Ortak basın toplantısı

Transkript

Ortak basın toplantısı
Cumhurbaþkaný Gül, Baðdat'a
giderken uçakta gazetecilerin de sorularýný
yanýtladý. Uçakta bulunan gazetemiz
Ankara Temsilcisi Murat Yetkin'in verdiði
bilgiye göre Gül Kuzey Irak
yönetiminden ilk defa "Kürdistan bölgesel
yönetimi" olarak bahsetti.
Ortak basýn toplantýsý
33 yýl sonra ilk defa bir Türk
Cumhurbaþkaný Baðdat'a ayak basarken
Gül'ü Baðdat Havaalaný'nda Baþbakan
Yardýmcýsý Sabýr El Ýsavi, Dýþiþleri Bakaný
Hoþyar Zebari ve Ýnsan Haklarý Bakaný
Vicdan Mikail tarafýndan karþýlandý.
Karþýlamada, Türkiye'nin Baðdat
Büyükelçisi Derya Kanbay ve Irak özel
temsilcisi Murat Özçelik de hazýr bulundu.
Gül, havaalanýnda bir süre dinlendikten
sonra Baðdat'ýn merkezinde bulunan Irak
Cumhurbaþkanlýðýna gitti. Gül,
Cumhurbaþkaný Celal Talabani tarafýndan
El Selam sarayýnda resmi törenle
karþýlandý. Ýki lider görüþtükten sonra
beraber basýn toplantýsý yaptý.
Gül, Baðdat’ta Talabani ile
görüþmesinin ardýndan düzenlenen ortak
basýn toplantýsýnda, 33 yýl aradan sonra
Irak’ý ziyaret eden ilk Türk
Cumhurbaþkaný olmaktan duyduðu
memnuniyeti ifade etti ve Türkiye olarak
Irak’ýn birlik ve beraberliðinin, huzurunun
korunmasýna önem verdiklerini kaydetti.
Iraklýlarýn refah ve huzurunun
arttýrýlmasý için yardým etmeye devam
edeceklerini belirten Gül, Irak’ýn geçtiði
zor süreçte yaþadýðý acýlarý hissettiklerini
ve bu süreci atlatmasý için hep yardýmcý
olacaklarýný vurguladý.
7’DE
Ýnce’den sonra söz alan ÖDP Belediye
Baþkan Adayý Metin Çengel ise “bugün
Newroz baharýn, yeþilliðin ve güzel günler
geleceðinin habercisi olan bir gün, ayný
zamanda bugün Demirci Kawa’larýn isyan
ateþini yaktýklar, direnmenin, mücadele
etmenin onurlu yaþamanýn günü, herkesin
Newroz’u kutlu olsun” dedi. Konuþmasýnda
projelerini anlatan Çengel, Kent Meclisi
projelerisini 20 yýldýr Avanos’a taþýmak
istediklerini söyledi. Çengel “Katýlýmcý, halkýn
kararlarda söz sahibi olabileceði bu meclis
uygulanabilir, bu çalýþmayý Ýzmir
Karþýyaka’da 10 yýldýr yapýyorlar. Biz ise
bunu 20 yýl önce Avanos’ta yapmak istedik.
Gelin hep beraber Kent Meclisini hayata
geçirelim, kararlara ortak olun, fikirlerinizi,
projeleriniz bu meclise sunun.
6’DA
3’DE
6’DA
3’DE
7’DE
Dünyaca ünlü halk ozaný Aþýk
Veysel Þatýroðlu, ölümünün 36.
yýlýnda, doðum yeri olan Sivas’ýn
Þarkýþla ilçesine baðlý Sivrialan
köyündeki mezarý baþýnda anýldý.
Sivas Valisi Veysel Dalmaz, ozanýn
mezarý baþýnda saz çaldý. Dalmaz
yaptýðý konuþmada, yol göstericiliðiyle
tüm topluma rehberlik eden deðerli
aþýðý hep birlikte andýklarýný söyledi.
Dalmaz þöyle konuþtu: “Aþýk Veysel
buraya sevgi, barýþ, dostluk
mesajlarýyla güzel tohumlar ekti. Ve
buradan bütün dünyaya; sadece
Sivrialan, ilimiz, ülkemiz deðil bütün
dünyaya; barýþ, kardeþlik ve dostluk
mesajlarý yaydý.
5’DE
1989’da Ankara Büyükþehir Belediyesi ve
metropol ilçelerin tamamýný alan SHP, günümüze
kadar birer birer kalelerini kaybetti. 1999
seçimlerinde Mamak, Yenimahalle ve Çankaya’yý
koruyan CHP, 2004’te sadece Çankaya kalesini
koruyabildi. Belediyelerin RP-FP-AKP’ye
geçmesinin ardýndan kentte deðiþim yaþandý. Son
zamanlarda Mamak, Keçiören ve Dikmen’de
yoðunlaþan kentsel dönüþüm projeleriyle nüfus
hareketlilikleri oldu ve söz konusu bölgelerde
kentsel dönüþüm projelerinden etkilenen kesimler
gayrimenkul fiyatlarýnýn diðer ilçelere göre daha
düþük kaldýðý Sincan-Fatih bölgesine aktý, akýtýldý.
Dikmen ve Mamak bölgelerinde kentsel dönüþüm
projelerinin uygulandýðý yerlerde aðýrlýklý olarak
Aleviler-Solcular bulunuyordu. Böylece söz konusu
projelerle homojen nüfus yapýsý deðiþti, parçalandý.
Örneðin Dikmen bölgesine Sünni-muhafazakârlar
ayrýca Doðu’dan göç eden Kürtler yerleþti. Alevi
nüfusun yoðun olduðu ve kentsel dönüþümün
uygulandýðý Dikmen Vadisi’nde Gökçek zamanýnda
Mehmet Zait Kotku Camii yapýldý. Ayný bölgede,
Gökçek’in oðlu Osman Gökçek’in baþkanlýðýný
yaptýðý Gençlik Federasyonu faaliyet yürütüyor.
Sincan’da bir görüþmecinin aktardýðý gibi
‘kooperatifleþen cemaatler’ Ankara’nýn rantý en
yüksek bölgeleri arasýndaki Gölbaþý, Ýncek, Çayyolu,
Yýldýz, Çiðdem Mahallesi gibi bölgelere yayýldý.
Rantý yüksek bölgelerde belediyeler mevzi imar
planý deðiþiklikleri yapýlarak, yeþil sermayenin
süpermarket, market zincirlerinin yayýlmasý
saðlandý. Bunun doðal sonucu, içki satan bir
büfecinin Çankaya gibi farklý bir bölgede bile,
Ramazan’da saldýrýya uðramasý oldu.
Gençlik parkýnda içki yasak
Belediyelerin el deðiþtirmesinden sonra özellikle
içkili mekânlar konusunda hissedilir bir sonuç
ortaya çýktý. Belediyeler, sosyal tesislerinde içkiyi
kaldýrdý, diðer mekânlarda ise cezai baskýlarla
kapatýlmasýný saðladý. Son örneði, gazinolarýn
bulunduðu Gençlik Parký. Büyükþehir
Belediyesi’nin Gençlik Parký’nda gerçekleþtirdiði
çalýþma bittiðinde, artýk içkili iþletme olmayacaðý
bizzat ANFA’nýn Genel Müdürü Ferhat Ertürk
tarafýndan açýklandý. Oysa söz konusu parkýn
havuzunda Cumhuriyet’in ilk yýllarýnda kadýnlarýn
mayolarýyla yüzdüðü söylenir. Gençlik Parký adeta
Gar Gazinosu ile özdeþ hale gelmiþti.
Cemaat sermayesi belediye ihaleleriyle güçlendi.
Örneðin, Erenköy Cemaati’nin Ankara
örgütlenmesini yürüten Muradiye Vakfý,
belediyelerden aldýðý ihalelerle biliniyor. Büyükþehir
Belediyesi’nin kontrollerde ele geçirdiði kaçak
kömürleri Muradiye Vakfý yurtlarýna verdiði
geçmiþte basýnda yazýlmýþtý. Pursaklar’da
Menzilciler ve Muradiye Vakfý etkin. Hicret grubu
Keçiören’de etkin. Sincan’da 21 cemaatin faaliyet
gösterdiði belirtiliyor. Sincan’da cemaat okullarýnýn
bazýlarý eðitimlerini (Ferda Eðitim Kurumlarý
örneðinde olduðu gibi) cami avlularýna yapýlýyor.
Örtünme bir referans haline geldi
Çalýþma yapýlan ilçelerde türbanýn giderek
yaygýnlýk kazandýðý aktarýlan tespitlerin baþýnda
geliyor. Özellikle Ýslami kesime ait market ve giyim
maðazalarýnda çalýþan kadýnlarýn büyük kýsmý
türbanlý. Sosyal yaþantý kadýnlar açýsýndan hayli
sýnýrlý bir biçimde sürüyor. Bir görüþmecinin “henüz
Kýzýlay’ý görmedim” ifadesi; pek çok kadýn için
geçerli sayýlabilecek nitelik taþýyor. Çalýþan kadýnlar
nispeten biraz daha rahat görünürken, ev kadýnlarý
açýsýndan tek sosyal iliþki, cemaatlerin dini sohbet
toplantýlarý oluyor. Ayrýca belediyelerin düzenlediði
kermes türü etkinlikler genelde AKP tabanýna yakýn
ya da k
4’DE
2
Sorduðumuz bu soruya hemen cevap verelim: Yeterli
olmayacaktýr. Bu vergi indirimleri geçici bir talep artýþý
saðlayarak, söz konusu sektörlerde kýsmi bir rahatlýk
saðlasa bile bunun kalýcý üretim ve gelir artýþý saðlamasý
mümkün deðildir. Yapýlan çalýþmalar göstermektedir
ki, ekonomiyi canlandýrmaya yönelik bu tür maliye
politikasý önlemleri arasýnda gelir ve üretim etkisi en
az olan vergi indirimleridir. Sýnýrlý sayýda üründe geçici
vergi indirimlerinin gelir ve üretim üzerindeki etkisi
de geçici olacaktýr.
Ekonomik krizin iyice derinleþtiði bugünlerde,
alýnmasý gereken tek önlem sýnýrlý sektörlerde sýnýrlý
bir süre için vergi indirimlerine gitmek midir?
Ekonomiyi canlandýracak baþka maliye politikasý
önlemleri de vardýr: Kapsamlý kamu altyapý harcama
programlarýný baþlatmak, baþta düþük gelirli aileler
olmak üzere tüm ailelere doðrudan gelir desteðinde
bulunmak ya da baþta asgari ücret olmak üzere ücret
gelirlerinden alýnan vergilerde indirime gitmek,
bunlardan bazýlarýdýr.
Bunlarýn her birinin ekonomiye etkisi farklýdýr.
Kamu altyapý harcamalarýnýn talep ve zincirleme yeni
üretim ve gelir yaratma etkisi vergi indirimlere ve
transfer ödemelerine göre daha fazladýr. Ayný þekilde
tasarruf potansiyeli az olan düþük gelirli ailelere
yapýlacak transfer ödemeleri ve vergi indirimleri,
kazanýlan gelirlerin derhal harcamasý nedeni ile,
ekonomik canlanmaya daha büyük katký saðlayacaktýr.
IMF tarafýndan yapýlan bir çalýþma tüm bu tespitleri
bir kez daha doðrulamaktadýr*. G-20 tarafýndan alýnan
geniþleyici maliye politika önlemlerinin hangisinin
daha etkili olduðunun araþtýrýldýðý bu çalýþmada þu
sonuçlara ulaþýlmaktadýr. Bu araçlarýn etkisi öncelikle
geniþleyici bir para politikasýna baðlýdýr. Uyumlu bir
para politikasý ile birlikte bu önlemler devreye
sokulduðunda-beklendiði gibi- etkileri daha fazla
olacaktýr. Ýkinci olarak, ekonomi ne kadar dýþa açýksa
etkisi o kadar sýnýrlý olacaktýr. Otomobil ve beyaz eþya
ithalatýnýn serbest olduðu bir ortamda yapýlacak vergi
indirimleri yurtiçi üretim kadar yabancý üretimi de
teþvik edecektir.
Mevcut önlemler arasýnda en ekili olan kamu altyapý
harcamalarýdýr. Bu etki hem geliþmiþ hem de geliþmekte
olan ülkelerde fazladýr. Ancak altyapý harcamalarý zaten
yetersiz olan geliþmekte olan ülkeler, kamu altyapý
harcamalarýna giriþtiklerinde daha büyük gelir ve üretim
artýþý elde edeceklerdir.
Ekonomik canlanmaya katký açýsýndan altyapý
harcamalarýný transfer ödemeleri izlemektedir. Ancak
burada harcama eðilimi yüksek düþük gelirli ailelere
yapýlacak gelir transferleri daha etkili sonuç verecektir.
Nihayet, asgari ücret dahil olmak üzere ücret
gelirlerinden alýnan vergilerde yapýlacak bir indirim,
özellikle geliþmekte olan ülkelerde, güçlü bir talep,
gelir ve üretim etkisi yaratacaktýr.
*Freedman, Kumhof, Laxton, Lee, The case for
fiscal stimulus, IMF Staff Position Note
Birgün
Her Cumartesi Türkiye Gazeteciler
Sendikasi (TGS) tarafindan düzenlenen basýn
açýklamalarýna, bu hafta davetli örgüt olarak
ÖDP katýldý. ÖDP il örgütü üyelerinden
oluþan müzik grubunun dinletisiyle baþlayan
eylem, Ýl Örgütü yöneticisi Cevat Han
Özdemir'in okuduðu basýn açýklamasýyla
sona erdi.
"Baþbakan'ýn “Bizim Çalýk” dediði yayýn
grubunda greve çýkan bizim çocuklara kolay
gelsin!"
"Özgürlük ve Dayanýþma Partisi üyeleri
olarak, iþlerine son verilen Sabah - ATV
emekçilerin grevlerine destek olmak
amacýyla geldik. Böylesine zor bir dönemde,
en zor sektörlerden birinde greve çýkan ve
toplumsal mücadele tarihinde yerlerini alan
ISPARTA - Keçiborlu Cumhuriyet
Savcýlýðý, Isparta’da 57 kiþinin ölümüyle
sonuçlanan uçak kazasýyla ilgili
yürütülen soruþturmada, Atlasjet
hakkýnda kovuþturmaya yer olmadýðý
yönünde karara vardý.
Isparta’nýn Keçiborlu ilçesi Türbetepe
mevkisinde meydana gelen uçak
kazasýyla ilgili Keçiborlu Cumhuriyet
Baþsavcýlýðý’nca yapýlan soruþturma
tamamlandý.
Cumhuriyet Savcýsý Alper Tuncer
tarafýndan hazýrlanan soruþturma
inceleme raporunda, pilotlar Serhat
Özdemir ve Mehmet Tahir Aksoy’un
yayýnlanmýþ alçalma planlarýndaki
usulleri doðru uygulamamalarý, hava
aracýnýn bulunduðu coðrafi konumu ve
arazi yapýsýný doðru
deðerlendirememeleri, karþýlýklý çapraz
kontrolü saðlamakta ve alet iþarlarýný
deðerlendirmede yetersiz kalmalarý,
karar verme ve tepki göstermede
gecikmeleri sonucunda kazanýn
oluþumunda kusurlu olduklarý belirtildi.
Raporda, ayný kazada hayatýný kaybeden
pilotlar hakkýnda kamu davasýnýn
açýlamayacaðý da vurgulandý.
Raporda, kaza sonrasýnda hayatýný
kaybeden kiþilerin yakýnlarýnýn uçaðýn
kasten düþürüldüðü iddiasýyla Dünyaya
Bakýþ Hava Taþýmacýlýðý AÞ Yönetim
Kurulu Baþkaný Zeynel Gündoð
hakkýnda da þikayette bulunulduklarý
hatýrlatýlarak, kazanýn pilotaj hatasý
olduðu yönünde herhangi bir delil
bulunmadýðý, Zeynel Gündoð hakkýnda
taksirle birden fazla kiþinin ölümüne
neden olma suçuna iliþkin kusur ve
sorumluluk oluþturabilecek herhangi bir
eyleme yönelik delilin de bulunmadýðý
kaydedildi.
Raporda, þu ifadelere yer verildi:
"Kaza yapan TC-AKM tescil iþaretli
MD-83 tipi hava aracýný Dünyaya Bakýþ
Hava Taþýmacýlýðý AÞ’den 29 Kasým
2007 tarihli Uçak sub-charter kira
anlaþmasýyla kiralayan Atlasjet Airlines
þirketinin kaza tarihi itibariyle yöneticileri olan þüpheliler Ali Murat Ersoy,
Tuncay Mustafa Doðaner ve Mehmet
Þerif Erbilgin hakkýnda kaza yapan hava
aracýnýn bakým ve onarýmýndaki eksiklik
ile pilotlarýn eðitimindeki eksiklik
arkadaþlarýmýzla dayanýþmak, Türkiye
Gazeteciler Sendikasý’nýn onurlu kavgasýna
omuz vermek için, haklý mücadelelerinde
yanlarýnda olduðumuzu söylemek için
geldik" diyen Özdemir, açýklamasýný þöyle
sürdürdü:
"Biz bugün, Recep Tayyip Erdoðan’ýn
“Bizim Çalýk” dediði yayýn grubunda greve
çýkan bizim çocuklara, grevci
arkadaþlarýmýza kolay gelsin demeye geldik.
Basýn emekçisi arkadaþlarýmýz yalnýz
deðildir. Onlar, bu onurlu eylemleri
gerçekleþtirirken, kalpleri onlarla birlikte
atan bu ülkenin, aydýn, ilerici, demokrat,
devrimci insanlarý vardýr. Ve bu mücadelede,
basýn emekçilerinin onurlu mücadelesinde
hep bir arada olunacaktýr. Ýstanbul’da Sabah-
nedeniyle kusurlu bulunduklarý
gerekçesiyle taksirle birden fazla kiþinin
ölümüne neden olma suçundan dolayý
haklarýnda soruþturma yapýldý. Dünyaya
Bakýþ Hava Taþýmacýlýðý AÞ ile Atlasjet
Airlines þirketi arasýnda imzalanan 29
Kasým 2007 tarihli uçak sub-charter kira
anlaþmasýnda, bakým baþlýklý bölümde
’Uçaklarýn bakým sorumluluðunun
World Focus’a ait olacaktýr’ ibaresinin
bulunduðu, Türk Sivil Havacýlýk
Kanunu’na göre iþleten konumundaki
Dünya Bakýþ Hava Taþýmacýlýðý AÞ’nin
söz konusu anlaþma ile bakým
sorumluluðunu devretmediði, dolayýsýyla
ayný kanunun 125’inci maddesine aykýrý
bir durumun söz konusu olmadýðý,
Atlasjet Airlines þirketinin uçaðýn bakým
ve onarýmýnda sorumluluðunun
bulunmadýðý kaydedildi. Her iki þirket
arasýnda imzalanan uçak sub-charter kira
anlaþmasýnda ekip baþlýklý bölümde de
’World Focus bu anlaþma kapsamýnda
yapýlacak uçuþlar için uçuþ ekibi tahsis
edecektir’ ibaresinin bulunduðu,
pilotlarýn eðitiminden de World Focus
Tava Taþýmacýlýðý AÞ’nin sorumlu
olduðu, Atlasjet Airlines’in pilotlarýn
eðitiminden ve eðitim eksikliklerinden
sorumlu olmadýðý, Dünya Bakýþ Hava
Taþýmacýlýðý AÞ ile Atlasjet Airlines
þirketi arasýndaki 29 Kasým 2007 tarihli
uçak sub-charter kira anlaþmasýnýn
geçerli olduðu anlaþýlmaktadýr."
Savcýlýk, soruþturma kapsamýnda,
þüpheliler hakkýnda kamu adýna
kovuþturmaya yer olmadýðýna karar
verdi.
Aileler itiraz edecek
Uçak kazasýnda hayatýný
kaybedenlerin aileleri ise Keçiborlu
Cumhuriyet Baþsavcýlýðý’nca verilen bu
karara tepki gösterdi. Ailelerin, yarýn
Burdur Aðýr Ceza Mahkemesi’nde
karara itiraz edecekleri bildirildi.
Kazada oðlu Tevfik Büyükçaylý’yý
kaybeden Ömer Büyükçaylý, AA
muhabirine yaptýðý açýklamada, uçakta
eksikliklerin olduðunun belirtildiðini,
rapor halinde hazýrlandýðýný, ancak ayný
uçaðýn ayný gün uçurulduðunu ifade etti.
Büyükçaylý, "Maalesef ki uçak gitmek
istediði noktaya gidemiyor ve gerisinde
57 ölü býrakýyor. Þimdi nasýl oluyor da
uçaðý iþletenler hakkýnda kovuþturma
olmadýðý yönünde karar çýkýyor?" dedi.
Ayný acýyý bugün gibi yaþadýklarýný
kaydeden Büyükçaylý, "Acýmýz her
geçen gün tazeleniyor. Üstelik bu tür
kararlarýn çýkmasý bizi daha da maðdur
ediyor. Karara itiraz edeceðiz" diye
konuþtu.
Büyükçaylý, yarýn avukatlar ve
kazada hayatýný kaybedenlerin
yakýnlarýyla, Burdur Aðýr Ceza Mahkemesi’nde karara itiraz edeceklerini
söyledi.
Radikal
gösterdikleri fener ve umut ýþýðýna
minnettarýz, onlarý selamlýyoruz..."
Ýstanbul'da yürüyüþ...
ATV binasýnýn önünde hiçbir baský ve
zorlamaya aldýrmadan grevlerini sürdüren
10 grevci arkadaþýmýzý tebrik ediyoruz.
Onlarýn yaktýðý bu meþaleye bir ses de biz
veriyoruz. Tarihin bu çalkantýlý günlerinde
TGS'nin Sabah, ATV ve Dergiler'de
baþlattýðý grev 38. gününe girerken, 21 Mart
Cumartesi akþamý saat:19.00'da Taksim
Tramvay duraðý'ndan Galatasaray
Meydaný'na yürüyüþyapýldý. Yürüyüþe,
grevdeki basýn emekçileri, baþka gazetelerde
çalýþanlar, çeþitli sivil toplum örgütlerinden
destek verenler katýldý. Bu haftaki yürüyüþe,
sendikal örgütlenme nedeniyle iþten atýlan
Sinter Metal iþçileri ve feministler de
katýlarak destek verdi.
Eylem önümüzdeki Cumartesi ayný yerde
tekrarlanacak.
Turnusol
25 Mart 2009 Çarþamba
Yerel seçimlere sayýlý günler kala seçmen
sorumluluklarýmýz ve temel vatandaþlýk ödevlerimiz ile
ilgili genelin bildiði ancak paylaþmadan edemeyeceðim
bazý konularý iletmeyi bir zorunluluk gördüm.Bazý
konularý zaman aþýmýna uðratmanýn onulmaz yaralar
açtýðýný biliyorum,bunlardan en birincisi de seçme ve
seçilme hakkýný kullandýðýmýz seçim dönemlerinde
uyulmasý gereken kurallardýr.
Güncelin en popüler sorularý;"A þehrinde durumu
nasýl görüyorsun?,B adayýnýn þansý sizce nedir?"...Bence
bu seçimin esas sorularý bunlar olmamalý,çünkü
yaþayacaðýmýz seçim dönemini ben herhangi bir seçim
dönemi olarak görmüyorum ki sýradan seçim öncesi
sorularý bekleyeyim.Bu dönemin olaðan üstülükleri
gözden kaçýrýlmamalýdýr.
Bana kalýrsa doðru soru;"Bir daha yerel veya genel
bir seçim yaþama olasýlýðý nedir?,Ýstedikleri oy
çoðunluðuna ulaþtýðýnda Anayasa deðiþikliðine acilen
gitme isteðini gizlemeyen bu iktidar,Anayasal düzeni
deðiþtirme talebini hangi önceliklerden sayacak?" Daha
açýk söyleyecek olursak;"Yaþayacaðýmýz bu seçim
dönemi,son kez ulusal iradeye baþvurulan bir seçim
dönemi midir?" Bunun böyle olmayacaðý ile ilgili kesin
kanaat bildireceklerin biraz daha iyi düþünmeleri gerektiði
kanaatindeyim.
Durumu bu kadar vahim görmek bazýlarýnca ileri
derecede paranoya olarak deðerlendirilebilir,olmayacaðýný
iddia ederek gösterilecek rehavet de bir o kadar sakýncalar
taþýmaktadýr.Geri dönüþü olmayan bir yola
girildiðinde,yapýlmýþ uyarýlara dikkat etmemenin
piþmanlýðý fayda saðlamayacaktýr.Demokrasiden geri
dönüþ belki mümkündür,fakat þeriattan asla.
A þehrini hangi partinin alacaðý,B adayýnýn ne gibi
baþarý saðlayacaðý,þehirler ve bireyler açýsýndan elbette
önemli ve merak konusudur ancak;ülkenin geleceðinin
ne olacaðý söz konusu olduðunda,þehrin ve kiþinin esamesi
okunamaz.Öncelik elbette ülkenin ve de rejimin geleceði
üzerine þekillenecektir ve gözden kaçýrýlmak istenen de
budur.
Ülkenin asýl gündemi olan,hatta dünyanýn gündemi
de olan ekonomik kriz güme gitmiþtir,iktidarýn krizi
karþýlama ve yönetmedeki basiretsizliði gözlerden
kaçmýþtýr,iþsizlik,yoksulluk,yolsuzluklar hooop diye
gündemden düþürülmüþ,seviyesiz bir çene yarýþýna
tutuþularak halkýn gözü ipteki cambazlara çevrilerek,cepler
boþaltýlmakta,geleceðimiz karartýlmaktadýr.
Aklý baþýnda seçmen ve vatandaþ,rejimin girdiði
girdaba dikkati çekerken,bazý seçmenler ve vatandaþlar
da oynan oyuna dublörlük yaparak,laf yarýþýnda kimin
kimi kaç sýfýr yendiðinin çetelesini tutmakla meþgul
edilmektedir.Bu türden ucuz siyasetlere artýk
vatandaþýmýzýn karnýnýn tok olmasý ve bu tür numaralarý
yememesi beklenir.Karný aç,çocuðu iþsiz,sadaka ile
sadakata zorlanan bireyler seçim sandýðýnda kendini bu
durumlara düþürenlere cevabýný vermelidir.
Ýktidar yaþamýn her alanýnda umut kýrýklýðý yaþattýðý
vatandaþlarýna;iç siyasette,dýþ
siyasette,ekonomide,bilimde,ulusal
savunmada,eðitimde...hiç bir yeni þey vaat edecek bilgi
ve donanýma sahip deðildir,sata sata elde bir þey
kalmamýþtýr,sýra ülkenin topraklarýna ve belki de ulusal
deðerlerimize gelmiþtir,Obama hazretlerinin ziyaretinin
tüyler ürperten geleceðe gidiþte ne öneme sahip olduðunu
zaman içerisinde anlamayý umuyoruz.Hayýrdýr inþallah!
Uzak ve yakýn tehdit açýk ve orta yerde
durmaktadýr,strateji uzmanlarý;gerekli algýlamayý
yapanlarýn,gerekli karþý eylemi ortaya koymalarýný
beklerler,halkýmýzýn engin sað duyusuna olan güveni
her iletimde dile getirmekten kaçýnmadým,tekrar bu
duygularla yerel seçimde sizlerin sað duyusunun galip
geleceði,mutlu ve esenlik dolu günlere hep beraber
ulaþacaðýmýza emin bir þekilde,tüm seçmenleri saygý ile
selamlýyorum.
Oyumuz;geleceðimizdir,onurumuz,þerefimiz ve
namusumuzdur.Bu özenle kullanalým,takip edelim,bizi
temsil edecekleri seçerken,geleceðimizi de
þekillendirdiðimizi asla unutmayalým.Çocuklarýna ve
torunlarýna karþý olan sorumluluðunu yerine getiriken
duyacaðýn sorumluluðun derecesi,rejime olan baðlýlýðýnýn
da sembolü olacaktýr.
Bilimin ýþýðý yolumuzu aydýnlatsýn.
Saygýlarýmla
Fýrtýnalý daðda bir körpe kuzu
Ýki avcý çýkmýþ biri vuracak
Çaresizim içimdeki bir sýzý
Ýkisi bulamaz biri bulacak
Yoksulu yolsuzu veriyor gayret
Savunmasý çok zor her biri bir dert
Seçmen seçilmez her iki gayret
Ýkisinden biri galip gelecek
Üzgünüm bu halde verilmez ara
Bunlar bu ilçeye açmadan yara
Bu iki yarýþçý hýzlý bu sýra
Birisinden biri maðdur olacak
Sulucakarahöyük/ HACIBEKTAÞ
Haber: Kamil ÖNTAÞ
Foto : Yeter ÖNTAÞ
Hacýbektaþ Rýfat Kartal Huzurevine
hizmet için geldiðini belirten ÞAHAN,
Huzurevinde ikamet eden 12 bayan, 23
erkekten oluþan yaþlýlarýmýzýn rahat bir
ortamda yaþamlarýný sürdürmeleri için iki
tanesi saðlýkçý toplam 5 kadrolu, 18 özel
þirket çalýþaný ile birlikte hizmet
verdiklerini söyledi.
Yaþlýlarýmýzýn rahat, güvenilir, saðlýklý
bir ortamda yaþamlarýný sürdürebilmeleri
için Devletimizin gereken her türlü imkâný
saðladýðýný belirten ÞAHAN çevre
düzenlemesi konusunda eksikliklerinin
olduðunu belirtti, bu konuda çalýþmalarýný
olduðunu belirten ÞAHAN çevre
Ýlçemizde Serbest Muhasebeci
Mali Müþavirlik mesleði yapmakta
olan Ramazan Danacý 24 Mart 2009
Salý günü gazetemize gelerek
kamuoyunun bilgisine bir basýn
açýklamasý yapmak istediðini
belirtmiþtir.Söz konusu basýn
açýklamasýný siz deðerli okullarýmýzýn
ve kamuoyunun bilgisine aynen
yayýnlýyoruz.
Hacýbektaþ Ýlçesinde Serbest
Muhasebeci Mali Müþavirlik
mesleðini yaparak yaþamýný
sürdürmekte olan bir vatandaþým. Bu
mesleðe 1980 yýlýnda baþladým. Bu
arada serbest meslek sahibi olmamýz
nedeniyle siyasetten uzak
kalamadýk.Siyasi hayatýmda hep
Sosyal Demokrat partilerin yanýnda
yer aldým. Bir kez Hacýbektaþ
Belediye Meclis üyeliði yaptým .
Ancak Belediye Meclis Üyeliðim
Belediye Baþkaný ve diðer 8 Belediye
Meclis Üyesi arkadaþlarýn
anlaþamamalarýndan dolayý kýsa
sürdü. Belediye Meclisi tamamen
fes edildi.CHP Üyesi olduðum
dönemlerde Ýl Genel Meclisi
adaylýðým ve bir dönemde Nevþehir
Ýlinde CHP ikinci sýra Milletvekili
adayý oldum. Partimin bana vermiþ
olduðu görevleri elimden geldikçe
yerine getirmeye çalýþdým. 2004
Yerel seçimleri sýrasýnda CHP
Hacýbektaþ Ýlçe Baþkanlýðý görevine
getirildim. Ancak tamamen Ýl
düzenleme çalýþmalarýna baþladýklarýný
belirtti.
Çevre düzenlemesi konusunda yerel
yöneticilerden araç-gereç konusunda
yardým isteyeceklerini, bir ay içerisinde
de þu anki görünen çevrenin farklý hale
geleceðini söyledi.
18-24 Mart Yaþlýlar Haftasýnda 20
Mart 2009’da bir etkinlik düzenlendiðini
belirtti.
Edindiðimiz bilgilere göre 03 Nisan
2009’da TRT1 kanalý saat 10:00-12:00
arasýnda3 kez canlý yayýnda Hacýbektaþ
Rýfat Kartal Huzurevinden canlý yayýn
yapacaðýný öðrendik.
Sulucakarahöyük Gazetesi olarak
görevinde baþarýlar diliyoruz.
Yönetiminin yanlýþ ve keyfi kararýyla
15 gün içinde bir telgraf haberiyle
görülen lüzum üzerine görevden
alýndým.
En son 29 Martta yapýlacak Yerel
seçimlerde Ýl Genel Meclisine aday
olmam için Nevþehir CHP Ýl
Yönetiminde bu iþlerle görevli
arkadaþ beni arayarak seninle
Hacýbektaþ'ta seçim kazanabilirmiþiz
dedi. Bende eþe dosta sordum ve
aday adayý olmaya kara verdim. Ýlçe
Yönetimi aday bildirimlerinden iki
gün önce kararýný aldýðýný ve benim
birinci sýrada aday olduðumu
açýklayarak hayýrlý olsun dedi. Aday
bildiriminin son gününde her ne
hikmetse CHP Ýl Baþkaný partiyi dahi
uðramadan Ýlçe Seçim Kuruluna
giderek listeyi deðiþtirip baþka
isimleri bildirdi. Bana da bu konuda
hiçbir açýklama yapýlmadý. Ayný
zamanda Ýlçe Yönetim Kuruluda fes
oldu. Bana aday olmam için teklif
getiren Ýl Yönetim Kurulunun yapmýþ
olduðu bu hareketi tamamen sizlerin
takdirine býrakýyorum. Partinin bu
anlaþýlamayan tutarsýz kararý
karþýsýnda bu partide kalmamýn
yanlýþ olacaðýný düþünerek CHP
üyeliðinden ve Ýl Genel Meclis
adaylýðýndan istifa ettim.
Hacýbektaþ Halkýný
bilgilendirmek amacýyla bu yazýyý
kaleme aldým.
Saygýlarýmla
Bu seçmenler alýr bunlardan bir haz
Ýlçemin durumu bozuktur biraz
Ozaným gerçeði iyi öðren yaz
Ýlçem beþ yýl daha sefil olacak
Ali Turab buna nasýl alýþsýn
Halkýmýzý uyarmaya çalýþýn
Görürüz sonunu Hacýbektaþ'ýn
Bu kýrgýnlýk nasýl sona erecek
20.03.2009 Hacýbektaþ
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
Kaymakamlýk Yazý Ýþ.
Sos. Yar. ve Day.
Özel Ýdare
Nüfus
Belediye Baþkanlýðý
Milli Eðitim Müd.
Halk Eðitim Müd.
Askerlik Þubesi
Kapalý Spor Salonu
Devlet Hastanesi
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk.
Tapu Sicil
C.Savcýlýðý
Adliye
Adliye
Kütüphane
H.B.V Kültür Merkezi
Müze
Turizm Danýþma
Emniyet Amirliði
Karakol Amirliði
Jandarma
Ýlçe Tarým
Lise
Kýz Meslek Lisesi
Mal Müdürlüðü
Kadastro
Karaburna Belediye
Kýzýlaðýl Belediye
PTT.
T.M.O.
Türkiye Ýþ Bankasý
Ziraat Bankasý
Þoförler Cemiyeti
Esnaf Odasý
Tarým Kredi Koop.
TEDAÞ
Çiftci M.K.Baþkanlýðý
Rýfat Kartal Huzurevi
Sulucakarahöyük Gzts
Taþýyýcýlar koop
Nevþehir Seyahat
Þanal Seyahat
Mermerler Seyehat
Dergah Taksi Duraðý
Terminal Taksi
Huzurevi
Hacýbektaþ Noterliði
441 30 09
441 34 10
441 39 77
441 31 01
441 31 02
441 37 44
441 30 16
441 30 48
441 30 10
441 35 20
441 30 15
441 36 32
441 32 49
441 35 38
441 35 38
441 30 18
441 30 19
441 33 94
441 30 22
441 36 87
441 26 97
441 36 66
441 38 08
441 30 20
441 37 74
441 31 08
441 30 56
441 35 37
453 51 30
455 61 29
441 35 55
441 30 11
441 35 00
441 33 26
441 30 74
441 37 42
441 32 76
441 31 42
441 36 80
441 33 38
441 39 47
441 20 06
441 30 43
441 33 59
441 21 73
441 25 25
441 27 97
441 33 38
441 35 23
ARAÞTIRMA
25 Mart 2009 Çarþamba
Baþkent Ankara için Melih Gökçek, her þeyi anlatmaya yetiyor. ‘Sanatýn içine tüküren’, varoþlarý oy deposu haline getirmek için ‘çuval ekonomisi’
yürüten anlayýþ; ne yazýk ki mahalle baskýsýný da beraberinde getirdi Baskýlarla ilgili çalýþmalarýmýzý üç ilçede gerçekleþtirdik. Sincan, Mamak
ve Keçiören. Bu üç ilçenin ortak özelliðini bir genç
þöyle anlattý: Sincan’da selamünaleyküm diyorum, baþka yerde merhaba”...
adýn örgütlerinde çalýþanlarýn yer aldýðý
etkinlikler olarak göze çarpýyor.
Yoksulluk örtünmeyle doðrudan orantý
yaratýrken, bazý görüþmeciler bunu açýklýkla
söyledi. Nitekim, gerek belediye gerekse cemaat
vakýflarýndan yardým alabilmek için örtünmenin
doðal bir tercih haline geldiði aktarýldý.
Ankara’nýn pek çok bölgesinde belediyelerin
dýþýnda gýda baþta olmak üzere pek çok malzeme
daðýtýmý yapan dini vakýflar var.
Siyaset ‘Kadýn kotasý’ný tartýþa dursun
Sincan, Mamak, Keçiören’de kadýn açýsýndan
durum Mahalle Baskýsý’ný iþlediðimiz diðer
illerden hiç farklý deðil. Sincan’da türbanlý ya
da baþý açýk kadýnlar ortak mekânlarý
kullanabiliyorlar ancak bazý mahallelerde
saflaþma olduðu anlatýldý. Vatan Caddesi’nde
zaman zaman yürüyüþe çýktýðýný ancak
bakýþlardan rahatsýz olduðu için artýk bu
alýþkanlýðýný terk ettiðini belirten öðretmen bir
kadýn, saflaþmanýn bir örneði olarak “Vatan
Caddesi’nin köþesinde genellikle açýk bayanlarýn,
Sincan Lisesi’nin arkasýndaki bölgede ise kapalý
kadýnlar yürümesini” gösterdi.
Bir baþka kadýn sokakta sakýz çiðnerken
sakallý birinin kendisine “Ýþte bunlarý keseceksin”
dediðini aktardý. Sincan’da cemaat toplantý
davetlerinin kadýnlara çok yapýldýðýný dile getiren
bir görüþmeci, bir arkadaþýnýn bu tür toplantýlara
katýlmaya baþladýktan sonra kendisiyle diyalogu
kestiðini anlattý. Kadýnlarýn gruplar halinde
toplantýlar yaptýklarý, hatim indirdikleri söylendi.
Baþý açýk kadýnlar, türbanlýlarýn ilgi
göstermesinden dolayý belediyenin etkinliklerine
katýlmadýklarýný dile getirdi.
Keçiören’de yaþayan bir kadýn cinsiyetinden
dolayý ayrýmcýlýða uðradýðý ortamýn baþýnda
belediye otobüslerini saydý ve baþýndan geçen
bir olayý anlattý: “Sanatoryum-Kýzýlay hattýnda
çalýþan halk otobüsünde otururken yaþlý bir adam
binince yerimi verdim. Yaþlý adam indiðinde
tekrar yerime oturmaya kalkýþtýðýmda bir erkek
‘senin tapulu malýn mý?’ diyerek kapalý bir genç
kýzý kolundan tutarak oturttu” Dikmen’de
otururken Keçiören’e bölgesine taþýnan bir kadýn
ise kýzýnýn biraz rahat davranýþlarýndan dolayý
çok sýkýntý çektiðini, çevrenin kötü gözle baktýðýný
ve tekrar Dikmen’e taþýnmayý düþündüðünü
anlattý.
Mamak’ta öðretmenlik yapan bir kadýn ise
en geç saat 21’de evde olmaya özen gösterdiðini
söyledi. Cafe-bar türü bir yere gitmek istese de
gidemeyeceðini, ailesinin ve eþinin karþý
çýkacaðýný söyledi. Ayný kadýn, her istediðini
giyemediðini, fiili olmasa da sokaðýn etkisinin
büyük olduðunu vurguladý. Evlilik nedeniyle
Yozgat’tan Ankara’ya geldiðini söyleyen bir
görüþmeci ise henüz Kýzýlay’ý görmediðini anlattý.
Elele yürümenin cezasý dayak
Sincan’da gençler durumlarýný özetlerken
geçen Mayýs ayýnda yaþandýðýný belirtikleri bir
olayý anýmsatýyorlar. Basýna da yansýyan olayda
elele tutuþan iki genç sakallý biri tarafýndan
dövülmüþ. Tesettür maðazalarýnýn arttýðý ilçede
gençler, kýlýk kýyafetlerine dikkat etme gereði
duyuyorlar. Bir genç kýz, dekolte kýyafet giymiþ
halde Sincan’da bir yere gidebileceðini
düþünemediðini aktarýrken, bakýþlardan rahatsýz
olacaðýný, kendisine kötü gözle bakýlacaðýný
aktardý. Mahalle bakkalýndan içki alamayacaðýný
söyleyen bir genç, “Bazen içki içmek istediðimde,
‘komþumuz istedi’ demek zorunda kalýyorum”
diye konuþtu. “Açýk mekânlarda içki içmedim,
denemek de istemem” diyen baþka bir genç,
zaman zaman Kýzýlay’da Sakarya Caddesi’ne
gittiðini söyledi. Sincan’daki gençler, eðlence
ihtiyaçlarýný Kýzýlay’da karþýladýklarýný
belirtirken, bir genç; ilçesi ile dýþarýsý arasýnda
yaþadýðý farký “Sincan’da selamünaleyküm
diyorum, baþka yerde merhaba” cümlesiyle
özetledi.
Görüþtüðümüz iki genç cemaatlerden toplantý
davetleri aldýðýný ancak ilgilenmediklerini
söyledi. Bir genç, “Lisedeyken bir arkadaþým
cemaat evine gitti. Namaz kýldýklarýný, ders
çalýþtýklarýný, sohbetlerie katýldýklarýný söyledi.
Aðabeyler-ablalar varmýþ” dedi. Pek çok genç
bu tür toplantýlara katýlmak zorunluluðu
hissedildiðinin altýný çizerken, katýlmayanlarýn,
yaþadýklarý mahallelerde dýþlandýðýný söyledi.
Keçiören’de a takýmý iþbaþýnda
Keçiören’de Turgut Altýnok belediye baþkaný
seçildiðinde ilk iþi eski belediye baþkaný Hamza
Kýrmýzý’nýn yaptýrdýðý Bekarevleri’ni kapatmak
olmuþtu. Ýki blok halinde yapýlan Bekarevleri’nin
bir bloðunda erkekler, diðerinde kýz öðrenciler
kalýyordu. Keçiören’de gençler A Takýmý’nýn
baskýsý altýnda. A Takýmý ilçede bir nevi polisin
görevini yerine getiriyor. Ýki resmi plaka, 2 sivil
plakalý araç özellikle geceleri parklarý dolaþýyor
ve çiftleri uyarýyor. Parkta sevgilisiyle yan yana
oturamayacaklarýný söyleyen gençlerin sayýsý
fazla. Estergon Kalesi’nde, Botanik Parký’nda
gençler yan yana oturduklarýnda uyarýlýyorlar.
Bir genç, “Botanik’te kýz arkadaþýmla yan yana
otururken, bekçi ‘karþýlýklý oturun. Bunu ben
söylüyorum, baþkalarý böyle yapmaz’. Baþkalarý
böyle yapmaz derken kastettiði A Takýmý
tarafýndan dövülmekti” dedi.
Bir baþka genç de kýz arkadaþýyla parkta
otururken A Takýmý tarafýndan kovulduðunu,
belediyenin düzenlediði bir konsere “kirli sakalla”
girdiðinde kapýda üzerinin arandýðýný, aðzýnýn
koklandýðýný aktardý. Sincan gibi Keçiören’de
de gençler sinema, tiyatro, eðlence gibi sosyal
ve kültürel ihtiyaçlarýný Kýzýlay’da karþýladýklarýný
söylediler.
'Ray bar, gar bar, araba bar…
Ankara’da içkili mekânlar aðýrlýklý olarak
Kýzýlay ve Ulus’ta bulunuyor. Belediye ve
emniyet, Kýzýlay bölgesinde içkili mekânlarý
Sakarya Caddesi’nde topluyor. Hatta sadece
barlarýn bulunduðu SSK’ya ait bir iþ haný mevcut.
Ancak Kýzýlay’da daðýnýk olarak içkili mekânlarý
bulmak mümkün. Birkaç yýl öncesine kadar
herkesin gidebileceði Sakarya Caddesi’ndeki
barlar, son dönemlerde pavyon, gece kulübü
havasýna bürünmeye baþladý. Araþtýrmanýn
yapýldýðý Sincan ve Mamak bölgesinde içki satan
büfeler gece 1’e kadar açýk kalabiliyor.
Keçiören’de içki satan baðýmsýz büfe yok. Ýçki
satan kuruyemiþçiler de saat 23’de kapatýyorlar.
Bilindiði gibi geçen yýl Keçiören’de içki satan
bir büfe basýlmýþ, sahibi dövülmüþtü. Benzer bir
olay ise Çankaya ilçesinde meydana gelmiþti.
Sincan’da, belediyenin RP’li Bekir Yýldýz’a
geçmesiyle baþlayan süreçte içkili mekânlar
tamamen kapanmýþ. Üç içkili lokanta, 3 birahane
varken, söz konusu mekânlar kapýsýna kilit
vurmuþ.. Konut sitelerinin alt katlarýnda içki
satanlar mekânlar kapatýlmýþ, içki satan büfeler
imara aykýrý olduðu gerekçesiyle yýkýlmýþ.
Sincan’a en yakýn içkili mekân, ilçeye 5-6 km
uzaklýkta, karayolu üzerinde bulunan bir restoran.
Bölgede Büyükþehir belediyesinin Harikalar
Diyarý ve Göksu Parký mevcut. Görüþmecilerden
biri, her iki mekanda da bazen kapýda çantalarýn
kontrol edildiðini, kola þiþesinin bulunmasý
halinde kola þiþelerine içki karýþtýrýp
karýþtýrýlmadýðýna bakýldýðýný aktardý.
Sudan bahanelerle içki satan büfelere para
cezasý uygulandýðýný dile getiren ve artýk ceza
ödemekten yýldýðý için büfesini kapattýðýný
söyleyen bir görüþmeci, “Rüstem Altunbaþ
zamanýnda her sakýz fiyatýna ayrý ayrý fiyat etiketi
konulmadýðý gerekçe gösterilerek ceza kesildi.
Para cezasý ve kapatmalardan dolayý iþimi
yapamaz halince büfeyi kapattým. 15 yýl içinde
bölgede tek bir mekana dahi içkili lokanta ruhsatý
verilmedi” dedi. Bir baþka görüþmeci, Fatih
bölgesinde sadece iki tane büfe bulunduðunu
aktardý. Bir görüþmeci, bakkaldan içki alýrken
çeþitli maðazalarýn renkli poþetlerini yanýnda
götürdüðünü, siyah poþette içki dýþýnda baþka
bir ürün olsa bile insanlarýn algýsýnýn farklý
olduðunu aktardý. Açýk mekânlarda içki içmenin
imkânsýzlýðýna deðinen görüþmeci, buna raðmen
alkol alanlarýn Sincan demiryolunun kenarlarýnda
geceleri içtiðini söyledi. Demiryolu kenarýnda
içilmesinden dolayý, ilçede “ray bar”, “gar bar”
tanýmlarý ortaya çýkmýþ. Bir kuruyemiþçi ise
bazen sakallý ya da türbanlý müþterinin içeri
girdiðini, alkol satýldýðýný gördüðü anda “Burada
alkol varmýþ” deyip hemen çýktýðýný ifade etti.
‘Aaaa, suya alkol karýþmýþ..!’
Mamak’ta içki satan ve içkiyi de haram
olduðu için içmediðini söyleyen bir kiþi, özellikle
türbanlý bayanlardan tepki aldýðýný anlattý.
Belediye ve polisten baský görmediðini dile
getiren görüþmeci, “Ancak büfede alkol, çok
görünür yerde deðil. Türbanlý bayanlar, bazen
su istiyor. Ýçki olduðunu gördüðünde vazgeçiyor.
Bazen, niye içki satýyorsun þeklinde eleþtirilerle
karþýlaþýyorum. Böyle konuþulduðunda
kahroluyorum, psikolojim bozuluyor. Ben sadece
geçinmek için alkol satýyorum” dedi. Ayný kiþi,
Cebeci bölgesinde 30’a yakýn tekel bayisinin
bulunduðunu, þimdi ise yarý yarýya düþtüðünü
söyledi. Mamak’ta Talatpaþa Bulvarý’nda içkili
lokanta, birahane, barlar mevcut. Ancak bunlarýn
hepsinin ruhsatlarý çok eski.
Keçiören bölgesinde de ayný saptamalar
yapýlýyor. Bölgede, SHP’li Hamza Kýrmýzý
zamanýnda açýlan içkili lokantalar ve birahaneler
kapatýlmýþ. Belediyenin sosyal tesislerinde içki
servisi yok. Esnaf, kendisine ait dükkânýn önüne
bira kasasý koyamýyor, dükkân camýna içkiyle
ilgili afiþ gibi görsel malzeme asýlmasýna izin
verilmiyor. Keçiören’de cezai baskýlar bazen fiili
saldýrýlara da dönüþüyor.
Keçiören’de içki içmek isteyenler Ovacýk,
Baðlum, otoban kenarý ve Yükseltepe bölgesinde
arabada bu ihtiyaçlarýný gideriyorlar. Bu yüzden
de Keçiören’de “araba bar” tanýmlamasý
kullanýlýyor. Keçiören’de içki satan ve ülkücü
olduðunu söyleyen bir kuruyemiþçi, apartmanda
genellikle dindar insanlarýn bulunduðunu ve
kendisinden alýþveriþ yapýlmadýðýný aktardý ve
“Apartmanda sadece iki ev benden alýþveriþ
yapýyor. Bazen türbanlýlar kuruyemiþ almak için
geliyor ancak alkolü görünce vazgeçiyor. Zaman
zaman cami yaptýrma dernekleri baðýþ topluyor.
Ancak haram mal sattýðýmý düþünerek benden
baðýþ istemiyorlar” dedi. Bir baþka görüþmeci
de, içkiyi evde tükettiðini, Keçiören’de içki
içilecek mekân olmadýðýný dile getirdi ve “Burada
herkesin hacý olmasý isteniyor” dedi.
***
‘Baba, biz Alevi olduðumuz için
benimle oynamýyorlarmýþ’
Ankara’da Alevilerin yoðun yaþadýðý semtler
arasýnda Tuzluçayýr, Akdere, Mutlu Mahallesi,
Saimekadýn, Gülveren, Þahintepe, Ege, (Mamak),
Dikmen, Balgat, Seyranbaðlarý, Yýldýz, 100. Yýl
(Çankaya ilçesi), Ýncirli, Ovacýk, Baðlum, Aktepe,
Yükseltepe (Keçiören ilçesi), Batýkent, Þentepe
(Yenimahalle), yeni yerleþim bölgesi olan Fatih
(Sincan) bulunuyor. Homojen nitelikli bu
semtlerin dýþýnda da daðýnýk bir yerleþime
sahipler. Ankara’da Pir Sultan Abdal Kültür
Derneði, Hacýbektaþ Veli Kültür ve Tanýtma
Dernekleri, Hacýbektaþ Vakfý (yaygýn örgütlülük
bu dernek ve vakýflara sahip) baþta olmak üzere
irili ufaklý çok sayýda Alevi dernek ve vakfý
faaliyette. Hemþerilik iliþkileriyle de birbirine
tutunan Aleviler, muhafazakâr veya milliyetçi
baskýnýn çok bariz olmadýðý yerlerde Alevi
olduklarýný söyleyebiliyorlar. Ancak yine de belli
bölgelerde korku ve gizlenme duygusunun var
olduðunu gözlemlemek mümkün.
Aleviler Ankara’da kýsmen bazý ibadetlerini
yapabiliyor. Dikmen, Ýlker, Tuzluçayýr, Hüseyin
Gazi, Batýkent bölgesinde dernek ve vakýflarýn
açtýðý mekânlarda cem ibadetlerini yapabiliyorlar.
Ayrýca kenar semtlerde Aleviler, nadiren de olsa
evlerde cem yapabiliyor. Ancak sözkonusu
yerlerde cenaze hizmetleri yapýlmadýðýndan
cenazeler yine camiye götürülüyor.
Her üç ilçede; Aleviler’in kimliðinin bilindiði
durumlarda komþularýyla iliþkisinin “kapýda
selamlaþma” düzeyinde kaldýðý, sýkýntýnýn ayný
mahalle çocuklarýna bile yansýdýðý (Bir görüþmeci
çocuðuyla diðer çocuklarýn oynamadýðýný,
“Aleviler pistir” denildiðini. Çocuðun da “Baba,
biz Aleviymiþiz, benimle onun için
oynamýyorlarmýþ” dediðini iletti). Ramazan’da
sýkýntýnýn daha belirgin hale geldiði, baþta
belediyeler olmak üzere kamuda Alevi
memurlarýn oruç tutar göründükleri, Cuma
namazý saatinde balkonda bile oturamadýðýný
belirten bir Alevi de, Cuma namazý konusunda
baþka yerlerde yaþananlarýn yaþandýðýný aktardý.
Görüþülen kiþilerin büyük kýsmý; ‘mum söndü’
meselesini gündeme getirerek, kendilerine bunun
gerçek olup olmadýðýný sorduklarýný aktarýrken;
bir görüþmeci de Sünni komþularýnýn aþure
almadýðýný, kibarca alamayacaklarýný
söylediklerini, kendilerinin de kandil günlerinde
getirilen ikramlarý kabul etmediklerini söyledi.
Ýlköðretim okullarýnda Alevi öðrencilere yönelik
ayrýmcý ve teþhir edici tavýrlarýn devam ettiði
belirlenirken, bir baþka görüþmeci çocuðunun
saz çalmasýndan dolayý komþularýnýn “Sen Alevi
misin” sorularýna muhatap olduðunu, Alevi
olduðunu söylediðinde de komþularýnýn kendisine
mesafe koyduðunu dile getirdi.
Bu durumlar kýsmen de olsa Mamak ilçesinde
azalýrken, Alevilerin, Sünnilerle diyalogu
ideolojik eksenin uyuþmasý halinde söz konusu
olabiliyor. Alevilik ve sol ittifaký bölgede hâlâ
geçerli. Ancak Alevi ve Sünni nüfusun karýþýk
olduðu bölgelerde Aleviler kendilerini küçük
kentlerdeki gibi yaygýnlýk göstermese de gizleme
ihtiyacý hissediyorlar.
Devam Edecek
Birgün
Schopenhauer’e göre: Maddi güç, saygýyý elde etmekte tek baþýna da yeterlidir; ancak böyle bir güç
cehalet, haksýzlýk ve ahmaklýk ile nihayet bulur. Bu güce sahip devlet adamý, çok dikkatli olmalýdýr.
Mutlak güçle donatýlmýþ devlet adamýnýn ana hedefi, maddi gücü ahlak ve zihinsel üstünlüðe karþý
galip getirmek ve bunlarýn hizmetine boyun eðdirmektir
Aslý Semiz
Hukuk, ahlak ve siyaset... Teoride
birbirlerine muhtaç, pratikte birbirlerini
reddeden; tek tek bakýldýðýnda yozlaþmýþ,
bir araya getirilmeye çalýþýldýðýnda ise
birbirlerini dýþlamýþ mefhumlar. Bu
kavramlarý bir de, her insanýn tabiatýnda
müspet mânâda kötü olan bir þey
barýndýrdýðýna inanan, pesimistliðiyle
malum Schopenhauer ile anlamaya,
birbirleriyle olan iliþkilerini çözmeye
çalýþmak oldukça ilginç bir deneyim.
Schopenhauer ‘Hukuk, Ahlak ve Siyaset
Üzerine’ isimli eserinde bu kavramlar
üzerine düþündürücü fikirler sunuyor.
Schopenhauer’e göre bir insanla diðeri
arasýndaki farklýlýk hesaplanamayacak
kadar büyüktür. “Her insanýn içinde, en
baþta ve en önde, muazzam bir bencillik
barýnýr, ki günlük hayatta küçük ölçekte
ve tarihin her sayfasýnda büyük ölçekte
görüldüðü üzere, hak ve adaletin
hudutlarýný en büyük serbestlikle ihlal
eder.” Her insan, doðasýnda var olan
davranýþlarý yapar. Bir insan nasýlsa o
þekilde hareket etmek zorundadýr;
dolayýsýyla kusur ve erdem onun
eylemlerinde deðil, fakat gerçek doðasýna
ve varlýðýna izafe edilir. Dolayýsýyla
Schopenhauer der ki; “Ne olduðumuzu
ne yaptýðýmýzdan biliyoruz, týpký neyi
hak ettiðimizi duçar olduðumuz þeyden
bildiðimiz gibi.”
Karakterin doðasý sabittir
Bütün bunlarý göz önüne alan filozof,
ayný koþullar altýnda bulunan kiþilerin
bir kýsmýnýn suç iþlemesi, bir kýsmýnýn
ise suç iþlemeyi aklýndan dahi
geçirmemesi karþýsýnda meselenin özünü
kiþisel, ahlaki karaktere, yani “karakterin
sabit” doðasýna baðlar. Karakter, hiçbir
þart altýnda deðiþtirilemez. Bundan
dolayýdýr ki kiþinin ahlaken ýslah edilmesi
fiiliyatta mümkün deðildir. Mümkün olan,
kiþiyi korku sayesinde eylemi tekrar
etmekten kaçýnma konusunda
caydýrýcýlýða itmektir.
Bu düþüncelerle ceza hukukuna el
atan Schopenhauer, hapishanelerin ýslah
edici alanlar olduðunu savunanlarý ise
hapishanlere giriþ izninin ancak önüne
geçilmek istenen suçlar sayesinde elde
edilmesi sebebiyle alaycý bir üslupla
eleþtirir. Ýdam cezasý hususunda da çok
ilginç fikirlere sahip olan Schopenhauer,
bu türde bir cezalandýrmanýn
gerekliliðinden yanadýr. Scopenhauer,
idam cezasýnýn kaldýrýlmasýný isteyenlere
“Önce dünyadan cinayeti kaldýrýn,
ardýndan idam cezasý onu takip edecektir.”
diye kafa tutarak, bu suçlarýn
cezalandýrýlmasýnda bir çeþit ‘kýssasa
kýssas’ý savunur.
Hukuk alanýnda günümüz düþünce
tarzýna ters olan ama filozofun yaþadýðý
dönem göz önünde tutulduðunda normal
olarak karþýlanabilecek çoðu görüþüne,
benimsediði devlet yönetimi sistemini
de eklemek yerinde olacaktýr.
Schopenhauer, kendi içinde tutarlý ama
uygulamada imkânsýz olan tek baþlý, tüm
yetkileri elinde tutan devlet otoritesi
karþýsýnda, Cumhuriyet yönetimine
kesinlikle karþý çýkar. Devletin baþýnda,
bütün yetkilerin toplandýðý bir ‘monark’
olmasý gerektiðini savunur. “Yeryüzünde
hükümran olan hak deðil, güç ya da
kudrettir” der. Hak kendi baþýna
güçsüzdür; doðasý gereði yöneten
kuvvettir. Devlet adamýnýn önündeki
sorunun özü, ilki sayesinde ikincinin
hâkim olabileceði tarzda kuvvet ile hakký
bir araya getirmektir. Maddi güç, saygýyý
Einstein’a selam denemeye devam
New York’lu ikili MGMT, farklý
stilleriyle çoðu kiþinin takdirini kazanýp
‘Oracular Spectacular’ albümü ile de müzik
dünyasýna yeni bir soluk getirdi.
Sadece 2008’in deðil son zamanlarýn en
uçuk kaçýk, en deneysel albümlerinden biri
olan ‘Oracular Spectacular’ hakkýnda geç
de olsa bir þeyler yazabilmenin dayanýlmaz
tuhaflýðýný hissediyorum sayýn okurlar.
‘Muhteþem Kehanet’ diye Türkçe’ye
çevirebileceðimiz ‘Oracular Spectacular’
nedir ne deðildir diye soracak olursanýz çok
kýsa bir þekilde özetlemeye çalýþayým:
MGMT, New
York’lu Ben
Goldwasser ile
Andrew
VanWyngarden
ikilisinin bir projesi.
Ýkili 2005 yýlýnda
‘The Management’
adýyla ‘Climbing to
New Lows’ diye bir
albüm çýkarmýþtý. Þimdi ise adlarýnda ufak
bir harf cambazlýðý yapýp MGMT adýyla
‘Oracular Spectacular’ albümünü çýkardýlar.
elde etmekte tek baþýna da yeterlidir;
ancak böyle bir güç cehalet, haksýzlýk ve
ahmaklýk ile nihayet bulur. Bu güce sahip
devlet adamý, çok dikkatli olmalýdýr.
Mutlak güçle donatýlmýþ devlet adamýnýn
ana hedefi, maddi gücü ahlak ve zihinsel
üstünlüðe ve bunlarýn hizmetine boyun
eðdirmektir. Schopenhauer her türlü
kanun ve hakkýn üzerinde, bütünüyle
sorumsuz olan bir gücün gerekliliðini
vurgular. Bu, herkesin kendisine boyun
eðdiði, daha yüksek türde bir þey olarak
görülen bir güç, Tanrýnýn inayetiyle
yöneten bir yöneticidir. O’na göre,
insanlar ancak bu þekilde yönetilebilir ve
zaptedilebilir. Kýsaca, Schopenhauer’in
benimsediði yönetim tarzý ‘Devlet Benim’
düþüncesi kaynaklý ve yönetileni teba
gözüyle gören bir idaredir.
Cumhuriyet yönetiminin sakýncalarýný
ise, bayaðý ve beceriksiz kiþilerin yüksek
zekâlý ve beceriklilerden elli kat fazla
olduðundan dem vurarak, bu kiþilerin
kendilerini gölgelememesi adýna, üstün
zekâlý kimselerin yolunu kesip onlarý saf
dýþý býrakma hedefine, bu tarz bir yönetim
sisteminde daha kolay ulaþabileceklerini
belirterek açýklamaya çalýþýr. Halbuki
krallýk rejiminde kral, herhangi birinin
rekabetinden korkmayacak kadar
yüksektedir ve yerine saðlam bir þekilde
yerleþmiþtir.
Scopenhauer, ‘monarkhia’ ilkesine o
kadar sýký baðlýdýr ki, gezegenlerin
hareketinde, canlýlarýn organizmasýnda
bile bu sistemi arar. Sahip olduðumuz
organlar her ne kadar bütünün hayatta
kalmasýna çok büyük katkýda bulunuyorsa
da ayak takýmýnýn önder ve yönetici
olmasýna izin verilmemelidir.Yönetmek,
münhasýran beyine ait bir iþtir ve tek bir
merkezi noktadan kaynaklanmalýdýr. Bu,
filozofun ‘nasýl bir devlet sistemi’
olmalýdýr’ sorusunun da cevabýdýr:
“Çokluðun yönetimi iyi bir þey deðildir;
sadece tek bir yönetici, tek bir kral
olmalýdýr.” (Ýlyada, II, 204-5)
Hukuk, Ahlak ve siyaset üzerine
Arthur Schopenhauer
Çeviren: Ahmet Aydoðan
Say Yayýnlarý
2009
127 sayfa, 7.5 TL.
Radikal
Albüm daha öncesinden pek de
rastlamadýðýmýz bir tarzda. ‘Daha ilginç
neler yapabiliriz?’ mottosuyla bilgisayarýn
baþýna geçip teknolojinin de nimetlerinden
yararlanan ikili sanki post modern bir deney
yapmýþlar bu albümle. Güzel mi olmuþ?
Bence güzel olmuþ, tabii biraz tuhaf olduðu
da bir gerçek.
Albümün en büyük hiti ‘Time to Pretend’
ünlü (Oasis’den Noel Gallegher gibi) ünsüz
(benim gibi) birçok kiþiye göre 2008’in en
iyi þarkýlarýnýn baþýnda geliyor. Klibiyle de
‘ateþi bulan ilk insanlar’ izlenimi veren bu
pagan gençlerin ikinci single’ý ‘Kids’ ise
FIFA 09 oyununun soundtrack’inde yer
alýyor. Böyle de acayip yelpazesi var grubun.
Dünyaca ünlü halk ozaný Aþýk Veysel
Þatýroðlu, ölümünün 36. yýlýnda,
doðum yeri olan Sivas’ýn Þarkýþla
ilçesine baðlý Sivrialan köyündeki
mezarý baþýnda anýldý.
Dünyaca ünlü halk ozaný Aþýk Veysel
Þatýroðlu, ölümünün 36. yýlýnda, doðum yeri
olan Sivas’ýn Þarkýþla ilçesine baðlý Sivrialan
köyündeki mezarý baþýnda anýldý.
Sivas Valisi Veysel Dalmaz, ozanýn mezarý
baþýnda saz çaldý. Dalmaz yaptýðý konuþmada,
yol göstericiliðiyle tüm topluma rehberlik
eden deðerli aþýðý hep birlikte andýklarýný
söyledi. Dalmaz þöyle konuþtu: “Aþýk Veysel
buraya sevgi, barýþ, dostluk mesajlarýyla güzel
tohumlar ekti. Ve buradan bütün dünyaya;
sadece Sivrialan, ilimiz, ülkemiz deðil bütün
dünyaya; barýþ, kardeþlik ve dostluk mesajlarý
yaydý. Ve birlikteliði en güzel terennüm eden
sözler onun aðzýndan döküldü. Onun sazýndan
etrafa yayýldý. Bunu özellikle örnek alýyor ve
onun sözleriyle birlik ve beraberliðimizi daha
da pekiþtiriyoruz. Bugün gerçekten bize bir
simgedir Aþýk Veysel. Sivas’a, halk ozanlarýna,
Anadolu’ya bir simgedir. Daha doðrusu biz
onun izinden yürümeye çalýþýyoruz.”
Ozanýn oðlu Bahri Þatýroðlu da babasýnýn
son yazdýðý þiiri saz eþliðinde okudu. Halk
ozaný Ali Güç ise Aþýk Veysel’in ölümünden
sonra ozan için yazýlan parçayý seslendirdi.
SÝVAS
Evrensel
Daha bitmedi. Albümdeki bir diðer þarký
“Electric Feel”in ise interaktik oyunu dahi
bulunuyor. Hatta bu þarkýyý yine son
zamanlarýn çok konuþulan ismi Katty
Perry’nin BBC için yorumlamýþlýðý da var.
Albümün bu aðýr toplarýndan sonra
‘Weekend Wars, ‘Pieces of What’ benim
dikkatimi çeken ilk þarkýlar. Gerçi albümdeki
her parça ayrý bir güzelliðe/ilginçliðe sahip.
Hepsinin de tek tek ele alýnýp incelenmesi
ileriki yýllar için elzemdir. Zira ben son
yýllarda böyle sýradýþý bir albüm görmedim.
Göreceðim de yok.
MGMT / Oracular Spectacular / Sony
BMG
BirGün
Tokat þube kurulan ilk þubelerden olmasý
nedeniyle bu güne deðin yaþadýklarý, sadece o
þubenin yaþadýklarý bir roman. Bu yýllarýn
emeðini ve yaþanýlanlarý omuzlarýnda taþýyanlarý
örgüt biliyor mu?
Ve binlerce örnek var bu 20 yýllýk yaþamda.
Örgütü ellerinin ucuyla tutanlar bu gün büyük
ölçüde örgütçü oldular adeta örgüt onlarla
dünyaya geldi böylesi enteresanlýklar yaþanýrken
hiç olmazsa bu yeni senaryolarý yazanlar onca
emeðin deðerinin aynada yüzleþtiðinde farkýndalar
mý?
Pir Sultan Örgütlü yapýsý Derneðimiz olmadan
yüzyýllarýn örgütüydü.
Ancak Pir Sultan Kültür Derneði’ni baskýlarý
biraz silkeleyerek su yüzüne çýkaranlar, her türlü
acýya raðmen yok sayýlýþa raðmen hatta
uðradýklarý hakaretlere raðmen hala biz buradayýz
demeye devam edenler Pir’i örnek alýyor, Pir’i
gibi direnmeye var olmaya, geçmiþi unutmamaya
ve yaþatmaya çalýþýyorlar. Bu söz edilen acýlar
sadece dýþardan deðil içtende yaþanýyor bu en
deðerli, bizler için en önemli 20. yýlýný
kutladýðýmýz örgütümüzde.
Böyle giderse derneðimizin bu günkü
yöneticileri yeni þubeler oluþtukça yerine yeni
yöneticiler geldikçe unutulabilirler. O unutuluþa
engel olmak lazým. Onun içinse geçmiþi
unutmamak lazým. Hani her partinin, her örgütün
diline pelesenk olan kelime “emek en yüce
deðerdir” sözünün her aðza, her dile
yakýþmadýðýný düþünüyorum bu söz en çokta
bizim örgütlenmemize ve bizim dünyamýza
yaraþýr.
ÝÞTE 20 YIL.
Bu gün bu örgütlenme çabasý içinde
olanlarýnda geçmiþte emek verenlerinde eline
saðlýk. Örgütlenmenin ve toplumun geleceðini
kuracak olanlarýnda umarým önündeki engeller
ilk kurulduðu yýllar, yaþanýlan acýlar kadar yakýcý
olmaz ve yol almak kolay olur.
Geçmiþi unutmamak ve geçmiþteki deðerleri
unutturmamak hepimizin görevi olmalýdýr.
NOT: Bütün bunlar zaman içinde eksik
býraktýðým isimler, bu yazýmda yazýlmamýþ anýlar,
emek verenler, emeði unutulanlar 20 yýlýn tarihini
yazdýðýný anýmsatmak için yazýlmýþ bir satýr arasý
sözcükleri diye düþünülmelidir. Elbet bir gün
örgütlenmenin tarihi toplumu yanýltmadan yazýlýp
yeni nesillerin belleðine yerleþecektir.
Bitti
Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR
Nevþehir Belediyesi tarafýndan hazýrlanan
projenin AB'nin ilgili fonu tarafýndan kabul edilerek
yüzde 75 karþýlýksýz hibe ile inþaat çalýþmalarýna
baþlanýlan Nevþehir Atýk Su Arýtma Tesisi'nde
inþaat çalýþmalarý sürüyor.
Toplam maliyeti
15 milyon TL'yi bulan
Nevþehir Atýk Su
Arýtma Tesisi,
Türkiye'nin bu alanda
yapýlan en modern
tesislerinden biri
olacak. Atýk su arýtma tesisinin tüm donanýmlarý
ile hizmet vereceði bu merkezde elde edilecek su,
bölge tarýmýnda kullanýlacaðý gibi, Kýzýlýrmak
nehrinin kanalizasyon atýklarý ile kirliliðinin de
önüne geçilmiþ olacak.
Nevþehir'in Nar beldesi Burgaz mevkiinde 40
bin metrekarelik bir alan içerisinde, yüzde 30’a
aþkýn oranda bir tamamlanmanýn gerçekleþtirildiði
Nevþehir Atýk Su Arýtma Tesisi'nin bu yýl sonuna
doðru hizmete kazandýrýlmasý planlanýyor.
Kent Haber
ve Seda Güven’in yanýnda birkaç partili
ile geldi. Toplantýyý ÖDP’li gençlerden
Dilek Özbey sunarken Ýsmet Ýnce, Seda
Güven ve Metin Çengel toplantýda söz
aldýlar.
Ýsmet Ýnce konuþmasýnda “yaklaþýk
20 yýldýr Avanos’ta yerel yönetim için
projeler üretiyoruz, artýk sizlerin desteðiyle
bu projeleri hayata geçirmek istiyoruz.
Bu kez verdiðiniz oylardan piþmanlýk
duymamak için bizimle birlikte olun,
bizim söylediklerimizi yýllar sonra
piþmanlýkla karþýlamanýz fayda
etmeyecektir. Avanos’ta düþünen, üreten,
zeki insanlar bizim ekibimizde, bizle
birlikteler. Onlarýn aklýna, gücüne
güvenin. Avanos’u canlandýracaklarýna,
deðiþtirip, güzelleþtireceklerine
inanýn.”dedi.
Sulucakarahöyük/ AVANOS
Haber:Yaþar Alkan
Avanoslular bir taraftan alýþveriþlerini
yaparlarken bir taraftan da Metin Çengel’i
dinlediler. Belediye Baþkanlýðýný
kazandýktan sonra Pazar yerinde belli
düzenlemeler yapacaklarýný ve pazar
esnafýný rahatlatacaklarýný belirten Çengel,
ÖDP’nin projelerini anlattý. Bu sýrada
pazarda Özgürlük ve Dayanýþma partisinin
seçim programýný ve el ilanlarýný ÖDP’li
seçilirsinizde bu projenizi hayata
geçirirsiniz” dediler.
Balkondan halka sesleniþin ardýndan
Metin Çengel saat 14.00’da Kapadokya
FM’de canlý yayýna katýlarak, hem radyo
üzerinden hem de radyonun internet yayýný
üzerinden halka projelerini bir kez daha
anlattý.
gençler daðýttýlar. Halkýn ilanlara ve
ÖDP’lilere karþý ilgisi büyüktü. Özellikle
sadece kadýnlarýn çalýþacaðý bir belediye
ekmek fýrýný projesi olduðunu duyan
kadýnlar “bu çok iyi bir fikir, umarýz
halka ulaþmaya baþlayan ÖDP bugün Orta
Mahalle Avanos Kýraathanesindeydi.
Toplantýya ÖDP Belediye Baþkan Adayý
F. Metin Çengel, eþi Birsen Çengel,
belediye meclis üyelerinden Ýsmet Ýnce
Özgürlük ve Dayanýþma Partisi
Avanos Orta Mahalledeydi
Bir süre önce salon toplantýlarýyla
Ýnce’den sonra söz alan ÖDP Belediye
Baþkan Adayý Metin Çengel ise “bugün
Newroz baharýn, yeþilliðin ve güzel günler
geleceðinin habercisi olan bir gün, ayný
zamanda bugün Demirci Kawa’larýn isyan
ateþini yaktýklar, direnmenin, mücadele
etmenin onurlu yaþamanýn günü, herkesin
Newroz’u kutlu olsun” dedi.
Konuþmasýnda projelerini anlatan Çengel,
Kent Meclisi projelerisini 20 yýldýr
Avanos’a taþýmak istediklerini söyledi.
Çengel “Katýlýmcý, halkýn kararlarda söz
sahibi olabileceði bu meclis uygulanabilir,
bu çalýþmayý Ýzmir Karþýyaka’da 10 yýldýr
yapýyorlar. Biz ise bunu 20 yýl önce
Avanos’ta yapmak istedik. Gelin hep
beraber Kent Meclisini hayata geçirelim,
kararlara ortak olun, fikirlerinizi,
projeleriniz bu meclise sunun. Baþka bir
Avanos mümkün diyoruz, baþka bir
Avanos, baþka bir siyasetle mümkün olur.
Baþka bir Avanos halkýn katýldýðý kent
meclisi ile mümkün olur. Gelin ÖDP’de
birlikte olalým. Baþka bir Avanos’u
kuralým” dedi. Ayrýca konuþmasýnda
Karþýyaka Kent Meclisi ile ilgili bir kitabý
da tanýttý ve “Karþýyaka Kent Meclisi adlý
bu kitap Metin Erten tarafýndan
hazýrlanmýþ, Anahtar Kitaplar
Yayýnevinden basýlmýþtýr. Kent Meclisi
uygulamasýný merak edenler bu kitabý
inceleyebilirler” dedi.
Özgürlük ve Dayanýþma Partisi yarýn
saat 13.00’da Kapadokya Düðün
Salonunda yapacaðý halk konserinin
duyurusunu yapýp halký konsere davet
ettikten sonra salondan ayrýldý.
Haber fotoðraflarý bazý arkadaþlarýn
mail kutularýnýn dolmuþ olmasý sebebiyle
rapidshare sitesine yüklenmiþtir, aþaðýdaki
linkten indirilebilir;
7
25 Mart 2009 Çarþamba
Geçen hafta, Ýstanbul ‘su’ konulu büyük bir tartýþmaya
evsahipliði yaptý. Bu kez Ýstanbul’da toplanan, 5. Dünya
Su Forumu toplantýsý çerçevesinde, dünyanýn yeni
sorunlu alanlarýndan biri olan, ‘su krizi’ ile nasýl
baþedilebileceði konusu tartýþýldý.
Diðer yandan bu forumun, aslýnda ‘su’nun
özelleþtirilmesine taraftar þirket ve çevrelerin görüþleri
etrafýnda örgütlendiðini ileri sürenlerin oluþturduðu
‘Alternatif Su Forumu’ eleþtirel bakýþlara evsahipliði
yaptý.
Malum, küresel kapitalizmin geldiði noktada, artýk
gezegenin temel kaynaklarý ve bunlar arasýnda en
önemlilerinden biri olan su kaynaklarý tükenme tehlikesi
içinde. Bu darboðazýn, ancak yine kapitalist mantýktan
taviz vermeden, suyu da metalaþtýrmak yoluyla
aþýlacaðýný düþünenler, bu sürecin yönetiminin nasýl
olmasý gerektiðini tartýþýyor. Bu bakýþa karþý çýkanlar,
‘su’nun, metalaþmasýna kökünden karþý çýkýyor, farklý
çýkýþ noktalarýndan bu mantýða karþý mücedele etmeye
çalýþýyor. Nitekim, Alternatif Su Forumu’nun konu
baþlýklarý, su meselesini, kamusallýk, insan haklarý,
savaþ, hegemonya, kültürel miras, ekoloji, gibi çok
geniþ bir yelpazede tartýþmaya açtý.
Bu tartýþmalarýn hepsi, son derece zihin açýcý ve
önemli, ancak en önemlisi, küresel kapitalizmin temel
mantýðýný, toptan tartýþma konusu eden zeminden
uzaklaþmamak. Bu çerçevede, kullandýðýmýz kavramlarýn
tuzaðýna düþmemek konusunda titizlenmek
durumundayýz. Oysa, her ne kadar alternatif forum,
tartýþmanýn zeminini alabildiðine geniþ tutmayý baþarsa
da, dünya çapýnda, eleþtirel bakýþýn merkezi, giderek
daha fazla ‘insan haklarý’ ve ‘bir insan hakký olarak su’
çerçevesine kayýyor.
‘Ýnsan haklarý’ söylemi, ilk bakýþta alabildiðine
eleþtirel, adil ve doðru, gözükse de, bir noktadan sonra
alabildiðine ucu açýk ve siyasal mücadeleyi, bir
‘listeleme’ faliyetine indirgeme riski taþýyor.
Örneðin, temiz suya eriþimi insan hakký olarak BM
nezninde tescilleseniz de, bu hakkýn kimler tarafýndan
ve ne yolla kullanýlabileceði ve yoksunluk durumunda
yaptýrýmlarýn neler olup, nasýl uygulanacaðý konusu
sonsuza kadar belirsizliðe mahkûm olabilir. Dahasý,
bu haklarýn teminatý ve yaptýrým gücünü temsil eden
uluslararasý örgüt ve çevrelerin, kendilerinin de
ekonomik, ideolojik ve siyasal mücadelelerin
taraflarý olduðu gerçeði es geçilebiliyor.
Kýsacasý, tüm insanlýk adýna, kim kimden, hangi
güçle, hangi hakkýn peþini kovalayabileceði konusunun
bir büyük belirsizlik içinde olmasý, herhangi bir konunun
‘insan haklarý’ söylemi çerçevesine havale edilmesinin
yeterli olmasý anlayýþýnýn en büyük darboðazý. Ýnsanlarýn
doðuþtan bazý haklarý olduðu varsayýmý da, doðuþtan
eþit olduklarý varsayýmý da, modern dönemin insanlýða
armaðan ettiði, hakkaniyetli bir dünya kurma yolunda
ýþýk tutucu evrensel bir ilkeler.
Ancak, bunlar ahlaki, yol gösterici ilkeler. Olayý bu
þekilde görmeyip, bunlarýn sahiden, hiçbir çaba
göstermeye gerek duymadan, kendi kendilerine var
olduðunu veya olabileceðini varsaymak çaðýmýzýn en
büyük yanýlgýlarýndan biri. Asýl önemlisi, bu ilkelere
dayalý bir dünyayý kurmanýn imkânlarýný sorgulamak,
bu haklarýn teminatlarýný kurmak yönünde siyasal,
toplumsal, düþünsel mücadele vermek.
Aksi takdirde, insan haklarý mücadeleleri, su veya
baþka bir þey adýna, konusu ne olursa olsun, bunlarýn
teminatý farzedilen birtakým örgütlere, kurumlara dilekçe
verme faaliyetinden öteye geçemez, geçemiyor. Ya,
fazla evrensel ve soyut dolayýsý ile küçük bir çevreyle
sýnýrlý vicdan temizleme siyasetine, ya da çýkýþ noktasý
insanlýk ve onun temel meseleleri olmaktan uzak, mikro
alanlara hapsolmuþ veya fazla yerel mahiyette kalýyor.
Diðer yandan, ya ‘evrensellik’ iddiasýnýn ardýna gizlenen
dünyanýn güçlü ülkelerinin çýkar hesaplarýna
endeksleniyor, ya da buna karþý tepki olarak, ‘Siz dünyayý
kirletmeye aldýrmadan sanayileþtiniz veya talan ettiniz,
þimdi sýra bizde’ diyen ve siyasette evrensel ilkeleri
baþtan reddeden, milliyetçi kapanmalara savruluyor.
‘Su’ konusu da, halihazýrda, diðer birçok önemli konu
gibi, tüm bu darboðazlarýn tam da merkezine yerleþmiþ
vaziyette.
Radikal
olduðunu belirtti. Irak’ta terörün olduðu
bölgenin yetkililerine büyük
sorumluluk düþtüðünü de ifade eden
Cumhurbaþkaný Gül, ilgili taraflarýn
iyi niyet taþýdýðýna ve PKK ile
mücadelede "merkezi ve bölgesel
hükümetlerin iyi anlayýþ içinde
olduðuna inandýðýný" ifade etti.
Talabani'nin konuþmasý
33 yýl sonra ilk defa bir Türk
Cumhurbaþkaný Baðdat'a ayak
basarken Gül'ü Baðdat Havaalaný'nda
Baþbakan Yardýmcýsý Sabýr El Ýsavi,
Dýþiþleri Bakaný Hoþyar Zebari ve Ýnsan
Haklarý Bakaný Vicdan Mikail
tarafýndan karþýlandý. Karþýlamada,
Türkiye'nin Baðdat Büyükelçisi Derya
Kanbay ve Irak özel temsilcisi Murat
Özçelik de hazýr bulundu. Gül,
havaalanýnda bir süre dinlendikten
sonra Baðdat'ýn merkezinde bulunan
Irak Cumhurbaþkanlýðýna gitti. Gül,
Cumhurbaþkaný Celal Talabani
tarafýndan El Selam sarayýnda resmi
törenle karþýlandý. Ýki lider görüþtükten
sonra beraber basýn toplantýsý yaptý.
Gül, Baðdat’ta Talabani ile
görüþmesinin ardýndan düzenlenen
ortak basýn toplantýsýnda, 33 yýl aradan
sonra Irak’ý ziyaret eden ilk Türk
Cumhurbaþkaný olmaktan duyduðu
memnuniyeti ifade etti ve Türkiye
olarak Irak’ýn birlik ve beraberliðinin,
huzurunun korunmasýna önem
verdiklerini kaydetti.
Iraklýlarýn refah ve huzurunun
arttýrýlmasý için yardým etmeye devam
edeceklerini belirten Gül, Irak’ýn geçtiði
zor süreçte yaþadýðý acýlarý
hissettiklerini ve bu süreci atlatmasý
için hep yardýmcý olacaklarýný
vurguladý.
Heyetler arasý çok samimi
görüþmeler yaptýklarýný ve iki ülke
arasýndaki iliþkileri ele aldýklarýný ifade
eden Gül, iliþkileri her alanda
geliþtireceklerini kaydetti.
Gül, enerji konusundaki iþbirliðini,
Irak petrolünün ve gazýnýn çýkarýlmasý
ve pazarlanmasý konusunu da
görüþtüklerini ifade etti.
Güvenlikle ilgili sorunlarý bitirmeye
karar verdik
Görüþmede güvenlik konularýný da
ele aldýklarýný ve tekrar gözden
geçirdiklerini belirten Cumhurbaþkaný
Gül, "bu konudaki sorunlarý bitirmeye
karar verdiklerini" söyledi. Gül ayrýca,
iki ülke arasýndaki iliþkileri daha da
iyiye götürmeyi kararlaþtýrdýklarýný,
Türk halký ve Türkiye olarak Irak’ýn
yanýnda daima olacaklarýný belirtti.
Cumhurbaþkaný Gül ayrýca, PKK
konusunda Irak, Türkiye ve ABD
arasýndaki üçlü komite konusundaki
çalýþmalarýn devam ettiðini kaydetti.
PKK ile mücadelede, Irak’ýn
kuzeyindeki bölgesel yönetimin
iþbirliðinin önemine dikkati çeken Gül,
"Ýliþkilerin iyi olduðu dönemde, bu tür
þeylerin aradan çýkarýlmasý gerekir"
dedi. "Irak Cumhurbaþkaný
Talabani’nin ifade ettiði gibi, terörün
bir bela olduðunu ve aradan çýkarýlmasý
gerektiðini" söyleyen Gül, bu konuda
kapsamlý bir iþbirliðine ihtiyaç
EPDK Baþkaný Hasan Köktaþ,
Kurulun önceki gün yapýlan
toplantýsýnda 20 elektrik daðýtým
þirketinin yeni perakende elektrik satýþ
tarifelerinin görüþülerek karara
baðlandýðýný ve bu kapsamda 1
Nisan’dan itibaren geçerli olmak üzere
daðýtým þirketlerinin sattýklarý sanayi
elektriðinin fiyatýnda 1 Nisan’dan
geçerli olmak üzere yüzde 1.66, konut
elektriðinin fiyatýnda ise yüzde 1.58
oranýnda indirime gidildiðini söyledi.
Daðýtým þirketlerinden enerji alan
sistem kullanýcýlarýnýn, fon ve vergiler
hariç olmak üzere, tek terimli
tarifelerde, orta gerilim sanayi
elektriðinin kilovatsaat fiyatý 17.137
kuruþtan 16.852 kuruþa, mesken
elektrik fiyatý da 19.803 kuruþtan
19.489 kuruþa geriledi. Ticarethane
elektrik fiyatý da yüzde 1.63 oranýnda
azaltýlarak 23,133 kuruþtan 22,755
kuruþa düþtü.
Hürriyet
BAÐDAT - Cumhurbaþkaný
Abdullah Gül'ün, Irak Cumhurbaþkaný
Celal Talabani'nin daveti üzerine
Baðdat'a yaptýðý iki günlük resmi
ziyaret baþladý. Gül'ün ziyareti, iþgalin
ardýndan Baðdat'a yapýlan en üst düzey
ziyaret niteliðini taþýyor. Gül,
Baðdat'tan baþka bir kente gitmeyecek.
Cumhurbaþkaný Gül, Baðdat'a
giderken uçakta gazetecilerin de
sorularýný yanýtladý. Uçakta bulunan
gazetemiz Ankara Temsilcisi Murat
Yetkin'in verdiði bilgiye göre Gül
Kuzey Irak yönetiminden ilk defa
"Kürdistan bölgesel yönetimi" olarak
bahsetti.
Ortak basýn toplantýsý
Irak Cumhurbaþkaný Celal Talabani,
PKK’nýn ya silahlý mücadeleyi
býrakmasý ya da ülkeyi terk etmesi
gerektiðini söyledi.
Talabani, ortak basýn toplantýsýnda,
Irak anayasasýnýn, terör örgütleri ve
PKK’nýn Irak topraklarýnda faaliyette
bulunmasýný yasakladýðýný vurguladý.
Bu konuda alýnan tedbirler arasýnda
üçlü komitenin varlýðýna iþaret eden
Talabani, bu komitenin, PKK ile
mücadelede ne yapýlmasý gerektiði
konusunda koordinasyonu saðladýðýna
dikkati çekti. Talabani, teröre
baþvurmanýn doðru olmadýðýný medya
aracýlýðýyla anlatmalarý gerektiðinin de
altýný çizdi.
Terörden sadece Türkiye’nin zarar
görmediðini, kuzey Irak’ta da 500
köyün boþaltýldýðýný söyleyen Talabani,
PKK’nýn, halkýn bu köylere geri
dönüþünü engellediðini kaydetti.
Talabani, "Bizim önerimiz þu; PKK,
ya silahlý mücadeleyi býraksýn ya da
ülkemizi terk etsin. Biz ilkini temenni
ediyoruz, yani silahý býraksýnlar.
Türkiye, demokratik bir süreçten
geçiyor. Onun için herkesin silahýný
býrakmasýný tavsiye ediyoruz. Terör
herkese zarar veriyor" dedi.
Ekonomik ortaklýk anlaþmasý
imzalandý
Bu arada Türkiye ile Irak arasýnda
Kapsamlý Ekonomik Ortaklýk
Anlaþmasý imzalandý. Anlaþmaya
Türkiye adýna Devlet Bakaný Kürþad
Tüzmen, Irak adýna da Irak Ticaret
Bakaný Abdülsaleh El Sudani imzaladý.
Cumhurbaþkaný Gül, iki ülke arasýnda
imzalanan bu belgenin, geniþ kapsamlý
bir anlaþma olduðuna dikkati çekerek,
5 milyar dolar olan ticaret hacmini 2
yýl içerisinde 20 milyar dolara
çýkarmayý hedeflediklerini ve bu
çerçevede her türlü kolaylýðý
saðlayacaklarýný söyledi.
Talabani, güçlü ve derin iliþkilerin
bir göstergesi olarak nitelediði
anlaþmanýn, iki ülke arasýndaki
iþbirliðini bütün alanlara yaymayý
hedeflediðini belirtti.
Talabani, Cumhurbaþkaný Gül’den,
Irak halkýnýn ve hükümetinin þükran
duygularýný Türk halkýna iletmesini de
istedi.
(Radikal, aa)
Halkevleri olarak devrimci yerel
yönetim anlayýþýný benimsiyoruz. Her
seçimde olduðu gibi bu seçimleri de halkýn
genel çýkarlarý açýsýndan ele almalýyýz. Bu
baðlamda söz, karar ve yetkinin halkta
olmasý gerektiði bilincindeyiz. Þimdiki
düzen partilerinin verdikleri söz ve boþ
vaatler halkýn sorunlarý çözmeye yönelik
deðil, tamamen halký kandýrarak kendi
menfaatleri doðrultusunda hareket etmektir.
Hacýbektaþ’taki yerel seçimler
sürecinde ise iktidar olma kavgasýna
tutuþmuþ bazý partiler ve insanlar bir takým
ittifaklar kurmuþlardýr. Bu ittifaklarda
ayrýlmalar, bölünmeler, transferler
yaþanmýþtýr. Daha da ötesi kavgalar,
küfürler, gruplaþmalar olmuþtur. Hatta bu
didiþmeler evlere kadar sýçramýþ arkadaþ,
eþ, dost demeden insanlarý birbirlerinden
koparýp düþman pozisyonuna sokmuþtur.
Bu didiþmeler arasýnda halkýn yararýna
hiçbir sonuç çýkmasý mümkün deðildir.
Bakýn Hacýbektaþ ne hale gelmiþ. Ne
hoþgörü, ne dostluk, ne sevgiden eser
kalmamýþ. Nerede Hacý Bektaþ Veli’nin
hoþgörüsü ve insanlýk sevgisi? Nerede
“incinsen de incitme”?
Biz net tavrýmýzý ortaya koyuyoruz:
Halkýn mücadelesini, örgütlenmesini
geliþtirmeyecek hiçbir adayý desteklemiyoruz,
Halký yerel yönetime katmayý
hedeflemeyen hiçbir adayý desteklemiyoruz,
Devrimci ve sosyalist düþüncenin
geliþtirilmesinin benimsemeyen ve
istemeyen hiçbir adayý desteklemiyoruz,
Yerel seçimler konusunda son olarak
þunu vurgulamalýyýz. Yerel yönetimlerde
ne kendimizi ne de halký boþ umutlara
sürüklemeyeceðiz ve sürükleyenlere
tavrýmýzý göstereceðiz. Bizim
teorilerimizde boþ umutlara ve
umutsuzluklara yer yoktur.
Biz iki zar ve iki postal arasýnda
kalmýyoruz ve kalmayacaðýz.
Hacýbektaþ Halkevi
E. Fuat Keyman / Berrin Koyuncu Lorasdaðý
Kayseri ve Konya sanayi ve ticaret alanýnda
dinamizm gösteren, ama bunu hâlâ kültürel
çeþitlilik ve dinamizme yansýtma sürecinde olan,
ve bu anlamda da kentin yaþanabilirlik
ölçümlerinde yol almasý gereken kentlerimizken,
son yýllarda kentsel yaþamýn tüm boyutlarý içinde
geliþmesine örnek olan çok baþarýlý bir kentimiz
var; Eskiþehir. Eskiþehir’in son yýllarda geçirdiði
dönüþümü izlemek, baþarý için vizyon-çabairade temelinde hareket etmenin ne kadar önemli
olduðunu izlemektir; ekonomiden kültüre bir
kenti demokratik normlar temelinde yaþanabilir
kýlmanýn yerel ölçekte nasýl baþarýlabileceðinin
öyküsünü dinlemektir; ve Türkiye’nin yarýný ve
geleceði için insanýn umutlarýný artýrabileceði
bir örnek üzerine konuþmaktýr. Þüphesiz ki,
Eskiþehir’in sorunlarý vardýr, daha çok yapýlmasý
gereken iþ ve proje vardýr. Ama, Eskiþehir örneði,
üzerinde çalýþmamýz, desteklememiz ve
kaybetmememiz gereken bir baþarý öyküsüdür.
Ekonomik kalkýnma ile demokratik normlar
temelinde birlikte yaþama olasýlýðýný yaþama
geçiren, kentsel yaþanabilirliði bir bütün olarak
baþarabilen, ve bu birlikteliði tarihsel olarak
farklý dönemlerde tekrar tekrar yaþama geçiren
baþka bir kentimiz, Ýzmir’dir. Philip Mansel, 3
Mart, 2008’de Le Monde Diplomatique’de
Ýzmir’in tarihsel geliþimi ve önemi üzerine
yazdýðý yazýda, Ýzmir’in, bizim de vurgulamak
istediðimiz çok önemli niteliklerini þöyle
tanýmlar; tarihsel olarak, ayný anda, bir
Ýþte Eskiþehir: Türkiye’nin dördüncü yaþanabilir kenti, ‘insan sermayesi endeksi’nde ikinci, ‘yaratýcý
sermaye’de üçüncü, ‘rekabet endeksi’nde beþinci... Bu olaðanüstü baþarýlý kent destek istiyor
‘Akdeniz’li, bir ‘Avrupa’lý, bir ‘modern’, bir
‘kozmopolit’ kimliðe sahip Ýzmir, tanýmlanmasý
zor ama “zenginlikle farklýlýklarýn birlikte
yaþamasýný beraber baþarma potansiyeline”
sahip bir kenttir. Ýzmir, tarihi içinde þiddet,
dýþlama ve aþýrý milliyetçi dönemlerinden
geçmiþtir; ama her zaman, ekonomik zenginlikle
kültürel çeþitlilik ve birlikte yaþamayý beraber
baþarma temelinde kendisini “yeniden-keþfetmiþ
ve kurmuþtur”.(1) Örneðin, Eskiþehir’den, ve
Türkiye’nin bir sürü ilinden farklý olarak,
Ýzmir’in, gerek tarihi, gerek eðitim-temelinde
güçlü yapýsý, gerek doðal zenginlikleri, gerek
iklimi, gerekse de ulaþýmdan turizme coðrafi
rahatlýðý, v.b. artý deðerleri içinde, bugünde
kendisini yeniden-keþfetmemek, ve ekonomiden
kültüre çok önemli bir ‘kent havzasý’ olarak
kendisini geliþtirmemek için hiçbir mazereti
yoktur. Ýzmir çok rahatlýkla Türkiye’nin Ar-Ge
merkezi olabilir; ekonomik kalkýnmanýn Ege
kent havzasý olabilir. Yeter ki, Ýzmir bu yönde
bir vizyona, bir çabaya sahip olsun; ki, vizyon
ve çaba eksikliði, bugün Ýzmir’in temel
sorunudur. Eskiþehir’den farklý olarak, bugünkü
baþarýlarýnýn çok daha ötesinde baþarýlar elde
etmek için mazereti olmayan bir kenttir, Ýzmir.
Bugün size bu iki kentimizi sunacaðýz. Önce
Eskiþehir.
Parlak yýldýz Eskiþehir
Eskiþehir, konser salonlarý, tiyatrolarý, opera
binasý, festivali ile Anadolu’nun dinamik kültür
ve sanat kenti. Ayný zamanda, son yýllarda
yaþadýðý ekonomik dinamizm ile giriþimcilik
ve rekabet alanlarýnda da çok önemli bir atýlým
içinde olan bir kent. Bu ikili baþarýnýn
kaynaklarýnýn baþýnda eðitim ve eðitime verilen
önem geliyor. Eskiþehir, Anadolu ve Osmangazi
Üniversiteleri ile bir üniversiteler kenti.
Eskiþehir’in bu özelliklerini sayýlarla da
göstermek mümkün. Bu çalýþmada gönderim
yaptýðýmýz CNBC-E Business dergisinin ‘Ýllerin
Yaþanabilirliði Endeksi’ne, ve EDAM adlý
düþünce kuruluþu tarafýndan yaptýrýlan
‘Türkiye’nin Rekabet Endeksi’ne baktýðýmýz
zaman, Eskiþehir, ekonomi, saðlýk, eðitim,
güvenlik, kent hayatý ve kültür-sanat alanlarýn
tümü içinde, Türkiye’nin 4. yaþanabilir kenti
çýkýyor. Rekabet endeksinden yer alan,
anaokulundan itibaren öðretmen baþýna düþen
öðrenci sayýsý, ortalama bitirilen okul yýlý, okuma
yazma oraný ve ÖSS baþarýsý gibi deðiþkenler
dikkate alarak oluþturulan ‘insan sermaye
endeksi’nde Ankara’dan sonra 2. sýrada yer
alýyor. Eskiþehir, Ar-Ge harcamalarý, kiþi baþýna
düþen akademik yayýn ve patent sayýsý gibi
deðiþkenlerden oluþan ‘yaratýcý sermaye
endeksi’nde de Ankara ve Ýstanbul’dan sonra
3. sýrada. Türkiye’deki bölgesel kalkýnma kent
bazýnda ekonomik canlýlýk ve etkinlik, emek
piyasasý, yaratýcýlýk, insan sermayesi, sosyal
sermaye ve fiziki altyapý gibi deðiþkenlerle
ölçen Rekabet Endeksi, genel olarak,
Türkiye’nin rekabet endeksi sýralamasýnda
Eskiþehir, Kayseri ve Konya gibi diðer kentlerin
önünde, 5. sýrada yer alýyor. Bu çok büyük bir
baþarý.
Eskiþehir Büyükþehir Belediye Baþkaný
Yýlmaz Büyükerþen, kentin kalkýnmasý
konusunda üniversitenin söz sahibi olmasý
gerekliliðini sürekli vurgulamaktadýr.
Büyükerþen 2000’li yýllarda ‘nasýl bir Eskiþehir
olmalý’ hedefiyle seminer, kongre ve
sempozyumlar düzenlediðini, o dönemde hiçbir
yerel yöneticinin bu bilgilerden yararlanmayý
düþünmediðini, kendisinin eline fýrsat geçince
üretilen bu bilgileri deðerlendirdiðini söylüyor.
Belediye baþkanýnýn öncelikli görevinin þehri
yaþatmak olduðunu, bunun da þehirde yetiþen
gençlerin o þehirde kendilerine bir gelecek hayali
kurabilmesi, þehirlinin sokaklara çýkýp birbiriyle
buluþmasý, kendisi gibi olmayanlarla temas
etmek istemesi anlamýna geldiðini ifade ediyor.
Büyükerþen bunu baþarýyor. Eskiþehir,
Uluslar arasý Eskiþehir Festivali’yle, Odunpazarý
Evleri’yle, konser salonlarýyla bir kültür, sanat
ve eðlence kenti. Eskiþehir, alýþveriþ merkezleri,
parklarý, bahçeleri, Porsuk Çayý üzerindeki
köprüleri, gondollarý, plajý, heykelleri, raylý
sistem taþýmacýlýðýyla bir Avrupa kenti
görünümünde ve Türkiye’de örnek ve
yaþanabilirliði yüksek bir kent. Suç oraný,
deprem riski, sanata ve spora olan ilgi, hava
kirliliði ve trafiðin durumu, yeþil alan miktarý
ve kiþi baþýna düþen doktor ve hastane sayýsý
gibi altý ana kýstasa dayandýrýlarak Burak Mavi
tarafýndan hazýrlanan ve CNBC-e Business’ýn
Ekim 2008’deki sayýsýnda yayýnlanan kentlerde
yaþanabilirlik endeksine göre Eskiþehir,
yaþanabilirlik endeksinde 4. sýrada yer alýyor.
Eskiþehir’in en önemli sorunu, trafik sýkýþýklýðý.
Farklýlýklara açýk
Eskiþehir’e dinamizm katan ve onu diðer
Anadolu kentlerinden ayýran ikinci unsur, göç
almýþ bir kent olarak kozmopolit bir sosyal ve
kültürel yapýya sahip olmasýdýr. Kentin
farklýlýklara açýk, birlikte uyum içinde yaþama
ve hoþgörü geleneðini ifade eden ‘Eskiþehirlilik’
kimliðinin, kente dýþardan gelenlerin katkýsý
olduðu vurgulanýyor. USÝAD tarafýndan Ocak
2009’da yapýlan bir görüþmede, Büyükerþen’e
bir kentin göç almasý, göç edenlerin
potansiyelinden yararlanýldýðý ve göçün heyecan
ve dinamizm iyi yönetildiði takdirde bir kazaným
olduðunu belirtiyor.
Eskiþehir Ticaret Odasý Yönetim Kurulu
Baþkaný Cemalettin Sarar da, kendisiyle 2007
yýlýnýn sonunda yaptýðýmýz görüþmede,
Eskiþehir’in 19. yüzyýlda Kafkaslar’dan ve
Balkanlar’dan göç almasý nedeniyle,
‘çokkültürlü’ bir yapýya sahip olduðunu, bu
nedenle Eskiþehir’de diðer kentlerdeki þoven
anlayýþa rastlanamayacaðýný vurguladý. Sarar’a
göre dýþarýdan gelene yabancý gözüyle
bakýlmamasý, Eskiþehir’in Ýzmir ile birlikte
‘nerelisin?’ sorusunun sorulmadýðý birkaç þehir
arasýna girmesini saðlýyor. Sarar, diðer
muhafazakâr Anadolu kentlerinden Eskiþehir’in
bu yönüyle farklýlaþtýðýný ve kültürel anlamda
küreselleþmeye çabuk uyum saðlayabilen bir
kent olarak 2000’li yýllardan itibaren deðiþime
ve dönüþüme uðradýðýný söylüyor. Bu durumu,
kentin küreselleþme ve Avrupalýlaþma
vizyonuyla açýklýyor.
Eskiþehir ekonomi alanýnda makine, imalat
ve metal eþya sanayii, savunma ve havacýlýk
sanayii gibi sektörlerde önemli baþarýlar elde
etmiþ ve tekstil alanýnda Sarar gibi bir ‘dünya
marka’sý oluþturmayý baþarmýþ. Ancak son
yýllarda ekonomik üretim ve canlýlýk açýsýndan
sýkýntý yaþýyor. Eskiþehir’de Ticaret odasý, Ticaret
Borsasý Baþkanlarý ile yapýlan görüþmeler
göstermiþtir ki, kentin ekonomik canlýlýðýný
saðlayan yaklaþýk 65 bin üniversite öðrencisidir.
Referans gazetesi yazarý Eyüp Kelebek, 8 Ekim
2008’deki yazýsýnda, Eskiþehir’deki üretime
yönelik sanayi yatýrýmlarýndaki durgunluða
iþaret ediyor ve Eskiþehir Sanayi Organize
Bölgesi’nde yatýrým yapan kuruluþ sayýsýnýn
hýzla azaldýðýna dikkat çekiyor. Dolayýsýyla,
‘Türkiye’nin Rekabet Endeksi’nde Eskiþehir’in
en kötü sýrada olduðu endeksin ‘ekonomik
etkinlik ve canlýlýk endeksi’ olmasý da,
Eskiþehir’in sanayi geliþiminin desteklenmesinin
gerekliliðini ortaya koyuyor. Eskiþehir’i
kaybetmeyelim, ona destek verelim.
Radikal