destek bakkart - Ataköy Gazetesi

Transkript

destek bakkart - Ataköy Gazetesi
29 MART 2009 Yerel seçimleri’nde AKP Bakırköy Belediye Başkan adayı Oğuz Satıcı gazetemize verdiği Advertorial ilan bedelini ödemediği için mahkemeye verilmişti. Hakim tarafından yemine davet edilen Satıcı ilk duruşmaya aile hekiminden rapor
alarak katılmadı. 19 Nisan 2011 tarihindeki duruşmaya katılan Satıcı verdiği ilanı inkar etti ve mahkeme huzurunda
ALLAH’I VE NAMUSU ÜZERİNE
YEMİN ETTİ
Sürekli,
Etkili,
Ýlkeli.
19
Ya þ ý n d
YIL:19
Bakýrköy’de
a
1
Numara
ATAKÖY
SAYI:204
MAYIS 2011
FİYAT: 2 TL
Oğuz Satıcı hakim karşısına çıktı. Yemin etti. Aşağıdaki
yemin mahkeme tutanaklarına geçti.
29 Mart Yerel Seçimleri’nde AKP’den Bakırköy
Belediye Başkanı Adayı olduğumda davacı şirketin çıkarttığı Ataköy Gazetesi’nde tanıtımım
yapılması hususunda davacı şirket yetkilisi ile
reklam hususunda 11 bin 800 TL bedelle herhangi bir konuşma ve anlaşma yapmadığıma, bu
bedelin seçimlerden birkaç ay sonra fatura
edilmesini istemediğime, böyle bir hizmet
almadığıma, davacı şirkete herhangi bir borcum
bulunmadığına
üzerine
Allah’ım ve namusum
yemin ediyorum.
Bakırköy Müftüsü Zakir UZUN
‘’...Yalan söylemek günahların
Türkiye ve dünyada ilk kez Bakırköy’de uygulanacak
en çirkininden, ayıpların en
BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NDEN ÖRNEK PROJE
fahişlerinden birisidir.’’
http://www.atakoygazete.com.tr
“DESTEK BAKKART”
Bakırköy’de dar gelirliler belediyenin Destek Bakkart’ı ile alışveriş öz
gürlüğü yaşayacaklar.
Ateş Ünal Erzen açıkladı: “İnsanlarımızın onuru
kırılmadan alışverişlerini yapabilmeleri, bir elin
yaptığı yardımı diğer elin görmemesi için
Türkiye ve dünyada ilk kez yapılacak bir uygulama ile Bakırköy’de ekonomik durumu
olmayan yurttaşlarımıza her ay düzenli olarak
200-300 TL tutarında bir yardım yapacağız”
(Haberin devamı 13. sayfada)
HASTANE TAŞINDI AMA ...
1999 depreminden hasarlı olarak çıkan ve
tüm girişimlere rağmen güçlendirme yapılmayan Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk
Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi,
mayıs ayı başından itibaren Halkalı’da,
Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi adıyla hizmet verecek. Mevcut binanın ne olacağı ise meçhul. Ancak
söylenti çok. Bir iddiaya göre bina bir özel
hastaneye verilecek. Hastanenin taşınmasıyla birlikte çevre esnafı zor günler
yaşıyor.
( Haberin devamı 15. sayfada)
Bakırköy Müftüsü Zakir Uzun’dan Müslümanlıkta Yalan
Söylemek ve Yalan Yere Yemin Etmek ile ilgili açıklama istedik. Zakir Uzun konu ile ilgili şunları söyledi.
‘’Yalan söylemek
günahların
en çirkininden, ayıpların en
fahişlerinden
birisidir.
Yalan
söyleyen ve
yalanla
meşgul olan
kimseler
Allah katında
yalancılardan
sayılır. Büyük
günahlar
ancak tövbe ile affedilir. Bir de karşılıklı helalleşmek
gerekir. Kişi, kasıtlı olarak yalan söylüyor ve karşı
tarafa da haksızlık ediyorsa bu kul hakkına da girmiş
olur. Ailede, ticarette, siyasette yani sosyal hayatta
yalan olmaması gerekir. Allah da öyle buyuruyor.
“Emir olunduğun gibi dosdoğru ol.” Yalan her şeyin
anasıdır. Yemin de ediyorsa daha kötü. Neticede o
yemini bilerek yapıyorsa, bu dinde olmayacak meselelerden birisidir. Allah’tan af dilemesi, karşı taraftan
af dilemesi gerekir. Alışverişte, ticarette kim ne yapmışsa, onu sahiplenmeli. Kasıtlı olarak, planlayarak
yalan söylenmemeli. Hele şahitlik hiç yapılmamalı.
Bunlar yapılıyorsa o zaman dinden, İslamiyet’ten,
kitaptan, imandan bahsetmek biraz zor.
BANKALAR ŞAŞIRDI!..
Bankaların uygulamaları ile
ilgili şikayetler her geçen gün
artıyor. Mevduata yıllık % 8.5
faiz veren banka hesabınızın
olduğu şubede , hesabınıza para yatırttığınızda %13 masraf
alıyor. Vatandaş soruyor; Bu gidişe kim dur diyecek?
(Yazısı 27. sayfada)
3
110 koşucu, 1590 bağışçı ve özgürlüğe bir adım daha atan 81 engelli
DEV ADIMLARLA ÖZGÜRLÜĞE DOĞRU ADIM ADIM
Adım Adım Oluşumu
Runtalya 2011 Maratonu’nda 110 koşucusuyla 1590
bağışçıya ulaştı ve
toplamda 193.826 TL
bağış topladı.
Toplanan bağışlarla
daha önce Türkiye
Omurilik Felçlileri
Derneği (TOFD)’un
Sosyal İşler bölümüne
başvuran ihtiyaç
sahipleri arasından
yapılan tespitlere
göre, 42 adet akülü
sandalye Anadolu’ya
gönderildi. 39 adet
akülü sandalye ise
Ataköy’de bulunan
dernek merkez
binasında Adım Adım
Oluşumu koşucularının da katılımıyla
ihtiyaç sahiplerine
verildi.
Birçok engelli ve
ailesinin katıldığı
akülü tekerlekli sandalye dağıtım törenine İstanbul Vali
Yardımcısı Emin Alıcı
ve TOFD Başkanı
Ramazan Baş da
katıldı. Ramazan Baş
yaptığı konuşmada
kendilerine her
zaman destek olan
Adım Adım Oluşumu’na teşekkür
ederek grup üyelerine
plaket takdim etti.
Akülü tekerlekli sandalye dağıtım
töreninde ayrıca Adım
Adım koşucularına
Cemil İpekçi tarafından özel olarak tasarlanan ve özgürlüğü
simgeleyen tasarım tshirtler hediye edildi.
Özcan Atamer
e-mail
[email protected]
HANGİ YÜZLE!..
Elinizde tuttuğunuz bu gazete birkaç ay sonra 20. yılına girecek. Bir ömür
sayılacak bu süre içinde gazeteyi her ay hiç aksatmadan ve gazeteciliğin tüm
etik kurallarına uyarak sizlere ulaştırmaya çalıştık. Hiç kimsenin maşası
olmadık. Her görüşün haberlerini tarafsızlık kuralları gereği yayınladık. Bu
gazetenin siz okurlarının olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmadık. Kişisel
sorunlarımızı yansıtmamaya özen gösterdik.
Ancak gazetemizin birinci sayfasında manşetten verdiğimiz haber ile ilgili sizleri kısaca bilgilendirmek ihtiyacı duydum.
Gazetemiz seçim dönemlerinde seçime katılan partilerin istekleri dahilinde
tanıtım ilanlarını yayınlıyor. 2009 yerel seçimlerinde AKP ve adayı Oğuz Satıcı
kendisinin hazırlattığı tanıtım ilanlarını gazetemizde yayınlattı. Sonra bedelini
ödemedi. Biz de icra yoluna başvurduk. Mahkeme devam etti, sonuç alınabilmesi için Satıcı’nın yemin etmesi gerekiyordu. Mahkemede hakim huzurunda Allah’ı ve namusu üzerine böyle bir ilan vermediğine dair yemin etti…
Başta AKP Bakırköy İlçe Başkanı Mahmut Gürcan olmak üzere onlarca kişinin
bildiği konu hakkında yemin etmesini doğrusu yadırgamadık. Konu tabii ki
burada kapanmayacak. Kendisi hakkında tüm yasal yolları kullanacağız.
Oğuz Satıcı’nın çok yakınlarındaki ve konuyu çok iyi bilen kişiler , Oğuz
Satıcı’nın bu davranışını kınadıklarını ve ne gerekiyorsa yapacaklarını şimdiden bize bildirmiş durumdalar.
PLASTİK KAPAKLAR OMURİLİK FELÇLİLERİNE
TEKERLEKLİ SANDALYE OLARAK GERİ DÖNECEK
Bakırköy Belediyesi bir kampanya
başlatarak ilçede başta okullar olmak
üzere Bakırköylüler’den plastik kapak
toplayacak ve elde edilecek gelirle de
Türkiye Omurilik
Felçlileri Derneği’nin
belirleyeceği engellilere
vücut ölçülerine göre
tekerlekli sandalye alacak.
Sosyal sorumluluğu paylaşmak amacıyla
Bakırköy’de okullarda ve
halk nezdinde plastik
kapak kampanyası
başlattıklarını belirten
Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal
Erzen,”Bakırköylü yurttaşlarımızın engelliler
konusunda hassasiyeti
oldukça fazla. Biz de bu
hassasiyet doğrultusunda Bakırköy
genelinde okulları da içine alacak şekilde plastik kapak kampanyası başlattık.
Belediyemiz Çevre Koruma ve Kontrol
Müdürlüğü tarafından yürütülecek kampanya ile gönüllü firma tarafından
AYIN YAZISI
ücretsiz toplanacak plastik kapaklar
satılacak ve elde edilecek gelirle de
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin
belirleyeceği engelli kardeşlerimize tekerlekli sandalye alınacak. Tekerlekli sandalyeler her engelli
kardeşimiz için özel olacak. Vücut ölçülerine
göre tekerlekli sandalye
alınacak. Bir yıl sürecek
kampanya sonunda en
az 50 engelli
kardeşimizi sevindireceğimizi umuyorum.”
dedi.
Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal Erzen
topladıkları plastik
kapakları vermek
isteyen yurttaşların ve
okul yönetimlerinin
Bakırköy Belediyesi Çevre Koruma ve
Kontrol Müdürlüğü’nün 414 96 44 ve
toplayıcı firmanın 571 51 12 numaralı
telefonlarını arayabileceklerini de sözlerine ekledi.
Bu satırları okuduğunuzda seçimlere 35 gün gibi bir süre kalmış olacak.
Gazetemizi arayan çok sayıda okuyucumuz “özellikle iktidar partisi mensupları karşımıza hangi yüzle gelecekler? Bize ne söyleyecekler? Bakırköy ve
Bakırköylüler’e hiçbir şey yapmadıkları gibi yaşamımızı çekilmez hale getiren
uygulamalara imza atmadılar mı? Örnek mi istiyorsunuz: Ataköy’ün adeta
göbeğine yapılan her biri 5 bin tonluk 7 adet uçak yakıtı tankı, Florya sahiline
yapılan Akvaryum. Yanına inşaatı devam eden Otel, alışveriş merkezi,
Osmaniye’de yapımına izin verilen, tüm uyarıları gözardı ederek tamamlanıp
geçtiğimiz günlerde açılan Marmara Form isimli alışveriş merkezi. ” diyorlar.
Florya Basınköy’e inşaatı başlatılan konutlar… Bütün bunlar yaşamımızı çekilmez hale getiren ve getirecek olan uygulamalar değil mi? Hangi yüzle gelip
bizden oy isteyecekler?” diyorlar.
Doğru da söylüyorlar. Her fırsatta yatırıma karşı çıkmadığımızı, projeyi tartışmamız gerektiğini, yer seçimlerinin yanlış olduğunu savunduk. Her seferinde
de haklılığımız uygulamalar sonunda kanıtlandı.
Bir örnek mi istiyorsunuz: Osmaniye’de ki Marmara Form ile ilgili biz dahil
her kesimden yer seçiminin yanlış olduğunu, Bakırköy ve çevresinde böyle
bir alışveriş merkezine ihtiyaç olmadığını, trafiği felç edeceğini, insanları mutsuzluğa sürükleyeceği söylemlerini dikkate almadılar. Zeytinburnu’ndan
Bakırköy’e gelenler 20 dakikalık yolu bazen bir saatte zor geliyorlar. Bu
durum bile bizi haklı kılıyor.
Ataköy’de spor alanlarına yapılan kapalı spor salonunun da durumu ortada.
Bir etkinlikte trafik felç oluyor. Ataköy’ün tüm yolları, yeşilalanları otoparka
dönüşüyor. Zamanında bu hacimdeki bir kapalı spor salonunun yerinin yanlış
olduğunu savunduk, nerede ise vatan hainliğiyle suçlanacaktık. O günlerde
bize karşı cephe oluşturup bu söylemlerde bulunanlar şimdilerde günah
çıkartmaya çalışıyorlar. Ama iş işten geçmiş. Artık geri dönüş yok…
Özetle bizi yönetenler kapalı kapılar ardında aldıkları kararları uyguluyorlar.
Sonuç onlar için önemli değil ama bizler için çok önemli. Çünkü bu uygulamalar sonunda sıkıntıyı bizler çekiyoruz, halk çekiyor…
Seçime katılan partiler belli. Adaylar da belli. Bugüne kadar yapmamış olabilirsiniz. Futbol takımı tutar gibi taraf tutmuş, oyunuzu kullanmış olabilirsiniz.
En azından bu sefer oyunuzun değerini bilin. Verdiğiniz her oyun sizin, ailenizin, çocuklarınızın geleceği olduğunu unutmayın…
5
DÜNYA GÖZ HASTANELER GRUBU 15 YAŞINDA
Göz sağlığı alanında Türkiye’de 11, yurt dışında
ise 6 ayrı noktada faaliyet gösteren ve Türkiye’nin
ilk branş hastanesi ünvanına sahip olan Dünya
Göz Hastaneler Grubu, 15. yılını Almanya’da
açmaya hazırlandığı tam teşekküllü hastane
yatırımıyla kutluyor.
Dünya Göz Hastaneler Grubu’nun 15
yılda göz sağlığı alanında elde
ettiği başarılar ve büyüme hedeflerini anlatan Dünya Göz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu
Başkanı Eray Kapıcıoğlu,
Türkiye’nin Avrupa’daki ilk tam
teşekküllü göz hastanesini 1
Haziran’da Frankfurt’ta açacaklarını söyledi.
Dünya Göz Hastaneleri’nin
hastanecilik hizmetlerindeki
başarısının aynı zamanda bilimsel ve akademik anlamda da
güçlü uzman bir ekiple perçinlendiğini ifade eden Kapıcıoğlu,
“Almanya’dan sonra 2011 içinde
İngiltere hastanemiz yolda.
2012’de Ukrayna ve Rusya hastanelerimiz de geliyor. Avrupalıların gözlerini tedavi etmeye
talibiz” dedi.
Hastanesi ile Almanlar başta olmak üzere tüm
Avrupalılara hizmet vereceğiz. Günde 250
muayene, 50 ameliyat ve 70 lazer ameliyatı yapma
kapasitesine sahip hastanemizde, Alman devlet
sigortası kapsamında her türlü komplike göz
ameliyatı yapılacak.
Kornea hastalarına umut olacak
Frankfurt’ta açılacak hastane
Türkiye’de kornea bekleyen 8 bin
kişiye de umut ışığı olacak.
Kornea ithalatının 5 yıldır durdurulmuş olması Türkiye’de
kornea sıkıntısının yaşanmasına
neden oldu. Frankfurt hastanemize ithal ettiğimiz
kornealar ile Türkiye’de
kornea bekleyen hastaları
Almanya’ya götürüp nakil
ameliyatını yapacağız. Hastaların
Almanya hastanemize gelişleri
tarafımızdan organize edilecek.
Önümüzdeki 2 yıl içinde 61
milyon Avro’luk yatırım
2011 yılında Almanya dışında İngiltere Londra’da
hastane açmayı planlıyoruz. 2012 de ise Rusya,
Ukrayna ve Körfez bölgesinde hastane açma
planımız bulunuyor. Türkiye’de de yeni hastanelerle büyümeye devam edeceğiz. Mayıs ve Haziran
ayında Adana ve Samsun’da yeni hastaneler açacağız. İzmir, Konya, Bursa ve Erzurum başta olmak
üzere 6 şehirde daha olmayı hedefliyoruz.
2011’de yatırım planımızı 31 milyon avro, 2012
yatırım planımızı 30 milyon avro olarak yaptık. 2
yılda 1200 kişiye daha istihdam yaratacağız.
Yatırımlarımızı tamamlayıp 2 yıl içerisinde halka
açılacağız.”
15 yılda 250 bin yabancı hasta
Dünya Göz Hastaneler Grubu, 15 yılda Türkiye
sağlık turizminin büyümesinde öncü kurumlardan
biri olmuştur. Dünya Göz Hastaneler Grubu’nda
bugüne dek 250 bin yabancı hasta tedavi oldu.
Geçen yıl ise 25 bin yabancı hastayı tedavi ettik.
2011 sonunda 40 bin yabancı hasta hedefliyoruz.’’
Frankfurt’a 8 milyon Avro’luk
yatırım
Kapıcıoğlu, Frankfurt Schaumainkai’da Mein Nehri kıyısında
hizmete girecek hastanenin 8
milyon Euro’ya mal olduğunu
belirten ve “Avrupa’nın gözüne
bakmaya talibiz” diyen Kapıcıoğlu,
Frankfurt Hastanesi ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Avrupa Birliği’nin kalbinde ilk kez
bir Türk sağlık grubu tam
teşekküllü hastane açıyor. 1 Haziran’da resmen hasta kabulüne
başlıyoruz. Almanya 82 milyon
nüfusa sahip bir ülke. Frankfurt
MUHİTTİN ÜSTÜNDAĞ İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRENCİLERİNDEN 23 NİSAN GÖSTERİLERİ
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyleAtaköy Plus ve Galleria Alışveriş Merkezleri’nde gösterilerini sergileyen Muhittin Üstündağ İlköğre-
tim Okulu 2-B ve 3-B sınıfları izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Öğrenciler yaptıkları gösterilerle AVM ziyaretçilerinden büyük alkış aldı.
Bakırköy’lü Ressam aynı zamanda
CHP Bakırköy Kadın Kolları Başkanı
Nermin Toy’un suluboya çalışmaları Ataköy İspirtohane Kültür
Merkezi’nde sergilendi.
50 eserin bulunduğu ve “Orada Bir Köy Var Uzakta” temalı
sergide, Toy, yurdun her bölgesinden unsurlara yer
verirken aynı zamanda Anadolu’nun ücra köşelerindeki
insanların duygularını resimlerle anlattı.
Sergi ile ilgili görüşlerini aldığımız Nermin Toy,
“Türkiye’nin her yerindeki insanlarımıza, topraklarımıza
sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle
‘Orada bir köy var uzakta’ temasını seçtim. Sergideki resimlerin her birisi yurdun bir köşesinden veya unsuru diyebiliriz. Hepsi gerçeğe dayalı resimlerdir. Kişilerin yüzlerindeki ifadelerle Anadolu’nun ücra köşesindeki insanların duygularını anlatmaya çalıştım” dedi.
(Yavuz ARPACIK )
Bakırköylü Ressam Nermin Toy’un 3. Kişisel sergisi
“ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA”
7
BAKIRKÖY’DE
23 NİSAN COŞKUSU
23 NİSAN BAKIRKÖY’DE COŞKU İLE KUTLANDI
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 91.
yıl dönümü Bakırköy’de düzenlenen törenlerle kutlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen resmi
tören ve çelenk koyma töreni ile başlayan kutlamalar,
Osmaniye Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde, Bakırköy
İlçesi’nde bulunan çeşitli okullardan gelen öğrencilerin hazırladıkları gösteriler ile son buldu.
ÇOCUK FESTİVALİNDE DOYASIYA EĞLENDİLER
Bakırköy Kent Konseyi Çocuk
Meclisi tarafından düzenlenen
Bakırköy 2. Çocuk Festivali,
vatandaşlar ve çocuklar tarafından
büyük ilgi gördü.
Neşe Erberk Joyfull House Florya Yetenek Geliştirme ve
Eğlence Merkezi ile Hayal Dünyası Oyuncakları’nın işbirliği ile düzenlenen ve 37 İlköğretim
Okulu’nun katıldığı şenlik, Yeşilköy Sahili’nde gerçekleştirildi. Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen, Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal
Erzen, Bakırköy Kent Konseyi
Başkanı Özcan Bilir ve binlerce
çocuk ile vatandaşın katıldığı 2.
Çocuk Festivali’nde Karagöz-Hacivat, kukla gösterisi, tel cambazı,
çocuk yazarları imza günü, dans gösterileri, ödüllü yarışmalar, sihirbaz, masal kahramanları ve eğlenceli aktiviteler yer aldı.
2. Çocuk Festivali’nin sunuculuğunu ise, ‘’Öyle Bir Geçer Zaman ki’’ dizisiyle milyonların
gönlünde taht kuran Osman (Emir Berke Zindici) yaptı.
(Yavuz ARPACIK)
9
Hıristiyan dünyasının en büyük bayramı olarak kabul edilen
PASKALYA BAYRAMI BAKIRKÖY’DE KUTLANDI
Hıristiyan dünyasının en büyük bayramı olarak kabul edilen ve Hz.
İsa'nın son yemeğini, ölümünü ve 3 gün sonra dirilişini simgeleyen
Paskalya Bayramı, İstanbul’da ki kiliselerde düzenlenen çeşitli ayinlerle kutlandı.
Törenlere Hıristiyan cemaatinin yanı sıra CHP Genel Sekreteri ve
İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Bihlun Tamaylıgil, CHP Genel
Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Umut Oran
ve Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Adalar Belediye
Başkanı Mustafa Farsakoğlu da katıldı.
Barış ve kardeşlik mesajlarının verildiği günde CHP Genel Başkan
Yardımcısı Tamaylıgil, Paskalya Bayramı’nın kardeşliğe ve dostluğa
vesile olması gerektiğini belirterek “Bizleri bir araya getiren bu bayramlar umuyorum dostluğumuz ve kardeşliğimizi arttıran günler olacaktır. Bayramlardan bayrama değil, her gün buralarda olmaya özen
göstereceğiz” dedi.
Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi 10-A sınıfı
öğrencileri Biyoloji Öğretmeni Melek Bilgen
Özden yönetiminde ‘’Bizimkisi Kan Davası’’
isimli bir etkinlik
düzenledi.
Etkinlikte lösemi hastalığına
dikkat çeken
öğrenciler,
lösemi hastalığı
hakkında
sunumlar hazırlayarak, bilgilerini diğer öğrenci
arkadaşlarıyla
paylaştılar.
10-A sınıfı öğrencilerinden Deniz
Genç, Kardelen Kalmaz, Hakan Kesler, Tuba
Salman, Beril Aksöz ve Samet Çavdaro, lösemi hastalığının nedenleri, belirtileri, çeşitleri
‘ ’ B İ Z İ M K İ S İ KA N D AVA S I ’ ’
ve tedavi yöntemleri hakkında hazırladıkları
sunumları öğrenci arkadaşlarına aktardılar.
Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi Konferans
Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte,
lösemi hastalığı ile
ilgili slayt gösterilerinin yanı sıra
öğrencilerin lösemi
hastalığı ile ilgili
yaptıkları öğretmen
ve halk röportajlarına da yer verildi.
Okul Müdürü Muhittin İşgüder’inde
izlediği ve çok sayıda öğrencinin
katıldığı etkinlik toplu
şekilde çekilen hatıra fotoğrafı ile sona erdi.
(Yavuz ARPACIK )
11
TRABZON’DAN BAKIRKÖY’E
“GÖNÜL KÖPRÜSÜ”
Trabzonlu 40 öğrenci “Gönül Köprüsü” ile Bakırköy’e geldi
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2008 yılında başlattığı “Gönül Köprüsü” projesi kapsamında bu yıl Bakırköy ile eşleşen Trabzonlu 40 öğrenci Bakırköy’e geldi. Trabzon’un farklı
okullarından Bakırköy’e gelen 40 öğrenci, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Ahmet Elmas tarafından karşılandı. Gezilerine Bakırköy turu ile başlayan
öğrenciler 5 günlük gezi programı çerçevesinde, İstanbul’un tarihi ve doğal güzelliklerini gezme fırsatı bulurken aynı zamanda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı kutlamalarına da katılarak bayram coşkusunu yaşadılar.
Trabzon’dan gelen öğrencilerin farklı okullardan ve maddi durumu iyi olmayan başarılı öğrenciler arasından seçildiğini ve buna çok önem verdiklerini ifade eden İstanbul
İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Süleyman Aykaç, İstanbul’a kendi imkanlarıyla gelme şansı bulamayan çocukların bu proje ile İstanbul’u tüm yönleriyle gezme imkanı
bulduklarını söyledi. Aykaç, “Gönül Köprüsü” projesini uluslararası bir çalışmaya dönüştürmek içinde çalışmalar yaptıklarını bu doğrultuda İstanbul’daki 39 ilçeyi 39
Avrupa ülkesi ile eşleştirdiklerini ve yakın zamanda yurt dışı gezilerinin de başlayacağını söyledi.
Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’da, Trabzon’dan gelen çocukları Bakırköy’de görmekten dolayı mutluluk duyduklarını belirterek, kendisinin de Trabzonlu
bir ailenin çocuğu olduğunu belirtti. Özcan, ayrıca ziyaret boyunca Trabzonlu öğrencileri çok iyi ağırladıklarını ve çocukların unutamayacağı 5 günlük bir gezi programı
gerçekleştirdiklerini de söyledi.
Ressam Kudret Ustaoğlu Dursun’un kişisel resim sergisi
“SÖZ R E N K L E R İ N ”
Ressam Kudret Ustaoğlu
Dursun’un kişisel resim
sergisi, Ataköy Yunus
Emre Kültür Merkezi’nde
sergilendi.
65 eserin yer aldığı
serginin açılış kokteyline,
Bakırköy Belediye Meclis
Üyeleri Ohannes
Karabekyan, Yervant
Özuzun, Ali Erten ve
Başepiskopos Aram
Ateşyan ile çok sayıda davetli katıldı.
Ressam Kudret
Ustaoğlu Dursun
sergi ile ilgili, “8
senedir yağlıboya resim çalışıyorum. Daha önce kumaş ve ahşap boyama
yapıyordum. Söz renklerin çünkü renkleri çok canlı kullandım. Aslında bu
benim isteyerek yaptığım bir şey değildi. Kendiliğinden ortaya çıktı.’’
dedi.
Dursun, ayrıca ev hanımı olduğunu da
belirterek amacının hem çocuklarına
güzel eserler bırakmak hem de kendisi
gibi ev hanımlarına örnek olmak
olduğunu da söyledi.
( Yavuz ARPACIK )
13
Türkiye ve dünyada ilk kez Bakırköy’de uygulanacak
BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NDEN ÖRNEK PROJE
DESTEK BAKKART
Bakırköy Belediyesi dar gelirli vatandaşların
alışveriş yapabilmelerini sağlamak amacıyla
“Destek Bakkart” uygulaması başlattı.
Bakırköy Belediyesi Yardım Sandığı’ndan yardım
yapılanlar ve Aşevi’nden yemek alanlar
ile Yeşil Kart sahiplerinin taranmasından sonra sisteme alınan 1042 kişinin
kartlarına her ay düzenli olarak 200300 TL arasında tutar yüklenecek.
Ataköy Sheraton Otel’de düzenlenen
toplantıyla basın mensuplarına “Destek
Bakkart’’ projesini açıklayan Bakırköy
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,
Bakırköy’de kimse aç yatağa girmesin
diye projeyi başlattıklarını belirterek
şunları söyledi: “İnsanlarımızın onuru
kırılmadan alışverişlerini yapabilmeleri,
bir elin yaptığı yardımı diğer elin
görmemesi için Türkiye ve dünyada ilk
kez yapılacak bir uygulama ile
Bakırköy’de ekonomik durumu
olmayan yurttaşlarımıza her ay düzenli
olarak 200-300 TL tutarında bir yardım
yapacağız. Bu kartla Bakırköy’de yoksul insan kalmayacak. Bu projemizle
Bakırköy’de sosyal adaleti ve sosyal
demokrasiyi ortaya koyacağız. Bu
yardımları da özellikle evin kadınına ait
olacak karta yapacağız. Her ayın 1’inde işçimemur maaşlarını yatırır gibi düzenli olarak bu
karta para aktarılmış olacak.
TÜRKİYE'NİN HER YERİNDE GEÇERLİ OLACAK
Kart nakit kart özelliği taşıyor ve Türkiye’nin her
yerinde bu kart geçerli olacak. Belediye bütçesi ve
hayırseverlerin bağışlarıyla yapılacak yardım miktarı herkese eşit olmayacak. Evdeki engelli sayısı,
öğrenci sayısı, evin kira olup olmadığı gibi kriterlere göre yardım miktarı belirleniyor. Bu amaçla
belediye ekipleri yardım yapılacak kişilerin evlerini
tek tek gezerek form doldurdu ve doldurulan bu
formlar sisteme aktarıldı.
ALKOL VE SİGARA YOK
Destek Bakkart ile yapılan alışverişlerde alınabilecek ürünler tanımlı olacak. Destek Bakkart ile
temel gıda alışveriş yapılabilecekken alkol ve
sigara gibi ürünler alınamayacak. Katın üzerindeki
çip ile alışveriş yapılabilecek temel gıda ürünleri ve
temizlik malzemeleri tanımlı olacak. Destek
Bakkart sahibi yurttaşımız markete gittiği zaman
ezilip büzülmeden kasiyerin bile bilmeyeceği sistemle alışveriş özgürlüğünü yaşayacak. Ayrıca
anlaşma yapılan market ve mağazalarda Destek
Bakkart’ı olana ekstra indirimler de yapılacak.
PROJENİN MALİYETİ
Destek Bakkart Projesi’nin belediyeye yıllık maliyeti
yaklaşık 3 ile 5 milyon TL arasında olacak.
Bakırköy Belediyesi’nin yıllık bütçesinin 196 milyon
lira olduğu düşünülürse bizim bütçemize maliyet
oranı sadece %3-4 arasında olacak. Şu an için
1042 kişiyle uygulamaya başlıyoruz ama rakam
daha da artacaktır. Ve kesinlikle kart sahipleri
bankaya yıllık kart aidatı ödemeyecekler.”
Öte yandan Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen,
Bakırköy’de belediyenin uygulamaları olan aşevi,
ücretsiz dershane, ilköğretim ve lise öğrencilerine
burs, ücretsiz ilaç, ücretsiz sağlık merkezleri
hizmetlerine de devam edeceklerini ifade etti.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, sorulan bir soru üzerine CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun da projeden haberi olduğunu ve
uygulamanın Türkiye’ye örnek olmasını istediğini
de açıkladı.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in
Destek Bakkart tanıtım toplantısına gazetecilerin
yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin,
Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu,
Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin ve
25 SORUDA
DESTEK BAKKART
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar da katıldı.
1- Bakkart projenizi nasıl oluşturdunuz?
2004 yılında göreve başladığımda benim hayalim tüm
Bakırköylülere ücretsiz 7/24 acil sağlık şemsiyesi altına alabilecek bir sistem kurmaktı. Bunu da Bakkart projesi ile gerçekleştirmiş olduk.
2- 7 yıldır süren Bakkart projenizdeki hedeflerinize ulaşabildiniz mi?
Evet, bugün itibarıyla 130.000’i aşkın 7 yaş üzerindeki Bakırköylü
BAKKART şemsiyesi altındadır. Bakkart sahibi Bakırköylüler,
anlaşmalı 2.000’i aşkın mağaza ve kuruluştan %10-%50 arası
indirimden yararlanırken, belediyemizin kültürel amaçlı
Çanakkale, Anıtkabir, Konya, Edirne gibi gezilerinden faydalanabiliyorlar. En önemlisi Türkiye’nin neresinde olursa olsunlar 7/24
acil sağlık hizmetinden yararlanıyorlar.
3- “Destek Bakkart Projesi”nin adı nereden geliyor?
Belediyemizin yaklaşık 7 yıldır başarıyla yürüttüğü BAKKART Projesi bünyesindeki ihtiyaç sahibi Bakırköylüler’e destek amacıyla
yapılacak bir çalışma olduğu için adını ‘’Destek Bakkart Projesi’’
koyduk.
4-Destek Bakkart Projesi’nin amacı nedir?
Destek Bakkart Projesi’yle amacımız; ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın insan onurunu zedelemeden, kendilerinin belirledikleri ihtiyaçlarını, alışverişlerini istedikleri gibi yapabilmelerine
olanak sağlamaktadır.
5- Destek Bakkart’ın özelliği nedir?
Destek Bakkart ihtiyaç sahibi Bakırköylü ailelerin alışverişlerini
yapabilecekleri ön ödemeli bir alışveriş kartıdır.
6-Destek Bakkart bir kredi kartı mıdır?
Destek Bakkart bir kredi kartı değildir. Nakit kart özelliği taşımaktadır.
7-Destek Bakkart’ı olanlara ferdi kaza sigortası gibi avantajları da olacak mı?
Daha sonraki süreçte kartın içerisine Ferdi Kaza Sigortası ve benzer özellikleri katmayı düşünüyoruz.
8-Destek Bakkart’tan faydalanmak isteyen Bakırköylüler nereye başvuruyorlar?
Öncelikli olarak biz Yardım Sandığımız ve Aşevimizden yemek
alanların listesini ele aldık. Ayrıca Bakırköylüler kendileri de sisteme başvurmak için belediyemizin Yardım Sandığı’na başvurmaları gerekmektedir.
9-Başvuruları aile reisi mi, evin hanımı mı yapıyor?
Ev hanımlarımızın aile bütçesindeki rolünün daha etkili olduğunu
düşündüğümüz için başvurularında ev hanımları tarafından yapıl-
masını tercih ediyoruz.
10-Destek Bakkart için taraması yapılan aile sayısı kaçtır?
Yaklaşık 1000 ailenin taramasını tamamladık. İlgili birimimizin
tarama çalışmaları devam etmektedir.
11- Destek Bakkart projesi’nden kaç kişi yararlanacak?
Projeden başlangıç olarak araştırmaları yapılan
ve tamamlanan yaklaşık 1000 aile yararlanacak.
12- Destek Bakkart Projesi’nden yararlanacak
kişiler hangi kriterlere göre belirlendi?
Biz bu kriterleri belediyemizin Yardım Sandığı’ndan yardım alan, yeşil kart sahibi ve aşevimizden
yemek alan Bakırköylü Yurttaşlarımızı baz alarak
belirledik.
13- Yardım yapılacak ailelere verilecek miktar
aynı mı?
Hayır, yardım miktarı yapılan saha çalışmaları
sonucunda belirlenen kriterler doğrultusunda aile
başına 200-300 TL arasında değişecektir.
14- Verilen miktar neye göre belirlendi.
Buradaki kriterleriniz nelerdir?
Ailenin ihtiyacı olan miktar, evleri dolaşan ekiplerimizin doldurduğu formlara göre şekilleniyor.
Her hane için evdeki engelli sayısı, evinin kira
olup olmadığı, çalışan kişi sayısı en önemli
kriterlerimiz. Ayrıca hanenin ısınma şekli, okuyan
öğrenci sayısı da dikkate alınan kriterlerdir. Bu
veriler sisteme yüklenerek bir puanlandırma yapılmaktadır. Bu puanlama sonucunda verilecek destek tutarı belirlenmektedir.
15- Ödemeler karttaki hesaba ayın hangi günü yapılacak?
Aylık olarak ödemeler her ayın sonunda bankaya yatacak. Destek
Bakkart sahipleri ayın 1’i itibarı ile ön ödemeli kartlarını kullanabilecekler.
16-Aylık olarak belirlenen miktar o ay içerisinde kullanılmazsa para gelecek aya devir olacak mı?
Evet devir olacak.
17- Bakırköylüler kartın kullanımından dolayı bankaya herhangi bir yıllık kart aidatı ödeyecek mi?
Hayır, Bakırköylüler Destek Bakkart için bankaya yıllık hiçbir
aidat bedeli ödemeyecektir.
18- Belediye kaynağı nereden bulacak?
Belediye bütçesinden ayrılan kaynakla birlikte vatandaşlarımızın
yaptığı bağışlar dahilinde kaynak sağlanacaktır.
19-Bu projenin belediyenize yıllık maliyeti ne olacak?
Destek Bakkart Projesi’nin belediyemize tahmini yıllık maliyeti
3.000.000 TL’dir.
20- Projeniz ile belediyenizin mevcut yardım uygulamaları
son bulacak mı?
Hayır, bildiğiniz üzere belediyemizin aşevi, ilköğretim ve lise
öğrencilerine burs gibi hizmetleri var. Bu hizmetlerimiz hiçbir
kesintiye uğramadan Destek Bakkart projesi ile birlikte mevcut
şekliyle devam edecektir.
21- Kart her yerde geçerli olacak mı, market ya da mağazalar
belirli mi?
Bakırköylüler, ‘’Destek Bakkart’’larını gıda ve temizlik ile ilgili
bütün market ve mağazalarda kullanabilecek. Ayrıca Bakkart
anlaşmalı üye işyerleri ve mağazalarında ekstra indirim hakları
olacak.
22- Alışveriş sırasında alabileceği ürünler nelerdir?
Destek Bakkart Projesi’nin amacı ihtiyaç sahibi yurttaşlarımızın
temel ihtiyaçlarını karşılamak olduğu için kozmetik, kuyumcu,
tekel ve benzeri lüks tüketim dışında kalan gıda ve temizlik ürünlerinde geçerlidir.
23- Destek Bakkartlı’lara özel indirim oranları ne olacak?
Destek Bakkart sahiplerine mağaza ve marketler ile yapılan
anlaşmalar dahilinde farklı oranlarda özel indirimler sağlanacak.
Ayrıca Bakkart’a indirim yapan işyerlerinin de indirimlerinden faydalanacaktır.
24- Destek Bakkart sahibi olan Bakırköylünün kartı hangi
şartlarda kullanıma kapatılacak?
Sosyal kriterlerinde ve ekonomik durumunda değişiklik olduğu
tarafımızdan tespit edildiğinde, ayrıca ilçe dışına taşınma gibi
durumlarda Destek Bakkart kullanıma kapatılacaktır.
25-Destek Bakkart Türkiye’nin her yerinde geçerli mi?
Evet, Türkiye’nin her yerinde geçerlidir.
14
-
1950 yılından beri yapıla gelen
demokratik Büyük Millet Meclisi milletvekili seçimlerinin en önemlisi 12 Haziran’da
gerçekleşecek; belki de Türkiye’mizin
yönetim sistemini ve sosyal boyutlarını
da değiştirebilecektir. Seçime hazırlanan ve parti içi yenilikler adına tercihlere baktığımızda: iktidardaki AK Parti ile
CHP’nin yüzde 80’lere varan oranlarda
yeni milletvekillerinin tercih edildiği
gözlenmektedir. Kanaatimce bu da
yapılan doğal siyasal değişimdir.
N
I
M
A
Þ
A
Y
ÝÇÝNDEN
*
CHP cephesinde iki-üç dönem milletvekilliği yapmalarına rağmen
hala seçim bölgelerinde bile tanınmayan, meclis kürsüsünde bir kez
bile öneri vermeyen bazı milletvekillerinin bu sefer listede yer
almamasını alkışlamak lazım.
Yeni CHP, yenilik adına tutuculuktan, eski devletçilik anlayışından
sıyrılarak çeşitli kesimlerden hatta
din adamlarından karma listesi
yapması da doğru olduğu
görüşündeyim.
Yıllardır lafta kalan ‘’Kadınlar ile
Gençler’’ kontenjanını yükseltmek
parti kadrosunu zenginleştirmek
ancak bir eksiklik olarak ta bazılarının
seçilemeyecek sırada yer almış olduğu da
bir yanlış olduğunu söylemek
zorunluluğu vardır.
Artık şu kısalmış seçim sürecinde
listede yer bulamayan bazı eski
partililerin, yöneticilerin unutulmuş olduklarını kabul etmekle birlikte
çoğunun da değişmesi iyi olmuştur. Alınmayanlar ise kusura bakmasınlar,
küsmesinler, bu değişimin bir görev devri
anlayışıyla siyasetin gereği olduğunu
kabul ederek tüm olanakları ile partilerini
desteklemeye devam etmelidirler.
Gerçek siyasi ahlak göstergesi; bu gibi
partililerin hiç bir şey olmamış gibi
cumhuriyet, Atatürk ilkelerine, laikliğe
destek vermeleri boyunlarının borcudur.
‘’İLLEDE BEN OLAYIM’’ anlayışından kurtulmalıdırlar.
Fikret TORAMAN
da ikinci bir çok daha büyük orman
kıyımının ortaya koyacağı manzarayı
takdirlerinize sunuyorum.
Son günlerde görsel ve yazılı medyada
dinlediğimiz, izlediğimiz gibi bu olayın fizibilitesinin, getireceği ve götüreceği etüt
edilmeden bir düşüncenin olduğunu kabul
etmek lazım.
İstanbul içinde yüzlerce yıllardan kalma
eski, tarihi alanlar, ibadethaneler,
limanlar, sahiller ve diğer korunması gereken uluslar arası değere
sahip, ata yadigarı eserleri yok
edilmiştir, edilmeye devam
edilmektedir.
Halen uygulanabilir, onaylı bir
şehir planı bulunmayan 13 milyonluk İstanbul kenarda dururken,
tarihi eserlerin tahribatı devam
ederken şimdi tasarlanan bu projenin İstanbul’un doğusu gibi
batısına doğru da uzatılarak bir
yeni kaos olacaktır.
Trakya Bölümü’nde Çatalca,
Silivri’den itibaren batıya ve kuzeye doğru yayılması muhtemel
kanal ve çevresinin, yine bu bölgenin suyunu ve akciğerini oluşturan ‘’Istıranca Dağları’’nın halini
şimdiden düşünmekteyim. Ayrıca
sadece kanal elli metrelik genişte yerin
dışında her iki yanında oluşacak sanayileşme ve konutlaşma ayrıca arazi yağmacılığı birilerine belki rant ama
İstanbul’a büyük bir haksızlık
getirecektir.
Yağma olayı yüz elli kilometre
boyundaki her iki sahilin çok
genişlemesi sonucunda bu bölgede oluşacak beton yığını kuraklığa, oksijen kaynağını öldürmeye neden olacak. Sonuç
olarak ta Türkiye’ye yazık olacaktır.
Aslında böyle bir teşebbüsün gerçekleşmeden önce çok yönlü fizibilitesi yapılmalı, ilgili bilim ve meslek kurumlarından
özellikle İstanbul’u yöneten yerel yönetimlerden ve insanlarından görüş alınarak
yapılmalıydı. O nedenle bu planlamayı
önümüzdeki seçimlerde bir metre daha
ileriye atlayabilmek teşebbüsüdür diyorum.
Yukarıda arz ettiğim gibi halen onaylı bir
şehir planı bulunmayan İstanbul’un bir
bölgesinde çok daha büyük karmaşa
yaratabilecek, böylesine önemli bir projenin uygulanabilirliliği de zayıflamaktadır.
SİYASET ARENASI-DOĞA KATLİAMI
*
Bence CHP başında takdir ettiğimiz Sayın
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun aday tespiti çalışmasında 3 kişilik komisyon yerine
tabanı çeşitli kesimlerden oluşan 10-15
kişi ile yapması daha uygun olacaktı diyorum.
Ayrıca gerçek bir millet temsilcilerinin
oluşabilmesi için sadece 29 ildeki gibi
önseçim değil tüm illerde önseçimin
uygun olacağı ve daha demokratik
oluşum ortaya koyacağı söylenebilir. Tabi
ki, Sayın Genel Başkan ve arkadaşlarının
bu liste başlarına parti için çok gerekli
kariyer sahibi değerleri de yerleştirmesi
mümkündür ve doğrudur.
Bu arada Sayın Genel Başkan’ın son Samsun, Mardin, Zonguldak ve Balıkesir
konuşmaları da tek kelime ile halk
tabanının beklediği bir olgunlukta idi. Bu
ortaya konulan ekonomik projelerle birlikte bizlere ve yaşam kavgası veren kesimlere büyük umut vermiştir.
Değerli okuyucularım özgürce düşündük-
lerimizi söyleyebilmek ancak CHP içinde
mümkün olduğundan, bazı ufak çapta
eleştirilere yer vermiş bulunmakla kimsenin gocunmasına da gerek olmadığını
ifade ediyoruz.
Şimdi bu söylem ve düşünceleri ortaya
koyduktan sonra tek yapılacak şeyin seçim
sandıklarına çok önem vermek, onun
içine girecek her oyun değerini iyice
hesaplamak suretiyle partiyi güçlendirmek
zorundayız. Dolayısıyla açıklanmış bulunan kusursuz projeleri lafta bırakmamak
için çok çalışmak, halka inmek, inandırıcı
olmak, seçmene güven vermek ve seçimi
kazanmak zorundayız. Tek hedefimiz bundan sonra tartışmaları bırakarak tüm
yönetimlere ve adaylara yardımcı olmak
bir partilinin asil görevi olmalıdır.
ÇEVRE-DOĞA SORUNLARI
Bir ülkede ağaçların ve ormanın ekolojik
ve ekonomik faydalarını gözden geçirecek
olursak: yılda milyon metreküp toprağın
denizlere ve göllere akmasının ve ülkenin
çoraklanmasının nedeni orman eksiliğinden kaynaklanmaktadır. Yıllardır yazılmakta, söylenmekte olan bu eksikliğin
verdiği erozyon göz önünde tutulduğunda
İstanbul’un kuzeyindeki akciğer görevi
yapan ve çok yerde de su havzaları oluşturan bu yeşilliklerin ve ormanların yok
olacağı tahmini ile İstanbul Kanal Projesi’nin biraz hayale ve seçime yönelik
yatırım olduğunu düşünüyorum.
Aslında İstanbul’un çarpık yerleşimi
sanayi ve meskun bölgenin birbirine
karıştığı insanların nefes alamadığı yeşil
alanların, sahillerin yok edildiği bir ortam-
Bir başka sorunda ülkemizde milyonlarca
fakir, fukara geçim savaşı verirken, hele
hele İstanbul’un dünyaca ünlü trafik rezaleti ortadayken ve bunların hiçbirisine
çözüm bulunmamışken böylesine tüm
Türkiye’yi, Türk Ulusu’nu ayağa kaldıracak bir hayali projeye ben bilimsel
olmadığını, uygulanır maddi ve sosyal açıdan işin daha da zor olduğunu, ayrıca bu
tesislerin yaşam savaşı verenlere ne faydası olabileceğini de düşünmek istiyorum.
Bu düşüncelerle tüm okuyucularımın ve
milletvekili adaylarının seçimlerde iyi
çalışmalar, başarılar ve şanslar diliyorum.
15
BAKIRKÖY’e RANT İÇİN KAN KAYBETTİRİLİYOR
Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
HALKALI’YA TAŞINDI
1999 depreminden hasarlı olarak çıkan ve tüm girişimlere rağmen güçlendirme yapılmayan Bakırköy Kadın Doğum ve
Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi, mayıs ayı başından itibaren Halkalı’da, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve
Araştırma Hastanesi adıyla hizmet verecek. Mevcut binanın ne olacağı ise meçhul. Ancak söylenti çok. Bir iddiaya göre bina
bir özel hastaneye verilecek. Hastanenin taşınmasıyla birlikte çevre esnafı zor günler yaşıyor.
Bakırköy Yenimahalle’de bulunan
ve Bakırköy’ün
simgelerinden biri
olan Bakırköy
Kadın Doğum ve
Çocuk Hastalıkları
Eğitim Araştırma
hastanesi, mayıs
ayı başından
itibaren Halkalı’da,
Kanuni Sultan
Süleyman Eğitim ve
Araştırma Hastanesi adıyla hizmet
vermeye başladı.
Yılda 19 bin doğumun gerçekleştirildiği Kadın Doğum
Hastanesi’nin Halkalı’ya taşınmasına tepkiler artarken
hastane müdürü Ayşe Ertuna; Hastanenin Bakırköy’den
taşınmasından dolayı birçok insanın mağdur olduğunu
belirtip, Bakırköy’den ayrılmaktan dolayı üzüntü duyduklarını fakat kendilerinin yapacakları bir şey olmadığını
söyledi.
Hastanenin Bakırköy’den taşınmasından dolayı oluşan
tepkileri normal karşıladığını fakat Halkalı’da yapılan
yeni hastanenin çok modern bir yapıya sahip olduğunu
belirten Ertuna, "Bu tepkileri anlayabiliyorum. Sonuçta
hastane yıllardır burada ve
insanlar buraya alıştı. Çevredeki birçok esnafın geçim kaynağı hastaneydi. Bu yüzden
başta esnaf olmak üzere,
vatandaşların duygularını
anlayabiliyorum. Bizde hastanenin taşınmasını istemezdik.
Sonuçta bizde buraya göre
kendimize bir düzen kurmuştuk. Ama elimizden bir şey
gelmiyor. Sonuçta bizlerde
birer çalışanız’’ dedi.
RANDEVULU HASTALARDAN TEPKİ
Bu arada hastanenin taşınması
sırasında vatandaşlar bir takım
sıkıntılar da yaşadı. 2-3 ay
öncesinden randevu alan hastalar,
hastaneye geldiklerinde doktorlarının Halkalı’da olduklarını
öğrendiler ve bu durum karşısında
tepki gösterdiler. Vatandaşlar,
"Madem doktorlar oraya gitti
neden randevu verirken bizi
uyarmadılar. Saat 15.00’e randevu
verdiler. 14:45’te hastaneye geldik
ve bize doktorumuzun Halkalı’da
olduğunu söylüyorlar. Biz 15 dakikada Bakırköy’den
Halkalı’ya nasıl
gideriz." diyerek
hastane çalışanlarına ve doktorlara
tepki gösterdiler.
Hastanenin taşınmasından en çok
etkilenenler ise
şüphesiz hastane
etrafında bulunan
esnaf oldu.
ESNAF KEPENK
KAPATACAK
Bakırköy ve çevre
halkı ile hastane
etrafındaki çarşı esnafı hastanenin taşınmasından dolayı
duydukları üzüntü ve tepkilerini gazetemize aktardılar.
Görüştüğümüz birçok esnaf hastanenin kapanmasından
dolayı kepenk kapatma noktasına geldiklerini belirtti.
Hastane yakınında pastane işleten Halil Akal, son bir
aydır işlerinin yüzde 90 düştüğünü ve 4 eleman
çalıştırırken hepsini işten çıkartmak zorunda kaldığını
ifade etti. Hastanenin taşınmasından dolayı dükkanını
kapatacağını da aktaran Akal, bir çok esnafın da kendi
durumunda olduğunu söyledi.
Bir başka esnaf Dönerci Ali Rıza
Türe’de, 30 yıldır hastane
sayesinde dükkanının ayakta
durduğunu belirterek, işlerinin
tamamen durduğunu ve ne
yapacağını şaşırdığını söyledi.
Hastane yakınında eczacılık
yapan Nesimi Özcan da hastane açıkken eczanede çok
yoğunluk olduğunu fakat son 1
aydır işlerinin bıçak kesiği gibi
durduğunu ve büyük ihtimalle
başka bir yere taşınacaklarını
belirtti.
Çarşı esnafı kepenk indirme noktasına gelmişken, hastanenin taşınmasından dolayı işten ayrılmak
zorunda kalan birçok taşeron firma
görevlisi de var. Görüştüğümüz
bazı hastane çalışanları birçok
arkadaşının Halkalı’ya uzak yerde
oturmasından dolayı işten ayrılmak
zorunda kaldıklarını söyledi.
( Yavuz ARPACIK )
Ambulanslar nakliye aracı
gibi kullanıldı.
HASTANENİN
TARİHÇESİ
Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk
Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi SSK Sultanahmet Hastanesi
Hariciye ve Nisaiye Servisi adı ile
01.09.1952 tarihinde faaliyete geçti.
Sultanahmet Hastanesi’nin Hariciye
Servisi’nin SSK İstanbul Hastanesi’ne
devredilmesinden sonra, Nisaiye ve
Doğum Servisi yerinde kalarak
28.10.1959 tarihinden itibaren
Bakırköy Doğumevi ve Dispanseri
Başhekimliği adı altında bağımsız bir
birim olarak 66 yatak kapasitesi ile
faaliyetini sürdürdü. Hastanenin
yatak kapasitesi 26 Nisan 1967 tarihinde 200’e, 13 Ekim 1967 tarihinde
ise 400’e (300’ü doğum ve 100’ü
bebek olmak üzere) çıkarıldı. Kadın
Hastalıkları ve Doğum branşında
asistan eğitimi 1970’li yıllarda
başladı. Eski bina tahliye edilerek
yıkılmış, tamamı bitirilen ve hizmet
veren ek tesis ilk olarak 31 Ağustos
1975 tarihinde kullanıma açıldı.
Poliklinik hizmetleri ek bina inşaatı
devam ederken, Poliklinik Hizmetleri
“Bakırköy Dispanseri” adı altında
başka bir binada ve ayrı bir
Başhekimlik olarak faaliyetini
sürdürdü. Bakırköy Dispanseri, 01
Temmuz 1982 tarihinden itibaren
yeni yapılan hastane poliklinik
binasına taşındı. Hastanenin yatak
sayısının, 28 Ocak 1986 tarihinden
itibaren Sağlık ve Sosyal Yardım
Bakanlığı tarafından 800 kadro
yatağına çıkarılması uygun görüldü.
Hastanenin adı Sosyal Sigortalar
Kurumu Yönetim Kurulu tarafından,
Sosyal Sigortalar Kurumu Bakırköy
Doğumevi ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Baştabipliği olarak değiştirildi.
Hastanenin ek tesisleri ile birlikte 21
Haziran 1986 tarihinde o dönemin
Başbakanı Turgut Özal tarafından
açıldı. Hastanenin kadro yatağının
464’ü Kadın Doğum yatağı, 336’sı ise
Çocuk yatağı olmak üzere toplam
800 yatak ile hizmet vermeyi
sürdürdü. 1988 yılında Çocuk
Hastalıkları Kliniği’nde İhtisas hakkı
verilip Asistan Eğitimi başladı.
Hastane 19 Şubat 2005 tarihi itibari
ile İstanbul Bakırköy Kadın Doğum ve
Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma
Hastanesi olarak Sağlık Bakanlığı’na
devredildi. Hastane; Kadın Hastalıkları-Doğum, Çocuk Hastalıkları ve
Çocuk Cerrahisi branşlarında 533
kadro yatağı ve 526 fiili yatak ile
hizmet sundu. Hastanede mekan
yetersizliği nedeniyle doğum sonundaki hasta yataklarının yerine odiyometri ve I. Düzey Yenidoğan servisi
açıldı ve dolayısıyla fiili yatak sayısı
505 ’e düştü
16
GENÇ BAKKARTLILAR’A
ÜCRETSİZ SAMSUN GEZİSİ
Bakırköy Belediyesi tarafından uygulamaya konulan Genç Bakkart üyesi, 18-25 yaş arası gençler 20
Mayıs Cuma günü ücretsiz olarak Samsun Gezsisi’ne gidecekler.
Gençlik Haftası’nda milli mücadelesinin ilk adımının atıldığı Samsun’da bulanacak gençler, Bandırma Vapuru’nu, Tütün İskelesi’ni (Atatürk’ün Samsun’a ilk çıktığı yer), Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni, Gazi Müzesi (Atatürk’ün Samsun’da kaldığı ev), Aminsos Tepesi’ni ve Mezarları’nı ziyaret edecekler.
PINAR KUMSAL
YAHŞİ CAZİBE VE BEN
HAYATTA ÜÇ ŞEYDEN NEFRET EDERİM EVLAT…
Kayıtlar Başladı
Genç Bakkartlılar’ın Samsun Gezisi kayıtları 02 Mayıs 2011 Pazartesi günü Bakırköy Cumhuriyet
(Özgürlük) Meydanı yanında bulunan Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde (Belediye ana bina yanındaki ahşap binanın 2. katı) başladı.
Samsun Gezisiyle ilgili ayrıntılı bilgi Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nün 414 96 88 ve 414 9 777 numaralı telefonlarından alınabilir, Belediyenin
www.bakirkoy.bel.tr ve www.gencbakkart.com.tr siteleri ziyaret edilebilir.
Ayrıca Genç Bakkart’a yeni üye olmak isteyen gençler 1 adet fotoğraf, nüfus cüzdan fotokopisi,
ailesinin ya da kendisinin Bakırköy’de oturduğunu belgeleyen bir fatura ya da var ise mevcut
Bakkart’ı ile Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne başvurabilir.
BAŞKAN ÖZYALÇIN’IN ÇİFT KATLI YOL İSTEĞİ
23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve
Çocuk Bayramı’nda
Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal
Erzen’in makamına
geçen Halil Vedat
Fıratlı İlköğretim
Okulu 5-B Sınıfı
etmesini diliyorum. Yalnız Bakırköy’de tek sorun
olarak trafik sorununu görüyorum. Trafik sorununa çare olması açısından Bakırköy’e çift katlı
yol yapılmasını istiyorum.”dedi.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de
,”Çocuklarımıza hayal kurmalarını öneriyorum.
Hayal kuran çocuk ileride başarılı olur. Çocuklar
kendilerine hedef belirlesinler. Ayrıca Belediye
Başkanımız İsmail Özyalçın’a da belediyemizin
öğrencisi İsmail Özyalçın,
Bakırköy’e çift katlı yol istediğini söyledi.
Bakırköy Belediyesi’nin yaptığı
çalışmaları yakından takip
ettiğini söyleyen Belediye
Başkanı İsmail Özyalçın,”
Belediyemizin yaşlılar, çocuklar ve engelliler için yaptıkları
gerçekten güzel hizmetler var.
Bunların aynen devam
çalışmalarından duyduğu
memnuniyetten dolayı
teşekkür ediyorum.
Bakırköy’de hep önceliğimiz
eğitim, sağlık ve spor olmuştur. Bundan sonra da çalışmalarımız artarak devam
edecek. Yalnız Bakırköy’ün
trafiği için ilçe belediyesi
olarak biz bir şey yapamıyoruz. Yetki ve görev tamamen Büyükşehir Belediyesi’nde.”dedi.
Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen, Özyalçın ve
beraberindeki öğrenci
heyetinin Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı’nı kutlayıp
çeşitli armağanlar da verdi.
Son zamanlarda, hayatın getirdikleri, ayy!!!!!
pardon dilim sürçtü hayatın götürdükleri olacaktı. Aman her neyse ne, bana uymayan bu
dünya halleri içinde, kaçırmadan izlediğim
komedi dizilerinden biri Yahşi Cazibe. Bütün
karakterler ayrı güzel oynuyor.
Özellikle Hulisi Bey’in, evladım ben üç şeyden
nefret ederim, deyip sayması yok mu… Geçen
gün düşündüm, benim nefret ettiklerimi, sonra
düşündüklerimi yazmaya başladım.
1-Yağışlı havada veya güzel havada fark
etmez, taksicilerin müşterinin gideceği mesafeye göre, müşteri alması.
2- Yeni ayakkabı alan bay veya bayan fark
etmez, ayakkabılarının altında, fiyat barkotlarını unutmaları.
3- Kişiler arasına fesatça nifak sokanlar.
4- Olmamış olan bir olayı olmuş gibi lanse
edenler.
5- Demogoji yapıp, ağlama krizine giren insan
türleri.
6- Memleketimin aç kalan insanlarına, tok
muamelesi yapanlar.
7- Kendini olduğundan farklı gösterenler.
8- Attan inip, eşşeğe binmeyi hazmedemeyenlerin, eşşeğe binenleri küçümsemesi.
9- Ayakların baş, başların ayak olduğu memleket halleri.
10- Sinsice, içten içe bütünlüğü, beraberliği
bozmaya çalışanlar.
11- Göz göre göre, oyunlar çevirip, oyunlarına
alet etmeye çalışan insan türleri.
12- Kendi menfaatleri için, ruhunu satan insan
türleri.
13- Söz verip, sözünün arkasında durmayan
insan türleri.
14- Kişisel hakları, özgür düşünceleri yasaklayan insan türleri.
15- Sanat adına, düşünülüp, emek verilip,
üretilenlere saygı duymayan, sanatçıyı hiçe
sayan insan türleri.
16- Empati kurmayı beceremeyen insan türleri.
17- Kendi kişiliklerini yok sayıp, başka kişilikleri benimseyen insan türleri.
SON SÖZ 1: İnsan türleri yerine istediklerinizin
ismini koymanız dileği ile veya istediklerinizi
düşünmeniz dileği ile…
SON SÖZ 2: TÜM ÇOCUKLARIN 23 NİSAN
ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINI
KUTLUYORUM. Saltanatın kaldırılması ve TBMM’NİN BİRİNCİ YILINDA kutlanmaya başlanan
ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI’NIN
sadece kutlamalarla kalmayıp, bu ülkenin geleceğini oluşturacak çocuklar için güvenli bir ülke
ve toplum bırakmak dileği ile…
17
MAHALLE SAKİNLERİ HAYAT KURTARACAK
Afetlerden sonraki ilk 72 saatte bireylerin genellikle yalnız olduğu gerçeğinden yola çıkan Bakırköy
Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG), mahalle
düzeyinde afete hazırlık seminerleri düzenliyor.
Afet bilincini artırmayı ve mahalle düzeyinde
örgütlenerek bireylerin kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını kurtarmalarını sağlamayı
amaçlayan MAG, Ataköylüler Derneği’nde,
“Afet Psikolojisi, Temel Yangın, Temel İlk
Yardım ve Arama Kurtarma” eğitimleri
verdi.
4 hafta süren ve uzman doktor, arama
kurtarma uzmanı, psikolog ve itfaiye ekipleri tarafından verilen eğitimlere çok sayıda gönüllü katıldı.
Bakırköy’deki MAG oluşumu hakkındaki
sorularımızı yanıtlayan Ataköy Mahalle
Afet Gönüllüleri Koordinatörü Halil
İbrahim Altuntaş, bu tür seminerleri
düzenleyebilecekleri ve toplantı yapacakları yerlerinin olmamasından dolayı çok
sıkıntılı olduklarını söyledi.
Sayın Altuntaş öncelikle MAG’ın tanımı
nedir?
MAG’ın tanımında şu geçerli, olası bir afet
durumunda profesyoneller yetişene kadar
ilk müdahaleyi yapmak. Malum deprem
olduğu zaman sadece binalar yıkılmayacak,
yollar kapanacak, köprüler yıkılacak ve bu durumda mevcut profesyonel ekiplerin bir yere yetişmesi
bırakın 72 saati daha fazla günler alacaktır. Burada biz devreye giriyoruz.
Kimler MAG olabilir?
18-55 yaşları arasında,
mahallede uzun süredir oturan, fiziksel engeli olmayan,
yüz kızartıcı suçtan hüküm
giymemiş, takım çalışmasına
yatkın kadın ve erkekler
MAG olabiliyor.
Bakırköy Mahalle Afet
Gönüllüleri ne zaman kuruldu?
Bakırköy’de ilk olarak 2005
yılında Osmaniye Mahallesi’nde kuruldu. Onun
arkasından Ataköy ve Kartaltepe’de ve son olarak da
ocak ayında Yeşilköy’de
olmak üzere şu anda toplam
4 mahalledeyiz. Verdiğimiz
eğitimlerle zaman içinde
eksilmiş olan üyeleri tekrar
canlandırmak istiyoruz.
Peki kaç üyeniz var?
Ataköy’de eksilmelerle birlikte şu anda üye sayımız
28’e düştü. Buradaki eğitim neticesinde yaklaşık
60 kişiye çıkacağız. Kartaltepe’de 60, Yeşilköy’de
45 üyemiz var. Ama düşünün ki, Ataköy gibi, Kartaltepe gibi mahallelerde sadece 60 kişi yeterli
değil. Amacımız bunları çoğaltmak. Zaman zaman
böyle eğitimler düzenleyip yeni gönüllüler katmaya
çalışıyoruz.
MAG üye tipleri nasıl, gençlerin, kadınların oranı
ne?
Gençlerimiz maalesef azınlıkta. Esas olması
gereken gençlerimiz. Ama maalesef hayat şartları
nedeniyle gençlerimiz çok fazla zaman ayıramıyor.
Orta yaşlı katılımcılarımız var. Bayanlarımızın
oranı bir hayli yüksek. Özellikle Yeşilköy’de 45
kişilik bir grupta 32 bayan var. Demek ki, bayanlar
daha çok ilgi duyuyor veya vakit ayırabiliyor.
Orana vuracak olursak bayanların oranı yüzde
50’yi biraz geçiyor.
Yeni üyelere ulaşmak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Saha çalışması yapıyoruz. Bez afişler açıyoruz.
Atrium içinde bir stant kurduk, broşür dağıttık, bil-
gilendirme yaptık. Fakat en etkili yolun bire bir
ikna yoluyla olduğunu öğrendik. Broşür dağıtarak
çok fazla etkili olduk.
“YER SIKINTISI ÇEKİYORUZ”
MAG olarak kamu kurum ve kuruluşları ile ilişkileriniz nasıl?
Bu konuda bir hayli sıkıntılıyız. Kaymakamlıkla
çalışmalarımız belli düzeyde iyi gidiyor ama
belediye ile maalesef istediğimiz düzeyde
çalışamıyoruz. En büyük sorunumuz, MAG olarak
toplanıp eğitim verebilecek ya da toplantı yapabilecek yerimiz yok. Bizim en büyük isteğimiz
belediyemizin veya kaymakamlığımızın bize bir yer
tahsis etmesi. MAG adı üstünde gönüllülerden
oluştuğu için, gönüllü üye ister istemez bir aidiyet
hissine kapılmak istiyor. Yani ben burada topluma
giriyorum, burası benim yerim demesi için, motivasyon için bu çok önemli.
Bu yönde talepleriniz oldu mu peki?
Bu isteğimizi zaman zaman dile getiriyoruz. Fakat
bürokrasiden dolayı net bir cevap gelmiyor. Hep
olumlu görüyorlar ama bir adım öteye geçmiyor.
“AMAÇ DAHA FAZLA CAN KURTAMAK”
Afet dediğimiz zaman genellikle deprem akla
geliyor. MAG deprem dışındaki afetlere de müdahale ediyor mu?
Depremin kendisi afet değildir. Deprem
sonrası oluşanlar afettir. Dolayısıyla sel
baskını olsun, trafik kazaları olsun, her
şey afet olabiliyor. Biz sadece depremle sınırlı değiliz. Afetle ilgili tüm konulara vakıfız. Ama İstanbul’da beklenen
büyük deprem olduğu için, hemen ilk
akla gelen deprem oluyor.
Sizce Türkiye’de ve yerele indirgersek
Bakırköy’de afet bilinci var mı?
Bakırköy’deki yapılar olası bir afete
hazır mı?
Tabi bu tarz açıklamaları bilim
adamlarının ve öğretim üyelerinin yapması daha uygun olur. Bizimde bir
takım bilgilerimiz var. Ama açıkçası bu
konuda çok fazla yorum yapmak
istemiyorum.
Ataköy’ün göbeğine yapılan yakıt tankları konusunda ne düşünüyorsunuz
peki?
Yakıt tankları afete bir çağrıdır. Çok büyük bir risk
oluşturmaktadır. Zaman zaman bunları dile
getirdik, fakat maalesef belli bir aşamaya geldiği
için geri dönüşü çok zor.
Ama umuyoruz ki, birileri
çıkar buna dur der.
Ümidimizi kaybetmiyoruz.
Olası afetlerde ilk anda
neler yapılması konusunda vatandaşlara
tavsiyeleriniz nelerdir?
Bunu bir iki cümleyle
kısıtlamak doğru olmaz.
Bunun için bir afet bilinci
oluşması gerekir. Verebileceğim en doğru mesaj
insanlarımız mutlaka
bunların eğitimlerine
katılsın.
Son olarak Bakırköylülere
gazetemiz aracılığıyla
neler söylemek istersiniz?
MAG denince insanların
aklına hep şu geliyor.
Olası bir afette ilk müdahaleci. Tabi oda bir
görevimiz ama bizim asli
görevlerimiz afetler olmadan önce, afet kültürünün
oluşmasını sağlamak. Bunun içinde zaman zaman
okullarımızda ve mahallerimizde müsait olan yerlerde sakinleri bir araya toplayıp, temel afet bilinci
eğitimi veriyoruz. Eğitimleri düzenlerken insanların
hayatlarını etkilememe amacıyla akşam saatlerinde yapıyoruz. 36 saat eğitim veriyoruz. MAG
olmak için herhangi bir ücret yok. Tabiri caizse
para verip böyle bir eğitim göremezsiniz, böyle bir
eğitim ayağınıza, mahallenize geliyor ve insanlar
bunu kaçırmasın. Ayrıca tekrar ve altını çizerek
söylüyorum, Mahalle Afet Gönüllüleri’nin yere
ihtiyacı var, duyulmaya ihtiyacı var. Özellikle
belediyemizle daha iyi çalışmalar içinde olmayı
arzu ediyoruz.
(Yavuz ARPACIK)
18
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim
ve Araştırma Hastanesi’nden anlamlı etkinlik
ETKİLİ İLETİŞİM
“DAMGALAMA, ANLAMAYA ÇALIŞ”
Sevgili Dostlar…
Özel hayatımızda, iş hayatımızda,
ailemizle hatta kendimizle olan
iletişimimizde “mutluluk” büyük
ölçüde “iyi ilişkiler kurabilme
yeteneğimize” bağlıdır.
Unutmayalım ki, dünyada milyarlarca insan ve bir o kadar da
karakter özelliği var. Dünya birbirinden farklı yapı ve karakterdeki
insanlarla dolu. Sürtüşmelerin çoğu,
kişiler arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. İyi iletişim kurabilmenin temelinde, karakter farklılıklarının farkında olmak yatıyor.
Etkili iletişim kurabilmenin en başı, insanın öncelikle kendisini iyi tanımasıdır. Kendimizi tanır ve anlarsak,
davranışlarımızın nedenini de çözebilir; olumlu yönlerimizi
güçlendirip, olumsuz yönlerimizi nasıl olumluya çevirebileceğimizi bulabiliriz. Hayatı ve insanları da oldukları gibi
kabul ederiz.
Yapılan araştırmalar, insan karakterlerinin dört farklı renkle simgelendiğini gösteriyor. Sarı çılgınlığı, neşeyi,
hareketi, kabına sığamayan karakteri simgeler. Mavi asaleti
ve ciddiyeti; tertipli, düzenli kuralcı ve disiplinli insanları
içine alır. Kırmızı canlı ve dikkat çekici bir renktir. Gücü,
kararlılığı, sahiplenmeyi ifade eder. Yeşil rahatlatıcı ve
huzur vericidir. Sükunet ve uyumu temsil eder.
Tanımladığımız bu dört ana karakter tipi dışında, her
insanda az da olsa hepsinden bir parça bulunur. En baskın
olan renk hangisiyse karakterimizi o yönlendirir. Hangi
karakterden olursanız olun, diğer karakter tipleriyle uyum
içinde yaşayabilirsiniz. İletişimin altın anahtarlarından biri,
karşınızdaki kişiye onun arzu ettiği gibi davranmaktır.
Etrafımızdakileri eleştirirken, eleştiriyi nasıl yaptığımıza
dikkat etmeliyiz. Kişiyi incitmeden hatasını anlatmak, hem
ilişkimizi bozmaz, hem de kişinin bu konuyu tekrar gözden
geçirmesine olanak tanır. Uzmanların sandviç metodu
olarak tanımladığı bir yöntemi paylaşmak istiyorum. Sandviçin bir üst kısmı, bir içi, bir de alt kısmı vardır. Kişileri
eleştirmeye başlamadan önce iyi yaptığı şeylerden
bahsedip, sonra neleri daha iyi yapması gerektiğini sandviçin arasına sıkıştırıp, üstüne de ona olan güvenimizden ve
bundan sonra yapacağı iyi şeylerden bahsederek olayı
bağlamak, çok etkili bir yöntemdir.
Örneğin çocuğunuzu düşürdüğü ders notları ile ilgili
eleştirirken; önce sandviçin alt kısmını eskiden ne kadar
başarılı olduğunu, ne kadar muntazam ders çalıştığını söyleyip; sandviçin arasına düşürdüğü notlarından dolayı
memnuniyetsizliğinizi ve ders çalışmaya yeterince zaman
ayırmadığını, TV ve interneti kısıtlamak zorunda kalacağınızı ve eksik olduğunu düşündüğünüz her şeyi sandviçin iç malzemesi yaparak doldurun. Sandviçin üstünü kapatırken de ona ne kadar çok güvendiğinizi, isterse eskisinden de başarılı olabileceğini ve bunu başaracak gücü
fazlasıyla onda gördüğünüzü söyleyip konuşmanızı noktalayın.
Son derece dikkatli bir şekilde çocuğunuzu eleştirdiniz.
Bunu yaparken de onu kırmamış ve incitmemiş oldunuz.
Bütün çatışmaların temelinde insanların birbirlerini anlayamamaları vardır. Olaylara farklı bakış açılarıyla yaklaşırsak
iletişim çatışmalarını da ortadan kaldırabiliriz. “Üç sandalye
metodu” da yine etkili iletişim kurabilmek ve çatışmaları
engellemek açısından etkili bir yöntemdir. Bir numaralı sandalyeye kendimizi oturtarak önce olaya kendi bakış açımızla bakarız. İki numaralı sandalyeye karşı fikirdeki kişiyi
oturtup, olaylara ve kendimize onun açısından bakmaya
çalışırız. Bu empatik bakış, karşımızdaki kişinin ruh halini
anlamamıza yardımcı olur. Üç numaralı sandalye ise tanık
sandalyesidir ve ilişkiye objektif yaklaşmamızı sağlar.
Her davranışın altında olumlu bir niyet vardır. İnsan hayatı toprak, su, ateş ve hava karışımıdır. Önemli olan bu dört
elementin ortaya çıkardığı özelliklerimizi insanlarla iyi
iletişim kurabilmek için kullanmayı becerebilmektir. Unutmayın, bunu hiç kimse için değil, kendimizi mutlu etmek
için yapıyoruz…
Ferhan KILIÇ
Esen kalın efendim...
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BRSHH), TÜYAP Fuar ve
Kongre Merkezi’nde düzenlenen Hastaneler ve Sağlık Merkezleri Fuarı Ekspomed 2011’e katıldı.
BRSHH, ruh hastalarının toplum tarafından dışlanmaması için
fuarda “damgalanma” konusunda toplumsal bilinç oluşturmak
adına dört gün boyunca çeşitli etkinlikler gerçekleştirerek,
önemli bir toplumsal yaraya parmak bastı. Fuar süresince BRSHH standında uzmanlar, hastalığa ve hastalara yönelik tutumların,
yanlış inanışların ve önyargıların değişmesinin ancak toplumun eğitilmesiyle mümkün
olacağına dair inançla, ziyaretçilere “Önyargılarından kurtul!” çağrısında bulundu.
Fuardaki etkinlikle ilgili bir değerlendirme yapan BRSHH Başhekimi Doç. Dr. Erhan Kurt,
toplumlarda kişi ya da grupların, yaşadıkları
damga ve önyargı sebebi ile bazı hak ve
menfaatlerden yoksun kaldığını belirterek,
“Damga, bazen en az hastalığın kendisi
kadar tehlikelidir ve bu nedenle var olan
damgalama ile mücadele bir tedavi kadar
etkili olup, hasta ve ailelerin yaşam sürecini olumlu etkiler” dedi.
BRSHH, ziyaretçilerine “damgalama (stigma)”ya karşı toplumsal bilinç oluşturmak
üzere fuardaki standında broşür, t-shirt,
şapka ve rozet hediye etti.
EMPATİ GÜNLERİ DESTEKÇİLERİYLE SANDALYE DAĞITIMI
TOFD’nin Akülü Tekerlekli Sandalye Kampanyası’nın mesaj hattı olan 3430 duyurusu
adına yapılan Empati Günleri organizasyonuna destek veren kuruluşlarla birlikte,
Ataköy’de bulunan dernek merkez binasında 15 tanesi İstanbul dışı, 20 tanesi İstanbul içi
olmak üzere toplam 35 adet akülü sandalye dağıtım töreni yapıldı.
Yapılan barkovizyon gösterisiyle, bir babanın, çocuğunun akülü sandalyesini aldıktan
sonra yaşadığı sevincini anlattığı ve derneğe gönderdiği mektup Hazım Körmükçü
seslendirmesiyle sunuldu.
Son olarak da Öyle Bir Geçer Zaman ki adlı dizide geçen alt yazılı bölümlerden örnekler
sunuldu. TOFD Başkanı Ramazan Baş, Vali Yardımcısı Mustafa Altıntaş’tan Kanal D yönetimine özel olarak tasarlanmış plaketleri vermesini rica etti ve teşekkürlerini sundu.
Kurumsal İletişim Müdürü Özlem Asmaz “Kanal D olarak bu projenin içinde yer almaktan
büyük mutluluk duyuyoruz. Sonuna kadar kampanyaya destek vereceğiz” dedi.
Ayrıca yıllardır derneğe
gönüllü olarak destek
veren Simple Reklam
Ajansı’nın tasarladığı ve
metrolarda,
metrobüslerde, İETT’lerde
yer alması için afişlerin
basımını sosyal sorumluluk çerçevesinde gerçekleştiren Şedele Matbaa
adına Çiğdem Uzuner’e
plaket takdim edilerek
teşekkür edildi.
NEZİH ELBİRLER’DEN BAŞARILI KONSER
Nar Sanat İstanbul Eğitim ve Kültür Sanat Derneği Türk Müziği Topluluğu, Bahçelievler
Belediyesi Necip Fasıl Kısakürek Konser Salonu’nda halka açık bir konser verdi.
Konserin ilk bölümünde Bestekar-Kanuni Nezih Elbirler yönetiminde Kürdili-HicazkarMuhayyeckürdi eserlerin icrası gerçekleştirildi. İkinci bölümde ise Mert Erağan yönetiminde
Nihavend makamında şarkılar yer aldı. Konser sonunda topluluk tarafından icra edilen solo
şarkılar izleyiciler tarafından büyük alkış aldı.
19
YEREL KULÜPLERİN VE OKUL KULÜPLERİNİN TÜRK SPORU’NA KATKILARI
Bakırköy Ata Spor Kulübü tarafından gerçekleştirilen spor-eğitim
panellerinin 2.si olan “Yerel Kulüplerin ve Okul Kulüplerinin Türk
Sporu’na Katkıları” konulu panel Ataköy’de bulunan Olimpiyat Evi
konferans salonunda düzenlendi.
Moderatörlüğünü Ata Spor Kulübü Başkanı Sait Babaoğlu’nun
ifade eden Özak, okul kulüplerinin Türk Sporu’na katkılarının çok
fazla olduğunu belirterek artık yeni yapılan tüm okulların projesinin içinde spor salonu olmasını istediklerini belirtti. Bakırköy
İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’da Bakırköy genelinde
tüm okullarda okul kulüplerinin kurulduğunu ifade ederek, çocukların
yaptığı panele konuşmacı olarak
Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet
Bakanı Faruk Nafiz Özak, Bakırköy
İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin
Özcan, Bakırköy Belediyesi Kültür
Müdürü Özcan Bilir ve Türkiye Su altı
Sporları Federasyonu Başkan
Yardımcısı Dr. Şahin Özen katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan
kulüp başkanı Sait Babaoğlu, seminere katılımlardan dolayı tüm panelistlere ve izleyicilere teşekkür
ederek, gerçekleştirilen panelin çok
önemli sonuçlar vereceğini söyledi.
Sait Babaoğlu’nun konuşmasının
ardından Bakırköy Ata Spor’u tanıtan
sinevizyon gösterimi sunuldu. Panelde konuşan Gençlik ve Spordan
Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz
Özak, Türkiye’de öncelikle spor zihniyetinin değişmesi gerektiğini
belirterek, sporun sağlıklı yaşam için gerekli olduğunu ve ödül
için spor yapılması gerektiğini vurguladı. Son dönemlerde
tesisleşme anlamında çok başarılı projeler yaptıklarını ifade eden
Özak, tesisleşmenin süratli bir şekilde devam edeceğini de söyledi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile bir protokol yaptıklarını
ve bununla birlikte tüm okullarda okul kulüplerinin kurulduğunu
12 Haziran’da yapılacak genel seçimler için İstanbul 3. Bölgeden CHP Milletvekilliği aday adayı olan ancak milletvekili listesine giremeyen Yaşam Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve
Başhekim Op. Dr. Beyzade Özkahraman, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mektup yazdı.
Özkahraman, mektubunda listeye girememesinden dolayı
üzüntü yaşadığını ancak kesinlikle bir küskünlük içinde bulunmadığını ve parti için çalışmalarına aralıksız devam edeceğini
belirtti.
Beyzade Özkahraman yazdığı mektup ve son günlerde CHP’de
yaşanan gelişmelerile ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu.
Özkahraman şöyle konuştu: ‘’CHP milletvekilliği aday adaylarını
değerlendirme süreci yaşadı. Tabi ben ve benim gibi tabandan
gelen parti emekçilerinin listelerde istenildiği gibi değerlendirilmediği şeklinde bir eleştiri gelişti. Listelerde olsak
sevinirdik ama parti üst kurulları sayın genel başkanımız ve MYK
böyle uygun görmüş. Bu bakımdan da çok fazla küsmek, darılmak söz konusu olmamalı. Ben kendi adıma hiç küsmedim. Hatta
sayın genel başkanımıza listelerin açıklanmasının ardından mektup yazdım ve bir parti emekçisi olarak partinin emrinde olduğumu söyledim. Seçimlerle ilgili çalışmak için bir görev verilirse bu
göreve de hazır olduğumu söyledim. Önemli olan benim
düşüncelerimin yani sosyal demokrat dünya görüşünün hakim
olması ve iktidarda olmasıdır. Bunun içinde partime güç katmak
istiyorum. Ayrıca ben parti içi milletvekili yarışlarında hep
önseçimi savunan bir kişiyim. Ön seçimlerde de hep başarılı
oldum. Dolayısıyla sayın genel başkanımızın bu dönemde
önseçim yapacağını düşünüyordum. Önseçim için çalışmalar
yapabilmek amacıyla da Bakırköy’de bir seçim bürosu tuttum.
Orada çalışmalarımı sürdürdüm. Ama önseçim olmadı. Yanılmıyorsam partimizin milletvekili aday adayları seçim bürosu tutan
tek aday adayıydım. Buranın seçimlere kadar kirası ödendi. Ben
burayı da partimin emrine vermek istediğimi belirttim.
O konuda sayın genel başkandan yanıt bekliyorum.’’
Yapılacak olan genel seçimler hakkında da düşüncelerini aktaran
Özkahraman, ‘CHP’nin iktidar olabileceği umudumu hep taşıyorum. Aday listeleri tabi ki önemli ama şu an için listeden çok
genel başkanın tavrı, genel konjoktür, partinin genel politikaları,
Türkiye halkının genelinin düşüncesini etkileyecek söylemler ve
eğitim ve öğretimin yanı sıra sporu da okulda öğrenmeleri gerektiğini ve fair play ruhuna ancak bu şekilde ulaşabileceklerini dile
getirdi. Bakırköy Belediyesi olarak her zaman sporun ve sporcunun yanında olduklarını ifade eden Bakırköy Belediyesi Kültür
Müdürü Özcan Bilir ise, Bakırköy’de engelliler başta olmak üzere
birçok kişinin spor yapabileceği alanlar oluşturduklarını söyledi.
Türkiye Su altı Sporları Federasyonu Başkan Yardımcısı Dr. Şahin
Dr. Beyzade ÖZKAHRAMAN’dan
ÖRNEK DAVRANIŞ
programların önemli olduğunu düşünüyorum.’’ dedi.
Beyzade Özkahraman’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yazdığı mektup:
Sayın; Kemal KILIÇDAROĞLU
CHP Genel Başkanı
ANKARA
13/04/2011
Sayın Genel Başkanım
Partimizin Üst Kurulları ile birlikte milletvekili listelerini hazırladınız
ve YSK’ya verdiniz. Mutlu olanların yanı sıra, muhtemelen çok
sayıda insanı da mutlu edemediniz. İşinizin zor olduğunu biliyorum. Büyük kentler de önseçim yapabilseydiniz belki bu kadar
sıkıntıya düşmeyecektiniz. Basından öğrendiğim kadarıyla kızanlar, küsenler, eleştirenler ve hatta istifa ederek tepki koyanlar bile
var.
Özen ise, Türkiye’de 25 ilde halen yüzme havuzu olmadığını ve
belediyelerin havuzlarını kullanmak için yüksek miktarlar ödemek
zorunda kaldıklarını, ayrıca bulunan çoğu havuzun su altı
sporlarını karşılayabilecek şekilde yapılmadığını da vurguladı.
Panelistlerin konuşmalarının ardından Ata Spor sporcularından
Canset Babaoğlu, Olimpiyat Evi’nin yanında bulunan ve birçok amatör kulübün yüzme branşında
antreman yaptığı Avni Akyol Kapalı Yüzme
Havuzu’nun neden yıkıldığını sordu. Bu soru
üzerine Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk
Nafiz Özak, soruyu cevaplandırması için İstanbul
Gençlik Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar’ı kürsüye
davet etti. Tamer Taşpınar, havuzun çürük
raporu nedeniyle yıkıldığını ifade ederek,
“Burasını yıkmayı biz de istemezdik. Ama çürük
raporu olduğu için mecburen yıktık. Yerine atletizm salonunun yapılmasının nedeni ise, bildiğiniz
gibi Sinan Erdem Spor Salonu atletizm oyunları
için yapılmaya başlandı fakat daha sonra proje
değişikliği olunca atletizm sahası yapılmadı.
Bunun için bizde buraya havuzun yerine atletizm
sahası yapacağız. Ama havuzu Bakırköy’den ve
Bakırköylülerden uzaklaştırmayacağız. Şu an da
Büyükşehir Belediyesi ile görüşmelerimiz devam
ediyor. Zeytinburnu’nda uygun bir yere daha büyük daha kapsamlı bir havuz yapacağız’’ dedi. Panelin sonunda panelistlere
Bakırköy Ata Spor Kulübü Başkanı Sait Babaoğlu tarafından
plaket takdim edildi. Panel toplu şekilde çekilen hatıra fotoğrafı
ile son buldu.
(Arzu BERATOĞLU - Yavuz ARPACIK)
Ben ise farklı düşünüyorum. Bizler ormandaki tek tek
ağaçlara bakıyoruz. Oysa ki siz bulunduğunuz konumunuz
gereği ormanın tümünü görmek zorundasınız. Bizler madalyonun yalnızca kendimize bakan yüzünü görüyoruz, oysa ki siz
arka yüzünü de görmektesiniz. Bana göre siz; ülkemiz için 2.
Kurtuluş Savaşı veriyorsunuz. Bu savaştan başarıyla çıkmak
zorundasınız. İşte bu noktada olumsuz düşünenlere Büyük
Önderimiz Mustafa Kemal’in bir sözünü anımsatmak isterim.
‘’Mevzu bahis olan vatan ise gerisi teferruattır.’’
Önemli olan Türkiye’yi AKP iktidarından kurtarmaktadır. Bunu
başarmak ve CHP’yi iktidar yapabilmek için hepimiz size yardımcı
olmak zorundayız. ‘’Ben varsam her şey güzel, ben yoksam
dünya batsın’’ anlayışını doğru bulmuyorum.
Ben 2002 yılında parti içi demokrasinin işlevsizliği nedeni ile
CHP’den istifa etmiştim. Siz Genel Başkan olduktan sonra partime geri döndüm. Sizi temiz, dürüst ve çalışkan bir insan olarak
tanıyorum. O günlerdeki duygu ve düşüncelerimden hiçbir şey
kaybetmiş değilim. Yine aynı duygu ve düşünceleri taşıyorum. 12
Haziran seçimleri için %40 gibi bir hedefiniz var. Umarım bunu
başarırsınız. Çok doğaldır ki, bunu tek başınıza yapamazsınız.
Hepimizin elimizden geldiğince çalışarak, sizlere yardımcı
olmamız gerekmektedir.
Ben İstanbul’da önseçim olur düşüncesiyle ocak ayı başında
bir seçim bürosu tuttum. 6 aylık kirasını peşin verdim ve donattım. Burası, 3. bölgenin en stratejik yeri sayılır. Bakırköy İncirli
Caddesi ile E-5 Karayolu’nun kesiştiği noktadaki köşe binanın 1.
katıdır. Şayet uygun bulursanız burasını bölgemizin Seçim Koordinasyon Merkezi olarak partime tahsis etmek, kendim de bu
seçimlerde bir nefer olarak görev almak ve çalışmak istiyorum.
En azından benim de bu çorbada tuzum olsun.
Önerimi uygun bulup bulmadığınız konusunda yanıt bekliyorum.
Yolunuz uzun, yükünüz ağırdır. Her şeye karşın bu yolu yürüyecek ve bu yükü taşıyacağız. Gönlüm sizinle birliktedir, yolunuz
açık olsun.
En içten sevgi ve saygılarımla
Op. Dr. Beyzade ÖZKAHRAMAN
Yaşam Hastanesi Yön. Kur. Bşk. ve Başhekimi
20
BAKIRKÖY’DE IHLAMUR KOKUSU
Bakırköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından Bakırköy’ün belli noktalarına ıhlamur ağacı dikimleri yapıldı.
Cumhuriyet Meydanı’na inen cadde üzerine
ise İstanbul’un simgelerinden olan erguvan
ağaçları dikildi.
Bakırköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Şefi Ziraat Mühendisi Halis Karakaya,
vatandaşlardan gelen istekler doğrultusunda
ve daha yeşil bir Bakırköy için bu uygulamaya başladıklarını ve şu ana kadar 100
adet ıhlamur ağacı ile 20 adet erguvan
ağacı diktiklerini söyledi. Karakaya, kaymakamlık önündeki kaldırımlara da ağaç
dikmek istediklerini fakat İGDAŞ boruları
olduğu için buna izin alamadıklarını da kaydetti.
Ziraat Mühendisi Halis Karakaya, ağaç
dikimlerine devam edeceklerini ve bunun
için yeni ağaçların dikileceği noktaları belirleme çalışmaları yaptıklarını da sözlerine
ekledi.
Esra ERDOĞAN
SADE VE SADECE AŞK…
Bu ara aşka takmış olan ben, bu olguyu inceleme işini
kendime görev edindim. Bu hafta da aşkla ilgili neler bulabilirim diye bakınırken aşkın sözlük anlamını değil de
mitolojik anlamlarını keşfetme isteği ile yanıp tutuştum…
Aşk belki tek kanatlı bir kuş, belki akan su, açan çiçek
üzerine düşen çiğ damlasından kırılan ışık, yağmurda
toprağın kokusu...
Bence aşk serada çiçek değil, yapay ışıkla beslenen, üzerine gerçek gök serilmemiş ve yağmamış olan değil…
Aşk tutsak değil…
Aşk kelimesi nereden gelmedir, nedir bu aşk dedikleri diye
merak ettim ve biraz araştırma yaptım… Tam bir tarifini
bulamayınca da mitolojiden çaldım…
AŞK'IN ''A''SI: BİR ADAM
AŞK'IN ''Ş''Sİ: BİR ŞELALE
AŞK'IN ''K''SI: BİR KADIN mış meğerse…
Adam şelalenin sağında yaşıyormuş, kadın da şelalenin sol
tarafında… Her gün birbirlerini görüyorlarmış ama şelaleyi
aşıp birbirlerinin yanına gidemiyorlarmış…
Çevrede yaşayanlar da bunun adı aşktır, iki si de seviyor
ama aralarında bir engel var demişler…
İngilizcesi LOVE olduğu için bu Türkçe aşkın tarifi oluyor
sanırım… İngilizcesi’ni de ben uydurayım dedim…
Bir Lady (bayan) varmış, bir de Other (diğeri) bunlar birbirlerini Vandalize (tahrip etmek) ediyorlarmış ki Empathize
(kendini başkasının yerine koyabilmek) o zamanlar daha
keşif edilmemiş… E ne de olsa herkes kendi aşkını yaşarmış…
İyi de aşkı da bu taze tutuyor…
Anlayamamak gizemi körüklüyor, hep sorularla yaşamak
cevap arayışları merakı taze tutuyor. Kavuşamamak, özlemi körüklüyor… İlgiyi aşka odaklıyor ve diğer sorunlardan
uzak tutuyor… Tuzak kuruyor… Bu tuzağa düşmenin adı
tutku, soyadı şefkat oluyor…
Kişi bu tuzağa düşmek için çok hevesli… Neden mi?
Aşk her şeyi dışarıda bırakan bir olgu ve hayatın rutin,
sıkıcı akışından sizi alıp, ta doruklara taşıyabilecek bir
yaşamsal sunu, bir yaşam suyu… Var olmanın diğer adı
aşk… Yaşadığını hissetmenin diğer adı…
Aşkın başka bir karşılığı da sarmaşık… Bütünü ile ağacı
saran dışarıdan güzel görünen ve ilk sarmaya başladığında ağacı da mutlu eden lakin sonuna doğru iyice sarmaladığında ağacın kurumasına sebep olan sarmaşık…
Her şeye rağmen yaşamın anlamı olan ey aşk… En-el aşk
dedirten, delirten aşk…
O sadece karşı cinse hissedilen bir duygu gibi görünse de
aslında herkese, her şeye ve en önemlisi de kendimize
yöneltebiliyorsak güzel olan aşk… Kendine âşık olan kişi
narsist değil, öz güvenlidir… Buradan yayılan bir aşk ile
bütün evreni sevebiliyor ise eğer; Çocukları, kadınları,
erkekleri, insanlığı, doğayı… Mutludur o zaman…
O vakit;
Sarmaşık kurutan değil koruyan, şelalede ayıran değil
yıkayandır…
Saygılarımla...
BAKIRKÖY’DE LALE DEVRİ
Bakırköy Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Bakırköy
geneline bu yıl 200 bin lale soğanı ekti.
Bakırköy’ün Türkiye’nin misafir odası olduğunu söyleyen
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, “Türkiye’deki
havaalanlarında 2010 yılında 88 milyon kişi havayolu
ulaşımından yararlanırken bunun 32 milyonu da Atatürk
Havaalanını kullanmıştır. Dolayısıyla Atatürk Havaalanı’nın
Bakırköy’de olduğu düşünülürse Bakırköy, ülkemizin misafir
odası konumundadır. Ülkemize gelen üç yabancı turistten biri
önce Bakırköy’ü görüyor. Bu yüzden Bakırköy’de altyapı,
kültür-sanat, eğitim, sağlık hizmetlerine önem verirken
Bakırköy’ün üstyapısına da önem vermemiz gerektiğini
düşünüyorum. Bu bağlamda Bakırköy’de yeşil oranını Avrupa
ortalamasına yaklaştırdık. Ayrıca Bakırköy’ün muhtelif yerlerine de 200.000 lale soğanı diktik. Şu günlerde açan lalelerle
Bakırköy’ümüz bir başka güzel oldu. Lalelerin süresi geçtikten
sonra da yerlerine mevsimlik çiçek dikeceğiz.”dedi.
AYIN KAHKAHASI
Ördek Davası :))
3 kadına araba çarpar ve ölürler. Tam cennete gireceklerken Melek gelir ve der
ki;
— İçerisi ördek dolu; sakın ördeklere basmayın cezalandırılırsınız.
— Tamam diyerek içeri girerler.
İçerisi gerçekten ördek doludur. Ama o kadar çoklardır ki üzerine basmamak
mümkün değildir. Nitekim biri basar üzerine ördeğin. Hemen Melek görünür ve yanında da çirkin bir erkek getirir, kadının koluna kelepçeler.
— Bundan sonra bu adamla yaşayacaksın! der.
Diğerleri;
— Yandık hiç çekilmez bu herif! Bari dikkat edelim derler.
Ama bir kaç gün sonra diğeri de basar bir ördeğin üzerine. Onun da koluna çirkin bir
erkek kelepçeler melek.
3.cüsü;
— Yooo! Ben kesinlikle basmamalıyım!
O kadar dikkat eder ki, hiç bir ördeği çiğnemez.
Bir yıl sonra Melek elinde yakışıklı bir erkekle görünür. Kadının koluna kelepçeler
adamı.
Kadın adama döner;
— Yaşasın! Ördeğe basmadım diye seni bana ödül olarak yolladılar!!!
Adam döner kadına ve:
— Salak kadın, ördeğe ben bastım!
STARLARIN DOĞUŞU YURTDIŞI DİL OKULLARI
Yurtdışı eğitim kamplarımızda gençlerimiz hem
İngilizcelerini geliştirecekler, hem farklı ülkeleri
tanıma fırsatı elde edecekler, hem de çok
eğlenecekler. Ailelerimiz; Starların Doğuşu
güvencesiyle çocuklarımıza bu kampımızın ne
kadar eğitici ve öğretici olduğunun farkına varacaklar.
Kamp süresince kampçılarımızın İngilizce eğitimin
yanı sıra şehir gezileri ile farklı ülkelerin iklimi ve
diğer karakteristik özelliklerini de keşfettiklerini
göreceksiniz.
Starların Doğuşu deneyimli koçları ile kamp
süresince kampçılarımıza sınırsız destek verecek ve
yol gösterici olacaktır. Ailelerimizin merakını gidermenin ve huzurlu olmalarını sağlamanın ne kadar
önemli olduğunun farkındayız. Bu sebeple gün
içerisinde belirli saatlerde ailelerle iletişim kurulacaktır.
Ülke: MALTA
Şehir: San Gwann
Fiyat: 1.650 Euro (herşey dahil)
Okul: ESE European School of English
Katılım Yaşı: 8-16
Süre: 15 gün
Başlama Günü: 8 Ağustos 2011 Pazar
Bitiş günü: 23 Ağustos 2011 Cumartesi
Kurs Türü: Genel İngilizce Haftada 20 ders
Konaklama: ESE Dil Okulu Kolej Yurdu
Kamp tarihinden önce kamp yapılacak ülkenin vize
işlemleri Starların Doğuşu ofisimizden takip edilecektir.
Kamp süresinde sağlıklı beslenme konusunda
ekibimiz kampçılarımıza yardımcı olacaktır. Kamp
tesisimizde, karşılaşılabilecek herhangi bir olumsuz
duruma karşın 24 saat sağlık hizmeti verilmektedir.
Starların Doğuşu Yurtdışı Eğitim Kampımız için
daha detaylı bilgi almak istiyorsanız merkez
ofisimizle irtibata geçebilirsiniz.
AİLELERİN KATILIMI İÇİN KONAKLAMA: Çocukları eğitim alırken Malta’da onlarla birlikte
tatil yapmak isteyen aileler için okulumuz konaklama imkanı sağlayacaktır. İsteyen aileler İngilizce
eğitimi alabileceklerdir ve bu ek olarak fiyata yansıyacaktır.
STARLARIN DOĞUŞU
KAMP ORGANİZASYONLARI İLE ÇOCUKLARINIZA
FARKLI ÜLKELERİ GÖRME VE TANIMA FIRSATI
VERİN. BİZİMLE GELİN FARKINIZ OLSUN...
STARLARIN DOĞUŞU YAZ SPOR OKULLARI
Starların Doğuşu Yaz spor okullarımız Haziran ayında başlayıp Eylül ayında sona
ermektedir. Spor okullarımızda basketbol,
voleybol, yüzme, tenis, dans, satranç ve
drama eğitimleri verilmektedir. Gençlerimiz
yaz okullarımız ile spor bilincine sahip
olmakla birlikte şehrin zararlı ortamından
uzak kalarak yaşam kalitelerini artıracaklardır. Gençlerimize ve çocuklarımıza yaz
tatillerini en iyi şekilde değerlendirme fırsatı
sunan kulübümüzün dönemleri, programları
ve çalışma yerleri ise aşağıda belirtilmiştir.
DÖNEMLER
ATAKÖY 2011
Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe günleri olmak
üzere haftada 4 gün 09:00-17:00 arasında antrenmanlar gerçekleştirilecektir.
1.Dönem: 27 Haziran 2011 - 15 Temmuz 2011
2.Dönem: 18 Temmuz 2011 - 05 Ağustos 2011
3.Dönem: 08 Ağustos 2011 - 26 Ağustos 2011
*Yüzme aktivitemiz için gerekli çoğunluk sağlandığı takdirde servis sağlanacaktır. SİLİVRİ
MARMARA UYUMKENT 2011
1.Dönem 20 Haziran 2011 - 08 Temmuz 2011
2.Dönem 11 Temmuz 2011 - 29 Temmuz 2011
3.Dönem 01Ağustos 2011 - 19 Ağustos 2011
BODRUM 2011
1.Dönem 27 Haziran 2011 - 15 Temmuz 2011
2.Dönem 18 Temmuz 2011 - 05 Ağustos 2011
ÇALIŞMA YERLERİMİZ
Silivri Marmara Uyumkent Sitesi Spor Tesisleri
Bodrum Mahinur - Cemal Uslu Spor Tesisleri
Bodrum Turgutreis Hayırlı Sabancı Spor Tesisleri
Ataköy Cumhuriyet Anadolu Lisesi Spor Tesisleri İLETİŞİM
MERKEZ: Ataköy 7-8 Kısım Mahalle Ata Sitesi C-7 B D:15 Bakırköy / İstanbul Telefon: 0212 570 88 01 - 661 88 01
ŞUBE: Kıbrıs Şehitleri Cad. 245 C Bodrum / Muğla Telefon: 0252 313 17 07
[email protected] www.starlarindogusu.com
25
Artık ellisine ayak basmış bizim kuşağın çocukluğundan günümüze dek hala zevkle dinlediği o
güzel şarkıları söyleyen değerli sanatçı Zeki
Müren’in Bodrum’da müzeye dönüştürülmüş evine
giderken belleğimde birçok güzel anı canlandı.
O dönemlerde çocuk olmamıza karşın Zeki Müren
sayesinde Türk Sanat Müziği’ne sevgi ve saygı
duymayı öğrendik. Şarkılarda anlatılmak istenen
duyguları, düşünceleri algılayabiliyorduk. Neden
mi? Çünkü Zeki Müren güzel Türkçemizin sözcüklerini öyle güzel telaffuz ediyordu ki, anlamamak,
sevmemek olanaksızdı. Dinlediğimiz şarkıda
bilmediğimiz bir sözcük geçiyorsa, kesinlikle onun
anlamını büyüklerimizden sorup öğrenirdik.
Sözcüklere hakkını vererek tane tane okuduğu
şarkı sözlerinin anlamını bilerek dinlemek bizim
Türk Sanat Müziği’ne sevgi duymamızın yanı sıra
sözcük dağarcığımızın gelişmesine de
neden olurdu. Beş yaşında bir çocuk
ile ailenin büyüklerinin de Zeki
Müren’in şarkılarını dinlemekten zevk
alması işte bu nedenleydi.
Yıllar geçip giderken biz de büyüyorduk ve ilk
kez bir akşam çok sevgili Annem ve Babam ile
yanlış anımsamıyorsam Çakıl Gazinosu’nda Zeki
Müren’i dinlemeye gittik. Sade ama çok şık hazırlanmış masamızda yemeğimizi yerken Zeki
Müren’in sahne almasıyla birlikte hemen herkes
çatalını, bıçağını masaya bırakıp dikkatli bir
biçimde onu dinlemeye başladı. Bu durum yalnızca bizim masaya özgü değildi. Tüm diğer
masalardakiler de aynı davranışı sergilemişlerdi.
İşte bu değerli sanatçıya gösterilen saygının
ifadesiydi. Şarkılarının ardından kopan
muhteşem alkışın bitiminde oldukça uzun bir
listeyle kendisine gönderilen çiçekler için
teşekkür etti. Ve bizim çocuklukta dinlediğimiz İlk
Türk Sanat Müziği Konseri böylece belleğimize
kazındı.
İlerleyen yıllarda daha bir kaç kez Zeki Müren’in
şarkılarını sahneden dinleme olanağı bulduğumda artık evlenmiş hatta çoluk çocuk sahibi olmuştum. Ve bizim çocuklarımızda Zeki Müren’in
şarkılarıyla Türk Sanat Müziği’ni sevdiler. Bugün
eğer sevgili Annem ve Babam hayatta olsalardı
kuşkusuz üç kuşak bir arada değerli Zeki Müren’i
dinlemekten büyük zevk duyacaktık. Sanırım bu
betimleme Zeki Müren’in neden değerli bir
sanatçı olduğunun göstergesi...
Zeki Müren Sanat Müzesi’nin demir parmaklıklı
bahçe kapısından içeri girip merdivenlerden
yukarı çıkıp müzenin içine girer girmez hafiften o
muhteşem sesi duyduk:
“Gözlerinin içine başka hayal girmesin
Bana ait çizgiler dikkat et silinmesin
İstersen yum gözlerini tıpkı düşünür gibi.
Benden evvel başkası seni görüp sevmesin.
Kıskanırım seni, ben kendi gözümden bile
Nasıl veririm seni bir gün yabancı ele.
Sana gelen yollarda daima beni bekle.
Benden evvel başkası seni görüp sevmesin.”
Müzeyi gezerken bize hep Zeki Müren’in söylediği
şarkılar eşlik etti: Mavi Gözlü Sarışın Kız Gel
Gidelim Adaya Biz, Doktor Civanım, Bir Demet
Yasemen Aşkımın Tek Hatırası, Manolya, Annem,
Bir Yaz Yağmuru Gibi Geçiverdi Aşkımız, Mesut
Bahtiyar’dan Şarkılar Dinlediniz...
Yaşadığı evin salonu, oturma odası, yatak odası,
aldığı ödüller, sahne kostümleri, fotoğraflar, plaklar, pikaplar, teypler, gazete kupürleri, kendisine
yazılan mektuplar ve de ilk kez gördüğümüz kendisinin yaptığı resimler. Resimlerin altında o resmi
açıklayan bir cümle, kendi el yazısıyla... Ve annesi
Hayriye Hanım ile kereste tüccarı babası Kaya
Bey’in fotoğrafları...
Üst katın penceresinden denize bakarken Zeki
YASEMİN BAYER
BODRUM’DA
ZEKİ
esi’ne yatılı olarak kaydını yaptırdı.
Müzeyyen Senar hayranı olan Zeki Müren ilk derslerini tambur üstadı İzzet Gerçeker’den aldı.
1949’da Acemkürdi makamında yaptığı ilk bestesi
radyoda Suzan Güven tarafından okundu ve
büyük dikkat çekti. Boğaziçi Lisesi’nde müzik dersleri veren Şeref İçli ve Kadri Şençalar’ın derslerini
takip etti. Ayrıca Şerif İçli’nin evinde de müzik dersleri aldı.
Müziğin yanında edebiyat ve sanat hayatına da
ilgi duymaktaydı. Katıldığı radyo sınavını birincilikle kazandı. Sınav jürisinde Veli Kanık, Yorgo
Bacanos, Refik Fersan, Fahire Fersan, Cevdet
Çağla, Baki Süha gibi edebiyat ve müzik üstatları
bulunuyordu. Kısa bir süre sonra radyoda 45
dakikalık canlı konser verdi. Büyük yankı
uyandırdı. Radyonun önün, akın akın gelen
insanlarla doldu.
Zeki Müren, Güzel Sanatlar
Akademisi –Mimar Sinan ÜniversitesiSüsleme Bölümü’nü kazandı ve
buradan 1954’te birincilikle mezun
oldu.
İlk plağını 1950’de doldurdu. 1954’te yapılan
teklif üzerine kamera karşısına geçen Zeki
Müren, “Beklenen Şarkı” filminde başrolü
Cahide Sonku ile paylaştı.
Gelen gazino teklifleri üzerine ilk kez 26 Mayıs
1955’te sahneye çıktı. Saz sanatçılarına tek tip
kıyafet, “ T “ biçimli sahne, perde, dekor, her 5
eserde kostüm değiştirme gibi yeniliklerle sahneye çıkan Zeki Müren büyük ilgi uyandırdı. Aynı
yıl “Manolya” adlı bestesiyle ilk “Altın Plak”ını
aldı.
Plak, film, beste, şiir ve desinatörlük gibi çalışmalarını sürdürürken gelen tiyatro teklifiyle
yönetmenliğini Cüneyt Gökçer’in yaptığı “Çay ve
Sempati” adlı piyesle 1960 yılında sahne aldı.
Haziran 1980’de Kuşadası’nda ciddi bir kalp
spazmı geçirdi. Önce Türkiye’de, sonra Amerika
Birleşik Devletleri’nde tedavi gördü. Amerika’dan Türkiye’ye döndükten sonra sağlığı açısından uygun gördüğü Bodrum’a yerleşti.
Rahatsız olmasına karşın TRT’den gelen teklifi
kabul ederek Bodrum’dan İzmir’e gitti. 45 yıl
önce radyoda dinleyicilerine seslendiği mikrofon
kendisine armağan edildi. 24 Eylül 1996 akşamı
her zamanki gibi neşeli ve sevenleriyle birlikte
olmanın verdiği heyecanı içinde olan Zeki Müren,
armağan edilen mikrofonu aldıktan sonra rahatsızlanarak sevgi ve saygının en büyüğünü gördüğü
sahnede saat 20.59’da hayata veda etti.
Tüm servetini TSK Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim
Vakfı’na bağışladı.
15 Haziran 2000 tarihinde TSK Mehmetçik Vakfı
ve Türk Eğitim Vakfı tarafından Kültür Bakanlığı’na devredilen Bodrum’daki evi, restore edilerek
“Zeki Müren Sanat Müzesi” haline getirildi ve 8
Temmuz 2000’de ziyarete açıldı.
İşte tüm kazandığı büyük üne karşın alçakgönüllülüğü ve nezaketi hiç elden bırakmayan, değerli
sanatçı Zeki Müren’in müzeye dönüştürülmüş
evinde duvarda yazılı olan yaşam öyküsü böyle...
MÜREN ve ŞARKILARI
Müren’in son kez çıktığı televizyon programını
anımsadım. Programda fenalaşmasını izlerken
herkes çok hüzünlendi ama inanıyorum ki dinleyicileri ve izleyenleri ile beraberken son yolculuğuna çıkmak değerli sanatçıyı mutlu etmiştir... Sevenleri ile vedalaşarak gitti. Çok duygusal bir
veda...
Müzenin bahçesinde Zeki Müren’in heykeli
önünde fotoğraf çektirirken gördüğümüz kırmızı
renkteki arabasının sergilendiği camekanlı mekan
da güzel düşünülmüş. Ayrıca müzenin camlı
verandasının girişinde Zeki Müren’in yaşam
öyküsü şöyle yazılmış:
ZEKİ MÜREN (1931-1996)
6 Aralık 1931 tarihinde Bursa’da doğdu. Annesi
Hayriye Hanım, ev hanımı. Babası kereste tüccarı
Kaya Müren.
İlk musiki nağmelerini Şehadet Camii Müezzini,
dedesi Bıçkıcı Mehmet Efendi’den dinledi. 3 yaşında şarkı söylemeyi öğrendi.
İlköğretime Orhangazi İlkokulu’nda başladı. İlk
sahneye çıkışı okuldaki oyunda çoban rolünü
oynamasıyla oldu. 11 yaşında Bursa Tahtakale
Ortaokulu’na başladı. Ortaokulu birincilikle bitirdi. Anne ve babası arzu etmemesine karşın onları
razı ederek 1946 yılında İstanbul Boğaziçi Lis-
26
CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin
‘’13 HAZİRAN SABAHI CHP
TEK BAŞINA İKTİDAR OLACAK’’
ZÜLKANÝ SÝRMEN
VOLKAN KONAK…
Siyasetin kızıştığı, Türkiye’deki
belli sokak olaylarının yaşandığı
bir dönemde siyaset yazısını
bırakıp çok değerli bir
sanatçımızın yaşamını konu alan
ve Bakırköylü İşadamlarımızdan
belli arkadaşlarımızla gün içinde
yaşadıklarımızı sizlere aktarsam
hiç de sıkılmayacağınızı umarak
yazıma başlıyorum.
Volkan Konak Trabzon’un
Maçka İlçesi Hacevera Köyü’nde
27 Şubat 1967’de yaşama merhaba dedi. Yıllarını müziğin
içinde geçirip çok iddialı besteler
yapıp halkın beğenisini kazanan
Volkan Konak’ı geçen akşam
televizyonda bir programda izledim. Bu kadar donanımlı, bilgili,
heyecanlı, seyirciyle bütünleşmiş,
düşündüklerini seyirciye rahatlıkla aktarabilen ve toplumunda
beğenisini kazanan Volkan Konak’ı kutluyorum ve başarılarının
devamını diliyorum. (Biliyorsunuz
Türkiye’de her şey oluyor, yazılmamış bir kitabın içeriği ile ilgili
insanların başına neler gelidiğini
okuyor ve izliyoruz.) Sayın Volkan
Konak Türkiye’deki yaşananları
çok ince espiri ile birlikte seyircilerine ve izleyenlerine aktardı.
Çok da keyifli bir program
izledik. Hürriyet Gazetesi yazarı
Sayın Yılmaz Özdil’in yazdığı
düşündürücü yazıları, Sayın
Volkan Konak’ın insanın beynine
yer eden ince espirilerini günlerce
düşünsek ne demek istediğini
tabiki anlayan anlar ama anlamak istemeyenler de yahu bu
nasıl sanatçı diye geçiştirirler.
2009’da Altın Kelebek Ödülleri’nde Yılın Halk Müziği Sanatçısı,
2011 TRT müzik dalında Yılın En
İyi Televizyon Müziği Programı
ödülünü alan ve Kuzeyin Oğlu
diye gerçekten de güzel bi isim
alan Volkan Konak’ın yaşamı
boyunca demokratik bir yapıya
sahip olduğuna ve ülkesinin
ileriye gitmesi için kendi üzerine
düşen görevi yaptığına gerçekten
yürekten inanıyorum.
Bakırköy de yaşayan ve
Bakırköy işadamlarımızdan
değerli büyüklerimiz Kürşat bey
kendisi Karadenizlidir. Neşeli
günlerinde hayde hayde hayde
der, sohbet ettiği arkadaşlarla
güzel neşeli vakit geçirir. Spor
elçimiz Sayın Mustafa abi ise ikinci lig üçüncü lig tüm maçları
izlemeden edemez. ‘Bakın
arkadaşlar yıllardan beri kulüplerde kalecilik yaptım, bu topa
böyle vurulur mu , bunlar
yemyeşil çimde top oynuyor biz
ise çamurun içinde maç yapıyorduk aradaki farkı siz düşünün’
der ve Nezih abi hemen söze
girer ‘yahu geçen gün ava gittik
dolaştık dolaştık hiçbirşey bulamadık bir tek bıldırcın bile vuramadan geri geldik’ derken
hemen küçük Mustafa söze girer
‘sizden avcı olmaz’ der, Nezih
ağabeyi çok kızdırır. Hemen
Kürşat abi küçük Mustafa’ya
dünyanın altılısını oynadın
kafadan bizi yatırdın çünkü sende
kafa yok ki der, ortalık kahkahaya boğulur. Rehber sahibi Can
abi ise yine kafenin bir köşesinde
günlük ve gelecek notlarını tutar,
yarış programlarını dikte eder.
Evin cafe yönetiminden sorumlu
arkadaşımız İsmail ise feryat eder
çünkü iddiayı kendi memleketinin
bir takımının galibiyetine
oynadığı için iddiayı da ordan
kaybeder yine hüsran der. Diğer
bir köşede ise Kaya abi Orhan
abi, Ergin abi ve Aret olayları ve
televizyondan izledikleri yorumları tartışır. Kaya ağabeyin K.
Mustafa’ya takılıp espirili konuşmaları herkesi kahkahaya boğar.
Bakırköy’de teknik direktörlük
yapan Tayfun abi de çıkaracağı
ilk 11’leri kendi masasında
düşünüp taşınıp sonunda karar
verir ve takımı için günlerini saatlerini harcar.
Olayları bizim bir üst katımızda
sakin, neşeli olarak takip eden
Melih bey ağabeymizde arada
sırada aşağıdaki sohbetlere
katılır. Bizleri güldürür. Her neyse
‘çay bardakta, kahve fincanda,
kavga ayakta, ölüm yatakta,
yıldız bayrakta, bayrak yıldızda,
Kürşat, Mustafa, Nezih, Kaya,
Can, Orhan, Ergin, Aret, Melih,
Tayfun, İsmail, Tuncay, Hüseyin
ve K. Mustafa, beylerle “EVİN
KAFEDE SOHBET GÜZEL DEĞİL
Mİ?”
CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin,
12 Haziran’da yapılacak genel
seçimlerden CHP’nin tek başına iktidar olarak çıkacağını söyledi.
Bakırköylü İşadamları Derneği’ni
ziyaret eden Bahri Şahin, CHP’nin
seçimlerde izleyeceği politikalar
hakkında bilgiler verdi.
Toplantıya Bakırköy CHP İlçe
Başkanı Sait Yücel, Bakırköylü
İşadamları Derneği Başkanı Salim
Yılmaz, CHP 3. Bölge Milletvekili
adayları, CHP Bakırköy Belediye
Meclis Üyeleri ve çok sayıda partili
katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını
yapan BİAD Başkanı Salim Yılmaz,
CHP İstanbul İl Başkanı Bahri
Şahin’in ziyaretinin kendilerine
mutluluk verdiğini belirterek
Şahin’e teşekkür etti.
Açılış konuşmalarının ardından CHP
politikalarını ve İstanbul İl Başkanlığı’nın bu doğrultundaki çalışmaları
hakkında katılımcıları bilgilendiren
CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin,
Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı
41 seçim vaadinden öne çıkan Aile
Sigortası ve bedelli askerlik
konularına açıklık getirdi.
Aile Sigortası’nın toplumun
geniş kesiminde ciddi
yankılar uyandırdığını ifade
eden Şahin, Türkiye’de yoksulluk sınırında yaşayan 12
milyon 700 bin insan
olduğunu ve CHP’nin iktidara gelmesi durumunda
ASKUR (Aile Sigortası Kurumu)’nun kurulacağını ve bu
vaadin yerine getireceklerini söyledi.
Bedelli askerlik konusunda da
katılımcıları bilgilendiren Şahin,
bedelli askerliğin daha önceki
dönemlerde uygulandığını fakat
CHP’nin önerdiği bedelli askerliğin
diğerlerinden farklı olacağını
belirterek, “Parası olanlar bedelli
askerlikten yararlanabilecek ama
yoksulluk envanterinde ekonomik
durumu uygun olmayan fakat bu
hizmetten yararlanmak isteyenlerde
bedelsiz yararlanabilecek. Ve
buradan elde edilen gelir TOKİ
yapımında kullanılmayacak. Öğrencilerin yurt probleminin çözümünde
kullanılacak.” dedi.
Türkiye’nin şu anda bir yoksulluk
envanterinin bulunmadığını belirten
Şahin, “Şu anda yapılan yardımların yüzde 90’a yakını seçime 2-3
ay kala yapılıyor, ondan sonra
bıçak gibi kesiliyor. Neden bu
yardımlar insanlara keyfi bir
takvimle yalnızca Ramazan ayların-
da yapılıyor. Bu bilinçli, programlı,
disiplinli bir çalışma şekli. Doğru
değil. CHP iktidarında bu böyle
olmayacak. İnsanlar yoksulsa, yoksulluklarından utandırılmayacak.
AKP’nin yaptığı yardımların dağıtım
günlerini hatırlayın. Ankara’da
belediye aracılığıyla yapılan
yardımlarda kömür dağıtılıyor ve
doğalgazı olan mahallere
dağıtılıyor. Böyle bir yardım
olabilir mi? Ayrıca
utandırıyorsunuz insanları.
Kömür kamyonu geliyor
elinde bir liste ile 6
numaraya 14 çuval kömür
atıyor, 2 ev ileriye gidiyor
18 numaraya 4 çuval
kömür atıyor, kamyonetin
arkasından dolaşın hangi
evin önünde kömür varsa
bu ev yoksul diye üzerine
çarpı koyabilirsiniz. Bu
insanlık onuruna yakışır bir şey mi?
Hiçbir vicdan bunu kabul etmez. 13
Haziran sabahı CHP’nin tek başına
iktidarında bunlar olmayacak.
ASKUR yetkilileri evleri tek tek
dolaşarak hanelerin yoksulluk
envanterini çıkaracak. Kimse gidip
belediyeye, valiliğe ben yoksulum
diye form doldurmak zorunda
kalmayacak. İnsanların yoksulluk
envanteri evlerinde tespit edilecek.
Ve buradan elde edilen verilerle
insanlara yardımlar yapılacak. Bu
yardım 250-1250 arasında değişen
ortalama 600 TL olan bir yardım.
Bu sosyal projeyi çok temel ve basit
bir düzeye indirgeyip CHP iktidar
olunca 600 TL dağıtacak demek
yanlıştır. 7 farklı kalemle sosyal
devlet projesiyle yurttaşlarımıza
destek vereceğiz. İçinde yoksulluk
yardımı, okuyan çocuk yardımı,
yaşlılık yardımı, eğitim yardımı,
yerinde bakım, işsizlik yardımı var.
CHP olarak AB standartlarında
enflasyon hesaplama modelleri de
getireceğiz. Gerçek rakamlar ne ise
halkın önüne net şekilde koyacağız.” diye konuştu.
İstanbul’un kendileri için çok önemli
olduğunu da kaydeden Şahin,
İstanbul’un küçük Türkiye olduğunu
ve İstanbul’u kazanmaları halinde
Türkiye Cumhuriyeti iktidarını da
kazanacaklarını vurguladı.
“Yeni CHP diyerek eski yaklaşımlar
olmazdı. Adaylar açıklandığında da
bunun uygulandığını gördük’’ diyen
Şahin, milletvekili adayı olarak listelere giremeyenlerin kırgın olabileceklerini ama asla küskün olmamaları gerektiğini de vurguladı.
(Arzu BERATOĞLU-Yavuz ARPACIK)
27
Bakırköy Belediye Meclisi CHP’li Meclis Üyesi Ferzan Özer,
Marmara Belediyeler Birliği Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçildi
FERZAN ÖZER “BÜYÜK ONUR DUYDUM”
Marmara Belediyeler Birliği’nin
2011 yılı Olağan 1. Toplantısı’nda yapılan seçimler sonucunda
Bakırköy Belediye Meclisi CHP
Meclis Üyesi Ferzan Özer, birliğin
YILMAZ ÖZDİL
23 NİSAN
Değerli çocuklar...
Bugünkü yazı size.
*
Minik bi kız, kendisi gibi minicik iki kedi
yavrusunu sepetten yuvaya oturtmuş, hem
güneş alsınlar, hem de mahalledeki
arkadaşları da sevsin diye apartmanın
bahçesine çıkarmış... Tesadüf bu ya, yalaka bi gazteci komşuymuş... İşe giderken,
bi de bakmış, mahallenin bütün çocukları
bi sepetin başında toplanmış, cıvıl cıvıl
gülücük saçıyorlar. Merak etmiş.
Yanaşmış... Ki, yanaşmayı iyi bilirler. Aaaa, iki minicik kedi yavrusu... Araştırmacı
gazteci olduğu için “kaç yaşında bunlar”
diye sormuş. Minik kız “görmüyor musun,
henüz çok minikler, gözleri bile açılmadı”
demiş. Gazteci hafiften morarmış ama, hiç
bozuntuya vermeyip, “isimleri ne bunların
peki” diye sormuş. Minik kız, pat diye,
“AKP” cevabını vermiş. Gaztecinin gözleri
faltaşı gibi açılmış... Acaba yanlış mı duydum diye, tekrar sormuş, zamane çocuklarının boku ters oluyor malum, “sağır
mısın, AKP işte” cevabını almış.
*
E bu fırsat kaçmaz tabii... Koşmuş hemen
gazteci gaztesine, kaldırmış telefonu,
AKP’yi aramış, vermiş gazı, vaziyet böyle
böyle, “biçilmez kaftan” demiş. Hemen
organizasyon ayarlanmış, kameralar
mameralar mahalleye hücum,
Başbakan’ın güzergâhı değiştirilmiş, 23
Nisan sabahı tesadüfen oradan geçiyormuş gibi yapılıp, zınk, minik kızın önünde
durmuş makam aracı... İnmiş başbakan.
Bagajdan oyuncak dağıtımının ardından,
“a-aa bunlar ne böyle” demiş, minik kıza
yaklaşarak, “günaydın güzel yavrum, bu
minik kedilerin ismi ne bakayım” diye sormuş. Minik kız, haşırt diye, “birinin adı
CHP, birinin adı MHP” demiş iyi mi! Resmi
heyetin gözüne biber gazı sıkılmış gibi
olmuş... Üç-beş saniye sessizlikten sonra,
bizim yalaka gazteci öne atılmış, “e hani
AKP diyordun” diye hesap sormuş. Dedim
ya, zamane çocukları aksi oluyor biraz, “o
eskidendi” demiş... “Büyüdüler artık, gözleri açıldı!”
*
Anne-babalarınızın siyaset miyaset diye
saatlerce konuştuğu mevzular, bu tür
komikliklerden ibarettir, ufak ufak
ayağınız alışsın diye yazıyorum... Biliyorum, büyüklerinizi dinleyip dinleyip,
endişeleniyorsunuz. Sakın...
Öcü, kahkahadan korkar.
Hayata hep gülümseyerek bakın.
23.04.2011 Tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki
yazı, yazarından izin alınarak
gazetemizde yayınlanmaktadır.
Gençlik ve Spor Komisyonu’na
seçildi.
28 Nisan Perşembe günü İstanbul Klasis Otel’de gerçekleştirilen
toplantıda, yeni oluşturulan
Gençlik ve Spor Komisyonu’na
seçilen Ferzan Özer, 230
belediye başkanı arasından
komisyona seçilmesinden dolayı
büyük onur duyduğunu ifade
etti.
Ferzan Özer’den, Marmara
Belediyeler Birliği ve seçildiği
Gençlik ve Spor Komisyonu ile
ilgili sorularımızı yanıtladı.
Sayın Özer, Marmara Belediyeler Birliği Gençlik ve Spor
Komisyonu’na seçildiniz. Halkın
bildiği kadarıyla Marmara
Belediyeler Birliği, Marmara Bölgesi’ndeki belediyelerin üye
olduğu bir kuruluş. Birliğin amacı
nedir?
Marmara Belediyeler Birliği 1975
yılında kurulmuş,
Marmara Bölgesi’ndeki 11 il ve 230
belediyenin üye
olduğu Türkiye’nin
ilk ve en büyük birliğidir. Birliğin
amacı belediyelere
yol göstermek.
Belediyeler arası
birlik ve dayanışmayı sağlamaktır.
Seçildiğiniz Gençlik
ve Spor Komisyonu
hakkında da bilgi
verir misiniz?
Daha önce 5 komisyonu bulunan
Marmara Belediyeler Birliği’nde
komisyon sayısı 13’e çıkarıldı.
Gençlik ve Spor Komisyonu da
yeni kuruldu. Komisyonlara
genellikle belediye başkanları
üye oluyor. Her bir komisyonda
5 üye bulunuyor. Seçildiğim
komisyonda 4 belediye başkanı
ve meclis üyesi olarak ta bir tek
ben varım. Gençlik ve Spor
Komisyonu’nda, birlikte yer alan
230 belediyenin gençlik ve spor
için ne yapabileceklerine karar
vereceğiz. Yapılacak olan oyunları planlayacağız. Yapılacak
olan ilk toplantımızda görev
bölümü yapacağız. Şunu bir kez
daha özellikle belirtmek isterim
ki, birliğe üye olan 230 belediye
başkanının arasından Gençlik ve
Spor Komisyonu’na seçilmem
Bakırköy Belediyesi ve benim için
büyük bir onur ve şereftir.
Yeşilköy'de yıllardır inşaat halindeki boş bina
TİNERCİ YUVASINA DÖNDÜ
Yeşilköy Serbestli Caddesi Aslan Sokak
sakinleri son zamanlarda tedirgin günler
geçiriyor.
Çevre sakinleri yıllardır yapılmayan bir
inşaatta özellikle gece geç saatlerde tinercilerin dolduğunu ve binanın adeta tinerci
yuvasına dönüştüğünü belirtiyorlar.
Gazetemizi arayarak sıkıntılarını bildiren
çevre sakinleri, “Beş yıldır ana arter
üzerindeki binaya çevreden her türlü insan,
tinerciler, çöp toplayıcıları girip çıkıyorlar.
Binanın tinerci yuvası haline dönüşmesinden
dolayı tedirgin günler geçiriyoruz. Gece geç
saatlere kadar gürültü çıkaran bu insanlar
bu binayı adeta mesken tuttu. Bu konuda
çevre sakinleri olarak Bakırköy Belediyesi’ne
ve Kaymakamlığa başvurmamıza rağmen
çözüm getirmediler. Utanç verici manzara
halen devam ediyor” diyorlar.
BANKALAR ŞAŞIRDI!..
Bankaların uygulamaları ile ilgili şikayetler her
geçen gün artıyor. Mevduata yıllık % 8.5 faiz veren
banka hesabınızın olduğu şubede, hesabınıza para
yatırttığınızda %13 masraf alınıyor. Vatandaş soruyor; Bu gidişe kim dur diyecek?
Bankalarda bulunan apartman yönetimlerine ait
hesaplara apartman aidatlarnı yatıranlardan bazı
bankalar bir süredir masraf alıyor. Yönetimler
hesaplarını masraf almayan bankalara kaydırıyor.
Ataköylüler Derneği Başkanı Özcan Atamer Finasbank Atrium şubesinde bulunan dernek hesabına
bir arkadaşı tarafından 200 TL yatırmasını rica etti.
Banka hesap sahibi olmadığı gerekçesiyle 200 TL
için 26.50 TL masraf aldı. Aynı banka mevduatlara
yıllık faiz olarak brüt %8.5 verirken hiçbir masraf
olmamasına karşın hesaba yatırılan para için yaklaşık %13 masraf alması “Mantık bunun neresinde?
Bankalar adeta vatandaşı soyuyor.” şeklinde
yorumlanıyor. Bazı bankaların bu uygulamaları
”Kim dur diyecek?” sorusunu da akla getiriyor.
28
Kokusu rahatsız mı
ediyor?
Karideslerin haşlanırken çıkardığı pis
kokudan kurtulmak için, karideslerin baş
kısımlarını haşlamadan önce koparıp atın
ve haşlanma suyuna bir dilim limon
ekleyerek kaynatın.
BUNLARI
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Sarımsak...
Sarımsak içeriğinde bulunan kükürtlü bileşikler ile
kanser, kalp ve damar
hastalıkları riskini azaltır.
Bunun yanında kan
yağlarının ve yüksek tansiyonun düşmesinde etkilidir.
Püf noktası!..
Kurumaya başlayan
maskaranızın kıvamını
korumak ve ömrünü uzatmak için, maskaranızın
içine birkaç damla badem
yağı ekleyin. Böylece hem
maskaranızın kıvamı
yumuşayacak hem de
badem yağı her uygulamada kirpiklerinize bakım
yapacaktır.
Sağlığınız için yeşil çay için
Yeşil çay içeriğinde
bulunan polifenolik
bileşikler ile kanser ve
kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır. Aynı
zamanda içeriğindeki
katesinler sayesinde
metabolizma hızını arttırır. Bu etkisinden yararlanabilmek için günde 2
fincan yeşil çay tüketimi yeterli olacaktır.
Yolsuzlukta Sağlık Sektörü Liderliğini Korudu
Emniyet Genel
Müdürlüğü
Kaçakçılık ve
Organize
Suçlarla
Mücadele
(KOM) Daire
Başkanlığı,
2010 Raporu'nda yer alan bilgilere göre sağlık sektörü, birinciliği bu yıl da kaptırmadı. Geçen yıl gerçekleştirilen 155 yolsuzluk
operasyonundan 54'ü sağlık sektörünü hedef aldı.
Bu operasyonlarda 322'si kamu görevlisi olmak
üzere 902 kişi gözaltına alındı. 42'si kamu
görevlisi olmak üzere 135 kişi tutuklandı. 155 yolsuzluk operasyonunda sağlığı, yerel yönetimler 36,
adli hizmetler 26, eğitim 11, maliye 10, tarım 9,
bayındırlık 5 ve enerji sektörü 4 operasyonla takip
etti. Bu operasyonlarda da 451'i kamu görevlisi
olmak üzere bin 308 kişi gözaltına alındı; 114'ü
kamu görevlisi olmak üzere 286 kişi tutuklandı.
Türkiye'nin, Uluslararası Saydamlık Örgütü'nün
geçen yıl yayınladığı Yolsuzluk Algılama İndeksi'nde 178 ülke arasında 56. sırada yer aldığı
anımsatılan raporda şu saptamalara yer verildi:
2009'da olay sayısı 2008'e oranla yüzde 74 artış
gösterirken 2010'a gelindiği zaman bir önceki yıla
göre yüzde 20 oranında bir artış görüldü. Ayrıca,
2009'da yakalanan şüpheli sayısı 2008'e oranla
yüzde 129 artış gösterdi. Bu sayı 2010'daise bir
önceki yıla oranla yüzde 2 artmıştır.' Sağlık, önceki
yılda en çok yolsuzluk yapılan sektörler listesinin
ilk sırasında yer almıştı.
Paramızı Almayı Unuttuk
Yemişlerin en tatlısı KAYISI!
Kayısı sindirime, kulak ağrısına, ateşe, cilt
hastalıklarına ve daha pek çok sağlık sorununa iyi
gelir. Kayısı yağı ise yaraların ve incinmiş kasların
tedavisinde kullanılabilir.
Kayısı astıma, cilt rahatsızlıklarına, ateşe ve anemiye iyi gelmektedir. Kayısı çekirdeğinin kanseri
tedavi edici bir özelliği olduğu savunulmaktadır.
Kayısı yağı kulak ağrısının tedavisinde kullanılmaktadır. Kayısı yağının cildi tedavi edici özelliği
kozmetik sektöründe de bolca kullanılmaktadır.
Çoğu bakım kreminde kayısı aroması tercih
edilmesinin sebebi budur.
En büyük örümcek fosili
Moğolistan’ın iç kesimlerinde araştırmacılar
şimdiye dek kayıtlara
geçen en büyük
örümcek fosilini buldular. 165 milyon yıl
önce yaşadığı
varsayılan “golden
orb weaver” cinsi dişi
örümcek 15 cm uzunlukta. Araştırmaya
katılan ABD’nin Kansas Üniversitesi’nden Profesör
Paul Selden,“ Bugüne kadar ki en büyük örümcek
fosili ”dedi. Günümüzde de hala yaşayan bu
örümcek türü ördüğü devasa, altın renkte ağlarla
tanınıyor.
Püf Noktası!..
Mutfak fayanslarınızı sildiğiniz deterjanlı suyun
içine bir avuç tuz ilave edin. Tuz fayanslara
yapışmış yağ ve is lekelerinin kolayca çıkmasını
sağlayacaktır.
Unutkanlık, dikkatsizlik ve ihmalkarlık
sonucu son 5 yılda
alınmayan ikramiye
tutarı, Milli Piyango'nun bu dönem
verdiği büyük
ikramiyelerin
toplamını aştı. Milli
Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü verilerinden
derlenen bilgiye göre; 2006-2010 döneminde
vatandaşlar, şans oyunlarında kendilerine isabet
eden 163 milyon 848 bin 213.9 liralık ikramiyeyi
almadı.
Zaman aşımına uğrayarak idareye kalan ikramiye
miktarı, 5 yılda 2'ye katlandı. 2006'da 22 milyon
607 bin 116.6 liralık ikramiye vatandaş tarafından
tahsil edilmezken; bu rakam 2007'de 23 milyar
479 milyon 988.8, 2008'de de 33 milyon 246 bin
407.9, 2009'da 40 milyon 918 bin 226.7, 2010'da
ise 43 milyon 596 bin 473.7 lira olarak belirlendi.
İran’da ev köpeğine
yasak geliyor
Kadınların dar pantolon giymesinin,
erkeklerin jöle
sürmesinin yasaklandığı İran’da yeni bir
yasak daha gündemde. Ülkede 39 milletvekili köpek beslemeyi ve gezdirmeyi
yasaklayan bir teklifi meclise sundu. Teklif, köpek
gezdirenlerin hayvanlarına el konulmasını ayrıca
100 ile 500 dolar arasında para ceza verilmesini
öngörüyor. Öneriyi getiren milletvekilleri,
gerekçelerinde, köpek gezdirmenin, Batılı ülkelerden özenilen toplumsal, kültürel bir sorun
olduğunu ve önüne geçmek için teklif sunduklarını
açıkladı.
Alkol testi gibi
kanser teşhisi
Çok yakında hastaların kanser olup
olmadığı bir elektronik cihaza üflenmesiyle anlaşılabilecek. İsrail’de bilim
adamları, kanserli hücrelerden nefese
karışan kimyasal belirtileri tespit eden
bir ‘Elektronik Burun’ geliştirdi. Araştırmacılar 22 baş ve boyun kanseri, 24 akciğer
kanseri ve 36 sağlıklı insana yaptığı testlerde
elektronik burundan doğru teşhisi aldılar. Cihaz
kullanılmaya başlandığında erken teşhis
edilmezse en ölümcül kanser türleri arasında yer
alan akciğer, baş ve boyun kanserine karşı büyük
umut olacak.
Doğumda kadın memura
izin müjdesi
Devlet Personel Başkanlığı, kadın memura doğum
izni sonrası çocuğunu emzirmesi için ilk 6 ay
günde 3 saat, ikinci altı ayda günde 1.5 saat süt
izni verileceğini
bildirdi. Yapılan
açıklamada çoğul
gebelikte, doğum
öncesi sekiz haftalık
analık izni süresine
iki hafta daha
ekleneceği, beklenen doğum tarihinden sekiz hafta
öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya
uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen
memurun, isteği halinde doğumdan önceki üç
haftaya kadar kurumda çalışabileceği belirtildi.
Ayrıca erken doğum sebebiyle doğum öncesi
analık izni kullanamayan memurun bu süreyi
doğum sonrası analık izni süresine ilave edebileceği, annenin ölümü durumunda ise hak
kazandığı izinlerin memur babaya devredileceği
kaydedildi.
5 Liradaki İmza Başa Geldi
Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi, günlük
hayatımızda kullandığımız paraları da etkileyecek. Halen dolaşımda bulunan paralarda Merkez
Bankası eski
Başkanı Durmuş
Yılmaz’ın ve bir
başkan yardımcısının imzası
bulunuyor. İmzası
bulunan başkan yardımcısı banknota göre
değişiyor. Başkanlığa atanan Erdem Başçı’nın 5
liralık banknotlarda imzası bulunuyor. Başçı şimdi
başkan yerine imza atacak. Piyasada 2010 yılı
sonu itibarıyla 1 milyar 62 milyona adet banknot
dolaşıyor. Söz konusu banknotların tamamında
Yılmaz’ın imzası yer alıyor. Yeni basılacak paralarda Başçı’nın imzası olacak. Böylece,
piyasadaki paralarda hem Yılmaz’ın hem de
Başçı’nın imzası bulunacak. Merkez Bankası’nın
verilerine göre, halen piyasada 47.9 milyon adet
200 TL, 219.4 milyon adet 100 TL, 243 milyon
adet 50 TL, 138.6 milyon adet 20 TL, 136 milyon
adet 10 TL, 120.1 milyon adet de 5 TL bulunuyor.
Altın için şok tahmin!
Altın fiyatlarının 2014 yılına kadar 2 bin doları
geçebileceği tahmin edildi. Standard Chartered
tarafından hazırlanan rapora göre altının onsu
2014'e kadar 2 bin 100 dolara, 2020'ye kadar ise
5 bin dolara ulaşabilir. Raporda Asya
ülkelerinden gelen talep artışının bu yükselişte
etkili olacağı
kaydedildi. Öte yandan Asya'nın
gelişmekte olan
piyasalarıyla altın
fiyatları arasında
güçlü bir ilişki
olduğu ifade edildi.
Uluslararası
piyasalarda altının onsu dün 1.476 dolarla yeni
bir rekor kırmıştı. Altın fiyatları şu sıralar 1.457
dolar seviyesinde seyrediyor.
29
- Çiftçilere zarar veren böceklerden bugün
bilinen bir milyon civarında böcek türü
olduğunu, tüm böcek türlerinin sayısının
ise 10 milyon civarında olduğunu,
- Arıların bazı çiçeklerden yaptığı balların
zehirli olduğunu, bu
zehrin arıları etkilemediği için arıların
bu çiçeklerden de nektar topladıklarını,
ancak yaptıkları balın insanları zehirlediğini ve bu
zehirli bala deli bal dendiğini,
- Dünyada yaşayan en
büyük hayvanların mavi
balinalar olduğunu, balinaların 30 fil ağırlığında ve
futbol topu büyüklüğünde
gözlerinin olduğunu,
- Balinaların balık olmadıklarını, deniz de yaşayan memeli hayvanlar olduklarını,
- Balinaların yavrularını doğurup, sütle beslediklerini ve karada yaşayan canlılar gibi akciğeri ile
nefes aldıklarını,
- Yavru Mavi balinaların 7 metre Boyunda ve 3 ton
ağırlığında doğduklarını, bu hayvanların çok
büyük olmalarına karşın başlıca besinlerinin
sürüler halinde yaşayan ve kirli denilen bir çeşit
karides olduğunu,
- Denizlerde yaşayan çoğu
gözle görülemeyecek
kadar küçük bitki ve hayvanlara plankton
denildiğini, bitkisel planktonların dünyadaki tüm
ormanlardan daha fazla
oksijen ürettiğini,
- Planktonların olmadığı bir deniz hayatının
düşünülemeyeceğini,
- Birçok balığın ve diğer deniz canlılarının bu
planktonları yiyerek yaşadıklarını, planktonlar
olmazsa, karalarda da hayatın olmayacağını,
- Her solucanın 32 bölümden oluştuğunu,
-Akreplerin sırtında 2 tane
kanadı olan çeşitleri
olduğunu ve bunların o
kanatlarla uçabildiklerini,
-Balıkçıl (Japon
turnaları)’ların yumurtalarını rastgele suya bıraktıklarını ve bu yumurtaları
zamanı gelince elle koymuş gibi bulduklarını,
-Orix ve kertenkelelerin su içmeden yaşayabildiklerini,
-Ceylanların su ihtiyaçlarını bitkilerden sağladıkları
için, hiç su içmeden yaşayabildiklerini, Biliyor
BUNLARI
BİLİYOR MUYDUNUZ?
muydunuz?
Diş beyazlatan besinler...
Kırmızı şarap, kahve, çay ve diğer pek çok besin
dişlerinizde leke bırakmasıyla bilinir. Ancak bazı
besin maddeleri ise dişleri beyazlatıcı olarak işlev
görür. İşte doğal yollardan ve özellikle diş fırçalama imkânınız bulunmadığında aklınızda bulunması gereken doğal diş beyazlatıcılar…
Çilek: Çileği dişlerinize sürerseniz
ya da sadece bir avuç çilek bile
yeseniz dişlerinizin üzerinde lekeler oluşmasını engelleyecektir.
Ancak dikkat etmeniz gereken
nokta ağzınızı mutlaka çalkalamaktır. Çünkü çileğin içerisinde
bulunan asit ve şeker uzun süre
kaldığında diş minesine zarar verecektir.
Portakal: Portakal kabuklarının iç
tarafı dişleri beyazlatıcı olarak
bilinir. Kuru portakaldan elde edeceğiniz macunu ise diş fırçası
yardımıyla dişlerinize uygulayabilirsiniz. Bu işlemi haftada 1–2
kez tekrarlarsanız farkı göreceksiniz.
Limon suyu: Oldukça asitli olduğu bilinen limon
suyu sadece saçlarınızın rengini
açmada değil, dişlerinizi beyazlatmada da etkilidir. Ancak
elbette bu tarifi çok sık uygulamamanız gereklidir. Aksi
takdirde diş mineniz zarar görecek ve çürüğe elverişli bir hale
gelecektir.
Elma sirkesi: Limon suyu gibi elma
sirkesi de dişleri beyazlatmak için
kullanılabilir. Karbonatla
karıştırılıp dişlere sürüldüğünde
elma sirkesi diş macunu görevi
görecektir.
Sert meyve ve sebzeler: Elma,
havuç, karnabahar, armut ve diğer
sert besin maddeleri dişleri temizler ve lekelerin yok olmasını sağlar. Meyveler ve
sebzeler içerisindeki doğal lifler ağızda tükürük ile
birleştiğinde, dişlerin arasında kalmış olan yemek
artıklarını ve leke yapan bakterileri temizleyecektir.
Eğer bu besin maddelerini çiğ olarak tüketemiyorsanız, suyunu da içebileceğinizi unutmayın.
Sözleşmeli Personele Müjde
Elektronik atık getirene
indirim var
Sürdürülebilir temiz bir çevre için sosyal sorumluluk kapsamındaki çalışmalarını sürdüren Electro
World, elektronik atık konusundaki bilinçlendirme
faaliyetlerinde
2. yılına girdi.
Darıca Faruk
Yalçın Hayvanlar Alemi
ve Botanik
Bahçesi projesine verdiği
destekle elektronik atık toplama ve doğal yaşamı
koruma konusunda bilinçlendirme çalışmalarını
pekiştiren Elektro World, yılda 500 bin ilköğretim
öğrencisine doğal yaşam ve sürdürülebilirlilik
eğitimi verilmesini hedefliyor. Elektro World
Türkiye Genel Müdürü Bahadır Özbek, “Elektronik
atık getirene ürünlerde indirim sağlayarak atık
toplamayı teşvik ettik. Mağazalarımızda elektronik
atık toplama alanları oluştururken, aynı zamanda
eve teslimat yaptığımız müşterilerimizin elektronik
atıklarını kapılarından aldık”
Püf Noktası!..
Saksı çiçeklerinizi canlandırmak için yumurta
haşladığınız suyu çiçeğin toprağına dökün.
Yumurtanın suyu çiçeklerinizin daha canlı ve gür
büyümelerini sağlayacaktır.
Sağlık Bakanlığı, 4/B statüsünde çalıştırdığı
sözleşmeli personelin 'Hizmet Sözleşmesi'nde çeşitli
düzenlemeler yaparak, Bütçe Kanunu kapsamında
Maliye Bakanlığı'ndan gerekli vizeyi aldı.
Sözleşmede yapılan değişikliklerle 4/B sözleşmeli
personelin; yurt dışında geçici süreli
görevlendirilmesine, giyim yardımı ve aile yardımı
ödeneğinden yararlandırılmasına ve her sekiz
saatlik fazla çalışma süresi için bir gün izin kullanmasına imkân sağlandı. Ayrıca, sözleşme düzenlendiğinde personelden 80–120 TL arasında
damga vergisi alınmasını gerektiren ibare de 6111
sayılı torba yasa kapsamında sözleşme metninden
çıkarıldı.
İzlenme rekorları kırıyor
ABD’li Keenan Cahill, internetin yeni fenomeni
oldu. Chicagolu 16 yaşındaki gencin genetik ve
ömrü kısaltan bir hastalık
yüzünden boyu sadece 1.26
metre. Hayatı ise 13 yaşında
sahip olduğu bilgisayar kamerasıyla değişti. O zamandan
bu yana ünlü şarkıcıların
parçaları üzerine playbek
yapıp internete koyuyor ve
izlenme rekorları kırıyor. Sevdiği şarkıcıların başında Katy Perry geliyor. Nitekim, Katy Perry performansıyla şimdiye kadar internette 37 milyon kez
izlenmiş. Şimdi ise Perry, 50 Cent gibi ünlüler,
onunla sahneye çıkmak için kapısını çalıyor.
Püf Noktası!..
Gözlerinizin yorgunluğunu almak, koyu
renk halka ve şişlikleri gidermek için
papatya çayı kullanabilirsiniz. Poşet papatya çayını demleyin, dondurucuda
poşetleri dondurduktan sonra 10 dk.
kadar gözlerinize kompres yapın
Türkiye “Cepkolik” Çıktı
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
Başkanı Yahya Arıkan, Türkiye'de 17 yılda cep telefonuna ödenen toplam tutarın 20 milyar doları
aştığını belirtti. Geçen yıl büyük çoğunluğu ithal
olan cep telefonlarına cihaz satın alma bedeli
olarak yaklaşık 2,4 milyar dolar ödendiğini dile
getiren Arıkan, resmi rakamlara göre, 1994 yılından 2010 yılı sonuna kadar
Türkiye'de kayıtlı cep telefonu sayısının 132 milyon
adeti aştığını kaydetti.
Türkiye'de, 17 yıllık sürede
neredeyse kişi başına 2 cep
telefonunun tüketildiği ya da
kullanıldığına dikkati çeken
Arıkan, 3G hizmetiyle, internete cepten kolay
ulaşımın yanı sıra cihazlarda MP3 çalar, kamera,
FM radyo gibi özelliklerin, yeni cep telefonu cihazı
satın almayı cazip hale getirdiğine işaret etti. Açıklamada yer alan tabloda, 2010'da Türkiye'de kayıtlı
15 milyon 936 bin 78 adet cep telefonuna 2 milyar
422 milyon 283 bin 856 dolar ödendiği, 1994-2010
yılları arasında kayıt altına alınan 132 milyon 58
bin 38 adet cep telefonuna ödenen tutarın ise 20
milyar 72 milyon 821 bin 472 doları bulduğu bilgisine yer verildi.
Selülitin de çaresi var
Kadınların kabusu olan selülitle, savaşta inancınızı
kaybetmeyin. Uzmanlara göre, hayat tarzında
yapılacak değişikliklerle portakal görünümüne
veda etmek mümkün. Halk arasında estetik bir
sorun gibi algılanan selülit bilinenin aksine, oluştuğu bölgede kan dolaşımını engellediği için varis,
damar tıkanıklığı, kronik ağrılar, kan dolaşımına
bağlı cilt hastalıklarına yol açan, kas ve kemik
dokusunun kanlanmasına neden
olan bir hastalık çeşidi. Selülitten
kurtulmanın yollarını anlatan Estetik
Uzmanı Dr. Nihat Dik, selülitin deri
altı dokuda biriken yağ olduğunu,
bu yağ dokusuna bağlı olarak da
bölgede sıvı biriktiğini, biriken
sıvılar o bölgede dolaşımı yavaşlattığı için daha fazla yağ birikmesine
yol açtığını ve kısır döngüye girdiğini söyledi. Gözle görülen selülit dokusunun, sırf
yağ nedeniyle girintili çıkıntılı bir görünüm ortaya
çıkarmadığını anlatan Dik, dokudaki yağ
hücrelerinin suyu çekip tamamen suyla şişip
dolaşımı bozması nedeniyle selülitin oluştuğunu
ifade etti. İşte Dik’ten selülite çözüm yolları:
- Sabah kalkınca ve akşam yatmadan önce limonlu
ılık su için.
- Atıştırmayı bırakın. Azar azar ve sık sık yemeyi
tercih edin, asla aç kalmayın.
- Soya lesitinli kremler kullanın.
- Öğünlerden 30 dakika önce bir iki bardak su için,
yemekte su içmeyin.
- Tuz tüketimini azaltın.
- Banyoda kese yapın.
- Taze sıkılmış bitki çaylarını ve meyve sularını tercih edin.
- Haftada 4-5 gün 30-45 dakikalık tempolu
yürüyüş yapın.
- Etkili masaj gibisi yok. Selülit masaj aleti edinin.
- Elma-armut ve bunun gibi kabuklu meyveleri
yiyin.
- Selülitli bölgeye masaj yapın.
- Yediklerinizi mutlaka not edin.
Yalakalık doğuştan geliyor
ABD’deki Brown Üniversitesi’nin araştırması Neurosceince dergisinde yayımlandı: “ Bazı insanlar,
‘yalakalık’ geniyle’ doğuyor.
Beynin bir yanı söyleneni yaptırıyor, diğer yanı tecrübelere
dayalı hareket ettiriyor.
DARP- 32 adlı geni taşıyanlar
beyninin sadece söyleneni
yapma kısmını kullanıyor.”
30
04 NİSAN 2011 PAZARTESİ
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen tarafından açıldı. Gündem maddelerinin
sıralarının değiştirilmesine oybirliği ile karar verildi. Meclis üyesi
rahmetli Şükrü Sürmen’in isminin uygun bir sokak, kavşak ya da
parka verilmesine dair AK Parti Grubu tarafından verilen yazılı
önergenin oybirliği ile kabulüne karar verildi. Meclis toplantılarının haftada 5 gün yapılmasına dair CHP Grubu tarafından
verilen yazılı önergenin 4 vet oya karşın oyçokluğuyla karar verildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde
Belediyemiz 2010 mali yılı faaliyet raporu meclis üyelerine
dağıtıldı. Görüşmelerin 08.04.2011 Cuma günü yapılmasına
oybirliğiyle karar verildi. Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü başlıklı
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 96. ve 97. maddelerine
ve 6111 sayılı Torba Yasa’da öngörülen değişikliğe uyum saplanması amacıyla 2011 mali yılı ücret tarifesinde değişiklik yapılamasına dair evrakın Tarife Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle
kabulüne, 5393 sayılı yasanın 19. maddesi gereği kalan süre için
yapılan Meclis 1. Başkan Vekilliği seçimlerinde meclis üyesi
Hasan Ersoy’un 24 oy alarak seçilmesine, 5393 sayılı yasanın
19. maddesi gereği kalan süre için yapılan Meclis 2. Başkan
Vekilliği seçimlerinde meclis üyesi Cavit Ganiç’in 24 oy alarak
seçilmesine, 5393 sayılı yasanın 19. maddesi gereği kalan süre
için yapılan divan katiplikleri seçimlerinde 24 oy alan Şebnem
Şan ve Pınar Ünsal’ın asil olarak seçilmelerine yine 24 oy alan
Suna Ergün ve İlknur Meral’in yedek olarak seçilmelerine, 5393
sayılı yasanın 33. maddesi gereği encümen üyesi olarak 1 yıllık
süre için Sefa Birinci 24 oy, Uğur Beceren 24 oy, Serdal Kılavuz
24 oy alarak seçilmelerine, Harita Komisyonu’na 1 yıllık süre için
Cavit Ganiç, Mehmet Başaran, Şebnem Şan, Servet Deniz ve
Bedroz Avedikyan’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine,
Çevre ve Sağlık Komisyonu’na 1 yıllık süre için Yervant Özuzun,
Bahar Sunman, İlknur Meral, Gürsel Alparslan ve Suna Ergün 24
oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Deprem ve Doğal Afet
Komisyonu’na 1 yıllık süre için Cavit Ganiç, Ferzan Özer, Şebnem
Şan, Pınar Ünsal ve Semih Cemali’nin 24 oy alarak oyçokluğuyla
seçilmelerine, İmar ve Şehircilik Komisyonu’na 1 yıllık süre için
Bedroz Avedikyan, Uğur Özhabeş, Cavit Ganiç, Ferzan Özer,
Adnan Türkoğlu’nun 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine,
Tüketiciyi Koruma Komisyonu’na 1 yıllık süre için Ali Kenan Kır,
Suna Ergün, İlknur Meral, Pınar Ünsal, Ali Erten’in 24 oy alarak
oyçokluğuyla seçilmelerine, Altyapı Komisyonu’na 1 yıllık süre
için Selim Malgaz, Servet Deniz, Coşkun Alagöz, Semih Cemali,
Mehmet Başaran’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine,
Hukuk Komisyonu’na 1 yıllık süre için Coşkun Alagöz, Levent
Gökçe, Yervant Özuzun, Servet Deniz, Gürsel Alparslan’ın 24 oy
alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Engelliler Komisyonu’na
Ramazan Baş, Bahar Sunman, Ferzan Özer, Uğur Beceren,
Kenan Zülaloğlu’nun oybirliği ile seçilmelerine, AB ve Dış İlişkiler
MART 2011
BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE
NELER GÖRÜÞÜLDÜ
Komisyonu’na 1 yıllık süre
için Bahar Sunman, Cavit Ganiç, Ohannes Karabekyan, Ali Kenan
Kır, İlknur Meral’in 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Tarife Komisyonu’na 1 yıllık süre için Yervant Özuzun, Ali Erten,
Şebnem Şan, Suna Ergün, Semih Cemali’nin 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu’na 1 yıllık süre için Adnan Türkoğlu, Selim Malgaz, Servet Deniz,
Pınar Ünsal, Ohannes Karabekyan’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla
seçilmelerine, Bütçe Plan Komisyonu’na 1 yıllık süre için Kenan
Zülaloğlu, Bahar Sunman, Gürsel Alparslan, Cavit Ganiç, Serdal
Kılavuz’un 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Gençlik ve
Spor Komisyonu’na 1 yıllık süre için Levent Gökçe, Kenan
Zülaloğlu, Hasan Ersoy, Selim Malgaz, Uğur Özhabeş’in 24 oy
alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Kadın Sorunları Komisyonu’na
1 yıllık süre için Bahar Sunman, Gürsel Alparslan, Şebnem Şan,
Suna Ergün, Pınar Ünsal’ın 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Ulaşım ve Trafik Komisyonu’na 1 yıllık süre için Cavit
Ganiç, Coşkun Alagöz, Servet Deniz, Yervant Özuzun, Levent
Gökçe’nin 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, Eğitim ve
Kültür Komisyonu’na 1 yıllık süre için Gürsel Alparslan, Kenan
Zülaloğlu, Servet Deniz, İlknur Meral, Pınar Ünsal’ın 24 oy alarak
oyçokluğuyla seçilmelerine, 2010 Avrupa Kültür Başkenti ve
Sanat Komisyonu’na Bahar Sunman, Ohannes Karabekyan,
Selim Malgaz, Servet Deniz, Ali Erten’in 24 oy alarak oyçokluğuyla seçilmelerine, T.C Marmara ve Boğazlar Belediyeler Birliği’ne Sefa Birinci, Uğur Özhabeş, Ferzan Özer’in 24 oy alarak
asil üye seçilmelerine, Adnan Türkoğlu ve Ali Erten’in 24 oy
alarak yedek üye olarak seçilmelerine karar verilerek birleşim,
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen tarafından 06.04.2011
Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı.
06 NİSAN 2011 ÇARŞAMBA
Ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan
Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. 2010 yılı Denetim Komisyonu Raporu okutularak meclise bilgi verildi. Geçen birleşime ait
zabıt özeti okundu, oybirliğiyle kabul edildi. Geçen birleşime ait
zabıt özeti okunmadan 2010 yılı Denetim Komisyonu Raporu
okunduğundan söz konusu komisyon raporunun okunmuş olarak
kabul edilmesinin oylanmasına dair CHP Grubu tarafından verilen
sözlü soru önergesinin oybirliğiyle kabulüne karar verildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- Özel Kalem
Müdürlüğü başlıklı İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli ve asayiş
hizmetlerinde kullanılmak üzere binek oto talebine dair başkanlık
teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 2- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı
Macaristan’da Türkiye ve Macar İzleri konulu proje kapsamında
19-23 Nisan 2011 tarihleri arasında 7 kişilik heyetin Macaristan’ın Budapeşte iline yapacağı ziyarete 5393 sayılı Belediye
Kanunu’nun 75. ve diğer ilgili maddeleri uyarınca gidiş-dönüş
uçak biletlerinin Bakırköy Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü
bütçesinden karşılanmasına dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle
kabulüne, 3- Sağlık İşleri Müdürlüğü’nün Çalışma Yönetmeliği’ne
dair Hukuk Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 4- Fen
İşleri Müdürlüğü’nün Çalışma Yönetmeliği’ne dair Hukuk Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 5- Geleneksel Uluslararası
Yeşilköy Halk Dansları Festivali’ne dair Bütçe Plan Komisyonu
Raporu’nun 3 ret oya karşın oyçokluğuyla kabulüne, 6- Sivil
Savunma Uzmanlığı’na ödenek aktarımına dair Bütçe Plan
Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 7- Sivil Savunma
Uzmanlığı’nın Çalışma Yönetmeliği’ne dair Hukuk Komisyonu
Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 8- İnsan Kaynakları ve Eğitim
Müdürlüğü’nün sergi salonu ücret tarifesine dair Tarife Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne, 9- 2464 sayılı Belediye
Gelirleri Kanunu’nun 96. ve 97. maddelerine ve 6111 sayılı Torba
Yasa’da öngörülen değişikliklere uyum sağlamak amacıyla Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü’nün 2011 mali yılı ücret tarifesinde
değişiklik yapılmasına dair evrakın Tarife Komisyonu Raporu’nun
oybirliğiyle kabulüne, 10- Meclis üyesi Ali Kenan Kır’ın görevli
bulunduğu komisyonlardan istifa ettiğine dair dilekçesi okundu.
Tüketiciyi Koruma Komisyonu ve Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler
Komisyonu’na 08.04.2011 tarihinde yeni üyeler seçileceği
bildirilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 08.04.2011 Cuma günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı.
08 NİSAN 2011 CUMA
Gelmeyen üyelerin izinli sayıldığı, çoğunluğun bulunduğu tespit
edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu, oybirliğiyle kabul
edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde Tüketiciyi
Koruma Komisyonu’na Semih Cemali, 25 kabul, 5 çekimser oya
karşın oyçokluğuyla seçilmesine, Avrupa Birliği ve Dış ilişkiler
Komisyonu’na Pınar Ünsal’ın 25 kabul, 5 çekimser oya karşın
oyçokluğuyla seçilmesine, Bakırköy Belediye Başkanlığı’nın
2010 yılı Faaliyet Raporu daha önceden gruplara dağıtıldığından
dolayı okunmuş olarak kabul edilmesinin oybirliğiyle kabulüne,
Bakırköy Belediye Başkanlığı 2010 yılı Faaliyet Raporu’nun 5 ret
oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar verilerek birleşim,
Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından 02.05.2011
Pazartesi günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı.
Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin
www.atakoygazete.com.tr
sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz.
Bakırköy Belediye Meclisi’nin 1. ve 2. Meclis Başkan Vekilleri, Divan Katipleri ve komisyon üyeleri belli oldu.
BELEDİYE MECLİSİ’NDE YENİ DÖNEM
Bakırköy Belediye Meclisi’nin nisan ayı oturumlarında yapılan seçimlerde geçen dönem Meclis 1.
Başkan Vekilliği görevini yapan Hasan Ersoy tekrar
seçilerek görevine devam ederken, geçen dönem
Meclis 2. Başkan Vekilli olan Ali Kenan Kır’ın yerine ise, Cavit Ganiç görev aldı.
Divan Katipliklerine ise, asil olarak Şebnem Şan ve
Pınar Ünsal, yedek olarak ise Uğur Beceren ve
İlknur Meral seçildi.
Bakırköy Belediye Meclisi’nde yapılan seçimler
sonucu yeni dönemde komisyonlara seçilen isimler
ise şu şekilde:
Tüketici Koruma Komisyonu: Semih Cemali, Suna
Ergün, İlknur Meral, Pınar Ünsal, Ali Erten.
Engelliler Komisyonu: Ramazan Baş, Bahar Sunman, Ferzan Özer, Uğur Beceren, Kenan
Zülaloğlu.
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu: Adnan
Türkoğlu, Selim Malgaz, Servet Deniz, Pınar Ünsal,
Ohannes Karabekyan.
Kadın Sorunları Komisyonu: Bahar Sunman, Gülsel
Alparslan, Şebnem Şan, Suna Ergün, Pınar Ünsal.
2010 Avrupa Kültür Başkenti ve Spor Komisyonu:
Bahar Sunman, Ohannes Karabekyan, Selim Malgaz, Servet Deniz, Ali Erten.
Harita Komisyonu: Mehmet Başaran, Cavit Ganiç,
Şebnem Şan, Servet Deniz, Bedroz Avedikyan.
Deprem ve Doğal Afet Komisyonu: Cavit Ganiç,
Ferzan Özer, Şebnem Şan, PınarÜnsal, Semih
Cemali.
Altyapı Komisyonu: Selim Malgaz, Servet Deniz,
Coşkun Alagöz, Cemali, Mehmet Başaran,
AB ve Dış İlişkiler Komisyonu: Bahar Sunman,
Cavit Ganiç, Ohannes Karabekyan, Pınar Ünsal,
İlknur Meral.
Bütçe Plan Komisyonu: Kenan Zülaloğlu, Bahar
Sunman, Gürsel Alparslan, Cavit Ganiç, Serdal
Kılavuz.
Ulaşım ve Trafik Komisyonu: Cavit Ganiç, Coşkun
Alagöz, Servet Deniz, Yervant Özuzun, Levent
Gökçe.
Çevre ve Sağlık Komisyonu: Yervant Özuzun,
Bahar Sunman, Gülsel Alparslan, Suna Ergün,
İlknur Meral.
İmar ve Şehircilik Komisyonu: Bedroz Avedikyan,
Uğur Özhabeş, Cavit Ganiç, Ferzan Özer, Adnan
Türkoğlu.
Hukuk Komisyonu: Coşkun Alagöz, Levent Gökçe,
Yervant Özuzun, Servet Deniz, Gülsel Alparslan.
Gençlik ve Spor Komisyonu: Levent Gökçe, Kenan
Zülaloğlu, Hasan Ersoy, Selim Malgaz, Uğur
Özhabeş.
Eğitim ve Kültür Komisyonu: Gülsel Alparslan,
Kenan Zülaloğlu, Servet Deniz, İlknur Meral, Pınar
Ünsal.
Tarife Komisyonu: Ali Erten, şebnem Şan, Suna
Ergün, Semih Cemali, Yervant Özuzun.
T.C Marmara Belediyeler Birliği Komisyonu: Sefa
Birinci, Uğur Özhabeş, Ferzan Özer, Adnan
Türkoğlu, Ali Erten.
31
Bakırköylüler oturduğunuz mahallede yaşanan gelişmelerden ne kadar haberdarsınız?
MAHALLENİZDE NELER OLUYOR?
Bakırköy’deki 14 mahalle muhtarı ile görüşerek mahallelerinde son aylarda yaşanan gelişmeler hakkında bilgi aldık. Bu ayki
sayımızda Ataköy 3-4-11 Kısım, Ataköy 7-8-9-10 Kısım, Yenimahalle, Osmaniye, Yeşilyurt, Cevizlik ve Kartaltepe Mahalleleri’nde
yaşananları sizlere aktarıyoruz.
OSMANİYE
ATAKÖY 3-4-11 KISIM
Mahalle Muhtarı Fehamet Berk:
Mahallemizdeki aydınlatma problemlerini BEDAŞ’ın katkılarıyla
çözüyoruz. Şu an eski halinden çok
iyi durumda. Ulaşım konusunda;
Eminönü hat talebimiz olumsuz
karşılandı, bizde Beyazıt seferinin
Ataköy'e uzatılmasını istedik bu
konuda ısrar edeceğiz, ayrıca Taksim-Ataköy dolmuş durağı istedik,
bekliyoruz. Özellikle bozuk olan
kaldırımların onarımı, dolmuş olan
mazgalların temizliği yapıldı, Remzi
Kazancıgil Caddesi’ndeki otoparkın
zemin düzeni ve mazgal konulması için belediye tespit yaptı. En büyük
sıkıntımız; mahallemizde bir sağlık ocağı bulunmaması. Bununla ilgili
girişimlerimiz oldu fakat şu ana kadar sonuç alamadık. Mevcut binalarla
çözümü düşündük. En kısa sürede çözüleceğini umuyoruz. Bunun dışında
mevcut basketbol sahalarımız yeterli değil ve düzenlenmesi gerekiyor.Bu
arada mahallemizde bulunan Muhittin Üstündağ İlköğretim Okulu’nun
İstanbul Bilgi Yarışması’nda Bakırköy birincisi olması da bize gurur verdi.
ATAKÖY 7-8-9-10 KISIM
Mahalle Muhtarı Aylin Keserkaya:
Mahallemizde son aylarda yaşanan
gelişmeleri söyleyecek olursak;
Atatürk Hava Limanı Pisti’nin uzatılması ile ilgili davayı kaybettik.
Temyize başvurduk. Onun sonucunu
bekliyoruz. Ayrıca onun akabinde
yakıt tankları konusu çıktı. Sizin de
yakından takip ettiğiniz bu olayla
ilgili gereken çalışmalarımızı yaptık.
Yüzlerce imza topladık fakat halen
bir sonuç alamadık. İnşaat bitmek
üzere. Bunun dışında özellikle bahar
aylarının gelmesi havaların ısınmasıyla birlikte Şirinevler tarafından gelen kaykaycı çocuklar geceleri
geç saatlere kadar B4 Blok’un önünde kayıyor, gürültü çıkarıyorlar. Bu
konuda çok şikayet aldık. Bununla ilgili Bakırköy Belediyesi Fen İşleri
Müdürlüğü ile görüştük. B4 Blok’un önündeki o zemini kaykay yapmaya
elverişsiz duruma getirmek istiyoruz. Ayrıca ağaç budama, mazgalların
temizliği gibi rutin çalışmalar periyodik olarak yapılıyor.
Mahalle Muhtarı Serdar Uzunoğlu:
Mahallemizde son aylarda birçok
gelişme yaşandı ve yaşanmaya
devam ediyor. Öncelikle
mahallemizde Ziraat Bankası
Şubesi açıldı. Ayrıca Marmara
Forum AVM’nin hizmete girmesi
mahallemize her açıdan canlılık
getirdi. Mahallemizdeki gençlerimize iş fırsatı doğmuş oldu. Bunun
dışında Bakırköy Belediyesi Çocuk
Ağız Diş Sağlığı Merkezimiz açıldı.
Burada çocuklarımıza ücretsiz diş
hizmeti verilmeye başlandı. Ayrıca
elektrik direklerimizi yeniledik, ağaç budamalarımız yapıldı.
YENİMAHALLE
Mahalle Muhtarı Nihat Şahin:
Mahallemizde son aylarda ve yıllardır yaşanan önemli gelişmelerin
başında Kadın Doğum Evi Hastanesi’nin Halkalı’ya taşınması ve hala
öğrenime açılmayan Bakırköy Taş
İlköğretim Okulu var. Kadın Doğum
Evi’nin nisan ayında taşınacağı
söyleniyor. Bu mahallemiz ve
mahalle esnafımız açısından son
derece olumsuz bir gelişme olacak.
Bu hastane mahallemizde birçok
esnafa ekmek kapısı oluyordu.
Bakırköy Taş İlköğretim Okulu’nun
yerine ise bütün girişimlerimize ve mahallelilerin karşı çıkmasına rağmen Çıraklık Meslek Okulu yapılacak. Mahallemizin en büyük sorunu
bu iki konu. Onun dışında ağaç budamalarımız yapıldı. Bozuk olan
kaldırımlarımız yenilendi.
YEŞİLYURT
Mahalle Muhtarı Sedat Mumcuoğlu:
Mahallemizde tüm Bakırköy’ün
genelinde olduğu gibi ağaç
budamalarımız yapıldı. Bozuk olan
kaldırımlarımız yenilendi. Ayrıca
daha öncede gazetenizde yer aldığı
gibi mahallemizde Başak Sokak’ta
bulunan Yasemin Apartmanı’nın
son birkaç ayda sol tarafa doğru
eğilerek yan yatması nedeniyle
endişe içindeyiz. Gerekli yerlere
başvurmamıza rağmen bu konuda
halen bir sonuç alamadık.
CEVİZLİK
Mahalle Muhtarı Gönül Çavuşoğlu:
Mahallemizde son aylarda yaşanan
en önemli gelişme muhtarlığımızın
yan sokağındaki otopark konusu.
Orasını bir şahıs, yıllar önce Milli
Emlak’tan satın almış. Sonra orası
bir dönem öyle kör kaldı. Şu anda
orasını otopark olarak kiralamış.
Mahkeme süreci uzun yıllar devam
etti. Sonra davayı o şahıs kazandı.
Şu an belediye karşı dava açtı.
Belediye tabi ki orayı vermek
istemiyor. Otopark’ın içerisine park
etmesi gereken araçlar yola park
ediyor. O problem vatandaşa yansıyor. O sokakta kimse rahat geçemiyor. Ambulans gelse giremiyor. Biz bütün Bakırköy’deki ağaçları budattık.
Bir tek o sokağa girip budayamadık. Sokaktakiler mağdur durumda.
Bunun bir an önce sonuçlanmasını istiyoruz. Ayrıca özellikle sahildeki
cafelere bakan cephede oturan vatandaşlarımız cafelerden dolayı şikayet
ediyorlar. Bu şikayetleri sık sık duyuyoruz. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum çöp yasağının gelmesi ile birlikte artık vatandaşlarımız daha dikkat
ediyorlar. Eskiden olduğu gibi evinin penceresini açıp çöpleri atmıyorlar
ve çöp toplama saatinden önce çıkarmıyorlar. Bunu da özellikle belirtmek istiyorum.
KARTALTEPE
Mahalle Muhtarı Yılmaz Ufuk:
Mahallemizde son aylarda yaşanan
önemli bir gelişme yok. Ağaç
budamalarımız yapıldı. Bazı sokaklarımızdaki bozuk kaldırımlarımız
düzeltildi. Yaz aylarının gelmesi ile
birlikte kaldırım taşlarının boyanmasını düşünüyoruz. Bunun dışında kayda değer bir gelişme
olmadı.
YAVUZ ARPACIK
Gelecek sayımızda ise, Basınköy, Şenlikköy, Zuhuratbaba, Zeytinlik, Ataköy 2-5-6 Kısım, Ataköy 1.Kısım ve Yeşilköy
Mahalleleri’ndeki yaşanan gelişmeleri gazetemizde bulacaksınız.
TEKNOLOJÝ DÜNYA SI
GÖKHAN ATAMER
[email protected]
5000 iPAD 2 TÜRKİYE’DE
6 SAATTE TÜKENDİ
Apple'ın Türkiye'deki tek yetkili distribütörü olan
Bilkom'un Japonya ile aynı anda satışa sunduğu
iPad 2'lerin tamamının satılması yalnızca 6 saat
sürdü. Cihazın Türkiye'de en çok tercih edilen
modeli 64 GB'lık 3G'li modeli olurken satış fiyatları
ise şöyle: Wi-Fi modeller için 16 GB 1080 TL, 32
GB 1332 TL, 64 GB 1549 TL iken Wi-Fi ve 3G
modeller için 16 GB 1367 TL, 32 GB 1619 TL, 64
GB 1835 TL. Çift çekirdekli A5 işlemci kullanan
cihaz iPad'in A4 işlemcisine göre iki kat daha hızlı.
Ön ve arka kamerası da bulunan cihazın grafik
işlemleri de eski iPad'e göre dokuz kat daha iyi
performans sunuyor. 600 grama kadar ağırlığı
düşürülen ikinci iPad'in inceliği ise iPhone 4'ten
bile daha iyi. Kalınlık demiyoruz zira iPad 2'nin
ölçüsü 8.8 mm. Jiroskopu da bulunan cihazın
siyah ve beyaz olmak üzere iki farklı rengi
bulunuyor. 39 dolara ayrıca satılan kablo ile
HDMI çıkışı da sunan iPad 2 10 saat pil ömrü
sunuyor. Cihazın müthiş özellikleri yanısıra eleştirilen birçok özelliğinin de bulunduğunu hatırlatmak
lazım, özellikle düşük çözünürlüklü kamerası... 11
Mart'ta ABD'de satışa çıkan iPad 2, 25 Mart'tan
itibaren diğer pazarlarda da satışa çıktı. iPad 2'nin
ABD’deki fiyatları ise 16 GB'lık Wi-Fi'li model 499
dolarla başlıyor ve 64 GB'lık 3G'li modelde 829
dolara kadar çıkıyor. Bilkom’un çok fahiş bir fiyatla ürünü piyasaya sürmemesi bence çok doğru bir
karar ve ikinci el satış yapan ve önceden ürünü
paralel ithalatla getirip fahiş fiyatlarla rant elde
etmeye çalışanların planlarını bozacağa benziyor.
TWITTER ARTIK TÜRKÇE DE
KONUŞUYOR
Bu aralar dünyanın en popüler ağları arasında
Facebook ile beraber ilk sırada gelen Twitter'dan
güzel bir haber var. Sitede uzun süredir devam
eden Türkçeleştirme çalışmaları sonuç verdi ve
sitenin kullanılabildiği diller arasına Türkçe de
eklendi. Sitedeki Türkçe dil desteği çalışmaları
gönüllü kullanıcıların katkıları ile yürütülüyor. O
yüzden halen Türkçe'ye çevrilmemiş bölümlerle
karşılaşmak mümkün. Türkçeleştirme çalışmalarına katkıda bulunmak ve sitenin daha iyi bir
Türkçe ile kullanıcılarına ulaşmasına aracılık
etmek isterseniz translate.twttr.com adresinden siz
de sürece katılabilirsiniz. Türkçe dilini etkinleştirmek için Twitter'da oturum açtıktan sonra Settings bölümünden Language menüsü altında yer
alan Türkçe seçeneğini tercih etmeniz gerekiyor.
Save tuşuna bastıktan sonra tekrar Twitter şifrenizi
girerek siteyi Türkçe olarak kullanmaya başlayabilirsiniz.
ATAKÖY
FACEBOOK GROUPON’A
RAKİP OLACAK SİTE AÇTI
Kullanıcı sayısı 600 milyona yaklaşan Facebook,
bu dev potansiyeli nakte çevirme adına yaptığı
atılımlara bir yenisini daha ekledi. Internetin son
dönemdeki moda trendlerinden fırsat siteleri
alanına el atan Facebook ABD'nin beş şehrinde
pilot uygulama başlattı. Atlanta, Austin, Dallas,
San Diego ve San Francisco’daki Facebook kullanıcılarının deneyebileceği sistem, Facebook'un
temel özelliklerinden biri olan paylaşım konusunu
da merkeze alıyor. Kullanıcıların yaptıkları satın
almaları arkadaşlarıyla paylaşabildikleri sistem
"Deals on Facebook" adını taşıyor. Bu alandaki en
çok bilinen sitelerden birisi olan Groupon geçen
yıl Google tarafından satın alınmak istenmiş,
ancak 5 milyar dolarlık cazip teklif Groupon
tarafından reddedilmişti. Facebook kullanıcılarının
sitenin mantığına uygun olarak özellikle sosyal
aktiviteleri paylaşabilecekleri sistemin dünya
geneline ne zaman yayılacağı konusunda açıklama yapılmadı.
SONY PLAYSTATION NETWORK
HACKLENDİ
Playstation kullanıcılarının buluştuğu online platform Playstation Network bir dizi hacker saldırısından sonra kapandı. Bir haftadır kapalı bulunan
Playstation Network'ten gelen haberler sadece
hackleme ile sınırlı kalmadı. Sony'den yapılan
açıklamada hacker'lar tarafından ele geçirilen bilgiler arasında kullanıcılara ait bilgilerin de ele
geçirilmiş olabileceği açıklandı. Sistemin hacklendikten sonra iki haftadır kapalı kalması ise
merak uyandırıyor. Öte yandan bu fırsatı değerlendiren Microsoft'un Xbox Live'ı tam bu arada
ücretsiz hale getirmesi de oldukça manidar karşılandı. Çalınan bilgilerin arasında kredi kartı bilgilerinin de bulunma ihtimali söz konusu. Playstation 3 ve PSP kullanıcılarının buluşma platformu
Playstation Network Kasım 2006'dan bu yana
hizmet veriyor. Sistemin 75 milyondan fazla kullanıcısı bulunuyor.
SAHİBİNDEN ZARARINA SATILIK
MySpace
Bir zamanlar fırtınalar estiren MySpace, sahibi
News Corp. tarafından zararına satışa çıkarıldı.
Sabık sosyal ağın muhtemel alıcıları arasında
daha önce de Vevo ve Bebo'yı satın alan Criterion
Capital Partners da bulunuyor. Wall Street Journal'in iddiasına göre News Corp.'a teklif veren altı
şirket var ve satış ile ilgili sürecin bu ay içinde
start alması bekleniyor. MySpace'in talipleri
arasında bir Çinli şirketin bulunduğu iddiası da
gazetede yer aldı. Süreci yakından izleyen kaynaklardan alınan bilgiye göre pazarlıkların
sonuçlanmasının ardından MySpace'in yeni sahibinin Haziran ayında belli olması bekleniyor. MySpace'in son açıklanan mali verilere göre News
Corp'a kaybettirdiği para 156 milyon dolar idi.
PLAYSTATION 4 VE
YENİ XBOX 2014’TE GELECEK
Bugün konsollar oyun dünyası için belirleyici bir
role sahip. Zira oyun geliştiriciler oyunları genelde
konsollara göre geliştirip, daha sonra PC'ye
adapte ediyor. Hal böyle olunca da yeni nesil konsollar gelmeden olağanüstü grafiklere sahip,
"devrim" olarak nitelendirilebilecek grafiklere
sahip oyunlar da gelmiyor. Peki, bunun gerçekleşmesi için daha ne kadar beklemek gerekecek?
Playstation 4 ve yeni Xbox ne zaman piyasada
olacak? Gawker Media'nın oyun blog sitesi
ÝMTÝYAZ
GENEL
Taner SAHÝBÝ,
KÜÇÜKTEPE
Hukuk Danýþmaný: Av.
YÖNETMEN
VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ
Ofset Baský ; ÜNÝFORM
Özcan ATAMER
Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ
Haber Koordinatörü
AYLIK BÖLGE
GAZETESÝ
Ýdare
Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Gökhan ATAMER
Ýstanbul
Aylýk Süreli Ferhat
yayýnApt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Haber
Merkezi
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
YIL: 19 Sayý: 204 MAYIS 2011
Yavuz ARPACIK
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret
A.Þ.
Arzu BERATOĞLU
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
[email protected]
Köþe
yazýlarýndaki sorumluluk,
yazarlarýna
aittir.
GAZETEMÝZ
BASIN AHLAK
YASASINA
Gazetemizde yayınlanan
ilanların
sorumluluğu
ilan
sahibine aittir
UYMAYI TAAHHÜT ETMÝÞTÝR
Kotaku'ya göre bu gelişme 2014'ten önce olmayacak. Kotaku'nun iddiasına göre özellikle Xbox'un
bu alanda daha önce bir hamle yapması gerekiyor. Zira Sony, PlayStation 3'ü Microsoft'tan bir yıl
sonra çıkarmıştı. Buna göre ilk hamlenin önce
Microsoft'tan gelmesi bekleniyor ve 2014'de yeni
bir Xbox ile tanışma olasılığımız bulunuyor. Ancak
Xbox takımının şu an düşündüğü nokta, oldukça
üst düzey özelliklere sahip bir konsol yapıp, bir
süre düşük satışlarla ilerlemeyi göze alıp almayacağı konusu.
PHILIIPS TV PAZARINDAN ÇIKTI
Philips yeni CEO'su Frans van Houten yönetiminde
radikal bir karara imza attı ve sürekli zarar eden
TV bölümünü devrederek bu sektörden çekiliyor.
Hong Kong menşeli TV üreticisi TPV'ye işi devredecek olan Philips ortaklık şeklinde kurulacak bu
işbirliği ile yeni yapıda yüzde 30 hisseye sahip
olacak. Büyük ortak TPV'nin Philips hisselerini
satın alma haklarına sahip olduğu da açıklanırken, ilgili birimlerde görev yapmakta olan
3600 Philips çalışanı için herhangi bir işten çıkarma planının planlanmadığı da bildirildi. Özellikle
fiyat faktörünü kullanan Asyalı üreticiler karşısında büyük sıkıntı yaşayan Philips'in yeni yapı ile
nasıl bir performans sergileyeceğini hep birlikte
göreceğiz. Konu ile ilgili olarak yapılan resmi
açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: "Philips,
ikinci bir beş yıl için otomatik olarak yenilenmek
kaydıyla, ilk beş yıl için, ortak girişimin belirli
temel performans göstergelerini karşılamasına
tabi olarak, ortak girişime Philips markasını kullanma hakkı verecektir. Ortak girişim 2012’de
herhangi bir isim ücreti ödemeyecek, 2013’ten
itibaren en az yılda 50 Milyon Euro’luk isim ücreti
ödeyecektir. 2013 mali yılı için ödenecek isim
hakkı satışların yüzde 2.2’si kadar olacaktır. 2014
yılından itibaren, ortak girişimin ödeyeceği yıllık
isim ücreti satışların yüzde 2.2’si olup belirli performans kriterlerine bağlı olarak, bir değişken
bileşenle satışların maksimum yüzde 3’üne kadar
çıkarılabilir."
eBAY, Gittigidiyor.com’U SATIN ALDI
GittiGidiyor.com ve eBay’ın yaptığı ortak açıklamada, anlaşmanın, eBay’in, GittGidiyor.com’un
Nisan 2007’de edindiği yüzde 10 azınlık hissedarlığının devamı niteliğinde olduğu, satın alma
işleminin tamamlanması ile birlikte eBay’in, GittiGidiyor.com hisselerinin yaklaşık yüzde 93’üne
sahip olacağı bildirildi. Anlaşma şartlarının ise
henüz açıklanmadığı belirtildi. Açıklamaya göre,
Serkan Borançılı, Burak Divanlıoğlu ve Tolga
Kabataş tarafından kurulan ve merkezi İstanbul’da bulunan şirket, 150’den fazla çalışana sahip. 5
Şubat 2001’de kurulan GittiGidiyor.com’un, 6,4
milyon kayıtlı kullanıcısı bulunuyor. Yapılan ortak
açıklamada hisse alımını değerlendiren eBay
Avrupa Kıdemli Başkan Yardımcısı Doug McCallum, 2007 yılından beri, GittiGidiyor.com’dan,
çalışanlarından ve e-ticaret yaklaşımından etkilendiklerini belirterek, "GittiGidiyor.com’un
hisselerini ilk satın aldıktan sonra, son derece
heyecan verici bir e-ticaret pazarında, mükemmel
bir işe girmekte olduğumuzu biliyorduk. GittiGidiyor.com’dan öğrenebileceğimiz çok şey var.
Keza paylaşabileceğimiz de" yorumunu yaptı. GittiGidiyor.com Yönetim Kurulu Başkanı Serkan
Borançılı, bir eBay iştiraki olmanın,
GittiGidiyor.com için büyük bir gurur kaynağı
olduğunu belirterek, "Tamamen bir eBay iştiraki
olmakla, gelişimimizi hızlandırırken, dünya standardı uygulamalardan yararlanıyor ve Avrupa’nın
en hızlı büyüyen e-ticaret pazarlarından birindeki
lider konumumuzu perçinliyor olacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE
Ofset Baský : ÜNÝFORM
Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ
Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak
gösterilmeden kullanýlamaz
24
“İstanbul genelini geçen yıl ve bu yılı karşılaştırdığınızda,
alışveriş merkezi sayısının artışına rağmen cirolarda herhangi bir azalma yok.
Pelican Mall olarak, daha ziyade yakın çevremizde yer alan Avcılar halkına, İstanbul Üniversitesi
öğrencilerine ve E-5 den geçen arabalı yolculara hitap ediyoruz. Gezmesi kolay, aradığınızı hemen
bulabildiğiniz, gün ışığından maksimum derecede faydalanan bir alışveriş merkeziyiz.”
Ziyaretçileri; kaliteli, keyifli, konforlu bir ortamda
diğer Alışveriş Merkezleri’nden farklı etkinlik, kampanya ve promosyonlarla yönettiği, Alışveriş
Merkezi’ni çekim noktası haline getiren, AVM
Pazarlama ve Halkla İlişkiler Müdürleri’nin en
önemli görevleri “İletişim-İnsan İlişkileri” olarak
gösteriliyor. Çünkü alışveriş merkezleri; ziyaretçileri, mağazaları, çalışanları ve patronları ile çok
yönlü bir 'hizmet sektörüdür'. Ve bu hizmet
sektöründe insan ilişkilerinin, iletişimin iyi
olması gerekir.
Pazarlama Müdürleri
de bu iletişimi
sağlayan gizli kahramanlardır.
Çalışma saatleriniz nasıl?
Alışveriş merkezleri ziyaretçiye 10:00-22:00 arası
hizmet verir ama 24 saat açıktır. Ben 9.30 gibi
gelirim, hızlıca bir avm turu sonrası günlük yapılacak işlerimi planlarım. Genel Müdürümüz’le her
sabah güne küçük bir toplantıyla başlarız. Önceki
gün neler yaptık, o gün neler yapacağız konuşuruz. Sonrasında da güne başlarız.
AVM sektörü söyleşilerimizin bu ayki
konuğu Pelican Mall
Alışveriş ve Yaşam
Merkezi Pazarlama
Müdürü Esra Yıldırım
Arslan.
Kendinizden biraz
bahseder misiniz?
İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim
Sistemleri bölümü
mezunuyum. Hemen
arkasından İşletme
Master’ı (MBA) yaptım.
2,5 yıllık evliyim.
Ne kadar süredir
Pazarlama Müdürlüğü
yapıyorsunuz ve burada çalışıyorsunuz?
Üniversite okurken
başladım çalışma hayatıma. Önce Haber Türk Tv’de program asistanı
olarak çalıştım. Sonra Hürriyet dergi grubunda yer
alan bir dergide haber sayfalarını hazırladım.
Okulum bittikten sonra butik bir Halkla İlişkiler
ajansında müşteri temsilcisi olarak görev yaptım.
Sonrasında Astoria Alışveriş Merkezi ile bu sektöre
adım attım. 212 İstanbul Power Outlet Alışveriş
Merkezi, Torium Alışveriş Merkezi ve şimdi Pelican
Mall Alışveriş ve Yaşam Merkezi... Pelican Mall’de
de diğerlerinde olduğu gibi açılış öncesinde
başladım.
İşinizden bahsedebilir misiniz? Halkla ilişkiler ve
pazarlama neler yapar?
Yıllık medya planlaması, medya satın alması,
pazarlama bütçesinin planlanması, AVM içerisinde
yapılan etkinliklerin ve aktivitelerin planlanması,
bütçelenmesi ve gerçekleştirilmesi, medya satın
alması, reklam ve halkla ilişkiler çalışmalarının
planlanması ve kontrolü, kiracılar ilişkileri,
ziyaretçi memnuniyeti, kısa süreli ve uzun süreli
stand kiralanması yapılan işlerden sadece bir kaçı
diyebilirim.
Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? İş hayatınızdaki
öncelikleriniz ve prensipleriniz nelerdir?
Genel Müdürümüz Berna Yüksel koro şefimiz diyebilirim. Reklam pazarlama - halkla ilişkiler departmanımız ben dahil 4 kişiden oluşuyor. Birlikte
ziyaretçilerimizin Pelican Mall’ den memnuniyetle
ayrılmalarını hedefliyoruz.
Sosyal sorumluluk projelerine verdiğiniz önem ne
oranda?
Sosyal sorumluluk projelerine çok önem veriyoruz.
Bağlantıda olduğumuz 3 dernek ve yakında
gerçekleştireceğimiz birkaç projemiz var ama
henüz netlik kazanmadığı için açıklayamıyorum.
Günümüzde avmlerin her geçen gün sayısı artıyor.
Bu rekabet ortamı yaratıyor ve siz bu rekabet
ortamında öne çıkmak için neler yapıyorsunuz?
Türkiye’de özellikle de İstanbul’da her gün yeni bir
AVM açılıyor. Haliyle Pelican Mall'da bu rekabetin
içinde. Rekabette nasıl bir farklılığınız olacak?
Müşterilere neler sunacaksınız? Biz daha ziyade neighborhood dediğimiz konsepte
dahiliz. Anadolu yakasından bize çok ziyaretçi
gelsin diye öncelikli bir hedefimiz yok. Yakın
çevremizde yer alan Avcılar halkına, İstanbul
Üniversitesi öğrencilerine ve E-5 den geçen arabalı
yolculara hitap ediyoruz. Gezmesi kolay,
aradığınızı hemen bulabildiğiniz, gün ışığından
maksimum derecede faydalanan bir alışveriş
merkeziyiz. Ziyaretçilerimizi yormuyoruz.
Peki Pelican'ı diğer
Avm’lerden ayıran
özellikler nelerdir?
Avcılar E-5 üzerinde,
17.000 öğrencinin
okuduğu 4 fakültenin
yer aldığı İstanbul
Üniversitesi’ne, 2.000
kadar beyaz yakalının
çalıştığı iş merkezlerine
5 dakikalık mesafede
yer alan, rahat ulaşım
imkanlarına sahip Pelican Mall Alışveriş ve
Yaşam Merkezi, bu ve
benzeri sebeplerin yanı
sıra sahip olduğu fiziksel özellikleri ve hedef
kitlesiyle, İstanbul’da
bulunan diğer bölgesel
alışveriş merkezlerinden çok farklı ve
ayrıcalıklı bir noktada
bulunuyor. E-5 tarafında önünden 20’ye
yakın otobüs hattının
ve günde 40.000’e
yakın özel aracın
geçmesi, metrobüs hattının ise 2011 yılı
içerisinde Beylikdüzü’ne kadar
ulaşacak olması, arka
kısımda ise minibüs hatlarının sık aralıklarla yolcu taşıması Pelican Mall
Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ni lokasyon anlamında
oldukça güçlü kılıyor.
Türkiye AVM sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Bazı şehirlerde hiç AVM yokken bazı
şehirlerde de sıklıkla AVM’lerin olmasını neye
bağlıyorsunuz? Türkiye’nin AVM sektöründeki hızlı
gelişimini değerlendirir misiniz?
Avrupa’da bin kişiye düşen kiralanabilir alan 200
metrekaredir. Türkiye’ de bu rakam 78
metrekaredir. Söylediğiniz gibi bazı bölgeler
alışveriş merkezine doymuş, bazı bölgelerde ise
alışveriş merkezi ihtiyacı hissedilmektedir. İstanbul
genelini geçen yıl ve bu yılı karşılaştırdığınızda
alışveriş merkezi sayısının artışına rağmen cirolarda herhangi bir azalma yok. Mevcut ziyaretçiler
daha çok para harcamaya başlıyor. Bununla birlikte her bir alışveriş merkezinin ortalama istihdamı
1.500 kişidir. Dolayısı ile her açılan alışveriş
merkezi binlerce kişi için iş umududur. Avrupa
metrekare rakamlarına bakalım ama Türkiye’de
yaşadığımız gerçeğini de unutmayalım.
ARZU BERATOĞLU
33
BİR AVUÇ MUTLULUĞU YETERLİ GÖRENLER
Zihinsel engelli insanların ortak özelliği sevgiye muhtaç olmaları, siz bu
insanlara bir adım attığınız zaman o size on adım geliyor, eğer size zarar
verecek bir davranışta bulunuyorlarsa da bu hataları bile çok masumane
oluyor. Yemeği, gezmeyi, dansı çok seviyorlar. Çünkü kolay mutlu oluyorlar,
çünkü beklenti içinde değiller. Onlar için hayattaki tek beklenti mutlu olmak.
Zihinsel engelli çocukların en iyi eğitim, rehabilitasyon ve bakım şartlarına
kavuşabilmeleri için ihtiyaç
duydukları olanak ve
imkanları oluşturan
Nakipoğlu Eğitim Kültür
Sanat Vakfı (NEKSAV),
zihinsel engelli çocukların,
aileleri ve toplumla iç içe
yaşayarak sosyalleşmelerini
ve özgüven kazanmalarını
sağlayarak, bağımsız birey
olmalarına yardımcı oluyor.
NEKSAV Rehabilitasyon ve
Terapi Merkezi Halkla İlişkiler Sorumlusu Görkem Şahin
ve Okul Öncesi Öğretmeni
Nursen Arı ile zihinsel
engellilere yönelik verilen
eğitimler hakkında konuştuk.
NEKSAV Rehabilitasyon ve
Terapi Merkezi’nde, yaşıtlarına göre farklı gelişim
gösteren bireylerin, her biri
farklı alanlarda uzmanlaşmış
eğitimcilerin ortak görüşleri doğrultusunda
değerlendirildiğini ve her bireye özgü bireysel
eğitim programları oluşturulduğunu kaydeden
Halkla İlişkiler Sorumlusu Görkem Şahin, “1
yaşındaki bebekten tutunda 40 yaşındaki
yetişkine kadar 150 zihinsel engelli öğrencimiz
var. 13 kişilik eğitmen kadrosu ile zihinsel engelli
insanları topluma kazandırmaya çalışıyoruz. Merkezimizde ana sınıfımız, hobi sınıfımız var. Öğrencilerimizi çarşamba
günleri Bakırköy Belediyesi Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde
spora götürüyoruz ve burada öğrencilerimize yüzme öğretiyoruz.
Yüzemeyenler ise basketbol oynuyorlar. Yürüme güçlüğü çekenlere fizyoterapi veriyoruz. Aynı
zamanda uzman psikoloğumuz, öğrencilerimiz ve
onların aileleri ile her zaman
diyalog içinde bulunuyor”
dedi.
Şahin, NEKSAV Rehabilitasyon ve Terapi Merkezi’ne
gelmek için, zihinsel engelli
bireylerin devlet hastanesinden alınmış raporlarının
olması gerektiğini ve (RAM)
Rehberlik Araştırma Merkezleri tarafından yönlendirilmeleri gerektiğini de belirtti.
Okul Öncesi Öğretmeni Nursen Arı ise, zihinsel engellilerin eğitiminde,
gelişim alanlarını baz aldıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
“Öğrenci geldiği zaman, en az 3 kere onun performansını alırız ve o çocuğa
yönelik bir yıllık plan çıkarırız. Ondan sonra eğitime başlarız. Fiziksel
gelişimde ne ihtiyaçları var, sosyal gelişimde ne ihtiyaçları var, dil gelişiminde
ne ihtiyaçları var, bunları ayrıştırırız. Ama bu çocukların öncelikli olarak ilk
öğrenmesi gereken öz bakımdır. Öz bakımdan kasıt, kendi kendine tuvalete
gidebilmesi, yemeğini yiyebilmesi, üstünü giymesidir. Çünkü her zaman
annesi babası yanında olmayacak. Bu çocuk yalnız başına kaldığında hayatı
tek başına idame ettirebilmeli. Ondan sonra akademik gelişmeye başlarız.
Her türlü kavramı öğretiriz. Hatta bazı çocuklarımız öğrenmeye açıktır.
Okuma-yazma öğretiriz. Az bir oran ama öğrenen çocuklarımızda var. İkinci
öncelikli hedefimizde sosyal gelişim. Bu
çocuklar sosyal ortamda hep itilip kakılmış
çocuklardır. Bazı aileler çocuğundan utanıyor. Sanki engelli olmak çocuğun suçuymuş
veya kendileri bir suç işlemişlerde Allah
onları böyle cezalandırmış gibi düşünerek
çocuklarını toplumdan saklama niyetindeler. Biz bu çocukları sürekli toplumla kaynaştırmaya çalışıyoruz. Yemeklere götürüyoruz, restoranda yemek yerken oradaki
insanlar, sahilde yürürken karşılaştıkları
insanlar, bunlar hep bir kaynaşmadır. Sosyal bir projedir. Bu
tür çocukları olanlar lütfen
evlerinde tutmasınlar, rehberlik araştırma merkezlerine
götürsünler, onların rehberliği eşliğinde çocuklarına
uygun bir okul bulup oraya
yönlendirsinler. Erken yaşta
bu çocukları eğitim uygulama
okullarına göndersinler.”
Nursen Arı, okul öncesinden
başlayan çocukların gelişiminin diğer çocuklara göre
çok farklı olduğunu da vurgulayarak, “Benim elime 4 yaşında bir çocuk
gelmişti. Buraya geldiğinde hiçbir şekilde konuşmuyordu, şimdi okumaya
geçmek üzere, neden bu çocuk diğer arkadaşlarından bu kadar önde çünkü
eğitime erken başladı.” dedi.
( Arzu BERATOĞLU )
Zihinsel engelli öğrencilerden muhteşem müzikal
Nursen Arı, “Yaptığımız gösteriler, tiyatrolar,
müzikaller asla eğlenmek amaçlı değil, eğitim
amaçlıdır. Biz çalışırken çok eğleniyoruz ama birinci amacımız eğitim. Çocuğun kendini en güzel
ifade ettiği yer sahnedir. Özellikle kalabalık grupların önünde çocuklar rolünü oynadığında kendini değerli hisseder. Değerli hissedince ve alkış
alınca toplumla engelli bireyler arasında yakınlaşma oluyor. Toplumdaki
insanlarda onları bu şekilde gördüğü zaman bu insanlardan korkmuyor.
Kaç tane normal insan çıkıp ta o sahnede bu çocukların sergilediği
beceriyi gösterebilir.” dedi.
Arı ayrıca, zihinsel engelli çocukların imkan verildiği zaman neleri
başarabildiklerini müzikal ile birlikte tekrar
gördüklerini ve bu tür gösterileri sık aralıklarla
tekrarlayacaklarını da söyledi.
“ YARİM İSTANBUL”
Nakipoğlu Eğitim Kültür Sanat Vakfı (NEKSAV) Rehabilitasyon ve Terapi
Merkezi öğretmen ve öğrencileri “Yarim İstanbul’’ isimli bir müzikal gösterimi sundu.
Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen müzikale,
Bakırköy Kaymakamı Yakup Vatan, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü
Hüseyin Özcan ve çok sayıda engelli ile ailesi katıldı.
Gerçekleştirilen “Yarim İstanbul” isimli müzikal ile ilgili görüşlerini
aldığımız NEKSAV Rehabilitasyon Merkezi Okul Öncesi Öğretmeni
35
BİR ZİYARET, ÇOK MUTLULUK
Bizleri büyüten, üzerimizde sonsuz emekleri olan yaşlılarımız. Kimisi bir telefon çaldığında ‘yüreğim hopluyor, arayanım soranım var diye seviniyorum’ diye
tarif ederken, kimisi de ‘karşımda beni dinleyen birini bulduğumda yalnızlığımdan arınıyorum’ diye tarif ediyor onlara yapılan ziyaretleri. Bakırköy Şefkat
Huzur Evi sakinlerinden bahsediyoruz. Bazıları eşini kaybetmiş; “ Evin içinde bir sesti, nefesti. Birlikte gezmeye giderdik, yürüyüş yapardık.” diye anlatıyor
eşlerini ve ekliyor onu çok özlüyorum diye. Bazısı ise yakınıyor oğlum, kızım aramıyor beni; yalnızım burada diye.
Sefaköy Bilgi Evi İyilik Kulübü
öğrencileri Bakırköy’de hizmet
veren Şefkat Huzur Evi sakinlerini ziyaret etti. Öğrenciler,
huzurevi sakinleriyle kahvaltı
yapıp, sohbet ettiler.
Büyük bir mutlulukla öğrencileri
karşılayan huzurevi sakinleri,
“Burada iyi bir bakım görüyoruz.
Ama yine de eksiğiz. Çocuklarımızdan, akrabalarımızdan
uzağız. Gençlerin bu ziyaretleri
de bizleri çok mutlu ediyor. Yalnızlığımızdan kurtulup, unutulmadığımıza kanaat getiriyoruz.
Bazen hiç tanımadığımız insanlar
sürekli bizi ziyaret ediyorlar ve
kendi çocuklarımızdan, akrabalarımızdan daha yakın oluyor
bizlere.” diyerek bu ziyaretin
onları mutlu ettiğini dile getirdi.
Ziyaretten duydukları memnuniyeti her haliyle belli
eden yaşlılar, öğrencilere;
yüzlerindeki çizgilerin adı
da diyebileceğimiz hayat
tecrübelerini anlatıp,
onlarla dertleştiler.
GÖZLERİNDEKİ
MUTLULUK
Ziyaret boyunca öğrenciler
ve yaşlılar samimi bir
ortam yaratarak keyifli
zaman geçirdi. Öğrenciler,
yaşlıların boynuna sarıldık-
larında huzurevi sakinlerinin
gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi. Yalnızlıklarını huzurevinde kendi yaşıtlarıyla paylaşan yaşlılara bu ziyaret farklı bir heyecan
verdi.
Carousel, “Her Yeni Yaşa Yeni Bir Otomobil” kampanyasında plakaları ve araç anahtarları, sahiplerini buldu.
CHERY MARKA ANAHTARLAR TESLİM EDİLDİ
Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin, 15. yaş gününe özel hazırladığı dev kampanyasında otomobiller
şanslı sahiplerini buldu. Carousel’in her yeni yaşına özel düzenlediği ve her yıl büyük ses getiren kampanyalarının sonuncusu olan “Her Yeni Yaşa Yeni Bir Otomobil” kampanyasında talihliler plakalarını ve araç
anahtarlarını törenle teslim aldılar. 29 Eylül 2010 – 15 Şubat 2011 tarihleri arasında her 100 TL’lik alışveriş
yapan müşterisine 15 adet Chery marka son model bir otomobil kazanma imkânı sağlayan Carousel’in, “Her
Yeni Yaşa Yeni Bir Otomobil” kampanyasına 25.622 kişi katıldı ve toplam 95.300 adet kupon toplandı.
37
Nazlı BOSTAN & Evren BİNER
Nişanlandı
MUTLU GÜNLER
Hakimlik stajına devam eden
Nazlı Bostan ile Avukatlık
cübbesini birkaç gün önce giyen
Evren Biner Eskişehir Roof
Garden Hotel’de yapılan törenle
nişanlandılar.
Nişan yüzüklerini Yargıtay üyesi
Hakim Mesut Balcı taktı.
Nişan törenine Ayşe- Gürsel
Bostan ve Rasime-Semih Biner’in aile yakınları ile Nazlı ile
Evren’in yakın arkadaşları katıldı
Bakırköy Cumhuriyet İlköğretim Okulu 4/B sınıfı öğrencilerinden 11 Mart 2011 Japonya depremini yaşayan çocuklar için anlamlı proje
“BENİM ADIM ÇOCUK”
tim Okulu sınıf öğretmeni Havva Ünal, 3 hafta gibi kısa bir sürede
projeyi tamamladıklarını belirterek, “Eğitimde İyi Örnekler Projesi
kapsamında yapılan çalışma sonucu ortaya çıkan ‘Benim Adım
Çocuk’ kitabı, 27 öğrencinin sınıfta kendi yazdıkları öykülerden
oluşuyor. Okulumuzda imza günü düzenleyerek 500 adet kitap
sattık. Elde edilen 4.500 TL geliri de Japonya’da depremi
yaşayan çocuklara gönderdik. Japonya Konsolosluğu’nu ziyaret
ederek, kitabı kendilerine de verdik, çok memnun oldular. Daha
önce bireysel resim, yazı gibi iletiler olmuş ama böyle kapsamlı
bir projeyi görünce şaşırdılar. Ve okulumuzu ziyaret etmek istediklerini söylediler.” dedi.
Bakırköy Cumhuriyet İlköğretim Okulu 4/B sınıfı
öğrencileri, 11 Mart 2011 Japonya Depremi’ni
yaşayan çocuklar için kitap yazdı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu
“Eğitimde İyi Örnekler” Projesi kapsamında sınıf
öğretmeni Havva Ünal’ın organizasyonuyla 4/B
sınıfından 27 öğrencinin yazdığı kısa hikayeler kitap
haline getirildi. 500 adet basılan “Benim Adım
Çocuk” isimli kitap, okulda düzenlenen imza günü
ile vatandaşlara satıldı. Basılan kitapların tamamı
satılırken elde edilen 4.500 TL gelir Japonya’nın
İstanbul Konsolosluğu’na verildi.
Projenin mimarı olan Bakırköy Cumhuriyet İlköğre-
Ünal, projeye destek veren okul idaresi ve öğrenci velilerine de
gazetemiz aracılığıyla teşekkür etti.
Kitapta “Ece’nin Tatili” isimli bir öykü yazan 4/B sınıfı öğrencisi
Elif Ece Yılmaz ise, Japonya’daki depremde mağdur olan çocukların acısını paylaştıklarını ve tamamen içinden geçenleri
yazdığını söyledi.
Bir diğer öğrenci Ali Kemal Makas da “Yaşam Özgürlüktür” isimli
bir öykü yazdığını ifade ederek, televizyonlarda Japon çocukları
gördüğünde çok üzüldüğünü fakat yapılan kitabın ise kendilerini
çok sevindirdiğini belirtti.
(Yavuz ARPACIK )
39
DÜNYA ÇOCUKLARI
KÜÇÜKÇEKMECE’DE
BULUŞTU
KOMŞU İLÇELER:
KÜÇÜKÇEKMECE
Küçükçekmece Belediyesi ve CIOFF işbirliğiyle bu yıl ikincisi
düzenlenen ‘Uluslararası Çocuk Festivali’ 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında, Küçükçekmece’ de
gerçekleştirildi.
Etkinliklerde, film gösterimlerinden halk oyunlarına, tiyatro oyunlarından animatör gösterilerine kadar birçok faaliyet yer aldı. Litvanya, Endonezya, Rusya, Çin, Almanya ve KKTC’den gelen minik
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen RADEV Artı Ödülleri,
Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde yapılan törenle sahiplerini buldu.
Kokteyl eşliğinde başlayan programa, Kızılay Genel
Başkanı Tekin Küçükali, Küçükçekmece Belediye
Başkanı Aziz Yeniay, sanatçılardan Coşkun Sabah,
Selami Şahin, Ahmet Selçuk İlkan, Kenan Işık, Ali Tekintüre ile sanat ve radyo dünyasından birçok davetli
katıldı.
Tören öncesinde RADEV Genel Başkanı Yusuf Erbaş,
bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından davetliler
İlhan Selçuk'un yazdığı 'Cam Bebek' adlı şiiri hep
beraber seslendirdi.
Daha sonra geçilen ödül töreninde sahneye davet
edilen konuklara tek tek ödülleri takdim edildi. Kültür
sanat dalında yılın pozitif belediyecilik ödülü Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’a verildi. Ödülü
almak için sahneye çıkan Aziz Yeniay’a ödülü RADEV
Genel Başkanı Yusuf Erbaş verdi. Yeniay, ödülü almaktan gurur duyduğunu belirterek, Küçükçekmece'nin
modern bir ilçeye dönüşmesi için üç ayağı bulunan bir
sistem oluşturduklarını söyledi.
misafirler, kendi kültürlerinden örnekler sunarak festivale renk
kattılar.
Ay yıldız ve kırmızı beyazın hakim olduğu programda, coşku ve
eğlence bir aradaydı. Festival kapsamında bir kısmı Türk aileleri
tarafından misafir edilen, Litvanya, Endonezya, Rusya, Çin,
Almanya ve KKTC’den gelen yabancı çocuklar, kendi yörelerine
özgü halk danslarını sergilediler. Renkli görüntülere sahne olan
program, Küçükçekmece Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü
Derneği tarafından kurulan halk oyunları ekibinin Kırklareli yöresine özgü halk oyunu gösterisiyle son buldu.
Halkalı, Cennet, Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezleri’nde yapılan
programların kapanışında ise ‘Hepsi’ grubu birbirinden hareketli
parçalarını çocuklar için söyledi.
Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’a RADEV’den anlamlı ödül
N E G AT İ F İ P O Z İ T İ F E Ç E V İ R E N B A Ş KA N
verecekler. Ardından dereceye giren takımlar
“Final Ödülleri”ni alacaklar. 6 ve 10 arası sıralamaya giren 5 topluluk “Bölge Ödülü”, 11 ve 30
arası sıralamaya giren 20 topluluk da “Katılımı
Teşvik Katkısı" ile ödüllendirilecek.
KÜÇÜKÇEKMECE’NİN GURURU OLDULAR
Küçükçekmece Belediyesi Gençlik Spor Kulübü Derneği Halk Oyunları Ekibi başarılarıyla göz doldurdu. 2011 yılında katıldığı her yarışmada birinci olan ekip Türkiye Halk Dansları yarışması finalinde
boy gösterecek. Türkiye’nin 81 ilinden katılan adaylar “Türkiye’nin
Tüm Renkleri Buraya” sloganıyla yola çıkan yarışmada, “stilize dal”
kategorisinde hünerlerini sergiledi. Topluluklar önce Gaziantep
–İstanbul –Ankara –Ordu – İzmir Bölge Yarışmaları’na katıldı. Bu
yarışmalar sonunda genel klasmanda Küçükçekmece Belediyesi
Gençlik Spor Kulübü'nün Halk Oyunları Ekibi’nin de aralarında
bulunduğu finale kalan beş topluluk, büyük finalde “Türkiye’nin en
iyisi” olmak için yarışacak. Finalist ekipler, 17 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenecek yarışma gecesinde şampiyonluk için mücadele
41
BAHÇELİEVLER’DE KUPA COŞKUSU
Türkiye çapında gerçekleştirilen kulüpler ve okullar arası şampiyonalarda
İstanbul birincisi olan Bahçelievler
Şirinevler Spor Kulübü U-17 Futbol ve
Elit Gençler Koleji Erkek Basketbol
Takımları, kazandıkları şampiyonluk
kupalarıyla, Bahçelievler Belediye
Başkanı Osman Develioğlu’nu
makamında ziyaret ettiler.
Belediye Başkanı’nın, Türk Sporu’na
ve gençliğine spor tesisleriyle destek
verdiğini
KOMŞU İLÇELER:
BAHÇELİEVLER
olabileceklerini her fırsatta ispatladıklarını ifade eden Başkan Develioğlu; “Türk
sporunun alt yapısına sunduğumuz tesisler ve
geleceğimiz olan gençlerimize verdiğimiz destek
binlerce kere helal olsun” dedi.
belirten şampiyon sporcular, başkanımıza
ödüllerimizle teşekküre geldik dediler.
Belediye Başkanı Osman Develioğlu’da
sporcuları kabulünde yaptığı konuşmasında, Türkiye Şampiyonaları’nda İstanbul’u
temsil etmeye hak kazanan takımların
Bahçelievler’den çıkmasının kendileri için
ayrı bir övünç kaynağı olduğunu
belirterek genç sporculara başarılar
diledi.
Gençlerin, kendilerine olanak verildiğinde ne derece başarılı
23 Nisan Armağanı
ÇOCUKLARA “POLYANNA” KİTABI
Bahçelievler Belediyesi, İlköğretim çağındaki öğrencilere,
Pollyanna hikaye kitabı, anaokulu çağındaki miniklere ise
boyama kitaplarını ücretsiz olarak dağıttı.
Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun da katıldığı kitap
dağıtım töreninde, ilköğretim 1-2-3 sınıflara Polyanna kitapları sunuldu. Çocuklara masal, hikaye gibi değişik kitaplar
sunarak, okuma kültürüne destek vermek istediklerini belirten
Başkan Develioğlu “Bu defa da çocuklarımıza kitap olarak
Pollyanna’yı özellikle seçtik. Çünkü, “Polyanna’cılık” diye
hepimizin bildiği bir tabir vardır. Polyanna’cılık;
kayba uğradığımızda, elimizde kalanları fark
etme ve sevinme becerisidir. Polyanna’cılık
bardağın dolu yanını fark etmektir. Çocuklarımıza bu duyguları aşılamak için faydalı
olacağını düşündüğümüz bu kitapları, Dünya’da tek olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı öncesi dağıtarak da sevinmelerini istedik” dedi.
Öte yandan belediye tarafından bastırılan 10
bin adet Pollyanna kitabı ile 5 Bin adet boyama kitabının ilçedeki tüm ilköğretim ve
anaokulu sınıflarına dağıtılacağı da bildirildi.
Aile İçi Şiddet Yerine Sevgi ve Saygı
AİLE İÇİ ŞİDDETE SON
Bahçelievler Belediyesi, Gezginler Derneği ve Dünya Umut
Kadınları Derneği’nin ortaklaşa
düzenlediği, “Aile İçi Şiddettin
Önlenmesi ve Sağlıklı İletişim
Konferansı” Bahçelievler
Belediyesi, Yeni Sahne Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Özellikle ev kadınlarının ağırlıklı
olarak katıldığı konferansta,
Prof. Dr. Orhan Kural “Yaşamın
aldatıcı şovlarına değil,
yaşamın kendisine özen
gösterilmeli. Siz,
pembe düşlere değil,
gerçeğe inanın. Çünkü
inandığınız sizin
yaşamınızdır” dedi.
Dünya Umut Kadınları
Derneği Başkanı
Marziye İlhan ise “Şiddeti yok edecek
koşullara Türkiye mutlaka ulaşmalı. Ekonomik, sosyolojik,
psikolojik
tüm veriler, gelişmiş ülke
seviyesine çıkmalı. Ülkemiz
kadını da, gelişmiş Dünya
düzeyine ulaşmalıdır ki şiddet
aile içinden kalksın, yeri sevgi
ve şefkate bırakılsın” diye
konuştu.Riccon İlhan Doğan’da;
Aile içi şiddeti yenecek gücün,
insanın iradesi olduğunu ifade
ederek, bunu başarmanın
sevgiyle mücadeleden geçeceğini vurguladı.
Vefat Eden Meclis Üyesi Arkadaşlarının Adını Parka Verdiler
BELEDİYE MECLİSİ’NDEN VEFA ÖRNEĞİ
Bahçelievler Belediye
Meclisi’nin oybirliğiyle aldığı
kararla geçtiğimiz yıl vefat
eden CHP’li Belediye Meclis
Üyesi Sırma Doğan’ın adı
ilçedeki bir parka verildi.
Yenibosna Cem Evi yanında
yeniden düzenlenerek Sırma
Doğan adını alan parkın açılışına Bahçelievler
Kaymakamı Şevket Cinbir,
Belediye Başkanı Osman
Develioğlu, İlçe Emniyet
Müdürü Mehmet Aslancan,
Belediye Meclis Üyeleri,
Cem Vakfı Genel Müdürü
Hıdır Akbayır, merhumun
kızı ve eşi Murat Doğan ile
çok sayıda vatandaş katıldı.
Parkın açılışında konuşan Belediye Başkanı
Osman Develioğlu, “Uzun yıllar Bahçelievler
halkına hizmet ederek emeği geçen merhum
arkadaşımızın adını,
belediye meclisimizin
aldığı kararla bir
parkımıza vermenin buruk
mutluluğunu yaşıyoruz”
dedi.
AK Parti ve CHP’li Meclis
Üyelerinin verdiği ortak
önergeyle Belediye Meclisi’nin geçtiğimiz günlerdeki olağan oturumunda
oybirliğiyle alınan kararla
ismi parkta yaşatılacak
olan Sırma Doğan,
geçtiğimiz yıl, uzun süredir
tedavi gördüğü hastalığa
yenik düşerek vefat
etmişti.
Öte yandan park açılışı
dolayısıyla merhum Sırma Doğan anısına ağaç
dikilirken, belediye tarafından da vatandaşlara
ücretsiz fıstık çamı dağıtıldı.
42
LİONSLAR’DAN SAĞLIK SEMİNERİ
ARAÇ KİRALAMANIN GÜVENLİ ADRESİ...
KAYBOLMAYA SON ;
YENİ NAVİGASYON SİSTEMLERİ
HAVALİMANI TRANSFER HİZMETLERİ
OTEL TRANSFER HİZMETLERİ
KISA SÜRELİ / UZUN SÜRELİ ARAÇ KİRALAMA
ŞEHİR DIŞI ARAÇ KİRALAMA
REHBERLER EŞLİĞİNDE ŞEHİR TURLARI
ATAKÖY 1.KISIM ÇARŞI NO:14 BAKIRKÖY/İSTANBUL
TEL: 0212 661 70 80
GSM: 0533 931 96 56
WEB: WWW.ATAKOYRENTCAR.COM
E-MAİL: İLETİSİ[email protected]
Ünlü mankenler, Siirtli kızlar için podyuma çıktı
“YENİ İNCİLER” PROJESİ’NE BÜYÜK DESTEK
Ünlü modacı Cengiz Abacıoğlu, uzun bir aradan sonra ilk defilesini Siirtli genç
kızların eğitimi için düzenledi.
Şişli Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Siirt Emniyet Müdürü Recep Güven, ve
Yeşeren Umutlar Derneği’nin organizasyonu ile gerçekleştirilen defile, Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı.
Siirt’te yaşayan, ekonomik gelir durumları elverişli olmayan genç kızların eğitimi
için planlanan “Yeni İnciler Projesi”’ne, sosyal sorumluluk çalışmalarıyla adından
söz ettiren Siirt’li emniyet müfettişi İnci Akoy öncülük etti. Şişli Belediye Başkanı
Mustafa Sarıgül’ün gelini Fatoş Sarıgül’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda
hayırseverin destek verdiği projede, Ebru Şallı, Tülin Şahin, Pınar Tezcan, Yüksel
Ak gibi ünlü mankenler podyuma çıktı. Siirt’ten İstanbul’a gelen 85 genç kız da
geceye katıldı.
Birçok ünlü mankenin podyuma çıktığı defilenin geliri, Siirtli 85 genç kızın eğitimi
için harcanacak.
118-E Liıons
Yönetim
Çevre Kulüpleri tarafından Bakırköy
Belediyesi ve
ilçe Milli
Eğitim
Müdürlüğü
işbirliği ile
sağlık semineri düzenlendi.
Yunus Emre
Kültür Merkezi’nde düzenlenen seminerde,
Prof. Dr. Nevin Dinçağ Diyabet, Metabolik Sendromu ve
Şişmanlık konularında, Prof.
Dr. Ahmet Dinçağ ise, Can
Suyu ve Tiroid konularında
öğrencileri bilgilendirdiler.
Seminer sonunda, Topkapı
Lions Kulübü Başkanı Özcan
Hakcan,
Panel, Seminer ve Konferanslar
Komite
Başkanı
Cevahir
Mekik ve 3.
Kesim
Başkanı Ali
Sina Mengi
tarafından
Prof. Dr.
Ahmet
Dinçağ ve
Prof. Dr. Nevin Dnçağ’a
plaket takdim edildi.
Konferansın sonunda
ise, sanatçı baha
Boduroğlu tarafından
öğrencilere mini bir
konser verildi.
MAHALLE SAKİNLERİ HAYAT KURTARACAK
Afetlerden sonraki ilk 72 saatte bireylerin genellikle yalnız
olduğu gerçeğinden yola çıkan Bakırköy Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG), mahalle düzeyinde afete hazırlık seminerleri
düzenledi.
Afet bilincini arttırmayı ve mahalle düzeyinde örgütlenerek
bireylerin kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını kurtarmalarını sağlamayı amaçlayan MAG, Ataköylüler Derneği’nde,
“Afet Psikolojisi, Temel Yangın, Temel İlk Yardım ve Arama
Kurtarma” eğitimleri verdi.
4 hafta süren ve uzman doktor, arama kurtarma uzmanı,
psikolog ve itfaiye ekipleri tarafından verilen eğitimlere çok
sayıda gönüllü katıldı.
( Yavuz ARPACIK )
( Yazısı 17. sayfada)
DR.BEYZADE ÖZKAHRAMAN’DAN ÖRNEK DAVRANIŞ
‘’13 HAZİRAN SABAHI
CHP TEK BAŞINA
İKTİDAR OLACAK’’
12 Haziran’da yapılacak
genel seçimler için İstanbul
3. Bölgeden CHP Milletvekilliği aday adayı olan
ancak milletvekili listesine
giremeyen Yaşam Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı
ve Başhekim Op. Dr.
Beyzade Özkahraman, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mektup
yazdı.
Özkahraman, mektubunda
listeye girememesinden
dolayı üzüntü yaşadığını
ancak kesinlikle bir küskünlük içinde bulunmadığını ve
parti için çalışmalarına
aralıksız devam edeceğini
belirtti.
(Yazısı 19. sayfada)
Bakırköy Belediye Meclisi CHP’li Meclis Üyesi Ferzan Özer, Marmara
Belediyeler Birliği Gençlik ve Spor Komisyonu’na seçildi
FERZAN ÖZER: “ ONUR DUYDUM “
CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin
Marmara Belediyeler Birliği’nin 2011 yılı Olağan 1.
Toplantısı’nda yapılan
seçimler sonucunda
Bakırköy Belediye Meclisi
CHP Meclis Üyesi Ferzan
Özer, birliğin Gençlik ve
Spor Komisyonu’na seçildi.
28 Nisan Perşembe günü
İstanbul Klasis Otel’de
gerçekleştirilen toplantıda,
yeni oluşturulan Gençlik
ve Spor Komisyonu’na
seçilen Ferzan Özer, 230
belediye başkanı arasından komisyona
seçilmesinden dolayı
büyük onur duyduğunu
ifade etti.
(Yazası 27. sayfada)
CHP İstanbul İl Başkanı
Bahri Şahin, 12 Haziran’da
yapılacak genel seçimlerden
CHP’nin tek başına iktidar
olarak çıkacağını söyledi.
Bakırköylü İşadamları
Derneği’ni ziyaret eden Bahri
Şahin, CHP’nin seçimlerde
izleyeceği politikalar hakkında bilgiler verdi.
(Yazası 26. sayfada)

Benzer belgeler

CHP 3. bölge Milletvekili adayı Oktay EKŞİ

CHP 3. bölge Milletvekili adayı Oktay EKŞİ 610 metrekare kapalı ve 90 metrekare de açık alanı bulunan 3+teras katlı Bakırköy Sanat Evi ve Kent Müzesi’nde; küratörlüğünü Araştırmacı-Yazar Turgay Tuna’nın yaptığı, kendi koleksiyonlarında yer ...

Detaylı

Ataköy Gazetesi 199

Ataköy Gazetesi 199 Adım Adım Oluşumu Runtalya 2011 Maratonu’nda 110 koşucusuyla 1590 bağışçıya ulaştı ve toplamda 193.826 TL bağış topladı. Toplanan bağışlarla daha önce Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD)’un ...

Detaylı

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi Başkan Yardımcısı ve İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Umut Oran ve Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu da katıldı. Barış ve kardeşlik mesajları...

Detaylı

GERİ SAYIM BAŞLADI

GERİ SAYIM BAŞLADI 29 MART 2009 Yerel seçimleri’nde AKP Bakırköy Belediye Başkan adayı Oğuz Satıcı gazetemize verdiği Advertorial ilan bedelini ödemediği için mahkemeye verilmişti. Hakim tarafından yemine davet edile...

Detaylı

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi Paskalya Bayramı, İstanbul’da ki kiliselerde düzenlenen çeşitli ayinlerle kutlandı. Törenlere Hıristiyan cemaatinin yanı sıra CHP Genel Sekreteri ve İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Bihlun Tama...

Detaylı

tar(he kara leke olarak geçeceks(n(z

tar(he kara leke olarak geçeceks(n(z Avrupa ülkesi ile eşleştirdiklerini ve yakın zamanda yurt dışı gezilerinin de başlayacağını söyledi. Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan’da, Trabzon’dan gelen çocukları Bakırköy’de görm...

Detaylı

sorunlar bitmiyor

sorunlar bitmiyor ‘ ’ B İ Z İ M K İ S İ KA N D AVA S I ’ ’

Detaylı