İbo 2.5 Yıl Sonra İlk Kez Şarkı Söyledi İntihara

Transkript

İbo 2.5 Yıl Sonra İlk Kez Şarkı Söyledi İntihara
8
saray
Sayı:95 - 30 Mayıs 2013
İbo 2.5 Yıl Sonra İlk Kez Şarkı Söyledi İntihara Kadar Gidebilir!
Uğradığı silahlı saldırı sonrası uzun süredir mikrofonu eline almayan İbrahim
Tatlıses, ilk kez şarkı söyledi.
Ünlü Sanatçı ibrahim tatlises, 2011 yılında uğradığı silahlı saldırının ardından ilk
kez şarkı söyledi.Kuzey Irak Zaho’da aile
dostu İş Adamı ali yasak ile birlikte bin
600 konutluk inşaat projesini yapan Urfalı ünlü sanatçı ibrahim tatlises, uğradığı
saldırıdan dolayı geçirdiği rahatsızlığın
ardından ilk kez eline mikrofonu alarak
‘Urfalıyam Ezelden’ türküsünü söyledi.
TATLISES ZORLANDI
Ancak ibrahim tatlises ‘in türkü söylerken zorlandığı dikkatlerden kaçmadı.
Ünlü sanatçı mikrofonu sık sık yanındaki
isimlere uzatarak şarkıya eşlik etmelerini
istedi.
Hülya Avşar’dan Fikret Orman’a Destek
Türkiye Muhteşem Yüzyıl’ın
yıldızı Meryem Uzerli’nin Almanya’ya kaçışını konuşuyor.
Psikolog Ayşe Yanık Knudsen: turkiye’ye uyum süreci,
meryem uzerli’yi çok yıprattı.
O; alkol ve uyuşturucu yerine
çekip gitmeyi seçti. Herkes
bunu yapamıyor
‘Muhteşem Yüzyıl’ın ‘Hürrem’i
meryem uzerli’nin hastalığı
olarak gündeme gelen ‘tükenmişlik sendromu’na; iş, sanat
ve spor dünyasında sıkça rastlanıyor. Uzman Psikolog Ayşe
Yanık Knudsen, a Haber’de
Şirin Sever’in sunduğu ‘Jurnal’
programında bu sendromu
anlattı:
DESTEK ALACAĞI KİMSE
YOK
Tükenmişlik sendromunun,
depresyondan ayrılan birçok
noktası var. Daha çok büyük
şehirlerde yaşayan insanları
vuran bir problem. Kırsal kesimde rastlanmıyor. Acil serviste çalışan doktorlarda çok
sık görülüyor.
Meryem Uzerli’nin hayatında
destek noktaları çok zayıf. Hiç
Türkçe bilmedenturkiye’ye
geldi ve çok ünlü bir star oldu.
Uyum sağlama süreci, çok
yıpratıcı bir şey. Eğer birinin
omzunda ağlayamıyorsanız,
sizi destekleyen aileniz ve
dostlarınız yoksa ve hayatınızın büyük kısmını çalışarak
geçiriyorsanız; zaten tükenirsiniz.
İNTİHARA KADAR GİDEBİLİR
Şöhretli olmak herkesin kaldırabileceği bir şey değil.
Herkes, Meryem Hanım gibi
kapıyı vurup gidemiyor. Kimisi
dengeyi uyuşturucu ve alkolle,
kimisi de kapıyı vurup giderek
sağlıyor.
Bu sendrom; depresyona
benzer şekilde ortaya çıkıyor.
İsteksizlikle başlıyor, uykusuzluk, çok uyuma, iştahsızlık
ya da çok yemek yeme onu
takip ediyor. Son nokta ise
asla çalışmak istememek ve
üretkenlikten vazgeçmek...
İleri boyutlarda intihara kadar
gidebiliyor.
Bazen kovulmak gerekebilir;
siz gidemiyorsanız, birisinin
sizi atması iyi olabilir. Bir şeyin içinde boğulduğunuzda,
zaten başarıyı kaybetmişsinizdir. Hayatımızı yöneten
şey hırs olmamalı. Mutlaka
tatil yapmalısınız.
‘ŞİŞMAN’ HABERLERİ BASKI YARATTI
“Hayır demeyi öğrenmek;
hayatta her konuda gerekli
bir şey. meryem uzerlihakkında ‘Çok şişman, sürekli
yiyor’ diye haberler çıkıyordu. Sürekli güzel olmak, hep
iyi ve doğru olanı yapmak
zorunda olmak; çok ciddi bir
baskı.”
Ajda Pekkan sahnede rahatsızlanınca...
Hülya Avşar, Belgrad Ormanı’ndan sonra Beşiktaş
Başkanı Fikret Orman’a da sahip çıktı.
Ünlü sanatçı hulya avsar, önceki gün TED’de
düzenlenen tenis turnuvasına katıldı. Zehra Gönenli ile yaptığı maçı kaybeden Avşar Kızı, buna
rağmen neşesinden bir şey kaybetmedi. Korta
taytının üzerine giydiği mini eteğiyle çıkan 50 yaşındaki sanatçı, ilginç mimikleri kadar açıklamalarıyla da dikkat çekti. Koyu bir besiktastaraftarı olan
güzel sanatçı, çok eleştirilenbesiktasBaşkanı fikret
orman ‘a destek verdi.
‘GİT’ DEMEK DOĞRU DEĞİL!
Hülya Avşar, bir ara adının aşk dedikodularına
karıştığı Orman için şunları söyledi: “Daha birisi
yerine gelip tam oturmadan postalıyorlar. İstikrar
olmayan yerde başarı olmaz. Asla inanmıyorum
ben buna. Sporda istikrar şart. fikret orman ‘a bir
Ebru Gündeş’in Zor Anı
Ünlü sanatçı ebru gundas, önceki gün eşiyle
Boğaz turuna çıktı.
Arnavutköy’de yemek
yiyen Gündeş ile reza
zarrab, kanlica’daki
yalılarına gitmek için de
Boğaz hattındaki yoğun
trafik yüzünden lüks
teknelerini tercih etti.
Gündeş, tekneye binerken düşme tehlikesi
şans daha vermeliler çünkü daha yerine yeni oturdu. Bir sürü problemleri ayıkladı, şimdi git demek
olmaz.” Avşar Kızı, İnönü Stadı’nın Haziran başında yıkılacak olmasıyla ilgili de, “Boşverin onu.
Maçlar iyi geçsin de biz taşta da oynarız, stadyumda da oynarız, her yerde oynarız” dedi.
MİMİKLERİ KONUŞTU
Bir ara bluzunun içine bakan Avşar Kızı, görüntülendiğini fark edince böyle ilginç mimikler sergiledi.
Geçen yaz Bodrum’daki çapkınlık turunda yakalanan fikret orman ‘ın adı; eşi Sedef Hanım’dan
boşandıktan sonra da hulya avsar ile birlikte
anılmıştı.
Kışın kortta giydiği diz altına uzanan şortu ve taytını rafa kaldıran hulya avsar; yaz gelmesiyle açıldı.
Avşar, mini eteğiyle dikkat çekmeyi başardı.
geçirdi. Bunun üzerine
eşi, kaptanı azarladı.
Bu arada plakalarında
‘60’ı tercih eden çiftin
sırrı ortaya çıktı. Zarrab, Gündeş’e evlenme
teklif ederken; “Benimle
mutlu 60 yıl boyunca
yaşamaya evet der
misin?” deyince çift için
bu sayı özel bir hale
dönüştü.
Bir üniversitenin bahar
şenliklerinde sahneye
çıkan Ajda Pekkan, konserde 5 şarkı söyledikten
sonra rahatsızlanarak
konseri yarım bırakmak
zorunda kalmıştı.
Konsere kişi başı 90 TL
ödeyen izleyiciler ise
organizasyonu düzenleyenlerden ücretlerinin
geri ödenmesini istiyor.
Süperstar’ı izlemeye gelen ve sadece 5 şarkısını
dinleyebilen öğrenciler organizasyonu düzenleyen
firma ile bilet satışını yapan online bilet sitesinden
paralarının geri ödenmesi
için şikayette bulunuyor.
İzleyiciler organizasyon
firmasının konser sonrası
hiçbir açıklama yapmamasından yakınırken, online bilet sitesinden de bu
kısa süren konserin bilet
ücretlerinin geri ödenmesini istiyor.
7
saray
Sayı:95 - 30 Mayıs 2013
İmparator’dan dön çağrısı
Saray-Ajanslar
G.Saray’da gündem Arda Turan... F.Bahçe’nin
astronomik teklifini düşünmeden reddeden Atletico’nun yıldızı için İmparator devreye girdi.
Şampiyonlukla kapanan sezonun ardından takımı iyice ‘mükemmel’ hale getirmek isteyen Cimbom’da hedef ‘yabancı’ değil Arda Turan… Aslan
Yuvası’nda yetişen eski kaptan giderek önem
kazanan ‘yerli’ piyasasının da en değerli parçası.
Kariyerini Atletico Madrid’de sürdüren Arda için
ilk teklifi F.Bahçe yaptı ama müthiş önerisi kabul
görmedi
Süper Lig’de egemenliğini ilan eden G.Saray ise
Fatih Terim ile devreye girdi. İmparator kendisini
‘ikinci babası’ gibi gören Arda Turan’ı aradı ve
“Genç yaşında kendini ispat ettin. Artık yeniden
G.Saray için ter dökme vaktin geldi. Hedeflerimiz
büyük, seni de bu takımda görmek istiyorum”
dedi.
‘Carlos’u bekliyoruz’
Saray-Ajanslar
Sivasspor Başkanı Mecnun
Odyakmaz, teknik direktörlük teklifi yaptıkları Roberto
Carlos’un durumuyla ilgili bilgi
verdi.
Yiğidolar’ın patronu, “Görüşmelerimiz aralıksız devam
ediyor. Türkiye’ye gelmek
Carlos’un da gündeminde
var. Kendisiyle dün (önceki
gün) görüştüm, cevap vermesini istedim. O da bana
Anzhi’nin Rusya Kupası’nda
CSKA Moskova ile önümüzdeki hafta final maçı oynayacağını söyledi. Cevabını
maçtan sonra verecek. 1
hafta daha bekleme kararı
aldık” dedi.
Fener’i devler bekliyor
Şampiyonlar Ligi’nde 3. ön elemeye
seri başı olarak girmesi beklenen
F.Bahçe, play-offta Arsenal, Milan,
Lyon ve Valencia gibi takımlarla
eşleşecek.
Basel’in İsviçre Ligi’nde şampiyon
olması halinde 3. ön eleme turunda
seri başı olacak Fenerbahçe’yi play-
off turunda ciddi rakipler bekliyor.
Geçtiğimiz yıl Romanya temsilcisi
Vaslui’yi eledikten sonra Rusya’nın
Spartak Moskova takımına takılan
sarı-lacivertliler, UEFA Avrupa Ligi’ne katılmıştı. Bu organizasyonda
yarı finale yükselerek tarihinin en
büyük başarısını elde eden Fener-
bahçe, önümüzdeki sezon Devler
Ligi’ne iddialı giriyor. Ancak sarı-lacivertliler, turu geçmeleri halinde
seri başı olamayacak ve muhtemel
rakipleri arasında Arsenal (İngiltere), Milan (İtalya), Lyon (Fransa),
Schalke 04 (Almanya) ve Valencia
(İspanya) olacak.
Ronaldinho
gelebilir ama…
Saray-Ajanslar
AMK’nın kulisleri karıştıran
haberi doğrulandı, Beşiktaş taraftarı havalara uçtu.
Şimdi sıra transferi bitirmek için sponsor bulmaya
geldi.
Messi’den önce o vardı;
Ronaldo de Assis Moreira
yani namı diğer Ronaldinho… PSG’de başlayan
Avrupa kariyerini Barcelona’da zirveye taşıyan,
dünyada yılın futbolcusu
seçilen, Milan’da oynadıktan sonra ülkesine geri
dönen Brezilyalı süper
yıldız Beşiktaş ile temasta. Yakın zamana kadar
‘Türkiye’ye gelmez’ denilen
Guti, Quaresma, Simao
gibi yıldızlara siyah-beyazlı
formayı giydiren Kara Kartal, Avrupa transfer piyasasını sarsacak yeni avını
gözüne kestirdi; efsane
futbolcunun menajeriyle görüşmeler resmen başladı.
Ve Beşiktaş Başkanı Fikret
Orman, görüşmeleri doğruladı. Orman, “Ronaldinho
Beşiktaş’a gelmek istiyor”
dedi. Yani inanılmaz bilek
hareketleri ve akıl almaz
golleriyle dünyayı peşine
takan Sambacı Beşiktaş
formasını giymeye hazır.
ÇARE SPONSORDA
Ancak her güzelin olduğu
gibi ‘10’unda bir bedeli var.
İlk açıklamalara göre bu
bedel 15 milyon euro. İlk
etapta imkansız gibi gözükse de daha pazarlıklar
başlamadı bile. Ronaldinho’nun yeniden Avrupa
futbolunu istediğini bilmeyen yok. Ayrıca, Ronaldinho gibi adı para ve reklam
ile anılan, tribünleri tıklım
tıklım dolduracak, kulüp
ürünlerini tavana vurduracak, forma satışından
rekor kırdıracak bir isim
için ‘imkansız’ asla yoktur. Özellikle uluslararası
şirketlerle son dönemdeki
ilişkileri ile dikkat çeken
Beşiktaş’ın Sambacı için
sponsor arayışlarına hız
verildi. Ronaldinho’nun
menajerleri ile temaslar kesilmezken ciddi bir
sponsor bulunması halinde görüşmelere hız verilecek.
6
saray
Sayı:95- 30 Mayıs 2013
Erbil bilginlerinden Reşat Müfti
aldığı kararların hiçbirisi
temyiz mahkemesinden
dönmedi. Görevine emekliye ayrılana kadar devam
eden Kadı Reşat, 1958
yılında Kale camiini tamir
etti. Camiin tamiri için valiliğe yazı yazan Müfti, (5552)
nolu 21 Nisan 1958 tarihli
yazısında yardım talebinde
bulundu. Yazısı kabul edildikten sonra camiin tamiri
için bir komisyon kuruldu.
Komisyonda Müfti’nin yanı
sıra bir takım ileri gelen
yer aldı. Deniliyor ki camiin
için izin çıkar çıkHazırlayan: Şirzat Şeyh tamiri
maz Erbil halkı aralarında
Muhammet
5000 Irak dinarı topladılar.
Erbil’in yüce İslam dinine
Müfti validen de yardım
büyük hizmetleriyle meşhur Müfti ailesini tanımayan hemen hemen kimse
yok. Amca oğulları Haydari
ailesiyle birlikte Erbil’e
gelen Müfti ailesinin bazı
beli hala Harir bölgesinde
yaşıyorlar.
Erbil Kalesinde vaaz,
hutbe ve din dersi verme
görevini üstlenen bu aile,
Erbil’de hükümetin kararıyla 400 yıl boyunca müftülük görevinde de bulundu.
Bu ailenin parlayan yıldızı
şair ve kadı Reşat Müfti’dir.
Adı Reşat Molla Muhammet Molla Osman Molla
Ömer olan kadı Reşat
1915’te Erbil Kalesinde
dünyaya geldi. Büyük din
alimi babası Molla Muhammet tarafından çok iyi
yetiştirilen Kadı Reşat Müfti ilkokulu tamamladıktan
sonra babasının isteğiyle
din eğitimine ve Kur’an-ı
Kerim hatmine başladı.
Kale caminin tanınmış makam ve tecvit ustası Seyit
Merdan Abdülkadir Kerküklü’nün yanında tecvit
dersi alan Kadı Reşat Müfti, Mısır’ın Ezher Üniversitesinde din eğitimi almak
için 1934’te Kahire’ye gitti.
Ezher’in rektörü tanınmış
din adamı Şeyh Muhammet Ali El-Meraği ve tanınmış tarihçi Muhammet
Ali Avni El-Kurdi ile güçlü
ilşiki ler kurmayı başaran Kadı Müfti, 1936’da
Erbil’e döndü. Erbil Kale
camiinde göreve başlayan
Kadı Reşat Müfti, büyük
din adamı Molla Efendi’nin
vefatının ardından resmen
vaazlık görevine başladı.
Aynı zamanda Kaledeki
medresede de din dersleri veren Müfti, Erbil ve
Kürdistan bölgesinde ün
salmaya başladı. Birçok
din adamının icazet aldığı
Müfti, 1956’da Kerkük’te
Şer’i Kadı olarak göreve
başladı. Müfti bir yıl sonra
tayini Süleymaniye’ye çıktı.
Ardından Erbil’e dönen
Müfti kentin mahkemeistedi. Vali bunun üzerine
sinde Şer’i Kadı görevine
valiliğin bütçesinden 3000
devam etti. 22 yıl boyunca dinar tahsis etti. Tamir işi 6
Şubat 1958’de tamamlandı. Müfti camiin kapısında
yazmış olduğu 6 satırlık
Arapça şiirin heceleri toplandığında camiin tamir
tarihi ortaya çıkar.
Kadı Reşat Müfti’nin babası Molla Muhammet Erbil’in
büyük şairleri arasında yer
alıyordu. (Hamdi) mahlasıyla şiirler yazan Molla
Muhammet’i oğlu Reşat da
takip etti. Kürtçe, Türkçe,
Arapça ve Farsça şiirler
yazan Kadı Reşat Müfti,
1953’te Kürdistan bölgesinde Kürtçe hutbe okuyan
ilk hatip olarak biliniyor. Ayrıca Kürtçe bir mevlidname
de yazan Müfti, bazı dini
dili, miraç kandili ve diğer
dini günlerin ihyası için
büyük bir titizlik gösteren
Reşat Müfti, divanhanesinde mevlit okuyup bilimsel
dersler verirdi. Güzel sözlü güler yüzlü olan Kadı
Reşat Müfti toplumun tüm
kesimine uyabilen bir kişiliğe sahipti. Ölümünün ardından büyük oğlu Osman
Kale camiine ve zengin
kütüphanelerine bakmaya
başladı. Babası gibi Osman Müfti de şair ve yazardır. Birçok şiir ve dini eseri
bulunan Osman Müfti,
babasının izinden yürüyor.
şunları anlattı: “1992’de
Mevlit kandili günüydü.
Şeyh Çöli camiinde bulunan o eski zeytin ağacı kenarında oturuyordum. Kadı
Reşat camiiden çıkmak
üzereyken bana döndü ve
şöyle dedi: “Hacı Kadir bu
dünyadan göcüm yaklaştı.
Sana bir vasiyetim olacak.
Ölürsem beni sen göm.
Mezarda başımın altına
küçük bir taş koy. Kadı Reşat sabah namazını kıldığı
sırada seccade üzerinde
vefat eder. Allah’tan yerinin
cennet olmasını dilerim”.
Deniliyor ki Molla Cercis,
Kadı Reşat’ın ölüm haberini duyan ilk kişidir. Reşat
Müfti, Badava bölgesindeki
aile mezarlığına defnedildi.
Müfti için yüzlerce kişinin
katıldığı muhteşem bir cenaze merasimi düzenlendi.
Erbilli tanınmış tarihçi
merhum Zübeyr Bilal İs-
Deniliyor ki
camiin tamiri
için izin çıkar
çıkmaz Erbil
halkı aralarında 5000
Irak dinarı
topladılar.
Müfti validen de yardım istedi.
Vali bunun
üzerine valiliğin bütçesinden 3000
dinar tahsis
etti. Tamir
işi 6 Şubat
1958’de tamamlandı
eserlere de imza atan bir
din adamı olarak biliniyor.
Kadir gecesi, mevlit kan-
Reşat Müfti’nin vefatı
Hacı Kadir Benna, Kadı
Reşat Müfti’nin vefatı ilgili
mail, Müfti ailesinin
Kürdistan bölgesinin
tanınmış bir ailesi
olduğunu yazar. 500
yıl boyunca yüce
İslam dinine hizmet
eden Müfti ailesi Kale
camiinde vaaz ve
din dersleri veren bir
ailedir. Kadı Reşat
Müfti’nin Osman, Adnan, Kenan ve İhsan
adlarında vatanperver
ve vefalı dört oğlu var.
Allah’tan kendilerine
uzun ömürler dilerim.
5
saray
Sayı:95 - 30 Mayıs 2013
İstanbul’da düzenlenen 5. Türkmen basın
kurultayı çalışmalarını başarıyla tamamladı
Saray-İstanbul
İstanbul’da düzenlenen 5. Türkmen basın kurultayı çalışmalarını başarıyla tamamladı. Irak’ın
içinden ve dışından 65’ten fazla
basın mensubunun katıldığı
kurultay 18-19 Mayıs 2013 tarihleri arasında gerçekleşti. Irak,
Avrupa ve Kanada’dan gazeteci
ve misafirin katıldığı kurultayda
Saray başyazarı ve Erbil’den
bir grup Türkmen gazeteci de
katıldı.
Türkmen basın kurultayı konseyi
başkanı Kemal Bayatlı açılışta
yaptığı konuşmada, kurultaydan
hedef ve Türkmen basın mensuplarının durumuna ışık tuttu.
Konuşmasında ifade özgürlüğü
ve Türkmen medya kuruluşlarının geliştirilmesinin öneminin
altını çizen Bayatlı, Türkmen
basın konseyinin Türkmen bölgesine taşınmasını istedi. Konseyin Türkmen basın mensuplarının gerçek temsilcisi olduğunu
savunan yetkili, tüm Türkmen
basın kuruluş, sendika ve birliklerin konseyin çatısı altında
toplanması gereğinin önemini
dile getirdi.
Irak hükümetini konseye bir
bütçe tahsis etmeye çağıran
Bayatlı, ayrıca bir uydu kanalı
ve günlük bir gazete de istedi.
Açılışta Irak Gazeteciler Sendi-
kası Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Sendikası temsilcisi de
birer konuşma yaptılar. Konuşmalarında kurultayı tebrik ederek, Irak’ta Türkmen basın sürecinin mesafe almasını dilediler.
İki günlük kurultayda medyanın
farklı dallarında sunumlar takdim edildi.
Genç yazar Özdemir Hürmüzlü,
Türkmenler olarak günlük bir
gazeteye ihtiyaç duyduklarını
söyledi. İyi kadrolara ve yerel
bir televizyona sahip olduklarını
ifade eden Hürmüzlü, Türkmen
basın mensubu ve medyacıların
tek çatı altında toplanması öneminin altını çizdi.
Bu tür bir kurultayın organize
edilmesinin önemine değinen
medyacı Yılmaz Terzi ise kurultayın iki yılda değil yılda bir
düzenlenmesini istedi.
Terzi: “Türkmen medya sürecine
hız kazandırmak için kurultay
yılda bir düzenlenirse iyi olur
diye düşünüyorum. Ayrıca bu
kurultaylara delege sayısını
arttırmalıyız” dedi.
Kurultayın son gününde yapılan
seçimde Türkmen basın kurultayı konseyinin yeni üyeleri
belirlendi. Özgür ve demokratik
bir ortamda yapılan seçimde
konseyin 7 kişilik heyeti seçildi.
Seçimi Mehmet Haşim Salihi,
Güizar Bayatlı, Dilşat Terzi, Amir
Karanaz, Kürşat Çavuşoğlu,
Şemsettin Küzeci ve Güngör
Yavuzaslan kazandı. Ardından
heyet üyeleri Şemsettin Küzeci’yi konseyin genel sekreteri
olarak seçtiler.
Türkmeneli lokal televizyonu müdürü:
Bütçemiz kesileli bir yıl oldu
Saray-Kerkük
Kerkük’te yayın yapan lokal
Türkmeneli radyo ve televizyonunun bütçesi bir yıl önce kesildi. Televizyon müdürü Türkeş
Muhtaroğlu, bütçelerini kesen
tarafın adını açıklamayı reddetti.
Saray’a konuşan Muhtaroğlu,
bütçelerinin yeniden ödenmesini
istedi.
Sorunlarını gazetemizle paylaşan müdür, yayınlarının Kerkük
ve çevresini kapsadığına dikkat
çekti. Bir yıldan beri çalışanlarının maaşlarını ödemediklerini ifade eden Muhtaroğlu, 30
çalışanlarından ancak 10 çalışanın maaşını aldıklarını kaydetti.
Aldıkları 10 çalışanın maaşını
30 çalışana dağıttıklarını dile
getiren Muhtaroğlu, “aldığımız
etmekten utanıyorum. Ancak
az miktardaki paradan söz
buna rağmen yayınımıza devam
ediyoruz ve günlük canlı programımız var. Bunlar arasında dini
ve kültürel programlar da bulunuyor” dedi.
Bütçelerini kesen tarafın adını
açıklamamayı tercih eden Türkmeneli radyo ve televizyonu müdürü, “o tarafın adını açıklamak
istemiyorum. Ancak para her
şey değil, çünkü biz yayınımıza
devam ediyoruz” diye konuştu.
Reklam alıp almadıkları yönündeki sorumuzu yanıtlayan
Muhtaroğlu, politikalarının sınırlı
olması nedeniyle her türlü reklama açık olmadıklarını söyledi.
Reklamların çoğunu ücretsiz
yayınladıklarına dikkat çeken
Muhtaroğlu: “özellikle tabelasını
Türkçe yazan işyeri ve şirket
reklamlarını ücretsiz yayınlıyoruz” dedi.
Yayına az parayla devam edip
etmeyecekleri yönündeki diğer
bir sorumuzu yanıtlayan müdür,
“ne olacak bilmem. Halkımızdan yardım bekliyoruz. Bugüne
kadar bize sadece ITC Başkanı Erşet Salihi yardım ediyor.
Kentteki Türkmen partileri bize
sadece manevi destekte bulunuyorlar” dedi.
Nenden Irak hükümetinden bütçe talep etmedikleri yönündeki
sorumuzu yanıtlayan Muhtaroğlu: “Anayasada bu konuda bir
madde olmadığı için Irak hükümeti hiçbir medya kuruluşuna
yardım etmiyor. Televizyonumuzda Arapça programlar var.
Ancak kadromuz olmadığı için
Kürtçe programımız yok. Kadromuz olursa Kürtçe program
yapmaya hazırız” diye konuştu.
Irak Gazeteciler Sendikası Başkanı Saray’a konuştu:
Baas rejiminin devrilmesinden bu yana 370 gazeteci öldürüldü
Saray-Bağdat
Irak Gazeteciler Sendikası Başkanı Müeyyet El-Lami, ülkedeki
basın mensuplarının durumuna
ışık tuttu. Saray’a kısa bir röportaj veren El-Lami Irak’ta öldürülen gazeteci sayısının Vietnam
savaşı ve ikinci dünya savaşında öldürülen gazeteci sayısının
çok üzerinde olduğuna dikkat
çekti. El-Lami, “Baas rejiminin
devrilmesinden bu yana ülkede
370 gazeteci öldürüldü” dedi.
Sendika olarak gazetecilere
farklı imtiyaz ve imkanlar sağladıklarını belirten sendika başkanı, gazetecilere karşı tehditlerin
devam ettiğini kaydetti.
Saray: Iraklı gazetecilerin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
M. El-Lami: Gazetecilerin durumunda olumlu bir gelişme söz
konusudur. Bugün ülkede birçok
yayın kuruluşu faaliyet gösteriyor. Kamuoyuna doğru haber
ve bilgi aktarılıyor. Ancak yine
de gazetecilere karşı tehditler
bitmiş değil. Buna rağmen ülke-
mizdeki gazetecilerin durumu
birçok ülkeden çok daha iyidir.
Saray: Irak’ta öldürülen gazeteci
sayısı Vietnam savaşında öldürülen
gazeteci sayısının çok üzerinde
olduğu söyleniyor?
M. El-Lami: Doğrudur. Şöyle ki
Baas rejiminin devrilmesinden
bu yana ülkede 370 gazeteci
öldürüldü. Bu sayı Vietnam
savaşında öldürülen gazeteci
sayısının üzerinde. Ancak bu
bizi durduramadı aksine kamuoyuna doğru bilgiyi aktarmak için
daha da motive etti. Bugün
sahip olduğumuz özgürlüğü
demokrasi uğruna canlarını
feda eden şehitlere borçluyuz. 2012 ve 2013 yılları
gazeteciler adına huzurlu yıllardır. 2007-2011 yılları arası
dönem gazeteciler için kötü
bir dönem sayılır.
Saray: Sendika olarak kaç üyeniz var?
M. El-Lami: Toplam 15 bin
üyemiz var ve bizde 1200
yayın kuruluşu temsil ediliyor.
Saray: Kürdistan gazeteciler
sendikasıyla ilişkiniz ne düzeyde?
M. El-Lami: İlişkilerimiz çok
ileri düzeyde.
Saray: Kürt ve Türkmen üyeniz
var mı?
M. El-Lami: Tabi ki var. Bizde
milliyet ve mezhep ayırımı
yapılmıyor. Buna yasalarımız
müsaade etmez.
Saray: Sendika olarak gazetecilere ne gibi imtiyazlar sağlıyorsunuz?
M. El-Lami: Gazetecilere arsa
temin ediyoruz. Uçak biletlerinde indirim sağlıyoruz. Ücretsiz tedavi sağlıyoruz. Yıllık
prim sağlıyoruz. Irak’ın içinde
ve dışında ücretsiz kurslara
katılımlarını sağlıyoruz. Ayrıca kendilerine Arap ve uluslararası kimlik düzenliyoruz.
4
saray
Sayı:95 - 30 Mayıs 2013
Güneşin gözyaşları
* Ahenk Nakşibendi
“Güneşin gözyaşıları var”
desem belki garibinize gider. Ancak eski zamanlarda
altına güneşin gözyaşları
denirmiş. Eskilerden beri
çok değer verilen altın farklı
adlarla anılmıştır.
Deniliyor ki milattan 3100
yıl önce eski Mısır’da altın
ölümsüzlük ve zenginlik
sembolüydü. Milattan 1320
yıl önce bulunan altın haritası şimdi Torino müzesinde
sergileniyor. Haritada altının
bulunduğu yer işçilerin resmi
çiziliyor.
Altının bulunması konusun-
da tarih kitaplarında Mısır ve
Yunanlılar’ın ismi geçse de
modren düşünceye göre altın
milattan önce 1200 yılında
bulundu.
İlk altın temizleme işi
1849’da ABD’nin Californiya
kentinde başladı. İlk altın
para milattan 700 yıl önce
Lidya kralı Kroisos için basıldı. Şöyle ki birisi zengin
olsaydı kendisine “Her halde
Krisos kadar zengin değilsin”
denirdi.
Geçenlerde CNN kanalında
çok ilginç bir başlık dikkatimi
çekmişti. Başlıkta “Altın bir
madendir, ama madenden
daha büyüktür” yazıyordu.
Gerçekten bu çok doğru bir
tespittir.
Erbilimiz’de Yahudi kuyumcular vardı. Aileler bu değerli
madene çok önem verirlerdi.
Çocukken Kayseri çarşısından giderken kuyumcular
sokağına uğrardık. Orada
Hacı Bekir Kuyumcu ve çocukları Hacı Sıddık, Selah ve
Hüsam vardı. Nimet Usta ve
Şerif Usta da tanınmış kuyumculardı.
Ancak kardeşler Refik Usta
ve Sıddık Ustayı da unutmamak lazım. Aslen Ruanduzlu
olan bu iki kardeş de çok
tanınıyordu. Halila Sor da
öyle. O da aslen Ruanduzlu
idi. Kuyumcular sokağında
Saibe ve Akra Hıristiyanı bir
takım kuyumcu da vardı.
Saibelerden Bata karşısında
Cebbar Kuyumcu vardı. O
da çok meşhurdu. Akra Hıristiyanlarından ve 1961’de
Erbil’e gelen Amanuel, Vedi,
Sabah, Faik, Zura ve Davut
adlı kuyumcular da iz bırakan
esnaflar arasında yer alıyorlar.
Erbil’de altın sadece bir
ziynet eşyası olarak kullanılmazdı. Bazen bir ödeme
aracı olarak da kullanılırdı.
Mesela kimileri altınla mal
alırdı. Bizde Osmanlı altın
lira vardı. Beş lira, iki buçuk
lira, bir lira, yarım lira, çeyrek
lira gibi.
Erbil pazarı eskiden olduğu
gibi bugün de çok işlektir.
Sözünü ettiğim kuyumcuların
işlediği altınlar Erbil’de birçok evde hala duruyor. Çok
ilginçtir ki kuyumcu dükkanlarının atıkları da toplanarak
satılırdı. Bu pazarımız her
daim olsun...
* Milletvekili
Muzafferiye okulundaki çocukluk anılarım
Necat Yasin Neccar
Bu fotoğraf 1957’de çekilmiş. İçinde
Erbil’in Muzafferiye ilkokulunun dördüncü sınıf öğrencileri görünüyor.
Okulumuzda geniş bir bahçe vardı.
Etrafı demir korkuluklarla sarılıydı.
Bahçede rengarenk güller vardı.
Okulun ana giriş kapısında üç katlı
bir merdiven vardı. Merdivenden sınıflara, öğretmen ve müdür odasına giden alan mermerden yapılmıştı. Alanın bir tarafında bahçe diğer
tarafında okul sahası bulunuyordu.
Sahada İsveç sporu, basketbol,
voleybol ve diğer oyunlar oynanırdı. Spor öğretmenimiz yıllık spor
festivali için okul takımını hazırlardı.
Festival şimdi adı Franso Hariri olarak değiştirilen Erbil stadyumunda
gerçekleşirdi.
Fotoğraftada görüldüğü gibi 1 ve
2. sınıflar dışarı 3,4,5 ve 6. sınıflar içeri kısımdaydı. Bu sınıfların
önünde betondan yapılmış geniş
bir alan vardı. Yağmur yağdığında
öğrenciler orada dururdu.
Okulumuz mevcut Erbil valiliğinin
yerindeydi. Sol tarafında postane
sağ tarafındaysa Erbil belediye
başkanlığı bulunurdu. Okulun
geniş sahasında Perşembe günleri
bayrak töreni yapılırdı. Sesi güzel
öğrenciler marş okurdu.
Erbil’de inşa edilen ikinci okul
olduğu için okulumuza “El-Medrese El-saniye” denirdi. Ardından
adı Muzafferiye olarak değiştirildi.
Muzafferiye adı, Erbil Sahibi Sultan
Muzaffereddin Gökbörü’nden alınmıştır. Okulun karşısında bulunan
Gökbörü’nün türbesi bugüne kadar
ziyaret ediliyor. Okulun adının değiştirilmesi sebebi, o dönemde okul
sayısında görülen artış etkili olmuştur. Şöyle ki; Hanaka mahallesinde
Şeyh Ömer Mezarlığı yakınındaki
El-Salise adlı okulun adı El-Halidiye
olarak değiştirildi. Okul yeni adını
Mevlana Halit El-Nakşibendi’den
almıştır. El-Nakşibendi, Kürdistan
ve İslam aleminde Nakşibendi
tarikatını yenileyendir. El-Nakşibendi Erbil’e ilk geldiğinde Hanaka
Mahallesinde bir cami inşa etmiştir.
El-Nakşibendi, mahallenin adını taşıyan camide irşat ve icazet
vermeye başladı. Kendisinden
icazet alanlar arasında Heybetullah Nakşibendi ve Ahmet El-Hatip
Erbilli de bulunuyor. Araplar Mahallesinde bulunan El-Rabie okulunun
adı El-Faysaliye olarak değiştirildi.
Faysal Irak’ta tahta oturan ikinci
kraldır. Kral ellili yıllarda Erbil’i ziyaret etmiştir. Okul ziyaretten sonra
yıkılarak yeniden inşa edildi.
Okulumuzda merhum Cuma Muhammet El-Saffar müdür, merhum
Beşir Mustafa ise müdür yardımcısı
olarak görev yapıyordu.
Öğretmenlerin isimleri ise şöyle:
1-Birinci (A) sınıf öğretmeni Hanna
Abdülahad Butrus
2-Birinci (B) sınıf öğretmeni İsmail
Efendi
3-İkinci (A) sınıf öğretmeni Muhammet Gafur Çelebi
4-İkinci (B) sınıf öğretmeni Şeyh
Burhan Nakşibendi
5-Üçüncü sınıf öğretmeni Sıddık
Efendi
6-Dördüncü ve altıncı sınıf öğretmeni Haydar Osman
7-Beşinci ve altıncı sınıf Arapça
öğretmeni Hanna Abdülahad Rafo
8- Beşinci ve altıncı sınıf İngilizce
Kerküklü öğretmen Fahrettin Efendi
9-Resim öğretmeni Muhammet
Ali Arif. Arif ardından Rusya’da
doktora diploması almayı başardı.
Bağdat Güzel Sanatlar Okulunda
da görev yapan Arif, 1991 ayaklanmasının ardından Selahaddin
Üniversitesinde ilk güzel sanatlar
okulunu açmayı başardı. Burada
dekanlık görevinde de bulunan
öğretmen Arif, mühendislik fakültesi
bina bölümünde resim dersi verdi.
10-Din dersi öğretmeni Yunus Abdullah Haddad. Haddad ardından
Mustansriye Üniversitesinde hukuk
okudu. Erbil valiliğinde hukuk bölümü müdürü olarak atanan Haddad
emekliye ayrıldıktan sonra avukatlık yapmaya başladı. Hala hayatta
olan öğretmen Haddad’a Allah’tan
uzun ömürler dilerim.
11-Nesneler ve Sağlık dersi öğretmeni İbrahim. İbrahim öğretmen
Arap kökenliydi. Ancak siyasi
nedenlerle Erbil’e sürgüne gönderilmişti.
12-Spor öğretmeni Muhammet
Aziz.
13-Spor öğretmeni Cemal Mustafa.
Zamanımızda okullarda beslenme
saati uygulanırdı. Her gün öğrencilere bir bardak sıcak süt ve bir nohut kadar büyük 2 adet balık habı
verilirdi. Öğrenciler ikinci dersten
sonra hapları öğretmenin huzurunda yutmak zorundaydı. Beslenme
saati merhum Sıddık Mevlüt, Maksut amca, Bekir amca, Hamedemin
amca ve Ömer amcanın denetiminde uygulanırdı. Okullarda öğrencilerin kırtasiye ihtiyacı ücretsiz
olarak karşılanır, fakir öğrencilere
ise kıyafet dağıtılırdı.
O dönemlerde okullar iki devamlıydı. Sabah öğle namazına kadar
4 ders okuduktan sonra dinlenmek
için eve giderdik. Yemek yedikten
ve dinlendikten sonra tekrar okula
gelip 2 ders daha yapardık.
Fotoğraftakiler şunlardır:
A.Sağdan sola ikinci sırada
oturanlar
1-Vuşyar Karani
2-Hikmet ...
3-Siraç Muhiddin Şeho
4-Şerdil Hurşit
5-Namık Abdurrahman Çelebi
a. Sağdan sola önde oturanlar
1-Tahsin Cemil
2-Cenin Abdülkadir
3-Lezgin ....
4-Kahtan Seydok
5-Burhan Cebbar
6-Havraz Yakup Beg
7-Taha Hamedemin
8-Haşim ....
9-Kazım ...
10-Semir ...
B.Sağdan sola arka tarafta duranlar
1-Bilinmeyen bir öğretmen
2-Muhammet Hacı Hikmet
3-Abdülkadir Haşim Çelebi
4-Şirzat Muhammet Gazino
5-Dildar Nureddin
6-Celal ...
7-Merhum öğretmen Haydar Osman
8-Merhum okul müdürü Cuma Muhammet Saffar
9-Emir Gerdi
10-Bilinmeyen birisi
11-Mehdi Şeyh Abdülkerim
12-Muhammet Mustafa
13- Molla Reşit Gerdi’nin babası
Kurdo Gerdi.
C. Sağdan sola üçüncü sırada sandalyede oturanlar
1-Sirvan Nazım Ağa Esadi
2-Necat Yasin Neccar
3-İhsan Cemil
4-Muhsin Mala Sabır (Cuamer)
5-Hasro İbrahim Dizayi
6-Abdullah Bekir
7-Serdar Beşir Mustafa
8-Şirzat Haydar
9-Abdülvahat Kemal Saati (Cami)
10-Jir Abdurrahman (Dönemin Erbil
sağlık dairesi müdürü)
11-Seyfeddin...
12-Sabah ...
13-Hadi Said
3
saray
Sayı:95 - 30 Mayıs 2013
Türkiye tarafından ihmal edilen Türkmenler İran’a yöneliyorlar
Saray-İstanbul-Erbil
Irak özellikle Kürdistan
bölgesi Türkmenleri kendisiyle
aynı dil, aynı köken ve aynı
dini paylaştıkları Türkiye
tarafından desteklenmekle
suçlanıyorlar.
Siyasi gözlemciler bu ülkenin
Türkmenlere her zaman
arka çıktığını ifade ediyor.
Ancak Recep Tayyip Erdoğan
başkanlığındaki AKP’nin
iktidara gelmesiyle birlikte bu
destek azaldı.
AKP’nin dini meselelere
öncelik verdiğini ifade eden
bu gözlemciler bu hükümetin
milli meselelere inanmadığını
öne sürüyorlar. Dolayısıyla
Kürdistan bölgesi Türkmenleri
destek için İran’ı alternatif
olarak görüyor. Bu arada bu
ülke de Türkmenlere yakınlık
suçlayan Şebek: “Abdullah
göstermeye çalışıyor.
Gül Erbil Türkmenleri ile bir
Türkiye Türkmenlere aynı toplantıda Türkmenlerin tek
çatı altında toplanmasını açık
mesafede değil
ve net bir dille dile getirdi”
Liberal Türkmenler Cemiyeti
dedi.
Başkanı ve eski parlamenter
Sami Şebek, zamanında
İran Türkmenlere yakın
Türkiye’nin Türkmenleri bir
olmak istiyor
Türk kolonisi olarak kabul
PKK’nın çekilişini Saray’a
etmekle en büyük hatayı
değerlendiren Türkmen
yaptığına dikkat çekti.
Saray’a konuşan Şebek, bazı yetkili Şebek, İran’ın
Türkmen grupların Türkiye’nin PKK sorununun çözüme
kavuşmasını istemediğini
bu yaklaşımını reddettiğini
söyledi. Buna İran ile
diğer bazının ise bunu kabul
Türkiye arasındaki Sünni-Şii
ettiğini ifade etti.
rekabetini gerekçe olarak
Türkiye’yi Türkmenlerle
gösteren Şebek, “İran Şiileri
aynı mesafede olmamakla
yardımda bulunabilir.
Dolayısıyla Türkiye ve
Kürdistan bölgesi liderliğinin
bu durumu iyi analiz etmeleri
gerekir. Çünkü Kürt yönetimi
de Türkmenlerle aynı
mesafede değil”.
Türkiye
politikasında
değişiklik yok
desteklerken Arap körfez
ülkeleri ve Türkiye Sünnilere
arka çıkıyorlar. Eğer Türkiye
elini çabuk tutmazsa ve
Türkmenlere aynı mesafede
davranmazsa bu halkı İran’a
kaptırır” uyarısında bulundu.
Türkmenlere yakınlaşabilmek
ve bunları toplayabilmek
için İran’ın yeni bir politika
izlediğine dikkat çeken
Türkmen yetkili, “PKK sorunu
büyük bir ölçüde çözüldü.
Şimdi rekabet Türkmenler
üzerinde yoğunlaşmış
durumda. İran’ın Türkmenler’e
yönelmesi dikkatlerden
kaçmıyor. Bu arada çoğu
Türkmen grupların Türkiye ile
ilişkilerinde bir gerileme söz
konusudur” diye konuştu.
Çoğu Türkmen grupların
İran’a yönelebileceği
ihtimalinin uzak olmadığını
dile getiren Şebek şöyle
devam etti: “Eğer Türkiye
Türkmen politikasını gözden
geçirmezse siyasi süreçte
yer almaya çalışan ancak
maddi imkana sahip olmayan
birçok Türkmen grup destek
için İran’a yönelebilir. İran,
Kürdistan parlamento
seçimlerinin gündemde
olduğu şu günlerde çoğu
Türkmen gruba maddi
Türkiye Cumhurbaşkanının
Ortadoğu Başdanışmanı
Erşet Hürmüzlü, Irak’taki
tüm grupların ülkenin
istikrara kavuşması yönünde
çalışması gereğini savundu.
Saray’a konuşan Hürmüzlü,
komşu ülkeleri Irak’ın
içişlerine karışmamasını
istedi. Irak’ta kararları bu ülke
vatandaşlarının kendilerinin
almaları gereğini dile getiren
Hürmüzlü, “Her zaman
demişimdir, kararlar Irak
mutfağından çıkmalıdır” dedi.
Başdanışman Hürmüzlü
Türkmen adını vermeden
“Türkiye olarak her zaman
Irak’ın yanında olacağız. Bu
ülkede gizli gündemimiz yok.
İlişkilerimiz açık ve şeffaf
olmalıdır. Türkiye’nin Irak
politikasında herhangi bir
değişiklik söz konusu değildir.
Ülke olarak Irak’a birçok
yardımımız dokunmuştu.
Özellikle yaralıların ülkemize
getirilmesinde birçok
yardımda bulunmuştuk. Bu
yardımlarımız hala da devam
ediyor” diye konuştu.
Bölgenin çoğu milletleri anayasanın parlamentoya dönmesini istemiyorlar
Saray-Erbil
Bölgenin farklı etnik
grupları, haklarının çoğunu
garantiye aldığı için bölge
anayasasının parlamentoya
yeniden dönmesini
istemiyorlar.
2009’da 97 parlamenterin
oyunu alan bölge anayasa
taslağı henüz referanduma
sunulmadı. Muhalefet ve
diğer bazı gruplar tadili için
anayasanın parlamentoya
dönmesini istiyorlar.
Ermeni parlamenter
Aram Şahin,
anayasanın
referanduma
sunulmasını
istedi. Anayasa
taslağının
vaktiyle 97
parlamenterin
oyunu
aldığını
hatırlatan
Şahin,
anayasanın
halkın onayına
sunulması gereğini
savundu.
Bu konuda partilerin karar
vermemesi gerektiğini
dile getiren Ermeni
vekil, Ermeniler olarak
haklarının anayasada
garantiye alındığını kaydetti.
Bazı maddelerin tadil
edilebileceğini
ifade
eden Şahin:
tümü değil, bazı maddeleri
tadil edilebilir” dedi.
Hıristiyan parlamenter Salim
Toma, Kildani ve Asuriler
olarak haklarının anayasada
yer aldığını söyledi. Ancak
parlamentoya dönmesi
halinde anayasaya
konmak üzere yeni
taleplerinin
olacağına
dikkat
çeken
Toma,
“Anayasanın
anayasanın
baştan
aşağı gözden
geçirilmesinin
imkansız
olduğunu kaydetti.
Anayasada bazı
maddelerin tadil
edilebileceğini ifade
eden Toma, anayasa
üzerinde uzlaşma
sağlanmadığı takdirde
azınlık veya çoğunluk
oylarıyla geçeceğini belirtti.
Toma: “Anayasa uzlaşı
sağlanmadan parlamentoya
dönmesi birçok soruna
neden olacak” dedi.
Kürdistan parlamentosunun
Türkmen milletvekillerinden
Şerdil Tahsin, zamanında
anayasanın dönmesini
isteyenler arasında yer
aldığını hatırlattı. Ancak
şimdi bu isteğinden
vazgeçtiğini ifade eden
Tahsin: “Türkmenler
olarak anayasada
yeni hak ve talepler
tespit etmek istiyoruz.
Zamanında anayasanın
dönmesini isteyenler
arasında yer alıyordum.
Ancak şimdi değil. Çünkü
eğer dönerse, iller yasası
ve seçim yasası gibi
rafa kaldırılır ve yatırılır.
Dolayısıyla hemen
referanduma sunulmalıdır.
Ardından bazı maddelerinin
tadili için parlamentoya
dönmelidir” dedi.
“Bölgede ikinci büyük
millet olarak kabul edilmek
istiyoruz ve bölge başkan
yardımcısı bizden olsun”
diyen Türkmen vekil, “bölge
bayrağına Türkmenlerin
sembolü mavi renk
konulsun” diye konuştu.
Yezidi temsilci Hazım
Tahsin Beg, Yezidi isminin
anayasanın 5. maddesinde
geçtiğini hatırlattı. Saray’a
konuşan Tahsin Beg,
bazı haklarının anayasal
garantiye alındığını da
söyledi.
Millet olarak Kürdistan
bölgesinde ikinci
sınıf vatandaş olmak
istemediklerini ifade eden
Türkmen vekil
Şerdil Tahsin:
“Millet olarak
kabul edilmek
istiyoruz ve bölge başkan yardımcısı bizden
olsun. Bölge
bayrağına Türkmenlerin sembolü mavi renk
konulsun”
Yezidi vekil, diğer milletler
gibi kendilerine de kota
verilmesini istedi.
Nüfus olarak sayıları 500 bini
aşsa da, sadece bir genel
müdürlerinin bulunduğuna
dikkat çeken Beg, “bölgedeki
resmi kurumlarda ve içişleri
bakanlığında atanmak
istiyoruz” diye konuştu.
2
Sayı:95 - 30 Mayıs 2013
Neden KYB ve KDP ITC’yi
toplantılara çağırmıyorlar
Saray- Erbil
Bölgedeki iki iktidar partisi
KYB ve KDP, Türkmenleri
ilgilendiren toplantılara Irak
Türkmen Cephesi (ITC)’yi
çağırmıyorlar. Durumu
gazetemize değerlendiren
ITC’li bir yetkili, KDP ve
KYB’yi kendilerine karşı
gözardı etme politikası
uygulamakla suçladı.
ITC üst düzey yetkilisi Aydın
Maruf, iki Kürt grubunun
Türkmen partileriyle
düzenledikleri toplantılara
kendilerini çağırmadıklarını
söyledi.
Bu tavırları nedeniyle KDP
ve KYB’yi eleştiren Maruf,
“Bu toplantılarda Türkmen
meselesi, Kerkük statüsü,
seçim veya anayasa konuları
görüşülüyor. Ancak Irak’ta
olduğu gibi Erbil ve Kerkük’te
de önemli bir yere sahip
ITC’yi çağırmıyorlar” dedi.
KDP ve KYB ile çok iyi
ilişkiler içinde olmalarına
rağmen söz konusu
toplantılara çağrılmamalarına
sitem eden ITC yetkilisi
Maruf, bu konuda en çok
KDP’ye kızdıklarını kaydetti.
Bunun kabul edilemez
olduğunu ifade eden
Maruf, ITC’nin çağrılmadığı
toplantıların kendileri için
hiçbir şey ifade etmediğine
dikkat çekti.
Bu konuyu, önümüzdeki
günlerde ziyaret edecekleri
partilerle gündeme
getireceklerini belirten
ITC’li yetkili: “Önümüzdeki
günlerde hem iktidar
partisini hem de muhalefeti
ziyaret edeceğiz. Ziyarette
bu konuyu gündeme
getireceğiz” diye konuştu.
ITC’nin bu eleştirileri
karşısında sessiz kalmayan
KDP, parti olarak ITC
ile hiçbir sorunlarının
bulunmadığına dikkat çekti.
Saray’a konuşan KDP’li
yetkili Ahmet Kani, ITC’yi
toplantılara, söz konusu
Türkmen partisinin genel
merkezinin bölge dışında
Kerkük’te olduğu için
çağırmadıklarını öne sürdü.
ITC’nin Erbil’deki bürosunun
bu şehri temsil ettiğini
ifade eden KDP İlişkiler
Büro Başkanı Ahmet Kani,
“ITC’nin Erbil’deki bürosu
ITC’nin genel politikası değil
bu şehri temsil ediyor. Bizim
toplantımız partilerin ana
merkezleri ile olduğu için
kolları çağırmadık. Ama eğer
kollarla toplantı yaparsak
mutlaka ITC Erbil bürosunu
da çağıracağız. Çünkü
onların ana merkezi bölgede
değil Kerkük’te” dedi.
ITC ile hiçbir sorun
yaşamadıkları ve kendisiyle
dostane ilişkiler kurmak
istediklerini dile getiren
KDP’li yetkili Kani, şu veya
bu partiyi toplantılara davet
etmek konusunda hiçbir
problemlerinin olmadığını da
kaydetti.
Saray konuyla ilgili
KYB’nin görüşünü
almak istedi. Ancak KYB
sözcüsü Azat Cündiyani
ve partinin yönetim
üyesi Seyit Talat
Haffaf telefonumuza
çıkmadılar.
Bölgecilikle başımız dertte
Saray-Erbil
Bazı gazeteci, üniversite
öğretim üyesi ve sivil
toplum örgüt yetkililerine
göre; Kürdistan bölgesinin
bölgecilikle başı dertte.
Bölgecilik, bir takım kişi
veya siyasi grubun ortak
menfaatlerini idame
edebilmek için birbirlerine
sempati duyması olarak
tanımlanabilir. Bunlar ülke
ve millete önem vermekten
ziyade bağlı oldukları bölgeye
önem verir.
Bölgeciliğin feodel yapının
hakim olduğu günlerden
kalma olduğunu savunan bir
öğretim üyesi, “O günlerde
toplumlar kapalıydı ve kendi
kendilerini idare ederlerdi.
Bu durum başka bölgelerle
alışverişte bulunmalarına
imkan sağlamıyordu. Bu ister
istemez bölgecilik hissini
arttırırdı” dedi.
Sosyolog Dr. İsmail Abdullah
Hamad, bugüne kadar
aşiretçilik, bölgecilik ve
kabilecilik hissiyle hareket
edildiğine dikkat çekti.
Selahaddin Üniversitesi
öğretim üyesi Dr. Hamad,
iktisadi şartların değişmesinin
bölgecilik ve aşiretçilik
hislerini azalttığını veya yok
ettiğini söyledi.
Gazeteci Serkel Haşim,
bölgecilik yaklaşımının siyasi
liderler üzerinde de etkili
olduğuna dikkat çekti. Bunun
medyaya da yansıdığını
ifade eden gazeteci Haşim,
bölgedeki liderlerin şu
veya bu bölgeye yakınlık
gösterdiklerini veya destek
verdiklerini belirtti. “Siyasi
partilerimiz de bölgecilik
etrafında buluşmasına mani
olduğunu belirtti.
Bölgecilik yaklaşımını
azaltmak için medya ve sivil
toplum örgütlerini göreve
çağıran bir yetkili, bölgecilik
ve aşiretçilik düşüncesinin
bir gerçek olduğunu söyledi.
Duhok
Erbil
Süleymaniye
yapıyorlar” diyen Haşim,
toplumda da böyle bir
yaklaşımın hissedildiğini ifade
ederek hiçbir gelişmenin
bölgecilik hissini yok
edemediğini kaydetti.
Haşim, “medya da bölgecilik
yaptığı için bu durumun
üzerinden gelemiyor” diye
konuştu.
Sivil toplum örgüt üyesi
Hemin Ferit, dünyadaki
sosyal ağların toplumları
birbirine bağladığını
söyledi. Bu durumun farklı
bölgelerdeki insanların
birbirlerini kabul etmesine
zemin hazırladığını ifade
eden Ferit, artan bölgecilik
yaklaşımlarının toplumların
tek model ve tek düşünce
Gazeteci Haşim›e göre bölgecilik yaklaşımı
siyasi liderler
üzerinde de etkili oluyor. Bunun medyaya da
yansıdığını ifade
eden gazeteci
Haşim, bölgedeki liderlerin şu
veya bu bölgeye
yakınlık gösterdiklerini veya
destek verdiklerini belirtti.
İslami Birliğinden parlamenter
Bayan Ahmet, gelişen
medya araçları ve toplumun
bölgecilik düşüncelerini
azalttığını kaydetti.
Aidiyet duygusunun
pekiştirilmesi gereğini
savunan Ahmet, kendi
ülkelerine hizmet etmeleri
için halkın teşvik edilmesini
istedi.
Erbil’in tanınmış
din adamı Kadı
Reşat Müfti’nin
hayatı ve dine
hizmeti ...6
Sayı:95 - 30 Mayıs 2013
Neden İran Türkmenlere yakın
olmak istiyor?
2
Siyasi partilerimiz de bölgecilik
yapıyor
5
Halkımızın yardım ve desteğini
bekliyoruz
2
ITC iki Kürt grubu KDP ve KYB›yi
eleştirdi
3
Bazı Türkmen grup seçime bütçe yetersizliği nedeniyle katılamayacak
5 Türkmen grup seçime katılım formunu aldı
Saray Özel
Beş Türkmen grup,
önümüzdeki Eylül ayında
yapılması beklenen Kürdistan
parlamento seçimlerine
katılabilmek için seçim
komiserliğinde kayıt yaptırdı.
Kayıt işlemi önümüzdeki
Haziran ayının dördüne kadar
sürecek.
Seçime katılım formunu
alan Türkmen gruplar şöyle:
Türkmen Erbil Listesi,
Türkmen Demokrasi Hareketi
Listesi, Türkmen Reform
Hareketi, Müne Kahveci Listesi
ve üç grubun koalisyonundan
oluşan Türkmen Liberaller
Cemiyeti, Türkmen Demokratik
Partisi ve Türkmen Kültür
Cemiyeti Listesi.
Ancak Irak Türkmen Cephesi
ve Türkmen Kardeşlik Ocağı
bu konuda henüz karar
almış değiller. Konuyla ilgili
olarak Saray’a konuşan ITC
Lideri Erşet Salihi, sürece
olumlu yaklaştıklarını söyledi.
Salihi ancak seçime katılım
konusunda henüz bir karara
varmadıklarını kaydetti.
ITC lideri, bu konudaki
müzakerelerine devam
ettiklerini de belirtti.
Seçim komiserliğinin kararına
göre; kayıt yapmak isteyen
gruplar komiserlikte 50
milyon Irak dinarı yatırmak
zorunda. Bu gruplar 2 bin
imza da toplamaları gerekir.
Komiserliğin bu kararı maddi
sıkıntı çeken gruplar için
probleme yol açıyor.
Türkmen Bağımsızlar
Hareketi Başkanı Kenan
Şakir Üzeyirağalı, ayda
hükümetten 20 milyon dinar
aldıkları için komiserlikte 50
milyon dinar yatırma imkanına
sahip olmadıklarını söyledi.
Saray’a konuşan Üzeyirağalı,
hükümetten bu konuda
kendilerine yardım etmesini
talep etti.
Parti olarak seçim komiserliği
nezdinde 2004’ten beri kayıt
yaptırdıklarını hatırlatan
Türkmen parti başkanı, ancak
yeniden kayıt yaptırabilmeleri
için 50 milyon dinar yatırmaları
gerektiğini belirtti. Ayda 20
milyon gibi bir para aldıkları
için komiserlik nezdinde 50
milyon dinar yatıramadıklarını
ifade eden TBH Başkanı
Üzeyirağalı, bu konuda
hükümetten yardım talep
ettiklerini söyledi. “Seçime
katılmak istiyoruz” diyen
Türkmen yetkili, 2 bin
imza konusunda sıkıntı
çekmediklerini dile getirdi.
Türkmen Demokratik
Partisi Başkanı Dilşat
Çavuşlu, seçime üç partiden
oluşturdukları koalisyonla
katılacaklarını kaydetti.
Saray’a demeçlerde
bulunan Çavuşlu, Türkmen
Demokratik Partisi,
Türkmen Kültür Cemiyeti ve
Türkmen Liberaller Cemiyeti
tarafından oluşturulan
liste için henüz bir isim
seçmediklerini söyledi.
İzzet Duri: Irak halkı Baas partisinin sütünden beslendi
Saray-Ajanslar
Devrik Baas partisinin ikinci
adamı İzzet Duri, Mısır’ın
Cumhuriye gazetesine verdiği
mülakatta Irak halkının
bugüne kadar verdiği iki
milyon şehidin 150 bininini
Baas partisi mensuplarının
oluşturduğunu söyledi.
Yakalanması için ABD’nin
başına iki milyon dolar ödül
koyduğu Duri, Baas partisinin
mücadelesine ilkeleri ve
içtüzüğü çerçevesinde devam
ettiğini kaydetti.
Mücadele olmadan
işgalcilerin kontrolünün
devam edeceğini belirten
Iraklı eski yetkili Duri,
silahsız direnişin yararlı
olmayacağının altını
çizdi. Mücadelelerinin
Maliki’nin Safavi idaresi
devrilene kadar devam
edeceğini ifade eden Duri,
Irak halkının zillete boyun
eğmeyeceğini söyledi.
“Irak halkı Baas partisinin
sütünden beslendi” diyen
Duri, “Cesur Irak halkından
aldığımız kuvvet sayesinde
işgalcilere direniyoruz. Bu
halk bugüne kadar 2 milyon
şehit verdi” diye konuştu.
Bendyapı İnşaat olarak, tecrübeli elemanlarımızla köprü ve baraj inşaatında ün yapmış bir firmayız.
Adres: Erbil-Ankava
İletişim Bilgileri:
009647504207877 - 009647703929950
www.bendyapi.com.tr

Benzer belgeler

Adnan Şenses`e veda! Emrah`a Twitter şoku

Adnan Şenses`e veda! Emrah`a Twitter şoku Twitter’dan 5 milyon dolar ederinde hisse alan şarkıcı Emrah ise Twitter’ın hisse hareketlerinden bir yatırımcı olarak etkileniyor. Emrah Twitter hisseleri aldıktan sonra şirketin kağıtları yüzde 7...

Detaylı

Müslüm Baba Şarkıları 2 TÜRKAN ŞORAY ADINA DÜNYA

Müslüm Baba Şarkıları 2 TÜRKAN ŞORAY ADINA DÜNYA taytının üzerine giydiği mini eteğiyle çıkan 50 yaşındaki sanatçı, ilginç mimikleri kadar açıklamalarıyla da dikkat çekti. Koyu bir besiktastaraftarı olan güzel sanatçı, çok eleştirilenbesiktasBaşk...

Detaylı

Saray turky.indd - Bizturkmeniz.com

Saray turky.indd - Bizturkmeniz.com Şampiyonlukla kapanan sezonun ardından takımı iyice ‘mükemmel’ hale getirmek isteyen Cimbom’da hedef ‘yabancı’ değil Arda Turan… Aslan

Detaylı

Demet Şarkılarını Gençler İçin Söyledi

Demet Şarkılarını Gençler İçin Söyledi ve modelleri eski oldu. Bu araçları yeniden fiyatlandırmak için hükümetin onayını bekliyoruz.

Detaylı

Nazım Hikmet`in sözleri kitapları ve hayatı

Nazım Hikmet`in sözleri kitapları ve hayatı vefatının ardından resmen vaazlık görevine başladı. Aynı zamanda Kaledeki medresede de din dersleri veren Müfti, Erbil ve Kürdistan bölgesinde ün salmaya başladı. Birçok din adamının icazet aldığı ...

Detaylı

SARAI LATINInew.indd

SARAI LATINInew.indd saatlerce sürer ve genelde dinlenme yada nitrogliserinle geçmez, • Ağrı, şiddetli ve künt vasıftadır.

Detaylı

Fazla Kiloların Suçlusu Tayt Mı?

Fazla Kiloların Suçlusu Tayt Mı? için bir komisyon kuruldu. Komisyonda Müfti’nin yanı sıra bir takım ileri gelen yer aldı. Deniliyor ki camiin için izin çıkar çıkHazırlayan: Şirzat Şeyh tamiri maz Erbil halkı aralarında Muhammet 5...

Detaylı