sosyal ve hizmet

Transkript

sosyal ve hizmet
SOSYAL HİZMET KAVRAMININ
GENEL ÇERÇEVESİ
SOSYAL HİZMET
BİLİMİNE GİRİŞ
ÜNİTE
1
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
GİRİŞ
Sosyal hizmet, insan
haklarını esas alarak,
olumlu anlamda bir
sosyal değişmeyi
hedeflemekte,
bireylerin sosyal
problemlerini çözmek,
onları güçlendirmek ve
özgürleştirmek
amacıyla faaliyet
göstermektedir.
Bilimler, insan düşüncesinin bir ürünüdür. Bilimler, hakikatin bir arayış çabası
olarak ortaya çıkabileceği gibi, çağın gereksinim ve şartlarının meydana getirdiği
sorunları çözmek, insan refahı ve mutluluğunu temin etmek amacıyla kolektif bir
çabanın ürünü olarak da doğup gelişebilmektedir. Sosyal hizmet bilimi ise birey,
aile, grup ve toplumun sosyal işlevselliklerini yerine getirebilmeleri, mutlu ve
huzurlu bir yaşam sürdürebilmeleri bakımından biyolojik, psikolojik, manevî ve
sosyal ihtiyaçlarının karşılanması, karşılanamayan ihtiyaçları için mevcut engellerin
ortadan kaldırılması amacına yönelik koruyucu, önleyici, iyileştirici, geliştirici yönde
müdahale etkinliğine sahip uygulamalı bir sosyal bilimdir. Sosyal hizmet, birey,
grup ve toplumun sosyal çevreyle bağlantılı sorunlarını çözmekte yardımcı olmayı
hedefleyen bir meslek ve disiplindir.
Sosyal hizmet, Batı dünyasında 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış ve
gelişmiştir. Ortaya çıktığı tarihten günümüze dek, sosyal hizmet mesleğinin
uygulayıcıları olan sosyal hizmet uzmanları, muhtaç bireylerin koşullarını
iyileştirmek, sosyal adaleti geliştirmek ve nihayetinde sosyal refahı sağlamayı
mesleki bir sorumluluk olarak kabul etmişlerdir. Tarihsel süreç incelendiğinde
sosyal hizmetin ilk başlangıcının gönüllü çalışmalara dayandığı, daha sonraları
sosyal sorunların artıp çeşitlilik kazanmasıyla birey, aile, grup ve toplumun
sorunlarının ancak profesyonel bir çabayla çözümlenebileceği düşüncesi ile
gönüllüler eğitilmiş ve ilk sosyal hizmet okulları açılmaya başlanmıştır.
Sosyal hizmet, bilim ve mesleğin adı sosyal hizmetler ise devletin
vatandaşının esenliğini sağlamak amacıyla organize ettiği düzenli ve sistematik
hizmetlerin genel bir adıdır. Sosyal hizmet, insan haklarını esas alarak, olumlu
anlamda bir sosyal değişmeyi hedeflemekte, bireylerin sosyal problemlerini
çözmek, onları güçlendirmek ve özgürleştirmek amacıyla faaliyet göstermektedir.
Birey ve sosyal çevresi arasındaki olumsuz ilişkileri, olumlu hale getirebilmek
amacıyla müdahale yetkisine sahiptir. Sosyal hizmetler ise sosyal devletin temel
görevleri arasında yer alan sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, sosyal yardımlar ve konut
hizmetlerinden meydana gelmektedir.
Sosyal hizmet mesleği ve disiplini, bireyler arasında ırk, renk, cinsiyet, dil, din,
sosyal sınıf veya herhangi bir ayrım gözetmeksizin yeryüzündeki tüm insanların
haysiyet, onur ve toplumsal eşitliğini savunmaktadır. Sosyal hizmetin ahlaki
değerlerinin en başında yer alan ve mesleğin temel felsefesini oluşturan bu anlayış,
sosyal hizmet uzmanlarının da mesleki çalışmalarının hareket noktasıdır. Sosyal
Hizmet de diğer meslekler gibi problem çözme işlevine sahiptir. Sosyal hizmetin
nihai hedefi, toplumun tüm bireylerini yakından etkileyen yoksulluk, yoksunluk,
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
işsizlik, bakıma muhtaçlık, madde bağımlılığı, alkolizm, aile içi şiddet, suçluluk vb.
sosyal sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik politikalar üretmek ve
uygulamaktır.
Bu bölümde sosyal ve hizmet kavramlarının açılımının yanında sosyal hizmet
ile sosyal hizmetler kavramlarının genel çerçevesi oluşturulacaktır. Bu çerçevede
sosyal hizmetlerin temel ilkeleri ve sosyal hizmet mesleğinin özellikleri ve sosyal
sorunlar konuları ele alınacaktır.
SOSYAL HİZMET KAVRAMININ İKİ UNSURU: SOSYAL VE
HİZMET
Sosyal Kavramının Açılımı
Sosyal olmak, aynı
zamanda sosyal
sorunların çözümünde
görev almak anlamına
da gelmektedir.
Sosyal kavramı, Latince “socius” kavramından türemiştir. Socius terimi, 18.
yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanmıştır. Yeni bir terim olarak, toplumsallaşma
ve sanayileşmenin bir ürünü olarak kendini göstermiştir. Sosyal, “toplumla ilgili”,
“toplumla ilgili olan” demektir. Toplum, Arapçada “cemiyet”in karşılığıdır. Yani bir
adın karşılığıdır. Cemiyetin Arapça sıfat karşılığı ise “içtimai”dir. İçtimai, “toplumla
ilgili” demektir.
Almanca’da “sozial”, İngilizce’de “social” kelimeleriyle ifade edilen sosyal
kavramı, insanların ülkeleriyle ve toplumla ilgili olarak topluluk halinde bir arada,
birlikte yaşamalarını anlatmaktadır. Bu birlikte yaşamanın dört temel olmazsa
olmaz kuralı vardır. Bunlar:
Başkalarını anlamak,
yaşanan olayları
anlamlandırmak,
başkalarına anlayış
göstermek, başkalarıyla
empati kurmak, ortak
paydada buluşmak,
sosyal olmanın ve
sosyalleşmenin özünü
oluşturmaktadır.
1234-
Ortaklaşa, topluca yaşmak.
Kamu yararı gözeterek yaşamak.
Birbirlerine karşı yararlı olup ve iyilik yaparak yaşamak.
İnsanca ve insanları severek içinde yaşamaktır.
Sosyal olmak, aynı zamanda sosyal sorunların çözümünde görev almak
anlamına da gelmektedir. Sosyal olmak, bu çerçevede birçok farklı anlamda da
kullanılmaktadır. Sosyal kavramının zengin dünyasına bir yolculuk yapmak
gerekirse, şu tablo ortaya çıkmaktadır :
1- Sosyal, boş zamanları topluma faydalı olan işler yaparak değerlendirmektir.
2- Toplumu dolaylı ve dolaysız olarak ilgilendiren olay, olgu ve konuları
diğerlerinden ayırabilmektir.
3- Kalıcı olan ile geçici olanın önceden ayırımı yapabilmek ve ona göre
gündemini ayarlayabilmektir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
4- Birbirinden farklı nesne, özne, durum ve olguların bir bütünlük içinde
yaşanmasına izin verebilmektir.
5- Toplumdaki, her farklı olguyu, olayı ve sorunu önem noktasında en uygun
sıraya koyabilmek, öncelikleri bilebilmek ve ona göre durumları
değerlendirebilip çözümlemektir.
6- Sosyal hayatın manasını anlamak, toplumsal görevlerini bilmek ve manen
huzurlu yaşayabilmektir.
7- Kendine toplumla ilgili uğraşılar bulabilmek ve bu uğraşılardan zevk
alabilmektir.
8- Sosyal farkındalık bilinci geliştirerek, toplumsal kavramları yerli yerince
kullanmak ve yerli yerine koyabilmektir.
9- Toplum içinde ve toplum yararına kendi kendini geliştirebilmektir.
10- Robotlaşan dünyada insan sevgisini yaşayarak yaygınlaştırmaktır.
11- Toplum ile ilgili meselelerde kendini sorumlu hissetmektir.
12- Toplumun değerlerine saygı göstermek, toplum kaidelerine uyum sağlamak,
toplumun bütün sosyal kesimleri ile barış içinde yaşamaktır.
13- Gönül birliği yaparak, yani belirli bir gâye uğruna bir araya gelerek bir grup
(cemaat, cemiyet) oluşturmaktır.
14- Kişilerin ve/veya grupların (cemiyet, cemaat), kendilerinin ve(ya) kendi
gruplarının dışında olanlara karşı ahlâkî ve manevî sorumluluk taşımalarıdır.
Bu çerçevede sosyal ve sosyal olmak kavramları, öncelikle bireyin kendi
tutum ve davranışlarının farkında olması, ardından aynı çevre içinde tanıdığı ve
tanımadığı insanların gereksinim, beklenti ve sorunlarına karşı duyarlı olmasıdır.
Hizmet Kavramının Açılımı
Hizmet sektörü;
genelde elle tutulamaz
(maddî olmayan)
ürünler sağlayan
organizasyonlar ve
işletmelerden oluşan iş
kollarıdır.
Hizmet; alım satımı mümkün ancak maddi bir niteliği olmayan ve mal olarak
tasnif edilemeyen, belirli bir fiyatı olan ve fayda sağlayan, soyut iktisadî faaliyetler
veya işlemler bütünü olarak tanımlanabilir. Başka bir ifadeyle hizmet, insan
ihtiyaçlarının giderilmesine ve hayatın kolaylaştırılmasına veya sevimli hâle
getirilmesine yönelik insanlar tarafından üretilen veya organize edilen; elle tutulup
gözle görülmeleri veya saklanmaları mümkün olmayıp, üretildikleri anda
tüketilmeleri söz konusu olan, eğlence (serbest zaman değerlendirme), sağlık,
eğitim, haberleşme, taşımacılık, turizm gibi beşerî faaliyetler olarak tanımlanabilir.
Daha geniş bir açılımla hizmet sektörü, fizikî varlığı olmayan ya da neticesi maddî
olarak ortaya çıkmayan; üretildiği anda tüketilen; beslenme, barınma ve seyahat
gibi insan ihtiyaçlarının doğrudan veya dolaylı olarak giderilmesine yönelik beşerî
faaliyetlerin üretilip organize edildiği sektördür. Hizmet sektörü, madde ile kısmen
ilişkilidir. Hizmetlere ulaşmak veya sunmak için, birçok maddi karşılığı olan
organizasyona ihtiyaç vardır. Ekonomide ürünler, bir dizi hizmet sonucu elde edilir,
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
4
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
hizmetler ortadan kaldırıldığında ürüne ulaşmak mümkün değildir. Hizmetler daha
çok sosyal, kültürel ve duygusal faaliyetler için geçerlidir .
Hizmetin özelliklerini şu şekilde belirleyebiliriz;
Sosyal hizmet(ler), bu
çerçeveden
bakıldığında sosyal
alanda ihtiyaç duyulan
hizmetlerin bütünüdür
Sosyal hizmet,
insanların yardımsız
çözemedikleri bireysel
ve toplumsal
sorunlarının çözümü
için geliştirilen
profesyonel bir meslek
ve disiplindir.
1- Soyut işlemlerdir: Hizmetlere fiziksel olarak ulaşılamaz, çünkü elle
tutulamaz, gözle görülemez, ölçülemez, paketlenemez, sergilenemez ve
taşınamazlar. Hizmetin değeri alındıktan sonra tüketim aşamasında
anlaşılır ve faydası hizmeti alan kişinin deneyimine dayanır.
2- Hizmetler dayanıksız ve kısa vadelidir: Hizmet alındığı zaman dilimi içinde
geçerlidirler. Mesela otobüste ayrılan bir yer satılmadığında veya parası
alınmadığında ortaya çıkan ekonomik kayıp telafi edilemez.
3- Heterojen bir yapısı vardır: Hizmetlerin özü, kalitesi, kapasite ve kapsamı
açısından standardizasyon yoktur, insan davranışlarından üretilirler, niteliği
onu üreten kişinin beceri ve kapasitesi ile yakından ilgilidir. Aynı kişi bile
olsa zamanla şartların değişmesiyle birlikte farklı hizmet anlayışı
segileyebilir.
4- Üretim-tüketim ilişkisi eş zamanlıdır: Mal üretildikten sonra satılır, hizmet
üretilip tüketildikten sonra değerlendirilir. Hizmetin üreticisi ve piyasaya
sunucusu aynı kişidir ve tek pazarda pazarlanır yani bölünemez.
5- Arz-talep ilişkisi değişkendir: Hizmetlere olan talep göreceli ve değişkendir,
talepler şartlara, mevsimlere, kişilere ve çeşitliliğe göre değişir. Bazen
hizmet talebi arzı karşılayamadığı gibi sunulan hizmetin taliplisi de
olmayabilir.
Hizmet kavramı, mal dışındaki tüm üretimleri ve faaliyetleri ifade etmesi
açısından sosyal hizmet(ler) kavramıyla yakından ilişkilidir. Hizmet kavramının
toplumda üstlendiği fonksiyonu ve ihtiva ettiği alanı bilmek, sosyal hizmet
kavramının daha kolay anlaşılmasına yardımcı olacaktır. Sosyal hizmet(ler), bu
çerçeveden bakıldığında sosyal alanda ihtiyaç duyulan hizmetlerin bütünüdür
diyebiliriz. Psiko-sosyal yönden muhtaç insanlara yönelik danışmanlık, rehberlik,
destek ve telkin hizmetlerinin bütünü, bu yönüyle sosyal içerikli hizmetlerdir.
SOSYAL HİZMET ve SOSYAL HİZMETLER KAVRAMLARI
İnsanlara ve özellikle yardıma ve desteğe muhtaç insanlara insanca hizmet
etmek, sosyal hizmetin ana çerçevesini oluşturmaktadır. Batı toplumlarında sosyal
adalet ve fırsat eşitliğini tesis etmek amacıyla sosyal hizmet mesleği, aydınlanma
felsefesi, rasyonalizm ve profesyonelleşmenin bir gereği olarak ortaya çıkmıştır.
Sahip olduğu sistematik teori kümesi, otoritesi, toplum yaptırımı, meslek etiği ve
meslek kültürü sosyal hizmetin bir bilim, ihtisas alanı ve profesyonel bir meslek
olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Sosyal hizmet (social work), “sanayi toplumunda özel gereksinim gruplarının
bakım ve korunmalarının toplumun sorumluluğu ve görevi olduğu anlayışından
hareketle kamusal, yarı kamusal ve gönüllü etkinliklerle bu tür nüfus gruplarının
bakımlarını, korunmalarını iş edinen, insanların yardımsız çözemedikleri bireysel ve
toplumsal sorunlarının çözümü için geliştirilen profesyonel” bir meslek ve
disiplindir.
Uluslararası Sosyal Hizmet Okulları Birliği (International Association on
Schools of Social Work) ve Uluslararası Sosyal Hizmet Uzmanları Federasyonu
(International Federation of Social Worker) sosyal hizmeti “insan hakları ve sosyal
adalet ilkelerini temel alan; sosyal değişimi destekleyen, insanların iyilik
durumunun geliştirilmesi için insan ilişkilerinde sorun çözmeyi, güçlendirmeyi ve
özgürleştirmeyi amaçlayan ve bunun için insan davranışına ve sosyal sistemlere
ilişkin teorilerden yararlanarak, insanların çevreleri ile ilişkilerine müdahale eden
bir meslektir” biçiminde tanımlayarak mesleğin uluslar arası tanımı üzerinde
anlaşmaya varmıştır.
Sosyal hizmet,
toplumun bütün
üyelerine değil, belirli
özel gereksinim içinde
bulunan bireylerine ve
gruplarına
yoğunlaşmaktadır.
Sosyal hizmet, toplumun bütün üyelerine değil, belirli özel gereksinim içinde
bulunan bireylerine ve gruplarına yoğunlaşmaktadır. Mesela korunmaya muhtaç
çocuklar, acezeler (düşkünler), özürlüler (engelliler), etnik gruplar, azınlıklar, belirli
meslek grupları (hayat kadınları, mevsimlik işçiler vb). Bu yönüyle sosyal hizmet,
adı geçen kişi ve grupların toplumda uyumlu, verimli ve huzurlu yaşayabilmeleri için
sunulan hizmetlerdir .
Diğer bir tanıma göre sosyal hizmet “insanın ve toplumun özgürleşmesine
yardımcı olmak, özgür birey, örgütlü toplum ve demokratik sosyal hukuk devletinin
gelişmesine çaba gösteren, bilimsel ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda
demokratik toplum düzeninin oluşması için insan haklarına dayalı anlayışlarla
hareket eden gelişme, barış ve katılım ilkeleri çerçevesinde bireyin ve toplumun
gelişip değişmesi için eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve çelişkilerin giderilmesine,
ekonomik gelişmelerle sosyal gelişmelerin uyum içerisinde oluşmasına, toplumun
ve insanların yaşam kalitesinin yükseltilmesine çaba gösteren, insanca gelişme
olanaklarını sürdürülebilir kalkınma anlayışı doğrultusunda iyileştiren, insan,
toplum ile gelişme ve değişme hareketlilikleri doğrultusunda yapısal, bütüncü,
disiplinlerarası ve sorun alanları çeşitliliğinde politika, plan ve program geliştirme
ile çözüm stratejilerinin uygulanması konusunda alanlarında bilgi üreten bir bilim
dalı, yukarıda belirtilen konularda mesleki felsefe, ahlak ve uygulama ilkeleri
çerçevesinde topluma ve insana yardımcı olmak için gerekli kuramsal ve uygulamalı
olarak eğitilmiş araştırmacı, sosyal bilimci niteliklerine sahip ilişki ve etkileşim
odağında yetişmiş elemanlar yoluyla hizmet üreten bir meslektir”
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Her insanın eşitliğine,
değerine ve
haysiyetine, saygıya
dayanan sosyal hizmet
mesleği, sosyal devletin
sosyal politika
kapsamındaki en
önemli araçlardan
birisidir.
Sosyal hizmet, kendine
özgü sorun alanları ve
bu alanların analizi ve
uygulamada
bütünlüğün
sağlanmasına yönelik
sosyal hizmet
araştırması
yöntemlerine sahiptir.
Bu mesleğin temsilcisi konumunda olana sosyal hizmet uzmanı ise
demokratik toplumda insanın ve toplumun gelişmesine, haklar perspektifi
doğrultusunda yaşam kalitelerinin yükseltilmesine, toplumsal etkileşim
mekanizmalarını harekete geçirerek bilimsel yaklaşım, yöntem ve tekniklerle
yardımcı olan, insanın ve toplumun kendi yaşamı ve kaynakları üzerinde demokrasi
ilkeleri doğrultusunda denetim sahibi olmasını ve karar vermesini destekleyen,
insanın ve toplumun üretkenliğini ve yaratıcılığını harekete geçirerek, hayat
şartlarının gelişmesini sağlayan (üniversite düzeyinde dört yıllık lisans eğitimi
görerek yetişen) mesleki ve bilimsel etik ilke ve sorumluluklara göre uygulamalar
gerçekleştiren nitelikli elemandır.
Sosyal hizmetin amacı, insanların kapasitelerini, yeteneklerini
geliştirmelerini, yaşamlarını zenginleştirmelerini yani hayat kalitelerini
yükseltmelerini sağlamak ve asosyallik gibi değişik sosyal risklerin ortaya çıkmasını
önlemektir. Sosyal hizmet mesleği, sorun çözmeye ve olumlu değişime yani
gelişime odaklanmıştır. Buna bağlı olarak sosyal hizmet uzmanları, hizmet
verdikleri bireylerin, ailelerin ve toplulukların yaşamlarındaki değişimi sağlayan
elemanlar veya sosyal yöneticilerdir. Sosyal hizmet bir değer, kuram ve uygulama
sistemidir. Sosyal hizmetin değerleri, mesleğin ulusal ve uluslar arası ahlak
kurallarını temsil etmektedir. Sosyal hizmet, dinî, felsefi, hümanist (insancıl) ve
demokratik ideallerden ve değerlerden esinlenerek ortaya çıkmıştır.
Yüzyılı aşan başlangıcından bu yana sosyal hizmet uygulaması, insan
gereksinimlerini karşılamaya ve insan potansiyelini geliştirmeye odaklanmıştır.
Sosyal hizmet, insan hakları ve sosyal adalet ilkeleri çerçevesinde uygulamalarını
gerçekleştirir. Sosyal hizmet uzmanları, toplumsal açıdan dezavantajlı kişi, grup ve
topluluklarla dayanışma içinde sosyal uyumu ve içermeyi teşvik etmek, yoksulluğu
azaltmak, savunmasız ve ezilen kişileri özgürleştirmek için çalışmaktadır.
Sosyal hizmet, kendine özgü sorun alanları ve bu alanların analizi ve
uygulamada bütünlüğün sağlanmasına yönelik sosyal hizmet araştırması
yöntemlerine sahiptir. Sosyal hizmet araştırması yöntemleri, sosyal hizmet
uzmanları ve diğer meslek elemanlarının sosyal sorunların çözümüne yönelik
yürüttükleri uygulamaların değerlendirilmesi, uygulamadan çıkan bulguların
kuramlaştırılması amacıyla yürütülen mesleki ve bilimsel bir etkinliktir.
Sosyal hizmet, insanlar ve çevreleri arasındaki etkileşimlerin karmaşıklığının
ve insanların hem bir şeyden etkilenme, hem de üzerlerindeki bio-psiko-sosyal
faktörleri de içeren pek çok etkiyi değiştirme kapasitesinin farkındadır. Sosyal
hizmet mesleği, karmaşık durumları analiz etmek ve bireysel, örgütsel, sosyal ve
kültürel değişimleri kolaylaştırmak amacıyla insan gelişimi ve davranışı ile sosyal
sistem kuramlarından yararlanmaktadır. Sosyal hizmet, toplumda var olan
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
engelleri, eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri ele almakta ve uygun çözüm stratejileri
üretmektedir. Krizlere ve acil durumlara olduğu kadar, günlük kişisel ya da sosyal
sorunlara da cevap verebilecek yöntemlere sahiptir.
Sosyal hizmet, insanlara ve çevrelerine yönelik bütüncül odağıyla tutarlı
olarak pek çok vasıf, teknik ve etkinlik kullanmaktadır. Sosyal hizmet müdahaleleri,
öncelikle insan odaklı psiko-sosyal süreçlerden, sosyal politika, planlama ve
kalkınmaya dâhil olmaya kadar değişiklik göstermektedir. Bunlar hem
danışmanlığı, klinik sosyal hizmeti, grup çalışmasını, sosyal pedagojik çalışmayı ve
aile tedavisi ile terapisini hem de toplumda insanların hizmet ve kaynak
edinmesine yardıma yönelik çabaları içermektedir. Müdahaleler ayrıca kurum
idaresini, toplum örgütlenmesini, sosyal politikayı ve ekonomik gelişmeyi
etkilemek amacıyla sosyal ve politik faaliyetlerde bulunmayı da öngörmektedir.
Sosyal hizmetin bütüncül odağı evrenseldir, ancak sosyal hizmet uygulamasının
öncelikleri kültürel, tarihsel ve sosyo-ekonomik şartlara bağlı olarak ülkeden
ülkeye, zamandan zamana çeşitlilik gösterebilmektedir.
Sosyal hizmetin temel
sorunsalı, insanın ve
toplumun değişmesi ve
gelişmesidir.
Özetleyecek olursak sosyal hizmet, demokratik toplumlarda insanın ve
toplumun gelişmesine, temel hak ve özgürlükleri, sosyal ve ekonomik hakları siyasî
katılım hakları doğrultusunda hayat kalitesinin yükseltilmesine, toplumsal etkileşim
mekanizmalarını harekete geçirerek, bilimsel yaklaşım, yöntem ve tekniklerle
yardımcı olan bir meslektir. Buna göre şu ana kadar yapılan tanımlamaların ve
açıklamaların ortak noktalarına bakıldığında, sosyal hizmetin özelliklerini şu şekilde
ifade edebiliriz:
1. Sosyal hizmet, insan ve şahsiyet haklarının yanında sosyal adalete hizmet
etmektedir.
2. Sosyal değişime ve gelişime katkı sağlamaktadır.
3. Sistematik ve düzenli bir işleyiş mekanizmasına sahiptir.
4. Özel gereksinim gruplarına, yani dezavantajlı sosyal gruplara destek
hizmetleri sunmaktadır.
5. Küreselleşme, göç ve işsizlik gibi olumsuz sosyal gelişmelerin yansımalarını
önlemek ve zararlarını azaltmaktadır.
6. Demokratik ve katılımcı bir sivil toplumun oluşmasına yardımcı olmaktadır.
7. Temel hak ve özgürlükleri korumakta ve geliştirmekte olduğu gibi sosyal ve
ekonomik hakları da güvence altına almaktadır.
8. Sosyal içerikli problemleri çözme fonksiyonuna ve mekanizmalara sahiptir.
9. Toplumda sosyal barış içinde huzurlu ve mutlu olabilmesi için, bireyi maddi
ve manevi boyutuyla güçlendirmeyi ve özgürleştirmeyi amaçlamaktadır.
10. Bireylerin sosyal refah seviyesinin ve hayat kalitesinin yükseltilmesini
amaçlamaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
8
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
11. Toplumsal etkileşim mekanizmalarının harekete geçirilmesini
öngörmektedir.
12. Bir sosyal bilim ve meslek dalı olarak ilmi ve mesleki yaklaşım, yöntem ve
tekniklerle amaçlarına ulaşmaktadır.
Sosyal Hizmetin Sorunsalı, Amacı ve Hedefleri
Sosyal hizmetin temel sorunsalı, insanın ve toplumun değişmesi ve
gelişmesidir. Sosyal hizmetin kavramsal yapısı bu sorunsala özgü bütünlüğü ve çok
yönlülüğü içermektedir. İnsanın ve toplumun ilerleme çizgisinde değişmesine ilişkin
temel soruları belirleme, açıklama ve çözme çabası, sosyal bilimler içinde kendine
özgü bir bilim dalını ve mesleği ortaya çıkarmaktadır. İnsan ve toplumun gerçeğini
ele alan bilimsel ve mesleki çalışmalar; felsefe alanından beslenen düşünceler,
sosyal bilimlere özgü metodoloji ve bilgilerle nitelik ve nicelik kazanmaktadır.
İnsanın ve toplumun gelişmesi düşüncesi, gelişmenin bilgisi, gelişme yaklaşımı,
gelişme yöntem ve teknikleri ile uygulamaları konularında bilgi üretmek sosyal
hizmetin bilimsel işlevini oluşturmaktadır.
Sosyal hayat içindeki insanın kendi gerçekliğini bilmesine, değiştirmesine ve
geliştirmesine katkıda bulunmak, yardımcı olmak tüm bilimlerin ve mesleklerin
ortak amacıdır. Sosyal hizmet açısından bu amaçlar:
1. Sosyal hayat içindeki insanın etkililiğini sağlamak,
2. İnsanın kendi hayatı ve kaynakları üzerinde denetim sahibi olmasına ve
karar vermesine imkân sağlamak,
3. İnsanın kendi gücünü ve egemenliğini kullanmasına imkân sağlayarak,
üretkenliğini ve dirilişini harekete geçirmek,
4. Çoğulcu ve katılımcı demokratik toplum yapısı içinde insanca yaşama ve
gelişme şartlarını geliştirmek,
5. Çoğulcu etkileşim dinamiği içinde; insanın ve toplumun gelişme düzeyini,
ihtiyaçlarını karşılama imkânlarını ve sorun çözme yeteneklerini arttırarak
hayat kalitelerini yükseltmek, hür ve saadet içinde huzurlu bir hayat
sürmelerine yardımcı olmaktır.
Barışçıl bir ortamda, yani sosyal barış ve eşitlik içinde yaşaması için insanın
ve toplumun hayat kalitesini yükselterek, sosyal adalet ve eşitlik ilkelerini temel
alarak; ekonomik, siyasi, sosyo-kültürel ve manevi gelişmelerle sağlanan imkânların
bilimsel ve mesleki çabalarla insanın ve toplumun hayrına dönüştürülmesi, sosyal
hizmetin genel hedeflerindendir.
Bir Bilim Dalı Olarak Sosyal Hizmet
Bir sosyal bilim disiplini ve meslek olarak sosyal hizmetin doğuşu sosyal refah
kurumlarının gelişmesinden sonra gerçekleşmiştir. “Çağımızın düşünce sistemi,
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
insana yaklaşımın rastgele ve şansa bırakılan bir yaklaşım olamayacağı gerçeğini
kabul eden bir düşünce tarzıdır. Böyle bir yaklaşım belli bir disiplin ve bilimsel
temele dayalı olmadıkça, insanı anlamak, ihtiyaçlarını karşılamak, sorunlarını
çözmek, insanın temel ihtiyacı olan toplumla bütünleşmesini sağlamak mümkün
olamaz” .
Sosyal hizmet, sosyal
bilimler alanında yer
alan bir disiplindir.
Sosyal hizmetin profesyonelleşme sürecine ilişkin olarak konuyu ele
aldığımızda, sosyal yardımlaşma ve dayanışma temelinde inşa edildiği, dinî,
hayırseverlik, faydacı, insancıl yaklaşımlardan sonra en nihayetinde sosyal adalet
temelinde bilimsel ve mesleki bir yön kazandığı görülmektedir. Bir gerçeklik olarak
sosyal yardımlaşma ve dayanışma, insanlık tarihi kadar eski olsa da, böyle bir
uygulamaya bilimsel içerikli mesleki bir yön kazandırmak kolay olmamıştır.
Doğduğu günden bu güne sosyal hizmet, tarihsel bir misyon olarak, ayrıma
maruz kalmış ve ezilmiş grupların savunuculuğunu yapmış ve bu grupların sosyal
refah düzeyinin geliştirmesi için sosyal politikaların değiştirilmesine katkı vermiştir.
Sosyal hizmet bilimi ve mesleği, sosyal varlık olarak insanın analizi ile işe
başlamakta ve üç ana problem üzerinde odaklaşmaktadır. Bunlardan ilki, çevresi
içinde birey (person in environment) yaklaşımı doğrultusunda, bireyin sosyal çevre
içerisindeki uyumsuz davranışlarının nelerden kaynaklandığını tespit ederek,
bunların giderilmesidir. İkincisi, normal olmayan sosyal yapı ve çevrelerin varlığı ve
bunların düzeltilmesidir. Üçüncüsü ise birey, aile, grup, topluluk ve toplumların
esenlik ve mutluluklarını engelleyen risk durumlarının ortadan kaldırılmasıdır.
Sosyal hizmet, Bir bilim
dalı olarak sosyal
hizmet, insanın ve
toplumun değişme ve
gelişmesinin dinamiğini
oluşturmaktadır.
Sosyal hizmetin uygulamaya dönük bilim dalı olma özelliği, mesleki yönden
amaç ve hedeflerinin tanımlanmasına, uygulamaya temel olacak kendine has
teorinin, yöntem ve tekniklerin üretilmesine ve geliştirilmesine yol göstermektedir.
İnsanı, toplumu odak alan, değişme ve gelişmesine teori uygulama bütünlüğü
içerisinde yönelen sosyal hizmet, sosyal bilimler alanında yer alan bir disiplindir.
Sosyal hizmet, insanın ve toplumun gelişmesinin bütüncül bilgisine ulaşmayı
amaçlamaktadır. Bu bilginin somut olgulara ve süreçlere göre uygulanması için,
bilimsel yöntem ve teknikler geliştirmektedir. Bu nitelikleri sosyal hizmete,
disiplinler arası ve uygulamaya dönük olmayı sağlamaktadır. Bu nitelikleri sosyal
hizmete sosyal bilimler içinde farklı bir konum ve işlevsellik kazandırmaktadır.
Sosyal hizmet alanlarında üretilen bilginin insanın ve toplumun somut hayat
gerçeklerine uygulanması, sosyal hizmetin kendisine has yaklaşım, ilke, yöntem ve
tekniklerine göre gerçekleşmektedir.
Kısacası sosyal hizmet, insanın ve toplumun gelişme ve değişmesinin
dinamiği ve yasaları konusunda gelişme düşüncesi ve bilgisi ile insanın toplumsal
etkililiğini geliştirme yaklaşımı, yöntemi ve uygulaması konularında bilgi üreten bir
bilim dalıdır. Tanımın içerdiği boyutları kısacası özetlemek gerekirse:
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
1. Bir bilim dalı olarak sosyal hizmet, insanın ve toplumun değişme ve
gelişmesinin dinamiğini oluşturmaktadır.
2. Sosyal gerçekler ve yasalar doğrultusunda sosyal hizmet bilimi, toplumsal
gelişim ile ilgili kendine has bir fikir dünyasına sahiptir.
3. Sosyal hizmet, insanın toplumsal etkililiğini geliştirme konularında kendine
has yaklaşım, yöntem ve müdahale ağırlıklı uygulamalar geliştirmiştir.
Sosyal Hizmet ve Sosyal Çalışma İlişkisi
Bir meslek unvanı
olarak “sosyal
çalışmacı” kavramının
ilk kez Almanya’da 1918
yılında kullanıldığı iddia
edilmektedir.
Almanya’da 1960’lı
yıllardan sonra sosyal
hizmet eğitimini
alanlara genelde
“Sosyal Pedagog-Sosyal
Çalışmacı” unvanı
verilmektedir
Sosyal sorun alanlarında ve buna bağlı olarak sorunlu sosyal kişi ve gruplarla
çalışmak, sosyal hizmetin özünü teşkil ettiği için, sosyal hizmet batı kaynaklarında
daha çok “sosyal çalışma” (social work; Sozialarbeit) olarak ifade edilmektedir.
Sosyal yardım faaliyetlerinin tarihî yönü çok eskilere dayanmakta ve “sosyal
çalışma” kapsamında değerlendirilmektedir. İlk ortaya çıkşıyla daha çok maddî
sıkıntıları içinde olan yoksyl insanlarla ilgilenirken, “sosyal çalışma”, daha sonraki
dönemlerde iştigal alanını genişlterek, Psiko-sosyal, ahlâkî ve eğitimsel sorunları
olan değişik sosyal gruplara da yönelmiştir.
“Sosyal çalışma” kavramının ilk kez ne zaman kullanıldığına dair bilgiler, çoğu
zaman birbirileriyle çelişkilidir. Bir meslek unvanı olarak “sosyal çalışmacı”
kavramının ilk kez Almanya’da 1918 yılında kullanıldığı iddia edilmektedir. Bunun
yanında bir bilim ve meslek dalı olarak “sosyal çalışma” kavramının yine
Almanya’da 1925 yılında telaffuz edildiği bilinmektedir. Gençlik hizmetleri sunmak
için erkek ve kadınlar tarafından oluşturulmuş bir derneğin kamu yararına yönelik
olarak hazırladığı program, “sosyal çalışma” olarak adlandırılmıştı. Büyük bir
ihtimalle Alman menşeli “sosyal çalışma” (Sozialarbeit) kavramı “social work” ismi
altında Amerika’da da kullanılmaya başlandıktan sonra yeni içerik ve yöntemleriyle
yine “Sozialarbeit” olarak Almanya’caya kazandırılmıştır.
“Sosyal çalışma(cı)” kavramının Almanca kökenli olduğu yöndeki tezler,
gittikçe kuvvet kazanmaktadır. Nitekim 19. asrın sonlarına doğru Alman feminist
hareketi de bu kavramı sık sık kullanmıştır. Jeanette Schwerin (1852-1899)
tarafından 1894 yılında kurulan ilk “Sosyal Yardım Çalışması (Soziale Hilfsarbeit)
İçin Kız ve Kadın Grupları” ismi altındaki dernekler, çalışan personeli için “kadın
sosyal işçileri (çalışanları)” (soziale Arbeiterinnen) unvanını vermişti. Alice Salomon
(1872-1948) tarafından 1908 yılında Berlin’de kurulan din ve mezhepler üstü iki
yıllık “Sosyal Kadınlar Okulu”nda ilk kez “Kadın Sosyal Meslek İşçileri” (Soziale
Berufsarbeiterinnen) yetiştirilmiştir. Almanya’da 1960’lı yıllardan sonra sosyal
hizmet eğitimini alanlara genelde “Sosyal Pedagog-Sosyal Çalışmacı” unvanı
verilmektedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Sosyal Hizmetler Kavramının Tanımlanması
Sosyal hizmetler (social services), “insanların sağlık ve iyilik hallerinin
geliştirilmesinde, insanların başkalarına bağımlı olma hallerinin önlenmesinde ve
kendilerine daha yeterli hale gelmelerinde, aile bağlarının güçlendirilmesinde,
bireylerin, ailelerin, grupların veya toplulukların sosyal işlevlerini başarıyla yerine
getirebilmelerinde yardımcı olmak amacıyla sosyal hizmet uzmanları ve diğer
profesyonel elemanlar tarafından gerçekleştirilen etkinlikler bütünüdür.”
Sosyal hizmetler, bu
bilim ve mesleğin
uygulandığı
disiplinlerarası daha
geniş bir alana hitap
etmektedir.
Sosyal hizmetler,
sadece tehlike altında
olan sosyal sorunlu
çocuk ve gençlerle
ilgilenmemektedir.
Sosyalleşme alanlarının
hemen hepsinde sosyal
hizmet müdahalelerine
artık ihtiyaç
duyulmaktadır.
1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Kanununa göre sosyal hizmetler, “kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre
şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi, manevî ve sosyal
yoksunluklarının giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına, sosyal sorunlarının
önlenmesi ve çözümlenmesine yardımcı olunmasını ve hayat standartlarının
iyileştirilmesi ve yükseltilmesini amaçlayan sistemli ve programlı hizmetler
bütünüdür”.
Görüldüğü üzere sosyal hizmet, daha çok bir bilim ve meslek dalı olarak
anlaşılmaktadır. Hâlbuki sosyal hizmetler, bu bilim ve mesleğin uygulandığı
disiplinlerarası daha geniş bir alana hitap etmektedir. Diğer bir deyişle sosyal
hizmetler, sosyal devletin temel görevleri arasında yer alan sosyal refah; sağlık,
eğitim, sosyal güvenlik, sosyal yardımlar, konut hizmetleri ile insan vakarına uygun
ve mutlu bir hayat sürmeleri için devletin özellikle muhtaç vatandaşlarına sunduğu
kamusal hizmetlerin bütünüdür.
Sosyal hizmet, insana her türlü, ekonomik, kültürel ve psiko-sosyal yardım ve
desteği, bilimsel bilgi ve uygulama becerisi içinde, belirli bir bilimsel disiplin ve
meslekî etik çerçevesinde yapan, bunun için belirli müdahale araçları, stratejileri,
yöntemleri, teknikleri geliştirilmiş olan bir sosyal meslektir. Sosyal hizmetler ise,
devlet bütçesinden finanse edilen fakat sosyal güvenlik yöntemlerinden farklı
olarak, maddî katkıda bulunmaktan ziyade sosyal sorunlu kişilerin topluma uyum
sağlamalarına yönelik danışmanlık ve destek yardımlarıdır.
Sosyal Hizmetlerin Yaygınlaşması
Modern dünyada niteliği ve niceliği farklı da olsa sosyal hizmetlere her
zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Kişilerin hayat kalitesini
yüksetmeye yönelik çabalarıyla sosyal hizmetlerin konumu gittikçe önem
kazanmaktadır. Bunun başlıca beş sebebi vardır:
1. Niceliksel Talep: Hızlı toplumsal değişime paralel olarak değişik sosyal
gruplar, iktisadî ve psiko-sosyal sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunların
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
2.
3.
4.
5.
giderilebilmesi için, daha çok sosyal hizmet uzmanına ihtiyaç
duyulmaktadır.
Niteliksel Talep: Sosyal hizmetler, sadece tehlike altında olan sosyal
sorunlu çocuk ve gençlerle ilgilenmemektedir. Sosyalleşme alanlarının
hemen hepsinde sosyal hizmet müdahalelerine artık ihtiyaç
duyulmaktadır. Sorunsal ve normal yaşam alanları arasındaki sınırlar
gittikçe belirsizleşmeye başlamıştır. Dolayısıyla hemen her sosyal grup,
bugün sosyal sapma riski altında yaşamaktadır. Bugün sosyal hizmetler,
beşikten mezara kadar her yaş grubu insanla ilgilenmek durumundadır.
Tedbire İhtiyaç Duyulması: Sosyal hizmetlerin görevi, sadece sosyal uyum,
sosyal rehabilitasyon ve denetim mekanizmaları geliştirmek değildir.
Sosyal risk teşkil edebilecek olayların ve olguların önüne geçmek, tedbir
almak, risk gruplarına yönelik özel koruyucu sistemler geliştirmek ve
hayatla mücadelede destek hizmetleri sağlamak modern sosyal hizmetlerin
yeni görevlerindendir.
Kurumsal ve Sektörel İhtiyaç: Post-modern dünyada ve bilgi toplumlarında
sosyal hayat ve ilişkiler gittikçe karmaşıklaşmaktadır. Dolayısıyla değişik
sektörlerin özel sorunlarını iyi bilen nitelikli ve ihtisas sahibi sosyal
çalışmacılara daha çok ihtiyaç duyulacaktır. Bu çerçevede sisyaset,
bürokrasi, sağlık, eğitim ve endüstri ilişkileri alanlarında faaliyet gösteren
kurum ve kuruluşlar, sosyal hizmet elemanları istihdam etme ihtiyacı
duyacaktır.
Müstakil Bilim ve Mesleğin Ortaya Çıkması: Sosyal hizmetlere daha çok
ihtiyaç duyulması ile birlikte sosyal hizmetin bilimsel ve meslekî
formasyonu da güçlenecektir. Batı dünyasında kendi içinde birçok dala
ayrılmış olan sosyal hizmet bölümü, bugün multi-disipliner bir nitelik
kazanmıştır.
Sosyal Hizmet Uzmanlarının Fonksiyonları ve Görevleri
Sosyal hizmet uzmanları (sosyal çalışmacılar), sosyal hizmetin planlı değişme
sürecine uygun olarak, başarılı ve üretken bir yaşam sürme ve yaşam kalitesini
koruyarak, geliştirme felsefesinden hareketle, diğer sosyal bilimlerin temel bilgi
kümelerinden yararlandıkları gibi, planlama ve politika geliştirme sürecine de aktif
olarak katkı verirler.
Sosyal hizmet uzmanları, ekonomik politikalarla, bu politikaların ortaya
koyduğu eğitim, sosyal güvenlik, sağlık ve sosyal hizmet mevzuat ve
uygulamalarının, birey ve toplum yaşamına yansımalarını, sosyal sorunların sebep
ve sonuçlarını, bilimsel olarak ele alırlar. Sosyal hizmet uzmanları sosyal adalet,
fırsat eşitliği, sosyal refah devleti perspektifiyle sosyal sorunları irdeleyerek, bu
politikaların yansımasından olumsuz şekilde etkilenen dezavantajlı grupların, insan
vakarına ve onuruna uygun bir yaşam sürebilmelerini amaçlayarak, mikro, mezzo,
exo ve makro düzeyde sosyal hizmet müdahalelerinde bulunurlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Sosyal hizmet
uzmanları, sosyal
hizmet mesleğinin ilgi
alanına giren, farklı yaş
ve ihtiyaç gruplarından
bireylerin sorunlarının
çözümlenmesi
sürecinde katkıda
bulunurlar.
Yoksulluk, işsizlik, suçluluk, bakıma ve korunmaya muhtaçlık, çocuk, kadın ve
yaşlı ihmali ve istismarı, şiddet, aile içi problemler, gençlik sorunları, göç,
kentleşme, yabancılaşma, kültür erozyonu, kuşaklar arası iletişim problemleri,
kronik hasta ve yakınlarının sorunları, engelli bireyler ve ailelerinin sorunlarının
sistematik olarak teşhis edilmesi ve bu sorunların çözümüne yönelik yerel, ulusal
ve ulusal üstü alanda sosyal hizmet mesleğinin temel yöntemleri ile çoklu bakış
açısının kullanılması, sosyal hizmet uzmanlarının mesleki odağını oluşturmaktadır.
Sosyal hizmet uzmanları, sosyal sorunların çözümünde, bireyle çalışma,
grupla çalışma ve toplumla çalışma yöntemlerinin yanı sıra toplum kaynaklarını
harekete geçirme, savunuculuk, öğreticilik, eğiticilik, danışmanlık, vaka yöneticiliği,
iş gücü yöneticiliği, iş gücü yetiştiriciliği, idarecilik, değişim ajanlığı ve uzmanlık
rollerini yerine getirirler (Ambrosino, Heffernan, Shuttlesworth ve Ambrosino
2008).Ayrıca genelci sosyal hizmet yaklaşımı ışığında, insan doğası ve ilişkilerini
açıklamaya yönelik birçok teori, yaklaşım ve kuramdan yararlanırlar (Miley,
O’Melia ve Dubois 1998, Turan, 2009).
Gelişmiş ülkelerdeki sosyal hizmet ve yardım politikalarını ve uygulamalarını
yakından takip ederek, yalnızca maliyet etkililiği (cost efficiency) değil, aynı
zamanda bireyin iyilik hali (well being), yaşam doyumu veya memnuniyeti (life
satisfaction) ve hayat kalitesini (quality of life) arttırmaya yönelik sistematik ve
bütüncül sosyal hizmet plan, program ve uygulamalarını, demokrasi ve insan
hakları felsefesi ışığında, birey, grup ve toplumu her geçen gün iyiye ve daha ileriye
ulaştırma çabası içerisinde mesleklerini icra eden sosyal hizmet uzmanlarının, nihai
hedefleri sosyal refahı gerçekleştirmektir (Danış, 2010:26).
Sosyal hizmet mesleğinin profesyonel temsilcileri olan sosyal hizmet
uzmanları, sosyal hizmet mesleğinin ilgi alanına giren, farklı yaş ve ihtiyaç
gruplarından bireylerin sorunlarının çözümlenmesi sürecinde katkıda bulunurlar.
Bu çerçevede bir sorun kategorisini çözmeye yönelik tüm hizmet türleri (kurumlar,
program ve projeler), bir sosyal hizmet alanını oluşturmaktadır (Koşar, 1992:10).
Sosyal Hizmet Alanına Kazandırılan Kavramlar
Tıp, sosyoloji, işletme, psikoloji ve hukuk biliminden yararlanan Avrupa’lı
sosyal çalışmacılar, Amerikan” social work” anlayışından etkilenerek, kendilerini
yardımcı, danışman ve(ya) partner (iş ortağı) olarak görmeye başladılar. Satıcımüşteri, hekim-hasta veya avukat-müvekkil ilişkilerinde kullanılan kavramlar bu
şekilde sosyal hizmetlere de kazandırılmış oldu. Bunların başında müvekkil (client),
olay (case) ve teşhis (diagnose) gelmektedir. Bu üç kavramı, daha yakından
tanıyalım (Tuggener, 1983:70-72):
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Sosyal çalışmacıların
kendilerine has bir
terminolojiye sahip
olması gerektiği
yöndeki görüş, gittikçe
ağırlık kazanmaktadır.
Müvekkil kavramı, eşit
ve katılımcı bir nitelik
taşımamaktadır.
1. Müvekkil: Herhangi bir avukata hür iradesiyle giden bir kişi, ondan hukukî
sorunlarının çözümünde yardım, destek ve koruma ister. Benzer bir şekilde
sosyal yardım talebinde bulunan bir kişi de sosyal çalışmacının gözünde bir
müvekkil olarak görülebileceği düşüncesi yerleşmeye başladı. Müvekkil
tabiri, tarafsız bir nitelik taşıması dolayısıyla her müvekkilin de mutlak
anlamda yoksul olması da gerekmezdi. Sosyal çalışmacının partneri olan
müvekkil, yoksul damgasını yemediği gibi birey olarak şahsiyetine de halel
getirilmemekteydi.
2. Olay (Vakıa): Hukuk dilinde sık sık kullanılan olay kavramı da sosyal hizmet
alanına girmiştir. Her bir bireyin durumu veya sorunu, çözülmesi gereken
bir olay olarak değerlendirildi. Bunun için de yardımcı ile müvekkil arasında
özel ve şahsî bir bağın oluşturulması gerekmekteydi. Yarımcı ile müvekkil
arasında oluşan özel insanî ilişki, yardımı ve desteği esas alan diğer sosyal
mesleklerden farklı olarak gelişebilmiştir.
3. Teşhis: Tıp dünyasından sosyal hizmet alanına geçen teşhis kavramından,
sosyal çalışmacının (sosyal hekimin) müvekkiline ait şahsî sosyo-ekonomik
ve biyografik bilgileri derleme, yorumlama ve değerlendirme ehliyeti
anlaşılmaktadır.
Bugün bu kavramların sosyal hizmet alanında kullanılır olması, geniş tartışma
konusu olmaktadır. Tıp, deneysel psikoloji gibi daha çok tabiî bilimlere ait
kavramlarla toplumsal sorunların derin tahlilin ve ortadan kaldırılmasının güç
olduğu ifade edilmektedir. Sosyal çalışmacıların kendilerine has bir terminolojiye
sahip olması gerektiği yöndeki görüş, gittikçe ağırlık kazanmaktadır. Yardım arayan
kişinin gerçekten müvekkil sıfatı taşıdığı konusu artık bir tartışma konusudur.
Genellikle kişi, kendi iradesiyle sosyal çalışmacıya müracaat etmemektedir. Sosyal
çalışmacı, kurum tarafından görevlendirilen otorite sahibi bir uzman olduğu için,
partner ilişkisi de ortaya çıkamamaktadır (Oppl-Tomaschek, 1986:11).
Diğer taraftan müvekkil kavramı, eşit ve katılımcı bir nitelik taşımamaktadır.
Her ne kadar kişi, kendi isteği ile avukta gitse de belirli aşamadan sonra avukatı,
sahip olduğu ehliyeti ve yetkisi ile müstakil hareket edebilmektedir. Müvekkili,
hukukî konulara vakıf olmadığı için, genelde tavsiye edilen adımların atılmasını
onaylamaktadır. Avukat, müvekkili adına hareket etmekte ve onun adına çözümler
üretmektedir. Hâlbuki bu durum, yardım talebinde bulunan yardıma ve desteğe
muhtaç kişiye sosyal çözüm sürecine aktif katılımını engellemektedir. Birlikte ortak
çözüm arama şansı, avukat ile müvekkil ilişkilerinde pek görülememektedir.
Müvekkil kavramı, sosyal danışmanlık hizmetleri sonucunda çözüm üretmekte
kendi kendine yeterli olması gereken bireyin durumunu tam olarak
yansıtamamaktadır. Dolayısıyla bazı yazarlar, sosyal hizmet uzmanlarına “benim
müvekkilim” yerine ya “müracaatçımız” ya da şahsa hitaben “Bay(an) X” ifadesini
kullanmalarını tavsiye etmektedir (Schilling-Zeller, 2007:119).
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
SOSYAL HİZMETLERİN TEMEL İLKELERİ
Sosyal hizmetin temel
yargısı, bireyin
işlevselliğini engelleyen
sosyal sorunların
ortadan kaldırılması
noktası üzerinde
odaklaşmasıdır.
İlkeler, belirli bir hedefe ulaşmak için kabul edilen temel yargılardır. Sosyal
hizmetin temel yargısı, bireyin işlevselliğini engelleyen sosyal sorunların ortadan
kaldırılması noktası üzerinde odaklaşmasıdır. Bu da hizmet sunumunda eşitlik ve
adalet ilkelerinin korunmasıyla mümkündür. Sosyal hizmet politikaları, mesleğin
temel ilkeleri doğrultusunda planlanmakta ve uygulanmaktadır. Buna yönelik
olarak çocuğun yüksek yararının korunması ve geliştirilmesi, dezavantajlı gruplara
pozitif ayrımcılık yapılması ve fırsat eşitliğinin temin edilmesi sosyal hizmetin temel
ilkelerini çerçevelemektedir.
Sosyal hizmet bir disiplin ve meslek olarak etik kurallara ve kendine has
mesleki kültüre dayalı oluşturmuş olduğu ilkelere sıkı sıkıya bağlıdır. Evrensel insan
hakları temelinde eşitlik, sosyal adalet, kamu yararı, insan onuru ve vakarının
korunması, insan ilişkilerinin sürdürülmesi, çocuk, genç, yetişkin ve yaşlı bireylerin
sosyal refahının sağlanması sosyal hizmet mesleğinin temel ilkelerindendir. Sosyal
hizmetlerin temel ilkelerini maddeler halinde belirlemek gerekirse (Seyyar ve Genç,
2010:670-671):
Sosyal hizmetlerin
sunumunda insan
haysiyet ve şerefine
saygı gösterilerek özel
hayatın gizliliği korunur
ve bireyin kişilik
haklarının ihlal
edilmesine izin
verilmez.
Sosyal hizmet, diğer
bütün meslekler gibi
problem çözme işlevine
sahiptir.
1. Sosyal hizmetlerin yürütülmesi ve sunulmasında din, dil, ırk, cinsiyet,
mezhep, siyasî düşünce, sınıf ve bölge farklılığı gözetilemez; hizmet
sunumunda hiçbir kişiye, aileye, gruba veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz.
2. Sosyal hizmetlerden yararlanmak her vatandaşın ve her ferdi hakkıdır. Bu
haktan yararlanma birey, aile, grup ve toplumların ihtiyaç önceliklerine ve
ihtiyacın derecesine göre gerçekleştirilir.
3. Sosyal hizmetlere ilişkin faaliyet ve programlar, devletin denetim ve
gözetiminde, özel sosyal hizmet kuruluşları ile halkın gönüllü katkı ve
katılımı da sağlanarak bir bütünlük içinde yürütülür.
4. Sosyal hizmetlerin sunumunda insan haysiyet ve şerefine saygı gösterilerek
özel hayatın gizliliği korunur ve bireyin kişilik haklarının ihlal edilmesine izin
verilmez.
5. Sosyal hizmetler alanında faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile
gerçek ve tüzel kişiler arasında koordinasyon ve işbirliği sağlanarak mevcut
kaynakların en verimli şekilde kullanılması için güç birliği yapılır.
6. Sosyal hizmet faaliyet ve programlarının coğrafik ve fonksiyonel görev
alanlarının ve yurt sathında dengeli dağılımının görev boşluğu
bırakılmayacak şekilde ve toplumun ihtiyaçları göz önünde tutularak
planlanması ve düzenlenmesi esastır.
7. Çocuğun öncelikle ailesi veya bir aile yanında bakılması esastır.
8. Hizmet ve uygulamalarda koruma kapsamına alınan kişilerin bedenî, hissî,
zihnî ve ahlâkî yönleri itibari ile dengeli bir şekilde gelişmiş, kendine saygılı
ve güvenli, insan haklarına saygılı, çevresine duyarlı, iletişim becerisine
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
9.
10.
11.
12.
Sosyal hizmet, bir
sosyal meslek olarak
ortaya çıkmıştır ve
insan ihtiyaçlarının
çeşitliliği
doğrultusunda
gelişmeye devam
etmektedir.
Aslında herhangi bir
sosyal sorunun
olabilmesi için, sosyal
gerçeklere nasıl
baktığımız, onları nasıl
değerlendirdiğimiz ve
onları görüp görmek
istemediğimizle
yakından ilgilidir
sahip, sosyal sorumluluk taşıyabilen fertler olarak yetişmelerinin
sağlanması ve bir iş ve meslek sahibi olmalarının gerçekleştirilmesi esastır.
Koruyucu hizmetlerden yararlandırılmasına karar verilen çocuklara hizmet
veren sosyal hizmet kuruluşlarının, çocuğun yüksek yararı göz önünde
tutularak, 0–18 yaş sürekliliği ve kardeşlerin bir arada bulunduğu mahalde,
öz ailesinin diğer bireyleri ile ilişkilerini sürdürmesine imkân tanıyan bir
şekilde yapılandırılması sağlanır.
Çocuk haklarının yaşama, gelişme, korunma ve katılım ilkelerinin hayata
geçirilmesinde sektörler arası işbirliği esastır.
Başta yaşlılar ile özürlüler olmak üzere sosyal hizmetlere ihtiyaç duyan tüm
fertlerin hayatlarını öncelikle bulundukları ortamda sağlık, huzur ve güven
içinde sürdürmelerinin sağlanması esastır.
Fonksiyon kayıpları sebebiyle normal hayatın gereklerine uyum
sağlayamayan yaşlı ile özürlülerin toplum içinde kendi kendilerine yeterli
olmalarını sağlayıcı beceriler kazandırarak üretken hale gelmelerini
sağlamak, bunlardan kendi kendilerine yeterli olamayanların sosyal hizmet
kuruluşlarında sürekli bakım altına alınması maksadıyla gerekli her türlü
önlemi almak ve düzenleme yapmak esastır.
Sosyal hizmetin özellikleri, aşağıdaki sekiz madde çerçevesinde
değerlendirilebilir (Seyyar ve Genç 2010:671):
1. Sosyal hizmet, diğer bütün meslekler gibi problem çözme işlevine sahiptir.
2. Sosyal hizmet uygulamaları, bilimsel verilere dayanmakta ve değerleri esas
almaktadır.
3. Sosyal hizmet, bir sosyal meslek olarak ortaya çıkmıştır ve insan
ihtiyaçlarının çeşitliliği doğrultusunda gelişmeye devam etmektedir.
4. Sosyal hizmet, millî ve manevî değerlerini, ülkelere ve tarihi döneme göre
dininden, tarihinden, medeniyetinden, hümanist veya felsefik
yaklaşımlardan ve toplumun sosyal yapısından almıştır ve almya devam
etmektedir.
5. Sosyal hizmetin bilimsel temeli, üç tip bilgiden meydana gelmektedir: a)
Test edilmiş bilgi, b) Test edilmiş bilgiye dönüştürmeyi gerektiren nazarî
(teorik-kuramsal) bilgi ve c) Hayalî (farz edilen) bilgi (veya uygulama
bilgeliği, aklı) ki önce nazarî bilgiye daha sonra test edilmiş bilgiye
dönüştürmeyi gerektirir.
6. Sosyal hizmet uygulaması için gereken bilgi, sosyal hizmetin amaçları,
işlevleri ve çözmek için aradığı problemler tarafından belirlenmektedir.
7. Meslekî bilginin ve değerlerin evrensel hâle getirilmesi, profesyonel sosyal
hizmet uzmanının hayatî özelliklerinden birisidir, çünkü sosyal hizmet
uzmanı, profesyonel insanî ve toplumsal hizmetlerin uygulayıcı elemanıdır.
8. Meslekî beceri, sosyal hizmet uzmanının sosyal aktiviteleriyle
açıklanmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
17
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
SOSYAL HİZMET VE SOSYAL SORUNLAR İLİŞKİSİ
Sosyal hizmetler, sosyal sorun olarak algıladığı problemleri çözmek isteyen
uygulamalı bir alandır. Sosyal, tarafsız gözlemcilik boyutuyla, insanî ilişkiler gibi
toplumsal davranış kalıplarının durumunu yansıtmaktadır. Normatif bakışla, yani
toplumsal davranış kalıplarının nasıl olması gerektiği noktasından bakıldığında bu
sefer mevcut durumun toplumsal beklentilere uygun düşüp düşmediği konusu
önem kazanmaktadır. Topluma faydası olmayan ve(ya) toplumsal kurallara
uymayan davranış biçimleri, genelde bir sosyal sorun olarak görülmektedir. En geç
bu aşamadan sonra sosyal hizmetlerin müdahale yöntemlerine ihtiyaç duyulacaktır
(Blatt, 1992:137-138).
Psiko-sosyal boyutuyla bir sorun, genelde motivasyonu yüksek olduğu halde
kişinin hedefine ulaşmada karşılastığı engelleri, kendi gayret ve gücüyle
aşamadığında ortaya çıkmaktadır. Bir sorunun çözümü ise sorunlu başlangıç
noktasından başlayarak, arzu edilen nihaî noktaya ulaşmada makul, elverişli ve
faydalı yol ve yöntemler göstermek ve bunların uygulanabilirliğini sağlamakla
başlamaktadır (Böttcher, 1975:94-95).
Etimoloji açısından sorun (problem), Yunanca’dan gelme bir kavramdır.
“Problema” (pro-ballein) kelimesi, harfî anlamda “önüne atılan herhangi bir şey”
anlamına gelmektedir. Yani bir kişinin önüne atılmış bir şey, hayatın doğal akışını
engellediği için, aslında kişinin çözmesi gereken bir sorundur. Kişi, yoluna devam
etmek istiyorsa, ortadaki sorunu şu veya bu şekilde ortadan kaldırması
gerekmektedir.
Toplumu ilgilendiren
sorunlar, bu yönüyle
sosyal sorunlardır.
Her bir sorun, mutlak anlamda bir sosyal sorun değildir. Bir sorunun, şahsî
veya özel olmaktan çıkması, genelde kamusal (toplumsal) alana kayması ile
başlamaktadır. Toplumu ilgilendiren sorunlar, bu yönüyle sosyal sorunlardır.
Ancak, toplum hangi sorunlara ne derece ilgi göstermektedir? Bu da toplumdan
topluma ve kültürden kültüre değişmektedir. Dolayısıyla şahsî ve sosyal sorunların
sınırlarını belirlemek, her zaman kolay olmamaktadır. Dün toplumu (kamuyu)
ilgilendiren sosyal konular ve sorunlar, bugün özele girebileceği ve dolayısıyla
sosyal sorun alanından çıkacağı gibi bugünün sosyal sorunları da düne göre özel
alana girebilmekteydi. Mesela kamu alanında alenî bir şekilde alkollü içkiler içmek,
geçmişte yasaklandığı için, bunu ihlal etmek bir sosyal sorun olarak görülmekteydi.
Çağdaş toplumlarda ise olumsuz toplumsal yansımaları olmadığı sürece ve
başkalarına zarar verilmediği müddetçe alkollü içki tüketmek veya alkol dostu
olmak, şahsî bir sorun olarak değerlendirilmektedir.
Dün özel alana girdiği düşünülen sorunlar, sosyal sorunlar kapsamına
girmezken bugün aynı sorunlara bir sosyal anlam yüklenebilmektedir. Mesela
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
18
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
sosyal bakım hizmetlerinin kurumsallaştırılmasından önce evde yaşlı bakımı, aile
içinde çözülmesi gereken özel bir sorundu. Hâlbuki sanayileşme sürecinde çekirdek
ailenin yaygınlaşması ve bireyci bir toplumun oluşması ile birlikte yaşlı bakım
hizmetlerini, sosyal devletler üstlenmek mecburiyetinde kalmıştır. Dolayısıyla ileri
yaşlılığa bağlı olarak bakıma muhtaçlık, modern toplumlar için bir sosyal sorundur.
Sorunlar, insanî ilişkiler
çerçevesinde yaşandığı
sürece özel ve
mahremdir.
Bir olayın veya olgunun gerçek anlamda sosyal sorun olabilmesi için, bazı
şartların daha önceden gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Sorunlar, insanî ilişkiler
çerçevesinde yaşandığı sürece özel ve mahremdir. Ne zaman ki şahsî bir sorun,
kamuyu (toplumu) da ilgilendirir hâle gelmekte, o zaman o şahsî sorun, özel
olmaktan çıkmakta ve sosyal bir boyut kazanmaktadır. Buna üç örnek gösterelim:
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Sosyal devletin
gelişmişliğine göre
sosyal adaletsizlik,
yoksulluk, ırkçılık,
madde bağımlılığı,
sınırlı kaynakların
kötüye kullanımı gibi
bütün sosyo-ekonomik
olumsuzluklar, sosyal
sorun olarak
değerlendirilebilir
Görüldüğü üzere sosyal sorunlar, çok sayıda kişiyi etkileyen, çevre
şartlarından doğan ve toplumun sosyal adalet, sosyal denge, sosyal barış, sosyal
gelişme, sosyal refah ve sosyal bütünleşme gibi üst düzey hedefleri ve değerlerinin
zedelendiğinde ortaya çıkan bir durumdur. Sosyal sorunlar, bireysel özgürlükler
veya ekonomik refahı, sosyal kurumların istikrarını, ahlaki ve manevi değerleri,
kanunların ve sistemin korunması ile sosyal bütünleşme gibi belli başlı sosyal
değer ve menfaatleri yozlaştırmak isteyen ve arzu edilmeyen, toplum tarafından
olumsuz şekilde algılanan bütün olay ve olguları ifade etmektedir (Demirbilek,
2005:81).
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
20
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Toplum içinde bazı dezavantajlı insanları hayat şartlarının iyi olmaması, bazı
insanların toplumun genelinin norm ve değerlerine uymaması sonucu olarak
ortaya çıkan duygusal veya maddi huzursuzluklar da bir sosyal sorun olarak
görülebilir. (Barker, 1999:452).
Sosyal sorun, toplumun geneli tarfından olumsuz algılanan ve milletçe
giderilmesi için kolektif hareket etme ihtiyacı doğuran bir durumdur. Sosyal
sorunlar, topum hayatında, sosyal politikaların yetersizliğinden dolayı ortaya
çıkan maddî-manevî, toplumsal-kişisel sorunlardır. Toplumun bireyleri arasında
birlik ve beraberliğin, işbirliğinin bozulduğu, kanunların ihlal edildiği, istikrarın
bozulduğu, düzenin işlerliğini kaybettiği ve kültürel değerlerin kuşaklar arası
aktarımının kesintiye uğradığı durumlarda sosyal sorunlar daha da
derinleşmektedir.
Sosyal sorunlar, sosyal
sınıflar arasında
uyuşmazlık ve çatışma
hali olup, toplumsal
düzeni tehlikeye
sokmaya ve bozmaya
yönelik niteliktedir.
Sosyal sorun, geniş
anlamda sosyal düzeni
sarsan bütün
tehlikelerdir.
Bir sosyal durumun, sosyal sorun olarak ele alınabilmesi için; gözlemlenebilir
olmak, tehdit oluşturmak ve çözülmeye veya hafifletilmeye elverişli olmak
şeklinde üç özellik taşıması ve muhatabına fiziksel, mali ve ahlaki zararlar vermesi
gerekmektedir. Sosyal sorunlar, sosyal sınıflar arasında uyuşmazlık ve çaltışma
hali olup, toplumsal düzeni tehlikeye sokmaya ve bozmaya yönelik niteliktedir.
Sosyal sorunun oluşumu için şu altı ihtimal esas alınmalıdır (Demirbilek, 2005:98).
1. Toplumun büyük bir kısmı arasında çatışma yaşanması,
2. Çatışmanın zıt grupları karşı kaşıya getirmesi,
3. Çatışma, toplumun değerleri tarafından iyi-kötü veya doğru-yanlış şeklinde
ifade edilmeli,
4. Çatışma sosyal kurumların, sosyal kuralların ve birbiriyle ilişkili grupların
değişimini zorlamalı,
5. Yönetime karşı duruş sebebiyle siyasî sistemin istikrarını tehdit etmeli,
6. Ahlâkî kriterlerin yozlaştırılmasına yönelik olarak toplumda duygusallık
oluşturmalıdır.
Sosyal sorun, geniş anlamda sosyal düzeni sarsan bütün tehlikelerdir.
Örneğin, iç göçler, gecekondulaşma, fakirlik, yolsuzluk, cehalet, toplumsal şiddet,
sokak çocukları ve değişik sosyal grupların kendilerine mahsus problemleri, genel
sosyal sorunlar olarak burada ele alınabilir. Dar manada (bireysel) sosyal sorunlar,
dezavantajlı kişilerin karşılaştıkları sorunlar, çalışanların ve özellikle ücretlilerin
işyerlerindeki sağlık ve güvenlik şartları, çalışma süreleri ve ücretlerden
kaynaklanan meselelerdir. Oluşum ve sebepler açısından bireysel sosyal sorunlar
dört ana başlıkta toplanmaktadır (Seyyar-Genç, 2010:734-735):
1. Maddî Yeterlilik Sorunları (Donanım sorunları): Temel ihtiyaçların temini
bakımından insanlar, kaynaklardan tam olarak yararlanamamakta ve
bunlara ulaşmada engellenmektedirler.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Sosyal hizmetler,
özellikle davranış
içerikli bireysel ve
toplumsal sorunların
çözümünde etkili roller
üstlenebilmektedir.
Sosyal sorun, kavram
olarak sosyal hizmetin
alanına giren
konuların
belirlenmesinde ve
tanımlanmasında
ihtiyaç duyulan ve
önemli fonksiyonu
olan bir kavramdır.
2. İlişkilerde Sorunlar: Sosyal münasebetlerde ve iletişimde yetersizliklerden
dolayı sosyal diyaloglar oluşamamaktadır. Bazı insanlar, toplumda
asimetrik sosyal ilişkilerinden dolayı sosyal dayanışma ve yardımlaşmadan
mahrumdurlar.
3. Güç Dengesinde Sorunlar: Fırsat eşitliği sağlanamadığından güçlü kimseler,
güçlü olmayanların ilerlemesini ve kaynaklara ulaşmalarını
engellemektedirler. Toplum içindeki güç dengeleri, zayıf insanları daha da
güçsüz hâle getirdiği için, biyo-psiko-sosyal ihtiyaçlarını yeterince
karşılayamamaktadırlar.
4. Değerler Sorunları: İnsanlar, değerlerin (adalet, dürüstlük, dayanışma vb.)
yitirildiği bir toplumda yaşadıkları için, haksızlıklara uğramaktadırlar. Bazı
insanlar, içinde yaşadıkları sosyo-kültürel ortamdan dolayı bazı
değerlerden (adalet duygusu, hakikat anlayışı, ahlâk vb.) mahrum
kalmaktadırlar.
Sosyal sorunları ulusal ve uluslar arası düzeyde de ele almak gerekir. İç
politikalardan kaynaklanan ve çözüm bekleyen bireysel ve toplumsal sorunların
giderilmesi için sosyal politikaların üretilmesi gerekmektedir. İşsizlikten sosyal
güvenliğe, fırsat eşitsizliğinden adalete, değer kaybından medeniyete, kentsel
sorunlardan gelişmişliğe, geleneksellikten modernleşmeye kadar birçok alanda
meydana gelen dengesizlikler, ilgili alanlarda birbirleriyle bağlantılı veya bağımsız
üretilecek uygulanabilir sosyal politikalarla giderilebilmektedir.
Sosyal hizmetler, özellikle davranış içerikli bireysel ve toplumsal sorunların
çözümünde etkili roller üstlenebilmektedir. Sorunların çözümü için üretilen sosyal
politikaların uygulayıcısı konumunda olan sosyal hizmet uzmanları, sorun
belirleme, fikir üretme, çözüm yöntemleri geliştirme, müdahale etme, iyileştirme
sağlama, sonuçları değerlendirme ve analiz etme aşamalarında aktif rol almak
durumundadır.
Sosyal sorun yaşayan müracaatçıya sorun çözme becerisi kazandırma, elde
ettiği tecrübelerden ilerde yararlanma ve olaylara profesyonel yardım mantığıyla
yaklaşma yetisi kazandırmaktadır. Sosyal sorun yaşayan çocuklar, gençler, aileler,
yetişkinler, yaşlılar ve özürlüler, sorun alanı itibarıyla sorunlarına müdahale
edecek kısa ve uzun vadeli uygulamalar yapacak kuruluşlara da ihtiyaç
duymaktadır. Bu kuruluşlar, sosyal hizmetin çalışma alanlarıdır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
22
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
23
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Sosyal hizmetin profesyonelleşme sürecinin bilimsel ve mesleki yön kazandığı
“son” aşamasının ismi nedir?
a) Sosyal adalet
Değerlendirme
sorularını etkileşimli
olarak
cevaplandırabilirsiniz
b) Hayırseverlik
c) Faydacılık
d) Dinsel
e) İnsancıl
2. Aşağıdakilerden hangisi hizmetin özelliklerinden değildir?
a) Dayanıksız ve kısa vadelidir
b) Somut işlemlerdir
c) Heterojen bir yapısı vardır
d) Üretim-tüketim ilişkisi eş zamanlıdır
e) Arz-talep ilişkisi değişkendir
3. Sosyal hizmet uzmanı (sosyal çalışmacı) kavramı Almanya’da ilk kez kaç yılında
kullanılmıştır?
a) 1915
b) 1916
c) 1917
d) 1918
e) 1919
4. Aşağıdakilerden hangisi gelişmiş ülkelerdeki sosyal hizmet ve sosyal yardım
politikalarının özelliklerinden biri değildir?
a) Maliyet etkiliğine yöneliktir
b) İyilik halini arttırmaya yöneliktir
c) Yaşam doyumunu arttırmaya yöneliktir
d) Faydayı arttırmaya yöneliktir
e) Yaşam kalitesini arttırmaya yöneliktir
5. Aşağıdakilerden hangisi bir sosyal sorun değildir?
a) Yoksulluk
b) Kalkınma
c) Göç
d) Madde bağımlılığı
e) Aile içi şiddet
Cevaplar: 1.A , 2.B , 3.D , 4.D , 5.B
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
24
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR
Ambrosino, R., Abrosino, R., Emeritus, J. H., Emeritus, G. S. (2008). Social Work and
Social Welfare An Inroduction, USA: Thomson Brooks/Cole.
Barker, L. R. (1999) The Social Work Dictionary, USA, NASW Press.
Blatt, H. (1992). Die Familie. Weinheim. Juventa Verlag.
Böttcher, H. (1975). Sozialpaedagoik im Überblick. Freiburg. Herder Verlag.
Cılga, İ. (2004). Bilim ve Meslek Olarak Türkiye’de Sosyal Hizmet, Ankara:
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Yayını, no: 16.
Danış, M. Z. (2010). “Akılcılık ve Profesyonellik Ekseninde: Bir Bilim ve Meslek
Olarak Sosyal Hizmeti Anlamak”, Sosyal Mühendislik, 3 (3-4)
Danış, M. Z., Karataş, K. ve Şahin, M.C. (2008) “Reflections of Neo-liberal Policies
on Health-Care Field and and Social Work Practices Directed Towards the
Empowerment of Person with Chronic Illness and His/Her Family in the
Globalization Process”, World Applied Sciences Journal, 5 (2)
Demirbilek, S. (2005)., “Sosyal Güvenlik Sosyolojisi”, Legal Yayıncılık, İzmir
Duyan, V. (2010). Sosyal Hizmet Temelleri, Yaklaşımları, Müdahale Yöntemleri,
Ankara: Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi,Yayın No: 16.
Koşar, N. (1992) Sosyal Hizmetlerde Aile ve Çocuk Refahı Alanı, Ankara.
Kut, S. (1988) Sosyal Hizmet Mesleği, Nitelikleri, Temel Unsurları, Müdahale
Yöntemleri, Ankara.
Lüders, Chr. ve Winkler, M. (1992). Sozialpaedagogik-auf dem Weg zu ihrer
Normalitaet. Zeitschrift für Paedagogik Nr. 3.
Mühlum, A. (1981). Sozialpaedagogik und Sozialarbeit. Frankfurt. Deutscher
Verein für Sozilapaedagogik und private Fürsorge.
O’Melia, M., Miley, K. K ve Dubois, B, L. (1998) Generalist Social Work Practice–An
Empowering Approach. England, Allyn and Bacon.
Oppl, H. ve Tomaschek, A. (1986). (Hrsg.): Soziale Arbeit 2000. Bd. 1. Freiburg.
Lambertus Verlag.
Parasuraman, A., Zeithaml, V.A. ve Berry, L.L., (1988) ‘SERVQUAL: A Multiple Item
Scale for Measuring Consumer Perceptions of Service Quality’, Journal of
Retailing, 64(2),
Schilling, J. ve Zeller, S. (2007). Soziale Arbeit. München-Basel. Reinhardt Verlag.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
25
Sosyal Hizmet Kavramının Genel Çerçevesi
Segal, E. A., Gerdes, K. E., Steiner, S. (2007). An Introduction to the Profession of
Social Work, Becoming a Change Agent, USA: Thomson Brooks/Cole.
Seyyar, A. (2010). Sosyal Ne Demek Ve Biz Ne Kadar Sosyal Duyarlıyız? Sayı 27.
Zabıta Gazetesi.
Seyyar, A., Genç, Y. (2010). Sosyal Himet Terimleri Sözlüğü, Sakarya: Sakarya
Yayıncılık.
Tomanbay, İ. (1999) Sosyal Çalışma Sözlüğü, Ankara, Selvi Yayınevi.
Tomanbay, İ. (2007). Sosyal Olmak, Ankara: SABEV yayınları.
Turan, N. (2009). Sosyal Kişisel Çalışma: Birey ve Aile için Sosyal Hizmet, (Ed. V.
Duyan), Ankara.
Wallerstein, I. ve Diğ. (1998). Sosyal Bilimleri Açın, (Çev. Ş. Tekeli), İstanbul: Metis
Yayınları.
Wilson, B. (1982). Religion in Sociological Perspective, Oxford, Oxford University
Press.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
26

Benzer belgeler