Mayıs - Keskinoğlu

Transkript

Mayıs - Keskinoğlu
SAYI: 187-05 / 2013
İsmail Keskinoğlu, Ölümünün 12. Yıl Dönümünde
Kabri Başında Anıldı
GIDA GÜVENLİĞİNDE
AMBALAJIN ÖNEMİ
Gıda ürünleri ile ilgili hijyen ve sağlık koşullarını yeniden tanımlayan ‘’Türk Gıda Kodeksi
Et ve Et Ürünleri Tebliği’’ bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde yürürlüğe girdi. Bu yeni tebliğ
ile kırmızı – beyaz et karışımının yasaklanmasına ilişkin karar kabul edilirken; market ve
kasapların, beyaz eti ambalajsız ve parçalayarak satmaları ise serbestleşti. Karışım uygulaması, ülkemizde gıda sektörünün ulaştığı
nokta dikkate alındığında tüketicinin sağlıklı
ve güvenilir ürüne kolay ulaşmasını sağlamayı hedeflerken, ambalajsız ürün satışının
serbest bırakılması ise, gıda güvenliği konusunda oldukça hassas davranan ve üretimlerinden son tüketiciye ulaşana kadar her anı
kontrol eden bizim gibi büyük ölçekli firmaları
da endişelendirdi.
Tebliğden önce Türkiye’de ambalajsız tavuk
eti üretimine kesinlikle izin verilmezken, mart
2013 tarihi itibari ile artık piliç eti ürünleri ambalajsız olarak satışa sunulacak. Günümüzde sağlıklı beslenmenin özellikle gıda ürünleri
açısından hijyenin ne denli önemli olduğu bilinen ve tartışmasız bir gerçektir. Tebliğe göre
satışı yapılacak ambalajsız piliç eti ürünlerinde, hijyenin ne ölçüde korunabileceği ve bu
ürünleri satan kasap ve marketlerin sözü edilen hijyeni ne kadar başarılı bir şekilde sağlayabilecekleri ise bir muamma olarak görülmektedir. Ambalajsız ürün satışının serbest
olması, bir bakıma kimin ne koşulda ve ne
zaman ürettiği bilinmeyen ürünlerin tüketicinin kullanımına sunulması demektir. Özellikle
mangal sezonunun başladığı yaz aylarında
uygun olmayan şartlarda satılan ve muhafaza edilen bu açık ürünler ciddi anlamda risk
taşımaktadır. Olası yaşanabilecek problemler
için de tüketici, muhatap bir firma bulamayacağından sorunlar artacaktır.
Keskinoğlu olarak, tüketicilerimizden ambalajlı ve markalı ürünleri tercih etmelerini
talep etmekteyiz. Biz, piliç eti üretiminden,
ambalajlanmasına, nakliyesinden ve nihai
tüketiciye ulaşana kadarki tüm süreçlerde
soğuk zinciri maksimum oranda korumak için
var gücümüzle çalışıyor ve yatırımlarımızı bu
yönde gerçekleştiriyoruz. Bu yatırımlarımızı
ise, sağlıklı nesillerin yetişmesini 50 yıldır
kendine borç bilen bir şirket olarak, tüketicilerimizin sağlıklı ve güvenilir ürünlere kolay
ulaşabilmelerini sağlamak için yapıyoruz.
Sağlıklı ve mutlu nesillerin yetişmesi için bu
hassasiyetin tüm firmalar tarafından da gösterilmesini istiyoruz.
Şirketler grubumuzun kurucusu ve ebedi
başkanı merhum İsmail Keskinoğlu, ölümünün 12. yıl dönümünde Manisa’nın
Akhisar ilçesine bağlı Kayalıoğlu Kasabası’ndaki kabri başında anıldı. Sami
Ersöz Kabristanı’nda yaklaşık 500 kişilik
bir grubun katıldığı törende Keskinoğlu
ailesinin üyelerinin yanı sıra merhum
İsmail Keskinoğlu’nun dostları ile şirket
çalışanları da hazır bulundu.
Törende Keskinoğlu ailesi adına konuşan ve tüm ailenin duygularını dile getiren Keskin Keskinoğlu; “Dedem İsmail
Keskinoğlu erdem sahibi, hayat dolu ve
çalışmayı çok seven bir insandı. 101
yıllık yaşamı boyunca bitmek bilmeyen
enerjisi, çalışma azmi ve bunun yanında
da mütevazi yaşam biçimi çocuklarına
ve biz torunlarına her zaman örnek oldu.
Bundan 50. yıl önce dedemizin kurmuş
olduğu şirketimiz, her geçen yıl büyümeye ve başarısını arttırmaya devam
etmektedir. Yurt içi ve yurt dışında elde
etmiş olduğumuz bu başarının arkasında ise birbirine kenetlenmiş 4.000 kişilik
bir ekibin katkısı bulunuyor. Keskinoğlu
ailesi olarak bize devrettiğin bayrağı gururla taşıyor, dünya markası olma yolunda büyük başarılara imza atıyoruz ” dedi.
Tören, İsmail Keskinoğlu’nun kabri başında okunan dualarla sona erdi.
İzmir-Akhisar karayolu üzerinde bulunan
merkez tesisleri önünde ise gün boyunca lokma yapılarak halka dağıtıldı.
Şirketler Grubumuz, Ege Bölgesi’nin İhracat 2.’si Oldu
Şirketler grubumuz, 2012’de yaptığı
piliç eti, ileri işlem ürünleri ve yumurta
ihracatıyla, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçılar Birliği tarafından en çok ihracat gerçekleştiren
2. firma olarak ödüle layık görüldü.
Bu yıl 50. yılına giren ve gerçekleştirdiği 88 milyon TL ihracat ile Türkiye’yi
uluslararası arenada temsil eden şirketimiz adına ödülü Ege Su Ürünleri ve
Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği
Başkanı Sinan Kızıltan’dan alan Keskin Keskinoğlu: “Ege Bölgesi’nin gelişme sürecinde bir payımız olmasından
dolayı çok mutluyum. Bölge firmaları
olarak Türkiye ihracatında payımız her
geçen gün artıyor, Egeliler olarak ihracatta çok daha büyük başarılara imza
atacağımıza inanıyorum. Keskinoğlu
olarak 2012’de toplam 88 milyon do-
larlık ihracat gerçekleştirdik. Bu yıl sonunda ihracatımızı yüzde 30 arttırarak
115 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Amacımız Egeli bir marka olarak
Türkiye’yi bütün dünyada gururla temsil
etmek” dedi.
ETLİK PİLİÇ YETİŞTİRMEDE YEMLEMENİN ÖNEMİ
Kanatlı hayvanların normal yaşamlarını sürdürebilmeleri ve kendilerinden beklenen verimi tam
olarak verebilmeleri için ihtiyaç duydukları besin
maddelerini çeşitli yemlerle almalarını sağlamak
yemlemenin ana prensibini oluşturur. Yemler sayesinde; hayvanların verim ömrü artmakta döl verimlerinde ciddi sorunlar oluşmamaktadır. Ayrıca
beslenmeye bağlı hastalıkların meydana gelme
olasılığı büyük ölçüde azalmaktadır.
Yem kalitesi üzerinde, yemin fiziksel ve kimyasal
yapısı yanında hijyenik yapısı da büyük önem
taşımaktadır. Hasat ve depolama ile karma yem
üretiminin değişik aşamaları mikrobiyal bulaşma
açısından önemli kaynakları oluşturmaktadır. Bu
noktalarda alınacak önlemlerin temelinde toksin
kontrolü yatmaktadır. Toksin kelimesi ‘zehir’ anlamına gelmekle birlikte; mikroorganizmaların kendi
yaşamlarını sürdürmek için ürettikleri metabolik
ürünler şeklinde de tanımlamak mümkündür.
Yemlerin içerisinde oluşan en zararlı etkenler bakteri ve mantarlar tarafından salgılanan toksinlerdir.
Toksin bulaşmış karma yemlerle beslenen kanatlı
hayvanlarda yem tüketimi düşmesi, hayvanların
yemlerden gereği gibi yararlanamaması ve sıcaklık stresine karşı olan dirençlerinin azalması gibi
faktörler hayvan sağlığı için ciddi sorunlara yol açmaktadır.
Su yönünden zengin yemlerin güvenle saklanması
amacıyla uygulamada yaygın olarak kullanılan bir
yol ise silolamadır. Silolamanın tarihçesi oldukça
eski olmasına rağmen ülkemizde uygulanışı son
derece yenidir. Cumhuriyet tarihimizle başlayan
silolama çalışmaları kimi devlet kuruluşlarında
yaygın olmasa da yapılırdı. Üretici ve özel çiftlik
bazında uygulanmasının geçmişi ise son derece
yenidir ve son 10-15 yılda yaygınlaşmıştır.
Manisa’da bulunan 35 bin kapasiteli
çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın
başarılı üreticileri arasında yer aldı.
Kendilerini tebrik eder, başarılarının
devamını dileriz.
Eşref Atay
Silolanan yemin niteliğinde önemli kayıpları önlemek için saklama ve kullanım süresinde sıkı denetimler yapılmalıdır. Silolamada kullanılabilecek
silo kapları; yem suyunu emmemeli, yem suyundan veya silo asitlerinden etkilenmemeli, yeme istenmeyen koku, tat ve aroma vermemeli, dış yapı
elemanlarının içeriye hava ya da su sızdırmasını
engellemelidir. Bunlara ek olarak tabanının duvarlarının ve temelinin taşıdığı yemlerin basıncına
karşı dayanıklı olması sağlanmaktadır.
Silo yemi kullanılma tarihine ve hatta tüketimine
kadar geçen süre içerisinde silo kapları denetlenmeli ve üst yüzey örtü plastiğinde yırtılan kısımların hemen tamiri yoluna gidilmelidir. Yağmur, kar,
dolu, atık su, taşkın suyu, gübre şerbeti gibi sıvı
akıntıların ve yabancı maddelerin yem yığını içine
girmesi ya da sızması önlenmelidir.
Yemde oluşabilecek zararlı etkenleri önlemek
için silodan boşaltılan yemin, yemlemede kullanımı sırasında da dikkat edilmesi gereken bazı
hususlar vardır. Öncelikle boşaltılan yem hemen
kullanılmalı bir kenarda bekletilmemeli ve bir önceki yemlemeden kalan artık yem yemliklerden
temizlenip uzaklaştırılmalıdır. Ayrıca silo yeminin
gereğinden fazla miktarda yemlemede kullanılmaması sağlanmalıdır. Boşaltım sırasında ise plastik
örtü üzerinde baskı materyalinin özen gösterilerek
kaldırılması ve özenli toplanmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca boşaltım yüzeyinin dar tutulması yani
üstten alta doğru dikey boşaltımın yapılması güneşli havalarda yem yüzeyinin kurumasına yol açmamak için boşaltım yüzeyinin açık tutulmaması
gereklidir. Tüm bunların yanı sıra yeterli ve kaliteli
yem kullanılması; hayvanlarımızdan daha yüksek
performans ile daha kaliteli ürün elde edilmesine
olanak sağlayacaktır.
Saruhanlı’da bulunan 32 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın
başarılı üreticileri arasında yer aldı.
Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının
devamını dileriz.
Muhsin Onaran
Ravika 2014 Sonunda
Çin Zeytinyağı İthalatının Yüzde 5’ini Karşılayacak
3 yıldır Çin’e zeytinyağı ihracatı yapan ve son 2 yılda ise Çin’e ihracatını % 220 arttıran şirketimiz, İspanya ve İtalya’nın hakim olduğu ithal
zeytinyağı pazarından, 2014 yılı sonunda % 5 pay almaya hazırlanırken, bölgedeki pazarlama ve tanıtım çalışmalarını da hızlandırdı.
Şangay Shangri-La otelde gerçekleşen “Dünya Ulusal Çocuk Bayramı” etkinliğine Ravika markası ile sponsor olan şirketimiz aralarında
T.C. Şangay Başkonsolosu Deniz Eke, Şangay Ticaret Ataşesi Bilgehan Şaşmaz, Şangay Sanayi ve Ticaret İletişim Bölüm Başkanı Lilian
Zhang, Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi Başkan Yardım-
cısı Charles Zhang, Çin Uluslararası Ticaret Birliği Sekreteri Michelle
Guo’nun yanı sıra birçok ithalatçı firma ve ulusal marketin yöneticilerinden oluşan yaklaşık 150 kişiye ev sahipliği yaptı.
Bir Türk markasının Şangay’da ilk kez böyle bir etkinlik gerçekleştirdiğini ifade eden Keskin Keskinoğlu “Zeytinyağı ile yakın zamanda
tanışan Çinliler Türk markalarına ayrı bir ilgi duyuyor. Ayrıca pazarın
büyüme potansiyeli de oldukça yüksek. Ravika olarak Çin pazarına
girdiğimizde zor bir pazar olduğunu biliyorduk ama tüm pazarlama
stratejilerimizi ülkeye özgü oluşturduk. Şimdi 315 bölgeye dağıtım yapan yeni bir bayi ile anlaşmamızı da tamamladık. 1.4 milyar nüfuslu ve
alım gücü yüksek olan Çin pazarında zeytinyağı tüketimi her yıl yüzde
25 – 30 oranında artıyor. Rakamlar, Çin’de zeytinyağı tüketiminin önümüzdeki 5 yılda bugünkü büyüklüğünü 10’a katlayacağını gösteriyor.
Biz de ilk aşamada pazarın yüzde 5’ine talibiz. Ravika ile kültürel tanıtım aktivitelerine devam edeceğiz. Bu amaçla T.C Ekonomi Bakanlığı
işbirliği ve Keskinoğlu-Ravika Zeytinyağı sponsorluğunda ‘23 Nisan
Dünya Ulusal Çocuk Bayramı’ kapsamında özel bir etkinlik düzenledik” dedi.
Etkinlikte, Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim
Üyesi Heather Özaltun ile Antalya Senfoni Orkestrası Baş Kemancısı
Tolga Kulak’ın verdiği klasik müzik resitali ise dinleyicilerin büyük beğenisini topladı.
Şirketler Grubumuz Boyoz Festivali’nde 50 Bin Yumurta Dağıttı
İzmir’in değeri ve geleneksel yiyeceği boyozu tanıtmak amacıyla düzenlenen 2. Boyoz Festivali geçtiğimiz günlerde İzmir Alsancak Vapur
İskelesi önünde gerçekleşti.
İzmir Konak Belediyesi tarafından bu sene ikincisi düzenlenen
ve şirketimizin ana sponsorluğunda gerçekleşen organizasyona
İzmirliler’in ilgisi büyüktü. İzmir’e özgü hamurlu bir yiyecek olan boyozun İzmir’liler için bir kahvaltı kültürü olduğunun altını çizen yönetim
kurulu üyemiz İsmail Keskinoğlu: “Boyoz, Ege insanın bir kültürüdür
ve bu yiyecek yumurta ile tüketilmektedir. Boyoz ve yumurtanın eşşiz
tadını sadece İzmir’liler biliyor. Bu festival sayesinde amacımız bu
ikiliyi tüm Türkiye’ye tanıtmak. Keskinoğlu olarak gelenekselleşmeye
doğru yol alan bu etkinliğe verdiğimiz destekten mutluluk duyarken,
kahvaltı için en zengin besin kaynaklarından biri olan yumurtanın
böylesine güzel bir organizasyona konu olmasını da gururla karşılıyor, seneye de festivalin aynı coşkuyla kutlanmasını diliyoruz” dedi.
Bu yıl barış, sevgi ve hoşgörünün tema alındığı boyoz festivalinde
gün boyunca çeşitli yarışmalar düzenlenirken, şirketler grubumuz
tarafından da yarışmaya katılanlara çeşitli hediyeler takdim edildi.
Festival sonunda ise katılımcı firmalara verdikleri destekten dolayı
teşekkür plaketleri verildi.
23 Nisan 1920’de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından yalnız
ülkemiz çocuklarına değil tüm dünya çocuklarına da armağan edilen
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 93. yıl dönümü şirketler grubumuzun da katkıları ile Manisa’nın Akhisar ilçesinde, Kayalıoğlu Kasabası’nda ve Kapaklı Köyü’nde çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Şirketler grubumuzun modern çağın gerektirdiği araç gereçlerle donatarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışladığı İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu, Mehmet Keskinoğlu İlköğretim Okulu ve Zeliha Keski-
noğlu İlköğretim Okulu’nda düzenlenen ve şirket yetkililerimizin de
hazır bulunduğu törenler saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın söylenmesi
ve çelenklerin Atatürk büstüne konulmasıyla başladı. Öğrenciler hazırladıkları dans gösterileri, mini konserler, halkoyunları gibi etkinlikler ile
tören alanını dolduran misafirlere bayramın coşkusunu doyasıya yaşatırken, programların sonunda anasınıfı öğrencilerine ve çeşitli yarışmaların sonucunda dereceye giren, sportif alanlarda başarı göstermiş
çocuklara da şirketler grubumuz yetkilileri tarafından hediye paketleri
verildi.
Dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram olan 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda bu tarz etkinliklere katılmaktan gurur duyduklarını belirten yönetim kurulu üyemiz Esin Keskinoğlu Onaran: “Bu bayram hem bizlerin çocuklara verdiği değeri göstermekte,
hem de milletimizin ulusal egemenlik konusunda ne kadar hassas
olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin
atıldığı, egemenliğin ilan edildiği anlamlı gün; diğer taraftan ise yarının
büyükleri, geleceğin garantisi çocuklarımız için bir şenliktir. Çocuklar
milletimizin en değerli varlığıdır. Barışın, sevginin, umudun, kardeşliğin temsilcileridir. Her toplum, çocuklarına sahip çıkmak, onların en
iyi biçimde yetişmelerini sağlamak zorundadır. Milli birlik ve beraberlik duygusu bilinciyle güçlenen, milli iradenin temsil edildiği bugün,
Atatürk’ün çocuklara verdiği önemin dünyaya örnek olan bir ifadesidir”
dedi.
Okullarımızda 23 Nisan Coşkusu
Cheddar Peynirli
Tavuk Çorbası
Yumurtalı Salata
Malzemeler
4
2 adet havuç
2 adet yeşil dolmalık biber
2 adet kırmızı dolmalık biber
1 adet soğan
1 adet paprika biberi
1 adet kereviz sapı
1 yemek kaşığı un
3 su bardağı tavuk suyu
2 su bardağı süt
2 yemek kaşığı tereyağı (oda sıcaklığında)
100 g cheddar peyniri
Tuz, karabiber
Malzemeler
4
3 adet Keskinoğlu haşlanmış yumurta
4 dal taze soğan
1 adet çeri domatesi
Taze nane
Dereotu
Maydanoz
1/2 çay bardağı Ravika zeytinyağı
Kırmızı pul biber
Karabiber
Tuz
Hazırlanışı:
Hazırlanışı:
Soğan, havuç, kereviz sapları ve biberleri ince ince doğrayın. Bir tencerede tereyağını kızdırın ve doğramış olduğunuz malzemeleri yaklaşık 10 dakika kadar soteleyin.
İçerisine unu ekleyip kavurma işlemine devam edin. Tavuk
suyunu, sütü, tuzu ve karabiberi ilave edip 10 dakika kadar pişirin. Son olarak rendelenmiş cheddar peynirini de
çorbaya ilave edip servis edin.
Tüm salata malzemelerinizi yıkayın ve süzün. Yeşillikleri
çok ince olmayacak şekilde doğrayın ve salata tabağına
koyun. Nane yapraklarını tabağa ekleyin. Haşladığınız
yumurtaları doğrayın. Yumurtaları tabaktaki yeşilliğin üzerine serpiştirin. Zeytinyağı ve baharatları ekleyerek servis edin.
Kızarmış
Tavuk Kanatları
Pound Cake
Malzemeler
4
1 paket Keskinoğlu piliç kanat
2 adet Keskinoğlu yumurta beyazı
1 bardak un
1 bardak Ravika zeytinyağı
SOS İÇİN :
1 yemek kaşığı şeker
1 adet limon
2 yemek kaşığı balık sosu
1 adet Meksika biberi
2 yemek kaşığı soya sosu
2 diş sarımsak
Malzemeler
8
2 bardak un
1.5 bardak şeker
2 adet Keskinoğlu yumurta
2 yemek kaşığı tereyağı
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
½ adet limon
Hazırlanışı:
Hazırlanışı:
Bir tencerede balık sosunu, soya sosunu, sarımsağı, şekeri, Meksika biberini ve limonu kaynatın. Soğuduktan sonra tavuk kanatlarını hazırlamış olduğunuz sos ile birlikte 1
saat kadar marine edin. Marine edilmiş tavuk
kanatlarını önce çırpılmış yumurtaya, sonra una
bulayın. Bir tavada zeytinyağını kızdırıp kanatları altın sarısı rengini alıncaya kadar kızartın ve
servis edin.
Bir kap içerisinde tereyağı ve şekeri çırpın ve krema kıvamına getirin. Yumurtaları birer birer karışıma yedirin. Ayrı
bir kapta un, vanilya, kabartma tozu ve limon rendesini
karıştırın. Son olarak hazırlamış olduğunuz iki karışımı
spatula yardımıyla birbirine karıştırıp, kek kalıbına dökün.
190 derecelik fırında 40 dakika kadar pişirin. İstediğiniz
malzemeyle birlikte servis edin.
ÜMİT ERDİM
Hayat Bilgisi dizisinde Arif karakteri ile tanınan, girdiği
her işin altından başarıyla kalkan Ümit Erdim ile tiyatroya
başlama hikayesi, projeleri ve yemek zevki konusunda
sizlerin de keyifle okuyacağı bir sohbet gerçekleştirdik.
Sizi “Hayat Bilgisi” isimli dizi ile tanıdık. O günlere
dair neler hatırlıyorsunuz?
“Hayat Bilgisi” çok önemli ve büyük bir projeydi. Yıllar
sonra da unutulması mümkün değil. Halen Arif karakteri ile çağırıldığım zamanlar var. Asla rahatsızlık duymuyorum. Aksine kariyerime güzel bir başlangıç yaptığım
için kendimi çok şanslı hissediyorum. Tüm oyuncu arkadaşlarım ve büyüklerimle birlikte eğlenceli, disiplinli,
çok keyifli günlerdi.
Daha sonra sizi “Pasaport” programıyla ekranlarda
gördük. Bu program çok ses getirdi, böyle bir başarıyı ve ilgiyi bekliyor muydunuz?
Hareketli ve renkli bir yarışmaydı. Sokakta olmak iyidir. Çoğu insanın tercih etmeyeceği bir işti. Çünkü
koşturmayla geçiyordu. İnsanlar beni seviyorlar, bunu
hissediyorum. Başarı ve ilgiden ziyade bana evin çocuğu muamelesi yapılıyor ve ben çok memnunum bu
durumdan. Çünkü evin çocuğu muamelesini insana ya
annesi, ya komşusu ya da akrabası yapar. Bu kadar
komşuyu, akrabayı kim istemez.
Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Çocukluğum aslında hepimizin bildiği tipik bir 90’lar
çocukluğu. Yaramazlıklarla, yara bereyle dolu bir çocukluk. Sonrası okul yılları biraz karışık ve hemen arkasından öğretmenimin: “Bu çocuğun dersleri zayıf,
aksine tiyatroda çok başarılı, bu çocuğu tiyatroya yönlendirelim, başarılı olduğu alanda ilerlesin” demesiyle
annem de kolumdan tuttuğu gibi beni Kocaeli Şehir
Tiyatroları’na götürdü. Sonrası işte malum Hayat Bilgisi
ve yıl 2013 halen keyifle mesleğime devam ediyorum
ve iyi ki oyuncuyum.
“Benzemez Kimse Sana” yarışma programında çok
farklı bir Ümit Erdim’i, hatta her hafta farklı bir Ümit
Erdim’i gördük, bu yapımla ilgili neler söylemek istersiniz?
Benim için çok keyifli bir proje oldu. Bende kendimle ilgili yeni bir şeyler keşfettim. Projedeki bütün arkadaşlar
özellikle Uğur Aslan inanılmaz başarılıydı. Tabi ki zorlandıklarım oldu. Çok büyük isimler çıktı bana. Tanju
Okan, Zeki Müren ve Cem Karaca gibi isimler canlandırmaya çalıştım. Gerçekten psikolojik olarak ter döktüğüm haftalardı onlar. Ama bir şekilde altından kalktım
ve ne mutlu bana ki çok beğenildi ve birinci oldum.
Yakın zamanda dahil olacağınız bir proje var mı?
90’lar dizisiyle ilgili çalışmalarımız Birol Güven’le devam ediyor. Bir ihtimal orada görebilirsiniz. Göremezseniz başka bir yerden çıkıveririm belli olmaz. Her an
her yerde karşınızda olabilirim, beni görebilirsiniz yani.
Özellikle de yaz aylarında, tavuk
etinde tazelik çok önemli.
Ama sizin ürünlerinizle ilgili
zaten kafam rahat.
Siz üretmeye devam edin ben
yerim.
Sizi bugüne kadar birçok farklı projede izledik. En
çok keyif aldığınız iş hangisiydi?
Bütün projelerim desem yalan söylememiş olurum.
Yer aldığım tüm projelerin kendi heyecanı ve keyfi var,
hepsinde ayrı bir kişi ayrı bir karakter oluyorsun bu da
hepsini özel kılıyor.
Set dışında neler yaparsınız, Ümit Erdim bir gününü nasıl geçirir?
Bu aralar günümün büyük çoğunluğu sporda geçiyor.
Onun dışında günlük işler, yeni sezon iş görüşmeleri
derken gün bitiyor.
Mutfakla aranız nasıl, hangi yemekleri yapmaktan
hoşlanırsınız?
Bu aralar spora ağırlık verdiğim için beslenme de paralel olarak sıkı ve dikkatli ilerlemek zorunda. Dolayısıyla
biraz vakit geçiriyorum mutfakta. Pilav ve makarna çok
yapıyorum bu aralar ama herkesin evindekinden biraz
farklı. Yani daha tatsız ve lapa şeklinde. Protein kısmını
da daha çok tavuk göğsü ile hallediyorum. Salata yapıyorum mesela. Sabahları da yumurta çok önemli benim
için. Anneme gidince de onun muhteşem zeytinyağlılarına saldırıyorum diyebiliriz.
Peki, Keskinoğlu ürünlerini nasıl buluyorsunuz?
Keskinoğlu markası için protein deposu diyebiliriz kısaca. Sürekli tavuk yediğim için ürünlerinizle aram gayet
iyi. Haşlama ve yağsız tavada kızartma şeklinde kısıtlı pişirme yöntemlerini kullanabilsem de ürünler gayet
iyi ve lezzetli. Özellikle de yaz aylarında, tavuk etinde
tazelik çok önemli. Ama sizin ürünlerinizle ilgili zaten
kafam rahat. Siz üretmeye devam edin ben yerim.
Dr. Bülent Karalar
BAHAR ALERJİSİ NEDİR?
Baharla birlikte polenler artar. Bu aylarda çimen, ot ve ağaçların
çiçek açmaları ile birlikte polenler atmosfere yayılırlar ve sonunda ağız, burun, göz ve ciğerlerimize kadar ulaşırlar. Özellikle
rüzgârlı havalardan sonra polenler havaya daha çok dağıldığı
için şikâyetler artar. Bazı süs bitkilerinin çiçeklerinin polenleri
ise ağır olduğu için hava yolu ile dağılamazlar. Bunlar da arı ve
böceklerle çevreye yayılırlar. En tipik bahar alerjisi alerjik rinit
şeklinde görülür.
Vücudumuzda alerjik reaksiyonların oluşmasına neden olan
maddelere “alerjen” denir. (polen, küf, toz, hayvan tüyü, akarlar
v.b.) Alerjenler hedef organlarda (burun ve gözlerde) bir takım
biyokimyasal reaksiyonlara, salgılara neden olurlar. Bunlardan
biri de histamindir. Histamin vücut sıvılarının damarlardan dokulara sızmasına neden olur. Bu da vücutta genel kaşıntı, gözlerde yaşarma ve kızarıklık, burunda tıkanıklık ve akıntı, akciğerde
ise sekresyon artışı, öksürük, hırıltı vb. neden olur.
BAHAR NEZLESİ NASIL ANLAŞILIR?
Özellikle histamin salgılanması ile birlikte alerjik rinit belirtileri
başlar.
Belirtileri;
* Hapşırma nöbetleri
* Burun tıkanıklığı
* Burunda sürekli akıntı
* Gözlerde kaşıntı, sulanma (konjonktivit)
* Burunda, dudakta, damakta ve boğazda kaşıntı
* Öksürük
* Baş ağrısı
* Göz altlarında morluk
BAHAR NEZLESİ OLAN HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER NELERDİR?
* Sigara içilmemeli ve içenlerin yanında durulmamalı.
* Tozlu ve polenli ortamlarda bulunulmamalı, eğer bulunmak zorundaysanız mutlaka maske kullanılmalı. Polen yoğunluğu en
çok sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde olmaktadır. Bu
saatlerde dışarı çıkmamaya özen gösterilmeli.
* Polenlerin uçuştuğu mevsimlerde kapı ve pencereler kapalı
tutulmalı. Rüzgârlı havalarda evde kalmaya çalışılmalı.
* Özellikle kaloriferli evlerde hava nemlendiricisi kullanılmalı.
* Klimalarda kullanılan filtreler her ay değiştirilmeli.
* Evde tüylü hayvan beslemek ve bitki yetiştirmekten kaçınılmalı.
* Polen mevsiminde giysiler açık havada kurutulmamalı.
* Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine pamuklu ve sentetik olanlar
tercih edilmeli
TEDAVİSİ:
Alerjik nezlesi olan bazı hastalar, mikrobik bir solunum yolu enfeksiyonu geçirdiklerini düşünebilirler. 1-2 haftayı geçen şikayetleri olan hastalar, mutlaka bir hekime başvurmalıdır.
Saman nezlesinden korunmada ilk adım, hastanın hangi polene
karşı alerjisinin olduğunun saptanmasıdır. Bu amaçla hızlı ve
kolay uygulanan deri testlerinden, kimi zaman da kan testlerinden yararlanılır. Alerji yapan etken saptandığında, kişi bundan
olabildiğince uzaklaşmalıdır. Tedavide alerji önleyici ilaçlardan
yararlanılır. Uygun kişilerde aşı tedavisi de belirtilerin giderilmesine yardımcı olabilir.
FIRTINA ÇIKTIĞINDA UYUYABİLMEK
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede
bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi
bir yardımcı aramak oldu. Ama yakındaki köylerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu.
Çalışmak için müracata gelenler çiftliğin yerini
görünce çalışmaktan vazgeçiyor “Burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur” diyorlardı.
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam
işi kabul etti. Adamın haline bakıp “Çiftlik işlerinden anlar mısın?” diye sormadan edemedi çiftlik sahibi. “Sayılır” dedi adam ve ekledi “Ancak
fırtına çıktığında uyuyabilirim” Bu ilgisiz sözü
biraz düşündü çifçi, sonra boş verip çaresiz
adamı işe aldı. Haftalar geçtikçe adamın çiftlik
işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce
içi rahatladı. Ta ki o fırtınaya kadar. Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle
ki bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın
odasına koştu: “Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi
uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım” Adam
yatağından bile doğrulmadan mırıldandı:“Boş
verin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size
fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya. Çiftçi
adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk
işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir
çare bulmak gerekiyordu. Dışarı çıktı, saman
balyalarına koştu: Aaaa ! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca
bağlanmıştı. Ahıra koştu, ineklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi, evin kepenklerinin
tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde
odasına döndü, yatağına yattı. Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini
kapatırken mırıldandı: “Fırtına çıktığında uyuyabilirim. Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), mânen,
tebbir almış ve hazırsanız, fırtına çıktığında sizler de uyuyabilirsiniz.
Hayatınız boyunca, kızgınlıkla karar almayın,
mutluluktan uçtuğunuzda söz vermeyin. İkisi de
sarhoşluk anıdır. Akıl başta değildir. Hayatınızda planlı ve programlı olun tedbir alın ki zorluklar
karşısında dik durun ve fırtına çıktığında uyuyabilin.
Kaynak: İnternet
HIZLI VE ÖFKELİ 6
ELMAS GERDANLIK
Kadın sinir içinde cep telefonundan kocasını aramış;
- Saat kaç oldu, hangi cehennemdesin?
Kocası;
- Aşkım o hiç unutmadığın harika elmas gerdanlığın bulunduğu kuyumcu var ya. Hani o zaman param yoktu alamamıştım ve ‘Sevgilim bir gün mutlaka bunu sana alacağım,
göreceksin’ demiştim. Hatırladın mı?
Bu sözü duyan kadın birden yumuşamış,
Heyecandan titreyen sesi ile;
- Eeee. Evet birtanem hatırlamaz olur muyum? demiş.
Adam da;
- Evet aşkım, işte o kuyumcunun hemen yanındaki kahvede arkadaşlarla okey oynuyorum !
SON HASAT
Yazar
Bahadır
Yenişehirlioğlu
Sayfa Sayısı
183
Basım Yeri
İstanbul
Yayın yılı
2013
Akhisar’ın zeytinyağı tüccarlarından birisinin kızı olan Hilal,
şizofrenidir. Bunun öğrenilmesinden çekinen ailesi, tedavi
için onu İstanbul’a gönderecek ve şifa arayacaktır. Uzun
süre kaldığı akıl hastanesinden Akhisar’a döndüğünde ise
Hilal, ailesinin onu evlendirme baskısıyla karşı karşıya kalacaktır.
Evlendirilmek istediği kişi olan Alparslan, mevsimlik işçi olarak tütün toplamaya gelmiş kızlardan birine âşıktır, ancak
yine de ailesine ve düzene karşı gelemeyip Hilal’le evlenir.
Hilal’in hastalığının tam olarak iyileşememiş olması da bu
döngüye eklenince herkesin hayatını altüst eden bir dram
ortaya çıkar.
Yönetmen:
Justin Lin
Oyuncular
Vin Diesel
Paul Walker
Michelle Rodriguez
Dwayne Johnson
Jordana Brewster
Tür:
Aksiyon, Macera, Suç
Süre:
130
Yapım:
2013
Yaptıkları soygun ile ekibe 100 milyon dolar geldiğinden
beri, paraya para demeyen kahramanlar dünyanın tadını çıkartıyordu. Fakat bir yandan da eve dönmek ve kaçmadan,
saklanmadan yaşamak arzusu içlerini kemiriyordu. Ne kadar
çok paraları olsa da, aileden ve yuvadan uzak hayat bir süre
sonra kahramanlara zor gelmeye başlıyor.
Bu arada Hobbs dünyada 12 ülkeye yayılmış bir organizasyonu araştırmaya başlar. Bu örgüt her biri birer ölüm makinası olan paralı askerlerden oluşmaktadır. Başındaysa Letty
adında acımasız ve eski bir asker yer almaktadır. Adamlarla
kapışmanın tek yolu onları kendi seviyelerine çekmektir.
Hobbs, Dom’a takımını Londra’da yeniden toplamasını teklif eder, karşılığındaysa haklarındaki tüm dava dosyaları ve
suçlamalar düşürülüp eve geri dönmeyi, ailelerine kavuşmayı
vaat eder.
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor
Mayıs Bülteni Çocuk Ekidir.
Üye Sayımız: 25,142
Yumurtam.com
Oyun Bahçesi’nde sınırsız oyun,
sınırsız eğlence sürüyor!
187

Benzer belgeler

Haziran - Keskinoğlu

Haziran - Keskinoğlu global pazarların da kural belirleyicisi olacağız” dedi.

Detaylı

Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği

Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği 2013 tarihi itibari ile artık piliç eti ürünleri ambalajsız olarak satışa sunulacak. Günümüzde sağlıklı beslenmenin özellikle gıda ürünleri açısından hijyenin ne denli önemli olduğu bilinen ve tart...

Detaylı

Mayıs - Keskinoğlu

Mayıs - Keskinoğlu bir ekibin katkısı bulunuyor. Keskinoğlu ailesi olarak bize devrettiğin bayrağı gururla taşıyor, dünya markası olma yolunda büyük başarılara imza atıyoruz ” dedi. Tören, İsmail Keskinoğlu’nun kabri...

Detaylı

Eylül - Keskinoğlu

Eylül - Keskinoğlu 1 adet paprika biberi 1 adet kereviz sapı 1 yemek kaşığı un 3 su bardağı tavuk suyu 2 su bardağı süt 2 yemek kaşığı tereyağı (oda sıcaklığında) 100 g cheddar peyniri Tuz, karabiber

Detaylı

Ocak - Keskinoğlu

Ocak - Keskinoğlu Soğan, havuç, kereviz sapları ve biberleri ince ince doğrayın. Bir tencerede tereyağını kızdırın ve doğramış olduğunuz malzemeleri yaklaşık 10 dakika kadar soteleyin. İçerisine unu ekleyip kavurma ...

Detaylı

Şirketler Grubumuz, Rusya`nın En Büyük Market

Şirketler Grubumuz, Rusya`nın En Büyük Market 2 adet havuç 2 adet yeşil dolmalık biber 2 adet kırmızı dolmalık biber 1 adet soğan 1 adet paprika biberi 1 adet kereviz sapı 1 yemek kaşığı un 3 su bardağı tavuk suyu 2 su bardağı süt 2 yemek kaşı...

Detaylı

Nisan - Keskinoğlu

Nisan - Keskinoğlu Guo’nun yanı sıra birçok ithalatçı firma ve ulusal marketin yöneticilerinden oluşan yaklaşık 150 kişiye ev sahipliği yaptı. Bir Türk markasının Şangay’da ilk kez böyle bir etkinlik gerçekleştirdiği...

Detaylı

Temmuz - Keskinoğlu

Temmuz - Keskinoğlu etmiş olduğumuz bu başarının arkasında ise birbirine kenetlenmiş 4.000 kişilik bir ekibin katkısı bulunuyor. Keskinoğlu ailesi olarak bize devrettiğin bayrağı gururla taşıyor, dünya markası olma yo...

Detaylı

Nisan - Keskinoğlu

Nisan - Keskinoğlu 1 adet paprika biberi 1 adet kereviz sapı 1 yemek kaşığı un 3 su bardağı tavuk suyu 2 su bardağı süt 2 yemek kaşığı tereyağı (oda sıcaklığında) 100 g cheddar peyniri Tuz, karabiber

Detaylı