Derinkuyu Merkez Cumhuriyet İlköğretim Okulu`na

Transkript

Derinkuyu Merkez Cumhuriyet İlköğretim Okulu`na
Sivas katliamý anmasý nedeniyle Sivas
Valiliði’nin þikâyetiyle haklarýnda dava açýlan
Madýmak katliamýný anma komitesi üyelerine
þimdi de 17 Ocak’taki duruþmaya gitmeden önce
Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüþtürülen
Madýmak Oteli önünde basýn açýklamasý yapýp,
karanfil býraktýklarý gerekçesiyle Kabahatler
Kanunu kapsamýnda 169 lira para cezasý kesildi.
Sivas’ta katledilenler için yýllardýr yapýlan
anma törenlerine geçen yýl valilik tarafýndan izin
verilmemiþti. Buna karþýn Alevi örgütleri anma
etkinliðini gerçekleþtirdi. Sivas Valiliði’nin þikâyeti
üzerine Madýmak katliamýný anma komitesi...
KESK Ankara Þubeler Platformu,
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri,
KESK ve baðlý sendikalarýn kadýn
sekreterlerinin de içinde olduðu kadýn
sendikacýlarýn gözaltýna alýnmasýný basýn
toplantýsýyla kýnadý. Toplantýda baskýlara
karþý ortak bir emek mücadelesinin artýk
zorunluluk olduðuna dikkat çekildi.
KESK Ankara Þubeler Platformu,
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri,
Eðitim Sen Ankara 2 No’lu Þube de basýn
toplantýsý düzenledi.
Ortak metni okuyan KESK Ankara
Þubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ýsmail
Kaygusuz, operasyonlarýn, 4688 sayýlý
yasada yapýlacak deðiþikliklere karþý
KESK’in mücadele ettiði bir süreçte
gerçekleþtirildiðine dikkat çekti.
Nevþehir´in Ürgüp ilçesine baðlý tarihi konaklarý ile ünlü
Mustafapaþa beldesi Belediye Baþkaný Levent Ak, beldenin 2012
yýlýnda turizm alanýnda altýn yýlýný yaþayacaðýný açýkladý.
Baþkan Ak, bu yýl 9-12 Þubat tarihleri arasýnda 16.´sý TÜYAP
Beylikdüzü Fuar alanýnda düzenlenen Doðu Akdeniz Uluslararasý
Turizm ve Seyahat Fuarý (EMITT) sonrasýnda yaptýðý
deðerlendirmede, yaptýklarý tanýtým sonrasýnda yerli ve yabancý
acente sahiplerinin 2012 yýlý gezi programlarýnda beldelerine de
yer vereceklerini belirterek, bu nedenle Mustafapaþa
(SÝNESOS)´nýn altýn yýlýný yaþayacaðýný söyledi. Beldelerini
tanýtmak üzere açtýklarý stanta yerli ve yabancý turizm acentelerinin
büyük ilgi gösterdiklerini kaydeden Ak, "Gelen konuklarýmýza
beldemizi tanýtan ...
Nevþehir Belediyesi Kapadokya Kültür
ve Sanat Merkezi tarafýndan oluþturulan
Türk Halk Müziði Topluluðu, 25 Þubat
Cumartesi günü türkü dostlarý ile buluþuyor.
Konser, tiyatro ve gösteri
etkinliklerinin biletlerini internet
üzerinden satan Biletix firmasý, Grup
Yorum konserlerinin biletlerini satmama
kararý aldý. Radikal’in görüþtüðü Grup
Yorum üyesi Ýnan Altýn süreci þöyle
anlattý: “Biz Bursa, Yalova ve Ýzmir’i
kapsayan bir turne hazýrlýðý
içerisindeydik. Turnenin biletlerinin
satýlmasý için Biletix’e baþvuran Ali
Þenol’a “Bu grubun biletlerini
satamayýz” þeklinde bir açýklama
yapýlmýþ, bu bilginin Emniyet’ten geldiði
söylenmiþ.
Son KCK operasyonunda yönetmen Müjde
Arslan’ýn gözaltýna alýnmasý üzerine arkadaþlarý
ve hocalarý gözaltýný protesto eden bir açýklama
yaptý.
Mizgin Müjde Arslan'ýn yaný sýra fotoðraf
sanatçýsý ve þair Mehmet Özer'in de gözaltýna
alýnmasý akýllara Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim
Þahin'in 27 Aralýk 2011'de yaptýðý açýklamayý
getirmiþti. Þahin, tepkiye neden olan
açýklamasýnda þöyle demiþti:
Devamý 7’DE
Derinkuyu Merkez Cumhuriyet Ýlköðretim
Okulu'na Türkiye Fen ve Teknoloji Öðretmenleri
1. Paylaþým Toplantýsýnda, el yapýmý teleskop
hediye edildi.
Ýsveç Baþbakaný Fredrik Reinfeldt’in geride
býraktýðýmýz hafta, salý günü düzenlediði basýn
toplantýsýndaki açýklamalarý, büyük tepki yarattý.
Fredrik Reinfeldt, Ýsveç siyasi tarihine, iki kez
üst üste, bir sað partiyi iktidara taþýmýþ ilk lider
olarak adýný yazdýrdý. Ama bu Reinfeldt’e
yetmiyor. Ýsveç’in Baþbakaný dünya siyasi
tarihinde de ilklere imza atmak istiyor. Reinfeldt
kesinlikle kararlý, Time dergisine kapak olacak.
Bu amaca ulaþmak için de bir yol buldu bile.
Ýktisadi Terimler Sözlüðü’nde ”Kiþilerin
yasalarca belirlenen koþullarda çalýþtýktan sonra
çalýþma hayatýndan çekilmeleri, hizmetleri
karþýlýðýnda çalýþmaksýzýn belirli bir gelire hak
kazanmalarý durumu” olarak tanýmlanýyor.
Baþbakan Reinfeldt, Ýsveç için emeklilik
tanýmýný tekrar yazacak. Aslýna bakýlýrsa
yazmakla da uðraþmayýp emekliliði sözlükten
silecek.
Baþbakan, Ýsveç’te emeklilik yaþýný 75’e
çýkarmayý planlýyor. Reinfeldt’in açýklamalarý
sonrasýnda, Stockholm sokaklarý, lise
öðrencilerinin protesto gösteriyle henüz
yýkýlmadý. Çünkü baþbakan açýklamayý doðru
haftada yaptý. Protesto gösterileri tehdidini,
Sibirya soðuklarýyla savuþturdu. Meteoroloji
bilgileriyle zamanlamayý tutturan Baþbakan,
açýklamasýný yaparken bilimi arkasýna almayý
ihmal etmedi. Baþbakan Reinfeldt,
biliminsanlarýnýn yeni bir Ýsveç’ten
bahsettiklerini, ülke için, yakýn geçmiþte
doðanlarýn yarýsýnýn, 100 yaþýna kadar
yaþayacaðýnýn hesaplandýðýný söyledi. Bugünkü
yasal düzenlemeye göre, Ýsveç’te emeklilik yaþý
65. Emeklilik hakký en erken 61 yaþýnda
kazanýlabiliniyor ve çalýþanlarýn 67 yaþýna kadar
istiyorlarsa hizmet vermeye haklarý var.
Reinfeldt’e göre bu iktisadi bir problem.
Ýsveçlinin emeklilik için daha uzun çalýþmasý
gerekiyor ki toplumun refah düzeyi düþmesin.
Reinfeldt ayrýca, yaþlý insanlarýn iþinde devam
edemediðini hissettikleri zaman, kariyerlerini
deðiþtirebilmeleri için eðitim yardýmý sistemi
kuracaklarýný açýkladý.
Avrupa ekonomik krizle baþa çýkmak için
emeklilik yaþýyla oynuyor. Henüz yasal
düzenlemelerle kesinleþmemiþ olsa da bahsi
açýlmaya baþlayan 75 yaþla emekli olamama
durumu, Kuzey Avrupa’da baþlayýp bir gün
Ýtalya’da gözyaþlarýyla kabul edilebilinir.
Sendikalarýn ve muhalefetin Ýsveç Baþbakaný
Reinfeldt’i gerçekçi olmamakla suçladýðý “75
yaþýnda emeklilik” projesinin beni esas
endiþelendiren yaný Ýsveç Finans Bakaný Anders
Borg’un plandaki imzasý. Borg, geçen yýl kasým
ayýnda Financial Times tarafýndan Avrupa’nýn
en iyi ekonomi bakaný seçilmiþti. Demek hikmet
“time”da.
Anders Borg, Ýsveç ekonomisini düze
çýkarmak için bakanlýðýnýn ilk beþ yýlýnda, 65
yaþ sýnýrýný doldurmadan, “malulen” emekliye
ayrýlmýþ çalýþanlarýn bir kýsmýný, hastalýklarý
geçtiði için çalýþma hayatýna geri dönmeye
mecbur býrakmýþtý. Bu kapsama giren pek çok
insan iþ piyasasýnda dýþlandý. Bugün ekonomiyi
kurtarmak için emekliliði kaldýrmayý hesap
eden hükümet, çalýþanlarý provoke etmekle
itham ediliyor. Sendikalar ise hükümetin planýný
önümüzdeki yirmi yýl içinde asla uygulanabilinir
görmüyor. Konuyla ilgili olarak bütün hafta
boyunca yazýldý çizildi. Bir okur yorumu olan
bitene noktayý koydu; “Bizi yönetenlere sürekli
kýzgýn olmak, artýk hem sýkýcý, hem zor.” Kötü
örnek, örnek sayýlmaz, Ýsveç’te dillendirilenler
kimsenin iþtahýný kabartmasýn, Türkiye’de AKP
hükümeti ziyadesiyle zor ve sýkýcý.
Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ
Hüseyin KAÝM
Sivas katliamý anmasý nedeniyle Sivas
Valiliði’nin þikâyetiyle haklarýnda dava
açýlan Madýmak katliamýný anma komitesi
üyelerine þimdi de 17 Ocak’taki
duruþmaya gitmeden önce Bilim ve Kültür
Merkezi’ne dönüþtürülen Madýmak Oteli
önünde basýn açýklamasý yapýp, karanfil
býraktýklarý gerekçesiyle Kabahatler
Kanunu kapsamýnda 169 lira para cezasý
kesildi.
Sivas’ta katledilenler için yýllardýr
yapýlan anma törenlerine geçen yýl valilik
tarafýndan izin verilmemiþti. Buna karþýn
Alevi örgütleri anma etkinliðini
gerçekleþtirdi. Sivas Valiliði’nin þikâyeti
üzerine Madýmak katliamýný anma
komitesi üyelerine “2911 sayýlý gösteri
ve yürüyüþ kanununa muhalefet”
suçundan Sivas 3. Asliye Ceza
Mahkemesi’nde dava açýlmýþtý.
Cezaya itiraz edeceklerini belirten
Anma Komite Baþkaný Hidayet Yýldýrým,
“Ne yapsak kabahat. Sözüm ona ileri
demokrasi diyorlar. Karanfil býrakýlmasýný
suç da saysa biz gitmeye devam edeceðiz”
dedi.
ile (1) saati geçmemek üzere kamu
güvenliði, kamu düzeni veya genel
saðlýðýn korunmasý kaydýyla, hukuka
uygun olarak yapýlabilir" ifadeleriyle
anlatýlýyor.
Karabük Valiliði, þehirde düzenlenen
eylem, basýn açýklamasý ve stand
çalýþmalarýna enteresan bir sýnýrlama
getirdi. Valilik, kentin 6 ayrý noktasýnda
basýn açýklamasý yapmaya ve stand
açmaya getirdiði yasaðýn yaný sýra eyleme
katýlacak kiþi sayýsýna da kota uyguluyor.
Ayrýca bahsi geçen eylemlerin de 1 saati
geçmemesi gerekiyor.
çerçevesinde, tüzel kiþiler için yönetim
ve denetim organlarýnýn asil ve yedek üye
tam sayýlarýnýn beþ katýný, gerçek kiþiler
için ise 5253 sayýlý Dernekler Kanununda
yönetim ve denetim organlarýnda ön
görülen asil ve yedek üye tam sayýsýnýn
beþ katýný aþmayacak sayýda insanýn
katýlýmýyla eylem yapýlabilir" ifadeleri
yer alýyor.
AZ KÝÞÝ OLSUN KÝ MARJÝNAL
GÖRÜNSÜN!
Ocak 2012 tarihli Valilik genelgesinde,
daha önce duyulmamýþ ve herhangi bir
hukuki karþýlýðý olmayan bir þekilde
eylemlere katýlacak kiþi sayýsýna sýnýrlama
getirildi. Genelgede "Anayasanýn 26.
Maddesinde ifade edilen düþünce ve
kanaatlerini açýklama ve yayma hakký
EYLEM TALÝMATNAMESÝ
Genelgede bir eylemin þartlarý ise,
"Açýk havada toplu veya ferdi olarak araç
trafiðini engellemeden, çevreye zarar
vermeden, günlük hayatýn doðal seyrini
önemli ölçüde kesintiye uðratmadan ve
þiddete baþvurulmadan, konusu suç teþkil
etmemek koþulu ve megafon veya sýnýrlý
alanda ses duyulmasýný saðlayan cihazlar
Nilay VARDAR
Baðcýlar'daki Hey Tekstil, 420 iþçisini
iþten çýkardý; iþçiler her gün fabrikanýn
önüne gelerek içeride kalan dört aylýk
maaþlarýný ve kýdem tazminatlarýný istiyor.
Hey Tekstil'in baðlý olduðu Hey Group,
tekstil baþta olmak üzere turizm, biliþim
ve inþaat sektöründe yatýrýmlarý var.
Türkiye'nin en büyük konfeksiyon
hazýr giyim üreticisi olduðu belirtilen
þirketin sahibi Aynur Bektaþ, ayný
zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliði (TOBB) Kadýn Giriþimciler Kurulu
Baþkaný.
Bektaþ, kadýnlarýn iþ hayatýna katýlýmý
için yaptýðý çalýþmalarý nedeniyle 2010
TBMM Üstün Hizmet Ödülü'ne layýk
görüldü.
Hey Tekstil'de çalýþan çoðunluðunu
kadýn iþçilerin oluþturduðu 420 iþçi, dört
aydýr þirketin "ekonomik krizdeyiz"
gerekçesiyle maaþlarýný alamadý. Bir hafta
önce de sözlü biçimde iþten çýkarýldý.
Üç ila 15 yýl ayný fabrikada çalýþmýþ
iþçilerin arasýnda, dört hamile kadýn, dört
engelli iþçi var.
Bir kadýn iþçi güvenlik görevlisi
tarafýndan "Daðýlýn" denerek tartaklandý
ve uyluk kemiði kýrýldý. O günden beri
iþçiler, fabrika önüne gelerek dört aylýk
maaþlarý ve kýdem tazminatlarý için
direniyor.
"Dava açmak çok masraflý"
bianet'e konuþan avukat Özcan
Karakoç, fabrikadaki malzeme ve
makinelerin kamyonlarla boþaltýldýðý,
iþverenin iþçilere ödeme yapma niyetinin
olmadýðýný belirtti.
DAYANAK ÝÇÝÞLERÝ BAKANLIÐI
Karabük Valiliði, bu keyfi sýnýrlamayý
Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn 2004/100 sayýlý
genelgesine dayandýrdý. AKP'li
Abdülkadir Aksu'nun görevde olduðu
2004 yýlýnda Bakanlýk böyle bir genelge
çýkarmýþ bulunuyor. Bu genelge o tarihte
kamuoyuna oldukça sýnýrlý biçimde
yansýmýþtý.
Bir diðer yasaklama ise Karabük'te
tüm önemli noktalarýn eylem yasaðýna
uðramasý oluyor. "Karabük Valiliði,
Adliye Binasý ve iki bina arasýnda kalan
yolda, ilimizdeki saðlýk kuruluþlarýnýn
binalarý, müþtemilatý ve bahçelerinde,
eðitim faaliyeti yürütülen okullar,
eklentileri ve bahçelerinde, Ýl merkezinde
trafiði aksatacak þekilde kavþak ve
yollarda, Karabük Üniversitesi giriþi ve
yol üzerinde, Kardemir A.Þ yerleþkesi
dýþý ile Demir Çelik Kavþaðý arasýnda
kalan alanda, basýn açýklamasý, üye yapma
ve imza standý açýlmasý eylemlerinde
bulunulamaz" þeklinde sýralanan
yasaklamayla kentte adeta siyasi parti ve
kitle örgütlerine, toplumsal tepki
yansýtýlacak herhangi bir alanýn
býrakýlmadýðý görülüyor.
haber.sol.org.tr
Karakoç, deðiþen kanun nedeniyle
iþçilerin iþverene dava açmasýnýn
ekonomik olarak çok zor olduðunu belirtti.
"Eskiden iþçinin iþverene dava açmasý
ekonomik olarak daha kolaydý. Þimdi
dava açmasý için 500 lira ödemesi gerek,
dört aydýr maaþýný alamayan cebinde yol
parasý dahi olmayan iþçi hakkýný nasýl
arayacak.
"Ýþveren de bunu bildiði için 'nasýl
olsa, dava masraflarýný karþýlayamaz,
karþýlasa da iþ davalarý iki yýl sürer'
mantýðý yürütüyor. Kýsacasý, sistem de
iþverenin yanýnda. Oysa ki devlet dava
süresince masraflarý ödemeli, sonra
kaybedenden bunu almalý." (NV)
Ýstanbul - BÝA Haber Merkezi
Hacýbektaþ Kýz Teknik ve Meslek
Lisesindeki geliþmeler meyvesini vermeye
baþladý. Ülkemizdeki eðitim sistemi
haksýzlýða karþý gelen, baþarýyý elde eden,
kendi düþünce yapýlarýna uymayaný ne
yapýp edip idaresiyle, mülki amiriyle belli
cezalar uygulayarak sizi düzenin adamý
haline getirmeye çalýþýrlar.(Sürgün gibi)
Sistemin düþüncesi dýþýna
çýkmýyorsanýz, yaptýðýnýz yanlýþlar da olsa
ödüllendirilirsiniz. Hatta size özel yasalar
dahi yaparlar. Geçmiþte okuldaki olaylara
göz attýðýmýzda, öðrencisiyle yemeðe çýkan
öðretmen suçlu bulunarak yer deðiþtirme
cezasý alýyor, 7-8 ay uygulanmýyor.
Öðrencileri sýra dayaðýna çeken tekrar
müdür olarak ödüllendiriliyor. Müdür
yardýmcýsý iken yargý yolu ile alýnan
öðretmen kararýný 5-6 ay gibi bir zamanda
saman altý edip, iletmeyerek suç iþlemesi
halinde, bunun ödülü de müdür olarak
atanmak.
Peki sen ne yaptýn Deniz öðretmenim?
2,5 yýlýk beden eðitim öðretmenliðinde
okula 14 tane kupa kazandýran olmadý.
Çünkü hem adýn Deniz, hem de okulda
olan haksýzlýklara çomak sokuyorsun. Daha
bir de Eðitim-Sen üyesisin. Yetmedi adýnýn
baþýnda Hacýbektaþ olan bir okula 14 tane
kupa kazandýrýyorsun. Kolay mý bunlarý
hazmetmek? Tabi ki ödülün sürgündür.
Hacýbektaþ ilçesi il düzeyindeki
personel daðýtýmýnda, spor düzeyinde,
bayýndýrlýk paylarýnda hep üvey evlat
olarak býrakýlýr. Yýllardýr yapýlan paylarda
Hacýbektaþ’ýn hep en sonda yer aldýðý
görülür.
Þimdi soruyorum, bu yapýlanlar
asimilasyon deðil de nedir? Ayrýmcýlýk
deðil de nedir? Sindirme politikalarý deðil
de nedir?
Yetkililere soruyorum, hangi suçu iþledi
de gönderildi? Varsa gazetemize gönderin,
yayýnlayalým da sizleri de haklý çýkaralým.
Bu dünya üç beþ bilgisizin elinde;
Sanýyorlar ki tüm bilgiler kendilerinde.
Üzülme eþek eþeði beðenir:
Bir hayýr var sana “kötü” demelerinde…
Ömer Hayyam
Sulucakarahöyük/ÜRGÜP
Cuma Onur ÞAHÝN
Nevþehir´in Ürgüp ilçesine baðlý tarihi
konaklarý ile ünlü Mustafapaþa beldesi
Belediye Baþkaný Levent Ak, beldenin 2012
yýlýnda turizm alanýnda altýn yýlýný
yaþayacaðýný açýkladý.
Baþkan Ak, bu yýl 9-12 Þubat tarihleri
arasýnda 16.´sý TÜYAP Beylikdüzü Fuar
alanýnda düzenlenen Doðu Akdeniz
Uluslararasý Turizm ve Seyahat Fuarý
(EMITT) sonrasýnda yaptýðý
deðerlendirmede, yaptýklarý tanýtým
sonrasýnda yerli ve yabancý acente
sahiplerinin 2012 yýlý gezi programlarýnda
beldelerine de yer vereceklerini belirterek,
Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR
Hüseyin KAÝM
Nevþehir Belediyesi Kapadokya Kültür
ve Sanat Merkezi tarafýndan oluþturulan
Türk Halk Müziði Topluluðu, 25 Þubat
Cumartesi günü türkü dostlarý ile buluþuyor.
“Bizim Eller” isimli müzik proðramý ile
Türkiye’in çeþitli yörelerinden derlenen
türküleri seslendirecek topluluk üyeleri,
deðiþik yörelere ait halk oyunlarý gösterisi
ile izleyenlere keyifli dakikalar yaþatacak.
Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde
Mehmet Ýzci yönetiminde çalýþmalarýný bir
süreden beri devam ettiren Türk Halk
Müziði Topluluðunun 25 Þubat Cumartesi
günü saat 19.00’da vereceði konser ve halk
oyunlarý gösterisi, Türkü dostlarýný da bir
araya getirecek. Nevþehir Belediyesi
bu nedenle Mustafapaþa (SÝNESOS)´nýn
altýn yýlýný yaþayacaðýný söyledi. Beldelerini
tanýtmak üzere açtýklarý stanta yerli ve
yabancý turizm acentelerinin büyük ilgi
gösterdiklerini kaydeden Ak, "Gelen
konuklarýmýza beldemizi tanýtan kitap,
broþür, bölge Haritasý, CD´lerin yanýsýra
yörede yetiþen doðal organik kuru üzüm,
kuru kaysý ve üzüm þýrasýndan hazýrlanan
köftürlerinden ikramda bulunduk.
Ziyaretçilerimiz arasýnda Maliye Bakanýmýz
Mehmet Þimþek´te vardý. Kendisini tanýtýcý
yayýnlarýmýzdan ve yöremize özgü
yiyeceklerden verdikten sonra beldemize
davet ettik. Memnun oldu." dedi.
Mustafapaþa´nýn 1923 yýlýnda Yunanistan´la
yapýlan mübadele öncesinde seçkin Rum
Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi
tarafýndan oluþturulan Türk Halk Müziði
Topluluðu, 25 Þubat Cumartesi günü türkü
dostlarý ile buluþuyor. “Bizim Eller” isimli
müzik proðramý ile Türkiye’in çeþitli
yörelerinden derlenen türküleri
seslendirecek topluluk üyeleri, deðiþik
yörelere ait halk oyunlarý gösterisi ile
izleyenlere keyifli dakikalar yaþatacak.
Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde
Mehmet Ýzci yönetiminde çalýþmalarýný bir
süreden beri devam ettiren Türk Halk
Müziði Topluluðunun 25 Þubat Cumartesi
günü saat 19.00’da vereceði konser ve halk
oyunlarý gösterisi, Türkü dostlarýný da bir
araya getirecek.
nüfusun yaþadýðý bir yer olduðunu ve adýnýn
da Güneþin þehri anlamýna gelen Sinasos
olduðunu belirten Baþkan Ak, "Beldemizde
36 kilise,6 yer altý þehri bulunuyor. Bunlarýn
yanýsýra tarih, doða ve kültür deðerlerini
kapsayan 250´si tescilsiz, 140´ý tescilli
toplam 390 adet tarihi konak var. Tescili
yapýlmýþ konaklardan baþkan seçildiðim
yaklaþýk 30 ay içinde 36´sýna ait proje
Nevþehir Kültür Tabiat Varlýklarýný Koruma
Kurulu´ndan onaylandý ve 20 adet konaðýn
restorasyon çalýþmalarý bitirildi. Ardýndan
kalan 16 konaðýn restorasyonu devam
ediliyor. Diðerleri içinde çalýþmalarýmýz
var." diye konuþtu.
Bunda da baþarýlý olduklarý görülüyor.
Uzak askeri üslerdeki askerlere Coca-Cola,
kendi evlerini hatýrlatýyor ve morallerini
yükseltiyor. Öyle ki; savaþ sýrasýnda bir
subay Coca-Cola Company’e þunlarý
yazmýþ: “ Þirketinizin bu olaðanüstü durum
süresince bize [Cola] temin edebilmesini
içtenlikle umuyoruz. Görüþümüze göre
Coca-Cola, silah altýndaki çocuklara moral
veren ürünlerden biri olarak
sýnýflandýrýlabilir.” Coca-Cola Company’e
ulaþan bu ve bunun benzeri mektuplar
askerlerin sýradan bir içki gibi gözüken
Coca-Cola’yý kendi memleketleriyle
özdeþleþtirdiklerini göstererek bunu
pazarlamada bir araç olarak kulandýlar.
C. Coca-Cola’nýn reklam stratejileri
Savaþ mektuplarýný bile reklam
malzemesi yapan Coca-Cola Company’nin
reklamlarýna daha ayrýntýlý bakarsak
izledikleri politikalarý anlamlandýrmak
kolaylaþacaktýr. Ama bundan önce CocaCola’nýn toplum tarafýndan marka bazýnda
algýlanýþýna bakmak gerekir. Günümüzde
Coca-Cola dünyanýn en yaygýn içkilerinden
biridir ve “OK” den sonra en çok anlaþýlan
2. kavramdýr. Kýrmýzý zemin üzerinde CocaCola yazýsý tüm dünya üzerinde bir kalite
sembolü haline gelmiþtir. Bu durum CocaCola Company’nin istedikleri noktaya
ulaþtýklarýný gösterir ve bunun devamlýlýðýný
saðlamak, yani ‘kalitenin sembolü’ rolünü
devam ettirmek için yeterli teþvike sahip
olmuþ olurlar.
2. Dünya Savaþý’na ait bir Coca-Cola
reklamý
“Coca-Cola alýnca insanlar
Daha güçlü büyürler
Coca-Cola içince düþünürler
Daha parlak düþünürler.”
Yukarýdaki Coca-Cola reklam sloganý
1896 yýlýnda ortaya çýkar. “Güç ve parlak
düþünce” kavramlarýna atýfta bulunur. CocaCola içen bireyin daha güçlü ve yine CocaCola içen bireyin daha parlak bir düþünceye
sahip olacaðý konusunda vaatte bulunur
Coca-Cola’nýn sübliminal oyunlarý:
Yukarýdaki reklam afiþinde buz küpleri
arasýnda gizli cinsel obje yerleþtirilmiþtir.
Yukarýdaki reklamda Coca-Cola
bardaðýnýn üstünde yatan kadýn figürü
kullanýlmýþtýr.
Coca-cola’nýn kullandýðý bir baþka
sübliminal reklam ise bazý filmlerde CocaCola’yý andýran kýrmýzý renkli kutu kolalarýn
karakterler tarafýndan içilmesidir.
Yukarýdaki örneklerde görüldüðü üzere
Coca-Cola’da bir çok global marka gibi
bilinçaltý reklamcýlýðýna baþvurmuþtur. Bu
tarz reklamcýlýk bilinçaltý algýlamaya
dayanmaktadýr. Kastedilen mesajlarý, gizli
içerikler aracýlýðýyla beyin kodlar ama duyu
organlarý bu sürecin bilinçli olarak farkýnda
deðildir. Birey belli belirsiz bir deja vu hissi
yaþar ama bunun nasýl olduðunu
algýlayamaz. Bu bilinçaltý cinsel
uyarýcýlarýnýn motivasyon üzerinde etkisi
olduðuna inanýlmaktadýr. Yani daha genel
anlamda bakacak olursak bu durumun
iknanýn etkinliðini arttýracaðý
düþünülmektedir. Ancak reklam veren çoðu
firma iddia edilen yöntemin tamamen
tesadüfi olduðunu söyleyerek, bu tarz etkileri
inkar ederler. Ancak yapýlan bir araþtýrma
sonucunda ABD halkýnýn yaklaþýk dörtte
üçünün sübliminal reklamcýlýðýn varlýðýna
inandýklarý sonucundadýr.
Coca-Cola’nýn 2012 yýlý için hazýrladýðý
reklam filminde de göreceðimiz gibi örnek
alýnan araþtýrma gerçekleþen her kötü olayýn
karþýsýna onun çok daha fazlasý olarak iyi
olayýn gerçekleþeceði inancý verilmeye
çalýþýlmaktadýr. Bu iyimser bir bakýþ açýsý
olarak görünebilir ama temelinde
olumsuzluklarý arka plana itme ve
deðersizleþtirme çabasý içermektedir. “Yeni
yýl, yeni umutlar…” diyerek reklam
bitirilmiþ ve yanýna bir Coca-Cola þiþesi
konularak, Coca-Cola’yla umut ve mutluluk
arasýnda pozitif yönlü bir baðlantý kurulmaya
çalýþýlmýþtýr. Tabiî ki; bunlarýn arka planýnda
Coca-Cola’nýn simgesi kýrmýzý yer
almaktadýr. Aþaðýda da reklamda yayýnlanan
araþtýrma ve Coca-Cola’nýn bunlar arasýnda
kurmaya çalýþtýðý baðýntýnýn yazýlý hali
bulunmaktadýr:
“2001 yýlýnda yapýlan bir araþtýrmaya
göre;
-Çöken her ekonomiye karþý, bebek
bekleyen 477.669 çift var.
-Çekilen her bir tel örgü karþýsýnda, ‘Hoþ
geldiniz’ diye açýlan 849 kapý var.
-‘Bu spor bitti’ diyen 1 kiþiye karþý,
futbolun coþkusuna kapýlan 10 kiþi var.
-Ýnternette dolaþan komik videolarýn
sayýsý, dünyadaki tüm kötü haberlerin 3 katý.
-Haksýz kazanç saðlayan 1 kiþiye karþý,
tanýmadýðý birine kan veren 53 kiþi var.
-Trafikte geçirilen her yalnýz dakikanýn
sonunda, keyifle paylaþýlan saatler var.
-Daha iyi bir dünyaya inanmak için pek
çok sebebiniz var.”
Coca-Cola, reklamlarýnda da görüldüðü
üzere en baþýndan beri, þifa veren, aklý
çalýþtýran, mutluluk aþýlayan, umut vaat
eden, bir araya getiren ve daha bir çok
barýþçýl, birleþtirici mesajlar kodlamaktadýr.
Ama durum bu toz pembe dünyanýn altýna
baktýðýmýzda yayýlmaya çalýþan Amerika
düþüncesini görebiliriz.
D. Coca-Cola Politikasýnýn türevi olan
McDonaldlaþma
Coca-Cola politikalarýný anlayabilmek
için küresel kapitalizmin fast-food ayaðýnýn
da temeli olan Amerikan yaþam biçimlerinin
(yemek yeme alýþkanlýklarý, müzik kültürü,
Hollywood sinemasý vb. ), günümüzde
dünyanýn her bir noktasýna nasýl etki etmiþ
bir “McDonaldlaþma” süreci olduðunun
farkýndalýðý önemlidir. McDonaldlaþma
dediðimiz süreç, toplumun her alanýn da
küreselleþmiþ ögelerin ve biçimlerin var
ifade etmiþtir: “McDonals… aslýnda
Amerika’nýn bir parçasýdýr.” 1990 yýlýnda
yine ayný þekilde bir Rus öðrenci
Moskova’da açýlan bir Pizza Hut için,
“Burasý Amerika’nýn bir parçasý”5 þeklinde
bir ifade kullanmýþtýr. Küçük bir yere
açýlacak olan herhangi bir Amerikan
restoraný, orada yaþayan insanlar üzerinde
çok büyük bir olaymýþ gibi
deðerlendirilebiliyor. Çünkü yapýlan giriþim
onlar tarafýndan bir geliþim, deðiþim,
yükselme olarak algýlanmakla kalmýyor,
kafalarýnda daha çok “büyük ve geliþmiþ
devletleþme” ibaresi yaratýyor, yarattýrýlýyor!
Amerikan toplumu içerisinde hýzlý ve
devamlý bir þekilde yayýlan McDonald’s ve
türevleri, Coca-Cola’nýn etkinliðini küresel
bir boyuta taþýma süreciyle benzerlik
gösterip, evrensel boyutta yarattýðý etkiye
ayný sonuçlarý vermektedir. McDonald’s
þirket baþkanýnýn ifade ettiði gibi,
“Amacýmýz: Dünya çapýnda hýzlý servis
restoranlarý sanayisine tam olarak egemen
olmak… McDonalds’ýn lider olmaktan öteye
geçmesini istiyorum. Mcdonald’s’ýn egemen
olmasýný istiyorum.”6 Amaç yalnýzca
Amerikan kültürünü yaymaktýr. Bunu
yaparken de ilk baþta diðer bütün kültürleri
asimile etme yoluna gider. Amerika tam
anlamýyla diðer ülkelere silahsýz bir savaþ
açmýþtýr ve bu savaþý da “Amerikanlaþmýþ
sektörlere” evrensel nitelik kazandýrarak
gerçekleþtirir. Evrensel nitelik kazandýrma
süreci Amerika için zamanla “çocuk
oyuncaðýna” dönüþmüþtür. Asimile edilmiþ
ülkeler için bu dönüþüm çoðu zaman,
sorgusuz sualsiz, ne olduðu üzerinde
oluþunun etkilerinin git gide artarak, tek
düze giden bir model oluþturulup, topluma
kodlanan bir yanýlsamadýr.
McDonaldslaþma’ nýn kabul edilebilirliði,
þimdilerde fast-food sektöründe dünyanýn
her bir yanýna hakim olan restoran
zincirlerinin “aþýrý standartlaþma”
politikasýyla nasýl bir yayýlma gösterdiðiyle
alakalýdýr. Ýlk McDonalds’ý kuran Ray
Krock’un restoranýný yýkma giriþimlerine
karþý çýkmak amacýyla Mcdonals merkezine
gönderilen mektuplardan Amerikanlaþmanýn
yadsýnamaz olduðunu görebiliriz. Bu
mektuplardan biri de þu þekildedir:
Lütfen yýkmayýn!…Þirketinizin adý
yalnýzca Amerika Birleþik Devletleri’nde
deðil, tüm dünyada evlerin içine girmiþ bir
ad. Çaðdaþ kültürün bu önemli yapýtýný
yýkmak, aslýnda dünya halkýnýn þirketinize
duyduðu güveni yýkmak olur.4
Sonuç itibariyle bu ve bunun benzeri
mektuplar üzerine restoranýn yýkýmýndan
vazgeçmekle kalýnmamýþ, bir de üstüne
müzeye dönüþtürülmüþtür! McDonalds
yöneticilerinden biri de olayý þu þekilde
durulmadan, yalnýzca “iyi bir þey” olarak
kabul edilir. Durumun farkýndalýðýna ermiþ
olanlar ve olacaklarýn da üretebileceði elle
tutulur bir sonuç için yeterince geç kalýnmýþ
olunuyor. Amerika’ya “kendi icat ettiði bir
silahla” saldýrmaya kalksan, kendini nasýl
müdafaa edeceðini bilir, icat ettiðini tüm
özellikleriyle tanýr ve oluþabilecek her
duruma karþý icadýnýn donanýmýný saðlar.
Dolayýsýyla “saðým solum Amerika”
konumuna düþen diðer ülkeler, ellerinde
kendilerine ait hiç bir þeyin olmadýðýný fark
ederler. Amerika her ayrýntýyý,
“kendileþtireceði” toplumun zayýf noktalarý
üzerinden düþünüp yola çýkmýþ ve dilediðine
sahip olmuþtu. Ne de olsa o “Amerika” idi(!)
SONUÇ:
McDonaldlaþmadan Coca-Cola’ya geri
dönmeden önce, Dr.Necdet Oral’ýn “Tarým
ve Gýda Sektöründe Yabancýlaþma” adlý
makalesinde Türkiye’de fast-food
restoranlarýnýn daðýlýmý ve satýþ oranlarý
belirtildiði tabloya bir göz atmak gerekir:
“Fast-food’da lider yabancýlar
1980’li yýllardan itibaren özellikle büyük
kentlerde yaþanan hýzlý çalýþma temposu,
ev ve iþ arasý mesafelerin uzaklýðý, zamanýn
kýsýtlýlýðý gibi öðeler Türkiye’de dýþarýda
yeme alýþkanlýðýný artýrdý. Dýþarýda yemek
yeme oranýndaki artýþa paralel olarak fastfood (hýzlý beslenme) sektöründe hýzlý bir
büyüme süreci yaþandý. Fast-food restoranlar
sýnýrlý yiyecek ve içecek sunan, tüketicilerin
hazýr paket ürünleri evlerine götürebildikleri
ve self servis yönteminin çoðunlukla
uygulandýðý restoranlardýr (Tayfun ve
Tokmak, 2007). 2008 yýlý itibariyle pazar
büyüklüðü 1,2 milyar TL olan sektörde,
yaklaþýk 3.400 restoran faaliyet
göstermektedir.
Yukarýdaki tablo küreselleþmeyi ve
McDonaldlaþma dönüþümünü anlamamýz
açýsýndan önemli bir örnektir. Bizim esas
konumuz olan Coca-Cola’ya geri dönecek
olursak, kolalý içecekler Türkiye’de ilk
olarak 1955 yýlýnda Erbak Uludað tarafýndan
üretilmiþtir. Coca-Cola ve Pepsi’nin ülke
pazarýna girmesi ve yerli gazozlarý egale
etmesi 1964 yýlýna tekabül etmektedir. Daha
sonra Bixi, Kristal, RC ve Cola Turka (gerçi
Cola Turka Coca-Cola’nýn evr enselliði
karþýsýnda ‘Türk Kolasý’ olma sloganýyla
baþtan yenilgiyi kabullenmeliydi.)
eklenmiþtir. Kolalý içecekler pazarýnda
%60’ýn üzerinde payýyla liderlik Coca-Cola
ya aitken, Pepsi ve Cola Turka (Ülker),
Coca-Cola’yý arkadan da olsa takip
etmektedir.
Peki neden Coca-Cola’nýn bu pazarda
ezici bir üstünlüðü var? Neden yerli içecekler
tercih edilmiyor? Bunun iki boyutu olduðunu
düþünüyoruz. Birincisi, daha önceden de
belirttiðimiz gibi Coca-Cola kalitenin
sembolü haline gelmiþtir. Bireylere
kodlanansa diðer içeceklerin kalitesiz
olduðudur.
Ürünleri satan esnaftan, tüketiciye kadar
Coca-Cola’ya yönelim olmasý bu baðlamda
çok mantýklýdýr. Ýkinci boyuta bakacak
olursak, “The Economist dergisinin 1997’de
yaptýðý bir çözümleme, farklý ülkelerdeki
Coca-Cola tüketiminin –bu ülkelerin
küreselleþme derecesi için iyi bir iþaretdaha fazla zenginlik, yaþam kalitesi
(Birleþmiþ Milletlerin geliþtirdiði bir ölçek
kullanýlarak ölçülen), sosyal ve siyasal
özgürlükle yakýndan baðýntýlý olduðunu
bulguladý.”7
Madalyonun bir de diðer yüzü var; bu
tür pratikler sömürücüdür, düþük statülü,
düþük ücretli iþ ortamý yaratýr. Ulaþtýðý
denizaþýrý ülkelerin sadece ekonomisini ve
iç piyasa dinamiklerini deðil yaþam tarzýný,
alýþkanlýklarýný, bakýþ açýlarýný, dünya
görüþlerini hatta ‘görüþsüz’ olmalarýný
etkiler. Küreselleþme bu durumda yeni bir
emperyalizm biçiminden baþka bir þey
deðildir. Biz de diðer küreselleþme karþýtý
insanlar gibi Amerika’nýn askeri güçlerle
deðil, fikirleriyle, kültürüyle, Coca-Cola
gibi çok uluslu þirketler aracýlýðýyla
hakimiyet kurmaya çalýþacaðýný
düþünüyoruz. Bunun en güzel örneði de
dünyanýn tek süper gücü tarafýndan yaratýlan
ve tüm dünyanýn ulaþmasý gereken nokta
olarak gösterilen-ama adý üstünde hiçbir
zaman ulaþýlacaðýna inanýlmayan‘Amerikan Rüyasý’ düþüncesi. Bunda da en
önemli araç olarak Coca-Cola’yý kullanýlmýþ
olmasý doðaldýr. Ne de olsa Coca-Cola ve
yarattýðý dünya Amerikan Rüyasý’nýn vücut
bulmuþ halidir!
........................................................................
KAYNAKÇA
4 . E.R. Shipp. “The McBurger Stand That
Started It All. “ New York Times, 27 Þubat
1985, 3. bölüm, s. 3.
5 . “Wedge of Americana: In Moscow, Pizza
Hut Opens 2 Restaurants.” Washington Post,
12 Eylül 1990, s. B10.
6 .Richard L. Papiernik. “Mac Attack?”
Financial World, 12 Nisan 1994, s. 30.
7 Tom Standage, Altý Bardakta Dünya Tarihi,
Ýst: Turkuvaz Kitap, 2005, s.218.
*MSGSÜ FEN ve EDEBÝYAT
FAKÜLTESÝ SOSYOLOJÝ BÖLÜMÜ
(Karasaban)
Zuhal Tekkanat, Cemal Süreya’nýn eþi,
Ýçsel’in ve Memo Emrah’ýn annesi. Cemal
Süreya’nýn koyduðu takma isimle þiirler
yazan Elif Sorgun. Cemal Süreya’nýn “ipek
böceði sesli sevgilim” dediði, hastanede
yatarken 13 gün boyunca mektuplar yazdýðý
Zuhal Tekkanat o yýllarý anlatan “Yaþadýðým
Yýllar” adlý bir kitap yayýnladý. Tekkanat, o
yýllarda en aðýr ve en önemli gördüðü anýlarý
kýsa da olsa Türkiye edebiyatýnýn arþivinde
olmasý gerektiðini düþündüðü için yazdýðýný
belirtti. Cemal Süreya’nýn eþi olduðum için
böbürlenmediðini de ifade eden Tekkanat,
“Cemal Süreya kimsenin deðildir, O
herkesindir” dedi.
Cemal Süreya ile geçen 7 yýlý
anlattýðýnýz ‘Yaþadýðým Yýllar’ yayýnlandý.
30 sayfadan oluþan kitapta neden bu
kadar az kelime kullandýnýz?
“Yaþadýðým Yýllar” ince de olsa yazma
gereði duyduðum bir kitap. Çünkü az bir
bölüm de olsa yaþamým içinde en aðýr ve
en önemli gördüðüm o yýllarý ortaya koyma
gereði duydum. Bunun Türkiye edebiyatýnýn
arþivinde bulunmasý gereken bir kitap
olduðunu düþündüm. O açýdan, bilimsel,
magazine kaçmayan, vurucu yanlarý olan
bölümleri sýraladým. Sonlarýna doðru çok
yoruldum, aðlamaklý oldum. Ýnsan bir
baþkasýnýn hayatýný yazarken ya da
anlatýrken rahat olabiliyor ama kendini
anlatýrken aynen yaþýyorsun o acýlarý.
Cemal Süreya ile nasýl tanýþtýðýnýz?
Ben Cemal Süreya’yý bir þair olarak,
dergici olarak tanýyordum zaten. Sanat
muhabirliði yaptýðým dönemde çok sayýda
sanatçýyla tanýþmýþtým. Onat Kutlar’ýn
Þiþli’deki Sinematek’inde Cemal Süreya ile
tanýþtým. Benim de þiire yatkýnlýðým vardý.
“Gibi” diye bir kitap çýkarmýþtým. Bu kitap
tanýþamamýza aracý oldu. Þiirim üzerine
konuþmak istediðini söyledi. Sonra bir
toplantýda bana evlenme teklif etti ama kabul
etmedim. Tanýþýp görüþmeye baþlamamýzdan
6 ay sonra da yýldýrým nikahýyla evlendik.
Cemal Süreya ile evlenmeden önce þiir
yazýyordunuz, evlendikten sonra devam
ettiniz mi?
Tabi. Onun çýkardýðý Papirüs Dergisi’nde
7 tane þiirim yayýmlandý Elif Sorgun adýyla.
Memur olduðum için kendi adýmla
yazamýyordum. Elif’i Karacaoðlan’ýn bir
þiirinden, Sorgun’u da Yozgat’ýn bir
ilçesinden alarak Cemal oluþturdu bu adý.
Ama bir gün dedi ki “Ayný evde iki þair
olmaz”. O zaman çok alýnmýþtým. Bir süre
yazmak içimden gelmedi. Küçümsedi gibi
geldi. Orada beni yaraladý. Ama ayrýldýktan
sonra beni çok destekledi. 1990’dan bugüne
7 tane þiir kitabý, 7 tane de düzyazý kitabým
çýktý. Beni de artýk bunlar avutuyor; yazmak,
okumak, özel günlerde bulunmak...
Kadýköy’deki evinizden gözyaþlarý
içinde taþýndýðýnýzý yazýyorsunuz kitapta...
Konser, tiyatro ve gösteri etkinliklerinin
biletlerini internet üzerinden satan Biletix
firmasý, Grup Yorum konseri biletini
satmayacaðýný sözel olarak bildirdi. Sosyal
medyadan gelen tepkiler üzerine gedri
adým attý: Satýþýn önünde hukuki bir engel
olup olmadýðýnýn netleþmesinin ardýndan,
her ticari iþletme gibi organizasyon ile
ilgili son kararýmýzý alarak uygulamaya
koyacaðýz.
Konser, tiyatro ve gösteri etkinliklerinin
biletlerini internet üzerinden satan Biletix
firmasý, Grup Yorum konserlerinin
biletlerini satmama kararý aldý. Radikal’in
görüþtüðü Grup Yorum üyesi Ýnan Altýn
süreci þöyle anlattý: “Biz Bursa, Yalova ve
Ýzmir’i kapsayan bir turne hazýrlýðý
içerisindeydik. Turnenin biletlerinin
satýlmasý için Biletix’e baþvuran Ali Þenol’a
“Bu grubun biletlerini satamayýz” þeklinde
bir açýklama yapýlmýþ, bu bilginin
Emniyet’ten geldiði söylenmiþ. Bir haftadýr
teyit etmek için uðraþýyoruz. Ne
yapacaðýmýz henüz belli deðil ama daha
önceki konserlerde biletimizi satan
Biletix’in bu tutumu karþýsýnda büyük bir
þaþkýnlýk yaþýyoruz” dedi.
Ada Organizasyon’dan Ali Þenol: “Bir
iki gün sonra beni Biletix müþteri temsilcisi
Erkan Saral aradý ve Grup Yorum’un
biletlerini Biletix olarak satmayacaklarýný
açýkladý. Gerekçesini sorduðumda ise bana
‘basýnda çýkan haberleri’ örnek gösterdi.
Ntv’de Grup Yorum bileti satan öðrencilerin
tutuklandýðý haberinin geçtiðini söyleyerek
ismi ‘bu tür olaylarla’ anýlan bir grupla
çalýþmak istemediklerini belirtti.
Kendilerinden bunun yazýlý olarak teyit
edilmesini istedik. Eðer yazýlý bir gerekçe
gösterirlerse hukuki yollara baþvuracaðýz”.
Haberin sosyal medyada hýzla yayýlmasý
üzerine kullanýcýlar, ‘Biletix hesaplarýný
kapatýyoruz’ , ‘Biletix’ten bilet alma’
hashtag’leri ile duruma tepki gösterdi.
Bundan bir süre önce Malatya’da Grup
Yorum konserine bilet satan yedi üniversite
öðrencisi hakkýnda ‘Terör propagandasý’
iddiasý ile dava açýlmýþ, öðrenciler 1 ila 13
yýl arasýnda deðiþen hapis cezalarý almýþtý.
BÝLETÝX AÇIKLAMA YAPTI: SATIÞ
TALEBÝ DEÐERLENDÝRÝLÝYOR
Biletix'den yapýlan açýklamada Grup
Yorum'a ambargo konulduðuna dair
yorumlarýn gerçeði yansýtmadýðý belirtildi.
Açýklamada þöyle denildi: "Düzenlenmesi
planlanan Grup Yorum konseri biletlerinin
tarafýmýzca satýþýnýn engellendiðini içeren
haberler ve sosyal medyada bu yönde
baþlatýlan boykot kampanyasýný üzülerek
takip etmekteyiz. Grup Yorum konser
biletlerinin satýþýna ambargo koyduðumuza
yönelik açýklama ve yorumlar, hiç bir
doðruluk payý içermemektedir. 9 Þubat
2012 tarihinde firmamýza gelen bu satýþ
talebini deðerlendirmeye alarak, konuyla
ilgili çalýþmalarýmýza baþlamýþ
Papirüs dergisi zor günler yaþýyordu,
kapanmak üzereydi. Cemal o dönem çeviri
yaparak geçimini saðlýyordu. Bir ara Maliye
Bakanlýðý’ndan haber geldi, tekrar iþe baþlar
mýsýn diye. Eminönü’ndeki Vergi Dairesi’nde
iþe baþladý. Ýþler düzelince Mühürdar’daki
eve taþýndýk. O evi çok seviyorduk. Sonra
benim bir rahatsýzlýðým çýktý ve büyük bir
ameliyat geçirdim. O ara kendisine boþanma
teklif ettim. O kabul etmedi tabii ve benim
hastanede yattýðým her gün için bana birer
mektup yazdý. Cemal’i ve oðlumu o evde
kaybettim. Cemal Süreya’nýn eþi olduðum
için böbürlenmem. Cemal Süreya kimsenin
deðildir, O herkesindir.
‘On üç Günün Mektuplarý’ gerçekten
çok etkileyici bir kitap. Siz ne hissettiniz
bu mektuplarý okuyunca?
Önceleri bu sevginin saðlýklý olduðuna
inanmadým. Moral vermek için düþünülerek
yazýlmýþ þeyler olduðunu düþündüm. Ama
ölümünden sonra tekrar tekrar okuyunca
gördüm ki büyük bir aþk var o dizelerde.
ÝSTANBUL - ETHA
bulunmaktayýz. Konunun hassasiyeti göz
önünde bulundurularak, basýna da yansýmýþ
olan yargý kararýnýn içeriðinin anlaþýlmasý
ve þirketimizin faaliyetlerine olan etkisini
netleþtirmek amacýyla, baþvurumuza
parallel olarak firmamýz avukatlarý
çalýþmalarýna baþlamýþlardýr. Satýþýn önünde
hukuki bir engel olup olmadýðýnýn
netleþmesinin ardýndan, her ticari iþletme
gibi organizasyon ile ilgili son kararýmýzý
alarak uygulamaya koyacaðýz. Anlayýþ ve
hassasiyetiniz için teþekkür ederiz."
Radikal
Kýrþehir'de, 2011 yýlý Ocak ayýnda 300
olan sýðýnmacý sayýsý 2012 yýlý Ocak sonu
itibariyle 600'e yükseldi.
Sýðýnmacý ve Göçmenlerle Dayanýþma
Derneði Baþkaný Bayram Pehlivanlý, yaptýðý
yazýlý açýklamada, 1997 yýlýnda Ankara'da
kurulan derneklerinin 2007 yýlýndan beri
Kýrþehir'de faaliyette bulunduðunu söyledi.
Pehlivanlý, sýðýnmacý sayýsýndaki artýþ
nedeniyle Amasya, Niðde, Nevþehir, Kayseri,
Sivas, Tokat ile Gaziantep ve Ýstanbul'da
ofislerin oluþturulduðunu söyledi. Sosyal
Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý'nýn bütün
vatandaþlara olduðu gibi sýðýnmacý ve
mültecilere de sosyal yardýmlarda
bulunduðunu ifade eden Pehlivanlý,
yardýmlarýn, yapýlan araþtýrmalarýn ardýndan
verildiðini kaydetti. Pehlivanlý, Kýrþehir'de
sýðýnmacý ve mülteci sayýsýnýn geçen yýla
göre yüzde 100 artarak 600 kiþiye ulaþtýðýný
belirterek, bu kiþilere yardým etmek isteyen
vatandaþlarýn derneklerine ulaþmasýný istedi.
Kýrþehir'de, 2011 yýlý Ocak ayýnda 300 olan
sýðýnmacý sayýsý 2012 yýlý Ocak sonu
itibariyle 600'e yükseldi. Sýðýnmacý ve
Göçmenlerle Dayanýþma Derneði Baþkaný
Bayram Pehlivanlý, yaptýðý yazýlý açýklamada,
1997 yýlýnda Ankara'da kurulan derneklerinin
2007 yýlýndan beri Kýrþehir'de faaliyette
bulunduðunu söyledi. Pehlivanlý, sýðýnmacý
sayýsýndaki artýþ nedeniyle Amasya, Niðde,
Nevþehir, Kayseri, Sivas, Tokat ile Gaziantep
ve Ýstanbul'da ofislerin oluþturulduðunu
söyledi. Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma
Vakfý'nýn bütün vatandaþlara olduðu gibi
sýðýnmacý ve mültecilere de sosyal
yardýmlarda bulunduðunu ifade eden
Pehlivanlý, yardýmlarýn, yapýlan
araþtýrmalarýn ardýndan verildiðini kaydetti.
Pehlivanlý, Kýrþehir'de sýðýnmacý ve mülteci
sayýsýnýn geçen yýla göre yüzde 100 artarak
600 kiþiye ulaþtýðýný belirterek, bu kiþilere
yardým etmek isteyen vatandaþlarýn
derneklerine ulaþmasýný istedi.
Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR
Cuma Onur ÞAHÝN
Kapem’de dönem sýnavýnýn 7 ve 14 Mart
tarihlerinde yapýlacaðý belirtildi.
Nevþehir’de eðitimin öncü
kuruluþlarýndan biri haline gelen Nevþehir
Belediyesi Kapadokya Eðitim Merkezi
KAPEM’de 20. eðitim dönemi ,7 Mart 2012
Çarþamba günü hafta içi grubunda
düzenlenen eðitim kurslarýna katýlan
öðrencilerin sýnavý ile sona eriyor.
4 aylýk bir dönemi kapsayan Kadýn Üst
Giysileri Dikimi, Mutfak Takýmlarý
Hazýrlama, Elde Kurdele Ýþi, Tel Kýrma,
Pratik Ýngilizce, Arapça, Almanca,
Osmanlýca, Bilgisayar Ýþletmenliði ve
Operatörlüðü, Diksiyon, Ebru, Gitar,
Baðlama ve zihinsel engellilere yönelik
Dekoratif Ev Aksesuarlarý Hazýrlama
konularýnda eðitimden geçen 500'e yakýn
kiþi için sýnav heyecaný baþlýyor. 7 Mart
2012 Çarþamba günü hafta içi gruplarýna
yönelik olarak gerçekleþtirilecek sýnavlar,11
Mart 2012 Pazar günü hafta sonu grubundaki
kurs çalýþmalarýna katýlan öðrencilere yönelik
olarak gerçekleþtirilecek. Düzenlenecek
sýnavlarda baþarýlý olanlara, Nevþehir Milli
Eðitim Müdürlüðü’ne baðlý Halk Eðitimi
Merkezi ve Akþam Sanat Okulu tarafýndan
da onaylý baþarý sertifikasý verilecek.
Nevþehir’de eðitimin öncü kuruluþlarýndan
biri haline gelen Nevþehir Belediyesi
Kapadokya Eðitim Merkezi KAPEM’de 20.
eðitim dönemi ,7 Mart 2012 Çarþamba günü
hafta içi grubunda düzenlenen eðitim
kurslarýna katýlan öðrencilerin sýnavý ile sona
eriyor. 4 aylýk bir dönemi kapsayan Kadýn
Üst Giysileri Dikimi, Mutfak Takýmlarý
Hazýrlama, Elde Kurdele Ýþi, Tel Kýrma,
Pratik Ýngilizce, Arapça, Almanca,
Osmanlýca, Bilgisayar Ýþletmenliði ve
Operatörlüðü, Diksiyon, Ebru, Gitar,
Baðlama ve zihinsel engellilere yönelik
Dekoratif Ev Aksesuarlarý Hazýrlama
konularýnda eðitimden geçen 500'e yakýn
kiþi için sýnav heyecaný baþlýyor. 7 Mart
2012 Çarþamba günü hafta içi gruplarýna
yönelik olarak gerçekleþtirilecek sýnavlar,11
Mart 2012 Pazar günü hafta sonu grubundaki
kurs çalýþmalarýna katýlan öðrencilere yönelik
olarak gerçekleþtirilecek. Düzenlenecek
sýnavlarda baþarýlý olanlara, Nevþehir Milli
Eðitim Müdürlüðü’ne baðlý Halk Eðitimi
Merkezi ve Akþam Sanat Okulu tarafýndan
da onaylý baþarý sertifikasý verilecek.
Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR
Hasan KANKAL
Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR
Hüseyin KAÝM
Derinkuyu Merkez Cumhuriyet
Ýlköðretim Okulu'na Türkiye Fen ve
Teknoloji Öðretmenleri 1. Paylaþým
Toplantýsýnda, el yapýmý teleskop hediye
edildi.
Denizbank'ýn katkýlarýyla
"ilkteleskobum.org" internet sitesinin
sahibi Nurcan Örtügen tarafýndan
astronomi gözlemi yapmak üzere
Nevþehir'de gerçekleþtirilen Türkiye Fen
ve Teknoloji Öðretmenleri 1. Paylaþým
Toplantýsýnda, Derinkuyu Cumhuriyet
Ýlköðretim Okulu Fen ve Teknoloji
Öðretmeni Fatih Gizligider'e el yapýmý
teleskop hediye edildi.
Derinkuyu Merkez Cumhuriyet
Ýlköðretim Okulu'na baðýþlanan
teleskoptan gözlem yapmak için
Nevþehir'deki öðrenciler ve velilerin de
yararlanabilecekleri açýklandý. Teleskopa
daha çok 6. ve 7. sýnýflarýn ilgi
gösterdiklerini belirten Gizligider, "Nurcan
hanýmýn çocukluk hayali astronot
olmakmýþ, bu hayalini
gerçekleþtiremediði için þimdiki hayali
81 ile 81 tane el yapýmý teleskop yapmak
ve hediye etmek. Türkiye genelinde 6 ile
birer tane teleskop hediye edildi. Bu iller
arasýnda Nevþehir'e hediye edilen teleskop
Derinkuyu Merkez Cumhuriyet
Ýlköðretim Okulu oldu. Teleskopun
tasarýmý Nurcan hanýma ait olup ayrýca
patentini de almýþ. Okulumuzu tercih
ettiði için Nurcan hanýma teþekkür
ediyoruz" dedi. Derinkuyu Merkez
Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu'na Türkiye
Fen ve Teknoloji Öðretmenleri 1.
Paylaþým Toplantýsýnda, el yapýmý
teleskop hediye edildi. Denizbank'ýn
katkýlarýyla "ilkteleskobum.org" internet
sitesinin sahibi Nurcan Örtügen tarafýndan
astronomi gözlemi yapmak üzere
Nevþehir'de gerçekleþtirilen Türkiye Fen
ve Teknoloji Öðretmenleri 1. Paylaþým
Toplantýsýnda, Derinkuyu Cumhuriyet
Ýlköðretim Okulu Fen ve Teknoloji
Öðretmeni Fatih Gizligider'e el yapýmý
teleskop hediye edildi. Derinkuyu Merkez
Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu'na
baðýþlanan teleskoptan gözlem yapmak
için Nevþehir'deki öðrenciler ve velilerin
de yararlanabilecekleri açýklandý.
Teleskopa daha çok 6. ve 7. sýnýflarýn ilgi
gösterdiklerini belirten Gizligider, "Nurcan
hanýmýn çocukluk hayali astronot
olmakmýþ, bu hayalini gerçekleþtiremediði
için þimdiki hayali 81 ile 81 tane el yapýmý
teleskop yapmak ve hediye etmek. Türkiye
genelinde 6 ile birer tane teleskop hediye
edildi. Bu iller arasýnda Nevþehir'e hediye
edilen teleskop Derinkuyu Merkez
Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu oldu.
Teleskopun tasarýmý Nurcan hanýma ait
olup ayrýca patentini de almýþ. Okulumuzu
tercih ettiði için Nurcan hanýma teþekkür
ediyoruz" dedi.
Ýþ dünyasýndan bürokrasiye, basýndan spora
kadar her alanda örgütlenen Gülen cemaati
þimdi de Alevilere el attý. Cemaatin birçok ilde
kurdurduðu dernekler bir federasyon çatýsý
altýnda birleþerek alternatif Alevi örgütlenmesi
çabasýnda.
AKP iktidarý ile Gülen cemaatinin
oluþturduðu komisyonun politikalarýna blok
olarak karþý duran Alevileri parçalama
amacýyla baþlatýlan bu çalýþmalar Ýstanbul,
Ankara ve Gaziantep’te baþlatýldý ve ardýndan
da Amasya, K.Maraþ, Elazýð ve Ýzmir’i de
içine alan bir alana yayýldý. Baþkanlýðýný eski
Gaziantep AKP Ýl Yönetim Kurulu Üyesi
Cengiz Hortoðlu’nun yaptýðý Anadolu AleviBektaþi Federasyonu bu alternatif
örgütlenmenin çatý örgütü olarak kuruldu.
Aslýnda Gülen ve cemaatinin Alevilere
olan ilgisi yeni deðil. Gülen, daha Türkiye’de
iken Ýzzettin Doðan’ýn da aralarýnda bulunduðu
bazý Alevi din adamlarý ve yazarlarýný “inançlar
arasý diyalog” baþlýðý altýnda toplantýlara davet
edip ödüller vermiþti. Geçtiðimiz yýllarda
yandaþ medyada birçok köþe yazarý, Ergenekon
sürecine kuþku ile bakan ve blok olarak karþý
duruþ sergileyen Alevilerin, bu süreci
desteklemesi için çalýþmalar yapýlmasý
telkininde bulunmuþtu. Bu kez cemaate yakýn
duran kiþilere Alevi örgütleri kurduruldu.
Gülen cemaatinin kurdurduðu ilk dernek
Anadolu Alevi Derneði. Ýstanbul’da bu yýl
kurulan bu derneðin baþkanlýðýný Ali Þeyhun
yapýyor. Eski gemi kaptaný olan Ali Þeyhun,
yine Fethullah cemaatine yakýn olan
denizcilerin kurduðu Barbaros Denizciler
Derneði’nin (BADER) eski baþkaný. Mayýs
ayýnda BADER Baþkanlýðý’ndan ayrýlan Ali
Þeyhun, Anadolu Alevi Derneði’ni kurarak
baþkanlýðýný üstlendi. Gaziantep’te uzun süre
AKP il yönetim kurulu üyeliði yapan ve yine
Gaziantep’te cemaatin önde gelen isimlerinden
biri olan Cengiz Hortoðlu’da, Amasya’da Turna
Derneði, Elazýð’da Anadolu Alevi Derneði,
K.Maraþ’ta Erenler Derneði, Ýzmir ve
ilçelerinde deðiþik adlarla cemaatten isimlere
kurdurduðu dernekleri Anadolu Alevi-Bektaþi
Federasyonu çatýsý altýnda bir araya getirdi. 3
Aralýk 2011 akþamý Ankara’da bir iftar yemeði
veren federasyonun davetine AKP üç bakan
ve 1 milletvekili ile katýldý. Baþbakan
Yardýmcýsý Bekir Bozdað, Milli Savunma
Bakaný Ýsmet Yýlmaz, Çalýþma ve Sosyal
Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, AKP Sivas
Milletvekili Ali Turanlý’nýn katýldýðý yemeðe
diðer Alevi örgütlerinden kimsenin katýlmamasý
dikkat çekti. “Alevi çalýþtayý”sürecinde de
AKP yandaþý pek çok dernek kurulduðu ve bu
derneklerin düzenlediði sempozyumlara
hükümetin büyük paralar aktardýðý biliniyordu.
Ýzmir’deki Samet Baba Derneði, Erenler
Derneði, Dost Alevi Derneði, Türkmen Alevi
Derneði, Abdal Musa Derneði, Türkmen Alevi
Derneði, Aleviler tarafýndan bilinmeseler de
hükümeti destekleyen açýklamalar yapmýþlardý.
AleviNet
KESK Ankara Þubeler Platformu,
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri,
KESK ve baðlý sendikalarýn kadýn
sekreterlerinin de içinde olduðu kadýn
sendikacýlarýn gözaltýna alýnmasýný basýn
toplantýsýyla kýnadý. Toplantýda baskýlara
karþý ortak bir emek mücadelesinin artýk
zorunluluk olduðuna dikkat çekildi.
KESK Ankara Þubeler Platformu,
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri,
Eðitim Sen Ankara 2 No’lu Þube de basýn
toplantýsý düzenledi.
Ortak metni okuyan KESK Ankara
Þubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ýsmail
Kaygusuz, operasyonlarýn, 4688 sayýlý
yasada yapýlacak deðiþikliklere karþý
KESK’in mücadele ettiði bir süreçte
gerçekleþtirildiðine dikkat çekti.
Kaygusuz, KESK kadýn örgütlülüðünün
8 Mart’ýn tatil edilmesi, kadýn
cinayetlerine, özelleþtirmelere,
taþeronlaþtýrýlmaya ve savaþa karþý
alanlara çýkma taleplerini açýkladýklarý
bir süreçte yapýlan gözaltýlarý anlamakta
güçlük çekmediklerini ifade etti.
“Bu anlamda biz Ankara Emek ve
Demokrasi güçleri olarak KESK’e
yapýlan bu saldýrýyý kendimize yapýlmýþ
olarak görüyoruz” diyen Kaygusuz,
KESK’li kadýnlar serbest býrakýlana kadar
bütün demokratik direnme haklarýný
kullanacaklarýný, yapýlan saldýrýlara karþý
sessiz kalmayacaklarýný söyledi.
ORTAK MÜCADELE
ZORUNLULUK
TTB Merkez Konseyi Baþkaný Eriþ
Bilaloðlu ise yapýlan saldýrýlarýn anlaþýlýr
ama kabul edilemez olduðunu ifade etti.
Bilaloðlu, “Emekten, ezilenlerden ve
emekçilerden yana olanlarýn tarihte hep
böylesi zor süreçlerle karþý karþýya
kaldýklarýný” söyledi. KESK’e yapýlan
haksýzlýklara karþý dayanýþmayý TTB’nin
bir görev ve sorumluluk olarak gördüðünü
“Belki resim yaparak tuvale yansýtýyor.
Þiir yazarak þiirine yansýtýyor, günlük makale,
fýkra yazarak oralarda bir þeyler yazýp çiziyor.
Hýzýný alamýyor terörle mücadelede görev
almýþ askeri, polisi doðrudan çalýþmasýna,
sanatýna konu yaparak demoralize etmeye
çalýþýyor.
Terörle mücadele edenle bir þekilde
mücadele ediliyor, uðraþýlýyor... Terörün
arkadan dolanarak arka bahçede yürüttüðü
faaliyetler ki, arka bahçe Ýstanbul'dur,
Ýzmir'dir, Bursa'dýr, Viyana'dýr, Almanya'dýr,
Londra'dýr, her neyse, üniversitede kürsüdür,
dernektir, sivil toplum kuruluþudur... Arka
bahçede ayrýk otuyla ayrýk otlarý birbirine
karýþýyor. Bir kýsmý faydalý, bir kýsmý
zehirli...”
Sanatçýnýn gözaltýna alýnmasýný protesto
eden, ve sorumlularý istifaya çaðýran
belirten Bilaloðlu, bütün bu süreçte
KESK’le ortak bir mücadele içerisinde
bulunacaklarýný belirtti. Bilaloðlu,
emekten yana tüm kesimleri saldýrýlara
karþý mücadele etmeye çaðýrdý. DÝSK
adýna konuþan Emekli-Sen Genel Baþkaný
Veli Beysülen ise AKP Hükümeti’nin
saldýrýlarýnýn, sýnýf mücadelesi yürütenleri,
emeði savunanlarý yýldýrmaya yönelik
olduðunu söyledi.
Halkevleri Genel Baþkan Yardýmcýsý
Samut Karabulut ise saldýrýlar karþýsýnda
sessiz kalmamak gerektiðini ifade etti.
ÝHD Ankara Þube Baþkaný Gökçe Otlu
da saldýrýlarý bertaraf etmenin tek yolunun
birleþik mücadele çaðrýsýna kulak
verilmekten geçtiðini söyledi.
Emek Partisi Ankara Ýl Yöneticisi
Onur Öztürk ise, AKP Hükümeti’nin
bütün toplumsal kesimlere saldýrdýðýný
ve her fýrsatta gözaltýna alýnan ve
tutuklananlarý terörize ettiðini ifade etti.
BASKILAR SON BULSUN
KESK Adana Þubeler Platformu
Ýnönü Parkýnda basýn açýklamasý
düzenledi.
SES Adana Þube Baþkaný Muzaffer
Yüksel, 13 Þubatta KESK yöneticisi ve
üyesi on beþ kadýn arkadaþlarýnýn
gözaltýna alýndýðýný hatýrlatarak,
“KESK’li kadýnlar, 8 Mart eylem ve
etkinlik programlarýný açýkladýktan iki
gün sonra gözaltýna alýndýlar. Hiçbir baský
kadýn mücadelesini yükseltmemizi
engelleyemeyecektir” dedi. Grevli
toplusözleþme hakkýnýn önündeki tüm
engellerin kaldýrýlmasý gerektiðini belirten
Yüksel, sendikalara yönelik baskýlarýn
son bulmasýný ve arkadaþlarýnýn serbest
býrakýlmasýný istedi.
Sinop KESK Þubeler Platformu
üyeleri de gözaltýlara tepki gösterdi. Basýn
açýklamasýný okuyan Eðitim Sen yönetim
kurulu üyesi Derya Kýrmýzýtoprak, “Son
açýklamayý paylaþýyoruz...
"Bu haftaya, hiçbir meþruiyeti olmayan
gözaltý dalgalarýna bir yenisinin daha
eklenmiþ olduðunu görmenin sýkýntýsýyla
baþladýk. Ýçlerinde sanatçýlar, sendikacýlar
ve gazetecilerin de olduðu 109 kiþinin daha,
adýna KCK denmiþ olan; kapsamýnýn,
dayandýðý temellerin ve özellikle de hukuki
dayanaðýnýn neler olduðuna dair çok derin
þüpheler taþýdýðýmýz operasyonlarda gözaltýna
alýnmýþ olduðunu öðrendik.
Gözaltýna alýnanlar arasýnda, Bahçeþehir
Üniversitesi Sinema ve Medya Çalýþmalarý
Doktora Programý'ndan arkadaþýmýz;
yönetmen, yazar Mizgin Müjde Arslan da
bulunuyor. Arkadaþýmýzýn baþýna gelen bu
temelsiz gözaltý, acý bir þekilde çok iyi
bildiðimiz gibi, maalesef ilk deðil. Nejat
Aðýrnaslý gibi, Þeyma Özcan gibi, Büþra
yýllarda emek ve demokrasi güçleri olarak
hiçbir dönemle kýyaslanmayacak düzeyde
bir kuþatma altýna alýnýyoruz. Hemen her
gün yapýlan operasyon ve baskýnlarla
demokrasinin olmazsa olmaz
kurumlarýndan sendikalarýmýzýn,
konfederasyonumuzun mücadelesi
engellenmek isteniyor” diye konuþtu.
Eyleme EMEP, ÖDP, TKP, CHP ve
Genel-Ýþ üyeleri de destek verdi.
15 KESK üye ve yöneticisinin
gözaltýna alýnmasýna Adýyaman Emek ve
Demokrasi güçleri de tepki gösterdi.
Adýyaman Demokrasi Parký önünde
gerçekleþtirilen basýn açýklamasýna
KESK’e baðlý sendikalarýn üyelerinin
yaný sýra Demokrasi Platformu bileþenleri
ve BDP ile EMEP üyeleri de destek verdi.
Basýn açýklamasýný okuyan Eðitim Sen
Adýyaman Þubesi Kadýn Sekreteri Gülizar
Varol, gözaltýna alýnanlarýn sayýsýnýn daha
da artmasýndan kaygý duyduklarýný
söyleyerek, “KESK’in mücadelesini
engellemeye yönelik bu operasyonu
kýnýyoruz” dedi.
KESK’LÝLERDER ÇADIRLI
EYLEM
KESK üyesi memurlar, 4688 sayýlý
yasa tasarýsýný ve KESK üyelerinin
gözaltýna alýnmasýný, Mecidiyeköy’de
bulunan Cevahir Alýþveriþ Merkezi’nde
kurduklarý çadýr ile protesto etti.
KESK Ýstanbul Þubeler Platformu,
Sahte Sendika Yasasýna karþý çadýr
eylemleri yapmaya devam ediyor. Ýlk
çadýrý dün Bakýrköy Özgürlük
Meydaný’nda kuran KESK’liler, bugün
de Mecidiyeköy’de bulunan Cevahir
Alýþveriþ Merkezi’nde, 4688 sayýlý yasa
tasarýsýna ve KESK üyelerinin gözaltýna
alýnmasýna karþý çadýr kurdu. KESK’liler
adýna açýklamayý Tüm Bel-Sen 4 No’lu
Þube Baþkaný Saadet Özsoy yaptý.
KESK’li kadýnlarýn 8 Mart öncesinde
açýklamýþ olduklarý mücadele planý nedeni
ile gözaltýna alýndýklarýný belirten Özsoy,
“Buradan bir kez daha belirtmek isteriz
ki, daha önce defalarca karþýlaþtýðýmýz
bu yöntemler bizleri mücadelemizden bir
adým dahi geri adým attýramamýþtýr,
bundan sonra da attýrmayacaktýr” dedi.
(Ýstanbul/EVRENSEL)
Ersanlý gibi baþka öðrenciler, akademisyenler
de ayný hukuksuz süreçlere tabi tutuldular,
tutulmaktalar; aylardýr onlarca kiþi hiçbir
temel gösterilmeksizin "güvenlik güçlerince"
alýkonuyor ve hangi edimlerinin nasýl bir suç
unsuru barýndýrdýðý sorusu küstahça
duymazdan geliniyor.
Bizler, Mizgin Müjde Arslan'ýn
arkadaþlarý, hocalarý ve her þeyden önce bu
ülkenin üzerine gittikçe daha fazla çöken
baský ve yýldýrma ortamýndan rahatsýzlýk
duyan yurttaþlar olarak; tamamýyla keyfi
biçimde gözaltýna alýnan arkadaþýmýz Mizgin
ve diðerlerinin derhal salýverilmesini talep
ediyor; yasalarla tanýnmýþ örgütlenme hakkýný
kullananlara, bilim üretmek için
üniversitlerde çalýþanlara, sanatçýlara, ve
Türkiye'nin Kürt yurttaþlarýna yönelik gittikçe
artan bu baský rejiminden doðrudan doðruya
sorumlu tuttuðumuz baþbakan ile içiþleri ve
adalet bakanlarýný istifaya davet ediyoruz."
BirGün
TOKÝ neler yapar?
Toplu Konut Ýdaresi Baþkanlýðý (TOKÝ)
doðrudan Baþbakanlýk'a baðlý bir kurum.
Neredeyse havanýn bile özelleþtirilip alýnýr
satýlýr bir meta kýlýnmak istendiði bir
dönemde, her nasýlsa, her türlü inþaat iþinde
artýk bir devlet kurumu olan TOKÝ var.
TOKÝ yalnýz kocaman ve basmakalýp
apartmanlar inþa etmiyor. Yurt ve pansiyon
yapýyor. Ticaret merkezi yapýyor. Tek tük
kütüphane, bol bol cami yapýyor. Hatta
villalar, stadyumlar, spor kompleksleri de
yapýyor. Üniversitelerin binalarýný yeniliyor.
Belki de iktidarýn ordu ile arasýnýn
düzeldiðinin bir göstergesi, Ankara'daki
Gülhane Askeri Týp Akademisi (GATA)
Dahili Týp Bilimleri Hastanesi'ni de TOKÝ
yapacakmýþ. Böylece GATA 300 metre
uzunluðunda bir binaya sahip olacakmýþ.
Bu bina Türkiye’nin en uzun binasý
olacakmýþ.
Bu bilgilerin kaynaðý, TOKÝhaber adýyla
yayýmlanan TOKÝ bülteninin Ocak sayýsý.
TOKÝ hakkýnda bilgi edinmek ve kurumun
yazýlý olmayan öncelikleri hakkýnda ipuçlarý
edinmek için bu bülteni izlemekte büyük
yarar var. Bülten öyle parayla satýlan bir
yayýn deðil. Daha çok patronlarýn ve
bürokratlarýn ziyaret ettiði yerlere
gönderiliyor. Bülteni izlemenin belki de en
kolay yolu, www.tokihaber.com.tr
adresindeki web sitesi.
TOKÝ bülteni dikkatle incelendiðinde,
kimi görsel öðelere sýk rastlanýlýyor.
Bunlarýn baþýnda Baþbakan Erdoðan'ýn
fotoðrafý geliyor. Bir diðer öðe ise türbanlý
veya en azýndan baþörtülü bir kadýn.
Bültende sýk vurgulanan bir diðer öðe ise,
þehit ailelerine verilen hizmetler. Bu
rastlantýsal olmasa gerek.
Temel görevleri
TOKÝ'nin þehit ailelerine neden özel ilgi
gösterdiðini ele almadan, kurumun temel
görevlerini incelemekte yarar var. TOKÝ
web sitesindeki bilgilere göre, kurumun
temel görevleri 2985 sayýlý Toplu Konut
Kanunu ile belirlenmiþ:
a) Devlet garantili ve garantisiz iç ve dýþ
tahviller ile her türlü menkul kýymetler
çýkarmak;
b) Yurt içi ve yurt dýþýndan, Toplu Konut
Ýdaresi'nce kullanma alanlarýnda
yararlanmak üzere kredi almaya karar
vermek;
c) Konutlarýn finansmaný için bankalarýn
iþtirakini saðlayacak tedbirleri almak, bu
amaçla gerektiðinde bankalara kredi vermek,
bu hükmün uygulanmasýna iliþkin usulleri
tespit etmek;
d) Konut inþaatý ile ilgili sanayi veya bu
alanlarda çalýþanlarý desteklemek;
e) Özellikle kalkýnmada öncelikli
yörelerde bulunan konut inþaatýyla ilgili
þirketlere iþtirak etmek;
f) Gerektiðinde her çeþit araþtýrma, proje
ve taahhüt iþlemlerinin sözleþmeyle
yaptýrýlmasýný temin etmek;
g) Kanunlarla ve diðer mevzuatla verilen
görevleri yapmak.
Yeni görevleri
TOKÝ web sitesinde, "konut ve
kentleþme sorunlarýnýn çözümüne yönelik
önceliklerde deðiþiklikler" olduðu ve
TOKÝ'nin "konut ve kentleþme meselesinin
tüm boyutlarýnda faaliyette bulunmasýna
ihtiyaç" görüldüðü belirtiliyor. Hükümetin
"Acil Eylem Planý" uyarýnca baþlatýlacak
"konut seferberliði kapsamýnda konut
üretimi ve planlý kentleþmeyi" TOKÝ'nin
üstlenmesi düþünülmüþ; Aðustos 2003 tarihli
ve 4966 sayýlý kanunla yeni görevler
belirlenmiþ:
a) Konut sektörüyle ilgili þirketler
kurmak veya kurulmuþ þirketlere iþtirak
etmek;
b) Ferdi ve toplu konut kredisi vermek,
köy mimarisinin geliþtirilmesine, gecekondu
alanlarýnýn dönüþümüne, tarihi doku ve
yöresel mimarinin korunup yenilenmesine
yönelik projeleri kredilendirmek ve
gerektiðinde tüm bu kredilerde faiz
sübvansiyonu yapmak;
c) Yurt içi ve yurt dýþýnda doðrudan veya
iþtirakleri aracýlýðýyla proje geliþtirmek;
konut, altyapý ve sosyal donatý uygulamalarý
yapmak veya yaptýrmak;
d) Ýdareye kaynak saðlanmasýný teminen
kar amaçlý projelerle uygulamalar yapmak
veya yaptýrmak;
e) Doðal afet meydana gelen bölgelerde
gerek görüldüðü taktirde konut ve sosyal
donatýlarý, altyapýlarý ile birlikte inþaa etmek,
teþvik etmek ve desteklemek.
Ayrýca TOKÝ, “Hazineye ait arazileri
baðlý olduðu Bakan ve Maliye Bakaný teklifi
ve Baþbakan onayýyla bedelsiz olarak
devralma yetkisine” sahip kýlýnmýþ. Bu
noktada, TOKÝ’nin nelere kadir olabileceðini
çýkarmak zor olmasa gerek.
Yazýlý olmayan görevler
TOKÝ'nin þehitler konusundaki
duyarlýlýðý veya neden 3000 kadar konut
inþa edip "Emniyet Genel Müdürlüðü'ne
lojman olarak tahsis ettiði", kurumun yasa
ile belirlenmiþ görevlerinden çok iktidarýn
öncelikleri ile iliþkili.
TOKÝ web sitesinde, "Alt Gelir Grubu
Baþvuru Þartlarý" arasýnda "Þehit Aileleri,
Maluller ile Dul ve Yetimler" için ayrý
koþullar olduðu görülebiliyor. TOKÝ'nin
þehitler konusundaki duyarlýlýðý, "TOKÝ'den
þehit ailelerine öncelik", hatta "Müjde" gibi
baþlýklarla Anadolu Ajansý ve büyük medya
kuruluþlarý tarafýndan hemen her yýl "haber"
yapýlýyor.
Bu konudaki bir gazete haberinde,
"TOKÝ, þehit ailelerine, terör malülleri ile
dul ve yetimlerine, mevzuat kapsamýnda
faizsiz konut kredisi kullandýrýyor. Bu
ailelere, halen satýþta olan konutlarda, kuraya
girmeden öncelik tanýnýyor," yazýyor.
Ama TOKÝ web sitesinde, ne de gazete
haberlerinde senelerdir yaþanan acýlardan
ve adaletsizliklerden söz ediliyor.
Oysa durum ortada. "TOKÝ'den þehit
ailelerine öncelik" baþlýðý ile bulunabilecek
haberlerde verilen sayýlara bakmak bile
yeterli olabilir. Birkaç yýl önceki bir haberde
sayý neredeyse 12 bin: "20 yýlda, faizsiz
konut kredisinden yararlanan þehit ailesi
sayýsý 11 bin 815'e ulaþtý."
Kasým 2011 tarihli gazete haberlerinde
ise sayý 14 bine yaklaþýyor: "TOKÝ
kurulduðu 1984'ten bu yana 13 bin 973 þehit
yakýnýna konut kredisi verdi." On bin, 12
bin, 14 bin... Sanki açýk artýrma yapýlýyor.
Tam anlamýyla korkunç. Tam anlamýyla
utanç verici!
Boydan boya
TOKÝ'nin þehitler konusundaki duyarlýlýðý,
konutlar ile sýnýrlý deðil. TOKÝ, konut inþa
ettiði birçok bölgede okul inþaatýný da
üstleniyor. Bu okullara verilen adlar
incelendiðinde bir diðer korkunç tablo ortaya
çýkýyor. Okullara sistematik olarak "TOKÝ"
ve "þehit" damgasý basýyor.
Uzun mu uzun bir liste çýkarmak
mümkün. Böyle bir liste TOKÝ'de olsa
gerektir. Ama hava durumu verir gibi, bölge
bölge birkaç örnek saymakla yetineyim.
Batý Karadeniz?
Samsun'un Bafra ilçesinde TOKÝ Þehit
Mehmet Boþnak Ýlköðretim Okulu. Sinop'
un Ordu Köyü'nde TOKÝ Þehit Jandarma
Komando Er Fatih Erer Ýlköðretim Okulu.
Ya Marmara?
Tekirdað'da var: Gazioðlu Mücavir Mevkii
1. Bölge TOKÝ Konutlarý'ndaki Þehit Piyade
Er Ercan Ay Ýlköðretim Okulu.
Bursa’da da var: Hasanaða TOKÝ Toplu
Konutlarý'ndaki Hasanaða Þehit Piyade Er
Kadir Çavuþoðlu Ýlköðretim Okulu. Kayapa
TOKÝ Toplu Konutlarý'ndaki Kayapa Þehit
Jandarma Er Eyüp Gürsoy Ýlköðretim Okulu.
Peki Ýstanbul?
AKP'nin gözbebeðinde olmaz olur mu?
Küçükçekmece'de var, örneðin: TOKÝ Þehit
Er Yýlmaz Özdemir Ýlköðretim Okulu.
Ya Ege Bölgesi?
Ýzmir'in Tire ilçesinde TOKÝ Þehit
Mehmet Çaðlar Bölük Ýlköðretim Okulu
var.
Muðla'da TOKÝ Þehit Jandarma Yarbay
Alim Yýlmaz Ýlköðretim Okulu var.
Ya Ýç Anadolu?
Eskiþehir'de TOKÝ Þehit Emre Bolat
Ýlköðretim Okulu var.
Kýrýkkale'nin Yahþihan ilçesinde TOKÝ
Þehit Piyade Onbaþý Murat Sýktý Ýlköðretim
Okulu var.
Çorum'da TOKÝ Þehit Onur Bakbak
Lisesi var.
Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ
TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný
Mehmet Soðancý, KESK kadýn
yöneticilerinin ve TMMOB Ziraat
Mühendisleri Odasý Van Þube Baþkaný
Necip Antunli’nin gözaltýna alýnmasý
üzerine 13 Þubat 2012 tarihinde bir basýn
açýklamasý yaptý.
ZMO VAN ÞUBE BAÞKANIMIZ
DERHAL SERBEST
BIRAKILMALIDIR
AKP‘nin muhalif kesimlere yönelik
yürüttüðü operasyonlar hýz kesmeden
devam ediyor. Türkiye her yeni güne yeni
gözaltý haberleriyle uyanýyor. Bugün de
birçok ilde gerçekleþtirilen operasyonlarda
KESK kadýn yöneticilerinin yaný sýra
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasý Van
Þube Baþkaný Necip Antunli de gözaltýna
alýnmýþtýr.
Haksýz gözaltýlar ve tutuklamalara
derhal son verilmeli, Ziraat Mühendisleri
Odamýzýn Van Þube Baþkaný Necip Altunli
serbest býrakýlmadýr.
AKP‘nin baský politikalarý emekten
yana mücadeleyi, bu mücadelenin
örgütleyicilerini yýldýrmayacaktýr.
Güney Anadolu?
Adana'da TOKÝ Þehit Ozan Onur Ýlgen
Anadolu Lisesi var.
Adana'dan Antakya'ya geçersek?
Antakya'da TOKÝ Þehit Mustafa
Dolumay Anaokulu var. Evet hem de bir
anaokulu!
Antakya’dan Maraþ'a geçersek?
Elbistan'da TOKÝ Þehit Jandarma Er Levent
Kuþoðlu Ýlköðretim Okulu var.
Oradan Antep'e geçersek? Ýslahiye'de
Þehit Ýsmet Kayar Ýlköðretim Okulu var.
Deðirmenci Köyü TOKÝ Konutlarý'nda…
Ötesini hiç saymayalým. Doðu ve
Güneydoðu zaten "þehit" damgasý taþýyan
okul dolu...
Neyin göstergesi?
Bu uzun mu uzun liste gerçekten
korkunç. AKP iktidarýnýn gözbebeði TOKÝ,
ülkeyi bir uçtan diðerine "þehit" damgalý
okullarla kaplýyor. Anaokuluna bile "þehit"
damgasý basan bir zihniyet bu.
Bu zihniyet TOKÝ ile sýnýrlý bir zihniyet
deðil. Tam tersine ortada ciddi, çok ciddi
bir durum var. AKP iktidarýnýn gözbebeði
TOKÝ'nin bu marifetleri en azýndan üç ciddi
sorunun göstergesi.
Öncelikle, AKP iktidarý çocuklarý
kalýplara dökmek ve onlarý tek tip insan
yapmak konusunda kararlý. O "dindar
gençlik istiyoruz" sözleri tümüyle bu
zihniyeti yansýtýyor.
Ýkincisi, AKP'nin militarizmle aslýnda
bir derdi yok. AKP'nin derdi militarizmin
çeþidi ile. Militarizmin yeþillenmesi
durumunda AKP'nin tutumunun deðiþmesi
an meselesi. AKP'nin ölümün kutsanmasý
ile ilgili bir derdi de yok. AKP türü "þehit"
olmasý önemli, o kadar. Bu da ortada...
Son olarak, AKP'nin barýþ gibi bir derdi
de yok. Açýlýmlar, görüþmeler, temaslar vs.
hepsi göstermelik. KCK operasyonlarý tam
da bu nedenle sürüyor. AKP'nin ülkeyi bir
uçtan diðerine "þehit" damgalý okullarla
kaplamasý, AKP övgüsü yapmaktan
yorulmayanlarýn dikkatine sunulur. Hiç barýþ
isteyen bir parti, bu konuda kararlý bir
tutumla her olanakta "þehit" damgalý okul
açar mý?
T tipi, Þ tipi
TOKÝ bülteninin Ocak sayýsýnda bir
müjdeli haber var: TOKÝ artýk cezaevi
yapacakmýþ. TOKÝ'nin Samsun'un Ýlkadým
ilçesi Çatkaya Köyü'nde yapacaðý T tipi
kapalý ve açýk cezaevi, TOKÝ'nin "ilk büyük
çapta cezaevi projesi" olacakmýþ.
Haber böyle... Daha önce "yüksek
güvenlikli karakol" inþa eden TOKÝ, "ileri
demokrasi" düzenine uygun olarak artýk T
tipi "yüksek güvenlikli cezaevi" ve Þ tipi
okullar yapýyor. Þ tipi okullardan kalýplara
uygun çocuklar çýkacak. Baþkaldýrýrlarsa,
dokunulmazlara dokunanlardan olurlarsa
yanacaklar ve T tipi, F tipi sevgi evlerine
gönderilecekler. Hâlâ duymayanlara
duyurulur!
(Evrensel)
AKP‘nin yaratmaya çalýþtýðý korku
toplumuna karþý emek-meslek örgütleri
yýlmadan sözlerini söylemeye devam
edecektir.
AKP‘nin tüm hukuk kurallarýný yok
sayarak Türkiye‘ye dayatmaya çalýþtýðý bu
otoriter rejime karþý susmayacaðýz,
yýlmayacaðýz, demokratik Türkiye için
mücadelemizi sürdüreceðiz.
Mehmet Soðancý
TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný

Benzer belgeler