Çocuklarda Öfke ve Saldırganlık Öfkeli çocuğa karşı nasıl bir tutum

Transkript

Çocuklarda Öfke ve Saldırganlık Öfkeli çocuğa karşı nasıl bir tutum
Çocuklarda Öfke ve Saldırganlık
Çocukların
gelişimleri
karşılaşılan
duygusal
boyunca
dönem
tepkilerden
dönem
birisi
de
çocukların gösterdikleri öfke nöbetleridir. Okul
öncesinde
çocukların
hemen
hepsinde
öfke
nöbetlerine rastlanmaktadır. Genellikle istediklerini
elde edemediklerinde öfke patlamaları yaşayan
çocuklarda öfke sırasında; gerilim ve ağlama, kalp
atışlarında ve kan basıncında değişme, nefes tutma
gibi fizyolojik tepkiler görülmektedir. Çocuğun yaşının büyümesine bağlı olarak
öfkenin davranışsal yansıması da farklılık göstermektedir. Örneğin; bebekler
hoşlanmadıkları bir duruma karşı ağlayarak tepki gösterirken, 3-4 yaşlarındaki
bir çocuk tepkisini bağırarak, yerlerde yuvarlanarak, zıplayarak, tekmeleyerek ve
bir şeyler
fırlatarak gösterebilmektedir. 5-6 yaşlarına gelen çocukların
farkındalıklarının oluşmaya başlaması ve toplumdaki kuralları öğrenmeleri ile
birlikte bu öfke nöbetlerinde azalmalar olduğu görülmektedir. Çocukların yaşamış
oldukları öfke nöbetlerinin nedenleri arasında günlük yaşamdaki birtakım
değişiklikler, sosyal iletişim problemleri, isteklerinin yerine getirilmemesi,
otoriteyi reddetme ve ilgisizlik olarak gösterilebilir. Ayrıca bu yaşlarda
arkadaşlarıyla yaşamış oldukları çatışmalar, zorlamalar ve cezalandırmalar öfke
nöbetlerine sebep olabilmektedir.
Öfkeli çocuğa karşı nasıl bir tutum sergilenmeli?

Öfke nöbeti yaşayan bir çocuğun istediğini elde etmesini sağlamaktan
kaçınılmalı, öfke ödüllendirilmemelidir.

Çocukların
yapmak
zorunda
oldukları
davranışlar
seçenek
olarak
sunulmamalıdır. Örneğin: Yemek zamanı için ‘‘yemek vakti’’ ifadesini
kullanmak daha uygun olacaktır.

Çocuğa karşı anlayışlı olup gerçekleşmesi mümkün olabilecek ya da
olmayacak davranışlar değerlendirilmeli, mantıkdışı olabilecek isteklerin
gerçekleşmesinin neden mümkün olmadığı uygun bir dille anlatılmalıdır.

Etrafına zarar veren bir çocuk yetişkin tarafından tutulmalı ve ancak
sakinleştiği zaman bırakılabileceği ifade edilmelidir. Çocuk, sakinleştiğinde
ise çözüm konusunda konuşulup, yardım edilmelidir.

Çocuğa öfke kontrolü konusunda yeni beceriler kazandırılmalıdır. Örneğin;
çocuğun karşılaştığı durum karşısında yardım isteyebilmesi, yaşıtlarıyla
olumlu iletişim kurma yollarını bilmesi ve duygularını vurup bağırmadan
sözcüklerle ifade edebilmesi gibi.

Anne ve babalar çocuklarına iyi birer model olup, çocuğun olumsuz bir
davranışı karşısında ortak bir tutum sergilemelidirler.
Doğuştan var olduğu kabul edilen bir dürtü olan saldırganlık ise genellikle çocuğun
kendini anlaşılmıyor hissetmesiyle ve hayal kırıklığı yaşamasıyla birlikte ortaya
çıkmaktadır. Saldırganlığın nedenleri arasında çocuktaki güven duygusunun eksik
olması, kalıtımsal kişilik özellikleri, anne-baba tutumları, fiziksel cezalandırmalar
ve sağlıksız aile ortamının olması ( evlilikte yaşanan anlaşmazlıklar, ekonomik
sıkıntılar vb.) olarak gösterilmektedir.
Saldırgan Çocuk Kimdir?
Saldırgan çocuk yaşıtlarıyla ve çevresindeki kişilerle
uyumlu ilişkiler kuramayan, kursa bile ilişkilerinde
gerginlikler olan çocuktur. Anne-baba ve genellikle
büyüklerine karşı gelmeye eğilimli olur. Hemen parlar
ve
kavgaya
hazırdır.
Öfkesini
yenmekte
güçlük
çekebileceği gibi her zaman kendisini haklı çıkarma
eğiliminde olmaktadır. Engellenmelere karşı toleransı düşük olduğu için istedikleri
konusunda ısrarcı olup evde ve okulda sorunlar yaşayabilmektedir. Olumsuz olan
bu
davranışlarından
utanmış
olsa
bile
davranışını
sürdürmekten
kendini
alıkoyamaz.
Okul öncesi dönemde çocuklarda görülen anlaşmazlıklar, itişmeler ve kavgalar bir
çocuğun saldırgan olduğunu düşünmek ve onu bu şekilde tanımlamak için yeterli
değildir. Çocuğun saldırgan olduğunu tanımlayabilmek için belirtilmiş olan
davranışların süreklilik oluşturması ve çevresi için bir sorun oluşturuyor olması
gerekmektedir.
Çocuklarda görülen saldırganlık davranışının engellenebilmesi için;

Çocuğun göstermiş olduğu saldırgan davranışlara karşı anlayışlı olunmalı ve
isteklerinin gerçekleşmesinin bu şekilde mümkün olmadığı ona uygun bir
dille anlatılmalıdır.

Saldırgan davranışın ortadan kalkmasına yönelik dayakla cezalandırma
çözüm olmayacağı gibi çocuğun düşmanca hisler duymasına ve bu
saldırganlık davranışlarının daha da şiddetlenmesine neden olacaktır.

Anne ve babalar çocuklarına iyi birer model olup çocuklarına saldırganlık
örneği oluşturmamalıdırlar.

Saldırganlık davranışlarına sahip olan çocuklar var olan enerjilerini
atabilmeleri
açısından
onlara
yararlı
olabilecek
etkinliklere
yönlendirilmelidirler. ( Sporla ilgili olan etkinlikler, oyun hamuru ve plastik
oyuncaklarla oynama vb.)
KAYNAKÇA


Prof.Dr. Atalay Yörükoğlu (Çocuk ve Ruh Sağlığı)
Yard.Doç. Adalet Kandır (Gelişimde 3-6 yaş Çocuğum Büyüyor)

Benzer belgeler