pet sağlığı dergisi
Transkript
pet sağlığı dergisi
PET SAĞLIĞI DERGİSİ ARALIK 2014 SAYI 70 20 Prostat hastalıklarına karşı farkındalık önemlidir 28 Pet Way Veteriner Kliniği 32 ‘Tek tıp’ bakışıyla bilinçli ilaç kullanımı 54 KKTC’nin ilk hayvan hastanesi 64 Kedi sahipleri kedilerinin streslerine karşı duyarsız 68 Ortak sorun; Konstipasyon İÇİNDEKİLER 38 > Köpekler kliniğine koşarak gelecek… Unutmayınız ki; olumlu deneyimler daha az korku ve kötü beklenti demektir; olumsuz deneyimler ise, korkunun artması ve daha fazla kötü beklenti anlamına gelmektedir. 8 > Petinfo’dan haberler Her zaman Türkiye’den ve Dünya’dan en yeni en güncel haberlere ulaştığınız bu köşemizde yine en önemli haberleri sizlerle paylaştık. sayfa 54 > KKTC’nin ilk hayvan hastanesi Dünyadaki 2. özel veteriner fakültesi ünvanını koruyan YDÜ Veteriner Fakültesi’nin Avrupa standartlarında hazırlanan hayvan hastanesinin açılışı oldukça görkemli geçti. 20 sayfa 08 16 > N&D yine Amerika’nın en güvenilir mamaları listesinde Amerika’nın en prestijli web sitesi ve derneği TruthaboutPetFood. com 2015 yılı en güvenilir mamalar listesini açıkladı. Bu değerlendirmeye geçen senede giren N&D mamaları bu yılda aynı başarıyı göstererek 2015 yılı listesine de girmeyi başardı. 18 > Leishmaniasis’e yakından bir bakış Leishmaniasis vakaları insan hekimliğinde ve veteriner hekimlikte git gide artmaktadır. Dr. Bayer bu artan tehlikeye ışık tutarak leishmaniasisi tüm hatlarıyla inceliyor. sayfa 18 20 > Prostat hastalıklarına karşı farkındalık önemlidir 8 yaşını geçmiş ve kısırlaştırılmamış erkek köpeklerin %80’inde bening prostat hiperplazisi gözlenmektedir. Bu konuda hayvan sahiplerini yeterince bilgilendiriyor musunuz? Gelin Dünya Prostat Farkındalık Ayı vesilesiyle hep beraber bu konuya ışık tutalım. 28 > Sokak hayvanlarındaki artışı önlemek için kısırlaştırma önemli Çocukluğunu kedi ve köpeklerle bir arada geçiren Veteriner Hekim Ayça Bayrak Turan’la mesleğine karşı duyduğu aşk hakkında güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. sayfa 22 Veteriner Hekim Ayça Bayrak Turan hayvan sağlığı açısından kliniiklerde bilinçli antibiyotik kullanımının öneminden bahsetti. 32 > ‘Tek tıp’ bakışıyla bilinçli ilaç kullanımı Bilinçsiz ilaç kullanımı sonucunda bakterilerde medyana gelen dirence Avrupa Antibiyotik Farkındalığı Günü vesilesiyle dikkat çekiyoruz. İşte ilaç kullanımıyla ilgili oldukça yararlı bilgiler… sayfa 54 YDÜ Rektörü Ümit Hassan, KKTC’nin ilk hayvan hastanesinin açılış konuşmasında yaşadıkları gururdan bahsetti. 64 > Kedi sahipleri kedilerinin streslerine karşı duyarsız 1300 kedi sahibi ile yapılan araştırmalara göre kedi sahiplerinin sadece %53’ü kedilerinin streslerini anlayarak sebepleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. Araştırmalara göre çıkan diğer sonuçları sizlerle paylaştık. 68 > Kediler ve İnsanların Ortak Sorunu; Konstipasyon Hareketsiz yaşam tarzı, yetersiz sıvı ve lif tüketimi, kontrol edilemeyen stres faktörleri sindirim güçlüğüne yol açmaktadır. Hiçbir ilaç ve hiçbir operasyon bu rahatsızlığı tümüyle çözemez. sayfa sayfa 68 32 PETİNFO 2014/12 02-03 EDİTÖR Ülkemizde gerçekleşen meslek kazalarına bir yenisinin eklenmemesi dileğiyle… Veteriner Hekim YAĞMUR AĞCAOĞLU Konstipasyon Hareketsiz yaşam tarzı ve kontrol edilemeyen stres faktörleri konstipasyona yol açmaktadır. Sevimli dostlarımızın korkularını yok edelim! Hayvanlarda oluşan Veteriner hekim korkusuyla mutlaka her hekim karşı karşıya kalmıştır. Bazı köpekler klinik yolundan gitmeyi reddederek asi davranışlarda bulunurken, bazıları kliniğe geldiği anda korkup bir köşelere saklanabilmektedir. Hele ki yavru köpeklerin korkudan idrar kaçırmaları her veteriner hekimin başına gelmiş trajikomik bir hikayedir. Yetişkin insanların bile doktor korkusu varken, evcil dostlarımızın Veteriner hekim korkusu neden olmasın peki? Bu sayımızda sizlere sadık dostlarımız köpeklerin Veteriner hekim korkusunu nasıl yönetilmesi gerektiğine ışık tutarak, oldukça işinize yarayacağını düşündüğümüz bilgiler paylaştık. Ayrıca, tüm dünyada köpeklerde karşılaşılan prostat hastalıklarına karşı bilinçlendirme organizasyonlarıyla geçen Kasım ayından petinfo Aralık / Sayı: 70 Pet Sağlığı Dergisi Ayda bir yayımlanır. YAYIN TÜRÜ SÜRELİ YEREL SAHİBİ Mat Medya Tanıtım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. MEHMET AKTOP GENEL KOORDİNATÖR BARIŞ KOLGU [email protected] yola çıkarak prostat hastalıklarını sizlere bir kez daha hatırlatmak istedik. Geride bıraktığımız ay içinde gerçekleşen Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi’nin görkemli açılışını paylaşmayı tabii ki unutmadık. Genel Koordinatörümüz Barış Kolgu’nun bizzat katıldığı açılışa, Türkiye ve KKTC’nin önde gelen devlet erkanları da katılarak açılış konuşması gerçekleştirdi. Alanında uzman öğretim üyesi kadrosunun yanı sıra, son teknolojiden ekipmanlarla donatılmış Avrupa standartlarındaki Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi’ni veteriner hekim camiasına kazandıran Yakın Doğu Üniversitesi ailesine çok teşekkür ederiz. > syf 68 Veteriner Hekim GİZEM KUTUN Prostata karşı farkındalık 8 yaşını geçmiş ve kısırlaştırılmamış erkek köpeklerin %80’nde gözlenmektedir. Bilimin ışığında kalın… Saygılarımla Veteriner Hekim Ayça Üvez GENEL YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Vet. Hekim YAĞMUR AĞCAOĞLU [email protected] YAZI İŞLERİ SORUMLUSU VET. HEKİM AYÇA ÜVEZ [email protected] VET. HEKİM GİZEM KUTUN [email protected] KATKIDA BULUNANLAR Veteriner HeK. Mahmut Velayi ART DİREKTÖR EBRU DERELİ [email protected] GRAFİK TASARIM EMEL VURAL [email protected] DANIŞMA KURULU PROF. DR. AHMET ERGÜN PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ PROF. DR. TAMER DODURKA Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin Dr. Banu Dokuzeylül VET. HEKİM RAHŞAN EROL > syf 20 BASKI Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti. 100 YIL MAH. MASSİT MATBAACILAR SİTESİ 2. CADDE GEZEGEN BİNASI NO: 202/A BAĞCILAR/İST Sertifika No: 12002 ADRES YAYINCILAR SK. 10/4 34414 SEYRANTEPE - İSTANBUL TEL: 0212 324 50 56 - 324 50 59 www.matmedya.com ABONE BANU SAYINÇ [email protected] Dergimizde yayınlanan röportaj ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Petinfo Dergisi veteriner hekimlere ve ecza depolarına yönelik bilimsel içerikli, mesleki, ücretsiz, sektörel bir yayındır. PETİNFO 2014/12 04-05 NOTLAR Köpeklerin merak edilen sırrı Köpeklerin kakalarını yapmadan hemen önce, kendi etraflarında dönmelerin nedenleri keşfedildi. J Frontiers in Zoology dergisinde yayınlanan çalışmada, köpeklerin Dünya’nın manyetik alanına göre dışkıladıklarını açıklandı. 2 yılı aşkın süredir yapılan gözlemlerde; köpeklerin kuzeygüney eksenini, doğu-batı eksenine tercih ettikleri kanıtlandı. Kakalarını yaparken bunu tercih etmelerinin sebebinin içgüdüsel olup olmadığı veya manyetik alan etkisini nasıl algıladıkları bilinmese de, kendi etraflarında dönme sebeplerinin bu ekseni bulmak olduğunu biliyoruz. Köpeklerin kakalarını yapmadan önce neden kendi eksenleri etrafında döndüğü keşfedildi. Kalıtımsal hastalık analizlerinin önemi Her 10 veteriner hekimden 9’u kalıtımsal hastalıkların izlenmesi gerektiğini düşünüyor. İngiliz Veteriner Hekimleri Derneği’nin gerçekleştirdiği araştırmaya göre veteriner hekimlerin %90’ı kalça displazisi ve göz problemleri gibi kalıtımsal hastalıkların izlenmesinin hayvan sağlığını pozitif etkileyeceğine inanıyor. Bu doğrultuda farkındalık yaratmaya çalışan dernek, hayvan sahiplerini ve ırk yetiştiricilerini yavrunun ebeveynlerinin sağlıkları hakkında bilgi almaları gerektiği konusunda bilgilendirerek kalıtsal hastalıkların izlenmesi gerektiği mesajını yayıyor. İVHO’dan klinisyenlere sevindirici haber Sorunların çözümü için iletişimin önemli olduğuna inanan İVHO Yönetim Kurulu bu amaçla Veteriner hekimlerin talepleri ile yönetim olarak belirledikleri sorunları bakanlık yetkililerine iletti. İVHO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, Kurul Üyeleri Fevzi Karaağaç, N. Erdinç Orhan, Necati Bozkurt’tan oluşan heyet Veteriner Tıbbi Ürünler ile ilgili sorunları iletmek üzere Veteriner Sağlık Ürünleri ve Halk Sağlığı Daire Başkanı Dr. Semra Yılmaz ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sırasında, reçete, beşeri ilaçların kullanılması ve bulundurulması ile ilaç PETİNFO 2014/12 08-09 takip sistemi konusundaki sorunlar Dr. Yılmaz’a iletildi. Dr. Yılmaz bu konularda yapılan çalışmaları anlattı ve meslek odalarıyla birlikte meslektaşlarımızın mağdur edilmeyeceğini belirtti. Daha sonra Hayvan Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Dr. Nahit Yazıcı’yı ziyaret eden İVHO heyeti, görüşmede muayenehane ve poliklinik tanımının değiştirilerek klinisyen meslektaşlarımızın bu alandaki mağduriyetinin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Dr. Yazıcı bu konularda odalar ve konseyin hemfikir olduğu bir değişiklik yapılabileceğini İVHO heyetine bildirdi. NOTLAR Beşeri ilaç kaynaklı pet zehirlenmeleri artışta İngiltere’de yapılan araştırmalara göre petlerde beşeri ilaç kaynaklı zehirlenmeler oldukça artmakta. 100 Veteriner hekim arasında yapılan araştırmalarda 243 adet insan ilaçlarından zehirlenme vakası raporlandı. Vakaların%28’inde hayvan sahibi tarafından kendisine yaradığı için petine de yarayacağını düşünerek kullanıldığı saptandı. Özellikle parasetamol, ibuprofen, kalp ve diyabet hastalıkları ilaçları, kontroseptif ilaçlar, antidepresanlar ve uyku ilaçları gibi ilaçların kullanımı sonucu yaşanan zehirlenmeler oldukça yaygın olduğu gözlendi. Beşeri ilaç zehirlenme vakalarının çoğunluğu köpeklerde olmak üzere kediler, tavşanlar ve guinea piglerde de sıklıkla karşılaşılmaktadır. Araştırmalardan anlaşıldığı gibi beşeri ilaçlar pet hayvanları açısından ciddi tehlike oluşturmaktadır. Neredeyse 10 yaşını aşmış her 2 köpekten birinde kanser vakaları gözlenmektedir. Yeni umut; İmmunoterapi Kedi dışkısı, iyi pişmiş et ve topraktan bulaşan Toxoplazma gondii’nin insanlarda şizofreni hastalığını tetiklediğini biliyor muydunuz? Toksoplazma gondii’nin bilinmeyen etkisi Pensilvanya Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyoloji ve Epidemiyoloji Profesörü Gary Smith son çalışmasını Toksoplazma gondii’nin şizofreni hastaları üzerindeki etkileri hakkında yaptı. Çalışmalar sonucunda her 5 şizofren hastasının birinin bu parazitle enfekte olduğu gözlendi. Amerika’daki insan popülasyonunun yaklaşık yarısı T. gondii ile enfekte olamasına rağmen bu hastalığa karşı farkındalık çok azdır. Bazı hastalarda ölümcül toksoplazmik ensafalitis gibi hastalıklara neden olabilen bu parazitten kesinlikle korunmalıdır. Tıp otoriteleri uzun süredir sağlıklı insanlarda toksoplazmanın hiçbir yan etki meydana gelmediğini söyleseler de, son araştırmalarda parazitin beyin ve kaslarda şizofreniyi tetikleyici oldukça etkileri olduğunu ortaya çıkmıştır. Bazı çalışmalarda antipiskotik ilaçların bu parazitin üremesini engellediği gözlenmiştir. Fareler, sıçanlar ve insanlarda yapılan laboratuvar çalışmalarında T. gondii’nin davranışlar ve kişilik değişikliklerine olduğu ortaya çıkmıştır. PETİNFO 2014/12 10-11 KöpeklerdeKİ kanser tedavilerinin şimdiye kadar yapılan en başarılısı, antikorları inhibe ederek kanserin büyümesini engellemektir. Viyana’daki Messerli Araştırma Enstitüsü araştırmacıları bir ilki gerçekleştirerek, kanser hastası köpekleri antikorlarla tedavi etme yolunu geliştirdi. Araştırmacılar, insanlar kanser hücrelerinde sıklıkla karşılaşılan epidermal büyüme faktör reseptörlerinin köpektekilerle neredeyse %100 aynı olduğunu keşfetti. Bu benzerlik sayesinde köpeklerde kanser tedavilerinin bu yöntemlerle rahatlıkla tedavi edileceği düşünülüyor. NOTLAR Bayer liseler arası bilim yarışması başlıyor Bayer “ Bayer Liselerarası Bilim Yarışması” ile gençleri günlük hayatlarında merak ettikleri şeyleri sorabilen, sorgulayabilen, doğada olan olayları gözlemleyebilen ve anlamaya çalışan bireyler haline getirmeyi hedefliyor. Sağlık, beslenme ve ileri teknoloji ürünleri alanında uzmanlaşmış küresel bir şirket olan Bayer, Türkiye’deki 60. yıldönümü vesilesiyle, lise öğrencilerine yönelik bir yarışma düzenliyor. “Bayer Liseler arası Bilim Yarışması” ile Bayer, öğrencileri fen ve bilim alanında çalışmalar yapmaya teşvik ederek ve çalışmalarını yönlendirerek bilimsel gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Türkiye genelinde lise ve dengi okul öğrencilerinin katılabileceği ve “Kent için Bilim” teması altında gerçekleştirilecek yarışmada öğrencilerden kent yaşamını kolaylaştıran ve vatandaşların gündelik ihtiyaçlarına çözüm sunacak projeler oluşturmaları isteniyor. “Engelliler için Bilim Projesi”, “Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüm Projesi”,“Yaşlılar için Bilim Projesi”,“Enerji Tasarrufu için Bilim Projesi” ve “Ulaşım için Bilim Projesi” gibi konu başlıklarına çözüm üreten projelerin değerlendirmeye alınacağı yarışmada son başvuru tarihi 16 Şubat 2015. Projelerin; “özgünlük”, “ bilimsel yöntem”, “yararlılık”, “uygulanabilirlik”, “sunum” ve “sonuç” kriterlerine göre değerlendirileceği yarışmanın sonuçları ise 2 Mart 2015 tarihinde bayer.com.tr adresinde açıklanacak. T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın izniyle gerçekleştirilen ve gençleri günlük hayatlarında merak ettikleri şeyleri sorabilen, sorgulayabilen, doğada olan olayları gözlemleyebilen ve anlamaya çalışan bireyler haline getirmeyi hedefleyen “ Bayer Liselerarası Bilim Yarışması” hakkında daha detaylı bilgi için www.bayer.com.tr adresi ziyaret edilebilir. Küçük ırklar daha hassastır Küçük ırklar diğer ırklara göre sağlık problemlerine daha yatkındır. Küçük ırktan köpeklerin sağlık sigortaları kayıtlarını baz alınarak yapılan son araştırmalara göre işte en çok karşılaşılan ilk 5 hastalık; Medial patella luksasyonu, Intervertebral disk hastalığı, pankreatitis, göz problemleri, ağız problemleri 3 saniyelik hafıza tarih oldu! Son yayınlanan bir makalede balıkların aynı anda birçok nesneyi görebildiği ve aralarında ayrım yapabildiği raporlandı. İngiltere’de yürütülen araştırma balıkların paralel görüş yeteneğinden yola çıkılarak başlanmıştı. Araş- PETİNFO 2014/12 12-13 tırmacılar, bu buluşla sadece 3 saniyelik hafızalarıyla ünlü olan balıkların daha zeki olduğunu ispatlamadıklarını, aynı zamanda felç ve dikkat eksikliği problemlerinin sağaltımı için yapılan çalışmaları kolaylaştıracağını düşünüyor. Bu düzenlemeyle ihtiyaç duyulan alanlarda uzman veteriner hekim yetiştirilecektir. Veteriner hekimlikte uzmanlık Veteriner hekimler de doktorlukta olduğu gibi mesleki uzmanlık eğitim alabilecek. Yükseköğretim programı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanacak esaslara göre yürütülecek ve veteriner hekimlere belirli alanlarda özel yetenek ve yetki sağlayacak. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapan Tasarı, TBMM Genel Kurulunda geçen hafta kabul edildi. Tasarıyla veteriner hekimlik, diş hekimliği ve eczacılığa uzmanlık eğitimi hakkı getirildi. Buna göre, veteriner hekimlikte uzmanlık eğitim 1955 yılından sonra Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte yürütülmüş ancak 1981 yılında yürürlüğe giren Yükseköğretim Kanunu ile Ankara Üniversitesi Hayvan Yetiştirme ve Sağlık Bilimleri Uzmanlık Yüksekokulunun kapatılması nedeniyle uzman veteriner hekim yetiştirilmesi sona ermişti. Uzun yıllar uzman veteriner hekim yetiştirilmesi için uzmanlık eğitimin yapılamaması, mesleki bazı sorunlara ve uzman veteriner hekim açığına neden oldu. Yapılan düzenlemeyle veteriner hekimlere lisansüstü eğitim hakkı tanındı. Yükseköğretim Kanununda değişiklik öngören kanun taslağında “Veteriner Hekimlikte Uzmanlık”, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre yürütülen ve veteriner hekimlere belirli alanlarda özel yetenek ve yetki sağlamayı amaçlayan bir yükseköğretim olarak tanımlandı. Böylece bakanlığın ve sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda veteriner hekimlerin eğitilmesi, uzmanlaşması ve uzman veteriner hekim yetiştirilmesi amaçlanıyor. NOTLAR N&D yine Amerika’nın en güvenilir mamaları listesinde Amerika’nın en prestijli web sitesi ve derneği TruthaboutPetFood.com 2015 yılı en güvenilir mamalar listesini açıkladı. 2004 yılında TruthaboutPetFood.com (Evcil hayvan yemleri hakkındaki gerçekler) kurulmuştur. Web sitesinin yazarı Susan Thixton uluslararası hayvan gıda tüketici derneği, TruthaboutPetFood (Evcil hayvan yemleri hakkında gerçek) derneği kurucu ortağı ve AAFCO Evcil hayvan yemi Komitesi ve Hammadde Tanımlama Komitesi’ne danışmanlık konumuna sahiptir. Aynı zamanda yayınlanmış raporları ‘’Petsumer Report’’, Buyer Beware kitabının yazarı ve Dinner PAWsible‘da eş-yazarıdır. Susan birçok hayvan sahibi gibi evcil hayvan yemleri konusunda gerçeği zor yoldan öğrenmiştir. 21 yıl önce hayatında dönüm noktası olan dört ayaklı dostu ‘’Sam’e veda etmeniz için iki haftanız kaldı‘’ haberi ile sarsılmış. Sam ‘in kemik kanserinden kaybettikten sonra kanserin sebebini araştırmaya başlamış. Yapılan araştırmalar 10 yaş üzeri köpeklerin %50 sinin kanser sebebi ile ve geri kalan %50’nin böbrek, karaciğer hastalıkları sebebi ile öldüklerini doğrulamıştır. Dönemin en iyi ve tanınmış ticari maması, halen sektörün 1 numaralı mama markasını kullanmakta olan Susan, her gün 2 öğün elleri ile iyi sandığı mamayı Sam ‘e sunmaktaymış. Veterineri kanserin sebebinin mama paketlerinde kullanılan raf ömrünü uzatan koruyucu madde olduğunu söyledikten sonra Susan, Sam için kullandığı mamanın üretici firmasına bu koruyucu madde hakkında bilgi istemiştir. Mama firmasından şok edici bir cevap ile bir daha sarsı- lan Susan’a firma yetkilileri, bu koruyucu içerik sayesinde mamanın aslen 25 yıl raf ömrü olacağını bildirmiştir. Sam, 8 yasında hayata gözlerini yumarken 25 yıl taze kalabilecek mama kimin işine yarar? Bu olayın üzerine Susan Thixton araştırmalarını hayvan gıda sanayisi üzerine yapmıştır. Bugün web sitesinde yayınlanan evcil hayvan yemi kanunları, değişiklikleri, ücretsiz bülten sağlayan, abonelik tabanlı pet içerikleri, pet ürünleri hakkında bilgiler yorumlar ve alarm verilen mama markaları gibi tüm konular dünyaca ziyaret edilmekte ve takip edilmektedir. Kendisi evcil hayvan sahipleri tarafından bir koruyucu olarak bilinirken, mama firmalarının da kâbusu olmuştur. Susan Thixton, araştırmaları doğrultusunda her yıl “ben kendi hayvanlarımı hangi mama ile güvenerek besleyebilirim listesi” oluşturmakta ve yayınlayarak tüketicilerle paylaşmaktadır. Listenin içerisinde yer alabilecek mamanın tamamen doğal olması, beslenme kurallarına uygun oranda protein, yağ, vitamin ve mineralleri içermesi, kaynağının belli ve kaliteli olması gerekirken, hiçbir toksin, koruyucu ve yapay bir içerik içermemesi gerekmektedir. Bu değerlendirmeye geçen senede giren N&D mamaları bu yılda aynı başarıyı göstermiş 2015 yılı listesine de girmeyi başarmıştır. Bu listeye herkes TruthaboutPetFood.com web sitesinden ulaşabilir. Listeye N&D girmesinin sebepleri; > İnsan gıdasına uygun teknolojilerde üretimi yapılmıştır, son teknoloji ekipmanlara sahiptir. PETİNFO 2014/12 16-17 > Vakum teknolojisi ile sıvı vitamin, mineral ve yağ, pişmiş mama tanelerine değer kaybına uğramadan sonradan ilave edilmiştir. > İçeriğinin tamamı tazedir, asla dondurulmuş ürün kullanılmamıştır. > Düşük karbonhidrat ve kül oranı içermektedir. > Garantili analiz tablosunda yer alan değerler %100 hayvansal proteinin net değeridir. Hiçbir bitkisel protein veya protein konsantresi (bezelye proteini) bu değerin içerinde yer almamaktadır. > İçeriğindeki tüm et ve sebzeler AB’ye uygun değerde ve insan tüketimine uygun, Amerika Tarım Bakanlığı tarafından onaylı ve tasdiklidir. > İçeriklerinin tamamı GDO içermez. > Hiçbir protein değeri ve yağ değeri bitkisel protein ve bitkisel yağ oranını içermez, içeriğin %92 ile %97 hayvansal bazlıdır. > Veterinerlik resmi gazetelerinde güvenlik testleri ve glisemik tepki konusundaki iki bilimsel araştırması yayınlanmıştır. (Farmina ’da üretilen hiçbir mama güvenlik testinden geçmeden üretilmemiştir.) Leishmaniasis, insanlarda genellikle visseral formda gözlenmektedir. Leishmaniasis’e yakından bir bakış Leishmaniasis vakaları insan hekimliğinde ve veteriner hekimlikte git gide artmaktadır. Dr. Bayer bu artan tehlikeye dikkat çekerek leishmaniasis’i tüm hatlarıyla inceliyor. Birçok Leishmania türü insanlar ve köpeklerde hastalıklara sebep olmaktadır. Özellikle de Leishmania infantum’un meydana getirdiği enfeksiyonlar, köpeklerin sağlığını ciddi derecede tehdit etmektedir. Leishmania infantum etkeni, hastaların lökositlerine saldırı geliştirerek parçalanmasına sebep olarak hayvanlarda ağır öldürücü bir hastalık meydana getirmektedir. Phlebotomus spp. adında kum sineği tarafından bulaşan leishmaniasis, genellikle tropikal ve subtropikal iklim gözlenen eski ve yeni dünya bölgelerinde karşılaşılmaktadır. Dolayısıyla bu bölgelerde yaşayan ya da bu bölgelere tatile giden korunmasız köpeklerin leishmaniasis hastalığına yakalanma ihtimali oldukça yüksektir. Birçok ülkede en çok sevilen PETİNFO 2014/12 18-19 evcil hayvan olarak bilinen köpeklerin, Leishmania infantumun en önemli rezervuarı olduğu ve etkeni insanlara bulaştırabileceği her zaman göz önünde tutulmalıdır. Leishmaniasis, insanlarda genellikle visseral formda gözlenmektedir. Enfeksiyonun ağır formda seyretmemesi sebebiyle tedavinin geciktirilmesi durumunda insanlarda hastalık ölümcül olabilmektedir. Unutulmamalıdır ki, leishmaniasis, malaria ve lenfatik filariasisten sonra gelen 4. en önemli vektörel hastalıktır. Leishmaniasis, tanısı kolay konulmayan bir hastalıktır Köpeklerde leishmaniasis her organa, dokuya ve biyolojik sıvıya geçebilen sistemik bir hastalıktır. Köpeklerde gerçekleşen leishmaniasis vakalarında genellikle belirgin olmayan klinik belirtilerle karşı karşıya kalınmaktadır. Hastalık sırasında ortaya çıkan spesifik semptomlar ve klinik belirtilerden bazıları şunlardır; Deri lezyonları, kilo kaybı ve kas atrofileri, egzersizlere karşı intolerans, iştahta azalma, halsizlik, topallık, diyare, poliüri, polidipsi, lenfadenomegali ve splenomegali, mukozal membranlarda solukluk ve kanamaya eğilim, göz lezyonları. Leishmaniasisin tipik patolojik bulgularında; dermatitis, glomerulonefritis nedenli kronik intersitisyal nefritis, non-spesifik lenfadenopati ve kemiği iliği hiperplazisi gözlenmektedir. Leishmania infantum’un kesin tanısının yapılabilmesi için, mutlaka spesifik laboratuvar testlerinden yardım alınması gerekmektedir. Yaygın olarak kullanılan testler > Çeşitli serolojik yöntemlerle spesifik anti-leishmania antikorları saptayarak yapılan tespitler (ELISA, IFT gibi) > Parazitin parçaladığı dokulardan sitoloji, histoloji veya moleküler tekniklerle yapılan tespitler Özellikle renal hastalıklar için destekleyici sağaltım önemlidir Köpeklerde gözlenen Leishmania infantum enfeksiyonlarının sağaltımında genellikle meglumine antimonite veya allopurinol kullanılmaktadır. Fakat yerleşmiş bir enfeksiyonu vücuttan tamamen eradike etmek oldukça zordur. Renal hastalıklarında gözlendiği vakalarda ayrıca ACE inhibitörlerinin kullanılması da önerilmektedir. Köpek leishmaniasis hastalığında her ne kadar deri lezyonlarıyla en sık karşılaşılsa da, hastalığın esas değerlendirmesi proteinuri ve renal fonksiyonlara bakılarak ve olası böbrek hastalığını sınıflandırarak yapılmaktadır. Hastalığın spesifik tedavisinde, olası böbrek hastalıklarının erken teşhisi yapılmalı ve destekleyici sağaltıma biran evvel odaklanılmalıdır. Köpeklerde leishmaniasis hızla büyüyen ciddi bir tehlikedir. Köpekler, Phlebotomus spp. adındaki kum sineği tarafından bulaşan leishmaniAsis hastalığının primer rezervuarıdır ve bu tehlikeli hastalığın köpeklerden insanlara geçebileceği göz ardı edilmemelidir. Rastgele gerçekleştirilen vaka takibi çalışmalarında, terapötik renal diyetlerinin kronik böbrek hastası köpeklerin yaşam sürelerini uzattığı ve yaşam kalitesini artırdığını gözlenmiştir. Hastalığın eradikasyonunda korunma önemli bir anahtardır Araştırmalarda, Leishmania infantum enfeksiyonu gelişen köpeklerin % 50’sinin klinik tanıda gayet sağlıklı olduğu gözlenmiştir. Fakat bütün asemptomatik ve semptomatik köpekler, kum sivrisineği tarafından Leishmania enfestasyonuna maruz kalmış birer konakçıdır. Özellikle de asemptomatik köpeklerin, Leishmania vektörlerinin bilinmeyen rezervuarları olması ve leishmaniasisden ari olan alanlara hastalığı taşıyabilmelerinde dolayı oldukça tehlikelidir. Yani köpeklerde leishmaniasis hızla büyümesi sebebiyle dikkat edilmesi gereken bir tehdittir. Birçok Avrupa ülkesi yüksek endemik Leishmaniasis riskine sahiptir. Kum sineği ısırıklarına karşı etkili korumanın sağlandığından emin olunmalıdır. Bu doğrultuda önereceğiniz antiparaziter ilaçlar şu özelliklere sahip olmalıdır; > Kum sineklerine karşı uzun ömürlü kovucu etkisi kanıtlanmış olmalıdır. > Leishmaniasis hastalığının bulaşma riskini azalttığı onaylanmış olmalıdır. > Hayvan sahipleri tarafından kolay uygulanabilmelidir. (spot on) KÖPEK Prostat hastalıkları hakkında hayvan sahipleri yeterince bilinçli mi? Gelin, Dünya Prostat Farkındalık Ayı vesilesiyle hep beraber bu konuya ışık tutalım. Prostata karşı farkındalık 8 yaşını geçmiş ve kısırlaştırılmamış erkek köpeklerin %80’inde benIng prostat hiperplazisi gözlenmektedir. PETİNFO 2014/12 20-21 K ısırlaştırılmamış yaşlı köpekler için ciddi bir tehlike olan prostata karşı hayvan sahipleri ne kadar bilinçli. İnsanlarda da ızdırap verici bir komplikasyon olan prostat problemlerinin evcil dostlarını da tehdit ettiğini ne kadar farkındalar? Bu konuda biz Veteriner hekimlere düşen görev onları bu konuda bilinçlendirerek, damızlık olarak kullanılmayacak olan erkek köpeklerin çok fazla zaman kaybetmeden kısırlaştırılmasını gerektiğini onlara kabullendirmektir. Birçok hayvan sahibi köpeklerinin böyle bir risk altında olduğunun farkında değil ‘Canin Prostat Farkındalık Ayı’ prostat hastalığından sadece insanların başına gelmediği köpeklerinde bu hastalıktan muzdarip duruma düştüğünü tüm insanlara duyurmak üzere düzenlenmiş bir faaliyettir. Hayvan sahipleri 5 yaşını geçmiş kısırlaştırılmamış köpeğinin risk altında olduğunu farkına varıp onu bu hastalık yönünden izlenmesi gerektiğini mutlaka anlamalıdır. Bazı işaretler prostat hastalıklarını gösterse de birçok Benign Prostat Hiperplazisi vakası sessiz seyretmektedir. Bu konuda bilinçli olmayan bir köpek sahibi köpeğinin bu rahatsızlığını göz ardı edebilmektedir. Bu sebeple prostat vakaları köpeklerde çok geç aşamalarda saptanmaktadır. Sevgili dostlarımızı bu hastalıktan koruyabilmemiz açısından bizlere düşen görev prostat hastalıklarının ciddiyeti hakkında hayvanseverleri bilgilendirmektir. Prostat üretra çevresini saran ve sekret üreten ceviz büyüklüğünde bir bezdir. Yaşlılıkta bu bez aşırı olarak büyüyebildiği gibi kısırlaştırılan hayvanlarda büyümeyi durdurur ve bezin atrofi olmasına neden olur. Prostat bezinin asıl fonksiyonu spermin rahatça hareket edebileceği optimal çevreyi sağlamaktadır. Prostat bezi kontrolleri rektal palpasyonla rahatlıkla yapılabilmekte ve olası büyümelerde de kolaylıkla tespit edilebilmektedir. Özellikle de iyi huylu büyümeler basit ilaç kullanımlarıyla kolaylıkla sağaltılabilmektedir. Fakat tümöral durumlar can sıkıcıdır. Hayvan sahipleri bu tip olumsuzluklar hakkında da mutlaka bilinçlendirilmelidir. Maalesef ki bazı hayvan sahipleri köpeklerinde prostat problemleri olduğundan bile habersiz. Bu konuda Veteriner hekimlere düşen görev büyüktür. Kısırlaştırmayla köpekleri benign prostat hiperplazisinden tamamen korunulabilir Prostat bezinin aktiviteleri testesteron hormonu tarafından yönetilmektedir. Kastre olmuş hayvanlarda testesteron düzeyinin SEVİMLİ dostlarımızı bu hastalıktan koruyabilmemiz İÇİN bizlere düşen görev prostat hastalıklarının ciddiyeti hakkında hayvanseverleri bilgilendirmektir. azalmasıyla prostat bezi birkaç hafta içerisinde iyice küçülmektedir. Böylece risk git gide azalmaktadır. Fakat bu konuda genetik özellikler, ırk yatkınlığı da oldukça önemlidir. Kötü huylu olmayan prostat hastalıkları enfeksiyöz (prostatitis ve prostat apsesi) ve enfeksiyöz olmayan (benign prostat hiperplazisi, kistler, kanser, skuamöz metaplazi ve atrofi) olmak üzere iki başlık altında toplanabilir. Bu hastalıkların büyük çoğunluğunun prostat büyümesi ile sonuçlanması ve benzer klinik bulguların gözlenmesi, en uygun tedavi ve daha iyi bir prognoz için spesifik tanı oldukça gereklidir. Anamnez, klinik ve laboratuvar bulgularına ilaveten, genellikle prostatın radyografisi ve ultrasonografisi, prostat sıvısı veya dokusunun kültürü, sitolojisi veya histopatolojisi de mutlaka yapılmalıdır. Test sonuçlarına göre de tedavi seçenekleri gözden geçirilmeli ve olumsuz faktörler ortadan kaldırılmalıdır. Prostat kanserleri ise köpeklerde sık görülen bir sorun değildir. Ancak prostat kanseri meydana geldiğinde, hastalık hızlı ilerler ve genellikle ölüme yol açar. Köpek prostat kanserinin belirtilerinin erken tanısı tedavi başarısı için oldukça yararlıdır. Prostat vakaları geç aşamalarda saptanmaktadır. KÖPEK VETERİNER HEKİM Mahmut Velayi’den prostat İLE ilgili hatırlatmalar Mahmut Velayi, prostat hastalıkları prevalansı ilerleyen yaşlarda artar ve çoğunlukla seksüel olarak sağlam köpeklerde gözlendiğinin altını çiziyor. 20 yılı aşkın tecrübesiyle hayvan sahiplerinin gönüllerinde taht kurmuş bir Veteriner hekim olan Boğaziçi Veteriner Polikliniği sahibi Mahmut Velayi prostat hastalıklarında uyguladıkları tanı ve tedavi prosedürlerini Prostat farkındalık ayı vesilesiyle Petinfo’yla paylaştı. genellikle prostatın radyografisi ve ultrasonografisi, prostat sıvısı veya dokusunun kültürü, sitolojisi ve/veya histopatolojisi ile yapılır. Hastalığın tanısına göre tedavi farklı medikal ve/veya cerrahi tedavi seçenekleri ile hastalığın oluşumundaki etiyolojik faktörlerin kaldırılmasını içerir. Prostatitis prostat bezinin bakteriyel bir inflamasyonudur. Spermi idrar yoluna gönderen prostat kanalcıklarının idrar yoluna açıldığı bölgede prostatitis başlar. Yanlışlıkla prostat içerisine giren idrarda mikrop bulunması (enfeksiyöz) bakteriyel prostat iltihabına yol açar. Enfeksiyöz olmayan prostatitte idrarın asidik olması prostat dokusunun içerisinde olumsuz reaksiyonlara neden olur. Nervöz sebeplerden dolayı meydana gelen idrar tutucu kasın gevşememesi sonucu artan basınç, idrarın prostata geri dönmesine yol açar. 1 2 3 Prostat Hastalığı Prostat, spermlerin içinde hareket ettikleri sıvıyı sağlayan ve bu sıvının antibakteriyel özelliği ile de onları koruyan bir bezdir. Prostat hastalıkları köpeklerde sıklıkla gözlenir ve bu hastalıkların prevalansı ilerleyen yaşla artmaktadır. Prostat hastalıkları (prostat adenokarsinomu hariç), çoğunlukla seksüel olarak sağlam köpeklerde gözlenir. Prostat hastalıkları enfeksiyöz (prostatitis ve prostat apsesi) ve enfeksiyöz olmayan (benign prostat hiperplazisi, kistler, kanser, skuamöz metaplazi ve atrofi) olmak üzere iki başlık altında sınıflandırılabilir. Bu hastalıkların büyük çoğunluğunun prostatomegali ile sonuçlanması ve benzer klinik bulguların gözlenmesi, en uygun tedavi ve daha iyi bir prognoz için spesifik tanıyı gerekli kılmaktadır. Tanısı uyumlu anamnez, klinik ve laboratuvar bulgularına ilaveten, Prostat hiperplazisi hastalığının sebebi nedir? Bezinin büyümesi sonucunda başlayan bir takım rahatsızlıklar ileri vakalarda oldukça acı verici olmaya başlar. Prostat bezinin büyüme nedenleri arasında; yaşlanma sonucu prostatın hiperplazisi, prostat tümörleri, bakteriyel enfeksiyonlar örnek olarak gösterilebilir. kolon kolon idrar kesesi Hastalığın belirtileri nelerdir? Prostat büyümesinin erkek köpeklerdeki en büyük belirtisi ağrılı dışkı yapmadır. Çünkü prostat hemen rektum’un altındadır. Prostat büyümesi sonucu rektum üzerine baskı uygulanır. Bu baskı sonucu köpek ıkınmak zorunda kalır. Ikınma sonucunda ise prostata baskı oluşur. Bu kısır döngünün sonucu ise her dışarı çıkma ihtiyacı sırasında duyulan ağrıdır. Penisden zaman zaman kanlı bir akıntı gelebilir, Hastanın yürüyüşü ağrı duyusu ile paralel olarak kısa ve tutuktur yani semptomlar kronikteki gibidir. Akut bakteriyel prostatitis de sistemik bir enfeksiyon oluşabilir ve genelde ateş vardır. Eğer vaka kronik bir yapıya bürünürse yıllarca sürebilir. Bahsedilen semptomlar görüldüğünde veteriner hekiminize başvurmanız önerilir. Erken teşhis her zaman önemlidir. Tanı bir idrar tahlili, tam kan sayımı ve biyokimya normal prostat PETİNFO 2014/12 22-23 idrar kesesi prostat büyümesi KÖPEK Prostat hastalıklarında kullanılan bazı tanı yöntemleri Prostat hastalıklarından korunmanın yolları Hayvan sahibi köpeğini çiftleştirilmeyi ve yavru almayı düşünmüyorsa kısırlaştırılmanın gerekliliği anlatılmalıdır. 6 yaşını geçmiş kısırlaştırılmamış erkek köpeklerin düzenli olarak prostat muayenesi yapılmalıdır. Hayvan sahibi bilgilendirilmelidir. Anemnezde prostat hastalıklarının semptomlarına dikkat edilmeli, semptomlar hakkında hayvan sahipleri bilgilendirilmeli ve köpeklerinin risk altında olduğu belirtilmelidir. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis her zaman en iyi sonuçlara ulaşılmasını sağlar. tahlilleri ile başlar. Abdomen x-ray ve şüpheli görüntü var ise usg gibi daha ileri teknikler uygulanabilir. Prostat masajı öncesi ve sonrası yapılan idrar ve prostatik sekresyonların kültürü ve mikroskopik incelemelidir. Gizli enfeksiyon mevcudiyet oranı yüksek olduğundan. Tedaviye yönelik antibiyotik kullanımı hasta bakteriyel prostatit belirtisi vermese de önerilmektedir. Eğer hasta tedaviye cevap verirse, antibiyotiklerin kullanımına 3-4 hafta süre ile devam edilir. Bazı durumlarda bu kullanım bir kaç ay kadar sürebilmektedir. Prostatitis semptomlarına benzer diğer hastalıklar Uriner yol enfeksiyonları: İdrar kesesi veya böbrek kaynaklı olabilir. Hatta bazen prostatitis ile beraber seyreder. Prostatic Abse- Benign Prostatic Hyperplasia (BPH): Genelde yaşlı ve kısırlaştırılmamış hayvanlarda prostatomegaly (hacimsel artış) görülür. Prostatic Neoplasia: Kanser olan hayvanlar sistemik hastalık belirtileri gösterebilir. Genellikle kilo kaybı tespit edilir. Hayvan sahiplerine köpeğinin risk altında olduğu mutlaka anlatılmalıdır. PETİNFO 2014/12 24-25 Squamous Metaplasia: Prostat masajı öncesi ve sonrası yapılan idrar ve prostatik sekresyonların kültürü ve mikroskopik incelemeleri, diğer sebeplerle oluşan prostatitden enfeksiyonun sebep olduğu prostatiti ayırmak için yararlı olabilmektedir. Gizli enfeksiyon mevcudiyet oranı yüksek olduğundan. Tedaviye yönelik antibiyotik kullanımı hasta bakteriyel prostatit belirtisi vermese de önerilmektedir. Eğer hasta tedaviye cevap verirse, antibiyotiklerin kullanımına 3-4 hafta süre ile devam edilir. Bazı durumlarda bu kullanım bir kaç ay kadar sürebilmektedir. Prostat nasıl önlenebilir? Hastalığın görüldüğü köpeklerde kısırlaştırma yapılması sorunun çözümüne katkıda bulunması açısından önemlidir. Çünkü prostatın büyümesini sağlayan testesteron hormonudur. Bu hormon ortadan kaldırıldığında prostat genellikle normal boyutlarının altına düşer. Bakteriyel kaynaklı prostat büyümelerinde yaklaşık 20 günlük bir tedavi yeterli olabilmektedir. Nadir olarak görülse de prostat kanseri vakalarında ise genelde yapacak çok fazla bir şey yoktur. Hastanın genel durumu uygunsa prostatın alınması ve kısırlaştırma en geçerli yoldur. KLİNİK Sokak hayvanlarındaki artışı önlemek için kısırlaştırma önemli Çocukluğunu kedi ve köpeklerle bir arada geçiren Veteriner Hekim Ayça Bayrak Turan’la Pet Way Veteriner Kliniği’nde mesleğine karşı duyduğu aşk hakkında güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Veteriner Hekim Ayça Bayrak Turan mesleğinde yaşadığı en özel anları sadece Petinfo’ya anlattı. Kendini bildi bileli hayvanlarla iç içe yaşayan ve gerçek bir hayvan sever olan Veteriner Hekim Ayça Bayrak Turan’nın üniversite tercihlerinde Veteriner Fakültesi’ni tercih etmesini sevdikleri hiç yadırgamamış. Ayça Bayrak Turan’la Pet Way Veteriner Kliniği’nin açılış serüveni ve bu sevimli klinikte yaşadığı acı tatlı anıları hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Veteriner hekim olmaya nasıl karar verdiniz? Sizi bu mesleğe yönelten en büyük etken neydi? Ben çalışan bir anne ve babanın tek çocuğuydum. Bu sebepten dolayı ilkokuldan itibaren annem ve PETİNFO 2014/12 28-29 babam eve gelene kadarki sürede bahçemizde beslediğimiz kedileri eve alıp onlarla oynardım. Yani bana arkadaşlık ederlerdi. Bu yüzden kendimi bildim bileli hep kedi ve köpeklerle iç içeydim. Sokaktaki kedi ve köpekleri besler, tarar ve severdim. Yani küçüklükten beri bir hayvan severim diyebiliriz. Hal böyle olunca bu meslek benim için kaçınılmazdı açıkçası. Fakülteyi kazandığım andaki mutluluk tarif edilemezdi benim için. Veteriner Fakültesi’nde okurken hayalinizde klinisyen olmak var mıydı? Pet Way Veteriner Kliniği’ni açmaya nasıl karar verdiniz, bu süreci bize kısaca anlatır mısınız? Fakültede okurken de klinisyenlik dışında bir şey yapmayı açıkçası hiç Stajyer Yusuf Süzer, Veteriner Hekim Ceren Dönmez, Veteriner Hekim Ayça Bayrak Turan düşünmedim. Çünkü hayvanlara temas etmeden bir günüm geçmiyordu. Fakülteyi bitirmeden de kliniklerde çalışmaya başlamıştım zaten. Fakülteyi bitirdikten sonra 4 sene iki farklı klinikte çalıştım. Hem tecrübe sahibi olabilmek için hem de klinik işletmeciliğini iyice öğrenebilmek için. Ve 2000 yılının temmuz ayında Pet Way Veteriner Kliniği’ni kurmaya karar verdim. Tam 10 senedir aynı yerde faaliyetimize devam ediyorum. Meslek hayatınızda ‘benim için unutulmaz bir anıdır’ dediğiniz bir olay var mı? Meslek hayatımda iyi kötü birçok anım var tabi ki. Mesela ilk yaptırdığım doğumda bir kangalın 14 tane yavrusu olmuştu. Diğer bir anım ise kliniğinde yakınında bir evde çıkan yangında mahsur kalan Terrier ırkı bir köpeği hayata döndürmekti. Bunlar ilk aklıma gelenler. Klinisyenlik çok kutsal bi meslek. Bir hayvanı tekrar hayata döndürmek kadar mutluluk verici başka birşey yok bu dünyada. Kaybettiğiniz ama unutamadığınız hastalarınız hiç oldu mu? Kısaca bahseder misiniz? Tabi bütün çabalarımıza rağmen kaybettiğimiz hastalarımız oluyor. Bunlar da çok üzücü. Kaybettiğim ve hala unutamadığım hastalarımdan biri 50 günlükten itibaren hekimliğini yaptığım ve temmuz ayında kaybettiğim Zorbey isimli kangaldı. Dünyada bile bir benzeri olmayan çok zorluklarla teşhis ettiğimiz ‘Sinir Kılıfı Tümörü’ ne rastladık onda. Yapılan kemoterapi tedavisine cevap vermemesinden dolayı Zorbey’i kaybettik. Hala İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde kadavrası üzerinde araştırmalar devam ediyor. Bir de çok kısa zaman önce kliniğimin ilk kayıtlı hastası olan tekir Osman isimli kedimizi kaybettik. O da benim için üzücü bir kayıptı. Hayvanseverlik nasıl olmalıdır? Gerçekte hayvanseverlik benim için bir hayvanın karnını doyurmakla bitmiyor açıkçası. Onların refahı ve sağlıklı bir hayat geçirmeleri için yapılması gereken bir çok şey var. Ülkemizde birçok sokak hayvanı var. Bu yüzden koruyucu veteriner hekimlik bizim ülkemizde çok önemli. Her yıl rutin aşılarının ve iç- dış parazit tedavisinin düzenli yaptırılması şart. Kış ayları için öneriler Kış aylarında daha çok viral veya bakteriyel sebepli seyreden üst solunum yolları hastalıklarına çok sık rastlamaktayız. Bu yüzden klinik olarak mevsim geçişlerinde hayvan sahiplerine daha tedbirli davranmalarını öneriyoruz. Hayvanlarının aşı tarihlerini atlamamaları için uyarılarda bulunuyoruz. KLİNİK Ayça Bayrak Turan, antibiyotik kullanımını mevcut hastalığın viral ya da bakteriyel olduğunu saptadıktan öneriyor. Köpek besleyen hayvan sahiplerinin, hayvanlarının egzersizlerine dikkat etmeleri, özellikle kısırlaştırılmış veya kısırlaşmamış hayvanlar için uygun beslenmeye geçilmesi gerekmektedir. Bunlar gerçek bir hayvanseverin baktığı hayvana verdiği önemi gösterir. Hasta sahiplerinden aldığınız garip sorular oluyor mu? Hasta sahiplerinin veteriner hekime bakışı sizce nasıl? İlk defa hayvan sahibi olan müşterilerimizden ilginç sorular alıyoruz. Bu sorular genellikle ‘tüyünden bize bir şey geçer mi?’, ‘beni ısırırsa kuduz olur muyum?’ veya ‘hayvanım hapşırıyor hastalığı bana bulaşır mı?’ gibi sorular oluyor. O yüzden bu sorularla bize gelen hasta sahipleriyle ilk muayenemiz biraz uzun sürer. Günümüz koşullarında hasta sahiplerinin veteriner hekime bakış açısı, kişinin hayvanına ne derece önem verdiğiyle doğru orantılıdır. Son zamanlarda antibiyotiğe karşı dirençli bakterilerdeki artış sebebiyle uzmanlar antibiyotik kullanımına dikkat çekiyor. Bu durum veteriner hekimlerin prognozda istenilen sonucun elde edilmesini zorlaştırmakta. Peki ya siz kliniğinizde antibiyotik direncine karşı nasıl önlemler alıyorsunuz? Günümüz koşullarında beşeri hekimlikte olduğu gibi bizde de bilinçsiz antibiyotik kullanımı bakterilerin dirençli hale gelmesine sebep oldu. Biz gelen hastalarımıza hastalığın viral ya da bakteriyel olduğunu saptadıktan sonra antibiyotik kullanıp kullanmayacağımıza karar veriyoruz. Bu yüzden hemogram, formül lökosit, CRP gibi kan parametrelerine bakarak tedavi protokolü hazırlıyoruz. Bazı inatçı vakalarda antibiyograma başvurarak etkin antibiyotiği seçip tedaviye devam ediyoruz. AYÇA BAYRAK TURAN, DÜNYADA BİR HAYVANI HAYATA DÖNDÜRMEK KADAR MUTLULUK VERİCİ BAŞKA BİRŞEYİN OLMADIĞININ ALTINI ÇİZEREK KLİNİSYENLİĞİN ÇOK KUTSAL BİR MESLEK OLDUĞUNU SÖYLEDİ. PETİNFO 2014/12 30-31 Türkiye’de sokak hayvanı sayısında önlenemeyen bir artış söz konusu. Sizce bu konuda yapılması gerekenler nelerdir? Kliniğimizin bulunduğu bölge hayvanseverlerin bolca bulunduğu bir semt. Neyse ki bu bölgedeki hayvanseverler kısırlaştırma bilincine sahipler. Biz de bu konuda onlara yardımcı oluyoruz. Ayrıca Kadıköy Belediyesi de bu konuda iyi çalışan bir kurum. Onların da desteğiyle sokak hayvanlarının sayısını kontrol altında tutmaya çalışıyoruz. KEDİ&KÖPEK ‘Tek tıp’ bakışıyla sorumlu ilaç kullanımı Bilinçsiz ilaç kullanımı sonucunda bakterilerde medyana gelen dirence Avrupa Antibiyotik Farkındalığı Günü vesilesiyle dikkat çekiyoruz. İşte ilaç kullanımıyla ilgili oldukça yararlı bilgiler… VİSAD Genel Sekreteri Musa Arık yanlış antimikrobiyel kullanımını tek tıp bakış açısıyla değerlendirdi. Antimikrobiyal ajanlar özellikle bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlardır. İnsan ve hayvanlarda hastalıkların tedavisi ve yayılımının önlenmesi açısından elzemdir. Ancak son yıllarda bazı bakteriler farklı antibiyotiklere karşı kısmen veya tamamen direnç göstermektedir. Bu fenomene antimikrobiyal direnç (AMD) denilmektedir. AMD bakteri, parazit, virüs ve mantarların neden olduğu gittikçe artan enfeksiyonların tedavisini ve etkin korunma önlemlerini tehdit etmektedir. Esasında AMD yeni bir problem değildir. Fakat gittikçe daha tehlikeli olmakta, acil güç birliği ihtiyacını zorlamaktadır. AMD oluşumunda; bilinçsiz ilaç kullanımı, düşük kaliteli ilaç kullanımı, yetersiz sürveyans, araştırma yetersizliği, uygulamada kararlı olunmaması, enfeksiyon kontrolünün yetersizliği gibi hususlar önemli rol oynamaktadır. AMD konusunda Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) ve Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı (OIE) gibi uluslararası kuruluşlar birlikte çalışmaktadır. Bu üç önemli kuruluş birçok ülkede mevzuat düzenlemesinin yokluğu, laboratuvar desteğinin yetersizliği, insan ve hayvan sağlığı sektöründe yetersiz izleme olduğu konusunda aynı kanaate sahipler. WHO, 2011 yılı Dünya Sağlık Günü temasını “AMD” olarak belirlemiş ve “Bugün Tedbir Alınmazsa Yarın Çaremiz Kalmayacak” sloganını kampanyada kullanmıştır. 2014 yılında gerçekleşen 67. nci Dünya Sağlık Asamblesinde WHO’nden AMD Küresel Eylem Planı’nın hazırlanması ve bir sonraki asamblede sunulması kararlaştırılmıştır. OIE ve Dünya Veteriner Hekimleri Birliği, 2012 yılı Dünya Veteriner Hekimliği günü temasını “AMD” olarak belirlemiş, bu konuda farkındalık yapılması amacıyla uluslararası boyutta yarışma düzenlemiştir. Türk Veteriner Hekimleri Birliğine PETİNFO 2014/12 32-33 hazırladığı broşürle birincilik ödülüne layık görülmüştür. AMD oluşumunu engellemek için kurumlar ve meslekler arası işbirliği öne çıkmaktadır. Avrupa Birliği ülkelerinde gıda amaçlı üretilen hayvanlarda antimikrobiyal ürünlerin “bilinçli ve güvenli” kullanımı için IFAH-Europe ilgili Antibiyotikler yalnızca gerekli olduğu zamanlarda kullanılmalıdır Profilaktik kullanımın yalnızca hastalık riskinin açıkça ortada olduğu olgularla sınırlı tutulması ve mümkün oldukça geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımından kaçınılması önemlidir. Muayeneyi ve klinik tanıyı takiben antimikrobiyellerin doğru dozajda reçete edilmesi, bu ajanların günümüzde ve gelecekte etkisini korumasını sağlayacak olan önemli bir önlemdir. Daima tedavinin daha sonra da ne kadar iyi işlev gördüğünü değerlendirin ve kaydedin. Antibiyotikleri gerekli olduğunda kullanın ve reçete etmeden önce kesin tanıdan emin olun. sektörel dergilere dağıtılmıştır. Avrupa’da 18 Kasım günü “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” olarak kutlanmaktadır. 2014 yılı Avrupa Antibiyotik Farkındalık Gününde; Avrupa Veteriner Federasyonu, Avrupa İnsan Hekimleri Daimi Komitesi ve Avrupa Diş Hekimleri Konseyi tarafından antimikrobiyallerin sorumlu kullanımı konusunda insan hekimleri, diş hekimleri ve veteriner hekimlere tavsiye niteliğinde bir kılavuzu ortak bildiri ile duyurmuştur. Muayene süreciniz kapsamında, duyarlılık testlerini de içeren tanı testleri yapın Antimikrobiyeller reçete edilmeden önce bir tanı testinin yapılması, doğru tanının konması açısından son derece yararlı olabilmektedir. Tedaviye derhal başlanması gerektiğinde dahi, laboratuvar bulguları sonucunda ilk kararınızı doğrulayacak ya da tedavinizi değiştirmenizi sağlayabilecek bir test yapılması önerilmektedir. paydaşlarla koordinasyon içerisinde çalışmaktadır. Bu doğrultuda farkındalığı artırmak amacıyla hazırlanan kitapçık üye ülke dillerine çevrilerek ulusal düzeyde dağıtılmış, IFAH web sayfasına konularak ilgili paydaşların kullanımına sunulmuştur. IFAH-Europe VİSAD ile de iletişim içerisindedir. Türkiye’de farkındalığı artırmak için; AB’de gıda amaçlı üretilen hayvanlarda antimikrobiyal ürünlerin “bilinçli ve güvenli” kullanımı kitapçığı VİSAD tarafından Türkçe’ye çevrilerek, IFAH ve VİSAD web sitelerine konulmuş, ayrıca veteriner sağlık ürünleri sanayicileri, Bakanlık, mesleki ve sektörel kuruluşlar, sektör paydaşları ve Hastalarınızı ya da hayvan sahiplerini daima tavsiyenizi istemeleri konusunda teşvik edin Etkili bir sağlık planı hazırlanması bir hastalıkta acil durum riskini ve sonuç olarak antimikrobiyel kullanımı gerekliliğini azaltabilmektedir. Hastalarınız, onların yakınları ya da hayvan KEDİ&KÖPEK OIE ve Dünya Veteriner Hekimleri Birliği’nin Antimikrobiyel direncine karşı farkındalık yaratmak amacıyla düzenlediği uluslararası boyutta yarışmada, Türk Veteriner Hekimleri Birliği hazırladığı broşürle birincilik ödülüne layık görülmüştür. sahipleriyle doğrudan iletişim kurmanız, koruyucu önlemlerin yanı sıra antibiyotik kullanımının riskleri ve olumsuz yönlerinin ne kadar önemli olduğu konusunda mesaj vermenize yardımcı olacaktır. Hastalarınıza ve/veya onların bakımından sorumlu olan kişilere, antimikrobiyellerin doğru kullanımını açıklamayı unutmayın. Mümkün olan her durumda, antimikrobiyelleri etiket dışı olarak reçete etmekten kaçının Antimikrobiyellerin ruhsatla tanımlanmış olan koşulların dışında kullanımı, insanlar ve hayvanlar için risklere ve yan etkilere yol açabilmektedir. Bu nedenle mümkün olan her durumda bu tür kullanımdan kaçınılmalıdır. Etiket dışı kullanımın hasta için en iyi yararı sağlayacağına karar verilen her durumda, hastalarınızdan ve/veya onların bakımından sorumlu olan kişilerden geçerli onay almayı ve olguyu yakından takip etmeyi unutmayın. Kritik önem taşıyan antimikrobiyelleri son çare olarak saklayın Florokinolonlar, üçüncü ve dördüncü kuşak sefalosporinler ve makrolidler gibi bazı antimikrobiyeller, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “Kritik Önem Taşıyan Antimikrobiyeller” (CIA) olarak sınıflandırılmaktadır. Bu antimikrobiyelleri, bir duyarlılık testi yaptıktan sonra en son çare olarak ve yalnızca istisnai durumlarda etiket dışı olarak reçete etme konusunda dikkatli davranın. Reçete verilerinizi ulusal yetkili makamlara bildirme açısından hazırlıklı olun Yetkili makamların, antimikrobiyel kullanımını ve herhangi bir direnç gelişimini değerlendirmek için reçete verilerini doğru şekilde izlemesi gerekmektedir. Talep edildiğinde yetkili makamlarla işbirliği yapın ve daima, meslek ahlakı kurallarınıza ve ulusal mevzuata uygun olarak verilerinizi paylaşın. Antimikrobiyellerin neden olduğundan kuşku duyduğunuz tüm advers etkileri bildirin Antimikrobiyellerin etkisini koruyarak şekilde sürdürmek herkesin görevidir. Lütfen etkinlik eksikliği de dahil olmak üzere, antimikrobiyellerin neden olduğu tüm yan etkileri bildirmeyi unutmayarak kendinize düşen görevi yerine getirin. PETİNFO 2014/12 34-35 Antimikrobiyeller reçete edilmeden önce antibiyogram yapılması kesin tanı açısından oldukça yararlıdır. OIE’den amd’ne karşı öneriler > Veteriner hekimliğinde antimikrobiyal ajanların sorumlu ve bilinçli kullanımının teşvik edilmesi, > Veteriner hizmetlerinde daha iyi organizasyon için yeniden değerlendirme yapılması, > Hayvancılıkta antimikrobiyal kullanımının miktarının izlenmesi, > Ulusal AMD sürveyans ve izleme programlarının harmonizasyonu, > Risk değerlendirme önlemlerinin uygulanması. KAPAK Kliniğe korkmadan koşarak gelecekler 6 adımda kliniğinize gelen köpek hastalarınızdaki korkuyu yok edin! B unutmayınız ki; olumlu deneyimler daha az korku ve daha az kötü beklenti demektir; olumsuz deneyimler ise, korkunun artması ve daha fazla kötü beklenti anlamına gelmektedir. ildiğimiz bir dilde konuşabilmek, küçümsenemeyecek bir bağımsızlık sağlar. Dilini konuşabildiği bir ülkede yardıma ihtiyaç duyan bir kişi, yardım isteyebilmesiyle ya da yardımı anlayabilmesiyle bağlantılı bir zorluk yaşamaz. Bu tür bir çaresizliği azaltma çabalarımız bile, doğru iletişimin ne kadar büyük bir önem taşıdığını göstermektedir: Kitaplarda yer alan pek çok cümle, size tuvaletin nerede olduğunu nasıl soracağınızı öğretir; ancak ironik olan durum, sözlü olarak verilen bir yanıtı anlamak için biraz dil becerisine ihtiyacınız olmasıdır. Bu da karşınıza çıkan ilk sorundur. Sonunda tuvalete ulaşmayı başarırsanız, ama bunun nedeni muhtemelen bir kişinin size uygun yeri işaretle göstermesi ya da nazikçe kolunuzdan tutup sizi tuvalete götürmesi olmuştur. Veteriner hekimlikte hiçbir teknik, hedeflerin paylaşılmasını ve ulaşılabilir olmasını sağlayan bir sinyal gönderme sistemi kullanımı kadar küçümsenmemiştir. Yeni araştırma sonuçları, özellikle köpeklerin, isimler, fiiller ve niteleme sözcüklerinden oluşan oldukça geniş bir insan sözcükleri dağarcığı olabildiğini ve insanların komutlarını yorumlama ve bunlara karşılık verme açısından mükemmel bir becerileri olduğunu göstermektedir – bir şeyi öğretmenin en kolay yolu, onu işaret etmektir. İnsanların köpek dilini ne kadar iyi öğrendiklerine ilişkin az sayıda yayın vardır; ancak mevcut araştırmalar, uç noktadaki köpek sesleri dışında (gerçek ve yaklaşan bir tehlikeyi anlarız) her şeyi yanlış yorumladığımızı ve pek çok fiziksel stres ve endişe işaretini yanlış ya da eksik yorumladığımızı düşündürmektedir. Hastalarımıza eşlik eden insanlarla olan iletişim becerilerimiz de bazen sorunlu olabilmektedir: hasta sahiplerinin, Veteriner hekimler tarafından sözleri kesilmeden önce KAPAK Araştırmalar köpeklerin, sözcüklerinden oluşan oldukça geniş bir sözcük dağarcığı ve insanların komutlarını yorumlama ve bunlara karşılık verme açısından mükemmel bir becerileri olduğunu göstermektedir. ortalama konuşma süresi 15.3 saniyedir. Dinleme, sabır gerektiren ve öğrenilebilen bir beceridir. İyi bir dinleyici olmak, görüşmeleri hedeflediğiniz en önemli bilgi konularına yöneltmenizi sağlar. İyi bir dinleyici olmanın, muayene sırasında sözcüklerle konuşmayan taraf için de çok önemli bir işlevi vardır: normal bir iletişim uyumunu, sakinleştirici bir konuşmanın alt sesini oluşturur. Bir ortak sinyal gönderme sistemi kullanmadığımızda ya da sakin bir iletişim uyumu sağlamadığımızda, hastalarımızın endişelendiğini veya ihtiyaçlarımızı, bunları karşılamamızı sağlayabilecek şekilde kendimizi sözlü olarak ifade edemediğimizde hissettiğimiz acı durumunu yaşadıklarını düşünebiliriz. Veteriner hekim muayenehanelerinde haftanın her günü olan şey budur. Hastalar, kontrolünü kaybettiklerinde daha fazla korkar, dolayısıyla daha fazla korkan hasta, veteriner hekimle yaşadığı deneyim kapsamında büyük olasılıkla kontrolünü daha da fazla kaybeder. Basitçe söylemek gerekirse, olumlu deneyimler daha Köpekler herşeyi tanıyabilmek için koku duygularını kullanır. az korku ve daha az kötü beklenti demektir; kötü deneyimler ise, korkunun artması ve daha fazla kötü beklenti anlamına gelir. Bundan daha da kötü olan şey, bizim için bir sorun haline gelinceye kadar, korkunun anlaşılmaması ya da bunun anlayışla karşılanmaması olabilir. Korkan hayvanların yaptıklarını takip ettiğimizde ve bazen hastanın davranışsal olarak kendini kapattığını düşünmek yerine, hasta karşı koyuncaya veya sinirleninceye kadar yanlış bir şekilde uyumlu ya da sabırlı olduğunu düşünürüz. Sonra da yapılan baskılarla ilişki iyice çıkmaza girmektedir. Yaşanan bu durumu nasıl değiştirebiliriz? Biraz fikir almak için, pediatri hastanelerini inceleyebiliriz. fikirlerinizi paylaşın Hastalarınızın endişe modelleri hakkında edindiğiniz fikirleri liste yapın. Bu liste sorunu somut hale getirir. Meslektaşlarınızla konuşabilir ve onlarla fikir alışverişinde bulunabilirsiniz. Belki de onların köpek ve kedi girişleri ayrı da olabilir. Belki de, kaymayan kauçuk yer döşemesine yaptığınız yatırım sizi farklı kılıyordur. 1950’li ve 1960’lı yılların korkutucu kuralı olan çocuk bakımında bağımlılık ve disiplin yaklaşımı bir yana, çocuk hastaneleri şuanda, hastalarına belirli bir derecede bağımsızlık sağlamaya çalışıyor, yani artık karşı koyma ve sınırlamanın stresi artırdığını ve hasta çocukları daha da hasta ettiğini farkındalar. Veteriner hekimler de aynı ilkeleri izleyebilir ve muayenede bazı önemli değişiklikler yapabiliriz. Yapacağınız ilk şey… Özel muayenehanenizde/ kliniğinizde bir değişiklik yapmadan önce, en iyi yöntem sorunun getirdiği yükü ölçmek olduğunu aklınıza getirmelisiniz. Bunu yapmanın üç yolu vardır: Yardımcılarınıza eğitim verin ve onları gözlemleyin. Yardımcılarınızın, kliniğin ortak kullanım alanlarında hastadaki endişe düzeyin değerlendirmek için kullanacakları standart bir kontrol listesi olsun. Aynı köpekler ya da kedileri birkaç yardımcınızın değerlendirmesini sağlayın. Değerlendirmeleri karşılaştırın. Bu karşılaştırma, yardımcılarınızın davranışları nasıl gözlemlediğini ve gerçekten iyi gözlem yapanları anlamanızı sağlayacaktır. Hasta sahiplerinden bilgi alın. Yardımcınızın yalnızca bir muayene için gelmiş olan ve başka bir muayene için gelmeye hazırlanan hasta sahiplerini arayarak, onlara evcil hayvanlarının davranışları hakkında soru sormasını sağlayın. Hayvan sahiplerine soracağınız sorular, kaç hayvan sahibinin köpeğindeki endişenin farkında olduğunu; bu endişenin muayeneden mi, yoksa muayeneyi beklemekten mi kaynaklandığını; beklemekten kaynaklanıyorsa, hasta sahiplerinin duyduğu kaygının köpek ya da kediyi etkileyip etkilemediğini anlamanızı sağlayacaktır. En azından hasta sahipleri, sıklıkla Veteriner hekimlerin muayenehanesindeki kötü olduğunu düşündükleri davranışlar nedeniyle utandıklarını itiraf etmektedir. Bir yardımcınız bu telefon görüşmesini yaparak, hasta hakkında sorduğu sorularla pek çok şey öğrenecek ve hasta sahibi de, bu soruları sorduğunuz için, evcil hayvanları ile ilgilendiğinizi anlamış olacaktır. Böyle bir özeni hayvan sahibine hissettirmenin getirisi yüksek olacaktır. O halde özeniniz ve yetkinliğiniz, sizin kartvizitiniz olsun. Video kamera kullanarak kliniğinizi kaydedin Giriş kapınızı, bekleme salonunuzu ve muayene odalarınızı videoya kaydedin ve müsait olduğunuz, rahatsız edilmediğiniz anlarda videoları izleyin. Kaygı belirtilerini stres değeri ölçeğine göre kontrol listeniz üzerinde gördüklerinizi içeren bir çizelge kullanın. Bazı sahneleri hızlı oynatma ile geçin - anormal davranış, hızlı oynatma sırasında açık seçik görülür. Davranış kalıplarını belirleyinceye kadar, neler olduğunu anladığınızdan emin oluncaya kadar ya da izlediğinizin ne olduğunu bilmediğinizi KAPAK sorularınızla stresi ölçün • Köpek randevu öncesinde korkuyor muydu? • Köpek randevu nedeniyle endişeli mi? • Hastayı endişelendiren nedir? Hasta sahibini rahatsız eden nedir? • Hastanın korkusu, hasta sahibi için duyduğu bir endişe mi? • Hasta sahibi, hastayı randevuya hazırlamak için ne yapıyor? anlayıncaya kadar izlemeye devam edin ve bu durumda yardım isteyin. Hastalarınızın endişe modelleri hakkında edindiğiniz fikirleri yazarak bir liste yapın. Bu liste sorunu somut hale getirir. Aynı şehirdeki meslektaşlarınızla konuşabilir ve onların sizinle aynı düşüncede olmadığını anlayabilirsiniz. Belki de onların sizinkinden daha büyük ya da daha küçük bir bekleme salonu vardır. Köpek ve kedi girişleri ayrı da olabilir. Belki de, kaymayan kauçuk yer döşemesine yaptığınız yatırım, yalnızca daha az sırt ağrısından daha fazla işe yarıyordur. Bir Veteriner hekim ziyaretinin sekiz önemli bölümü için bir hızlı ipucu ve yap/yapma listesi hazırlayarak işe başlayabilirsiniz. Sorunlarınız varsa ya da yalnızca bu işi yapmak için zamanınız olmadığını düşünüyorsanız, lütfen önerilerde bulunmak üzere yalnızca bir ziyaret ederek kliniğinizi görmesi için hayvan davranış uzmanı olan bir kişiyle konuşmayı düşünün. yardımcılarınızın, hasta sahiplerini arayarak, onlara hayvanlarının davranışlarını sormasını sağlayın. hastalarınız üzerine gösterdiğiniz özen sizin kartvizitiniz olsun. hastalarınızı takip edin. PETİNFO 2014/12 42-43 AŞAMA 1: Hasta kliniğinize nasıl geliyor? Kedilerin aksine, köpeklerin büyüklükleri çok geniş bir yelpaze oluşturur. Köpekleri daha küçük olan müşteriler, bir taşıma kutusu kullanmayı tercih edebilir. > Köpeklerin büyük bir çoğunluğu için, tasma kayışları ve yular tasmalar ya da göğüs tasmaları kullanılmaktadır. Bir köpeğe yalnızca boyun tasması takılıyorsa, bunun nasıl yapılacağı öğretilmelidir ve herkes, köpeğin tasmadan kurtulup kaçamayacağından emin olmalıdır. Köpek, veteriner kliniğinin kapısına doğru giderken, nerede olduğunu anlayıp ve aniden tasmadan kurtulup kaçmasına neden olabilir. > Tüm köpekler göğüs tasmaları, yular tasmalar ya da boyun tasmalarıyla sakince yürüyebilmelidir: çekiştirmeden, nefesi kesilmeden, kusacak gibi olmadan, bağırmadan. Bunlardan herhangi biri olursa, köpeğin mutluluğunu da içeren insani nedenlerden dolayı ilgilenmeniz gereken bir davranış sorununuz KAPAK var demektir. Aynı şekilde, bir davranış uzmanına danışarak ya da lisanslı bir profesyonel eğitmene başvurarak değerlendirme istemeyi düşünebilirsiniz. > Yalnızca açık, uygunluğu kanıtlanmış, olumlu, hoşgörülü ve insani teknikler kullanılmalıdır. Boğma tasmalar (metal ya da kumaş), dikenli tasmalar (metal ya da plastik) ve şok tasması ya da elektrikli tasmalar kullanılmamalıdır. > Müşteriler, daha küçük olan köpekleri taşımak için kutu kullanmak istiyorsa, bu iyi bir tercih olabilir; ancak köpeklerin tasma ve kayışla da iyi ve memnun edici bir şekilde yürüyebileceğinden emin olunmalıdır. Bu, bir esneklik ve güvenlik konusu olarak düşünülebilir. AŞAMA 2: Kliniğe giriş > Bir köpek arabaya binerken, park yerinde ya da klinik binasına yaklaşırken yürümemekte direniyorsa, ödül maması, oyuncak ve sözlü ödüller kullanarak içeri girmeye teşvik edilip edilemeyeceğini bilmelisiniz. Köpek biraz direniyor, fakat uysallaşıyorsa, nereye kadar gidebileceğinizi göz önünde bulundurmalısınız. Köpek herhangi bir noktada kendini frenleyip duruyorsa, daha ileriye gitmenin herkes için en iyisi olup olmadığını kendinize sormalısınız. > Randevu isteğe bağlı değilse ve hastayı derhal muayene etmeniz gerekiyorsa, ilaç uygulayıp, müşteri ve hastayı 15-20 dakika birlikte arabada ya da bekleme salonunun sessiz bir köşesinde veya güç kullanmadan getirebiliyorsanız muayene odasında bekletmeyi düşünmelisiniz. Bunların hiçbiri mümkün değilse ve köpeği muayene etmek zorundaysanız, en az stresli olan seçeneği tercih etmelisiniz. > Randevu isteğe bağlıysa (örneğin az sayıda aşı acil durum oluşturur), randevuyu ertelemenin ve köpeğin iyiliği için planlanmış olan randevudan önce davranış değişikliği eğitimi ve ilaç uygulamanın olumlu ve kliniğin havalandırılması önemlidir Odaları mümkün olduğunca fazla havalandırın. Kokuları güçlü olmayan dezenfektanlar ve hava kurutucu kullanmaya özen gösterin. Mümkünse pencereyi açın. Koku alma duyunuz size ne kadar bilgi sağlıyorsa, koku alma nöronlarının kaybı da önemli bir stres faktörü olmaktadır. Hayvan sahibine köpeği için boyun tasmasını nasıl kullanacağını öğretmeyi unutmayın. korkutucu klinik deneyiminin moleküler bellekte oluşturduğu nöromoleküler çemberi kırmak için, randevu sırasında anti-anksiyolitik ilaç kullanmayı düşünebilirsiniz. PETİNFO 2014/12 44-45 olumsuz yönlerini müşteriyle ayrıntılı olarak konuşmalısınız. AŞAMA 3: Kayıt ve bekleme salonunda dikkat edilmesi gerekenlerden bazıları > Köpeğin muayeneden önce bir süre büyük ve kısmen sessiz olan bir bekleme salonunda kalması sakinleşmesine olanak sağlayacaktır. Bu, köpeğin kısa sürede içinde bulunduğu yer ve insanlar hakkında bilgi edinmesine olanak sağlar. Ayrıca, böylece sahibinin kısa bir davranış anketini doldurması ve yardımcılarınıza da köpeğin stres düzeyini değerlendirerek kaydedebilmeleri için gereken zamanı sağlamaya yardımcı olur. KAPAK sorunsuz bir şekilde hastaneye getirilmesini koordine etmelidir. yapılan bir araştırmaya göre; insanların, köpeklerin kafalarına, boyunlarına dokunması ve tasmasından tutması daha fazla strese girmesine neden olDUĞU SAPTANMIŞTIR. > Köpek bekleme salonunda endişeye kapılırsa ve muayene odası boşsa, hasta sahibi ve köpek hemen muayene odasına alınmalı ve tüm kayıt işlemleri uzaktan yapılmalıdır. > Köpek arabada sakin olduğu halde bekleme salonunda sakin değilse ve yardımcınız bu durumun randevudan önce hasta sahibinin telefonla aramalarından kaynaklandığını öğrenecek olursa, köpek arabada beklerken hayvan sahibi evrak işlerini tamamlamak için kliniğe girebilir ya da köpeğin yanında kalıp arabada bekleyebilir. Önceden planlandığında bu strateji daha çok yarar sağlar; bu yüzden randevu öncesinde mutlaka telefon görüşmeleri yapılması gerekir. > Hasta sahibi köpekleriyle birlikte arabada ya da caddenin aşağısındaki parkta veya başka bir yerde bekliyorsa, muayene odası uygun olduğunda ekibinizden bir kişi köpeğin mümkün olduğunca AŞAMA 4: Hastanın vücut ağırlığının ölçülmesi > Basküllerin hareket etmesi nedeniyle, köpeklerin tartılması stresli bir iştir. Köpekler mavi tonlarını görebilir; dolayısıyla baskülünüz yerdeyse, mavi bir kaplaması olması, köpeğin baskülü özel olarak algılamasını sağlayacaktır. Bu durum, kazara üstüne basarsa ve baskül hareket ederse köpeğin tüm zeminden değil, yalnızca mavi olan bölümden korkması nedeniyle önemlidir. En iyisi olmasa da, bu yöntem diğer alternatiflere göre daha iyi bir seçenek olduğu gerçektir. > Köpekler, basküle çıkmayı ve üstünde durmayı öğrenebilir. Ancak her şeye aktarıldığı için, bunu öğrenmeleri, söz konusu beceriyi destekleyecek olan müşteriler açısından pek de iyi muayene masası stresini önleyin Köpeği özgür bırakın: hastaya muayene masasına çıkmayı basamak, tabure ya da bir çeşit rampa kullanarak öğretin. Tüm basamaklar, rampalar ve masanın kaymayan bir kaplaması ya da örtüsü olmasını sağlayın. Masaya çıkmak ödüllü bir oyun olursa, köpekler tüm randevularda hemen masaya çıkacaktır. PETİNFO 2014/12 46-47 değildir. Müşteriler evde köpeklerine “minderine git” talimatını öğreterek ve daha sonra bu komutu başka yerler ve başka şeyler için genelleştirerek başlangıç yapabilir. Köpek kıpırdamadan durabilmesine ve muayeneden memnun olmasına karşın hareket eden baskülden hoşlanmıyorsa, köpeği tartmanın ne kadar önemli olduğu sorgulanmalıdır (bazı eyaletlerde vücut ağırlığı içermeyen tıbbi kayıtların geçerli kabul edilmediğini unutmadan). Bu köpeklere ayrı bir vücut ağırlığı belirleme randevusu verilmesi daha iyi bir seçenek olabilir. Her şeye rağmen, yavru köpeğe erken dönemde basküle çıkmayı öğretirseniz, bunu eğlenceli bir oyun haline getirebilirsiniz “Çık, otur, in!” böylece daha az sorununuz olacaktır. AŞAMA 5: Klinik muayeneye nasıl başlanması gerekir? > Yardımcınız, köpeğin muayene edilmesi için en iyi yeri KAPAK - Yavaş, sabit bir baskının pek çok durumda sakinleştirici bir etkisi olduğu gösterilmiştir. Bir elinizi köpeğin üzerine koyun; köpek sakinse, hafif bir baskıyla sakince köpeği muayene etmeye geçin. - Pek çok köpek, otururken insanlara dayanır: Bu da, kalçalarını ve diz eklemlerini muayene etmek için ilk fırsatı sağlar. Daha ayrıntılı korkuyu önleyebilen bazı ipuçları Kısık seste klasik müzik çalın. Yumuşak bir sesle konuşun. Oturun. Müşterileri de, rahatlamalarına yardımcı olacak rahat bir koltuğa oturtun. Köpeğin etrafa alışmasını sağlarken, önce müşterilerle konuşun. Lambaları kısın ve tercihen gerektiği gibi hedefe yönelik bir ışık kaynağı kullanın. Odada doğal ışık varsa, bu herkes için daha iyidir. stres sağaltımında, açık renk gözleri ya da görme sorunları olan köpekler için biraz gölge gerekli olduğunu bilmelisiniz. düşük düzeyde aydınlatma sağlayan bir lamba daha iyi bir seçenek olabilir. bir muayene gerekliyse, ilk muayene sırasında köpekle güven veren bir ilişki geliştirmiş olmanız durumunda, bunu yapma olasılığını yüksektir ve köpek, bu muayenenin ilerlemesi üzerinde biraz kontrolü olduğunu hisseder. önceden belirleyebilir. Bazı hastalar için hastaneye hiç gelmeden, muayenelerin park yerinde ya da arabada yapılması gerekir. > Kaldırılıp bir yüzey üzerine bırakılmaya alışık olmayan köpeklerin çoğu için yerde durmak daha iyidir. Köpeğin daha büyük bir muayene masası üzerinde durmasını istiyorsanız, onu buna mutlaka yavaş yavaş alıştırmalısınız. > Köpeğe, muayenenin ilerleyişini belirleme özgürlüğü tanıyın. - Köpekleri burnunun ucundan başlayıp kuyruğunun ucuna kadar giderek muayene etmeyi öğreniriz. Ancak ne yazık ki, yeni bir araştırmada, insanlar kafalarına, boyunlarına ya da ağızlıklarına dokunduğunda ya da tasmasından tutuğunda köpeklerin daha fazla stres hissettikleri gösterildi. - Bunun yerine, muayeneye hastanın ilk gösterdiği vücut bölümleriyle başlayın. Başa dokunmanın daha az gerekli olması nedeniyle, kulaklara arkadan öne doğru ulaşılması, ön kısımdan arkaya doğru ulaşmaktan daha kolay olabilir. Köpekler yakını iyi görmez; bu yüzden, elinizin onun gözlerinin önünden geçen hareketi, yeterli ölçüde değerlendiremedikleri bir risk haline gelebilir. PETİNFO 2014/12 48-49 Koku nedenlerini ortadan kaldırın > Odaları mümkün olduğunca fazla havalandırın. Kokuları güçlü olmayan dezenfektanlar ve hava kurutucu kullanmaya özen gösterin. Mümkünse pencereyi açın. > Çamaşır suyu kullanıyorsanız, yüzde bir konsantrasyondaki bir çözeltinin bile koku alma sinirlerini öldürebilmesi nedeniyle, oda ve yüzeylerin kuruduğundan ve iyice havalandırıldığından emin olun. Koku alma duyunuz size ne kadar bilgi sağlıyorsa, koku alma nöronlarının kaybı da böyle bir stres faktörüdür ve hastanın daha az ya da daha çok kaygılı olmasını sağlayacaktır. Köpekler, riskler de dahil olmak KAPAK üzere, her şeyi tanımak için koku alma duyusunu kullanır. AŞAMA 6: Test ve tedavilerin uygularken dikkat edilecek BAZI noktalar > Tüm hayvanlarda olduğu gibi, uygulamalar hastanın doğal vücut duruşunda (ayakta durma) ve kendisi için rahat olan bir yerde (köpek küçükse kucağınızda ya da müşterinin kucağında)yapılmalıdır, böylece mücadele ve stres azaltılmış olur. > Muayenenin görüşme ve anemnez alma akışının doğal bir parçası olmalıdır. > Kedilerde olduğu gibi, küçük köpeklerin de havluyla örtülmesi yararlı olabilir. Hayvan sahiplerinin nasıl kullanıldığını öğretilmesi durumunda, bu malzemeleri deneme olasılığı daha yüksektir. Açık iletişim sizi nadiren hayal kırıklığına uğratır. > Bir köpek aşırı derecede stres altındaysa ve muayenenin tıbbi bir aciliyeti yoksa, değerlendirmeyi ileri bir tarihe erteleyebilir ya da hasta sahibiyle anti-anksiyolitik ilaç kullanımı ya da bir miktar sedasyon uygulanması konusunda konuşmanız problemi çözmenize yardımcı olabilir. Çamaşır suyunun % 1 konsantrasyondA bile koku alma sinirlerini zedeleyebilmesi sebebiyle, yüzeylerin kuruduğuna ve odanın iyice havalandırılmIŞ OLMASINA DiKKAT EDin. dizginleyiCilerden yardım alabilirsiniz Bazı testler köpekler için acı verici ve ürkütücü olabilir. Bazı dizginleyici pomatlarla bu problemi çözümleyebilirsiniz. Kan alma işlemi sırasında köpeklerin canı yanıyorsa, bölgeye topikal jel lidokain veya bir lidokain-prilokain karışımı uygulamayı deneyin. Anal keselerin boşaltılmasında lidokain kullanılması mucize yaratabilir. PETİNFO 2014/12 50-51 AŞAMA 7: Hastayla vedalaşma > Köpek endişeliyse, değişikliği minimum düzeye indirin. Köpeğin taşıma kutusu içerisinde ya da sahibi ile birlikte odada kalmasına izin verin. Tüm çıkış ve ödeme işlemlerini muayene odasında ya da köpek güvenli bir şekilde en rahat olduğu yere -arabaya ya da eve-geçtikten sonra yapın. > Köpek endişeli değilse, müşteriyi kutlayın ve köpeği oyunla, yeni bir oyuncakla, ödül mamasıyla, büyük övgülerle ödüllendirin. Köpeğin ne kadar tehlikesiz ve güvenli bir deneyim yaşadığını uygun şekilde kavrayabilmesi için, ziyaretin övgü kısmı mümkün olduğunca uzun tutmaya çalışın. AŞAMA 8: Hasta ziyaretin sona ermesiyle bir sonraki ziyarete hazırlık > Köpek kliniğe gelirken yolda sakin kalmış, ancak burada kötü bir deneyim yaşamışsa, eve dönerken sakin olmayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Kontrol sırasında ya da kontrolden sonra ilaç uygulanması, köpeğin, veteriner hekim ziyaretlerinden nefret etmemeyi ve bu ziyaretlerde daha az stres ve endişeyle ilişkilendirmeyi öğrenmesine yardımcı olabilir. > Hasta sahibine köpek endişeliyse, beyninde stresin/ endişenin neden olduğu hasara karşı bir tampon oluşturmak için köpeğe günde bir kez 1.200 ila 1.500 mg omega-3 verilmesini önerebilirsiniz. Korkunun hafifletilmesi için, davranışlarımızı ve ayrıca düşüncelerimizi de değiştirmemiz gereklidir. Değiştirmek, ödül mamaları depolamaktan, taşıma kutusuna bir oyuncak koymaktan ve ışığı ayarlamaktan çok daha karmaşıktır. Adım adım verilen bu planlar, başlangıç noktanız için iyi bir çerçevedir; ancak bunların daha geniş kapsamlı amaca yönelik etkisi, gözlemlerimizin şeklini değiştirecek ve böylece gözlemlerimizi herkesin yaşam kalitesini artırmak için kullanmamızı sağlayacaktır. ETKİNLİK KKTC’nin ilk hayvan hastanesi Dünyadaki 2. özel veteriner fakültesi ünvanını koruyan Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin Avrupa standartlarına uygun olarak hazırlanan hayvan hastanesinin açılışı oldukça görkemli geçti. YDÜ. Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Memduh Esendal KKTC’nin ve bölgenin ilk hayvan hastanesi olan, hayvan sağlığı ve Veteriner Hekimliği eğitiminde global bir marka olmayı hedefleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi 15 Kasım 2014 tarihinde hizmete girdi. Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin açılışı yapılan yeni eğitim binası ve hayvan hastanesi ile birlikte hâlihazırda öğrenci eğitiminde kullanılmakta olan ve çiftlik hayvanlarının bakım ve beslenmelerine, yetiştirilmelerine ve sağlık kontrollerinin yapılmasına ilişkin uygulamaların yürütüldüğü Havva Hanım Eğitim-Öğretim, YDÜ Rektörü Ümit Hassan Uygulama ve Araştırma Çiftliği ve Arapköy’deki at çiftliğinden oluşan eğitim kompleksinde öğrencilere Veteriner Hekimlik mesleğinin ve sanatının bütün incelikleri ile uluslararası standartlarda öğretilecek. Bölgenin ilk ve tek olma özelliğini taşıyan ve 25 milyon dolara mal olan Veteriner Fakültesi yeni binasında ve Hayvan Hastanesi’nde çağın gereksinimleri doğrultusunda tasarlanan amfiler ve modern cihazlarla donatılan laboratuvarlarda öğrencilerin temel ve ileri düzeydeki eğitimleri teorik ve uygulamalı olarak almaları mümkün olacak. Özellikle PETİNFO 2014/12 54-55 laboratuvar uygulamalarında öğrencilerin bizzat olaya katılmaları, izleyerek değil uygulama yaparak öğrenmeleri sağlanacak. Başhekim Yrd. Doç. Dr. Osman Ergene, muayene odaları, tanı laboratuvarı, ameliyathaneleri, görüntüleme merkezleri ve araştırma laboratuvarları ile tüm evcil hayvanlara ve bölgesel yaban hayvanlarına hizmet verecek olan Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesinin aynı zamanda serbest çalışan Veteriner Hekimler ile işbirliği içerisinde olan bir referans merkezi olmayı amaçladığını belirtti. Açılışa katılan TC Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek açılış konuşması gerçekleştirdi. YDÜ Hayvan Hastanesi Başhekim Yrd. Doç. Dr. Osman Ergene Veteriner Fakültesi eğitiminin olmazsa olmazı olan uygulamalı eğitimlerin gerçekleştirileceği büyük bir merkez olan Hayvan Hastanesi, alanında uzman, yetkin ve etik değerlere önem veren Veteriner Hekimlerin yetişmesinde de etkin rol oynayacak. Hastane tanı ve tedavi çalışmalarının yanı sıra farkındalıklar yaratarak daha sağlıklı bir pet popülasyonu oluşumuna da destek vermeyi amaçlıyor. Veteriner Hekimliği eğitimi, sürekli eğitim çalışmaları ve hayvan sağlığında uluslararası ortaklıklarla iyi bir yere varmayı hedefleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hayvan Hastanesi’nin en önemli amaçlarından biri de bölgede yaşayan yırtıcı kuş ve deniz kaplumbağalarına tanı ve tedavi desteği vererek doğaya karşı sorumluluklarını bir parça da olsa yerine getirmek olacak. Hayvan hakları ve refahını, tüm uygulamaların yanı sıra eğitimde de ön planda tutan hastane, sivil toplum kuruluşları ile yapılan protokoller çerçevesinde sokak hayvanı sorununu çözümlenmesinde etkin bir rol alacak. Hastanenin planlanması aşamasında, bilimsel çalışmaların sonuçları temelinde hastanın stresini azaltan güvenli ortamların hasta bakımını, personel performasını ve dikkatini artırarak çalışma isteğini tetiklediği yaklaşımından yola çıkıldı. Ekipmanların yanı sıra fiziki alanların planlanması sırasında da görsellik, kullanım kolaylığı ve fonksiyonelliğe önem verilerek dizayn edildi. YDÜ Hayvan Hastanesi Avrupa standartlarında oldukça fonksiyonel ve pratik Poliklinik ve yataklı hasta hizmeti vermek üzere 767 m2 kapalı alanda tasarlanan hayvan hastanesinde resepsiyon ve hasta kabul bölümü, bekleme salonu, 4 adet genel muayene odası (her biri 12,5 m2), 1 adet özel muayene odası (13 m2), traş ve banyo odası, tedavi ve hasta takibi sırasında gerekli olan tüm fonksiyonlara kolaylıkla ulaşılabilecek bir genel tedavi alanı (53 m2), tedavisi yatarak süren ve yakın takip gerektiren hastalar ETKİNLİK için hospitalizasyon odaları (her biri 7 m2), eczane, merkezi tanı laboratuvarı (25 m2), dijital röntgen odası (10 m2), ultrason ve endoskopi odası (9 m2), ameliyat öncesi hazırlık odası, sterilizasyon odası, biri yumuşak doku biri de ortopedik cerrahi için olmak üzere iki adet ameliyathane (22 ve 15,5 m2) ve post-operatif yoğun bakım üniteleri (her biri 7 m2) bulunmaktadır. Klinik eğitimi alacak öğrenciler yukarıda bildirilen hastane ortamında hasta kabulünden başlayarak ön tanı, kesin tanı, medikal veya cerrahi sağaltım, profilaktik Veteriner Hekimlik, post-operatif yoğun bakım ve hasta taburcu edilmesi gibi Klinik Veteriner Hekimliği pratiğinin her aşamasını birebir yaşama ve uygulama imkânını bulmaktadırlar. Küçük gruplar halinde öğrencilere bir yandan İç Hastalıkları, Cerrahi ve Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dallarının kapsamına giren konularda uygulamalı klinik eğitimi yaptırılırken eş zamanlı olarak laboratuvar tanı yöntemleri hakkında da uygulama yapma şansı tanınarak, bir yandan da sadık dostlarımız ve evlerimizin birer ferdi olan kedi ve köpek gibi pet hayvanlarımızın her türlü sağlık sorununa kesin ve kalıcı çözümler üretilebilinecek. Alanında uzman öğretim üyesi kadrosu, modern ekipmanları ve tam teçhizatlı laboratuvar ile bir diğer amaçları da serbest veteriner hekimlerle konsültasyon yaparak hastayı tanıdan tedaviye tüm ayrıntısı ile birlikte irdelemek ve her bir konsültasyonu sürekli eğitimin önemli yapıtaşlarından birisi olarak değerlendirmektir. Son teknolojiyle donatılmış binası ve nitelikli öğretim kadrosuyla Yakın Doğu Üniversitesi’nin kaliteli eğitim anlayışının hayvan sağlığı alanındaki bayrak taşıyıcısı olacağını belirten Prof. Dr. Ömer Memduh Esendal, Veteriner Fakültesi’yle birlikte düşünülmesi gereken Hayvan Hastanesi’nin yalnızca hayvanların YDÜ Veteriner Fakültesi öğrencileri alanında uzman öğretim üyelerinden eğitim alabilecekleri için oldukça şanslı olduklarını düşünüyorlar. sağlık sorunlarını gidermekle kalmayıp ülke genelinde ve canlılarla birlikte onları severek ve varlıklarına saygı duyarak ortak yaşama kültürünün geliştirilmesine katkı koyacağını ifade etti. Veteriner fakültesi’nin hem ada insanına yoldaşlık eden evcil hayvanların hem de Kıbrıs’ın doğal florası içinde yaşayan ve yaşam döngüsel dengesi açısından büyük önemi bulunan yabani hayvanların bakımında öncü bir eğitim ve uygulama kurumu olacağını belirten Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Memduh Esendal insan sağlığının bile zaman zaman ihmal edilebildiği bir coğrafyada veteriner hastanesinin Kıbrıs insanının dünyayı dünya yapan tüm canlılara vermiş olduğu değerin simge eserlerinden biri olacağına inandığını ifade etti. Açılışa Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin devlet erkanları da katıldı Gerçekleştirilen açılışa Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş TC Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TC Cumhurbaşkanlığı Genel PETİNFO 2014/12 56-57 Hastanemizin ayrıcalıkları oldukça çok Fatma Eser Özgenci YDÜ Veteriner Fak. Cerrahi AbD Ögretim Üyesi Bir yıldır kadrolu olarak Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı’nda eğitim vermekten oldukça mutluyum. Gelişimi bu hızla devam ederse dünya standartlarını kolaylıkla yakalayacağını düşünüyorum. Diğer fakültelerden önemli ayrıcalıkları var. Öncelikle özel bir üniversitedir, ayrıca öğrenci sayısı az olması nedeniyle de öğrenciler öğretmenlerinden birebir eğitim alma fırsatı yakalıyor. Fakültemiz bu yönle öğrencilerin eksiksiz bir eğitim alarak mesleki hayatlarında oldukça başarılı olacaklarını düşünüyorum. ETKİNLİK Veteriner Fakültesi eğitiminin olmazsa olmazı olan uygulamalı eğitimlerin VERİLEBİLECEĞİ Hayvan Hastanesi, alanında uzman Veteriner Hekimlerin yetişmesinde OLDUKÇA etkin BİR rol oynayacakTIR. Sekreteri Fahri Kasırga, TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, İran Kıbrıs Elçiliği Temsilcisi, YDÜ Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel, Rektör, Mütevelli Heyeti Başkanı, bazı bakan ve milletvekilleri kurum kuruluş temsilcileri ile davetliler, YDÜ yetkilileri ve mensupları katıldı. Açılışta saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından YDÜ Rektörü Ümit Hassan, Veterinerlik Fakültesi Dekanı Ömer Esendal, YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan Günsel, TC Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından açılış konuşmaları yapıldı. Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer M. Esendal açılış konuşmasında tarım ve hayvancılığın KKTC’de önemli bir sektör olduğunun altını çizdi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Ömer Esendal da veteriner hekimliği eğitimi; dünya ve Türkiye’deki DünyaNIN ikinci fakültesi olması gururlandırıcı Mükemmellik yaratmak istedik Doç. Dr. İrfan S. GÜNSEL YDÜ Veteriner Fak. Mütevelli Heyeti Başkan Yard. YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Toplumların gelişmişliği, küçük ve sevimli dostlarımıza verdiği değerden belli olduğunu düşünüyorum. Hayvan hastanemizin açılışı aslında KKTC’nin hayvanlara verdiği değeri gösteren en önemli bir dışa vurumdur. YDÜ Veteriner Fakültesi dünyadaki 2 özel veteriner fakültesinden biridir. Geriye kalanlar ise Türkiye’de de olduğu gibi devlete bağlı veteriner fakülteleridir. Kendi sermayemizle kurduğumuz hayvan hastanemiz hem Yakın Doğu Üniversitesi’nin hem de KKTC’nin hayvanlara olan sevgisini ve kültürel gelişmişliğini yansıtacak güzel bir gelişme olduğunu düşünüyorum. PETİNFO 2014/12 58-59 Adem Aköl Kıbrıs’taki hayvancılık sektörü ve hayvan sağlığı açısından ciddi bir adım atmış bulunuyoruz. Bölgeye katkısının oldukça büyük olacağınız düşünüyoruz. Projemiz büyüklüğü ve kapsamlılığı açısından sadece Türkiye ve Kıbrıs’ta değil dünyada sayılı yatırımlar arasında yer almaktadır. Biz bu projeyi planlarken hocalarımızdan da fikir alarak veteriner hekimlik açısından bölgede ayrı bir mükemmellik yaratmak istedik. Biliyorsunuz ki bizim oldukça büyük bir hastanemiz bulunmakta ama bu projemizle dünya standartlarında oldukça donanımı bir Hayvan Hastanesi açarak Veteriner hekimlik mesleğini Avrupa standartlarına taşımayı hedefliyoruz. ETKİNLİK Öğrencilere geniş bir perspektif ile bakabilme olanağı Prof. Dr. Selim Aslan YDÜ Veteriner Fak. Doğum ve Jinokoloji Bilim Dalı Alanında uzman öğretim üyesi kadrosu, modern ekipmanları ve laboratuvarı ile hayvanların her sağlık sorununa kalıcı çözümler üretilebilinecek. gelişimi hakkında bilgiler aktardı. Esendal, veteriner hekimlik eğitiminin ilk kez 1762’de Fransa’da veteriner okulu açılmasıyla başladığını dile getirdi. Tarım ve hayvancılığın KKTC’de önemli bir sektör olduğunu söyleyen Esendal, bu fakültenin veteriner eksikliğini ortadan kaldırmak için kurulduğunu ifade etti. Fakültede, veterinerliğin tüm inceliklerinin öğrencilere aktarıldığını, uygulamalı eğitim de verildiğini kaydeden Esendal, mezbaha ve gezici klinik gibi uygulama faaliyetleri bulunduğunu da anlattı. Esendal fakültenin yakın gelecekte cazibe merkezi olacağına inandığını da söyledi ve sadece hayvanları tedavi konusunda değil hayvandan insana bulaşabilecek hastalıklar konusunda da çalışmalar araştırmalar yapılacağını kaydetti. YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan S. Günsel açılış konuşmasında öğrencilerin veteriner hekimliği aktif katılımla daha iyi kavrayacaklarını belirtti YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan S. Günsel de konuşmasında fakültenin akademik yapılanma ve ders programının Avrupa standartlarına göre düzenlendiğini kaydetti. Öğrencilerin veteriner PETİNFO 2014/12 60-61 YDÜ Veteriner Fakültesi’nin kuruluşundan beri burada bulunmaktayım Hayvan hastanemizde hem teknik yönden hem de tanı ve diyagnostik yönden tüm görüntüleme yöntemlerini öğrencilerimize sunmaktayız. Ben daha önce Viyana Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde görev yapmaktaydım. Dolayısıyla standartlarıyla karşılaştırmaları net olarak yapabiliyorum. Mesela bizim hastanemizde Viyana’daki kliniklere göre daha kapalı bir sistem söz konusu. Türkiye’deki veteriner fakültelerinde de aynı şey söz konusu, klinik anabilim dallarının kendilerine özel klinikleri bulunduğundan dolayı geçişler çok da pratik olmuyor. Bizim hayvan hastanemizde ise durum böyle değil. Klinikleri iç içe olduğu için hasta sevkleri artık daha kolay. Çok kolay konsültasyon yapıyoruz. Öğrenciler birebir konsültasyonları izleyebilecek ve hastalıkları zaman kaybetmeden tartışabilecekler. En önemlisi de bir hastalığın cerrahisini, dahiliyesini ve jinokolojisini aynı anda öğrenebilecekleri oldukça rahat bir alan sunulacak. Bu alanda öğrencilere bire bir bilgi aktarımı gerçekleştirerek onlara vakalarda daha geniş bir perspektif ile bakabilme olanağı sunulacaktır. ETKİNLİK Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ, koordinatörümüz Barış Kolgu’ya hayvan hastanesine yatırımın doğru bir seçim olduğundan bahsetti. Oldukça pratik bir hastane oldu Dört dörtlük bir eğitim almış olacağız Prof. Dr. Perran Gökçe Havva Süleymanoğlu YDÜ Veteriner Fak. Cerrahi AbD Ögretim Üyesi Gerek tanı gerek tedavi yöntemlerinin tümünün bulunduğu son teknolojiyle donatılmış bir hastane de görev almaktan çok mutluyum. Diğer güzel bir ayrıcalığı ise Türkiye’de bulunan diğer fakülte kliniklerin aksine, klinik anabilim dalları iç içe bulunmaktadır. Ayrıca hastanemiz içerisinde kendine ait bir laboratuvar bulunmaktadır. 5. Sınıf öğrencisi Şimdiye kadar aldığımız eğitimle ve yeni hastanemizle beraber edineceğimiz deneyimlerle dört dörtlük bir eğitim olanağı bize sağladıkları için hocalarımıza ve fakülte yöneticilerine çok teşekkür ederiz. Açılan oldukça modern döşenmiş donanımlı hayvan hastanemizle diğer meslektaşlarımızdan bir adım önde olacağımızı düşünüyorum.. YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı İrfan Günsel, VİSAD Genel Sekreteri Musa Arık hekimlik aktif katılımla öğreneceğini ifade eden Günsel, klinik eğitimlerin de eksiksiz sürdürüleceğini belirtti. Fakültenin aynı zamanda hayvanlarla birlikte ve onları severek yaşama kültürüne katkı koyacağını kaydeden Günsel, bu hastanenin ülkeye verdikleri değerin bir simgesi olduğunu da ifade etti. Günsel, hastane açarak halkı Rum kesimine ve yurt dışına mahkum olmaktan kurtardıklarını da söyledi. Mesleğimizi bir basamak yukarıya taşıyabilmek adına, geri dönüşümünün olup olmayacağını gözetmeksizin bu yatırımı yapan Yakın Doğu Üniversitesi Yönetimine sonsuz teşekkürler. Çok heyecanlıyız Doruk Kaynarca YDÜ Veteriner Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi Fakültemizde eğitim hayatımız boyunca konusunda uzman hocalarımızdan iyi bir eğitim aldık. Son senemde de hastanemiz açıldı. Çok heyecanıyız açıkçası. Dünya standartlarında birçok üniversitede olmayan ekipmanlarla donatılmış bir hayvan hastanesinde eğitim alacağımız için kendimizi oldukça şanslı hissediyoruz. İyi bir eğitim almamız için çabalayan hocalarımıza çok teşekkür ederiz. PETİNFO 2014/12 62-63 Mesleki hayatımızda çok yararı olacak Şenel Aktekin YDÜ Veteriner Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi Böylesine modern döşenmiş her türlü teknolojik donanımı yapısında bulunduran bir hayvan hastanesinde hocalarımız vasıtasıyla kazanacağımız deneyimlerin mesleki hayatımızda bize çok yardımcı olacağına inanıyorum. Bize böylesine büyük bir olanak sağladıkları için fakülte yönetimine çok teşekkür ederim. KEDİ Kedi sahipleri kedilerinin streslerine karşı duyarsız 1300 kedi sahibi arasında yapılan araştırmalara göre kedi sahiplerinin sadece%53’ü kedilerinin streslerini anlayarak sebepleri ortadan kaldırmaya çalışıyor. PETİNFO 2014/12 64-65 %55’i kedilerinin başka kedi ya da köpekle yaşamasının onun için oldukça stresli olacağının farkında değil. %35’i komşu kedilerin evlerine girmesine izin veriyor, fakat ev sahiplerinin yarısı kedilerinin bundan rahatsız olacağının farkında değil. %51’i kirli ya da ıslak ortamların kedilerini rahatsız edeceğinden habersiz. Kedi davranış uzmanları, bazı kedilerde sıkıştırarak uzun süre okşamanın stres oluşturabileceğini söyler. Kedi sahiplerinin sadece çeyreği tüylerini aşırı taramanın kedilerinde stres yaratacağının farkındadır. Kedi sahiplerinin yarısından fazlası kedilerinin yalnız başına evde kalmaktan korktuğunun farkında değil. Hayvan sahipleri hassas ve duygusal canlılar olan kedilerine sakin ve yumuşak davranılmaları gerektiğinin farkında değil. Akupunktur pelvik refleksleri etkileyerek konstipasyona yol açan sinirleri aktive eder. Kediler ve insanların ortak sorunu; Konstipasyon Hareketsiz yaşam tarzı, yetersiz sıvı ve lif tüketimi, kontrol edilemeyen stres faktörleri sindirim güçlüğüne yol açmaktadır. Hiçbir ilaç ve hiçbir operasyon bu rahatsızlığı tümüyle çözemez. Bitkisel lavmanlar her ne kadar zararsız gibi görülse de sonuç olarak daha çok zarar verir. PETİNFO 2014/12 68-69 K ediler ve insanlar aynı problemden yakınırlar; konstipasyon. Hareketsiz yaşam tarzı, yetersiz sıvı ve lif tüketimi, kontrol edilemeyen stres faktörleri sindirim güçlüğüne yol açmaktadır. Hiçbir ilaç ve hiçbir operasyon bu rahatsızlığı tümüyle çözemez ve her ikisi de gelecekteki morbidite ve devam eden strese yenisini ekleyecektir. Bitkisel lavmanlar her ne kadar zararsız gibi görülse de sonuç olarak daha çok zarar verir. En azından insanlar tuvaletin, yemeğin ve suyun kalitelisini ve temizini kullanmak ister. Kediler bunu yapamaz. Kimse kokan ve kirli tuvaletlerden hoşlanmaz; aynı kedilerin kakadan dolup taşmış, kokuşmuş kaka kabını gördüklerinde mutsuz olmaları gibi. Kedilerin özel istekleri çok yoktur, su kabının cam ya da metal olması farketmez, sadece su ve kapta başka kedinin kokusu olmasın yeter. Kaka yaparken izlenme endişesi, pelviste veya omurgada ağrı ve evin gürültüsüne karşı kakofoni gibi etkenler kedilerde stres kaynaklı kronik konstipasyona neden olabilir. Tramadol gibi narkotikler ve bazı diüretikler bu problemi tetiklerler. Popüper motilite düzenleyicilerden cisaprit zamanında temin etmek zorlaşmıştır. Uzun süren konstipasyonlarda megakolon ve uzun süren halsizliğe sebep olabilir. Birçok megakolon olgusu ideopatik kategorisine alınsa da, belki de gerçek suçlu enterik sinir sistemindeki bozukluk kaynaklı ya da çeşitli merkezi ve otonomik sinir sisteminde bozukluk kaynaklı oluşmuş olabilir. Defakasyon refleksi Mükemmel eliminasyon bozulmamış defakasyon refleksi gerektirir. Nöronları yöneten distal sindirim inpulsları beyin ve spinal korddan köken alarak distal kolon, rektum ve anüste birleşmektedir. Normal şartlar altında dışkı varlığında oluşan uyarılar bu bölgede bulunan viseral afferent sinir uçları vasıtasıyla spinal kordun sakral bölgesine gönderilir. Spinal kord efferent sinyalleri bağırsaklara gönderir, böylece kolon ve rektumdaki düz kaslar senkronize kontraksiyonlarla içeriğin dışarı atılmasını sağlar. Bu noktada anal sfinkter ve caudal paraspinal kasların istemsiz olarak gevşemesi gerekir. Defekasyon hazırlıklarında, birey dış anal sfinkteri bilinçli gevşetir ve karın içi basıncı artırır. Böylece defakasyon tamamlanmış olur.. Ağrı bu sıralı defekasyon işlemlerini yarıda kesebilir. Kedinin hafızasındaki eski ağrı hikayeleri, kendi kendine acıyı önlemek için dışarıdaki anal spinkterini kasarak kakasını tutmasını neden olabilir. Dışkı kolorektal bölgesine geri gider ve bir sonraki defekasyon refleksini bekler. Rektal kapasitenin ve uyumun artmasıyla megarektum veya perineal herni gibi birçok azap verici olay meydana gelebilir. Noninvazif nöromodulasyon nedir? Nöromodülasyonla erken müdahale konstipasyonlu Düzeni onarma Her sayıda vaka, normal motilite için gerekli olan sempatik ve parasempatik sistemin dengesini bozmaktadır. Uygun çevre şartları ve beslenmeyle konstipasyonlu kedinin sağaltımına mutlaka başlanmalıdır. Bu yöntem işe yaramazsa sadece ilaç ve cerrahi işlemler çözüm değildir, veteriner hekimin aklına mutlaka nöromodülasyon yöntemleri de gelmelidir. Nöromodülasyon pelvisteki afferent sinyallerinin spinal bölümlerine etki eder. Bu anorektal fonksiyonları idare etmek için cerebral aktivasyonu değiştirir ve beynin merkezinden çıkan uyarıları modüle eder. KEDİ Çalışmalarda sakral sinir stimülasyon yönteminin motilite bozuklukları üzerindeki etkinliği kanıtlamıştır. Nöromodülasyon pelvisteki afferent sinyallerinin spinal bölümlerine etki eder. Bu anorektal fonksiyonları idare etmek için cerebral aktivasyonu değiştirir ve beynin merkezinden çıkan uyarıları modüle eder. hastaların hayatını kurtarır. 1940’lı yıllarda uygulanan lumbal sempatektomilerdeki ölüm oranı %2,5’du. Şimdi uygulanan methodlar daha yumuşak, az agresif ve başarılıdır. Bu tedaviler arasında elektriksel sinir stimülasyonu, akupunktur, masaj, lazer tedavisi ve hatta bazı bakteriler. Mikrobiyallerin motilite üzerindeki etkisi Sindirim kanalındaki bakteriler bağırsaktaki sinirlerin nöronal verilerini düzenleyerek beyine gönderir. Bakteriler bu görevi bağırsaklardaki duruma göre ayrıntılı hesaplayarak nervus vagusa iletir. Gönderilen bu ileti, beyin aktiviteleri, ruh hali ve davranışlarını değiştirme gücüne sahiptir. Beyinin bu toplu iletileri reddetmesi zordur; bağırsakların ortalama alanı 1-2 kg mikrobiyota içerir, bu yaklaşık 100 trilyon bakteri eder, bu da 1800 tür 40,000 çeşit eder. Bizim sinir sistemimizi, sindirim kanalımızdaki 500 milyon nöron desteklemektedir. Probiyotikler gibi iyi huylu bakteriler ve gevşetici bazı analjeziklerle bağırsak mukozasındaki şiddetli kontraksiyonlar ve ekstrinsik spinal primer afferent terminallerdeki ekzitebiliteler düzenlenebilir. Açıkçası PETİNFO 2014/12 70-71 bakteriler bizi endişelendirse de, bağırsaklarımıza iyi gelir. Konstipayonu sakral bölge nöromodulasyonuyla sağaltım Nöromodülasyonun diğer formları konstipasyon olgularını sakral bölgedeki sinirleri stimüle ederek tedavi eder. Akupunktur ya da diğer perkutan transforminal methodlar pelvik refleksleri etkileyerek bağırsakların yavaş çalışmasına neden olan sinirleri aktive eder. İnsanlarda yapılan birçok çalışmayla sakral sinir stimülasyon yönteminin motilite bozuklukları üzerindeki etkinliği kanıtlamıştır. Sakral sinir stimülasyon yöntemiyle pelvik bölge, anal sfinkter fonksiyonları ve kolon hareketleri için uygun defakasyon hissini artırır. Akupunktur ya da sinir stimülasyon yöntemleri beynin stem hücrelerinden salınan vagal parasempatik sinir yollarını etkileyerek gastrointestinal motiliteyi ve defakasyon reflekslerini koordine eder. Lumbosakral bölgede ya da başka yerde meydana gelen disk rahatsızlıkları sebebiyle defakasyon yapmaya isteksiz olan kedilerin ağrılarını akupunktur veya ilgili tekniklerle azaltıp, defakasyonun sorunsuz yapılmasına yardım eder. KEDİ Rahatlatıcı karın masajıyla kediler size tapabilir… Konstipasyon için İsveç masajı 19. yy’dan beri Amerika ve Avrupa’da oldukça beğenilen bir yöntemdir. Son araştırmalar bu yöntemin önemini vurgulamak ve çalışma mekanizmasını keşfetmek için yapılmaktadır. Masaj yöntemi akupunkturdaki gibi sindirim kanalındaki enterik ve merkezi sinir sistemi aktivitelerinin üzerinde yararlı değişiklikler meydana getirerek konstipasyonu tedavi etmektedir. Abdominal masaj konstipasyon hastalarının bağırsak peristaltiğini destekleyerek, dışkının kolondan geçiş hızını düşürür ve bağırsak hareketlerinin sıklığını artırır. Bu ılımlı basınç masajının Ameliyata karar vermeden önce başka yöntemler de göz önünde tutulmalıdır. Erken dönemde alternatif tedavileri denenmelidir, eğer sonuç alınmıyorsa bu noktada ameliyat düşünülmelidir. mekanizması, dermal ve subdermal basınç reseptörlerini vagal afferent sinirlerle uyarılması şeklindedir. Abdominal masaj, sindirim kanalının mekanoreseptörlerini stimüle eder ve motorsal hareketlerin başlamasına yardım eder. Motive edilmiş ve eğitilmiş hastaların abdominal masaj yöntemlerini öğrenmeleri çok kolaydır. Ayrıca bu yöntemi onlara öğretirseniz onlarla bağlarınızı güçlenecektir. Önce nöromodülasyon, sonra ameliyat Ameliyata karar vermeden önce mutlaka başka yöntemler de göz önünde tutulmalıdır. Erken dönemde alternatif tedavileri denenmelidir, eğer sonuç alınmıyorsa bu noktada ameliyat düşünülmelidir. Yard. Doç. Dr.Erol Güçlü Gülanber; akupunkturun sindirim sistemi üzerindeki etki mekanizmasını anlatarak megakolonlu hastalarda ortaya çıkan başarılı sonuçlardan bahsetti. Megakolonlu hastalarda akupunktur oldukça başarılı Bilindiği gibi kalın bağırsak ve rektum arka torakal ve lumbal bölgeden sempatik sinirler ile uyarılır. Parasempatik uyarım da hem vagus ve pelvik sinirler, hem de omuriliğin sakral bölümünden gelir. Genel bir kural olarak sempatik sinirlerin uyarımı gastrointestinal sistem üzerinde aktiviteyi azaltan bir etki gösterirken, parasempatik sinirlerin uyarımı da motilite ve sekresyonun artışına neden olmaktadır. Bu durum Geleneksel Çin Tıbbında Yin-Yang felsefesiyle uyuşmaktadır. Sağlıklı bir durum için Yin-Yang eşit ve dengeli olmak zorundadır. Akupunktur bu sempatik ve parasempatik sinir uyarımları dengesini sağlayarak gastrointestinal kanal fonksiyonlarını normal duruma getirir. Akupunkturla tanıştığım 1990 yılından bu yana özellikle gastrointestinal problemlerde PETİNFO 2014/12 72 bu tedavi yönteminin ne kadar etkili olduğunu gördüm. Megakolonlu hastalarda akupunktur diğer tedavilerle beraber kombine edildiği zaman başarı şansı artmaktadır. Özellikle primer megakolon olgularında akupunkturun segmental uygulaması nöromodülatif etkisiyle yüz güldürücü olmaktadır. Bazı ileri olgularda Geleneksel Çin Tıbbı Bitkisel Tedavisi ile Tui-na (masaj tedavisi) ve homeopati uygulamalarını da akupunkturla kombine etmek faydalı olmaktadır. Megakolon tedavisinde elektroakupunktur klasik akupunktura oranla daha iyi cevaplar vermesine karşın, kedilerin klasik akupunkturu bile zaman zaman tolere etmemesi nedeniyle maalesef fazla kullanamamaktayız. Bu gibi durumlarda daha çok lazer akupunkturu tercih ediyoruz.