Buluşma Dergisi, 2016 Sayı 1 / 13,7 Mb

Transkript

Buluşma Dergisi, 2016 Sayı 1 / 13,7 Mb
ALLIANZ
Buluşma
SEYAHAT ROTAM
GÜLEN INSANLAR DIYARI
2016
SAYI 1
TAYLAND
ÜNLÜ ROMANLARDAKİ
SOFRALAR
GÜZEL YEMEKLERIN
VE EDEBIYATIN
TADINI ÇIKARIN
TARİH BU
ODALARDA YAZILDI
ADRENALİN TURİZMİ
BU TATILDE MACERAYA
DOYACAKSINIZ
SAĞLIĞIMIZ HAKKINDA
SEKİZ HURAFE
T
Değerli Müşterilerimiz,
T
Toplumun yaşam kalitesini yükseltme, müşteri memnuniyeti
ve teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapma
vizyonuyla hareket eden Allianz Türkiye’yi sizlerin güveni ve
desteğiyle yükseklere taşımaya devam ediyoruz.
Sigorta sektörü 2015’te büyümeye ve ekonomiyi desteklemeye
devam etti. Sektörün yılsonu hayat ve hayat dışı branşlar
toplamında prim hacmi, geçen yıla göre yüzde 19,4 artış
göstererek 31 milyar Türk lirasına ulaşırken, üçüncü çeyrek
sonunda yüzde 7,6 olarak gerçekleşen sektör reel büyümesi,
yılsonunda yüzde 9,7 oldu. Genç nüfus ve sigortalılık bilincindeki
artışın sektörün uzun vadede büyümesini desteklemeye devam
edeceğini öngörüyoruz.
Çatısı altında Allianz Sigorta, Allianz Hayat ve Emeklilik ile Allianz
Yaşam ve Emeklilik şirketlerini barındıran, 2500 çalışanı, 12 bölge
müdürlüğü, 4000 acentesi ve 81 ilde 5 milyon müşterisi bulunan
Allianz Türkiye 2015 sonu itibarıyla konsolide olarak sigorta
sektörünün lideri oldu. Bunun gerçekleşmesini mümkün kılan
öncelikle siz değerli müşterilerimize, emeği geçen tüm çalışma
arkadaşlarıma ve değerli acentelerimize teşekkürü borç bilirim.
Tüm bu başarıların ve büyük hedeflerin arka planında
çalışmalarımıza ilham veren toplumun yaşam kalitesini artırma
vizyonumuz, taviz vermediğimiz müşteri odaklı yaklaşımımız,
değişen trend ve tercihleri yönetebilmemize olanak sağlayan
Dijital Dönüşüm yatırımımız ve siz değerli müşterilerimizin
duyduğu güven bulunuyor.
Dijital Dönüşüm Programımızın ilk ayağı olarak öncelikle
ürünlerimizde dijitalleşmeye yöneldik ve 2015 yılında Modüler
Sağlık Sigortası ürünümüzü hayata geçirdik. Bu kişiselleştirilmiş
ürünümüz, müşterilerimizin ihtiyaç, bütçe ve beklentilerine göre
kullanıcı dostu arayüz ekranları üzerinden istedikleri teminatları
ve anlaşmalı sağlık kurumu ağlarını seçmelerine imkan tanıyor.
Müşteri odaklılık ve teknolojinin harmanlandığı yenilikçi bir model
olan, önceliklerimizle de bire bir örtüşen modüler ürün yapısını,
sağlık dışındaki alanlarda da yaygınlaştırma çalışmalarımıza
devam ediyoruz.
Dijital yatırımlarımızdan bir diğeri de tüm işlevleri kullanıcı
gözüyle değerlendirilerek her an müşterilerimizin yanında
olacak yardımcı bir el olarak kurguladığımız “Allianz’ım Mobil
Uygulaması” oldu. Uygulamamızın fonksiyonları arasında; acil
durumlarda tek bir tuş ile ambulans, yol yardım, çağrı merkezi
gibi kanallara hızlıca ulaşabilme, tüm poliçeleri, ödemeleri, hasar
ve sağlık tazminat detaylarını ve süreçlerini takip edebilme,
birikimleri ve bunlara ilişkin alt detayları inceleyebilme gibi
özellikler yer alıyor. “Allianz’ım” yalnızca bir mobil uygulama
olmanın çok ötesinde öncelikle müşterilerimizin yaşam
yolculuğunda bir yol arkadaşı olmayı hedefliyor. Geniş ürün
yelpazemizle hem hayat dışı hem hayat ve emeklilik alanlarında
tüm sigorta ihtiyaçlarındaki çözümlerimizle müşterimize
ulaşabildiğimiz bir platform. Uygulama bununla da kalmayıp
zaman içinde yaşamımızdaki tüm risklerle, sağlığımızla ve sağlıklı
kalmamızla da ilgilenen bir arkadaş, bir dost olmayı hedefliyor.
Her yönüyle mükemmel bir ürün sunabilmemiz, sunduğumuz
ürünleri geliştirebilmemiz için müşterilerimizin görüş ve
önerilerine her zaman olduğu gibi bu uygulamamızda da en ön
planda önem veriyoruz.
Allianz Türkiye olarak ürün, hizmet, kalite, inovasyon, altyapı
ve teknolojide daima en iyi olmak ve sektör liderliğini korumak
için çalışmaya devam ediyoruz. Ancak, bütün bu süreçleri
iyileştirirken tüm faaliyetlerimize anlam kazandıran şey
müşterilerimize yaşamlarının tüm evrelerinde yanlarında
olduğumuzu hissettirebilmemiz ve unutamayacakları
güzellikte deneyimler yaratabilmek olacaktır. 70 yaş ve
üstü sigortalılarımızın evlerine bedelsiz, ev kazalarına karşı
koruduğumuz “Evimde Güvendeyim” uygulamamızı bunun en
somut örneği olarak gösterebiliriz. Müşterilerimizden “Evimde
Güvendeyim” uygulamamızla ilgili aldığımız, motivasyonumuzu
yükselten olumlu geri dönüşler bu yaklaşımımızın ne kadar
yerinde olduğunu gösteriyor.
Bizim işimiz sadece maddi kayıpları karşılamak değil. Bizim
işimiz müşterilerimizde güzel hisler bırakmak. Bizim işimiz
duygularımızla dokunmak, doğrularımızla kazanmak. Allianz
Türkiye olarak yaptığımız tüm dijital yatırımlarımızın temelinde
siz değerli müşterilerimize unutulmaz deneyimler yaşatmak,
sizlerde güzel duyguları bırakmak hedefi yatıyor.
Ve yine aynı amaç doğrultusunda, toplumumuzun yaşam
kalitesini artırmaya yönelik çıktığımız bu yolda müziği odağımıza
aldık. 2015 yılında Barış İçin Müzik Vakfı’nın öncü kurumsal
destekçiliğini ve Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nın
kurumsal destekçiliğini üstlendik. Müzik eğitimini üstlendiğimiz
yetenekli genç piyanist Kaan Baysal Allianz Türkiye’nin marka
elçisi oldu. Ancak bununla da kalmadık ve Allianz Türkiye olarak
dijital bir platform olan Motto Müzik’i hayata geçirdik. Müziğin
insanlara umut ve ilham veren, motivasyon kaynağı olan
birleştirici gücüne, bugün her zamankinden fazla ihtiyacımız var.
Müziğe erişmek, müziği öğrenmek isteyen herkese karşılıksız ve
Türkçe içerik sunan Türkiye’nin ilk ve tek dijital platformu Motto
Müzik geçtiğimiz günlerde 1 yaşına girdi. Bu bir yıl boyunca
toplam 11 milyon dakika izlenerek yaklaşık 25 yıllık performans
gösterdi. Toplumda bir boşluğu doldurdu ve güçlü bir karşılık
buldu.
125 yıllık global deneyimimiz, güçlü finansal yapımız, yerel piyasa
uzmanlığımız, derin bilgi birikimimizle toplumumuza birlik ve
beraberlik içinde hizmet ederek, müşterilerimizi merkezimize
alarak sürdürülebilir büyümeden taviz vermeden üretmeye
devam edeceğiz.
Siz değerli müşterilerimize bize duyduğunuz güven nedeniyle
yürekten teşekkür ederim.
Aylin Somersan-Coqui
CEO
Allianz Türkiye
Buluşma 2016 - 3
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER
6
YAŞAMA SANATI
Daha keyifli bir yaşam için
“zevk sahibi” öneriler...
ÜNLÜ ROMANLARDAKİ
SOFRALAR
40
İSTANBUL’UN
PRENSLERİ
BULUŞMA-2016/1
48
SON “LOKMAN
HEKİM”DEN REÇETELER
60
10
GÜLEN İNSANLAR
DİYARI: TAYLAND
Uzak Asya’nın bu egzotik
ülkesinde insan kendisini bir
masal âleminde hissediyor.
Masal şehri Tayland sanki
24 saat uyumuyor…
18
YALAN MAKİNESİ
Karşınızdakinin yalan
söylediğini anlamak artık
mümkün. İşte bilimsel
ipuçları ve tüyolar…
Sanat yönetmeni ve tasarımcı
Dinah Fried, son kitap
çalışmasında edebiyat dünyasının
en meşhur sofralarını
canlandırarak fotoğrafladı.
Büyükada, Heybeliada, Kınalıada,
Burgazada… Birbirinin benzeri gibi
görünen, fakat farklılıkları yaşandıkça
anlaşılan Prens Adaları; yani sakinliğin,
huzurun, keyfin, temiz havanın ve
deniz kokusunun eşsiz bütünlüğü...
22
BULUŞMA
PORTRE:
VİTALİ HAKKO
Küçük bir şapkacı
dükkânından dünyaca ünlü
bir markaya giden büyük
başarı öyküsünün
arkasındaki adamın film gibi
hikâyesi…
2016 Sayı 1
26
32
MODERN
MİMARİNİN
SÜPERSTARLARI
ADRENALİN TURİZMİ
İçinden şelale geçen ev,
dans eden kadın erkek
görünümlü bina, bütün
odalarının yeri değişebilen
boz-yap bina… Bu projeler
dudak uçuklatıyor.
Adrenalinizi artıracak, keşif
duygunuzu kışkırtacak,
yeteneklerinizi sınamanıza
fırsat verecek bir tatil
programına ne dersiniz?
KAHVE
HAKKINDA
BİLMENİZ GEREKEN 20 ŞEY
36
SAĞLIĞIMIZ
HAKKINDA SEKİZ
HURAFE
Diyabet, tansiyon ve astım
ilaçları bağımlılık yapar…
Hastalandığımızda terlemek
iyi gelir… Tansiyon
yükseldiğinde limonlu su
içmeliyiz… Peki nedir bu
hurafelerin doğrusu?
54
KÜLTÜR REHBERİ
Kitap, müzik, DVD...
Arşivinizin baş köşesinde bu
önerilerimize yer açın...
4 - Buluşma 2016
Atatürk’ün “Lokman Hekimi”nin
torunundan her derde deva
formüller… Saç dökülmesi için, dişleri
beyazlatmak için, selülit için, gözaltı
torbaları için evinizde yapabileceğiniz
doğal formüller...
56
Allianz adına sahibi:
Dr. S. Bülent Eriş
Yapımcı:
AJANS
PLUS MEDYA
Avukat Süreyya
Ağaoğlu Sok.
No:68
Nişantaşı/İstanbul
Tel: 0212 213 83 46
Film, Baskı ve cilt:
Bilnet Matbaacılık ve
Ambalaj Sanayi
AnonimŞirketi
Adres: Dudullu Organize
Sanayi Bölgesi
1.Cad No:16
Ümraniye İstanbul
Tel: 444 44 03
Yönetim yeri:
Allianz Sigorta A.Ş
Allianz Tower
Küçükbakkalköy Mah.
Kayışdağı Cad. No:1
34750 Ataşehir-İstanbul
Tel: 0216 556 66 66
www.allianzsigorta.com.tr
Yayın türü:
Yaygın süreli yayın
Yayının mahiyeti:
Kurumsal
Yaşama sanatı >>>
Saç Müzesi
İşkence Müzesi
İnsan Vücudu Müzesi
U
DÜNYANIN EN GARİP MÜZELERİ
Uçak bileti arama motoru Skyscanner, turist ruhları ateşlemek için dünyanın en ilginç, en garip müzelerini üşenmemiş
araştırmış. Biz de bu araştırmadan alıntı yapalım dedik. Hollanda’daki Corpus İnsan Vücudu Müzesi’nin içi dev bir insan
vücudu şeklinde. Hollanda’nın Oegstgeest şehrinde bulunan müzede, insan vücudunun her ayrıntısı dev boyutlarda
gösteriliyor. Yine Hollanda’da bulunan Seks Müzesi insanın cinsel yolculuğunu gösteren ilginç bir müze. Dünyanın ilk
seks müzesi olan ve türlerine öncülük eden mekânda seksle ilgili resimler, fotoğraflar, çeşitli tarihi kayıtlar ve eşyalar
bulunuyor. İlginç temalı bir diğer müzeyi de Türkiye’de Nevşehir’in Avanos ilçesinde bulmuşlar; Saç Müzesi. Dünyanın
en garip müzelerinden biri olarak kabul edilen Saç Müzesi’nde bölgeyi ziyaret eden bin kadın turistten toplanan saç
örnekleri sergileniyor. Hindistan’da bulunan Tuvalet Müzesi ise insanın tuvalet ve hijyen tarihini gözler önüne seriyor.
Malta’daki İşkence Müzesi ise iğrenç işkence yöntemlerinin balmumu mankenlerle gösterildiği garip bir yer.
ELEKTRİKSİZ
BUZDOLABI
E
Elektriğin olmadığı dönemlerde yiyecek ve içeceklerin
soğuk tutulması için kullanılan toprağa gömme
yöntemi, Schoonderbeek’in şık tasarımıyla yeniden
karşımıza çıktı. Groundfridge adlı bu doğal buzdolabı,
yerin 1 metre altına gömülerek, gıdaları doğal
yöntemlerle serin tutuyor. Toprağın altına gömülerek,
sebze ve meyvelerin güneş almasını engelleyip,
toprağın serinliğinden yararlanıyor. Toprağa gömülü
doğal buzdolabının iç sıcaklığı ise mevsime göre
10 ile 12 derece arasında değişiyor. Bu da sebze
ve meyve gibi çabuk bozulan gıdaları korumak için
yeterli bir sıcaklık. Groundfridge, bu sayede 500
kilogram yiyecek saklayabiliyor. Ne kadar kullanışlı
olduğu tabii ki tartışılır ama ilgi çekici ve çevre dostu
olduğu bir gerçek…
6 - Buluşma 2016
ÇOCUĞUNUZ ORMANI
BİR HAYVANIN
GÖZÜNDEN GÖRSÜN
O
VESPA İLE ARMANI’DEN
ÇOK ÖZEL İŞBİRLİĞİ
D
Dünyaca ünlü İtalyan moda markası Armani 40. yılını
kutlamak adına birçok farklı etkinliğin altına imza
attı. Son bombası ise 130 yıllık geçmişiyle bir başka
İtalyan devi Vespa ile gerçekleştirdiği işbirliği. Bu
işbirliğin sonucunda ortaya çıkan güzelliğin adı ise
Vespa 946 Emporio Armani. Motosikletin ismindeki
946 rakamı, Vespa’nın dünyaca tanındığı yıl olan
1946’yı temsil ediyor. Füme rengi ağırlıklı Vespa
tasarımı, sadece belirli ışık koşullarında ortaya çıkan
yeşil renkleri ile bir hayli ilginç bir model. Kahverengi
gerçek deri selesi ile şıklığına şıklık karılan Vespa 946,
abartıdan uzak ve son derece sade bir görünüme
sahip. Arka çamurluk üzerindeki Emporio Armani
markası ile limited edition bu modelin altının da
çizilmesi es geçilmemiş.
“Ormanı hayvanların gözünden görmek
nasıl olurdu?” sorusunun cevabını arayan
Londra merkezli tasarım stüdyosu
Marshmallow Laser Feast, eski tip dalış
maskelerine benzeyen ve sanal gerçeklik
mercekleriyle donatılan başlıklar
sayesinde doğa ile bütünleşme şansı
sunuyor. Ormanın içindeki hareketleri ve
sesleri bir hayvanın algıladığı gibi görüp,
işitebilmenizi sağlayan bu başlıklar,
şu an sadece İngiltere’deki Grizadale
Ormanı’nda kullanılsa da kısa sürede
yaygınlaşması bekleniyor.
FİL ODASI
T
Tokyo Dover Street Market’ta
bulunan Ginza’nın önünden
geçenler, şu sıralar mağaza
içindeki dev fille göz göze
geliyor. Gucci Kreatif Direktörü
Alessandro Michele’in “Elephant
Room” olarak tanımladığı dev fil
enstalasyonunun yer aldığı oda,
Gucci kadınlarını ilgi çekici bir
dekorun içinde farklı bir alışveriş
deneyimine davet ediyor.
Buluşma 2016 - 7
Yaşama sanatı >>>
BRIAN ATWOOD
İSTANBUL’DAN
İLHAM ALINCA
D
Dünyaca ünlü ayakkabı tasarımcısı Brian
Atwood, geçen yılki İstanbul ziyaretinden
ilham alarak tasarladığı yeni koleksiyonunda,
birbirinden şık modellere imza attı. Farklı
alanlardan tasarımcılara ve sanatçılara
ilham vermeye devam eden İstanbul adına
hazırlanan bu renkli koleksiyonu Harvey
Nichols mağazalarında bulabilirsiniz.
APPLE VE HERMÈS İŞBİRLİĞİ
A
Apple Watch’un yeni koleksiyonu “Apple Watch Hermès”
raflardaki yerini aldı. Yalnızca Apple ile Hermes’in satış
mağazalarından satın alınabilen paslanmaz çelik kasalı
Apple Watch Koleksiyonu, üç farklı kayış tipiyle kullanıcı
beğenisine sunuluyor. Birbirinden çok farklı ürünler üreten
ama tasarımlarıyla birer arzu nesnesi haline gelen bu
iki dev markanın işbirliğine bir “mükemmellik arayışı” da
diyebiliriz. Apple’ın ABD ve Fransa mağazalarının çoğunda
saatler daha ilk günden tükendi. Türkiye’de ise çok sınırlı
sayıda olmak üzere yakında geliyor.
EN KONFORLU
ÇADIR KAMPI
K
Kamp yapmaktan hoşlananlar bu çadırlara bayılacak.
POD Tents, yeni ürünü ile çadırda konaklamaya yepyeni
bir bakış açısı getiriyor. Birbirine eklenebilir modüllerden
oluşan çadırınızda istediğiniz kadar kişi kalabilirsiniz.
Ailece veya kalabalık grupla kamp yapmayı sevenler için
bu çadır lego gibi birbirine bağlanabilen koridorlara sahip.
İsterseniz herkesin kullanıma açık bir de oturma odası
ekleyebiliyorsunuz. (www.podtents.com)
8 - Buluşma 2016
LEGO İLE MİMARİ
HARİKALAR DÜNYASI
L
Legoları hâlâ çocuklar için bir oyuncak olarak mı
düşünüyorsunuz? Alın size öyle olmadığının ispatı… Tom
Alphin’in 192 sayfalık Lego Achitect kitabında günümüzün
art-deco, modern ve high-tech binalarının detaylı lego
tasarımları var. Hem binalar hakkında geniş bilgi sahibi
olacaksınız hem de içinden çıkan parçalarla siz de kendi
mimari harikanızı yaratabileceksiniz…
KAĞIT KESME SANATINDA ZIRVE
H
Hindistanlı Parth Kothekar kağıtları keserek ortaya nefis
sanat parçaları çıkarıyor. Grafitti kalıpları çıkarırken başladığı
bu kağıt kesme sanatında sadece tek yaprak kağıt, bir
kurşun kalem ve bir falçata kullanıyor. Sanatını bir üst
seviyeye taşımak için gündelik hayattan ilham alıyor.
Hindistan’ın Ahmedabad kentinde yaşayan Parth Kothekar,
sanat hayatına grafittilerle başlamış. Sonrasındaysa kağıt
kesmeye merak sarmış. Parth Kothekar’ın Etsy sayfasına
girip birkaç ürününü satın alabilir; sanatçının hayatına katkıda
bulunabilirsiniz.
KEDİLERİN YENİ
GÖZDESİ
K
Kedi ve köpekler için birbirinden
harika aksesuarlar üreten U-pet, yeni
çantalarıyla bilhassa kedilerin kalbini
çalmayı başarıyor. Hem kedilerin
hem de kedi severlerin yeni takıntısı
olan bu çantaların içinde kediniz
kendini astronot gibi hissedecek. 100
dolar gibi oldukça makul bir fiyatı
olduğundan birçok modeli tükendi
bile… (u-pet.co)
Buluşma 2016 - 9
SEYAHAT
ROTAM
GÜLEN INSANLAR DIYARI
TAYLAND
ALTIN RENKLI TAPINAKLAR, ENVAI ÇEŞIT TROPIK MEYVE,
GÜLER YÜZLÜ, MISAFIRPERVER INSANLAR... UZAK ASYA’NIN BU EGZOTIK
ÜLKESINDE INSAN KENDISINI BIR MASAL ÂLEMINDE HISSEDIYOR.
MASAL ŞEHRI TAYLAND SANKI 24 SAAT UYUMUYOR…
10 - Buluşma 2016
Buluşma 2016 - 11
U
Uzak Asya’nın gizemli ülkesi, masal diyarı, sürekli gülen sakin ve yavaş insanların vatanı, adeta yeryüzü cenneti... Eski
adıyla Siyam olarak bilinen Tayland, altın tapınakları, bembeyaz kumsalları, SPA merkezleri, renkli gece hayatıyla turistlere çok seçenekli bir tatil olanağı sunuyor. Son yıllarda
Türk turistler için de popüler hale gelen Tayland’da, Türk
vatandaşları vizesiz 30 gün kalabiliyor. Türk Hava Yolları’nın
Bangkok’a direkt uçması bu ülkeyi Türkler için daha da cazip
kılıyor.
Bangkok, Phuket, Pattaya... Her yıl 20 milyonun üzerinde
turiste ev sahipliği yapan Tayland’ın en fantastik üç turistik
merkezi. Bangkok, İstanbul’dan yaklaşık dokuz saatlik bir
uçuşla aktarmasız ulaşılan Güneydoğu Asya’nın en çok turist
çeken kenti. “24 saat yaşayan hiç uyumayan bir şehir” diye
tanımlanıyor Bangkok.
Gerçekten de insana bir masalın içindeymiş hissi veren kent
dokusu, altın renkli tapınakları, her karşılaştığınızda Budist
selamı veren güler yüzlü insanları, mis kokulu çiçek pazarı,
her köşe başında satılan envai çeşit tropik meyveleri, denizden çıkan her şeyi pişirip satan sokak restoranları, hemen
her yerdeki masajcıları, önce fahiş fiyat isteyip sonra da yarısından daha aza inen satıcıları, her sokaktan fırlayıveren
‘tuk tuk’ları ve dünyanın en kaliteli restoranları ile sıra dışı bir
kent Bangkok.
12 - Buluşma 2016
KRALLARINI ÇOK SEVİYORLAR
Taylandlılar da tıpkı Türkler gibi son derece misafirperver insanlar. Kesinlikle her şeye gülümseyerek yaklaşıyorlar. Ancak
onların bazı noktalardaki hassasiyetlerini bilmekte fayda var.
Krallarını çok seviyorlar her ne olursa olsun ona karşı kötü
bir söz söylenmesini hazmedemiyorlar. Hatta hafif alaycı bir
bakış bile onları sinirlendirebiliyor. Başlarına dokunulmasını
asla istemiyorlar. Ayrıca ayak tabanını karşısındakine göstermek de hoş karşılanmıyor bu ülkede.
Mayıs’tan itibaren başlayan Muson yağmurları, haziran-temmuz aylarında şiddetini artırıyor.
İşte bu dönemde otel fiyatları yüzde 60-65 oranında düşüyor. Temmuz-ağustos aylarında Antalya’da bir haftalık tatil
fiyatına Tayland’ta tatil yapmak mümkün.
PATTAYA
Pattaya yemyeşil bir doğa, tropikal adalar, lüks konaklama ve tatil fırsatlarını uygun
fiyat seçeneğiyle sunuyor. Her bütçeye uygun oteller, yeme içme, alışveriş veya
eğlence için organize edilmiş modern alışveriş merkezleri ile Pattaya, tam bir tatil ve
eğlence şehri. Pattaya’yı bu kadar ünlü yapan şey ise gece hayatı. Güney Asya’nın en
ünlü ve çılgın gecelerine evsahipliği yapan Pattaya’da gece hayatı, şehrin en popüler
ve kalabalık caddesi olan Walking Street’te hayat buluyor.
PHUKET
Dünyaca ünlü birçok filme mekân olan Tayland’ın turizm adası Phuket, Kuş Parkı ve Botanik Bahçesi’yle doğaseverlerin
ilgi odağı. Adanın en yüksek noktasında bulunan Büyük Buda Heykeli de en çok ziyaret edilen yerlerden. Tekne turlarıyla
gidilen James Bond plajı ve Phi Phi Adası konuklara kendilerini bir film sahnesi içinde hissettiriyor. Müslümanların yaşadığı
yüzer köy olan Koh Pan-yi, birbirinden leziz yemekler sunuyor. Phuket, bembeyaz kumlu kumsalları, yeşilin her tonunu
içeren eşsiz doğası ve turkuaz rengi berrak deniziyle çiftlere romantik bir atmosfer sunuyor. Phuket’e gidip de Fil safarisine
katılmadan olmaz. Fil çiftliklerini ziyaret edip fil üstünde ilginç bir orman safarisi deneyimi yaşayabilirsiniz.
MAVİ YENGEÇ YİYEBİLİRSİNİZ
Layan ve Banan isimli plajların arasında bulunan
deniz ürünleri restoranlarında her daim taze deniz
ürünleri bulabilirsiniz. Özellikle Phuket’in ünlü mavi
yengeç yemeklerini yemenizi öneririz.
Buluşma 2016 - 13
NEREYE GİDİLİR, NE YAPILIR, NE YENİR?
BANGKOK/ BÜYÜK SARAY
Thai dilinde ‘Melekler şehri’ olarak anılan başkent
Bangkok’u gezmek için en az üç gün ayırmakta fayda
var. Kentte çok sayıda Budist tapınağı bulunuyor.
Keşfe tapınakları gezerek başlayabilirsiniz. Çok sayıda
bisiklet ve motosiklet kullanıcısının bulunduğu şehri
gezmek için bu iki araçtan biri de tercih edilebilir. Grand
Palace yani ‘Büyük Saray’ Bangkok’ta bulunan en
önemli noktalardan. İçinde Wat Phra Khew isimli kutsal
tapınağın da bulunduğu saray kompleksi 16. yüzyılda inşa
edilmiş.
YATAN BUDA
Bir diğer önemli tapınak ise Tayland’daki en büyük ve
eski tapınak olan Wat Pho tapınağı. Yaklaşık 5.5 ton
ağırlığında saf altından 15 metre yüksekliğinde 43 metre
uzunluğunda yatan Buda heykelinin bulunduğu tapınak
en çok ilgi gören yerlerin başında geliyor. Her iki tapınağı
ziyaret ederken kıyafetinize dikkat etmeniz ve içeriye
girerken ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekiyor. Şehirde
bulunan Ulusal Müze, Güneydoğu Asya’da yer alan en
büyük müze. Çok zengin koleksiyonların sergilendiği
müze saray olarak inşa edilen binanın içinde yer alıyor.
14 - Buluşma 2016
Başkent: Bangkok
Para Birimi: Baht
Vize: Türk vatandaşlarından
istenmiyor. Ülkeye girerken
30 günlük serbest
dolaşım hakkı alınıyor. Saat Farkı: 5 saat ileri
Uçuş süresi: 9 saat
Dil: Thai dili ülkenin resmi dili
ama İngilizce ve Çince anlaşmak
mümkün. Gidilmesi gereken
yerler: Bangkok’ta Grand Palace,
Buddha Heykeli, tapınaklar,
Yüzen Şehir, Patpong,
Pattaya, Phuket Adası.
MUTLAKA THAI MASAJI YAPTIRIN
Bangkok’a gelmişken şehrin neredeyse her köşesinde
bulunan masaj salonlarının birinde mutlaka Thai masajı
yaptırın. Hatta sokaklarda hediyelik eşya dükkânları ile iç
içe Thai masajı yapan kişilere rastlayabilirsiniz. Dünyanın
en ünlü ipek üreticilerinden biri olan Tayland’ın başkenti
Bangkok’ta uygun fiyatlar ile çok çeşitli ipek ürünleri
bulabilirsiniz. Ayrıca elmas, zümrüt ve safir gibi taşları
uygun fiyata satın alabilirsiniz. Bangkok’ta her pazarda
birçok ünlü markanın aslına çok yakın taklitleri de çok çok
uygun fiyatlara satılıyor.
DENİZDEN ÇIKAN HER ŞEY YENİR
Bangkok aynı zamanda Asya’nın en iyi lezzetlerinin de
başkenti. Doğu ve Batı mutfağına ait tüm lezzetleri
hemen her köşede bulmak mümkün. Bangkok,
okyanus kıyısında olmanın getirdiği avantajla özellikle
deniz ürünlerini sevenler için bir cennet. Her köşede
kurulan seyyar tezgâhlarda minicik ahtapotları ızgara
olarak satılırken görebilirsiniz. Çöp şiş ahtapot ızgara
deneyebilirsiniz. Bangkok’ta deniz ürünleri tatmak için
çeşitli restoran seçenekleri de bulunuyor elbette. Buzlar
üzerindeki deniz ürünlerini seçip istediğiniz şekilde
pişirtebilirsiniz. Thai mutfağı denince akla ikinci gelen
ürün pirinç. Çok çeşitli pilavlar üzerinde deniz ürünü,
tavuk ya da etle ve farklı soslarla servis ediliyor. Bunların
dışında Bangkok’ta istediğiniz ülkenin mutfağına sahip
restoranlar bulabilirsiniz.
ACILI ‘TOM YAM KUNG’
ÇORBASI İÇİN
Tayland’a gidenlerin ve acı
sevenlerin mutlaka tadına baktıkları
ülkeye özgü yiyeceklerin başında
Tom Yam Kung çorbası geliyor.
Buluşma 2016 - 15
PRATİK BİLGİLER
♦ Tayland para birimi ise Baht (THB) olarak adlandırılıyor
ve 1 TL= 17 THB ediyor. ♦ Bankalar debit kart kullanarak her para çekmenize
150 Baht (8.85TL) ücret alıyor ve para çekmenin üst
limiti 10.000 Baht (590TL).
♦ Turistik yerlere ulaşım ağı gayet iyi. Otobüs, tren, taksi
veya tuktukla seyahat edilebilir.
♦ Trafik soldan akıyor ve hız limit 120 kilometre.
Sürücüler yayalara saygılı.
♦ UNESCO Dünya Mirası Listesinde 5 yerleri var.
♦ Her bütçeye uygun konaklama, ulaşım ve yeme içme
seçenekleri var. Hilton oteline birisi 200 dolar öderken
siz hemen bitişiğinde 15 dolara kalabilirsiniz.
♦ Turistik bölgelerde güler yüz bulmak gittikçe zorlaşıyor.
Turistleri fazla kanıksadıklarından olsa gerek.
♦ Pazarlık yapmak mümkün ancak, elde edilecek indirim
diğer Asya ülkelerine göre daha az olacaktır.
♦ Tayland’da sinemaya giderseniz film gösterimi öncesi
krala saygı duruşu yapılır. Saygınızı gösterin.
♦ Halkı yabancıları sevdiğinden iletişim kurmak kolay.
Dil sorunu olmayanlarla her yerde sohbet edebilirsiniz.
♦ Yabancılara “farang” diyorlar.
DÜNYANIN EN İLGİNÇ PAZARI: YÜZEN MARKET
Bir ülkeyi tanımanın en güzel yolu,
pazarlarına uğramaktan geçer. Yüzen Pazar,
başkent Bangkok’un 120 km dışında Nakhon
Pathom şehri yakınlarında bulunuyor. Pazarda
sebze, meyve, el oyması veya el dokuması hediyelik
eşyaların satıldığı sağlı sollu tezgâhlarda, taze
yemeklerin pişirilip satıldığı kayıklarda çok çeşitli
ürünler bulabilirsiniz.
Artık tamamen turistik bir etkinlik haline gelmiş
olan bu pazar, sabahın ilk ışıkları ile açılıyor ve
öğlene kadar sürüyor. Bindiğiniz teknelerle
kanallar arasında dolaşıyor, hemen kıyıda yer alan
dükkânlardan alışveriş yapabiliyor, teknelerden
satılan meyvelerden alabiliyor, hatta teknelerde
hazırlanan yemeklerden sipariş verip yine
teknenizde yiyebiliyorsunuz.
Tayland Kralı’nın emri ile ülkede kimyasal gübre
yöntemiyle tarım yapmak yasak. Bu yüzden bu
pazarda Tayland malı tüm meyve, sebze ve tekstil
ürünlerinin organik olduklarını unutmayın. Dünyada
GDO’su ile oynanmamış, sağlıklı ve organik ürünlerin
bir arada sunulduğu ender ülkelerden biri Tayland.
SEYAHAT SEVENLER İÇİN
SEYAHAT SAĞLIK SİGORTASI
➦ Seyahatte bir sağlık problemiyle karşılaşırsak bunun
önlemini şimdiden alabilir miyiz? Allianz Seyahat Sağlık
Sigortası işte bunun için var. Seyahatte olduğunuz
dönemlerde sizi risklere karşı korumak için. Seyahate
çıkmadan önce her ayrıntıyı planlayabilmeniz için.
➦ Seyahat Sağlık Sigortası, yurtiçi ya da yurtdışı
seyahatleriniz sırasında meydana gelebilecek sağlık
risklerine karşı sizi koruyan bir sigorta. Aynı zamanda
yurtdışından ülkemize seyahat edenleri de ülkemizdeki
seyahatleri boyunca sigortalıyor.
16 - Buluşma 2016
➦ Seyahatiniz sırasında ani bir hastalıkla karşı karşıya
kalırsanız, tedavi görebileceğiniz en yakın sağlık kuruluşuna
yönlendiriyor ve masraflarınızı karşılıyor. Tedavinizin
bitiminde evinize naklinizi sağlıyor. Ayrıca seyahat sırasında
vefat eden sigortalımızın nakil işlemlerini de gerçekleştiriyor.
İsterseniz kişisel sorumluluklarınız, bagaj kayıplarınız, kaza
sonucu vefat ve sürekli sakatlık ile kapkaç teminatlarını da
poliçenize ekleyebilirsiniz.
Allianz Acenteleri
0850 399 99 99
TAYLAND’A NE ZAMAN GİDİLİR?
Tayland, tropikal iklime sahip ve kabaca 3 mevsim bulunuyor. Mart, Nisan ve Mayıs ayları en
sıcak aylardır ve kuru sezon olarak geçer. Ortalama hava sıcaklığı 33°C’lerde seyreder. En düşük
ise 25-27°C’. Sıcak ve nemli hava insanın tenini yapış yapış hissetmesine neden olur. Bu sezonda,
Nisan sonu ve Mayıs aylarında arada yağan yağmur havayı biraz serinletir.
Haziran ve Ekim arasındaki bu dönem yağmurlu mevsim olarak geçer ve bu dönem Tayland
turizm sektörü için düşük sezondur. Tüm gün veya gece yağmur yağmasının görülmesi nadirdir.
Hava sıcaklığı gün içerisinde değişiklik gösterir. Ortalama gündüzün 30°C civarında
olan sıcaklık, gece 25-27°C arasında seyreder.Bu mevsimler bölgeden bölgeye farklılık
gösterebiliyor. Tayland’ın yıllık ortalama sıcaklığında çok büyük bir değişiklik olmaz.
Buluşma 2016 - 17
?
PSİKOLOJİ
ÇOK HIZLI VE
YOĞUN YÜZ
IFADELERINDEN
INSANLARIN YALAN
SÖYLEDIKLERINI
ANLAMAK MÜMKÜN
MÜ? AMERIKALI
PSIKIYATRIST PAUL
EKMAN’A GÖRE BU
MÜMKÜN.
TELEVIZYONLARDA
GÖSTERILEN “LIE
TO ME” DIZISININ
BILIMSEL DANIŞMANI
DA OLAN “YALAN
AVCISI”
DR. EKMAN, “YALAN
SÖYLEDIĞIMI NASIL
ANLADIN?” ISIMLI
KITABINDA YALANI
ANLAYABILMENIN
IPUÇLARINA UZANIYOR
VE TÜYOLAR VERIYOR.
KARŞINIZDAKİ
KİŞİNİN
YALAN SÖYLEDİĞİNİ
NASIL ANLARSINIZ
A
Araştırmacı psikolog Dr. Paul Ekman,
40 yıldır psikiyatrik hastalarla görüşmeler yapmaktadır. Ancak en önemli
sorunlarından biri onların ne zaman
yalan söylediklerini bilmektir. Ekman
“İnsanların yalan ya da doğru söylediklerinden kesin emin olmanın bir yolu
var mıdır?” sorusunun cevabının peşindedir. Hastalarla görüşmelerini 12
dakikalık filmlere kaydeden Ekman bir
gün bir hastası yalan söylediğini açıklayınca bunu ifadelerinden nasıl anlayacağını kontrol etmek için filmin ilgili bölümünü incelemeye başlar. Önce filmi
yeniden seyreder ama bir şey fark etmez. Sonra ağır çekimde tekrar tekrar
seyreder. Filmi kare kare incelemeye
alınca sonunda sadece iki kare kadar
süren bir zaman diliminde hastasının
normalden çok kuvvetli ve yoğun bir
ızdırap ifadesi gösterdiğini fark eder.
Filmi normal halde seyrederken bunu
fark etmemiş olması doğaldır çünkü
tüm bu ifadeler sadece saniyenin onda
birinden daha az bir zamanda belirip
kaybolmaktadır. Bu anlık yüz ifadesini
dikkate alan Dr. Ekman görüşme bo-
18 - Buluşma 2016
yunca aynı ifadenin üç defa daha tekrarlandığını fark eder. Sonunda hastasının yalan söylediği anı tespit eder ve
bunu anlamasını sağlayan mikro ifadeleri yani heyecanla karışık çok hızlı ve
yoğun ifadeleri keşfeder.
MİKRO-İFADELER YALANI
ELE VERİYOR
Ekman çalıştığı Columbia Üniversitesi’nde 40 yıl boyunca sürdürdüğü araştırmalarının sonunda bulgularını bir
kitapta toplar ve özet olarak “mikro ifadeler” olarak nitelendirdiği çok hızlı ve
yoğun yüz ifadelerinden insanların yalan söylediklerinin anlaşılabildiği gibi diğer duygularının da anlaşılabildiğini ileri
sürer. Paul Ekman’ın bu kitabı “Yalan
Söylediğimi Nereden Anladın?” adıyla
ülkemizde de yayımlandı. Kişiler arası
iletişimde yalan, duyguların ifadesi ve
psikolojisi konuları üzerine çalışmalar
yürüten Kaliforniya Üniversitesi Psikiyatri Bölümü öğretim üyeliği yapan Paul
Ekman kitabında çok kısa süren yüz ifadelerinden karşımızdaki insanın duygularını okumanın yollarını öğretiyor.
?
Dr. Ekman’a göre insanlar
neden yalan söyler?
♦ İnsanlar en çok yakalanma
korkusu, cezalandırılma
sebebiyle yalan söylüyor.
♦ Birilerini herhangi bir
zarardan kurtarma isteği de
en çok başvurulan ikinci yalan
sebebi.
♦ Seri şekilde söylenen
yalanlarda etken olan diğer
korkularsa özgürlüğünü, işini,
parasını, ilişkisini, itibarını
hatta hayatını kaybetme
korkusu.
♦ Diğerlerinin sevgi ve
sempatisini kazanmak da bir
başka yalan söyleme sebebi.
Ekman’a göre duygular, ne yapmamız gerektiği konusunda
düşünmemize gerek olmadan bizleri önemli olaylara karşı
hazırlıklı kılıyor. Nelerden korkacağımız, keyif alacağımız ya
da nelere kızacağımız genellikle bizlere öğretilmiş oluyor.
Bir duygu başladığında duygu sinyalleri neredeyse anında
devreye giriyor. Duygusallaştığımızda görünüşümüz, ses
tonumuz ya da nasıl bir eyleme geçeceğimizi seçemiyoruz. Ancak sonrasında pişmanlık duyabileceğimiz duygusal
davranışlarımızı yumuşatmak, ifadelerimizi dizginleyerek
zapt etmek, eylemlerimiz veya sözlerimize ket vurmak ya
da bunları ıslah etmek mümkün. Ancak Ekman’ın yıllar süren gözlem ve araştırmalarının en önemli meyvesini insanların yalan söylerlerken farkına bile varmadan takındıkları
ve göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısa bir sürede yüzlerine akseden kısa ifadeler oluşturuyor.
Saniyenin beşte birinden 25’te birine kadar bir hız aralığında gözlemlenebilen hızlı yüz mimiklerini mikro ifade
olarak isimlendiren Ekman, bunları aslında kişinin gerçek
duyguları ile ilgili “sözsüz sızıntılar” olarak nitelendiriyor.
Araştırmalarını sürdürdükçe mikro ifadelerin şayet aranan
şey biliniyorsa yavaşlatılmış filmler olmadan da fark edilebileceğini öğreniyor. Zamanla kısa bir eğitimle yalanlarla
beraber bastırılmış ya da baskılanmış duyguları da gösteren mikro ifadeleri tespit etmenin mümkün olduğunu gösteriyor. Kasten gizlenmiş ve bastırılmış duygular üzerinde
araştırmalar yapan Ekman’a göre son 20 yılda yaptıkları
araştırmalar mikro ifadelerin kasti bir gizleme durumunda
olduğu gibi duygunun bastırılmış olup kişinin ne hissettiğini bilmediği durumlarda da ortaya çıkabileceğini gösteriyor.
Ancak pek çok insan bir görüşme sırasında ortaya çıkan ve
sözler, ses tonlamaları, el kol hareketleri ile dikkat çekme
yarışında olan mikro ifadelerin farkına varamıyor. Bunların
gözden kaçırılmasının nedenlerinden birini Ekman “karşımızdaki kişiyle konuşurken onun mikro ifadelerini takip etmek yerine, bir sonrasında ne diyeceğine odaklanmamız”
olarak gösteriyor.
Buluşma 2016 - 19
YALANIN MASKESİ GÜLÜMSEME
♦ Yalanla ilgili en açık ipucu, kişinin yaptığı ya da yapmayı
planladığı şeylerle ilgili açıklamalarındaki çelişkiler.
♦ Ancak doğru açıklamalarda da çelişkiler olabildiğinden
dikkatli olmak gerekir. İnsanlar genelde karmaşık bir
açıklamayı iki kere aynı şekilde anlatamaz. Yeniden anlatırken
unuttukları kimi detayları eklemeleri ve çıkarmaları gerekir. Bu
durum yapılan açıklamaların çelişkili gibi görünmesine neden
olur.
♦ Yalanla ilgili bir diğer ipucu ise kişinin doğruyu söylemesi
durumunda hızla cevaplamasını beklediğiniz sorular
karşısında gösterdiği tereddüttür.
♦ Ancak çelişki ve tereddütler, yalan dolanla alakası olmayan
başka bir şeyin düşünüldüğünü de gösterebildiğinden,
bu türden davranışları yalan belirtileri olarak değil, dikkat
edilmesi gereken sorunlu bölgeler olarak görmek gerek.
♦ Normalde doğruyu söylediğinde hafızasında bir sorun
olmayan insan, yalan söylediğinde hafıza problemleriyle
karşılaşabilir.
♦ Yalan söyleyen bir kişi yüzünü maskelemek ister.
Gülümseme en sık görülen maskedir. Çünkü pek çok sosyal
durumda, hoş olmayan duygular gülümsemeyle gizlenir.
♦ Bir ifadenin sahte olup olmadığının anlaşılmasının bir yolu
da ifadenin süresidir. Bir anda ortaya çıkan ya da ortadan
kaybolan ifadelerin, durumun böyle bir duygusal kaymayı
gerektirmediği sürece şüphe uyandırması beklenir.
♦ Yalanın belirtilerinden biri de duygunun maskelenmesinden
kaçan sızıntıyı açığa çıkaran bazı mikro ifadelerdir. Örneğin
bu gibi durumlarda gülümsemenin üst göz kapaklarında,
kaşlarda ve alında hiçbir belirtisi yoktur. Bu yüzden
gülümsemeyle maskelenen duygular yine de yüzün üst
kısmında açığa çıkabilir.
GİZLENEN DUYGU, KILIF VE MASKELER
Ekman’a göre kişinin o anda nasıl hissettiği ile ilgili yalanlar
genel olarak şu iki bileşenden birini içeriyor: Gizlenen duygu
ve uydurma bir kılıf ya da maske. Maskelerinse iki görülme
nedeni var. İlk olarak bir duyguyu gizlemek istiyorsak bunu
boş ve duygusuz bir yüzle değil, başka bir ifadeyle gizlememiz çok daha kolay. Ayrıca yalan söylemeyi gerektiren
durum çoğunlukla yalan söylemekten daha fazlasını yani
uydurma bir duygu kılıfını (ıstırap ya da neşe gibi) gerektirir.
Ekman’ın ifadesiyle en fazla görülen kılıf ya da maskeyi “gülümseme” oluşturuyor.
Bu maskelerin nasıl anlaşılabileceğine dair bazı teknikleri de
veriyor yalan avcısı Ekman. Örneğin yüz ifadeleri yapmacık
tavırları birkaç yönden ele verebiliyor. Bunlardan biri ise asimetri. Yapma ifadeler anlık samimi ifadelere kıyasla daha
asimetrik oluyorlar. Pek çok insanın kendi isteğiyle gerçekleştiremediği duygulara dayalı normalde istemsiz olarak
gerçekleştirdiği kas hareketlerinin yokluğu ifadenin samimi
değil yapmacık olduğunu gösteriyor. Örneğin gülümsemede, gözü yörüngede tutan dış kasın hareketinin yokluğu
yapmacık gülümsemeyi samimisinden ayırt ediyor.
20 - Buluşma 2016
Diğer duygular da
anlaşılabiliyor
Ekman, insanların yalan söylediklerinde en sık rastlanan üç duygu belirtisini ise
şöyle ifade ediyor: Yakalanma korkusu, suçluluk ve memnuniyet belirtileri. Ancak
ekleyelim; tüm bunları ve özellikle yalanı ortaya çıkaran mikro ifadeleri gözlemlemek o kadar kolay değil. Her şeyden önce çok dikkatli bir bakış ve çoğunlukla bir
eğitim gerektiriyor. Bir diğer uyarı da yalan söyleyen herkes bu duyguyla ilgili bir
mikro ifade göstermeyebiliyor. Mikro ifadeler yalan ve saklanan duygular konusunda etken olan unsurların sadece bir kısmını oluşturuyor. Daha başka pek çok
faktör de mevcut. Ekman ve ekibi inceledikleri kişilerin sadece yarısında mikro
ifadelere rastlamışlar. Ekman’ın karşısındaki insanın yalanını yüz ifadelerine bakarak anlamaya çalışanlara çok önemli bir de uyarısı var: “Karşınızdaki insanın
mahremiyetine müdahale edilmiş hissetmemesi şart.”
KIZGINLIĞIN EN ÖNEMLİ
BELİRTİSİ DUDAKLAR
Kızgınlık hissi baskı, gerilim ve
harareti içerir. Bu esnada kalp atışı
ve solunum hızlanır, kan basıncı
artar ve yüz kızarır.
Kızgın bir kişi konuşmuyorsa üst
dişleri alttakilere doğru sıkıca
bastırma ve çeneyi öne doğru itme
eğilimi görülür.
Kızgınlık esnasında dudakların
kırmızı sınırı daralır ve dudak
incelir. Bu engel olunması çok zor
bir harekettir ve başka bir belirti
olmadığı zaman kızgınlığı ele verir.
Kızgınlık sırasında dudaklar
inceldiğinden, dudakları ince olan
birine suratsız, soğuk ve düşmanca
diye yanlış tepkiler verebiliriz.
Buluşma 2016 - 21
PORTRE
dan
TAVŞAN ÇIKARAN ADAM
H
Herkes sıfırdan başladığını söyler ama ben
sıfırın altından başladım” der Vitali Hakko.
Yalan da değil. Yedikule’de dünyaya geldiğinde oldukça yoksul bir hayata “merhaba”
der. Hakko ailesinin evi birbirine bitişik üç
ahşap binanın ortada olanıdır. Üst katlarında bir Rum aile, yanlarında mahallenin bütün insan trafiğini oluşturan bakkal dükkânı
ve onun üzerinde Karamanlı Yusuf Efendi…
Yıl 1913. Yedikule, ekonomik durumu ortanın altında olan ailelerle doludur. Ermeniler, Rumlar, Museviler, Müslümanlar iç içe
yaşarlar. Komşuluk öylesine mühimdir ki,
kimi zaman akrabalık ve hatta kardeşliğin
bile önüne geçer. Komşuluğun dini yok, dili
yok, inancı yoktur. Akşamları mahalleli bakkal dükkânından ve evlerden çıkarılan sandalyelere oturur ve Rumca dedikodu yapar.
Musevi’nin de, Müslüman’ın da Rumca bildiği, azınlıkların çoğunlukta olduğu bir mahalledir burası.
Hakko ailesi de İspanya’dan göç eden Musevilerdendir. Evde Ladino (eski İspanyolca)
konuşulur, sokakta ise Rumca, Türkçe. Baba,
o dönem Compagnie de Chemin de Fer adlı
demiryolu şirketinde çalışmaktadır. Anne
ise iki çocuğuyla ilgilenir. En küçük kardeş
Albert Hakko henüz doğmamış. İlk oğlunu
beş yaşında tifodan kaybetmenin acısıyla,
doğan ilk erkek çocuğa da Vitali adı verilir.
Ekonomik durumları çok iyi değildir. Varlıklı Musevilerle tek karşılaştıkları yer Rosh
Hashanah ve Yom Kippur bayramlarında
gittikleri sinagoglardır. Onun dışında küçük
mahallelerinde kendi yağlarında kavrulurlar.
Yeni bir kıyafet aldıklarında mutlulukları-
22 - Buluşma 2016
HAKKO
nı gizlemezler. Örneğin, bir bayram zamanı
babasının kendisine Mahmutpaşa’dan aldığı
kısa pantolonlu takımı Hakko hiç unutamaz.
Ceketinin cebine tutturulmuş olan düdük,
onun için öylesine önemlidir ki günlerce ceketle uyur.
“NE UZUN BOYLUYDUM
NE DE YAKIŞIKLI”
Vitali Hakko’nun babasıyla ilişkisi de oldukça hassastır. Kendisini her zaman Korazon
(İspanyolca “canım”) diye çağırdığını hatırlar.
Anne ise biraz daha otoriter ama hayatı çocukları üzerine kurulu bir kadındır. Kocasıyla
ilişkisi de hep mesafelidir. (Baba kendisinden kopup gittiğinde bunu pek dillendirmeyecek ve çocuklarıyla mutlu olmayı deneye-
ÇOCUKLUK
GÜNLERINDE
PERA’DA GÖRDÜĞÜ
FÖTR ŞAPKALI
BEYEFENDILERE
ÖZENEN VITALI HAKKO,
YILLAR SONRA ŞEN
ŞAPKA’YI KURAR.
ŞEN ŞAPKA, SADECE
HAYALLERININ
PEŞINDE KOŞAN
KISA PANTOLONLU
BIR ÇOCUĞUN
HIKÂYESI DEĞILDIR.
DÜNYACA ÜNLÜ
MARKA, VAKKO’NUN
DA KURULUŞ
ÖYKÜSÜDÜR…
“Çevremdeki gençler, oğlum
dahil sık sık ‘devir değişiyor’
derler. Haklıdırlar. Ne var ki,
devir ilk defa değişmiyor.
Ben hayatım boyunca, bu
Devir denen şeyin birçok defa
değiştiğini gördüm.”
„
BEN RESİM YAPAMAM. BESTE YAPAMAM. ŞİİR YAZAMAM.
AMA İNSANLARA RENKLERLE, DESENLERLE YOKTAN VAR EDECEĞİM VE ONLARI
„
İ SEÇİP
MUTLU KILACAĞINA İNANDIĞIM BİR EŞARP, BİR KRAVAT, BİR GİYSİY
ONU GERÇEKLEŞTİREBİLİRİM.
Vitali Hakko, yaklaşık 60 yıl aynı yastığa baş
koyduğu eşi Ketty Hakko’nun kendisine hep
anlayışlı davrandığını söylüyor.
cektir.) 18 yaşına dek çocuklara sabah kahvaltılarında çiğ
yumurta içirecek kadar üzerlerine titrer. Ailenin gözdesi ise
en ufak kardeş Albert Hakko’dur. Çocukluklarından itibaren
hem fizik, hem de mizaç bakımından oldukça farklı iki kardeştir onlar. Vitali Hakko ne kadar ataksa, Albert Hakko o
kadar temkinli... Aslında 1920’de ilk sinyalini verir bu durum.
Vitali Hakko, ilk girişimini yapar ve bir sinema kurmak istediğini söyler ablası ve komşu kızı Despina’ya. Despina yer
gösterir, abla ise Vitali Hakko’ya asistanlık eder. Ancak gaz
lambası düşüp de bütün filmleri yaktığında küçük girişimci
çok utanır. Günlerce evinden çıkmayan Vitali için komşuları
Aleko Efendi, annesine “Sen bu çocuktan çok hayır göreceksin, bak ilk girişimi fiyaskoydu ama bu yaşta sinema kurmayı düşünmesi bile bir dünyaya bedeldir” der.
Gerçekten de bu başarısızlık onu yıldırmaz. Aksine başarıya
giden yolda birçok kavramı akıl süzgecinden geçirmesine
yol açar. Gurur, akıl, sermaye, hırs, çalışkanlık... Tek isteği
yaşadığı yoksul mahalleden bir an önce kurtulmaktır.
“Ne uzun boyluydum, ne yakışıklıydım, ne de zengin bir ailem vardı” der o zamanlar için. Ama Pera’da gördüğü beyefendiler gibi olma, onlar gibi yaşama isteği her şeyin üzerindedir. Annesine kürk, kendisine ise bir fötr şapka ve ağır
bir palto alacağı günlerin hayalini kurar. Oysa henüz ilkokul
çağındadır.
Vitali 12 yaşına geldiğinde Hakko ailesinin hayatı birdenbire
değişecektir. Babası sabah gittiği Sirkeci Garı’ndaki işinden
saat 11:00 sularında geri döner. Annesi “Hayrola?” diye sorduğunda “işten atıldık” yanıtını alır. Cumhuriyet’in ilanıyla
Chemin de Fer, Türk Demiryolları İşletmesi’ne verilmiş, millileştirilmiştir. Çıkan yasaya göre de gayrimüslimlerin demir yolunda çalışması önlenmiştir. Ertesi gün okula gitmek
için yola çıktığında Hakko, Fransız pasosunun artık geçerli
olmadığını öğrenir. Maddi sorunlar birdenbire ağırlaşır ve
babanın aile masraflarını karşılamasına artık imkân yoktur.
Kendisi evin arka tarafındaki tezgâhında keresteden portmanto yaparken, eşi de Sultanhamam’da toptan sırma iplik
satan Behmoiras’ların yanında dantel yapmaya başlar. Yine
de yetişemezler ve Vitali Hakko’nun eğitimi böylelikle son
bulur. Küçük yaşına rağmen Mahmutpaşa’daki ilk işine girerken babası da birkaç arkadaşıyla birlikte Ayancık’a gider.
Bu gidiş, kopuşun da başlangıcı olur. Başta birkaç ay arayla
gelip giden baba bir süre sonra tamamen hayatlarından çıkar.
DEVRİMLE BİRLİKTE GELEN ŞEN ŞAPKA
Yıl 1929. Yedikule’den Kuledibi’ndeki üç katlı bir evin orta
katına taşınırlar. Ablası dikiş kurslarından öğrendikleriyle
eve iş almaya başlar, anne de kendisine yardım eder. Yeni
evleri küçük bir terzi dükkânına dönüşmüştür. Vitali ise
Spiros adlı Rum tuhafiyecinin yanında çalışır. İşi, dükkânın
önünde durup “Güzel kumaşlarımız var, içeri buyrun” diye
bağırmaktır. Ama içgüdüsel olarak kumaşları renk ve desenlerine göre düzenler. Bu titizliğini o zamanki patronu bile
algılayamaz. Ama patronun iflasıyla Kamelya adlı başka bir
mağazaya transfer olduğunda çok mutlu olur. Elinin altında
ithal kumaşlar vardır. Hevesini ve çalışkanlığı gören patronu
bir süre sonra onu Kapalıçarşı’daki Kupidis adlı mağazaya
sokar.
Artık o bir tezgâhtardır ve kendisiyle gurur duyuyordur. Yeni
Buluşma 2016 - 23
İstinye Park
Vakko Çikolata Mağazası
Cerruti ile anlaşma yapmak için Milano’ya giden Hakko, o dönemde
markanın stilisti olan Armani ile de bir öğle yemeği yer. Yemek
sırasında Armani kendisine “Ne üretiyorsunuz?” diye sorduğunda
Hakko tek tek sıralamaya başlar. Eşarp, emprime, kravat, gömlek,
kadın, erkek hazır giyim... Derken Armani durdurur ve “spagetti de
üretiyor musunuz?” der. Yanıt fazla gecikmez. “Hayır ama belki bir
gün onu da yaparız.” Hakko, sağlığında saghetti işine girmedi ancak
parfüm ve çikolataya imza attı.
mağazasında da çalışma azmi kısa zamanda dikkat çekmeye başlar. Risk almayı, yeni şeyler denemeyi sever. Atatürk’ün şapka devrimi ile de dükkânın bir bölümüne şapka
reyonu hazırlamak istediğini söyler patronlarına. İkna turlarından sonra 60 tane şapka hazırlatıp 40’ını vitrine koyar.
Ertesi gün altı, sonraki gün ise 18 adet satar. Henüz 20 yaşına basmadan elde ettiği bu başarı gelecekteki Vakko efsanesinin de habercisidir.
Ama yetmez. Kendi dükkânını açmalı, tüccar olmalı, kendi
24 - Buluşma 2016
imzasını atabilmelidir. Ama nasıl? Önce askerliği aradan çıkarmak için gidip teslim olur. 1933 baharında Harbiye Yedek
Subay Okulu’nda askerliğini yapar. Terhis olup eve döndüğünde ablasının drahoma olarak biriktirdiği para sermaye
edilir ve eniştesi Rafael Elhadef ile ortak Şen Şapka açılır.
Şapka devrimi ile önü açık bir sektörün kokusunu alan Hakko doğru bir hamleyle başlar profesyonel iş hayatına. Kısa
zamanda ünlenir ve aile ekonomisini bir anda geliştirir. Artık hayallerine bir adım daha yakındır. İlk iş olarak annesine
Mahmutpaşa Kürkçü Han’daki Beyko’dan bir kürk alır. Annesi paketi açtığında elindeki bir kürkten çok daha fazlasıdır.
Yoksulluktan kurtuluşun bayrağıdır sanki. Ağlamaya başlarlar ailece. Ve hemen arkasından babalarına bir mektup yazıp artık para göndermesine gerek olmadığını söylerler. Bu
mektup kendisiyle kurdukları iletişimin de sonunu hazırlar.
Şen Şapka, bir sistem olarak raya girdiğinde Hakko da artık
bir reklam vermesi gerektiğini düşünür. Ancak konudan bihaberdir. Tesadüf bu ya... En yakın arkadaşı Moiz Acıman’ın
kardeşi, Eli Acıman da askerden dönmüş ve bir reklam ajansı kurma peşindedir. 500 TL karşılığı kendisine ortak olan
Hakko sayesinde Faal Reklam Ajansı’nı kurar. Böylece ilk
müşterisi olan Şen Şapka da geleceğin reklam duayeni olacak bir ismin ellerinde şekillenir.
Her şey yolunda derken savaş günleri gelir çatar. İkinci
Dünya Savaşı ile her şey tepetaklaktır. Halk ekmeğini bile
karneyle alırken, şeker bulamadığı için çayını bile üzümle
içerken şapkasını düşünen zümre de iyice daralır haliyle.
Üstelik İtalya’nın savaşa girmesiyle ithal edilen hasırlar kesilir. Hakko endişelidir. Uzun araştırmalar sonunda benzer
bir hasırın Hatay’da üretildiğini öğrenip yollara düşer. Ancak
köy halkına bir türlü ne istediğini anlatamaz. Ufak tefek cüssesi hafife alınmasın diye, çıkar bir tabureye... Öyle seslenir
halka köy kahvesinden. Kendi elleriyle hasırın nasıl işleneceğini gösterip ikna eder.
Albert ve Vitali Hakko, hem hayat boyu
yan yana duran iki kardeş, hem de sıkı
bir iş ortağı oldular.
ULUSLARARASI BİR MARKANIN
TEMELLERİ ATILIYOR
Döndükten kısa bir süre sonra ise bir başka sürpriz bekler
kendisini. Yeniden askere gitmek zorunda kalır. Dönüşte her
şeyi yeniden eski düzenine sokmak için canını dişine takmış
çalışırken Boncukçuyan adında bir imalatçı dostu gelip kendisine bir sandık dolusu eşarp getirir. Bir kereliğe mahsus
olarak anlaşan ikili sonuca çok şaşırır. Bir hafta içinde eşarplardan eser kalmaz. Yeni bir ürün piyasaya sürmenin hayalini kuran Hakko’nun fırsat ayağına gelmiştir. Şen Şapka’yı
bir kenara bırakıp Vitali’nin V’si, Albert’in A’sı ile soyadlarını
birleştirir. Ve işte Vakko serüveni tam da böyle başlar. Yeni
markanın yeni yeri de Yenicami’de güzel bir mağazadır.
İlk olarak 30 kadar desenden bir eşarp koleksiyonu hazırlanır. Bu koleksiyon Aleko adlı plasyere verilir ve Beyoğlu’ndaki
dükkânlara pazarlaması istenir. Aleko geri geldiğinde tuhafiyecilerin genelde 5-6 adet sipariş verdiğini, yalnızca bir firmanın her üründen beş düzine istediğini söyler. Hakko şaşırır. Yalnız bir şart vardır. Üzerinde Vakko etiketi olmayacak...
Gerekçe ise halkın yerli malına olan güvensizliğidir. Hakko
böyle şeyin mümkün olmadığını söyler. Ancak iş büyüktür.
Firmanın sahibi Max Helpern’in sadık bir Journal d’Orient
okuyucusu olduğunu öğrenen Hakko gazeteye bir dizi ilan
verir. Çok geçmeden Helpern bizzat kendisini arayıp sipariş
verir.
Böylelikle Vakko ilk ve en büyük müşterisine kavuşur. Yıllar
sonra bir gün ihmal sonucu Vakko imzası basılmadan verilen
eşarplar firma tarafından iade edilir. Müşteriler artık eşarp
değil, Vakko eşarbı istemektedir. Sıradan bir tüccara sorsanız
belki hikâyenin bu kadarı bile kendisi için yeterli olabilir. Ancak Hakko, eşarpları fason olarak değişik atölyelerde değil,
kendi yerinde üretim yapmak ister. Nihayet Kurtuluş Rum
Mezarlığı’nın yanındaki arsayı alıp Vakko’nun ilk gerçek üretim üssünü kurar. Bu fabrikanın açılışının Bay Hakko için ayrı
bir de önemi vardır aslında. Zira beş gün sonra Osmanbey’de
bir apartmanın kapısında görüp âşık olduğu Ketty Hakko ile
evlenecektir. Neredeyse 60 yıl süren bu evlilikten iki çocuğu
ve beş torunu olacaktır. Mutlu süren aile hayatı, hiçbir zaman yakınmayan fedakâr eşi ve işine dört elle sarılan oğlu
Cem Hakko... 2007 yılında yaşamını yitiren Vitali Hakko’nun
94 yıllık yaşam öyküsüne nereden bakarsanız bakın aynı şeyi
görüyorsunuz. Çalışmaktan yorulmayan ve bir gün dahi şikayet etmeyen, çalışanlarını aile üyelerinden ayırmayan ve
işine eşine olduğu kadar bağlı bir İstanbul beyefendisi. Bir
dönem manşetlere yerleşen “Vakko bir idealdir” cümlesi de
aslında sadece bir markanın değil, bir hayat felsefesinin de
özeti gibi.
“Bir baba için mutluluk ikinci kuşak işin başına gelirken
yanında olabilmek” diyordu Vitali Hakko.
(Hayatım Vakko adlı kitabından alınmıştır.)
Buluşma 2016 - 25
TATİL
BU TATİLDE
MACERAYA DOYACAKSINIZ
N
I
L
A
N
E
ADR
ADRENALINIZI ARTIRACAK, KEŞIF DUYGUNUZU KIŞKIRTACAK, YETENEKLERINIZI SINAMANIZA
FIRSAT VERECEK BIR TATIL PROGRAMINA NE DERSINIZ? İŞTE TATILDE MACERA YAŞAMAK
ISTEYENLERE VE ADRENALIN BAĞIMLILARINA UYGUN ALTERNATIF ROTALAR...
H
Havuz kenarında vakit geçirmek veya tüm gün plajda güneşlenmek size göre değilse macera sporlarına ve adrenalin tatillerine yönelmeniz mümkün.
Sizi her zamanki rutininizden çıkaracak, sınırlarınızı
zorlayacak ve yeni deneyimler kazandıracak bir tatil
planı yapın. Üstelik artık macera turları yalnızca kaya
26 - Buluşma 2016
tırmanışı ya da rafting’den oluşmuyor. Siz de Güney
Afrika’da dünyanın en yüksek bungee jumping noktasından atlayabilir, Yeni Zelanda’nın volkanik gölleri
arasında yürüyebilir, Brezilya ormanlarında vahşi
yaşama tanıklık edebilirsiniz. Sadece hayal etmeniz
yeterli.
Buluşma 2016 - 27
YENİ ZELANDA
Rotorua’da trekking heyecanı
Yeni Zelanda’nın Rotorua kenti, yerli halk Maoriler’in spritüel
merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Volkanik aktiviteler ile
oluşmuş bölge, kaplıcaları, çamur havuzları, gayzerleri ile ünlü.
Şehre ilk gelenlerin garipseyeceği, çürük yumurta kokan havası
karakteristik özelliği. Volkanik aktivitelerle havaya yayılan sülfür
bu kokuya yol açıyor. Kasabanın hemen yanındaki Rotorua Gölü
çevresi çok sayıda kuşa ev sahipliği yapıyor. Roturua’da yapılacak şeylerin başında dünyanın en iyi dağ bisikleti parkurlarından
birinde bisiklet turu, jeotermal spa ve orman içerisindeki trekking rotalarında yürüyüş geliyor. Eğlenmek isteyenler ise zorbing
deneyebilir. Zorbing ya da küreyle yuvarlanma içi görülebilen,
genelde plastikten yapılma bir topun içinde yüksek bir noktadan
aşağıya doğru yuvarlanarak yapılan bir spor. Bu şaşırtıcı spor
oldukça heyecanlı ve eğlenceli.
28 - Buluşma 2016
COSTA RICA
Volkanik dağlar arasında trekking
Doğa meraklılarına ve fotoğrafçılara asla doyamayacakları bir
manzara, yeşilin bütün tonlarını sunuyor Costa Rica’nın dağları.
Eğer nereye gideceğinizi iyi bilir, iyi planlarsanız, dağların arasından akan şelaleleri, mükemmel nehirleri keşfedebilirsiniz. Costa
Rica birkaç volkanik yapıya sahip olsa da bunlardan en önemlisi La Fortuna’da bulunan Arenal Volkanı. Birkaç yıldır burada bir
hareketlenme yok, ama yine de görülmesi gereken müthiş bir
manzarası ve verdiği sıcaklığın yarattığı heyecan baki.
BREZİLYA
Pantanal’da vahşi yaşam
Ormanları, kumsalları, vahşi hayatı ve Amazon
nehriyle ünlü olan bu ülkenin içindeki yağmur
ormanlarında kendinizi kaybedebilirsiniz. Orman
turu mutlaka yapmanız gereken aktivitelerden sadece bir tanesi. Su sporları içinde aklınıza
ne gelirse burada yapabilirsiniz. Batı Brezilya’nın
s u l a k a l a n l a r ı n d a n b i r i o l a n P a n t a n a l ’d a
Brezilya’nın vahşi yaşamını görebilirsiniz. Amazon
bölgesinde bulunan anakondalar, iguanalar, jaguarlar ve birçok çeşit kuşu burada görebilirsiniz.
Buluşma 2016 - 29
MEKSİKA
Cortez Denizi’nde köpekbalıklarıyla deniz sefası
Klasik tercihlere alternatif olarak sunulan ülkelerin başında,
yerli kültür mirasına sıkı sıkıya tutunan Meksika geliyor. Latin
Amerika’nın en büyük ve en hareketli ülkelerinden biri olan
Meksika, yeni yerler keşfetmeye meraklı kişiler için heyecan verici
bir rota. Meksika, astronomi ve matematik alanındaki başarıla-
rıyla bilim insanlarını bugün bile peşlerinden sürükleyen Mayaların
gizemli piramitlerine ve Karayip Denizi’nin masmavi sularına ev
sahipliği yapıyor. ‘Dünyanın akvaryumu’ olarak adlandırılan Baja
California Sur’da okyanus canlılarını keşfedebilir, Cortez Denizi’nde
köpek balıklarıyla yüzebilirsiniz.
GÜNEY AFRİKA
Bloukrans Nehri’nde bungee jumping
Ayaklarınıza esneme yeteneğine sahip bir ip bağlayıp kendinizi 272 metreden boşluğa bırakmaya, Bloukrans Nehri’ne doğru dalışa geçmeye ne
dersiniz? Güney Afrika’nın Doğa Vadisi’ndeki 30 yıllık Bloukrans Köprüsü,
dünyanın en yüksek bungee jumping noktası. Bu spora meraklı olanların en sık ziyaret ettiği yer. Zümrüt gibi yeşil vadide adrenalin patlaması
yaşamak isteyen binlerce kişi her yıl buradan atlamak için Western Cape
bölgesine koşuyor. Bugüne kadar herhangi bir kaza yaşanmamış. Dalışı
deneyen en yaşlı maceraperest 96 yaşındaki Mohr Keet... Bloukrans rekorunu kırmaya niyetliyseniz aklınızda olsun: 24 saatte en fazla atlayışı
yapan kişi tam 101 kez atlayan Güney Afrikalı Bill Boshoff.
30 - Buluşma 2016
ABD
Helikopterle Büyük Kanyon
Dünyanın yedi harikasından biri. Amerikan yerlileri arasındaki ismi Kaibab; ‘yan yatmış dağ’. Kuzeybatı Arizona’da,
Kolorado Nehri’nin oyduğu, yaklaşık 450 km uzunluğunda
sarp bir vadi. Ürkütücü bir güzelliği var; öyle ki uçurumlarının derinliği yer yer 1.5 kilometrenin üzerine çıkabiliyor.
Her yıl beş milyon turistin akın ettiği Büyük Kanyon, yeryüzünün en muhteşem kaya erozyonu örneği. 5-6 milyon yıl önce oluştuğu sanılan kanyon, jeolojik ölçütlere
göre bebek sayılıyor aslında. Ne var ki oluşumun her katmanı bu kadar genç değil. Kanyonun en dibinde yer alan
katmanların 2 milyar yaşında olduğu düşünülüyor. Büyük
Kanyon’un en büyüleyici özelliklerinden biri, kaya katmanlarının her birinin, yeryüzünün jeolojik geçmişine dair farklı
dönemleri özetliyor oluşu. Öyle ki bu eşsiz vadi, gezegenimizin geçirdiği evreleri gözler önüne seren bir açık hava
sergisi gibi. Büyük Kanyon Milli Parkı, yaşlı kayalardan çok
daha fazlasına sahip, elbette. Yalnızca manzara için değil;
balık avlamak, at binmek, kaya tırmanışı veya rafting yapmak için de ziyaret eden çok. Milli Park’ın en heyecan verici
etkinliklerinden biri de helikopter uçuşları. Farklı hizmetlerin sunulduğu uçuşların isimleri de birbirinden farklı.
‘Rüzgar Dansçısı’ ile kanyonun ta dibine inebilir, ‘Rüya
Avcısı’ ile günbatımında şampanya- havyar keyfi yapıp,
‘Gündüz Düşü’ ile dört başı mamur bir kahvaltı şölenine
katılabilirsiniz. Helikopter uçuşlarını organize eden tur
operatörleri, ses kirliliğine karşı uygulanan katı kurallara
uymakla yükümlü. Milli Park yönetimi, Büyük Kanyon Milli
Parkı’nın yüzde 45’ini uçuş yasaklı bölge ilan ederek turistik uçuşları ciddi ölçüde sınırlandırmış. İşte bu yüzden kanyon semalarında helikopterlerin her geçen gün daha yeni,
daha sessiz ve daha güvenli modelleri cirit atıyor. Büyük
Kanyon’u görme imkânı bulursanız, helikopter deneyimini
kaçırmayın.
Buluşma 2016 - 31
MİMARİ
MODERN MİMARİNİN
SUPERSTAR EVLERİ
BIRÇOĞUMUZUN HAYAL BILE EDEMEYECEĞI ESTETIK ANLAYIŞINDAKI BU BINALAR ILK
YAPILDIKLARINDA GARIP KARŞILANDILAR AMA ŞIMDI HAYAL GÜCÜNÜN SINIRLARINI
ZORLAYAN BIRER SANAT ESERI OLARAK GÖRÜLÜYORLAR. İÇINDEN ŞELALE GEÇEN EV,
DANS EDEN KADIN ERKEK GÖRÜNÜMLÜ BINA, BÜTÜN ODALARININ YERI DEĞIŞEBILEN
BOZ-YAP BINA… BU PROJELER DUDAK UÇUKLATIYOR.
32 - Buluşma 2016
Buluşma 2016 - 33
EVİN İÇİNDEN ŞELALE
GEÇİYOR
Pensilvanya, Bear Run’daki Şelale Evi, Mimar
Fr a n k L l o y d W r i g h t t a r a f ı n d a n E d g a r J .
Kaufmann için tasarlanmış. Aslında içinden
şelale geçen arazisine şelale manzaralı bir ev
yapılmasını isteyen ev sahibi, 1964 yılına kadar
bu evde yaşadıktan sonra ev, müze olarak 4 milyondan fazla ziyaretçi kabul etmiş. Günümüzde
bile modernliğini koruyan tasarımı ile dikkat çeken evde bazı kaya parçaları evin içinden
döşemeyi yararak mekânın bir parçası olmuş.
1991 yılında Amerika Mimarlar Enstitüsü tarafından “Yüzyılın binası” seçilen Şelale Evi, sığ bir
şelale üzerine inşa edilmiş. Mimar Frank Lloyd
Wright’ın en önemli eserlerinden bir diğeri ise
New York’taki meşhur Guggenheim Müzesi. (fallingwater.org)
KÜBİK MAHALLE
Montreal’de deniz kenarı boyunca uzanan bu kübik bloklar Mimar Moshe
Safdie’nin mimarlık fakültesindeki
bitirme projesi. 1967 yılında dünyanın en büyük sergilerinden biri olan
Expo’67 için hayata geçirilen proje,
dünyanın dör t bir yanından gelen
binlerce ziyaretçinin akınına uğramış. Habitat67 adlı bina, şu anda 148
evde yaşayan bekâr, çift ve aileler için
3 boyutlu bir ev kompleksinden çok
aslında stil sahibi bir komün yaşam
şekli. Bir öğrencinin ütopik projesinden
bugün stil sahibi prestijli bir ev kompleksine dönen Habitat67, Dünya Mirası
listesine de girmeyi başarmış. Kübik
yapı, Leonard Cohen’in “In my secret
life” müzik videosunda da görülebilir.
(msafdie.com)
RENK CÜMBÜŞÜ
Aslında mühendis olarak mezun
olan Meksikalı Luis Barragán,
mimarlıkta kendi kendini eğitm i ş . 19 8 0 y ı l ı n d a e n b ü y ü k
mimarlık ödülü sayılan Pritzker
Mimarlık Ödülü’ne layık görülen Barragán’ın, 1948 yılında inşa
ettiği kendisine ait stüdyo ev,
Unesco Dünya Mirasları listesi
kapsamında korunma altına alınmış. Mimarın tarzını yansıtan her
biri farklı renge boyanmış yüksek
duvarlar bu evde kendini hemen
gösteriyor. Meksika’nın geleneksel renk cümbüşünden esinlenen
evin dünya mirasına katılması için
göz önünde bulundurulan kriter
ise ev ve beraberindeki stüdyonun geleneksel, felsefi ve artistik yaklaşımları yeni bir sentez
ile birleştiren modern hareketin bir başyapıtı olması ve aynı
zamanda bahçe ve kentsel görünüme entegre yapısı.
(casaluisbarragan.org)
34 - Buluşma 2016
DOĞANIN İÇİNDE CAM EV
Mimar Philip Johnson’ın kendisi için tasarladığı Glass House-Cam ev, Ludwig Mies van der
Rohe’nin Farnsworth Evi’nden ilham almış.
1928 yılından beri arkadaş olduğu Mies van der
Rohe’nin başlattığı “Az çoktur” felsefesine dayalı
cam ev konseptinin doruk noktasını Johnson’ın
Cam Ev’i oluşturuyor. Mimarına “Architectural
League of New York”ta Gümüş Madalya kazandıran bu ev, 1986 yılında mimarı tarafından
Ulusal Tarihi Mekânları Koruma Birliği’ne miras
bırakılmış. Ev sahibi Johnson ve sonrasında eşinin ölümünün ardından vasiyet gereği Cam Ev,
bir müze olarak işletilmeye başlandı.
(philipjohnsonglasshouse.org)
AYAKLAR ÜSTÜNE KURULMUŞ BİR BİLMECE
İkonlaşmış mobilya tasarımlarıyla da bilinen İsviçre asıllı Fransız mimar Le
Corbusier’nin tasarımı Savoye Villası, bir hafta sonu evi olarak düşünülmüş. Paris
yakınlarındaki Poissy’de konumlanan villa mimarın önemli yapıtlarından biri.
Ayaklar üzerinde duran büyük bir yatay kutu şeklindeki evin orta kısmında avlu
şeklinde bir teras ve bahçe bulunuyor. Savoye Ailesi’ne ait olan Savoye Villası
modern mimarinin önemli örneklerinden biri ancak o günlerde ev sahipleri için
ciddi sorunlar da yaratmış. Bazı kaynaklara göre yağmurda evin düz olan çatısından içeriye o kadar yağmur suyu girmiş ki, ailenin küçük oğlu zatürree olmuş. II.
Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine bölgeden kaçan Savoye Ailesi, her yerinden
sular akan bu nemli evden, Le Corbusier de mahkemeye verilmekten kurtulmuş.
DANS EDEN BİNALAR
Prag’taki dans eden bina
halk arasındaki adıyla
“Fred&Ginger”ın arkasında
iki mimar var. Proje önce
Çek mimar Vlada Milunic ile
başlamış, sonrasında ünlü
ve uluslararası bir mimar
ihtiyacı ile Kanadalı mimar
Frank Gehry de projeye
dahil olmuş. 1895 yılında
yeni Rönesans tarzında bir
binanın yapıldığı bu köşe,
1945’te yanlışlıkla Amerikan uçakları tarafından bombalanınca yıkılmış
ve arsa uzun süre boş kalmış. 1989’daki devrimden sonra bölge yeniden ele alınınca buraya dikkat çekici bir köşe tasarlanmasına karar verilmiş. İlk tasarlanan silindir binayı fazla erkeksi bulan Gehry, onun yanına
yumuşak hatlı bir kadın silüeti eklemiş. Dans eden bir kadın ve bir erkeği
yansıtan Ginger ve Fred, Prag’ın mimari, ekonomik ve siyasi yenilenmesinin simgelerinden biri sayılıyor.
HAREKET EDEN DUVARLAR
Hollanda’daki bu küçük
m ü s t a k i l e v, m o d e r n
mimarlık akımının ikonlarından biri olarak kabul
ediliyor. 1924 yılında ev
sahibi Truss Schröder ile
evini yapmak için anlaşan Riet veld, tarihteki
ilk örnek olan bu evde
mekândaki bazı duvarları
hareketli olarak tasarlamış. Böylece istendiğinde bazı özel alanların ortak alana çevrilmesi mümkün olabiliyor. Şu anda müze
olan Schröder Evi, 2000 yılında Unesco’nun Dünya Mirası listesinde bulunuyor. (rietveldschroderhuis.nl)
HIRSIZLIK MAĞDURU
OLMAMAK İÇİN
KİŞİSEL
GÜVENCE SİGORTASI
Kişisel Güvence Sigortası hem sizi hem de ailenizin
fertlerini, kapkaç olaylarında başınıza gelebilecek
maddi zararlara karşı güvence altına alıyor.
Aynı zamanda evinizin dışında karşılaşabileceğiniz
kaza risklerine, üçüncü şahıslara ve mallarına
verebileceğiniz zararlara karşı Kişisel Güvence
Sigortasını yanınızda bulabilirsiniz.
Kişisel Güvence Sigortası kapsamına girdiğiniz
anda gasp, kapkaç ve yankesicilik sonucunda;
➥ Çalınan çantanız dahil kişisel eşyalarınıza,
cep telefonunuza, üzerinizde bulunan
seyahat biletlerinize gelebilecek zararlar
(taşınabilir bilgisayarlar ve akşamları
hariç)...
➥ Kimlik, pasaport, ehliyet vb. belgelerin
yeniden temini için yapacağınız masraflar...
➥ Çalınan, kaybolan kredi kartlarınızla
yapılacak harcamalar teminat altındadır.
➥ Ayrıca zengin asistans hizmetinden
faydalanabilirsiniz.
Allianz Acenteleri
0850 399 99 99
Buluşma 2016 - 35
SAĞLIK
SAĞLIĞIMIZ
HAKKINDA
8
HURAFE
36 - Buluşma 2016
DIYABET, TANSIYON VE
ASTIM ILAÇLARI BAĞIMLILIK
YAPAR… HASTALANDIĞIMIZDA
TERLEMEK IYI GELIR… TANSIYON
YÜKSELDIĞINDE LIMONLU
SU IÇMELIYIZ… HEMEN
HEPIMIZ HASTALANDIĞIMIZDA
KIMI ZAMAN DOKTORA
BAŞVURMAK YERINE ÇÖZÜMÜ
EŞ DOSTUN TAVSIYE ETTIKLERI
ÖNERILERDE ARIYORUZ. ANCAK
KULAKTAN DOLMA ÖNERILERI
UYGULAMAKTAN KAÇINMAK
VE HER SAĞLIK SORUNUNDA
DOKTORA BAŞVURMAK ÇOK
ÖNEMLI. ÇÜNKÜ TOPLUMDA
SAĞLIKLA ILGILI ‘DOĞRU’ BILINEN
BU TÜR ‘YANLIŞLAR’ TEDAVIDE
GECIKMELERE, HATTA CIDDI
SAĞLIK SORUNLARINA BILE
YOL AÇABILIYOR. PEKI NEDIR
BU HURAFELERIN DOĞRUSU?
İÇ HASTALIKLARI UZMANI DR.
AHMET USLU, SAĞLIĞIMIZ
HAKKINDA TOPLUMDA YERLEŞMIŞ
OLAN ‘YANLIŞ’ BILGILERIN
‘DOĞRU’LARINI SIRALADI.
Buluşma 2016 - 37
Tereyağı zararlı
değildir, istediğin
kadar yiyebilirsin
Hem lezzetli hem de
sağlıklı olduğu için
yemeklerimde tereyağı
kullanmayı tercih
ediyorum. Kuşkusuz bu
cümleyi pek çok kişiden
duymuşsunuzdur.
Sanılanın aksine besin
değeri yüksek olmasına
rağmen çok yoğun
oranda ağır zincirli ve
doymuş yağlar içermesi
nedeniyle tereyağının
damar sertliğini
artırma olasılığı yüksek.
Dolayısıyla sık veya
aşırı tüketilmesi kalp
sağlığını olumsuz yönde
etkileyebiliyor.
1
2
İshalin farklı sebepleri ve farklı tedavileri olsa da, temel
yaklaşım aynıdır. Hastanın kaybettiği sıvı miktarını
karşılayacak kadar sıvı alması gerekiyor. Ne enfeksiyon
kökenli ne de gıda zehirlenmesine bağlı ishallerde limonkahve ya da kola içmenin iyileşme üzerine etkisi bulunmuyor.
Zaten gıda zehirlenmesi gibi bir duruma bağlı ishal 2 günden
fazla sürmüyor. Enfeksiyonlarda ise kimi zaman antibiyotik
ihtiyacı olsa da çoğunlukla gereksiz oluyor.
İnsülin, tansiyon, astım vb.
ilaçlar bağımlılık yapıyor
4
Diyabet, astım,
tansiyon ve kalp ilaçları
bağımlılık yapmazlar.
Bu grup ilaçlar uzun
süre, çoğunlukla da
ömür boyu kullanmayı
gerektiriyor. Zaten bu tür
ilaçları düzenli kullanıyor
olmak hastalıkların
oluşturacağı
olumsuzluklardan
korunmak için gereken
bir durum.
Hastalandığımızda
terlemek için kalın
giyinmeli ve
üstümüzü örtmeliyiz
Soğuk algınlığı, grip ya da
ateşli hastalıklarda sıkça
yapılan ve hastalığın iyileşme
süresini kısalttığı düşünülen
bu uygulamanın aksine,
hastaların ateşlendiklerinde
ılık duş almaları ve çok
kalın giyinmeden istirahat
etmeleri gerekiyor. Ayrıca
terlendiğinde sık çamaşır
değiştirmek şart. Çünkü
kalın giyinmek ateşi daha
da artırarak hastanın
bitkinleşmesine yol açıyor.
38 - Buluşma 2016
İshal olduğunuzda kahveye limon sıkıp
içmek ya da kola içmek iyi gelir
5
3
Vitamin ve mineral
takviyesi almak
hastalıklara karşı
bağışıklığı güçlendiriyor,
hastalanmayı önlüyor
Bu tarz takviyelerin enfeksiyon kökenli hastalıkları önlediği sadece bir
şehir efsanesi. Bunlar zindelik ya da enerji sağlamıyor. Vitamin ile mineralin
eksikliği söz konusu olduğunda dışardan alınması gereken durumlar
olabiliyor (Bazı sistemik hastalıklarda, kalıtsal bazı durumlarda beslenme
yetersizliklerinde vb durumlarda). Ancak dengeli ve düzenli besleniyor,
güneş ışığından yeterince faydalanıyorsanız, vitamin eksikliği pek alışılmış
bir durum olmuyor.
Sarımsak, limon ve greyfurt
suyu tansiyonu düşürüyor
Yapılan büyük çaptaki çalışmalarda;
bu gıdaların tansiyonda anlamlı
bir düşme yaptığı saptanmamış.
Tansiyonu yükseldiğinde bu gıdaları
alan ve bu nedenle tansiyonunun
düşeceğine inanan bir kişide;
psikolojik olarak rahatlamayla,
tansiyon yüksekliğine yol açan
hormonların salgısında azalma
tansiyonun biraz düşmesinden
bahsedilebilir. Fakat bu ciddi
tansiyon hastalığında etkili olmuyor
ve tansiyon ilaçlarının yerini asla
alamıyor. Ve daha da önemlisi eğer
kullanılan kolesterol ya da tansiyon
ilaçları varsa, bu başka problemlere
de yol açabiliyor.
Allianz’tan
bir sigortacılık devrimi̇
6
MODÜLER SAĞLIK
SİGORTASI
Allianz, sadece size özel, seçim özgürlüğü
sağlayan; bütçenize uygun, Modüler Sağlık
Sigortasını geliştirdi. Bu sistemde her şey,
size özel...
Tek yapmanız gereken, hayalinizdeki sağlık
sigortası ürününü tarif etmek...
7
Grip ve soğuk algınlığında
antibiyotik kullanmak gerekiyor
Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara virüs denen canlılar neden
oluyor. Bu canlılar bakteri olmadığı için antibakteriyel ilaçlarla
yok edilmeleri mümkün değil. Ancak mikrobik durumlarda
kullanılması gereken antibiyotiklerin bu denli gelişigüzel
kullanılması mikropların bu ilaçlara direnç geliştirmesine neden
oluyor. Bu da ihtiyaç duyulduğunda kullanılması gereken
antibiyotiklerin etkisiz kalmasına yol açabiliyor.
8
Kupa çekme, sülük
yapıştırma ve benzeri
uygulamalar pek çok
hastalığa iyi geliyor
Bu tür uygulamalar hijyen ve sağlık kurallarına uyulmadığında
çok ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Vücuttan kirli kanı
uzaklaştırmak sadece bir hayal ürünü. Bir yer kesilse de, çizilse
de kan vücuttan kan olarak çıkıyor, süzülüp toksik maddelerden
arınamıyor. İnsanoğlu vücuttaki kirli kanı temizlemek üzere kalpakciğer makinelerini, diyaliz makinelerini vb. teknik gelişmeleri
bulmuş ve geliştirmeye de devam ediyor.
Allianz Modüler Sağlık Sigortası ile...
➥ Seçim özgürlüğünüzü kullanarak, tercih
ettiğiniz modülleri belirleyebilirsiniz.
Bu sistemde, Yatarak Tedavi Modülüne ek
olarak Ayakta Tedavi, Doğum, Diş, Gözlük
veya Ek Hizmetler Modüllerinden ihtiyacınız
olanları seçerek, kendinize özel ürünü
oluşturabilirsiniz.
➥ Modüler içinde sunulan farklı limit,
ödeme yüzdesi, katılım payı ve muafiyet
alternatifleri üzerinden seçim yaparak,
ürününüzü bütçenize uygun hale
getirebilirsiniz. (Muafiyet alternatifleri
sadece Yatarak Tedavi Modülü için
sunulmaktadır.)
➥ Farklı doğum teminatı seçenek
ve limitleri üzerinden, tercihlerinizi
belirleyebilirsiniz.
➥ Hizmet almak istediğiniz anlaşmalı
sağlık kurumlarını, sunulan farklı
Network seçenekleri üzerinden özgürce
seçebilirsiniz.
MODÜLER
SEÇENEKLERİ
Kendi̇ ürününü
kendin yap!
Yatarak tedavi modülüne ek olarak
Ayakta Tedavi, Doğum, Diş Gözlük veya
Ek Hizmetler Modüllerinin tümünü, birini
veya birkaçını seçerek kendi ürününüzü
oluşturabilirsiniz.
Bu sistemde her şey
size özel!
Standart paketlerde yer alan, ihtiyaç dışı
hizmetler nedeni ile yükselen maliyetler
yerine; beklentilerinize göre hem esnek,
hem de her bütçeye uygun ekonomik
çözümler sunan Allianz Modüler Sağlık
Sigortası ile ürününüzü kendinize özel hale
getirebilirsiniz..
Allianz Acenteleri
0850 399 99 99
Buluşma 2016 - 39
SANAT
ÜNLÜ
SANAT YÖNETMENI VE TASARIMCI DINAH
FRIED, SON KITAP ÇALIŞMASINDA YEMEK,
EDEBIYAT VE FOTOĞRAFI BIR ARAYA
GETIRDI. FRIED, EDEBIYAT DÜNYASININ EN
MEŞHUR SOFRALARINI CANLANDIRARAK
FOTOĞRAFLADI.
Sofralar
ROMANLARDAKİ
P
Projenin arkasındaki isim olan Dinah Fried, çocukluğunda okuduğu romanlardaki
sofraları çok canlı bir şekilde hatırladığını söylüyor. Kitap projesini destekleyen de
sanatçının canlı hatıraları olmuş. Sanatçı başlarda çektiği beş hayali sofrayı internette paylaşmış. Ardından pek çok insan kendisine yeni hayali sofralar önermiş.
Kısa süre içerisinde yeni romanlar ve yeni sofralar çekme fikri genişleyerek bir
kitap projesi haline gelmiş.
Fried, sahneleri kurgularken kullandığı yemekleri de kendisinin hazırladığını
söylüyor. “Her fotoğraf kitapta betimlenen yemekleri olduğu gibi göstermiyor.
Daha çok öykülerde anlatılanın özünü yakalayarak, betimlenen yemek sahnelerini çağrıştırıyor” diyor genç tasarımcı ve ekliyor: ‘Kitabı okumuş ya da okumamış
olsanız da fotoğraflar, öykülerin nasıl olduğu hakkında bir fikir vermeli…”
“Hayali Yemekler: Edebiyatın En Fazla Akıllarda Kalan Yemekleri” adlı albümündeki tüm fotoğraflara ve arzu ederseniz albümün kendisine de internetten ulaşabilirsiniz. Alice Harikalar Diyarı’nda çay saatine, Oliver Twist’in sulu çorbasına,
Heidi’nin büyükbabasının tükenmek bilmeyen erimiş peynir dolu sofrasına
davetlisiniz. Yazar, anlattığı hikaye, yaşadığı yer, zaman ya da tam anlamıyla kurguladığı olmayan dünyayı bir de yemekleriyle deneyimleyin. Güzel
yemeklerin, fotoğrafların ve edebiyatın keyfini çıkarın!
40 - Buluşma 2016
SIRÇA KÖŞK
(SYLVIA PLATH)
Yukarıda gördüğünüz
fotoğraf, Sylvia
Plath’in “Sırça Köşk” (The
Bell Jar) romanındaki
bir sahnenin sofrası.
Plath’in anlattığı gibi,
avakadonun içi yengeçle
doldurulmuş.
GÖNÜLÇELEN
(J. D. SALINGER)
J. D. Salinger’in ünlü
romanı “Gönülçelen” ya
da diğer adıyla “ Çavdar
Tarlasında Çocuklar”
(The Catcher In The
Rye) romanında yer alan bir
sofra. Salinger’in yazdığı tek
kitap olan romanda, ergenlik
çağının içinde, yetişkin
dünyanın düzenine karşı
isyankâr bir çocuğun, bir
Noel öncesi başına gelenler
anlatılıyor.
MUHTEŞEM GATSBY
( F. SCOTT FITZGERALD)
F. Scott Fitzgerald‘ın,
Amerikan rüyası düşüncesin
e
kar şı olarak 1925’de yazdığ
ı ve
beyazperdeye de
uyarlanan romanı “Muhteşem Gatsby”den
(The Great Gatsby) bir
yemek sahnesi…
Buluşma 2016 - 41
BÜLBÜLÜ Ö
LD
(HARPER LE ÜRMEK
E)
Bu fotoğraf
ise Harper Le
e’nin Pulitze
romanı “Bül
r ödüllü
bülü Öldürm
ek”teki (To K
Mockingbird
ill A
) bu satırlarda
n esinlenen
alıyor: “Mutf
sofra yer
ak masasında
insanları gö
kadar çok yi
mebilecek
yecek vardı.
İri parçalar h
domuz etleri
alinde
, domatesle
r, bezelyeler,
üzümler...” K
hatta
itabın 1960
’lı yayımlanm
karşın, yaza
asına
rın 1936 yılın
da, on yaşın
yaşadığı bir
dayken
olaydan yola
çıkılarak kale
alınmış. Lee,
me
yaşadığı kasa
banın civarın
bu olayın aile
da olan
si ve komşu
ları üzerindek
gözlemleye
i etkilerini
rek eserini ol
uşturmuş. D
Fried’de dön
inah
emsel sofra
düzenini de
alarak sofray
dikkate
ı böyle fotoğr
aflamış.
MOBY DICK
(HERMAN MELVIL
LE)
Amerikalı ya zar H
erman
Melville‘in dünyac
a ünlü,
simgesel okumala
ra açık
bir kitap olan “Mob
y Dick ”
romanındaki çorb
anın Fried
yorumu…
)
a
kendini yatağınd
RANZ KAFKyaAda
n uyandığında,
DÖNÜŞÜM b(F
rü
r
bi
tü
ilk
kö
ir sabah
yle okuru
ldu” cümlesi
“Gregor Samsa
yesini
şmüş olarak bu
nü
dö
ğe
ce
bir adamın hika
bö
r
korkunç bi
k olarak uyanan
ce
teliği
bö
ni
h
rı
dı
ba
al
sa
r
şk
bi
n
düzene bir ba
ış
şm
satırda yakalaya
la
n ünlü
lıp
ka
fk
, Franz Ka a’nı
umda var olan
is) adlı eserinde
os
anlattığı ve topl
ph
or
am
et
M
ış.
üm” ( The
yle canlandırılm
ta şıyan “Dönüş
sa’nın yemeği bö
m
Sa
r
go
re
i G
karakter
42 - Buluşma 2016
YOLDA
(JACK KEROUAC)
Beat kuşağının en
önemli temsilcilerinden
biri olan Jack Kerouac‘ın
yedi yıllık Amerika
serüvenini anlattığı
ünlü romanı “Yolda” (On
The Road) kitabında
yer verdiği bir fincan
kahve, elmalı turta ve
bir top dondurma böyle
canlandırılmış.
T
TWIS )
R
E
OLIV ICKENSer
D
li v
RLEDSickens‘in “ yOemek
A
H
C
i
(
r le s
dek
e
yl
C h a lı e s e r in
t a şö
t ” ad rası kitap alet ve
s
i
w
f
T
s of
an
lı k , s e
r: “Aç özü karar k
o
y
ı
l
ı
t
e
g
a
l
m
n
n
a
uk t a
il e y e n ı n
t s u zl ce s a r e t
a
u
s
m
a
u
em
li c e
e li n d y a ş ö y l e
k , de
ço c u ve k a ş ı ğ ı
s
u ta
ra z
n den
en b i
ka bı
üzeri dim, lüt f um...” f en
i yo r
n di : E d a h a is t
e
l
s
e
s
ALICE HARİKALAR DİYARINDA
(LEWIS CARROLL)
1865 yılında, Lewis Carroll takma
adını kullanan Charles Lutwidge Dodgson
tarafından yazılan “Alice Harikalar
Diyarında” (Alice’s Adventures In
Wonderland) romanında yemek
sofrası bu metinlerin ışığında
hazırlanmış: “March Hare
cesaretlendirici bir ton ile ‘biraz şarap al’ dedi. Oysa Alice gözlerini yemek
sofrasında gezdirdiğinde
çaydan başka bir şey
görmemişti...”
Buluşma 2016 - 43
TARİH
OSMANLI
SARAYLARINDAKI
KAPALI KAPILAR
ARDINDA NELER
OLUYORDU?
TARIHIN YAZILMASINA
ŞAHITLIK EDEN ODALAR
VE HERBIRINDE
YAŞANAN AYRI KIRILMA
NOKTALARI… BU
ODALARIN HERBIRI
TARIHE GEÇEN
OLAYLARA ŞAHITLIK
ETMIŞLER. İŞTE
HIKAYELERI…
TARİHİN ÖNEMLİ HATIRALARINA
BU ODALAR ŞAHİTLİK ETTİ
TARİH BU
ODALARDA
YAZILDI
44 - Buluşma 2016
I
I
II. Abdülhamid’in tahttan
indirildiği kararının tebliğ
edildiği anın temsili resmi.
II. ABDÜLHAMİD’İN TAHTTAN
II. ABDÜLHAMİD’İN
TAHTTAN İNDİRİLME
İNDİRİLME
KARARININ
KARARININEDİLDİĞİ
TEBLİĞ EDİLDİĞİ
ODA
TEBLİĞ
ODA
Yıldız Sarayı’nda küçük Mabeyn Dairesi’nin alt katındaki büyük yemek
Y
ıldız Sarayı’nda küçük Mabeyn Dairesi’nin alt
salonunda II. Abdülhamid bazı yabancı misafirlerini ağırlar, bu salonkatındaki
yemekgirilen
salonunda
Abdülhamid
bazı
dan ve
yandakibüyük
koridordan
küçükII.odada
ise sadrazamlar
ve
yabancı
misafirlerini
ağırlar,
bu salondan
veayan
yandaki
devlet
ricali ile
görüşülürdü.
Günlerden
bir gün
ve mebusan
temsilcilerigirilen
salonaküçük
gelerek
II. Abdülhamid’e
tahttan
koridordan
odada
ise sadrazamlar
veindirildiği
devlet kararını
tebliğ
ettiler.
Padişah
“Ben
ne
olacağım”
diye
sordu.
Esad Paşa sert
ricali ile görüşülürdü. Günlerden bir gün ayan ve mebusan
bir tavırla aynen şöyle söyledi: “Bermucib-i fetva-ı şerife, millet sizi
temsilcileri
salona gelerek II. Abdülhamid’e tahttan
hal’etti, malınız canınız evlat ve ayalinizin hayatı emniyet altındadır.”
indirildiği kararını tebliğ ettiler. Padişah “Ben ne olacağım”
diye sordu. Esad Paşa Toptani sert bir tavırla aynen şöyle
söyledi: “Bermucib-i fetva-ı şerife, millet sizi hal’etti, malınız
canınız evlat ve ayalinizin hayatı emniyet altındadır.” Buluşma 2016 - 45
arih
tarih
tarih
VAHDETTİN’İN MUSTAFA KEMAL’E
KURTULUŞ SAVAŞI İÇİN GÖREV VERDİĞİ ODA
tarih
VEZİRLERİN OSMANLI’NIN
VEZİRLERİN
OSMANLI’NIN
GELECEĞİNİ
TARTIŞTIĞI
ODA
GELECEĞİNİ
TARTIŞTIĞI
ODA
Dolmabahçe Sarayı’nın Büyük Mabeyn Kapısı’ndan
D
Vahdettin, Dolmabahçe Sarayı’nda kısa bir ikametten sonra Yıldız
Sarayı’na geçmiş ve Küçük Mabeyn’de büyük biraderinin çalışma
odasını kendisi çalışma odası yapmıştı. Mütareke devrinin karanlık
günlerinde son Osmanlı hükümdarı burada birçok devlet ricaliyle ve
kumandanlarla mülakatta bulunmuştu. Mustafa Kemal de Üçüncü
Ordu Müfettişi sıfatıyla burada ağırlanmıştı. Vahdettin “Paşa devleti kurtarabilirsin” diyerek kendine kurtuluş mücadelesi için görev
vermiş, “Muvaffak ol” demişti. M. Kemal bunun üzerine “Merak
buyurmayınız efendimiz, nokta-i nazarı şahanenizi anladım; irade-i seniye olursa hemen hareket edeceğim ve bana emir buyurduklarınızı bir an unutmayacağım” demişti ve Samsun’un yolunu
tutmuştu.
olmabahçe Sarayı’nın
Büyük Mabeyn Kapısı’ndan girilinVEZİRLERİN
OSMANLI’NIN
girilince sağ kolda bulunan deniz üstündeki oda;
ce
sağ
kolda
bulunan
deniz
üstündeki oda; sadrazamların,
GELECEĞİNİ
sadrazamların,
vezirlerinTARTIŞTIĞI
intizar ve istirahat ODA
vezirlerin
intizar
ve
istirahat
odasıydı.
Ali Paşagirilinsıkılgan
Sarayı’nın
Büyükile
Mabeyn
Kapısı’ndan
odasıydı. Aliolmabahçe
Paşa sıkılgan
tavırlar
odanın
tavırlar
ile
odanın
köşelerinden
birinde
otururmuş.
Mabeynciler
ce sağ
koldaotururmuş.
bulunan denizMabeynciler
üstündeki oda; Fuad
sadrazamların,
köşelerinden
birinde
Fuad
Paşa’nın
belki
bazı
nükteli
konuşmalarını
burada
dinlerken
vezirlerin
intizar
ve
istirahat
odasıydı.
Ali
Paşa sıkılgan
Paşa’nın
belki
bazı nükteli
konuşmalarını
burada
olmabahçe
Sarayı’nın Büyük Mabeyn Kapısı’ndan girilintavırlar
ile
odanın
köşelerinden
birinde
otururmuş.
Mabeynciler
Kıbrıslı
Mehmed
Paşa,
Esad
Paşa,
Rüşdü
Paşa
yaz
günlerinde,
dinlerken Kıbrıslı Mehmed Paşa, Esad Paşa, Rüşdü
ce
sağ
kolda
Fuad
Paşa’nın
belki
bazı
nükteli
konuşmalarını
burada
dinlerken
yarım
açılmış
bu pencerelerin
önündebu
serinlemişler.
Bu oda tari-bulunan deniz üstündeki oda; sadrazamların,
Paşa yaz
günlerinde,
yarım açılmış
pencerelerin
vezirlerin intizar ve istirahat odasıydı. Ali Paşa sıkılgan
Kıbrıslı
Mehmed
Paşa,
Esad
Paşa,
Rüşdü
Paşa
yaz
günlerinde,
himizin
hadiselerine
şahit
olmuş, Abdülaziz
önündeönemli
serinlemişler.
Bu oda
tarihimizin
önemli hal edilip V.
tavırlar Bu
ile oda
odanın
yarım açılmış bu pencerelerin önünde serinlemişler.
tari- köşelerinden birinde otururmuş. Mabeynciler
Murad’ın
tahta
çıkarıldığı
vükela,
vüzera,
hadiselerine
şahit
olmuş,günlerde
Abdülaziz
hal edilip
V. ulema bu sahimizin önemli hadiselerine şahit olmuş, Abdülaziz
hal edilipbelki
V. bazı nükteli konuşmalarını burada dinlerken
Fuad Paşa’nın
lonu
doldurmuş.
Bu odada günlerde
meşrutiyetin
ilanıvüzera,
için şiddetli münaMurad’ın
tahta çıkarıldığı
vükela,
Murad’ın tahta çıkarıldığı günlerde vükela, vüzera,
bu sa-Paşa, Esad Paşa, Rüşdü Paşa yaz günlerinde,
VAHDETTİN’İN
Kıbrıslıulema
Mehmed
ulema
bu
salonu doldurmuş. Bu odada meşrutiyetin
kaşalar
lonuyapılmış.
doldurmuş. Bu odada meşrutiyetin ilanıyarım
için şiddetli
açılmışmünabu pencerelerin önünde serinlemişler. Bu oda
M.tariKEMAL’E
ilanıkaşalar
için şiddetli
yapılmış.münakaşalar yapılmış.
D
VEZİRLERİN OSMANLI’NIN
GELECEĞİNİ TARTIŞTIĞI ODA
D
VAHDETTİN’İN
M. KEMAL’E
KURTULUŞ
himizin önemli hadiselerine şahit olmuş, Abdülaziz hal edilip V.
EZİRLERİN OSMANLI’NIN
KURTULUŞ
SAVAŞI
Murad’ın tahta çıkarıldığı günlerde vükela, vüzera, ulema bu saELECEĞİNİ TARTIŞTIĞI ODA
SAVAŞI
lonu doldurmuş. Bu odada meşrutiyetin ilanı için şiddetli müna-İÇİN GÖREV
olmabahçe Sarayı’nın Büyük Mabeyn Kapısı’ndan girilinİÇİN VERDİĞİ
GÖREV ODA
kaşalar yapılmış.
RUS
KOMUTAN
GECELERİ
SARAYDA
DEĞİL
ce sağ kolda
bulunan
deniz
üstündeki
oda; sadrazamların,
Dünyanın
en
büyük
imparatorluklarından
birinin
idare mer- DEĞİL
önüne
seriyor. Vezirlerin imparatorluğun
geleceğini tartıştıRUS
KOMUTAN
GECELERİ
SARAYDA
VERDİĞİ
ODA
vezirlerin
intizar
ve Osmanlı
istirahat odasıydı.
Ali
Paşa sıkılgan
VAPURUNDA
GEÇİRDİ
kezi
olan
Sarayı,
tarihin
pek çok büyük hadisesine ğı oda, nikahların kıyıldığı Zülvecheyn Salonu,
kadınların
ahdettin,
Dolma- en
VAPURUNDA GEÇİRDİ
ahdettin, Dolma-
D
D
AA
VV
rlar ile odanıntanıklık
köşelerinden
otururmuş.
ettiğibirinde
gibiAnlaşması’ndan
büyük
bir Mabeynciler
tarihin
Eugebahçe Sarayı’nda
yastefanos
sonraunutulmaz
Rus ordusu anlarına
başkuman-ve güzel halleriyle gezdikleri Mavi Salon, İmparatoriçe
bahçe Sarayı’nda
yastefanos
Anlaşması’ndan
sonra Rus ordusu başkumand Paşa’nın belki bazı nükteli
konuşmalarını
burada dinlerken
hatıralarına
da
sahne
oldu.
Saray’ın
kapalı
kapıları
ardınnie’nin
binbir
gece
masallarını
andıran
odası,
Rus
komutanın
kısa bir ikametten
danı Grandük Nikola, Livadya Vapuru’yla İstanbul’a gekısa bir ikametten
Nikola,
Vapuru’yla İstanbul’a gerıslı Mehmed Paşa, Esad danı
Paşa,Grandük
Rüşdü Paşa
yazLivadya
günlerinde,
Cumhuriyet
döneminde
da tarihe
ışık
tutacak
tartışmalar,
ziyafetler,
misafirlikler
ve gemisini tercih edip uyumadığı oda,
sonra
Yıldız Sarayı’na
geçlerek
Dolmabahçe
Sarayı’nda
II.
Abdülhamid’i
ziyaret
sonra Yıldız
Sarayı’na
geçlerek
Dolmabahçe
Sarayı’nda
Abdülhamid’i
ziyaret
et- etm açılmış bu pencerelerin
önünde
serinlemişler.
Bu odaII.
tarikumarhaneye
çevrilen
tarihi
salon,
II.
Abdülhamid’in
tahttan
daha
nice
hatıra
yaşandı.
Ve
çoğu
tarihin
tozlu
sayfalarında
miş
ve
Küçük
Mabeyn’de
miştir.
Sarayda
Gazi
Osman
Paşa’yı
gören
Nikola
“Böyle
gayretli
miş ve Küçük Mabeyn’de
miştir. Sarayda
GaziAbdülaziz
Osman Paşa’yı
görenV.Nikola “Böyle gayretli
izin önemli hadiselerine
şahit olmuş,
hal edilip
Vahdettin’in
Mustafa Kemal’i
unutulmaya
yüzvükela,
tuttu.
TBMM
Milli
Saraylar
idaresinin
ya- indirildiğinin bildirildiği oda,
büyük biraderinin
bir
kumandanla
etmek,
düşmanları
içindahi
dahi
şereftir”
büyük biraderinin
çalışma çalışma
bir kumandanla
muhabere
etmek,
düşmanları
şereftir”
rad’ın tahta çıkarıldığı
günlerde muhabere
vüzera,
ulema
bu sa- için
yastefanos
Anlaşması’ndan sonra Rus ordusu başkumanKurtuluş
Savaşı
için
görevlendirdiği
oda,
son
Halife Abdülyınladığı
Topkapı
Sarayı
eski
müdürlerinden
Haluk
Y.
Şehodasını
demiştir.
Daha
sonra
Rus
heyet
Beylerbeyi
geçmiş
ve ve Nikola, Livadya Vapuru’yla İstanbul’a
odasınıçalışma
kendisi çalışma
Daha
sonra
Rus
heyet
Beylerbeyi
Sarayı’na
geçmiş
u doldurmuş. demiştir.
Bu odada
meşrutiyetin
ilanı
için
şiddetli
müna- Sarayı’na
danı
Grandük
ge-kendisi
suvaroğlu’nun
“Tarihi
Odalar”
kitabı
tarihi
şahsiyetlere
ait
mecid
Efendi’nin
“Ne
fenalık
ettim?”
diyerek
isyan
ettiği oda
odası yapmıştı.
Mütareke Mütareke
orada
Padişah’ın
ziyaretiylebir
bir görüşme
görüşme yaşanmıştır.
Daha
sonalar yapılmış. orada
Padişah’ın
ziyaretiyle
yaşanmıştır.
Daha
sonlerek
Dolmabahçe
Sarayı’nda II. Abdülhamid’i ziyaret
et-odası yapmıştı.
bu ra
hatıraları
yeniden
gün
yüzüne
çıkarırken,
kapalı kapılar ve daha nice tarihi hatıranın
yaşandığı
odalar
bunlardan sadevrinin
karanlık
günleise
Yıldız
Sarayı’nda
büyük
bir
ziyafet
verilmiştir.
Grandük’ün
ra ise Yıldız Sarayı’nda büyük bir ziyafet verilmiştir.
Grandük’ün
miştir. Sarayda
Gazi Osman Paşa’yı gören Nikola “Böyle gayretlidevrinin karanlık günleardında
saraykalacağı
odalarının
neler
görüp
geçirdiğini
de hagözler dece birkaçı. İşte o odalar ve
hikayeleri…
rinde
son Osmanlı hükümİstanbul’da
günlerde
ikameti
için Beylerbeyi
Sarayı
rinde son Osmanlı hükümİstanbul’da
kalacağı günlerde
ikameti
için Beylerbeyi
Sarayı
habir kumandanla
muhabere
etmek, düşmanları için dahi şereftir”
darı burada birçok devlet
zırlanmışsa da Rus ordusunun başkumandanı geceleri Livadya
demiştir.
DahaLivadya
sonra Rus heyet Beylerbeyi Sarayı’na geçmiş vedarı burada birçok devlet
zırlanmışsa da Rus ordusunun başkumandanı
geceleri
ricaliyle ve kumandanlarla
Vapuru’nda kalmayı tercih etmiştir.
orada Padişah’ın ziyaretiyle bir görüşme yaşanmıştır. Daha son-ricaliyle ve kumandanlarla
Vapuru’nda kalmayı tercih etmiştir.
mülakatta bulunmuştu.
ra ise Yıldız Sarayı’nda büyük bir ziyafet verilmiştir. Grandük’ün
bulunmuştu.
Mustafamülakatta
Kemal de Üçüncü
ahdettin, DolmaSarayı
Mustafa
Kemal de Üçüncü
Ordu haMüfettişi
sıfatıyla
bahçe Sarayı’nda
yastefanos Anlaşması’ndan sonra Rus ordusu başkuman- İstanbul’da kalacağı günlerde ikameti için Beylerbeyi
Livadya
Ordu Müfettişi
burada
ağırlanmıştı.
Vah- sıfatıyla
kısageceleri
bir ikametten
danı Grandük Nikola, Livadya Vapuru’yla İstanbul’a ge- zırlanmışsa da Rus ordusunun başkumandanı
devleti
kurtageç- “Paşa
lerek Dolmabahçe Sarayı’nda II. Abdülhamid’i ziyaret et- Vapuru’nda kalmayı tercih etmiştir. sonra Yıldız Sarayı’nadettin
burada
ağırlanmıştı.
Vahrabilirsin”
diyerek
kendine
miş ve Küçük Mabeyn’de
tir. Sarayda Gazi Osman Paşa’yı gören Nikola “Böyle gayretli
dettin
“Paşa
devleti kurtaAyastefanos
Anlaşması’ndan
sonra
Rus
kurtuluşrabilirsin”
mücadelesidiyerek
için
büyük biraderinin çalışma
kumandanla muhabere
etmek,
düşmanları için dahi
şereftir”
kendine
ordusu
Nikola,ve
görev vermiş, “Muvaffak
odasını kendisi çalışma
miştir. Daha sonra
Rusbaşkumandanı
heyet Beylerbeyi Grandük
Sarayı’na geçmiş
kurtuluş mücadelesi için
ol” demişti. M. Kemal buodası yapmıştı. Mütareke
da Padişah’ın Livadya
ziyaretiyleVapuru’yla
bir görüşmeİstanbul’a
yaşanmıştır.gelerek
Daha songörev vermiş, “Muvaffak
Dolmabahçe
II. Abdülhamid’i
nun üzerine “Merak buyurdevrinin karanlık günlese Yıldız Sarayı’nda
büyük birSarayı’nda
ziyafet verilmiştir.
Grandük’ün
ol” demişti. M. Kemal bumayınız
ziyaret
etmiştir.
Sarayda
Gazi Osman
rinde son Osmanlı hüküm- efendimiz, nokta-i
nbul’da kalacağı
günlerde
ikameti
için Beylerbeyi
Sarayı hanun üzerine
“Merak buyurnazarı şahanenizi
anladım;
darı burada birçok devlet
anmışsa da Rus
ordusunun
geceleri
Livadya
Paşa’yı
görenbaşkumandanı
Nikola “Böyle
gayretli
mayınız
efendimiz,
nokta-i
irade-i seniye
olursa
hericaliyle ve kumandanlarla
puru’nda kalmayı
etmiştir. muhabere etmek,
bir tercih
kumandanla
men
hareket
edeceğim
ve
nazarı
şahanenizi
anladım;
mülakatta
bulunmuştu.
düşmanları için dahi şereftir” demiştir.
bana emir
buyurduklarınızı
Mustafa Kemal de Üçüncü
irade-i
seniye olursa heDaha sonra Rus heyet Beylerbeyi
bir an unutmayacağım”
deOrdu Müfettişi sıfatıyla
men hareket edeceğim
ve
Sarayı’na geçmiş ve orada Padişah’ın
mişti ve bana
Samsun’un
yolunu
burada
ağırlanmıştı.
Vahemir buyurduklarınızı
ziyaretiyle bir görüşme yaşanmıştır.
tutmuştu.
dettin “Paşa devleti kurtaDaha sonra ise Yıldız Sarayı’nda büyük
bir an unutmayacağım” derabilirsin” diyerek kendine
bir ziyafet verilmiştir. Grandük’ün
mişti ve Samsun’un yolunu
kurtuluş mücadelesi için
104 yeni aktüel - 2012
İstanbul’da
kalacağı günlerde ikameti
tutmuştu.
görev vermiş, “Muvaffak
için Beylerbeyi Sarayı hazırlanmışsa da
ol” demişti. M. Kemal buRus ordusunun başkumandanı geceleri
nun üzerine “Merak buyur104 yeni aktüel - 2012
Livadya Vapuru’nda kalmayı tercih
mayınız efendimiz, nokta-i
+TARIHI ODALAR.indd 4
9/21/12 10:36:26 PM
etmiştir.
nazarı şahanenizi anladım;
irade-i seniye olursa he104 yeni aktüel - 2012
men hareket edeceğim ve
46 - Buluşma 42016
+TARIHI ODALAR.indd
9/21/12 10:36:26 PM
bana emir buyurduklarınızı
bir an unutmayacağım” de-
RUS KOMUTAN GECELERİ SARAYDA DEĞİL
VAPURUNDA GEÇİRDİ
A
US KOMUTAN GECELERİ SARAYDA DEĞİL
APURUNDA GEÇİRDİ
A
RUS KOMUTAN GECELERİ
SARAYDA DEĞİL
VAPURUNDA GEÇİRDİ
VAHDETTİN’İN
M. KEMAL’E
KURTULUŞ
SAVAŞI
İÇİN GÖREV
VERDİĞİ ODA
V
VAH
M. K
KUR
SAV
İÇİN
VER
V
sonra
miş ve
büyük
odasın
odası y
devrin
rinde s
darı bu
ricaliyl
mülak
Musta
Ordu M
burada
dettin
rabilir
kurtul
görev
ol” dem
nun üz
mayını
nazarı
irade-i
men h
bana e
bir an
mişti v
tutmuş
rın uğraşıları sonuçsuz kaldı ve
KADINLARIN RÜYA
KADINLARIN
GİBİII.
ARZI
ENDAMRÜYA GİBİ ARZI
ABDÜLHAMİD’İN
ETTİĞİ
ENDAM
ETTİĞİ
ÖLDÜĞÜ
ODA“MAVİ SALON”
Dolmabahçe
Sarayı’nın
Muayede Salonu’ndan sonra gelen kısmı
“MAVİ kinci
SALON”
Abdülhamid ikametine tahsisini memnuniyetsizlikle
Dİ
hükümdarların Harem Dairesi’ydi. Büyük merasimler, bayram
karşıladığı
Beylerbeyi
olmabahçe
Sarayı’nın
Mu-Sarayı’nda kendisine uygun bir yatak
törenleri, kabuller, sarayın deniz cephesinden bahçe cephesine
ve istirahat
odasısonra
seçmede güçlük çekmişti. Hayatının son
ayede
Salonu’ndan
kadar uzanan muhteşem Mavi Salon’da yapılırdı. Salon Abdülmecid
senelerini
Beylerbeyi
Sarayı’nda sükunetle geçiren Sultan, 5 Şugelen kısmı
hükümdarların
devrinden beri birçok merasimlere neşeli toplantılara sahne olmuş
Harem bat
Dairesi’ydi.
mera1918’de Büyük
soğuk algılandığından
hastalanmış ve kendi yaptığı
bu salondan tüller
içinde birbirinden güzel kadınlar birer rüya gibi
simler, ilaçlarla
bayram törenleri,
kabuller,
tedavi olmaya
çalışmıştı. Yaptığı girişimler sonuç vermegelipcephesinden
geçmişlerdir.
İkballer gözdeler burada efendilerinin ömür ve
sarayın yince
deniz
bahçe
doktorlar çağrılmış,
ilaç içmeyen sultan başkalarının yaptığı
saltanatına
dualar
etmişlerdi.
cephesine
kadar uzanan
muhteşem
ilacı içer olmuştu. Padişah doktorlara midesinin ağrıdığını söylüMavi Salon’da
yapılırdı. kah hardal kağıdı gezdirerek kah midesi üzerine
yordu. Doktorlar
Salon
Abdülmecid
devrinden
beri şeyler uyguladı. Ancak doktorlalapa
koymak gibi
kabul edeceği
birçok merasimlere
neşeli
toplantılara
rın uğraşıları sonuçsuz kaldı ve Sultan yaşamını yitirdi.
sahne olmuş bu salondan tüller içinde
birbirinden güzel kadınlar birer rüya
İkinci Abdülhamid ikametine tahsisini memnuniyet- gibi gelip geçmişlerdir. İkballer gözsizlikle karşıladığı Beylerbeyi Sarayı’nda kendisine deler burada efendilerinin ömür ve
uygun bir yatak ve istirahat odası seçmede güçlük çek- saltanatına dualar etmişlerdi.
II. ABDÜLHAMİD’İN ÖLDÜĞÜ ODA
KADINLARIN RÜYA
GİBİ ARZI ENDAM
mişti. Hayatının son senelerini Beylerbeyi Sarayı’nda
ETTİĞİ
sükunetle geçiren Sultan, 5 Şubat 1918’de soğuk algı“MAVİ SALON”
landığından
hastalanmış ve kendi yaptığı ilaçlarla
D
SON HALİFE’NİN
“NE FENALIK ETTİM”
DEDİĞİ ODA
tedavi olmaya
çalışmıştı.
Yaptığı
olmabahçe
Sarayı’nın
Mu- girişimler sonuç vermeyinceayede
doktorlar
çağrılmış,
ilaç içmeyen sultan başSalonu’ndan
sonra
kalarınıngelen
yaptığı
ilacı
içer
olmuştu.
kısmı hükümdarların Padişah doktorlara
midesinin
ağrıdığını
söylüyordu.
Doktorlar kah harHarem Dairesi’ydi. Büyük
meradal
kağıdı
gezdirerek
midesi üzerine lapa koymak
simler,
bayram
törenleri,kah
kabuller,
gibi
kabul
edeceği
şeylerbahçe
uyguladı. Ancak doktorların
sarayın
deniz
cephesinden
uğraşıları
sonuçsuz
kaldı
ve Sultan yaşamını yitirdi.
cephesine kadar uzanan muhteşem
Mavi Salon’da yapılırdı.
Salon Abdülmecid devrinden beri
birçok merasimlere neşeli toplantılara
sahne olmuş bu salondan tüller içinde
birbirinden güzel kadınlar birer rüya
gibi gelip geçmişlerdir. İkballer gözdeler burada efendilerinin ömür ve
saltanatına dualar etmişlerdi.
LARIN RÜYA
RZI ENDAM
D
olmabahçe Sarayı’nın Mabeyn
Dairesi’nde Zülvecheyn Salonu’nda
geçilen bir sofa ile bunun üstündeki
deniz cephesine bakan iki salon Osmanlı
hükümdarlarının mesai daireleriydi.
Son halife Abdülmecid Efendi sofa kısmına
Veliahd dairesindeki hususi kütüphanesini
büyük odayı yazı, küçük odayı
kinci Abdülhamid ikametine tahsisini getirtmiş
memnuniyetsizlikle
da namaz odası olarak kullanmıştı. 3 Mart
NİKAHLARIN
KIYILDIĞI
karşıladığı Beylerbeyi Sarayı’nda
kendisine
uygun
birhilafeti
yatakkaldırdığı
1924 günü
Meclis’in
ve halifenin
ailesiyle birlikte
SALON“ZÜLVECHEYN”
ve istirahat odası seçmede güçlük
çekmişti.
Hayatının
son yurtdışına
çıkacağı kararı kendine tebliğ edildi.
senelerini Beylerbeyi Sarayı’nda sükunetle
geçiren
Sultan,
5 meraŞuDolmabahçe
Sarayı’nın
büyük
Kendine kararı bildiren Vali Haydar
sim
solanlarından
biri de Zülvecheyn
bat 1918’de
soğuk
algılandığından
hastalanmış
ve
kendi
yaptığı
kinci Abdülhamid ikametine tahsisini memnuniyetsizlikle
Bey’e Kuvayı Milliye’ye yaptığı katkıları
Salonu’dur.
Bu salonun
bir cephesi
olmabahçe
Sarayı’nın
anlattıktan
sonra
“Neyatak
fenalık ettim” diye
ilaçlarla
tedavi olmaya
çalışmıştı.
Yaptığı
girişimler
sonuç
vermekarşıladığı
Beylerbeyi
Sarayı’nda
kendisine
uygun
bir
karaya diğer
cephesi
denize
nazırdır.
sordu.merasim
Sabah namazından
sonra ailesiyle
büyük
soAyrıca
“İç
Mabeyn”
ile
“Dış
Mabeyn”
yince ve
doktorlar
ilaç içmeyen
sultan
başkalarının
yaptığı
istirahatçağrılmış,
odası seçmede
güçlük
çekmişti.
Hayatının
son
saraydan ayrıldı.
lanlarından
biri de
arasında
bulunmaktadır.
vaziilacı
içer olmuştu.
Padişah
doktorlara
midesinin
ağrıdığını
senelerini
Beylerbeyi
Sarayı’nda
sükunetle
geçiren
Sultan,
5söylüŞuZülvecheyn
Salonu’dur.
Bu sa- Bu
yeti
vebirmevkii
dolayısıyla
“çift yönlü”
lonun
cephesi
karaya
diğer
bat 1918’de
soğukkah
algılandığından
hastalanmış
kendi
yaptığı
yordu.
Doktorlar
hardal kağıdıismini
gezdirerek ve
kah
midesi
üzerine
Eskiden
Zülvecheyn
cephesialmıştır.
denize nazırdır.
Ayrıca
olmabahçe
Sarayı’nın
Mabeyn
ilaçlarla
tedavi
Yaptığı
vermeS“İç
a lo
nu girişimler
da ile
h a“Dış
zi
y Mabeyn”
asonuç
d e din
i m e r alapa
koymak
gibiolmaya
kabul çalışmıştı.
edeceği şeyler
uyguladı.
Ancak
doktorlaMabeyn”
Dairesi’nde Zülvecheyn Salonu’nda
simlere
tahsis
edilirdi.
Mevlüdler
yince
doktorlar
çağrılmış,
ilaç
içmeyen
sultan
başkalarının
yaptığı
arasında
bulunmaktadır.
Bu
rıngeçilen
uğraşıları
kaldı ve Sultan yaşamını yitirdi.
bir sofasonuçsuz
ile bunun üstündeki
burada
okunur,
burada kıyıvaziyeti
ve
mevkii nikahlar
dolayısıyla
ilacı
içer
olmuştu.
Padişah
doktorlara
midesinin
ağrıdığını
söylüdeniz
cephesine
bakan
iki
salon
Osmanlı
+TARIHI ODALAR.indd 5
lır,
Ramazan’da
huzur
dersleri
yapı“çift yönlü” ismini almıştır.
hükümdarlarının
mesai daireleriydi.
yordu. Doktorlar
kah hardal kağıdılır,
gezdirerek
kah
midesi
üzerine
teravih
namazları
kılınırdı.
Salona
Eskiden Zülvecheyn Salonu
Son halife Abdülmecid Efendi sofa kısmına
seccadeler
serilir,
Harem’den
gelelapa
koymakhususi
gibi kabul
edeceği şeyler
Ancak
doktorladaha uyguladı.
ziyade dini
merasimlere
Veliahd
dairesindeki
kütüphanesini
cek
kadınlar
için
de salonun
nihayetahsis
edilirdi.
Mevlüdler
burın uğraşıları
kaldı ve Sultan yaşamını yitirdi.
getirtmiş
büyük odayı sonuçsuz
yazı, küçük odayı
tine
hususi
bir yer ayrılmış
rada kafeslerle
okunur, nikahlar
burada
da namaz odası olarak kullanmıştı. 3 Mart
olurdu.
Büyük
ziyafetlere
elverişli en
kıyılır, Ramazan’da huzur
1924 günü Meclis’in hilafeti kaldırdığı
müsait
salonuteravih
da burasıydı.
dersleri
yapılır,
namazve halifenin ailesiyle birlikte yurtdışına
ları kılınırdı. Salona seccadeler
çıkacağı kararı kendine tebliğ edildi.
serilir, Harem’den gelecek
Kendine kararı bildiren Vali Haydar
kadınlar için de salonun nihaBey’e Kuvayı Milliye’ye yaptığı katkıları
yetine kafeslerle hususi bir yer
anlattıktan sonra “Ne fenalık ettim” diye
ayrılmış olurdu. Büyük ziyafetsordu. Sabah namazından sonra ailesiyle
lere elverişli en müsait salonu
saraydan ayrıldı.
II. ABDÜLHAMİD’İN
ÖLDÜĞÜ ODA
İ
İ
II. ABDÜLHAMİD’İN
NİKAHLARIN
ÖLDÜĞÜ ODA
KIYILDIĞI SALON
SON HALİFE’NİN
“NE FENALIK ETTİM”
DEDİĞİ ODA
“ZÜLVECHEYN”
D
D
NLARIN
SALON”RÜYA
ARZI
ENDAM
abahçe Sarayı’nın MuĞİe Salonu’ndan sonra
hükümdarların
SON HALİFE’NİN “NE FENALIK ETTİM” DEDİĞİ ODA
İn kısmı
SALON”
Dolmabahçe Sarayı’nın Mabeyn Dairesi’nde Zülvecheyn Salonu’nda geçilen bir
si’ydi. Büyük meramabahçe Sarayı’nın
Musofa ile
bunun üstündeki deniz cephesine bakan iki salon Osmanlı hükümdarm törenleri, kabuller,
larının
mesai daireleriydi. Son halife Abdülmecid Efendi sofa kısmına Veliahd
yede Salonu’ndan
sonra
cephesinden bahçe
dairesindeki hususi kütüphanesini getirtmiş büyük odayı yazı, küçük odayı da
elen kısmı hükümdarların
namaz odası olarak kullanmıştı. 3 Mart 1924 günü Meclis’in hilafeti kaldırdığı
dar uzanan muhteşem
iresi’ydi.
Büyük
mera+TARIHI
ODALAR.indd
5
ve
halifenin
ailesiyle birlikte yurtdışına çıkacağı kararı kendine tebliğ edildi.
a yapılırdı.
Kendine kararı bildiren Vali Haydar Bey’e Kuvayı Milliye’ye yaptığı katkıları
ram törenleri, kabuller,
dülmecid devrinden beri sonra “Ne fenalık ettim” diye sordu. Sabah namazından sonra aileniz cephesinden anlattıktan
bahçe
siyle saraydan ayrıldı.
mlereuzanan
neşeli toplantılara
kadar
muhteşem
bu salondan
n’da
yapılırdı.tüller içinde
üzel
kadınlardevrinden
birer rüya
Abdülmecid
beri
çmişlerdir.
İkballer
gözasimlere neşeli
toplantılara
da buraydı.
yeni aktüel - 2012 105
9/21/12 10:37:14 PM
NİKAHLARIN
Buluşma 2016 - 47
KAÇAMAK
İSTANBUL’UN
PRENSLERI
48 - Buluşma 2016
I
İstanbul’a iki buçuk kilometre uzaklıkta yer alan Prens Adaları, yıllardır
İstanbul’un en gözde tatil ve piknik merkezleri olma özelliğini koruyor.
Adalar hem kışın hem de yazın apayrı bir güzelliğe bürünür. Ama bahar
ve yaz ayları, Prens Adaları’na gitmek için en uygun zamandır. Adaların
hepsinde ortak bir yaşam tarzı vardır: Trafik, karmaşa ve korna sesleri olmaz. Çarpık bir yapılaşma yerine birbiriyle uyumlu villalar, köşkler,
bahçelerinde akasya çiçekleri olan şirin evler vardır. Fayton sefası, bisiklet turları ve enfes ziyafetler sunan restoranlar ise adaların vazgeçilmez parçalarıdır. İmparator İkinci Justinianus, M.S. 569’da İstanbul
çevresinde bulunan adalara saray, manastır gibi yapılar inşa ettirdiği
için, Marmara Adaları, eskiden Prens Adaları olarak anılırmış. Şimdi bu
adalara bir göz atalım.
BÜYÜKADA, HEYBELIADA,
KINALIADA, BURGAZADA…
BIRBIRININ BENZERI
GIBI GÖRÜNEN,
FAKAT FARKLILIKLARI
YAŞANDIKÇA ANLAŞILAN
PRENS ADALARI; YANI
SAKINLIĞIN, HUZURUN,
KEYFIN, TEMIZ HAVANIN VE
DENIZ KOKUSUNUN EŞSIZ
BÜTÜNLÜĞÜ...
Buluşma 2016 - 49
BÜYÜKADA
B
Adalar içinde en büyüğü ve en gözde olanı… Tarihi iskelesi,
büyük çarşı meydanı ve ünlü balık lokantalarıyla ziyaretçilerini
son derece keyifli bir atmosfer içinde karşılıyor. Bu adaya
iner inmez en keyifli aktivite, bisiklet kiralamak. Çam ağaçları
ile kaplı yollarda gerek faytonla, gerekse bisikletle yapılan
gezilerde kullanılan parkur, büyük tur için, 12 km; küçük tur için
ise 5 km uzunluğunda... Adanın en yüksek noktası olan 202
metre yüksekliğindeki tepede, Aya Yorgi Manastırı ve Kilisesi
bulunuyor. Tepede zamanın nasıl geçtiğini unutuyorsunuz.
İniş yolu, yürüyerek 30 dakika sürüyor. Büyükada’da yürüyüş
yapmak çok zevkli… Özellikle sabah saatlerinde çam kokusu
eşliğinde yürümenin keyfine doyum olmuyor. Büyükada
sadece bu kadar da değil: Aya Nikola Kilisesi, Fabiato Köşkü,
Marmara Adaları’nın, özellikle Bizans döneminde
saray mensuplarının sürgün yerleri olduğu için
“Prens Adaları” diye adlandırıldığı söylenir. Adalar’a
ilk vapur seferleri Galata Köprüsü’nden 1846 yılında
başlamıştır. Bugün Kabataş, Kadıköy ve Bostancı’dan
sürekli deniz yolu bağlantısı vardır.
Aya Yorgi Manastırı
Patrikhane kayıtlarından
elde edilen bilgilere göre Aya
Yorgi Manastırı’nın inşa ediliş
tarihi 1751’dir. Bu tarihte
inşa edilmiş olan küçük kilise,
eski kilise olarak bilinir ve iki
katlı, kiremit örtülü küçük bir
yapıdır. Tepede, çan kulesinin
arkasındaki kesme taştan
yapılmış olan kilise ise yeni
Aya Yorgi Kilisesi’dir ve 1905
yılında inşa edilmiş, 1909
yılında kullanıma açılmıştır.
50 - Buluşma 2016
Sultan İkinci Abdülhamit tarafından yaptırılan Hamidiye Camii,
Aya Dimitri Kilisesi, Hesed Le Avraam Sinagogu ile ada tam
anlamıyla tarih kokuyor. Sıcak yaz günlerinde deniz suyunun
serinliğiyle dikkat çeken ve tatil alternatifi olarak karşımıza
çıkan Büyükada’da dört tane plaj var: Yörükali, Prenses,
Nakibey ve Kumsal plajları. Eve dönüş için iskele meydanında
vapur beklerken yapılacak en güzel şey ise, adaya özgü sakızlı,
portakallı ve tarçınlı kurabiyeler eşliğinde kıyıda çay içmek.
L ev Troçki’nin Sov yet L ider St alin t araf ından sürgün
edildikten sonra; 1929-1933 yılları arasında yaşadığı, Nizam
Mahallesindeki evi de ziyaret edilmesi gereken yerler arasında…
Bunun dışında, ünlü yazar Reşat Nuri Güntekin’in Maden
Mahallesi’ndeki evi, adayı ziyaret edenlerin ilgisini çekmekte.
HEYBELİADA
H
Heybe biçiminde iki tepeli bir ada olduğundan, Heybeliada denmiş
buraya. Heybeliada, nüfus ve yüzölçümü açısından ikinci sırada.
Daha çok mütevazı bir kasabayı andıran Heybeliada, sanki
sakinliğin adası gibi… İskelenin hemen solunda Deniz Harp Okulu
ve Lisesi bulunuyor. Ruhban Okulu ve Aya Triada Manastırı’nın
yanı sıra, şimdiki adıyla, Heybeliada Rum Erkek Lisesi de adadaki
tarihi hayli eskiye dayanan yapılardan. İsmet İnönü’nün evi ile
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ağaçlar içindeki evi müze haline
getirilmiş. Halki Palas sadece Heybeliada’nın değil, İstanbul’un
da en eski otellerinden biri. Denize girmek için en uygun mekân,
Değirmenburnu ve Çam Limanı. Burgazada’ya bakan yöndeki
Değirmen mevkisi, piknik alanı ve plajı en çok rağbet gören yerlerin
başında geliyor. Çam ağaçlarının denizle kucaklaştığı Çam Limanı
ve Alman Koyu ise, özellikle tekne ve yatların demir attıkları
sığınaklardan.
Eski adı “Halki” yani “bakır” anlamına gelmektedir. Uzun yıllar Çam
Limanı’nda işletilen bakır madenleri sebebiyle bu adı alan ada,
Osmanlı döneminde sayfiye yeri olarak kullanılmış.
İskeleden inince, solda Deniz Lisesi ve ona bağlı binalar uzanır.
Bunların arasından geçilerek, arkada, Çam Limanı tarafında, şu
an faaliyette olmayan Sanatoryum’a gidilir. Günümüzde, Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı’nın elinde olan arazide tarihten kalan ilginç
eserler var. Birincisi, Osmanlı’nın fethinden önce yapılmış son
kilise olan ve Adalardaki tek Bizans kilisesi olan Kamariotissa’dır.
Son İmparatoriçe Maria Komnena’nın yaptırdığı sanılıyor. İstanbul
Fener’deki Aya Maira dışında, dört yapraklı yonca modeline
göre yapılmış tek kilise budur. Askeri arazide olduğu için özel izin
alınmadan görülemiyor.
Tipik kır kahvesinin bulunduğu Değirmen Burnu piknik alanı,
Değirmen Plajı, Su Sporları Kulübü deniz ve doğanın tadını çıkarmak
için gidilebilecek yerlerden. Yürüyüş, bisiklet ve fayton turları da
yapılabilen ada, diğerlerine göre daha düzenli bir yapıda.
Buluşma 2016 - 51
Kalpazankaya’daki gün batımını
başka bir yerde bulamazsınız.
BURGAZADA
Müzenin hemen yanında, dokuzuncu yüzyılda inşa edilmiş
olan Aya Yani Kilisesi var. O devirde adaya sürgüne gönderilen
bir din adamının kapatıldığı zindanın üstüne yapılan kilisenin
avlusunda bir de ayazma bulunuyor.
Burgazada’yı tepeden izlemek isterseniz, Bayrak Tepesi’ne
çıkabilirsiniz. A şağıya doğru inişte piknik alanı olarak
düzenlenmiş ve kır lokantalarını bulabileceğiniz, adanın da en
geniş yeşil alanı olan Kalpazankaya bulunuyor. Burası Osmanlı
döneminde sahte para basan kalpazanlar yüzünden bu adı
almış.
Aya Yorgi Kilisesi, Dimitrakopulo Köşkü gibi yerleri görmenin
dışında, güzellik ve zarafeti ile tanınan ünlü köşk ve yalıları
da gezebilirsiniz. Ev fiyatlarının ve kiralarının çok yüksek
olması nedeniyle bugün Burgazada, zengin kesimlerin ve ünlü
sanatçıların tercih ettiği pahalı bir sayfiye yeri olma özelliğinde.
İskelenin solundaki Moloz Burnu’nda, adanın en eski plajı olan
Su Sporları Kulübü var. Sadece üyelerin faydalanabildiği bu
kulübün plajı dışında, denize girmek için Çamakya, Arka Koy, Ön
Koy ve Kalpazankaya kullanılır. Bu yerlerin hiçbiri paralı değil…
B
Sait Faik Müzesi
Büyükada ve Heybeliada’ya oranla daha sakin ve dingin olan
Burgazada’da tam bir ada kültürü hâkim: Faytonlar, bisikletler
ve eşek gezileri… Ada yaklaşık yuvarlak bir formda ve eni,
boyu yaklaşık iki kilometre. Burgazada, Saik Faik Abasıyanık
ile anılıyor. İskeleye yaklaşırken bile görünen Sait Faik’in köşkü
şu anda bir müze haline getirilmiş. Yazarın kişisel eşyaları ve
çalışmalarından örneklerin sergilendiği müze evde, her yıl yazar
adına verilen öykü ödülünün töreni yapılıyor. 52 - Buluşma 2016
KINALIADA
A
Adaların en küçüğü olan Kınalıada, aynı
zamanda İstanbul’a en yakın ada. Buraya
ula ş t ığ ınızda isminin ne den “k ına lı”
olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Ada,
çok kayalık ve yeşilliği a z. Üstündeki
kayaların rengi de kına gibi. Geçmişte suyu
ve elektriği de olmadığı için diğer adalardan
çok daha sakin. Fayton yok, çünkü adanın en
uzak bölgesine bile yürüyerek 20 dakikada
ulaşabiliyorsunuz. Bisiklet kiralayarak
adanın tamamını çok kısa sürede
turlayabiliyorsunuz.
Kınalıada’da bulunan üç tepe olan Çınar
Tepesi, Teşvikiye Tepesi ve Manastır
Tepesi’nden bu küçük sevimli adanın
manzarasını izleyebilirsiniz. Adada en çok
dikkat çeken özellik, Çınar Tepesi’ndeki
büyük radyo ve televizyon antenleri.
Tarihi dokusu da çok fakir bu adanın.
Bizans döneminde, ada sürgünlerinin
çoğu buraya getirilmiş. Bu sürgünlerin
en önemlisi “Romen Diyojen”... 1071
yılında, Selçuklu Sultanı Alpaslan’a yenilen,
Alpaslan tarafından dostça karşılanan ve
memleketine iade edilen Romen Diyojen,
Bizans’t a işkence görmüş, gözlerine
mil çekilerek Kınalıada’daki “Hıristos
Manastırı”na sürülmüş, ölünce buraya
g ö m ü l m ü ş t ü r. M e z a r ı n ı n b u g ü n k ü
yetimhanenin yanında bulunduğu
söylenmektedir.
Tabii, buraya gelmişken balık yemeden de
olmaz! İskeleden sola dönün ve sağdan
ilk sokağa girin. Orada balık lokantalarını
göreceksiniz. Sağ taraf ta ise plaj var.
Adanın arkasına geçmek için en pratik yol,
doğru karşıya geçmek, tepeyi tırmanmak
ve Hıristos Manastırı’nın bulunduğu yeşil
çayırı aşıp, Ayazma Koyu’na inmektir.
Ayazma Koyu’nda bulunan Kamo’s Beach ve
Ayazma Plajı’na gitmek isteyenler için yazın
iskeleden tekne servisleri yapılıyor. Diğer
adalara nazaran en uzun plajlar bu adada. Adalara Sirkeci,
Kabataş, Kadıköy ve
Bostancı’dan düzenli
olarak vapur seferleri
yapılıyor. Ayrıca Kabataş
ve Bostancı’dan deniz
otobüsleriyle de
adalara ulaşılabiliyor.
Kabataş’tan deniz
otobüsü 35 dakika;
Bostancı’dan motorlar
ise yarım saat sürüyor.
EVİNİZİ RİSKLERE KARŞI GÜVENCE ALTINA ALMANIZ MÜMKÜN
TÜM EV SİGORTASI
Allianz Tüm Ev Sigortası ile konutunuzu ve isteğe bağlı olarak içinde yer alan eşyalarınızı yangından hırsızlığa ve
su baskınına kadar birçok riske karşı güvence altına alabilirsiniz. Hangi riskler güvence altında?
➥ Yangın, yıldırım, infilak
➥ Hırsızlık
➥ Sel / su baskını
➥ Deprem
➥ Dahili su hasarları
➥ Dolu
➥ Fırtına
➥ Kar ağırlığı
➥ Hava taşıtları çarpması
➥ Kara taşıtları çarpması
➥ Yer kayması
➥ Duman
➥ Grev, lokavt, kargaşalık,
halk hareketleri,
kötü niyetli hareketler,
terörizm riskleri ve poliçe
kitapçığında belirtilen
daha birçok riskleri Tüm Ev
Sigortası ile güvence altına
alabilirsiniz.
Allianz Acenteleri / 0850 399 99 99
Buluşma 2016 - 53
KÜLTÜR
SANAT
Ece Gibi
Hisset
Efsanevi Yerlerin Tarihi
UMBERTO ECO
Bu kitapta efsanevi topraklar ve
yerlerde resimler eşliğinde bir
gezinti sizi bekliyor. Hayal dünyamızda, Yedi Cücelerin kulübesinden Gulliver’in ziyaret ettiği
adalara, Madam Bovary’nin evinden Sherlock Holmes’un dairesine, hiç var olmamış nice
beldeler, nice yerler var. Ama genel olarak,
bu yerlerin yalnızca bir hikâyecinin ya da şairin düş gücünden doğduğunu biliyoruz. Bunun
tam tersine, en eski zamanlardan beri, insanlar Atlantis, Mu, Lemurya, Eldorado, Ultima
Thule, Hiperborea, Hesperidlerin Bahçesi
(Kutsal Kâse’nin saklandığı yer), Haşhaşi Kalesi,
Bolluk Ülkesi, Ütopya adaları, Solomon Adası ve
gizemli yeraltı krallığı Agarta gibi gerçek sanılan
yerler üzerine hayaller kurmuştur. Bu yerlerden
bazıları, yalnızca büyüleyici efsanelere hayat vermiş ve bu kitapta yer alan nefis görsel tasvirlerden
bir kısmının esin kaynağını oluşturmuştur. Bazıları giz avcılarının zihninde bir saplantıya dönüşmüştür. Bu yerlerden bazıları ise, yolculuk ve keşiflerin itici gücü olmuş; böylece dünyanın dört bir yanından gezginler, boş bir hayalin peşine düşüp, başka beldeler keşfetmişlerdir. (Doğan Kitap)
KİTAP
Kuyucaklı Yusuf
KİTAP
SABAHATTİN ALİ
“Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış,
hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez’in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey
değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf’un hayatından koparılması
çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez
olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya
muktedir olamayacağını sanıyordu.” Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir
sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikâyesinin
kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır. Henüz
okumayanlar için mutlaka okunması gereken bir roman klasiği
sizi bekliyor… (Yapı Kredi Yayınları)
ECE VAHAPOĞLU
Ece Vahapoğlu, bitmek
tükenmek bilmeyen enerjisinin
sırlarını, sağlıklı yaşamanın
ve iyi hissetmenin yollarını
anlattığı Ece Gibi Hisset’le
sizleri spora ve dengeli
beslenmeye davet ediyor. Bir
yandan da yalnızca bedene
özen göstermekle sağlıklı
yaşama erişilemeyeceğinin
altını çizerek, zihinsel ve ruhsal
süreçlerin önemini anlatıyor.
İş ve sanat dünyasından 50
ünlü ismin sağlıklı yaşam
sırlarını samimiyetle paylaştığı
kitapta, Gülben Ergen Çelik’ten
Beyazıt Öztürk’e, Ahmet
Zorlu’dan Ümit Boyner’e,
Hidayet Türkoğlu’ndan Ayşe
Arman’a, Leyla Alaton’dan
Nebahat Çehre’ye, Orhan
Gencebay’dan Ali Şen’e kadar
birçok ünlü isim yer alıyor.
Kitabın içerisindeki pek çok
pratik ve sağlıklı yemek tarifi
ile sağlıklı yaşama geçişiniz
kolaylaşacak. Sağlıklı yaşamı
tüm boyutları ile ele alan Ece
Vahapoğlu, Ece Gibi Hisset ile
kendini iyi ve sağlıklı hissetmek
isteyenler için ideal bir yol
arkadaşı! (Artemis Yayınları)
BULUŞMA KİTAPLIĞI
Kırmızı
Saçlı Kadın
ORHAN PAMUK
YAPI KREDİ
YAYINLARI
54 - Buluşma 2016
Kelebeğin
Hayat Sırları
NİL KARAİBRAHİMGİL
DOĞAN NOVUS
Elveda Güzel
Vatanım
AHMET ÜMİT
EVEREST
YAYINLARI
Osmanlı’ya
Bakmak
İLBER ORTAYLI
İNKILAP
KİTABEVİ
Korkma
Kalbim
AHMET BATMAN
DESTEK
YAYINLARI
Yeşil Deniz
Kabuğu
SARAH JIO
PENA
YAYINLARI
MÜZİK
Amy
DVD
2011 yılının Temmuz ayında henüz 27 yaşındayken hayata veda
eden, müzik alanında yüzyılın gördüğü en önemli yeteneklerden
biri olarak kabul edilen Amy Winehouse’un hayatını beyazperdeye yansıtan film, ünlü müzisyenin kendi anlatımı eşliğinde, daha
önce görülmemiş arşiv görüntülerini izleyiciyle buluşturuyor. Aynı
zamanda Winehouse’un daha önce duyulmamış şarkılarını da gün
yüzüne çıkaran belgeselin yönetmenliğini 2010 tarihli Senna belgeseliyle büyük ses getiren yönetmen Asif Kapadia üstleniyor.
Amy Winehouse hiçbir şarkıcıya, stara, pop yıldızına benzemeyen çok özel biri. Çok kırılgan, çok gerçek, kendine çok güvensiz,
çok yalnız ve çaresiz biri. İnanılmaz müzik yeteneği sadece sesiyle
ilgili değil. Gitarı nasıl çaldığına, yazdığı sözlere bakıldığında anlaşılıyor. Sevmediği bir hayatı yaşamayı reddettiği için onu genç yaşta
ölüme götüren sürecin tarafsız bir dille anlatıldığı bu belgeselin, her
müzik severin arşivinde mutlaka bulunması gerek. Küçük bir not:
Amy, İngiltere tarihindeki tüm belgesel yapımlar içinde ilk haftasında en çok hasılat yapan ve dünya çapında da ilk haftasında en
çok hasılat yapan ikinci belgesel ünvanını aldı.
Yıldızlararası
Interstellar
DVD
Ünlü yönetmen Christopher
Nolan (Başlangıç, Kara
Şövalye üçlemesi),
insanlık tarihinin en
önemli görevini üstlenen
bir grup araştırmacının
çarpıcı hikâyesiyle
kamera arkasına geçiyor.
Oscar ödüllü Matthew
McConaughey çiftçilik yaparak geçimini
sağlayan eski bir pilottur. Ailesini ve kaynakları
tükenmek üzere olan dünyayı geride bırakarak,
insanlığın yıldızların ötesinde bir yaşam
sürdürmesinin mümkün olup olmayacağını
öğrenmek için başka galaksilere keşfe
çıkar. Başarılı oyuncular Oscar ödüllü Anne
Hathaway ve Oscar adayı Jessica Chastain’in
de rol aldığı film, New York Post gazetesi
yazarı Lou Lumenick tarafından “bu yüzyılın
en etkileyici film deneyimlerinden biri” olarak
nitelendiriliyor.
Tutsak
Güneş
AYŞE KULİN
EVEREST
YAYINLARII
KUTUSU
Honeymoon
Her Şeyin Teorisi
The Theory of Everything Hawking, Cambridge
Üniversitesi’nde
okuyan sağlıklı ve aktif
bir gençtir. Kendisiyle
aynı üniversitede
okuyan Jane Wilde
(Felicity Jones) ile
tanışıp âşık olduğu
sıralarda, henüz
21 yaşındayken,
doktorlar dünyasını
sarsacak bir teşhis
koyar. Jane’in aşkı ve tükenmeyen desteğiyle
Stephen, çok az zamanı kaldığı söylenmesine
rağmen en iddialı bilimsel çalışmasını tamamlar.
Jane ve Stephen, imkânsız görünen birçok engeli
aşarken kimsenin hayal dahi edemeyeceği
başarılara ulaşırlar. Geçtiğimiz yılın en iyi
erkek oyuncu Oscar’ını da alan film Stephen
Hawking’in hayat hikâyesini merak edenler için
müthiş bir deneyim olacak…
Kadınsız Erkekler
HARUKI
MURAKAMI
Trendeki Kız
PAULA
HAWKINS
DOĞAN
KİTAP
İTHAKİ
YAYINLARI
Uzun Beyaz
Bulut Gelibolu
BUKET UZUNER
EVEREST
YAYINLARI
Lana Del Rey
Türkiye’de en fazla
albüm satışına sahip
yabancı sanatçıların
başında gelen Lana del
Rey, dördüncü stüdyo
albümü “Honeymoon”
ile karşınızda. Geçtiğimiz
aylarda yayınlanan “High
By The Beach” single
çalışması ile albümün
startını veren Lana Del
Rey, albümde yer alan
14 şarkının 12’sinde söz
yazarı ve besteci kimliği ile
karşımıza çıkıyor. Albüme
adını veren ve açılışı
yapan şarkı Honeymoon,
barok pop ve RnB
ezgilerini birleştiriyor.
Albümün kapanışı
ise Nina Simone’dan
dinlediğimiz ve sevdiğimiz
bir cover “Don’t Let Me Be
Misunderstood”.
Aşkla Kal
KAHRAMAN
TAZEOĞLU
Senin İçin
ARDA
EREL
DESTEK
YAYINLARI
İNKILAP
KİTABEVİ
Buluşma 2016 - 55
GASTRONOMİ
KAHVE
HAKKINDA
20
ŞEY
56 - Buluşma 2016
UYKUSUZ GEÇEN GECELERIN, UYANILMASI GEREKEN SABAHLARIN, SAATLER SÜREN
SOHBETLERIN, KISA MOLALARIN ASSOLISTI KAHVE, ÇOĞUMUZUN HAYATINDA
“OLMAZSA OLMAZ”LAR ARASINDA YER ALIYOR. SON YILLARDA NEREDEYSE ADIM
BAŞI AÇILAN KAHVECILER SAYESINDE ÜLKEMIZDE YENIDEN BIR KAHVE KÜLTÜRÜ
OLUŞTU. AMA BU BIR FINCAN KAHVENIN ARKASINDA BILMEDIĞINIZ AMA BILMENIZ
GEREKEN O KADAR ÇOK BILGI HAZINESI VAR KI. İŞTE ONLARDAN EN ÖNEMLILERI…
1
3
Dünyada sudan sonra en çok içilen içecek olan kahve,
kökboyagiller yani Rubiaceae familyasının Coffea cinsinde
yer alan bir ağacın öğütülmesi ile elde ediliyor. Kahve
ağacının ilk bulunduğu yer ise Habeşistan’ın Kaffa yöresi.
2
Kahve ağacı dikildikten ancak üç yıl sonra
meyve vermeye başlıyor ve yaklaşık 30 ila
40 yıl meyve vermeyi sürdürüyor. Kahve
meyveleri olgunlaştıktan sadece 14 gün
sonra çürümeye başlıyor.
Kahve tarımı ağırlıklı olarak
tropikal iklimlerde yapılıyor,
zira ani ısı değişikliklerinde ve
soğukta kahve ağacı ölüyor.
4
Dünyada en çok yetişen
kahve çekirdeği Coffea
Arabica ve Coffea Carephora
(Robusta). Arabica;
hastalıklara ve iklim
koşullarına karşı çok dirençli
olmadığından yetiştirilmesi
zor oluyor ve bu sebeple
daha pahalıya satılıyor.
Carephora (Robusta); iklim
koşullarına karşı daha
dirençli olmasından dolayı
kolay yetiştiriliyor ve ucuza
satılıyor. Aynı zamanda
Robusta çekirdekleri
Arabica’ya göre iki kat fazla
kafein içeriyor.
Buluşma 2016 - 57
6
5
Kahve üretiminde
Brezilya, dünya
birinciliğini kimseyle
paylaşmıyor.
Türkiye’de ise
iklimden dolayı
sadece Mersin ve
Anamur’da kahve
tarımı yapılabiliyor.
Türk kahvesi telvesi
ile servis yapılan
tek kahve çeşidi
olma özelliğini
taşıyor. Ayrıca
öğütülme derecesi
ve hazırlanma
yöntemiyle de diğer
kahvelere göre
farklılık gösteriyor.
8
9
Kahve
çekirdeklerinin
toplandıktan
sonra belirli bir
derecede ve
sürede fırınlanması
gerekiyor. Fırında
az kaldığı ya da
fazla ısıtıldığı
zaman tadında
bir acılık meydana
geliyor.
58 - Buluşma 2016
11
Filtre kahve, öğütülmüş
çekirdek kahvesinin
filtre tipine göre
demlenmesiyle elde
ediliyor. Instant yani,
hazır kahve ise filtre
işleminden geçmiş bir
kahvenin farklı şekillerde
kristalize edilmesiyle
oluşuyor.
Kahve uzmanları, süt tozunun gerçek süt tadını
vermediği gibi instant kahvenin de gerçek kahve
tadını vermekte zorlandığını, öğütülerek demlenen
ve taze içilen kahveye göre hazır kahvenin kalitesinin
biraz daha düşük olduğunu söylüyor ve “mükemmel
kahve için ‘tazelik’ en önemli kuraldır” diyorlar.
Kahvenin ömrü,
saklama şekline göre
değişiyor. Çekirdek
olarak saklandığı
takdirde raf ömrü
altı ay sürebiliyor,
fakat çekildikten
sonra en fazla bir ay
içerisinde tüketilmesi
gerekiyor.
12
7
10
Kahve hassas bir ürün olduğu için kuru ve
temiz bir yerde saklanmalı, çünkü ortamdaki
oksijen ve nem, kahve aroması üzerinde kısa
sürede olumsuz bir etki yapabilir. Bu nedenle
öğütülmüş kahve kapalı cam ve metal
kutulara konulmalı ve tükeninceye kadar
buzdolabında saklanmalı.
Kahve içerken ağzımızda kahve aromasının hemen yok
olmaması için kahvenin yanında yediğimiz yiyeceklerin
kahve aromasını bastırmayacak ürünler olması gerekiyor.
Kahvenin kremasının hafif
yağlı ve kahve sıcağında
sağlam durabilen, pasta
kreması kıvamında olması
tercih ediliyor.
13
14
15
16
17
18
19
Tüm kahve çeşitlerinin demlenme süreleri
farklılık gösteriyor. Ancak çeşidi ne olursa olsun
kahve için kullanılacak su kaynar olmamalı.
Zira kaynayan su, kahvenin yanmasına neden
oluyor. Örneğin filtre kahve 92°C ila 96°C,
espresso 90°C ila 95°C arası, hazır kahve ise
85°C su kullanılarak yapılmalı.
Kahvenin yanında genellikle su ya da
soda içilmesi öneriliyor. Ancak lezzeti
dengeleyici olduğu için cognac-brandy de
tercihler arasında.
İtalyan kökenli bir kahve olan espresso’nun adı,
yapımının ve içiminin hızlı olmasından geliyor.
Americano, cappuccino, cafe latte ve macchiato
gibi birçok damak tadına hitap eden ve özellikle
sütle hazırlanan kahvelerin temelinde espresso
yatıyor.
Bilimsel araştırmalar, kırmızı şaraptan sonra
en yüksek antioksidan oranına sahip olan
kahvenin sağlık üzerinde faydaları olduğunu
ortaya koyuyor. Her gün orta düzeyde
82-3 fincan) kahve tüketimi kısa süreli
hafıza, düşünme ve odaklanma gibi bilişsel
yeteneklerin etkinliğine yardımcı oluyor.
Ayrıca araştırmalar kahvenin selülite neden
olmadığını da ortaya koyuyor.
Kahve sadece içmek için değil kötü kokuları
bastırmak için de kullanılır ve pratik ev
malzemesi olarak da kullanılabilir. Örneğin
kötü kokuların çabucak giderilmesinde
kullanılabilir.
Kahveden sadece içecek olarak
değil güzellik malzemesi olarak
da faydalanabilirsiniz. Kahve yüze
uygulandığında kan dolaşımını
hızlandırır ve kırışık oluşumunu engeller.
20
ÜÇÜNCÜ DALGA KAHVE NE DEMEK?
Son yıllarda çok konuşulan “üçüncü dalga kahve”nin ne
olduğunu ve önceki dalgaları açıklayalım…
Yeni model kahve kültürünü açıklayan en
kabul görmüş terimlerden biri üçüncü dalga.
2000’lerin başında adı konulan bu harekete
göre, birinci dalga 1900’lerin başında evlere
giriş yapmaya başlayan kahve markalarına,
ikinci dalga ise yakın tarihteki zincir
kahvecilerle yani ‘latte’nin, ‘espresso’nun
günlük lügatımızda yer etmesine tekabül
ediyor. Üçüncü dalgada ise kahveye ticari
bir ürün gözüyle bakmaktansa şaraba
verilen değeri anımsatan bir yaklaşım var:
Çekirdekler satın alındığı ülkeden ziyade
yöresi ve çiftlikleriyle anılıyor, kavurma
işlemi çekirdeği ateşle sınayıp standardize
etmektense kendi özelliklerini ortaya
çıkarmaya dönüşüyor. Bir bardak kahveyi
bardağınıza dolduran baristaya da çiftçi
ve kavurmacıya verilen önemin benzeri
bahşediliyor. Kahvenin çekirdeğini gidip
yerinde seçen, dev ticaret anlaşmaları yerine
ufak partiler halinde kahve getiren, ekipmanı
varsa çekirdeğini kendi mekânında kavuran
kahveciler üçüncü dalgayı oluşturuyor.
Buluşma 2016 - 59
SAĞLIK
NAN
SO
KM
“LO
EN
D
”
M
I
K
HE
R
E
L
E
T
E
REÇ
ATATÜRK’ÜN “LOKMAN
HEKİMİ”NİN TORUNUNDAN
“HER DERDE ÇARE”
FORMÜLLER
1
1958 yılında Van’da doğan Suna Dumankaya,
Türkiye’nin ilk Lokman hekimi Fatma Öktem’in
torunu. Öktem, Atatürk’ün siroz hastalığında kullandığı ekşi elma detoksunun da yaratıcısı. Doğanın gücüne inanan bir aileden gelen Dumankaya
da anneannesinden kendisine aktarılan genler ve
bilgilerle hazırlıyor reçetelerini. Her aktarda bulunabilen otlar, yağlar ve özlerle binbir derde deva
bulmaya çalışıyor. Anti-aging adı altında satılan
ürünlerin karşısına kendi reçeteleriyle çıkıyor.
Üstüne üstlük sadece basit güzellik formüllerine
değil, göğüs büyütmeden çillere kadar ancak operasyonla düzeltilebileceğine inananılan sorunlara bile çareler buluyor. Birkaç yıl öncesine kadar
kozmetiğe büyük paralar harcayan kadınlar artık
Dumankaya’nın tamamen doğal formüllerinin peşinde. Denemesi basit, beklentisi büyük reçetelere bir göz atmaya ne dersiniz?
Karma ciltler
için tonik
➦ Lavanta
➦ Melisa
➦ Papatya
➦ Hatmi Çiçeği
ol
➦ 1/2 fincan saf alk
a
➦ İçme suyu
ta, melisa, papaty
birer tutam lavan
içine
esi için bırakılır.
Kaynamış suyun
dakika demlenm
0
-2
15
.
ılır
at
i
eğ
ve hatmi çiç
lür. Karışıma yarım
miz bir kaba süzü
te
a
nr
k
so
n
te
dik
Demlen
lı bir şişeye konara
ol eklenir ve kapa
alk
f
sa
nı
ca
fin
e
kahv
nır.
buzdolabında sakla
Gözaltı torbaları için
➦ Buğday özü
➦ Susam yağı
Suna Dumankaya
60 - Buluşma 2016
Eşit miktarda buğday özü ve
susam yağı karıştırılıp her akşam
düzenli olarak gözaltına
sürülür. 15 dakika beklettikten
sonra ılık suyla yıkanır. Haftada 2
kere uygulamak yeterli olacaktır.
Selülit için reçete
suyu
➦ 5 adet limonun
ğı
➦ 1 şişe bebe ya
rin
pi
➦ 1 kutu as
ha sonra diğer
rinler ezilir ve da
Aspi
ır.
rıştırıp çalkalan
malzemelerle ka
r.
vücuda sürülü
Masaj yaparak
al görüntüsü bu
ak
rt
Derideki po
.
sayede yok edilir
Boyalı ve
maske
yıpranmış saçlar için
ülmüş çörek otu
➦ 1 yemek kaşığı öğüt
ülmüş polen
➦ 1 yemek kaşığı öğüt
ülmüş nane
➦ 1 yemek kaşığı öğüt
ülmüş ısırgan otu
➦ 1 yemek kaşığı öğüt
m yağı
➦ 1 kahve fincanı susa
bir fırça yardımıyla
rıştırılıp
Malzemeler iyice ka
uygulanır. Bu işlem
boya sürer gibi saça
lür.
me saç uçlarına sürü
lze
ma
bit tiğinde kalan
ır.
an
n sonra yık
Bir saat beklettikte
PeelIng reçetesi
➦ 1 kahve fincanı
yulaf ezmesi
Sivilceli ciltler için
reçete
➦ 100 gr. alkol
➦ 6 adet aspirin
Aspirinler ezilip alkolle karıştırılır.
3 gün beklemeye bırakılır.
Bekleme süresi sonunda cilt her
gün bu karışımla silinir.
Vücut peelIng’i
➦ 1 yemek kaşığı toz şeker
➦ 1 yumurta akı
Yumurta akı beyazlaşıncaya
kadar çırpılır. İçine şeker ilave
edip yüze ve vücuda sürülür.
Ciltten ovarak çıkarılır.
➦ 2,5 çay kaşığı bal
➦ 1 tatlı kaşığı elma sirkesi
➦ 1/2 tatlı kaşığı
sıcak su
Malzemeler karıştırılarak cilde uygulanır.
15 dakika bekledikten sonra yumuşak nemli bir bezle
ovarak çıkarılır. Daha sonra bol su ile yıkanır.
Dişleri beyazlatmak için
➦ 1 çay kaşığı kabartma tozu
➦ Adaçayı
Kabartma tozu daha önceden
öğütülmüş 1 tatlı kaşığı adaçayı ile
karıştırılır. Dişler bu karışımla fırçalanır.
Bunun yanı sıra -mevsiminde- olgun
bir çilek de dişleri beyazlatmada faydalı
olacaktır. Diş fırçasını çileğe batırıp
fırçalamak hem parlatıcı görevi görecek,
hem de ağızda hoş bir koku bırakacaktır.
Saç dö
külme
si
➦ 1 ad
i
ç
i
n
et soğ
a
n su y u
➦ S oğ
an
susam suyuyla ay
nı ölçü
ya
de
➦ 1 ka ğ ı
şık bal
S oğ a n
su y u ,
s us a m
karışt
ırılır. B
y
o y a s ü a ğ ı ve b a l
saçlar
rer gib
a s ür ü
i fırç
lür
s onr a
streç f . İyice yedird ayla
o
ik
bekled
ly
ik ten s oya sarılır. B ten
onr a y
ir saat
ıkanır.
Temizleme Sütü
➦ 1 adet pırasa
➦ 1 çay kaşığı bal
➦ Süt
Pırasanın beyaz kısımları rendelenir, suyu sıkılıp
başka bir kaba dökülür. Bir çay kaşığı bal ilave edilip
karıştırılır ve cilde sürülür. 30 dakika bekletip çiğ süte
batırılmış pamukla temizlenir.
Maske
)
(Karma ciltler için
desi
ren
➦ 1 portakal kabuğu
desi
➦ 1 limon kabuğu ren
➦ 3 adet limon suyu
➦ 1 yumurta sarısı
tereyağı
➦ 1 çay kaşığı tuzsuz
rısı mikserden
buğu ve yumurta sa
on ka
Portakal kabuğu, lim
dirilir. Tereyağ ve
nozda bir saat dinlen
va
ka
bir
lı
geçirilir. Kapa
25 dakika bekletilir.
lüp
sonra cilde sürü
ten
dik
len
ek
da
yu
limon su
Maske (Göz çevresi için)
➦ 1 yumurta akı
➦ 1 tatlı kaşığı kahve
Malzemeler karıştırılıp gazlı bezle birlikte göz
çevresine maske olarak uygulanır.
Buluşma 2016 - 61
DİJİTAL
Mobil App’imiz
Store’larda Yerini Aldı
5 x8.6 cm
Sticker: 4,
Dijital dönüşüm yolculuğumuzun en
yeni ürünlerinden biri olan “Allianz’ım
Mobil Uygulaması” ile hayat şimdi
daha kolay! Müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik olarak tasarlanan
“Allianz’ım” uygulaması App Store
ve Google Play Store’da yerini aldı.
Artık tüm poliçe ve sözleşmelerinizi
tek bir uygulama içerisinde görebilirsiniz. Uygulamaya giriş, kimlik numarası ve sistemde yer alan
cep telefonu numaralarının eşleşmesi ile yapılıyor.
Allianz Türkiye, yeni mobil uygulaması ‘Allianz’ım’
ile, tüm poliçe ve sözleşmeleriniz ile ödemelerinizi
anında görüntüleyebilme fırsatını sunuyor. Poliçe
sahiplerine hasar ve sağlık tazminatlarına ait süreçleri takip edebilme imkanı veren uygulamada, tüm
birikimlerinizi görebilmeniz ve fonlarınıza yönelik
işlem yapabilmeniz de mümkün. Ayrıca, acil durumlarda tek bir tuş ile ambulans, yol yardım, çağrı merkezi gibi kanallara hızlıca ulaşabilmenin yanı sıra ,size
en yakın anlaşmalı servis ve kurumları da harita üzerinden görüntüleyebilirsiniz.
Üstelik, anlaşma harici sağlık kurumlarında gerçekleşen tedavi masraflarınızı geri alabilmek
için de, talebinizi Allianz’ım mobil uygulamasından fatura ve evrak yüklemesi yaparak Allianz’a
kolayca iletebilirsiniz.
Uygulamamızı App Store / Google Play Store’dan
veya aşağıdaki QR kodu telefonunuza okutarak hızlıca indirebilirsiniz. Deneyin, Allianz’ın yenilikçi dünyasına siz de adımınızı atın!
Allianz’ım uygulamasını indirmek
için soldaki QR kodu telefonunuza
okutunuz.
Sevgililer Günü’nde
Zamanı Durdurduk
Tüm özel günlerde olduğu gibi Sevgililer Günü’nde de
takipçilerimizle etkileşime geçmeyi ihmal etmedik.
“Zaman geçtikçe aklımızda kalan günler değil, anılarımızdır.” mottosuyla hazırladığımız sosyal medya kampanyasında #zamanındurduğuan hashtag’ini ön plana
çıkardık. Yarışmamızda takipçilerimizden, sevgilileriyle
birlikte yaşadıkları etkileyici anları yazmalarını istedik.
12-14 Şubat tarihleri arasında devam eden kampanyamız süresince 1,5 milyon kişiye erişim sağladık. #zamanındurduğuan yarışmamızın sonunda elimizde 250’den
fazla anı vardı. Jürinin zorlanarak seçtiği, en etkileyici
hikayenin sahibi üç çifte her anın değerini bilmeleri ve
sağlıklı yaşamaları için Misfit saat hediye ettik.
62 - Buluşma 2016
Dünyanın en hızlı futbolcularından Robben,
Hızlı Teklif’i anlattı
Allianz’ın hayat kolaylaştıran hizmetlerine bir yenisi
daha eklendi. Allianz Hızlı Teklif ile, artık sadece plaka ve
TCKN bilgilerinizi girerek online kasko teklifi alabilirsiniz.
1 Şubat’ta lansmanı yapılan projenin tanıtımında,
dünyanın en hızlı futbolcularından Robben kullanıldı.
Ünlü futbolcu’nun başrolünü üstlendiği reklam filmi,
Allianz Türkiye’ye özel olarak Münih’te bulunan Allianz
Arena’da iki günde çekildi. Filmde Robben’in dillere
destan hızı gösterilerek, Allianz’dan kasko teklifi
almanın ne kadar hızlı olduğu vurgulandı.
Siz de yukarıdaki QR
kodu telefonunuza
okutarak sadece 2 bilgi
ile kasko teklifi alabilir,
tanıtım videomuzu
izlemek isterseniz de
Allianz Türkiye Youtube
sayfamızı ziyaret
edebilirsiniz.
Allianz, Gençleri
5. Defa Münih’e Götürüyor!
Gençler tarafından büyük bir heyecanla beklenen Allianz Gençler
Münih Futbol Kampı için bu yıl da
geri sayım başladı. Ağustos ayında
Münih’te gerçekleşmesi planlanan kampta Türkiye’yi temsil edecek yeteneklerin belirlenmesi için,
sosyal medyada Allianz tarafından
bir iletişim kampanyası başlatıldı.
Kampa katılmak isteyen gençler,
13 Mayıs’a kadar internet üzerinden başvuruda bulunabilecek.
5. yılında da dolu dolu geçecek
kampta, dünyanın dört bir yanından gelen yetenekli gençler, FC
Bayern Münih’in altyapı takım hocalarıyla antrenman yapma, Allianz
Arena’da lig açılış maçını izleme, Münih’i profesyonel bir rehber eşliğinde gezme, farklı kültürlerden arkadaşlıklar edinme gibi hayatlarında sadece bir kere yaşayabilecekleri birçok deneyim edinme
fırsatını yakalayacaklar.
Kampa katılmak isteyen ve kendine güvenen 14, 15 ve 16
yaşındaki gençlerin, Allianz GMFK Facebook uygulaması veya
allianzgmfk.com sitesi üzerinden kişisel bilgilerini girerek, yeteneklerini gösterecekleri bir video paylaşmaları bekleniyor.
Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da, spor yazarı Okay Karacan ve eski
milli futbolcu Metin Tekin’in de içinde yer aldığı deneyimli jüri, gelen
videoları değerlendirecek ve yeteneğine inandığı iki genci Münih’e
yollamak üzere belirleyecek. Büyük ödülü kazanamayan gençler ise,
kampı arkadaşlarıyla paylaşmaları halinde, Allianz’dan spor çantası
kazanma şansına sahip olacaklar. Kampa katılma hakkı kazanan
isimler Mayıs sonunda mikrositemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan açıklanacak.
Daha detaylı bilgiye Allianz Türkiye Facebook sayfasından erişilebilir.
Tanıtım filmimizi izlemek için
soldaki QR kodu telefonunuza okutunuz.
Buluşma 2016 - 63
HABERLER
ALLIANZ’DAN
YEPYENİ BİR ÜRÜN,
M
TAMAMLAYICI SAĞLIK SİGORTASI
Müşteri memnuniyeti ve teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılığın
öncülüğünü yapma vizyonuyla çalışan, sigorta sektörünün lideri
Allianz Türkiye, özel sağlık sigortası kolaylığını her bütçe için erişilebilir
kılan yeni ürünü “Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası”nı tüketicilerin
hizmetine sundu. Bu yenilikçi ürün sayesinde tüketicilerin, Sosyal
Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşmalı özel sağlık kurumlarında, Genel
Sağlık Sigortası kapsamındaki sağlık hizmetleri için alınacak ilave
ücretleri ödemelerine gerek kalmıyor.
Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası, bütçe ve ihtiyaca uygun olarak
tasarlanabilme özelliğiyle de özellikle kısıtlı bütçeye sahip tüketiciler
için ideal bir çözüm sunuyor. İlave ücret ödemeden daha yüksek
standartlarda sağlık hizmeti almak isteyenlerin kolayca yaptırabileceği
Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası uygun fiyat ve ödeme koşulları
sunuyor. Sigortanın kapsadığı teminatlar şöyle:
● Yatarak tedavi, suni uzuv, tıbbi malzeme ile evde bakım ve
ambülans teminatları (Zorunlu temel teminat grubu)
● Ayakta tedavi teminatı (İsteğe bağlı teminat)
● 12 ay bekleme süresi olması kaydıyla doğum teminatı
ALLIANZ’IN 2016 KÜRESEL RİSK
BAROMETRESİ YAYIMLANDI
Dünyada siber, Türkiye’de doğal
afet ve terör endişesi artıyor
D
Dünya sigorta devi Allianz’ın yayımladığı yıllık Risk Barometresi
Raporu’nda, iş dünyasındaki kesintiler arka arkaya dördüncü
yıl en yüksek risk olurken, jeopolitik istikrarsızlık ve teknolojik
sorunlar da iş hayatındaki kayıpların yeni sebepleri olarak ortaya
çıkıyor. Rekabetçi piyasa ortamı ve siber tehditler ise ilk kez ilk üç
küresel iş riskleri arasında yer aldı.
Türkiye’den gelen verilere göre ise iş dünyası için en büyük
risk doğal afetler. Savaş, terör ve ayaklanma gibi politik riskler
hemen ikinci sırada yer alıyor. İş dünyasındaki kesintiler üçüncü
sırada yer alırken, dünya ortalamasında ilk üç küresel risk
arasında yer alan siber riskler Türkiye’de 7. sırada yer aldı.
64 - Buluşma 2016
Bilim kahramanlarını
desteklemeye devam
A
Allianz Türkiye, 2014 yılında Soma’da gerçekleşen ve
ulusumuzu derinden sarsan maden faciasının ardından,
bölgedeki öğrencilere yönelik Bilim Kahramanları Derneği
(BKD) ile başlattığı projesini 2016 yılında derneğin
“stratejik ortağı” olarak desteklemeye devam ediyor.
Allianz Türkiye’nin, “Allianz SomaDA” (Soma Dayanışma
Ağı) kapsamında bölgede 6 ilçe ve 16 okulda başlattığı
Bilim Kahramanları Buluşuyor projesine bu sene 50
öğrenci 6 takımla katılıyor.
Turnuvaya hazırlık ve katılım süreçlerinin Somalı
öğrencilerin üzerindeki etkilerini saptamak üzere uzman
psikolog ve akademisyenler tarafından hazırlanan yarı
yapılandırılmış görüşme formları turnuvaya katılan
öğrencilere uygulanarak, betimsel analiz yöntemi ile
elde edilen veriler Bilim Kahramanları Derneği tarafınca
raporlandı. Bu görüşmeler çerçevesinde hazırlanan
raporda, bilimsel ve teknolojik çalışmaların, maden
kazasının travmatik etkilerini azaltmakta olumlu katkıları
olduğu belirlendi. Hayatlarında ilk defa deneyimledikleri
turnuvaların öğrencilere normal hayatlarına dönüş
için katkı sağladığı, süreç boyunca kendilerini değerli
hissettikleri, özgüven kazandıkları, eğlendikleri, daha
mutlu, kararlı ve umutlu oldukları kaydedildi.
A
M
Allianz bu yıl da dünyanın
en değerli sigorta markası oldu
D
Dünyanın önde gelen sigorta ve finans
şirketlerinden Allianz, uluslararası marka
değerlendirme kuruluşu Brand Finance’in
her yıl yaptığı “Global 500” marka
araştırması sonucunda 18,6 milyar
avroluk marka değeri ile “Dünyanın
En Değerli Sigorta Markası” olarak belirlendi. Allianz böylece, Brand Finance’in
araştırmasında üst üste üçüncü kez dünyanın en değerli sigorta markası oldu.
Dünyanın ilk 500 markasını da yansıtan araştırmada Allianz, tüm markalar
arasında 43. sırada yer aldı. Marka değerini bir önceki yıla göre yüzde 8,1 oranında
artıran Allianz, dünyanın en değerli ilk 50 markası sıralamasında yer alan tek
sigorta markası oldu.
KOBİ’LERLE GÜÇLÜ VE
GÜVENLİ YARINLARA
Allianz Türkiye’nin
Marka Elçisi
Kaan Baysal tarihe geçti
A
Allianz Türkiye’nin gururla desteklediği
genç piyanist, İzmir Devlet Senfoni
Orkestrası’nın 22 Nisan’da verdiği özel
konserin sekiz solistinden biri olarak
seçildi. Türkiye’nin her yerinden, 25 yaş
altı çok sayıda müzisyenin arasından
seçilen Kaan Baysal, bu başarısıyla
henüz 13 yaşını doldurmadan Türkiye’nin
dört büyük orkestrasının eşlik ettiği genç
solist olarak tarihe geçti. Kaan Baysal’ın
ayrıca, “Yılın Genç Müzisyeni” dalında
Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’ne de
aday olduğu açıklandı.
Anadolu’nun üretimi
ve ihracatı ile yükselen
şehirlerinde, yerel
işletmelerin küresel
rekabette ayakta
kalabilmeleri için sigortacılık
sektörü açısından
alabilecekleri önlemlerin
konuşulduğu “KOBİ’lerle
Güçlü ve Güvenli Yarınlara”
buluşmalarının ilki Konya’da
yapıldı. Allianz Türkiye koordinasyonuyla yürütülen, Hazine Müsteşarlığı,
kamu ve yerel yönetimlerin desteği ile gerçekleştirilen buluşmada, Konyalı
KOBİ’lere risk yönetimi, KOBİ sigortaları, ihracat sigortaları, bireysel
emeklilik gibi konularda kapsamlı bilgi verildi.
Konya Ticaret Odası’nda düzenlenen ilk buluşma, Hazine Müsteşar
Yardımcısı Ahmet Genç, Konya Vali Yardımcısı Hasan Karakaş, Allianz
Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Turul, Allianz Sigorta Genel Müdürü
Arif Aytekin, Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik Genel
Müdürü Taylan Türkölmez, Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Memiş Kütükçü ve Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk
Öztürk’ün katılımı ile gerçekleşti.
Motto Müzik’ten birinci yaşında, gençlik ve müzik araştırması:
GENÇLER EN ÇOK SEZEN AKSU PAYLAŞIYOR
M
Müziği hayatının merkezine alan herkese karşılıksız ve Türkçe içerik
sunan Türkiye’nin ilk ve tek dijital müzik platformu Motto Müzik, arasında
geniş çaplı bir müzik eğilimleri araştırması gerçekleştirdi. Mart ayında
birinci yaşını kutlayan Allianz Platformu Motto Müzik, büyük kentlerde
yaşayan 35 bini aşkın öğrenci ve çalışan gencin, 2015 yılı boyunca Twitter
platformunda paylaştıklarını inceledi. Araştırmaya göre gençler:
● En çok Türkçe pop, en az caz dinliyor.
● Sırasıyla en çok Sezen Aksu, Ahmet Kaya, Teoman ve Gülşen’i
paylaşıyorlar.
● Müzik aletlerinden en çok gitar, bağlama ve piyanoya ilgi duyuyorlar.
Mart ayında birinci yaşını kutlayan Allianz Platformu Motto Müzik,
yaşgününü kutlamak için Türkiye’nin müzik haritasını yayımladı. İstanbul,
Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir ve Antalya’da üniversite öğrencisi olan 20
bin 815 Twitter kullanıcısı ile çalışma hayatındaki 14 bin 906 genç yetişkin
olmak üzere 35 bini aşkın gencin, 2015 yılında Twitter platformunda
yaptığı paylaşımları inceleyen araştırma, gençlerin müzik ve dijital dünya
ile ilişkilerinin yanı sıra eğlence anlayışlarına da ışık tutuyor.
Buluşma 2016 - 65
son nokta
BU PORTRELER
HURDADAN
B
Brezilyalı sanatçı Christian Pierini, nam-ı diğer “Mister C”nin yaptığı
portreler şu sıralar epey konuşuluyor. Ama portrelerini yaparken kullandığı malzemeler öyle aklınıza gelen şeyler değil… İşi yaramayan
elektronik hurdaları kullanıyor. Kablodan vidaya, klavyeden plağa,
CD’den kameraya kadar birçok şeyi kullanarak yaptığı tablolar arasında Albert Einstein, Amy Winehouse, Jimmy Hendrix ve Dali gibi
isimler var.
66 - Buluşma 2016
Allianz
Tamamlayıcı
Sağlık
Sigortası ile
SGK’lıların
Artısı Var
Siz de Allianz Tamamlayıcı Sağlık
Sigortası yaptırın, özel sağlık
sigortasının artılarından faydalanın.
Allianz Acenteleri veya 0850 399 99 99
A’dan Z’ye güvenceniz
www.allianzsigorta.com.tr

Benzer belgeler