ağustos - UTED Dergi

Transkript

ağustos - UTED Dergi
AĞUSTOS 2015 · YIL: 24
285
AYLIK HAVACILIK DERGİSİ
2146-6394
w w w . u t e d . o r g
HAVACILIK SANAYİ
BALONLA BAŞLAR
HAVA ARACI TİPİNİN
LİSANSA İŞLETİLMESİ
İNSAN FAKTÖRLERİNİN
KAPSAMI
THY YÖNETİM KURULU BAŞKANI
İLKER AYCI İLE SAHURDA BULUŞTUK
Dünya havacılığına
yön veriyoruz...
TAV olarak, 15 ülkede 69 havalimanında, dünya havacılığına yön veriyor,
Türkiye’nin gururu olmaya devam ediyoruz...
BAŞKANDAN
DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM,
DEAR COLLEAGUES,
Bu yılda, İstanbul, Ankara ve Antalya’da geleneksel
iftarlarımızı gerçekleştirdik. Ülkemizdeki, Uçak Teknisyenliğinin geçmişten geleceğe tarihsel belgeseli
niteliğinde olan UTED iftar organizasyonlarımızda üç
nesil Uçak Teknisyenlerini buluşturmanın gururunu
yaşıyoruz. İstanbul’daki iftarlarımızı “Şazeli Restaurant”ta gerçekleştirdik. İftar organizasyonumuza katılım
yüksek olmuştur. Davetimize katılan veya mazeret bildirerek katılamayan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz.
Hayatın sizlerle güzel ve anlamlı olduğunu bir kez
daha ifade etmek isterim.
As usual, in this year, our traditional fast-breaking
meals have been hosted in Istanbul, Ankara and
Antalya. We’re proud to bring together three
generation of Aircraft Technicians at the UTED
fast-breaking meals which have characteristic
of a historical documentary of our country’s the
aircraft technician extended from the past to the
future. We have realized the fast-breaking meal of
Istanbul at the ‘Şazeli Restaurant’. The participation of
the fast-breaking meal was high level. We would like to
express our gratitude to all our friends who participated
to our meal or not by declaring an excuse. I would
like to express again that the life is beautiful and
meaningful with you.
Ayrıca, özel sektörde hizmet veren meslektaşlarımızdan
olumlu geri dönüşler almamız ve aramıza katılmak istemeleri bizler için sevindirici bir durumdur. Önümüzdeki aylarda, sektördeki meslektaşlarımızla buluşacağız, ailemizi genişleteceğiz ve sektörün sesi
olacağız.
Değerli Meslektaşlarım,
THY Teknik A.Ş de hepimizi yakından ilgilendiren çalışanların Metal İşkolundaki sendika seçimi ile ilgili süreç sonlanmak üzere. Sendikalar yasasında, çalışan
sayısının %40’ından fazla üyesi olan sendikanın temsil
hakkı kazanacağı belirtilmektedir. Bir sendikamızın bu
sayıyı elde ettiği ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yetki başvurusunda bulunduğu ifade edilmektedir.
Meslektaşlarımızın her türlü talebini sendika ve şirket
yönetimi ile paylaşacağız. Çalışan haklarının takipçisi
olacağız.
HABOM A.Ş personelinin THY Teknik A.Ş geçişi esnasında imzalanan ek protokol, özellikle personel ücretlerinde adaletsiz bir yapı oluşturmuştur. Eşit işe, eşit ücret
ilkesi her çalışanın hakkıdır. Daha adil bir ücret yapısı,
kendisini değerli hisseden, aidiyet duygusu gelişmiş çalışan profili oluşmasını diliyorum.
Mevcut kazanımlarımızın korunmasını ve hakkımız
olan ve henüz alamadığımız CED bilet, “pass bilet”
kullanımında, Türk Hava Yolları iştiraklerinde çalışan
tüm personelin hizmet yılı ile önceliğin belirlenmesini istiyoruz. Bu talebimizi her platformda dile getirdiğimizi ve destek aldığımızı da buradan açıklamak isterim.
Değerli Meslektaşlarım,
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İlker
AYCI ile, 3 Temmuz 2015 tarihinde yaptığımız görüşme
sonrası, THY Teknik A.Ş Bakım tesislerinde arkadaşlarımızla buluşma ve çalışanlarla sahur yapma teklifimizi
kabul etmesi bizleri ziyadesi ile memnun etmiştir. Bu
buluşma esnasında, arkadaşlarımız sorunlarımızı kendisine iletmiş, İlker Beyin olumlu tutumu ve çözüm
odaklı yaklaşımı bizleri umutlandırmıştır. Ziyaret sonrasında, sorunların çözümü için sevindirici gelişmeler
yaşanmıştır. Kendisine bu vesile ile tekrar teşekkür
ederiz.
In addition, we received positive replies from our
colleagues serving in the private sector and they
wanted to join us. This situation is very pleasing for
us. In the coming months, we will meet with our
colleagues in the sector and we’re going to expand
our family and to be voice of the sector.
Dear Colleagues,
In Turkish Airlines Technique Inc., the union election of
the employees in the branch of Metal to which we are
of particular concern is about to reach a conclusion.
According to the unions law, a union which have the
number of employees with more than 40% have a
right to be the Union representation. It said to be that a
union has achieved this number and it has applied the
Ministry of Labor and Social Security for the authority.
We will share all kinds demand of our colleagues with
the union and the company management. We’re going
to be strict followers of the employees’ rights.
The additional protocol signed during the personnel
of HABOM INC. transiting to THY Technique created
unjust situation for the staff wages in particular. The
principle of equal pay for equal work is right for
every employee. I wish to a fairer fee structure and
We wish protection of our rights and years of service
and seniority of all the personnel working in Turkish
Airlines Affiliates to be determined in usage of CED
ticket “pass ticket” which is of our right but wwe
could not yet received. I would like to express that we
mention our request in every platform and receive
support.
Dear Colleagues,
Following our meeting with Mr. İlker AYCI, the
Chairman of Turkish Airways Board of Directors o 3rd
of July, 2015, we are very pleased that he accepted to
meet with our friends in THY Technique Maintenance
facilities and to have sahur with them. During this
meeting, our friends talked about their problems to him
and we become very hopeful that Mr. İlker was positive
and solution oriented. We would like to thank him
with this opportunity.
Değerli Meslektaşlarım,
Dear Colleagues,
Masum insanların terörist eylemlerle hayatlarını kaybetmeleri hepimizi üzmektedir. İnsan hayatına ve toplum düzenine kast eden her türlü eylemi kınıyorum.
We are very sad that innocent people are losing their
lives because of terrorist acts. I condemn any acts
which intends harm against human life and social
order.
İnsanlık dışı eylemlerle, kardeşliğimizi bozmak isteyen
terör örgütlerine Rabbim fırsat vermesin. Teröre karşı
toplumsal bilincimizin artmasını ve çocuklarımıza terör
eylemlerinin olmadığı bir gelecek bırakabilmeyi umut
ediyorum.
Saygılarımla...
I wish our God do not let the terrorist organizations
who wants to discord our brotherhood. I wish our social
awareness against the terror to rise and to leave a
future to our children where there is no terrorism.
Best Regards...
3
NECDET AKSAÇ
Uçak Teknisyenleri Derneği Başkanı
Aircraft Technicians Association President
KALİFORNİYA
RÜYASI…
20
GEZİ
28
HAVACILIK
İ Ç İ N D E K İ L E R
14
İÇİMİZDEN BİRİ
AİLECE
UÇAK TEKNİSYENİ…
HAVAYOLLARI VE
CANLI HAYVAN TAŞIMACILIĞI 1
UTED
İstanbul Cad. Üstoğlu Apt. No: 24, Kat: 5 Daire: 8 Bakırköy - İstanbul
Tel: 0212 542 13 00/543 29 74 • Faks: 0212 542 13 71
www.uteddergi.com • www.uted.org • [email protected]
İmtiyaz Sahibi Uçak Teknisyenleri Derneği Adına Necdet Aksaç
Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sefa İnan [email protected]
Basın-Yayın Sekreterliği Celal Batur [email protected], Ersin Adıyaman [email protected]
Editör İsmail Şen
Yazı Kurulu Celal Batur, Ufuk Şarman, Halil Orkan Memiş, Semih Çöp, Mehmet Ertek, Şebnem Bayezit, Gonca Güler
Katkıda Bulunanlar Hüseyin Gümüş
06 AJANDA
08 SEKTÖRDEN
10 HABERLER
14 İÇİMİZDEN BİRİ
20 GEZİ
28 HAVACILIK
32 TÜRK HAVACILIK TARİHİ
SAHUR
42
THY YÖNETİM KURULU BAŞKANI
İLKER AYCI İLE SAHURDA BULUŞTUK
38 İFTAR
42 SAHUR
44 MEVZUAT
48 TEKNİK
52 SAĞLIK
56 TEKNİK
60 SOSYAL MEDYA
62 UÇAN ÇOCUK
64 SINEMA
65 MÜZIK · KITAP
TEKNİK
56
66 BİL BAKALIM
HAVA TRAFİK YÖNETİMİ
SİSTEMLERİNİN MODERNİZASYONU
UTED’E ABONE OLABİLİRSİNİZ
Dergimize abone olmak için yıllık abone ücretini banka hesabımıza yatırdıktan
sonra dekontu bize fakslamanız yeterli. UTED dergisi her ay adresinize
gönderilecektir. Lütfen ayrıntılı bilgi için derneğimizle irtibata geçiniz.
YAPIM TASARIM BASKI YAYIN TÜRÜ
Sarnıç İletişim Hizmetleri
Ajans4 Reklamcılık
Şan Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/İstanbul
Aylık, süreli, yaygın
UTED dergisinin geçmiş
sayılarına web sitemizden
ulaşabilirsiniz.
AJANDA
İSTANBUL’DA BİR DÜNYA STARI:
ENRİQUE IGLESİAS…
Pop müziğin asi romantiği Enrique Iglesias,
Sex&Love turnesi kapsamında 19 Ağustos’ta
KüçükÇiftlik Park’ta!
Albümleriyle dünya çapında 100.000.000’dan fazla
satış grafiği yakalayan ve sahip olduğu onlarca
Grammy ile milyonlarca müzikseverin kalbini
fetheden Enrique Iglesias, muhteşem sahne
şovları ve olağanüstü performansı ile İstanbullu
hayranlarının gönlünü fethetmeye hazırlanıyor.
Sahip olduğu 390 ödül ile ödül rekortmeni olarak
tanımlanan ve “Rhythm Divine”, “Bailamos”,
“Hero”, “Tonight” (I’m Lovin’ You), “I like It”, “Dirty
Dancer”, “I’m a Freak” gibi hitlere imza atan
Enrique Iglesias, Billboard’s Hot Latin Songs
sıralamasında 39 hafta birinci sırada kalarak bir
rekora imza atmıştı.
19 Ağustos 2015, 19:00
Küçükçiftlik Park, İstanbul
BİR AĞUSTOS GECESİ, YILDIZLARIN
ALTINDA “BİR YAZ GECESİ RÜYASI”
Shakespeare’in en sevilen klasiklerinden olan “Bir Yaz Gecesi
Rüyası”nı açık havada, üstelik İstanbul’un bir yaz gecesinde
izlemek ister misiniz? Eğer isterseniz bu rüya gibi gece
Harbiye Cemil Topuzlu sahnesinde…
“Bir Yaz Gecesi Rüyası”, Avrupa’nın önemli yönetmenlerinden
Aleksandar Popovski tarafından çağdaş bir reji anlayışıyla
sahneleniyor. Metni sahneye olduğu gibi aktarmak yerine,
onunla oynamayı ve görsel olarak etkileyici bir performansa
çevirmeyi tercih eden Popovski, “Bir Yaz Gecesi Rüyası”nı
sahnelerken üç ana eksende ilerleyen hikayeyi sahne
tasarımına da yansıtmış. Oyun seyirciyi, saray çevresinden
Theseus ve Hippolyta ile dört genç aşık arasında geçen
olaylar, Pyramus ve Thisbe’nin trajik aşk hikayesini
sahneleyen esnafların dünyası ve Oberon, Titanya, Puck, diğer
periler ve elflerden oluşan periler dünyası arasında gezdiriyor.
22 Ağustos 2015 Cumartesi, 21:00
Harbiye Cemil Topuzlu Sahnesi İstanbul
MASTERPİECE’TE SIRADIŞI
RESİM KURSLARI…
Aslında bir resim kursundan fazlası
söz konusu… Sanat sohbetlerine eşlik
eden müzikle keyifli anlar geçirecek ve
eve duvarınıza asacağınız bir resimle
döneceksiniz. Masterpiece bir resim kursu
değil, resim ile dolu 3 saat geçireceğiniz
bir keyif seansı. Daha önce hiç resim
yapmamışsanız bile, Masterpiece’te
ressam sizsiniz.
50 ile 75 liralık seanslar 2-3 saat sürüyor
ve kullanılan tüm resim malzemeleri
Masterpiece tarafından sağlanıyor.
Ağustos ayı takvimine şu linkten
ulaşabilirsiniz: http://www.
studiomasterpiece.com/#!austos/c1zaw
AĞUSTOS’TA
UNUTMA!
MADDENİN HALLERİ III” SANAT VE TASARIM SERGİSİ
ARMAGGAN’ın Nuruosmaniye mağazasında yer alan ARMAGGAN Art&Design
Gallery’de “Maddenin Halleri III” adlı sergisi 5 Eylül 2015 tarihine kadar izlenebilecek.
ZOOM TPU, Arman Suciyan, Yavuz Ergun, Nejla Güvenç, Neşe Çoğal, Güneş Özmen
ve Tan Taşpolatoğlu gibi sanatçı ve tasarımcıların katıldığı sergide; sanat eserinin
ve ürünün en önemli yapıtaşı olan “malzeme” ele alınıyor. Sergide, farklı disiplinler,
malzemeler ve bakış açıları üst bir konseptte bir araya geliyor.
Daha önce birbirini hiç tanımayan ya da birlike bir ‘çalışma’ya imza atmamış bir
sanatçı ve bir tasarımcının birlikte bir “şey” üretmesi icin eşlestirilmesi seklinde
kurgulanan sergide sanatçı ve tasarımcıların üretecekleri ‘ortak eser/ürün’ de
sınırlama yapılmıyor, tamamen serbest bırakılıyorlar. Deneysel bir şekilde ilerleyen
süreçte sanatçı ve tasarımcının birlikte neye imza atacağı son ana kadar bilinmiyor.
Sergide; farklı malzemeleri kullanan, teknikleri ayrı fakat sanat görüşleri aynı olan
sanatçı ve tasarımcıların , 21 grup ve 7 bireysel çalışma sonucu ürettiği eserler yer
alıyor.
ARMAGGAN ART & DESIGN GALLERY
Nuruosmaniye Caddesi No: 65, Nuruosmaniye, İstanbul
01 AĞUSTOS
Kıbrıs Adası’nın fethi (1571).
4 AĞUSTOS
I. Dünya Savaşı’nın başlaması (1914).
6 AĞUSTOS
II. Dünya Savaşı’nda, Amerika Birleşik
Devletleri tarafından, Japonya’nın Hiroşima
şehrine ilk atom bombasının atılışı (1945).
8 AĞUSTOS
Türk jetlerinin Kıbrıs’ı bombardımanı ve
Yüzbaşı Cengiz Topel’in uçağı ile düşerek
şehit oluşu (1964).
10 AĞUSTOS
Sevr Antlaşması’nın imzalanışı (1920).
17 AĞUSTOS
Kocaeli merkez olmak üzere İstanbul,
Adapazarı, Yalova, Bolu ve Eskişehir’de
sabah saat 03.02’de 7.4 şiddetinde
meydana gelen büyük Marmara depremi
(1999).
23 AĞUSTOS
Atatürk’ün Kastamonu’ya gelip, şapka ve
kıyafet devrimini başlatması (1925).
26 AĞUSTOS
Büyük Taarruz’un başlaması (1922).
26 AĞUSTOS
Malazgirt Zaferi (1071).
30 AĞUSTOS
Büyük Taarruz’un zaferle sonuçlanması
(1922).
8
SEKTÖRDEN
MH370 ARAMA: UÇAK ENKAZI FRANSA’YA ULAŞTI
Çarşamba günü Fransa’nın Hint Okyanusu’nda bulunan Réunion Bölgesinde bulunan ve
uzmanların MH370 ait olduğuna inandığı enkazın bir bölümü Fransa’ya getirildi.
Uçakta 239 yolcu ve mürettebat vardı.
Uçağın kaybolduğu zamandan beri Avustralya öncülüğünde Hint Okyanusunda Fransa’nın denizaşırı
Departmanlarından biri olan Madagaskar’ın güneyinde bulunan Reunion bölgesine kadar uzanan 4000
kilometrelik bir bölgede arama kurtarma çalışmaları
yoğunlaştırılmıştır.
Uzmanlar sahile vuran 2 metrelik parçanın Boeing
777’nin bir kanadına ait olan hareketli olma özelliğine
sahip flaperon adlı parça olabileceğini açıkladılar.
Malezya Havayollarından bir ekip Toulouse’a gittiler ve
Fransız yetkilileri bulunan parçanın analizinin çarşamba günü başlayacağını açıkladılar.
Kanadın bir parçası olduğu düşünülen obje Toulouse’da bulunan Savunma Bakanlığının laboratuvarında
analiz edilmek için bulunmaktadır.
Kuala Lumpur’dan Pekin’e yolculuk eden Malezya
Havayolları Boeing 777 uçağı 2014 yılının Mart ayında
ortadan kaybolmuştu.
Askeri Laboratuvarda objenin seri numarasının onaylanmasını bekleniyor ve ondan sonra eğer onaylanırsa
diğer testlere başlanması bekleniyor. Aynı sahilde bulunan bir çantanın parçaları da ayrıca incelenmektedir.
Toulouse’da bulunan merkez 228 kişinin hayatını kaybettiği 2009 yılında Brezilya’dan Paris’e uçuş yaparken
kaza yapan Air France Havayollarına ait AF447 sayılı
uçağın enkazını da incelemişti.
MH370 SEARCH:
PLANE DEBRIS ARRIVES IN FRANCE
A piece of debris that experts believe could be from missing flight MH370 has arrived in
France from the Indian Ocean island of Reunion, where it was found on Wednesday.
T
he object, believed to be part of a wing, is now
at a defence ministry laboratory in Toulouse for
analysis.
The Malaysia Airlines Boeing 777 travelling from Kuala Lumpur to Beijing vanished in March 2014.
There were 239 passengers and crew on board.
Since then, an Australian-led search effort has been
focused on a vast area of the southern Indian Ocean
about 4,000km (2,500 miles) to the east of Reunion, a
French overseas department to the east of Madagascar.
Experts have said the two-metre (6ft) object washed
up on a beach could be a moveable piece of a Boeing
777’s wing, called a flaperon.
A team from Malaysia Airlines has already arrived in
Toulouse and French officials say analysis of the part
should begin on Wednesday.
The military laboratory is expected to verify the serial
number of the object and conduct further tests. Fragments of a suitcase found on the same beach are also
to be examined.
The centre in Toulouse was also involved in analysing
debris from the Air France flight AF447 which crashed on a flight from Brazil to Paris in 2009, killing 228
people.
10
HABERLER · NEWS
BRİTANYA HAVAYOLLARI
EL BAGAJLARINDA KISITLAMAYA GİTTİ
Britanya Havayolları uçuşlarda yolcuların
el bagajları için kısıtlamaya gittiklerini
açıkladı.
B
u açıklamaya göre, normal bagaj hakkı aynı
boyutlarda kalırken el tipi bagajlarda ise yeni
boyutlar 40x30x15cm olarak belirlendi.
Havayolları son aylarda izin verilen el bagaj hakkının
sınırlarında aşılmalar’ yaşandığını belirti.
45x36x20cm ebatlarında olan ek bagaj hakkı tanımaktadır.
Bir yetkili ise bütün müşterilerin tabi olacağı bu yönetmeliği geç kalınmış küçük bir değişiklik olduğunu
belirtti.
Ayrıca yetkili el bagaj sınırının aşımlarından dolayı
personelin uçaktan bagajları çıkartırken gecikmelere
neden olduğunu belirtti.
Bu değişikliğin ise gelecekteki haftalarda uygulamaya
geçeceğini belirti.
Geçen ay, genç bir iskoçyalı 45 sterlinlik bir ödemeden
kaçınmak için 12 kat elbise giydiği için hipertermi
yaşamıştır.
Şu an yürürlükte olan uygulama ise yolcuların
56x45x25cm olan ve 23 kg ağırlığı olan bir bagaj ile
James Mcelvar adlı bu genç kusmuş ve Stansted’den
Glasgow’a olan Easyjet uçuşu sırasında oksijen verilmiştir.
BRITISH AIRWAYS TO CUT
HAND BAGGAGE ALLOWANCE
British Airways is to cut the hand baggage
allowance for customers on its flights, the
airline has announced.
T
he maximum size of main carry-on bags will
remain unchanged, but smaller second bags
such as handbags will be capped at 40x30x15cm,
the airline said.
Currently, passengers can board flights carrying one
bag of up to 56x45x25cm, weighing up to 23kg, plus
another bag up to 45x36x20cm.
A spokesman said the new guidelines - which apply
to all customers - meant the latter changing "ever so
slightly".
He said overloading of hand baggage caused delays
as staff removed bags from the cabin.
It said there had been "an increase in customers travelling with hand baggage that exceeds their allowance" in recent months.
Last month, a teenager from Scotland collapsed with
heat exhaustion after wearing 12 layers of clothing to
avoid paying a £45 extra baggage fee.
The change will come into force "in the coming weeks", the airline added.
James McElvar vomited and was given oxygen during
the Easyjet flight from Stansted to Glasgow.
HABERLER · NEWS
BİR AVUSTRALYALI
OBEZ YOLCU ÜZERİNDEN ETIHAD’I DAVA ETTİ
Avustralyalı bir uçak yolcusu kilolu bir
kişinin yanına oturduktan sonra sırt ağrısı
yaşadığını iddia ederek Etihad Havayollarına
dava açtı.
J
ames Bassos Birleşik Arap Emirlikleri’nden
Sydney’e 14 saatlik yolculuk boyunca yanındaki
yolcuyla temas kurmaktan kaçınmak için eğilip
bükülmek zorunda kaldığını belirtti.
Bu yolcuğun sonucunda yaşadığı sırt ağrılarının ona
227.000 dolara (106.000 sterlin) mal olduğunu belirtti.
Etihad bu duruma karşı çıkacağını ısrarla belirtti.
Şirket bir açıklamasında “Sayın Bassos 2015 yılının
Aralık ayında son tıbbi tetkike girecektir.” “İnanıyoruz ki
en kısa zamanda bir sonuca ulaşacağız.”
Ağrı ve rahatsızlık
Etihad 2012 yılında açılan davayı mahkeme dışında
halletmeye teşebbüs etti. Ancak bir yargıç bu talebi
Perşembe günü reddederek Bassos’un medikal tetkike gitmesine karar verdi.
38 yaşındaki Brisbane’li tasarımcı koltuğunu ihlal eden
oldukça kilolu yolcuya dokunmamak için eğilip bükülmek zorunda kaldığını iddia etti.
Beş saatlik acı ve rahatsızlıktan sonra, başka yere
geçmek istediğini belirtmiş ancak uçağın tamamen
dolu olduğunu söylemişler.
En sonunda kabin ekibinin arkasında bulunan kabin
ekibi koltuklarından birine oturulmasına izin verilmiş
ancak iniş için tekrar kendi yerine geçmek zorunda
kalmış. Etihad ise tamamen dolu olan bir uçakta ise
kilolu yolcuların yanına oturmanın normal olduğunu
belirtmiştir.
Bassos ise hala sırt ağrısı çektiğini ve uykusunun ve
konsantrasyonun olumsuz bir şekilde etkilediğini iddia
etmektedir. Tıbbi harcamaları ve kazanç kaybı için
dava açmıştır.
AUSTRALIAN SUES
ETIHAD OVER OBESE PASSENGER
An Australian plane passenger, who claims he suffered back pain after being seated next
to an overweight man, is suing Etihad Airways.
J
ames Bassos says he had to contort his body to
avoid contact with his fellow passenger during a
14-hour flight from the United Arab Emirates to
Sydney.
He said the journey resulted in a back injury and is
claiming $227,000 (£106,000) in damages.
undergo a medical assessment.
The 38-year-old designer from Brisbane claimed he
had to twist his body to avoid touching the "grossly
overweight" passenger, who was encroaching on his
seat.
Pain and discomfort
After five hours of pain and discomfort, he asked to
be moved, but was told the flight was full, he said. He
was eventually allowed to sit in a crew seat at the back
of the aircraft, but had to return to his original spot for
landing. Etihad said it was common for customers to
be seated next to overweight passengers on a fully
booked flight.
Etihad had attempted to get the lawsuit, which was
filed in 2012, thrown out of court. But a judge refused
its request on Thursday and ordered Mr Bassos to
Mr Bassos claims he still suffers back pain and his
sleep and concentration have been adversely affected.
He is suing for medical expenses and loss of earnings.
Etihad insisted it would continue to oppose the case.
"Mr Bassos will finally face a medical assessment in
December 2015," the company said in a statement.
"We believe that the matter will proceed to an early
conclusion."
11
12
HABERLER · NEWS
SESTEN HIZLI YOLCULUK KÜÇÜLEREK DÖNÜYOR
Ses hızındaki yolcu uçağı dönüş
hazırlığında. 25 Temmuz 2000 tarihinde
Paris Charles de Gaulle Havaalanında
yaşanan uçak kazasından sonra güvenliği
tartışılır hale gelen ve son uçuşunu 2003
yılında yapan Concorde kadar büyük olmasa
da sesten hızlı yolculuk yakında yeniden
mümkün olacak.
C
oncorde sesten hızlı hava yolculuğunun masraflı
ve tehlikeli oluşu nedeniyle uçuştan kaldırılmıştı. Bu nedenle olsa gerek efsane “küçülerek”
dönüyor.
Amerikan uçak üreticisi Aerion 12 kişiyi saatte 1837
km hızla taşıyacak özel uçaklar üretmek için sipariş
almaya başladıklarını açıkladı. 2019’da test uçuşlarına başlayacak uçağın 120 milyon dolara satılacağı
duyuruldu.
THE SUPERSONIC TRAVEL
IS COME BACK WITH THE SMALL DIMENSIONS
The supersonic airliner will come back. The
travel with the supersonic airliner will be
possible soon even if it is not large as well
as the Concorde whose security has been
discussed after the accident taken place
in Charles De Gaulle Airpot and last flight
realized in 2003.
T
he Concorde was outed service due to the costs
and security reasons. For this reasons, the legend will come back with the ‘small dimensions’.
Aerion, an american aircraft manufacturer, announced
that they has started to receive the orders in order
to manfucature the special aircrafts which will reach
1837km/h with 12 persons capacity. The company
also reported that this airliner which will start to check
flight in 2019 will be priced at 120 millions dollars.
14
İÇİMİZDEN BİRİ
AİLECE
UÇAK TEKNİSYENİ…
Ali ve Nihal Topaloğlu evli ve üç çocuklu bir çift. İkisi de uçak teknisyeni. Nihal Topaloğlu
THY’de Ali Topaloğlu ise THY Teknik’te çalışıyor. Bu ayki İçimizden Biri bölümümüzün
konukları onlar. Yani bu ay “içimizden biri”ni değil, birilerini tanıyacağız…
İSMAIL ŞEN
UTED: Havacılığı meslek olarak seçmenizin özel bir
nedeni var mı?
Ali Topaloğlu: Aslında havacılık, her çocuk gibi benim
için de her zaman ilgi çekici olmuştur. Uçaklara hep
ilgim vardı. Ancak, üniversite sınavlarındaki seçimim
tam olarak bu ilgim doğrultusunda olmadı. Tercihlerimi yaparken dikkatimi çeken bir bölüm olduğu için
yazdım. İngilizce olması da tercih etmemde etkili oldu.
Hatta kazandıktan sonra arkadaş çevrem ve akra-
Topaloğlu ailesi bir arada. Elif 5, Burak 10 ve Emir 1,5 yaşında
balarım “havacılık da nereden çıktı? Geleceği var mı
yok mu belli değil. Ne işin var Eskişehir’de” gibi sözler
söylemişlerdi.
Nihal Topaloğlu: Benim durumum biraz farklı. Eskişehirli olanlar bilirler, Eskişehir’de uçak sesi hiç eksik olmaz. Bu nedenle çocukluğumdan beri uçaklara ilgim
hiç eksilmedi. Havacılıkla ilgili bir bölümde okumak
istiyordum. Başka alternatiflerim de vardı ama lisede
tercihimi uçak motorları bölümü olarak belirledim. Bu
İÇİMİZDEN BİRİ
15
16
İÇİMİZDEN BİRİ
dığımız döneme göre çok zor. Örneğin ben okuldan
lisanslı uçak teknisyeni olarak mezun olmuştum.
Bugün bu imkânsız… Lisans almak için başka aşama
ve sınavlar da gerekiyor. Bizim dönemimizdeki eğitim
o yıllardaki gerekli standartları karşılıyordu. Bugün
karşılamıyor.
Nihal Topaloğlu: Gerçekten şartlar giderek zorlaşıyor.
Ancak buna yönelik okullar açılması için çalışmalar
var.
okul havacılığa ilgimi daha da artırdı. Mesleki eğitimlerimin büyük kısmını 1. Hava İkmal Bakım Merkezi
ve TUSAŞ Motor’daki çalışma ortamlarında aldım.
Oralarda bulunmak mesleki anlamda bana büyük
kazanımlar sağladı ve beni daha da heveslendirdi.
UTED: Ali Bey, siz mezun olduğunuzda lisansınız
vardı. Okuldan mezun olunduğunda belgeli olmak
şu an mümkün değil herhalde…
Ali Topaloğlu: Biz çok şanslı bir dönemde mesleğe
girdik… Şu anda uçak teknisyeni olmak, bizim başla-
UTED: Eğitimden laf açılmışken, üniversite sınavındaki diğer tercihleriniz nelerdi? Eğer uçak teknisyeni olmasaydınız, hangi meslekte olmayı isterdiniz?
Ali Topaloğlu: Benim lise öğrenimim elektronik
olduğu için genellikle bu doğrultudaydı. Elektronik
mühendisliği, bilgisayar mühendisliği gibi... O dönemde üniversite sınavı iki aşamalıydı ve ben birinci
aşamadaki ilk tercihimi kazandım.
Nihal Topaloğlu: Ben de alternatif tercih olarak bilgisayar
mühendisliğini düşünmüştüm. Ancak havacılığı sevdiğim için daha sonra Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazandığım halde devam etmedim.
İÇİMİZDEN BİRİ
UTED: Sizi evliliğe götüren süreç de işyerinde başladı herhalde…
Ali Topaloğlu: Evet burada tanıştık. İkimiz de Beylikdüzü’nde bekâr arkadaşlarla kalıyorduk. Evlerimiz
yakındı. Bazen serviste karşılaşıyorduk. Arkadaşlığımız böyle başladı.
Nihal Topaloğlu: Evlenmeden önce iyi bir arkadaşlığımız vardı. Hatta benim Hat Bakım bölümüne
geçmemde Ali’nin etkisi olmuştu. Evliliğimiz ise 2004
yılında oldu.
Ali Topaloğlu: Hat daha cazip geliyordu. Uçağı canlı
görmek, operasyonun bir parçası olmak, kaptanın
arıza bildirimlerini çözmek daha heyecan verici…
Nihal Topaloğlu: Bir çeşit acil servis görevi gibi…
Kısa sürede arızayı çözmeniz gerekir. Uçakta yolcu
bekliyordur, arıza uçağın uçuşuna engel olmaktadır ve
siz bunu kısa sürede çözmek zorundasınızdır. O sırada
alacağınız kararlar çok önemlidir. Çok hızlı düşünmeniz gerekir, çok iyi bir teknik donanıma sahip olmanız
gerekir. Üstelik bir ekip çalışması içinde yapılmalı tüm
bunlar…
Düğünümüze bütün çalışma
arkadaşlarımız katıldılar. Sonrasında
bizi çok duygulandıran ve sevindiren
sürprizlerini öğrendik. Uçak
biletlerimiz hazırlanmıştı, havada özel
anons yapıldı, pastamız geldi. İndikten
sonra da bir baktık bizi bir limuzin
bekliyor…
UTED: İşyeri ve evdeki ortak hayatınızda kim bilir ne
ilginç anılarınız vardır…
Nihal Topaloğlu: En güzel ortak anımız evliliğimizle ilgili
zaten. O zamanki çalışma arkadaşlarımız düğünümüzde bize çok güzel bir sürpriz yapmışlardı. Düğünümüze
bütün çalışma arkadaşlarımız katıldılar. Sonrasında bizi
çok duygulandıran ve sevindiren sürprizlerini öğrendik.
Uçak biletlerimiz hazırlanmıştı, havada özel anons
yapıldı, pastamız geldi. İndikten sonra da bir baktık bizi
bir limuzin bekliyor… Önce bizi beklediğini hiç düşünmemiştik. Çok güzel bir organizasyon yapmışlardı.
17
18
İÇİMİZDEN BİRİ
UTED: Çocuklarınızın havacılığa ilgisi var mı?
Ali Topaloğlu: Büyük oğlumuzun ilgisi çok. Burak
büyüdüğünde uçak teknisyeni olmak istiyor. Hatta
okulda çocuklara büyüdüklerinde ne olmak istediklerini sormuşlar, Burak uçak teknisyeni olmak istediğini
söyleyince öğretmenleri şaşırmış. Daha önce hiç
duymamışlar. Burak konuşmayı öğrenirken bile bizim
teknik terimleri ilk kez dillendirmişti. Radom, flap,
spoiler demeye başlamıştı. Kokpitteki göstergeleri
çok küçük yaşlarda tanıyordu.
UTED: Kokpitle erken yaşlarda tanışmış…
Ali Topaloğlu: Evet. Hatta bir gün bir pilot arkadaş
kokpitte Burak’a “büyüyünce ne olmak istiyorsun”
diye sordu. Burak tereddütsüz uçak teknisyeni dedi…
“Kaptan olmak istemez misin” deyince de ısrarla “ben
uçak teknisyeni olacağım” demişti.
Burak büyüdüğünde uçak teknisyeni olmak istiyor.
Hatta okulda çocuklara büyüdüklerinde ne olmak
istediklerini sormuşlar, Burak uçak teknisyeni
olmak istediğini söyleyince öğretmenleri şaşırmış.
Daha önce hiç duymamışlar. Burak konuşmayı
öğrenirken bile bizim teknik terimleri ilk kez
dillendirmişti. Radom, flap, spoiler demeye
başlamıştı. Kokpitteki göstergeleri çok küçük
yaşlarda tanıyordu.
Nihal Topaloğlu: Eşimle aynı bölümde çalıştığımız için
günlük konuşmalarımızda işimizle ilgili değerlendirmelerimize çocuklar da tanık oluyorlardı. Uçaktaki
bir arıza ve nasıl çözüldüğü gibi... Hatta Burak merak
eder “uçakta sonra ne oldu” diye sorardı. Bir gün
komşumuz Asiye Hanım, o gün işlerin onu ne kadar
çok yorduğundan bahsediyordu. O zamanlar 3-4
yaşlarında olan Burak bize dönmüş ve “Asiye teyze,
bugün sen hangi uçağı tamir ettin” demişti. Çocuğun
gözünde bütün insanlar uçak teknisyeniydi…
Ali Topaloğlu: Aslında bu duruma UTED derginin de
etkisi var. Arabada ve evde her zaman bir dergi bulunur. Bu dergi ile çocukları eğlendiririz. Çocuk arabada
sıkılıp hareketlenmeye başladığında, UTED dergi
hemen imdadımıza yetişir. Dergideki uçak resimlerini
çocuklara anlatır, bu ne diye sorarken bir bakmışız ki
yol bitmiş…
İÇİMİZDEN BİRİ
UTED: Unutamadığınız görevleriniz var mı?
Nihal Topaloğlu: Ben 2004 yılında dönemin Başbakanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın işadamlarıyla Japonya’ya
gerçekleştirdiği geziye görevli uçuş teknisyeni olarak
katılmıştım. Marmaray projesi için gidilmişti. Kalabalık bir heyetti. Mekanik teknisyen olarak ben vardım.
Benim için güzel bir anıydı.
UTED: Ali Bey sizin ilginç anınız var mı?
Ali Topaloğlu: Aslında her gün yaşadıklarımız ilginç
anı denebilir. Bir gün Kazakistan’a görevli uçuş
teknisyeni olarak gitmiştim. Gece ve çok soğuk bir
havada uçaktaki bir sorunu çözmüştüm. “Thrust
Reverser”lar (motor frenleri) açıkta kalmıştı. Uçağın o şekilde uçması mümkün değildi. Hava soğuk,
tek başımayım, manuel olarak toplamak zorunda
kalmıştım. Bir saate yakın sürdü ve o hava şartlarında çok zor olmuştu. Çok soğuk olmasına rağmen
bu arızadan dolayı terlemiş hatta üzerimdeki montu
bile çıkarmıştım. Geçen yıllarda da bir kargo uçuşuna
gitmiştim. Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te hava eksi
16 derecede kargo kapısı açılmıyordu. Onu da manuel
olarak açmak gerekiyordu. Görevli teknisyen olmasa
Bir gün Kazakistan’a görevli uçuş teknisyeni
olarak gitmiştim. Gece ve çok soğuk bir havada
uçaktaki bir sorunu çözmüştüm. “Thrust
Reverser”lar (motor frenleri) açıkta kalmıştı.
Uçağın o şekilde uçması mümkün değildi. Hava
soğuk, tek başımayım, manuel olarak toplamak
zorunda kalmıştım. Bir saate yakın sürdü ve o
hava şartlarında çok zor olmuştu. Çok soğuk
olmasına rağmen bu arızadan dolayı terlemiş
hatta üzerimdeki montu bile çıkarmıştım.
o uçuşların tamamlanması mümkün olmayacaktı.
Bu tür olaylarla her an karşılaşabiliyoruz. Daha pek
çok anım var böyle saymakla bitmez. Logos’ta motor
jeneratörü devreden çıkıyor… Karaçi’de uçak yakıt
almıyor… Cezayir’de flap arızası…
ALİ TOPALOĞLU
NİHAL TOPALOĞLU
1977 yılında Eskişehir’de doğdu. İlköğrenimi
sonrası Eskişehir Anadolu Teknik Lisesi Uçak
Motorları bölümünden mezun oldu. Okuldan
sonra, 1997 yılında İstanbul’da Türk Hava Yolları
Motor Atölyesi’nde çalışmaya başladı. Çalışırken başladığı iki yıllık İstanbul Üniversitesi
Bilgisayar Programcılığı bölümünden de 2000
yılında mezun oldu. Üç yıl çalıştığı Motor Atölyesi’nden sonra yedi yıl Hat Bakım teknisyeni
olarak görev yapan Nihal Topaloğlu, iki yıl da
Uçak Revizyon bölümünde çalıştı. 2009 yılından
beri Kalite biriminde görevini sürdürüyor.
1973 yılında Malatya’da doğdu. İlköğreniminden
sonra Malatya Şehit Kemal Özalper Endüstri Meslek Lisesi Elektronik bölümüne girdi.
Üniversite sınavlarında ilk tercihi olan Anadolu
Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksek Okulu Uçak
Elektroniği Bölümünü kazandı ve bu bölümden
1995 yılında mezun oldu. Aynı yıl Demir Air’de
çalışmaya başladı. 1997 yılında Türk Hava Yolları’nın yaptığı davet üzerine bugün de çalıştığı
Türk Hava Yolları’na geçti. Hat Bakım’da uçak
teknisyeni olarak başladığı görevine 20012002 yılları arasında askerlik görevi sebebiyle
ara verdi. Askerden sonra da Hat Bakım’da
çalışmaya devam eden Ali Topaloğlu, 2007’de
Uçak Revizyon bölümüne geçti. 2012 yılında,
başteknisyen olarak çalışmaya başladığı A
Bakım Müdürlüğü’ndeki görevini sürdürüyor.
19
20
GEZİ
GEZİ
21
KALİFORNİYA RÜYASI…
CALIFORNIA DREAM...
Hiç bitmeyen güneşli günleri, görkemli şehirleri, sınıfında dünyanın en iyisi olan devasa
lunaparkları ve muhteşem doğası ile Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya Eyaleti,
ne tür tatil yapmak isterseniz isteyin, uygun seçeneği bulabileceğiniz, herkese hitap eden
harika bir destinasyon…
With never-ending sunny days, magnificent cities, gigantic amusement parks which is the
world’s best-in-class and the spectacular nature, The State California of the United States
is a great destination for everyone in which what kind of holiday you would like, you can
find the best option.
FURKAN IBRAGUŞ
22
GEZİ
Nasıl Gidilir?
A
merikan Konsolosluğu’nun web sitesinden
online turistik vize başvurunuza gün almanız
ve randevunuzda belirtilen gün ve saate uygun
olarak evraklarınızı teslim etmeniz gerekiyor. Yoğun
tatil dönemlerinde başvurunuzu daha erken yapmanızı tavsiye ederim. Aksi takdirde işlemleriniz uzayabilir.
Kaliforniya Eyaletine ulaşmak için, Türk Hava Yolları
ile eyaletin en büyük şehri Los Angeles’a İstanbul’dan
direkt uçuş yapabilir ya da yine Kaliforniya eyaletinde
bulunan ve THY’nin yeni başlattığı San Francisco seferlerini de kullanabilirsiniz.
How To Get There?
You must get a appointment from the website of The
U.S Consulate and deliver your documents in specified
time and date. I suggest you make your application
earlier than busy holiday periods. Otherwise your application may be delayed In order to travel to California,
you can choose a direct flight of Turkish Airlines from
İstanbul or choose a flight of Turkish Airlines from
İstanbul to San Francisco located in California.
But, arrival in USA is not enough. Although traveling
at USA is pleasant, America is a too large country and
you must also travel at least 3-4 hours in order to visit
monuments, places, squares etc. In this country, rent
a car is the most preferable and economical method
for your trip. Fuel and car rental fees, they are more
convenient than other countries.
Yoğun tatil dönemlerinde başvurunuzu
daha erken yapmanızı tavsiye ederim.
Aksi takdirde işlemleriniz uzayabilir.
Kaliforniya Eyaletine ulaşmak için,
Türk Hava Yolları ile eyaletin en büyük
şehri Los Angeles’a İstanbul’dan direkt
uçuş yapabilir ya da yine Kaliforniya
eyaletinde bulunan ve THY’nin yeni
başlattığı San Francisco seferlerini de
kullanabilirsiniz.
GEZİ
Birleşik Devletler’e vardıktan sonra iş bitmiyor maalesef. Ülkede gezmek her ne kadar keyifli olsa da, çok
büyük olduğu için görülecek yerler arasında yapılacak
en az 3-4 saatlik seyahatler normal karşılanmalı.
Geziniz için bir araba kiralamak bu ülkede gezmek için
en tercih edilebilir ve en ekonomik yöntem. Yakıt ve
araba kiralama ücretleri, diğer ülkelere nazaran çok
daha uygun.
Neler Yapılır?
Los Angeles’ta dünya sinemasının ve televizyonunun
nabzının attığı “Holywood Bulvarı” görülmesi gereken yerlerin başında yer alıyor. Bu caddede ünlülerin
isimleri ve el izlerinin yer aldığı Hollywood yıldızları
üzerinden yürüyüş yapıp yine aynı cadde üzerinde
sinema dünyasının en prestijli ödülleri olan Oscar
törenlerinin düzenlendiği “Dolby Theathre”ı ziyaret
edebilirsiniz. Ayrıca bu büyük prodüksüyonların nasıl
yapıldığını merak ediyorsanız “Universal Studios” tam
size göre bir yer olacaktır. Film stüdyolarını gezerken,
turistlere özel düzenlenmiş etkinliklerle, eğlenceli bir
gün geçirebilirsiniz. Los Angeles’ın Santa Monica ve
Venice sahillerini bu güzel şehirden ayrılmadan önce
görmenizi de tavsiye ederim. Alışveriş için zaman
ayırmak isterseniz tüm markaları bir arada bulabildiğiniz ve adeta bir küçük kasaba edasındaki “The Grove”
alışveriş kompleksini ziyaret edebilir, arada da hemen
yanı başındaki “Farmers Market”te güzel bir öğle
yemeği yiyebilirsiniz
What Can You Do in America?
‘’Hollywood Boulevard’’ in Los Angeles, the heart of
the world cinema and television, is taking place at the
beginning of the sights. In this Boulevard where the
Hollywood’s stars names and their hand prints are
taking place, you can take for a walk and visit ‘Dolby
Theathre’ taking place the same boulevard in which
Oscar, the most prestigious awards of the world cin-
23
24
GEZİ
Los Angeles’tan sahil şeridini takip ederek kuzeye San
Francisco’ya doğru bir yolculuk yapmayı düşünürseniz
Santa Barbara, Morro Bay ve Monterey noktalarını
güzergâhınıza eklemeyi unutmayın. İspanyol kolonileri
zamanında keşfedilen Santa Barbara’ya gelir gelmez
şehrin size sunduğu Latin mimarisi ve havasıyla karşılaşıyorsunuz. Monterey’e varmadan sahilde “Big Sur”
ulusal parkı içerisinden devam edeceğiniz güzergahta
etrafınızın doğal güzelliklerle çevrilmesine hazır olun.
Bu güzel yolculukta harika doğa manzara fotoğrafları
çekmeniz mümkün. Monterey sahilinin hemen yarım
saat uzaklığında derinliği neredeyse 4 bin metreye varan Monterey Submarine Kanyon’u okyanusta ki doğal
yaşam için harika bir kaynak olmuş. Monterey şehrine
vardığınızda sahil boyunca balina izleme turlarından
birine katılabilir, eğer şanslıysanız kıyıdan hemen yarım saat uzaklıkta balinaların görsel şölenine tanıklık
edebilirsiniz.
Los Angeles’tan sahil şeridini takip ederek kuzeye
San Francisco’ya doğru bir yolculuk yapmayı
düşünürseniz Santa Barbara, Morro Bay ve
Monterey noktalarını güzergâhınıza eklemeyi
unutmayın. İspanyol kolonileri zamanında
keşfedilen Santa Barbara’ya gelir gelmez şehrin
size sunduğu Latin mimarisi ve havasıyla
karşılaşıyorsunuz.
ema, is organized. In addition, if you wonder that how
to make these organizations, the ‘Universal Studios’
will make you satisfied. While you visit to the movie
studios, you can spend a fun day with the special
GEZİ
San Francisco klasik Amerikan şehirlerinden farklı
görüntüsüyle hemen dikkat çekiyor. Dik yokuşları,
birçok alanda alternatif olabilecek restaurantları ile sizi
hemen kendisine çeken bir şehir. San Francisco şehri
Golden Gate köprüsü ve şehir merkezinde bulunan
nostaljik tramvayları ile bir marka şehir haline gelmiş.
Filmlerde sıkça adından bahsedilen, efsane kaçış
hikâyeleriyle mehşur Alcatraz hapisanesi de şehrin
hemen 20 dakika açığındaki bir adada. Günümüzde
kullanılmayan hapisaneye turistik bir gezi yapabilir ve
bu efsaneleri yerinde dinleyebilir, yaşayabilirsiniz. Bunların dışında San Francisco sahilindeki Pier39, deniz
aslanlarının doğal yaşam alanını görebileceğiniz ve
çeşitli aktivitelere katılıp alışveriş yapabileceğiniz güzel
bir mekan olarak göze çarpıyor.
Yazımda her zevke hitap etmesi için genel olarak
yapılabilecek ve güzel olan herşeyden bahsetmeye çalıştım, fakat şimdi gelelim benim gezimi yapmamdaki
esas amacım olan noktadan bahsetmeye.
Yosemite Ulusal Parkı her şeyin büyük olduğu bu
ülkede park olarak anılamayacak büyüklükte bir alanı
kaplıyor. Hemen devamındaki Sequia Ulusal Parkı’nın
da alanını ekleyince toplam 5 bin kilometre karelik
alanı kaplayan bu doğal güzellik; şelaleleri, dağları,
kanyonları, doğal yaşamı ve Sekoya ağaçları ile size
doğadan bekleyebileceğiniz herşeyi fazlasıyla sunuyor.
Eğer buraya giderseniz göz alabildiğine doğal güzellik
activities for tourists. I recommend you that before
leaving this beautiful city, you must visit the beaches
of Santa Monica and Venice in Los Angeles. If you
want to allow time to shop, you can visit ‘The Grove’,
like a small-town, in which you can find all brands and
you can eat a good lunch ‘Farmers Market’ placed
next to ‘The Grove’.
If you think about doing a trip from Los Angeles to San
Francisco by following the coastline, you should not
forget to add Santa Barbara, Morro Bay and Monterey
to your agenda as the places to visit. As soon as you
will arrive Santa Barbara which was discovered the
25
26
GEZİ
Burada ormanın içinden yükselen büyük
kanyonun gün batımında karşısındaki dağlara
vuran gölgesini izlemek size harika bir görsel
şölen yaşatacak. Parkın içerisinde “El Capitan”
isimli 900 metrelik dikey kaya, kaya tırmanışçıları
için adeta bir cennet ve kaya tırmanışı turizmi için
görülmeye değer bir nokta.
ile kaplı bu nefes kesen parkı bir de “Glacier Point”ten
izlemenizi tavsiye ederim. Burada ormanın içinden
yükselen büyük kanyonun gün batımında karşısındaki
dağlara vuran gölgesini izlemek size harika bir görsel
şölen yaşatacak. Parkın içerisinde “El Capitan” isimli
900 metrelik dikey kaya, kaya tırmanışçıları için adeta
bir cennet ve kaya tırmanışı turizmi için görülmeye
değer bir nokta.
Spanish Colonialisms era, you will experience with
Latin architecture and ambiance. You should ready for
the route surrounded the natural beauty in the national
park‘’Big Sur’’ before you arrive to Monterey. In this
pleasure journey, you can take photos of the beautiful
natural panorama. The Monterey Submarine Canyon
which is situated just half an hour from Monterey Bay
and whose depth reaches to 4 km become a natural
resource for natural life in the ocean. When you arrive
to Monterey, you can take part in one of the whale
watching tours along the coast and if you are lucky,
you can see the visual feast of whale which is away
just half an hour from the cost.
With the different appearance, San Francisco attracts
attention among the classic American cities. This city
will attract your attention with steeps and alternative
restaurants. With Golden Gate Bridge and the nostalgic tramway located in the center of the city, San Francisco became a brand city. Alcatraz Prison which is
GEZİ
mentioned frequently in the movies and famous with
the stories of ‘Escaping From Alcatraz’’ is away just 20
minutes from the coast as the island. Today, you can
take a trip in this unused prison and listen it’s stories.
In addition, Pier39 in San Francisco Coast is a great
area in which you can see the natural area of sea lions
participating to various activities and shopping.
I tried to tell of the general activities and every beautiful things in the article but now i want to explain the
main goal of my trip.
Ormanın içindeki birkaç güzel hostel gece konaklamınız için güzel bir seçenek olabilir. Lakin eğer
parktan dışarı çıkıp bir otelde kalayım derseniz parkın
içlerindeki trekking yapılabilecek güzel alanlara tekrar
ulaşmanız en az 2 saatinizi alabilir.
Yosemite Ulusal Parkı’nın hemen güneyinde yer alan
Sequia Ulusal Parkı’nı da listenize eklemeyi unutmayın. Yaşları 1700 ile 2500 yıl arasında değişen 80 metre
uzunluğunda 30 metre çapında dev Sekoya ağaçlarını
görebileceğiniz bu park, aynı zamanda dünyanın en
büyük ağacı ünvanını elinde bulunduran “The General
Sherman” ağacını da içinde barındırıyor.
Yosemite National Park takes a huge space compared
to other parks in this country in where everything
is already large. When adding to Yosemite National
Park, Sequia National Park, situated next to Yosemite
National Patk, is consist of 5000 km in where there are
waterfalls, mountains, canyons with natural life and
sequio trees. With all of these, Sequia National Park
offers you more than you can expect from nature.
If you visit this park, i recommend that you should
watch the breathtaking natural beauty of this park
from ‘Glacier Point’. In here, the watching of Grand
Canyon’s shadow, rising from the forest, reflected
on the opposite mountains offers you a great visual
feast. Within the park, 900-meter vertical rock, called
‘El Capitan’ is a spectacular point for rock climbing
tourism and a paradise for rock climbers.
A few nice hostel in the forest at night may be a good
option for your accommodation. But, if you want to
stay a hotel located the outside of the park, you can
reach the trekking areas at least 2 hours.
You should not forget add Sequia National Park
located next to Yosemite National Park to your visit
list. This park including the Sequoia trees ranging in
age from 1700 to 2500 which is 80 meters long and 30
meters in diameter is home to ‘The General Sherman’’ which holds the title of the world’s largest tree.
Yosemite Ulusal Parkı’nın hemen
güneyinde yer alan Sequia Ulusal
Parkı’nı da listenize eklemeyi
unutmayın. Yaşları 1700 ile 2500
yıl arasında değişen 80 metre
uzunluğunda 30 metre çapında dev
Sekoya ağaçlarını görebileceğiniz
bu park, aynı zamanda dünyanın
en büyük ağacı ünvanını elinde
bulunduran “The General Sherman”
ağacını da içinde barındırıyor.
27
28
HAVACILIK
HAVACILIK
HAVAYOLLARI VE
CANLI HAYVAN TAŞIMACILIĞI 1
Küçük kız okulunun tatil heyecanını yaşarken, babası şehre gelen sirk için bilet aldığını
söylemişti. Birkaç gün sonra ailece sirke gideceklerdi. Küçük kızın ilk defa sirk görme
heyecanı ile beraber aklına bazı sorular da gelmeye başlamıştı.
ŞEBNEM BAYEZİT Yolcu Hizmetleri ve Biletleme Eğitmeni
Bu sirk daha önce yaşadıkları şehirde değildi. Peki
neredeydi? İlk defa mı kurulacaktı?
Küçük kız “Peki o kadar hayvan bizim bulunduğumuz
ülkeye nasıl gelecek?
Sabah uyanır uyanmaz annesine sorduğu bu sorunun
cevabı aslında çok basitti.
Küçük kızın annesi biraz düşündü ve “Uçakla herhalde. Emin değilim ama şimdi bulundukları ülkeyle
aramızda koskocaman bir okyanus ve başka ülkeler
var. Muhtemelen uçakla geleceklerdir.”
Annesi “Hayır tatlım, bir önceki gösterileri başka bir
ülkedeydi. Şimdi bizim ülkemize, yaşadığımız şehre
gösteri yapmak için gelecekler.”
Küçük kız annesine başka bir soru yöneltti. “O sirkte
aslanlar, kaplanlar, filler var değil mi?”
Annesinin yanıtı kısa oldu “Evet.”
Küçük kız “Uçakla mı? O kadar büyük hayvanlar nasıl
uçağa binebilirler ki? Sonra uçağın neresinde oturacaklar? Filler, maymunlar, aslanlar. Ya aslanlarla filler
arasında kavga çıkarsa ve bu kavgaya diğer hayvanlarda katılırsa ne olur? ”
29
30
HAVACILIK
Evet, küçük kız haklıydı. Uçağın neresinde seyahat
edeceklerdi? Küçük kızın soruları bitip tükenmeden
saatlerce devam edebilirdi. Aslında sorularının bir
kısmında haksız sayılmazdı.
Havacılıkta Canlı Hayvan Taşımacılığı diye adlandırılan
bu taşımacılık için dikkat edilmesi gereken çok kural
vardır. Bu kurallara hem taşımacılığı gerçekleştirecek
olan havayolu şirketlerinin, hem de gönderiyi talep
eden şirketlerin ya da şahısların uymaları bir zorunluluktur.
Hikâyemizde sirk gösterisini gerçekleştirecek firmanın
bir havayoluyla mı yoksa kendisine ait özel bir uçakla
mı bu taşımacılığı gerçekleştireceğini bilemeyiz ama bu
ayki yazımda size canlı hayvan taşımacılığında kuralları
kimin ya da kimlerin belirlediğinden bahsedeceğim.
Canlı hayvan gönderilerinde dikkat edilmesi gereken
kuralları belirleyen küresel bir otorite olmalıdır. Yoksa
kurallar dünya genelinde standartlara uygun olarak
gerçekleşmez. İnsanın doğasında olan aşırı özgüven
ve bu özgüven sonrasında meydana gelecek dikkatsizlikler sonrasında hayvanlar, ülkeler ya da sivil halk
tahmin edilmesi güç zararlar görebilirler. Havacılıkta
kurallar ve yapılan işler görüldüğünden daha fazla
dikkat ve itina ister. Havacılığı Rusların meşhur MATRUŞKA bebeklerine benzetebiliriz. Havacılık her geçen
gün yaşanan yeni bir olayla size merhaba diyebilir.
Bu durum yeni kurallara ihtiyaç duyulmasına ya da
kuralların ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmektedir. Amaç daha sonra geri dönüşü olmayan üzücü
bir durumla karşılaşmamaktır.
Sivil Havacılığın başlamasından bir süre sonra bunu
fark eden bir grup ileri görüşlü, havacılığın daha fazla
HAVACILIK
gelişmesi gerektiğini düşünen insanlar bu kuralları
belirleyecek otoriteleri örgütlemişlerdir. Daha önce
IATA’nın doğum günü nedeniyle bir yazı yazmıştım
ve IATA’nın bu önemli otoritelerden birisi olduğunu
belirtmiştim.
IATA LAR, Live Animal Regulations
Havacılıkta Canlı hayvan taşımacılığına önemli bir iz
bırakan yine aynı kurumdur. IATA “Live Animal Regulations” yani “Canlı Hayvan Kuralları” kitabını yazmıştır
ve bu kitabı güncellemektedir.
Asıl amaç hayvanların yolculuğu sırasında yaşanabilir
şartlarda, can güvenlikleri sağlanarak taşımalarının
kurallara bağlı olarak ve bir yaptırım gücü ile gerçekleştirilmesidir. Bunun dışında havayollarının uyması
gereken kurallar, havayollarına canlı hayvan taşımacılığını gerçekleştirme yükümlülüğünü vermez.
Havayolu şirketleri canlı hayvan taşımacılığını yerine
getirmeme ya da uçaklarının özelliğine göre her
hizmet verdiği uçuşta ya da sadece kargo taşımacılığı
ile gerçekleştirmeme gibi haklara da sahiptirler. Amaç
canlı hayvan taşımacılık hizmeti verecek olan havayolları ile taşımacılık talebinde bulunanlar arasındaki
kuralların belirlenmesi ve başlangıç, bitiş, varsa aradaki ülkelerin ya da şehirlerin yasal haklarını korumaktır.
IATA’nın “Canlı Hayvan Kuralları” kitabının dışında
ülkelerin de kuralları bulunmaktadır.
Resmi Gazetede Hayvan taşımacılığı;
Türkiye’de tüm nakil araçlarında, hayvan taşımacılık
kuralları nasıl gerçekleştirilir sorusunun cevabı Resmi
Gazete’de yer almaktadır. Resmi Gazete’de canlı hayvan taşımacılığı ile ilgili olarak taşımacılığı gerçekleştirecek kuruluşun yetki ve sorumlulukları, taşımacılık
talebinde bulunan kişi ya da kuruluşların sorumlulukları belirtilmektedir.
Bir sonraki ay IATA Live Animal Regulations hakkında
ve havayolu şirketlerinde kaç çeşit canı hayvan taşımacılığı yapılabileceği konusunda bilgi vereceğim.
Her zamanki gibi güvenli uçuşlar dileğiyle…
31
32
Montgolfier Kardeşlerin
21 Kasım 1783 tarihinde
Paris’te yaptıkları
gösteri…
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
33
HAVACILIK SANAYİ
BALONLA BAŞLAR
Havacılık sanayi uçağın icadıyla büyük bir ivme kazansa
da balonla başlar. Sıcak havanın doldurduğu bir
balon, kendine bağlı sepeti havalandırmış ve dünyayı
değiştirmiştir. Montgolfier Kardeşler 1783’te ilk balonu
havalandırmayı başarmalarının üzerinden kısa süre sonra
hem Osmanlı semalarında bir balon süzülmüş, hem de bir
Türk Polonya’da balonla uçmuştur.
İSMAIL ŞEN
H
avacılıkla ilgili tüm kaynaklarda balonla ilk uçan Türk devlet adamının Polonya Büyükelçisi İbrahim Paşa olduğu ve uçuşu 1785
yılında Baloncu Blanchard ile Varşova’da gerçekleştirdiği belirtilir.
Türkiye topraklarından havalanan ilk balon ise aynı yıl İranlı bir baloncunun yönetiminde İstanbul’dan Bursa’ya ulaşır. Balonun havalanmasını
izleyen Sultan I. Abdülhamit, bu gösteriden balonun Ayasofya’ya asılarak
sergilenmesini isteyecek kadar etkilenir.
Bu tarihten sonra da İstanbul ve önemli Osmanlı kentlerinde balon
gösterileri yapılır.
Türk Hava Kuvvetleri’nin kuruluş çalışmaları sırasında da balonlar
gündeme gelir. Havacılığın ülkemizde kuruluşunda önemli bir rolü
Tiberius
Cavallo’nun 1785
tarihli havacılık
tarihiyle ilgili
kitabı “The History
and Practice of
Aerostation”dan bir
sayfa…
34
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
olan Süreyya İlmen’e 1913 yılında Almanya’dan balon
alması talimatı verilir. Nitekim bu dönemde alınan bir
balon İstanbul’a getirilerek Alman ve Türk mürettebat
ile uçurulur. 1913 Ağustos ayında Parseval fabrikasından alınan bu balon yaşanan bir kazadan sonra indirilir
ve bir daha uçurulmaz. Balonun Alman mürettebatının
hazırladığı rapordaki eksikler tamamlanmadığı için bir
daha uçurulamayan balon Osmanlı’da kullanılan son
balonlardan sayılır.
Süreyya Bey, balonculuğun önemine inandığı için
geliştirilmesi için çalışır ve bazı raporlar yazar, ancak
etkili olmaz. Osman Yalçın’ın Türk Hava Harp Sanayi
başlıklı doktora tezinde Süreyya Beyin raporuyla ilgili
şunlar yazar:
1913 Ağustos ayında Parseval
fabrikasından alınan bu balon yaşanan
bir kazadan sonra indirilir ve bir
daha uçurulmaz. Balonun Alman
mürettebatının hazırladığı rapordaki
eksikler tamamlanmadığı için bir
daha uçurulamayan balon Osmanlı’da
kullanılan son balonlardan sayılır.
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
35
Mr. Sadler’in Balonu. Tarih bilinmiyor…
36
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
Osmanlı döneminde
bir balon subayı…
Donanma
mecmuasının Şubat
Mart 1914 tarihli
47-48. Sayısında
yayınlanan bu
fotoğraftaki soldan
onuncu kişi “Balon
Süvarisi Yüzbaşı
Gevzi Bey…
“Kur. Alb. Süreyya Bey 23 Eylül 1913 tarihinde Kıtaatı
Fennîye ve Mevakii Müstahkeme Müfettişi Umumiliğine Tayyare Mektebi ve Havacılık Teşkilatının geliştirilmesi konusunda bir rapor hazırlamıştır. Raporda
geçmiş üç yılda havacılık alanında yapılanları, “Eğer
bu sınıfın bütçede tahsisatı yoksa gelişemez, zaten bu
güne kadar yapılanlar da bin türlü zorluk içerisinde,
itiraz ve red cevaplarına rağmen, adeta dilenerek,
Donanma
mecmuasının
Mayıs 1913 tarihli
39. Sayısında
yayınlanan balon
fotoğraflarından:
“Mevkiinden
kalkmak üzere olan
bir balon”
koparıldı” diyerek özetliyordu. Bu döneme kadar havacılık bir ek görev olarak Kıtaatı Fennîye ve Mevaki-i
Müstahkeme olmak üzere iki kısımdan oluşan birimin
Kıtaatı Fennîye Şubesi tarafından yürütülmekteydi.
Raporda havacılığın artık ayrı bir şube olarak yani 3.
bir şube olarak teşkilatlanması gerektiği belirtiliyordu.
Hava Mektebinin savaş nedeniyle teşkilatı geliştirilememiş, son zamanlarda Balkanlar’da gelişen savaş
nedeniyle askerî alanda önemli olan; Edirne, Kırklareli,
Tekirdağ ve Çanakkale’ye birer hava bölüğü, Anadolu’da ise 200–300 km’ye bir balon hangarı yapıldığı
takdirde Erzincan ve Erzurum’a kadar olan yerlere
balon ile keşif yapma imkânı sağlanacaktır. Sonuç
Hava Mektebinin savaş nedeniyle
teşkilatı geliştirilememiş, son
zamanlarda Balkanlar’da gelişen
savaş nedeniyle askerî alanda önemli
olan; Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve
Çanakkale’ye birer hava bölüğü,
Anadolu’da ise 200–300 km’ye bir
balon hangarı yapıldığı takdirde
Erzincan ve Erzurum’a kadar olan
yerlere balon ile keşif yapma imkânı
sağlanacaktır.
TÜRK HAVACILIK TARİHİ
37
Birkaç yıla yayılacak 250.000 lira ile
Rumeli’ye 5 tayyare bölüğü, 6 sabit
balon parkı, bir güdümlü balon ile beş
balon hangarı inşa etmek mümkün
olacaktır.
olarak; birkaç yıla yayılacak 250.000 lira ile Rumeli’ye 5
tayyare bölüğü, 6 sabit balon parkı, bir güdümlü balon
ile beş balon hangarı inşa etmek mümkün olacaktır.
Anadolu için ise; Erzurum ve Erzincan’a birer tayyare
bölüğü, bir veya iki sabit balon parkı ile İstanbul-Erzurum arasında seçilecek dört merkeze birer balon
hangarı ile ikişer uçaklık hangar ile birer onarım
merkezinin yapılmasını önermiştir. En uygun merkez
olarak Eskişehir, Ankara, Yozgat ve Sivas’ı önermiştir.
Süreyya Bey burada uzun soluklu, istikrarlı ve emin
adımlarla 3-5 yılda güçlü bir Hava Gücü’nün oluşabileceğini ortaya koymuştur. Ama bunun için; havacılığın
ayrı bir teşkilatının oluşturulması ve bağımsızlaştırılması, teşkilat şeması ile parasal bir portrenin çıkarılması gerekmekteydi. Ancak Süreyya Bey’in raporu
dikkate alınmamıştır.”
Daha sonra oluşturulan ve bağımsız bir tümen
yetkisiyle çalışan Umuru Havaiye Müfettişliği’ne bağlı
kıtalardan biri de Balon Kıtaatı’dır. Birinci Dünya Savaşı
sonrası imzalanan ve Milli Mücadele’yi başlatan faktörlerden biri olan Sevr Antlaşması’nın 191. Maddesinde de balonlarla ilgili bir hüküm bulunur. Bu maddeye
göre Osmanlı silahlı kuvvetlerinin tüm unsurları gibi
balonların da muhafaza edilmemesi gerekiyordu.
Sonraki yıllarda ise uçak sanayinin gelişmesi ile balonculuk meteoroloji ve spor amaçlarıyla sınırlı olarak
kullanılmaya başlar. Balonlar havacılık sanayini başlatmış olabilirler ama uçağın icadıyla gerçek anlamda
sönmüşlerdir…
Donanma mecmuasının
Mayıs 1913 tarihli 39.
Sayısında yayınlanan
balon fotoğraflarından:
“Balonun teknesiyle
onu idare edenler”
38
İFTAR
UÇAK TEKNİSYENLERİ
UTED İFTARLARINDA BULUŞTU
İstanbul ve Ankara’da gerçekleştirdiğimiz üç iftarda biraraya gelen uçak
teknisyenleri hasret giderdi. 2 ve 6 Temmuz’da İstanbul’da 11 Temmuz’da
Ankara’da yapılan iftarlar büyük ilgi gördü.
6 Temmuz’da Florya Şazeli Restorandaki iftarımıza
sektörün önemli temsilcileri de katıldı.
UTED iftarına THY Teknik A.Ş Genel Müdürü Ahmet
Karaman, Genel Müdür Yardımcıları Hüseyin Sağlam
ve Can Şaşmaz, Kalite Güvence Başkanı Sadi Diler,
Hat Bakım Başkanı Levent Kodakoğlu, Uçak Ba-
kım Başkanı Bilal Karaman, Onur Air Genel Müdür
Yardımcısı Şükrü Can, Pegasus Havayoları Genel
Müdür Yardımcısı Servet Ulaşan, Türk Hava Yolları
Teknik Başkanı Atilla Coşkun, Talta Başkanı Yavuz
Güver, Tatca Başkanı Selim Ergun Lak ve dergimizin
yazarlarından Gonca Güler katıldılar.
İFTAR
39
40
İFTAR
İFTAR
UTED
ANKARA İFTARINDA BULUŞTUK...
UTED'in Ankara Kavaklı Restoran'da 11 Temmuz 2015 tarihinde düzenlediği iftarda
emekli ve çalışan uçak teknisyenleri ve aileleriyle bir araya geldi.
41
42
SAHUR
THY YÖNETİM KURULU BAŞKANI
İLKER AYCI İLE SAHURDA BULUŞTUK
THY Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İlker Aycı, UTED yönetimi ile Atatürk Hava Limanı
B kapısında bulunan THY Teknik A.Ş. Bakım Tesislerini ziyaret etti. İlker Aycı, THY
Teknik A.Ş. Hat Bakım Teknisyen Dinlenme alanında uçak teknisyenleri ve UTED
yönetimi ile sahur yaptı. Çalışanların Türk Hava Yolarına bağlılıklarını artırmak ve
aidiyet duygusunu geliştirmek için UTED ile iletişimde olacaklarını ifade etti. Ziyaret
esnasında Uçak Teknisyenlerinin çalışma ve dinlenme alanlarındaki fiziki şartların
iyileştirileceğini ve ihmal edilen diğer konularında düzeltileceğini ifade etti. Türk Hava
Yollarının başarısı için özveri ile çalışan tüm teknik personele katkılarından dolayı
teşekkür etti.
44
MEVZUAT
MEVZUAT
HAVA ARACI TİPİNİN
LİSANSA İŞLETİLMESİ
Bir uçak bakım teknisyeninin onaylayıcı personel (Certifying Staff) veya destek personeli
(Support Staff) olarak yetkilenebilmesi için üzerinde işlem yapacağı hava aracını lisansına
işletmesi (endorsement) gerekir.
H
ava aracının lisansına işletilmesi için gerekli
kriterler hava aracı grubuna göre değişiklik
göstermektedir. Bundan dolayı öncelikle hava
aracı gruplarını bir tanıyalım:
Grup 1 hava araçları kapsamındadır.
Grup 1: Kompleks motorlu uçaklar, çok motorlu helikopterler, maksimum onaylı uçuş irtifa seviyesi FL290
değerini aşan uçaklar, elektromekanik uçuş kumanda
sistemlerine sahip hava araçları veya Genel Müdürlük
tarafından farklı bir hava aracı tipi olduğu kabul edilen
hava araçları,
1) Alt grup 2a: Tek turbo-prop motorlu uçaklar,
Havayolu sektöründe hizmet veren uçakların hepsi
Örnek: Cessna 172
Grup 2: Aşağıdaki alt gruplara ait ve Grup 1’den farklı
olan hava araçları,
2) Alt grup 2b: Tek türbin motorlu helikopterler,
3) Alt grup 2c: Tek piston motorlu helikopterler,
Grup 3: Grup 1’den farklı olan piston motorlu uçaklar,
45
46
MEVZUAT
Lisansınıza işletmek istediğiniz hava aracı tipinin hangi
gruba ait olduğu ile ilgili çok detaylı bir çalışma yapmanıza gerek yok. Çünkü ”AMC to Part-66: Appendix I:
Aircraft Type Ratings For Part-66 Aircraft Maintenance
Licence” bölümünde bütün hava araçları listelenmiş,
bu hava araçlarını tip isimleri ve hangi grupta yer
aldıkları belirtilmiştir.
Grup 1
Grup 2
Grup 3
Gruplara Göre Hava Aracı Tipinin Lisansa İşlenmesi
İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?
Hava aracı gruplarına göre hava aracı tipinin veya grubunun lisansa işlenmesi için gerekli şartları aşağıdaki
tabloda bulabilirsiniz. Tablonun tam haline SHT-66’dan
ulaşabilirsiniz.
B1
B2
• Tip Eğitimi (Teori ve Pratik)
• OJT (İlk tip için)
• Tip Eğitimi (Teori ve Pratik)
• OJT (İlk tip için)
Tip Yetkisi İçin:
• Tip Eğitimi (Teori ve Pratik)
• OJT (İlk tip için)
Tip Yetkisi İçin:
• Tip Eğitimi (Teori ve Pratik)
• OJT (İlk tip için)
Tip Yetkisi İçin:
• Tip Eğitimi (Teorik)
Veya
Veya
Veya
• Tip Sınavı
• Pratik Tecrübe
• Tip Sınavı
• Pratik Tecrübe
• Tip Sınavı
Tam Alt Grup Yetkisi İçin:
Bu alt gruba ait en az 3 hava
aracı üzerinde
• Tip Eğitimi (Teori ve Pratik)
• OJT (İlk tip için)
Tam Alt Grup Yetkisi İçin:
• Pratik Tecrübe
C
• Tip Eğitimi (Teorik)
Tam Alt Grup Yetkisi İçin:
Bu alt gruba ait en az 3 hava
aracı üzerinde
• Tip Eğitimi (Teori)
Veya
Veya
• Tip Sınavı
• Pratik Tecrübe
• Tip Sınavı
Tip Yetkisi İçin:
• Tip Eğitimi (Teori ve Pratik)
• OJT (İlk tip için)
Tip Yetkisi İçin:
• Tip Eğitimi (Teori ve Pratik)
• OJT (İlk tip için)
Veya
Veya
• Tip Sınavı
• Pratik Tecrübe
Tam Grup 3 Yetkisi İçin
• Pratik Tecrübe
• Tip Sınavı
• Pratik Tecrübe
Tam Grup 3 Yetkisi İçin
• Pratik Tecrübe
Tip Yetkisi İçin:
• Tip Eğitimi (Teorik)
Veya
• Tip Sınavı
MEVZUAT
Tip Kursu Lisansa Hangi Adla İşlenir?
”AMC to Part-66: Appendix I: Aircraft Type Ratings
For Part-66 Aircraft Maintenance Licence” bölümündeki listeyi incelediğimizde; hava araçlarının lisansta
zikredilecek isimlerinin net bir şekilde tarif edildiğini
görüyoruz.
Örneğin:
B737-600
B737-700
B737-800
B737-900
B737-900ER
uçaklarına ait hava aracı ismi Boeing 737600/700/800/900 (CFM56) olarak belirtilmiştir.
Dolayısıyla siz tip kursu aldığınızda sadece B737-800
tip kursu almış olsanız ve sertifikanızda B737-800
yazıyor olsa bile lisansınıza bu tip işlenirken Boeing
737-600/700/800/900 (CFM56) olarak işlenecektir.
Daha önce lisansınıza bu tip B737-800 olarak işlenmişse talebiniz durumunda hiçbir ek işleme gerek
kalmadan SHGM lisansınızdaki tipin adını Boeing
737-600/700/800/900 (CFM56) olarak değiştirecektir.
Ancak bu durum sizin 600, 700 ve 900’lerde de yetkilenebileceğiniz anlamına gelmez. Bir başka deyişle C/S
veya S/S belgeniz lisansınızda yazan uçak tipine göre
değil sertifikanızdaki uçak tipine göre hazırlanacaktır.
Bununla beraber SHT-66 AMC 66.A.20(b)3’te şöyle
bir hüküm vardır “Lisansa işlenmiş tiplerin çeşitli
sebepler nedeniyle bütün uçak sistemlerini kapsamayan eğitimlere dayanması durumunda kişinin
tahditli konularda da yetkilendirilmesi için ihtiyaç
analizi yapılarak fark eğitimi veya eğitimleri alması
gerekir.” Buradan şöyle bir sonuç çıkmaktadır; diyelim
ki tip kursunda size ilave yakıt tankı (auxiliary tank)
anlatılmadı. Bu durumda eğitimini almadığınız bu
sistemde C/S veya S/S olarak işlem yapamazsınız,
bunun için ayrıca eğitim almanız gerekir. Bu durum
APU tipi, uçağın classic veya enhanced olması, yolcu
veya kargo olması, model serileri arasındaki farklar
(A330-200 ile A330-300 arasındaki farklar gibi) vs. için
de geçerlidir. Bu eğitimin 147 kuruluşundan alınması
gerekmez. Neticede kursunu almadığınız bir sistemde
çalışmama ve eğitim talep etme hususu sizin sorumluluğunuzdadır. Aynı şekilde eğitimini almadığınız bir
konuda hata ile yetkilendirilmiş olsanız bile bu konuda
ilgili birimleri uyarmak ve hatanın düzeltilmesini talep
etmek de yine sizin sorumluluğunuzdadır.
Kategori B3 için, yetki lisansa aşağıdaki gibi işlenebilir:
“Azami Kalkış Ağırlığı (MTOM) 2,000 kg ve altında olan,
kabini basınçlandırılmayan piston motorlu uçak”
Kategori A lisansına hava aracı tipi işlenmez. Kategori
A lisansı sahibi SHY 145 Onaylı Hava Aracı Bakım
Kuruluşları Yönetmeliği’ne göre yetkilendirilir. Bu
yönetmelikte tarif edildiği şekilde task eğitimleri alan
Kategori A lisansı sahibi bu işlemlerle sınırlı kalmak
kaydıyla yetkilendirilir. Bu işlemlere ait yetkilendirme
evrakı da lisansa işlenmez, lisansın eki olarak değerlendirilebilir.
C kategori bir onaylayıcı personelin ilk tipi mutlaka B1
veya B2 olmalıdır. Müteakip tipler ise General Familiarization eğitimi ile lisansına işlenebilir.
Lisansa tip işlenmesi ile ilgili ayrıntılı bilgi için SHT-66
Ek-1 Tablo-5 incelenebilir.
47
48
TEKNIK
İNSAN
FAKTÖRLERİNİN
KAPSAMI
Uçuş emniyetini, uçak bakımı açısından en üst düzeye çıkarmak, teknik nedenli gecikme
ve aksaklıkları en aza indirmek, doğrudan doğruya “insan faktörleri” ile ilgilidir. Bu sebeple
biz de bakım sürecini insan boyutuyla ele alarak, insan hatasının hangi durumlarda ortaya
çıktığı ve bunları azaltmak için hangi uygulamalara yer verilmesi gerektiği üzerinde
durmak istiyoruz.
HÜSEYİN GÜMÜŞ SAFETY FIRST TEKNİK EĞİTMEN
TEKNIK
U
çak bakımında, birbirinden farklı ve zorlu pek
çok görevi yerine getiren personel, belli kurallar
ve sınırlar çerçevesinde bir arada çalışmaktadırlar. Bundan dolayı Uçak Bakım Teknisyenleri’nin “insan
faktörleri” konularında bilinçlenmesi ve gerek olumlu
gerek de olumsuz yönleriyle kendilerini tanımaları çok
büyük önem arz etmektedir.
Havacılıkta, “insan faktörleri” konuları bu anlamda ele
alınırken, ne yazık ki ilk hedef kitle sadece uçuş ekibi
ve hava trafik kontrolörleri olmuş, ancak bakımdan
kaynaklı kazalar meydana gelmeye başladıktan sonra,
özellikle Aloha Airlines/ B737-300 (1988) ve British
Airways/ BAC1-111 (1990) kazalarının ardından, uçak
bakım faaliyetleri de insan faktörleri/insan hataları
konularının uygulama alanı içine girmiştir. Bu tarihe
kadar “İnsan Faktörleri” ile ilgili sistemsel yaklaşım
ve kavramsal modellemeler yapılırken teknisyenin
49
göz ardı edilmesi, bakım sürecinde çalışma şartlarını
zorlaştırmakta ve hataların artmasına sebep olmaktaydı. Diğer taraftan yaşanan kazalar sonrası bir çok
kurallar tanımlanmış ve bunlar bakım manüellerine
eklenmiştir.
Havacılıkta, “insan faktörleri” konuları bu anlamda ele
alınırken, ne yazık ki ilk hedef kitle sadece uçuş ekibi ve
hava trafik kontrolörleri olmuş, ancak bakımdan kaynaklı
kazalar meydana gelmeye başladıktan sonra, özellikle
Aloha Airlines/ B737-300 (1988) ve British Airways/
BAC1-111 (1990) kazalarının ardından, uçak bakım
faaliyetleri de insan faktörleri/insan hataları konularının
uygulama alanı içine girmiştir.
50
TEKNIK
Uçak üzerinde çalışılırken dikkat edilmesi gereken
kurallar bellidir. Uçak Teknisyeni bakım manüellerindeki uyarıları atlamadan gerekli emniyet tedbirlerini
alarak çalışması gerekmektedir. Bu konuda Amerika’yı yeniden keşfetmemize de gerek yok. Buradaki
temel problem neden bu kurallara uyulmadığı ya da
neden bu konularda şirket kültürü ve ahlakı oluşturamadığımızdır. Ortada bir hata varsa bunun birçok
sebebi olmasına rağmen genelde insanlar kendilerini
soyutlayarak olayı değerlendirmekte ve özeleştiriden
kaçınmaktadırlar. Ancak bakım süreci bir ekip işidir ve
bu süreçte temizlik görevlisinden mühendise, teknisyenden genel müdüre kadar herkesin bir sorumluluğu vardır.
Bir hata ya da kaza olduğunda, çalışanın kendi üzerindeki sorumluluğu bir kenara koyarak, şirketinde
gördüğü yönetim konusundaki eksiklikleri tek sebep
olarak görmesi ya da tersinden bakarsak yönetimin
sadece çalışanların kusurlarının kazalara sebebiyet
verdiğini düşünmesi, kimsenin sorumluluğu üzerine
almaması bakım ortamında emniyetli bir çalışma
Tip eğitimleri süresince kursiyerlere,
taskların uygulanması ile ilgili eğitim videoları
izletmekteyiz. Bu videoların izlenmesi esnasında
gözlemlediğim kadarı ile teknisyenler izledikleri
videoda yapılmakta olan bir iş için kullanılan bir
‘tool’ gördüğünde ‘bak işte adamlar insana nasıl
değer veriyorlar’ gibi tepkiler verebiliyorlar.
ortamının oluşmasının önündeki en büyük engellerdendir.
Tip eğitimleri süresince kursiyerlere, taskların uygulanması ile ilgili eğitim videoları izletmekteyiz. Bu videoların izlenmesi esnasında gözlemlediğim kadarı ile
teknisyenler izledikleri videoda yapılmakta olan bir iş
için kullanılan bir ‘tool’ gördüğünde ‘bak işte adamlar
insana nasıl değer veriyorlar’ gibi tepkiler verebiliyorlar. Çünkü videoda gördüğü ‘tool’ kendi şirketinde
bulunmadığından aynı işi daha zor şartlarda yapmak
zorunda kalıyorlar. Burada belirtmek istediğim konu,
evet gerekli ‘tool’ takımhanede yoksa bu bir kusurdur
ve insanların hata yapmasına sebep olabilir. Ancak
bakım sürecinde hataların ve kazaların oluşmasına
TEKNIK
sebep olabilecek bizim de üzerimize düşen görevler
olduğu unutulmamalıdır. Çünkü aynı durumda belki de
aynı çalışan, kullanması gereken bir ‘tool’ u takımhanede mevcut olmasına rağmen kullanmayabiliyor. Takımhanede gerekli ‘tool’ yoksa bu yönetime bakan bir
faktörken; takımahanede mevcut bulunan bir ‘tool’un
kullanılmaması da çalışanlara bakan bir faktördür.
Bir hata meydana geldiğinde bunun sebebi analiz
edilirken, bu hatanın oluşmasına sebep olan faktörleri
üç temel kategoride değerlendirebiliriz. Bunlar:
1) Bilişsel İnsan Faktörleri: Algılama, hafıza, muhakeme ve tepki gibi zihinsel süreçlerle ilgili faktörlerdir.
Zihinsel iş yükü, karar verme, eğitim, insan-bilgisayar
etkileşimi, iş stresi, bilişsel faktörlerdir.
2) Fiziksel İnsan Faktörleri: İnsan anatomisi, fizyolojik
ve biomekanik karakteristikler gibi fiziksel aktivitelerle ilgili faktörlerdir. Malzemelerin taşınması, tekrarlı
hareketler, iş yeri düzeni, emniyet ve sağlık, fiziksel
faktörlerdir.
3) Organizasyonel İnsan Faktörleri: Organizasyonel
yapı, politikalar ve planlamayı da içeren faktörlerdir.
Ekip/kaynak yönetimi, kalite yönetimi, iş tasarımı,
birimler arası iletişim ve şirket kültürü gibi organizasyonel, yani daha çok yönetimi ilgilendiren faktörlerdir.
Hem çalışanlar, hem de yönetenler
sorumluluklarının bilincinde
olarak kendi görevlerini yerine
getirdiklerinde daha emniyetli bir
bakım gerçekleşecektir. Bunun
olabilmesi için bir hata ya da kazanın
sebebi üzerine düşünürken hiçbir
çalışan kendisini soyutlamadan olayı
değerlendirmeli ve devamında üzerine
düşen görevleri daha emniyetli bir
şekilde yapmak ya da yaptırmak
konusunda ısrarcı olmalıdır.
Hem çalışanlar, hem de yönetenler sorumluluklarının
bilincinde olarak kendi görevlerini yerine getirdiklerinde daha emniyetli bir bakım gerçekleşecektir. Bunun
olabilmesi için bir hata ya da kazanın sebebi üzerine
düşünürken hiçbir çalışan kendisini soyutlamadan
olayı değerlendirmeli ve devamında üzerine düşen
görevleri daha emniyetli bir şekilde yapmak ya da
yaptırmak konusunda ısrarcı olmalıdır.
İlerleyen sayılarda “insan faktörleri” konuları üzerinde
durmaya devam edeceğiz.
51
52
SAĞLIK
SAĞLIK
Sıtmayı bulaştıran
sivrisinek: En korkunç
katil, her yıl bir milyona
yakın insanın ölümünden
sorumlu…
53
SITMAYA
DİKKAT!
Geçen Haziran ayında sıtma nedeniyle kaybettiğimiz Türk Hava Yolları
Kabin Amiri Selda Durmaz Nijerya’da bulunduğu sırada bir sinek
tarafından ısırılarak bu hastalığa yakalanmıştı. Yıllardır ülkemizde
ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmayan sıtmanın küreselleşme sonucu
ülkemiz için bir sağlık sorunu olma ihtimali var.
A
slında sivrisinekler tarafından bulaştırılan sıtma dünyanın özellikle
geri kalmış bölgelerinde bir tehdit olmayı hep sürdürdü. Sivrisinekler tarafından ısırılarak bulaştırılan hastalıklar dolayısıyla her
yıl dünyada 1 milyona yakın insan hayatını kaybediyor. Yani sivrisinekler
dünyanın en tehlikeli hayvanları.
Bu sayımızda sıtma tehlikesinin bulunduğu ülkelere yapılan uçuşlarda potansiyel tehdit altında bulunan herkes için bu hastalığı tanıtan ve
korunma yollarını anlatan bir yazı yayınlamak istedik. Sağlık Bakanlığı
tarafından yayınlanan Prof. Dr. Recep Aktur’un hazırladığı Sıtma adlı
kitaptan bazı önemli bilgileri derledik.
Sıtmanın Tanımı
Sıtma, Plazmodium adı verilen, tek hücreli ve hücre içi parazit ile oluşan
bulaşıcı bir hastalıktır. Parazit, esas olarak, karaciğer hücrelerini ve
alyuvarları tutar. İnsan kanı ile beslenen sivrisinekler tarafından, hasta ya
da paraziti taşıyan insandan alınarak sağlam insanlara taşınır ve onları
da hastalandırır.
Bulaşma Yolu
Sıtmanın esas bulaşma yolu sivrisinek (Anofel) iledir. Parazit yaşamının
bir evresini sivrisinekte geçirmek zorundadır ve sivrisinek sıtma paraziti
için bir ara konakçıdır. Bu nedenle de, ortamda sivrisinek olmaz ise
Aslında sivrisinekler tarafından bulaştırılan sıtma
dünyanın özellikle geri kalmış bölgelerinde bir
tehdit olmayı hep sürdürdü. Sivrisinekler tarafından
ısırılarak bulaştırılan hastalıklar dolayısıyla her yıl
dünyada 1 milyona yakın insan hayatını kaybediyor.
Yani sivrisinekler dünyanın en tehlikeli hayvanları.
54
Sıtma riski
bulunan
bölgeler…
Özellikle Afrika
ülkelerinde
sivrisinekten
kaçmak
mümkün değil…
SAĞLIK
sıtma parazitinin varlığını sürdürmesi olanaksızlaşır
ve hastalık ortadan kalkar.
olan belirtiler; yüksek ateş, üşüme - titreme ve bol
terdir. Bu belirtilere kusma ve ishal eşlik edebilir.
Bulaştırıcılık Süresi
Sıtma Nöbetlerinin Evreleri
Hastalık belirtileri bulunsun ya da bulunmasın, kanında parazit taşıyan kişiler sıtmayı etrafına bulaştırırlar.
Bu nedenle de, Sıtmada bulaştırıcılık süresi kişinin
kanında parazit bulunduğu süre kadardır. Kişilerin
kanında parazitin bulunma süresi ise, parazit türü ve
tedavi durumuna göre değişir. Tedavi edilmeyen Vivax
olgularında, kanda parazit varlığı, ortalama, bir buçuk
yıl kadar sürer. Bazen bu süre daha uzun olup, beş yıla
dek sürebilmektedir.
Üşüme - Titreme (soğuk) Evresi: Hasta üşür ve titrer,
dişleri birbirine vurur. Hastanın örtünmesine karşın
üşüme ve titreme önlenemez. Bu evrede, cilt soluk,
uçlar (parmaklar, dudak) siyanozedir (morlaşmıştır).
Nabız zayıflar, tansiyon düşer. Baş ağrısı, mide bulantısı yaygın görülen belirtilerdendir. Nöbetin bu evresi
yarım ile iki saat kadar sürer.
Hastalık Belirtileri
Hastalığa yakalanan kişilerin yakınmaları, sıtmanın türüne göre, bazı farklılıklar gösterir. Tüm türlerde ortak
Yüksek Ateş (sıcak) Evresi: Hastanın üşümesi titremesi kaybolur ve ateş 40 - 41 dereceye yükselir. Buna
bağlı olarak; hastanın yüzü kırmızı, solunumu sık, nabzı hızlı ve tansiyonu yüksektir. Genellikle huzursuzluk
vardır. Nöbetin bu evresi, iki ile yedi saat kadar sürer.
Terleme Evresi: Yüksek ateş evresi sonunda, hastanın
önce başından başlayıp sonra tüm vücudunu kaplayan, yoğun bir terleme görülür. Zamanla ateş düşer ve
buna bağlı belirtiler kaybolarak (nabzın ve solunumun
normale dönmesi, huzursuzluğun kaybolması gibi)
Hastalığa yakalanan kişilerin
yakınmaları, sıtmanın türüne göre,
bazı farklılıklar gösterir. Tüm türlerde
ortak olan belirtiler; yüksek ateş,
üşüme - titreme ve bol terdir. Bu
belirtilere kusma ve ishal eşlik edebilir.
SAĞLIK
hasta rahatlar ve çoğunlukla uykuya dalar. Bu evre, iki
dört saat kadar sürer. Evre sonunda ateş tamamen
normale döner.
Hastalığa Karşı Korunma ve Kontrol
Sıtmadan korunma ve hastalığın kontrol altına alınmasında başlıca iki yol bilinmektedir. Bunlardan birisi,
çevredeki sivrisinekleri yok etmek suretiyle bulaşmayı
engelleme / kesme; yani sivrisinek mücadelesidir.
Diğeri ise; sıtma paraziti taşıyan insanları bulup tedavi
etmek suretiyle, kaynak yok etmedir.
Eskiden, sıtmayı kontrol altına alınmada en etkili ve
kolay yolun sivrisinekle mücadele olduğu sanılırdı.
Oysa günümüze dek yaşanan deneyimler bunun
yanlış olduğunu göstermiştir.
Bir ülke ve bölgede, sıtmayı kontrol altına almanın
en etkili ve kolay yolu hastaları bularak erken tanı ve
tedavisini yapmaktır. Başka bir deyişle, paraziti kontrol
altına almak ve kaynakları yok etmektir. Sivrisinek
mücadelesi, kaynak yok etme çalışmalarını desteklemek amacıyla akla gelmelidir.
Hastalığa Yakalananlarda Bakım ve Tedavi
Türkiye’de, yerli olarak, görülen sıtma Vivax türüdür.
Paraziti alan kişiler, daha önce sıtma geçirmemiş
ise, birinci klinik kursu belirti vererek geçirirler ve bu
dönem yaklaşık bir, bir buçuk ay kadar sürer. Bundan
sonraki dönem ise belirgin bir klinik olmaksızın nüks-
55
Sıtma geçiren kişilere, tedaviye
başlandığında bir iki gün içinde
tüm şikayetler kaybolur. Şikayetleri
kaybolan kişilerin büyük çoğunluğu
tedaviyi yarıda kesmektedir. Bu
durum, hem parazitlerin tamamen
yok olmamasına ve kişinin
bulaştırıcılığının sürmesine hem
de parazitlerin ilaçlara direnç
kazanmasına neden olmaktadır.
ler halinde ve ayakta geçirilir. Dolayısı ile daha birinci
klinik kurs sırasında farkına varılamayan olgular, fazla
bir rahatsızlık duymadan, ortalama bir buçuk yıl paraziti bedenlerinde taşır ve etrafına bulaştırır.
Sıtma geçiren kişilere, tedaviye başlandığında bir
iki gün içinde tüm şikayetler kaybolur. Şikayetleri
kaybolan kişilerin büyük çoğunluğu tedaviyi yarıda
kesmektedir. Bu durum, hem parazitlerin tamamen
yok olmamasına ve kişinin bulaştırıcılığının sürmesine hem de parazitlerin ilaçlara direnç kazanmasına
neden olmaktadır. İşte, sağlık personeline düşen en
önemli görev de bu noktada başlamaktadır. (…) Tüm
sağlık personeli sıtma tanısı konulan ve tedavi verilen
kişileri izleyerek tedavinin tam olarak alınması sağlanmalıdır.
Sıtmanın Türkiye’de
büyük bir sağlık
sorunu olduğu
dönemlerde
hazırlanmış bir
afiş…
56
TEKNİK
TEKNİK
HAVA TRAFIK YÖNETIMI
SISTEMLERININ
MODERNIZASYONU
Türkiye’de hava seyrüsefer hizmetlerinin tek merkezden yönetilmesi fikri ulusal havacılık
konseylerinde gündemdeki yerini hep almıştır. Ülkemizde de uzun yıllar önce ortaya atılan
bu fikir zamanla Hava Trafik Yönetimi Sistemlerinin Sistematik Modernizasyonu-Smart
Projesi (System Modernisation of ATM Resources) olarak ortaya çıkmıştır. Ancak projeyi
üstlenen yabancı firmadan kaynaklanan aksaklıklar yüzünden bu önemli proje yıllarca bir
türlü hayata geçirilemedi. Yapılan uzun çalışmalar ve karşılaşılan aksaklıklar sonrasında
verilen karar 7 Temmuz`da DHMİ`nde düzenlenen toplantıyla Smart operasyonuna
tamamen geçilmesi yönünde oldu. Peki, nedir bu Smart projesi?
GONCA GÜLER
57
58
TEKNİK
S
mart projesi iki aşamadan oluşmaktadır.
Bunlardan ilki INTERIM dediğimiz Ara Modernizasyon aşaması diğeri ise SMART`tır. Ara
modernizasyon DDS-80 radar sistemlerinin ömrünü
doldurmuş olması, sık sık teknik arızaların meydana
gelmesi ve bu arızaların hava trafik kontrol hizmetinde
birçok aksaklığa yol açması nedeniyle sistemlerin acil
olarak yenilenmesi ihtiyacıyla devreye girdi. Tarih 14
Nisan 2008 idi. 2008 yılından beri kullanımına devam
edilen yazılımın üzerinde gerekli tüm çalışmalar yapılarak bugünkü haline getirilmesi sağlanmıştır. Türk
Havacılık tarihinin en önemli projelerinden biri olarak
görülen SMART projesinin hayata geçmesiyle birlikte
amaçlanan ise Türkiye hava sahasındaki bütün saha
kontrol hizmetinin birleştirilmesi ve tek bir merkezden
yürütülmesi oldu. Bilindiği üzere Hava Trafik Kontrol hizmeti veren 3 ünite vardır. Bunlardan ilki kule
diye adlandırdığımız Meydan Kontrol Ünitesi, ikincisi
Yaklaşma Kontrol Ünitesi ve diğeri Saha (Yol) Kontrol
Ünitesi`dir. Smart projesiyle hava sahasının birleştirilmesinden kastedilen yol (saha) kontrol hizmetinin
tek bir elden yürütülmesidir. Bir başka şekilde ifade
etmek gerekirse belirli bir uçuş seviyesi üzerindeki
Tarih 14 Nisan 2008 idi. 2008
yılından beri kullanımına devam
edilen yazılımın üzerinde gerekli
tüm çalışmalar yapılarak bugünkü
haline getirilmesi sağlanmıştır.
Türk Havacılık tarihinin en önemli
projelerinden biri olarak görülen
SMART projesinin hayata geçmesiyle
birlikte amaçlanan ise Türkiye hava
sahasındaki bütün saha kontrol
hizmetinin birleştirilmesi ve tek bir
merkezden yürütülmesi oldu.
TEKNİK
Herhangi bir acil durumda ise
birbirlerinin görevlerini üstlenebilmeleri
için diğer bütün ATC ünitelerinin
sorumluluklarının Ankara`daki Hava
Trafik Kontrol Merkezi tarafından
alınması planlanmış, İstanbul, İzmir
ve Antalya`nın da Ankara ACC’nin
yedeği olarak görev alabileceği
düşünülmüştür.
Türkiye hava sahasını transit ya da iniş kalkış amaçlı
kullanan tüm trafiklerin kontrolünün Ankara`daki
kontrol merkezi tarafından yürütülmesidir. Diğer üniteler Yaklaşma (Approach) ve Meydan Kontrol (TWR)
hizmetlerini sürdürmeye devam edeceklerdir. Sistemle beraber, ARTAS (ATM Surveillance Tracker And
Server) RDP sisteminin kullanılması, Gelişmiş FDPS,
ve MONA, MSAW (minumum safety altitude warning),
APW (Area proximity warning), MTCD (Medium Term
Conflict Detection), Gelişmiş sivil-sivil ve sivil-asker
koordinasyonu, bütün ATC merkezleri arasında dinamik acil durum planları oluşturulması hedeflenmiştir.
Ve sistem yeni Hava Trafik Kontrol merkez binalarında
teşkilatlandırılmıştır. Sistemin ana fonksiyonlarından
ve gözetim alt yapısının bir parçası olan Artas, tanımlanmış bir coğrafi alandaki tüm hava trafiğini doğru bir
durum resmiyle kullanıcı için gerekli radar bilgilerini
aktarmak üzere tasarlanmış sub-system ile birlikte
çalışabilen dağıtılmış bir sistemdir. INTERIM (Ara Mo-
dernizasyon) ve SMART sistemlerinde kullanılan açık
kaynak kodlu sistem yapısı sayesinde ise açık kaynak
kodlu sistem özelliklerine uygun ürünlerin maksimum verimlilikle kullanılması, uluslararası standartlara uygunluk sağlamak, değişik sistem platformlarına
uyum sağlamak, yeni teknolojilere tam entegrasyon
sağlanması amaçlanmıştır. Herhangi bir acil durumda
ise birbirlerinin görevlerini üstlenebilmeleri için diğer
bütün ATC ünitelerinin sorumluluklarının Ankara`daki Hava Trafik Kontrol Merkezi tarafından alınması
planlanmış, İstanbul, İzmir ve Antalya`nın da Ankara
ACC’nin yedeği olarak görev alabileceği düşünülmüştür. Hali hazırda sistemlerdeki aksaklıkların giderilmesi için çalışmalar devam etmekte, hava trafik hizmetinin etkin bir şekilde verilmesi hedeflenmektedir.
59
SOSYAL MEDYADAN SEÇMELER
60
HAZIRLAYAN
HÜSEYİN
GÜMÜŞ
SOSYAL MEDYA
SOSYAL MEDYADAN SEÇMELER
SOSYAL MEDYA
61
62
UÇAN ÇOCUK
HAYDİ ÇOCUKLAR
Etkinliğe…
Sıcak Ağustos günleri çocukların doyasıya gezip eğlenmeleri için son zamanlar… Eylül
ayında okullar başlamadan önce çocukların sevebilecekleri etkinlikleri derledik…
KİDZMONDO YAZ KAMPI
Çocukların ileride seçebileceği mesleği keşfetmek ve bunu eğlence ile birleştirmek istiyorsanız profesyoneller
tarafından hazırlanan 4 uzmanlık alanından birinde yerinizi ayırın. Eğlence öğrence şehri KidzMondo’da çocuklar
gönüllerinden geçen mesleği hem öğrenecek hem
uygulayacak hem de birbirinden renkli oyunlarla
eğlenerek süsleyecekler.
Uzmanlık Eğitimi dışında kalan zamanlarda yeni
arkadaşlıklar kurup KidzMondo İstanbul aktivitelerinde sınırsız eğlenceye doyacaklar. Ayrıca
sadece çocuklar için hazırlanan özel aktivitelerle
kendilerini ayrıcalıklı hissedecekler. Kamp boyunca
ortalama 150 kişilik KidzMondo İstanbul ekibi
çocuklara eşlik edecek.
Uzmanlık Alanları:
Hayat Kurtaran Meslekler Eğitimi
Medya Eğitimi
Güzel Sanatlar Eğitimi
Performans Sanatları Eğitimi
SAKIP SABANCI MÜZESİ’NDE SANAT KAMPI
Çocukları müze ortamında heyecanlı, eğitici ve eğlenceli yepyeni
maceralara davet eden SSM Yaz Okulu Sanat Kampı, Ağustos
ayı boyunca Sakıp Sabancı Müzesi’nde devam ediyor. Her gün
çeşitli sanat etkinliklerine katılacak olan çocuklar hem kamp
deneyimi yaşayacak, hem de sanatı pek çok yönüyle deneyimleme şansı bulacaklar.
03 - 28 Ağustos tarihlerinde, hafta içi saat 09.00 - 13.00 arasında
gerçekleştirilecek etkinliklerin günlük katılım ücreti 75 TL’dir.
Yaz etkinliklerine 2004 - 2007 doğumlu çocuklar katılabilir.
UÇAN ÇOCUK
ÇOCUKLAR KEYİFTEN HAVALARA UÇACAK
Alışveriş ve yaşam merkezi Palladium
Ataşehir AVM, Ağustos ayı boyunca her
Cumartesi ve Pazar günü birbirinden
renkli ve eğitici etkinliklere ev sahipliği
yapacak. 3-6 yaş ve 7-14 yaş grubuna
yönelik hazırlanan aktivite kuşağının
ilki “yaz boyu eğlence, yaz boyu sanat”
teması ile Temmuz ayında gerçekleştirilmişti. Minik ziyaretçilerin ve ailelerin
büyük ilgisini gören aktivitelerin ikinci
bölümü, keyifli bir yaza veda tadında
1-30 Ağustos tarihleri arasında.
1-30 tarihleri arasındaki Cumartesi ve
Pazar günlerini kapsayan 10 günlük
program; resim, heykel, grafik, tasarım, kukla, pop-art, maske, mimarlık,
tekstil, çini ve mimarlık gibi farklı sanat
dallarını içeren butik atölyeler şeklinde
uygulanacak.
Palladium Ataşehir AVM Çocuk Etkinlikleri, 30 Ağustos Zafer Bayramı özel etkinliği ile son bulacak. Ulusal Zafer
Bayramı’nın anlam ve önemini vurgulayan atölyelere davet edilecek olan minikler, kolaj atölyesinde Ulu Önder
Atatürk’ün konu olduğu bir çalışma yaparak, bu çok özel çalışmayı aileleri ve sevdikleriyle paylaşacaklar.
KIRMIZI BAŞLIKLI KAZ
Çocuk oyunu “Kırmızı Başlıklı Kaz”,
Mall of İstanbul MOİ Sahne’de…
1-30Ağustos tarihleri arasında sergilenecek oyun her yaştaki çocuklar
için…
“En büyük eğlencesi; “Zıp Zıp Zıp
Zıplamak” şarkısıyla zıplayarak
dans etmek... Bu kaz kendi masalını
anlatmak istiyor ama ünlü olmadığı
için onu kimse dinlemiyor. Ama onu
kimse durduramaz. Çünkü çocuklarla şarkı söylemeyi, zıplamayı ve
dans etmeyi çok seviyor. Ve karşınızda dünya zıplama rekorunu kırmaya
çalışan Kırmızı Başlıklı Kaz!”
Mall of İstanbul AVM, Kat: 4 Başakşehir İstanbul
63
64
SINEMA
AĞUSTOS SİNEMA
Ağustos’ta vizyonda…
Ağustos ayında 30’dan fazla film vizyona giriyor. Ancak bunlardan sadece birkaçı yerli…
Yaz aylarında vizyona girip risk almak istemeyen yerli film yapımcıları belki de bir
fırsatı kaçırıyorlardır. Box Office Türkiye verilerine göre Ağustos ayında vizyona gerecek
filmlerden seçtiğimiz birkaçı şöyle:
7 AĞUSTOS CUMA
FANTASTİK DÖRTLÜ
Macera, Fantastik, Aksiyon.
Miles Teller, Kate Mara, Michael B. Jordan…
14 AĞUSTOS CUMA
TATİL ZAMANI
Macera, Komedi.
Ed Helms, Christina Applegate, Skyler
Gisondo
21 AĞUSTOS CUMA
HAYALLERİMDEKİ KADIN
Dram.
Al Pacino, Holly Hunter, Harmony Korine
28 AĞUSTOS CUMA
KOD ADI: U.N.C.L.E.
Macera, Komedi, Aksiyon.
Alicia Vikander, Henry Cavill, Armie Hammer
HİTMAN: AJAN 47
Yönetmen: Aleksander Bach
Oyuncular: Zachary Quinto, Rupert
Friend, Ciarán Hinds
Agent 47’nin maceraları önce bilgisayar
oyunlarıyla başladı. Olağanüstü müzikleri ve dramatik yapısıyla diğer vurdulu
kırdılı oyunlardan farkı hemen anlaşılıyordu. 2007’de gösterime giren ilk Hitman oyunun tutkunlarınca beğenilmişti.
Özellikle Ajan 47’yi canlandıran Timothy
Olyphant’ın oyun karakterine benzerliği
etkileyiciydi. IMDB notu 6,3 olan ilk filmden 8 yıl sonra vizyona girecek ikincisinde yeni bir Ajan 47 var: Rupert Friend…
Hitman 2’nin konusu şöyle: Agent 47
tam bir ölüm makinesi olacak şekilde
tasarlanmış bir suikastçıdır. Ancak çok
güçlü bir holding, ajanın arkasındaki
sırrı çözüp kendi suikastçılar ordusunu
kurmak istemektedir. Ajana bu görevde
Katia adlı bir kadın yardımcı olacaktır,
Katia bir yandan babasını bulmaya
çalışmaktadır.
MÜZIK · KITAP
KÖPRÜ - THE BRİDGE ANADOLU QUARTET & SAKİNA
Köprüler sadece karşılıklı kıyıları birleştirmez. Yüreklerden yüreklere, dillerden dillere, bir coğrafyadan diğerine uzanan köprüler, o kadar güzel ve
anlamlı şeyleri de birleştirirler ki. Birbirinden güzel dillerin ve kültürlerin
çatısı olagelmiş Anadolu’da yaşayan halkların yıllarca dilden dile söylenerek bugüne ulaşmış ezgilerini, klasik batı müziğinin yaylı enstrümanlarıyla yeniden ve alışılagelmişin dışında bir müzikal formla yorumlamaya
çalışan ve müzikal yolculuğuna 2008 yılında Ahmet Tirgil’in girişimleriyle
başlamış olan ANADOLU QUARTET de, müziğiyle bir köprü olmayı ifade
ediyor. Birbirinden olanlar arasına kurulmuş yapay sınırları, ayrımları müziğiyle kaldırıyor. Anadolu coğrafyasının tüm dillerini, ezgilerini kendisinin
bilerek, yorumlamayı esas alan Anadolu Quartet, oda müziği topluluklarının, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden
net çizgilerle ayrılmış, sadece klasik batı müziği türlerini seslendirmek
üzere oluşturulan bir topluluk olduğuna dair olan inancı yıkmayı da bir hedef olarak benimsiyor. Albüm, klasik ile modern, doğu ile batı, farklı diller,
farklı ezgiler ve coğrafyalar arasında kurulan bir köprü.
CEZA “SUS PUS”
Albüm içeriği
Hoşgeldiniz
Suspus
Milyon Farklı Hikaye
Ne De Zor
Ders Al
Kime Anlatsam
Kolay Gelsin
Yok Geri Dönmek
Bulanık Sular
Sor Bize (Feat. Sansar Salvo)
Kim Olduğunu Unut
Aç Kalbini
Sessizlik
YARATILIŞ SIRRI
Tom Knox / Pegasus Yayıncılık / Roman Dizisi
İngiliz yazar ve gazeteci Sean Thomas’ın Tom Knox adıyla yayınladığı ilginç bir tarihi polisiye Yaratılış
Sırrı… Urfa Göbeklitepe’de 1990’larda bulunduktan sonra dünya tarihini değiştirmeye başlayan arkeolojik buluntuların ekseninde nefes kesen bir roman. Şiddet dozu biraz fazla olsa da “şiddetle” önerilir… Kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısı ise şöyle: “Türkiye’nin doğusunda, Urfa’da, arkeologlar
dünyanın en eski tapınağını keşfediyor. Gazeteci Rob Luttrell kazı alanına haber için gittiğinde, buranın
Mezopotamya’nın ilk yerleşik halklarından olan ve Melek Tavus’a inanan Yezidiler tarafından 10.000
yıl önce toprak altına gömüldüğünü öğreniyor. Tom Knox, İrlanda’nın kale harabelerinden Türkiye’nin
güneydoğusuna, Göbekli Tepe’ye uzanan bu kitabında tarihi gerçekler, bilimsel çalışmalar ve dinsel
gizemleri o kadar incelikle bir araya getiriyor ki, kitabı elinizden bırakmanız imkânsız hale geliyor.”
528 sayfa, 14 x 20 cm
65
BIL BAKALIM
66
?
??
?
?
?
?
?
?
?
?
?
?
KES VE EŞİTLE…
?
?
?
?
?
Şekli iki hatla keserek iki eşit parçaya ayırabilir misiniz?
DOĞRU İŞLEMLERİ BULUN…
Aşağıdaki eşitliği sağlamak için eşitliğin sol tarafındaki rakamlarda hangi işlemlerin yapılması gerekir?
?
?
?
?
Yukarıdaki iki bulmacayı da doğru cevaplandırarak [email protected] adresine ya da posta ile derneğimize gönderen
üç okurumuz birer adet 1000 parçalık puzzle kazanacak. Talihliler 25 Haziran’a kadar doğru cevabı gönderen okurlarımız
arasında yapılacak çekilişle belirlenecektir.
GEÇEN AYIN TALİHLİLERİ: Osman Şenay, Emrah Özgümüş, Büşra Şenay, Gizem Nadir
M.Sc.in
M.Sc.in
M.Sc.in
M.Sc.in
AIR
TRANSPORT
AIR
TRANSPORT
AIR
TRANSPORT
AIR
TRANSPORT
MANAGEMENT
MANAGEMENT
MANAGEMENT
MANAGEMENT
trains executives who will shape the
trains
who will shape the
futureexecutives
of World Aviation
trains
who will shape the
futureexecutives
of World Aviation
trains
who will shape the
futureexecutives
of World Aviation
future of World Aviation
• Discount for group registrations • Affordable accommodation at contracted hotels
• Experience four seasons and the cultural values of Istanbul
• Discount for group registrations • Affordable accommodation at contracted hotels
• Include Amazing Sightseeing City Tours
• Experience four seasons and the cultural values of Istanbul
• Discount for group registrations
• Affordable
accommodation
• Include Amazing
Sightseeing
City Tours at contracted hotels
• Experience four seasons and the cultural values of Istanbul
• Discount for group registrations
• Affordable
accommodation
• Include Amazing
Sightseeing
City Tours at contracted hotels
• Experience four seasons and the cultural values of Istanbul
• Include Amazing Sightseeing City Tours
For more information:
akademi.thy.com
For more information:
akademi.thy.com
For more information:
akademi.thy.com
For more information:
akademi.thy.com
SEPTEMBER
SEPTEMBER
SEPTEMBER
SEPTEMBER
+90 212 4636363 Ext: 13308
[email protected]
+90 212 4636363 Ext: 13308
[email protected]
+90 212 4636363 Ext: 13308
[email protected]
+90 212 4636363 Ext: 13308
[email protected]

Benzer belgeler

SHT-66 - UTED Dergi

SHT-66 - UTED Dergi Adres İstanbul Cad. Üstoğlu Apt. No: 24, Kat: 5 Daire: 8 Bakırköy - İstanbul Tel 0212 542 13 00 / 543 29 74 Faks 0212 542 13 71 [email protected] İnternet Sitesi www.uteddergi.com • www.uted.org Sosyal...

Detaylı

eylül - UTED Dergi

eylül - UTED Dergi 06 AJANDA 08 SEKTÖRDEN 10 HABERLER 14 İÇİMİZDEN BİRİ 20 GEZİ 28 HAVACILIK 32 TÜRK HAVACILIK TARİHİ SAHUR

Detaylı

uçak teknisyenleri

uçak teknisyenleri Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sefa İnan [email protected] Basın-Yayın Sekreterliği Celal Batur [email protected], Ersin Adıyaman [email protected]

Detaylı

BÜYÜK TAARRUZ`DA TÜRK HAVACILARI

BÜYÜK TAARRUZ`DA TÜRK HAVACILARI 01 AĞUSTOS Kıbrıs Adası’nın fethi (1571). 4 AĞUSTOS I. Dünya Savaşı’nın başlaması (1914). 6 AĞUSTOS II. Dünya Savaşı’nda, Amerika Birleşik Devletleri tarafından, Japonya’nın Hiroşima şehrine ilk at...

Detaylı