Ana Menu - Tustime

Transkript

Ana Menu - Tustime
AĞUSTOS 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 45
TEMEL BİLİMLER TESTİ
ADAYIN
ADI:.....................................................................................................
SOYADI:.....................................................................................................
T.C. KİMLİK NO
:.....................................................................................................
SINAV SALONU
:.....................................................................................................
GENEL AÇIKLAMA
1. Bu kitapçıkta Temel Bilimler Testi bulunmaktadır.
Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı,
soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonunuzu yazmayı unutmayınız.
2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmaktadır.
3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150
dakikadır (2,5 saat).
4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece
bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok cevap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış
sayılacaktır.
5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde,
silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unutmayınız.
6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısından yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri düşülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu
nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları
boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden
birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru
cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.
7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.
Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru
için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.
8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik olması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmayacaktır.
Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın
yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya
da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki
külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresinden takip edebilirsiniz.
TEMEL BİLİMLER
01. 14. (14 Soru) :
Anatomi
15. 22. (8 Soru) :
Histoloji, Embriyoloji
23. 32. (10 Soru) :
Fizyoloji
33. 54. (22 Soru) :
Biyokimya
55. 76. (22 Soru)
:
Mikrobiyoloji
77. 98. (22 Soru)
:
Patoloji
99. 120. (22 Soru) :
Farmakoloji
İSTANBUL–MERKEZ
Aksaray Mah. Cerrahpaşa Cad. No: 59
Haseki-Fatih / İSTANBUL
Tel: 0212 521 77 85
Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME–PENDİK (OFFLINE)
Fevzi Çakmak Mah. Çınar Sokak No:2 D:9
Pendik/İSTANBUL
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)
Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME / KADIKÖY
İbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1
Bağımsız Bölüm No: 3
Koşuyolu - Kadıköy / İSTANBUL
Tel: 0216 336 24 29
Faks: 0216 336 24 82
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)
Poyraz Sok.No: 4/A Balçova – İZMİR
ANKARA
Mamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı
Dikimevi–Mamak / ANKARA
Tel: 0312 417 23 45
Faks: 0312 425 14 09
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)
Yenişehir Mah. Fevzi Çakmak Cad.No:47/3
Yahşihan/KIRIKKALE
İZMİR
Cumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2
M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)
Pasaport / İZMİR
Tel: 0232 425 11 55
Faks: 0232 425 11 57
ISPARTA
Gazi Kemal Mah. 1317 Sok.
Henden Ap. No: 11 D: 9/10
Merkez / ISPARTA
Tel: 0246 232 66 00
Faks: 0246 232 77 00
Gsm: 0507 408 01 51
AYDIN
Hasanefendi Mah. Kızılay Cad. No:34
Merkez - AYDIN
Gsm: 0530 047 00 58
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)
Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A Bornova – İZMİR
2015 AĞUSTOS TUS 45. DENEME SINAVI
TEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,
Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.
1. Düşme hikâyesi ile gelen bir hastanın yapılan fizik
muayenesinde fovea radialis’te hassasiyet ve çekilen el-bilek
yüzeyelinde bulunur?
grafisinde de radius’un hemen distalindeki karpal kemikte de
A) M. sternocleidomastoideus
kırık tespit edilmiştir.
4. Trigonum occipitale’de seyreden n. accessorius hangi kasın
Kırığı görülen bu karpal kemik aşağıdaki seçeneklerden
hangisi olabilir?
A) Os pisiforme
B) Os lunatum
B) M. trapezius
C) M. levator scapula
D) M. digastricus, venter posterior
E) M. rhomboideus minor
C) Os trapezium
D) Os capitatum
E) Os scaphoideum
2. Fossa pterygopalatina’daki n. maxillaris’in n. palatinus
5. Aşağıdaki kaslardan hangisi uyluğa dış rotasyon yaptırmaz?
major ve n. palatinus minor dalları bu fossayı aşağıda
A) M. gluteus maximus
tarafta ağız boşluğuna bağlayan hangi delik/kanal/
B) M. gluteus medius
yarık’dan geçerek damağa ulaşırlar?
A) Canalis pterygopalatinus
B) Fissura pterygomaxillaris
C) Canalis pterygoideus
C) M. sartorius
D) M. iliopsoas
E) M. quadratus femoris
D) Foramen sphenopalatinum
E) Fissura orbitalis inferior
3. Başın fleksiyon-ekstensiyon hareketlerinin gerçekleştiği
6. Aşağıdaki kaslardan hangisi canalis inguinalis’in yapısına
art. atlantooccipitalis ne tip bir hareketli eklemdir?
katılmaz?
A) Sferoid
A) M. rectus abdominus
B) Elipsoid
B) Fascia transversalis
C) Trokoid
C) Falx inguinalis
D) Troklear
D) M. obliquus externus abdominus
E) Sellar
E) M. transversus abdominus
DENEME SINAVI – 45
3
7. Aşağıdakilerden hangisi burun boşluğunda bulunmaz?
11. Karaciğeri yukarıda diyaframa bağlayan periton uzantısı
A) Concha nasalis superior
aşağıdaki seçeneklerden hangisinde verilmiştir?
B) A. sphenopalatina
A) Area nuda
C) Ostium pharyngeum tuba auditivae
B) Lig. phrenicocolicum
D) Meatus nasi inferior
C) Omentum minus
E) A. ethmidalis posterior
D) Lig. coronarium hepatis
E) Lig. falciforme hepatis
8. Trigonum fibrosum dextrum’u delerek geçen yapı
aşağıdakilerden hangisidir?
aşağıdakilerden hangisinin görülmesi olasıdır?
A) Chorda tendinea
A) Sağ taraf göz kaslarında felç
B) Trabecula septomarginalis
B) Sağ taraf çiğneme kaslarında felç
C) Fasciculus atrioventricularis
C) Sağ taraf mimik kaslarında felç
D) Conus arteriosus
D) Sol taraf çiğneme kaslarında felç
E) A. interventricularis anterior
E) Sol taraf mimik kaslarında felç
9. Aşağıdakilerden hangisi a. carotis externa’nın bir dalıdır?
13. Aşağıdakilerden hangisi bir bazal çekirdek değildir?
A) A. thyroidea inferior
A) Corpus striatum
B) A. sublingualis
B) Corpus amygdaloideum
C) A. palatina ascendens
C) Putamen
D) A. laryngea superior
D) Substantia nigra
E) A. temporalis superficialis
E) Nucleus caudatus
10. Tonsilla palatina’nın efferent lenf damarları esas olarak
14. Aşağıdakilerden hangisi ductus cochlearis’te bulunmaz?
aşağıdaki lenf düğümlerinden hangisine dökülür?
A) Membrana tectoria
A) Nodus occipitalis
B) Organum corti
B) Nodus submandibulares
C) Membrana basilaris
C) Nodus juguloomohyoideus
D) Processus ciliaris
D) Nodus jugulodigastricus
E) Stria vascularis
E) Nodi partidei
4
12. Mesencephalon’un sol crus cerebri’sini tutan bir lezyonda
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
15. İskelet kaslarının sarkomer yapısında aktin filamanlarına
19. Aşağıdaki hücrelerden hangisi Howship lakunalarında
desteklik yapan protein aşağıdakilerden hangisidir?
yerleşmiştir?
A) Myozin
A) Osteoblast
B) Titin
B) Osteosit
C) Desmin
C) Kondroblast
D) Vinkulin
D) Osteoklast
E) Nebulin
E) Fibroblast
16. Optik siniri aşağıdaki hücrelerden hangisi yapar?
20. Aşağıdakilerden hangisi dalakta beyaz pulpada izlenir?
A) Müller hücresi
A) Kabuklu arteriol
B) Amakrin hücresi
B) Peninsilar arteriyol
C) Gangliyon hücresi
C) Sentral arter
D) Bipolar hücre
D) Dalak sinüzoidleri
E) Horizontal hücresi
E) Bilroth kordonları
17. Hücre içinde bir kargo molekülünü mikrotübülün statik
21. Aşağıdaki verilen işlevlerden hangisi testisin Sertoli
olan (eksi) ucuna (retrograd olarak) taşıyan motor kargo
hücrelerine ait değildir?
proteini aşağıdakilerden hangisidir?
A) Spermiyasyonda görev almak
A) Aktin
B) Androjen–binding protein salgılamak
B) Dynein
C) Kan–testis bariyerini oluşturmak
C) Kinezin
D) Sperm artıklarını fagosite etmek
D) Myomezin
E) Testosteron salgılamak
E) Transferrin
18. Aşağıdaki hücrelerden hangisinin bazal yüzünde
katlantılar ve bunların arasında yoğun olarak yerleşmiş
mitokondriyonlar izlenir?
A) Tuba uterina – Peg hücresi
B) Trakea – Goblet hücresi
C) Duodenum – Goblet hücresi
22. Aşağıdaki yapılardan hangisi ürogenital sinüsten gelişir?
A) Bowman kapsülü
B) Proksimal tübül
C) Distal tübül
D) Üreter
E) Mesane
D) Böbrek – Proksimal tübül epitel hücresi
E) Jejenum – Enterosit
DENEME SINAVI – 45
5
23. Normal sağlıklı bir insanda hücre hacminin kontrolünde
26.
primer rol oynayan mekanizma aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osmoz
B) Basit difüzyon
C) Kolaylaştırılmış difüzyon
D) Na+–K+ ATPaz pompası
E) Sarkoplazmik retikulum Ca– ATPaz (SERCA) pompası
Yukarıdaki şekilde çeşitli durumlarda bir iskelet kasının motor
son plak potansiyel kayıtları verilmiştir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) I numaralı bölgede; motor son plakta hiperpolarizasyon
olmuştur.
B) I numaralı bölgede; dihidropridin reseptörleri
aktiflenmiştir.
C) II numaralı bölgede; kürar veya benzeri bir ilaç kullanılmış
olabilir.
D) II numaralı bölgede; oluşan uyarı transvers tübüllere kadar
iletilebilir.
E) III numaralı bölgede; riyanodin kanal mutasyonu olabilir.
24.Çeşitli çizgili kas spazmlarını çözmek için kullanılan ve 5–6
27.Bir maraton koşucusunun yapılan sağlık kontrolünde
ay süreyle ilgili kas grubunda flaks paraliziye neden olan
istirahat kalp atımı 45/dk olarak tespit ediliyor. Başka
botulinum toksini bu etkisini aşağıdaki hangi mekanizma
hiçbir problemi olmayan bu sporcu ile ilgili olarak hangisi
aracılığı ile gerçekleştirir?
doğrudur?
A) Medulla spinalis ön boynuzundaki motor nöronları inhibe
ederek
B) Medulla spinalis ön boynuzundaki Renshaw hücrelerini
aktive ederek
C) Possinaptik nikotinik reseptörleri bloke ederek
D) Sinir kas kavşağındaki asetilkolin esterazı aktive ederek
A) Sinüs taşikardi
B) Sinüsal bradikardi
C) Atrial fibrilasyon
D) Birinci derece AV Blok
E) Hasta sinüs sendromu
E) Sinir kas kavşağında asetilkolin serbeslenmesini bloke
ederek
25.İşitilen seslerin frekans ayrımları aşağıdaki yapılardan
hangisinin tonotopik titreşim özelliklerine göre yapılır?
A) Helikotrema
B) Timpanik zar
C) Baziller membran
D) Reissner membranı
E) Tektoryal membran
6
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
28. Aşağıdakilerden hangisi nabız basıncını azaltır?
A) Periferik dirençte artma
B) Vasküler tonusta azalma
C) Arteryal kompliyansta azalma
D) Kalp atım volümünde artma
E) Kalp kontraktilitesinde artma
29. Aşağıdakilerden hangisi fibrinojene etki ederek fibrinojeni
32. Serbestçe filtre edilen bir maddenin klirensi inülin
fibrine dönüştürür?
klirensinden daha düşük ise bu madde için aşağıdakilerin
A) Trombin
hangisinde doğrudur?
B) Protrombin
A) Bu madde tübüllerde proteinlere bağlanmıştır.
C) Tromboplastin
B) Bu maddenin tübüllerde net geriemilim olmuştur.
D) Protrombin aktivatörü
C) Bu maddenin tübüllerde net sekresyonu olmuştur.
E) von Willebrand faktör
D) Bu maddenin tübüllerde geriemilimi ve sekresyonu
olmamıştır.
E) Bu madde proksimal tübülden distal tübüle göre daha
fazla sekrete edilmiştir.
30. Aşağıdaki tabloda alveol, aort kanı ve doku (interstisyel)
sıvısına ait oksijen ve karbondioksitin parsiyel basınç değerleri
reaksiyonlarında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
verilmiştir.
A) Na+ –I– simporter
Oksijen parsiyel basıncı
(mmHg)
33.Tiroid hormonları sentezinin tiroid bezinde geçen
Karbondioksit parsiyel basıncı
(mmHg)
X
40
45
Y
104
40
Z
95
40
B) H2O2
C) ATP
D) NADPH
E) 5’–deiyodinaz
Buna göre, X, Y ve Z ile gösterilen alveol, aort kanı ve doku
sıvısı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
X
Y
Z
A) Alveol
Aort kanı
Doku sıvısı
B) Alveol
Doku sıvısı
Aort kanı
C) Doku sıvısı
Alveol
Aort kanı
koenzimlerden hangisinin rolü yoktur?
D) Aort kanı
Alveol
Doku sıvısı
A) Pantotenik Asit
E) Aort kanı
Doku sıvısı
Alveol
B) Tiamin pirofosfat
34.Sitrik asit döngüsünde α–ketoglutarat dehidrogenaz
tepkimesinin oluşabilmesinde aşağıdaki vitamin/
C) Pridoksal fosfat
D) Niyasin Adenin Dinükleotit
E) Flavin Adenin Dinükleotit
31. Aşağıdaki dönemlerden hangisinde ovaryumda oosit
35.Aşağıdakilerden hangisi, bir enzim eksikliğine bağlı olarak
sayısındaki artış en fazladır?
meydana gelmez?
A) Erken fetal dönem
A) İzovalerik asidemi
B) Geç fetal dönem
B) Akçaağaç şurubu idrar hastalığı
C) Doğum sonrası ilk iki yıl
C) Ürokanik asidüri
D) Puberte dönemi
D) Hartnup hastalığı
E) Puberte sonrası dönem
E) Alkaptonüri
DENEME SINAVI – 45
7
36.Aşağıdaki enzimlerden hangisi liyaz grubunda yer alır?
40.Aşağıdaki basamakların hangisi urokinaz tarafından aktive
A) Aldolaz
edilir?
B) Hekzokinaz
A) Faktör I aktivasyonu
C) Laktat dehidrogenaz
B) Faktör V aktivasyonu
D) Fosfofruktokinaz
C) Faktör VIII’in faktör VIIIa’ya dönüşümü
E) Sitrat sentaz
D) Plazminojenin plazmine dönüşümü
E) Faktör X aktivasyonu
37. Total demir bağlama kapasitesi testi aşağıdakilerden
41.Aşağıdakilerden hangisi, ksenobiyotik metabolizmasında
hangisinin fonksiyonel özelliği hakkında bilgi verir?
faz II reaksiyonlarında yer almaz?
A) Hemoglobin
A) Glukuronik asit
B) Transferrin
B) Asetil KoA
C) Ferritin
C) Hidroksilasyon
D) Hemopeksin
D) PAPS
E) Laktoferrin
E) S–Adenozil Metionin
38.Düz kasların kasılmasında aşağıdakilerden hangisi yer alır?
A) Troponin I
B) Troponin C
C) Miyozin hafif zincir kinaz
D) Miyozin fosfataz
E) Hafif zincir ATP az
42.Kan şekerinin uzun süre yüksek olması durumunda
glukozun, hemoglobin enzimatik olmayan şekilde
bağlanmasına ne ad verilir?
A) N– Glikozilasyon
B) O–Glikozilasyon
C) Karamelizasyon
D) Mutasyon
E) Glikasyon
39.Proteinlerin tersiyer yapısındaki kovalent bağların
yerleşir?
birlikte verilmiştir?
A) Tiroksin
A) Aspartat – Lizin
B) Leptin
B) Serin – Glutamat
C) Östradiol
C) Valin – Lösin
D) Progesteron
D) Tirozin – Aspartat
E) Retinoik asit
E) Sistein – sistein
8
43.Aşağıdaki hormonlardan hangisinin reseptörü membranda
oluşumuna katılan aminoasitler aşağıdakilerin hangisinde
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
44. Porfirin sentezinin mitokondiyal reaksiyonlarında
aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Glisin
B) Pridoksal fosfat
C) Ferroşelataz
48. Krebs siklusu için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Siklusun hız kısıtlayıcı enzimleri insülin tarafından kovalent
modifikasyon ile aktive edilir.
B) Siklusun hız kısıtlayıcı enzimleri; sitrat sentaz, izositrat
dehidrogenaz ve a–ketoglutarat dehidrogenaz’dır.
D) ALA dehidrataz
C) Floroasetat, akonitaz enzimini inhibe eder.
E) Protoforfirin
D) a–ketoglutarat dehidrogenaz kofaktör olarak, tiamin
pirofosfat (B1), FAD (B2), NAD (B3), coA, lipoik asit kullanır.
E) Siklusun mitokondri iç membrana bağlı olan tek enzimi
olan süksinat dehidrogenaz’dır.
45. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi post translasyonel
modifikasyon mekanizmasında meydana gelen bir
bozukluktan dolayı oluşur?
A) Akondroplazi
B) Pompe Hastalığı
C) I cell Hastalığı
D) Fenilketonüri
49. Glikolipid yapısında hangisi bulunmaz?
A) Serin
B) Palmitoil coA
C) Seramid
D) NANA
E) Fruktoz
E) Duchenne Muskuler Distrofi
46. Membrandan madde taşınması ile ilgili aşağıdakilerden
50. Karbonhidrattan zengin beslenme sonucunda aşağıdaki
hangisi yanlıştır?
lipoproteinlerden hangisinin sentezi artar?
A) Primer aktif transportta enerji harcanır
A) Şilomikron
B) Difüzyonda moleküller çok yoğun ortamdan az yoğun
B) VLDL
ortama geçer
C) Lizozom içi asidik pH sağlayan V sınıfı primer aktif
transporttur
C) LDL
D) HDL
E) Lipoprotein a
D) Reseptör aracılı endositozda vezikül hacmi lamin
proteinleri ile belirlenir
E) Membran geçiş kat sayısı en yüksek molekül sudur.
47. Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP
51. Aşağıdakilerden hangisi konjuge bir safra asididir?
sentezlenen basamağı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kolik asit
A) Glukokinaz
B) Kenodeoksikolik asit
B) Fosfofruktokinaz
C) Litokolik asit
C) Gliseraldehit 3 fosfodehidrogenaz
D) Deoksikolik asit
D) Fosfogliserat kinaz
E) Glikokolik asit
E) Aldolaz B
DENEME SINAVI – 45
9
52. Aşağıdaki enzimlerden hangisi pürin sentezinde görev
56. Aşağıdaki komponentlerinden hangisi, mast hücre
almaz?
degranülasyonuna neden olur?
A) PRPP sentaz
A) C4a
B) Karbamoil fosfat sentetaz II
B) C4b
C) Glutamin PRPP amidotransferaz
C) C5b
D) Formilglisinamid sentaz
D) C7
E) Aminoimidazol ribotid sentaz
E) C9
53. Hücrenin hayat döngüsünün hangi fazında DNA
57. Larinks kanseri nedeniyle kemoterapi gören bir hastanın
replikasyonu meydana gelir?
boyun etrafındaki püyden yapılan Gram boyamada gram
A) G0
(+) dallanan basiller saptanan bir hastanın balgam kültürü
B) G1
C) S
D) G2
E) M
yapılmıştır. Kanlı agar ortamda aerop basiller üremiştir.
Modifiye kinyon boyama ile asid fast (aside dirençli) olduğu
belirlenen bu bakteri aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nocardia asteroides
B) Actinomyces israeli
C) Coxiella burnetti
D) Bacillus anthracis
E) Mycobacterium avium – intracellulare
54. DNA sentezinin başladığı DNA bölgesine ne ad verilir?
58. Corynebacterium diphteriae taşıyıcılarının tedavisinde
A) Ekzon
aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi ilk seçenektir?
B) İntron
A) Eritromisin
C) Poli A
B) Amoksisilin klavulonik asid
D) Promotor
C) Doksisiklin
E) Ori
D) Sefuroksim
E) Siprofloksasin
55. MHC sınıf I ve CD8 reseptörü aracılığıyla virüsle enfekte
hücreyi tanıyan ve perforinle hücre ölümüne yol açan
katalaz enzimleri yoktur?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nocardia asteroides
A) Bazofil
B) Streptococcus pyogenes
B) CD4 T lenfosit
C) Mycobacterium tuberculosis
C) Sitotoksik T lenfosit
D) Clostridium perfringens
D) NK hücre
E) Corynebacterium diphteriae
E) Makrofaj
10
59. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin süperoksid dismutaz ve
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
60. Bir gün önce ıstakoz yiyen ve bulantı, kusma ile gelen 40
yaşındaki erkek hastanın gaita kültüründe oksidaz (+) gram
negatif hareketli bir bakteri üremiştir. Muhtemel etken
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Escherichia coli
B) Campylobacter jejuni
C) Vibrio parahemolyticus
64. Bir bakteriyofaj ile genetik madde aktarımına ne denir?
A) Konjugasyon
B) Plazmid değişimi
C) HFR
D) Transdüksiyon
E) Transformasyon
D) Shigella
E) Clostridium botulinum
61. PPD pozitifliği tüberküloz bakterisinin hangi komponentine
karşı gelişir?
A) Hücre duvar polisakkaridi
B) Hücre zarı lipidleri
C) Fosfolipidler
D) Hücre duvarı proteinleri
E) Mikolik asit
65. Sol alt abdomenden bıçaklanarak acil servise getirilen
25 yaşında erkek hastaya hangisinin başlanması uygun
değildir?
A) Seftriakson +Metronidazol
B) Piperasilin tazobaktam
C) Moksifloksasin
D) Aztreonam
E) Ampisilin sulbaktam
62. Aşağıdaki yapılardan hangisi A grubu streptokokların
66. Patolojik Prion (PrPsc) ile ilgili aşağıdaki ifadelerden
yapısında bulunmaz?
hangisi doğru değildir?
A) Hyalüronik asit
A) Beyin doku örneğinde yapılan Polimerize zincir reaksiyonu
B) M proteini
(PCR) ile tanı konur.
C) Lipoteikoik asit
B) İmmun cevaba neden olmaz
D) Grup spesifik kapsül
C) Protein yapısındadır.
E) Peri plazmik aralık
D) Amino asit dizilimi hücresel PrPc den farklılık göstermez.
E) Kalıtsal geçişli hastalığa neden olan tipler vardır
63. B lenfositlerde latent enfeksiyon yapan tipik virus
67. Guanozin analoğu olan, kronik Hepatit C enfeksiyonlarında
aşağıdakilerden hangisidir?
kullanılan, teratojenik etkileri olan ilaç aşağıdakilerden
A) HIV
hangisidir?
B) İnfluenza virus
A) Lamivudin
C) Sitomegalovirus
B) Foskarnet
D) Epstein–Barr virus
C) Entekavir
E) Rubella virus
D) Ribavirin
E) İndinavir
DENEME SINAVI – 45
11
68. Aşağıdaki etkenlerden hangisi çocukta viral pnömoninin en
72. Vivax sıtmasında relapsa neden olan form hangisidir?
sık nedenidir?
A) Hipnozoit
A) Parainfluenza virüsü
B) Bradizoid
B) Respiratuvar sinsisyal virüs
C) Sporozoid
C) İnfluenza virüsü
D) Trofozoid
D) Sitomegalovirüs
E) Merozoid
E) Varisella zoster virüsü
69. Filovirüslerin en sık temel rezervuarı olan hayvan
73. Erişkin formu akciğere yerleşen helmint aşağıdakilerden
aşağıdakilerden hangisidir?
hangisidir?
A) Maymun
A) Necator americanus
B) Kaplumbağa
B) Enterobius vermicularis
C) Geyik
C) Schistosoma japonicum
D) Tavşan
D) Trichinella spiralis
E) Sivri sinek
E) Paragonimus westermani
70. Kemik iliği transplant alıcısı hastada post transplant
74. Kutanöz larva migransa eden olan etken aşağıdakilerden
45. günde viral pnömoni varsa bu tabloya en sık neden
hangisidir?
olabilecek etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Enterobius vermicularis
A) RSV
B) Ancylostoma duodenale
B) CMV
C) Ancylostoma brazisilense
C) Adenovirüs
D) Trichinella spiralis
D) Poks virüs
E) Trichuris trichiura
E) Herpes simpleks tip 1
71. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin miyokardit yapma
75. Makrofajların içinde tomurcuklanarak akciğerde tüberküloz
olasılığı en fazladır?
benzeri enfeksiyon meydana getiren intraselüler fungus
A) ECHO virüs
aşağıdakilerden hangisidir?
B) Poliyomiyelit virüs
A) Trichopyton rubrum
C) Adenovirüs
B) Microsporum canis
D) Parvovirüs
C) Sporotix schenkii
E) Coxcackie B virüsü
D) Fonsecaea pedrosoi
E) Histoplasma capsulatum
12
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
76. Aşağıdakilerden hangisi opportunistik mantarlardan biri
değildir?
80. Diabetes mellitus aşağıdaki böbrek hastalıklarından
hangisiyle ilişkili değildir?
A) Paracoccidioides brasiliensis
A) Diffüz glomeruloskleroz
B) Candida glabrata
B) Nodüler glomeruloskleroz
C) Candida parapsilosis
C) Benign nefroskleroz D) Aspergillosis fumigatus
D) Ürat nefropatisi
E) Pneumonia jeruvecii
E) Akut pyelonefrit
77. Aşağıdaki tiroid nodüllerinden hangisinin malign olma riski
diğerlerine göre daha düşüktür?
A) Genç hastalardaki nodüller
B) Baş–boyun bölgesine radyasyon alan kişilerdeki nodüller
C) Radyoaktif iyot tutan nodüller
D) Soliter nodüller
E) Erkeklerdeki nodüller
81.Otuziki yaşındaki erkek hastanın büyümüş testisinde 4
cm çapında kitle olup serum AFP ve HCG düzeyi yüksek
bulunuyor.
Testis tümörü olan bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yolk sac (kese) tümörü B) Leydig hücreli tümör
C) Seminom D) Mikst tümör
E) Embriyonal karsinom
78. Aşağıdakilerden hangisinin MEN 1’de bulunması
beklenmez?
A) RET onkogen pozitifliği
A) Jinekomasti
B) Hipofiz adenomu
B) 70’in üzerindeki yaş
C) Pankreas adenomu
C) BRCA 1 mutasyonu
D) Paratiroid hiperplazisi
D) BRCA 2 mutasyonu
E) Paratiroid adenomu
E) BRAF mutasyonu
79. Otuzdört yaşında bir erkekte ağır proteinüri, yaygın
ödem, hiperlipidemi, glomerüler bazal membranda diffüz
kalınlaşma ve epitel altında immunglobulin birikimi vardır.
82. Erkeklerde aşağıdakilerden hangisi meme kanseri riskini
artırmaz?
83. Mikroskobik olarak tek sıra halinde hücre infiltrasyonu
(indian file) aşağıdaki meme kanserlerinden hangisinde
görülür?
Hematürinin görülmediği bu hastada en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Papiller karsinom A) Lipoid nefroz
C) Kolloid karsinom B) Fokal sklerozan glomerülonefrit
D) Tübüler karsinom
C) Membranöz glomerülonefrit
E) Invaziv lobüler karsinom
B) Medüller karsinom
D) Membranoproliferatif GN
E) Diabetes mellitus
DENEME SINAVI – 45
13
84. Von Hippel–Lindau Sendromu’nda aşağıdaki SSS
tümörlerinden hangisi daha sık izlenir?
88. Apopitoza giden bir hücrede görülen ilk ışık mikroskobik
değişiklik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Koroid pleksus papillomu
A) Karyopiknozis
B) Medulloblastom
B) Hücre büzülmesi
C) Hemangioblastom C) Hücre şişmesi D) Glioblastom
D) Sitoplazmik blepler
E) Nöroblastom
E) Karyoreksis
85. Aşağıdaki ifadelerden hangisi progresif multifokal
lökoensefalopati için yanlıştır?
89. Hücre membranında apopitotik sinyali başlatarak hücreyi
apopitoza götüren molekül aşağıdakilerden hangisidir?
A) Etken bir polyoma virüs olan JC virüstür.
A) TNF reseptör
B) Oligodendrositleri etkiler
B) p53
C) Beynin tamamında beyaz cevher demyelinizasyonuna
C) bax
neden olur
D) Sıklıkla immün baskılanmış kişilerde görülür
D) bad
E) Bcl
E) Önce bazal gangliyonlar, sonra kortex ve tüm nöronlar
etkilenir.
86. Benign ancak lokal agresiflik gösteren, özellikle matür
iskelet epifizini tutan çok sayıda uniform dağılımlı dev
hücreler ve zeminde epiteloid, iğsi özellikte mononükleer
hücrelerden oluşan tümör aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osteosarkom
B) Osteoblastom
C) Dev hücreli tümör
D) Enkondrom
90. Aşağıdaki hematolojik malignitelerin hangisinde neoplastik
hücrelerde tartarata dirençli asit fosfataz (TRAP) pozitifliği
saptanır?
A) Hairy cell lösemi
B) Hodgkin lenfoma, mikst sellüler tip
C) Mikozis fungoides
D) Multiple myelom
E) Burkitt Lenfoma
E) Osteoid osteom
87. Aşağıdakilerden hangisinde adenokarsinom gelişme riski
artmıştır?
14
91. Aşağıdaki neoplazilerden hangisinin gelişiminde bir tümör
supresör gen olan p16 mutasyonu önemli rol oynar?
A) Servikal displazi
A) Retinoblastom
B) Aktinik keratoz
B) Hemanjioblastom
C) Lökoplaki
C) Nöroblastom
D) Otoimmün gastrit
D) Ailesel mide karsinomu
E) Marjolin ülseri
E) Malign melanom
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
92. Aşağıdakilerden hangisi metastatik kalsifikasyonun
izlendiği durumlardan biri değildir?
96. Sarkoidozlu hastadan alınan hiler lenf nodu biyopsisinde
izlenen dev hücrelerin içinde aşağıdakilerden hangisi
A) Sarkoidoz
saptanır?
B) Paratiroid adenomu
A) Asteroid cisimler
C) Psammom cisimleri
B) Gohn kompleksi
D) Multipl miyelom
C) Schaumann body
E) Paget hastalığı
D) Kulchitsky hücresi
E) Dutcher body
93. Sistemik sklerodermada GIS’de en sık etkilenen organ
97. Reaktif sistemik amiloidoz nedeni olmayan hastalık
aşağıdakilerden hangisidir?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özofagus
A) Tüberküloz
B) Mide
B) Yaşlılık
C) Duodenum
C) Romatoid artrit
D) Kolon
D) Bronşiektazi
E) Rektum
E) Kronik osteomyelit
94. Akciğerde tüberküloz gelişim riskinde belirgin artışa neden
olan pnömokonyoz aşağıdakilerden hangisidir?
A) Silikozis
B) Berilyozis
C) Asbestozis
D) Antrakozis
E) Siderozis
98. Lökositlerde fagolizozom oluşumunun geciktiği ve azaldığı,
bu nedenle bakterilerin fagositozunun bozulduğu hastalık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kronik granulamatöz hastalık
B) Job’s sendromu
C) Chediak Higashi sendromu
D) Nezeloff sendromu
E) Myeloperoksidaz defisiti
95. Myokard infarktüsünü takiben sol ventrikül serbest duvar
99. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Klonidinin antihipertansif
ruptürü en sık ne zaman gelişir?
etkisini engeller?
A) 4–6 saat
A) Propranolol
B) 12–24 saat
B) Yohimbin
C) 2–3 gün
C) Terazosin
D) 4–7 gün
D) Fentolamin
E) 2–4 hafta
E) Esmolol
DENEME SINAVI – 45
15
100. Dopaminle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
104. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi hipertroidi tedavisinde
A) D2 reseptörünün uyarılması ile adenilatsiklaz inhibe olur
kullanılmaz?
B) D3 emezis ile ilişkili reseptörüdür
A) Radyoaktif İyot
C) Bromokriptin D2 agonistidir.
B) Metimazol
D) L – dopa’ dan sentezlenir.
C) Liyotironin
E) Prolaktin salınımını azaltır.
D) Propil tiyourasil
E) Tiyosiyonat
101. Aşağıdaki ilaç uygulama şekillerinden hangisinde ilaçlar
karaciğerde en çok presistemik eliminasyona uğrar?
105. Aşağıdaki antidiyabetik ilaçlardan hangisi aldoz redüktaz
enzimini inhibe ederek etki gösterir?
A) İntravenöz uygulama
A) Metformin
B) Oral uygulama
B) Rosiglitazon
C) Rektal uygulama
C) Akarboz
D) Göze damla uygulamaları
D) Sorbinil
E) Transdermal uygulama
E) Liraglutid
102. Aşağıdaki G–proteinlerinden hangisi gözde bulunur?
A) Gt
B) Go
C) Gq
D) Gs
E) Gi
106. Bipolar affektif bozukluk nedeniyle 1 yıldır lityum kullanan
35 yaşında ki bayan hastaya aşağıdaki ilaçlardan hangisi
verildiğinde lityum düzeyinin yükselmesi beklenmez?
A) Kaptopril
B) Teofilin
C) İndometazin
D) Tiazid
E) Piroksikam
103. SSS’inde öğrenme ve bellekle ilgili M1 reseptörleri selektif
olarak uyararak Alzheimer tedavisinde kullanılan ilaç
aşağıdakilerden hangisidir?
16
107. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi insomnia
tedavisinde kullanılan postsinaptik 5HT2 reseptörü
blokörüdür?
A) Karbakol
A) Sitalopram
B) Oksotremorin
B) Maprotilin
C) Pilokarpin
C) Fluvoksamin
D) Betanekol
D) Bupropion
E) Arekolin
E) Trazodon
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi opioid bağımlılarının
tedavisinde narkotik analjeziktir?
A) Metadon
A) Hidralazin
B) Lofeksidin
B) Metildopa
C) Klonidin
C) İndapamid
D) Naltrekson
D) Na nitroprusiyat
E) Nalokson
E) Diazoksit
109. Şizofreni nedeniyle bir aydır Klorpromazin kullanan 47
yaşıda ki erkek hastada ortastatik hipotansiyona bağlı senkop
gelişiyor.
112. Aşağıdaki antihipertansiflerden hangisi siyanür
intoksikasyonuna yol açabilir?
113. Aşağıdaki HMG–KOA redüktaz inhibitörlerinden hangisinin
biyoyararlanımı en yüksektir?
A) Rosuvastatin
Bu tabloya neden olan reseptör aşağıdakilerden hangisidir?
B) Atorvastatin
A) Alfa–2 Adrenerjik blokajı
C) Pitavastatin
B) Dopamin D2 blokajı
D) Pravastatin
C) Histamin H1 blokajı
E) Fluvastatin
D) Alfa–1 Adrenerjik blokajı
E) Muskarinik M3 blokajı
110. Aşağıdakilerden hangisi migren tedavisi için geliştirilmiş
kalsitonin gene–related peptid(CGRP) reseptör
antagonistidir?
114. Derin bacak ven trombozu tanısı konulan , gebe ve obez olan
27 yaşındaki bayan hastaya Enoksaparin tedavisi başlanıyor
Bu hastanın takibinde aşağıdaki parametrelerden hangisi
A) Olcegepant
kullanılır?
B) Palosuran
A) Protrombin zamanı
C) Fosforamidon
B) Kanama zamanı
D) Aliskiren
C) Koagülasyon zamanı
E) Kapsazepin
D) Anti Xa aktivite testi
E) Aktive parsiyel tromboplastin zamanı
111. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Romatoid artrit tedavisinde
115. Aşağıdaki sefalosproin türevlerinden hangisinin santral
kullanılan janus kinase (JAK) inhibitörüdür?
sinir sistemine geçiş oranı en yüksektir?
A) Gefitinib
A) Sefazolin
B) Erlotinib
B) Sefotaksim
C) İmatinib
C) Seftabiprol
D) Bortezomib
D) Seftazidim
E) Tofacitinib
E) Seftriakson
DENEME SINAVI – 45
17
116. Aşağıdaki aminoglikozit türevlerinden hangisinin renal
toksisitesi minimaldir?
A) Amikasin
B) Gentamisin
C) Streptomisin
D) Tobramisin
E) Neomisin
120. Gebenin aşağıdakilerden hangisini kronik olarak
kullanması neonatal serebral infarktlara ve abruptio
plasentaya yol açabilir?
A) Rosuvastatin
B) Varfarin
C) Metotreksat
D) Kokain
E) Etanol
117. Aşağıdaki sülfonamid türevlerinden hangisi özellikle
dermatidis herpetimorfis tedavisinde kullanılır?
A) Sülfodiazin
B) Sülfasalazin
C) Sülfometoksazol
D) Sülfapiridin
E) Sülfadoksin
118. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi kistik fibrozis tedavisinde
kullanılan kistik fibrozis transmembran ileti regülatör
(CFTR) membran proteinin aktivatörüdür?
A) Riociguat
B) Vernekalant
C) Aliskiren
D) Talidomid
E) İvacaftor
119. Aşağıdaki antineoplastiklerden hangisi belirgin
hiperürisemiye neden olur?
A) Sitarabin
B) Metotreksat
C) Fluorourasil
D) Merkaptoprin
E) Hidroksiüre
18
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
TEMMUZ 2015 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 44
KLİNİK BİLİMLER TESTİ
ADAYIN
ADI:.....................................................................................................
SOYADI:.....................................................................................................
T.C. KİMLİK NO
:.....................................................................................................
SINAV SALONU
:.....................................................................................................
GENEL AÇIKLAMA
1. Bu kitapçıkta Klinik Bilimler Testi bulunmaktadır.
Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı,
soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonunuzu yazmayı unutmayınız.
2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmaktadır.
3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150
dakikadır (2,5 saat).
4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece
bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok cevap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış
sayılacaktır.
5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde,
silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unutmayınız.
6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısından yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri düşülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu
nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları
boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden
birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru
cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.
7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz.
Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru
için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.
8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik olması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmayacaktır.
Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın
yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya
da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki
külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresinden takip edebilirsiniz.
KLİNİK BİLİMLER
01. 42. (42 Soru)
:
Dahiliye Grubu
(Dahili Bilimler + K. Stajlar)
43. 72. (30 Soru) :
Pediatri
73. 108. (36 Soru)
:
Cerrahi Bilimler
(Genel Cerrahi + K. Stajlar)
109. 120. (12 Soru) :
İSTANBUL–MERKEZ
Aksaray Mah. Cerrahpaşa Cad. No: 59
Haseki-Fatih / İSTANBUL
Tel: 0212 521 77 85
Faks: 0212 521 77 65
Kadın Hastalıkları ve Doğum
TUSTIME–PENDİK (OFFLINE)
Fevzi Çakmak Mah. Çınar Sokak No:2 D:9
Pendik/İSTANBUL
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)
Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME / KADIKÖY
İbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1
Bağımsız Bölüm No: 3
Koşuyolu - Kadıköy / İSTANBUL
Tel: 0216 336 24 29
Faks: 0216 336 24 82
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)
Poyraz Sok.No: 4/A Balçova – İZMİR
ANKARA
Mamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı
Dikimevi–Mamak / ANKARA
Tel: 0312 417 23 45
Faks: 0312 425 14 09
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)
Yenişehir Mah. Fevzi Çakmak Cad.No:47/3
Yahşihan/KIRIKKALE
İZMİR
Cumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2
M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)
Pasaport / İZMİR
Tel: 0232 425 11 55
Faks: 0232 425 11 57
ISPARTA
Gazi Kemal Mah. 1317 Sok.
Henden Ap. No: 11 D: 9/10
Merkez / ISPARTA
Tel: 0246 232 66 00
Faks: 0246 232 77 00
Gsm: 0507 408 01 51
AYDIN
Hasanefendi Mah. Kızılay Cad. No:34
Merkez - AYDIN
Gsm: 0530 047 00 58
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)
Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A Bornova – İZMİR
2015 AĞUSTOS TUS 45. DENEME SINAVI
KLİNİK BİLİMLER TESTİ SORULARI
Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve
Doğum Bilgisi soruları bulunmaktadır.
1. Diffüz büyük B hücreli lenfoma tanısıyla takip edilen ve
4. Hairy cell lösemi tanısı almış hastanın tedavisinde ilk tercih
kemoterapi sonrası tümör lizis sendromu gelişen hastada
farmakolojik ajan aşağıdakilerden hangisidir?
aşağıdaki biyokimyasal bozukluklardan hangisi beklenmez?
A) Klorambusil
A) Hiperkalemi
B) İmatinib
B) Hiperkalsemi
C) Rituximab
C) Hiperürisemi
D) Bortezomib
D) Hiperfosfatemi
E) Klordeoksiadenozin
E) Metabolik asidoz
2. Aşağıdakilerden hangisi immünolojik kan transfüzyonu
reaksiyonlarından biri değildir?
ajanlardan hangisinin tedavide yeri yoktur?
A) Non–hemolitik transfüzyona bağlı ateş
A) Lamivudin
B) Post–tranfüzyon purpura
B) Tenofovir
C) Transfüzyonel hemosiderozis
C) Ribavirin
D) Tranfüzyon ilişkili akut akciğer hasarı
D) Entekavir
E) Graft–versus–host hastalığı
E) Adefovir
3. 70 yaşında erkek hasta halsizlik şikayeti ile hematoloji
6. Aşağıdakilerden hangisi ekstrahepatik kolestaz
polikliniğine başvuran hastanın yapılan laboratuar
nedenlerinden biri değildir?
incelemelerinde anemi saptanıyor. Anemi etyolojisi araştırılan
A) Primer biliyer siroz
hastanın anamnezinde ara sıra ve özellikle sabahları idrar
renginde koyulaşma olduğu ayrıca son bir yıl içinde iki kez
derin ven trombozu öyküsü olduğu öğreniliyor.
5. Kronik hepatit B tanısı ile takip edilen hastada aşağıdaki
Paroksismal nokturnal hemoglobinüri düşünülen hastada
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
B) Primer sklerozan kolanjit
C) Kolanjiokarsinom
D) Mirizzi sendromu
E) Koledokolitiazis
A) Serum hemopeksini azalmıştır
B) İdrar hemosiderini artmıştır
C) İdrar bilirubini artmıştır
D) Serum bilirubini artmıştır
E) Serum haptoglobulini azalmıştır
DENEME SINAVI – 45
21
7. Aşağıdaki verilen polipozis sendromlarından hangisinde
11. Liddle sendromu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
gastrointestinal malignite gelişme riski diğerlerinden daha
A) Serum potasyum düzeyi düşüktür
yüksektir?
B) Dital nefron hiperfonksiyonu mevcuttur
A) Peutz–jegher sendromu
C) Serum aldosteron düzeyi artmıştır
B) Cowden sendromu
D) Metabolik alkaloz izlenir
C) Cronkite–canada sendromu
E) Tedavide triamteren kullanılabilir
D) Turcot sendromu
E) Jüvenil polipozis
8. Çölyak tanısı ile takip edilemekte olan hasta kaşıntı şikayeti
12. Yaygın boyun ağrısı şikayeti ile başvuran kırk iki yaşında erkek
ile başvuruyor. Yapılan fizik muayenesinde bilateral büllöz
hastanın fizik muayenesinde tiroid bezinın aşırı hassas ve
lezyonlar izleniyor. Mevcut lezyonlara yönelik yapılan
ağrılı olduğu saptanıyor. Bir haftadır üst yolunum enfeksiyonu
biyopsisinde Ig A birikimi saptanan bu hastada en olası
nedeniyle tedavi almakta olduğu öğrenilen hastanın
tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
laboratuar tetkiklerinde sT4 yüksek TSh düşük ve eritrosit
sedmentasyon hızı 80 mm/h olarak saptanıyor.
A) Pemfigus vulgaris
B) Dermatitis herpetiformis
C) Acrodermatitis enteropatica
D) Eritema marginatum
E) Akantozis nigrikans
Bu hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Subakut granülomatöz tiroidit
B) Subakut lenfositik tiroidit
C) Hashimoto tiroidit
D) Toksik multinodüler guatr
E) Graves hastalığı
9. Diyabetes mellitus tedavisinde aşağıdaki ajanlardan hangisi
13. Üç aydır devam eden istirahatla artan sırt ağrısı ile polikiniğe
insülin sekresyonunu uyaran bir tedavidir?
başvuran yirmi altı yaşındaki erkek hastanın çekilen direkt
A) Rapeglinid
grafilerinde sakroiliak eklemde ankiloz ve vertebralarda
B) Pioglitazon
C) Miglitol
D) Akarboz
E) Metformin
bambu kamışı görünümü saptanıyor.Ankilozan spondilit tanısı
konulan hastanın ayrıca fizik muayenesinde kardiyak üfürüm
saptanıyor.
Hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aort yetmezliği
B) Aort stenozu
C) Aort koarktasyonu
10.Akromegali tanısıyla takipli hastada aşağıdakilerden
hangisi izlenmez?
A) Prognatizm
B) Konjestif kalp yetmezliği
C) Hipertansiyon
D) Artropati
E) Terlemede azalma
22
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
D) Mitral yetmezlik
E) Mitral stenoz
14. Altmış dört yaşında kadın hasta boyun ve omuz ağrıları
beklenmez?
anemnezinde ağrılarının sabahları daha şiddetli olduğu,
A) Akut gastroenterit
hareketlerinin kısıtlandığı ve bir saatten uzun sürdüğü
öğreniliyor. Fizik muayenesinde anlamlı bulgu saptanmayan
hastanın laboratuar tetkiklerinde normositir normokromik
17. Aşağıdaki durumların hangisinde hipovolemik hiponatremi
şikayeti ile romatoloji polikliniğine başvuruyor.Hastanın
B) Diüretik kullanımı
C) Mineralokortikoid yetmezliği
anemi ve sedimentasyon hızı 80mm/h olarak saptanıyor.
D) Tuz kaybettiren nefropati
Bu hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
E) Hipotiroidi
A) Polimyozit
B) Skleroderma
C) Polimyaljia romatika
D) Osteoartrit
E) Romatoid artrit
15. Hiperkalsemi tedavisinde aşağıdaki seçeneklerden
hangisinin yeri yoktur?
A) İntravenöz hidrasyon
18.İntrasellüler ve ekstrasellüler sıvının içeriğinde en fazla
bulunan anyon sırasıyla aşağıdakilerden hangisidir?
İntrasellüler sıvı
Ekstrasellüler sıvı
B) Tiazid diüretikleri
A) Potasyum
Sodyum
C) Pamidronat
B) Bikarbonat
Klor
D) Kalsitonin
C) Fosfat
Bikarbonat
E) Glukokortikoid
D) Bikarbonat
Fosfat
E) Fosfat
Klor
16. Burkitt lenfomalarda izlenen translokasyon
19.Aşağıdakilerden hangisi böbreklerde AA tipi amiloidoz
aşağıdakilerden hangisidir?
birikimine neden olmaz?
A) t(8;14)
A) Tüberküloz
B) t(9;22)
B) Multipl myelom
C) t(11;22)
C) Romatoid artrit
D) t(14;18)
D) Lenfoma
E) t(11;14)
E) Behçet hastalığı
DENEME SINAVI – 45
23
20. Altmış üç yaşında renal hücreli karsinom tanısı konulan
23. Kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan aşağıdaki ajanlardan
erkek hastada aşağıdaki hormonlardan hangisinin aşırı
hangisi mortaliteyi azaltıcı etkisi bulunmamaktadır?
salınımı renal hücreli karsinom ile ilişkili olma ihtimali en
A) Ramipril
düşüktür?
A) ACTH
B) Eritropoetin
C) Renin
B) Metoprolol
C) Losartan
D) Furosemid
E) Spirinolakton
D) Büyüme hormonu
E) Parathormon
21. Aort yetmezliği nedeniyle takip edilen bir hastada fizik
24.Aşağıdaki kalp yetmezliği tanısında kullanılan Framingham
muayenede aşağıdaki bulgulardan hangisinin saptanması
kriterlerinden hangisi major kriterlerden biri değildir?
beklenmez?
A) Pretibial ödem
A) Graham–steel üfürümü
B) Paroksismal nokturnal dispne
B) Austin–Flint üfürümü
C) Kardiyomegali
C) Corrigan nabzı
D) Hepatojuguler reflü varlığı
D) Durozies işareti
E) S3 galo duyulması
E) Hill işareti
22.Göğüs ağrısı şikayeti ile acil servise başvuran hastanın
25. Elli altı yaşında halsizlik şikayeti ile iç hastalıkları
takipleri sırasında senkop gelişmesi üzerine çekilen
polikliniğine başvuran erkek hasta hastanın yapılan fizik
EKG’si aşağıdaki gibidir. Yapılan fizik muayenesinde
muayenesinde sol el başparmakta çomaklaşma saptanıyor.
tansiyonu 70/50 mmHg olan hastanın tedavisinde ilk tercih
Mevcut muayene bulgusu aşağıdaki hastalıkların hanisinde
aşağıdakilerden hangisidir?
beklenmez?
A) Bronşektazi
B) Ülseratif kolit
C) Pulmoner malign neoplazm
A) Lidokain
B) Amiodaron
C) Digoksin
D) Elektriksel kardiyoversiyon
E) Kalıcı pace–maker takılması
24
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
D) Pulmoner apse
E) Pulmoner amfizem
26.Yirmi yaşında erkek hasta öksürük, ateş, eklem ve baş ağrısı
hangisi tedavide kullanılmaz?
infiltrasyon ve laboratuar tetkiklerinde soğuk aglütinin testi
A) Trimetoprim–sulfametoksazol
pozitif saptanan hastaya mycoplasma pnömonisi tanısı
konuluyor.
29. Bruselloz tanısı konulan hastada aşağıdaki ajanlardan
şikayeti ile başvuruyor. Akciğer grafisinde yama tarzında
Tedavide aşağıdaki ajanlardan hangisinin yeri yoktur?
A) Tetrasiklin
B) Penisilin
B) Gentamisin
C) Rifampin
D) Ampisilin
E) Doksisiklin
C) Klaritromisin
D) Moksifloksasin
E) Eritromisin
27.Elli yedi yaşında erkek hasta kilo kaybı ve hemoptizi
şikayetiyle polikliniğe başvuruyor. Fizik muayenesinde
aşağıdakilerden hangisidir?
parmaklarda çomaklaşma ve görüntülemelerinde sağda
A) Rinovirüs
plevral efüzyon ile kaviter lezyonlar saptanıyor.laboratuar
B) Rubulavirüs
incelemelerinde Ca:12,8 mg/dl saptanan hastanın kemik
taraması normal izleniyor.
30. SARS (severe acute respiratory syndrome) etkeni
Akciğer malignitesi düşünülen hastada aşağıdaki histolojik
tiplerden hangisinin görülmesi en olasıdır?
C) Coronavirüs
D) Respiratuar sinsisyal virüs
E) Adenovirüs
A) Adenokarsinom
B) Epidermoid karsinom
C) Küçük hücreli karsinom
D) Büyük hücreli karsinom
E) Karsinoid tümör
28. Nefes darlığı şikayetiyle acil servise başvuran elli beş
yaşında erkek hastanın görüntülemelerinde sol hemitoraksın
tamamına yakınını kaplayan plevral efüzyon saptanıyor.Tüp
31. Özellikle ekstremitelerde simetrik dağılan deri lezyonları
ile oral lezyonların bulunduğu hastanın deri biopsisinde
testere dişi görünümü ve Civatte body’ler ile bant tarzında
torakostomi yardımı ile yarım saat içinde 5 litre sıvı drenajı
infiltrasyon görülmekte ise; en olası tanı hangisidir?
yapılan hastada işlem sonrası ilerleyici solunum yetmezliği
A) Psoriazis
gelişerek hasta 4 saat içinde ölüyor.
B) Skleroderma
Bu hastada en olası ölüm nedeni aşağıdakilerden
C) Lupus eritematozus
hangisidir?
A) İntraplevral kanama
D) Akne vulgaris
E) Lichen planus
B) Pnömotoraks
C)Akciğer ödemi
D) Kardiyak tamponad
E) Havayolu ostrüksiyonu
DENEME SINAVI – 45
25
32. Aşağıdakilerden hangisinin oluşumunda streptekoklar rol
35.Altı aylık kız bebek doğumundan itibaren hareketlerinin
almaz?
az olması ve baş tutamama yakınması ile getiriliyor. Fizik
A) Impetigo
muayenede gülümseme (+) ve çevreyi ilgi ile izliyor. Hipotoni
testlerinde jeneralize hipotonisite saptanıyor. Baş kontrolü
B) Ektima
olmayan bebekte derin tendon refleksleri alınamıyor. EMG’de
C) Eritrazma
D) Erezipel
yaygın ön boynuz tutulumu bulguları izleniyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
E) Selülit
A) Konjenital muskuler distrofi
B) Spinal muskuler atrofi
C) ALS
D) Raşitizm
E) Konjenital miyopati
33. Aşağıdakilerden hangisi mamografi tetkiki için yanlıştır?
36. Altmış iki yaşında bir erkek hasta 20 yıldan bu yana yılda
birkaç kez gelen baş ağrılarından yakınıyor. Ağrıyı yaklaşık
A) Meme kanseri şüphesinde ilk kullanılacak tetkiktir.
30 dakika süreyle sağ göz içerisinde, göz arkasında ve sağ
B) Kontrast madde kullanılmaksızın yapılır.
şakakta hissediyor. Gün içerisinde 4 kez ve geceleride bir kez
C) X–ray ışınları kullanılır.
D) Makrokalsifikasyonların incelenmesinde tek yöntemdir.
aynı şekilde ağrı olduğunu belirtiyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
E) Süt bezi ve yağ dokuları kolaylıkla değerlendirilir.
A) Küme baş ağrısı
B) Oftalmoplejik migren
C) Trigeminal nevralji
D) Beyin tümörü
E) Ağrılı oftalmopleji
34.Sağ elini kullandığı bilinen yetmiş yaşında bir hasta ani
başlangıçlı sol tarafta güçsüzlük yakınmasıyla hastaneye
37. Yirmi yaşında genç bayan hasta el sırtında skarlar,
büyümüş parotis bezleri ve dişetlerinde kanama ile doktora
getiriliyor. Nörolojik muayenede sol hemipleji ve solda
başvurmuştur. Hasta yemek yeme sonrası aşırı laksatif
babinki refleksi pozitif bulunuyor. Hasta hemiplejisinin
kullanmakta ve sık sık kusmaktadır. Hastanın yapılan
farkında değildir ve sol taraftan verilen görsel uyaranları
muayenesinde vücut kitle indeksinin normal olduğu ve hafif
ihmal etmektedir.
Bu hastada tıkanan en olası vaskuler yapı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sağ orta serebral arter
B) Sağ anterior serebral arter
C) Sol internal karotis arter
D) Sol posterior serebral arter
E) Sol posterior inferior serebellar arter
26
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
sıvı elektrolit bozukluğu belirlenmiştir.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anoreksia nervoza
B) Duygudurum bozukluğu
C) Depresyon
D) Bulimia nervoza
E) Yaygın anksiyete bozukluğu
38. Çömez bir göz hastalıkları asistanına kongrede sözlü sunum
41. Lastik fabrikasında çalışan işçilerden bazı hastalıkların
yapması için iş kitleniyor. Asistan toplum karşısında sunum
incelenmesi amacıyla araştırma yapılması planlanıyor.
yapacağı esnada çok heyecenlandığını, sıkıntı ve endişe
Çalışma 1975’de yapılıyor. Fabrikada 1940-1970 yılları
yaşadığını, hatta geçmişte çok yoğun mide bulantısı, kusma
arasında çalışmış işçilerin sağlık kayıtları ileriye doğru
ve bayılma nedeniyle sunum yapamadığı durumlar olduğunu
taranıyor.
hocasına belirtmektedir.
Bu çalışma ne tür bir araştırmadır?
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vaka kontrol
A) Yaygın anksiyete bozukluğu
B) Kesitsel
B) Panik bozukluk
C) Tanımlayıcı
C) İşten kaçma mania
D) Morbidite
D) Sosyal fobi
E) Retrospektif kohort
E) Somatizasyon bozukluğu
39. Mesleği tornavidacı olan 40 yaşındaki erkek hasta dirsek
42. Yıl ortası nüfusu 10 763, toplam kadın nüfusu 5233, 15-49 yaş
lokalizasyonunda başlayan önkol arka yüzüne yayılan ağrıdan
grubu kadın nüfusu 5051, canlı doğum sayısı 308, gebeliğin
yakınmaktadır. Ağrı özellikle bileğin dorsifleksiyonunda
28. haftasını tamamladıktan sonra ölü doğan bebek sayısı
artmaktadır.
10 olan bir ilçede aynı yılki bebek ölümleri ile ilgili bilgiler
şöyledir:
Dirseğinin lateralinde de şişlik bulunan hastada en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
0-7 günlükken ölen bebek sayısı: 8
A) Tenisçi dirseği
8-28 günlükken ölen bebek sayısı: 15
B) Olekranon bursiti
29-365 günlükken ölen bebek sayısı: 56
C) Golfçu dirseği
Bu bilgilere göre, ilçedeki perinatal ölüm hızı aşağıdaki
D) Medial epikondilit
E) Karpal tünel sendromu
işlemlerden hangisiyle hesaplanır?
A) 10 + 8
10 + 308
B) 10
10 + 308
C) 10 + 8
40. Aşağıdakilerden hangisi belirli bir bölgede belirli bir zaman
için gelişen vaka sayısının bölgedeki risk altındaki kişi
sayısına oranı olarak tanımlanır?
A) İnsidans
308
D) 8 + 15 + 56
308
E) 10 + 8 + 15
308
B) Prevelans
C) Fatalite hızı
D) Atfedilen risk
E) Rölatif risk
DENEME SINAVI – 45
27
43.On altı aylık erkek yürümeye başladıktan sonra bacaklarının
46. On bir yaşındaki erkek çocuk boy kısalığı nedeniyle getiriliyor.
eğri olduğunu ailesi tarafından fark ediliyor. Öyküsünde
Özgeçmişinde doğum boyu ve kilosu ve baş çevresinin
huzursuz bir bebek olduğu ve başının arka kısmının çok
normal olduğu öğreniliyor. Şimdiye kadar ciddi bir hastalık
terlediği öğreniliyor. Doğumdan sonra doktoru tarafından
geçirmediği, aşılamalarının sağlık bakanlığı aşılama
önerilen D vitamini damlasını annesi sadece 2 ay verdiğini
takvimine uygun yapıldığı ifade öğreniliyor. Soygeçmişinde;
ve sonrasında vermediğini ifade ediyor. Fizik muayenesinde
dayısının çocukluğunda boy kısalığı şikayeti olduğu, geç
ön fontanelin açık ve yaşına göre biraz geniş olduğu, göğüste
ergenliğe girdiği ve sonrasında birden boy attığı öğreniliyor.
kostokondral bileşkelerde şişlikler olduğu, el ve ayak
Fizik muayenesinde tartı 25–50. persantilde, boyu <3.
bileklerinde şişlikler olduğu ve bacaklarının içe doğru eğik
perantilde olduğu, puberte bulgularının başlamadığı ve
olduğu görülüyor. Tetkiklerinde kalsiyum 9,6 mg/dL (normal),
sistem muayeneleri doğal saptanıyor. Laboratuvarında
fosfor 4,5 mg/dl (normal), alkalen fosfataz 1200 U/L (artmış),
hemogram, kısa biyokimyasal tetkikleri, tam idrar analizi,
parathormon: 80 U/L (artmış), 25–OH D vitamini: 9 nmol/L
tam dışkı analizi, çölyak tarama testlerinde ve tiroid
(düşük) saptanıyor.
hormonlarında bir özellik olmadığı saptanıyor. Kemik yaşının
Bu çocukta en olası tanınız nedir?
ise 9 yaş ile uyumlu olduğu görülüyor.
A) Vitamin D bağımlı Tip 1 raşitizm
Bu çocukta boy kısalığı için en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
B) Vitamin D bağımlı Tip 2 raşitizm
A) Büyüme hormonu eksikliği
C) Hipofosfatazya
B) Ailesel boy kısalığı sendromu
D) Nutrisyonel raşitizm
C) Konstitüsyonel boy kısalığı
E) Hiperaratiroidi
D) Sevgi yoksunluğu sendromu
E) Akondroplazi
44. Riboflavin (vitamin B2) eksikliği düşünülen bir çocukta
47. Daha önce aşılamaları tam olan beş yaşında erkek çocuk, 3
aşağıdaki klinik bulgulardan hangisi görülmesi beklenmez?
gün önce ateş, boğaz ağrısı şikayetiyle hekime başvuruyor.
A) Gözlerde kuruluk, göz yaşlarında azalma
Fizik muaynesinde Ateşi 38,9 °C, boğazı hiperemik, tonsiller
hipertrofik, hiperemik ve yaygın kriptalar saptanmış. Servikal
B) Fotofobi
bölgede bilateral en büyüğü 3X1,5 cm çapında lenfadenopati
C) Keliozis
saptanıyor. İlk değerlendiren hekim kriptik tonsillit olarak
D) Seboreik dermatit
değerlendiriyor ve ampisilin reçete ediyor. Antibiyotik
E) Glossit
tedavisinden 24 saat sonrasında tüm vücutta yaygın
makülopapüler döküntüler görülüyor. Döküntüleri olması
üzerine panikleyen aile tarafınıza başvuruyor. Hemogramında
lenfosit hakimiyetinde hafif lökositoz, CRP negatif, periferik
45. Çocukluk çağı aşı uygulamaları için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) Humural immun yetersizliği olan çocuklara canlı virüs
aşıları yapılmaz.
B) Kompleman C5 eksikliği olan çocuklara canlı bakteriyel
aşılar yapılmaz.
C) Aynı yolla uygulanan iki canlı virüs aşısı aynı gün farklı
bölgelere yapılabilir.
D) Aşılama takvim yaşına göre yapılır, tek istisna aşı ise
hepatit aşısıdır. Hepatit B aşısının ilk dozu bebek 2000 gr
üzerine çıkınca yapılması önerilir.
E) Son aşıdan sonraki 2 hafta içinde immunglobulin
uygulanan çocuğa son aşı dozu tekrarlanması önerilir.
28
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
yaymada artmış monosit ve atipik lenfositler saptanıyor.
Bu çocukta en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Streptokoksik tonsillofarenjit
B) Difteri
C) Enfeksiyöz mononükleozis
D) İlaç döküntüsü
E) Kızamık
48. Yukarıdaki olguda tanı da en değerli test aşağıdakilerden
51. Bir yaşındaki orak hücreli anemi tanılı erkek çocuk, ani ortaya
hangisidir?
çıkan solukluk, hipotansiyon ve hepatosplenomegali şikayeti
A) Boğaz kültürü
ile başvuruyor.
B) Difteri kültürü
C) EBV–VCA IgM
D) Allerjik deri testi
E) Kızamık Ig M
Bu çocukta bu duruma neden olabilecek en muhtemel klinik
tablo aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hiperhemolitik kriz
B) Megaloblastik kriz
C) Vazo–okluziv kriz
D) Aplastik kriz
E) Sekestrasyon krizi
49. On yaşında erkek çocuk 5 gündür var olan ateş şikayeti ile
aşağıdakilerden hangisi kötü prognositik özelliklerden birisi
ağız çevresi soluk görünümde, tonsilleri bilateral hipertrofik
değildir?
ve kirli beyaz renkli lezyonları mevcuttu. Vücutta yaygın
A) Matür B hücreliler ve sitolojik olarak L3 olması
makülopapüler lezyonlar ve kıvrım yerlerinde koyu renkli
lekeleri mevcuttu.
52. Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemi (ALL) için
başvuruyor. Fizik muayenesinde yanakları kırmızı renkli olup,
Bu çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kawasaki hastalığı
B) Stafilokoksik toksik şok sendromu
B) <1 yaş ve >10 yaş üzerinde olma
C) Lökosit sayısı >50000/mm3
D) Hipodiploidi, t(9;22), t(4;11) olması
E) TEL/AML 1 gen yeniden düzenlenmesi
C) Kızamık
D) Kızamıkçık
E) Kızıl
50. On iki yaşında kız çocuğu dışkıda kan görülmesi nedeniyle
annesi tarafından hekime getiriliyor. Öyküsünde daha
diğerlerinden daha olasıdır?
önce bir soru olmadığı, kabızlık sorunu yaşamadığı ve son
A) Astım
3 aydır zaman zaman dışkılama yaparken, dışkıya bulaşık
B) Atopik dermatit
kan görüldüğü ve bu esnada bir ağrısı olmadığı ifade
ediliyor. Büyüme gelişmesi yaşına uygun olan çocuğun
53. Aşağıdakilerden hangisine alerjik rinitin eşlik etmesi
C) Akut ürtiker
fizik muayenesinde anal muayenede direk bakıda bir özellik
D) Kronik ürtiker
saptanmıyor.
E) Gıda allerjisi
Bu çocukta en olası tanı nedir?
A) Anal fissür
B) İnvajinasyon
C) Malrotasyon
D) Juvenil polip
E) Meckel divertikülü
DENEME SINAVI – 45
29
54. Ağır atopik dermatitli bazı çocuklarda aşağıdaki
58. Aşağıdakilerden hangisi neonatal lupus sendromunda
proteinlerden hangisinde mutasyon vardır?
görülmez?
A) NGAL
A) Nefrit
B) Ovoalbumin
B) Cilt lezyonu
C) Filaggrin
C) Aritmi
D) Leptin
D) Trombositopeni
E) Polisistin
E) Hepatit
55. B lenfosit defekti düşünülen 2 yaşındaki bir hastada
59. 4 yaşındaki kız çocuk sağ diz ve el bilekte ağrı yakınmasıyla
aşağıdaki laboratuar testlerinden hangisi tanıya yardımcı
getiriliyor. Fizik değerlendirmesinde el bilek ve dizde
değildir?
hassasiyet ve şişliğin tespit ediliyor. Gözde üveit saptanan
A) Serum IgG
hastanın anti–nükleer antikoru pozitif saptanıyor.
B) Aşılara antikor yanıtı
Bu hastada olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
C) İzohemaglutinin titresi
A) Sistemik juvenil idiopatik artrit
D) Periferik kanda CD19 sayısı
B) Oligoartiküler juvenil idiopatik artrit
E) Total lenfosit sayısı
C) Poliartiküler juvenil idiopatik artrit
D) Entezit ilişkili juvenil idiopatik artrit
E) Psöriatik artrit
56. Aşağıdakilerden hangisi büyüme hormonu tedavisine bağlı
60. 16 yaşındaki erkek çocuk, rekürren hematüri yakınmasıyla
oluşan yan etkilerden biridir?
inceleniyor. Tam idrar tetkikinde büyük büyütmede 30–35
A) Malignite
eritrosit ve eritrosit silendirleri ve hyalen membranlar
görülüyor. Biyokimyasal incelemede BUN ve kreatinin
B) Hipoglisemi
C) Graves hastalığı
D) Femur epifiz kayması
E) Kronik ürtiker
düzeylerinde artış saptanıyor.
Ailesinde erken yaşta böbrek yetmezliği ve diyaliz öyküsü
olan bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) FSGS
B) Good pasture sendromu
C) İnce glomerüler bazal membran hastalığı
D) Alport sendromu
57. Aşağıdakilerdan hangisi en sık görülen MODY (maturity–
onset diabetes of the young) sendromudur?
A) MODY1
B) MODY2
C) MODY3
D) MODY5
E) MODY6
30
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
E) MPGN
61. Çocukluk çağında transplantasyon sonrası en sık
64. Aşağıdakilerden hangisi APGAR skorlaması
greft kaybına neden olan primer böbrek hastalığı
parametrelerinden biri değildir?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cilt rengi
A) Good pasture hastalığı
B) Kalp hızı
B) Membranoproliferatif glomerülonefrit tip II
C) Refleks yanıt
C) Fokal segmental glomerülonefrit
D) Tonus
D) Alport sendromu
E) Moro refleksi
E) IgA nefropatisi
62. 5 gündür ateş ve boğaz ağrısı olan 15 yaşındaki erkek çocuk,
65. 34 haftalık 1700 gr olarak doğan erkek bebek, postnatal 8.
fizik muayanede bilateral tonsiller hiperemik, sağ tonsilde
günde gelişen takipne nedeniyle değerlendiriliyor. Serum
büyüme ve uvulada karşıya kayma saptanıyor.
brain natriüretik peptit (BNP) düzeyi yüksek saptanıyor.
Bu hastadaki olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
Aşağıdakilerden hangisi bu hastanın öncellikli solunum
A) Enfeksiyöz mononükleaz
sıkıntısı nedeni olarak düşünülmelidir?
B) Retrofaringeal abse
A) Respiratuvar distres
C) Peritonsiller abse
B) Patent duktus arteriozus
D) Bakteriyal trakeit
C) Sepsis
E) Akut laringotrakeobronşit
D) İntraventriküler kanama
E) Pnömotoraks
63. Yabancı cisim aspirasyonu düşünülen bir hastada göğüs
66. 36 hafta 3 günlük 2200 gram ağırlığında sezaryen ile doğan
grafisi hangi pozisyonda çekilmelidir?
bebek, ilk saatlerde solunum sıkıntısı, takipne, ve interkostal
A) İnspiryum
retraksiyon geliştiriyor. Akciğer grafisinde havalanma
azlığı, hava bronkogramları ve retikülogranüler görünümü
B) Ekspiryum
C) Sağ yan
D) Sol yan
E) Dekübit
saptanıyor.
Arteriyel kan gazında pH düşük, pCO2 yüksek saptanıyor.
Bebeğin olası tanısı ağıdakilerden hangisidir?
A) Konjenital pnömoni
B) RDS
C) Yenidoğan geçici takipnesi
D) Sepsis
E) Pnömotoraks
DENEME SINAVI – 45
31
67. Aşağıkilerden hangisi Fallot tetralojisinin hipoksik atak
70. Kilo alamama ve karın şişliği getirilen 9 aylık çocuğun kusma,
tedavisinde kullanılmaz?
beslenme güçlüğü ve letarji yakınmalarının da olduğu
A) Oksijen
öğreniliyor. Bu yakınmalarının ek gıda başlandıktan sonra
başladığı ifade ediliyor. Fizik muayenede karaciğer büyüklüğü
B) İV sıvı
C) Digoksin
D) Propanolol
E) Morfin
saptanıyor.
Hipofosfatemi, glikozüri, metabolik asidoz, transaminaz
yüksekliği ve PT uzaması olan hastada en olası
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hartnup hastalığı
B) Tirozinemi tip 2
C) Tirozinemi tip 1
D) Herediter fruktoz intoleransı
E) Galaktozemi
68. Daha önceden sağlıklı olarak bilinen 8 yaşındaki erkek çocuk,
ateş ve sık nefes alma yakınması ile getiriliyor. Solunum
sayısı: 45/dk, kalp tepe atımı: 160/dk, galo ritmi ve ciddi
solunum sıkıntısı mevcut olan hastanın göğüs grafisinde
kardiyomegali saptanıyor. ASO düzeyi 450 IU ve CRP düzeyi
71. Aşağıdakilerden hangisi nöronal migrasyon kusurlarından
biridir?
A) Holoprozonsefali
B) Meningosel
80 mg/dL ölçülüyor.
C) Siringomiyeli
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
D) Spina bifida okülta
A) Miyokardit
E) Diastometamiyeli
B) ASD
C) Ventriküler septal defekt
D) Aort darlığı
E) Akut romatizmal ateş
69. Aşağıdaki glikojen depo hastalıklardan (GDH) hangisinde
32
72. Aşağıdakilerden hangisi basit febril konvülziyon
immün yetmezlik–nötropeni görülür?
bulgularından biri değildir?
A) von Gierke hastalığı
A) Generalize nöbet
B) GDH Tip Ib
B) Kısa posttiktal dönem
C) GDH Tip III
C) Aynı günde tekrarlayabilmesi
D) GDH Tip IV
D) 15 dakikadan kısa sürmesi
E) GDH Tip V
E) Normal nörolojik gelişim
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
73. Nonkutanöz melonomlarla ilgili olarak aşağıdaki
76. Prognozu en kötü ve en az görülen batın içi apse tipi
ifadelerden hangisi yanlıştır?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oküler melonom gözde en sık görülen malignitedir.
A) Sağ subfrenik apseler
B) Oküler melonom en sık kemiğe metaztaz yapar.
B) Sol subfrenik apseler
C) Nonkutanöz melonomlar kutonöz melonomlara göre daha
C) Bursa omentalis apseleri
nadir görülür.
D) Mukoza melonomlarının prognozu kutonöz melonomlara
D) İnterloop apseler
E) Pelvik apseler
göre daha kötüdür.
E) Oküler melonomlar nadiren lenf nodu metaztazı yaparlar.
74. Organizmadaki lenfatik sistem ile ilgili olarak
77. İnkarserasyon riski en yüksek ve en düşük batın ön
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
duvarı fıtıkları aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
A) Sekonder lenf ödem primer lenf ödeme göre daha sık
sıralanmıştır?
görülür.
A) Direkt inguinal herni–obturator herni
B) Lenf ödem uzun dönemde lenfanjiosarkom riskini arttırır.
B) Spiegel hernisi–litre hernisi
C) Milroy hastalığı konjenital lenf ödemin familyal tipidir.
C) Femoral herni–indirekt inguinal herni
D) Gebeliğin 8. Haftasında lenfatik sistem ve sisterna şili
D) Femoral herni–direkt inguinal herni
oluşur.
E) Femoral herni–umlikal herni
E) 1 yaş altında görülen lenf ödeme prekoks lenf ödem denir.
75. Post operatif kanamaya neden olan hipofibrinojenemiler
78. Splenektominin en sık endike olduğu durum, hemolotik
arasında en sık görülen aşağıdakilerden hangisidir?
anemilerden mutlak splenektomi endikasyonu olan
A) Primer fibrinoliz
hastalık, spontan dalak rüptörünün en sık görüldüğü
B) DİK
C) Malign tümörlere sekonder gelişen fibrinoliz
D) Faktör 5 ve faktör 8 eksikliği ile giden fibrinoliz
E) Şok ve hipoksideki plazminojen aktivatörlerinin aşırı
çoğalması ile giden fibrinoliz
hastalık, elektif splenektominin en sık yapıldığı hastalık
aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
A) Splenik rüptür–herediter sferositoz–enfeksiyoz
mononükleoz–ITP
B) Splenik rüptür–herediter ovalositoz–polisitemia vera–ITP
C) ITP–herediter sferositoz–enfeksiyoz mononükleoz–TTP
D) Splenik rüptür–herediter sferositoz–enfeksiyoz
mononükleoz–TTP
E) ITP–orak hücreli anemi–enfeksiyoz mononükleoz–TTP
DENEME SINAVI – 45
33
79. 55 yaşında erkek hasta 1 yıldan beri devam eden karın
82. Karsinoid tümörlerin karaciğer metaztazlarının
ağrısı şikayeti ile polikliniğe başvuruyor.Karın ağrısı etiyoloji
gösterilmesinde en spesifik görüntüleme yöntemi, akut
araştırması için yapılan BT’de pankreas kuyruğuna yerleşen 7
pankreatit tanısında en spesifik görüntüleme yöntemi,
cm çapında birçok kistten oluşan ve ortasında yıldız vari skar
kronik pankreatit tanısında en spesifik tetkik yöntemi,
dokusu içeren kistiklezyon tespit ediliyor.
akut kolesistit tanısında en spesifik ve en sensitif tanı
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ve bu
yöntemi, sarılığı olan hastada ilk istenecek tetkik yöntemi,
hastanın tedavisi için en doğru yaklaşım hangi şıkta doğru
karaciğerde yer kaplayıcı lezyonların tespitinde en
olarak sıralanmıştır?
spesifik tetkik yöntemi, rektum ve özefagus tümörlerinin
inoperabl kararının verilmesinde en spesifik tetkik yöntemi,
A) Müsinöz kistadenom–cerrahi
özefagus perforasyonunun tanısı için ilk yapılması gereken
B) Pankreas pseude kisti–izlem
görüntüleme yöntemi aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru
C) Seröz kistadenom–izlem
olarak sıralanmıştır?
D) İntraduktal papiler müsinöz neoplazm–cerrahi
A) MR–BT–ERCP–Hida sintigrafisi–USG–Endosonografi–Endo
USG–Suda eriyen kontrast madde ile çekilen grafi
E) Solid pseudo papiler neoplazm–cerrahi
B) MR–BT–ERCP–İ123 sintigrafisi–USG–Endosonografi–Endo
USG–BT
C) Anjiografi–BT–ERCP–İ123 sintigrafisi–USG–Endosonografi–
Endo USG–Suda eriyen kontrast madde ile çekilen grafi
D) Anjiografi–BT–ERCP–İ131 sintigrafisi–USG–Endosonografi–
Endo USG–Direkt grafi
E) Anjiografi–BT–ERCP–Hida sintigrafisi–USG–Endosonografi–
Endo USG–Direkt grafi
80. En sık görülen kronik pankreatit tipi aşağıdakilerden
83. 25 yaşındaki kadın hastada sol memede tek, solid, 6 cm çaplı
hangidir?
A) Asemptomatik pankreatik fibrozis
ağnsız ve mobil bir kitle saptanıyor.
En uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
B) Kronik kalsifik pankreatit
A) Yalnızca fizik muayene
C) Kronik inflamatuar pankreatit
B) Belirli aralıklarla ultrasonografi
D) Kronik otoimün pankreatit
C) İnce iğne aspirasyon biyopsisi
E) Kronik obstriktif pankreatit
D) Belirli aralıklarla mamografi
E) Cerrahi eksizyonel biyopsi
81. Koledok kistleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A) Erkeklerde kadınlara göre 6 kat daha fazla görülür.
B) Asemptomatik vakalarda tedaviye gerek yoktur.
C) Genellikle kendini kolanjit ataklarıyla gösterirler.
D) En sık görülen koledok kisti tipi tip 5’dir.
E) Tip 4a–Caroli hastalığı olarak ifade edilir.
34
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
84. Hepatosellüler karsinomu olan 64 yaşında erkek hastaya
87. Aşağıdaki sendrom ve genetik mutasyon eşleştirmelerinden
cerrahi tedavi planlanmaktadır. Bu hastanın tedavisi
hangisi yalıştır?
esnasında aşağıdakilerden hangisinin prognoz üzerine
A) Herediter non polipozis koli sendromu–mLH–1, mSH–2
negatif etkisi yoktur?
mutasyonu
A) Tümörün birden fazla odakta yer alması.
B) Li–Fraumeni sendromu–p53
B) Tümörün lenfatik ve vasküler invazyonunun olması.
C) Peutz–Jeghers sendromu–LKB1
C) Cerrahi sınırın en yakın olan noktada 3 cm olması.
D) Cowden sendromu–PTEN mutasyonu
D) Hastaya sirozun eşlik etmesi.
E) Muir–Torre sendromu–TRIM
E) Hastaya hepatik ensefalopatinin eşlik etmesi
85. 35 yaşında 8 haftalık gebe, karın ağrısı ve şişkinlik nedeniyle
88. Aşağıdakilerden hangisi anüsün epidermoid
acil servise başvuruyor. Hastanın yapılan fizik muayenesinde
karsinomlarından biri değildir?
distansiyon tespit ediliyor ve intestinal obstrüksiyon tanısı
A) Skuamöz hücreli karsinom
konuluyor.
B) Kloajenik karsinom
Bu hasta için intestinal obstrüksiyona neden olan en olası
C) Transizyonel karsinom
sebep aşağıdakilerden hangisidir?
D) Bazaloid karsinom
A) Malign tümörler
E) Bowen hastalığı
B) Benign tümörler
C) Herniler
D) Uterus basısı
E) Volvulus
86. Aşağıdakilerden hangisi gastrointestinal sistem
89. 75 yaşındaki erkek hasta karın ağrısı şikayetiyle acil servise
kanamalarında cerrahi endikasyonu değildir?
başvuruyor. Akut batın bulguları tespit edilen hasta acil
A) Günlük 8 ünite transfüzyona rağmen hemodinamik
ameliyata alınıyor ve çekal volvulus tespit ediliyor.
stabilitenin sağlanamaması.
B) Aynı yatışta iki başarılı endoskopik girişime rağmen
kanamanın tekrarlaması.
C) Tekrarlayan kanama ataklarının şok tablosu ile birlikte
olması.
D) Endoskopik girişimlerle kanamanın yerinin
saptanamaması.
E) Hastanın yaşının >70 olması.
Bu hastanın tedavisi için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Devolvüle edilip diren konularak ameliyat
sonlandırılmalıdır.
B) Çekum eksize edilmelidir.
C) Sağ hemikolektomi ve primer anostomoz yapılmalıdır.
D) Sağ hemikolektomi ve kolostomi uygulanmalıdır.
E) Devolvüle edilip çekum anotomik pozisyonunda çevre
dokuya tespit edilmelidir.
DENEME SINAVI – 45
35
90. Aşağıdakilerden hangisi restriktif morbid obezite
93. Mide karsinoid tümörleri ile ilişkili olarak aşağıdaki
ameliyatlarından değildir?
ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Gastrik by–pass
A) En sık görülen tip 3’dür.
B) Biliopankreatik diversiyon
B) Tip 1 zolinger Ellison sendromu ile ilişkilidir.
C) Gastroplasti
C) Tip 2 tümörler büyük ve tekdirler.
D) Laparoskopik gastrik bant
D) Tip 2 tümörler hipergastrinemi ile ilişkilidir.
E) Açık gastrik bant
E) Tip 3 tümörler sporadiktir ve prognozu en kötü olan tipdir.
91. Peptik ülser tedavisinde kullanılan medikal tedavi
94. Aşağıdakilerden hangileri klasik akalazya triadını oluşturan
seçeneklerinden hangisinin h. Pilori’yi eradike edici etkisi
semptomlardır?
vardır?
A) Disfaji, retrosternal ağrı, safrasız kusma
A) Proton pompa inhibitörleri
B) Disfalji, regürjitasyon, kilo kaybı
B) Sukralfat
C) Disfaji, retrpsternal ağrı , kilo kaybı
C) Anti asitler
D) Disfaji, regürjitasyon, safrasız kusma
D) Bizmut
E) Disfaji, kilo kaybı, safrasız kusma
E) Prostoglandinler
92. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin helikobakter pilori ile
95. Gastroözefagial reflü hastalarında özefagus hasarını
ilişkisi diğerlerine göre daha düşüktür?
değerlendirmek için Miller skorlaması yapılır. Miller
A) Mide adeno karsinomu
skorlamasına göre lineer ülserasyon hangi derecedir?
B) Duodenum ülseri
A) I
C) Mide ülseri
B) II
D) Mide lenfoması
C) III
E) Gastroözefagial reflü
D) IV
E) V
36
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
96. Karaciğer transplantasyonu için en sık endikasyon olan
98. Omuz çıkıklarında en sık yaralanan sinir aşağıdakilerden
hastalık, karaciğer transplantasyonunun en sık yapıldığı
hangisidir?
hastalık, karaciğer transplantasyonundan en fazla yarar
A) Aksiller
gören hastalık, karaciğer transplantasyonundan en az
B) Ulnar
yarar gören hastalık, karaciğer transplantasyonunun en
C) Radial
ciddi komplikasyonu, karaciğer transplantasyonunun en
sık komplikasyonu, karaciğer transplantasyonundan sonra
D) Median
en sık görülen rejeksiyon tipi, karaciğer transplantasyonu
E) Muskulokutaneus
için bekleme listesindeki hastaların prognozunu belirlemek
için kullanılan MELD skoru parametreleri ve çocuklarda
karaciğer transplantasyonu için en sık endikasyon
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
A) Siroz–HBV–Primer bilier siroz ve primer siklerozan
kolanjit–HCV–Primer non fonksiyon–Safra kaçakları–Akut
99. Ektopik böbrek en sık aşağıdakilerden hangisinde yerleşir?
rejeksiyon– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–Bilier atrezi
A) Retroperitoneal
B) HCV–Primer non fonksiyon– Primer bilier siroz ve primer
B) Abdominal
siklerozan kolanjit– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–
C) Subaortik
Bilier atrezi–Safra kaçakları–Siroz–HBV–Akut rejeksiyon
D) Pelvik
C) HBV–Akut rejeksiyon–Bilier atrezi–HCV–Primer non
E) Umbilikal
fonksiyon– Primer bilier siroz ve primer siklerozan
kolanjit– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–Siroz–Safra
kaçakları
D) HBV–Siroz–Primer bilier siroz ve primer siklerozan
kolanjit–Primer non fonksiyon–HCV–Safra kaçakları–Akut
rejeksiyon– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–Bilier atrezi
100. 68 yaşında erkek hasta skrotumda ele gelen damarlanma
E) HBV–Siroz–Primer bilier siroz ve primer siklerozan kolanjit–
artışı nedeniyle başvuruyor. Yapılan fizik muayenede sağ
Primer non fonksiyon–Akut rejeksiyon–Safra kaçakları–
Bilier atrezi–Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–HCV
skrotumda varikosel tanısı konuluyor.
Bu hastada etyolojiyi belirlemeye yönelik yapılması gerekn
ilk yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Doppler Ultrasonografi
B) Abdominal Bilgisayarlı Tomografi (BT)
C) Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)
D) Biyopsi
E) Positron Emisyon Tomografisi (PET)
97. Dirseğinin üzerine düşen ve distal humerustan kolu kırılan
çocuğa alçı uygulanıyor sonra elinde ağrı, solukluk
gelişen ve nabız alınamayan bu çocukta en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Radial arter kesisi
B) Volkman iskemisi
101. Solunum stresi, mediastinal şift, skafoid karın ve göğüs
ön–arka çapında artma olan çocukta aşağıdakilerden
hangisi düşünülmelidir?
C) Raynoud hastalığı
A) Bochdalek hernisi
D) Vaskülit
B) Amfizem
E) Sinir basısı
C) Kronik bronşit
D) Kistik fibrozis
E) Pnömoni
DENEME SINAVI – 45
37
102. İnguinal herni tanısı konulan 3 aylık bir bebek ne zaman
105. Unilateral seröz otitis media, boyunda kitle, çeşitli kranial
ameliyat edilmelidir?
nöropatiler ve tinnitus saptanan 60 yaşında bir hastada
A) Tanı konulur konulmaz
öncelikle aşağıdaki yapıların hangisinde malign tümör
olduğu düşünülmelidir?
B) Prosesus vaginalis spontan olarak kapanabileceğinden 2–3
A) Nazofarenks
yıl bekledikten sonra
C) Ilkokula başlamadan önce
B) Larenks
D) Uygun ameliyat koşulları sağlamak şartıyla en kısa
C) Hipofarenks
zamanda
D) Dil
E) Piriform sinüs
E) Fıtık bağı tatbiki ile sonuç alınamazsa
103. Otuzbeş yaşında obez bayan hastada bir aydır başağrısı
106. Yirmi sekiz yaşında bayan hasta, baş dönmesi şikayeti ile
bulantı kusma ve çift görme yakınmaları olmaktadır. Göz
başvuruyor. Hasta özellikle, baş hareketleri ile beraber kısa
dibi muayenesinde bilateral papillödem saptanan hastanın
süreli baş dönmesi ve bulantı kusmadan şikayetçi olduğunu
çekilen kranial BT sinde herhangi bir patoloji saptanmamıştır.
ifade ediyor. Nörolojik muayenesinde özellik bulunmayan
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
hastanın, bilateral timpanik membranları normal olarak
tesbit ediliyor. Spontan nistagmusu olmayan ve odyometrik
A) Beyin tümörü
incelemeleri normal sınırlar içinde olan hastanın Dix-Hallpike
B) Unkal herniasyon
C) Siringomyeli
D) Psödotümör serebri
E) Normal basınçlı hidrosefali
testi (+) bulunuyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Vestibüler nörit
B) Benign paroksismal pozisyonel vertigo
C) Meniere hastalığı
D) Vertebrobaziler yetersizlik
E) Akut serebrovasküler oklüzyon
104. Kırk yaşında erkek hasta birkaç yıldır ara sıra olan kolda,
bacakta kasılmalar şeklinde seyreden nöbetleri olduğunu
belirtiyor. Çekilen direkt grafi de intrakranial kalsifikasyon
saptanıyor. MRI’da frontal lopta düzgün sınırlı kitle tespit
keratokonjonktivit etkenidir?
A) Herpes simplex tip I
ediliyor.
B) Adenovirus tip 3
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
C) Adeno virüs Tip 8
A) Oligodendrogliom
D) CMV
B) Medulloblastom
E) VZV
C) Glioblastome multiforme
D) Epandimom
E) Akustik nörinom
38
107. Aşağıdakilerden hangisi insanlarda akut epidemik
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
108. Yumuşak doku tümörlerin tanısında standart morfolojik
111. Düzensiz vajinal kanama yakınması ile başvuran 48
incelemeye ek olarak kullanılan aşağıdaki yöntemlerden
yaşında, multipar kadının muayenesinde uterus yaklaşık
hangisi diğerlerine daha spesifiktir?
8 haftalık gebelik büyüklüğünde ve sert olarak bulunmuş,
A) Sitogenetik analiz
yapılan transvajinal ultrasonografide uterin kaviteye doğru
protrüzyon gösteren 3x2 cm boyutlarında myom odağı
B) Piloidi analizi
saptanmıştır. Hastaya ait sonohisterografi görüntüsü yanda
C) Radyolojik inceleme
verilmiştir.
D) Morfometrik inceleme
E) Enzimatik histokimyasal inceleme
109.Aşağıdakilerden hangisi ektopik gebelikte artışa neden
Bu hastada öncelikle yapılması gereken aşağıdakilerden
hangisidir?
olmaz?
A) Endometrial biyopsi
A) Pelvik inflamatuvar hastalık
B) Progestin ile tıbbi tedavi
B) Ektopik gebelik hikayesi
C) Histeroskopik myomektomi
C) Kondom
D) Total abdominal histerektomi
D) Rahim içi araç
E) Menopoz yaşı yakın olduğu için tedavisiz izlem
E) Geçirilmiş tubal cerrahi
110. Vulvada ortaya çıkan lezyon yakınmasıyla başvuran 23
yaşındaki kadının yapılan muayenesinde pembe renkli, 1–3
milimetre çaplı, ortası çökük, içi sıvı dolu hissi veren birkaç
adet ciltten kabarık lezyon saptanmıştır. Hastanın öyküsünden
112. Aşağıdaki enzimlerden hangisi overde bulunmaz?
A) 5–α redüktaz
B) 17–α hidroksilaz
lezyonların bir hafta önce belirdiği, ağrısız olduğu ancak
C) 21–hidroksilaz
bazen kaşındığı öğrenilmiştir. Ayrıca hastanın cinsel olarak
D) 3–β hidroksisteroid dehidrogenaz
aktif olduğu ve kombine oral kontraseptif ile korunduğu bilgisi
E) Aromataz
alınmıştır. Lezyona ait görüntü aşağıda verilmiştir.
En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
113. 28 günlük bir menstruel siklusta blastokist implantasyonu
en sık siklusun kaçıncı günlerinde gerçekleşir?
A) Herpes genitalis
A) <14
B) Şankroid
B) 14–16
C) Kondüloma akuminatum
C) 17–20
D) Molluskum kontagiozum
D) 21–24
E) Koldüloma lata
E) 25–28
DENEME SINAVI – 45
39
114. Aşağıdakilerden hangisi bakırlı rahim içi araca bağlı
118. Perinatal mortalite aşağıdaki ikiz gebeliklerin hangisinde
komplikasyonlardan biri değildir?
en düşüktür?
A) Uterus perforasyonu
A) Dizigotik
B) Pelvik inflamatuvar hastalık
B) Diamniyotik–dikoryonik monozigot
C) Hipermenore
C) Diamniyotik–monokoryonik monozigot
D) Ektopik gebelik
D) Monoamniyotik–monokoryonik monozigot
E) Derin ven trombozu
E) Yapışık
115. Aşağıdakilerden hangisi gebelikte uterus rüptürünün en
119. Aşağıdakilerden hangisi uterus sarkomları için risk faktörü
sık nedenidir?
değildir?
A) Polihidramnios
A) İleri yaş
B) Geçirilmiş sezaryen
B) Yüksek parite
C) Çoğul gebelik
C) Tamoksifen kullanımı
D) Eylem indüksiyonu
D) Pelvik radyasyon
E) Trafik kazaları
E) Herediter leiomyomatozis ve renal hücreli kanser
sendromu
116. Fetal kromozomal anomali taramasında kullanılan
aşağıdaki testlerden hangisi trizomi 21 için en yüksek
A) Lenfoma
belirleme oranına sahiptir?
B) Meme kanseri
A) 1. trimester taraması (ikili test)
C) Akciğer kanseri
B) 2. trimester taraması (üçlü test)
D) Kemik sarkomu
C) 2. trimester taraması (dörtlü test)
E) Malign melanom
D) Kombine test (1. ve 2. trimester taraması)
E) Maternal kanda fetal hücre tayini
117. Aşağıdakilerden hangisi preeklampsi için bir risk faktörü
değildir?
A) Sigara
B) Obezite
C) Çoğul gebelik
D) Gebelikte diyabet
E) Kronik hipertansiyon
40
120. Aşağıdakilerden hangisi plasentaya en sık metastaz yapar?
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
TEMEL BİLİMLER
01. 14. (14 Soru) 15. 22. (8 Soru) 23. 32. (10 Soru) 33. 54. (22 Soru) 55. 76. (22 Soru) 77. 98. (22 Soru) 99. 120. (22 Soru) : Anatomi
: Histoloji, Embriyoloji
: Fizyoloji
: Biyokimya
: Mikrobiyoloji
: Patoloji
: Farmakoloji
KLİNİK BİLİMLER
01. 42. (42 Soru) 43. 72. (30 Soru)
73. 108. (36 Soru) 109. 120. (12 Soru) : Dahiliye Grubu (Dahili Bilimler + K. Stajlar)
: Pediatri
: Cerrahi Bilimler (Genel Cerrahi + K. Stajlar)
: Kadın Hastalıkları ve Doğum
TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
1– E
31– A
KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
61– D
91– E
1– B
31– E
61– C
91– D
2– A
32– B
62– E
92– C
2– C
32– C
62– C
92– E
3– B
33– E
63– D
93– A
3– C
33– D
63– B
93– E
4– C
34– C
64– D
94– A
4– E
34– A
64– E
94– B
5– B
35– D
65– D
95– D
5– C
35– B
65– B
95– B
6– A
36– A
66– A
96– A
6– A
36– A
66– B
96– A
7– C
37– B
67– D
97– B
7– D
37– D
67– C
97– B
8– C
38– C
68– B
98– C
8– B
38– D
68– E
98– A
9– E
39– E
69– A
99– B
9– A
39– A
69– B
99– D
10– D
40– D
70– B
100– B
10– E
40– A
70– D
100– B
11– D
41– C
71– E
101– B
11– C
41– E
71– A
101– A
12– C
42– E
72– A
102– A
12– A
42– A
72– C
102– D
13– B
43– B
73– E
103– E
13– A
43– D
73– B
103– D
14– D
44– D
74– C
104– C
14– C
44– A
74– E
104– A
15– E
45– C
75– E
105– D
15– B
45– B
75– B
105– A
16– C
46– D
76– A
106– B
16– A
46– C
76– C
106– B
17– B
47– D
77– C
107– E
17– E
47– C
77– E
107– C
18– D
48– A
78– A
108– A
18– E
48– C
78– A
108– A
19– D
49– E
79– C
109– D
19– B
49– E
79– C
109– C
20– C
50– B
80– D
110– A
20– D
50– D
80– B
110– D
21– E
51– E
81– D
111– E
21– A
51– E
81– C
111– A
22– E
52– B
82– E
112– D
22– D
52– E
82– E
112– C
23– D
53– C
83– E
113– C
23– D
53– A
83– E
113– D
24– E
54– D
84– C
114– D
24– A
54– C
84– C
114– E
25– C
55– C
85– E
115– B
25– E
55– E
85– E
115– B
26– D
56– A
86– C
116– C
26– B
56– D
86– E
116– E
27– B
57– A
87– D
117– D
27– B
57– C
87– E
117– A
28– A
58– A
88– B
118– E
28– C
58– A
88– E
118– A
29– A
59– D
89– A
119– D
29– D
59– B
89– C
119– B
30– C
60– C
90– A
120– D
30– C
60– D
90– B
120– E
TUSTIME YAYINCILIK LTD. ŞTİ.
www.tustime.com
İSTANBUL–MERKEZ
Aksaray Mah. Cerrahpaşa Cad. No: 59
Haseki-Fatih / İSTANBUL
Tel: 0212 521 77 85
Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME / KADIKÖY
İbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm
No: 3
Koşuyolu - Kadıköy / İSTANBUL
Tel: 0216 336 24 29
Faks: 0216 336 24 82
ANKARA
Mamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi–
Mamak / ANKARA
Tel: 0312 417 23 45
Faks: 0312 425 14 09
İZMİR
Cumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2
M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)
Pasaport / İZMİR
Tel: 0232 425 11 55
Faks: 0232 425 11 57
ISPARTA
Gazi Kemal Mah. 1317 Sok.
Henden Ap. No: 11 D: 9/10
Merkez / ISPARTA
Tel: 0246 232 66 00
Faks: 0246 232 77 00
Gsm: 0507 408 01 51
AYDIN
Hasanefendi Mah. Kızılay Cad. No:34 Merkez AYDIN
Gsm: 0530 047 00 58
TUSTIME–PENDİK (OFFLINE)
Fevzi Çakmak Mah. Çınar Sokak No:2 D:9 Pendik/
İSTANBUL
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)
Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)
Poyraz Sok.No: 4/A Balçova – İZMİR
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)
Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A Bornova – İZMİR
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)
Yenişehir Mah. Fevzi Çakmak Cad.No:47/3
Yahşihan/KIRIKKALE
2015 AĞUSTOS TUS 45. DENEME SINAVI
TEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,
Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
1. Düşme hikâyesi ile gelen bir hastanın yapılan fizik
Fossa pterygopalatina’yı aşağı tarafta ağız boşluğuna
muayenesinde fovea radialis’te hassasiyet ve çekilen el-bilek
bağlayan yapı canalis pterygopalatinus’tur. Damağın ön
grafisinde de radius’un hemen distalindeki karpal kemikte de
tarafından genel duyuyu alan n. palatinus major ile damağın
kırık tespit edilmiştir.
arka tarafından tat ve genel duyuyu alan n. palatinus minor’un
Kırığı görülen bu karpal kemik aşağıdaki seçeneklerden
damağa ulaşması bu şekildedir.
hangisi olabilir?
Fissura pterygomaxillaris fossa pterygopalatina’yı fossa
infratemporalis’e,
A) Os pisiforme
Canalis pterygoideus fossa pterygopalatina’yı arkada for.
B) Os lunatum
lacerum’un ön duvarına,
C) Os trapezium
Foramen sphenopalatinum fossa pterygopalatina’yı medial
D) Os capitatum
tarafta burun boşluğuna,
E) Os scaphoideum
Cevap E
Fissura orbitalis inferior fossa pterygopalatina’yı ön tarafta
orbita’ya bağlayan yapılardır.
El bilek eklemini (art. radiocarpalis) radius, distalde os
scaphoideum ve os lunatum ile yapar. Bu tip yaralanmalarda en
sık os scaphoideum kırığı görülebilir.
2. Fossa pterygopalatina’daki n. maxillaris’in n. palatinus
major ve n. palatinus minor dalları bu fossayı aşağıda
tarafta ağız boşluğuna bağlayan hangi delik/kanal/
yarık’dan geçerek damağa ulaşırlar?
A) Canalis pterygopalatinus
B) Fissura pterygomaxillaris
C) Canalis pterygoideus
D) Foramen sphenopalatinum
E) Fissura orbitalis inferior
Cevap A
DENEME SINAVI – 45
43
3. Başın fleksiyon-ekstensiyon hareketlerinin gerçekleştiği
4. Trigonum occipitale’de seyreden n. accessorius hangi kasın
art. atlantooccipitalis ne tip bir hareketli eklemdir?
yüzeyelinde bulunur?
A) Sferoid
A) M. sternocleidomastoideus
B) Elipsoid
B) M. trapezius
C) Trokoid
C) M. levator scapula
D) Troklear
D) M. digastricus, venter posterior
E) Sellar
E) M. rhomboideus minor
Cevap B
Cevap C
Art. atlantooccipitalis oksipital kemiğin kondilleri ile atlas’ın
For. jugulare’den kranyum’u terk eden n. accessorius aşağı
massa lateralis’lerinin üst yüzleri arasında kurulu elipsoid tipte
doğru inerken kısa bir mesafe trigonum caroticum’a uğrar. M.
bir hareketli eklemdir. Bu eklemde baş fleksiyon-ekstensiyon ve
sternocleidomastoideus’un derininden geçen sinir, m. levator
abdüksiyon adduksiyon hareketleri yapar.
scapulae’nın yüzeyelinde seyrederek m. trapezius’a ulaşır. N.
accessorius burada m. levator scapulae’nın yüzeyelinde olacak
şekilde trigonum occipitale’de yer alır.
M. levator scapulae, servikal vertebraların (C1-4) yan
taraflarındaki çıkıntıları olan proc. transversus’lardan başlar
ve skapula’nın angulus superior’una yakın margo medialis’inde
sonlanır.
44
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
6. Aşağıdaki kaslardan hangisi canalis inguinalis’in yapısına
katılmaz?
A) M. rectus abdominus
B) Fascia transversalis
5. Aşağıdaki kaslardan hangisi uyluğa dış rotasyon yaptırmaz?
C) Falx inguinalis
A) M. gluteus maximus
D) M. obliquus externus abdominus
B) M. gluteus medius
E) M. transversus abdominus
C) M. sartorius
Cevap A
D) M. iliopsoas
E) M. quadratus femoris
M. rectus abdominus canalis inguinalis’in medialinde yer
Cevap B
alan bir kastır, kanalın duvar yapısına katılmaz.
M. gluteus medius ve m. gluteus minimus kasları uyluğa iç
rotasyon yaptıran iki kastır. Seçeneklerdeki diğer kaslar uyluğa
dış rotasyon yaptırırlar.
DENEME SINAVI – 45
45
7. Aşağıdakilerden hangisi burun boşluğunda bulunmaz?
A) Concha nasalis superior
B) A. sphenopalatina
C) Ostium pharyngeum tuba auditivae
D) Meatus nasi inferior
E) A. ethmidalis posterior
Cevap C
Ostium pharyngeum tuba auditivae nazofarinks’in dış
duvarında yer alan östaki borusunun açıklığıdır. Seçeneklerdeki
diğer yapılar burun boşluğunun dış duvarında yer alan yapılardır.
8. Trigonum fibrosum dextrum’u delerek geçen yapı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Chorda tendinea
B) Trabecula septomarginalis
C) Fasciculus atrioventricularis
D) Conus arteriosus
E) A. interventricularis anterior
Cevap C
9. Aşağıdakilerden hangisi a. carotis externa’nın bir dalıdır?
Trigonum fibrosum dextrum; aort, triküspid ve mitral
kapaklar arasında bulunan kalbin fibröz iskeletine ait üçgen
şekilde bir yapıdır. Septum interatriale’de bulunan nodus
atrioventricularis’ten çıkan uyarılar fasciculus atrioventricularis
(his demeti) vasıtasıyla trigonum fibrosum dextrum’dan geçerek
aşağıda septum interventriculare’nin membranöz parçasına
ulaşır.
46
A) A. thyroidea inferior
B) A. sublingualis
C) A. palatina ascendens
D) A. laryngea superior
E) A. temporalis superficialis
Cevap E
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
A. temporalis superficialis, a. carotis externa’nın parotis bezi
içerisinde verdiği iki uç dalından biridir.
Seçeneklerde verilen a. thyroidea inferior truncus
thyrocervicalis’in, a. sublingualis a. lingualis’in, a. palatina
ascendens a. facialis’in ve a. laryngea superior ise a. thyroidea
superior’un dalıdırlar.
11. Karaciğeri yukarıda diyaframa bağlayan periton uzantısı
aşağıdaki seçeneklerden hangisinde verilmiştir?
A) Area nuda
B) Lig. phrenicocolicum
C) Omentum minus
D) Lig. coronarium hepatis
E) Lig. falciforme hepatis
Cevap D
Karaciğerin ön ve arka yüzünü örten periton karaciğerin
yukarısına ulaşınca buradan diyaframa atlar. Buradaki bu
periton lig. coronarium hepatis adını alır ve karaciğeri yukarıya
diyaframa bağlar.
10. Tonsilla palatina’nın efferent lenf damarları esas olarak
aşağıdaki lenf düğümlerinden hangisine dökülür?
A) Nodus occipitalis
B) Nodus submandibulares
C) Nodus juguloomohyoideus
D) Nodus jugulodigastricus
E) Nodi partidei
Cevap D
Tonsilla palatina afferent lenf damarı olmayan bir yapıdır. Bu
yapının efferentleri ise dil kökünün efferentleri ile birlikte nodus
jugulodigastricus’a açılır.
DENEME SINAVI – 45
47
12. Mesencephalon’un sol crus cerebri’sini tutan bir lezyonda
13. Aşağıdakilerden hangisi bir bazal çekirdek değildir?
aşağıdakilerden hangisinin görülmesi olasıdır?
A) Corpus striatum
A) Sağ taraf göz kaslarında felç
B) Corpus amygdaloideum
B) Sağ taraf çiğneme kaslarında felç
C) Putamen
C) Sağ taraf mimik kaslarında felç
D) Substantia nigra
D) Sol taraf çiğneme kaslarında felç
E) Nucleus caudatus
E) Sol taraf mimik kaslarında felç
Cevap B
Cevap C
Corpus amygdaloideum temporal lobun derinlerinde
Mesencephalon’un crus cerebri’lerinden tr. corticospinalis
yerleşmiş olan ve limbik sistem ile ilgili bir çekirdektir. Duygusal
ve tr. corticonuclearis’e ait lifler geçer. Colliculus
hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasında rol oynayan en önemli
superior seviyesinde ise iki crus cerebri arasından (fossa
yapıdır.
interpeduncularis’ten) n. oculomotorius’lar çıkar. Crus cerebri’yi
tutan lezyonlarda eğer n. oculomotorius da etkilenmiş ise
Seçeneklerdeki yapılardan corpus striatum; globus pallidus,
putamen ve nucleus caudatus’un 3’üne birlikte verilen isimdir.
ipsilateral pitoz ve kontralateral hemipleji gözlenir. Diğer
bir taraftan kranyal sinirlerden sadece n. facialis ve n.
hypoglossus’un supranükleer (üst MN) felci söz konusudur.
Diğer kranyal sinir çekirdekleri (3, 4, 5, 6, 9, 10, 11) bilateral
kortikonükleer inervasyona sahip oldukları için onlarda
supranükleer lezyon bir bulgu oluşturmaz.
Dolayısıyla sorudaki gibi bir lezyonda hastada kontralateral
santral tip fasyal paralizi görülebilir.
14. Aşağıdakilerden hangisi ductus cochlearis’te bulunmaz?
A) Membrana tectoria
B) Organum corti
C) Membrana basilaris
D) Processus ciliaris
E) Stria vascularis
Cevap D
48
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Processus ciliaris, gözdeki corpus ciliare’nin lense doğru
15. İskelet kaslarının sarkomer yapısında aktin filamanlarına
yaptığı uzantıdır ve hümör aköz’ü salgılar. Seçeneklerdeki diğer
desteklik yapan protein aşağıdakilerden hangisidir?
yapılar kulaktaki zar labirentin kısımlarından olan ductus
A) Myozin
cochlearis’in içerisinde bulunur.
B) Titin
C) Desmin
D) Vinkulin
E) Nebulin
Cevap E
Titin (connectin) dev bir protein molekülü olup myozini
M çizgisinden Z diskine bağlar. Kasılma sırasında bir yay gibi
büzülür ve sonrasında kası eski boyutuna, iterek, getirir. Z
diskinde desmin proteini bulunur. Titin proteini Z diskinde bir Z
disk proteini olan alfa–aktinin proteiniyle aktin ile çapraz bağlantı
kurar böylece aktin ve myozine tutunmuş olur. İki Z diski (band
ya da çizgisi de denir) arasına sarkomer adı verilir ve çizgili kasın
işlevsel birimidir (kontraktil ünit). Bir Z diskine tutunan aktin
filamanı A bandına kadar uzanır, bu esnada nebulin proteini ona
eşlik ederek bir şablon görevi görür.
DENEME SINAVI – 45
49
16. Optik siniri aşağıdaki hücrelerden hangisi yapar?
Hücre içinde taşınım mikrotübüller üzerinden gerçekleştirilir.
Mikrotübüllerin dinamik instabilite adı verilen dinamik ucunda
A) Müller hücresi
(+ uç) sürekli bir polimerizasyon – depolimerizasyon izlenirken
B) Amakrin hücresi
statik uç (– uç) daha kararlıdır. Mikrotübüllerde kargo taşınımı
C) Gangliyon hücresi
+ ya da – uca doğru motor proteinler aracılığıyla yapılır. Dynein
D) Bipolar hücre
mikrotübülün eksi, kinezinse artı ucuna taşımada görevli kargo
E) Horizontal hücresi
proteinleridir.
Cevap C
Gözün retina tabakası hücreleri
Fotoreseptör nöronlar  koni ve basil
İletim nöronları  Bipolar ve gangliyon
İlişkili nöronlar  Horizontal ve amakrin
Destek gliya  Müller hücreleridir.
Koni ve basil hücrelerinin çekirdekleri, dış nükleer tabakada
olup aksonları, çekirdekleri iç nükleer tabakada olan bipolar
ve horizontal hücrelerin dentritleriyle dış pleksiform tabakada
sinaps yapar.
Gangliyon hücre tabakasındaki gangliyon hücrelerinin
aksonları optik siniri yapar.
Müller hücrelerinin bazal membranı iç sınırlayıcı membranda
olup bu hücreler tüm retinayı geçer. Çekirdekleriyse iç nükleer
tabakadadır.
Amakrin hücreler bipolar ve gangliyon hücrelerle snaps
yapar.
18. Aşağıdaki hücrelerden hangisinin bazal yüzünde
katlantılar ve bunların arasında yoğun olarak yerleşmiş
mitokondriyonlar izlenir?
A) Tuba uterina – Peg hücresi
B) Trakea – Goblet hücresi
C) Duodenum – Goblet hücresi
D) Böbrek – Proksimal tübül epitel hücresi
E) Jejenum – Enterosit
Cevap D
Proksimal tübül , Bowman kapsülünün parietal yaprağının
devamı şeklindedir (visseral yaprak glomerül kapillerini sararak
filtrasyon membranının yapısına katılır).
Böbrek tübüllerinden en fazla geri emilim proksimal
tübüllerde olmaktadır. Bu nedenle apikal yüzü yoğun mikrovillus
içerir, özellikle bazal bölgesinde katlantılar ve çok sayıda bulunan
mitokondriyonlar nedeniyle yoğun asidofilik olarak izlenir.
17. Hücre içinde bir kargo molekülünü mikrotübülün statik
olan (eksi) ucuna (retrograd olarak) taşıyan motor kargo
proteini aşağıdakilerden hangisidir?
B) Osteosit
B) Dynein
C) Kondroblast
C) Kinezin
D) Osteoklast
D) Myomezin
E) Fibroblast
E) Transferrin
Cevap B
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
yerleşmiştir?
A) Osteoblast
A) Aktin
50
19. Aşağıdaki hücrelerden hangisi Howship lakunalarında
Cevap D
Osteoklastlar, kemik yıkımında görev alan monosit kaynaklı
çok nükleuslu hücrelerdir. Kemik yıkımı olan bölgelerde,
enzimatik aktivite ile açılmış Howship lakünası adı verilen
boşluklarda bulunur. Kemik yıkımda etkili asit fosfataz, kollajenaz
ve diğer proteolitik enzimleri salgılarlar. Osteoklast aktivitesini
parathormon artırır, kalsitonin azaltır. TRAP (tartarat rezistan asit
fosfataz) aktivite ve diferansiyasyon markeridır.
20. Aşağıdakilerden hangisi dalakta beyaz pulpada izlenir?
A) Kabuklu arteriol
B) Peninsilar arteriyol
C) Sentral arter
D) Dalak sinüzoidleri
E) Bilroth kordonları
Cevap C
22. Aşağıdaki yapılardan hangisi ürogenital sinüsten gelişir?
A) Bowman kapsülü
B) Proksimal tübül
Kırmızı Pulpada Bulunan Yapılar
C) Distal tübül
Peninsilar arteriyol
D) Üreter
Makrofajla çevrili kapiller (kabuklu arteriol)
E) Mesane
Dalak sinuzoidleri
Cevap E
Dalak kordonları
Plazma hücresi, makrofaj, retiküler hücreler, kan hücreleri
Üriner sisteme arka vücut duvarı mezenkiminden
(intermediate –ara– mezodermden) gelişen ürogenital kabartıdan
nefrojenik kordonların belirmesiyle gelişmeye başlar.
Beyaz Pulpada Bulunan Yapılar
Pronefroz; 4. haftada görülen sonra fonksiyon görmeyen
Korona (B hücreleri)
yapıdır.
Sentral arter
Mezonefroz; 4. hf. sonu–12. hf. arasında izlenir. Rudimenter
pronefronu yapar.
PALS (T hücreleri)
Metanefroz; 5. hf. başında izlenir, 9. hf.da işlev kazanır.
Germinal merkez (B hücreleri)
Metanefrojenik blastem (mezoderm) yapısından Bowman
kapsülü, proksimal tüpler, Henle kulpu ve distal tüpler gelişirken;
21. Aşağıdaki verilen işlevlerden hangisi testisin Sertoli
Metanefrik divertikül (üreter tomurcuğu) yapısından toplayıcı
hücrelerine ait değildir?
kanallar, kaliks renalis, renal pelvis, üreter, mesanenin trigonumu
A) Spermiyasyonda görev almak
meydana gelir.
B) Androjen–binding protein salgılamak
Ürogenital sinus’ten ise mesane ve üretra gelişir.
C) Kan–testis bariyerini oluşturmak
D) Sperm artıklarını fagosite etmek
E) Testosteron salgılamak
Cevap E
Sertoli hücreleri testosteron salgılamaz. Testosteron Leydig
hücreleri tarafından salınır. Seçeneklerdeki diğerleri Sertoli
hücrelerinin görevleri arasındadır.
DENEME SINAVI – 45
51
23. Normal sağlıklı bir insanda hücre hacminin kontrolünde
KİMYASAL SINAPSLARDAN NÖROTRANSMİTTER SALINIMI
primer rol oynayan mekanizma aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osmoz
B) Basit difüzyon
C) Kolaylaştırılmış difüzyon
D) Na+–K+ ATPaz pompası
E) Sarkoplazmik retikulum Ca– ATPaz (SERCA) pompası
Cevap D
Normal koşullarda hücre hacmini kontrol eden primer
mekanizma Na+–K+ ATPaz pompasıdır. Hücre hacmini etkileyen
en önemli olay hücre içerisine suyun girişidir (osmoz). Ancak
suyun hareketi özellikle ekstraselüler ortamda fazla bulunup
hücre içine difüzyonla giren Na+ iyonlarına bağlı olarak
gerçekleşmektedir. İçeriye giren Na+ iyonlarını elektrokimyasal
gradiente zıt yönde ATP harcayarak dışarı çıkaran ve böylece
hücre hacmini kontrol eden primer mekanizma ise Na+–K+ ATPaz
pompasıdır. Bu pompanın hipoksi veya başka nedenlerle inhibe
olması ise hücresel ödeme neden olur.
Kimyasal sinapstan nörotransmitter salınımı.
Tetanoz ve botulinum toksinleri MSS’de ve sinir–kas
kavşağında nörotrasmitter salınmasını engeller.
Botulinum toksin tip A ve E (BOTOKS); SNAP–25’i bloke eder.
Botulinum toksin tip B; sinaptobrevini bloke ederek etki gösterir.
Bu etkiler sinaptik aralığa nörotrasmitter ekzositozunu önler ve
sinir kas kavşağına uygulandığında flaks paraliziye neden olur.
Kas spazmlarında ve akalazya’da tedavi için kullanılır.
Tetanoz toksini ise sinir kas kavşağında presinaptik
veziküllere tutunarak retrograd olarak motor nöronların
somasına kadar taşınır ve burada glisin ve GABA salgılayan
inhibitör aranöronları inhibe eder. Bunun sonucunda, motor
nöronların aktivitesi çok artar ve spastik paralizi olur.
Na+–K+ ATPaz pompası.
Lambert Eaton Miyastenik Sendrom: Küçük hücreli akciğer
24.Çeşitli çizgili kas spazmlarını çözmek için kullanılan ve 5–6
ay süreyle ilgili kas grubunda flaks paraliziye neden olan
botulinum toksini bu etkisini aşağıdaki hangi mekanizma
kanserinde görülen bir paraneoplastik sendromdur. Voltaj
bağımlı Ca++ kanallarına karşı antikor gelişmiştir. Sinir–kas
kavşağına ACh boşalamayacağı için kas güçsüzlüğü oluşturur.
aracılığı ile gerçekleştirir?
A) Medulla spinalis ön boynuzundaki motor nöronları inhibe
ederek
hangisinin tonotopik titreşim özelliklerine göre yapılır?
B) Medulla spinalis ön boynuzundaki Renshaw hücrelerini
A) Helikotrema
aktive ederek
B) Timpanik zar
C) Possinaptik nikotinik reseptörleri bloke ederek
C) Baziller membran
D) Sinir kas kavşağındaki asetilkolin esterazı aktive ederek
D) Reissner membranı
E) Sinir kas kavşağında asetilkolin serbeslenmesini bloke
E) Tektoryal membran
ederek
Cevap C
Cevap E
52
25.İşitilen seslerin frekans ayrımları aşağıdaki yapılardan
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
26.
İç Kulak
Yukarıdaki şekilde çeşitli durumlarda bir iskelet kasının motor
son plak potansiyel kayıtları verilmiştir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) I numaralı bölgede; motor son plakta hiperpolarizasyon
olmuştur.
B) I numaralı bölgede; dihidropridin reseptörleri
aktiflenmiştir.
C) II numaralı bölgede; kürar veya benzeri bir ilaç kullanılmış
olabilir.
D) II numaralı bölgede; oluşan uyarı transvers tübüllere kadar
iletilebilir.
Kohlea ve korti organının yapısı
E) III numaralı bölgede; riyanodin kanal mutasyonu olabilir.
Cevap D
Kokleada, skala timpaniyi skala mediadan ayıran zar, bazilar
Bu soruda iskelet kas hücresinin uyarılmasında temel rol
membran olarak adlandırılmıştır. Ses sinyallerin dönüşümünü
alan motor son plak potansiyelini etkileyen çeşitli olayların
sağlayan işitme reseptör hücrelerinin bulunduğu Korti organı da
yorumlanması istenmektedir. Burada öncelikle motor son plak
bazilar membranın üzerine yerleşmiştir.
potansiyel nedir onu bilmek gerekiyor. Sinir–kas kavşağında kas
Ses dalgalarının kokleada iletimi (ilerleyen dalga):
Ses dalgasının yaptığı ilk etki; baziler zarda bir çıkıntı
yapmaktır.
Böylece, baziler lifler de bükülür ve esnek gerim sebebiyle,
helikotremaya doğru ilerleyen bir dalga başlar.
Seslerin frekans ayrımları Baziler membranın farklı ses
membranındaki kıvrıntılarla yüzeyinin genişletildiği (şekile
bakınız) ve nikotinik asetilkolin reseptörlerinin bulunduğu yere
motor son plak bölgesi diyoruz. Dolaysıyla buradan elde edilen
potansiyel de motor son plak potansiyeli olarak isimlendirilir.
Nikotinik asetilkolin reseptörü aynı zamanda bir katyon kanalı
olup kanaldan sodyum hücre içine geçerek motor son plak
potansiyeli oluşmaktadır (TUS sorusu).
frekansları için titreşim kalıbı (tonotopik titreşim özellik)
içermesi sayesinde yapılabilir.
•• Baziler zarda dalga önce zayıf başlar, sonra, zarın kendi
doğal rezonans frekansa sahip olduğu bölgeye ulaştığında
daha güçlü hal alır. Bu noktada dalga ileri–geri titreşim
gösterir ve sonuçta söner.
•• Oval pencereye yakın baziler liflerin esneme katsayıları
yüksek olduğundan, dalga bu bölgelerde hızlı yayılır, sonuçta;
yüksek frekanslı sesler, çok az ilerler (ince, tiz sesler).
•• Orta frekanslı sesler, yolun yarısına kadar ilerler.
•• Çok düşük frekanslı ses dalgası ise, zarı boylu boyunca kat
ederek helikotremaya kadar ulaşır (kalın, bas sesler).
İskelet kasında uyarılma–kasılma ilişkisi
DENEME SINAVI – 45
53
Soruda verilen her üç uyarıda motor son plakta bir potansiyel
oluşturmuştur. Ancak II numaralı bölgede oluşan potansiyel eşik
değere ulaşmış ve kas hücre membranında aksiyon potaniyeli
oluşturarak uyarının transvers tübüllere (T tübülleri) kadar
iletilmesini sağlamıştır.
A. I numaralı bölgede; motor son plakta hiperpol değil
28. Aşağıdakilerden hangisi nabız basıncını azaltır?
A) Periferik dirençte artma
B) Vasküler tonusta azalma
C) Arteryal kompliyansta azalma
D) Kalp atım volümünde artma
E) Kalp kontraktilitesinde artma
depolarizasyon olmuştur.
Cevap A
B. I numaralı bölgede; dihidropridin reseptörleri
aktiflenemez. Çünkü aksiyon potaniyeli olmadan DHP
reseptörleri aktifleşmez.
Sistolik basıncın normal değeri 120 mmHg; diyastolik basınç
ise 80 mmHg’dır. Sistolik basınç ile diyastolik basıncın farkına
nabız basıncı denir. İki önemli faktör nabız basıncını etkiler: (1)
C. II numaralı bölgede; kürar veya benzeri bir ilaç
kullanılmış olamaz. Çünkü kürar gibi ilaçlar potansiyelin
kalbin vurum hacmi (stroke volüm) (2) arter ağacının kompliyansı
eşik değer altında kalmasına neden olur (I. ve III. bölgede
(toplam gerilebilme yeteneği). Daha az olmakla birlikte üçüncü
olduğu gibi). Böylece bu maddelerin kas gevşetici etkileri
bir faktörde sistolde kanın kalpten fırlatılma tarzıdır.
ortaya çıkar.
Periferik dirençte artma temel olarak diyastolik basıncı
D. II numaralı bölgede; oluşan uyarı transvers tübüllere
kadar iletilebilir.
artıracağı için bu durumda nabız basıncını azalır.
B ve C seçenekleri, damar kopliyansı azaldığı için belirli bir
vurum hacmiyle arterlere pompalanan kanın basıncıda o oranda
E. III numaralı bölgede; aksiyon potaniyeli olmadan
riyanodin kanal mutasyonu hakkında yorum yapmak
artar ve nabız basıncı artar. Yaşlılık ve aterosklerozda uyumun
mümkün değil.
azalması nabız basıncını yaklaşık iki katına çıkarır.
D ve E seçenekleri; sistol ile diyastol arasında farkı artırır ve
27.Bir maraton koşucusunun yapılan sağlık kontrolünde
nabız basıncı artar.
istirahat kalp atımı 45/dk olarak tespit ediliyor. Başka
hiçbir problemi olmayan bu sporcu ile ilgili olarak hangisi
29. Aşağıdakilerden hangisi fibrinojene etki ederek fibrinojeni
doğrudur?
fibrine dönüştürür?
A) Sinüs taşikardi
A) Trombin
B) Sinüsal bradikardi
B) Protrombin
C) Atrial fibrilasyon
C) Tromboplastin
D) Birinci derece AV Blok
D) Protrombin aktivatörü
E) Hasta sinüs sendromu
E) von Willebrand faktör
Cevap B
Kalbin pompalama etkinliği sporcu olmayan bir kişiye
göre sporcularda % 40– 50 daha fazladır. Bu durum istirahat
kalp hızında bir azalmaya neden olur (Sinüsal bradikardi).
İstirahat halinde nabız sayısının düşük olması sporcu
kalbinin karakteristik özelliklerindendir. Bu durumdan artmış
parasempatik sinir sistemi aktivitesi kadar azalmış sempatik
sistem aktivitesi sorumludur. Özellikle aşırı yoğun dayanıklılık
gerektiren sporları yapan sporcularda bu durum daha belirgindir.
Cevap A
KOAGÜLASYON
Kanın pıhtılaşması ardı ardına gelen ve sonuçta dolaşımdaki
fibrinojenin erimeyen fibrine dönüşmesiyle tamamlanan
reaksiyonların toplamından ibarettir.
Pıhtı oluşumunda rol alan mekanizmalar şunlardır:
1. Vazokonstriksiyon,
2. Trombositlerin adezyonu ve agregasyonu,
3. Fibrin oluşumu.
Stroke volüm (ml)
Dinlenim
Atlet olmayan
Maratoncu
Maksimum
Atlet olmayan
Maratoncu
54
Kalp hızı (atım/dk)
Ekstrinsik ve intrinsik yolaklar aracılığı ile aktive olan Faktör
X (protrombin aktivatörü) protrombini aktive edip trombin yapar.
75
100
75
50
110
162
195
185
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Bu aktivasyona yardımcı faktör, Faktör V’tir.
Trombin ise fibrinojeni fibrine dönüştürür.
Oksijen parsiyel basıncı
(mmHg)
Karbondioksit parsiyel
basıncı (mmHg)
X (Doku sıvısı)
40
45
Y (Alveol)
104
40
Z (Aort kanı)
95
40
31. Aşağıdaki dönemlerden hangisinde ovaryumda oosit
sayısındaki artış en fazladır?
A) Erken fetal dönem
B) Geç fetal dönem
C) Doğum sonrası ilk iki yıl
D) Puberte dönemi
E) Puberte sonrası dönem
Pıhtılaşmanın intrinsik ve ekstrinsik yolları
Cevap A
30. Aşağıdaki tabloda alveol, aort kanı ve doku (interstisyel)
sıvısına ait oksijen ve karbondioksitin parsiyel basınç değerleri
verilmiştir.
Oksijen parsiyel basıncı
(mmHg)
Karbondioksit parsiyel basıncı
(mmHg)
X
40
45
Y
104
40
Z
95
40
OVUMUN GELİŞİMİ
Anne karnında oogonialar 6–7. gebelik haftasına kadar
mitozla çoğalıp 20. haftada maksimum sayıya ulaşırlar. Bundan
sonra oogonium sayısı azalır. Doğumda 2 milyon adettir.
Oogonia doğum öncesi mayoza girer. 1. mayozun profazında
durur. Buna primer oosit denir. Puperteye kadar bu fazda
kalırlar.
Buna göre, X, Y ve Z ile gösterilen alveol, aort kanı ve doku
sıvısı aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
X
Y
Z
A) Alveol
Aort kanı
Doku sıvısı
B) Alveol
Doku sıvısı
Aort kanı
C) Doku sıvısı
Alveol
Aort kanı
D) Aort kanı
Alveol
Doku sıvısı
E) Aort kanı
Doku sıvısı
Alveol
Pubetede ovulasyon başlaması ile primer oositlerin 1.
mayozu biter. Yumurtlanan ovum 2. mayoz metafazında
duraklar. Buna sekonder oosit denir.
Spermin ovuma girmesi 2. mayozun tamamlanmasına
neden olur. Ovumun mayozu döllenme ile tamamlanır.
32. Serbestçe filtre edilen bir maddenin klirensi inülin
klirensinden daha düşük ise bu madde için aşağıdakilerin
hangisinde doğrudur?
Cevap C
Özellikle arteriyel kan gazı değerleri olan PO2: 95 mmHg,
PCO2: 40 mmHg değerlerinin bilinmesi soruyu Cevaplamak için
yeterlidir.
Oksijenin parsiyel basıncı (mmHg) alveollerde en yüksek
(104 mmHg), bronşiyal venlerdeki kanın karışması ile (kanın
venöz harmanlaması) sol atriyum ve aorta gelen kanda bir
miktar düşme olur (95 mmHg), doku (interstisyel) sıvısında ise
daha da düşmüştür (40 mmHg), en düşük ise hücre içindedir (20
A) Bu madde tübüllerde proteinlere bağlanmıştır.
B) Bu maddenin tübüllerde net geriemilim olmuştur.
C) Bu maddenin tübüllerde net sekresyonu olmuştur.
D) Bu maddenin tübüllerde geriemilimi ve sekresyonu
olmamıştır.
E) Bu madde proksimal tübülden distal tübüle göre daha
fazla sekrete edilmiştir.
Cevap B
mmHg).
Karbondioksitin parsiyel basıncı (mmHg) hücre içinde en
Bir boya maddesi olan inülin barsaklardan emilmediği için i.v.
yüksek (46 mmHg), sonra doku sıvısında 45 mmHg, alveollerde
olarak uygulanması gerekir. Fakat vücuda toksik değildir, vücutta
ve aortada ise 40 mmHg’dır.
metabolize olmaz, proteinlere ya da başka yapılara bağlanmaz.
Glomerüler filtrasyonla serbestçe ultrafiltrasyona uğradığı halde,
DENEME SINAVI – 45
55
tirozin ve serbest iyodür Deiyodinaz etkisi ile oluşur. NADPH
tübüler işleme (reabsorbsiyon ve sekresyon) uğramaz.
bağımlı olan bu enzimin aktivitesi
Bu özelliklerinden dolayı inülin klirensi, glomerüler
filtrasyon hızına eşittir (İnülin klirensi = GFR = 125 ml/dk).
Bir maddenin klirensi inülin klirensinden daha düşük ise bu
madde tübüllerde net geriemilime uğramıştır.
için ferrodoksin, ferrodoksin redüktaz ve FMN gereklidir.
Enzim hipofiz, karaciğer ve böbrekte bulunur.
T4’ün %80 ni periferik dokularda 5’– deiyodinaz ile T3’e
Bir maddenin klirensi inülin klirensinden daha fazla ise bu
dönüşür. Açlık, malnütrisyon, hepatik ve renal yetmezlik, sistemik
hastalıklar, travma, postoperativ dönem, ilaçlar (propiltiourasil,
madde tübüllerde net sekresyona uğramıştır.
Bir maddenin klirensi inülin klirensine eşit ise bu maddenin
tübüllerde net geriemilimi ve sekresyonu olmamıştır.
glikokortikoidler, propronol) T4’ün T3’e dönüşümünü bozar.
Dolaşımdaki T4 ‘dün bir kısmı rT3’e (3, 3’, 5’ triiyodotironin)
dönüşür. Bu inaktif form olup kronik hastalıklarda, açlıkta ve
diyabette r T3’e dönüşüm oranı artar. T3’ün reseptör affinitesi
33.Tiroid hormonları sentezinin tiroid bezinde geçen
T4’den 10 kat daha büyüktür. Tiroid hormonları idrarla
reaksiyonlarında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
glukuronid konjugatları olarak atılır.
A) Na+ –I– simporter
B) H2O2
34.Sitrik asit döngüsünde α–ketoglutarat dehidrogenaz
C) ATP
tepkimesinin oluşabilmesinde aşağıdaki vitamin/
D) NADPH
koenzimlerden hangisinin rolü yoktur?
E) 5’–deiyodinaz
A) Pantotenik Asit
Cevap E
B) Tiamin pirofosfat
C) Pridoksal fosfat
Tiroid’de İyod Metabolizması
D) Niyasin Adenin Dinükleotit
İyodürün tiroid hücrelerine girişi: Tiroid, meme bezleri,
E) Flavin Adenin Dinükleotit
Cevap C
tükrük bezleri ve mideye ait epitel dokuları iyodu konsantre
eden dokulardır. İyot, ATP kullanılan aktif tiroidal iyod taşıyıcısı;
Na+K+ ATP az pompası ile tiroid hücresine alınır. Bu basamak
hız kısıtlayıcı basamaktır. Thioüre sınıfı antitiroidal maddeler
pompa inhibisyonu yapar. Perklorat, perrhenat, sulfasiyanür,
rhadamin ve thiosiyanat iyodla yarışmalı inhibisyona neden olur.
Alfa–ketoglutarat dehidrogenaz, oksidatif dekarboksilasyon
reaksiyonudur. Koenzim olarak; Tiamin pirofosfat, lipoik asit, FAD,
NAD, KoA (pantotenik asit) gerektirir
Thiosiyanat dışındakiler tiroid dokusu içine yerleşerek toksik etki
gösterirler.
İyodun oksidasyonu: Tiroid dokusu iyodürü okside olan tek
35.Aşağıdakilerden hangisi, bir enzim eksikliğine bağlı olarak
dokudur. Hem içeren enzim olan tiroperoksidaz ile folliküler
meydana gelmez?
hücrelerin luminal kısmında oksidasyon olur. Okside edici ajan
A) İzovalerik asidemi
olarak H2O2 kullanılır. Bu sentez için NADPH’a ihtiyaç vardır.
B) Akçaağaç şurubu idrar hastalığı
Tirozinin iyodinasyonu: Okside iyod tiroglobulinde bulunan
tirozil kalıntılarına tiroperoksidaz tarafından katılır. Önce 3–
monoiyodo tirozin (MIT) daha sonra 3, 5–diiyodotirozin (DIT)
oluşur. Coupling reaksiyonları ile T4 ( Tiroksin; 3, 5, 3’, 5’–
C) Ürokanik asidüri
D) Hartnup hastalığı
E) Alkaptonüri
Cevap D
tetraiyodotironin) ve T3 (3, 5, 3’–triiyodotironin) oluşur. Normalde
%70 MIT ve DIT ve %30 T3 ve T4 oluşur. İyod düzeyi yeterli ise
T4:T3 oranı 10:1’dir. İyot eksikliğinde bu oran azalır. Organizmada
iyodur eksikliği var ise T3 düzeyi artar.
İyodlanmış tiroglobulin fagositoz ile hücre içine alınır ve
İzovalerik asidemi : İsovaleryl–KoA dehidrogenaz
eksikliğine bağlıdır. Nefeste terli ayak kokusu bulunur.
Maple syrup urine hastalığı (Akça ağaç şurubu hastalığı):
lizozomlarla birleşerek sekonder lizozomları oluşturur. Sekonder
a keto asit dehidrojenaz’ın karboksilaz fonksiyonu eksiktir.
lizozomların bazolateral yüzeyde hidrolizi ile tiroid hormonları
Kusma nöbetleri, zeka geriliği ve ketoasidoz ile karakterizedir.
ve MIT ve DIT serbestleşir. Tiroglobulin hidrolizi, TSH tarafından
Karakteristik koku “çemen”, “yanmış şeker” kokusudur.
uyarılır, iyodür tara fından inhibe edilir. MIT ve DIT’ten tekrar
56
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Ürokanik asidüri; Ürokanaz eksikliğine bağlı histidine
demir düzeyi düşük olduğundan satürasyonu azalır. Eğer anemi
metabolizma bozukluğudur.
demirin eritrosit içine girişindeki bir defekten kaynaklanıyorsa
Alkaptonüri; Homogentisik asit oksidaz eksiktir. Otozomal
TRF normal veya düşük olabilir ve yüzde satürasyon artmıştır.
resesiv’dir. İdrarla Homogentisik asidin atılımı artar (normalde
Demir yüklenmesi durumunda da TRF normal ancak satürasyonu
kan ve idrarda saptanmaz). Okronosis ve artrit (geç bulgu, 20 yaş)
%90’ları bulabilir. Gebelik ve östrojen alınımı plazma seviyesini
kötü prognoz göstergesidir. Homogentisattın polifenol oksidaz ile
arttırır.
oksidasyonu sonucu oluşan benzokinonasetatın polimerizasyonu
TRF (mg/dl): 0.7 x TDBK (mg/dl)
ile oluşur. Alkali idrarın rengi beklemekle koyu kahverengi–siyah
TDBK: 1.43 x Transferrin
renge dönüşür. Yüksek doz C vitamini artrit bulgularını geciktirir.
Hartnup hastalığı: Triptofanı içeren nötral amino asitlerin
(alanin, serin, treonin, idsin, isolosin, histidin, fenil alanin, trozin)
intestinal emilim ve renal transport bozukluğudur. Otozomal
38.Düz kasların kasılmasında aşağıdakilerden hangisi yer alır?
A) Troponin I
resesiv olup idrarda indol türevlerinin atılımı artmıştır. Triptofanın
B) Troponin C
emilimi bozulduğundan buna bağlı niasin eksiklikleri görülür.
C) Miyozin hafif zincir kinaz
D) Miyozin fosfataz
36.Aşağıdaki enzimlerden hangisi liyaz grubunda yer alır?
E) Hafif zincir ATP az
A) Aldolaz
Cevap C
B) Hekzokinaz
C) Laktat dehidrogenaz
DÜZ KAS KONTRAKSiYONLARI
D) Fosfofruktokinaz
Sarkoplazmada artan kalsiyum konsantrasyonu sonucu
kalsiyum iyonlar› kalmoduline ba¤lan›r. Ca+2–kalmodulin
E) Sitrat sentaz
Cevap A
LİYAZLAR: Substrattan grupları ayıran /ancak hidroliz
kompleksi ile inaktif olan miyozin hafif zincir kinaz aktiflenir.
Miyozinin hafif zincirinin fosforilasyonu ile aktin – miyozin
etkileşimi sağlanır ve kontraksiyon gerçekleflir. Miyozin hafif
zincirinin defosforilasyonu ile gevşeme meydana gelir.Düz
etmeyen) ve ayrılan grubu başka bir substrata aktaran
kaslarda troponin sistem bulunmaz. Düz kas kontraksiyonunu
enzimlerdir. Genellikle çift bağ oluştururlar. C–C, C–O, C–N, C–S
kontrol eden üç protein bulunur; miyozin hafif zincir kinaz,
bağlarına etkilidir.
kaldesmon ve kalponin’dir.
Aldolaz, glikolizde yer alan çinko bağımlı liyaz grubu
Kaldesmon ince filamentte lokalizedir. Kaldesmon
enzimdir. Fruktoz 1,6 fifosfat aldolaz ile gliseraldehit 3 fosfat ve
ayn› zamanda düz kas kontraktil elemanlarının yap›sal
dihidroksiaseton fosfatı oluşturur.
düzenlenmesinde de yer alır. Kalponin aktin tarafından aktive
edilen miyozin ATP az aktivitesini inhibe eden bir proteindir.
37. Total demir bağlama kapasitesi testi aşağıdakilerden
hangisinin fonksiyonel özelliği hakkında bilgi verir?
39.Proteinlerin tersiyer yapısındaki kovalent bağların
A) Hemoglobin
oluşumuna katılan aminoasitler aşağıdakilerin hangisinde
B) Transferrin
birlikte verilmiştir?
C) Ferritin
A) Aspartat – Lizin
D) Hemopeksin
B) Serin – Glutamat
E) Laktoferrin
C) Valin – Lösin
Cevap B
D) Tirozin – Aspartat
E) Sistein – sistein
Transferrin (TRF; Siderofilin): Plazmada demir ve ayrıca
Cevap E
Cu, Zn, Co, ve Ca ‘taşınmasında da rol oynar. Normal koşullarda
transferinin 1/3 kadarı demir ile doymuş durumdadır. Transferrin
Üçüncül (Tersiyer) yapı: Proteinin üç boyutlu ve biyolojik
(TRF) anemi ve anemi tedavisinin izlenmesinde yararlıdır.
aktivitesinin kazandığı yapıdır. a–Heliks / b–kırmalı tabaka
Demir eksikliği ve hipokromik anemilerde artar, ancak plazma
yapıları, üstüste katlanarak, sarılarak veya kendi etrafında
DENEME SINAVI – 45
57
kıvrılarak üçüncül yapıyı oluşturur. Üç boyutlu yapıyı stabilize
41.Aşağıdakilerden hangisi, ksenobiyotik metabolizmasında
faz II reaksiyonlarında yer almaz?
eden bağlar;
– Disülfit bağları: Yapıyı stabilize eden ve sisteinlerin
oluşturduğu ditio bağları en dayanıklı kovalent bağlardır.
– Hidrofobik bağlar: Proteinlerin iç kısmında yer alan zayıf
non kovalent bağlardır.
A) Glukuronik asit
B) Asetil KoA
C) Hidroksilasyon
D) PAPS
– Hidrojen bağları: Serin ve treoninin OH gruplarının
katıldığı zayıf non kovalent bağlardır.
E) S–Adenozil Metionin
Cevap C
– İyonik bağlar: Aspartat / glutamat gibi negatif yüklü
amino asitler ile; lizin gibi pozitif yüklü amino asitler
arasındaki non kovalent etkileşimlerdir. Tuz bağları da
Faz 1 tepkimeleri : Ksenobiyotiğin yapısında kimyasal
değişiklik meydana gelir. Ksenobiyotiğin biyolojik etkileri değişir.
denir.
Çoğunlukla bir madde detoksifiye edilir veya etkisi sonlandırılır.
– Wan der Walls (London) bağları: Proteinlerin iç
bölgelerindeki etkileşimlerde önem taşımaktadır. En zayıf
non kovalent bağlardır. 2 hidrojen atomu ile tetrahidral iki
karbon atomu arasında oluşur.
Bu fazın başlıca reaksiyonu hidroksilasyon reaksiyonlarıdır.
Hidroksilasyon reaksiyonlarında monooksijenazlar veya sitokrom
P450 yer alır. Bu enzimler ayrıca deaminasyon, dehalojenasyon,
desülfürasyon, epoksidasyon, peroksidasyon ve redüksiyon
reaksiyonlarınıda katalize edebilir. Bazı ksenobiyotikler
40.Aşağıdaki basamakların hangisi urokinaz tarafından aktive
edilir?
reaksiyonlar sonucunda biyolojik olarak aktif formlar
oluşturabilir (pro drug veya prokarsinogen)
A) Faktör I aktivasyonu
Faz 1 reaksiyonları
B) Faktör V aktivasyonu
•
C) Faktör VIII’in faktör VIIIa’ya dönüşümü
Hidroksilasyon, Deaminasyon, Desülfürasyon,
Dehalojenasyon,
D) Plazminojenin plazmine dönüşümü
•
Peroksijenasyon, Redüksiyon, Hidroliz (esterazlar),
Epoksidasyon
E) Faktör X aktivasyonu
Cevap D
42.Kan şekerinin uzun süre yüksek olması durumunda
Urokinaz Fibrinolitik sistemde yer alır. Fibrinolitik
sistemde oluşan pıhtı plazmin tarafından parçalanır.Plazmin,
glukozun, hemoglobin enzimatik olmayan şekilde
bağlanmasına ne ad verilir?
plazminojenden sentezlenir ve plazminojen; plazmin dönüşümü
A) N– Glikozilasyon
aktive veya inhibe edilebilir. Fibrinolitik sistemde yer alan
B) O–Glikozilasyon
moleküller.
C) Karamelizasyon
1– Plazmin: Plazminojen şeklinde inaktif olarak bulunur.
Serin proteazdır. Fizyolojik olarak a–2 antiplazmin, a–2
–makroglobulin ve a–1 antitripsin taraf›ndan serumda
inaktive olarak tutulur.
D) Mutasyon
E) Glikasyon
Cevap E
Plazminojen aktivatörleri plazminojendeki Arg–Val bağına
etkilidir.
2– Doku plazminojen aktivatörü (T–PA)
3– Plazminojen aktivatör inhibitör tip I ve II
Proteinlerin glukoz tarafından nonenzimatik modifikasyonuna
glikasyon denir. Proteinlerin ( Hb, albumin, kollagen, LDL, böbrek
glomerular proteinler, sinir proteinleri, lens, barsak proteinleri
gibi) glukoz tarafından modifikasyonu: (Maillard reaksiyonu)
4– Prourokinaz
Glukoz + protein reaksiyonu Shiff baz oluşturarak (valin a–amino
5– Urokinaz: Plazminojenden plazmin oluşumunu aktifler.
terminal grubu ile lizinin e–amino gruplar arasında) Amodori
Kanser, şok gibi durumlarda plazminojen aktivasyonu
ürünleri meydana gelir. Glikasyon proteinin elektriksel yükünü
artar.
değiştirir, membrane fonksiyonlarını bozar. Amodori ürünlerinin
proteinler ile çapraz bağlanması sonucunda ileri glikasyon
ürünlerini (AGE) meydana gelir. Hemoglobinin non enzimatik
glikasyonu sonucunda HbA1c oluşur. Normal değeri %4–5.7 ‘dir.
58
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
43.Aşağıdaki hormonlardan hangisinin reseptörü membranda
Bu hızla d–aminolevulinik asid (ALA) a çevrilir. Enzim δ–
yerleşir?
aminolevulinik asid sentaz (ALA sentaz) olup pridoksal fosfat
A) Tiroksin
içerir. Sonraki reaksiyonlar koproporfirinojen III sentezine kadar
sitozolde gerçekleşir. Sitozolde sentezlenen koproporfirinojen III,
B) Leptin
mitokondriye girer. 2 propionat rezidüvü dekarboksile olur ve 2
C) Östradiol
pirol halkası üzerine vinil rezidüleri oluşur. Koproporfirinojen
D) Progesteron
IX oksidaz etkisi ile meydana gelen metabolit renksiz
E) Retinoik asit
Protoporfirinojen IX’dur. – Protoporfirinojen oksidaz IX ile
Cevap B
Protoporfirin IX oluşur. Bu oksidaz reaksiyonu konjige halka
sistemi tamamlanır. Bu hem’in karakteristik kırmızı rengini
kazandığı reaksiyondur. Mitokondrial bir enzim olan Hem sentaz/
Membran reseptörlerinin yapısı
ferroselataz‘ın katalizlediği reaksiyon ile Hem sentezlenir.
1– Enzimatik aktivite gösteren reseptörler
Halkaya demir atomlarının sokulduğu reaksiyondur.
Tirozin kinaz aktiviteli reseptörler: İnsulin, IGF–I, NGF, FGF,
PDGF, EGF
45. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi post translasyonel
Serin–treonin kinaz aktiviteli reseptör: TGF–β bu grupta yer
alır. İntrinsik katalitik aktivite olarak serin–treonin kinaz aktivitesi
gösterirler. Regülatör molekül yoktur.
yer alır. İntrinsik aktivite olarak guanilat siklaz etkisi ile cGMP
oluşur.
•
Büyüme hormonu
•
Prolaktin
•
Leptin
•
Hemopoietin
•
Sitokin reseptörleri
B) Pompe Hastalığı
C) I cell Hastalığı
D) Fenilketonüri
2– Tirozin kinaz–bağlı Reseptörler
Antijen reseptörleri
bozukluktan dolayı oluşur?
A) Akondroplazi
Guanilat siklaz reseptörleri: Atrial natriüretik peptid bu grupta
•
modifikasyon mekanizmasında meydana gelen bir
E) Duchenne Muskuler Distrofi
Cevap C
Zor bir soru. TUS’ta bu bilgi sorgulandı, tekrar gelebilir.
Golgiden lizozoma gönderilmesi gereken lizozomal
enzimler için vezikül oluşturulur ve enzimler mannoz 6 fosfat
ile işaretlenir. Böylece vezikül lizozoma yönlendirilmis olur.
Eğer golgide sentezlenen proteinlere post translasyonel olarak
mannoz eklenemezse sentezlenen lizozomal enzimler hedefine
3– G protein bağımlı reseptörler: β– ve α–adrenerjik
reseptörler, muskarinik reseptörler, kemokinler, rodopsin
ulaşamaz ve I–cell hastalığı oluşur. Hastalık, golgide başlar
reseptörleri ve prostaglandin reseptörleri.
lizozomun etkilenmesiyle devam eder. Klinikte ağır iskelet
anomalileri, eklemlerde hareket kısıtlılığı, kaba yüz görünümü
gözlenir.
44. Porfirin sentezinin mitokondiyal reaksiyonlarında
aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
46. Membrandan madde taşınması ile ilgili aşağıdakilerden
A) Glisin
hangisi yanlıştır?
B) Pridoksal fosfat
A) Primer aktif transportta enerji harcanır
C) Ferroşelataz
B) Difüzyonda moleküller çok yoğun ortamdan az yoğun
D) ALA dehidrataz
ortama geçer
E) Protoforfirin
Cevap D
Hem Sentez Reaksiyonları
1. reaksiyon
Mitokondride gerçekleşen ilk reaksiyonda 1 molekül glisin
C) Lizozom içi asidik pH sağlayan V sınıfı primer aktif
transporttur
D) Reseptör aracılı endositozda vezikül hacmi lamin
proteinleri ile belirlenir
E) Membran geçiş kat sayısı en yüksek molekül sudur.
ile 1 molekül Süksinil KoA’nın kondensasyon reaksiyonlarını
içerir. Önce ara bileşik α–amino–beta–ketoadipik asid oluşur.
Cevap D
DENEME SINAVI – 45
59
Kolay soru.
TCA hız kısıtlayıcı basamakları; sitrat sentaz, izositrat
Reseptör aracılı endositozda vezikül hacmi lamin proteinleri
dehidrogenaz ve a–ketoglutarat dehidrogenaz (tiamin pirofosfat
(B1), FAD (B2), NAD (B3), coA, lipoik asit).
ile değil klatrin proteinleri ile belirlenir.
Siklus’ta bulunan enzimlerde akonitaz, floroasetat tarafından
süksinat dehidrogenaz ise malonat tarafından inhibe edilir.
47. Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP
sentezlenen basamağı aşağıdakilerden hangisidir?
49. Glikolipid yapısında hangisi bulunmaz?
A) Glukokinaz
B) Fosfofruktokinaz
A) Serin
C) Gliseraldehit 3 fosfodehidrogenaz
B) Palmitoil coA
D) Fosfogliserat kinaz
C) Seramid
E) Aldolaz B
D) NANA
Cevap D
E) Fruktoz
Cevap E
Glikolizin substrat düzeyinde fosforilasyon ile ATP sentezlenen
Fruktoz, glikoprotein, GAG ve glikoprotein yapıya katılmaz.
basamağı fosfogliserat kinaz’dır.
50. Karbonhidrattan zengin beslenme sonucunda aşağıdaki
A ve B şıkkı; glikolizin hız kısıtlayıcı ve ATP harcanan
lipoproteinlerden hangisinin sentezi artar?
basamaklarıdır.
C şıkkı; Glikolizde NADH sentezlenen basamağıdır.
A) Şilomikron
B) VLDL
48. Krebs siklusu için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Siklusun hız kısıtlayıcı enzimleri insülin tarafından kovalent
modifikasyon ile aktive edilir.
C) LDL
D) HDL
E) Lipoprotein a
B) Siklusun hız kısıtlayıcı enzimleri; sitrat sentaz, izositrat
Cevap B
dehidrogenaz ve a–ketoglutarat dehidrogenaz’dır.
C) Floroasetat, akonitaz enzimini inhibe eder.
Toklukta karaciğerde karbonhidratların fazlasından yağ
D) a–ketoglutarat dehidrogenaz kofaktör olarak, tiamin
pirofosfat (B1), FAD (B2), NAD (B3), coA, lipoik asit kullanır.
E) Siklusun mitokondri iç membrana bağlı olan tek enzimi
olan süksinat dehidrogenaz’dır.
asitleri, triaçilgliserol ve kolesterol sentezlenir. Karaciğer endojen
sentezlediği bu lipidleri VLDL şeklinde paketler, ve yüzeyine
granüllü endoplazmik retikulumda sentezlenen Apo B100
yerleştirilir. Kana verilen VLDL, triaçilgliserolleri karaciğerden
Cevap A
periferik dokulara özellikle yağ dokusuna taşır.
Dolaşıma çıkan VLDL henüz olgulaşmamıştır. VLDL dolaşımda
Trikarboksilik asit siklusuna ayrıca krebs siklusu veya sitrik
asit siklusu da denir. Mitokondri matriksinde gerçekleşen Asetil
coA’nın CO2 ve H2O’ya oksidasyonudur. Asetil coA; glikoliz
son ürünü piruvattan, aminoasitlerden, yağ asitlerinin ve keton
cisimlerinin oksidasyonundan kaynaklanır.
TCA siklüsunde, elektronlarını ETS’ye aktarmak üzere
NADH ve FADH üretimi gerçekleştirilir ve substrat düzeyinde
fosforilasyonla (süksinat tiokinaz) 1 GTP sentezlenir. Siklusun
bütün enzimleri mitokondri matriksindeyken sadece süksinat
dehidrogenaz enzimi mitokondri iç membranında lokalizedir.
TCA siklusu, hormonal düzenlenme (kovalent modifikasyon)
ile kontrol edilmez. Ortamda substrat varlığı ile aktive olurken,
ürünlerin birikimi ile inhibe olur.
ilerlerken, HDL’den Apo C II, Apo E alır ve olgun VLDL oluşur.
Olgun VLDL yapısındaki triaçilglisroller, damar endotelinde
heparan sülfata bağlı lipoprotein lipaz tarafından hidrolize
edilir. Açığa çıkan serbest yağ asitlerinin bir kısmı hücreler
tarafından alınır, diğer kısmı ise kanda albumine bağlanarak yağ
dokusuna taşınır. Damar endoteline bağlı lipoprotein lipaz aktivite
göstermek için Apo C II ‘ye gereksinim duyar.
Her hidroliz sonunda VLDL küçülür ve yoğunlaşır. VLDL
yapısındaki Apo C II’yi tekrar HDL’ye geri verirken Apo E
kendisinde kalır ve IDL oluşur. IDL’nin yapısında Apo B100 ve Apo
E bulunur.
Meydana gelen IDL iki farklı yola yönlenebilir.
•
IDL kalıntıları Apo B100 veya Apo E reseptörleri
araclığıyla karaciğer tarafından tutulur ve reseptör
60
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
•
aracılı endositoz ile dolaşımdan alınır.
Basit soru.
IDL, hepatik lipaz tarafından LDL’ye dönüştürülür.
Ökaryotik hücre döngüsü G1,S,G2,M evrelerinden oluşur.
Mitozdan hemen sonra hücre bölünebilen bir hücreyse, G1
adı verilen DNA sentezinin olmadığı evreye girer. G1’i DNA’nın
51. Aşağıdakilerden hangisi konjuge bir safra asididir?
sentezlendiği S fazı izler. Ökaryotlarda replikasyon aynı anda
A) Kolik asit
bir çok noktadan başlar. S fazının sonunda, hücrenin DNA
B) Kenodeoksikolik asit
içeriği 2 katına çıkar ve hücre G2 fazına girer. G2 fazında DNA
C) Litokolik asit
tamiri gerçekleşir, bu fazda RNA ve protein sentezi devam eder
D) Deoksikolik asit
fakat DNA sentezi olmaz. G2 her kromozomun kondanse olup
mikroskop altında görünebilir hale geldiği mitoz (M) ile sonlanır.
E) Glikokolik asit
Cevap E
54. DNA sentezinin başladığı DNA bölgesine ne ad verilir?
A) Ekzon
Primer safra asitleri : Kolik asit, Kenodeoksikolik asit
B) İntron
Safra safra asitleri : Deoksikolik asit, Litokolik asit
Safra tuzları (konjuge) : Glikokolik asit, glikokenodeoksikolik
C) Poli A
D) Promotor
asit, taurokolik asit, taurokenodeoksikolik asit
E) Ori
Cevap D
52. Aşağıdaki enzimlerden hangisi pürin sentezinde görev
almaz?
A) PRPP sentaz
DNA sentezi, ori adı verilen bölgeden başlar.
B) Karbamoil fosfat sentetaz II
RNA sentezi DNA’nın herhangi bir yerinden başlayamaz.
Aksine, RNA polimeraz enzimi transkripsiyonu yönlendiren
C) Glutamin PRPP amidotransferaz
promotor denilen bölgeye bağlanır.
D) Formilglisinamid sentaz
Promotor bölgeler, genin başlama bölgesinin önünde veya
E) Aminoimidazol ribotid sentaz
Cevap B
arkasında bulunabilen özel dizilerdir. RNA polimeraz bu dizileri
(promotor) tanıyarak bağlanır. DNA sentezinde olduğu gibi kalıp
3’–5’ yönünde okunur ve sentez 5’–3’ yönünde gerçekleşir.
Zor gibi görünen ama düzenleyici enzimlerin bilinmesiyle
yapılabilecek soru.
55. MHC sınıf I ve CD8 reseptörü aracılığıyla virüsle enfekte
Pürin sentezinin düzenleyici enzimi; Glutamin PRPP
hücreyi tanıyan ve perforinle hücre ölümüne yol açan
amidotransferaz
aşağıdakilerden hangisidir?
Pirimidin sentezinin düzenleyici enzimi; Karbamoil fosfat
sentetaz II
A) Bazofil
B) CD4 T lenfosit
Dolayısıyla pirimidin sentezinin ana enzimi pürin sentezinde
görev almaz.
C) Sitotoksik T lenfosit
D) NK hücre
E) Makrofaj
53. Hücrenin hayat döngüsünün hangi fazında DNA
Cevap C
replikasyonu meydana gelir?
A) G0
Öldürme mekanizmaları bakımından Tc hücreler ve NK
B) G1
hücreler birbirlerine benzemektedir. Perforinler hedef hücre
C) S
membranında delikler açmakta, granzimler intrinsik apoptozisi
D) G2
tetiklemekte, Fas – FasL etkileşimi ise ekstrinsik apotozisi
E) M
uyarmaktadır. Aralarındaki tek fark Tc hücreler hedefi spesifik
Cevap C
olarak öldürmekte (yani tanımakta), NK hücreler ise hedefi non
spesifik olarak (tanımadan) öldürmektedir.
DENEME SINAVI – 45
61
56. Aşağıdaki komponentlerinden hangisi, mast hücre
59. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin süperoksid dismutaz ve
degranülasyonuna neden olur?
katalaz enzimleri yoktur?
A) C4a
A) Nocardia asteroides
B) C4b
B) Streptococcus pyogenes
C) C5b
C) Mycobacterium tuberculosis
D) C7
D) Clostridium perfringens
E) C9
E) Corynebacterium diphteriae
Cevap A
C3a, C4a ve C5a, anafilotoksinler olarak adlandırılan
Cevap D
Sorunun diğer anlamı hangisi zorunlu anaeroptur. Zorunlu
kompleman ürünleridir.
anaeroblar, SOD ve katalaz enzimi içermezler. Bu nedenle
oksijeni tolere edemezler. Actinomyces, Bacteroides, Clostridium ,
57. Larinks kanseri nedeniyle kemoterapi gören bir hastanın
Peptostreptokoklar önemli anaeroblardır.
boyun etrafındaki püyden yapılan Gram boyamada gram
(+) dallanan basiller saptanan bir hastanın balgam kültürü
60. Bir gün önce ıstakoz yiyen ve bulantı, kusma ile gelen 40
yapılmıştır. Kanlı agar ortamda aerop basiller üremiştir.
yaşındaki erkek hastanın gaita kültüründe oksidaz (+) gram
Modifiye kinyon boyama ile asid fast (aside dirençli) olduğu
negatif hareketli bir bakteri üremiştir. Muhtemel etken
belirlenen bu bakteri aşağıdakilerden hangisidir?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nocardia asteroides
A) Escherichia coli
B) Actinomyces israeli
B) Campylobacter jejuni
C) Coxiella burnetti
C) Vibrio parahemolyticus
D) Bacillus anthracis
D) Shigella
E) Mycobacterium avium – intracellulare
E) Clostridium botulinum
Cevap A
Gram pozitif sporsuz dallanan basil denildiğinde akla iki
etken gelmeli : Nocardia, Actinomyces.
Cevap C
Kolera dışı vibriolar, tuzu sevdikleri için, öncesinde midye gibi
deniz ürünleri yeme öyküsü bulunmaktadır.
Nocardia: Aside ve penisiline dirençli, immun supresif
hastada enfeksiyon, zorunlu aerob
Vibriolar Oksidaz (+)’tir.
• V.cholerae
Actinomyces: Aside ve penisiline duyarlı, travma sonrası
•• Sinek, ok hareketi (çok hızlı hareket eder)
hastalık, zorunlu anaerob
•• cAMP’yi artırarak barsağa sıvı sekresyonuna, sulu
ishale neden olur.
58. Corynebacterium diphteriae taşıyıcılarının tedavisinde
•• İnvazyon yapmaz, toksiniyle hastalık yapar. Dışkıda
aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi ilk seçenektir?
lökosit, eritrosit bulunmaz.
A) Eritromisin
•• Ortamda tuz olmasa dahi üreyebilir (diğer
vibriolardan farkı)
B) Amoksisilin klavulonik asid
• V.parahaemolyticus
C) Doksisiklin
•• Midye gibi deniz ürünlerinin yenmesi sonucunda
D) Sefuroksim
gastroenterite neden olur.
E) Siprofloksasin
Cevap A
•
V.vulnificus
•• Deniz ürünleriyle temas sonrası ağrılı büllere ya
Difteride aşı, taşıyıcılığı önlemez. Taşıyıcılığı önlemek için
eritromisin verilir. Tedavide temel prensip antitoksin verilmesidir.
Yerleşim yeri ve kliniğine göre toksinin dozu ayarlanır.
62
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
da sepsise neden olabilir. Liman vibriosu olarak da
adlandırılır.
61. PPD pozitifliği tüberküloz bakterisinin hangi komponentine
Herpesvirüsler: HSV dışında sadece insan hücresinde
karşı gelişir?
replikasyon; zarftan tomurcuklanma; HSV–VZV nöronda, CMV
A) Hücre duvar polisakkaridi
ve HHV–8 mononükleer lökositte, EBV B lenfositte, HHV–6 ve 7 T
lenfositte latent kalır.
B) Hücre zarı lipidleri
EBV ayrıca orofarinks ve nazofarinks epitel hücrelerinde ve B
C) Fosfolipidler
lenfositlerde bulunan glikoprotein reseptörlere (CD21) bağlanır;
D) Hücre duvarı proteinleri
EMN, Burkitt lenfoması, nazofarinks Ca yapar.
E) Mikolik asit
Cevap D
64. Bir bakteriyofaj ile genetik madde aktarımına ne denir?
A) Konjugasyon
Mycobacterium tuberculosis İçerdiği mikolik asidi sayesinde
aside dirençli boyanır.
Hücre duvarı lipidden zengin olduğu için gram boyama ile
boyanmaz.
Kord faktörü, granülom oluşumundan sorumludur, ana
B) Plazmid değişimi
C) HFR
D) Transdüksiyon
E) Transformasyon
Cevap D
virülans faktörüdür.
Hücre duvar proteinleri, tip 4 aşırı duyarlılık reaksiyonundan
(hücresel immüniteden) sorumludur. PPD testinde kullanılır.
Bir bakteri virüsü aracılığıyla genetik madde aktarımına
Transdüksiyon denir. Başlıca fajla kodlanan toksinler: Difteri
62. Aşağıdaki yapılardan hangisi A grubu streptokokların
yapısında bulunmaz?
toksini, EHEC toksini, Streptekok Kızıl toksini, Kolera toksini,
Botulinum toksinidir.
A) Hyalüronik asit
65. Sol alt abdomenden bıçaklanarak acil servise getirilen
B) M proteini
25 yaşında erkek hastaya hangisinin başlanması uygun
C) Lipoteikoik asit
değildir?
D) Grup spesifik kapsül
A) Seftriakson +Metronidazol
E) Peri plazmik aralık
B) Piperasilin tazobaktam
Cevap E
A grubu streptokoklar, basitrasine duyarlı, ko–trimoksazole
dirençli iken, B grubu hem basitrasine hem de ko–trimoksazole
dirençlidir. Sorudaki sıkıntı şuradan kaynaklanmaktadır. B grubu
C) Moksifloksasin
D) Aztreonam
E) Ampisilin sulbaktam
Cevap D
streptokokların ayırıcı tanı testi CAMP testinin pozitif olması ve
hippuratı hidrolize etmesidir.
Bakterinin yapısında hyalüronik asit M proteini, Lipoteikoik
Aztreonam monobaktamdır. Sadece gram negatif etkinliği
asit ve hyaluronik asit yapılı kapsül vardır ama periplazmik aralık
vardır. PBP3’ e bağlanır. Gram pozitif bakterilere ve anaeroplara
bulunmaz.
karşı etkinliği yoktur. Pseudomonas kökenlerine oldukça
etkindir. Anaerop etkinliği yoktur bu nedenle intraabdominal
enfeksiyonlarda monoterapide kullanılmaz.
63. B lenfositlerde latent enfeksiyon yapan tipik virus
aşağıdakilerden hangisidir?
A) HIV
B) İnfluenza virus
C) Sitomegalovirus
D) Epstein–Barr virus
E) Rubella virus
Cevap D
DENEME SINAVI – 45
63
66. Patolojik Prion (PrPsc) ile ilgili aşağıdaki ifadelerden
69. Filovirüslerin en sık temel rezervuarı olan hayvan
hangisi doğru değildir?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beyin doku örneğinde yapılan Polimerize zincir reaksiyonu
A) Maymun
(PCR) ile tanı konur.
B) Kaplumbağa
B) İmmun cevaba neden olmaz
C) Geyik
C) Protein yapısındadır.
D) Tavşan
D) Amino asit dizilimi hücresel PrPc den farklılık göstermez.
E) Sivri sinek
E) Kalıtsal geçişli hastalığa neden olan tipler vardır
Cevap A
Cevap A
Filovirüsler, zarflı, RNA virüsüdür ve bu ailede başlıca
Prionlar sadece protein bir kılıftan ibarettir ve içlerinde DNA
bulunan virüsler ebolavirus, Marburg, Reston virüsleridir. Etken
ya da RNA bulunmaz. Bu nedenle nükleik asit testlerinin tanıda
Maymunlardan bulaşır İnsanlardan vücut salgıları ile diğer
faydası olmaz.
insanlara bulaşabilirler. Hemorajik ateş oluştururlar.
67. Guanozin analoğu olan, kronik Hepatit C enfeksiyonlarında
70. Kemik iliği transplant alıcısı hastada post transplant
kullanılan, teratojenik etkileri olan ilaç aşağıdakilerden
45. günde viral pnömoni varsa bu tabloya en sık neden
hangisidir?
olabilecek etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Lamivudin
A) RSV
B) Foskarnet
B) CMV
C) Entekavir
C) Adenovirüs
D) Ribavirin
D) Poks virüs
E) İndinavir
E) Herpes simpleks tip 1
Cevap D
Ribavirin Guanozin analoğudur. Kronik HCV enfeksiyonlarında
Cevap B
CMV organ nakillerinden sonra 30–70. günlerde pnömoninin
interferonlarla (Pegile interferonlarla) birlikte kullanılır.
en sık nedenidir. CMV enfeksiyonlarının tedavisinde gansiklovir
RSV enfeksiyonlarında inhale formda kullanılır. Lassa ateşi
kullanılır. Yine AIDS’lilerde retinite en sık neden olan etkendir.
tedavisinde kullanılır. En önemli yan etkisi hemolitik anemidir.
Teratojendir.
71. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin miyokardit yapma
olasılığı en fazladır?
68. Aşağıdaki etkenlerden hangisi çocukta viral pnömoninin en
sık nedenidir?
A) ECHO virüs
B) Poliyomiyelit virüs
A) Parainfluenza virüsü
C) Adenovirüs
B) Respiratuvar sinsisyal virüs
D) Parvovirüs
C) İnfluenza virüsü
E) Coxcackie B virüsü
D) Sitomegalovirüs
Cevap E
E) Varisella zoster virüsü
Cevap B
Koksaki virüsler özxellikle de Coxackie B virüsü miyokarditin
en sık nedenidir.
İnfluenza A ve B virüsleri, erişkinlerdeki en sık viral pnömoni
etkenidir. Çocuklarda ise en sık viral pnömoni etkeni RSV’dir.
64
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
72. Vivax sıtmasında relapsa neden olan form hangisidir?
75. Makrofajların içinde tomurcuklanarak akciğerde tüberküloz
benzeri enfeksiyon meydana getiren intraselüler fungus
A) Hipnozoit
aşağıdakilerden hangisidir?
B) Bradizoid
A) Trichopyton rubrum
C) Sporozoid
B) Microsporum canis
D) Trofozoid
C) Sporotix schenkii
E) Merozoid
Cevap A
D) Fonsecaea pedrosoi
E) Histoplasma capsulatum
Cevap E
Vivax sıtmasında karaciğerdeki merozoidlerin bir kısmı
hipnozoide dönüşür. Bu hipnozoitler enfeksiyon bittikten sonra
tekrar aktifleşerek tekrarlamaya neden olurlar. P. falciparum ve
Histoplasma capsulatum kuş (sığırcık, tavuk) gübresi
P. malaria’da hipnozoit yoktur. Hipnozoitler sadece P. vivax ve P.
ile kirlenmiş toprakta ve yarasaların yaşadığı mağaralarda
ovale’de görülür.
bulunur. Yarasa dışkısında da bulunabilir. Toprakta küf, dokuda
maya şeklinde bulunan dimorfik bir mantardır. Tüberküler
73. Erişkin formu akciğere yerleşen helmint aşağıdakilerden
hangisidir?
makrokonidia ve mikrokonidia’sı vardır. Histoplasmozun
en önemli özelliği intrasellüler yaşama özelliğidir. Hücre
içi parazitliğe neden olan tek mantar H.capsulatum’dur.
A) Necator americanus
Makrofajların içine yerleşir ve makrofajların içinde tomurcuklanır.
B) Enterobius vermicularis
Klinik: Vakaların %95’i asemptomatiktir. Yaklaşık %4 vakada grip
C) Schistosoma japonicum
benzeri tablo gelişir. Yoğun konidi solunumu olursa pnömoni
D) Trichinella spiralis
oluşur. Akciğerlerde granülom ve kalsifikasyonlar yapabilir. Bu
özellikleri nedeniyle tüberküloza benzer. Karaciğer ve dalağı
E) Paragonimus westermani
Cevap E
tutabilir. AIDS’lilerde ise yaygın histoplazmoza ve ağız içinde ve
dilde ülserler saptanır. Tanı: Doku ve kemik iliği biyopsisinde
makrofajlar içinde kapsüllüymüş gibi görülen mayalar aranır.
Erişkin şekli akciğere yerleşen tek helmint Paragonymus
Gerçek kapsülü yoktur.
westermani’dir. Hastalarda hemoptizi, öksürük pnömonik
infiltrasyon olur. Eozinofili görülür ve tedavisinde praziquantel
kullanılır.
76. Aşağıdakilerden hangisi opportunistik mantarlardan biri
değildir?
A) Paracoccidioides brasiliensis
74. Kutanöz larva migransa eden olan etken aşağıdakilerden
hangisidir?
B) Candida glabrata
C) Candida parapsilosis
A) Enterobius vermicularis
D) Aspergillosis fumigatus
B) Ancylostoma duodenale
E) Pneumonia jeruvecii
C) Ancylostoma brazisilense
Cevap A
D) Trichinella spiralis
E) Trichuris trichiura
Cevap C
Paracoccidioides brasiliensis, sistemik mikoz etkenlerinden
biridir.
Amerika kıtasında bulunur. Diğerleri opportunistik patojendir.
Ancylostoma brazisilense ve Ancylostoma caninnum’um
doğal konağı kedi ve köpeklerdir. İnsanda erişkin şekle gelişemez
ve cilt altında kütanöz larva migransa neden olur. Şaşkın
parazit de denir. Flariform larvaların cildi delmesiyle bulaşır.
Akciğerlerde eozinofilik pnömoni yapabilir.
DENEME SINAVI – 45
65
77. Aşağıdaki tiroid nodüllerinden hangisinin malign olma riski
diğerlerine göre daha düşüktür?
A) Genç hastalardaki nodüller
B) Baş–boyun bölgesine radyasyon alan kişilerdeki nodüller
C) Radyoaktif iyot tutan nodüller
79. Otuzdört yaşında bir erkekte ağır proteinüri, yaygın
ödem, hiperlipidemi, glomerüler bazal membranda diffüz
kalınlaşma ve epitel altında immunglobulin birikimi vardır.
Hematürinin görülmediği bu hastada en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Lipoid nefroz
D) Soliter nodüller
B) Fokal sklerozan glomerülonefrit
E) Erkeklerdeki nodüller
Cevap C
Tiroid nodülleri, tümör olabilme ihtimalleri nedeniyle
önemlidir. Şu özellikleri içeren nodüllerin tümör olma ihtimali
daha fazladır:
•
Tek ve solid nodüller
•
Radyoaktif iyot tutulumu düşük olan ( soğuk) nodüller
•
Genç hastaların nodülleri
•
Erkek hastalardaki nodüller
Bu kriterler içerisinde soğuk nodül olması en önemli kriterdir.
78. Aşağıdakilerden hangisinin MEN 1’de bulunması
beklenmez?
A) RET onkogen pozitifliği
B) Hipofiz adenomu
C) Pankreas adenomu
D) Paratiroid hiperplazisi
E) Paratiroid adenomu
Cevap A
MEN I (Werner Sendromu): 11. kromozomdaki bir tümör
süpresör genin defektine bağlıdır.
C) Membranöz glomerülonefrit
D) Membranoproliferatif GN
E) Diabetes mellitus
Cevap C
Nefrotik sendrom ağır proteinüri, idrarda günde 3, 5
gr’dan fazla protein kaybı, yaygın ödem, hipoalbüminemi,
hiperlipidemi ve lipidüri ile karakterizedir. Hastalığın
başlangıcında azotemi, hematüri ve hipertansiyon çok azdır veya
hiç yoktur. Ödem anazarka boyutuna varabilir.
Sekonder (sistemik) hastalıklar çocuklarda %5 yetişkinde
ise %40 oranında görülür. Sistemik hastalıklar içinde en fazla
görülenler diabet, SLE ve amiloidozdur.
Membranöz glomerülonefrit erişkinde ikinci en sık görülen
nefrotik sendrom sebebidir. Glomerüler bazal membranın diffüz
kalınlaşması ve epitel altında granüler immünglobin birikimi
vardır. “Diken ve kubbe” görünümü oluşur. Ayrıca podositler
ayaksı çıkıntılarını kaybederler. Membranöz glomerülonefrit
ayrıca malign epitelial tümörler özellikle akciğer ve kolon
karsinomları, SLE, altın, civa, penisilamin, kaptopril, kronik
B hepatit, sifiliz, shistozomiazis, malarya, diabet ve tiroiditte
sekonder olarak görülebilir. Daha önceden bir hastalık olmaksızın
nefrotik sendromun sinsi gelişimi ile karakterizedir. Proteinüri
nonselektiftir. Steroide iyi Cevap vermez. Yavaş ilerleyen ciddi
bir seyir gösterir.
3P tutulumu vardır.
– Pankreas adacık hücreli tümörü
– Paratroid hiperplazisi ya da adenomu ( en sık)
– Hipofiz adenomu
MEN IIa (Sipple Sendromu): ve MEN IIB (MEN III): RET
protoonkogeninde mutasyonlar izlenir.
– Feokromositoma
– Tiroid meduller karsinomu
– Paratroid hiperplazisi veya adenomu.
MEN III’te farklı olarak deri ve mukozalarda (oral
mukoza, solunum sistemi, GIS) multipl nöromlar ya da
ganglionöromlarizlenir
66
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
80. Diabetes mellitus aşağıdaki böbrek hastalıklarından
hangisiyle ilişkili değildir?
A) Diffüz glomeruloskleroz
B) Nodüler glomeruloskleroz
C) Benign nefroskleroz D) Ürat nefropatisi
E) Akut pyelonefrit
Cevap D
Diabetes mellitus çok değişik renal lezyonlara yol açabilen
sistemik bir hastalıktır. Glomerüler, vasküler ve tubulointerstisyel
tipte nefropatiye yol açabilir. Diabet glomerulosklerozu diffüz
veya nodüllerdir ve nodüler tip Kimmelstiel–Wilson hastalığı
olarak bilinir. Diabette gelişen mikroanjiopati böbrekte diğer
organlara göre daha fazladır ve arterioskleroz ve benign
nefroskleroza yol açar. Akut pyelonefrit diyabetik hastalarda
daha sık oluşur ve nekrotizan papillit ile birlikte görülebilir.
Ürat nefropatisi ürik asit kristallerinin hiperürisemili kişilerin
böbreklerinde çökmesiyle oluşur.
Hiperürisemi ve ürat nefropatisi asıl olarak, primer ve
sekonder gut ile ilişkilidir ve diabet ile ilişkisi yoktur.
A) Papiller karsinom B) Medüller karsinom
C) Kolloid karsinom 81.Otuziki yaşındaki erkek hastanın büyümüş testisinde 4
cm çapında kitle olup serum AFP ve HCG düzeyi yüksek
bulunuyor.
83. Mikroskobik olarak tek sıra halinde hücre infiltrasyonu
(indian file) aşağıdaki meme kanserlerinden hangisinde
görülür?
Testis tümörü olan bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yolk sac (kese) tümörü D) Tübüler karsinom
E) Invaziv lobüler karsinom
Cevap E
Çıkmış tus sorusu!!!!
İNVAZİV LOBULER KARSINOM
Memenin terminal duktulilerinden kaynaklandığı düşünülür.
Meme karsinomlarının %5–10’unu oluşurur.
B) Leydig hücreli tümör
C) Seminom D) Mikst tümör
E) Embriyonal karsinom
Cevap D
ÇOK GÜZEL BİR SORU!!!!!
Embriyonal karsinom hücreleri genellikle spesifik herhangi
bir ürün oluşturmaz. Bununla beraber embriyonal karsinom
hücreleri hem AFP hemde HCG salgılayabilir.Ancak bu olasılık
çok düşüktür.
Sorunun cevabı mikst tümör olmalıdır.
1.
Duktusdan gelişen tümörlere göre daha sık bilateraldir
(%20 karşı memede)
2.
Aynı memede multisentrik olabilir.
Genellikle lastik kıvamında, iyi sınırlanamayan bazende
skiroz tiptedir. Genellikle tek sıra halinde malign hücre
invazyonu (indian file) görülür. Hücreler küçük, uniform boyanır,
pleomorfizmi hafiftir. Bazen solid kümeler, kitleler oluşturabilir.
Normal duktuslar çevresinde konsantrik halkalar oluşturabilir.
Bazı olgularda invaziv duktal karsinomla birlikte görülür.
84. Von Hippel–Lindau Sendromu’nda aşağıdaki SSS
tümörlerinden hangisi daha sık izlenir?
A) Koroid pleksus papillomu
82. Erkeklerde aşağıdakilerden hangisi meme kanseri riskini
artırmaz?
A) Jinekomasti
B) Medulloblastom
C) Hemangioblastom D) Glioblastom
B) 70’in üzerindeki yaş
E) Nöroblastom
C) BRCA 1 mutasyonu
Cevap C
D) BRCA 2 mutasyonu
E) BRAF mutasyonu
Cevap E
Erkekte meme kanseri gelişiminde yaş çok önemlidir.
2015 ROBBİNS’e göre jinekomasti ve BRCA 1’de erkekte
minimalde olsa meme kanseri riskini artırır.
BRAF mutasyonu ile ilgisi yoktur.
Erkekte meme kanserinde %14 olasılıkla BRCA 2 mutasyonu
izlenir.
Von Hippel–Lindau Sendromu’nda serebellar
hemangioblastomalar, retinal anjiyomalar, renal hücreli
karsinomalar, feokromasitomalar, visseral kistler, epididimal
tümörler bulunur.
85. Aşağıdaki ifadelerden hangisi progresif multifokal
lökoensefalopati için yanlıştır?
A) Etken bir polyoma virüs olan JC virüstür.
B) Oligodendrositleri etkiler
C) Beynin tamamında beyaz cevher demyelinizasyonuna
neden olur
D) Sıklıkla immün baskılanmış kişilerde görülür
E) Önce bazal gangliyonlar, sonra kortex ve tüm nöronlar
etkilenir.
Cevap E
DENEME SINAVI – 45
67
Hastalık tabiki aksonları tutar. Demyelinizasyon yapar. E
seçeneği hantington hastalığının özelliğidir.
88. Apopitoza giden bir hücrede görülen ilk ışık mikroskobik
değişiklik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Karyopiknozis
86. Benign ancak lokal agresiflik gösteren, özellikle matür
iskelet epifizini tutan çok sayıda uniform dağılımlı dev
hücreler ve zeminde epiteloid, iğsi özellikte mononükleer
hücrelerden oluşan tümör aşağıdakilerden hangisidir?
B) Hücre büzülmesi
C) Hücre şişmesi D) Sitoplazmik blepler
E) Karyoreksis
A) Osteosarkom
Cevap B
B) Osteoblastom
C) Dev hücreli tümör
Hücre apopitozun başlangıcında büzüşür. Çekirdek
D) Enkondrom
kromatini koyulaşır, kondanse olur (Apopitozun karakteristik
E) Osteoid osteom
Cevap C
Dev hücreler ve zeminde mononükleer hücrelerden oluşan
tümör, dev hücreli tümördür. Osteosarkom, malign tümördür.
Enkondrom, osteoblastom, osteoid osteom dev hücrelerden
oluşmaz.
87. Aşağıdakilerden hangisinde adenokarsinom gelişme riski
artmıştır?
A) Servikal displazi
morfolojik bulgusudur). Takiben nükleus fragmanlara ayrılır.
Sitoplazmik tanecikler ve apopitotik cisimler (küçük, bazıları
çekirdek parçaları içeren bazıları içermeyen sitoplazmik
parçacıklar) oluşur.
Oluşan apopitotik cisimcikler inflamasyon oluşturmadan,
makrofajlar tarafından fagositoz ile temizlenirler. Apopitozu
takiben iltihap gelişmez.
89. Hücre membranında apopitotik sinyali başlatarak hücreyi
apopitoza götüren molekül aşağıdakilerden hangisidir?
A) TNF reseptör
B) Aktinik keratoz
B) p53
C) Lökoplaki
C) bax
D) Otoimmün gastrit
D) bad
E) Marjolin ülseri
Cevap D
E) Bcl
Cevap A
APOPİTOZ MEKANİZMALARI
PRENEOPLASTİK HASTALIKLAR
İntrinsik (mitokondriyal) yol
Hastalık
Gelişen kanser
Kronik hepatit
Hepatosellüler karsinom
Servikal displazi
Yassı epitel hücreli karsinom
Siroz
Hepatosellüler karsinom
Pernisiyöz anemi
Mide adenokarsinom
Atrofik gastrit
Mide adenokarsinom
Ülseratif kolit, Chron
Kolon adenokarsinom
Lökoplaki
Yassı epitel hücreli karsinom
Aktinik keratoz
Yassı epitel hücreli karsinom
Hashimoto ve Graves
Papiller tiroid karsinomu
çıkışına engel olur. Bu sistemde ölüm caspase 9 üzerinden
Yanık skarı, Marjolin ülser
Yassı epitel hücreli karsinom
gerçekleşir.
Villöz adenom
Kolon adenokarsinom
Tamir edilemeyen DNA hasarı, büyüme faktörlerinin azalması
ile p53 geni tarafından induklenir. P53 induklenmesi mitokondri
membran permeabilitesinde artma (bax–bad) ve mitokondriden
proapopitotik moleküllerin sitoplazmaya geçişi (sitokrom c ve
AIF) ile sonuçlanır.
Sitokrom C sitoplazmaya çıkınca caspase 9 aktivasyonu
oluşturur.
Bcl–2 ve Bcl–XL proapopitotik maddelerin mitokondri dışına
Ekstrensek yol
Hücre membranında apopitotik sinyali başlatarak hücreyi
ölüme sürükleyen iki reseptör;
Tip 1 TNF reseptörü (TNFR1) ve Fas (CD95) reseptörüdür.
68
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
90. Aşağıdaki hematolojik malignitelerin hangisinde neoplastik
hücrelerde tartarata dirençli asit fosfataz (TRAP) pozitifliği
saptanır?
25’inde, pankeas kanserlerinin %75, glioblastomların % 40–70,
özofagus kanserlerinin % 50 ve ALL olgularının % 20–70’inde
p16 gen mutasyonu saptanır.
A) Hairy cell lösemi
92. Aşağıdakilerden hangisi metastatik kalsifikasyonun
B) Hodgkin lenfoma, mikst sellüler tip
C) Mikozis fungoides
izlendiği durumlardan biri değildir?
D) Multiple myelom
A) Sarkoidoz
E) Burkitt Lenfoma
B) Paratiroid adenomu
Cevap A
C) Psammom cisimleri
D) Multipl miyelom
E) Paget hastalığı
Saçlı Hücreli (Hairy cell) Lösemi (HCL), KLL’nin kötü
Cevap C
prognozlu bir alt tipidir (düşük grade’li kronik B hücreli lösemi).
Lösemik hücrelerin ince, saç benzeri sitoplazmik uzantıları
bulunur. Bu nedenle saçak ya da saçsı hücreli lösemi olarak
adladırılırlar. HCL olgularında kandaki neoplastik hücrelerde
tartarata dirençli asit fosfatazın (TRAP) saptanması kolay ve
oldukça karakteristiktir. Bu nedenle tanıda hemen daima TRAP
pozitifliği kullanılır.
Metastatik kalsifikasyon, normal dokulara, serum kalsiyum
seviyesi artışı sonucunda kalsiyumun çökmesini tanımlar.
Özellikle damar duvarlarında (metastatik kalsifikasyon
da kalsiyumun en sık biriktiği doku), böbrekte (metastatik
kalsifikasyonda kalsiyumun en sık biriktiği organ), akciğer ve
Sıklıkla yaşlı erkeklerin hastalığıdır ve klinik bulgular
neoplastik hücrelerin kemik iliği ve dalak infiltrasyonunun
mide mukozasında interstisyel dokuda birikim izlenir.
sonucudur. Splenomegali sıklıkla masiftir ve muayenede
saptanan tek anormal bulgu olabilir (en sık fizik muayene
Hiperkalsemi nedenleri
bulgusu). Hipersplenizm bulguları olguların yarıdan fazlasında
1. Paratiroid hormon sekresyonunda artış
saptanır, bu etki hastada zaman içinde gelişen pansitopeni
– Hiperparatiroidi; en sık neden paratiroid adenomu
tablosuna yardımcıdır.
– Ektopik PTH salınımı; en sık neden akciğerin skuamöz
HCL tipik olarak dalakta kırmızı pulpayı tutar. Neoplastik
hücrelerin kemik iliği infiltrasyonu ve hastalarda genellikle tanı
anında da saptanan kemik iliği fibrozisinin gelişmesinin sonucu
olarak pansitopeni gelişir.
Myelofibrozis nedeniyle kemik iliği aspirasyonu kurudur (Dry
tap). Hepatomegali ve lenfadenomegali daha az sıklıkta izlenir.
hücreli karsinomu.
2. Kemik dokunun destrüksiyonu
– Kemiği tutan tümörler; multiple myelom
– Yaygın kemik metastazı yapan tümörler; Meme karsinomu
gibi
– Kemikte turn–overın arttığı durumlar; Paget hastalığı,
Survey yaklaşık tanı sonrası 4 yıldır. Pansitopeni ve
immobilizasyon
enfeksiyonlar major klinik problemlerdir.
3. Vitamin D ile ilişkili hastalıklar
91. Aşağıdaki neoplazilerden hangisinin gelişiminde bir tümör
supresör gen olan p16 mutasyonu önemli rol oynar?
– Vitamin D intoksikasyonu
– Sarkoidoz; granülomlardaki makrofajların D vitamini
benzeri madde üretmeleri nedeniyle.
A) Retinoblastom
4. Böbrek yetersizliğinde, fosfat retansiyonu sonucu sekonder
B) Hemanjioblastom
hiperparatiroidi gelişimi izlenir.
C) Nöroblastom
Psammom cisimlerinde (özellikle papiller tiroid
D) Ailesel mide karsinomu
karsinomu, overin seröz tümörleri ve meningiomlarda), izlenen
E) Malign melanom
kalsifikasyonlar distrofik kalsifikasyona örnektir.
Cevap E
Bir CDK inhibitörü olan p16 geninin kalıtsal mutasyonu
malign melanom gelişimine neden olur. Melanomu olanların %
DENEME SINAVI – 45
69
93. Sistemik sklerodermada GIS’de en sık etkilenen organ
Asbest
•
Diffuz interstisyel
akciğer fibrozisi
(asbestozis)
•
Plevrada lokalize veya
diffuz fibröz plaklar
•
Kaplan sendromu
•
Mezotelyoma
•
Akciğer, larinks, kolon
ve özofagus mide
kanseri
•
Akut berilyozis
•
Akciğerde berilyum
granülomatozisi
•
İnterstisyel akciğer
fibrozisi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özofagus
B) Mide
C) Duodenum
D) Kolon
E) Rektum
Cevap A
Sistemik sklerodermada GIS %90 olguda tutulur.
Berilyum
Sklerodermada en sık tutulan iç organ ise özofagustur.
Özellikle özofagusun alt 2/3’ünde belirgin disfonksiyon ve
bunun sonucu disfaji (hastaların %50’den fazlasında), ağır reflü
özofajit ve Barrett metaplazisi gelişir. Bütün sindirim sisteminde
mukoza incelir, ülserasyon ile mural kollajenizasyon izlenir ve
sonuçta malabsorpsiyon gelişebilir.
94. Akciğerde tüberküloz gelişim riskinde belirgin artışa neden
olan pnömokonyoz aşağıdakilerden hangisidir?
A) Silikozis
Demir oksit
Baryum
sülfat
Tin oksit
Maden işçiliği, izolasyon
sanayi, taş değirmen
işleri, gemi tersaneleri,
boyası ve sıvası eski evler
Nükleer Enerji, Havacılık
ve Uzay Endüstrisi
•
Akciğer kanseri
Siderozis
Baritozis
Metal kaplama
Madencilik
Stanozis
Madencilik
95. Myokard infarktüsünü takiben sol ventrikül serbest duvar
B) Berilyozis
ruptürü en sık ne zaman gelişir?
C) Asbestozis
A) 4–6 saat
D) Antrakozis
B) 12–24 saat
E) Siderozis
C) 2–3 gün
Cevap A
D) 4–7 gün
E) 2–4 hafta
Tabloyu inceleyiniz!
Cevap D
Pnömokonyozlar
Etken
Kömür tozu
Silika
70
Hastalık
•
Antrakozis
Maruziyet
Kömür madenleri
ilk 2 hafta içinde her zaman olabilmekle birlikte en sık 4–7.
•
Basit K.İ.P
•
Komplike K.İ.P→ PMF
•
Kaplan sendromu
•
•
Tüberküloza yatkınlık
Akut– Kronik silikozis
•
Nodüler fibrozis’ PMF
Maden, taş ocakları, taş
kesme, seramik, kum,
cam, mermer,
•
En sık meslek hastalığı
döküm işçiliği
•
Hiler lenf nodlarında
yumurta kabuğu
kalsifikasyon
•
Kaplan sendromu
•
Tüberküloz riskinde artış
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Myokard infarktüsü sonrası gelişen ventrikül duvar rüptürü,
günler arasında gerçekleşir. En sık sol ventrikül serbest duvar
ruptürü görülür. En fatal komplikasyondur.
96. Sarkoidozlu hastadan alınan hiler lenf nodu biyopsisinde
izlenen dev hücrelerin içinde aşağıdakilerden hangisi
saptanır?
A) Asteroid cisimler
B) Gohn kompleksi
C) Schaumann body
D) Kulchitsky hücresi
E) Dutcher body
Cevap A
Nonkazeifiye granülomlarla karakterize, etiyolojisi bilinmeyen
sistemik bir hastalıktır. Olguların %90’ında bilateral akciğer hiler
98. Lökositlerde fagolizozom oluşumunun geciktiği ve azaldığı,
bu nedenle bakterilerin fagositozunun bozulduğu hastalık
LAP vardır. Hiler ve paratrakeal lenf nodlarında non–kazeifiye
aşağıdakilerden hangisidir?
granülomlar bulunur.
A) Kronik granulamatöz hastalık
Granülomlarda protein ve kalsiyumdan oluşan Schaumann
cisimcikleri bulunur. Dev hücrelerin içinde yıldızsı asteroid
cisimcikler bulunur. Charcot Leyden kristalleri bronşial astımda
balgam ya da biyopside görülür.
Gohn kompleksi primer tüberkülozun özelliğidir. Kulchitsky
B) Job’s sendromu
C) Chediak Higashi sendromu
D) Nezeloff sendromu
E) Myeloperoksidaz defisiti
Cevap C
hücresi akciğerlerdeki nöroendokrin hücredir.
Dutcher body plazma hücresinde intranükleer
Chediak–Higashi sendromu, mikrotubül fonksiyon
immünglobulin birikimidir.
bozukluğuna, yetersiz hücre hareketi ve defektif lizozom
degranülasyonu ile karakterli bir lökosit fonksiyon bozukluğudur.
97. Reaktif sistemik amiloidoz nedeni olmayan hastalık
OR geçişlidir.
aşağıdakilerden hangisidir?
Nötrofiller ve diğer lökositlerde sitoplazmada dev granüller
A) Tüberküloz
bulunur.Bu hastalıkta fagositik vakuollere lizozomal enzimlerin
B) Yaşlılık
transferi bozulur (fagolizozom defekti), enfeksiyonlara duyarlılık
C) Romatoid artrit
gelişir, melanositlerde azalma (albinizm), MSS hücrelerinde ve
D) Bronşiektazi
trombositlerde defekt (kanama bozukluğu) saptanır.
E) Kronik osteomyelit
Cevap B
99. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Klonidinin antihipertansif
etkisini engeller?
Reaktif sistemik amiloidoz, sekonder amiloidoz olarak da
A) Propranolol
adlandırılır. karaciğerde sentezlenen serum–amiloid–assosiated
B) Yohimbin
(SAA) olarak adlandırılan bir proteinden köken alır. SAA aynı
C) Terazosin
zamanda bir akut faz reaktanıdır.
Karaciğerde SAA, diğer akut faz reaktanları gibi iltihabın
sistemik etkisinden sorumlu olan IL–1, IL– 6’nın etkisi ile
D) Fentolamin
E) Esmolol
Cevap B
sentezlenir. Sekonder amiloidozun köken aldığı protein
nedeniyle, AA amiloidoz olarak adlandırılır.
Romatoid artrit (RA’lerin %3’ünde gelişir, USA’da en sık
izlenen reaktif amiloidoz nedeni), skleroderma, dermatomyozit,
tüberküloz, bronşiektazi, ülseratif kolit, crohn, kronik
Soru aşağıdakilerden hangisi alfa –2 reseptör antagonistidir
diye de sorulabilir di!...
Klonidin, Alfa2 agonisti ancak santral etkili sempatolitik
osteomyelit ve eroin kullanımı amiloidoz gelişimi için
bir ilaçtır. Bu nedenle hipertansiyon tedavisinde kan basıncını
predispozandır.
düşürmek için kullanılır.
AA amiloidozun tipik tutulum yerleri; böbrek (glomerül ve
afferent arteriol duvarı)
karaciğer, dalak, lenf nodu, adrenal ve tiroiddir. Böbreklerdeki
birikim temelde küçük çaplı arter duvarındadır.
Klonidinin antihipertansif etkisi alfa reseptörlerinin
uyarılması üzerinden olduğundan alfa2 bloker ilaçlar bu etkiyi
inhibe ederler.
Alfa 2 bloke edici ilaçlar, yohimbin ve korinantindir.
Bu ilaçlar, Alfa2 agonistlerinin tersine sempatik etkilerde artış
oluştururlar.
DENEME SINAVI – 45
71
100. Dopaminle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) D2 reseptörünün uyarılması ile adenilatsiklaz inhibe olur
İlaç uygulamaları sonucunda, ilaçlar vücutta dağılmadan
çeşitli organlarda presistemik eliminasyona uğrarlar. Bu
B) D3 emezis ile ilişkili reseptörüdür
organların başında karaciğer gelir. Karaciğerde en çok
C) Bromokriptin D2 agonistidir.
presistemik eliminasyona oral ve daha az oranda rektal yolla
D) L – dopa’ dan sentezlenir.
uygulanan ilaçlar uğrar
E) Prolaktin salınımını azaltır.
İntravenöz, sublinguinal ve inhalasyon yolla uygulanan
Cevap B
ilaçlar karaciğerde presistemik eliminasyona uğramaz.
Önemli bir nörotransmitter DOPAMİN!...
102. Aşağıdaki G–proteinlerinden hangisi gözde bulunur?
DOPAMİN
A) Gt
L – dopa’dan L – amino asit dekarboksilaz (kofaktör
B) Go
piridoksin) ile sentezlenir. Dopamin sentezinde hız kısıtlayıcı
C) Gq
basamak tirozin hidroksilazdır.
En yoğun nigrostriatal yolakta bulunur. Bütün dopamin
reseptörleri metabotropiktir (G
D) Gs
E) Gi
Cevap A
Proteini ile kenetli )
D1: Adenilat siklaz aktivasyonu
Reseptör ve özellikle G proteinleri her zaman önemlidir !..
D2: Adenilat siklaz inhibisyonu,
• G proteini ile çalışan reseptörler ve bazı G pro teinlerinin
D3: Adenilat siklaz inhibisyonu
bulundukları spesifik yapılar:
D4: Adenilat siklaz inhibisyonu
• Gs: beta –adrenerjik, D1–5, histamin gibi bazı ota koidler,
D5: Adenilat siklaz aktivasyonu
glukagon gibi bazı hormonlar.
MAOb ile DOPAC’a (dihidroksifenilasetik asit) dönüşür.
• Gi: alfa2–adrenerjik, D2–3–4, 5–HT1, opioidler,M2–4
DOPAC ise COMT (katekol O metiltransferaz) ile HVA’e
• Gq: alfa 1–adrenerjik, 5–HT2, M1–3–5
(homovalinik asit) dönüşür.
MAO inhibitörleri kullanan hastalarda ise dopamin 3–
metoksitiramine dönüştürülür.
Kotransmiter: Kolesistokinin
• Go: Olfaktör epiteli
• Gt: Gözdeki fotonlar
103. SSS’inde öğrenme ve bellekle ilgili M1 reseptörleri selektif
olarak uyararak Alzheimer tedavisinde kullanılan ilaç
aşağıdakilerden hangisidir?
Dopaminerjik azalma: Parkinson
Dopaminerjik artış: Hungtington Koresi ve şizofreni.
Dopamin: PRL ↓ GnRH↓ GH↓
A) Karbakol
Bulantı–kusmaya neden olur. Emezis ve ekstrapiramidal yan
B) Oksotremorin
etkilerden sorumlu resepör D2 ‘ dir ve soru değeri taşır!
C) Pilokarpin
D) Betanekol
101. Aşağıdaki ilaç uygulama şekillerinden hangisinde ilaçlar
karaciğerde en çok presistemik eliminasyona uğrar?
E) Arekolin
Cevap E
A) İntravenöz uygulama
B) Oral uygulama
Arekolin, muskarinik etkisi yanında belirgin nikotinik etkisi de
C) Rektal uygulama
olan ve SSS’ni eksite ederek öfori oluşturan bir ilaçtır, öğrenme
D) Göze damla uygulamaları
ve bellekle ilgili M1 reseptörlerini selektif olarak uyararak
E) Transdermal uygulama
bu fonksiyonları artırabilir. Alzheimer hastalığında belleği
Cevap B
düzeltebilir ancak vücutta hızla metabolize edildiği için bu etkisi
kısa sürer.
Alzheimer tedavisinde kullanılan diğer önemli ilaç ise
72
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Glutamat NMDA reseptör antagonisti olan Memantin dir
•• Negatif feed back ile TSH sekresyonu baskılanamayacağı
104. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi hipertroidi tedavisinde
kullanılmaz?
için Guatrojendir.
•• En sık görülen yan etkileri; ciltte yaptıkları makülopapüler
döküntüdür.
A) Radyoaktif İyot
•• Agranülositoz önemli bir yan etkileridir. Agranülositozu en
B) Metimazol
fazla yapan antitiroid ilaç ise metimazoldür.
C) Liyotironin
D) Propil tiyourasil
•• Karbimazol ise ön ilaçtır ve metimazole dönüşür.
E) Tiyosiyonat
İYODÜR
Cevap C
TİROİD PREPARATLARI
LEVOTİROKSİN SODYUM
•• T4(tiroksin) içerir
•• Etkisi geç başlar ve uzun sürer.
•• Rutin hipotirodi tedavisinde kullanılır
LİYOTİRONİN SODYUM
•• Yüksek doz verilen iyot ; tiroid hormon sentez ve
salıverilmesini azaltır . Bu olaya Wolf Chaikoff etkisi denir.
•• Tiroidin vaskülaritesini azaltır. Bu yüzden operasyon
öncesi tirodin cerrahiye hazırlanmasında kullanılır.
•• Tiroid hormon salınımını azalltığı için etkisi hızla ortaya
çıkar. Bu yüzden tirotoksikozun acil tedavisinde de
kullanılır.
•• Fetusta tiroid gelişimini olumsuz etkilediği için gebede
kullanılmaz
•• T3 (triiyodotironin) içerir
RADYOAKTİF İYOD(I131)
•• Etkisi çabuk başlar ve eliminasyon yarı ömrü kısa olduğu
•• Bilindiği gibi İyot vücutta sadece tiroid dokusunda birikir.
için kısa etki sürelidir
•• Miksödem koması gibi acil durumlarda kullanılır.
•• I 131 , tiroid foliküllerini tahrip eder. Özellikle tiroid
kanserlerinin tedavisinde kullanılır.
LİYOTRİKS
•• Kalıcı hipotiroidi yapabilir.
Levotiroksin/ Liyotironin oranının aynen fizyolojik
•• Parafoliküler C hücrelerinden köken alan ; Medüller tiroid
sekresyon oranında olduğu gibi 4/1 oranında kombine edilmesi
ile oluşan tiroid preparatıdır.
kanserinde kullanılmaz.
İYOD GİRİŞİNİ İNHİBE EDEN ANYONİK İLAÇLAR
ANTİTİROİD İLAÇLAR
PERKLORAT/PERTEKNATANT/TİYOSİYONAT
1) TİYOÜRE TÜREVLERİ;
•• Iyodun tiroid bezine up take’ini bloke eden anyonik
•• Propiltiyourasil
ilaçlardır.
•• Metimazol
•• Rutin tedavide kullanılmaz.
•• Karbimazol
•• Nadir kullanılan endikasyonlarından biri amiodaron
2) İYODÜR
3) RADYOAKTİF İYOT
4) İYOD GİRİŞİNİ İNHİBE EDEN ANYONİK İLAÇLAR
tirotoksikozudur.
•• Perklorat en potentidir.
•• Aplastik anemiye neden olmaları kullanımlarını sınırlar.
PROPİLTİOURASİL/METİMAZOL/KARBİMAZOL
•• Tirozin peroksidaz enzimini inhibe eder ve iyodun
organifikasyonunu inhibe ederler.
•• Etkisi çabuk başlar ve en kısa sürendir.
•• Porpiltiyourasil plazma proteinlerine daha fazla bağlanır.
•• Süte ve plasentaya az geçer bu yüzden gebelikte tercih
edilir.
•• Gebelerde metamizolün de güvenilir olduğu
düşünülmektedir.
105. Aşağıdaki antidiyabetik ilaçlardan hangisi aldoz redüktaz
enzimini inhibe ederek etki gösterir?
A) Metformin
B) Rosiglitazon
C) Akarboz
D) Sorbinil
E) Liraglutid
Cevap D
•• Periferde T4, T3 dönüşümünü bloke eder.
•• Etkileri latent bir peryottan sonra başlar.
DENEME SINAVI – 45
73
Etki mekanizmalarından yola çıkılarak hazırlamış bir oral
antidiyabetik sorusu !...
ALDOZ REDÜKTAZ İNHİBİTÖRLERİ (SORBİNİL/TOLRESTAT/
107. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi insomnia
tedavisinde kullanılan postsinaptik 5HT2 reseptörü
blokörüdür?
A) Sitalopram
ALRESTATİN)
B) Maprotilin
•• Diyabet hiperglisemik bir ortamdır. Fazla glukoz;
aldoz redüktaz enzimi aracılığıyla bir alkol olan
C) Fluvoksamin
sorbitole dönüşür. Sorbitol ise ortamdan su çekerek
D) Bupropion
çeşitli dokuların yapılarının bozulmasına ve diyabetin
mikrovasküler komplikasyonlarının gelişmesine katkıda
E) Trazodon
Cevap E
bulunur.
•• Mikrovasküler komplikasyonlar glisemik kontrol ile
Trazodon
Çok belirgin sedatiftir (H1 blokajı nedeniyle). Kısa etkilidir ve
doğru orantılı olarak gelişir. Fakat makrovasküler
komplikasyonların glisemik kontrol ile net bir ilişkisi
yoktur.
uyku bozukluğunda kulanılır
Hipnotik amaçlı da kullanılır.
•• Aldoz redüktaz inhibitörleri ; retinopati,nefropati ve
nöropati gibi diyabetin mikrovasküler komplikasyonlarını
azaltmak için kullanılırlar.
serotonin geri alım inhibisyonu da yapar Ayrıca postsinaptik
5HT2 blokeridir.
Priapizm yapabilir (alfa1 blokajı nedeniyle)
106. Bipolar affektif bozukluk nedeniyle 1 yıldır lityum
kullanan 35 yaşında ki bayan hastaya aşağıdaki ilaçlardan
hangisi verildiğinde lityum düzeyinin yükselmesi
108. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi opioid bağımlılarının
tedavisinde narkotik analjeziktir?
beklenmez?
A) Metadon
A) Kaptopril
B) Lofeksidin
B) Teofilin
C) Klonidin
C) İndometazin
D) Naltrekson
D) Tiazid
E) Nalokson
Cevap A
E) Piroksikam
Cevap B
Metadan: Bağımlılık tedavisi
Metadonun yoksunluk sendromu; uzun sürer, fakat hafif
Lityumun plazma düzeyini artıranlar önemli ilaçlar
Dehidratasyon, hiponatremi Tiazid grubu diüretikler ACE
inhibitörleri
NSAİI (aspirin ve sulindak hariç) (özellikle indometasin,
naproksen, ibuprofen)
Renal yetmezlik
Lityumun plazma düzeyini azaltan önemli ilaçlar
Teofilin ve aminofilin gibi metil ksantinler, Osmotik
diüretikler, Gebelik
seyreder bu yüzden bağımlılık tedavisinde kullanılan narkotik
analjeziktir.
Opioid bağımlılarının tıbbi bakımı konusunda farmakoloji
bakımından iki ana yaklaşım vardır:
Detoksifikasyon: İlaç birden kesilir ve ortaya çıkan yoksunluk
sendromu belirtileri palyatif yöntemlerle hafifletilmeye çalışılır.
Klonidin ya da lofeksidin (Alfa2 agonistler) 7–21 gün
uygulanır.
İlaç kesildikten sonra, onun yerine hemen eşdeğer dozda
ağızdan opioid (metadon, buprenorfin) verilir. Bu yaklaşıma
ikameli detoksifikasyon adı verilir.
İdame: Detoksifikasyondan sonra tekrar ilaca başlama
olasılığı fazla olan bağımlılarda uygulanır. Bu amaçla hastalara
düzenli olarak metadon (opioid agonisti), buprenorfin (opioid
parsiyel agonisti) ve opioid almadıkları dönemlerde naltrekson
(oral opioid antagonisti) verilir.
74
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
109. Şizofreni nedeniyle bir aydır Klorpromazin kullanan 47
yaşıda ki erkek hastada ortastatik hipotansiyona bağlı senkop
gelişiyor.
Telcagepant ise oral kullanılır ve hepatotoksik ilaçtır.
111. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi Romatoid artrit tedavisinde
Bu tabloya neden olan reseptör aşağıdakilerden hangisidir?
Olcegepantın biyoyararlanımı düşük olduğu için İV kullanılır..
A) Alfa–2 Adrenerjik blokajı
kullanılan janus kinase (JAK) inhibitörüdür?
B) Dopamin D2 blokajı
A) Gefitinib
C) Histamin H1 blokajı
B) Erlotinib
D) Alfa–1 Adrenerjik blokajı
C) İmatinib
E) Muskarinik M3 blokajı
D) Bortezomib
Cevap D
E) Tofacitinib
Cevap E
Soru alfa –1 reseptör blokajına bağlı prazosin
benzeri ortostatik hipotansiyon geliştiğini vurgulamak
Bir Katzung 2015 Bombası daha ! Endikasyon çok spesifik!..
için sorulmuştur. Bu ara klorpromazin en hipontansif
Tofacitinib; janus kinase (JAK) inhibitörüdür. Böylece
antipsikotiktir.
proinflamatuvar mediatörler olan interferon ve sitokinlerin etkisi
engellenmiş olur.. Bilindiği gibi interferon ve sitokinler JAK–STAT
Reseptör Üzerine Etki
Ortaya Çıkan Yan Etki
yoluyla etki gösterir. Dolayısıyla; Tofacitinib, Antiinflamatuvar
Dopamin D–2 Reseptörünün Blokajı
Antiemetik Etki
Hiperprolaktinemi (Endokrin yan etkiler)
özellik gösteren bir ilaçtır..
Alfa – 1, Adrenerjik Blokaj
Ortostatik Hipotansiyon (Prazosin benzeri)
Ejekülasyon İnhibisyonu
inflamatuvar barsak hastalığı, Psöriazis ve transplantasyon
Asetilkolin ,Muskarinik
Blokaj
Antikolinerjik Etkiler (Midriyazis, Ağız
kuruluğu, Taşikardi, Konstipasyon, İdrar
Retansiyonu)
planlanıyor ve bu konuda çalışmaları devam ediyor..
Histamin H–1 Blokaj
Sedasyon
Kilo Alımı
Antiemetik Etki
Seratonerjik Blokaj
Kilo Alımı
Opiyat Reseptörlerinin
Uyarılması
Sedasyon
Konstipasyon
Hipotermi
Endikasyonu çok spesifik ; Romatoid Artrit(RA)..
sonrası rejeksiyon gelişiminin engellenmesi için kullanılması
Tofacitinib; Renal eliminasyona uğruyor ve oral kullanılıyor
112. Aşağıdaki antihipertansiflerden hangisi siyanür
intoksikasyonuna yol açabilir?
A) Hidralazin
B) Metildopa
C) İndapamid
D) Na nitroprusiyat
110. Aşağıdakilerden hangisi migren tedavisi için geliştirilmiş
kalsitonin gene–related peptid(CGRP) reseptör
E) Diazoksit
Cevap D
antagonistidir?
A) Olcegepant
Hipertansif krizin en baba ilacı Na nitroprusiyat; vücutta
B) Palosuran
siyanür salınımına yol açar.
C) Fosforamidon
Siyanür dokularda sitokrom oksidaz enzimini inhibe eder. Bu
D) Aliskiren
nedenle sitotoksik tipte hipoksi oluşturur. Ayrıca salınan siyanür,
E) Kapsazepin
hemoglobin ile birleşir ve siyanomethemoglo–bin oluşturur.
Cevap A
Siyanürün zehirlenmesinde; Na tiyosülfat I sodyum nitrit veya
amilnitrit inhalasyonu tedavide kullanılır.
Kaşla göz arasında bir de Katzung 2015 bilgisi öğrensek
fena mı olur!...
LCEGEPANT/ TELCAGEPANT; Migren tedavisi için geliştirilen
calcitonin gene–related peptide (CGRP) reseptör antagonistidirler.
DENEME SINAVI – 45
75
113. Aşağıdaki HMG–KOA redüktaz inhibitörlerinden hangisinin
biyoyararlanımı en yüksektir?
• Ancak protamin LMWH’in ancak %70 kadarını nötralize
edebilir.
A) Rosuvastatin
• Klasik heparin gibi teratojen değildirler ve gebelere
verilebilirler.
B) Atorvastatin
C) Pitavastatin
115. Aşağıdaki sefalosproin türevlerinden hangisinin santral
D) Pravastatin
sinir sistemine geçiş oranı en yüksektir?
E) Fluvastatin
Cevap C
Pitavastatin; En son klinik kullanıma giren statindir ve
biyoyararlanımı en yüksektir.
A) Sefazolin
B) Sefotaksim
C) Seftabiprol
D) Seftazidim
E) Seftriakson
Cevap B
114. Derin bacak ven trombozu tanısı konulan , gebe ve obez olan
27 yaşındaki bayan hastaya Enoksaparin tedavisi başlanıyor
Bu hastanın takibinde aşağıdaki parametrelerden hangisi
kullanılır?
1. KUŞAK SEFALOSPORİNLER
SEFALOTİN
A) Protrombin zamanı
• En kısa etkilisidir
B) Kanama zamanı
• Staf.lara karşı en etkilisidir
C) Koagülasyon zamanı
• IV kullanılır
D) Anti Xa aktivite testi
SEFAZOLİN
E) Aktive parsiyel tromboplastin zamanı
• Temiz kontamine yaradan itibaren;Rutin cerrahi
Cevap D
profilaksisinde kullanılır
• IV,IM kullanılır
Düşük Molekül Ağırlıklı Heparinler (LMWH)
Enoksiparin /Fraksiparin/Deltaparin/Tinzaparin
Osteomyelitin en sık görülen etkeni; S. aereus ‘ tur. Bu
• Direkt Faktör 10 inhibisyonu yaparak etki gösterirler.
yüzden MRSA da etkili olan antibiyotikler; Vankomisin
• Etkinliği Anti Faktör 10a aktivite testi ile kontrol
edilir. Fakat bu test rutin uygulamada bakılmaz.
ve teikoplanin gibi antibiyotikler osteomyelit tedavisinde
kullanılır.
Ancak protez kapağı olan, gebelik, obez hastalar gibi
2. KUŞAK SEFALOSPORİNLER
antikoagülasyonun etkinliğinden emin olunması gereken
SEFOKSİTİN
bazı özel durumlarda bakılır.
• B.fragilis’e en etkili beta laktamdır
• Heparinden antikoagülan açıdan daha etkin değillerdir.
• Batın içi cerrahi enfeksiyonda ve profilakside ilk tercihtir.
• Heparine üstün yanı subkütan uygulama gibi kolay
• Anaerob etkinliği olan diğer bir 2. kuşak sefalosporin ise
kullanım şekli ve 12 saat gibi uzun doz intervallerinin
olmasıdır.
• Ayrıca heparine göre daha az trombositopeni, daha az HIT
ve daha az osteoporaza yol açarlar. Yani heparine göre
yan etkileri daha azdır.
• Düşük moleküler ağırlıklı heparinler böbreklerden atılır.
sefotetan’ dır.
SEFAKLOR
• Önemli bir yan etki olarak Serum hastalığı yapabilir
• H.İnfluenzaya etkilidir
3. KUŞAK SEFALOSPORİNLER
Bu yüzden renal yetmezlikte kesilmeli veya dozu belirgin
SEFTRİAKSON
azaltılmalıdır.
• Eliminasyon yarı ömrü en uzun olan sefalosporin
• Düşük moleküler ağırlıklı heparine bağlı gelişen
76
• Kemiğe geçişi iyi olduğu için osteomyelitte tercih edilir.
türevidir.
intoksikasyon durumunda Taze Donmuş Plazma ve
• Safra çamuru yapabilir
protamin kullanılır.
• Menenjit profilaksisinde kullanılır.
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
• Ayrıca; Gonokok enfeksiyonlarında ilk tercihtir
117. Aşağıdaki sülfonamid türevlerinden hangisi özellikle
SEFTAZİDİM
dermatidis herpetimorfis tedavisinde kullanılır?
Antipsödomonal etkinliği en güçlü olan sefalosporin
A) Sülfodiazin
türevidir.
B) Sülfasalazin
C) Sülfometoksazol
SEFOPERAZON
D) Sülfapiridin
• Safra ile en çok atılan sefalosporin türevidir.
E) Sülfadoksin
• Bu yüzden kolesistit, kolanjit tedavisinde kullanılır.
• Moksolaktam gibi Disülfiram benzeri reaksiyon yapar.
Alkol ile birlikte verilmemelidir.
Spesifik endikasyon her zaman önem taşır !...
SÜLFODİAZİN
SEFOTAKSİM
Santral sinir sistemine en iyi geçen sülfonamid türevidir.
• Santral sinir sistemine en iyi geçen sefalosporin türevidir.
•
Cevap D
Dihidrofolat redüktaz inhibitörü olan primetamidin ile kombine
edilerek toksoplazma tedavisinde kullanılır. Fakat gebelerde bir
Menenjitte iyi bir seçenektir
makrolid türevi olan spiramisin kullanılır.
4. KUŞAK SEFALOSPORİNLER
GÜMÜŞ SÜLFODİAZİN
SEFEPİM
Yanık tedavisinde sepsis gelişimini engellemek için lokal
• Beta laktamazlara en dayanıklı olan sefalosporin
olarak kullanılır.
türevidirler.
MAFENİD (MARFANİL)
• Enterkoklara karşı etkinliği 3. jenerasyon
Yanık tedavisinde eskar dokusuna son derece iyi penetre olur.
sefalosporinlerden daha iyidir.
Absorbe edilip sistemik dolaşıma geçerse karbonik anhidraz
5. KUŞAK SEFALOSPORİNLER
enzimini inhibe ederek asetazolamid benzeri diüretik etki ve
SEFTABİPROL /SEFTAROLİN
metabolik asidoz tablosu oluşturur.
• Gram negatif etkinliği belirgin artmıştır
SÜLFOSALAZİN
• En önemli endikasyonları; MRSA‘dır.
• 5 liipooksijenaz enzimini inhibe ederek; proinflamatuvar
otakoidler olan lökotrienlerin sentezini engellerler.
116. Aşağıdaki aminoglikozit türevlerinden hangisinin renal
toksisitesi minimaldir?
Dolayısıyla antiinflamatuvar özellikleri vadır. İnflamatuvar
barsak hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
A) Amikasin
SÜLFAPİRİDİN
B) Gentamisin
Spesifik endikasyon olarak Dermatitis Herpetiformis
tedavisinde kullanılır.
C) Streptomisin
SÜLFADOKSİN
D) Tobramisin
En Uzun etkili sülfonamid türevidir.Primetamin ile
E) Neomisin
Cevap C
Şizoid Aminoglikozid; Streptomisin!....
STREPTOMİSİN
• Diğer aminoglikozid türevlerinden farklı özellikleri vardır.
• Safra ile itrah edilir, bu yüzden en az nefrotoksik olandır
• Aynı zamanda tübeküloz ilacıdır.
• Sadece 30S ribozomal üniteye bağlanır bu yüzden
bakteriyostatiktir.
• Tularemi, veba ve Brusella tedavisinde kullanılır.
• Gözde skotoma neden olabilir.
kombinasyonu ile fansidar denilen sıtma ilacı elde edilir.
SÜLFİSOKSAZOL
Eliminasyon yarı ömrü en kısa olan sülfonamid türevidir.
KO–TRİMOKSAZOL
• Trimetoprim ile Sülfometoksazolün ,1/5 oranında
kombinasyonu ile bakterisit özelliği olan bir antibiyotik
olan ko–trimoksazol elde edilir.
• Endikasyonları; İmmün suprese hastalarda
retikülonodüler fibrozis ve hipoksi ile karakterize olan
Pnömosistis Carini (jiroveci) pnömosinin tedavisinde ilk
tercihtir.
• Kinolonların kontrendike olduğu ya da kinolonlara
DENEME SINAVI – 45
77
dirençli olan alt idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde
kullanılır
6–Merkaptopürin (6–MP); bir pürin antimeta–bolitidir ve Ön
• Folik asit eksikliği nedeniyle megaloblastik anemi
ilaçtır. Hücre içinde HGPRT enzimi tarafından aktif metabolitİ
yaparlar.
olan 6–thi–oinosinic asid’e (= thio–IMP) dönüştürülerek etki
• Tetrasiklinler gibi Agurubu beta hemolitik streptokok
tedavisinde bakteriyostatik oldukları için yani bakteriyi
tam eradike edemedikleri için ARA insidansını
gösterir.
Bu aktif metabolit; ksantin oksi–daz tarafından tiyoürik asid’e
yıkılır. Sonuçta belirgin hiperürisemi ve ürikozüri oluşur.
artırabilirler. Bu yüzden kontrendikedirler.
En önemli endikasyonu ALL’ dir
• Teratojendir. Gebelerde kullanılmamalıdır.
HGPRT enzimi eksik olduğu için Lesch–Nyhan sendromunda
kontrendikedir…
118. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi kistik fibrozis tedavisinde
kullanılan kistik fibrozis transmembran ileti regülatör
(CFTR) membran proteinin aktivatörüdür?
A) Riociguat
120. Gebenin aşağıdakilerden hangisini kronik olarak
kullanması neonatal serebral infarktlara ve abruptio
plasentaya yol açabilir?
B) Vernekalant
A) Rosuvastatin
C) Aliskiren
B) Varfarin
D) Talidomid
C) Metotreksat
E) İvacaftor
D) Kokain
Cevap E
E) Etanol
Pekçoğunuzun soruyu okuyunca kardiyojenik şok
Cevap D
geçirdiğinizin farkındayım.!..
Farmakoloji sürpriz yapmayı sever !..
Katzung 2015 de yer alan; Bir diğer flaş ilaç soru değeri
taşıyan; İVACAFTOR!...
Endikasyonu çok spesifik, Pediatri için de soru değeri taşır
İvacaftor; Kistik fibrozis tedavisi için geliştirilmiş klor
Fetusta toksik etkisi olan önemli ilaçlar :
• Opioidlere ve barbituratlara bağlı yoksunluk sendromu
• ACE inhibitörlere bağlı renal hasar
transportunu sağlayan ; Cystic fibrosis transmembrane
• Dietilstilbestrol (DES)’e bağlı vajinal adenokarsinom
conductance regulator (CFTR) membran proteinin aktivatörüdür..
• Karbamazepine ve valproata bağlı nöral tüp defekti
İvacaftor; 2 yaşından büyük ve klor kanalı genetik mutasyonu
• Etanole bağlı fetal – alkol sendromu
taşıyan kistik fibrozis hastalarının tedavisinde endikedir. İvacaftor’ un çalışmalarında aşağıdaki genetik mutasyonu taşıyan
kistik fibrozis hastaları dahil edilmiştir.
G551D, G1244E, G1349D, G178R, G551S, S1251N, S1255P, S549N, or
S549R.
• Lityuma bağlı Ebstein anomalisi
• Penisillamine bağlı kutis laxa. Sigaraya bağlı IUGR.
Thalidomide bağlı fokomeli Misoprostol’e bağlı Möbius
sekansı. Aspirine bağlı persistan fetal sirkülasyon
• Antineoplastiklere bağlı malformasyonlar, metotreksat’a
İvacaftor; oral kullanılır.
İvacaftor; Greyfurt suyu gibi CYP3A4 İnhibitörleri ile birlikte
bağlı nöral tüp defekti
• Tioüre türevi antitiroid ilaçlar ve iyodür’e bağlı guatr
kullanılmamalıdır.
• Varfarin’e bağlı varfarin sendromu (yarık damak dudak,
nazal hipoplazi, mental retardasyon, hidrosefali)
119. Aşağıdaki antineoplastiklerden hangisi belirgin
hiperürisemiye neden olur?
• İzotretinoin ve yüksek doz A vitaminine bağlı yüz–kulak
anomalileri
A) Sitarabin
• Tetrasiklinlere bağlı kemik–diş hasarı Streptomisine bağlı
B) Metotreksat
8. sinir hasarı Fenitoine bağlı fetal hidantoin sendromu
C) Fluorourasil
• Kokain’e bağlı düşük, erken doğum, abruptio plasenta,
D) Merkaptoprin
neonatal serebral infarkt
E) Hidroksiüre
Cevap D
78
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
2015 AĞUSTOS TUS 45. DENEME SINAVI
KLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Bilgisi
soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
1. Diffüz büyük B hücreli lenfoma tanısıyla takip edilen ve
2. Aşağıdakilerden hangisi immünolojik kan transfüzyonu
kemoterapi sonrası tümör lizis sendromu gelişen hastada
reaksiyonlarından biri değildir?
aşağıdaki biyokimyasal bozukluklardan hangisi beklenmez?
A) Non–hemolitik transfüzyona bağlı ateş
A) Hiperkalemi
B) Post–tranfüzyon purpura
B) Hiperkalsemi
C) Transfüzyonel hemosiderozis
C) Hiperürisemi
D) Tranfüzyon ilişkili akut akciğer hasarı
D) Hiperfosfatemi
E) Graft–versus–host hastalığı
E) Metabolik asidoz
Cevap C
Cevap B
Tümör Lizis Sendromu
Genellikle yüksek dereceli lenfomalarda ve lösemilerde,
nadiren solid tümörlerde görülen, tedavinin başlaması ile birlikte
Transfüzyon reaksiyonları immünolojik, immünolojik olmayan
ve enfeksiyon rekasiyonlar olarak 3 grube ayrılarlar. Bu gruplar;
1.
1–5 gün içinde aşırı miktarda tümör hücresinin ani yıkımına bağlı
İmmünolojik reaksiyonlar
• Hemoliz (Akut ve gecikmiş tip)
oluşun ve hayatı tehdit edebilen biyokimyasal anormaliklerle
• Akut akciğer hasarı (TRALI)
giden klinik tabloya verilen isimdir. Tümör yükü ve turnoveri fazla
olan tümörlerde sık görülür. Nadiren tümörün spontan yıkımı
• Ürtiker
sonrası da gelişebilir.
• Anaflaksi
Sık görülen tümörler;
• Graft–versus–host hastalığı
•
Burkitt lenfoma (en sık)
• Post–transfüzyon purpura
•
High grade Non–Hodgkin lenfoma,
• Non–hemolitik transfüzyona bağlı ateş
•
Akut lösemi,
•
Akciğerin küçük hücre dışı kanseri
• Sitrat toksisitesi
•
Kolorektal kanserler
• Hiperkalemi
2.
Biyokimyasal bozukluklar;
İmmünolojik olmayan reaksiyonlar
• Volüm yüklenmesi
•
Hiperpotasemi
• Hipotermi
•
Hipokalsemi
• Hemoliz
•
Hiperfosfatemi
• Transfüzyonel hemosiderozis
•
Hiperürisemi
3.
Bu biyokimyasal anomalilere bağlı hastalarda akut böbrek
• Bakteriyel enfeksiyonlar
yetmezliği gelişir. Hiperpotasemiye bağlı kardiyak aritmiler ve
• Paraziter enfeksiyonlar
hipokalsemiye bağlı bulgular ortaya çıkabilir. Ölüm nedeni akut
• Viral enfeksiyonlar
böbrek yetmezliği ve kardiyak aritmidir.
Tedavisi:
1.
Hastaların tedavi öncesi ve tedavi esnasında iyi bir
Enfeksiyöz reaksiyonlar
• Prionlar
şekilde hidrate edilmesi gerekir.
2.
Oral fosfat bağlayıcı antasitler
3.
Ürik asit atılımını artırmak için allopurinol, alkali diürez,
hemodiyaliz uygulanabilir.
4. Hiperpotasemi: glukoz–insulin, zorlu diürez, kayeksalate,
hemodiyaliz yapılabilir
5.
Hipokalsemi için kalsiyum replasmanı yapılır.
DENEME SINAVI – 45
79
3. 70 yaşında erkek hasta halsizlik şikayeti ile hematoloji
polikliniğine başvuran hastanın yapılan laboratuar
test immunfenotiplendirmedir (CD55 ve CD59 eksikliğinin
incelemelerinde anemi saptanıyor. Anemi etyolojisi araştırılan
gösterilmesi).
hastanın anamnezinde ara sıra ve özellikle sabahları idrar
Tanı: Sukroz hemoliz testi ve HAM testi kullanılır. En duyarlı
Tedavi: Steroid, androjen, demir replasmanı yapılır.
renginde koyulaşma olduğu ayrıca son bir yıl içinde iki kez
ECULİZİMAB, C5 ANTİKORU bu hastalarda tedavide kullanılmaya
derin ven trombozu öyküsü olduğu öğreniliyor.
başlanmıştır. AML veya aplastik anemiye dönüşebilir.
Paroksismal nokturnal hemoglobinüri düşünülen hastada
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
4. Hairy cell lösemi tanısı almış hastanın tedavisinde ilk tercih
A) Serum hemopeksini azalmıştır
farmakolojik ajan aşağıdakilerden hangisidir?
B) İdrar hemosiderini artmıştır
A) Klorambusil
C) İdrar bilirubini artmıştır
B) İmatinib
D) Serum bilirubini artmıştır
C) Rituximab
E) Serum haptoglobulini azalmıştır
D) Bortezomib
Cevap C
E) Klordeoksiadenozin
Cevap E
Paroksismal nokturnal hemoglobinürili hastada
laboratuar değerlerinin sorgulandığı bir soru.Paroksismal
nokturnal hemoglobinüri intravasküler hemoliz nedenidir.
İntravasküler hemolizlerde serum indirekt bilirubin düzeyi artar.
İndirekt bilirubinler albumine bağlı olarak taşındıkları için
glomerüllerden geçemezler. İntravasküler ve ekstravasküler
hemolizde idrar bilirubininde değişiklik izlenmez. İntravasküler ve
ekstravasküler hemolizin laboratuar bulguları aşağıdaki tabloda
özetlenmiştir.
Hairy cell lösemide tedavide ilk tercih ajan
klordeoksiadenozindir.
HAİRY CELL LÖSEMİ
Genellikle yaşlılarda ve erkeklerde sık olan; yorgunluk, anemi,
ateş, kilo kaybı ve splenomegali ile seyreden nadir bir hastalıktır.
Dalak çok büyük boyutlara ulaşabilir, hepatomegali olabilir, LAP
beklenmez. Pansitopeni vardır. Kemik iliğinde fibrozis nedeni ile
aspirasyon yapılamaz. Enfeksiyon sık ve major ölüm sebebidir.
Absolü lenfositoz (B kökenli) ve bu lenfositlerin saçak tarzında
Ekstravasküler
intravasküler
Retikülosit
a (polikromazi)
a (polikromazi)
Kemik iliği
Eritroid hiperplazi
Eritroid hiperplazi
Bilirübin
a indirekt
a indirekt
Haptoglobin ve hemopeksin
b
bb (kalmamış)
Plazmada serbest hemoglobin
N–a
aa
Laktat dehidrogenaz (LDH)
a
aa
Bilirübin
0
0
Hemosiderin
0
+
A) Lamivudin
Hemoglobin
0
+
B) Tenofovir
HEMATOLOJİK
SERUM
İDRAR
uzantıları vardır. Bu hücrelerde asit fosfataz izoenzim 5 bulunur.
Bu enzim %95 olguda bulunur ve tartarik asit ile inhibe olmaz.
O yüzden hairy cell lösemi tanısında spesifik olmasa bile ayırıcı
tanıda çok önemli olan pozitif tartarat resistans asit fosfataz
(TRAP) varlığı önemlidir. Tedavide splenektomi, interferon,
pentostatin ve klorodeoksiadenozin kullanılır.İlk tercih ajan
klorodeoksiadenozindir.
5. Kronik hepatit B tanısı ile takip edilen hastada aşağıdaki
ajanlardan hangisinin tedavide yeri yoktur?
Paroksismal Noktürnal Hemoglobinüri
C) Ribavirin
Kazanılmış stem cell defektidir. Normal hematopoezde stem
D) Entekavir
cell yüzeyinde eritrositlerin komplemana bağlı yıkımını önleyen
E) Adefovir
glikoproteinler (GPI, glikozil fosfotidil inizitol) bulunur (DAF
(CD55), MIRL (CD 59)). PNH’de bu glikoproteinler kaybolmuştur
ve eritrositler hemolize duyarlı hale gelirler. Gece uykuda, hipoksi
nedeniyle serum kompleman artışı hemolizi artırır.
Klinik: Kronik intravasküler hemoliz, pansitopeni ve
venookluzif olaylar (Budd– Chiari sendromu en sık ölüm nedeni)
karekterizedir. Retikülosit düşüktür. Kronik hemoglobinüri demir
eksikliğine yol açabilir. Lökosit alkalen fosfataz skoru düşüktür.
80
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Cevap C
Kronik B hepatitinin tedavisinde interferon–alfa veya
lamivudin, tenofovir, entekavir, adefovir gibi antiviraller kullanılır.
Yanıt kadınlarda, HBV–DNA’sı düşük olanlarda, transaminazları
yüksek olanlarda, kısa süreli ve hafif seyirli hastalarda, İmmün
kompetan olanlarda daha iyidir. Delta hepatiti de varsa yanıt
kötüdür.
6. Aşağıdakilerden hangisi ekstrahepatik kolestaz
Sendrom
Poliplerin
dağılımı
Histoloji
Malignite
İlişkili lezyon
Familial
adenomatöz
poliposis
Kolon
Adenom
Sık
Yok
Gardner’s
sendrom
Kolon
ve İnce
barsak
Adenom
Sık
Osteom,
fibrom, lipom,
epidermoid
kist, ampullar
CA
Turcot’s
sendrom*
Kolon
Adenom
Sık
Beyin
tumorleri
Peutz–Jeghers
sendrom
İnce
barsak,
kolon ve
mide
Hamartom
Nadir
Mukokutanos
pigm., over
meme,
endomet. ve
pankreas tüm.,
Juvenile
polyposis
İnce
barsak,
kolon ve
mide
Hamartom
Nadir
Çeşitli konj.
Anomaliler
Cowden
sendrom
Kolon
Hamartom
Nadir
El ve aykta
keratoz, meme
ve troid CA
nedenlerinden biri değildir?
A) Primer biliyer siroz
B) Primer sklerozan kolanjit
C) Kolanjiokarsinom
D) Mirizzi sendromu
E) Koledokolitiazis
Cevap A
İNTRAHEPATİK KOLESTAZ
İntrahepatik kolestazın sık nedenleri ilaç–toksin, viral
nedenlere ve alkole bağlı karaciğer hastalıkları, immunolojik
karaciğer hastalıkları (otoimmun hepatit, primer biliyer
siroz, primer sklerozan kolanjit), kistik karaciğer hastalıkları,
malignensi ve gebelik kolestazı’dır.
EKSTRAHEPATİK KOLESTAZ
Ekstrahepatik kolestaz nedenleri biliyer hastalıklar
(koledokolitiyazis yani koledok taşları, kolanjiokarsinom,
benign biliyer striktur ve primer sklerozan kolanjit), pankreas
hastalıkları (akut ve kronik pankreatitler ve pankreas kanseri),
retroperitoneal ve duodenal hastalıklardır. Extrahepatik
Nonpoliposis
Kolon
sendrom (Lynch
sendromu)
Adenom
Sık
kolestazın en sık nedeni koledokholithiasisdir.
Endometrium
ve over
tumorleri
7. Aşağıdaki verilen polipozis sendromlarından hangisinde
Cronkite
Kanada
sendrom**
Hamartom
Nadir
Alopesi, tırnak
distrofisi,
deride
pigmentasyon
gastrointestinal malignite gelişme riski diğerlerinden daha
Kolon
yüksektir?
A) Peutz–jegher sendromu
*:OR geçiş de görülebilir. **: Ailevi değil
B) Cowden sendromu
C) Cronkite–canada sendromu
8. Çölyak tanısı ile takip edilemekte olan hasta kaşıntı şikayeti
ile başvuruyor. Yapılan fizik muayenesinde bilateral büllöz
D) Turcot sendromu
lezyonlar izleniyor. Mevcut lezyonlara yönelik yapılan
E) Jüvenil polipozis
Cevap D
biyopsisinde Ig A birikimi saptanan bu hastada en olası
tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pemfigus vulgaris
Turcot sendromu: SSS tümörleri + kolonda multipl
adenomatöz polipler ile gider. Kolon CA riski yüksektir. OD
veya OR geçer. Diğer polipozis sendromları aşağıdaki tabloda
özetlenmiştir.
B) Dermatitis herpetiformis
C) Acrodermatitis enteropatica
D) Eritema marginatum
E) Akantozis nigrikans
Cevap B
Dermatitis herpetiformis tipik olarak granüler Ig A birikimi
ile seyreden kaşıntılı vezikülobüllöz ürtiker benzeri plakların
izlendiği cilt lezyonudur. Çölyak ile ilişkili cilt bulgusudur.
Çölyak hastalığı notlar:
• Çölyak tanısında en spesifik serolojik test: anti–doku
transglutaminaz antikorlardır.
DENEME SINAVI – 45
81
• Çölyak ile ilişkili cilt bulgusu: Dermatis herpetifotmis
eşit oranda görülür. Sebebi hemen daima büyüme hormonu
• İnce barsak biyopsisinde en önemli bulgu: subtotal villöz
salgılayan hipofiz adenomudur. Puberta öncesi başlarsa, henüz
seks steroidlerinin salınımı fazla olmadığı için epifiz hatları
atrofi
kapanmadığından uzun boylulukla karakterize bir klinik ön
9. Diyabetes mellitus tedavisinde aşağıdaki ajanlardan hangisi
insülin sekresyonunu uyaran bir tedavidir?
plandadır.
Klinik: Erişkindeki bulgular şöyle sıralanabilir: Ayakkabı–
eldiven–yüzük numarasında büyüme, yüz hatlarında zaman
A) Rapeglinid
içinde kabalaşma ve prognatizm, büyük burun, kalın dudaklar ve
B) Pioglitazon
frontal kıvrımların belirginleşmesi, visseromegali, dilde büyüme
C) Miglitol
ve diş izlerinin oluşması, eklem deformiteleri ve artropati, kısmen
D) Akarboz
hipertansiyon, kardiyomegali ve konjestif kalp yetersizliği,
karpal tünel sendromu, empotans, yağlı kaba cilt, aşırı terleme,
E) Metformin
Cevap A
başağrısı, eklem ağrıları.
Tanı: Hiperfosfatemi, hiperfosfatüri ve hiperkalsiüri, büyüme
hormonu ve somatomedin–C’de artış, glukoz süpresyon testinde
Antidiyabetik tedavi etki mekanizmalarına göre 3 gruba
ayrılır.
büyüme hormonu düzeyinin baskılanmaması ile tanı konur. MRI
ile sella değerlendirilir. Eğer akromegalik bir hastada sella büyük
1. İnsülin sekresyonunu uyaranlar (Oral hipoglisemik ilaçlar)
a.
Sulfonilüreler(gliburide, glipizid, glimepirid,
veya pankreas tümörlerinde görülebilir) akla gelmelidir.
Tedavi: Hipofizdeki kitlenin eksizyonu (seçkin tedavi
gliklazid, glibornurid ve glibenklamid)
b. Meglitinid analogları (repaglinid, nateglinid)
c.
ama kitle yoksa ektopik GH salgılayan tümör (bronşial karsinoid
İnkretinler
transnazal transsfenoidal hipofiz adenomektomisidir). Hipofizer
radyoterapi (erken dönemde etkisi yoktur). Somatostatin
analoglarının (ocreotid, landreotid) kullanılması gerekebilir.
i.
GLP–1 analoğu (exenatide, liraglutid):
ii.
DPP–4 inhibitörü (sitagliptin, vildagliptin,
genellikle kardiyovasküler ve serebrovasküler olaylardan
saxagliptin)
kaybedilirler.
Bunlar safra kesesi taş sıklığını arttırabilir. Akromegalili hastalar
2. İnsülin duyarlılığını arttıranlar
a. Biguanidler
AKROMEGALİ SEMPTOMLARI
(metformin)
b. Tiazolidindionlar (pioglitazon)
3. Glukoz absorbsiyonunu azaltanlar
a. Alfa glukozidaz
El ve ayaklarda
büyüme
Görme
bozukluğu (en
sık bitemporal
hemianopsi)
Oligomenore
Ses değişikliği
Yüz hatlarında
kabalaşma
Yorgunluk,
Halsizlik
Galaktore
Kas
güçsüzlüğü
Baş ağrısı
Kilo artışı
İmpotans, Libido
azalması
Eklem ağrıları
Aşırı terleme
Amenore
Prognatizm
Parestezi
inhibitörleri (acarbose, miglitol)
10.Akromegali tanısıyla takipli hastada aşağıdakilerden
hangisi izlenmez?
A) Prognatizm
B) Konjestif kalp yetmezliği
C) Hipertansiyon
11. Liddle sendromu ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
D) Artropati
A) Serum potasyum düzeyi düşüktür
E) Terlemede azalma
B) Dital nefron hiperfonksiyonu mevcuttur
Cevap E
C) Serum aldosteron düzeyi artmıştır
D) Metabolik alkaloz izlenir
Akromegali ve jigantizm:
E) Tedavide triamteren kullanılabilir
Büyüme hormonunun hipersekresyonu ve buna bağlı
somatomedin C’nin aşırı üretiminden meydana gelen kronik,
organ ve dokuların büyümesine neden olan bir hastalıktır.
Klinik belirtiler kemik ve yumuşak dokuların aşırı büyümesi,
metabolik anormallikler ve tümörün kitle etkileridir. Her iki cinste
82
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Cevap C
Liddle sendromu (distal nefron hiperfonksiyonu):
Hipokalemi, metabolik alkaloz ve hipertansiyonla karakterize
tübüler bir hastalıktır, aldosteron düzeyi normaldir. Tedavide
triamteren yararlı olabilir.
12. Yaygın boyun ağrısı şikayeti ile başvuran kırk iki yaşında erkek
13. Üç aydır devam eden istirahatla artan sırt ağrısı ile polikiniğe
hastanın fizik muayenesinde tiroid bezinın aşırı hassas ve
başvuran yirmi altı yaşındaki erkek hastanın çekilen direkt
ağrılı olduğu saptanıyor. Bir haftadır üst yolunum enfeksiyonu
grafilerinde sakroiliak eklemde ankiloz ve vertebralarda
nedeniyle tedavi almakta olduğu öğrenilen hastanın
bambu kamışı görünümü saptanıyor.Ankilozan spondilit tanısı
laboratuar tetkiklerinde sT4 yüksek TSh düşük ve eritrosit
konulan hastanın ayrıca fizik muayenesinde kardiyak üfürüm
sedmentasyon hızı 80 mm/h olarak saptanıyor.
saptanıyor.
Bu hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
Hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Subakut granülomatöz tiroidit
A) Aort yetmezliği
B) Subakut lenfositik tiroidit
B) Aort stenozu
C) Hashimoto tiroidit
C) Aort koarktasyonu
D) Toksik multinodüler guatr
D) Mitral yetmezlik
E) Graves hastalığı
E) Mitral stenoz
Cevap A
Üsye sonrası ağrılı tiroidit+sedim yüksek akla ilk De–quervian
tiroiditi gelmelidir.
Cevap A
Ankilozan spondilitte en sık izlenen kardiyak tutulum aort
yetmezliğidir.
Subakut granülomatöz tiroidit: (De–Quervain Tiroiditi)
ANKİLOZAN SPONDİLİT: (GENÇ ERKEK VE BEL AĞRISI)
En kolay atlanan hastalıklardandır. Genelde bir üst solunum
Ankilozan spondilit kronik sistemik inflamasyonla giden, daha
yolu infeksiyonunu takiben gelişir. Boğaz veya yaygın boyun
çok genç erkekleri etkileyen, sakroiliak eklemleri, vertebraları ve
ağrısı beklenir. Bazen yalnız yutkunma zorluğu da olabilir. Tanısı
periferik eklemleri tutan bir hastalıktır. En sık etkilenen eklem
kolaydır. Anamnez öncelikle tanıyı akla getirir. Beraberinde
sakroiliak eklemdir.
tirotoksikozun tüm klinik bulguları mevcuttur. Hastalık kendi
Klinik: Hastalığın en sık tutulum şekli simetrik sakroileitdir.
kendisini sınırlar ve genelde söner. Zira dekstruktif tiroiditlerden
Bel ağrısı en sık semptom olmakla birlikte omurga
olup tirositlerin parcalanması ve depodaki tiroid hormonlarının
hareketlerinde kısıtlılık ve göğüs ekpansiyonunda azalma görülen
perifere salınmasıyla gelişen bir durumdur.
diğer semptomlarıdır. Lomber lordoz kaybolmuştur. Hastaların
Yeni hormon sentezi yoktur. Aktif dönemde serbest tiroid
hormonları artar, TSH düşer. Dekstruksiyon sona erince kısa
süreli ötiroidizm ve bunu takiben hipotiroidi safhaları görülür.
Bez tekrar yenilenince hastalık kürle sonuçlanır ve hasta tekrar
ötiroid kalır. Vakaların %10’unda kalıcı hipotiroidi gelişebilir. Bu
nedenle hastalar izlenmelidir. Tipik laboratuar bulgularından
biri de yüksek sedimentasyon hızıdır.
çoğunda 1 saatten fazla süren sabah tutukluğu vardır. Ağrı
istirahatle artar ve egzersizle düzelir.
Bel hareketlerindeki kısıtlılığı Schouber Testi gösterir.
Ekstraspinal olarak aşil tendiniti, kostokondritisi ve
plantar fasiit görülebilir. Ekstra spinal olarak en sık tutulan
bölgeler kalça ve omuzdur. Ekstremiteler etkilenirse en sık alt
ekstremiteler etkilenir ve asimetrik olarak etkilenir. Yorgunluk,
Tiroid sintigrafisinde tiroid kelebeğinin gözlenmemesi ve
kilo kaybı, düşük değerlerde ateş gibi non spesifik semptomlar ve
düşük uptake dikkat çekicidir. Tedavisinde tirotoksikoz safhasında
iritis görülebilir. İritis varlığı kuvvetli olarak spondiloartropatileri
semptomatik tedavi amacıyla beta blokerler kullanılabilir.
akla getirmelidir.
Antitiroid tedavi endikasyonu yoktur. Ağrıyı gidermek icin ve
inflamasyonu azaltmak için hastaya antiinflamatuar ilaclar
(asetil salisilik asid 4–6 gr/gun) verilebilir. Ciddi vakalarda
glukokortikoidler de kullanılabilir (60 mg/gun). Hipotiroid
safhada geçici olarak hastaya L–T4 verilebilir.
Radyografik bulgular: Sakroiliak eklemlerde erozyon,
eklemin iki yüzeyinde de skleroz, eklem mesafesinde azalma,
eklem yüzeylerinde yalancı genişlemeler, vertebralarda
kareleşme, sindezmofitler (vertebra köşelerinde görülen
destruktif lezyonlar) ve bambu kamışı manzarasıdır
(sindezmofitlerin birleşek kalsifiye olmasıyla oluşan görünüm).
Kronik hastalık anemisi, artmış sedimentasyon hızı ve HLA –B27
pozitifliği laboratuar bulgularıdır.
Tedavi: Eklemin rehabilitasyonu ve bu sayede eklem
hareketinin ve hareket mesafesinin korunması esas tedavidir.
Mutlaka egzersiz yapılmalıdır. İlaç olarak NSAİD ve özellikle
DENEME SINAVI – 45
83
bunlardan da indometasin tercih edilir. Periferik eklem tutulumu
15. Hiperkalsemi tedavisinde aşağıdaki seçeneklerden
olanlarda metotreksat, kolşisin ve sülfasalazin kullanımı
hangisinin yeri yoktur?
faydalıdır. İleri vakalarda Anti–TNF tedaviler (etanarcept,
A) İntravenöz hidrasyon
adalimumab, infliximab) düşünülebilir. En sık cerrahi
B) Tiazid diüretikleri
endikasyonu kalça eklemi tutulumudur.
C) Pamidronat
14. Altmış dört yaşında kadın hasta boyun ve omuz ağrıları
şikayeti ile romatoloji polikliniğine başvuruyor.Hastanın
D) Kalsitonin
E) Glukokortikoid
Cevap B
anemnezinde ağrılarının sabahları daha şiddetli olduğu,
hareketlerinin kısıtlandığı ve bir saatten uzun sürdüğü
öğreniliyor. Fizik muayenesinde anlamlı bulgu saptanmayan
hastanın laboratuar tetkiklerinde normositir normokromik
anemi ve sedimentasyon hızı 80mm/h olarak saptanıyor.
Bu hastada en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
Hiperkalsemi
En sık görülen metabolik paraneoplastik sendromdur.
Tümörlerde farklı mekanizmalarla hiperkalsemi gelişebilir. En
sık neden metastazlara bağlı kemik yıkımıdır. Bunun dışında
A) Polimyozit
tümör dokusundan salgılanan PTH benzeri maddeler (en sık
B) Skleroderma
yassı hücreli akciğer CA), immobilizasyon, dehidratasyon, tiazid
grubu diüretikler, kemoterapatiklerin yan etkilerine bağlı olarak
C) Polimyaljia romatika
görülebilir. Kalsiyum düzeyinin 15mg’ın üstünde olması acil
D) Osteoartrit
bir sorun olarak ele alınmalı ve genel tedavi yöntemleri ile
E) Romatoid artrit
hiperkalsemi acil olarak tedavi edilmelidir.
Cevap C
İleri yaş kadın hasta proksimal kaslarda ağrı şikayeti ile
Tedavi: Ciddi hiperkalsemi hemen herzaman dehidratasyon
başvurmuş. Sabah tutukluğu tarifliyor. Fizik muayenesi normal ve
ile beraberdir ve ilk olarak izotonik sıvılarla hidrasyon yapılır. Sıvı
sedimentasyon hızı yüksek aklımıza gelecek ilk tanı Polimyaljia
açığı kapatıldıktan sonra böbreklerden atılımını arttırmak için
romatikadır.
izotonik sıvılarla hidrasyona devam edilir. Gerektiğinde furosemid
Polimyaljiya romatika ani ağrı ve proksimal bölgede sabah
gibi loop diuretikleri ile diürez arttırılabilir. Kemikten kalsiyum
tutukluğu ile karakterize bir sendromdur. RF negatiftir, ANA
salınımının arttığı durumlarda (malignite veya hiperparatiroidi
negatiftir, kompleman seviyeleri normaldir. Sedimentasyon
gibi) salınım kalsitonin ve bifosfonatlar ile baskılanır. D
hızındaki artış önemlidir. Polimyaljiya romatika diğer
vitamin aracılı hiperkalsemilerde D vitamini üretimini
inflamatuar hadiseler ekarte edildikten sonra konulacak bir
baskılaması nedeniyle glukokortikoidler tedavide yer alır. Ayrıca
tanıdır. Kadın prodominansı vardır. 50 yaşın altında asla
ketokonazol,klorokin ve hidroklorokin gibi D vitamin sentezini
görülmez. Düşük doz tedaviyle hastaların hem semptomlarında
azaltan ajanlarda nadiren kullanılabilir. Medikal tedaviye direncli
hem de akut faz reaktanlarında dramatik bir düzelme olur.
ağır hiperkalsemi olgularında diyaliz yapılır.
Tanı: Bu hastalarda sabah hareket kısıtlılığı ağrıdan daha
rahatsız edicidir. Özellikle sabahları ve uzun süre oturma sonrası
HİPERKALSEMİDE TEDAVİ SEÇENEKLERİ
belirgin tutukluk olur. Kilo kaybı, ateş, terleme, iştahsızlık diğer
İzotonik Sodyum Klorür ile Hidrasyon
semptomlardır. Polimyaljiya romatika düşündüren semptomların
Furosemid
70 yaşın üzerinde varlığı dev hücreli arterite (temporal arterit)
Kalsitonin
sıklıkla eşlik eder. Diz, omuz ve el bileğinde ödem ve sinovit
Bifosfonatlar (zolendronik asit, pamidronat)
görülebilir. Vaskülitin eşlik etmediği polimyaljiya romatikada
Glukokortikoidler
granülomatöz myokardit ve hepatit görülebilir. Bu hastaların
Diyaliz
Tip II kas liflerinde atrofi vardır. Poliartiküler küçük eklem artriti
Diğer ilaçlar (ketokonazol, klorokin, hidroklorokin)
beklenen bir bulgu değildir. Depresyon eşlik edebilir.
Tedavi: Eğer dev hücreli arterit eşlik etmiyorsa düşük doz
steroid yeterlidir. Düşük doz steroide 3–5 gün içerisinde çok iyi
yanıt alınır. Eritrosit sedimentasyon hızı ve semptomlarla tedaviye
ne zaman başlanacağına karar verilir. Polimyaljiya romatika
relapslarla seyreder.
84
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
16. Burkitt lenfomalarda izlenen translokasyon
18.İntrasellüler ve ekstrasellüler sıvının içeriğinde en fazla
aşağıdakilerden hangisidir?
bulunan anyon sırasıyla aşağıdakilerden hangisidir?
A) t(8;14)
İntrasellüler sıvı
Ekstrasellüler sıvı
B) t(9;22)
A) Potasyum
Sodyum
C) t(11;22)
B) Bikarbonat
Klor
D) t(14;18)
C) Fosfat
Bikarbonat
E) t(11;14)
D) Bikarbonat
Fosfat
E) Fosfat
Klor
Cevap A
Cevap E
Her sınavda bir soru bizden:)
Sınav öncesi translokasyonları bir kez daha gözden
geçirmekte fayda var.
İntrasellüler ve ekstrasellüler sıvılar farklı miktarlarda
t (8;14) Burkitt lenfoma
elektrolit içerirler. İntrasellüler sıvının temel katyonu K+,anyonu
t (9–22) KML
fosfat iken; ekstrasellüler sıvının temel katyonu Na+, anyonu
Cl– ve HCO3’ tır. Ekstrasellüler ve İntrasellüler sıvının elektrolit
t (11–22) Ewing sarkomu
içeriği aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
t (14–18) Follikuler lenfoma
t (15–17) AML –M3
İNTRASELLÜLER
(mEq/L)
t (11;14) Mantle hucreli lenfoma
SIVI EKSTRASELLÜLER
(mEq/L)
Na
25
140
K
150
4,5
beklenmez?
Mg
15
1,2
A) Akut gastroenterit
Ca
0,01
2,4
Cl
2
100
HCO3
6
25
Fosfat
50
1,2
17. Aşağıdaki durumların hangisinde hipovolemik hiponatremi
B) Diüretik kullanımı
C) Mineralokortikoid yetmezliği
SIVI
D) Tuz kaybettiren nefropati
E) Hipotiroidi
19.Aşağıdakilerden hangisi böbreklerde AA tipi amiloidoz
Cevap E
Hipotiroidide övolemik hiponatremi izlenir.Diğer hiponatremi
nedenleri ve volüm durumu aşağıdaki algoritmada özetlenmiştir.
birikimine neden olmaz?
A) Tüberküloz
B) Multipl myelom
C) Romatoid artrit
D) Lenfoma
E) Behçet hastalığı
Cevap B
Amiloidoz
Ülkemizde sık görülen SDBY sebeplerinden biridir. Protein
yapısında hiyalin madde ekstrasellüler olarak depolanır.
Depolanma mezengiumdan başlar. Depolanma sistemiktir ve
diğer dokularda da aynı depolanma tespit edilir. Biyopside kongo
red ile boyanan preparatların polarize ışıkta yeşil refle vermesi
tipiktir.
Sınıflaması:
Primer amiloidoz:
AL (amiloid hafif zincir) tipi amiloidozdur.En sık nedeni
DENEME SINAVI – 45
85
AORT YETMEZLİĞİ (AY)
multipl myelomdur.AL birikimi tipiktir.
Sekonder amiloidoz:
Etyoloji ve patogenez:
En sık RA’ya ikincil gelişir. Ayrıca kronik enfeksiyon (tbc,
RKH (en sık altta yatan nedendir), bağ dokusu hastalıkları
bronşektazi, osteomiyelit, lepra), kronik inflamasyon(çeşitli
(ankilozan spondilit, romatoid artrit, Reiter sendromu),
seronegatif artritler), neoplastik hastalıklar (lenfoma, renal
hipertansiyon, ateroskleroz, sifilis (çıkan aorta kalsifikasyonu
hücreli CA) ve diğer (Behçet, SLE, Chron vb) hastalıklara ikincil
yapar), kistik medial nekroz, aort ektazisi (bu ikisinde kapak
gelişebilir. AA tipi (amiloid A proteini) amiloid birikimi izlenir.
yapısal olarak normaldir, çıkan aorta dilatasyonuna bağlı
Tedavi alta yatan hastalığın tedavisidir. Kolşisinin amiloid
gelişimini önlediği gösterilmiştir (özellikle FMF’de). Steroid
amiloid birikimini artırır.
sekonder kapak yetmezliği olur), miksomatoz dejenerasyon
(Marfan) ve konjenital olabilir.
Toraks travmalarından sonra AY gelişebilir.
Lokal amilodoz, senil amiloidoz.
Aort diseksiyonu, endokardit, protez kapak disfonksiyonu
ve sinus valsalva rüptürü akut aort yetmezliğine yol acabilirler.
Diyalize bağlı amiloidoz: beta–2–mikroglobulin birikir.
İzole aort yetmezliği olan vakaların %75’i erkektir. Aort darlığının
tersine esas olarak volüm yüklenmesi olduğundan, öncelikle
BAZI AMİLOİDOZ TİPLERİ
AL tipi
Multipl myelom ilişkili primer amiloidoz
AH tipi
Multipl myelom ilişkili primer amiloidoz
ATTR
Senil sistemik amiloidoz
AA tipi
Sekonder amiloidoz (kronik inflamasyon)
A β tipi
Alzheimer hastalığı
A β2M
Diyaliz ilişkili amiloidoz
dilatasyon olur. Bu nedenle esas problem kontraktilitenin
bozulması ve konjestif yetersizliği gelişmesidir. Kalp yetersizliği
semptomları mitral yetmezliğine benzer ancak FM bulguları
daha zengindir. Kalbi en çok büyüten kapak hastalığıdır (cor –
bovinium).
Klinik:
Aort yetmezliği çok uzun süre asemptomatik seyreder, çünkü
20. Altmış üç yaşında renal hücreli karsinom tanısı konulan
erkek hastada aşağıdaki hormonlardan hangisinin aşırı
salınımı renal hücreli karsinom ile ilişkili olma ihtimali en
düşüktür?
engellenir, semptomlar bu sebeple aort darlığından cok farklıdır.
Efor diastol süresini kısalttığı dolayısı ile AY’yi azalttığı için iyi
tolere edilir. Göğüs ağrısı çok nadirdir ve varsa çoğunlukla
birlikteki koroner hastalığına bağlıdır. Akut aort yetmezliğinde
A) ACTH
göğüs ağrısı daha sıktır ve çoğunlukla yetmezliği yaratan aort
B) Eritropoetin
disseksiyonuna bağlıdır. Klasik semptomlar çarpıntı, aşırı terleme,
C) Renin
dispne, PND, ortopne, ödem ve aşırı yorgunluk gibi konjestif
yetersizlik tablosudur. Aritmiler veya ileri derecede azalan
D) Büyüme hormonu
periferik arteriyel direnç nedeniyle beyin perfüzyonu bozularak
E) Parathormon
senkop görülebilir.
Cevap D
Renal hücreli karsinom ACTH, eritropoetin, renin ve
Aort stenozunda en sık angina, aort yetmezliğinde en sık
çarpıntı görülür.
parathormon salgılayarak Cushing sendromuna, polisitemiye,
hipertansiyona ve hiperkalsemiye neden olabilir.
Fizik muayene:
Dinleme bulguları:
21. Aort yetmezliği nedeniyle takip edilen bir hastada fizik
muayenede aşağıdaki bulgulardan hangisinin saptanması
beklenmez?
• Erken diastolik çekici üfürüm tipik ve en önemli dinleme
bulgusudur.
• Artmış sol ventrikül volümüne bağlı sistolik ejeksiyon
üfürümü (relatif darlık üfürümü) saptanabilir.
A) Graham–steel üfürümü
• Apekste relatif mitral darlık üfürümü (Austin flint
B) Austin–Flint üfürümü
üfürümü; geri kacan kanın anterior mitral kapakcığa
C) Corrigan nabzı
carpıp yaprağı kapanmaya zorlamasına bağlıdır),
D) Durozies işareti
• S3 galo gec donemde veya akut yetersizlikte alınabilir.
E) Hill işareti
• Diğer bulgular:
Cevap A
86
dilatasyon sayesinde sol ventrikül doluş basıncının yükselmesi
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
• Apeks vurusunun sola yer değiştirmesi,
• Nabız basıncı genişlemesi (sistolde kan miktarı artar,
• Branham belirtisi: Arteriyo–venoz fistüllerde fistül
periferik kan basıncı artar, diastolde geriye kaçak
üzerine basılınca nabız hızının düştüğü ve tansiyonun
nedeniyle basınç düşer) (periferik FM bulgularının ana
yükseldiği durumdur.
fizyopatolojik nedeni nabız basıncı artışıdır)
• Carey–Coombs üfürümü: Akut Romatizmal Ateş’de mitral
• Pistol shot veya Traube bulgusu (periferik arterlerde,
valvulite bağlı kısa mid–diastolik üfürümdür.
özellikle femoralde ele patlar gibi çarpan nabız)
• Quincke’s nabzı (tırnaklarda kapiller pulsasyon)
22.Göğüs ağrısı şikayeti ile acil servise başvuran hastanın
• Musset işareti (kalp atımı ile birlikte kafa sallama)
takipleri sırasında senkop gelişmesi üzerine çekilen
• Durozies işareti (femoral arter üzerinde sistolodiastolik
EKG’si aşağıdaki gibidir. Yapılan fizik muayenesinde
ufurum)
• Hill işareti (alt ekstremitelerde kan basıncının daha
tansiyonu 70/50 mmHg olan hastanın tedavisinde ilk tercih
aşağıdakilerden hangisidir?
yüksek olması)
• Corrigan (pulsus altus et celer) nabız (vurup kaçan nabız)
• Karotisde pulsus bisferiens (çift tepeli nabız)
EKG: Sol ventrikül hipertrofisi bulguları, ST – T değişiklikleri
(sol ventrikül diastolik yüklenme bulguları) görülebilir. Akut
yetmezlikte EKG normal bulunabilir.
Telegrafi: Çıkan aortada genişleme, aortik kapakta
A) Lidokain
B) Amiodaron
C) Digoksin
kalsifikasyon, pulmoner konjesyon ve pulmoner venlerde
D) Elektriksel kardiyoversiyon
genişleme, kardiomegali görülebilir. Akut yetmezlikte kalp
E) Kalıcı pace–maker takılması
boyutları normaldir.
Cevap D
EKO: Doppler EKO en iyi non – invazif tanı yöntemidir.
Tedavi: Medikal tedavide vazodilatörlerden kalsiyum kanal
Peşpeşe 3 adet VES’ten olusan vurular ventrikül taşikardisidir.
blokerleri (amlodipin ve nifedipin) ve ACE inhibitörleri yararlıdır.
Stabil olgularda medikal kardiyoversiyon yapılabilirken unstabil
Aşikar kalp yetmezliği gelişirse diüretik ve dijital verilebilir.
hastalarda ilk tercih tedavi acil elektriksel kardiyoversiyondur.
Romotizmal kardit ve infektif endokardit proflaksisi verilmelidir.
Kalıcı pace maker VT proflaksisinde kullanılabilir.
Semptomatik hastalarda seçilecek tedavi cerrahidir. Sol ventrikül
sistol sonu çapı 55 mm’yi geçmeden asemptomatik vakalarda da
cerrahi önerilir.
MS, TS, AY’nin en sık nedeni ARA’dır.
ÖZEL ÜFÜRÜMLER
• Graham–Steel üfürümü: Pulmoner HT’a bağlı PY’ye bağlı
VENTRIKÜLER TASIKARDI
Oldukça kötü prognozlu bir aritmi olup, hemen her zaman
altta yatan ciddi bir kalp hastalıgı vardır. Ventriküler fibrilasyona
dönüşebilir.
Etyoloji:
•
Akut miyokard infarktüsü (en sık),
•
Miyokardit,
•
Kardiyomiyopati
•
Uzun QT sendromu
(AY’de geri kaçan kan akımının mitral kapağı mid–
•
Hipopotasemi
diastolik ve pre–sistolik dönemde erken kapatması sonucu
•
Antiaritmik ilaç kullanımı (proaritmi)
oluşur)
•
Ventriküler anevrizma
•
Zayıf sol ventriküler fonksiyonlu kronik, iskemik kalp
erken diastolik üfürümdür. (Not: MD’ın Graham Steel
üfürümü pandiastoliktir)
• Malodie de Roger üfürümü: Küçük VSD’ de duyulur.
• Austin–Flint üfürümü: AY’de duyulan rölatif MD üfürümü
• Carvello belirtisi: Triküspit yetmezliği üfürümünün
inspirasyonda şiddetlenmesidir.
• Rytand üfürümü: AV tam blokta duyalan diyastolik
üfürümdür.
• Dock üfürümü: Sol anterior desendan koroner arterin
darlığına bağlı duyulan diyastolik üfürümdür.
hastalığı sayılabilir.
Klinik
Çarpıntı veya düşük kalp debi belirtileri (yorgunluk, dispne
ve bilinç kaybı) vardır. Tansiyon düşüktür. Nabız hızı 140–200
arasındadır. Genel durum kötüdür.
DENEME SINAVI – 45
87
EKG bulguları:
Kalp Yetersizliğinin Tedavisi
1.
1.
Peş peşe gelen 3 VES
presipite edici faktörlerin tedavisi.
2. QRS süresi > 0.12 sn
3. Kaçıs (capture) veya füzyon atımları vardır (Genis QRS’li
2.
isimdir)
3.
bir sonuç olduğu unutulmamalı ve öncelikle alttayatan
30 saniyeden uzun sürenlere sürekli (sustained), kısa
nedene yönelik tedbirler alınmalıdır. Özellikle diastolik kalp
sürenlere süreksiz (non–sustained) VT denilir.
yetersizliklerinda farmakolojik tedavinin yararı sınırlıdır ve
alttayatan nedenin düzeltilmesi gerekir. Günümüzde farmakolojik
Stabil hastalarda; medikal tedavi yapılır. Bu amaçla
lidokain, meksiletin, flekainid gibi ilaçlar kullanılır
2. Semptomatik hastalarda: Acil kardiyoversiyon,tedavide
tedavide diüretikler ve vazodilatör olarak ACE inhibitörleri yaygın
olarak kullanılmaktadır. Bu iki grup ilaçtan herhangi biri ile
tedaviye başlanabileceği gibi çoğu zaman kombine olarakda
verilebilirler. ACE inhibitörleri hem preload hem afterload’u
ilk seçenektir. Eger bu mümkün değilse veya aritmi
azaltarak kalbin işini kolaylaştırırlar. Ayrıca düşük dozlarda pozitif
iyi tolere ediliyorsa, IV lidokain bolus olarak verilir ve
inotropik etkileri vardır. Kalp yetmezliğinde mortalite üzerinde
infüzyon seklinde devam edilir. Meksiletin, flekainid,
olumlu etkileri gösterilmiştir. Günümüzde kalp kası üzerindeki
disopiramid ve amiodaron diğer alternatifler olabilir.
olumlu etkileri nedeniyle ACE inhibitörleriyle asemptomatik
3. Hipokalemi, hipomagnezemi ve asidoz mutlaka
evrede tedaviye başlanılması önerilmektedir.
düzeltilmelidir.
Kalp yetersizliğine basamaklı yaklaşım:
VT profilaksisi:
•
Kalp yetersizliği tedavisinde yetersizliğin bir neden değil
ayırt edilmesi zordur.
Tedavi
1.
Pompa fonksiyonunun iyileştirilmesi: Digoksin,
sempatomimetikler, amrinon, milrinon.
4. EKG’de kalp atım hızı 150–220/dakikadır. Dal bloklu
supraventriküler tasikardi veya WPW sendromundan
Kalbin işinin azaltılması: İstirahat, zayıflama, su ve tuz
retansiyonunun kontrolü,vazodilatasyon.
VT’de arada gelen normal sinüs atımlarına verilen
5.
Altta yatan nedenin (HT, KAH, kapak hastalığı, aritmi) ve
1.
Ilaç tedavisi: Meksiletin, disopramid, amiodaron,
Kalp yetersizliğinin evresine göre fizik aktivite kısıtlanır,
şişmansa kilo vermesi önerilir.
propafenon…
2.
Tuz kısıtlaması, sıvı alımının kontrolü sağlanır.
•
Kalp pili
3.
Diüretik (spiranolakton, tiazid, lup diüretiği, gerekirse
•
Cerrahi tedavi: Aritmojenik odak ortadan kaldırılır
•
Ablasyon tedavisi
kombine).
4. Vazodilatator ilaclar (ACE inhibitorleri, nitratlar).
5.
23. Kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan aşağıdaki ajanlardan
hangisi mortaliteyi azaltıcı etkisi bulunmamaktadır?
Dijital preperatları veya diğer pozitif inotropik
ajanlar. (Levosimendan kalp yetmezliğinde kalsiyum
duyarlaştırıcı etkisiyle yeni kullanıma girmiş bir +
inotropik ajandır. )
A) Ramipril
Bu tedavi ile semptomları kontrol edilemeyen hastaların
B) Metoprolol
hospitalizasyonu gerekir. Hospitalize edilen hastalara parenteral
C) Losartan
diüretik (furosemid), vazodilatör (nitrogliserin, hidralazin,
D) Furosemid
nitroprussit) ve pozitif inotropik ajanlar (dopamin, dobutamin,
E) Spirinolakton
amrinon, milrinon) uygulanır, gerekirse invazif girişimlere (aortik
Cevap D
KALP YETMEZLİĞİNDE MORTALİTEYİ AZALTANLAR
balon pompası, kalp nakli) başvurulur. Son yıllarda, kalbi uzun
süreli sempatik aktivasyonun getireceği olumsuz etkilerden
korumak için, betablokerlerin düşük dozda hafif – orta kalp
yetersizliğinin tedavisinde kullanılabileceği bildirilmektedir.
•
ACE inhibitörleri
Bu tip hastalarda beta – blokerlerin mortalite üzerinde
•
ARB’ler, (Öksürtmeyen ACE inh.)
olumlu etkileride gösterilmiştir. Ancak ileri yetersizliklerde
•
Spirinolakton
verilmemelidir. Yine negatif inotropik etkisi olan verapamil ve
•
Beta Bloker (Hasta kompanse ise)
diltiazem gibi kalsiyum kanal blokerlerinden kalp yetersizliğinde
kaçınılmalıdır. Amlodipin ise pozitif inotropik etkisi olan bir
kalsiyum kanal blokörüdür ve kalp yetersizliğinde kullanılabilir.
88
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Çomaklaşma: Parmakların distal ucunda büllöz genişleme ve
Günümüzde ilk basamak olmamasına rağmen kalp
yetersizliğinde dijital türevleri halen yaygın olarak kullanılan
tırnak yatağı açısının genişlemesidir. Nedenleri cok ceşitlidir.
ilaçlardır. Dijital türevleri içerisinde digoksin en yaygın
C: Ciyanotik kalp hastalıkları
kullanılmaktadır. Etkisi 15 – 30 dk. da başlar, 36 – 48 saatde
L: Lung CA, Lung abse ve fibrozis
yarılanır ve esas eliminasyonu böbrektendir. Dijitoksinin ise
U: Ulseratif kolitis
etkisi 25 – 120 dk. da başlar, 4 – 6 günde yarılanır, esas olarak
B: Bronşektazi
karaciğerden elimine edilir. Oral emilimi daha iyidir.
B: Benign mezoteliyoma
I: İnfektif endokardit
24.Aşağıdaki kalp yetmezliği tanısında kullanılan Framingham
kriterlerinden hangisi major kriterlerden biri değildir?
N: Nörojenik tümörler
A) Pretibial ödem
G: Gastrointestinal (siroz, rejyonel enterit) ve bunlara
ek olarak çeşitli endokrin hastalıklarda (tiroid kanserleri, hipo ve
B) Paroksismal nokturnal dispne
hipertiroidi, hiperparatiroidi) görülür.
C) Kardiyomegali
ÇOMAK PARMAK YAPMAYANLAR!!!!
D) Hepatojuguler reflü varlığı
E) S3 galo duyulması
Cevap A
Semptomların tipik olduğu bir hastada altta yatan neden
• ASTMA
• NON KOMPLİKE TÜBERKÜLOZ
• KRONİK BRONŞİT
• AMFİZEM
gösterilerek kalp yetersizliğinin kesin tanısı konulabilir. Tanıda
en değerli yöntem ekokardiyografidir. Framingham kriterleri
pratikte pek kullanılmamakla beraber bazı vakalarda tanıda
yardımcı olabilir. 1 major, 2 minor kriter tanı koydurucudur.
Majör kriterler
Minör kriterler
Paroksismal nokturnal dispne
Pretibial ödem
Boyunda venöz dolgunluk
Gece öksürüğü
Akciğerde raller
Ekzersiz dispnesi
Kardiyomegali
Hepatomegali
Akut pulmoner ödem
Plevral sıvı
S3 galo
Vital kapasitede %33 azalma
Venöz basınçda artma
(>16cmH2O)
Taşikardi (>120/dk)
Hepatojuguler reflü
Kilo kaybı
26.Yirmi yaşında erkek hasta öksürük, ateş, eklem ve baş ağrısı
şikayeti ile başvuruyor. Akciğer grafisinde yama tarzında
infiltrasyon ve laboratuar tetkiklerinde soğuk aglütinin testi
pozitif saptanan hastaya mycoplasma pnömonisi tanısı
konuluyor.
Tedavide aşağıdaki ajanlardan hangisinin yeri yoktur?
A) Tetrasiklin
25. Elli altı yaşında halsizlik şikayeti ile iç hastalıkları
B) Penisilin
polikliniğine başvuran erkek hasta hastanın yapılan fizik
muayenesinde sol el başparmakta çomaklaşma saptanıyor.
Mevcut muayene bulgusu aşağıdaki hastalıkların hanisinde
beklenmez?
C) Klaritromisin
D) Moksifloksasin
E) Eritromisin
Cevap B
A) Bronşektazi
B) Ülseratif kolit
Mikoplazma pneumonia hücre duvarı içermediği için
C) Pulmoner malign neoplazm
pensilinlere dirençlidir.Bu nedenle penisilinler mycoplasma
D) Pulmoner apse
tedavisinde kullanılmaz. Makrolidler (eritromisin,klaritromisin,
E) Pulmoner amfizem
azitromisin), florokinololar ve tetrasiklinler tedavide kullanılabilir.
Cevap E
DENEME SINAVI – 45
89
Mikoplazma pneumonia
Bronkojenik Kanserlerin Özellikleri
Atipik pnömonilerin en sık etkeni Mikoplazma
1.
Küçük Hücreli
pneumoniae’dır ve erişkinde S. pneumonia’dan sonra en sık
 Sentral lokalizasyon
etyolojik ajandır.
 Sigara ile yakından ilişkili
Damlacık yolu ile bulaşır. Özellikle toplu yaşanan yerlerde
 Paraneoplastik sendrom en sık (Cushing, Uygunsuz
ADH, Eaton – Lambert)
(okul, yurtlar, askerler) sıklıkla çocuklarda ve gençlerde endemi
ve epidemilerle seyreder.
 Erken evrede metastaz
 Belirgin mediastinal LAP en sık
Kliniği S. pneumonia kadar gürültülü olmayabilir ve bulgular
daha atipik seyirlidir. En sık şikayet kuru öksürükdür. Ayrıca ateş,
 Vena kava superior sendromu en sık
başağrısı, genel kırgınlık hali görülebilir. İnterstisiyal pnömoni ile
2.
seyreder.
 Sentral lokalizasyon
Akciğer grafisinde en sık görülen bulgu tek veya iki taraflı
 Hiperkalsemi sık
yama tarzında infiltrasyondur. Hiler lenfadenopati olabilir.
 Kavitasyon sık
Plevral sıvı daha nadir görülür.
 Superior sulkus tumoru
Nörolojik komplikasyonlar, Gullian – Barre, aseptik menenjit,
 Pankoast sendromu (brakiyal pleksus tutulumu)
hemolitik anemiye, eritema multiforme ve büllöz miringite neden
 Horner sendromu (servikal ganglion tutulumu)
olabilir. Kalpte aritmiler, ileti defektleri, kalp yetmezliğine neden
3.
olabilir. Karaciğer fonksiyon testleri bozulabilir.
Adeno CA
 Periferik lokalizasyon
Tanı soğuk aglutininler (tanıda en güvenilir), ELISA ile özgül
 Bronkoalveoler sigara ile ilişkisiz
IgM antikorların pozitif bulunması, spesifik kompleman fiksasyon
 Skar kanseri
testi ile konulur.
 Musin içerirler
Tedavide hücre duvarı içermediği için pensilinlere dirençlidir,
 Hematolojik bulgular (tromboflebit, non – bakteriyal
makrolidler,florokinolonlar veya tetrasiklinler tedavide
endokardit, DİC)
kullanılabilir.
 En iyi prognozlu
 En sık beyin metastazı yapan
27.Elli yedi yaşında erkek hasta kilo kaybı ve hemoptizi
4.
şikayetiyle polikliniğe başvuruyor. Fizik muayenesinde
Büyük Hücreli
 Periferik lokalizasyon
parmaklarda çomaklaşma ve görüntülemelerinde sağda
plevral efüzyon ile kaviter lezyonlar saptanıyor.laboratuar
 Noroendokrin farklılaşma gösterebilir
incelemelerinde Ca:12,8 mg/dl saptanan hastanın kemik
 Lokositozla giden ve böbrek tümörlerine benzeyen
(clear cell) alt tipleri var
taraması normal izleniyor.
Epidermoid
Akciğer malignitesi düşünülen hastada aşağıdaki histolojik
28. Nefes darlığı şikayetiyle acil servise başvuran elli beş
tiplerden hangisinin görülmesi en olasıdır?
yaşında erkek hastanın görüntülemelerinde sol hemitoraksın
A) Adenokarsinom
tamamına yakınını kaplayan plevral efüzyon saptanıyor.Tüp
B) Epidermoid karsinom
torakostomi yardımı ile yarım saat içinde 5 litre sıvı drenajı
C) Küçük hücreli karsinom
yapılan hastada işlem sonrası ilerleyici solunum yetmezliği
D) Büyük hücreli karsinom
gelişerek hasta 4 saat içinde ölüyor.
E) Karsinoid tümör
Cevap B
Bu hastada en olası ölüm nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
Akciğer karsinomlarının özelliklerinin sorgulandığı bir soru.
A) İntraplevral kanama
Malignitelere sekonder hiperkalseminin en sık nedeni
B) Pnömotoraks
metastazlara bağlı kemik yıkımıdır. Bunun dışında tümör
C)Akciğer ödemi
dokusundan salgılanan PTH benzeri maddelerde hiperkalsemiye
neden olabilir ve en sık epidermoid karsinomda izlenir.
Ayrıca soruda epidermoid karsinomda en sık izlenen kaviter
lezyonlardanda bahsedilmiş.
90
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
D) Kardiyak tamponad
E) Havayolu ostrüksiyonu
Cevap C
1000 cc’yi geçen torasentez sonrası gelişen nefes darlıklarında
30. SARS (severe acute respiratory syndrome) etkeni
akciğer ödemi akla gelmelidir. Torasentez sonrası gelişen akciğer
aşağıdakilerden hangisidir?
ödemine rekaspansiyon akciğer ödemi adı verilir. Reekspansiyon
A) Rinovirüs
pulmoner ödem plevral efüzyon, pnömotoraks veya atelektaziye
sekonder uzun süre kollabe kalmış akciğerin tedavisi sonrasında
gelişen nadir görülen bir komplikasyondur. Reekspansiyon
B) Rubulavirüs
C) Coronavirüs
pulmoner ödem gelişiminin önlenebilmesi için her bir drenaj
D) Respiratuar sinsisyal virüs
uygulamasında 1000 cc’yi geçilmemesi önerilmektedir.
E) Adenovirüs
Cevap C
29. Bruselloz tanısı konulan hastada aşağıdaki ajanlardan
hangisi tedavide kullanılmaz?
SARS: Severe acute respiratory syndrome
A) Trimetoprim–sulfametoksazol
Etken coronavirüs
B) Gentamisin
Bulaş yolu: üst solunum yolu ve enfekte materyallerden
C) Rifampin
kontaminasyon ile
D) Ampisilin
Ateş >38. 0.C, titreme, başağrısı, miyalji
E) Doksisiklin
2 – 10 gün sonra nonprodüktif öksürük
Cevap D
Tusa girmeden önce brusellayı kesinlikle bilmemiz lazım.
Ampisilinin brusella tedavisinde yeri yoktur.
Tedavide 6 hafta doksisiklin ve rifampisin birlikte verilir.
En etkili rejim 6 hafta doksisiklin 20 gün streptomisin olmakla
Solunum yetmezliği ve ardından mekanik ventilasyona ihtiyaç
duyar (%10 – 20)
Hastalarda ARDS gelişir
Tanı: PCR – EIA
Tedavi destek tedavisi, ribavirin tartışmalı
beraber yan etkilerinden ve parenteral tedavi olmasından dolayı
rutin vakalarda tercih edilmez. Fakat kemik komplikasyonlarında
mutlaka streptomisin verilmelidir.
Diğer bir tedavi seceneği ofloksazin ve rifampisindir. Relaps
sık görüldüğü için bruselloz tek ilaçla tedavi edilmemelidir.
Gebe brusellozunda 6 hafta kotrimoksazol + rifampisin veya
6 hafta seftriakson kullanılır.
8 yaşından küçük cocuklarda 21 gün kotrimoksazol ve ilk
5 gün gentamisin kombinasyonu verilir. 8 yaşından büyük
31. Özellikle ekstremitelerde simetrik dağılan deri lezyonları
ile oral lezyonların bulunduğu hastanın deri biopsisinde
testere dişi görünümü ve Civatte body’ler ile bant tarzında
infiltrasyon görülmekte ise; en olası tanı hangisidir?
A) Psoriazis
B) Skleroderma
C) Lupus eritematozus
çocuklarda ise 21 gün doksisiklin ve ilk 5 gün gentamisin
D) Akne vulgaris
kombinasyonu verilir.
E) Lichen planus
Endokardit veya nörobruselloz geliştiğinde üç ay üçlü
Cevap E
tedavi (doksisiklin + rifampisin +gentamisin) verilir. Brucella
endokarditinde mutlaka kapak değiştirilmelidir. (Pseudomonas
ve mantar endokarditlerinde de kapak değiştirilir)
Bunların haricinde kloramfenikol, imipenem–silastatin,
tigesiklin ve florokinolonlar tedavide kullanılabilir.
LİKEN PLANUS
Derinin sebebi bilinmeyen yangısal hastalığıdır. Tepeleri düz,
tipik leylak ve pembe renkte kaşıntılı papüllerden (TUS) oluşan
döküntülerle karakterizedir.
Liken planus deri, tırnak, mukoza, penis ve saçlı deriyi tutan
bir hastalıktır (TUS). Klinik olarak el bilekleri (fleksör), lomber
bölge, bacak ön yüzü, glans penis tutulumu belirgindir (TUS).
Etyolojisi genellikle idiopatiktir. Otoimmün hastalıklarla
birlikteliği sıktır. İlaclar (anti–malarial agents, D–penicillamine),
altın ve civa gibi metaller ve HIV, HCV virüsleri liken planusa
neden olabilir. Fotoğrafcılarda parafenilen diaminle temasa bağlı
ön kol fleksör yüzlerde lezyonunun cıktığı tespit edilmiştir.
DENEME SINAVI – 45
91
Patolojide; bazal tabaka ve membranda başlayan hücresel
33. Aşağıdakilerden hangisi mamografi tetkiki için yanlıştır?
immun hadisedir. Keratinositlerde kolloid dejenerasyon
A) Meme kanseri şüphesinde ilk kullanılacak tetkiktir.
(civatte bodies), irregüler akantoz, granüler tabakada artış
B) Kontrast madde kullanılmaksızın yapılır.
(hipergranüloz) ve hiperkeratoz vardır. Üst dermisde lenfosit
C) X–ray ışınları kullanılır.
infiltrasyonu goÅNrülür.
D) Makrokalsifikasyonların incelenmesinde tek yöntemdir.
Klinik:
E) Süt bezi ve yağ dokuları kolaylıkla değerlendirilir.
Lezyonu; parlak, mor menekşe renkli, üzeri düz, poligonal ve
aşırı kaşıntılı papüllerle karakterizedir.
Cevap D
“Planal (düz), poligonal, polished (parlak), purple (mor),
pruritic (kaşıntılı), premalign olarak akılda tutulabilir. Papüllerin
üzeri ksilol ile silindiğinde ince beyaz (wickham) çizgiler görülür
bu patognomoniktir.
Mamografi X–Ray ışınları kullanılarak uygulanan, özellikle
meme dokusunda ele gelen kitlelerde malignite değerlendirmede
Sadece deri tutulumu değil hastaların %70’inde mükoÅNz
ilk başvurulacak yöntemdir.Kanser taramasında sensitiviesi %
membran tutulumu (TUS) (dil– yanak mukozası, glans penis,
90 civarındadır. Ayrıca meme dokusunda mikrokalsifikasyonların
vulva, vagen) da vardır. Bukkal mukozada ağrılı gri retiküler
değerlendirilmesinde tek yöntemdir.
plaklar premaligndir ve SCC gelişebilir (TUS).
Kasıntı belirgindir. Kaşıdıkca da lezyon kaşıntıya uygun lineer
şekilde yayılır, bu “Köbner
34.Sağ elini kullandığı bilinen yetmiş yaşında bir hasta ani
başlangıçlı sol tarafta güçsüzlük yakınmasıyla hastaneye
(+) ligine bağlıdır. İyileşirken bıraktıkları geçici pigmentasvon
getiriliyor. Nörolojik muayenede sol hemipleji ve solda
çok karakteristiktir, sonuçta iz kalmaz.
babinki refleksi pozitif bulunuyor. Hasta hemiplejisinin
farkında değildir ve sol taraftan verilen görsel uyaranları
Tedavide; Emosyonel stresler için sedatifler, kaşıntı için
ihmal etmektedir.
antihistaminikler, hipertrofik vakalarda korti–kosteroidli
pomadlar, PUVA ve Dapson kullanılır.
Bu hastada tıkanan en olası vaskuler yapı aşağıdakilerden
hangisidir?
32. Aşağıdakilerden hangisinin oluşumunda streptekoklar rol
A) Sağ orta serebral arter
almaz?
B) Sağ anterior serebral arter
A) Impetigo
C) Sol internal karotis arter
B) Ektima
D) Sol posterior serebral arter
C) Eritrazma
E) Sol posterior inferior serebellar arter
D) Erezipel
Cevap A
E) Selülit
Cevap C
Sol ihmal sağ parietal lob lezyonlarında görülür. Burayı
besleyen arter ise sağ orta serebral arterdir..
Eritrazma:
Corynebac. minitissinum etkendir. Koltuk altı, meme altı ve
kasıkta görülür. Wood ışığında KİREMİT KIRMIZISI renk verir.
Tedavi: Eritromisin.
92
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
35.Altı aylık kız bebek doğumundan itibaren hareketlerinin
az olması ve baş tutamama yakınması ile getiriliyor. Fizik
Karekteristik olarak kısa, çok ağır, zonklayıcı olmayan 2 saatden
daha kısa zamanda sonlanan baş ağrısıdır.
muayenede gülümseme (+) ve çevreyi ilgi ile izliyor. Hipotoni
Haftanın ve ayın belirli günlerinde gece ve gün içinde
testlerinde jeneralize hipotonisite saptanıyor. Baş kontrolü
aynı saatlerde tekrar eder. Ataklar arasında hastalar tamamen
olmayan bebekte derin tendon refleksleri alınamıyor. EMG’de
normaldir. Gözün arkasında basınç, tek tarflı konjuktival
yaygın ön boynuz tutulumu bulguları izleniyor.
batmalar, lakrimasyon, nasal akıntı, horner sendromu atak
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
sırasında görülebilir. (TUS). Erkeklerde daha sık görülür.
Ağrı başlangıcında sumatriptan ve % 100 oksijen
A) Konjenital muskuler distrofi
inhalasyonu verilir. Atak başlangıcında uygulanan steroide
B) Spinal muskuler atrofi
dramatik cevap vardır. Profilaksi ise migrenle aynıdır.
C) ALS
Profiklaside en çok tercih edilen verapamil dir (TUS). Opiatlar
D) Raşitizm
kontraendikedir.
E) Konjenital miyopati
Cevap B
37. Yirmi yaşında genç bayan hasta el sırtında skarlar,
büyümüş parotis bezleri ve dişetlerinde kanama ile doktora
SPİNAL MUSKULER ATROFİ
başvurmuştur. Hasta yemek yeme sonrası aşırı laksatif
Spinal kord ön boynuz dejenerasyonuna bağlı olarak
kullanmakta ve sık sık kusmaktadır. Hastanın yapılan
muayenesinde vücut kitle indeksinin normal olduğu ve hafif
ekstremitelerde alt motor nöron defisiti oluşmasıdır.
WERDNİG–HOFFMAN HASTALIĞI (KONJENİTAL TİP/TİP I
SPİNOMUSCULER ATROFİ)
Ön boynuz nöronları yok yada azdır. Fetal hareketler azdır.
sıvı elektrolit bozukluğu belirlenmiştir.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anoreksia nervoza
Doğduktan sonra kurbağa pozisyonu vardır. Emmede azalma,
B) Duygudurum bozukluğu
yutma bozukluğu, ventilasyon bozukluğu görülür. Dilde atrofi
C) Depresyon
ve fasikilasyonlar tipiktir. Duyu kusuru yoktur. Mental bozukluk
yoktur. Kaslar ileri derecede atrofiktir. DTR alınmaz. Ekstremite
hareketleri çok azdır. Genellikle solunum yetmezliği ve akciğer
D) Bulimia nervoza
E) Yaygın anksiyete bozukluğu
Cevap D
enfeksiyonlarıyla ölürler.
PSİKOSOMATİK YEME BOZUKLUKLARI
36. Altmış iki yaşında bir erkek hasta 20 yıldan bu yana yılda
birkaç kez gelen baş ağrılarından yakınıyor. Ağrıyı yaklaşık
Tanı:
30 dakika süreyle sağ göz içerisinde, göz arkasında ve sağ
•
Yaşına göre normal kilonun %15 altında olması
•
Şişman olmak ve kilo almaktan korkma
•
Benlik yapısının vucut ağırlığından geçmesi (Tüm
şakakta hissediyor. Gün içerisinde 4 kez ve geceleride bir kez
aynı şekilde ağrı olduğunu belirtiyor.
Anoreksia Nervoza
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
benlikleri kilo ile bağlantılı olduğundan, 50 gramlık
A) Küme baş ağrısı
kilo artışı bile benlik saygılarını çökertir.)
B) Oftalmoplejik migren
•
C) Trigeminal nevralji
Tedavi
D) Beyin tümörü
Fazla kilo almayacağına inandırılan diyet için anlaşma
E) Ağrılı oftalmopleji
Adetten kesilme (amenore) vardır.
yapılır, depresyon varsa antidepresan verilir. Siproheptadin
Cevap A
kullanılabilir.
Bulimia Nervoza
Küme tipi Baş ağrısı (Cluster Tipi, Demet Tipi,
Histaminerjik Tip)
Daima tek taraflıdır ve genellikle aynı tarafda görülür.
Tanı:
•
Belirli bir zaman dilimi içerisinde normal birinin
yiyebileceğinden çok daha fazla yemek yeme ve yemeyi
kontrol edememe duygularının eşlik etmesi.
DENEME SINAVI – 45
93
•
•
Kilo almayı engellemek için kusma, laksatif kullanma
Hastaların %50 sinde mitral valv prolapsusu görülür.
veya aşırı egzersiz yapma
Tedavi: Benliğin vucut ağırlığından geçmesi
İmipramin (en etkili), SSRI lar kullanılır
Fobi:
Anoreksik hastalara göre daha sinirli ve dürtüseldir. Kusma
olduğu için medikal komplikasyonlar daha sıktır.
Özgül fobi: Bir nesne (köpek) veya durumdan (yükseklik)
mantık dışı korku ve kaçınma ile karakterizedir. Ansiyete korkulan
Tedavi
şeyle karşılaşınca olur. (panik bozuklukta ise spontan olarak
Psikoterapi
anksiyete ortaya çıkar) Agorofobi (açık alanlarda bulunmaktan
korkma) ve klostrofobi (kapalı alandan korkma) tipik örnekleridir.
38. Çömez bir göz hastalıkları asistanına kongrede sözlü sunum
yapması için iş kitleniyor. Asistan toplum karşısında sunum
yapacağı esnada çok heyecenlandığını, sıkıntı ve endişe
yaşadığını, hatta geçmişte çok yoğun mide bulantısı, kusma
ve bayılma nedeniyle sunum yapamadığı durumlar olduğunu
Sosyal fobi: Sosyal ortamlardan ve insanlarla birarada
bulunmaktan mantık dışı korku ve kaçınma ile karakterizedir.
Fobide en etkili tedavi sistemik desensitizasyondur. İlaçlardan
en etkili olanlar MAO inhibitörleri (maklobemide) ve
propranaloldur.
Posttravmatik stres bozukluğu: Şiddetli psikolojik veya
hocasına belirtmektedir.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaygın anksiyete bozukluğu
fiziksel travmadan sonra gelişir. Olay düşüncelerde ve rüyalarda
tekrar tekrar yaşantılanır. Olayla ilgili uyaranları içeren durumlar
veya mekanlardan kaçınma gözlenir. Uyku bozuklukları ve eşlik
B) Panik bozukluk
eden depresyon sıktır. Semptomlar en az bir ay sürmelidir. Daha
C) İşten kaçma mania
az sürerse akut stress bozukluğudur. İçine kapanma görülebilir.
Obsesif–konpulsif bozukluk: Obsesyon, yineyeleyici, ısrarlı,
D) Sosyal fobi
kişinin benliğini rahatsız edici, kişide anksiyete oluşturan,
E) Somatizasyon bozukluğu
Cevap D
zihninden uzaklaştırılmaya çalışıldıkça daha çok zihine giren
patolojik düşünce ya da dürtüdür. Kompulsion ise obsesyonun
ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
oluşturduğu anksiyeteyi azaltmak için yapılan her türlü motor
• Yaygın anksiyete bozukluğu
ya da mental eylemdir. En sık karşılaşılan obsesion bulaşma
• Panik atak
•Fobi
obsesionudur. En sık görülen ikinci sık obsesion kuşku
obsesionudur. Obsesif–kompulsif bozukluk tedavisinde en etkili
ilaç klomipramindir.
• Posttravmatik stres bozukluğu
• Obsesif–konpulsif bozukluk
Yaygın anksiyete bozukluğu: Her zaman bir şey olacak
39. Mesleği tornavidacı olan 40 yaşındaki erkek hasta dirsek
lokalizasyonunda başlayan önkol arka yüzüne yayılan ağrıdan
korkusu vardır. En az bir ay süreli kronik yaygın anksiyete vardır.
yakınmaktadır. Ağrı özellikle bileğin dorsifleksiyonunda
Tedavide antidepresanlar ve benzodiazepinler kullanılır.
Panik atak: 10 dakikada maksimuma ulaşan yoğun korku
dönemidir, 20– 30 dakika sürer, ruhsal ve bedensel belirtiler
vardır, ölüm korkusu vardır, yaşadıkları anksietenin farkında olan
hastalardır.
Dispne, palpitasyon, titreme, baş dönmesi gibi psikofizyolojik
artmaktadır.
Dirseğinin lateralinde de şişlik bulunan hastada en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tenisçi dirseği
B) Olekranon bursiti
şikayetlerin yanı sıra korku, endişe, kaygı şiddetlidir. Ölüm,
C) Golfçu dirseği
delirme, kontrolü yitirme korkusu vardır. ”Kalp krizi geçiriyorum”,
D) Medial epikondilit
“öleceğim”, “felç oluyorum”, “kontrolümü kaybedip intihar
edeceğim, çıldıracağım” gibi ataklar yaşanır. Atak sonrası
E) Karpal tünel sendromu
Cevap A
normaldir ancak atağın ne zaman geleceğine dair korkuları
“beklenti anksietesi” vardır.
Nöroanatomik olarak panik atakların locus ceruleus’un
(beyinde nöradrenerjik nöronların en önemli merkezi) aşırı
deşarjları sonucu oluştuğu düşünülmektedir.
94
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Medial Epikondilit (Golfçü Dirseği): El bileği fleksörlerinin
tendoperiostitidir. İç epikondilde ağrı vardır. El bileği fleksionu
ağrılıdır.
Lateral Epikondilit (Tenisçi Dirseği): El bileği ekstansörlerinin
41. Lastik fabrikasında çalışan işçilerden bazı hastalıkların
tendoperiostiti lateral epikondilde lokal ağrı vardır. Daha çok
incelenmesi amacıyla araştırma yapılması planlanıyor.
tenisçilerde, tornovida gibi aletleri sık kullanan mesleklerde
Çalışma 1975’de yapılıyor. Fabrikada 1940-1970 yılları
görülür. El bileği dorsifleksiona getirildiğinde artan ağrı vardır.
arasında çalışmış işçilerin sağlık kayıtları ileriye doğru
taranıyor.
40. Aşağıdakilerden hangisi belirli bir bölgede belirli bir zaman
için gelişen vaka sayısının bölgedeki risk altındaki kişi
Bu çalışma ne tür bir araştırmadır?
A) Vaka kontrol
sayısına oranı olarak tanımlanır?
B) Kesitsel
A) İnsidans
C) Tanımlayıcı
B) Prevelans
D) Morbidite
C) Fatalite hızı
E) Retrospektif kohort
Cevap E
D) Atfedilen risk
E) Rölatif risk
Cevap A
TANIMLAYICI (Yer–zaman–kişi özelliklerine göre)
Bu araştırmalar hastalığın yer zaman ve kişi özelliklerine
İnsidans: Sağlam kişilerin belirli bir hastalığa belli bir süre
içinde (hafta, ay, yıl) yakalanma ihtimalidir. O halde insidans
hesabında bir süreç (zaman dilimi) belirtilmelidir (1 yıllık
insidans, 6 aylık insidans gibi).
Belli bir zaman diliminde yeni vaka sayısı x k
duyarlı (sağlam) toplum nüfusu
Prevalans: toplumda bir hastalığın o anki görülme sıklığıdır.
Hastalığın başlangıç tarihi bilinmez, yani bir süreç yoktur.
göre dağılımını tespit eder, zira bazı hastalıklar bazı bölgelerde
sıktır, yine bazı hastalıklar bazı mevsimlerde ve bazı kişilerde
sıktır. Hastalık nedir? kimlerde görülmektedir? Nerede
görülmektedir? Ne zaman görülmektedir? ile ilgilenir. Neden–
sonuç araştırmalarına girmez. İstatistik analizde yapmaz, ancak
bundan sonraki aşama olan neden–sonuç ilişkilerini açıklayacak
analitik araştırmaların hipotezlerini kurmaya zemin hazırlar.
Vaka–kontrol (sonuç => neden) Retrospektif
Belirli bir hastalığı olanlar (vaka grubu) ile bu hastalık
Belli bir zaman kesitinde eski ve yeni
olmayanlarda (kontrol grubu) hastalığa neden olduğu şüphe
tüm vaka sayısı X k
Mortalite (nedene özel) hızı:
edilen faktörün ne derece önemli olduğunun araştırılmasıdır.
Belirli bir hastalıktan ölüm sayısı X k
Araştırma yönü sonuçtan nedene doğru–Retrospektif dir.
Tahmini Rölatif risk= odds ratio hesaplanır,
Yıl ortası nüfus
Fatalite hızı: Belirli bir hastalıktan ölüm sayısı X k
‘O’ hastalığa yakalananların sayısı
Rölatif risk (risk ratio–oranı):
KOHORT (NEDEN => SONUÇ) PROSPEKTİF
Belirli bir zamanda ortak bir etkenle karşılaşan kişilerden
oluşan bir grub (Kohort grubu) ile bu etkene maruz kalmamış
kişilerin (kontrol grubu) prospektif (ileriye yönelik) izlenmesidir.
Bu iki grup belirli bir süre izlenerek her bir grup için hastalıkların
Etkenle karşılaşanların insidansı
insidansları hesaplanır. Araştırma sonuçları (hastalık veya ölüm
Etkenle karşılaşmayanların insidansı
sıklığı) farklılık gösteriyorsa bu farklılık, istatistik yöntemleriyle
incelenerek bu etkenle hastalık ya da ölüm arasında nedensel ilişki
Atfedilen risk: [etken (+) insidans] – [etken (–) insidans] (yani
etkenle karşılaşanların insidansından, etkenle karşılaşmayanların
insidansının çıkarılması ile elde edilir).
açığa konulur.
Kohort grubu bellirli bir özelliği (yaş, iş, aynı etkenle
karşılaşma, aynı hastalığı geçirme, aynı yöntemle tedavi edilme,
aynı bölgede yaşama gibi) paylaşan kişilerden seçilir.
Araştırma süresi araştırılacak hastalığın latent dönemi ile
ilişkilidir.
* Geçmişte kayıtlar çok düzenli tutulmuş ise kayıtlar
üzerinden ancak yine nedenden (sağlıklı kişilerden) hastalığa
DENEME SINAVI – 45
95
doğru bir izlem yapılabilir, retrospektif olarak insidans
karnını ilgilendiren tek ölçüttür. Bu nedenle istisna olarak,
hesaplanabilir ki bu “Retrospektif Kohort” araştırmasıdır.
perinatal ölüm hızında anne karnında ölenler de hız hesabına
katılır. “ Ölü doğum sayısı” paya da paydaya da yazılarak
KESİTSEL: BELLİ BİR ZAMAN DİLİMİNDE (SONUÇ <=>
hesaplanır.
NEDEN) PREVALANS ÇALIŞMALARI
Belirli bir zaman kesitinde yapılan bir toplumun taramasıdır.
Bir toplumda bir yılda ölü doğan ve canlı
doğup 0–7 günlük ölen bebek sayısı
Araştırılan soru Şu anda durum nedir? dir. Genellikle hastalık
Perinatal Ölüm Hızı= _____________________________________________x 1000
sıklığı (prevalans) araştırılır. Herhangi bir zamanda hem
Toplam (ölü+canlı) doğum sayısı
hastalık hem de neden olduğu düşünülen bir ya da birden fazla
faktör birlikte değerlendirilir.
Ana ölüm hızı ve Perinatal ölüm hızı ana sağlığının düzeyini
gösteren en önemli ölçütlerdir. PNÖH; annenin doğum
42. Yıl ortası nüfusu 10 763, toplam kadın nüfusu 5233, 15-49 yaş
grubu kadın nüfusu 5051, canlı doğum sayısı 308, gebeliğin
öncesi bakımı, doğum koşullarının uygunluğunu ve obstetrik
hizmetlerinin düzeyini yansıtır.
28. haftasını tamamladıktan sonra ölü doğan bebek sayısı
10 olan bir ilçede aynı yılki bebek ölümleri ile ilgili bilgiler
şöyledir:
43.On altı aylık erkek yürümeye başladıktan sonra bacaklarının
eğri olduğunu ailesi tarafından fark ediliyor. Öyküsünde
0-7 günlükken ölen bebek sayısı: 8
8-28 günlükken ölen bebek sayısı: 15
terlediği öğreniliyor. Doğumdan sonra doktoru tarafından
29-365 günlükken ölen bebek sayısı: 56
önerilen D vitamini damlasını annesi sadece 2 ay verdiğini
Bu bilgilere göre, ilçedeki perinatal ölüm hızı aşağıdaki
ve sonrasında vermediğini ifade ediyor. Fizik muayenesinde
işlemlerden hangisiyle hesaplanır?
ön fontanelin açık ve yaşına göre biraz geniş olduğu, göğüste
huzursuz bir bebek olduğu ve başının arka kısmının çok
kostokondral bileşkelerde şişlikler olduğu, el ve ayak
A) 10 + 8
bileklerinde şişlikler olduğu ve bacaklarının içe doğru eğik
10 + 308
olduğu görülüyor. Tetkiklerinde kalsiyum 9,6 mg/dL (normal),
B) 10
fosfor 4,5 mg/dl (normal), alkalen fosfataz 1200 U/L (artmış),
parathormon: 80 U/L (artmış), 25–OH D vitamini: 9 nmol/L
10 + 308
(düşük) saptanıyor.
C) 10 + 8
308
Bu çocukta en olası tanınız nedir?
D) 8 + 15 + 56
A) Vitamin D bağımlı Tip 1 raşitizm
B) Vitamin D bağımlı Tip 2 raşitizm
308
E) 10 + 8 + 15
C) Hipofosfatazya
D) Nutrisyonel raşitizm
308
Cevap A
E) Hiperaratiroidi
Cevap D
Doğumla ilgili mortaliteler:
Neonatal–yenidoğan: 0–28 gün ölen
a) Erken neonatal: 0–7 gün ölen
b) Geç neonatal: 7–28 gün ölen
Post neonatal: 29–365 gün ölen
laboratuvarında 25–OH D vitamini düşük, PTH ve ALP yüksek
olması olgumuzun nutrisyonel raşitizm olduğunu gösterir.
Raşitizm bir klinik tanıdır. Laboratuvar ile ayırıcı tanısı ve tipi
Bebek: 0–365 gün ölen
belirlenir. TUS sınavı için aşağıda belirtilen tablo bu tip soruları
Anne: Gebe + doğum + loğusa (doğum sonrası ilk 6 hafta)
çözülmesinde çok kritik rol alır.
dönemlerinde ölen
Payda ise tamamında Canlı doğum sayısı dır.
Perinatal dönem gebeliğin 28. haftasından itibaren
doğumdan sonraki ilk 7 günü içerir. Yani perinatal dönem anne
96
Raşitizm kliniği ile başvuran bir bebek olgumuzun
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
HİPOFASFATAZYA ise; otozomal resesif geçen, kemikte
primer mineralizasyon bozukluğudur. Doku nonspesifik alkalen
fosfataz (TNSALP) enziminin (karaciğer, böbrek, kemik) aktivite
kaybı sonucu görülür. Defektif iskelet mineralizasyonu sonucu;
HİPERKALSEMİ ve HİPERKALSİÜRİ görülebilir. ALP düşüktür.
AŞILAMA İLE İLGİLİ ÖZEL DURUMLAR
• Humoral ve hücresel immün yetmezlikli ve immün
sistemi baskılanmış hastalarda canlı virus aşıları (MMR,
OPV) yapılmaz.
– Fagositer sistem bozukluklaırnda canlı bakteriyel
aşılar (BCG, Tifo) dışında herşey yapılır.
– Kompleman eksikliğinde kontredikasyon yoktur.
• Canlı virus aşıları tüberkülin deri testini bozar, mümkünse
aynı gün veya 4–6 hafta ara ile yapılmalıdır.
– Ancak bu kural Aynı yolla uygulanan iki canlı aşı için
geçerlidir.
• Hepatit B aşısı doğum kilosu 2000 gr üzerinde olan
44. Riboflavin (vitamin B2) eksikliği düşünülen bir çocukta
aşağıdaki klinik bulgulardan hangisi görülmesi beklenmez?
bebeklere yapılır, 2000 gr altında antikor cevabı oluşmaz.
• İshalli çocuğa OPV yapılabilir fakat etkili olmayabilir, bu
nedenle son aşıdan 1 ay sonra ek bir doz yapılmalıdır.
A) Gözlerde kuruluk, göz yaşlarında azalma
B) Fotofobi
• Aşılar düzeltilmiş yaşa göre yapılmaz.
C) Keliozis
• Gebelikte canlı aşılar yapılmaz.
D) Seboreik dermatit
• Aşı programının geciktiği durumlarda kalınan yerden
devam edilir
E) Glossit
Cevap A
Riboflavin (vitamin B2) eksikliği; fototerapi alanlarda,
• İmmunglobulin tedavisi almış çocukta canlı aşılar 3 ay
ertelenir.
• İmmunglobulin tedavisi son aşıdan sonraki 2 hafta içinde
probenesid ve fenotiazin alımında, bilier atrezi ve hepatit
uygulanmışsa son aşı dozu tekrarlanmalıdır.
olanlarda görülebilir.
Klinikk Bulguları; Korneada aşırı damarlanma, konjonktivit,
keratit, göz yaşarması ve fotofobi, Keliozis, Glossit ve Seboreik
dermatit görülür.
Tanısında en iyi indikatör  Eritrosit glutatyon redüktaz
aktivitesinde azalmasıdır.
• Embriyonlu yumurtadan hazırlanan kızamık*, kabakulak*
ve influenza* aşılarının, yumurta allerjisi olanlara
yapılırken dikkatli olunmalıdır.
• HIV’de canlı aşılardan MMR ve suçiçeği ciddi yetersizlik
yoksa yapılabilir.
• Kemoterapi ve radyoterapi alanlara, tedavi esnasında ve
45. Çocukluk çağı aşı uygulamaları için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) Humural immun yetersizliği olan çocuklara canlı virüs
aşıları yapılmaz.
B) Kompleman C5 eksikliği olan çocuklara canlı bakteriyel
aşılar yapılmaz.
C) Aynı yolla uygulanan iki canlı virüs aşısı aynı gün farklı
bölgelere yapılabilir.
ilk 6 ayda canlı aşı yapılmaz.
• Organ nakli olanlara ve immunsupresif tedavi görenlere
canlı aşı yapılmaz.
• 2 mg/kg/gün den 1 hafta, 1 mg/kg/gün den 1 ay
prednizolon alanlara canlı aşı yapılmamalıdır. Tedaviden
en az 3 ay sonra canlı aşı yapılır.
• İnhalasyon ve topikal tedavide sorun olmaz. Fakat uzun
süre inhalasyon alanlarda dikkat edilmesi gerekir ve
ayrıntılı değerlendirilmesi gerekir.
D) Aşılama takvim yaşına göre yapılır, tek istisna aşı ise
hepatit aşısıdır. Hepatit B aşısının ilk dozu bebek 2000 gr
üzerine çıkınca yapılması önerilir.
E) Son aşıdan sonraki 2 hafta içinde immunglobulin
uygulanan çocuğa son aşı dozu tekrarlanması önerilir.
Cevap B
DENEME SINAVI – 45
97
46. On bir yaşındaki erkek çocuk boy kısalığı nedeniyle getiriliyor.
gün önce ateş, boğaz ağrısı şikayetiyle hekime başvuruyor.
normal olduğu öğreniliyor. Şimdiye kadar ciddi bir hastalık
Fizik muaynesinde Ateşi 38,9 °C, boğazı hiperemik, tonsiller
geçirmediği, aşılamalarının sağlık bakanlığı aşılama
hipertrofik, hiperemik ve yaygın kriptalar saptanmış. Servikal
takvimine uygun yapıldığı ifade öğreniliyor. Soygeçmişinde;
bölgede bilateral en büyüğü 3X1,5 cm çapında lenfadenopati
dayısının çocukluğunda boy kısalığı şikayeti olduğu, geç
saptanıyor. İlk değerlendiren hekim kriptik tonsillit olarak
ergenliğe girdiği ve sonrasında birden boy attığı öğreniliyor.
değerlendiriyor ve ampisilin reçete ediyor. Antibiyotik
Fizik muayenesinde tartı 25–50. persantilde, boyu <3.
tedavisinden 24 saat sonrasında tüm vücutta yaygın
perantilde olduğu, puberte bulgularının başlamadığı ve
makülopapüler döküntüler görülüyor. Döküntüleri olması
sistem muayeneleri doğal saptanıyor. Laboratuvarında
üzerine panikleyen aile tarafınıza başvuruyor. Hemogramında
hemogram, kısa biyokimyasal tetkikleri, tam idrar analizi,
lenfosit hakimiyetinde hafif lökositoz, CRP negatif, periferik
tam dışkı analizi, çölyak tarama testlerinde ve tiroid
yaymada artmış monosit ve atipik lenfositler saptanıyor.
hormonlarında bir özellik olmadığı saptanıyor. Kemik yaşının
ise 9 yaş ile uyumlu olduğu görülüyor.
47. Daha önce aşılamaları tam olan beş yaşında erkek çocuk, 3
Özgeçmişinde doğum boyu ve kilosu ve baş çevresinin
Bu çocukta en olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Streptokoksik tonsillofarenjit
Bu çocukta boy kısalığı için en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
B) Difteri
C) Enfeksiyöz mononükleozis
A) Büyüme hormonu eksikliği
D) İlaç döküntüsü
B) Ailesel boy kısalığı sendromu
E) Kızamık
C) Konstitüsyonel boy kısalığı
Cevap C
D) Sevgi yoksunluğu sendromu
E) Akondroplazi
Cevap C
Ateş, kriptik tonsillit, servikal lenfadenopati ve antibiyotik
sonrası vücutta makulopapüler döküntülerin olması EBV ye bağlı
enfeksiyöz mononükleozisin tipik klinik özelliğidir. Laboratuvar
Olgumuz tipik bir konstitüsyonel boy kısalığı vakasıdır.
bulgularıda viral enfeksiyonu desteklemektedir. Bu olguda
Çocukluk çağı boy kısalıklarının % 80 ‘i patolojik olmayan
kızamıkta ayırıcı tanıya girer ama kızamık için tipik prodromal
nedenlere bağlıdır. Patolojik olmayan normali varyantları kabul
dönem, ve döküntü özellikleri belirtilmemiştir. Olgumuz tam aşılı
edilen boy kısalığı nedenleri; Genetik (Ailevi) boy kısalığı,
olduğu için atipik kızamık olguları görülebilir. Vaka da ise tipik
Konstitüsyonel (yapısal) boy kısalığı ve İdiopatik boy kısalığı dır.
öykü ve laboratuvar ile en olası tanı enfeksiyözmononükleozistir.
KONSTİTÜSYONEL (yapısal) büyüme gecikmesi
•• Doğum boy ve kiloları normaldır.
•• Büyüme temposu genellikle ilk aylarda, bazende ilk yıl
sonuna kadar normal olup bundan sonra azalır.
48. Yukarıdaki olguda tanı da en değerli test aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Boğaz kültürü
•• Ailede benzer öykü vardır (%60–80).
B) Difteri kültürü
•• TY≥KY (Kemik yaşı geridir)
C) EBV–VCA IgM
•• Puberte gecikir. Ama ergenlik belirtileri ve puberte süresi
D) Allerjik deri testi
normaldir.
•• Normal erişkin boylarına geçte olsa ulaşırlar.
E) Kızamık Ig M
Cevap C
•• Tedavi gereksizdir (fizyolojik geçikmedir)
Enfeksiyözmononükleozis en iyi tanı yöntemi EBV–VCA IgM’dir.
98
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
49. On yaşında erkek çocuk 5 gündür var olan ateş şikayeti ile
başvuruyor. Fizik muayenesinde yanakları kırmızı renkli olup,
Dışkıda kanama şikati ile gelen ve öyküsünde ağrısız, dışkıya
bulaşık kan ifade edilen bir çocukta en olası tanı Juvenil polip tir.
ağız çevresi soluk görünümde, tonsilleri bilateral hipertrofik
Anal fissür ağrılıdır ve direk bakı ile görülebilir.
ve kirli beyaz renkli lezyonları mevcuttu. Vücutta yaygın
makülopapüler lezyonlar ve kıvrım yerlerinde koyu renkli
lekeleri mevcuttu.
İnvajinasyon akut bir tablo olup, karın ağrısı, kusma atağı ve
sonrasında çilek jölesi kıvamında dışkılama önemli özelliğidir.
Malrotasyonda asıl başvuru semptomu kusmadır, ve kusma
Bu çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
etiyolojisi araştırılırken akılda bulundurulmalıdır.
A) Kawasaki hastalığı
Meckel divertikülü sıklıkla 2 yaş civarında semptomatik olup,
B) Stafilokoksik toksik şok sendromu
tipik klinik özelliği ağrısız, akut massif rektal kanamadır
C) Kızamık
D) Kızamıkçık
51. Bir yaşındaki orak hücreli anemi tanılı erkek çocuk, ani ortaya
çıkan solukluk, hipotansiyon ve hepatosplenomegali şikayeti
E) Kızıl
ile başvuruyor.
Cevap E
Tariflenen olgu Kızıl vakasıdır.
Bu çocukta bu duruma neden olabilecek en muhtemel klinik
tablo aşağıdakilerden hangisidir?
KIZIL
A) Hiperhemolitik kriz
Hastalık:
Kızıl
Etkeni:
GABHS
Bulaşma:
Direkt temas, damlacık
C) Vazo–okluziv kriz
Kuluçka:
1–4 gün
D) Aplastik kriz
Prodrom:
Ateş, kusma, baş ve boğaz
ağrısı
E) Sekestrasyon krizi
Döküntü özelliği:
Diffüz kaşıntılı eritem, circum
oral palio, past
a çizgisi
B) Megaloblastik kriz
Cevap E
Orak hücreli anemi sınavlarda krizleri ile sorulan bir klinik
tablodur. Krizleri ile meşhurdur.
Enantem:
Damakta peteşi, çilek dili
Komplikasyon:
Peritonsiller abse, ARA, AGN
Orak hücreli anemilerde görülen krizler;
Korunma:
10 gün penisilin
•• Kronik hemolitik anemi (genelikle transfüzyon
İhbar:
Mecburi
Bulaşıcılık süresi:
7 gün
gerektirmez, retikülositoz vardır)
•• Aplastik kriz;
•• Parvo virus B19 ile ilgilidir, retikülosit sayısı belirgin
50. On iki yaşında kız çocuğu dışkıda kan görülmesi nedeniyle
annesi tarafından hekime getiriliyor. Öyküsünde daha
•• ORganomegali, hepatosplenomegali görülmez.
önce bir soru olmadığı, kabızlık sorunu yaşamadığı ve son
3 aydır zaman zaman dışkılama yaparken, dışkıya bulaşık
kan görüldüğü ve bu esnada bir ağrısı olmadığı ifade
ediliyor. Büyüme gelişmesi yaşına uygun olan çocuğun
fizik muayenesinde anal muayenede direk bakıda bir özellik
düşer, transfüzyon gerekir.
•• Sekestrasyon krizi;
•• Yalnızca küçük çocuklarda görülür.
•• Masif splenomegali–Hepatomegali ve şok tablosu,
retikülosit artışı
saptanmıyor.
•• Hepatosplenomegali olması aplastik krizden ayırır.
Bu çocukta en olası tanı nedir?
•• Tedavi; Serum fizyolojik, transfüzyon, gerekirse
splenektomi
A) Anal fissür
B) İnvajinasyon
•• Hiperhemolitik kriz; çoğunlukla enfeksiyon sonucu gelişir.
C) Malrotasyon
•• Vazokluziv krizler; damar tıkanmasıyla ortaya çıkan klinik
tablodur.
D) Juvenil polip
E) Meckel divertikülü
Cevap D
DENEME SINAVI – 45
99
52. Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemi (ALL) için
seröz otit, tonsil–adenoid hipertrofisi, egzema ve astım
aşağıdakilerden hangisi kötü prognositik özelliklerden birisi
sık görülür.
değildir?
AR için risk faktörleri:
A) Matür B hücreliler ve sitolojik olarak L3 olması
• Ailede atopi öyküsü
B) <1 yaş ve >10 yaş üzerinde olma
• Serum Ig E > 100 IU/ml (ilk 6 yaşta)
C) Lökosit sayısı >50000/mm3
• Maternal sigara maruziyeti (özellikle doğum öncesi ve <
D) Hipodiploidi, t(9;22), t(4;11) olması
1 yaş)
E) TEL/AML 1 gen yeniden düzenlenmesi
• C/S ile doğum
Cevap E
• İlk 1 yaşta ≥3 rinore olması
ALL de kötü prognositik özellikler
Koruyucu faktörler:
• Matür B hücreliler ve sitolojik olarak L3
• Uzun süre anne sütü alınması
• <1 yaş ve >10 yaş üzerinde olma
• Erken çocuklukta kedi, köpek ve endotoksin teması,
• Lökosit sayısı >50000/mm3
• Ek gıdalara (buğday, çavdar, yulaf, yumurta, balık) erken
başlama
• Hipodiploidi
• MSS lösemisi, HSM, LAP, mediastinel kitle
Etiyoloji
• t(9;22) yada bcr–abl füzyonu
Allerjen tipi ve görülme zamanına göre sezonal ve perenial
olarak 2’ye ayrılır.
• t(4;11) olması
• Sezonal (mevsimsel): Ev dışı alerjenler sorumludur. Çayır,
• MLL gen rearrangment
• Tedaviye erken yanıtı kötü (indüksiyona cevap vermeme
yada indüksiyonun 22. veya 33. gününde KİA’da >%5 blast
çimen, ağaç polenleri gibi.
• Perenial: Yıl boyu semptomlar vardır. Ev tozları, hayvan
tüyleri sorumludur.
varlığı
• Semptom süresine göre de persistan (> 4 gün/hafta veya
53. Aşağıdakilerden hangisine alerjik rinitin eşlik etmesi
diğerlerinden daha olasıdır?
olarak ayrılır.
B) Atopik dermatit
Fizik Muayene
C) Akut ürtiker
• Nazal mukoza mavi– mor, ödemli, açık renk akıntı, mukus
D) Kronik ürtiker
membranlar, konka hipertrofisi saptanır. Eritem çok az
E) Gıda allerjisi
veya hiç görülmez. Pürülan akıntı enfeksiyon lehinedir.
Cevap A
ALLERJİK RİNİT
Allerjik Rinit (AR) Burun mukozasının allerjik aracılı
inflamasyonudur. Gelişmiş toplumlarda %20–40 oranında
görülür. Genellikle 6 yaşına doğru tanı konulur. Prevalansı geç
çocuklukta pik yapar.
Burunda kaşıntı, tıkanıklık, hapşırık, berrak burun akıntısı
olur. Alerjik selam ve burun üstünde çizgi, tıkanıklığa
100
lehinedir.
Komplikasyonlar
• Astım (%38 oranında eşlik eder). Astımlılarda %78 AR
eşlik eder.
• Kronik rinosinüzit (sık komplikasyon)
• Polip
• Persistan öksürük
görülür. Baş ağrısı, hışıltı, öksürük, tat/koku duyusunda
• Adenotonsiller hipertrofi
bozulma görülür. Burun kanaması, ağızdan nefes alma,
• Otit (akut, seröz)
Göz bulguları eşlik eder ise rinokonjonktivit olarak
adlandırılır. Konjonktiva tutulur. Kornea tutulmaz.
•
• Nazal sitolojide eozinofili AR, nötrofili olması enfeksiyon
bağlı ağız açık uyuma horlama, uyku bozuklukları
horlama ve uyku problemleri olabilir.
•
günlük hayata olan etkisine göre (uyku düzeni, okul iş
hayatı, semptomların ağırlığına göre) hafif ve orta– ağır
A) Astım
•
> 4 hafta) ve intermittan olarak ayrılır. Semptomların
Allerjik Rinitli hastalarda konjnktivit, sinüzit, otitis media,
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
• Uyku apne sendromu
Ayırıcı Tanı
• Rinitis medikamentoza: Uzun süre topikal vazokonstriktör
kullanımına bağlı olarak ortaya çıkar. Nazal mukoza
55. B lenfosit defekti düşünülen 2 yaşındaki bir hastada
aşağıdaki laboratuar testlerinden hangisi tanıya yardımcı
parlak kırmızı ve kırılgandır.
değildir?
• Vazomotor rinit (perenial non–allerjik rinit): Nazal
mukozanın fiziksel uyaranlara aşırı cevabı vardır. Bol
A) Serum IgG
berrak rinore vardır. Tıkanıklık sıklıkla bir taraftan
B) Aşılara antikor yanıtı
diğerine geçer
C) İzohemaglutinin titresi
• NARES (Nonallerjik rinit eozinofili sendromu): Nazal
sekresyonlarda eozinofili var. Atopi ve Ig E yüksekliği
yoktur.
D) Periferik kanda CD19 sayısı
E) Total lenfosit sayısı
Cevap E
• Gebelik ve hipotiroidiye bağlı hormonal rinit, tümörler,
vaskülitler, granülomatöz hastalıklar ve enfeksiyonlar
İmmün yetersizlikli çocuklarda yapılması gereken tarama
darinit nedenidir.
testleri
Tedavi
• Allerjenden kaçınılmalı, çevresel şartların düzenlenmesi
• Antihistaminikler: Hapşırma, burun akıntı–kaşıntı ve
göz semptomlarını azaltır. Genellikle oral, ancak göz ve
intranazal olarak da kullanılabilir.
• Nazal steroid: Eozinofilik inflamasyonlu AR’nin
semptomlarını azaltır. AR’de en etkili tedavidir
(konjonktivite de faydalı).
Tarama testi
İleri testler
B hücre
IgG, IgM, IgA düzeyi
CD19 – CD20
Izohemagglutinin titresi
IgG subgrup tayini, IgD ve IgE tayini
Aşılara antikor yanıtı (tetanus,
difteri, rubeola, Haemophilus
influenzae)
Lateral nazofarink grafisi
(adenoidler için)
T hücre:
• Montelukast: Rinore ve burun tıkanıklığına etkili.
Lenfosit sayısı morfolojisi
T–cell subgrupları– CD3, CD4, CD8
• Antikolinerjik nazal sprey, intranazal dekonjestanlar
Göğüs grafisi ( timus için)
Lenfosit proliferasyonus
Gecikmiş deri reaksiyonları
(PPD, Candida, tetanus toxoid)
HLA tipi
(<5gün), nazal salin irrigasyonu, omalizumab (sc)
• İmmünoterapi AR ve alerjik konjonktivite etkilidir.
İmmunyetmezliklerde tarama testleri:
• Kompleman bozukluğu;
54. Ağır atopik dermatitli bazı çocuklarda aşağıdaki
proteinlerden hangisinde mutasyon vardır?
• CH50 aktivitesi
A) NGAL
• C3 ve C4 düzeyi
Fagosit fonksiyon bozukluğu:
B) Ovoalbumin
C) Filaggrin
• Lökosit sayısı– morfolojisi
D) Leptin
• Nitroblue tetrazolyum (NBT) ve dihidrorodamin
testi E) Polisistin
Cevap C
Yeni Bilgi: Filaggrin (deri bariyer fonksiyonunda kritik öneme
sahip) mutasyonları şiddetli AD’de tespit edilmiştir.
• IgE düzeyi
• İleri incelemelerde enzim tayinleri ve mutasyon analizleri
vardır. 56. Aşağıdakilerden hangisi büyüme hormonu tedavisine bağlı
oluşan yan etkilerden biridir?
A) Malignite
B) Hipoglisemi
C) Graves hastalığı
D) Femur epifiz kayması
E) Kronik ürtiker
Cevap D
DENEME SINAVI – 45
101
Growth Hormon (GH) eksikliğinde tedavi olarak rekombinant
58. Aşağıdakilerden hangisi neonatal lupus sendromunda
görülmez?
GH kullanılabilir.
Yan etkileri:
A) Nefrit
• GH tedavisi hastalarda malignite riskini (lösemi ve beyin
B) Cilt lezyonu
tümörü) arttırmaz. (Önceden kraniyal radyasyon..vb
C) Aritmi
alanlarda gelişebilir)
D) Trombositopeni
• Glikoz toleransı bozulur. Tip 2 DM gelişir. Tip I DM
E) Hepatit
gelişmez
Cevap A
• Femoral epifiz kayması, skolyozda artma olur.
• Jinekomasti olur.
NEONATAL LUPUS SENDROMU (NLS)
• Psödotümör serebri görülür. Baş ağrısı, kusma, görme
 İntrauterin IgG grubu Anti Ro (SS–A ), anti La (SS B)
sorunu.
12–16 haftalar arası geçmesiyle oluşur. Az bir kısmında
• Hipofiz ekstreleri verilirse Creutzfeldt Jakob hastalığı olur.
olur. Genellikle tek organda tutulum olur. Multipl organ
tutulumu daha azdır.
57. Aşağıdakilerdan hangisi en sık görülen MODY (maturity–
 Kongenital kalp blokları; Kalıcıdır, PM veya steroid verilir.
onset diabetes of the young) sendromudur?
Annelerin asemptomatik veya hafif PR uzamsı olur.
A) MODY1
 Kutanöz lezyonlar= eritem anulare; (güneşe maruz kalma
B) MODY2
ile olur, 6 haftada olur, 3–4 ay sürer, yüzde ve başta skar
C) MODY3
olabilir.
D) MODY5
 Hepatit
E) MODY6
 Trombositopeni
 Nötropeni
Cevap C
 Pulmoner ve nörolojik hastalık
 Nadiren kardiyomyopati (ciddi transplant gerektiren).
MODY (maturity–onset diabetes of the young)
OD geçer, 25 yaşından önce başlar. En sık tip 3’dir. (Tip 2 ve 3
%80). Tanı Kriteri: En az üç kuşakta diyabet olması ve etkilenen
59. 4 yaşındaki kız çocuk sağ diz ve el bilekte ağrı yakınmasıyla
bireylerden en az birinin 25 yaşından küçük olması
MODY1
Mutasyon
Fonksiyon
Özellik
hassasiyet ve şişliğin tespit ediliyor. Gözde üveit saptanan
HNF4α
Hepatik
transkripsiyon
faktörü
Azalmış tirigliserid,
apoAII ve apoCIII
hastanın anti–nükleer antikoru pozitif saptanıyor.
MODY2
Glukokinase
(GCK)
Glikoz sensörü
Erken başlangıçlı,
nonprogresif hafif
hiperglisemi
MODY3
HNF–1α
Transcription
factor
Azalmış renal glikoz
absorbsiyonu ve
glikozüri
Transcription
faktorü
Non–hiperglisemik
renal hastalık,
uterin anomaliler,
hipospadias, eklem
laskitesi ve öğrenme
zorluğu
MODY5
MODY6
102
getiriliyor. Fizik değerlendirmesinde el bilek ve dizde
HNF–1β
NEUROD1
Pankreas
adacıklarının
gelişimde rol
oynar
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Bu hastada olası tanınız aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sistemik juvenil idiopatik artrit
B) Oligoartiküler juvenil idiopatik artrit
C) Poliartiküler juvenil idiopatik artrit
D) Entezit ilişkili juvenil idiopatik artrit
E) Psöriatik artrit
Cevap B
ILAR’ın (INTERNATIONAL LEAGUE OF ASSOCIATIONS FOR
RHEUMATOLOGY) JİA Sınıflaması
Kategori
Enthesitis–related
arthritis
Tanım
Artrit ve entezit /
artrit veya entezit
birlikte en 2’si:
≥1 eklemde artrit,
En az 2 hafta olan
(haftada en az 3
gün) nöbet halinde
ateşle birlikte;
Sistemik
başlangıçlı JIA
1. Kaybolan döküntü
2. Generalize
lenfadenomegali
3. Hepatomegali ve/
veya splenomegali
4. Serozitis
Dışlama
Kategori
Enthesitis–related
arthritis
a, d, e
a. Psöriazis veya 1. Derece
akrabalarda psöriazis
öyküsü varlığı
b. >6 yaş sonra başlayan
HLA–B27 (+) artrit
c. Ankilozan spondilit, entezit
ilişkili atrit, inflamatuar
barsak ilişkili sakroileit,
Reiter sendromu, akut
anterior üveit veya bu 1.
Derece akrabalarda bu
hastalıkların varlığı
d . 3 ay arayla en az 2 defa
IgM RF (+)
Oligoartiküler JIA
Dışlama
a, d, e
1. Sakroiliak
eklemde
hassasiyet varlığı
veya öykü (+) ve/
veya lumbosakral
inflamasyon ağrısı
2. HLA–B27 antijen
varlığı
3. Erkeklede artritin
>6 yaş başlaması
4. Akut anterior
üveit
İlk 6 ayda 1–4
eklemde artrit. İkiye
ayrılır:
1. Persistan:
Hastalık seyrinde ≤4
eklemde.
Tanım
Artrit ve entezit /
artrit veya entezit
birlikte en 2’si:
5. Ankilozan
spondilit,
entezit ilişkili
artrit sakroileit,
Ankylosing
spondylitis,
enthesitis–related
arthritis, İBH–
sakrolielit ve
Reiter sendromu
öyküsünün olması
veya 1.derece
akrabada akut
anteriot üveit
olması
a, b, c, d ve e
2. Extended (uzamış/
genişlemiş): İlk 6
Sistemik JİA varlığı
aydan sonra >4
eklemde artrit.
Poliartrit –RF (–)
İlk 6 ayda ≥5
a, b, c, d, e
eklemde artrit; RF(–)
Polyarthritis (RF–
positive)
İlk 6 ayda ≥5
eklemde artrit; en
az 3 ayda ≥2 testte
RF (+)
a, b, c,e
Artrit ve psöriazis /
artrit ve en az 2’si:
b, c, d, e
Sınıflandırılmamış
artritler
Herhangi bir
kategoriye uymayan
artritler
1. Daktilit
Psoriatic arthritis
2. Tırnakta pitting ve
onikoliz
60. 16 yaşındaki erkek çocuk, rekürren hematüri yakınmasıyla
3. 1.derece akrabada
psöriazis
eritrosit ve eritrosit silendirleri ve hyalen membranlar
inceleniyor. Tam idrar tetkikinde büyük büyütmede 30–35
görülüyor. Biyokimyasal incelemede BUN ve kreatinin
düzeylerinde artış saptanıyor.
Ailesinde erken yaşta böbrek yetmezliği ve diyaliz öyküsü
olan bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) FSGS
B) Good pasture sendromu
C) İnce glomerüler bazal membran hastalığı
D) Alport sendromu
E) MPGN
Cevap D
DENEME SINAVI – 45
103
Alport Sendromu
 Çocuklarda renal transplantasyon sonrası graft kaybına
yol açma olasılığı en yüksek primer böbrek hastalığı
XD kalıtım gösterir. OR veya OD geçiş de görülebilir.
FSGS’dir.
Erkeklerde daha ağır seyreder. Bazal mebranın ana komponenti
olan tip IV kollajende defekti vardır.
 Çocuklarda renal transplantasyon sonrasında tekrarlama
olasılığı en yüksek primer böbrek hastalığı MPGN tip II’dir.
Hastalık ilerleyicidir. Erkek hastalarda 20–30 yaşlarında son
dönem böbrek yetmezliği görülür.
ÜSYE’den 1–2 gün sonra görülen asemptomatik mikroskopik
62. 5 gündür ateş ve boğaz ağrısı olan 15 yaşındaki erkek çocuk,
fizik muayanede bilateral tonsiller hiperemik, sağ tonsilde
hematüri en sık bulgudur.
büyüme ve uvulada karşıya kayma saptanıyor.
Alport sendromunda görülen ekstrarenal bulgular:
 Bilateral nörosensoryal işitme kaybı, asla konjenital
Bu hastadaki olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Enfeksiyöz mononükleaz
başlamaz, ilerleyicidir.
 Göz bulguları; lentikonus (lensin ön kısmının ön kamaraya
bombeleşmesi) patognomonik bulgudur, makuler
B) Retrofaringeal abse
C) Peritonsiller abse
çillenme ve korneal erozyon da görülebilir.
D) Bakteriyal trakeit
 Diğer ekstrarenal bulgular leiomyomatozis ve trombosit
anomalileridir.
E) Akut laringotrakeobronşit
Cevap C
Tanısal yaklaşım:
GABHS Enfeksiyonu
 Ailesel hematüri (en sık herediter nefrittir)
Kuluçka dönemi 2– 5 gündür. Streptokokkal farenjit 2 yaş
 Sensorinöral işitme kaybı (İndeks olgu ya da altında nadirdir. Majör virulans faktörü M proteinidir. Fagositoza
etkilenen akrabalardan birinde)
direnç sağlar. (Eritrojenik toksin A, B, C üretenler kızıla neden
 Etkilenen akrabalardan en az birinde KBY gidiş
olur).
 Göz bulguları ya da GBM değişikliklerinin gösterilmesi ile
konur.
Klinik bulgular: Boğaz ağrısı ve ateş ile başlar. Karın ağrısı ve
kusma görülebilir. Eksüda, ağrılı servikal lenfadenopati, yumuşak
damakta peteşiler saptanbilir.
Böbrek biyopsisi bulguları: İlk dekadda ışk miroskobu
bulguları minimaldir. Elektron mikroskopide bazal membranda
Öksürük, burun akıntısı, ses kısıklığı, generalize lenfadenopati
kalınlaşma, ayrışma ve laminasyon saptanır. Mesengiyal
ve hepatosplenomegali olmaz. Bunların olması EBV’yi
prolifeasyon ve kapiller kalınlaşma, progresif glomerülosklerozis
düşündürür.
görülebilir. Tübüler atrofi, interstisyel inflamasyon ve fibrozis
hastalık ilerledikçe meydana gelir. İmmunopatolojik tetkikler
negatiftir. Hastalığın prenatal tanısı konulabilir.
romatizmal ateş gelişimini önlemektir. Tedavinin 9 gün içinde
Prognoz: Tüm erkek hastalarda son dönem böbrek yetersizliği
gelişir. Kadın hastalarda yavaş ilerleme olur, bazılarında son
dönem böbrek yetersizliği gelişebilir.
İşitme kaybı sıklıkla ilerleyicidir. Aynı zamanda, göz bulguları
ilerleyicidir (özellikle erkek hastalarda)
başlanması ile bu durum önlenir.
Tedavinin hemen başlanılması gereken durumlar:
 Semptomatik hastada pozitif hızlı test
 Kızıl, dökümante edilmiş ev içi GABHS farenjit tanılı
kişilerin varlığı
 Geçirilmiş ARA öyküsü veya ev içi ARA geçirme öyküsü
61. Çocukluk çağında transplantasyon sonrası en sık
olanlar ile temas.
greft kaybına neden olan primer böbrek hastalığı
Tedavi: GABHS penisilin direnci yoktur. 10 gün oral penisilin
aşağıdakilerden hangisidir?
V, tek doz benzatin penislin (< 27 kg 600. 000 Ü, > 27 kg 1. 200.
A) Good pasture hastalığı
000 Ü), amoksisilin ve penisiline alerjisi olanlarda eritromisin
B) Membranoproliferatif glomerülonefrit tip II
kullanılır. Taşıyıcılar da en etkili tedavi klindamisindir.
C) Fokal segmental glomerülonefrit
Trimetoprim sulfometoksazolün tedavide yeri yoktur.
D) Alport sendromu
Kronik tonsillit: Ağız kokusuna neden olur. GBS negatiftir.
E) IgA nefropatisi
Retrofaringeal Apse:
Cevap C
104
Tanıda altın standart boğaz kültürüdür. Hızlı streptest pozitif
ise kültrü alınmadan tedavi başlanır. Tedavinin amacı akut
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Dört yaş altındaki çocuklarda sıktır. Geçirilmiş üst solunum
yolu enfeksiyonu bulgusu vardır. Ense sertliği, tortikollis, boğuk
64. Aşağıdakilerden hangisi APGAR skorlaması
ses, stridor görülür. Muayenede retrofaringeal şişlik görülür.
parametrelerinden biri değildir?
Genellikle polimikrobiyaldir. GABHS, S. aureus ve anaeroblar
A) Cilt rengi
etken olur. Düz graide retrofaringeal aralıkta genişleme görülür.
BT apseyi göstermede daha iyidir. Tedavide antibiyotik ve cerrahi
kullanılır.
B) Kalp hızı
C) Refleks yanıt
D) Tonus
Peritonsiller Apse
Enfeksiyonun tonsil kapsülünden yayılması sonucu oluşur.
E) Moro refleksi
Cevap E
Daha sıktır ve adölesanlarda görülür. Boğaz ağrısı ve ateşle
birlikte trismus ve disfaji görülür. Asimetrik tonsiller büyüme
APGAR Skorlaması
ve uvulanın itilmesi saptanır. GABHS ve oral anaeroblar en sık
Kullanılan parametreler:
etkenlerdir.
• Cilt rengi (Appearence)
63. Yabancı cisim aspirasyonu düşünülen bir hastada göğüs
grafisi hangi pozisyonda çekilmelidir?
• Kalp hızı (Pulse)
• Refleks yanıt (Grimace)
• Tonus (Activity)
A) İnspiryum
• Solunum (Respiration)
B) Ekspiryum
Apgar skoru 7–10: normal bebek. Apgar skoru 4–6: riskli
C) Sağ yan
bebek. Apgar skoru< 4 şiddetli asfiksi.
D) Sol yan
E) Dekübit
APGAR değerlendirilmesi
Cevap B
Yabancı Cisim Aspirasyonu
Çoğu 3 yaş altındadır. En sık fındık, fıstık aspire edilir. En ciddi
komplikasyonu hava yolu obstriksiyonudur. Çiğ havuç, elma,
küçük oyuncak parçaları diğer sık cisimlerdir. Sosis aspirasyonu
Parametre
Kalp hızı
Solunum
Kas tonusu
NG katerere cevap
Renk
0
Yok
Yok
Hipotoni
Yok
Mavi– Soluk
nadirdir. Ancak acil tedavi edilmezse asfiksiye neden olur.
Tam hava yolu obstrüksiyonunu düşündüren bulgu: Ani
gelişen solunum zorluğu, öksürme ve konuşamamadır.
Üç evresi vardır:
 Başlangıç evresi: Öksürük, boğulma ve öğürme atağı
 Asemptomatik evre: Yabancı cisim hava yoluna
1
< 100
Düzensiz–yavaş
Ekstremitelerde
fleksiyon
Yüz buruşturma
Ekstremiteler
mavi, vucüt
pembe
2
>100
Düzenli, ağlıyor
Aktif hareketli
Öksürük
hapşırık
Tamamen
pembe
65. 34 haftalık 1700 gr olarak doğan erkek bebek, postnatal 8.
günde gelişen takipne nedeniyle değerlendiriliyor. Serum
brain natriüretik peptit (BNP) düzeyi yüksek saptanıyor.
yerleştikten sonra ciddi semptomlar kaybolur. Geç
Aşağıdakilerden hangisi bu hastanın öncellikli solunum
tanıların en sık nedeni olan evredir.
sıkıntısı nedeni olarak düşünülmelidir?
 Komplikasyon evresi: Obstrüksiyon, erozyon ve enfeksiyon
nedeni ile hastada ateş, öksürük, hemoptizi, hışıltı,
pnömoni ve atelektaziler görülür. En sık sağ bronşta olur.
Yabancı cisim aspirasyonu düşünülen hastalarda ilk olarak
mutlaka posteroanterior ve lateral akciğer grafileri çekilmelidir.
En iyi bilgi ekspiryumda çekilen PA grafi ile alınır. Tek taraflı
A) Respiratuvar distres
B) Patent duktus arteriozus
C) Sepsis
D) İntraventriküler kanama
E) Pnömotoraks
Cevap B
havalanma artışı (hava hapsi nedeni ile) ve mediastinal şift en
tipik bulgudur. Solunum seslerinde tek taraflı azalma görülür.
Kesin tanı ve tedavi için rijit bronkoskopi yapılmalıdır.
Serum BNP düzeyi kalp yetmezliğine bağlı olarak yükselir.
Bronkoskopi endikasyonunu öykü ve muayene belirler. Tek başına
Bu durumda doğru cevap için olguya uygun kalp yetmezliği
radyoloji değil.
yapabilen bir sebep aramalıyız.
DENEME SINAVI – 45
105
66. 36 hafta 3 günlük 2200 gram ağırlığında sezaryen ile doğan
bebek, ilk saatlerde solunum sıkıntısı, takipne, ve interkostal
Klinik Bulgular
• RDS belirtileri genellikle doğumdan sonraki dakikalarda
retraksiyon geliştiriyor. Akciğer grafisinde havalanma
başlar. Taşipne, inleme, çekilmeler ve giderek artan ve O2
azlığı, hava bronkogramları ve retikülogranüler görünümü
kısmen cevapsız siyanoz görülür. Geç başlayan taşipne
saptanıyor.
başka durumları düşündürmelidir.
Arteriyel kan gazında pH düşük, pCO2 yüksek saptanıyor.
• Tedavi edilmeyen RDS’de giderek artan dispne ve siyanoz
Bebeğin olası tanısı ağıdakilerden hangisidir?
tipiktir. Belirti ve bulgular 3 günde en üst düzeye ulaşır
A) Konjenital pnömoni
ve takiben tedrici bir iyileşme başlar–bebeğin akciğerleri
B) RDS
sürfaktan yapmaya başlar–. Spontan diürez ve O2
ihtiyacının azalması iyileşmenin habercileridir.
C) Yenidoğan geçici takipnesi
• Ölüm genellikle 2–7.günlerde alveoler hava kaçağı,
D) Sepsis
pulmoner veya intraventriküler nedeni ile olur.
E) Pnömotoraks
Cevap B
Radyolojik Bulgular: Diffüz, ince, retikülogranüler görünüm
ve hava bronkogramları (ilk önce sol alt lobda) saptanır. Buzlu
cam görüntüsü olarak adlandırılır. Tipik bulgular 6–12 saat içinde
RESPİRATUAR DİSTRES SENDROMU (Hiyalen Membran
Hastalığı)
gelişir.
Ayırıcı Tanı: Solunum sıkıntısı yapan tüm hastalıklar girer.
• Sürfaktan eksikliği sonucu ortaya çıkar. Yaygın
Radyolojik ve klinik olarak erken başlayan Grup B streptokok
atelektaziler oluşur. Prematüre bebeklerin hastalığıdır.
pnömonisi, ve siyanotik konjenital kalp hastalığı (total pulmoner
Akciğer koyu morumsu kırmızı görünür, karaciğer
venöz dönüş anomalisi) benzer.
kıvamındadır. Alveoller plazma sızmasına bağlı asidofilik
(hyalen mebran) membranlarla kaplıdır.
• Surfaktan tip 2 pnömositlerde yapılır ve lameller
Surfaktan protein B eksikliği (alveolar proteinoz) termde fatal
ailevi respiratuar distres nedenidir.
Korunma: Lesitin/ sfingomiyelin: 2/1 veya üzerinde ise RDS
cisimciklerde depolanır. Lesitin (dipalmitoil fosfotidil
riski düşüktür. Diyabetik anne bebeklerinde fosfotidil gliserol
kolin) en çok bulunan lipittir.
düzeyi daha güvenilirdir (Daha geç arttığından). Prenatal
• RDS için en önemli risk prematüritedir.
kortikosteroid (betametazon ) 24–34 gebelik haftasında olan
annelere doğumdan 48 saat önce verilir ise RDS görülme sıklığı
ve RDS’ye bağlı komplikasyonlar azaltır. Perinatal deksametazon
Artmış Risk
Azalmış Risk
kullanılmamalıdır. Periventriküler lökomalazi gelişir, IVK, RDS ve
•Prematürite (en önemlisi)
•Kronik İU stres
ölüm oranı betamatazondan daha fazladır.
•Erkek cinsiyet
•Kız cinsiyet
•Sezaryen
•NSD
hemen sonra (profilaktik) veya ilk saatlerde içinde (erken
•Aile öyküsü
•Uzamış membran rüptür
kurtarma) sürfaktan uygulaması ile hava kaçakları ve RDS’den
•Asfiksi/soğuk stres
zamanı
Sürfaktan kullanımı: İntratrakeal uygulanır. Doğumdan
ölüm azalır. Ancak BPD sıklığı değişmez. Tedavi komplikasyonları;
•Annede diyabet
•Annede hipertansiyon
geçici hipoksi, bradikardi, tüp tıkanması, pulmoner kanama
•Çoğul gebelik (2. Bebek)
•Kokain/sigara kullanımı
görülebilir.
•Koryoamniyonit
•İUBG/SGA
•Hidrops fetalis
•Steroid, troid hormonları,
teofilin, tokolitikler
Tedavinin amacı oksijenasyonun sağlanmasıdır. Sıvı
kısıtlaması yapılır. GBS pnömonisinden ayrılamadığından
ampisilin ve gentamisin başlanır. Tekrarlayan sürfaktan
uygulaması (2– 4) kez yapılabilir. Mekanik ventilasyon ve destek
 Surfaktan yapımını azaltan hormonlar: Testosteron ve
insülin
 Surfaktan yapımını arttıran hormonlar: Östrojen,
kortizol, tiroid hormonları beta adrenarjikler. İnsülin
glukokortikoidlerin etkisini antagonize ederek sürfaktan
yapımını geciktirir. Bu denenle diyabetik anne
bebeklerinde RDS daha sık görülür.
106
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
tedavisi yapılır (metabolik asidozun tedavisi, pozitif inotropikler).
67. Aşağıkilerden hangisi Fallot tetralojisinin hipoksik atak
tedavisinde kullanılmaz?
AKUT ROMATİZMAL ATEŞ (ARA)
A grubu Beta hemolitik Streptokok (AGBHS) sonucu gelişen
A) Oksijen
üst solunum yolu enfeksiyonlarından (ÜSYE) 2–4 hafta sonra
B) İV sıvı
ortaya çıkan nonsuppuratif bir komplikasyondur.
C) Digoksin
En sık sebep olan suşlar M proteini tipleri 1–3–5–6–18’dir.
D) Propanolol
AGN’nin tersine deri enfeksiyonlarından sonra çıkmaz.
İlk atak sonrası profilaksi başlanmaması durumunda
E) Morfin
Cevap C
Fallot Tetralojisi/ Hipoksik atak tedavisinde:
1.
Çocuk çömeltilir veya dizler karına–göğüse çekilir
(sistemik venöz dönüşü azaltmak ve femoral arter
tekrarlama riski %16–50 civarındadır ve tekrarlayan vakalar
genellikle kardit şeklinde olmaktadır.
Epidemiyoloji:
• En sık edinilmiş kalp hastalığıdır . Kız ve erkeklerde eşit
oranda görülür. Ancak MY ve Kore kızlarda, AY erkeklerde
direncini (sonuçta SVR) artırmak için)
2.
Oksijen verilir.
3.
Morfin sülfat verilir (0.2 mg/kg geçmemeli)
daha sıktır.
• ARA gelişimi için riskler:
• Kalabalık yerler (okul, kışla, yurt, kalabalık aile).
4. Asidoz tedavi edilir (NaHCO3 ile)
5.
• HLA A10, DR7, DRw11, DRw53’a sahip bireyler daha
Sistemik vasküler direnci arttıran ilaçlar vermek
yatkındır.
(ketamin, fenilefrin)
• Ailede ARA hikayesi
6. IV sıvı desteği
7.
IV propranolol vermek ( katekolaminlerin etkisini bloke
ederek pulmoner çıkış yolunu rahatlatır)
Hipoksik atağın profilaksisinde oral propanolol kullanılır.
• Düşük sosyoekonomik durum
• Çocuğun 5–15 yaş arasında (pik 8yaş).
• Kış sonu– ilk bahar başı (ÜSYE fazla olduğu için)
Patogenez:
Soğuk, hipoglisemi kötüleştireceği için kontrol edilir.
• AGBHS antijenleri ile doku antijenleri arasındaki benzerlik
Digoksin ve diğer pozitif inotropik ajanlar pulmoner çıkış yolu
darlığını artırarak durumu daha da kötüleştireceklerinden
sonucu görülür.
• Gelişen çapraz reaksiyonlar:
kullanılmamalıdır.
• Kapsül, hyalurinik asitàEklem hasarı
Diüretikler hipovolemi yaparak, vazodilatatörler de
• Hücre duvarı, M proetiniàMyokard
vazodilatasyon yapıp sistemik direnci daha da azaltacağı için
• Grup A karbonhidratàKalbin valvüler dokusu, myokardiyal
kullanılmaması gereken diğer ilaçlardır.
sarkolemma
• Protoplazmik mebran àSubtalamus, Caudat nukleus
68. Daha önceden sağlıklı olarak bilinen 8 yaşındaki erkek çocuk,
ateş ve sık nefes alma yakınması ile getiriliyor. Solunum
sayısı: 45/dk, kalp tepe atımı: 160/dk, galo ritmi ve ciddi
solunum sıkıntısı mevcut olan hastanın göğüs grafisinde
Akut romatizmal ateş organ tutulumları:
• Eklemler
• Kalp (miyokard, endokard, perikard)
kardiyomegali saptanıyor. ASO düzeyi 450 IU ve CRP düzeyi
• Deri
80 mg/dL ölçülüyor.
• Sinir sistemi
Tutulan dokularda hem eksudatif hem de proliferatif
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
inflamatuar olaylar vardır. Eksudatif dönemde inflamasyon
A) Miyokardit
vardır, 2–3 hafta sürer ve sekel bırakmaz. Proliferatif dönemde ise
B) ASD
endokard ve myokard özellikle tutulur, aylar yıllar sürer ve sekel
C) Ventriküler septal defekt
bırakır.
D) Aort darlığı
Myokard tutulunumuyla Aschoof cisimcikleri görülür ve
E) Akut romatizmal ateş
patogonomiktir. Endokard tutulumu ile ileti sorunları ve kapak
Cevap E
hastalıkları olur, erken dönemde kapaklarda yetersizlik, uzun
dönemde ise stenoz görülür.
DENEME SINAVI – 45
107
En sık tutulan kapaklar sırasıyla mitral, aorta ve triküspiddir.
Pulmoner kapak nadiren tutulur.
• Akut ve iyleşme döneminde kapak yetersizliği şeklinde
olurken kapak stenozları ataktan yıllar sonra veya erişkin
Perikard tutulumu ile serofibrinöz perikardit olur.
döneminde görülür.
Kalp pankardit şeklinde tutulur.
• Kardit bulguları;
En sık görülen üfürüm de mitral yetmezliği üfürümüdür.
• Üfürümler:
(Endokardit>myokardit>perikardit).
 Apekste pansistolik– koltuk altına yayılan üfürüm= MY
Klinik bulgular ve Tanı: Hiçbir kilink ve laboratuar bulgusu ARA
üfürümü
 Apekste middiyastolik relatif MS üfürümü=Carey–Coombs,
için patogonomik değildir.
Bunun için Jone’s kriteleri kullanılır. Jone’s krierleri ARA ilk
atak tanısını içindir tekrarlar için değildir.
 Mezokardiyak odakta erken diyastolik= AY üfürümü
• Kalp yetersizliği; taşikardi, gallop, kardiyomegali,
pulmoner ödem
JONES KRİTERLERİ
MAJOR
MİNOR
DESTEKLEYİCİ
Kardit
Ateş
Pozitif boğaz kültürü
veya hızlı test
Poliartit
Atralji
ASO yüksekliği
Eritema marginatum
CRP, ESH artışı
Subkutan nodüller
PR uazması
• Perikardit, perikardiyal efüzyon, frotman duyulması,
kardiyak tamponata neden olmaz.
• –Myokardit bulguları:PR uzaması, sinüzal taşikardi (
erkenden çıkar, uykuda olur, ateşle uygunsuz taşikardi
myokardit için en önemli ip ucudur):myokardit en çok
ölüme sebep olan tutulumdur.
• **Dinlemekle üfürüm duyulmayan fakat EKO’da kapak
Kore
yetersizlikleri görüldüğün Kones kriterlerinden karditi
karşılamaz!!!!
TANI: 2 major+destekleyici
Kore(Sydenham chorea):
1 major+2minor+destekleyici
• Okul çağındaki kızlarda sıktır.
Kore ve başka türlü açıklanamayna kronik kardit tek başına
• En geç çıkar, 3 – 6 ay sonra çıkar ve çıkınca diğer bulgular
tanı koydurur.
Tekrarda tek major kriter tanıda yeterlidir.
geçmiştir. Tek başına tanı koyduran bulgu.
• Yüz ve üst ekstremitelerde istemsiz hareketler görülür.
Majör kriterler:
Uykuda kaybolur. Uzun bir latent perioddan sonra
Gezici poliartrit:
görülür.
• ARA’nın en sık ve en erken belirtisidir. En sık diz, dirsek, el
ve ayak bilekleri tutulur.
• Gezici, asimetrik ve poliartiküler karakterdedir.
• Salisilatlara çok iyi cevap verir, eğer yanıt yoksa ARA’dan
uzaklaşılır.
• Sekel bırakmaz. ASO’nun zirve titresiyle iyi korelasyon
gösterirken kardit tutulumu ile ters korelasyon gösterir.
• Emosyonel labilite, okulda başarısızlık, beceriksizlik,
koordinasyon bozukluğu, yazı yazmada bozulma görülür.
•
nedenidir.
•
sorumludur.
duygusal labilitedir.
Stresle artar, uykuda kaybolur
•
Ani başlangıç görülebilmesine rağmen kore yavaş
ilerler. Birkaç aydan – 2 yıla kadar sürer.
•
Hafif vakalarda stresten uzak durulur.
•
Ağır vakalarda diazepam, valproat, fenotiazin veya
haloperidol kullanılır. Son ikisi de yan etki olarak
• Pankardit şeklinde görülür ve sekel bırakır.
• Tutulum ölümcül eksudatif pankarditten hafif ve geçici
kalp tutulumu şeklinde olabilir.
• Endokardit her zaman varken, myokardit ve perikardit
değişkendir.
• Tutulum izole mitral veya mitral+aortun birlikte tutulumu
şeklindedir.
Sydenham koresinin üç ana bulgusu kore, hipotoni ve
•
Kardit:
• En ciddi bulgusu olup morbidite ve mortaliteden
Sydenham koresi; çocukluk çağın en sık edinsel kore
hareket bozukluğu tardiv diskinezi yapabilir.
•
Artmış kardit riski nedeni ile erişkin yaşa kadar
penisilin profilaksisi yapılır
Eritema marginatum:
• % 3 vakada görülür. Karakteristiktiktir. En kısa süre olan
bulgudur.
• Öncelikle gövde ve ekstremitede görülen, yüzde asla
108
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
görülmeyen, ortası açık renkli, eritemli, kaşıntısız
HEREDİTER FRUKTOZ İNTOLERANSI
döküntüdür.
Aldolaz B (furuktoz 1,6 bifosfat Aldolaz) eksikliği sonucu olur.
Subkutan nodüller:
Galaktozemiye benzer bulgular vardır. (E coli sepsisi,
• Genellikle kemiklerin ekstansör çıkıntıları üstünde (diz,
katarakt hariç). Diyete fruktoz– sukroz içeren madde girmesi ile
dirsek gibi) yuvarlak, yaklaşık 1 cm çaplı, sert, ağrısız ve
klinik bulgular çıkar. Meyve suyu veya mama kaynaklı olabilir.
hareketli nodüllerdir.
Yenidoğan döneminde dahi çıkar.
• Ciddi karditle birliktedir.
Tanısında;
Minor kriterler; Ateş, Atralji (Artrit varsa minör bulgu olarak
• Redüktan madde saptanması
kabul edilmez), akut faz artışı,
• Enzim tayini
PR uzaması (Kardit varsa minor bulgu kabul edilmez )à <8 yaş
0.16, >8 yaş 0.18 sn’yi geçmesidir.
• IV fruktoz yüklemesi: ilk önce şeker ve fosfor düşer, sonra
Mg ve ürik asit artar.
Kardit ve uzun dönem prognoz hakkında bilgi vermez.
• Oral yükleme yapılmaz
Destekleyici kriterler; Boğaz kültrü ve hızlı antijen testi ile
Tedavi: Sükrozsuz, fruktozsuz ve sorbitolsüz diyet verilir.
%15–20 hastada pozitif saptanır. Hastaların 1/3’ünde klinikte
farenjit yoktur. Bu nedenle en sık kullanılan streptokokal
antikor titrelerine bakmaktır (antistreptolizin O, anti DNase, anti
hyalurinidaz).
71. Aşağıdakilerden hangisi nöronal migrasyon kusurlarından
biridir?
A) Holoprozonsefali
69. Aşağıdaki glikojen depo hastalıklardan (GDH) hangisinde
B) Meningosel
immün yetmezlik–nötropeni görülür?
C) Siringomiyeli
A) von Gierke hastalığı
D) Spina bifida okülta
B) GDH Tip Ib
E) Diastometamiyeli
Cevap A
C) GDH Tip III
D) GDH Tip IV
E) GDH Tip V
Cevap B
GDH tip Ib’de nötropeni görülür. Tedavisi için G–CSFve GM–
CSF kuanılır (granülosit– makrofaj koloni stimulan faktörler)
70. Kilo alamama ve karın şişliği getirilen 9 aylık çocuğun kusma,
beslenme güçlüğü ve letarji yakınmalarının da olduğu
öğreniliyor. Bu yakınmalarının ek gıda başlandıktan sonra
başladığı ifade ediliyor. Fizik muayenede karaciğer büyüklüğü
Nöral Tüp Defektleri
Nöronal migrasyon kusurları
Spina bifida okülta
Meningosel
Miyelomeningosel
Ensefalosel
Anensefali
Dermal sinüs
Tethered (Gerili) kord
Siringomiyeli
Diastometamiyeli
Lipoma (Konus medullaris ve/veya
filum terminaleyi içeren)
İzole nöronal heterotopi
Lizensefali
Şizensefali
Porensefali
Holoprozonsefali
saptanıyor.
Hipofosfatemi, glikozüri, metabolik asidoz, transaminaz
yüksekliği ve PT uzaması olan hastada en olası
72. Aşağıdakilerden hangisi basit febril konvülziyon
bulgularından biri değildir?
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Generalize nöbet
A) Hartnup hastalığı
B) Kısa posttiktal dönem
B) Tirozinemi tip 2
C) Aynı günde tekrarlayabilmesi
C) Tirozinemi tip 1
D) 15 dakikadan kısa sürmesi
D) Herediter fruktoz intoleransı
E) Normal nörolojik gelişim
Cevap C
E) Galaktozemi
Cevap D
DENEME SINAVI – 45
109
Basit FK
Komplike (kompleks) FK
Ateş ≥39 C
Generalize tonik kloniktir
Postiktal dönemi kısadır
15 dakikadan az sürer
Aynı gün içinde tekrarlamaz
o
Fokal karakterde nöbet
Postiktal fokal bulgu vardır
15 dakikadan fazla sürer
Aynı gün içinde tekrarlar
hastalığı denir ve OD kalıtılır. 1–35 yaşları arasında gelişen
primer lenf ödeme lenf ödem prekoks denir. 35 yaşından sonra
gelişen primer lenf ödeme lenf ödem tarda denir. Sekonder lenf
ödem primer lenf ödemden daha sık görülür ancak pirmer lenf
ödemin en sık tipi lenf ödem prekoksdur. Sekonder lenf ödemin
en sık nedeni lenf düğümlerinin cerrahisi, radrasyon, enfeksiyon
ve tümör invazyonudur.Lenfatik sistem gebeliğin 6. Haftasında
oluşmaya başlar ve 8. Haftada sisterna şili oluşur.Prekoks lenf
73. Nonkutanöz melonomlarla ilgili olarak aşağıdaki
ödemin familyal tipine Meige hastalığı denir.
ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Oküler melonom gözde en sık görülen malignitedir.
75. Post operatif kanamaya neden olan hipofibrinojenemiler
B) Oküler melonom en sık kemiğe metaztaz yapar.
C) Nonkutanöz melonomlar kutonöz melonomlara göre daha
arasında en sık görülen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Primer fibrinoliz
nadir görülür.
D) Mukoza melonomlarının prognozu kutonöz melonomlara
göre daha kötüdür.
B) DİK
C) Malign tümörlere sekonder gelişen fibrinoliz
E) Oküler melonomlar nadiren lenf nodu metaztazı yaparlar.
D) Faktör 5 ve faktör 8 eksikliği ile giden fibrinoliz
E) Şok ve hipoksideki plazminojen aktivatörlerinin aşırı
Cevap B
çoğalması ile giden fibrinoliz
Cevap B
Malign melonom en sık deride 2. Sırada gözde ve 3. Sırada
ise mukozal yüzeylerde görülür. Oküler melonom gözde en sık
görülen malignitedir. Oküler melonomların lenf nodu metaztazı
Cerrahi hastalarda en sık görülen hipofibrinojenemi
defibrinasyon sendromu ya da DİK’tir.
nadirdir. Çünkü oküler melonomlar en sık uveal traktı tutar ve
uveal traktın lenfatik sistemi yoktur. Oküler melonomlar en
sık karaciğere metaztaz yaparlar. Mukoza melonomları ise en
sık baş–boyun bölgesinde (oral kavite, orofarinks, nazofarinks)
76. Prognozu en kötü ve en az görülen batın içi apse tipi
aşağıdakilerden hangisidir?
yerleşir. Mukozal melonomların prognozu kutanöz melonomlara
A) Sağ subfrenik apseler
daha kötüdür.
B) Sol subfrenik apseler
C) Bursa omentalis apseleri
D) İnterloop apseler
74. Organizmadaki lenfatik sistem ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
E) Pelvik apseler
A) Sekonder lenf ödem primer lenf ödeme göre daha sık
Cevap C
görülür.
B) Lenf ödem uzun dönemde lenfanjiosarkom riskini arttırır.
şeklidir. Bursa Omentalis apseleri en nadir görülen ve prognozu
D) Gebeliğin 8. Haftasında lenfatik sistem ve sisterna şili
en kötü karın içi apselerdir. Pelvik apselerin en sık sebebi kolon
divertikülit perforasyonlarıdır. Sol subfrenik apselerin en sık
oluşur.
E) 1 yaş altında görülen lenf ödeme prekoks lenf ödem denir.
Cevap E
lenf ödem bir nedene bağlı gelişmiş ise sekonder eğer bir
neden yokken gelişmiş ise buna primer lenf ödem denir. Primer
lenf ödem yaşamın ilk yılında ortaya çıkıyor ise buna konjenital
lenf ödem denir. Konjenital lenf ödemin ailesel tipine Milroy
110
Sol subfrenik apseler üst karın apselerin en sık görülen
C) Milroy hastalığı konjenital lenf ödemin familyal tipidir.
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
sebebi pankreas apsesi ve pankreas pseudokistinin sekonder
enfeksiyonudur. Tanısı en zor konulan batın içi apseler interloop
apselerdir.
77. İnkarserasyon riski en yüksek ve en düşük batın ön
79. 55 yaşında erkek hasta 1 yıldan beri devam eden karın
duvarı fıtıkları aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
ağrısı şikayeti ile polikliniğe başvuruyor.Karın ağrısı etiyoloji
sıralanmıştır?
araştırması için yapılan BT’de pankreas kuyruğuna yerleşen 7
A) Direkt inguinal herni–obturator herni
cm çapında birçok kistten oluşan ve ortasında yıldız vari skar
dokusu içeren kistiklezyon tespit ediliyor.
B) Spiegel hernisi–litre hernisi
C) Femoral herni–indirekt inguinal herni
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ve bu
hastanın tedavisi için en doğru yaklaşım hangi şıkta doğru
D) Femoral herni–direkt inguinal herni
olarak sıralanmıştır?
E) Femoral herni–umlikal herni
A) Müsinöz kistadenom–cerrahi
Cevap E
B) Pankreas pseude kisti–izlem
C) Seröz kistadenom–izlem
İnkarserasyon ihtimalinin en yüksek olduğu herni tipi femoral
herni, inkarserasyon riskinin en düşük olduğu herni tipi umlikal
hernidir.
D) İntraduktal papiler müsinöz neoplazm–cerrahi
E) Solid pseudo papiler neoplazm–cerrahi
Cevap C
78. Splenektominin en sık endike olduğu durum, hemolotik
Soruda tariflenen kistik kitle seröz kistadenom ile uyumludur
anemilerden mutlak splenektomi endikasyonu olan
hastalık, spontan dalak rüptörünün en sık görüldüğü
ve seröz kistadenomun tedavisi izlemdir. Seröz kistadenomda
hastalık, elektif splenektominin en sık yapıldığı hastalık
hücreler müsin içermez, glikojen içerir. Seröz kistadenomun
aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
malignite potansiyeli yoktur bu sebeple tedavisi izlemdir. Seröz
kistadenomlar genellikle pankreasın gövde ve kuyruğunda
A) Splenik rüptür–herediter sferositoz–enfeksiyoz
yerleşirler. BT’de iç içe geçmiş çok sayıda kistik lezyonun varlığı
mononükleoz–ITP
B) Splenik rüptür–herediter ovalositoz–polisitemia vera–ITP
ve kistlerin duvarlarının kalın olduğu, kistlerin pankreas kanalı
ile bağlantılarının bulunmadığı şeklinde bir ifade akla müsinöz
C) ITP–herediter sferositoz–enfeksiyoz mononükleoz–TTP
kistadenomu getirmeli ve malignite potansiyelinden dolayı
D) Splenik rüptür–herediter sferositoz–enfeksiyoz
cerrahi eksizyon yapılmalıdır. Müsinöz kistadenomda kistler
kolumnar,müsin üreten ve bazen papiler epitel ile döşelidir.
mononükleoz–TTP
E) ITP–orak hücreli anemi–enfeksiyoz mononükleoz–TTP
Müsinöz kistadenoma sekonder geişen kanserler duktal adeno
kanserlerden daha iyi prognozludur.
Cevap A
Splenektominin en sık endike olduğu durum splenik rüptür,
hemolitik anemilerden mutlak splenektomi endikasyonu
80. En sık görülen kronik pankreatit tipi aşağıdakilerden
hangidir?
A) Asemptomatik pankreatik fibrozis
olan hastalık herediter sferositoz, spontan dalak rüptürünün
B) Kronik kalsifik pankreatit
en sık görüldüğü hastalık enfeksiyoz mononükleoz elektif
C) Kronik inflamatuar pankreatit
splenektominin en sık yapıldığı hastalık ITP’dir.
D) Kronik otoimün pankreatit
E) Kronik obstriktif pankreatit
Cevap B
Kronik kalsifik pankreatit: Alkol, herediter, nütrisyonal,
hiperlipidemi, hiperkalsemi, ilaç ilişkili.
Kronik obstriktif pankreatit: Pankreas tümörleri,duktal
darlıklar, safra taşı, pankreatik divisium.
Kronik inflamatuar pankreatit: primer sklerozan
kolanjit,sjögren sendromu ve otoimün sendromlarla ilişkili
pankreatitler.
DENEME SINAVI – 45
111
81. Koledok kistleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
82. Karsinoid tümörlerin karaciğer metaztazlarının
doğrudur?
gösterilmesinde en spesifik görüntüleme yöntemi, akut
A) Erkeklerde kadınlara göre 6 kat daha fazla görülür.
pankreatit tanısında en spesifik görüntüleme yöntemi,
kronik pankreatit tanısında en spesifik tetkik yöntemi,
B) Asemptomatik vakalarda tedaviye gerek yoktur.
akut kolesistit tanısında en spesifik ve en sensitif tanı
C) Genellikle kendini kolanjit ataklarıyla gösterirler.
yöntemi, sarılığı olan hastada ilk istenecek tetkik yöntemi,
D) En sık görülen koledok kisti tipi tip 5’dir.
karaciğerde yer kaplayıcı lezyonların tespitinde en
E) Tip 4a–Caroli hastalığı olarak ifade edilir.
spesifik tetkik yöntemi, rektum ve özefagus tümörlerinin
inoperabl kararının verilmesinde en spesifik tetkik yöntemi,
Cevap C
özefagus perforasyonunun tanısı için ilk yapılması gereken
görüntüleme yöntemi aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru
En sık görülen tip 1’dir. Kadınlarda çok daha sık görülür.
olarak sıralanmıştır?
Koledok kistleri kolanjio karsinom için yüksek risk içerdiğinden
A) MR–BT–ERCP–Hida sintigrafisi–USG–Endosonografi–Endo
dolayı rutin olarak eksize edilmelidir. Tipik bulgusu sarılık
USG–Suda eriyen kontrast madde ile çekilen grafi
olmaksızın geçirilen kolanjittir.
B) MR–BT–ERCP–İ123 sintigrafisi–USG–Endosonografi–Endo
Alonzo–Lej’in önerdiği sınıflama
USG–BT
Koledok Kistleri
C) Anjiografi–BT–ERCP–İ123 sintigrafisi–USG–Endosonografi–
Tip I: En sık görülen tiptir. İntrahepatik genişleme olmadan
Endo USG–Suda eriyen kontrast madde ile çekilen grafi
koledok kanalının konjenital kistik dilatasyonudur.
D) Anjiografi–BT–ERCP–İ131 sintigrafisi–USG–Endosonografi–
Tip II: Koledoğun divertikül şeklinde genişlemesidir. En nadir
Endo USG–Direkt grafi
tiptir.
E) Anjiografi–BT–ERCP–Hida sintigrafisi–USG–Endosonografi–
Tip III: Ampulla vater obstruksiyonu ile birlikte intraduodenal
Endo USG–Direkt grafi
koledoğun kolodokosel şeklinde yerel genişlemesidir.
Cevap E
Sfinkterotomi ile tedavi edilen tek tiptir.
Tip IV:
a. Fusiform ekstra ve intra hepatik dilatasyonlar (Tx şart.)
b. Multiple ekstrahepatik dilatasyonlar
Tip V: İntrahepatik SY’larının da hastalığa dahil olduğu tiptir.
(Caroli hastalığı).
Bilateral intrahepatik safra yollarındaki kistik dilatasyonla
seyreder. (Tx şart)
Anjiografi–BT–ERCP–Hida sintigrafisi–USG–Endosonografi–
Endo USG–Direkt grafi
83. 25 yaşındaki kadın hastada sol memede tek, solid, 6 cm çaplı
ağnsız ve mobil bir kitle saptanıyor.
En uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yalnızca fizik muayene
B) Belirli aralıklarla ultrasonografi
C) İnce iğne aspirasyon biyopsisi
D) Belirli aralıklarla mamografi
E) Cerrahi eksizyonel biyopsi
Cevap E
Cerrahi eksizyonel biyopsi genç hastada memede kitlede
yapılması gereken en uygun yaklaşımdır. Tusta çok benzeri
soruldu, bu yüzden dikkat etmek gerekir.
112
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
84. Hepatosellüler karsinomu olan 64 yaşında erkek hastaya
86. Aşağıdakilerden hangisi gastrointestinal sistem
cerrahi tedavi planlanmaktadır. Bu hastanın tedavisi
kanamalarında cerrahi endikasyonu değildir?
esnasında aşağıdakilerden hangisinin prognoz üzerine
A) Günlük 8 ünite transfüzyona rağmen hemodinamik
negatif etkisi yoktur?
stabilitenin sağlanamaması.
A) Tümörün birden fazla odakta yer alması.
B) Aynı yatışta iki başarılı endoskopik girişime rağmen
B) Tümörün lenfatik ve vasküler invazyonunun olması.
C) Cerrahi sınırın en yakın olan noktada 3 cm olması.
kanamanın tekrarlaması.
C) Tekrarlayan kanama ataklarının şok tablosu ile birlikte
olması.
D) Hastaya sirozun eşlik etmesi.
D) Endoskopik girişimlerle kanamanın yerinin
E) Hastaya hepatik ensefalopatinin eşlik etmesi
Cevap C
saptanamaması.
E) Hastanın yaşının >70 olması.
Cevap E
Hepatosellüler karsinomda kötü prognoz göstergeleri:
a.
Tümör boyutu
b.
Tümörün multifokal olması
c.
Tümörün lenfatik ve vasküler invazyon göstermesi
d.
Hastaya hepatik ensefalopatinin eşlik etmesi
e.
Ekstra ve intra hepatik metaztazların varlığı
f.
Cerrahi sınırın 1 cm’den az olması
g.
Hastaya sirozun eşlik etmesi
Gastrointestinal sistem kanamalarında cerrahi
endikasyonları:
a. Endoskopik girişimlerle kanamanın yerinin
saptanamaması
b. Tekrarlayan kanama ataklarının şok tablosu ile birlikte
olması
c. Aynı yatışta iki başarılı endoskopik girişime rağmen
kanamanın tekrarlaması.
85. 35 yaşında 8 haftalık gebe, karın ağrısı ve şişkinlik nedeniyle
acil servise başvuruyor. Hastanın yapılan fizik muayenesinde
distansiyon tespit ediliyor ve intestinal obstrüksiyon tanısı
d. Günlük 3 ünite transfüzyona rağmen hemodinamik
stabilitenin sağlanamaması
e. Endoskopik girişimlerle kanamanın durdurulamaması.
konuluyor.
Bu hasta için intestinal obstrüksiyona neden olan en olası
sebep aşağıdakilerden hangisidir?
87. Aşağıdaki sendrom ve genetik mutasyon eşleştirmelerinden
hangisi yalıştır?
A) Malign tümörler
A) Herediter non polipozis koli sendromu–mLH–1, mSH–2
B) Benign tümörler
mutasyonu
C) Herniler
B) Li–Fraumeni sendromu–p53
D) Uterus basısı
C) Peutz–Jeghers sendromu–LKB1
E) Volvulus
D) Cowden sendromu–PTEN mutasyonu
Cevap E
E) Muir–Torre sendromu–TRIM
Cevap E
İnstestinal obstrüksiyonların gebelerde görülme sıklığı
1/4000 şeklindedir. Gebelerde instestinal obstrüksiyonların
en sık sebebi adezyonlar, 2. Sırada volvulus’tur.Verilen şıkların
içerisinde en sık sebep volvulus’tur. Genel popülasyonda ince
bağırsak obstrüksiyonlarının en sık nedeni adezyonlar, kolonik
obstrüksiyonların en sık nedeni malignitelerdir.
TRIM geni papiller tiroid kanserleri ile ilişkilendirilmiştir.
a. Muir–Torre sendromu–mLH1, mSH2
b. Herediter non polipozis koli sendromu–mLH–1, mSH–2
mutasyonu
c. Li–Fraumeni sendromu–p53
d. Peutz–Jeghers sendromu–LKB1
e. Cowden sendromu–PTEN mutasyonu
f. Atenüe FAP–MYH geni (1. Kromozom)
DENEME SINAVI – 45
113
88. Aşağıdakilerden hangisi anüsün epidermoid
90. Aşağıdakilerden hangisi restriktif morbid obezite
karsinomlarından biri değildir?
ameliyatlarından değildir?
A) Skuamöz hücreli karsinom
A) Gastrik by–pass
B) Kloajenik karsinom
B) Biliopankreatik diversiyon
C) Transizyonel karsinom
C) Gastroplasti
D) Bazaloid karsinom
D) Laparoskopik gastrik bant
E) Bowen hastalığı
E) Açık gastrik bant
Cevap E
Anüsün epidermoid karsinomları:
Cevap B
Restriktif girişimler: Gastrik baypas, gastroplasti, gastrik
banding, (laparaskopik veya açık)
a. Skuamöz hücreli karsinom
b. Kloajenik karsinom
Malabsorbtif girişimler: Biliopankreatik diversiyon
c. Transizyonel karsinom
• Obezite normal vücut ağırlığının %20 daha fazla olması
veya VKİ’nin >30 olmasıdır.
d. Bazaloid karsinom
Bowen hastalığı: Anüsün skuamöz hücreli karsinomunun
• Yüksek mortalitesi ve morbiditesi vardır.
• Birçok kronik hastalık için majör risk faktörüdür.
insutu formudur.
Anüsün Paget hastalığı anüsün adeno karsinomunun insutu
• Ülkelere göre değişmekle birlikte kadınlarda daha sıktır.
formdur. Anal kanalda adeno kanser nadir görülür, genellikle
aşağı rektal adeno karsinomların dışarıya doğru yayılımlarını
VKİ (KG/M2)
KATEGORİ
ifade eder. Anüsün Paget hastalığı ile en çok karışan anüsün
<18.5
DÜŞÜK KİLOLU
Bowen hastalığıdır. Anüsün Paget hastalığı tespit edildiğinde
18.5–24.9
NORMAL
ilk yapılması gereken hastaya full kolonoskopidir çünkü Paget
25–29.9
FAZLA KİLOLU
hastalığı ile birlikte proksimal kolon tümörlerinin birlikteliği
30–34.9
SINIF 1 OBEZİTE
sıktır.
35–39.9
SINIF 2 OBEZİTE
>40
SINIF 3 OBEZİTE (MORBİD OBEZ)
>50
SÜPER OBEZİTE
89. 75 yaşındaki erkek hasta karın ağrısı şikayetiyle acil servise
başvuruyor. Akut batın bulguları tespit edilen hasta acil
ameliyata alınıyor ve çekal volvulus tespit ediliyor.
Bu hastanın tedavisi için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Morbid obezite ile birlikte görülen bozukluklar
• HT
• Tromboembolizm
A) Devolvüle edilip diren konularak ameliyat
• Pulmoner yetersizlik
sonlandırılmalıdır.
B) Çekum eksize edilmelidir.
• Koroner kalp hastalığı
C) Sağ hemikolektomi ve primer anostomoz yapılmalıdır.
• Ani ölüm
D) Sağ hemikolektomi ve kolostomi uygulanmalıdır.
• DM
E) Devolvüle edilip çekum anotomik pozisyonunda çevre
• Hipertrofik kardiyomiyopati
dokuya tespit edilmelidir.
• Kanser (Kolon)
Cevap C
• Ödem
• Osteoartrit
Sağ hemikolektomi ve primer anostomoz yapılmalıdır.Sigmoid
volvulusta ilk yapılacak işlem rijit sigmoideskopi ile devolvüle
edilmelidir. Ancak çekum volvulusunda kolonoskopi perforasyon
riskinden dolayı kontrendikedir ve ilk yapılması gereken işlem
cerrahi, sağ hemikolektomi ve primer anastomozdur.
114
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
• Enfeksiyonlara yatkınlık
• İnfertilite
• Hiperlipidemi
Morbid obezitenin cerrahi tedavisinde yöntem kilo kaybına en
etkili, mortalitesi ve morbiditesi en düşük olmalıdır.
Hasta seçimi
Duodenal switch
• VKİ>40 veya VKİ 35–40 + Metabolik sendrom (HT, HL, DM,
Gastrik by–pass
Dejeneratif artrit)
• Cerrahi dışı yöntemlerle kilo verilememesi (>5 yıl süreyle)
Ventrikal band + Duodenal switch
•
Diğer yöntemler
• Santral obezite olmalı
Gastrik balon
• Obeziteye bağlı hastalıklar nedeniyle yüksek risk oluşması
Diş telleri
• Gebe olmaması ve kilo verme sürecinde gebelik
Kuşak (waist cord)
planlamaması
• Hastaya her konuda yeterli bilginin verilmiş olması
Kesin kontrendikasyonlar
• GİS’in enflamatuar hastalıkları
• Yüksek operatif risk
• ÜST GİS kanaması oluşturabilecek nedenler (Varis vb..)
• Hamilelik
• Alkol veya ilaç bağımlılığı
Mide sarmalanması (gastric wrapping)
Mide klibi ile gastroplasti
Fobi–poş ameliyatı
Lateral hipotalamasun elektrokoagülasyonu
Trunkal vagotomi
En sık uygulanan cerrahi yöntem Roux en Y gastrik by–pass
• Morbit obezite cerrahisinin en sık komplikayonu
majör cerrahiye ait komplikasyonlar olup ikinci sırada
• GİS anomalileri (atrezi, stenoz)
pulmoner komplikasyonlar gelir.
• Aktif enfeksiyon varlığı
• Uyum sağlanamayacak hastalar
• Kullanılan materyallere reaksiyon gelişebilecek
hastalar
91. Peptik ülser tedavisinde kullanılan medikal tedavi
seçeneklerinden hangisinin h. Pilori’yi eradike edici etkisi
vardır?
Relatif kontrendikasyonlar
A) Proton pompa inhibitörleri
• 18 yaşın altındaki hastalar
B) Sukralfat
• Kronik aspirin veya NSAID kullananlar
C) Anti asitler
• Alt Özefagus sfinkterinin disfonksiyonuna bağlı olarak
D) Bizmut
ileri derecede GÖRH varlığı
E) Prostoglandinler
Cevap D
Cerrahi yöntemler
•
Emilim bozucu girişimler
Tedavi
Etki mekanizması
Anti asitler
Asiti nötrolize eder
Antikolinerjikler
Asit salgısını inhibe ederler
– İlio–gastrostomi
H2 reseptör antagonistleri
Asit salgısını inhibe ederler
– Bilio–intestinal by–pass
Porton pompa inhibitörleri
Asit salgısını inhibe ederler
Prostoglandinler
Mukus salgısını arttırıp mukozayı
korurlar
Sukralfat
Mukoza üzerinde koruyucu örtü oluştururlar
Bizmut
Mukoza üzerinde koruyucu bir örtü
oluştururlar ve h. Pilori’yi eradike
ederler
Antibiyotikler(metranidazol,
amoksisilin, tetrasiklin)
Helikobakter Pilori’yi eradike ederler
– Jejuno–kolik by–pass
– Jejuno–ileal by–pass
– Duodeno–ileal by–pass
•
Peptik ülser tedavisinde kullanılan ilaçlar
Hacim küçültücü ameliyatlar
– Gastroplastiler
• Horizontal
• Anterior
• Vertikal band
– Mide bandı
– Tüp (sleeve) gastrektomi
•
Kombine yöntemler
Biliopankreatik diversiyon
DENEME SINAVI – 45
115
92. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin helikobakter pilori ile
94. Aşağıdakilerden hangileri klasik akalazya triadını oluşturan
ilişkisi diğerlerine göre daha düşüktür?
semptomlardır?
A) Mide adeno karsinomu
A) Disfaji, retrosternal ağrı, safrasız kusma
B) Duodenum ülseri
B) Disfalji, regürjitasyon, kilo kaybı
C) Mide ülseri
C) Disfaji, retrpsternal ağrı , kilo kaybı
D) Mide lenfoması
D) Disfaji, regürjitasyon, safrasız kusma
E) Gastroözefagial reflü
E) Disfaji, kilo kaybı, safrasız kusma
Cevap B
Cevap E
Akalazya klinik prezentasyonu klasik olarak şu 3 bulgudan
Helikobakter Pilori ile ilişkili hastalıklar
Hastalık
İlişkinin kuvveti
oluşur ve buna akalazya triadı denir; disfalji, regürjitasyon, kilo
Gastroözefagial reflü
(–)
kaybı.
Non ülser dispepsi
+
Gastrik B hücreli lenfoma
+++
şiddetli değildir. Ağrı akalazya hastası yutmaya çabaladığı zaman
Gastrik kanser
+++
özellikle yutmayı kolaylaştırmak için özefagusu suyla doldurunca
Gastrik ülser
++++
AÖS gevşeyene kadar oluşur. AÖS gevşeyince ağrı hemen geçer.
Duodonal ülser
+++++
Ağrı diğer motilite bozukluklarında olduğu gibi belirgin ve
95. Gastroözefagial reflü hastalarında özefagus hasarını
93. Mide karsinoid tümörleri ile ilişkili olarak aşağıdaki
değerlendirmek için Miller skorlaması yapılır. Miller
ifadelerden hangisi doğrudur?
skorlamasına göre lineer ülserasyon hangi derecedir?
A) En sık görülen tip 3’dür.
A) I
B) Tip 1 zolinger Ellison sendromu ile ilişkilidir.
B) II
C) Tip 2 tümörler büyük ve tekdirler.
C) III
D) Tip 2 tümörler hipergastrinemi ile ilişkilidir.
D) IV
E) Tip 3 tümörler sporadiktir ve prognozu en kötü olan tipdir.
E) V
Cevap B
Cevap E
Gastroözefagial reflü hastalarının değerlendirilesinde
Karsinoid tümörler enterokormafin benzeri hücrelerden
gelişirler.3 tipi vardır;
endoskopi altı standarttır. Endoskopik görüntülere göre yapılan
Miller skorlamasına göre;
Tip 1: kronik hipergastrinemi ile beraberdir ve en sık görülen
i.
Eritem
tipdir. Tümör genellikle küçük ve multipldır. Prognozu en iyi olan
ii.
Lineer ülserasyon
iii.
Birleşmiş ülserasyon
iv.
Darlık (striktür)
tiptir. Atrofik gastrit veya pernisiyoz anemi zemininden gelişir.
Tip 2: MEN1 ve Zolinger Ellison sendorumu ile ilişkilidir.
Tümörler multipl ve küçüktürler.
Tip 3: Sporadik formdur. Leziyon genellikle tekdir ve >2
cm’dir. En kötü prognozlu tiptir. Mide karsinoid tümörlerinde
plazma kromogranin A düzeyi yüksektir.
116
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
GÖR hastalığının tepe noktası barett özefagustur.
96. Karaciğer transplantasyonu için en sık endikasyon olan
hastaların prognozunu belirlemek için kullanılan MELD
hastalık, karaciğer transplantasyonunun en sık yapıldığı
hastalık, karaciğer transplantasyonundan en fazla yarar
skoru parametreleri– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi
i) Çocuklarda karaciğer transplantasyonu için en sık
gören hastalık, karaciğer transplantasyonundan en az
endikasyon–Bilier atrezi
yarar gören hastalık, karaciğer transplantasyonunun en
ciddi komplikasyonu, karaciğer transplantasyonunun en
sık komplikasyonu, karaciğer transplantasyonundan sonra
en sık görülen rejeksiyon tipi, karaciğer transplantasyonu
için bekleme listesindeki hastaların prognozunu belirlemek
için kullanılan MELD skoru parametreleri ve çocuklarda
97. Dirseğinin üzerine düşen ve distal humerustan kolu kırılan
çocuğa alçı uygulanıyor sonra elinde ağrı, solukluk
gelişen ve nabız alınamayan bu çocukta en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
karaciğer transplantasyonu için en sık endikasyon
A) Radial arter kesisi
aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
B) Volkman iskemisi
A) Siroz–HBV–Primer bilier siroz ve primer siklerozan
C) Raynoud hastalığı
kolanjit–HCV–Primer non fonksiyon–Safra kaçakları–Akut
rejeksiyon– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–Bilier atrezi
D) Vaskülit
E) Sinir basısı
B) HCV–Primer non fonksiyon– Primer bilier siroz ve primer
Cevap B
siklerozan kolanjit– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–
Bilier atrezi–Safra kaçakları–Siroz–HBV–Akut rejeksiyon
C) HBV–Akut rejeksiyon–Bilier atrezi–HCV–Primer non
VOLKMAN’IN İSKEMİK KONTRAKTÜRÜ
•
fonksiyon– Primer bilier siroz ve primer siklerozan
gelişen bir deformitedir.
kolanjit– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–Siroz–Safra
kaçakları
D) HBV–Siroz–Primer bilier siroz ve primer siklerozan
kolanjit–Primer non fonksiyon–HCV–Safra kaçakları–Akut
rejeksiyon– Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–Bilier atrezi
E) HBV–Siroz–Primer bilier siroz ve primer siklerozan kolanjit–
Primer non fonksiyon–Akut rejeksiyon–Safra kaçakları–
Bilier atrezi–Kreatinin, bilirubin ve INR Düzeyi–HCV
Ön kol volar yüzünün kompartman sendromu sonucu
•
Genellikle 10 yaşın altındaki çocuklarda görülür.
•
En sık yaralanan damar, A. brakiyalistir.
Etyolojisi:
•
Kırık ve çıkıkda olan arteriel yaralanma: Özellikle
suprakondiler humerus kırıklarında ortaya çıkar.
•
Ön kolda kan akımını engelleyen sıkı alçı ve sargılar,
dirsek kırıklarında 90 derecenin üzerinde açıyla
immobilizasyon uygulandığında
Cevap A
a) Karaciğer transplantasyonu için en sık endikasyon olan
hastalık–siroz
b) karaciğer transplantasyonunun en sık yapıldığı hastalık–
HBV
c) Karaciğer transplantasyonundan en fazla yarar gören
hastalık–Primer bilier siroz ve primer siklerozan kolanjit
d) Karaciğer transplantasyonundan en az yarar gören
hastalık–HCV
•
Ön kol ezilmesi
•
Arteriel emboli
•
İlac ekstravazasyonu
Klinik:
•
ağrıyla başlar.
•
f) Karaciğer transplantasyonunun en sık komplikasyonu–
•
rejeksiyon tipi–Akut rejeksiyon
h) Karaciğer transplantasyonu için bekleme listesindeki
Birkaç gün sonra fleksör kaslarda ve elin intrensek
kasları paralize olur, radial ve ulnar sinir dermatomunda
duyu azalır.
•
Ön kolun volar yüzü sertleşir ve 5P bulgusu ortaya
çıkar. Pain (ağrı), Pulselesness (nabızsızlık), Pallor
Safra kaçakları
g) Karaciğer transplantasyonundan sonra en sık görülen
Volar yüzde ısı atışı, şişlik, kızarıklık vardır. Parmakların
ekstansiyonu ile ağrı artar. Ilk saatlerde Nabız alınır.
e) Karaciğer transplantasyonunun en ciddi komplikasyonu–
Primer non fonksiyon
Travmadan birkaç saat sonra ön kolda derin şiddetli bir
(solukluk), Parestezi, Paralizi.
•
Kontraktür döneminde MCP eklemler hiperekstansiyon
PİP ve DİP eklemler fleksiyonda sabit deformite şeklinde
kalır, elde atrofi olur.
DENEME SINAVI – 45
117
Tedavi:
100. 68 yaşında erkek hasta skrotumda ele gelen damarlanma
artışı nedeniyle başvuruyor. Yapılan fizik muayenede sağ
Akut dönemde acil olarak cerrahi dekompresyon yapılır. Geç
skrotumda varikosel tanısı konuluyor.
dönemde kontraktür düzeltilmeye calışılır.
98. Omuz çıkıklarında en sık yaralanan sinir aşağıdakilerden
Bu hastada etyolojiyi belirlemeye yönelik yapılması gerekn
ilk yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
hangisidir?
A) Doppler Ultrasonografi
A) Aksiller
B) Abdominal Bilgisayarlı Tomografi (BT)
B) Ulnar
C) Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)
C) Radial
D) Biyopsi
D) Median
E) Positron Emisyon Tomografisi (PET)
Cevap B
E) Muskulokutaneus
Cevap A
Dikkat size hastanın tanısına yönelik yapılacak tetkik
sorulmuyor, etyolojiye yönelik yapılması gereken ilk tetkik
OMUZ ÇIKIKLARI
Epilepsi nöbeti sırasında omuz cıkığı oluşması hikayesiyle
gelen hastadaki çıkık genelde posterior omuz cıkığıdır.
•
•
eğer sağ skrotumda varikosel gözleniyor ise altta olabilecek
böbrek kenseri ve retroperitoneal kanserler açısından BT ile
alt ve ön kısmı yırtılmıştır.
tarama yapılması gerekmektedir.
Bazen glenoid kenarından kapsülle beraber kemik
Humerus başında posterolateralinde çökme kırığı oluşur.
(HİLL–SACHS lezyonu)
•
VARİKOSEL
•
Pampiniform plexus venlerinin kistik dilatasyonudur.
•
Erkek subfertilitesinin cerrahi yoldan en iyi
düzeltilebilir bir nedenidir.
Akromion’un yaptığı çıkıntı APOLET BELİRTİSİ olarak
tariflenir.
•
çoğunlukla fizik muayene ve dopler USG ile konulmaktadır. Ancak
En sık anterior çıkıklar goÅNrülür. Omuz kapsülünün
ayrılmasıda bulunabilir (BANKART LEZYONU).
•
soruluyor!! Varikosel genellikle sol tarafta gözlenmekte ve tanısı
•
Varikosel pubertenin bir patolojisi olup 10 yaşından
kücük erkek çocuklarda nadiren rastlanır.
Aksiller sinir yaralanabilir.
•
Varikosel tanısı esas olarak doğru bir Fzik muayene
sırasında konur.
99. Ektopik böbrek en sık aşağıdakilerden hangisinde yerleşir?
•
•
B) Abdominal
cerrahisinin temel endikasyonunu oluşturmaktadır.
D) Pelvik
•
E) Umbilikal
USG kullanılır (TUS).
•
Pelvik bölge ektopik böbreklerin en sık yerleşim yeridir.
Genitoüriner anormallikler eşlik eder. Hidronefroz ve taş oluşumu
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Eğer yaşlılarda ve sağ tarafta görülürse tümörler
yönünden araştırımalıdır. Varikosel Tanısında Doppler
Cevap D
118
Varikoseller testi atrofisiyle birliktedir. İnfertil
erkeklerde seminal anormalliklerin saptanması varikosel
C) Subaortik
sıktır. Ayırıcı tanıda; renal pitoz akla gelmelidir.
Sol taraflı varikosele birkaç anatomik özellik katkıda
bulunmaktadır.
A) Retroperitoneal
Tedavide: İnternal inguinal ring seviyesinde spermatik
ven bağlanır.
•
Tedavi edilmezse, testiküler atrofi ve infertilite gelişebilir.
101. Solunum stresi, mediastinal şift, skafoid karın ve göğüs
103. Otuzbeş yaşında obez bayan hastada bir aydır başağrısı
ön–arka çapında artma olan çocukta aşağıdakilerden
bulantı kusma ve çift görme yakınmaları olmaktadır. Göz
hangisi düşünülmelidir?
dibi muayenesinde bilateral papillödem saptanan hastanın
A) Bochdalek hernisi
çekilen kranial BT sinde herhangi bir patoloji saptanmamıştır.
B) Amfizem
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
C) Kronik bronşit
A) Beyin tümörü
D) Kistik fibrozis
B) Unkal herniasyon
E) Pnömoni
C) Siringomyeli
Cevap A
D) Psödotümör serebri
E) Normal basınçlı hidrosefali
Cevap D
Bochdalek hernisi, plöroperitoneal kapanmama sonucu
gelişen diyafragmatik herniye verilen addır. Bağırsakların
bir kısmının toraksa çıkmasına bağlı karında çökme, toraksı
sıkıştırmasından dolayı solunum stresi, mediastinal şift ve göğüs
ön–arka çapında artma olur. Tanı, göğüs filminde toraksta
bağırsak ansları ve gazının görülmesi ile konur.
İDİOPATİK / BENİGN İNTRAKRANİAL HİPERTANSİYON
(PSÖDOTÜMÖR SEREBRİ)
Genç obez kadınların hastalığıdır. Yer kaplayan lezyon,
ventriküler dilatasyon veya bilinç kaybı olmaksızın kafa içi basıncı
yükselir.
102. İnguinal herni tanısı konulan 3 aylık bir bebek ne zaman
ameliyat edilmelidir?
Kesinleşmiş nedenler
A) Tanı konulur konulmaz
1. Obezite
B) Prosesus vaginalis spontan olarak kapanabileceğinden 2–3
yıl bekledikten sonra
2. Yakın zamanda ciddi kilo alımı
3. Erişkin kadın hasta
C) Ilkokula başlamadan önce
D) Uygun ameliyat koşulları sağlamak şartıyla en kısa
zamanda
4. Sistemik hipertansiyon
Diğer nedenler
1. Servikal veya torasik venöz drenaj obstrüksiyonu
E) Fıtık bağı tatbiki ile sonuç alınamazsa
Cevap D
Inguinal herni tanısı alan çocuklarda inkarserasyon ve
strongulasyon riski yüksek olduğu için çocuk yenidoğan bile
olsa uygun ameliyat şartları sağlandığında en kısa sürede
ameliyat edilmelidir. Inguinal hernide testis dolaşımı bozulup
testis atrofiye uğrayabilir. Fakat inguinal herninin ayırıcı tanısına
giren hidrosel için iki yaşına kadar beklenir. Çoğu kendiliğinden
düzelir, düzelmezse opere edilir.
Etioloji:
2. İntrakranial venöz drenaj obstrüksiyonu
3. Endokrin disfonksiyon: Gebelik, menarş, oral
kontraseptifler, obesite, addison hastalığı,
hipoparatiroidizm
4. Hematolojik Bozukluklar: Demir eksikliği anemisi,
pernisiyöz anemi, trombositopeni
5. Vitamin Metabolizması: Vitamin–A yüksekliği ve
düşüklüğü, Vitamin–D fazlalığı
6. İlaç Reaksiyonu: Tetrasiklin, nalidixic asid,
sulfamethoxazole,
Klinik: Baş ağrısı, Bulantı–kusma, transient diplopi ve görme
bulanıklığı karakteristik yakınmalardır. Muayenede papilödem
haricinde patolojik bulgu saptanmaz.
BT’de patolojik bulgu saptanmaz.
LP ile yüksek basıncın demonstrasyonu tanısal, aynı
zamanda da tedavinin bir parçasıdır. MR anjiografi veya serebral
venografi ile olası venöz obstrüksiyonun ekarte edilir.
Tedavi: Seri LP’larla BOS basıncının düşürülmesi
semptomları yatıştırır. Tetikleyici medikasyonların kesilmesi ve
DENEME SINAVI – 45
119
kilo verdirici diet relapsın engellenmesinde karbonik anhidraz
105. Unilateral seröz otitis media, boyunda kitle, çeşitli kranial
inhibitörü asetazolamid kadar önemlidir. Tedaviye yanıt
nöropatiler ve tinnitus saptanan 60 yaşında bir hastada
vermeyen hastalarda lumboperitoneal shunt veya optik sinir kılıfı
öncelikle aşağıdaki yapıların hangisinde malign tümör
fenestrasyonu operasyonları endikedir.
olduğu düşünülmelidir?
A) Nazofarenks
104. Kırk yaşında erkek hasta birkaç yıldır ara sıra olan kolda,
B) Larenks
bacakta kasılmalar şeklinde seyreden nöbetleri olduğunu
C) Hipofarenks
belirtiyor. Çekilen direkt grafi de intrakranial kalsifikasyon
D) Dil
saptanıyor. MRI’da frontal lopta düzgün sınırlı kitle tespit
E) Piriform sinüs
ediliyor.
Cevap A
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Oligodendrogliom
Nazofarenks Ca:
B) Medulloblastom
En sık Epidermoid Ca tipindedir. EBV virüs ile ilişkilidir. Lokal
C) Glioblastome multiforme
olarak tuba östaki ve kafa tabanına yayılma özelliğindedir, üst
D) Epandimom
servikal lenf nodlarına erken metastaz yapar.
E) Akustik nörinom
Semptom ve bulgular (TUS):
Cevap A
1. Posterior servikal üçgende ağrısız şişlik,bu LAP sıklıkla ilk
bulgudur. (Boyunda kitle)
Oligodendrogliom
2. Tek taraflı iletim tipi işitme kaybı.
30–50 li yaşlarda ortaya çıkar daha çok frontal loba yerleşir.
3. Nazofarenks CA, tuba östakinin fonksiyonunu bozarak, orta
Yavaş büyür ve uzun süren fokal semptomlara yol açar (fokal
kulakta ventilasyon bozukluğuna bağlı sıvı birikimi ve seröz otitis
nöbet). % 90 ında kalsifikasyon vardır. Prognozları iyidir.
mediaya neden olur. Nasofarinks CA ileri yaşta tek taraflı seröz
Ependimom
OM’da akla gelmelidir.
İlk iki dekadda 4. ventrikülde sıktır. İleri yaşlarda en sık
4. Nasal obstrüksiyon ve epistaksis geç dönem semptomlardır.
medullospinaliste görülür. Rozet ve psodörozet formasyonu
5. İleri dönemde; kranial sinirlerin tutulumu belirtileri
görülür. BOS a ekim yolu ile yayılım olabilir. Hidrosefaliye yol
Tanı için; MRI çekilir, nasofarenksten biyopsi alınır.
açabilirler.
Medulloblastom (TUS)
Ana tedavi radyoterapidir. Radikal Boyun diseksiyonu tedaviye
eklenebilir.
Primitif nöroektodermal tümördür.İlk dekadda en sık malign
intrakranial tümördür. Sıklıkla serebellar vermisden çıkar. BOS’a
ekimle yayılım sıktır. Medulloblastom, en radyosensitif beyin
106. Yirmi sekiz yaşında bayan hasta, baş dönmesi şikayeti ile
başvuruyor. Hasta özellikle, baş hareketleri ile beraber kısa
tümördür.
süreli baş dönmesi ve bulantı kusmadan şikayetçi olduğunu
Menengiom
ifade ediyor. Nörolojik muayenesinde özellik bulunmayan
Araknoid granulasyondan çıkan ve yavaş büyüyen benign
hastanın, bilateral timpanik membranları normal olarak
tümördür. Orta yaş kadınlarda daha sık görülür. Venöz sinüslerin
tesbit ediliyor. Spontan nistagmusu olmayan ve odyometrik
etrafından çıkarlar ve en sık parasagittal yerleşirler. Hemen
incelemeleri normal sınırlar içinde olan hastanın Dix-Hallpike
üstündeki kemikte hiperostoz yapar. 22. kromozomdaki NF2
testi (+) bulunuyor.
mutasyonu ile ilişkilidir. Histolojik olarak psammom cisimcikleri
bulunur.
*Menengiom östrojen ve progesteron reseptörü içerebilir. Bu
nedenle hamilelik ve hormon tedavisi kontraendikedir.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir ?
A) Vestibüler nörit
B) Benign paroksismal pozisyonel vertigo
C) Meniere hastalığı
D) Vertebrobaziler yetersizlik
E) Akut serebrovasküler oklüzyon
Cevap B
120
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
BENİNG POZİSYONEL PAROKSİSMAL VERTİGO (BPPV)
107. Aşağıdakilerden hangisi insanlarda akut epidemik
Birçok vakada etyolojisi bilinmez. Patofizyolojisinde:
keratokonjonktivit etkenidir?
Kanalolitiazis: Utrikulden kopan otokonyalar semisurkuler
A) Herpes simplex tip I
kanal içinde toplanır.
Baş hareketleri ile ortaya çıkan 10–20 sn’de sonlanan baş
dönmeleri vardır. En sık posterior semisirkuler kanal BPPV
görülür. Tanı Dix–Hallpike manevrası (modifiye barany testi) ile
konulur. Dix–hallpike manevrasında
B) Adenovirus tip 3
C) Adeno virüs Tip 8
D) CMV
E) VZV
Cevap C
Vertigo
Latent periyodu (2–3sn) olan nistagmus
Horizontal rotatuar nistagmus
1 dakikadan az süren (yorulan) nistagmus
Test tekrarladıkça nistagmus azalır.
Tedavide epley manevrası uygulanır. Bir kaç ay içinde
spontan iyileşme olur.
VESTİBULER NÖRİT
Öncesinde ÜSYE veya gastroenterit hikayesi sıklıkla vardır.
Viral Konjuktivitler:
Bakteriyel konjonktivitlerden klinik olarak bazı farklılıklar
gösterirler. Bu farklar, sekresyonun ‘seröz’ karekterde ve fazla
olması, kapak konjonktivasında foliküler yapıların görülmesidir.
Faringokonjuktival ateş:
Etken Adenovirüs tip 3 (en sık) tür. Klasik triadı yüksek ateş
(38, 5–40°C), boğaz ağrısı ve bilateral konjonktivittir.
Epidemik keratokonjuktivit: Nedeni adenovirüs tip 8, ve 19
Çok şiddetli baş dönmesi, bulantı, kusma olur. Spontan
dur. Epidemik tipi çok bulaşıcıdır. İlk önce bir gözde başlar ancak
nistagmus vardır. Nörolojik muayene ve işitme tamamen
bilateral seyreder ve ilk tutulan gözün seyri daha ağırdır.
normaldir. 1–3 hafta içinde semptomlar düzelir. İlk 48 saat içinde
şikayetler belirgin düzelmede tanıyı doğrular.
MENİERE HASTALIĞI
Meniere hastalığı endolenfatik hidrops atakları ile seyreder.
Patogenezde endolenf salınım fazlalığı veya emilim azlığı vardır.
Kliniğinde sıklıkla 2–3 ayda tekrarlayan ataklar halinde
gelen vertigo ile karakterizedir. Vertigonun hastayı uykudan
uyandırması tipiktir. Vertigo ile beraber bulantı–kusma ve
dengesizlik olabilir. Baş dönmesi ile beraber önceleri alçak
frekansları tutan sensörinöral işitme kaybı vardır. Tekrarlayan
ataklarla etkilenen kulakta flat tip (tüm frekansları tutan)
sensörinöral işitme kaybına neden olur. Hastaların ses artışlarına
hassasiyeti atmıştır. Buna recruitment pozitif denilir.
Tanı kriterleri (TUS)
Vertigo
Kulakta dolgunluk
Folliküler konjuktivit yaparlar. İleri vakalarda subkonjuktival
kanamalar, kemozis ve pseudomembranlar oluşur. Kulak önünde
büyük ve hassas–ağrılı LAP vardır.
Tedavide steroidli damlalar kullanılır.
HSV keratokonjonktiviti (Dentritik Keratokonjuktivit):
Tekrarlayıcı keratokonjuktivit nedenidirGöz kapaklarında herpetik
veziküller görülür.
HSV Korneada dentritler oluşturan epitelial keratit ve “harita”
benzeri ülserasyon (geografik ulser) yapar. Kornea tutulumu
varsa asiklovir krem kullanılır, steroidler kontrendikedir.
Akut hemorajik konjuktivit: Enterovirüs tip 70 (en sık) ve
Coksaki A24 subkonjuktival kanama ile giden akut folliküler
konjuktivit yaparlar.
108. Yumuşak doku tümörlerin tanısında standart morfolojik
incelemeye ek olarak kullanılan aşağıdaki yöntemlerden
İşitme kaybı
hangisi diğerlerine daha spesifiktir?
Tinnitus
A) Sitogenetik analiz
Dört kriterden ikisinin varlığı ile tanı konulur.
B) Piloidi analizi
C) Radyolojik inceleme
D) Morfometrik inceleme
E) Enzimatik histokimyasal inceleme
Cevap A
DENEME SINAVI – 45
121
110. Vulvada ortaya çıkan lezyon yakınmasıyla başvuran 23
Patoloji-cerrahi-k.stajlar karışımı bir soru. Yumuşak
doku tümörleri için sorulmuştur ama diğer tümörler için
yaşındaki kadının yapılan muayenesinde pembe renkli, 1–3
genellenebilir. Özellikle hematolojik malignitelerde sitogenetik
milimetre çaplı, ortası çökük, içi sıvı dolu hissi veren birkaç
analiz veya mutasyon analizi tipini belirlemeye çok yardımcıdır.
adet ciltten kabarık lezyon saptanmıştır. Hastanın öyküsünden
lezyonların bir hafta önce belirdiği, ağrısız olduğu ancak
Sitogenetik analiz: Kromozomal translokasyonu belirler. Bazı
yumuşak doku tümörlerinde bu translokasyonları görmek tipiktir.
bazen kaşındığı öğrenilmiştir. Ayrıca hastanın cinsel olarak
t (X;18): Sinoviyal sarkom, t( 12;16): Liposarkom gibi.
aktif olduğu ve kombine oral kontraseptif ile korunduğu bilgisi
alınmıştır. Lezyona ait görüntü aşağıda verilmiştir.
Piloidi analizi: Tümörün DNA sayısını gösterir. Normalden
çoksa anöploidi denir ve tümörün hızlı çoğalacağını belirtir.
Sitolojik inceleme: Vücuttan sürüntü-aspirasyon ile alınan
veya dökülen hücrelerin incelenmesidir.
Morfometrik inceleme: Hücre nükleuslarının ve perinükleer
alanın büyüklük açısından karşılaştırılmasıdır. Malign-bening
ayrımında, gradelemede kullanılmaktadır.
Enzimatik histokimyasal inceleme: Dokulardaki enzimlerin
varlığını ve eksikliğini belirleyerek tanı koymada kullanılan bir
incelemedir.
En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Herpes genitalis
B) Şankroid
109.Aşağıdakilerden hangisi ektopik gebelikte artışa neden
C) Kondüloma akuminatum
olmaz?
D) Molluskum kontagiozum
A) Pelvik inflamatuvar hastalık
E) Koldüloma lata
Cevap D
B) Ektopik gebelik hikayesi
C) Kondom
Molluskum kontagiozum cilt ve daha nadir olarak mukozayı
D) Rahim içi araç
tutan viral bir infeksiyondur. İnfeksiyon kaynağı insanlardır
E) Geçirilmiş tubal cerrahi
Cevap C
ve primer olarak insandan–insana geçiş gözlenir. Molloskum
kontagiozum virüsünün 4 tipi vardır ve erişkinlerde daha sık
olarak tip 2(MCV–2) ile infeksiyon gözlenir. Lezyonlar ciltten
Ektopik gebelik risk faktörleri TUS’un sürekli sorguladığı
kabarık, kubbe şeklinde, ortası çökük, pembe renklidir. Ağrısızdır
alanlardan biridir. Bu soru daha önce TUS’da 4 kez benzer
ancak nadiren kaşıntı yapabilir. Lezyonların koparılması
şekilde sorulmuştur ve klasik olarak cevabı “kombine oral
yayılmasına veya skar doku oluşmasına neden olabilir.
kontraseptiftir”. Ancak kombine oral kontraseptiflerin yanı sıra
Hatırlatma: Molluskum kontagiozum TUS’da daha önce
bariyer yöntemler de (kondom, diyafram) ektopik gebelik riskinde
sorulmuştu ancak uzunca bir süredir başka bir soru gelmedi.
herhangi bir artış meydana getirmezler.
Seksüel geçişli patojenler arasında sayılan bu virusun
Hatırlatma:
oluşturduğu lezyonların en önemli belirtisi “göbekli” yani orta
• Ektopik gebeliğin EN SIK nedeni: Pelvik inflamatuvar
kısmından içeri çökük kabartılar şeklinde olmasıdır.
hastalıklardır.
• Ektopik gebelik riskini EN ÇOK artıran: Tuba uterina
cerrahisidir.
Diğer şıklarda verilen patolojilerden nasıl ayırt ederiz?
a.
b. Şankroid: Ülserasyon yapar ve lezyon ciltten kabarık
değil; ayrıca çok ağrılıdır.
***Yukardaki her iki özellik de önceki yıllarda TUS’da soru
olmuştur.
Herpes: Ağrılıdır ve tekrar edici özelliktedir.
c.
Kondiloma akuminatum: Karnabahar şeklinde lezyonlar
vardır.
d. Kondiloma lata: Sifilizin 2. dönem lezyonudur. Ağrısızdır
ancak daha önce sifilizin primer lezyonu olan şankr
gözlenir. Ayrıca lezyonların ortası çökük değildir.
122
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
111. Düzensiz vajinal kanama yakınması ile başvuran 48
ve mineralokortikoid sentezinde görev alan 21–hidroksilaz ve
yaşında, multipar kadının muayenesinde uterus yaklaşık
11–hidroksilaz enzimleri overde bulunmaz. Bununla birlikte
8 haftalık gebelik büyüklüğünde ve sert olarak bulunmuş,
progesteron androjene çeviren 17–α hidroksilaz, pregnenolonu
yapılan transvajinal ultrasonografide uterin kaviteye doğru
progesterona çeviren 3–β hidroksisteroid dehidrogenaz, androjen
protrüzyon gösteren 3x2 cm boyutlarında myom odağı
ve östrojen metabolizmasında görev yapan 5–α redüktaz ve
saptanmıştır. Hastaya ait sonohisterografi görüntüsü yanda
androjenleri östrojene çeviren aromataz enzimleri over tarafından
verilmiştir.
sentezlenir.
Hatırlatma: 5–α redüktaz, testosteron ¢ dihidrotestosteron
dönüşümünü gerçekleştirir. 5–α redüktaz inhibitörü finasteriddir.
113. 28 günlük bir menstruel siklusta blastokist implantasyonu
en sık siklusun kaçıncı günlerinde gerçekleşir?
A) <14
B) 14–16
Bu hastada öncelikle yapılması gereken aşağıdakilerden
C) 17–20
hangisidir?
D) 21–24
A) Endometrial biyopsi
E) 25–28
B) Progestin ile tıbbi tedavi
Cevap D
C) Histeroskopik myomektomi
D) Total abdominal histerektomi
‘8 günlük bir menstruel siklusun ilk 14 günlük dönemi
overde “folliküler faz”, endometriumda da “proliferatif faz” olarak
E) Menopoz yaşı yakın olduğu için tedavisiz izlem
Cevap A
bilinir. 14. günde ovulasyon ile birlikte tuba uterina tarafından
yakalanan oosit, sperm ile fertilize olduğunda zigot ve ardından
morula haline 3–4 gün tuba uterina içinde kalır. Ardından uterus
Verilen olguda uterus kavitesine uzanım gösteren ve hastada
kavitesine ulaşan embriyo blastokist formunda iken gebelik için
düzensiz kanamalara neden olabilen bir submuköz myom
hazırlanmış olan endometriuma yani desidua içine implante
izlenmektedir. Ancak burada kanamanın myom nedeniyle
olur ve gebelik başlar. İmplantasyon penceresi tipik olarak
olduğu konusunda kesin bir bilgi yoktur. Kanama endometrial
siklusun 21–24. günlerinde açıktır ve blastokist halindeki embriyo
herhangi bir patolojiye ve belki de bir endometrium kanserine
fertilizasyonu takip eden 1. haftada uterin kaviteye implante
de bağlı olabilir. Bu nedenle bu olguda ÖNCELİKLE yapılması
olmaktadır.
gereken endometrial biyopsi yapmak, eğer biyopsi sonucunda
malignite ekarte edilirse daha sonra tamamlayıcı tedaviyi
gerçekleştirmektir. Hastanın yakınması olduğu için izlem uygun
bir yaklaşım olmayacaktır.
Ovulasyondan sonra overde “luteal faz”, endometriumda
ise “sekretuar faz” yaşanır. Midluteal dönemde (siklusun 21.
gününde) progesteron sekresyonu maksimuma ulaşır ve
endometrium implantasyon için ideal özelliklerine kavuşur.
Siklusun 21. gününde serumda progesteron seviyesi ölçülerek
112. Aşağıdaki enzimlerden hangisi overde bulunmaz?
ovulasyon olup olmadığı değerlendirilebilir.
Hatırlatma: Ovulasyon LH pikinin başlamasından (veya
A) 5–α redüktaz
östradiol pikinden) 36 saat, LH pikine ulaşılmasından 12 saat
B) 17–α hidroksilaz
sonra gerçekleşir.
C) 21–hidroksilaz
D) 3–β hidroksisteroid dehidrogenaz
E) Aromataz
Cevap C
Over adrenalden farklı olarak glukokortikoid ve
mineralokortikoid sentezi yapmaz. Bu nedenle glukokortikoid
DENEME SINAVI – 45
123
114. Aşağıdakilerden hangisi bakırlı rahim içi araca bağlı
116. Fetal kromozomal anomali taramasında kullanılan
komplikasyonlardan biri değildir?
aşağıdaki testlerden hangisi trizomi 21 için en yüksek
A) Uterus perforasyonu
belirleme oranına sahiptir?
B) Pelvik inflamatuvar hastalık
A) 1. trimester taraması (ikili test)
C) Hipermenore
B) 2. trimester taraması (üçlü test)
D) Ektopik gebelik
C) 2. trimester taraması (dörtlü test)
E) Derin ven trombozu
D) Kombine test (1. ve 2. trimester taraması)
Cevap E
E) Maternal kanda fetal hücre tayini
Cevap E
Rahim içi araçlar (RIA) intrauterin ortamda steril
inflamatuvar reaksiyon oluşturarak, spermisidal etki gösterirler.
RIA’lara bağlı birçok komplikasyon tanımlanmış olmakla birlikte
Maternal kanda fetal hücrelerin tayini günümüzde Down
en sık pelvik inflamatuvar hastalıklar (özellikle ilk uygulamayı
sendromu için en yüksek belirleyicilik oranına sahip tarama
takiben 3 hafta içinde ortaya çıkar), ektopik gebelik, uterus
testidir. “Cell–free fetal DNA” olarak da ifade edilen bu tarama
perforasyonu veya RIA migrasyonu, pelvik ağrı, anormal uterus
testi ile maternal kanda bulunan fetusa ait DNA tespit edilerek
kanaması (hipermenore, menometroraji), infertilite ve RIA
kromozomal bir anomali olup olmadığı saptanabilmektedir. Bu
atılması sayılabilir. Ancak RIA’lar ile derin ven trombozu (DVT)
test ile konvansiyonel tarama testlerine oranla çok daha yüksek
arasında nedensel bir ilişki yoktur. DVT tipik olarak kombine
oranda (kimi serilerde >%99) trizomi 21 belirlenebilmektedir.
oral kontraseptif kullanımına bağlı olarak ortaya çıkabilen bir
Ayrıca bu test diğer testlerden farklı olarak çoğul gebeliklere de
komplikasyondur.
uygulanabilmektedir.
115. Aşağıdakilerden hangisi gebelikte uterus rüptürünün en
için sadece örneklerin yurt dışına gönderilerek çalışılabilmesidir.
Bu testin dezavantajı henüz oldukça pahalı olması ve şu an
sık nedenidir?
A) Polihidramnios
117. Aşağıdakilerden hangisi preeklampsi için bir risk faktörü
B) Geçirilmiş sezaryen
değildir?
C) Çoğul gebelik
A) Sigara
D) Eylem indüksiyonu
B) Obezite
E) Trafik kazaları
C) Çoğul gebelik
Cevap B
Uterus rüptürünün en sık nedeni geçirilmiş uterus cerrahisi
D) Gebelikte diyabet
E) Kronik hipertansiyon
ve doğal olarak geçirilmiş sezaryenlerdir. Ancak %10–15
Cevap A
oranında uterus cerrahisi geçirmeyen gebelerde de rüptür
gelişebilmektedir. Sezaryen sonrası rüptürler daha çok gelişmiş
ülkelerde gözlenirken, uterus cerrahisi geçirmeyen hastalarda
gözlenen rüptürler ise daha sık olarak az gelişmiş ülkelerde
gözlenmektedir.
Uterus cerrahisi geçirmeyen gebelerde uterin rüptür nedenleri
arasında:
• Uterusun aşırı gerildiği durumlar (polihidramnios, çoğul
gebelik)
• Grandmultiparite (>5 doğum)
• Uterusa ait anomaliler (uterus didelfis, bikornu uterus vb)
• Trafik kazaları
• Eylem indüksiyonu
• Plasenta yapışma anomalileri (plasenta perkreta, inkreta
ve akreta) sayılabilir.
124
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Preeklampsi, gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkan ve
proteinüri ya da organ yetmezliği tablosunun eşlik ettiği
multisistemik bir hastalıktır. 2013 yılında proteinüri tanısal bir
kriter olmaktan çıkarılmıştır. Ayrıca oligüri ve ciddi proteinüri
(>5g/24 saat) de ciddi preeklampsi kriterleri arasından
çıkarılmıştır.
Preeklampsi risk faktörleri:
• İlk gebelik (abortus veya ektopik gebelik hariç)
• Yüksek tansiyon, böbrek hastalığı, lupus veya diyabet
öyküsü
• Gebelikte DM
• Çoğul gebelik
• Ailede (anne veya kız kardeşte) preeklampsi
119. Aşağıdakilerden hangisi uterus sarkomları için risk faktörü
• Daha önceki gebelikte preeklampsi
• 20 yaş altı veya 40 yaş üzeri gebelikler
değildir?
*** İlginç bir şekilde sigara içen kadınlarda, içmeyenlere
A) İleri yaş
oranla preeklampsi gelişme riski daha düşüktür.
B) Yüksek parite
C) Tamoksifen kullanımı
118. Perinatal mortalite aşağıdaki ikiz gebeliklerin hangisinde
en düşüktür?
D) Pelvik radyasyon
E) Herediter leiomyomatozis ve renal hücreli kanser
A) Dizigotik
sendromu
B) Diamniyotik–dikoryonik monozigot
Cevap B
C) Diamniyotik–monokoryonik monozigot
D) Monoamniyotik–monokoryonik monozigot
Parite, menarş veya menopoz yaşının uterin sarkom gelişimi
üzerine etkisi yoktur.
E) Yapışık
Cevap A
Hatırlatma: Kadınlarda en sık gözlenen uterin sarkom
mikst mezodermal sarkom iken, en sık homolog sarkom
Dizigotik ikizler her zaman ve diamniyotik–dikoryonik
özelliktedir. Bu nedenle diamniyotik–dikoryonik monozigotik
ikizlerde olduğu gibi perinatal mortalite diğer ikiz formlarına
leiomyosarkomdur.
Pelvik radyasyon aynı zamanda primer vajen kanseri için de
risk faktörüdür.
oranla daha düşüktür. Eğer monozigot ikizlik söz konusu ise,
monokoryonik yapı morbidite ve mortaliteyi artırmaktadır.
bununla birlikte en yüksek perinatal mortalite yapışık ikizlerde
gözlenmektedir.
120. Aşağıdakilerden hangisi plasentaya en sık metastaz yapar?
A) Lenfoma
B) Meme kanseri
C) Akciğer kanseri
İkiz tipi
Oran
80
20
6–7
IUGR Erken
doğum
25
40
40
50
30
40
Vasküler
Perinatal
anastomoz mortalite
0
10–12
15–18
0
18–20
Dizigot
Monozigot
• Diamniyotik/
dikoryonik
• Diamniyotik/
monokoryonik
• Monoamniyotik/
monokoryonik
Yapışık
13–14
50
60
100
30–40
<1
40
60–70
80–90
58–60
0.005
–
70–80
100
70–90
D) Kemik sarkomu
E) Malign melanom
Cevap E
Bu eski bir TUS sorusudur ve 1995 ve 2003 yıllarında iki
kez sorgulanmıştır. Maternal tümörlerin plasenta veya fetusa
olan metastazları nadir olarak gelişir. Plasentaya en sık
metastaz yapan tümör malign melanomdur; bunu hematolojik
maligniteler (lösemi ve lenfoma) ve meme kanseri izler.
Hatırlatma: En sık gözlenen monozigot ikiz formu
diamniyotik/monokoryoniktir ve bölünme 4–7. günler arasında
gerçekleşirse oluşmaktadır. Yapışık ikizler en nadir gözlenen ikiz
formudur.
Olguların büyük bölümünde tümöral hücreler intervillöz alanda
bulunmalarına karşın fetus olguların ancak 1⁄4’de etkilenmiştir.
Hatırlatma: Plasentanın en sık primer tümörü
koryoanjiomdur ve sıklıkla polihidramnios ile birliktedir.
DENEME SINAVI – 45
125
126
TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Benzer belgeler