print job

Transkript

print job
ISSN 1300-9508
Bakanlık Yayın No : 293
Müdürlük Yayın No : 041
EGE BÖLGESİNDE TARIMSAL AMAÇLAR İÇİN
YASAL YOLLARLA ORMAN DIŞINA ÇIKARILAN
ALANLARIN KULLANIM SORUNLARI
A Research on Usage Problems of The Land Legally
Removed from Forest Areas for Agricultural Purposes
in Aegean Region
(ODC: 913)
Dr. Fevzi BİLGİN
TEKNİK BÜLTEN NO: 32
TC
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
EGE ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ
EGE FORESTRY RESEARCH INSTITUTE
İZMİR - TÜRKİYE
ÖNSÖZ
Çalışma, Ege Bölgesi örneğinde orman niteliğini kaybettiği gerekçesi
ile tarımsal kullanımlar için yasal yollarla orman sınırları dışına çıkarılan
arazilerde yürütülmüştür. Çalışmanın amacı arazi çıkarımlarının sebep/sonuç
ilişkileri içinde ele alınarak irdelenmesi, tarımsal amaçlı arazi kullanımı,
arazi kullanım sorunları, çıkarılan arazilerin özellikleri, arazileri kullanan
tarım işletmelerinin ve bu tip arazilere sahip köyler ve orman teşkilatı
görüşlerinin ortaya konması, arazi kullanım önceliğini belirlemeye yönelik
yeni bir metot geliştirilmesi olarak belirlenmiştir.
Hazırlanan çalışma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım
Ekonomisi Bölümü’ne de doktora tezi olarak sunulmuştur.
Bu araştırmanın her aşamasında büyük katkıları olan ve proje
danışmanlığını yürüten Prof. Dr. Osman GÖKÇE’ye, Ege Ormancılık
Araştırma Müdürlüğü personel ve yöneticilerine, köy muhtarlarına,
görüşmelere katılan tarım işletmelerine, orman ve tarım teşkilatı
çalışanlarına, oluşturulan jüri heyetlerinde yer alan değerli katılımcılara ayrı
ayrı teşekkürü borç bilirim.
Çalışmanın ormancılığımıza ve konuyla ilgili tüm kesimlere yararlı
olması ve katkıda bulunmasını dilerim.
İzmir, 2005
Dr. Fevzi BİLGİN
i
ÖZ
Bu çalışmada, Ege Bölgesi örneği ile yasal yollardan ve tarımsal
amaçlar için orman sınırları dışına çıkarılan araziler (2/B) ve bu arazilere
sahip köy ve tarımsal işletmeler incelenmiştir. Ayrıca çalışma ile orman
teşkilatının arazi çıkarımlarına bakış açıları ve yörelerde yarattığı etkiler
belirlenmiş, 2/B arazilerinde ölçüm ve gözlemler yapılmıştır. Tercih/değer
biçme esasına ve katılımcılık anlayışına dayalı arazi kullanım önceliğini
belirlemeye yönelik bir değerleme metodu geliştirilerek dört köyde
uygulanmıştır.
Çalışma, bölge genelinde altı orman işletme müdürlüğü ve bu
müdürlükler dahilinde örneklenen 40 köy ve 180 tarım işletmesinde
yürütülmüştür.
Elde edilen verilerle genel istatistiki değerlendirmelerin yanı sıra,
işletmelerden alınan bitkisel üretim verilerinden faydalanılarak Brüt Marj
(Kısmi Karlılık) analizi yapılmıştır.
Anahtar kelimeler: Yasal Düzenlemeler, 2/B Uygulamaları, Yöntem
Araştırması, Orman-Halk İlişkileri, Arazi Kullanımı, Ege Bölgesi.
ABSTRACT
In this study, land which are legally removed from forest boundaries
for agricultural purposes (2B), villages and farms having such land have
been examined at Aegean Region in Turkey. In addition opinions of the
forest organizations on land removing and its effect and some parameters of
the land have been determined. A land use priority valuation method has
been developed and applied in four villages.
The study carried out inside six forest enterprise directorates and 40
villages and 180 farms sampled from these.
General statistical assessments have been carried out with obtained
data and gross margin analysis has been calculated by using vegetation
production data obtained from the farmers.
Key words: Legal Forest Regulations, 2/B Implementations, Method
Resources, Relationship between Forest and Public, Land Ownership,
Aegean Region.
ii
ÖNSÖZ
ÖZ
ABSTRACT
İÇİNDEKİLER
ŞEKİLLER DİZİNİ
ÇİZELGELER DİZİNİ
1.GİRİŞ
2. LİTERATÜR ÖZETİ
3. MATERYAL ve YÖNTEM
3.1. Materyal
3.2. Yöntem
3.2.1. Verilerin Toplanması Aşamasında İzlenilen
Yöntemler
3.2.2. Verilerin Analizi Aşamasında İzlenen Yöntemler
4. TÜRKİYE’DE ORMAN ARAZİLERİNİN AMAÇ DIŞI
KULLANIMI
4.1. Orman Alanlarının Yasa Dışı Yollardan Amaç Dışı
Kullanımı
4.2. Orman Alanlarının Yasal Yollardan Amaç Dışı Kullanımı
4.2.1. Orman ve Orman Alanlarına Yönelik Hazırlanan
Yasal Düzenlemeler
4.2.2. Anayasal Değişiklikler ve İkinci Madde
Uygulamaları
4.2.2.1 Anayasal Değişiklikler
4.2.2.1.1. 1961 Anayasası
4.2.2.1.2. 1982 Anayasası
4.2.2.2. 6831 Sayılı Orman Kanunu İkinci Madde
Uygulamaları
5. ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA
5.1. Arazi Karnesi Yoluyla Elde Edilen Bulgular
5.2. Köy Tanıtım Anketleri Bulguları
5.2.1. Köylerin Genel Yapısı
5.2.2. Köylerin Ormanlarla Olan İlişkileri
5.2.3. Köylerin Orman Dışına Arazi Çıkarımı (2/B)
Konusunda Görüşleri
5.3. Çiftçi (İşletme) Anketleri Bulguları
5.3.1. İşletmelerin Genel Yapısı
iii
Sayfa
No
i
ii
ii
iii
v
vi
1
4
7
7
7
7
11
12
12
13
13
16
16
16
17
20
25
25
31
31
37
38
40
40
5.3.2. İşletmecilerin Arazi Varlıkları ve Arazi Kullanım
Şekilleri
5.3.2.1. .İşletmelerin 2/B Arazileri ve Kullanım
Şekilleri
5.3.3. İşletme Arazilerinde Bitkisel Üretimde Verim ve
Seçilmiş Bazı Bitkisel Ürünlere Ait Brüt Marjlar
5.3.4. İşletmelerin 2/B Arazileri İle İlgili Bulgular
5.3.4.1. 2/B Arazilerinin Kullanımı ve Verim
Değişimleri
5.3.4.2. 2/B Arazilerinde Karşılaşılan Sorunlar ve
Alınan Önlemler
5.3.4.3. 2/B Arazilerinin Geleceğine Bakış Açıları
5.3.4.4. 2/B Arazilerinin Fiyatlandırılması ve
Devir Şartları
5.4. Orman Teşkilatı Çalışanlarından Elde Edilen Bulgular
5.4.1. 2/B Çalışmalarının Orman Suçlarına Olan Etkisi
5.4.2. 2/B Çalışmalarının Köyler Üzerine Olan Etkisi
5.4.3. 2/B Çalışmalarının Ormancılık Faaliyetleri Üzerine
Olan Etkisi
5.4.4. Araştırma Kapsamı Dahilindeki Köy ve Tarımsal
İşletmelere Yönelik Hazırlanan İstatistik Analiz
Sonuçları
5.5. Yöntem Araştırması Bulguları
5.5.1. Arazi Değerlemeye Yönelik Yapılan Çalışmalardan
Elde Edilen Bulgular
5.5.2. 2/B Arazilerinde Yöntem Uygulamasından Elde
Edilen Bulgular
SONUÇ ve ÖNERİLER
ÖZET
SUMMARY
KAYNAKÇA
EKLER
iv
48
49
52
55
55
57
58
60
63
63
64
65
68
73
78
80
82
90
91
92
99
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil 3.1.
Şekil 4.1.
Şekil 4.2.
Şekil 5.1.
Şekil 5.2.
Şekil 5.3.
Şekil 5.4.
Ege Bölgesi itibarıyle çalışma yapılan köylerin
dağılımı
6831/2-B maddesine göre orman sınırları dışına
çıkarılan alanların coğrafi bölgeler itibarıyle
dağılımı
6831/2-B maddesine göre en fazla arazi devrinin
yapıldığı iller dağılımı
Orman işletme müdürlükleri dahilindeki köylerin
2/B sahalarından alınan fotoğraflar
Ölçümlenen 2/B arazilerinin eğim gruplarına
dağılımı
İşletmelerin toplam arazi varlıkları içinde bitkisel
üretim yaptıkları alanların dağılımı
Yöntem şeması
v
Sayfa
No
10
23
24
27
30
52
77
ÇİZELGELER DİZİNİ
Sayfa No
Çizelge 3.1.
Çizelge 3.2.
Çizelge 4.1.
Çizelge 5.1
Çizelge 5.2.
Çizelge 5.3.
Çizelge 5.4.
Çizelge 5.5.
Çizelge 5.6.
Çizelge 5.7.
Çizelge 5.8.
Çizelge 5.9.
Çizelge 5.10.
Çizelge 5.11.
Çizelge 5.12.
Çizelge 5.13.
Çizelge 5.14.
Çizelge 5.15.
Çizelge 5.16.
Çizelge 5.17.
Çizelge 5.18.
Çizelge 5.19.
Çizelge 5.20.
Çizelge 5.21.
Çizelge 5.22.
Çizelge 5.23.
Orman işletme müdürlüklerine göre köylere ait
orman kadastro dosyalarından elde edilen veriler
Köyler ve bu köylerdeki işletmelerin örnek
hacminin belirlenmesi (örneklem değerleri)
Türkiye genelinde sınırlaması bitirilen ve tapuya
tescili yapılan orman alanları dağılımı
2/B arazilerinde yapılan ölçüm ve gözlemler
Arazi kullanım şekline göre 2/B arazilerinin rakım
ve eğimleri
Köylerin merkezlere olan uzaklıkları
Köylerin yerleşim özellikleri
Köylerin nüfus özellikleri (2000)
Köylerin hayvan ve arazi varlıkları
Köylerde eğitim durumu ve nüfusun yaş
gruplarına dağılımı
Köylerde toprağı olmayan hanelerin nüfus
özellikleri
Köylerin sulama suyu durumları
Köylerde göçler ve göç nedenleri
Köy kütüğüne kayıtlı olup köy dışında oturan
nüfus
Köylerin örgütlenme yapıları ve ortak sayıları
Köylerde işlenen orman suçlarının dağılımı
Köylerde 2/B arazilerinin kullanım şekilleri
dağılımı
Köylerde 2/B benzeri nitelikte arazi varlığına dair
beklentiler
İşletmecilerin nüfus özellikleri
İşletmecilere ait kişisel bilgiler
İşletmecilerin ev, eşya ve araç bilgileri
İşletmecilerin tarım ve tarım dışı geçim
kaynakları
İşletmecilerin kooperatif ortaklığı dağılımı
İşletmelerin hayvan varlıkları
İşletmecilerin orman suçları dağılımı
İşletmecilere göre ormanların yönetim şekli
vi
8
9
23
28
29
31
32
32
33
33
34
35
36
36
37
38
39
40
42
43
43
44
45
46
47
47
Çizelge 5.24.
Çizelge 5.25.
Çizelge 5.26.
Çizelge 5.27.
Çizelge 5.28.
Çizelge 5.29.
Çizelge 5.30.
Çizelge 5.31.
Çizelge 5.32.
Çizelge 5.33.
Çizelge 5.34.
Çizelge 5.35.
Çizelge 5.36.
Çizelge 5.37.
Çizelge 5.38.
Çizelge 5.39.
Çizelge 5.40.
Çizelge 5.41.
Çizelge 5.42.
Çizelge 5.43.
Çizelge 5.44.
Çizelge 5.45.
Çizelge 5.46.
Tapulu arazisi olmayan işletmeler dağılımı
İşletmeler toplamı itibarıyle 2/B araziler dağılımı
Orman İşletme Müdürlüklerine göre işletmelerin
2/B arazilerindeki arazi kullanımları dağılımı
İşletmeler arazilerinde bitkisel üretim tipleri ve
verimleri
Türkiye ve işletmeler 2/B arazileri itibarıyle
bitkisel üretimde verim karşılaştırmaları
2/B arazilerinde üretilen bitkisel ürünler itibarıyle
Brüt Marj Analizi
İşletmelerin 2/B arazilerinin kullanım şeklindeki
değişimler
İşletmelerin 2/B arazilerinde karşılaşılan sorunlar
2/B arazilerindeki sorunlara karşı alınan önlemler
İşletmelerin 2/B arazilerin gelecekteki muhtemel
kullanım şekillerine ilişkin görüşleri
İşletmelerin orman sınırları dışına arazi
çıkarımının geleceğine bakış açıları
İşletmelerin 2/B arazilerinin satışında ödemeyi
kabul edecekleri arazi değeri dağılımı
İşletmelerin
2/B
arazilerinin
satışı
ve
değerlendirmelerine bakış açıları
İşletmelerin devlet desteği beklediği alanlar
2/B maddesi çalışmalarının bölgelerdeki orman
suçlarına olan etkileri
2/B maddesi çalışmalarının köyler üzerine etkileri
2/B çalışmalarının ormancılık faaliyetleri üzerine
etkisi
2/B çalışmalarının yarattığı olumsuzluklar ile
ilgili işletme şefliklerinin görüşleri
2/B benzeri çıkarımların gelecekte devamı
konusunda şeflik görüşleri
2/B çalışmalarının yapıldığı yörelerdeki işletme
şefliklerinde personel değişim hızı ve nedenleri
İncelenen köylere yönelik korelasyon analizi
İncelenen tarımsal işletmelere yönelik kolerasyon
analizi
Uzman gruplarından alınan arazi kullanım
ölçütleri puanlamasının tercih puan ağırlığına
göre dağılımı (Form 1)
vii
48
49
51
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
63
64
65
66
67
68
70
72
79
Çizelge 5.47.
Çizelge 5.48.
Çizelge 5.49.
Uzman görüşlerinde tercih belirlemede etkili olan
arazi kullanım öncelikleri (Form 2)
Uzman gruplarının mesleki dağılımına göre arazi
kullanım ölçütlerinde öncelikler
Köylerde örneklenen 2/B arazilerinde yöntem
uygulama sonuçları
viii
79
80
81
1. GİRİŞ
Türkiye’de arazi kullanımı ve arazilerin çeşitli sektörlere dağılımı en
çok tartışılan konulardan biridir. Tartışmaların temelinde, genel olarak
arazilerin amaç dışı kullanım sorunları, kullanım önceliklerinin tespiti,
arazi kullanımı etkileyen faktörlerin belirlenmesi, bu faktörlerin etki
derecelerinin ortaya konularak tanımlamalara gidilmesi, arazi kullanım
sorunlarını ortadan kaldırabilecek geniş katılımlı uygulanabilir
yöntemlerin neler olabileceğinin irdelenmesi bulunmaktadır.
Bugün gelinen noktada, Türkiye’de amaç dışı arazi kullanım
miktarının hızla arttığı gözlemlenmektedir. Cangir ve Boyraz’a (1996)
göre, Türkiye’de amaç dışı arazi kullanım miktarı 25,731,000 hektar
düzeyine ulaşmıştır. Çeşitli kaynaklarda konunun önemine dikkat
çekilmekte ve 1971 yılında Toprak-Su teşkilatınca yapılan “Toprak
Envanteri ve Arazilerin Yetenek Sınıflarına Dağılımı” vb. çalışmaların
devam ettirilmesi önerilmektedir (Günay,1993).
Diğer taraftan bazı yazarlarca arazi yetenek sınıflaması kavramında
ve tanımlamalarında bazı hususların dikkate alınmadığı, eksik bırakıldığı
ifade edilmektedir. Gökçe (1996), arazileri yeteneklerine göre
sınıflamada fiziksel ve kimyasal kullanımların ön plana çıkarılmasının
tanımlamaların kapsamını daralttığı, arazilerin sosyolojik, ekonomik ve
siyasal özelliklerinin kapsama dahil edilmesinin uygulamada kolaylık
yaratabileceği gibi faydayı da en çok artıran (maksimize eden) kullanımı
gerçekleştireceğini ifade etmektedir. Yine arazi kullanım önceliklerinin
belirlenmesinde arazilerin dışsallık gösteren piyasa dışı değerlerinin de
ekosistemde oynadığı rol ve kamu yararı vb. nedenle önemli bir kriter
olduğu belirtilmektedir (Bekiroğlu, 1998).
Tartışmaların diğer boyutunu ise, arazilerin çeşitli sektörlere dağılımı
ve bu dağılım esnasında yaşanan hızlı değişimler oluşturmaktadır.
Arazilerin amaç dışı kullanımında önemli yere sahip olan bu sektöriyel
değişimlere Türkiye perspektifinde bakıldığında önemli bir bölümünün
de orman arazileri üzerinden gerçekleştirildiği görülmektedir.
Bu hareketlilik yasadışı yollardan olabildiği gibi yasal yollardan ve
kamu yararı, tarımsal amaçlar, sektör teşvikleri, katma değer yaratılması,
stratejik değerlere sahip olması vb. gibi çeşitli gerekçelere dayandırılarak
tahsisler ya da devirler yoluyla yapılmaktadır. Sönmezışık’a (1996) göre,
yasal yollardan 1950-1991 yıllarını kapsayan dönemde yaklaşık
14,560,000 dekar orman arazisi ormancılık dışı amaçlara tahsis ya da
devir edilmiştir.
1
Sosyal boyutlu yaklaşımlarda da önemli ayrışmalar ortaya çıkmıştır.
Orman arazilerinden yapılan devirler konusunda toplumun değişik
kesimlerince çeşitli platformlarda yoğun tartışmalar süregelmektedir. İki
temel karşıt görüşün ön plana çıktığı bu tartışma ortamında, bir kesim
orman sınırları dışına arazi çıkarımını ve arazi kullanım şeklinin
değiştirilmesine şiddetle karşı çıkmakta ve sonuçlarının kısa vadede
olumlu gibi görünse de orta ve uzun vadede geriye döndürülemez, tersine
çevrilemez yıkımlara ve doğal afetlere neden olacağını savunmaktadır
(Anonim, 1990, 2003b). Bu durumda arazi açmacılığının özendirileceği,
suçluların mükafatlandırılacağı, haksız kazançlar elde edileceği ve
toplumsal adaletin bozulacağı ifade edilmektedir (Atbaşoğlu, 2004).
Karşıt görüşün temsilcileri ise, özellikle sosyo-ekonomik durum ve
kamu yararı sağlanması hususlarını ön plana çıkararak kırsal fakirlik,
nüfus yoğunluğu, toprağa bağlı geçim kaynaklarının fazlalığı, arazi
yetersizliği vb. nedenlerle kullanım şekli değiştirilen arazilere tekrar
orman niteliğinin kazandırılamayacağı, dolayısıyla kaçak kullanımların
yasallaştırılarak bedellerinin tahsiline gidilmesinin gerektiğini ifade
etmektedir (Orman Bakanlığı, 2003). Bu görüşün değişik hükümet
programlarında da sıkça dile getirildiği görülmüştür.
Tüm bu arazi kaydırmaları ve yaşanan tartışmaların odağında ise
6831 Sayılı Orman Kanunu’nun ikinci maddesinde ifade edilen; “Bilim
ve fen bakımından orman niteliğinin yitirilmesi ve arazilerin orman
olarak muhafazasında yarar görülmemesi” gerekçesi bulunmaktadır
(Anonim, 1986).
Bir taraftan bu tartışmalar devam ederken, diğer taraftan kadastro
komisyonları marifetiyle orman arazilerinden çıkarımlar hızla devam
etmektedir. Çıkarılan arazilerin devri konusunda ise daha önemli
sıkıntılar yaşanmakta, devre yönelik çıkarılan yasalar Cumhurbaşkanlığı
kanalıyla veto edilmekte veya Anayasa Mahkemesince çeşitli
gerekçelere dayandırılarak yürütmesi durdurulmakta ya da iptal
edilmektedir. Yasal karmaşanın yaşandığı bu ortamda gelişmeleri sebep
ve sonuç ilişkileriyle irdeleyen, sonuçlar ortaya koyan, öneriler geliştiren
bilimsel çalışmaların yetersizliği de dikkatleri çekmektedir.
Bu gerekçelerden yola çıkılarak, en azından bölgesel bazda ve saha
araştırmalarına dayalı olarak hazırlanacak bir çalışmanın konuya katkı
sağlaması açısından önemli olduğu düşünülmüştür. Çalışmaya esas olan
2
Ege Bölgesi1 orman dışına arazi aktarımları açısından önemli bir ağırlığa
sahiptir. Dolayısıyla araştırmanın kapsamı Ege Bölgesi olarak
belirlenmiştir.
Çalışmanın amacı, orman niteliğini kaybettiği gerekçesiyle orman
sınırları dışına çıkarılan alanlarda, arazi çıkarımlarının sebep-sonuç
ilişkileri de göz önüne alınarak irdelenmesi, bu tip arazilerde arazi
kullanımı, arazi kullanım sorunları, arazileri kullanan tarım
işletmelerinin, köyler ve orman teşkilatı görüşlerinin ortaya konması ve
arazi kullanım önceliğini belirlemeye yönelik yeni bir metot
geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Sosyo-ekonomik özellikler ön plana
çıkarılarak hazırlanan çalışmada, konunun ilgili tarafları ele alınmış,
tarımsal işletme arazileri ve bu arazilerde yetiştirilen ürünlere yönelik
etüt ve analizler yapılmıştır.
Araştırmanın içeriği beş başlık altında toplanmıştır. Konunun ve
araştırmanın önemi, araştırmanın amacı, kapsamı ve ana hatları “Giriş”
bölümünde verilmiştir. İkinci bölümde “Literatür Özeti” adıyla bazı
çalışmalar tanıtılmış, üçüncü bölümde ise “Materyal ve Yöntem” bahsi
yer almıştır. Dördüncü bölüm, “Türkiye’de Orman Arazilerinin Amaç
Dışı Kullanımı” konusuna ayrılmış, beşinci bölümde ise “Araştırma
Bulguları ve Tartışma” başlığı altında alansal verilerden elde edilen
bulgular tartışmaya açılmıştır.
“Sonuç ve Öneriler” başlığı altında verilen son bölümde ise,
çalışmadan elde edilen sonuçlar yorumlanmış ve geliştirilen öneriler
takdim edilmiştir.
1
OGM verilerine göre, 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin
68.079 hektarlık bölümü (% 14,4) Ege Bölgesi’nden gerçekleştirilmiştir
(OGM, 2003).
3
2. LİTERATÜR ÖZETİ
Türkiye’de yasal yollardan çeşitli amaçlarla orman rejimi dışına
çıkarılan veya izin-irtifak yoluyla tahsisi yapılan arazilerle ilgili farklı
kapsam ve nitelikte çoğunlukla saha araştırmalarına dayanmayan
kaynaklara rastlanmaktadır. Yine konuyla dolaylı yollardan ilgisi
bulunan arazi kullanım sorunları, amaç dışı arazi kullanım nedenleri,
orman ve orman alanlarına yönelik yasal düzenlemeler vb. konularda çok
sayıda inceleme, bildiri, makale, sunu ve rapor da yazılı ve basılı
kaynaklar arasında yer almaktadır.
Araştırma konusunu doğrudan ilgilendiren gerek ele alınan konuda
saha araştırmalarına dayalı hazırlanmış, gerekse bu tür çalışmalarda
kullanılan yöntemleri irdeleyen kaynakların oldukça sınırlı kaldığı
yapılan literatür çalışmasında gözlemlenmiştir. Yabancı literatürde ise
konuya daha ziyade yöntem bilim bazında yaklaşıldığı ve arazi kullanım
sonucu oluşan etmenlere dayalı yöntemler ve/veya arazilerin belirli
özelliklerinin dikkate alınarak geliştirilmiş değerleme metotları ile arazi
kullanımına yönelik yöneylem araştırma tekniklerine ağırlık verildiği
görülmüştür. Yine çok sayıda özellikle Asya ve Afrika ülkelerinde
yapılmış amaç dışı arazi kullanım sonuç ve nedenlerini inceleyen
araştırmalara rastlanmıştır.
Literatür tarama sonuçları kendi içinde sınıflandırılarak konu ile
doğrudan ilgisi olduğu düşünülen saha araştırmalarına dayalı kaynaklara
ayrıntılı olarak yer verilmiş, konuyu destekleyici nitelikli dolaylı
çalışmalara da kısa başlıklar halinde değinilmiştir.
Dolaylı çalışmalar başlığı iki bölüm altında toplanmıştır. Bunlar;
ı) Arazi yetenek sınıflaması, arazi kullanım amaçları, ilkeleri, arazi
kullanımında tarım-orman ilişkileri, dünyada ve Türkiye’de arazi
kullanımında yaşanan değişimler, nedenleri, sonuçları, amaç dışı arazi
kullanımı ve amaç dışı kullanımın önlenmesine yönelik alınması önerilen
yasal, yönetsel, örgütsel, finansal, hukuksal, sosyo-ekonomik,
demografik önlemler, çevre değerleme metotları, yöneylem araştırma
teknikleri vb. konularda yapılan çalışmalar ve yazarları: Barlowe, 1976;
Geray ve Görcelioğlu, 1983; Türker, 1989; Lee, 1991; Dumanski et al.
1991; Harmsen and Kelly, 1992; Ericson, 1994; Lee, 1995; Patriam,
1995; Sönmezışık, 1996; Cangir ve Boyraz, 1996; Tolunay, 1998;
Gökçe vd. 1999; Altınbaş vd. 1999; Zhang et al. 2000; Pearce and
Howarth, 2000; Anonim, 2003b; Yılmaz, 2004).
4
ıı) Orman arazilerinde amaç dışı kullanımlar, orman arazilerinin
devri ve/veya tahsislerinde çevresel, toplumsal, sosyo-ekonomik ve
yönetsel etkiler, arazi kazanımlarına yönelik orman suçları, yasal
düzenlemeler, gerekçeleri, uygulamaları ve tarihi gelişimi, ormanların
korunması, orman arazilerinde tahdit ve sınırlama çalışmaları, orman
köyleri, orman ekosistemleri, dünyada ve Türkiye’de orman arazilerinde
meydana gelen değişimler, nedenleri, sonuçları, ormanlara zarar veren
temel süreçler, orman kaynaklarından çok yönlü faydalanma,
katılımcılık, sürdürülebilirlik, ormanlar üzerindeki baskılar vb. konularda
yapılan çalışmalar ve yazarları: Şahin, 1986; Biby, 1988; Özdönmez vd.
1989; Anonim, 1990; Yılmaz, 1992; Arlı, 1993; Ayanoğlu, 1995; Gökçe
ve Engindeniz, 1995; Usluoğlu, 1996; Hızal vd. 1996; Gezer, 1996;
Murali and Hedge, 1997; Geray, 1997; Çoşkun, 1999; Anonim, 2000;
Çağlar, 2000; Gökçe, 2000; Kırschbaum et al. 2000; Türker vd. 2001;
Tunay ve Ateşoğlu, 2002; Günay, 2002; Sayıştay, 2004; Atbaşoğlu,
2004.
Araştırma konusuyla doğrudan ilgili olan bazı çalışmalar ise yayım
tarihleri sırasıyla aşağıda gibi özetlenmiştir.
Ayaz (1998), orman sınırları dışına arazi çıkarımının yasal boyutu ve
sosyo-ekonomik nedenlerinin incelendiği çalışmada, ormancılık örgütü
çalışanlarına ve Ordu ili bazında orman dışına arazi çıkarımı yapılan 24
yerleşim biriminde kullanıcılara anketler uygulamıştır. Orman dışına
çıkarılan arazilerin çoğunlukla arazi değeri yüksek sahil kesimlerinde ve
ormana bitişik tarım alanlarında yoğunlaştığı, orman sınırları dışına arazi
çıkarım yoğunluğu ile gelir, nüfus, sahip olunan tarım alanı ve hayvan
sayısı arasında pozitif, rakım ile negatif yönde bir ilişki olduğu
saptamıştır.
Bot et.al. (2000), çalışmalarında 160 ülkeyi sahip oldukları mevcut
ve potansiyel arazi varlıkları ile ele almışlar ve ülkeleri aşağıda verilen
beş ana kriter altında değerlendirerek arazi imkanları en fazla olan ülkeye
1, en az olan ülkeye ise 160 değeri vererek sıralandırmışlardır. Bu
sıralamaya göre Türkiye 134. sırada arazi kısıtları en fazla olan ülkeler
kategorisinde yer almaktadır. Ölçüt alınan kriterler ise şunlardır;
¾Tarıma uygun alanların, çöl-kurak alanların ve steplerin arazi genel
alanı içindeki payları,
¾Arazilerin bozulma şiddeti (erozyon vb.),
¾Toplam nüfusa göre kişi başına düşen tarım alanı miktarı,
¾Potansiyel tarım alanlarının, mevcut tarım alanlarına oranı,
¾Nüfus artış hızı ve aynı arazi parçasına düşen nüfus miktarı.
5
Kaya (2002), orman arazilerinin alternatif kullanım alanlarına
devri veya tahsisi yapılırken doğrudan kullanım değerlerinin yanı sıra
dolaylı kullanım değerleri ve pasif kullanım değerlerinin de dikkate
alınmasına ve arazilerin toplam ekonomik değerinin belirlenmesinin
gereğine dikkati çekmiştir. Orman kaynaklarından elde edilen mal ve
hizmetlerin çoğunlukla ölçülemeyen değerlere sahip olması ve kamu
yararını doğrudan ilgilendirmesi nedeniyle orman arazilerinde
fiyatlandırma yerine değerleme kavramının ölçümlemede kullanılmasını
önermiştir.
Usta (2002), kadastro çalışmaları tamamlanan Ordu ili Ünye
ilçesine bağlı sekiz köyde tarımsal amaçlarla kullanılan ve yasal yollarla
orman rejimi dışına çıkarılan arazilerdeki bazı ekolojik özellikleri
incelemiştir. Bu incelemelerde arazilerin bitişiğinde yer alan tarım ve
orman alanlarından alınan veriler kullanmış, toprak özellikleri ve eğim
dikkate alınarak kıyaslamalar yapılmıştır. Kıyaslamalarda çıkarılan
arazilerin önemli bölümünde fiziksel ve kimyasal bozulmalar olduğu
belirlenmiştir. Yine her köye ait sayılaştırılmış haritalar oluşturularak
arazilerin eğim gruplarına göre kullanım şekline bakılmıştır. Sonuçta
sekiz köyün altısında yapılan 2/B uygulamaları ile arazi devrinin ekolojik
arazi sınıflamasına göre bilimsel esaslarla uyumlu olmadığı sonucuna
varılmıştır.
Yılmaz (2004), Mersin-Cehennemdere havzası örneği ile
hazırladığı çalışmasında, arazi ve orman kaynaklarına yönelik karmaşık
karar verme problemlerinin çözümlenmesinde, farklı yöneylem araştırma
tekniklerini birbirlerini bütünleyecek şekilde kullanarak gerçek hayattaki
bir planlama problemi üzerine örnek uygulama yapmıştır. Çalışmada
öncelikle Amaç Programlama tekniği ile amaç fonksiyonları, kısıt
fonksiyonları belirlenmiş, daha sonra Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS)
tekniği kullanılarak katılımcı yaklaşım ile sağlıklı bir karar desteğinin
elde edilmesi için karar vericiler, kamu, çıkar-baskı grupları ve sektör
uzmanlarının tercih, ihtiyaç ve beklentilerine göre alternatif arazi tahsis
şekillerinin karşılaştırılması ve değerlendirilmesi yapılmıştır.
6
3. MATERYAL VE YÖNTEM
3.1. Materyal
Araştırmada üç materyal grubundan faydalanılmıştır. Bunlar;
ı) konuyla ilgili yazılı ve basılı kaynaklar, ıı) ilgili kurum ve
kuruluşlardan sağlanan kayıtsal bilgiler, ııı) saha araştırmalarından elde
edilen özgün verilerdir.
Araştırmanın ana materyalini saha araştırmalarından elde edilen
özgün veriler oluşturmaktadır. Bu veriler;
¾ Tarımsal amaçlarla orman sınırları dışına arazi devrinin (2/B)
yapıldığı yörelerdeki köy muhtarlıkları ve bu tip arazilerin
kullanıcıları çiftçilerden,
¾ Yörelerdeki orman işletme şefliklerinden,
¾ 2/B arazilerinde yapılan ölçüm ve gözlemlerden,
¾ Arazi değerleme yönteminin belirlenmesine yönelik konu
uzmanlarıyla karşılıklı görüşmeler ve hazırlanan bilgi formu
kanalıyla elde edilen bilgilerden sağlanmıştır.
Çalışmada kullanılan ikincil veri kaynaklarında ise, konu ile
doğrudan ya da dolaylı ilgisi olan tezler, makaleler, araştırma sonuç
raporları, bildiriler, raporlar ve istatistikler yer almıştır.
3.2. Yöntem
3.2.1. Verilerin Toplanması Aşamasında İzlenilen
Yöntemler
Yazılı ve basılı kaynaklar ile kayıtsal verilerin toplanmasında iki
yöntem izlenmiştir. Bunlardan ilki bilinen kaynak tarama yöntemleri
(kütüphaneler, internet vb.), diğeri ise ilgili kurum ve kuruluşlarla olan
yazışmalar ve kayıt, arşiv tarama faaliyetleridir.
Yazışmalar iki farklı başlık altında yürütülmüştür. Bunlar; ı) konuyla
ilgili başta sivil toplum örgütleri olmak üzere çeşitli kesimlerin
görüşlerinin alınması, ıı) istatistiksel-kayıtsal bilgilerin toplanmasıdır.
Kayıt ve arşiv taramaları ise yasal yollarla ve tarımsal amaçlarla orman
sınırları dışına arazi çıkarımlarının yoğun olarak yapıldığı Ege Bölgesi
örneğinde Bergama, İzmir, Edremit, Aydın, Bayındır ve Manisa Orman
7
İşletme Müdürlükleri ve bu müdürlüklerin Orman Kadastro Şefliklerinde
yürütülmüştür.
Bu amaçla ilgili orman işletme müdürlükleri ziyaret edilmiştir.
Orman işletme müdürlüklerinde 2/B uygulamalarına yönelik tanzim
edilen köylere ait orman kadastro dosyaları incelenmiş, işletme arşivleri
taranmış ve orman kadastro şefleriyle karşılıklı görüşmeler yapılmıştır.
Dosyalarda 2/B uygulamalarıyla orman sınırları dışına çıkarılan alanlar,
köyler
ve
kullanıcıları
(tarımsal
işletmeler)
belirlenerek
sınıflandırılmıştır.
Bu çalışmalar sonucunda 281 köy ve bu köylerde 2/B arazileri
bulunan 2712 tarımsal işletmeye ulaşılmıştır. Araştırmada orman işletme
müdürlükleri dahilindeki köyler ve bu köylerdeki tarımsal işletmeler
orman işletme müdürlükleri itibarıyle altı ayrı gruba ayrılmıştır. Örneğe
giren köyler ve işletmelerin seçimi için elde edilen bu veri tabanından
yararlanılmıştır (Çizelge 3.1).
Çizelge 3.1. Orman İşletme Müdürlüklerine göre köylere ait
orman kadastro dosyalarından elde edilen veriler
Table 3.1. Cadastral data of forest villages in terms of Forest
Enterprise Directorates.
Orman İşletme
Müdürlüğü
Toplam köy sayısı
Belirlenen hak sahibi
(işletme) sayısı
Edremit
Bergama
Aydın
İzmir
Manisa
Bayındır
Toplam
62
42
45
101
16
15
281
409
328
474
865
231
405
2712
Araştırmanın örneklemesi köyler ve bu köylerde 2/B arazilerine
sahip işletmelerden bir kısmı seçilerek yapılmıştır. Örneğe giren köyler
ve bu köylerdeki 2/B arazileri olan işletmelerin sayısal dağılımı aşağıda
verilen ve örnek hacminin belirlenmesinde kullanılan formülden
yararlanarak belirlenmiştir ( Miran, 2002 ).
8
Nz 2 .& 2
n=
( N − 1).d 2+& 2 .z 2
Formülde;
n: Örnek hacmini, N: Ana kitle hacmini,
&2: Ana kitle varyansını,
d: Kabul edilebilir azami hata payını (%15),
z: Güven aralığını (% 95 güven düzeyinde, 1,96) yansıtmaktadır.
.Formül, köyler ve işletmeler için ayrı ayrı hesaplanmıştır. Formülde,
ana kitle varyansı (&2) örnekleme giren köyler ve tarım işletmelerinin
kullanımlarında olan orman sınırları dışına çıkarılmış arazi (2/B)
büyüklüklerinin varyansı olarak belirlenmiştir. Yapılan hesaplamalar
sonucunda araştırma kapsamı dahilinde örneğe giren köy sayısı 40,
tarımsal işletme sayısı ise 180 olarak bulunmuştur (Çizelge 3.2).
Çizelge 3.2. Köyler ve bu köylerdeki işletmelerin örnek hacminin
belirlenmesi (örneklem değerleri).
Table 3. 2. Determination of sample size in villages and farms.
Değerler
N
&2
X ort
z2
D2
N
Köyler
281
12641,80
214,60
3,84
1036,19
40,18
İşletmeler
2712
76,93
5,10
3,76
1,49
180,22
Örnek hacimleri belirlendikten sonra biri köy muhtarlıklarına
(Köy Tanıtım Anketi), diğeri ise hak sahibi arazi kullanıcılarına yönelik
(İşletme Anketi) olmak üzere iki farklı anket formu hazırlanarak
çalışmada kullanılmıştır. Yine bölge orman işletme şefliklerinden
karşılıklı görüşmeler ve yazışmalar yoluyla bilgiler derlenmiştir.
Örneğe giren 40 adet köyün seçimi kura yoluyla yapılmıştır.
(Şekil 3.1). Her bir köyde görüşülecek işletme sayısı köylerin sahip
oldukları 2/B arazi büyüklükleri esas alınarak oransal bir şekilde
belirlenmiştir. Örneğe giren her köyde en az üç işletmeci ile
görüşülmüştür. Anket yapılan işletmecilerin seçimi ise köy
9
dosyalarındaki isim listelerinden bilgisayar ortamında tesadüfi olarak
belirlenmiştir.
Şekil 3.1. Ege Bölgesi itibarıyle çalışma yapılan köylerin dağılımı
Figure 3.1. Distribution of the sampled villages in Aegean Region
10
Çalışmanın diğer bir amacı olan ve araştırma ile ulaşılması
hedeflenen, 6831 Sayılı Orman Kanunu 2/B maddesi kapsamı dahilinde
orman sınırları dışına çıkarılan ve tarımsal amaçlarla kullanılan arazilerin
tercih/değer biçme esaslarına göre tarım ya da orman olarak kullanım
önceliğinin belirlenmesine yönelik çalışmalar da bu kapsamda
gerçekleştirilmiştir.
3.2.2. Verilerin Analizi Aşamasında İzlenen Yöntemler
Elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılarak Excel
Programında çizelgeler haline dönüştürülmüştür. Bir kısım verilerle
genel istatistiki değerlendirmeler yapılırken, işletmelerden alınan bitkisel
üretim verilerinden faydalanarak Brüt Marj analizi hazırlanmıştır.
Genel istatistiki değerlendirmeler başlığı altında, arazi ölçümlerine,
orman işletme müdürlükleri itibarıyla 2/B arazi varlıklarına göre
gruplandırılan köy ve işletmeler ile yöre orman işletme şefliklerinden
alınan verilere ait ortalamalar ve frekans dağılımları verilmiştir. Yine
köy ve işletmelerdeki değişkenlerin etkilerini belirlemeye yönelik
korelasyon analizi uygulanmıştır. Korelasyon analizi ile değişkenler
arasındaki ikili ilişkilerin derecesi ve yönü belirlenmiş, anlamlılıkları test
edilmiştir. Brüt Marj (kısmi karlılık)2 analizi ise, işletme anketleri ekinde
üreticilerden alınan ve köyler itibarıyla dağılımı verilen bitkisel ürünlere
ait brüt üretim değerlerleri ve bu ürün tiplerinin değişken giderleri
hesaplanarak bulunmuştur. Ortak giderler içinde yer alan ve gider
kalemlerinde verilen işgücü isteklerinde yetişkin kadın için 0,75, yetişkin
erkek için 1,00 alınmış ve dekara düşen erkek işgünü birimi (EİG)
cinsinden hesaplanmıştır (Aras, 1988).
2
Brüt Marj Analizi: Üretim dalları itibarıyla giderlerin sabit ve değişken diye
iki gruba ayrılması görüşüne dayanır. Brüt marjın içinde üretim dalının sabit
giderleri de vardır (Aras, 1988). Belirli bir işletme faaliyetinin brüt marjı, söz
konusu faaliyetin brüt üretim değerinden değişken masraflarının düşülmesi ile
bulunmaktadır. Sabit kaynakların geliri olarak da tanımlanan brüt marj, işletme
analizinde üretim faaliyetlerinin başarısını ölçmede kullanılmaktadır
(İnan, 1992).
Hesaplanması aşağıdaki gibidir;
Brüt Marj (BM): Brüt Üretim Değeri (BÜD) - Değişken Giderler (DG)
Brüt Üretim Değeri (BÜD): Üretim miktarı x Ürün birim fiyatı
11
4. TÜRKİYE’DE ORMAN ARAZİLERİNİN AMAÇ
DIŞI KULLANIMI
4.1. Orman Alanlarının Yasa Dışı Yollardan Amaç Dışı
Kullanımı
Orman alanlarının yasa dışı yollarla kullanımında en önemli
etmenleri başta tarımsal amaçlar ve yerleşim olmak üzere farklı sektörel
kullanıma yönelik gerçekleştirilen açma-yerleşme ve işgal-faydalanma3
suçları oluşturmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verileri 1937
yılından 2002 yılı sonuna kadar işlenen bu suçlar nedeniyle tahrip olan
orman alanını 2.279.791 dekar olarak vermektedir. Bu dönemde ilgili
genel müdürlükçe 645.962 adet suç tutanağı düzenlenerek yargıya intikal
ettirilmiştir.
Ormandan arazi kazanımına yönelik gerçekleştirilen yasa dışı
faydalanmalar temelde iki başlık altında toplanmıştır. Bunlar kırsal ve
kentsel kökenli faydalanmalardır. Bu iki farklı dokunun yaklaşımları
yarattığı sonuçlar itibarıyla hem ekolojik, hem de sosyo-ekonomik ve
toplumsal
nitelikler
açısından
farklılıklar
göstermektedir
(Gülçubuk ve Çağlar, 1996).
Kırsal kökenli faydalanmalarda orman içi ya da bitişiğinde yaşayan
nüfusun yoğunluğu, dağınık yerleşim alışkanlıkları, gelir yetersizlikleri,
üretim alışkanlıkları, yaşam kültürleri ve ormanlara bakış açıları önemli
rol oynamaktadır. 19. yüzyılının sonlarına değin ormanlara serbest
kaynak gözüyle bakılması ve daha sonraki dönemlerde ormanları
ekonomik mal olarak görme eğilimi kırsal kesimi önce orman
kaynaklardan sınırsızca faydalanmaya itmiş (otlatma, odun gereksinimin
karşılanması vb.), daha sonra nüfus artışı, arazi kısıtları ve toprağa bağlı
gelir kaynakları nedeniyle orman arazilerinin tahrip edilmesi ve tarım
alanlarına dönüştürülmesi süreci başlatılmıştır.
Kentsel kökenli faydalanmalarda ise, ormanlara yönelimde kentten
kaçış isteği ve kent dokusunun kırsal yerleşimciler nedeniyle değişikliğe
uğratılmasının yarattığı olumsuzluklar öncülük etmiştir. Kentin yoğun
3
Açma-yerleşme eylemine konu olup gerekli yasal işlemler yapıldıktan sonra,
aynı arazi parçasında suçun tekrarlanması durumu 1997 yılından itibaren açmayerleşme suçlarından ayrılarak işgal-faydalanma suçu olarak nitelendirilmiş ve
cezai karşılıkları ağırlaştırılmıştır.
12
stresinden bunalan kitlelerin ormanlık alanlara talebi artmış ikinci konut
edinme arzusu ön plana çıkmıştır. Yine değişik sektörlere verilen arazi
tahsisleri neticesinde, izin verilen orman alanlarının çevresinde yerleşim
ve arazi rantının hızla artması amaç dışı kullanımları teşvik etmiştir.
4.2. Orman Alanlarının Yasal Yollardan Amaç Dışı
Kullanımı
4.2.1. Orman ve Orman Alanlarına Yönelik Hazırlanan
Yasal Düzenlemeler
İlkeleri 1838 tarihli Ticaret Sözleşmesi ve 1839 tarihli Tanzimat
Fermanına kadar uzanan ormancılıkla ilgili devlet düzenlemeleri genelde
ordunun gereksinmelerini karşılama ve hazineye gelir sağlama amacına
yönelik olmuştur (Gökçe, 1993). 1870 yılına kadar mülkiyet açısından
diğer arazilerle birlikte ele alınan orman arazileri, 1870 tarihli Orman
Nizamnamesi (tüzüğü) ile mülkiyet açısından dört gruba ayrılarak Cibali
Mubaha ormanları (serbestçe faydalanılan ormanlar) devlet ormanı
olarak nitelendirilmiş ve bu ormanlardan köylülere tanınan istisnalar
haricinde bedelsiz faydalanma kaldırılmıştır. 1910 yılından sonra Orman
ve Mera Kanunu tasarısı hazırlanmış fakat yasallaştırılamamıştır. 1920
yılında 39 Numaralı Baltalık Kanunu çıkarılarak köylülere 18 dekar
büyüklüğünde baltalık orman mülkiyeti verilmiştir. Orman alanlarındaki
aşırı tahribatın görülmesi neticesinde bu kanun üç yıl sonra yürürlükten
kaldırılmıştır.
1923 yılında toplanan İzmir İktisat Kongresinde ormanların
korunması ve ekonomiye kazandırılması görüşü ağırlık kazanmıştır.
1924 yılında kabul edilen İntifa Kanunu ile ormanlardan yararlanmanın
orman verimliliği ile sınırlı olması görüşü benimsenmiştir. Aynı yıl
çıkarılan 504 Sayılı Türkiye’de Bilumum Ormanların Fenni Usulü İdare
ve İşletimleri Hakkında Kanun (Türkiye’deki Tüm Ormanların Teknik
Yöntemler İle Yönetilmesi ve İşletilmesi Hakkında Kanun) ile
ormanların yerli ve yabancı kuruluşlarca işletilmesinin önü açılmıştır.
1927 yılında Teşvik-i Sanayi Kanununun desteği ile uygulama alanları
genişletilerek Batı Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’deki bazı
ormanların işletme hakları 5-50 yıl arası değişen sürelerle yerli ve
yabancı 29 şirkete devredilmiştir.
13
1930’lu yıllarda özel sektör kanalıyla ormanların işletilmesinde
görülen sakıncalar ve oluşan orman yıkımı dikkate alınarak ormanlarda
devlet işletmeciliğinin uygulanmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır.
Bu amaçla 1935 yılında Avusturyalı ormancı Bernhard başkanlığında
oluşturulan komisyon marifetiyle 165 maddelik yeni bir orman tasarısı
hazırlanmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulmuştur.
1937 yılında 3116 Sayılı Orman Kanunu kabul edilerek yürürlüğe
girmiş ve devlet ormancılığı görüşü uygulamaya geçirilmiştir. Kanunun
birinci maddesi ile ormanın tanımı yapılmıştır. Bu tanımda “kendi
kendine yetişmiş veya emekle yetiştirilmiş olup da herhangi bir çeşit
orman hasılatı veren ağaç ve ağaççıkların toplu halleri yerleri ile birlikte
orman sayılır” denilmiştir. Yerli ve yabancı şirketlere ormanların
işletilmesi ile ilgili olarak verilen imtiyazlar ise ancak 1940’lı yıllarda
sözleşme sürelerinin bitmesi beklenmeden tek taraflı olarak fesih
edilebilmiştir. 01.02.1939 tarihinde yürürlüğe giren 3573 Sayılı
“Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun”
ile devlet ormanları içindeki yabani zeytinlikler tespit ve tefrik edilerek
dağıtılması öngörülmüş, 6777 Sayılı Kanun ile bu uygulama sakızlık ve
harnupluklara (keçi boynuzu) da uygulanmıştır. Her iki yasanın
uygulaması 15.10.1961 tarihine kadar devam ettirilmiştir. Bu tarihten
sonra 1961 Anayasasının 131. maddesi ile orman sınırlarında daraltılma
yapılamayacağı ilkesi anayasal olarak kabul edildiğinden ilgili yasaların
uygulamalarına son verilmiştir.
3116 Sayılı Kanun 1945 yılında değiştirilerek, katı devlet
işletmecilik prensiplerinin kabul edildiği 4785 Sayılı Yasa
benimsenmiştir. Bu yasa ile silvikültürel yönden saf meşçereler
oluşturmuş fıstıkçamı, palamut meşesi ve aşısız kestane ormanları
dışında özel kişilere, vakıflara ve kamuya ait bütün ormanlar herhangi bir
işlem ve bildirime gerek duyulmaksızın devletleştirilmiştir. İlgili
kanunun 12. maddesi ile orman sayılmayan alanların tanımı daraltılarak,
ormanlara bitişik olmayan beş hektardan küçük sahipli araziler
üzerindeki ağaç ve ağaççıklar da devlet ormanı olarak kabul edilmiştir.
Devletleştirilen ormanlar ile bu alanlardaki bina ve tesislerin bedellerinin
sahiplerine ödenmesinde kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıllık
süre içinde hak ispatı yapılabilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu kanun
ile 540, 000 hektar orman alanı devletleştirilmiştir.
1950 yılında çıkarılan 5653 ve 5658 sayılı yasalar ile 1937 tarih ve
3116 Sayılı Orman Kanunu’nun da verilen orman sayılan yerler
tanımında değişikliğe gidilmiş, 5653 Sayılı Yasa ile makilik alanlar
14
orman tanımı dışına çıkarılmış ve orman sayılmayan yerlerden olduğu
ibaresi yasanın 3116/1-E maddesi ile tanımlanmıştır. Yine aynı yasa ile
tarım alanları içindeki ağaçlık alanlar da orman sayılmamıştır. Devlet
ormanları dışındaki sahipli arazilerde ve bu arazilerin sınırlarında
bulunan dağınık veya yüzölçümü üç hektarı geçmeyen, mesafesi devlet
ormanlarından en az üç kilometre olan grup halindeki her nevi ağaç ve
ağaççıklar da orman sayılan yerler tanımından çıkarılmıştır. Bu yasaya
dayanılarak 1956-1960 yılları arasında oluşturulan Maki Tefrik
Komisyonları marifetiyle makilik alanlar orman sınırları dışına
çıkarılmıştır. Uygulama 1960 yılında Milli Birlik Hükümeti tarafından
orman alanlarında aşırı tahribatın oluşması nedeniyle iptal edilmiştir.
5658 Sayılı yasa ile Devlet orman sınırlarından tamamen ayrılmış
olduğu belirlenen köy ve belediye tüzel kişilikleri ve gerçek kişilere ait
ormanlar sahipleri veya yasal mirasçılarına istedikleri takdirde geri
verilir hükmü konularak, devletleştirilen ormanların bir kısmının
sahiplerine iade edilmesinin yolu açılmıştır.
1956 yılında 1937 tarihli 3116 Sayılı Yasa tamamen yürürlükten
kaldırılarak, halen yürürlükte olan 6831 Sayılı Orman Kanunu kabul
edilmiştir. Çıkarılan yeni kanunla ormanın tarifi dördüncü kez
değiştirilerek funda ve makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza
karakteri taşımayan yerler dışındaki makilik alanlar orman tanımı
kapsamına alınmıştır. Önceki orman tanımlarında yer alan “herhangi bir
çeşit orman hasılatı veren” ifadesi kaldırılarak orman alanlarının kapsamı
genişletilmiştir. Kanun orman vasfının tayinini orman kadastrosu yapılan
yerlerde orman kadastro komisyonlarına, orman kadastrosu yapılmayan
yerlerde ise 1744 Sayılı Yasa ile Orman Bakanlığının karar ve yetkisine
bırakmıştır. Bakanlığın bu yetkisi sadece vasıf belirleme ile sınırlı
tutulmuştur. Kanun ile arazi mülkiyeti konusunda yaşanacak
uyuşmazlıkların çözümü bağımsız yargı organlarına bırakılmış, Orman
Bakanlığı taraf olarak kabul etmiştir.
1961 yılında yasal düzenlemeler yoluyla ormanlar üzerinde oluşan
baskılar ve orman alanlarının çeşitli gerekçelerle azaltılmalarının önüne
geçilebilmesi için anayasal güvence altına alınması fikri tartışılmaya
başlanmıştır.
İlk defa 1961 Anayasası ile ormanlar güvence altına alınmaya
çalışılmıştır. 1982 Anayasası’nda da bu güvenceler devam ettirilmek
istenmiştir. Ormanlarla ilgili anayasal değişiklikler için bir çok yasal
düzenlemeler hazırlanmıştır. Yasal düzenlemelerin önemli bir bölümü
6831 Sayılı Orman Kanunu ikinci maddesine dayanılarak yürütülmüştür.
15
4.2.2. Anayasal Değişiklikler ve İkinci Madde
Uygulamaları
4.2.2.1. Anayasal Değişiklikler
Sıkça yapılan yasal düzenlemelerin yarattığı olumsuzluklar göz
önüne alınarak ormanlar üzerinde kamu yararının devam ettirilebilmesi,
partiler üstü bir nitelik kazandırılması amacıyla değiştirilmesi çok zor
olan anayasal güvence sağlanması fikri ilk defa 1961 Anayasası ile
gündeme getirilmiştir (İnal, 1971).
4.2.2.1.1. 1961 Anayasası
1961 Anayasası’nın 37, 38 ve 131. maddeleri orman varlığı ile
ilgilidir. Toprak mülkiyeti 37. madde ile ele alınmış ve toprak
dağıtımının ormanların azalmasına sebep olamayacağı hükmüne yer
verilmiştir. 38. madde var olan ormanların ya da ağaçlandırma yapılacak
alanların devletleştirilmesini, 131. madde ise, devlet ormanlarının
mülkiyetinin
devredilemeyeceğini,
zaman
aşımı
ile
mülk
edinilemeyeceğini açık ve kesin hükümlerle ortaya koymuştur
(Şahin, 1986).
Özellikle 131. madde orman ve ormancılığa ait genel hükümlerin
geniş bir şekilde ilk defa bir anayasa metninde yer alması açısından
önemlidir. Bu maddenin ikinci fıkrası devlet ormanlarının mülkiyeti,
yönetimi ve işletilmesinin özel kişilere devir olunamayacağını,
ormanların zaman aşımı ile mülk edinilemeyeceğini, üçüncü fıkrası
ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyete ve eyleme müsaade
edilmeyeceğini, dördüncü fıkrası orman içi veya bitişiğinde oturan halkın
gerektiğinde başka yerlere nakil edilebileceğini, beşinci fıkrası yanan
ormanlarda yeniden orman yetiştirileceği ve buralarda başka çeşit tarım
ve hayvancılığın yapılamayacağını, altıncı fıkrası ise orman suçları için
genel af çıkarılamayacağını, ormanların tahribine neden olabilecek hiçbir
siyasi propagandanın yapılamayacağını hüküm altına almıştır.
Ormanlar anayasal güvence altına alınmasına rağmen 1962 yılında
orman kanununda yapılan değişikliklerle orman sınırları tekrar
daraltılmak istenmiş, bu değişiklikler uygulamaya sokulamadan
Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. 1963 yılında OGM tarafından
yeni bir kanun değişikliği tasarısı hazırlanmıştır. Orman Bakanlığının
16
teklifi üzerine bakanlar kurulu kararnamesi ile orman sınırları dışına
arazi çıkarımına imkan tanıyan tasarı, 1966 yılında (No: 663)
yasalaşmıştır. Bu yasa da Anayasa Mahkemesince orman alanlarını
daraltacağı gerekçesiyle iptal edilmiştir (Aksoy,1987). Bu aşamadan
sonra anayasanın ormanlarla ilgili hükümlerinin değiştirilmesine yönelik
faaliyetlere, diğer bir deyişle anayasal değişikliğe yöneliş daha da
hızlanmıştır.
Ormanlar ile ilgili anayasal güvencelerin ortadan kaldırılmasına
yönelik ilk teşebbüs 1255 Sayılı Yasadır. 22. 04. 1970 tarihinde
kanunlaşan yasa ile 1961 Anayasasının 131. maddesinin beşinci fıkrası
değiştirilerek “anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce bilim ve fen
bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ,
meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta
kullanılmasında yarar görülen alanlar ile, şehir, kasaba ve köy yapılarının
toplu olarak bulunduğu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir şekilde
daraltılma yapılamaz” şekline dönüştürülmüştür (Şahin, 1986).
1779 Sayılı “Orman Suçlarının Affına İlişkin Yasa” teklifi (1973) ile
orman suçları konusunda genel af çıkarılamayacağı hükmü anayasadan
çıkartılmak istenmiş ise de daha sonra yasa Anayasa Mahkemesi
tarafından iptal edilmiştir. 1255 Sayılı Yasa’nın 13. maddesinin
dördüncü fıkrasına “ormanların gözetilmesi ve işletilmesinde devletle
halkın işbirliği yapmasını sağlayıcı tedbirler alınır” ibaresi konulmuştur.
20.06.1973 tarihinde 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun değişik 1744
Sayılı Kanun ikinci maddesi hükümleri gereğince yeniden düzenlemelere
gidilerek, anayasanın kabul edildiği tarih olan 15.10.1961 tarihinden
önce orman niteliğini kaybetmiş yerlerin orman sınırları dışına
çıkarılması işlemlerine başlanmıştır. Böylelikle orman mevzuatında ilk
defa 1974 yılında ikinci madde uygulamaları başlatılmıştır.
4.2.2.1.2. 1982 Anayasası
1982 Anayasasında da orman dışına arazi çıkarma çalışmaları ve
ikinci madde uygulamalarına devam edilmiştir. Bu kapsamda, orman
niteliğini kaybetme ve orman sınırları dışına çıkarılma gerekçelerinde
1961 yılı yerine 1982 yılı baz alınmaya başlanmıştır.
Anayasadaki bu hükümlerin gerçekleştirilmesi için 6831 Sayılı
Orman Kanunu ikinci maddesinde 23.09.1983 tarih ve 2896 Sayılı Yasa
ile değişiklik yapılarak, 169 ve 170. maddeler uyarınca 31.12.1981
tarihinden önce orman niteliğini kaybetmiş yerlerin orman sınırları dışına
17
çıkarılması çalışmalarına başlanmıştır. Yasa ile devredilen arazilerin
hazine adına çıkarılacağı esası benimsenmiştir. Ayrıca orman kanununun
57. maddesi değiştirilerek orman içi açıklıkları ağaçlandıran gerçek ve
tüzel kişilere bu alanlar üzerinde işletme hakkı verilmiştir. 2896 Sayılı
Yasa ile getirilen diğer değişiklikler ise kadastro işlemlerine yönelik
olmuştur. Orman kadastro komisyonlarından her komisyona tahsis
edilemediği gerekçesi ile hukukçu üye çıkartılmış ve evvelce sınırlaması
yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış
orman arazilerinin bulunduğu yerlerde ikinci kez orman kadastrosunun
yapılmasına imkan sağlanmıştır.
05. 06.1986 tarihinde kabul edilen 3302 Sayılı Yasa ile, 6831 Sayılı
Orman Kanununun 2/B bendindeki orman sınırları dışına arazi
çıkarılması şartları içinde yer alan i) su ve toprak rejimine zarar
vermemek, ıı) orman bütünlüğünü bozmamak koşulları kaldırılmıştır.
Ayrıca ikinci madde çıkarımları aleyhine OGM’nin dava açma hakkı,
orman işletmelerinin yasal sorumluluktan kurtulmak için istisnasız her
ikinci madde uygulamasına itiraz etmeleri ve binlerce davanın
açılmasına sebep olmaları nedenleri öne sürülerek ortadan kaldırılmış ve
dava açma hakkı Orman Bakanlığına bırakılmıştır. Yine yasa ile orman
kadastro komisyonlarındaki ziraatçı üye sayısı üçe çıkarılarak ormancı
üye sayısı azınlığa düşürülmüştür.
Aynı kanunla, orman kanununun 52. maddesine bir fıkra eklenerek
yerleşim alanlarında bulunan özel ormanlarda ifraz yapılmamak
(bütünden ayırmamak) ve yatay alanın % 6,0’sını geçmemek üzere inşaat
yapabilme izni getirilmiştir. Yasa ile aynı köyde birden fazla farklı
kanuna göre orman kadastro çalışması yapılabilmesinin de yolu
açılmıştır.
Takiben çıkarılan 22.05.1987 tarih ve 3373 Sayılı Kanun ile orman
kadastrosuna ilişkin hükümler yeniden düzenlenerek orman davalarının
takibinde kadastro mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Yine yasa ile dava
açma süresi altı ay olarak belirlenmiş ve özel ormanlarda ifraz yasağı
kaldırılmıştır.
21.06.1987 tarih ve 3402 Sayılı Yasa ile, daha önce kadastro
çalışması yapılan yerlerde yeniden kadastro veya tapulama yapılamaz
hükmü getirilmiş ise de bu yasanın 3. maddesine bir fıkra eklenerek 2981
Sayılı İmar Affı Kanunu’nun 3290 Sayılı Kanun ile değişik 2. maddesine
göre, 31.12.1981 tarihinden önce yerleşim alanı haline gelmiş yerlerin
kesinleşmiş orman sınırları içinde kalsa dahi kadastrosunun yapılacağı,
18
bu kadastronun mükerrer sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu fıkra
daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü
birimleri ile orman kadastro komisyonlarının orman alanlarında müşterek
çalışmaları düzenlenmiştir. Böylelikle orman alanlarında yapılan
kadastro çalışmalarına konu uzmanı olmayan kadastro ekipleri de
kanunun ilgili maddesi hükümlerine göre dahil edilmiştir. Bu madde
hükümlerine göre iki ay içinde orman kadastro komisyonlarınca orman
sınırlarının belirlenmemesi halinde çalışma alanının sınırları diğer
kadastro ekiplerince belirlenecektir. Yine yasa ile arazi tespitlerine
yapılacak itirazın süresi kadastro sonuçlarının ilamını takiben 30 gün
içinde olacağı hükme getirilmiştir. Uygulamada görülen aksaklıklar ve
çok sayıda davanın uygulamalar sonucu açılması nedeniyle 22. 02. 2005
tarihinde 4. madde de yeniden düzenlemeye gidilerek, kadastro ekibine
OGM taşra teşkilatınca görevlendirilecek bir orman mühendisi ve tarım
müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat mühendisinin katılma
zorunluluğu getirilmiştir. Yasanın 45. maddesi ile orman sınırları dışına
çıkarılan alanların zilyetleri (kullanıcıları) adına tescil edileceği ifade
edilmiş ise de, anayasaya aykırı olduğu gerekçesi ile 1988 yılında
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ve yürürlükten
kaldırılmıştır.
03.11.2002 seçimlerinden sonra kurulan TC 58. ve TC 59.
hükümetleri meclis çoğunluğuna dayanarak anayasa değişiklik teklifleri
hazırlamış ve TBMM’den geçirmişlerdir. Teklifte orman olarak tekrar
kazanılmasına imkan olmadığı iddia edilen 2/B alanlarına yasal statü
kazandırılarak problemlerini çözmek amaçlanmıştır. TC 59. Hükümet
tarafından hazırlanan ve TBMM’ den geçirilen 04.04.2003 tarih ve 4841
Sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinin
Değiştirilmesi Hakkında Kanun” cumhurbaşkanlığına onaylanması için
gönderilmiştir. Fakat makam yasayı Anayasanın 169. ve 170.
maddelerinin özüne aykırı olduğu gerekçesi ile ve 175. Madde ile
kendisine tanınan yetkilere dayanarak bir daha görüşülmek üzere
TBMM’ne geri göndermiştir.
Hazırlanan kanun tasarısında, anayasanın 169. maddesinin ikinci
fıkrası değişikliğe uğratılarak, Devlet ormanları kanuna göre “Devletçe
yönetilir, işletilir ve işlettirilir” denilmektedir. Yine madde ile orman
niteliğini kaybeden arazilerin orman sınırları dışına çıkarılabilmesi için
tarımda kullanılmasında kesin yarar bulunması koşulu da kaldırılmıştır.
19
Yasa teklifi ile anayasanın 170. madde birinci fıkrası ikiye
bölünmüş, “31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman
niteliğini kaybetmiş ve orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin devri,
tahsisi, terki, kiraya verilmesi, üzerinde sınırlı ayni hak tesisi, satışı ve
satış
gelirlerinden,
orman
köylülerinin
kalkındırılmalarının
desteklenmesi amacıyla ayrılacak payın belirlenmesi kanunla
düzenlenir” ifadesi konulmuştur. Orman köyleri sınırları içinde kalan
yerlerin satışında kullanıcısı orman köylüsüne satış önceliği tanınır
ifadesiyle de talep olmadığı takdirde üçüncü şahıslara da çıkarılan
arazilerin satılabilmesine imkan tanınmıştır.
Yasa teklifine karşı çıkan kesimlerce orman arazilerin yalnızca
orman köylüsüne tahsis edilebileceği, hiçbir şekilde satılamayacağı
belirtilmektedir. Önceki hükümetlerce çıkarılan 2/B arazilerinin orman
köylüsü dışında o andaki işgalcilerine satılabilmesi konusuyla ilgili üç
ayrı yasanın Anayasa Mahkemesince Anayasanın 169. ve 170.
maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle 01.06.1988, 30.03.1993 ve
14.09.2001
tarihlerinde
iptal
edildiği
ifade
edilmektedir
(Anonim, 2003b).
4.2.2.2. 6831 Sayılı Orman Kanunu İkinci Madde
Uygulamaları
6831 Sayılı Orman Kanununun ilgi 1744 Sayılı Yasa ile değişik
ikinci maddesi ve 2896, 3302 sayılı yasaların değişik 2/B maddeleri ile
orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi ve 1982
Anayasası’nın 169 ve 170. maddeleri hükümlerince yürütmenin
sağlanması 1983 tarih ve 2924 Sayılı “Orman Köylerinin
Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun” kapsamına alınmıştır.
Kanunun amacı “nakline karar verilen orman içi köyler halkının
yerleştirilmesi ve orman sınırları dışına çıkartılmış ve çıkartılacak
yerlerin değerlendirilmesi suretiyle orman köylülerinin desteklenmesi”
olarak belirtilmiştir. Yasa ile çıkarılan orman arazilerinin orman içi
köyler halkına dağıtılmadan önce ilgili bakanlık tarafından en uygun
tarım arazisine dönüştürmek ve yerleşim yeri halinde düzenlemek üzere
ıslah, imar ve ihya edilmesi koşulu getirilmiştir.
2924 Sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik 06. 01. 1986
tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunda
28. 08. 1991 tarih ve 3763 Sayılı Yasa ile değişikliğe gidilerek, belediye
ve mücavir alan sınırları dahilindeki şehir, kasaba ve köy yapılarının
20
toplu olarak bulunduğu yerleşim sahaları ilgili belediyelerin mülkiyetine
bedelsiz olarak geçer hükmü kaldırılmış, tüm 2/B alanlarının tasarrufu
Orman Bakanlığının yetkisine bırakılmıştır. Yasa ile hak sahibi tespiti
yapılarak çıkarılan arazilerin kullanıcılarına satılabilmesi imkanı da
verilmiştir. Yapılan bu düzenlemedeki kullanıcısına satılır fıkrası, 2/B
alanlarının satışının anayasaya aykırı olduğu ve tahsisinin yalnızca
orman köylüsüne yapılabileceği gerekçeleri ile 1994 yılında Anayasa
Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümleri nedeniyle
önemli oranda işleyemez hale gelen 2924 Sayılı Kanunda değişikliğe
gidilerek, iptali ile oluşan boşluğu doldurmak üzere 30.10.1995 tarihinde
4127 Sayılı Yasa çıkarılmıştır. Çıkarılan bu yasa ile iptal gerekçeleri
dikkate alınarak, çıkarılan alanlar orman köylüsüne satılır veya tahsis
edilir şeklinde düzenlemeye gidilmiştir. Bu temel ilkeden hareketle de
hak sahibi olma koşulları belirlenmiştir. Hak sahibi olma koşulları 4127
Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten geriye doğru en az beş yıl süre
ile o köyde ikamet etmek olarak belirlenmiştir. 31.12.1981 tarihinden
itibaren orman köyü nüfusuna kayıtlı olanlar da hak sahibi olarak kabul
edilmiştir. Yasa ile araziyi kullanan kişilere yukarıda belirtilen şartları
taşıması koşuluyla, sulu toprakta 40 dekar, kuru toprakta ise 100 dekarı
aşmamak üzere rayiç bedel ile satın alma hakkı tanınmıştır. Fiili
kullanıcıların bu şartlara sahip olmamaları halinde taşınmazın üçüncü
kişilere satışı imkanı da getirilmiştir. Köy yapılarının toplu olarak
bulunduğu yerleşim alanları orman sınırları dışına çıkarıldığı tarihteki
fiili durumlarına göre ifraz edilerek üzerinde yapısı bulunan hak
sahiplerine rayiç bedel üzerinden satılabilecektir. Her iki durumda da
satışlar peşin olabileceği gibi, Ziraat Bankası’nın zirai kredilere
uyguladığı yıllık faiz oranları dikkate alınarak eşit taksitler halinde
satışına da imkan tanınmıştır (Ayanoğlu, 1995).
Yukarıda verilen düzenlemeler yapıldıktan sonra 2924 Sayılı
Kanunun uygulanmasına 31.07.1997 tarihinde başlanabilmiştir. Yasayla
ilk satış işlemine 26.01.1998 tarihinde Bursa ili, Mudanya ilçesi Çağrışan
ve Göynüklü köylerinde başlanmış, 12. 12. 2000 tarihine kadar Orköy
Genel Müdürlüğünce çalışmalar devam ettirilmiştir.
2000 yılının sonunda ise 2924 Sayılı Yasa esaslarına göre Orköy
tarafından yapılan 2/B satış işlemleri durdurulmuştur. Maliye ve orman
bakanlıklarınca yeni bir düzenlemeye gidilmiş, 18.07.2001 tarihinde
“4706 Sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve
Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki
21
Kanun” çıkarılarak, kanunun üçüncü maddesi gereğince satış işlemleri
Maliye Bakanlığına devredilmiştir.
4706 Sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenlemelerde, 6831 Sayılı
Orman Kanunu’nun değişik 2/B maddesi gereğince hazine adına orman
sınırları dışına çıkarılan yerlerin Maliye Bakanlığı uhdesine geçtiği, bu
yerlerin satış işlemlerinin yapılabilmesi için kadastronun Maliye
Bakanlığınca yaptırılacağı, imar, uygulama ve mevzuattaki kısıtlamalara
tabi olmayacağı, bu yerlerin harçlar kanunundaki harca tabi değerinden
az olmamak üzere rayiç bedeli üzerinden köylerde varsa öncelikli
kullanıcı orman köylüsüne, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ise
kullanıcılarına doğrudan satışının yapılabileceği gibi, aynı amaçla ilgili
belediyelere ve Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne devredilebileceği
hükümleri de getirilmiştir.
Cumhurbaşkanınca yasanın yürürlüğünün durdurulması ve iptali
istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açılması üzerine, mahkeme 4706
Sayılı Yasa uygulamalarını anayasaya aykırı bularak 14.09.2001
tarihinde önce yürürlüğünü durdurmuş, 23.01.2002 tarih ve 2001/382E.
2002/21K sayılı kararıyla da yasayı iptal etmiştir. Gerekçeli kararda
“6831/2B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin
orman köylerine dahi satışı mümkün olmayıp, ancak tahsisi ve orman içi
köyler halkının naklinde kullanılması mümkündür” denilmiştir.
Orman Bakanlığınca 31.12.2002 tarihine kadar toplam 473,419
hektar orman alanı 2/B maddesi uygulamaları yoluyla orman sınırları
dışına çıkarılmıştır (Çizelge 4.1).
Şekil 4.1’de coğrafi bölgeler itibarıyla 2/B uygulamaları yoluyla
çıkarılan orman alanları dağılımı, Şekil 4.2’de ise arazi devrinin yoğun
olduğu iller dağılımı verilmiştir. Orman sınırları dışına çıkarılan
alanlardan 98,136 hektarının dosyası Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne
gönderilmiştir. Bu genel müdürlükçe 43,962 hektarının kullanım
kadastrosu hazırlanmıştır.
Orman Bakanlığı, Orköy Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan
Hak Sahipleri Komisyonları, Rayiç Bedel Komisyonları ve Satış
Komisyonları marifetiyle kullanım kadastrosu hazırlanan 43, 962 hektar
alanda çalışmalarını yürütmüştür. Hak tespiti yapılan alanların 11,530
hektarının rayiç bedeli takdir edilmiş, 6,701 hektarının ise satışı
gerçekleştirilmiştir. Satış işlemlerinden 1998-2001 yılları arasında 14
trilyon 700 milyar TL gelir elde edilmiştir. Ortalama satış fiyatı ise
219,370 TL/m2 olmuştur.
22
Çizelge 4.1. Türkiye genelinde sınırlaması bitirilen ve tapuya tescili
yapılan orman alanları dağılımı (OGM, 2003)
Table 4.1. Distribution of forest land with already finished and registered
forest cadastre results in Turkey (OGM, 2003)
Yıllar
Kanun no
Köy
adeti
1937-1956
1956-1973
1974-1983
1984-1985
1986-2002
1987-2002
Toplam
3116
6831
1744
2896
3302
3302-3373
-
2340
954
866
336
3317
3819
11632
Tahdit ve
kadastrosu
yapılan
orman alanı
(ha)
Eski tahdit
aplikasyonu
(ha)
2. ve 2/B
madde
uygulamalarıyla
çıkarılan orman
alanları (ha)
Tapuya tescili
yapılan orman
alanları (ha)
3792546
2565919
1085961
484501
3471895
4569023
15969845
1075442
522555
1914955
3485713
6998665
114286
22394
238053
98686
473419
2677190
703386
312770
52004
553895
4299245
Çıkarılan Alanlar (ha)
150000
100000
102296
68079
57085
62789
81486
80815
50000
2340
14685
3844
0
Ege
Marmara
Batı Akdeniz
Doğu
İç Anadolu
Akdeniz
Doğu
Güneydoğu
Batı
Doğu
Anadolu
Anadolu
Karadeniz
Karadeniz
Şekil 4.1. 6831/2-B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan
alanların coğrafi bölgeler itibarıyla dağılımı (OGM, 2003)
Figure 4.1. Regional distribution of 2/B land in Turkey
23
Çıkarılan Alanlar (ha)
40000
39287
34887
31706
30000
29643
29138
18233
20000
16095
15290
14772
10000
0
Mersin
Balıkesir
Ankara
Adapazarı
Muğla
İstanbul
Bolu
Samsun
İzmir
Şekil 4.2. 6831/2-B maddesine göre en fazla arazi devrinin yapıldığı
iller dağılımı (OGM, 2003)
Figure 4.2. Distribution of regional directorates of forests that have the
most of 2/B land in Turkey (OGM, 2003)
24
5. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA
5.1. Arazi Karnesi Yoluyla Elde Edilen Bulgular
Araştırmanın temel amacı, yasal yollarla ve tarımsal amaçlarla
orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin (2/B) teknik yönleriyle
tanımlanması olmamakla beraber, söz konusu alanların araştırma
açısından önemli görülen bazı teknik özelliklerinin belirlenmesine gerek
duyulmuştur.
Bu amaçla bir arazi karnesi hazırlanarak farklı noktalardaki
işletmelerin 2/B arazilerinde ölçümler ve gözlemler yapılmıştır. Arazi
karnesi ile arazilerin eğimleri (%), arazi kullanım şekilleri (bitkisel
üretim tipleri), arazi büyüklükleri (daa), arazi yükseltileri (m) ve komşu
çevre arazilerin bitki topluluklarının tespiti yapılmıştır.
Arazilerin eğimleri klisimetre ile derece cinsinden ölçülmüş ve
yüzdesel değerlere dönüştürülmüştür. Arazi yükseltileri (rakım) ise
altimetre ile belirlenmiştir. Arazi karnesi yoluyla elde edilen veriler
Çizelge 5.1’de, tespitlerin yapıldığı 2/B arazilerinden alınan fotoğraflar
ise Şekil 5.1’de verilmiştir.
25
Efemçukuru – Seferihisar, İzmir
Yaka - Bornova, İzmir
Hacıarslanlar – Edremit
Dutluca – Burhaniye, Edremit
Çamavlu – Kozak, Bergama
Örlemiş – Yenişakran, Bergama
26
Demirci –Torbalı, Bayındır
Zeytinköy-Selçuk, Bayındır
Kalemli – Yuntdağı, Manisa
Evrenli – Alaşehir, Manisa
Hatipkışla – Karpuzlu, Aydın
Dağyeni –Germencik, Aydın
Şekil
5.1. Orman İşletme Müdürlükleri dahilindeki köyler 2/B
sahalarından alınan fotoğraflar ( Bilgin, 2003)
Figure 5.1. Photos taken by 2/B land in Forest Enterprise Directorates
(Bilgin 2003)
27
Çizelge 5.1. 2/B arazilerinde yapılan ölçüm ve gözlemler
Table 5.1. Distribution of 2/B land survey results
İşletme
Müdürlüğü
EDREMİT
BERGAMA
AYDIN
BAYINDIR
MANİSA
İZMİR
Genel
Arazi
kullanım
şekli
Zeytinlik
Ölçüm
yapılan
arazi
sayısı
(n)
7
Toplam
arazi
kullanım
Ortalama
içindeki Ortalama
arazi
Ortalama
payı
eğim
büyüklüğü rakım
(%)
(%)
(daa)
(m)
78
42,40
14,40
247,50
Meyvelik
2
22
23,10
11,30
270
Zeytinlik
6
75
27,70
4,30
255
Fıstıkçamı
2
25
16,70
2,70
358
Zeytinlik
4
36,70
36,40
3,10
535
Meyvelik
6
54,30
55,70
6,10
623
Bağ
1
9
21,30
2,70
440
Tarla
2
66,70
16,70
4,30
185
Zeytinlik
1
33,30
40,40
15
150
Tarla
2
66,70
60,10
3,70
705
Zeytinlik
1
33,30
34,40
3,20
160
Zeytinlik
3
27,30
29,80
2,70
310
Meyvelik
5
45,50
40,80
1,90
508
Bağ
Tarla
2
18,20
44,50
1,60
727,50
Zeytinlik
1
22
9
48,80
55,40
33,20
3
7,10
590
297,40
Meyvelik
13
28,90
48,10
6,40
515,60
Bağ
3
6,70
41,90
2,20
631,70
Tarla
5
11,10
36,90
3,60
474
Fıstıkçamı
2
4,50
16,7
2,70
358
2/B arazilerinin kullanımlarında Edremit (% 78,0) ve Bergama
(% 75,0) yörelerinde zeytinliklerin, Aydın (% 54,3) ve İzmir (% 45,.5)
yörelerinde meyveliklerin, Bayındır ve Manisa yörelerinde ise tarla
arazilerinin ön plana çıktığı görülmüştür (% 66,7). Araştırma bölgesi
genelinde 2/B arazilerinin önemli bir bölümünü zeytinlikler
28
oluşturmaktadır (% 48,8). Bu grubu % 28,9 ile meyvelikler, % 11,1 ile
tarla, % 6,7 ile bağ ve % 4,5 ile fıstıkçamı arazileri takip etmektedir.
Alansal olarak en büyük 2/B arazi genişliği zeytinliklere aittir
(7,1 daa). Diğer arazi grupları büyüklükleri ise sırasıyla, meyvelikler
(6,4 daa), tarla arazileri (3,6 daa), fıstıkçamlıkları (2,7 daa) ve bağ
(2,2 daa) arazileridir. Parçalı yapı gösteren arazilerin büyük bir
çoğunluğu orman arazileri ile sınırdır (% 93,1). Bitkisel üretim tiplerine
göre arazilerin eğim ve rakım dağılımları ise Çizelge 5. 2’de verilmiştir.
Çizelge 5.2. Arazi kullanım şekline göre 2/B arazilerinin rakım ve
eğimleri
Table 5.2. Distribution of altititue and slope of 2/B land regarding land
use
Değişkenler
Eğim (%)
Rakım (m)
Arazi kullanım şekli
İstatistik
değerler
Zeytinlik
Meyvelik
Tarla
Bağ
Genel
X ort.
33,17
48,13
41,86
36,86
40,01
X min.
15,84
15,84
14,05
21,26
14,05
X maks.
53,17
90,04
64,94
50,95
90,04
S
10,79
25,10
20,87
12,17
17,23
Cv (%)
32,52
52,15
49,85
33,02
41,89
X ort.
297,39
515,58
474
631,67
479,66
X min.
150
240
180
440
150
X maks.
630
890
900
785
900
S
130,27
184,23
269,56
143,3
181,84
Cv (%)
43,8
35,73
56,87
22,71
39,78
Yapılan ölçümlere göre, arazi eğimleri % 14,0 ile % 90,0 arasında
değişmektedir. Ortalama arazi eğimi % 40,1 dir. Arazilerin % 86,7’si
% 20,0 ve üzerinde eğime sahiptirler. Dolayısıyla arazi yetenek
sınıflamasına göre tarıma elverişli olmayan ve devamlı bitki örtüsü
altında bulundurulması gereken V. sınıf ve üzeri daha düşük vasıflı
araziler grubundadırlar (Balcı, 1996). Buralarda toprak sığlığı, taşlılık
gibi arazi kullanımını kısıtlayıcı faktörler olduğu gözlemlenmiştir. Arazi
kullanım devamlılığı açısından erozyon ve taşkınların önlenmesine
29
yönelik alınan tedbirler ise oldukça sınırlıdır. Arazilerin yükseltileri ise
150 - 900 m arasında değişmektedir. Ortalama rakım 479,7 m dir.
Bitkisel üretim tiplerine göre rakım ve eğim dağılımına bakıldığında,
eğimi en yüksek arazilerde meyveliklerin olduğu tespit edilmiştir. Bu
grubun eğim dağılımı % 15,8 -% 90,0 arasında değişmektedir. Ortalama
eğim % 48,1 dir. Bu grubu % 14,0 -% 64,9 eğim aralığı ve ortalama
eğimi % 41,8 ile tarla arazileri, % 21,2 -% 50,9 eğim aralığı ve ortalama
eğimi % 36,8 ile bağ arazileri ve % 15,8 -% 53,2 eğim aralığı ve % 33,2
ortalama eğimle zeytin arazileri takip etmektedir.
Arazilerin yükseltilerine göre dağılımlarında ise, 440 -785 m aralığı
ve 631,7 m yükselti ortalaması ile bağ arazileri ilk sırada yer almaktadır.
Bu grubu 240 – 890m aralığı ve 515,5 m ortalamasıyla meyvelik alanlar,
180 – 900 m aralığı ve 474 m ortalamasıyla tarla arazileri ve 150 - 630 m
aralığı ve 297.3 m. ortalamasıyla da zeytin arazileri takip etmektedir.
2/B arazilerinin eğim gruplarına dağılımı belirlenerek Şekil 5.2’de
verilmiştir. Grup dağılımına göre, düz veya düze yakın eğim (% 0-5)
aralığında herhangi bir arazi parçası bulunmamaktadır. Az eğimli
(% 6-15) arazilerin toplam arazi içindeki payı % 9,2, orta eğimli
(% 16-25) arazilerin % 20,8 ve çok eğimli (% 26+) arazilerin oranı ise
% 70,0’dir.
Az Eğimli
9%
Orta Eğimli
21%
Çok Eğimli
70%
Şekil 5.2. Ölçümlenen 2/B arazilerinin eğim gruplarına
dağılımı
Figure 5.2. Distribution of 2/B land regarding slope groups
30
5.2. Köy Tanıtım Anketleri Bulguları
5.2.1. Köylerin Genel Yapısı
Köyler il merkezlerine ortalama 72 km, ilçe merkezlerine ise 16,8
km uzaklıktadır. Bergama köyleri il ve ilçe merkezlerine en uzak
köylerdir (Çizelge 5.3). Köyler ağırlıklı olarak yamaçlarda yerleşik ve
toplu olarak bulunmaktadırlar (Çizelge 5.4).
Köyler ortalamasına göre, köy hane sayısı 213,6, köy nüfusu 706,5
ve hane halkı büyüklüğü 3,5 dir (Çizelge 5.5). Hane başına ortalama 6,5
adet küçükbaş, 1,2 adet büyükbaş hayvan düşmektedir. Salma
hayvancılık yaygındır. Köylerin ortalama arazi genişliği 13110,4
dekardır (Çizelge 5.6).
Çizelge 5.3. Köylerin merkezlere olan uzaklıkları
Table 5.3. Distance of villages regarding city, town and highway
İşletme
Müdürlüğü
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
Toplam köy
sayısı
12
9
6
2
2
9
40
Merkezlere olan ortalama mesafeleri (km)
İl
İlçe
Ana yola uzaklık
36,13
17,70
6,60
117,3
19,70
8,83
53,21
18,25
12,50
63
18
15
55
14,55
3,57
92,86
12,22
2,98
72
16,80
7,40
31
Çizelge 5.4. Köylerin yerleşim özellikleri
Table 5.4. Settlement properties of villages
İşletme
Müdürlüğü
İZMİR
Köylerin sayıları itibarıyle
Yerleşim şekli
Kuruluş yerleri
Toplu Dağınık Hat boyu Ova Vadi Etek Sırt Yamaç
6
6
1
2
2
4
3
BERGAMA
8
1
-
-
2
-
4
3
AYDIN
4
2
-
-
-
-
2
4
MANİSA
1
1
-
-
-
1
-
1
BAYINDIR
-
1
1
-
-
-
-
2
EDREMİT
7
1
1
-
2
2
1
4
Genel
26
12
2
1
6
5
11
17
Çizelge 5.5. Köylerin nüfus özellikleri (2000)
Table 5.5. Population properties of villages (2000)
İşletme
Müdürlüğü
Toplam köy
sayısı
Hane sayısı
Xtop
Xort
Nüfus
Xtop
Xort
Hane halkı sayısı
X ort
İZMİR
12
3027 252,30 10194 849,50
3,37
MANİSA
2
238
4,20
BAYINDIR
2
677 338,50 2719 1359,50
4,02
AYDIN
6
1110
668,70
3,61
EDREMİT
9
2425 269,40 7119
791
2,94
BERGAMA
9
1068 118,70 3216
357,30
3,01
Genel
40
8545 213,60 28260 706,50
3,52
119
185
32
1000
4012
500
Çizelge 5.6. Köylerin hayvan ve arazi varlıkları
Table 5.6. Land and livestock assets of villages
İşletme
Müdürlüğü
Büyükbaş
Küçükbaş
Toplam köy
sayısı
Xtop
Xort
İZMİR
12
1273
106,10
MANİSA
2
140
BAYINDIR
2
AYDIN
Xtop
Xort
Toplam arazi varlığı (daa)
Xtop
Xort
40408 3367,30
210690
17557,50
70
3060
1530
33446
16723
502
251
1420
710
34549
17274,50
6
3360
560
4985
830,80
98291
16381,80
EDREMİT
9
1483
164,80
5295
588,30
60909
6767,70
BERGAMA
9
3210
356,70
11540 1282,20
86532
9614,70
Genel
40
9968
251,40
66708 1384,80
524417
13110,40
Köyler nüfusunun % 4,0’ü okuryazar değildir. Okulluluk oranı
% 89,8, okul harici okuryazarlık oranı ise % 6,18 dir. Köyler nüfusunun
% 62,5’si 15-64 yaş arasında iktisaden faal nüfustur. 15 yaş ve üzeri köy
nüfusu ise toplam nüfusun % 76,5’idir (Çizelge 5.7).
Çizelge 5.7. Köylerde eğitim durumu ve nüfusun yaş gruplarına
dağılımı
Table 5.7. Education and population age groups of villages
Eğitim gruplarına dağılım (%)
Yaş gruplarına dağılım (%)
Okuryazar
Okuryazar İlkokul Orta öğretim Yüksekokul
0-14
15-64
65 +
olmayan
İZMİR
6,33
11,25
76,42
5,42
0,58
24,33
65,33
10,33
BERGAMA
4,50
2
83,50
6
4
18,50
70
11,50
AYDIN
1,83
2,50
87
6,33
2,33
25
56,33
18,67
MANİSA
3,50
5
80
6,50
5
26,50
64,50
9
BAYINDIR
4,50
2
83,50
6
4
18,50
70
11,50
EDREMİT
5,11
7,56
70,78
13,78
2,78
26,67
59,89
13,44
Genel
4,02
6,18
79,77
7,70
2,33
23,50
62,48
14,03
İşletme
Müdürlüğü
Örnekleme giren 40 köyde toplam topraksız hane sayısı 744,
ortalama topraksız hane sayısı ise her bir köy için ortalama 18,6 hanedir.
Bu oran köyler toplam hane sayısının % 8,7’sine, nüfusunun ise
% 10,1’ine eşittir. Topraksız hane sayısının en fazla olduğu köyler İzmir
(% 11,1), en az olduğu köyler ise Aydın (% 4,1) işletme müdürlükleri
sınırlarında kalmaktadır (Çizelge 5.8).
33
Topraksız hanelerin ana geçim kaynakları köy içi ve köy dışı ücretli
işçiliktir (% 64,0). Bu grubu % 17,9 ile hayvancılık, % 12,3 ile emeklilik
gelirleri ve % 5,8 ile serbest meslek faaliyetleri takip etmektedir.
Çizelge 5.8 Köylerde toprağı olmayan hanelerin nüfus özellikleri
Table 5.8. Population properties of villages regarding landless household
Hane sayısı
Köyler
toplamı
İşletme
Müdürlüğü
Nüfus
Köyler
toplamı
Topraksız
Hane halkı
Köyler
toplamı
Topraksız
X top (A) X top (B) B/A (%) X top (A) X top (B)
B/A
Topraksız
X top (A) X top (B)
B/A
İZMİR
3027
336
11,10
10194
1403
13,76
3,37
4,18
124,04
MANİSA
238
26
10,92
1000
87
8,70
4,20
3,17
75,47
BAYINDIR
677
36
5,32
2719
110
4,05
4,02
3,06
76
AYDIN
1110
46
4,14
4012
160
3,99
3,61
3,48
96,35
EDREMİT
2425
250
10,31
7119
950
13,34
2,94
3,80
129,25
BERGAMA
1068
50
4,68
3216
148
4,60
3,01
2,96
98,33
Genel
8545
744
8,71
28260
2858
10,11
3,52
3,84
109,09
Köylerin en önemli tarım dışı geçim kaynağı ise ücretli işçiliktir
(% 40.8). Ücretli işçilik 18-35 yaş grubu arasında yaygındır (% 53.7).
Tarımsal geçim kaynakları önem sıralarına göre, zeytincilik (% 38.6),
kuru tarım (tahıl grubu) (% 24.9) ve hayvancılıktır (% 22.8). Bu grubu
bağcılık ve meyvecilik takip etmektedir.
Köylerin tamamında içme suyu bulunmaktadır. Sulama suyu
olduğunu belirten köy sayısı onbir olup, çoğunlukla açık su
kaynaklarından yetersiz oranda faydalandıklarını bildirmişlerdir
(Çizelge 5.9).
34
Çizelge 5.9. Köylerin sulama suyu durumları
Table 5.9. Status of irrigation water in villages
Köylere göre
İşletme
Müdürlüğü
sulama suyu (adet)
Köylere göre sulama suyu tedarik şekli
(adet)
Var
Yok
Gölet ve
kanaletler
Yer altı
kaynakları
Yer üstü
kaynakları
İZMİR
4
8
1
2
1
BERGAMA
1
8
-
-
1
AYDIN
3
3
-
1
2
MANİSA
1
1
1
-
-
BAYINDIR
1
1
-
1
-
EDREMİT
1
8
1
-
-
Genel
11
29
3
4
4
Köylerin % 45’i göç alırken, göç veren köy sayısı toplam köy
sayısının yalnızca % 10’udur. Göç alan köyler nüfusunun % 15,9’u
(2440 kişi) köy dışı yerleşimcilerdir. Gelen nüfus ortalama 8,6 yıldır
köyde ikamet etmektedir. Geliş nedenleri sırasıyla, % 56,4 ile ücretli
işçilik amacıyla gelip daha sonra köye yerleşme, % 25,7 ile diğer başlığı
altında verilen ve köy kökenli olup çeşitli nedenlerle köyüne geri dönme,
% 17,9 ile ikinci ve üçüncü konut sahipliliği oluşturmaktadır. Aynı
dönem itibarıyla göç veren köyler nüfusunun % 7,5’i (218 kişi) ise
köylerinden ayrılmıştır. Göç etme nedenleri işsizlik ve eğitim olarak
verilmiştir (Çizelge 5.10).
35
Çizelge 5.10. Köylerde göçler ve göç nedenleri
9
2
13
2,06
8,50
67,5
-
AYDIN
6
1
15
2,62
2,70
100
-
MANİSA
2
1
11
1,76
6
-
-
BAYINDIR
2
2
707
26,0
7,50
78,97 21,03
EDREMİT
9
5
48
1,23
6,20
78,16
Genel
40
18
2440 15,93
8,66
56,42 17,86 25,72 4
Diğer
2-3. konut
sahipliği
-
32,5
Toplam
nüfusa
oranı (%)
BERGAMA
1646 23,93 11,71 13,87 86,13
Giden
nüfus
7
Göç veren
köy sayısı
12
Ücretli işçilik
İZMİR
İşletme
Müdürlüğü
Göç alan
köy sayısı
Yerleşim süresi
ortalaması (yıl)
Geliş nedenleri (%)
Toplam köy
Sayısı
Gelen nüfus
Toplam nüfusa
oranı (%)
Table 5.10. Immigration and causes in villages
2
166
12,56
-
-
-
1
8
0,83
100
1
44
7,04
-
-
-
-
21,84
-
-
-
218
7,50
Köylerin % 90,0’ında köy nüfusuna kayıtlı olduğu halde köyde
oturmayan nüfus vardır. Kayıtlı nüfusa oranı % 20,7’ dir (Çizelge 5.11).
Çizelge 5.11. Köy kütüğüne kayıtlı olup köy dışında oturan nüfus
Table 5.11. Populations of settled outside however registered to villages
Toplam
köy
sayısı
Kayıtlı
nüfusunun
bir kısmı
dışarıda
oturan köy
sayısı
İZMİR
12
11
1425
129,50 260,20 200,90
14
BERGAMA
9
8
1780
222,50 241,10 108,30
55,30
AYDIN
6
5
602
120,40
88,10
73,10
15
MANİSA
2
1
60
-
-
-
6
BAYINDIR
2
2
1050
525
318,20
60,60
38,60
EDREMİT
9
9
938
104,20 106,60 102,30
13,20
Genel
40
36
5855
162,30
20,70
İşletme
Müdürlüğü
Köy nüfusuna kayıtlı olup köy dışında oturan
nüfusun
X top.
36
X ort
S
202
Cv
(%)
124,20
Kayıtlı köy
nüfusuna
oranı (%)
Köylerdeki örgütlenme yapılarına bakıldığında, Manisa yöresi
köyleri
hariç,
diğer
yöre
köylerinde
değişen
oranlarda
kooperatifleşmenin olduğu görülmektedir. Bu oran Aydın köylerinde
% 16,6’ya kadar gerilerken, Bergama ve Edremit köyleri dahilinde
% 66,7’ya kadar yükselmektedir. Kooperatiflerin ortak sayısı ortalaması
ise 132,7 kişidir. Ortak olunan kooperatifler, Tarımsal Kalkınma
Kooperatifleri, TARİŞ4, Tarım Kredi Kooperatifleri, Esnaf Kefalet
Kooperatifleri ve Su Ürünleri Kooperatifleridir. Köylerin % 22,5’inde
başta avcılık dernekleri olmak üzere çeşitli amaç ve kapsamda dernek
faaliyette bulunmaktadır (Çizelge 5.12 ).
Çizelge 5.12. Köylerin örgütlenme yapıları ve ortak sayıları
Table 5.12. Organization and partnership situations of villages
Derneği
olan
Kooperatifi olan
İşletme
Müdürlüğü
Toplam
köy sayısı
Köy sayısı
Ortalama
oratak sayısı
Toplam
köylere oranı
(%)
Köy
sayısı
İZMİR
12
6
64
50
4
BERGAMA
9
6
163
66,70
-
AYDIN
6
1
230
16,70
-
MANİSA
2
-
-
-
-
BAYINDIR
2
1
124
50
1
EDREMİT
9
6
144,80
66,70
4
Genel
40
20
132,70
50
9
5.2.2. Köylerin Ormanlarla Olan İlişkileri
Araştırma kapsamında ele alınan köylerin % 77,5’i orman içi,
% 15,0’i orman bitişiği ve % 7,5’i orman dışı köylerdir. Ormanlardan
faydalanmada ilk sırayı % 47,3 ile odun hammaddesi temini almaktadır.
Bu faydalanmayı % 21,9 ile toplayıcılık, % 20,4 ile otlatma, % 6,3 ile
orman işçiliği ve % 4,1 ile orman ürünleri taşımacılığı takip etmektedir.
4
TARİŞ: İncir, Üzüm, Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği
37
Orman davaları dağılımında ise açma-yerleşme suçları ilk sıradadır
(% 47,6). Bu suçu işgal-faydalanma suçları takip etmektedir (% 38,5).
Diğer suçlar başlığı altında ise, kaçak kesim, izinsiz otlatma ve yasa dışı
yollardan orman ürünlerinin toplanması gelmektedir (% 13,9). Orman
suçlarının önemli bölümünün ormanlardan arazi kazanımı amacıyla
işlendiği görülmüştür (% 86,1) (Çizelge 5.13).
Çizelge 5.13. Köylerde işlenen orman suçlarının dağılımı (%)
Table 5.13. Distribution of forest crimes in villages (%)
İşletme Müdürlüğü Açma-yerleşme İşgal-faydalanma Diğer suçlar
İZMİR
BERGAMA
33,30
16,50
49,80
66,90
16,90
16,60
AYDIN
66,20
30,20
3,60
MANİSA
50,10
24,60
25,30
BAYINDIR
62,90
32,80
4,30
EDREMİT
56,80
26,80
16,40
Genel
47,60
38,50
13,90
5.2.3. Köylerin Orman Dışına Arazi Çıkarımı (2/B)
Konusunda Görüşleri
Araştırma kapsamında ele alınan 40 köyde 2002 yılı sonuna kadar
2/B çalışması ile 50,801 dekar arazi orman sınırları dışına çıkarılmıştır.
Bu arazilerin 4.633 dekarının tapuya tescili yapılmış, 1,310 dekarının da
hak sahipleri adına satışı gerçekleştirilmiştir. Tapuya tescili yapılan
alanlar çıkarılan arazilerin % 9,1’idir.
Köylülerin 2/B çalışmalarına bakış açıları sorulmuştur. Verilen
cevaplarda 2/B çalışmalarının desteklendiği görülmüştür (% 92,3).
Çıkarılan arazilerin % 91,7’si ilk sahipleri ya da mirasçıları tarafından
kullanılırken, % 8,3’ü el değiştirmiş ve ikinci şahıslara muhtarlık
senetleriyle devredilmiştir. Köy muhtarlarından alınan bilgilere göre
çeşitli şekillerde kullanımda olan 2/B arazilerinin % 35,9’u zeytin
arazileri, % 33,4’ü kuru tarım yapılan araziler, % 23,9’u meyvelikler,
38
% 5,4’ü mera (otlatma) arazileri ve % 1,4’ü de yerleşkelerdir. Bitkisel
üretim olarak tahıl grubu (kuru tarım) Manisa yöresinde (% 75,6),
zeytincilik Edremit yöresinde (% 53,4), meyvecilik Aydın yöresinde
(% 45,4) ve mera alanı olarak kullanım ise Bergama yöresi köylerinde
yaygındır (% 20,3) (Çizelge 5.14).
Çizelge 5.14. Köylerde 2/B arazilerinin kullanım şekilleri dağılımı
(%)
Table 5.14. Distribution of 2/B land use types in villages (%)
İşletme Müdürlüğü
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
Kuru tarım
Mera
Zeytin
Meyve
Yerleşim
33,0
20,20
18,70
75,60
33,0
20,10
33,40
4,90
20,30
7,30
5,40
32,70
39,50
35,90
24,40
29,20
53,40
35,90
20,90
20,0
45,40
37,80
19,20
23,90
8,50
1,40
Köylüler orman sınırları dışına henüz çıkarılmayan ve tarımsal
kullanıma uygun olan arazilerin değişen oranlarda olsa da bulunduğunu
düşünmektedirler (% 64,8). Çıkarılacak nitelikte arazi kalmadı ya da çok
az var diyenlerin oranı ise nispeten düşüktür (% 35,2).
Henüz çıkarılmayan arazilerin de gelecekte benzer yasal
düzenlemeler yoluyla orman sınırları dışına çıkarılarak, kendilerine
verileceği beklentisi oldukça güçlüdür (% 77,4) (Çizelge 5.15 ).
39
Çizelge 5.15. Köylerde 2/B benzeri nitelikte arazi varlığına dair
beklentiler
Table 5.15. Amount of land similar to 2/B land in villages
2/B nitelikli arazil varlığı dağılımı (%)
İşletme Müdürlüğü
Çok fazla
Oldukça
Az
Çok az
Hiç yok
17,10
50,10
15,70
17,10
-
BERGAMA
-
44,30
21,70
-
34
AYDIN
-
32,90
-
-
67,10
MANİSA
-
50,70
49,30
-
-
BAYINDIR
52,30
-
-
47,70
-
EDREMİT
10,80
10,30
33,60
11,10
34,20
Genel
13,37
31,38
20,05
12,65
22,55
İZMİR
Orman işletmeleri dahilindeki köylerin % 32,5’inde köy tüzel
kişiliklerinin 2/B arazileri olduğu belirtilmiştir. Bu arazilerin % 61,5’i
köy tüzel kişiliği yararına kiraya verilirken, % 38,5’i de köy ortak
kullanımına yönelik değerlendirilmektedir. Köy tüzel kişiliklerinin
kullanımlarında olan 2/B arazilerinin ortalama büyüklükleri 54,8
dekardır.
5.3. Çiftçi (İşletme) Anketleri Bulguları
5.3.1. İşletmelerin Genel Yapısı
Tarım işletmecilerin yaş ortalaması 54,5 yıl, eğitim yılı ortalaması
ise 4,6 yıl olarak bulunmuştur. Hane nüfusunun okuryazarlık oranı
% 85,0 dir. Hane halkı nüfusu 3,9 kişidir. Hane nüfuslarının % 71,8’i
iktisaden faal yaş grubundadır (15-64 yaş). Faal nüfusun % 48,3’ünü
kadınlar, % 51,7’sini erkekler oluşturmaktadır (Çizelge 5.16 ).
DİE verilerine (2002a) göre, Türkiye’de hane halkı büyüklüğü 4,6,
eğitim yılı ortalaması ise 3,6 yıldır. İktisaden faal nüfus oranı % 70,4,
okuryazarlık oranı ise % 87,5 dir. Araştırma kapsamı dahilindeki
köylerde hane halkı büyüklüğü 3,5 kişi, faal nüfus % 62,5 ve
okuryazarlık oranı % 95,9 olarak bulunmuştur.
40
Yukarıdaki
istatistiki
verilerle
işletmelere
ait
bulgular
kıyaslandığında, işletmelerde hane halkı büyüklüğünün Türkiye
ortalamasının altında, incelenen köyler ortalamasının ise üstünde olduğu
görülmektedir. İşletmecilerin eğitim yılı ortalaması da Türkiye
ortalamasının üstündedir. İşletme faal nüfusları ise Türkiye ve köyler
ortalamalarının üzerindedir. İşletme nüfusunun okuryazarlık oranı ise
Türkiye ve köyler ortalamasının altındadır.
İşletmecilerin % 94,8’i evlidir. % 83,9’u köyünden zorunlu nedenler
(askerlik vb.) haricinde hiç ayrılmamıştır. Kısa süreli ayrılanlar % 6,3,
uzun süreli köy dışında yaşayanlar ise işletmecilerin % 7,1’ini
oluşturmaktadır. Ayrılış nedenleri çalışmak ve eğitim olarak verilmiştir.
İşletmecilerin % 2,7’si ise dışardan gelerek köye yerleşmiştir
(Çizelge 5.17).
İşletmecilerin % 89,8’i ortalama 1,4 kat olan kendi evlerinde
oturmaktadır. % 44,0’ünün ortalama 21 yaşında traktörü, % 19,8’sinin
ise 12 yaşında binek tipi araçları bulunmaktadır. Çok büyük bir kısmının
ise televizyon, buzdolabı ve telefonu vardır (Çizelge 5.18 ).
41
Çizelge 5.16. İşletmecilerin nüfus özellikleri
Table 5.16. General properties of farmers
İşletme
İZMİR BERGAMA AYDIN EDREMİT BAYINDIR MANİSA Genel
Müdürlüğü
YAŞ (yıl)
EĞİTİM
(yıl)
HANE
HALKI
NÜFUSU
(kişi)
FAAL
NÜFUS
(15-64
yaş)
İşletmeci
sayısı (n)
X min.
X maks.
X ort.
S
Cv (%)
X min.
X maks.
X ort.
S
Cv (%)
X min.
X maks.
X ort.
S
Cv (%)
X min.
X maks.
X ort.
S
Cv (%)
47
42
29
42
10
10
180
27
79
52,60
12,61
23,91
1
12
5,70
1,93
34,01
1
10
4,4
1,85
41,99
1
6
3,20
1,52
47,99
23
79
53,90
12,91
24,10
1
11
5,10
1,18
23,21
1
7
3,50
1,65
46,75
1
5
2,80
1,36
49,14
37
84
56,50
11,82
20,92
1
13
5
1,73
34,88
1
8
4,10
1,99
48,03
1
5
2,80
1,66
59,28
30
78
54,40
12,13
22,3
1
12
6,10
2,14
34,93
1
9
3,10
1,66
53,78
1
4
2,20
1,30
58,56
40
74
57,60
10,72
18,61
1
7
5,20
0,67
12,77
2
10
4,40
2,59
58,88
1
4
2,20
1,32
59,84
44
60
53,10
5,38
10,14
1
5
4
2,11
52,7
2
9
5,10
2,47
48,43
2
8
3,80
1,81
47,72
23
84
54,50
12,21
22,42
1
13
4,60
2,52
54,77
1
10
3,90
1,93
49,72
1
8
2,80
1,48
53,32
42
Çizelge 5.17. İşletmecilere ait kişisel bilgiler (%)
Table 5.17. Private data of farmers ( % )
İşletme Müdürlüğü
Genel
Bilgiler
İZMİR
Evli
Bekar
93,70
4,20
88,10
11,90
Ayrı-dul
2,10
Köyden hiç
ayrılmamış
Kısa süre
ayrı
Uzun süre
ayrı
Köy
dışından
yerleşen
BERGAMA AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
93,0
-
100
-
100
-
93,70
1,20
94,80
2,90
-
7
-
-
5,10
2,40
89,70
92,30
97,20
59,60
79,50
85,20
83,90
2,20
2,30
2,80
30,30
-
-
6,30
4,10
2,70
-
10,10
20,50
5,30
7,10
4
2,70
-
-
-
9,50
2,70
Çizelge 5.18. İşletmecilerin ev, eşya ve araç bilgileri
Table 5.18. Household good and vehicles data of farmers
İşletme
Müdürlüğü
Kat
durumu
X ort.
Mülkiyeti (%)
Kendi Başkası
Araç varlığı
Traktör
Ev eşyaları (%)
Diğer araçlar
İşletmeci
(%)
Yaşı
İşletmeci
(%)
Yaşı
TV
Buzdolabı Diğer Telefon
İZMİR
1,40
100
51
23,40
32
19,10
100
91
62
BERGAMA
1,70
93
7
33
22,80
33
16,20
93
95
26
86
AYDIN
1,50
86
14
21
17,50
28
19,50
90
93
65
86
MANİSA
1,20
70
30
50
20
-
-
100
90
30
90
BAYINDIR
1,20
90
10
80
27,60
-
-
100
90
60
90
EDREMİT
1,30
100
0
29
15,20
26
16,90
88
88
40
90
Genel
1,40
89,80
10,20
44
21,10
19,80
12
95,20
91,20
47,20
88
43
88
Çizelge 5.19. İşletmecilerin tarım ve tarım dışı geçim kaynakları
Table 5.19. Agricultural and non-agricultural income sources of farmers
Geçim kaynakları
Tarımsal
geçim
kaynakları
(%)
Tarım dışı
geçim
kaynakları
(%)
İşletme Müdürlüğü
İşletmeler
İzmir Bergama Aydın Manisa Bayındır Edremit ortalaması
Hayvancılık
8,70
20,80
11,60
30,50
-
10
13,60
Tarla bitkileri
19,80
8,20
-
39,30
41,30
4,70
18,90
Meyve
9,20
-
25,90
9,90
-
Zeytin
30,30
26,50
62,50
20,30
58,70
83,20
46,90
7,40
Sebze
3,80
-
-
-
-
2,10
1
Bağ
28,20
12,30
-
-
-
-
6,80
Fıstıkçamı
-
32,20
-
-
-
-
5,40
Toplam
100
100
100
100
100
100
100
Emekli
40,30
27,60
14,50
9,90
40,10
24,50
26,20
Ücretli işçi
50,10
9,20
33,80
79,80
19,80
19,50
35,30
Yaşlılık maaşı
2,70
-
-
-
-
-
0,50
6,30
Esnaf
4,60
9,30
14,20
-
-
9,80
Sabit ücretli
-
4,80
3,20
-
-
9,30
2,90
Geliri yok
2,30
49,10
34,30
10,30
40,10
36,90
28,80
Toplam
100
100
100
100
100
100
100
Geçim kaynakları dağılımı tarım ve tarım dışı olmak üzere iki alt
kategoride toplanmış ve her bir grup kendi içinde değerlendirilerek
Çizelge 5.19’da verilmiştir. Çizelgeye göre, tarımsal geçim kaynakları
içinde ilk sırayı % 46,9 ile zeytincilik almaktadır. Bunu % 18,9 ile tarla
bitkileri yetiştiriciliği, % 13,6 ile hayvancılık gelirleri takip etmektedir.
İşletmeler itibarıyla hayvancılık Manisa’da (% 30,5), tarla bitkileri
yetiştiriciliği Bayındır’da (% 41,3), meyvecilik Aydın’da (% 25,9),
zeytincilik Edremit’te (% 83,2), bağcılık İzmir’de (% 28,2) ve çamfıstığı
(fıstıkçamı) işletmeciliği de Bergama yöresi köylerde (% 32,2) geçim
kaynakları içinde ilk sıralarda yer almıştır.
Tarım dışı geçim kaynakları ise ücretli işçilik (% 35,4) ve emeklilik
gelirleridir (% 26,2). İşletme dışında ücretli çalışılan gün sayısı
ortalaması 73,5 gün/yıldır. Bu dağılım İzmir’de 46,5 gün/yıl,
Bergama’da 71,3 gün/yıl, Aydın’da 73,0 gün/yıl, Manisa’da 86,3 gün/yıl,
Bayındır’da 90,0 gün/yıl ve Edremit’te 73,4 gün/yıldır. İşletmelerin
% 28,8’inin ise tarım dışı geliri bulunmamaktadır.
44
İşletmecilerin % 40,5’i en az bir kooperatife ortakdır. Ortak olunan
kooperatifler, TARİŞ, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Tarım Kredi
Kooperatifleridir. Kooperatifleşme Edremit yöresi işletmelerinde
% 69,0’lara kadar yükselirken, İzmir yöresinde % 19,2’lere kadar
gerilemektedir (Çizelge 5. 20).
Çizelge 5.20. İşletmecilerin kooperatif ortaklığı dağılımı
Table 5.20. Distribution of farmers regarding cooperative partnership
İşletme
Müdürlüğü
İZMİR
BERGAMA
Toplam işletmeci
sayısı
47
42
Kooperatif ortak
sayısı
9
15
Kooperatife
ortak olma ( % )
19,15
35,71
AYDIN
29
11
37,93
MANİSA
10
3
30
BAYINDIR
10
6
60
EDREMİT
42
29
69,05
Genel
180
73
40,56
İşletmecilerin % 33,7’sinin büyükbaş, % 21,0’inin ise küçükbaş
hayvan varlığı bulunmaktadır. Bu oran içinde küçükbaş hayvanda İzmir
yöresi işletmeler (% 36,0), büyükbaş hayvanda ise Bergama yöresi
işletmeler (% 79,0) ilk sırada yer almaktadır.
İşletme başına ortalama hayvan sayısı küçükbaş hayvanlar için 8,2,
büyükbaş hayvanlar için ise 1,9 olarak belirlenmiştir. İzmir yöresi
işletmeleri küçükbaş hayvanda (25,2), Bergama yöresi işletmeleri ise
büyükbaş hayvanda (4,7) işletme başına en fazla hayvana sahiptirler
(Çizelge 5. 21).
DİE (2001) tarım istatistiklerine göre, Türkiye ve Ege Bölgesinde
ortalama hayvan varlıkları sırasıyla küçükbaş hayvan için 8,9 ve 7,7
büyükbaş hayvan için 3,6 ve 3,5 dir. İncelenen köylerde ise bu rakam
küçükbaş hayvanlar için 6,5 ve büyükbaş hayvanlar için 1,2 olarak
bulunmuştur. Yukarıdaki veriler işletmeler ortalaması itibarıyla
karşılaştırıldığında, işletmelerin küçükbaş hayvan varlıklarının Türkiye
ortalamasının altında kalmasına rağmen, Ege Bölgesi ve köyler
ortalamalarının üstünde olduğu görülmektedir. Büyükbaş hayvan
varlıkları ise Türkiye ve Ege Bölgesi ortalamalarının altında, köyler
ortalamasının üstündedir.
45
Çizelge 5.21. İşletmelerin hayvan varlıkları
Table 5.21. Amount of livestock in farms
İşletme
Müdürlüğü
Toplam
işletme
sayısı
Küçükbaş
Büyükbaş hayvan
hayvan varlığı
varlığı (adet)
(adet)
Toplam X ort Toplam
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
47
42
29
10
10
42
180
1185
385
10
125
71
1776
25,21
9,17
0,34
12,53
1,69
8,16
37
196
83
9
1
29
355
X ort
0,79
4,67
2,86
0,91
0,12
0,69
1,97
Hayvanı olan
işletmelerin
toplam
işletmelere
oranı (%)
Küçük Büyük
baş
baş
36
28
21
79
10
36
30
31
11
29
17
21
33,70
İşletmecilerin % 20,0’si (36) çeşitli orman suçlarından dolayı
mahkemelik olmuşlardır. Bu suçların çok büyük bir bölümü ormandan
arazi kazanımı ya da yasa dışı orman arazilerinin kullanımına yönelik
işlenen suçlardır (% 97,2). Orman teşkilatı ile davalık olan işletme sayısı
toplam işletme sayısı içinde en yüksek Edremit’te (% 33,3), en düşük ise
Manisa yöresindedir (% 10,0) (Çizelge 5.22).
46
Çizelge 5.22. İşletmecilerin orman suçları dağılımı (%)
Table 5.22. Distribution of forest crimes regarding farmers (%)
Suç Nevi
Açmaİşgal
Diğer
yerleşme faydalanma
10
80
10
100
100
72
28
100
22
71
7
50,70
46,50
2,80
İşletme
Toplam işletme Orman suçu olan
Müdürlüğü
sayısı
işletmeci sayısı
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
47
42
29
10
10
42
180
10
7
6
1
2
14
36
İşletmecilere ormanların yönetimi konusunda tercihleri sorulmuştur.
Büyük bir çoğunluk devlet tarafından yönetilmesinin devamını istemiştir
(% 67,1). Ormanlar özelleştirilsin diyenlerin oranı % 0,8’de kalmıştır
(Çizelge 5.23).
Çizelge 5.23. İşletmecilere göre ormanların yönetim şekli
Table 5.23. Opinion of farmers about forest management
İşletme
Müdürlüğü
Devlet
(A)
Orman nasıl yönetilmelidir (%)
KöylerÖzel
yerel halk
A+B
sektör
(B)
16,60
22,50
Fikri yok
İZMİR
29,80
BERGAMA
45,30
49,10
2,70
2,90
-
AYDIN
88,90
-
-
7,30
3,80
MANİSA
89,40
-
-
10,60
-
BAYINDIR
68,90
-
-
20,10
11
EDREMİT
80,30
8,10
2,30
9,30
-
Genel
67,10
12,30
0,80
12,10
7,70
47
31,10
5.3.2. İşletmecilerin Arazi Varlıkları ve Arazi Kullanım
Şekilleri
Taıım işletmelerin toplam arazi varlıkları 6319,7 dekardır. Ortalama
tarımsal işletme büyüklüğü ise 35,1 dekardır. Sahip olunan arazilerin
ortalama parsel genişlikleri 9,3 dekardır. İşletmeler toplam arazilerin
% 65,0’inde üretim yapmaktadır.
Toplam işletmeci sayısının % 23,3’ünün ise yalnızca 2/B arazileri
bulunmaktadır. Bu oran Bayındır yöresi işletmelerinde % 40,0’a
ulaşmaktadır (Çizelge 5.24).
Çizelge 5.24. Tapulu arazisi olmayan işletmeler dağılımı
Table 5.24. Distribution of farms with land having no title deed
İZMİR
47
Tapulu
arazisi
olmayan
işletme
sayısı (B)
13
BAYINDIR
10
4
40
MANİSA
10
2
20
AYDIN
29
6
20,69
EDREMİT
42
5
11,90
BERGAMA
42
12
28,57
Genel
180
42
23,33
Toplam
İşletme Müdürlüğü işletme sayısı
(A)
B/A (%)
27,66
DİE (2001) VIII. Genel Tarım Sayım sonuçlarına göre, tarımsal
işletme büyüklüğü Türkiye’de 61,0 dekar, Ege Bölgesinde 39,8 dekardır.
Arazilerin ortalama parsel genişliği ve parsel sayısı ise sırasıyla Türkiye
için 14,9 dekar ve 4,0 adet, Ege Bölgesi için 10,1 dekar ve 3,9 adettir.
Yukarıdaki veriler işletmeler ortalaması itibarıyla kıyaslandığında,
tarımsal işletme büyüklüğü açısından işletmeler Türkiye ortalamasının
oldukça altında iken, Ege Bölgesi ortalamasına yaklaşmaktadır. Parsel
genişliği ve parsel sayısı ise Türkiye ve Ege Bölgesi ortalama
değerlerinin altındadır.
48
5.3.2.1. İşletmelerin 2/B Arazileri ve Arazi Kullanım
Şekilleri
2/B arazilerinin % 61,2’sinde (1874,2 daa) bitkisel üretim
yapılmaktadır. Ortalama parsel büyüklüğü 9,6 dekar ve ortalama parsel
sayısı ise 1,4 adetdir. Bu arazilerin % 42,1’i zeytinlik, % 22,6’sı tarla,
% 13,2’si meyvelik, % 9,1’i bağ, % 9,8’i fıstıkçamlığı ve % 3,1’i de
bahçedir. En düşük üretim tarla arazilerinde görülmektedir (% 14.8).
Tarla diye ifade edilen arazilerin büyük bir kısmı otlatma amacıyla
kullanılmakta ve boş tutulmaktadır (Çizelge 5.25).
Çizelge 5.25. İşletmeler toplamı itibarıyle 2/B araziler dağılımı
Table 5.25. Distribution of 2/B land regarding farm totals
B/A (%)
Ortalama
parsel
sayısı
(adet)
Ortalama
parsel
genişliği
(daa)
213
18,30
148
76,30
19
49,50
1,67
1,45
1,32
9
8,75
16,61
Arazi
kullanım
şekillerine
dağılımı
(%)
9,10
3,10
9,80
405,10
330,60
81,60
1,26
7,11
13,20
Tarla
693,30
102,50
14,80
1,49
11,18
22,60
Zeytin
1288,40
1061,80
82,40
1,41
9,27
42,10
Genel
3060,90
1874,20
61,20
1,42
9,63
100
Arazi
kullanım
şekli
Toplam
arazi
(daa) A
İşlenen
arazi
(daa) B
Bağ
279
Bahçe
96,30
Fıstıkçamı 298,90
Meyve
İşletme grupları itibarıyla 2/B arazilerinde arazi kullanım dağılımı
ise Çizelge 5.26’da verilmiştir. Tarla arazileri bu grupta Manisa
yöresinde yoğunlaşmasına rağmen (% 56,6), kullanım oranı oldukça
düşüktür (% 6.3). Arazilerin ortalama parsel büyüklüğü 11,2 daa, parsel
sayısı ise 1,5 dir. İşletme müdürlükleri itibarıyla bakıldığında tarla
arazileri yine en düşük üretime sahip arazilerdir (% 14,9).
Bağ alanlarının % 76,3’ünde üretim yapılmaktadır. Toplam işletme
arazileri dağılımı içinde bağlık alanlar en fazla İzmir yöresinde olmasına
rağmen (% 29,4), ürün alınan alan itibarıyle işletme grupları içinde en
düşük orana sahiptirler (% 75,1). Bağlık arazilerin ortalama parsel
büyüklüğü 9,0 daa, parsel sayısı ise 1,7 dir.
49
Meyve üretimi ise Aydın yöresindeki işletmelerde yoğunlaşmıştır
(% 36,7). Bu arazilerin ortalama parsel büyüklüğü 7,1 daa, parsel sayısı
ise 1,3’dür. Meyvelik arazilerin % 34,2’si kiraz, % 21,0’i incir, % 11,6’sı
şeftali, % 12,3’ü armut, % 9,1’i ceviz, % 5,8’sı elma, % 3,3’ü kestane ve
% 2,7’si de eriktir.
Fıstıkçamı, alan toplamı itibarıyle Bergama yöresindeki işletmelerde
ön plana çıkmaktadır (% 23,2). İşletmelerin fıstıkçamı arazilerinin
ortalama parsel büyüklüğü 16,6 daa, parsel sayısı ise 1.3’dür.
Zeytinlik alanlar ise Bayındır yöresindeki işletmelerin 2/B
arazilerinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır (% 92,6). Bu arazilerin
ortalama parsel büyüklüğü 6,8 daa, parsel sayısı ise 2,5’dir.
50
Çizelge 5.26. Orman İşletme Müdürlüklerine göre işletmelerin 2/B
arazilerindeki arazi kullanımları dağılımı
Table 5.26. 2/B land use distribution of farms regarding Forest
Enterprise Directorates
Arazi
Nevi
Tarla
Bağ
Meyvelik
Bahçe
Fıstıkçamı
Zeytinlik
Genel
8
345
63
214,25
63
693,25
3
11
265
279
192,60
Ürün
alınan
arazi
(daa) B
31
23
44,50
4
102,50
3
11
199
213
189,10
8,99
36,51
20,77
6,35
14,79
100
100
75,09
76,34
98,18
EDREMİT
41
9
21,95
1,20
İşletme
Müdürlüğü
Arazi
büyüklüğü
(daa) A
BAYINDIR
BERGAMA
EDREMİT
İZMİR
MANİSA
Toplam
AYDIN
EDREMİT
İZMİR
Toplam
AYDIN
B/A
(% )
Ortalama
Ortalama
parsel
parsel
büyüklüğü
sayısı
(daa)
2
8
1,47
13,80
1
15,75
1,60
8,93
1,40
9
1,49
11,18
1
3
2
5,50
2
9,46
1,67
9
1,13
7,41
6,83
Toplam
arazi
içindeki
payı (%)
7,40
36,30
14,30
23,80
56,60
22,60
0,60
2,50
29,40
9,10
36,70
9,30
İZMİR
144,50
132,50
91,70
1,71
6,02
16
MANİSA
27
-
-
1
13,50
24,30
Toplam
405,10
330,60
81,61
1,26
7,11
13,20
EDREMİT
90,30
14,30
15,84
1,50
10,03
20,50
İZMİR
Toplam
BERGAMA
6
96,30
220,90
4
18,30
93
66,67
19
42,10
1,40
1,45
1,63
3
8,75
16,99
0,70
3,10
23,20
EDREMİT
55
32
58,18
1
13,75
12,50
AYDIN
Toplam
AYDIN
23
298,90
329,60
23
148,0
250,60
100
49,51
76,03
1
1,32
1,40
23
16,61
15,70
4,40
9,80
58,30
BAYINDIR
99,50
81,50
81,91
1,44
7,65
92,60
BERGAMA
385,50
372
96,50
1,87
8,97
40,50
EDREMİT
180,40
142,70
79,10
1,26
6,22
40,90
İZMİR
MANİSA
Toplam
272,10
21,25
1288,35
3060,90
199,50
15,50
1061,80
1874,20
73,32
72,94
82,42
61,23
1,50
1
1,41
1,42
9,07
7,08
9,27
9,63
30,20
19,10
42,20
100
51
Şekil 5.3’de işletme arazilerinde bitkisel üretim yapılan alanların
dağılımları gösterilmiştir.
Bitkisel üretim yapılan
araziler(%)
Genel
Fıstıkçamı
Zeytin
0,69
0,50
0,85
0,82
0,40
Tarla
Meyve
0,61
0,46
0,87
0,82
1,00
Bahçe
Bağ
0%
0,15
0,19
0,73
20%
0,76
40%
Tapulu Araziler
60%
2/B Arazileri
80%
100%
Şekil 5.3. İşletmelerin toplam arazi varlıkları içinde bitkisel
üretim yaptıkları alanlar dağılımı
Figure 5.3. Distribution of agricultural productive land of farms
total
5.3.3. İşletme Arazilerinde Bitkisel Üretimde Verim ve
Seçilmiş Bazı Bitkisel Ürünlere Ait Brüt Marjlar
Tarım işletmelerinin arazilerindeki bitkisel üretim tipleri tapulu ve
2/B arazileri olmalarına göre iki ayrı şekilde ele alınmıştır
(Çizelge 5.27).
Her iki arazi mülkiyet tipinde de yaygın üretim tipi zeytindir. Elde
edilen toplam brüt üretim değerinin tapulu arazilerde % 63,2’si, 2/B
arazilerinde ise % 56,7’si zeytin üretiminden sağlanmaktadır. Bu grubu
tapulu arazilerde, tarla bitkileri (% 19,2), meyvelik alanlar (% 12,1), bağ
(% 3,9) ve çamfıstığı (% 1,6), 2/B arazilerinde ise meyvelik alanlar
(% 18,3), bağ (% 11,4), çamfıstığı (% 7,9) ve tarla bitkileri (% 5,7) takip
etmektedir (Çizelge 5.27).
52
Çizelge 5.27. İşletmeler arazilerinde bitkisel üretim tipleri ve
verimleri
Table 5.27. Distribution of agricultural products and productions in farm
land totals
2/B Arazileri (Tapusuz)
Ürün
tipi
İncir
Tapulu Araziler
Toplam
brüt
üretim
değeri
Ağaç
içindeki
Verim
sayısı
Verim
payı
(kg/daa) (daa/adet) (kg/ağaç)
(%)
Ürün tipi
Toplam
brüt
üretim
değeri
Ağaç
içindeki
Verim
sayısı
Verim
payı
(kg/daa) (daa/adet) (kg/ağaç)
(%)
168,66
18,48
9,13
4,30
İncir
136,33
11,38
11,98
6,10
Kestane
217,67
16,67
13,06
1,30
Kestane
300
10,15
29,56
4,60
Kiraz
Şeftali
284,11
547,12
16,15
29,63
17,59
18,47
7,10
2
Kiraz
Şeftali
309,17
588,24
13,50
28,90
22,90
20,35
0,90
0,50
Zeytin
153,41
13,02
11,78
56,70
Zeytin
187,23
12,84
14,58
63,20
38,72
9,02
4,29
7,90
Çamfıstığı
(Fıstıkçamı)
35,95
10,30
3,49
1,60
Çamfıst
ığı
(Fıstıkç
amı)
Armut
Ceviz
Elma
Erik
66,21
5,86
11,31
0,90
Buğday
209,26
-
-
14,20
30,71
4
7,68
1,90
Mısır
600
-
-
1,60
430
5,55
77,48
0,50
Tütün
81,30
-
-
2
125
11,20
11,16
0,30
Üzüm
324,45
-
-
3,90
Buğday
150,50
-
-
5
Nohut
62,50
-
-
0,50
Tütün
76,73
-
-
0,70
Pamuk
448,72
-
-
0,90
Üzüm
421,09
-
-
11,40
Üretim alanlarının önemli bir bölümünü oluşturan zeytinde ağaç
başına verim tapulu arazilere nazaran 2/B arazilerinde % 19,2 daha
düşüktür. 2/B arazilerinde dekarda ortalama zeytin ağacı sayısı 13,0,
ağaç başına üretim miktarı 11,8 kg, tapulu arazilerde ise ağaç sayısı 12,8,
üretim miktarı 14,6 kg olarak belirlenmiştir. İşletmeler ortalaması olarak
dekarda zeytin ağacı sayısı 12,9 ağaç başına zeytin verimi ise 13,2
kg’dır.
DİE (2002b) verilerine göre, zeytinde dekarda ağaç sayısı ve ağaç
başına ortalama verim sırasıyla Türkiye için 16,0 adet ve 17,7 kg, Ege
Bölgesi için ise 15,0 adet ve 18,6 kg olarak verilmiştir.
53
Bu dağılıma göre işletmeler 2/B arazilerinde zeytin verimi Türkiye
ortalamasının % 33,4, Ege Bölgesi ortalamasının ise % 36,7 altındadır.
Birim alanda ağaç sayısı da Türkiye ve Ege Bölgesi ortalamalarından
düşüktür. Elma üretimi hariç olmak üzere, diğer ürün gruplarının da
Türkiye ortalamalarının altında kaldığı görülmüştür (Çizelge 5.28 ).
Çizelge 5.28. Türkiye ve işletmeler 2/B arazileri itibarıyle bitkisel
üretimde verim karşılaştırmaları
Table 5.28. Production comparison of agricultural products regarding
Turkey and 2/B land of farms
Türkiye ortalaması
(A)5
2/B arazileri ortalaması
(B)
Verim (kg/ağaç)
Verim (kg/ağaç)
İncir
26
9,13
-64,9
Kestane
25,90
13,06
-49,6
Kiraz
26,80
17,59
-34,2
Şeftali
35
18,47
-47,2
Zeytin
17,70
11,78
-33,4
Armut
32,40
11,31
-65,0
Ceviz
31,20
7,68
-75,4
Elma
66,70
77,48
+16,2
Erik
27,20
11,16
-59,0
Buğday (kg/daa)
210,10
150,50
-28,4
Tütün (kg/daa)
80
76,73
-4,1
Üzüm (kg/daa)
660,30
421,09
-36,2
Ürün tipi
B/A (%)
Çizelge 5.29’da işletmeler 2/B arazilerinde 2001/2002 yılı üretim
verileri esas alınarak bazı bitkisel ürünlere yönelik hazırlanan Brüt Marj
(Kısmi karlılık) analiz sonuçları verilmiştir.
5
DİE, Tarımsal Yapı, (Üretim, Fiyat, Değer), 2002.
54
Çizelge 5.29. 2/B arazilerinde üretilen bitkisel ürünler itibarıyle Brüt
Marj analizi
Table 5.29. Gross margin analysis of agricultural poducts regarding 2/B
Land of farms.
İncir
168,66
1,25
Brüt üretim Değişken
değeri
giderler
milyon
milyon
TL/daa
TL/daa
210,83
159,52
Kestane
217,67
1,44
313,44
211,13
102,31
Kiraz
284,11
1,40
397,75
241,72
156,03
Şeftali
547,12
0,68
372,04
235,13
136,91
Zeytin
153,41
1,12
171,82
75,97
95,85
Çamfıstığı
(kabuklu)
Buğday
38,72
4,68
181,21
96,21
85
150,50
0,26
39,13
95,33
-56,21
Tütün
76,73
3,90
299,25
377,10
-77,85
Üzüm
421,09
0,65
273,71
187,83
85,88
Ürün tipi
Verim
kg/daa
Ürün fiyatı
milyon
TL/kg
Brüt Marj
milyon
TL /daa
51,31
Analiz sonuçlarına göre, en karlı üretimin kiraz yetiştiriciliğinde
olduğu görülmüştür (156,03 milyon TL/daa). Bu ürünü 136,91 milyon
TL/daa ile şeftali ve 102,31 milyon TL/daa ile kestane üretimi takip
etmektedir. Buğday ve tütün üretiminde ise işletmeler zarar etmektedir.
Zeytinin brüt marjı ise 95.85 milyon TL/daa olarak belirlenmiştir.
5.3.4. İşletmelerin 2/B Arazileri İle İlgili Bulgular
5.3.4.1. 2/B Arazilerinin Kullanımı ve Verim Değişimleri
Tarım işletmecilerden 2/B arazilerinde yaptıkları bitkisel üretimde
elde edilen ürün verimini zaman yönüyle kıyaslamaları istenmiştir.
İşletmeci yanıtlarına göre uzun seneler boyunca üretim yapılan bu
arazilerden elde edilen verimin değişmediği kanaati hakim
55
görünmektedir (% 77,1). Verimin azaldığını söyleyen 34 işletmenin
önemli bir bölümü, bu durumu toprağın verim gücünün düşmesine
bağlamıştır (% 86,9). Verimin arttığını belirten 7 işletme ise verim
artışında arazilerini nadasa bırakmalarının etkisinin olduğunu
bildirmiştir.
İşletmeci beyanlarına göre, yıllar itibarıyla verimin azaldığı yörelerin
% 41,3 ile Bayındır’da, verimin arttığı yörelerin % 10,7 ile Bergama’da,
verimin değişmediği yörelerin ise % 91,7 ile Edremit işletmeleri
dahilinde kaldığı görülmüştür. Manisa ve Bayındır yörelerinde kalan
işletmelerde verim artışı olmadığı belirtilmiştir.
İşletmecilere geçmişten günümüze 2/B arazilerinin kullanım
şekillerinde bir farklılık olup olmadığı, eğer kullanım farklılıkları varsa
arazilerin geçmiş kullanım şekillerinin nasıl olduğu sorulmuştur. Yine
2/B arazilerine komşu arazilerin mevcut kullanım şekillerinin neler
olduğu öğrenilmeye çalışılmıştır. Alınan yanıtlar Çizelge 5.30’da
verilmiştir.
Çizelge 5.30. İşletmelerin 2/B arazilerinin kullanım şeklindeki
değişimler
Table 5.30. Changes of 2/B land use in farms
İşletme
Müdürlüğü
Aynı
kullanım
Toplam
şekli devam
işletme
etmekte mi
sayısı
(%)
Hayır Evet
Hayır ise geçmişte
arazinin kullanım
şekli (%)
2/B arazilerinin
ormana
sınır olma
(%)
Orman
Bağ
İZMİR
47
63,70 36,30
58,70
25,40
2,80
13,10
-
87
BERGAMA
42
49,20 50,80
57,10
10,90
-
32
-
60
83,70
-
10,30
75,60
-
-
AYDIN
29
MANİSA
10
66
34
58,70 41,30
Meyvelik Tarla Zeytinlik
24,40
6
76
-
100
BAYINDIR
10
30,30 69,70
40,10
-
-
59,90
-
70
EDREMİT
42
50,90 49,10
52,80
-
-
42,30
4,90
66
Genel
180
53,10 46,90
61,30
6,10
2,20
28,60
1,80
76,50
İşletmecilerin % 53,1’i (96) arazilerin geçmişte kullanım şeklinin
mevcut kullanım şeklinden farklı olduğunu belirtmiştir. Geçmişte bu
arazilerin önemli bir bölümünde orman örtüsünün bulunduğunu ifade
edilmiştir (% 61,3). Tarla olarak nitelendirilen ama çoğunlukla ekimdikim yapılmayan otlatmaya açık alanlar ise diğer önemli kullanım
56
şeklini oluşturmuştur (% 28,6). Her iki kullanım şeklinin toplam içindeki
payı geçmişteki kullanım şeklinin çok önemli bir bölümünü oluşturmakta
ve ormandan arazi kazanılması yoluyla elde edildiği izlenimi
vermektedir (% 89,9). Yine 2/B arazilerine komşu alanların % 76,5’inin
vasfının orman arazileri olarak verilmesi bu görüşü desteklemektedir.
Arazi kullanım şeklinin en fazla değişime uğradığı işletmelerin İzmir
yöresinde olduğu görülmüştür (% 63,7). Bu değişim genellikle orman ve
bağ arazilerinin mevcut kullanım şekillerine dönüştürülmesi biçiminde
gerçekleştirilmiştir.
5.3.4.2. 2/B Arazilerinde Karşılaşılan Sorunlar ve Alınan
Önlemler
Tarım işletmecilerine 2/B arazilerinde karşılaştıkları sorunlar ve bu
sorunlara karşı alınan önlemlerin neler olduğu sorulmuştur. Alınan
yanıtlar Çizelge 5.31 ve Çizelge 5.32’de verilmiştir.
Çizelge 5.31. İşletmelerin 2/B arazilerinde karşılaşılan sorunlar
Table 5.31. Land use problems of 2/B lands in farms
İşletme
Toplam işletme
Müdürlüğü
sayısı
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
47
42
29
10
10
42
180
Arazi
işleme
zorluğu
26,80
38,10
35,70
40,50
58,80
33,80
39
Karşılaşılan sorunlar (%)
Birden fazla
Arazi
sorun
Sorun yok
bozulması
belirten
24,10
29,80
19,30
31,90
30
60,10
4,20
39,30
20,20
19,50
21,70
43,20
23
4
37,30
19,70
İşletmecilerin % 80,3’ü (145) arazilerinde sorunlar olduğunu
belirtmiştir. En önemli sorun ise arazi işleme güçlüğü olarak verilmiştir
(% 39,0). Bunu % 37,3 ile birden çok sorun (erozyon, seller, düşük
verim, hasat zorluğu vb.) grubu takip etmiştir. Bu sorunların aşılması için
işletmeler tarafından alınan önlemlerin önemli bölümünü ise teras
yapılması ve kuru taş set kurulması oluştururken, toplam işletme
57
sayısının % 67,2’sini oluşturan 121 adet işletme, 2/B arazilerinde
herhangi bir önlem almadığını bildirmiştir.
Çizelge 5.32. 2/B arazilerindeki sorunlara karşı alınan önlemler
Table 5.32. Prevention actions for land use problems regarding 2/B land
of farms
İşletme
Toplam işletme
Müdürlüğü
sayısı
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
47
42
29
10
10
42
180
Sorunlara yönelik alınan önlemler (%)
Herhangi bir
Teras
Set kurma Diğer
önlem yok
yapma
78,80
21,20
72,40
12,80
13,70
1,10
52
16,90
31,10
70,70
29,30
59,50
29,30
11,20
69,50
1,70
28,80
67,20
9,80
12,60
10,40
5.3.4.3. 2/B Arazilerinin Geleceğine Bakış Açıları
Tarım işletmecilerinin orman sınırları dışına çıkarılan 2/B arazilerin
gelecekteki muhtemel kullanım şekillerinin neler olabileceği konusunda
görüşleri alınmıştır.
Gelecekte de 2/B arazilerinin çıkarım amaçlarına uygun olarak
tarımsal amaçlarla kullanılmaya devam edeceğini belirten işletmeci
sayısı 133’dür. Bu sayı toplam işletme sayısının % 74,2’sini temsil
etmektedir. İşletmeciler bu görüşlerine neden olarak kendilerinin ve
ailelerinin köy dışında yaşamayı düşünmemelerini ve geçim
kaynaklarının önemli oranda toprağa bağlı olmalarını göstermişlerdir
(% 88,5).
İşletmecilere gelecekte 2/B arazilerinin kullanımında nasıl bir
değişim olabileceği sorulmuştur. Alınan cevaplar Çizelge 5.33’de
verilmiştir. Çizelgeye göre araziler satılır, devredilir ve/veya tarımsal
amaçlar dışında kullanılır diyen işletme sayısı 36’dir (% 20,0).
58
Çizelge 5.33. İşletmelerin 2/B arazilerin gelecekteki muhtemel
kullanım şekillerine ilişkin görüşleri
Table 5.33. Opinions of farmers about likely 2/B land use changes in the
future
Gelecekte 2/B arazilerinin kullanım şekli (%)
İşletme
Müdürlüğü
Toplam işletme
sayısı
Tarımsal
amaçlarla
Tarımsal
amaçlar
dışında
Satılırdevredilir
Fikri yok
İZMİR
47
50,80
15,80
23
10,40
BERGAMA
42
49,90
26,70
19,80
3,60
AYDIN
29
88,30
-
-
11,70
MANİSA
10
90,60
9,40
-
-
BAYINDIR
10
100
-
-
-
EDREMİT
42
65,80
-
24,20
10
Genel
180
74,20
8,70
11,20
6
İşletmecilere 2/B vb. arazi çıkarımlarının gelecekte de devam edip,
etmeyeceği sorulmuş ve nedenleri öğrenilmeye çalışılmıştır
(Çizelge 5.34)
Orman sınırları dışına arazi çıkarımlarının gelecekte de devam
edeceğini düşünen işletmecilerin oranı % 39,0’dur (70). Çıkarımın
devam etmesinin nedenleri ise iki farklı ana başlık altında
toplanmaktadır. Bir grup işletmeci orman niteliğinde olmayan ve
tarımsal kullanıma verilmesi gereken çok sayıda arazi olduğunu ifade
ederken (% 34,9), diğer grupta yer alan işletmeciler arazi kısıtları ve
geçim kaynaklarının yetersizliği nedeniyle ormandan arazi
kazanımlarının devam edeceğini, dolayısıyla bu yerlerin de gelecekte
orman sınırları dışına çıkarılabileceğini belirtmişlerdir (% 65,1).
59
Çizelge 5.34. İşletmelerin orman sınırları dışına arazi çıkarımının
geleceğine bakış açıları
Table 5.34. Opinions of farmers about the land legally removed from
forest land in the future
Orman sınırları dışına arazi
çıkarımı (%)
İşletme
Müdürlüğü
Toplam işletme
sayısı
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
47
42
29
10
10
42
180
Devam eder Devam etmez.
28,70
11,60
60,10
49,30
58,80
25,50
39
71,30
88,40
39,90
50,70
41,20
74,50
61
Devam etme nedenleri (%)
Çıkarılmayan
aynı nitelikli
arazilerin
olması
77,40
40,80
24,40
33,80
21,90
11,10
34,90
Arazi
yetersizliği
22,60
59,20
75,60
66,20
78,10
88,90
65,10
5.3.4.4. 2/B Arazilerinin Fiyatlandırılması ve Devir
Şartları
Tarım işletmecileri 2/B arazilerinin kendilerine satışını
beklemektedir. Arazilerin kendilerine satışı yapıldığı takdirde ödemeyi
kabul edecekleri fiyat aralığının ne olabileceği öğrenilmek istenmiş ve
aşağıdaki çizelgede kendi beyanları esas alınarak 2003 yılı itibarıyla
araziler için belirledikleri değer aralıkları verilmiştir ( Çizelge 5..35).
İşletmecilerin 2/B arazileri için dekar başına ödemeyi kabul ettikleri
değer aralığı 116-169 milyon TL/daa veya 116-169 bin TL/m2 arasında
değişmektedir. ABD doları6 karşılığı ise bu değerler 76.25-111.77 ABD
doları/daa veya 0.076- 0.112 ABD doları/m2 olarak hesaplanmıştır.
Dolayısıyla işletmecilerin 2/B arazilerini satın almak için düşündükleri
6
2003 yılı için 1 ABD doları, ortalama 1.510.000 TL olarak verilmiştir.
60
rakamlar, satıştan elde edilmesi beklenen gelirin oldukça altında kaldığı
görülmektedir.
Çizelge 5.35. İşletmelerin 2/B arazilerinin satışında ödemeyi kabul
edecekleri arazi değeri dağılımı
Table 5.35. Distribution of 2/B land values that farmers will accept to
pay
İşletme
Müdürlüğü
ASGARİ ÖDEME MİKTARI (MilyonTL / daa) AZAMİ ÖDEME MİKTARI (MilyonTL / daa)
Xmin.
Xmaks.
X ort.
S
Cv (%)
Xmin.
Xmaks.
X ort.
S
Cv (%)
İZMİR
35
500
202,50
133,8
66,07
50
1000
316,70
206,30
65,16
BERGAMA
20
500
121,91
125,76
103,16
25
600
172,50
157,85
91,51
AYDIN
15
500
84,83
101,44
119,58
20
700
128,62
146,50
113,9
MANİSA
20
75
49,50
20,20
40,81
25
100
72,50
27,51
37,95
BAYINDIR
50
250
155
68,52
44,20
75
300
202,50
73,08
36,09
EDREMİT
25
500
77
105,50
137,02
30
1000
119,84
199,08
166,13
27,50
387,50
115,12
92,54
85,14
37,50
616,67
168,78
135,05
85,12
Genel
İşletmecilerin büyük bir çoğunluğu yukarıda verilen değerlerin
düşük olduğunu, belirledikleri fiyatlardan kendilerinin de arazilerini
satmayacaklarını kabul etmekle beraber, bu arazilerin kendilerine ait
olduğunu, aslında devletin kendilerinden herhangi bir ücret talep
etmemesi gerektiğine inanmaktadır (% 75,3).
2/B arazileri satışa çıkarıldığında belirlenecek değerlerin
beklentilerin üzerinde yüksek rakamlarda oluşması durumunda
işletmecilerin davranışları öğrenilmeye çalışılmıştır. İşletmecilerin 137
adeti çok uzun vadeli taksitlerle satılırsa alabileceğini (% 76,3), 32
işletmeci ise hiçbir şekilde araziyi satın almayacağını söylemiştir
(% 17,6) (Çizelge 5.36).
61
Çizelge 5.36. İşletmelerin 2/B arazilerinin satışı ve
değerlendirmelerine bakış açıları
Table 5.36. Opinions of farmers about 2/B land valuations
İşletmeciler
ödemeyi
kabul ettikleri
Arazilerin rayiç değerlerinin beklentilerinin
fiyatlardan
İşletme
Toplam işletme
üzerinde belirlenmesi halinde (%)
aldıkları
Müdürlüğü
sayısı
arazileri aynı
fiyata (%)
Satar Satmaz Peşin alır Almaz Taksitle alır Fikri yok
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
47
42
29
10
10
42
180
7,70
41,80
28
49,50
21,30
24,70
92,30
58,20
72
50,50
100
78,70
75,30
4,30
0,70
7,60
36,80
10,50
10
40,60
17,60
80,10
55,50
80,80
90
100
51,10
76,30
12,30
7,70
4,40
8,30
5,50
Satın alacaklarını söyleyenler kendilerine devri yapılan bir kısım 2/B
arazisini de devlete ödeme yapabilmek için satmak zorunda kalacaklarını
ifade etmişlerdir. Bu durum arazilerin satış esnasında da el
değiştireceğini göstermektedir.
İşletmecilerin tamamı arazilerinin kendilerinden başkalarına
satılmasına müsaade etmeyeceklerini, böyle bir durumun çok büyük
sosyal sorunlara sebep olacağını belirtmişlerdir.
İşletmecilere gelir kaynaklarının artırılması ve/veya çeşitlendirilmesi
konusunda kendilerine devlet kanalıyla nasıl destekler sağlanabileceği
sorulmuştur. Alınan yanıtlar Çizelge 5.37’de verilmiştir.
İşletmecilerin % 88,4’ünün (159) devlet desteği beklentisi tarımsal
kaynaklı gelir kaynaklarına yönelik olmuştur. Yörelerinde turizmin
geliştirilmesi, seracılık, el sanatları vb. alanlarda destek sağlanması
önerileri işletmeciler tarafından çeşitli nedenlerden dolayı kabul
62
görmemiştir. Yalnızca köy dışında iş alanı sağlanması önerisine sekiz
işletmeci sıcak bakmıştır (% 4,5).
Çizelge 5.37. İşletmelerin devlet desteği beklediği alanlar
Table 5.37. Opinions of farmers about sector that supporting by
government
İşletme
Müdürlüğü
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
Toplam
işletme
sayısı
47
42
29
10
10
42
180
İşletmelerin katkı beklediği alanlar (%)
Bitkisel
Köy dışında
Hayvancılık
üretim
iş alanı
Fikri yok
47,90
25,90
7,40
18,80
44,60
50,40
1,10
3,90
29,30
70,70
40,40
59,60
33,40
44,90
10,80
10,90
38,40
45,10
7,70
8,80
39
49,40
4,50
7,10
5.4. Orman Teşkilatı Çalışanlarından Elde Edilen Bulgular
5.4.1. 2/B Çalışmalarının Orman Suçlarına Olan Etkisi
Orman işletme şefliklerinden 2/B maddesi çalışmaları sonucunda
yörelerindeki orman suçlarında yaşanan değişim ve bu değişimin 2/B
çalışması yapılmamış diğer köyler üzerindeki orman suçlarına etkileri
sorularak, elde edilen yanıtlar Çizelge 5.38’de verilmiştir.
Çizelge 5.38. 2/B maddesi çalışmalarının bölgelerdeki orman
suçlarına etkisi
Table 5.38. Effect of 2/B land implementations about forest crimes in
districts
İşletme
Müdürlüğü
Çalışmalar sonrası arazi
Orman işletme
kazanımına yönelik orman
şefliği sayısı
suçları sayısı (%)
63
Çalışma yapılmayan
köylerdeki orman suçlarına
etkisi (%)
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
8
6
4
2
2
3
25
Arttı
33,80
17,60
30,70
50
88,90
87,30
51,40
Azaldı Değişmedi Olumlu Olumsuz Etkisi yok
55,20
11
9,70
70,80
19,50
82,40
20,20
79,40
0,40
50,20
19,10
30,90
59,50
9,60
50
29,20
70,80
11,10
10,30
89,40
0,30
12,70
10,40
76,40
13,20
17,50
31,10
18,50
74,40
7,10
Çizelgeye göre, orman suçlarının 2/B çalışmaları sonrası arttığı
belirlenmiştir (% 51,4). Ordu ili örneği ile yapılan bir çalışmada da yakın
sonuçlar elde edilmiştir. Bu yöredeki ormancılık kesimi çalışanlarının
% 68,1’i 2/B çalışmalarının orman suçlarının artmasına neden olduğunu,
% 37,6’sı da 2/B uygulamalarına derhal son verilmesi gerektiğini
belirtmişlertir (Ayaz, 1998).
2/B çalışması henüz yapılmayan köyler üzerindeki yansımalarının
ise arazi kazanımına yönelik orman suçlarının artması nedeniyle olumsuz
olduğu bildirilmiştir (% 74,4). Onsekiz işletme şefliği olumsuz görüş
bildirirken, beş işletme şefliğinin görüşü olumlu olmuştur. İki işletme
şefliği ise çalışma yapılmayan köyler üzerinde 2/B çalışmalarının
etkisinin bulunmadığını bildirmiştir.
5.4.2. 2/B Çalışmalarının Köyler Üzerine Olan Etkisi
2/B çalışması yapılan köylerde çalışma sonuçlarının etkileri
sorulmuş ve bu etkilerin olumsuz olması durumunda bunun nedenleri
öğrenilmeye çalışılmıştır (Çizelge 5.39).
Çizelge 5.39. 2/B maddesi çalışmalarının köyler üzerine etkisi
Table 5.39. Effect of 2/B land implementations in villages
İşletme
Müdürlüğü
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
Orman işletme
şefliği
sayısı
2/B uygulamalarının köyler üzerine
etkileri
(%)
Olumsuzluk nedenleri (%)
Olumlu
Olumsuz
Köylü
itirazı
8
45,50
54,50
6
4
2
2
17,40
25,50
50
-
82,60
74,50
50
100
64
Orman
itirazı
Diğer
100
-
-
60
-
40
-
100
100
100
EDREMİT
Genel
3
25
23,10
100
76,90
100
43,30
6,70
50
Alınan yanıtlarda 2/B çalışmalarının köylerde beklenen olumlu
etkiyi yaratmadığı görülmüştür (% 76.9). İşletme şefliklerinden gelen
yanıtlarda ondokuz şefliğinin olumsuz görüşü bulunmaktadır. Yalnızca
altı şeflik yörelerindeki köylerde çalışmaların sonuçlarının olumlu
olduğunu bildirmiştir.
Çalışma sonuçlarının olumsuz olmasında ilk sırayı; diğer başlığı
altında verilen orman suçlarının azalmasına etkisinin bulunmaması ve
arazilerin hak sahipleri adına orman sınırları dışına çıkarımı yapılırken,
mirasçılarına göre paylaşımının yapılamaması ve bunun yarattığı sosyal
huzursuzluklar olarak bildirilmiştir. Diğer olumsuzluk nedenleri ise,
köylerin orman kadastro çalışmalarına olan itirazları nedeniyle
kadastronun tamamlanamaması (% 43,3) ve orman teşkilatının açtığı
iptal davaları (% 6,7) olarak verilmiştir. Özellikle 3402 Sayılı Yasaya
dayanılarak yapılan orman dışına arazi çıkarımlarında bu sorun ağırlıklı
olarak yer almıştır. Yine orman kadastro ekiplerinin aynı tip arazilere
orman niteliğinin yitirilmesi bağlamında farklı yorumlarla yaklaşması
karşılaşılan olumsuzlukları daha da artırmıştır. Örneğin Bergama-Kozak
yöresinde birbirine benzer yapıya sahip iki köyde çalışan orman kadastro
ekiplerinden biri fıstıkçamlıklarını özel orman sayarak orman sınırları
dışına çıkarırken, komşu köyde çalışan kadastro ekibi bu ormanları
devlet ormanı olarak nitelendirmiştir.
5.4.3. 2/B Çalışmalarının Ormancılık Faaliyetleri Üzerine
Olan Etkisi
İşletme şefliklerinden 2/B çalışma sonuçlarının ormancılık
faaliyetleri üzerine etkilerinin ne yönde olduğu sorulmuş, alınan
yanıtlarda olumsuz etkilerin ağırlık kazandığı görülmüştür
(Çizelge 5.40).
Çizelge 5.40. 2/B çalışmalarının ormancılık faaliyetleri üzerine etkisi
Table 5.40. Effect of 2/B land implementations regarding forestry
activities
İşletme
Müdürlüğü
Orman işletme 2/B çalışmalarının ormancılık faaliyetlerine
şefliği
olan etkisi (%)
65
sayısı
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
8
6
4
2
2
3
25
Olumlu
44,40
100
50,60
32,50
Olumsuz
55,60
83,10
49,40
100
100
64,70
Etkilemedi
16,90
2,80
Olumsuz etkiler yaratmasının nedenleri ise Çizelge 5.41’de
verilmiştir.
Çizelge 5.41. 2B çalışmalarının yarattığı olumsuzluklar ile ilgili
işletme şefliklerinin görüşleri
Table 5.41. Opinions of forest administrators regarding negative effects
of 2/B land implementations
Olumsuzluk nedenleri (%)
İşletme
Müdürlüğü
Orman niteliğinde ya da
orman bütünlüğünü bozuyor
Yasayla suç
teşvik ediliyor
Adaletsizliğe
neden oluyor
58,90
20,20
20,90
BERGAMA
100
-
-
MANİSA
100
-
-
BAYINDIR
100
-
-
EDREMİT
50,80
49,20
-
Genel
81,90
13,90
4,20
İZMİR
Bergama, Manisa ve Bayındır yöresi işletme şefliklerinin tamamı
olmak üzere toplam onyedi şeflik, çıkarılan arazilerin orman arazileri
niteliğinde olduğunu ve/veya bu çıkarımların orman bütünlüğünü
bozduğunu, ormanları çeşitli dış etkilere (yangın, açma, erozyon vb.)
maruz bıraktığını düşünmektedir (% 81,9). Yapılan bir diğer çalışmada
da benzer sonuçların elde edildiği görülmüştür. Çalışma sonuçlarına göre
ormancılık kolu çalışanlarının % 73,0’ü yasayla ormanların tahrip
edildiğini ve ormanların olumsuz dış etkilere maruz bırakıldığını
bildirmişlerdir (Ayaz, 1998).
66
Şeflikler, gelecekte de yine çeşitli yasal gerekçelere dayanılarak
orman arazilerinden başka sektörlere arazi aktarımının devam edeceğini
düşünmektedirler (% 92.5). Olumsuz etkileri olacağına inanılan bu
değerlendirmenin nedeni, geçmişten günümüze kadar arazi çıkarımları
konusunda yasal düzenlemelerin devamlılığı ve 31.12.1981 tarihinden
sonra da kaybedilen orman arazilerinin durumunun yaratacağı doğal
sonuçlar olarak tahmin etmektedirler (Çizelge 5.42).
Çizelge 5.42. 2/B benzeri çıkarımların gelecekte devamı konusunda
şeflik görüşleri
Table 5.42. Opinions of forest administrators regarding land
implementation similar to 2/B in the future
İşletme Müdürlüğü
Orman
işletme
şefliği
sayısı
2/B benzeri
uygulamalara (%)
Devam
edilir
Devam
edilmez
Devam edilirse
beklenen etkileri
(%)
Olumlu Olumsuz
İZMİR
8
100
-
-
100
BERGAMA
6
55,10
44,90
-
100
AYDIN
4
100
-
74,50
25,50
MANİSA
2
100
-
50,50
49,50
BAYINDIR
2
100
-
-
100
EDREMİT
3
100
-
-
100
Genel
25
92,50
7,50
20,80
79,20
2/B çalışmaların yapıldığı yörelerdeki işletme şefliklerinde personel
değişiminin hızı ve bu değişimin nedenleri sorulmuştur. Şefliklerden
alınan yanıtlar Çizelge 5.43’de verilmiştir.
67
Çizelge 5.43. 2/B çalışmalarının yapıldığı yörelerdeki işletme
şefliklerinde personel değişim hızı ve nedenleri
Table 5.43. Changes of personnel inside forest district directorates where
2/B implementations are doing
İşletme
Müdürlüğü
Toplam
işletme
şefliği sayısı
İZMİR
BERGAMA
AYDIN
MANİSA
BAYINDIR
EDREMİT
Genel
8
6
4
2
2
3
25
Personel değişimi (%)
Hızlı
Hızlı değil
12,80
25,50
56,70
15,80
87,20
74,50
100
43,30
100
100
84,20
Değişim nedenleri (%)
İstek
İsteğe bağlı
dışı
tayin
tayin
13,30
86,70
50,30
49,70
100
48,70
51,30
100
100
18,70
81,30
İşletme şefliklerinde personel değişim hızı oldukça düşüktür
(% 84,2). Şeflik personelinin büyük bir bölümü isteğe bağlı tayin
ve/veya emeklilik nedenleriyle ayrılmaktadır (% 81,3).
5.4. 4. Araştırma Kapsamı Dahilindeki Köy ve Tarımsal
İşletmelere Yönelik Hazırlanan İstatistik Analiz
Sonuçları
Çalışma alanında örneklenen köyler ve bu köylerdeki 2/B
arazilerinin kullanıcısı olan tarım işletmelerinden anketler yoluyla elde
edilen bulgular korelasyon analizine tabii tutulmuşlardır. Bu analiz
kanalıyla 2/B arazileri ile çizelgelerde verilen bağıntılı değişkenler
arasında ikili ilişkiler aranmıştır. Böylelikle bazı sayısal ve sayısal
nitelikte olmayan sosyal veriler (sayısallaştırılmış) arasındaki ilişkilerin
yönü, önemi ve anlamlılığı test edilmiştir.
Korelasyon matrisinde analize sokulan değişkenler köyler için
Çizelge 5.44’de, tarımsal işletmeler için Çizelge 5.45’de verilmiştir
Korelasyon matrisinde istatistiki anlamda oluşan bağıntıların yönü
köyler için hane sayısı, köy nüfusu ve sahip olunan arazi varlığı ile doğru
yönlü, köy yerleşimlerin orman alanlarına olan mesafesi ile ters yönlü
68
ilişki göstermektedir. Diğer bir ifade ile köylerde hane sayısı, nüfus ve
arazi varlığı arttıkça, ormana olan mesafe ise azaldıkça çıkarılan 2/B
arazi miktarları da artırmaktadır.
Tarımsal işletmeler de ise, 2/B arazi miktarları ile toplam arazi
varlıkları ve hayvan sayıları arasında doğru yönlü ilişkiye rastlanmıştır.
Diğer bir deyişle 2/B arazilerini kullanan işletmeler daha büyük arazilere
ve hayvan miktarlarına sahip nispeten büyük tarımsal işletmelerdir.
69
Çizelge 5.44. İncelenen köylere yönelik Korelasyon analizi-I
Table 5.44. Correlation analysis in villages -I
Yerleşim Yerleşim
Korelasyon
Çıkarılan 2/B Rakım
toplu
dağınık
Çıkarılan 2/B arazileri
1.000
Rakım
-0.022ns
1.000
Yerleşim toplu
0.165ns
-0.112ns
1.000
Yerleşim dağınık
-0.117ns
0.211ns -0.888**
1.000
Yerleşim hatboyu
-0.115ns
-0.191ns -0.331* -0.141ns
Kuruluş ova
0.025ns
0.030ns 0.111ns -0.099ns
Kuruluş vadi
-0.167ns
-0.394* -0.061ns -0.063ns
Kuruluş etek
0.196ns
-0.068ns 0.142ns -0.102ns
Kuruluş sırt
0.230ns
0.136ns -0.092ns 0.162ns
Kuruluş yamaç
-0.206ns
0.197ns -0.051ns 0.037ns
Hane sayısı
0.410**
-0.009ns -0.286ns 0.290ns
Nüfusu
0.348*
-0.024ns -0.268ns 0.263ns
Sulama var
-0.045ns
0.196ns 0.069ns -0.003ns
Sulama yok
0.045ns
-0.196ns -0.069ns 0.003ns
Arazi varlığı
0.463**
0.158ns 0.076ns -0.097ns
Küçükbaş hayvan
-0.060ns
0.011ns 0.073ns -0.057ns
Büyükbaş hayvan
0.034ns
0.209ns 0.131ns -0.147ns
Köy dışı nüfus
-0.058ns
-0.135ns -0.174ns 0.042ns
Orman içi köy
-0.043ns
-0.068ns -0.080ns 0.168ns
Orman kenarı köy
-0.015ns
0.088ns 0.101ns -0.063ns
Orman dışı köy
0.084ns
-0.007ns -0.005ns -0.175ns
Ormana uzaklık
-0.329*
0.178ns 0.230ns -0.193ns
Potansiyel 2/B arazileri
0.031ns
-0.123ns -0.457** 0.435**
Yerleşim Kuruluş
hatboyu
ova
Kuruluş
vadi
Kuruluş
etek
Kuruluş
sırt
1.000
-0.037ns
0.260ns
-0.096ns
-0.132ns
0.035ns
0.020ns
0.037ns
-0.141ns
0.141ns
0.035ns
-0.040ns
0.022ns
0.288ns
-0.172ns
-0.087ns
0.370*
-0.098ns
0.093ns
1.000
-0.159ns
-0.218ns
-0.325*
-0.041ns
-0.094ns
-0.063ns
0.063ns
0.122ns
-0.087ns
-0.041ns
-0.141ns
0.000ns
0.086ns
-0.108ns
-0.110ns
0.125ns
1.000
-0.243ns
-0.361*
0.241ns
0.309ns
0.055ns
-0.055ns
0.016ns
-0.080ns
-0.155ns
-0.075ns
0.035ns
0.053ns
-0.120ns
0.012ns
-0.036ns
1.000
-0.496** 1.000
-0.266ns 0.118ns
1.000
-0.240ns 0.066ns 0.965**
1.000
-0.097ns 0.150ns 0.140ns 0.126ns
0.097ns -0.150ns -0.140ns -0.126ns
0.027ns -0.060ns 0.313* 0.296ns
-0.005ns 0.131ns -0.173ns -0.151ns
-0.158ns 0.330* 0.116ns 0.102ns
-0.036ns 0.003ns 0.202ns 0.260ns
0.289ns -0.329* -0.102ns -0.128ns
-0.218ns 0.134ns -0.017ns 0.000ns
-0.164ns 0.331* 0.176ns 0.194ns
-0.158ns 0.244ns 0.076ns 0.013ns
0.191ns -0.117ns 0.162ns 0.145ns
70
1.000
-0.061ns
-0.067ns
-0.092ns
-0.138ns
0.029ns
0.083ns
-0.099ns
0.099ns
-0.032ns
0.022ns
-0.070ns
0.386*
0.080ns
-0.061ns
-0.046ns
-0.064ns
-0.112ns
Kuruluş
yamaç
Hane s
ayısı
Nüfusu
Çizelge 5.44. İncelenen köylere yönelik Korelasyon analizi-II (Devam ediyor)
Table 5.44. Correlation analysis in villages -II
Korelasyon
Sulama var Sulama yok
Arazi
varlığı
Küçükbaş Büyükbaş Köy dışı
hayvan
hayvan
nüfus
Orman
içi köy
Çıkarılan 2/B
arazileri
Rakım
Yerleşim toplu
Yerleşim dağınık
Yerleşim hatboyu
Kuruluş ova
Kuruluş vadi
Kuruluş etek
Kuruluş sırt
Kuruluş yamaç
Hane sayısı
Nüfusu
Sulama var
Sulama yok
Arazi varlığı
1.000
-1.000**
0.305ns
1.000
-0.305ns
1.000
Küçükbaş hayvan
0.234ns
-0.234ns
-0.082ns
1.000
Büyükbaş hayvan
0.207ns
-0.207ns
0.330*
-0.002ns
Köy dışı nüfus
-0.147ns
0.147ns
-0.066ns
-0.098ns
0.133ns
1.000
Orman içi köy
-0.112ns
0.112ns
-0.169ns
0.040ns
-0.119ns
-0.026ns
Orman kenarı köy
-0.063ns
0.063ns
0.046ns
-0.059ns
-0.117ns
-0.220ns -0.756**
Orman dışı köy
0.250ns
-0.250ns
0.199ns
0.013ns
0.328*
Ormana uzaklık
Potansiyel 2/B
arazileri
0.143ns
-0.143ns
0.248ns
0.062ns
0.390*
0.064ns
-0.064ns
0.118ns
-0.012ns
-0.135ns
Orman
Orman
kenarı köy dışı köy
Ormana
uzaklık
Potansiyel
2/B arazileri
1.000
71
0.316*
1.000
-0.569**
1.000
-0.108ns
1.000
-0.241ns -0.556**
0.355*
0.399*
-0.067ns -0.018ns
-0.097ns
1.000
0.150ns -0.073ns
1.000
Çizelge 5.45. İncelenen tarımsal işletmelere yönelik Korelasyon analizi
Table 5.45. Correlation analysis in farms
Korelasyon
Yaş
Yaş
Eğitim
Köyden
ayrılmamış
Süreli
ayrılmış
Dışardan
yerleşimci
Hane
halkı
sayısı
Hayvan
varlığı
2/B
arazileri
verimli
2/B
arazileri
verimsiz
Orman
suçları
niteliği
2/B
ormana
bitişik
Orman
suçları
-0.541**
1.000
Köyden ayrılmamış
-0.262**
0.039ns
1.000
Süreli ayrılmış
0.271**
-0.042ns
-0.933**
1.000
Dışardan yerleşimci
-0.070ns
0.015ns
-0.015ns
-0.347**
1.000
Hane halkı sayısı
-0.270**
0.245**
-0.017ns
0.056ns
-0.112ns
1.000
Hayvan varlığı
-0.030ns
-0.037ns
0.053ns
-0.044ns
-0.018ns
-0.086ns
1.000
2/B arazileri verimli
0.004ns
0.064ns
-0.046ns
0.049ns
-0.017ns
-0.118ns
-0.026ns
1.000
-0.040ns
-0.011ns
-0.089ns
0.096ns
-0.033ns
0.167*
-0.025ns
-0.102ns
1.000
-0.103ns
0.050ns
0.102ns
-0.109ns
0.038ns
0.118ns
0.010ns
0.053ns
-0.069ns
2/B ormana bitişik
-0.039ns
-0.056ns
-0.007ns
-0.010ns
0.045ns
0.136ns
-0.053ns
-0.147*
0.138ns
-0.186*
1.000
Orman suçları
0.086ns
-0.144ns
-0.107ns
0.115ns
-0.040ns
0.006ns
0.163*
0.001ns
-0.058ns
0.105ns
-0.035ns
1.000
0.142ns
-0.103ns
-0.074ns
0.088ns
-0.051ns
0.055ns
-0.007ns
0.009ns
-0.014ns
0.049ns
0.038ns
-0.017ns
2/B çıkarımı
devam eder
Toplam arazi
varlığı
2/B arazi varlığı
Toplam
arazi
varlığı
2/B arazi
varlığı
1.000
Eğitim
2/B arazileri
verimsiz
Orman suçları
niteliği
2/B çıkarımı
devam eder
1.000
1.000
0.204**
0.027ns
0.055ns
-0.023ns
-0.078ns
-0.024ns
0.297**
0.004ns
-0.061ns
0.041ns
-0.063ns
0.078ns
-0.023ns
1.000
0.008ns
0.115ns
0.122ns
-0.088ns
-0.073ns
0.061ns
0.181*
0.056ns
0.038ns
0.015ns
-0.018ns
0.069ns
-0.066ns
0.662**
72
1.000
5.5. Yöntem Araştırması Bulguları
Arazi kullanım önceliklerinin belirlenmesinde genel olarak kullanım
tipine göre kollektif girdi ve çıktıların muhasebeleştirilmesi de
diyebileceğimiz yöntem arayışında konu çalışma içeriği doğrultusunda
ormancılık ve tarım sektörleri ikileminde ve katılımcılık esasları dahilinde
ele alınmıştır.
Amaç, aynı doğal kaynak girdisinin kollektif çıktılarını orman ya da
tarım faaliyetleri seçeneğinde netleştirmek ve toplumsal faydayı azami kılan
ve arazi kullanım önceliği yüksek olan sektörü tavsiye etmektir. Bunu
yapabilmek için niceliksel ölçütler mümkün olmadığı için niteliksel ölçütler
geliştirilmeye çalışılmıştır. Katılımcılık ilkesi dahilinde geliştirilen
yöntemde, arazilerin orman sınırları dışına çıkarımında bilim ve fen
bakımından orman niteliğinin tam olarak kaybedilmesi gerekçesi esas
alındığından konu uzmanlarının görüşlerinden ve katılımlarından
yararlanma yoluna gidilmiştir.
Yöntemin aşamaları altı başlık halinde aşağıda verilmiştir.
Birinci Aşama: Optimum arazi kullanım ölçütleri olarak ifade edilen ve
arazi kullanımından kaynaklanan kollektif faydaların ölçümlenmesine
yönelik düşünülen ölçütler, konu ile yakın ilişkileri olan ve dallarında
uzmanlaşmış kişilerle görüşülerek belirlenmiştir.
Belirlenen bu ölçütler ve açıklamaları şöyledir;
1) Sürdürülebilir Arazi Kullanımı: Optimum arazi kullanım
devamlılığı ve doğal kaynak yönetiminin sağlanması (ARSÜRD),
2) Arazi Kullanımı-İstihdam İlişkisi: Arazi kullanım tercihinin
istihdama yaptığı katkı ve işlendirme imkanlarının devamlılığı
açısından yarattığı pozitif etki (İSKA),
3) Arazi Kullanımı-Arazilerin Sahip Olduğu Değerler İlişkisi:
Arazilerin sahip olduğu stratejik, lojistik vb. değerlerin
sürekliliğinin sağlanması ve bu değerlerin geliştirilmesi (ARSAH),
4) Arazi Kullanımı-Sosyal Etkiler İlişkisi: Arazi kullanımının
yörelerdeki sosyo-ekonomik sorunları azaltması ve sosyal
problemlerin çözümlenmesine yardımcı katkılar sağlaması
(YÖRTEP),
5) Arazi Kullanımı-Turizm İlişkisi: Doğaya uyumlu turizmin
gelişmesine ve turistik cazibe alanlarının yaratılmasına sağladığı
73
olumlu etki, doğayı tahrip eden turizm aktivitelerinin önlenmesi
(ARTUR),
6) Arazi Kullanımı-Yerleşim İlişkisi: Yerleşimi cazip kılan, teşvik
eden hususları azaltıcı katkılar sağlaması (ARYER),
7) Arazi Kullanımı-Su Ekonomisi İlişkisi: Su kaynaklarını koruyucu,
su ekonomisini iyileştirici ve artırıcı katkılar sağlaması (ARSU),
8) Arazi Kullanımı-Toprak İlişkisi: Toprak koruyucu, toprak besin
elementlerini zenginleştirici katkılar sağlaması (ARTOP),
9) Arazi Kullanımı-Arazi Gen Kaynakları İlişkisi: Arazilerin mevcut
gen kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesinin
sağlanması (ARGEN),
10) Arazi Kullanımı-Atmosferik Kirlilik İlişkisi: Atmosferik kirliliğe
neden olmayan ve/veya atmosferik kirliliği azaltıcı katkılar
sağlaması (ATKİR),
11) Arazi Kullanımı-Su Kalitesi İlişkisi: Su kirliliğine sebep olmayan,
su kirliliğini önleyici ve kalitesini iyileştirici katkılar sağlaması
(SUKİR),
12) Arazi Kullanımı-Arazi Bozulması İlişkisi: Sel, taşkın, erozyon,
tuzluluk vb. olumsuz etkileri azaltan ve/veya ortadan kaldıran
katkılar sağlaması (ARDEG),
13) Arazi Kullanımı-Eğim İlişkisi: Arazi eğimi nedeniyle
oluşabilecek sorunları azaltan ve/veya ortadan kaldıran katkılar
sağlaması (AREĞ),
14) Arazi Kullanımı-Toprak Derinliği İlişkisi: Toprak derinliği,
yetersizliği nedeniyle oluşabilecek sorunları azaltıcı ve/veya
ortadan kaldırıcı katkılar sağlaması (ARDER),
15) Arazi Kullanımı-Çevre İlişkisi: Çevre araziler ile kullanım
bütünlüğü ve çevreye uyumlu ve çevreyi koruyucu katkılar
sağlaması (ARUY),
16) Arazi Kullanımı-Peyzaj İlişkisi: Peyzaj değerini koruyan ve
geliştiren, görüntü kirliliğini engelleyen katkılar sağlaması
(ARPEY),
17) Arazi Kullanımı-Arazi Topografyası İlişkisi: Kullanım tercihi
sonucunda oluşabilecek topografya bozulmalarına neden olmayan
katkılar sağlaması (ARTOF),
18) Arazi Kullanımı-Politika İlişkisi: Arazi kaynaklarından
sürdürülebilir faydalanmayı ve doğa korumayı olumsuz yönde
74
etkileyebilecek politika ve siyasi tercih beklentilerine neden
olmayan katkılar sağlanması, olumsuz siyasi tercihlerin önlenmesi
(ARPOL),
19) Arazi Kullanımı-Yaşam Kalitesi İlişkisi: Yaşam kalitesini artırıcı,
iyileştirici katkılar sağlaması (YAŞKAL),
20) Arazi Kullanımı-Uluslararası Anlaşmalar İlişkisi: Uluslararası
anlaşmalardan doğan yükümlülükleri yerine getirici, anlaşmaların
uygulanmasını kolaylaştırıcı katkılar sağlaması (ULSAN).
İkinci Aşama: Ölçütlerin ağırlıklarını belirlemek üzere katılımcıların
tercihlerini yansıtacak şekilde formlar geliştirilerek puan cetveli
oluşturulmuştur. Oluşturulan puan cetveli 100 tam puan üzerinden
değerlendirmeyi esas almış ve birden çok seçeneğe de aynı puanın
verilebilmesini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu amaçla arazi kullanım
ölçütlerinin önem derecelerini belirlemek için Form 1, katılımcıların arazi
kullanım kararlarını etkileyen tercih nedenlerini ortaya koyabilmek için de
Form 2 hazırlanmıştır
Üçüncü Aşama: Ölçütlerin önem derecelerinin farklılıklarından
kaynaklanacak hata kaynağını azaltabilmek için geniş katılımlı ve
uzmanlardan oluşan bir jüri heyeti (üst kurul) oluşturulmuştur. Bu üst
kurulun teşkilinde, arazi kullanımı konusunda çalışan uzman kuruluşlardan
(Orman Bölge Müdürlüğü, Çevre-Orman İl Müdürlüğü, Tarım İl
Müdürlüğü, Devlet Su İşleri, Ormancılık Araştırma Enstitüsü, Tarımsal
Araştırma Enstitüsü) ve bu kurumlarda görevli bulunan orman, ziraat ve
çevre mühendislerinden oluşan heyetten faydalanılmıştır. Her meslek
grubundan 20 katılımcı olmak üzere toplam 60 kişiden oluşan jüri heyetine
çalışmanın amacı çalıştıkları kurumlara gidilerek gruplar halinde
anlatılmıştır.
Dördüncü Aşama: Jüri heyetinden formlarda verilen ve arazi
kullanımdan kaynaklanabilecek faydaları esas alan ölçüt seçeneklerini
tercih-değer biçme esaslarına göre ne oranda önemli olduğunu
uzmanlıklarını da göz önüne alarak her bir şıkkı 100 puan üzerinden
puanlayarak değerlendirmeleri istenmiştir. Puanlama tamamlandıktan sonra
katılımcılardan formlar toplanarak bilgisayar ortamına aktarılmış ve
değerlendirilmiştir. Bu aşamaya metodun teorik esaslarının ortaya konması
diğer bir deyişle “Dolaylı Değerleme” adı verilmiştir.
Beşinci Aşama: Bu aşamada örnek uygulama için arazi çalışması
yapılmıştır. Bu amaçla İzmir il hudutları dahilinde bulunduğu konum
(yerleşim, sanayi, turizm bölgelerine yakın olması) itibariyle birbirinden
farklı özelliklere sahip dört ayrı köydeki (Kemalpaşa, Bornova, Konak ve
75
Seferihisar ilçe hudutlarında) 2/B arazileri ele alınmış ve çalışmalar bu
köyler arazilerinde yürütülmüştür. Yapılan arazi uygulamasında çevre,
orman ve ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik teknik heyetten
faydalanılmıştır.
Heyetten formlarda verilen ölçüt seçeneklerine bağlı kalmak koşuluyla
2/B arazilerinin orman ya da tarım olarak kullanıma verilmesi durumunda
alacakları puanları karşılaştırmalı olarak yine 100 puan üzerinden
değerlendirmeleri istenmiştir. Örneğin hangi arazi kullanım şekli su
kirliliğini azaltıcı yönde etki yaratmaktadır ya da hangi kullanım şekli
istihdama olumlu katkı sağlamaktadır tercihinin puan karşılığının istenmesi
gibi. Bu durumda su kirliliğine neden olmayan veya istihdama en çok katkı
sağlayan kullanım şekli katılımcının takdirine göre daha yüksek puan alacak,
dolayısıyla katılımcının tercihi ve bu tercihin değeri belirlenmiş olacaktır.
Değerlendirmelerde faydaların toplamı esas alınmıştır. Formlardaki her bir
seçenek için bu sorgulama işlemi tekrarlanmıştır. Bu aşama doğrudan arazi
örneği ile gerçekleştirildiğinden “Doğrudan Değerleme” olarak
adlandırılmıştır.
Altıncı Aşama: Son aşamada anket formunda verilen ve her bir
seçenek için arazide elde edilen puanlar ile jüri heyetinin verdiği puanlar
birlikte değerlendirmeye alınarak, alınan puan toplamlarına göre arazi
kullanım tercihi (Karar Verme) yapılmıştır. Böylelikle gerek jüri heyetinin
verdiği, gerekse araziden alınan puanlar ile arazilerin mevcut ölçütler örneği
ile dışsal değerleri ölçümlenebilir hale getirilmiş, arazilerin toplam
ekonomik değerleri içinde arazi kullanım önceliğinin kolektif faydası 2/B
arazilerinin tarım ya da orman olarak kullanılması açısından kıyaslamalar
biçiminde ortaya konmuştur.
76
Optimum Arazi Kullanım Ölçütlerinin
Belirlenmesi
Arazi Kullanım Ölçütlerine Göre
Puanlama Formlarının Geliştirilmesi
Uzman Gruplarının
Belirlenmesi
2/B Arazilerinde
Tatbikat
Dolaylı Değerleme
Doğrudan Değerleme
Karşılaştırmalı Değerleme
Arazi Kullanım Tercihinin
Yapılması
(KARAR VERME)
Şekil: 5.4. Yöntem Şeması
Figure 5.4 Diagram of Method
77
Uzman grupların katılımıyla gerçekleştirilen yöntem araştırmasından
elde edilen bulgular iki alt başlık altında toplanmıştır. Bunlar;
ı) Arazi değerlemeye yönelik yapılan çalışmalardan elde edilen
bulgular,
ıı) 2/B arazilerinde yöntem uygulamalarından elde edilen bulgular.
5.5.1. Arazi Değerlemeye Yönelik Yapılan Çalışmalardan
Elde Edilen Bulgular
Örneği ekler bölümünde verilen ve arazilerin optimum kullanım
ölçütlerini belirlemeye yönelik hazırlanan formlar kanalıyla toplam 60 konu
uzmanı katılımcıdan elde edilen sonuçlar Çizelge 5.46 ve Çizelge 5.47’de
verilmiştir.
Orman, ziraat ve çevre mühendislerinden oluşan uzman grup
kararlarının ortalamalarına göre, arazilerin kullanıma verilmesinde ve
faydaların toplamı esasında önceliği yüksek olan seçenekler; ı) toprak
korumaya etkisi (ARTOP), ıı) arazi kullanımının sürdürülebilirliği
(ARSÜRD), ııı) sel, taşkınlar ve erozyona etkisi (ARDEG), ıv) sahip olunan
arazi değerlerin korunması (ARSAH), v) su kirliliği üzerine etkisi (SUKİR)
ve vı) atmosferik kirliliğe etkisi (ATKİR) olarak belirlenmiştir.
Öncelik belirlemede düşük puan alan seçenekler ise, ı) politik
kullanımlar (ARPOL), ıı) yerleşime etkisi (ARYER) ve ııı) turizme etkisi
(ARTUR) olarak bulunmuştur.
Diğer bir deyişle, uzmanlar arazi kullanım önceliğinde arazilerin
devamlılığını esas alırken, politik tercihlerin olumsuzluklarına dikkatleri
çekmişlerdir. Nitekim, arazilerin kullanımlarında politik tercihlere dayalı
turizm ve yerleşim amaçlı kullanımlar ile sosyal tepkilere yönelik alınan
kararların da düşük puanlarda kalması bu görüşü destekler niteliktedir.
Çizelge 5.47’den elde edilen sonuçlara göre, uzman kararlarını etkileyen en
önemli öncelik arazilerin sahip oldukları miras değerleridir. Diğer bir
ifadeyle, gelecek kuşakların arazileri olası kullanımlarının güvence altına
alınması fikridir. Arazilerin doğrudan ve dolaylı kullanımlarının ise tercih
belirlemede öncelik oluşturmadığı görülmüştür. Form 1 ve Form 2,
katılımcılar tarafından ayrı ayrı puanlanarak değerlendirilmeye alınmıştır.
Çizelge 5.48’de ise uzman grupların ölçüt seçeneklerine atadıkları puanların
ortalamaları verilmiştir.
78
Çizelge 5.46. Uzman gruplarından alınan arazi kullanım ölçütleri
puanlamasının tercih puan ağırlığına göre dağılımı (Form 1)
Table 5.46. Distribution of land use priorities regarding expert groups (Form1)
Sıra No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
Arazi kullanım ölçütleri
öncelik sıralaması
ARTOP
ARSÜRD
ARDEG
ARSAH
SUKİR
ATKİR
ARGEN
ARSU
ARUY
ARPEY
ULSAN
YAŞKAL
ARTOF
AREĞ
ARDER
İSKA
YORTEP
ARTUR
ARYER
ARPOL
Tercihe göre puan
değeri
87,77
85,80
84,40
82,80
82,22
82,10
78,03
76,17
74,35
72,22
67,22
65,23
61,38
60,83
60,65
60,23
59,32
56,48
54,20
42,37
Çizelge 5.47. Uzman görüşlerinde tercih belirlemede etkili olan arazi
kullanım öncelikleri (Form 2)
Table 5.47. Distribution of land use priorities about to make a point
regarding expert groups (Form 2)
Sıra No
1
2
3
4
5
Tercih belirleme öncelikleri
Miras değeri
Tercih değeri
Varlık değeri
Dolaylı kullanım değeri
Doğrudan kullanım değeri
79
Tercihe göre aldığı puan
94,98
87,18
74,58
58,20
49,33
Çizelge 5.48. Uzman gruplarının mesleki dağılımına göre arazi
kullanım ölçütlerinde öncelikler
Table 5.48. Priorities of land use regarding professional distribution of
expert groups
Sıra No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
Arazi
kullanım
ölçütleri
ARSÜRD
İSKA
ARSAH
YORTEP
ARTUR
ARYER
ARSU
ARTOP
ARGEN
ATKİR
SUKİR
ARDEG
AREĞ
ARDER
ARUY
ARPEY
ARTOF
ARPOL
YAŞKAL
ULSAN
Uzman gruplara göre ölçütlere atanan ortalama
puanlar
Orman müh.
Ziraat müh. Çevre müh.
73,15
91,50
92,75
58,25
63,75
58,70
70,65
88
89,75
64,90
58,05
55
47,35
65
57,15
54,85
52
55,75
74,41
74,52
79,60
81,60
92
89,70
77,11
87
70
74,55
85
86,75
76,15
88,75
81,75
79,50
93,22
80,55
64,12
71,35
47,05
47,25
68,75
65,95
66,55
79,25
77,25
66,45
81,05
69,15
67,52
60,95
55,68
39,40
44,85
42,85
48,30
75,75
71,65
64,63
66,80
70,25
Uzman gruplar
ortalaması
85,80
60,23
82,80
59,32
56,48
54,20
76,17
87,77
78,03
82,10
82,22
84,40
60,83
60,65
74,35
72,22
61,38
42,37
65,23
67,22
5.5.2. 2/B Arazilerinde Yöntem Uygulamasından Elde Edilen
Bulgular
Araştırma kapsamı dahilindeki dört köyün 2/B arazilerinde yöntemin
uygulaması yapılmıştır. Söz konusu arazilerin bu defa tarım ya da orman
olarak kullanım tercihinin belirlenmesine yönelik gerçekleştirilen çalışma
ile, her bir kullanım tercihine göre yapılan puanlamadan elde edilen değerler
daha önce geniş katılımlı uzman grubunca verilen puanlarla çarpılarak
80
toplam puan elde edilmiş ve yüksek puan alan arazi kullanım tercihi
belirlenmiştir. Elde edilen bulgular Çizelge 5.49’da verilmiştir.
Arazi bulgularına göre, Tırazlı, Yakaköy ve Efemçukuru köylerinde
örneklenen 2/B arazilerinde alınan toplam puana göre orman olarak kullanım
tarımsal kullanımlardan sırasıyla 4,03, 1,02 ve 2,12 kat fazla olduğundan bu
arazilerin orman olarak bırakılmasının, Damlacık köyündeki 2/B arazilerinde
ise tarımsal amaçlarla kullanım, orman olarak kullanıma göre 0,75 kat daha
fazla puan aldığından tarımsal kullanıma ayrılmasının uygun olduğuna karar
verilmiştir.
Çizelge 5.49. Köylerde örneklenen 2/B arazilerinde yöntem
uygulama sonuçları
Table 5.49. Method results of 2/B land in sample villages
ARSÜRD
İSKA
ARSAH
TIRAZLI
Tarım
Orman
26,87
97,99
12,50
47,91
16,77
86,89
KÖYLER
EFEMÇUKURU
DAMLACIK
Tarım
Orman
Tarım Orman
31,25
78,75
72,50
33,75
62,5
40
76,25
18,75
43,75
68,75
62,50
26,25
YAKAKÖY
Tarım Orman
54,63
52,94
52,29
26,87
51,95
45,78
YORTEP
12,33
51,36
53,75
45
70
28,75
48,30
31,48
ARTUR
9,71
55,20
30
51,25
42,50
36,25
34,77
35,88
ARYER
24,89
46,91
42,5
31,25
68,75
27,50
47,35
26,61
ARSU
22,14
78,87
27,5
73,75
58,75
65
46,34
54,68
ARTOP
25,15
97,46
28,75
81,25
63,75
70
51,27
62,49
Arazi kullanım ölçütleri
ARGEN
16,61
73,37
46,25
65
63,75
33,75
50,90
43,31
ATKİR
23,51
88,15
20
77,5
57,50
65
45,68
57,96
SUKİR
21,07
91,81
27,5
65
35
71,25
41,82
57,32
ARDEG
22,94
104,01
22,5
86,25
55
67,50
46,38
64,74
AREĞ
13,13
72,24
20,625
86,25
66,25
62,50
40,22
55,47
ARDER
15,66
71,58
13,75
86,25
65
58,75
39,15
54,37
ARUY
14,89
90,70
15
85
67,50
47,50
43,17
56,07
ARPEY
20,51
81,40
18,75
82,5
60
48,75
42,64
53,42
ARTOF
15
58,92
20
70
58,75
43,75
38,33
43,38
ARPOL
10,17
27,59
23,75
38,75
45
27,50
29,83
23,61
YAŞKAL
20,94
67,47
48,75
48,75
71,25
32,50
51,41
37,41
ULSAN
8,36
32,23
12,5
30
28,75
21,25
29
21,11
Toplam
353,14
886,25
885,44
904,89
1422,07 609,375 1291,25 1188,75
81
SONUÇ VE ÖNERİLER
Çalışmadan elde edilen bulgular değerlendirilmiş ve aşağıdaki
sonuçlara ulaşılmıştır.
1- Türkiye’de orman arazilerinin çeşitli gerekçelerle başka arazi
kullanımlarına tahsis ya da devri çokça tartışılan bir konu olmasına ve bu
uygulamaları savunan ya da bu uygulamalara karşı çıkan çok sayıda yayın
bulunmasına rağmen, alansal verilere dayalı özgün çalışmaların sınırlı
kaldığı görülmüştür.
2- Orman arazilerinin başka kullanımlara devrini savunan ya da bu
görüşün karşısında olan kesimlerce hazırlanan özgün çalışmalarda ortaya
konan fayda/maliyet analizlerinde ve arazi kullanım önceliklerinin
belirlenmesinde arazilerin ölçülemeyen değerlerinin dikkate alınmadığı ve
bu konuda alansal bulgulara dayalı sonuçlara yer verilmediği görülmüştür.
3- Araştırma kapsamındaki işletmelerin 2/B arazilerinde yapılan
ölçümlerde, arazilerin % 86,7’sinin % 20,0 ve üzerinde eğime sahip olduğu
belirlenmiştir. Dolayısıyla bu arazilerin, arazi yetenek sınıflamasına göre
tarıma elverişli olmayan ve devamlı bitki örtüsü altında bulundurulması
gereken V. sınıf ve daha düşük nitelikli araziler olduğu anlaşılmaktadır. Söz
konusu arazilerde toprak sığlığı, taşlılık, parçalılık vb. arazi kullanımını
kısıtlayıcı faktörler olduğu gözlemlenmiştir. Arazi kullanım devamlılığı
açısından erozyon ve taşkınların önlenmesine yönelik alınan tedbirlerin ise
sınırlı olduğu görülmüştür. Ortalama yüksekliği 480 m olan arazilerin büyük
bir bölümü orman arazilerinin uzantıları şeklinde yer almaktadırlar
(% 93,1).
4- Araştırma kapsamındaki köylerin % 45’i dışardan göç almaktadır.
Göç alan köyler nüfusunun % 15,93’ü yabancı yerleşimcilerdir. Bu
yerleşimlerin kent merkezlerine ve turizm, sanayi aktivitelerinin yoğun
olduğu yerlere yakın köylerde yoğunlaştığı görülmüştür. Köylerin göç verme
oranı ise düşüktür. Göç eden nüfusun önemli bir kısmı ise köyleriyle
ilişkilerini kesmemektedir.
Türkiye’de gözlenen genel eğilimin tersine kırdan kente göç olgusunun
bu yörelerde yaygın olmadığı görülmüştür. Aksine, yöre köylerinin göç
alması ve artan kentsel kökenli talepler nedeniyle bölge ormanları üzerindeki
baskının gelecekte de artarak devam edeceği düşünülmektedir. Nitekim bu
yörelerde işlenen orman suçlarının önemli bir bölümünü ormandan arazi
kazanımına yönelik gerçekleştirilen açma, yerleşme ve işgal, faydalanma
suçları oluşturmaktadır.
82
5- Ağırlıkla sırt ve yamaçlara yerleşik olan köylerde düzenli ve planlı
bir yerleşimin olmadığı görülmüştür. Düzenli ve planlı köy yerleşim ve
gelişim planlarının hazırlanması ve uygulanması ise, 442 Sayılı Köy
Kanunu’na ek 3367 Sayılı Kanun ve “Köy Yerleşme Alanı Uygulama
Yönetmeliği” hükümlerine göre yapılmaktadır (20. 05. 1987 tarih ve 3367/1.
sayı ile gelen 9-10-11-12 ve 13. Ek Maddeler). Bu kanunda planlamaların
yapılabilmesi ise köylerin isteğine bırakılmıştır7.
6- Köylerde 2/B çalışmaları ile orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin
yalnızca küçük bir bölümünün tapuya tescili ve hak sahiplerine satışı
gerçekleştirilebilmiştir. Bu oran çıkarılan alanlar toplamı itibariyle tapuya
tescilde % 9,1, hak sahiplerine satışta ise % 0,2 düzeyindedir.
Bu yüzdelerin düşük çıkmasında, yasal düzenlemeler ve ilgili
yönetmeliklerinin sıkça değiştirilmesi, çeşitli gerekçelerle yasa
uygulamalarının iptali ya da ertelenmesinin (Anayasa kararları,
Cumhurbaşkanının vetoları ve tekrar görüşülme isteği ile TBMM’ne iadesi
vb.) rolü olduğu kadar, orman idaresi ile köyler arasında arazi çıkarım
anlaşmazlığından ve yasaların uygulanmasından kaynaklanan dava sayısının
hızla artmasının da önemli etkileri bulunmaktadır.
7- Muhtarlık anketi sonuçlarına göre, köylüler yapılan 2/B
çalışmalarını desteklemekte (% 92,3) ve çıkarılan arazilerin kendilerine
devrini beklemektedirler (% 77,4). Orman sınırları dışına henüz
çıkarılmayan orman niteliğini yitirmiş 2/B benzeri arazilerin bulunduğu ve
bu arazilerin de orman sınırları dışına çıkarılması gerektiği yaygın bir
kanıdır (% 64,8). Bu talep toplu yerleşim şeklinden dağınık yerleşim şekline
doğru gidildikçe artmaktadır.
8- Diğer taraftan köy büyüklüğü arttıkça (sahip olunan arazi miktarı,
nüfus) ve köylerin orman arazilerine olan mesafeleri azaldıkça orman
sınırları dışına çıkarılan arazi miktarları da artmaktadır. Bu hususlar yapılan
korelasyon analizinde istatistiki anlamda önemli bulunmuştur. Bu durum
gelecekte de yerleşim şeklinin, ormana yakınlığın ve köy büyüklüklerinin en
azından Ege Bölgesi genelinde 2/B vb. arazi talepleri üzerinde etkili
olacağını, orman arazileri üzerinde baskı oluşturulacağını göstermektedir.
Köylere yönelik matrise sokulan diğer değişkenlerin ise çıkarılan alanlarla
(2/B) istatistiki anlamda ilişkisi saptanamamıştır .
7
Ek Madde 9 (Talep): Köy muhtarı, köy ihtiyar meclisinin olumlu kararını aldıktan
sonra, köy yerleşme planının yapılmasını bağlı bulunduğu mülki amirden talep
edebilir. Köy yerleşme planı, köy yerleşik ve gelişme alanını ihtiva eder
(Anonim, 1991).
83
Oysa Karadeniz yöresinde yapılan bir çalışmada, 2/B çıkarımlarında
yükseklik vb. diğer değişkenlerin de istatistiki anlamda önemli olduğu
bulunmuştur (Ayaz, 1998). Bu durum çıkarılan alanlar bağlamında bölgesel
farklılıkların bulunduğunu da ortaya koymaktadır.
9- İşletmelere yönelik hazırlanan korelasyon matrisinde çıkarılan 2/B
arazi miktarları ile işletmelerin sahip olduğu toplam arazi miktarları ve
hayvan sayısı arasında istatistiki anlamda doğru yönlü ilişkiye rastlanmıştır.
Diğer bir deyişle, hayvan sayısı ve arazi miktarı daha fazla olan işletmeler
daha çok 2/B arazilerine sahiptirler. Dolayısıyla, orman dışına arazi çıkarma
uygulamalarının nispeten büyük işletmelere hizmet ettiği ve köylerdeki arazi
dağılımını olumsuz yönde etkileyerek, çıkarım amaçlarına hizmet etmediği
sonucuna varılmıştır.
10- Köylerde mülkiyet problemleri yoğun olduğundan işletmelerin
tapulu araziye sahip olma oranı düşüktür. Nitekim incelenen işletmelerin
toplam arazi varlıklarının % 48,4’ünü tapusuz 2/B arazileri oluşturmakta,
toplam işletmeci sayısının % 23,3’ünün ise tapulu arazisi bulunmamaktadır.
Bu duruma genelde orman içi veya bitişiği köylerde, hak sahipliğine
yönelik yukarıda verilen gerekçelere ek olarak (Madde 6), orman kadastro
çalışmalarının tamamlanamaması, arazilere yönelik yasal düzenlemelerden
köylülerin yeterince bilgi sahibi olmaması nedeniyle hak sahipliğinin
yitirilmesi, arazi kazanımına yönelik orman suçlarının yaygın olması vb.
nedenlerle sıkça rastlanılmaktadır. Köyler ve orman işletme şefliklerinde
yapılan görüşmelerde bu sıkıntılar bildirilmiştir.
11- İşletmecilerin büyük bir çoğunluğu ormanların devlet tarafından
işletilmesini istemektedir. % 24,4’lük bir kesim ise köy halkı olarak
kendilerinin de bu sürece dahil edilmelerini beklemektedir. Ormanların
özelleştirmesini isteyenlerin oranı ise çok düşük bulunmuştur (% 0,8). Bu
durum ormanların özelleştirilmesine yönelik yapılacak girişimlerin yörelerde
tepki ile karşılanacağını ve kabul görmeyeceğini göstermektedir. Devlet
işletmeciliğinin esas alınacağı yönetim tarzı yörelerde benimsenmiştir.
Burada esas unsur katılımcılık ve sürdürülebilir faydalanma ilkeleri
doğrultusunda köyleri de bu sürece dahil edebilecek işlevsel orman
kaynakları
yönetim
sisteminin
geliştirilmesidir.
Devlet
orman
işletmeciliğinin bu yönde düzenlenmesi, ormanların katılımcı yaklaşımlarla
yönetilmesi ve köylerin bu konularda eğitilmesinin gereğini ortaya
koymaktadır. Bünyesinde bir çok işlevi barındıran ve doğal kaynak yönetimi
bütünü içinde ele alınması gereken ormanlara yönelik bakış açısının son
yıllarda değişmesi ve fonksiyonel planlama esasları dahilinde işlevlerine
uygun yönetim anlayışının benimsenmesi sevindiricidir. Böylelikle karar
84
alıcıların da ormanlara bakış açısının değişeceği düşünülmektedir.
Uluslararası anlaşmalar ve AB mevzuatı da orman kaynaklarının
yönetiminde bu yönde değişikler önermektedir.
12- İşletmeler Türkiye ve Ege Bölgesi ortalamalarına göre daha küçük
arazilere sahiptirler. DİE (2001) verilerine göre, Türkiye’de 61,0 daa, Ege
Bölgesi ortalamasında ise 39,8 daa olan işletme arazi genişliği, incelenen
işletmeler ortalaması olarak 35,1 daa olarak bulunmuştur. Bu tip yörelerdeki
tarım işletmelerinde önemli oranda arazi kısıtı bulunmaktadır.
13- İşletmeler 2/B arazilerinin tamamını üretime sokamamışlardır.
Arazi kısıtları bulunmasına rağmen 2/B arazilerinin yalnızca % 61,2’sinde
üretim yapılmaktadır. Kalan kısımlar otlatma amacıyla ya boş tutulmakta ya
da henüz üretime geçirilememiş (genç meyvelikler) arazilerden
oluşmaktadır. Üretim yapılmayan genç meyvelik alanlar ve deliceliklerden
aşılama yolu ile elde edilen zeytinliklerin yoğunluğu göz önüne alınırsa
buralarda önemli miktarlarda ormandan arazi kazanımına yönelik
kullanımlardan bahsetmek mümkündür. Nitekim işletmecilerin % 61,3’ü
geçmişte 2/B arazilerinin orman arazileri niteliğinde olduğunu
belirtmişlerdir. Yine bu arazilere komşu alanların niteliğinin işletmecilerce
büyük bir çoğunlukla orman olarak bildirilmesi de bu sonucu
doğrulamaktadır.
14- İşletmelerin 2/B arazilerinden elde edilen bitkisel ürün verimleri
düşüktür. Yetiştirilen bitkisel ürünler itibariyle işletmecilerin 2/B
arazilerindeki verim Türkiye ortalamaları ile karşılaştırılmıştır.
Elde edilen sonuçlara göre, işletmelerin 2/B arazilerinden elde edilen
verim Türkiye ortalamalarına göre, meyveli ağaçlarda % 47,4, bağda % 36,2
buğdayda % 28,4 ve tütünde % 4,1 oranında düşük bulunmuştur. Özellikle
2/B arazilerinin % 42,1’inin zeytinlik olması ve toplam bitkisel brüt üretim
değerinin % 56,7’sinın 2/B arazilerden alınması açısından işletme gelirleri
içinde zeytinciliğin önemli olduğu görülmektedir. Buralarda zeytinden elde
edilen verim Türkiye ortalamasının % 33,4, Ege Bölgesi ortalamasının ise
% 36,7 altındadır. Ağaç başına verim Türkiye genelinde ortalama 17,7 kg,
Ege Bölgesi’nde ortalama 18,6 kg iken, işletmelerin 2/B arazilerinde bu
miktar ağaç başına 11,8 kg olarak bulunmuştur.
Sonuç olarak, işletmelerin 2/B arazileri üretim gücü oldukça düşük
marjinal nitelikte arazilerdir. Dolayısıyla kırsal kalkınma bağlamında
bakıldığında, yöre köylerine tarımsal amaçlı kullanımlara yönelik orman
arazileri tahsis ya da devredilse dahi kalkınmalarının bu yolla diğer bir
deyişle, tamamıyla toprağa bağlı geçim kaynakları yaratarak sağlanması
imkansız görünmektedir. Yine işletmelerce devlet tarafından verilmesi
85
beklenen desteklemelerin düşük gelir yaratmasına rağmen tarımsal üretim
kaynaklı olması, diğer üretim ya da kaynak yaratmaya yönelik önerilerin
kabulunun düşük bulunması yörelerde gelir artırıcı tedbirlerin alınmasını ve
gelir kaynaklarının çeşitliliğinin artırılması için gerekli ortam ve katılımın
sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. Yörelerde zamanla değişen talepler
(turizm, yerleşim vb.) gelecekte bu arazilerin tarımsal amaçlar dışında
kullanımını da yaygınlaştıracaktır. Kısmen de olsa işletmecilerin bir bölümü
bu görüşü doğrulamaktadır (% 20,0).
15- İşletmelerin 2/B arazilerinde kullanımdan kaynaklanan önemli
sorunları bulunmaktadır. İşletmecilerin % 80,3’ü arazi kullanım sorunları
olduğunu bildirmiştir. Bu sorunlar temelde amaç dışı arazi kullanım kaynaklı
sorunlardır. Bu sorunları giderici önlemler ise çoğunlukla alınmamaktadır
(% 67,2). Alınan önlemler ise teras yapılması ve taş set oluşturulması olarak
verilmiştir. Bu önlemlerin yeterli olmadığı arazi tespitleri esnasında
görülmüştür. Nitekim önlem alınan arazilerde de kullanım sorunlarının
yarattığı yukarıda belirtilen olumsuzluklar devam etmektedir. Araziler
çoğunlukla işlemeli tarıma uygun değildirler.
16- Muhtarlık anket bulgularından elde edilen sonuçlara göre, daha
düşük oranda olsa da işletmecilerin gelecekte de yasal yollardan orman
arazilerinden arazi çıkarımlarının devam edeceği kanaatini taşıdıkları
görülmüştür. Bu durum ormanlar üzerindeki sosyal baskının devam
edeceğini ve bu tür yasal düzenlemelere gelecekte de ihtiyaç duyulacağını,
beklentilerin bu yönde olduğunu göstermektedir.
17- İşletmecilerin büyük bir çoğunluğu çıkarılan 2/B arazilerinin
kendilerine ait olduğunu ve devletin herhangi bir ücret talep etmemesi
gerektiğini düşünmektedir. Yine de bir miktar arazi bedeli ödemeye
hazırdırlar. Ödeme yapabilecekleri fiyat ise m2’ye 116-169 bin TL arasında
değişmektedir. Satın alırım diyen işletmecilerin % 76,3’lük bir kesimi ise,
arazi bedellerini ödeyebilmek için 2/B arazilerinin bir kısmını devir aldıktan
sonra satmak zorunda kalacaklarını ifade etmişlerdir. Bir kesim ise araziler
için herhangi bir ücret ödemiyeceğini beyan etmiştir.
Ayrıca arazilerin üçüncü şahıslara satılması, kiralanması ya da sınırlı
ayni hak tesis edilmesi gibi getirilmeye çalışılan çözümler de sosyal
problemlerin artmasına neden olacaktır. Yine satışlar olduğu takdirde
arazilerin el değiştirmesi ve çıkarım amaçları dışındaki kullanımlara
dönüşmesi de muhtemeldir.
18- İşletme şefliklerinden elde edilen sonuçlara göre, orman teşkilatı
çalışanları orman sınırları dışına arazi çıkarımı uygulamalarını
desteklememekte, bu durumu bir ormansızlaştırma süreci olarak
86
değerlendirmektedir. Bu tür çalışmalar ile orman işletmeciliğine, orman-halk
ilişkilerine ve ormanların devamlılığına olumlu katkılar sağlanamayacağı
düşünülmektedir. Karadeniz yöresinde yapılan diğer bir çalışmadan da
benzer sonuçlar elde edilmiştir (Ayaz, 1998).
19- Yöntem araştırması sonuçlarına göre, arazi kullanım tercihinin
belirlenmesinde ve arazilerin toplam ekonomik değerinin ölçülmesinde,
arazilerin piyasa dışı getirilerinin, fiziki (piyasa içi) getirilerinden daha
önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Arazilerin sürdürülebilir kullanımı, sel,
taşkınlar ve erozyonun önlenmesi, arazi değerlerin korunması (yaban hayatı,
genetik çeşitlilik) atmosferik kirliliğin önlenmesi vb. hususlar arazi kullanım
önceliklerini oluşturmuş, arazilerin doğrudan ve dolaylı kullanım tercihleri
(fiziki tercihler) ise bu öncelikler arasında yer alamamıştır. Yine arazi
kullanım tercihini belirlemede arazilerin sahip olduğu miras, tercih ve varlık
değerleri ön plana çıkmıştır. Yöntemin arazi uygulamalarında da benzer
sonuçlara ulaşılmıştır. Ölçümlenen 2/B arazilerinin bir çoğunun orman
olarak bırakılmasının, tarımsal kullanım tercihlerinin önüne geçtiği
görülmüştür
Araştırmadan elde edilen ve yukarıda özetle verilen sonuçlar ışığında
geliştirilen öneriler ise şunlardır;
1- Çıkarılan araziler çoğunlukla orman arazileri niteliğinde
olduğundan mülkiyet değişimi söz konusu olsa, bu araziler kullanıcılarına
devir edilse dahi amaç dışı arazi kullanımının önlenebilmesi ve arazi
kaynaklardan sürdürülebilir faydalanmanın sağlanabilmesi için yasal
düzenlemelerin yapılması ve yasal tedbirlerinin alınması zorunludur. Alınan
yasal tedbirlerde arazilerin ölçülemeyen değerleri de dikkate alınarak toprak,
su ve bitki rejimine, arazi bütünlüğüne, arazi kullanım devamlılığına önem
verilmeli, uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklere uyulmalıdır. Bu
amaçla gerekirse yörelerde desteklemeler yapılmalıdır. Örneğin tarımsal
amaçlar için çıkarılan bu arazilerde arazi kullanımında sosyo-ekonomik
etkenler mutlak bir zorunluluk ve bu alanların geri kazanımında önemli
zorluklar varsa, bu tip arazilerin uygun kesimlerinde tarımsal amaçlara
yönelik karma sistem modellerinin (orman+tarım+hayvancılık ürün
kombinasyonları) uygulanması teşvik edilebilir, yöre insanı bu konuda
eğitilip desteklenebilir. Yine yasal düzenlemeler yoluyla, ormancılık dışı
amaçlarla kullanımı uygun olan ve orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin
kullanım şekilleri belirlenerek devri ya da tahsisi arazinin uzun süreden beri
kullanıcısı varsa kendisine veya yasal mirasçılarına, yoksa köy tüzel
kişiliklerine köy ortak ihtiyaçlarında belirlenen arazi kullanım tiplerine
uygun olarak kullanılmak şartıyla devredilebilmelidir.
87
2- Ormanlardan arazi çıkarımlarına esas alınan, bilim ve fen bakımından
orman niteliğinin yitirilmesi ve orman olarak muhafazasında fayda
bulunmaması ibaresinin yeniden tanımlanması gerekmektedir. Mevcut
anlayış ormanların devamlılığını sağlamaktan uzaktır. Bu ibare, 6831 Sayılı
Orman Kanununa Göre 2/B Maddesinin Uygulaması Hakkındaki
Yönetmelik madde 32’de; “üzerinde ağaç ve ağaççık toplulukları olmayan,
ormancılık faaliyetleri ve ekonomisi yönünden orman kurulmasında yarar
bulunmayan yerler” olarak ifade edilmektedir. Bu ibarede çok yönlü işlevi
olan ormanlara yalnızca yuvarlak odun hammaddesi gözüyle bakılmakta,
ormancılık faaliyetleri ve ekonomisinden ise ağaçlandırma ya da odun
üretimi anlaşılmaktadır. Yöntem araştırması bulgularının da ifade ettiği gibi
bu tanımlama güncelliğini yitirmiş, günümüz ormancılık anlayışı ve orman
kaynaklarının yönetim prensipleri dahilinde terk edilmiş bir yaklaşımdır. Bu
ibare etrafında orman niteliğinin yitirilme şekline karar verilmesi son derece
yetersizdir.
Kaldı ki bu ibare 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 1. maddesinde verilen
orman tanımındaki ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman
sayılır ifadesi ile de çelişkilidir. Orman örtüsünün tahrip edilmesi yani nitelik
kaybı oluşturulması o yerin orman arazisi olma ya da ormancılık amaçlarıyla
kullanılma özelliğini ortadan kaldırmamaktadır. Yine ekonomik amaçlarla
orman kurulmasında fayda bulunmayan ve orman olarak kullanımı mümkün
olmıyan bir arazi parçasının daha iyi üretim şartları isteyen tarımsal
kullanımlara uygunluğu da tartışmalıdır.
3- Orman kaynaklarının yönetiminde yerel halkın katılımının sağlanması
ve çevresel, ekonomik, sosyal beklentilerinin kaynak kullanımını
bozmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Temel sorun yöre
insanının orman kaynaklarından yeterince faydalanamamasından, gelir elde
edememesinden kaynaklanmaktadır. Katılımcılık sağlandığı ve ormanlardan
çok yönlü yararlanma yaygınlaştığı takdirde yöre köylerinde orman
kaynaklarından elde edilen gelir, tarımsal faaliyetlerden elde edilen gelirin
belirli bir süre sonunda üzerine çıkarak amaç dışı kullanımlara zemin
hazırlayan ve çeşitli amaçlara hizmet eden bugünkü yaklaşımlardan ve
politik beklentilerden uzaklaşılmasına yardımcı olacaktır.
Böylelikle orman kaynaklarından faydalanmada kırsal kesimlerdeki
süreklilik sağlanacak, yerel halk elde edilen gelirin devamlılığı için orman
kaynaklarının korunup, geliştirilmesinde daha istekli olacaktır.
4- Orman kadastro komisyonlarının aynı yapıdaki yerler için getirdikleri
yorum farklılıkları ortadan kaldırılmalı, orman arazilerinin ölçülemeyen
değerleri de dikkate alınarak arazi kullanım şekline karar verilmelidir.
88
Bunun gerçekleştirilebilmesi için ormancılık araştırmalarında orman
arazilerinde ölçülemeyen değerlerin belirlenmesine yönelik çalışmalara
bölgesel farklılıklar da göz önüne alınarak öncelik verilmelidir.
5- Orman kaynaklarının yönetiminde kamu işletmeciliği devam
ettirilmelidir. Ormanlardan çok yönlü yararlanmaya yönelik işlevsel
planlamaya geçilmeli, orman kaynaklarından elde edilen gelirin önemli bir
kısmının köylerde kalacak şekilde dağılımı sağlanmalıdır. Kamu
işletmeciliği bu konuda gerekli alt yapıyı oluşturarak, kendini revize
etmelidir.
6- Ormanlar üzerindeki baskının azaltılması ve orman arazilerinin
amaç dışı kullanımının önlenmesi için, bu yörelerdeki gelişmişlik düzeyinin
artırılması, toprağa bağlı geçim kaynaklarının azaltılarak elde edilen gelirin
çeşitlendirilmesi ve geleneksel üretim yapısının değiştirilmesi
gerekmektedir. Bunun altından yalnız başına orman teşkilatının kalkabilmesi
imkansızdır. Ülke imkanlarının devreye sokulması ve sorunun kalıcı
çözümünün devlet politikası haline getirilmesi zorunludur. Diğer taraftan
yerinde kalkındırılma imkanı olmayan köyler halkının naklinin uygulamaya
geçirilmesinde bugüne kadar başarılı olunamamasının nedenleri araştırılarak,
elde edilen deneyimler doğrultusunda tekrar bu tür uygulamalara
başlanılmalıdır.
7- Orman kaynaklarının sosyo-ekonomik baskılara açık olduğu
yerlerde köy gelişim ve yerleşim planlarının hazırlanmasının isteğe bağlı
olmaktan çıkarılarak zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Bu planların
hazırlanması ve uygulanmasında orman kaynaklarının devamlılığının
sağlanması garanti altına alınmalıdır.
8- Ormancılık mevzuatlarında sıkça değişiklikler yapılmaktadır. Bu
değişikliklerin uygulamaya aktarılmasında önemli zorluklar bulunmaktadır.
Bu amaçla, mevzuatla yapılacak değişikler öncesi uygulanabilirliği
araştırılmalı, orman teşkilatı taşra birimlerinin görüş ve önerilerine ağırlık
verilmelidir.
89
ÖZET
Ege Bölgesi örneğinde tarımsal amaçlar için yasal yollarla orman
dışına çıkarılan arazilerin (2/B) kullanım sorunları üzerine hazırlanan
çalışma sonuçlarına, yapılan arazi tespitlerine ve metot uygulamalarına göre,
büyük bölümü orman arazilerinin uzantıları şeklinde olan 2/B arazilerinin
önemli bir kısmının arazi yetenek sınıflamasına göre tarımsal amaçlı
kullanımlara uygun olmayan V. sınıf ve daha düşük vasıflı araziler olduğu
ve orman arazileri niteliği taşıdığı tespit edilmiştir. Yörelerde 2/B
uygulamalarının orman suçlarını azaltıcı bir etkisi olmadığı, aksine diğer
köyler ve ormancılık çalışmalarına olumsuz etki ve baskıları bulunduğu
belirlenmiştir.
Köyler ve işletmelerde yapılan çalışmalardan elde edilen sonuçlara
göre, verimli bir bitkisel üretimin olmadığı 2/B arazilerinin önemli bir
bölümünde arazi kullanım sorunları bulunduğu, işletme arazi varlıklarının
% 48’inin ise bu tip arazilerden oluştuğu görülmüştür. Gelir düzeyi düşük bu
kesimlerde 2/B satışlarından beklenen gelirin de elde edilemeyeceği ortaya
konmuştur. 2/B arazilerin bir kısmında üretim yapıldığı (% 61), kalan
kısımlarının ise otlatma amacıyla boş tutulduğu ya da üretime geçmemiş
genç meyveliklerden oluştuğu belirlenmiştir.
Köylerde yerleşim şeklinin, ormana olan mesafenin, köy
büyüklüklerinin, işletmelerde ise, toplam arazi miktarı ve hayvan sayısının
2/B arazi çıkarımları üzerine etkili değişkenler olduğu istatistiki olarak
belirlenmiştir. Köyler ve tarımsal işletmelerde gelecekte de benzer arazi
çıkarımlarının olacağı ve yasal çalışmaların bu yönde devam edeceği genel
bir kanı ve beklentidir.
90
SUMMARY
In this study, the land which is legally taken out of forest land for
agricultural purposes (2B), villages and local agriculturel enterprises using
such land have been examined at Aegean Region in Turkey.
According to land survey results and method applications, most of the
2/B land which is extension of forest land is not suitable for agricultural use
according to land capability classification (V. class and up). In the region
2B application has no effect for decreasing of forest crimes, on the contrary
there are some negative effects on other villages and forestry activities.
According to the results of this study there is no productive
agricultural farming in 2/B land, it is determined that there is a land
management problem in total of 48 percent of land which use this type of
land. It is also determined that people who have already low income level
can not get appropriate income. Some of these land is subject of production
some are used for grazing and rest consists of nonproductive young
orchards.
It is statistically determined that the variables affecting 2/B
implementations are the location of the village, the distance from village and
village size for villages and total land amount and livestock size for
enterprises It is a general expectation that villagers and farmers are looking
forwards similar legal regulations in the future.
91
KAYNAKÇA
Aksoy, M., 1987, Anayasalarımız ve ormanlarımızın korunması, Cumhuriyet
dönemi ormancılığımızda 3116 sayılı orman yasası ve sonrası
sempozyumu, Türkiye Ormancılar Derneği yayınları No:10, 81-123s.
Altınbaş, Ü., Kurucu, Y., Bolca, M. ve Duran, A.R., 1999, Kemalpaşa
ilçesi (İzmir) ve çevresinde amaç dışı arazi kullanım sorunu,
Kemalpaşa Kültür ve Çevre Sempozyumu, Meta Basım, Cilt: (538s):
379-387s.
Anonim, 1986, Ormancılar Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, Yeni Orman
Kanunları, Tansağ-Bays Yayınları, Ankara, 318s.
Anonim, 1990, Ormanlarımızla İlgili İki Yasa Değişikliği Girişimi Üzerine
Görüşler, Orman Mühendisliği Dergisi, Sayı:9, Ankara, 13s.
Anonim, 1991, Köy İdaresi İle İlgili Mevzuat, T.C. Başbakanlık İdareyi
Geliştirme Başkanlığı, Yayın No: 3, Ankara, 67s.
Anonim, 2000, Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansında
(UNICED) Ormancılık, T.C. Orman Bakanlığı, Dış İlişkiler ve AB
Dairesi Başkanlığı, Ankara, 48s.
Anonim, 2003a, İzmir, Bergama, Bayındır, Manisa, Edremit ve Aydın Orman
İşletme Müdürlükleri Orman Kadastro Şeflikleri 2/B Kayıtları.
Anonim, 2003b, Anayasamız Orman Kıyımını Kolaylaştırmak İçin
Değiştirilmek İsteniyor İddialar ve Gerçekler, “Ormanlarımıza Sahip
Çıkalım” Birliği, Ankara,14s.
Aras, A., 1988, Tarım Muhasebesi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Yayın
No 486, İzmir, 323s.
Arlı, İ., 1993, 6831 sayılı orman kanunun 2/B maddesine göre orman sınırları
dışına çıkarma, I. Ormancılık Şurası Tebliğler ve Ön Çalışma Grubu
Raporları, Cilt:3, (521): 118-127s.
92
Atbaşoğlu, F., 2004, Görünmeyen yangın ve 2/B, TMMOB Harita ve
Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, ISBN: 975-395-853-6,
Orman Kadastrosu ve 2B Sempozyumu, (246s): 50-67s.
Atış, E., 2001, Türkiye’de Arazi Degradasyonu Sorunu ve Bu Sorunun
Çözümüne Yönelik Politikalar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Yayın
No: 213, Ankara, 75s.
Ayanoğlu, S., 1995, Orman ve çevre üzerine olumsuz etki yaratan yasal
düzenlemeler, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri:B,
Cilt: 41, Sayı:1-2, (152s): 53-60s.
Ayaz, H., 1998, Orman Sınırları Dışına Arazi Çıkarma Uygulamasının Yasal
Boyutu ve Sosyo-ekonomik Nedenleri Üzerine Bir Araştırma (Ordu İli
Örneği), Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, 108s (Yayımlanmamış).
Balcı, A.N., 1996, Toprak Koruması, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi
Yayınları, Genel Yayın No: 3947, Fakülte Yayın No:439, 173s.
Barlowe, R., 1976, Land resource economics, (The economics of real estate)
Third Edition, Printice Hall Inc, Englewood Cliffs, Newjersy
Michigan State University, (274p):35-39p.
Bekiroğlu, S., 1998, Arazi ve Orman Değerinin Saptanması Konusunda
Araştırmalar (Ayvalık Örneği), Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, 331s (Yayımlanmamış).
Bibby, J.S., 1988, Land capability for forestry in Britain, Macaulay Land Use
Research Institute, (103p): 48-53p.
Bot, A.J., Nachtergaele, F. and Young, A., 2000, Land resource potential
and constraints at regional and country levels, FAO Land and Water
Development Division, (58p): 17-21p.
Çağlar, Y., 2000, Türkiye’de ormanlara zarar veren temel süreçler, Kırsal
Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği, Ankara, (216s):
120-139s.
Cangir, C. ve Boyraz, D., 1996, Ülkemizde yanlış ve amaç dışı arazi
kullanımının boyutları ve arazi kullanma planının gerekliliği, TarımÇevre İlişkileri Sempozyumu, Mersin , 637-648s.
93
Çoşkun, A., 1999, Türkiye’de ormanlardan yararlanmanın yasal esasları,
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri: A, Cilt:49, Sayı:1,
(43s): 18-23s.
Dumanski, J., Eswaran, H., Pushparajah, E. and Smyth, A. (eds.). 1991,
Evaluation for sustainable land management in the developing world.
Vol. 1: Towards the Development of an International Framework,
IBSRAM Proceedings No. 12, Vol. 1: 23-31p.
Ericson, D.L., 1994, Rural Land Use and Land Cover Change Implication for
Local Planning in the River Basin Watershed, Forestry Abstract, ISSN
0015-7538.
Geray, U. ve Görcelioğlu, E., 1983, Tarım ve orman arazileri kullanımında
karma sistemler, İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri:B,
Cilt:33, Sayı:1, (200s): 173-200s.
Geray, U., 1997, Kamu yararının ölçümlenmesi ve Koç vakıf üniversitesi,
Orman Mühendisliği Dergisi, Yıl:34, Sayı:5, (23s): 11-16s.
Gezer, A., 1996, Çevre koruma politikaları bağlamında Türkiye ve Avrupa
topluluğu ülkelerinde orman ekosisteminin sorunları ve çözüm
önerilerine bir yaklaşım, Tarım-Çevre İlişkileri Sempozyumu,
608-617s.
Gökçe,O., 1989, Türkiye’de tarım-orman ilişkilerinde karma sistemler,
Orman Mühendisliği Dergisi, Yıl:26, Sayı:4:15-20s.
Gökçe,O., 1993, Türkiye’de bozuk orman alanları üzerine bir inceleme,
Tabiat ve İnsan Dergisi, 30-36s.
Gökçe, O. ve Engindeniz, S., 1995, Orman içi ve çevresinde üretim
seçenekleri, T.M.M.O Ziraat Mühendisleri Odası Teknik Kongresi,
T.C. Ziraat Bankası Kültür Yayınları No: 26, 143-153s.
Gökçe, O., 1996 , Türkiye’de amaç dışı arazi kullanma sorunları ve sonuçları,
TMMOB Orman Mühendisleri Odası, Türkiye’de Ormansızlaşma
Sempozyumu, Yayın No: 19, (60s): 18-24s.
Gökçe, O., 2000, Ormancılıkta fayda/masraf analizi ve ormancılara düşen
görev, Orman Mühendisleri Odası Dergisi, Yıl:37, Sayı:1, 11-14s.
94
Gülçubuk, B. ve Çağlar, Y., 1996, Orman arazilerinin ormancılık dışı
amaçlarla kullanıma dönüştürmenin nedenleri, Tarım-Çevre İlişkileri
Sempozyumu, 660-669s.
Günay, T., 1993, Türkiye’de arazi sınıflandırılması ve ormanlarımızın bu
sınıflandırılmadaki yeri, I. Ormancılık Şurası, Tebliğler ve Ön Çalışma
Grubu Raporları, Cilt:3, 527-535s.
Günay, İ., 2002, Orman alanı ve alan değişimi, Doğu Akdeniz Ormancılık
Araştırma Enstitüsü Dergisi, Sayı:8, (164s): 137-164s.
Harmsen, K. and Kelly, T. 1992. Natural Resource Management Research
for Sustainable Production. Draft Report for the Joint TAC/CDC
Working Group on Eco-regional Approaches to International Research,
25p. (Unpublished).
Hızal, A., Tunay, M. ve Gerçek, H., 1996, Orman alanlarının tarım alanı
olarak kullanımının erozyon oluşumuna etkileri, Tarım-Çevre İlişkileri
Sempozyumu, 345-355s.
İnal, S., 1971, Türkiye’de Anayasa-Ormancılık İlişkileri, İ.Ü. Orman
Fakültesi Yayınları, Yayın No:1647, O.F. Yayın No: 171, Kurtuluş
Matbaası, İstanbul, 58s.
İnan, İ.H., 1992, Tarım Ekonomisi, Hasad Yayıncılık, PK: 1086, Sirkeci,
İstanbul, 244s.
Kaya, G., 2002, Pazarı Olmayan Ürünler Çerçevesinde Orman Kaynaklarının
Değerinin Belirlenmesi, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, 308s. (Yayımlanmamış ).
Kirschbaum,
M.U.F.,
Schlamadinger,
B.,Cannell,
M.G.R.,
Karjalainen, M.G.R., Kurz, W.A., Prisley, S., Schulze, E.D and
Singh T.P., 2000, An Alternative Procedure of Accounting for LandUse Change and Forestry Activities Under the Kyoto Protocol,
Forestry and Forest product, Technical Report No: 131, CSIRO, PO
Box E4008, Kingston ACT 2604, Australia, 19p.
Lee, J., 1991, Land resources, land use and projected land availability for
alternative uses in the EC, land use changes in Europe, Kluwer
Academic Publishers: 1-20p.
95
Lee, L.M., 1995, A Methodology for Generating Alternative Land Use Plans
Using GIS Modeling Techniques, Thesis (PhD), University of
Washington, Washington, U.S.A, 201p.
Miran, B., 2002, Temel İstatistik, ISBN: 975-93088-0-0, Ege Üniversitesi
Basımevi, İzmir, 287s.
Murali, K.S and Hegde, R., 1997, Patterns of tropical deforestation, Journal
of Tropical Forest Science 9(4): 465-476p.
Orman Genel Müdürlüğü, 2001, 6831 Sayılı Orman Kanununa Göre Orman
Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkında
Yönetmelik, T.C. Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü,
Kadastro ve Mülkiyet Dairesi Başkanlığı, Ankara, 80s.
Orman Genel Müdürlüğü, 2003, Devlet Ormanlarından Çıkarılan 2/B ve
İzin-İrtifak Hakkı Verilen Orman Arazilerinin Dağılımı, Orman Genel
Müdürlüğü, Kadastro-Mülkiyet Daire Başkanlığı, Ankara.
Orman-Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü, 2003, Orman Alanları Dışına
Çıkarılan Alanlar ve Hak Sahipleri Dağılımı, İnşaat ve Yerleşim
Dairesi Başkanlığı, Ankara.
Özdönmez, M., İstanbullu, T ve Akesen A., 1989, Ormancılık Politikası,
İ.Ü. Yayın No: 3553, Orman Fak. Yayın No: 401, Taş Matbaası,
İstanbul, 416s.
Patriam, SBS., 1995, Soil degradation in north eastern hill region of Indiaan
overview, Indian Forester 121 (4): 262-272p.
Pearce, D.W and Howarth, A., 2000, Technical Report on Methodology
Cost Benefit Analysis and Policy Responses, RIVM report 481505020,
Environment Directorate-General of the European Commission, 47p.
Şahin, S., 1986, 1924-1961-1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasaları, Savaş
Yayınları, Ankara, 217s.
Sönmezışık, S., 1996, Ormansızlaşmada ülkemizde yasal düzenlemelerin
uygulamaları ve sonuçları, TMMOB Orman Mühendisleri Odası,
Türkiye’de Ormansızlaşma Sempozyumu, Yayın No: 19, (60s): 52-60s.
96
TC Orman Bakanlığı, 2003, 2B Gerçeği ve Orman Vasfını Kaybetmiş
Araziler, Ankara, 12s.
Tolunay, A., 1998, Sosyal Ormancılık ve Türkiye Açısından Önemi, Doktora
Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 261s.
(Yayımlanmamış)
Tunay, M. ve Ateşoğlu, A., 2002, Ormandan arazi kazanımı nedenleri
üzerine bir araştırma (Bartın yöresi örneği), II. Ulusal Ormancılık
Kongre Bildirileri, Cilt: 1: 124-133s.
Türker, A., 1989, Ağaçlandırmalarda çok ölçütlü karar verme (Electre
Tekniği), İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Seri:A, Cilt:
39/2: 139-163s.
Türker, MF. Öztürk, A. ve Pak, M., 2001, Dışsallık kavramının Türkiye
orman kaynakları ve orman işletmeciliği açısından incelenmesi, Türkiye
Ormancılar Derneği, 1. Ulusal Ormancılık Kongresi: 154-181s.
Usluoğlu, H.A., 1996, 2/B uygulamasında hak sahibi, Orman Mühendisliği
Dergisi, No:6: 6-11s.
Usta, A., 2002, 6831 Sayılı Orman Kanununun 2/B Maddesiyle Orman Sınırı
Dışına Çıkarılan Yerlerin Kimi Ekolojik Özelliklere Göre İrdelenmesi
(Ordu-Ünye Örneği), Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 120s. (Yayımlanmamış).
Yılmaz, T., 1992, 6831 Sayılı Orman Kanunu 2. Madde Uygulamasının
Orman Kadastro Çalışmalarına Etkileri, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 97s. (Yayımlanmamış).
Yılmaz, E., 2004, Orman Kaynaklarının İşlevsel Bölümlenmesine İlişkin
Çözümlemeler, Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, 387s. (Yayımlanmamış).
Zhang. Y., Uusivuori, J and Kuuluvainen, J., 2000, Econometric analysis
of the causes of forest land changes in Hainan, China, Canadian
Journal of Forest Research Volume 30, Number 12: 36-43p.
97
İnternet Kaynakları
Devlet İstatistik Enstitüsü, 2001, VI-VII. Genel Tarım Sayımı Sonuçları,
Erişim Tarihi 14 Mayıs 2005, http://www.die.gov.tr
Devlet İstatistik Enstitüsü, 2002a, Genel Nüfus Sayımı Kesin Sonuçları,
Erişim Tarihi 25 Mayıs 2005, http://www.die.gov.tr
Devlet İstatistik Enstitüsü., 2002b, Bitkisel Üretim Verileri, Tarımsal Yapı,
Erişim Tarihi 10 Haziran 2005, (Üretim, Fiyat, Değer),
http://www.die.gov.tr
Sayıştay, 2004, Ormanların Korunması Hakkında Sayıştay Raporu, Erişim
Tarihi 28 Mayıs 2005,
http://www.sayistay.gov.tr/rapor/perdenrap/2004/2004-2Orman/Orman.pdf
98
Ekler: . Arazi Değerleme Bilgi Formu (Form 1, Form 2)
FORM 1
ARAZİ KULLANIM ÖLÇÜTLERİ
1-Arazi kullanımının sürdürülebilirliği
2 İstihdama katkısı
3-Arazinin sahip olduğu değerlerin
korunması (Stratejik, lojistik değerler vb.)
4- Yöresel kaygılar ve sosyal tepkiler
5- Arazinin turizme etkisi
6- Arazinin yerleşime etkisi
7- Su ekonomisine etkisi
8- Toprak korumaya etkisi
9- Gen kaynaklarının korunmasına etkisi
10- Atmosferik kirliliğe etkisi
11- Su kirliliğini üzerine etkisi
12- Sel taşkınlar ve erozyona etkisi
13- Eğim
14- Toprak derinliği
15- Kullanım bütünlüğü, çevre ile uyumu
16- Görüntü kirliliğine etkisi, peyzaj değeri
17- Topografya değişimine etkisi
18- Politika oluşturmaya etkisi
19- Yaşam kalitesine olan etkisi
20-Uluslararası
anlaşmalardan
doğan
taahhütlere uyum zorunluluğu
99
Tercihe göre puan
değeri
(1-100 puan aralığı)
FORM 2
TERCİH BELİRLEME ÖNCELİKLERİ
Tercihe göre puan
değeri
( 1-100 puan aralığı )
Arazilerin mevcut kullanım kriterleri çok önemlidir ve
geliri en çoklayan kullanım şekli tercih edilmelidir.
(Direkt Kullanım Tercihi )
Arazilerden çok yönlü faydalanma söz konusu ise ve
direkt kullanımından çok değer sağlanıyorsa araziler
kullanıma tahsis edilirken dolaylı kullanımları
belirlenmeli ve kullanım tercihleri bu yönde
yapılmalıdır.
(Dolaylı Kullanım Tercihi )
Bu araziler ekosistem bütünlüğü ve toplumsal fayda
açısından da bakılarak gelecekteki olası kullanımları
için güvence altına alınmalıdır.
(Tercih Değeri )
Araziler kıt kaynaklardır. Aktüel yada potansiyel
kullanımları göz önüne alınmaksızın arazilerinin
mevcudiyetlerinin korunması gerekmektedir.
(Varlık değeri )
Arazi kullanımı ve kullanım sonuçları çok iyi
irdelenmelidir. Gelecek kuşaklarında bu araziler
üzerinde önemli hakları vardır ve sonuçlarından
etkileneceklerdir. Dolayısıyla gelecek kuşakların
arazileri olası kullanımları da güvence altına
alınmalıdır.
(Miras Değeri )
Form Dolum Tarihi:
KATILIMCININ:
Adı-Soyadı :
Ünvanı:
Görevi:
Kurum Adı:
100

Benzer belgeler