Platon`un Ruh Kuramı - Sosyal Bilimler Dergisi

Transkript

Platon`un Ruh Kuramı - Sosyal Bilimler Dergisi
Platon’un Ruh Kuram
Mustafa Kaya1
DOI NO: 10.5578/JSS.6784
Özet
Bu çalşmada, Bat Felsefesinin en büyük düşünürlerinden biri olan
Platon’un ruh hakkndaki görüşleri açklanmaya çalşlmştr. Platon’a göre ruh
idealar dünyasndan yeryüzüne inmiştir ve tanrsal bir kaynaktan çkmştr. Ruhun
idealara yönelmiş akl yönü, akla uyan irade yönü ve ona uyan içgüdüsel yönü
olmak üzere üç yönü vardr. Akl, iradenin de yardmyla içgüdülerin zorlamasna
karş koymal; insan, ruhun asl yurduna dönmesi için gereğini yapmaldr. Platon,
ruhun ölümsüzlüğünü de, hatrlamaya, sonsuzluk bilgisine ve hayat idesine dayal
çeşitli metafizik kantlarla ispatlamaya çalşmştr.
Anahtar Kelimeler: Ruh, Beden, İdea, Madde, Form
Plato’s Theory of the Soul
Abstract
In this study which is one of the great thinkers of Western Philosophy of
Plato tried to explain their views about the soul. According to Plato, the world of
ideas of the soul and the divine source, the earth has decreased. Ideas oriented
mental aspect of the soul, the mind will wake up wake her instinctual aspect of
direction and three aspects to be. Intellect, will, with the help of insticts are put to
the dictate of the human soul, should the need to return to the original homeland.
Plato, in the immortality of the soul, remember, eternity based on the knowledge and
life of various metaphysical sense and tried to prove by evidence.
Key Words: Soul, Body, Ideas, Matter, Form
Giriş
Platon, her şeyden önce Sokrates’in üzerine aldğ yüce ve onurlu
görevi, onun brakmak zorunda kalmş olduğu noktadan başlayarak
üstlenmek, hocasnn öğretisini pekiştirmek ve onu kaçnlmaz sorgu ve
söylentilere karş savunmak istemiştir. Bu nedenle ilk olarak Sokrates’in ruh
1
Doktora Öğrencisi, Ege Üniversitesi, Felsefe Bölümü. mustafakaya1976@gmail
171
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013
hakkndaki görüşlerine ksaca değinerek Platon’un ruh görüşüne geçmeye
çalşacağz.
Sokrates hayatnn kusursuz bir yorumu olan bir etik teori
geliştirmiştir. Onun yaşam, yöntemi ve etik anlayş birbirinden hiçbir
şekilde ayrlmaz.
Yani onun etik görüşü ve yöntemi de doğrudan doğruya
Giriş
yaşamndan çkar. Diğer taraftan o, Bat düşünce tarihinde ortaya konulmuş
disiplini
aile kurumu,
toplumsal
yapy
ortaya
ilk etik Sosyoloji
görüştür. Biz
buradaiçin
Sokrates’in
etik görüşünü
açklama
girişimde
çkarmas
açsndan
önemlidir.
Aile,
toplumdaki
bireylerin
bir
arada
bulunmayacağz. Sokrates etiğinin bizi ilgilendiren taraf onun etiğinin
en
bulunmalarn
sağlayan
birincil
etkiye
sahip
sosyal
gruplarn
başnda
temel tezi ya da önermesinin, insann en önemli faaliyetinin ruhuna özen
gelmektedir.
Toplumuveoluşturan
ailenin, günün
koşullarna
göre yaşadğ
göstermesi olduğu
sorgulanmamş
bir hayatn
yaşanmaya
değer
değişim,
geçirdiği
dönüşüm
toplumun
yeni
durumlara
göre
şekillenmesini
olmayacağ tezidir.
sağlamaktadr. Bu noktada, bu çalşma ile Hopa’da yaşanan değişim ve
Sokrates’in
inancna
kişininelenasl
yaşamas gerektiği sorusu
dönüşümün
aile sosyal
kurumugöre,
ile ilişkisi
alnmaktadr.
üzerinde düşünmemesi onun değersiz ve dolaysyla mutsuz bir yaşam
Sovyet
Sosyalist Ve
Cumhuriyetler
Birliği’ninbugün
dağlmasnn
ardndan
sürmesiyle
eşanlamldr.
insanlar da, maalesef,
olduğu gibi,
onun
her
anlamda
zor
koşullar
yaşayan
Gürcistan
için
Sarp
snr
kaps
adeta
zamannda da bu soru üzerinde pek düşünmeden yaşarlar. Başka bir ifadeyle,
kurtuluş
olmuştur.
Sarp snr
daha ya
önce
“sorgulanmamş
bir yaşam
süren”kapsnn
insanlarnaçlmasyla
hayat kendihem
ellerinde
da
birbirinden
ayrlmak
zorunda
kalan
akrabalar
buluşmuş
hem
de
Doğu
kendi kontrollerinde değildir; onlarn denetimi dşardan gelmektedir. Bu ise,
Karadeniz
halk komşusuyla
tanşmştr.
Kapnn
olumlu
ve
kişiyi mutsuzluğa
götüreceği için
bir felaketten
başkaaçlmas
hiçbir şey
olamaz.
olumsuz
pek
çok
durumu
beraberinde
getirmiştir.
Başta
aile
kurumu
olmak
Öyleyse insann mutluluğunun kaynağ, değerlerin yeri insandr, insan olmak
üzere
aile ile insandr,
ilişkili ekonomi,
sağlkinsan
ve gibi
pek çok alan
kapdan
bakmndan
insanneğitim,
yapsdr,
doğasdr,
özel bu
olarak
da
olumlu
ya
da
olumsuz
etkilenmiştir.
“ruhsal olarak insan doğas”dr. Böylece Sokrates’in “Kendini Bil”
Kapnn
etkileri
kişilere
değişmektedir.
İnsanlarn
sahip
olduğu
önermesine
verdiği
büyük
önemgöre
ortaya
çkar. Kendimize
yani
ruhumuza
sosyal
statüler
ve roller,
bu değişikliğin
en çalştğmzda
büyük faktörüdür.
Bir pansiyon
dönüp onu
tanmaya,
içindekileri
anlamaya
söz konusu
ahlaki
işletmecisi
çok olumlu
etkilerden
aile içerisinde
eş
gerçeklerin,için
ahlaki
doğrularn
orada bahsedilebilirken,
olduğu görülecektir.
Eğer onlar
konumunda
olan
kadnlar
için
böyle
olmayabilmektedir.
Ayrca
çocuk
ve
potansiyel olarak, üstü örtük bir şekilde oradaysalar onlarn oradaki varlğn
gençlerde
etkilenmişlerdir.
görmek için
insanlarn sadece kendilerine dönmeleri, kendilerini bilmeleri,
kendilerini
olacaktr.
Tabiikadar
onlar pasaportla
oradaysa, yaplyordu.
Sokrates’in
Snrtanmalar
kapsndanyeterli
geçişler
2011 ylna
insanlarla
konuşmas
gizil nüfus
olarak cüzdann
bulunan ogösterip
ahlaki
Ancak
2011
ylnda onlar
sadece ruhlarnda
bir lira verip
doğrular ortaya
çkartmas
olacaktr
(Arslan,
122). özellikle
Gürcistan’a
geçiş
yapmakmümkün
mümkün
olmuştur.
Snr2006:
kapsnn
serbest Sokrates
geçişe açlmasndan
sonrainsanlarn
Hopa’nnda sosyo-ekonomik
yaps
hepimizin başka
bulunduğu ve toplum
değişmiştir.
bu değişimi
sosyolojik
olarak
inceleyerek
var olann
değerlerinin Araştrma
hakim olduğu
bir dünyaya
dahil
olduğumuzu
söyler.
İçine
ortaya
çkarlmas
veya
anlaşlmasnda
etkili
olacaktr.
doğduğumuz ve içinde yaşadğmz sosyal hayat neyin doğru neyin yanlş,
neyin iyi neyin kötü olduğuyla, yani ahlakllkla ilgili birtakm fikirleri
insanlara1. aktarr.
Ksacas,
Teorik
Çerçeve üyesi olduğumuz topluma ve bağl
bulunduğumuz kültüre göre yaşarz. İşte böyle bir yaşam, Sokrates’in
1.1.
Aile
“sorgulanmamş” dediği hayattr (Cevizci, 2001: 111).
Bu çalşmada aile kurumu önemli bir yer tutmasndan dolay aileye
Sokrates, insann bir ruh ve bedenden meydana gelen bileşik bir
dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal gruplardan
varlk olduğunu, bunlardan gerçekten var olann ruh olduğunu, bedeninse
meydana gelmiş sosyolojik birimlerdir. Aile de toplumu oluşturan sosyal
ancak ruhun hizmetinde olup, tinsel değerlerin hayata geçirilmesinde bir araç
gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda insanlarn bir arada
olma görevi gördüğü sürece bir değere sahip bulunduğunu öne sürmekteydi.
bulunmalarna yardmc olan bir kurumdur. Dolaysyla aile toplumun
Bu açdan bakldğnda onun ruhu (psukhe) Yunan dünyasnda keşfeden
temelinde yer alr.
filozof olduğu söylenebilir (Conford, 1965: 4).
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
172
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram
Psukhe kavram Antik Yunan’da biyolojik, hatta ksmen de dini
anlamyla Anaksimenes ve Pythagorasçlardan itibaren bilinmektedir.2 Fakat
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin ve ahlaki
karakterin bulunduğu yer olarak tanmlayarak, etiğin ve politikann gerçek
anlamda kurucusu oldu. Sokrates, kendisinden önce doğa filozoflarnn
Antik Yunan’dainsan
biyolojik,
hattainsani
ksmen
de dini
canllk Psukhe
ilkesi kavram
olarak tanmladklar
ruhunu,
karakterin
2
anlamyla
Anaksimenes
ve
Pythagorasçlardan
itibaren
bilinmektedir.
Fakat
bulunduğu yer, insan mutluluğunun kendisine ve durumuna bağl olduğu
Sokrates
ona
yepyeni
bir
anlam
yükledi;
onu
bilinçli
kişiliğin
ve
ahlaki
özsel unsur; ksacas, bilinçli ve ahlaki kişiliğin oturduğu yer olarak tarif
karakterin
bulunduğu
yer olarak tanmlayarak, etiğin ve politikann gerçek
eder (Cevizci,
2006: 47).
anlamda kurucusu oldu. Sokrates, kendisinden önce doğa filozoflarnn
insan varlğnninsan
birliği,
ahenkliinsani
bütünlüğü
için
canllk Ayrca
ilkesi bedenin
olarak tanmladklar
ruhunu,
karakterin
gerekli olmakla
birlikte,
özle olmadğ
düşüncesine,
elbette,bağl
bedenimizi
bulunduğu
yer, insan
mutluluğunun
kendisine
ve durumuna
olduğu
değiştirmenin
bizim
elimizde
olmadğ,
insanlarn
bu
bakmdan
kendilerine
özsel unsur; ksacas, bilinçli ve ahlaki kişiliğin oturduğu yer olarak tarif
verilmiş
olanla2006:
yetinmeleri
gerektiği, oysa ruhumuzu geliştirmenin, ahlaki
eder
(Cevizci,
47).
karakterimizi snrszca geliştirmenin bizim elimizde olduğu düşüncesini
bedenin
ahenkli
bütünlüğü
için
ekledi. Ayrca
Ona göre,
insanainsan
düşenvarlğnn
bedenle birliği,
ruhun tek
tek gerçek
yerlerini
gerekli
olmakla
birlikte,
özle
olmadğ
düşüncesine,
elbette,
bedenimizi
bilmek, aralarndaki ilişkiyi doğru tesis etmek ve gerçek değerin kaynağ
değiştirmenin
bizim özeni
elimizde
olmadğ,
insanlarn
bu 47).
bakmdan kendilerine
olarak ruha gereken
göstermekti
(Cevizci,
2006:
verilmiş olanla yetinmeleri gerektiği, oysa ruhumuzu geliştirmenin, ahlaki
Sokrates
insanlargeliştirmenin
ruhlarna özen
göstermeleri
ikna etme
karakterimizi
snrszca
bizim
elimizdekonusunda
olduğu düşüncesini
çabasnda,
onlara,
erdemli
bireysel
eylemlere
–adil,
cesur,
kibar
vb.
ekledi. Ona göre, insana düşen bedenle ruhun tek tek gerçek yerlerini
eylemlerönem
vermekle
yetinmeyip,
bu
eylemlerin
gerisinde
bulunan,
bilmek, aralarndaki ilişkiyi doğru tesis etmek ve gerçek değerin kaynağ
adalet, ruha
cesaret
ya daözeni
kibarlğn
doğasn
anlayabilmek
ve tanmlayabilmek
olarak
gereken
göstermekti
(Cevizci,
2006: 47).
için elinden gelen her şeyi yapmalar gerektiğini göstermeye çalşmştr.
Sokrates
insanlar
özen göstermeleri
konusunda ikna
etme
Ayrca kişinin
ruhuna
özenruhlarna
göstermesinin
yaşamn sorgulamasyla
mümkün
çabasnda,
onlara,
erdemli
bireysel
eylemlere
–adil,
cesur,
kibar
vb.
olduğunu belirtmiştir. Onun bu tezleri eleştirilere sebep olmuştur.
eylemler- önem vermekle yetinmeyip, bu eylemlerin gerisinde bulunan,
Bu yeniyagörüşlere
yöneltilen
eleştirileri
savunabilmek
için Platon,
adalet, cesaret
da kibarlğn
doğasn
anlayabilmek
ve tanmlayabilmek
ahlakelinden
felsefesigelen
ve metafiziğini
bir araya getirerek,
olarak
için
her şeyi yapmalar
gerektiğiniSokrates’ten
göstermeyefarkl
çalşmştr.
ahlak
alanndaki
sorunlara
olduğu
kadar,
gerçekliğin
doğasna
ilişkin
Ayrca kişinin ruhuna özen göstermesinin yaşamn sorgulamasyla mümkün
sorunlara
da
yoğun
bir
ilgi
göstermiştir.
olduğunu belirtmiştir. Onun bu tezleri eleştirilere sebep olmuştur.
Bu yeni görüşlere yöneltilen eleştirileri savunabilmek için Platon,
1.
Platon’un
Ruhbir
Anlayş
ahlak felsefesi
ve
metafiziğini
araya getirerek, Sokrates’ten farkl olarak
ahlak alanndaki
sorunlara
olduğu
kadar, gerçekliğin
doğasna
ilişkin
Platon, hocasnn söz konusu inancndan
aldğ destekle,
ruhun
özü
sorunlara
da
yoğun
bir
ilgi
göstermiştir.
itibariyle, şu gelip geçici dünyaya değil de, ebedi dünyaya bağl olduğunu
ortaya koyan Pythagorasç öğretinin etkilerini taşyan bir ruhçuluk
1.
Platon’un Ruh Anlayş
2
Platon,
hocasnn
sözAnaksimenes’i
konusu inancndan
destekle,
Töz olarak
havay
kabul eden
buna itenaldğ
muhtemel
neden, ruhun
havayla özü
ruh
itibariyle,
şu
gelip
geçici
dünyaya
değil
de,
ebedi
dünyaya
bağl
olduğunu
arasnda gördüğü benzerlik olmuştur. Yunanca’da ruh anlamna gelen psukhe kelimesi
ayn
zamandakoyan
soluk, nefes,
solunan havaöğretinin
anlamna gelmektedir.
bir durum
Arapça’da
ortaya
Pythagorasç
etkilerini Benzeri
taşyan
bir ruhçuluk
2
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
Töz
olarak havay
kabul eden
Anaksimenes’i
buna iten
neden, havayla
ruh
felsefelerinde
ruh-beden
ikiciliğini
kabul edecek
olanmuhtemel
uzun ömürlüğü
geleneğin
arasnda gördüğü
benzerlik olmuştur.
başlangcn
oluşturmaktadr.
(Arslan, Yunanca’da
2006: 145) ruh anlamna gelen psukhe kelimesi ayn
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
173
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013
anlayşndan hareket ederek, ruhu gerçek bilgiye ulaşmann temeli olarak ele
alr ve ruh ile idealar arasndaki ilişkiyi mitos yardmyla açklar (Guthrie,
1999: 100).
Burnet (1968), Platon’un felsefesinde ruhun önemli bir yeri
olduğunu
ifade eder: “Sokrates ruhun gerçekliği ve sonsuzluğu üzerinde
Giriş
duran ilk filozoftur; Platon ise ruhun gerçek ve sonsuz olduğuna inanmakla
Sosyoloji
için aile
kurumu, toplumsal
yapy271).
ortaya
birlikte bu
görüşün disiplini
bilimsel ispatna
da çalşmştr”
(Burnet, 1968:
çkarmas açsndan önemlidir. Aile, toplumdaki bireylerin bir arada
Platon’un
ruh konusundaki
görüşlerinin
noktas
ruhun başnda
idealar
bulunmalarn
sağlayan
birincil etkiye
sahip odak
sosyal
gruplarn
alemiyle
olan
ilişkisidir.
Platon,
ruhun
ezeli
ve
ebedi
oluşunu
idealar
gelmektedir. Toplumu oluşturan ailenin, günün koşullarna göre yaşadğ
alemiyle
kyaslayarak
ispatlamaya
çalşr.
Ona
göre,
ruhun
idealar
aleminden
değişim, geçirdiği dönüşüm toplumun yeni durumlara göre şekillenmesini
ayrlarak yeryüzüne
gelmesi ve
bedene
ise idealar
aleminde
sağlamaktadr.
Bu noktada,
bu bir
çalşma
ileyerleşmesi
Hopa’da yaşanan
değişim
ve
son
derece
mutlu
bir
hayat
süren
insan
ruhunun,
oradan
idrak
edemediği
dönüşümün aile sosyal kurumu ile ilişkisi ele alnmaktadr.
nesneler dünyasn duygular araclğyla daha yakndan anlamak ve tanmak
Sosyalist
Cumhuriyetler
amacylaSovyet
bu aleme
inmiş ve
bedene konukBirliği’nin
olmuştur. dağlmasnn ardndan
her anlamda zor koşullar yaşayan Gürcistan için Sarp snr kaps adeta
idealarSarp
aleminde
nesneler hem
alemini
yakndan
kurtuluşRuhun
olmuştur.
snryeryüzüne
kapsnninişini
açlmasyla
daha
önce
tanmak
amacna
bağlayan
Platon,
ruhun
bedenle
olan
ilişkisini
ise,
birbirinden ayrlmak zorunda kalan akrabalar buluşmuş hem de ruhun
Doğu
bedenden
de ruhtan
sonra var
olduğunu,
Tanr’nn
Karadeniz önce
halk bedenin
komşusuyla
tanşmştr.
Kapnn
açlmas
olumluruhu
ve
vücuttan
önce
yaş
ve
erdem
bakmndan
da
ona
üstün
yarattğn
olumsuz pek çok durumu beraberinde getirmiştir. Başta aile kurumubelirtir.
olmak
Çünkü
o, ile
Tanr’nn,
ruhu hükmetmek,
emretmek
için;çok
vücudu
dakapdan
boyun
üzere aile
ilişkili ekonomi,
eğitim, sağlk
ve gibi pek
alan bu
eğmek
bedenin ruh için ancak bir araç, bir binek
olumlu için
ya dameydana
olumsuzgetirdiğini,
etkilenmiştir.
arabas olduğunu belirtir. Bununla beraber bedenin aktif ruh kuvvetlerinin
etkileriengellediğini,
kişilere göre ezeli
değişmektedir.
İnsanlarn
olduğu
serbestçeKapnn
gelişmesini
ve ebedi olan
ruhunsahip
geçici
olan
sosyal
statüler
ve
roller,
bu
değişikliğin
en
büyük
faktörüdür.
Bir
pansiyon
bedenle birleşmesi de geçici olduğundan, ruhun bedenin ölümünden sonra
işletmecisi
içindünyada
çok olumlu
etkilerden
bahsedilebilirken,
aile(Paksüt,
içerisinde
eş
da,
başka bir
yaşamasna
devam
edeceğini belirtir
1982:
konumunda
olan
kadnlar
için
böyle
olmayabilmektedir.
Ayrca
çocuk
ve
452).
gençlerde etkilenmişlerdir.
Platon bu sürekliliği açklarken de ruhun kendi kendine hareket eden
Snr
kapsndan
geçişler eden
2011bir
ylna
pasaportla oluşunun
yaplyordu.
oluşunun,
kendi
kendine hareket
şeyinkadar
de başlangçsz
ve
Ancak
2011
ylnda
sadece
bir
lira
verip
nüfus
cüzdann
gösterip
sonsuz olmak zorunluluğunda bulunuşunun ruhun bu sürekliliğine kant
Gürcistan’abelirtir.
geçiş Çünkü
yapmak
mümkün
olmuştur.
Snrezeli
kapsnn
özellikle
olduğunu
hareketin
kaynağ
olan ruh
ve ebedi
olmak
serbest geçişe açlmasndan sonra Hopa’nn sosyo-ekonomik yaps
zorundadr.
değişmiştir. Araştrma bu değişimi sosyolojik olarak inceleyerek var olann
Ruhun gdalar
olan idealaretkili
gökyüzünün
ortaya çkarlmas
veya anlaşlmasnda
olacaktr. üstünde bulunurlar.
Gökyüzünde yukarya doğru bir açklk vardr ve bu açklktan geçen ruhlar
idealar görürler. Tanrlarn ve insanlarn ruhlar, iki at tarafndan çekilen ve
1.
Teorik kanatl
Çerçevearabalara benzerler. Tanrlarn atlarnn her
bir arabacs
bulunan
ikisinin 1.1.
de iyi olmasna
karşlk, insan ruhlarnn atlarndan beyaz olan iyi,
Aile
yağz olan
kötüdür.
Bu
yüzden,
süreklidolay
seyrederler;
Bu çalşmada aile kurumutanrsal
önemliruhlar
bir yeridealar
tutmasndan
aileye
oysa
insani
ruhlar
onlar
belli
aralklarla
ve
yarm
yamalak
görebilirler.
dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal gruplardan
Üstelik
aşağlarabirimlerdir.
sürüklemeyeAile
çalşan
ve arabacnn
idealar
iyi
meydanaarabay
gelmişhep
sosyolojik
de toplumu
oluşturan
sosyal
görmesini
engelleyen
kötü
at,
çrpnşlar
sonucunda
arabann
kanatlarn
gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda insanlarn bir arada
yitirmesine
neden
olur. kanatlarn
yitiren ruh,Dolaysyla
yeryüzüne aile
düşer
ve bir
bulunmalarna
yardmc
olan bir kurumdur.
toplumun
temelinde yer alr.
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
174
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram
bedenin içine girer. Bu, doğuştur, ya da ruh ile bedenden kurulu ve “ölümlü”
denen insann oluşudur.
Doğuş unutkanlğ da birlikte getirir. Fakat kesin bir unutma söz
konusu olmadğndan, ruh dünyada idealarn bozuk kopyalarn görünce
anmsamaya
başlar.
Anmsama
(anamnenis)
bilme sürecinin
başlangcdr.
Psukhe
kavram
Antik Yunan’da
biyolojik,
hatta ksmen
de dini
Ruhta
doğru
tasavvurlar,
önce,
bilinçsiz
bir
halde
bulunurlar;
bunlar,2 Fakat
ilkin,
anlamyla Anaksimenes ve Pythagorasçlardan itibaren bilinmektedir.
bir
rüya
gibi
kmldanrlar;
uygun
sorular
ve
araştrmalarla
sonunda
aydnlk
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin ve ahlaki
bir bilgi haline
gelirler.
öğrenmek,
eskiden
bilinen bir
şeyi
karakterin
bulunduğu
yer Buna
olarak göre,
tanmlayarak,
etiğin
ve politikann
gerçek
hatrlamaktan,
anmsamaktan
başka
bir
şey
değildir.
(Platon,
Menon
81
c-d)
anlamda kurucusu oldu. Sokrates, kendisinden önce doğa filozoflarnn
Platon
bu
düşünce
ile
felsefenin
ikin
ana
görüşü
olan,
ruhta
bilinçsiz
bir
canllk ilkesi olarak tanmladklar insan ruhunu, insani karakterin
halde bulunan
tasavvurlarn kendisine
olduğu görüşü
ile doğru bağl
san ile
bilgi
bulunduğu
yer,doğuştan
insan mutluluğunun
ve durumuna
olduğu
(episteme)
arasndaki
karştlğ
çözmüştür.
Doğru
san
sallantl
ve
özsel unsur; ksacas, bilinçli ve ahlaki kişiliğin oturduğu yer olarak tarif
süreksizdir,
bilgi
ise
bir
temele,
bir
nedene
bağlanmakla,
sağlam
ve
sürekli
eder (Cevizci, 2006: 47).
olur (Gökberk, 1998: 57).
Ayrca bedenin insan varlğnn birliği, ahenkli bütünlüğü için
değerini
kantlamakelbette,
için, Menon’da
bir
gerekli Platon,
olmaklaanmsama
birlikte, öğretisinin
özle olmadğ
düşüncesine,
bedenimizi
köleye
güç
bir
geometri
problemi
çözdürtür.
Bir
kişinin
bilmediğini
sandğ
değiştirmenin bizim elimizde olmadğ, insanlarn bu bakmdan kendilerine
bir şeyi olanla
bilmesi,
onun birgerektiği,
şeyin bilgisine
daha önceden
sahip olmas
verilmiş
yetinmeleri
oysa ruhumuzu
geliştirmenin,
ahlaki
demektir.
Bu
öğreti,
mitolojik
öğelerden
soyutlandğnda
daha
kolay
karakterimizi snrszca geliştirmenin bizim elimizde olduğu düşüncesini
anlaşlabilir.
Anmsama
öğretisinin
gerçekte
ortaya
koyduğu
düşünce,
insan
ekledi. Ona göre, insana düşen bedenle ruhun tek tek gerçek yerlerini
zihninin,
deneye
bağml
kalmakszn
ve
hemen
hemen
kaltmsal
olarak,
bilmek, aralarndaki ilişkiyi doğru tesis etmek ve gerçek değerin kaynağ
öğrenmenin
bütün koşullarna
kendiliğinden
Anmsama,
olarak
ruha gereken
özeni göstermekti
(Cevizci,sahip
2006: olmasdr.
47).
Sokrates’in “Kendini Bil!” ilkesinin epistemolojik anlatmdr.
Sokrates insanlar ruhlarna özen göstermeleri konusunda ikna etme
Fakat
anmsama
Platon’uneylemlere
bilgi –adil,
kuramcesur,çerçevesinde
çabasnda,
onlara,
erdemli bireysel
kibar vb.
değerlendirildiğinde,
bunun
bilgiye
yükselişte
bir
ara
temsil
ettiği
eylemler- önem vermekle yetinmeyip, bu eylemlerinaşamay
gerisinde
bulunan,
ve
kesinlikle
noesis
durumunu
içermediği
anlaşlr.
Ruhun
bu
dünyada
adalet, cesaret ya da kibarlğn doğasn anlayabilmek ve tanmlayabilmek
gördüklerinden
anmsadklar,
ancak idealarn
soluk göstermeye
ve zayf tasarmlardr.
için
elinden gelen
her şeyi yapmalar
gerektiğini
çalşmştr.
Bilim
bunlarn
üzerine
kurulamaz.
Gerçek
bilgi,
idealarn mümkün
sallantl
Ayrca kişinin ruhuna özen göstermesinin yaşamn sorgulamasyla
tasarmlarnn
değil,
idealarn
kendilerinin
bilgisidir
ve
nesneler
evreninde
olduğunu belirtmiştir. Onun bu tezleri eleştirilere sebep olmuştur.
değil, idealar evreninde elde edilir. Bununla birlikte, anmsamann bütünüyle
Bu yenisanlmaldr.
görüşlere yöneltilen
savunabilmek
için Platon,
hor görüldüğü
Çünkü ruheleştirileri
ölümsüz olduğu
ve anmsayabildiği
ahlak
felsefesi
ve
metafiziğini
bir
araya
getirerek,
Sokrates’ten
farkl
olarak
içindir ki, insan idealarn var olduğunu bilip bunlara ulaşmaya çalşr
ve
ahlak
alanndaki
sorunlara
olduğu
kadar,
gerçekliğin
doğasna
ilişkin
diyalektik ile idealar evrenine yükselir (Ağaoğullar, 1989: 147).
sorunlara da yoğun bir ilgi göstermiştir.
Bu yükselişi gerçekleştiren yine ruhtur. Bunun nasl olduğunu da
ruhun tanmndan hareketle açklamak mümkündür. Platon ruhu, “doğas ve
1.
Platon’un
Anlayş
özü bakmndan
bir hareketRuh
ilkesi”
olarak almaktadr. Çeşitli diyaloglarnda
ruhu “kendiliğinden
hareket
olarak
tanmlamaktadr.
Platon ruhun
evrendeki
Platon, hocasnn
sözilkesi”
konusu
inancndan
aldğ destekle,
özü
varlklar canl
ve cansz
olarak ikiye
Canl varlklar
cansz
itibariyle,
şu gelip
geçici dünyaya
değilayrmaktadr.
de, ebedi dünyaya
bağl olduğunu
varlklardan
iradiPythagorasç
hareketleri ileöğretinin
ayrlrlar.etkilerini
İradi hareketlerin
ilkesi
ortaya
koyan
taşyan kaynağ,
bir ruhçuluk
ise ruhtur (Arslan, 2006: 362-363).
Platon hareketle her türlü değişmeyi kastetmektedir. Bu bağlamda
2
Töz olarak
kabul arzu
eden Anaksimenes’i
iten muhtemel
neden,hatrlamak,
havayla ruh
olmak
üzerehavay
örneğin
etmek, öfkebuna
duymak,
üzülmek,
arasnda gördüğü benzerlik olmuştur. Yunanca’da ruh anlamna gelen psukhe kelimesi ayn
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
175
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013
düşünmek de birer harekettir (Platon, Yasalar: 897 a). Ayrca Platon bugün
bizim cansz olarak kabul ettiğimiz varlklar da canl olarak kabul
etmektedir. Bu anlamda bütün gök cisimleri canldrlar. Ayn zamanda
onlarn akllar da vardr. O halde onlarn ruhlar da vardr. Ayn şekilde
Platon evreninde canl, akll ve ruh sahibi olduğuna inanr ve bu ruha “alem
Girişverir. Sonuç olarak ruh, Platon’a göre özü itibariyle değişim ve
ruhu” adn
Sosyoloji
disiplinihareketin,
için ailekendi
kurumu,
yapy
ortaya
dönüşümün
kendiliğinden
kendinetoplumsal
hareket eden
varlğn
bu
çkarmas
önemlidir.
Aile, 892
toplumdaki
bir arada
hareketinin açsndan
ilkesidir (Platon,
Yasalar:
a- 896a).bireylerin
Ruh demek
zaten
bulunmalarn
sağlayanolan
birincil
etkiye sahip
sosyalvarlklar
gruplarn
başnda
hareketi kendiliğinden
şey demektir.
O, bütün
içinde
akla
gelmektedir.
Toplumu
oluşturan
ailenin,
günün
koşullarna
göre
yaşadğ
sahip olabilecek biricik varlktr (Platon, Timaios 46 c).
değişim,Platon
geçirdiği
dönüşüm toplumun
yeni durumlara
göre şekillenmesini
Phaidros’ta
da hareketten
kalkarak ruhun
varlğn ve
sağlamaktadr.
Bu
noktada,
bu
çalşma
ile
Hopa’da
yaşanan
ve
ölümsüzlüğün kantlar. “Başkasndan hareket alan ve kendisi dedeğişim
başkasn
dönüşümün
aile sosyal
kurumudurunca
ile ilişkisi
ele alnmaktadr.
hareket ettiren
şey, hareket
yaşamaz
olur. Yalnz kendiliğinden
SosyalistkiCumhuriyetler
Birliği’nin
dağlmasnn
hareket Sovyet
eden varlktr
kendi kendisini
terk edemeyeceği
içinardndan
sürekli
her
anlamda
zor koşullar
yaşayan
içindeSarp
snr kaps
adeta
hareket
halindedir.
Hatta bütün
ötekiGürcistan
varlklar için
bir hareket
kaynağ
ve
kurtuluş
olmuştur.
snrşeyin
kapsnn
açlmasyla
hemgelişinden
daha önce
ilkesidir. Şimdi
ilke Sarp
olan bir
doğuşundan,
meydana
söz
birbirinden
ayrlmak
Doğu
edilemez. Tersine
onunzorunda
kendisi kalan
doğan,akrabalar
meydana buluşmuş
gelen bir hem
şeyin de
ilkesidir.
Karadeniz
halk
komşusuyla
tanşmştr.
Kapnn
açlmas
olumlu
ve
Eğer onun kendisi bir şeyden doğmuş olsayd, ilke olamazd. Böyle bir
olumsuz
pek
çok
durumu
beraberinde
getirmiştir.
Başta
aile
kurumu
olmak
ilkenin doğuşu, meydana gelmesi mümkün olmadğna göre onun yok olmas,
üzere
ailekalkmas
ile ilişkilidaekonomi,
eğitim,
sağlkÇünkü
ve gibieğer
pek bu
çokilke
alanyok
bu kapdan
ortadan
söz konusu
olamaz.
olsayd,
olumlu
ya da olumsuz
etkilenmiştir.
hiçbir zaman
kendi kendine
bir hiçten tekrar doğamazd ve her şeyin bir
ilkeden Kapnn
doğmasetkileri
gerektiğine
göre değişmektedir.
kendisinden İnsanlarn
de başka sahip
hiçbir
şey
kişilere göre
olduğu
doğamazd.
O halde
kendibukendine
hareketeneden
varlk,
hareketin
ve
sosyal
statüler
ve roller,
değişikliğin
büyük
faktörüdür.
Birilkesidir
pansiyon
bu
varlğn için
ne yok
de yeniden doğmas.
Eğer başka
işletmecisi
çokolmas
olumlumümkündür,
etkilerden ne
bahsedilebilirken,
aile içerisinde
eş
türlü olsaydolan
üstümüzde
bütünolmayabilmektedir.
canl varlklar hareketsiz
konumunda
kadnlargök
içinveböyle
Ayrca kalr,
çocukyok
ve
olurdu ve etkilenmişlerdir.
artk bir daha hareket edebilmeleri, yeniden doğmalar mümkün
gençlerde
olmazd”
(Platon,
Phaidros:
245 c-d).
Snr kapsndan
geçişler
2011 ylna kadar pasaportla yaplyordu.
göre ruhun
hareketin
olmas,
onun
Ancak Platon’a
2011 ylnda
sadecekendiliğinden
bir lira verip
nüfus ilkesi
cüzdann
gösterip
doğas,
kavram
tanmdr.mümkün
Guthrie’nin
hakl olarak
ettiğiözellikle
gibi bu
Gürcistan’a
geçişve yapmak
olmuştur.
Snr işaret
kapsnn
görüş,
biten her şeyin
bulunduğu ve yaps
ruhun
serbest evrende
geçişe olup
açlmasndan
sonratemelinde
Hopa’nnruhun
sosyo-ekonomik
kendisinin
özü itibariyle
bilinçlisosyolojik
bir varlkolarak
olmasndan
dolay
değişmiştir.de
Araştrma
bu değişimi
inceleyerek
varevrenin
olann
tümünün
aklsal olarak
yönetildiği anlamna
gelir (Guthrie, 1962: 420).
ortaya çkarlmas
veya anlaşlmasnda
etkili olacaktr.
Ayrca ruhun kendiliğinden hareketin ilkesi olmas, varlğa gelmesi ve
yokluğa gitmesi mümkün olmayan bir şey olmas, onun doğas itibariyle
1.
Teorik Çerçeve
ölümsüz olduğunu gösterir. Platon Phaidon, Phaidros ve Devlet’te ruhun
Aileöyle olmas gerektiğini çeşitli argümanlara dayanarak
ölümsüz1.1.
olduğunu,
srarla savunur.
Bu argümanlar
içinde
Phaidon
önemli
bir noktadadr.
Bu çalşmada
aile kurumu
önemli
bir yer
tutmasndan
dolay aileye
dair ksa
teorik
bilgilere
yer
verilmiştir.
Toplumlar
sosyal
Platon bu diyalogda, karştlarn birbirlerinden doğduklar,gruplardan
hayat ve
meydana
gelmiş
sosyolojik
birimlerdir.
Aile
toplumusonra
oluşturan
sosyal
ölümün ise
birbirlerinin
karştlar
olduğu
ve deölümden
bir hayatn
gruplarn
en
önemlisidir.
Aile
ayn
zamanda
toplumda
insanlarn
bir
arada
gelmesi gerektiği; (Platon, Phaidon: 70c-72e) öğrenmenin hatrlama olduğu,
bulunmalarna
yardmc
olan
bir
kurumdur.
Dolaysyla
aile
toplumun
ruhun bir şey bilmesi için onu daha önceki hayatnda tanmş olmas
temelinde yer
gerektiği
yanialr.
ruhun doğumdan önce bir hayata sahip olduğu, onun
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
176
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram
varlğnn bedene bağl olmadğ, bedenin ölümünden sonra da varlğn
devam ettirebileceği; (Platon, Phaidon: 72e-77d) ruhun bedeni, yani
organizmay meydana getiren parçalarn bir oran olmadğ için bedenin
dağlmas ile ortadan kalkmasnn söz konusu olmadğn kantlamaya çalşr
(Platon, Phaidon: 91c-95a).
Psukhe kavram Antik Yunan’da biyolojik, hatta ksmen de dini
2 oluş
Platon’un
ruhun ve
ölümsüzlüğüne
dair görüşü
edildiğinde
anlamyla
Anaksimenes
Pythagorasçlardan
itibarenkabul
bilinmektedir.
Fakat
ve
yok
oluş
içinde
olan
duyusal
dünyadaki
varlklara
it
bir
şeyden
söz
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin ve ahlaki
edilemez.
Platon
bu
sonucu
açkça
kabul
eder.
Diğer
yandan
eğer
ruh
karakterin bulunduğu yer olarak tanmlayarak, etiğin ve politikann gerçek
ölümsüzsekurucusu
kendileriyle
duyusal
varlklardan
yap,
anlamda
oldu. birlikte
Sokrates,bulunduğu
kendisinden
önce doğa
filozoflarnn
mahiyet
veya
töz
bakmndan
farkl
bir
şey
olmaldr.
Platon
bu
sonucu
da
canllk ilkesi olarak tanmladklar insan ruhunu, insani karakterin
kabul eder. yer, insan mutluluğunun kendisine ve durumuna bağl olduğu
bulunduğu
özsel unsur; ksacas, bilinçli ve ahlaki kişiliğin oturduğu yer olarak tarif
eder (Cevizci,
2006: 47).
1.1 Ruh-Beden
İlişkisi
Ayrca
bedeninolan
insan
varlğnn
ahenkli
bütünlüğü
için
Ruhun bedenle
ilişkisinde,
ruhabirliği,
daha çok
önem verirken
bedeni
gerekli
olmakla
birlikte,
özle
olmadğ
düşüncesine,
elbette,
bedenimizi
tamamen inkar etmeyen Platon’a göre, şekil veren, yöneten ve her bakmdan
değiştirmenin
bizim
olmadğ,
bu bakmdan
kendilerine
aktif olan ruhtur,
şekilelimizde
alan, yönetilen
ve insanlarn
pasif bir nicelik
olan ve ruha
maddi
verilmiş
olanla
yetinmeleri
gerektiği,
oysa
ruhumuzu
geliştirmenin,
ahlaki
nesneleri duyular vastasyla tantan da bedendir. Peki, birbirinden tamamen
karakterimizi
snrszca
geliştirmenin
bizim
elimizde
düşüncesini
ayr
ve bağmsz
olan maddi
ve manevi
iki farkl
tözünolduğu
bir araya
gelmesi
ekledi.
Ona göre, insana
düşen
bedenle
ruhun tek tek
gerçek meydana
yerlerini
nasl mümkündür?
Bir başka
deyişle
bu beraberliğin
sonucunda
bilmek,
aralarndaki
ilişkiyi doğru
tesis zt
etmek
ve gerçek
değerin
kaynağ
gelen varlk
nasl bir varlktr?
Birbirine
iki şeyden
meydana
gelen
varlk
olarak
ruha
gereken
özeni
göstermekti
(Cevizci,
2006:
47).
bu ztlktan nasl etkilenmektedir ve bu etkide hangi taraf daha ağr
basmaktadr?
Bu insanlar
sorulara verilecek
ruh ve beden
arasndaki
ilişkiyi
Sokrates
ruhlarna cevaplar
özen göstermeleri
konusunda
ikna
etme
açğa çkaracaktr.
çabasnda,
onlara, erdemli bireysel eylemlere –adil, cesur, kibar vb.
eylemlerönem (1953),
vermekle
yetinmeyip,
bu eylemlerin
gerisinde
bulunan,
B.Jowett
Phaidon
diyalogunun
İngilizce’ye
çevirisinin
giriş
adalet,
cesaret
ya da kibarlğn
anlayabilmek
ve tanmlayabilmek
ksmnda
Platon’da
ruh-bedendoğasn
düalizmi
üzerine şu
yorumu yapar:
için
elinden gelen
yapmalar
gerektiğini
göstermeye
“Kavranlabilir
olanherileşeyi
duyular
vastasyla
alglanabilir
olan çalşmştr.
arasndaki
Ayrca
kişinin
göstermesinin
sorgulamasyla
mümkün
fark, Tanr
ileruhuna
dünyaözen
arasndaki
ayrm,yaşamn
Platon’da
ruh ve bedenin
ayr
olduğunu
belirtmiştir.
Onun budoğmasna
tezleri eleştirilere
olmuştur.
varlklar olduğu
düşüncesinin
yardmsebep
etmiştir.”
(Plato, Phaidon:
1953) Bu yeni görüşlere yöneltilen eleştirileri savunabilmek için Platon,
ahlak felsefesi
veve
metafiziğini
araya
getirerek,
olarak
Peki ruh
beden biri bir
maddi
diğeri
maneviSokrates’ten
bağmsz ikifarkl
töz ise,
bu
ahlak
alanndaki
sorunlara
olduğu
kadar,
gerçekliğin
doğasna
ilişkin
bağmsz iki tözün bir araya gelmesi nasl mümkündür? Platon’a göre ruhun
sorunlara
da yoğun
bir ilgi
göstermiştir.
konuk olduğu
bedenle
birliği
ruh için aşağlayc bir ortaklktr. Ruh için
beden bir hapishanedir. O kabuğuna yapşmş bir istiridye gibi ruhun içine
hapsolduğu
Phaidros: 250c) ve bedende bulunduğu
1. bir hapishanedir.(Platon,
Platon’un Ruh Anlayş
sürece hakikati elde edemez. Çünkü ruh onun doğal faaliyetlerini
Platon, hocasnn
söz konusu
aldğ destekle,
ruhun özü
gerçekleştirme
şöyle dursun
onun inancndan
kendi doğasn
gerçekleştirmesinin
itibariyle,
şu
gelip
geçici
dünyaya
değil
de,
ebedi
dünyaya
bağl
olduğunu
önündeki en büyük engeldir. Platon’a göre ruh istediği takdirde
bu
ortaya
koyan
Pythagorasç
öğretinin
etkilerini
taşyan
bir
ruhçuluk
skntlardan, beden hapishanesinden kurtulabilir. Çünkü Platon’a
göre,
yaratlş olarak ruha komutanlk, efendilik verilmişken bedene kölelik,
2boyun eğme verilmiştir. Ruh akla sahiptir, beden bundan mahrumdur.
Töz olarak havay kabul eden Anaksimenes’i buna iten muhtemel neden, havayla ruh
arasnda gördüğü benzerlik olmuştur. Yunanca’da ruh anlamna gelen psukhe kelimesi ayn
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
177
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013
Platon, Phaidon diyalogunda ise insann içindeki çelişkiden ötürü
süregelen çatşmasn bitirip, insann mutluluğa ulaşmas ruhun bedenden
kurtuluşuyla mümkündür: “Evet, belki ölüm bizi amaca götüren dosdoğru
yoldur. Çünkü ten akl ile beraber oldukça ruhumuz böyle kötü bir şeye
bulaşmş bulundukça, amacmz olan şeyi, hakikati hiçbir zaman elde
Giriş (Platon, Phaidon: 66 b).
edemeyeceğiz”
Sosyoloji
disiplini
için arasndaki
aile kurumu,
toplumsal
ortaya
Platon’un ruh
ile beden
ilişkide
üstünlüğüyapy
ruha verdiği
çkarmas
açsndan
önemlidir.
Aile,
toplumdaki
bireylerin
bir
arada
aşikardr. Ruh bedenden üstün olduğu için beden ve ruhtan meydana gelen
bulunmalarn
sağlayan
birincil
etkiye
sahip
sosyal
gruplarn
başnda
bütünde yönetmesi gereken ruh, onun emirlerine itaat etmesi gereken
gelmektedir.
oluşturan
ailenin,
koşullarna
yaşadğ
bedendir. ÖteToplumu
yandan Platon,
bedenin
de günün
ruh üzerinde
etkili göre
olabileceğini,
değişim,
geçirdiği
dönüşüm
toplumun
yeni
durumlara
göre
şekillenmesini
örneğin bilgi ile ilgili olarak bedenin ruhun hakikati elde etmesine engel
sağlamaktadr.
Bu noktada,
bu çalşma
ile Hopa’da
yaşanan değişim
ve
olmasnn mümkün
olduğu gibi,
ahlak konusunda
da kaynağn
kendisinin
dönüşümün
sosyal sürüklemek
kurumu ile ilişkisi
ele alnmaktadr.
oluşturduğu aile
hazlara
suretiyle
bedenin ruhun kendisi için
Sovyet
Sosyalist
Cumhuriyetler
Birliği’nin
yaratlmş
olduğu
mutluluğa
ulaşmasna
engel dağlmasnn
olabileceğiniardndan
kabul
her
anlamdaAncak
zor koşullar
yaşayan Gürcistan
için değer
Sarp snr
kapsoradan
adeta
etmektedir.
ruhun düşünme
gücü, bedene
vermeyip,
kurtuluş
olmuştur.isteklerini
Sarp snraşabilme
kapsnn
açlmasyla
hemyani
dahaidealara
önce
kaçarak bedenin
gücüne,
evrenine
birbirinden
ayrlmak
zorunda
kalan
akrabalar
buluşmuş
hem
de
Doğu
dönebilme gücüne sahiptir (Arslan, 2006: 369).
Karadeniz
halk
komşusuyla
tanşmştr.
Kapnn
açlmas
ve
Platon
Timaios
diyalogunda
da ruhla
bedenin
birbiriniolumlu
karşlkl
olumsuz
pek
çok
durumu
beraberinde
getirmiştir.
Başta
aile
kurumu
olmak
olarak nasl etkilediklerine dair örnekler verir. Örneğin bu eserinde aslnda
üzere aile
ile ilişkiliolan
ekonomi,
eğitim,
sağlk ve
pek ruh
çok hastalklar
alan bu kapdan
beden
hastalklar
baz ruh
hastalklar
ile gibi
aslnda
olan
olumlu
ya
da
olumsuz
etkilenmiştir.
baz beden hastalklarnn çeşitli örneklerini vermektedir. Platon, ilk durumla
Kapnn
etkileribedende
kişilere göre
değişmektedir.
İnsanlarn sahip
ilgili örnek
olarak,
“kemik
iliğinde haddinden
fazla olduğu
sperm
sosyal statüler insanda
ve roller,
bu değişikliğin
büyük ve
faktörüdür.
pansiyon
birikmesi”nin
taşkn
arzulara yolenaçtğn
bu taşknBir
arzularn
da
işletmecisi
için
etkilerden bahsedilebilirken,
ailebuiçerisinde
eş
ruhu
ölçüsüz
hazçok
ve olumlu
aclara sürüklediğini
ve böylece ruhun
hastalğnn
konumunda
olan
kadnlar
için
böyle
olmayabilmektedir.
Ayrca
çocuk
ve
gerçekte bedenin söz konusu hastalğnn bir sonucu olduğunu belirtmektedir
gençlerde
etkilenmişlerdir.
(Platon, Timaios:
86 b). Benzer şekilde, ruhun çektiği aclarn çoğunun
nedeninin
beden
olduğunu,
kötülerin
için kötü
olmalar
Snr
kapsndan
geçişler
2011 kötü
ylnaeğitildikleri
kadar pasaportla
yaplyordu.
yannda 2011
kötü bedenlere
sahip olarak
yaratldklar
için kötü
olduklarn
da
Ancak
ylnda sadece
bir lira
verip nüfus
cüzdann
gösterip
belirtmektedir.
Bu nedenle
ile bedenolmuştur.
arasnda bir
denge
ve uyumözellikle
olmas
Gürcistan’a
geçiş
yapmakruh
mümkün
Snr
kapsnn
gerektiğini
söylemekte,
güçlü bedenin
ve zekas
clz bir ruhu kolayca
serbest geçişe
açlmasndan
sonra zayf
Hopa’nn
sosyo-ekonomik
yaps
etkisi
altna Araştrma
alacağndan
söz etmektedir
(Platon,
88 var
a). olann
İkinci
değişmiştir.
bu değişimi
sosyolojik
olarakTimaios:
inceleyerek
durumla
ilgili olarak
daanlaşlmasnda
o bedenle oransz,
daha güçlü olan bir ruhun
ortaya çkarlmas
veya
etkiliondan
olacaktr.
baz hastalklara yol açabileceğini kabul etmekte, örneğin böyle bir ruhun
kendisini tamamen inceleme ve araştrmaya vermesi sonucunda bedeni harap
1.
Teorik Çerçeve
edebileceğini belirtip ruhunu ve kafasn tamamen matematiğe takan bir
1.1.
Aile etmemesi için onu da beden eğitimiyle güçlendirmesi
insann bedenini
tahrip
gerektiğini
(Platon,önemli
Timaios:
Bu hatrlatmaktadr
çalşmada aile kurumu
bir88
yerc).tutmasndan dolay aileye
dair ksa
teorik
bilgilere
yer
verilmiştir.
Toplumlar
sosyalgördüğümüz
gruplardan
Platon’un, Phaidon, Phaidros ve Devlet diyaloglarnda
meydana
gelmiş
sosyolojik
birimlerdir.
Aile
de
toplumu
oluşturan
o sert, ruhla bedeni birbirine tamamen zt, birbirine düşman olarak sosyal
gören
gruplarn
önemlisidir.
Aile ayn yumuşatmş
zamanda toplumda
arada
tutumunu enyaşllk
diyaloglarnda
olduğuinsanlarn
görülür. bir
Örneğin
bulunmalarna
yardmc
olan
bir
kurumdur.
Dolaysyla
aile
toplumun
Phaidon diyalogunda ruhun bedenden kurtulup huzura ulaşmas için ölümü
temelinde
alr.olarak gören Platon, daha sonraki döneme rastlayan
tek çkş yer
yolu
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
178
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram
diyaloglarndan Timaios’da insann doğru bir eğitimle, ruhunu terbiye ederek
de huzura ulaşabileceğini ifade eder (Platon, Timaios: 41 c).
Sonuç olarak bu evren içinde ruh ve beden birbirinin yoldaşdr. Ruh
bu evrende misafir olduğu müddetçe bedene canllğn verir ve hareketlerine
anlam kazandrr.
Ancak ruh
bu evrenden
Psukhe kavram
Antik
Yunan’daayrldktan
biyolojik, sonra
hatta bedenin
ksmen canllğ
de dini
biter.
anlamyla Anaksimenes ve Pythagorasçlardan itibaren bilinmektedir.2 Fakat
Sokrates ona yepyeni bir anlam yükledi; onu bilinçli kişiliğin ve ahlaki
karakterin
yer olarak tanmlayarak, etiğin ve politikann gerçek
1.2bulunduğu
Ruhun Ksmlar
anlamdaPlaton’un
kurucusuruhun
oldu.ksmlar
Sokrates,
kendisinden
doğa filozoflarnn
veya
farkl ruhlarönce
kuramnn
izine ilk kez
canllk
olarak tanmladklar
insan ruhunu,
insani
Devlet’te ilkesi
rastlamaktayz.
Platon devleti büyütülmüş
bir insan
olarakkarakterin
gördüğü
bulunduğu
insan mutluluğunun
kendisine
ve durumuna
bağl olduğu
için devletiyer,
meydana
getirecek snflarn
insan
meydana getiren
farkl
özsel
unsur;organlarn
ksacas, bilinçli
ve ahlaki
kişiliğin
yer olarak
tarif
ksmlarn,
bir benzeri,
paraleli
olarakoturduğu
ele alnmas
gerektiğini
eder
(Cevizci,
2006:
47).
düşünmektedir. Bu bağlamda insan davranşlarn ele almakta ve insan
bedenin
insan ve
varlğnn
birliği, belli
ahenkli
bütünlüğü
için
ruhunu Ayrca
üç ilkeye
ayrmaktadr
bu üç ilkenin
güçleri
ve bedende
gerekli
olmakla
birlikte,
özle
olmadğ
düşüncesine,
elbette,
bedenimizi
bulunan belli organlar vardr. Bu üç ilkeden biri bizi bilgi edinmeye, biri
değiştirmenin
bizimbiri
elimizde
olmadğ,
insanlarn
bu bakmdan
kendilerine
taşknlğa, öfkeye
de yemeye,
içmeye
ve çiftleşmeye
ve buna
benzer
verilmiş
olanla
yetinmeleri
gerektiği,
oysa
ruhumuzu
geliştirmenin,
ahlaki
isteklere yönlendirir. (Platon, Devlet: 436 b)
karakterimizi
geliştirmenin
elimizde
olduğu düşüncesini
Ruhunsnrszca
birer fonksiyonu
olan bizim
akl, irade
ve isteklerdir
ki bunlar
ekledi.
Ona
göre,
insana
düşen
bedenle
ruhun
tek
tek
gerçek
insan insan yapan başlca güçlerdir. Devlette bunlara karşlk
gelenyerlerini
üç snf
bilmek,
ilişkiyi olan
doğru
tesis etmek
ve iradenin
gerçek değerin
ise
bilenaralarndaki
akl temsil edecek
yöneticiler
snf,
karşlğkaynağ
olacak
olarak
ruha gereken
özeni
göstermekti
(Cevizci,
olan koruyucular,
yani
askerler
snf, arzu
veya 2006:
iştahn47).
karşlğ olacak olan
insanlar(Platon,
ruhlarna
özen 439
göstermeleri
üreticilerSokrates
snf olacaktr.
Devlet:
d-444 c) konusunda ikna etme
çabasnda,
onlara,
erdemli
bireysel
eylemlere
–adil,
kibar ilgili
vb.
Platon bu üç farkl ruh veya ruhun üç
farklcesur,
ksmyla
eylemlerönem
vermekle
yetinmeyip,
bu
eylemlerin
gerisinde
bulunan,
düşünceleri Phaidros’ta da karşmza çkmaktadr. Burada Platon, biri güzel
adalet,
da kibarlğn
ve tanmlayabilmek
ve asil,cesaret
diğeri ya
çirkin
ve huysuzdoğasn
iki at anlayabilmek
tarafndan çekilen
ve bir sürücü
için
elinden
gelen
her
şeyi
yapmalar
gerektiğini
göstermeye
çalşmştr.
tarafndan yönetilen bir arabadan söz edilmektedir. Çirkin ve huysuz
atn
Ayrca
kişinin
ruhuna
özen
göstermesinin
yaşamn
sorgulamasyla
mümkün
temsil ettiği istekler akla karş gelerek maddi hazlara yönelirken, güzel
ve iyi
olduğunu
Onun
bu tezleri
sebep olmuştur.
atla temsilbelirtmiştir.
edilen irade
de akla
uyguneleştirilere
hareket ederek
idealara yükseltmek
Bu yeni
görüşlere
yöneltilen
eleştirileri
savunabilmek
Platon,
istemektedir.
Arabann
sürücüsü
olan insan
ise idealara
dönme için
çabasndaki
ahlak
felsefesi
ve metafiziğini
bir arayaPhaidros:
getirerek,246
Sokrates’ten
farkl olarak
akll ruha
karşlk
gelmektedir.(Platon,
vd)
ahlak alanndaki
sorunlara
kadar,
Timaios diyalogu
da olduğu
bu üç farkl
ruhgerçekliğin
veya ruhun doğasna
üç farkl ilişkin
ksma
sorunlara
da
yoğun
bir
ilgi
göstermiştir.
ayrarak açklamaya devam eder. Hatta söz konusu ruhlara bedende belli
yerler tahsis etmek suretiyle bu kuram daha ileri götürür. Bu kurama göre
ruhun düşünüp
taşnan, hesaplayan,
akll ksmnn, akll ruhun yeri daha
1.
Platon’un
Ruh Anlayş
önce de Platon,
ifade ettiğimiz
gibi
insann
beynidir.
Ruhun
cesareti,
savaş
isteğini
hocasnn söz konusu inancndan
aldğ
destekle,
ruhun
özü
paylaşan,
zaferi
arzu
eden,
öfkeli
ksmnn
yeri
göğüs
ve
onun
da
özellikle
itibariyle, şu gelip geçici dünyaya değil de, ebedi dünyaya bağl olduğunu
boğaza yakn
Ruhun
yemeyi,etkilerini
içmeyi vetaşyan
bedeninbirtabii
olarak
ortaya
koyan bölgesidir.
Pythagorasç
öğretinin
ruhçuluk
ihtiyaç gösterdiği bütün şeyleri arzu eden, iştah ksmnn bulunduğu yer ise
karndr. (Platon, Timaios: 69 d-70 e)
2
Platon’a
bedene bağlbuna
bir iten
güç muhtemel
olup bedenin
Töz olarak
havaygöre
kabulirade,
eden Anaksimenes’i
neden, etkinliğini
havayla ruh
arasnda gördüğü
benzerlik olmuştur.
Yunanca’da
ruh anlamna
gelen psukhe
ayn
sağlayan
öfke, kzgnlk
gibi hallerdir.
Bedendeki
merkezi
kalp kelimesi
olan irade,
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
179
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013
bedene bağl olmakla beraber, akln karşsnda değildir. o, akl ve istek
arasndaki snr oluşturur. Platon irade gücünün akl ve isteklere
karşmasndan korktuğu için onu bedenin ortasna yani kalbe
yerleştirmektedir. İrade adn alan bu ruh gücü pek çok özelliğe sahiptir.
Platon, iradenin değişik özellikler gösteren yapsn akl ile beden arasnda
araclk Giriş
görevini yerine getirebilmesi için gerekli görmektedir. Ona göre
Sosyoloji
aile yapmakta,
kurumu, toplumsal
yapy
irade, akl
ile istekdisiplini
arasndaiçin
araclk
akln emirleri
ile ortaya
nefsin
çkarmas
açsndan
önemlidir. Aile, toplumdaki bireylerin bir arada
arzular arasnda
gidip gelmektedir.
bulunmalarn
sağlayan
birincil istekler
etkiye ayr
sahip
gruplarn başnda
Platon’un
psikolojisinde
bir sosyal
önem taşmaktadr.
Ruhu
gelmektedir.
Toplumu
oluşturan
ailenin,
günün
koşullarna
idealar aleminde yeryüzüne düşüren istekler yeryüzünde de göre
ruhu yaşadğ
idealara
değişim,
geçirdiği
dönüşüm
yeni durumlara
göre yönelmektedir.
şekillenmesini
yükseltmekten
alkoymak
içintoplumun
hep maddeye
ve kötülüklere
sağlamaktadr.
Bu
noktada,
bu
çalşma
ile
Hopa’da
yaşanan
değişim
ve
Ayrca bedene ait olan duyumlar, duygulanmlar (affections),
tutkular
dönüşümün
aile sosyal
kurumubilgiden
ile ilişkisi
ele alnmaktadr.
(passions), hazlar
bizi gerçek
uzaklaştrr.
Ruh kendisine ne işitme,
Sovyet
Sosyalist
Cumhuriyetler
Birliği’nin
dağlmasnn
ne görme
duyusu,
ne ac, ne
haz, hiçbir şey
bulundurmadğ
zaman ardndan
daha iyi
her
anlamda
zor Phaidon:
koşullar 65
yaşayan
Gürcistan için Sarp snr kaps adeta
düşünür.
(Platon,
c)
kurtuluş olmuştur. Sarp snr kapsnn açlmasyla hem daha önce
birbirinden ayrlmak zorunda kalan akrabalar buluşmuş hem de Doğu
1.3. halk
Ruh vekomşusuyla
Ölüm
Karadeniz
tanşmştr. Kapnn açlmas olumlu ve
ölüm beraberinde
düşüncesi, ruhun
ölümsüzlüğü
ve hur olmak
göçü
olumsuzPlaton’da
pek çok durumu
getirmiştir.
Başta aile kurumu
fikirleriyle
birbirine
bağldr.
Ruhun
ölümsüz
olduğunu
düşünün
Platon’a
üzere aile ile ilişkili ekonomi, eğitim, sağlk ve gibi pek çok alan bu kapdan
göre ölüme
olan bedendir. Platon’a göre ölüm, bedenin ruhtan
olumlu
ya da mahkum
olumsuz etkilenmiştir.
ayrlarakKapnn
kendi etkileri
kendinekişilere
kalmas,
öbür
taraftan ruhun
bedenden
göre
değişmektedir.
İnsanlarn
sahipayrlarak
olduğu
kendi
kendine
var
olmaya
devam
etmesidir.
Bir
başka
ifadeyle,
ruhun
sosyal statüler ve roller, bu değişikliğin en büyük faktörüdür. Bir pansiyon
bedenden
kurtuluşudur.
işletmecisi için çok olumlu etkilerden bahsedilebilirken, aile içerisinde eş
İlk dönem
diyaloglarndan
Savunmas’nda
ölümün
konumunda
olan kadnlar
için böyle Sokrates’in
olmayabilmektedir.
Ayrca çocuk
ve
doğasn irdeleyen
Platon’a göre ölüm korkusu gerçekten bilge olmadğ
gençlerde
etkilenmişlerdir.
halde kendini
bilge sanmaktan
ibarettir
Sokratesin
Savunmas:
29 a).
Snr kapsndan
geçişler
2011 (Platon,
ylna kadar
pasaportla
yaplyordu.
göre ölüm
ve ölüm
sonras
bilinmezlerle
dolu olduğu
için
Ancak Platon’a
2011 ylnda
sadece
bir lira
verip
nüfus cüzdann
gösterip
ondan
korkmak
İnsann olmuştur.
bir şeydenSnr
korkmas
için onun
ne
Gürcistan’a
geçişanlamszdr.
yapmak mümkün
kapsnn
özellikle
olduğunu
bilmesi
gerekir.
Ölümden
korktuğunu
söyleyen
ise
ölümü
serbest geçişe açlmasndan sonra Hopa’nn sosyo-ekonomik yaps
bilmediği
korktuğu
için bilmediği
bir şeyinceleyerek
hakknda var
yorumda
değişmiştir.halde,
Araştrma
bu değişimi
sosyolojik olarak
olann
bulunuyor
demektirveya
(Platon,
Sokratesinetkili
Savunmas:
29 b).
ortaya çkarlmas
anlaşlmasnda
olacaktr.
Platon için ölüm hakknda söylenebilecek iki olas açklama şekli
mevcuttur:
1.
Teorik Çerçeve
İlk
olarak
ölümden sonras bir hiçlik, insann bilincini kaybetmesi
1.1.
Aile
ise insann ölümden korkmas için bir neden yoktur. Çünkü bilincini
Bu için
çalşmada
kurumu
önemliolmayacaktr.
bir yer tutmasndan
kaybettiği
hiçbiraile
şeyin
farknda
İkinci dolay
olarak aileye
eğer
dair
ksa
teorik
bilgilere
yer
verilmiştir.
Toplumlar
sosyal
ölümden sonra insan başka bir hayat bekliyorsa, bu durumdagruplardan
ölümden
meydana gelmiş
birimlerdir.
de ne
toplumu
sosyal
korkmann
anlamsosyolojik
yoktur. Çünkü,
iyi birAile
insana
hayattaoluşturan
ne de öldükten
gruplarn
en
önemlisidir.
Aile
ayn
zamanda
toplumda
insanlarn
bir
arada
sonra hiçbir kötülük gelmez. Onu ve onun gibileri tanrlar daima korur.
bulunmalarna
yardmc
olan
bir
kurumdur.
Dolaysyla
aile
toplumun
(Platon, Sokrates’in Savunmas: 40 e- 41 d)
temelinde yer alr.
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
180
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk
M. Kaya / Platon’un Ruh Kuram
Platon, Sokrates’in Savunmas’nda ölüm hakknda ileri sürdüğü
düşünceleri orta dönem diyaloglarndan Phaidon’da geliştirir. Bu diyalogda
ölüm istenen, arzulanan bir son olarak karşmza çkar. Çünkü ölüm ruhun
bedenden kurtulup serbest kalmasdr. Bedenden kurtulan ruh alem ruhuna
ulaşr ve Tanr ile birleşir. Diğer taraftan ölüm olay bir başlangç ve bir de
Psukhetaşmaktadr.
kavram Antik
Yunan’da
biyolojik,
de ruhdini
bitiş özelliği
Çünkü
ölüm, ruhun
bedenihatta
terkksmen
etmesiyle
2
anlamyla
Anaksimenes
Pythagorasçlardan
itibarenolarak
bilinmektedir.
Fakat
beden birlikteliğini
sonaveerdirirken,
ruhun bedensiz
Hades denilen
ahiret yoluna
yenibir
hayatna
başlangcn
oluşturur.ve(Platon,
Sokrates
ona yani
yepyeni
anlam geçişin
yükledi;deonu
bilinçli kişiliğin
ahlaki
Phaidon: 70
d- 71 c) yer
Yaniolarak
ölüm tanmlayarak,
ve hayat birbirinden
Platon
karakterin
bulunduğu
etiğin vedoğmaktadr.
politikann gerçek
“ölmek yaşamaktr”
derken,
ölümü kendisinden
asl ve mutlu
bir doğa
hayatn
başlangc
anlamda
kurucusu oldu.
Sokrates,
önce
filozoflarnn
olarak
görmektedir.
Böylece
Platon,
Hades
denilen
ahiret
düşüncesini
ortaya
canllk ilkesi olarak tanmladklar insan ruhunu, insani karakterin
koymuştur.
bulunduğu yer, insan mutluluğunun kendisine ve durumuna bağl olduğu
Ölümksacas,
olaynn bilinçli
bir başlangç,
bir de
bitiş özelliği
taşmas
yani ölüm
özsel unsur;
ve ahlaki
kişiliğin
oturduğu
yer olarak
tarif
ve hayatn
birbirinden
doğduğu düşüncesini savunan Platon’a göre, ölümle
eder
(Cevizci,
2006: 47).
bedenden ayrlan ruhun tekrar bir insan bedenine hayat vermesi, ruhun bu
Ayrca bedenin insan varlğnn birliği, ahenkli bütünlüğü için
dünyada takip ettiği yola bağldr. Sözgelimi, duyular dünyasnda hakszlğa,
gerekli
olmakla
birlikte,
özle olmadğ
düşüncesine,
elbette,
zulme değer
verenler
kurt bedenlerine
girerken,
mutlu olanlar
ve bedenimizi
en iyi yere
değiştirmenin
bizim
elimizde
olmadğ,
insanlarn
bu
bakmdan
kendilerine
gidenlerse toplum için iyi, doğru ve erdemli olarak yaşayanlardr.
Bu tür
verilmiş olanla
ruhumuzugirer.
geliştirmenin,
insanlar
ölünce yetinmeleri
ruhlar iyi gerektiği,
insanlarnoysa
bedenlerine
Platon’unahlaki
ruha
karakterimizi
bizimdünyasn
elimizde oolduğu
ölümden
sonrasnrszca
vaat ettiğigeliştirmenin
hayat onun İdealar
güzel vedüşüncesini
saf haliyle
ekledi. gibi
Onagörebileceği
göre, insanave düşen
bedenle
ruhun tek
tekengerçek
olduğu
bu seyir
ve temaşadan
dolay
büyük yerlerini
bir zevk
bilmek,
aralarndaki
ilişkiyi doğru
tesis (Arslan,
etmek ve2006:
gerçek
değerin kaynağ
ve mutluluk
içine girebileceği
bir hayattr
376).
olarak ruha gereken özeni göstermekti (Cevizci, 2006: 47).
Sokrates insanlar ruhlarna özen göstermeleri konusunda ikna etme
Sonuç
çabasnda, onlara, erdemli bireysel eylemlere –adil, cesur, kibar vb.
Platon’un idea düşüncesine dayandrdğ felsefesinde ruh, Tanr’ya
eylemlerönem vermekle
yetinmeyip,
bu yaşanlan
eylemlerinbugerisinde
bulunan,
özgü
bir niteliktir;
gerçekliktir.
Ancak içinde
evrende madde
ile
adalet, cesaret
da kibarlğn
doğasn
anlayabilmek
ve tanmlayabilmek
ortaklk
kurmakyazorunda
olduğundan
aşağlk
haller almştr.
Bu haliyle ruh
için elinden
her şeyi
gerektiğini
çalşmştr.
hiçbir
zaman gelen
gerçekliği
elde yapmalar
edemez. Çünkü
içindegöstermeye
yaşanlan fenomenler
Ayrca kişinin
ruhuna özen
göstermesinin
yaşamnRuhun,
sorgulamasyla
mümkün
dünyas
ideal dünyann
sadece
kötü bir kopyasdr.
içinde bulunduğu
olduğunu
belirtmiştir. Onun
bu tezleri
eleştirilere
sebepelde
olmuştur.
bütün olumsuzluklara
rağmen
gerçek
bilgiyi
etmesi beden
mağarasndan
bağldr.
Yani savunabilmek
ruh düşünmeiçingücünün
Bu yeni kurtulmasna
görüşlere yöneltilen
eleştirileri
Platon,
fonksiyonlarn
işletmelidir.
ahlak felsefesi ve metafiziğini bir araya getirerek, Sokrates’ten farkl olarak
Ruhun naslsorunlara
bir takm olduğu
fonksiyonlar
bu fonksiyonel
özelliklere
ahlak alanndaki
kadar,varsa
gerçekliğin
doğasna
ilişkin
bağl bir da
takm
yaşayşlar
da vardr. Bu yaşayş akla bağl olursa erdem,
sorunlara
yoğun
bir ilgi göstermiştir.
arzulara bağl olursa haz ve ac adn alr. Akla bağl erdemliliği
gerçekleştirmek herkese nasip olmaz. Ancak filozoflar bundan pay alabilir.
Platon’un
Ruh Anlayş
O halde1.erdem denen
mutluluğun
elde edilmesi için ruhun maddi dünyadan
ayrlmas
tek yol
olmaktadr.
Böyleceinancndan
ölüm bir aldğ
yok oluş
değil ruhun
mutluluğa
Platon,
hocasnn
söz konusu
destekle,
özü
açlan kapşuolmaktadr.
Platon
bu noktada
hem
ruhun
ölümsüzlüğünü
açğa
itibariyle,
gelip geçici
dünyaya
değil de,
ebedi
dünyaya
bağl olduğunu
koymak,koyan
hem de
ceza ve mükafat
olayn
açklamak
içinbirruhruhçuluk
göçünü
ortaya
Pythagorasç
öğretinin
etkilerini
taşyan
savunur. Ölüm fenomeniyle erdemli ruhlar, evren ruhuna katlp geldiği yere
döner. Erdemsiz ruhlar hem Hadeste hem de çeşitli varlk bedenlerinde ac
2çekmeye devam ederek cezasn çeker. Ahiret düşüncesinde hayal snrlarn
Töz olarak havay kabul eden Anaksimenes’i buna iten muhtemel neden, havayla ruh
zorlayan
bir takmolmuştur.
fantezilere
girmekten
kaçnmaz.
arasnda Platon,
gördüğü benzerlik
Yunanca’da
ruh anlamna
gelen psukhe kelimesi ayn
zamanda soluk, nefes, solunan hava anlamna gelmektedir. Benzeri bir durum Arapça’da
ruh anlamna gelen nefs, ile soluk anlamna gelen nefes arasnda da söz konusudur.
Pythagorasçlar ise ruhun insann gerçek özünü oluşturduğunu, bedenle ilişkiye girdiği
181
zaman ise bu özün bozulduğu görüşünü ortaya atarlar. Bu görüş bütün Bat ve Doğu
felsefelerinde ruh-beden ikiciliğini kabul edecek olan uzun ömürlüğü geleneğin
Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: XV, Say 1, 2013
Kaynakça
AĞAOĞULLARI, M.A. (1989), Eski Yunan’da Siyaset Felsefesi,
Ankara: V Yaynlar.
ARSLAN, Ahmet. (2006), İlkçağ Felsefe Tarihi: Sofistlerden
Platon’a,Giriş
İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yaynlar.
BURNET, disiplini
John. (1968),
Greek
Philosophy:
Thales
To ortaya
Plato,
Sosyoloji
için aile
kurumu,
toplumsal
yapy
London:
Macmillan.
çkarmas açsndan önemlidir. Aile, toplumdaki bireylerin bir arada
bulunmalarn
sağlayan
etkiye Felsefe
sahip Tarihi,
sosyal 3.gruplarn
başnda
CEVİZCİ,
Ahmet.birincil
(2001), İlkçağ
Bask, Bursa:
Asa
gelmektedir.
Toplumu
oluşturan
ailenin,
günün
koşullarna
göre
yaşadğ
Yaynlar.
değişim,CEVİZCİ,
geçirdiği Ahmet.
dönüşüm
toplumun
yeni İstanbul:
durumlara
şekillenmesini
(2006),
Sokrates,
Saygöre
Yaynlar.
sağlamaktadr. Bu noktada, bu çalşma ile Hopa’da yaşanan değişim ve
CONFORD,
(1965),
Beforeeleand
After Socrates, Cambridge:
dönüşümün
aile sosyalF.M.
kurumu
ile ilişkisi
alnmaktadr.
Cambridge University Press.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağlmasnn ardndan
GÖKBERK,
Macit.yaşayan
(1998), Felsefe
Tarihi,
Bask,
İstanbul:
her anlamda
zor koşullar
Gürcistan
için9.Sarp
snr
kapsRemzi
adeta
Kitabevi.
kurtuluş olmuştur. Sarp snr kapsnn açlmasyla hem daha önce
GUTHRIE,
(1962). Akalan
History
of Grek buluşmuş
Philosophyhem
I, The
birbirinden
ayrlmakW.zorunda
akrabalar
deEarlier.
Doğu
PRESOKRATİCS
AND THE PYTHAGOREANS,
Cambridge
Karadeniz halk komşusuyla
tanşmştr. KapnnCambridge:
açlmas olumlu
ve
University
Press.
olumsuz pek
çok durumu beraberinde getirmiştir. Başta aile kurumu olmak
üzere aile
ile ilişkili W.
ekonomi,
gibi pek
çok alan
bu Cevizci,
kapdan
GUTHRİE,
(1999).eğitim,
İlkçağ sağlk
FelsefeveTarihi,
(Çev.)
Ahmet
olumlu ya
da olumsuz
etkilenmiştir.
Ankara:
Gündoğan
Yaynlar.
Kapnn etkileri
kişilere
görePlaton
değişmektedir.
İnsanlarn
sahip
olduğu
PAKSÜT,
Fatma.
(1982),
ve Sonras,
Ankara:
Kültür
ve
sosyal statüler
ve Yaynlar.
roller, bu değişikliğin en büyük faktörüdür. Bir pansiyon
Turizm
Bakanlğ
işletmecisi
için çok
olumlu
bahsedilebilirken,
içerisindeinto
eş
PLATO,
(1953),
Theetkilerden
Dialogues
of Plato vol. 1,aile
Translated
konumunda
olan
kadnlar
için
böyle
olmayabilmektedir.
Ayrca
çocuk
ve
English with Analyses and Introductions by B. Jowett,M.A., Fourth Edition,
gençlerdeClarendon
etkilenmişlerdir.
Oxford:
Press.
Snr
kapsndan
2011
ylna kadar
yaplyordu.
PLATON, (1982).geçişler
Menon,
(Diyaloglar
1), pasaportla
(Çev.) Macit
Gökberk
Ancak
2011
ylnda
sadece
bir
lira
verip
nüfus
cüzdann
gösterip
vd. İstanbul: Remzi Kitabevi.
Gürcistan’a geçiş yapmak mümkün olmuştur. Snr kapsnn özellikle
PLATON, (1997). Timaios, (Çev.) Erol Güney, Lütfü Ay, İstanbul,
serbest geçişe açlmasndan sonra Hopa’nn sosyo-ekonomik yaps
Milli Eğitim Bakanlğ Yaynlar: Ankara.
değişmiştir. Araştrma bu değişimi sosyolojik olarak inceleyerek var olann
PLATON, veya(1997).
Phaidros,
(Çev.)
Hamdi
Akverdi,
ortaya çkarlmas
anlaşlmasnda
etkili olacaktr.
İstanbul:M.E.B.Yaynlar.
PLATON, (1997). Phaidon, (Çev.) Ord. Prof. Dr. Suut K. Yetkin vd.
1.
Teorik Çerçeve
İstanbul: Milli Eğitim Bakanlğ Yaynlar.
1.1.
Aile
PLATON, (1999). Devlet, (Çev.) Sebahattin Eyüpoğlu vd. İstanbul:
çalşmada
aile kurumu önemli bir yer tutmasndan dolay aileye
Türkiye Bu
İş Bankas
Yaynlar.
dair ksa teorik bilgilere yer verilmiştir. Toplumlar sosyal gruplardan
PLATON, (1999). Sokrates’in Savunmas, (Çev.) Niyazi Berkes,
meydana gelmiş sosyolojik birimlerdir. Aile de toplumu oluşturan sosyal
İstanbul: Milli Eğitim Bakanlğ Yaynlar.
gruplarn en önemlisidir. Aile ayn zamanda toplumda insanlarn bir arada
PLATON,
(2007).olan
Yasalar,
C. Şentuna
vd. İstanbul:
Kabalc
bulunmalarna
yardmc
bir (Çev.)
kurumdur.
Dolaysyla
aile toplumun
Yaynevi.
temelinde yer alr.
Sosyal bilimciler ailenin tanmnn yaplabilmesi ve snrlarnn
çizilebilmesi için farkl ölçütler kullanmşlardr. Kimisi ayn çat altnda
182
oturanlar, kimisi kan bağ ile birbirine bağl olanlar kimisi ise çocuk