Untitled

Transkript

Untitled
◆ ÖNSÖZ ◆
Acısıyla, tatlısıyla, hüznüyle, sevinciyle, başarılarla dolu bir yılı
geride bıraktık. Yeni yılda yeni sayımızla karşınızdayız. AKO
ailesi olarak yeni yılda da yeni başarılara imza atmaya devam
edeceğiz. Bu sayımızda sizlere kişisel gelişim ve motivasyonun iş
hayatımızdaki yansımalarından bahsedeceğim.
İnsan düşünce ve duygularıyla bir bütündür. Her şeyin değiştiği
dünya içerisinde değişen düzene ayak uydurabilmek için kişisel
gelişim çok önemlidir. Kazandığımız yeni bilgi ve beceriler hayatımızı farklılaştırmaktadır. Kazanılan bilgi ve edinilen beceriler
bir yandan hayatı kolaylaştırırken bir yandan da yaşadığımız hayatın kalitesini artırmaktadır.
Kendini geliştirmek ve başarılı olmanın birincil önceliği günümüz dünyasında kişisel gelişimden geçmektedir. Kişisel gelişimin
önünü açmak, çalışanlarını bu yönde teşvik etmek motivasyonu
artıracağından firmanızda en yüksek verimliliği sağlayabilirsiniz.
Kendi gelişimini tamamlayan ve gelişimlere açık olup, bu gelişimi istikrar haline getiren kişilerde güven ve istikrar iş alanında
motivasyonu da birlikte getirmektedir.
Günümüzde işletmelerin ayakta kalabilmesi, pazar paylarını artırabilmesi ve başarılarındaki istikrarın sürekliliği için en gerekli
olan şey çalışanlarının motivasyonudur. Bu nedenle insanları
çalışmaya sevk eden motivasyon koşulları araştırılmalıdır böylelikle şirketler çalışanlarını bu yollarla çalışmaya motive ederek
başarıyı yakalayabilirler.
Yüksek motivasyon yüksek iş gücünü, yüksek iş gücü de kaliteli
bir çalışma performansıyla başarıyı beraberinde getirir. Başarı
aynı zamanda çalışanın memnuniyetinin ispatıdır.
Saygılarımla
Sabri Özcan
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 1
HABER
İçindekiler
OCAK - ŞUBAT 2011
abdulkadir özcan
RÖPORTAJ
30 Kandemir A.Ş.
4 Sirkecioğlu Kardeşler Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.
5
Tuncay Lastik
6
Usta Otomotiv
7
Maksan Ticaret
8
Yükselbey Karalı
9
Gözde Oto
MARKALAR
10
11
12 24
26
28
Hankook Pistlerde
Toyo, Robby Gordon ile Devam Edecek
Maxxis 2011’e Hızlı Girdi
Starmaxx Desen
Hankook Desen
Toyo Tires Desen
BİZDEN HABERLER
38 Sırt Deseni Ne İşe Yarar?
22 Binali Yıldırım Röportajı
14
16
17
18 20
33
42
60
ÖZEL RÖPORTAJ
22
30
Ermak Laser
Şakalak A.Ş.
Alparslan Tarım Makinaları A.Ş.
AKOJANT’ın En’leri Belli Oldu
AKO Mersin Bölge Satış Müdürlüğü
AKO’dan Baştaş’a Lastik Eğitimi
Tokat’tan Toyo’ya Büyük İlgi
Çalışma Arkadaşlarımızdan Haberler
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım
Kandemir A.Ş.
ÖZEL DOSYA
34
38
40
Aracımızı Doğru Tanıyor muyuz?
Sırt Deseni Ne İşe Yarar?
Yağışlı Havalarda Araç Kullanımı
MAKALELER
14 Ermak Laser
40 Yağışlı Havalarda Araç Kullanımı
43
44
46
58
10 Numara Madeni Yağ’a Çözüm
Karbon Elyaf Teknolojisi
Karar Alırken Nelere Dikkat Etmeli?
Kobi Patronlarına Testler: Nasıl Bir Yöneticisiniz?
50
Türkiye’nin Kalbi Ankara
GEZİ
OTOMOTİV
48
56
SAĞLIK
50 Türkiye’nin Kalbi Ankara
Yönetim
20 AKO Mersin Bölge Satış Müd.
54
Oto Kıyaslama: Toyota Corolla & Ford Focus
2011’de Türkiye Yollarında
HAYATA DAİR
64
10 Soruda Organ Nakli
Doğruluk Büyük Bir Erdemdir
Yapım
Görsel Sanat Yönetmeni
Ceyda ALPARSLAN
abdulkadir özcan
Abdulkadir Özcan Otomotiv ve San. Tic. A.Ş
Kazım Karabekir Cd. No:224 06060 Dışkapı/Ulus
T: 0 312 309 30 30 F: 0 312 312 28 96
Abdulkadir Özcan A.Ş Adına İmtiyaz Sahibi
Sabri ÖZCAN
Genel Yayın Yönetmeni
Elif CENGİZ
Yazı İşleri Müdürü
Vahit ÜNAL
Medya
Fotoğraf Editörü
Serdar ANIK
NKS Basın-Yayın Ltd. Şti.
Fotoğraflar
Haydar ORAKÇI
Ferhat SARITEPE
NKS Basın – Yayın Ankara Ofisi
Çetin Emeç Bulvarı 1065. Cd. 38/13 Öveçler/ANKARA
T. 0 312 473 97 02 F. 0 312 473 97 08
[email protected] – www.ekonometri.com.tr
Okuyucu Temsilcisi
Hülya Ekici KUNT
Yayınlar Müdürü
Sertaç KANTARCI
Haber Merkezi
Gamze KOÇ, Sevil YÜCEL, Kaptan Deniz ÖNEY
Görsel Yönetmen
Nesli Simge GÖKTEPE
Sayfa Tasarımı
Hilal KAYA
Baskı
Korza Basım
Büyük Sanayi 1. Cad. 95/1 İskitler/ANKARA
T. 0 312 342 22 08 F. 0 312 341 14 27
AKO HABER Dergisi Abdulkadir Özcan Otomotiv ve Lastik San.
Tic. A.Ş tarafından T.C yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır.
Derginin isim ve yayın hakkı Abdulkadir Özcan A.Ş adına Sabri
Özcan’a aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı
saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.
Reklam sayfalarının içeriği ve markalar konusunda sorumluluk
verene aittir.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 3
◆ PETLAS ◆
Sirkecioğlu Kardeşler
Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti.
Kastamonu
Mehmet Sirkecioğlu, Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından üretilen Türkiye’nin ilk ve tek yerli üretim
lastiği Petlas’ın Kastamonu bayilerinden. 1966 Kastamonu doğumlu Sirkecioğlu, 1989 yılında sanayi
sitesinde ticarete başlamış. 1990 yılından beri Petlas’ın bayiliğini yapan Sirkecioğlu Kardeşler, bu
yolda Abdulkadir Özcan A.Ş. ile beraber yürüyerek bugünlere kadar gelmiş. Mehmet Sirkecioğlu,
Abdulkadir Özcan A.Ş. sayesinde Petlas bayisi olarak showroom ve servis hizmetlerini Kastamonu
halkının hizmetine sunduğunu dile getiriyor.
Mehmet Sirkecioğlu
Mehmet Sirkecioğlu’nun Türkiye’nin ilk ve tek yüzde yüz yerli lastik üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş. ile tanışma serüvenini
AKO Haber Dergisi için dinledik.
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmaya nasıl karar verdiniz?
1990 yılında başka bir markaya ait bayilik yaparken babam Recep Sirkecioğlu’na bir bayi tarafından yapılan tavsiye üzerine
AKO ile temasa geçtik ve o günden bugüne, iki şirket arasında
hiçbir olumsuzluk olmadan ticari hayatımızı sürdürüyoruz.
de binek, ticari, ağır vasıta olmak üzere her türlü araç grubuna
hizmet veriyoruz.
Petlas’tan Çok Memnunuz
Petlas fabrikası Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından satın alındıktan
sonra lastik kalitesini yükseltmiş, ürün ve ebat çeşitliliğini artırmıştır. Bu da tabi ki hem biz bayilerini hem de müşterileri memnun
ediyor ve bu durum doğal olarak satışlarımıza yansıyor.
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin iç piyasadaki güçlü yol çizgisi tabi ki
bizi de etkiliyor. Biz de bölgemizde daha da güçleniyor ve satış
adetlerimizi artırıyoruz.
Satış sonrası müşterilerinize sunduğunuz hizmetler nelerdir?
Abdulkadir Özcan A.Ş.’den beklentiniz nedir?
değişimi, yağ değişimi vs. gibi hizmetler de sunmaktayız. Firma-
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin yükseltmekte olduğu çıtayı daha da
yükseltmek istiyoruz. Bununla birlikte Petlas ürün yelpazemizi
genişleterek pastadan daha da fazla pay almayı hedefliyoruz.
Petlas Sirkecioğlu olarak müşterilerimize lastik sökme-takma ve
rot balans ayarlarının yanı sıra ön takım tamiratı, fren balata
mız Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin bizlere vermiş olduğu güvenle
hareket ediyor, müşteri memnuniyetini önemsiyor, hem satış
öncesi hem de satış sonrasında müşterilerimizin hep yanında
olduğumuzu hissettiriyoruz.
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin çok değerli patronları Mustafa Özcan ve Sabri Özcan sayesinde, onların destekleriyle daha fazla
kazanç elde etmeyi ve büyümeyi hedefliyoruz.
İleriye dönük planlarınız nelerdir? Bayinizi daha ileriye taşımak için neler yapıyorsunuz?
Ürün yelpazeniz içerisinde neler bulunmakta?
Biz, Sirkecioğlu Kardeşler Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. yöne-
Petlas başta olmak üzere, Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin bizlere
sunmuş olduğu ürün yelpazesindeki bütün ürünlerin pazarlamasını firmamıza ait 3 ayrı iş yerimizde yapıyoruz. Servisimiz
Özcan A.Ş. ile beraber çıktığımız bu yolda daha da ilerlemek ve
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 4
ticileri Recep, Mehmet ve Melih Sirkecioğlu olarak Abdulkadir
bölge hakimiyetimizi daha da güçlendirmek istiyoruz.
◆ STARMAXX ◆
Tuncay Lastik
İzmir - Ödemiş
Tuncay Lastik, Türkiye’nin ilk ve tek yerli lastik üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş.’ye ait Türkiye’nin
önemli lastik markalarından Starmaxx’ın İzmir’e bağlı Ödemiş ilçesi bayisi.
Fırat Tuncay
Fırat ve Zafer Tuncay kardeşler 5 yıldan beri Abdulkadir Özcan
A.Ş. ile iş birliği içerisinde, son 2 senedir de Starmaxx bayiliği yapıyor. Babadan gelen 30 yıllık lastik mesleğini devam ettiren kardeşler sektöre ilk olarak lastik kaplama ile adım attıklarını söylüyorlar. Babalarının vefatı üzerine işleri devralan ve sektörde yavaş
yavaş sağlam adımlarla ilerleyen Fırat ve Zafer Tuncay ile AKO
Haber Dergisi olarak söyleşi yaptık.
daha geniş kitlelere duyurmalı.
Önemli Olan Akılda Kalmak
İleriye dönük planlarınız nelerdir? Bayinizi daha ileriye taşımak için neler yapıyorsunuz?
Abdulkadir Özcan A.Ş’den beklentileriniz nelerdir?
Abdulkadir Özcan A.Ş. Türkiye’nin lastik sektöründeki mihenk
taşı. Biz de Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin en gözde bayilerinden biri
olmak istiyoruz. 5 yılda çok iyi yerlere geldik, ilerlememize hız
kesmeden devam etmek istiyoruz.
Starmaxx bayisi olarak neler yapıyorsunuz?
Ürün yelpazemiz içerisinde Starmaxx ve Abdulkadir Özcan A.Ş’ye
ait diğer markalar da mevcut. Müşterilerimize lastik satışı haricinde araç ayrımı yapmaksızın lastik tamiratı, rot-balans, kaynak,
kaplama yol hizmeti gibi birçok hizmet sunuyoruz. Kendimize ait
tam teşekküllü 2 tane yol servis aracımız var. Biz burada sadece
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmaya nasıl karar verdiniz? lastik satışı yapmıyoruz. Müşteri memnuniyeti bizim için son derece önemli. Müşterilerimizin herhangi bir sıkıntısında yanlarında
AKO ile çalışmanın size ne gibi katkıları oldu?
2009 yılından bu yana Starmaxx bayiliği yapmaktayız fakat Ab- oluyoruz. Servis aracımızla 7/24 hizmet veriyoruz. Bayimiz içerisinde yaptığımız herhangi bir işlem
dulkadir Özcan A.Ş. ile tanışıklığısırasında müşterilerimizin rahatlığımız daha eskilere dayanmaktadır.
Starmaxx’tan önce AKO’ya ait diğer
“Biz burada sadece lastik satışı yapmıyo- nı da düşünüyoruz. Bunun için de
bekleme salonlarımız var. Araçlarımarkaların da bayiliklerini yapmışruz. Müşteri memnuniyeti bizim için son
nın bakımı yapılırken, biz de müştetık. Abdulkadir Özcan A.Ş. var olduderece önemli. Müşterilerimizin her türlü rilerimizi bekleme salonumuzda en
ğundan bu yana biz de onlarla besıkıntısında yanlarında oluyoruz.”
iyi şekilde ağırlamaya çalışıyoruz.
raberiz. Türkiye’deki en güçlü lastik
Tuncay Lastik deneyimli, etkin, kaüreticilerinden biri olan Abdulkadir
labalık kadrosuyla A’dan Z’ye 7/24
Özcan A.Ş.’nin bu sektörde ismini
duymayan ya da onu tanımayan yoktur. Abdulkadir Özcan A.Ş müşterilerine kaliteli hizmet vermek için çalışıyor.
ile çalışmaya babam vefat etmeden önce başladık. Babamın vefatının ardından kardeşim Zafer ve ben işlerin başına geçtik ve Starmaxx Hergün Gelişiyor
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmaya kaldığımız yerden devam
ettik.
Bölgenizde en çok tercih edilen Starmaxx modeli hangisi?
175/70/13 ST 330 modeli en çok tercih edilen Starmaxx modeliAbdulkadir Özcan A.Ş. bugün Türkiye’de kullanıcılarına “yok” miz. Lastiğin hem yumuşak olması hem yola iyi tutunması hem
seçeneğini sunmuyor. Kalitesinin yanı sıra uygun fiyatlara da sa- de fiyatı bu lastiği öne çıkarıyor. Starmaxx git gide büyüyor. Emihip. Diğer firmalara göre de bayileriyle daha iyi iletişim kuruyor.
nim ki ileride çok daha iyi olacak.
Abdulkadir Özcan A.Ş Türkiye’deki en güçlü lastik üreticisi. Fakat reklâma önem vermiyor, kampanyalar az. Akıllarda kalmak
önemli. Bu nedenle kalitesini daha fazla reklam ve kampanyayla
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 5
◆ ÇARÇABUK SERVİS ◆
Usta Otomotiv
Ankara
Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından Türkiye’nin birçok noktasında, birçok araç grubuna hitap eden
Çarçabuk Servis sistemi hızla büyümeye devam ediyor. Bunlardan birisi de Usta Otomotiv.
Öncelikli olarak binek araç grubunun her türlü ihtiyacını karşılayan Usta Otomotiv, Ankara’da hizmet gösteren en büyük Çarçabuk Servis’lerden birisi.
1970 Ankara doğumlu olan bayi sahibi Murat Yıldız,
2006 yılından bu yana başka markaların tabelası altında faaliyet gösterirken, 2010 yılının Ağustos ayında
kalitesine güvendiği Abdulkadir Özcan A.Ş. bünyesindeki Çarçabuk Servis bayilerinden biri olarak yoluna
devam etme kararı almış.
Lastik Sektöründe Abdulkadir Özcan A.Ş.’yi Herkes Tanır
2006 yılından beri sektörde faaliyet gösteren Usta Otomotiv sahibi Murat Yıldız, bu sektör içerisinde olup da
Abdulkadir Özcan A.Ş.’yi tanımayanın olmadığını
söylüyor. Kendilerinin de Abdulkadir Özcan A.Ş.’yi
ve kalitesini bildiklerini bu nedenle yollarına Abdulkadir Özcan
A.Ş. ile devam etme kararı aldıklarını sözlerine ekliyor. Yurdun
birçok köşesinde faaliyet gösteren Çarçabuk Servis’in git gide
büyüdüğünü ve bu gelişimi Abdulkadir Özcan A.Ş. ve bayilerinin elele vererek daha da ileriye taşıyacağını belirtiyor.
bayilerine her konuda ellerinden gelen yardımı yaptıklarını ama
özellikle lastik tedariği konusunda bayilerini yalnız bırakmadıklarını belirtiyor. Çarçabuk Servis hizmetini daha da geliştirerek
müşterilerine en iyi hizmeti sunmak isteyen Murat Yıldız binek
grubu araçlara hizmet veren Ankara’daki en büyük Çarçabuk
Servis bayilerinden birisi olduklarını dile getiriyor.
Bayiler Her Zaman Destek Bekler
Usta Otomotiv sahibi Murat Yıldız, Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin
Lastiklerde Aranılan Özellik Güvenilir Olması
Birçok araca hizmet veren Usta Otomotiv’de
yağ değişimi, amortisör, fren aksamı, disk balata, rot balans ayarı, jant, akü ve Abdulkadir
Özcan A.Ş. bünyesindeki lastik markalarının
da satışı yapılıyor. Yıldız, müşterilerinin lastiklerde aradığı en büyük özelliğin güvenlik olduğunu, bu nedenle insanların daha çok Petlas
ve Hankook marka lastikleri sorduğunu dile
getiriyor.
Usta Otomotiv sahibi Murat Yıldız,
Abdulkadir Özcan A.Ş. ürünlerinin
kalitesinden emin olduklarını söylüyor. Bu nedenle AKO’dan hiçbir
zaman vazgeçmeyeceklerinin
altını çiziyor.
Murat Yıldız
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 6
◆ HANKOOK ◆
Mustafa Eyileten
Maksan Ticaret
Nevşehir
Nevşehir doğumlu Mustafa Eyileten, Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından Türkiye’ye kazandırılan
Hankook marka lastiklerin Nevşehir merkez bayisi.
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile yaklaşık 20 yıldır çalışan Eyileten,
lastik sektörüne girmeden önce otomakas sektöründeymiş.
Dolayısıyla sektöre yabancı olmayan Eyileten, lastik sektörüne
geçiş yaptığı günden bu yana Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından
temsil edilen dünyaca ünlü Hankook marka lastikleri görücüye çıkarıyor. Araç ayrımı yapmadan her tür araca hizmet veren
Maksan Ticaret’te, jant, lastik ve akü satışı yapılıyor. Eyileten,
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin her konuda da kendilerine yardımcı
olduklarını dile getiriyor.
Araç ayrımı yapmadan her tür araca hizmet
veren Maksan Ticaret’te, jant, lastik ve akü
satışı yapılıyor. Eyileten, Abdulkadir Özcan
A.Ş.’nin her konuda da kendilerine yardımcı
olduklarını dile getiriyor.
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile uzun zamandır tanıştıklarını ve birlik
beraberlik içinde çalıştıklarını söyleyen Maksan Ticaret Sahibi
Mustafa Eyileten AKO Haber dergisinin sorularını yanıtladı.
var. Servisimizde söküp takma ve balans ayarı yapıyoruz. Müşteriler ürünlerimizden gayet memnun ve bugüne kadar ürünlerimize dair herhangi bir şikâyet almadık, Hankook mükemmel
bir lastik.
Hankook Mükemmel Bir Lastik
Bölgenizde en çok hangi Hankook modelleri tercih ediliyor?
Hankook Bayisi olarak neler yapıyorsunuz?
Kamyon grubu ve binek grubu lastikler daha revaçta. 12R 22,5
TL DH05, 12R 22,5 TL AH22; 295/80R22.5
AH22 şantiye ve asfalt tipi lastikler daha çok tercih ediliyor.
Bayi olarak bünyemizde şuan 4 kişi var. Müşterilerimiz için toptan satışlarımız ve sevkiyatlarımız oluyor. Bunun dışında balans
ve sökme takma işlemlerimiz de var. Araç ayrımı yapmadan her
tür araca hizmet veriyoruz.
Hem Satış Hem Servis
Satış sonrası müşterilerinize sunduğunuz hizmetler nelerdir?
Satış sonrasında da müşterilerimize sağladığımız servislerimiz
Alanımız Büyük
İleriye dönük planlarınız nelerdir? Bayinizi daha ileriye taşımak
için neler yapıyorsunuz?
Yeteri kadar büyük bir alana sahibiz, şuan için herhangi bir sıkıntımız yok. Bayimizi ileriye taşımak için elimizden geleni yapacağız.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 7
◆ TOYO TIRES ◆
Yükselbey Karalı
Sinop-Boyabat
Yüksel Karalı, dünyanın önde gelen lastik firmalarından biri olan Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından
Türkiye distribütörlüğü yapılan Toyo Tires lastiklerinin Sinop’a bağlı Boyabat bayisi. Babadan gelen
mesleği başarılı bir şekilde devam ettiren Karalı, 2002 yılından beri tanınan lastik markalarından,
Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından Türk kullanıcılarıyla buluşturulan Toyo Tires’in bayiliğini yapıyor.
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmaktan son derece memnun olan Karalı, Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin
ürün çeşitliliğinin faydalarını gördüklerini söylüyor.
Sinop’a bağlı Boyabat ilçesi doğumlu olan Yüksel Karalı, 1992
yılından beri lastik sektörünün içinde yer alıyor. Mesleğe oto
yedek parçacılığı ile başladığını söyleyen Karalı, 2002 yılında
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile tanışmış. O günden bu yana markayı
güvenle sattıklarını belirten Karalı, Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin
titizlikle çalıştığını belirtiyor.
Talebi karşılamakta zorlandıklarını dile getiren Yüksel Karalı,
Türkiye’nin önemli lastik üreticilerinden biri olan Abdulkadir
Özcan A.Ş. ile tanışıklığını AKO Haber Dergisi için anlattı.
Titizlikle Çalışıyorlar
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile ne zaman tanıştınız?
2002 yılında Türkiye’nin en köklü lastik firmalarından biri olan
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile tanışıklığımız başladı. Abdulkadir
Özcan A.Ş.’nin ürünlerinin kalitesi ve ürün çeşitliliğinin fazla
olması beni fazlasıyla cezbetti. Ürüne ihtiyacımız olduğu anda
verdiğimiz siparişler hemen geliyor. Sevkiyatı çok çabuk olduğu
için bu durum beni çok memnun ediyor. Garanti anlamında da
sıkıntı çekmiyoruz. Arıza konusunda bir sıkıntımız olursa hemen
cevap veriyorlar. Titizlikle çalıştıklarının farkındayım bu da beni
mutlu ediyor. Eğer aldığım lastiklerde sıkıntı olursa çok çabuk
geri dönüş yapıp sorunu çözüyorlar. Servis konusunda da bayilerini her zaman ilgiyle karşılıyor ve sıkıntılarımızı dinliyorlar.
ürün kamyon grubu
araç lastikleri. Müşterilerimize en doğru
hizmeti vermek için
elimizden geleni yapıyoruz. İstedikleri yere
kendi aracımızla servis
yapıyoruz. Lastik takıp
sökme konusunda yardımcı oluyoruz. Ödemelerde de kolaylıklar
sağlıyoruz.
Bölgenizde en çok
tercih edilen Toyo Tires modeli hangisi?
Hangi tür araç lastiği
bu? Özelliği nedir?
Yükselbey Karalı
Ürün yelpazenizde neler var?
Bölgemizde en çok
tercih edilen modeller; 315/80R22,5 M605;
asfalttan çıktığı zaman
topraklı yolda bile kullanılabiliyor.
12R22,5
M506, hafriyat lastiği;
şantiyelerde
kullanılıyor. 385/65R22,5; çekici
lastiği; dayanıklılık gücü
fazla.
Ürün yelpazemizde kamyon, otobüs, tır, çekici grubu, kamyonet ve binek grubu mevcut. Ama en ağırlıklı kullandığımız
Toyo Tires hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Kamyon Grubuna Yoğun Talep
“ Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin
ürünlerinin kalitesi ve ürün
çeşitliliğinin fazla olması beni
fazlasıyla cezbetti.”
Ürünün kalitesinden çok memnunum. Toyo Tires bayisi olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Toyo Tires bayilerine fazlasıyla ilgi gösteriyorlar. Yetkililer her hafta muhakkak bayimizi
ziyaret ediyor. Talep çok fazla olduğu için lastik yetiştiremiyorlar.
Bu da ne kadar doğru bir tercih yaptığımı gösteriyor.
Satış sonrası müşterilerinize sunduğunuz hizmetler nelerdir?
Müşterilerimize çok fazla kolaylık sağlıyoruz. Her konuda elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz. Ürün alırken ödemede yardımcı oluyoruz. Eğer lastikler ile ilgili bir sıkıntı olursa arızaya
gönderiyoruz; müşterimizi mağdur etmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Müşterilerimizin de geri dönüşümü çoğunlukla
olumlu oluyor. Ürünlerimizden memnun kaldıklarını ve sıkıntı
yaşamadıklarını dile getiriyorlar. Çok nadir şikâyet geliyor.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 8
◆ MAXXIS ◆
Gözde Oto
Trabzon
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin Türkiye’ye kazandırdığı dünyanın lider lastik markalarından Maxxis’in
Trabzon bayilerinden İbrahim Yardım Maxxis ile aradığını bulan lastikçilerden.
tanıdığını daha getiriyor ve böylece müşterilerimizde de artış
oluyor.
Abdulkadir Özcan A.Ş.’den ne gibi beklentileriniz var?
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin ürünlerini satmamızdaki en büyük
etken ürünlerin kalitesi ve uygun fiyatı. Ürünü verdiğimiz insanlar üründen memnun kalıyor. Fakat daha fazla kişiye ulaşmak
için reklam kampanyalarına daha çok ağırlık verilmeli.
Müşterilerinize hangi hizmetleri sunuyorsunuz?
Müşterilerimize lastik satışının yanı sıra sökme takma hizmetleri de sunuyoruz. Önceliğimiz binek araç grubu. Bölgemizde en
çok tercih edilen Maxxis modeli ise MAE-l. Bu lastiğin tercih edilmesindeki en önemli etkenlerden biri lastiğin dayanıklılığının ve
rahatlığının yanı sıra görüntü olarak da albenisinin oluşu.
Trabzon doğumlu olan İbrahim Yardım, 1980 yılından beri ticaretle uğraşıyor. Yardım, 1997 yılında lastik sektörüne girmiş ve
ticari hayatını da bu sektörde sonlandırmak istiyor. Ailesinin soğuk demir işi yaptığını fakat ticareti sevdiği için kendisinin lastik
sektöründe olduğunu söyleyen Yardım, ilk olarak aksesuar ve
araba lastiği satışı yapmaya başladıklarını ifade ediyor. Yardım,
bir süre sonra aksesuar satışlarının lastik satışlarından az olduğunu düşünüp sadece lastik satışına odaklanmış. Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmaktan çok mutlu olduğu dile getiren Yardım,
AKO Haber Dergisi’nin sorularını yanıtladı.
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmaya nasıl karar verdiniz ve
ne zaman başladınız?
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin satmış olduğu ürünlere piyasada
talep vardı, fiyat olarak da çok uygundu. Müşteri de memnun
olduğu için Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmaya başladım. Abdulkadir Özcan A.Ş. bünyesindeki lastikleri, başka markaların
bayiliğini yaptığım dönemlerde dolaylı yollardan da almıştım
ama daha sonra kendim müracaat ettim ve AKO bayiliği yapmaya başladım. Yaklaşık olarak 10 senedir de beraber çalışıyoruz.
Maxxis’i Kime Satsam Memnun Kaldı
Maxxis lastikleri hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Maxxis bayisi olmadan önce de pek çok marka lastik sattım.
Fakat bugüne kadar sattığım markalar arasından en güvendiğim Maxxis oldu. Bugüne kadar Maxxis markasına dair hiçbir
sorunla karşılaşmadım, oldukça dayanıklı ve güvenilir bir lastik
olmasından dolayı müşterilerimden olumlu geri dönüşümler
alıyorum.
“Satışını yaptığımız lastikler oldukça kaliteli
ve bugüne kadar herhangi bir şikâyetle karşılaşmadım. Bizi ya da ürünlerimizi çok fazla
tanımayan bir müşteriye dahi ürün sattığımda, o müşteriden memnun kaldığına dair geri
dönüşüm alıyorum.”
Satışını Yaptığımız Lastikler Oldukça Kaliteli
Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmanın size ne gibi katkıları
oldu?
AKO ile çalışmaya başladığım ilk zamanlar Abdulkadir Özcan
A.Ş.’ nin bana en büyük katkısı, fiyatlarının piyasadaki diğer
lastik firmalarına göre daha uygun olmasıydı. Bunun dışında
Abdulkadir Özcan A.Ş.’ nin bana diğer bir katkısı da müşteri
memnuniyeti açısından oldu. Satışını yaptığımız lastikler oldukça kaliteli ve bugüne kadar herhangi bir şikâyetle karşılaşmadım. Bizi ya da ürünlerimizi çok fazla tanımayan bir müşteriye
dahi ürün sattığımda, o müşteriden memnun kaldığına dair geri
dönüşüm alıyorum. Memnun kalan müşteri yanında başka bir
İbrahim Yardım
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 9
◆ HANKOOK ◆
Hankook Pistlerde
Bugünden itibaren geçerli olmak üzere, Hankook Tire firması uluslararası pist otomobil yarışları
serisi DTM’nin tek lastik tedarikçisi oluyor.
Lastik üreticisi ile DTM geniş kapsamlı organizasyonu ITR arasında
imzalanan bu yeni sözleşme üç yıl süreyle yürürlükte kalacak. Bu
sözleşme hem 2011 yılı sonuna kadar geçerli olan mevcut kural ve
yönetmelikler bütününü, hem de 2012 yılında yürürlüğe girecek ve
sadece şu an anlaşması bulunan Audi ve Mercedes-Benz gibi takımlara değil, bunun yanı sıra diğer otomobil üreticilerine de (2012’den
itibaren BMW) ekipman sağlanması ile ilgili düzenlemeleri içerecek
ikinci sürümü aynı çatı altında toplayacak.
En popüler uluslararası pist otomobil serisi ile yapılan bu ayrıcalıklı
ortaklık, şu an dünyanın yedinci en büyük lastik üreticisi olan Hankook Tire firmasının yürüttüğü motor sporları etkinliklerinde yeni
bir çağın başlangıcını müjdeliyor. Son yıllarda firma, Le Mans ve
Nürburgring pistlerinde yapılan çarpıcı 24 saatlik klasik yarışlarda
elde ettiği başarıları perçinlemek amacıyla pist yarışı motor sporları
faaliyetlerini uzun mesafeli etkinlikler üzerine yoğunlaştırdı. Bundan
böyle DTM, gelecek yıllarda uluslararası Hankook motor sporları
etkinliklerinin merkezini oluşturacak.
Hankook Tire Yetkili Başkan Yardımcısı ve Avrupa Birimi Müdürü Jin Wook
Choi şunları söyledi: “DTM, gerçekleştirilen en profesyonel yarış serilerinden bir tanesidir. Dünyanın en başarılı premium otomobil üreticilerinden
ikisi olan Audi ve Mercedes-Benz ile
birlikte, DTM en üst düzey uluslararası
motor sporları etkinliğini temsil ediyor. İşte bu yüzden organizatörlerin,
otomobil üreticilerinin ve takımların
bize ve markamıza duydukları güven
ve itimattan dolayı müteşekkiriz, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda tek lastik ortağı olarak seçilmiş olmaktan da gurur duyuyoruz.
Artık bütün çabamızı ‘Driving Emotion’ olan marka sloganımızı
dünyanın dört bir yanındaki DTM hayranlarıyla paylaşabilmek ve
ürünlerimizin sahip olduğu üst düzey kaliteyi gözler önüne serebilmek için sarf edeceğiz.”
la tanıştık ve birlikte elde ettiğimiz deneyimlerin Hankook ile karşılıklı olarak yürütülecek uzun ve başarılı bir işbirliği süreci için temel
teşkil edeceğini umuyoruz.”
Mercedes-Benz Motor Sporları Başkan Yardımcısı Norbert Haug
konuya ilişkin şu yorumlarda bulundu: “Hankook, DTM’de yer
alan takımlar ve üreticiler için ideal bir ortak. Yeni lastik ortağımız
ve temsilcilerinin sahip olduğu olağanüstü heves ve işlerine olan
bağlılığı gün gibi ortada. DTM’de mücadele eden tüm katılımcılara
standart hale getirilmiş lastikler temin etme gibi son derece zorlu
bir görevde Hankook firmasının sergilediği teknik yetkinlik daha ilk
testlerde kanıtlanmıştı. Bu yeni ortaklığın ITR ve dolaylı olarak ticari
yönden tüm DTM takımları için oldukça ilgi çekici olması, bu işbirliği ortamını ideal bir yönde etkiliyor.”
Mattias Ekström, DTM pilotu (Audi): “Yeni Hankook lastikleriyle
geçireceğimiz gelecek sezonu şimdiden tam anlamıyla dört gözle
bekliyorum. Test aşamasında, daha ilk
başlarda iyi bir atmosfer yakaladık ve
çok sayıda olumlu deneyim yaşama
imkanı bulduk. Lastiklerin farklı yüzeylere sahip pistlerde nasıl bir performans göstereceğini merak ediyorum,
çünkü asıl önemli olan nokta burası!”
Jamie Green, DTM pilotu (MercedesBenz): “Yeni DTM lastiklerinin bende
bıraktığı ilk izlenimlerin tamamı olumlu oldu. Hankook, bir DTM lastiğinde olması gerekenleri tam anlamıyla
tespit etmiş ve bizlere en başından
itibaren yüksek yol tutuş seviyesi temin eden ve yeterli seviyede yük
kapasitesine sahip bir lastik sunmayı başardı. Yeni lastiklerle yapılan
ilk testler muhteşemdi ve yeni DTM lastik ortağı ile birlikte çalışmayı
ve gelecek sezonda heyecan verici yarışlar çıkartmayı dört gözle
bekliyorum.”
2011 DTM Sezonu
ITR e.V. (DTM ticari haklar hamili ve girişim sahibi) Yönetim Kurulu 1. Başkanı, Hans Werner Aufrecht konuya ilişkin şunları söyledi:
“Premium lastik üreticisi Hankook markası ile uzun dönemli bir ortaklık içerisine girmekten son derece memnunuz. Bu sözleşmenin
imzalanması aşamasından önce yürütülen görüşmeler esnasında,
Hankook firmasının DTM projesi ile ne şekilde ilgilendiği ve bu konuda ne denli istekli olduğu oldukça belirgindi. Yarış lastiklerinin
performansı da bu süreçte yer alan herkesi hemen etkisi altına aldı.
Şahsen, önümüzdeki yıllarda tek tedarikçi olarak sahip olduğumuz
ivmeyi ve kalite standartlarımızı benimseyen ve bunları koruma yönünde adım atacak başka bir uluslararası kurumsal grup bulmuş
olmaktan memnuniyet duyuyorum. Hankook bunun için gerekli
olan her şeye sahip.”
Audi Motor Sporları Başkanı Dr. Wolfgang Ullrich şunları söyledi:
“DTM’nin yeni lastik ortağı ile kuracağımız iyi bir işbirliği ortamını
dört gözle bekliyoruz. Test aşamasında, son derece yetkin bir ortak-
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 10
2011 yılında, DTM 2000 yılındaki geri dönüşünden sonraki on ikinci
sezonuna başlayacak. DTM hayranları muhteşem birçok ilgi çekici
olayın yer alacağı heyecan verici bir sezonun hayalini kurabilirler.
Gelecek yılda, geride kalan yıllarda olduğu gibi, premium otomotiv
üreticileri Audi ve Mercedes-Benz, seri-üretim otomobillerinin yarış versiyonlarını organizasyona dahil ederek yarış serilerinin sportif
içeriğini koruma sorumluluğunu paylaşmaya devam edecekler. Organizasyona Audi A4 DTM modeli ile katılırken, Mercedes-Benz ise
AMG Mercedes C-Class modelinin yarış versiyonu ile pistteki yerini
alacak. DTM’de yarışan yüksek-teknoloji yarış otomobilleri uluslararası motor sporları sahnesindeki en büyüleyici otomobiller arasında yer alıyor. 480 BG arkadan itiş düzeni, dört-litrelik V8 motorların
tam-gazdaki gürlemeleri ve otomobillerin sağlam görünümü kendilerini ifade ediyor. 2011’den itibaren başlamak üzere, dünyanın
dört bir yanında başarısını kanıtlamış olan premium Ventus Yarış tipi
Hankook yarış lastikleri söz konusu otomobillerin ihtiyaçlarını karşılayacak seviyede bir yol tutuşu sağlayacak.
◆ TOYO TIRES ◆
Toyo, Robby Gordon ile
Devam Edecek
Dünyanın en saygın lastik markalarından Toyo’nun motor sporlarına verdiği destek 2011’de de artarak devam edecek.
bulamıyorum. Toyo tam anlamıyla muhteşem lastikler üretiyor.
Bu lastikler olmasaydı özellikle Dakar’da kazandığım başarıları
elde edemezdim...”
Toyo CEO’sundan Gordon Yorumu
Dünyanın en önemli lastik markalarından Toyo CEO’su Yasushi
Takagi Robby Gordon’un dünyanın gelmiş geçmiş en iyi yarış
pilotlarından biri olduğunu söylüyor. “Robby Gordon ve yarış
birbiri için yaratılmış iki değer” diyen Yasushi Takagi, “Toyo olarak Robby Gordon ile olan sponsorluk anlaşmamızı uzatmaktan
mutluluk duyuyoruz. Bu mutluluk Gordon’dan beklediğimiz başarıların gerçekleşmesiyle tarif edilemez bir heyecana dönüşecektir...”
Bu kararıyla yarış severleri bir kere daha sevindiren
Toyo, takımına hem yeni sporcuları katacak, hem de
başarı gösteren mevcut sporcularıyla sponsorluk sözleşmelerini yenileyecek. Bu isimlerden biri de özellikle
çöl yarışlarındaki başarılarıyla bu alanda marka olan
pilotlardan Robby Gordon. Toyo, uzun süredir sponsorluğu altında yarıştırdığı Robby Gordon ile sponsorluk anlaşmasını 3 sene daha uzatma kararı aldı.
Robby Gordon, Toyo takımı ile elde ettiği başarılar için
şöyle konuşuyor: “Özellikle son üç yıldır yarış kariyerimin altın çağını yaşıyorum. Bu noktada Toyo’nun bana
verdiği desteğin ve katkının önemini anlatacak kelime
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 11
◆ MAXXIS ◆
Maxxis 2011’e Hızlı Girdi
Özellikle bisiklet ve motorsiklet yarışları ve sporcularına verdiği sponsorluk desteği ile adından dünya medyasında sıkça söz ettiren Maxxis, 2011 senesine oldukça hızlı girdi. Maxxis sporcuları 2011’in
başından itibaren girdiği tüm yarışlarda başarılara imza atarken, sporcular Maxxis’in emeklerini
boşa çıkarmamış oldu.
Maxxis takımı binicilerinden Baron Beau 16 Ocak
2011’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya
eyaletine bağlı çölleriyle ve engebeli arazi yapısıyla
ünlü San Jacinto kentinde gerçekleşen Soboba Grand
Prix isimli Pro ATV yarışında birincilik kupasını kazandı. Oldukça çekişmeli geçen ATV yarışında galip gelen
Baron Beau, bu başarısıyla yarışın bir sonraki adımı
olarak da görünen UTV şampiyonasına katılmaya hak
kazandı.
İlk ATV yarışından birkaç ay sonra düzenlenen UTV
yarışında da yeteneklerini sergileyen Baron Beau, bu
yarışta da galip geldi. Yarışla alakalı “İlk başlarda biraz
zorlandım. Bir ara kazanamayacağımı bile düşündüm.
Ancak çok şükür ki yanılmışım. Bu yarışta da takımım Maxxis’i
ve hayranlarımı mutlu ettiğim için çok sevinçliyim.”
Maxxis’ten Baron’a Teşekkür
Dünyanın en çok tercih edilen lastiklerinden Maxxis’in yöneticileri, Maxxis takımının başarılı binicisi Baron Beau’yu San
Jacinto’da gerçekleşen Soboba Grand Prix Pro ATV yarışındaki başarısından dolayı tebrik ettiler. Son yarıştaki ve önceki
yarışlardaki başarılarının Maxxis yönetimini gururlandırdığını
belirten Maxxis yöneticileri, tüm sporcularından yeni başarılar
beklediklerinin de altını çizdi.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 12
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 13
◆ SEKTÖRDEN HABERLER ◆
Ermak Laser
1991 yılından beri Tekirdağ Çorlu’da faaliyet gösteren Ermak Laser, lazer kumandalı tesviye makinesi
üretiminde öncü firmalardan biri.
Çorlu’da 5 bin metrekare alanda imalat yapan Ermak Laser, yurt
içine yaptığı üretimlerin yanı sıra yurt dışında çeşitli ülkelere de
ihracat yapmaktadır.
Araçlarında daha önceleri Uzakdoğu’dan
gelen ithal lastikleri kullandıklarını söyleyen Ermak Laser sahiplerinden Nezir ve
Nedim Erilmez kardeşler ile Nihat Köşkdere, bu zaman zarfı içerisinde çok zarar
ettiklerini, bu nedenle lastik tercihlerini
yerli malından yana kullanarak Petlas kullanmaya başladıklarını dile getiriyorlar.
Petlas kullanmaya başladıktan sonra arıza problemlerinin bittiğini, bundan sonra
ithal lastikler yerine yerli üretimimiz olan
Petlas’ı kullanmaya devam edeceklerini
belirttiler.
Biz de Petlas ailesi olarak firma sahipleri
Sayın Nezir ve Nedim Erilmez’e ve Sayın
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 14
Nihat Köşkdere’ye teşekkürlerimizi sunar, birlikte uzun yıllar çalışmayı dileriz.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 15
◆ SEKTÖRDEN HABERLER ◆
Şakalak A.Ş.
Konya’da tarım makineleri denince akla gelen ilk firmalarından olan Şakalak Tarım Makineleri kurulduğu günden bu yana başarı grafiğini kesintisiz yükseltmeye devam ediyor.
Yönetim kurulu başkanı Sayın Yusuf Genç firması ve sektörle ile
ilgili görüşlerini şöyle ifade etti:
“Tarım makineleri tarımsal girdilerin (tohum, gübre, ilaç,
su,enerji ... gibi) etkin kullanımını sağlayan en kritik faktördür.
Firma olarak profesyonel yönetim anlayışını benimseyen, nitelikli işgücü kullanarak markalaşmaya önem veren, satış sonrasında kaliteli hizmet sunmayı prensip edinen bir kuruluşuz.”
Kaliteli ve amacına uygun olmayan bir tarım makinesinin çifçinin bütün emek ve maddi imkanlarını riske attığını söyleyen
Genç, bu amaçla Şakalak A.Ş. olarak her zaman düşük maliyetli
ve yüksek verimli mahsul elde etmeyi sağlayacak kaliteli, çok
fonksiyonlu ve yüksek hızlı, işlemesiz tarıma(anıza) yönelik ekim
makineleri (mibzerler) ve toprak işleme aletleri (değişik tipte
pulluk v.s.) üretimine ağırlık verdiklerini belirtiyor.
“Tarım günümüzün yükselen değeri haline gelmekte adeta yeniden keşfedilmektedir. Tarımsal kalkınmasını gerçekleştiremeyen ülkeler hatalarının bedellerini pahalıya ödemeye başladılar.
Şakalak Makine olarak bizler de ürettiğimiz tarım aletleri ve makinelerle ülkemiz tarımsal mekanizasyonunda katkıda bulunuyoruz.”
Tarımda verimlilik gittikçe gelişen teknolojiye ayak uydurabilen
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 16
tarım aletleri ve makineleri gerektirmektedir. Tarımın en önemli ayağı olan makine sektöründe, tarım makinesi üreticilerinin
ciddi hamlelere girmek zorunda olduklarını belirten Yusuf Genç,
Şakalak Makine olarak ar-ge faliyetlerine çok önem verdiklerini
şöyle ifade etti: “Şakalak Makine olarak kendi bünyemizde özgün ar-ge projelerimiz yürütülüyor. Ayrıca mevcut makinelerin
geliştirilmesine, piyasanın gelişimine ve beklenen talepleri karşılayacak yeni modeller üretmek için devamlı çalışmalar yapmaktayız. Firmamız klasik model makineler yerine piyasadaki
taleplerin gelişmesini dikkate alarak yeni modellerin imaline
yönelmiştir. Müşterilerimizin talepleri ve bu taleplerdeki değişme ve gelişmeler izlenmekte, eski müşteriler kadar potansiyel
müşterilerle de yakın işbirliği içerisinde olunmaktadır. Şakalak
A.Ş. artık yurt içi ve yurt dışında aranılan bir marka olmuştur.
Avrupa’da benzer imalat veya pazarlama yapan firmalarla da
ilişkilerimiz vardır ve geliştirilmektedir. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında üretimlerimizde yapılan geliştirmeler müşterilerimizin dikkatini çekmiş ve yeni ürünlerimiz her zaman olduğu
gibi pazarlarda aranılır hale gelmiştir.”
Tarımda teknolojinin, ilerlemenin farkında olan Şakalak A.Ş. de
üretimlerinde, kalitesine güvendiği Petlas lastikleri tercih etmektedir. Biz de Petlas ailesi olarak Sayın Yusuf Genç’e teşekkürlerimizi iletiyoruz.
◆ SEKTÖRDEN HABERLER ◆
Alparslan Tarım Makinaları A.Ş.
Alparslan Tarım Mak. San. ve Tic. A.Ş. sektöründeki başarısını katlıyor. Her yıl tarım makineleri
satışında iç ve dış pazarlarda ilk sırayı kimseye kaptırmayan Alparslan, yoluna aynı kararlılık ve
azimle devam edeceğine dair umut veriyor.
Kurulduğu 1969 yılından beri kalite ve istikrardaki çizgisinden
taviz vermeyen Alparslan Tarım Makineleri San. ve Tic. A.Ş.,
son yıllarda genişlettiği makine parkıyla, yeni ürünlerin imalatına da hız verdi.
Yeni imalatı yapılan Traktör Ön Yükleyici ve Beko Loader üretimlerine gelen yoğun ilgiden memnuniyetlerini ifade eden firma yetkilileri, AKO Haber dergisine Alparslan A.Ş.’de çok çeşitli özelliklere sahip sabit ve gezer
harman makineleri, kombine hububat mibzerleri, saman aspiratörleri,
tamburlu çayır biçme makineleri,
diskli pulluklar, römorkların imalatını başarıyla yaptıklarını ifade ettiler.
Alparslan A.Ş. Büyüyor
Bununla beraber Alparslan A.Ş.,
artan talep karşısında mevcut fabrika binasının hemen yanındaki yeni
binanın da sıfırdan teçhiz edilen
makinelerle donatarak hedef çıtasını da yükseltmeyi ihmal etmiyor.
Firma son olarak teknoloji harikası
olan ve Konya’daki en hızlı ve en
büyük lazer kesim tezgâhına ila-
veten kaynak robot makinesini de işletmeye alarak hem kendi
ürünlerinin ve dışarıdan gelen taleplerin karşılanmasında işine
devam ediyor.
Yeniliklere sonderece açık olan Alparslan A.Ş.’nin başarısının
altında yatan gerçek ise iş dünyasına örnek olacak nitelikte.
Teknolojideki yenilikleri eşzamanlı olarak takip eden Alparslan
A.Ş. edindiği bilgiler en kısa sürede kendi ar-ge tesislerinde harmanlıyor. Bu bilgi harmanını imalatını yaptığı ürünler üzerinde uygulayan firma buöylece sektörün
parlayan yıldızları arasında olmayı
sürdürüyor.
Yurtiçinde ve yurtdışında katıldıkları fuarlarda yoğun teveccüh gören
Alparslan, tarım makinesi imalatında ciddiyetiyle takdir edilen ender
firmaların arasına girmiş olmanın
gururunu yaşıyor.
Biz de sektörünün parlayan yıldızlarından olan Alparslan Tarım Makinaları A.Ş.’ye Petlas ailesi olarak
bizleri tercih ettikleri için teşekkürlerimizi sunuyoruz.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 17
◆ AKOJANT ◆
AKOJANT’ın EN’leri
Belli Oldu
Akojant olarak 2010 yılından itibaren siz değerli müşterilerimizin beğenisine sunduğumuz modellerimizden birkaçını tanıtmak istiyoruz. Bu modellerimiz çok sevilen modeller arasında yerlerini almış
bulunmaktadır. Bu modellerin aplikasyon çeşitlerini ve tanıtımını ayrıntılı bir şekilde yapacağız.
MEGATORK 833
* MEGATORK 833 6X14’’ 4X108 ET20 65,1 BLACK MACHINE
* MEGATORK 833 6.5X15’’ 4X108 ET20 65,1 BLACK MACHINE (PEUGEOT)
* MEGATORK 833 6X14’’ 4X100 ET35 73,1 BLACK MACHINE
* MEGATORK 833 6.5X15’’ 4X100 ET35 73,1 BLACK MACHINE
* MEGATORK 833 5.5X13’’ 4X100 ET35 73,1 BLACK MACHINE
13’’ 14’’ ve 15’’ boyutlarında beğeninize sunduğumuz MEGATORK 833 modeli 4X108 ve 4x100 olarak üretilmektedir. Yüksek
teknoloji ile üretilen, tasarımıyla Türkiye ve yurt dışında büyük
ilgi gören 833 modeli; Fiat, Peugeot, Hyundai, Kia ve birçok B
sınıfı otomobille uyumluluk göstermektedir.
MEGATORK 820
SLK 2003
* SLK 2003 6.5X15’’ 4X100 ET35 73,1 MAT BLACK+RED
* SLK 2003 6X14’’ 4X100 ET35 73,1 MAT BLACK+RED
* SLK 2003 6.5X15’’ 5X112 ET35 57,1 MAT
BLACK+RED
SLK 2003 modeli hafif alaşım jantların görsellik özelliğini en iyi
şekilde yansıtmıştır. Mat siyah
rengi ve kırmızı şeritleriyle bütünleşen polish kısımları 3 ayrı
işlemle üretilmekte ve beğeninize sunulmaktadır.
Araçlarınıza spor bir görünüm
ve sürüş keyfi katacak olan Slk
2003 modeli 2010 yılında olduğu
gibi 2011 yılında da en iddialı jant modelleri arasında şimdiden yerini almıştır.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 18
* MEGATORK 820 6.5X15’’ 4X100 ET35 73,1 SILVER MACHINE
* MEGATORK 820 6X14’’ 4X100 ET35 73,1 SILVER MACHINE
* MEGATORK 820 7X16’’ 4X100 ET35 73,1 SILVER MACHINE
* MEGATORK 820 6.5X16’’ 4X108 ET20 65,1 SILVER MACHINE (PEUGEOT)
* MEGATORK 820 6X14’’
4X108
ET20 65,1 SILVER
MACHINE(PEUGEOT)
* MEGATORK 820 7X16’’
4X108
ET20 65,1 SILVER
MACHINE(PEUGEOT)
* MEGATORK 820 6X14’’ 5X100 ET35 73,1 SILVER MACHINE
* MEGATORK 820 8X19’’ 5X120 ET35 72,6 HYPER SILVER
MACHINE (BMW3)ÖN
* MEGATORK 820 9X19’’ 5X120 ET35 72,6 HYPER SILVER MACHINE (BMW3)ARKA
* MEGATORK 820 8X19’’ 5X120 ET20 74,1 HYPER
SILVER MACHINE (BMW5)ÖN
* MEGATORK 820 9X19’’ 5X120 ET20 74,1 HYPER
SILVER MACHINE (BMW5)ARKA
TORK 820 modeli ofsetli bir tasarıma sahiptir.
Araçlara güçlü bir görüntü katmaktadır. BMW3
ve BMW5 kasalarda ön ve arka boyutlarda sizlere
sunduğumuz Megatork 820, Peugeot ve diğer birçok
marka otomobille uyum sağlayan aplikasyon çeşitliliğine sahiptir.
MEGATORK 367
Megatork 367 modelimiz 15’’ 16 ‘’ 17’’ 18 ‘’ boyutlarında
(5x108),(5x110),(5x112), (5x114),(5x120), (4x108) ve çift aplikasyon olarak da (5x112/120), (5x108/114), (5x100/112),
(4x100/108), (4x100/114) çok kapsamlı bir uyumluluk özelliği
göstermektedir. Jantın iç yüzeyinde bulunan kırmızı şerit araçlara spor ve dinamik bir görünüş sağlamaktadır.
MEGATİM 824
* MEGATİM 824 7.5X18’’ 5X120 ET45 73,1 BLACK RED LINE
* MEGATİM 824 7.5X18’’ 5X112 ET45 73,1 BLACK RED LINE
* MEGATİM 824 7.5X18’’ 5X108 ET45 73,1
BLACK RED LINE
MEGATİM 129
* MEGATİM 129 8X18’’ 5X112 ET40 73,1 MAT BLACK MACHINE
* MEGATIM 129 8X18’’ 5X120 ET40 72,6 MAT BLACK MACHINE
Megatim 129 modeli siyah rengi polish kısmıyla uyum göstermekte ve takıldığı her araca değer katmaktadır. Tasarımıyla seçkin jantlar arasında kendine yer edinen model, tuning tutkunları
tarafından büyük ilgi görmektedir.
Otomobil sektöründe tasarımın
ön plana çıktığı şu yıllarda
Akojant olarak size sunduğumuz modellerin estetikliğine
önem veriyoruz. Megatim
824 modeli takıldığı araçların atak ve şık bir duruş
sağlamaktadır. Komple siyah
olan jant çevresine ve kollarına uygulanan kırmızı şerit
işlemiyle göz alıcı bir model
olmuştur.
SLK 1036 (LIGHT TRUCK)
* SLK1036 6.5X15’’ 5X130 ET50 84,1 HYPER SILVER
* SLK1036 6.5X15’’ 5X120 ET45 65,1 HYPER SILVER
* SLK1036 6.5X15’’ 5X118 ET45 71,1 HYPER SILVER
SLK 1036 hafif ticari araçlar için özel olarak üretilmektedir. Jant
başına 1000 kg ve toplamda 4000kg taşıma kapasitesi vardır.
Ticari araçlara estetik bir görünüş ile birlikte güvenli sürüş, yakıt
tasarrufu sağlamaktadır. Sprinter, Transporter, Crafter, Caravelle, Jumper, Ducato, Boxer, Trafic vb. araçlarda kullanılmaktadır.
POWCAN BK150
* BK150 6X14’’ 4X100/114 ET35 73,1 BLACK MANICHE&BLACK LINE
Powcan BK150 sadeliği ve şıklığı bir arada sunan modelimizdir.
Tüm hafif alaşım jantlarımız gibi lastik, fren balataları, diskler
ve tekerlek aksamındaki sıcaklığı soğurma yoluyla çeker ve bu
parçaların ekonomik ömrünü artırır.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 19
◆ BİRİM TANITIM ◆
Abdulkadir Özcan A.Ş.
Mersin Bölge Satış Müdürlüğü
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin Mersin Bölge Satış Müdürlüğü kurum içi iletişimi, müşteri ilişkileri ve
satış sonrası hizmetleri ile dikkat çekiyor. Mersin Bölge Satış Müdürlüğü kendine bağlı olan Mersin,
Adana, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş il ve ilçelerinde yaptığı çalışmalarla göz dolduruyor.
İş hayatına otomotiv sektörüyle başlayan, 19 yıldır da jant ve lastik piyasasının içinde yer alan
Mustafa Kaykaç, Abdulkadir Özcan A.Ş. ile çalışmaya saha sorumluluğu görevi ile başlayıp, 2007
yılında ise Mersin Bölge Satış Müdürlüğü’ne getirildi.
Abdulkadir Özcan A.Ş. Tecrübesi İle Sektörde Fark Yaratmaya Devam Ediyoruz
Mersin Bölge Satış Müdürlüğü’nün görev alanları içerisinde Mersin dışında, Adana, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş il ve ilçeleri de yer
alıyor. Mersin Bölge Satış Müdürlüğü yetkilisi
Mustafa Kaykaç, 13 yıldır devam eden çalışma
ortaklığında 40 yıllık Abdulkadir Özcan A.Ş. tecrübesiyle çalışmalarında fark yarattıklarını söy-
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 20
Mustafa Kaykaç
Doğan Armağan
Cevat Öztuna
lüyor. Bölgede satış ve pazarlama departmanında 3’ü sahada,
3’ü ofiste olmak üzere, 4 lojistik elemanı ve 1’de satış sonrası
çalışanı görev alıyor. Ayrıca ithalat ve ihracat biriminin de aynı
çatı altında olmasından büyük fayda gören ve bu hizmetleri
sağlayan 29 gümrük elemanı ile birlikte toplam 42 kişilik ekibi
ile Kaykaç çalışmalarını büyük bir gayretle sürdürüyor.
Takım Ruhu İle Hareket Ediyoruz
Biz Abdulkadir Özcan A.Ş. ailesi ve bölge çalışanlarımızla tam
bir uyum içerisindeyiz. Takım ruhu içinde bizimle çalışan tüm
bayilerimizle büyük bir aileyiz. Bu sayede 2005 yılından bugüne
kadar da yükselen başarı grafiğimizle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bölge bayilerimizde çalışanlarımızla ve Abdulkadir
Özcan A.Ş firmamızla sürdürdüğümüz bu ilişkide satışlarımıza
pozitif olarak yansımaktadır.
Kalitemiz AKO’nun Kurumsal Yapısından Kaynaklı
Uğur Tüzel
Özay Yılmaz
Abdulkadir Özcan A.Ş’nin kurumsal bir yapıda olması, aranan
tüm ürünlerin bulunabilirliği, profesyonel ve deneyimli kadro
ile çalışması, ürünlerinde her geçen gün mükemmelliğe ulaşması, sorunların anında çözülmesi, hızlı ve eksiksiz teslimat yapılması, bayilerimizin satış sonrası hizmetlerimizde kaliteli ve
uzman kadro ile çalışması ve de tüm çalışan bayilerimize yapılan ve yapılmakta olan Abdulkadir Özcan A.Ş’ye yakışacak
mağazalar dizayn edilmesi, Abdulkadir Özcan A.Ş’yi piyasada
aranan markalar ve firmalar arasında liderliğe taşımaktadır.
Biz Başarıyı İlke Edindik…
Biz çalışanlarımızla başarıyı kendimize ilke edindik. Çalışanlarımızı birer aile ferdi olarak görüp her türlü sorunlarında onlara destek olmak, yükselmeden ödün vermeyen, deneyimli,
çözüm odaklı çalışmalarımızla bölgede satışları en üst düzeye
taşımak, dün olduğu gibi bugünde aynı coşku ve arzuyla çalışmalarımızı sürdürmek hedefimiz.
Uğur Çoşkun
Cem Hocaoğulları
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 21
◆ ÖZEL RÖPORTAJ ◆
Ulaştırma Bakanı Yıldırım:
“Ulaşamadığın Yer Senin Değildir”
Ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın seviyesini belirleyen temel etken ulaşım ve haberleşmedir. “Ulaşamıyorsanız erişemiyorsanız varlığınızı ifade etmeniz mümkün değildir” diyen Ulaştırma Bakanı
Binali Yıldırım, Türkiye’nin ulaşım hakkında geldiği noktayı AKO Haber Dergisi’ne değerlendirdi.
Binali Yıldırım’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle;
Sayın Bakanım 2 dönemdir Ulaştırma Bakanlığı görevini yürütüyorsunuz. Geldiğiniz günden bugüne, ulaşımda neler
değişti?
Merhum Halil Rıfat Paşa’nın atasözü haline gelen bir sözü var;
“Ulaşamadığın yer senin değildir”. Bu söz, ulaşımın ve erişimin
ne kadar önemli olduğunu özetliyor. Ekonomik, sosyal ve kültürel hayatın seyrini belirleyen temel etken, ulaşım ve haberleşmedir. Ulaşamıyorsanız, erişemiyorsanız, varlığınızı ifade etmeniz,
ürettiğinizi pazarlamanız ve ihtiyacınız olan ürünleri de temin
etmeniz mümkün değildir. Bütün çabamız, yol yapan, yol açan
bir uygarlığın mensubu olma bilinciyle hareket ederek ulusumuzu ve ülkemizi Atatürk’ün hedef gösterdiği saygın konuma ulaştırmak, Türkiye’nin yolunu açmaktan ibarettir. Bunun farkında
olan hükümetimiz son sekiz yılda, ulaşım ve bilişime 92 milyar
TL yatırım yapmıştır. Zira bugüne kadar gerek ulaştırma politikalarında ve gerekse mevzuatta yapılan çalışmalarımız, günü
kurtarmanın dışında köklü bir reform niteliği taşıyan çalışmalar
oldu. Aslında ülkemiz, çok modlu taşımacılığa uygun bir yapıya
sahip ve bu bize ulaştırma politikalarını sağlıklı oluşturabilmemiz açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Bu bağlamda da startını verdiğimiz ve bugün yapımı sürmekte olan dünya çapında
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 22
büyük projelerimiz var. Ulaştırma Bakanlığı’nda geride bıraktığımız 8 yılı; 8 atılım yılı olarak değerlendirmek gerekir. Yıllardır
biriken, çözüm bekleyen pek çok sorun 8 yıl içerisinde ya çözülmüş ya da çözüm aşamasına gelmiştir. Hükümet olarak göreve
gelmemizden bugüne kadar tüm ülkeyi kapsayacak biçimde ve
reform niteliğinde önemli projelere imza attık. Ulaştırma sektöründe de yıllardır ihmal edilmiş ve rafa kaldırılmış birçok projeyi
yeniden ele aldık. Gerekli yasal düzenlemelere giderek, sektörün
önünü açmak için ülkemizin imkânları dâhilinde elimizden geleni yaptık. Yaklaşık yapım bedeli 83 milyar dolar olan, 9.380 km.
uzunluğunda 24 adet otoyol projesini de peyderpey devreye alıyoruz. Ayrıca yine bu hükümetimiz döneminde tek kalemde en
büyük Yap-İşlet-Devret (YİD) Projesini gerçekleştirdik. İstanbulİzmir otoyol modeliyle 6 milyar dolara ihale edildi. Dönemimiz
öncesinde unutulan demiryollarına, yatırım çalışmalarımız kapsamında, 2002–2010 yılları arasında TCDD bünyesinde toplam
5 milyar 400 milyon TL’lik yatırım yaptık. Yüksek Hızlı Treni de
ülkemize kazandırdık ve 1,5 yılda 2,5 milyon yolcuyu Yüksek
Hızlı Tren ile taşıdık. Sivil havacılığımızda başlattığımız dönüşüm
ve değişim projeleriyle de havacılıkta Türkiye destanlar yazdı.
Son yıllara bakarsak; dünya, sivil havacılıkta yüzde 5 büyürken,
biz yüzde 53,5 büyüdük. Bu birden olmadı tabi. 2003 yılında
aldığımız bir kararla Türkiye’de sivil havacılığımızı serbestleştirerek iç ve dış hatlarda tarifeli sever yapmanın önündeki engelleri
kaldırdık. Ankara-İzmir-İstanbul üçgenine sıkışan uçuşları yurt
geneline yaydık. Son 8 yılda, 10 milyon vatandaşımız uçakla tanıştı, hava yolu halkın yolu haline geldi. Bakanlığım döneminde
denizcilik sektörüne yaptığımız “Özel Tüketim Vergisi Sıfırlanmış
Akaryakıt” uygulaması ve diğer teşviklerimiz sayesinde denizciliğimiz olağanüstü bir gelişme gösterdi. Bakanlığımızın projeleri
ile son 8 yılda denizcilik sektörümüz AB standartlarını yakaladı.
Türkiye, son 8 yılda ulaşım alanında yapılan yatırımlar ile ulaşımda birçok AB ülkesinden daha iyi duruma geldi. Yaptığımız
tüm çalışmaları Türkiye’nin güçlü, başarılı olması ve çağdaş
ülkelerin ilerisine geçmesi için yapıyoruz, yapmaya da devam
edeceğiz.
Ulaşım konusunda Türkiye’de en çok hangi alanda sıkıntılar
yaşanıyor?
Maalesef ülkemizde maliyet, erişilebilirlik, trafik güvenliği, çevresel etki gibi önemli hususlar göz önünde tutularak hazırlanmış
bir Ulaşım Ana Planı
2005 yılına kadar
bulunmamaktaydı.
Göreve gelmemizden önce hazırlanmış tek plan ise
1983–1993 yıllarını
kapsamış, fakat kâğıt
üzerinde kalmaktan
öteye gidememişti.
Bu amaçla ivedilikle sürdürülebilir bir
Ulaştırma Ana Planı
Stratejisi hazırladık.
Bu plan hazırlanana
kadar ulaşım türleri arasında denge
yoktu ve en büyük
problemimiz buydu.
Türkiye
ulaştırma
açısından çok büyük bir potansiyele sahip. Coğrafyamız “Çok
Modlu Taşımacılık” için mükemmel. Bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım. Zira son yıllarda tüm dünyada yaşanan ekonomik
ve siyasal değişimlerin sonucu yeni dengeler ortaya çıkmış,
bu anlamda ulaştırma sektörüne de önemli roller düşmüştür.
Önemli ulaşım koridorları üzerinde yer alan bir ülke olarak bu
pastadan bize düşen payı rasyonel bir biçimde kullanmak durumundayız. Bu sebeple bakanlık olarak ulusal ve uluslararası
birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Havayolu, denizyolu, demiryolu ve karayollarında son yıllarda yaşanan değişim kendini gösteriyor. 10 milyon vatandaşımız ilk defa uçakla tanıştı. Bölünmüş
yollarla Türkiye’yi birleştirdik. Denizci millet benliğimizi yeniden
kazandık, yüzümüzü onlarca yıldan sonra yeniden denize döndük. Türkiye’yi hızlı trenle tanıştırdık. Avrupa’nın hızlı tren sahibi beşinci, dünyanın ise ilk sekiz ülkesinden biri haline getirdik.
Artık ulaşım konusunda Avrupa’nın önünde bir Türkiye var.
Gökçeada’ya yapılan havaalanı büyük yatırımlardan biri.
Peki, havaalanı ile ilgili beklentiler gerçekleşti mi?
Gökçeada Havaalanı yapım serüveni 2 safhada gerçekleşti.
Bunların birincisi altyapı, ikincisi de üstyapı olarak gerçekleşti.
Altyapı çalışmalarına 1996 yılında DLH tarafından başlandı ve
daha sonra Yüksek Planlama Kararı ile bu yer DHMİ’ye devredildi. 2 bin 40 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindeki
apronu da tamamlandı. Gökçeada, insani yardım amaçlı havaalanında üst yapının da tamamlanması ile hizmete hazır hale geldi. Alt ve üst yapısı olmak üzere havaalanını toplam 88 milyon
TL’ye mal ettik. Bildiğiniz gibi bu havaalanı, insani yardım amaçlı olup; yangın, sağlık gibi hizmetler hususunda adanın ana kara
ile bağlantısının kesintisiz bir şekilde sürdürülmesini amaçlıyor.
Ağustos ayında açmamıza karşın Gökçeada Havaalanı 2010 yılında 28 uçak tarafından kullanıldı. Bu sayı önümüzdeki yıllarda
çok daha artacak ve Gökçeada Havaalanı kullanım amacına
ulaşacaktır.
Çanakkale Boğazı’na Köprü Projesi hangi aşamadadır? Bu
konuda olumlu ya da olumsuz tepkiler alıyor musunuz?
Trakya üzerinden Avrupa’yı; Türkiye’ye, Ege’ye ve Akdeniz’e
bağlayacak Çanakkale Boğaz Köprüsü’nü Yap-İşlet-Devret
modeliyle yapacağız. Bu köprünün önceki yıllarda çalışılmış
güzergâhı biraz daha şehre yakın geçiyor. Ancak bu güzergâh,
tarihi ve kültürel alanlardan geçiyor. Orasını bu nedenle çok uygun bulmadık, Çanakkalelilerin de zaten bu konuda çekinceleri,
itirazları vardı. Yer konusunda değişikliği yaptık, Çanakkalelilerin
istediği daha uygun
bir güzergâh bulduk.
Eski güzergâhın yaklaşık 50 km. doğusunda bulunan taraftan geçişi yapacağız
ve Çanakkale’ye de
bağlantı vereceğiz.
Yaptığımız iş insanları mutlu etmiyorsa, onların ihtiyacını
gidermiyorsa,
‘Siz
ne derseniz deyin
biz bunu yapacağız’
denmez. Böyle bir
hizmet anlayışı olmaz. Olmaz dendi
ve biz araştırdık. Bu
konuda
Çanakkaleli haklıydı. Proje
çalışmalarına başladık. Projenin tamamlanmasının ardından
Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılması için gereken hazırlıklar yapılacak, daha sonra ihalesi yapılacak. Ancak Proje çalışmaları,
ardından sürecek ihale nedeniyle projenin hayata geçmesi 1–2
yılda olacak gibi gözükmüyor.
Son olarak dergimiz aracılığıyla iletmek istedikleriniz nelerdir?
Türkiye, Büyük Atatürk’ün işaret ettiği çağdaş uygarlık düzeyine
ancak ulaşım ve erişim alt yapısını tamamlayarak gelebilir. Bu
amaca matuf olarak, icraatlarımızın tamamı, Cumhuriyetimizin
100. Kuruluş Yıldönümü olan 2023 yılına kadar, Türkiye’nin her
alanda dünyada ilk 10’a girmesi, bundan sonra da hızlanan bir
ivmeyle yürüyüşünü devam ettirmesi yönündedir. İşte, ulaşım ve
bilişim altyapısının tamamlanması, ülkemizin ve milletimizin geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. 2003 yılından bu
yana havacılık, denizcilik, karayolu yapımı ve kara taşımacılığı,
demiryolu sektörü alanında yaptığımız yatırımlar, bilişim alanında
ülkemizin gösterdiği sıçrama, yalnızca bu alanlarla sınırlanmayacak etkiye sahiptir. Bütün çabamız, yol yapan, yol açan bir uygarlığın mensubu olma bilinciyle hareket ederek ulusumuzu ve
ülkemizi Atatürk’ün hedef gösterdiği saygın konuma ulaştırmak,
Türkiye’nin yolunu açmaktan ibarettir.
Nüket Kantarcı - [email protected]
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 23
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 24
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 25
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 26
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 27
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 28
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 29
◆ PORTRE ◆
Kandemir A.Ş.
Gafur Kandemir, Türkiye’de beton sektörü daha tam anlamıyla yokken bu işi yapan iş adamlarından. Sektörde oldukça eski. 1972 yılında iş hayatına girmiş. Önce iki ortakla kamyon almışlar ve
akaryakıt taşımacılığı ile sektöre bir anlamda adım atmışlar.
Fuel oil benzeri akaryakıt taşımacılığında dönemin koşullarına göre önemli başarılara imza atan ortakların yolu Gafur
Kandemir’in kamyon hissesinin tamamını kendi üzerine almasıyla ayrılmış. Bu ayrılıkla sektörde yükselme eğilimine giren Kandemir, 1982 senesinde kurduğu Altın Nakliyat ile bu
alanda adını iyiden iyiye duyurmaya başlamış. “Kısa sürede
10 tıra yükselen Altın Nakliyat’ın kamyon parkı döneme göre
önemli bir sayıydı” diyen Gafur Kandemir, 1986 senesinde
Altın Nakliyat’taki hisselerini satarak iş hayatına yeniden yön
vermiş.
Ardiye Sektörüne Girdi
İş adamı Gafur Kandemir, döneme göre son derece büyük bir
meblağ olan 18 milyon TL sermaye ile kurduğu yeni işiyle ardiye sektörüne girmiş. Çiftliklerinden elde ettiği ek gelir ile de
kendini sağlama alan Gafur Kandemir Ankara Çimento’nun
bayiliğini de alarak iş hayatında hızlı yükselişinin adımlarını atmaya başlamış.
Gafur Kandemir, 1980’li yıllarda Türk çimento sektörünün mihenk taşı Ankara Çimento’nun bayiliğini almasıyla sektörde ye-
Kandemir A.Ş., Türk beton sektöründe adı kalite ve güven ile birlikte anılan nadir şirketler
arasında yerini koruyor. Bu sayede Kandemir
A.Ş., sektörün talep gören şirketleri arasında
dikkat çekiyor.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 30
rini iyice sağlamlaştırdığını söylerken, aynı zamanda bir devlet
teşekkülü olan Ankara Çimento’nun özelleştirme politikalarıyla
Set Grup’a satılmasının kendisi için ayrı bir dönüm noktası olduğunu dile getiriyor.
Bu ay ki portre sayfamızın Gafur Kandemir AKO Haber dergisinin sorularını yanıtladı;
Ankara Çimento ve Set Grup bayiliklerinizi anlatır mısınız?
1990’lı yıllarda Türkiye için özelleştirme politikaları hız kazanmıştı. Birçok devlet teşekkülü çok daha fazla kar getireceği beklentisiyle özel sektöre devrediliyordu. Bu politikalardan Ankara Çimento da nasibini aldı. 1990 senesinde Ankara Çimento
Set Grup’a satıldı. Sözleşme gereği bu satışta Set Grup, Ankara
Çimento’nun bayilerini de devraldı. Biz de diğer bayilerle birlikte Set Grup’a geçmiş olduk. Set Grup kısa süre sonra bayi
sayısını 40’a düşürdü. Bu sayıdan da sadece 3 bayi beton bayisi
olarak görev yaptı. Biz de bu üç bayi arasında yerimizi aldık.
dukça eski olduğu için Türkiye’nin en eski şirketleriyle muhakkak
bir dirsek teması olmuş. Tüm bu şirketler arasında öyle biri var
ki, aradan geçen uzun yıllara rağmen ilişkileri artarak sürmüş.
Tüm lastik ihtiyacını Abdulkadir Özcan A.Ş. tarafından üretilen
ve Türkiye’de temsil edilen markalardan karşılayan Kandemir
bunun karşılıklı güvenden kaynaklandığını söylüyor.
Kendi beton santralinizi kurma süreciniz nasıl gerçekleşti?
Set Grup yöneticileri önce bayi sayısını 40’a düşürdü. Beton
bayisi sayısını ise 3’e indirdi. Biz de bu üç bayiden biriydik.
Kısa süre sonra ayrılıp kendi beton santralimi kurmak istedim.
Açıkçası beton sektöründe çalışma sistemimizle, satış sonrası
hizmetimizle aranılan bir şirkettik. Bu sebeple Set Grup yöneticileri kendilerinden ayrılmamı istemedi. Ancak kendi santralimi
kurmak istiyordum. Beni de kaybetmek istemedikleri için hem
kendi santralimi kurarak faaliyetlerime başladım, hem de Set
Grup bayiliğimi sürdürdüm.
Araç parkurunuz hakkında bilgi verir misiniz?
Kandemir A.Ş. olarak 12 mikser, 10 tır, 3 beton pompası ve 4
lastik tekerlekli iş makinesine sahibiz.
AKO Demek Güven Demek
Kandemir A.Ş. kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Gafur Kandemir için güven kelimesi ticaretle eş anlamlı. Sektörde de ol-
Abdulkadir Özcan A.Ş. ismi size ne çağrıştırıyor?
Tek kelimeyle yanıt vermem gerekirse güven! Abdulkadir Özcan
A.Ş. ile yıllardan beri çalışıyoruz. Şirketin kendi ürettiği lastikleri
ve temsil ettiği markaların kalitesi kesinlikle tartışılmaz. Hem uzun
ömürlü, hem kaliteli hem de ekonomik. Ama beni Abdulkadir
Özcan A.Ş.’ye bağlayan tüm bu değerlerin yanı sıra kişisel olarak
son derece büyük önem verdiğim karşılıklı güven. Abdulkadir
Özcan A.Ş. çalışanları için ‘iş’ tanımı ürünleri satmakla bitmiyor.
Sizce AKO temsilcilerini diğer marka temsilcilerinden ayıran
fark nedir?
Maalesef birçok marka, ürünü sattıktan sonra sahneden çekiliyor. Oysa Abdulkadir Özcan A.Ş. çalışanları için durum farklı.
Amaçları sadece lastiklerini kullanıcılarla buluşturmak değil.
Abdulkadir Özcan A.Ş. temsilcilerinden lastik almadığım dönemlerde bile çalışanları bağlantı kurmayı sürdürdü. Aldığım
dönemlerde ise servis talebimi asla geri çevirmediler. Abdulkadir Özcan A.Ş.’den aldığım ürünlerde ne zaman sorun çıksa he-
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 31
men servis ekibini gönderiyorlar. Lastikteki
sorun kullanıcıdan kaynaklansa bile ellerinden geldiğince yardımcı oluyorlar. Bu da Abdulkadir Özcan A.Ş. ürünlerini tercih etmem
konusunda beni yeterince ikna ediyor. Çünkü şirketin ürünlerinin kalitesi tartışılamaz.
Yıllardır Abdulkadir Özcan A.Ş. ismi kaliteyle
özdeşleşmiş durumda. Böyle bir gerçek konusunda kalitesinden emin olduğum için satış sonrası hizmetlerini değerlendiriyorum.
rum. Açıkçası Petlas ve Hankook markaları
“1990 senesinde Ankara
Çimento’nun Set Grup’a satıl- ödediğimiz bedelin tam karşılığını veriyor.
Biz de araçlarımızda ve iş makinelerimizde
masıyla şirket önce bayi sa- Petlas ve Hankook’tan vazgeçmiyoruz.
yısnı 40’a düşürdü. Ardından
da beton temsilciliği sıfatını Yerli Sermaye Demek Türkiye Demek
3 bayiye verdi. Kandemir
A.Ş.’de o dönem için oldukça Gafur Kandemir için Abdulkadir Özcan
A.Ş.’nin Türkiye’nin ilk ve tek yüzde yüz yerli
önemli olan beton bayiliğini sermayeli lastik üreticisi olması da büyük ölalan şirketlerden biri oldu.” çüde tercih sebebi. Türkiye’nin uluslararası
Araç parkınızda Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin
hangi ürünlerini kullanıyorsunuz?
ticari rekabet alanında kuvvetli olması için
halkın elinden geldiğince yerli sermayeli ürünleri tercih etmesi gerektiğini savunan Gafur Kandemir,
Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin de gerek Petlas ve Starmaxx olsun,
gerekse Türkiye’de yetkili tek temsilcisi olduğu Hankook, Toyo
ve Maxxis markalarıyla ekonomik anlamda Türkiye’ye hizmet
ettiğini söylüyor.
Her şeyden önce tüm araçlarımda Abdulkadir Özcan A.Ş. ürünlerinden şaşmıyorum. Özellikle tercihim ise iş makinelerimde
Petlas, araçlarımda ise Hankook’tan yana. İki markanın modelleri de bizleri zorlu koşullarda yarı yolda bırakmıyor. Lastikler
hakikaten uzun ömürlü. Bizim gibi yoğun ağır vasıta kullanan
şirketler için lastik hem uzun ömürlü hem de ekonomik olmalı.
Petlas ve Hankook’ta aradığım bu iki önemli özelliği de buluyo-
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 32
Sevil Yücel - [email protected]
Ferhat Sarıtepe - [email protected]
◆ AKO EĞİTİM ◆
AKO’dan Baştaş’a
Lastik Eğitimi
Türkiye’nin lastik kaplama sektörünün önde gelen firmalarından AKO Lastik Kaplama A.Ş., ülkenin
çimento devi Baştaş Çimento A.Ş.’ye 10 Ocak ve 12 Ocak 2011’de lastik eğitimi verdi.
32 mikser, 13 transmikser ve 11 santral operatörü olmak üzere
toplam 56 Baştaş Çimento personeline eğitim veren AKO Lastik
Kaplama A.Ş. Fabrika Müdürü Şevket Bacacı, lastik sektörü ve
iş dünyası ile ilgili iş geliştirme ve uyum konusundaki bilgilerini
katılımcılara iletti.
Lastik Bilgisine de Değindi
Eğitimlerini Ankara Yenimahalle Kaymakamlığı, Ankara Mimar
Sinan Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin (Beşevler Teknik
Okullar) yetkilendirilmesi ve kontrolünde gerçekleştiren AKO
Lastik Kaplama A.Ş. Fabrika Müdürü Şevket Bacacı, eğitiminde
lastik sektörü ve lastik ile ilgili temel bilgilere değindi. İş dünyasında kendini geliştirme ve uyum konularının yanında lastik
hakkında bilinmesi gereken bilgileri de aktaran Şevket Bacacı;
lastik teknolojisi, lastik ömrünü etkileyen etmenler, lastik tamiri,
lastik bakımı, depolanması ve değiştirilmesiyle ilgili bilgilerini
Baştaş Çimento personeliyle paylaştı.
Soru Cevap Bilgi Pekiştirdi
AKO Lastik Kaplama A.Ş. Fabrika Müdürü Şevket Bacacı, eğitimin sonunda soru cevap bölümüne geçti. Katılımcıların kendini geliştirme ve profesyonel uyum konusunda akıllarına takılan
soruları yanıtladı. Böylece katılımcılar hem seminerde edindiği
bilgileri pekiştirdiler hem de iş dünyasının her basamağında işlerine yarayacak bilgileri tam anlamıyla öğrenmiş oldular.
Söz konusu eğitimler daha önce yabancı bir lastik markası tarafından veriliyordu. Çimento sektörünün önemli markalarından
olan Baştaş Çimento’nun eğitimler için AKO Lastik Kaplama
A.Ş.’yi tercih etmesi, ülkenin ilk ve tek yüzde yüz yerli sermayeli
lastik üreticisi olan Abdulkadir Özcan A.Ş.’nin sektördeki başarısının bir başka ispatı olarak da görülüyor.
AKO Lastik Kaplama A.Ş. verdiği eğitimlerle sektörün sağlıklı
gelişimine de katkıda bulunuyor.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 33
◆ SÜRÜŞ GÜVENLİĞİ ◆
Aracımızı
Doğru Tanıyor muyuz?
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de araç sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. 20 milyona
ulaşan araç sayısıyla, dünyada gelişen otomotiv sektörünün ülkemize yansımaları oldukça hızlı
oluyor. Artan araç sayısı ve buna paralel olarak gelişen trafikte daha güvenli seyahat etmek, her
zamankinden de daha zor olmaya başladı.
Kendimizin, birlikte seyahat ettiklerimizin ve aracımızın güvenliğinden vazgeçemeyeceğimize göre sürüş bilgilerimizi sürekli
güncellemeliyiz. Bunun için öncelikle doğru bildiğimiz yanlışlardan kurtulmalıyız.
Düşük lastik havaları güvenli ve konforlu bir sürüş sağlar mı?
Kesinlikle hayır. Bazı sürücülerin lastik havalarını düşük tutarak
hem araçlarının yola daha iyi tutunacağı hem de daha konforlu
sürüş sağlayacağı düşüncesi kesinlikle yanlıştır.
Lastik Basıncına Dikkat
Lastik havalarının ayarı, araç üreticileri tarafından araç ağırlığı
da dikkate alınarak oldukça ince ve mühendislik gerektiren hesaplamalar sonucunda belirlenir. Bu ayarlamaların altında olan
lastik hava basıncı, sürüş güvenliğini düşürür, hem de aracın
mekanik sistemini yorar. Bu sebeple olması gerekenin altında
bir hava basıncıyla seyahat edilmemelidir.
Artan araç yüküne paralel olarak lastik havasını artırmalı mıyız?
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 34
Artan yüke ya da yolcu sayısına göre lastiklerin havasının artırılmasını öneriyoruz. Böylece hem yakıt sarfiyatı azalır, hem de hız
açısından aracın performansı çok daha olumlu etkilenir. Unutulmamalıdır ki; hava basıncı düşük olan lastiğin tabanı zemine
yayılır ve aracın yola daha iyi tutunmasını engeller. Aynı sorun
hatalı seviyede hava basılan lastiklerde de yaşanır. Zira yanlış
hava basılan lastiklerin yol tutuşu düşer.
Yanlış hava basılan lastikler nasıl bir sorun yaratır?
Olması gerekenin altında hava basılan lastiklerin tabanının ortası yukarı kalkar ve
lastiğin yolla teması kesilir. Havası düşük olan
lastiklerin yalnız omuz
kısımları zeminle temas
eder. Lastik hava basıncı düşük olduğu zaman, kaygan ya da ıslak
zeminle temas halinde
aracın hızı düşük olsa
Ne Çok Alçak, Ne Çok Yatık
Herşeyden önce tüm sürücüler için sürücünün doğru
koltuk pozisyonu, otomobile en iyi şekilde hakim olabileceği bir pozisyon olmalıdır. Ayrıca koltuk ne fazla
yatık, ne de fazla dik olmalıdır. Ancak koltuğun olabildiğince dik olması sürücü için avantajlıdır. Diğer
yandan koltuğun yüksekliği de kişiden kişiye değişir.
Burada da ne yüksek ne de alçak olmalıdır. Sürücü
koltuğunu, çevreyi rahat görebileceği, araca hakim
olabileceği ve vites ile el freni gibi ‘olmazsa olmaz’lara
rahat ulaşabileceği şekilde ayarlamalıdır.
Fren Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler
bile kayma çok daha erken başlar. Aracın fren mesafesi uzar ve
direksiyon hareketlerine daha geç yanıt alınır.
Yağışta lastik havası indirmek doğru bir hareket olur mu?
Yağışta lastik havasını indirmek sürücüler arasında doğru bilinen yanlışlardan bir tanesidir. Yağış anında havası indirilmiş
lastiklerin kaymayacağı ya da daha az kayacağı bilgisi kesinlikle
yanlıştır. Bunun sebebi çok basittir. Lastik hava basıncı düşük
olduğu zaman, lastiğin su boşaltma kanalları kapanır. Böylece
yağmur suyu lastik tarafından çok daha az dışarı atılır. Sonuç
olarak da lastiğin, dolayısıyla da aracın su üzerine çıkma ve su
yastığı üzerinde kayma olayı düşük hızlarda bile yoğun olur.
İyi Şoför Oturuşundan Bellidir!
Araç, sürücü ve yolcu güvenliği açısından en çok ihmal edilen
konuların başında sürücünün oturuş pozisyonu geliyor. Malesef
sürüş güvenliği denilince akla önce teknik, mekanik ve sürüş
yeteneği geliyor. Oysa şoför mahallinde en önemli olan şey sürücünün doğru pozisyonda oturmasıdır.
Trafikte tuhaf ve komik pozisyonlarda oturan yüzlerce sürücü
görebilirsiniz. Kimi koltuğu neredeyse ‘yatak’ seviyesine getirir,
kimisiyse gereğinden fazla dik ve fazlasıyla direksiyona yakın
ayarlar. Sürücüler için ‘doğru koltuk pozisyonu’ diye bir tanımlama yapmak mümkün değildir. Zira, bay ya da bayan sürücüler birbirinden
farklı boy ve kilodadır. Ayrıca insanların kol ve
bacak uzunlukları birbirinden farklıdır. Bu da
doğal olarak farklı koltuk mesafesi gerektirir.
Fren yapmak konusunda da birçok hatalı bilgiye sahibiz. Bunların başında gelen ‘doğru bilinen yanlış’ ani
fren yaparken önce frene basıp durmaya yakın debriyaja basmak geliyor. Buradaki amaç ‘sözde’ motor
kompresyonundan faydalanarak daha kısa mesafede
durmayı sağlamak. Böyle hatalı bilgilerin kim ya da
kimler tarafından ortaya atıldığı bilinmez ama şoförlükle uzaktan yakından alakası olmayan insanlar olduğu kesin...
Sayın AKO Haber dergisi okuyucuları, araç seyir halindeyken
ani ya da normal olsun en doğru ve güvenli yavaşlama, frenle
debriyaja aynı anda basılmak suretiyle gerçekleştirilir. Buradaki
mantık tam terstir. Amaç motor frenini kullanmak değil, motoru
tam anlamıyla devreden çıkarmaktır. Çünkü ani fren yaparken
bir yandan frene basılarak araç yavaşlatılsa da motorun ileri
götürme kabiliyeti sürer. Fren ve debriyaja aynı anda basılınca
motor devre dışı kalır ve durma mesafesi kısalır.
ABS gerçekten de fren mesafesini kısaltır mı?
ABS’nin açılımı, ‘Antiblokaj Fren Sistemi’nin baş harfleridir.
Antiblokaj Fren Sistemi (ABS) otomobili, mekanik frene göre
daha kısa mesafede durdurur bilgisi de yanlıştır. Çünkü, ABS’nin
öncelikli amacı aracı durdurmak değil, lastiklerin kızaklamasını
engelleyerek fren sırasında aracın manevra yapılabilmesine olanak tanımasıdır. ABS’nin amacı, aracın daha güvenli biçimde
frenleme yapmasına yardımcı olmaktır.
Mekanik frene sahip olan araçta pompalayarak durmak işe
yarar mı?
Kesinlikle hayır. Böyle bir hareket, yolcuları, sürücüleri, trafik-
Sürücü koltuğunu, çevreyi rahat görebileceği, araca hakim olabileceği ve vites
ile el freni gibi ‘olmazsa olmaz’lara rahat
ulaşabileceği şekilde ayarlamalıdır.
Burada unutulmaması gereken bir gerçek var
ki, o da “‘En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en
rahat ettiği pozisyondur” inanışının son derece
yanlış olduğudur.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 35
ber emniyet kemeri takmak hem sürücü, hem ön koltuk hem de
arka koltukta oturan yolcular için hayat kurtarır. Unutmayınız,
araçtaki tüm insanlar için emniyet kemeri takmak ölmekten ya
da hayat boyu sakat kalmaktan daha zor değildir.
Farım da Açık, Yolum da!
Gündüz far yakmak gerekli mi?
teki diğer araçları tehlikeye sokar. Pompalayarak fren yapma
işlemi ayağın frene bir basıp bir çekilmesidir. Frene basınca araç
yavaşlar, ayağımızı çekince ise hızlanmaya devam eder. Böylece
Gündüz kısa farları yakmak, trafiktekilerin gözünü alır inancı
gerçeği yansıtmaz. Bildiğiniz gibi trafikte her tür kaza, dikkatsizlikten ve yanlış hamlelerden gerçekleşir. Çünkü, gündüz kısa
far yakmak, diğer şoförlerin ya da yayaların sizi daha erken fark
etmesini ve olası yanlış hamlelerini engeller.
Yalnızca bulutlu, yağışlı, karlı ya da akşam üstü değil, güneşli
havalarda ve hızlı yol kesimlerinde de kısa farları
yakmak, sürüş güvenliği açısından olmazsa olmazdır. Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda başlatılan “Farım
da açık, yolum da!” kampanyası büyük ses getirmiş
ve gündüz gerçekleşen kazalarda gözle görünür bir
azalma gözlenmişti.
Ortalama 50 kilometre hızla seyrederken meydana gelen bir çarpışmada aracın içindekiler,
emniyet kemeri takmadıkları takdirde 4 katlı
bir binadan aşağı düşmeye eşit bir şoka maruz
kalırlar.
Siste Araç Kullanırken ...
aracın durma mesafesi uzar. Ayak pedalın üzerinden kaldırılmadan fren yapmak en doğru hareket olur.
Kemer Takmak Hayat Kurtarır
Araç içerisinde trafikte ya da
yavaş seyrederken emniyet
kemeri takmaya gerek var
mı?
Emniyet kemeri takma alışkanlığı son yıllarda giderek artsa da
maalesef bazı sürücüler tarafından sudan bahanelerle ‘unutulmaya!’ devam ediliyor. Şehir
içinde, trafikte ya da aracımızı
yavaş sürerken emniyet kemeri
takmanın gerek olmadığı anlayışı kesinlikle yanlıştır. Ortalama
50 kilometre hızla seyrederken
meydana gelen bir çarpışmada
aracın içindekiler, emniyet kemeri
takmadıkları takdirde 4 katlı bir binadan aşağı düşmeye eşit bir şoka
maruz kalırlar. Emniyet kemerinin
olası bir kazada hayat kurtaran en
önemli güvenlik önlemi olduğunu
asla unutmamalıyız. Bununla bera-
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 36
Tüm olumsuz hava ve yol şartları arasında yoğun
siste araç kullanmak kuşkusuz en zor işlerden biri.
Peki yoğun sisli havalarda araç kullanırken temel
olarak dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir? Yoğun siste araç kullanmamak en iyisidir. Ancak mecburiyet durumunda, dikkat edilmesi gereken bazı temel hususlar olduğu
unutulmamalıdır. Unutmayınız, yoğun siste görüş mesafesi kısalır ve diğer araçların sizi fark etmesi zorlaşır. Bu sebeple yoğun
siste araç kullanırken sürücülerin birincil amacı, diğer
sürücülerin sizi fark etmesini sağlamaktır. Ön ve arka sis
Unutmayınız, yoğun siste
görüş mesafesi kısalır ve
diğer araçların sizi fark
etmesi zorlaşır. Bu sebeple
yoğun siste araç kullanırken
sürücülerin birincil amacı,
diğer sürücülerin sizi fark
etmesini sağlamaktır. Ön ve
arka sis farları yakmak ilk
hamlemiz olmalıdır.
cünün güvenli sürüş için ‘olmazsa olmazı’
görüş mesafesidir. Bu mesafe yoğun sis ortamında fazlasıyla düşer. Böyle bir durumda paniğe kapılmamalı ve soğukkanlılıkla
önlem alınmalıdır. Bunların başında sis farı
gelir. Hemen kısa farları yakmalı, ardından
da sis lambalarımızı çalıştırmalıyız. Sis farı
olmayan araçlar için sis farı sonradan araca monte edilebilen bir parçadır ve son
derece önemlidir. Sürücülerin bu hayati
parçayı edinmelerinde fayda vardır.
Yalnız sis farı görüş mesafesinde büyük ölçüde yeterli olabileceği gibi tam anlamıyla
ihtiyacımızı karşılamaz. Bu durumda ileri
sürüş uzmanları sarı renk camlı gözlükleri
takılmasını tavsiye ediyorlar. Özellikle uzun
yol şoförlerinin sarı renk camlı gözlük edinmelerinde fayda vardır.
farları yakmak ilk hamlemiz olmalıdır. Kesinlikle en sağdan ilerlememeliyiz. Çünkü yoğun siste görüş mesafesi kısalır, en sağdan
da ağır vasıtalar gittiği için çarpışma riski doğar. En doğrusu normal şeritten önümüzdeki araçla takip mesafesine dikkat ederek
seyretmektir.
Bu arada yoğun siste dörtlü ikaz lambalarını yakarak seyretmek
alışkanlığı hem gereksiz, hem de arkadan gelen aracın öndeki
aracın manevra kabiliyetini anlamasını zorlaştıracağı için tehlikelidir.
Siste Sarı Gözlük Avantajı
Aracın ve trafiğin kusursuz olduğu durumlarda tek risk sürücü
hatasından kaynaklanan kazadır. Bu durumda sürücünün rehavete kapılarak dikkati elden bırakmaması gerekir. Bu hayati önem
taşıyan bir zorunluluktur. Genel hatlarıyla bakacak olursak sürü-
Siste Yol Kayganlaşır
Bunun yanı sıra sisli hava şartlarında zeminin de kayganlaştığı
unutulmamalıdır. Bu sorunu dikkate alıp, önümüzdeki araçla takip mesafesinin uzun tutulması hayati önem taşır. Ayrıca sollama
yapılmaması da güvenli yol almaya yardımcı olan bir diğer güvenlik hamlesi olur.
Özellikle yoğun sis ortamında diğer araçları uyarmak için kornaya basmak yanlış bir hareket olur. Malesef bu yöntem ülkemizde yoğun şekilde uygulanıyor. Siste korna çalmak önümüzdeki
aracın kullanıcısını paniğe sokabilir. Bu da onun beklenmedik bir
manevra yapmasına neden olur. Bu da sürüş güvenliğini trafikteki tüm araçlar ve yayalar için tehlikeye atar. Diğer araçların uyarılması gereken durumlarda yavaşlamak, gerekiyorsa da sabırla
beklemek en doğru ve en medeni davranış olur.
Deniz Denkalan - [email protected]
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 37
◆ ÖZEL DOSYA ◆
Sırt Deseni Ne İşe Yarar?
Kullandığımız araç hangi model olursa olsun ya da güvenlik donanımları ne kadar gelişmiş olursa
olsun aracı yola bağlayan tek ekipman olan lastik sağlıklı ve kaliteli olmadıkça sürücüler ve yolcular asla tam anlamıyla güvende olmazlar. Bu nedenle güvenlik açısından lastiğin önemi son derece
büyüktür. Peki lastiği bu denli önemli kılan şey nedir?
Kuşkusuz lastiğin birçok farklı
özelliği vardır. Ancak bu özellikler arasında sırt deseninin
önemi büyüktür. Lastik; güvenlik, sürüş keyfi ve kullanım
maliyeti gibi özelliklerini, ham
maddesine, bileşenlerine ve
desenine borçludur. Her ne
kadar lastiğin ihtiva ettiği bileşenlerinin çoğu dışarıdan
görünemese ve lastik kauçuğu
her zaman siyah renkli olsa da
lastik deseni oldukça belirgindir. Bu desenler de markadan
markaya, modelden modele
hatta mevsim ve zemin yapısına göre değişik üretilirler.
2 Önemli Özellik
Aracı yola bağlayan tek donanım olan lastiğin iki önemli değeri
vardır. Bunlardan biri ıslak, karlı ya da buzlu yollarda aracın yol
tutuşunu sağlayan güvenlik, diğeri de kuru zemin üzerinde yol
tutuşu sağlayan sürüş güvenliği. İşte bu iki önemli değerin sağ-
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 38
lanması lastiğin sırt desenine bağlı. Yani hem güvenlik hem de
konfor için doğru sırt deseni aracın ‘olmazsa olmazıdır’.
Islak Zeminde Yol Tutuşu
Araç lastiklerinin ham maddesi olan kauçuk tek başına güvenlik ve konforda yetersizdir. Kauçuk tek başına her türlü iklim
ve zemin koşullarında, sabit bir yol tutuşu sağlamaz. Bir örnek
vermek gerekirse, ıslak zeminde ve
saniyenin binde birinde, desen, suyu
kanallar içine toplamakta ve temas
bölgesinin dışına atmaktadır. 195
65 R15 ebadında bir lastik, saniyede
yaklaşık onbeş litre su boşaltır. Lastiğin hayat damarı olan sırt deseni,
temas yüzeyindeki suyu boşaltarak,
sırt bandının zeminle temasını ve yol
tutuşunu gerçekleştirir. Lastik deseni, saniyenin binde birinde suyu toplar ve temas yüzeyinin dışına atar.
Bununla beraber sırt deseninin tasarım yapısıyla alakalı dikkat edilmesi
gereken bazı maddeler vardır Bun-
Lastiğin hayat damarı olan sırt deseni, temas
yüzeyindeki suyu boşaltarak, sırt bandının zeminle
temasını ve yol tutuşunu gerçekleştirir. Lastik deseni, saniyenin binde birinde suyu toplar ve temas
yüzeyinin dışına atar.
Petlas Elegant PT311
deseninin sertliği, sürüş yönünde keskinlik ve direksiyon hareketlerine cevap verme için gerekli olan önemli unsurlardan
biridir. Diğer yandan lastik profili de en az sırt deseni kadar
önemlidir. Kare omuzlarla düz bir profil, lastiğe özellikle virajda iyi bir tutunma kabiliyeti sağlar. Ayrıca lastiğin doluluk ya
da boşluk oranı da önemlidir. Boşluk yüzdesi ne kadar düşük
olursa, zeminle temas eden kauçuk yüzeyi de o kadar çoğalır
ve performans artar. Lastikteki sırt blokları, lastik sırt deseninin
hareketliliğini, kalınlığı içinde sınırlandırır. Bununla beraber, lastiğin kilitlenen kılcal kanalları, desenin sertliğini fırça etkisi yaparak bozar. Bunu engellemek için de üç boyutlu kılcal kanal
sisteminden yararlanılır.
Gamze Koç- [email protected]
Petlas Imperium PT515
Petlas Full Power PT825
Petlas PT875
lardan en önemlisi, lastik sırt deseninde kanal yüzdesi ne kadar
fazla olursa, desenin su toplama kapasitesi de o kadar artacaktır.
Bu da yağmur sonrası ıslak zeminlerde son derece önem taşımaktadır.
Desen ve Yön İşlevi
Lastik sırt deseni çeşitli şekillerde olabilir. Marka ve modellere
göre değişiklik arz eden sırt desenleri simetrik, yönlü ya da asimetrik yönlü olabilir. Bu çeşitler gerçek bir boşaltma şebekesi
olarak, suyun kenarlara mümkün olan en hızlı biçimde dışarı
atılmasını sağlar. Lastik sırt desenindeki kılcal kanallar ise silecek
misali zemini kurutmaya geniş ölçüde katkıda bulunur.
Kuru Zeminde Yol Tutuş
Lastik sırt deseni çeşitli yol şartlarına göre farklılık gösterir. Sırt
◆ SÜRÜŞ GÜVENLİĞİ ◆
Yağışlı Havalarda
Araç Kullanımı
Sahilde yürüyenler için yağmur belki keyif vericidir fakat eğer aracınız varsa ve bir de yağışlı havada
bir yere yetişmeniz gerekiyorsa, araç kullanmak keyiften çok bir eziyet halini alabilir.
Ülkemizi etkisi altına alan yağışlar en çok sürücüleri tedirgin
ediyor. Yağışlı havada araç kullanmak sürücüler için çileye dönüşüyor. Yılın yarısını yağışlı geçiren bir ülkede yaşadığımız için
araçlarımızın bakımına yağışlarda her zamankinden fazla dikkat
etmemiz gerekiyor.
Araca Binmeden Önce Dikkat Edilecekler
Araca binmeden önce ayakkabıların ıslak olmamasına dikkat
edilmelidir. Acil bir durumda fren yaptığınızda ayakkabının pedaldan kaymaması için bir bezle taban kısmı silinmelidir. Yağmurlu havalarda gaza gereğinden fazla basmak, ani frenler ve virajlarda hızlı dönüşler yapmak gibi durumlardan kaçınılmalıdır.
Yağışa Hazırlıklı Olunmalı
Sürücüler arabalarını mevsimsel koşullara göre hazırlamalılar.
Arabanızı kışa hazırlamak için her lastiğin diş kalınlığını kontrol
etmek gerekir. Bu kalınlığın da en az 4,8 milimetre olması şarttır.
Aynalardaki Buzlanmayı Çözün
Sürücüler ilk olarak arabanın camlarına dikkat etmelidir. Camı
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 40
buğulanan araçlar için klima soğukta çalıştırılıp ön camın buğusu çözülmelidir. Temiz bir bez ile de camın buğusunu silebilirsiniz.
Far Açık Kalmalı
Yağmurlu havalarda gündüz dahi olsa farları açmak en doğrusudur. Kısa farlar devamlı açık tutulmalıdır. Eğer ki yakınınızdaki
araçları göremeyeceğiniz derecede bir yağış varsa, aracınızı uygun bir yere çekip yağmurun azalmasını bekleyin.
Lastiklerinizi Kontrol Edin
Her mevsimde hava şartlarına en uygun lastiği kullanmak gerekir. Her hava koşulunda sizi yarı yolda bırakmayacak bir lastik sizin güvencenizdir. Lastiklerinizin aşınmasını düzenli olarak
kontrol edin ve ömrünü tamamlamış lastiklerle yola çıkmayın.
Mesafeyi Uzak Tutmak Gerekiyor
Yağmurlu havalarda su, yüzeyin sürtünme kat sayısını düşürür.
Bu da aynı hızda frene basıldığında ıslak zeminde, kuru zemine oranla daha uzun mesafede duracağınız anlamına gelir. Bu
yüzden böyle durumlarda düşük hızla yolda ilerlemek ve öndeki araçla olan mesafeyi uzak tutmak en önemli kurallardan biridir. Takip mesafesini korurken ani frenden mümkün olduğunca
kaçının. Takip mesafesi araç hızının yarısı kadar
olmalıdır.
Su Birikintisine Dikkat Edilmeli
Yağış dolayısıyla oluşan altyapı eksikliğinden kaynaklanan su birikintilerine girildiğinde direksiyon
sıkı ve düz tutulmalıdır. Hızı düşürmemiz gerektiğinde ayak gazdan çekilmeli ve kaymayı başlatabilecek manevra ve frenden kaçınılmalı. Arabanın kendi ağırlığıyla yavaşlaması beklenmelidir.
Su dolu derin çukurlara girildiği zaman fren balataları ıslandığı için frenin tutunma özelliği azalır.
Su birikintisi olan yerlerden geçerken sürücü camının açık kalmamasına dikkat edilmeli.
Aşırı Buzlanma Olabilir
Soğuk ve yağışlı havalarda yağmur ardından ağaç ve köprü gibi
bölgelerin gölgesinde kalan alanlarda aşırı buzlanma olur. Bu
tip yerlere dikkat etmek gerekir.
Bu yüzden sollama esnasında aracın silecekleri en yüksek hızda
çalışmalıdır. Öndeki aracın lastik izlerinden hareketle ilerlerseniz daha az su sıçramalarına neden olursunuz. Zaman zaman
da frene basıp ıslanan kampanaların kurumasını sağlayın.
Kaygan Yola Dikkat
Yağışlı Havalarda Lastik İndirmek
Saatlerce yağmur yağan bir yoldansa yeni ıslanmış bir yol, sürücüler için daha tehlikelidir. Yol üzerinde birikmiş toz ve yağlar,
ilk düşen yağmur ile birlikte yolu kayganlaştırır ve bu durum
sürücülerin paniklemesine neden olur. Panik olmadan ayağınızı
gazdan çekip makul bir süratta aracı sürmek en doğrusudur.
Sileceklerinizi Ayarlayın
Sollama yapmanız gerektiğinde sileceklerinizin hızını attırın. Sollarken araç lastiklerinden gelen su, görüş mesafenizi bozabilir.
Yağışlı havalarda yolun kayganlaşması ile sürücüler lastiklerin
indirilmesi ile aracın daha az kayacağını düşünür. Fakat lastiğin
havası indirilse dahi aracın su üzerine çıkması ve kayması mümkün olacaktır.
Yağışlı havalarda bir sürprizle karşılaşmamak için otomobilinizin
bakımını mevsim koşullarına göre hazırlamayı unutmayın.
Sevil Yücel - [email protected]
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 41
◆ BİZDEN HABERLER ◆
Tokat’dan Toyo’ya
Büyük İlgi
Dünyanın en kaliteli lastik markalarından Toyo, Türkiye’nin ilk ve tek yüzde yüz yerli sermayeli lastik üreticisi Abdulkadir Özcan A.Ş. sayesinde Tokat’ta.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Taşımacılık Kooperatifi ve Tokat Şehir İçi Halk Minibüsleri Kooperatifi çalışanları
Tokat’ta faaliyet gösteren ilçe minibüs durakları ve şehir içi mini- içi taşımacılığın daha yoğun olduğunu belirten Abdulkadir Özcan A.Ş. yetkilileri, sadece Tokat’ta
büs hatlarını ziyaret eden Abdulkafaaliyet gösteren Gaziosmanpaşa
dir Özcan A.Ş. yetkilileri, şoförlere
Tokat’ta gördükleri ilgiden memnun olan Üniversitesi’nde toplam doksan
Toyo hakkında bilgi verdi. AKO Haber dergisine konuşan Abdulkadir
Abdulkadir Özcan A.Ş. yetkilileri, ilçedeki adet aracın çalıştığına dikkat çekiyor. Tokat’ta görüştükleri kooperatif
Özcan A.Ş. yetkilileri, söz konusu
durak başkan ve şoförlerinin Toyo lasduraklarının başkan ve şoförlerinyerlerde çalışan kooperatif başkantiklerine olan ilgisinin yoğun olduğuna
den fazla sayıda 215/ 75R 17,5 Toyo
ları ile şoförlerin markaya ilgisinin
dikkat çekiyor.
lastik siparişleri aldıklarını açıklayan
yoğun olduğunu dile getirdi.
Abdulkadir Özcan A.Ş. yetkilileri,
aldıkları siparişlerin artarak devam
Tokat bölgesinin, kendisine oldukça
yakın olan Çorum ve Amasya şehirlerine oranla özellikle şehir edeceğini beklediklerini sözlerine ekledi.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 42
◆ AKARYAKIT ◆
10 Numara Madeni Yağ’a
Çözüm
Son bir yıldır yoğun olarak, 10 numara madeni yağ satışı ve sektöre getirdiği olumsuzluklar adına
çok farklı görüşler belirtildi, yazılar yazıldı ve sıkıntılar sektörel kurum ve kuruluşlara iletildi. Ancak
sektör aktörlerinin (bayiler, akaryakıt dağıtım şirketleri vs…)sorunları üzerine radikal bir çözüm
üretilemedi. Bu makalenin amacı ise bireysel ya da örgütsel olarak oluşturulacak bir çözümün
10 numara yağ satışları ile kaybedilen müşteri kitlesinin tekrar istasyonlara dönmesinin sağlanıp
sağlanamayacağına ilişkin bir pazarlama analizidir.
Akaryakıt sektöründe müşteriler, dağıtım şirketleri
tarafından; gelir seviyelerinden, araç modellerine,
eğitim seviyelerinden, mesleklerine kadar ince ve
detaylı analizlerle sınıflandırılır. Bu sınıflandırmalar
doğrultusunda müşteri gruplarına göre geliştirdikleri uygulamaları piyasaya reklamlar ve halkla
ilişkiler kapsamında sunarlar. “Temiz Tuvalet” kampanyası hijyen ve temizliğe önem veren bir müşteri
grubuna hitap ederken, Başak Kart gibi uygulamalar ise meslek gruplarına hitap eden bir kampanyadır. Ancak akaryakıt fiyatları karşısında inanılmaz
fiyat farkı bulunan 10 numara madeni yağın karşısında hangi
kampanya yürütülebilir?
Şema 1’de, bir müşterinin bir akaryakıt firmasında aradığı temel
kriterler gösterilmektedir. Bu değerler bir müşteriye bir arada
sunulduğu zaman bir müşterinin söz konusu firmanın ürününü
alması söz konusudur ancak 10 numara madeni yağ için durum
biraz farklı…
Şema 2’de ise ağır vasıta sürücüleri için sunulan toplam değerler şuan onların normal akaryakıt kullanması adına hiçbir anlam
ifade etmiyor. Sebebi ise nakliyecilerin toplam maliyetlerinin
yaklaşık % 65’ini akaryakıtın oluşturmasıdır.
Şema - 1
Şema - 2
Her bireyin çıkarları doğrultusunda hareket edeceği gibi onlarda 10 numara madeni yağ kullanmaya devam edecektir.
Değişmeli mallar, bir ürünün fiyatı yükseldiği zaman, diğer ürüne olan talebin artmasıyla, birbirlerinin yerine kullanılabilen
ürünlerdir(Boyes ve Melvin, 2005, s 50) Şu an sektördeki durumda akaryakıt fiyatlarının artması ile akaryakıt yerine kullanılabilen 10 numara yağa olan talebin fırlamasıdır.
Dağıtım şirketlerinin ağır vasıta kitlesi için geliştirmiş olduğu derin iskonto uygulamaları da bu kitleden ciddi bir dönüş oranı
sağlayamıyor. Karlılıklarında tek tip motorin ile minimize olduğu şu ortamda % 10’luk bir indirimin bile bu kitleyi istasyona
çekemediğini düşünürsek, bu soruna çözüm sektörün
kurum ve kuruluşlarının müdahaleleri ile gelecektir.
Sonuç olarak bu müşteri grubunu istasyonlara geri
döndürmek için pazarlama faaliyetleri ve bireysel iletişim yetersiz kalmakta, sadece fiyat ile rekabet etme
şansı tek çare olarak görülmektedir.10 numara madeni yağ fiyatlarına inmek ise şu an imkansız gözükmektedir. Kısaca dağıtım şirketleri ve bayi eliyle bir çözüme
ulaşmak çok yetersiz kalacaktır. Bu konuda sektörel refahın artması ve iyileşmesi adına resmi kurumlarca alınacak radikal kararlar bu sorunun çözülmesi için çok
etkili bir yöntem olacaktır.
Cihan Eren İnaltekin
Best Oil Bayi Geliştirme Koordinatörü
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 43
◆ TEKNOLOJİ ◆
Karbon Elyaf Teknolojisi
Üstün özelliklerinden dolayı geleceğin malzemesi olarak nitelendirilen karbon elyaf, diğer bir deyimle karbon fiber ileri teknoloji ürünüdür. Üretildiği hammadde karbonlaşmış akrilik elyaf, yani
ipliksi bir tür plastik maddedir. Bu ürün piyasada “Karbon Elyaf” olarak isimlendirilmektedir. Bu
maddeden üretilen malzemeler de karbon elyaf kompozit ürünler adını almaktadır.
Stratejik bir malzeme yapısına sahip olan karbon elyafa geleceğin malzemesi olarak bakılıyor. Bu madde bazı karmaşık işlemlerden sonra, çelikten 4-5 kat daha hafif olmasına karşın 3 kat
daha dayanıklı bir yapıya sahip. Bu nedenle, yakın bir gelecekte
bu kompozitlerin metallerin yerine geçmesi bekleniyor.
Yapısının yüzde doksanı karbon atomlarından oluşan karbon elyaf, (PAN) Poli Akrilo Nitril’den elde edilmektedir. PAN, karmaşık bazı işlemlerden geçtikten sonra karbon fibere dönüşmektedir. Bu işlemler sırasıyla şöyledir;
- 3 bin°C’ye kadar ısıtılan PAN’ın moleküler yapısı değişerek rengi beyazdan siyaha dönüşür.
- Moleküler yapısı değiştirilen PAN içindeki karbondan başka
bütün elementler malzemeden uzaklaştırılır.
- Polimerin, 10 bin °C ile 30 bin °C arasında ısıtıldığı bu işleme
karbonlama (+ grafitleme) denir. Bu işlemdeki sıcaklık ne kadar
yüksek olursa, oluşturulan karbo elyafın (fiber) kalitesi de o kadar yüksek olur.
- Daha sonra fiberlerin yüzeyi, epoksi reçine ile kaplanarak diğer işlemler sırasında, polimerle temastan korunması sağlanır.
Karbon Elyafın Kullanıldığı Yerler
Spor Aletleri: Spor aletlerinde ise; su kayakları, sörf aletleri,
kanolar, dalgıç paletleri, zıpkın gövdeleri, basınçlı oksijen tüpleri, golf sopaları, tenis raketleri, bisiklet ve her çeşit spor malzemesinin yapımında kullanılmaktadır.
Havacılık Uzay ve Savunma Sanayi: Yolcu uçaklarının imalinde kompozit malzemelerin yapımı giderek artmaktadır. Eurofighter adlı savaş uçaklarında yüzde 50 oranında kompozit
malzeme kullanılmıştır. Radara yakalanmayan hayalet uçakların
gövdelerinin kaplamalarında da bu madde kullanılmaktadır.
Türkiye’de Karbon Elyaf Kullanımı
Dünyada karbon elyaf esaslı ürünleri, ABD, Almanya, Fransa,
İngiltere, Japonya, Macaristan ve Tayvan üretmektedir. Türkiye
ise karbon elyaf üreten ülkelerin sekizincisi olmak üzere çalışıyor. Şirketler geliştirdikleri karbon elyafla ilgili teknolojik ve yöntemsel bilgileri asla satmıyor ve paylaşmıyorlar; çünkü gelecekte
tüm temel ürünler, karbon elyaf ve benzeri yapay (kompozit)
malzemelerden üretilecek gibi görünüyor. Dünyada karbon elyaf tüketimi, bugünkü verilere göre yıllık 38-40 bin ton civarındadır. Gelişmiş ülkelerde karbon elyaf ile ilgili gizli ve yoğun bir
rekabet yaşanmaktadır.
Güçlü, elastik ve hafif bir yapıya sahip olan karbon elyaf, çeliğe
göre üç kat daha dayanıklı, buna rağmen beş kat daha hafif olduğundan gelecekte stratejik önemi fazla olan bir ürün olarak
kabul edilmesi beklenmektedir.
Türkiye’nin yıllık karbon elyaf tüketimi şimdilik 100 ton kadardır.
Türkiye’de karbon elyaf üretimi ise, ilk defa 2009 yılında AKSA
Akrilik Kimya Sanayi Yalova Tesisleri’nde deneme olarak gerçekleştirilmiştir.
Otomotiv Sektörü: Oto lastikleri, yakıt depoları ve bazı yedek
parça imallerinde, Formula 1 araçlarının büyük bir kısmında.
Kompozit Malzemeler
Endüstride: Lityum pillerin kaplanmasında, çeşitli ev ve ofis
araçlarında, rüzgâr santrallerinin yapımında daha büyük pervane imal edilme imkanı sağlanabilir. Kara ve deniz taşımacılığında, askeri alanlarda ve LPG benzeri basınçlı tüp yapımında kullanılmasının yanı sıra uzun namlulu silah ve
müzik aletleri yapımında tercih edilebilir.
İnşaat Sektörü: Binalar karbon elyaf ile
kaplanarak depreme karşı dayanıklılığı artırılmaktadır. İstanbul’daki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün halatları, Japonya’da
üretilen karbon elyaflı malzemeden yapılmıştır.
Denizcilikte: Karbon elyaf kullanımı, yat
ve teknelerin gövde ve yelken direği gibi
dayanıklılık isteyen parçalarında giderek
artmaktadır.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 44
Birbirinden farklı iki veya daha fazla malzemenin bir araya getirilmesi ile imal edilen malzemeler kompozit olarak adlandırılır.
Her kompozit yapısında genelde matris ve elyaf (takviye) olmak
üzere iki madde bulunur. Bu malzemelerin fiziksel özellikleri birbirinden farklıdır. Bu makro birleşmeden sonra meydana gelen
kompozit malzeme her iki malzemeden de farklı özellikler taşımaktadır. Günlük hayatta çok sık karşılaşılan beton, çimento ve kumdan meydana
gelen malzemeler bir kompozit malzemedir. Kompozit malzeme dendiğinde elyaf
ile güçlendirilmiş plastik malzemeler anlaşılmaktadır. Bu kompozit malzeme matris
çelik ile desteklenmektedir. Bugün artan
yoğun talep üzerine piyasalara yeni kompozit malzemeler sunulmaktadır.
Matris Malzemeler
Matris Malzemelerin elyafları bir arada tutmak, yükü elyaflara dağıtmak ve elyafları
çevresel etkilerden korumak üzere üç te-
mel fonksiyonları vardır. İyi bir matris malzeme,
düşük viskoziteli bir yapıda bulunurken, elyafları sağlam ve uygun şekilde çevreleyebilecek
katı duruma kolaylıkla geçebilmelidir. Kompozit
yapılarda yükü taşıyan elyafların fonksiyonlarını
yerine getirmeleri açısından matrisin mekanik
özelliklerinin rolü çok büyüktür. Örneğin matris
malzemesi olmaksızın bir elyaf demeti düşünüldüğünde yük bir ya da birkaç elyaf tarafından
taşınacaktır. Matrisin varlığı ise yükün tüm elyaflara eşit dağılımını sağlayacaktır. Kompozit malzemelerin üretiminde kullanılan matris
malzeme tipleri epoksi, polyester, vinylester ve
fenolik reçinelerdir. Yüksek
mukavemet
göstermeyen
durumlarda en
çok kullanılan
matris malzemesi polyester
reçinesidir. Gelişmiş kompozitlerin üretiminde ise genellikle
epoksi reçinesi
kullanılmaktadır. Matris iyileştirmesi çalışmaları özellikle
yüksek sıcaklıkta kullanıma uygun ve düşük nem duyarlılığına sahip yapıların
üretilmesi doğrultusundadır.
Elyaflar
Düşük yoğunluklarının yanı sıra yüksek elastik modüle ve sertliğe sahip olan elyaflar, kimyasal korozyona da dirençlidirler.
Günümüzde kompozitlerin donatılmasında boyutsal ve şekilsel
özellikleri çok farklı lifler (elyaflar) kullanılmaktadır. Lifler değişik kaynaklardan elde edilmekte ve değişik özellikleriyle büyük çeşitlilik göstermektedir. Kıllar donatıda kullanılan en ince
malzemelerdir. Üstün özelliklere karşın, imalat yöntemleri nedeniyle kıllarla donatımlı kompozitlerin üretimi son derece sınırlı kalmaktadır. Ayrıca, kılların sahip oldukları yüksek çekme
dayanımı sadece elastik bölgededir. Plastik deformasyonunun
başlamasıyla kıllarda dislokasyonlar oluşmakta ve dayanım
düşmektedir. Burada kompozitlerin donatılmasında kullanılan
lif veya malzemeler sırasıyla cam lifi, asbest lifi, çelik teller ve
organik esaslı yapay liflerdir.
Kompozit Malzemelerin Genel Özellikleri
Genel olarak, kompozit malzemelerin üretiminde aşağıdaki
özelliklerden bir veya birkaçının geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Bu özellikler; basınca karşı dayanım; çekme, çarpma ve eğilmelere karşı dayanıklılık; aşınmaya, korozyona ve yüksek sıcaklığa
karşı direnç, ısı, ses ve elektriksel iletkenlik, ağırlığı ve fiziksel
görünümünün geliştirilmesidir.
Kompozit Malzemelerin Kullanım Alanları
Otomotiv ve uçak sanayi, basınçlı gaz kabı imali, motorlar, spor
malzemeleri, dişli çarklar, karoseri elemanları, boru tesisatları,
depolar, yapı işleri, deniz araçları, elektrik malzemeleri, nükleer
reaktörler, batarya ızgaraları ve ısıtıcı imalatları.
Kompozit malzemeler belirli avantajlar sağlayan özel ürünlerdir.
Günümüzde geniş hammadde temin olanakları ve birleştirme
metotları kullanıcıya maksimum avantaj sağlayan çok sayıda
kombinasyonu mümkün kılmaktadır. Kompozit malzemelerin
yüksek ve homojen bir kaliteyi garanti edebilmesi ve üretim
maliyetlerinin kabul edilebilir düzeyde tutulabilmesi için yüksek
teknolojiye dayalı bir işlemin uygulanması şarttır. Dezavantajı
ise, kompozit olmayan malzemelere göre daha pahalı oluşlarıdır. Ancak son kullanıcı açısından ekonomik çözüm arz etmektedir. Bu husus günün ve yarının kompozitleri için daha geniş ve
yeni uygulama olanakları açacak olan itici güç niteliğindedir.
Kemal Kantarcı - [email protected]
Birçok üstün özelliğinin yanısıra sertlik ve dayanıklılık özelliklerin düşük olması plastik malzemelerin güçlendirilmesi için çalışmalar yapılmasına neden olmuşur. Bu eksikliğin giderilmesi
amacıyla 1950’lilerde polimer esaslı kompozit malzemeler geliştirilmiştir. Kompozitler, özellikle polimer kompozitler yüksek
mukavemet, boyut ve termal kararlılık, sertlik, aşınmaya karşı
dayanıklılık gibi özellikleriyle pek çok avantajlar sunarlar. Ayrıca kompozit malzemeler dayanıklılık ve sertlik yönünden metallerle yarışabilecek olmasına rağmen çok daha hafiftirler. Saf
haldeki reçinelerin katkı malzemesi ile sertleştirilmesiyle elde
edilen kompozit malzemelerin, mekanik dayanıklılık değerleri,
plastik malzemelere göre kıyaslanamayacak kadar yüksektir.
CTP (Cam elyaf takviyeli plastikler) olarak adlandırılan kompozitler, en uygun kullanım alanına sahip takviyeli plastiklerdir.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 45
◆ BANKACI GÖZÜYLE ◆
Karar Alırken
Nelere Dikkat Etmeli?
Başarılı bir karar alma sürecinde liderler, yöneticiler, patronlar nasıl davranmalı?
Nelere dikkat etmeli?
Karar Alırken Dikkat!
Karar almak liderlerin bir numaralı
sorumluluğudur. Liderler alacakları
kararları yerinde ve zamanında almak
zorundadır. Zamansız ve yersiz alınan
kararlar doğru olsa dahi işe yaramaz,
netice vermez. Liderler hangi kararın
nerede ve ne zaman alınması gerektiğini kestirebilen insanlardır. Kararlar
layıkıyla uygulandığı takdirde istenilen
sonuçlar elde edilebilir. Liderler hiç
bir zaman uygulatamayacağı kararları
almazlar. Liderler karar alırken liderlik
vasıflarını kullanırlar. Karar alırken kullandıkları liderlik vasıflarını ‘lider’ kelimesinin baş harfleri ile özetleyebiliriz.
L – Liyakat Sahibi Olmak
İ – İleriyi Görmek
D – Diğerlerinden Farklı Olmak
E – Erdemli Olmak
R – Rekabetten Yılmamak
yakalayacaktır. Erdemli insan; etik değerleri olan, ahlaki değerleri yüksek,
adaletli, eşitlik ilkesine uyan, sözüne
güvenilen, her konuda şeffaf, hesap
vermesini bilen, hesap sormasını beceren, sorumluluk sahibi kişidir.
Lider; Karar Alırken Rekabetten Yılmaz
Rekabet her yerde her zaman karşımıza çıkacaktır. Başarılı kalmak isteyen
herkes rekabete hazır olmak, alışık olmak zorundadır. Lider rekabeti sever.
Lider rekabet yaratır. Lider; rekabetten
kaçmayan, rakiplerine yenilmeyen,
onları küçümsemeyen, rakiplerini tanıyan ve onlarla haksız rekabet yapmayan kişidir.
Günümüzde şirketlerde “tek adam”
değil “takım başarısı” modeli ön plana
çıkmıştır. Şirketlerde artık tek bir lider
Bülent Şenver - Eski Pamukbank Genel Müdürü
değil, takımın tüm bireylerinin lider
olması aranmaktadır. Yeni yönetim
anlayışında takıma bir adet lider bulmak değil, “liderler takımı”
Lider; Karar Alırken Liyakat Sahibidir
Liyakat sahibi bir insan; ehil, değerli, hünerli, faziletli, kabiliyetli, oluşturmak gerekmektedir.
becerikli, yaraşır, yerini doldurur, az söz söyler, çok iş yapar, iş
bitirir ve icraata yönelik çalışır.
“Büyük Karar” alırken nelere dikkat etmeli?
Lider; Karar Alırken İleriyi Gören İnsandır
İleriyi gören insan; vizyon sahibidir, ufku açıktır, yaratıcıdır, yeniliklere açıktır.
Öncelikle “büyük karar” tanımını iyi yapmak gerekir. “Büyük
Kararlar” şirketin kaderini değiştirecek kararlardır.
Üretim, pazarlama, satış, insan kaynakları, yatırım, ortaklık gibi
önemli konularda şirketin kaderini değiştirebilecek kararlar “BüLideri lider yapan diğer insanlardan farklı olan özellikleridir. yük Karar” olarak tanımlanmalıdır. Bir başka değişle bu tür kararLiderlerin diğer insanlardan farklı olan özellikleri; dayanıklılığı, lara “Kader Kararları” denilir. Liderler “Kader Kararları” almak
enerji dolu oluşu, hayal gücü, hitap kabiliyeti, özgüvenliliği ve konusunda becerikli insanlardır. Mehmet Emin Karamehmet’in
Turkcell işine girme kararı “Kader Kararına” çok güzel bir örgüvenilir oluşudur.
nektir. Liderler “Büyük Kararları” almadan önce elde etmeleri
gereken tüm ön bilgileri almaya çalışırlar. Danışabildikleri kadar
Lider; Karar Alırken Erdemli Davranır
çok ehil kişiye danışırErdemli insan her zalar. Olaya değişik gözman başarılı olmaya
Lider rekabet yaratır. Lider; rekabetten kaçmayan, rakiplelüklerle bakarlar. Hiç
adaydır. Bugün başarıbir zaman tek taraflı
ya ulaşamasa dahi, errine yenilmeyen, onları küçümsemeyen, rakiplerini tanıyan
bakarak değerlendirdemli kaldığı sürece bir
ve onlarla haksız rekabet yapmayan kişidir.
me yapmazlar.
gün muhakkak başarıyı
Lider; Karar Alırken Diğer İnsanlardan Farklı Davranır
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 46
Konuyu enine boyuna inceler, en iyimser ve en kötümser senaryoyu hazırlatıp muhtemel sonuçları görmeye çalışırlar. Liderler
tüm bunları yaparken hızlı ve süratli davranırlar. İş işten geçmeden ve atı alan Üsküdar’ı geçmeden önce kritik kararları almayı becerirler. Liderler kritik kararları almak için hangi bilgilerin
önemli, hangilerinin önemsiz olduğunu tespit edebilen insanlardır. Liderler sap ile samanı karıştırmadan, ağaçlar arasında
dolaşmadan, ormanı görerek hızlı karar alabilen kişilerdir.
Murat Vargı’nın yıllar önce cep telefonunun bilinmediği bir dönemde, ileri görüşlülüğü ile geleceğin teknolojisi olarak inandığı cep telefonu işine sahip çıkıp bu yatırımı gerçekleştirecek
yatırımcı bulana kadar pes etmeden uğraşıp Mehmet Emin Karamehmet ile işbirliği yapma kararı son yirmi yılda Türkiye’de
alınmış en önemli kader kararlarından biridir.
içinde bulunduğunuz ortamdan ve etrafınızda bulunan yöneticilerden etkileneceğiniz için kararlarınızı objektif bir bakış açısı
ile alamayabilirsiniz. Duygularınız ve alışkanlıklarınız kararlarınıza etkili olmaya başladığında hatalı karar alma ihtimaliniz de
yükselir.
Önemli kararlarınızı alırken acele etmeyin. Kararınızı güvendiğiniz kişilerle tartışın. İnandığınız insanların görüşlerini alın. Kararınızın sonuçlarının neler olabileceğini tahmin edin. Alacağınız
önemli kararların sonuçlarına kendinizi hazırlayın. Ok yaydan
çıkmadan önce okun gideceği istikameti ve vuracağı hedefi sizin belirlediğinizi aklınızdan çıkartmayın. Unutmayın, ok yaydan
çıktıktan sonra sonucundan sadece siz sorumlu olacaksınız…
Bülent Şenver - Eski Pamukbank Genel Müdürü
Bir başka önemli kader kararlarından birini de
Hüsnü Özyeğin vermiştir. Hüsnü Özyeğin, kendi kurduğu Finansbank’ı bir Yunan Bankası olan
National Bank of Greece’e satma kararını doğru
bir zamanda alarak önemli bir kader kararı vermiştir.
Önemli Kararlar Alırken Yapılan Hatalar
Önemli kararlar alırken yapılan en önemli hatalardan birisi eksik veya yanlış bilgilere dayanarak
karar almaktır. Bu nedenle önemli kararlar almak
için kullanılacak bilgileri tek bir kaynaktan temin
etmek yerine değişik kaynaklardan temin ederek
bilgilerin doğruluğunu teyit etmek gerekir.
Önemli kararları alırken yapılan bir başka hata da
olaya tarafsız gözle bakamamaktır. Çoğunlukla
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 47
◆ OTO KIYASLAMA ◆
Toyota Corolla & Ford Focus
Piyasaya sürüldüklerinden beri Türk halkının beğenisini kazanarak tercih edilen iki aile otomobili
Toyota Corolla ve Ford Focus. Birbirlerine üstünlük sağlama yarışındaki bu iki araçtan hangisi bu
yarışı kazanacak görelim.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 48
diz mesafesi bulunması her iki aracında arge mühendislerinin
ergonomi konusunda ne kadar başarılı olduğunun kanıtı.
Ford Focus, kullanım esnasında daha sportif bir çizgi takip ediyor. Corollo’ya göre daha sert süspansiyon yapısına sahip olan
Focus, araçta bulunan kişilerin yol üzerindeki bütün kasis ve yol
bozukluklarını hissetmelerine yol açıyor. Koltukları da Corolla’ya
nispeten sert olan Focus, daha sportif bir karakter çiziyor. Corolla
ise daha yumuşak süspansiyonlara sahip. Her iki aracında direksiyonu anlık komutlara anında tepki verse de, Focus mühendislerinin dünya ralli şampiyonasında elde ettikleri tecrübeler neticesinde yol tutuş kabiliyeti oldukça yüksek.
Her iki aracında dizel ve manuel vites seçenekli araçlarının test sürüşleri gerçekleştirildiğinde, 1.6 lt’lik motorda 109 Bg ve 240 Nm
tork elde eden Focus motorunun, 1.4 lt’lik 90 Bg ve 205 Nm tork
değerlerine sahip Corolla’dan hem performans açısından daha
iyi olduğu hem de Focus’un motorunun sürücünün isteklerine
daha çabuk tepki verdiği, ağırlık dezavantajına rağmen ara hızlanmalarda daha iyi sonuçlar alındığı görüldü. Corolla’nın daha
hantal kalmasına rağmen, hem tekerlek hem de rüzgar sesinin
içeriden neredeyse duyulmadığı, motor sesinin motor izolasyonu
ve egzoz sisteminin daha sessiz olabilmesi için yapılan dizaynda,
mühendisler konfor yerine performanstan ödün vermeyi tercih
etmişler. Yinede şaşırtıcı olan hemen hemen aynı şartlarda kullanılan araçlarda Focus’un karma kullanımda 4,6 lt/100 km gibi
bir ortalama yakalamasına rağmen Corolla’nın 5,5 lt/100 km yakıt
tüketmesi oldu.
40 seneyi aşkın bir zamandır üretilen Toyota Corolla, Türkiye’deki
kullanıcılarına 80’li yılların ortalarında sunulmaya başlandı.
80’lerden günümüze 5 kez kasa değişikliğine uğrayan Corolla,
son olarak 2001 yılı modellerinde makyajlanarak satışa çıktı. Yine
80’lerin sonuna doğru ilk üretimi gerçekleştirilen Ford Focus,
günümüze kadar 2 kez kasa değişikliğine uğradı. 2011 yılı ortalarından itibarense 3. nesil Ford Focus yollarda boy gösterecek.
Dolayısıyla model değişikliği sebebiyle otomobil alacak müşteriler Focus’u şimdilik tercih etmeseler de, sunmuş olduğu fiyat ve
donanım seçenekleriyle Focus hala cazip durumda.
Toyota Corolla, 1.3 litre 99 Bg ve 1.6 litre 124 Bg benzinli ve 1.4
litre 90 Bg dizel motor seçenekleri ile benzinli motorlarda 6 ileri
düz ve 4 ileri otomatik vites, dizel motorlarda 6 ileri düz ve 6 ileri
speed multimod otomatik vites seçenekleriyle birlikte, sadece 4
kapılı sedan modeli ile satılmaktadır. Ford Focus ise sedan modelinin yanında hatchback (5 K) ve station wagon modelleri ile
müşterilerine sunuluyor. Focus ise, 1.6 litre Duratec Ti-VCT 115
Bg, ve 1.6 litre Duratec 100 Bg benzinli, 1.6 litre Duratorq TDCi
90 Bg ve 1.6 litre Duratorq TDCi 109 Bg motor seçenekleri ile 5
ileri manuel vites ve sadece benzinli modellerde 4 ileri otomatik
vites seçenekleri sunmakta. Focus’tan 6 cm uzun olan Toyota’ya
karşılık, Focus’un sedan modelleri 6 cm genişlik ve 3 cm yükseklikten dolayı Toyota’dan 100 kg daha ağır gelmekte.
İç mekanda iki araçta birbirine üstünlük sağlayamasalarda
Toyota’nın gösterge paneli Ford’unkinden daha teknolojik görünüp göze hitap ediyor. Her iki araçta da opsiyonel olarak sunulan
tam otomatik klima, araç içi havalandırma konforunda oldukça
başarılı. Cam açma düğmelerinin konumları, yine opsiyonel sunulan sensörlü silecekler ve otomatik farlar başarılı bir kullanıma
sahip. Yine de Ford’da bulunan Sony radyo ve CD çalar Focus’ta
yapılacak yolculuğu daha keyifli hale getiriyor. Kumanda düğmelerinin kolayca ulaşılabilmesi, hız sabitleme fonksiyonlarının
kullanım kolaylığı, arka koltuklarda seyahat rahatlığı için yeterli
Bu iki otomobilin tercih sebeplerinden en önemlisi olan fiyat konusuna gelince; Toyota Corolla 1.4 D-4D Elegant Dizel modeli
anahtar teslim 51.150 TL, Ford Focus Titanium TDCi 4K 109 BG
modeli anahtar teslim 48.250 TL olarak satışa sunulmuştur.
Kaptan Deniz Öney - [email protected]
◆ GEZİ ◆
Türkiye’nin Kalbi
Ankara
Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara, Orta Anadolu’nun merkezi bir noktasında kurulmuştur.
Bu merkezi konumu itibariyle tarih boyunca özellikle Selçuklular ve Osmanlılar devrinde, Ankara
keçilerinin tüylerinden yapılan soft kumaşlarının yurt dışına satılması Ankara’yı kervansarayların
güzergahı ve bir ticaret merkezi haline getirmiştir.
Ankara, Birinci Dünya Savaşı sonrası Atatürk liderliğindeki ulusal direnişte belirgin bir konum üstlenmiş ve Ulusal Kurtuluş
Savaşı ile Türk yurdunun yabancı işgalinden kurtarılmasıyla 13
Ekim 1923’de yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti ilan edilmiştir.
Ankara’nın en belirgin noktasında yer alan yapı, Ulu Önder Atatürk için yaptırılan ihtişamlı Anıtkabir’dir. 1953 yılında tamamlanan bu antik ve modern mimari sentezi yapı Türk mimarisinin
gücünü ve zarafetini kanıtlamaktadır.
Şehrin en eski bölümleri tarihi kaleyi çevrelemektedir. Duvarlar
içinde 12. yüzyıla ait Alaaddin Cami her ne kadar Osmanlılar
tarafından elden geçirilmişse de hala Selçuklu ahşap işçiliği ve
sanatının güzel örneklerini sergiler. Pek çok sayıda ilginç eski
Türk evi restore edilmiş ve sanat galerileri ya da geleneksel Türk
mutfağından örneklerin sergilendiği lokantalar olarak yeniden
hayat bulmuştur.
Hisar Kapısı’nın yakınlarında güzel bir şekilde restore edilmiş
olan bedestendeki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde Paleolitik, Neolitik dönemlere ve Hatti, Hitit, Frigya, Urartu ve Roma
Uygarlıkları’na ait paha biçilmez eserler yer almaktadır.
Kalenin dışında 13. yüzyıldan kalma Arslanhane Cami ve 14.
yüzyıla ait Ahi Elvan Cami görülmeye değer eserlerdendir.
Roma döneminin şatafatını M.S. üçüncü yüzyıldan kalma hamamlar, dördüncü yüzyıla ait Julian Sütunu ve ikinci yüzyıldan
kalma korint stilinde inşa edilmiş olan Augustus Tapınağı Ulus
Meydanı’na yakın bir biçimde kalenin çevresindedir. İmparator Augustus’un “Politik Emirleri” nden biri olan ve kendisinin
başarılarını ayrıntılı olarak veren yazıt, Ankara’daki Augustus
Tapınağı’nın duvarlarındadır.
Kale yakınlarında, bir Roma Tiyatrosu ve aynı bölgede 15. yüzyıldan kalma Hacı Bayram Cami ve türbesi yer almaktadır.
Selçuklu tahta kapı oymacılığının şaheserlerinin ve diğer günlük
kullanım araçlarının sergilendiği Etnoğrafya Müzesi’nin hemen
yanında yer alan Resim ve Heykel Müzesi Türk güzel sanatlarından kesitler içerir. Ankara’daki en büyük camii olan Kocatepe
Cami 1976 ile 1987 arasında Osmanlı mimarisine uygun olarak
inşa edilmiştir.
Ankara, seçkin bale, tiyatro, opera ve halk dansları düzenlemeleri ile hareketli bir sanatsal ve kültürel yaşama sahne olmaktadır.
Şehir, özellikle dinleyici sayısı hiç düşmeyen Flarmoni Orkestrası
ile ünlüdür.
Tarihi Yerler
Gordion – Polatlı/Yassıhöyük:
Frigya Krallığı’nın başkenti, ünlü Gordion şehrinin kalıntıları;
Ankara-Eskişehir karayolunun yakınında, Sakarya (Sangarios)
ve Porsuk nehirlerinin birbirlerine yaklaştıkları yerde, Polatlı’nın
21 km. kuzeybatısında, Ankara’dan 90 km. uzaklıkta, Yassıhöyük
köyündedir.
Atakule
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 50
Gordion’ un tarihi M.Ö. 3000 yılına (Eski Tunç Çağı) kadar dayanmaktadır. Asur, Hitit (M.Ö. 1950 – M.Ö. 1180) ve Frigya
(M.Ö. 900 -M.Ö.620) nın önemli bir yerleşme yeri olan Gor-
GordionMüzesi
Müzesi
Gordion
Gavurkale
Gavurkale
dion, Frigya Devletine başkentlik yapmıştır. Şehir Gordios adlı
(Frig başkenti kurucusu) kralın adını almıştır. Kral Gordios tarafından bağlanan ünlü düğüm, Büyük İskender tarafından M.Ö.
333 yılında kışı geçirdiği Gordion’da kesilmiştir. Gordion’da, bu
tarihten sonra Büyük İskender Dönemi (M.Ö. 300-100) başlamış, sonra Roma Dönemi (M.Ö. 1.- M.S.4. yy.), daha sonra Selçuklu (M.S.11.-13. yy.) dönemi sürmüştür.
Gavurkale Örenyeri:
Ankara’nın 60 kilometre güneybatısındadır. Yanında akmakta
olan Babayakup Deresi’nin tabanından 60 metre yüksekte olan
tepe, uzun süren bir yerleşime sahne olmuştur. Tepeye buradaki eski yıkık duvarlar nedeniyle Gavurkale adı verilmiştir.
Gavurkale, bir tepe üzerindeki dik kayaların güneye bakan yüzünde yer alan; birbiri ardına yürüyen iki tanrı, karşılarında oturan bir tanrıça kabartması ve bu kayalığın çevresindeki iri bloklardan oluşan duvarlar ile dikkati çekmektedir. Söz konusu kaya
kabartmaları Hititlere özgü eserlerden olup, Anadolu’nun değişik
yerlerinde bulunan benzer anıtlardan sadece birisidir.
Yapılan çeşitli araştırmalar sonucunda buranın surlarla çevrili
önemli bir merkez olduğu anlaşılmıştır. Önceleri yalnızca Hititlerin ibadet yeri olarak bilinen Gavurkale’ nin önemli bir Frig yerleşimi olduğu da anlaşılmış ve 1930 yılındaki çalışmalar sırasında
bizzat Atatürk tarafından ziyaret edilmiştir. Daha sonraki yıllarda
çevresinde çeşitli yüzey araştırmaları yapılan Gavurkale’de 1998
yılında Anadolu Medeniyetleri Müzesi başkanlığında kazı çalışmalarına başlanmıştır.
Roma Hamamı:
Ulus meydanından Yıldırım Bayazıt meydanına uzanan Çankırı
Caddesi üzerinde, caddeden 2.5 metreye kadar yükseklikteki bir
platform üzerinde bulunmaktadır. Hamamın bulunduğu yüksek
platformun höyük olduğu bilinmektedir.
Hamam, Caracalla (M.S. 212-217) devrine tarihlenir. Caracalla Hamamı’nın Çankırı
Roma Hamamı
Caddesi’ndeki
girişi, sütunlu bir
revak kalıntısının
çevrelediği geniş
bir alana, palaestraya yani bir güAugust Tapınağı
reş sahasına açılır.
Bu revaklı avlunun bir kenarında 32 sütun
olmak üzere bütün yüzünde 128 mermer sütun bulunmaktadır.
Hamam binaları paleastra kısmının hemen arkasında yer alır.
Bu yapılar ender rastlanan bir büyüklükte olup, her zaman olduğu gibi Apoditerium (soyunma kısmı), Frigidarium (soğukluk
kısmı), Tepidarium (ılık kısım) ve Caldarium (sıcak Kısım) bölümlerinden oluşur.
Augustus Tapınağı :
Ulus’ta Hacı Bayram Cami bitişiğindedir. M.Ö. ikinci yüzyılda
Frigya Tanrıçası Men adına yapılmış olan tapınak zamanla yıkılmıştır. Bugün kalıntıları bulunan tapınak ise son Galat Hükümdarı
Amintos’un oğlu Kral Pylamenes tarafından Roma İmparatoru
Augustus adına bir bağlılık nişanesi olmak üzere yaptırılmıştır.
Bizanslılar zamanında çeşitli eklemeler yapılıp, pencereler açılarak kilise haline getirilmiştir. Etrafı dört sütunla kuşatılmış dört
duvar halindedir. Etrafını çevreleyen uzunluğuna on beşer, enine altışar adet kırk iki, tapınağın kapısı önünde dört, arkada iki
adet sütunun yerleri bulunmaktadır. Yalnız iki yan duvarı ile kenarları işlemeli olan kapı kısmı eski hali ile ayakta durmaktadır.
Aslı Roma Tapınağı’nda bulunan ve Augustus’un başardığı işleri
gösteren vasiyetnamesi bir yazıt ile bu tapınağın türbeye bitişik
duvarına konulmuştur.
Görülmesi Gereken Yerler
Anıtkabir:
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, inkılâpların yaratıcısı, kahraman asker, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedî
istirahatgâhının bulunduğu Anıtkabir, Rasattepe’ de inşa edilmiştir. Mimarları Prof.
Emin Onat ve Doç. Orhan Arda’dır. 1944
yılında yapımına başlanan anıt, 1953’te
tamamlanmıştır. Aynı yıl Ata, Etnografya
Müzesindeki geçici kabrinden büyük bir
törenle buraya nakledilmiştir.
Anıtkabir kompleksi içindeki üniteler;
İstiklâl Kulesi, Hürriyet Kulesi, Aslanlı
Yol, Müdafaa-i Hukuk Kulesi, Mehmetçik Kulesi, Zafer Kulesi, Barış Kulesi, 23
Nisan Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, İnkılâp
Kulesi, Zafer Kabartmaları, Mozole –
Şeref Holüdür.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 51
Anıtkabir
tandır böreği ve yalkı yemeklerden bazılarıdır.
Ankara’dan Ne Alınır?
Atatürk Orman Çiftliği:
Atatürk tarafından kurulan çiftlik, günümüzde gazinoları, parkları, piknik yerleri, hayvanat bahçesi, çeşitli ürünleri ve doğası
ile Ankaralılar tarafından çok ziyaret edilen bir gezi ve mesire
yeridir. Ulaşım belediye otobüsleri, dolmuş ve banliyö treni ile
mümkündür.
Gençlik Parkı:
Ankara’da alışveriş merkezleri
Ulus, Kızılay ve Kavaklıdere’de
yoğunlaşmıştır. Ankara’yı ziyaret edenlerin gezmekten hoşlandıkları bir yer, Ulus yakınlarındaki Çıkrıkçılar Yokuşu ve buradaki
dükkanlardır.
Ulus Kale çevresi, Samanpazarı ve Çıkrıkçılar Yokuşu kesimlerinde dokuma, bakır, çömlek, hasır, deri gibi geleneksel el sanatları ürünleri, çeşitli takı, süs, hediyelik ürünler ve her türlü antika
eşyanın satıldığı alışveriş mekanları bulunmaktadır.
İstasyon – Opera binaları arasında yer alır. Lunaparkı, çay bahçeleri, gazinoları, yaz aylarında faaliyet gösteren tiyatroları, kayık ve su bisikletiyle içinde dolaşılan büyük havuzuyla, restoran
ve çeşitli eğlence yerleriyle halkın yazın rağbet ettiği önemli bir
gezi ve eğlence merkezidir.
Bakırcılar Çarşısı’nda bir sürü eski ve yeni eşya, bakırın ve mücevheratın yanı sıra giysiler antikalar ve süs eşyaları bulunabilir.
Kale kapısına yapılan yürüyüş sonunda baharat, kurutulmuş
meyve, kuruyemiş ve diğer birçok ürünün satıldığı tezgahlara
gelinir.
Kuş Gözlem Alanı:
Modern alışveriş bölgeleri genelde Kızılay’da, Tunalı Hilmi
Caddesi’nde ve Çankaya Atakule’de yer alır. 125 m. yüksekliği
ile Atakule şehrin tümüne hakimdir; döner lokantası tüm şehrin görüntüsünü gözler önüne serer. Kavaklıdere’deki Karum
Alışveriş Merkezi’nde Türkiye’nin en seçkin mağazaları yer alır.
Ayrıca, yeme-içme, eğlence tesisleriyle, alışveriş dışında rekreasyon olanakları sunmaktadır.
Çöl Gölü Kuş Alanı, Mogan Gölü Kuş Alanı, Kızılcahamam Ormanları Kuş Alanı, Kavaklı Dağı Kuş Alanı, İnözü Vadisi Kuş
Alanı ve Sarıyar Barajı Kuş Alanı Ankara ili sınırları içinde bulunmaktadır. Ayrıca Beynam Ormanı Kuş Alanı ve Tuz Gölü Kuş
Alanı da Ankara’da bulunmaktadır.
Ahlatlıbel:
Ahlatlıbel, Ankara’nın 14 kilometre güneybatısında Taşpınar Köyü – Gavurkale -Haymana eski yolu üzerindedir.
Ankara’ya çok yakın olan bu Eski Tunç Çağı istasyonu Anadolu için önemli bir düz yerleşme birimidir.
Ne Yenir?
Eski Ankara mutfağı evin en büyük kısmını meydana getirirdi. Bir tarafta ocak ve tandır, bir tarafta kışlık erzakın muhafaza
edildiği kiler bulunurdu. Ankara yemekleri oldukça çeşitlidir.
Çorbalar; aş, dutmaç, keşkek, miyane, sütlü, tarhana ve toyga
çorbaları; et yemekleri, Ankara tavası, alabörtme, calla, çoban
kavuması, ilişkik, kapama, orman kebabı, patlıcanlı et, sızgıç, siyel, siper, pilavlar; bici, bulgur pilavı, oğmaç aşı, pıt pıt pilavı,
dolmalar; efelek dolması, mantı, şirden dolması (humbar), yalancı dolma, börekler- çörekler; alt-üst böreği, ay böreği, bohça,
entekke böreği, hamman, kaha, kol böreği, papaç, pazar böreği,
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 52
Ankara Kalesi
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 53
◆ SAĞLIK ◆
10 Soruda Organ Nakli
Türkiye’de organ bekleyen kişi sayısı gün geçtikçe artıyor, hastalar organ bulunamadığı için sağlıklı
olan akrabalarından nakledilen organlarla yaşamlarını sürdürüyor. Bağış yapmak isteyenlerin
aklındaki “Hayattayken organlarım çalınır mı, cenazemin bütünlüğü bozulur mu?” gibi sorular ise
organ bağışının önündeki en önemli engeller olarak gösteriliyor.
Memorial Şişli Hastanesi Organ
Nakli, Genel Cerrahi ve Çocuk
Cerrahisi Merkezi Başkanı Prof. Dr.
Münci Kalayoğlu, Türkiye’de organ bağışı ile ilgili bilgi verdi ve en
sık sorulan soruları yanıtladı.
Hastayı Yaşatmak İçin Akrabalarını Ameliyat Etmek Zorunda
Kalıyoruz
Türkiye’de organ nakillerinin yüzde
75- 80’i canlıdan alınan organlarla
gerçekleştiriliyor. Bu şekilde yapılan nakillerde tamamen sağlam
olan bir kişi ameliyat edilip, organının bir kısmı veya yarısı alınıyor. Bu
çok istenmeyen bir durum olmasına rağmen insanları yaşatmak için
yapmak zorunda kalıyoruz. Yurt
dışında ise bu durumun tam tersi
söz konusudur. Canlıdan alınan organlarla yapılan nakiller yüzde 25
oranında, kadavradan (ölen insanlardan ) yapılan nakiller ise yüzde
75- 80 seviyesindedir. Türkiye’deki
nakil süreciyle Avrupa ve ABD’deki
Prof. Dr. Münci Kalayoğlu
süreç arasındaki fark budur. Ancak
nakiller iyi ellerde yapıldığı sürece
başarı oranı arasında herhangi bir istatistiksel bir fark yoktur.
Ülke olarak organ bağışında Avrupa’da Romanya’dan sondan
ikinci sıradayız ve Avrupa ve Amerika seviyesine çıkabilirsek
hastaların akrabalarını ameliyat etmek zorunda kalmayacağız.
Hastalarımızı Organ Yetmezliğinden Kaybetmemek İçin
Eğitim Şart
Organ bağışı konusuyla ilgili herkesin bilgilendirilmesi gerekmektedir. İlk olarak şu soruyu sormamız gerekiyor. Organ bağışı
niye hayat kurtarır? Çünkü organ bağışı yapılmadığı sürece insanlar ölüyor. Halbuki bağış olduğu sürece yapılan organ nakilleri sayesinde hasta olan insanlar iyileşip, normal hayatlarına dönebiliyorlar. Bu hepimizin problemi, hepimiz taşın altına
elimizi koyacağız ki; bu sorunu çözebilelim. Çok iyi merkezler
kuracağız ve çok sayıda organ nakli yapacağız. Böylece herkes
kazanacak, herkes sağlıklı kalacak.
Organ Bağışının Az Olmasından Ülke Ekonomisi de Ciddi
Şekilde Etkileniyor
Örneğin karaciğer hastasının yaşam süresi 1-2 yıldır; bu has-
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 54
talar çalışamıyor, hastalık sürekli
tedavi gerektiriyor, ilaç masrafları var, kan bulunması gerekiyor,
hastaneye yatırılması gerekiyor,
enfeksiyonları var, antibiyotik almaları gerekiyor, yaşamları uzun
süre böyle devam ediyor. İşte bu
zamanı eğer parasal olarak değerlendirirseniz çok büyük paraya mal oluyor. İyi merkezlerin
yetersizliği nedeni ile bağışlanan
kalplerin sadece yüzde 5’i kullanılabiliyor. Akut kalp yetmezliği olan
kişiyi hayatta tutabilmek için suni
kalp takılırsa bunun devlete maliyeti yüz yirmi bin dolar, halbuki
kalp nakli yapılırsa maliyet 20-30
bin lira olacaktır.
Organ Bulunması Konusunda
Amerika ve Avrupa’daki Gibi
Kanunlara İhtiyaç Var
Amerika’da beyin ölümü gerçekleşmiş hastalarda son 10 senedir
uygulanan “Non-Heart Beating”
isimli bir prosedür var. Bu kanunen kabul edilmiştir. Amerika’daki
donörlerin yüzde 25 – 30’u bu
şekilde sağlanıyor. Peki, nedir bu? Beyin ölümü olması mutlak
gözle bakılan, geri gelme imkanı hiçbir şekilde düşünülmeyen
ve yoğun bakımda çalışan beyin fonksiyonunu tümüyle yitirmiş
hasta ameliyathaneye alınır; solunum makinesinden ayrılmasının ardından hastanın nabzı azalır, oksijeni azalır, kalbi durur
birden bire hemen vücudu perfüze edilip organları 10-15 dakika
içerisinde alınır. Bu işleme, kalbi durduktan sonra organın alınması diyoruz. Amerika da sistem böyle işliyor, şimdi Avrupa’da
da bu kanun uygulanmaya çalışılıyor. Türkiye’de de bu ya da
buna benzer bir kanuna ihtiyaç var. Organ naklini kolaylaştıracak, prosedürler sebebiyle geciken organları, organ bekleyen
insanlara kazandıracak bir düzenleme gerekiyor.
Organ Nakli Hakkında En Çok Merak Edilen 10 Soru
Soru 1- Bağışladığım organlar para ile başkasına satılabilir mi?
Hayır! Satılamaz. Bir insan öldükten sonra organları bağışlandığında, Organ Nakli Koordinasyon Sistemi devreye girer. Bu
sistem gereğince bağışlanan organlar Sağlık Bakanlığı’nın Bölge
Koordinasyon Merkezi’ne (BKM) ve oradan da Ulusal Koordi-
Soru 4 - Organ bağışı için yaş sınırı nedir?
Organ bağışı için yaş sınırı yoktur. Kullanılacak
organa göre organın yaşı belli bir risk oluştursa
da yarını göremeyecek alıcılar için her yaşta
ve koşuldaki organları kullanabilmek mümkün
olabilir.
Soru 5 – Hayattayken organlarını bağışlayan bir kişi daha sonra bundan vazgeçebilir
mi?
Tabii ki EVET! Bu kararınızı yakınlarınıza söylemeniz yeterlidir. Çünkü günü geldiğinde bağışınızı değerlendirecek olanlar yine yakınlarınızdır. Bugün ülkemizdeki uygulamaya göre
bağış kartınız olsa bile yakınlarınız izin vermedikçe organlarınız alınamaz.
Soru 6 - “Ben sadece böbreklerimi bağışlamak istiyorum” diyebilir miyim?
Elbette diyebilirsiniz. Organ bağış kartınızda
bunu belirtecek seçenekler bulunmaktadır.
Ayrıca yakınlarınıza bunu söylemeniz de yeterli olacaktır.
Soru 7 - Sağlık sorunum olduğunda üzerimde organ nakli kartı bulunursa bir sorun çıkar
diye tedirgin oluyorum. Bu endişemde haklı
mıyım?
Tıp ilkelerine göre hiç kimsenin hayatı hiç kimse için feda edilemez. Bir kişinin hayatı bütün
insanlık uğruna bile feda edilemez. O nedenle
hiç bir endişeye gerek yoktur. “Suistimal olabilir mi?” diye düşünenler için ise; organ nakli
kalabalık bir ekibin işidir. Kaldı ki; organların
alınabilmesi için kişinin hayattayken bağış yaptığı halde yine de ailenin izninin alınması gerektiği unutulmamalıdır.
Soru 8 - Organ bağışı bilgileri organ mafyasının eline geçebilir mi?
Organ bağışı sırasında alınan bilgiler hiç bir zaman bir nakil için yeterli bilgiler değildir. Kişinin sağlık durumunu değil, niyetini belirten bir
iki kimlik bilgisi dışında bir özellik taşımazlar.
Soru 9 - Ülkemizin organ nakillerindeki başarı oranı nedir?
nasyon Merkezine (UKM) bildirilirler. Organların merkezlere
dağıtımı bu bildirimler sonucunda belirlenir.
Soru 2 - Organ nakli iyi bir tedavi yöntemi midir?
Organ nakli, kronik organ yetmezliği olan hastalara yapılır.
Organ bulunamadığında bu hastalar için tek sonuç; ölümdür.
Organ nakli yapıldığında ise hastalar içimizden herhangi birisi
kadar sağlıklı bir konuma gelirler.
Soru 3 - Organ nakli ameliyatında cenazenin bütünlüğü bozulur mu?
Kadavradan organ çıkarma işlemi, herhangi bir canlı ameliyatı
kadar özenle yapılır. Organlar çıkarıldıktan sonra mümkün olduğunca estetik dikişlerle dikilerek, bedenin hiçbir şekilde zarar
görmemesine büyük önem verilir. O bedenler organların kıymetini çok iyi bilen hekimler için kutsaldır ve çok büyük bir saygıyı
hak etmektedirler.
Ülkemizde organ nakilleri dünya standardında yapılmakta ve
hatta dünya standardının üzerinde sonuçlanmaktadır. Karaciğer ve böbrek gibi önemli organların nakillerinde başarı oranları yüzde 90’ın üzerindedir.
Soru 10 – Organ nakli sistemi nasıl kontrol edilir?
Sistem otokontrolden kurtulamayacak kadar komplekstir ve
kalabalık bir ekip gerektirir. Olası bir satış durumunun üstünü
örtemeyecek kadar çok kişi sistemin içinde bulunmaktadır. O
nedenle özellikle kadavra organ bağışlarında bir suistimal olması düşünülemez ve nitekim adli kayıtlara geçmiş hiç bir olay
da yoktur. Canlı vericili nakillerdeki suistimaller de gizlenemez.
Kaldı ki organ nakli ekibinin yanısıra hastanelerin etik kurulları da gereken durumlarda devreye girmektedir. Yani bir organ
nakli için yaklaşık 15 kişi bilgi sahibi olmaktadır.
Prof. Dr. Münci Kalayoğlu - Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli, Genel Cerrahi
ve Çocuk Cerrahisi Merkezi Başkanı
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 55
◆ OTOMOTİV ◆
Ford Focus
Opel - Corsa
2011’de
Türkiye Yollarında
Otomotiv firmaları 2011’in ilk günlerinden itibaren yeni modelleri Türkiye yollarına çıkarmak için
kolları sıvadı. Bu yıl piyasaya sunulacaklar arasında henüz dünya tanıtımı yapılmamış modeller de
bulunurken, bir bölümüne şimdiden siparişler alınmaya başlandı bile...
Chevrolet’ten Model Yağmuru
İki Citroen Daha Geliyor
Bu yılın en fazla yeni model sunacak markalarından biri olacak
Chevrolet, bu atağını özellikle yılın ikinci yarısında yoğunlaştıracak. Chevrolet’in tamamen yenilenen minik Aveo Sedan ve
Hatchback versiyonlarını, orta sınıftaki Cruze’un Hatchback‘i izleyecek. Tamamen yeni bir model olan ve minivan sınıfında yer
alan Orlando, Amerikan efsanesi niteliğindeki Camaro’nun Coupe ve Convertible versiyonları da yenilikler arasında. Bununla
birlikte makyajlanan Captiva’nın da gelmesini bekliyoruz.
Fransız üretici Citroen’in 2011’de iki önemli yeniliği olacak.
Bunların ilki, Autoshow Fuarı’nda da sergilenen yeni Citroen
C4 olacak. Tamamen yenilenen tasarımının yanı sıra ekonomik
ve çevreci motor seçenekleri, masaj yapabilen ön koltuklar
gibi donanım alternatiflerine sahip Citroen C4’ün, şubat ayında Türkiye’de piyasaya çıkması bekleniyor. İkinci yenilik ise,
“DS” serisinin orta sınıf temsilcisi Citroen DS4 olacak. C4 alt
yapısını kullanan ancak ondan daha farklı bir tasarımla şekillenen DS4, Citroen DS3 gibi kişiselleştirmeye uygun donanım
alternatifleri ve lüks unsurlarıyla birlikte yılın ikinci çeyreğinde
gelecek.
Bmw Yeni 1 Ve 6’yı Getiriyor
Alman üreticinin bu yıl içinde getireceği iki önemli yeniliği
yenilenen 1 ve 6 Serisi olacak. Yeni 1 Serisi’nin bu yılın ilk
çeyreğinde tanıtılması, ardından da yılın üçüncü çeyreğinde
Türkiye’de piyasaya sunulması planlanıyor. İkinci yenilik olan
6 Serisi ise, ABD’de geçen yılın sonlarında tanıtıldı. Mart ayında önce Cabrio, eylül ayında da Coupe seçeneğinin üretimine
başlanıyor. Her iki modelin de Türkiye’de 2011 yılında satışa
sunulması planlanıyor.
Citroen - DS4
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 56
Yeni Focus Nisanda Türkiye’de
Tamamen yenilenen ve Murat Güler imzası taşıyan Ford Focus, nisan ayından itibaren Türkiye’de satılmaya başlanacak.
İlk kez Autoshow Fuarı’nda sergilenen Ford Focus, eskisiyle
birlikte piyasada olacak. Yeni Ford Focus’un öncelikle üst donanım seviyesine sahip versiyonu satışa çıkacak.
Ford - Focus
Range Rover - Evoque
Peugeot -508
2011, Peugeot’nun 508 Yılı
Fransız üreticinin tamamen yeni modeli olan 508, nisan ayından
itibaren Türkiye’de satılmaya başlanacak. Markanın en önemli
yeniliği konumundaki 508, 407’nin yerini alacak ve Türkiye’ye
çok uygun motor seçeneklerine de sahip olacak.
Renault’da Latitude Lüksü
Bu yıl Renault’nun en büyük yeniliği, üst sınıfa da hitap edecek
Latitude olacak. Bu yılın başlarında Türkiye yıllarına çıkmaya
başlayacak Latitude, aynı zamanda orta üst sınıfta Renault’un
uzun bir aradan sonra piyasaya sunacağı ilk sedan modeli.
Doblo’ya Pick-up Kardeş
Fiat da, bu yıl bir hayli fazla yeniliği Türkiye pazarına sunacak.
Bunların en önemlileriyse, Türkiye’de üretimine başlanacak
yeni Doblo Pick-up ve Chrysler ile ortaklaşa üretimi gerçekleşen, daha önce Dodge markasıyla Türkiye’de satılan Journey
olacak. Doblo Pick-up modelini eylül ayında satışa sunacak olan
Tofaş, Fiat Journey’yi de yılın son çeyreğine saklamış. Bununla
birlikte ocak ayında Doblo Otomatik, şubatta Punto Evo 1.4 Turbo (135 HP), mart ayında Bravo Multiair (1.4 lt 140 HP), mayısta
Fiat 500 Twinair modelleri de Türkiye’de satışa çıkacak.
Küçük Tata Yenileniyor
Türkiye’de ISOTO tarafından temsil edilen Hint markası Tata, bu
aydan itibaren yeni küçük modeli Vista’yı satmaya başlayacak.
VW Yeni Jetta’sına Kavuşuyor
Doğuş Otomotiv Volkswagen binek araç, uzun zamandır beklenen yeni Jetta’yı bu ayın ortalarından itibaren Türkiye’de satışa sunacak. Tamamen farklı bir tasarıma ve daha fazla konfora
Volkswagen - Jetta
BMW-1 Serisi
sahip yeni Jetta’da, farklı motor seçenekleri de bulunuyor. VW
ticari aracının ise pick-up modeli Amarok’u bu yıl içinde getirmesi bekleniyor.
Küçük Corsa’ya Yeni Makyaj
Opel, 2011’de makyajlanan Corsa modelini Türkiye’de satışa
sunacak. Bununla birlikte makyajlanan 4x4 modeli Antara’nın
da siparişle Türkiye’ye getirilmesi bekleniyor.
Kia Lükse Adım Atacak
Çelik Motor Kia’nın 2011’deki en önemli yeniliklerinden biri
Autoshow’da da gösterilen Optima modeli olacak. Çelik Motor,
ayrıca Kia’nın tamamen yenilenen yüzü Picanto’yu da getirecek.
Range Rover Tutkunları Onu Bekliyor!
Autoshow 2011 fuarında da tanıtılan Range Rover’ın heyecan verici yeni modeli Evoque, 2011 yılının son çeyreğinde
Türkiye’ye getirilmeye başlanıyor. İlk etapta üç kapılı ve önden
çekişli versiyonu getirilecek.
Ferrari Nefes Kesecek
Tofaş tarafından Türkiye’de temsil edilen Ferrari ve Maserati,
bu yıl yeni modelleriyle heyecan verecek. İlk tanıtımı mart ayındaki Cenevre Motor Show’da gerçekleşecek olan F151 kodlu
yeni model, temmuz ayında Türkiye’de piyasaya sunulacak. Bu
yeni süper spor otomobil, 612 Scaglietti’nin yerini alacak. Halen
Türkiye’de satılan 458 Italia modelinin “Spider” yani üstü açık
versiyonuysa yılın son ayında getirilecek. Maserati GranTurismo
modelinin 450 HP’lik “MC Stradale” versiyonu ise, şubat ayından itibaren Avrupa’da satışa sunuluyor. Köprülü/Milliyet
Citroen - C4
Renault- Latitude
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 57
◆ MAKALE ◆
KOBİ Patronlarına Testler:
Nasıl bir yöneticisiniz?
Özgür Kaşifler Koçları E-Myth Ustalık Kazanma Programı’nın E-Myth Yöneticisinin özellikleri prosesinden yararlanarak kendinizi test etmeniz için mini bir test hazırladı.
“Çalışanlarımla iletişimim çok iyi, beklediğim işleri tam zamanında ve tam da istediğim şekilde yapıyorlar, aynı zamanda benimle birlikte işimi geliştirmek adına bir sürü çalışmayı yapmak
için uğraşıyorlar, sürekli yenilik fikirleriyle işimi büyütmemde
bana çok büyük destek veriyorlar.”
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 58
Bu ifadeler size çok mu uzak? Peki ya bunlar?
“Satışçılarımdan raporları zamanında alamıyorum, muhasebecim aylık gelir tablosunu zamanında vermiyor, sekreterim arayanların listesini düzgün tutmuyor, kaç kez söyledim ama yine
de imalathanede gerekli güvenlik kurallarına uyulmuyor.”
Birçok iş sahibi gibi siz de elemanlarınızla yaşadığınız bu tip
problemler sebebiyle onların yapmadığı işleri kendi üzerinize
alıyor ve günün sonunda en çok çalışan siz oluyorsunuz değil
mi?
İşletmelerde yaşanan yönetim kaynaklı sorunların temelinde iş
sahiplerinin %95’nin teknik kökenli olması yatıyor. Yani çoğu iş
sahibi yöneticilikten ziyade işin teknik tarafında uzman. Öncelikle iş kuran kişilerin gerçek girişimci değil, bir an için girişimcilik
hevesine kapılarak iş kurmuş teknisyenler olduğunu bilmemiz
şart. Dolayısıyla teknisyen iş sahipleri, yönetim konusunda ciddi
sorunlar yaşayabiliyorlar. İşin güzel tarafı iyi bir yönetici olmak
için sahip olunması gereken özellikler bellidir ve kesinlikle geliştirilebilir.
Özgür Kaşifler Koçları E-Myth Ustalık Kazanma Programı’nın
E-Myth Yöneticisinin Özellikleri prosesinden yararlanarak kendinizi test etmeniz için mini bir test hazırladı. Bu testi yaptıktan
sonra sadece bir tane geliştirmeniz gereken yönetici özelliğini
geliştirmeye odaklansanız kim bilir nasıl bir fark olurdu?
“Nasıl Bir Yöneticisiniz?”
Nasıl bir yönetici olduğunuzu kendi kendinize değerlendirmeniz
için 16 tane soru hazırladık. Bu soruları dikkatlice okumanızı ve
dürüstçe size uygun olan “evet” veya “hayır” cevabını vermenizi
istiyoruz. Sonuçları kimseye söylemek zorunda değilsiniz.
1. Vizyon ve hayal kurma yeteneğinizin olduğunu düşünüyor
musunuz?
2. Sorunlara sistemli bir çözüm bulma görüşü ile yaklaşabiliyor
musunuz?
3. Dürüst olduğunuzu düşünüyor musunuz?
4. Sınırları ve kuralları olan, buna uyan ama gerektiğinde de
değişen şartlara göre esneyebilen bir yönetici misiniz?
5. Adil ve makul olduğunuzu düşünüyor musunuz?
6. Mükemmelci ve sebatkâr mısınız?
7. Çalışanlarınızı dinliyor musunuz?
8. Bunalım ve karmaşa karşısında soğukkanlılığınızı muhafaza
edebiliyor musunuz?
9. Tavırlarınız çalışanlarınız tarafından tahmin edilebilir bulunuyor mu?
10. Dış dünya ile çalışanlarınız arasında bir tampon görevi yaparak onları koruyabiliyor musunuz?
11. Aynı bir ana-baba gibi onlara gereken sabrı gösterebiliyor
musunuz?
12. Çalışanlarınıza şefkatli davranabiliyor musunuz?
13. Yeniliği ve iyileşmeyi teşvik ediyor musunuz?
14. Öğrenme arzunuzla çalışanlarınıza örnek oluyor musunuz?
15. Çalışanlarınızın sadakatini kazanmak için çalışan bir yönetici olduğunuzu düşünüyor musunuz?
16. Çalışanlarınızla ilişkilerinizde alaycılık ya da küçümseyici tavırlardan kaçınıyor musunuz?
Bu sorulara vereceğiniz cevaplarda;
Evet’ler çoğunluktaysa, mükemmel! Siz ideal bir yöneticisiniz.
Yapmanız gereken tek şey “hayır“cevabı verdiğiniz az sayıdaki
soruları derinlemesine inceleyip bunlara “evet” demenin yollarını bulmak ve planlamaktır. Hayır’lar çoğunluktaysa, bazı
özellikleri kullanıyorsunuz, ancak üzerinde çalışmanız gereken
de birçok özellik var. Ve işletmenizin geleceği için bunları bugünden itibaren tek tek ele almanız gerekiyor.
Başarılı Bir Yönetici-Patron Olmanız İçin Öneriler
• Öncelikle kendinizde geliştirmek istediğiniz özellikleri seçin,
mesela sabır özelliği gibi…
• Bu özellikle ilgili geçmiş başarılarınızı zihninizde canlandırın.
Örnek olarak ele aldığımız sabır özelliğini başarıyla sergilediğiniz olayları ve bu davranış biçiminin olumlu yönlerini düşünün,
bunu bir davranış modeli haline getirmeye çalışın.
• Bu davranış modelini uygulamak için fırsatlar kollayın.
• En son olarak da bu davranış biçiminizi alışkanlık haline geçirinceye kadar düzenli aralıklarla gözden geçirin.
Bu uzun vadeli bir süreçtir. Bugünkü kişiliğinize ulaşmanız uzun
yıllar almıştır. Bu değişim de zaman alacaktır. Gelecek bugünden çok daha zor ve şiddetli bir rekabete doğru hızla ilerlerken,
bu değişimi yakalayan yöneticiler işletmelerini tıpkı bir orkestra
şefi gibi ahenk içinde yönetecek ve geleceğe taşıyacaktır. Peter
Drucker’ın dediği gibi “ İyi bir yönetici, sıradan insanları sıra
dışı şeyler yapar hale getirir.” Sadece bu sözü gerçek haline
getirmek fikri bile, değişim için harekete geçmenize yetecektir
değil mi?
Özgür Kaşifler Kobi Koçluğu
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 59
◆ BİZDEN HABERLER ◆
Çalışma Arkadaşlarımızdan
Haberler
AKO Haber dergimizde çalışma arkadaşlarımıza dair haberleri bu sayımızda da sizlerle paylaşmaya
devam ediyoruz.
Türkiye lastik sektöründe önemli bir isim olan Abdulkadir Özcan A.Ş. gün geçtikçe sektördeki ismini, konumunu daha da
güçlendirmeye devam ediyor. Çalışanlarını ailenin birer ferdi
olarak gören, Türkiye’nin ilk ve tek yerli lastik üreticisi konumundaki Abdulkadir Özcan A.Ş. ailesine dair haberleri gelin
birlikte öğrenelim.
Kır, Önder Bali ve Bahri Çetin liman görevlisi olarak iş başı yaptılar.
İstanbul Anadolu Yakası şubemizde sipariş görevini Serhat Afşaroğlu üstlenirken, Avrupa Yakası şubemizde sipariş danışmanı
görevini Cemal Yılmaz, fatura-irsaliye görevini ise Özge Çebi
üstlenmiştir.
Aramıza Yeni Katılan Arkadaşlarımız
Bu ay aramıza on yeni arkadaşımız dahil oldu. Türkiye’nin birçok bölgesinde konumlanan Abdulkadir Özcan A.Ş. şubelerine
katılan arkadaşlarımız şöyle;
Ankara merkez binamızın akühane bölümüne satış temsilcisi
olarak İbrahim Özdemir, satış bölümüne ise Pınar Arıkan dahil
oldular.
Konya şubemizde kadromuza iki arkadaşımız dahil oldu. Kadriye Ertürk temizlik görevini, Semih Harman ise depo-şöfor görevini üstlenen arkadaşlarımız.
Mersin şubemizde de üç arkadaşımız görev almaya başladı. Aziz
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 60
Son olarak Bursa şubemizin teknik servis bölümüne Ali Nail Şenay başlamıştır.
Aramıza yeni katılan bu on yeni arkadaşımıza Abdulkadir Özcan A.Ş. olarak hoşgeldin diyor, yeni görevlerinde başarılar diliyoruz.
Çocuğu Olan Arkadaşlarımız
Bu ayın sevinçli haberi Mersin’den. Mersin Gümrük Petlas İthalatİhracat Sorumlusu arkadaşımız Vedat Karakurt’un Ferda Yalın isminde bir erkek evladı olmuştur. Arkadaşımızı ve ailesini tebrik
eder, yeni doğan Ferda Yalın’a bir ömür boyu başarı ve mutluluk
dileriz.
◆ OTOMOTİV KISA HABER ◆
MINI Paceman
Mini geçtiğimiz ocak ayında Countryman’i tanıtmış
ve olumlu tepkiler almıştı.
Mini bu olumlu gidişi dahada güçlendirerek sürdürmek için aynı arabanın
üç kapılı versiyonunu piyasaya sürmeye hazırlanıyor. MINI Paceman, genç ve modern bir şehir arabası olarak
tanıtıldı. Şimdilik konsept bir model olarak ön tanıtımı yapılan
MINI Paceman, 2011’de Detroit Otomobil Fuarı’nda otomobil
severlerin karşısında olacak.
Tasarım olarak Countryman’den farklı olmayan yeni Paceman,
kendine özgü yuvarlak hatları, 19 inç jantları ile Mini marka araba almak isteyenler için iyi bir alternatif oluşturacak.
MINI Paceman, 1.6 litrelik 211
beygir gücündeki, 260 Nm tork
üretebilen motora sahip. Bu motor dört tekerden çekiş sistemi
üzerinde overboost fonksiyonu
ile geçici olarak ekstra güç üretebiliyor.
Citroen’den Full Elektrikli Otomobil
Citroen, kompakt otomobil yelpazesini yüzde 100 elektrikle çalışan
yeni bir modelle genişletiyor. Hızlı
şarj olabilen araç doğaya egzos
gazı salmadan uzun mesafe gidebiliyor.
Tasarım ve teknolojiyi buluşturan C
ZERO, kompakt bir gövdeye, hızlı şarj olabilme özelliğine ve uzun
menzilde sürüş kapasitesine sahip.
2010’un son çeyreğinde satışa çıkarılan modeli Citroen Mitsubishi Motors Corporation ile ortak geliştirdi.
Devlet Desteği Alacak
Şimdiden 5 bin 500’ün üzerinde elektrikli araç üreten Citroen’in,
yeni modeli C Zero, Venturi ortaklığında üretilen Berlingo’dan
sonra markanın ikinci elektrikli otomobili olacak. Fransa’da her
iki model de 5 bin euro değerinde devlet desteği almaya hak
kazandı.
Hibrid Model Yolda
C3 ve DS3 modelleri piyasaya sürüldükleri tarihten bu yana
kilometrede sadece 99 gram CO2 emisyonu sunuyor. Citroen
araçlarının yüzde 30’dan fazlası kilometrede
120 gramdan
az CO2 emisyonu sunuyor.
2011 yılında piyasaya sürülecek olan tamamen hibrid bir
model ise: DS5
VW, Yeni Microbus Üzerinde Çalışıyor
Volkswagen’in önemli tasarımcılarından Klaus Bischoff, Auto
Express dergisine verdiği demeçte yeni bir araç hazırlığı içinde
olduklarını belirtti. Bu arabanın da Microbus konsept üzerine
kurulu olması bekleniyor. Volkswagen Microbus Konsept, 2001
yılında Kuzey Amerika Otomobil Fuarı’nda tanıtılmıştı. Klaus
Bischoff, dergide yayınlanan röportajın devamında bu modelin
klasik, nostaljik bir havaya sahip olacağını, bir MPV’ye göre daha
cesur, esnek ve çok yönlü kullanıma uygun olacağını belirtti.
İşte Yeni Kia Picanto
Kia’nın minik otomobili Picanto, Mart 2011’de düzenlenecek olan Cenevre Otomobil
Fuarı’nda sergilenecek. İşte yeni
Picanto’nun ilk fotoğrafı.
Kia’nın küçük segmentteki temsilcisi Picanto Mart 2011’de, Cenevre otomobil Fuarı’nda gün
ışığına çıkacak. Yeni Picanto’nun iki karosere ve dört yeni motora sahip olacağı belirtiliyor. İlk göstergeler yeni Kia Picanto’nun,
eskisinden daha uzun olacağını gösteriyor. Bir önemli değişiklik
de şimdiye kadar 5 kapılı üretilen Picanto’nun 3 kapılı versiyonlarının da olacağı yönünde. 1.0 ve 1.2 benzinli motorları ile piyasadaki yerini alacak.
İstiridye Biçimli Ultra Hafif Otomobil
Formula 1 otomobillerinden daha
hafif bir araç... Üç arkadaşla
birlikte virajlı dağ yollarını yararak ilerlerken adrenalin hücumunu
hissetmek…
Üstelik bir damla benzin kullanmadan...
Şimdi de bütün bu hayallerin
tek bir otomobilde bir araya geldiğini düşünün... Los Angeles Auto
Show’da bu otomobilin küçük ölçekli bir modeli (Volvo Air Motion)
sergilendi ve tasarım yarışmasına katıldı. Ağırlığı 450 kilogramın
altına indiren Volvo Air Motion konsepti, bu hayalleri gerçeğe
dönüştürürken çok güzel bir İskandinav gövde tasarımı sunuyor. İstiridye kabuğuna benzeyen yeni modelde içten yanmalı
motorlar yerine, güçlü olmasına rağmen basit bir yapıya sahip
basınçlı hava motorlarının kullanılması sayesinde motorlar çalıştığında ısınmak yerine soğuyor. Şasi, iç mekân ve süspansiyon
tasarımına getirilen bütünsel yaklaşım da büyük yarar sağlıyor.
İsmi güvenlik ve çevreye gösterilen özenle eş anlamlı hale gelen bir şirketin sürüş tutkunlarına yönelik ürünü olan Volvo Air
Motion, İskandinav tasarımının güzellik ve saflığıyla, tamamen
masum ve yepyeni bir sürüş deneyimi sunuyor.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 61
◆ SİNEMA ◆
Eyvah Eyvah 2
London Boulevard
Gösterim Tarihi: 7 Ocak 2011
Yönetmen: Hakan Algül
Tür: Aile, Casusluk, Fantastik,
Komedi, Macera
Oyuncular: Ata Demirer, Demet
Akbağ, Salih Kalyon, Alican
Yücesoy, Özge Borak, Bülent
Şakrak, Tanju Tuncel
Gösterim Tarihi: 7 Ocak 2011
Yönetmen: William Monahan
Tür: Romantik, Suç
Oyuncular: Keira Knightley, Colin Farrell, Jamie Campbell
Bower, Anna Friel, David Thewlis, Ray Winstone
Ocak 2011’de seyirciyle buluşacak olan ‘Eyvah Eyvah 2’nin
Geyikli ve Bozcaada’da başlayan çekimlerinin tamamı Kuzey
Ege’de gerçekleşti. İlk filmde
aşık olduğu kızı (Özge Borak
Şakrak) istemek için Firuzan ile (Demet Akbağ) Geyikli’ye doğru yola çıkan Hüseyin’i (Ata Demirer) Eyvah Eyvah 2’de de binbir macera bekliyor.
Tron Efsanesi
Gösterim Tarihi: 28 Ocak 2011
Yönetmen: Joseph Kosinski
Tür: 3 Boyutlu, Aksiyon, Bilim Kurgu, Casusluk, Fantastik,
Gerilim, Gizem, Macera,
Oyuncular: Michael Sheen, John Hurt, Cillian Murphy, Jeff
Bridges, Olivia Wilde, Garrett Hedlund
TRON: LEGACY daha önce beyaz perdede gördüklerimizin hiçbirine benzemeyen bir dijital dünyada kurulmuş bir
3D ileri teknoloji macerası. Sam Flynn
(Garrett Hedlund), Kevin Flynn’in 27
yaşındaki teknoloji meraklısı oğlu (Jeff
Bridges), babasının ortadan kayboluşunu araştırır ve kendini babasının 25 yıldır yaşadığı Tron’un dijital dünyasında
bulur. Kevin’in sadık sırdaşı Quorra’yla
birlikte (Olivia Wilde), baba ve oğul
çok fazla gelişmiş ve son derece tehlikeli bir hale gelen, görsel açıdan dudak
uçuklatan sanal alemde bir ölüm kalım yolculuğuna çıkarlar.
Güzel Bir Hayat Düşlerken
Gösterim Tarihi: 28 Ocak 2011
Yönetmen: Danis Tanovic
Tür: Dram
Oyuncular: Boris Ler, Jelena Stupljanin, Mira Furlan, Miki
Manojlovic, Mario Knezovic
Filmde, Balkanlar’da yeni bir dönemin başladığı günlerde geçen, romantik olduğu kadar trajik bir aşk öyküsü anlatılıyor.
Hersek’in güneyinde küçük bir köy, savaş henüz sona ermiş. Yıllar süren komünist rejimden sonra,
yeni bir demokratik hükümet başa
geçmiş. Yıllarca sürgünde kalan Divko Buntic, eski ailesi de dahil hesaplarını kapatıp intikamını almak üzere
memleketine döner. Yanında yeni ve
genç karısı, kara bir kedi, koca bir
Mercedes ve tonla para vardır. Başta
parayla her şey çözülür gibi görünse
de sonrasında hayat ipleri eline alır.
Savaş kapıya dayanır, hayatı alt üst
olur derken Divko son bir atakla talihini yenmeye çalışır.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 62
Hapisten yeni çıkmış olan
Mitchel acımasız bir adam
olmakla beraber hayatını
bir düzene sokup, doğru
kadınla tanışıp evlenmek
gibi hayaller kuran garip
bir adamdır. Hapisten
çıkar çıkmaz kendisine
usûlsüz teklifler gelmeye
başlar fakat o bu teklifleri
reddeder. Tüm bu tekliflerin yerine ünlü bir oyuncunun çanta
taşıyıcısı olmaya karar verir. Derken hayatının kadınıyla da tanışır Mitchel ama “geçmişi onun peşini bırakmaz”. O da hayatını
geri kazanmak için içindeki canavarı uyandırmakta hiçbir beis
görmez.
127 Hours
Gösterim Tarihi: 28 Ocak 2011
Yönetmen: Danny Boyle
Tür: Biyografi, Dram, Gerilim,
Macera
Oyuncular: James Franco, Kate
Mara, Amber Tamblyn, Lizzy
Caplan, Clémence Poésy, Kate
Burton, Treat Williams
Dağcı Aron Ralston’un başından
geçenlerin gerçek hikayesi...
Genç bir dağcı olan Aron, Utah yakınlarında büyük bir kaya parçasının arasına sıkışır. Hayatı için
bir çeşit tuzağa dönüşen bu olayda Aron, soğukkanlı olması gereken şoke edici bir çözüm yolu bulur.
Başka Bir Yerde
Gösterim Tarihi: 11 Şubat 2011
Yönetmen: Sofia Coppola
Tür: Dram, Komedi
Oyuncular: Benicio Del Toro, Michelle Monaghan, Elle Fanning, Laura Ramsey, Stephen Dorff, Robert Schwartzman
Üç film çekmesine rağmen yaşayan en yetenekli kadın yönetmenlerden biri sıfatını kazanan Sophia Coppola dördüncü filmi Somewhere ile bağımsız cephede heyecan uyandırıyor.Film,çılgın
ama mutsuz bir hayat yaşayan bir
Hollywood yıldızının günün birinde
11 yaşındaki kızı tarafından ziyaret
edilmesiyle gelişen olayları anlatıyor.
Baba-kız rolünde Stephen Dorff ve
kendine ablasından çok daha iyi bir
kariyer inşa eden Elle Fanning’i izleyeceğiz.Somewhere Şubat ayında
Türkiye sinemalarında gösterilecek,
ancak o tarihten önce bir film festivalinde izleme olanağı da bulabilirsiniz.
◆ KİTAPLIK ◆
Gafillikler Kitabı
Akdoğan Özkan
Bazen gafil avlanır, kimi şeyleri yanlış öğrenir, sonra da yanlış
kullanırız. Üstelik bunlar bizimle, bu ülkenin tarihi, coğrafyası,
dili ve kültürüyle yakından ilgili temel şeyler olabilir. Boş bulunup yanlış bildiğimiz temel şeyler!
Gafillikler Kitabı, bütün bu yerel cahilliklerimizi yer yer eğlenceli, yer yer düşündürücü, ama çoğunlukla da bilgilendirici 101
soru/cevap ile sona erdiriyor. “101 Şey” kitaplarının yazarı Akdoğan Özkan’ın samimi üslubuyla...
Başarılı Yönetimin 12 Temel İlkesi
Rodd Wagner - James K. Harter, Ph. D.
Gallup tarafından çeşitli işyerlerinde yapılan 10 milyon görüşmeyi
temel alan kitap Bundan on yıl önce dünyanın önde gelen araştırma şirketi Gallup’un, işyerlerinde mükemmeliyeti sürdürmek için
gereken en önemli ilkeleri saptamak amacıyla başlattığı araştırma, bugün 114 ülkede 41 dilde, 10 milyon çalışan ve yönetici
görüşmesine ulaştı. Rodd Wagner ve James K. Harter, Başarılı
Yönetimin 12 Temel İlkesi’nde Gallup’un en yeni bulgularıyla nörobilim, oyun teorisi, psikoloji, sosyoloji ve ekonomi alanlarındaki
en yeni gelişmeleri ustaca bir araya getiriyorlar. Büyük ya da küçük ölçekli, değişik işyerlerinde görevli tüm yönetici ve çalışanları
ilgilendiren 12 Temel İlke, çalışan bağlılığını yaratmak ve korumak için herkesin bilmesi gerekenleri açıklıyor.
Cem Kozlu’nun yanından ayırmadığı takım çantasında, kendisine iş yaşamında başarı sağlayan pek çok yönetim “aleti” yer
alıyor. Bu aletler, Kozlu’nun deneyimler sonucu geliştirdiği kolay kullanılabilen, pratik fayda ile verim artışı sağlayan, daha iyi
karar ve sonuçlara yol açan aletler… Ayrıca takım çantasında
ona her zaman yol gösteren Mevlana’dan Peter Drucker’a birçok önemli düşünürün kitabı da bulunuyor. Cem Kozlu, iş yaşamında başarılı olmak için yararlandığı takım çantasını bu kitapta
okurlara açıyor.
Kişilik ve Kurumların
Kaderi
Robert Hogan
Prof. Acar Baltaş’ın sunuşuyla kişilik psikolojisine bilimsel bir bakış…
Robert Hogan bu kitabında, kendine özgü dili ve yer yer mizahıyla, bir yandan kişilikle ilgili bilimsel kavramları açıklıyor, öte
yandan kişilik özelliklerinin iş hayatında hem çalışanların hem
de kurumların başarıları üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.
Hogan’ın kitabı, kişilik özelliklerinin tarihte oynadığı rolü ortaya
koyduğu gibi, günümüzde yaşadığımız ekonomik krizi, kurumları yönetenlerin kişilik özellikleri üzerinden yorumlamamıza
olanak sağlıyor.
Liderin Takım Çantası
Cem Kozlu
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 63
◆ HAYATA DAİR ◆
Doğruluk
Büyük Bir Erdemdir
On bir yaşındaydı ve New Hampshire gölünün ortasındaki adadaki evlerinde ne zaman eline bir fırsat geçse hemen balığa
giderdi. Levrek avı yasağının kalkmasından bir gün önce, babasıyla akşamın ilk saatlerinde küçük güneş balıklarından yakaladı.
Sonra oltasına yem takıp, oltayı fırlatma talimi yaptı.
Yem suya değdiği zaman gün batımında suda altın hareler oluşturmuş, daha sonra gölün üzerinde ay doğmuştu. Oltasının hızla çekildiğini hissedince, oltaya büyük bir balık geldiğini anladı.
Babası oğlunun balığı çekişini hayranlıkla izledi. Çocuk sonunda
yorgun düşen balığı sudan çıkardı. O güne kadar gördüğü en
büyük balıktı, bir levrek; ama av yasağının kalkmasına sadece
saatler kalmıştı.
Baba oğul güzelim balığa baktılar, pulları ay ışığında ışıl ışıl parlıyordu. Babası bir kibrit yakıp saatine baktı. Saat on olmuştu.
Av yasağının bitmesine daha iki saat vardı. Önce balığa, sonra
oğluna baktı.
“Suya geri bırakman gerekiyor, oğlum,” dedi. “Baba!” diye itiraz
etti çocuk ağlamaklı bir sesle. “Başka balıklar da var,” dedi babası. “Ama hiçbiri bunun kadar büyük değil!” dedi çocuk. Göle
şöyle bir göz attı. Gölde hiçbir balıkçı teknesi yoktu. Babasının
yüzüne baktı bu kez. Kendilerini hiç kimsenin görmemiş olmasına, kimsenin
balığı yakaladıklarını bilmesinin olanaksız olmasına karşın, babasının sesinden bu konuda hiçbir ödün vermeyeceğini anlamıştı.
OCAK - ŞUBAT 2011 AKO HABER 64
Oltanın ucunu balığın ağzından çekti ve balığı gölün karanlık
sularına bıraktı. Balık suya düşer düşmez, şöyle bir çırpındı ve
gözden kayboldu. Çocuk bir daha bu kadar büyük bir balık tutamayacağından emindi..
Bu olay bundan tam otuz dört yıl önce oldu. Bugün o çocuk
New York City’nin ünlü mimarlarındandır. Babasının küçük evi
hâlâ o adadadır. Oğlunu ve kızlarını hâlâ o adadaki küçük eve
balık tutmaya götürür.
Çocuk haklıydı. Bir daha o kadar büyük bir balık tutamadı. Fakat değerler konusunda bir ikilem yaşadığı zaman hep o balığı
gözünün önüne getirir. Babasından öğrendiği gibi değerler doğru ile yanlışın ne olduğu
konusunda çok basit bir konudur. Güç olan yalnızca değerlerin
uygulanabilmesidir.
Birileri görmediği zaman da doğru olanı yapabiliyor muyuz?
Evet, küçüklüğümüzde bizlere balığı suya geri bırakmak öğretilseydi, doğru olanı yapabilirdik. Çünkü gerçeğin ve doğrunun ne
olduğunu öğrenmiş olurduk. Doğru olanı yapma kararı belleklerimizdeki canlılığını hiçbir zaman yitirmez. Bu anıyı dostlarımıza ve torunlarımıza göğsümüz kabara kabaraanlatırız.
Fırsatlardan yararlanmak değil, doğru olanı yapmaktır önemli
olan.

Benzer belgeler

Felsefe, Yelken ve Caz

Felsefe, Yelken ve Caz Büyük Sanayi 1. Cad. 95/1 İskitler/ANKARA T. 0 312 342 22 08 F. 0 312 341 14 27 AKO HABER Dergisi Abdulkadir Özcan Otomotiv ve Lastik San. Tic. A.Ş tarafından T.C yasalarına uygun olarak yayınlanma...

Detaylı

Transformers 3 Let Me In Arabalar 2 Mr. Popper`s Penguins

Transformers 3 Let Me In Arabalar 2 Mr. Popper`s Penguins Biz, Sirkecioğlu Kardeşler Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. yöne-

Detaylı

Seeking Justice New Year`s Eve

Seeking Justice New Year`s Eve Biz, Sirkecioğlu Kardeşler Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. yöne-

Detaylı