendimi bin yaşında hissediyorum”
SELGE:
Toros Dağları’nın
güney eteklerindeki antik kent
Vaadi Kazanç!
Vade farksız
48 ay taksit!
Peşin alımlarda
%10 indirim!
1 l İSTOÇHayat
başyazı
ARTIK HERKES ELİNİ
TAŞIN ALTINA KOYMALI!
Toplumsal huzurun ve refahın sağlanması için sorunları çözmenin zamanı
çoktan geldi de geçiyor. Sorunlarımız belli, bunları çok konuştuk ve
konuşmaya da devam ediyoruz. Artık herkesin elini taşın altına koyarak
hareket etmesi gerekiyor. Meselelere, sabır ve çözüm isteğiyle yaklaşmalı,
bir an önce gerekenleri yapmalıyız.
Haziran ayında bir seçim yapıldı. 1 Kasım’da yeni bir seçim yapılacak.
Umuyorum ki ülkemiz seçim sonrasında huzura kavuşur. Artık kişisel
egolar bir tarafa bırakılmalı, asgari müştereklerde birleşip hareket edilmeli.
Dünya ve çevremizdeki ülkelere baktığımızda her tarafta huzursuzlukların
olduğunu ancak Orta Doğu’daki huzursuzluğun daha fazla olduğunu
görüyoruz. Böyle olunca bu karmaşanın ülkemize etkilerinin kaçınılmaz
olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Biz önce ülke olarak, kendi içimizdeki
problemlerimizi çözelim ki, sonrasında dışarıdan gelen problemlerle el
ele beraber mücadele etmenin fırsatını yakalayalım. Güçlü Türkiye’nin
başaramayacağı hiçbir şey yoktur.
Yaşanan bu olaylardan sonra önümüze baktığımızda 2015 yılı maalesef
kayıp yılı olarak anılacak, 2016 yılının kazanılması için de elimizi çabuk
tutmalıyız. Seçim sonuçları ne olursa olsun, bir noktada birbirimizle
anlaşarak ülkeyi huzura kavuşturmamız gerekiyor.
Bu duygularla, geçen Kurban Bayramı’nın bütün İslam alemine ve
üyelerimize kutlu olmasını diliyor, geleceğin daha iyi günlerde yaşanmasını
temenni ediyorum.
Saygılarımla.
NAHİT KEMALBAY
İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı
İSTOÇHayat l 2
14
12
44
STO
-AĞU
TEM
MUZ
içindekiler
S-EY
LÜL
2015
4
30
32
36
3 l İSTOÇHayat
22
26
İmtiyaz Sahibi
İSTOÇ Ticaret Merkezi Adına
Nahit Kemalbay
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Cumhur Savaşkan
Yayın Kurulu
Mehmet Duyulmuş
Salih Türkay
M. Mustafa Gönül
Mehmet Özcan
Necati Yaşar
4 Haberler 12 Ekonomi Osman Arolat: “KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin
kılcal damarlarıdır” 14 Sektör İnceleme Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD)
Yönetim Kurulu Başkanı Vecdet F. Şendil ile, kırtasiye sektöründe yaşanan
gelişmeleri konuştuk. 18 Üyelerimizi Tanıyalım
Adres
İSTOÇ Ticaret Merkezi 34217
Bağcılar / İstanbul
Tel: (0212) 659 45 00
www.istoc.com.tr
[email protected]
Reklam için
Nilgün Arda
0212 659 45 00 (4 Hat)
İSTOÇ Hayat Dergisi
3 ayda bir yayımlanan
bedelsiz süreli yayın organıdır.
22 Gezi Toros Dağları’nın güney eteklerindeki antik kent: Selge
26 Ünlü Söyleşisi Sumru Yavrucuk: “Kendimi bin yaşında hissediyorum”
30 Centilmen Erkek dünyasını yansıtan kozmetikten aksesuara kadar tüm
ürünler bu sayfalarda yer alıyor. 32 Teknoloji 34 Analiz İlk yurt dışı seyahati
Yayına Hazırlık
için tercih edilen ülke, kişilerin karakterleri hakkında da ipuçları veriyor. Peki,
hangi karakterler, hangi ülkeleri tercih ediyor? Sizler için araştırdık.
36 Spor İpek Soylu: “Teniste hedefim, iki yıl içinde ilk 100’de yer almak”
38 Kültür Sanat 42 Bunları biliyor musunuz? Hayatınızı kolaylaştıracak
bilgiler bu sayfalarda... 44 Sağlık KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kulak Burun
Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hakan Yenice: “Sinüzit kabus olmaktan çıkıyor”
47 Fuar Takvimi
Genel Yönetmen
Gürhan Demirbaş
Genel Yönetmen Yardımcısı
Eser Soygüder Yıldız
Görsel Yönetmen
Hakan Kahveci
Editör
Betül Topaklı
Grafik&Tasarım
Ömer Taylan Tuğut
Fotoğraf Editörü
Eren Aktaş
Kurumsal Satış Yöneticisi
Özlem Adaş
Tel: 0212 440 27 65
İletişim
Tel: 0212 440 27 63 - 0212 440 29 68
[email protected]
www.ajansdyayincilik.com
Baskı
Gezegen Basım Ltd. Şti.
www.gezegenbasim.com.tr
Tel: 0212 325 71 25
38
44
İSTOÇHayat l 4
haberler
İstanbul Valisi Vasip Şahin
İSTOÇ Yönetimi’ni ziyaret etti
İstanbul Valisi Vasip Şahin, 28
Ağustos’ta İSTOÇ Yönetimi’ne ziyaret
gerçekleştirdi. İSTOÇ Ticaret Merkezi
Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kemalbay
ve Yönetim Kurulu Üyeleri’nin hazır
bulunduğu ziyarette, Vali Vasip Şahin’e
İSTOÇ Ticaret Merkezi esnafının durumu
ve yürütülen projeler hakkında bilgi
verildi. İSTOÇ Başkanı Nahit Kemalbay,
ağırlamaktan duydukları memnuniyeti
dile getirdikleri Vasip Şahin’e ziyaretleri
için teşekkür etti. Vali Şahin, İSTOÇ
Ticaret Merkezi yönetimine projeleri ve
faaliyetleriyle ilgili başarılar diledi.
İSTOÇ Yönetimi olarak
tüm üyelerimizin ve İslam aleminin geçen Kurban
Bayramı’nı kutlar, hayırlara vesile olmasını temenni ederiz.
5 l İSTOÇHayat
İSTOÇ 15 A ve 15 B No’lu
çıkış kapıları ağustos ayında hizmete
açıldı
İSTOÇ Ticaret Merkezi
ziyaretçi, esnaf ve
çalışanlarının, C Plaza
yeni çevre yolundan
Tekstil Kent ve
Sultan Çiftliği yönüne
doğru araç geçişleri
yapılabilmesi için, 15
A ve 15 B No’lu çıkış
kapıları, ağustos ayında
hizmete açıldı.
NZM Art Design İSTOÇ’taki yeni yerine taşındı
Melloni Home ve FÖ Plus Home markası ile
faaliyet gösteren NZM Art Design, İSTOÇ’ta
yeni yerine taşındı. 3 Ağustos Pazartesi
günü gerçekleşen yeni mağazanın açılış
törenine İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı
Nahit Kemalbay ve şarkıcı Cengiz Kurtoğlu
da katıldı. 1971 yılında Nazım Özçolak’ın
kurduğu şirketi başarıyla bugünlere getiren
Fatih Özçolak, NZM Art Design firması
ile tasarımını kendisinin yaptığı melamin
tepsiler, saklama kapları ve kahvaltılık gibi
ürünler imal ediyor. NZM Art Design, Z Blok
No:101’de faaliyet göstermeye başladı.
İSTOÇ markasını
kullanan firmalar uyarılıyor
Sınırlı Sorumlu İstanbul Toptan Ticaret Depolama ve Küçük Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (İSTOÇ) ilk olarak 1 Haziran 1998 tarihinde
“İSTOÇ’’ olarak marka tescilini yaptırdı. 14 Nisan 2010 tarihinde ise 2010/24461 numaralı İSTOÇ ibaresi olarak tüm sektör ve faaliyet
alanlarında (01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34,
35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45) marka tescilini gerçekleştirdi.
İSTOÇ tescilli markasını ve İSTOÇ logosunu kullanan, firma adında İSTOÇ ibaresi ve uzantısı geçen, İSTOÇ ibareli ve uzantılı web sayfası
düzenleyenler, kooperatifimizce uyarılıyor. Uyarılara rağmen değişiklik yapmayan firmalar hakkında hukuki yollara başvurularak dava açılıyor.
İSTOÇHayat l 6
İSTOÇ’ta tüm çalışanlara iş sağlığı ve
güvenliği eğitimi verildi
haberler
A Sınıfı İSG Uzmanı Fatih Çelik tarafından İSTOÇ bünyesindeki tüm çalışanlara,
iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verildi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nde,
az tehlikeli gruba giren sektörlerin
çalışanlarına, üç yılda bir iş sağlığı ve
güvenliği eğitimi verme zorunluluğu
bulunuyor. Yasanın bu maddesi
gereğince, A Sınıfı İSG Uzmanı Fatih
Çelik tarafından İSTOÇ bünyesindeki
tüm çalışanlara, iş sağlığı ve güvenliği
eğitimi verildi. İSTOÇ Yönetim
Binası’nda yapılan eğitim oldukça
verimli geçti. Eğitime, 112 çalışan katıldı.
Herkesin bildiği fakat çalışma esnasında
değişik sebeplerden dolayı dikkat
edilmeyen bir takım çalışma kuralları,
çalışanlara yeniden hatırlatıldı.
Küreselleşen dünyada yaşanan
gelişmeler, günümüzde işletmelerin
varlıklarını koruyabilmeleri için yenilikçi,
bilinçli ve sağlıklı yapılanmalarını
gerektiriyor. Bu çerçevede, söz konusu
çalışmaların temelini, iş sağlığı ve
güvenliği çalışmaları oluşturuyor. İş
sağlığı ve güvenliği çalışmalarının
amacı, çalışanların bedensel ve ruhsal
bütünlüğüne zarar verebilecek olası
riskleri ortadan kaldırarak, sağlıklı ve
güvenli bir iş yeri ortamı oluşturuyor.
Bu çalışmalar kapsamında
gerçekleştirilen araştırmalar,
düzenlemeler ve uygulamalar insan
gereksinimlerindeki değişiklikler de göz
önünde bulundurularak; mühendislik,
hukuk, ergonomi, sağlık, iş hijyeni,
kalite, verimlilik, istatistik ve eğitim gibi
kavramlarla birlikte değerlendiriliyor.
Yürütülen çalışmalar doğrultusunda
7 l İSTOÇHayat
da, iş kazaları ve meslek hastalıkları
önlenerek, iş gücü ve iş günü
kayıplarının azalması amaçlanıyor.
Bunun sağlanabilmesi, iş sağlığı ve
güvenliği kültürünün oluşturulması
ve yaygınlaştırılması, konuyla ilgili
eğitimlerin verilmesi ile mümkün
oluyor. Ancak bu sayede gerekli tutum
ve davranışlar hayata geçiriliyor.Bu
çerçevede, işçiler karşılaşabilecekleri
tehlikeler konusunda doğru biçimde
bilgilendirilmeli ve işlerini güvenli
biçimde yapabilmelerini sağlayacak
bir eğitimden geçirilmelidir. İşçilerin işi
nasıl yapacakları konusundaki bilgilerin
yanı sıra, kendilerinin ve diğer işçilerin
can güvenliği ile sağlıklarını nasıl
koruyacaklarını da bilmeleri gerekiyor.
İş sağlığı ve güvenliği alanında
yapılacak çalışmaların başarılı olması
bakımından önem taşıyan diğer konu da
işletmelerde, işçi ve işverenlerin iş birliği
yaparak önleyici programlar geliştirmeleri
ve bunların uygulanması sürecine
katılmaları oluşturuyor. Bu açıdan, işveren
örgütlerine tehlikelerin önlenmesi ve
risklere karşı korunma konularında eğitim
ve bilgilendirme programları yürütme
konusunda görev düşüyor. “Önce insan”
yaklaşımı ile yöneticilerin ve çalışanların
iş sağlığı ve güvenliği konularına
gereken önemi vermelerini sağlayarak, iş
yerlerinde “iş sağlığı ve güvenliği kültürü”
oluşturulmasına yönelik çalışmalarda
bulunulmalı. Bu çalışmalar içinde eğitim
hizmetleri de önemli bir yer tutuyor.
İSTOÇHayat l 8
haberler
A
N
U
N
U
R
O
S
İK
F
A
R
İSTOÇ’TA T
R
O
IY
N
A
R
A
M
Ü
Z
ÇÖ
İSTOÇ Yönetimi, İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde yaşanan trafik sorununa çözüm
bulmak amacıyla konusunda uzman bir firma ile anlaştı. Firma tarafından
hazırlanan proje, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’na sunuldu ve Ulaşım
Trafik Komisyonu’nca onaylandı. Söz konusu projeyle, yol sirkülasyonu ve
parklanma sorunlarına çözüm getirilerek yoğun trafiğin son bulması hedefleniyor.
İSTOÇ Ticaret Merkezi, 2000’li yılların
başından bu yana artan doluluk oranıyla
ticareti yönlendiren önemli bir merkez
haline geldi. Toptan ticaret amacıyla
kurulan ticaret merkezi, İstanbul
sınırlarının genişlemesiyle şehir içinde
sayılmaya başladı. Böylece İSTOÇ’ta
faaliyet gösteren çoğu iş yeri perakende
mal satışına da başladı. Zamanla şehrin
genişlemesi, yeni yollar ve raylı sistem
olarak metro istasyonunun yapılması ile
İSTOÇ, tüketici ve misafirlerin kolaylıkla
ulaşabildiği bir merkez haline geldi.
Tanıtımlarla ülke çapında ulaşılan değer
sayesinde tanınırlığı arttı ve farklı meslek
gruplarının da tercih ettiği bir merkez
haline dönüştü.
İSTOÇ Yönetimi, Tahtakale
esnafının Tahtakale’deki iş yerlerinde
sağlıksız yaşama koşullarının
düzeltilmesi için çalışmalar yapıyor.
İSTOÇ Yönetim Kurulu, Tahtekale’nin
nezih, çağdaş, modern ve uluslararası
çalışma normlarına uygun bir merkez
olması amaçlı proje bazlı çalışmalar
yapıyor. Konu ile ilgili kamu, kurum
ve kuruluşlarla gerekli temaslarda
bulunulurken, çalışmalar tüm
hızıyla devam ediyor. İSTOÇ Ticaret
Merkezi’mizde yaşayan esnaflarımızın
sorunları ve çözümleri üzerine yıllık
yapılan genel kurul toplantıları ile
danışmanlar kurulu toplantısında
öneriler, teklifler alınıyor ve çözüm
yolları araştırılıyor. Konuyla ilgili
profesyonel olarak çalışılıp, hizmet
veren gruplara da danışılıyor. Bu
toplantılarda, İSTOÇ Ticaret Merkezi
içinde yer alan trafik sorununa çözüm
9 l İSTOÇHayat
PRODUCED BY AN AUTODESK EDUCATIONAL PRODUCT
PRODUCED BY AN AUTODESK EDUCATIONAL PRODUCT
PRODUCED BY AN AUTODESK EDUCATIONAL PRODUCT
getirilmesi birçok esnaf
tarafından dile getirildi.
Bu doğrultuda site
içinde trafik sirkülasyonu
gezilerek gözlemlenmiş
olup kamera sistemiyle
yaşanan olumsuzluklar
tespit edildi. Trafik
düzenlemesi açısından
çift sıra yapılan
parklar, TIR’ların
mal sirkülasyonu
amaçlı dükkan
önlerine gelmesi,
kimi iş yerlerinin
otopark alanlarını
park yeri haricinde
mal teşhir alanı olarak
kullanması veya masa/
iskemle çıkarması
ihtiyaç olan alanların
gerektiği nitelikte
kullanılamamasını
da beraberinde getiriyor. Bunların
dışında araba park etme kaidelerine
uyulmaması, park yeri bulunmayan
dükkan önünde ileriye park edilmesiyle
kimi yol arterlerinde uzun konvoyların
oluştuğu gözleniyor. Bu durum,
İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde faaliyet
gösteren ve araç kullanan her iş
yerini ilgilendiriyor. Trafik sıkışıklığı
yaşanmaması, trafikte bulunan kişilerin
ulaşmak istedikleri iş yerlerine kısa
zamanda ulaşması, müşterilerin de bu
konuda gerekli memnuniyete sahip
olması ve tekrar ziyaret için beklentileri
karşılaması yönünde adımlar atılması
için konusunda uzman firmayla
görüşme yapıldı. Yoğun trafik nedeniyle
İSTOÇ Ticaret Merkezi’ne gelmek
istemeyen tüketicilerin büyüyen ticaret
performansına olumsuz etki yaratacağı
aşikardır. Uzman firma tarafından
hazırlanan proje üzerinde çalışmalar
yapılmış olup, proje İstanbul Büyük
Şehir Belediye Başkanlığı’na sunuldu
ve Ulaşım Trafik Komisyonu’nca
onaylandı. Söz konusu proje, yol
sirkülasyonu ve parklanma sorunlarına
çözüm getirileceği gibi yoğun trafiğin
rahatlamasını da sağlayacak.
Krokide proje gösterilmekte olup,
yakın zamanda saha içinde bölüm
bölüm uygulamasına başlanacak. Söz
konusu uygulamanın tamamlanmasıyla
parklanma ve trafik sirkülasyonu
önemli ölçüde çözümlenecek olup,
trafik düzeninin sağlanması için gerekli
tabela, işaret levhaları da yaptırılarak
yollara konumlandırılacak. Türkiye’nin
en çok nüfus artışı olan Bağcılar
ilçesinde bulunan merkezimizin
çevresinden geçen ve Başakşehirİkitelli yoluna bağlanan 3. Köprü
güzergahı yolu ve bu yoldan İSTOÇ
Ticaret Merkezi’mize verilen giriş-çıkışlar
trafik yoğunluğunun çözülmesinde
önemli rol oynayacak. Önümüzdeki
aylarda tamamlanarak açılacak olan
yol bağlantıları şu aşamada geçici
olarak İSTOÇ Ticaret Merkezi çevre
yoluna verildiğinden, geçici bir süre için
bu hat geçiş yolu olarak kullanılıyor.
Bağlantı yollarının tamamlanmasıyla
giriş-çıkış kapılarının oluşturulması
ve site içi trafik düzeninin UTK onaylı
projesine göre yapılmasıyla, İSTOÇ
Ticaret Merkezi’nde yaşanılır ve hareket
edilebilir yollara ayrıca herkes tarafından
çalışmak ve ziyaret yapılması arzu edilir
duruma gelecek.
PRODUCED BY AN AUTODESK EDUCATIONAL PRODUCT
ACI KAYBIMIZ
İSTOÇ Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyemiz M. Mustafa Gönül’ün annesi Hacı Şaziye Gönül,
30 Eylül’de Hakk’ın rahmetine kavuştu.
Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
İSTOÇ YÖNETİM KURULU
İSTOÇHayat l 10
İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi Site Sakinleri
çalışma saatleri ve güvenlik konularında bilgilendirildi
a Saatleri
erkezi Çalışm
M
et
ar
ic
T
to
ri arası
İSTOÇ O
0-21:00 saatle
:0
06
i:
em
ön
Yaz D
atleri arası
07:00-19:00 sa
Kış Dönemi:
İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi esnafının, belirtilen saatler dışında
faaliyet göstermemesi, yaz döneminde en geç saat 21:00’da,
kış döneminde ise en geç saat 19:00’da siteyi boşaltmaları
gerekiyor. İSTOÇ Batışehir kapısı yukarıda belirtilen saatler
dışında tamamen kapalı tutuluyor, çıkış kapısı olarak sadece
ana kapı kullanılıyor. Belirtilen saatler dışında faaliyet gösterecek
olan firmaların, İSTOÇ Yönetim Binası’na yazılı olarak müracaat
ederek izin almaları gerekiyor.
İzni olmayan firmalar, İSTOÇ güvenlik elemanları tarafından
uyarılacak ve saha dışına çıkışları sağlanacak. Bu kurala
uymayan ve zorluk çıkartan firmalar hakkında emniyet güçlerine
suç duyurusunda bulunulacak.
Belirtilen saatler dışında çıkış yapacak firma araçlarının
plaka numaraları ve kullanıcılarının hüviyetleri kayıt altına
alınacak. Değerli site sakinlerinin, görevli güvenliğe gereken
kolaylığı sağlamaları, kendi güvenlikleri ve menfaatleri gereğidir.
Belirtilen hususlara dikkat edilmesi konusunda Emniyet Genel
Müdürlüğü’nün kesin talimatı bulunuyor.
İSTOÇ’ta ağaç budama çalışmaları
devam ediyor
İSTOÇ Ticaret Merkezi içinde bulunan ağaçların; daha sağlıklı,
kuvvetli ve dengeli bir gelişim gösterebilmeleri için kesim-budama
çalışmaları ve yabani otların temizlenmesi işlemleri devam
ediyor. Ağaç budama işlemleriyle elektrik ve iletişim hatlarının
ağaç dallarından kaynaklı tehlike oluşturması önleniyor. Yollar
üzerine eğilmiş dallar uygun bir şekilde budanarak, sitenin genel
görüntüsü daha güzel hale getiriliyor. Site bazındaki tamir, temizlik
ve bahçıvanlık hizmetleri İSTOÇ bünyesinde toplam 46 kişilik
personelle yürütülüyor. Site ortak alanlarında bulunan rögar-kanal
yol tretuvar tamirleri ve ortak alanların bahçıvanlık ve temizlik işleri
İSTOÇ kooperatifine ait ekip tarafından gerçekleştiriliyor.
11 l İSTOÇHayat
E3 Blok projesi ihale ilanı
Hürriyet Gazetesi’nde
İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde 2141 ada 7 parselde yapılacak olan E3 Blok projesi
için 22 Ağustos’ta Hürriyet Gazetesi’ne ihale ilanı verildi. Toplam inşaat alanı
8300 m2 olan yapı, üç bodrum, bir zemin ve beş normal katlı planlandı.
İSTOÇ Ticaret Merkezi’nde 2141
ada 7 parselde yapılacak olan E3 Blok
projesi için 22 Ağustos’ta Hürriyet
Gazetesi’ne ihale ilanı verildi. Toplam
inşaat alanı 8300 m2 olan yapı, üç
bodrum, bir zemin ve beş normal katlı
planlandı. İkinci ve üçüncü bodrum
katları otopark ve sığınak olarak
düzenlendi. Bu katlarda toplam 47
araçlık kapalı otopark alanı bulunuyor.
E3 Blok projesi, ilçenin merkezinde
ticari anlamda büyük gelişme gösteren
mevkide planlandı. Bulunduğu
alan itibarıyla ana
arterler ve kitle
ulaşım araçlarının
güzergahında
olan ve İSTOÇ
metrosuna yürüme
mesafesindeki E3
Blok’unun büyük
camiye yakın ilçe
merkezi ile de irtibat
kolaylığı var. E3
Blok’a ulaşım İSTOÇ
Ticaret Merkezi’nde
bulunan PTT hizmet
binası önündeki
yoldan cepheli E1 ve
E2 Blok yüksek katlı
iş merkezi yanından
İSTOÇ Yönetim
Binası karşısında ve
önündeki yoldan da
giriş bağlantısı olacak
şekilde düzenlendi.
Blok bünyesinde
alt yol ve üst yoldan
cepheli 1120 m2 ile 1165 m2 arasında
değişen iki adet iki katlı dükkan yer
alıyor.
1 no’lu dükkan; net 1165 m2
kullanım alanlı, asansörlü, münferit
ısıtma ve soğutmalı 14 araçlık kapalı
otoparkta yeri mevcut. Dükkana
ulaşım alt yoldan PTT binası yanından
geçerek yapılıyor. 9 adet açık
otoparkı olan dükkanın bodrum katta
deposu da bulunuyor.
2 no’lu dükkan; net 1120 m2
kullanım alanlı, asansörlü, münferit
ısıtma ve soğutmalı, 13 araçlık kapalı
otoparkta yeri mevcut. Dükkana
ulaşım üst yoldan Yönetim Binası
karşısından yapılıyor. 4 adet açık
otoparkı bulunan dükkanın girişin alt
katında deposu da mevcut.
İlgili iş yerlerine kooperatifimiz
tarafından yapılacak olan açık artırma
ihale yolu ile üye kaydı yapılacak.
İlgilenen kişiler, kooperatife müracaat
ederek gerekli bilgileri alabilir.
İSTOÇ Yönetim Binası irtibat no:
0 212 659 45 00
İSTOÇHayat l 12
KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin
kılcal damarlarıdır”
ekonomi
Osman Arolat
“KOBİ’ler esas itibarıyla Türkiye ekonomisinin kılcal damarlarıdır. Ekonominin uç
noktalarındaki önemli kuruluşlardır. KOBİ’lerin taleplerini ortay koyup bu taleplere
çözüm bulacak yeni reformlara ihtiyaç var.”
T
ürkiye ekonomisinin
yıla beklentilerini
revize ederek girdiğini
söyleyen Dünya Gazetesi
Başyazarı Osman Arolat,
“Yüzde 5’lik büyüme yüzde 4’e revize
edilirken, yüzde 5’lik enflasyon yüzde
7’ye revize edildi. Yani yıla başlarken
hedeflerimizi tutturamadığımız
görüldü” diyor. Bu durumun birçok
sebebi olduğunu ancak esas
itibarıyla FED’deki beklentilerden
ve Türkiye’de yaşanan çatışmalı
ortamdan kaynaklandığına değinen
Osman Arolat ile Türkiye ekonomisini
konuştuk.
Türk ekonomisi 2015 yılına
hangi beklentilerle girdi? Bugün
gelinen noktada Türk ekonomisini
nasıl görüyorsunuz? Gelecek
öngörüleriniz neler?
13 l İSTOÇHayat
2015 yılına orta vadeli programa göre
yüzde 4 büyümeli bir yapıda girdik.
Aslında yüzde 5’ti bu rakam yüzde
4’e revize edildi. Aynı şekilde yüzde
5’lik bir enflasyon söz konusuydu.
Bu rakam da yüzde 7 olarak revize
edildi. Yani yıla başlarken hedeflerimizi
tutturamadığımız görüldü. Büyüme şu
anda yüzde 3’ler civarında. Enflasyonda
yüzde 7’lerin üstünde seyrediyor.
Yılbaşı beklentilerinin üstüne çıktık.
Bunun çeşitli sebepleri olabilir. Ancak
esas itibarıyla bu sebeplerin başında
uzun süren FED’deki beklentiler ve
bizim çevremizdeki çatışmalı ortamdan
dolayı bazı ticari kayıplara uğramamız
geliyor.
1 Kasım seçimlerden sonra Türk
ekonomisini neler bekliyor?
İlk seçimler yani 7 Haziran seçimlerine
girilirken, tek partili iktidara yönelik
bir beklenti söz konusuydu. Ancak
olmadı. Bunun yerine kurulması
gereken koalisyon da kurulamadı.
Sonuçta Türkiye 1 Kasım’da yeni bir
KOBİ’ler
kendi içinde
alılar.
kurumsallaşm
armalı,
Bilançolar çık
rını
kendi hesapla
bilebilir hale
ttıkları
gelmeliler. Sa
e
ürün Türkiye’d
başka kimler
tiliyor,
tarafından üre
.
araştırmalılar
seçime gidecek. Yeni seçime gitmek
ekonomik beklentilerimizi ve gelecekle
ilgili düşüncelerimizi zaafa uğrattı. Ve
1 Kasım’dan sonra yine tek başına
iktidar gözükmüyor. Çok büyük bir
ihtimalle koalisyon gözüküyor. Bu sefer
koalisyonu tabii güçlü bir koalisyonu
gerçekleştirebilirsek hemen harekete
geçip reformist bir politikayla yolumuza
devam etmemiz gerekir.
Nasıl bir politika izlenirse Türk
ekonomisi rahata kavuşur?
İzlenmesi gereken politika, var
olan sorunları ortaya koyup onların
çözümlerini sağlayabilecek reformları
yapmaya bağlı. KOBİ’leri güçlendirip
oradan üretimi artırabiliriz. KOBİ’leri
rahatlatıcı ve güçlendirici reformlar
yapmamız gerekiyor. KOBİ’lerin finansa
daha ucuz erişimini artırıcı birtakım
reformlara ihtiyaç var. Bu reformları
yapabildiğimiz oranda Türkiye yeniden
daha ciddi bir kalkınmaya gidebilir.
Türkiye’nin son dönemdeki en önemli
meselesi, yüzde 5 civarında gelen
büyümesinin yüzde 3’ler seviyesine
gerilemiş olması. Hatta yüzde
3’lerin altına düştü. Bunu yeniden
ivmelendirmek için yeni ve başarılı bir
Türkiye hikayesine ihtiyaç var.
Siyasi belirsizlik ve artan güvenlik
endişeleriyle dolar rekor üstüne
rekor kırdı. Bundan sonraki
süreçte doları neler bekliyor?
Belirsizliğin arttığı dönemlerde dolar
Türk lirası karşısında değer kazanıyor.
Bu dönemde belirsizliğin arttığı bir
dönem o yüzden değer kazandı. Biraz
iniyor biraz çıkıyor ancak seviyesi 3’ün
üstünde. Biz aşağı yukarı yılbaşında
2.70-2.80’ler civarında başladık. Şimdi
yukarı tırmanmış vaziyette... Belirsizlik
ortadan kalkarsa biraz dengelenir.
Ancak bu aşağıya doğru hızlı ineceğini
göstermez.
Belirsizlik ve terör etkisiyle bütün
kredilerde de faiz tırmanıyor.
Kredi faizleri ilkbahardan
sonbahara 2.5 puan arttı. Bu
konuda neler söylemek istersiniz?
Dün bir dostum, devlet bankasına para
yatırmış ve mevduat faizine bakmış.
12.75 vermişler. Dostum, “Bana
12.75 veren bir banka, herhalde en
iyi ihtimalle kredi faizi talep edenlere
yüzde 15-16’dan hatta bazı KOBİ’lere
yüzde 20’den satacaktır” diyor. Bu,
ekonomiye rahatsızlık getirecek bir
ortam. Bu ortam böyle devam ediyor.
Faizi aşağıya çekin söylemleriyle faiz
aşağıya inmez. Faizi aşağıya çekmek
için piyasanın ona uygun ortam
görmesi gerekir. Görürse faiz aşağıya
iner.
Bugün gelinen noktada Türk
ekonomisi içinde KOBİ’leri nasıl
görüyorsunuz? Piyasalardaki
belirsizlik onları nasıl etkiliyor?
KOBİ’ler esas itibarıyla Türkiye
ekonomisinin kılcal damarlarıdır.
Ekonominin uç noktalarındaki önemli
kuruluşlardır. KOBİ’lerin rahat bir
şekilde hareket edebilmesi için onlara
uygun reformların yapılması gerekir.
KOBİ’lerin taleplerini ortay koyup
bu taleplere çözüm bulacak yeni
reformlara ihtiyaç var. Eğer bunlar
yapılırsa KOBİ’ler yollarına dengeli
bir şekilde devam eder. Yapılmazsa
zora düşerler. Şu anda KOBİ’lerin
zora düştüğü bir ortam söz konusu.
Faiz yükleri yüksek, tahsilatta büyük
zorluklar çekiyorlar. Önemli problemleri
olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bunun
aşılabilmesi için seçimlerden sonra
hükümetin oluşmasıyla birlikte hızla
bunların lehine kararlar alınması
gerekiyor.
Devlet, KOBİ’ler için ne gibi
reformlar yapmalı?
KOBİ’lere yönelen kredi miktarını
artırmaları gerekiyor. Artırılan fonları
yüksek faizli değil, düşük faizle
olmalı. Vadeleri daha uzun yapmaları
gerekiyor. Tahsilat problemlerini
önlemeliler. KOBİ’lerin birleşmeleri
sağlanıp onlara destek verilebilir.
sektör inceleme
İSTOÇHayat l 14
n
ı
p
a
y
n
e
d
i
c
e
y
i
s
a
t
Alışverişi kır
”
n
u
y
u
r
o
k
ı
n
ı
ğ
ı
l
ğ
çocuklarınızın sa
verişine
et F. Şendil, okul alış
cd
Ve
ı
an
şk
Ba
lu
ru
,
Ku
eyi kırtasiyeciden alın
eği (TÜKİD) Yönetim
iy
rn
as
De
ırt
r
le
“K
ci
:
dı
ye
si
ar
uy
rta
a
Kı
sund
Tüm
sağlıksız ürünler konu
çıkan velileri sahte ve tehlikeye atmayın!”
ını
çocuklarınızın sağlığ
15 l İSTOÇHayat
TÜKİD Başkanı Vecdet F. Şendil
Kırtasiye sektörünün 12 ayın en
yoğun dönemini, okullar açıldığında
yaşadığını söyleyen Tüm Kırtasiyeciler
Derneği (TÜKİD) Yönetim Kurulu
Başkanı Vecdet F. Şendil, ancak bu yıl
okulların geç açılacak olması nedeniyle
kırtasiyecilerin beklediği hareketliliğin
henüz başlamadığını dile getirdi. Sahte,
taklit, akredite laboratuvarlarda kontrolleri
yapılmadan piyasaya sürülen, merdiven
altı olarak nitelendirilen ve CE belgesi
olmayan ürünlerin öğrencilerin sağlığını
ciddi anlamda tehdit ettiğine dikkat
çeken Vecdet F. Şendil, “Okul alışverişi
yapacak aileler bu durumu dikkate
almalı ve ‘Kırtasiye kırtasiyeciden alınır’
mantığıyla alışverişlerini yapmalılar. Bu
hem kendi çocuklarımız için hem de
toplum sağlığı için hayati bir önem arz
ediyor” dedi. TÜKİD Başkanı Vecdet F.
Şendil ile kırtasiye sektöründe yaşanan
gelişmeleri konuştuk.
Okulların açılmasıyla sektörde nasıl
bir hareketlilik yaşanacak?
Kırtasiye sektörü 12 ayın en yoğun
dönemini, okullar açıldığında yaşıyor.
Sektör, en önemli cirolarını da yine
bu dönemde yapıyor. Ancak bu yıl
okulların geç açılacak olması nedeniyle
kırtasiyecilerin beklediği hareketlilik
henüz başlamadı. Kırtasiye sektörünü
birçok yönden olumsuz etkileyen bu
durum, sektörün yaşaması gereken
hareketliliği de engelledi. Sonuç olarak,
okul sezonu hareketliliği daha geç
başlayacak ve kırtasiye sektörü bir
anlamda daha ağır adımlarla yoluna
devam etmek zorunda kalacak.
Okul alışverişi yapacaklara neler
tavsiye edersiniz?
Merdiven altı diye ifade ettiğimiz sahte
ve taklit ürünlerin satışı yapılıyor. Sağlık
açısından tehlikeli kimyasal maddelerin
etkin bir şekilde kontrol edilemeyişi
topluma ciddi zararlar veriyor. İşte
bu sebepten dolayı okul alışverişi
yapacak aileler bu durumu dikkate
almalı ve “Kırtasiye Kırtasiyeciden Alınır”
mantığıyla alışverişlerini yapmalılar. Bu
hem kendi çocuklarımız için hem de
toplum sağlığı için hayati bir önem arz
ediyor.
Güvensiz ürünler
% 11.2’ye geriledi!
Gümrük ve Ticaret
Bakanlığı ve sektörün
katkılarıyla yapılan
çalışmalar sonucunda,
piyasaya sunulan
kırtasiye ürünlerindeki
güvensizlik oranının
2011’de yüzde 53 iken
2014 itibarıyla yüzde
11.2’ye gerilediğini
hatırlatan Vecdet F.
Şendil, milyonlarca
öğrenciyi ciddi biçimde
tehdit eden sağlıksız
kırtasiye ürünleri
konusunda velilerin
bilinçli olmasının
önemini de ifade etti.
İSTOÇHayat l 16
Kırtasiye alışverişi yaparken dikkat!
Vecdet F. Şendil, kırtasiye alışverişi yapılırken dikkat edilmesi
gerekenleri şu şekilde sıraladı:
• Sahte, taklit, üreticisi ya da ithalatçısı belli olmayan ürün almayın.
• CE belgeli, ambalajı ve etiketi bulunan ürünleri satın alın.
• Ürünlerin içeriklerini mutlaka okuyun.
• Kırtasiye alışverişlerinizi kırtasiyecilerden yapın.
17 l İSTOÇHayat
Sektörün büyüklüğü nedir?
Ülkemizde yaklaşık 10 bine yakın
perakendeci kırtasiyecinin faaliyette
bulunduğu tahmin ediliyor. Perakende
segmentindeki istihdam 40 bin civarında
olup, bu segmentten geçimini sağlayan
insan sayısının 160 bin civarında olduğu
düşünülüyor. Bu kuruluşlar, Ticaret ve
Esnaf Odaları’na kayıtlı olup büyük bir
bölümü küçük ölçekli işletmelerden
oluşuyor.
Sektörün en önemli gündem maddesi
nedir?
Sektörümüzde tespit ettiğimiz önemli
sorunlardan biri, bazı ürünlerin -özellikle
okul kırtasiye ürünlerinin- genelde
dönemsellik arz ettiği ve bu durumun
birçok perakendeci -yukarıda dile
getirdiğimiz küçük ölçekli perakendecikırtasiyeciyi mağdur ettiği gerçeğidir.
Son yıllarda kırtasiye ürünleri, özellikle
okulların açılış dönemlerinde, süper
marketler ve pazar yerleri gibi geniş halk
kitlelerine hitap eden yerlerde satışa
sunuluyor. Ölçek ekonomisi prensipleri
dâhilinde bu gibi ürünlerin çok miktarda
satışa sunulmasından dolayı birim satış
fiyatları çok düşük. Okulların açılmasıyla
başlayan dönemin bitmesinden hemen
sonra söz konusu kırtasiye ürünleri, bu
gibi yerlerin satış raflarından kaldırılıyor.
Faaliyeti sadece kırtasiye ürünü satmak
olan ve geçimini bütün bir yıl bu iş
kolundan sağlayan küçük ve orta
ölçekli perakendeci kırtasiyecilerimiz
ise ekonomik faaliyetlerini sürdürmekte
hayli zorlanıyor ve doğal olarak mağdur
duruma düşüyor.
Sektör bilincini yükseltme yönünde
çalışmalar yaptığınızı biliyorum.
Yapılan çalışmalar nelerdir?
Dernek olarak, sektörümüzde yaşanan
sorunlara, olumsuzluklara son vermeyi
amaçlıyoruz. Perakendeci kırtasiyeciyi,
halkımızın tercih edeceği, güvenle
alışveriş yapabileceği, mağazalarında
eğitimli ve bilgili çalışanların bulunduğu
mesleki etik değerlere haiz kuruluşlar
haline getirmeyi amaçlıyoruz. Böylelikle
anılan kuruluşlarda bir farklılık ve
farkındalık yaratmak, anılan kuruluşları
daha verimli ve katma değer yaratan
firmalar haline getirmek amacıyla bir
meslek kuruluşu olan derneğimiz
tarafından K* Projesi geliştirildi.
Derneğimiz tarafından geliştirilen
bu proje, sektör bilincini yükseltme
yönündeki çalışmalarımızdan önemli
bir tanesidir. Milyonlarca öğrencimiz,
aileleri ve çocuklarımız için “hayati önem
taşıyan” kaliteli hizmetin anahtarı ise
“taklit, sahte olmayan, güvenli, sağlıklı,
kaliteli” kırtasiye ürünlerinden geçiyor.
TÜKİD, bu anlayıştan hareketle “Kırtasiye
Kırtasiyeciden Alınır” sloganıyla
merdiven altı, sağlıksız ve güvensiz
ürünlere karşı farkındalık projesini
geliştirdi.
İSTOÇHayat l 18
Elif Kırtasiye - İş Eğitimi Yetkilisi Ahmet Nebi Söğütlü:
“Müşterilerimize yeni ürünler sunmayı hedefliyoruz”
üye tanıtımı
Elif Kırtasiye-İş Eğitimi olarak 15 yıldır “iş eğitimi” ürünleri
üretimi, ithali ve dağıtımı yaptıklarını söyleyen Ahmet
Nebi Söğütlü, kendi alanlarında tek spotçu ve dağıtımcı
olarak Türkiye çapında müşterilerine yeni ürünler sunmayı
amaçladıklarını ifade ediyor.
Yaklaşık 15 yıldır kırtasiye sektöründe
“iş eğitimi” ürünleri ağırlıklı hizmet veren
Elif Kırtasiye-İş Eğitimi, görsel sanatlar,
teknoloji tasarımı, fen ve teknoloji
dersleri için deney setleri üretimi, ithali
ve dağıtımı geçekleştiriyor. “Elif Tuval”
olarak ise resim derslerinde tuval
boyama etkinliği için üretim yaptıklarını
anlatan Elif Kırtasiye-İş Eğitimi Yetkilisi
Ahmet Nebi Söğütlü, “Elif İş Eğitimi,
öncelikle alanında tek spotçu ve
dağıtımcı olup Türkiye çapında
müşterilerine yeni ürünler sunmayı
hedefliyor” diyor.
Kısaca kendinizden ve firmanızdan
bahseder misiniz?
Elif Kırtasiye olarak 1980 yılından bugüne
babam Mehmet Söğütlü öncülüğünde
kırtasiye sektöründe faaliyet gösteriyoruz.
Toptan-imalat olarak sürdürdüğümüz bu
alanda yaklaşık 15 senedir “iş eğitimi”
ürünlerine ağırlık verdik. Bu doğrultuda
firma unvanımızı da “Elif İş Eğitimi” olarak
yeniledik. İş eğitimi dersi öncelerde bu
isim altında öğrencilerin etkinlik yaptığı
ders olarak biliniyordu. Günümüzde
adı “görsel sanatlar – teknoloji tasarım”
olarak değişti. Bu iki alan ve “fen ve
teknoloji” dersleri için deney setleri
üreten, ithal eden ve dağıtan bir firma
olmayı başardık. Resim derslerinin
olmazsa olmazı tuval boyama etkinliğinde
ise “Elif Tuval” markası adı altındaki
üretimimizle Türkiye’nin en çok satan
ekonomik tuval markası olduğumuz için
gurur duyuyoruz. Elif İş Eğitimi, öncelikle
alanında tek spotçu ve dağıtımcı olup
Türkiye çapında müşterilerine yeni
ürünler sunmayı hedefliyor.
Sektörünüzün son dönemdeki
durumunu değerlendirir misiniz?
Kırtasiye sektörü, her yeni sezon ile
birlikte kabuk değiştirir. Sektörde
kurumsallaşmayıp kendini yenilemeyen
firmalar günümüz şartları nedeniyle
ayakta kalmakta zorluk yaşıyor. Bu
sektörde büyümek için yenilik yapmak,
farklı ürünler üretmek ve bunları doğru
sunabilmek gerekiyor. Düşen kâr
marjları ve artan masraflar sektörümüzü
daha fazla fedakarlık yapma noktasına
getirdi. Bu durumda en önemli konu
yöneticilerin bizlere destek olmaması.
Kırtasiyeci esnafı, toptancısı-üreticisi ve
perakendecisi olarak ihtiyacı olan yardımı
ilgili kurumlardan alamıyor. Gelecek
yıllarda sektörümüzün gereken desteği
alabileceğini umuyoruz.
İSTOÇ Ticaret Merkezi ile ilgili
düşünceleriniz neler?
İSTOÇ Ticaret Merkezi, her geçen gün
daha fazla talep alan bir bölge haline
geldi. Gerek metro gerek otobüsler ve
gerek yeni minibüs hatları ile insanların
İSTOÇ’a ulaşması oldukça kolaylaştı.
Aynı zamanda yeni yapılan yollar
sayesinde araçlarıyla gelen müşteri ve
ziyaretçilerimiz trafikte daha az zaman
harcayıp bizlere ulaşma imkanına sahip
olacak. Yeni yatırım ve yatırımcılarla
İSTOÇ Ticaret Merkezi’nin tüm Türkiye’ye
hizmet veren bir kurum olma yolunda
hızla ilerleyeceğine inanıyoruz.
Türkiye ekonomisi hakkındaki genel
görüşlerinizi paylaşır mısınız?
Ekonomimizin ihtiyacı olan en önemli
etken istikrardır. Bu da belirgin ölçütlerde
oluşur. Şu an siyasi ortamdaki belirsizlik
ve kurların değişkenliği ekonomiyi ve
hizmet vermeye çalışan herkesi olumsuz
yönde etkiliyor. Yaşanan bu gergin ortam
maalesef ülkemizdeki hassas olgularla
birlikte hemen hemen her sektörü
sarsıyor. Umuyoruz gereken destek ve
değişiklikler ile ekonomimiz kendine
daha güçlü bir pozisyon kazandırıp güven
ortamını yeniden sağlayabilir.
19 l İSTOÇHayat
üye tanıtımı
Kaya Kırtasiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya:
“Temel prensibimiz,
müşterilerimize kaliteli ve güvenli
alışveriş imkanı sunmak”
Kaya Kırtasiye olarak yönetimin ve çalışanların sağlam bir
ekip ruhu oluşturmayı başardıklarını vurgulayan Ahmet Kaya,
“Ekip olarak temel prensibimiz müşterilerimizin kaliteli ve
güven duygusu içinde alışveriş yapmalarını sağlamak” diyor.
Kırtasiye sektörün 1984 yılında
Bağcılar’da adım atan Kaya Kırtasiye,
müşteri taleplerini dikkate alarak daha
iyi hizmet sağlamak amacıyla 1997
yılında İSTOÇ’a geçerek faaliyetlerini
devam ettiriyor. Kuruluşlarından bugüne
yönetim ve personelle güçlü bir ekip
ruhu oluşturduklarını anlatan Kaya
Kırtasiye Yönetim Kurulu Başkanı
Ahmet Kaya, öncelikli hedeflerinin
müşterilerinin kaliteli ve güven duygusu
içinde alışveriş yapmalarını sağlamak
olduğunun altını çiziyor.
Avantajlı ve güvenilir alışverişte
İSTOÇ’un da büyük payı olduğunu ve
zengin ürün yelpazesi ile ziyaretçilerinin
ihtiyaçlarına cevap verdiğini söyleyen
Ahmet Kaya ile keyifli bir söyleşi
gerçekleştirdik.
Kısaca kendinizi ve
firmanızı tanıtır mısınız?
Kırtasiye sektörüne 1984 yılında
Bağcılar’da 100 metrekarelik bir alanda
başladım. Daha iyi hizmet sunmak
ve müşteri taleplerine daha iyi cevap
verebilmek amacıyla 1997 yılında İSTOÇ
toptancılar çarşısına geçerek kırtasiye
alanında faaliyetlerimize devam ettik. Bu
süreç içinde hem yönetim olarak hem
de çalışma arkadaşlarımızla ekip ruhu
oluşturmayı başardık. Ekip olarak temel
prensibimiz müşterilerimize kaliteli ve
güven duygusu içinde alışveriş yapma
imkanı sağlamak.
Sektörünüz hakkında görüşlerinizi
alabilir miyiz?
Kırtasiye sektörü alıcı ve satıcının çok
olduğu, rekabet ortamının yoğun bir
şekilde yaşandığı, ürün yelpazesinin
her geçen gün arttığı bir pazar. Sektör,
faaliyet alanı dolayısıyla tam rekabet
piyasalarının en iyi örnekleri arasında
gösteriliyor. Kırtasiye sektörünü kendi
arasında ikiye ayırmak gerekiyor.
Bunlardan ilki üretici firmalar. Bu
piyasalarda ürünlerin her gün artış
göstermesi rekabet ortamını daha
fazla etkilemekle beraber üretimde
bulunan firmaların mali durumunda
da dalgalanmalara sebebiyet veriyor.
Firmaların bu tür dalgalanmalar karşısında
durabilmeleri için sağlam bir mali yapıya
sahip olması, Ar-Ge çalışmalarını artırması,
düzenli bütçe planlaması yapması,
makine ve teçhizatını verimli bir şekilde
kullanması ve iş günü planlamasını en
etkin düzeyde kullanması gerekiyor.
İkinci grupta ise toptan alım - satım
firmaları yer alıyor. Toptan alım satım
yapan firmalarda rekabet daha ciddi
bir hal alıyor. Çünkü bu piyasada alıcı
firma ürünü nereden daha ucuza
alabileceği, vade gün sayısını ne kadar
daha artırabileceği, hangi firmadan talep
etmiş olduğu ürünü eksiksiz ve kısa
sürede alabileceği gibi birçok soruna
cevap arıyor. Firmaların bu tür sorulara
cevap verebilmesi ve hali hazırda bulunan
sistemini ayakta tutması için, piyasayı
ve rakiplerini iyi tanıması ve müşteri
isteklerini iyi belirleyebilmesi gerekiyor.
İSTOÇ Ticaret Merkezi ile ilgili
düşünceleriniz neler?
İSTOÇ Ticaret Merkezi, toptan ticarette
ve perakende alanında avantajlı ve
güvenilir alışveriş imkanı sağlıyor. Zengin
ürün yelpazesi ile İstanbul’un ve yurdun
çeşitli yerlerinden gelen ziyaretçilerin
ihtiyaçlarına cevap veriyor. Bulunduğu
lokasyon bakımından birçok alternatif
yol ve toplu taşıma aracı ile ulaşım
imkanına sahip olan İSTOÇ, metro
hattının da faaliyete başlamasıyla birlikte
ziyaretçilerine daha da kolay ve rahat
alışveriş imkanı sağlıyor.
Türkiye ekonomisi hakkındaki genel
görüşleriniz ne yönde?
Türkiye, Uluslararası Para Fonu
tarafından gelişen pazarlar arasında
gösteriliyor. Dünyanın yeni sanayileşen
ülkeleri arasında yer alan Türkiye,
gelişmekte olan bir ekonomiye sahip.
Ülkemiz tarım ürünleri, tekstil, motorlu
araçlar, gemiler ve diğer ulaşım
ekipmanları, inşaat malzemeleri, tüketici
elektroniği ve beyaz eşya gibi sektörlerde
dünyanın lider üreticileri arasında
bulunuyor. Endüstri, bankacılık, ulaşım ve
iletişim sektörlerinde devletin önemli bir
rol üstlenmesine karşın son yıllarda özel
sektörde de hızlı bir gelişim sağlandı ve
sağlanmaya devam ediyor.
İSTOÇHayat l 20
üye tanıtımı
Kırmızı Elma Kırtasiye Ortağı Halil Sürel:
“Üreterek büyümemiz
gerektiği bilincine sahibiz”
Kırmızı Elma Kırtasiye olarak imalat yaparak büyüme bilinciyle sektördeki faaliyetlerini
sürdürdüklerini söyleyen Halil Sürel, bu bilinçle müşterileriyle olan iş birliklerini uzun yıllar devam
ettirmeyi hedeflediklerinin altını çiziyor.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü mezunu olan Halil
Sürel, Başak Koll firması adı altında
hırdavat ürünleri satışı yaparken 1985
yılında hırdavat sektöründen ayrılıp
Kırmızı Elma Kırtasiye firmasını kurma
kararı alarak kırtasiye sektörüne adım
attıklarını söylüyor. Kırtasiye sektöründe
sağladıkları büyümeyle Tahtakale’deki
18 metrekarelik iş yerleri küçük geldiği
için İSTOÇ’ta şube açtıklarını ve
İSTOÇ’ta faaliyetlerine ağırlık verdiklerini
belirten Kırmızı Elma Kırtasiye Ortağı Halil
Sürel, “Sektörde klasikleşen firmalar
arasında yer alıyoruz. Bununla birlikte,
sektörün ihtiyaç duyduğu ürünleri hızlı
davranıp uygun fiyatlarla temin eden
firmalar içindeyiz. Şu anda ithalata
dayalı büyüme yerine, imalat yaparak
büyümemiz gerektiği bilincine sahibiz.
Bu bilinçle uzun yıllar müşterilerimizle
olan iş birliğimizin devam edeceğini
umuyoruz” diyor.
İSTOÇ’un, farklı branşlarda firmaları
barındırması, konum olarak metroya
ve hava limanına olan yakınlığı ve
büyük park alanlarına sahip olmasına
bağlı olarak Türkiye’nin merkez çarşısı
olduğuna dikkat çeken Halil Sürel ile
keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kısaca kendinizi ve firmanızı
tanıtabilir misiniz?
1960 yılında Kayseri’de doğdum.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü mezunuyum. 1963
senesinde babam Ahmet Sürel işlerini
büyütmek amacıyla Kayseri’den
İstanbul’a geldi ve Tahtakale’de Başak
Koll firmasını kurarak hırdavat iş kolunda
ticarete başladı. 1975 yılı sonunda
babamın vefatı üzerine kardeşim
Mehmet ve ben işleri devraldık. 1985
yılında hırdavat ürünlerinin satışını
bırakarak, daha geniş müşteri kitlesi
olan kırtasiye ürünleri satmaya
başladık.1990’larda sektörde güçlenerek
söz sahibi olabilmemiz için ithalat
yapmaya karar verdik. O yıllarda ithalatı
belli kişiler yapıyordu ve diğer firmaların
bu işe girmemesi için belli zorluklar
gösteriliyordu. Bizim düzeyimizdeki
firmaların ithalat yapması görülmüş bir
olay değildi. İlk ithalatımızı 1992’de
Tayvan’dan yaptık ve ithalatla birlikte
işlerimiz arttı. Dolayısıyla Tahtakale’deki
18 metrekarelik iş yerimiz küçük
gelmeye başladı. Buna bağlı olarak 2003
senesinde Kırmızı Elma Kırtasiye firması
olarak İSTOÇ’ta şube açtık. 2010’da
Tahtakale mağazamızı kapatarak
İSTOÇ’ta çalışmalarımıza ağırlık verdik.
Sektörünüzün son yıllarda gösterdiği
gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörde klasikleşen firmalar arasında
yer alıyoruz. Bununla birlikte, sektörün
ihtiyaç duyduğu ürünleri hızlı davranıp
uygun fiyatlarla temin eden firmalar
içindeyiz. Şu anda 1990 yılındaki ithalata
dayalı büyüme yerine, imalat yaparak
büyümemiz gerektiği bilincine sahibiz. Bu
bilinçle uzun yıllar müşterilerimizle olan iş
birliğimizin devam edeceğini umuyoruz.
Vadelerin uzaması ve iş ahlakının
bozulması sektörün önündeki en büyük
engeller olarak gözüküyor. Vadelerin
tekrar eski seviyelerine dönmesi, işleri
canlandırır ve sözünde durmayan
kişilerin sektörden çıkmasını sağlar.
İSTOÇ Ticaret Merkezi ile ilgili
düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Bünyesinde farklı branşlarda firmaları
barındırması, konum olarak metroya ve
hava limanına olan yakınlığı ve büyük
park alanlarına sahip olması, İSTOÇ’u
Türkiye’nin ve civar ülkelerin merkez
çarşısı haline getirdi.
Türkiye ekonomisi hakkındaki genel
görüşleriniz ne yönde?
Jeopolitik konum açısından şanslı bir
yerde bulunan Türkiye, gelişmekte olan
bir ekonomiye ve yeniliklere açık, üreten,
tüketen, risk alan genç nüfusa sahip
bir ülke. Genel olarak ülke ekonomisi,
geçmişten gelen birikimlerin yatırıma
dönüştüğü, hızla kurumsallaşan, yeni
pazarlarla büyüyen dinamik bir yapı
sergiliyor.
21 l İSTOÇHayat
üye tanıtımı
Cem-Şen Pazarlama Ortağı Osman Cahit Şen:
“Sektörde çok düşük kâr oranlarıyla çalışılıyor”
Sektörde çok düşük kâr oranlarıyla çalışıldığına dikkat çeken Cem-Şen Pazarlama Ortağı Osman
Cahit Şen, “Ülkemizdeki üretim maliyetleri yüksek olduğundan bizi ve diğer kırtasiyecileri ithalata
zorluyor. Türkiye’de yaşanan belirsizlik nedeniyle faiz oranları ve dolar kurunun artması herkesi
olduğu gibi bizi de etkiledi” dedi.
Faaliyetlerine 1960 yılında hırdavat
sektörüyle başlayan Cem-Şen
Pazarlama, 1995 yılında kırtasiye
sektöründe de faaliyet göstermeye
başladı. 2000 yılına kadar kırtasiye
sektöründeki ürün gamlarını
genişlettiklerini söyleyen Cem-Şen
Pazarlama Firma Ortağı Osman Cahit
Şen, 2001 yılında “Marla” ve 2010
yılında “Gellwess” olmak üzere kendi
markalarıyla kırtasiye sektöründe yer
aldıklarını dile getirdi. Türkiye’nin faiz
oranlarının ve dolar kurunun artmasının
bütün sektörleri etkilediği gibi kendi
sektörlerini de etkilediğine değinen
Osman Cahit Şen, “Gelişmekte
olan ülkemizde ekonomi, Haziran
ayında seçimlerden sonra hükümetin
kurulamaması ve 1 Kasım’da tekrar
seçimlere gidilmesi nedeniyle kötü
etkilendi” diye konuştu. Osman Cahit
Şen ile Cem-Şen Pazarlama’nın yanı sıra,
Türkiye ekonomisi ile ilgili konuştuk.
Kısaca kendiniz ve firmanız hakkında
bilgi verir misiniz?
Cem-Şen Pazarlama, 1960 yılından
bu yana hırdavat sektöründe faaliyet
gösteriyor. Firmamız, sektörde ithalat
ve distribütörlük yapmaya başlamadan
önce, uzun yıllar hırdavat konusunda
sektörün tanınmış isimleri arasında
yer aldı. 1995 yılında, ürünleri arasına
kırtasiye ürünlerini de ekledi. Cem-Şen,
2000 yılına kadar çok sayıdaki kırtasiye
ürünleriyle piyasadaki yerini daha da
genişletti. Firmamız söz konusu tarihten
itibaren de tanınmış üretici firmaların
bayiliğini üstlendi. 2001 yılında “Marla”
ve 2010 yılında “Gellwess” olmak
üzere kendi markalarımızla kırtasiye
sektöründe yer aldık. Böylece kalite ve
fiyat rekabeti oluşturacak şekilde ithalat
çeşitliliğini müşterilerimize sunduk.
Sektörünüz ile ilgili düşüncelerinizi
paylaşır mısınız?
Sektörde çok düşük kâr oranlarıyla
çalışılıyor. Ülkemizdeki üretim maliyetleri
yüksek olduğundan bizi ve diğer
kırtasiyecileri ithalata zorluyor. Türkiye’de
yaşanan belirsizlik nedeniyle faiz oranları
ve dolar kurunun artması herkesi olduğu
gibi bizi de etkiledi.
Türkiye ekonomisi hakkındaki
görüşleriniz neler?
Gelişmekte olan ülkemizde ekonomi,
Haziran ayında seçimlerden sonra
hükümetin kurulamaması ve 1 Kasım’da
tekrar seçimlere gidilmesi nedeniyle kötü
etkilendi. Faiz oranları ve dolar kurunun
artması bütün sektörleri etkiledi.
İSTOÇHayat l 22
Toros
Dağları’nın
güney
eteklerindeki
t
n
e
k
antik
Selge
gezi
23 l İSTOÇHayat
Antalya’nın Manavgat İlçesi
Beşkonak Altınkaya (Zerk) Köyü
sınırları içinde kalan Selge,
Pisidya bölgesinin önemli
bir antik kenti. Selge, Toros
Dağları’nın güney eteklerinde
ulaşılması güç doğal korunaklı
bir yerde bulunuyor. Selge’ye,
uçurumların, nehirlerin ve küçük
şelalelerin bulunduğu ormanlık
yoldan tırmandıktan sonra bir
Roma köprüsünden geçilerek
ulaşılıyor.
İSTOÇHayat l 24
Toros Dağları’nın güney eteklerindeki
antik kent Selge, doğal ve tarihi
zenginlikleri nedeniyle Köprülü Kalyon
Milli Parkı kapsamında buluyor.
Strabo’ya göre Selge’nin kurucusu
Calchas’tır ve daha sonraları
Lacedaemoniler (Spartalılar) bölgeye
yerleşmişlerdir. İlk yerleşim, MÖ
2. bin yılın sonunda Dor Göçleri
sırasında Truva Savaşı’yla bağlantılı
olarak meydana geldi. İkinci yerleşim,
Rhodes’in kolonileştirilmesiyle birlikte
MÖ 7. yüzyılın başında oldu.
Selge, madeni para basan ilk
Pisidya şehri. Selge’de MÖ 5. yüzyıldan
başlayarak Pers standartlarına uygun
ve Aspendos madeni paralarından
ayırt edilmesi zor olan gümüş
paralar basılmış. Bu madeni paralar
Aspendos’unkilere oldukça benziyor.
Paranın iki tarafında güreşçiler
görülüyorr. Paranın tersinde sapan
kullanan bir figür ve şehrin adı var. Bu
yerel isimler, Luvian diliyle bağlantılı
olan ve bizim 3. bin yılda Pisidya’da
konuşulduğunu bildiğimiz Pisidya
dilinin MÖ 5. yüzyılda hâlâ kullanıldığını
gösteriyor.
Kent, istihkam duvarlarıyla
çevrili üç tepenin üzerine uzanıyor
Selge’nin tarihi hakkında süreklilik
gösteren bir bilgiye sahip değiliz.
Kaynaklara göre, Termessos’un eski
düşmanı olan Selge, Büyük İskender
buraya geldiğinde onunla saf tutmuştur.
Bölgedeki köklü ve yaygın kavgacılık
eğiliminden dolayı Selge, büyük olasılıkla
neredeyse her zaman komşularıyla
savaş içindeydi. Polybius’tan Selge
ile ilgili ilginç bir olay öğreniyoruz. MÖ
218’de Selge ve başka bir Pisidya şehri
olan Pednelissos savaştaydı. Selge,
daha fazla nüfusa sahipti ve 20 bin
asker çıkarabiliyordu. Bu dönemde
birçok Pisidya şehri Selge ile müttefikti
ve böylelikle Pednelissos’u kuşattılar.
Pednelissos halkı yardım için Syria
Kralı III. Antiochos’un amcası Achaios’a
başvurdular ve Achaios da kuşatmayı
kaldırma görevini generallerinden biri
olan Garsyeris’e verdi. Selge halkı
bağımsızlığına kavuştu ancak bunun
bedeli oldukça ağır oldu.
MÖ 25’te Galatia Krallığı’nın
kurulmasıyla, Selge bir süre
bağımsızlığını kaybetti ancak Roma
yönetimi altında Selge, iyi ilişkiler
kurdu. İmparatorluğun sona erişine
kadar bağımsız statüsünü korudu
ve vatanını kimseye vermedi. Ayrıca,
sık sık madeni para basılmasından
3. yüzyıla kadar ekonomik hayatın
sağlıklı kaldığı anlaşılıyor. İmparator
Theodosius (MS 379-395) tarafından
Phyrigia’ya yerleştirilen Gotlar kısa bir
süre sonra tüm Küçük Asya’yı yakıp
yıkarak ayaklandı. MS 399’da Selge
de Tribigild önderliğindeki Gotların
hücumuna uğradı ancak Selge,
düşmanı geri püskürttü. Bu güç gösterisi
Selge’nin eski gücünden hiçbir şey
kaybetmediğini gösteriyor.
Selge, istihkam duvarlarıyla çevrili üç
tepenin üzerinde uzanıyor. Bugün halen
bir kısmı duran bu duvarların yedi ana
kapısı ve ortalama 100 metre aralıklarla
dizilmiş kuleleri var. Bugün görünebilen
ilk kalıntı günümüz Zerk Köyü’nün bir
kısmını oluşturan Yunan-Roma tarzı
tiyatro. Tiyatronun alt kısmı kayalıklı bir
yamaçta uzanıyor. At nalı şeklindeki
cavea, tiyatroyu aşağıda 30, yukarıda
15 sıra oturacak yere ayıran diazoma ile
kesilmiş. Diazomanın hemen altındaki
sırada bulunan taştan yapılmış oturacak
yerler bozulmadan kalmış. Bu tiyatro
yaklaşık 9 bin kişilikti. Dört ayrı giriş
diazomaya açılırdı. Buna ek olarak cavea
ve sahne arasında bulunan tonozlu
paradoslar da tiyatroya girişi sağlıyordu.
Roma dönemi sahne binası bugün
sadece bir taş yığınıysa da binanın genel
planı yapılabiliyor. Binanın beş kapısı ve
sütunlu cephesi var. Bunlar MS 2. yüzyıla
kadar tarihlendirilebiliyor.
Zengin ve güçlü bir şehir
Bütün olarak yıkık dökük bir durumda
olsa da tiyatronun hemen yanında
stadyuma ait oturma yerlerinin ana
hatları görülebiliyor. Ayakta kalan
kısımlardan stadyumun olasılıkla
ortalamadan biraz daha küçük olduğu
görülüyor. Ayrıca Selge’de stadyumda
kazanılan zaferlerin kaydedildiği yazıtlar
da var. İki tapınağın kalıntıları batıda
en yüksek tepede bulunabilir. Bunun
Polyios’un bahsettiği Kasbedion olması
büyük olasılık. Bu durumda, 17x34
metre olan büyük peripteral tapınak
şehrin baş tanrısı Zeus’a ait olmalı.
“Templum in antis” (çift sütunlu revakı
olan küçük tapınak) planlı tapınağın
da kesin olmamakla birlikte yakınında
bulunan bir yazıta dayanılarak Artemis’e
ithaf edildiği söylenebilir. Bu tepenin
arkasında sadece yağmur sularını
biriktirmek için değil aynı zamanda
kuzeybatıdan bir kanalla gelen suyu
da tutmak için büyük bir sarnıç inşa
edilmiş. Güneydoğuda bu tepe ve diğer
tepelerin arasında kentin diğer önemli
kamu binaları yer alıyor. Burada bir
yamaçta sütunlu girişi olan oldukça
uzun bir caddenin, bir nymphaeum’un
ve bir hamamın oldukça parçalanmış
kalıntıları var. Güneydoğudaki tepede
üç tarafı kapalı geniş kare bir agoranın
kalıntıları bulunuyor. Bunun yanında
daha sonraki dönemlere ait olan
apsidli bazilika var. Çoğunlukla Roma
dönemine tarihlendirilen harabeler,
özellikle MS 2. yüzyılda Selge’nin
ne kadar zengin ve güçlü bir şehir
olduğunu gösteriyor.
Şehrin doğal
güzelliklerini, veri
mli
meyve bahçelerin
i,
geniş otlaklarını v
e
ormanlarını öven
Strabo, aynı zam
anda
Selge sakinlerinin
sık sık ve oldukça
uzun mesafelere
seyahat ettiklerin
i de
kaydediyor. Şehri
n
esas geliri zeytin
,
şarap ve şifalı bit
ki
üretiminden geliy
ordu.
gezi
25 l İSTOÇHayat
www.magdergi.com
Sumru Yavrucuk
İSTOÇHayat l 26
ünlü söyleşisi
27 l İSTOÇHayat
“Kendimi bin yaşında
hissediyorum”
hızlı değişimler
le
öy
e
d
im
iş
çm
e
g
k
llı
yı
“Profesyonel olarak 30
diyorum.”
se
is
h
a
d
n
şı
ya
in
b
ak
ar
natçı ol
oldu ki, kendimi bir sa
“Kimsenin Ölmediği Bir Günün
Ertesiydi” adlı oyununuz iki yıldır
büyük bir ilgi görüyor. Peki Umut’un
hikayesini aktarırken toplumun
ikiyüzlü iklimi size neler hissettiriyor?
Demek ki, iki yıldır önemli bir
ihtiyacı karşılıyorum. Biz hem acıyla
beslenen hem de korkuyla büyütülen
bir toplumuz. Genel olarak empati
kurmaktan çok, kendi fikirlerini hakim
kılmak üzerinden hareket ediyoruz.
Bizim gibi olmayandan korkuyoruz.
Korktuğumuz kişi olmaktan da
korkuyoruz. Nefret cinayetlerine
baktığımız zaman da kendinden
olmayanı yok etmeye çalışmak,
aslında tam da yabancı olanın bir
yerlerden tanıdık geliyor olmasından
kaynaklanıyor. Bu noktada halkın
ikiyüzlülüğünden söz etmek yanlış
olmayacak. Aynı insanlar senelerce
Huysuz Virjin izleyerek eğlenmiyor
muydu? Bu noktada toplumsal
düzeyde daha fazla farkındalığa ihtiyaç
duyduğumuzu düşünüyorum.
Toplum, trans kimlikleri sürüklediği
ittiği yerlerde yargılıyor. Böyle bir
karakterin içine girdikçe toplum
vicdanına daha çok kızmadınız mı?
Küfür etmekten ziyade oyun oynamayı,
daha çok oynamayı tercih ettim.
Mücadele alanım olarak en doğru yerin
sahne olduğunu düşünüyorum. Tüm
mağdur durumda bırakılan insanların
korunma mekanizmalarının sağlanması,
toplumun bilinçlendirilmesi, duyarlılığın
artırılması gibi gereklilikleri ben ancak
oyun oynayarak hissettirebilirim.
Beni zaten bu oyunu oynamaya iten
sebeplerden biri de budur. En can
yakıcı kısmı ise izlediğim videolardı.
Sokakta bir trans cinayeti olmuş,
başında bir arkadaşı hıçkırıklara
boğulmuş yardım istiyor. Hemen
yanında bir polis telefonla konuşuyor.
Polisin vücut dili o kadar bildik ki bu
durumlarda, bu da insanı isyan ettiriyor.
Bu isyan oyunu oynama enerjimi artırdı.
Oyunumuzu izleyen bir trans birey beni
şu sözle tanımladı: “Artık siz de bir trans
annesisiniz”… Hikayede olduğum yer
şimdi burası…
Bir kadın olarak bir erkeğin içine
girip dönüştüğü kadını hissettirmek
sizi ne kadar zorladı?
Çok kolay bir süreç değildi… Oyuncu
tekniği açısından bugüne kadar
edindiğim vücut dilimi, sesimi,
bedenimi Umut’a dönüştürme
çalışmaları yaptım. Oyunun kendisi
kimlik üzerine… Böylesi zor bir
meseleye kendi kanını bulaştırmadan
yaklaşmak onu sahteleştirecekti. Umut
da kendisine biçilen rollerin dışında
ünlü söyleşisi
İki yıldır sahnede tek başına olağanüstü bir ilgiyle izlenen ve herkeste dev duygular bırakan
oyununda bir trans bireyin hikayesini anlatıyor Sumru Yavrucuk… Afife Jale Ödülleri gibi en
büyük ödülleri de toplayan oyun, çok konuşuldu. Sumru Yavrucuk ekranda alıştığımız çok sevilen
yumuşak anne rollerine rağmen sert metinlerle de adeta terapi yapıyor. Yavrucuk ile farklılıklar,
kabul, toplumun korkuları, sanatın muhalefeti ve günlük hayattaki kimliği üzerine konuştuk.
İSTOÇHayat l 28
HEM B
IR
BIR OY YÖNETMEN
H
UNCU
OLARA EM
IÇIN S
K SIZI
IRADA
N
NELER
VAR?
Yeni ve
yine tek
kişilik b
oyunun
ir
prova s
ü
reci için
İçinde k
deyim.
adınlar
ın kend
bulabile
il
e
r
ce
ini
yüzleşe ği, kendileriyle
bileceğ
i na
üzerind
e çalışıy if bir komedi
oruz. F
hikaye.
era
“Kimse
nin Ölm h bir
Günün
e
diği Bir
Ertesiyd
i” oyun
seyirci
unda,
salond
an fark
ayrılsın
lı bir alg
istiyord
ı ile
um; öy
Bu oyu
le de o
nla da
ld
u.
özellikle
tebessü
kadınla
m eder
r
e
k
güzelle
şerek a , umutlanarak
,
yrılsınla
r istiyor
um.
yaşamak istiyor, Marylin olmak, kuğu
olmak, assolist olmak istiyor ama
bunları ancak düşlerinde yaşatıyor.
O ne olmak isterse istesin, gerçek
oralarda bir yerde, tıpkı zamanında
karşısına dikilen babası gibi… Elinde
sopayla, tüfekle, bıçakla dikilmiş ondan
hesap soruyor. Umut, erkek dünyanın
erkekliğini tehdit eden bir kadındır.
Kadınlığı ya da erkekliğinden ziyade bu
duygusunu öne çıkarmaya çalıştım.
Müthiş cesaretli bir duruşunuz var.
Sizce de toplumun yol alması için
sanatın ve sanatçının muhalefeti çok
önemli değil mi?
Genel olarak tiyatroya bakıldığında,
özellikle alternatif tiyatroların revaçta
olduğu son yıllarda toplumsal
meselelere olan yoğunluğun arttığı
söylenebilir. Bu önemli bir gelişme.
Sanatın muhalif olması gerekiyor;
sanatçının da her önüne çıkana
karşı gelmeden, onu anlayarak, bir
şeyin içine çok dahil olup meselesini
fanatikleştirmeden, soğukkanlılıkla
alımlaması ve aktarması daha doğru.
Aksi halde bir polemik kuyusunu
kazıyor olmanız kaçınılmaz oluyor.
Sanatta politika, sanatçının politik bir
kimliği olması mühimdir tabii ama
provakasyona kaçmak sakıncalı ve
öyle bir durumda bir şeyin içine o
kadar dahil oluyorsunuz ki artık o dahil
olduğunuz şeyin içindeki pis yanları
göremez hale geliyorsunuz. Öyle bir
yerde durmak isterim ki; yitip gidenin
haklarını savunacak kadar adil, ama
bazı şeylerin yerinin hiçbir zaman
doldurulamayacağını bilecek kadar
yatışmış bir çizgide.
Doğaçlama yaptığınız yerlerde
oyunculuğunuz çok keyifli bir hal
alıyor. Peki size verdiği özgürlüğü
nasıl tarif edersiniz?
Biraz yaramazlık yapmak gibi…
Kurallara sıkışmış bir anlatım yerine
hiç keşfedilmemiş alanlara değmek,
basılmamış bir kara ayak basmak
gibi… Tabii metinle oyuncu arasında
29 l İSTOÇHayat
sıkı bir bağ kurulduğu müddetçe… Hiç
yaşanamamış bir veda, söylenmemiş
bir söz, çıkartılmamış bir öfke, sık
tekrarlanan bir rüya, sarılınmamış
bir aşk, dokunulmamış bir kardeş,
çalınmamış bir enstruman, seçilmemiş
bir aile, hiç planlanmayan bir bebek,
tanışılmamış bir akraba, sahip
çıkılmamış bir ihtiyaç, yaşanmış veya
yaşanmamış her türlü ana götürebilir
bizi, duygularımıza izin verdiğimiz
sürece… Ve bu izin yaratımın da iznidir
aynı zamanda.
Sizi izleyenlerde dev duygular
bırakıyorsunuz. Peki sahne size ne
oyunlar oynuyor?
Bazen yakartop oynarız, bazen
saklambaç... Süprizlerini seviyorum.
İnce tiyatro eleştirileriyle popüler
kültürün yüzeysel geçici ilgilerini
de taşlıyorsunuz. Bir oyuncu olarak
kültür sanat cephesinde sizi en çok
neler hayal kırıklığına uğratıyor?
Profesyonel olarak 30 yıllık
geçmişimde öyle hızlı değişimler
oldu ki, kendimi bir sanatçı olarak bin
yaşında hissediyorum. Akün, Şinasi,
İrfan Şahinbaş, Karaca ve Taksim
sahnelerinin atıl hale getirilmesi canımı
acıtıyor. Kaç sahnemiz kaldı? Kalacak
mı? Endişeliyim… Yıllarca en uygun
bütçelerle seyirciye opera, bale, tiyatro
prodüksiyonlarını sergilediğimiz ve
ilk çıktığım sahne olan Atatürk Kültür
Merkezi’nin yıllardır hayalet gibi orda
öyle duruyor olması çok sarsıcı değil
mi? Sanata destek vermek devletin
lütfu değil, görevlerinden biridir.
Umut karakteriyle aşkı, şiddeti,
keyfi böyle coşkuyla sergilerken sizi
içinizde neler tetikliyor?
Sadece Umut karakteri ile ilgili
değil. Her oynadığım oyun kişisiyle
ruhumda yeni kapılar açılıyor. Aslında
içimdeki çok sesliliği keşfetmek için
de yeni roller yeni birer fırsat oluyor.
Umut, benim içimden çıkan bir Umut
olduğuna göre tabii ki benden izler
taşıyor. Oyun oynamak ruhumu
bir şekilde ele geçiriyor ve bu artık
kaçınılmaz bir ihtiyaca dönüşüyor.
Türk tiyatroları için bir dönüm
noktası olan Leenane’nin Güzellik
Kraliçesi’ni on sene kapalı gişe
oynamıştınız; Umut karakterine
böyle bir şans verecek misiniz?
Leenane’nin Güzellik Kraliçesi, en
sevdiğim oyunumdu. Doyamadık,
aynı kadroyla yeniden oynasak
diyoruz. Ben oynadığım hiçbir oyunla
vedalaşmam. “Kimsenin Ölmediği Bir
Günün Ertesiydi” 200 oyunu geçti.
Talep olduğu müddetçe de devam
edecek.
“
BENI EN ÇOK
KUŞLAR SEVER
Ekranlarda çok sevilen
yumuşak anne rollerine
rağmen size sahnede
sert metinler de çok
yakışıyor. Peki günlük
hayatınızda ne kadar
yumuşak birisiniz?
Kendimi tamamen
yumuşak ya da
tamamen sert biri
olarak tanımlamam
mümkün değil. İnsanda
her özelliğin belli bir
miktar var olduğuna
inanırım. Genellikle iyi
hissettirmeye çalışan
biriyim… Çok yumuşak
biri beni çok yumuşak
olarak tanımlayabilir, sert
biri de sert biri olarak
algılayabilir. Yani herkes
diğerini kendinden bilir.
Beni en çok kuşlar sever.
İSTOÇHayat l 30
Felix Tr
erkekle iforce Midi
kolaylaşrin hayatını
tırıyor
Erkekler
için zam
an kaybı
Felix Trif
olarak g
orce Mid
örülen s
i Islak - K
dönüşüy
akal tıra
u
ru Tıraş
or. Felix
şı
Makines
Triforce
kullanım
i’yle key
M
idi kablo
ı sayesin
fe
suz bir s
de TV iz
sunuyor
aat kesin
lerken b
. Profesy
ile tıraş
tisiz
onel tıra
Triforce
olma im
şlar için
Midi, öz
kanı
g
e
li
e
ş
l şekillen
tirilen Fe
stil sahib
dirici-dü
lix
i erkekle
zeltici dü
rin en bü
kuru kull
ğ
m
y
e
ü
siyle
k yardım
anımı, tü
cısı oluy
y toplam
çıkarılıp
o
a
r
. Islakhaznesi
temizlen
ve kesic
me özell
sağlıyor
i bloklar
iğiyle tem
. 99 TL’d
ının
iz ve pra
en satışa
benzerle
tik bir ku
sunulan
rinden h
llanım
Felix Trif
em fiyat
orce Mid
hem este
i,
tik tasar
ımıyla ay
rılıyor.
Sonbahar
yağmurlarına
Omni Tech kalkanı
Columbia, sonbahar yağmurlarının tadını
çıkarmak isteyenler için su geçirmeyen
ve nefes alan özel Omni Tech teknolojili
yağmurlukları ile yeni sezonu karşılıyor.
Teknoloji ve şıklığı bir arada sunarak
kullanıcılara maksimum konfor sağlamayı
hedefleyen Columbia yağmurluklar
bu sonbahar da yağmur kalkanınız
olacak. Su geçirmez ve nefes alabilir
Omni Tech teknolojisine sahip kadın
ve erkek yağmurluk modelleri; mikro
delikli membranı sayesinde sıcak hava ve
nemin dışarı atılmasına yardımcı olurken,
dışarıdan da soğuk havanın içeri girmesini
engelliyor. Farklı renk seçeneklerine
sahip Columbia yağmurluklar ile sonbahar
yağmurlarının keyfini çıkaracaksınız.
31 l İSTOÇHayat
Şık ve sofistike
Yeni sezon Dolce&Gabbana gözlük koleksiyonu İtalyan erkeğinin özü yani şık ve sofistike. Gerek çalışma
hayatı gerekse tatil için uygun teknik materyallerden yapılmış klasik “pilot” modeline ilave olarak, güneş ve
optik modellerinde kamuflaj motifi sezonun yeniliğini temsil ediyor.
DG4255
stilini yansıtan
zlüğü, Dolce&Gabbana
gö
ş
ne
gü
li
im
biç
re
Ka
prü ile
çizgi oluşturan çift kö
belirgin saplarla düz bir
ları arasında
on
nin iç ve dış kombinasy
vurgulanıyor. Çerçeve
l dört farklı renk
flaj desene sahip. Mode
kontrast yaratan kamu
luyor.
kombinasyonu ile sunu
DG4254
k hatlı asetat
larla aydınlatılan yuvarla
Gümüş ufak metal detay
an modelin sapı
klı renk alternatifi bulun
güneş gözlüğü. Dört far
na logosu yer alıyor.
üzerinde Dolce&Gabba
DG2149
ukla kaplı
zlüğün çerçevesi kauç
Pilot formundaki bu gö
bırakan yumuşak
metal iç kısmını açıkta
,
ise
rı
pla
sa
n,
de
tal
me
ten yapılmış.
la kaplı paslanmaz çelik
kauçuktan bir katman
uyor.
lun
e farklı alternatifler bu
Modelin renk paletind
Cesur ve sıra dışı
Diesel saatleri, Sonbahar 2015 saat
koleksiyonunun iddialı tasarımlarıyla
geniş kasalı saat tutkunlarını cezbediyor.
Koleksiyonun tamamı bugüne kadar gelmiş
geçmiş en cesur ve sıra dışı Diesel modellerine
sahip. Kesilip biçildi, yakıldı, deriyle kaplandı,
çivilendi ve saat tasarımıyla ilgili bildiğiniz her
şey yeniden inşa edilerek, başyapıt niteliğinde
adrenalin dolu bir koleksiyon yaratıldı. Bu
özel koleksiyon, dünyaya adeta haykırırken
kalabalıklarda kaybolmayacak kadar iddialı
modelleri gözler önüne seriyor.
İSTOÇHayat l 32
Türk şirketleri, BT yatırımlarından
yeterince faydalanamıyor
Sage desteğinde gerçekleştirilen bir
araştırma, Türk şirketlerinin yaklaşık yüzde
90’ının bilgi teknolojileri (BT) yatırımlarından
yeterince fayda elde edemediğini ve bu
durumun şirket başına yılda yaklaşık 120
bin TL yük doğurduğunu gösteriyor. Türkiye
geneline vurulduğunda bu rakam yıllık bazda
1,8 milyar TL’ye denk geliyor.
Gartner verilerine göre en büyük üç küresel ERP firması
arasında yer alan Sage tarafından yaptırılan bir araştırma,
iş yazılımlarını yeterince verimli kullanamayan Türk
şirketlerinin, yaptıkları teknoloji yatırımlarında milyarlarca
lirayı sokağa atıyor olabileceğine işaret ediyor. 100
Türk şirketinin BT alanında karar verici konumundaki
yöneticisiyle gerçekleştirilen araştırma, BT yatırımlarındaki
verimsizliğin, şirket başına yılda yaklaşık 120 bin TL yük
doğurduğunu gösteriyor. Türkiye geneline vurulduğunda bu
rakam yıllık bazda 1,8 milyar TL’ye denk geliyor. Şirketlerin
yüzde 91’i BT yatırımlarından yeterince fayda elde
edemiyor. İş yazılımlarının verimsiz kullanımıyla ilgili olarak
en çok dile getirilen nedenler, kullanıcı eğitim eksikliği
yüzde 37 ve ihtiyaç fazlası özellikte yazılım kullanımı yüzde
36 oldu.
ÇALIŞAN VERİMLİLİĞİ ÖN
DE GE
LİYOR
İş yazılımlarıyla çözüm aranan
en önemli ihtiyaçlar arasında
çalışan verimliliği başı çekiyor
. Araştırma katılımcılarının
yüzde 63’ü bu konuyu bir tem
el iş önceliği olarak dile getirdi.
Araştırmanın ortaya koyduğu,
özellikle ilgi çekici bir diğer nok
ta
ise, Türk şirketlerinin sadece
yüzde 27’sinin iş yazılımların
ı
şirk
et
büyümesi için stratejik bir yol
olarak görmeleri. Diğer taraftan
,
karar vericilerin şirket için kull
anıcılardan etkilenme oranında
bir artış görülüyor. Son yıllarda
bilişimin tüketiciye daha fazl
a
dokunur olması, iş yazılımları
üzerinde etkisini hissettiren
bir
dinamik oma özelliği taşıyor.
AVRUPA BULGULARIYLA
KARŞILAŞTIRM
ALAR
• Avrupa’daki şirketlerin ner
edeyse yarısı yüzde 43, Türk
şirketlerinin ise yüzde 37’si iş
yazılımlarını üçle beş yıllık
sürelerde güncelliyor. Öte yan
dan Türk şirketlerinin yüzde
48 ise,
bir ile üç yılda güncellemeye
gidiyor.
• İş verimliliğine artış, hem Avr
upa hem de Türkiye için gele
cek
bir yıllık dönemde en önemli
iş önceliğini oluşturuyor.
• Yazılım satın alımlarında önc
elikli unsur, hem Avrupa’da
yüzde
53 hem de Türkiye’de yüzde
57 fiyat olarak öne çıkıyor.
• Yazılım yatırımı ortamı, bira
z karamsar bir tablo çiziyor.
Avrupa
şirketlerinin yüzde 49’u, Türk
şirketlerinin ise yüzde 44’ü gele
cek
yıl yazılım için daha az harcama
öngörüyor. Türk şirketleri az
bir
oranla da olsa yatırıma daha
istekli duruyor.
33 l İSTOÇHayat
Casper VIA V10
98,8 gram
Samsung
USB flash belleğin
üç yeni hali:
Bar, Fit ve Duo
Casper, akıllı telefon pazarındaki iddiasını VIA serisinin
yeni üyesi Casper VIA V10 ile perçinliyor. Akıllı telefonları
fazlalıklarından kurtaran Casper, Türkiye’nin en ince akıllı
telefonu Casper VIA V10’u kullanıcıların beğenisine sundu. Ön
ve arka yüzünde gorilla glass, gövdesinde uçaklarda kullanılan
çelik malzemeyle güçlendirme yapılan Casper VIA V10, 2.7
milimetre görünür inceliğe, fiziksel olarak da 5.1 milimetre
inceliğe sahip. Eşsiz tasarımını, 98,8 gram ağırlığıyla birleştiren
Casper VIA V10, üstün yetenekleriyle teknoloji tutkunlarını
büyüleyecek.
Samsung’un üç yeni USB flash belleği Bar, Fit ve
Duo teknoloji tutkunlarının tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.
Samsung’un güçlü NAND flash ve 5-Proof teknolojisiyle
donatılmış. Metal bazlı bir tasarımda sunulan yeni ürünler
beş yıllık garanti kapsamında tüketicilerle buluşuyor.
Hafif şampanya rengi ile modern klas bir görünüme
sahip olan Bar; yüksek kalitedeki metal kasasıyla ekstra
dayanıklılığa sahip. Bar, kullanıcıların belleği cihazlara
kolayca takıp çıkarabilmesi ve en iyi ergonomik deneyimi
yaşatmak için, modernleştirilmiş küre biçiminde bir uçla
sunuluyor. Serinin diğer üyesi Fit adına yakışır şekilde
serinin en kompakt ürünü olarak dikkat çekiyor. Fit, ultraince dizüstü bilgisayarlar ile veri ve müzik depolamak
için USB bağlantı noktalarıyla donatılmış otomobillerde
kullanım için tasarlandı. Serinin üçüncü üyesi Duo,
günlük hareketli tempoda standart ve mikro USB bağlantı
noktalarında hepsi bir arada çözümün ek esnekliğine
ihtiyaç duyan akıllı telefon, tablet ve PC kullanıcıları için
özel olarak tasarlandı.
İSTOÇHayat l 34
İlk yurt dışı seyahatiniz
r
o
y
lü
y
ö
s
u
z
u
kim olduğun
rakterleri hakkında da
ka
n
ri
le
şi
ki
,
ke
ül
n
için tercih edile
iyor?
İlk yurt dışı seyahati
ngi ülkeleri tercih ed
ha
r,
le
er
kt
ra
ka
i
ng
, ha
ipuçları veriyor. Peki
UZAKDOĞU
ABD
Eğer ilk yurt dışı seyaha
tinizi
ABD’ye gerçekleştiren bir
iyseniz,
özgürlüğünüze çok düşkü
nsünüz! O
kadar düşkünsünüz ki özg
ürlük ve
bağımsızlık adeta sizin kar
akteriniz
olmuş. Güneşin batışına
doğru
yol alır, arkanıza bile dö
nüp
bakmazsınız. Kimseye de
öyle kolay
kolay bağlanamayan bir
yapınız
vardır. Sizi ancak Özgürlük
Anıtı’nı
kucaklayıp öpmek paklar.
RUSYA
aya görün;
Bir haksızlıkla karşılaşm
emezsiniz
gel
resmen çıldırırsınız. Hiç
aslında!
ınız
klıs
Ha
öyle haksızlıklara.
de
rür
gö
lık
sız
hak
İnsan bunca
yle
bö
,
siz
İşte
mi?
lir
abi
rahat yat
ma
ada
ve
r
durumlarda ortaya fırla
rdan
ırla
tav
ucu
ruy
”dur” dersiniz. Ko
r
He
ez.
em
len
söy
ız
hoşlandığın
blemler
türlü otorite figürüyle pro
Üst düzey
ir.
yaşamaya meyillisinizd
.
dır
var
üz
bir genel kültürün
Tercihiniz Uzakdoğu ülk
eleri
ise göz önünde olmaktan
pek hoşlanmayan bir ins
an
olduğunuzu gönül rahatlı
ğıyla
söyleyebiliriz. Uzak masad
a kimseye
aldırmaksızın mızıkanızı
çalar,
gerekmedikçe de konuşm
azsınız.
Konuşmanız gerekirse de
efsunlu
sözler mırıldanırsınız. Üz
erinizde
kaldırılmayı bekleyen kal
ın bir esrar
perdesi vardır. Sık sık uza
kların
sizi çağırdığını düşünür,
hiçbir
yere gidemezseniz kendi
kişisel
menkıbenizi gerçekleştirm
ek için
içsel bir yolculuğa çıkars
ınız. Neyse,
biz sizi yolunuzdan alıkoym
ayalım.
Yeter ki işaretleri okuma
yı öğrenin,
belki de hayatın anlamını
bile
keşfedebilirsiniz! Kim bili
r?
35 l İSTOÇHayat
İTALYA
uğunuz
Entelektüel bir kişilik old
konuları
ken
şur
nu
Ko
söylenebilir.
sonra
r
lıyo
sıra
e
lind
ha
r
maddele
elere
dd
ma
hepsini yine tek tek alt
da
nız
ları
an
zam
ş
ayırıyorsunuz. Bo
bir
ş
bo
k
ere
gid
e
sin
leri
bir sanat ga
en
yla
ası
tabloyu sanat tarihçisi ed
incelemeye
ca
yun
bo
a
kik
da
ş
be
az
piyano
bayılırsınız. Muhtemelen
da
ınız
yaş
üç
çalmaya da
ından takip
başladınız. Modayı yak
en hoşlanan
eden ve tarz giyinmekt
a iddia
kal
pe
da
biri olduğunuzu
edebiliriz.
İNGİLTERE
Şampiyonlar ligi teknik
ılığı ve
direktörlerinin soğukkanl
r türlü
He
.
karizmasına sahipsiniz
uz. Biz
un
ors
arıy
ilişkinizde ciddiyet
tünüz,
rün
gö
in
em
en
sizi kendinizd
larınız
kol
uz
un
uğ
urd
uşt
kav
birbirine
uzla
un
ton
ses
ve diyaframdan gelen
tanıyoruz.
FRANSA
Tam bir aşk insanısınız!
Klasisizme
başlı başına bir tepki ola
rak
doğmuşsunuz siz. Hayat
ı mum,
çiçek ve şiir üçgeninde
yaşar,
en yoğun duyguları için
izde
barındırırsınız. Romantiz
min
Başkenti Paris’te Sen Ne
hri
kıyısında uzaklara bakan
haliniz
emin olun Romantik dö
nem
ressamları için mükemme
l bir
kompozisyon oluşturur
du.
ALMANYA
Hayat felsefenizi bir tek
replik
özetler: ”Laubalilikten ho
şlanmam
disipline hayranım”. Tam
bir
düzen tertip insanısınız.
Her iş
zamanında olsun, hiç bir
aksaklık
çıkmasın, işler makine gib
i tıkır
tıkır yürüsün istiyorsunuz.
En
beğendiğiniz yönünüzü
biliyoruz:
Mükemmeliyetçilik!
AFRİKA
ukça
Tercihiniz Afrika ise old
t bir ruha
res
meraklı ve macerape
ebiliriz!
ley
söy
sahip olduğunuzu
a
ınd
tad
es
Jon
a
Hayatı Indian
n
üve
ser
ve
u
kul
coş
n,
yaşaya
yerler
dolu bir insansınız. Yeni
r yaşamak
ala
cer
ma
i
keşfetmek, yen
biten
ile
g”
”in
nu
So
uz.
tek tutkun
ilmez
geç
bütün macera sporları vaz
bir
Tam
aktiviteleriniz arasında.
macera avcısısınız.
spor
İSTOÇHayat l 36
İpek Soylu
Teniste hedefim
iki yıl içinde
ilk 100’de
yer almak
İpek Soylu, genç çift bayanlar kategorisinde partneri Jil Belen Teichmann’la birlikte 2014 US
Open Junior’u kazanan ilk Türk tenisçi. Teniste hedefi, iki yıl içinde ilk 100’de, beş-altı yıl içinde
de ilk 20 ya da 30’da yer almak. “Sağlıklı olduğum sürece bunun olabileceğine inanıyorum”
diyen İpek Soylu ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1996 yılında Adana Seyhan’da doğdum.
6 yaşımda ailemin yönlendirmesiyle
Adana Tenis Dağcılık ve Su Sporları
Kulübü’nde tenise başladım. 10
yaşımda katıldığım Romanya turnuvası,
geleceğimin şekillenmesinde attığım
ilk adımlardan biri oldu. 13 yaşımda
İstanbul’a taşınarak, ENKA Spor Kulübü
oyuncusu oldum. 16 yaşımdayken tenis
sporunun en büyük turnuvaları olan
Grand Slam’lerin Junior kategorisinde
yer alan dört turnuvadan üçüne
katılma başarısı gösterdim. Wimbledon
ve Amerika Açık’da üçüncü tura
kadar yükseldim. Dünya Juniorlar
sıralamasında 13’üncülüğe kadar çıktım.
Tüm başarılarım Türkiye için bir ilk
oldu. Eylül 2014’te junior kategorisinde
Amerika Açık Çiftler Şampiyonu oldum.
Bu turnuvanın benim için özel bir anlamı
vardı. Yaşım itibarıyla katıldığım son
junior turnuvasıydı ve burada Türk
tenisi için de bir ilk olan şampiyonluk
geldi.
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Çok güzel bir çocukluk geçirdim.
Seksekten ip atlamaya kadar bütün
oyunları çok sever ve arkadaşlarımla
oynardım. Boş zamanlarımı
arkadaşlarımla birlikte geçirirdim.
Ancak spor hayatımda daha büyük
37 l İSTOÇHayat
yer kaplayınca bazı şeylerden fedakarlık
etmem gerekti.
Grand Slam şampiyonu oldunuz.
Söz konusu başarı hakkında neler
söylemek istersiniz?
Çiftlerde ve teklerde hedeflediğim ve
başarabileceğime inandığım bir başarıydı.
Teklerde işler çok yolunda gitmese de
benim için son Junior GS turnuvam olan
US OPEN’ı şampiyonlukla bitirmek çok
mutluluk verici...
Tenis size ne kattı?
Tenis bana çok küçük yaşta
sorumluluk almayı, disiplinli
olmayı öğretti. İnsan bunları
yaşayınca farkındalığı artıyor.
14-15 yaşımdan bu yana
büyük kararlar alıyorum.
Mesela Adana’dan İstanbul’a
taşınma kararını ailemle birlikte
ben verdim. Tenis sayesinde
risk almaktan korkmayan biri
oldum. 18 yaşımda kendi
paramı kazanmaya başladım.
Ve ülkemi her yerde temsil
ediyorum. Tenis sayesinde
hayatım şu anda çok güzel bir
noktada, şanslıyım; bugüne
kadar aldığım tüm kararlardan
mutluyum.
Elde ettiğiniz başarılar sonucu nasıl
tepkiler alıyorsunuz?
Mükemmel bir ailem ve ekibim var.
Aynı zamanda etrafımda çok güzel
insanlar bulunuyor. Sonuç ne olursa
olsun yanımdalar. Aldığım başarının ses
getirmesi ve desteklenmesi çok güzel bir
duygu... Beni çok motive ediyor.
Sizi TV’de bir markanın reklamında
da görüyoruz. Artık daha çok
biliniyorsunuz, bu durum üzerinizde
nasıl bir etki yaratıyor?
Öncelikle Lassa ekibiyle beraber çok
güzel bir iş yaptığımızı düşünüyorum.
Reklamda da gördüğünüz üzere “sağlam
ve güçlü” bir karakteri canlandırıyorum.
Spor ve kortta da bu duruşu sergilediğime
inandığım için beni çok iyi yansıttığını
düşünüyorum.
kontrol altına alıp, başa çıkabilmek
çok daha önemli. Yanımda her zaman
taktığım bir yüzüğüm var.
Hayatınızdaki dönüm noktanız nedir?
Amerika Açık Çiftler Şampiyonluğu
sonucu beklemediğim kadar büyük ilgi
gördüm ve yeni fırsatlarla tanıştım.
Tenise başlamak isteyenler nasıl bir
yol izlemeli?
Tenis, her yaşta oynanabilecek bir spor.
En güzel tarafı da bu bence. Fakat
hedefiniz profesyonel olmaksa, erken
yaşta bu yola baş koymak gerekiyor. Altı,
yedi ve sekiz yaşlarında başlayıp erken
yol katetmek önemli.
Türk tenisinin atılım içinde olduğu
söyleniyor. Siz bu konuda neler
söylemek istersiniz?
Tenis, Türkiye’de gelişmekte olan bir spor.
Oyuncu sayısı ve başarılar arttıkça daha
çok gündeme geliyor. Yatırımlar artıyor ve
sonucunda hem bizler hem de Türk tenisi
gelişiyor.
Kortta kendinizi nasıl
hissediyorsunuz? Özellikle
geliştirmeniz gerektiğini
düşündüğünüz yanlarınız var mı?
Kortta kendimi her zaman özgür ve güçlü
hissediyorum. Son zamanlarda mental
olarak çok geliştiğimi düşünüyorum. Her
yönümü geliştirmem gerekiyor ki üst
seviyelere yükselip, istikrarlı olarak iyi
tenis oynayabileyim.
Tek karşılaşmalarında mı yoksa çift
karşılaşmalarında mı kendinizi daha
rahat hissediyorsunuz? Bu konuda
ilerlemek istediğiniz hedef nedir?
Ana hedefim, teklerde üst seviye tenis
oynamak. Fakat çiftler oynarken de çok
keyif alıyorum. Yanımda birinin olması
bazen beni rahatlatıyor. Bireysel bir spor
yaptığımız için takımın bir parçası olmak
güzel hissettiriyor.
Tenisten arta kalan zamanlarda neler
yaparsınız?
Bol bol kitap okurum, ailemle zaman
geçirir, müzik dinlerim. Bir de sinemaya
gitmeyi çok severim.
Korta çıkarken neler
hissediyorsunuz? Size şans getirdiğini
düşündüğünüz uğurlarınız var mı?
Maçlardan önce stresi hissetmek bana
iyi geliyor. Maç için hazır olduğumu ve
umursadığımı biliyorum. Stres güzel ancak
Kendi maçlarınızı izliyor musunuz?
Evet, izliyorum. Analiz açısından çok
önemli buluyorum. Kortun içinden
bazen göremediğim durumları videoda
çok rahatlıkla görebiliyorum. Video
analizi bence birçok spor için çok
önemli.
Şu anda nasıl bir çalışma
içindesiniz?
Sezon ortası olduğu için turnuva
yoğunluğu çok fazla. Ayda iki-üç hafta
turnuva oynadığımı söyleyebilirim.
Çalışmadığım haftalarımda ise evde
İstanbul’da oluyorum.
Sizin tenisteki idolünüz kim?
Geçtiğimiz haftalarda TEB BNP Paribas
İstanbul Open Turnuvası’na katılan ve
kazanan Roger Federer’i çok seviyorum
ve hayranlıkla izliyorum. Gelmiş geçmiş
en iyi tenisçi olduğunu düşünüyorum.
“Tenis, her y
aşta
oynanabilec
ek bir
spor. En güz
el tarafı
da bu bence
. Fakat
hedefiniz pro
fesyonel
olmaksa, erk
en yaşta
bu yola baş
koymak
gerekiyor.”
İSTOÇHayat l 38
SKRILLEX
KUKLA USTALARININ
ŞOVU
HAYAL DÜNYANIZI
YANSITIN
Tarih: 16 Eylül-31 Ekim 2015
Yer: Pera Müzesi
Pera Eğitim, “Günümüz İmgeleri:
Saraybosna Güzel Sanatlar
Akademisi’nden Yapıtlar”
sergisi kapsamında düzenlenen
“Karıştır Yakıştır” adlı programıyla
katılımcıları hayal dünyalarını
yansıtmaya davet ediyor. 16
Eylül-31 Ekim 2015 tarihleri
arasında düzenlenen atölyelerde
4-6 yaş, 7-14 yaş ile 15 yaş ve
üzeri katılımcılar Saraybosnalı
genç sanatçıların eserlerini
keşfederek farklı alanlarda
sanatsal becerilerini geliştirecek.
Tarih: 17-18 Ekim
Yer: Forum İstanbul ve
Marmara Forum
İstanbul, dünyanın en seçkin
kukla gösteri gruplarını buluşturan
Uluslararası Kukla Festivali’nin bu
yıl 18’incisine ev sahipliği yapacak.
Forum İstanbul ve Marmara Forum,
bu yıl da en özel kukla gösterilerinin
sanatseverlerle buluşmasına
tanıklık edecek. 18. Uluslararası
Kukla Festivali için İstanbul’a gelen
İtalyan, İspanyol ve Rus sanatçılar,
kimi klasikler arasında yer alan
kimiyse ipli kuklanın dünyadaki
en popüler örnekleri arasında
gösterilen oyunlarını 17 Ekim’de
Forum İstanbul’da,
18 Ekim’de ise Marmara Forum
sahnesinde sergileyecek.
Tarih: 7 Kasım 2015
Yer: KüçükÇiftlik Park
SEZEN AKSU SIZI 40
YILLIK BIR YOLCULUĞA
ÇIKARTIYOR
Tarih: 23-24 Ekim 2015
Yer: İstanbul
Son 40 yıldır hayatımızın
fonunda hep onun sesi ve
müziği vardı. Olağanüstü sesi,
unutulmaz besteleri, şarkılarında
insanın iç dünyasındaki
serüvenine dair gözlemleri,
dünyanın baş döndürücü hızına
yetişme çabası, Türkiye’nin siyasi
ve kültürel iklimin değişiminin
birinci elden tanıklığının da yer
aldığı 40 yıla damga vuran o
müthiş şarkıları benzersiz bir
ekibin iş birliği ile hayat buluyor.
İstanbul Blue Night, Skrillex ile
İstanbul’u sallamaya hazırlanıyor.
Şehrin olmazları olduran festivali
İstanbul Blue Night, Uru Group
organizasyonuyla birbirinden
önemli isimleri müzikseverlerle
buluşturmaya devam ediyor.
Dubstep, electro, glitch
karışımından alışılmadık bir
füzyon yaratan ve ilk kez Türk
hayranlarının karşısına çıkmaya
hazırlanan Skrillex’in yanı sıra,
Pendulum Dj Set & Verse,
Doctor P & Krafty MC, BeeGee,
İlker Aksungar ve Orkun
Bozdemir eğlenceyi doruğa
çıkartacak.
k it
ap
ON DOKUZ
NUMARALI ODA
Yazar: Doris Lessing
Yayınevi: Can Yayınları
BAHÇEMDEKI
YABANCI
Yazar: Deborah Install
Yayınevi: Altın Kitaplar
Ben Chambers hayattan
kopuk, amaçsız yaşayan
biridir. Ne yaşadığı modern
çağın ihtiyaçları onu
ilgilendirir ne de gitgide
kötüye giden evliliği...
Geçmişin gölgesinde
yaşayan ve büyümek
istemeyen bir çocuk
gibidir. Ve belki de bu
yüzden karısının çocuk
sahibi olma isteğine hep
karşı çıkmıştır. Ancak
bir sabah, bahçesinde
bulduğu eski tip bir robot
tüm hayatını değiştirir. Eski
parçalar ve deforme olmuş
aksamlar... Hepsi de
tıpkı bir çocuk gibi bakım
gerektirir ve Ben için o an,
hayatını değiştirecek olan
karar anıdır... Sıcak ve
duygu yüklü bir dostluğun
unutulmaz hikâyesi...
MEZAR
Yazar: Clive Cussler ve
Thomas Perry
Yayınevi: Altın Kitaplar
Sam ve Remi Fargo,
araştırmacı dostları
Albrech’in yardım
çağrısı üzerine Berlin’e
gelirler. Albrech,
Macaristan’da Romalılar
üzerine yaptığı bir kazı
sırasında MS 450 yılında
öldüğü sanılan bir Hun
savaşçısına ait bir ceset
bulur. Cesedin üzerinde
çalışma yapmak için onu
Berlin’e getirir. Bir araya
gelen araştırmacıların
çalışmaları derinleştikçe
inanılmaz bilgilere
ulaşırlar.
Ancak hesaba
katmadıkları şey; bu
keşfin onları sonuçlarını
tahmin dahi edemedikleri
bir mücadelenin içine
sürükleyeceğidir.
Kişisel deneyimlerden
evrensel genellemeye
açılan Doris Lessing,
feministlerin kendisinden
beklediği anlamda
feminist olmadığını
ısrarla vurgulasa da, yine
de bütün yapıtlarında
şaşırtıcı bir analiz
gücüyle kadınları ve
onların sorunlarını ön
plana çıkardı. İsveç
Akademisi de, Lessing’e
Nobel Edebiyat
Ödülü’nü verirken
karar gerekçesinde
onun bu özelliğini şu
sözlerle vurguladı:
“Kuşkuculukla, hararetle
ve hayal gücüyle kadın
deneyimlerinin destanını
yazan yazar.”
Usta yazarın bu kitabında
herkesin hem kendini
bulacağı hem başka
ülkelerin insanlarıyla
ortak duyguları
paylaşacağı öyküler yer
alıyor.
KAR KADAR BEYAZ
Yazar: Salla Simukka
Yayınevi: Altın Kitaplar
Lumikki Andersson,
yaşadığı korkunç olayları
unutmak ve şehirden
uzaklaşmak için tatile çıkar.
Kırmızı kiremitli çatıların
güneşte pırıl pırıl parladığı
Prag’a gider.
Ancak her turistin yaptığı
gibi şehrin keyfini çıkarmaya
çalışırken takip edildiğini
fark eder. Hem de tıpkı
kendisi gibi İsveççe
konuşan kahverengi saçlı
bir kız tarafından... Genç
kız bir gün Lumikki’nin
karşısına dikilir ve kız
kardeşi olduğunu iddia
eder.
Bu sözler Lumikki’yi
korkuturken aynı zamanda
içindeki macera tutkusunu
körükler. Ve kendisini Prag
sokaklarında bir katilden
kaçarken bulur.
YARATICILIĞI
KIM ÖLDÜRDÜ?
Yazar: Andrew Grant
ve Gaia Grant
Yayınevi: NTV Yayınları
Bir cinayet işlendi…
Suçlular elini kolunu
sallaya sallaya aramızda
dolaşmaya devam
ediyor…
Yazarlar, failleri bulmak
ve kaybettiklerimizi geri
kazanmak için okurdan
yardım istiyor…
Uluslararası danışmanlık
şirketi Tirian’ın yöneticileri
Andrew Grant ve Gaia
Grant olumlu değişim
için yaratıcı düşünceyi
keşfederek, 25 yıl
boyunca dünyayı dolaştı.
En sonunda, Nörolojik
Bilimler doktorası
sahibi ödüllü uzman
psikolog Jason Gallate’ın
deneyimlerini de içeren
bu kitap ortaya çıktı.
İSTOÇHayat l 40
ŞEVVAL SAM
SELDA BAĞCAN
40 YILIN 40 ŞARKISI
Farklı sesi ve yorumuyla hem
Türkiye’de hem de tüm dünyada
geniş bir hayran kitlesine sahip
olan Seldan Bağcan, 1971’den bu
yana seslendirdiği dillere yerleşmiş
40 hit parçasını bir araya topladığı
“40 yılın 40 şarkısı” isimli yeni
albümüyle sevenlerinin karşısına
yeniden çıkıyor.
Toplam iki CD halinde sunulan
40 parçalık bu eser, sanatçının
hayranları tarafından oldukça
beğenileceğe benziyor.
LED ZEPPELIN
TOPRAK KOKUSU
SUPER DELUXE BOX SET
Bugüne kadar tangolardan
arabeske, Karadeniz
türkülerinden klasik Türk
müziğine kadar farklı tarzda
albümler yapan sevilen sanatçı
Şevval Sam, bu kez yaşadığı
toprakların bütün renklerini
bir araya getirdiği “Toprak
Kokusu” isimli albümüyle
dinleyicilerine tekrar
“merhaba” diyor.
Rumeli’den Karadeniz’e, Orta
Anadolu’dan Karadeniz’e,
Ege’den Kafkasya’ya kadar
uzanan bir coğrafyanın
ezgilerini seslendiren
sanatçının 18 parçadan
oluşan bu yeni çalışması, daha
şimdiden müzikseverlerden
tam not almış gibi görünüyor.
Dünyanın yaşayan en eski rock
müzik topluğu Led Zeppelin, geçen
sene başlattığı, çok beğenilen eski
albümlerinin yeniden baskılarının
projesi kapsamında, önceki
albümlerinin yeni versiyonlarını
sevenlerine sunmaya devam ediyor.
Yeni çıkan set, “Presence”, “In Trough
The Out Door” ve “Coda” albümlerini
içeren beş CD’lik koleksiyon olarak
hazırlandı. Aynı zamanda set içinde
grubun daha önce hiç yayınlanmamış
fotoğraflarının da bulunması,
sanatçının hayranları için hem müzikal
hem de görsel anlamda nostaljik bir
şölen niteliği taşıyor.
MALABADİ
MALABADI
22 senedir müzik sektöründe
emin adamlarla ilerleyen,
Türkiye’nin ilk flemenko müzik
topluluğu Malabadi, aynı
isimli albümü “Malabadi”yi
müzikseverlerin beğenisine
sundu.
Grubun uzun bir süredir canlı
performans konserlerinde
seslendirdiği parçalardan en güzel
sekizinin bir araya getirilmesiyle
oluşturulan albüm, farklı tarzlar
arayan müzikseverlere değişik bir
alternatif sunuyor.
sinema
HITLER’E SUIKAST
Yönetmen:
Oliver Hirschbiegel
Oyuncular:
Katharina Schüttler,
Christian Friedel,
Michael Kranz
CAN TERTIP
Yönetmen: Burak Kuka
Oyuncular: Ümit Erdim,
Volkan Demirok,
Tuğba Özerk
Bütün hayatını aylaklıkla
geçiren Şakir ve tek hayali
askerlik yapmak olan İlyas’ın
yolları aynı asker ocağında
kesişir. Saf bir Anadolu
çocuğu olan İlyas’ın bu
özelliğini fark eden Şakir,
başındaki büyük beladan
kurtulmak için ne yapıp
ne edip İlyas’ı kandırarak
askerden kaçmaya ikna
eder. İkili, komutanları
Yüzbaşı Yılmaz’ın makam
arabasını gasp ederek
askerden kaçar. Durumu
kendisine yediremeyen
Yüzbaşı Yılmaz da onların
peşine düşer.
EVEREST
Yönetmen:
Baltasar Kormakur
Oyuncular:
Jake Gyllenhaal,
Jason Clarke, Keira
Knightley
1996 yılında Everest
Dağı’nda kötü hava
koşulları nedeniyle
yaşanan çığ felaketini ve
felaketten kurtulmaya
çalışan iki dağcı grubunu
anlatan filmin başrolünde
Jake Gyllenhaal ve
Jason Clarke oynuyor.
Yönetmenliği İzlandalı
Baltasar Kormakur
üstleniyor.
1939 Kasım ayında Hitler’e
suikast girişiminde bulunan
ancak başarısız olan
marangoz George Elser’in
(Christian Friedel) hapiste
yaşadıkları ve bu olaya giden
süreçte karşılaştığı olaylar
anlatılıyor.
LABIRENT:
ALEV DENEYLERI
Yönetmen:
Wes Ball
Oyuncular:
Dylan O’Brien,
Thomas BrodieSangster,
Kaya Scodelario
Labirent (Maze Runner)
serisinin ikinci filminde
kahramanları çok daha
zorlu bir mücadele
bekliyor. Labirentten
kaçan Thomas ve
arkadaşları, bütün
bunların sebebini
anlamaya ve WCKD
örgütünün gizemini
çözmeye çalışırken,
kendilerini bir anda Alev
(Scorch) adında, akla
hayale sığmaz engellerle
dolu bir yerde bulurlar.
Burada onları yok etmek
isteyen büyük güce
karşı tüm yeteneklerini
sergilemek zorunda
kalacaklardır.
SICARIO
Yönetmen:
Denis Villeneuve
Oyuncular:
Emily Blun,
Benicio Del Toro,
Josh Brolin
Amerika Birleşik Devletleri ile
Meksika arasındaki tehlikeli
sınır bölgesinde görev yapan
idealist bir FBI ajanı olan
Kate Macer (Emily Blunt), bu
bölgede hakimiyet kurmuş
çok güçlü uyuşturucu
çeteleri arasındaki savaşın
ortasında kalacaktır.
İSTOÇHayat l 42
Yağ yakan
5
n
i
s
e
b
e
efsan
Fazla kilolarıyla vedalaşmayı kim istemez ki! Bunun için yalnızca beslenmenize yağ yakıcı beş gıdayı eklemeniz yeterli. İşte
kaloriyi düşürüp, kilo kontrolünü gerçekleştirebileceğiniz ve her an her yerde bulabileceğiniz yağ yakımında etkili beş besin:
1.KİVİ: 1990’ların yemesi lüks sayılan meyvesi kivi artık
ülkemizde de yetiştiriliyor ve her yerde satılıyor. Bu efsane
meyve, portakal ve limona göre iki kat daha fazla C vitamini
içeriyor. C vitamini vücutta yağ yakma metabolizmasına etki
eden karnitin sentezine yardım ediyor. Yapılan
araştırmalar egzersiz öncesinde yeterli
miktarda C vitamini alan bireylerin
daha fazla yağ yakabildiklerini
gösteriyor. Günde sadece bir
kivi yemek, günlük C vitamini
ihtiyacını fazlasıyla karşılıyor.
Bunların yanı sıra, lif içeriği
oldukça yüksek olan kivi tok
kalmanızı sağlarken, yüksek
potasyum içeriği ile spor sonrası
kas ağrıları için de birebir.
2.SALATALIK: Su oranı iyi ve düşük
kalorili bazı besinler ara öğünler için çok iyi bir tercih
olabiliyor. Salatalık, yüzde 95 su içeriğiyle midede doygunluk
sağlıyor ve öğünde alacağınız kalorinin düşmesine yardımcı
oluyor. Kilo kontrolü için hazırlanan diyetlerde sınırsız tüketime
sahip. Acıktığınızda salatalık iyi bir seçenek olacak. Lif içeriğinin
azalmaması için kabuklu tüketimi tercih edilmeli.
3.YOĞURT: Yoğurt ekmekle birlikte memleketimiz
hanelerinin demirbaşı durumunda bir besin olup
göbek yağlarını eritmekte 10 kaplan gücünde.
Fakat önemli olan yağ yakarken kas kitlesini
de korumak olduğundan yoğurt yüksek
kalsiyum içeriğiyle hücrede yağ
yakma metabolizmasını artırırken,
yüksek protein içeriğiyle de
kas kitlesini koruyor. Yapılan
çalışmalarda her gün yoğurt
tüketen bireylerin tüketmeyenlere
göre daha fazla kilo verdikleri ve bel çevresindeki yağların
daha fazla azaldığı görülmüş. Aynı zamanda yoğurt yağ yakma
metabolizmasında etkili olan Konjuge Linoleik asit içeriyor.
(CLA). Konjuge Linoleik asit süt yağında bulunuyor. Hem kaloriyi
düşürüp kilo kontrolü sağlamak için hem de yağ
yakmada oldukça etkili bu yağ asitinden
faydalanabilmek için yarım yağlı yoğurt
tüketilebilir.
4.ENGİNAR: Karaciğer
dostu olarak tanınan enginar;
magnezyum, potasyum ve lif
deposu. İçeriğindeki yüksek
magnezyumla yağ yakımını
hızlandırıp, aynı zamanda yüksek
potasyum içeriği ile vücudumuzun sıvı
dengesini sağlıyor. Yüksek lif içeriğiyle
de tok tutuyor. Çiğ veya haşlanmış olarak
salatalarınıza ilave edebilir veya ara öğünlerinizde
yoğurdunuzun içine rendeleyerek yağ yakma metabolizmanızı
tetikleyebilirsiniz.
5. AHUDUDU: Sempatik ismi ve yüksek antioksidan içeriğiyle
yaz aylarının detoks meyvesi ahududu
son zamanlarda yağ yakıcı meyve
olarak da yükselişe geçti. Bu
dostumuz da yüksek lif içeriğiyle
tokluk duygusu yaratırken,
aynı zamanda bağırsaklardaki
fazla yağı bağlayarak dışkıyla
atılmasını ve alınan kalorinin
düşmesini sağlıyor.
Bunların yanı sıra,
C vitamini ve
potasyum içeriği
oldukça yüksek.
43 l İSTOÇHayat
Sağlıklı gülümsemeye sahip olmak
için bunları
yapın!
Sağlıklı dişlere sahip olmak için günde iki kere dişlerimizi fırçalamamız, diş ipi kullanmamız ve düzenli aralıklarla diş
hekimi kontrolüne gitmemiz gerekiyor. Ancak bunun yanında hangi gıdaların dişlerimize ne kadar zarar verdiğini de
bilmemiz önem arz ediyor. Özellikle dişler için en zararlı ve uzak durulması gereken unsur, yiyecek ve içeceklerin
içerisindeki asittir. Asit, gıdaların içinde direkt bulunabileceği gibi aldığımız besinlerdeki karbonhidratların ağızdaki
bakteriler tarafından aside dönüşmesiyle de oluşur. Dişlere en çok zarar veren karbonhidrat ve asit içeren gıda ve
içeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durulması gerekiyor. Bunlar:
1. Sigara: Diş ve diş etlerine zarar verir,
ağız kokusuna neden olur.
2. Alkol: Tükürük ağzımızdaki
plağın ve asidin etkisini azaltacak
ilk savunmamızdır. Bu yüzden ağız
kuruluğuna sebep olacak her şey diş
için zararlıdır. Alkol de ağız kuruluğuna
sebep olacağı için kullanılmaması
gereken bir içecektir.
3. Meyve suları : PH’ı 7’den düşük olan
gıdalar dişlere zarar verir. PH’I 2,5 olduğu
için meyve suları da dişlere zararlıdır
4. Limon : PH’ı 2 olduğu için dişler için
zararlıdır.
5. Kola : En zararlı içeceklerden biridir.
Çünkü hem fosforik asit hem şeker hem
de sitrik asit içerir.
6. Enerji içeceği : Sitrik asit ve
şeker içerdiklerinden dolayı dişler için
zararlıdırlar.
7. Yapışık gıdalar (lokum, jelibon
gibi) : Tatlı şekerlemelerden daha
zararlıdır. Çünkü daha fazla şeker verirler
ve aynı zamanda sitrik asit içerirler.
8. Kuru meyve: Kuru meyveler
karbonhidrat ihtiva eder. Aynı zamanda
kuru meyveler yapışkanlığı sebebiyle ağız
içinde daha uzun süre kalır. Sürekli kuru
meyve yiyip dişlerinizi fırçalamamanız
dişlerinizin çürümesine sebep olur.
Kuşkonmaza bir şans verin
Avrupa’da birçok ülkede yetiştirilen ve
tüketilen, sağlığa faydaları saymakla
bitmeyen kuşkonmaz Türkiye’de kıymeti
geç bilinen sebzelerden. Bazı kaynaklar
kuşkonmazın anavatanı olarak Anadolu’yu
gösterse de, tüketim şeklinin bilinmemesi,
fiyatının yüksek olması, tadının alışılmış
bir tat olmaması ve bulunduğu yeri
uzun süre işgal etmesi gibi nedenlerle
Türkiye’de pek tutulduğu söylenemez.
Ancak hem iç tüketimdeki talep hem de
yabancı sermayeli firmaların yurt dışına
ihracat yapmaları sebebiyle son yıllarda
kuşkonmaz üreticiliği artmaya başladı.
Kuşkonmazın A, B, C vitaminleri,
kalsiyum, magnezyum, demir, potasyum
ve fosfor gibi elementler açısından çok
zengin olması, sağlığa faydasıyla da
tanınmasını sağlıyor. Vücuttaki ödemi
çözmesi, tansiyon düzenleyici ve kalp
dostu olması, gözlere ve sindirim
sistemine iyi gelmesi, kanı temizlemesi
kuşkonmazın şifalı etkilerinden sadece
bazıları.
9. Buz : Buz sert olduğundan
çiğnenmesi sakıncalıdır. Eğer eski büyük
dolgularınız varsa buz yediğiniz zaman
çok kolay bir şekilde dişleriniz kırılabilir.
Soğuk aynı zamanda dişlerinizin
kamaşmasına sebep olabilir.
10. Beyaz ekmek : Tükürükte bulunan
amiloz enzimi karbonhidratları şekere
çeviren enzimdir. Fakat şekeri zararlı
kılan şey ağızdaki bakterilerin şekeri
yemesi ve asit ortaya çıkarmasıdır. Eğer
ağızda hiç plak yoksa şekeri aside
çevirecek ve diş çürüğü oluşturacak bir
neden de yoktur.
sağlık
İSTOÇHayat l 44
t
i
z
ü
kabus
n
i
S
olmaktan çıkıyor
Sinüzitlerin çoğunun yoğun medikal tedavilerle düzeleceğini söyleyen KadıköyŞifa Ataşehir
Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hakan Yenice, “Sinüzit, medikalin başarısız
olduğu durumlarda dünyada ve ülkemizde son 10-15 yıldır uygulanan endoskopik sinus
cerrahisi sayesinde başarıyla tedavi ediliyor” dedi.
Üst solunum yolları enfeksiyonları sonucunda en
sık gelişen hastalıklardan biri sinüzittir. Geçmişte
ağrılı ve uzun süreli sinüzit tedavileri hastaların
ameliyattan kaçınmasına neden oluyordu. Ancak
günümüzde Endoskokip Sinüs Cerrahisi ile
hastaların kısa sürede sağlıklarına kavuşması
mümkün hale geldi. KadıköyŞifa Ataşehir
Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr.
Hakan Yenice, sinüzit ve tedavisi hakkında bilgi
veriyor.
Sinüzit nedir?
Yüz kemikleri içine yerleşen ve yerleştikleri
kemiklerin isimlerini alan boyutları kişiye göre
değişen, gelişimleri farklı hava bosluklarına sinüs;
bir ya da birkaç sinüsü etkileyen iltihabik olaya
da sinüzit denir. Burun boşluğunu ve sinüsleri
döşeyen hücreler solunan hava içinde bulunan
yabancı partikulleri ve mikroorganizmaları
salgılarla parçalayarak ve hareketlendirerek sinüs
ağızlarına ve oradan da burun boşluğuna doğru
hareket ettirir. Burun boşluğunda akım, geniz
bölgesine doğru devam eder ve terk edilir. Nazal
salgı devamlı üretilir ve temizlik işlemi durmadan
devam eder. Bu mekanizmada herhangi bir
şekilde oluşacak problem sinüzitlere sebebiyet
verir. Viral üst solunum yolu enfeksiyonları her
yaşta sıkça görülen ve sinüzit oluşumuna yol
açan hastalıklardır. Her insanın yılda bir kaç kez
Op. Dr. Hakan Yenice
45 l İSTOÇHayat
ÜSYE geçirdiği ve yüzde 1-10’unda
sinüzit geliştiği bilinmektedir. Sinüzitler
akut subakut ve kronik olarak bulguların
sürelerine göre sınıflanabilirler.
Akut ve kronik sinüzitte en sık
görülen belirtiler nelerdir?
Burun tıkanıklığı, genizden ve burundan
iltihaplı akıntı, baş ağrısı, yüz bölgesinde
ağrı, koku almada azlık ve koku
bozukluğu, öksürük, ateş
ve ağız kokusu.
Tanı nasıl konuyor?
Akut ve kronik sinüzitlerde tanı da
hastanın ayrıntılı hikayesı ve nazal
endoskopik muayene önemlidir.
Nazal endoskopide 0 ve 30 derece
endoskoplar ile tüm burun boşluğu
sinüs ağızları nasal akıntılar ve var olan
patolojiler görülür ve birkaç dakika içinde
tanı koydurucu bilgiler elde edilebilir.
Akut enfeksiyonlarda hassasiyeleri
düşük olmakla birlikte gelenkesel
görüntüleme yöntemleri (waters grafileri)
kullanılabilir. Paranasal sinüs BT: Sinüs
hastalıklarını değerlendirmede altın
standart olup, başvurulacak en önemli
görüntüleme yöntemidir. Genel eğilim
BT tetkikinin, medikal tedavi sonrasında
hastanın şikayetleri en aza indiğinde
istenmesidir. Böylece medikal tedavi ile
yok edilemeyen cerrahi girişim gerektiren
patolojiler görülebilir.
Tedavi nasıl uygulanır?
Sinüzitlerin çoğu yoğun medikal
tedavilerle düzelir. Medikal tedavinin
başarısız olduğu durumlarda dünyada
ve ülkemizde son 10-15 yıldır uygulanan
endoskopik sinus cerrahisi sayesinde
başarıyla tedavi edilmektedir.
Endoskopik sinüs cerrahisi hakkında
bilgi verir misiniz?
Endoskopik sinüs cerrahisi, 1990’lı
yıllardan itibaren yüksek kalitede görüntü
sağlayan endoskopların gelişmesiyle
bütün dünyada yaygınlaşmış olan bir
cerrahi yöntemdir. Burun endoskopları,
dışarıdan görünür bir kesi yapılmaksızın
burun boşluğunun içindeki dar bölgelere
sağlık
İSTOÇHayat l 46
ulaşmayı sağlayan, bu bölgeleri
aydınlatan optik aletlerdir. Açık cerrahi
yöntemlerde geçmişte yapılan sinüzit
ameliyatlarına göre endoskopik sinüs
cerrahisi ile çok daha başarılı sonuçlar
alınmaktadır. Yüz kemiklerinin içindeki
boşluklar olan sinüslerin sağlıklı olması
için bu boşluklara burundan hava
girmesi ve sinüslerin içinde üretilen
salgıların buruna boşaltılması gerekir.
Kronik sinüzit sinüsler ile burun arasında
havanın girişini ve salgıların boşaltılmasını
sağlayan kanalcıkların tıkanması
sonucunda meydana gelir. Kronik
sinüzitte uygulanan endoskopik sinüs
cerrahisinin temel prensibi, daralmış veya
tıkanmış olan bu kanalcıkları genişletmek,
bir labirent şeklinde birbirlerine açılan
küçük sinüslerde odacıklar arasındaki
duvarları kaldırarak havanın kolayca
girebileceği ve salgıların boşalabileceği
geniş ve tek bir oda yaratmaktır.
Kronik sinüzitte uygulanan
endoskopik sinüs cerrahisi hastaya
konforlu bir ameliyat sonrası dönem
sağlar. Hastaların çoğu ameliyat günü
veya 24 saat içinde evine gidebilir, 48
saat sonra işine başlayabilir. Dışarıdan
görünür bir kesi izi yoktur, yüzde
şişme veya morarma olmaz. Ameliyat
sonrasında ağrı ya hiç olmaz ya da
basit ağrı kesici ilaçlar ile kontrol altına
alınabilen hafif dereceli bir ağrı vardır.
Ameliyatı takip eden 24 veya 48 saat
içinde burun tıkanıklığınız olabilir ve
ağızdan nefes almanız gerekebilir. Burun
içine tampon koyulduysa (son dönemde
kendiliğinden eriyen nazal tampomlar
kullanmakta) bu tampon doktorunuzun
belirteceği bir süre sonunda
çıkartılacaktır. Bu süre 24-72 saat
arasında olabilir. Burun içini temizlemeyi
sağlayan sprey veya yıkamaları düzenli
kullanarak, burunda oluşan kabuklanma
ve kuruluk hissi giderilir. Burun içindeki
iyileşme, ameliyatın türüne göre
değişmek üzere iki-altı hafta arasında
tamamlanacaktır.
47 l İSTOÇHayat
2015 YILI YURT İÇİ FUARLARI
Organizatör
Life Media Fuarcılık
Marmara Tanıtım
UBM NTSR Fuar
Pozitif Fuarcılık
Fiera Milano
UBM Rotaforte
Grup Medya Fuarcılık
Asel Uluslararası
Reed Tüyap Fuarcılık
Reed Tüyap Fuarcılık
İstanbul Fuarcılık
Gençiz Fuarcılık
Pozitif Fuarcılık
Artkim Fuarcılık
İzfaş İzmir
Sedef Fuar
Soysal Fuarcılık
HHB Fuar
İstanbul Fuarcılık
Tüyap Tüm Fuarcılık
Ekspoturk Fuarcılık
Eventus Organizasyon Abies Fuar Hizmetleri
Tüyap Bursa
Akort Tanıtım
Hannover Fairs
ISF Fuarcılık
Fuar Adı
26. Uluslararası Züchex
LED ve LED Aydınlatma Fuarı
Boat Show 2015
Aymond
Çin Zhejıang İhraç Fuarı 2015 İstanbul Jewelry Show
9. Hac ve Umre Turizm
Helal Expo
Avrasya Ambalaj 2015
İstanbul Gıda- Tek 2015
Emlak 2015
FOODEX izmir Gıda
Aysaf
Cosmetics ve Home Care
Kırtasiye ve Ofis Araçları
Parasitec 2015
14. İstanbul Perakende Fuarı
Girşimcilik Zirvesi ve Fuarı
Ev ve Mutfak Gereçleri
Plast Eurasia İstanbul
Gayrimenkul Yatırım Fuarı
Pazarlama Fuarı 2015
Tuch Expo
İş ve İş Güvenliği
Gapshoes
Cebit Bilişim Eurasia
Türkiye Bilim Fuarı
Konu
Züccaciye, hediyelik eşya
LED sistemleri, teknolojileri
Motor ve yelkenli tekneler
Ayakkabılar, çantalar, kemerler
Tekstil, ayakkabı, çanta, kozmetik
Takılar, taşlar, saatler
Hac ve umre turizmi Helal gıda ürünleri
Ambalaj makineleri, üretim geri dönüşüm
Gıda ve içecek üretim makine ve tekno.
Konut ve işyeri projeleri
Gıda ve gıda teknolojileri
Ayakkabı yan sanayi ürünleri
Kozmetik, ev bakım ürünleri
Kırtasiye, ofis araçları
Haşere Kontrolü ve Teknolojileri
Mağaza ve marketlere yönelik ürünler
Girşimcilik, sosyal medya, e-ticaret
Züccaciye, dekoratif ev aksesuarları
Plastik makineleri, kimyasallar
Gayrimenkul, proje, emlak finansmanı
Pazarlama
Tuhafiye ve hobi ürünleri
İş ve iş güvenliği
Ayakkabı, terlik, saraciye
Bilgi ve iletişim teknolojileri
Bilim, icatlat, yenilikler, teknoloji
Tarih
1-4 Ekim
1-4 Ekim
6-11 Ekim
7-10 Ekim
8-11 Ekim
15-18 Ekim
16-17 Ekim
22-25 Ekim
22-25 Ekim
22-25 Ekim
4-8 Kasım
5-8 Kasım
11-14 Kasım
12-14 Kasım
19-22 Kasım
25-26 Kasım
25-26 Kasım
27-28 Kasım
2-5 Aralık
3-6 Aralık
4-6 Aralık
9-10 Aralık
10-13 Aralık
10-13 Aralık
16-19 Aralık
17-20 Aralık
26-26 Aralık
Yer
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İstanbul
İzmir
İstanbul
İstanbul
İzmir
İstanbul
İstanbul
Ankara
İstanbul
İstanbul
Adana
İstanbul
İstanbul
Bursa
Gaziantep
İstanbul
İstanbul
2015 YILI YURT DIŞI FUARLARI
Organizatör
Pyramids
Meridyen
Meridyen
İMMİB
Türkel
İMMİB
OİAB
İTO
İTO
Fuar Adı
56. Cairo Fashion & Tex
Equip Auto
İdeal Home
FIHAV
21. Interlight Moscow
Cosmoprof Asia
Manufacturing
2nd Made İn Turkey
Gıda
Konu
Moda, hazır giyim ve aksesuar
Otomotiv
Ev tekstili, mobilya, ev gereçleri
Genel ticaret
Aydınlatma, priz, fiş, lamba, kablo
Kozmetik
Makine ve aksamları
Sanayi ve ticaret Sial Middle East
Tarih
1-4 Ekim 13-17 Ekim 15-17 Ekim
2-7 Kasım
10-13 Kasım
11-13 Kasım
2-5 Aralık
5-8 Aralık
7-9 Aralık
Yer
Mısır
Fransa
Güney Afrika
Küba
Rusya
Çin
Endonezya
Katar
BAE
cazip
fiyatlarda
n
sofırsatlar!
İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde,
az sayıda kalan iş yerleri için
üye kayıtları devam ediyor.
Birinci ve ikinci el otomobil alımı ve satımına
yön veren İSTOÇ Oto Ticaret Merkezi’nde, az
sayıda kalan iş yerleri için son fırsatlar.
İş yerlerinin tapuları anında veriliyor.
OTO VE TİCARET MERKEZİ
Tel: 0 212 659 45 00 PBX • Faks: 0 212 659 39 05
www.istoc.com.tr • www.istocoto.com.tr
İlhamını görkemli medeniyetimizden alan Mostar Life Grand Houses,
Başakşehir’de bugüne kadar yapılmış en büyük dairelerle sizleri buluşturuyor.
190 m2 ‘den başlayan, aile ve komşuluk ilişkilerine uygun
3+1, 4+1, 5 +1 daireler ve 5+1dairelerde hamam keyfi...
3. havaalanı, 3. köprü bağlantı yolları, kanal İstanbul, sağlık kent ve alışveriş merkezleri...
Yeşil alanlar, yürüyüş yolları, çocuklara özel alanlarla çevrili bir hayal dünyasının
tam ortasında olacaksınız.
444 57 90
mostarlife.com.tr
Başakşehir Mah. Taşoluk Sokak No: 9
Başakşehir 1. Etap / İstanbul
TÜM ŞEHİTLERİMİZİ
SAYGI, MİNNET VE RAHMETLE ANIYORUZ...

Benzer belgeler

PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi

PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi 36 Spor İpek Soylu: “Teniste hedefim, iki yıl içinde ilk 100’de yer almak” 38 Kültür Sanat 42 Bunları biliyor musunuz? Hayatınızı kolaylaştıracak bilgiler bu sayfalarda... 44 Sağlık KadıköyŞifa Ata...

Detaylı

PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi

PDF İndir - İstoç Ticaret Merkezi 36 Spor İpek Soylu: “Teniste hedefim, iki yıl içinde ilk 100’de yer almak” 38 Kültür Sanat 42 Bunları biliyor musunuz? Hayatınızı kolaylaştıracak bilgiler bu sayfalarda... 44 Sağlık KadıköyŞifa Ata...

Detaylı

as PDF - İstoç Ticaret Merkezi

as PDF - İstoç Ticaret Merkezi Sınırlı Sorumlu İstanbul Toptan Ticaret Depolama ve Küçük Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (İSTOÇ) ilk olarak 1 Haziran 1998 tarihinde “İSTOÇ’’ olarak marka tescilini yaptırdı. 14 Nisan 2010 ta...

Detaylı

as PDF - İstoç Ticaret Merkezi

as PDF - İstoç Ticaret Merkezi Sınırlı Sorumlu İstanbul Toptan Ticaret Depolama ve Küçük Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (İSTOÇ) ilk olarak 1 Haziran 1998 tarihinde “İSTOÇ’’ olarak marka tescilini yaptırdı. 14 Nisan 2010 ta...

Detaylı

as PDF - İstoç Ticaret Merkezi

as PDF - İstoç Ticaret Merkezi Sınırlı Sorumlu İstanbul Toptan Ticaret Depolama ve Küçük Sanayi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (İSTOÇ) ilk olarak 1 Haziran 1998 tarihinde “İSTOÇ’’ olarak marka tescilini yaptırdı. 14 Nisan 2010 ta...

Detaylı