pet sağlığı dergisi

Transkript

pet sağlığı dergisi
PET SAĞLIĞI DERGİSİ
ARALIK 2014 SAYI 70
20 Prostat hastalıklarına karşı farkındalık önemlidir 28 Pet Way Veteriner Kliniği 32 ‘Tek tıp’ bakışıyla bilinçli ilaç kullanımı
54 KKTC’nin ilk hayvan hastanesi 64 Kedi sahipleri kedilerinin streslerine karşı duyarsız 68 Ortak sorun; Konstipasyon
İÇİNDEKİLER
38 > Köpekler kliniğine
koşarak gelecek…
Unutmayınız ki; olumlu deneyimler
daha az korku ve kötü beklenti
demektir; olumsuz deneyimler ise,
korkunun artması ve daha fazla kötü
beklenti anlamına gelmektedir.
8 > Petinfo’dan haberler
Her zaman Türkiye’den ve Dünya’dan
en yeni en güncel haberlere
ulaştığınız bu köşemizde yine en
önemli haberleri sizlerle paylaştık.
sayfa
54 > KKTC’nin ilk hayvan hastanesi
Dünyadaki 2. özel veteriner fakültesi
ünvanını koruyan YDÜ Veteriner
Fakültesi’nin Avrupa standartlarında
hazırlanan hayvan hastanesinin açılışı
oldukça görkemli geçti.
20
sayfa
08
16 > N&D yine Amerika’nın en
güvenilir mamaları listesinde
Amerika’nın en prestijli web sitesi
ve derneği TruthaboutPetFood.
com 2015 yılı en güvenilir
mamalar listesini açıkladı. Bu
değerlendirmeye geçen senede
giren N&D mamaları bu yılda
aynı başarıyı göstererek 2015 yılı
listesine de girmeyi başardı.
18 > Leishmaniasis’e
yakından bir bakış
Leishmaniasis vakaları insan
hekimliğinde ve veteriner
hekimlikte git gide artmaktadır.
Dr. Bayer bu artan tehlikeye
ışık tutarak leishmaniasisi tüm
hatlarıyla inceliyor.
sayfa
18
20 > Prostat hastalıklarına
karşı farkındalık önemlidir
8 yaşını geçmiş ve kısırlaştırılmamış
erkek köpeklerin %80’inde bening
prostat hiperplazisi gözlenmektedir.
Bu konuda hayvan sahiplerini
yeterince bilgilendiriyor musunuz?
Gelin Dünya Prostat Farkındalık Ayı
vesilesiyle hep beraber bu konuya
ışık tutalım.
28 > Sokak hayvanlarındaki
artışı önlemek için
kısırlaştırma önemli
Çocukluğunu kedi ve köpeklerle
bir arada geçiren Veteriner Hekim
Ayça Bayrak Turan’la mesleğine
karşı duyduğu aşk hakkında güzel
bir söyleşi gerçekleştirdik.
sayfa
22
Veteriner Hekim Ayça Bayrak
Turan hayvan sağlığı açısından
kliniiklerde bilinçli antibiyotik
kullanımının öneminden bahsetti.
32 > ‘Tek tıp’ bakışıyla
bilinçli ilaç kullanımı
Bilinçsiz ilaç kullanımı sonucunda
bakterilerde medyana gelen
dirence Avrupa Antibiyotik
Farkındalığı Günü vesilesiyle dikkat
çekiyoruz. İşte ilaç kullanımıyla
ilgili oldukça yararlı bilgiler…
sayfa
54
YDÜ Rektörü Ümit Hassan,
KKTC’nin ilk hayvan
hastanesinin açılış konuşmasında
yaşadıkları gururdan bahsetti.
64 > Kedi sahipleri kedilerinin
streslerine karşı duyarsız
1300 kedi sahibi ile yapılan
araştırmalara göre kedi
sahiplerinin sadece %53’ü
kedilerinin streslerini anlayarak
sebepleri ortadan kaldırmaya
çalışıyor. Araştırmalara göre çıkan
diğer sonuçları sizlerle paylaştık.
68 > Kediler ve İnsanların
Ortak Sorunu; Konstipasyon
Hareketsiz yaşam tarzı, yetersiz
sıvı ve lif tüketimi, kontrol
edilemeyen stres faktörleri
sindirim güçlüğüne yol açmaktadır.
Hiçbir ilaç ve hiçbir operasyon bu
rahatsızlığı tümüyle çözemez.
sayfa
sayfa
68
32
PETİNFO 2014/12 02-03
EDİTÖR
Ülkemizde
gerçekleşen
meslek kazalarına
bir yenisinin
eklenmemesi
dileğiyle…
Veteriner Hekim
YAĞMUR AĞCAOĞLU
Konstipasyon
Hareketsiz yaşam tarzı ve
kontrol edilemeyen stres
faktörleri konstipasyona
yol açmaktadır.
Sevimli dostlarımızın korkularını yok edelim!
Hayvanlarda oluşan Veteriner
hekim korkusuyla mutlaka her hekim
karşı karşıya kalmıştır. Bazı köpekler
klinik yolundan gitmeyi reddederek
asi davranışlarda bulunurken, bazıları
kliniğe geldiği anda korkup bir köşelere
saklanabilmektedir. Hele ki yavru
köpeklerin korkudan idrar kaçırmaları
her veteriner hekimin başına gelmiş
trajikomik bir hikayedir. Yetişkin
insanların bile doktor korkusu varken,
evcil dostlarımızın Veteriner hekim
korkusu neden olmasın peki? Bu
sayımızda sizlere sadık dostlarımız
köpeklerin Veteriner hekim korkusunu
nasıl yönetilmesi gerektiğine ışık
tutarak, oldukça işinize yarayacağını
düşündüğümüz bilgiler paylaştık. Ayrıca,
tüm dünyada köpeklerde karşılaşılan
prostat hastalıklarına karşı bilinçlendirme
organizasyonlarıyla geçen Kasım ayından
petinfo
Aralık / Sayı: 70
Pet Sağlığı Dergisi
Ayda bir yayımlanır.
YAYIN TÜRÜ
SÜRELİ YEREL
SAHİBİ
Mat Medya Tanıtım
Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.
MEHMET AKTOP
GENEL KOORDİNATÖR
BARIŞ KOLGU
[email protected]
yola çıkarak prostat hastalıklarını sizlere
bir kez daha hatırlatmak istedik.
Geride bıraktığımız ay içinde
gerçekleşen Yakın Doğu Üniversitesi
Hayvan Hastanesi’nin görkemli açılışını
paylaşmayı tabii ki unutmadık. Genel
Koordinatörümüz Barış Kolgu’nun bizzat
katıldığı açılışa, Türkiye ve KKTC’nin
önde gelen devlet erkanları da katılarak
açılış konuşması gerçekleştirdi. Alanında
uzman öğretim üyesi kadrosunun yanı
sıra, son teknolojiden ekipmanlarla
donatılmış Avrupa standartlarındaki
Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan
Hastanesi’ni veteriner hekim camiasına
kazandıran Yakın Doğu Üniversitesi
ailesine çok teşekkür ederiz.
> syf 68
Veteriner Hekim
GİZEM KUTUN
Prostata karşı
farkındalık
8 yaşını geçmiş ve
kısırlaştırılmamış erkek
köpeklerin %80’nde
gözlenmektedir.
Bilimin ışığında kalın…
Saygılarımla
Veteriner Hekim Ayça Üvez
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
VE YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Vet. Hekim YAĞMUR AĞCAOĞLU
[email protected]
YAZI İŞLERİ SORUMLUSU
VET. HEKİM AYÇA ÜVEZ
[email protected]
VET. HEKİM GİZEM KUTUN
[email protected]
KATKIDA BULUNANLAR
Veteriner HeK. Mahmut Velayi
ART DİREKTÖR
EBRU DERELİ
[email protected]
GRAFİK TASARIM
EMEL VURAL
[email protected]
DANIŞMA KURULU
PROF. DR. AHMET ERGÜN
PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ
PROF. DR. TAMER DODURKA
Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin
Dr. Banu Dokuzeylül
VET. HEKİM RAHŞAN EROL
> syf 20
BASKI
Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti. 100
YIL MAH. MASSİT MATBAACILAR SİTESİ
2. CADDE GEZEGEN BİNASI NO: 202/A
BAĞCILAR/İST Sertifika No: 12002
ADRES
YAYINCILAR SK. 10/4 34414
SEYRANTEPE - İSTANBUL
TEL: 0212 324 50 56 - 324 50 59
www.matmedya.com
ABONE
BANU SAYINÇ
[email protected]
Dergimizde yayınlanan röportaj ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.
Petinfo Dergisi veteriner hekimlere ve ecza depolarına yönelik bilimsel içerikli, mesleki, ücretsiz, sektörel bir yayındır.
PETİNFO 2014/12 04-05
NOTLAR
Köpeklerin merak edilen sırrı
Köpeklerin kakalarını yapmadan hemen önce,
kendi etraflarında dönmelerin nedenleri keşfedildi. J
Frontiers in Zoology dergisinde yayınlanan çalışmada,
köpeklerin Dünya’nın manyetik alanına göre
dışkıladıklarını açıklandı. 2 yılı aşkın süredir
yapılan gözlemlerde; köpeklerin kuzeygüney eksenini, doğu-batı eksenine
tercih ettikleri kanıtlandı.
Kakalarını yaparken bunu
tercih etmelerinin sebebinin
içgüdüsel olup olmadığı
veya manyetik alan etkisini
nasıl algıladıkları bilinmese
de, kendi etraflarında dönme
sebeplerinin bu ekseni
bulmak olduğunu biliyoruz.
Köpeklerin kakalarını yapmadan
önce neden kendi eksenleri
etrafında döndüğü keşfedildi.
Kalıtımsal hastalık
analizlerinin önemi
Her 10 veteriner hekimden 9’u kalıtımsal
hastalıkların izlenmesi gerektiğini düşünüyor.
İngiliz Veteriner Hekimleri Derneği’nin gerçekleştirdiği araştırmaya göre veteriner hekimlerin
%90’ı kalça displazisi ve göz problemleri gibi
kalıtımsal hastalıkların izlenmesinin hayvan
sağlığını pozitif etkileyeceğine inanıyor. Bu doğrultuda farkındalık yaratmaya çalışan dernek,
hayvan sahiplerini ve ırk yetiştiricilerini yavrunun
ebeveynlerinin sağlıkları hakkında bilgi almaları
gerektiği konusunda bilgilendirerek kalıtsal hastalıkların izlenmesi gerektiği mesajını yayıyor.
İVHO’dan klinisyenlere
sevindirici haber
Sorunların çözümü
için iletişimin önemli olduğuna inanan İVHO Yönetim
Kurulu bu amaçla Veteriner
hekimlerin talepleri ile yönetim olarak belirledikleri
sorunları bakanlık yetkililerine iletti. İVHO Yönetim
Kurulu Başkanı Prof. Dr.
Murat Arslan, Kurul Üyeleri Fevzi Karaağaç, N. Erdinç
Orhan, Necati Bozkurt’tan
oluşan heyet Veteriner Tıbbi Ürünler ile ilgili sorunları
iletmek üzere Veteriner
Sağlık Ürünleri ve Halk
Sağlığı Daire Başkanı Dr.
Semra Yılmaz ile görüşme
gerçekleştirdi. Görüşme
sırasında, reçete, beşeri
ilaçların kullanılması ve
bulundurulması ile ilaç
PETİNFO 2014/12 08-09
takip sistemi konusundaki
sorunlar Dr. Yılmaz’a iletildi. Dr. Yılmaz bu konularda
yapılan çalışmaları anlattı
ve meslek odalarıyla birlikte meslektaşlarımızın
mağdur edilmeyeceğini
belirtti. Daha sonra Hayvan
Sağlığı ve Karantina Daire
Başkanı Dr. Nahit Yazıcı’yı
ziyaret eden İVHO heyeti,
görüşmede muayenehane ve poliklinik tanımının
değiştirilerek klinisyen
meslektaşlarımızın bu
alandaki mağduriyetinin
ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Dr. Yazıcı
bu konularda odalar ve
konseyin hemfikir olduğu
bir değişiklik yapılabileceğini İVHO heyetine bildirdi.
NOTLAR
Beşeri ilaç kaynaklı
pet zehirlenmeleri artışta
İngiltere’de yapılan araştırmalara göre petlerde beşeri ilaç
kaynaklı zehirlenmeler oldukça artmakta. 100 Veteriner hekim
arasında yapılan araştırmalarda 243 adet insan ilaçlarından
zehirlenme vakası raporlandı. Vakaların%28’inde hayvan sahibi
tarafından kendisine yaradığı için petine de yarayacağını düşünerek
kullanıldığı saptandı. Özellikle parasetamol, ibuprofen, kalp ve
diyabet hastalıkları ilaçları, kontroseptif ilaçlar, antidepresanlar ve
uyku ilaçları gibi ilaçların kullanımı sonucu yaşanan zehirlenmeler
oldukça yaygın olduğu gözlendi. Beşeri ilaç zehirlenme vakalarının
çoğunluğu köpeklerde olmak üzere kediler, tavşanlar ve guinea
piglerde de sıklıkla karşılaşılmaktadır. Araştırmalardan anlaşıldığı gibi
beşeri ilaçlar pet hayvanları açısından ciddi tehlike oluşturmaktadır.
Neredeyse 10 yaşını
aşmış her 2 köpekten
birinde kanser vakaları
gözlenmektedir.
Yeni umut;
İmmunoterapi
Kedi dışkısı, iyi pişmiş et ve topraktan bulaşan Toxoplazma gondii’nin
insanlarda şizofreni hastalığını tetiklediğini biliyor muydunuz?
Toksoplazma gondii’nin bilinmeyen etkisi
Pensilvanya Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyoloji ve Epidemiyoloji
Profesörü Gary Smith son çalışmasını Toksoplazma gondii’nin şizofreni
hastaları üzerindeki etkileri hakkında yaptı. Çalışmalar sonucunda her 5
şizofren hastasının birinin bu parazitle enfekte olduğu gözlendi. Amerika’daki
insan popülasyonunun yaklaşık yarısı T. gondii ile enfekte olamasına rağmen
bu hastalığa karşı farkındalık çok azdır. Bazı hastalarda ölümcül toksoplazmik
ensafalitis gibi hastalıklara neden olabilen bu parazitten kesinlikle korunmalıdır.
Tıp otoriteleri uzun süredir sağlıklı insanlarda toksoplazmanın hiçbir yan
etki meydana gelmediğini söyleseler de, son araştırmalarda parazitin beyin
ve kaslarda şizofreniyi tetikleyici oldukça etkileri olduğunu ortaya çıkmıştır.
Bazı çalışmalarda antipiskotik ilaçların bu parazitin üremesini engellediği
gözlenmiştir. Fareler, sıçanlar ve insanlarda yapılan laboratuvar çalışmalarında
T. gondii’nin davranışlar ve kişilik değişikliklerine olduğu ortaya çıkmıştır.
PETİNFO 2014/12 10-11
KöpeklerdeKİ kanser
tedavilerinin şimdiye kadar
yapılan en başarılısı, antikorları
inhibe ederek kanserin
büyümesini engellemektir.
Viyana’daki Messerli Araştırma
Enstitüsü araştırmacıları bir
ilki gerçekleştirerek, kanser
hastası köpekleri antikorlarla
tedavi etme yolunu geliştirdi.
Araştırmacılar, insanlar kanser
hücrelerinde sıklıkla karşılaşılan
epidermal büyüme faktör
reseptörlerinin köpektekilerle
neredeyse %100 aynı olduğunu
keşfetti. Bu benzerlik sayesinde
köpeklerde kanser tedavilerinin
bu yöntemlerle rahatlıkla tedavi
edileceği düşünülüyor.
NOTLAR
Bayer liseler arası bilim yarışması başlıyor
Bayer “ Bayer Liselerarası Bilim
Yarışması” ile gençleri günlük hayatlarında
merak ettikleri şeyleri sorabilen,
sorgulayabilen, doğada olan olayları
gözlemleyebilen ve anlamaya çalışan
bireyler haline getirmeyi hedefliyor.
Sağlık, beslenme ve ileri
teknoloji ürünleri alanında
uzmanlaşmış küresel bir şirket
olan Bayer, Türkiye’deki 60.
yıldönümü vesilesiyle, lise
öğrencilerine yönelik bir yarışma
düzenliyor. “Bayer Liseler arası
Bilim Yarışması” ile Bayer,
öğrencileri fen ve bilim alanında
çalışmalar yapmaya teşvik ederek
ve çalışmalarını yönlendirerek
bilimsel gelişimlerine katkıda
bulunmayı amaçlıyor.
Türkiye genelinde lise
ve dengi okul öğrencilerinin
katılabileceği ve “Kent
için Bilim” teması altında
gerçekleştirilecek yarışmada
öğrencilerden kent yaşamını
kolaylaştıran ve vatandaşların
gündelik ihtiyaçlarına çözüm
sunacak projeler oluşturmaları
isteniyor. “Engelliler için Bilim
Projesi”, “Atık Yönetimi ve Geri
Dönüşüm Projesi”,“Yaşlılar için
Bilim Projesi”,“Enerji Tasarrufu
için Bilim Projesi” ve “Ulaşım
için Bilim Projesi” gibi konu
başlıklarına çözüm üreten
projelerin değerlendirmeye
alınacağı yarışmada son başvuru
tarihi 16 Şubat 2015. Projelerin;
“özgünlük”, “ bilimsel yöntem”,
“yararlılık”, “uygulanabilirlik”,
“sunum” ve “sonuç” kriterlerine
göre değerlendirileceği yarışmanın
sonuçları ise 2 Mart 2015
tarihinde bayer.com.tr adresinde
açıklanacak. T.C. Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı’nın izniyle
gerçekleştirilen ve gençleri günlük
hayatlarında merak ettikleri
şeyleri sorabilen, sorgulayabilen,
doğada olan olayları
gözlemleyebilen ve anlamaya
çalışan bireyler haline getirmeyi
hedefleyen “ Bayer Liselerarası
Bilim Yarışması” hakkında daha
detaylı bilgi için www.bayer.com.tr
adresi ziyaret edilebilir.
Küçük
ırklar
daha
hassastır
Küçük ırklar
diğer ırklara göre
sağlık problemlerine
daha yatkındır. Küçük
ırktan köpeklerin
sağlık sigortaları
kayıtlarını baz
alınarak yapılan son
araştırmalara göre
işte en çok karşılaşılan
ilk 5 hastalık;
Medial patella
luksasyonu,
Intervertebral disk
hastalığı, pankreatitis,
göz problemleri, ağız
problemleri
3 saniyelik hafıza tarih oldu!
Son yayınlanan bir
makalede balıkların aynı
anda birçok nesneyi
görebildiği ve aralarında
ayrım yapabildiği raporlandı. İngiltere’de yürütülen
araştırma balıkların paralel
görüş yeteneğinden yola
çıkılarak başlanmıştı. Araş-
PETİNFO 2014/12 12-13
tırmacılar, bu buluşla sadece 3 saniyelik hafızalarıyla
ünlü olan balıkların daha
zeki olduğunu ispatlamadıklarını, aynı zamanda felç
ve dikkat eksikliği problemlerinin sağaltımı için
yapılan çalışmaları kolaylaştıracağını düşünüyor.
Bu düzenlemeyle
ihtiyaç duyulan
alanlarda uzman
veteriner hekim
yetiştirilecektir.
Veteriner hekimlikte uzmanlık
Veteriner hekimler de doktorlukta olduğu gibi mesleki uzmanlık
eğitim alabilecek. Yükseköğretim programı, Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanacak esaslara göre yürütülecek ve
veteriner hekimlere belirli
alanlarda özel yetenek ve
yetki sağlayacak.
Türkiye Sağlık
Enstitüleri Başkanlığı
Kurulması ile Bazı Kanun
ve KHK’larda Değişiklik
Yapan Tasarı, TBMM Genel
Kurulunda geçen hafta kabul
edildi. Tasarıyla veteriner
hekimlik, diş hekimliği
ve eczacılığa uzmanlık
eğitimi hakkı getirildi. Buna
göre, veteriner hekimlikte
uzmanlık eğitim 1955
yılından sonra Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığınca
çıkarılan yönetmelikte
yürütülmüş ancak 1981
yılında yürürlüğe giren
Yükseköğretim Kanunu ile
Ankara Üniversitesi Hayvan
Yetiştirme ve Sağlık Bilimleri
Uzmanlık Yüksekokulunun
kapatılması nedeniyle uzman
veteriner hekim yetiştirilmesi
sona ermişti. Uzun yıllar
uzman veteriner hekim
yetiştirilmesi için uzmanlık
eğitimin yapılamaması,
mesleki bazı sorunlara ve
uzman veteriner hekim
açığına neden oldu. Yapılan
düzenlemeyle veteriner
hekimlere lisansüstü eğitim
hakkı tanındı. Yükseköğretim
Kanununda değişiklik
öngören kanun taslağında
“Veteriner Hekimlikte
Uzmanlık”, Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığı
tarafından düzenlenen
esaslara göre yürütülen ve
veteriner hekimlere belirli
alanlarda özel yetenek ve
yetki sağlamayı amaçlayan
bir yükseköğretim olarak
tanımlandı. Böylece
bakanlığın ve sektörün
ihtiyaç duyduğu alanlarda
veteriner hekimlerin
eğitilmesi, uzmanlaşması
ve uzman veteriner hekim
yetiştirilmesi amaçlanıyor.
NOTLAR
N&D yine Amerika’nın en
güvenilir mamaları listesinde
Amerika’nın en prestijli web sitesi ve derneği TruthaboutPetFood.com
2015 yılı en güvenilir mamalar listesini açıkladı.
2004 yılında TruthaboutPetFood.com (Evcil hayvan yemleri
hakkındaki gerçekler) kurulmuştur.
Web sitesinin yazarı Susan Thixton
uluslararası hayvan gıda tüketici
derneği, TruthaboutPetFood (Evcil
hayvan yemleri hakkında gerçek)
derneği kurucu ortağı ve AAFCO Evcil
hayvan yemi Komitesi ve Hammadde
Tanımlama Komitesi’ne danışmanlık
konumuna sahiptir. Aynı zamanda
yayınlanmış raporları ‘’Petsumer Report’’, Buyer Beware kitabının yazarı
ve Dinner PAWsible‘da eş-yazarıdır.
Susan birçok hayvan sahibi gibi evcil
hayvan yemleri konusunda gerçeği
zor yoldan öğrenmiştir. 21 yıl önce
hayatında dönüm noktası olan dört
ayaklı dostu ‘’Sam’e veda etmeniz
için iki haftanız kaldı‘’ haberi ile
sarsılmış. Sam ‘in kemik kanserinden
kaybettikten sonra kanserin sebebini
araştırmaya başlamış. Yapılan araştırmalar 10 yaş üzeri köpeklerin %50
sinin kanser sebebi ile ve geri kalan
%50’nin böbrek, karaciğer hastalıkları
sebebi ile öldüklerini doğrulamıştır.
Dönemin en iyi ve tanınmış ticari
maması, halen sektörün 1 numaralı
mama markasını kullanmakta olan
Susan, her gün 2 öğün elleri ile iyi
sandığı mamayı Sam ‘e sunmaktaymış. Veterineri kanserin sebebinin
mama paketlerinde kullanılan raf
ömrünü uzatan koruyucu madde
olduğunu söyledikten sonra Susan,
Sam için kullandığı mamanın üretici
firmasına bu koruyucu madde hakkında bilgi istemiştir. Mama firmasından
şok edici bir cevap ile bir daha sarsı-
lan Susan’a firma yetkilileri, bu koruyucu içerik sayesinde mamanın aslen
25 yıl raf ömrü olacağını bildirmiştir.
Sam, 8 yasında hayata gözlerini yumarken 25 yıl taze kalabilecek mama
kimin işine yarar?
Bu olayın üzerine Susan Thixton
araştırmalarını hayvan gıda sanayisi
üzerine yapmıştır. Bugün web sitesinde
yayınlanan evcil hayvan yemi kanunları,
değişiklikleri, ücretsiz bülten sağlayan, abonelik tabanlı pet içerikleri, pet
ürünleri hakkında bilgiler yorumlar ve
alarm verilen mama markaları gibi tüm
konular dünyaca ziyaret edilmekte ve
takip edilmektedir. Kendisi evcil hayvan
sahipleri tarafından bir koruyucu
olarak bilinirken, mama firmalarının
da kâbusu olmuştur. Susan Thixton,
araştırmaları doğrultusunda her yıl
“ben kendi hayvanlarımı hangi mama
ile güvenerek besleyebilirim listesi”
oluşturmakta ve yayınlayarak tüketicilerle paylaşmaktadır. Listenin içerisinde
yer alabilecek mamanın tamamen
doğal olması, beslenme kurallarına
uygun oranda protein, yağ, vitamin ve
mineralleri içermesi, kaynağının belli ve
kaliteli olması gerekirken, hiçbir toksin,
koruyucu ve yapay bir içerik içermemesi gerekmektedir. Bu değerlendirmeye
geçen senede giren N&D mamaları
bu yılda aynı başarıyı göstermiş 2015
yılı listesine de girmeyi başarmıştır. Bu
listeye herkes TruthaboutPetFood.com
web sitesinden ulaşabilir. Listeye N&D
girmesinin sebepleri;
> İnsan gıdasına uygun teknolojilerde üretimi yapılmıştır, son teknoloji
ekipmanlara sahiptir.
PETİNFO 2014/12 16-17
> Vakum teknolojisi ile sıvı vitamin, mineral ve yağ, pişmiş mama
tanelerine değer kaybına uğramadan
sonradan ilave edilmiştir.
> İçeriğinin tamamı tazedir, asla
dondurulmuş ürün kullanılmamıştır.
> Düşük karbonhidrat ve kül oranı
içermektedir.
> Garantili analiz tablosunda
yer alan değerler %100 hayvansal
proteinin net değeridir. Hiçbir bitkisel
protein veya protein konsantresi
(bezelye proteini) bu değerin içerinde
yer almamaktadır.
> İçeriğindeki tüm et ve sebzeler
AB’ye uygun değerde ve insan tüketimine uygun, Amerika Tarım Bakanlığı
tarafından onaylı ve tasdiklidir.
> İçeriklerinin tamamı GDO içermez.
> Hiçbir protein değeri ve yağ
değeri bitkisel protein ve bitkisel yağ
oranını içermez, içeriğin %92 ile %97
hayvansal bazlıdır.
> Veterinerlik resmi gazetelerinde
güvenlik testleri ve glisemik tepki
konusundaki iki bilimsel araştırması
yayınlanmıştır. (Farmina ’da üretilen
hiçbir mama güvenlik testinden geçmeden üretilmemiştir.)
Leishmaniasis,
insanlarda
genellikle
visseral formda
gözlenmektedir.
Leishmaniasis’e
yakından bir bakış
Leishmaniasis vakaları insan hekimliğinde ve veteriner
hekimlikte git gide artmaktadır. Dr. Bayer bu artan tehlikeye
dikkat çekerek leishmaniasis’i tüm hatlarıyla inceliyor.
Birçok Leishmania türü
insanlar ve köpeklerde hastalıklara
sebep olmaktadır. Özellikle de
Leishmania infantum’un meydana
getirdiği enfeksiyonlar, köpeklerin
sağlığını ciddi derecede tehdit
etmektedir. Leishmania infantum
etkeni, hastaların lökositlerine saldırı
geliştirerek parçalanmasına sebep
olarak hayvanlarda ağır öldürücü
bir hastalık meydana getirmektedir.
Phlebotomus spp. adında kum sineği
tarafından bulaşan leishmaniasis,
genellikle tropikal ve subtropikal
iklim gözlenen eski ve yeni dünya
bölgelerinde karşılaşılmaktadır.
Dolayısıyla bu bölgelerde yaşayan
ya da bu bölgelere tatile giden
korunmasız köpeklerin leishmaniasis
hastalığına yakalanma ihtimali
oldukça yüksektir.
Birçok ülkede en çok sevilen
PETİNFO 2014/12 18-19
evcil hayvan olarak bilinen köpeklerin,
Leishmania infantumun en önemli
rezervuarı olduğu ve etkeni insanlara
bulaştırabileceği her zaman göz
önünde tutulmalıdır. Leishmaniasis,
insanlarda genellikle visseral formda
gözlenmektedir. Enfeksiyonun ağır
formda seyretmemesi sebebiyle
tedavinin geciktirilmesi durumunda
insanlarda hastalık ölümcül
olabilmektedir. Unutulmamalıdır ki,
leishmaniasis, malaria ve lenfatik
filariasisten sonra gelen 4. en önemli
vektörel hastalıktır.
Leishmaniasis, tanısı kolay
konulmayan bir hastalıktır
Köpeklerde leishmaniasis
her organa, dokuya ve biyolojik
sıvıya geçebilen sistemik bir
hastalıktır. Köpeklerde gerçekleşen
leishmaniasis vakalarında genellikle
belirgin olmayan klinik belirtilerle
karşı karşıya kalınmaktadır.
Hastalık sırasında ortaya
çıkan spesifik semptomlar ve klinik
belirtilerden bazıları şunlardır; Deri
lezyonları, kilo kaybı ve kas atrofileri,
egzersizlere karşı intolerans, iştahta
azalma, halsizlik, topallık, diyare,
poliüri, polidipsi, lenfadenomegali
ve splenomegali, mukozal
membranlarda solukluk ve kanamaya
eğilim, göz lezyonları.
Leishmaniasisin tipik
patolojik bulgularında; dermatitis,
glomerulonefritis nedenli kronik
intersitisyal nefritis, non-spesifik
lenfadenopati ve kemiği iliği
hiperplazisi gözlenmektedir.
Leishmania infantum’un kesin
tanısının yapılabilmesi için, mutlaka
spesifik laboratuvar testlerinden
yardım alınması gerekmektedir.
Yaygın olarak kullanılan testler
> Çeşitli serolojik yöntemlerle
spesifik anti-leishmania antikorları
saptayarak yapılan tespitler (ELISA,
IFT gibi)
> Parazitin parçaladığı
dokulardan sitoloji, histoloji veya
moleküler tekniklerle yapılan tespitler
Özellikle renal hastalıklar için
destekleyici sağaltım önemlidir
Köpeklerde gözlenen Leishmania
infantum enfeksiyonlarının
sağaltımında genellikle meglumine
antimonite veya allopurinol
kullanılmaktadır. Fakat yerleşmiş
bir enfeksiyonu vücuttan tamamen
eradike etmek oldukça zordur.
Renal hastalıklarında gözlendiği
vakalarda ayrıca ACE inhibitörlerinin
kullanılması da önerilmektedir.
Köpek leishmaniasis hastalığında
her ne kadar deri lezyonlarıyla
en sık karşılaşılsa da, hastalığın
esas değerlendirmesi proteinuri
ve renal fonksiyonlara bakılarak
ve olası böbrek hastalığını
sınıflandırarak yapılmaktadır.
Hastalığın spesifik tedavisinde, olası
böbrek hastalıklarının erken teşhisi
yapılmalı ve destekleyici sağaltıma
biran evvel odaklanılmalıdır.
Köpeklerde
leishmaniasis
hızla büyüyen
ciddi bir
tehlikedir.
Köpekler, Phlebotomus spp. adındaki kum sineği
tarafından bulaşan leishmaniAsis hastalığının primer
rezervuarıdır ve bu tehlikeli hastalığın köpeklerden
insanlara geçebileceği göz ardı edilmemelidir.
Rastgele gerçekleştirilen vaka
takibi çalışmalarında, terapötik renal
diyetlerinin kronik böbrek hastası
köpeklerin yaşam sürelerini uzattığı ve
yaşam kalitesini artırdığını gözlenmiştir.
Hastalığın eradikasyonunda
korunma önemli bir anahtardır
Araştırmalarda, Leishmania
infantum enfeksiyonu gelişen
köpeklerin % 50’sinin klinik tanıda
gayet sağlıklı olduğu gözlenmiştir.
Fakat bütün asemptomatik ve
semptomatik köpekler, kum
sivrisineği tarafından Leishmania
enfestasyonuna maruz kalmış birer
konakçıdır. Özellikle de asemptomatik
köpeklerin, Leishmania vektörlerinin
bilinmeyen rezervuarları olması ve
leishmaniasisden ari olan alanlara
hastalığı taşıyabilmelerinde dolayı
oldukça tehlikelidir. Yani köpeklerde
leishmaniasis hızla büyümesi
sebebiyle dikkat edilmesi gereken
bir tehdittir.
Birçok Avrupa ülkesi yüksek
endemik Leishmaniasis riskine
sahiptir. Kum sineği ısırıklarına karşı
etkili korumanın sağlandığından
emin olunmalıdır. Bu doğrultuda
önereceğiniz antiparaziter ilaçlar şu
özelliklere sahip olmalıdır;
> Kum sineklerine karşı uzun ömürlü kovucu etkisi kanıtlanmış olmalıdır.
> Leishmaniasis hastalığının bulaşma
riskini azalttığı onaylanmış olmalıdır.
> Hayvan sahipleri tarafından kolay
uygulanabilmelidir. (spot on) 
KÖPEK
Prostat hastalıkları
hakkında hayvan
sahipleri yeterince
bilinçli mi? Gelin,
Dünya Prostat
Farkındalık Ayı
vesilesiyle hep
beraber bu konuya
ışık tutalım.
Prostata karşı
farkındalık
8 yaşını geçmiş ve
kısırlaştırılmamış erkek
köpeklerin %80’inde benIng
prostat hiperplazisi
gözlenmektedir.
PETİNFO 2014/12 20-21
K
ısırlaştırılmamış yaşlı
köpekler için ciddi bir
tehlike olan prostata
karşı hayvan sahipleri ne
kadar bilinçli. İnsanlarda
da ızdırap verici bir komplikasyon
olan prostat problemlerinin evcil
dostlarını da tehdit ettiğini ne
kadar farkındalar? Bu konuda biz
Veteriner hekimlere düşen görev
onları bu konuda bilinçlendirerek,
damızlık olarak kullanılmayacak olan
erkek köpeklerin çok fazla zaman
kaybetmeden kısırlaştırılmasını
gerektiğini onlara kabullendirmektir.
Birçok hayvan sahibi köpeklerinin
böyle bir risk altında olduğunun
farkında değil
‘Canin Prostat Farkındalık
Ayı’ prostat hastalığından sadece
insanların başına gelmediği
köpeklerinde bu hastalıktan muzdarip
duruma düştüğünü tüm insanlara
duyurmak üzere düzenlenmiş bir
faaliyettir. Hayvan sahipleri 5 yaşını
geçmiş kısırlaştırılmamış köpeğinin
risk altında olduğunu farkına varıp
onu bu hastalık yönünden izlenmesi
gerektiğini mutlaka anlamalıdır.
Bazı işaretler prostat hastalıklarını
gösterse de birçok Benign
Prostat Hiperplazisi vakası sessiz
seyretmektedir. Bu konuda bilinçli
olmayan bir köpek sahibi köpeğinin bu
rahatsızlığını göz ardı edebilmektedir.
Bu sebeple prostat vakaları
köpeklerde çok geç aşamalarda
saptanmaktadır. Sevgili dostlarımızı
bu hastalıktan koruyabilmemiz
açısından bizlere düşen görev prostat
hastalıklarının ciddiyeti hakkında
hayvanseverleri bilgilendirmektir.
Prostat üretra çevresini
saran ve sekret üreten ceviz
büyüklüğünde bir bezdir. Yaşlılıkta
bu bez aşırı olarak büyüyebildiği
gibi kısırlaştırılan hayvanlarda
büyümeyi durdurur ve bezin atrofi
olmasına neden olur. Prostat
bezinin asıl fonksiyonu spermin
rahatça hareket edebileceği optimal
çevreyi sağlamaktadır. Prostat
bezi kontrolleri rektal palpasyonla
rahatlıkla yapılabilmekte ve olası
büyümelerde de kolaylıkla tespit
edilebilmektedir. Özellikle de iyi huylu
büyümeler basit ilaç kullanımlarıyla
kolaylıkla sağaltılabilmektedir.
Fakat tümöral durumlar can
sıkıcıdır. Hayvan sahipleri bu tip
olumsuzluklar hakkında da mutlaka
bilinçlendirilmelidir. Maalesef ki bazı
hayvan sahipleri köpeklerinde prostat
problemleri olduğundan bile habersiz.
Bu konuda Veteriner hekimlere düşen
görev büyüktür.
Kısırlaştırmayla köpekleri
benign prostat hiperplazisinden
tamamen korunulabilir
Prostat bezinin aktiviteleri
testesteron hormonu tarafından
yönetilmektedir. Kastre olmuş
hayvanlarda testesteron düzeyinin
SEVİMLİ dostlarımızı
bu hastalıktan
koruyabilmemiz İÇİN bizlere
düşen görev prostat
hastalıklarının ciddiyeti
hakkında hayvanseverleri
bilgilendirmektir.
azalmasıyla prostat bezi birkaç
hafta içerisinde iyice küçülmektedir.
Böylece risk git gide azalmaktadır.
Fakat bu konuda genetik özellikler, ırk
yatkınlığı da oldukça önemlidir.
Kötü huylu olmayan prostat
hastalıkları enfeksiyöz (prostatitis
ve prostat apsesi) ve enfeksiyöz
olmayan (benign prostat hiperplazisi,
kistler, kanser, skuamöz metaplazi
ve atrofi) olmak üzere iki başlık
altında toplanabilir. Bu hastalıkların
büyük çoğunluğunun prostat
büyümesi ile sonuçlanması ve
benzer klinik bulguların gözlenmesi,
en uygun tedavi ve daha iyi bir
prognoz için spesifik tanı oldukça
gereklidir. Anamnez, klinik ve
laboratuvar bulgularına ilaveten,
genellikle prostatın radyografisi
ve ultrasonografisi, prostat sıvısı
veya dokusunun kültürü, sitolojisi
veya histopatolojisi de mutlaka
yapılmalıdır. Test sonuçlarına göre de
tedavi seçenekleri gözden geçirilmeli
ve olumsuz faktörler ortadan
kaldırılmalıdır. Prostat kanserleri
ise köpeklerde sık görülen bir sorun
değildir. Ancak prostat kanseri
meydana geldiğinde, hastalık hızlı
ilerler ve genellikle ölüme yol açar.
Köpek prostat kanserinin belirtilerinin
erken tanısı tedavi başarısı için
oldukça yararlıdır.
Prostat vakaları
geç aşamalarda
saptanmaktadır.
KÖPEK
VETERİNER HEKİM Mahmut
Velayi’den prostat İLE
ilgili hatırlatmalar
Mahmut Velayi, prostat
hastalıkları prevalansı ilerleyen
yaşlarda artar ve çoğunlukla
seksüel olarak sağlam köpeklerde
gözlendiğinin altını çiziyor.
20 yılı aşkın tecrübesiyle hayvan
sahiplerinin gönüllerinde taht kurmuş
bir Veteriner hekim olan Boğaziçi
Veteriner Polikliniği sahibi Mahmut
Velayi prostat hastalıklarında
uyguladıkları tanı ve tedavi
prosedürlerini Prostat farkındalık ayı
vesilesiyle Petinfo’yla paylaştı.
genellikle prostatın radyografisi ve
ultrasonografisi, prostat sıvısı veya
dokusunun kültürü, sitolojisi ve/veya
histopatolojisi ile yapılır. Hastalığın
tanısına göre tedavi farklı medikal
ve/veya cerrahi tedavi seçenekleri ile
hastalığın oluşumundaki etiyolojik
faktörlerin kaldırılmasını içerir.
Prostatitis prostat bezinin bakteriyel
bir inflamasyonudur.
Spermi idrar yoluna gönderen
prostat kanalcıklarının idrar yoluna
açıldığı bölgede prostatitis başlar.
Yanlışlıkla prostat içerisine
giren idrarda mikrop bulunması
(enfeksiyöz) bakteriyel prostat
iltihabına yol açar.
Enfeksiyöz olmayan prostatitte
idrarın asidik olması prostat
dokusunun içerisinde olumsuz
reaksiyonlara neden olur.
Nervöz sebeplerden dolayı
meydana gelen idrar tutucu
kasın gevşememesi sonucu
artan basınç, idrarın prostata geri
dönmesine yol açar.
1
2
3
Prostat Hastalığı
Prostat, spermlerin içinde
hareket ettikleri sıvıyı sağlayan ve
bu sıvının antibakteriyel özelliği ile
de onları koruyan bir bezdir. Prostat
hastalıkları köpeklerde sıklıkla
gözlenir ve bu hastalıkların prevalansı
ilerleyen yaşla artmaktadır. Prostat
hastalıkları (prostat adenokarsinomu
hariç), çoğunlukla seksüel olarak
sağlam köpeklerde gözlenir. Prostat
hastalıkları enfeksiyöz (prostatitis
ve prostat apsesi) ve enfeksiyöz
olmayan (benign prostat hiperplazisi,
kistler, kanser, skuamöz metaplazi ve
atrofi) olmak üzere iki başlık altında
sınıflandırılabilir. Bu hastalıkların
büyük çoğunluğunun prostatomegali
ile sonuçlanması ve benzer klinik
bulguların gözlenmesi, en uygun
tedavi ve daha iyi bir prognoz için
spesifik tanıyı gerekli kılmaktadır.
Tanısı uyumlu anamnez, klinik ve
laboratuvar bulgularına ilaveten,
Prostat hiperplazisi hastalığının
sebebi nedir?
Bezinin büyümesi sonucunda
başlayan bir takım rahatsızlıklar ileri
vakalarda oldukça acı verici olmaya
başlar. Prostat bezinin büyüme
nedenleri arasında; yaşlanma
sonucu prostatın hiperplazisi, prostat
tümörleri, bakteriyel enfeksiyonlar
örnek olarak gösterilebilir.
kolon
kolon
idrar
kesesi
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Prostat büyümesinin erkek
köpeklerdeki en büyük belirtisi
ağrılı dışkı yapmadır. Çünkü prostat
hemen rektum’un altındadır. Prostat
büyümesi sonucu rektum üzerine
baskı uygulanır. Bu baskı sonucu
köpek ıkınmak zorunda kalır. Ikınma
sonucunda ise prostata baskı oluşur.
Bu kısır döngünün sonucu ise her
dışarı çıkma ihtiyacı sırasında duyulan
ağrıdır. Penisden zaman zaman kanlı
bir akıntı gelebilir,
Hastanın yürüyüşü ağrı duyusu ile
paralel olarak kısa ve tutuktur yani
semptomlar kronikteki gibidir. Akut
bakteriyel prostatitis de sistemik bir
enfeksiyon oluşabilir ve genelde ateş
vardır. Eğer vaka kronik bir yapıya
bürünürse yıllarca sürebilir.
Bahsedilen semptomlar
görüldüğünde veteriner hekiminize
başvurmanız önerilir. Erken teşhis
her zaman önemlidir. Tanı bir idrar
tahlili, tam kan sayımı ve biyokimya
normal prostat
PETİNFO 2014/12 22-23
idrar
kesesi
prostat büyümesi
KÖPEK
Prostat hastalıklarında kullanılan bazı tanı yöntemleri
Prostat hastalıklarından korunmanın yolları
Hayvan sahibi köpeğini çiftleştirilmeyi ve yavru almayı düşünmüyorsa kısırlaştırılmanın
gerekliliği anlatılmalıdır. 6 yaşını geçmiş kısırlaştırılmamış erkek köpeklerin düzenli olarak
prostat muayenesi yapılmalıdır. Hayvan sahibi bilgilendirilmelidir. Anemnezde prostat
hastalıklarının semptomlarına dikkat edilmeli, semptomlar hakkında hayvan sahipleri
bilgilendirilmeli ve köpeklerinin risk altında olduğu belirtilmelidir. Unutulmamalıdır
ki, erken teşhis her zaman en iyi sonuçlara ulaşılmasını sağlar.
tahlilleri ile başlar. Abdomen x-ray ve
şüpheli görüntü var ise usg gibi daha
ileri teknikler uygulanabilir. Prostat
masajı öncesi ve sonrası yapılan
idrar ve prostatik sekresyonların
kültürü ve mikroskopik incelemelidir.
Gizli enfeksiyon mevcudiyet oranı
yüksek olduğundan. Tedaviye yönelik
antibiyotik kullanımı hasta bakteriyel
prostatit belirtisi vermese de
önerilmektedir. Eğer hasta tedaviye
cevap verirse, antibiyotiklerin
kullanımına 3-4 hafta süre ile devam
edilir. Bazı durumlarda bu kullanım
bir kaç ay kadar sürebilmektedir.
Prostatitis semptomlarına
benzer diğer hastalıklar
Uriner yol enfeksiyonları: İdrar
kesesi veya böbrek kaynaklı olabilir.
Hatta bazen prostatitis ile beraber
seyreder.
Prostatic Abse- Benign
Prostatic Hyperplasia (BPH):
Genelde yaşlı ve kısırlaştırılmamış
hayvanlarda prostatomegaly
(hacimsel artış) görülür.
Prostatic Neoplasia: Kanser
olan hayvanlar sistemik hastalık
belirtileri gösterebilir. Genellikle kilo
kaybı tespit edilir.
Hayvan sahiplerine
köpeğinin
risk altında
olduğu mutlaka
anlatılmalıdır.
PETİNFO 2014/12 24-25
Squamous Metaplasia: Prostat
masajı öncesi ve sonrası yapılan
idrar ve prostatik sekresyonların
kültürü ve mikroskopik incelemeleri,
diğer sebeplerle oluşan prostatitden
enfeksiyonun sebep olduğu prostatiti
ayırmak için yararlı olabilmektedir.
Gizli enfeksiyon mevcudiyet oranı
yüksek olduğundan. Tedaviye yönelik
antibiyotik kullanımı hasta bakteriyel
prostatit belirtisi vermese de
önerilmektedir. Eğer hasta tedaviye
cevap verirse, antibiyotiklerin
kullanımına 3-4 hafta süre ile devam
edilir. Bazı durumlarda bu kullanım
bir kaç ay kadar sürebilmektedir.
Prostat nasıl önlenebilir?
Hastalığın görüldüğü köpeklerde
kısırlaştırma yapılması sorunun
çözümüne katkıda bulunması
açısından önemlidir. Çünkü prostatın
büyümesini sağlayan testesteron
hormonudur. Bu hormon ortadan
kaldırıldığında prostat genellikle
normal boyutlarının altına düşer.
Bakteriyel kaynaklı prostat
büyümelerinde yaklaşık 20 günlük bir
tedavi yeterli olabilmektedir. Nadir
olarak görülse de prostat kanseri
vakalarında ise genelde yapacak çok
fazla bir şey yoktur. Hastanın genel
durumu uygunsa prostatın alınması
ve kısırlaştırma en geçerli yoldur. 
KLİNİK
Sokak hayvanlarındaki
artışı önlemek için
kısırlaştırma önemli
Çocukluğunu kedi ve
köpeklerle bir arada
geçiren Veteriner Hekim
Ayça Bayrak Turan’la Pet
Way Veteriner Kliniği’nde
mesleğine karşı duyduğu
aşk hakkında güzel bir
söyleşi gerçekleştirdik.
Veteriner Hekim Ayça
Bayrak Turan mesleğinde
yaşadığı en özel anları
sadece Petinfo’ya anlattı.
Kendini bildi bileli hayvanlarla
iç içe yaşayan ve gerçek bir hayvan
sever olan Veteriner Hekim Ayça
Bayrak Turan’nın üniversite
tercihlerinde Veteriner Fakültesi’ni
tercih etmesini sevdikleri hiç
yadırgamamış. Ayça Bayrak Turan’la
Pet Way Veteriner Kliniği’nin açılış
serüveni ve bu sevimli klinikte
yaşadığı acı tatlı anıları hakkında
keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
Veteriner hekim olmaya nasıl karar
verdiniz? Sizi bu mesleğe yönelten
en büyük etken neydi?
Ben çalışan bir anne ve babanın
tek çocuğuydum. Bu sebepten
dolayı ilkokuldan itibaren annem ve
PETİNFO 2014/12 28-29
babam eve gelene kadarki sürede
bahçemizde beslediğimiz kedileri
eve alıp onlarla oynardım. Yani bana
arkadaşlık ederlerdi. Bu yüzden
kendimi bildim bileli hep kedi ve
köpeklerle iç içeydim. Sokaktaki kedi
ve köpekleri besler, tarar ve severdim.
Yani küçüklükten beri bir hayvan
severim diyebiliriz. Hal böyle olunca
bu meslek benim için kaçınılmazdı
açıkçası. Fakülteyi kazandığım andaki
mutluluk tarif edilemezdi benim için.
Veteriner Fakültesi’nde okurken
hayalinizde klinisyen olmak var
mıydı? Pet Way Veteriner Kliniği’ni
açmaya nasıl karar verdiniz, bu
süreci bize kısaca anlatır mısınız?
Fakültede okurken de klinisyenlik
dışında bir şey yapmayı açıkçası hiç
Stajyer Yusuf Süzer,
Veteriner Hekim Ceren Dönmez,
Veteriner Hekim Ayça Bayrak Turan
düşünmedim. Çünkü hayvanlara
temas etmeden bir günüm
geçmiyordu. Fakülteyi bitirmeden de
kliniklerde çalışmaya başlamıştım
zaten. Fakülteyi bitirdikten sonra
4 sene iki farklı klinikte çalıştım.
Hem tecrübe sahibi olabilmek için
hem de klinik işletmeciliğini iyice
öğrenebilmek için. Ve 2000 yılının
temmuz ayında Pet Way Veteriner
Kliniği’ni kurmaya karar verdim. Tam
10 senedir aynı yerde faaliyetimize
devam ediyorum.
Meslek hayatınızda ‘benim için
unutulmaz bir anıdır’ dediğiniz bir
olay var mı?
Meslek hayatımda iyi kötü
birçok anım var tabi ki. Mesela ilk
yaptırdığım doğumda bir kangalın 14
tane yavrusu olmuştu. Diğer bir anım
ise kliniğinde yakınında bir evde çıkan
yangında mahsur kalan Terrier ırkı bir
köpeği hayata döndürmekti. Bunlar
ilk aklıma gelenler. Klinisyenlik çok
kutsal bi meslek. Bir hayvanı tekrar
hayata döndürmek kadar mutluluk
verici başka birşey yok bu dünyada.
Kaybettiğiniz ama unutamadığınız
hastalarınız hiç oldu mu? Kısaca
bahseder misiniz?
Tabi bütün çabalarımıza rağmen
kaybettiğimiz hastalarımız oluyor.
Bunlar da çok üzücü. Kaybettiğim ve
hala unutamadığım hastalarımdan
biri 50 günlükten itibaren hekimliğini
yaptığım ve temmuz ayında
kaybettiğim Zorbey isimli kangaldı.
Dünyada bile bir benzeri olmayan
çok zorluklarla teşhis ettiğimiz ‘Sinir
Kılıfı Tümörü’ ne rastladık onda.
Yapılan kemoterapi tedavisine cevap
vermemesinden dolayı Zorbey’i
kaybettik. Hala İstanbul Üniversitesi
Veteriner Fakültesi’nde kadavrası
üzerinde araştırmalar devam ediyor.
Bir de çok kısa zaman önce
kliniğimin ilk kayıtlı hastası olan tekir
Osman isimli kedimizi kaybettik. O da
benim için üzücü bir kayıptı.
Hayvanseverlik nasıl olmalıdır?
Gerçekte hayvanseverlik benim
için bir hayvanın karnını doyurmakla
bitmiyor açıkçası. Onların refahı ve
sağlıklı bir hayat geçirmeleri için
yapılması gereken bir çok şey var.
Ülkemizde birçok sokak hayvanı
var. Bu yüzden koruyucu veteriner
hekimlik bizim ülkemizde çok önemli.
Her yıl rutin aşılarının ve iç- dış parazit
tedavisinin düzenli yaptırılması şart.
Kış ayları
için öneriler
Kış aylarında daha çok viral
veya bakteriyel sebepli
seyreden üst solunum
yolları hastalıklarına çok
sık rastlamaktayız. Bu
yüzden klinik olarak mevsim
geçişlerinde hayvan sahiplerine
daha tedbirli davranmalarını
öneriyoruz. Hayvanlarının aşı
tarihlerini atlamamaları için
uyarılarda bulunuyoruz.
KLİNİK
Ayça Bayrak Turan, antibiyotik
kullanımını mevcut hastalığın
viral ya da bakteriyel olduğunu
saptadıktan öneriyor.
Köpek besleyen hayvan sahiplerinin,
hayvanlarının egzersizlerine dikkat
etmeleri, özellikle kısırlaştırılmış veya
kısırlaşmamış hayvanlar için uygun
beslenmeye geçilmesi gerekmektedir.
Bunlar gerçek bir hayvanseverin
baktığı hayvana verdiği önemi gösterir.
Hasta sahiplerinden aldığınız garip
sorular oluyor mu? Hasta sahiplerinin
veteriner hekime bakışı sizce nasıl?
İlk defa hayvan sahibi olan
müşterilerimizden ilginç sorular
alıyoruz. Bu sorular genellikle
‘tüyünden bize bir şey geçer mi?’,
‘beni ısırırsa kuduz olur muyum?’
veya ‘hayvanım hapşırıyor hastalığı
bana bulaşır mı?’ gibi sorular oluyor.
O yüzden bu sorularla bize gelen
hasta sahipleriyle ilk muayenemiz
biraz uzun sürer. Günümüz
koşullarında hasta sahiplerinin
veteriner hekime bakış açısı, kişinin
hayvanına ne derece önem verdiğiyle
doğru orantılıdır.
Son zamanlarda antibiyotiğe
karşı dirençli bakterilerdeki artış
sebebiyle uzmanlar antibiyotik
kullanımına dikkat çekiyor. Bu
durum veteriner hekimlerin
prognozda istenilen sonucun elde
edilmesini zorlaştırmakta. Peki ya
siz kliniğinizde antibiyotik direncine
karşı nasıl önlemler alıyorsunuz?
Günümüz koşullarında
beşeri hekimlikte olduğu gibi
bizde de bilinçsiz antibiyotik
kullanımı bakterilerin dirençli
hale gelmesine sebep oldu. Biz
gelen hastalarımıza hastalığın
viral ya da bakteriyel olduğunu
saptadıktan sonra antibiyotik kullanıp
kullanmayacağımıza karar veriyoruz.
Bu yüzden hemogram, formül
lökosit, CRP gibi kan parametrelerine
bakarak tedavi protokolü hazırlıyoruz.
Bazı inatçı vakalarda antibiyograma
başvurarak etkin antibiyotiği seçip
tedaviye devam ediyoruz.
AYÇA BAYRAK TURAN,
DÜNYADA BİR HAYVANI
HAYATA DÖNDÜRMEK KADAR
MUTLULUK VERİCİ BAŞKA
BİRŞEYİN OLMADIĞININ ALTINI
ÇİZEREK KLİNİSYENLİĞİN
ÇOK KUTSAL BİR MESLEK
OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
PETİNFO 2014/12 30-31
Türkiye’de sokak hayvanı sayısında
önlenemeyen bir artış söz konusu.
Sizce bu konuda yapılması
gerekenler nelerdir?
Kliniğimizin bulunduğu bölge
hayvanseverlerin bolca bulunduğu
bir semt. Neyse ki bu bölgedeki
hayvanseverler kısırlaştırma bilincine
sahipler. Biz de bu konuda onlara
yardımcı oluyoruz. Ayrıca Kadıköy
Belediyesi de bu konuda iyi çalışan bir
kurum. Onların da desteğiyle sokak
hayvanlarının sayısını kontrol altında
tutmaya çalışıyoruz.
KEDİ&KÖPEK
‘Tek tıp’ bakışıyla
sorumlu ilaç kullanımı
Bilinçsiz ilaç kullanımı sonucunda bakterilerde medyana gelen dirence
Avrupa Antibiyotik Farkındalığı Günü vesilesiyle dikkat çekiyoruz.
İşte ilaç kullanımıyla ilgili oldukça yararlı bilgiler…
VİSAD Genel Sekreteri Musa Arık
yanlış antimikrobiyel kullanımını
tek tıp bakış açısıyla değerlendirdi.
Antimikrobiyal ajanlar
özellikle bakterilerin neden olduğu
enfeksiyonların tedavisinde kullanılan
ilaçlardır. İnsan ve hayvanlarda
hastalıkların tedavisi ve yayılımının
önlenmesi açısından elzemdir. Ancak
son yıllarda bazı bakteriler farklı
antibiyotiklere karşı kısmen veya
tamamen direnç göstermektedir.
Bu fenomene antimikrobiyal direnç
(AMD) denilmektedir. AMD bakteri,
parazit, virüs ve mantarların neden
olduğu gittikçe artan enfeksiyonların
tedavisini ve etkin korunma
önlemlerini tehdit etmektedir.
Esasında AMD yeni bir problem
değildir. Fakat gittikçe daha tehlikeli
olmakta, acil güç birliği ihtiyacını
zorlamaktadır. AMD oluşumunda;
bilinçsiz ilaç kullanımı, düşük kaliteli
ilaç kullanımı, yetersiz sürveyans,
araştırma yetersizliği, uygulamada
kararlı olunmaması, enfeksiyon
kontrolünün yetersizliği gibi hususlar
önemli rol oynamaktadır.
AMD konusunda Dünya Sağlık
Örgütü (WHO), Birleşmiş Milletler
Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) ve
Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı
(OIE) gibi uluslararası kuruluşlar
birlikte çalışmaktadır. Bu üç önemli
kuruluş birçok ülkede mevzuat
düzenlemesinin yokluğu, laboratuvar
desteğinin yetersizliği, insan ve
hayvan sağlığı sektöründe yetersiz
izleme olduğu konusunda aynı
kanaate sahipler.
WHO, 2011 yılı Dünya Sağlık
Günü temasını “AMD” olarak
belirlemiş ve “Bugün Tedbir Alınmazsa
Yarın Çaremiz Kalmayacak” sloganını
kampanyada kullanmıştır. 2014
yılında gerçekleşen 67. nci Dünya
Sağlık Asamblesinde WHO’nden AMD
Küresel Eylem Planı’nın hazırlanması
ve bir sonraki asamblede sunulması
kararlaştırılmıştır.
OIE ve Dünya Veteriner Hekimleri
Birliği, 2012 yılı Dünya Veteriner
Hekimliği günü temasını “AMD” olarak
belirlemiş, bu konuda farkındalık
yapılması amacıyla uluslararası
boyutta yarışma düzenlemiştir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliğine
PETİNFO 2014/12 32-33
hazırladığı broşürle birincilik ödülüne
layık görülmüştür.
AMD oluşumunu engellemek
için kurumlar ve meslekler arası
işbirliği öne çıkmaktadır. Avrupa
Birliği ülkelerinde gıda amaçlı
üretilen hayvanlarda antimikrobiyal
ürünlerin “bilinçli ve güvenli”
kullanımı için IFAH-Europe ilgili
Antibiyotikler yalnızca gerekli olduğu
zamanlarda kullanılmalıdır
Profilaktik kullanımın yalnızca hastalık riskinin açıkça ortada olduğu olgularla sınırlı tutulması
ve mümkün oldukça geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımından kaçınılması önemlidir.
Muayeneyi ve klinik tanıyı takiben antimikrobiyellerin doğru dozajda reçete edilmesi, bu
ajanların günümüzde ve gelecekte etkisini korumasını sağlayacak olan önemli bir önlemdir.
Daima tedavinin daha sonra da ne kadar iyi işlev gördüğünü değerlendirin ve kaydedin.
Antibiyotikleri
gerekli olduğunda
kullanın ve reçete
etmeden önce
kesin tanıdan
emin olun.
sektörel dergilere dağıtılmıştır.
Avrupa’da 18 Kasım günü
“Avrupa Antibiyotik Farkındalık
Günü” olarak kutlanmaktadır.
2014 yılı Avrupa Antibiyotik
Farkındalık Gününde; Avrupa
Veteriner Federasyonu, Avrupa İnsan
Hekimleri Daimi Komitesi ve Avrupa
Diş Hekimleri Konseyi tarafından
antimikrobiyallerin sorumlu kullanımı
konusunda insan hekimleri, diş
hekimleri ve veteriner hekimlere
tavsiye niteliğinde bir kılavuzu ortak
bildiri ile duyurmuştur.
Muayene süreciniz kapsamında,
duyarlılık testlerini de içeren tanı
testleri yapın
Antimikrobiyeller reçete
edilmeden önce bir tanı testinin
yapılması, doğru tanının konması
açısından son derece yararlı
olabilmektedir. Tedaviye derhal
başlanması gerektiğinde dahi,
laboratuvar bulguları sonucunda ilk
kararınızı doğrulayacak ya da tedavinizi
değiştirmenizi sağlayabilecek bir test
yapılması önerilmektedir.
paydaşlarla koordinasyon içerisinde
çalışmaktadır. Bu doğrultuda
farkındalığı artırmak amacıyla
hazırlanan kitapçık üye ülke dillerine
çevrilerek ulusal düzeyde dağıtılmış,
IFAH web sayfasına konularak ilgili
paydaşların kullanımına sunulmuştur.
IFAH-Europe VİSAD ile de iletişim
içerisindedir. Türkiye’de farkındalığı
artırmak için; AB’de gıda amaçlı
üretilen hayvanlarda antimikrobiyal
ürünlerin “bilinçli ve güvenli”
kullanımı kitapçığı VİSAD tarafından
Türkçe’ye çevrilerek, IFAH ve VİSAD
web sitelerine konulmuş, ayrıca
veteriner sağlık ürünleri sanayicileri,
Bakanlık, mesleki ve sektörel
kuruluşlar, sektör paydaşları ve
Hastalarınızı ya da hayvan
sahiplerini daima tavsiyenizi
istemeleri konusunda teşvik edin
Etkili bir sağlık planı
hazırlanması bir hastalıkta acil
durum riskini ve sonuç olarak
antimikrobiyel kullanımı gerekliliğini
azaltabilmektedir. Hastalarınız,
onların yakınları ya da hayvan
KEDİ&KÖPEK
OIE ve Dünya Veteriner Hekimleri Birliği’nin Antimikrobiyel
direncine karşı farkındalık yaratmak amacıyla düzenlediği
uluslararası boyutta yarışmada, Türk Veteriner Hekimleri Birliği
hazırladığı broşürle birincilik ödülüne layık görülmüştür.
sahipleriyle doğrudan iletişim
kurmanız, koruyucu önlemlerin
yanı sıra antibiyotik kullanımının
riskleri ve olumsuz yönlerinin ne
kadar önemli olduğu konusunda
mesaj vermenize yardımcı olacaktır.
Hastalarınıza ve/veya onların
bakımından sorumlu olan kişilere,
antimikrobiyellerin doğru kullanımını
açıklamayı unutmayın.
Mümkün olan her durumda,
antimikrobiyelleri etiket dışı olarak
reçete etmekten kaçının
Antimikrobiyellerin ruhsatla
tanımlanmış olan koşulların dışında
kullanımı, insanlar ve hayvanlar
için risklere ve yan etkilere yol
açabilmektedir. Bu nedenle mümkün
olan her durumda bu tür kullanımdan
kaçınılmalıdır. Etiket dışı kullanımın
hasta için en iyi yararı sağlayacağına
karar verilen her durumda,
hastalarınızdan ve/veya onların
bakımından sorumlu olan kişilerden
geçerli onay almayı ve olguyu
yakından takip etmeyi unutmayın.
Kritik önem taşıyan antimikrobiyelleri
son çare olarak saklayın
Florokinolonlar, üçüncü ve
dördüncü kuşak sefalosporinler
ve makrolidler gibi bazı
antimikrobiyeller, Dünya Sağlık
Örgütü (WHO) tarafından “Kritik
Önem Taşıyan Antimikrobiyeller”
(CIA) olarak sınıflandırılmaktadır. Bu
antimikrobiyelleri, bir duyarlılık testi
yaptıktan sonra en son çare olarak
ve yalnızca istisnai durumlarda etiket
dışı olarak reçete etme konusunda
dikkatli davranın.
Reçete verilerinizi ulusal yetkili
makamlara bildirme açısından
hazırlıklı olun
Yetkili makamların,
antimikrobiyel kullanımını ve
herhangi bir direnç gelişimini
değerlendirmek için reçete verilerini
doğru şekilde izlemesi gerekmektedir.
Talep edildiğinde yetkili makamlarla
işbirliği yapın ve daima, meslek ahlakı
kurallarınıza ve ulusal mevzuata
uygun olarak verilerinizi paylaşın.
Antimikrobiyellerin neden
olduğundan kuşku duyduğunuz
tüm advers etkileri bildirin
Antimikrobiyellerin etkisini
koruyarak şekilde sürdürmek
herkesin görevidir. Lütfen etkinlik
eksikliği de dahil olmak üzere,
antimikrobiyellerin neden olduğu tüm
yan etkileri bildirmeyi unutmayarak
kendinize düşen görevi yerine getirin. 
PETİNFO 2014/12 34-35
Antimikrobiyeller reçete edilmeden
önce antibiyogram yapılması kesin
tanı açısından oldukça yararlıdır.
OIE’den amd’ne
karşı öneriler
> Veteriner hekimliğinde
antimikrobiyal ajanların
sorumlu ve bilinçli kullanımının
teşvik edilmesi,
> Veteriner hizmetlerinde daha
iyi organizasyon için yeniden
değerlendirme yapılması,
> Hayvancılıkta antimikrobiyal
kullanımının miktarının izlenmesi,
> Ulusal AMD sürveyans
ve izleme programlarının
harmonizasyonu,
> Risk değerlendirme
önlemlerinin uygulanması.
KAPAK
Kliniğe
korkmadan
koşarak
gelecekler
6 adımda kliniğinize
gelen köpek
hastalarınızdaki
korkuyu yok edin!
B
unutmayınız ki;
olumlu
deneyimler daha
az korku ve daha
az kötü beklenti
demektir;
olumsuz
deneyimler
ise, korkunun
artması ve
daha fazla
kötü beklenti
anlamına
gelmektedir.
ildiğimiz bir dilde
konuşabilmek,
küçümsenemeyecek bir
bağımsızlık sağlar. Dilini
konuşabildiği bir ülkede yardıma
ihtiyaç duyan bir kişi, yardım
isteyebilmesiyle ya da yardımı
anlayabilmesiyle bağlantılı bir
zorluk yaşamaz. Bu tür bir çaresizliği
azaltma çabalarımız bile, doğru
iletişimin ne kadar büyük bir önem
taşıdığını göstermektedir: Kitaplarda
yer alan pek çok cümle, size tuvaletin
nerede olduğunu nasıl soracağınızı
öğretir; ancak ironik olan durum,
sözlü olarak verilen bir yanıtı anlamak
için biraz dil becerisine ihtiyacınız
olmasıdır. Bu da karşınıza çıkan ilk
sorundur. Sonunda tuvalete ulaşmayı
başarırsanız, ama bunun nedeni
muhtemelen bir kişinin size uygun
yeri işaretle göstermesi ya da nazikçe
kolunuzdan tutup sizi tuvalete
götürmesi olmuştur.
Veteriner hekimlikte hiçbir
teknik, hedeflerin paylaşılmasını ve
ulaşılabilir olmasını sağlayan bir
sinyal gönderme sistemi kullanımı
kadar küçümsenmemiştir. Yeni
araştırma sonuçları, özellikle
köpeklerin, isimler, fiiller ve niteleme
sözcüklerinden oluşan oldukça
geniş bir insan sözcükleri dağarcığı
olabildiğini ve insanların komutlarını
yorumlama ve bunlara karşılık verme
açısından mükemmel bir becerileri
olduğunu göstermektedir – bir
şeyi öğretmenin en kolay yolu, onu
işaret etmektir. İnsanların köpek
dilini ne kadar iyi öğrendiklerine
ilişkin az sayıda yayın vardır; ancak
mevcut araştırmalar, uç noktadaki
köpek sesleri dışında (gerçek ve
yaklaşan bir tehlikeyi anlarız) her
şeyi yanlış yorumladığımızı ve pek
çok fiziksel stres ve endişe işaretini
yanlış ya da eksik yorumladığımızı
düşündürmektedir.
Hastalarımıza eşlik eden
insanlarla olan iletişim becerilerimiz
de bazen sorunlu olabilmektedir:
hasta sahiplerinin, Veteriner hekimler
tarafından sözleri kesilmeden önce
KAPAK
Araştırmalar köpeklerin,
sözcüklerinden oluşan
oldukça geniş bir
sözcük dağarcığı ve
insanların komutlarını
yorumlama ve bunlara
karşılık verme açısından
mükemmel bir becerileri
olduğunu göstermektedir.
ortalama konuşma süresi 15.3
saniyedir. Dinleme, sabır gerektiren
ve öğrenilebilen bir beceridir. İyi
bir dinleyici olmak, görüşmeleri
hedeflediğiniz en önemli bilgi
konularına yöneltmenizi sağlar. İyi bir
dinleyici olmanın, muayene sırasında
sözcüklerle konuşmayan taraf için de
çok önemli bir işlevi vardır: normal
bir iletişim uyumunu, sakinleştirici bir
konuşmanın alt sesini oluşturur.
Bir ortak sinyal gönderme
sistemi kullanmadığımızda ya
da sakin bir iletişim uyumu
sağlamadığımızda, hastalarımızın
endişelendiğini veya ihtiyaçlarımızı,
bunları karşılamamızı sağlayabilecek
şekilde kendimizi sözlü olarak ifade
edemediğimizde hissettiğimiz acı
durumunu yaşadıklarını düşünebiliriz.
Veteriner hekim muayenehanelerinde
haftanın her günü olan şey budur.
Hastalar, kontrolünü kaybettiklerinde
daha fazla korkar, dolayısıyla daha
fazla korkan hasta, veteriner hekimle
yaşadığı deneyim kapsamında
büyük olasılıkla kontrolünü daha da
fazla kaybeder. Basitçe söylemek
gerekirse, olumlu deneyimler daha
Köpekler herşeyi
tanıyabilmek için koku
duygularını kullanır.
az korku ve daha az kötü beklenti
demektir; kötü deneyimler ise,
korkunun artması ve daha fazla kötü
beklenti anlamına gelir.
Bundan daha da kötü olan şey,
bizim için bir sorun haline gelinceye
kadar, korkunun anlaşılmaması ya
da bunun anlayışla karşılanmaması
olabilir. Korkan hayvanların
yaptıklarını takip ettiğimizde ve bazen
hastanın davranışsal olarak kendini
kapattığını düşünmek yerine, hasta
karşı koyuncaya veya sinirleninceye
kadar yanlış bir şekilde uyumlu ya da
sabırlı olduğunu düşünürüz.
Sonra da yapılan baskılarla ilişki iyice
çıkmaza girmektedir.
Yaşanan bu durumu nasıl
değiştirebiliriz? Biraz fikir almak için,
pediatri hastanelerini inceleyebiliriz.
fikirlerinizi paylaşın
Hastalarınızın endişe
modelleri hakkında
edindiğiniz fikirleri liste
yapın. Bu liste sorunu somut hale getirir. Meslektaşlarınızla konuşabilir
ve onlarla fikir alışverişinde bulunabilirsiniz.
Belki de onların köpek ve
kedi girişleri ayrı da olabilir. Belki de, kaymayan
kauçuk yer döşemesine
yaptığınız yatırım sizi
farklı kılıyordur.
1950’li ve 1960’lı yılların korkutucu
kuralı olan çocuk bakımında
bağımlılık ve disiplin yaklaşımı bir
yana, çocuk hastaneleri şuanda,
hastalarına belirli bir derecede
bağımsızlık sağlamaya çalışıyor, yani
artık karşı koyma ve sınırlamanın
stresi artırdığını ve hasta çocukları
daha da hasta ettiğini farkındalar.
Veteriner hekimler de aynı ilkeleri
izleyebilir ve muayenede bazı önemli
değişiklikler yapabiliriz.
Yapacağınız ilk şey…
Özel muayenehanenizde/
kliniğinizde bir değişiklik yapmadan
önce, en iyi yöntem sorunun getirdiği
yükü ölçmek olduğunu aklınıza
getirmelisiniz. Bunu yapmanın üç
yolu vardır:
Yardımcılarınıza eğitim verin
ve onları gözlemleyin.
Yardımcılarınızın, kliniğin ortak
kullanım alanlarında hastadaki
endişe düzeyin değerlendirmek
için kullanacakları standart bir
kontrol listesi olsun. Aynı köpekler
ya da kedileri birkaç yardımcınızın
değerlendirmesini sağlayın.
Değerlendirmeleri karşılaştırın.
Bu karşılaştırma, yardımcılarınızın
davranışları nasıl gözlemlediğini
ve gerçekten iyi gözlem yapanları
anlamanızı sağlayacaktır.
Hasta sahiplerinden bilgi alın.
Yardımcınızın yalnızca bir muayene
için gelmiş olan ve başka bir muayene
için gelmeye hazırlanan hasta
sahiplerini arayarak, onlara evcil
hayvanlarının davranışları hakkında
soru sormasını sağlayın.
Hayvan sahiplerine soracağınız
sorular, kaç hayvan sahibinin
köpeğindeki endişenin farkında
olduğunu; bu endişenin muayeneden
mi, yoksa muayeneyi beklemekten
mi kaynaklandığını; beklemekten
kaynaklanıyorsa, hasta sahiplerinin
duyduğu kaygının köpek ya da kediyi
etkileyip etkilemediğini anlamanızı
sağlayacaktır. En azından hasta
sahipleri, sıklıkla Veteriner hekimlerin
muayenehanesindeki kötü olduğunu
düşündükleri davranışlar nedeniyle
utandıklarını itiraf etmektedir. Bir
yardımcınız bu telefon görüşmesini
yaparak, hasta hakkında sorduğu
sorularla pek çok şey öğrenecek
ve hasta sahibi de, bu soruları
sorduğunuz için, evcil hayvanları
ile ilgilendiğinizi anlamış olacaktır.
Böyle bir özeni hayvan sahibine
hissettirmenin getirisi yüksek
olacaktır. O halde özeniniz ve
yetkinliğiniz, sizin kartvizitiniz olsun.
Video kamera kullanarak
kliniğinizi kaydedin
Giriş kapınızı, bekleme
salonunuzu ve muayene odalarınızı
videoya kaydedin ve müsait
olduğunuz, rahatsız edilmediğiniz
anlarda videoları izleyin. Kaygı
belirtilerini stres değeri ölçeğine
göre kontrol listeniz üzerinde
gördüklerinizi içeren bir çizelge
kullanın. Bazı sahneleri hızlı oynatma
ile geçin - anormal davranış, hızlı
oynatma sırasında açık seçik görülür.
Davranış kalıplarını belirleyinceye
kadar, neler olduğunu anladığınızdan
emin oluncaya kadar ya da izlediğinizin
ne olduğunu bilmediğinizi
KAPAK
sorularınızla
stresi ölçün
• Köpek randevu öncesinde korkuyor muydu?
• Köpek randevu nedeniyle endişeli mi?
• Hastayı endişelendiren
nedir? Hasta sahibini
rahatsız eden nedir?
• Hastanın korkusu, hasta sahibi için duyduğu bir
endişe mi?
• Hasta sahibi, hastayı
randevuya hazırlamak
için ne yapıyor?
anlayıncaya kadar izlemeye devam
edin ve bu durumda yardım isteyin.
Hastalarınızın endişe modelleri
hakkında edindiğiniz fikirleri yazarak
bir liste yapın. Bu liste sorunu
somut hale getirir. Aynı şehirdeki
meslektaşlarınızla konuşabilir
ve onların sizinle aynı düşüncede
olmadığını anlayabilirsiniz. Belki de
onların sizinkinden daha büyük ya
da daha küçük bir bekleme salonu
vardır. Köpek ve kedi girişleri ayrı da
olabilir. Belki de, kaymayan kauçuk
yer döşemesine yaptığınız yatırım,
yalnızca daha az sırt ağrısından daha
fazla işe yarıyordur.
Bir Veteriner hekim ziyaretinin
sekiz önemli bölümü için bir
hızlı ipucu ve yap/yapma listesi
hazırlayarak işe başlayabilirsiniz.
Sorunlarınız varsa ya da yalnızca
bu işi yapmak için zamanınız
olmadığını düşünüyorsanız,
lütfen önerilerde bulunmak
üzere yalnızca bir ziyaret ederek
kliniğinizi görmesi için hayvan
davranış uzmanı olan bir kişiyle
konuşmayı düşünün.
yardımcılarınızın, hasta
sahiplerini arayarak,
onlara hayvanlarının
davranışlarını sormasını
sağlayın. hastalarınız
üzerine gösterdiğiniz özen
sizin kartvizitiniz olsun.
hastalarınızı takip edin.
PETİNFO 2014/12 42-43
AŞAMA 1: Hasta kliniğinize
nasıl geliyor?
Kedilerin aksine, köpeklerin
büyüklükleri çok geniş bir yelpaze
oluşturur. Köpekleri daha küçük
olan müşteriler, bir taşıma kutusu
kullanmayı tercih edebilir.
> Köpeklerin büyük bir
çoğunluğu için, tasma kayışları ve
yular tasmalar ya da göğüs tasmaları
kullanılmaktadır. Bir köpeğe yalnızca
boyun tasması takılıyorsa, bunun
nasıl yapılacağı öğretilmelidir ve
herkes, köpeğin tasmadan kurtulup
kaçamayacağından emin olmalıdır.
Köpek, veteriner kliniğinin kapısına
doğru giderken, nerede olduğunu
anlayıp ve aniden tasmadan kurtulup
kaçmasına neden olabilir.
> Tüm köpekler göğüs tasmaları,
yular tasmalar ya da boyun
tasmalarıyla sakince yürüyebilmelidir:
çekiştirmeden, nefesi kesilmeden,
kusacak gibi olmadan, bağırmadan.
Bunlardan herhangi biri olursa,
köpeğin mutluluğunu da içeren insani
nedenlerden dolayı ilgilenmeniz
gereken bir davranış sorununuz
KAPAK
var demektir. Aynı şekilde, bir
davranış uzmanına danışarak ya da
lisanslı bir profesyonel eğitmene
başvurarak değerlendirme istemeyi
düşünebilirsiniz.
> Yalnızca açık, uygunluğu
kanıtlanmış, olumlu, hoşgörülü
ve insani teknikler kullanılmalıdır.
Boğma tasmalar (metal ya da
kumaş), dikenli tasmalar (metal
ya da plastik) ve şok tasması ya da
elektrikli tasmalar kullanılmamalıdır.
> Müşteriler, daha küçük olan
köpekleri taşımak için kutu kullanmak
istiyorsa, bu iyi bir tercih olabilir;
ancak köpeklerin tasma ve kayışla
da iyi ve memnun edici bir şekilde
yürüyebileceğinden emin olunmalıdır.
Bu, bir esneklik ve güvenlik konusu
olarak düşünülebilir.
AŞAMA 2: Kliniğe giriş
> Bir köpek arabaya binerken,
park yerinde ya da klinik binasına
yaklaşırken yürümemekte direniyorsa,
ödül maması, oyuncak ve sözlü ödüller
kullanarak içeri girmeye teşvik edilip
edilemeyeceğini bilmelisiniz. Köpek
biraz direniyor, fakat uysallaşıyorsa,
nereye kadar gidebileceğinizi göz
önünde bulundurmalısınız. Köpek
herhangi bir noktada kendini frenleyip
duruyorsa, daha ileriye gitmenin
herkes için en iyisi olup olmadığını
kendinize sormalısınız.
> Randevu isteğe bağlı değilse
ve hastayı derhal muayene etmeniz
gerekiyorsa, ilaç uygulayıp, müşteri
ve hastayı 15-20 dakika birlikte
arabada ya da bekleme salonunun
sessiz bir köşesinde veya güç
kullanmadan getirebiliyorsanız
muayene odasında bekletmeyi
düşünmelisiniz. Bunların hiçbiri
mümkün değilse ve köpeği muayene
etmek zorundaysanız, en az stresli
olan seçeneği tercih etmelisiniz.
> Randevu isteğe bağlıysa
(örneğin az sayıda aşı acil durum
oluşturur), randevuyu ertelemenin
ve köpeğin iyiliği için planlanmış olan
randevudan önce davranış değişikliği
eğitimi ve ilaç uygulamanın olumlu ve
kliniğin
havalandırılması
önemlidir
Odaları mümkün olduğunca fazla havalandırın.
Kokuları güçlü olmayan
dezenfektanlar ve hava
kurutucu kullanmaya
özen gösterin. Mümkünse pencereyi açın. Koku
alma duyunuz size ne
kadar bilgi sağlıyorsa,
koku alma nöronlarının
kaybı da önemli bir stres
faktörü olmaktadır.
Hayvan sahibine köpeği için boyun
tasmasını nasıl kullanacağını
öğretmeyi unutmayın.
korkutucu klinik
deneyiminin moleküler
bellekte oluşturduğu
nöromoleküler çemberi
kırmak için, randevu
sırasında anti-anksiyolitik
ilaç kullanmayı
düşünebilirsiniz.
PETİNFO 2014/12 44-45
olumsuz yönlerini müşteriyle ayrıntılı
olarak konuşmalısınız.
AŞAMA 3: Kayıt ve bekleme
salonunda dikkat edilmesi
gerekenlerden bazıları
> Köpeğin muayeneden önce
bir süre büyük ve kısmen sessiz
olan bir bekleme salonunda kalması
sakinleşmesine olanak sağlayacaktır.
Bu, köpeğin kısa sürede içinde
bulunduğu yer ve insanlar hakkında
bilgi edinmesine olanak sağlar.
Ayrıca, böylece sahibinin kısa
bir davranış anketini doldurması
ve yardımcılarınıza da köpeğin
stres düzeyini değerlendirerek
kaydedebilmeleri için gereken zamanı
sağlamaya yardımcı olur.
KAPAK
sorunsuz bir şekilde hastaneye
getirilmesini koordine etmelidir.
yapılan bir araştırmaya
göre; insanların,
köpeklerin kafalarına,
boyunlarına dokunması
ve tasmasından tutması
daha fazla strese
girmesine neden olDUĞU
SAPTANMIŞTIR.
> Köpek bekleme salonunda
endişeye kapılırsa ve muayene odası
boşsa, hasta sahibi ve köpek hemen
muayene odasına alınmalı ve tüm
kayıt işlemleri uzaktan yapılmalıdır.
> Köpek arabada sakin
olduğu halde bekleme salonunda
sakin değilse ve yardımcınız bu
durumun randevudan önce hasta
sahibinin telefonla aramalarından
kaynaklandığını öğrenecek olursa,
köpek arabada beklerken hayvan
sahibi evrak işlerini tamamlamak
için kliniğe girebilir ya da köpeğin
yanında kalıp arabada bekleyebilir.
Önceden planlandığında bu strateji
daha çok yarar sağlar; bu yüzden
randevu öncesinde mutlaka telefon
görüşmeleri yapılması gerekir.
> Hasta sahibi köpekleriyle
birlikte arabada ya da caddenin
aşağısındaki parkta veya başka bir
yerde bekliyorsa, muayene odası
uygun olduğunda ekibinizden bir
kişi köpeğin mümkün olduğunca
AŞAMA 4: Hastanın vücut
ağırlığının ölçülmesi
> Basküllerin hareket etmesi
nedeniyle, köpeklerin tartılması
stresli bir iştir. Köpekler mavi
tonlarını görebilir; dolayısıyla
baskülünüz yerdeyse, mavi
bir kaplaması olması, köpeğin
baskülü özel olarak algılamasını
sağlayacaktır. Bu durum, kazara
üstüne basarsa ve baskül hareket
ederse köpeğin tüm zeminden
değil, yalnızca mavi olan bölümden
korkması nedeniyle önemlidir. En
iyisi olmasa da, bu yöntem diğer
alternatiflere göre daha iyi bir
seçenek olduğu gerçektir.
> Köpekler, basküle çıkmayı
ve üstünde durmayı öğrenebilir.
Ancak her şeye aktarıldığı için,
bunu öğrenmeleri, söz konusu
beceriyi destekleyecek olan
müşteriler açısından pek de iyi
muayene masası
stresini önleyin
Köpeği özgür bırakın:
hastaya muayene
masasına çıkmayı
basamak, tabure ya
da bir çeşit rampa
kullanarak öğretin. Tüm
basamaklar, rampalar
ve masanın kaymayan
bir kaplaması ya da
örtüsü olmasını sağlayın.
Masaya çıkmak ödüllü
bir oyun olursa, köpekler
tüm randevularda hemen
masaya çıkacaktır.
PETİNFO 2014/12 46-47
değildir. Müşteriler evde köpeklerine
“minderine git” talimatını öğreterek
ve daha sonra bu komutu başka
yerler ve başka şeyler için
genelleştirerek başlangıç yapabilir.
Köpek kıpırdamadan durabilmesine
ve muayeneden memnun olmasına
karşın hareket eden baskülden
hoşlanmıyorsa, köpeği tartmanın ne
kadar önemli olduğu sorgulanmalıdır
(bazı eyaletlerde vücut ağırlığı
içermeyen tıbbi kayıtların geçerli
kabul edilmediğini unutmadan).
Bu köpeklere ayrı bir vücut ağırlığı
belirleme randevusu verilmesi
daha iyi bir seçenek olabilir.
Her şeye rağmen, yavru köpeğe
erken dönemde basküle çıkmayı
öğretirseniz, bunu eğlenceli bir oyun
haline getirebilirsiniz “Çık, otur, in!”
böylece daha az sorununuz olacaktır.
AŞAMA 5: Klinik muayeneye
nasıl başlanması gerekir?
> Yardımcınız, köpeğin
muayene edilmesi için en iyi yeri
KAPAK
- Yavaş, sabit bir baskının pek
çok durumda sakinleştirici bir etkisi
olduğu gösterilmiştir. Bir elinizi
köpeğin üzerine koyun; köpek sakinse,
hafif bir baskıyla sakince köpeği
muayene etmeye geçin.
- Pek çok köpek, otururken
insanlara dayanır: Bu da, kalçalarını
ve diz eklemlerini muayene etmek
için ilk fırsatı sağlar. Daha ayrıntılı
korkuyu önleyebilen
bazı ipuçları
Kısık seste klasik müzik
çalın. Yumuşak bir sesle
konuşun. Oturun. Müşterileri de, rahatlamalarına
yardımcı olacak rahat bir
koltuğa oturtun. Köpeğin
etrafa alışmasını sağlarken, önce müşterilerle
konuşun. Lambaları kısın
ve tercihen gerektiği gibi
hedefe yönelik bir ışık
kaynağı kullanın. Odada
doğal ışık varsa, bu
herkes için daha iyidir.
stres sağaltımında, açık
renk gözleri ya da görme
sorunları olan köpekler
için biraz gölge gerekli
olduğunu bilmelisiniz.
düşük düzeyde aydınlatma
sağlayan bir lamba daha
iyi bir seçenek olabilir.
bir muayene gerekliyse, ilk muayene
sırasında köpekle güven veren bir ilişki
geliştirmiş olmanız durumunda, bunu
yapma olasılığını yüksektir ve köpek,
bu muayenenin ilerlemesi üzerinde
biraz kontrolü olduğunu hisseder.
önceden belirleyebilir. Bazı hastalar
için hastaneye hiç gelmeden,
muayenelerin park yerinde ya da
arabada yapılması gerekir.
> Kaldırılıp bir yüzey üzerine
bırakılmaya alışık olmayan
köpeklerin çoğu için yerde durmak
daha iyidir. Köpeğin daha büyük bir
muayene masası üzerinde durmasını
istiyorsanız, onu buna mutlaka yavaş
yavaş alıştırmalısınız.
> Köpeğe, muayenenin ilerleyişini
belirleme özgürlüğü tanıyın.
- Köpekleri burnunun ucundan
başlayıp kuyruğunun ucuna
kadar giderek muayene etmeyi
öğreniriz. Ancak ne yazık ki, yeni bir
araştırmada, insanlar kafalarına,
boyunlarına ya da ağızlıklarına
dokunduğunda ya da tasmasından
tutuğunda köpeklerin daha fazla
stres hissettikleri gösterildi.
- Bunun yerine, muayeneye
hastanın ilk gösterdiği vücut
bölümleriyle başlayın. Başa
dokunmanın daha az gerekli olması
nedeniyle, kulaklara arkadan öne
doğru ulaşılması, ön kısımdan
arkaya doğru ulaşmaktan daha kolay
olabilir. Köpekler yakını iyi görmez;
bu yüzden, elinizin onun gözlerinin
önünden geçen hareketi, yeterli
ölçüde değerlendiremedikleri bir risk
haline gelebilir.
PETİNFO 2014/12 48-49
Koku nedenlerini
ortadan kaldırın
> Odaları mümkün olduğunca
fazla havalandırın. Kokuları güçlü
olmayan dezenfektanlar ve hava
kurutucu kullanmaya özen gösterin.
Mümkünse pencereyi açın.
> Çamaşır suyu kullanıyorsanız,
yüzde bir konsantrasyondaki bir
çözeltinin bile koku alma sinirlerini
öldürebilmesi nedeniyle, oda ve
yüzeylerin kuruduğundan ve iyice
havalandırıldığından emin olun. Koku
alma duyunuz size ne kadar bilgi
sağlıyorsa, koku alma nöronlarının
kaybı da böyle bir stres faktörüdür
ve hastanın daha az ya da daha
çok kaygılı olmasını sağlayacaktır.
Köpekler, riskler de dahil olmak
KAPAK
üzere, her şeyi tanımak için koku
alma duyusunu kullanır.
AŞAMA 6: Test ve tedavilerin
uygularken dikkat edilecek
BAZI noktalar
> Tüm hayvanlarda olduğu gibi,
uygulamalar hastanın doğal vücut
duruşunda (ayakta durma) ve kendisi
için rahat olan bir yerde (köpek
küçükse kucağınızda ya da müşterinin
kucağında)yapılmalıdır, böylece
mücadele ve stres azaltılmış olur.
> Muayenenin görüşme ve
anemnez alma akışının doğal bir
parçası olmalıdır.
> Kedilerde olduğu gibi, küçük
köpeklerin de havluyla örtülmesi
yararlı olabilir. Hayvan sahiplerinin
nasıl kullanıldığını öğretilmesi
durumunda, bu malzemeleri deneme
olasılığı daha yüksektir. Açık iletişim
sizi nadiren hayal kırıklığına uğratır.
> Bir köpek aşırı derecede stres
altındaysa ve muayenenin tıbbi bir
aciliyeti yoksa, değerlendirmeyi ileri bir
tarihe erteleyebilir ya da hasta sahibiyle
anti-anksiyolitik ilaç kullanımı ya da
bir miktar sedasyon uygulanması
konusunda konuşmanız problemi
çözmenize yardımcı olabilir.
Çamaşır suyunun
% 1 konsantrasyondA bile
koku alma sinirlerini
zedeleyebilmesi
sebebiyle, yüzeylerin
kuruduğuna ve odanın
iyice havalandırılmIŞ
OLMASINA DiKKAT EDin.
dizginleyiCilerden
yardım alabilirsiniz
Bazı testler köpekler için
acı verici ve ürkütücü
olabilir. Bazı dizginleyici
pomatlarla bu problemi
çözümleyebilirsiniz.
Kan alma işlemi sırasında
köpeklerin canı yanıyorsa, bölgeye topikal
jel lidokain veya bir lidokain-prilokain karışımı
uygulamayı deneyin. Anal
keselerin boşaltılmasında lidokain kullanılması
mucize yaratabilir.
PETİNFO 2014/12 50-51
AŞAMA 7: Hastayla vedalaşma > Köpek endişeliyse, değişikliği
minimum düzeye indirin. Köpeğin
taşıma kutusu içerisinde ya da sahibi ile
birlikte odada kalmasına izin verin. Tüm
çıkış ve ödeme işlemlerini muayene
odasında ya da köpek güvenli bir
şekilde en rahat olduğu yere -arabaya
ya da eve-geçtikten sonra yapın.
> Köpek endişeli değilse,
müşteriyi kutlayın ve köpeği oyunla,
yeni bir oyuncakla, ödül mamasıyla,
büyük övgülerle ödüllendirin. Köpeğin
ne kadar tehlikesiz ve güvenli bir
deneyim yaşadığını uygun şekilde
kavrayabilmesi için, ziyaretin övgü
kısmı mümkün olduğunca uzun
tutmaya çalışın.
AŞAMA 8: Hasta ziyaretin
sona ermesiyle bir sonraki
ziyarete hazırlık
> Köpek kliniğe gelirken
yolda sakin kalmış, ancak burada
kötü bir deneyim yaşamışsa, eve
dönerken sakin olmayabileceği göz
önünde bulundurulmalıdır. Kontrol
sırasında ya da kontrolden sonra ilaç
uygulanması, köpeğin, veteriner
hekim ziyaretlerinden nefret
etmemeyi ve bu ziyaretlerde daha
az stres ve endişeyle ilişkilendirmeyi
öğrenmesine yardımcı olabilir.
> Hasta sahibine köpek
endişeliyse, beyninde stresin/
endişenin neden olduğu hasara karşı
bir tampon oluşturmak için köpeğe
günde bir kez 1.200 ila 1.500 mg
omega-3 verilmesini önerebilirsiniz.
Korkunun hafifletilmesi
için, davranışlarımızı ve ayrıca
düşüncelerimizi de değiştirmemiz
gereklidir. Değiştirmek, ödül mamaları
depolamaktan, taşıma kutusuna
bir oyuncak koymaktan ve ışığı
ayarlamaktan çok daha karmaşıktır.
Adım adım verilen bu planlar, başlangıç
noktanız için iyi bir çerçevedir; ancak
bunların daha geniş kapsamlı amaca
yönelik etkisi, gözlemlerimizin şeklini
değiştirecek ve böylece gözlemlerimizi
herkesin yaşam kalitesini artırmak için
kullanmamızı sağlayacaktır. 
ETKİNLİK
KKTC’nin ilk
hayvan hastanesi
Dünyadaki 2. özel veteriner fakültesi ünvanını koruyan
Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin Avrupa
standartlarına uygun olarak hazırlanan hayvan
hastanesinin açılışı oldukça görkemli geçti.
YDÜ. Veteriner
Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ömer
Memduh Esendal
KKTC’nin ve bölgenin ilk hayvan
hastanesi olan, hayvan sağlığı ve
Veteriner Hekimliği eğitiminde global
bir marka olmayı hedefleyen Yakın
Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi
15 Kasım 2014 tarihinde hizmete girdi.
Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner
Fakültesi’nin açılışı yapılan yeni
eğitim binası ve hayvan hastanesi
ile birlikte hâlihazırda öğrenci
eğitiminde kullanılmakta olan
ve çiftlik hayvanlarının bakım ve
beslenmelerine, yetiştirilmelerine
ve sağlık kontrollerinin yapılmasına
ilişkin uygulamaların yürütüldüğü
Havva Hanım Eğitim-Öğretim,
YDÜ Rektörü
Ümit Hassan
Uygulama ve Araştırma Çiftliği ve
Arapköy’deki at çiftliğinden oluşan
eğitim kompleksinde öğrencilere
Veteriner Hekimlik mesleğinin
ve sanatının bütün incelikleri
ile uluslararası standartlarda
öğretilecek. Bölgenin ilk ve tek olma
özelliğini taşıyan ve 25 milyon dolara
mal olan Veteriner Fakültesi yeni
binasında ve Hayvan Hastanesi’nde
çağın gereksinimleri doğrultusunda
tasarlanan amfiler ve modern
cihazlarla donatılan laboratuvarlarda
öğrencilerin temel ve ileri düzeydeki
eğitimleri teorik ve uygulamalı olarak
almaları mümkün olacak. Özellikle
PETİNFO 2014/12 54-55
laboratuvar uygulamalarında
öğrencilerin bizzat olaya katılmaları,
izleyerek değil uygulama yaparak
öğrenmeleri sağlanacak.
Başhekim Yrd. Doç. Dr. Osman
Ergene, muayene odaları, tanı
laboratuvarı, ameliyathaneleri,
görüntüleme merkezleri ve
araştırma laboratuvarları ile tüm
evcil hayvanlara ve bölgesel yaban
hayvanlarına hizmet verecek
olan Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan
Hastanesinin aynı zamanda serbest
çalışan Veteriner Hekimler ile
işbirliği içerisinde olan bir referans
merkezi olmayı amaçladığını belirtti.
Açılışa katılan TC Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç, KKTC
Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu
ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek
açılış konuşması gerçekleştirdi.
YDÜ Hayvan Hastanesi Başhekim
Yrd. Doç. Dr. Osman Ergene
Veteriner Fakültesi eğitiminin
olmazsa olmazı olan uygulamalı
eğitimlerin gerçekleştirileceği büyük
bir merkez olan Hayvan Hastanesi,
alanında uzman, yetkin ve etik
değerlere önem veren Veteriner
Hekimlerin yetişmesinde de etkin rol
oynayacak. Hastane tanı ve tedavi
çalışmalarının yanı sıra farkındalıklar
yaratarak daha sağlıklı bir pet
popülasyonu oluşumuna da destek
vermeyi amaçlıyor.
Veteriner Hekimliği eğitimi,
sürekli eğitim çalışmaları ve hayvan
sağlığında uluslararası ortaklıklarla
iyi bir yere varmayı hedefleyen
Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan
Hastanesi’nin en önemli amaçlarından
biri de bölgede yaşayan yırtıcı kuş
ve deniz kaplumbağalarına tanı
ve tedavi desteği vererek doğaya
karşı sorumluluklarını bir parça
da olsa yerine getirmek olacak.
Hayvan hakları ve refahını, tüm
uygulamaların yanı sıra eğitimde de
ön planda tutan hastane, sivil toplum
kuruluşları ile yapılan protokoller
çerçevesinde sokak hayvanı sorununu
çözümlenmesinde etkin bir rol alacak.
Hastanenin planlanması
aşamasında, bilimsel çalışmaların
sonuçları temelinde hastanın stresini
azaltan güvenli ortamların hasta
bakımını, personel performasını ve
dikkatini artırarak çalışma isteğini
tetiklediği yaklaşımından yola çıkıldı.
Ekipmanların yanı sıra fiziki alanların
planlanması sırasında da görsellik,
kullanım kolaylığı ve fonksiyonelliğe
önem verilerek dizayn edildi.
YDÜ Hayvan Hastanesi Avrupa
standartlarında oldukça
fonksiyonel ve pratik
Poliklinik ve yataklı hasta
hizmeti vermek üzere 767 m2
kapalı alanda tasarlanan hayvan
hastanesinde resepsiyon ve hasta
kabul bölümü, bekleme salonu, 4
adet genel muayene odası (her biri
12,5 m2), 1 adet özel muayene odası
(13 m2), traş ve banyo odası, tedavi
ve hasta takibi sırasında gerekli
olan tüm fonksiyonlara kolaylıkla
ulaşılabilecek bir genel tedavi alanı
(53 m2), tedavisi yatarak süren ve
yakın takip gerektiren hastalar
ETKİNLİK
için hospitalizasyon odaları (her
biri 7 m2), eczane, merkezi tanı
laboratuvarı (25 m2), dijital röntgen
odası (10 m2), ultrason ve endoskopi
odası (9 m2), ameliyat öncesi
hazırlık odası, sterilizasyon odası,
biri yumuşak doku biri de ortopedik
cerrahi için olmak üzere iki adet
ameliyathane (22 ve 15,5 m2) ve
post-operatif yoğun bakım üniteleri
(her biri 7 m2) bulunmaktadır.
Klinik eğitimi alacak öğrenciler
yukarıda bildirilen hastane ortamında
hasta kabulünden başlayarak ön
tanı, kesin tanı, medikal veya cerrahi
sağaltım, profilaktik Veteriner
Hekimlik, post-operatif yoğun bakım
ve hasta taburcu edilmesi gibi
Klinik Veteriner Hekimliği pratiğinin
her aşamasını birebir yaşama ve
uygulama imkânını bulmaktadırlar.
Küçük gruplar halinde öğrencilere
bir yandan İç Hastalıkları, Cerrahi
ve Doğum ve Jinekoloji Anabilim
Dallarının kapsamına giren konularda
uygulamalı klinik eğitimi yaptırılırken
eş zamanlı olarak laboratuvar tanı
yöntemleri hakkında da uygulama
yapma şansı tanınarak, bir yandan
da sadık dostlarımız ve evlerimizin
birer ferdi olan kedi ve köpek gibi
pet hayvanlarımızın her türlü sağlık
sorununa kesin ve kalıcı çözümler
üretilebilinecek. Alanında uzman
öğretim üyesi kadrosu, modern
ekipmanları ve tam teçhizatlı
laboratuvar ile bir diğer amaçları
da serbest veteriner hekimlerle
konsültasyon yaparak hastayı
tanıdan tedaviye tüm ayrıntısı
ile birlikte irdelemek ve her bir
konsültasyonu sürekli eğitimin
önemli yapıtaşlarından birisi olarak
değerlendirmektir.
Son teknolojiyle donatılmış binası
ve nitelikli öğretim kadrosuyla Yakın
Doğu Üniversitesi’nin kaliteli
eğitim anlayışının hayvan sağlığı
alanındaki bayrak taşıyıcısı olacağını
belirten Prof. Dr. Ömer Memduh
Esendal, Veteriner Fakültesi’yle
birlikte düşünülmesi gereken Hayvan
Hastanesi’nin yalnızca hayvanların
YDÜ Veteriner Fakültesi öğrencileri alanında uzman öğretim üyelerinden
eğitim alabilecekleri için oldukça şanslı olduklarını düşünüyorlar.
sağlık sorunlarını gidermekle
kalmayıp ülke genelinde ve canlılarla
birlikte onları severek ve varlıklarına
saygı duyarak ortak yaşama
kültürünün geliştirilmesine katkı
koyacağını ifade etti.
Veteriner fakültesi’nin hem
ada insanına yoldaşlık eden evcil
hayvanların hem de Kıbrıs’ın doğal
florası içinde yaşayan ve yaşam
döngüsel dengesi açısından büyük
önemi bulunan yabani hayvanların
bakımında öncü bir eğitim ve
uygulama kurumu olacağını
belirten Veteriner Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ömer Memduh Esendal
insan sağlığının bile zaman zaman
ihmal edilebildiği bir coğrafyada
veteriner hastanesinin Kıbrıs
insanının dünyayı dünya yapan tüm
canlılara vermiş olduğu değerin
simge eserlerinden biri olacağına
inandığını ifade etti.
Açılışa Türkiye ve Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin
devlet erkanları da katıldı
Gerçekleştirilen açılışa Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil
Çiçek, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu,
Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş
TC Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, TC Cumhurbaşkanlığı Genel
PETİNFO 2014/12 56-57
Hastanemizin
ayrıcalıkları
oldukça çok
Fatma Eser Özgenci
YDÜ Veteriner Fak. Cerrahi AbD Ögretim Üyesi
Bir yıldır kadrolu olarak Yakın Doğu
Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı’nda eğitim vermekten
oldukça mutluyum. Gelişimi bu hızla
devam ederse dünya standartlarını
kolaylıkla yakalayacağını düşünüyorum. Diğer fakültelerden önemli
ayrıcalıkları var. Öncelikle özel bir
üniversitedir, ayrıca öğrenci sayısı
az olması nedeniyle de öğrenciler
öğretmenlerinden birebir eğitim alma
fırsatı yakalıyor. Fakültemiz bu yönle
öğrencilerin eksiksiz bir eğitim alarak
mesleki hayatlarında oldukça başarılı
olacaklarını düşünüyorum.
ETKİNLİK
Veteriner Fakültesi
eğitiminin olmazsa olmazı
olan uygulamalı eğitimlerin
VERİLEBİLECEĞİ Hayvan
Hastanesi, alanında uzman
Veteriner Hekimlerin
yetişmesinde OLDUKÇA
etkin BİR rol oynayacakTIR.
Sekreteri Fahri Kasırga, TC Lefkoşa
Büyükelçisi Halil İbrahim Akça,
İran Kıbrıs Elçiliği Temsilcisi, YDÜ
Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel,
Rektör, Mütevelli Heyeti Başkanı,
bazı bakan ve milletvekilleri kurum
kuruluş temsilcileri ile davetliler, YDÜ
yetkilileri ve mensupları katıldı.
Açılışta saygı duruşu ve
İstiklal Marşının ardından YDÜ
Rektörü Ümit Hassan, Veterinerlik
Fakültesi Dekanı Ömer Esendal,
YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan
Günsel, TC Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, Başbakan Özkan
Yorgancıoğlu ve TBMM Başkanı
Cemil Çiçek tarafından açılış
konuşmaları yapıldı.
Veteriner Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ömer M. Esendal
açılış konuşmasında tarım ve
hayvancılığın KKTC’de önemli
bir sektör olduğunun altını çizdi
Veterinerlik Fakültesi Dekanı
Ömer Esendal da veteriner hekimliği
eğitimi; dünya ve Türkiye’deki
DünyaNIN ikinci
fakültesi olması
gururlandırıcı
Mükemmellik
yaratmak istedik
Doç. Dr. İrfan S. GÜNSEL
YDÜ Veteriner Fak. Mütevelli Heyeti Başkan Yard.
YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı
Toplumların gelişmişliği, küçük
ve sevimli dostlarımıza verdiği
değerden belli olduğunu düşünüyorum. Hayvan hastanemizin
açılışı aslında KKTC’nin hayvanlara
verdiği değeri gösteren en önemli
bir dışa vurumdur. YDÜ Veteriner
Fakültesi dünyadaki 2 özel veteriner
fakültesinden biridir. Geriye kalanlar
ise Türkiye’de de olduğu gibi devlete bağlı veteriner fakülteleridir.
Kendi sermayemizle kurduğumuz
hayvan hastanemiz hem Yakın Doğu
Üniversitesi’nin hem de KKTC’nin
hayvanlara olan sevgisini ve kültürel
gelişmişliğini yansıtacak güzel bir
gelişme olduğunu düşünüyorum.
PETİNFO 2014/12 58-59
Adem Aköl
Kıbrıs’taki hayvancılık sektörü ve
hayvan sağlığı açısından ciddi bir
adım atmış bulunuyoruz. Bölgeye
katkısının oldukça büyük olacağınız
düşünüyoruz. Projemiz büyüklüğü ve
kapsamlılığı açısından sadece Türkiye
ve Kıbrıs’ta değil dünyada sayılı yatırımlar arasında yer almaktadır. Biz
bu projeyi planlarken hocalarımızdan
da fikir alarak veteriner hekimlik
açısından bölgede ayrı bir mükemmellik yaratmak istedik. Biliyorsunuz
ki bizim oldukça büyük bir hastanemiz
bulunmakta ama bu projemizle dünya
standartlarında oldukça donanımı bir
Hayvan Hastanesi açarak Veteriner
hekimlik mesleğini Avrupa standartlarına taşımayı hedefliyoruz.
ETKİNLİK
Öğrencilere geniş
bir perspektif
ile bakabilme
olanağı
Prof. Dr. Selim Aslan
YDÜ Veteriner Fak. Doğum ve Jinokoloji Bilim Dalı
Alanında uzman öğretim üyesi
kadrosu, modern ekipmanları
ve laboratuvarı ile hayvanların
her sağlık sorununa kalıcı
çözümler üretilebilinecek.
gelişimi hakkında bilgiler aktardı.
Esendal, veteriner hekimlik
eğitiminin ilk kez 1762’de Fransa’da
veteriner okulu açılmasıyla
başladığını dile getirdi.
Tarım ve hayvancılığın KKTC’de
önemli bir sektör olduğunu söyleyen
Esendal, bu fakültenin veteriner
eksikliğini ortadan kaldırmak için
kurulduğunu ifade etti. Fakültede,
veterinerliğin tüm inceliklerinin
öğrencilere aktarıldığını, uygulamalı
eğitim de verildiğini kaydeden
Esendal, mezbaha ve gezici klinik gibi
uygulama faaliyetleri bulunduğunu
da anlattı. Esendal fakültenin yakın
gelecekte cazibe merkezi olacağına
inandığını da söyledi ve sadece
hayvanları tedavi konusunda değil
hayvandan insana bulaşabilecek
hastalıklar konusunda da çalışmalar
araştırmalar yapılacağını kaydetti.
YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı
Doç. Dr. İrfan S. Günsel açılış
konuşmasında öğrencilerin
veteriner hekimliği aktif katılımla
daha iyi kavrayacaklarını belirtti
YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı
İrfan S. Günsel de konuşmasında
fakültenin akademik yapılanma
ve ders programının Avrupa
standartlarına göre düzenlendiğini
kaydetti. Öğrencilerin veteriner
PETİNFO 2014/12 60-61
YDÜ Veteriner Fakültesi’nin kuruluşundan beri burada bulunmaktayım
Hayvan hastanemizde hem teknik
yönden hem de tanı ve diyagnostik
yönden tüm görüntüleme yöntemlerini öğrencilerimize sunmaktayız.
Ben daha önce Viyana Üniversitesi
Veteriner Fakültesi’nde görev yapmaktaydım. Dolayısıyla standartlarıyla karşılaştırmaları net olarak
yapabiliyorum. Mesela bizim hastanemizde Viyana’daki kliniklere göre
daha kapalı bir sistem söz konusu.
Türkiye’deki veteriner fakültelerinde de aynı şey söz konusu, klinik
anabilim dallarının kendilerine özel
klinikleri bulunduğundan dolayı geçişler çok da pratik olmuyor. Bizim
hayvan hastanemizde ise durum
böyle değil. Klinikleri iç içe olduğu
için hasta sevkleri artık daha kolay.
Çok kolay konsültasyon yapıyoruz.
Öğrenciler birebir konsültasyonları
izleyebilecek ve hastalıkları zaman
kaybetmeden tartışabilecekler. En
önemlisi de bir hastalığın cerrahisini, dahiliyesini ve jinokolojisini aynı
anda öğrenebilecekleri oldukça
rahat bir alan sunulacak. Bu alanda
öğrencilere bire bir bilgi aktarımı
gerçekleştirerek onlara vakalarda
daha geniş bir perspektif ile bakabilme olanağı sunulacaktır.
ETKİNLİK
Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ,
koordinatörümüz Barış Kolgu’ya
hayvan hastanesine yatırımın doğru
bir seçim olduğundan bahsetti.
Oldukça pratik
bir hastane oldu
Dört dörtlük bir
eğitim almış olacağız
Prof. Dr. Perran Gökçe
Havva Süleymanoğlu
YDÜ Veteriner Fak. Cerrahi AbD Ögretim Üyesi
Gerek tanı gerek tedavi yöntemlerinin tümünün bulunduğu son
teknolojiyle donatılmış bir hastane
de görev almaktan çok mutluyum. Diğer güzel bir ayrıcalığı ise
Türkiye’de bulunan diğer fakülte
kliniklerin aksine, klinik anabilim
dalları iç içe bulunmaktadır. Ayrıca
hastanemiz içerisinde kendine ait
bir laboratuvar bulunmaktadır.
5. Sınıf öğrencisi
Şimdiye kadar aldığımız eğitimle
ve yeni hastanemizle beraber
edineceğimiz deneyimlerle dört
dörtlük bir eğitim olanağı bize sağladıkları için hocalarımıza ve fakülte
yöneticilerine çok teşekkür ederiz.
Açılan oldukça modern döşenmiş
donanımlı hayvan hastanemizle
diğer meslektaşlarımızdan bir adım
önde olacağımızı düşünüyorum..
YDÜ Mütevelli Heyeti
Başkanı İrfan Günsel, VİSAD
Genel Sekreteri Musa Arık
hekimlik aktif katılımla öğreneceğini
ifade eden Günsel, klinik eğitimlerin
de eksiksiz sürdürüleceğini
belirtti. Fakültenin aynı zamanda
hayvanlarla birlikte ve onları
severek yaşama kültürüne katkı
koyacağını kaydeden Günsel,
bu hastanenin ülkeye verdikleri
değerin bir simgesi olduğunu da
ifade etti. Günsel, hastane açarak
halkı Rum kesimine ve yurt dışına
mahkum olmaktan kurtardıklarını
da söyledi. Mesleğimizi bir basamak
yukarıya taşıyabilmek adına, geri
dönüşümünün olup olmayacağını
gözetmeksizin bu yatırımı yapan
Yakın Doğu Üniversitesi Yönetimine
sonsuz teşekkürler. 
Çok heyecanlıyız
Doruk Kaynarca
YDÜ Veteriner Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi
Fakültemizde eğitim hayatımız
boyunca konusunda uzman hocalarımızdan iyi bir eğitim aldık. Son
senemde de hastanemiz açıldı. Çok
heyecanıyız açıkçası. Dünya standartlarında birçok üniversitede olmayan
ekipmanlarla donatılmış bir hayvan
hastanesinde eğitim alacağımız için
kendimizi oldukça şanslı hissediyoruz.
İyi bir eğitim almamız için çabalayan
hocalarımıza çok teşekkür ederiz.
PETİNFO 2014/12 62-63
Mesleki hayatımızda
çok yararı olacak
Şenel Aktekin
YDÜ Veteriner Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi
Böylesine modern döşenmiş her
türlü teknolojik donanımı yapısında
bulunduran bir hayvan hastanesinde hocalarımız vasıtasıyla
kazanacağımız deneyimlerin
mesleki hayatımızda bize çok
yardımcı olacağına inanıyorum.
Bize böylesine büyük bir olanak
sağladıkları için fakülte yönetimine
çok teşekkür ederim.
KEDİ
Kedi sahipleri
kedilerinin
streslerine
karşı duyarsız
1300 kedi sahibi arasında yapılan
araştırmalara göre kedi sahiplerinin
sadece%53’ü kedilerinin streslerini
anlayarak sebepleri ortadan
kaldırmaya çalışıyor.
PETİNFO 2014/12 64-65
%55’i kedilerinin başka kedi ya
da köpekle yaşamasının onun
için oldukça stresli olacağının
farkında değil.
%35’i komşu kedilerin evlerine
girmesine izin veriyor, fakat ev
sahiplerinin yarısı kedilerinin
bundan rahatsız olacağının
farkında değil.
%51’i kirli ya da ıslak
ortamların kedilerini rahatsız
edeceğinden habersiz.
Kedi davranış uzmanları,
bazı kedilerde sıkıştırarak
uzun süre okşamanın stres
oluşturabileceğini söyler.
Kedi sahiplerinin sadece
çeyreği tüylerini aşırı
taramanın kedilerinde stres
yaratacağının farkındadır.
Kedi sahiplerinin yarısından
fazlası kedilerinin yalnız
başına evde kalmaktan
korktuğunun farkında değil.
Hayvan sahipleri hassas ve
duygusal canlılar olan kedilerine
sakin ve yumuşak davranılmaları
gerektiğinin farkında değil.
Akupunktur pelvik
refleksleri etkileyerek
konstipasyona yol açan
sinirleri aktive eder.
Kediler ve
insanların
ortak sorunu;
Konstipasyon
Hareketsiz yaşam tarzı, yetersiz sıvı
ve lif tüketimi, kontrol edilemeyen
stres faktörleri sindirim güçlüğüne
yol açmaktadır. Hiçbir ilaç ve hiçbir
operasyon bu rahatsızlığı tümüyle
çözemez. Bitkisel lavmanlar her ne
kadar zararsız gibi görülse de sonuç
olarak daha çok zarar verir.
PETİNFO 2014/12 68-69
K
ediler ve insanlar aynı
problemden yakınırlar;
konstipasyon. Hareketsiz
yaşam tarzı, yetersiz sıvı
ve lif tüketimi, kontrol edilemeyen
stres faktörleri sindirim güçlüğüne
yol açmaktadır. Hiçbir ilaç ve hiçbir
operasyon bu rahatsızlığı tümüyle
çözemez ve her ikisi de gelecekteki
morbidite ve devam eden strese
yenisini ekleyecektir. Bitkisel
lavmanlar her ne kadar zararsız
gibi görülse de sonuç olarak daha
çok zarar verir.
En azından insanlar tuvaletin,
yemeğin ve suyun kalitelisini ve
temizini kullanmak ister. Kediler
bunu yapamaz. Kimse kokan ve
kirli tuvaletlerden hoşlanmaz; aynı
kedilerin kakadan dolup taşmış,
kokuşmuş kaka kabını gördüklerinde
mutsuz olmaları gibi. Kedilerin
özel istekleri çok yoktur, su kabının
cam ya da metal olması farketmez,
sadece su ve kapta başka kedinin
kokusu olmasın yeter. Kaka yaparken
izlenme endişesi, pelviste veya
omurgada ağrı ve evin gürültüsüne
karşı kakofoni gibi etkenler kedilerde
stres kaynaklı kronik konstipasyona
neden olabilir.
Tramadol gibi narkotikler ve bazı
diüretikler bu problemi tetiklerler.
Popüper motilite düzenleyicilerden
cisaprit zamanında temin
etmek zorlaşmıştır. Uzun süren
konstipasyonlarda megakolon ve
uzun süren halsizliğe sebep olabilir.
Birçok megakolon olgusu ideopatik
kategorisine alınsa da, belki de gerçek
suçlu enterik sinir sistemindeki
bozukluk kaynaklı ya da çeşitli
merkezi ve otonomik sinir sisteminde
bozukluk kaynaklı oluşmuş olabilir.
Defakasyon refleksi
Mükemmel eliminasyon
bozulmamış defakasyon refleksi
gerektirir. Nöronları yöneten distal
sindirim inpulsları beyin ve spinal
korddan köken alarak distal kolon,
rektum ve anüste birleşmektedir.
Normal şartlar altında dışkı varlığında
oluşan uyarılar bu bölgede bulunan
viseral afferent sinir uçları vasıtasıyla
spinal kordun sakral bölgesine
gönderilir. Spinal kord efferent
sinyalleri bağırsaklara gönderir,
böylece kolon ve rektumdaki düz
kaslar senkronize kontraksiyonlarla
içeriğin dışarı atılmasını sağlar. Bu
noktada anal sfinkter ve caudal
paraspinal kasların istemsiz olarak
gevşemesi gerekir. Defekasyon
hazırlıklarında, birey dış anal
sfinkteri bilinçli gevşetir ve karın içi
basıncı artırır. Böylece defakasyon
tamamlanmış olur..
Ağrı bu sıralı defekasyon
işlemlerini yarıda kesebilir. Kedinin
hafızasındaki eski ağrı hikayeleri,
kendi kendine acıyı önlemek için
dışarıdaki anal spinkterini kasarak
kakasını tutmasını neden olabilir.
Dışkı kolorektal bölgesine geri gider
ve bir sonraki defekasyon refleksini
bekler. Rektal kapasitenin ve uyumun
artmasıyla megarektum veya
perineal herni gibi birçok azap verici
olay meydana gelebilir.
Noninvazif nöromodulasyon nedir?
Nöromodülasyonla erken
müdahale konstipasyonlu
Düzeni onarma
Her sayıda vaka, normal
motilite için gerekli olan
sempatik ve parasempatik
sistemin dengesini
bozmaktadır. Uygun çevre
şartları ve beslenmeyle
konstipasyonlu kedinin
sağaltımına mutlaka
başlanmalıdır. Bu
yöntem işe yaramazsa
sadece ilaç ve cerrahi
işlemler çözüm değildir,
veteriner hekimin aklına
mutlaka nöromodülasyon
yöntemleri de gelmelidir.
Nöromodülasyon pelvisteki
afferent sinyallerinin spinal
bölümlerine etki eder. Bu
anorektal fonksiyonları
idare etmek için cerebral
aktivasyonu değiştirir ve
beynin merkezinden çıkan
uyarıları modüle eder.
KEDİ
Çalışmalarda sakral
sinir stimülasyon
yönteminin motilite
bozuklukları üzerindeki
etkinliği kanıtlamıştır.
Nöromodülasyon
pelvisteki afferent
sinyallerinin spinal
bölümlerine etki eder. Bu
anorektal fonksiyonları
idare etmek için cerebral
aktivasyonu değiştirir ve
beynin merkezinden çıkan
uyarıları modüle eder.
hastaların hayatını kurtarır.
1940’lı yıllarda uygulanan lumbal
sempatektomilerdeki ölüm oranı
%2,5’du. Şimdi uygulanan methodlar
daha yumuşak, az agresif ve
başarılıdır. Bu tedaviler arasında
elektriksel sinir stimülasyonu,
akupunktur, masaj, lazer tedavisi ve
hatta bazı bakteriler.
Mikrobiyallerin motilite
üzerindeki etkisi
Sindirim kanalındaki bakteriler
bağırsaktaki sinirlerin nöronal
verilerini düzenleyerek beyine
gönderir. Bakteriler bu görevi
bağırsaklardaki duruma göre
ayrıntılı hesaplayarak nervus vagusa
iletir. Gönderilen bu ileti, beyin
aktiviteleri, ruh hali ve davranışlarını
değiştirme gücüne sahiptir. Beyinin
bu toplu iletileri reddetmesi zordur;
bağırsakların ortalama alanı 1-2
kg mikrobiyota içerir, bu yaklaşık
100 trilyon bakteri eder, bu da 1800
tür 40,000 çeşit eder. Bizim sinir
sistemimizi, sindirim kanalımızdaki
500 milyon nöron desteklemektedir.
Probiyotikler gibi iyi huylu bakteriler
ve gevşetici bazı analjeziklerle
bağırsak mukozasındaki şiddetli
kontraksiyonlar ve ekstrinsik spinal
primer afferent terminallerdeki
ekzitebiliteler düzenlenebilir. Açıkçası
PETİNFO 2014/12 70-71
bakteriler bizi endişelendirse de,
bağırsaklarımıza iyi gelir.
Konstipayonu sakral bölge
nöromodulasyonuyla sağaltım
Nöromodülasyonun diğer
formları konstipasyon olgularını
sakral bölgedeki sinirleri stimüle
ederek tedavi eder. Akupunktur ya
da diğer perkutan transforminal
methodlar pelvik refleksleri
etkileyerek bağırsakların yavaş
çalışmasına neden olan sinirleri
aktive eder. İnsanlarda yapılan
birçok çalışmayla sakral sinir
stimülasyon yönteminin motilite
bozuklukları üzerindeki etkinliği
kanıtlamıştır. Sakral sinir stimülasyon
yöntemiyle pelvik bölge, anal
sfinkter fonksiyonları ve kolon
hareketleri için uygun defakasyon
hissini artırır. Akupunktur ya da
sinir stimülasyon yöntemleri
beynin stem hücrelerinden salınan
vagal parasempatik sinir yollarını
etkileyerek gastrointestinal motiliteyi
ve defakasyon reflekslerini koordine
eder. Lumbosakral bölgede ya da
başka yerde meydana gelen disk
rahatsızlıkları sebebiyle defakasyon
yapmaya isteksiz olan kedilerin
ağrılarını akupunktur veya ilgili
tekniklerle azaltıp, defakasyonun
sorunsuz yapılmasına yardım eder.
KEDİ
Rahatlatıcı karın masajıyla
kediler size tapabilir…
Konstipasyon için İsveç masajı
19. yy’dan beri Amerika ve Avrupa’da
oldukça beğenilen bir yöntemdir. Son
araştırmalar bu yöntemin önemini
vurgulamak ve çalışma mekanizmasını
keşfetmek için yapılmaktadır. Masaj
yöntemi akupunkturdaki gibi sindirim
kanalındaki enterik ve merkezi sinir
sistemi aktivitelerinin üzerinde yararlı
değişiklikler meydana getirerek
konstipasyonu tedavi etmektedir.
Abdominal masaj konstipasyon
hastalarının bağırsak peristaltiğini
destekleyerek, dışkının kolondan geçiş
hızını düşürür ve bağırsak hareketlerinin
sıklığını artırır. Bu ılımlı basınç masajının
Ameliyata karar vermeden
önce başka yöntemler de
göz önünde tutulmalıdır.
Erken dönemde alternatif
tedavileri denenmelidir,
eğer sonuç alınmıyorsa
bu noktada ameliyat
düşünülmelidir.
mekanizması, dermal ve subdermal
basınç reseptörlerini vagal afferent
sinirlerle uyarılması şeklindedir.
Abdominal masaj, sindirim kanalının
mekanoreseptörlerini stimüle eder ve
motorsal hareketlerin başlamasına
yardım eder. Motive edilmiş ve
eğitilmiş hastaların abdominal masaj
yöntemlerini öğrenmeleri çok kolaydır.
Ayrıca bu yöntemi onlara öğretirseniz
onlarla bağlarınızı güçlenecektir. Önce nöromodülasyon,
sonra ameliyat
Ameliyata karar vermeden önce
mutlaka başka yöntemler de göz
önünde tutulmalıdır. Erken dönemde
alternatif tedavileri denenmelidir,
eğer sonuç alınmıyorsa bu noktada
ameliyat düşünülmelidir. 
Yard. Doç. Dr.Erol Güçlü Gülanber; akupunkturun sindirim
sistemi üzerindeki etki mekanizmasını anlatarak megakolonlu
hastalarda ortaya çıkan başarılı sonuçlardan bahsetti.
Megakolonlu hastalarda
akupunktur oldukça başarılı
Bilindiği gibi kalın bağırsak ve
rektum arka torakal ve lumbal
bölgeden sempatik sinirler ile uyarılır.
Parasempatik uyarım da hem vagus
ve pelvik sinirler, hem de omuriliğin
sakral bölümünden gelir. Genel bir
kural olarak sempatik sinirlerin
uyarımı gastrointestinal sistem
üzerinde aktiviteyi azaltan bir etki
gösterirken, parasempatik sinirlerin
uyarımı da motilite ve sekresyonun
artışına neden olmaktadır. Bu durum
Geleneksel Çin Tıbbında Yin-Yang
felsefesiyle uyuşmaktadır. Sağlıklı bir
durum için Yin-Yang eşit ve dengeli
olmak zorundadır. Akupunktur bu
sempatik ve parasempatik sinir
uyarımları dengesini sağlayarak
gastrointestinal kanal fonksiyonlarını
normal duruma getirir. Akupunkturla
tanıştığım 1990 yılından bu yana
özellikle gastrointestinal problemlerde
PETİNFO 2014/12 72
bu tedavi yönteminin ne kadar etkili
olduğunu gördüm. Megakolonlu
hastalarda akupunktur diğer
tedavilerle beraber kombine edildiği
zaman başarı şansı artmaktadır.
Özellikle primer megakolon
olgularında akupunkturun segmental
uygulaması nöromodülatif etkisiyle
yüz güldürücü olmaktadır. Bazı
ileri olgularda Geleneksel Çin Tıbbı
Bitkisel Tedavisi ile Tui-na (masaj
tedavisi) ve homeopati uygulamalarını
da akupunkturla kombine etmek
faydalı olmaktadır. Megakolon
tedavisinde elektroakupunktur
klasik akupunktura oranla daha iyi
cevaplar vermesine karşın, kedilerin
klasik akupunkturu bile zaman
zaman tolere etmemesi nedeniyle
maalesef fazla kullanamamaktayız.
Bu gibi durumlarda daha çok lazer
akupunkturu tercih ediyoruz.

Benzer belgeler