“Domuz” değil “bildiğimiz” insan gribi! / Prof. Dr. Özlem Kurt Azap

Transkript

“Domuz” değil “bildiğimiz” insan gribi! / Prof. Dr. Özlem Kurt Azap
“Domuz” değil “bildiğimiz”
insan gribi! / Prof. Dr.
Özlem Kurt Azap
Geçtimiz Mart ayında yayımladığımız bu yazıyı grip tartışmalarının alevlenmesi
üzerine yeniden yayımlıyoruz.
Her yıl görülmesi beklenen grip olgularının bu yıl niçin gündemin ilk sırasına
oturduğunu anlamak gerçekten zor. Bu cümleden gribin önemsiz bir hastalık olduğu
sonucunun çıkarılmasının doğru olmadığını öncelikle belirtelim. Grip, önemli bir
hastalıktır ve her yıl dünya üzerinde yaklaşık 500 bin kişinin ölümüne neden
olur. Toplumun bu konuda bilgilenmesini sağlamak ve korunma yollarına ilişkin
bilgileri paylaşmak, bu hastalığın yarattığı olumsuz sonuçlardan korunmak için
önemlidir. Ancak mevcut durum, halkı bilgilendirmekten çok paniğe sevk etmiştir.
Hastalık “dört dörtlük” bir insan hastalığı olmasına rağmen “domuz” gribi
ifadesiyle olağandışı bir durum yaşanıyor havası yaratılmaya çalışılmaktadır.
Günlük pratikte “Ben domuz gribi oldum galiba!” diyerek büyük bir endişe ile
sağlık kurumlarına başvuran kişiler “merak etmeyin, biz, bu hastalık ilk çıktığı
andan itibaren yani altı yıldır insanlarda görüyoruz hatta grip deyince de
genellikle bu hastalıktan söz ediyoruz” deyince önce şaşırıyorlar sonra da
rahatlıyorlar. “Domuz” kelimesinden
bu kadar rahatsızlık duyulmasının birçok
nedeni olabilir. Ama mutlaka kullanılması gerekiyor olsa idi bir çekince
yaşamaksızın kullanır idik. Oysa şu anda “domuz gribi” ifadesinin kullanılması
son derece yersiz. Doğru tıbbi adıyla kullanmak gerekirse kısaca İnfluenza H1N1
virüsüdür bu virüs. Ancak İnfluenza H3N2 ve İnfluenzaB virüsleri de benzer
hastalık tablosuna yol açabilmektedir.
Tüberküloz aşısında temin sorunu yaşanırken ve Ankara’da kedilerde kuduz
saptanmışken grip başlığı herhalde sadece korunma önlemlerine yönelik olarak
gündeme gelmeliydi.
Ancak gribe ilişkin kamuoyunun bilgilenme ihtiyacı olduğu açıktır. Aşağıdaki
satırlarda gribe ilişkin kısa bilgiler aktarılacaktır.
Grip (influenza), influenza viruslarının neden olduğu, solunum damlacıklarıyla
bulaşan bir hastalıktır.
Grip virüsleri başta kanatlı hayvanlar olmak üzere
birçok canlıda hastalığa yol açar. Kuşların yanısa insanlar ve domuzlar da
hastalanmaktadır. Özellikle barınma sorununun yaşandığı Çin gibi kalabalık
ülkelerde tavukların, domuzların ve insanların birarada yaşaması sonucunda kuş
gribi gibi yeni virüs türleri ortaya çıkabilmektedir. İnsandan insana bulaşmayan
kuş gribinin bu özelliği kazanması durumunda zaten zor koşullarda yaşamakta olan
birçok kişinin ölümü ile sonuçlanabilecektir.
İnfluenza virüsleri, bazan kanatlı hayvanlardan değil, domuzlardan insanlara
bulaşabilir. Domuz çiftliklerinde 2009 yılında ortaya çıkan ve bu nedenle
başlangıçta “domuz gribi” olarak adlandırılan bu virüs de ilk olarak domuz
çiftliklerinde çalışanlarda saptanmıştır.
tüm dünyaya hızla yayılmıştır.
İnsandan insana bulaşabilen bu virüs
Son altı yıldır da grip etkeni olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Grip, Kuzey yarımkürede Ekim ayından başlayarak Nisan ayını da içine alan bir
dönemde salgınlar yapar. Bu dönem “grip sezonu” olarak da adlandırılır. Toplumda
görülen grip olguları bu süre içinde sıklık açısından eşit olarak dağılmazlar.
Bazı haftalarda gripli insan sayısı çok artar.
sayılarının
çok
kestirilemez.
artacağı,
İklim
salgının
koşulları,
tepe
Hangi haftalarda olgu
yapacağı,
toplumlardaki
duyarlı
önceden
insan
tam
olarak
sayısı
gibi
faktörlere bağlı olarak her sene değişiklik de gösterebilir. Örneğin içinde
bulunduğumuz 2014-2015 grip sezonunda ABD’de salgının tepe yaptığı haftalar
Aralık ayının 3. ve 4. haftası iken Avrupa genelinde Şubat ayı sonunda olmuştur.
Ülkemizde de Mart ayının ilk üç haftasında olgu sayısında ciddi artış
yaşanmıştır. Ülkemizde son haftalarda yaşanmakta olan salgın olağanüstü bir
durum olmayıp, mevsimsel grip salgınlarının her yılki seyri ile uyumludur.
Toplumda halen, İnfluenza A H1N1, İnfluenza A H3N2 ve İnfluenza B olmak üzere üç
ayrı grip virusu hastalık yapmaktadır. Bu üç virus içerisinde İnfluenza A H1N1
diğerlerinden daha sık görülmektedir.
Grip esas olarak solunum sistemini tutan bir hastalık olmakla birlikte sistemik
hastalıktır. Özellikle kanser, organ nakli vb. nedenlerle bağışıklık baskılayıcı
ilaç kullananlarda, kronik akciğer ve/veya kalp hastalığı olanlarda, yaşlılarda
daha ağır seyreder ve ölümlere neden olabilir.
Gripten
korunmada
aşı
önemlidir.
Aşı,
hastalığa
yakalanmayı
engelleyebilmektedir.
Yaşlılarda
ve
kronik
hastalıkları
olanlarda
gribe
yakalanmayı her zaman engelleyemese bile zatürre gibi istenmeyen durumları
azaltabilmektedir.
Gripten korunmak için aşının yanı sıra yapılması gerekenler;
grip geçiren
kişilerle teması azaltmak, elleri sık yıkamak ve hasta kişilerin temas ettiği
yüzeyleri temizlemektir. El yıkama ve yüzey temizliği için normalde kullanılan
sabunlar ve temizlik malzemeleri yeterlidir.
Grip virüslerin neden olduğu bir hastalık olduğundan tedavisinde antibiyotikler
kullanılamaz. Gribin ağır seyretme riskinin yüksek olduğu kişiler, virüse etkili
(antiviral) ilaçlarla tedavi edilebilir.
Bu ilaçlar özellikle tedaviye erken
başlandığı durumlarda faydalı olmaktadır.
Prof. Dr. Özlem Kurt Azap
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi