Kia`nın Avrupalı Yüzü

Transkript

Kia`nın Avrupalı Yüzü
TÜRKİYE’NİN
İKİNCİ EL
OTOMOBİL
REHBERİ
Her Ay 500
İkinci El Araç
ŞUBAT 2010
Kia'nın Avrupalı Yüzü
d
'
e
e
C
FUAR
Detroit
Auto Show
YENİLİK
AUDI A8 MAYIS'TA
TÜRKİYE'DE
KLASİK
Mercedes 300 SL
Gullwing
RÖPORTAJ
İlkİm
Sancaktaroğlu
EDİTÖRDEN
F. Levent Gençağa
DOD Marka Yönetimi Pazarlama Şefi [email protected]
Merhaba,
2010 yılının ikinci sayısıyla yine birlikteyiz. Sizlerin yoğun ilgisiyle her sayıda daha büyük bir şevkle hazırladığımız dergimizin bu sayısından itibaren yeni bir yapılanmaya giderek dergimizin içeriğinde çeşitli yeniliklere yer
veriyoruz. Önümüzdeki sayılarda farklı sürprizlerle karşınızda olmaya devam edeceğiz. Bu sayımızdan itibaren
otomotiv sektöründe büyük tecrübeye sahip Edmon Bekyan ve Figen Kayralcı’nın deneyimleriyle bizlere destek
sağlayacaklarını sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk
duyuyoruz. Test ve sektör haberleri konusunda her zaman
olduğu gibi pazarlama ekibimiz, “Uzmanına Sorun” bölümümüzde ikinci el sektörünün uzmanı Barış Diker sorularınızı cevaplayacak. Bu bölüm aynı zamanda sektörün
rehberi niteliğini taşıyor.
Her geçen gün markaların yeni modellerini piyasaya
sürmeleri, araçların donanım seçeneklerinin giderek artması, fiyatların birbirleriyle çok yakın seviyelere gelmesi,
kurumsal ikinci el markaları sayesinde kaliteli araçlara cazip ve güvenli bir şekilde sahip olabilme imkanları;
müşterilerin araç tercih süreçlerini her geçen gün üzerinde daha çok düşünülmesi gereken karmaşık bir hale
getirmekte. Özellikle son dönemde sizlerden, araç tercihleriniz konusunda bizden görüş istediğiniz, ikinci el araç
Erman YERDELEN
Doğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve
Ticaret A.Ş.'yi temsilen Yönetim
Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi
Yönetim Yeri
Doğuş Grubu İletişim Yayıncılık ve
Tic. A.Ş. Eski Büyükdere Caddesi
USO Center No: 61 34389 Maslak /
İstanbul Tel: (212) 335 00 00
Genel Yayın Yönetmeni
Alper Aköz
(Sorumlu Müdür)
Hazırlayan
Levent Gençağa
(Editör)
Kemal Toğanç
(Görsel Yönetmen)
Zeynep Yeşilipek, Mert Uyan,
Sinem Eroğlu
Basım Yeri
Promat Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Evren Mahallesi, Evren 1 Oto Sanayi
Sitesi Yanı, Esenyurt İstanbul
Tel: (0212) 690 63 63
"DOD'un fiyat ve görüntü
değiştirme hakkı saklı olduğundan
DOD bu konularda güncelleme
yapabilir. Tipografik hatalardan
DOD sorumlu değildir. Resim,
fiyat ve bilgilerde yazım hatası
olduğu takdirde ilgili Yetkili
Satıcı'daki bilgi ve fiyatlar
geçerli olacaktır. KDV ve diğer
vergilerdeki değişiklikler ve
gelebilecek yeni vergiler fiyatlara
aynen yansıtılacaktır. Kredi ödeme
seçenekleri, kredi başvurusu VDF
tarafından onaylandığı takdirde
geçerlilik kazanacaktır."
BUSINESS
dergisinin okurlarına ücretsiz hediyesidir.
alım satım süreçleri hakkında bilgi talep ettiğiniz, araç
alıp satarken dikkat edilmesi gereken unsurları öğrenmek istediğiniz farklı konularda mailler aldık. Sizlerden
gelen bu istek ve ihtiyaçlardan hareketle, DOD’un 10. Yılına özel olarak ikinci el sektörüyle ilgili ihtiyaç duyduğunuz
tüm bilgilerin içerisinde yer alacağı bir ikinci el rehberi
üzerinde çalışmalarımıza başladık. Dergimizin önümüzdeki sayılarında bu rehberin bölümlerini yayınlayacağız.
Bu bölümler bittiğinde ikinci el sektöründe güvenle araç
alıp satabilmek için gerekli A’dan Z’ye tüm bilgileri içerisinde bulunduran DOD 10. Yıl Özel Rehberi’ne ek bir ücret
ödemeden sahip olmuş olacaksınız. Mart sayımızla birlikte yayınına başlayacağımız bu ikinci el rehberini kaçırmamanızı öneriyoruz.
Ülkemizde kurumsal anlamda ilk ve en büyük ikinci el
otomotiv markası olarak hizmet veren DOD’un 10.yılına
özel sürprizleri elbette sadece bunlarla sınırlı olmayacak.
Önümüzdeki sayılarımızda 10. Yılımıza özel çeşitli kampanyaları, özel indirimleri, çekiliş ve yarışmaları da bu
sayfalarda ve www.dod.com.tr web adresimizde sizlerle
paylaşıyor olacağız.
Önümüzdeki ay görüşmek üzere,
Saygılarımızla,
DOD 10. YIL ÖZEL İKİNCİ EL REHBERİ
MART SAYISINDAN İTİBAREN DOD DERGİSİNDE!
İkinci el araç alıp satmaya karar
verdiğimizde kafamızda birçok
soru işareti oluşuyor. Artık
cevapları nereden bulacağım
diye hayıflanmanıza gerek yok!
Önümüzdeki aydan itibaren
DOD ikinci el rehberinde merak
ettiğiniz her şeyi bulacaksınız:
•Piyasa araştırması nasıl yapılır?
•İhtiyaca uygun farklı araç
alternatifleri nasıl tespit edilir?
•Bu alternatiflere hangi kanallardan
ulaşılır?
•Alımı düşünülen aracın durumu
güvenli olarak nasıl tespit edilir?
•Araç alımında nelere dikkat
edilmelidir?
•Tramer kayıtlarından araç
sorgulama nasıl yapılır?
•Devir, noter ve ruhsat işlemlerinde
nelere dikkat edilmelidir?
•Araç fiyatlandırması nasıl yapılır?
Belirleyici öğeler nelerdir?
•Araç satışında nelere dikkat
edilmelidir?
Hepsi ve daha başka can alıcı detaylar...
DOD Ö
ZEL R
.
KAÇIR EHBERi'N .
i
MAYIN
!
3
Volkswagen-Scania Deniz Motorlarının
Avrasya Boat Show Çıkarması
A
Schumi F1’e
Mercedes’le döndü
2010 sezonunda Formula 1 hayranlarını
yeni bir heyecan fırtınası bekliyor.
Şampiyon pilot Jenson Button’ın
McLaren’e geçmesi ve Fernando
Alonso’nun beklenmedik bir şekilde
Ferrari takımına katılmasının ardından
Michael Schumacher de F1’e geri
dönüyor. 2009 yılında boyun ağrıları
nedeniyle Ferrari’yle dönüşünü
gerçekleştiremeyen Schumi, özlediği
spora Mercedes takımıyla devam
edeceğini açıkladı. Bu kararın ardından
Alman sürücünün 14 yıldır devam eden
Ferrari ortaklığı da sona ermiş oldu.
Michael’ın takım arkadaşı da bir Alman
olan Nico Rosberg olacak. En başarılı F1
yarışçısı olarak gösterilen ve tam 7 kez
dünya şampiyonu olan Schumi,
hedefinin sadece yarışmak değil,
8. şampiyonluğu kazanmak olduğunu
söylüyor. Schumacher’in işi, yeni
sezonda şampiyonluk isteyen
Ferrari karşısında hiç kolay
olmayacak.
vrasya Boat Show 2010, DENTUR (Deniz
Turizmini ve Denizciliği Geliştirme
Derneği) desteğiyle 12-21 Şubat 2010
tarihleri arasında İstanbul CNR EXPO Fuar
Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Avrasya Boat
Show 2010’un, yerli ve yabancı markaların
rekabetine sahne olması bekleniyor. 250
firma ve 1500’e yakın markaya ev sahipliği
yapacak olan fuara, Volkswagen-Scania deniz
motorları da geniş ürün yelpazesiyle katılıyor.
8. Salonda yer alan stantta Volkswagen’in
4 silindir şanzımanlı, 5 silindir şanzımanlı,
6 silindir şanzımanlı, 6 silindir kuyruklu
motorlarıyla birlikte Scania’nın 12 ve 16
litrelik motorları sergilenecek.
Motorların güçleri Volkswagen’de 40-350
HP, Scania’da ise 300-800 HP aralığında
değişiyor. Farklı kullanım ihtiyaçlarına cevap
veren motor seçenekleri, 60 aya varan faiz
oranlarına sahip vdf kredisiyle sunuluyor.
Volkswagen Deniz Motorları teknolojik
özelliklerinin yanı sıra MDC kontrol sistemi
ile verimli yanma, düşük egzoz emisyonları
ve ayar gerektirmeyen hidrolik valf sistemiyle
de dikkat çekiyor. Motorların diğer bir özelliği
ise 10 yıl sonrası için planlanan emisyon
kurallarını şimdiden karşılamaları.
2009 yılında Türkiye pazarında en çok satış
yapan markalar sıralamasında ilk 3 sırada yer
aldıklarını belirten VW-Scania Deniz Motorları
Genel Müdürü İlhami Eksin, fuar için özel
kampanyalar yapacaklarını belirtti.
Cezalar zamlandı
uymayanlar yandı
Peugeot SR1 İle GT geleneğİnİ yaşatacak
Peugeot, yeni konsept otomobili SR1 ile
gelecekte üreteceği modeller hakkında
ipuçları veriyor. Yenilenen “Aslan”
logosunun yer aldığı konsept model, efsane
GT’lerin köklü geleneğini yeniden yaşatmayı
amaçlıyor. Üç kişilik olarak tasarlanan kabin,
ikisi önde üçüncüsü ise arkada, iki koltuğun
ortasında yer alan bir oturma düzenine
sahip. Kabin, eski görünümlü deri, ahşap
kaplamalar, nikel veya parlak krom gibi
farklı malzemelerin biraraya getirilmesiyle
oluşturuldu. Bell&Ross® ile ortaklaşa
tasarlanan saat ise teknolojiyi vurguluyor.
SR1 konseptinde, 2011’den itibaren 3008’de,
uygulanacak olan HYbrid4 teknolojisi yer
alıyor. Öndeki 218 HP güç üreten benzinli 1.6
THP motor, arkada yer alan 95 HP gücünde
bir elektrik motoruyla birleşiyor. Otomobilin
100 km’deki ortalama yakıt tüketimi 4.9 lt (119
g/km CO2.). Her iki motor eşzamanlı olarak
çalıştığında, SR1, 313 HP güç üretiyor. Bu
da dört çekerli SR1’in 4.7 saniyede 100 km/s
hıza ulaşmasını sağlıyor. Peugeot, HYbrid4
teknolojisi sayesinde sürüş keyfi için çevreye
saygıdan ödün vermek zorunda olmadığımızı
kanıtlıyor. Peugeot, SR1 konsept modeli
mart ayında düzenlenecek olan Uluslararası
Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak.
Yeni yılla birlikte trafik cezaları
zamlanırken uygulamalar da
sertleşti. Kırmızı ışıkta durma
alışkanlığı olmayanlar dikkat! Artık
beş defa kırmızı ışık ihlali yapanların
ehliyetine bir yıl el konuluyor. 1 Ocak
2010’dan itibaren yürürlüğe giren
cezalardan bazıları şöyle:
• Kırmızı ışıkta geçmek: 130 TL
• Hız sınırını yüzde 30 oranında
aşmak: 270 TL
• Alkollü araç kullanırken ilk kez
yakalanmak: 548 TL
• Alkollü araç kullanırken İkinci kez
yakalanmak: 687 TL
• Ehliyet sahibi olmadan
araç kullanmak: 270 TL
• Ehliyeti yanında
bulundurmamak: 130 TL
• Fazla yolcu almak: 63 TL
• Park yasağına uymamak: 62 TL
• Emniyet kemeri takmamak: 62 TL
Alfa Romeo 100. Yılını Giulietta’yla kutluyor
Yenİ Mazda
MX-5 Türkİye’de
Dünyanın en çok satan iki koltuklu aracı
olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na
giren Mazda MX-5’in katlanabilen
sert tavanlı yeni modeli satışa
sunuldu. MX-5 Roadster Coupe’de
160 beygir güç üreten 2.0 litre motor
ve 6 vitesli otomatik şanzıman yer
alıyor. Activematic şanzıman, düz
vites moduna geçmeden direksiyon
üzerinden vitesleri manuel olarak
değiştirmenize olanak tanıyor. Dört
hava yastığı, DSC, patinaj kontrol
sistemi (TCS), Xenon farlar, alaşım
jantlar, deri direksiyondan kontrol
edilebilen yeni yedi hoparlörlü Bose®
müzik sistemi, beş kademeli koltuk
ısıtıcısı gibi özelliklerin yer aldığı
yeni modelin fiyatı 78 bin 929 TL
olarak belirlendi.
4
Alfa Romeo’nun 147 modelinin yerini
alacak yeni model gün ışığına çıktı. Efsanevi
“Giulietta” adıyla yollara çıkmaya hazırlanan
yeni model, ilk olarak mart ayında Cenevre
Otomobil Fuarı’nda sergilenecek. 2010 yılında
100. yaşını kutlayacak olan Alfa Romeo için
ayrı bir önem taşıyan Giulietta’nın kökleri
50’li yıllara dayanıyor. Üretimine ilkbaharda
başlanacak olan yeni model, coupe'yi andıran
tasarımı ve 147 modelinde olduğu gibi C
sütununa gizlenen kapı kollarıyla dikkat
çekiyor. 350 litrelik bagaj hacmiyle 147
modelinden 70 litre daha fazla yükleme hacmi
sunan Giulietta’da performanslı olduğu kadar
çevreci 4 motor alternatifi sunuluyor. Dizel
seçenekleri,105 HP’lik 1.6 litre ve 170 HP 2.0
litre turbo dizel motorlardan oluşuyor. 1.4
litre 120 HP ve 170 HP’lik motorlar ise benzin
tercih edenler için düşünülmüş. İlerleyen
dönemde 235 HP’lik 1.8 litrelik motorla
donatılmış Quadrifoglio Verde versiyonu da
“En Sportif Giulietta” olarak yollara çıkacak.
Bütün versiyonlarda standart olarak sunulan
‘Dinamik’, ‘Normal’ ve” Her Türlü Hava
Koşulu” ‘All Weather’ modları sayesinde
elektronik diferansiyel ve denge kontrol
sisteminin (VDC) çalışma parametrelerinde
değişiklik yapılabiliyor.
• Araç kullanırken telefonla
konuşmak: 62 TL
• Zorunlu Trafik Sigortası
yaptırmamak: 62 TL
• Hatalı sollamak: 128 TL
• Satın alınan aracı bir ay içinde adına
tescil etmemek: 130 TL
• Ruhsat ve plaka olmadan
araç kullanmak: 62 TL
• Muayene süresini geçirmek: 62 TL
Yeni Caravelle’de daha fazla
konfor ve güvenlik
Y
olculukların daha zevkli ve güvenli geçmesi
için geliştirilen yeni Caravelle, yüksek
standarttaki özellikleriyle bu kategoride
adeta kendi sınıfını yarattı. Kalabalık aileler,
iş adamları, turizm ve servis taşımacılığı
olmak üzere çok geniş bir yelpaze göz önüne
alınarak geliştirilen ve 54 bin 700 TL’den
satışa sunulan yeni Caravelle, Trendline ve
Comfortline olmak üzere iki farklı donanım
seviyesine sahip.
Alüminyum jantlar ve yeni katlanabilir
yan aynalar yenilenen dış tasarımda ilk göze
çarpan özelliklerden. Trendline versiyonunda,
yol bilgisayarı, sürücü ve yolcu bölümünde
klimatik klima, hız sabitleyici, sekiz hoparlör,
yolcu bölümünde stor perdeler, özel iç
trim ve halı taban kaplaması bulunuyor.
Comfortline’da ise, bunlara ek olarak uzaktan
kumanda ve ön panel üzerinden açılıp
kapatılabilen elektrik kumandalı otomatik sağ
kayar kapının yanı sıra ön ve arka park mesafe
sensörü yer alıyor. Performanslı, sessiz ve
çevreci yeni nesil 2.0 TDI motor, gelişmiş yeni
nesil enjeksiyon sisteminin de yardımıyla
102 HP, 140 HP ve 180 HP olmak üzere üç
ayrı güç seviyesi sunuyor. 140 HP ve 180 HP
motor seçeneğinde 7 vitesli çift debriyajlı vites
kutusu opsiyonu da sunuluyor.
• İkamet adresi değişikliklerini tescil
kuruluşuna 30 gün içinde
bildirmemek: 130 TL
• Tehlikeli şerit değiştirmek: 130 TL
• Trafik işaretlerine uymamak: 62 TL
• Radar belirleyici cihaz
kullanmak: 1100 TL
• Öndeki araçla gerekli mesafeyi
korumamak: 62 TL
• Engelliler için ayrılan yere
park etmek: 123 TL
• Devamlı uzun ışıklarla
yol almak: 62 TL
• Yüksek sesle müzik dinlemek: 62 TL
• Devamlı sol şeritte
yol almak: 130 TL
5
Detroit
Auto Show
Audi elektrİklİ
otomobİle evet dedİ
Detroit Fuarı’nda sergilenen
konsept otomobiller arasında
en çok ilgi görenlerin başında
Audi’nin elektrikli modeli e-tron
yer alıyor. İki elektrik motorun
arka tekerleklere ilettiği 204 beygir
güç ile e-tron, 0-100 km/s hızlanmasını 5.9 saniyede tamamlıyor.
Herhangi bir elektrik prizi yardımıyla 11 saat şarj edildikten
sonra 250 kilometrelik menzile sahip olan e-tron’un
2012 yılında seri üretimine başlanacak.
F
errari, 2010 Detroit Otomobil Fuarı’nda 599XX
konsept otomobilini sergiledi. F599 GTB Fiorano
modeli baz alınarak geliştirilen bu otomobil sadece 20
adet üretilecek. F1 çalışmalarında elde edilen en yenilikçi
mühendislik bilgileriyle geliştirilen 599XX, aluminyum,
kompozit ve karbon fiber kullanımı sayesinde hafif bir
gövdeye sahip. Motor kaputundaki hava girişleriyle dikkat
çeken 599XX'de yere daha iyi tutunabilmesi için kanatçıklı
bir spoyler kullanılıyor. Rüzgar sürtünme katsayısını
düşürmek amacıyla bagaj bölümündeki iki fandan ve arka
difüzörlerden faydalanılıyor. Virajlarda yanal hızlanmayı
artırmak için özel olarak geliştirilen oluksuz (slick)
lastikler kullanılıyor. 599 GTB Fiorano’nun motorundaki
kapsamlı modifikasyonla 9000 d/d da 700 HP güç elde
ediliyor. Geliştirilen altı ileri yarı otomatik şanzımanla
vites değişim süresi 60 milisaniyeye kadar iniyor. Bu özel
Ferrari'yle ilgilenen müşteriler, mart ayında Florida’da
düzenlenecek olan test sürüşleriyle aracı daha yakından
tanıma imkanı bulabilecek.
Mercedes
E-Serİsİ Cabrio
Mayısı beklİyor
6
Yeni A8 dengeleri değiştirmeye geliyor
A
udi, yeni nesil A8 ile lüks sınıfta
standartları yeniden belirlemeye kararlı
gibi gözüküyor. Markanın amiral gemisi olan
lüks sedan, alüminyumdan üretilen Audi Uzay
Kafesi (ASF) gövdesi ve
tamamen LED teknolojisiyle
üretilen farlarıyla dikkat
çekiyor. Yeni modeldeki
diğer teknolojik yenilikler
arasında, yayaları ekran
üzerinde görüntüleyen
gece görüş asistanı ve
hız sınırları ile ilave
işaretleri gösteren hız
sınırı göstergesi de yer
alıyor. Audi ayrıca arka
koltuk eğlence sistemi ve son teknoloji
ürünü, sürücü odaklı çevrimiçi hizmetleri
de içine alan bir dizi multimedya modülü de
sunuyor. Yeni A8, donanım özellikleri, işçilik
ve malzeme kalitesiyle kullanıcısını memnun
etmeye kararlı bir model. Yeni, gelişmiş
MMI işletim sisteminin yanısıra destek ve
güvenlik sistemlerinin yer aldığı A8, Türk
tüketicisiyle mayıs ayında buluşacak.
A8’deki MMI (Multi Medya Arayüzü)
sistemi, dokunmatik ekranıyla navigasyon
sisteminin kullanımını kolaylaştırıyor.
Parmağınızla ekrana gitmek istediğiniz
yerin adını yazmaya başladığınız anda
sizin için seçenekleri sıralamaya başlıyor.
Yeni modelin ön algılı (pre sense) güvenlik
sistemi, kazaların önlenmesine veya
sonuçlarının hafifletilmesine
yardımcı olabiliyor.
“En sportif sedan” olarak
tanımlanan yeni A8, ilk
olarak 372 HP 4.2 FSI ve
350 HP 4.2 TDI motorlarla
satışa sunulacak. İlerleyen
tarihlerde ise tamamen
yenilenen ve 250 beygir
güç üreten 3.0 TDI motor
da eklenecek. Hepsi daha
fazla güç ve tork sunan motorlarda akıllı
teknolojiler sayesinde tüketimde yüzde 22'ye
varan oranda iyileştirme elde edildi. Startstop sisteminin standart olarak sunulduğu
3.0 TDI motorun ardından aynı motorun
gücünü sadece ön tekerleklere aktardığı 204
beygir gücündeki versiyonu da seçenekler
arasına eklenecek. A8’de standart olarak
sunulan 8 ileri tiptronic şanzıman, havalı
süspansiyon ve quattro (sürekli dört
tekerlekten çekiş) sistemi sportif ve güvenli
bir sürüş deneyimi yaşatıyor.
Volkswagen’in daha az tüketim ve karbondioksit salımı
elde etmek için geliştirdiği çözümlerin son örneği olan New
Compact Coupe (NCC) hibrid teknolojisi içeriyor. Passat CC ile
Scirocco’nun melezi gibi görünen NCC tasarımında 1.4 litrelik
TSI motor kullanılmış. 148 beygir gücündeki dört silindirli
motor ile 7 ileri çift debriyajlı
(DSG) şanzımanın
arasında ise 20 kilovat
gücündeki elektrik
motoru yer alıyor. 0-100
km/s hızlanmasını 8.1
saniyede tamamlayan
Volkswagen NCC’nin
maksimum hızı 225
km/s’e ulaşıyor.
Bu Ferrari’den
20 adet üretilecek
Detroit Auto Show Fuarı, 16 Ocak tarihinde kapılarını ziyaretçilere
açtı. Birçok üretici ve otomobilseverin adeta krize inat
büyük ilgi gösterdiği fuarda toplam 700 otomobil sergilendi
Mercedes-Benz ailesinin en çok
konuşulan üyesi olan ve tamamen
yenilenen E-Serisi’nin Cabrio modeli
Detroit Fuarı’nda tanıtıldı. Mayıs
ayında Türkiye’de satışa sunulacak
olan E-Serisi Cabrio’da güçleri 170hp
ile 388hp arasında değişen motor
seçenekleri yer alacak.
“Dört mevsim, dört kişi” sloganıyla
tanıtılan yeni Cabrio, şık kumaş
tavanı ve dört kişinin konfor içinde
yolculuk edebileceği geniş iç
mekanıyla dikkat çekiyor. Üstü
açıldığında aracın içinde şiddetli hava
akımlarını önleyen AIRCAP donanımı
ve sürücüyle yolcuların boyunlarına
sıcak hava üfleyen AIRSCARF
sistemiyle yeni model, kötü hava
koşullarında bile konfordan ödün
vermiyor. Kumaş tavan ise araç
maksimum 40 km/s hızla ilerlerken
20 saniyede tamamen açılabiliyor.
Sürücünün yorgunluğunu tespit
ederek uyaran konsantrasyon kaybı
uyarıcısı “Attention Assist” ile olası
kazayı algılayarak yolcuları, kazayı
en hafif şekilde atlatmaya hazırlayan
“PRE-SAFE” gibi güvenlik sistemleri
yeni modeli farklı kılıyor.
VW’İn sportİf hİbrİDİ NCC
Yenİ Focus İçİn
gerİ sayım başladı
Ford Focus’un yeni modeli Detroit Auto
Show’da görücüye çıktı. Yeni bir platform
üzerine inşa edilen üçüncü nesil Focus’a
yeni motor seçenekleri de eklendi. Yerini
almaya hazırlandığı modelden daha dinamik
ve daha güncel hatlardan oluşan otomobilin,
hem Avrupa hem de Amerika’da aynı gövde
tasarımıyla satışa sunulacak olması dikkat
çekiyor, çünkü eski modeller satış bölgesine
bağlı olarak farklılıklar içeriyordu. Fiesta’yı
andıran hatlarıyla öne çıkan hatchback,
adeta bir coupe’yi andırıyor. Focus’un sedan
versiyonu ise ağabeyi Mondeo gibi iddialı bir
duruşa sahip. Bu yılın sonuna doğru satışa
sunulacak olan yeni nesil Focus’un elektrikli
ve hibrid versiyonları da üretilecek.
Honda’dan
Hİbrİd atağı
Honda, Detroit Otomobil
Fuarı’nda yeni hibrid spor
otomobili CR-Z’i tanıttı.
Temiz ve verimli benzinelektrik motor kombinasyonunun
avantajlarını altı vitesli manuel şanzıman ile aktaran Honda
CR-Z, 2+2 kişilik bir coupe olarak tasarlandı.
Yeni modeldeki 1.5 litrelik 4-silindirli motor, 14 beygir güç üreten elektrik
motoruyla koordineli olarak çalışarak toplamda 124 beygir güç üretiyor. Bu,
1.8-litrelik motorun gücüne eşdeğer.
CR-Z, 3-modlu bir sürüş sistemi ile
donatılmış. Bu, sürücünün kullanım
zevkiyle birlikte yakıt tasarrufunu
artırmasını ya da bu ikisi arasında bir denge
tutturmasını sağlıyor.
Şubat ayında Japonya’da satışa çıkacak olan
yeni Honda CR-Z’in Avrupa satışları 2010
yılında başlayacak. Takip eden yılda Türkiye
pazarına da sunulması beklenen CR-Z’nin
Avrupa versiyonu Mart 2010’da Cenevre
Fuarı'nda sergilenecek.
7
Kia'nın
Avrupalı Yüzü
Kore’nin global otomotiv pazarında önemli bir yere sahip
markası Kia’nın son yıllarda Avrupa’daki üretim tesislerinde
ardı ardına ürettiği başarılı modellerinden olan makyajlı
Cee’d SW bu ayki test konuğumuz oldu.
K
Yazı: Levent Gençağa
Fotoğraflar: Sinem Eroğlu Zeynep Yeşilipek
8
ore’nin ilk bisiklet ve otomobil üreticisi olarak 1944 yılında faaliyetlerine başlayan Kia
Motors, 50 yılı aşkın süredir markanın çıtasını sürekli yukarıya taşıyarak sektörde önemli
bir yere sahip oldu. 190 ülkede 3500 adetlik bayi ağı
ile hizmet veren marka, 12 ülkede 15 fabrikası ve 32
bin çalışanıyla yılda 1,3 milyondan fazla araç üretim
kapasitesine erişmiş durumda. Yerel pazarda Kore ve
Çin’de bulunan fabrikalarıyla yer alan marka, Amerika
pazarını hedefleyen Georgia fabrikası ve Avrupa pazarını hedefleyen Slovakya fabrikasıyla global anlamda
da önemli başarılar elde ediyor. Şüphesiz global an-
lamda elde edilen bu başarıların ardında, otomotiv
endüstrisinin önde gelen tasarımcılarından biri olan
ve daha önce adını Audi TT, VW New Beetle gibi modellerle duyuran Peter Schreyer’in 2006 yılı itibariyle
Güney Koreli markaya katılması da önemli bir rol oynuyor. Schreyer’in markaya kazandırdığı güçle birlikte Kia, arka arkaya piyasaya sürdüğü makyajlı Cee’d
ve onu takip eden Cerato’yla sektörde ses getirdi.
Önümüzdeki dönemde markanın 4X4 araçları Sorento
ve Sportage’ın da yenilenmesiyle marka, dünyada olduğu gibi ülkemizde de pazarın tüm segmentlerinde
gövde gösterisi yapmaya hazırlanıyor.
9
rasyonu sonrasında uzunluğu 20 mm daha
artarak 4490 mm’ye, genişliği 1790 mm’ye
ve yüksekliği 1525 mm’ye ulaşmış.
Ceed, tüm bu özelliklerinin yanı sıra, dinamik omuz çizgileri ve tavana kadar uzanan
led görünümlü stoplarıyla şık arka tasarımı
sayesinde son dönemin beğenilen SW karoserli araçları arasında yerini alıyor.
İç Mekan
Makyaj operasyonuyla
birlikte tasarımı da
yenilenen kokpit, ergonomik
yapıya sahip. Ön konsolda
kullanılan metal görünümlü
kaplamalar ve direksiyonun
tasarımı sportif izler taşıyor.
4 ileri otomatik şanzımanın
dizel motora uyumu ve
geçişleri başarılı.
Tavanda aydınlatma
ünitesinin önüne
konumlandırılan gözlük
saklama gözü, detaylara
verilen önemi gösteriyor
(en sağda).
Ülkemizde 2001 yılından bu yana Anadolu
Grubu’nun bünyesinde bulunan Çelik Motor
tarafından temsil edilen marka, A segmentinde Picanto, B segmentinde Rio, C segmentinde Cee’d ve Cerato, D segmentinde
Magentis, E segmentinde Opirus, Mono Space C segmentinde Carens, MPV segmentinde Carnival ve 4x4 segmentinde Sorento ve
Sportage modellerinden oluşan geniş bir
ürün yelpazesiyle pazarda yer alıyor. Bu ayki
testimize konuk ettiğimiz model ise, geçirdiği kapsamlı makyaj operasyonunun ardından
İngiltere’de Motors North’un “Best Estate
Car” ve What Car Dergisi’nin “2008 Estate
Car of the Year” ödülleri ile Avusturya’da
“Fleet Car of the Year 2008” ödülünü almayı
başaran Cee’d SW modeli oldu.
Kia’nın kompakt sınıftaki başarılı temsilcisi Cee’d, ülkemizde hatchback ve stationwagon olarak iki farklı gövde tipinde 1.6 lt
CRDi 90 hp ve 1.6 lt CRDi 115 hp gücünde
iki farklı dizel motor seçeneğinin yanı sıra
1.4 lt 90 hp ve 1.6 lt 126 hp gücünde iki farklı
10
Aracın dış tasarımında yaşanan değişimin etkilerini içeride de görmek mümkün.
Yenilenen orta konsol ve metal görünümlü
kaplamalarla birlikte şık bir kabine kavuşan
Cee’d, yumuşak dokulu plastiğinin kaliteli yapısıyla da övgüyü hak ediyor. Avrupalı
müşterilerin tercih ve beklentilerinden yola
çıkılarak geliştirilen bu kompakt Koreli, sadelik ve fonksiyonellik anlamında da beklentileri karşılıyor. Önde yeterli bir diz ve baş
mesafesi sunan araç, arka tarafta sunduğu
geniş yaşam alanıyla da bizleri şaşırtmayı
başarıyor. Cee’d’in arka koltukları, özellikle
uzun boylu yolculara bu segmentte aradıkları keyifli yolculukları vaat ediyor. Bulunduğu
segment için tatminkar bir ses sistemine sahip olan araç, arzu edildiğinde iPod, Aux veya
USB girişini mümkün kılan yapısıyla bir artıyı
daha hanesine yazdırıyor. Geniş ön camı ve
yüksek oturum pozisyonu ile başarılı görüş
Markada yaşanan
değişim, onu dünya
genelinde olduğu
gibi ülkemizde de
çıtayı yükselterek
göz ardı edilmemesi
gereken güçlü bir
konuma taşıyor
açılarına sahip olan araçta, en üst donanım
seviyesinde dahi arka park sensörlerinin
standart olarak sunulmuyor olması aracın
nadir eksileri arasında yer alıyor. Bu noktada
Kia yetkilileri, aracı satın alan müşterilerine arka park sensörlerini aksesuvar olarak
hediye ederek bu eksikliği de ortadan kaldırıyor. Hedef kitle açısından değerlendirildiğinde büyük önem taşıyan bagaj ise, gerektiğinde arka koltukların yatırılmasıyla 1664
litreye kadar çıkabilen 534 litrelik hacmiyle
beklentileri fazlasıyla karşılıyor.
Performans ve Sürüş Özellikleri
Kia’nın Cee’d modeli için Slovakya’da bulunan yeni fabrikasında geliştirilen yeni 1.6
lt hacmindeki dört silindirli ve 16 subaplı
dizel motor, çelik alaşım blok ve alüminyum
silindir kapağı ile yeni nesil yüksek basınçlı
common-rail yakıt enjeksiyon sistemine sahip. 4000 d/d’de 115 hp güç ve 1900-2750 d/d
aralığında 255 Nm tork üreterek araca yeterli performansı sağlayan motor 1,5 tona varan ağırlık ile baş etmesini biliyor. Motor ile
uyum içerisinde çalışarak özellikle şehir içi
kullanımları rahat ve pratik bir hale getiren 4
ileri otomatik şanzıman da bu performansta
önemli bir rol oynuyor. Başarılı izolasyon sistemi ve sarsıntısız vites geçişleri, dizel araç
kullandığınızı nadiren hatırlıyor. Şehir içinde
7.5 lt, şehir dışında ise 5.5 litrelik tüketime
sahip olan Cee'd'in, performans/ekonomi
ilişkisini başarıyla sergilediğini ve Kia’nın
yükselen çizgisiyle paralel bir kalite anlayışının ürünü olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç
Markada yaşanan değişim, onu dünya
genelinde olduğu gibi ülkemizde de çıtayı
yükselterek göz ardı edilmemesi gereken
güçlü bir konuma taşıyor. Testimize konuk
olan dizel motorlu 1.6 lt’lik Sportywagon
Cee’d, özellikle başarılı otomatik şanzımanın
da desteğiyle, geniş ailelerin yanı sıra, son
yıllarda ülkemizde büyük bir gelişim gösteren operasyonel filo kiralama pazarı için de
önemli bir alternatif olduğunu kanıtlıyor.
Teknik Özellikler
benzinli motor seçeneği ve Cool, Motion ve
Consept olarak üç farklı donanım paketiyle satışa sunuluyor. Markanın devam eden
kampanyasıyla birlikte 29.981 TL gibi cazip
başlangıç fiyatlarına sahip olan aracın baz
donanımında bile geniş bir alanı kapsayan
donanım özellikleri yer alıyor: EBD destekli
ABS, sürücü/yolcu/yan ve perde hava yastıkları, direksiyondan kumandalı radyo CD/MP3
çalar, klima, soğutmalı torpido gözü, önde
güç kaynağı, USB/AUX ve Ipod girişi, uzaktan
kumandalı merkezi kilit, yol bilgisayarı. Aracın başlangıç donanımı ve fiyatı incelendiğinde, kendi sınıfı olan kompakt segmentin yanı
sıra bir alt segmentte yer alan birçok araca
da oldukça güçlü bir alternatif olabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Testimize
konuk ettiğimiz 1.6 lt dizel 115 bg gücünde
ve en üst donanım seçeneği olan otomatik
vitesli Sportywagon, Concept donanım seviyesinde yer alıyor. Otomobilin baz versiyonuna ek olarak sunulan VSM (ESP’li araç denge yönetim sistemi), HAC (yokuşta güvenli
kalkış sistemi), TCS (antipatinaj sistemi), hız
sabitleyici, çift bölgeli tam otomatik klima,
deri direksiyon, vites ve el freni, alüminyum
alaşım jantlar gibi donanımlarla fiyat 44.785
TL’ye kadar çıkıyor.
Dış Tasarım
Yeni yüzü ve gelişmiş özellikleriyle bir
makyaj operasyonundan ziyade bütünüyle
yenilenmiş bir görüntü sunan Cee’d ailesinin
tüm üyelerinde, KIA Tasarım Merkezi Başkanı Peter Shreyer tarafından geliştirilen
ve KIA markasının yeni yüzü olarak tanımlanan şık krom ızgaralar kullanılıyor. Yeni
görünüm ile birlikte ön ve arka tampon, yan
aynalar ve arka stoplar üzerinde de değişimin etkilerini görmek mümkün. Keskin hatlı
dış yapısıyla agresif ve sportif bir görünüm
sergileyen aracın tasarımını bombeli çamurluklar, alt bölümü içe kıvrımlı kapılar, önde
başlayıp motor kaputunun üzerinden tavana
doğru uzanan akıcı çizgiler ve şık tavan rayları başarıyla destekliyor. Cee'd makyaj ope-
Motor
Sıralı / 4 silindirli
Yerleşim
Önde, enlemesine
Silindir hacmi
1582 cc
Maksimum güç
115 HP / 4000 d/d
Maksimum tork
255 Nm / 1900-2750 d/d
Şanzıman
4 ileri otomatik
Son hız
180 km/s
0-100 km/s
13.1 sn
Aktarma
Önden çekiş
Yakıt türü
Dizel
Frenler (ön/arka) Hava Soğutmalı Disk / Disk
Tüketim (ş.içi - ş.dışı) 7.9 / 5.1 lt/100 km
Depo kapasitesi
53 lt
Bagaj hacmi
534 lt
Baz fiyat
36.835 TL (HB 29.981 TL)
Test aracı fiyatı
44.785 TL
Otomatik şanzıman, yakıt tüketimi,
sessiz motor
Arka park sensörü standart değil,
lastik sesi
Donanım
Kia Cee’d Sportywagon 1.6 EX
Concept AT
ABS
S
ESP
S
Hava yastığı
sürücü/yolcu/yan S/S/S
Klima
S
Radyo/CD çalar
S
11
AYIN KONUĞU
2010’da 500 bİnlİk
satışa ulaşabİlİrİz
NIssan Genel Müdür Yardımcısı
İlkim Sancaktaroğlu
Nissan Genel Müdür
Yardımcısı İlkim
Sancaktaroğlu, otomotiv
sektörünü 2010 yılında
hurda indiriminin
hareketlendireceğini
söyledi. Sancaktaroğlu,
“Ekonomik ömrünün
sonuna gelen ve çevreyi
daha çok kirleten eski
araçlardan Avrupa’da
olduğu gibi daha
yüksek vergi alınması
gerekiyor” dedi.
Yazı: Edmon Bekyan
Fotoğraflar: Atalay Özocak
Otomotivin ilacı
hurda teşviği
O
tomotiv sektörünün aralık ayında
ulaştığı yüksek satış rakamının 2010
yılının ilk yarısının satışlarından
çaldığının altını çizen Nissan Genel
Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, sektörü hurda indiriminin ateşleyeceğini söyledi.
Sancaktaroğlu, “Eski araçları yollardan çekmek zorundayız. Bunun için yeni bir sistem
keşfetmemize gerek yok. Avrupa ülkelerinde
belli bir yaşın üzerindeki aracını yenisiyle değiştirene indirim uygulanıyor. Biz de öncelikle hurda indirimi uygulamasını başlatıp eski
aracını değiştirene aynı desteği verebiliriz.
Buna paralel hurda işleme merkezleri kurulmalı. Böylece eski araçları kısa sürede trafikten çekmekle kalmayıp hurdalarından da
mümkün olan faydayı sağlarız” dedi.
12
Otomotiv sektörü zor bir yılı geride bıraktı.
2009 sizin için nasıl geçti?
Krizin gelişi 2008 yılının sonuna doğru
belli oldu. Autoshow Fuarı’nın etkisiyle krize bir ay geç girdik. Kasım, aralık aylarında
adeta çakıldık. Ocak, şubat durgun geçince
herkeste stoklar yığılmaya başladı. Otomotiv
sektöründe frene basınca ancak üç ay sonra
durabildiğiniz için siparişleri de ayarlamak
kolay olmadı. ÖTV oranlarındaki düşüş haziran ayına kadar piyasayı hareketli tuttu. ÖTV
yükselince tekrar yavaşlama başladı. Eylül,
ÖTV’nin eski oranlarına dönmeden önceki
ay olduğu için 82 bin adetlik satışla patlama
yaşandı. Bu dönemde bizim araçlar daha yoldayken satılmıştı bile. Ardından klasikleşen
yıl sonu kampanyaları için bekleme süreci
başladı ve son ay 80 bini aşan satış gerçekleşti. Aralık ayındaki bu yüksek rakam, bu
yılın ocak, şubat satışlarından çalındığı anlamına da geliyor.
Sizce 2010’da satışların canlanabilmesi için
neler yapılmalı sizce?
Türkler duygusal insanlar. Otomobil alma
kararını da duygusal sebeplerle veriyorlar.
Siyasi tansiyonun yükselmesi satışları da
olumsuz etkiliyor. Geçen sene Tüketici Güven
Endeksi’ne baktığımızda, otomotivde satışların
artmasıyla endeksin yükseldiğini, satışların
düşmesiyle de gerilediğini gördük. Otomotiv
diğer sektörleri de tetikledi. Otomotivde satışlar yüksek olduğunda moraller de olumlu
etkileniyor. İnsanlar otomobil almaya çıkı-
yorsa beyaz eşya da, saat de, kazak da alıyor.
Vergide bir ayarlama yapıldığı zaman bu satışa dönüşüyor. Ayrıca vergi sisteminin motor
hacmi yerine emisyona dönmesi lazım. Belli
bir yaşın üzerindeki araçları da hurda teşviğiyle trafikten çekmek lazım. Bir de yanlış uygulanan Motorlu Taşıtlar Vergisi durumu var.
Araçların yaşı arttıkça vergi miktarı düşüyor.
Ekonomik ömrünün sonuna gelen ve çevreyi
daha çok kirleten eski araçlardan Avrupa’da
olduğu gibi daha yüksek vergi alınması gerekiyor. Bu araçları yollardan çekmek için, örneğin
Almanya’da, 9 yaşın üstündeki aracını hurdaya
ayırıp yeni araç alana 3 bin euro teşvik verildi.
Bizde de benzer uygulamalar yapılmalı.
Bu uygulamayla çevre kirliliğiyle mücadeleye de katkıda bulunabiliriz.
Pek tabii! Eski araçları yollardan çekmek
için yeni bir şey keşfetmemize gerek yok.
Öncelikle belli bir yaşın üzerindeki aracı yenisiyle değiştirmelerini teşvik etmek için Avrupa ülkelerinde olduğu gibi destek verilmeli.
Buna paralel olarak hurda işleme merkezleri
kurulmalı. Böylece çevreyi kirleten eski araçları kısa sürede trafikten çekmek mümkün
olur. Almanya, katalitik konvektöre geçtiği
dönemde hiç vergi almadı, bizde de benzer
radikal bir uygulama yapılmalı. Nasıl ki TÜV
sistemini Almanya’dan getirdik ve iyi çalıştığını görüyoruz, hurda ile ilgili de benzer bir
sistemi oturtabiliriz. Kyoto Protokolü’ne imza
attık, dolayısıyla emisyonla ilgili bir şeyler
yapmalıyız. Hala duman atan bir sürü eski
araç yollarda. Hurda teşviğinin diğer bir faydası ise geridönüşüm sayesinde hammadde
ihtiyacı da karşılanmış oluyor.
Türkiye’ye yeni yatırımlar çekmek için ne
gibi çalışmalar yapılabilir?
Herkes Türkiye’ye yeni yatırımlar çekmenin
yolunu arıyor. Bunu yapabilmek için iç pazarın
güçlü olması gerekiyor. Hindistan ve Rusya örneğinden de anlaşılacağı gibi yatırım, iç pazarı
güçlenen ülkelere kayıyor. Biz ihracatta başarılıyız ancak Avrupa’da krizin etkisiyle yaklaşık iki milyon adetlik bir gerileme bekleniyor.
Pazarın küçülmesi bizim ihracatımızın da gerilemesi anlamına geliyor. İhracat pazarlarımızı kontrol edemeyeceğimize göre iç pazarı
güçlendirmenin formülünü bulmamız lazım.
Gelir seviyesi artmadığına göre maliyeti düşürebiliriz. Bunu 100 TL’lik otomobilin 160 TL’ye
satılmasına neden olan vergiyi düşürmekle
gerçekleştirebiliriz. Bu sene olanları örnek verebiliriz. Vergi düştü, satışlar patladı. Devletin
vergi kaybı da olmadı çünkü araç satamasaydı
KDV de, ÖTV de alamayacaktı. Gelirler belki
100 yerine 80 oldu ama bu kadar araç satılmasaydı 30 olacaktı. 100 kazanacağım diye diretmenin bir anlamı yok. 80, 100'den az olabilir
ama 30'dan çok daha iyi olduğu kesin. Araç
satışı yan sanayiden tutun da akaryakıta, sigortaya, lastik sanayine, hatta medyaya kadar
birçok sektörün de yüzünü güldürüyor. Otomotivin çarpan etkisi o kadar yüksek ki, bunu
göz ardı edemeyiz. Dolayısıyla bizim iç pazarı
güçlendirip yatırım çekmemiz lazım.
2010 yılı için şu anda önlerini
göremediklerini vurgulayarak beklentiler
konusunda sağlıklı bir şey söylemenin
pek mümkün olmadığını belirten
İlkim Sancaktaroğlu, bunu birden
çok bilinmeyenle denklem çözmeye
benzetti. Sancaktaroğlu, “Tahminim
toplam pazarın 400 binler seviyesinde
seyredeceği yönünde ancak farklı
teşvikler olursa 500 binlere de çıkabilir.
Hükümet yeni bir uygulama için bir
açıklama yaptığında beklenti oluşturuyor
ve piyasa durma noktasına geliyor. Yeni
uygulamayı başlattığında, 'Yarın bunu
yürürlüğe koyuyorum' diyerek açıklaması
en doğru şey olacaktır. Geçen sene,
beklenti yönettik, bu seneye iyi başladık”
diye konuştu.
Bİnek ARAÇTA PAZARIN
İKİ katı büyüdük
İlkim Sancaktaroğlu, 2009 yılında
otomotiv pazarı yüzde 14 büyürken
Nissan’ın yüzde 17 büyüdüğünü söyledi.
“Binek araca baktığımızda pazar yüzde
20,86 büyürken biz yüzde 39’a ulaşarak
pazarın iki katına çıktık. Bunu Qashqai
sayesinde gerçekleştirdik. 2008 yılında
SUV’de pazar payımız 5,33 iken 2009’da
15,1’e çıktı. Payımızı üçe katlamışız. Biz
araçlarımızın fiyatlarıyla oynamadık,
değerini koruduk. Kampanyayla fiyat
indirildiği zaman tüketici algısı değiştiği
gibi ikinci el değeri de ölüyor. Biz,
bandrol gibi farklı alanlarda tüketiciye
destek oluyoruz. 2009’da amacımız bayi
kapatmamak ve eleman çıkarmamaktı ve
bunu başardık Aynı şey bu sene için de
geçerli” dedi.
Yenİ modeller gelİyor
10 bİn NV200 satabİlİrİz
Bu yıl için hedeflerinin 2009’da elde ettikleri büyümeyi
devam ettirmek olduğunu söyleyen Nissan Genel
Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, “Yılın ikinci
yarısında ticari aracımız NV200’ü satışa sunmayı
planlıyoruz. Ancak bu sınıfta fiyat çok önemli olduğu
için ancak istediğimiz adetleri doğru fiyata alabilirsek
getireceğiz. Amacımız en az 5 bin adet satmak. İyi
bir ortamda bu sayı 10 bin adede de çıkabilir. Ticari
araçlarda Nissan’ın Rusya’dan sonraki en büyük
pazarının Türkiye olması bekleniyor. Kararı bekleyip
göreceğiz” dedi. Sancaktaroğlu şöyle devam etti:
“Nissan’ın ürün gamı pazarın yüzde 23’üne hitap
ediyor. Bunun içinde biz 1.4 pazar payına sahibiz. Eğer
NV200’ü satışa sunarsak +1 pazar payı elde ederiz.
Yeni ürünlerle birlikte orta vadede pazar payımızı
yüzde 3-3.5'a çıkartmayı hedefliyoruz. Böylece Nissan
olarak daha da güçlenmiş olacağız.”
Bu yıl Qashqai’nin yedi kişilik versiyonu
olan +2’yi getireceklerini açıklayan İlkim
Sancaktaroğlu, X-Trail platformuna
sahip olan +2 için doğru zaman
olduğunu söyledi. “Ayrıca gençler
arasında fenomen olacağına inandığım
ve Qashqai’den daha küçük olan Juke
modelini Avrupa ile aynı tarihte, yılın son
çeyreğinde satışa sunacağız. 2009’da
7 bin 325 araç sattık. Bu bir önceki
seneden bin araç fazla demek. 2010
hedefi büyümeye devam etmek. Kasım,
aralık ayında iki yeni bayi açtık. Tac Mahal
örneğindeki gibi bayi açıp işletemedikten
sonra anlamı yok. Bu bayilerden elinde
yeterli işletme sermayesi olmayanlar,
ellerinde patlamaya hazır bir bomba
tuttuklarını unutmamalı. Çok düşük
karlılık oranı da yardımcı olmuyor.”
Kredili satışlarda düşüş olduğunu da
vurgulayan Sancaktaroğlu, “Bankalar
kredi vermekte istekli davranıp faizler de
düşük kalırsa, satışa 50 bin adet etkisi
olabileceğini düşünüyorum.
13
Mercedes 300 SL Gullwing
Teknik Özellikler
Motor
Sonsuz Güzellik
Mercedes, yarım asır sonra bile
büyüsünü ve güzelliğini korumayı başaran
300 SL Gullwing modeliyle adını
otomotiv tarihine altın harflerle yazdırdı
Yazı: Edmon Bekyan
S
onsuz gençlik peşinde koşanlar
günümüzde ne yazık ki bu arzularını gerçekleştiremeseler de, otomobil dünyasında daha iyimser bir
durum söz konusu. Bunun en güzel örneği
olan Mercedes 300 SL Coupe, üretildiği 1954
yılından günümüze kadar görenleri etkisi altında bırakan güzelliği ve büyüsünden
hiçbir şey kaybetmeden gelmeyi başaran
ender modellerden biri. Mercedes, 300 SL
Coupe modelini ilk olarak Uluslararası New
York Motor Sporları Fuarı’nda sergiledi ve
o andan itibaren otomotiv tarihinin ikonu ve
dönüm noktası olarak kabul edildi. Bu, 1999
yılında 300 SL’in “Yüzyılın spor otomobili”
seçilmesiyle de kanıtlanmış oldu. Yukarıya
doğru açılan kapıları, ona havada süzülen
bir martı görüntüsü verdiği için 300 SL Coupe Gullwing (Martı Kanat) olarak da anılıyor.
Yarışlar İçin Üretildi
Mercedes 300 SL’in üretim amacı yarışlardı. Bu gösterişli otomobil, 1952 yılında katıldığı Bern Grand Prix’de podyumdaki bütün
yerleri işgal edip ardından 24 Saat Le Mans
ve Nürburgring yarışlarında da ilk sıralara
14
yerleşince bütün gözler üzerine çevrildi. Bu
başarı, Mercedes’in motor sporlarında İkinci
Dünya Savaşı’ndan önceki şaşaalı günlerine
geri döndüğünün bir kanıtıydı.
Mercedes, başlangıçta bu yarış otomobilinin yol versiyonunu üretmeyi düşünmüyordu ancak Amerika’daki genel distribütörü Maximillian Hoffman fikirlerini
değiştirmeleri için yönetimi ikna etmeyi
başardı. Zengin Amerikalı müşterilerin
otomobile ilgi duyacaklarına ikna olan
Mercedes, 300 SL’in yol versiyonunu ve
küçük kardeşi 190 SL’i üretme kararı aldı.
Mercedes çalışanları, yeni modeli 6-14
Şubat 1954 tarihindeki yeni otomobillerin
sergileneceği Uluslararası New York Motor
Sporları Fuarı’na yetiştirmek için zamana
karşı bir yarış başlattılar. Seri üretimine
1954 yılının ağustos ayında başlanan 300
SL’in fiyatı 29 bin Mark olarak belirlenmişti. Bu fiyat çok yüksekti çünkü 170 modeli
8 bin Mark’a satılıyordu ve bu fiyatla pazarda yer almak delilik sayılabilirdi. Buna
rağmen sahip olduğu müthiş özellikler ve
etkileyici hatları sayesinde satışlarda hiçbir problem yaşanmadığı gibi kısa sürede
Sıralı 6 silindir
Beygir gücü
215 HP 5800 d/d
Silindir hacmi
1390 cc
Tork gücü
170 lb ft 3800 d/d
0-100 km/s
10 sn
Maksimum hız
260 km/s
Ağırlık
1295 kg
otomobilseverlerin gözdesi haline geldi.
300 SL’in gövdesi sadece etkileyici hatlardan ibaret değildi. Tasarımı, en iyi aerodinamik yapıyı elde etmek için gerçekleştirilen çalışmaların ürünüydü (0.25 Cd
olan aerodinamik yapıya günümüzün spor
otomobillerinde dahi rastlamak zor). Bu
özellikler, yukarıya doğru açılan kapılarla
birleşince ortaya günümüzde bile görenleri hayran bırakan bir otomobil çıkmış
oldu. Durduğu yerde bile ilerliyormuş gibi
görünen 300 SL, kafes şeklinde boru iskelet üzerine giydirilen alüminyum ve sac
panellerden oluşuyor. Yarış otomobillerinde tercih edilen bu sistem, burulmaya
dayanıklı, hafif ve dengeli bir gövde için
ideal bir seçenek oluşturuyor. İnce boruların birbirine kaynaklanmasıyla oluşturulan iskelet 80, otomobilin toplam ağırlığı
ise 1295 kiloydu.
Otomobil ilk olarak yarışlar için düşünülerek üretildiğinden kapılar öncelikli
detaylar arasında yer almıyordu. Yol versiyonu gündeme geldiğinde tasarımcılar
Martı Kanat olarak bilinen ve yukarıya
doğru açılan kapıları kullanmaya devam
15
Güzel hatları,
aerodinamik yapısı
ve taşıdığı yarışçı
genleri onu en
çok aranan klasik
otomobiller arasında
zirveye yerleştirdi
etmek zorunda kaldılar. Bu karar, otomobil tasarımında bir ilk, bir dönüm noktası
yarattığı gibi aradan yarım asırdan uzun
bir zaman geçmesine rağmen güzelliği
dillere destan olan bir otomobilin doğuşuna vesile oldu.
Toplamda 1400 adet Gullwing üretildi. Bunların üçte ikisi Amerika’da satıldı.
Hoffman’nın yönetime yaptığı baskılar durmadı ve 300 SL’in daha konforlu ve üstü
açık versiyonu olan 300 SL roadster versiyonu 1957 yılında üretilmeye başlandı.
Maksimum Hızı 260 km/s
Teknik alt yapısı 300 sedan modeliyle
benzer olan 300 SL’deki en önemli farklılık,
karbüratör yerine o dönemde çok yenilikçi
bir uygulama olan enjeksiyon sisteminin
kullanılmasıydı. Bu gelişmiş teknoloji sa-
yesinde otomobilin beygir gücü 215’e yükselirken maksimum hızı 260 km/s’e ulaşıyordu. Kullanıcılar beş farklı arka aks oranı
arasında seçim yapıp hızlanmaya mı yoksa
maksimum hıza mı öncelik tanıyacaklarına
karar verebiliyordu. 300 SL, 0-100 km/s
hızlanmasını 10 saniyede tamamlıyordu.
Ortalama tüketimi 100 km’de 15 litre olan
otomobilin yakıt deposu 100 litreydi. Şasisi
300 sedan modeliyle aynı olmasına karşın
frenler ekstra beygir gücünü dengelemek
amacıyla modifiye edildi.
Yüksek performansına karşın günlük
kullanıma uygun olan 300 SL’in yol tutuşu
da, yarışlarda elde edilen deneyimleri vurgularcasına çok başarılıydı. Buna direksiyon hassasiyeti de dahil.
Otomobilin kabini dış hatlarına oranla
daha sade bir görünüme sahipti. Koltuklar
Geçmİş Gelecekle Buluştu
Alman markanın belki de en
önemli modeli olan Gullwing’in
gördüğü büyük ilgi, yeniden
üretilmesine neden oldu. SLS
AMG olarak karşımıza çıkan yeni
model, 563 beygir gücünde ve
479 lb ft torka sahip 6.3 litrelik
V8 motoruyla dikkat çekiyor.
Yeni motor, Mercedes’in turbo veya kompresör desteği kullanmadan ürettiği en
güçlü motor olarak kabul ediliyor. SLS AMG, 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor.
Maksimum hızı ise saatte 320 km. Mercedes SLS AMG, diğer bir deyişle Yeni Martı
Kanat, Alman üretici için bazı ilkler anlamına geliyor. Tamamen AMG (Mercedes’in
kendi bünyesinde yer alan modifiye departmanı) tarafından geliştirilmiş ve
gövdesi, motoru ve şasisinin alüminyumdan üretilmiş olması, bunlardan sadece
ikisi. Opsiyonel olarak sunulan seramik frenler otomobilin yüksek performansını
dizginlemek için en iyi tercih olarak kabul ediliyor. Bu çok özel frenleri altın
kaplama kaliperlerden ve üzerindeki karbon AMG logosundan ayırt etmek çok kolay.
Mercedes, SLS AMG’nin Türkiye’deki satışına haziran ayında başlayacak.
16
kumaş kaplı olmalarına karşın deri opsiyonu da sunuluyordu. İç mekanın dar olması
ve kapıların tasarımı kabine giriş çıkışı zorlaştırıyordu. Bunu biraz olsun kolaylaştırmayı amaçlayan mühendisler direksiyonu
aşağıya doğru katlanacak şekilde tasarladılar. Gümüş renkte üretilen 300 SL’de
kırmızı, siyah ve lacivert renk seçeneği de
yer alıyordu. Yeterli bagaj hacmine sahip
olmasına rağmen isteyenler, bagajın içine
tam olarak uyan ve yer kaybını engelleyen
çanta setini de ısmarlayabiliyordu.
Otomotiv tarihinde çok özel bir yer edinen
ve her yönüyle zamanının ilerisinde bir otomobil olan Mercedes 300 SL, en çok arzu
edilen klasikler arasında zirvede yer alıyor.
300 SL’e ilgi o kadar yüksek ki, Amerika’da
gerçekleştirilen açık artırmalarda bir milyon dolara kadar alıcı bulabiliyor.
İKİNCİ ELİ UZMANINA SORUN
DOD İkinci El Sistemi Fiyatlandırma Şefi olan Barış Diker, otomobil
tercihi ve alım satımı hakkında rehberlik yapıyor ve sorularınızı yanıtlıyor.
Sorularınız için: [email protected]
tırması yapma imkanı bulabilirsiniz. Piyasa
araştırmasında da fark edebileceğiniz gibi,
Bora’nın 2003 modele kadar satılan ve çoğu
8V olan Comfortline paketi, 2003 yılında
çıkan ve sonrasında satışların büyük çoğunluğunu oluşturan 16V motorlu Pacific
paketinden daha dolu bir pakettir. Silindir
başına 4 supap performansı artırır, bununla beraber 8 valf VW motorların da yıllardır
sorunsuz olarak çalıştıkları bilinmektedir.
Dolayısıyla her iki araç da tercih edilebilir.
Sizin için performans ve tüketim önemliyse
105 hp, konfor ağırlıktaysa 100 hp’a sahip
aracı almanızı öneririz.
Bora modeli 2006 modellerle beraber
yerini Jetta’ya bıraktığı için, alacağınız araç
en azından 5 yaşında olacaktır. Bu durumda
beygir gücünden daha çok aracın bakımının
düzgün yapılıp yapılmadığı, temizliği ve genel durumunun tercih sebebi olması sizin
açınızdan daha mantıklıdır.
308, C4 ve Megane
arasında kararsızım
Merhaba,
Genelde şehir içinde kullanmak üzere 35
bin TL seviyesinde HB ve otomatik bir araç
satın almak istiyorum. Her biri benzinli seçeneklerden oluşan Peugeot 308, Citroen
C4 ve Renault Megane HB arasında kararsızım. Sizce hangisini tercih etmeliyim?
Banu Türker / İstanbul
Sayın Banu Türker,
Şehir içinde kullanacağınız için hatchback araç seçmeniz isabet olmuş. Saydığınız araçlardan Peugeot 308 ve Megane
HB yeni kasa değiştirmiştir, Citroen C4 ise
bir süre sonra yenilenecek kasası ile satılmaktadır. Dolayısıyla kısa süre içinde aracı
değiştirme durumunuz yoksa Megane veya
308’i tercih etmenizi öneririz. Zira kısa
süre içinde kasa değiştirmeyecekleri için 2.
el değerleri daha yüksek olacaktır. Bayanlar tarafından tercih edilen her üç araç için
de olumlu notlar vermek mümkün. Megane HB çok yeni olduğu için müşteri memnuniyetini ölçmek kolay değil, ancak daha
kısa sürede, örneğin 1 yıl içinde araç değişimi öngörüyorsanız Citroen C4’ün müşteri
memnuniyeti açısından uygun olduğunu
söyleyebilirim.
Hangi Bora'yı
tercih etmeliyim?
İkinci el VW Bora almak istiyorum. Görüştüğüm kişiler bu araçların 102 bg ve 105
bg’lik iki versiyonunun olduğunu belirterek
105 bg’lik versiyonu seçmemi öneriyorlar.
Bu iki motor arasındaki fark nedir, sizce
hangisini tercih etmeliyim? Karşılaştırmalı
teknik tablolarını yayınlarsanız çok sevinirim. Ekrem Hacıosmanoğlu / İzmir
Sayın Ekrem Hacıosmanoğlu,
2002 yılına kadar 8V ve 100 hp olan
Bora’lar, bu tarihten itibaren 16V ve 105
hp olarak ülkemize gelmeye başladı. Aradaki fark, beygir gücü açısından büyük bir
fark olmamakla beraber, 16 supablı motor
piyasada 8 supaba göre her zaman tercih
edilir. www.dod.com.tr sayfasından aldığımız karşılaştırma tablosuna göre de yakıt
tüketiminin daha az olduğu görülmektedir.
Sayfada ayrıca aksesuvar ve fiyat karşılaş-
Araç Karşılaştırma
ARAÇ BİLGİLERİ
Model Yılı
TEKNİK BİLGİLER
Aktarma
Motor Hacmi (cc)
2001
ÖNDEN ÇEKİŞ
1.6
VOLKSWAGEN BORA
1.6 COMFORTLINE
2004
ÖNDEN ÇEKİŞ
1.6
Silindir Adedi
4
4
Subab Adedi
8
16
Maximum Güç (HP/dd)
100 / 5600
Maximum Tork (NM/d/d)
145 / 3800
0/100 km/s Hızlanma
18
VOLKSWAGEN BORA
1.6 COMFORTLINE
12
105 / 5700
148 / 4500
12
Max Hız (km/s)
188
192
Yakıt Tüketimi (Şİ) lt 100km
10,6
9,4
Yakıt Tüketimi (ŞD) lt 100km
6,0
5,6
Yakıt Deposu (lt)
55
55
Bagaj Hacmi (lt)
455
455
Boş Ağırlık (kg)
1183
1215
Yakıt Türü
Kurşunsuz
Şanzıman
Manuel
Kurşunsuz
Manuel
Eski kasa A4 almak
istiyorum
Audi’nin eski kasa A4 modellerine ilgi
duyuyorum. Bu araçlar hangi yıllar arasında üretildi, 1.4 veya 1.6 benzinli motorları
var mıdır? Bir de bu araçların tekrar üretilmeye başladığını duydum, doğru mudur?
Bu durumda 0 km veya 1 yaşında bir model
bulabilme imkanım olabilir mi? Bana vere-
ceğiniz cevap kafa karışıklığımı gidermeme
yardımcı olacak. Savaş Ercan / Konya
20 bin lira bütçeyle
ne almalıyım?
Sayın Savaş Ercan,
Audi A4 , selefi Audi80’in üretim sonu tarihi olan 1994 yılından bu yana üretilmektedir.
Mevcut kasa B8 olarak adlandırılmaktadır
ve 2007’den beri satıştadır. Toplamda 8 milyonun üstünde satılmıştır. Bu araçların motor performansı ve dayanıklılığı ortalama 1.6
motorlu bir aracın çok üstündedir. Kasanın
sağlamlığı ile ilgili de birçok ilginç anekdotu aktarmamız mümkün. Aracın 1.4 motoru
yoktur, 1.6 motor ise B7 kasanın bitmesiyle üretimden kalkmıştır. Bulabileceğiniz en
genç A4 1.6 araç 3 yaşında olabilir. Benzer sıfır araç almak istiyorsanız, aynı teknoloji ile üretilen ve fiyatı da cazip olan Seat
Exeo’yu tavsiye edebiliriz.
Merhaba,
Kardeşimle birlikte kullanmak üzere küçük bir araç almak istiyoruz. Bu ilk aracımız için en fazla 20 bin TL ayırabileceğiz.
Beğendiğimiz araçlar Honda Jazz, Nissan
Micra ve Peugeot 207. Bu araçlar içerisinde bütçemize en uygunu hangisidir? Sizin
farklı önerileriniz olur mu? İlginiz için şimdiden teşekkürler. Dilara Koçarslan
Sayın Dilara Koçarslan,
Bahsettiğiniz araçların genelde otomatik
versiyonları tercih edilmektedir. 20.000 TL
bütçeyle bu araçları sıfırından alma imkanınız yok ancak 2007-2008 model 2. elini bu
fiyatlara bulabilirsiniz.
Honda Jazz ikinci el değeri en yüksek
araçlardan biridir; bu aynı zamanda bu
aracı bulmanızın zor olduğu anlamına gelir. Micra ve 207’yi biraz daha hesaplı almak mümkün.
Model önerisi yerine izleyeceğiniz yol ve
dikkat edeceğiniz konular hakkında sizi
bilgilendirmek isteriz. İyi durumda ve küçük bir ikinci el araç bulmak zordur. İkinci
el araç alıyorsanız ve üstelik bu zor bulunan bir modelse, aracın ikinci el olduğunu hatırdan çıkarmamanız lazım. Her
araçta büyük ihtimal bir kusur olacaktır;
hiç kusur yoksa fiyatı piyasa rakamının
çok üstünde olacaktır. Fiyatı piyasanın
çok altında ve avantajlı görünen araçlara
ise ihtiyatla yaklaşmanızı öneririz. Aracın
bakımlarını yetkili servisinden sorarak
almalı ve motor-şanzıman garantisi istemelisiniz.
19

Benzer belgeler

Küçük Aslan Tekrar Sahnede

Küçük Aslan Tekrar Sahnede Genel Yayın Yönetmeni Alper Aköz (Sorumlu Müdür)

Detaylı

TEST - Slide HTML5

TEST - Slide HTML5 maksimum 40 km/s hızla ilerlerken 20 saniyede tamamen açılabiliyor.

Detaylı