sorunlar bitmiyor

Transkript

sorunlar bitmiyor
Gazetemizi ziyaret eden TBMM Başkan Vekili Meral AKŞENER
“12 HAZİRAN GENEL SEÇİMLERİ’NDE CİDDİ BİR SÜPRİZ BEKLİYORUM”
Sürekli,
Etkili,
Ýlkeli.
19
Ya þ ý n d
YIL:19
Bakýrköy’de
a
SAYI:203
1
Numara
ATAKÖY
NİSAN 2011
FİYAT: 2 TL
http://www.atakoygazete.com.tr
Osmaniye’deki park, Ataköy’deki yakıt tankları ve Ataköy sahili
SORUNLAR BİTMİYOR
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ile, Osmaniye’de yapılacak İstanbul'un en büyük
Botanik Park Projesi, Ataköy sahili ve Ataköy'ün adeta göbeğine yapılan yakıt tankları
konularında gelinen son noktaları konuştuk.
( Yazısı 31. sayfada
Akşener
gazetemizi ziyareti
sırasında
Türkiye’nin içinde
bulunduğu dönem
ve 12 Haziran
2011 tarihinde
yapılacak olan
genel seçimler
hakkında
açıklamalar yaptı.
Yerel medyanın
siyasilerin eşit ve
haklı rekabet
yapabilmesi için
çok önemli
kurumlar
olduğunu belirten
Akşener, “Ulusal
medya maalesef ya
yandaş ve candaş ya da korkutulmuş, sindirilmiş,
her an ‘Hadi Bakalım Silivri’ye gönderiliyorsunuz’
korkusu içinde. O yüzden yerel medya biz siyasilerin
eşit ve haklı rekabet yapabilmesi için çok önemli”
dedi.
BAKIRKÖY MÜFTÜLÜĞÜ’NDEN
KARDEŞ ŞEHİR BAYAN ULGİ’YE DESTEK
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlatmış olduğu
“Kardeş Şehir, Kardeş Müftülük” projesi
kapsamında Bakırköy Müftülüğü tarafından
Moğolistan’ın Bayan Ulgi şehrine cami yapılacak.
Yapılacak proje için Moğolistan’dan Bakırköy’e
gelen heyet, müftülük binasında Bakırköy
Müftüsü Zakir Uzun ve İstanbul İl Müftüsü Prof.
Dr. Mustafa Çağırıcı ile proje hakkında görüştü.
( Yazısı 25. sayfada )
3
MÜFETTİŞ GÜNGÖR GÜN BAKIRKÖY BELEDİYESİ
BAŞKAN YARDIMCILIĞI’NA GETİRİLDİ
Uzun yıllar Bakırköy
Belediyesi’nde müfettiş
olarak görev yapan
kökenli olduğum için Teftiş
Kurulu Müdürlüğü’nü de
yürütüyorum. Aynı zaman-
AYIN YAZISI
GÜNGÖR GÜN
KİMDİR?
Güngör Gün, Teftiş Kurulu
ve İşletme Müdürlüğü
birimlerinden sorumlu
başkan yardımcılığına
getirildi.
Emekli olan eski başkan
yardımcısı Aykut Çeliker’in
yerine atanan Gün, görev
yapacağı süre içinde
şeffaflığa önem vereceğini
ve Bakırköylü vatandaşlara
kapısının her zaman açık
olduğunu söyledi.
Gün, yeni görevi ile ilgili
gazetemize yaptığı
açıklamada, “Müfettiş
da belediyenin her türlü
lojistik ve hizmet
birimleriyle ilgili
çalışmaları destekleyen
İşletme Müdürlüğü de
bana bağlı bir birim.” dedi.
Amacının her zaman
Bakırköylülere en iyi
hizmeti vermek,
Bakırköy’ün layık olduğu
şekilde idare edilmesini
sağlamak olduğunu da
sözlerine ekleyen Gün,
vatandaşlara yakın olmak
istediğini ve her türlü problemi çözmek için görevde
29.08.1968 İstanbul
doğumlu olan Güngör
Gün, Eskişehir
Anadolu Üniversitesi
İktisat Bölümü’nden
mezun oldu.
Çalışma hayatına
1992 yılında Beyoğlu
Belediyesi’nde
müfettiş olarak
başladı. Sırasıyla
Bahçelievler ve
Küçükçekmece
Belediyeleri’nde teftiş
kurullarında görev
yapan Gün, 10 yıl
Bakırköy
Belediyesi’nde
müfettiş olarak görev
yaptı.
Aralık 2010’da
Bakırköy Belediyesi
Teftiş Kurulu
Müdürlüğü’ne atanan
Güngör Gün, mart
ayı başında ise emekli
olan Aykut Çeliker’in
yerine Bakırköy
Belediyesi Başkan
8 MART EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ BAKIRKÖY’DE DE KUTLANDI
Bakırköy Belediyesi, Tüm-Bel Sen
Bakırköy İşyeri Temsilciliği ve Belediye-İş
Sendikası 2 No’lu Şube Bakırköy İşyeri
Temsilciliği tarafından Bakırköy
Belediyesi Yemekhanesi’nde 8 Mart
Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlandı.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal
Erzen,
Belediye-İş
Sendikası
Genel
Başkanı Nihat
Yurdakul ve
Tüm Bel-Sen
1 No’lu Şube
Başkanı Kadri
Kırıcı’nın
katıldığı
kutlamada
işçi, memur
ve Bakırköylü
kadınlar
gönüllerince
eğlendiler.
Kutlamada bir
konuşma yapan
Bakırköy
Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen,
“Bu ülkede
yolunda
gitmeyen bir
şeyleri değiştirecekse kadınlar
değiştirecek. Cumhuriyetimizi koruma ve
kollamanın bekçileri kadınlarımızdır.
Kadınlarımızın özellikle parlamentoda
daha fazla temsil edileceği umudunu
taşıyorum. Kadınlarımızın sadece 8
Mart’larda anılmayıp yılın 365 gününü
bu coşkuda
yaşaması en
büyük
dileğimdir.”
dedi.
Belediye-İş
Sendikası
Bakırköy
İşyeri
Temsilcisi
Nilgün
Akman,
Belediye-İş
Sendikası
Genel
Başkanı Nihat
Yurdakul, Tüm
Bel-Sen 1 Nolu
Şube Başkanı
Kadri Kırıcı’nın
konuşmalarının
ardından
kadınlar
türküler, şarkılar,
halaylar
Özcan Atamer
e-mail
[email protected]
AYNI TAS AYNI HAMAM
İsmet İnönü’nün ikinci iktidar döneminden sonra bizi yönetenler,
halkı eğitimsiz ve fakir bırakabilmek için ellerinden gelen gayreti
gösterdiler. Halk fakir ve eğitimsizse onları yönetmek çok
kolaydır. İki çuval kömür, birkaç kilo makarna ve bulgur bu
zihniyeti taşıyanlar için oy demektir. Günümüz Türkiyesi’nde
bunları görmek ve yaşamak, örneklerini görmek bizleri son
derece üzüyor. Görsel ve yazılı basının durumu ortada.
Ekranlara çıkıp gözlerimizin içine baka baka akıllara durgunluk
verecek yalanlar söyleyerek beyin yıkayanları gördükçe ve bu
durum devam ettikçe “Muhasır Medeniyetler” seviyesine çıkmak
hayal değil de nedir?
Gösterişli, devasa binalar yapmak medeniyet göstergesiyse evet
Türkiye bu konuda dünyayı yakalamış durumda. Ancak eğitim
vekültür düzeyi artmadıkça ve zihniyet değişmedikçe bu yönlü
gelişme neye yarar?…
Star televizyonu başlattı, zaman zaman başka televizyonlarda da
izliyoruz. TV muhabiri İstanbul’un göbeğinde genç yaşlı, zengin
fakir, iyi giyimli, hırpani görünümlü ve öğrencilere mikrofonu
uzatıyor. Son günlerde yazılı ve görsel basında ön plana çıkan ve
devamlı işlenen konularda sorular soruyor. Örneğin Kuzey Irak
nerede? Avrupa’da, Türkiye’nin kuzeyinde gibi cevaplar
veriliyor. Onlarca kişiye uzatılan mikrofona cevap verenler
içinde doğruyu bilen yok gibi. İşte bu görüntüler Türk insanının
kültür düzeyinin açık göstergesi oluyor.
Seçime gidiyoruz… Partilerde binlerce aday adayı var. İsimlere
bakıyorsunuz gerçekten bizi yönetecek bilgi birikimi ve dünya
görüşüne sahip kişilerin sayısı bir elin parmakları kadar.
Bir süre önce kamuoyunu günlerce meşgul eden sanatçı-manken
Aysun Kayacı “Benim oyum dağdaki çobanla bir mi?” demiş ve
kıyametler kopmuştu.
Aysun Kayacı’nın “Çoban” olarak nitelediği kişiler tabiî ki
çobanlar değildi. Çünkü o çobanların içinde kendi kendilerini
yetiştirmiş, belli konularda en yüksek diplomayı almış kişilerden
daha bilgili olduğunu izliyor ve görüyoruz. Bana göre Kayacı’nın
sözleri, uzatılan mikrofona en güncel konulardan bihaber
yaşayan kişiler değil mi?
Seçimlere, kültür düzeyi televizyon dizilerine odaklanmış dünya
ve Türkiye gerçeğinden uzak çoğunluğun atacağı oylarla gidiyoruz. Hal böyle olunca seçim sonuçlarının nasıl neticeleneceğini
tahmin etmemek mümkün mü?
12 Haziran’da seçilecek 550 milletvekili içerisinde bizi yönetecek
kapasite içinde olmayan pek çok kişi TBMM’ye girerek bizlerin
kaderi için el kaldıracaklar…
Gelelim adaylara, kendi yöremizdeki aday adaylarına
baktığımızda bazıları için “Hayretimizi gizlemeden edemiyoruz.”
Bu kişiler neyine güvenerek aday adayı oluyorlar? Tanıdığımız
bu kişileri listelerde gördükçe “Bunlara otlatmak için 10 tane
koyun verseniz, akşam olunca 1 tane koyunla dönerler” diyoruz.
Ne yazık ki ve maalesef seçime katılan tüm partilerin aday
listelerinde bu kişileri göreceğiz.
Halbuki bir dönem yapıldığı gibi tercihli oy kullanma hakkı
tanınsa, adaylar içinde nitelikli ve güvendiğimiz kişileri ön
sıralara taşıyarak TBMM’ye taşımamız mümkün olabilirdi.
Bizim seçim sistemimiz, “Restorana yemek yemeye gidiyorsunuz,
menüde canınızın çektiği yemeği yemek istiyorsunuz, garson
gözünüzün içine baka baka yok onu yiyemezsiniz bugün size
kuru fasülye pilav vereceğiz” demesi gibi.
5
Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi’nden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne Özel Tiyatral Konferans
“A TA T Ü R K V E T Ü R K K A D I N I ”
Bakırköy Kent Konseyi Kadın
Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
nedeniyle “Atatürk ve Türk Kadını”
isimli tiyatral konferans düzenledi.
Tarihçi Yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı
tarafından gerçekleştirilen tiyatral konferans Bakırköy
Belediyesi Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Kadın Meclisi Başkanı
Meltem Ünal Erzen ve Bakırköy Belediye Meclis Üyesi Gülsel
Alparslan’ın da katıldığı etkinliğe çok sayıda kadın izleyici de ilgi
gösterdi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bakırköy Kent Konseyi Kadın
Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Meltem Ünal Erzen, yıllardır kadına
Duman, toprak, taş
ve metrekareye
3000 merminin
düştüğü
cehenneminin
örttüğü toprağın
sükuneti
Çanakkale…
Yıl: 1915 Savaş
tanrılarının Çanakkale Boğazı
ve Gelibolu kıyılarında
sahnelediği kanlı trajedinin
işgalci imparatorluklara acı bir
mağlubiyet, Türklere de
tarihlerinin en parlak zaferini
yaşattı... Bu kanlı trajedi, her
iki taraftan toplam yarım
milyon insanın zayiatına sebep
olmuştu.
Çanakkale Savaşı’nın 96. Yılı olması nedeniyle Kurtuluş
Savaşı'nın en kanlı çarpışmalarının yaşandığı 500 bin kişiden
fazla kişinin hayatını kaybettiği Çanakkale Savaşı sırasında
kullanılan savaş malzemelerin sergilendiği Özel Yeşilköy 2001
yapılan aile içi ve ekonomik şiddetin temelinde feodal toplumsal
yapının, siyasi ve ekonomik olarak beslenmesinden kaynaklandığını
belirterek, ‘’Kadınların haklarının korunmasının ön şartı, demokratik
ve siyasal kuruluşların feodalizmi tasfiye etmesidir. Bunun için,
hukukun üstünlüğü ilkesi, eşitlik ve özgürlük gibi evrensel değerler
ön plana çıkarılmalıdır. Sorunun aşılması ancak devletin bu konuda
geliştireceği ve tüm toplumsal yapıların destek vereceği eşit haklar
ilkesine dayalı politikalarla olanaklıdır. Biz kadınlar çok şey
istemiyoruz. Sadece hak eşitliği istiyoruz. Amerikalı şair James
Oppenhein’ın sözüyle; “herkes çalışsın, bölüşsün kardeşçe,
yaşamın sunduklarını bunu istiyoruz. Aylaklık değil iş istiyoruz…
Köleleştirmek değil ekmeğimizi kazanmak istiyoruz’’ dedi.
Erzen’in konuşmasının ardından sahneye çıkan tarihçi-yazar İlknur
Güntürkün Kalıpçı, Atatürk ve Türk Kadını ile ilgili yaptığı
araştırmaları seyirciyle paylaştı. Atatürk ve Türk Kadını ile ilgili
hazırlanan küçük tiyatral kesitler ise salonda bulunan izleyicilere
duygu dolu anlar yaşatırken, konferans sonunda, tarihçi - yazar
İlknur Güntürkün Kalıpçı, izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.
Konferans sonunda Bakırköy kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı
Yrd. Doç. Meltem Ünal Erzen, Tarihçi-Yazar İlknur Güntürkün
( Yavuz ARPACIK )
Kalıpçı’ya çiçek verdi.
96. YILDÖNÜMÜNDE 18 MART’IN TANIKLARI
İlköğretim Okulu “Çanakkale Savaş Malzemeleri
Sergisi” adı altında Yavuz Balkan’ın koleksiyonlarına
ev sahipliği yaptı.
Heyecanlı, öğretici, bilgi ve araştırmaya dayanan bir
kültür hazinesi olan savaştan arta kalan izlerin
birikimleri öğrencilerle ve konuklarla paylaşıldı.
Çanakkale Savaşı’nda kullanılan malzemenin yer aldığı sergide,
tüfek, kılıç, süngü, tabanca ve tabanca mermileri, palaskalar,
madalyonlar, rozetler, Türk ve yabancı askerlerine ait tabak,
çatal, kaşık ve yiyecek kapları, sağlık malzemeleri, mataralar,
düğmeler, madalyalar, döneme ait fotoğraflar,
yazışmalar, mecmualar, mermi kovanları, havada
çarpışan mermiler, şarapnel parçaları yer aldı, ayrıca
savaş döneminde çekilmiş muhtelif fotoğraflar ve
yayınlar da sergilendi.
Aynı zamanda 2001 Koleji öğrencileri, onur konuğu
savaşın birebir tanığı Kore gazisi İbrahim Gülek ve
koleksiyoner Yavuz Balkan’ın konuşmacı olarak
katıldığı seminerde, Çanakkale Savaşı Destanı’nı dinlediler.
Koleksiyonu ile ilgili Yavuz Balkan “Bu koleksiyonum
1998’den beri kendi gayretlerimle oluşturduğum bir
koleksiyon. Hala da toplamaya devam ediyorum. En
fazla olan şeyler, kurşunlar, mataralar, süngüler, ama
hala daha Türk askerlerinin fotoğraflarına yeteri
7
Çalışmalarını Ataköylüler Derneği’nde sürdüren
ADALET KARA RESİM ATÖLYESİ ÖĞRENCİLERİNDEN RESİM SERGİSİ
Çalışmalarını Ataköylüler Derneği (ADER)’de
sürdüren Adalet Kara Resim Atölyesi öğrencileri
tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel
resim sergisi açıldı.
Resim öğretmeni Adalet Kara ve 11 öğrencisinin resimlerinden oluşan karma sergi, Akatlar Kültür
Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu.
Sergi ile ilgili görüşlerini aldığımız Adalet Kara, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 11 öğrencimle
birlikte bu sergiyi açtık. Sergimiz karma bir sergi. Amacımız ise, dünyada kadın ve erkeğin eşit olduğunu
belirtmek ve kadına gereken önemin verilmesini sağlamak. Ben bütün öğrencilerime bu güzel
çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor ve onları tebrik ediyorum” dedi.
Sergiye katılan sanatçılar ise şunlar: Adalet Kara, Zöhre Güvenç, Şahinur Yazıcıolu, Yeliz Temiz, Sevim
Kalavak, Müge Yeşilaltay, Berna Akçakaya, Tülin Şeker, Yıldız Sözdinler, Hatice Çankaya, Nazik Kurtuluş,
Saliha Yıldırım, Saniye Akbaş, Gülsüm Kara, Nural Kara, Tural Kara.
Yazı ve Fotoğraflar : Arzu BERATOĞLU
Özel Orkunoğlu Eğitim Kurumları’ndan Yeşilyurt Spor Kulübü sporcularına yüzde yüz eğitim bursu…
BAŞARILI SPORCULARA %100 EĞİTİM BURSU
Bakırköy Özel Orkunoğlu Eğitim Kurumları ile
Yeşilyurt Spor Kulübü arasından imzalanan
protokol ile Yeşilyurt Spor Kulübü’nün
lisanslı sporcularından 20 ilköğretim, 20
lise öğrencisine yüzde yüz eğitim bursu
verilecek. Protokol gereği, ayrıca
kulübün diğer tüm sporcu üyeleri ve
ailelerine de yüzde 40 oranında eğitim
bursu sağlanacak.
Yeşilyurt Spor Kulübü Konferans
Salonu’nda gerçekleştirilen protokol
törenine Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı
Levent Gökçe, Özel Orkunoğlu Eğitim
Kurumları Kurucu Başkanı ve Yönetim
Kurulu Başkanı Ataner Orkunoğlu ile
kulüp yöneticileri ve sporcuları katıldı.
Törende konuşan Yeşilyurt Spor Kulübü
Başkanı Levent Gökçe, oldukça kapsamlı bir
anlaşma yaptıklarını belirterek, “Bu protokol
ilköğretim ve lise öğrencilerini kapsıyor. Yeşilyurt
Spor Kulübü’nün lisanslı sporcuları,
tam burslu olarak Orkunoğlu Eğitim
Kurumları’nda eğitimlerine devam
edebilecek. Tabi bu bursun şartları
var. En önemli şart performans şartı.
Ataner Orkunoğlu’na, bize ve Türk
Sporu’na verdikleri destekten dolayı
teşekkür ediyorum’’ dedi..
İmzalanan sözleşme kapsamında
öğrencilerin maddi ve manevi tüm
desteklerini karşılayacaklarını ifade eden
Ataner Orkunoğlu ise, “Kulüple ortak
hareket edeceğiz. Yeşilyurt Spor
Kulübü’nde çok iyi bir alt yapı
var, antrenörleri çok iyi. Bu protokol okulumuzda da sportif
anlamda hem bir heyecan, hem de
başarı getirecek. Tabi ki gençlerimizi
spora
yönlendirmek
amacıyla bu protokolü
düşündük. Böylelikle başarılı
bir sporcu gençlik yetiştirmek
istiyoruz. İmkanlarımız el
verse de 40 sporcu yerine 40
bin sporcuya eğitim bursu
verebilsek” dedi.
Konuşmaların ardından
Yeşilyurt Spor Kulübü Başkanı Levent
Gökçe ve Özel Orkunoğlu Eğitim
Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı
Ataner Orkunoğlu, hazırlanan sözleşmeyi
imzaladılar.
9
Şehitleri anmak için Çanakkale’ye Bakırköy’den 5 bin kişi gitti
DUYGULARINI YAZDILAR
Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın
ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
tarafından düzenlenen
“Çanakkale Şehitlerimizi Anmaya
Gidiyoruz” programına katılan
Bakırköylüler geziyle ilgili
duygularını Belediye Başkanı Ateş
Ünal Erzen’e mektupla aktardılar.
3 haftada Bakırköy’den 5 bin
kişinin gittiği Çanakkale
Şehitlikleri ziyaretinin önümüzdeki
yıllarda da devam edeceğini
belirten Bakırköy Belediye Başkanı
Ateş Ünal Erzen şunları söyledi:
“5 yıldan bu yana yaklaşık 25 bin
Bakırköylü vatandaşımızı
Çanakkale Şehitliklerini ziyarete
götürdük. Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurulmasında çok büyük payı
bulunan Çanakkale Savaşları bir
milletin uyanmasına vesile
olmuştur. Çanakkale
Savaşlarındaki ruh olmasaydı
belki de bugün Türkiye
Cumhuriyeti olmazdı.”
Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki
şehitlikleri ziyaret ederek
duygularını dile getiren
Bakırköylülerden bazılarının
mektuplarından satırlarda şöyle:
Kaan Törü: O görkemli siperleri,
anıtları, o ürpertici hikayeleri
dinledikten sonra
minnettarlığımın bir kat daha
arttığı ve saygımın ve sevgimin
sonsuzluğa ulaştığı bir gündü. Bir
ara sordum niye o aslan
Mehmetçiğimiz masaya en değerli
olan yüreklerini koymuşlardı?
Anladım! Bu vatanın bir avuç
toprağı ve gelecekte bizim bu
topraklarda özgür bir biçimde
yaşamamız için.
Belma Özturalı: Bu güzel vatan
topraklarında daha özgür,
hürriyet ve demokratik bir yaşamı
sürdürebilmemiz için kanlarını
akıtan şehitlerimizi saygıyla
anıyorum.
Hikmet Kuru: Çanakkale Bigalı
olmama rağmen şimdiye kadar hiç Şehitlikleri
ziyaret edememiştim. Bundan dolayı kendimden
utanıyordum. Çanakkale’de şehitlerimiz bizden
dua bekliyor. Bu ziyaretle ruhum aydınlandı.
Hatice Kurudal: Bugün şehitlerimizin ne
zorluklarla vatanımıza sahip çıktıklarını bir kez
daha görmüş ve iliklerimize kadar hissetmiş
oldum.
Burcu Orhan: Bu ülkenin ne kadar zor şartlar
altında özgürlüğe kavuşturulduğunu mutlaka ama
mutlaka özellikle gençlerin görmesi gerekiyor.
Burada savaşan ve şehit düşen gencecik
askerlerimizin cesaretleri, inançları, özverileri ve
sadakatleri olmasaydı ben bugün bu satırları
11
“ PROJELERİMİZİN DİĞER AVM’LER TARAFINDAN TEKRAR EDİLMESİ BİZE MUTLULUK VERİYOR”
Alışveriş merkezleri yılın 365 günü 7/24 yaşayan ve soluk
alan merkezlerdir. Pazarlama müdürleri alışveriş
merkezlerinin kiralaması, kurumsal kimliğin oluşturulması,
kimlik yönetimi, tasarım yönetimi, basın çalışmaları, haber
yazımı, yazılan haberlerin basına gönderilmesi, PR takibi,
etkinlik yönetimi gibi birçok iş yapar.
Geçtiğimiz sayımızda başladığımız AVM sektörünün gizli
kahramanları söyleşilerimizin ikinci konuğu Bakırköy’deki
tek Outlet Alışveriş Merkezi olan Airport AVM Pazarlama
Yöneticisi Kadir Cebeci.
Cebeci ile, AVM sektöründeki son gelişmelerden,
Pazarlama Departmanı’nın önemi ve sorumluluklarına,
pazarlama yöneticilerinin sektör içindeki yerinden ve
sosyal yaşamına kadar bir çok konuda konuştuk.
Kendinizden bahseder misiniz?
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik
Bölümü’nden dereceyle mezun oldum. Daha sonra
Marmara Üniversitesi Uluslararası İktisat’ta yüksek lisans
yaptım. 2004 yılında perakende sektörüne geçtim. Airport
Outlet Center’da 8 Ağustos 2008’den beri görevliyim.
Pazarlama Yönetimleri ve Müdürleri Neler Yapar?
Neleri Planlar?
Alışveriş merkezleri yılın 365 günü 7/24 yaşayan ve soluk
alan merkezlerdir. Pazarlama müdürleri alışveriş
merkezlerinin kiralaması, etkinlik yönetimi, tasarım
yönetimi, Pr yönetimi, kiracı ilişkileri gibi konularda
çalışırlar, pazarlama yönetimi olarak ayrıca, hafta sonları
ve özel günlerde bir takım etkinlikler düzenliyoruz. Bu
etkinliklerin ön fizibilite çalışmasının yapılması, etkinliklerin
organize edilmesi, etkinliklerin yönetiminin yapılması, gibi
işler yapıyoruz.
Güne nasıl başlıyorsunuz?
Benim bir ajandam vardır, günlük ajanda tutarım. 9 gibi
geliyorum. 9-9,5 gibi ajandamı oluşturmaya başlıyorum. O
gün yapacağım işlerin listesini çıkarırım. Öncelikli olması
gereken ve 2. olması gereken işler olarak defter usulü ile
çalışırım. AVM açılmadan önce alan turu atarım, Evinize
gelen bir misafiri nasıl karşılamak istiyorsanız alışveriş
merkezinin de açılmadan önce o kadar temiz, konforlu ve
güvenli olması gerekir. Bu turda tepeden tırnağa tüm
alışveriş merkezi gezilir. En üst kattan başlanır. Açık ve
kapalı otoparklara kadar her taraf gezilir. saat 10’da
alışveriş merkezinin müşteri kabul etmeye hazır olması
gerekir.
Peki nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz? İş hayatınızdaki
öncelikleriniz ve prensipleriniz nelerdir?
AVM Müdürümüz Burçin Bendegül başkanlığında bir
ekibimiz var. Kadir Cebeci olarak önceliklerim İş
prensiplerinin olması çok önemli. Belirli iş prensipleriniz ve
kalıplarınız olduğu zaman başarıya ulaşabiliyorsunuz. Siz
ne kadar iyi olursanız olun, üst ve alt yönetiminiz size
destek olup, yaptığınız projelere destek vermeli, ben bu
açıdan çok şanslıyım. Çalıştığınız ölçüde size destek
veren yöneticiye sahibim.
AVM sektöründe çalışmanın zorlukları ve artıları
nelerdir. Çalışma saatleriniz nelerdir? Biraz bunlardan
bahseder misiniz?
Alışveriş Merkezleri’nde çalışma saatleri diye bir şey
yoktur. Alışveriş Merkezleri sabah saat 10:00’da müşteri
kabul etmeye başlar, 22:00’ye kadar hizmet verir. Siz
alışveriş merkezi açılmadan önce ve kapandıktan sonrada
görevinizi başında olursunuz. Alışveriş merkezleri gerek
özel hayattan, gerek iş hayatınızdan özveri isteyen ama
bunun karşılığında kişiyi geliştiren, kendisini sürekli
yenilemesini sağlayan farklı bir mecradır. AVM’lerde
çalışabilmek için etkinlik yönetimini, basınla ilişkilerini,
ticari ilişkileri, kişiler arası diyalog ve kurumsal ilişkileri
çok iyi yürütmeniz gerekir.
Airport Outlet Center’ı diğer AVM’lerden ayıran
özellikler nelerdir?
Airport Alışveriş Merkezi AVM sektöründe
gerçekten farklı bir yere sahip. Çünkü
biz yapmış olduğumuz etkinlikler ve
PR yönetimi ile haber olmayı
başaran alışveriş merkeziyiz.
Örnek vermemiz gerekirse, en
son Hürrem Sultan’ın Kanuni
Sultan Süleyman’a yazmış
olduğu mektupların sergi
çalışmasını yaptık. 23
yazılı basında, 6 TV
kanalında yer aldı. Biz
etkinlik yönetimini
sosis balonu şişirmek,
çocuklara yüz
boyama yapmak,
kağıt boyama
yapmak olarak
düşünmüyoruz.
Alışveriş
merkezleri;
insanların sadece
çocuklarını
eğlendirdikleri
yemek yedikleri
alışveriş
yaptıkları
mekanlar değildir.
AVM’ler sosyal
mekanlardır geçmiş
ve geleceğin
buluştuğu
kültürlenmelerin
yaşandığı sosyal
mekanlardır.
Airport’un son bir yıl
içinde yaptığı
çalışmalar ve
müşterilerine sunduğu
yenilikler hakkında bilgi
verir misiniz?
Airport’un 3 yıllık kurumsal bir
kimlik çalışması var. Airport
Alışveriş Merkezi Bakırköy’ün tek
Outlet Merkezi. Gerçekten içinde
bulunduğu marka karmasıyla,
müşterilerine çok farklı konsept ve hizmet
sunuyoruz. Çünkü son yaşanan 2000-2001 ve 2008
krizlerinden sonra artık müşteriler parasının değerini
anlamaya başladılar. Müşteri güven içinde klimatize
ortamlarda ailece hoşca vakit geçirmek istiyorlar.
Airport Outlet Center olarak müşteri memnuniyetini ön
planda tutan bir AVM’yiz. Airport Outlet Center olarak
sosyal sorumluluk projelerinde ve açtığımız sergilerde ve
yaptığımız etkinliklerde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik
diyebilirim. İlk kez Buğday Derneği ve Bakırköy Belediyesi
ile birlikte bir alışveriş merkezinde Ekolojik Pazar projesi
gerçekleştirdik. Bu zor ama zor olduğu kadar verimli ve
insanı mutlu eden bir proje. İkinci ana projelerimizden bir
tanesi Bit Pazarı etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Cumartesi
günleri saat 10:00-18:00 arasında düzenleniyor.
Ekolojik Pazar etkinliğimiz de Cuma günleri
10:00-18:00 arasında gerçekleştiriyoruz.
Hafta içi günlerde fayton etkinliğimiz var.
Sabah 10:00-18:00 arasında. ‘’Ara
gelsin’’ diye bir kampanyamız var.
Ataköy’de oturan tüm müşterilerimiz
0212 465 85 75 no’lu telefonu
arayarak adını soyadını söyleyerek
evlerinden faytonla alınıp ve
alışveriş merkezine geldikleri
zaman minumum 100 TL’lik
alışveriş yaptıkları zaman da
tekrar faytonla evlerine
bırakılıyorlar. Yaptığımız
projelerin birçok alışveriş
merkezi tarafından tekrar
edildiğini gördük, bu bize
çok büyük bir mutluluk
veriyor. 3 yılda gündem
yaratan ve gündem
oluşturan bir alışveriş
merkezi oldu.
İstanbul’da birçok
alışveriş merkezi var
ve her geçen gün de
sayıları artmakta.
Bunun size
dezavantajları
oluyor mu?
Çok yakın
lokasyonlarda açılan
alışveriş merkezleri
kimi zaman birbirine
zarar verebiliyor.
Bunun en basit
örneği Beylikdüzü .
Beylikdüzü’nde 23
tane alışveriş merkezi
var. AVM açmadan
önce AVM’nin
açılacağı bölge iyi bir
şekilde analiz
edilmeldir. AVM’nin
açılacağı lokasyondaki
kilşilerin dağılımına
bakılmalıdır. Lokasyonda
hangi ekonomik seviyede
insanlar yaşıyor. Beyaz
eşya kullanım oranı nedir?
Araba kullanım oranı nedir?
Bunlara bakılarak alışveriş
merkezi
konumlandırılmasının
yapılması daha sağlıklı olabilir.
Yakın zamandaki etkinlik
programınızdan bahsedebilir
misiniz?
En yakın zamanda
Gırgır Dergisi ile
birlikte ortak bir çalışma
ARZU BERATOĞLU
13
KILIÇDAROĞLU’NDAN SEÇMENE 41 SÖZ
CHP, geçen yıl aralık ayında yapılan
Olağanüstü Kurultayı’nda açıklanan 41 vaadi,
genel seçim için yeniden düzenledi..
Kitapçıkta, aile sigortası, askerliğin 6 aya
indirilmesi, yüzde 10 seçim barajının
kaldırılması dikkat çekiyor. İşte o
sözler:
1-Aile Sigortası getirilerek sosyal
devlet güçlendirilecek, yoksulluk
tarih olacak.
2-Özgürlükleri güvence altına alan
ve genişleten yeni bir anayasa
hayata geçirilecek.
3-Zorunlu askerlik 6 aya
indirilecek, üniversite öğrencileri
yaz tatilinde askerlik yapabilecek, askeri harcamalar
azaltılacak.
4-Özel yaşamın gizliliği
sağlanacak, telefon dinleyenlerden
hesap sorulacak.
5-Medya üzerindeki baskılar engellenecek, medya özgür ve bağımsız olacak.
bağımsızlığa kavuşturulacak. Özgür olacak.
21-Üniversiteler bilimsel, yönetsel ve mali özerkliğe
kavuşturulacak.
22-Üniversite yönetimlerinde gençlere söz hakkı
verilecek, karar sürecine katılmaları
sağlanacak.
23-Kadın ve gençlerin siyasette temsili
arttırılacak, yönetimde söz sahibi olmaları
sağlanacak.
24-Seçim yasaları değiştirilecek, milletvekillerini liderlerin değil halkın seçebilmesi
sağlanacak.
25-Siyasi Partiler Yasası
demokratikleştirilecek, lider sultasına son
verilecek.
26-Milletvekili dokunulmazlığı, kürsü
dokunulmazlığı ile sonlandırılacak.
27-Milletvekillerinin ve seçimle gelen tüm yöneticilerin
mal bildirimleri internet ortamında kamuoyunun bilgisine sunulacak. Siyasi Ahlak Yasası çıkacak.
6-Temsilde adalet ilkesini yok eden yüzde 10
seçim barajı kaldırılacak.
28-Siyasetin finansmanı şeffaf hale getirilecek, siyasetçiden rant
sağlama peşinde koşanlar engellenecek.
7-Faali meçhul cinayetler aydınlatılacak, devletin içindeki
çeteler ortaya çıkarılacak.
29-Parlamentoda, Kesin Hesap Sorma Komisyonu kurulacak,
muhalefet iktidardan hesap soracak.
8-Emeklilere milli gelirden pay verilecek, eneklilerin karşılığını
almaları sağlanacak.
30-Kamu İhale Yasası, Avrupa Birliği standartlarına göre
yeniden düzenlenecek, ihaleler şeffaflaşacak.
9-Emeklilerin beklediği İntibak Yasası çıkarılacak, eşitsizlik
giderilecek.
31-DGM’lerin yerine kurulan özel yetkili mahkemeler
kaldırılacak.
10-Tarım ve çiftçi desteklenecek, ÖTV kaldırılacak, mazot fiyatı
yarıya inecek.
32-Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaldırılarak yardı
sivilleştirilecek.
11-Kamuda taşeron işçilik tamamen kaldırılacak, işçiler ILO
normlarına göre kadrolu çalıştırılacak.
33-Türk Dil Kurulu ve Türk Tarih Kurumu, eski konumuna getirilecek, milli değerlerimize sahip çıkılacak.
12-Kamuda 4/B ve 4/C uygulamalarına son verilecek, emek
sömürüsü engellenecek.
34-Üreticinin baş tacı olduğu bir ekonomik düzen kurulacak,
istihdam arttırılacak.
13-İşsizlik sigortası fonu amacına uygun olarak kullanılacak,
işsiz kalanların hayat standardı korunacak.
35-Ekonomi sıcak paraya değil, çalışana, üretene ve alın terine
teslim edilecek.
14-GAP bir an önce tamamlanacak.
36-Bilim ve teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli bir
kalkınma hedeflenecek.
15-Doğu ve Güneydoğu’da öncelikli yatırımlara sıfır faizli ve
uzun vadeli krediler verilecek.
16-Doğu ve Güneydoğu’da işsizlik ve aş sorun doğrudan
yapılan devlet yatırımlarıyla çözümlenecek.
17-Güneydoğu’daki mayınlı araziler mayınlardan arındırılacak,
araziler topraksız köylülere verilecek.
18-Harçlar kaldırılacak, eğitimde fırsat eşitliği sağlanacak.
19-Üniversitelilerin yurt sorunu en geç 2 yıl içinde tümüyle
çözülecek.
20-YÖK (Yüksek Öğrenim Kurulu) kaldırılacak, üniversiteler tam
37-Yenilenebilir enerji kaynakları öne çıkacak, enerjide dışa
bağımlılık bitecek.
38-Çevre talanına ‘’dur’’ denecek, ormanlık alanlar
korunacak.
39-Rant yasaları değil, kent yasaları çıkartılacak, şehirler
modernleştirilecek.
40-2/B arazilerinin mülkiyet sorunu çözülecek, kullandıkları
araziler orman köylüsüne bedelsiz verilecek.
41-Türkiye 2023 yılında bölgesinde lider, dünyada oyun kurucu
konuma taşınacak.
( SÖZCÜ Gazetesi’nden alınmıştır)
14
12 HAZİRAN SEÇİMLERİNİN
ÜLKE İÇİN ÖNEMİ:
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluşu ve
kuruluşu yıldönümlerini yaşadığımız şu
günlerde çok daha değer arz eden 12
Haziran seçimlerini değerlendirmemiz
gerektiğinde:
Yaşadığımız Orta Doğu Bölgesi ile Arap
ülkelerindeki gelişmelerin, insanların uyanışı
ve demokrasi isteklerindeki haklılık;
Osmanlı Cumhuriyeti’nden sonra Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarına benzemesi
gözlenmektedir.
Yaklaşık yüzyıl önce büyük önder, kurtarıcı
Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları sanki
o tarihlerde bugün yaşananları görmüş gibi
konuyu ele almış, vazgeçilmez demokratik,
laik cumhuriyeti kurma başarısını
göstermişlerdir.
Aradan geçen bu uzun süreçte Orta Doğu,
Kuzey Afrika ve Arap ülkelerindeki
karmaşa, insanlık katliamını seyrettikçe
cumhuriyetin yani halkın kendini yönetmesi
sisteminin değerini çok daha iyi
anlatmaktadır. Umarız bütün bu yenileşme
ve istekler karşısında nasıl bir tavır
takınılacağı konusunda ülkemizi yönetenler
ders almış olurlar.
Özellikle tarihi ve şimdilerde de ekonomik
bağlantılı olduğumuz, Mısır, Tunus, Libya,
Suriye gibi ülkelerdeki yönetim sistemlerinin
çağdışı kalmasından, tek kişilik yönetimlerden, demokrasi dışı rejimlerde ısrar edilmesi
Osmanlı döneminin sonlarında
Türkiye’mizde yaşananlarla eşdeğerdedir.
Aslında dünyayı yöneten güçlerin bu Orta
Doğu karmaşasının sadece insanlık yararı
açısından uzlaştırmaları gerekirken ele
geçirdikleri bu fırsatı petrol ve diğer çıkarlar
adına insanlara zulüm uygulamaları da çok
şaşırtıcıdır.
İşte dünya konjöktürü ile özellikle komşu
devletlerdeki demokrasi kavgası seçimler
öncesinde bizlere de çok şeyler anlatmalı,
ders vermelidir. Çünkü kazandığımız paha
biçilmez değerdeki yaşam biçimimize ne
kadar şükretsek ve de bize bunları kanları
ve canları pahasına hediye edenleri yad
etmek zorundayız.
Türkiye’mizde son siyasi gelişmeleri göz
önünde tutarak birliğin, beraberliğin önemi,
demokrasinin vazgeçilmez olduğuna inanmak, ona dört elle sarılmak zorundayız.
12 Haziran seçimlerinin işte bu tablo içinde
yapılacak olması da ayrı bir ehemmiyet arz
etmektedir. O nedenle her Türk
vatandaşının, bizi yöneten siyasilerin ve
diğer devlet kurumlarının bu manzaraları
göz önünde tutmaları, bölünmelere yer vermemeleri, vatanımızın ve milletimizin
çıkarına olacaktır. Aksi halde dünyayı
yöneten devlerin, şer kuvvetlerin petrol ve
diğer stratejik çıkarları ile ilişkili hiçte
gözümüzün yaşına bakılmadan ülkemizin de
zarar görmesi mümkündür, bu hususu da
iktidar, muhalif tüm Türk halkının bilmesi
çok önemlidir.
Bu konuda sonuç olarak: siyasi parti
yöneticilerinin, görüşleri hangi doğrultuda
olursa olsun tüm Türkiye’de yaşayanların bu
son gelişmelerden ders payı alarak seçim
söylemlerini, görüşlerini düzenlemeleri
faydalı olacaktır.
Kişisel veya yandaşlık çıkarları yada
mezhep ve azınlık karmaşalarına yol açacak
siyasi yanlışlıklar yapılması hakkın, hukukun
unutulması ve şiddete yönelinmesi gibi derin
yaralar açabilecek, ülkemizi de felakete
sürükleyebilecek söylemlerden şiddetle
kaçınmaları gerekmektedir.
-
N
I
M
A
Þ
A
Y
ÝÇÝNDEN
sizlerde aynı düşüncede misiniz?
Siyasetin içinde ulusu, ülkesini, çevresini,
insanların yaşam kalitelerini, gençlerin ve
bayanların mutlulukları için yıllarını vermiş,
dürüstlüğü, bilgisi, deneyimi olan çıkar
ilişkileri dışında kalmış kesimlerin siyasete
çağırılmasını, sistemde yerleştirmek ve
yöneticilerinde bu değerleri ortaya çıkarmak
görevleri olmalıdır.
Onun için adayların en az yüzde 70-80
bölümü yaşadıkları yerlerden ön seçim
yapılarak gelmesi yani iki dudak arasında
“Seni milletvekili yapıyorum” daveti ile
olmamalıdır. Çünkü çok dürüst ve benim
tarif ettiklerimin dışında kalan adaylara
saygı duyarak tekrar ediyorum, özel ve
çevre çıkarlarını düşünenlerin parti içinde
çalışmaları zorlaşmakta daima kendi
taraflarına yontmaktadırlar. Biz bu konuda
birkaç dönem milletvekilliği yapmış, paşalar
gibi yaşyan ama mecliste küsüye çıkıp, ülke
yararına, millet yararına hiçbir önerge
vermemiş kişileri de tanıyoruz. Onun için
bunları söylüyoruz.
ŞİMDİ GÖZÜMÜZ SANDIKLARDA:
Fikret TORAMAN
SEÇİMLER-PARTİLERDE
ADAY FURYASI
ADAYLAR VE FURYASI:
Muhakkak ki, her siyasi parti kendi
görüşlerini benimseyen, destek veren çeşitli
alanlarda popüler olmuş işadamı, sanatçı,
yazar, akademisyen, sporcu ve sendikacı gibi
kişileri saflarına almak doğal bir istektir ve
doğrudur.
Görünüş ve vitrin süslemek açısından bu
istek kabul görsede bu konuda değişik bir
başka görüşüde eski bir siyasetçi olarak
sizlerle paylaşmak isterim.
Siyaset hem çok önemli hemde siyasilerin
ülke yönetimi hakkındaki derin bilgi ve
deneyimleri, uluslararası kariyer yapmış
olmaları, daha önemli olanı da Zik-Zak yapmadan bu alan içinde yoğurulmuş olmaları
önemlidir.
Elbette; yukarıda sıraladığımız meslek
grupları temsilcilerininde siyaset yapmamış
olsada bu kazanın içinde bulunmaları
isabetli olur, çeşit olur, ama aksesuvar olur.
Hiçkimse öncelikle bu şekilde aday adayı
olan, benim görüşümün dışındaki kişiler hiç
alınmasınlar, küsmesinler çünkü demokrasiyi
benimseyenlerin bildiği gibi konuşmaları
özgür olabilmeleri de adaylık kadar bir
haktır.
Bu bağlamda onun için ben şunu açık
olarak söylüyorum: Bir yanda çok büyük bir
özveri ve inanç içinde partilerden hiçbir
talebi olmaksızın mahallede, ilçede, illerde
çalışmalarda bulunmuş, insan sorunları ve
çevre ile yoğurulmuş insanlarımız varken
diğer tarafta sadece iyi türkü söyleyen, iyi
spor yapan ve şimdiye kadar siyasete hiç ilgi
göstermemiş kesimlerden aday
göstermeninde çok doğru olmadığını
düşünenlerdenim.
Özetleyerek tekrar ediyorum, çeşitli kesimlerden sivrilmiş kişileri partiye davet ederek
aday yapılması kısmen doğrudur, bir vitrin
süsleme olayıdır, ama asıl politikayı bir
vatan borcu, bir insanlık borcu sayarak
ömrünü geçirmiş siyaset yapmış, o hamurun
teknesinde yıllarca bulunmuş kişilerinde
siyasi partilerin çekirdeğini, yönetimin
merkezini oluştursun diyorum, bilmem
Değerli okuyucularım yukarıda dilimizin
döndüğü kadar değindiğimiz Orta Doğu
konjöktörü ve Türkiye’nin coğrafi konumu
ile yeni seçimlerin ışığı altında sandıklara
göz atalım.
Bu sefer kişisel görüş olarak Cumhuriyet
Halk Partisi’nin içinde adayların
kesinleşmesinden sonra bir çekişmenin
doğmaması dileğiyle ibrenin başarı yönüne
dönmüş olduğunu görmekteyim.
Adaylar konusunda yukarıda bahsettiğimiz
şekillerde ortaya çıkacak parti yöneticileri ve
TBMM kadrosunun Cumhuriyet Halk Partisi
kesiminde daha zengin manzara
oluşturmasını ve bu tablonun içerisinde
bayanların, gençlerin, emekçi ve emeklilerin
ve ayrıca yıllarını bu yolda harcamış olanlarla dolu olmasını çok önemsiyorum.
Seçimlerdeki parti programı, ortaya konan
aile sigortası, askerlik konusu, ekonomik
çözümler, sivil toplum örgütler açılımı gibi
söylemlerin çok isabetli olduğunu söylüyorum. Ve bu konuda sayın genel başkanın
verdiği isabetli cevapların daha geniş
tutulmasını öneriyorum.
Ayrıca bu konularda kaynağı nereden
bulacak sınız? sorularını da çok özet olarak:
yapılan her türlü alışverişteki kademelerin
sigorta primleri ve kayıt dışı diğer gelirlerin
çok sağlam biçimde takip edilmesi yeterli
olacaktır.
Genel merkezde yapılan yenilik ve
değişimlerin mutlaka taban örgütlerinde de
uyarlanması ve artık tüm enerjinin sandıkta
kazanmaya odaklanması şart olmaktadır.
Çünkü seçim sandıkta kazanılır
gerçeğinden giderek mahalle ve sandık
örgütlenme ve denetimlerini, takibini, hatta
sandık sonuç tutanaklarının sağlıklı biçimde
ilgili kurumlara teslim edilmesinin çok
önemli olduğunu vurgulamak istiyorum.
Daha önceleri yaşadığımız gibi sandıklarda
ve sayımlarda yapılabilecek her türlü
entrikaların bilincinde olacak kişi ve
grupların bu görevde görev almaları
kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bendeniz bu
konuda sandık örgütlenmeleri ve seçim
bürolarının çalışmaları hakkında CHP
Bakırköy İlçe Başkanlığı’na bilgi ve deneyimlerimi aktararak önerilerde bulunmuş
bulunuyorum.
Bütün Türk ulusuna her parti yönetimine ve
özellikle Cumhuriyet ve onun ilkelerini korumak isteyen her kesime başarılar dilerken
siz değerli okuyucularımında sağlıklı
kalmalarını diliyorum.
15
Gazetemizi ziyaret eden TBMM Başkan Vekili Meral AKŞENER
“12 HAZİRAN GENEL SEÇİMLERİ’NDE CİDDİ BİR SÜPRİZ BEKLİYORUM”
Yerel medyanın siyasilerin eşit ve haklı rekabet yapabilmesi için çok önemli kurumlar olduğunu belirten Akşener, “Ulusal
medya maalesef ya yandaş ve candaş ya da korkutulmuş, sindirilmiş, her an ‘Hadi Bakalım Silivri’ye gönderiliyorsunuz’
korkusu içinde. O yüzden yerel medya biz siyasilerin eşit ve haklı rekabet yapabilmesi için çok önemli” dedi.
MHP İstanbul Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi (TBMM) Başkan Vekili Meral Akşener
gazetemizi ziyaret etti.
Akşener’e ziyareti sırasında
MHP temsilcileri ile MHP
Bakırköy İlçe Başkanı Av.
Gürhan Kaya eşlik etti.
Akşener gazetemizi
ziyareti sırasında
Türkiye’nin içinde
bulunduğu dönem ve 12
Haziran 2011 tarihinde
yapılacak olan genel
seçimler hakkında
açıklamalar yaptı. Yerel
medyanın siyasilerin eşit
ve haklı rekabet yapabilmesi için çok önemli
kurumlar olduğunu
belirten Akşener, “Ulusal
medya maalesef ya
yandaş ve candaş ya da
korkutulmuş, sindirilmiş,
her an ‘Hadi Bakalım
Silivri’ye gönderiliyorsunuz’ korkusu içinde. O
yüzden yerel medya biz
siyasilerin eşit ve haklı
rekabet yapabilmesi için
çok önemli” dedi.
Bakırköy’de ciddi bir siyasi hareketlenme
gördüğünü belirten Akşener, “Seçim takvimi daha
yeni açıklandı, listeler henüz belli değil ama
Bakırköy’de ciddi bir siyasi hareketlenme
gördüm. Ekim ayından bu yana bu bölgede
çalışmalar yapıyorum. Bir şeyi daha görüyorum.
Bakırköy iktidar
partisine tavır
koymuş bir ilçemiz.
Referandumda da
tavır koymuş bir
ilçemiz. Ama bütün
bu tavır koymuş
olma haline rağmen
bu defa Bakırköy
seçmeninde ben iktidar partisine yönelik
bu dönem biraz
dinlensinler şeklinde
tavır gözlemliyorum.
Pergelin ucunu
Bakırköy’e koyup
diğer ilçelere de
baktığımız da oralarda da seçmende bir
sessizlik var. Bütün
bunları
değerlendirdiğimizde
12 Haziran 2011
seçimlerinin ciddi bir
sürpriz ortaya
koyacağına
CHP 3. Bölge Milletvekili aday adayı Beyzade Özkahraman, Bahçelievler Hacı Bozan Oğulları’nda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Uzun yıllar siyaset yapan Özkahraman,
“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ CHP İKTİDARIDIR”
CHP İstanbul 3.Bölge Milletvekili Aday
Adayı Op. Dr. Beyzade Özkahraman
hem aday adaylığını duyurmak, hem
tanışma toplantısı hem de CHP’nin “Aile
Sigortası” projesini anlatmak amacıyla
buluşma düzenlediklerini belirtti. Op. Dr.
Beyzade Özkahraman’ın kahvaltılı
toplantısına CHP eski Milletvekili Ahmet
Güryüz Ketenci, CHP İstanbul eski yönetim
kurulu üyesi Ziya Disanlı, CHP’li il genel ve
belediye meclis üyeleri, basın mensupları
ve çok sayıda partili katıldı.
Özkahraman, milletvekilliği adaylığına
yönelik çalışmaları da aktardı. Son
dönemde yaşanan baskılara ve gözaltılara
değinen Özkahraman “benim kahvaltılı
toplantıma bile gelmekte tereddüt edenler
oldu” dedi. Aile sigortası ve bedelli askerlik gibi kamuoyuna sunulan CHP’nin seçim
projelerine de konuşmasında yer veren
Özkahraman “işsizlik, yoksulluk ve
taşeronlaşma gibi sorunların çözümü
ancak CHP iktidarında gerçekleşecektir”
dedi
“Aile sigortası sadaka devleti anlayışından
güçlü sosyal devlete geçişi sağlayacaktır.”
Kahvaltılı toplantıda CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nun sosyal projesi olan “Aile
Sigortası (AS-KUR)” tanıtıldı. Toplumun her
kesimini ilgilendiren ve kaliteli yaşam
avantajlarının maddeler halinde sıralandığı
proje sinevizyon eşliğinde anlatıldı. Aile
Sigortası kapmasında en dikkat çeken vaat
her aileye 600 TL bütçe verilmesi olurken,
projede, işsizlikten eğitime kadar birçok ülke
sorununa çözüm seçenekleri de yer alıyor.
Özkahraman Aile Sigortası proje ile ilgili
“CHP, Aile Sigortası diye bir projeyi topluma
yansıttı bu konuyu basından biliyorsunuz.
Aile Sigortası, sadaka devleti anlayışından
güçlü sosyal devlete geçişi sağlayacaktır. Asıl
amacı budur” dedi. Özkahraman sözlerini
“Seçimlerde değerlendirilmesem de CHP
kimliğimle yaşamımı sürdüreceğim” diyerek
tamamladı.
16
BÖBREK NAKLİ, RİSKLERİ VE ÇÖZÜMLERİ İLE TARTIŞILDI
ÇOCUKLARIMIZ…
Sevgili okurlar;
Yaptığınız iş ne kadar küçük olursa
olsun, büyük bir aşkla yapılırsa kocaman olur içinizde.
Öğretmek zor zanaat. Öğretmek gibi
büyük bir işi, büyük bir aşkla yapmak
da kolay değil elbet. Eğitime gönül
veren ve yıllarca okul müdürlüğü
yaptıktan sonra, emekli olan çok sevgili
babacığımın ve dünyanın en idealist
öğretmenlerinden biri olan sevgili
anneciğimin armağanı bana
öğretmenlik. Ailem küçük yaşlardan itibaren öğretmen olmam
için yönlendirdi. Öğretmen olacağımı düşünerek büyüdüm ve
başka meslek düşünmedim bile.
Aslında her birimizin kalbinin bir yerinde, bir öğretmenin
sapladığı bir kıymık yok mu sizce? Ya bir öğretmen yüzünden
yarım kalan eğitim hayatı, ya da başka bir öğretmen sayesinde
ortaya çıkarılabilen büyük bir yetenek.
Bizim çocukluğumuzda öğretmen sanki kızmak için vardı;
kızdığı kadar öğretmendi. Hiçbir şey öğrenemediğim derslerin
öğretmenlerini düşündüm de, en çok kızan onlardı. Ben
büyüyünce kızmayan bir öğretmen olmak istedim. Aslında
kızmayan bir anne de olmak istedim ama, insanın her konuda
başarılı olabilmesi imkansız. Neticede kızmayan bir öğretmen
olmayı başardım. Arzum şuydu ki; öğrencilerim bir öğretmenin
gözlerinin içine bakınca sevinsinler, sevildiklerini hissetsinler.
İnanın hiç kızmadığım, tek kelime kötü söz sarf etmediğim
halde sessizlik ve huşu içinde ders işliyorum. Çünkü
öğrencilerim, o sıralarda otururken öğrettiklerimin keyfine
varmayı ve öğrenmenin doyumsuz lezzetini keşfettiler.
Kendimi anlatma sebebim; haddimi aşmadan, öğretmen
gözüyle anne babalara seslenmek isteyişimden. Kim olduğumu
ve bu noktaya nasıl geldiğimi bilmeniz, belki size vereceğim
nacizane üç beş tavsiyeyi dikkate almanızı sağlayabilir diye
düşündüm.
Sevgili aileler… Yıllardır edindiğim tecrübeye dayanarak
söylüyorum ki; 15-18 yaş grubunu olumsuz bakış açısı ve
eleştirel yaklaşımlarla başarıya ulaştırmazsınız. Kendi
çocukluğunuzu ve öğrenciliğinizi bir kenara bırakın lütfen.
Bizim çocukluğumuzda telefon da internet te yoktu. Hatta televizyon bile tek kanaldı. Arkadaşlarıyla olan iletişimlerinin
uçukluğuna değil, kimlerle arkadaşlık ettiklerine dikkat edin.
Eğitim; öğretmen, öğrenci ve veli olmak üzere üç ana temele
oturan süresiz ve uzun bir yoldur. Sevgisiz ve amaçsız yapılan
işlerden haz almak, verim görmek çok zordur. Nedenini
bilmeden yapılan hiçbir iş sonuç vermez. Eğer bir işe ne zaman
başlayacaklarını, kimi dinleyeceklerini ve yapmaları gereken en
önemli şeyin ne olduğunu bilirlerse, olay kısmen çözülebilir.
Lütfen onlara sabırlı ve özverili davranın. Ergenliğin sorun
olarak kabul görmediği ülkemizde, gençlerden yüzde yüz verim
beklemek gafletine düşmeyin lütfen. Çocuklarınıza güzel bakın.
Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan lezzet alır.
Çevresinden de verim alır. Sorun varmış gibi yaşamak ve
yapmak kişinin kendisine vereceği zararın doruk noktasıdır.
Çocuklarımıza sorunlu olduklarını hissettirmek, onların başka
yeni sorunlarla tanışmasına çanak tutmak demektir. En önemli
kişi, kiminle yaşıyorsanız odur. Ayrılmış ailelerde, esas ev ve
hafta sonları gidilen diğer ev arasında mekik dokuyan çocuk
için, esas evin kuralları öncelik taşır. Diğer evde kuralları
çiğnemek ister ve ebeveyn de buna göz yumar. Çocuğun diğer
eve gitme sebebi, özlem duymasından ziyade, duygu sömürüsü
yaparak kullanabileceği bir yerin varlığını boşa çıkarmamak
içindir. Şımartmak veya sevmekle, inanmak veya kullanılmak
arasındaki farkı ayırabilirseniz onlarla sağlıklı iletişim kurabilirsiniz. Çocuklarımızı sorunlu gördüğümüz sürece, kendimiz
de bunun böyle olduğuna inanır, onlara kızıp inciterek çok
daha farklı yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olabiliriz.
Yemeyip yediren, giymeyip giydiren, kendi yaşamadıklarını
yaşatmak, yaşadıklarının daha fazlasını yaşatmaya kendilerini
adamış olan sevgili aileler. Baskılar acı meyve verir. Neyi
yapmasına siz değil, o kendi irade ve isteği ile karar versin.
Eğriyi, doğruyu gösterirken onları incitmeyelim. Çocuklarımızı
emir alıp yerine getirmekle mükellef robotlar olarak görmeyelim. Kendi egomuzu tatmin için çocuklarımızı kullanmayalım.
Lütfen… Bugünü hayatınızın geri kalanının ilk günü olarak
görmeyi ve buna göre yaşamayı deneyin. Bu günden itibaren
çocuklarınızla olan ilişkinize yeni bir sayfa açmaya, değişmeye
karar verin. her şeyi çok daha kolay hallettiğinizi göreceksiniz.
Ferhan KILIÇ
Sevgi ve saygılarımla….
Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi ve JFK
Hastanesi işbirliği ile Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde “Böbrek Nakli Öncesi ve
Sonrası” isimli panel düzenledi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Kadın
Meclisi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal
Erzen, böbrek nakli konusunda herkesi
duyarlı olmaya ve organ bağışında bulunmaya davet etti. Panelde, dünyada ve
Türkiye'de yeni uygulanmaya başlanan,
alıcı ve vericinin en az riskle süreci
atlatmasını sağlayan nakil uygulaması ele
alındı. Böbrek Nakli’nin önemini vurgulayan JFK Hastanesi Böbrek Nakli Cerrahı
Doç. Dr. Barış Akın, diyalizin hastaların
hayatının önemli
bir kısmını
etkilediğini, nakil
gerektiren
durumlarda, alıcı
ve vericilerin
hassas
davrandığını fakat
iki tarafın da süreci % 85 – 90
oranında başarı ile
atlatabildiğini ve
Sosyal Güvenlik
Kurumu’nun hastalardan eskiden alınan
farkı almadığını belirtti. Böbrek
Hastalığı’nın sinsi bir hastalık olduğunu
belirten JFK Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr.
Vedat Çelik, çoğu zaman hastaların, mide
bulantısı, iştahsızlık, ellerde ve ayaklarda
şişme gibi semptomlar yoğunlaştıktan
sonra kendilerine geldiğini fakat söz
konusu aşamada çoğu zaman Böbreklerin
%90 oranında çalışmaz durumda olduğunu
söyledi. Böbrek nakli yaptırmış eşlerin ve
hala Böbrek nakli için uygun donör
bekleyen hastaların hikayelerinin de
paylaşıldığı panele birçok hasta ve hasta
yakını katıldı.
Kanser kelimesini telaffuz etmenin bile korku yarattığı bir ortamda
Meral Tamer, kanserle arkadaş oluyor ve “İyi ki kanser oldum” diyor…
MERAL TAMER, “İYİ Kİ KANSER OLDUM”
Bakırköy
Belediyesi
Basın-Yayın
ve Halkla
İlişkiler
Müdürlüğü
tarafından
düzenlenen
“Bakırköy
Sağlık
Günleri”
kapsamında
’’ Aşk Olsun
Kanser’’
kitabına konu olan kanser hikayesini
okurlarıyla paylaşan
Gazeteci-Yazar Meral
Tamer, “İyi ki kanser
olmuşum; bencil olmayı
öğrendim.” dedi.
Tamer, 36 yıllık
gazeteciliği, gençliği,
ailesi, meme kanseri
teşhisi ve mücadelesine
değindiği söyleşisinde,
kanserde erken teşhis
konusunda toplumu
bilinçlendirmede
öncülük etmeye karar
verdiğini vurguladı. Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal
Erzen’in de izlediği,
Bakırköy Belediyesi
Yunus Emre Kültür Merkezi’nde yapılan
söyleşi ve imza gününde konuşan Gazeteci-Yazar Meral Tamer artık kendisi için
yaşamaya başladığını söyleyerek, ” Meme
kanseri olduğumu öğrendikten sonra geçen
1 yıllık süreç içerisinde
artık yapmak
istemediğim hiçbir şeyi
yapmamaya başladım.
Biz kadınlar erkeklere
göre daha az benciliz.
Diyebilirim ki 65
yaşında bencil olmayı
öğrendim. Hayatımda
var olduğunu sandığım
birçok şeyi elemine
ettim. Kendime o lüksü
tanımaya başladım. Ve en önemlisi kanser
sayesinde kendim için yaşamaya
başladım.” şeklinde konuştu.
KALP HASTALIĞINDAN DAHA ÇOK
KORKUYORUM
Kanserle ilgili tıp alanında önemli
gelişmeler olduğunu da vurgulayan Meral
Tamer, “Açıkçası ben kanser yerine kalp
hastası olmaktan daha çok korkuyorum.
Kanserle ilgili tıp alanındaki gelişmeler şu
an için çok iyi noktada. Kanser kelimesini
hala niye duymaktan korkuyoruz
anlayabilmiş değilim.” dedi.
Kansere yakalandıktan sonra organik
ürünlere olan ilgisinin daha da arttığını
bildiren Tamer, “Artık
kolay kolay peynir
yemiyorum. Sadece
lor ve keçi peyniri yiyorum. Bol bol sebze
tüketiyorum. Maydanoz, roka, tere,
reyhan, kırmızı turp,
domates, mercan
köşkü soframdan
eksik olmuyor. Açık
renkli göbek
salatadan uzak
duruyorum. ” diyerek
görüşlerini açıkladı.
ERKEN TEŞHİS
ÖNEMLİ
Kanser hastalığında
erken teşhisin çok
önemli olduğunu da vurgulayan Meral
Tamer, özellikle kadınların menopoz
sonrası yılda bir erken teşhis için mutlaka
geniş kapsamlı doktor muayenesinden
geçmelerini önerdi.
17
Bakırköy Gençlik Meclisi (BAGEM) Eş Başkanı Görkem Şahin
‘’Eğer biz Türkiye’nin en önde gelen bir ilçesinde yaşıyorsak çevremizde gelişen
olaylara duyarlı davranmalı ve Bakırköy’e yakışan gençler olmalıyız.’’
Bakırköy Gençlik Meclisi (BAGEM) Eş Başkanı
Görkem Şahin
‘’Eğer biz Türkiye’nin en önde gelen bir ilçesinde
yaşıyorsak çevremizde gelişen olaylara duyarlı
davranmalı ve Bakırköy’e yakışan gençler
olmalıyız.’’
Bakırköy Gençlik Meclisi (BAGEM)
çalışmalarına yoğun bir şekilde devam
ediyor. Mart ayı içersinde Bakırköy’deki
100 gencin katılımıyla Arama Konferansı
düzenleyen BAGEM Yönetimi, Bakırköy’de
gençlerin yaşadığı ortak sorunları ortaya
çıkarıp, bunların çözümü için yeni projeler
üretmeye başladılar. BAGEM Eş Başkanı
Görkem Şahin, gerçekleştirdikleri Arama
Konferansı’nda nelerin tartışıldığını,
BAGEM’i, projelerini ve Bakırköylü gençlerin temel sorunlarını ve isteklerini
gazetemize anlattı.
Biraz kendinizden bahseder misiniz?
1992 doğumluyum. 8 yıldır Bakırköy Kartaltepe Mahallesi’nde oturuyorum. Sabri
Çalışkan Lisesi’nden mezunum. Şu anda
Bakırköy Gençlik Eğitim Merkezi
(BAKGEM)’de üniversiteye hazırlanıyorum.
BAGEM’de kaç yıldır üyesiniz ve neler
yapıyorsunuz? BAGEM’i anlatır mısınız?
Aslında BAGEM’de yeni üyeyim. Daha önce
lisedeyken sosyal yardımlaşma ve dayanışma
kulübündeydim. Genellikle yardım konularıyla
ilgileniyorum. Gençlik Meclisi’ne aslında ne
olduğunu tam olarak bilmeden girdim. Daha sonra
tamamen siyaset üstü ve belediyeden bağımsız bir
kurum olduğunu öğrenince katılmak istedim. Ve
istemedikleri birçok şey hakkında fikir alışverişinde
bulundular. Bu konferansın sonuçları yakın
zamanda çıkacak ve o zaman çıkan sorunlar üzerine bizde BAGEM olarak projeler üreteceğiz. Bu
projeleri ilgili kurumlara sunacağız. Bu konuda da
sonrasında eş başkanlığa kadar gelen bir süreç
yaşadım. BAGEM’de neler yapıyorsunuz sorusuna
gelince, biz burada Bakırköy gençliğinin
sorunlarını çözmek, birlik ve beraberlik içinde
olmak için projeler üretiyoruz. Bakırköy’de gençler
için neler yapabiliriz? sorusuna yanıt arıyoruz. Ve
daha güzel bir Bakırköy, daha yaşanılabilir bir
Bakırköy, gençlerin mutlu ve huzurlu olduğu bir
Bakırköy için çalışıyor ve projeler üretiyoruz.
BAGEM’deki üye sayımız her geçen gün artıyor.
Artık Bakırköylü gençler BAGEM’in farkına
varmaya başladılar. Ve Bakırköylü gençler artık
sahipsiz değil. Daha öncede işlevseldik ama çok
tanınmıyorduk. Gençlerde önyargı vardı. Belediye
ile özdeş görülüyorduk. Çok fazla ciddiye
alınmıyorduk. Ama sizin de gazetenizde BAGEM
hakkında haber yayınlanması sonrasında ilgi arttı
ve gençler artık bizim varlığımızı benimsemeye
başladı ve şu anda gençlerin odak noktasıyız.
BAGEM olarak Bakırköy’de ne tür sorunlar görüyorsunuz, gençlik olarak nelerin değişmesi veya
nelerin yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Bununla ilgili yakın zamanda Arama Konferansı
yaptık. Konferansa Bakırköy’de ikamet eden 100’e
yakın genç katıldı. Bu konferansta gençler yaşadığı
sorunları, gördükleri aksaklıkları, memnuniyetlerini belirttiler, Bakırköy’de görmek istedikleri ve
Öncelikle BAGEM’i çevremize daha iyi tanıtarak,
Bakırköy’de böyle bir gençlik meclisinin olduğunun
farkına varılmasını sağlamak zorunda olduğumuz
fikrine vardık. Bakırköy’deki en büyük sorun biz
gençlerin zaman geçirebileceği, BAGEM olarak
toplantılarımızı yapabileceğimiz bir Gençlik Meclisi
binasının olmaması. Biz toplantılarımızı Dünya
Ticaret merkezi’nde yapıyoruz bu da kimseye cazip
gelmiyor. Bakırköy’de gençlerin her zaman
gidebileceği bir gençlik binasının olmasını
istiyorlar. Bunun dışında Bakırköy’deki pahalılık,
gençlerin sosyal aktivitelerden çok cafelerde
zamanlarını geçirmek zorunda kalmaları
konuşuldu. Engelliler grubunda arabaların yetersiz
olması, arabaların arttırılmasını istiyorlar. Ve
aktivitelere engellilerin katılabilmesini istiyorlar.
Trafik Grubu’nda İncirli Caddesi’ndeki trafik
yoğunluğu konuşuldu. Eğitim Çalışma Grubu’nda
BAKGEM gibi eğitim kurumlarının sayısının
arttırılması istendi. Bunun dışında YÖK’ün
kaldırılması, harçların ucuzlaması. Bakırköy’deki
gençlere eğitim burslarının verilmesi tarzında
konuşmalar vardı. Kültür sanatta, cumartesi
pazarının kurulduğu yerde yazın gençlere açık
sinema gösterimi ve konser verilmesi istenildi.
Daha sonra Bakırköy’deki hayvan barınağının kötü
ortamı ve yetkililerin ilgisizliğinden çok yakınıldı.
Bakırköy’deki kamu kurumları ile konuştuk. Hepsi
bize destek olacağını söyledi. Bakırköy Belediye
Başkanı Ateş Ünal Erzen, İlçe Milli Eğitim Müdürü
Hüseyin Özcan ve Kaymakamımız Yakup Vatan ile
görüştük. Hepsinin desteğini aldık.
Peki Arama Konferansı’nda konuşulan sorunlar
nelerdi? En çok hangi konular üzerinde duruldu?
Ve de lise öğrencilerinden gelen talep ise,
derslerine branş hocalarından farklı hocaların
girmesi. Mesela coğrafya dersine İngilizce
hocasının girip onlara hiçbir verim verememesi. Bir
de lise çağındaki çocukların lise çevresinde kötü
alışkanlıklara sahip olması ve kendilerini
geliştirememesi. Kötü alışkanlıkların yaş
seviyesi çok düştü. Bunların denetlenmesi gerekiyor. Bakırköy’deki kütüphane
sorunu konuşuldu. Bakırköy’de
kütüphane var. Ama yetersiz. Hiçbir
kaynak bulunamıyor ve saat 17:00’de
kapanıyor. Mesela akşam 6 da okuldan
çıkan bir öğrenci gidip sadece internetten bilgi bulabiliyor. Çünkü kütüphane
kapalı. Gece kütüphaneleri istiyoruz.
Gençlerin gözüyle Bakırköy’de yapılan iyi
şeyler yok mu?
Bakırköy’de gençlik için yapılmayan
birçok şey olduğu gibi, yapılan iyi
şeylerde var. En başta yoksul ve engelli
öğrencilere ücretsiz üniversiteye hazırlık
kursu veren BAKGEM var. Ayrıca
Belediye tarafından düzenlenen geziler
de bence çok faydalı. Her gencin
katılması gereken aktiviteler. Geçtiğimiz
yıllarda 1500 genci Fethiye’ye götürmüştü
belediye. Tatile hiç çıkmamış gençler bile oraya
giderek tatil yapabiliyor. Ben 2 sene önce
katılmıştım. Orada Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan
gelen çocuklarda vardı. Daha sonra Bakırköy
Atatürk Spor ve Yaşam Köyü var. Gençlerin her
zaman spor yapabileceği çok güzel bir alan.
Bakırköylü yaşıtlarınıza neler söylemek istersiniz?
Bakırköy gençliği olarak bizim daha çok bilinçlenmemiz ve daha duyarlı olmamız gerekir. Eğer biz
Türkiye’nin en önde gelen bir ilçesinde yaşıyorsak
çevremizde gelişen olaylara duyarlı olmalı ve
Bakırköy’e yakışan gençler olmalıyız. Çünkü eğer
Bakırköy gençliği olarak sorunlarımıza sahip
çıkmazsak kimse çıkmaz. Gençlerin ilk önce kendilerinin farkına varmaları gerekiyor ki çevrelerine
karşı duyarlı olsunlar.
Bu yazıyı okuyan ve BAGEM’e katılmak isteyen
gençler nasıl bir yol izlemeli?
BAGEM’e üye olmak isteyenlerden herhangi bir
ücret talep etmiyoruz. Bakırköylü gençler
sokaklarından başlayarak Bakırköy’de gördükleri
tüm sorunları bizimle paylaşabilirler. Bu sorunların
çözüme kavuşması için biz buradayız tüm gençleri
bekleriz. BAGEM’de her birey eşittir. Onlar bize
gelip, bizim sorunlarımız var dediği zaman biz
onlara çözüm yolu üretebiliriz. Yani onların
başlarında durmuyoruz. Sadece
onlar bize gelip bizden biri olabilirler. BAGEM’e girdikleri zaman
ne yapabiliriz diye düşünmesinler,
gelsinler sadece proje üretsinler.
Bizde onlara destek olalım.
YAVUZ ARPACIK
18
İNSANLAR EN ÇOK
HANGİ YAŞTA
MUTSUZ OLUYOR?..
Bilim adamları insanların en çok orta
yaşta mutsuz olduğunu belirledi. 72
Ülkede yapılan araştırma bu yaşı 4546 olarak belirledi. İnsan çocukluktan
gençliğe, yetişkinliğe son olarak da
yaşlılığa yol alırken psikolojik
eşiklerden geçiyor.
Bunlardan en tehlikelisiyse "orta yaş
krizi." Bu yaşlarda insanlar uçuk kaçık
veya umulmadık, hatta hayatının
düzenini değiştirecek işlere
kalkışabiliyor. İngiliz Davranış Bilimleri
profesörü Andrew J. Oswald ve İngiliz
Ekonomi Profesörü David G. Blanchflower, 72 ülkeden topladıkları veriyle
ortaya bir mutluluk endeksi çıkarmış.
Sonuç; insanlar orta yaşlarda en mutsuz dönemini yaşıyor.
İnsan Psikolojisi Bir Nokta Da U
Dönüşü Yapıyor
İngiltere'deki Warwick
Üniversitesi'nden Oswald'ın söylediğine
göre, geçen yüzyıllarda ve aslında
1990’lı yıllara kadar kayda geçen
geçerli bilimsel verilere göre,
insanoğlunun gençken mutlu olduğu
ve ölüme yakınlaştıkça mutsuz bir hale
geldiği olmuş. Ancak 21'inci yüzyıla
girerken yapılan araştırmalar, insan
psikolojisinin bir noktada U dönüşü
yaptığını ortaya koyuyor. İki bilim
insanı, önce rastgele seçilen 500 bin
Amerikalı ve Batı Avrupalının
verisinden yola çıkarak, insan
mutluluğu üzerinde etki eden istisnai
durumları (bunlar önceki yüzyılda
doğma ve çok istisnai iyi veya kötü
dönemler olabilir (hastalık veya savaş
dönemi gibi) dışarıda tutarak üç temel
sonuca varmış. Öncelikle, diğer faktörler sabit olduğunda, Atlantik'in her iki
yakasında da her iki cinsten bireylerin
orta yaşlarında en mutsuz hallerini
yaşadığı ortaya çıkmış.
Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerde
İkincisi, insanın hayatındaki mutluluk
serüveninde ortaya çıkan U şeklinin
Doğu Avrupalı, Latin Amerikalı ve
Asyalı ülkeler için de geçerli olduğu
kanıtlanmış. Üçüncü olarak gelişmiş ve
gelişmekte olan 72 ülkenin her birinde
orta yaşlardaki mutluluk halinde bir
gerileme gözlenmiş. Buradan elde
edilen sayısal veriyse şu: İnsanlar orta
yaşlarda, yani 40'larından 50'li
yaşlarının başlarına kadar en mutsuz
dönemini yaşıyor.
Küresel Mutsuzluk Yaşı 46
Küresel olarak en mutsuz olunan yaş
46, Türkiye'deyse 45. Oswald, "46
ortalamasından yola çıkarak Türklerin
psikolojisinin iyi durumda, normal
değerlerde olduğunu söyleyebiliriz."
İngiliz bilim adamı, mutluluk ve hayat
tatmini üzerinde etki eden gelir, eğitim
ve evlilik gibi faktörlerin gerilemeye yol
açtığını itiraf ediyor.
En Genç Mutsuz İsviçre, En Yaşlı
Ukrayna'da
Araştırmaya göre gelişmiş ve
gelişmekte olan 72 ülke arasında en
genç mutsuz olan ülke, 35.2 yaşla
İsviçre; en yaşlı mutsuzlarsa 62.1 ile
Ukrayna'da. Porto Riko 35.6, Peru
39.5, Arnavutluk 40, ABD 40.1, Avustralya 40.2, Filipinler 40.4 yaş ile diğer
genç mutsuzlar. Ukrayna'yı takip eden
yaşlı mutsuzlarsa Fransa 61.6, İsrail
58.3, Bosna 55.6, Rusya 55.3, Kanada
54, Bulgaristan 53.4 yaş
Yağmur, toprağı ıslattığı gibi, saçlarımı ıslatırken,
cus bu habere dayanamayıp, intihar eder.
taneciklerinin, burnuma damlayan, her senKleopatra’nın Roma sevdası bitmediği için
fonisinde mutluyum. Ben yürüyerek
sırada ki güçlü adam, Augustus olsa da,
düşünenlerden ve karar
Augustus gereken ilgiyi kendisine
alanlardanım. Soğuyan ellerimi,
göstermemiştir. Reddetmiştir. Kleopatra
titreyen bedenimi ısıtmak için,
emeline ulaşmamanın hırsı ile
sıcacık kahvenin eşliğinde,
Mısır’ın simgesi olan kobra yılanına
yavaş çekimde, insanlar fark
kendini sokturarak intihar etmiştir.
etmeden onları köşemden
Hanedanlık ölümü ile yıkılmış,
gözlemlemeyi sevenlerdenim.
Roma’nın ili haline gelmiştir.
Gözlemlerken, ya köşe yazımın ilk
Tarihteki, Fransız kraliçesi, MARİE
paragrafı ya da romanımın bitişinin
ANTONİETTE. “Ekmek bulmazsanız,
son vuruş cümlelerinin kurguları içinde,
pasta yiyin” sözü ile bütünleşip, günümüze
kendimi dinleyeceğim. Bu yüzden
kadar nam salmış kraliçe. Eşi Lousi’nin taç
yalnızlığımla beslenirim.
giyme töreninde, kıtlığın baş
Yürümeye devam…. Hep aynı
gösterdiği
dönemde bu sözü söylePINAR KUMSAL
köşelerden geçerim…
mekten çekinmemiştir.
Asla yeni yollar
Fransa’nın kraliçesi, sığ
HAYATI İÇİN SAVAŞAN KADINLAR
denemeden, bildiğim
sohbetleri, şatafata önem
VE
rotada giderim. Ve
vermesi, mücevhere
bilindik sokağın
İKTİDAR HIRSINA YENİK DÜŞEN KADINLAR düşkünlüğü ile tanınmıştı.
köşesinde, senelerdir,
Paranın gerçek değeri
kar, kış demeden, çocuğu ile dilenen kadına saygı
hakkında fikri bile olmamıştı. Samimi arkadaşlarını,
duymadığımı ve hatta acımadığımı fark ettim. O, anne olarak,
başkalarının mevkilerine atamaktan geri kalmamıştı. Bu yokluk
evladını, yarı baygın, düşünmeden kendisine eşlik etmesi için,
içinde ki yaşantı, reform yanlılarının monarjiyi yıkma planlarını
demagojinin dibine vurmak adına dileniyorsa, ben o kadını
yapmasını sağlamıştı. Kraliçe bu durumu sezince, liberal
kollarından tutup, iyice sallayıp, iki çift ağır lafla sokakta
başbakanı görevden alıp, kayınbiraderini kullanarak, kralı
kovalamak isteğindeyim. Nice anne var ki namusuyla para
kandırmış, monarji yanlısı, dostunu başbakan yapmıştı.
kazanmak adına, evlere, iş yerlerine temizliğe gidiyor,
Kraliçenin aldığı bu önlem sarayı korumaya yetmemişti. 1789
lokantada bulaşıkçılık, aşçı yamaklığı ve şu anda aklıma
yılında, kalabalık bir grup, kraliyetin simgesi olan, Bostil hapisgelmeyen, bir sürü iş dalında çalışıyorlar. Üstelik bu işlerde
hanesini basmışlardı. Kraliçe, sarayı basmalarından endişe
çalışıp, evde çalışmayan kocaya ve çocuklarına da bakmaya
duyup, kaçmak istesede kral buna karşı çıkmıştı ki, Antoniette
mecbur kalıyorlar. Yurdumun bu kesim kadını, bilinçsizce
hislerinde yanılmamıştı. Her ihtimale karşı çocuklarını kralın
erkek egomanyasında büyümeyi, meslek sahibi olamamış,
odasına gönderdiği bir gecenin sabahı, kalabalık grup saraya
erken yaşta evlendirilmeyi, daha kendilerini büyütememişken,
kadar girip, kraliçenin muhafızını öldürünce, kraliçe soluğu,
evlat sahibi olmayı, kendi rızaları dışında çizilen hayatı kabulkralın bölmesinde almıştı. Kalabalık grup, kraliçeyi balkonda
lenmeyi, hiç ama hiç tercih etmiyorlar. Gururlarıyla, yokluk
görmek isteyince, kraliçe çocuklarını kullanıp, kendisine siper
içinde, hayata tutunan annelerin ve kadınların ellerinden öpüy- ederek balkona çıkmıştır. Böylece linç edilmekten
orum.
kurtulmuştur. Reform yapmak isteyenlerin elinden
Yürümeye devam….Son zamanların takıntım olan Cem Adrian
kurtulamamış, belli bir müddet sonra önce kral ardından kraleşliğinde….Dar, arka sokaklardan sonra, büyük ışıltılı, geniş
içe Marie Antoniette giyotin sehpasında, başlarını teslim
caddeler…. Geniş caddelerin, lüks mağazaların önünde, yüketmişlerdir. Ah ANNE BOLEYN Ah… Uğruna, Angelikan Kilissek, renkli ökçelerin, makyajı akmasın diye özenle
esi kurulan kadın. VIII.Henry’nin Boleyn ile evlenebilmesi için,
şemsiyesini, parmaklarına sığdırmış, saçları fönlü hatunlar….
kilisenin ilk eşi ile boşanmayı kabul etmesi gerekirken, etmeyOnlar yanımdan geçerken, Oscar Wilde’ın, “ Güç erkeğe,
ince, evliliği geçerlilik kazanması adına, VIII.Henry Angelikan
güzellik kadına verilir, ama her şeyi yenen güç, yalnız güzelliğe Kilisesini kurmuş, başına kendi geçmiştir. Böylece Boleyn ile
yenilir.” sözü, beynimin en ücra köşesinden çıkıp, dilime
onaylanan evliliğinin temeli atılmış ve üç yıl sürmüştür.
geldiğinde, gülümsüyorum. Bu tip kadınlarında kendi
İngiltere’nin en etkili kadınlarından biri olmasının sebebi ise,
iktidarlarının, peşinde koştuklarını düşündüğümde, eğlenceli
çevresinde akrabaları dahil herkese karşı acımasız olmuştur.
gülümsemem, yerini acımtırak gülüşüme bırakıyor. Ezilmemek
Buna öz kardeşi dahildir. VIII. Henry, Anne ile evlenmeden kısa
adına içindeki çığlıkla baş etmeye çalışmayan, ekmek parası,
süre öncesinde, kardeşi Marry, krala, henüz on üç
geçim derdinin ötesinde ki bir kadın ancak, saçının ve
yaşındayken sunulmuştu. Gayri meşru iki çocukları olmasına
makyajının derdine düşer. Pahalı, ökçelerinin yağmur damlası
rağmen, Anne kız kardeşinin elinden, VIII. Henry’i almada bir
ile dahi kirlenmesine tahammül edemez. Güzelliği ve dış
mahsur görmemiştir. Marry’nin kraldan olan çocukları evlilik
görünümü iktidar için kullanacağı silahlarıdır.
dışı olduğundan, asla kraliyet üyesi sayılmamıştır. Marry
Yürümeye devam…Takıntıdan, Vivaldi’nin dört mevsimi ile
yeniden evlenip, eşi ölünce dahi, Anne kız kardeşine destek
sakinleşme turları içindeyken… Tarih tekerrürden ibaret değil
olmamıştır. Hatta Marry’nin bir hizmetçiye gönül verip,
miydi yahu? İktidar, güç, şatafat, para için ölümü dahi göze
Anne’nin kız kardeşini saraydan attırmasına vesile olmuştur.
alan veya bu hevesleri yüzünden kendi çemberlerini daraltıp,
Anne’nin iktidar için tek silahı eksiktir, o da bir çocuk. Ve
ölüme gönderilen kadınlar…
nihayetinde I. Elizabeth’e hamile kalmıştır. İktidarını
Birinci sırayı KLEOPATRA’ya veriyorum. Güzelliği ve çekiciliği
sağlamlaştırmak için, başka çocuk istemesine rağmen,
ile ünlü Mısır kraliçesi. Üç Romalı yönetici erkek üzerinde
VIII.Henry’nin iktidarsız olduğu söylentisi ve ardından hamile
etkisi gözükmüştür. Jul Sezar, Marcus Antonius ve Augustus
kalması dedikodu kazanlarını kaynatmaya başlatmıştı. Bebek
Sezar. On yedi yaşında kardeşi ile evlendirilip, Mısır’ın başına
oldukça deforme doğmuştu. Bu işin arkası araştırılınca, abisi
geçtikten belli müddet sonra, aralarında anlaşmazlık sonucu, iç ile kurduğu ilişki ortaya çıkmıştır. İktidar savaşı için abisi ile
savaş çıkmıştır. Kleopatra tahttan uzaklaştırılmıştı. Bunu
ilişkiyi göze alan, kadının idamı kaçınılmaz son olmuştu.
sindirmesi mümkün değildi ve bir şekilde kendini halının içinde Yürümeye devam… Yağmur, ahmak ıslatan… Toprağın
sunduğu (rivayetler arasındadır) JuL Sezar ile yolları kesişir.
ıslaklığı, saçlarımın neminde yeniden. Burnumun ucuna,
Jul Sezar çoktan aşık olup, paçayı kaptırınca, yeniden tahta
saçlarımdan düşen, yağmurun her damlası… Kahvenin
çıkması zor olmamıştır. Jul Sezar’ın öldürülmesi ile Roma’nın
verdiği huzur ve yüzüme vuran soğukla, kahvenin sıcaklığı
başındaki kraliçe hayalleri, Roma halkının kendisini sevmemesi sayesinde genleşen buhar ile ısınma vakti. Oturduğum
ile Mısır’a geri dönmüştür. Aradan üç yıl geçer, bunu
köşemde, tüm kadınlar aklımda. Ama en çok acınası, iktidar,
hazmedemeyen, aklı Roma’da kalan Kleopatra, Roma’yı birlikte şatafat düşkünü kadınlar… Hayatta tek amaçları ve
yöneten, MarcusAntonius ve Augustus Sezar ile karşılaşır.
konuşacakları tek konuları güzellikleri olan iktidar sevgisi
Marcus gönlünü Kleoptra’ya kaptırır. Ve Marcus, Augustus’un
yoğun kadınlar… Aynı çemberin içinde, bir gün kendi menkardeşi ile evliyken, karısını terk eder.Bunu hazmedemeyen
faatleri içinde boğulacak olan, iktidara yenik kadınlar…
Augustus, Kleopatra ve Marcus’a savaş açar. Savaş
SON SÖZ: Bir kadının iktidarı; beyni, kalbi, uğruna
esnasında, Kleopatra yenileceklerini anlayınca, donanmasını
geri çeker ve Marcus’u terk eder. İskenderiye’ye sığınmıştı.
hedef belirlediği dünya görüşü, mesleği her ne olursa
Marcus kendisini takip ettiğinde, öldü haberini yayar ve Marolsun gururunun çizdiği duruşla, hayata olumlu
19
REKLAMLARDA “DİPNOT KOYDUM” YETMEYECEK
VAATLER İRİ PUNTO OLACAK
YILMAZ ÖZDİL
Benden söylemesi (7)
Genel seçime günler kalmıştı...
“4 trilyon liralık hisse senedi var, mal beyanında
göstermedi” dediler. Basın toplantısı yaptı, belgeleri
gösterdi, 4 trilyon filan olmadığını, bugünkü parayla 4
bin lira olduğunu kanıtladı. Yalan haberi manşet
yapanlar pişkin pişkin sırıtıp “pardon” dediler,
“hesaplarken sıfır hatası yapmışız!”
*
CHP kurultayına günler kalmıştı...
“İsviçre’de kızının adına gizli hesabı var, en son 7
milyon dolar yatırıldı” dediler. Dava açtı. Adalet
Bakanlığı İsviçre’ye sordu. İsviçre devleti “haber yalan,
bütün kayıtları inceledik, böyle bir hesap yok” dedi.
*
Aynı kurultaya günler kalmıştı...
Bülent Ersoy çıktı, “sahne yasağımı kaldırmak için
bugünün parasıyla 1 trilyon lira istedi” dedi.
Görüşmeye mafyacı İnci Baba’nın aracılık ettiği yazıldı.
Hatta “sahne yasağını rüşvet dağıtarak kaldıracağı”
iddia edildi. Dava açtı.Hepsi palavra çıktı. Bülent Ersoy
tazminat ödemeye mahkûm edildi.
*
Belediye seçimine günler kalmıştı...
“Ankara’da oturduğu villa kaçak” dediler. Tapuyu gösterdi. “Antalya’da arazi aldı, CHP’li belediyeye imarı
değiştirtti” dediler. Araziyi taa 1987’de, CHP’nin kapalı
olduğu dönemde aldığı, bölgede yapılan imar
değişikliklerinin de CHP’yle alakasının olmadığı ortaya
çıktı.
*
Aynı seçime günler kalmıştı...
Ergenekon’un kilit ismi ilan edilen ve Kanada’da
yaşayan sahte hahamı TRT’de canlı yayına çıkardılar,
“Deniz Baykal MİT ajanıdır” dedi. “CHP’nin başına
derin devlet operasyonuyla geçirildiğini” iddia etti.
Dava açtı. TRT, tarihinin en büyük tazminatını ödemek
zorunda kaldı... Yalandı.
*
CHP kurultayına günler kalmıştı...
Kaset komplosu patladı.
*
N’oluyor demeye kalmadı...
“340 bin dolara yat aldı” dediler.
O da yalan çıktı.
*
Referanduma günler kalmıştı...
“Twitter’den mesaj verdi, CHP’nin yeni yönetimini ağır
şekilde eleştirdi” dediler. Twitter mwitter hesabı
olmadığı, hatta, söz konusu twitter hesabının evet’çi
bir gruba ait olduğu ortaya çıktı.
*
Genel seçime günler kaldı...
Kılıçdaroğlu’nun kankası olan muhabir kız çıktı,
“Meclis’teki odasında beni taciz etti” dedi.
*
(Bu son çirkin iftirayı... Geçen hafta durup dururken
bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilen
“Anket yaptırdık, oyumuz bir tek Antalya’da artmıyor”
açıklamasıyla beraber okumak lazım.)
*
Medyadaki Truva atlarının goygoyuyla şuurunu yitiren;
Baykal giderse yüzde 1500 oy alacağını zanneden
CHP’liler ne kadar farkında bilmiyorum ama...
Silivri’ye gönderilemediği için evine gönderilen Baykal,
aday gösterilmesin, milletvekili olmasın isteniyor...
Bitirici amaç bu.
11.03.2011 Tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki yazı,
yazarından izin alınarak gazetemizde yayınlanmaktadır.
Sanayi ve Ticaret
Bakanı Nihat
Ergün, “Reklamda
vaadedilen her
şey büyük
puntolarla
yazılacak.
Ayrıntılar dipnota
bırakılmayacak”
dedi. Bu konudaki
tebliğ,
Başbakanlığa gönderildi. Sanayi
Bakanlığı, ticari
reklamlarda ayrıntıları, “dipnotla” yazma dönemine son veriyor. Artık reklamlarda ne vaat
ediliyorsa, büyük puntolarla açık açık ifade
edilecek. Tüketiciyi yanıltmayı önlemek amacıyla
hazırlanan tebliğ, Resmi Gazete’de yayınlanmak
üzere Başbakanlığa gönderildi. Sanayi ve
Ticaret Bakanı Nihat Ergün, bir grup gazeteciye,
tüketicileri yanıltmayı ve aldatmaya yönelik
reklamların önüne geçmek amacıyla hazırlanan
tebliğle ilgili şunları söyledi:
Dipnotla yanıltmak yok
Reklamlarda tüketicinin doğrudan ekonomik
çıkarını ve satın alma kararlarını olumsuz bir
şekilde etkileyecek nitelikteki bilgiler de artık
açık ve anlaşılır şekilde reklamın içinde yer alacak. Tüketicinin karar alması için önemli olan
bilgiler artık altyazıyla ve dipnotta değil ana
reklam içerisinde yer almak zorunda olacak.
Okumakta veya görmekte bile zorluk çektiğimiz
çok küçük boyutlu yazılar artık tüketicinin
göreceği bir şekilde reklama taşınacak.
Açık ve anlaşılır bir şekilde olacak
Ticari Reklam ve İlanlarda Altyazı ve Dipnotların
Kullanılmasına İlişkin Usul ve Esaslara Dair
Tebliğe göre, ticari reklam ve ilanlarda yer alan
ana vaadin istinası niteliğinde olan ancak
tüketicilerin karar vermesi açısından çok önemli
olan bilgiler,“açık ve anlaşılır” yazılacak.
Reklamın ana mesajı ve ana vaadi hiçbir suretle
alt yazıda veya dipnotta yer almayacak.
Örneğin, bir bankanın düzenlemiş olduğu kampanya reklamlarında, “kredi kartınızla
yapacağınız 10 alışverişten biri hediye” ana
vaadine yer verirken,“hediye edilecek tutarın en
fazla 49 TL olacağı” gibi ana vaadin esas
unsurunu oluşturan konu, alt yazıda verilmeyecek. Bu önemli ayrıntı bundan sonra tüketicinin
algılayabileceği büyüklükte, ana vaatle birlikte
sunulacak.
8 punto büyüklüğü
Yazılı basında, broşür ve benzeri yazılı
mecralarda yayımlanan ticari reklam ve ilanlardaki dipnotlarda kullanılan yazı boyutu, en az
Arial 8 punto büyüklüğünde olacak. Açık hava
ilanı, afiş ve benzeri diğer mecralarda
yayımlanan ticari reklam ve ilanda yer alan dipnotlar, okunabilir büyüklükte hazırlanacak.
Kapatılan hattan ücret alınmaya devam ediliyor
HATTINIZI KAPATIRKEN DİKKAT EDİN
Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel
Sekreteri Hamdullah Yıldız, tüketicilerin Türk
Telekom’da hesap ve hat kapatırken dikkat
etmesi gerektiğini belirterek, kapatma işleminin
iptal anlamına gelmediği ve sabit ücret
alındığını ifade etti. Yıldız, yaptığı
yazılı açıklamada, tüketicilerin
özellikle son yıllarda ağırlıklı
olarak Türk Telekom'un sabit ücret
uygulaması nedeniyle ya da nakil
ve diğer sebeplerle telefon
hatlarını kapattığına işaret ederek,
bu işlem için "hattımı kapatın"
diyerek şirkete başvuruda
bulunduklarını belirtti.
Ancak Türk Telekom'un uygulamalarında hattın
kapatılmasının, sözleşmenin iptal edilmesi, telefonun iptal edilmesi ve sözleşmeyle kurulan
ilişkinin tüketiciye herhangi bir yükümlülük
getirmeden sona ermesi anlamı taşımadığına
dikkati çeken Yıldız, şunları kaydetti: “Türk
Telekom web sitesi üzerinden yaptığımız
araştırmada, tüketicilerin sözleşmelerinin nasıl
iptal edileceğine dair bir açıklama yoktur. Bu
durumda tüketiciler hiç beklemedikleri anda
icraya verilmeye kadar giden bir
süreçle karşılaşmaktadır. Türk
Telekom müşterilerine şeffaf
davranmamaktadır.”
Tüketicilerin "hattımı kapatın"
diye müracaat ettiklerinde hattın
görüşmeye kapatıldığını ancak
sözleşmenin sona erdirilmediğini
belirten Yıldız, öte yandan
tüketicinin (nasılsa hattımı
kapattım) rahatlığı içinde durumu takip
etmediğini ya da şirket tarafından icraya
verildiğinde veya şirket avukatından icra
hatırlatma yazısı geldiğinde konu hakkında bilgi
sahibi olduklarını öne sürdü.
ZEKASIYLA HÜKÜMDARI HAYRAN BIRAKAN ÇİFTÇİ
Bir hükümdar maiyetiyle birlikte ülkesinde gezintiye çıkmıştı. Yolu üzerindeki bir
köyde çok yaşlı bir adamın tarlasına fidan dikmekle meşgul olduğunu gördü. İhtiyara uzaktan seslendi:
-Baba, sen neden fidan dikmeye uğraşıyorsun? Maşallah yaşını yaşamışsın, bu
diktiğin fidanların meyvesinden herhalde yemek sana nasip olmaz!
İhtiyar cevap verdi:
Bu diktiğim fidanların meyvesini bizim yememiz şart değil evlat! Biz nasıl bizden
öncekilerin diktiği fidanların meyvesinden yedikse, bizim diktiğimiz fidanların
meyvesini de bizden sonrakiler yer. Bu cevap hükümdarın hoşuna gitti ve ihtiyara
bir kese altın verilmesini emretti.
İhtiyar çiftçi bu ihsanı karşılıksız bırakmadı:
-Gördün mü evlat! Bizim diktiğimiz fidanlar şimdiden meyve verdi.
Bu cevap da hükümdarın oldukça hoşuna gitti. Bir kese daha altın verilmesini
emretti.
Yaşlı köylü sıradan biri değildi. Çarıklı erkanı diye nitelenen kişilerden biriydi:
-Evlat, herkesin diktiği fidan yılda bir defa meyve verirken, bizim diktiğimiz fidan
yılda iki defa meyve verdi.
Bu diplomatça cevap da hükümdarın hoşuna gitti ve bir kese daha altın verilmesini
emretti. Ama bu defa vezir araya girdi ve hükümdarı uyardı:
-Aman sultanım bir an önce buradan uzaklaşalım. Bu ihtiyar bu gidişle tarlasına
fidan dikmek yerine, devletin hazinesine darı ekecek.
20
07 MART 2011 PAZARTESİ
Yapılan yoklamada ekseriyetin bulunduğu, gelmeyen üyelerin
izinli sayıldığı tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili
Hasan Ersoy tarafından açıldı. Gündem okundu, oybirliğiyle kabul
edildi. İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü başlıklı Müfettiş
Güngör Gün’ün başkan yardımcısı olarak görevlendirmesine dair
bilgilendirme yazısı okundu. Gündem maddelerinin görüşülmesi
neticesinde 1- Özel Kalem Müdürlüğü başlıklı Türkiye Omurilik
Felçlileri Derneği (TOFD)’ne engellilerin kullanımına uygun asansörlü minibüs alınması için 30 Bin TL maddi yardım yapılmasına
dair başkanlık teklifinin oybirliğiyle kabulüne, 2- İşletme
Müdürlüğü başlıklı silah hibesi konulu başkanlık teklifinin
oybirliğiyle kabulüne, 3- Temizlik İşleri Müdürlüğü başlıklı çevre
temizlik hizmet alımı işinin süresine dair başkanlık teklifinin 3 ret
(Mehmet Emin Ertekin, Ayhan Can, Türkan Elif Arıkan Can), 1
çekimser (Ramazan Baş) oya karşın oyçokluğuyla kabulüne karar
verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy
tarafından 09.03.2011 Çarşamba günü saat 16:00’da toplanmak
üzere kapatıldı.
09 MART 2011 ÇARŞAMBA
Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Bahar Sunman’ın izinli
olduğu, gelemeyen üyelerin izinli sayıldığı, ekseriyetin bulunduğu
tespit edilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy
tarafından açıldı. Geçen birleşime ait zabıt özeti okundu,
oybirliğiyle kabul edildi. Meclis üyesi Yurdanur Kırıcı ve Suat
Polat’ın istifa dilekçeleri okundu, oybirliğiyle kabul edildi. Gündem maddelerinin görüşülmesi neticesinde, 1- Park ve Bahçeler
Müdürlüğü başlıklı bakım-onarım işlerinin yıllara yaygın olarak
yapılmasına dair başkanlık teklifinin 3 ret (Mehmet Emin Ertekin,
Ayhan Can, Ramazan Baş) oya karşın, oyçokluğuyla kabulüne, 2Sağlık İşleri Müdürlüğü başlıklı çalışma yönetmeliğine dair
evrakın Hukuk Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 3Mali Hizmetler Müdürlüğü başlıklı Park ve Bahçeler
Müdürlüğü’ne ödenek aktarımına dair evrakın Bütçe Plan
MART 2011
BELEDÝYE MECLÝSÝ’NDE
NELER GÖRÜÞÜLDÜ
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 4- İmar ve
Şehircilik Müdürlüğü başlıklı Bakırköy 1/1000 ölçekli merkez
revizyon imar planı teklifine dair evrakın İmar ve Şehircilik
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne karar verilerek
birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından
11.03.2011 Cuma günü saat 16:00’da toplanmak üzere kapatıldı.
11 MART 2011 CUMA
Yapılan yoklamada meclis üyelerinden Adnan Türkoğlu, Servet
Deniz ve Ali Erten’in izinli olduğu, gelmeyen üyelerin izinli
sayıldığı, ekseriyetin bulunduğu tespit edilerek birleşim, Meclis
1. Başkan Vekili Hasan Ersoy tarafından açıldı. Geçen birleşime
ait zabıt özeti okundu. Oybirliğiyle kabul edildi. Gündem
maddelerinin görüşülmesi neticesinde 1- Sivil Savunma
Uzmanlığı başlıklı çalışma yönetmeliğine dair evrakın Hukuk
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 2- Özel Kalem
Müdürlüğü başlıklı Geleneksel Uluslararası 11. Yeşilköy Halk
Dansları Festivali hakkındaki evrakın Bütçe Plan Komisyonu’na
havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 3- İnsan Kaynakları ve Eğitim
Müdürlüğü başlıklı Sanat Evi ve Kent Müzesi’nin bir katının sergi
salonu olarak düzenlendiğinden faaliyete geçişinden itibaren
2011 yılı sonuna kadar kira ücret tarifesine dair evrakın Tarife
Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 4- Mali
Hizmetler Müdürlüğü başlıklı Sivil Savunma Uzmanlarına Mahalli
İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 7., 8. ve 10.
maddeleri gereğince kurumsal ve fonksiyonel kodun açılarak 36.
ve 38. maddelerine göre aktarma yapılmasına dair evrakın Bütçe
Plan Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 5- Fen İşleri
Müdürlüğü başlıklı yeni çalışma yönetmeliğine dair evrakın
Hukuk Komisyonu’na havalesinin oybirliğiyle kabulüne, 6Bakırköy 1/1000 ölçekli Merkez Revizyon İmar Planı teklifine dair
İmar ve Şehircilik Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne,
7- Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne ödenek aktarımı yapılması
hakkındaki Bütçe Plan Komisyonu Raporu’nun oybirliğiyle kabulüne karar verilerek birleşim, Meclis 1. Başkan Vekili Hasan
Ersoy tarafından 04.04.2011 Pazartesi günü saat 16:00’da
toplanmak üzere kapatıldı.
YENİ BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ
GÖREVE BAŞLADI
2009 yerel seçimlerinde Bakırköy Belediye Meclisi
üyeliklerine seçilen Suat Polat ve Yurdanur
Kırıcı’nın 12 Haziran’da yapılacak Milletvekilliği
Genel Seçimleri için istifa etmesinin ardından
yedek sıradan yeni Bakırköy Belediye Meclisi üyeliklerine seçilen Pınar Ünsal ve Selim Cemali
mazbatalarını alarak göreve başladılar.
Meclis oturumlarýnýn tamamýný gazetemizin
www.atakoygazete.com.tr
sitesini ziyaret ederek okuyabilir ve sesli olarak dinleyebilirsiniz.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYE MECLİSİ’NDEN
CHP İBB Meclis
Üyeleri Dr. Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar hazırladıkları yazılı
soru önergesi ile İBB ve iştiraklerine ait kiralanan veya kiraya
verilen gayrimenkulleri mercek altına alarak İBB Meclis gündemine getirdi. CHP’liler, İBB’ ye ve iştiraklerine ait olup kiraya verilen veya kiralanan gayrimenkullerin sayısını, kira gelirlerini, tahsil
edilemeyen kira gelirlerini, kira bedellerini ödemeyen kiracılar
hakkında yapılan idari ve hukuki işlemlerin olup olmadığı”
sorularına dikkat çektiler.
CHP İBB GRUBU, İBB'NİN GAYRİMENKULLERİNİ MERCEK ALTINA ALDI
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisinin 2011 yılı Mart ayı
oturumlarında CHP İBB Meclis Üyeleri Dr. Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar’ın, Başkan Kadir Topbaş’ın yazılı cevaplaması isteği
ile hazırladığı ve oy birliği ile Başkanlık Makamına havale edilen
yazılı soru önergesinde Başkan Kadir Topbaş’a,”İBB’ ye ve
iştiraklerine ait olup kiraya verilen veya kiralanan gayrimenkuller
ile ilgili İlçeler bazında kiraya verilen veya kiralanan gayrimenkul
sayısını, kira gelirlerini, tahsil edilemeyen kira gelirlerini, kira
bedellerini ödemeyen
kiracılar hakkında yapılan idari ve hukuki işlemlerin olup
olmadığı” sorularını sordular.
A) İBB ne ait olup kiraya verilen gayrimenkuller ile ilgili;
1. İlçeler bazında kiraya verilen gayrimenkul sayısı nedir?
2. 2010 – 2009 – 2008 – 2007 – 2006 ve 2005 döneminde
yıllık gayrimenkul kira geliri (tahakkuk ve tahsil ayrı ayrı) ne
kadardır?
3. 31.12.2010 tarihi itibariyle tahsil edilmeyen gayrimenkul kira
geliri tutarı ne kadardır?
4. 31.12.2010 tarihi itibariyle kira bedellerini ödemeyen kiracılar
hakkında yapılan idari ve hukuki işlemler var mıdır? Varsa
aşamaları nedir?
B) İBB Tarafından kiralanan gayrimenkuller ile ilgili olarak;
1. 2010 yılında kiralanan bina sayısı nedir? Hangi birimler için
kiralanmıştır?
2. Her bir birim için ödenen kira bedeli ile aylık toplam ve 2010
yılı toplam kira bedelleri ne kadardır?
3. Her bir birim için kiralanan alanın büyüklükleri (m2) ne
kadardır?
C) İBB İştirakleri tarafından kiralanan gayrimenkuller ile ilgili
olarak;
1. 2010 yılında kiralanan bina sayısı nedir? Hangi iştirakler için
kiralanmıştır?
2. Her bir iştirak için kiralanan gayrimenkulün kira bedeli ve
2010 yılı toplam kira bedelleri ne kadardır?
3. Her bir iştirak için kiralanan alanın büyüklükleri (m2) ne
kadardır?
AÇIK HAVA REKLAM ALANLARI
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisinin 2011 yılı Mart ayı
oturumlarında CHP İBB Meclis Üyeleri Dr. Hakkı Sağlam ve Serdar Bayraktar’ın, Başkan Kadir Topbaş’ın yazılı cevaplaması isteği
ile hazırladığı ve oy birliği ile Başkanlık Makamına havale edilen
yazılı soru önergesinde “Açık hava reklam alanlarının harca esas
metraj ve birim fiyatı nedir? Kimlere, hangi yöntemlerle
verilmiştir?”
Yazılı Cevaplandırılmasını İstediğimiz Sorular:
A) Topkapı- Bakırköy istikametinde E-5 karayolu üzeri
Zeytinburnu Polis Eğitim Merkezi yanında bulunan 3 katlı boş
binanın etrafı giydirilerek açık hava reklam alanı haline
getirilmiştir. Bu kapsamda;
1.Anılan binanın açık hava reklam alanı olarak kullanılmasına
hangi tarihte izin verilmiştir?
2.İzne ilişkin vergi ve harçlar hangi tarihte tahakkuk ve tahsil
edilmiştir? Harca esas metraj ve birim fiyat nedir?
3.Anılan bina ana yol güzergâhında olması sebebiyle sürüş
güvenliğinde tehlikeye yol açtığını düşünüyor musunuz?
4.Ana yol ve bu tür ana arterlerde açık hava reklamları
yapılmasının dayanağı nedir?
B) Harem – Bostancı E-5 ana yol güzergâhında Göztepe köprü
kavşağını geçtikten sonra Merdivenköy Mahallesi ana yola paralel konulan 30 metrelik bilbord ile aynı güzergâhta 100 metre
ileride özel bir firmanın önünde (Teknosa) bulunan 20 metrelik bilbord konulduğu görülmektedir. Bu kapsamda;
1.Buraya bilbord konularak açık hava reklam alanı olarak
kullanılmasına hangi tarihte izin verilmiştir?
2.İzne ilişkin vergi ve harçlar hangi tarihte tahakkuk ve tahsil
edilmiştir? Harca esas metraj ve birim fiyat nedir?
3.Anılan yer ana yol güzergâhında olması sebebiyle sürüş
güvenliğinde tehlikeye yol açtığını düşünüyor musunuz?
C) Dudullu – Sancaktepe Baraj yolu üzerine İMES Sanayi Sitesi Dudullu Organize sanayi sitesi kavşağında özel bir firma (A-Z
Yapı) tarafından ana yola paralel 75 m bilbord konulduğu
görülmektedir. Bu kapsamda;
1.Anılan ana yol üzerinde bilbord konularak açık hava reklam
alanı olarak kullanılmasına hangi tarihte izin verilmiştir?
2.İzne ilişkin vergi ve harçlar hangi tarihte tahakkuk ve tahsil
edilmiştir? Harca esas metraj ve birim fiyat nedir?
D) Ataşehir, Dere Yolu (Atatürk Caddesi) üzerinde yapımı devam
eden Emlak Gayrimenkul Yatırım AŞ tarafından konulan (Teknik
Yapı ve Varyap) 85 adet bilbord konulduğu görülmüştür. Bu
Kapsamda;
1.Anılan ana yol üzerinde bilbord konularak açık hava reklam
alanı olarak kullanılmasına hangi tarihte izin verilmiştir?
2.İzne ilişkin vergi ve harçlar hangi tarihte tahakkuk ve tahsil
edilmiştir? Harca esas metraj ve birim fiyat nedir?
E) Üsküdar Belediye Başkanlığı tarafından Ataşehir – Boğaziçi
köprüsü bağlantı yolu üzerinde Bulgurlu Mah E-5 Karayolu hemen
üzerinde (Beyce Sultan lokantası altı) Metrobüs Acıbadem durağı
karşısında reklam amaçlı kullanılan bilbord ve Üçpınarlar Caddesi
ile Çamlıca Köprülü Kavşağının arasında kalan yeşil alan üzerinde
Üsküdar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğüne ait binanın önüne de
ayrıca 2 yıl önce bilbord konulmuştur. Bu kapsamda;
1.Anılan ana yol üzerinde bilbord konularak açık hava reklam
alanı olarak kullanılmasına hangi tarihte izin verilmiştir?
2.İzne ilişkin vergi ve harçlar hangi tarihte tahakkuk ve tahsil
edilmiştir? Harca esas metraj ve birim fiyat nedir?
3.Anılan yer ana yol güzergâhında olması sebebiyle sürüş
güvenliğinde tehlikeye yol açtığını düşünüyor musunuz?
F) Bu tür yerlere açlık hava reklamı amacıyla bilbord koymanın
şartları nedir?
G) Bu şartlara uymayanlara uygulanan cezai müeyyideler
nelerdir?
H) İhale ile verilen billboard dışında kalan açık hava alanlarından
2010-2009-2008-2007-2006-2005 yıllarında ne kadar reklam
geliri tahakkuk ve tahsil edilmiştir?
K) 2010-2009-2008-2007-2006-2005 yıllarında kaç noktada
izinsiz açık hava reklam pano, bilbord veya giydirme tespit
edilmiştir? Bunlar hakkında hangi idari ve adli işlemler
yapılmıştır?
L) 01.01.2009 ile 16.03.2011 tarihleri arasında dönemsel bazda
10.000,00.-TL üstü açık hava reklam vergisi ödeyen kişi ve
kuruluşlar kimlerdir? Reklam yerleri nerelerdedir? Fiyata esas
kriterler nelerdir?
21
15. Yılda 15 CHERY
sahiplerini buldu
Carousel Alışveriş ve Yaşam
Merkezi 15. yılında, 15 şanslı
müşterisini 2011 model 15
Chery otomobille sevindirdi…
15. yaş gününü kutlayan
Carousel Alışveriş ve Yaşam
Merkezi, kampanya
sürecinde 100TL’lik alışveriş
yapan 15 şanlı müşterisine
15 Chery otomobilden birini
kazandırdı. Yapılan çekiliş
sonucu 5 adet Kimo Lusso,
5 adet Tiggo 3 Lusso ve 5
adet Tiggo Lusso Alt 2.0
sahiplerini buldu.
Carousel Alışveriş ve
Yaşam Merkezi'nin 15. yaş
gününe özel hazırladığı
dev kampanyasında
otomobiller şanslı sahipleriyle
buluştu. Carousel'in her yeni
yaşına özel düzenlediği ve her
yıl büyük ses getiren
kampanyalarının sonuncusu
olan "Her Yeni Yaşa Yeni Bir
Otomobil" kampanyasında
talihliler, gerçekleştirilen
büyük çekiliş ve organizasyonla Chery marka
otomobillerine kavuştu. Keyifli bir organizasyonla
gerçekleşen çekiliş töreni;
POWER XL'in sevilen
isimlerinden DJ Hope'un
canlı performansı ve
sunucu Pınar Güsar'ın
sunumuyla 15 asil talihli
ve 15 yedek talihli için
noter huzurunda
gerçekleştirilen çekilişlerle
devam etti. 15 Chery marka
sıfır kilometre otomobil
yapılan çekiliş eşliğinde yeni
sahiplerine teslim edildi.
Carousel Yönetim Kurulu
Başkanı Yüksel Mermer ve
Carousel Genel Müdürü
Özkan Şenyüz’ün
katılımlarıyla gerçekleşen
tören, Yüksel Mermer’in 15
yıldır iş ortağı olarak
nitelendirdiği mağaza
sahipleri, kampanyaya
katılan ziyaretçiler ve tüm
Carousel ailesine yönelik
yaptığı teşekkür
konuşmasıyla son buldu.
KAZANANLAR LİSTESİ
2011 MODEL CHERY TIGGO 3 LUSSO 2.0
OTOMOBİL KAZANANLAR
Gülşen Kıstak, Pınar Tuğcu, Hülya
Kubak, Mehmet Yıldız,
Oğuzhan Cengiz
2011 MODEL CHERY TIGGO 3 LUSSO 1.6
OTOMOBİL KAZANANLAR
Meral Akçakan, Furkan Özdemir,
Şener Kayapınar, Özgür Şairoğlu,
Aqua Marine Dış Tic. Ltd. Şti
2011 MODEL CHERY KIMO LUSSO 1.3
OTOMOBİL KAZANANANLAR
Ferhat Fazlı, Şaban Akkoyu, Hülya
Paşalıoğlu, Biray Özkalfalar, Mehmet
Akif Tuğsal
Fotoğraflar
Arzu BERATOĞLU
24
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Volkswagen Yetkili Satıcısı Tamaş Motorlu Araçlar kadın çalışanlarını unutmadı
VOLKSWAGEN YETKİLİ SATICISI TAMAŞ’TAN KARANFİLLİ KUTLAMA
Volkswagen Yetkili Satıcısı Tamaş Motorlu Araçlar, 8 Mart Dünya
Kadınlar Günü’nü showroom’unda düzenlediği kokteyl ile kutladı.
Bakırköy Osmaniye’de konsept plazası ile 17 yıldır Volkswagen
müşterilerine hizmet sunan Tamaş Motorlu Araçlar, 8 Mart Dünya
Kadınlar Günü nedeniyle hem Volkswagen müşterileri hem de
kendi çalışanlarına özel bir etkinlik düzenledi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde showroom’a gelen bayan
müşteriler karanfillerle karşılandılar.
Ayrıca Tamaş Motorlu Araçlar Genel Müdürü Mehmet Ali Çam’ın
katılımında düzenlenen kokteylde; çalışma hayatında kadınları aktif ve
önemli görevlerde çok daha fazla görmek istediklerini belirten M. Ali
Çam, tüm bayan çalışanlarına bu anlamlı günde emeklerinden ötürü
teşekkür edip karanfil vererek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.
Mehmet Ali ÇAM
Türk Halk Oyunları Federasyonu (THOF) tarafından düzenlenen halk oyunları yarışmasında
YEDİTEPE HALK OYUNLARI DERNEĞİ İSTANBUL ÜÇÜNCÜSÜ OLDU
Yeditepe Halk Oyunları Derneği, ayrıca
ülkemizi yurt dışında da temsil
edecek.
Elde ettikleri başarı ile ilgili görüşlerini
belirten Yeditepe Halkoyunları Derneği
Başkanı
Bakırköy’de faaliyet gösteren
İstanbul Yeditepe Halkoyunları
Gençlik Spor Kulübü Derneği,
Türk Halk Oyunları Federasyonu
(THOF) tarafından düzenlenen
halk oyunları yarışmasında;
Büyükler Geleneksel dalda
İstanbul üçüncüsü oldu.
45 ekibin katıldığı yarışmada İstanbul
üçüncüsü olarak büyük başarı elde eden
Nedim Altuncu, derneğin 3 yıllık kısa bir
geçmişinin olmasına rağmen büyük
başarılara imza attıklarını belirtti. Dernek
hakkında da bilgi veren Altuncu, “20102011 sezonunda; güçlü eğitmen kadromuz,
yaklaşık 70 kişilik dansçımız ve başarılı
yönetimimiz ile denek çalışmalarını
sürdürmekteyiz. Aynı zamanda her sene
yurtdışındaki festivallere katılıyor ve
ülkemizi başarıyla temsil ediyoruz” dedi.
25
BAKIRKÖY MÜFTÜLÜĞÜ’NDEN KARDEŞ ŞEHİR BAYAN ULGİ’YE DESTEK
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlatmış olduğu
“Kardeş Şehir, Kardeş Müftülük” projesi
kapsamında Bakırköy Müftülüğü tarafından
Moğalistan’ın Bayan Ulgi şehrine cami yapılacak.
Yapılacak proje için Moğalistan’dan Bakırköy’e
gelen heyet, müftülük binasında Bakırköy
Müftüsü Zakir Uzun ve İstanbul İl Müftüsü
Prof. Dr. Mustafa Çağırıcı ile proje hakkında
görüştü.
Moğalistan’dan gelen heyet içinde Bayan Ulgi
Belediye Başkanı Bayan Khistaubain, İl Genel
Meclis Başkanı Ontugan Khayyeklayer, ve
Moğalistan İslam Dini Birliği Başkanı Azatkhan
Mukkah yer aldı. Yapılan görüşmeler net-
icesinde, Bayan Ulgi şehrinde tahsis edilecek
alana 500 kişilik bir cami, idare binası, kuran
eğitimi için kadın ve erkeklere yönelik kuran
kursu ve konferans salonu yapılması
kararlaştırıldı.
Görüşme sonrasında konuşan İstanbul il Müftüsü
Mustafa Çağırıcı, “Biz İstanbul’daki bir ilçemizi
nasıl görüyorsak, Bayan Ulgi şehrine de o gözle
bakıyoruz. Bir yardım yapılacaksa önce oraya
yapılması gerekir. Çünkü o insanların daha çok
ihtiyacı var” dedi.
Bayan Ulgi Belediye Başkanı Khistaubain’de
yapılan anlaşmadan dolayı çok mutlu
olduklarını ifade ederek, Bayan Ulgi şehrinin
Moğalistan’da müslümanların başkenti olarak
anıldığını ve yapılacak bu projeden birçok
müslümanın yararlanacağını ifade etti.
Bakırköy Belediyesi Sosyal Belediyecilik çalışmalarıyla Avrupa ülkelerinin takdirini topladı.
AVRUPA ÜLKELERİNDEN BAKIRKÖY'E BÜYÜK İLGİ
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi
(AKYBYK) 20. Genel Kurul Toplantısı Fransa’nın Strazburg
kentinde gerçekleştirildi.
47 ülkeden 318 delegenin katıldığı, Türkiye’nin Avrupa
Konseyi’ndeki dönem başkanlığında yapılan ve Türkiye
Raporu’nun da tartışıldığı Genel Kurul’a, Türkiye
Belediyeler Birliği standında katılan Bakırköy Belediyesi,
çalışmaları ve özellikle de “Sosyal Belediyecilik” konseptiyle büyük ilgi gördü.
Bakırköy heyeti Strazburg’da bulunan 500’ün üzerinde
yerel yöneticiye Bakırköy’ü tanıtma fırsatı buldu. Bakırköy
Belediyesi’nin çalışmaları da, Kongre için Avrupa’nın
çeşitli bölgelerinden gelen büyük delegelerden ilgi ve
destek buldu. Özellikle ücretsiz olarak hizmet veren
BAKKART, GENÇ BAKKART, Halk Sağlığı Eczanesi, Halk
Sağlığı Laboratuarı, Görüntüleme Merkezi, Üniversiteye
Hazırlık Eğitimi, İşitme Engelliler Dershanesi gibi sosyal
belediyecilik konusunda yürütülen çalışmalar takdirle
karşılandı.
Bakırköy Belediyesi adına toplantıya katılan Bakırköy
Belediyesi Özel Kalem Müdürü Hakan Akdeniz, bu
toplantı sayesinde hem Bakırköy’ü tüm yönleriyle
Avrupalı yerel yöneticilere tanıtma fırsatı bulduklarını
hem de Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler
Kongresinin çalışmaları hakkında yakından bilgilendiklerini belirtti.
Bakırköy’ü Uluslararası organizasyonlarda daha fazla
göreceğimizi belirten Bakırköy Belediye Başkanı Ateş
Ünal Erzen de, Bakırköy’ü yalnızca İstanbul’un değil,
Avrupa’nın sayılı kentlerinden biri haline getirmek iste-
Bakırköy Ak Parti İlçe Başkanlığı, kanaat önderlerini bir araya
AK PARTİ BAKIRKÖY İLÇE BAŞKANLIĞI'NDAN BİRLİK TOPLANTISI
getiren kahvaltılı bir toplantı düzenledi.
Yeşilköy Polat Otel’de yapılan toplantıya Ak Parti Milletvekili
ve Türkiye’de yol haritamızı daha da olumlu
Güldal Akşit, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu,
çizdiğimize inanıyoruz.” dedi.
Galatasaraylı eski milli futbolcu, Ak Parti İstanbul 3. Bölge
Mahmut Gürcan’ın açılış konuşmasının ardından
Milletvekili Aday Adayı Hakan Şükür, Sivil Toplum Kuruluşu,
kürsüye çıkan AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz
Dernek ve Sendika Başkanları ve temsilcileri, Spor Kulüpleri
Babuşçu ise, 12 Haziran seçimlerine giderken
Başkanları ve muhtarlar katılırken, AK Parti Bakırköy İlçe
Ak Parti’yi karalama kampanyalarının belli
Teşkilatı da hazır bulundu.
kesimler tarafından devam ettiğini vurgulayarak,
Toplantıda açılış konuşmasını yapan AK Parti Bakırköy İlçe
“2011 seçimleri çok önemlidir. Çünkü 2011
Başkanı Mahmut Gürcan “Bu tür toplantıları sık sık
seçimleri merkezinde demokrasi olan siyasi pargerçekleştiriyoruz. Amacımız, partimizin elindeki yol
tilerle, merkezine statükocu devlet refleksini
haritasını daha iyi çizebilmek. Bu yüzden sizlerin fikirlerine
alan çevreler arasında bir final seçimi olacaktır.”dedi.
çok önem veriyoruz. Sizlerin bize getirmiş olduğu fikirlerle Bakırköy’de, İstanbul’da
26
CHP BAKIRKÖY İLÇE TEŞKİLATI’NDAN
KADIN VE SİYASET SEMİNERİ
YASEMİN BAYER
Çocuklar ve Sevgi
Çocuklar yaşantımızın en
muhteşem varlıklarıdır.
Çocuklarımıza baktığımızda
onların doğdukları andan,
bulunulan zamana dek nasıl
da büyüdüklerini bir türlü
göremeyiz nedense… Zaman
öyle çabuk akıp geçer ki… Hiç
anlayamayız. Her çocuk hep
çocuktur annesi ve babası için.
Kuşkusuz en güzel sevgidir
onlar yaşamda. Hep onların
bize birer armağan olduğunu
düşünürken aynı zamanda
onlara sahip olmanın keyfini
hissedip şükrederiz.
Doğdukları anı, ilk ağlayışları,
ilk sözcükleri, ilk kez adım
attıkları anı, ilk doğum günü ve
elleri kalem tutmaya başladığı
andan itibaren bize çizdikleri
resimleri ya da kartları
anımsarız. Geçmiş öylesine
şimdi gibidir. Ama o küçücük
parmakların artık yetişkin
ellere dönüştüğünü
gördüğünüzde, zamanın akışını
algılarsınız. Artık yaş almaya
başladığınızda, yıllarında
farkına varırsınız istemeden.
Ama bu farkına varışta da yine
sizi çocuklarınızın sevgisi sarmalar. Sonsuza dek yaşamak
istersiniz. Bu öyle bir sevgidir
ki, sizi yaşamda hep canlı tutar.
“Hayatınızı Değiştirecek Bilgelik Öyküleri” kitabındaki “Anne
Şefkati” ile “Elli Yıllık Kibarlık”
öykülerindeki sevginin
tanımlanması çok etkileyiciydi.
“Küçük çocuk, bir haftadan
beri yaptığı işleri bir kağıda
yazdı. Ve yaptığı işlerin
karşılığını istemek üzere bu
kağıdı annesine verdi. Annesi
eline aldığı kağıtta oğlunun
yazdığı faturayı okudu:
Odamı temizlediğim için 1
milyon
Alışverişte anneme yardım
ettiğim için 1 milyon
Daima annemin istediği gibi
olmam için 5 milyon
Çimleri biçtiğim için 5 milyon
Toplam 12 milyon
Anne bu faturaya hiçbir şey
demedi. Ama oğlan yemeğe
oturduğunda tabağının
yanındaki peçetenin içinde on
iki milyonu görünce sevindi.
Hemen parayı cebine attı. O
sırada yemek tabağının altına
sıkıştırılmış kağıdı gördü.
Büyük bir merakla okumaya
başladı.
Seni dokuz ay karnımda
taşıdığım için: Hiçbir şey
Hasta olduğunda başında
beklediğim, elimden geleni
yaptığım, dua ettiğim için: Hiç
bir şey
Oyuncaklarını toplayıp
yemeğini hazırladığım için:
Hiçbir şey
Yıllar boyunca değişik nedenlerle senin için gözyaşı
döktüğüm için: Hiçbir şey
Senin için geceleri kaygı duyup,
uykusuz kaldığım için: Hiçbir
şey
Sana iyi bir anne olabildiğim
için: Hiçbir şey
Mutlu bir evde yaşadığın için:
Hiçbir şey
Toplam: Hiçbir şey, Yavrum!
Ve bunların hepsini topladığın
zaman gerçek sevginin
bedelinin olmadığını görürsün.
Bedavadır çünkü.
Küçük çocuk çok utanır ve
annesine sarılıp “Beni bağışla
lütfen, Anneciğim! Sizin bana
hiç borcunuz yok. Ama ben size
olan borcumu hiçbir zaman
ödeyemeyeceğim. Bundan
sonra her dediğinizi hemen
seve seve yapacağım.”
“Elli Yıllık Kibarlık”
“Yaşlı bir çift evliliklerinin altın
yılını kutluyormuş. Kahvaltıyı
hazırlarken kadın:
“Elli yıl boyunca hep kocamı
düşündüm ve ekmeğin kabuklu
kısmını sever diye ona verdim.
Ama bugün ekmeğin kabuklu
tarafını ben yemek istiyorum.”
Ve ekmeğin kabuklu tarafına
tereyağını ve reçeli sürmüş.
Ekmeğin yumuşak tarafını ise
kocasına vermiş. Kocası çok
mutlu olmuş ve karısının
yanağına bir öpücük kondurup
şöyle demiş:
“Karıcığım, bana günün en
büyük mutluluğunu verdin. Elli
yıldır ekmeğin en sevdiğim
yumuşak yanını yiyemedim.
Hep çok sevdiğin için yumuşak
tarafının senin olmasını
istedim.”
İşte sevgi konusunda iki
değişik öykü…
Çocuklarımıza el verdiğince çok
zaman ayırıp onları ne denli
sevdiğimizi anlatmaya özen
gösterelim. Unutmayalım ki,
sevgiyle yetiştirilen çocuklar
gelecek kuşağın mutlu gençleri
olacaktır.
Hepimiz geçmişten bir anı
düşündüğümüzde, annemizin
babamızın ya da ailenin diğer
büyüklerinin bize gösterdiği
sevgiyi anımsar, mutlu oluruz.
İnanıyorum ki, çok yıllar sonra
çocuklarımız da, aramızdaki
sevgiyi anımsayınca yürekleri
ısınacak…
Cumhuriyet
Halk Partisi
(CHP) Bakırköy
ilçe Başkanlığı,
8 Mart Dünya
Kadınlar Günü
dolayısıyla
“Kadın ve
Siyaset” konulu
seminer düzenledi.
CHP Bakırköy
İlçe Başkanlığı Konferans Salonu’nda
gerçekleştirilen etkinliğe CHP Bakırköy
İlçe Başkanı M. Sait Yücel, CHP Meclis
üyeleri Kenan Zülaloğlu, Yurdanur Kırıcı
ile çoğunluğunu kadınların oluşturduğu
üyeler katıldı.
Sunuculuğunu CHP Kadın Kolları Başkanı
Nermin Toy’un yaptığı seminerde ilk
olarak söz alan CHP Bakırköy İlçe Başkanı
Sait Yücel, kadınlara siyasette daha çok
yer verilmesi
gerektiğini ifade
ederek, CHP
Bakırköy İlçe
Başkanlığı
olarak yeni
dönemde
kadınlara daha
çok yer vereceklerini söyledi.
Seminerin ana
konuğu olan
İstanbul Kadın
Birliği Başkanı
Nazan Moroğlu
ise, Türkiye’nin
kadının
siyasette temsil
edilme oranı
bakımından
dünya
genelinde son
sıralarda yer
aldığını
belirterek
başladığı
konuşmasında,
“Ülkemizde her zaman kadının siyasette
ve diğer alanlarda daha etkin rol
oynaması gerektiği söylenir. Birçok siyasi
parti lideri de bu görüşü savunan
açıklamalarda bulunuyor. Fakat bu
söylemler sadece bir istek olarak kalıyor.
Türk Kadını’na siyasette gereken önem
verilmiyor. Maalesef erkek egemen bir
toplumda yaşıyoruz. Ama bunu
değiştirecek ve haklarımızı sonuna kadar
arayacak olan da
yine biz
kadınlarız. Ve bu
bilinci hep birlikte
mücadele ederek
oluşturacağız.
Umuyorum, 2011
genel seçimlerinde
Türkiye’deki kadın
vekil sayısı bir
önceki döneme
göre 2 kat
artacaktır” diye
konuştu.
Bakırköy CHP Kadın ve Gençlik Kolları’ndan
GAZETECİ NEDİM ŞENER’İN AİLESİNE ZİYARET
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bakırköy
İlçe Başkanlığı Kadın ve Gençlik Kolları,
Ergenekon soruşturması kapsamında
tutuklanan gazeteci Nedim Şener’in ailesini ziyaret etti.
Bakırköy Osmaniye
Mahallesi’nde oturan
Nedim Şener’in ailesine
destek vermek amacıyla
gerçekleştirilen ziyarete
CHP Kadın Kolları
Başkanı Serpil Özcan,
CHP Gençlik Kolları
Başkanı Azem Dursun,
CHP Bakırköy Belediye
Meclis Üyesi Suna Ergün
ve parti temsilcileri
katıldı.
Gazetecilerin fotoğraf ve
ses kaydı almasını istemeyen Nedim Şener’in
ailesini ziyaret eden CHP
Teşkilatı ziyaret
sonrasında bir basın
açıklaması yaptı. CHP Kadın Kolları
Başkanı Serpil Özcan yaptığı açıklamada,
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla
gerçekleştirilen ziyaret sırasında Nedim
Şener’in eşini ve yakınlarını beklediklerinden daha iyi gördüklerini ve her
zaman onların yanında olduklarını ifade
ederek, “Bizim bugün burada olmamızın
amacı kadınlar günü
nedeniyle kadınların
dayanışma içinde olduğunu
göstermek, Nedim Şener’in
içeriye alınmasını ve haksız
yere susturulmasını
protesto etmektir.
Ziyaretimiz sırasında
Nedim Şener’in ailesini
gayet dirayetli gördük.
Nedim Şener’in eşi
davasının peşinde, eşinin
yanında olan cumhuriyetçi
bir hanımefendi. Hiçbir
sağlık problemi yok. Şu
anda her şeyin bilincinde.
Ziyaretimiz sırasında birbirimize destek olmamız
konusunda konuştuk.
Bugünleri atlatacağız ve cumhuriyete
sahip çıkacağız. Yoksa bu şekilde
cumhuriyet elden gidiyor.” dedi.
İNTERNET HIRSIZLIĞINDA BANKA KUSURLU BULUNDU
Yargıtay, internet bankacılığı
hırsızlığında bankayı tazminat ödemeye mahkum etti.
Konya’da işadamı Bülent
Kaşdoğan’ın, banka hesabındaki 108
bin lira, internet bankacılığı şifresi
kırılarak çalındı. Kaşdoğan, Konya 1.
Asliye Ticaret Mahkemesi’ne
başvurarak banka aleyhine 108 bin
liralık dava açtı. Yerel mahkeme
bankayı kusurlu buldu.
Dava Yargıtay’a taşındı. Yargıtay da
banka müşterisini haklı buldu.
Yargıtay, yerel mahkemenin bankayı
108 bin lirayı yasal faiziyle birlikte
ödemeye mahkum eden kararını
onadı. Kaşdoğan, 4 yıl süren hukuk
mücadelesini kazandı. İşadamının
avukatı Zeynep Aktuna, “Banka
müvekkilime 218 bin lira ödedi. Bu
karar, internet bankacılığı mağdurları
için emsal teşkil edecektir” dedi.
28
Kişi başına düşen yeşil alan miktarında
BAKIRKÖY AVRUPA ORTALAMASINI YAKALADI
Esra ERDOĞAN
ZEKÂ GERİLİĞİ
(MENTAL RETARDASYON)
Mental retarde çocuklarda,
özellikle kognitif ve adaptif
becerilerde olmak üzere gelişim
geridir. Mental retardasyonun
nedenleri değişken olup;
neonatal travma, enfeksiyon
hastalıklar, kromozomal anormallikler, metabolik hastalıklar
ve çevresel toksinlerle alakalı
olarak sıralanabilir.
Ancak yine de vakaların pek
çoğunda olayı açıklayacak bir
neden tespit edilemez.
Vakaların çoğunluğunu hafif
mental retardasyonlu vakalar
oluşturur. Bunlar ileri ki
yaşamların da ileri düzeyde
eğitim gerektiren işler de
çalışabilir, ekonomik ve sosyal
bağımsızlıkların elde edebilirler. Çocuk hekiminin gelişimin
geriliğini erken tanılaması çok
önemli olup, bu sayede uygun
tedavi ve kendi kapasitelerinin
harekete geçirilmesi mümkün
olur.
Hafif mental retardasyon
genellikle izole bir problemdir.
Oysaki ağır mental retardasyon
sıklıkla birçok problemle birlikte
olup, bunlar çocuğun yaşamının
daha kısıtlı olmasına ve prognozun daha kötü olmasına yol
açarlar. Bunlar serebral palsi,
görmeye ait kusurlar, konvülzif
hastalıklar, beslenme
problemleri, ilişki kurma ve
psikiyatrik problemler olarak
sıralanabilir.
Mental retardasyon sınırlarının
doğru olarak belirlenmesi, altta
yatan etyolojinin saptanması,
çocuğun uygun rehabilitasyon
ve destek servisine yönlendirilmesi ve gerekli diğer
önlemlerin alınması kritik
noktalardır.
Mental retardasyonun derecesi
artabilir veya sabit kalabilir.
Mental retardasyon bazı
çocuklarda başlangıçtan
itibaren varken bazı çocuklar
da kısmen normal bir periyodu
takiben gelişir.
Tedavisiz "maple syrup urine"
hastalığı (MSUD) olan olgularda
mental retardasyon erken
dönemde belirginken homosistinüride 2-3 yaşına dek belirgin bir bulgu saptanmayabilir.
Fenilketonürili vakalar ise
ikisinin arasında bir tablo
sergilerler.
Mental retardasyonlu çocuk
değerlendirilirken bunun;
organik mi, statik veya ilerleyici
mi, tedavi edilebilir mi, familyal-herediter mi, anne-baba
arasında akrabalık var mı
sorularına yanıt alınmalıdır.
Mental retardasyonlu çocuklara dört yönden yaklaşmak
gereklidir. Bunlar;
1. Etiyolojik faktörlerin
belirlenmesi
2. Hastanın fonksiyonel
durumunun belirlenmesi
3. Hasta yeteneklerinin en
yüksek dereceye getirilmesi için
hastanın yönetimi
4. Önlenmesi şeklinde
sıralanabilir.
Çocuğunuzda bir gelişim
geriliği hissediyorsanız…
Konuşma, kendini ifade etme,
belli talimatlara uyma,
yaşıtlarının yapabildiği insan
figürü, ev vs. gibi çizimler,
yaşına göre logo yapabilme ve
yürüme koşma, oyuncağı
kavrama benzeri hareketler de
yaşına göre davranmadığını
düşünüyorsanız hemen bir
çocuk psikiyatristine
başvurunuz.
İlk bebeklik dönemlerin de
başını tutabilme ve o dönemlere ait moreno, babinski gibi
reflekslerin varlık göstermeyişi
çocukta bir gelişim geriliğine
işaret edebilir.
Hamilelikte anne karnında ki
çocuktan alınan doku örneği ya
da yeni doğanın topuğundan
alınan kan örneği ile pek çok
hastalık önlenebilmektedir.
Örneğin; Fenilketonüri de
erken teşhis ile bebeğin
proteinli gıda alımından uzak
tutulması ve protein yerine
geçecek ilaç ve besin takviyesi
alıyor olması çocukta ileride
oluşacak zekâ geriliğini en aza
indirgenmesini
sağlayabilmektedir.
Bu multi-disipliner yaklaşım
çocuğun ailesine açıklanmalıdır.
Çocuk için bu; Pedagog, çocuk
psikiyatristi ve nörolojik
muayene gerektiren bir sürecin
başlangıcı demektir. Bu tarz
vakalarda bir diyet uzmanının
çocuğun yeme listesini ayarlıyor
olması da sıklıkla gerekebilir.
Bakırköy, kişi başına düşen yeşil
alan miktarı konusunda Avrupa
ortalamalarını yakaladı.
2010 yılı içerisinde Bakırköy’de yeşil
alan
çalışmalarına
ağırlık vererek
kişi başına
düşen yeşil alan
miktarını Avrupa ortalamaları
seviyelerine
çıkardıklarını
belirten
Bakırköy
Belediye
Başkanı Ateş
Ünal Erzen
Bakırköy’ü daha da yeşil
yapacaklarını söyledi.
Erzen, “ Bakırköy’de kişi başı yeşil
alan miktarını 10.5 metrekareye
çıkardık. Özellikle çocuklarımızın
sağlıklı ortamda, parklarda oynayabilmeleri için 7.914 metrekare alanda
kauçuk zemin kaplaması yaptık.
Parklarımıza 992
bank, 30 adet
oyun grubu, 8
takım spor aleti
ve 40 basketbol
panyası koyduk.
Ayrıca bir yılda
721.217 mevsimlik çiçek ve 200
bin lale soğanı
diktik. 2011 yılı
içerisinde şu an
için 106.100
metrekare
alanda, yeşil alan ve park çalışmamız
devam ediyor. Bu park çalışmaları
bittiği zaman Bakırköy’ümüz daha da
yeşil olacak.” dedi.
40 YAŞIN ÜZERİNDEKİLER
YILDA BİR GÖZ MUAYENESİ OLUN!..
Bakırköy Belediyesi Basın-Yayın ve
Halkla İlişkiler Müdürlüğü ve Dünya
Göz Hastanesi işbirliği ile Bakırköy
Belediyesi Yunus Emre Kültür
Merkezi’nde düzenlenen “Göz Sağlığı
Hakkında Herşey” konulu seminere
katılan uzmanlar 40 yaşın üzerindeki
her vatandaşın yılda bir kez mutlaka
göz muayenesi olmaları gerektiğini
vurguladılar.
Dünya Göz Hastanesi’nden Op.Dr.
Akın Banaz ve Op.Dr. Sezgin
Yıldızbaz’ın konuşmacı olarak
katıldığı seminerde doktorlar, “40
yaşın üzerindeki insanlarda
gözlerde perde oluşması, saçların
beyazlaması kadar doğal bir
süreçtir. Bu yüzden 40 yaşın
üzerindeki herkesin yılda bir kez,
en kötü ihtimalle 2 yılda bir kez
mutlaka gözlerini muayene
ettirtmesi gerekiyor. Katarakt’ın
da tek çözüm yolu ameliyattır. İlaç
tedavisi hiçbir işe
yaramamaktadır. Yalnız
ameliyatınızla ilgili teknoloji, doktor ve malzeme seçimini iyi
yapmalısınız. Aksi taktirde
geçtiğimiz günlerde bir hastanede
yapılan ameliyatlar sonucu 7
kişinin kör kalması gibi sonuçlarla da
karşı karşıya kalınabilir.” dediler.
Op. Dr. Banaz ve Op. Dr. Yıldızbaz
ayrıca dünyada yakın görme
konusundaki tedavi yöntemlerinin
tam oturmadığını 2 yıl önce mükemmel olarak yorumlanan tedavi
yöntemlerinin şu an kullanılmadığını
sözlerine eklediler.
AYIN KAHKAHASI
Değer mi?..
İskoçyalı'nın tavuğu İngiliz'in bahçesine yumurtlamış. Biri:
"Tavuk benim, yumurta da benimdir," diyor.
Diğeri:
"Benim bahçem, yumurta da benimdir." En sonunda İskoç:
"Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım. Yerde
en kısa süre kalan yumurtayı alsın," diyor. İngiliz de kabul ediyor.
İskoçun önce tekme atmasına karar veriyorlar. İskoç en ağır
postallarını giyip geliyor. İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına
bir tekme atıyor. İngiliz yarım saat sonra ancak kalkabiliyor. İngiliz
tam tekmeyi atmak için hazırlanıyorken, İskoç yumurtayı uzatıyor:
"Al senin olsun, bir yumurta için değmez."
27
Hürrem Sultan tarafından Sultan Süleyman’a yazılan her satırı aşk ve tutku
dolu mektuplar ilk kez Ataköy Airport Outlet Center’da sergilendi.
ZÜLKANÝ SÝRMEN
TÜRKİYENİN YERİ…
Gün geçmiyor ki, dünyada ve Türkiye’de yeni
olaylar meydana geliyor. Mısır karıştı Libya ve
diğer ülkelerde karışıklık devam ediyor.
Türkiye’mizde gün geçmiyor ki her gün yeni
olaylara gebe. Güneydoğu’da devletin
suratına atılan tokatlardan tutun tüm ilçe ve
beldelerde hatta köylerde dahi vatandaşların
huzursuzluğu gözler önünde. Peki Türkiye’nin
dünyadaki yeri ne? Avrupa Birliği’nin
kapısından dönen, belli vaatlerle avutulan
Türkiye kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyor.
Devletin komşu ülkelerle girdiği irtibat hiç
kesilmemeli ne demişler, komşu komşunun
külüne muhtaçtır. Neyse ki güzel günler 13
Haziran’da olsun.
Balyoz Davası, Ergenekon Davası tutturdu
gidiyorlar ama nereye kadar. Avrupa ülkeleri
bile Türkiye’de basına konan sansürleri ve
tutuklanan kalemi kırılmayan ve söylediğinin,
yazdığının arkasında dimdik duran gazetecilerin tutuklanmasını mercek altına aldı. Bu bir
demokratik kısıtlamadır. Türkiye nereye
gidiyor? İnsanları yıpratan yaşadığı yıllar
değil erişemediği arzularıdır. Neyse ki
seçimlerin yaklaşması Türkiye’deki dengelerin
değişmesini arzu ediyoruz. Cumhuriyet Halk
Partisi’nin gündeme düşürdüğü aile sigortası
ve bedelli askerlik kanununu hükümet olduğu
anda çıkartacağını söyleyen sayın
Kılıçdaroğlu, oy oranlarını büyük ölçüde
artırdı. Hükümeti de korku sardı. Korkunun
eceler faydası yok.
Deniz Feneri Davası ne oldu? Bu konuda
hükümetin Adalet Bakanı’nın hiçbir
açıklaması yok. Onların tek düşüncesi kişileri
susturmak. Ergenekon Davası’na sokup içeri
atmak. Alman Hükümeti’nin üstüne basa
basa söylediği gibi Deniz Feneri Davası,
Türkiye’nin en büyük davasıdır sözlerine hiç
kulak asılmadı. Geldiği gibi tozlu rafta duruyor ama bir gün bu dosyalar tozlu raftan
inecek ve bu davanın açılması ve yargılama
sürecinin başlanmasına geçilecek.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun,
Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ndeki yapılan
rüşvetlerle ilgili dosyasını devletin en üst
düzeyindeki başbakana gönderiyor ve bu
konuda devlet görevlileri konu hakkında
hiçbir açıklama yapmıyor, yapma gereği de
duymuyor. Sayın Kılıçdaroğlu sonunda bu
belgeleri yargıya taşıyacak ve haklı olan taraf
yine Kılıçdaroğlu olacak. Eğri oturalım doğru
konuşalım, doğruları yazalım, topluma doğru
bilgileri verelim. Gazetecilik anlayışımız bizim
bu. Seçimlerin diğer seçimler gibi
olmayacağını daha önceki yazılarımda
yazdım bu seçim çok değişik konumlarda
yapılacak, artık halkı kandıramayacaklar.
Türkiye’nin geleceği de bu seçime bağlı.
Çoğunluğu 1530-1545 yılları arasında Hürrem Sultan ve Pargalı İbrahim tarafından yazılan toplam 17
adet kişisel mektup, Airport Outlet Center’da
sergilendi.
“Sultanların Aşkı” adlı sergide, Hürrem Sultan
tarafından Sultan Süleyman’a yazılan 7, Pargalı
İbrahim tarafından da Hatice Sultan’a yazılan aşkın
sadeliği ve masumiyetini yansıtan 10 adet kişisel
mektup yer aldı.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi uzmanlarından Şefik
Kanyılmaz, Rıfat Varol, Orhan Özdil, Eyüp Akış,
Mustafa Özdek tarafından büyük bir titizlikle tarihi
kitaplar ve kaynaklar taranarak derlenen mektuplar, günümüz Türkçesine çevrilerek, 70x100 cm
ebadında fotobloklara basılarak sergilendi.
Airport Outlet Center’de Sergilenen Mektuplardan Seçmeler:
Hürrem Sultan’dan Kanuni
Sultan Süleyman’a
mektup (1545’ler)
Topkapı Sarayı Müzesi
Arşivi, No. E.11480
Sultanım hazretleri,
Ayrılığın verdiği sonsuz
hasretle selamlar eder,
mübarek ellerinizden
öperim. Hasretinizle
yanmış bu cariyenizi
sorarsanız, çok şükür
iyiceyim. Şu an İznik
yakınlarındayım. Burada Hac’dan dönen bazı
hacılarla karşılaştım. Onlarla size mektup gönderiyorum. Tek muradım, sizin sağlık ve iyilik
haberlerinizi almaktır. Lütfen durumuzu bana
bildiriniz. Sizden ayrı kalmakla zaten perişan olan
bu kulunuzu, bir de habersiz bırakmayınız.
Allah’tan tek dileğim yeniden sizi görebilmek ve
ayağınıza yüz sürebilmektir. Yanınızda bulunan
oğluma da selam eder, gözlerinden öperim.
Buradaki oğlunuz da ellerinizden öper sultanım.
Pargalı İbrahim Paşa’dan,
Kanuni’nin kız kardeşi
Hatice Sultan’a
mektup (1533)
Topkapı Sarayı Müzesi
Arşivi, No. E.5860
Canım, gözleri güzel
sevdiğim,
Aşkımızın meyvesi olan
oğlumuzun gözlerinden
öperim. Size de candan ve
gönülden selamlarımı
bildiririm. Bu aşığınızın halini soracak olursanız
çok şükür sıhhat ve selametteyim. Gece ve
gündüz daima hayır duanıza devam etmekteyim.
Şu sıralar İznik’e yaklaşmış bulunuyorum. Yüce
sultanımızın zafer haberlerini bekliyoruz. İnşallah
bütün işlerimiz hayırla sona erecektir. Sizin sağlık
haberinizi almak ise bizi ayrı bir mutlu etmiştir.
Bu kulunuzu aklınızdan hiç çıkarmayınız. Başka
ne söylemek gerekir bilemem. Sözlerimi kabul
ediniz.
“Politika erkek işidir” zihniyeti, geçmişten günümüze bütün siyasi yaşamımızda yer alan bir yanılgıdır”
diyen Bakırköy Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen'in yaptığı araştırma, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
YRD. DOÇ. DR. MELTEM ÜNAL ERZEN'İN
“KADIN GÖZÜYLE KADIN SİYASETÇİ ARAŞTIRMASI”
Bakırköy Kent Konseyi
Kadın Meclisi
Başkanı, İstanbul
Üniversitesi İletişim
Fakültesi Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Meltem
Ünal Erzen, Sonar
Araştırma Şirketi’ne, 13
ilde, 1300 kadın
üzerinde rastgele
örneklem tekniğinin
kullanıldığı bir araştırma
yaptırdı ve düzenlediği
basın toplantısı ile araştırma sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.
Araştırma, genel seçimler öncesi partilere, vatandaşlara yol
gösterecek nitelikteydi. Araştırma sonucunda; seçmen profilinin %50’sini oluşturan kadınların, kurulacak bir kadın partisine
destek vereceklerini belirtmeleri, deneklerin eğitim düzeyinin
artmasıyla, kadınların siyasete girmesi ve siyasetçilere bakış
açılarının olumlu yönde değişmesi, kadın deneklerin; kadın
siyasetçilerin kadın hakları konusunda çalışmadığını
düşündüklerini belirtmeleri gibi sonuçların yanında, kadınların
oy verirken ailelerinin, eşlerinin baskısına, yönlendirmelerine
maruz kaldıkları da ortaya çıktı.
Toplantıda konuşan Yrd. Doç. Dr. Erzen “Kadın Gözüyle Kadın
Siyasetçiler” başlıklı araştırmasında, kadınların yüzde 51’inin
kurulacak kadın partisine oy vermeyi düşündüğünün ortaya
çıktığını belirterek, “Türkiye’de kadınlar siyasetin dışında
görülüyor ve kadınlara parti kadrolarında yeterince yer
verilmiyor. Dolayısıyla kadın partisinin kurulması, siyasi erkek
aktörlerin de belki silkelenmelerine, şapkalarını önlerine alıp
düşünmelerine neden olacaktır” dedi. Araştırma ile ilgili Erzen,
şöyle devam etti: “Kontroller ve kota ayrımları yapıldıktan
sonra 935 anket değerlendirmeye alınmıştır. Bu araştırmada
yer alan tüm veriler Türkiye’de yaşayan kadınları temsil niteliği
taşımaktadır ve bu çalışma, Türkiye İstatistik Kurumunun
belirlediği standartlar çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada amacımız, kadınların yaşam tarzlarını, beklentilerini, sosyo-ekonomik durumlarını, politikaya bakış açılarını, kadın
politikacılar ile ilgili düşüncelerini ve istatistik ve demografik
bilgilerini tespit etmektir. Araştırma sonucunda gördük ki
maalesef kadınlar büyük oranda, magazin programları izliyor,
boş zamanlarını televizyon izleyerek değerlendiriyor ve oy
vermeye geldiğinde de büyük oranda, eşlerinin ya da ailelerinin
istekleri doğrultusunda oy veriyorlar.”
ARAŞTIRMANIN DİĞER SONUÇLARI
Araştırmanın diğer sonuçları hakkında da bilgi veren Erzen,
kadınların büyük bir kısmının kitap okumadığının saptandığını
belirterek, kadınların bireysel bilinçlenmede hala yetersiz
kaldığının görüldüğünü söyledi. “Toplumumuzda hep var olan
kadın imajı bu araştırmada da göze çarpmaktadır. ‘Kadının
önceliği evidir. Kadın evine bakar ve çocuklarıyla ilgilenir’
düşüncesini ne yazık ki kadınlarımızın da içselleştirdiği
aşikardır” diyen Erzen, sözlerini şöyle tamamladı: “Araştırmada,
kadının eğitim durumunun yükselmesiyle, ideal yaşam tarzını iş
kadınlığı olarak gören, kadından politikacı olur cevabı veren,
kızı politikaya atılırsa destek vereceğini söyleyen, Türkiye’de
kadın Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmalı cevabı veren kadın
oranında artış olduğu bulgusuna ulaşıldı. Bu araştırmada öne
çıkan bir başka bulgu ise kadınların oy tercihlerinde cinsiyet
etkisinin olmamasıdır. Kadınlar partilerin kadın adayları
çoğunlukta olduğu için oy vermediklerini ancak bir kadın partisi
kurulursa oy verebileceklerini söylemektedirler.”
29
Karnıbaharın kötü
kokusunu ekmek önlüyor
Lahana ve karnıbahar pişirirken ortaya
çıkan kötü kokudan kurtulmak için
tencere kapağının üzerine bir dilim
ekmek koyun. Ekmek, sebzelerden çıkan
kötü kokuyu önlüyor.
BUNLARI
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Şekerleme yapmak
kalbi koruyor
ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki Allegheny
Üniversitesi’nde
yapılan bir
araştırmaya göre gün
içinde yaklaşık bir
saatlik uyumanın kalbi
koruduğu belirlendi.
Bir grup bilim adamı,
araştırmaya katılan 85
sağlıklı üniversite
öğrencisine önce uyku
kalitelerine yönelik bir form dolduruldu. Karmaşık
bir zihin egzersizinin ardından katılımcıların kan
basınçlarını ölçen bilim adamları, daha sonra
katılımcıları iki gruba ayırdı. Bilim adamları, ilk
gruptakilerden 1 saat kadar şekerleme yapmasını
istedi; ikinci gruptaki katılımcıların ise gün içinde
uyuması yasaklandı. Araştırmanın sonunda, gün
içinde 1 saatlik uykunun ardından kan basıncı
seviyesinin normale döndüğü gözlemlendi.
37 bin sokak hayvanı
kısırlaştırıldı
İBB’nin Avrupa ve Anadolu yakasındaki 4 saha
ekibi tarafından
toplanan sokak
hayvanları Hasdal
ve Tuzla’daki
rehabilitasyon
merkezinde tedavi
ediliyor. Hasdal ve
Tuzla’da toplam 8
veteriner görev
yapıyor. 2004’ten bu yana 73.761 hayvanın
muayenesi ve tedavisi yapıldı. Bugüne kadar
37.083 sokak hayvanı kısırlaştırıldı.
IMF’NİN yeni kota sistemi
yürürlükte
Uluslararası Para Fonu (IMF) üyesi dinamik
ekonomilerin güçlendirilmesini amaçlayan, yükselen piyasalara kota artışını içeren önlem paketi
yürürlüğe girdi. Türkiye’nin kotası yüzde 51
oranında arttı. IMF açıklamasında reformun
özellikleri hakkında,“54 ülke için kota artışları 20
milyar SDR’a (30 milyar dolar) ulaştı. Artış 2006’da
Çin, Kore, Meksika ve Türkiye için onaylanmış 4
milyar SDR ilk artışa eklenmiş olacak.” denildi.
Bu da makam treni
TCDD Sivas 4. Bölge
Müdürlüğü’nün
minibüs şeklindeki
özel olarak dizayn
edilmiş mini treni ilgi
topluyor. 27 yıldır
teftişe gelen yöneticilere makam aracı
olarak hizmet veren
Türkiye’deki tek mini tren, 16 yolcu taşıyor.
TİSK: Verimlilikte
işsizlik de zirvede
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK),
2010 yılında imalat sanayinde üretimin 2007
düzeyini yakaladığını, istihdamın ise 2005
düzeyinde kaldığını bildirdi. TİSK, üretim, istihdam
ve verimliliğin birlikte büyümesinin önemine
değindi. İmalatta istihdamın üretime göre üçte bir
hızla, yüzde 4.8 oranında arttığı da ifade edilerek,
artışa rağmen 2008 düzeyinin yakalanamadığı,
toplam çalışan sayısının da 2005 yılındaki
düzeyinde bulunduğu kaydedildi.
Şeker çubuğunda fiyat farkını
artık eczacı ödeyecek
Sosyal Güvenlik
Kurumu’nun (SGK) şeker
ölçüm çubuklarına (strip)
ilişkin yeni düzenlemesine TÜRK Eczacılar
Birliği’nden (TEB) tepki
geldi. Türk Eczacılar
Birliği TEB, SGK’nın aldığı
son kararla stiplerin
tanesini 0.55’den 0.32’ye
indirmesini, eczacıların
maddi yönden mağdur olduğunu ve eczacıları
hastalara karşı küçük düşürdüğünü belirtti. TEB
açıklamasında, “SGK tarafından, strip başına
ödenecek bedelin artırılması gerekirken kurum,1
Mart tarihinde yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği
(SUT) değişikliği ile stripe ödenecek bedeli 0.32
TL’ye indirmiş ve eczanelerin şeker ölçüm
çubukları için hastadan fiyat farkı alamayacağını
belirtti.” denildi ve farkın eczacıya ödetileceği
savunuldu.
Kredi için ödediği dosya
masrafını alacak
Isparta’da bankadan 57 bin lira konut kredisi alan
Ceyhun Ertoy, 1710 lira dosya masrafı ödedi.
Bunun üzerine Isparta Tüketici Sorunları Hakem
Heyetine başvuran Ertoy, verdiği hukuk
mücadelesinde haklı bulunarak, bankaya ödediği
dosya masrafını geri alacak. Isparta Ticaret Sanayi
İl Müdürü ve Tüketici Sorunları Hakem Heyeti
Başkanı Halil Kızılşimşek, bankadan kredi alan
tüketicilerin bu tür emsal kararlara dikkat etmeleri
gerektiğini belirtti. Banka, gün içinde parayı
ödeme taahhüdünde bulundu.
Otomobiller 12 yaşını çoktan
geride bıraktı
Türkiye’de trafiğe kayıtlı ve model yılı 2000 öncesine ait otomobillerin sayısı 3.7 milyonun üzerinde
seyrediyor. Beş
otomobil
sahibinden sadece
birinin 4 yaş ve
daha genç aracı
bulunuyor.
Karşılaştırma sitesi
enuygun.com’un
TÜİK verileriyle
yaptığı analize göre, Türkiye’de 2010 yıl sonu
itibariyle trafiğe kayıtlı 7.5 milyon otomobil
bulunuyor. Bu otomobillerin yarısının model yılı ise
2000 öncesine ait. Model yılı 1996-1999 arası olan
araçların toplam içindeki payı yüzde 15 iken,
model yılı 1995-1991 arası olan araçların kayıtlı
otomobiller içindeki payı yüzde 19 civarında
seyrediyor.12 yaştan daha genç otomobillerde ise
model yılı 2007-2011 arası olan araçların toplam
içindeki payı yüzde 21, bunu yüzde 29 ile 20002006 model arası otomobiller takip ediyor.
Böbrek taşlarına karşı
pırasa tüketin
Bol su içeren ve idrar söktürücü özelliği bulunan
pırasa, böbreklerinde taş ve kum olanların
şikayetlerine karşı yararlı oluyor. Haftada 2-3 kez
yenecek haşlanmış pırasa, böbreklerin
temizlenmesine
yardımcı olarak
böbrek taşı ve
kumlarından
kurtulmanızda doktorunuzun verdiği
tedaviyle birlikte size
büyük bir fayda
sağlayacaktır.
Saç dökülmesine Hint yağı
Özellikle saç kuruluğundan oluşan
dökülmelere karşı Hint yağı çok etkilidir.
30’ar gram hint yağı ve kına
karıştırılarak saç diplerine masaj
yaptırılıp bekletilmesi faydalı olur.
Betakaroten: Güçlü bir antioksidan ama…
Topluca “karotenoidler”
olarak bilinen bir grup maddenin özel bir tipi olan bu pigment çok güçlü bir
antioksidan. Ama doğru olanı
hapla değil doğal yoldan
bedene kazandırılması.
Manav ya da pazardan
alacağımız meyvelerin çoğu
betakaroten içeriyor. Ayrıca
destek olarak alındığı zaman
bu madde yeteri kadar işe
yaramadığı gibi hatta ters
yönde çalışıp zarar bile
verebilir. Kısacası havuç, ıspanak, sarı kabak, sarı
dolmalık biber yemek, haftada iki bardak havuç
suyu içmek daha sağlıklı.
Pamuklu giysileriniz
çekiyor mu?
Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkama
işleminden önce, bir gece soğuk suda bekletin.
Böylece yıkama sırasında giysilerinizin çekmediğini
göreceksiniz.
Likopen:
Kırmızı
mucize
Likopen, muhteşem
bir antioksidan.
Kanserden damar
sertliğine kadar işe
yaramadığı alan yok gibi. Özellikle prostat, kalın
bağırsak ve meme kanserlerinden korunmada
ciddi ölçüde işe yaradığı anlaşılıyor. Domatesi hafif
ısıtarak veya pişirerek yediğinizde ihtiyacınız
karşılanıyor. Salça, ketçap, domates çorbası da
aynı işi görüyor. Likopen zengini yiyecekler
arasında karpuzu da koymayı unutmamak
gerekiyor. Kadınlar için önemli bir hatırlatma
daha: Likopen cilt yaşlanmasını, özellikle güneşin
ciltte yaptığı kırışmaları da yavaşlatıyor.
Lutein: Gözün mimarı
Karotenoid adı verilen “renkli mucizeler” ailesinin içinde
cilt sağlığını
güçlendiren ve
kırışıklıkları
engelleyen
Astaksantin, göz
sağlığını destekleyen
özellikle retina fonksiyonlarını iyileştiren Lutein ve
Zeaksantin de var. Astaksantinin en güçlü
kaynaklarından biri somon ve kırmızı alabalık.
Lutein ıspanakta ve pancarda bulunuyor. Ayrıca
göz hekimleri son yıllarda Lutein ve Zeaksantin
içeren göz desteklerini de reçetelerine yazmaya
başladılar. Bu besinlerin kataraktan hatta bazı
kanserlerden korunmayı güçlendirebileceğini
gösteren bulgular da var.
Dünyanın ilk
bitkisel şişesi
PepsiCo’dan
Çevre konusunda yenilikçilik ve liderlik misyonunu sürdüren PepsiCo
tamamen bitkisel ve
yenilebilir kaynaklardan
üretilen dünyann ilk pet
şişesini geliştirdi. PepsiCo’nun yüzde 100 geri
30
-Bir kilo limonda, bir kilo çilekten daha
fazla şeker olduğunu,
-Timsahların renk körü olduğunu,
Sadece erkek kanaryaların öttüğünü,
-Yarım kilo bal yapabilmek için arıların
iki milyondan fazla çiçekten bitki özü
toplamak zorunda olduklarını,
-Tarantulaların iki buçuk yıl hiçbir şey
yemeden yaşayabildiklerini,
-İncilerin sirkede eridiklerini,
-En fazla asfaltlı yola sahip olan ülkenin Fransa
olduğunu,
-Sihirli sözcük olan “Adrakadabra”nın ilk olarak
yüksek ateşli hastaların ateşlerini düşürmek için
söylendiğini,
-Eyfel Kulesi’nin tepesine çıkabilmek için 1.792
BUNLARI
BİLİYOR MUYDUNUZ?
basamak çıkmak gerektiğini biliyor muydunuz?
Tesadüfen keşfedilen icatlar
-Aşçı George Crum, bir müşterisi patates
kızartmalarının çok kalın olmasından şikayetçi
olunca, çok ince doğradığı patatesleri kızartmaya
başladı ve böylece patates cipsi doğmuş oldu.
-1940’larda James Wright adlı bir
bilim adamının savaşta kullanmak
üzere “sentetik lastik” üretme
çalışmaları, oyun hamurunun
keşfiyle sonuçlandı.
-1946’da Percy
Spencer adlı
mühendisin
cebindeki şekerler, bir
magnetron tarafından eritilince
günümüz mutfaklarının
vazgeçilmezlerinden mikrodalga
fırın
keşfedilmiş
oldu.
-Alexander Fleming adlı bilim
adamı gribe çare ararken,
içinde bakteri bulunan bir kapta
mantar
üretmesiyle Penisilin’i keşfetmiş
oldu.
-Bütün yapay tatlandırıcılar,
deney yaptıktan sonra ellerini
yıkamayı unutan bilim adamları
tarafından keşfedildi.
-19. yy’da Alman bilim adamı
Wilhelm Röntgen, radyasyon ile
deney yaparken kemiklerin göründüğünü
keşfetti.
-Charles Goodyear, 1839’da, lastik-sülfür
karışımını yanlışlıkla ısıtılmış ocağın üzerine
düşürünce, sertleştirilmiş plastik de ortaya çıktı.
İstanbul Mücevher Fuarı’nda
1,5 milyon dolarlık hırsızlık
CNR Expo’da açılan
32. İstanbul Mücevher
Fuarı’na katılan bir
firmanın standındaki
1,5 milyon dolar
değerinde olduğu
bildirilen zümrüt ve
pırlantadan oluşan gerdanlık çalındı. Alınan bilgiye göre, fuara katılan bir firmanın standına
gelen 2 kadın, görevlileri oyalarken, diğer kişi ya
da kişilerde ürünlerin sergilendiği vitrinin arka
kapağını açarak gerdanlığı çaldı. Bu kişilerin
uzaklaşmasının ardından çalındığı fark edilen
gerdanlığın üzerinde 125,72 karat zümrüt ve
99,52 karat pırlanta bulunduğu bildirildi.
Selenyum nedir?
Selenyum, E vitamini ile birlikte çalışır, antioksidan
özelliği ile hücreleri oksidasyona karşı korur ve
bağışıklılık sistemini güçlendirir. Kasların
zayıflamasını ve kan hücrelerinin yıkılmasını önler,
kanser, felç, kalp hastalıklarına karşı önleyicidir.
Troit hormonlarının çalışmasında etkilidir.
Selenyum kaynakları tahıllar, brokoli, lahana,
kereviz, soğan, sarımsak ve yumurtadır.
Yetersizliğinde yorgunluk, sinirlilik, kalp kası ile
ilgili sorunlar ve kas ağrıları görülür. Aşırı alımı
toksit etki gösterir. Bulantı, kusma, saç dökülmesi,
deri döküntüsü ve siroza neden olabilir.
İyimserliğinizin nedeni
uykusuzluk
Uykusuzluğun, karar
alırken kişileri aşırı
iyimser ve risk
almaya daha eğilimli
hale getirebildiği
ortaya çıktı. "Neuroscience" dergisinde
yayımlanan,
Amerikalı bilim insanlarının yaptığı çalışmaya,
ortalama 22 yaşındaki kişiler katıldı. Katılanlardan
iyi uyudukları bir geceden sonra ekonomik nitelikli
bazı kararlar almaları istendi. Bir gece uykusuz
bırakılanlardan tekrar karar almalarını isteyen
bilim adamları bu kişilerin MR görüntülerini
inceledi. Uykusuz kaldıklarında beynin olumlu
sezgilerden sorumlu bölümlerinin daha yoğun,
olumsuz sezgilerden sorumlu bölümlerinse daha
az faaliyete geçtiği belirlendi. Duke Üniversitesi araştırmacıları, uykusuz kalan
katılımcıların para kazancına daha fazla, kayıpları
azaltmaya ise daha az eğilim gösterdiğini belirtti.
Belli bir saatten sonra kumarhaneye gelen
müşterilerinin her şeyi kaybedene kadar kumar
oynamaya devam ettiğinin kumarhane yöneticileri
tarafından çok iyi bilindiği, araştırmanın da bu
olguya bilimsel unsurlar getirdiği vurgulandı.
Fındık, ceviz ve badem…
Haftada 1 kez düzenli fındık, ceviz ve badem
tüketenlerde kalp damar hastalığı gelişme riskinin
yüzde 8.3, haftada 4 kez tüketenlerde ise yüzde
35-40 azalıyor. Prof. Dr. Örem, fındık, ceviz ve
badem gibi ağaçta yetişen sert kabuklu
meyvelerin insan sağlığına son derece olumlu etkilerinin olduğu belirtti. Bu ürünlerin sağlık
açısından yararlarının belirlenmesi noktasında çok
sayıda araştırma yapıldığını vurgulayan Örem,
şunları söyledi: ''Bu konuda
yapılan çalışmaların sonucu
olarak, söz konusu ürünleri
haftada 1 kez düzenli
tüketenlerde kalp damar
hastalığı gelişme riski yüzde
8.3, haftada 4 kez tüketenlerde ise yüzde 35-40
azalıyor. Ayrıca, bu ürünleri
daha sık tüketenlerin az
tüketenlere göre şeker hastalığı gelişme riski de
düşüyor.'' Ürünleri tüketim şeklinin de önemli
olduğunu bildiren Örem, ürünlerin aperatif
olarak, öğle ve akşam yemeklerinden 1.5-2 saat
önce alınmasının iştahı azalttığını, bunun sonucu
olarak da ana öğünlerin daha hafif geçtiğini ifade
etti.
Sigara tüketimi
100 milyar adedin altına indi
Kapalı alanlarda sigara içme yasağı, etkisini en
fazla geçen yıl hissettirirken, Türkiye’de içilen
sigara miktarı, uzun yıllar
sonra ilk kez geçen yıl 100
milyar adedin altına düştü.
Tütün ve Alkol Piyasası
Düzenleme Kurumu’nun
(TAPDK) verilerine göre,
gelişmeler şöyle:
2009’da 107 milyar 555
milyon adet olan tüketim, 2010’da 93 milyar 354
milyon adede geriledi. Bu rakamlar, Türkiye’de bir
önceki yıla göre, 14 milyon adet daha az sigara
içildiğini gösteriyor. Bununla birlikte Türkiye’de
yılda sigaraya ödenen para ortalama 18 milyar
TL’yi buluyor.
Son bir yılda satışlar yüzde 13.2 azaldı. Geçen yıl
Türkiye’de 93 milyar 354 milyon adet sigara satışı
gerçekleşirken, sigara satışı paket bazında da 4
milyar 667 milyonu buldu.
Yabancı uyruklu çalışanlar
için yeni düzenleme
2 Mart 2011 tarihli Resmi Gazete’de
yayınlanan sosyal sigorta işlemleri
yönetmeliğide değişiklik yapılmasına
dair yönetmelik ile, yabacı bir firma
tarafından firma adına ve hesabına
Türkiye’deki bir iş için gönderilen ve kendi
ülkesinde sigortalı olduğunu ispat edenler
Türkiye’de sigortalı sayılmıyordu. Ancak
yönetmelikte yapılan bir değişiklikle aynı yabancı
personelin Türkiye’deki kalış süresi üç ayı aşarsa
(kendi ülkesinde sigortalı olsa da) 5510 sayılı
Kanun kapsamında sigortalı olarak kabul edilecek. Bu durumda Türkiye’deki firma bu yabancı
personel için SGK’ya sigortalı işe giriş bildirimi
yapacak, her ay prim beyan ödeyecek ve 5510
sayılı Kanundaki diğer yükümlükleri yerine getirecek. Tabii ki yabancı personelin geldiği ülke ile
Türkiye arasında sosyal güvenlik anlaşması
imzalanmış ise bu anlaşmadaki süreler dikkate
alınacak. Örneğin Hollanda ile olan anlaşmada
bu süre 24 ay, Fransa ile olan anlaşmada
bu süre üç yıl.
En mutlu çiftler eğitimli ve
çocuksuz olanlar
İngiltere’de Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar
Konseyi tarafından yapılan araştırma, kadınların
evlilikleri konusunda erkeklerden daha çabuk
kaygılanmaya başladığını ortaya koydu. 100 bin
kişiyle yüz yüze konuşularak yapılan araştırmaya
göre en mutlu çiftler, evliliğin ilk beş yılında
eğitimli ve çocuksuz olanlar. İlk yıllardan sonra
mutluluk oranında düşüş kadınlarda daha çok ve
hızlı oluyor. Uzmanlar, bunun nedenini kadınların
çalışmalarının yanı sıra, evi toparlamak yakınların
doğum günlerini hatırlamak gibi sorumlulukları
nedeniyle daha çabuk yorulmalarına bağlıyor.
Kadınlar evliliğin başlangıcından beş yıl sonra
kocalarıyla aynı oranda ilişkiden “memnun gibi”
görünüyor. Bu dönemde kadınların yüzde 55’i,
erkeklerin ise yüzde 57’si “Aşırı mutluyum” diyor.
Ancak, bu durum ilerleyen yıllarda değişiyor.
Evliliğin 11’inci yılında çok daha az sayıda kadının
“mutluyum” dediği göze çarpıyor. 40 yıllık evlilik
sonunda ise kadınların yüzde 26’sı erkelerin ise
yüzde 33’ü ilişkilerinde aşırı derecede memnun
olduklarını ifade ediyor.
“Su içmek aklıma gelmiyor”
demeyin
Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye
Bölümü’nden Prof. Dr.
Birsel Kavaklı, su içmeyi
unutanlarla birlikte su
ihtiyacını çay ve
kahveyle gidermeye
çalışanları uyararak, “22 Mart Dünya Su Günü “
öncesinde suyun faydalarını şöyle sıraladı:
Bağışıklık sisteminin görevini yerine getirmesini
sağlar, zinde ve dinç kalmada yardımcıdır.
Hücrelere besin ve oksijen taşıyarak atıkları
uzaklaştırır. Böbrek taşlarını önler. Kan basıncını
kontrol eden elektrolitlerin dengelenmesine
yardımcı olur. Cildin esnek ve pürüzsüz olmasını
sağlar. Emziren kadınlarda, süt üretimini arttırır ve
eklemlerin kayganlığını sağlar.
Kia’ya 2 tasarım ödülü
Kia Motors, 2011 yılında iki farklı kategoride
dünyaca ünlü Red Dot Tasarım ödüllerinin sahibi
oldu. Kia Sportage ve Kia Optima (Magentis), jüri
üyelerinden en yüksek puanları alarak 2011 yılı
Red Dot Tasarım ödüllerini kazandı. Kia Optima
ayrıca 2011 Red Dot “En İyinin İyisi” ödülüne de
31
Bakırköy Belediye Başkanı
şekilde engel olma
Ateş Ünal Erzen ile,
şansımız yok. Sadece tariOsmaniye’deki park, Ataköy’deki yakıt tankları ve Ataköy sahili
Osmaniye’de yapılacak
hi eserlerin olduğu 59
İstanbul'un en büyük
dönüm arazi kaldı. Onun
Botanik Park Projesi, Ataköy
mücadelesini veriyoruz.
sahili ve Ataköy'ün adeta
TOKİ ile konuştuk, burayı
göbeğine yapılan yakıt
bize verin kültür merkezi
tankları konularında gelinen
olarak yapalım dedik.
son noktaları konuştuk.
Yıllık 8 milyon TL kira
Botanik Park projesinde Büyükşehir Belediyesi ile
parası istediler. Vermek
bir takım sorunlar yaşadıklarını fakat kesinlikle
mümkün değil ama hala peşindeyiz. TOKİ
yapacaklarını belirten Erzen, sahiller konusunda
Başkanı Erdoğan Bayraktar ile bunu çok ciddi bir
ise Bakırköy Belediyesi'nin hiçbir yetkisinin
noktaya getirdik.
Sayın Erzen, 8 trilyon kira istiyorlar dediniz.
bulunmadığını söyledi.
Orada yapılaşma belli, 5 tane tarihi bina var. Ya
Yakıt tankları ile ilgili Büyükşehir Belediyesi ile
bu binaları yıkacaksınız, kiracı yeni bina yapacak
görüştüğünü fakat bu konunun tamamen
ki o parayı kazansın, yoksa bu para çıkmaz?
Ulaştırma Bakanlığı'nın sorumluluğu altında
Evet kesinlikle çıkmaz. Ama ileride belki plan
olduğunu ve halkın güvenliği, sağlığı, kentsel
değişikliği yaparlar. Herşeyi yapabilirler.
çirkinlik konusu ile ilgili dava açtıklarını belirtti.
Sayın Erzen, Osmaniye Mahallesi’nde E-5 Yolu
Tarihi eseri nasıl yıkacaklar?
kenarında İstanbul’un en büyük botanik parkını
Bilemiyorum. Türkiye’de her şeyin olabileceğine
yapmaya başladınız. Bu Bakırköy için çok önemli
inanıyorum artık. Basılmayan bir kitap toplatılıp,
ve Bakırköylüleri heyecanlandıran bir proje. Fakat
imha edilebildiğine göre her şey olabilir.
son günlerde bir takım sıkıntılar olduğu yönünde
Sayın Erzen, bir de Bakırköy’de son aylarda
duyumlar aldık. Nedir bu sıkıntılar?
yaşanan önemli gelişmelerin başında gelen yakıt
tankları konusu var. Bu konudaki son durum
Söz verdiğimiz gibi 94 dönüm üzerine Bakırköy’de
söylüyor: ‘İlçede son 5-6 senede ruhsatsız olarak
nedir?
bir botanik park yapıyoruz. Çocuklar orada
inşa edilmiş bina bulunmuyor’. Bunu sağlayan
Yakıt tanklarının olduğu yere Büyükşehir Belediyesi
ağaçları tanıyarak büyüyecekler. Gençler ve
Bakırköy Belediyesi, biz eskiyi de biliyoruz,
de karışamıyor. Ben bu konuyu Büyükşehir’e
yaşlılar nefes alma imkanı bulacaklar. Bakırköy
Bakırköy kaçak cennetiydi. Yaşadığımız sıkıntıları
götürdüm. Büyükşehir’de anlattım. Onlar da biz
Belediyesi olarak bu projeye başladık. Proje ile
Büyükşehir Genel Sekreteri ve grup başkan
görmedik, haberimiz yok dediler. Doğru yanlış
ilgili, ilk önce İl Sosyal İşler Müdürlüğü ile bir
vekilleriyle konuştuk. Herkes bize hak veriyor ama
bilmiyorum ama gördükleri zaman yapabilecekleri
sıkıntımız oldu. Bizim daha önce Türkiye Omurilik
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü
hiçbir şeyin olmadığını söylediler. Ulaştırma
Felçlileri Derneği (TOFD) için yaptığımız bir yer
her nedense arada bir geliyor ve bize zorluk
Bakanlığı’nın onayı ile oluyor. Ulaştırma
vardı. Burası 2004 yılının sonuna doğru açıldı.
çıkarmaya çalışıyor. Parasını yatırmışım, projesini
Bakanlığı’na bir yazı ile itiraz ettik ve bu
Sonra zaman içinde TOFD orayı kullanmamaya
yapmışım, durdurmaya yasal bir yetkileri yok. Ben
yapacağınız şey doğru mudur diye sorduk. Fakat
başladı ve daha sonra İl Sosyal İşler Müdürlüğü
oraya kalkıp da park yerine bina yaparsam o
bir cevap alamadık. Ve halkın güvenliği, sağlığı,
burayı kullanmaya başladı. Burası yapılmaya
zaman gelirsin, inşaatı durdurursun. Bunun
kentsel çirkinlik ve
başlanan botanik parkın içinde kalıyor. Gelin siz
arkasında biraz siyaset yatıyor.
yapılan tankların
buradan
E-5’e resyer altında
çıkın, biz
imleri
olması konusu ile
size güzel
koyduk
ilgili dava açtık.
bir yer
ve bir
Sayın Başkan, o
yapalım
panik
arazi olası bir
veya bizim
havası
tabi afet
birkaç boş
başladı.
esnasında
yerimiz
‘Eyvah
toplanma yeri ve
var sizi
bunlar
çadır kamp yeri
oraya
nasıl
olarak
taşıyalım
yapıyor
görünüyor. Buna
dedik. Çok
bunu, bu
rağmen yapıyorlar?
uzun süre bu konuyla uğraştık şimdi sorunumuz
bittiği zaman muazzam bir yer olacak’ diye
Biliyorum ama bütün yetkilere sahipler. Bazı yerde
kalmadı, onlara parkın önünde geçici prefabrik bir
düşünüyorlar. Son zamanlarda bu tarz sıkıntılar
Büyükşehir’in de yetkisi yok, bu örnekte olduğu
yer yapıyoruz. Oraya taşıyacağız. Bu konuyu
yaşadık ama işin projesi ortada, yapmaya devam
gibi. Zaten bu Torba Yasa’da havaalanı ve
halledip park inşaatına başladık ve hafriyat
ediyoruz. Durdurmaya da yetkileri yok. Yapacağız.
çevresinin Bakırköy Belediyesi’nden çıkarılmasıyla
yapılmaya başlandı. Sonrasında Büyükşehir
Sahillerdeki son durum nedir sayın Erzen?
Sahillerde inşaatın başlama noktasına geldiği
başladı. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir olay.
Belediyesi’nden Zabıtalar ve Çevre Koruma
söyleniyor?
Dünyanın her yerinde eğer bir ilçenin yanında
Müdürlüğü’nden ekipler gelip siz buraya ne
havaalanı koyduysanız, o ilçe havaalanı nedeniyle
yapıyorsunuz? dediler. Projelerimizi verdik, gittiler.
O sahil hiçbir zaman yeşil alan olmaz bunu herkes
yaşar. Her türlü gelire sahip olur. Biz havaalanına
Sonra tekrar geldiler. Siz burada hafriyat
bilsin. Sahilde yıllar önce ilk yapılan yer Ataköy
giremiyoruz. İçerde 500’ün üstünde dükkan var.
yapıyorsunuz dediler. Hafriyat yapacağız tabiki,
Plajı’dır. Özel plajdır. Ataköy Plajı’nın yanında da
Ruhsatları yok. Böyle bir şey olabilir mi? Bırakın
hafriyat yapmadan bir orman yapılabilir mi?
Mokamp vardı. Yabancılar kamp yapardı, yine
free shop bölümünü, onun dışında da ruhsatı yok.
Kazacaksınız, ona uygun toprak dökeceksiniz.
yeşil alan değildi. İnsanlar parasını verip plaja girHafriyat olmaz bunun parasal bir değeri var onu
erdi, Mokamp’a mokampçılardan başkası giremez- Otoparkın bizden alınmış ruhsatı yok. 260 bin
metrekare kapalı-açık otopark var orada. İkisine
ödeyin dediler. İnşaatı durdurmadım ve o parayı
di. Sonra Galleria, marina ve araya bir otel
de karışamıyoruz. Otopark ruhsatı şu anda
da ödedik. Sonra tekrar inşaatı durdurun diye
yapıldı. Turizm Bakanlığı orayı ‘Turizm Alanı’
metrekaresi 30 lira. Müthiş bir gelir. Çok büyük
geldiler. Bize 500 bin TL teminat vereceksiniz
olarak ilan etti. Bizim yetkimiz yok. Turizm
gelirlerden Bakırköy Belediyesi’ni mahrum ettiler.
dediler. Neden diye sorduk, burada başka bir şey
Bakanlığı’nın orayla ilgili 91 ve 97 planları var.
Bir tarafımıza onu yaptılar bir tarafımıza
yapıyorsunuz dediler. Böyle bir şey mi olur? Bu ne
Sonra burası TOKİ’ye geçiyor. TOKİ de burayı
Veliefendi’yi. Ama bunlara rağmen çok şükür kimkomik bir şeydir. Ben sana projemi vermişim,
satıyor. Yeşil alan olarak satmıyor, Turizm Planı’na
seye gereksinimimiz olmadan bütün işlerimizi
projeme aykırı olan bir şey varsa sen de
göre otel, rezidans yapılabilecek alan olarak
yürütüyoruz.
Büyükşehir Belediyesi olarak gelip buna bakarsın.
satıyor. Biz, insanlarımız istemiyor diye bundan
Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş,
1,5-2 yıl önce oranın planıyla ilgili Danıştay’a dava Bakırköylüler’e başka mesajınız var mı?
Bakırköy Türkiye’ye örnek olabilecek bir ilçe ve
İskan Hakları’yla ilgili basın toplantısı yapıyor.
açtık. Ama bunlar 91 planı olduğu için çoktan
insan yapısına sahip. Her zaman söylediğim bir
Basın toplantısının arkasından bütün belediyelerin
zaman aşımına uğramış. Zaman aşımına uğradığı
şey vardır “Bakırköy Mustafa Kemal Atatürk’ün
dumunu tek tek veriyor ve AKP’li Kadir Topbaş,
için Danıştay talebimizi reddetti. Yapacak bir şey
özlemini duyduğu Türkiye’dir”.
CHP’li Bakırköy Belediyesi için aynen şu cümleyi
yok. Şimdi orada otel yapılacak. Buna hiçbir
SORUNLAR BİTMİYOR
33
CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’na M. Sait Yücel getirildi
CHP’DE YENİ DÖNEM
12 Haziran’da yapılacak
genel seçimlerde
milletvekili aday adayı
olması nedeniyle istifa
eden CHP Bakırköy İlçe
Başkanı Dilek Baki’den
boşalan göreve M. Sait
Yücel getirildi.
Daha önce CHP İl Genel Meclisi üyeliği yapan M.
Sait Yücel, başkanlık döneminde Bakırköy’deki tüm
kesimi kucaklayacaklarını söyledi.
Gazetemize açıklamalarda bulunan Yücel, “CHP
Bakırköy İlçe Örgütü uzun dönemdir oturmuş
bir ilçe örgütü. Belli çalışmaları hayata geçiren,
referandumda Türkiye boyutunda en çok
“Hayır” oyunu veren bir ilçe. O nedenle CHP
Bakırköy Örgütü gerek yöneticileri, gerek
üyeleri ve özellikle de Bakırköy’deki
vatandaşlarıyla bu anlamda duyarlı, olayları
yakından takip eden bir ilçe. Sistem olarak
bakıldığında buradaki klasik seçim
çalışmalarımızı yapacağız. Onun dışında biz bu
yeni dönemde CHP’li olsun ya da olmasın tüm
vatandaşlarımızı dinleyeceğiz, onlara
politikalarımızı anlatacağız. CHP Bakırköy İlçe
Örgütü olarak gidilmedik sokak, çalınmadık
kapı bırakmayacağız. Amacımız CHP’yi önce
bölgemizde, sonra İstanbul’da birinci parti
yapmak ve CHP İktidarı’nı oluşturmak” dedi.
Bakırköylülere de bir takım mesajlar veren
Yücel, “Bakırköylüler’e şunu belirtmek isterim
özellikle şu anda yazılı ve görsel medyada CHP
politikalarıyla ilgili çıkan haberlere çok fazla
rağbet etmesinler. Bakırköy’deki seçmen kitlesi
bu anlamda herşeyi iyi takip eden, iyi
yorumlayan, doğru tespit yapan bir ilçemizdir”
diye konuştu.
CHP Bakırköy İlçe Başkanı M. Sait Yücel, “CHP,
projeleri ve kadroları ile iktidara hazırlanıyor”
diyerek sözlerini tamamladı.
Farklı fırçaların, farklı düşüncelerin birlikteliği
‘’2011 RENKLER’’
Atakent’li 27 kadın ressam Ataköy Yunus Emre
Kültür Merkezi Sergi Salonu’nda sanatseverlerle
buluştu.
Yağlıboya ve karakalem 61 eserin
sergilendiği
serginin bu
yılki konsepti
‘’2011 Renkler’’ oldu.
Ressam
Asuman Savuk
Atölyesi
küratörlüğüyle
ve Rebil Design
sponsorluğuyla
gerçekleşen,
açılışını bölge
yöneticilerinden
Yakup Demir’in
yaptığı ve keman
sanatçısı Aydan
Tunalı, flüt
sanatçısı Ayça İçen’
in canlı performanslarıyla
renk kattığı davete ilgi
büyüktü.
350 seçkin sanatsever
davetlinin katılımıyla
gerçekleşen kokteylde,
herkesi mutluluk için sanatın bir dalıyla uğraşmaya
davet eden sanatçılar “her şeye rağmen yine
yeniden sanat” dediler.
Bu arada sergiye eserleriyle katkıda bulunan
Asuman Savuk Resim Atölyesi sanatçıları ise
şunlar:
Ferzan Gümüştepe, Arzu Akbaba, Berrin Yağcı,
Bilge Eroğlu, Canan Tunalılar, Didem Fis, Fatma
Işıklı, Figen Sezgin, Funda Demir, Gülcan Vurçak,
Güldane Gostolüpçe, Gülnaz Panzeroğlu, Gülsün
Tezelli, Günfer Demirci, Hilal Aytek, İlksen Erdinç,
Liumila Mavrodi, Melike Güven, Nermin Kılıç,
Nilgün Kıroğlu, Nur Yılmaz, Sevil Esenkal, Sevim
Yıldız, Songül Gökdemir, Sunay Tok, Şermisn Ses
ve Yüksel Hasgül.
KAYMAKAMLIK PERSONELİNE TEMEL AFET BİLİNCİ SEMİNERİ
Bakırköy Kaymakamlığı, Bakırköy Afet Yönetim
Merkezi ve Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG)
işbirliğiyle, kaymakamlık personeline “Temel
Afet Birinci Semineri’’ verildi.
5 gün süren ve
kaymakamlık personeline gruplar
halinde verilen
eğitim programı
Bakırköy Halk
Eğitim Merkezi
Konferans
Salonu’nda
gerçekleştirildi.
Eğitim programında, Bakırköy
Belediyesi Sivil Savunma Uzmanı
Abdullah Gezer tarafından Afet Durumlarında
Yerel Yönetimlerin Sorumlulukları ve Görevleri
konusunda, Bakırköy Afet Yönetim Merkezi
Müdürü Özden Işık tarafından da Temel Afet
Bilinci konulu eğitim verildi. Bakırköy Belediyesi
Sivil Savunma Uzmanı
Abdullah Gezer,
olası bir depremde
ilçelerdeki amirliğin
kaymakamlık
olduğunu ve personellerin bu konuda daha çok
bilinçlenmesi
gerektiğini söyledi.
Özden Işık ise
seminere katılan
personellere slayt
gösterisi eşliğinde
deprem sırasında
ve sonrasında
35
BAKIRKÖY MUSİKİ KONSERVATUARI ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİ ANDI
Bakırköy Musiki
Konservatuarı, 18
Mart Çanakkale
Zaferi’nin
yıldönümü
nedeniyle bir
konser verdi.
İspirtohane Kültür
Merkezi’nde
gerçekleştirilen ve
koro şefi Faruk
Salgar’ın
yönetmenliğini
yaptığı konsere
vakıf üyeleri ile
birlikte çok sayıda
vatandaş katıldı.
Konser öncesinde
vakıf başkanı
Hikmet
Özkahraman,
başkan yardımcısı
Orhan Özseyhan
ve vakıf üyesi
Selçuk Kurt birer
konuşma yaptılar.
Çanakkale
şehitlerinin
anısına yapılan 1
dakikalık saygı
duruşu ve İstiklal
Marşı’nın okunması
ile başlayan
konserde, koro tarafından birbirinden güzel 12 eser icra
edildi.
Konserde ayrıca solistler, İrfan
Bulut, Ece Durmaz, Şansal
Toker ve Melike Tok tarafından
icra edilen eserler katılımcılar
tarafından beğeni ile dinlendi.
Konser sonunda, Bakırköy
Musiki Konservatuarı Vakfı
Başkanı Hikmet Özkahraman
tarafından koro şefi Faruk Salgar’a çiçek takdim edildi.
“OSMANLI’DAN 2011 MİLENYUMA KADIN”
Capacity Alışveriş Merkezi Kadınlar Günü’ne
özel defile düzenledi.
Capacity Alışveriş Merkezi, 8 Mart Dünya
Kadınlar günü projesi olan ‘’Osmanlı’dan
2011 Milenyuma Kadın’’ sloganı ile özel
olarak tasarlanmış dönem kıyafetlerini
ziyaretçileri ile buluşturdu.
Capacity, projenin canlandırılması amacıyla
alışveriş merkezinde yer alan markaların da
desteğini alarak ünlü mankenler Ece Gürsel
ve Yeliz
Öney
eşliğinde
muhteşem
bir defileye
ev sahipliği
yaptı.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden
‘’DÜŞÜNEN ŞARKILAR’’
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir
Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gören
hastaların yazdıkları şiirler, Teoman, Ahmet
Özhan, Soner Arıca, Betül Demir, Mercan
Rashit ve Demet Sağıroğlu gibi ünlü sanatçılar
tarafından seslendirilerek, ‘’Düşünen Şarkılar’’
adlı bir albüme dönüştü.
Prodüktörlüğünü Hakan Eren'in yaptığı
“Düşünen Şarkılar” adlı albüm, Psikiyatri
Uzmanı Dr. Vedat Bilgiç ve Müzik Eğitmeni
Volkan Uruk tarafından hazırlandı.
1964 yılında Bedia Tuncer isimli edebiyat
öğretmeni tarafından derlenip ‘İnilti’ ismiyle
kitaplaştırılan şiirler; Teoman, Ahmet Özhan,
Soner Arıca, Betül Demir, Mercan Rashit ve
Demet Sağıroğlu gibi
ünlü sanatçılar
tarafından
seslendirildi.
Albümün tanıtımı
amacıyla The
Marmara Hotel’de
düzenlenen basın
toplantısında
konuşan Başhekim
Doç. Dr. Erhan Kurt,
“Meşhur bir söz
vardır ‘divana sığmaz
söz çıkar divaneden’
diye... Bu eser bir
bakıma, ‘divane’lerin
divana sığmaz sözlerini notalara dökerek
melodileştirme ve müziğin evrensel diliyle
dünyaya seslenme çabasıdır” dedi.
Teoman, Betül Demir, Demet Sağıroğlu, Ahmet
Özhan, Soner Arıca, Mercan Rashit gibi ünlü
sanatçıların sesinden hayat bulan projede, Doç.
Dr. Erhan Kurt da ‘Teselli İsterken’ adlı şiiri
seslendirdi.
Albümdeki tüm şarkılar ve şiirler gerçek
öykülere dayanırken, şarkılarda bahsi geçen her
olay, her duygu ve her ifade gerçek hayat
öykülerinin izlerini taşıyor.
Albüm satışından elde edilecek gelir, hastaların
rehabilitasyonunda kullanılmak üzere Bakırköy
Akıl Hastanesi Vakfı’na bağışlanacak.
39
BOĞAZIN İNCİLERİ FOTOĞRAF SERGİSİ
Bakırköy Muhittin Üstündağ İlköğretim
Okulu öğrencileri tarafından 2010 Avrupa
Kültür Başkenti İstanbul projesi
kapsamında, Carousel Alışveriş
Merkezi’nde “Boğazın incileri” adlı
fotoğraf sergisi düzenlendi.
Proje kapsamında Muhittin Üstündağ
İlköğretim Okulu’ndan 60 öğrenci, 10
öğretmen ve idarecilerden oluşan grup
İstanbul Boğazı’nın gemiden seyir
halindeyken fotoğraflarını çekti.
Sergi ile ilgili bilgi veren okul müdürü
Gülseren Hızarcıoğlu, “Birbirinden güzel
1000'e yakın fotoğraf içinden 70 fotoğraf
seçilerek “Boğazın İncileri” adlı fotoğraf
sergisi için hazırlandı. Okulumuz
koridorlarında önce öğrenci ve velilerimize
1 ay sergilenen eserleri şimdi de Carousel
AVM'deki Asma Kat Sergi Salonu’nda
Bakırköylülerle buluşturuyoruz. Sergiyi
gezen herkesin beğenisi ve takdirini
kazanan sergimizle, öğrencilerimizin
kültürel etkinliklerdeki başarısını bir kez
daha paylaşıyoruz” dedi.
GÖNÜLLÜ ÇEVRECİLER İLE HAYATA TUTUNDU
Bakırköy Gönüllü Çevreciler Sosyal Yardımlaşma Derneği, geçirdiği kaza
sonrasında sakat kalan ve Şenlikköy Mahallesi’nde çöp
konteynırlarındaki yiyecekleri toplayarak hayatını sürdüren Mustafa
Güneş’e yardım eli uzattı.
Yardımsever mahalleli tarafından ev tutulan ve bu evde yaşamaya
başlayan Mustafa Güneş’i ziyaret eden Bakırköy Gönüllü Çevreciler
Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Nermin Ar ve üyeleri, Bakırköy
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in de desteği ile alınan akülü tekerlekli
sandalyeyi Güneş’e teslim etti.
Ayrıca, gönüllü çevreciler tarafından Bakırköy Belediyesi Aşevi’nden
Mustafa Güneş’e yemek yardımı da sağlandı.
ATAKÖY PLUS GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
HAKAN ŞAHİN GETİRİLDİ
Ataköy Plus Genel Müdürlüğü’nden ayrılan Cemil Demirbakan’ın yerine Hakan
Şahin getirildi.
Boğaziçi Üniversitesi ve University of Houston’da eğitimlerini tamamlayan Hakan
Şahin, Alışveriş Merkezi sektöründe Türkiye’de, Ece Türkiye’nin; Kazakistan,
Almanya, İstanbul ve Antalya projelerinde görev aldı. Son olarak Kazakistan
Almaata‘da kendi şirketi SCD ‘yi (Shopping Center Management & Design)
yürüten Şahin, bölgede başarılı projelere imza attı.
Evli ve bir çocuk sahibi olan Hakan Şahin, İngilizce Almanca ve Rusça biliyor.
DP İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI’NDAN SEÇİME HAZIRLIK TOPLANTISI
Demokrat Parti İstanbul İl Başkanlığı tarafından 4. Levent’teki
Şirvan Restoran'da seçime hazırlık toplantısı düzenlendi.
Düzenlenen kahvaltılı toplantıya DP Genel Başkanı Namık Kemal
Zeybek, İstanbul İl Başkanı Haluk Bozovalı ve çok sayıda DP’li
katıldı.Toplantıda ilk olarak konuşan İstanbul İl Başkanı Haluk
Bozovalı, seçim çalışmalarına başladıklarını belirterek, Demokrat
Parti’yi eski günlerine geri döndüreceklerini söyledi. Daha sonra
kürsüye çıkan DP Lideri Namık Kemal Zeybek ise, iktidara gelmeleri halinde
gerçekleştirmeyi düşündükleri 10 projeyi
açıkladı. Zeybek, ilk projelerinin zorunlu
askerliği kaldırmak olduğunu belirtti..
Bedelli askerliğin de yanlış olduğunu
savunan Zeybek, “Parası olan bir bedel
ödüyor askerlik yapmıyor, yoksul ise zorla
askere alınıyor. Bu Osmanlı'nın yıkılma
nedeni olmuştur” diye konuştu.
ORTA DİREĞİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ
Mahalle teşkilatlarını canlandıracaklarını
belirten Zeybek, orta direği yeniden inşa edeceklerini, tarım
üreticisini yeniden ortaya çıkaracaklarını, esnafı yeniden
dirilteceklerini, 'devlet yatırım yapmaz' efsanesini yıkacaklarını,
fabrikalar açıp iş sahaları oluşturacaklarını ifade etti. Projeleri
arasında savunma sanayi fonlarının yüzde 100 amacına yönelik
olarak milli ekonominin içine akıtılması, yoksullara nakdi yardım
dağıtılması programının olduğunu
da bildiren Zeybek, diğer projelerini şöyle sıraladı: “Devleti
yeniden kuracağız. Çağdaş yönetimi geliştireceğiz. Ergonomi
Projemizle herkese uyumlu çalışmayı, zaman yönetimini
öğreteceğiz. Hacı Bektaş Veli'yi, Yunus Emre'yi dünyaya
anlatacağız. Milli kültürlerimizi dünyaya yayacağız. Böylece
ülkemizin tanıtımına da büyük fayda sağlamış olacağız. Biz milli
bir dış siyaset yapacağız. 'One minute' falan
hepsi hikaye. Bütün dünya ile dostluk
kuracağız ama siyasetimize biz karar
vereceğiz. Türkiye'nin liderliğinde Türk
Cumhuriyetleriyle Türk Devletleri Birliği
kuracağız. Projemiz çok ama son olarak
da onurlu bir dış siyaset yürüteceğiz.
Bağımsızlığımızdan vazgeçmeden
mücadele edeceğiz. Türkiye'ye daha çok
demokrasi ve özgürlük getireceğiz. Bu
seçimde iktidarı biz oluşturacağız. İki yıl
sonra da yine seçim var. Sizden
alacağım enerjiyle tek başımıza iktidara
TEKNOLOJÝ DÜNYA SI
dan önce davranan Amazon bu avantajını iyi kullanabilir mi, bilinmez. Ancak Amazon'un bulut
duyuruları bununla da sınırlı kalmadı. Amazon'un
Cloud Drive hizmeti ise müzik dosyalarının
depolanabilmesini ve herhangi bir PC'den arşive
ulaşılabilmesini sağlıyor. Cloud Drive ve Cloud
Player şu anda PC ve Android platformları için
kullanıma sunuldu. Telif hakları sorunu halen
büyük bir handikap olarak bu alana girmek
isteyen şirketlerin önünde dururken Amazon'un bu
konuda ne gibi çalışmalar yaptığı ise merak
konusu.
Ebay, GSI COMMERCE İÇİN 2.4 MİLYAR
DOLAR ÖDEDİ
GÖKHAN ATAMER
[email protected]
ÇİN’DEN ALTYAPIYA ÇILGIN YATIRIM:
300 MİLYAR DOLAR
China Daily gazetesinde yer alan habere göre Çin
Endüstri ve Enformasyon Teknolojileri
Bakanlığı'nın yayınladığı rakamlara göre ülkedeki
cep telefonu kullanıcılarının sayısı yaklaşık 879
milyona ulaştı. Yılın ilk iki ayında yaklaşık 20
milyon abone kazanan Çinli mobil operatörlere
karşın sabit operatörler bir milyona yakın abone
kaybetti. Ancak mobil ve sabit hatlar arasındaki
penetrasyon oranına baktığımızda ibrenin sabit
hatlardan yana olduğunu görüyoruz. Yaklaşık
1,34 milyarlık nüfusa sahip Çin'deki mobil
penetrasyon oranı yüzde 64,5 seviyesinde iken,
sabit hatlarda bu oran yüzde 87'yi buluyor. Çin
hükümetinin hazırladığı beş yıllık plan
çerçevesinde telekom altyapı yatırımlarına ayrılan
bütçe ise akıllara zarar: 300 milyar dolar. Ancak
bu yılın ilk iki ayında yaklaşık 26 milyar dolarlık
gelir elde eden bir sektörden söz ettiğimiz
düşünüldüğünde bu yatırımın çok da ütopik
olmadığı ortaya çıkıyor.
TELEKOM SEKTÖRÜNDE DEV EVLİLİK
Telekomünikasyon sektörü dev bir birleşmeye
sahne oluyor. ABD'li telekomünikasyon grubu
AT&T'nin Deutsche Telekom'a ait T-Mobile USA'yi
39 milyar dolar karşılığında satın alarak ABD'nin
mobil telefon pazarında yeni bir lider oluşturmaya
hazırlandığı belirtildi. Ancak anlaşmanın yüksek
maliyetinin müşteri faturalarına yansıyabileceği
endişesiyle, sıkı anti-tröst gözetimine tabi
tutulması bekleniyor. Anlaşma, ABD'nin sıklıkla
network performansının zayıf olduğu gerekçesiyle
eleştirilen ikinci büyük servis sağlayıcısı AT&T'ye
cep telefonuyla görüntü ve data iletiminde artan
talebin karşılanması için ek kapasite elde etme
imkanı verecek. Anlaşma kapsamında, Alman
telekom operatörü Deutsche Telekom, borçlarını
ödeme imkanına kavuşacağı gibi, AT&T'de yüzde
8 pay sahibi de olabilecek ve Amerikan
pazarındaki yerini kısmen de olsa koruyacak.
Şimdiye kadar bu yıl alınan en büyük birleşme
kararı olması beklenen anlaşmanın, ABD'li antitröst yetkilileri tarafından sıkı bir biçimde incelenmesi bekleniyor. T-Mobile USA halen en düşük
ücret talep eden servis sağlayıcıları arasında. Bu
arada anlaşmanın ardından, AT&T'inin 96 milyon
adet müşterisine 34 milyon abonenin daha
ekleneceği belirtiliyor.
GOOGLE VE APPLE SEYRETTİ,
AMAZON GOLÜ ATTI
Amazon, 5 Gb’lık ücretsiz depolama alanı sunan
bulut tabanlı müzik hizmeti Cloud Player'ı duyurdu. Amazon Cloud Player'a kendi şarkılarını
yükleyen kullanıcılar uyumlu cihazlarla müzik
arşivlerine internet erişimi olan her yerden
ulaşabiliyor. Elini çabuk tutarak Apple ve Google'-
ATAKÖY
Türkiye'de de Gittigidiyor.com ortaklığı ile faaliyet
gösteren Ebay yaklaşık 2.4 milyar dolar
karşılığında GSI Commerce'ü satın aldı. GSI Commerce, Ebay'in performansını yükseltebilecek eticaret, dijital pazarlama araçları geliştiriyor. Bu
yılın üçüncü çeyreğinde yasal prosedürün
tamamlanması ile satın alma işleminin de
sonlandırılması bekleniyor. GSI Commerce'ün
müşterileri arasında Adidas, Calvin Klein, Levi's,
Godiva, Radio Shack ve Toys R Us gibi dünya
markaları bulunuyor.
KANSAS’A 1 Gbps INTERNET TORPİLİ
Google, ultra yüksek hızlı fiber optik internet
bağlantı projesini 2012'de denemeye başlayacak.
Bunun için ABD'deki yaklaşık 1.100 aday kent
arasında kazanan ise Kansas City oldu. Hizmet
verilmeye başlandığında yaklaşık 500 bin abone,
ülke genelinde sunulan ortalama hızın yaklaşık
100 katı hızında internet bağlantısına sahip olacak. Bu dev bir 3D film dosyasının bilgisayara 5
dakikada inmesi anlamına geliyor. Ya da aynı
büyüklükteki multimedya dosyaları kesintisiz
şekilde 'stream' edilerek ağa bağlı bilgisayar veya
TV'lerden izlenebilecek. Google’ın kendi blogunda
yaptığı açıklamayla duyurduğu proje başarılı
olursa, altyapı diğer kentlere de yayılacak.
TOSHIBA’DAN BİR İLK: ŞARJI İKİ SAAT GİDEN TV
Toshiba, bir ilke imza atarak şarj edildikten sonra
elektriğe ihtiyaç duymadan iki saat çalışabilen ilk
LED TV'lerini duyurdu. PowerTV serisinde yer alan
cihazlar 24 ve 32 inç olarak iki ayrı modelden
oluşuyor. Özellikle elektrik hatlarında sıkıntı
yaşayan gelişmekte olan ülkelere yönelik olarak
üretildiği belirtilen cihazlarda yine benzer
mantıkla alıcı güçlendirme özelliği de kullanılıyor.
Ortam ışığı algılayıcı sayesinde ekran
parlaklığında otomatik ayarlama yapan cihazlar
böylelikle daha uzun süre pil ömrü sağlayabiliyor.
FACEBOOK’TAN SNAPTU’YA
70 MİLYON DOLAR
Facebook, çok yüksek meblağ ödemese de
stratejik olması bakımından önem taşıyan bir satın
almaya imza attı. Facebook, İsrail merkezli Snaptu'yu 70 milyon dolara satın aldı. Resmi rakam
şirketler tarafından açıklanmamış olsa da tahmini
meblağın bu civarda olduğu sanılıyor. 2007
yılında kurulan ve cep telefonu kullanıcılarının
sosyal ağlara erişebilmesini sağlayan bir yazılım
geliştiren Snaptu 2500 civarında cihazda çalışan
bir sürüm geliştirerek, erişilebilirlik anlamında da
oldukça başarılı bir performans sergiledi. Satın
alma operasyonu her iki şirket tarafından da
doğrulandı.
APPLE’DA ŞOK, MAC OS X’İN YARATICISI
GİDİYOR
Mac OS X'in onuncu yaşını kutlamanın heyecanını
yaşayan Apple, 24 Mart 2001'de resmi olarak
duyurulan Mac OS X sisteminin ortaya çıkmasında
şüphesiz en büyük paya sahip ismi kaybetmek
üzere. 1997-2003 arasında Apple'da Yazılımdan
ÝMTÝYAZ
GENEL
Taner SAHÝBÝ,
KÜÇÜKTEPE
Hukuk Danýþmaný: Av.
YÖNETMEN
VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ
Ofset Baský ; ÜNÝFORM
Özcan ATAMER
Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini yürüten
Bertrand Serlet görevini bırakıyor. Daha önce
Xerox'ta da çalışan Serlet, 2006 yılında Windows
Vista'nın Mac OS X'in kopyası olduğunu ileri sürerek büyük bir tartışmaya da imza atmıştı. Serlet
yaptığı açıklamada Steve Jobs’la 22 yıldır birlikte
çalıştığını ve iyi işler çıkardıklarını vurgularken,
bundan sonraki meslek hayatında bilimsel
çalışmalara eğilmek istediğini belirtti.
TİVİBU'YA ULUSLAR ARASI ÖDÜL
TTNET'ten yapılan açıklamada, Tivibu WEB'in, IPTV
konusunda farklı ülkelerden operatörlerin,
teknoloji partnerlerinin ve içerik sağlayıcıların bir
araya geldiği IP&TV World Forum 2011
çerçevesinde düzenlenen Uluslararası IP&TV
Endüstri Ödülleri kapsamında, ''En iyi IP TV, Hibrit
veya Bağlantılı TV Servisi Büyüme Başarı Ödülü''nü
kazandığı belirtildi. Uluslararası IP&TV Endüstri
Ödülleri kapsamında, Amerika'dan AT&T U-Verse,
Singapur'dan Singtel ile birlikte ilk üçe kalan
Tivibu WEB'in, dünya çapında hizmet veren servis
sağlayıcılarının ve telekom operatörlerinin
yetkilileri ve bağımsız uzmanlardan oluşan bir jüri
tarafından değerlendirilerek ödüle layık
görüldüğü dile getirilen açıklamada, geçen yıl
China Telecom'un aldığı ödülü, bu yıl yerli ve
yabancı 85 TV kanalıyla ''Seç İzle'', ''Tekrar İzle'',
''Durdur İzle'' ve ''Geri Al İzle'' gibi özellikleri
sayesinde Tivibu WEB'in almaya hak kazandığı
kaydedildi. Konuya ilişkin görüşlerine yer verilen
TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, ''Alanında
global referans noktası olarak sayılan IP&TV
World Forum 2011 çerçevesinde ödül almaktan
büyük mutluluk ve gurur duyduk. Bu ödül
'TTNET'le Her Şey Mümkün' diyerek başlattığımız
yeni dönemde attığımız adımların ne kadar doğru
olduğunu gösterir nitelikte... Tivibu WEB
önümüzdeki dönemde de gelişmeye ve abonelerine yepyeni içerikler sunmaya devam edecek''
ifadelerini kullandı.
KALP ATIŞIYLA iPHONE ŞARJ EDİLECEK!
Atlanta'daki Georgia Teknoloji Enstitüsü'nde görev
yapan araştırmacılar; normal vücut
hareketlerinden ortaya çıkan enerjiyi, kullanarak
taşınabilir cihazları çalıştırabilecek miktarda
enerjiye dönüştürmeyi bir şekilde başardı.
Taşınabilir elektronik cihazları ya da enerji ihtiyacı
duyan kulak pili gibi medikal cihazları şarj etmede
büyük faydalar sağlayacak olan teknoloji henüz
başlangıç aşamasında. Çığır açacak bu
teknolojinin varacağı nokta ise bataryasız
taşınabilir elektronik cihazlara kadar gidecek.
Nanojeneratörlerle çinko-oksit bileşimi
kullanılarak enerji üretmeyi sağlayan teknolojiyi
yaratan ekibin lideri Dr. Zhong Lin Wang'a göre
kalp atımından bile elektrik enerjisi üretmek
mümkün olacak. Ne diyelim, hakkımızda hayırlısı.
"App Store" KAVGASINDA İKİNCİ RAUND
Apple'ın "App Store" tanımının haklarının
kullanımını tekeline almak için mahkemeye
yaptığı başvuruya itiraz eden Microsoft, bu deyimin jenerik bir deyim olduğunu ve birçok
donanım/yazılım üreticisi tarafından kullanıldığı
gerekçesini ileri sürmüştü. Bu süreçte Amazon da
Android uygulamalarını satacağı App Store isimli
mağazasını yayına açtı. Microsoft da hemen bu
fırsatı değerlendirdi ve Amerikan Patent Ofisi USPTO'ya bir açıklama göndererek, bu deyimi farklı
şekillerde kullanan tam 17 marka olduğunu
belirterek; Apple'ın yaklaşımının kabul edilemez
olduğunu vurguladı. Microsoft'un açıklamasında
daha önce Steve Jobs'un da diğer markaların
uygulama mağazalarına atıfta bulunarak "App
Store" tanımını cins isim olarak kullandığını ileri
sürdü. Açıklamada Greenliant Systems firmasının
"nandrive" kelimesinin kullanım haklarına sahip
olduğunu, ancak küçük flaş disklere "NAND Drive"
Hukuk Danýþmaný: Av. Taner KÜÇÜKTEPE
Ofset Baský : ÜNÝFORM
Renk Ayýrým; FÝLMEVÝ
Haber Koordinatörü
AYLIK BÖLGE
GAZETESÝ
Ýdare
Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Gökhan ATAMER
Ýstanbul
Aylýk Süreli Ferhat
yayýnApt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Haber
Merkezi
Ýdare Yeri: Ýncirli Caddesi Yeþilada Sokak No:2/1
Ferhat Apt. Kat: 1 D:4 Bakýrköy / Ýstanbul
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
YIL: 19 Sayý: 203
NİSAN 2011
Yavuz ARPACIK
Tel: (0-212) 543 86 64-543 86 65-543 86 47 Fax: 543 86 16
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret
A.Þ.
Arzu BERATOĞLU
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
[email protected]
Köþe
yazýlarýndaki sorumluluk,
yazarlarýna
aittir.
GAZETEMÝZ
BASIN AHLAK
YASASINA
Gazetemizde yayınlanan
ilanların
sorumluluğu
ilan sahibine aittir
UYMAYI
TAAHHÜT
ETMÝÞTÝR
Renk Ayýrým : FÝLMEVÝ
Ataköy Gazetesi, Yurtgün Ýç ve Dýþ Ticaret A.Þ.
tarafýndan yayýnlanmaktadýr.
Gazetemizde yayýnlanan yazý ve fotoðraflar kaynak
gösterilmeden kullanýlamaz
41
KOMŞU İLÇELER:
KÜÇÜKÇEKMECE
SÜNNET KAYITLARI BAŞLADI
Küçükçekmece Belediyesi’nin geleneksel hale
getirdiği Toplu Sünnet Şöleni’nde bu yıl 1000
çocuk sünnet olacak. Haziran ayında yapılması
planlanan Toplu Sünnet Şöleni için kayıtlar
başladı.
Küçükçekmece’de ikamet eden ve maddi imkanı
bulunmayan, 03-14 yaş arası çocuklar modern
cerrahi yöntemlerle, hastane koşullarında ücretsiz
olarak sünnet ettirilecek. Haziran ayında yapılması
planlanan ‘Toplu Sünnet Şöleni’ ile birlikte 1000
çocuk delikanlılığa ilk adımlarını atacak. Ücretsiz
olarak gerçekleştirilen şölende çocuklara sünnet
kıyafetleri de hediye edilecek.
Sürpriz eğlenceler ve animasyon gösterileriyle dolu
olacak şölende sünnet olacak çocukların velileri,
nüfus cüzdanlarıyla birlikte Küçükçekmece
Belediye Başkanlığı B Kapısında bulunan
resepsiyon bölümüne gelerek kayıt yaptırabilirler.
Küçükçekmece’de son zamanlarda “Esnaf kaldırımları işgal ediyor,
yürümekte zorluk çekiyoruz” şeklinde vatandaşlardan gelen yoğun şikayet
üzerine Zabıta Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Küçükçekmece Belediyesi
Zabıta Müdürlüğü ekipleri manav ve marketlerin kaldırımları işgal etmesi
üzerine yeni bir çalışma başlattı. Ekipler öncelikle kaldırımı işgal eden
manav ve marketleri tespit ederek, esnafı uyardı. Daha sonra vatandaşın
daha rahat yürüyebilmesi ve hareket edebilmesi için
kaldırımlara sarı çizgi çizdi. Zabıta ekipleri sarı
çizginin geçilmesi halinde esnafa ceza uygulaması
başlatacaklarını söyledi.
Küçükçekmece Belediyesi Zabıta Müdürü Muhammet
Taşbent vatandaşların sıkıntılarına öncelik
tanıdıklarını belirterek, “Halkımızdan son
dönemlerde kaldırımlarda rahat yürüyemediklerine
dair şikayetler geliyordu. Ekiplerimiz hemen
harekete geçerek, söz konusu yerlerde tespitte
bulundu. Esnafımız belli kuralla riayet etmesi
konusunda uyarıldı. Onların da satışlarına engel
olmamak için sarı çizgi uygulaması başlattık.
Böylece esnaf satışını rahatlıkla yaparken,
vatandaşlarımız da kaldırımlardan kolaylık
yürüyebilecek” diye konuştu.
SARIDA DUR!..
SİVİL SAVUNMA EKİBİ EĞİTİM KAMPINDA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKOM’a bağlı
Arama Kurtarma Birliği Ekibi eğitmenleri,
Küçükçekmece Belediyesi
bünyesinde bulunan
Sivil Savunma
Amirliği
AramaKurtarma
Ekipleri’ne
doğal
afetlerde
yapılacak
kurtarma
operasyonlarıyla ilgili eğitim verdi. 10 gün
süren uygulamalı eğitim ve daha sonra
gerçekleştirilmesi planlanan tatbikatlarla
donanımlı bir ekip oluşturulması hedefleniyor.
Küçükçekmece Belediyesi İnsan
Kaynakları ve Eğitim
Müdürlüğü’ne bağlı Sivil Savunma
Amirliği, her yıl düzenlediği eğitim
seminerleriyle donanımlı bir ekip
kuruyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi
AKOM’a bağlı Arama-Kurtarma Birliği Ekibi
eğitmenleri tarafından verilen 10 günlük
eğitimde, doğal afetlerde yapılacak
çalışmalar ve Arama-Kurtarma Ekibi araçgereçlerinin kullanımı da
ayrıntılarıyla anlatıldı.
Eğitimlere katılan Sivil
Savunma Amiri
Süleyman Taşdemir;
Küçükçekmece’nin
deprem riski taşıyan
önemli noktalardan
biri olduğunu
vurgulayarak, “Amacımız
daha az yara almak ve
hayat kurtarmaktır.” dedi.
“KULAĞINIZI ÇOCUĞUNUZUN YÜREĞİNE KOYUN”
Küçükçekmece'de gerçekleştirilen sağlık söyleşileri
kapsamında Cennet Kültür ve Sanat Merkezi'ne
Uzman Psikolog Neylan Özdemir konuk oldu.
Özel Doğan Aile Danışma Merkezi'nin
katkılarıyla gerçekleştirilen söyleşide
Özdemir, katılımcılara çocuk ve
gençlerimizle etkili iletişim kurmanın
yollarını anlattı.
Çocuklar ve gençlerle sağlıklı iletişim
kurabilmenin önemine dikkat çeken
Özdemir, ailelere "Çocuklarınızla
konuşurken kulağınızı onların yüreğine
koyun" tavsiyesinde bulundu.
Ailelerin çocuklarıyla olan sorunlarında
çuvaldızı önce kendilerine batırması
gerektiğini ifade eden Özdemir,
"Çocuklarımız büyüklerinden aldığı
mesajlarla kişiliklerini geliştirir. Kendileri hakkında
bilgiyi ebeveynlerinden öğrenir. Çocuklarınızın
sadece kötü huylarını görmeyin. İyi huylarını da
yüzüne söyleyin. Sizin söylediklerinizle onların
kendileri hakkında fikirleri gelişiyor ve
kişilikleri oluşuyor." dedi. Ergenlik
çağındaki gençlere eleştirel yaklaşılmaması
gerektiğini ifade eden Özdemir,
"Eleştirerek ve suçlayarak büyüyen
çocuklar, hep eleştiren kişilikler
oluştururlar. Çocuklarınızı şımartmak,
aşırı korumak, onların her şeyini kontrol
altında tutmak yerine, onların
problemlerini birlikte çözün. Yaşlarına
göre ufak hatalar yapmasına izin verin, Hep
kontrol altında olan çocuklar ileride hazıra
alışkan yetişkinler olur" dedi.
42
O S M A N D E V E L İ O Ğ L U E S N A F ’ L A B İ R A R AY A G E L D İ
KOMŞU İLÇELER:
BAHÇELİEVLER
Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu, İlçedeki esnaflarla bir araya gelerek, esnafın
sorunlarını dinledi.
Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Aslancan, İşkur Bahçelievler Şube Müdürü Köksal
Tanış ve Kosgeb temsilcisi Hüseyin Kılıç’ın da hazır bulunduğu toplantıya katılan esnaflar,
istek ve şikayetlerini de dile getirme fırsatı buldular.
Esnafların toplumsal dinamiklerimizin temelini oluşturduğunu belirten Başkan Develioğlu
“Kaynaklarla güçlenen esnafımız, istihdam konusunda da hızlı adımlar atacaktır” dedi.
Yenibosna Kültür
Merkezi ve
Çobançeşme Hizmet
Binasında esnaflarla
toplantı yapan Başkan
Develioğlu “Esnafların
daha özenle çalışması
gerektiğini ve kendilerini ilgilendiren yeni
desteklerden
yararlanabilmek için
yasaları da özenle
takip etmelerini” istedi.
Birçok esnafın, devletin
kendilerine sağladığı
olanaklardan habersiz
olduğunu belirten
Başkan Develioğlu,
bilgilendirme
toplantılarını ilçe
genelinde sürdüreceklerini söyledi.
BUYURUN KUVAY-İ MİLLİYE ÇORBASINA
Dünya savaş tarihine altın harflerle destan
yazdırarak Çanakkale’yi geçilmez yapanlar
Bahçelievler’de gerçekleşen bir dizi etkinlikle
anıldı.
Sayfalarla şanlı zaferlerle dolu tarihimizin en
önemli savaşlarından olan 18 Mart Çanakkale
Deniz Zaferi’nin 96. Yıldönümü, Bahçelievler
Kaymakamlığı ve Bahçelievler Belediyesi
tarafından
düzenlenen
törenlerle kutlandı.
Aziz Şehitlerin
anısına, kamu
binaları
meydanında
bulunan Atatürk
Anıtı’na çelenk
sunulmasıyla
Çanakkale savaşanların cephede
içtikleri “Çorba”
Bahçelievler’de halka sunuldu.
başlayan ilk tören belediye yeni sahne salonunda
gerçekleşen anma programıyla
devam etti. Daha sonra,
Şirinevler Ulu Cami önü ve
Şirinevler Meydanı’nda,
şehitlerimizin cephedeki
tüm tabyalarda içtiği yağsız,
tuzsuz, buğday ve sudan
oluşan “Kuvayi Milliye
Çorbası” Bahçelievler
Belediye Başkanı Osman
Develioğlu tarafından vatandaşlara dağıtıldı.
Kamu binaları önünde Kaymakam Şevket Cinbir
ve Garnizon Komutanı Mehmet Cemal
Aslan’ında katıldığı anma töreninde konuşan
Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu
“Şanlı tarihimize kanlarıyla, şehitlikleriyle, vatan
kazandıran, Çanakkale’yi geçilmez yapan
yiğitlerimizin anısına, o günün koşullarlında
içtikleri bir tas çorbayı,
Çanakkale Şehitleri
anısına halkımıza
saygıyla sunuyoruz.
İnanıyoruz ki, Türk
gençliği, Türkiye
Cumhuriyeti’ni kuran
ve vatanı vatan yapan
Aziz şehitlerimizi
sonsuza kadar
29 MART 2009 Yerel Yönetimler Seçimleri’nde AKP Bakırköy adayı Oğuz SATICI gazetemize verdiği Advortorial ilan çalışması
bedelini ödemediği için mahkemeye verilmişti. Mahkeme Oğuz Satıcı’yı yemin etmeye davet etti. 31.03.2011 tarihinde
Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılmayan Satıcı’nın yerine avukatları Seyrantepe’deki Aile
Hekimliği’nden alınan raporu verdiler. Aile Hekimi Dr. Vural Ülker imzalı 30.03.2011 tarihli rapor aynen şöyle: ******
oğlu/kızı ****** T.C Kimlik No’lu 27.01.1965 doğumlu OĞUZ SATICI’nın 30.03.2011 tarihli 3704 protokol no’su ile yapılan
muayenesinde “Esansiyel (primer) hipertansiyon, Kas zorlaması (muscular strain) “teşhis edilerek gerekli ilaç tedavisi yanında
3 (üç) gün istirahati uygun görüldüğünü bildirir tıbbi kanaat raporudur.
SATICI YERİNE RAPORU GELDİ
Mahkeme duruşmayı 19.04.2011 tarihinde saat 11:50’ ye erteledi
Bakırköy Gençlik Meclisi (BAGEM) Eş Başkanı Görkem Şahin
‘’Eğer biz Türkiye’nin en önde gelen bir ilçesinde yaşıyorsak çevremizde gelişen
olaylara duyarlı davranmalı ve Bakırköy’e yakışan gençler olmalıyız.’’
Bakırköy Gençlik Meclisi (BAGEM) Eş
Başkanı Görkem Şahin:
‘’Eğer biz Türkiye’nin en önde gelen bir
ilçesinde yaşıyorsak çevremizde gelişen
olaylara duyarlı davranmalı ve
Bakırköy’e yakışan gençler olmalıyız.’’
Bakırköy Gençlik Meclisi (BAGEM)
çalışmalarına yoğun bir şekilde devam
ediyor. Mart ayı içersinde Bakırköy’deki
100 gencin katılımıyla Arama
Konferansı düzenleyen BAGEM Yönetimi,
Bakırköy’de gençlerin yaşadığı ortak
sorunları ortaya çıkarıp, bunların çözümü
için yeni projeler üretmeye başladılar.
BAGEM Eş Başkanı Görkem Şahin,
gerçekleştirdikleri Arama Konferansı’nda
nelerin tartışıldığını, BAGEM’i, projelerini ve
Bakırköylü gençlerin temel sorunlarını ve
isteklerini gazetemize anlattı.
( Yazısı sayfa 17’de)
MARMARA FORUM AÇILDI
Multi Development Türkiye'nin, İstanbul'daki ikinci,
Türkiye'deki dokuzuncu projesi olan Bakırköy
Osmaniye Mahallesi’ndeki Marmara Forum
Alışveriş Merkezi açıldı.
Marmara Forum’un açılış partisi, siyaset, iş ve
sanat hayatından ünlü simaları bir araya getirdi. Multi Development’ın CEO’su Hulusi Belgü’nün ev
sahipliği yaptığı geceye İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Bakırköy
Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen de onur konuğu
olarak katıldı.
Sunuculuğunu Beyazıt Öztürk’ün yaptığı gecede,
pop müziğin başarılı sanatçısı Kenan Doğulu
sahne aldı.
Konser öncesinde, Beyazıt Öztürk’ün geceye dair
kısa sunumunun ardından, Multi Development
Türkiye ve Area Property Partners yetkilileri,
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen ve
İstanbul Büyükşehir belediye Başkanı Kadir
Topbaş birer konuşma yaptılar.
Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen yaptığı
konuşmada, Marmara Forum’un Osmaniye
Mahallesi ve Bakırköy’e çok önemli kazanımlar
getireceğini ifade etti.
Konuşmaların ardından sanal olarak Kurdele
kesimi gerçekleştirildi. Kurdele kesiminin ardından
ise, Kenan Doğulu sahne alarak sevilen şarkılarını
seslendirdi.
“Yarın kadar yeni” konseptini benimseyen
Marmara Forum’un açılış partisi, gecenin ilerleyen
saatlerine kadar devam etti.
( Arzu BERATOĞLU - Yavuz ARPACIK )
AMERİKA
ORLANDO MAGİC BASKETBOL KAMPI
4-14 TEMMUZ 2011
YER:AMERİKA-ORLANDO WARNER UNIVERSTY (13.895 Hinghway 27
Lake Wales, 33859 FL
TARİH:05-09 Temmuz 2011
FİYAT:2.950 USD (Konaklama, kamp hizmetleri ve kamp eğitim bedeli
dahildir.)
Fiyatlarımıza uçak bileti, vize ve pasaport işlemleri dahil değildir.
KATILIM:10-16 Yaş Öğrenciler
PROGRAM İÇERİĞİ : •Uluslararası Basketbol Akademisi tarafından sağlanan uzman
eğitmenlerle derinlemesine 5 tam gün eğitim
• Basketbol istasyonları, drilleri, beceri yarışmaları ve canlı oyunları • Kamp T-Shirtü, Orlando Magic kafa bandı ve aksesuarları •Başarı Sertifikası, yanı sıra diğer ödüller
•Çocuğunuzun antrenörü tarafından sağlanan bireysel oyuncu
değerlendirme formu
•Orlando Magic’in evinde oynayacağı bir maç bileti
•Üniversitenin yurdunda tam pansiyon konaklama (erkek ve kız
katılımcılar günde 24 saat yanlarında personel gözetmenler ile ayrı ayrı
yerleştirilmiştir) AMACIMIZ : • Sporcularımızın basketbolda bir sonraki seviyeye ulaşmaları,
• NBA oyuncularının deneyimlerini paylaşmak ve çocuklarımızla tanışmak
için katılacakları kampta; sporcularımızın basketbola bakış açılarının
genişlemesi • Farklı kültürlerle ve farklı milletten yaşıtlarıyla etkileşim dahilinde
sosyalleşmeleri ve bilgilenmeleri öncelikli amaçlarımız arasındadır.
AMERİKA GEZİSİ
PROGRAM: 9-13 TEMMUZ 2011(ORLANDO-MİAMİ)
KONAKLAMA: ORLANDO HOLİDAY İNN
4 gece 5 gün Amerika’nın farklı şehirlerinde geziler, aktiviteler, kısacası
doya doya tatil.
GEZİLECEK YERLER
1. Gün: Walt Disney World (http://disneyworld.disney.go.com)
2. Gün: Universal Studioları Orlando (http://www.universalorlando.com)
3. Gün: Sea World Orlando (http://www.seaworld.com/orlando)
Kennedy Space Center Nasa Uzay Üssü (http://www.kennedyspacecenter.com)
4. Gün: Miami’ye gidiş ve Miami’nin ünlü sahillerinde güneşin
ve okyanusun keyfini doyasıya çıkaracağız.
Yurt dışı eğitim kamplarımızda gençlerimiz hem İngilizcelerini
geliştirecekler, hem farklı ülkeleri tanıma ve o ülkenin dilini yerinde
öğrenme fırsatı elde edecekler hem de bütün bunları yaparken çok
eğlenecekler. Ailelerimiz; Starların Doğuşu güvencesiyle bu kampımızın
çocuklarımıza, gençlerimize ne kadar eğitici ve öğretici olduğunun farkına
varacaklar. Yurt dışı eğitim kampımıza 10-18 yaş arasındaki kız ve erkek
öğrencilerimiz katılabilirler. Kampımız Avrupa ülkeleri ve Amerika’da
gerçekleşecektir. Kamp süresince kampçılarımızın İngilizce eğitimin yanı
sıra şehir gezileri ile farklı ülkelerin iklimi ve diğer karakteristik
özelliklerini de keşfettiklerini ve daha çok sosyalleştiklerini göreceksiniz.
Starların Doğuşu deneyimli koçları ile kamp süresince kampçılarımıza
sınırsız destek verecek, sağlıklı beslenme konusunda kampçılarımıza
yardımcı olacaktır. Kamp tesisimizde, karşılaşılabilecek herhangi bir
olumsuz duruma karşın 24 saat sağlık hizmeti verilmektedir ve
çocuklarımız sigortalanmaktadır.
İletişim Bilgileri:
Web: www.starlarindogusu.com
Mail: [email protected]
Tel: (212) 570 88 01-(212) 661 88 01
Adres:Ata Sitesi C7 B Blok Kat:2 Daire:15 Ataköy/İstanbul
ORTADOĞU SAĞLIK HİZMETLERİ TİC. SAN. A.Ş.
YAŞAM HASTANESİ
Op. Dr. Beyzade ÖZKAHRAMAN
Yaşam Hastanesi Başhekimi
SGK İLE ANLAŞMALIYIZ
SSK - BAĞKUR - EMEKLİ SANDIĞI MENSUPLARINA
24 SAAT HİZMET VERMEKTEYİZ
* POLİKLİNİK
* OPERASYONLAR
* DOĞUM
* SEZERYAN
* TAŞ KIRMA
* LABORATUAR
* GÖRÜNTÜLEME
* SAÇ EKİMİ
* OZON TEDAVİSİ
* FİZİK TEDAVİ
Telefon: (0212) 441 77 70 e-mail: [email protected]
Adres : Talatpaşa Caddesi No:39 Bahçelievler / İSTANBUL
www.yasaminiz.com

Benzer belgeler

CHP 3. bölge Milletvekili adayı Oktay EKŞİ

CHP 3. bölge Milletvekili adayı Oktay EKŞİ gazetemizi ziyareti sırasında Türkiye’nin içinde bulunduğu dönem ve 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan genel seçimler

Detaylı

Ataköy Gazetesi 199

Ataköy Gazetesi 199 Gazetemizi ziyaret eden TBMM Başkan Vekili Meral AKŞENER

Detaylı

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi Sergi ile ilgili görüşlerini aldığımız Adalet Kara, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 11 öğrencimle birlikte bu sergiyi açtık. Sergimiz karma bir sergi. Amacımız ise, dünyada kadın ve erkeğin e...

Detaylı

GERİ SAYIM BAŞLADI

GERİ SAYIM BAŞLADI Gazetemizi ziyaret eden TBMM Başkan Vekili Meral AKŞENER

Detaylı

kadınlara özel cami

kadınlara özel cami Sergi ile ilgili görüşlerini aldığımız Adalet Kara, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 11 öğrencimle birlikte bu sergiyi açtık. Sergimiz karma bir sergi. Amacımız ise, dünyada kadın ve erkeğin e...

Detaylı

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi

biliyor musunuz? - Ataköy Gazetesi Sergi ile ilgili görüşlerini aldığımız Adalet Kara, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 11 öğrencimle birlikte bu sergiyi açtık. Sergimiz karma bir sergi. Amacımız ise, dünyada kadın ve erkeğin e...

Detaylı

yakıt tankları kabusu

yakıt tankları kabusu Gazetemizi ziyaret eden TBMM Başkan Vekili Meral AKŞENER

Detaylı