yabancı kelimelere karşılıklar

Transkript

yabancı kelimelere karşılıklar
YABANCI KEL MELERE KAR ILIKLAR
A
absürt : Frans zca absurde (saçma, z rva, anlams z). Kelimenin kar l klar dilimizde zaten vard r:
saçma, anlams z. Örnek: Modac lar bu anlams z (saçma) tasar mlardan para kazanmay
beklemiyorlar.
absürt komedi : saçma komedi.
adaptör : Frans zca adapteur. Uzun zamandan beri dilimizde kullan lan bu kelime Türkçe Sözlük’te
“Bir aletin çaplar birbirinden farkl olan parçalar ndan birini ötekine geçirebilmek için yararlan lan
ba'lay c ” eklinde tan mlanm t r. Kurulumuz bu kelime için uyarlay c kar l ' n n benimsenmesine
karar vermi tir. Örnek: Firman n yeni üretti i uyarlay c , araç çakma na tak larak cep telefonu, el
bilgisayar gibi elektronik cihazlar n $arj edilmesini sa l yor.
ad hoc group : )ngilizce ad hoc “özel, uygun”, group “kurul”. Dilimizde ekonomi alan nda “k sa süreli
ve tek bir görev için olu turulan kurul” anlam nda kullan lan bu kelime için Kurulumuz, özel kurul
kar l ' n teklif etmektedir. Örnek: Kar$ dü$ürüm konusundaki s k nt lar a$mak için Türkiye ile AB
uzmanlar ndan olu$an bir “kar$ dü$ürüm özel kurulu” olu$turulmal .
adisyon : Frans zca addition (ekleme; hesap). "Lokanta, otel vb. yerlerdeki hesap" anlam nda kullan lan
adisyon için bizim de teklif etti'imiz kelime ayn d r: hesap. Örnek: Garson hesab getiriyor.
agreman : Frans zca agrément (ho luk; izin, r za; tat; süs). Dilimizde, diplomasideki anlam yla
kullan lan agreman kavram için teklif etti'imiz kar l k: uygunluk. Örnek: Fransa hükûmeti, büyük
elçimiz için uygunluk vermi$ti.
agresif : Frans zca agressif. Dilimizde bir psikoloji terimi olarak "sald rgan, mütecaviz" anlamlar nda
kullan lan agresif kelimesine kar l k olarak Kurulumuz, sald rgan sözünün uygun oldu'una karar
vermi tir. Ayr ca yerine göre mütecaviz, giri,ken ve y rt c sözleri de kullan labilir.
air-conditioned : Havaland rma cihaz bulunan. Teklif edilen kar l k: havaland rmal . Örnek:
Havaland rmal arabalar yaz n çok rahat oluyor.
air-conditioner : Havay düzenleyen, s cakl ' ayar eden alet. Teklif edilen kar l k: havaland rma.
Örnek: Bu arabada havaland rma olmad anla$ l yor.
ajitasyon : Frans zca agitation (tahrik etme, k k rtma). Kelimenin kar l ' dilimizde zaten vard r:
k ,k rtma. Örnek: Bu olay n, k $k rtma oldu unu ileri sürdüler.
Kelimenin t p alan ndaki kullan m da dikkate al narak k ,k rtma kar l ' n n yan s ra ç rp nt sözünün
de kullan lmas gerekti'i konusunda görü birli'ine var lm t r.
ajitatör : k ,k rt c .
ajite etmek : k ,k rtmak.
ajite olmak : ç rp nt ya u/ramak.
akreditasyon : Frans zca accreditation. Dilimizde “do'rulamak, güven belgesi vermek” anlamlar nda
kullan lan bu kelime için Kurulumuz, denklik (belgesi) ve denklik (kurulu,u) kar l klar n teklif
etmektedir. Örnek: Türkiye Denklik Konseyi (TÜDEK)’nin kurulu$ ve görevleri hakk ndaki kanun teklifi
gündemin ön s ralar na al nd .
akreditif : Frans zca accréditif, "bir bankan n ba ka bir bankaya biri için verdi'i ödeme emri"
anlam nda kullan l r. Bu söz için önerimiz güven yaz s veya güven hesab 'd r. Örnek: Güven yaz s nda
gerekti inde baz notlar bulunabilir. Akreditif yan nda ayn köke dayanan akredite sözü de vard r.
Genellikle Türkçe "olmak" fiiliyle birlikte kullan lmaktad r. Bu söz yerine önerimiz güvenirli/i
onaylanm , olmak't r. Örnek: Biz orada güvenirli i onaylanm $ bir firmay z ve Rus kanunlar na
ba l y z.
akualand : Frans zca aqualand. Lâtince "su" an-lam ndaki aqua sözü ile, "kara, toprak, yer, memleket"
anlam ndaki land sözünden yap lm birle ik bir kelimedir. Bir tür havuz anlam ndad r. Kurulumuz, bu
kelime için su bahçesi kar l ' n n kullan lmas n önermektedir. Örnek: S caktan bunal nca kendisini su
bahçesine atan bir turist, Pamukkale görüntüsündeki havuzda serinlerken âdeta ken-dinden geçmi$.
akustik : Frans zca acoustique. "Fizik biliminin konusu ses olan kolu; kapal bir yerde seslerin da' l m
biçimi" anlamlar nda olan bu kelime için Kurulumuz, kullan m yerlerine göre yank bilimi veya
yank lan m kar l klar n n uygun oldu'u görü ündedir. Örnek: Denizli'de nikâh salonunun gerekli
yank lan m düzeni sa lanarak oda tiyatrosu hâline getirilmesinden sonra Nisan ay ba$ nda da 3500
ki$ilik bir aç k hava tiyatrosu tamamlanarak hizmete girdi.
alâkart : Frans zca à la carte (listeye göre). Kar l ' : seçmeli yemek. Örnek: Seçmeli yemek usulünde
istedi iniz yeme i yiyebiliyorsunuz.
alan markaj : alan tutma. bk. markaj.
alivre : Frans zca aa livré. Frans zcadan Türkçeye geçmi bir bankac l k terimidir. Genel olarak
sonradan teslim veya vadeli sat anlamlar ndad r. Anla man n yap ld ' s rada bulunmayan fakat teslim
zaman nda sa'lanmas mümkün olan her türlü mal üzerine yap lan sat i lemi diye de tan mlan r.
Türkçe Sözlük’te bu söz "Ürün daha tarladayken yeti ti'i zaman teslim edilmek üzere önceden pey
verilerek yap lan sat " olarak tan mlanm t r. Kurulumuz bu söz için önceden sat , kar l ' n
önermektedir. Örnek: Tüketici finans $irketleri kurulmaya ba$land . Aral ktan itibaren önceden sat $ ve
kredili hisse senedi al m ve sat m na izin verildi.
almanak : Frans zca almanache. Bu kelimenin anlam , "y l n gün, hafta, ay gibi bölümlerinden ba ka,
bayram, y l dönümü gibi belli günleri ve birtak m astronomi, meteoroloji, istatistik bilgilerini gösteren
kitap biçimindeki takvim"dir. Bu söz için dilimizde kullan lmakta olan y ll k kelimesi Kurulumuzca da
benimsenmi tir.
ambiyans : Frans zca ambiance “çevre, muhit, hava, ortam”. Son y llarda özellikle gazetelerin magazin
sayfalar nda s kça rastlad ' m z bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, dilimizde zaten kullan lmakta
olan hava sözünü benimsemi tir. Örnek: Televizyon kanal n n yöneticileri yar $ma gecesinde fevkalâde
bir hava yaratm $lard .
amblem : Frans zca emblème (soyut bir eyin, bir kavram n sembolü olan varl k veya e ya, belirtke).
Kurulumuz bu söze kar l k olarak belirtke sözünü benimsemi tir. Örnek: =ki partinin ortak
kurultay nda parti ad ve belirtke sorunu ele al nacak.
amortisman : Frans zca amortissement. Türkçe Sözlük'te yer alan "ta nmaz mallar n a nmalar na
kar l k olarak y ll k kârdan ayr lan belirli pay" anlam ndaki amortisman için a, nma pay veya
y pranma pay kar l klar önerilmi tir. Örnek: Uçaklar n a$ nma (y pranma) paylar büyük meblâ lara
ula$ yor.
ampirik : Frans zca empirique. "Bir kurama de'il de yaln zca deneye, gözleme dayanan" anlam nda
s fat olarak kullan lan bu söze kar l k olarak Kurulumuz, deneye dayal kelimesini önermektedir.
Ampirik kelimesiyle kökte olan ampirist ve ampirizm sözleri de dilimizde zaman zaman
kullan lmaktad r. Kurulumuz, bu sözlerden ampirist için deneyci, ampirizm sözü için de deneycilik
kelimelerinin uygun birer kar l k oldu'u görü ündedir. Örnekler: Eldeki deneye dayal belgeler iki
grupta toplanabilir. Bu alandaki deneye dayal ara$t rmalar bir hayli az.
anakronizm : Frans zca anachronisme. Bu söz "tarihe ayk r l k, ça'a uymama" anlamlar nda dilimizde
kullan lmaktad r. Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak tarih yan lg s sözünü önermektedir.
anchorman : )ngilizceden dilimize giren bu terim "ana haber sunucusu" anlam ndad r. Kurulumuz bu
sözün yabanc dildeki kar l ' olan ana haber sunucusu teriminin aynen kullan lmas n uygun
bulmu tur. Örnek: Kanal 7 Ana Haber Bültenleri "Sekiz Y l Ana Haber Bültenleri” olarak devam
ediyor. Bu arada Ahmet Hakan da "y lmaz savunucu" olarak ana haber sunucusu görevini ba$ar ile
sürdürüyor.
anekdot : Frans zca anecdote. "K sa, özlü anlat m olan güldürücü hikâye, f kra" eklinde
tan mlad ' m z bu söz de dilimizde bir süreden beri kullan lan bir edebiyat terimidir. Kurulumuz,
anekdot için f kra ve hikâyecik sözlerinin uygun birer kar l k oldu'u görü ünde birle mi tir. Örnekler:
=ngilizlerin dilinden dü$meyen BBC ile ilgili bir f kra vard r. Dün geceki e lenceyle ilgili bir
hikâyeci iniz var m ?
angaje : ba/lanm ,.
angaje etmek : ba/lamak.
angaje olmak : ba/lanmak, üstlenmek.
angajman : Frans zca engagement (rehin; taahhüt; anla ma; ba'lant ). Bu kelime için dilimizde güzel
bir kar l k vard r: ba/lant . Örnek: Cimdiden hiçbir seçim tarihi için ba lant ya girmeyelim.
animasyon : Frans zca animation (canlanma; çizgi film). )kinci anlam için teklifimiz: canland rma.
Örnek: Törendeki canland rma gösterileri büyük ilgi toplad .
animatör : Frans zca animateur (canland r c ; sunucu; çizgi film yap mc s ). Teklifimiz: canland r c .
Örnek: Japon canland r c lar film pazar n tuttular.
ankesörlü telefon sözünde geçen ankesör Frans zcadan dilimize geçmi tir. Frans zca encaisseur sözü
"para al c , tahsildar, mutemet" anlam ndad r. Bu kelimenin fiil biçimi olan encaisser ise "sand klamak,
kasaya koymak" anlamlar ndad r. Bu söz için Kurulumuz, kutulu telefon kar l ' n önermektedir.
Örnekler: PTT Genel Müdürlü ü, konut ve i$ yerlerinde yap lan görü$melerle kutulu telefonlardan
yap lan görü$melerin fiyatlar n art rd . Kutulu telefonla yap lan görü$melerde kullan lan küçük jetonun
fiyat bin lira olarak belirlendi.
anomali : Frans zca olan bu söz dilimizde genel anlamda "belli bir ölçüye, belli bir kurala uymama
durumu", psikolojide ise "hastal k niteli'inde olmamakla birlikte normalden, belirgin ölçüde sapma
gösterme" anlam ndad r. Bu söz için Kurulumuz ayk r l k kar l ' n önermektedir.
ansambl : Frans zca ensemble (bütün, bütünlük, topluluk). Eski Sovyetler Birli'i'nde ve Türk
cumhuriyetlerinde müzik ve oyun topluluklar için kullan lan ansambl için teklif etti'imiz kar l k:
topluluk. Örnek: K r m oyun ve müzik toplulu u, izleyicilerin büyük takdirini kazand .
antagonist : Frans zca antagoniste sözü "has m, vuru an, kar t, çat an" anlamlar ndad r. Bu söz için
önerimiz dü,manca veya has mca kelimeleridir. Ayn köke dayanan antagonizm sözüne ise
dü,manl k, has ml k kar l klar n öneriyoruz. Örnek: Onun de erlendirmesiyle insan toplumu s n flar
aras dü$manca çat $madan kurtuluyor.
antet : Frans zca en-tête. "Kâ' t veya zarf üzerine bas lm ad, adres, ba l k" anlam nda olan bu söze
kar l k olarak zaten kullan lmakta olan ba,l k sözü Kurulumuzca da benimsenmi tir. Dilimizde antetli
ve antetsiz biçimlerinde de geçen bu kelimenin yerine ba,l kl ve ba,l ks z kar l klar kullan lmal d r.
anti-damping : Teklif etti'imiz kar l k: kar, dü,ürüm. Örnek: Avrupa Birli i kar$ dü$ürümü
b rakmal d r.
antikite : Frans zca antiqutié. “Tarihte ilk ça', antik devir” anlam yla dilimizde yayg n olarak kullan lan
bu kelime için Kurulumuz da ilk ça/ kar l ' n kabul etmi tir. Kelimenin soyut anlam ndaki
kullan m na kar l k olarak ise eskilik sözü uygundur. Örnek: Yüz y ldan beri Orta Do u’da ve M s r’da
yürütülen kaz lar, tarihî ufkumuzu geni$letmi$ ve ilk ça n s n rlar n binlerce y l geriye çekmi$tir.
antipati : Frans zca antipathie (sevimsizlik, so'ukluk, s namama). Bu kavram için de dilimizde güzel
kar l klar vard r: iticilik, sevimsizlik, so/ukluk. Örnekler: Bu adama kar$ içimde inan lmaz bir
so ukluk do mu$tu. Etraf na tuhaf bir iticilik (sevimsizlik, so ukluk) yay yordu.
antipati duymak : kan kaynamamak.
antipatik : Frans zca antipathique (sevimsiz, so'uk). Teklif etti'imiz kar l klar: sevimsiz, itici, so/uk.
Örnek: Bu davran $lar nla çok sevimsiz (itici, so uk) görünüyorsun.
antre : Frans zca entrée (giri ). Bu kelime için dilimizde güzel bir kar l k vard r: giri,. Örnek: Evin
giri$i çok geni$ tutulmu$.
aperitif : Frans zca apéritif. Dilimizde “) tah açmak için yemekten önce içilen içki” anlam nda
kullan lan bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, ön içki sözünü önermektedir. Örnek: Ö le
yeme inden önce birer ön içki alsak daha iyi olmaz m ?
a posteriori : A priori kelimesinin z dd olan bu kavram için teklif edilen kar l k: soncul. Örnek:
Deney yoluyla elde edilen bilgiler soncul bilgilerdir.
a priori : Lâtince a priori (denemeye dayanmadan, ak l yoluyla önceden kabul edilen). Teklif edilen
kar l k: öncül. Örnekler: Öncül bilgiler insan yan ltabilir. Zaman ve mekân kavramlar Kant
felsefesinde öncül kavramlar olarak kabul edilir.
aranje etmek : Türkçe "etmek" yard mc fiiliyle Frans zca aranje kelimelerinden olu an bu birle ik fiil
düzenlemek, düzenlenmek fiilleriyle kar lan r. Örnek: Finale kalan eserler TRT taraf ndan yeniden
düzenlendi.
aranjman : Frans zca arrangement (belirli sesler, çalg lar veya topluluklar için yaz lm bir eserin,
ba ka sesler, çalg lar veya topluluklar taraf ndan söylenip çal nabilmesi için o eserde yap lan de'i iklik).
Kurulumuz bu kelime için düzenleme teriminin uygun oldu'unu tespit etmi tir. Örnek: Düzenlemesini
dünyaca ünlü bir müzik ustas yapm $t .
aranjör : Frans zca arrangeur. Bu söz için de düzenlemeci uygun bir kar l kt r. Örnek: Kasetin
düzenlemecili ini onlar üstlenmi$ti.
arbitraj : Frans zca arbitrage. Ticarî bir terim olarak dilimize geçen bu kelime "hisse senedi, tahvil,
döviz gibi de'erli kâ' t ve paralar daha kârl görülen ba ka kâ' t ve paralarla de'i tirme i i" anlam nda
kullan lmaktad r. Bu söze Kurulumuz, ara kazanç kar l ' n önermektedir. Örnekler: Ara kazanç,
çe$itli piyasalardaki fiyat farklar ndan yararlanmak için mal n bir ülkeden al n p bir ba$ka ülkeye
sat lmas d r. Ara kazanç, ekonomik hayatta para i$lerinden en kârl biçimde yararlanma $ekli olarak
kullan lmaya ba$land .
arboretum : Lâtince. "Örnek olabilecek çe itli a'açlar n ve bitkilerin bilimsel amaçlarla yeti tirildi'i
alan" anlam nda dilimizde de kullan lan bu söz için Kurulumuz, a/aç park kelimesinin uygun bir
kar l k oldu'unda birle mi tir.
argüman : Frans zca argument (kan t, delil). Bu kelimenin dilimizde zaten kar l klar vard r: kan t,
delil. Örnek: Dosyada yer alan kan tlar n (delillerin) hukukî dayanaktan yoksun oldu u anla$ lm $t r.
arkeolog : kaz bilimci.
arkeoloji : Fr. archéologie. “Tarih öncesi ve eski ça'lardan kalma eserleri tarih ve sanat bak m ndan
inceleyen bilim” anlam nda Türkçede kullan lan bu kelime için Kurulumuz, daha önceden teklif edilmi
olan kaz bilimi sözünün uygun bir kar l k oldu'unda görü birli'ine varm t r. Örnek: Kaz bilimi
tekni inde üzerinde durulmas gereken dört nokta vard r: Ke$if, çal $ma s ras nda bulunan bütün
verilerin kayd , e$yan n yap m tarihi yönünden incelenmesi, kal nt lar n ve bulunan e$yalar n
korunmas .
arketip : Frans zca archetype. )lk örnek, as l numune, özgün model. Bu söz sanat n çe itli kollar nda da
kullan l r. “)leriki dönemlerde geli ti'i bilinen bir mimarî ögenin henüz en yetkin biçimine ula mam
ilk örne'i” anlam nda da dilimizde geçmektedir. Bu söz için Kurulumuz, ilk örnek kelimesinin uygun
bir kar l k oldu'u kanaatindedir. Örnek: Ancak iyi bir öykü kurmak için bir tek ilk örne in ele al nmas ,
bunun geli$tirilmesi yeterlidir.
aroma : Frans zca aroma. "Bitki özlerinden veya ya'lar ndan elde edilen ho koku." Dilimizde bu söze
yak n anlamda "rayiha" kelimesi de vard r. Kurulumuz, aroma için ho, koku sözünün uygun bir kar l k
oldu'unda birle mi tir. Ayn kelimeye dayanan aromatik için de s fat tamlamas biçiminde olan ho,
kokulu sözü kullan lmal d r. Örnekler: Ho$ kokulu suyla doldurulan bir kap, mum alevinin üzerine
yerle$tiriliyor. Ho$ kokulu buhar soluyan ki$i, yepyeni bir insan olarak aya a kalk yor.
arometrapi : Frans zca kökenli olan bu kelime aroma (güzel koku) ve thérapie (tedavi) kelimelerinden
olu maktad r. Daha önce thalassotherapie kelimesine deniz tedavisi kar l ' n teklif eden Kurulumuz,
arometrapi için de koku tedavisi kelimesini önermektedir. Örnek: Firma, günlük cilt bak m
ürünlerinden, onar m ve yenileme setlerine; koku tedavisi ürünlerinden renkli kozmetik ürünlerine
var ncaya kadar geni$ bir ürün yelpazesine sahip.
artikülâsyon : Frans zca articulation. Dil biliminde kullan lan bu terim için Kurulumuz, baz dilcilerin
de benimsedi'i bo/umlanma kelimesinin uygun bir kar l k oldu'unda görü birli'ine varm t r.
Örnek: Güzel konu$ma derslerinde ses bilgisine a rl k verilmekte bo umlanma konular üzerinde
durulmaktad r.
asist : )ngilizce assist (yard m etmek). Sporda hem yard m, hem yard mc anlam nda kullan lmaktad r.
Teklif etti'imiz kar l klar: yard m, yard mc .
asist (asiste) etmek : yard m etmek.
asisti : yard mc s .
asistlik : yard mc l k.
asparagas : "Makaraya sarmak, çapraz iki s r 'a germek, eziyet etmek" anlamlar na gelen )spanyolca
aspar kelimesine dayanan bu söze Kurulumuz, dilimizde kullan lan örnek cümleleri de göz önüne alarak
,i,irme haber kar- l ' n önermi tir.
a,a/ l k kompleksi : a,a/ l k duygusu. Örnek: A$a l k duygusuna kap lmalar na gerek yok.
aut : )ngilizce out (d ar , d ar da). Topun, kar tak m oyuncular nca kö e ile kale aras ndaki çizgiden
veya kale üstünden alan d na ç kar lmas . Kar l ' : d ,.
auta atmak : d ,a atmak.
auta ç kmak (gitmek) : d ,a ç kmak.
aut at , (yapmak) : d , at , (yapmak).
aut çizgisi : d , çizgisi.
Örnekler: Nielsen'in sert vuru$u, kale üstünden d $a ç kt . Hakan mutlak bir golü, topu d $a atarak
harcad . Top yandan d $a ç kt .
avangart : Frans zca avant-garde. "Bir hareketi, bir dü ünce ak m n ba latan, kendisinden sonra
gelenlere ö'retisi ile yol gösteren kimse" anlam ndaki bu sözün yerine Kurulumuz, öncü kelimesini
önermektedir. Örnekler: Sanatç n n sürekli öncü konumunda yer alma gere i, yarat c l n s n rlar n
zorluyor. 1985 y l nda Pekin'de yasaklanan, daha sonra s n rl bir biçimde sergilenen öncülerin
ürünleri, Çin'in bat ya dönü$ünün bir göstergesi olarak de erlendiriliyor.
avans : Frans zca avance. “Alaca' na say lmak üzere önceden yap lan ödeme” anlam yla dilimizde
kullan lmaktad r. Kurulumuz, avans için öndelik sözünün uygun bir kar l k oldu'unu kararla t rm t r.
Örnek: Müfetti$lere göreve gitmeden önce bir miktar öndelik verildi.
avans çekmek : öndelik çekmek.
avans vermek : öndelik vermek.
B
background : )ngilizce back ground (arka plân, zemin, fon). Teklif etti'imiz kar l klar: arka plân
(mekân için), geçmi, (zaman için). Örnekler: Cark c n n arka plân nda bulutlar görünüyordu. Nobel
kazanan romanc n n geçmi$inde bir edebiyat ortam vard .
badminton : )ngilizceden dilimize bir spor terimi olarak geçen bu söz, "bir kortta, iki ki i veya iki er
ki ilik iki tak m aras nda özel olarak yap lm bir topu a' n üzerinden a rarak raketle oynanan oyun"
anlam ndad r. Kurulumuz, bu söz için tüylü top kelimesini önermektedir.
bandrol : Frans zca banderole. Bu söz dilimizde birkaç anlamda kullan lmaktad r: 1.Devletçe verginin
kesildi'ini gösteren etiket. 2.Paket veya i elerin a'z na konulan erit veya etiket. 3.Bayrak dire'inin
tepesine süs olarak konulan uzun, kuma erit. Daha çok vergilendirme i lemi ile ilgili olarak kullan lan
bu söz için Kurulumuz, denetim pulu veya denetim ba/ kar l klar n önermi tir.
banner : )ngilizce “bayrak, sancak, man et” Son y llarda özellikle bilgisayar alan nda s kça
rastlad ' m z bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, reklâm band , reklâml k ve duyurmal k
kar l klar n teklif etmektedir. Örnek: Duyurmal klar (reklâm bantlar , reklâml klar) zaman zaman
sayfan n yüklenmesini yava$latsalar da web yay nc l nda oldukça önemli bir yere sahipler.
bariyer : Frans zca barriére. Dilimizde "herhangi bir yolu kapamak için yap lm engel; yol
kenarlar ndaki korumal k" anlamlar na gelen bu söze kar l k olarak Kurulumuz da engel kelimesini
kabul etmi tir. Örnekler: Kap ya geldim, yoldan bahçeye geçecek bir engel yoktu. Araç engellere
çarpt ktan sonra durdu.
bar-kot : Frans zca barre (dikey çizgi) + Frans zca code. "Bir ürünün paketi üzerine bas lm bulunan
ve ürün hakk ndaki çe itli bilgileri gösteren dikey çizgiler" anlam yla dilimizde çok yeni olarak
kullan lmaya ba layan bar-kot için teklif etti'imiz kar l k: çizgi im. Örnek: Ma azalardaki optik
okuyucular, çizgi imlerden mal n fiyat n ç kar yor.
baz : Frans zca base (temel; temel ilke; üs). Teklif edilen kar l klar: temel, taban. Örnek: Alt n
fiyatlar n temel (taban) olarak al rsak daha sa lam sonuçlara ula$ r z.
bearish : )ngilizceden Türkçeye geçen bir ekonomi terimidir. Bu kelime "ay " anlam na gelen bear
kelimesinden türetilmi tir. Borsada "fiyat indirilmesine sebep olacak e'ilim, fiyat dü ürücü özellik"
anlamlar nda kullan lmaktad r. Bearish sözü ile birlikte bullish sözü de geçmektedir. Bearish sat
a' rl kl piyasa bullish al c a' rl kl piyasa için kullan lmaktad r.
Kurulumuz bearish için dü,en (piyasa), bullish için de yükselen (piyasa) kar l klar n önermektedir.
benchmarking : )ngilizce benchmarking. Bu sözü ilk kullanan gazetecilerden biri verdi'i haberde öyle
tan ml yor: "Hirketler eskiden s r gibi saklad klar bilgileri art k rakipleriyle payla makta sak nca
görmüyorlar. Hatta bir irketin bilgilerini di'er irkete ula t rmak yeni bir i alan olmu . Yap lan i in
ad da benchmarking." Özgün imlâs yla da kullan lmaya ba lanan bu söz, bizde yerle tirilmeye çal lan
bu anlam yla "bilgi satmak" genel kavram n ta maktad r. Kurulumuzun bu söz için buldu'u kar l k
bilsat't r. Bunun yan nda bilgile,im sözü de yeri geldi'inde kullan lmal d r. Örnekler: Hatta bilgile$im
yapaca n z $irketin kendi faaliyet alan n zda olmas gerekmiyor. Amerika'da yedi sekiz ki$ilik jet
uçaklar üreten bir $irket, sat $lar n nas l art raca n dü$ünürken bir lokanta zinciriyle bilsat yapm $
ve k sa sürede elli iki uçak satm $.
best-seller : )ngilizce best (en iyi) + seller (sat c ). "En çok satan, sat rekoru k ran (kitap)" anlam nda
kullan lan bu kavram için teklifimiz: çoksatar. Örnek: "Umut E$i inde" adl eser çoksatar listelerinde
ilk s rada yer al yor. Bu ay n çoksatar Yeni Hayat.
bienal : Frans zca biennal (iki y lda bir olan). ")ki y lda bir tekrarlanan yar ma, ölen, sergi vb. olaylar"
için kullan lan bienal sözüne kar l k olarak teklif etti'imiz kelime: y la, r ($enlik, $ölen, sergi vb.).
Örnek: Kas m ay nda yap lacak olan Dördüncü Y la$ r Resim Sergisi'ne Türk ressamlar da kat lacak.
bilboard : )ngilizce billboard (ilân tahtas ). Teklif etti'imiz kar l klar: duyuru tahtas , ilân tahtas .
Örnek: Belediye duyuru (ilân) tahtalar n n kira ücretlerini yeniden belirledi.
birth travma : do/um incinmesi.
black top : )ngilizcede "asfalt, asfalt yol, asfalt ile kaplamak" anlam nda geçer. Son zamanlarda bir spor
dal na verilen bu ad için Kurulumuz, sokak basketbolu kelimesinin uygun bir kar l k oldu'unu
kararla t rm t r. Örnek: Üç y l önce Amerika'da ba$layan ve $u ana kadar bir milyon ki$inin yer ald
sokak basketbolu üçe üç Aç k Hava Basketbol Turnuvas , Almanya, =talya, =spanya, Yunanistan ve
Fransa'dan sonra 26-28 Haziran tarihleri aras nda Türkiye'de ilk kez oynanacak.
blender : )ngilizce blender. Dilimizde "de'i ik malzemelerin birbirine kar t r lmas na, kesilip
ufalanmas na yarayan alet" anlam nda kullan lan bu söze kar l k olarak Kurulumuz kar ,t r c
kelimesini önermektedir. Örnek: Ka-r $t r c , besinleri do rayan, parçalayan, kar $t ran mutfaktaki
üçüncü elinizdir.
blokaj : Frans zca blocage (dondurma, belirli bir noktada tutma). Daha çok askerlik, bankac l k ve
futbol alanlar nda kullan lan blokaj ve bloke etmek kelimeleri için tekliflerimiz: tutmak, durdurmak.
Örnekler: Kaleci uçarak topu tuttu. Bankadaki hesab m zla ilgili i$lemler durduruldu.
bloke para : tutulmu, para.
boarding cart : )ngilizce boarding cart. Hava alanlar nda kullan lan bu ula m terimi için Kurulumuz,
uçu, kart sözünün uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Yolcular uça a binerken uçu$
kartlar n ilgililere göstermek zorundad r.
bodyguard : )ngilizce bodyguard. Dilimizde "muhaf z, fedaî, korumac " anlam nda yabanc imlâs n da
koruyarak kullan lan bu sözün yerine Kurulumuz, zaten var olan koruma kelimesini benimsemi tir.
Ayr ca bodyguardl k eklindeki kullan m na kar l k olarak da korumal k sözü kabul edilmi tir.
Örnekler: Futbolcular n çal $ma alan na birer koruma ile geldikleri görüldü. En az bir yabanc dil bilen
üniversiteli genç k zlar aras nda korumal k gözde mesleklerden biri hâline geldi.
bounspas : )ngilizce bounce (s çratmak, sektirmek) + pass (pas). Basketbolde topu sektirerek verilen
pas. Teklif edilen kar l k: sektirme pas. Örnek: Kendisine gelen sektirme pas , güzel bir hareketle
say ya çevirdi.
branç : )ngilizce brunch (sabahla ö'le aras nda yenen ve her iki ö'ün yerine geçen yemek). Teklif
etti'imiz kar l k: ku,luk yeme/i. Örnek: Baz oteller, tatil günlerinde ku$luk yeme i veriyorlar.
brand extention : )ngilizce brand (marka) + extention (yay lma, geni leme) Dilimizde "herhangi bir
alanda çok tan nan bir markan n farkl alanlarda ürünler ortaya koymas ” anlam nda kullan lan bu söze
kar l k olarak Kurulumuz marka türlemesi ve marka yay l m kar l klar n önermektedir. Örnek:
Tütün dünyas n n dev markas Camel'in ismini ta$ yan botlar marka türlemesi (marka yay l m )nin bir
örne i.
bran, : Frans zca branche (dal). Bu kelime için dilimizde güzel kar l klar vard r: dal, ,ube, kol.
Örnekler: Yeni Türk Edebiyat bilim dal . Türk dilinin çe$itli kollar vard r.
brick game : )ngilizceden dilimize geçen ve bir tür oyun ad olan bu kelime için Kurulumuz, tu/la
oyunu sözünü kar l k olarak önermektedir. Örnek: Elektronik e$ya pazarlama $irketleri, mü$terilerine
cep televizyonu yerine sadece t ra$ makinesi ve tu la oyunu cihazlar gönderiyorlar.
brifing : )ngilizce briefing (özetlemek). "Bir konuda bilgilendirme maksad yla yap lan toplant "
anlam nda kullan lan brifing için teklifimiz: bilgilendirme. Örnek: Ayl k ekonomi bilgilendirmesi bugün
yap lacak.
brifing almak : bilgilendirilmek, bilgi almak.
brifing vermek : bilgilendirmek, bilgi vermek.
brok r : )ngilizce broker (simsar, komisyoncu). Dilimizde bu kelimenin kar l ' zaten vard r: simsar.
Örnek: Ev bulmak için simsarlara ba$vurmaktan ba$ka yol kalmad .
browser : )ngilizceden dilimize özgün imlâs yla geçen ve son y llarda bilgisayar alan nda s kça
duymaya ba lad ' m z bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz açar sözünü önermektedir. Örnek:
Açar,100 milyondan fazla genel a kullan c s n n sanal dünyaya girmek için kulland kap anlam na
geliyor.
bungee-jumping : bancii (Maldiv dilinde geçen ses yans mal kelime) + )ngilizce jumping (atlama).
Ülkemizde son y llarda yayg nla an bir spor türü olan bungee-jumping için Kurulumuzun teklif etti'i
kar l k z pz p atlama’d r.
business class : )ngilizce business (i ; meslek; ticaret) + class (s n f, zümre; mevki). Teklifimiz: i,lik
orun. Örnek: Sanayiciler ço unlukla i$lik orunda seyahat ediyorlar.
by-pass : )ngilizce by-pass (atlama). T ptaki by-pass için teklif etti'imiz kar l k: damar aktarma.
Örnek: Karde$im dün damar aktarma ameliyat geçirdi. Siyasette kullan lan by-pass için teklif etti'imiz
kar l k: devre d , b rakmak. Örnek: Yetki yasas yla Meclisin devre d $ b rak ld ileri sürüldü.
C
call center : )ngilizce call (ça' rma) + center (merkez). Daha önce center için merkez kar l ' n
önermi tik. Kurulumuz bu söz için de ça/r merkezi kar l ' n benimsemektedir. Örnek: Alman
firmas n n ça r merkezi genel müdürü bir Türk.
cash cart : )ngilizceden dilimize geçen bu kelime bankac l k alan nda kullan lmaktad r. “Nakit, pe in
para almak için, para çekmek için kullan lan kart” demektir. Kurulumuz bu söz için nakit kart
kar l ' n önermektedir. Örnek: Yap Kredi ve di er üç banka nakit kartlar piyasaya sürmek için
bizimle i$ birli i yapmay kabul etti.
casting : )ngilizce casting. Türkçede sinema alan nda kullan lan ve “bir filmdeki karakterleri
canland racak oyuncular seçme i i” anlam na gelen casting için Kurulumuz, oyuncu seçimi ve deneme
çekimi kar l klar n önermektedir. Örnekler: A r Roman Türk sinemas aç s ndan beklentileri
kar$ layacak düzeyde de il. Özellikle oyuncu seçimi hatal . Ünlü manken Paris’te Metropolitan Ajans’ n
deneme çekimlerine kat lacak.
catering: )ngilizce catering (yiyecek tedarik etme, yemeklerin haz rlanmas n ve hizmetini üstüne
alma). Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: yemek hizmeti. Örnek: Büyük $ehirlerde gözde
lokantalar n yan nda yemek hizmeti veren kurulu$lar da ço almaya ba$lad .
center : )ngilizce center (merkez). Dilimizde merkez kelimesi bulunmas na ra'men son zamanlarda
center kelimesi çe itli kurum ve kurulu lar n isimlerinin arkas na eklenmektedir. Bunlar n ba l calar ,
teklif etti'imiz kar l klar ile birlikte unlard r. Media center: ileti,im merkezi; check up center: tam
bak m merkezi; trade center: ticaret merkezi; flower center: çiçek pazar .
change : Frans zca change (de'i me, de'i tirme). Frans zca change, )ngilizce exchange kelimeleri
özellikle banka ve döviz bürolar nda para de'i imi için kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz kar l klar:
para de/i,imi, para al m sat m . Örnek: Para de i$imi (para al m sat m ) yapan bürolar ço ald .
charter : )ngilizce charter. Lâtince kökenli olan ve çe itli anlamlarda kullan lan bu kelime Türkçeye bir
ula m terimi olarak geçmi tir. Kurulumuz bu söz için dolmu, veya dolmu, uçak kelimelerinin uygun
kar l klar oldu'unu tespit etmi tir. Örnek: Türk Hava Yollar yetkilileri, talep oldu u takdirde dolmu$
uçak seferlerine ba$lanabilece ini bildirdi.
chat : )ngilizce chat (gevezelik etmek, ho be etmek). Bilgisayar alan nda “sohbet etmek” anlam na
gelen bu kelimenin kullan m son y llarda çok yayg nla m t r. Dilimizde bu söze kar l k olarak zaten
sohbet, yârenlik, ho,be,, gevezelik ve bunlar n etmek fiiliyle kurulmu ekilleri vard r. Örnek: Genel
a daki sohbetlerin tüm dünyada yayg nla$mas , $üphesiz sinemac lar n ilgisini çekmi$ durumda.
check-in : )ngilizceden dilimize girmi olan bu söz, "otel veya uçak defterine kaydolmak" anlam ndad r.
Kurulumuz, bu söz için giri, i,lemi kar l ' n n uygun olaca' görü ündedir. Gene bu alanda
kullan lmakta olan check-out için de ç k , i,lemi kar l ' n önermektedir. Örnek: Anneanne ve torun
saat 06.05’teki TK 203 sefer say l THY uça na binmek üzere Dalaman Hava Liman na geldiler ve
giri$ i$lemi yapt rd lar.
check-list : )ngilizceden özgün imlâs yla dilimize geçen bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz
denetim çizelgesi sözünü teklif etmektedir.
check-point : )mlâs ve telâffuzu ile )ngilizceden al n p Türkçeye yerle tirilmeye çal lan sözlerden biri
de check-point'tir. "Kontrol yap lan, denetleme yap lan yer" anlam ndaki bu kelime için Kurulumuz,
denetim noktas sözünün uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Birle$mi$ Milletler gücüne
ait denetim noktas nda y ld lar.
check-up : )ngilizce check up on (soru turmak, ara t rmak). Dilimizde genel sa'l k kontrolü için
kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz kar l k: tam bak m.
check-up yapt rmak : Check-up kelimesi son zamanlarda daha çok "yapt rmak" fiiliyle bir arada
kullan l p yayg nla maktad r. Bunun için teklif etti'imiz kar l k: tam bak m yapt rmak. Örnek: Bugün
hastahaneye giderek tam bak m yapt rd m.
cheese cake : )ngilizce cheese cake. Kurulumuz, “peynirli kek” anlam ndaki bu )ngilizce kelimenin
Türkçede de yine peynirli kek sözüyle kar lanmas n n uygun oldu'u görü ündedir. Örnek: Bu
pastahanenin peynirli keki oldukça lezzetli.
clip, clip kart : )ngilizceden Türkçeye geçen bu kelimede yer alan clip "k rpmak uçlar n kesmek, k sa
kesmek" anlamlar na gelen bir fiildir. )sim olarak da kullan lan bu söz "kesme i i" demektir. Bu söz
imdi de kart kelimesiyle birlikte bir bankac l k terimi olarak kar m za ç kmaktad r. Ki iyle ilgili birçok
bilgileri de ta yan bu kart için Kurulumuz varl k kart kar l ' n önermektedir. Örnekler: Ödeme
sistemlerinde bir devrime yol açacak varl k kartlar teknolojinin yeni bir ürünü olacakt r. Varl k kart na
pasaport, nüfus cüzdan gibi kimlikle ilgili bilgiler de yüklenebilecektir.
coffe shop: )ngilizce imlâs ve telâffuzu ile dilimize yerle tirilmeye çal lan bu kelime için teklif
etti'imiz kar l k: kahve evi. Örnek: Etiler ve Ba dat Caddesi’nde kahve evi açacaklar.
cohabitation : Frans zcadan dilimize giren bu söz "birlikte oturma, bir arada ya ama" anlamlar n
ta maktad r. Kurulumuz bu kelimeye birlikte ya,ama kar l ' n uygun görmektedir. Örnek: Türkiye
bu iki siyasetçiden de sonuna kadar yararlanmak zorunda. Yapabilecekleri en iyi $ey, bir birlikte
ya$ama protokolü yap p, i$lerine devam etmeleridir.
colorist : Frans zca coloriste. "Resimleme sanat nda ' gölgeyi ve biçimleri renk yoluyla veren
ressam, renkçi" anlam nda olan ve tekstil alan nda kullan lan bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz,
renk uzman sözünü önermektedir. Örnek: Çerkezköy'deki yeni kurulan kuma$ boya ve bask
fabrikam z n Ara$t rma ve Geli$tirme Bölümünde çal $t r lmak üzere renk uzmanlar al nacakt r.
corner : )ngilizce kökenli olan bu kelime dilimize korner biçiminde kö,e anlam yla daha çok bir spor
terimi olarak girmi ti. Bu sefer de bayi anlam yla ve corner imlâs yla dilimize mal edilmeye çal l yor.
Kurulumuz, Türkçede yayg n olarak kullan lan bayi sözünün söz konusu corner kelimesini
kar layabilece'i görü ündedir.
Bu kelime, ayr ca corner vermek biçiminde de çe itli yay nlarda geçmektedir. Bu durumda da
Kurulumuzun önerisi bayilik vermek eklindedir. Örnek: Günlük üretim kapasitelerinin on bin çift
oldu unu belirten firma yetkilisi, $u ana kadar 80 bayilik verdiklerini ve bu y l n sonuna kadar Türkiye
genelinde 150'nin üzerinde bayilik vermeyi hedeflediklerini söyledi.
cracker : )ngilizce cracker. “Zevk için bilgisayar sistemlerine zarar veren ki i” anlam nda kullan lan bu
kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, çökertici sözünü teklif etmektedir.
crash-test : )ngilizce crash-test. Otomobil sanayiinin geli mesiyle ortaya ç kan yeni terimlerden biridir.
"Çarpmay denemek" anlam nda kullan lan bu söz için Kurulumuz, çarpmak ve s namak fiillerinin
birle mesiyle olu turulmu çarps na kelimesini önermi tir. Örnek: Avrupa'n n tan nm $ otomobil
dergilerinden birinin düzenledi i çarp-s nada en güvenilir otomobil olma unvan n Mercedes'in yeni E
serisi 320 modeli ald .
Ç
çek etmek : )ngilizce check (durdurmak; engel olmak; kontrol etmek). Son zamanlarda "kontrol etmek,
tahkik etmek" anlam yla dilimizde yayg nla t ' gözlenmektedir. Teklif etti'imiz kar l klar: yoklamak,
denetim-lemek. Örnek: Son bir kez yoklad ktan (denetimledikten) sonra kesin karar verelim.
çip : Frans zca chip. Bilgisayar alan nda kullan lan bu söz için Kurulumuzun önerisi yonga'd r. Örnek:
Robert Rice'in son zamanlardaki en ba$ar l giri$imi, bilgisayar yongalar üreten Inter firmas yla
sözle$me imzalamas d r.
D
damping : )ngilizce dumping (indirme, dü ürme, tenzilât). Ekonomi terimi olarak damping, "indirim
(tenzilât) ve ucuzluk" kavramlar ndan daha kapsaml bir fiyat dü ürmeyi anlatmaktad r. Bu anlam için
teklif etti'imiz kar l k: dü,ürüm. Örnek: Birinci Dünya Sava$ 'ndan önce Almanlar dü$ürüm yaparak,
çelik ürünlerini =ngilizlere, Alman mü$terilerden iki kat ucuza satt lar.
dansing : )ngilizce dancing. Türkçe Sözlük’te “dans etmek için gidilen halka aç k yer” eklinde
tan mlanan bu kelime için Kurulumuz, dansl k kar l ' n teklif etmektedir. Örnek: Çe$me’nin Ayayorgi
Koyu’nda kurulan Fly Inn, be$ bin ki$ilik dansl yla gençlerin sevdi i bir mekân.
dart : )ngilizce dart. Türkçede “saat tahtas ad verilen bir hedefe belirli bir uzakl ktan küçük oklarla
ni an alarak isabetli vuru yapmaya dayanan e'lence amaçl bir oyun” anlam nda kullan lmaktad r.
Kurulumuz, oyun ad olarak oklama, bu oyunda kullan lan hedef tahtas için de oklama tahtas
kar l klar n önermektedir. Örnekler: Biraz ileride iki ki$i oklama oynuyor. Oklama tahtas n n üzerinde
çe$itli resimler göze çarp yor.
dead line : )ngilizce. "Herhangi bir eyin yap lmas veya tamamlanmas için en son zaman" anlam nda
kullan lan bu terime kar l k olarak teklif etti'imiz kelimeler: süre sonu, zaman s n r . Örnek:
Kitaplar n ciltlenmi$ olarak teslimi için tespit edilen süre sonu (zaman s n r ), 31 Aral k 1994'tür.
dealer : Bu söz de )ngilizceden dilimize geçmi tir. Dealing örne'ine bakarak bu kelimeye de
Kurulumuz sat mc kar l ' n önermi tir. Örnekler: Tahtakale bilmecesini çözmek için bir sat mc ile
ahbapl k kuruyorum. Merkez Bankas n n sat mc lar telefona sar lm $lard .
dealing : )ngilizce olan bu kelime "i , al veri , muamele" anlamlar na gelir. Bir bankac l k terimi
olarak "para piyasalar nda al m sat m yapma i i" anlam ndad r. Kurulumuz bu söz için sat m sözünü
önermektedir.
dealing room : )ngilizceden Türkçeye geçen bu sözün dealing k sm daha önce ele al nm t .
Kurulumuz, bu kelime için sat , odas veya sat , i,lem odas kar l klar n önermektedir. Örnek: Fon
Yönetimi Müdürlü üne ba l olarak hizmet veren sat $ i$lem odas banka $ubeleriyle en çok haberle$en
birimdir.
deep-freeze : )ngilizce deep freeze. "Bozulma ihtimali olabilecek yiyecekleri çok dü ük derecelerde
dondurarak uzun süre saklamak için kullan lan bir tür buzdolab " anlam nda dilimize geçen bu söz için
Kurulumuz, derin dondurucu sözünün uygun bir kar l k oldu'una karar vermi tir. Örnek:
Haz rlad m köfteleri ihtiyaca göre derin dondurucudan ç kar p ç kar p pi$iriyorum.
de fakto : Lâtince de facto (bilfiil, fiilen). "Hukukî tan nmadan önceki fiilî tan nma, fiilî durum"
anlam nda kullan lan bu terim için teklif etti'imiz kar l klar: edimli, edimli olarak. Örnek: Kuzey
Irak'ta edimli bir durum oldu u ileri sürülmektedir.
defans : Frans zca défense (savunma). Savunma kelimesi dilimize yerle mi güzel bir Türkçe
kelimedir. Sporda da defans n yerini almas dile'imizdir. Örnek: Savunmaya çekilen tak m, anî
ak nlarla sonuç almay ba$ard .
defansif : Kar l ' : savunmaya dayal . Örnek: Ev sahibi tak m savunmaya dayal bir oyun ç kard .
deflâsyon : Frans zca déflation (para durgunlu'u, para darl ' ; piyasada bulunan para miktar n n
azalt lmas , para i kinli'inin giderilmesi). Bu söz için Kurulumuz durgunluk ve para k s tlamas
kelimelerini önermi tir. Örnekler: Para k s tlamas na fiyatlar sabit tutmak veya dü$ürmek için
ba$vurulur. Durgunluk, tedavüldeki paran n azalt lmas , ekonomik daralma ve sat n alma gücünün
artmas d r.
deflâtör : Teklifimiz: para k s tlay c veya do'rudan k s tlay c . Örnek: Para k s tlay c rakamlara
bak ld nda öngörülen vergi hedeflerinin biraz iyimser oldu u göze çarp yor.
dejenerasyon : Frans zca dégénération. "Soysuzla ma, soyunun özelliklerini kaybetme" anlamlar nda
dilimizde kullan lan bu söz için Kurulumuz, yozla,ma kelimesinin uygun bir kar l k oldu'u
görü ündedir. Buna ba'l olarak dilimizde kullan lan dejenere için yozla,m ,, dejenere etmek için
yozla,t rmak, dejenere olmak, dejenerasyona u/ramak içinse yozla,mak sözleri rahatl kla
kullan labilir. Örnek: Yüzy llar boyunca gittikçe yozla$an ve millî olmaktan uzakla$an de erlerimiz,
art k özüne, asl na kavu$mal d r.
deklârasyon : Frans zca déclaration. "Bildirme, duyurma, ilân etme" anlam nda Türkçede kullan lan bu
söz, "kamuoyuna yap lan aç klama, bildiri" anlam yla da geçmektedir. Bu söz için Kurulumuzun
önerdi'i kar l k bildirge'dir. Deklârasyon sözü yan nda ayn kökten deklâre etmek ve deklâre
edilmek kelimeleri de bulunmaktad r. Bunlardan deklâre etmek için bildirmek, aç klamak, deklâre
edilmek için bildirilmek, aç klanmak fiilleri kullan lmal d r. Örnekler: Gazete, bundan bir ay önce
yay mlad bildirgede, bundan böyle do ru haber verece ini, kavgalardan uzak kalaca n ilân etti. Bu
husus, yetkili kimselerin a zlar ndan resmen bildirilmedi. Hükûmet, bütün tedbirleri içeren orta ve
uzun vadeli yeni bir paket ile kamuoyu önüne ç kmal , neyi ne zaman yapaca n bildirmeli.
dekoder : Frans zca decodeur. "Hifre çözücü" anlam ndaki bu kelime için Kurulumuz, çözücü
kelimesinin uygun bir kar l k oldu'u karar na varm t r. Örnek: Çözücülerinizi Karum'daki Bosch
bayiinden alabilirsiniz.
dekolte : Frans zcadan dilimize geçen decolleté kelimesi Türkçe Sözlük’te, "1.Kollar n n, gö'üs ve
s rt n n bir k sm aç k kad n giysisi. 2.Aç k." eklinde anlamland r lm t r. Kurulumuz bu söz için aç k
veya aç k giysi kelimelerinin uygun birer kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Baloda türbanl
han mlar n yan s ra aç k giysili han mlar da vard .
dekont : Frans zca décompte. Dilimizde s k kullan lan bu söz, "ödenmi veya ödenecek olan hesaplar n
dökümü, kapat lan bir hesaptan yap lacak indirme" anlamlar nda geçer. Kurulumuz, hesap belgesi
sözünün dekont yerine kullan labilecek uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Ödemeyi
yapt ktan sonra hesap belgesini bankadan almay unutmay n.
demagog : lâf ebesi, lâfazan. Örnek: Dün yap lan iktisat toplant s n özellikle lâf ebelerinin
(lâfazanlar n) izlemesi gerekirdi.
demagoji : Frans zca démagogie (halk avc l ' , lâf ebeli'i). "Mugalâta" kelimesiyle de kar lad ' m z
demagoji için teklif etti'imiz kar l klar: lâf ebeli/i, lâfazanl k. Örnek: Konuyu ciddî olarak tart $mak
yerine lâf ebeli ini (lâfazanl ) tercih ediyor.
demarke durum : bo,ta olma durumu.
demarke olmak : Frans zca démarqué (i areti, markas kald r lm ; sporda markajdan kurtar lm ).
"Bo ta olmak veya rakip oyuncular n tutmas ndan (gölgelemesinden) kurtulmu olmak" anlam nda
kullan lan bu söz için teklif edilen kar l klar: bo,ta olmak, s yr lmak. Örnek: Ali, rakip oyuncular n
gölgelemesinden s yr ld .
demonstrasyon : Frans zca démonstration. Bunun için Türkçe Sözlük'te de önerildi'i gibi gösteri
sözünün kullan lmas teklif edilmi tir. Örnek: Kar$ görü$te olanlar i$i gösteriye dönü$türdüler.
depar : Frans zca départ (yola ç kma, hareket, kalk ). "Yar n ba lama an " anlam nda kullan lan bu
söz için teklif etti'imiz kar l k: ç k ,. Ancak bu kelimenin birle ik fiiller içinde farkl kullan l lar
vard r. Onlar n kar l klar da a a' da gösterilmi tir.
depara kalkmak : h za kalkmak.
depar atmak : h zlanmak.
depar hakemi : ç k , hakemi.
depar atmak : h zlan , yapmak.
Örnekler: Arif, o öldürücü h zlan $lar n yapamad . Yücel, son dakikalarda h zland (h za kalkt ).
departman : Frans zca département (bölüm; eyalet; bakanl k). Dilimizde ma'azalar n ve fakültelerin
bölümleri için baz kimselerce kullan lmaktad r. Oysa bu anlamda bölüm kelimesi Türkçenin güzel
kelimelerinden biridir. Örnekler: Fakültemizin Tarih bölümü; kad n giyimi bölümü; pazarlama bölümü;
sat $ bölümü.
deplâse olmak : yer de/i,tirmek.
deplâsman : Frans zca déplacement (yer de'i tirme). 1. Tak m n ba ka bir ehir veya ülkede oynamas .
2. Oyun s ras nda oyuncunun yer de'i tirmesi. Birinci anlam için teklif edilen kar l k: yabanc saha.
Örnek: Yabanc sahada oynamam za ra men ba$ar kazand k.
deplâsmana ç kmak (gitmek) : yabanc sahaya ç kmak (gitmek).
)kinci anlam için kar l k: yer de/i,tirme.
depresyon : Frans zca dépression "çökme, göçme, çukurlanma, kuvvetten dü me" anlamlar ndad r. Bu
söz için önerimiz, çöküntü veya ruh çöküntüsü'dür. Örnek: Ekonomide ya$anan çöküntü haziran sonu
bilânçolar na yans d .
destinasyon : Frans zcadan dilimize geçen, "gidilecek yer; gönderilen yer, hedef" anlam ndaki bu
kelimenin iki ayr kullan m için Kurulumuz (biletlerde) var , yeri ve (ticarette) hedef kar l klar n n
kullan lmas n uygun bulmu tur.
determinist : gerekirci. Örnek: Gerekirci felsefede tesadüflere yer yoktur.
determinizm : Frans zca déterminisme (gerekircilik). "Ayn artlarda ayn sebeplerin ayn sonuçlar
do'urmas " anlam nda bir felsefe terimi olan determinizm için daha önce uygun bir kar l k bulunmu tu:
gerekircilik. Örnek: S f r derecede suyun donmas gerekircili in güzel bir örne idir.
detone (olmak) : Frans zca (patlamak, infilâk etmek; falso yapmak, perdeyi a rmak). Mecazen "ayk r
dü mek" anlam na da gelir. Bizde daha çok müzik alan nda kullan lan bu kelime için önerimiz
perdesizle,mek veya perdesi bozulmak't r. )sim olarak bu söz "patlama, falso yapma, ayk r dü me"
anlam ndad r. Bu kullan m için perdesiz kar l ' uygun görülmü tür. Örnekler: Son zamanlarda ünlü
tenor Pavorotti'nin baz aryalar söylerken sesinin perdesizle$ti i gözleniyor. Sanatç n n sesi bu hafta
kelimenin tam anlam yla perdesizdi.
devalüasyon : Frans zca dévaluation (bir ülkenin paras n n yabanc bir paraya göre de'erinin
dü ürülmesi, sat n alma gücünün azalmas ). Bu kelimeye kar l k olarak de/er dü,ürme kelimesi
benimsenmi tir. Örnek: =hracat art rmak için de er dü$ürmeye ba$vurmak ilke olarak yasaklanm $t r.
Ayn köke dayanan devalüe olmak, devalüe etmek biçimindeki kullan mlar ise, de/er dü,ürmek
sözüyle kar lanabilir. Örnekler: Hafta içinde yakla$ k yüzde on de eri dü$ürülen para. Banka yetkilisi,
döviz kurunun 6-8 oran nda de erinin dü$ürüldü ünü belirtti.
dezenformasyon : Lâtince desinformation. Dilimize “kasten yanl haber yayarak gerilim yaratma
yöntemi, tahrikçilik” anlamlar nda Frans zcadan giren bu söze Kurulumuz, yan ltma haber ve bilgi
çarp tma kar l klar n teklif etmektedir. Örnek: Baz siyasîler günümüzün moda sözü olan bilgi
çarp tma yöntemiyle göz boyama takti ini sürdürmektedirler.
diaspora : Frans zca diaspora. "Sürgünden sonra Yahudilerin dünyan n çe itli yerlerine yay lmas "
anlam na gelen bu söz günümüzde ba ka tehcir ve göç olaylar için de kullan lmaktad r. Kurulumuz, bu
söz için kopuntu kar l ' n önermektedir. Örnekler: Yahudilerden Çinlilere kadar dünya, say s z
kopuntu gruplar n bar nd r r. Bütün kopuntular n ortak özelli i ise, terk edilen yurdun efsaneye
dönü$türülmesinde odakla$ r.
dijital : )ngilizce digital (on esasl numara sistemine ait.). Daha çok bilgisayar alan nda kullan lan dijital
için türetilen say sal kelimesi art k dilimize yerle mi tir. Kurulumuz da bu kelime için say sal
kar l ' n n kullan lmas n n uygun olaca' görü ündedir.
dinamo : Frans zca dynamo (mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren alet). Sporda, mecazî olarak
"sürükleyici oyuncu, güç kayna' " anlamlar nda kullan lmaktad r. Bu anlamlar için tekliflerimiz:
sürükleyici, güç kayna/ . Örnekler: Suat tak m n sürükleyicisi idi. Bir güç kayna gibi oyunu götürdü.
discount : )ngilizce discount. ")ndirim yapmak, tenzilât” anlam nda ve özgün imlâs yla dilimizde
kullan lmaya ba lanan bu kelime için Kurulumuz, indirimci ma/aza ve ucuzcu ma/aza kar l klar n
önermektedir. Örnek: Türkiye’de indirimci ma azalar (ucuzcu ma azalar) aras ndaki rekabet giderek
art yor.
disk : Frans zca disque (disk; plâk). Spor, müzik vb. alanlarda dairevî, yass cisimler için kullan lan bu
kavrama bütün alanlarda u kar l k uygun dü mektedir: teker.
disk atmak : teker atmak. Örnek: Sporcumuz teker atmada rekor k rd .
disket : tekercik. Örnek: Bilgisayar tekerciklerini saklamak çok daha rahat oluyor.
diskjokey : )ngilizceden Türkçeye geçen bu kelime disk-player kelimesine verilen kar l k örnek
al narak tekerçalarc diye kar lanm t r (k saltmas : TÇ). Örnek: Sunucumuz tekerçalarc l k görevini
de birlikte yürütüyor.
disk-player : )ngilizce disk (yass , dairesel cisim) + player (çalan, çalmak için kullan lan cihaz).
Kurulumuz bu söz için tekerçalar kar l ' n önermektedir. Örnek: Arçelik yeni müzik seti ve
tekerçalarlar n büyük bir reklâm kampanyas yla tan tt .
disponibilite : Frans zca disponibilité (kullan labilirlik; elde bulunan ve kullan labilecek durumda olan
para; tasarruf; aç 'a ç kar lm , bakanl k emrine al nm ). Dilimizde bankac l ktaki anlam yla kullan lan
disponibilite sözü için teklif etti'imiz kar l k: haz r para. Örnek: Bankalar n haz r para
yükümlülüklerinin art r lmas , Merkez Bankas n n i$ini kolayla$t racak.
disponibl de/er : haz r de/er.
distribütör : Frans zca distributeur (da' t c ). Bu kelime için dilimizde zaten da/ t c sözü vard r.
Örnekler: Cirketimizin Anadolu'nun çe$itli illerinde yüzden fazla da t c s bulunmaktad r. Otomobilin
elektrik donan m nda bir ar za var, galiba da t c s de i$ecek.
diyetisyen : Fr. diéticien. Türkçede “diyet bilimi üzerine uzmanla m kimse” anlam nda kullan lan bu
söze kar l k olarak Kurulumuz, beslenme uzman ve perhiz uzman kelimelerinin kullan lmas
gerekti'i görü ündedir. Örnek: Frans z beslenme (perhiz) uzman n n yöntemi, ya larla karbonhidratlar
birbirine kar $t rmamaya dayan yor.
dizayn : )ngilizce design (plân, taslak, proje; gaye, amaç; fikir). Son zamanlarda, üretilecek, ekil
verilecek alet ve nesnelerin çizimini anlatmak üzere s kça kullan lan bu kelime için Kurulumuz çizim
kelimesini teklif etmi ti. Ancak grafik tasar mc s )lhan Bilge'den ald ' m z ve Türk Dili dergisinin
A'ustos 1995 say s nda yay mlad ' m z mektupta, dizayn n kar l ' olarak "tasar m" sözünün yayg n
oldu'u ifade edilmektedir. Say n Bilge'nin uyar s do'rultusunda dizayn için teklif edilen kar l k:
tasar m. Örnek: Yar $maya kat lacak tasar mc lar, yeni tasar mlar geli$tirecekler.
dizayn edilmek : tasar mlanmak.
dizayn etmek : tasar mlamak.
dizayn r : tasar mc .
done, data : Frans zca donnée, )ngilizce data (veri, muta). Osmanl cas , uzun hecelerle muta olan bu
kavram için güzel bir kar l k bulunmu ve bu kar l k yerle mi tir: veri. Örnek: Bütün bilgiler veri
bantlar na kaydedildi.
doping : )ngilizce doping. Bir spor yar mas s ras nda, vücuda üstün hareket ve enerji sa'lamak için
kullan lan uyar c ilâç. Doping kelimesi için teklifimiz uyar c 'd r. Örnekler: Kar$ la$madan önce
uyar c kontrolü yap l yor. Sporculara uyar c testi uyguland .
double bed : ikili yatak.
double team : )ngilizce double (iki kat, çift) + team (tak m). )ki oyuncu taraf ndan bask alt na al nma.
Teklif etti'imiz kar l k: çifte k skaç. Örnek: Erman, Necati ve Levent taraf ndan çifte k skaca al nd .
double trap : çift uçurvur.
dripling : )ngilizce dribbling. Bu söz, sözlüklerde "topu yava yava vurarak ileri götürmek"
anlam ndad r. Bu spor terimine kar l k olarak Kurulumuz, top sürme ve sürü, sözlerini önermi tir.
Örnek: Arif çok çal $t , sahada âdeta mekik gibiydi. Özellikle yapt top sürmelerle (sürü$lerle) puan
toplad .
duayen : Frans zca doyen (en ya l , en k demli; dekan; ba papaz). Dilimizde birinci anlam yla
kullan lmaktad r. Bu anlam için u kar l klar teklif ediyoruz: k demli, aksakal. Hemen hemen bütün
Türk lehçelerinde "ya l , k demli, kendisine dan lan ki i" anlam nda "aksakal" kelimesi
kullan lmaktad r. Örnekler: Kendisine "Sen art k bürokratlar n k demlisi (aksakal ) oldun" dedim. =$
dünyas n n aksakal (k demlisi) Vehbi Koç, dün güzel bir konu$ma yapt .
dublâj : Frans zca doublage. Daha çok bir sinema terimi olarak dilimize geçen bu söz, "çekilmi bir
filmi sonradan seslendirme, yabanc dilde çekilmi bir filmi yerli dile çevirme" anlamlar nda kullan l r.
Kurulumuz, bu kelime için seslendirme sözünün uygun bir kar l k oldu'u görü ündedir. Dublâj
yan nda dilimizde ayn köke dayanan dublâjc ve dublâjc l k kelimeleri de vard r. Bu sözler de
seslendirme önerisine ba'l olarak seslendirici ve seslendiricilik eklinde kar lanmal d r.
duble : Frans zca double (iki kat, çift, çifte, katmerli). Bu kelime için önerimiz çift'tir. )çecek eylerde
ise duble sözü, iki ölçü sözüyle kar lan r.
dubleks : iki katl .
E
economy class : )ngilizce economy (ekonomi) + class (s n f, zümre; mevki). Teklifimiz: hesapl orun.
Örnek: Yolcular n ço u hesapl orunu tercih ediyor.
editör : Frans zca éditeur. “Bir kitab bas m evine gidecek bir biçimde haz rlayan kimse, yay ma
haz rlayan” anlam nda dilimize geçen bu kelime için Kurulumuz, yay mlayan ve yay mc kelimelerinin
uygun birer kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Bir derginin maksada uygun bir biçimde
ç kar lmas nda yay mc n n (yay mlayan n) rolü büyüktür.
efekt : )ngilizce effect (radyo ve televizyon yay nlar nda, tiyatro oyunlar nda veya film
seslendirmelerinde hareketleri izlemesi gereken seslerin tabiî kaynaklar n d nda optik, mekanik,
kimyasal yöntemlerle gerçekle tirilmesi). Bu söz için Kurulumuzun önerdi'i kar l klar, sesleme veya
etkileme'dir. Örnek: Bu k sa film, birtak m özel seslemelerle seyircinin ilgisini topluyor. Görsel efekt
biçiminde çok geçen bu kullan mda ise görsel etkileme kar l ' daha uygun dü mektedir. Örnek: Film,
çarp c görsel etkilemeleri ile türünün klâsikleri aras na girmi$ bir eser.
efor : Frans zca effort (çaba, gayret; güç). Teklif etti'imiz kar l klar: çaba, gayret, güç. Örnek: =nsan
belirli iklim $artlar nda belirli bir çaba (gayret, güç) sarf eder.
egale etmek : Frans zca égale. "Etmek" yard mc fiiliyle birlikte "e itleme, derecesine ula ma, e it
duruma getirme" anlam nda kullan lan bu sözün Kurulumuz, e,itlemek fiiliyle kar lanabilece'ini
dü ünmektedir. Örnek: Atatürk Stad Atletizm Salonu’nda yap lan yar $malar n son gününde 50 metre
(B) y ld zlarda Cehnaz Ta$ kendisine ait olan 6.8'lik rekoru bir kez daha e$itledi.
ekarte etmek : Frans zca écarté sözü "ay rma, uzakla t rma, sapa, ücra" gibi anlamlara gelir. Dilimizde
en fazla spor dal nda kullan l r. Türkçe "etmek" fiiliyle çekime girer. Ekarte etmek kelimesine kar l k
olarak dilimizde elemek ve saf d , b rakmak sözleri vard r. Örnek: Galatasaray Manchester'i eleyince
(saf d $ b rak nca) yapt m z ç lg nl k ve çocukluklar dü$ünün bir kere.
ekipman : Frans zca équipement (donatma, donat m; gereç, malzeme). Ekipman kelimesi için teklif
etti'imiz kar l klar: tak m, donan m. Örnekler: Banka, in$aat a$amas nda donan m deste i yap yor.
Yeni otomobil modellerimizde bundan sonra fabrikam z n üretti i lâstikleri orijinal tak mlar olarak
göreceksiniz.
ekoloji : Yunanca oikia (ev, konut) + logos (konu). Frans zca écologie. "Canl lar n aralar ndaki
ba'lant lar ve ortamlar yla olan ili kilerini inceleyen biyoloji dal " anlam nda kullan lan ekoloji sözü
için zaten dilimizde var olan bir kelimeyi teklif ediyoruz: çevre bilimi. Örnek: Çevre bilimi alan nda
uzmanlara ihtiyac m z var.
ekolojik : çevreyle ilgili, çevre bilimiyle ilgili.
ekolojik denge : çevre dengesi. Örnek: Termik santrallerin kirlili e yol açarak, çevre dengesini
bozdu unu biliyoruz.
ekolojik felâket : çevre felâketi, çevre y k m . Örnek: Orman yang n , bizim için bir çevre felâketidir.
eksantrik : Frans zca excentrique. Dilimizde yayg n olarak “al lagelmi e'ilimlere, töre ve
davran lara ayk r tutumu olan acayip, garip” anlamlar nda kullan lan bu söz için Kurulumuz, genel
anlamda uçrak kelimesini önermektedir. )nsan n genel niteliklerini anlatmak için dilimizde var olan
tuhaf, garip, acayip kelimelerinin duruma göre eksantrik sözü yerine kullan labilece'i
unutulmamal d r.
ekspedisyon : Frans zcadan dilimize giren ve "gezi, gezinti, sefer" anlam ndaki bu kelimeye kar l k
olarak Kurulumuz, dilimizde zaten var olan sefer kelimesinin kullan lmas gerekti'i görü ündedir.
Örnek: Bal kesir-=stan-bul Da c l k Kulübü taraf ndan düzenlenen Kazda seferi, geçti imiz hafta sonu
yap ld .
eksper : Frans zca ekspert. “Belirli bir konudan veya alandan iyi anlayan, iyiyi, kaliteliyi seçebilen
uzman” anlam nda dilimizde kullan lan bu kelime tütün eksperi, sigorta eksperi biçimlerinde s kça
kullan l r. Bu söz için Kurulumuz, uzman sözünü kabul etmi tir. Örnek: Gazetenin sigortadan para
almas n sa layan raporun alt nda uzman olarak onun imzas bulunuyordu.
ekspertiz : Frans zca ekspertise. “Uzmanlarca (eksperlerce) yap lan inceleme, ke if, muayene”
anlam nda ticarî hayatta kullan lan bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz uzman incelemesi sözünü
önermektedir.
ekspertiz raporu tamlamas nda da bu söz yer almaktad r. Bunun içinse önerimiz uzman raporu'dur.
Örnek: Uzman raporlar nda hasar n k smî oldu u, hatta baz makinelerde hiç hasar bulunmad
belirtiliyordu.
eksperyans : Frans zca expérience (deney; deneme; deneyim, tecrübe). Bu kelimenin kar l klar
dilimizde zaten vard r: deneme, deneyim, tecrübe. Örnek: Benim için güzel bir deneme (deneyim,
tecrübe) oldu.
ekspozisyon : Frans zca exposition (serme, sergileme; sergi). Son zamanlarda bas nda s kça görmeye
ba lad ' m z bu kelimeye hiç ihtiyac m z yoktur; çünkü bu kavram için dilimizde çok güzel kar l klar
vard r: sergileme, sergi. Örnek: Dört gün devam edecek sergiye ilgi hayli fazla.
ekspozisyon günleri : sergileme günleri.
ekstre : Frans zca ekstrait (öz, ruh, hülâsa; seçme parçalar, seçmeler; suret, kopya). Bankac l k
faaliyetlerinin yo'unla mas yla birlikte yayg nla maya ba layan bu söze Kurulumuz, genel anlamda öz,
ekonomide geçen anlam yla özet ve hesap özeti kar l klar n n uygun olaca' n kararla t rm t r. Örnek:
Bankadan 7500 dolar tutar nda bize ait olmayan al $veri$lerle dolu bir hesap özeti geldi.
ekstrem : Frans zca extréme. Bu Frans zca kelime dilimizde uzun zamandan beri kullan lagelmektedir.
Kurulumuz ekstrem sözü yerine, a, r veya uç kelimelerinin uygun birer kar l k oldu'u görü ündedir.
eliminasyon : Frans zca élimination (eleme, ç karma, d ar da b rakma). Bu sözün dilimizde zaten
kar l ' vard r: eleme. Örnek: Tak mlar iki ayr grupta tek maçl k eleme sistemi ile kar$ kar$ ya
gelecek.
elimine etmek : elemek.
elimine olmak : elenmek.
e-mail : )ngilizce electronic mail. “Bilgisayarlar veya bir a' içindeki belli gönderim merkezleri aras nda
elektronik bilgi ileti imi” anlam ndaki bu kelime için bas n yay n organlar nda bir k s m yazarlar eposta terimini kullanmaktad rlar. Kurulumuz bu kelime için elektronik mektup’tan k salt lan elmek
sözünün uygun bir kar l k oldu'u görü ündedir. Örnek: Geli$tirilen bu sistemle otomobil kendi yönünü
kendisi bulmakla kalmay p sürücüsüne gelen elmekleri sesli olarak okuyor.
emisyon : Frans zca émission (piyasaya ç karma; d ar ç karma; yayma). "Kâ' t para, tahvil, bono vb.
menkul de'erlerin piyasaya sürülmesi" anlam nda kullan lan bu terim için teklif etti'imiz kar l k:
sürüm. Örnek: Dengeyi tutturabilmek için faizlerin yüksek, sürümün s n rl tutulmas gerekmektedir.
emisyon primi: sürüm primi (hisse senetlerinde).
empati : )ngilizce empathy. "Bir ba kas n n duygular n anlayabilme" anlam nda kullan lan bu kelime
için teklif etti'imiz kar l k: duyguda,l k. Örnek: Derne imiz bir duyguda$l k olma yolunda.
empoze : Kar l ' : dayat lm ,. Örnek: Dayat lm $ fikirlerle sa l kl bir sonuca ula$ lamaz.
empoze etmek : Frans zca imposer (zorla kabul ettirmek). Son zamanlarda baz yazarlar m zca
kullan lan dayatmak bizce de uygun bir kar l kt r. Örnek: Yukar dan dayat lan bu kararlar kabul
etmemiz mümkün de ildir.
emprovizasyon : Frans zca improvisation. “Hiir veya müzikte haz rlan p dü ünmeden, birdenbire, içe
do'du'u gibi söyleme veya çalma” anlam nda kullan lan bu kelime için dilimizde zaten do/açlama
kar l ' vard r ve kullan lmaktad r. Kurulumuz ayr ca emprovizasyona kar l k olarak do/maca sözünü
de önermektedir.
endeks : Frans zca index. Dilimize önceleri indeks eklinde ve sadece "dizin" anlam yla girmi bulunan
bu söz son zamanlarda endeks söyleni ve yaz l yla ve çe itli türevleriyle ba ka anlamlarda da
yayg nla maya ba lam t r. "Alfabetik liste" anlam ndaki dizin kelimesi, dilimize art k yerle mi
bulunan güzel bir Türkçe kelimedir. Bir konudaki çe itli merhale ve durumlar gösteren liste ve tablolar
için de dilimizde bir kar l k vard r: gösterge. Örnekler: "Geçim endeksi" yerine "geçim göstergesi",
"fiyat endeksi" yerine "fiyat göstergesi" . Borsa Bile$ik Göstergesi.
endeksleme, endekslenme : Teklif etti'imiz kar l klar: ayarlama, ayarlanma. Örnek: Bütün
politikalar yerel seçimlere ayarlanm $ görünüyor.
endeksli : Son zamanlarda bu kelime, ekonomide veya ba ka konular n ekonomik ifadeyle
anlat lmas nda "ayarl , ba'l " anlamlar nda s k s k kullan lmaktad r. Dilimizdeki ayarl , ba/l kelimeleri
bu kavram rahatça kar layabilir. Örnekler: Dolara ayarl , dolara ba l , ayarl tahvil. Her $ey seçimlere
ba l .
endirekt (at ,) : Frans zca indirect (dola k; dolayl ). Kas tl olmayan bir hata için verilen, ancak gol
olabilmesi için topun ikinci bir oyuncuya daha dokunmas gereken ceza (vuru u). Kar l ' : çift vuru,.
Örnek: Kemal'in hatas çift vuru$la cezaland r ld .
endoskop : Frans zca endoscope. T p alan nda “)nsan vücudunun herhangi bir bo lu'unu muayeneyi
kolayla t rmak için ayd nlat p görünür hâle getiren alet” anlam nda kullan lan bu kelimeye Kurulumuz,
içgörür kar l ' n teklif etmektedir.
endoskopi : iç görüm. Örnek: Ülser te$hisinde iç görüm ile mideden doku örne i al n yor.
endoskopik : iç görümlü.
enfeksiyon : Frans zca infection. Dilimizde t p alan nda kullan lan bu terim, “organizmada hastal 'a yol
açan bir mikrobun genel veya yerel geli mesi, yay lmas ” anlam ndad r. Kurulumuz enfeksiyon için
tarihî metinlerimizde geçen yang sözünü kar l k olarak teklif etmektedir. Ayr ca yerine göre iltihap ve
bula,ma kelimeleri de kullan labilir. Örnek: Radyasyon, kan üreticisi olan kemik ili ini tahrip ederek
vücudun yang (iltihap, bula$ma) ve kanamalar kar$ s ndaki direncini k rar.
enflâsyon : Frans zca inflation (piyasadaki para miktar ile mallar n ve sat n al nabilir hizmetlerin
toplam aras ndaki aç ' n büyümesinden ortaya ç kan ve fiyatlar n toptan yükselmesi, para de'erinin
dü mesi biçiminde kendini gösteren ekonomik süreç, para i kinli'i). Bu kelimenin Türkçe Sözlük'te de
belirtildi'i gibi para ,i,kinli/i sözüyle kar lanmas uygun görülmü tür. Para i kinli'i baz
kullan mlarda yaln zca ,i,kinlik olarak da enflâsyon sözünü kar lamaktad r. Örnekler: A ustos ay n n
$i$kinlik rakamlar bugün aç klan yor. Geli$mi$ ülkelerde y ll k para $i$kinli i olarak yüksek bulunacak
rakamlar, bizde ayl k para $i$kinli ini ifade etti i zaman bir bayram yapmad m z kal yor.
enformasyon : Frans zca information. “Dan ma, tan tma, haber alma, haberle me” anlamlar nda
Türkçede kullan lan bu kelimeye Kurulumuz, bilgilendirme kar l ' n teklif etmektedir. Örnek:
Türkiye Internet bilgilendirmesinde oldukça ileri bir seviyede.
enjeksiyon : Frans zca injection. T p alan nda "i'ne yapma, i'ne vurma" anlam na gelen bu söz,
dilimizde "sokma, sürme, ak tma, katma" gibi de'i ik anlamlarda da kullan lmaktad r. Kurulumuz, bu
sözün ekonomideki anlam için ak tma kar l ' n önermektedir. Bunun d nda t ptaki kullan m zaten
i/ne yapma, i/ne vurma biçiminde kar lanm ve dile yerle mi tir. Örnekler: Borsan n gerilemeye
ba$lad ortamda, piyasaya önemli ölçüde para ak tmas yap ld . Piyasalara bu hafta yakla$ k 30
trilyon lira ak t lacak.
enstalâsyon : Frans zca installation. Dilimizde son zamanlarda s k kullan lmaya ba layan bu söz daha
çok "tesis etme, dö eme, yerle tirme" anlam yla geçmektedir. Kurulumuz bu söz için yerle,tirme
kar l ' n önermi tir. Örnek: Sanatç , 1968'den bu yana yerle$tirme tekni i ile çal $malar üretmeye
ba$lad .
enstantane : Frans zca instantané (bir anl k; ans z n). Bir anl k görünü ü, durumu anlatmak üzere
dilimizde kullan lan enstantane için teklifimiz: anl k (görünü,). Örnekler: =lham anl k bir olayd r. Biraz
önce izledi imiz anl k görünü$ün hemen foto raflanmas gerekirdi.
enstrüman : Frans zca instrument (alet, makine, cihaz; çalg , saz; senet, evrak). Bu kelime dilimizde
son zamanlara kadar daha çok çalg aleti anlam yla kullan lm t r. Bir müzik terimi olarak Türkçeye
yerle en bu söz, ekonomi alan nda da kullan lmaya ba lanm t r. Bu anlam için Kurulumuz, malî belge
sözünü önermektedir. Örnek: Riski sevmeyenlerin ilgi oda olan yat r m fonlar , 1993 y l nda en çok
talep gören malî belgelerden biri oldu.
enstrümantal : sözsüz.
ent : )ngilizce hand (el). Futbolda, kaleci d ndaki oyuncular n topa el ve kol ile müdahale etmesi.
Kar l ' : elle oynama.
ent var : el var.
ent yapmak : elle oynamak.
Örnek: Küçük Ahmet elle oynay nca, hakem düdü ünü çalarak "el var" dedi.
entegrasyon : Frans zca integration. Son zamanlarda insanlar n bir toplumla bütünle mesini, uyumunu
anlatmak için s k kullan lan bu söz için teklif edilen kar l klar: bütünle,me, uyum. Örnek: Türk
i$çilerinin Alman toplumuyla bütünle$mesi (uyumu) kolay olmuyor.
entegre : Sanayi, teknoloji ve plânlama alan nda birçok s fat tamlamalar kuran entegre sözü için teklif
etti'imiz kar l k: bütünle,mi,. Örnekler: Bütünle$mi$ sanayi, bütün-le$mi$ tesis, bütünle$mi$ devre,
bütünle$mi$ plân.
entegre olmak : Kar l ' : bütünle,mek, uyum sa/lamak. Örnek: Portekizliler Ortak Pazar ülkeleriyle
tamamen bütünle$tiler.
enterkonnekte : )ngilizce interconnect (bir elektrik veya makine güçleri ta yanlar aras nda ba' kuran
ebeke). Kurulumuz bu kelime için ba/la, ml kar l ' n önermi tir. Örnek: Avrupa'ya gaz ileten bir
ba la$ ml gaz hatt ndan Türkiye'nin beslenmesi kararla$t r ld .
entertaiment : )ngilizce entertaintment (e'lence). Türkçede zaten e'lence sözüyle kar lanan bu
kavram n kullan lmas na hiç gerek yoktur. Kurulumuz da bu söze kar l k önermek yerine e/lence
sözünün hat rlat lmas n ve kullan lmas n uygun bulmaktad r.
envanter : Frans zca inventaire (1.Bir ticaret kurulu unun para, mal ve di'er varl klar yla genel olarak
borçlu ve alacakl durumlar n nicelikleri ve de'erleriyle ayr nt l olarak gösterme. 2.Bu durumu
gösteren çizelge.) Kurulumuz, bu kelime için döküm sözünü önermi tir. Örnek: Bu uçaklar n a$ nma
(y pranma) paylar s f r olsa bile dökümleri yüksek meblâ lara ula$maktad r.
epikriz : )ngilizce epicrisis. T p alan nda kullan lan bir terim olan bu kelime için Kurulumuz, ç k , özeti
kar l ' n n kullan lmas n önermektedir. Örnek: Nöroloji servisi Cefi Prof. Dr. H. Forta’n n da
imzas n n bulundu u ç k $ özetinde, yüzünün sa taraf ile sa baca ndaki uyu$ma nedeniyle servise
yat r lan sanatç n n g rtlak kanseri tedavisi gördü ü de belirtiliyor.
episot : Frans zca épisode. "Bir roman veya hikâyede ikinci derecede bir olay" anlam nda dilimizde
kullan lan bu söze kar l k olarak Kurulumuz, dilim kelimesini önermi tir. Örnek: Oyunun dokuzuncu
dilimindeki konu$malar daha canl bir biçimde de i$tirmi$.
ergonomi : Frans zca ergonomie (i bilimi). "Verimlili'i art rmak için; çal anlar n, yerin, zaman n ve
araçlar n en iyi ekilde kullan lmas yöntemlerini ara t ran bilim dal " anlam ndaki ergonomi terimi için
teklifimiz: i, bilimi. Örnek: =$ biliminin özünde, ürün ve insan ili$kilerinin en yüksek seviyede uyumlu
bir bütün olu$turmas ilkesi vard r.
ergonomik : i,e yarar, i,e uygun. Örnek: Mobilyalar m z, özgün tasar mlar ve i$e uygun yap lar ile i$
yerinizdeki rahat n z için üretildi. Ayn kavram için elveri,li sözü de kullan labilir.
eskalâsyon : Frans zca escalation. Türkçede daha çok “fiyatlarla ilgili olarak yükseltme, art rma”
anlamlar nda kullan lan bu söz için Kurulumuz, t rman , kar l ' n önermektedir.
eskort : Frans zca escort. Bu söz "koruma, muhaf z tak m " anlam ndad r. Dilimizde ise daha çok
"güvenlik amac yla ilgiliyi takip eden araç" anlam nda kullan lmaktad r. Kurulumuz bu söze kar l k
olarak koruma arac kelimesini önermektedir. Örnek: Tören alan na hareket eden ba$bakana koruma
araçlar e$lik etti.
esoterik : )ngilizce esoteric. Daha çok astroloji alan nda kullan lan bu kelime belirli bir grup taraf ndan
anla lan veya onlara hitap eden "özel, anla lmas zor, gizli her türlü bilgi" anlam ndad r. Kurulumuz,
bu sözün s fat ve isim olarak kullan ld ' n göz önünde bulundurarak, isim durumunda (bir ak m , bir
dalgay ifade edecekse) gizlem, s fat durumunda ise gizlemli kelimelerini önermektedir. Örnekler:
=nsanlar n do umunda y ld zlar n çizdi i tabloyu esas alarak hayat yorumlayan astroloji, insanlar n en
yak ndan takip etti i gizlem dal d r. Bat insan n n Uzak Do u'nun gücünü do adan alan gizleme yani
sihirli yöntemlere olan merak n n gün geçtikçe artt belirlendi.
espionnage : Bat dillerinden dilimize geçen ve arada bir kullan lmaya ba lanan bu söz yerine
Kurulumuz, casusluk veya ça, tl k kelimelerinin uygun birer kar l k oldu'u görü ündedir.
Dilimizde bu sözün yan nda bir de kontrespiyonaj kelimesi bulunmaktad r. Bu söze kar l k olarak ise
kar, casusluk kelimesi kullan lmal d r. Örnek: Onun, örgütün müste$ar yard mc l na veya Kar$
Casusluk Dairesi Ba$kanl na atanaca ö renildi.
establishment : )ngilizce establishment (kurum, müessese, ma'aza; ileri gelenler). Gazetelerde s kça
rastlad ' m z establishment, her ne kadar kurum, ileri gelenler, seçkinler, egemen güçler,
kodamanlar anlamlar n n hepsini içeriyorsa da baz yazarlar n kelimeyi tam olarak hangi anlam yla
kulland klar anla lamamaktad r. Dolay s yla hangi anlam kastediliyorsa o kelime söylenmelidir.
estamp : Frans zca estampe. "Metal, tahta vb. maddeler üzerine kaz ld ktan sonra bas lan resim"
anlam na gelen bu kelime için Kurulumuzun önerisi oyma bask 'd r. Örnek: Oyma bask tekni i, XV.
yüzy l n ba$ nda tahta ve bak r üzerine gravür $eklinde ortaya ç km $t r.
e,elmobil : Frans zca échell mobille. Dilimizde "üretilen mal ve de'erlerin ini ç k na göre tespit
edilen ücret ödeme sistemi" anlam nda kullan lan bu söze kar l k olarak Kurulumuz, de/i,ken ölçü
kar l ' n önermektedir. Örnek: Bu y l n bütçesinin denk bir bütçe olaca n ileri süren bakan,
çal $anlar n maa$lar n n dolar üzerinden sabit olarak de i$ken ölçü sistemiyle ödenece ini bildirdi.
etap : Frans zca étape. "Bir yar n belirli bir uzakl ' kapsayan bölümlerinden her biri" anlam na gelen
bu söze kar l k olarak Kurulumuz, kullan m yerine göre ad m, basamak, sporda ise konak
kelimelerini teklif etmektedir.
Euro : Avrupa Birli'i’nin ortak para birimi. Kurulumuz bu kelimenin Türkçe telâffuzunda ortaya
ç kacak olan sorunlar göz önüne alarak Avro söyleyi ini benimsemi tir.
exhibition center : )ngilizce exhibition (sergi) ve center (merkez) sözlerinden olu an bu birle ik kelime
için Kurulumuz sergi merkezi ve sergi saray kar l klar n n benimsenmesini kararla t rm t r.
extranet : d , a/.
eyeliner : )ngilizce eye-liner. Göz ve hat anlamlar na gelen ve iki sözden olu an bu birle ik kelime bir
kozmetik terimi olarak dilimize girmi tir. Kurulumuz, bu yabanc kelimenin göz kalemi sözüyle
kar lanmas n önermektedir.
F
factoring : )ngilizce factoring. “)hracatç n n ihracattan do'an alacaklar n n büyük bir bölümünün mal n
yüklenmesinden hemen sonra, kalan k sm n n ise para mal alandan tahsil edildi'inde bir arac banka
taraf ndan ödenmesini sa'layan kredi veya yat r m tekni'i.” Kurulumuz factoring sözüne kar l k olarak
kullan m yerine göre arac (kurum veya irket) ve arac l k sözlerini önermektedir. Örnekler: Bankan n
sahibi, arac l k alan nda faaliyet gösteren 10 milyar lira sermayeli bir $irket kurdu. Banka, arac
$irketlerin hesaplar na müdahale edemiyor.
fair-play : )ngilizce fair (güzel; zarif; dürüst) + play (oyun). Sporda "dürüst oyun" anlam nda kullan lan
bu terim için biz de dürüst oyun kar l ' n teklif ediyoruz. Örnek: Stutgart'ta pazar ak$am bir dürüst
oyun ödülü verilecek.
faks : Frans zca fac-similé (t pk bas m) sözlerinden k saltma. "Yaz , resim vb. belgelerin kopyas n
uzaktaki bir yere aktaran makine" anlam nda kullan lan faks için teklif etti'imiz kar l k: belgegeçer.
(k saltmas : belgeç) Örnek: Belgegeçer makineleri son günlerde çok pahaland .
fakslamak : belgegeçerle göndermek. Örnek: Sabah n alt s nda belgegeçerle gönderilen yaz lar
ald m.
farmakolog : ilâç bilimci. Örnek: 1998 Nobel T p ödülünü kalp ve damar hastal klar yla ilgili
ara$t rmalar yapan üç ilâç bilimci kazand .
farmakoloji : Fr. pharmacologie. “)lâçlar n etkisini ve kullan l n inceleyen bilim dal ” anlam nda
kullan lan bu kelime için Kurulumuz dilimizde zaten var olan ilâç bilimi sözünü benimsemi tir.
fast break : )ngilizce fast (çabuk, tez, h zl ) + break (k rma, parçalama, bozma). Basketbolda, kar
taraf n toparlanmas na f rsat vermeden yap lan h zl hücum. Teklif edilen kar l klar: h zl ak n, h zl
hücum. Örnek: Tak m m z, h zl ak nlarla (hücumlarla) rakibini bunaltt .
fastfood : )ngilizce fast (çabuk, tez; h zla) + food (yemek, yiyecek, besin). Dilimizde son zamanlarda
"ayaküstü yemek, at t rmak" için kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz kar l k: ayaküstü (yemek, yiyip
içmek, at t rmak). Örnek: Ayaküstü bir $eyler yiyip hemen gidelim. Bu tür lokantalara da ayaküstü
denebilir. Örnek: Cu ayaküstü lokantas nda bir $eyler at $t r p i$imize bakal m. Ayr ca yeni aç lan büyük
ma'azalarda fastfood bölümleri bulunmaktad r. Bunun için teklif etti'imiz kar l k: haz r yemek
(bölümü).
faul : )ngilizce fault (hata, kusur, kabahat). Sporda kurallara ayk r hareket. Teklif etti'imiz kar l k:
hata.
faul vuru,u : hata vuru,u. Örnek: Hata vuru$unu =lker yap yor.
fauna : Lâtince. "Belirli bir bölgede yeti en her türlü hayvan n hepsi" anlam nda kullan lan bu söz için
daha önce "direy" sözü önerilmi , ancak tutunamam t r. Kurulumuz, bu ayki toplant s nda fauna sözüne
kar l k olarak hayvan varl / kelimesini önermi tir. Örnek: Van Gölü çevresinin hayvan varl
çe$itlilik gösterir.
fenomen: Frans zca phénomène (olay; a lacak ey; görüngü). Yunanca "phainomena"dan. Felsefede
"somut, alg lanabilir ve denenebilir olay ve nesne" anlam nda kullan lan fenomenin bu anlam için güzel
bir kar l k daha önce teklif edilmi ti: görüngü. Örnek: Kant'a göre biz ancak görüngüleri bilebiliriz.
fenomenizm: görüngücülük. Örnek: Görüngücülük, bilgi alan n n görüngülerle s n rl oldu unu kabul
eder.
Fenomen kelimesi felsefî anlam d nda günlük dilde de yayg n biçimde kullan lmaktad r. Bu kullan l
için teklifimiz: (,a, lacak) olay. Örnekler: Hayretten titretecek bir olay kar$ s nda bulunuyoruz. Adam,
olay hâline geldi.
fermantasyon : Frans zca fermantation sözü "mayalanma" demektir. Organik maddelerin baz mikroorganizmalarca salg lanan enzimler etkisiyle u'rad ' de'i ikliktir. Bu söz için Kurulumuz, dilimizde
zaten var olan mayalanma sözünün kullan lmas n önermektedir. Örnek: Yo urtta bulunan süt
$ekerinin, midede mayalanmaya u ramadan ba rsaklara geçti i ve koku$ma yapan
mikroorganizmalar n geli$mesini engelleyerek insan ömrünü uzatt bildirildi.
figürasyon : Frans zca figuration. "Bir eyi belirli bir ekle sokma, hareketi figürlerle sunma,
sembollerle anlatma" anlamlar nda olan bu kelime için Kurulumuz, biçimleme kar l ' n önermi tir.
fiks mönü : Frans zca fix (sabit) + menu. Kar l ' : tek liste. Örnek: Gidece imiz a$ evinde tek liste
uyguluyorlar.
fikstür : )ngilizce fixture (sabit ey). Yar malar n zaman ve s ras n belirleyen çizelge. Teklif edilen
kar l k: kar, la,ma takvimi, takvim. Örnekler: Tak m m z n büyük bir takvim avantaj var.
Kar$ la$ma takvimi henüz belirlenmedi.
fik, n : )ngilizce fiction (hayalî olay ve kahramanlardan olu an eser, kurmaca eser). Teklif edilen
kar l k: kurgu. Örnek: Roman, hikâye, masal, film ... bunlar n hepsi birer kurgudur. Science-fiction
için bilim-kurgu kar l ' dilimizde zaten yayg nla m t r.
fiktif : Frans zca fictif, )ngilizce fictive (hayalî, uydurma, sahte). Teklif edilen kar l k: kurmaca.
Örnek: Roman kurmaca bir yap ya sahiptir.
filibustering : Bir politika terimi olan ve )ngilizceden dilimize giren f libuster, "bir kanunun kabul
edilmesini önlemek için, konuyla hiç ilgisi olmayan konu malar yaparak kürsüyü i gal etmek" anlam n
ta maktad r. Dilimizde bu tür davran lar için engelleme kelimesi kullan lmaktad r. Kurulumuz,
engelleme kar l ' n n uygun olaca' görü ündedir. Örnek: ABD Senatosunun en me$hur engelleme
örneklerinden ilki 1935 y l nda Franklin Roosevelt’in ba$kanl s ras nda ya$anm $.
filtre : Frans zca filtre. "Kar m hâlde bulunan maddeleri birbirinden ay rmaya yarayan alet, süzgeç
veya objektifin önüne tak lan ve renk tonlar n ayarlamaya yarayan cam" anlam ndaki bu söz için
Kurulumuzun önerisi, süzek'tir. Örnekler: Çay makinemiz üstün Swiss Gold süze i ile son derece
ekonomik ve kullan $l d r. Baca ba lant s olmayan evler için karbon süzek takabilme imkân vard r.
final : Frans zca finale (son kar la ma). Final ve onunla ilgili kullan lar için u kar l klar teklif
ediyoruz. Final: sonuç, sonuç kar, la,mas ; final maç : sonuç kar, la,mas (maç ); yar final: yar
sonuç; çeyrek final: çeyrek sonuç; finale kalmak: sonuca kalmak; yar finale kalmak: yar sonuca
kalmak; finalist: sonuç oyuncusu, sonuç tak m , sonuç yar ,mas . Örnekler: Anadolu Lisesi yar
sonuçta Ankara'y temsil edecek. Millî tak m m z çeyrek sonuca kald . Kar$ tak m 4-3 yenerek sonuç
tak m olmaya hak kazand .
final four : )ngilizce final (son) + four (dört). Elemeli oyunlar sisteminde son dört tak m(a girmek).
Teklif etti'imiz kar l k: son dört. Örnek: Tak m m z, önce üst küme, sonra da son dört hakk n elde
edecektir.
finansman : Frans zca financement. Ekonomi alan nda kullan lan bu söz, "bir giri imin i leyebilmesi,
üretilebilmesi için gerekli olan para ve krediyi sa'lama i i" olarak tan mlan r. Kurulumuz bu söz için,
para deste/i kar l ' n önermi tir. Ancak bu alanda finansman sözünden ba ka finans, finansör,
finansal, finanse etmek, finanse edilmek gibi ba ka kullan mlar da vard r. Kurulumuz, bu sözler için de
a a' daki kar l klar önermektedir:
finans : maliye, malî i,ler, para i,leri.
finansal : malî.
finanse edilmek : parayla (paraca) desteklenmek.
finanse etmek : parayla (paraca) desteklemek.
finansör : para destekçisi, malî destekçi.
Örnekler: Türkiye'nin sorumluluklar söz konusu oldu unda projelerin para deste i aksat lmadan
kar$ lanacakt r. Yabanc $irket 3 milyar bulan para deste ini temin etti. Biz $irketin en büyük para
destekçisiydik.
fini, : )ngilizce finish (bitme, bitirme). Yar n bitmesi; yar n bitti'i yer veya çizgi anlamlar nda
kullan lan bu söz için teklif etti'imiz kar l k: var ,. Örnek: Ko$ucular var $a iyice yakla$t lar.
fini,e kalkmak : var , için h zlanmak.
firmware : )ngilizce firmware. Bu söz için Kurulumuz, bellenim kar l ' n kabul etmi tir.
first-class : )ngilizce first (birinci, ilk) + )ngilizce class (s n f, zümre; mevki). Uçaklarda birinci mevki
için kullan lmaktad r. Bu terim için çe itli Türk lehçelerinde "yer, mevki, makam" anlam na gelen
"orun" kelimesini kullanarak u kar l ' teklif ediyoruz: birinci orun. Örnek: Birinci orunlu ilk uçu$lar
sal günü ba$l yor.
first lady: )ngilizce first (ilk, birinci, ba ) + lady (han m, han mefendi). Son zamanlarda bas n m zda
"cumhurba kan n n han m " anlam nda kullan lan bu terim için teklifimiz: ba,han mefendi. Örnek:
Ba$han mefendinin baz demeçleri ele$tiriliyor.
fitness center : )ngilizce fitness (liyakat; uygun ve yerinde olu ; s hhatte olu ) + center (merkez).
Kurulumuz bunun yerine sa/l kl ya,am merkezi sözünün kullan lmas n önermi tir. Örnek: Bo aziçi
Üniversitesinin Bo az manzaral havuzundan sonra sa l kl ya$am merkezi de hizmete girdi.
fizibilite : )ngilizce feasybility (yap labilirlik, uygulanabilirlik). "Herhangi bir giri imin i letme ve
ekonomi yönlerinden durumunu önceden tespit etme" anlam nda kullan lan fizibilite için teklif etti'imiz
kar l k: uygulanabilirlik. Örnekler: Ülkemizde milyarlar n harcanmas için kararlar al n rken,
uygulanabilirlik, ço unlukla ikinci plânda kal yor. Yat r m projeleri uygulanabilirlik hesaplar na
dayan r.
fizyoterapi : Frans zcadan dilimize giren, "hastal klar su, k, s , hava ve elektrik gibi f ziksel
yöntemlerle tedavi" anlam ndaki fizyoterapi için Komisyonumuz fizik tedavi kar l ' n n kullan lmas n
uygun bulmaktad r.
fizyoterapist : fizik tedavi uzman .
flâ, : )ngilizce flash (foto'raf lâmbas ; foto'raf lâmbas n n ' ; önceli'i olan çarp c haber veya müzik
parças ). Her kavram için ayr ayr terimler kullan lmas uygun bulunmu tur.
Foto'raf lâmbas için: çakar. Örnek: Foto raf makinesinin çakar yanmad .
Foto'raf lâmbas n n
edebiliriz.
' için: çak nt . Örnek: Foto raf çak nt ile çekersek daha net görüntü elde
Çarp c müzik parças ve haber için: çarp c , gözde. Örnekler: Petrol anla$mas yla ilgili haber, günün
en çarp c haberiydi. Son y llar n gözde ismi; son y llar n gözde parças .
flash-back : )ngilizceden imlâs ve telâffuzu ile dilimize mal edilmeye çal lan ve "geçmi teki bir
olay , gösterilen olay aras nda yeniden veren sinema çekimi" anlam na gelen bu kelime için Kurulumuz,
geriye dönü, sözünü önermektedir ve bunun flash-back' kar layaca' kanaatindedir. Örnek: Önceki
gün ekranda $u “Yukar dakiler”i izlerken birden zihnimde bir geriye dönü$ olay ya$ad m.
flora : Lâtince. "Belirli bir bölgede yeti en bitkilerin hepsi, bitki örtüsü" anlam nda kullan lan bu söz
için daha önce "bitey" kelimesi önerilmi , ancak tutunamam t r. Kurulumuz, flora için bitki varl /
sözünün uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Türkiye'deki da lar n bitki varl üzerinde
çe$itli ara$t rmalar yap lm $, büyük bir bölümü de yay mlanm $t r.
forex : )ngilizce "for an exchange" sözünün k salt lm ekli olan bu kelime "yabanc para"
anlam ndad r. Forex eklinde kullan lmas dilimize ayk r d r. Türkçemizde zaten döviz ve yabanc para
kar l klar bulunmaktad r.
formasyon : Frans zca formation (meydana getirme, olu turma; kurma, kurulma). Dilimizde " ekil
alma" anlam nda kullan lan bu kelime için teklifimiz: biçimlenme. Örnek: Oyuncular, biçimlenmelerini
tamamlam $, yetenekli oyuncular.
format : )ngilizce format. “Boyut, ölçü, kitap boyutu” anlam nda dilimizde kullan lan bu söz için
Kurulumuz, boyut veya çokluk ekiyle boyutlar kelimelerini önermektedir. Örnekler: Masraf ve
maliyeti dü$ünerek daha ucuz boyutlar seçiyorlar. Gazetenin bu boyutlarla ç kmas ek masraflar
gerektiriyor.
formel-enformel : Frans zcadan dilimize giren ve genellikle e'itim alan nda kullan lan bu kelimelerden
formel, "resmî, usule uygun; biçimsel, eklî" anlam n ta maktad r. Kurulumuz bu söz için biçimsel
veya ,eklî kar l ' n n uygun olaca' görü ündedir. “en-" ön ekiyle kurulmu olan "enformel" içinse
biçimsel (veya ,eklî) olmayan ve e'itim alan ndaki kullan m için de resmî olmayan e/itim
kar l klar nda görü birli'ine var lm t r. Örnekler: Bilim Merkezi bir müze de il, biçimsel anlamda
okul da de il; ama gerçek anlamda bir ö renme merkezi. Günümüzde okul d $ resmî olmayan e itim
giderek daha fazla önem kazan yor.
forvet: )ngilizce forward (ileride olan, öndeki; ön, ileri). "Tak m n ileri hatt nda görevlendirilmi olan
oyuncu" anlam için ileri uç oyuncusu, hücum oyuncusu kar l klar teklif edilmektedir. Örnek: =leri
uç oyuncular (hücum oyuncular ) ba$ar l olamad . ")leri uç oyuncular ndan olu an hücum hatt "
anlam için teklif etti'imiz kar l k: ileri uç. Örnek: =leri uçta yer alan oyuncular n hava hâkimiyeti çok
iyiydi.
forward : )ngilizce forward. Bankac l kta "vadeli i lemler için uygulanacak olan döviz kuru" anlam na
gelen bu kelime için Kurulumuz, vadeli döviz ticareti sözünü önermektedir. Örnekler: Vadeli döviz
ticareti konusunda çok $ey söylendi ve yaz ld . Merkez Bankas n n vadeli döviz ticareti i$lemlerine
ba$lamas , piyasadaki kurlar üzerinde bask y azaltt .
fotokopi : Frans zca photocopie. Bu söz, Türkçe Sözlük'te "bir yaz , kitap veya biçimin foto'raf yoluyla
kopyas n ç karma, t pk çekim" eklinde tan mlanm t r. Kurulumuz bu söz için daha önce önerilmi
olan t pk çekim kelimesinin uygun bir kar l k oldu'u görü ündedir.
fragman : Frans zca fragment. Bir sinema terimi olan bu kelimeyi Türkçe Sözlük, “bir sinemada bir
sonraki program , filmi tan tmak için o programdaki filmden gösterilen örnek parçalar, tan tma filmi”
eklinde tan mlamaktad r. Kurulumuz, bu kelimeye kar l k olarak günlük konu ma dilinde de s kça
geçen parça sözünün kullan lmas na karar vermi tir. Örnek: Seyirci parçaya bakarak gelecek film
hakk nda bilgi sahibi olur.
fraksiyon : Frans zca fraction (bir siyasî partinin politikas n parlâmentoda, yerel yönetimlerde
yürütmek için te kilâtlanm grup, bölüntü, bölüngü). Fraksiyon kelimesine iki kar l k önerilmi tir:
hizip ve bölüntü. Örnek: Tespit edebildi imiz kadar yla partide birkaç bölüntü (hizip) var.
frame : )ngilizce “çerçeve”. Dilimizde bilgisayar alan nda kullan lan ve “grafik ve masa üstü
yaz l mlar nda içinde metin ya da grafik yer alabilen dikdörtgen alan” anlam na gelen bu kelime için
Kurulumuz da çerçeve kar l ' n benimsemi tir.
franchising: )ngilizce franchising (oy verme hakk ; imtiyaz; muafiyet; bir irketin mallar n satma
yetkisi). Kelime, son anlam yla bas nda kullan lmaya ba lam t r. Özellikle yabanc irketler, isim ve
markalar n kulland rarak büyük ehirlerimizde kendi ürünlerini satan i yerleri açmaktad rlar. Teklif
etti'imiz kar l k: isim hakk . Örnekler: =sim hakk vererek Türkiye'de h zla yay lmakta olan =talyan
haz r giyim markas Stefanel, Mersin'de de ma azas n açt . Cu anda isim hakk veren firma say s n n
100'ü, ma aza say s n n da 1000'i a$t san l yor.
free-shop : )ngilizce free shop. Özgün imlâs yla dilimize giren bu söz için Kurulumuz, gümrüksüz
ma/aza kar l ' n önermektedir. Örnek: Esenbo a Hava Liman ndaki gümrüksüz ma azalardan
dostlar ma çe$itli hediyeler ald m.
frikik : )ngilizce free (serbest) + kick (tekme). Bu terim için güzel bir kar l k zaten kullan lmaktad r:
serbest vuru,.
fuaye : )ngilizce foyer. Dilimizde uzun zamandan beri kullan lan bu kelime, Türkçe Sözlük’te ”Bir
gösteri veya toplant binas nda, temsil veya toplant aralar nda kullan lan dinlenme yeri” eklinde
tan mlanm t r. Kurulumuz bu kelime için dinlenmelik sözünün kullan lmas n n uygun oldu'u
görü ündedir.
full-time: )ngilizce full (dolu; me gul; tam) + time (zaman). "Kanunî olarak kabul edilmi i günü"
anlam için de dilimizde güzel bir kar l k daha önce teklif edilmi ti: tam gün. Örnek: Tam gün çal $an
ö retim üyeleri tazminatlardan da yararlan yorlar.
fundamentalist : )ngilizce fundamentalist. Teklif etti'imiz kar l k: köktendinci. Örnek: Son
zamanlarda köktencilerin etkisi artmaktad r.
fundamentalizm : )ngilizce fundamentalism (Protestanl kta a r muhafazakârl k, Kitab- Mukaddes'i
harfe göre tefsir etme). Dilimizde, dinin ba lang çtaki naslar n temel alan ve bunu bir devlet sistemi
olarak uygulamak isteyen görü ler için kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz kar l k: köktendincilik.
Örnek: =ran'da köktencilik yayg n bir ak md r.
fütürist : Frans zca futuriste (gelecekçilik yanl s ). Bu kelimenin Türkçe Sözlük'te de belirtildi'i gibi
gelecekçi sözüyle kar lanmas uygun görülmü tür. Örnek: Bakan, 2000'li y llar n Türkiye'sine ili$kin
gelecekçi çe$itlemeler yap yor.
Kök bak m ndan ortak olan fütürizm sözünün gene Türkçe Sözlük'te belirtildi'i gibi gelecekçilik,
fütüroloji'nin ise gelecek bilimi olarak kar lanmas nda görü birli'ine var lm t r.
G
gala : )talyancadan dilimize geçen bu kelime Türkçe Sözlük’te “Genellikle resmî giysilerle gidilen bir
temsilin ilk oynan veya bir filmin ilk gösterili i” eklinde tan mlanm t r. Kurulumuz bu kelimeye
kar l k olarak ön gösterim sözünü teklif etmektedir. Örnek: Güney'in"Sürü" filmi, önceki gün Beyo lu
Sinemas 'nda yap lan ön gösterimle yeniden Türk sinemaseverlere sunuldu
gard fren : Frans zca garde-frein. Frans zcadan dilimize geçmi ula mla ilgili bir sözdür. "Trenlerde
vagon frenlerini i leten kimse" anlam na gelen bu söze kar l k olarak Kurulumuz, fren görevlisi veya
frenci kelimelerini önermektedir.
garnitür : Frans zca garniture. Uzun zamandan beri dilimizde varl ' n sürdüren garnitür sözü, yaln z et
ve bal k gibi as l yeme'in yan n süslemek veya tamamlamak için eklenen sebze, patates gibi yiyecekler
anlam na gelmez. Bu söz, herhangi bir eyi ona uygun nitelikte tamamlayan nesneler için de kullan l r.
Kurulumuz, bu söz için iki kar l k önermektedir: Yiyecek söz konusu oldu'unda yanl k, giyecek ve
benzeri eyler söz konusu oldu'unda bezenti. Örnekler: Özellikle yaz aylar nda yanl klar n çabuk
bozuldu unu unutmayal m. Cu yeme e biraz da yanl k katal m.
gastroskop : Fr. gastroscope. T p alan nda çok s k geçen bu kelime Türkçe Sözlük’te, “Yutma borusu,
mide ve onikiparmak ba' rsa' n n gözle görülmesini sa'layan hastaya a' z yoluyla uygulanan fiberoptik
alet” eklinde tan mlanm t r. Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak midegörür sözünü önermektedir.
gastroskopi : mide görüm. Örnek: Midemde uzun zamandan beri yanma ve ek$ime oldu unu
söyleyince doktor mide görüm yapt rmam önerdi.
global : Frans zca global. "Bütün dünya ölçüsünde, geni bir bak aç s yla" anlamlar nda son
zamanlarda yayg n olarak kullan lmaktad r. Bu kelime için küresel, dünya çap nda kar l klar uygun
bulunmu tur. Örnekler: Konuyu küresel bir bak $la ele almak. Bunlar dünya çap nda de i$melerdir.
globalle,mek : Kar l ' : küreselle,mek. Örnek: Program n hedefi dünya ile bütünle$mek ve
küreselle$mektir.
global olarak : Teklif edilen kar l k: yuvarlak olarak.
go-kart : )ngilizce go-kart. “1.Çocu'u yürümeye al t rmak için kullan lan tekerlekli sandalye. 2.Önde
iki küçük, arkada iki büyük tekerle'i bulunan ufak motorlu bir tür yar arabas .” Dilimizde birinci
anlama kar l k olarak yürüteç kelimesi zaten vard r ve yayg n olarak kullan lmaktad r. Go-kart’ n
motor sporlar alan nda kullan lan anlam na kar l k olarak ise Kurulumuz, sürsür kelimesini
önermektedir.
grado : )talyancadan dilimize giren bu kelimeyi Türkçe Sözlük u ekilde tan mlamaktad r: 1. kim. Bir
s v n n içindeki alkol derecesi. 2. mec. Derece. Kurulumuz bu kelimenin kimya alan ndaki kullan m
için derece; mecazî anlamdaki kullan m için de düzey, seviye kar l klar n n uygun olaca' görü ünde
birle mi tir. Örnek: Uran, ba$kentteki eylemin anlam n vurguluyor. Bu uran ayn zamanda sekiz y ll k
temel e itime kar$ ç kan kafan n düzeyini de vurguluyor.
grafiker : Dilimizde reklâmc l k alan nda kullan lan ve “çizim yapan sanatç ” anlam na gelen bu kelime
için Kurulumuzun önerisi grafikçi’dir. Örnek: Fransa’da çe$itli ödüller alan grafikçi, bu ak$amki
program n konu u olacak.
guard : )ngilizce guard (muhaf z, nöbetçi). Daha çok basketbolde "oyun kurucu" anlam nda kullan lan
terim için biz de oyun kurucu kar l ' n teklif ediyoruz. Örnek: A tak m formas n giyen genç oyun
kurucu, ba$ar l oyunuyla göz doldurdu.
gurme : Frans zca gourmet. “Yemekten ve içkiden anlayan, bunlar n tad na varabilen kimse” anlam nda
dilimizde kullan lan bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz tatbilir sözünü benimsemi tir. Örnek: Etap
Marmara Otelinde düzenlenen yemekte ünlü tatbilir ustalar bir araya geldiler.
gusto : )talyanca gusto (tat, tatma; zevk; istek). Son zamanlarda dilimizde "zevk" anlam nda kullan ld '
gibi, bir gazetemizin de sayfa ba l ' olarak kullan lmaktad r. Kelimenin kar l ' dilimizde zaten vard r:
zevk. Örnek: Klâsikler, bir kültür, bir zevk, bir seviye ölçütüdür.
Sayfa ba l ' için teklifimiz: Sabah keyfi.
H
hacker : )ngilizce hacker. “Bilgisayar ve haberle me teknolojileri konusunda bilgi sahibi olan,
bilgisayar programlama alan nda standard n üzerinde beceriye sahip bulunan ve böylece ileri düzeyde
yaz l mlar geli tiren ki i” anlam nda kullan lan bu kelime için Kurulumuz, k r c sözünü önermektedir.
Örnek: K r c , kullanmakta oldu u bilgisayar veya ileti$im a ile ilgili bir güvenlik aç n veya gizli bir
$ifreyi ortaya ç kard nda o ortam n yetkililerini gereken tedbiri almalar için uyar r.
hacking : k rma.
hakem triosu : "Hakem üçlüsü" anlam na gelen bu terimin kullan lmas do'ru de'ildir. Çünkü
kar la mada "üç hakem" de'il, "hakem ve yard mc hakemler" söz konusudur. Bu bak mdan kavram n
do'ru kar l ' olarak hakem ve yard mc hakemler kullan lmal d r. Örnek: Hakem ve yard mc
hakemler çok ba$ar l yd lar.
halüsinasyon : Frans zca hallucination (sanr , kuruntu). Psikolojide “1.Daha çok izofreni, paranoya
gibi rahats zl ' olan hastalarda görülen ve al c lar uyar lmaks z n ortaya ç kan duygusal ya ant ;
olmayan bir eyi varm sanma. 2. Gerçekte olmayan eyleri varm gibi alg lama biçiminde ortaya
ç kan bir alg yan lmas .” anlam na gelen bu kelime için Kurulumuz sanr , varsan m ve var sanma
kar l klar n önermektedir. Örnek: Havac l k uzmanlar , uçu$ s ras nda pilotlar n sanr (varsan m)
görebildiklerini söylüyorlar.
handikap : )ngilizce handicap (engel). Bu kelime için dilimizde zaten engel sözü vard r. Örnek: =lk
yar da rüzgâra kar$ oynayan tak m, bu engele ra men güzel bir gol kazand .
handling : )ngilizceden dilimize geçen bu söz daha çok havac l k alan nda kullan lmaktad r. Kurulumuz
handling kelimesine kar l k olarak dilimizde kullan lmakta olan yer hizmetleri sözünün kabul
edilmesini kararla t rm t r. Örnek: Hava $irketi, mü$terilerine daha iyi hizmet verebilmek için bu y l n
Mart ay ndan itibaren Atatürk Hava Alan nda yer hizmetlerini kendi bünyesinde yapmaya ba$layacak.
hands free: )ngilizce hands (eller) + free (özgür). Son zamanlarda cep telefonlar n n yayg nla mas yla
dilimizde kullan lmaya ba lanan bu kavram “cep telefonuna ba'l bir kulakl k yard m yla tek tu a
bas larak telefon elde tutulmadan konu ma yap lmas ” anlam ndad r. Kurulumuz bu kelime için el bo,
ve dokunmas z kar l klar n teklif etmektedir. Örnek: El bo$ (dokunmas z) olarak telefon etmek
insanlara büyük kolayl k sa l yor.
happening : )ngilizce happening “olay, vak’a”. Tiyatro alan nda “k smen ve irticalen sahneye konan,
seyircilerin oyuna kat l m n sa'lamak ve onlar a rtmak amac n ta yan e'lendirici nitelikteki oyun”
anlam na gelen bu kelime için Kurulumuz kat lmaca (oyun) kar l ' n teklif etmektedir. Örnek:
Seyircilerin sahneyle kayna$mas kat lmaca oyunu tiyatrodan ay ran özelliklerden biridir.
happy-hour : )ngilizce happy (mutlu, ne eli) ve hour (saat) sözlerinden olu an bu birle ik kelime
Türkçede “çe itli ma'azalarda ve barlarda günün belirli saatlerinde yap lan fiyat indirimi” anlam nda
kullan lmaktad r. Kurulumuz bu söz için indirim saatleri kar l ' n teklif etmektedir.
hat-trick : )ngilizce hat-trick. Bir spor terimi olarak kullan lan ve "bir maçta üç gol" anlam na gelen bu
söz için Kurulumuz, üçleme kelimesini önermektedir. Örnek: Adana Demirspor tak m na kar$ ortaya
konulan gol gösterisinde Küçük Orhan üçleme yaparken Ogün, Hami ve Ünal di er gollere imza atan
oyunculard .
haute-couture : Frans zca haute (yüksek tabaka), couture (diki ). Daha çok moda alan nda kullan lan
bu kelime için Kurulumuz, has makas kar l ' n önermektedir. Örnek: Catafatl has makas
tasar mlar ndan gündelik giysilere kadar her yerde dantel var.
hedging : )ngilizce hedge fiilinden türetilmi olan bu kelime bir bankac l k terimi olarak
kullan lmaktad r. Bu söz "bir malda veya bir menkulde gelecekte ortaya ç kacak fiyat de'i ikliklerine
kar korunmak amac yla vadeli bir sözle me yap lmas " anlam ndad r. Kurulumuz hedging için
dilimizde var olan koruma kelimesinin kullan lmas n önermektedir. Örnekler: Beliren herhangi bir
riski dü$ürmek için bir ba$ka araca yat r m yapma bir tür korumad r. Seminerin konular n , en uygun
döviz yöntemi politikas n n olu$turulmas , döviz devri ve koruma olu$turacakt r.
hidrolog : su bilimci.
hidroloji : Fr. hydrologie. “Sular n mekanik, fizik, kimya ve biyoloji bak m ndan özelliklerini inceleyen
bilim” Kurulumuz, hidroloji için dilimizde zaten var olan su bilimi sözünün kullan lmas gerekti'i
görü ündedir. Örnek: Mineralli içme sular n n tedavi edici niteliklerinin incelenmesi de su biliminin
kapsad konulardan biridir.
high-tech : Dilimize bat dillerinden geçen bu söz bir k saltma yap s nda olup "yüksek seviyede
uygulanan teknoloji" anlam ndad r. Kurulumuz, bu söz yerine yüksek teknoloji veya ileri teknoloji
kelimelerinin kullan lmas görü ündedir. Örnek: Mimarl k olarak yüksek teknolojiye (ileri teknolojiye)
sahip olan ma aza, üç kata bölünmü$.
hijyen : Sa'l kla ilgili olarak Frans zcadan dilimize girmi olan bu söz "sa'l k bilgisi ve sa'l k koruma"
anlam nda kullan lmaktad r. Kurulumuz, bu sözün sa/l k bilgisi ve sa/l /a uygunluk kelimeleriyle
kar lanabilece'i görü ünde birle mi tir.
hijyenik : sa/l /a uygun, sa/l kl , s hhî.
hinterland : Almancadan dilimize giren bu kelime "iç bölge, art bölge" anlam n ta maktad r.
Kurulumuz, daha önce de önerildi'i gibi art bölge kar l ' n n kullan lmas n uygun görmektedir.
Örnek: =zmir ayn zamanda yaln z Türkiye veya Akdeniz çevresinde de il belki de dünyada art bölgesi
en geni$ ve en güzel yerle$im birimidir.
hit : )ngilizce hit (darbe, vuru ; isabet; ba ar ). En ba ar l film ve müzik parças anlam nda kullan lan
bu kelime için dilimizde gözde sözü güzel bir kar l k olabilir. Örnekler: Sanatç n n son parças gözde
oldu. Yönetmenin son filmi gözdeli e aday gösteriliyor.
holigan : )ngilizce hooligan (sokak serserisi). Bu kelimenin dilimizde zaten kar l klar vard r: serseri,
hayta. Örnek: Gittikleri her yerde olay ç kartan serseriler (haytalar) için güvenlik güçleri çok geni$
tedbirler almaya ba$lad .
hosting : )ngilizce host kelimesinden türetilmi olan ve ev sahipli'i yapmak anlam na gelen bu terim
bilgisayar alan nda kullan lmaktad r. Hosting için teklif etti'imiz kar l k: ana sistem. Örnek: Sitenize
ev sahipli i yapacak ana sistem firmas buldunuz mu?
host computer : ana bilgisayar.
huk,at : )ngilizce hook (kanca, çengel) + shoot (at ). Sepete yan dönmü olarak, d ta kalan kolla,
çengel eklinde yap lan at . Teklif edilen kar l k: çengelleme, çengel (at ,). Örnek: Suat' n çengel
at $ yla (çengelleme at $ yla) iki say daha kazand k.
I
IQ : )ngilizce Intelligence quotient kelimelerinin k saltmas olan ve “zekâ bölümü, ölçülmü zekâ
derecesini gösteren rakam” anlam nda dilimizde kullan lan IQ için, okuyucular m zdan say n Türker
B y ko'lu’nun teklif etti'i zekâ düzeyi (k saltmas : ZD) kar l ' Kurulumuzca da benimsenmi tir.
Örnek: Asl nda bu kitab al p okuyanlar n zekâ düzeyi 40’tan çok daha dü$ük.
skonto : )talyanca sconto. Ticaret hayat m zda kullan lan bu söz için Kurulumuz indirim kelimesinin
uygun bir kar l k oldu'unu belirlemi tir. Ticarî senetler söz konusu oldu'unda skonto kar l ' olarak
k rd rma sözünün kullan labilece'i Kurulumuzca önerilmektedir. Örnekler: Mal sahibi pazarl kta bize
epeyce bir indirim yapt . Senetler bankalara k rd rmal olarak sat lacak.
ice-tea : )ngilizce özgün imlâs yla dilimizde kul-lan lan bu söz, "so'uk ikram edilen bir tür çay"
anlam ndad r. Kurulumuz bu söz için buzlu çay kelimesinin uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir.
idefiks : Frans zcadan dilimize geçen ve "ki inin etkisinden kendisini kurtaramad ' yersiz, saçma
dü ünce, sabit fikir" anlam na gelen bu sözün saplant veya sabit fikir kelimeleriyle kar lanmas
Kurulumuzca uygun görülmü tür.
idol : Frans zca idole. ")nsan n kay ts z arts z ba'land ' , taparcas na sevdi'i ey, nesne" anlam ndaki
bu söz dilimizde daha çok "kendilerine kar duyulan a r sevginin bir ifadesi olarak yap lan, insan veya
insanüstü güçlere sahip oldu'una inan lan cisim, heykel, tanr ça" anlam nda kullan l r. Kurulumuz idol
yerine dilimizde var olan put veya mini put kelimelerinin kullan labilece'i görü ündedir. Örnek:
Sonuçta hepimiz bize bu hayat kültürünü veren putlar m za (mini putlar m za) sad z.
illüstrasyon : Frans zca illustration. Bu söz dilimize "resimle süsleme" veya "kitap içindeki bir yaz y
aç klayan veya süsleyen resim" anlamlar yla geçmi tir. Yabanc Kelimelere Kar l k Bulma Kurulu bu
ayki toplant s nda illüstrasyon için bezeme ve resimleme sözlerini önermi tir. Ayn kökten gelen
illüstratör kelimesine kar l k olarak ise Kurulumuz, bezeyici ve resimleyici sözlerinin uygun oldu'u
görü ündedir. Bu arada dilimizde zaman zaman kullan lan ve yukar daki Frans zca kelimelerle kökte
olan illüstratif sözü vard r. Bunun için de önerimiz bezekli'dir.
illüzyon : Frans zca illusion. Yanl alg lama ve duyu yan lmas . Eskiden bu kavram galat his sözüyle
kar lan rd . Var olan nesne veya canl y yanl veya de'i ik olarak alg lama demektir. Bu söz için
Kurulumuz, dilimizde zaten var olan göz ba/c l k kelimesinin kullan lmas n önermekle birlikte,
geçece'i yere göre yan lsama, yan lmaca sözlerinin de bu kavram kar layaca' n belirtmektedir.
Örnek: Deniz alt dünyas n n zengin ve $a$ rt c hayat nda renkli yan lsamalar üreten desenler insan
çe$itli yorumlara götürüyor.
illüzyonist : Frans zcadan dilimize geçen ve illüzyon kelimesiyle kökte olan bu isim dilimizde
do'rudan göz ba c sözüyle kar lanm t r. Bu sebeple Kurulumuz da bu söz için göz ba/c kelimesinin
kullan lmas n önermektedir.
in (olmak) : )ngilizce in (içinde, -da / -de; süslenmi ; mevsiminde). Son zamanlarda gazetelerimizde,
moda olan eyler say l rken s k s k kullan lmaktad r. )ngilizcedeki "to be in fashion" kar l ' nda fiil
olarak tekliflerimiz: tutulmak, tutulur (tutulan) olmak. Örnekler: Yeni dizi, ilk bölümünden itibaren
tutulur oluverdi (tutulmaya ba$lad ). Bodrum, gençler için bu bayram n en çok tutulan tatil beldesi oldu.
Moda listesinin ba l ' olan "in" için teklifimiz: tutulanlar.
indikatör : Frans zca indicateur. “Gösterici, belirtici, haber verici, k lavuz ve gösterge" anlamlar n tayan bu söz için Kurulumuz gösterge kar l ' n önermektedir.
inisiyatif : Frans zca initiative (öncelik; tedbir; giri im). "Bir eyi ilk olarak yapma i i, karar alabilme
yetene'i, öncelik ve karar üstünlü'ü" anlamlar nda kullan lan inisiyatif için teklif etti'imiz kar l klar:
öncelik, üstünlük. Örnekler: K br s konusunda öncelik almaktan çekinmemeliyiz. Sava$ta üstünlü ü ele
geçirdiler.
inisiyatifi ele almak : üstünlü/ü (önceli/i) ele almak.
inisiyatifi ele geçirme : üstünlü/ü (önceli/i) ele geçirme.
inline skate : )ngilizce olan bu söz line "çizgi, hat", skate "paten" kelimelerinden olu maktad r. In ise
"içinde" anlam n veren )ngilizce bir ekildir. Bu söz özel olarak yap lm ayakkab lar n alt na
yerle tirilmi krampona benzeyen bir s ra tekerlekle kay larak yap lan bir spor dal n n ad d r.
Kurulumuz bu söz için kaykaç kelimesini türetmi tir. Örnekler: Ankara'da ya$lar 14-20 aras nda
de i$en 15 kadar genç, kaykaç adl spordan büyük zevk al yorlar.
insider : )ngilizceden dilimize geçen bu söz, bir bankac l k terimi olup "içinde bulundu'u konum
sebebiyle bir irket hakk nda halk n bilmedi'i ancak irket hisse senetlerinin fiyatlar n etkileyebilecek
hassas bilgilere sahip olan ki i" anlam na gelir. Kurulumuz bu söz için dilimizde zaten var olan iç
hissedar kelimesinin uygun bir kar l k oldu'unu kabul etmi tir. Örnek: Bilginin hemen kâra
dönü$türüldü ü para piyasas nda iç hissedarl k iddialar son zamanlarda artt .
instant coffee : )ngilizce instant (acil, anî, hemen) + coffee (kahve). Dilimizde "neskafe" olarak
yayg nla m t r. Oysa neskafe bir markad r. Instant coffee için teklif etti'imiz kar l k: haz r kahve.
Örnek: Art k herkes haz r kahve içiyor; bense Türk kahvesini tercih ediyorum.
internet : )ngilizce inter “aras nda”, net “a'”. Bilgisayar alan nda kullan lan ve “dünya üzerindeki
milyonlarca bilgisayar birbirine ba'layan dev a'” anlam na gelen internet için Kurulumuz, genel a/
sözünü önermektedir. Örnek: Dünyada olan geli$meleri, genel a sayesinde çok yak ndan takip
edebiliyoruz.
intranet : iç a/.
irredantizm : Frans zca irredentisme. Frans zcadan dilimize giren bu kelime "dil, gelenek, görenek ve
çe itli kültür de'erleri bak m ndan bir birlik gösterdi'i hâlde, ana yurt d nda kalm halk n ya ad '
topraklar ana yurt s n rlar içine almak dü üncesini temel alan ak m" olarak tan mlanabilir. Kurulumuz,
bu söz için kurtar mc l k sözünün uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Bu kelimenin kullan l na
F.R. Atay' n Çankaya adl eserinden al nan u cümleyi örnek olarak verelim: Mustafa Kemal’in
dü$ündü ünün tam aksine ihtilâlciler, halk kazanmak için çoktan kaybetti imiz Girit’i Yunanistan’a
vermemek, Bosna-Hersek’i Avusturya-Macaristan =mparatorlu u’ndan geri almak, Bulgaristan’
tan mamak gibi bir kurtar mc l k edebiyat tutturmu$lard .
irrite etmek : Frans zca "irrité" ismine "etmek" yard mc fiili getirilerek yap lan bu söz, "tahrik etmek,
sinirlendirmek, k zd rmak, tahri etmek" gibi anlamlarda kullan lmaktad r. Kurulumuz bu sözün,
k zd rmak kelimesiyle kar lanaca' görü ündedir. Yerine ve kullan m na göre öfkelendirmek,
sinirlendirmek fiilleri de irrite etmek için uygun kar l klard r.
Bu sözün irrite edici biçimindeki kullan m na da rastlanmaktad r. Bu durumda irrite edici yerine
k zd r c , öfkelendirici, sinirlendirici kelimeleri kullan lmal d r. Örnek: Son olarak durup dururken
ba$latt bu yeni âdet ola anüstü k zd r c d r (öfkelendiricidir, sinirlendiricidir).
italik : Frans zca italique (üstten sa'a do'ru e'ik olan bas m harfi). Kurulumuz, italik yerine dilimizde
zaten var olan e/ik (yaz ) ve yat k (yaz ) kar l klar n n kullan labilece'i görü ündedir. Örnek: Metinde
koyu renk, alt çizili ve e ik (yat k) harfler bulunmamal d r.
izolâsyon : Frans zca isolation. "Elektrik ak m n n olumsuz etkilerini önlemek için iletkeni kauçuk,
lâstik, porselen gibi maddelerle kaplama, tecrit etme; s n n gereksiz yerlere da' lmas n önlemek, ses ve
gürültülerin belli bir alanda kalmas n sa'lamak amac yla yap da birtak m önlemler alma" anlamlar nda
kullan lan bu söze kar l k olarak, daha önceden yal tma ve yal t m kelimeleri önerilmi tir.
Kurulumuzun da kabul etti'i bu Türkçe kar l klar n yerine son zamanlarda s k s k izolâsyon
kelimesinin kullan ld ' görülmektedir. Ayr ca sözün izolâtör eklindeki türevine kar l k olarak, yine
daha önceden teklif edilmi olan yal tkan kelimesi kullan lmal d r. Dilimizde izole etmek biçiminde de
kullan lan bu söz, "tek ba na b rakmak, soyutlamak, yaln zl 'a terk etmek" anlam na da gelir.
Kelimenin bu anlam için teklifimiz: soyutlamak. Örnekler: Binan n yal t m i$inde çe$itli plâstik
maddeler kullan lacak. Cirket, Sanayi Bakanl n n onaylad yetki anla$mas ilkelerine uygun olarak
tesislerinde, yal t mda kullan lacak polistiren levha üretimine ba$layacak. Baz ülkeler kendilerini
dünyadan soyutlam $lard r.
J
jakoben : tepeden inmeci.
jakobenizm : Frans zca jacobenisme (cumhuriyetçilik, devrimci demokratl k). "Toplumdaki
de'i ikliklerin yöneticilerce tepeden inme buyruk ve yöntemlerle yap lmas n uygun bulan görü "
anlam nda bas nda kullan lan bu terim için Türkçe bir kar l k da yine bas n m z taraf ndan
kullan lmaktad r: tepeden inmecilik. Örnek: Tepeden inmecilik toplumda birtak m patlamalara yol
açabilir.
jakuzi : "Y kanmak, sa'l kl kalmak amaçlar yla evlere yerle tirilen bir tür havuz" anlam ndaki bu söze
kar l k olarak Kurulumuz, sa/l k havuzu kelimesinin uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek:
Norveç'ten gelecek villâlar n buharl hamam ve sa l k havuzu yokmu$.
jalûzi : Frans zca jalouise. "Herit biçiminde metal veya plâstik levhalardan yap lm , perde gibi
pencerelere tak lan düzen" anlam nda olan bu söz için Kurulumuz, ,erit perde kar l ' n önermektedir.
Örnek: Pencerelere tak lan $erit perdeleri temizlemek gerçekten zor.
jam-session : )ngilizce jam-session. “Caz müzisyenlerinin bir araya gelerek müzik yapmalar ”
anlam nda dilimizde kullan lan bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, toplu caz kar l ' n
önermektedir. Örnek: Birinci Uluslar Aras Antalya Caz Festivali, toplu caz konseri ile sona erecek.
janr : Frans zca genre. Uzun zamandan beri dilimizde kullan lan bu kelime Türkçe Sözlük’te ç ' r, tarz,
cins sözleriyle kar lanm t r. Kurulumuz, janr kelimesi için tür sözünün uygun bir kar l k oldu'u
görü ündedir. Örnek: Türkiye’de detektif romanlar yaz lmaz. Bu tür, yazarlar aras nda öteden beri ilgi
uyand rmam $t r.
jenerasyon : Frans zca generation. "Do'u , soy, nesil" anlamlar na gelen bu söz bitki ve hayvan
üremeleri için de kullan l r. Kurulumuz, jenerasyon sözüne gerek bulunmad ' ; ku,ak, nesil
kelimelerinin yeterli oldu'u görü ündedir. Örnekler: Onu bizden önceki ku$ak daha iyi tan m $. Sun'î
$ k alt nda büyüyen farelere ilk nesilde hiçbir $ey olmuyor. Dördüncü nesilden sonra farelerin
güçsüzle$ti i gözleniyor.
jenerik : Frans zca générique. Dilimizde daha çok sinema alan nda kullan lan bu söz "bir filmde eme'i
geçenlerin adlar n , filmin yap m yla ilgili bilgileri içine alan ve filmin ba nda (bazen sonunda) sunulan
liste" anlam ndad r. Kurulumuz bu söz için, tan t ml k veya tan tma yaz s kar l klar n önermektedir.
Örnek: Filmin tan t ml n kaç rm $, ortalar nda bir yerde seyretmeye ba$lam $t m.
jeolog : yer bilimci.
jeoloji : Fr. géologie. “Yer yuvarla' n n yap s n , birle imini evrimini inceleyen bilim” Kurulumuz bu
kelimeye kar l k olarak dilimizde zaten var olan yer bilimi sözünün kullan lmas n kararla t rm t r.
Örnek: Yer bilimi olaylar ndan baz lar enerjilerini güne$, s cakl k, rüzgâr ve ya murdan al r.
jeomorfolog : yüzey bilimci.
jeomorfoloji : Fr. géomorphologie. Dilimizde uzun zamandan beri “yeryüzü engebelerini ve a nma ile
ilgili geli imleri inceleyen bilim” anlam nda kullan lan jeomorfoloji için Kurulumuz yüzey bilimi
kar l ' n teklif etmektedir. Örnek: Ekili topraklardaki a$ nma ile sava$mak yüzey biliminin konusuna
girer.
jet-ski : )ngilizceden dilimize geçen bu kelime “su üzerinde gidebilen alt k zak eklinde motosiklet ve
bu araçla yap lan spor” anlam ndad r. Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak su k za/ sözünü teklif
etmektedir. Örnek: Üniversitenin Beden E itimi ve Spor bölümü taraf ndan düzenlenen $enliklerde su
k za gösterileri ilgiyle izlendi.
jogging : )ngilizce jogging (itmek, dürtmek; yava ça gezinmek). "Bedeni s tmak için a' r ad mlarla
yap lan ko u" anlam nda son zamanlarda kullan lmaya ba layan jogging için teklifimiz: ko,maca.
Örnek: Genç k zlar An tkabir yolunda ko$maca yap yorlard .
joystick : )ngilizce joystick. Bilgisayar alan nda ve uçaklarda "kumanda kolu" anlam nda kullan lan bu
söz için Kurulumuz, yönetme kolu kelimesini kar l k olarak önermi tir. Örnek: Pilotlar, bu uçakta
direksiyon benzeri kumanda yerine koltuklar n n yan nda bulunan yönetme kolunu kullan yorlar.
just in time : )ngilizceden dilimize özgün imlâs yla geçen ve son y llarda endüstri alan nda s kça
duymaya ba lad ' m z bu kelime “ihtiyaç duyulan yerde ve zamanda üretim yapma tekni'i”
anlam ndad r. Bu söz için Kurulumuzun önerdi'i kar l k gerekti/inde (üretim)’dir. Örnek: Japon
imalâtç lar gerekti inde üretim tekni ini uyguluyorlar.
K
kadük : Frans zca caduc. "De'erini önemini yitirmi , eskimi " anlam nda olan bu kelime kadük olmak
biçiminde de dilimizde kullan lmaktad r. Kurulumuz, kadük sözüne kar l k olarak dü,mü, kelimesini
önermektedir.
kadük olmak : dü,mek, dü,mü, olmak.
Örnekler: Aylard r s rada bekletilen kanun teklif ve tasar lar n görü$meye ba$layarak seçim teklifini
dü$mü$ hâle getirecek. Süresinde görü$ülmedi i için teklifimiz dü$mü$ oldu.
kalibrasyon : Fr. calibration (ölçü, ayar). Dilimize Frans zcadan geçen ve “bilimsel aletlerde mutlak
ölçüden en küçük sapmalar tayin etme i lemi” anlam na gelen bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz
ölçümleme sözünün kullan lmas n kararla t rm t r. Örnekler: Dan $tay TÜB=TAK’ n ölçümleme
hizmetine devam etmesine karar verdi. Türkiye Denklik Konseyinin olu$turulmas na ili$kin kanunî
düzenlemenin tamamlanamamas , ölçümleme i$iyle u ra$an kurulu$lar aras nda yetki tart $mas n
ba$latm $t .
kalifikasyon : Frans zca qualification. "Ustal k kazanma, vas fl , nitelikli olma" anlamlar nda dilimizde
kullan lan bu söz için Kurulumuzun önerisi niteliklilik, vas fl l k't r. S fat olarak geçen kalifiye içinse
nitelikli, vas fl sözleri uygun birer kar l kt r. Örnek: Bu ünlü $irketin niteliklili inden (vas fl l ndan)
kolay kolay vazgeçilemez.
kalitatif : Frans zca qualitatif. Frans zcadan dilimize geçen bu söz, kaliteye ili kin, kaliteye dair
anlamlar yla s fat olarak yer yer kullan lmaktad r. Kalite (Frans zca qualité) dilimizde nitelik
kelimesiyle kar lan r. Buna bakarak kalitatif için, niteleyici kar l ' n öneriyoruz. Örnek: Niteleyici
ara$t rma, küçük denek gruplar ile yap lan söyle$ileri kaps yor.
kampus : )ngilizce campus, dilimizde " ehir d nda kurulmu üniversitelerin yay lm oldu'u alan"
anlam nda kullan lmaktad r. Bu söz için yerle,ke kar l ' uygun görülmü tür. Örnek: =stanbul
Üniversitesi Teknik Bilimler Yüksek Okulu yerle$kesinde bugün 14.30'da "Resim Heykel ve Seramik
Sergisi" aç l yor.
kamuflâj : Frans zca camouflage. Ba lang çta "askerlerin ve sava araçlar n n yaprak, boya vb. eylerle
gizlenmesi" anlam nda kullan lan kamuflâj n anlam zamanla geni lemi , "ki i ve gruplar n çe itli
yollarla gerçek kimliklerini saklamalar " için de kullan l r olmu tur. Teklif etti'imiz kar l k: gizleme.
Örnek: Eskiden sadece komandolar gizleme yaparlard ; $imdi herkes gizleme yoluyla kimli ini sakl yor.
kamufle : Kar l ' : gizlenmi,.
kamufle etmek : Kar l ' : gizlemek. Örnek: Tanklar , çal ç rp ve yapraklarla gizledik.
kantitatif : Frans zca quantitatif. Frans zcadan dilimize geçen bu söz "kemiyete, niceli'e ili kin,
niceli'e dair" anlamlar yla s fat olarak zaman zaman kullan lmaktad r. Frans zca quantité dilimizde
nicelik diye kar lanm t r. Dolay s yla Kurulumuz, kantitatif kelimesinin kar l ' olarak niceleyici
sözünü önermektedir. Örnek: Niteleyici ara$t rma konusunda uzman ve deneyim sahibi olan firma,
niceleyici ara$t rmalar konusunda da her türlü ihtiyaca cevap verecek bir yap ya sahip.
kaos : Yunanca khaos (bo luk, sonsuz karanl k). Di'er bat dillerinde oldu'u gibi dilimizde de mecaz
anlam yla, "karga a, kar kl k" kar l ' nda kullan lmaktad r. Bu anlam n kar l klar dilimizde vard r:
karga,a, kar , kl k. Örnek: Ülke ekonomisi büyük bir karga$a (kar $ kl k) içinde bulunuyor.
karambol : Frans zca carambolage (çarpma, kar kl k). Teklif etti'imiz kar l k: karma,a. Örnek:
Ceza alan içinde ya$anan karma$ada Acar, tak m na bir say kazand rd .
kariyer: Frans zca carrière (ta oca' ; ko u yeri; meslek). Dilimize "meslek" anlam nda girmekte olan
bu kelimeye teklif etti'imiz kar l klar: meslek, uzmanla,ma. Örnekler: Mesle inde ilerlemek için
büyük çaba harc yordu. Meslekî uzmanla$mas na iki y l önce ba$layan aktör, $öhret basamaklar n h zla
t rman yor.
kariyer yapmak: meslekte yükselmek, uzmanla,mak.
karizma : Grekçe charisma (lütuf, ihsan). Dilimizde "önde gelen ki ilerin büyüleyicili'i, etki gücüne
sahip olmas " anlam nda kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz kar l k: büyüleyici özellik. Örnek: Atatürk,
büyüleyici özelli i olan bir önderdir.
karting : )ngilizce carting. Ülkemizde son y llarda yayg nla an bir spor türü olan ve “go-kart ad verilen
arabalarla yap lan yar ” anlam nda kullan lan karting için Kurulumuz, sürsürcülük ve sürsür yar ,
kar l klar n teklif etmektedir. Örnek: Yak n bir arkada$ n n önerisiyle iki y l önce sürsürcülük (sürsür
yar $ ) kurslar na kat lmaya ba$layan Erkaya, babas n n da yard m yla sürsür sahibi olmu$.
kartvizit : Frans zca carte de visite. )ki sözden olu an bu Frans zca kelimenin Türkçedeki kullan m
epeyce yayg nd r. Son dönemlerde daha s k kullan lmaya ba lanan bu kelime için Kurulumuz, tan tma
kart sözünü önermi tir. Örnek: Ma azan n bu zengin tan tma kart , geli$mi$ ülkelerde siyasetin ve
kültürün nas l vas fl elemanlarca yürütüldü ünün bir göstergesidir
kemoterapi : T p alan nda kullan lan ve "kimya ile tedavi" anlam na gelen bir terimdir. Kurulumuz bu
kelimeye kar l k olarak kimyasal (kimyevî) tedavi sözünün uygun olaca' görü ündedir: Örnek:
Uzmanlar $imdi içerik ve etki aç s ndan kafeine benzeyen, ancak sinir sistemi üzerinde etkili olmayacak,
yapay bir madde üzerinde çal $ yorlar. Söz konusu maddenin bulunmas hâlinde hem $ n tedavisi, hem
de kimyasal tedavi süreci daha etkili hâle getirilebilecek.
kitsch : Almanca kitsch. Bu söz de özgün imlâs yla dilimizde kullan lmaya ba lanan sözlerdendir.
Almanca-Türkçe Sözlük bu kelimeyi "ilkel yollardan duygular harekete geçirmek isteyen sözde sanat
eseri; sanat de'eri olmayan de'ersiz eser, baya' ey, zevksizlik" eklinde tan mlamaktad r. Kurulumuz,
bu söze kar l k olarak baya/ , baya/ l k, zevksizlik kelimelerinin uygun oldu'u görü ündedir. Örnek:
Görüntüsünden ve dilinden baya l k ak yor, emme basma tulumbalar bile ondan daha estetik.
klâsman grubu : Frans zca classement (s n fland rma) + group (küme, grup). Teklif etti'imiz kar l k:
alt küme. Örnek: Alt küme kar$ la$malar nda da umdu umuzu bulamad k.
kliklemek : )ngilizce click on. Bilgisayar alan nda “fare ile bilgisayar ekran nda bir nesneyi seçmek
veya bir noktay i aretlemek için farenin tu una h zl ca bas p b rakmak” anlam nda geçen bu kelime için
Kurulumuz, dilimizde de zaten kullan lmakta olan t klamak kar l ' n benimsemektedir. Örnek:
Soldaki çerçevede bulunan “bütün $irketler“ adl ili$ime t klad n zda kar$ n za harf dizini geliyor.
klip : )ngilizce clip (k rpma, k rkma; darbe; ad m). "Sinema filmlerinden kesilmi k s m veya ekrandaki
müzik programlar nda arka zemin olarak haz rlanm görüntüler" anlam nda kullan lan bu kelime için u
kar l klar teklif ediyoruz: görüntüleme, görümsetme. Örnek: Bir yandan parçay dinliyor, bir yandan
da $ark c n n arkas nda yer alan görüntülemelerle (görümsetmelerle) parça aras nda ilgi kurmaya
çal $ yorduk.
klon : )ngilizceden dilimize girmi olan ve bitki bilimi ile hayvan bilimi alanlar nda kullan lmakta olan
bu kelime, "bölünen bir bitkiden meydana gelen bitkiler; özel bir i lem ile nüvesi faal duruma getirilmi
hücrelerden meydana gelen ve birbirine benzeyen canl lar grubu" anlam n ta maktad r. Kurulumuz bu
kelime için kopyalama kar l ' n n uygun oldu'u görü ündedir: Örnek: Enstitünün deneylerinde
dünyaya gelen hayvanlar n, normalden neredeyse iki misli büyük oldu unu söyleyen yetkili, kopyalanan
koyunlar n 4,5 yerine 9 kilo geldi ini aç klad .
klonlamak : kopyalamak.
know-how : )ngilizce know (bilmek) + how (nas l). Son zamanlarda dilimizde "bir i in nas l yap lmas
gerekti'i hakk ndaki bilgi" anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: yöntem
bilgisi. Örnek: Güvenlik alan nda yöntem bilgisi bak m ndan size yard mc olabiliriz. Ekonomi ve
ticarette bir irket veya kurulu un bilgi, üretim veya i letme yöntemlerini satmas veya kiralamas
anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: bilgi satma, bilgi kiralama. Örnek:
Cirketimiz üretti i bilgisayarlarla ilgili bilgileri ba$ka bir kurulu$a satt (kiralad ).
koç : )ngilizce coach (antrenör). Dilimize daha önce girmi bulunan antrenör yerine son zamanlarda
ço'unlukla koç kelimesi kullan lmaktad r. Antrenör ve koç kelimeleri için teklif etti'imiz kar l k:
çal ,t r c . Örnek: Tak m n çal $t r c s , "Bundan sonra kar$ la$malara daha iyi haz rlanaca z." dedi.
kodifikasyon : Frans zca codification (derleme; düzenleme; s ralama). Hukukta "kanunlar tedvin
etmek" anlam nda kullan lmaya ba lanan bu terim için teklifimiz: düzenleme. Örnek: Bugüne kadarki
bütün kanun düzenleme hareketlerinde gerek ticaret, gerekse borçlar hukuku, $ah s ile sermayeyi
birbirinden ay rm $t r.
kodifiye etmek : düzenlemek.
kokpit : )ngilizce cockpit. Pilot kabini. “Gemilerin k ç taraf nda bulunan alçak güverte” anlam na da
gelir. Bu söze kar l k olarak Kurulumuz pilot kö,kü kelimesini önermektedir. Örnek: Konuk devlet
ba$kan törenden sonra bir süre F-16'n n pilot kö$künde oturdu.
kolâj : Frans zca collage. “Elde bulunan her türlü bas l malzemenin bir yüzey üzerine yeni bir
kompozisyon olu turacak ekilde yap t r lmas yla elde edilen bir tür resim sanat tekni'i.” Kurulumuz,
kesyap kelimesinin kolâj için uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnekler: Sanatç n n
resimlerindeki figürler kesyap tekni i ile resme aktar lm $t r. Ödül töreninde ö renciler, bir kesyap
çal $mas sergileyerek davetlilerce alk $land lar.
kolokyum : Lâtince colloquium (ilmî ve fikrî konular tart mak üzere yap lan akademik toplant ;
doçentlik bilim s nav ). Teklif etti'imiz kar l k: bilimsel toplant . Örnek: Türk Dil Kurumunun
düzenledi i "Gramer Sorunlar Bilimsel Toplant s "nda birçok konu üzerinde duruldu.
kombinasyon : Frans zca combinaison. Dilimizde "Bir i i ba ar ya ula t rmak için al nan önlemler,
düzenleme" anlam nda kullan lan bu söze kar l k olarak Kurulumuz, birle,im kelimesini önermektedir.
Örnekler: Tablo birçok canl renk birle$imine sahipti. Rejimi daha da y pratmadan baz birle$im
önerileri de erlendirilmelidir.
kombine : Frans zcadan dilimize girmi olan bu kelime genel dilde "birle tirmek, kar t rmak, bir araya
getirmek" anlamlar n ta maktad r. Ayr ca askerlik, sinema, tiyatro ve spor alanlar nda da kullan lmakta
olan bir terimdir. Kurulumuz kelimenin genel dildeki kullan m için birle,ik veya toplu kar l klar n
önermektedir. Ayr ca sinema, tiyatro ve spordaki kombine bilet için; topIu bilet, spordaki kullan mlar
için kombine ak n, kombine yar , ve kombine savunma için; toplu ak n, toplu yar , ve toplu
savunma kar l klar n n kullan lmas n uygun görmektedir. Örnek: Mersin Termik Santralinin
iyile$tirilmesi, santralin kapasitesini art rmak amac yla do al gaza çevrimli birle$ik yak t sistemli
olarak yap lacak.
kompakt disk (k saltmas : CD) : yo/un teker (k saltmas : YT). Örnek: Bilgisayarda kullan lan ve
büyük ölçülerde bilgi ta$ yabilen yo un tekerlerin (YT'lerin) ilgi görmesi bekleniyor.
kompetitif : Frans zca compétitif. "Daha çok sat p kâr etmek için ticarette üstünlük sa'lamak"
anlam nda kullan lan bu söze Kurulumuz yar , mc kelimesini önermi tir. Dilimizde eskiden beri
bulunan rekabetçi kelimesi de yeri geldi'inde bu sözün yerine kullan labilir. Örnek: O dönemlerde
sanayi yar $ mc de ildi.
Ayn köke dayanan dilimizde bir de kompetition kelimesine rastlanmaktad r. Bu söz için de önerilen
kar l k yar , m'd r.
kompleks : Frans zca complexe (hemen kavranamayan, çözümü güç olan, kar k; bir sanayii olu turan
parçalar n bütünü; hastal kl davran lar ortaya ç karan, ki inin bilincini az çok artland ran, bask
alt nda tutulmu hat ra, duygu ve dü üncelerin bütünü). Üyelerimizce her kavram için ayr ayr terimler
kullan lmas uygun görülmü tür.
"Hemen kavranamayan, çözümü güç olan, kar k" anlam için teklifimiz: karma, k. Örnek: Sistem
yava$ yava$ karma$ k bir durum ald .
Turizm kompleksi veya binalar kompleksi yerine: kurulu,lar veya tesisler bütünü. Örnek: Antalya'n n
Belek k y lar birbirinden güzel turizm tesisler bütünüyle doludur. Bu arada çe itli ihtiyaçlar kar lamak
için yap lm tarihî yap lar n bütünü söz konusu oldu'unda kompleks yerine külliye sözü
kullan lmal d r. Örnek: Süleymaniye Külliyesi.
Kelimenin psikolojideki anlam için teklifimiz: ruh karma,as .
komplikasyon : Frans zca complication (karma k, kar k hâle getirme). Bu kelime için Kurulumuz
genel anlamda kar , kl k sözünü kar l k olarak önermi tir. Örnek: BM Genel Sekreterli i Türkiye'nin
iste ine, bölgedeki ülkelerin asker göndermesinin Bar $ Gücü'nün tarafs zl n bozabilece i ve
kar $ kl k yaratabilece i gerekçesiyle kar$ ç k yor.
Kelimenin t ptaki kullan m için Kurulumuz, yan etki sözünü önermi ti. Ancak Harran Üniversitesi T p
Fakültesi KBB Hastal klar Anabilim dal nda ö'retim üyesi olarak görev yapan Yrd. Doç. Dr. M. Akif
K l ç'tan ald ' m z mektupta "yan etki" sözünün side effect'in kar l ' oldu'u, komplikasyon kelimesine
kar l k olarak "istenmeyen durum" sözünün daha uygun dü ece'i belirtilmi tir. Bunun yan s ra Trakya
Üniversitesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim dal nda ara t rma görevlisi olarak çal an Dr.Mustafa
Muhittin'den ald ' m z mektupta da komplikasyon kelimesinin kar l ' nda "karma a" sözünün yayg n
olarak kullan ld ' ifade edilmektedir. Say n K l ç ve say n Muhittin'in önerileri do'rultusunda
komplikasyon kelimesinin t ptaki kullan m için teklif edilen kar l klar: karma,a ve istenmeyen
durum. Örnek: Peptik ülserin karma$as (istenmeyen durumu) kanamad r.
komplike : Frans zca compliqué (ögelerin veya gerekli i lemlerin say s n n çoklu'u, çe itlili'i
yüzünden anla lmas , yap lmas güç olan ey). Kurulumuz bu kelime için kar , k sözünün uygun bir
kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Olay o kadar h zl geli$ti ki kar $ k ve içinden ç k lmaz bir hâl
ald .
komplo : Frans zca complot (düzen, tuzak). Kelimenin dilimizde güzel bir kar l ' vard r: tuzak.
Örnek: =ddialar n bir tuzak oldu unu biliyoruz.
komplo kurmak : tuzak kurmak.
kondisyon : Frans zca condition (durum; art). Dilimizde daha çok sporcular için kullan l r ve
sporcunun hem beden, hem ruh bak m ndan durumunu ifade eder. Bu anlam için teklif etti'imiz
kar l k: erk. Örnek: Oyuncular n erki çok iyi. Erk, eski Türk metinlerinde ve bugünkü baz Türk
lehçelerinde "güç" anlam nda kullan lan güzel bir kelimedir.
kondisyoner : Frans zca condition'dan. Oyuncular n beden ve ruh bak m ndan durumunu, erkini
koruyup geli tiren kimse. Teklif etti'imiz kar l k: geli,tirici. Örnek: Tak m n iyi bir geli$tiriciye
ihtiyac var.
konfigürasyon : Frans zca configuration (görünü , d görünü ). Bilgisayar alan nda “bir bilgisayar
sisteminin genellikle fiziksel birimlerini göstermek” anlam na gelen bu terim için Kurulumuz
yap land rma kar l ' n teklif etmektedir. Örnek: Aç k oturumda uydu ile haberle$menin esnekli ine
ba l olarak verilen hizmetin geli$tirilmesi ve geni$letilmesi, yap land rma de i$ikli i yap lmas ve
eri$imin sa lanmas konular tart $ lacak.
konfirmasyon : Frans zca confirmation (do'rulama, tasdik; teminat). Teklif etti'imiz kar l klar:
do/rulama, geçerleme. Örnek: Yabanc lar çok önem verdikleri do rulama (geçerleme) ve baz ödeme
sorunlar yüzünden borsaya uzak duruyorlard .
konfirme etmek : do/rulamak, geçerlemek.
konfirme ettirmek : do/rulatmak, geçerletmek.
konformizm : Frans zca conformism. Yürürlükteki kurum, ölçüt veya artlara ele tirici bir
de'erlendirme yapmaks z n uyma, bunlarla uyu ma. Gazetelerin baz kö e yazarlar taraf ndan
kullan lan bu söz için Kurulumuz, uymac l k veya uyarc l k kelimelerini önermi tir. Örnek: Toplumda
uymac l a (uyarc l a) do ru bir e ilim ba$lam $t .
kongre : Frans zca congrés (delegelerin kat l m yla yap lan toplant , kurultay). Bu kelimenin dilimizde
zaten güzel bir kar l ' vard r: kurultay. Örnek: Parti, ola an üstü kurultay karar ald .
konjonktivite : Frans zca conjonctivite. T p dal nda kullan lan bir terimdir ve "gözde kat lgan zar
iltihab , göz ingini" anlamlar nda geçer. Kurulumuz, tarihî metinlerimizde geçen ve iltihap anlam na
gelen "yang " kelimesinden yararlanarak göz yang s sözünü kar l k olarak önermektedir. Örnek:
Fark nda olmadan gözümüze kaçan bir cisim göz yang s na sebep olabilir.
konjonktür : Frans zca conjoncture (rastla ma; f rsat; toplu durum). Sosyal bilimlerde, "bir kurum,
kurulu , olay veya faaliyeti çevreleyen unsur ve artlar n tümü" anlam na gelen ve son zamanlarda bas n
yay n organlar nda da bu anlamda kullan lan konjonktür için önceden de güzel bir kar l k teklif
edilmi ti: toplu durum. Örnek: Milletler aras toplu durum, bu kararlar n uygulanmas na imkân
vermeyecektir.
konkordato : )talyanca concordato (anla ma). ")flâs hâlindeki i adam n n alacakl lar ile yapt ' borç
ödeme anla mas " anlam ndaki bu terim için teklif etti'imiz kar l k: iflâs anla,mas . Örnek: Malî
durumu bozulan $irket iflâs anla$mas ilân etti.
konsantrasyon : Frans zca concentration (1. Bir s v içindeki su veya s v miktar , azalarak koyula ma.
2. psikol. Dikkat topla m ). Konsantrasyon sözü için Kurulumuzca önerilen kar l k yo/unla,ma'd r.
Örnek: Bu i$e tam bir yo unla$ma sa lam $ken birtak m aksilikler ç kt .
konsantre : yo/unla,t r lm ,.
konsantre etmek : yo/unla,t rmak.
konsantre olmak : yo/unla,mak.
konsensus : )ngilizce consensus (fikir birli'i, fikir mutabakat , ço'unlu'un fikri). Son zamanlarda
dilimizde, "toplumun çe itli kesimlerinin bir konuda ayn dü ünceye ula mas , ayn dü ünceyi ta mas "
anlam nda yayg n olarak kullan lmaktad r. Oysa bu sözün dilimizde kar l klar vard r: uzla,ma,
mutabakat. Örnek: Bu konuda toplumda bir uzla$ma (mutabakat) sa lanm $t r.
konsept : Frans zca concept (kavram). Bu sözün dilimizde güzel bir kar l ' vard r: kavram. Kavram
sözü dilimizde uzun zamand r kullan ld ' hâlde baz ayd nlar m z maalesef konsept sözünü tercih
etmektedirler.
konsolidasyon : Frans zca consolidation. "Devlet borcunun vadesinin uzat lmas " anlam nda çok s k
kullan lan ve eskiden "tahkim" kelimesiyle kar lanan bu terim için teklif etti'imiz kar l k: peki,tirme.
Örnek: Borcumuzu peki$tirme yoluyla bütçemizi rahatlatabiliriz.
konsolide : peki,tirilmi,. Örnek: Borçlar m z n bir k sm peki$tirilmi$ oldu u için $imdilik ödeme
s k nt m z yok.
konsolide bütçe : destekli bütçe. Örnek: Destekli bütçenin bir trilyon lira aç k verdi i belirlendi.
konsorsiyum : Frans zca consortium. "Uluslar aras kurulu lar n ve baz hükûmetlerin iktisadî ve malî
yard mlar yürütmek üzere olu turduklar ortakl k" anlam nda kullan lan bu söze Kurulumuz, ,irketler
birli/i kar l ' n önermektedir. Örnekler: Bossa’n n halka arz na Finansbank liderli inde 15 üyeli bir
$irketler birli i arac l k edecek. Türk firmalar n n $irketler birli i olu$turmalar hâlinde do al gaz
hatt ndan 300-400 milyon dolarl k bir pay almalar n n mümkün olabilece i kaydediliyor.
konstellâsyon : )ngilizce constellation (tak my ld z, burç). Türkçede bu söze kar l k olarak zaten
tak my ld z kelimesi vard r. Kurulumuz kelimenin mecazî anlamdaki kullan l na kar l k olarak ise
kümelenme sözünü teklif etmektedir.
konstrüksiyon : Frans zca construction. "Bir yap da ta y c nitelikte olan bütün imalât veya bir in aatta
bir araya gelip yap y olu turan ögeler bütünü" anlamlar nda geçen bu söze, daha önce önerilmi olan
yap kelimesi uygun bir kar l kt r. Örnekler: Cirketimiz, sa l kl bir uyku için sa lam çelik yap ve
dolgu malzemesiyle beslenmi$ yataklar piyasaya ç karacak. Bu gökdelenleri çelik yap ayakta tutuyor.
konsültasyon : Frans zca cosultation. Daha çok t p alan nda kullan lan ve “birkaç hekimin bir araya
gelerek bir hastal 'a te his koymas ” anlam na gelen bu terim için dilimizde zaten isti,are kelimesi
vard . Kurulumuz, konsültasyon için eski Türk metinlerinde geçen ve bugünkü Türk lehçelerinin
birço'unda kullan lan kene, sözünün uygun bir kar l k oldu'u görü ündedir. Kelimenin ekonomi
alan nda kullan m için teklif edilen kar l k ise görü, al ,veri,i’dir.
konsültasyon yapmak : görü, al ,veri,inde bulunmak. Örnek: IMF Türkiye Masas ile Dünya
Bankas uzmanlar , Türkiye hakk nda ilk kez görü$ al $veri$inde bulundu.
konteyner : )ngilizce container. Bu kelime Türkçe Sözlük’te “ticaret e yalar n ta mak için uluslar aras
standartlara göre yap lm büyük sand k” eklinde tan mlanmaktad r. Kurulumuz bu kelimeye kar l k
olarak ta, mal k sözünü önermektedir. Örnek: Yurt d $ ndan gelirken ev e$yas n bir ta$ mal k
kiralayarak Sirkeci’ye kadar getirmi$ti.
kontrast : Frans zca contraste (z tl k, ayk r l k). Dilimizde bu kelime için birkaç kar l k vard r: z tl k,
kar, tl k, tezat. Örnek: Gökdelenlerle gecekondular tam bir z tl k (kar$ tl k, tezat) te$kil ediyordu.
kontrastl : z t, kar, t, tezatl .
kontratak : Frans zca contre (kar ) + attaque (ak n, hücum). Ak n hâlinde oldu'u için savunmas
zay flayan bir tak ma kar birden ba lat lan, beklenmedik ak n. Son zamanlarda yayg nla an anî ak n
bu terim için güzel bir kar l kt r. Örnek: Ev sahibi tak m anî ak nlarla gole gitti.
konvertibilite : Kar l ' : çevrilgenlik. Örnek: Param z n çevrilgenli i artt .
konvertibl : Frans zca convertible. "Serbestçe dövize çevrilebilir para" anlam nda kullan lan bu kelime
için teklif edilen kar l k: çevrilgen. Örnek: Türk paras çevrilgen hâle geldi.
koprodüksiyon : Frans zca co-production. Kar l ' : ortak yap m. Örnek: Türk film $irketlerinin
yabanc $irketlerle haz rlad ortak yap mlar çok azd r.
korelâsyon : Frans zca corrélation. )ki ba'l la k kavram aras ndaki ili ki. Organizman n de'i ik yap ,
özellik ve olaylar nda görülen kar l kl ilgi. Bu söz son y llarda para piyasas nda çok geçmektedir.
Kurulumuz, dilimize Frans zcadan geçen bu sözün kar l ' n n ilgile,im olmas gerekti'ini
kararla t rm t r. Örnek: Türkiye hisselerinin riski, di er ülkelerdeki riskle dü$ük bir ilgile$im
göstermedi inden bu risk priminin de fazla a$ r olmas gerekmiyor.
korner : )ngilizce corner (kö e, kö e ba ). Futbol alan nda yan ve kale çizgilerinin kesi me noktas . Bu
anlamda teklif edilen kar l k: kö,e. Örnek: Mutlu'nun kö$eden uzatt topu Feyyaz sert bir vuru$la
kaleye gönderdi.
kornere ç karmak, ç kmak : Futbol, hentbol, su topu vb. oyunlarda oyuncunun topu, kendi yar
alan ndaki kale çizgisinin d na ç karmas ; topun bu ekilde d a ç kmas . Kar l ' : kö,eye ç karmak,
ç kmak. Örnek: Top savunmaya çarparak kö$eye ç kt .
korner vuru,u : Kar tak m oyuncusu taraf ndan kale çizgisi ucundan (kö eden) yap lacak serbest
vuru . Kar l ' : kö,e vuru,u. Örnek: Ali'nin kö$e vuru$unu Hakan de erlendirdi ve kafayla kaleye
gönderdi.
kot : Frans zca code (yasa; kural; ifre). Özellikle bilgisayar dolay s yla son zamanlarda yayg nla maya
ba layan kot sözü, "bir bilgi veya kavram anlatan i aret, ifre" anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam
için Divanü Lûgati't-Türk, Kutadgu Bilig gibi eserlerimizde "i aret" anlam nda kullan lan im kelimesini
teklif ediyoruz. Örnek: Baz ülkelerde herkesin bir im numaras bulunmaktad r.
kota : Frans zca quota (ayr lan pay, kontenjan). ")thal edilecek mallar n tür, oran ve miktarlar n
gösteren liste" anlam nda kullan lan kota kelimesi için teklif etti'imiz kar l k, eski Türk metinlerinde
ve bugünkü Türk lehçelerinin birço'unda "pay" anlam nda yer alan "üle tirmek" fiiliyle ilgili bir sözdür:
ülü,. Örnek: Dokuma ürünlerimize uygulanan ülü$ün kald r lmas n istedik.
kotasyon : Frans zca cotation (de'erini tespit etme, de'erlendirme). Son zamanlarda bas n yay n
organlar nda daha çok "döviz de'eri" anlam nda kullan lan bu kelimenin kar l ' dilimizde zaten vard r:
de/er. Örnek: Merkez Bankas döviz de erlerini yüksek aç klad .
kotasyon vermek : de/er aç klamak.
kote edilmek : ülü,e al nmak.
kote etmek : ülü,e almak.
kotlamak : Teklif etti'imiz kar l k: imlemek. Örnek: ÖSS giri$ s nav na ba$vururken formdaki ilgili
yerleri do ru imlemek gerekir.
krampon : Frans zca crampon (kanca, çengel). Spor ayakkab lar n n alt na yerle tirilen ve kaymay
önleyen, deriden veya madenden küçük konik parçalar. Teklif etti'imiz kar l k: tutmal k. Örnek:
Tutmal klar, çimlerde kaymay önlüyor. Spor yazarlar ve muhabirlerince krampon kelimesi çok defa
"futbol ayakkab s ", hatta mecazî olarak "futbolcu" yerine kullan lmaktad r.
kreasyon : Frans zca création (yarat lma; yaratma). Son zamanlarda moda dünyas nda yeni modeller
için s kça kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: yarat m. Örnek: Düzenlenen defilede
ilkbahar yarat mlar gösterildi.
kreatif - kreatör : )ngilizce creative (yarat c ), Frans zca créateur (yarat c ). Dilimizde yeni modeller
ortaya koyan kimse için kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: yarat mc . Örnek:
Yarat mc lar m z, yeni modelleriyle Avrupa moda dünyas nda da isimlerini duyurdular.
kredibilite : Frans zca crédibilité sözü dilimizde "kredi, itibar, güvenilirlik, borç olarak al nan veya
verilen mal, para" anlamlar nda kullan l r. Bu söz için önerimiz güvenilirlik'tir. Örnek: Bankan n,
Türkiye'nin güvenilirli ini olumsuz yönde de erlendirmesi, dövizin yükselmesine, borsan n ini$ine yol
açt .
kreditör : Frans zca creditor. "Sa'lad ' bir kredi, mal veya hizmet kar l ' nda bir para ödenmesini
veya bir yükümlülü'ün yerine getirilmesini istemeye hakk olan taraf; ödünç veren (banka)"
anlamlar nda dilimize geçen bu kelime için Kurulumuz, kredi aç c kar l ' n önermektedir. Örnekler:
Kredi aç c ülkeler gerekli gördükleri takdirde Bosna'n n imar na kat lacaklar. Toplam tutar n 800
milyon dolarl k bölümü 36 kredi aç c kurulu$ taraf ndan d $ borç yoluyla kar$ lanacak.
krematoryum : Frans zca crématorium. "Ölülerin yak ld ' yer" anlam nda dilimize geçen bu kelime
için Kurulumuzun önerisi yakmal k't r. Örnek: Amerika'n n San Antonio eyaletindeki Woodlawn
Mezarl ‘n n yakmal nda çal $an görevliler, 181 kiloluk bir cesedi yakmak isteyince yang n ç kt .
kripto : Yunanca kryptos (sakl ). Yunancadan di'er dillere ve dilimize geçen bu söz "gizli, kapal ,
muammal " anlam n ta maktad r. Komisyonumuz, Türkçedeki kullan m için ,ifreli yaz , sakl yaz
kar l klar n n uygun olaca' görü ünde birle mi tir. Örnek: AB ülkelerindeki çok say daki büyük elçi,
Ankara’ya de i$iklik beklemedikleri konusunda uyar mektuplar ve sakl yaz lar gönderdiler.
kriter : Frans zca critère (ölçüt, k stas). Bu kelimenin dilimizde zaten kar l klar vard r: ölçüt, k stas.
Örnek: Genellikle seçmen ya$ ölçüt (k stas) olarak kabul ediliyor.
kronometre : Frans zca chronomètre. “Belirli bir i lemin, yar man n veya teknik alan nda belli bir i in
k sa süresini ölçmek amac yla kullan lan alet”. Kurulumuz bu söze kar l k olarak daha önceden teklif
edilmi olan süreölçer kelimesinin benimsenmesine karar vermi tir. Örnek: Süreölçerin bozulmas ünlü
sporcu için $anss zl k oldu.
krupiye : Frans zca croupier (kumarhanede oyun görevlisi). Bu kelime için oyun görevlisi veya çocuk
oyunlar ndaki "ebe" sözünden hareketle kumar ebesi kar l klar n teklif ediyoruz. Örnek: Oyun
görevlisi (kumar ebesi), kazanan numaralar yüksek sesle masadakilere bildiriyordu.
kulvar : Frans zcadan dilimize giren bu söz, Türkçe Sözlük’te “baz yar larda ko ucu veya yüzücünün
ko tu'u, yüzdü'ü yar eridi" anlam ndad r. Kurulumuz bu kelimenin spordaki kullan m için ,erit,
mecaz anlam ndaki kullan mlar için de yol ve çizgi kar l klar n n uygun olaca' görü ündedir. Örnek:
Sir Paul Mc Cartney, art k klâsik müzik yolunda ko$uyor.
kupür : Frans zca coupure. Daha çok gazete ve dergilerden kesilmi yaz lar için kullan lan bu kelimeye
kar l k olarak Kurulumuz, kesik sözünün uygun oldu'u görü ündedir. Bilindi'i gibi kupür,
bankac l kta "bir tahvilin parçalar , standart banknot de'erinin alt nda de'er ta yan k ymetli kâ' t"
anlam nda kullan lmaktad r. Kesik sözü bu anlam için de kullan lmal d r. Örnekler: Kesiklerin
bölünmesi ortaklar n aleyhine olabilir. Hisse senetlerinin mevcut kesikleri daha küçük kesiklere
bölünecek.
kümülâsyon : katlanma, birikme, kümelenme.
kümülâtif : Frans zca cumulatif (bir araya gelen, birbirine eklenen). Dilimizde daha çok "birikmi ,
katlanm " anlamlar nda kullan lan bu kavram için teklif etti'imiz kar l klar: katlanm ,, birikmi,,
kümeli. Örnek: Üniversitemizin bu y l bütçe d $ ndaki birikmi$ (kümeli, katlanm $) gelirleri 21 milyar
lira olmu$tur.
kümülâtif olarak : katlanarak.
küratör : )ngilizceden (curator) dilimize giren bu kelime "müze veya kütüphane müdürü" anlam ndad r.
Kurulumuz, bu görevin ayn zamanda koruyucu ve kollay c özelli'ini vurgulayarak, bu söze kar
kollay c kar l ' n n kullan lmas n önermektedir. Örnek: Janice Blackburn’ n kollay c l n yapt
ça da$ dekoratif sanat sergisi 6 Cubat tarihinde aç lacak.
L
lâbirent : Frans zca labyrinthe (ç k yeri kolayl kla bulunamayacak kadar kar k koridorlar olan yap ).
Lâbirent sözüne dolambaç kar l ' önerilmi tir. Bu sözün mecazl kullan mlar nda karma, k uygun bir
kar l kt r.
labtop : )ngilizce lab ve top kelimelerinden olu an bu söz, küçük, ta nabilir, her ortamda kullan labilen
bir tür bilgisayar n ad d r. Kurulumuz, bu kelimeye kar l k olarak dizüstü sözünün uygun oldu'unda
birle mi tir. Asl dizüstü bilgisayar olan bu tamlaman n zamanla, yaln zca dizüstü eklinde tek ba na
bu bilgisayar türünü anlatarak yayg nla aca' beklenmektedir. Örnek: Dizüstü bilgisayar için ilk taksiti
yat rd m, $imdi Mercury PC kampanyas na kat laca m.
laser-disc : )ngilizceden dilimize geçen ve sinema alan nda kullan lan bu kelimeye kar l k olarak
Kurulumuzun önerisi , kl teker’dir. Örnek: Ünlü Amerikal $ark c n n 1994 y l nda verdi i konseri
Aksanatta $ kl tekerden izleyebilirsiniz.
lânse etmek : Frans zca lancé (gözde) + etmek. "Tan tmak amac yla öne sürmek" anlam nda kullan lan
bu fiil için teklifimiz: öne sürmek. Örnek: "Yeni bir y ld z do uyor" uran yla (slogan yla) öne sürülen
oyuncu, $imdiden parlam $ görünüyor.
lease etmek : kiralamak.
leasing : )ngilizce leasing (kiralama; kira kontrat ). Son zamanlarda bir ekonomi terimi olarak
gazetelerde s k s k görülen bu kelimeye hiç ihtiyaç yoktur. Bu kavram n dilimizde kar l ' zaten vard r:
kiralama. Örnek: Art k Türk kiralama $irketleri, yurt d $ ndan bir mal kiralayarak Türkiye'ye
getirebiliyorlar.
leasingci : kiralay c .
liberasyon : Frans zca liberation. “Bir yükümlülükten kurtulma, özgürlü'e kavu ma” anlamlar nda olan
bu söz, Türkçede daha çok bir ekonomi terimi olarak kullan l r. “)thalât serbest b rakma, s n rlamalar
kald rma” demektir. Bu söz için Kurulumuz, genel anlam yla serbestlik, ticaretteki anlam yla da d ,
ticaret serbestli/i kar l klar n önermektedir. Örnek: Bu çok önemli bir karard r ve Türkiye'de d $
ticaret serbestli ine geçi$in ilk basama d r.
libero : Futbolda, "savunman n gerisinde bulunan serbest savunma oyuncusu" anlam nda kullan lan bu
kelime için güzel bir kar l k vard r: son adam. Örnek: Ahmet, kar$ la$maya son adam olarak ç kt .
lifting : )ngilizce lifting. Bizde daha çok t p alan nda estetik terimi olarak kullan lan bu söz için
gerdirme kelimesi önerilmi tir. Örnek: Geçti imiz günlerde Berlin'de düzenlenen ve dünyan n en önde
gelen estetik cerrahlar n bir araya getiren toplant lar n ana gündemini gerdirme konusu olu$turdu.
likidite : Frans zca liquidité (s v l k, ak kanl k; paraya çevrilebilirlik). Teklif etti'imiz kar l k:
ak ,kanl k. Örnek: Dü$ük kur politikas n n uyguland bir s rada a$ r bir ak $kanl k yarat ld .
likit : Frans zca liquide (s v , ak c ; nakit). Likit için dilimizde güzel bir kar l k vard r: s v . Ancak son
zamanlarda, bir ekonomi terimi olarak "kullan lmas hemen mümkün olan para" anlam nda
yayg nla m t r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l klar: nakit, ak ,kan. Örnek: Piyasada nakit
(ak $kan) sorunu artt ve sanayici borcunu ödeyemez duruma dü$tü.
limit : Frans zca limite. "Bir eyin nicelik bak m ndan eri ebilece'i en son nokta veya yer."
Matematikte ise "de'i ken bir büyüklü'ün istenildi'i kadar yakla abildi'i dura'an büyüklük"
anlamlar nda olan bu söz için Kurulumuz, yerine göre, uç, s n r ve üst s n r kelimelerinin
kullan labilece'ini kararla t rm t r. Örnekler: Baz ülkelerde demokrasinin s n rlar giderek daha
yayg n biçimde tart $ lmaya ba$l yor. Bankalar, mü$terileriyle yapacaklar sözle$melerde onlar n, çekin
üzerinde üst s n r belirtilmemi$se çekte yaz l bütün meblâ ödemekten, üst s n r belirtilmi$se bu s n ra
kadar ödemede bulunmaktan sorumlu tutulmalar n öngörüyor.
link : )ngilizce link. Dilimizde bir bilgisayar terimi olarak “halka, ba', ba'lant , ileti im dizgesi birli'i”
anlamlar nda kullan lan link kelimesine kar l k olarak Kurulumuz, ili,im sözünü önermektedir. Örnek:
=li$im hatlar nda ortaya ç kan ar za sebebiyle yay na ara verilmi$tir.
liposuction : )ngilizceden dilimize geçen ve t p alan nda kullan lan bu terim, "vücuda ekil vermek
amac yla fazla ya'lar ald rma” anlam ndad r. Kurulumuz, liposuction için ya/ ald rma kar l ' n
önermektedir. Örnek: Ya ald rma yöntemi, çok a r kalp ve $eker hastalar na uygulanm yor.
lipostructure : )ngilizce liposuction ile ayn kökten gelen lipostructure ise “ya' ald rma i lemi s ras nda
al nan ya'lar n yüzün belli bölgelerine enjekte edilmesi yoluyla yüze genç bir görünüm kazand r lmas ”
anlam ndad r. Bu kelimeye teklif etti'imiz kar l k ise ya/ ekletme.
lisans : Frans zca licence. Bu söz dilimizde genel olarak "dört y l süren üniversite veya yüksek okul
ö'renimi" anlam nda kullan l r. Bunun yan s ra ticarî alanda da lisans sözü geçmektedir. "Yurda mal
sokma veya yurttan mal ç karma izni; yabanc bir firman n mal n yurtta üretme izni; sporcular n
federasyondan ald ' resmî belge" anlamlar yla Türkçede geni bir kullan m alan bulmu olan bu
kelime için Kurulumuz yetki belgesi kar l ' n önermi tir. Ticaret ve spor alan nda lisans yerine izin
belgesi, e'itimde ise yetkinlik kullan lmal d r.
Kurulumuz, bu sözün ithal lisans , ihraç lisans , lisans tezi, ön lisans, yüksek lisans biçimlerinde de
kullan ld ' n tespit etmi , bunlar için de ithal izni, ihraç izni, bitirme tezi, ön yetkinlik, üst yetkinlik
tamlamalar n n uygun birer kar l k oldu'unda birle mi tir.
literatür : Frans zca littérature (edebiyat; bir konudaki yay nlar n tümü). )kinci anlam için de dilimizde
edebiyat kelimesi kullan l r. Ayr ca Azerbaycan Türkçesinde de literatür yerine "edebiyat" sözü
kullan lmaktad r. Biz de ayn kar l ' hat rlat yoruz. Örnekler: T p edebiyat , hukuk edebiyat .
lobi : )ngilizce lobby (dehliz, hol, koridor, bekleme odas ). Bu kelime hem "otellerin giri indeki
bekleme salonu" anlam nda, hem de "(ilk önceleri meclisin bekleme salonlar nda ve koridorlarda
yap ld ' için) belirli bir devletin veya grubun ç karlar n sa'lamak üzere yap lan kulis faaliyeti"
anlam nda kullan lmaktad r. Her iki kavram için de Kars'ta ve Azerbaycan'da "hol" anlam nda kullan lan
bir kelimeyi teklif ediyoruz: dalan. Örnekler: Oteldeki dairemden a$a inerek dalanda bekleyen
konuklar mla bulu$tum. Rum ve Ermeni dalanlar n n faaliyetleri Amerikan kamuoyunu etkiliyor.
lobici : dalanc .
lobicilik : dalanc l k.
logo : )ngilizce logotype (alâmeti farika). "Bir olay , bir kurulu u simgeleyen ay r c i aret, harf veya
söz" anlam nda son zamanlarda s kça kullan lan logo için teklif edilen kar l k: ay rmaç. Örnek: 2000
y llar n simgeleyen ay rmaç TRT ekranlar nda s k s k gösteriliyor.
lojistik : Frans zca logistique (mant kî matematik; askerlikte ikmal). Dilimizde askerî terim olarak
kullan lan lojistik için teklif etti'imiz kar l k: donan m. Örnek: Yakalanan san klar n örgüte donan m
deste i sa lad anla$ ld .
Genelkurmay Lojistik Dairesi Ba,kanl / : Ge-nelkurmay Donan m Dairesi Ba,kanl / .
Lojistik Komutanl k: Donan m Komutanl / .
Lojistik Plânlama ubesi: Donan m Plânlama ubesi.
lokal : Frans zca local. Dilimizde daha çok "bir dernek veya kurulu üyelerinin bulu up oturdu'u yer"
anlam nda kullan lan lokal, co'rafya ve t p terimi olarak da geçer. Kurulumuz, lokal sözüne kar l k
olarak yerel ve mahallî kelimelerinin uygun oldu'unu kabul etmi tir. T ptaki kullan m için de lokal
anestezi kar l ' nda s n rl uyu,turma sözü önerilmi tir. Bunlar n d ndaki anlamlar için
Kurulumuzun önerileri, ev, e/lence evi, e/lence yeri'dir. Örnek: Amerikan Koleji, bu y lki geleneksel
gecesini Bizim Tepe e lence evinde (e lence yerinde) yapt .
lokalize : Frans zca localisé. Lokalize etmek, lokalize olmak biçiminde birle ik fiillerde kullan lan bu
kelime için Kurulumuz, fiil olarak s n rlamak, s n rland rmak, isim kullan m için ise s n rland r lm ,
sözlerini önermi tir. Örnekler: Bu iki kurulu$un ta$ d yolcu say s azalmad ama bir ölçüde s n rland .
Merkez Bankas IMF'ye verdi i gösterge niteli indeki ayl k ortalama üst s n rlar ile kur sepetinin de eri
aras ndaki fark s n rland rd .
lot : Frans zcadan dilimize geçen bu kelime, "k smet, talih, ans, baht, nasip, kur'a" anlamlar na gelir.
Bankac l kta s kça geçen bu söz, "borsada kota alabilmek için gerekli asgari irket sermayesi veya pay,
hisse" anlamlar nda kullan lmaktad r. Kurulumuz bu kelime için tutam sözünü önermektedir. Örnekler:
On dört bin tutam al m emrinin bulundu u Erdemir'de be$ alt bin tutaml k sat $ yap l rken iki büyük
banka da sat c lar aras ndayd . Oturumun sonuna kadar tahtada bir tutam bile i$lem olmad .
lümpen : Almanca lumpen (paçavra; sefil). Sosyal s n flar n seviyesizli'ini anlatmak için kullan lan
lümpen sözüne teklif etti'imiz kar l klar: sefil, seviyesiz. Örnek: Her üniformal y fa$ist belleyen
seviyesiz (sefil) sol örgüte böylece göz k rp lacak.
M
maç : )ngilizce match (akran, denk; uygun çift; kar la ma, müsabaka). Dilimizde spor terimi olarak
sonuncu anlam yla kullan lmaktad r. Baz yazar ve spikerlerimizin kulland ' kar, la,ma kelimesi, maç
için çok güzel bir kar l kt r. Örnek: Bugünkü kar$ la$ma seyircilere heyecanl dakikalar ya$att .
makro : Yunancadan gelen ve baz bat dillerinde eklendi'i kelimeye "büyük" anlam n katan ön ek.
Teklifimiz: geni,, büyük.
makro aç : geni, aç .
makro ekonomi : bütüncü ekonomi.
makro hedef : büyük hedef.
makro ölçek : geni, ölçek.
maksimalist : dorukçu yakla, m, a, r .
maksimizasyon : Frans zca maximisation (azamîle tirme). Dilimizde ekonomi alan nda kullan lan bu
söze kar l k olarak Kurulumuz, en üst seviyeye ç karma ve dorukla,t rma kelimelerini önermektedir.
maksimize etmek : en üst seviyeye ç karmak, dorukla,t rmak.
maksimum (maksimal) : doruk, doruk noktas , en çok, en üst, en yüksek.
maksimum düzey : en üst düzey.
management : )ngilizce management. Bu kelime için dilimizde zaten “i letme, i letmecilik, yönetim,
yöneticilik” kar l klar vard r ve kullan lmaktad r. Kurulumuz da management sözü için yerine göre
i,letme, i,letmecilik, yönetim, yöneticilik kelimelerinden birinin kullan lmas görü ündedir.
manipülâsyon : Frans zca manipulation. Daha çok ticarî hayatta kullan lan bu söz "piyasada canlanma
havas yaratmak, sermaye kesimini ticarete te vik etmek ve piyasay etkilemek amac yla sun'î olarak
menkul k ymet al m sat m yapmak" anlam ndad r. Kurulumuz bunun için hileli yönlendirme, hileyle
yönlendirme kar l klar n önermektedir. Manipülâsyon ayr ca insan için "ustal kla yapmak, idare
etmek" anlam nda da kullan l r. Bu durumda güdümleme sözü bu kavram kar lar. Sözün manipüle
etmek eklindeki kullan m na kar l k olarak ekonomide hileyle yönlendirmek, insan için ise
güdümlemek kelimeleri kullan labilir. Örnekler: Uzman, bu konuda "$irketlerin hileli yönlendirme
yapmamalar için SPK özerk olmal d r." dedi. Borsay hileyle yönlendirmek isteyenlere, buras n n bir
kumarhane olmad n hat rlatmal y z.
mantalite : Frans zca mentalité (anlay , zihniyet; dü ünce, kanaat). Bu kelimenin kar l klar dilimizde
vard r: zihniyet, anlay ,. Örnek: Bu zihniyetten (anlay $tan) kurtulmam z gerekiyor.
maraton : Frans zca marathon. 42.195 metrelik en uzun yaya ko usu demek olan bu söz Kurulumuzca,
uzun ko,u olarak kar lanm t r. Ayn köke dayanan maratoncu sözü ise uzun ko,ucu diye kar lan r.
marj : Frans zca marge (kenar; pay, bölüm). "Kâ' t kenar nda b rak lan bo luk" anlam için de, ticarette
kullan lan "maliyet ile sat aras ndaki fark" için de teklif etti'imiz kar l k: pay. Örnekler: Kâ d n
kenar nda b rak lan pay oldukça geni$ tutulmu$. Kâr pay yüzde altm $ olarak hesaplan yor.
marjinal : Frans zca marginal (kenarda olan; s radan, basit). Siyasette kullan lan "a r uçta bulunan"
anlam için teklif etti'imiz kar l klar: uç, uçta, s ra d , . Örnek: Türkiye'de baz ideolojiler, uçta bir
ayd n hareketi olarak kalm $t r.
marjinalle,me : uca kayma.
Ekonomide marjinal sözü, son birimi ölçü almay anlat r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: son
birim.
marjinal de/er teorisi: son birim de/er teorisi.
marjinal gelir : son birim geliri.
marjinal maliyet : son birim maliyeti.
marjinal yarar (fayda) : son birim yarar (faydas ).
markaj : Frans zca marquage (i aretleme; damgalama). Kar tak m oyuncusunun rahat hareket
etmesini önlemek amac yla sürekli olarak izlenmesi, kontrol alt nda tutulmas . Teklif etti'imiz
kar l klar: (adam) tutma, gölgeleme. Örnek: R dvan'a s k bir gölgeleme uygulad lar. Vural, Ali'yi
tutmakla (gölgelemekle) görevlendirildi.
markaja al nmak : tutulmak, gölgelenmek.
markajc : gölgeleyici.
marke etmek : (adam) tutmak, gölgelemek.
market : )ngilizce market (pazar; çar ; piyasa). Dilimizde daha çok "kapal sat merkezleri" için
kullan lan markete teklif etti'imiz kar l k: sat , merkezi. Örnek: Bütün mutfak malzemesini sat $
merkezinden ald m.
marketing : )ngilizce marketing. Ticarî hayat m zda s k geçmeye ba layan "pazarlama hakk nda gerekli
bilgiye sahip olma; uygun mal, uygun hizmet, uygun fiyat ilkelerinden hareketle sat yapma, hizmet
sunma" anlamlar nda kullan lan bu söz için Kurulumuz, pazarlama teriminin uygun bir kar l k
oldu'unda birle mi tir. Örnek: Cirket bünyesinde görevlendirilecek olan elemanlara pazarlama
konusunda e itim verilecek.
market maker : )ngilizceden dilimize giren ve borsa alan nda kullan lan bu terim "piyasa olu turan,
pazar haz rlayan" anlam ndad r. Bu söz için Kurulumuz piyasa kurucu kar l ' n n kullan lmas n
önermektedir. Örnek: Vadeli i$lemler piyasas nda, piyasa kurucular da bulunacakt r.
masaj : Fr. massage. Frans zcadan dilimize geçen bu kelime Türkçe Sözlük’te u ekilde
tan mlanmaktad r: “Vücut yüzeyinde el, elektrik, su arac l ' yla çe itli i lemler yapma biçiminde,
iyile tirme ve bak m yöntemi; ovma, ovu turma”. Kurulumuz bu söze kar l k olarak ovma ve gev,etme
kelimelerini önemektedir. Örnek: Yeni aç lan sa l k ve güzellik merkezinde ovma (gev$etme), aerobik,
güçlendirme ve germe egzersizleri yap l yor.
maskot : Frans zca mascotte. Dilimizde uzun zamandan beri kullan lan ve Türkçe Sözlük’te “1.U'ur
getirece'ine inan lan ey. 2.U'ur say lan kimse veya hayvan, u'urluk.” eklinde tan mlanan bu kelime
için Kurulumuz, u/ur, u/urluk ve u/urcak kelimelerinin benimsenmesine karar vermi tir. Dilimizde
bulunan u'ur kelimesi nesne olarak maskot için kullan lmaktad r. )nsan ve hayvan olarak maskot için de
yine daha önceden teklif edilmi olan u'urluk kelimesi vard r. Sadece nesneler için u'urcak kelimesi
teklif edilmektedir.
masör : ovucu, gev,etici.
matine : Frans zca matinée. Türkçede "tiyatro, sinema, konser salonu ve benzeri yerlerde yap lan
gündüz gösterisi" anlam nda kullan lan bu söze Kurulumuz, gündüzlük kelimesini kar l k olarak
göstermi tir.
meditasyon : Frans zca meditation. "Dü ünceye dalma, tasarlama, kurma" anlam na gelen bu söz için
Kurulumuz, derin dü,ünme sözünü önermektedir. Örnekler: Uzak Do u'da binlerce y ld r uygulanan
derin dü$ünme yöntemi, modern ça n gerginli iyle ba$ etmeye çal $anlar n kurtar c s oldu. Avrupa'n n
ço u ülkesindeki genç ve orta ku$ak insanlar, derin dü$ünceyle negatif enerjiden kurtuluyorlar.
medya : Lâtince mediatus (araç, arac , vas ta). Dilimizde hem ileti im araçlar n , hem de ileti im
ortam n anlat r tarzda kullan ld ' ndan her ikisinin de teklif edilmesi uygun görülmü tür: ileti,im
araçlar , ileti,im ortam .
mega : Grekçe megas, megalê (büyük). Son zamanlarda yayg nla maya ba layan bu kelimenin kar l '
dilimizde zaten vard r: büyük. "Mega proje, mega star" yerine pekâlâ "büyük proje, büyük y ld z"
denilebilir. Daha etkili ifade için dilimizde ba ka kar l klar da vard r: dev, devasa, muazzam.
Örnekler: Dev proje, devasa proje, muazzam proje.
megapol : Yunanca megalopolis. Dilimizde "nüfus art yüzünden ehirlerin yay larak birbirine
biti mesiyle meydana gelen yerle me alan , birle ik ehir" anlam nda kullan lan bu söz için Kurulumuz,
dev ,ehir sözünü önermektedir. Hehir kelimesinin Anadolu'da " ar" biçiminde k salt ld ' ve çe itli
yerle im yerlerinin ad nda da bulundu'u hat rlan rsa, dev ehir yan nda dev ,ar sözünün de
kullan labilece'i baz Kurul üyelerince ifade edilmi tir.
mega store : Bu kelime Yunanca kökenli mega "büyük, bir birimin milyon kat " ve Amerikan
)ngilizcesinde geçen "dükkân" anlam ndaki store sözlerinden olu maktad r. Kurulumuz bu söz için
büyük ma/aza sözünü önermi tir. Örnek: 25. y l n kutlayan Beymen "ko$ulsuz mü$teri mutlulu u"
anlay $ çerçevesinde Suadiye'de büyük bir ma aza aç yor.
menajer : )ngilizce manager (yönetmen; müdür; idare memuru). "Bir spor dal n n veya tak m n teknik
yöneticisi" anlam nda kullan lan bu kelime için teklif etti'imiz kar l k: yürütücü. Örnek:
Galatasaray' n yürütücüsü Adnan Sezgin, futbolcular sakin olmaya davet etti.
metafor : Frans zca métaphore (mecaz; istiare). Son zamanlarda gazetelerin sanat ve kültür sayfalar nda
s kça gördü'ümüz bu sözün kar l ' dilimizde zaten vard r: mecaz. Örnek: Aragon sinemas simgeler
ve mecazlarla dolu.
metaforik : mecazî, mecazl . Örnek: Bu hikâyenin a$ r mecazl (mecazî) bir yap s var.
metamorfoz : Frans zca metamorphose. Çe itli bilim dallar nda geçen bu söz için Kurulumuzun önerisi
ba,kala,ma veya de/i,me'dir. Örnek: Onun ortaya koydu u ba$kala$ma (de i$me) insan $a$k nl a
dü$üren türdendir.
Ayn kökten isim olarak kullan lan metamorfizm ise ba,kala, m veya de/i,im kelimeleriyle
kar lanmal d r.
metodoloji : Frans zca methodologie. Felsefe ba ta olmak üzere çe itli bilim dallar nda "yöntem
ara t rmak ve yeni yöntemler yaratmak için ilkeler geli tiren bilim" anlam na gelen bu söz için
Kurulumuz yöntem bilimi sözünü benimsemi tir. Bas n m zda s k s k geçen metodoloji sözü bazen
yanl olarak yöntem anlam nda kullan l yor. "Çözüm için yeni metodolojilere ihtiyaç var" gibi
kullan mlarda metodoloji için do'rudan yöntem veya yöntem aray , demek yeterlidir.
metraj : Frans zca metrage. Dilimizde "metre olarak uzunluk, metre ile ölçüm" anlamlar nda giderek
s k kullan lmaya ba lanan bu söz için Kurulumuz, uzunluk kar l ' n önermektedir. Bilindi'i gibi bu
kelime daha çok sinema alan nda k sa metrajl film, uzun metrajl film ekillerinde geçmektedir. Bu
durumda ise k sa süreli film ve uzun süreli film denmesi gerekmektedir. Örnek: Atatürk Kültür
Merkezinde gösterilecek k sa süreli filmlerin ilgi toplayaca tahmin ediliyor.
metro : Frans zca métropolitain (ana kente ait) sözünden k saltma. Ankara ve )stanbul'da yap lmakta
olan metro sözüne imdiden bir kar l k bulunmas gerekir. Kurumumuz, "denizalt " örne'ine uygun
olarak yeralt (treni) kar l ' n teklif etmektedir. Örnekler: Ankara'daki yeralt yap m bitmek üzere.
Patlama, yeralt na binmeye haz rlananlarda büyük bir korku yaratt .
metropol : Frans zca metropole. Teklif edilen kar l k: ana kent. Örnek: Ana kentlerin belediye
ba$kanlar s k s k halk n kar$ s na ç k yor.
mezoterapi : Frans zca mesoderm (orta deri) + thérapie (tedavi). T pta “hastal kl bölgede bulunan deri
alt na belirli aç lardan ilâç enjekte edilmesi yoluyla uygulanan tedavi yöntemi” anlam na gelen bu terim
için Kurulumuz, orta deri tedavisi kar l ' n önermektedir. Örnek: Orta deri tedavisi sayesinde h zl ve
etkili sonuçlar elde ediliyor.
mikro : Yunanca "mikros"tan gelen ve baz bat dillerinde eklendi'i kelimeye "küçük" anlam n katan
ön ek. Teklifimiz: dar, küçük.
mikro ekonomi : birimci ekonomi.
mikro milliyetçilik : dar milliyetçilik.
mikser : )ngilizce mixer. "Çe itli yiyecek maddelerini kar t rmaya yarayan elektrikli alet, kar t r c ,
harç karma aleti, karmaç." Kurulumuz, bu söz için temel i levden hareket ederek ç rp c kar l ' n
önermi tir.
milenyum : )ngilizce (millenium). Kurulumuz bu kelime için biny l sözünün uygun bir kar l k
oldu'unu kararla t rm t r. Örnek: Avrupa'n n al $veri$ caddelerinde tüketim, biny l terli i, biny l
gözlü ü gibi ürünlerle art r lmaya çal $ l yor.
minimal seviye : en küçük seviye.
mini market : bakkal.
minimize etmek : Frans zca minimiser (küçültmek, ufaltmak, önemsiz gibi göstermek) ve Türkçe etmek
yard mc fiilinden olu an ve bilgisayar ile ilgili olarak gündeme gelen bu söz, Kurulumuzca en aza
indirmek eklinde kar lanmaktad r. Örnek: MMX teknolojisi, el bilgisayarlar nda ek yer ve yük tutan
donan mlara olan gereksinimi en aza indirmeye çal $ yor.
minimum (minimal) : Frans zca minimum (en küçük, en ufak, en dü ük). Türkçede “bir ey için
gerekli en küçük derece, nicelik” anlam nda kullan lan bu söze kar l k olarak Kurulumuz, en az, en alt,
en dü,ük, en küçük kelimelerini önermektedir.
minimum düzey : en dü,ük düzey.
misyon : Frans zca mission (özel görev). Kar l klar : (özel) görev, amaç. Örnek: Atatürk'ün görevi
(amac ), Türkiye'yi ça da$ medeniyet seviyesinin üstüne ç karmakt .
mizanpaj : Frans zca mise en pages. "Gazete, dergi gibi yay nlarda sayfa düzeni" anlam nda dilimizde
uzun bir süreden beri kullan lan bu söze kar l k olarak Kurulumuz, sayfa düzeni sözünün
kullan lmas n n uygun olaca' n kararla t rm t r. Örnek: Kitab n sayfa düzeni özenle yap lm $, resimler
ve çizimler gerekti i yerlere konulmu$tur.
modem : Frans zca modulateur-demodu-latuer kelimelerinin k saltmas olan modem, “uzak yerle imlere
çe itli ileti im sinyalleri ile bilgi göndermeyi sa'layan cihaz” anlam ndad r. Kurulumuz, bu kelime için
çevirge sözünü önermektedir. Örnek: Fazladan bir ücret ödemeden kullan labilecek odalar n bu
bölümünde büyük boy masa, lâmba, belgegeçer ve çevirge ba lant s olan bir çal $ma koltu u
bulunacak.
Modemin faks modem, voice modem gibi türleri de bulunmaktad r. Bunlar için de Kurulumuz,
belgegeçer çevirgesi, ses çevirgesi kar l klar n önermektedir.
modül : Frans zcadan (module) dilimize giren bu kelime bir mimarl k terimi olarak, “bir yap n n çe itli
bölümleri aras nda orant y sa'lamak için kullan lan ölçü birimi" anlam n ta maktad r. Ayr ca, “bir
uzay ta t n n yap s içinde yer alan ve kendi ba na hareket edebilen ba' ms z bölüm” anlam n da
yüklenmi tir. Kurulumuz modül kelimesi için parça kar l ' n önermektedir. Kelimenin uzaydaki
kullan m için de yine parça sözünün uygun olaca' görü ündedir. Örnek: Bu yeni biçimlerin, yer
de i$tirme özgürlü ü bulunan parçal bir sistemde yüzeyler üzerinde s ralan $ F. Özgür’ün temel
kayg s n olu$turuyor.
modüler sistem : parçal sistem.
monetarist : Frans zca monétarist. "Parayla ilgili" anlam ndaki bu söz, Türkçeye monetarizm biçiminde
de girmi tir. Kurulumuz, "ekonomik dengeleri kuran en önemli unsurun para oldu'unu savunan ak m"
anlam ndaki monetarizm sözü için parac l k, monetarist için de parac kar l klar n önermektedir.
Örnek: Parac ekonomi modas n n hayal k r kl klar ndan birini daha ya$ yoruz.
monetizasyon : para basma, paraya çevirme.
monetize etmek : Frans zca monétiser (paraya çevirmek, para basmak) fiilinden. Teklif etti'imiz
kar l klar: paraya çevirmek, para basmak. Örnek: Hazinenin ne yap p edip iç borçlanma piyasas n
olu$turmas gerekir. Aksi takdirde ya borç erteleme, ya da para basma yoluna gidilecektir.
monitör : Frans zca moniteur. Bu kelime Türkçe Sözlük’te “1.Her türlü çal malarda yeti tirici: Beden
e'itimi monitörü. 2.Televizyonda görüntü ile sesin niteli'ini e leme, görüntü seçimini gerçekle tirme,
görüntüyü yay mlama gibi i lerin denetlenmesinde kullan lan alet.” anlamlar nda geçmektedir.
Kurulumuz bu söze kar l k olarak spor alan nda yeti,tirici, ekran için de mini gösterici kelimelerini
teklif etmektedir. Örnekler: Beden e itimi yeti$tiricisi. Kayak yeti$tiricisi. Mini göstericiler sayesinde
arka koltuktaki yolcular da seyahat esnas nda film seyredebiliyor.
monopol : Frans zca monopole (tekel). Bu kavrama dilimizde güzel bir kar l k bulunmu ve
tutunmu tur: tekel. Örnek: Kapitalist düzende sanayii tekeller kontrol ediyor.
montaj : Frans zca montage. Dilimizde genel olarak "bir bütünü olu turmak için parçalar tak p
birle tirme i i" anlam nda kullan lan bu söz, sinemac l k alan nda da "bir filmin de'i ik zaman ve
yerlerde çekilen bölümlerinin bir bütünlük kuracak biçimde birle tirilmesi i i" anlam nda geçer.
Kurulumuz bu söze kar l k olarak takyap ve kurgu sözlerinin uygun birer kar l k oldu'u görü ünde
birle mi tir. Örnek: Parçay yenisiyle de i$tirirken takyap n yetkili servise yapt r n z.
Bu Frans zca söz dilimizde montaj masas , montaj odas , fotomontaj, monte etmek, montajc
biçimlerinde de kullan lmaktad r. Bunlardan montaj masas ile montaj odas kelimeleri, kurgu masas
ve kurgu odas sözleriyle kar lanmaktad r. Bu durumda foto-montaj' n kar l ' ise fotokurgu olur.
Monte etmek için dilimizde bulunan kurmak fiili çaba gösterildi'i takdirde rahatl kla bu sözün yerini
tutar. Kurulumuz, monte etmek kar l ' olarak kurmak yan nda yerine göre yerle,tirmek fiilinin de
kullan labilece'i görü ündedir. ") i yapan servis eleman veya uzman" anlam ndaki montajc kelimesi
için ise önerimiz kullan m alan na göre takyapç veya kurgucu'dur.
Bu arada unutmamak gerekir ki, söz konusu bir yabanc söz bas nda, burada belirtilen kar l klar
d nda çok de'i ik anlamlarda da kullan labiliyor. Hâlbuki bu tür kullan mlar için dilimizde pek çok
kelime vard r. Bu yolu seçmeyip kolaya yönelenler a a' daki örneklerde görüldü'ü gibi montaj sözünü
tercih etmekte böylece montaj sözü anlamca -hiç gere'i yokken- dallanmaktad r.
Banker sözü, lügatlere monte ediliyor. Uydu yay nlar n izleyebilmek için balkona veya pencereye çanak
anten monte etmek yeterli.
Gazetelerden derledi'imiz bu örneklerin ilkinde monte edilmek sözünün yerine girmek, ikincisinde ise
takmak, yerle$tirmek fiillerinden birini kullanmak gerekir.
montör : Frans zca monteur kelimesi “tak p kuran, ustaba , bir bütünü meydana getiren çe itli parçalar
birle tiren uzman” anlamlar na gelir. Kurulumuz, bu söz için takyapç veya kullan m na göre takyap
ustas kar l klar n önermektedir. Örnek: Bayiler bir mühendis veya mimar, teknik ressam ve bir
takyapç istihdam etmek zorundad r.
moratoryum : Frans zca moratorium (borç ödemesinin ertelenmesi). "Vadesi gelmi bir borcun
anla ma yoluyla ertelenmesi" anlam ndaki bu kelime için teklif etti'imiz kar l k: borç erteleme.
Örnek: =ki devlet aras nda borç erteleme anla$mas yap ld .
motivasyon : Frans zca motivation (harekete getirme, saik). Psikolojide, iktisatta, sporda vb. alanlarda
"bir insan n i e ba lamay , harekete geçmeyi, ö'renmeyi ister hâle gelmesi" anlam nda kullan lmaktad r.
"Güdüleme" terimi hayvan gütmeyi ça'r t rd ' için benimsenememektedir. Teklif etti'imiz kar l k:
isteklendirme. Örnek: Tak m n, çal $t r c n n isteklendirmesine ve olumlu yakla$ m na ihtiyac var.
motive etmek : Teklif etti'imiz kar l k: isteklendirmek. Örnek: Çal $t r c Türkçe bilmedi i için
tak m isteklendiremiyordu.
motto : )talyanca motto. “)'neleyici söz, özlü söz, parola” anlamlar nda kullan lan bu kelimeye kar l k
olarak Kurulumuz, ilke söz kelimesini önermektedir. Örnek: Bat da müzik ve gösteri dünyas n n bir ilke
sözü vard r: Gösteri sürmek zorundad r.
mouse : )ngilizce mouse “fare”. Bilgisayar alan nda çok s k kullan lan bu kelimeye kar l k olarak fare
sözü tutunmu ve yayg nla m t r. Kurulumuz da fare kar l ' n benimsemektedir.
mönü : Frans zca menu (yemek listesi). Kar l ' : yemek listesi. Örnek: Yemek listesini getirir misiniz?
mültimedya : )ngilizce. “Metin, grafik, ses, canland rma unsurlar n birle tirerek sunan ortam”
anlam na gelen bu kelime için Kurulumuz, dilimizde zaten kullan lmakta olan çoklu ortam kelimesinin
benimsenmesi konusunda görü birli'ine varm t r. Örnek: Baz bilgisayar $irketleri kampanyalar nda
özel çoklu ortam donan mlar n hediye olarak veriyor.
mültivizyon : Frans zca multi (çok) + vision (görü , görme kuvveti). Dilimizde mültivizyon gösterisi
diye kullan lmaya ba lanan bu söz için çok yans tmal gösterim kar l ' önerilmi tir. Örnek: Türkiye
Odalar ve Borsalar Birli inin 50. Genel Kurulunda çok yans tmal gösterim büyük ilgi toplad .
N
navigatör : Frans zca navigateur. "Uzun yolculuklar yapm gemici veya usta gemici" anlam na gelen
bu söz dilimizde "bir tür yönlendirme arac " anlam nda kullan lmaktad r. Kurulumuz, kelimenin bu
anlam için yönleyici kar l ' n önermektedir. Örnek: 1995'in May s ay ndan ba$layarak Almanya'da
Mercedes Benz’in S serisi araçlar ndan alanlar, isterlerse otomobillerine elektronik yönleyici de
takt rabilirler.
network : )ngilizceden dilimize geçen bu söz, bilgisayar n yayg nla mas yla daha s k kullan lmaya
ba land . "Ayn bilgi kaynaklar n payla an çok say da ileti im hatlar yla birbirine ba'l bilgisayar
ebekesi" anlam nda kullan lan bu söz için Kurulumuz, bili,im a/ sözünü kar l k olarak
benimsemi tir. Örnek: Cirketimiz yeni teknikleri kullanarak bili$im a na girmeye haz rlan yor.
new age : )ngilizce new (yeni) + age (ya , ça', devir). Dilimizde son zamanlarda bir müzik türünün ad
olarak kullan lmaya ba lanan bu kelime için Kurulumuz, ça/c l müzik kar l ' n önermektedir. Örnek:
Türk kökenli ça c l müzik ustas , ilk albümüyle Almanya’dan sonra Amerika’ya aç l yor.
new wave : )ngilizce new (yeni) + wave (dalga). “Herhangi bir ülkede belirli bir dönemde birdenbire
ortaya ç kan genç yönetmenler toplu'u” anlam ndaki bu kelime bir ak m ad olarak dilimizde
kullan lmaya ba land ' zaman Türk sinema ele tirmenleri yeni dalga kar l ' n bulmu lar. Zamanla bu
güzel kar l ' n unutularak yerine new wave sözünün kullan lmas n anlamak mümkün de'ildir.
Kurulumuz da bu kar l ' benimsemektedir.
nickname : )ngilizce “lâkap, takma ad”. Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak dilimizde zaten var
olan ve kullan lan lâkap ve takma ad kelimelerinin benimsenmesine karar vermi tir. Örnek: Sohbet
odalar nda bulunan herkesin bir lâkab (takma ad ) vard r.
nod : )ngilizce node (dü'üm). Daha çok t p ve bilgisayar alanlar nda kullan lan bu terim, dilimizde de
“dü'üm” anlam ndad r. Kurulumuz bu kelimenin bilgisayar alan ndaki kullan m na kar l k olarak
dü/üm, t p alan ndaki kullan m na kar l k olarak ise yerine göre yumru veya dü/üm kelimelerini
kabul etmi tir. Örnek: Baz $ubelerimizde telekomünikasyon ara birimleri dedi imiz dü üm üniteleri
var.
nodül : dü/ümcük, yumrucuk.
no-frost : )ngilizce no (hay r, yok, de'il) + frost (donma, buz tutma, ayaz). Bu kelime için teklif
etti'imiz kar l k: karlanmaz. Örnek: Karlanmaz buzdolab almay dü$ünüyorum.
nominal : Frans zca nominal (adla ilgili, ad gibi; ismen mevcut, sözde). Son zamanlarda bir ekonomi
terimi olarak yay lan nominal sözü, para, tahvil vb. ta nabilir de'erlerin üzerlerinde yaz l bulunan
itibarî k ymeti anlatmak için kullan lmaktad r. Bu kavram için dilimizde güzel kar l klar vard r:
saymaca, itibarî. Örnek: Kredilerde geçen y l kaydedilen saymaca (itibarî) art $ oran % 96.6 idi.
Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak ayn zamanda yaz l sözünün de kullan labilece'ini
dü ünmektedir. Örnek: Yaz l art $ n, gerçek olarak enflâsyonun alt nda kalmas , sektörün kârl l k
aç s ndan baz sorunlar ya$ad n gösteriyor.
nominal price: yaz l fiyat.
nominal value: yaz l de/er.
non-stop : )ngilizce non-stop (aral ks z, duraklamadan). "Hehirler aras otobüslerin bir yerde mola
vermeden yapt klar seferler" için dilimizde son zamanlarda kullan lmaya ba layan bu söz için teklif
etti'imiz kar l klar: duraks z, molas z. Örnek: Ankara-=stanbul otobüslerinin baz lar duraks z
(molas z) sefer yap yorlar.
nostalji : Frans zca nostalgie. Osmanl cadaki "daüss la" kelimesinin kar l ' olan nostalji, son
zamanlarda "geçmi e duyulan özlem" anlam yla moda olmu tur. "Daüss la" anlam için teklif etti'imiz
kar l k: s la özlemi. Örnek: Yurt d $ nda, s la özlemiyle yan p tutu$uyor. "Geçmi e duyulan özlem"
anlam için dilimizde var olan özlem ve hasret kelimeleri kullan lmal d r. Çünkü bu kelimelerde
"geçmi " kavram zaten vard r. Örnek: Foto raf sergisinde eski =stanbul özlemi (hasreti) hâkimdi.
nostaljik : Teklif edilen kar l k: özlemli. Örnek: =çimi özlemli duygular doldurdu.
nosyon : Frans zca notion. "Temel bilgi, gerekli bilgi" anlamlar na gelen bu söz için Kurulumuz
kavray , sözünü önermi tir. Örnekler: Benim size vermek istedi im matematik kavray $ d r. Matematik
kavray $ , dü$üncenin geli$mesi için gereklidir.
notebook : )ngilizce olan bu söz, bu defa da bilgisayar terimi olarak Türkçeye girmektedir. Kurulumuz
bu söz için el bilgisayar kar l ' n önermektedir. Örnek: Escort Computer, Romanya'ya çe$itli
bilgisayarlar ve el bilgisayarlar ndan olu$an bir ihracat gerçekle$tirdi.
nötr : yans z, tarafs z.
nötralizasyon : Frans zca neutralization. "Asit veya alkali niteli'ini yok etme, etkisiz hâle getirme." Bu
söze kar l k olarak Kurulumuz kullan m yerine göre, yans zla,t rma, tarafs zla,t rma, etkisizle,tirme
kelimelerini kabul etmi tir.
nötralize : Frans zca neutralizé. Yukar da geçen nötralizasyon kelimesiyle kökte olan bu kelime
dilimizde daha çok nötralize etmek eklinde geçmektedir. Kurulumuz, nötralize için yans zla,t r lm ,,
tarafs zla,t r lm ,, etkisizle,tirilmi,; nötralize etmek için ise yans zla,t rmak, tarafs zla,t rmak,
etkisizle,tirmek kelimelerini önermektedir. Örnek: Bu bölgede partinin ç karaca milletvekili öteki
partinin oylar n etkisizle$tirecektir.
nüans : Frans zca nuance (renklerde aç kl k, koyuluk derecesi; ince, küçük fark). Dilimizde daha çok
"ince, küçük fark" anlam nda kullan lan bu söz için iki kar l k teklif ediyoruz: çalar, ince ayr m.
"Çalar" sözü Azerbaycan Türkçesinde nüans için kullan lmaktad r. "Çalmak" fiilinin bizde de kullan lan
"sar ya çalmak, k rm z ya çalmak" örneklerindeki anlamdan ç km t r. Örnek: Yoksa hem vezin bozulur,
hem de "i$it" ile "dinle" aras ndaki çalar (ince ayr m) kaybolur.
O
obsesif : tak nçl .
obsesyon : Frans zca obsession. Bir psikoloji terimi olarak dilimizde "bilince tak larak korku ve
bunal m yaratan, ki inin çabalar na kar kurtulamad ' dü ünce, sürekli endi e, sabit fikir" anlamlar nda
kul-lan lmaktad r. Kurulumuz obsesyon kelimesine kar l k olarak tak nç kelimesinin kabul edilmesini
uygun bulmu tur.
oditoryum : Frans zca auditorium. "Eski Roma’da airlerin eserlerini dinlemek için toplan lan yer"
anlam ndaki bu kelime, günümüzde konferanslara elveri li salonlar, radyo evlerinde konser veya
temsillerin izlendi'i yerler için kullan lmaktad r. Kurulumuz bu söze kar l k olarak dinleme salonu
kelimesini kabul etmi tir. Örnek: Y ld z Teknik Üniversitesi dinleme salonunda yap lacak olan toplu
çal $ma bugün 14.30'da ba$layacak.
ofans : Teklif edilen kar l k: hücum.
ofansif : Kar l ' : hücuma dayal . Örnek: Tak m , sürekli olarak hücuma dayal oyuna
yönlendiriyorlar.
off-road : )ngilizce off (uza'a, ileriye, öteye) + road (yol). Motor sporlar alan nda kullan lan ve “her
türlü arazi artlar nda özel motorlu araçlarla yap lan yar ” anlam na gelen bu kelime için Kurulumuz,
dilimizde zaten var olan arazi vitesi ve arazi arac kelimelerini de göz önüne alarak arazi yar , ve
arazi turu kar l klar n teklif etmektedir. Örnekler: =ki volkan n aras nda kalan harika bir vadide arazi
yar $ (arazi turu) yaparak El Salvador’a do ru inmeye ba$lad k. Bugüne kadar sat $a sunulan arazi
araçlar aras nda ilk kez biri için bu kadar çok talep oldu.
off shore : )ngilizceden dilimize geçen bu söz bir bankac l k terimidir. "K y dan uzak, k y dan esen" anlam na gelen bu söz, bankac l kta "Bir ülkede yabanc paralarla yap lan bankac l k veya bir ülkede vergi
mevzuat , kambiyo s n rlamalar d nda faaliyetini sürdüren bankac l k" eklinde tan mlanabilir.
Kurulumuz, bu söz için k y bankac l / kar l ' n önermektedir.
off the record : )ngilizce off the record. )ngilizceden dilimize geçen bu sözü özellikle gazete
sütunlar nda tercih edenler, "yay mlanamaz, aç klanamaz, kay t d " anlamlar nda kullanmaktad rlar.
Kurulumuz bu kelime için yay n d , sözünü önermektedir. Örnek: Yazar bu aç klamay yay n d $ , yani
yay mlanmamas kayd yla yapm $t r.
ofsayda dü,mek (dü,ürmek) : aç /a dü,mek (dü,ürmek).
ofsayd bozmak : aç /a dü,ürememek.
ofsayt : )ngilizce off + side (yan; k y ; yön). Teklif etti'imiz kar l k: aç /a dü,me.
ofsayt gerekçesi : aç /a dü,ürme gerekçesi.
ofsayt takti/i : aç /a dü,ürme takti/i.
Örnekler: Hakem, aç a dü$ürme gerekçesiyle golü saymad . Hakan s k s k aç a dü$üyordu.
okazyon : Frans zca occasion (f rsat; etken; kelepir mal). Dilimizde "f rsat" ve "kelepir" anlamlar nda
kullan ld ' görülmektedir. Teklif etti'imiz kar l klar: f rsat, kelepir. Örnekler: Büyük bir f rsat
yakalad k. Kelepir mallar ucuz oluyor.
oligopol : Frans zca oligopole. "Birkaç sat c n n tekelinde bulunan piyasayla ilgili" anlam na gelen bu
söz için Kurulumuz, tak m tekeli kar l ' n önermektedir. Ayr ca bu sözün oligopolle,me eklinde
kullan lan fiil biçimine kar l k olarak da tak mca tekelle,me denilmelidir. Örnek: Bankac l k
sisteminde giderek h zlanan ve devletçi a rl ktaki tak mca tekelle$meye kimse de inmiyor.
ombudsman : )ngilizceden dilimize giren bu kelime, "Parlâmento taraf ndan görevlendirilen,
vatanda lar resmî makamlar n keyfî ve yasa d davran lar na kar korumakla görevli ki i ve kurum,
kamu denetçisi" anlam ndad r. Kurulumuz bu terim için kamu denetçisi kar l ' n n kullan lmas n
önermektedir. Örnek: Kamu denetçisi kurumlarda iki önemli özellik bulunur. Anayasal ba ms zl k ve
çok geni$ bir ara$t rma yapma hakk .
on-line : "Bilgisayar sisteminde ana i lem biriminin do'rudan do'ruya denetimi alt nda olan k s m"
anlam nda kullan lan bu terim için bilgisayarc lar m z güzel bir kar l k kullanmaktad rlar: çevrim içi.
Örnek: Sistemlerin çevrim içi ba lant s PTT'nin kiral k hatt ile sa land .
on screen : )ngilizce olan bu söyleyi de daha çok borsayla ilgili i lemlerde geçmektedir. Screen
bilindi'i gibi “ekran” anlam ndad r. Kurulumuz, bu söz yerine ekranda kelimesinin kullan lmas n
önermektedir. Örnek: Ekranda hisse senedi ve tahvil borsas resmen ba$lat ld .
oportünist : f rsatç .
oportünizm : Frans zca opportunisme (f rsatç l k, eyyamc l k). Bu kelimenin de dilimizde kar l '
vard r: f rsatç l k. Örnek: Siyasette f rsatç l n asla ho$ kar$ lanmamas gerekir.
opsiyon : Frans zca option (seçme, tercih; seçilecek ey; k). Ekonomide, almak veya satmak
konusunda kesin karar verme yetkisini ifade eder. Belirlenen süre içinde al c veya sat c karar vermek
zorundad r. Bu anlamda teklif etti'imiz kar l k: seçme yetkisi. Örnek: Al c veya sat c belirlenen süre
içinde seçme yetkisine sahiptir. Bankac l kta ise opsiyon kelimesi, "borç senetlerinin ödenmesi için vade
tarihinden itibaren tan nan iki i günü" anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz
kar l k: ödeme süresi. Örnek: Borç senetlerinin ödeme süresi içinde ödenmesi gerekir. Opsiyon sözü,
özellikle ula mda, bilet al m nda kullan lmakta ve ay rt lan biletin belli bir zamana kadar al n p
al namayaca' na karar verme süresini ifade etmektedir. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: seçme
süresi. Örnekler: Biletinizi alman z için size yar na kadar seçme süresi tan yoruz. Süreli bilet (opsiyonlu
bilet).
optimal : Frans zca optimal. Dilimizde daha çok bir ekonomi terimi olarak kullan lan bu kelime “en iyi,
en yüksek, en uygun” anlamlar ndad r. Kurulumuz da bu söz için en uygun kar l ' n benimsemi tir.
Optimal sözü yan nda ayn kökten gelen optimum kelimesi de dilimizde kullan lmaktad r. Kurulumuz
bu söz için de uygun de/er kar l ' n n benimsenmesine karar vermi tir. Örnek: Türk tar m i$letmeleri
küçük olu$lar sebebiyle ekonomik yönden en uygun ölçünün çok uza ndad rlar.
optimizasyon : Frans zca optimisation. Türkçede “mümkün olan en iyi duruma getirme” anlam nda kullan lan bu kelime için Kurulumuz da en uygun duruma getirme kar l ' n benimsemi tir.
optimize etmek : en uygun duruma getirmek. Örnek: MMX teknolojisi, aralar nda internet ileti$imi
ve sunu amaçl geli$tirilmi$ renk kalitesi, grafik ses ve görünümün yer ald mültimedya
uygulamalar n en uygun duruma getirmek üzere tasarland .
optimizm : Frans zca optimisme. Dilimize bir felsefe terimi olarak “her eyi en iyi yan ndan gören, her
durumda iyi bir ç k yolu uman dünya görü ü, iyimserlik, nikbinlik” anlam nda geçen bu söze kar l k
olarak Kurulumuz, daha önceden teklif edilmi olan iyimserlik kelimesinin uygun oldu'u görü ündedir.
Ayr ca bu sözün optimist eklindeki türevine kar l k olarak iyimser kelimesi kullan lmal d r. Örnek:
Cemil Özeren, Ayna grubu söz konusu oldu unda Güleryüz kadar iyimser bir yakla$ m
sergileyemiyormu$.
ordövr : Frans zca hors-d'oeuvre (konu d ; çerez, meze). "As l yemekten önce yenen so'uk
yiyecekler" anlam nda kullan lan ordövr için teklif etti'imiz kar l klar: yemekalt , ön yemek. "Alt" ve
"üst" kelimeleri dilimizde "önce" ve "sonra" anlam na da gelmektedir. "Kahvalt " kahveden önce
demektir; "yemek üstüne" yemekten sonra demektir. Baz a evlerimizde yemekten önce gelen s cak
yiyeceklere "bardakalt " denilmektedir. Bu anlam ve örneklere dayanarak "yemekalt " kar l ' n teklif
ediyoruz. Örnek: Yemekalt ndan (ön yemekten) sonra bal k smarlasak daha iyi olacak.
oryantasyon : Frans zca orientation. “Yönelme; çevre artlar na uydurma veya uyma, al ma; yeni bir
çevreye al t rma program ” anlam ndaki bu Frans zca kelime için Kurulumuz, al ,t rma ve uyum
kar l klar n önermektedir. Örnek: Akademi =stanbul, ö rencileri için ABD’de al $t rma (uyum) gezileri
de düzenliyor.
otanazi : Lâtince euthanasia. T pta “özellikle ümitsiz durumda olan hastalar n st raplar n dindirmek
için doktor kontrolünde hayatlar na son verme” anlam nda kullan lan bu kelime için Kurulumuzun teklif
etti'i kar l k ölme hakk ’d r. Örnek: Amerika’da ölme hakk n yasal hâle getiren ilk eyalet Oregon
oldu.
otomasyon : Frans zca automation. Endüstride, yönetimde ve bilimsel çal malarda insan arac l ' ve
müdahalesi olmadan i lerin kendili'inden yürümesi. Bu söz için Kurulumuz, kendii,lerlik kar l ' n
önermektedir. Ayn köke dayanan otomatik sözü içinse Kurulumuz, kendii,ler kelimesinin uygun bir
kar l k oldu'unu kararla t rm t r. Örnek: Kâr art $ nda bilgisayarla sa lanan kendii$lerli in katk s
oldu unu söyledi.
otoprodüktör : Yunanca autos "kendi kendine" ve )ngilizce producer "üretici, yap mc " biçiminde
kurulan bu birle ik kelime "kendi kendine üreten" anlam nda kullan lmaktad r. Kurulumuz bu kelimeye
kar l k olarak kendiüretir sözünü önermektedir. Örnek: Enerji Bakanl na ba$vuruda bulunup
kendiüretir olmak isteyenlere 1999 y l n n sonuna kadar gaz verilemeyecek.
otorizasyon : Frans zcadan dilimize giren ve genellikle bankac l k terimi olarak kullan lan bu söz, "izin,
izin verme; yetki, yetkililik; izin belgesi" anlam n ta maktad r. Komisyonumuzun bu söze önerdi'i
kar l k yetkilendirme’dir. Örnek: Ba$ mdan a$a kaynar sular dökülmü$ bir hâlde, =$ Bankas n n
Ankara’daki kredi kartlar merkezini arad m. Kar$ ma yetkilendirme görevlilerinden U urhan Çelik
ç kt .
out (olmak) : )ngilizce out (d ar da, d nda; tamamen). "In" kelimesinin z t anlaml s olarak "modas
geçmek, modas geçmi eyler" kar l ' nda kullan lmaktad r. )ngilizce "to be out of fashion"
kar l ' nda fiil olarak tekliflerimiz: tutulmamak, tutulmaz olmak. Örnek: Televizyonda her gün
yay mlanan "Ana", eski programlar n tekrar etti i için tutulmaz oldu.
Modas geçmi ler listesinin ba l ' olan "out" için teklifimiz: tutulmayanlar, tutulmaz olanlar.
outlet center : )ngilizce "d ar aç lan delik, kap , yol, a' z ve (mal için) pazar, sat alan " anlam ndaki
outlet kelimesi ile “merkez ve orta” anlam ndaki center’den kurulmu birle ik bir kelimedir. Kurulumuz
bu birle ik söz için fabrikadan sat , merkezi kar l ' n n kullan lmas n önermektedir. Örnek:
Türkiye’ye Amerikan tarz bir al $veri$ merkezi daha kazand ran Bayraktar Holdingin Yönetim Kurulu
Ba$kan , =zmit’teki Bayraktar Fabrikadan Sat $ Merkezinin yan nda be$ y ld zl bir otel yap yor.
outsider : d , hissedar.
overnight (O/N) : )ngilizce overnight (geceleyin; bir gece içinde). Bir ekonomi terimi olarak bas nda
kullan lmaya ba lanan bu terim için teklif etti'imiz kar l klar: gecelik, bir gecelik. Örnekler: Gecelik
faizler çok dü$ük. Geçen hafta Merkez Bankas na verilen bir gecelik miktar, bir ara 15 trilyona ula$t .
Hafta boyunca ortalama yüzde 70'lerde olan gecelikler yüzde 60'lara kadar geriledi.
P
padok : Frans zca ve )ngilizcede paddock biçiminde geçen bu söz dilimizde "yar atlar n n yedekte
gezdirildi'i yer" anlam nda kullan lmaktad r. Kurulumuz, bu söz için at gezdirmeli/i kelimesini
önermektedir. Örnek: Sizleri at gezdirmeli i görüntüleriyle ba$ba$a b rak yoruz.
palyatif : Frans zca palliatif (k sa bir süre için etkisi olan, geçici, geçici tedbir). Teklif etti'imiz
kar l klar: geçici, anl k. Örnek: Geçici (anl k) tedbirlerle bu i$ çözülemez.
panel : Frans zca panel (dinleyiciler önünde yap lan tart mal görü me, aç k oturum). Bu kelimenin
dilimizde güzel bir kar l ' vard r: aç k oturum. Örnek: Düzenledi imiz aç k oturumda üç bilim adam
konuyu tart $acak.
pankart : Frans zca pancarte. "Toplant ve gösterilerde ta nan, üzerinde benimsenen amac n yaz ld '
karton veya bez" anlam nda dilimizde s k kullan lan bu söz için Kurulumuz, uranl k kelimesini
önermektedir. Örnek: Sendika yetkilileri, oturduklar masan n arkas na "Özelle$tirme gerçek anlam nda
yap l rsa güzelle$tirme olur" uranl n asm $lard .
panorama : Yunanca pan (bütün) + horama (görünü ). Frans zca panorama (engin görünü ). "Yüksek
yerden bak ld ' nda gözler önünde ufka kadar uzanan geni görünü , genel görünü " anlam nda
kullan lan bu kelime için teklifimiz: genel görünüm. Örnek: Ça da$ Türk sanat ndan bir genel
görünüm vermeyi amaçlad k.
panoramik : genel görünümlü. Örnek: Edebiyat m z genel görünümlü bir bak $la de erlendirdik.
paparazzi : )talyanca olan paparazzo kelimesi "me hurlar n pe inde dola an foto'rafç " anlam ndad r.
Kurulumuzda ele al nan bu söze kar l k olarak olay fotocu kelimesi önerilmi tir. Örnek: Aç l $ta
mankenler ço unluktayd . Bunlar n aras nda dola$an ve elinde kameralar bulunan olay fotocular çok
e lendiler.
paparazzilik : olay fotoculuk.
paradigma : Frans zca yoluyla dilimize giren ve Lâtince as ll olan paradigma "örnek, model, numune"
anlamlar na gelir. Kelime "çekim" anlam yla gramerde de kullan l r. Bu söz için teklif etti'imiz kar l k
de/erler dizisi veya do'rudan dizi'dir. Örnek: Bilim adamlar ülkenin de erler dizisindeki bozuklu u
ortaya koyar.
paradoks : Frans zca paradoxe (ayk r dü ünce; tuhafl k; saçmal k). Dilimizde bu kavram n kar l klar
zaten vard r: çeli,ki, ayk r l k, saçmal k. Örnek: "Bütün genellemeler yanl $t r" hükmü, kendisi de bir
genelleme oldu una göre, içinde bir çeli$ki (ayk r l k, saçmal k) bulunduruyor demektir.
paradoksal : Frans zca parodoxal (ayk r dü ünce niteli'inde; tuhaf; çeli kili; saçma). Bu kavram n da
dilimizde kar l klar vard r: çeli,kili, ayk r , saçma. Örnek: "Sanat toplumsal bir olayd r" dedikten
sonra "sanat m toplum mu" diye sormak çeli$kili (ayk r , saçma) olur.
paraf : Frans zca paraphé. “K sa imza” anlam ndaki bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, imce
sözünü benimsemi tir.
parafe etmek : imcelemek. Örnek: Bosna’da be$ y ldan beri devam eden sava$ sona erdiren
anla$man n imcelenmesinden sonra ba$kent Saraybosna’da $enlikler düzenlendi. Bu sözün türevleri de
a a' da oldu'u gibi kar lanabilir.
parafl : imceli.
parafs z : imcesiz.
parametre : Frans zca paramétre (cebirde denklemin kat say lar na giren de'i ken nicelik). Dilimizde
matematik, istatistik ve ekonomide kullan lan bu terim için teklif etti'imiz kar l k: de/i,ken (say ).
Örnek: Ekonominin önümüzdeki y llarda nerelere gidece ini, hangi de i$kenlere oturtulaca n
tart $ yoruz.
parapent : Frans zca parapante. “Özel kanatlar yard m yla yap lan k sa mesafeli uçu ” anlam ndaki bu
spor Türkiye’de daha çok yamaç para$ütü ad yla bilinmektedir. Kurulumuz da parapant için kullan lan
yamaç para,ütü kar l ' n benimsemi tir. Örnek: Yamaç para$ütü, Japonya’da Fuji da ve
Himalayalarda yap lan uçu$lar ile geni$ kitlelere tan t lm $.
parite : Frans zca parité (iki ülke paras n n, bu ülkelerin her birinde de'i im de'eri, e itli'i). Son
zamanlarda gazetelerin ekonomi sayfalar nda s kça geçen bu söze Kurulumuz, de/er e,itli/i kelimesini
önermi tir. Örnekler: Dolar, mark de er e$itli i 1,55'in alt na inerek son alt ay n en dü$ük seviyesine
geldi.=$ dünyas n n ünlü dergileri, her y l ba$ nda ekonomik büyüme, i$sizlik, de er e$itli i gibi
göstergelere ili$kin çe$itli tahminleri yay ml yor.
parkur : Frans zca parcours. "Baz yar ve ko ularda yar malar n yap ld ' yol" anlam yla dilimize
geçen parkur sözü Kurulumuzca, ko,u yolu veya ko,mal k kelimeleriyle kar lanm t r. Örnek: Israrla
ko$mak isteyen Öztürk'e Atletizm Federasyonu yetkilileri taraf ndan "cezal atletlerin yar $maya
kat lmas hâlinde polis gücü ile ko$u yolundan (ko$mal ktan) ç kart labilece i" $eklindeki yönetmelik
maddesi hat rlat ld .
partikül : Frans zca particule. Bir fizik terimi olan bu kelime, Nükleer Enerji Terimleri Sözlü ü’nde
“maddenin veya enerjinin en küçük parças ; parçac k" olarak tan mlanmaktad r. Kurulumuz bu söz için,
parçac k kar l ' n uygun görmektedir. Örnek: Ece Ayhan’ n yazd klar da, $iirleri gibi, kimi zaman
dalga boylar k sa ya da uzun titre$imler yarat yor, kimi zaman da parçac k olarak çarp yor ve ac t yor.
partner : )ngilizce partner (e , arkada , ortak). Kurulumuz da ayn kar l klar teklif etmektedir: e,,
ortak, arkada,. Örnekler: Almanya, Ankara'daki di er orta n Büyük Britanya olmas n tercih etmi$tir.
Y ld z, dansta Hakan'a e$lik etti.
part-time: )ngilizce part (parça, k s m) + time (zaman). Bir gün için belirlenmi çal ma saatlerinden
daha az saatlik çal may anlatmak üzere kullan lan part-time için dilimizde oldukça yayg nla m bir
terim zaten vard r: yar m gün. Örnekler: Yar m gün çal $acak tezgâhtar aran yor. Baz doktorlar
hastahanede yar m gün çal $ yorlar.
pasör : Frans zca passeur. Sporun voleybol dal nda kullan lan bu söz, "ikinci toplar , küt inicilerin
(çivileyicilerin) vurabilece'i biçimde a' üstüne yükselten ve baz taktik durumlar d nda ön bölgenin
ortas nda duran oyuncu" demektir. Kurulumuz bu söz için pasç kar l ' n önermektedir. Bunun için
yerine göre pasveren de denebilir. Örnek: Galatasaray maç boyunca, Monaco'nun güçlü pasç lar n
kilitlemeye, görev yapamaz hâle getirmeye çal $t .
patchwork : )ngilizceden özgün imlâs yla Türkçeye geçen bu kelime “kuma art klar ndan dikilmi
yorgan; uydurma i , yama i i” anlam ndad r. Kurulumuz, bu söze kar l k olarak dilimizde zaten
kullan lmakta olan k rkyama ve yama i,i kelimelerini benimsemi tir. Örnek: Yeni aç lan merkezde
batik, el sanatlar ve k rkyama (yama i$i) kurslar verilecek.
paten : Frans zca patin. Taban na kaymak için dar, uzun bir çelik tak lan, buz üstünde kaymay
sa'layan bir tür ayakkab . Düz yerlerde kaymak için alt na tekerlek tak lan türüne de paten denir.
Kurulumuz paten yerine kaymal k kelimesinin kullan lmas n önermektedir. Örnek: Kaymal klar n
kapar kapmaz buz sahas na ko$tu.
patent : )ngilizce patent (bir bulu un veya o bulu u uygulama alan nda kullanma hakk n n bir kimseye
ait oldu'unu gösteren belge). Bunun de'i ik kullan mlar için Kurulumuz u kar l klar önermi tir:
patent : bulu,.
patent hakk : bulu, hakk .
patentine almak : tekeline almak.
patentli : bulu,lu.
Örnek: Yabanc yat r mc istiyorsan z, ilâç sektöründe bulu$ sorununu en k sa zamanda çözüme
kavu$turmak zorundas n z.
pedal : Frans zca pédale. Bir araçta, bir makinede ayak yard m yla dönmeyi veya hareketi sa'layan
düzen. Bu söz için K br s'ta yayg n olarak kullan lan ayakça kelimesi Kurulumuzca da kabul edilmi tir.
peeling : )ngilizce (soyulmu kabuk). Son y llarda t p ve kozmetik alan nda s kça kullan lan bu terim
“yan k sivilve vb. sebeplerle hasara u'ram üst derinin özel i lemlerle soyulmas ” anlam ndad r.
Kurulumuzun bu söz için önerdi'i kar l klar: Soyum, deri soyma. Örnek: Ellerinize soyum yap p,
ard ndan s t lm $ badem ya na bat rarak be$ dakika bekleyin.
penalt : )ngilizce penalty (ceza, para cezas ). Teklif edilen kar l k: ceza vuru,u.
penalt alan : ceza alan .
penalt atmak : ceza vuru,u vurmak.
penalt kaç rmak : ceza vuru,u kaç rmak.
penalt noktas : ceza noktas .
Örnekler: 50. dakikada ceza vuru$undan bir say kazand k. Mustafa, ceza vuru$unu kaç rd .
performans : Frans zca performance (elde edilen sonuç; ba ar ). Bir oyuncu veya tak m n
gösterebilece'i en iyi derece. Teklif etti'imiz kar l k: ba,ar m. Örnek: Türk tak m üstün bir ba$ar m
gösterdi.
pergola : )talyancadan dilimize geçmi olan bu söz, "sütunlar üstüne yay eklinde tahtalar yerle tirerek
t rman c bitkilere destek ve çat olacak ekilde yap lan çardak" anlam ndad r. Komisyonumuz, bu söz
için çardak kar l ' n n kullan lmas n uygun bulmaktad r. Örnek: Halka aç k park alan
ye$illendirilecek, süs havuzlar , küçük bir antik tiyatro, çardakl oturma ve dinlenme yerleri ve halka
aç k yer alt tuvaletleri yap lacakt r.
periferi : Frans zca péripherie. "Çevre; d yüzey veya kenar" anlamlar n ta maktad r. Kurulumuz, bu
söz için k y , çevre kar l klar n önermektedir. Örnek: Bu yaz , bir genç k z n güzelli ine duyulan
heyecandan y llar içinde dostlu a, arkada$l a ve nihayet ba$ar n n ak $ na uzanan serüveni yans t r.
Kulin’in ya$am çevresinden al nm $ gözlemlerdir.
periyodik : Bu kelime için süreli sözünün kullan ld ' n hat rlatmak gerekir. Ayr ca yerine göre
dönemli de denilebilir. Örnekler: Plânlar n k sa dönemlerde uygulamaya koyacak. Bakanl k, süreli
(dönemli) yay nlar n ç kmas na ara verdi. Konu bütün dönemli (süreli) toplant larda ele al nd .
periyot : Frans zca periode "devir, devre" anlam ndad r. Dilimizde var olan dönem ve devir kelimeleri
bu sözün yerine kullan lmaktad r. Bu bak mdan dönem ve devir uygun kar l klard r.
perküsyon : Frans zca percussion. Dilimizde “vurularak çal nan müzik aletleri” anlam nda kullan lan
bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, vurmal (çalg ) sözünün uygun oldu'u görü ündedir. Örnek:
Pazar geceleri vurmal çalg ustalar n da dinleyebilirsiniz.
persona non grata : Lâtince (iyi kar lanmayan ki i). Bu kavram için u kar l k dilimizde
yayg nla m t r: istenmeyen ki,i. Örnek: Söz konusu ülkenin elçisi son demeçleri dolay s yla
istenmeyen ki$i ilân edildi.
perspektif : Frans zca perspective (uzaktan görünü , derinlik; görü aç s ). Önceleri resim sanat nda
dilimizde kullan lan bu kelime son zamanlarda bak (görü ) aç s anlam yla da yayg nla maya
ba lam t r. Bu anlam için teklifimiz: bak , aç s . Örnek: Olaylar geni$ bir bak $ aç s yla dü$ünmek
gerekiyor.
Resimdeki anlam için teklifimiz: derinlik. Örnek: Sergide yer alan resimlerde derinlik çok iyi verilmi$.
pesimizm : Frans zca pessimisme. Dilimizde op-timizm kelimesinin z t anlaml s olarak felsefe
alan nda kullan lan ve “her eyi en kötü yan ndan ele alan, her durumu karanl k gören ve hep en kötüyü
bekleyen dünya görü ü” anlam na gelen bu kelime için Kurulumuz, daha önceden teklif edilmi olan
kötümserlik kar l ' n n kullan lmas gerekti'i görü ündedir. Bu sözün pesimist eklindeki türevine
kar l k olarak kötümser kelimesi kullan lmal d r.
pitoresk : Frans zca pittoresque sözünü Türkçe Sözlük, "durumu ve görünü ü resim konusu olmaya
de'er (görünü )" diye tan mlar. Bu söze kar l k olarak önerimiz göz al c , görünümlü, resimsi'dir.
Üslûp için önerdi'imiz kar l k ise renkli'dir.
pivot : Frans zca pivot (eksen, mihver; mil). Basketbolda, "hücum etti'i çembere s rt n dönmü olarak
oynayan, ele geçirdi'i topu pergel hareketiyle potaya yollayan hücum oyuncusu" anlam nda kullan lan
bu kelime için teklif etti'imiz kar l k: eksen oyuncu. Örnek: Larry, Avrupa'n n en iyi eksen
oyuncular ndan biri olarak gösteriliyor. Oyuncunun bir aya' n sabit tutarak yapt ' dönme hareketi
anlam nda kullan lan pivot hareketi için pergel hareketi kullan lmal d r.
plâjirizm : Frans zca plagiarism. “Bir ba kas n n eserini kendisininmi gibi a r p yay mlama, intihal
etme.” Hukuk dilinde daha çok "intihal" eklinde geçen bu söz için Kurulumuz, a, rma veya intihal
sözlerinin uygun birer kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Hasan Ekinci ülkemizdeki a$ rma (intihal)
olaylar n üç ba$l k alt nda toplam $: kaba ya malama, ince ya malama, çok ince ya malama. Bir de
bizde bilim ilerlemiyor, bulu$ yapam yoruz denir; baksan za a$ rma (intihal) i$inde ne bulu$lar
yapm $ z.
plâket : Frans zca plaquette sözü dilimizde "metalden, türlü biçimlerde yap lan kabartma levha"
anlam ndad r. Daha çok bir özveriyi, bir ba ar y kutlamak veya belirli bir günü anmak amac yla verilen
plâket için Kurulumuzun önerisi onurluk'tur. Örnek: Atatürk Kültür Merkezinde yap lan kutlama
töreninde sanatç ya bir de onurluk sunuldu.
plânetaryum : Frans zca planétarium. Bir gök bilimi terimi olan bu söz, dilimizde, "y ld zlar ve güne
sistemini hareket hâlinde canland ran cihaz, bu cihaz n içinde bulundu'u bina" anlam nda kullan l r.
Kurulumuz, plânetaryum için gök evi kar l ' n önermektedir.
plânton : Frans zcadan Türkçeye geçen, "görevli, bir yerde nöbetçi memur" anlamlar na gelen bu sözün
dilimizde var olan emir eri kelimesiyle kar lanmas Kurulumuzca uygun görülmü tür.
plâse : Frans zca placer (yerle tirmek). Çe itli oyunlarda topu istenilen yere gönderme. Teklif etti'imiz
kar l k: yerinde (vuru,). Örnek: Vural, bir yerinde vuru$la kar$ la$man n sonucunu belirledi.
plâselemek : yerinde vuru, yapmak. Örnek: O uz, sertçe bir yerinde vuru$ yapt .
Kelime plâse etmek eklinde ekonomi alan nda da kullan lmaktad r. Daha çok "gelir getirici bir i e para
ba'lamak" anlam nda dilimizde kullan lan bu kelime için Kurulumuz, yat rmak, yat r m yapmak
kar l klar n n uygun olaca' görü üne varm t r. Örnek: Kendilerine emanet edilen fonlar öyle yerlere
yat rm $lar ki, üzerine bir bardak su iç gitsin.
plâsiyer : Frans zca placier. Dilimizde ticaret alan nda "tellâl, simsar, arac , temsilci, gezgin sat c " gibi
anlamlarda kullan lan bu kelime için Kurulumuz, gezgin sat c sözünün uygun bir kar l k oldu'unda
birle mi tir. Örnek: Oto ehliyetli, askerli ini yapm $ 20-30 ya$lar aras nda konusunda tecrübeli gezgin
sat c lar aran yor.
plâsman : Frans zca placement. Bu ticaret sözü dilimizde iki anlamda kullan lmaktad r. Bunlardan biri
"paray gelir getirici, ta n r veya ta nmaz bir mala yat rma, mevduat"t r. Kelimenin ikinci anlam ise
"millî ekonominin veya bir ticarî kurulu un üretim veya hizmet gücünü art r c nitelikte olan aktif
de'erlerine yap lan yeni eklemeler"dir. Bu söz için Kurulumuz, yat r m kelimesini uygun bulmu tur.
Örnek: Cirketin Yönetim Kurulunda yat r mlar n Do u Anadolu'ya yönelik olarak art r lmas karar
al nd .
plâtform : Frans zca plate-forme (yüksek yer; ta tlarda sahanl k). Son zamanlarda daha çok "bir
toplulu'un veya topluluklar n hareket alan " anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz
kar l k: alan. Örnek: Uluslar aras alanda ba$ar göstermek önemlidir.
play-back : )ngilizce play-back (hareket ve mimiklerin önceden kaydedilmi sese uydurulmas ). "Playback"te ses, izledi'imiz sanatç dan de'il, banttan gelmektedir; fakat sanatç , o anda söylüyormu hissini
uyand rmak için söyler gibi yapmaktad r. Teklif etti'imiz kar l k: söylemseme. Örnek: Minikler aras
söylemseme yar $ yap ld .
play-back yapmak : söylemsemek, söylemseme yapmak, söylemsemeyle sunmak.
playmaker : )ngilizce play (oyun) + maker (yapan, yap c ). Tak m hâlindeki oyunlarda oyun
kuruculu'u yapan oyuncu. Kar l ' : oyun kurucu. Örnek: Tak m n oyun kurucusu Ali, kar$ la$man n
kaderini etkileyen oyuncu idi.
play-off : )ngilizce play (oyun) + off. Elemeli oyunlar sisteminde elenmeyen tak mlar aras na
(basketbolda ilk sekize) girmek. Teklif etti'imiz kar l k: üst küme. Örnek: Tak m, üst kümeye
girememenin üzüntüsünü ya$ yordu.
plonjon : Frans zca plongeon. Dilimizde daha çok spor alan nda kullan lan bu söz, futbolda "kalecinin
tutmak ve çelmek amac yla uçarak topa uzanmas " anlam na gelir. Voleybolda da "uçarak topa ula ma,
yeti me, top kurtarma" demektir. Kurulumuz bu söz için dal , kelimesini önermektedir. Örnek:
Hakan' n sert $utunu kaleci Viktor dal $la engelledi.
podyum : Frans zca podium. "Atletizm yar malar nda derece alan atletlerin veya giysileri sergilemek
için mankenlerin ç kt klar merdivenli yüksekçe yer" anlam ndaki bu söz için Kurulumuz, ç kmal k
sözünü önermi tir. Örnek: Ç kmal klar n ba$ar l mankenlerinden Canan Mutluer i$ kad n olmaya
karar verdi.
polemik : Frans zca polémique (kalem kavgas ; kavgac ). Asl nda "kalem kavgas " anlam na gelen,
fakat son zamanlarda sözlü kavgalar için de kullan lan polemik için teklif etti'imiz kar l klar: kalem
kavgas , söz dala, , dala,ma. Örnekler: Böylece gazetemiz yarars z kalem kavgalar n da önlemi$
olmaktad r. Üzerinde ciddî olarak dü$ünülmesi gereken bunal m , sonunda söz dala$ (dala$ma) konusu
hâline getirdiler.
poligon : Frans zca polygone. Bu kelime dilimizde matematikte "dörtten fazla aç s olan düz ekil" ve
at c l kta "ate li silâhlarla at e'itimi yap lan yer" anlamlar na gelmektedir. Matematikte poligona
kar l k olarak çokgen kelimesinin kullan m yayg nla m t r. Kurulumuz, bu sözün at c l kta at , alan
kelimesiyle kar lanmas görü ünde birle mi tir.
popülarite : Frans zca popularité (halkça tutulma, sevilme). Teklif etti'imiz kar l k: (halkça) tutulma.
Örnek: Bir $öhretin halkça tutulmas , onun $ mar k tav rlar n ele$tirmemize engel de ildir.
popülaritesi artmak : (halkça) daha çok tutulmak.
popülâsyon : Frans zca population. “Nüfus, topluluk, bir bölgede belirli bir türden bireylerin toplam ”
anlamlar ndaki bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, dilimizde zaten var olan nüfus sözünü
benimsemi tir. Son zamanlarda hayvan, bitki, leylek popülâsyonu eklindeki kullan mlar
yayg nla m t r. Bu kullan larda ise varl k denilmesi uygun olur. Örnek: Yetkililer, Ankara’n n son
leylek varl n n bulundu u çiftli in giderek artan sanayi, ula$ m ve konut bask s ile kar$ kar$ ya
kald na dikkat çektiler.
popüler : Frans zca populaire (halk n sevdi'i; halka ait). Dilimizde daha çok "halk taraf ndan tutulan ve
tan nan" anlam nda kullan lan bu kelime için teklif etti'imiz kar l klar: (halkça) tutulan, (halkça)
tutulmu,. Örnek: Cark c m z halkça tutulan (tutulmu$) pek çok parçaya imzas n att .
popüler olmak : (halkça) tutulmak.
popülist : halkç , halk yardakç s .
popülizm : Frans zca populisme (halkç l k). Dilimizde hem "halkç l k", hem de anlam kötüle mesine
u'rayarak "halk yardakç l ' " kar l ' nda kullan lmaktad r. Bu kavramlar için dilimizde güzel
kar l klar zaten vard r: halkç l k, halk yardakç l / , ucuz halkç l k. Örnekler: Halkç l k, yöneticilerin
halkla do rudan do ruya ili$ki kurmas n gerektirir. "Herkese bir parmak bal" sunan halk yardakç l
(ucuz halkç l k) bugünlerde pek tutuluyor.
portföy : Frans zca porte (ta yan), feuille (yaprak, kâ' t). Bu kelimenin kar l klar dilimizde zaten
vard r: cüzdan, para cüzdan , para çantas .
postülât : Lâtince postulatum. Mant k ve matematik alan nda kullan lan bu söz, bir bilimin kurulu unda
temel görevi görmekle birlikte aksiyondan daha az olan ve tan mlanmayan ilkel gerçek olarak
tan mlanmaktad r. Bu söz için Kurulumuz, ön do/ru kelimesini önermektedir. Örnek: Hangi partiden,
hangi siyasî görü$ten, hangi dinden veya mezhepten olursa olsun, de i$mez ön do ru olarak bütün
insanlar m z n Türkiye'yi sevmek dürtüsünden yola ç kt konusunda ku$ku duymay z.
po,et : Frans zca pochette (ceketin üst sol cebi; küçük paket). Dilimizde naylon torba ve haz r çay
paketi için kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz kar l k: torba. Örnek: Cu yiyecekleri torbaya koyar
m s n z? Po et çay için: torba çay.
potpuri : Frans zca pot (çömlek; kap; testi) + pourri (çürümü ; çözülmeye, da' lmaya ba lam ). Potpourri (çe itli et ve sebzelerden yap lan bir yahni türü; her parças bir ba ka yerden al nm müzik). Son
anlam yla dilimizde bir süreden beri kullan lan potpuri için teklif etti'imiz kar l k: karmaca. Örnek:
Rumen orkestras Balkan ülkeleri folklorundan bir karmaca çal yordu.
pozisyon : Frans zca position (durum; yer, konum). "Oyuncular n alandaki yeri veya say yapabilecek
durumda olmas " anlam nda kullan lan bu söz için teklif edilen kar l k: durum. Örnek: Tak m m z, iki
defa gol durumuna girdiyse de bu durumlar de erlendiremedi.
pragmatik: faydac , yararc .
pragmatizm: Frans zca pragmatisme (uygulay c l k, faydac l k). Bu kavram için u kar l klar dilimizde
zaten kullan lmaktad r: faydac l k, yararc l k. Örnek: Amerikan faydac l (yararc l ) daima kaliteli
insana de er veriyor.
pratisyen : Fr. praticien. Dilimizde “belirli bir dalda uzmanla mam , her çe it hastal 'a bakan doktor”
anlam yla t p alan nda kullan lan bu kelime için Kurulumuz düz hekim kar l ' n teklif etmektedir.
Örnek: Düz hekimler, sa l k ocaklar ve di er kurulu$larda mesleklerini gerçek anlamda
yapamamaktan $ikâyetçi olduklar n belirttiler.
prefabrik : Frans zca préfabriqué. “Parçalar önceden haz rlan p, konulaca' yerde bir bütün olu turan,
kurma” anlam nda dilimizde kullan lan bu kelime için Kurulumuz da kurma kar l ' n
benimsemektedir.
prefabrik ev : kurma ev.
pres : Frans zca presse (bask makinesi; s kma makinesi; bas n; yo'un i ). Spor terimi olarak, bir
tak m n kar kaleye ak n s ras nda uygulanan yak n savunma ve bask . Teklif etti'imiz kar l k: bask .
Örnek: Her iki tak m da iyi bask uygulad klar için oyun bir hayli kilitlendi.
prestij : Frans zca prestige (itibar, güvenilir olma, sayg nl k). Bu kavram n kar l klar dilimizde vard r:
sayg nl k, itibar. Örnek: Tuhaf davran $lar yüzünden sayg nl n (itibar n ) kaybetti.
prezantabl : Frans zca présentable (sunulabilir, gösterilebilir, gösteri li). Dilimizde "sunulmaya,
göstermeye de'er, eli yüzü düzgün" anlamlar nda kullan lan bu kelime için ayn anlat mlardan
faydalan labilir: eli yüzü düzgün, gösteri,li. Örnek: Eli yüzü düzgün (gösteri$li) adaylar n $ans daha
fazla.
prezantasyon : Frans zca présentation (sunu , takdim; gösterme; görünü ; tan t rma). Görüldü'ü gibi
dilimizde bu kavram n bütün anlamlar n verecek kar l klar vard r: sunma, sunu,, gösterme;
tan ,t rma. Örnek: Konuyu sunu$unuz çok güzel oldu.
prezante etmek : Frans zca présenter (sunmak; sergilemek; aç klamak; tan tmak). Bu kavram n
kar l klar dilimizde zaten vard r: tan tmak, sunmak. Örnekler: Önce size kendimi tan tay m.
Dü$üncelerini sunmay çok iyi biliyor.
prime-time : )ngilizce prime (ilk; ba ; as l; bir eyin en olgun dönemi) + time (zaman; saat).
"Televizyonun en çok izlenen saatleri" için kullan lan bu terime teklif etti'imiz kar l k: alt n saatler.
Örnek: Alt n saatlerde en çok izlenen kanal belirlemek üzere bir ara$t rma yap ld .
printer : )ngilizce printer. Bilgisayar alan nda kullan lan bu makine için Kurulumuz, yaz c sözünün
uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Cirket, 15 Nisan-30 May s tarihleri aras nda
düzenledi i kampanyada bin iki yüz bilgisayar ve yaz c satt .
prodüksiyon : Frans zca production (gösterme, ortaya koyma; olu um; ürün; üretim; yap m). Dilimizde
daha çok sinema ve televizyon terimi olarak kullan lan bu kelime için güzel bir kar l k daha önce teklif
edilmi tir: yap m. Örnek: Filmin yap m için harcanan para milyarlar a$t .
prodüktör : Frans zca producteur. Kar l ' : yap mc . Örnek: Sanatç filmin hem yönetmenli ini, hem
yap mc l n üstlendi.
profil : Frans zca profil (yandan görünü , insan yüzünün yandan görünü ü). Teklif etti'imiz kar l klar:
görünü,, görüntü. Örnekler: Ba$bakanlar, deneyimli, ülkenin görüntüsü say labilecek çe$itli ki$ilerle
ilgi kurar. Otomobil $irketleri görünü$ ara$t rmas na önem verir.
projeksiyon : Frans zca projection. Bu söz dilimizde daha çok "saydam veya saydam olmayan resimleri
bir perdeye yans tma" anlam nda kullan l r. Ayr ca sosyolojide "bireyin ba ar s zl klar n n veya kabul
görmeyen davran lar n n sorumlulu'unu ba kalar na yükleyerek kendini saklamaya çal mas eklinde
ortaya ç kan bir savunma türü" olarak geçer. Bu söz ekonomi alan nda da "ileriye dönük tahmin,
kestirme" anlamlar nda kullan lmaktad r. Kurulumuz, projeksiyon kelimesine kar l k olarak
matematikte iz dü,ümü, ekonomide kestirim, fizikte ve sahnede yans t m kar l klar n önermektedir.
Örnekler: Cirket, 1993 y l ba$ nda yap lan kâr kestiriminde y l sonu için 100 milyar liral k hedef
belirledi. Bayilere ayr ca tan t m yap lan telefonlarla ilgili video yans t mlar izletildi.
projektör : Frans zca projecteur. "Bir kayna' n ' n çok iddetli bir veya birkaç demet hâlinde uza'a
iletmeye yarayan alet." Kurulumuz, bu kelime için , ldak sözünün uygun bir kar l k oldu'unda
birle mi tir. Daha önce de bu anlamda kullan lan ldak sözü dilimizde projektör biçimine yeni mecaz
anlamlar yükletilerek yeniden kullan lmaya ba land . Örnek: Yaln zca medya $ ldaklar n n üzerine
tutulmas durumunda partililerin baz cazibelerini daha ba$tan yitirmi$ olabileceklerini hat rlatmak
istiyorum.
promosyon : Frans zca promotion (ilerleme, yükselme; art rma, ço'altma). Son zamanlarda "gazetelerin
sat lar n art rmak üzere ba vurduklar arma'an kampanyalar " için promosyon kelimesi s kça kullan l r
olmu tur. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: özendirme. Örnek: Gazeteler birbirlerinin özendirme
kampanyalar n kötülememe konusunda anla$t lar.
prosedür : Frans zca procédure (yarg lama usulü; yarg lama evreleri). Dilimizde "bir amaca ula mak
için tutulan yol ve yöntem" anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: izlek.
Örnek: Uçaklar n sat $lar nda ihale kanunlar ve yönetmeliklerin emretti i izle e aynen uyulmu$tur.
proses : )ngilizce process. “Aralar nda birlik olan veya belli bir düzen içinde tekrarlanan, ilerleyen,
geli en olay veya hareketler dizisi” anlam na gelen bu söz için bugün eskimi olan vetire sözü dilimizde
kullan lm t r.
Günümüzde proses biçiminde yay lan bu yabanc kökenli kelimeye kar l k olarak daha önce önerilmi
süreç sözünün uygun bir kar l k oldu'unda Kurulumuz görü birli'ine varm t r. Örnekler: Saçlar bir
ayda uzunlu unun yar s kadar uzayabilir. Saçlar n za renk veren pigmentlerin renk de i$tirme süreci
bu zamanla s n rl d r. E itim sürekli ilerleyen bir süreç olmak zorundad r.
prospektüs : Frans zca prospectus. "Tarife, tan tmal k, bir eyden nas l yararlan laca' yla ilgili bilgiler
vermek için yaz lm tan tma yaz s " anlam ndaki bu kelimeye Kurulumuz, tan tmal k, tarife sözlerinin
uygun birer kar l k oldu'u görü ünde birle mi tir. Örnekler: Toplumumuzda, ilâçlar n tan tmal klar n
okumak gibi bir al $kanl k yok. Kullanmadan önce tarifeyi okuyunuz.
protez : Frans zca prothése. Frans zcadan Türkçeye geçen bu kelimeyi Türkçe Sözlük, "1.Eksik bir
organ n yerini tutmak, bir organ n sakatl ' n örtmek amac yla yap lan yapma organ. 2.Bu amaçla
yap l p kullan lan organ veya parça" eklinde tan mlamaktad r. Bu kelime Türkçede bir gramer terimi
olarak da kullan lm t r. Kurulumuz bu söz için takma kelimesini önermektedir. Gramerdeki kullan m
için de ili,me uygun bir kar l kt r. Örnek: Türk doktorlar , takma bacak ameliyatlar nda oldukça
ba$ar l d rlar.
protokol : Frans zca protocole (tören düzeni, sözle me tutana' ). Birinci anlam için teklif etti'imiz
kar l klar: tören düzeni, öncelik s ras . )kinci anlam için: sözle,me tutana/ , sözle,me. Örnekler:
Yerinde durmayarak tören düzenini (öncelik s ras n ) bozmu$tu. =ki ülke kültürel i$ birli i sözle$mesi
imzalad .
prototip : Frans zca prototype (ilk örnek). Teklifimiz: ilk örnek. Örnekler: Geçen y l ilk örnekleri
haz rlanan bilgisayarlar n üretimine geçildi. Çal ku$u roman ndaki Feride, bat l ve ayd n Türk
kad n n n ilk örne i say labilir.
provizyon : Frans zca provision (tedarik, ihtiyat, erzak; avans). Bankac l kta "bir çekin para olarak
kar l ' " anlam nda kullan lan bu söz için kar, l k kelimesini teklif ediyoruz. Örnek: Bankalar n
kar$ l k ve masraf ad alt nda ald klar paralar, mü$terilerinin ma dur olmas na yol aç yor.
provokasyon : Frans zca provocation (k k rtma, tahrik). Kelimenin kar l ' dilimizde zaten vard r:
k ,k rtma. Örnek: Ziyaretin k $k rtma oldu unu ileri sürdüler.
provokatör : k ,k rt c .
provoke etmek : k ,k rtmak.
prömiyer : Frans zca première (birinci, ilk). "Oyunun ilk temsili" anlam nda kullan lan bu kelime için
teklif etti'imiz kar l k: ilk gösteri. Örnek: Piyesin ilk gösterisi sal günü yap lacak.
puzzle : )ngilizce puzzle. Özgün imlâs yla bas nda yer almaya ba layan bu söz, "bilmece, muamma"
anlamlar na gelmektedir. Kurulumuz geçti'i örnek cümleleri göz önüne alarak bu söz için yapboz
sözünü önermektedir. Örnekler: Bu yapbozun parçalar n birle$tirdi imizde ortaya ç kan $ey, M s r' n
t pk Filistinliler gibi Ürdün-=srail Anla$mas ’ndan rahats z oldu udur. Sorunlar n hemen hepsi bir
yapbozun parçalar olarak iç içe geçmi$tir.
R
radikal : Frans zca radical. Dilimizde "kökten, temelden" anlamlar n n yan s ra "bilimde, dinde,
siyasette esasa dönük yenilikler yapma e'iliminden yana olan" anlam nda da kullan lan bu sözün bir
ba ka anlam da felsefede "ya ama biçimlerini, ya ama ili kilerini ele tirip kökten de'i tirme e'iliminde
olan kimse"dir. Bu söze kar l k olarak Kurulumuzun önerisi kullan ma göre köklü, kökten ve
köktenci'dir. Örnekler: Birtak m köklü tedbirler al nd . Türk halk , Türk bas n ndaki köklü de i$ime
yabanc kalmamal . Köktenci bir çizgide olmas na ra men dinî içerikli örgütsel ili$kilerden kaç n yor.
Bu arada belirtmemiz gereken bir husus vard r. Daha önce teklif edilen fundamentalizm kar l '
köktencilik ve fundamentalist kar l ' köktenci toplumumuzda yayg n olarak kullan l dikkate
al narak köktendincilik ve köktendinci eklinde de'i tirilmi tir.
radikalizm : Bu sözün bir ak m ad olarak dilimizde köktencilik eklinde kar lanmas Kurulumuzca
benimsenmi tir.
radyoterapi : T p alan nda kullan lmakta olan bu terim Frans zcadan dilimize girmi tir. Türkçe
Sözlük’te “X nlar n n biyolojik etkisine dayanan tedavi yöntemi” olarak tan mlanan radyoterapi
kelimesine önerilen kar l k , n tedavisi’dir. Örnek: Uzmanlar $imdi içerik ve etki aç s ndan kafeine
benzeyen, ancak sinir sistemi üzerinde etkili olmayacak, yapay bir madde üzerinde çal $ yorlar. Söz
konusu maddenin bulunmas hâlinde hem $ n tedavisi, hem de kimyasal tedavi süreci daha etkili hâle
getirilebilecek
radyoterapist : , n tedavi uzman .
rafting : )ngilizce rafting (sal yapmak; sal ile ta mak; sal kullanmak). Dilimizde "sal yar " anlam nda
kullan lmaya ba lanan rafting için teklif etti'imiz kar l klar: salc l k, sal yar , . Örnekler: Sal yar $ nda
(salc l kta) zafer Almanlar n. Be$inci Avrupa Salc l k (Sal Yar $ ) Campiyonlu u.
rambursman : Frans zca remboursement (ödeme). Türkçede daha çok bankac l k alan nda kullan lan
bu söz için Kurulumuz, ödeme ve geri ödeme kar l klar n uygun bulmu tur.
rant : Frans zca rente (gelir, düzenli gelir). Son zamanlarda bir ekonomi terimi olarak yay lmaya
ba lam t r. "Bir mal veya paran n emek verilmeden, belli bir süre içinde sa'lad ' gelir" anlam nda
kullan lmaktad r. Bu kavram için teklif etti'imiz kar l k: getirim. Örnek: Getirimi de göz önünde
tutulursa, gayrimenkul her zaman kazançl say l r.
rantabl : Frans zca rentable (gelirli; verimli). Teklif etti'imiz kar l klar: verimli, getirimli. Örnekler:
En verimli i$ yerleri kapanma tehlikesiyle kar$ kar$ ya. Son günlerde hisse senetleri daha getirimli
görünüyor.
rantiye : Frans zca rentier (gelirleri olan kimse). Ekonomi terimi olarak "bankadaki paras n n veya hisse
senetlerinin geliriyle ya ayan kimse" anlam nda kullan lmaktad r. Rant için bazen kullan lan "getiri"
sözü, rantiye sözüne kar l k bulmakta bizi zorlad ' için "rant"a getirim, "rantiye"ye getirimci
kar l ' n teklif ediyoruz. Örnek: Baz lar , yüksek faizin bir getirimci s n f yarataca n ileri sürüyor.
raportör : Frans zca rapporteur. "Bir birle imin verdi'i kararlar n gerekçesini kaleme al p bir kurul
kar s nda savunan görevli üye" anlam nda dilimizde kullan lan bu söz için Kurulumuz rapor yaz c
kelimesini kabul etmi tir. Örnek: Rapor yaz c lar n n haz rlad savunma, mahkemeyi ba lay c bir
nitelik ta$ m yor.
rasyo : )ngilizce ratio'dan dilimize giren bu kelime "nispet, oran" anlam ndad r. Kurulumuz bu söz için
oran kar l ' n önermektedir. Örnek: Orta ve uzun vadede 57.000-60.000 hedefimizi hâlen
korudu umuz hissede, kâr-zarar oran n n yüksek olmas bir avantajd r.
rating : )ngilizce rating (s n fland rma, takdir). Son zamanlarda "ülkenin veya kurulu lar n ekonomik
durumunu, ödeme gücünü de'erlendirme" anlam nda bir iktisat terimi olarak kullan lmaktad r. Bu
anlam için teklif etti'imiz kar l klar: de/erlendirme, takdir. Örnekler: De erlendirme (takdir)
kurulu$u, de erlendirme (takdir) notu.
reality-show : )ngilizce realty (gerçek, gerçeklik) + show (e'lendirici nitelikte gösteri). "An nda tespit
edilen gerçek sahneler" olarak dilimizde kullan lan bu söz için Kurulumuz gerçekleme (gösterisi)
kar l ' n önermi tir. Örnekler: Gerçekleme gösterilerinin Türkiye'deki örnekleri h zla art yor. "Yak n
Takip, Olay Var, S ca S ca na, Kay p Aran yor, Yang n Var" bu türün örnekleridir. Hülya U ur'un
sundu u Apolitik adl gerçekleme gösterisinde bu ak$am yine birbirinden ilginç konularla politika
üzerine sohbet var.
realizasyon : Frans zcadan dilimize geçen bu kelime; "gerçekle tirme, gerçekle me" anlam yan nda,
bir bankac l k terimi olarak "paraya çevirme, varl ' nakde dönü türme süreci" anlam n da ta maktad r.
Kurulumuz bu sözün günlük hayattaki kullan m için gerçekle,tirme; bankac l k alan ndaki kullan m
için ise kâr amaçl sat , kar l klar n önermektedir. Örnek: Bu senette önümüzdeki günlerde kâr amaçl
sat $lar ba$layabilir.
reasürans : Frans zca reassurance. "Bir sigorta ortakl ' n n sigorta etti'i paran n bir bölümünü
olabilecek zarara kar , ba ka bir ortakl 'a yeniden sigorta ettirmesi i i" anlam na gelen bu söz için
Kurulumuz, ikili sigorta kelimesinin uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Ayr ca bu söz ticarî
hayatta reasürans ,irketi, reasüre etmek biçimlerinde de geçmektedir. Kurulumuz, reasürans irketi
için ikili sigorta ,irketi, reasüre etmek için de ikili sigorta yapmak kar l klar n önermektedir.
Örnekler: Yabanc ikili sigorta $irketlerinin sat $a ç kard makinelerin ihalesinden yurt içinde hiçbir
firma haberdar edilmedi. Sigortalar, riskli gördükleri varl klar n yurt d $ ndaki güçlü kurulu$lara ikili
sigorta yaparak güçlerini sa lamla$t rd lar.
reel : Frans zca réel, "gerçek" anlam nda bir kelimedir. Bu sözün bankac l k alan ndaki kullan m da;
reel kâr, reel mal ve hizmet olarak gerçek anlam n ta maktad r. Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak
dilimizde zaten kullan lmakta olan gerçek sözünü önermektedir. Örnek: Cirket, gerçek olarak
enflâsyonun alt nda bir kârl l a ula$abildi.
reenkarnasyon : Frans zca réincarnation. Fran-s zcadan dilimize geçen bu söz, "ruhun bir bedenden
ba ka bir bedene geçerek varl ' n sürdürmesi inanc " anlam na gelir. Dilimizde bu kavram eskiden
tenasüh sözüyle kar lan rd .
Kurulumuz, bu kelime için önerilmi ve oldukça da tutunmu olan ruh göçü sözünün uygun bir kar l k
oldu'unda birle mi tir. Örnek: Onun gizeme, ruh göçüne kar$ büyük bir ilgi duydu unu biliyorduk.
reeskont : Frans zca réescompte. Genel olarak “mükerrer skonto, skonto edilmi bir senedin ikinci kez
skonto edilmesi" anlam na gelen bu söz için Kurulumuz, ikinci k rd rma kar l ' n önermektedir.
Örnek: Zora dü$tü ünü belirten banka, Merkez Bankas na gidip ikinci k rd rma kredisi alabilir.
referandum : Frans zca reférandum. "Halk n siyasî ve toplumsal sorunlar kar s nda olumlu veya
olumsuz görü lerini almak için ba vurulan oylama" anlam nda kullan lan bu söz için Kurulumuz, halk
oylamas sözünün uygun bir kar l k oldu'unu kararla t rm t r. Referandum yapmak biçimindeki
kullan m için de halk oylamas yapmak, halk oylamas na gitmek kar l klar n n kullan lmas uygun
olur. Örnek: =talya'da önceki gün yap lan halk oylamas n n sonuçlar eski ba$bakana derin bir nefes
ald rd .
referans : Frans zcadan (référence) dilimize geçen bu söz "gönderme, iletme, yollama; kaynak; güven
tan kl ' ; yeterlik belgesi" anlam n ta maktad r. Kurulumuz referans mektubu için tavsiye mektubu;
ilim alan ndaki kullan m için kaynak, kaynak gösterme; borsadaki referans çizgisi kullan m için de
gösterge çizgisi kar l klar n önermektedir. Örnek: Genellikle 100 gösterge çizgisi yukar kesti inde
e ilimin yukar do ru döndü ü teyit edilmi$ olur.
reflektif : Frans zcadan dilimize giren bu söz, "aksettiren, aksedici; aksettirilmi " anlamlar n
ta maktad r. Kurulumuz, bu kelime için yans t c kar l ' n önermektedir. Örnekler: Avrupa Birli i’ne
girme a$amas nda oldu umuz bir dönemde yap lan bu de i$iklik, sürücülerin de emniyetini art r yor. Bu
plâkalar n bir özelli i, üzerine $ k gelince yans t c yap s yla hemen fark edilmesi.
refüj : Frans zca refuge (ta tlar n çok geçti'i yollarda yayalar n kar dan kar ya geçmesi için yolun
ortas nda düzenlenmi kald r m, orta kald r m). Bunun için Türkçe Sözlük’te de belirtildi'i gibi orta
kald r m sözü önerilmi tir. Örnekler: Sürüklenen kamyon orta kald r ma tak ld . Ba$kentin orta
kald r mlar nda bulunan çimler terk edilmi$ bir görünüm veriyor.
regülâsyon : Frans zca regulation. "Hukuksal düzenleme, talimat. Hirket, dernek ve benzeri kurumlar n
kurulu ve i leyi lerini düzenleyen kurallar n tümü. Menkul k ymet sat n almak için bankalar taraf ndan
verilecek kredileri düzenleyen yönetmelik." Benzeri çe itli anlamlarda dilimizde geçen bu kelime için
Kurulumuz, zaten dilimizde var olan tüzük, yönetmelik kelimelerinin kullan lmas n önermektedir.
Örnekler: 1969 y l nda sektörde hizmet veren kurulu$lar n standartlar n belirlemek amac yla devlet
taraf ndan ilk yönetmelik yay mlanm $t r. Cirket, 1980 y l nda ayakta kalabilmek için yönetmelikle
belirlenen asgarî teçhizat ve personel s n rlamas na uymak zorunda kalm $t r.
regülâtör : Frans zcadan (régulateur) dilimize geçen bu söz, daha çok fizik alan nda "bir makinenin
görevini istenilen ölçüde tutup ayarlayabilen araç" anlam nda kullan lmaktad r. Bunun d nda mecaz
anlamlarda da kullan ld ' na tan k oluyoruz. Kurulumuz, regülâtör için düzenleyici kelimesini
önermi tir. Örnekler: Cirketimize su bas nc n ayarlayan düzenleyiciler al nacakt r. Dövizdeki belirsizlik
ortam nda banka, düzenleyici görevini üstlendi.
rehabilitasyon : Frans zca réhabilitation (bir kimsenin i yapmaya engel olan sakatl ' n veya
yetersizli'ini gidermek amac yla uygulanan tedavi). Bu söz ekonomide de geçer. T p ve ekonomi
dallar ndaki kullan mlar için Kurulumuz, iyile,tirme sözünü önermektedir.
reklâm spotu : reklâm , nt s . bk. spot.
rekolte : )talyanca ricolte (tar mda bir y lda derlenen ürünlerin bütünü). Bu söz için Kurulumuzun
önerisi (toplam) ürün ve (y ll k) ürün'dür. Örnekler: Pamukta Ege y ll k ürünü % 41'i olu$turuyor. Bu
y l bölgede 550 bin ton f nd k toplam ürünü bekleniyor.
rekonstrüksiyon : Frans zca reconstruction "yeniden yapma, in a etme, yeniden kurma, imar etme"
anlamlar nda kullan lmaktad r. Bu söz için önerimiz yeniden kurma'd r.
rekreasyon : Frans zca récréation. "Dinlenme, e'lenme, ho vakit geçirme" temel anlamlar nda
dilimizde geçen bu söz için Kurulumuz, e lenmek ve dinlenmek fiillerinden yararlanarak e/lendinlen
alan kelimesinin uygun bir kar l k oldu'unu kararla t rm t r. Örnek: Gürsoy, iki yüz bin metre karelik
e lendinlen alan içinde çay bahçeleri ve lokantalar n yer alaca n söyledi.
remix : )ngilizce. "Kar t rmak" anlam ndaki )ngilizce mix fiiliyle re- ön ekinden olu an bu söz,
dilimizde daha çok sinema ve müzik alan nda kullan lmaktad r. Sinemada, görüntü ve ses söz konusu
edildi'inde, ilk çekimin son görüntülerinin (sesin) yava yava güçsüzle tirilmesi, ikinci çekimin ilk
görüntülerinin (sesin) gittikçe güçlendirilmesi ve bu arada belli bir noktada iki çekimin de
görüntülerinin (seslerinin) üst üste gelmesi, ard ndan ikinci çekimin görüntülerinin (seslerinin)
belirginle mesi tekni'i; müzikte ise bir parçan n yeniden ele al nmas ve melodiye sad k kal narak
de'i ik ritmlerde çal nmas anlamlar ndad r. Kurulumuz, bu sözün her iki alanda kullan m için de
bindirim kelimesini önermektedir. Örnek: Yakla$ k bir y ld r Best FM'de üretim müdürlü ü yapan
Gündüz, birçok Türk pop $ark s na bindirim yapm $.
repo : Repurchase Agreement. “Geri al m vaadi ile sat m” anlam ndaki bu söz, bir k saltma olarak repo
eklinde dilimize yerle mi tir. Bu durum göz önüne al nd ' nda, kelimenin ayn biçimde kullan lmas n n
çok yayg n olmas sebebiyle uygun olaca' dü ünülmektedir.
resepsiyon : Frans zca reception (alma; kar lama; kabul töreni; kabul; kabul yeri). )ki anlam yla
dilimizde yayg nla maya ba lam t r. 1) Resmî ziyafet. Eskiden "resmi kabul" (i uzun de'il, ilk hece
vurgulu) denilen bu kavram için teklif etti'imiz kar l k: kabul töreni. Örnek: Dolmabahçe Saray 'nda
verilecek kabul törenine 500 ki$i ça r ld . 2) Otel vb. yerlerde mü teri kabul edilen bölüm. Bu anlam
için teklif etti'imiz kar l k: kabul yeri. Örnek: Otele yerle$mek için önce kabul yerine ba$vurmak
gerekiyor.
resesyon : Frans zca recéssion (gerileme; piyasadaki durgunluk). Dilimizde daha çok piyasadaki
durgunlu'u anlatmak için kullan lan bu kelime için teklif etti'imiz kar l k: durgunluk. Örnek:
Ekonomide süregelen durgunluk, ayn zamanda i$sizli e de yol aç yor.
restitüsyon : )ngilizce restitution, "var olmayan veya bir bölümü var olan yap lar n belgelerine
dayanarak özgün biçime kavu turulmas " anlam nda kullan lmaktad r. Bu söz için önerimiz yeniden
tasar mlama'd r.
restorasyon : Frans zca restauration "onarma, yeniden canland rma, onar p ilk durumuna getirme"
anlam ndad r. Bu söz için önerdi'imiz kar l klar yenileme ve onar m'd r. Örnek: Onar ma muhtaç
olmas na ra men yeterli ödenek gönderilmedi i için kütüphane içten içe çürüyor. Ayn kökten dilimizde
restore sözü de vard r. "Etmek" yard mc fiiliyle kullan lan bu söz için önerimiz yenilemek ve
onarmak't r. Örnek: 1991'de Garanti Koza =n$aat' n yeniledi i eski lengerhane 1993'te müze olarak
haz rland .
retrospektif : Frans zca retrospective. “Geçmi i hat rlayan, geçmi i ele alan; geriye dönük” anlamlar na
gelen bu kelime Türkçede daha çok t p ve sanat alan nda kullan lmaktad r. T ptaki kullan m için Dr.
Özer Tümer’in teklif etti'i geriye dönük kar l ' Kurulumuzca da benimsenmi tir. Kelimenin sanat
alan nda resim sergisi için kullan lan anlam na kar l k olarak ise Kurulumuz, asl nda bir deyim olan ve
kullan ld kça terim olarak yayg nla mas ümit edilen dünden bugüne sözünü teklif etmektedir. Örnek:
Sanatç , 1941 y l nda New York’ta ilk büyük dünden bugüne resim sergisini açm $.
revalüasyon : Frans zca réévaluation (bir paran n de'erini, alt na veya dövize göre yeniden ayarlama).
Bu söz için de/er art rma kar l k olarak önerilmi tir. Örnek: E er gazeteciler biraz s k $t rm $
olsalard , Törüner, lirada de er art rman n bir gün sonras nda, piyasalarda ya$anacak durumu da
aç klayabilirdi.
reverse repo : )ngilizcede "ters çevirme, tersine hareket ettirme, tersine dönme" anlamlar n ta yan
reverse kelimesi, birle ik söz olarak reverse repo kelimesini olu turmu , ters repo biçiminde dilimizde
kullan lmaktad r. Örnek: Merkez Bankas n n sal , çar$amba ve per$embe günlerine denk getirdi i
toplam 6 trilyonluk ters repo ödemesi piyasay rahatlatt .
revize edilmek : düzeltilmek, yenilenmek.
revize etmek : düzeltmek, yenilemek.
revizyon : Frans zca révision (düzeltme, de'i tirme). Bu kelime için dilimizde güzel kar l klar vard r:
düzeltme, yenileme, yenilenme. Örnekler: Son düzeltmede (yenilemede) hesaplanan büyüme h z % 2
idi. Kabinedeki yenilenme beklentileri bo$a ç kt .
revizyonist : de/i,imci. Örnek: De i$imciler, doktrinin esaslar n bozdular.
rezidans : Frans zcadan (résidence) dilimize giren bu kelime "konut, ikametgâh, mesken"
anlamlar ndad r. Kurulumuz bu kelime için konut kar l ' n önermektedir. Konut kelimesinin mesken
anlam d nda; "elçi, ata e ve yüksek dereceli devlet memurlar n n oturmalar için ayr lm yer" anlam
da vard r. Örnek: Paris’te gördü ümüz en büyük kalabal k Büyük Elçi Tansu Bleda’n n büyük elçilik
konutunda verdikleri davet oldu.
rezonans : Frans zca résonance. Türkçede t p ve fizik alanlar nda kullan lan bu kelime Türkçe
Sözlük’te, “düzgün itmelerin etkisiyle bir sal n m genli'inin art ” eklinde tan mlanm t r. Kurulumuz
bu kelimeye kar l k olarak t nla, m sözünün kullan lmas na karar vermi tir. Örnek: Bu virüs ancak
beynin manyetik t nla$ m yöntemiyle görüntülenmesi sonucunda te$his edilebiliyor.
ribaunda ç kmak : dönen topa ç kmak.
ribaunt : )ngilizce rebound. "Basketbolda, oyuncular n çember alt nda, potadan veya çemberden dönen
topu s çray p kapmas ; çarp p dönen topa sahip olmas " anlam nda kullan lan bu söze Kurulumuz,
dönen top kar l ' n önermektedir. Bu sözle ilgili olarak dilimizde ribaunda ç kmak, ribaunt almak,
ribaunt mücadelesi gibi kelime gruplar da türetilmi tir. Bu ekiller için Kurulumuz, a a' daki
kar l klar göstermektedir:
ribaunt almak : dönen topu kapmak.
ribaunt mücadelesi : dönen top mücadelesi.
ritüel : Frans zca rituel. Bu söz "ayine, törene ait, merasimle ilgili" anlamlar yla dilimizde baz kö e
yazarlar nca kullan lmaktad r. Bu kelimenin ayinle ilgili sözüyle kar lanmas nda Kurulumuz görü
birli'ine varm t r. Örnek: Sanatç , Ferhat ile Cirin'i yöresel renklerin hâkim oldu u ayinle ilgili bir
yakla$ mla i$liyor.
roaming : )ngilizce roaming “dola mak, gezmek”. Ülkemizde cep telefonlar n n yayg nla mas yla s kça
duymaya ba lad ' m z bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz dola, m (anla,mas ) sözünün
kullan lmas n n uygun oldu'u görü ündedir. Örnek: Dola$ m anla$malar sayesinde dünyan n neresinde
olursan z olun cep telefonunuzu rahatl kla kullanabilirsiniz.
rodaj : Frans zca rodage. Bu söz, "yava yava çal t rarak al t rma, oturtma, uygunla t rma"
anlam ndad r. Kurulumuz bu Frans zca söz için al ,t rma, al ,t rma dönemi kar l klar n
önermektedir. Örnek: Orta ya$l madam, tam bir futbol hastas ve fanatik Sion taraftar . "Ligler
ba$layal alt hafta oldu, tak m n al $t rma dönemi bitmedi” diyor.
roller blade : )ngilizce roller (ufak tekerlek) + blade (b çak; ince, yass ). “Özel olarak yap lm alt
tekerlekli ince ve yass bir tahta ve bu tahta üzerinde kay larak yap lan bir spor dal ” anlam na gelen bu
söz için Kurulumuz, tekerli kaygaç kelimesini türetmi ti. Ancak daha önceki toplant lar m zda kaykaç
kar l ' n verdi'imiz inline skate’in roller blade ile e anlamda kullan ld ' n görerek roller blade için
de kaykaç kar l ' n teklif etmekteyiz. Örnek: Kaykaç kullan rken dikkat edilecek en önemli nokta
a rl arka tekerlekler üzerinde yo unla$t rmak.
royalty : )ngilizceden dilimize geçen bu kelime “bir mucide, bir yazara veya bir yay mc ya bulu unun
veya kitab n n kar l ' nda ödenmesi gereken para, patent hakk ” anlam ndad r. Kurulumuz, bu
kelimeye kar l k olarak zaten dilimizde var olan telif hakk sözünün kullan lmas n kararla t rm t r.
rölanti : Frans zca ralenti "a' rla t r lm , a' rla t rma" anlamlar ndad r. Fiili ralentir'dir. Bu söz için
önerimiz yava,lat lm ,'t r. Örnek: Türkiye'de ekonomik kriz patlamadan önce baz projeler ister istemez
yava$lat lm $t r.
rölantide : ask da, yava,lat lm ,.
rölanti oynamak : (oyunu) a/ rdan almak.
rölantiye almak : yava,latmak, (motorlu araçlarda) bo,a almak, bo,ta durmak.
röprezant : Fr. représentant (temsilci, tan tmac ). Uzun zamandan beri dilimizde varl ' n sürdüren bu
kelime t p alan nda “ilâçlar n tan t m n yapan kimse” anlam nda kullan lmaktad r. Ayr ca güzellik
malzemelerini tan tmak ve satmak için evleri dola an ki ilere de röprezant denmektedir. Kurulumuz
kelimenin her iki anlam için de tan t mc sözünü benimsemi tir.
rövan, : Frans zca revanche (öç; öç alma; ikinci kar la ma). Sporda, "bir tak m n veya bir sporcunun
yenildikten sonra ayn rakiple ikinci defa kar la mas " anlam nda kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz
kar l k: ikinci kar, la,ma. Örnek: Oyuncular, ikinci kar$ la$mada rakiplerine göz açt rmayacaklar n
söylediler.
rövan, almak : ikinci kar, la,may kazanmak.
röve,ata : "Futbolda, gövdeyi s rt üstü veya yan devirerek, topa ba hizas nda ayakla makas yaparak
vurma" anlam nda olan bu söz için Kurulumuz, makaslama ve makaslama vuru, kelimelerini
önermektedir. Örnek: Sa kanattan U ur'un yapt ortaya, kaleye arkas dönük durumda olan Arif,
mükemmel bir makaslama yaparak üçüncü golü att .
S
sabotaj : Frans zca sabotage (baltalama). Dilimizdeki kar l ' : baltalama. Örnek: Kazada, baltalama
ihtimali de gözden uzak tutulmuyor.
sabote etmek : Frans zca saboter (baltalamak) fiilinden. Dilimizde bu söz için güzel bir kar l k zaten
vard r: baltalamak. Örnek: K $k rt c sözler ülkemizin geli$mesini baltalamaktad r.
Yang n ç karmak suretiyle baltalamak için dilimizde özel bir kelime vard r: kundaklamak.
salvo : )talyanca salvo. Bu askerî terim dilimizde genellikle "top ile yap lan ate " anlam nda kullan l r.
Kurulumuz bu kelime için yayl m ate, sözünün uygun bir kar l k oldu'unu belirtmektedir. Örnek: Ben
dü$man donanmalar n n gö üslerimize açt klar yayl m ate$leri de gördüm.
sanitasyon : Frans zcadan dilimize giren bu söz bir t p terimi olarak "halk sa'l ' n korumak ve
hastal ' önlemek için tasarlanan önlemler ve bunlar n uygulanmas " anlam nda kullan lmaktad r.
Kurulumuz, bu sözün sa/l k koruma kelimesiyle kar lanaca' görü ündedir. Örnek: Gökdemir, yapt
yaz l aç klamada, UNICEF’in ödüle lây k görülmesinin nedenini $öyle aç klad : Dünya çocuklar n n
sa l kl büyümelerini hedef almas ve Türkiye’de de çocuklar n sa l k, beslenme ve e itim konular ndan
ba$ka nüfus kontrolü, çevre ve sa l k korumas konular nda da etkin faaliyetlerde bulunmas ve bu
faaliyetleriyle ulu önder Atatürk’ün çocuklara verdi i önemi peki$tirmesi...
sansasyon: Frans zca sensation (duyulanma; güçlü heyecan). Dilimizde "insanlar üzerinde yarat lan
güçlü heyecan ve ilgi" anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: dalgalanma,
dalgaland rma. Örnek: Baz haberlerin verili$ tarz halk üzerinde dalgalanma yarat yor.
sansasyonel: dalgaland r c . Örnek: Dalgaland r c haberlerle ortal
kar $t r yorlar.
santra : Frans zca centre (merkez). Sporda, oyunun ba lat ld ' merkez. Teklif etti'imiz kar l k: orta
yuvarlak. Örnek: Topu orta yuvarla a koydu ve oyuna ba$lad .
santrafor : )ngilizce center (merkez) + fore (ön). )leri ucun ortas nda yer alan oyuncu. Kar l ' : orta
uç. Örnek: Tak m n genç orta ucu çok ba$ar l bir oyun ç kard .
santrifüj : Frans zca centrifuge. "Bir kar m n ta d ' çökebilir ögeleri, parçac klar ay r p
çöktürmekte kullan lan lâboratuvar aleti" anlam ndaki bu söze kar l k olarak Kurulumuz, daha önceden
teklif edilmi olan merkezkaç kelimesinin uygun oldu'u görü ündedir. Örnek: Bu i$lem merkezkaçl
makinelerde yap labilir.
sauna : Frans zca sauna. Fince as ll olan bu kelime "terlemek, sa'l kl kalmak ve y kanmak amac yla
özel olarak düzenlenmi bir tür hamam" anlam ndad r. Bu söz için Kurulumuz, buharl hamam
kelimesini önermektedir.
seans : Frans zca séance (mesle'ini veya sanat n yapan bir kimsenin yan nda, o kimsenin mesle'i ile
ilgili bir i için harcanan süre, aral ks z bir i için harcanan süre). Bu kelime için Kurulumuz, oturum
sözünün uygun bir kar l k olaca' konusunda birle mi tir. Örnek: Oturumun ilk yar m saatinde
gösterge bin 341 puanl k bir art $la 20 bine dayand .
seksiyon : Frans zca section (bir kurulu ta veya bir bilgi öleninde yönetim birimlerinden her biri). Bu
söz için Kurulumuz, bölüm kelimesinin uygun bir kar l k oldu'u görü ünde birle mi tir. Örnekler:
Bankam z n ilgili bölüme bakan müdürü, bugün gelmeyecek. Biz, bildirimizi B bölümünde okuyaca z.
self-determinasyon : Frans zca self determination. "Bir ulusun kendi gelece'ini yine kendisinin tayin
etmesi" anlam na gelen bu söz için Kurulumuz, geleceklik hakk kar l ' n önermektedir.
self-servis : )ngilizce self (kendi, kendine) + service (hizmet). Teklifimiz: seçal. Örnek: Baz
lokantalarda hizmet seçal $eklinde veriliyor.
seminer : Frans zca séminaire (bir konu üzerinde toplu çal ma). Teklif edilen kar l k: toplu çal ,ma.
Örnekler: Vak f, demokrasi konulu bir toplu çal $ma düzenledi. Ö renciler belli bir konuda toplu
çal $ma ödevi haz rlayacaklar.
sempati : Frans zca sympathie (duyguda l k, kan kaynama, cana yak nl k). "Bir insan n bir ba kas na
kar duydu'u sevgi ve yak nl k" anlam nda kullan lan sempati için dilimizde u kar l klar uygun
dü mektedir: yak nl k, cana yak nl k, sevimlilik. Örnek: Türk oldu umuzu söyleyince Macarlar n
yak nl klar n tebessümlerinden hissediyoruz.
sempati duymak : kan kaynamak.
sempatik : Frans zca sympatique (sevimli, cana yak n, candan). Teklif etti'imiz kar l klar: sevimli,
cana yak n. Örnek: Sevimlili i (cana yak nl ) ile bütün bak $lar üzerinde topluyordu.
sempatizan : Frans zca sympatisant (yanda , taraftar, sevgi duyan, tutan). Türkçe Sözlük’te “üyesi
olmad ' hâlde bir partinin, bir toplulu'un görü lerini benimseyen veya bir görü ü, bir ö'retiyi, bir
ak m tutan (kimse), duyguda ” eklinde tan mlanan bu kelime için Kurulumuz, yak nl kduyar ve sever
kar l klar n teklif etmektedir. Örnekler: Terörle Mücadele Cubesi ekipleri, illegal örgütlere yak nl k
duydu u belirlenen yüzlerce ki$iyi gözalt na ald . YÖK bu y l ö rencilere, ÖYS sonuç belgesiyle birlikte
terör örgütlerinin üniversitelerde yak nl kduyar (sever) kazanma faaliyetlerine dikkat çeken bir mektup
da gönderecek.
sempozyum : Frans zca symposium ( ölen; bilimsel ölen, belli bir konunun tart ld ' bilimsel
toplant ). Teklif etti'imiz kar l k: bilgi ,öleni. Örnek: Önümüzdeki ay bir "Türk Dünyas Bilgi Cöleni"
düzenleyece iz.
semptom: Frans zca symptome (belirti, alâmet, araz). Komisyonumuz belirti kar l ' n daha önce
sendrom için teklif etmi ti. Doç. Dr. Salih Murat Akk n'dan ald ' m z ve Türk Dili dergisinin Nisan
(1995) say s nda yay mlad ' m z mektupta belirti'nin semptom kar l ' olmas gerekti'i, sendrom için
ise hastal k tablosu teriminin t p prati'inde yerle ti'i ifade edilmektedir. Akk n' n uyar s
do'rultusunda semptom için teklif edilen kar l k: belirti. Örnek: Bu hastal n en önemli belirtisi
yüksek ate$tir.
sendrom: Frans zca syndrome (hastal kla ilgili belirtilerin tümü). T ptaki kullan l için teklif edilen
kar l k: hastal k tablosu. Örnek: Bu hastal k tablosu birden fazla etkenle ortaya ç kabilir.
Sendromun dilimizde mecaz olarak kullan lan "kriz, buhran, s k nt " anlam için teklifimiz: s k nt .
Örnekler: Önümüzdeki günlerde "Eylül s k nt s "n n psikolojik etkisiyle dövize yönelik bir talep
olu$abilir. Partilileri önümüzdeki aylarda bir "genel ba$kan s k nt s " bekliyor.
senkronizasyon: Frans zca synchronisation. Türkçede sinema ve televizyon alan nda kullan lan bu
terimi Türkçe Sözlük u ekilde tan mlamaktad r: “1.E leme i i. 2.sin. Görüntü ve ses ku aklar
aras ndaki ba'.” Kurulumuz da bu söze kar l k olarak dilimizde zaten var olan ve kullan lan e,leme
kelimesini benimsemi tir.
senkronize etmek : e,lemek.
Bu arada unutmamak gerekir ki, yabanc bir kelime bas nda, burada belirtilen kar l klar d nda çok
de'i ik anlamlarda da kullan labiliyor. Hâlbuki bu tür kullan mlar için dilimizde pek çok kelime vard r.
Bu yolu seçmeyip kolaya yönelenler a a' daki örneklerde görüldü'ü gibi Türkçe kar l ' oldu'u hâlde
hiç gere'i yokken yabanc kelimeleri kullanmakta ve bu yabanc kelimelerin yayg nla mas na sebep
olmaktad rlar.
Minicik bebekler henüz senkronize yüzme figürleri yapmasalar da suda batmadan kalabiliyorlar. Uçu$
tarifeleri senkronize edilerek =stanbul ve Zürih’teki ba lant lar güçlendirilecektir.
Gazetelerden derledi'imiz bu örneklerin ilkinde senkronize sözünün yerine uygun, ikincisinde ise uygunla$mak, uyum içinde olmak kar l klar n n kullan lmas gerekir.
Senkronizasyon kelimesinin Türkçede dil bilimi alan nda kullan lan pek çok türevi vard r. Kurulumuz,
bu sözlere kar l k olarak daha önceden teklif edilmi ve yayg nla m kar l klar n benimsenmesine
karar vermi tir.
senkron : e, zaman.
senkroni : e, zamanl k.
senkronik : e, zamanl .
senkronizm : e, zamanl l k.
sensor : )ngilizce sensor. “Al c alet, sezici, alg lay c ” anlamlar nda )ngilizceden dilimize giren bu
kelime, gazetelerde Frans zca telâffuzuyla sensör eklinde yanl olarak kullan lmaktad r. Kurulumuz bu
kelimeye kar l k olarak, kesmek fiilinden türetilen keser örne'inden yararlanarak duymak fiilinden
duyar sözünü olu turmu tur. Örnek: TSE bu y l üretilen do al gaz sobalar na duyar denilen parçan n
tak lmas n zorunlu k ld .
serigraf : ipek bask c .
serigrafi : Fr. sérigraphie. “Bir lâstik silindir ile uygun bir malzemenin ablon maskeye bast r larak
görüntünün bir yüzey üzerine geçirilmesi i lemi” anlam ndaki bu Frans zca kelime için Kurulumuz ipek
bask kar l ' n önermektedir. Örnek: Sanatç n n, ipek bask , ya l boya ve kesyap olmak üzere üç
grupta toplanan eserleri, tarihten izler ta$ yor.
server : )ngilizce server ”sunucu”. Bilgisayar alan nda “bir a'da di'er kullan c lar taraf ndan eri ilen
kaynaklar bar nd ran bilgisayar” anlam nda kullan lan bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz da
sunucu sözünü benimsemi tir. Örnek: Sunucu ad verilen bilgisayarlar çe$itli korsanl klara kar$
korumak için geli$tirilmi$ bir program sat n ald k.
sezon : Frans zca saison (mevsim). Bu kavram için dilimizde zaten güzel bir kelime vard r: mevsim.
Örnek: =ki tak m da yeni mevsime büyük bir ümitle ba$lam $lard .
shape master : )ngilizceden dilimize geçen ve sa'l kla ilgili bir spor dal n temsil eden bu söze kar l k
olarak Kurulumuz, güçlendirme kelimesini önermektedir. Örnek: Fitness Club aç ld . T bbî kontrol
alt nda ki$iye özel egzersizler, deniz tedavisi, su içi masaj , aerobik, güçlendirme, germe, gev$eme
egzersizleri yap l r.
shower screen : )ngilizce olan bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz du, kabini ve banyo kabini
kelimelerini teklif etmektedir. Dilimizde bir marka ad olan “du,akabin” ekli yayg nla m t r. Yap
olarak yanl olan bu kelimenin yerine yukar daki kelimeler uygun görülmü tür. Örnek: Dairesine yeni
model du$ kabini (banyo kabini) koydurmu$.
side effect : )ngilizce side (yan, taraf) + effect (etki, sonuç). )lâçlar n istenmeyen etkilerini anlatmak için
t p alan nda kullan lan bu kelimeye Türkçe bir kar l k da yine doktorlar m z taraf ndan bulunmu tur:
yan etki. Örnek: =lâc n en çok rastlanan yan etkileri, mide a r s , sindirim yolu kanamalar ve gizli
kanama gibi bulgulard r.
sidewalk sale : )ngilizce sidewalk “yaya kald r m ”, sale “sat ”. Kurulumuz bu kelime için kald r m
sat , ve ma/aza önü sat , kar l klar n önermektedir. Örnek: =zmit’teki Fabrika Sat $ Ma azas ,
Türkiye’de ilk kez kald r m sat $ (ma aza önü sat $ ) uygulamas n ba$latt .
siesta : )spanyolca siesta (ö'le uykusu). "S cak ülkelerde, ö'le uykusunu uzatarak i e ba lama saatini
daha ileriye alma" anlam nda kullan lan bu kavram için teklif etti'imiz kar l k: ö/le uykusu. Örnek:
Akdeniz ülkelerinin ço unda görülen ö le uykusu uygulamas Çe$me'de de ba$lad .
simülâsyon : Frans zca simulation. "Taklit etme, taklidini yapma" anlam ndaki bu söz son dönemlerde
bilgisayar ve ileti im terimi olarak duyulmaya ve kullan lmaya ba land . Kurulumuz, bu söz için
benzetim kelimesini önermi tir.
Kök bak m ndan ayn olan simülâtör sözü için de benzetimlik uygun bir kar l k olarak seçilmi tir.
Örnek: Benzetimlik ayn uçaktaym $ izlenimini verirken, pilot da havadaym $ gibi uçacak.
Ayr ca gazetelerde bu sözün simülâsyon sinemas eklinde bir ba ka kullan m na daha rastlamaktay z.
Bu durumda da kullan lacak kar l k benzetim sinemas 'd r. Örnek: Seyredenlerin kendilerini perdenin
içinde hissedecekleri benzetim sinemalar Tatilya'n n bir ba$ka yönü.
simültane : Frans zca simultané (e zamanl , ayn anda olan). Son zamanlarda daha çok, "an nda
yap lan sözlü tercümeler" için kullan lan simültane sözü için teklif etti'imiz kar l k: an nda. Örnek:
Görü$meler an nda çeviriyle dev bir ekrandan yans t lacak.
sinerji : Frans zcadan (synergie) dilimize giren bu kelime "birlikte çal ma, (organlarda) i birli'i
görevde lik" anlamlar n ta maktad r. Kurulumuz bu kelime için daha önce de önerilmi olan
görevde,lik kar l ' n n kullan lmas n uygun görmektedir. Örnek: Besicilikle u ra$ yoruz.
Fabrikalar n at klar n do al yem olarak kullan yoruz. Bu bir görevde$lik yarat yor.
single : )ngilizce single (tek, bir; özel; tek ki ilik). Son zamanlarda müzik dünyas nda, "tek ki i
taraf ndan doldurulan kaset veya yo'un teker" anlam nda kullan lan single sözünün bu anlam için teklif
etti'imiz kar l k: tekli. Örnek: Sanatç n n yeni ç kan teklisi, önümüzdeki günlerde piyasaya sürülecek.
sirkülâsyon : Frans zca circulation. Genel olarak "hava ve paran n dola m " anlam nda dilimizde
kullan lan bu söz çek, senet, bono veya para piyasas nda daha s k geçmektedir. Kurulumuz, sirkülâsyon
için dola, m sözünün uygun bir kar l k oldu'unu kabul etmi ve hava dola, m , para dola, m
biçimlerinde kullan labilece'i görü üne varm t r.
sirküler : Frans zca circulaire sözü geldi'i dilde "yuvarlak, de'irmi" gibi anlamlar yan nda "sonunda
ç k noktas na dönen" anlam nda da kullan l r. Bu söz bizde daha çok "genelge" anlam yla
kullan lmaktad r. Kurulumuz, Türkçedeki kullan mlar na göre sirküler sözünün genel anlamda genelge,
toplant lar için yap lan ça'r anlam nda ise duyurum eklinde kar lanmas na karar vermi tir. Bunlar n
d nda Türkçede sirküler, imza sirküleri biçiminde de geçer. Hukukî ve ticarî bir terim oldu'unu göz
önüne alan Kurulumuz, bu durumda da imza belgesi sözünün kullan lmas n uygun bulmu tur.
Örnekler: Hazine ve D $ Ticaret Müste$arl ba$l kl genelgede ba$kan n 4-7 A ustos tarihleri aras nda
izinli oldu u bildiriliyordu. Kurultay n birinci duyurumunu gönderdik. =hale için ba$vuruda bulunacak
kurulu$lar n dosyalar nda noter tasdikli imza belgesi de bulunacakt r.
sit-com : )ngilizce situation comedy kelimelerinin k saltmas olarak sit-com eklinde ve “bir durumun,
güldürücü bir ekilde oyunla t r lmas ” anlam nda Türkçeye giren bu kelimeye kar l k olarak
Kurulumuz, önceden de dilimizde kullan lan fakat yayg nl k kazanmam olan durum güldürüsü
kelimesini teklif etmektedir (k saltmas : durgül). Örnek: Ad henüz kesinle$meyen dizi Alt n K zlar gibi
durum güldürüsü tarz nda olacak.
skala : )talyanca scala. Türkçe Sözlük'te "bir bestede kullan labilecek ayn türden sesler kümesi;
genellikle ölçü aletlerinde gösterge çizelgesi; sekiz notan n kal n sesten inceye veya inceden kal na
gitmek üzere s ralanm dizisi" eklinde geçen skala sözü dilimizde "dizi, s ra" anlam nda
kullan lmaktad r. Kurulumuz bu söz için yelpaze ve gösterge çizelgesi sözlerini önermektedir. Örnek:
Müzi i bir esin kayna olarak kullanan sanatç , ya l boyan n bütün imkânlar n zorlayarak zengin bir
renk yelpazesi yaratt .
skeç : )ngilizce sketch. )ngilizceden dilimize geçen bu söz "daha çok radyoda yay mlanmak üzere
haz rlanm genellikle güldürü niteli'inde k sa ve sürükleyici oyun" anlam nda kullan l r. Kurulumuz bu
kelime için oyunca sözünü önermektedir. Örnek: Bu oyuncada ülkemizdeki i$ isteme yollar ele al n yor.
skeet : )ngilizce skeet (havaya f rlat lan yapma ku lara ni an alma). At c l k sporunda kullan lan ve
“saat yüzeyi biçiminde bir alanda, on iki de'i ik noktadan havaya f rlat lan plâklar vurma temeline
dayanan yar ma” anlam na gelen skeet için Kurulumuz, atvur kelimesinin kar l k olarak
kullan lmas nda görü birli'ine varm t r. Örnek: Avrupa At c l k Campiyonas na atvur müsabakalar yla
devam edildi.
skor : )ngilizce score (oyunda kaydedilen say veya puan). Sporda, "say bak m ndan mevcut durum
veya sonuç" anlam nda kullan lmaktad r. Kar la ma henüz bitmemi se durum, bitmi se sonuç
kelimelerinin kullan lmas teklif edilmektedir. Örnekler: Cu anda durum 2-1. Kar$ la$ma 3-1' lik bir
sonuçla bitti. Baz durumlarda say kelimesi kullan lmal d r. Örnek: Efes'in ba$ar l çal $t r c s sadece
say ya sevindi.
skorboard : )ngilizce score + board (tahta). Tak mlar n kazand ' say lar gösteren tabelâ. Teklif edilen
kar l klar: say göstergesi, say levhas . Örnek: Cu anda say göstergesine (levhas na) bak yoruz;
durum: 56-52.
slogan : )skoçyal bir klan n sava naras olan "gaelce slaugh-ghairm" sözlerinden ç km olan slogan,
bugün "k sa ve çarp c propaganda sözü" anlam nda kullan lmaktad r. Bu kavram için, O'uz Ka'an
Destan 'nda "sava naras ", bugünkü K rg z Türkçesinde ise tam olarak slogan kar l ' nda kullan lan bir
sözü teklif ediyoruz: uran. Örnekler: Lise ve dengi okullar aras nda sigaraya kar$ uran yar $mas
düzenlendi. Meydanda toplananlar K br s lehinde çe$itli uranlar att lar.
smaç : )ngilizce smash. "Voleybol, tenis, masa tenisi, hentbol gibi oyunlarda, rakip alana veya kaleye
indirilmek suretiyle topa yüksekten, sertçe ve dik bir biçimde vurma" anlam nda olan bu söze kar l k
olarak Kurulumuz, çivileme ve küt inme sözlerinin uygun oldu'u görü ündedir. Örnek: Tak ma yeni
al nan oyuncu, mükemmel çivilemeleri (küt inmeleri) ile dikkat çekti.
smaçör : çivileyici, küt inici.
snack-bar : )ngilizce snack (k s m, porsiyon) + bar. "Günün her saatinde çabucak yemek yenilebilen
lokanta" anlam nda kullan lan snack-bar için teklifimiz: at ,t rma yeri, at ,t rmal k. Örnek: A r
lokantalar art k revaçta de il; insanlar at $t rma yerlerine (at $t rmal klara) daha çok ra bet ediyor.
sneaker : )ngilizce (alt lâstik tenis pabucu). Dilimizde spor ayakkab anlam yla son y llarda
yayg nla an bu kelime için Kurulumuz, Anadolu’da halk dilinde kullan lan lâstik çedik kar l ' n
önermektedir. Örnek: Derimod yine harikalar ayaklar n za getirdi. Özellikle rengârenk lâstik çedikler
çok sat l yor.
sneak preview : )ngilizce sneak (sinsice hareket etmek) + preview (gelecek programdan gösterilen
parçalar). Bir sinemac l k terimi olarak dilimizde yeni yeni kullan lmaya ba lanan bu söz, “yeni çekilmi
bir filmin gösterime girmeden önce az say da seçilmi bir seyirci grubuna izlettirilmesi” anlam na
gelmektedir. Kurulumuz sneak preview için ön izleme kar l ' n önermektedir. Örnek: 15 A ustos’ta
düzenlenen ön izlemede “Bridget Jones’un Günlü ü” Cinemail Kulübü davetlilerine gösterildi.
snobizm : züppelik.
snop : )ngilizceden dilimize giren bu kelime Türkçe Sözlük’te "seçkin görünmek için, baz çevrelerdeki
dü ünceleri benimseyen, hayranl k duyan ve onlar gibi davranmaya özenen (kimse), züppe" eklinde
tan mlanmaktad r. Kurulumuz, bu kelime için dilimizde kullan lmakta olan züppe kar l ' n n uygun
oldu'u görü ündedir.
sofistike : Frans zca sophistiqué (kar t r lm , hileli; yapmac kl ; teknolojide çok geli mi , ileri).
Felsefedeki anlam için teklifimiz: yan lt c . Örnek: Yan lt c bir muhakeme tarz var.
Teknolojideki anlam için teklifimiz: karma, k. Örnek: Günümüzün karma$ k silâh sistemleri askerli i
tam bir uzmanl k alan hâline getirdi.
A a' lay c , kötüleyici anlam için teklifimiz: bilmi,. Örnek: Arjantinliler, kendilerini bölge ülkelerine
göre daha üstün, daha kültürlü, daha bilmi$ buluyorlar.
software : )ngilizce software (bilgisayara verilen plân, program ve çe itli belletmeler). Bu kelimenin
yaz l m sözüyle kar lanmas Kurulumuzca kabul edilmi tir. Örnek: Daha fazla yaz l m ve güç
art r m yla yar n n geli$mi$ ba$ka ürünleri ortaya ç kacak.
solâryum : Frans zca solarium. Lâtinceden Fran-s zcaya geçmi olan bu kelime "hastal klar n güne
nlar yla tedavi edildi'i yer" anlam ndad r. Kurulumuz bunun için güne, odas sözünü önermektedir.
Örnek: Aç k ve kapal yüzme havuzlar , tenis kortlar ve güne$ odas ile...
sorti : Frans zca sortie (ç k ). Son zamanlarda özellikle uçaklar n bir yeri bombalamak üzere alandan
ç k lar için kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz kar l k: ç k ,.
sorti yapmak : Sorti sözü daha çok "yapmak" fiiliyle birlikte kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz kar l k:
ç k , yapmak. Örnek: Hava kuvvetlerimize ait uçaklar bugün alt ç k $ yapt .
spekülâsyon : Frans zca spéculation. (felsefede tasavvur; soyut ve anla lmaz dü ünce; vurgunculuk).
"Soyut ve anla lmaz dü ünce, konuyu sapt rarak bo konu ma" anlam için teklif etti'imiz kar l k:
dü,üntü. Örnek: Bu konudaki dü$üntülerden art k herkes b kt .
) hayat ndaki spekülâsyon için u kar l k dilimizde zaten vard r: vurgunculuk. Örnek: =n$aat i$lerinde
vurgunculuk yaparak zengin oldu.
spekülâtif : Frans zca spéculatif. Ticarî anlam için kar l ' : havadan, aç ktan. Örnek: Dövizdeki
aç ktan (havadan) art $lar n i$e yaramad görüldü.
"Soyut ve anla lmaz dü ünce, bo söz" anlam yla ilgili olarak teklif edilen kar l k: dü,üntülü. Örnek:
Dü$üntülü konu$malarla öldürülecek vaktimiz yok.
spekülâtör : Frans zca spéculateur. Kar l ' : vurguncu. Örnek: Dü$ük fiyattan toplad
yüksek fiyattan satan vurguncu kö$eyi dönüyor.
hisseleri
spesifik : Frans zca spécifique. (özgü, kendine has; özel, hususî). Teklif etti'imiz kar l klar: çok özel,
özellikli. Örnek: Eski para koleksiyonculu u ve al m sat m çok özel (özellikli) bir konu.
spesiyal : Frans zca spécial. (ola'anüstü; seçkin; özel). Son zamanlarda dilimizde bu kelime "özel,
kendine özgü" anlamlar nda kullan lmaktad r. Biz de ayn kar l klar teklif ediyoruz: özel, kendine
özgü. Örnek: Bu al $veri$ yerinin özel (kendine özgü) bir havas var.
spesiyalite : Frans zca spécialité. (özellik; uzmanl k). Son zamanlarda bu söz, "lokantalardaki özel
yemek" anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklifimiz: özel yemek. Örnek: Lokantam z n
bugünkü özel yeme i hünkârbe endidir.
sponsor : )ngilizce sponsor (kefil; vaftiz babas ; manevî baba). Dilimizde bir i i, bir faaliyeti, bir
program destekleyen irket veya ki i anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz
kar l k: destekleyici. Örnek: Destekleyici kurulu$lar kitaplar n yay mlanmas n kolayla$t r yor.
"Sponsorlu'u ile" ifadesi için deste/iyle kelimesi kullan lmal d r. Örnek: Geçen haftaki kar$ la$malar,
büyük kurulu$lar n deste iyle yap ld .
spontane : Frans zca spontané. Dilimizde daha çok "kendili'inden olan, kendili'inden olu an veya
an nda yap lan" anlam nda kullan lan bu kelimenin yerine Kurulumuz, kendili/inden sözünü
önermektedir. Bu kelimeyle birlikte gelmek, olmak veya uygun bir fiil (kendili'inden gelmek,
kendili'inden olmak) kullan labilir. Örnek: Benim için sunuculukta "merhaba"dan sonras
kendili inden gelir.
spot : )ngilizce spot (yer; benek, nokta; ay p; projektör ' ; pe in). Bas n yay n organlar nda son
zamanlarda pe in piyasay anlatmak üzere kullan lan spot için dilimizde zaten kar l k vard r: pe,in.
Örnek: Bugünkü pe$in piyasa de erleri, hâlâ Ekim fiyatlar seviyesinde.
spot sat , : pe,in sat ,.
"Projektör ' " anlam için teklif etti'imiz kar l k: , nt . Örnek: I$ nt lar n alt ndaki genç adam
elindeki k rm z gülle "de i$im"i anlat yordu.
spot lâmbas : , nt lâmbas .
spread : )ngilizceden bir ekonomi terimi olarak dilimize giren bu kelime "mevduat faizleriyle kredi
faizleri aras nda meydana gelen fark" eklinde tan mlan r. Bir ba ka anlam yla borsada al m ve sat m
fiyatlar aras ndaki farkt r. Bu fark bir k ymetli evrak n de'eri ile piyasa fiyat aras nda da olabilir.
Kurulumuz, bu söz için do'rudan fark kar l ' n n kullan lmas n önermektedir. Tütünbank
Bülteni’nden ald ' m z u cümle bir tan m niteli'indedir: Spread döviz-efektif al m ve sat m fiyatlar
aras nda olu$an farkt r. (Say : 5, 1996) Bu cümle, "Döviz efektif al m ve sat m fiyatlar aras nda olu$an
duruma fark denir." biçiminde ifade edilebilir.
sprint : )ngilizce sprint. Atletizmde "k sa mesafeli sür’at ko usu" demek olan bu kelime için
Kurulumuz, k sa ko,u sözünün uygun bir kar l k oldu'unu belirtmektedir. Bu sözün sprinter
biçiminde bir de türevi vard r. K sa mesafe ko ucusu anlam na gelen bu söz için de önerimiz k sa
ko,ucu'dur. Örnekler: Kilosu uygun olan atlet bu k sa ko$uda kazan r. Dünyan n en ünlü k sa ko$ucusu
olan Carl Lewis, Barcelona Olimpiyatlar nda yüz metreyi ko$amayacak.
squash : )ngilizcedeki özgün imlâs yla dilimizde kullan lmaya ba lanan bu söz bir spor terimidir. “Özel
bir odada tek veya çift ki iyle oynanan, topu bir raketle duvardaki belirli bölgeye at p, dönü te çizgilerle
belirlenmi oyun alan na dü ürme esas na dayanan bir oyun” anlam ndaki bu sözün yerine Kurulumuz,
duvar topu tamlamas n n kullan lmas n önermektedir. Örnek: Bankan n üstün teknolojiyle donat lm $
spor alan nda duvar topu oynama imkân da var.
stabil : oturmu,, istikrarl , sabit.
stabilizasyon : Frans zca stabilisation (dengeleme; sa'lamla t rma; süreklile tirme). Bu söz için teklif
etti'imiz kar l klar: istikrar, oturmu,luk, sabitlik. Örnek: Türkiye son zamanlardaki uygulamalarla
belli bir istikrar (oturmu$lu u, sabitli i) yakalad .
stabilize : oturtulmu,, sabitle,tirilmi,.
stabilize yol : berkitme yol. Örnek: Berkitme yollar n üzerine s k $t rma i$leminden sonra asfalt
kaplama yap l r.
stagflâsyon : Frans zca stagflation (ekonomideki durgunluk ve enflâsyonun ayn anda ya anmas ). Bu
söz için Kurulumuz, durgun ,i,kinlik kar l ' n önermi tir. Örnek: Gerekli önlemler al nmazsa durgun
$i$kinli i konu$mak de il ya$amaya ba$layaca z.
stand-by : )ngilizce (yedekte bulunan). ")stikrar program uygulamakta olan ülkelere IMF'nin bu
program desteklemek üzere, belli artlara ba'l olarak verdi'i kredi" anlam nda kullan lan stand-by için
uygun buldu'umuz kar l k: destek. Örnek: Destek anla$mas n n yürürlü e girmesinden sonra IMF,
anla$madaki $artlar n uygulan p uygulanmad n denetleyecek.
Bu kavram d nda yedekte kar l ' kullan lmal d r. Örnek: Cep telefonlar m z herkesin sustu u yerde
konu$maya devam eder, tam 24 saat yedekte kalabilir.
stand-up : )ngilizce orijinal imlâs yla Türkçeye giren bu kelime “ayakta durmak, aya'a kalkmak”
anlamlar ndad r. Dilimizde son dönemlerde stand-up komedyenler eklindeki kullan yla yayg nla an
bu kelimeye Kurulumuz, sözçatar kar l ' n teklif etmektedir. Örnek: Sözçatarlar Türkiye’de konu
s k nt s çekmiyorlar.
stant : )ngilizce stand. Dilimize "tezgâh, kitap sergilenen alan, te hir yeri" anlamlar yla geçen bu
kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, sergilik kelimesini önermi tir. Örnekler: Türkiye'de sekizinci kez
düzenlenen Uluslar Aras E itim Fuar na 35 sergilik ile kat lan üniversiteler âdeta görücüye
ç km $lard . Dekorasyon Aksesuar Fuar n n bir sergili inde mankenlik yapan Demet Yoruç, gece
boyunca tüm dikkatleri üzerine çekti.
star : )ngilizce star (y ld z). Ünlü sanatç lar için kullan lan star yerine biz de y ld z diyebiliriz. Örnek:
Hollywood'un ünlü y ld zlar dün =stanbul'dayd .
start : )ngilizce start (ba lamak). Daha çok bir spor terimi olarak yayg nla an bu kelime için teklif
etti'imiz kar l klar: ba,lama, ç k ,. Emir olarak kullan ld ' zaman ba,la kelimesi tercih edilmelidir.
Özellikle bilgisayarda start komutu için ba,la kelimesi kullan lmal d r.
start vermek : ba,latmak. Örnek: Hakem düdü ünü çalarak yar $ ba$latt .
start yeri : ba,lama yeri.
statüko : Frans zca olan ve uzun zamandan beri Türkçede kullan lan statüko (statuquo) "yürürlükte
bulunan anla malara göre olmas gereken veya süregelen durum" anlam ndad r. Bu söz için Kurulumuz
mevcut durum ve var olan durum kar l klar n teklif etmektedir.
step : )ngilizce step. Bu sözün basketbolda, "bir oyuncunun elinde top oldu'u hâlde, topu yerde
z platmadan bir ad mdan fazla yürümesi" anlam ndaki kullan m için Kurulumuz, hatal yürüme
sözünü kar l k olarak önermektedir. Ayr ca bu söz do'rudan bir spor terimi olarak da kullan lmaktad r.
Bu durumda ise step için önerdi'imiz kar l k inmek ve ç kmak fiillerinden olu turulan inç k't r. Spor
d nda step by step biçiminde geçen kelimenin ad m ad m eklinde kar l ' n n bulundu'unu ve
kullan ld ' n hat rlatmam z gerekir. Örnek: Parti ad m ad m iktidar olma hesab yap yor.
steril : Frans zca stéril. "Verimsiz, k s r" veya "her türlü mikroptan ar nm " anlam nda kullan lan bu
söz için Kurulumuz, ar n k kelimesinin t ptaki anlam na uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir.
Kelimenin öteki anlamlar içinse verimsiz sözü kullan lmal d r. Örnek: Numune et, market
yöneticilerinin de bilgisi alt nda ar n k kap içinde al nd .
sticker : )ngilizceden dilimize giren ve özgün imlâs yla kullan lan bu kelime "etiket, yap t r lan ey"
anlam ndad r. Kurulumuz, bu kelimeye kar l k olarak dilimizde zaten var olan ç kartma sözünün
kullan lmas n önermektedir. Örnek: Araban n arkas na üniversitenin ad n ç kartma olarak yap $t rm $.
stilist : Frans zca styliste ”biçemci, üslûpçu”. Edebiyat alan nda “kitab n üslûp ve tertibiyle me gul olan
kimse” anlam nda kullan lan bu kelime için Kurulumuz dilimizde zaten var olan üslûpçu sözünü
benimsemi tir. Bu kelime Türkçe Sözlük’te “bir moda evinde yeni ürünlerin olu umunu ve yarat lmas n
sa'layan kimse” eklinde tan mlanmaktad r. Kelimenin bu anlam için Kurulumuz, giyimçizer
kar l ' n teklif etmektedir. Stilist sözü baz yerlerde dizayn r kar l ' nda yanl olarak
kullan lmaktad r. Araba çiziminin dizayn ve dizayn r, giyim çiziminin ise stilist kelimeleri ile
kar lanmas gerekir.
stilistik : üslûp bilimi, biçem bilimi.
stilistlik : giyimçizerlik.
stopaj : Frans zca stoppage (y rt ' , sökü'ü örme). Bu söz, Türkçeye bir ticaret terimi olarak geçmi tir.
"Kanunun öngördü'ü ölçüde yap lan kesintilerden ilgiliye y l sonunda ödenen miktar" anlam nda
kullan lan bu söz için Kurulumuz, ön kesinti kar l ' n önermektedir. Örnekler: Ön kesinti
gelirlerinden yüzde üç ek vergi al nacak. Vergi kararnamesi ç kt ktan sonra tar m ürünlerinde brüt
has lat üzerinden al nan ön kesinti vergisi iki buçuk kat artacak.
stoper : )ngilizce stopper (t kaç; durdurucu). Futbolda, savunman n önünde görev yapan ve topu kesip
da' tan oyuncu. Önerdi'imiz kar l k: durdurucu. Örnekler: Tak m n durd rucular üstün bir ba$ar
gösterdiler. Alman hoca, Semih'i durduruculu a çekmeyi dü$ünüyor.
stop-loss : )ngilizceden orijinal imlâs yla dilimize giren ve bankac l k alan nda kullan lan bu terim,
“fiyat dü ü ü sonucu daha fazla kayb önlemek amac yla yap lan i lemler” olarak tan mlanmaktad r.
Kurulumuz, bu söz için zarar kesme kar l ' n önermektedir. Örnek: Böyle durumlarda hisselerin
zarar kesme f yatlar tespit edilip, bu seviyelerden al m yap labilir.
strapless : )ngilizce strap (kay , erit, atk , bant) + less (son ek -siz). Kurulumuz strapless kelimesine
kar l k olarak ask s z sözünü benimsemi tir. Örnek: Ask s z k yafetler bu y l n yaz modas nda s kça
kar$ m za ç kacak.
stres : )ngilizce stress (fizyolojik veya psikolojik sebeplerden kaynaklanan ve sinir sistemini a r
derecede y pratarak organizmada s k nt , gerginlik, yorgunluk, dikkat da' n kl ' yaratan rahats zl k).
Bu kelimeye kar l k olarak gerginlik sözü uygun görülmü tür. Örnek: Sporcular n bu gerginli e nas l
dayand klar na do rusu hayret ediyorum.
strese girmek : gerginli/e girmek.
stresli : gergin. Örnek: Gergin bir hayat.
stresör : Türkçeye )ngilizceden geçen ve “fizyolojik veya psikolojik sebeplerden kaynaklanan ve sinir
sistemini a r derecede y pratarak organizmada s k nt , gerginlik, yorgunluk, dikkat da' n kl ' yaratan
rahats zl k” anlam yla kullan lan stres kelimesine kar l k olarak daha önce gerginlik kelimesi teklif
edilmi ti. Kurulumuz, ayn kökten gelen stresör kelimesine kar l k olarak ise gerginle,tirici sözünün
kullan lmas n uygun bulmu tur.
stretching : )ngilizceden dilimize geçen bu söze kar l k olarak Kurulumuz, germe sözünü
önermektedir. Örnek: Fitness Club aç ld . T bbî kontrol alt nda ki$iye özel egzersizler, deniz tedavisi, su
içi masaj , aerobik, güçlendirme, germe, gev$eme egzersizleri yap l r.
suare : Frans zca soirée. Bu söz Türkçede iki anlamda kullan lmaktad r. Bunlardan biri "gece oynanan
tiyatro veya sinema gösterisi", di'eri ise "ak am yeme'inden sonra yap lan e'lence, toplant "d r.
Kurulumuz, bu söz için ak,aml k kelimesini kar l k olarak önermi tir. Örnek: Sanatç lara verilen bir
ak$aml a gitmi$tim, beni kimse tan mad .
sübvanse etmek : desteklemek. Örnek: Bal kç l k, hükûmetlerin en çok destekledi i sektörlerden
biridir.
sübvansiyon : Frans zca subvention (yard m; devletçe yap lan para yard m , para deste'i). Teklif
etti'imiz kar l k: destekleme. Örnek: Ülkenin baz ürünlerine dünya pazarlar nda rekabet imkân
sa lamak için ihracat desteklemeleri yap l yor.
süpermarket, hipermarket, grosmarket : sat , saray , ulu pazar. Örnek: Ankara'da birkaç sat $
saray birden aç ld .
süpervizör : Frans zca superviseur. "Bir i yerinde denetleme ve kontrol i ini yapan üst düzey yönetici,
denetleyici" anlam ndaki bu kelime için Kurulumuz, üst denetçi sözünü önermektedir. Örnek:
Cirketimize yüksek ö renim görmü$ yabanc dil bilen üst denetçiler al nacakt r.
swap : )ngilizceden dilimize geçen bu bankac l k terimi "kâr etme veya kur farkl l klar ndan korunma
amac yla farkl vadeler itibar yla döviz al n p sat lmas " anlam nda kullan lmaktad r. Kurulumuz bu söz
için takaslama kelimesini önermektedir. Örnekler: Hükûmet üçlü emzik stratejisini uygulamaya koydu.
Takaslama yolu ile bankalarda biriken paray , faiz ve borsa yoluyla da piyasalardaki otuz trilyonluk
ba$ bo$ paray kontrol alt na al yor.
swift : )ngilizce swift (çabuk, h zl , sür’atli). Son y llarda daha çok bankac l k alan nda kullan lan bu
kelime için Türkçede zaten h zl sözü bulunmaktad r. Dolay s yla swift sözünün kullan lmas na hiç
gerek yoktur. Örnek: 1995 y l nda $ubelerimizden muhabir bankalara h zl mesaj gönderilmesi
sa lanm $t r.
,ilt : )ngilizce shield. Bu söz Türkçede "üzerinde genellikle bir kurum veya kurulu un ad , i areti
kaz lm olan ve takdir için arma'an olarak bir kimseye veya gruba verilen kalkan biçiminde levha"
anlam nda kullan lmaktad r. Bu söz için Kurulumuzun önerisi ergilik'tir. Örnek: Cehir Tiyatrolar na
eme i geçenlere ergilik verilecek.
,ov : )ngilizce show (gösteri , görünü , gösteri). Daha çok sahne ve ekrandaki e'lendirici programlar
için kullan lan ov kelimesine kar l k olarak gösteri sözü dilimizde tutunmu ve yerle mi tir. Ancak
son zamanlarda ov ile kurulan )ngilizce çe itli birle ik kelimeler yay lmaktad r. Bunlar için teklif
edilen kar l klar da a a' daki maddelerde s ralanm t r.
,ovmen : )ngilizce showman (tiyatro, sirk vb. sahibi, reklâmc ). Dilimizde daha çok, sahne ve ekranda
gösteri yapan kimseler için kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif etti'imiz kar l k: gösteri adam .
Örnek: Gösteri adam olmak (gösteri adaml ) yetenek isteyen bir i$tir.
,ovrum : )ngilizce show ve room (oda). )ngilizce showroom (sergi salonu). Teklif etti'imiz kar l k:
sergi evi.
,ov yapmak : Dilimizde daha çok "gösteri yapmak" anlam nda kullan lmaktad r. Bu anlam için teklif
etti'imiz kar l k: gösteri yapmak. Örnek: Konuyu anlataca na gösteri yap yor.
,utör : )ngilizce shoot "atmak" fiilinden shooter. Bir spor terimidir. Futbolda "topa sert ve anî bir ayak
darbesiyle vurabilen oyuncu" demektir. Basketbolda da kullan l r. Kurulumuz bu sözün yerine futbolda
vurucu kelimesini önermi tir. Basketbol oyunu söz konusu oldu'unda bu durumda da at c uygun bir
kar l kt r. Örnekler: O, günümüz futbolunun en iyi vurucular ndan biridir. Efes'in herhangi bir
savunmaya kar$ oyununu h zl oynamas da lâz m, çünkü çok iyi at c lar var.
T
tabldot : Frans zca table d'hôte (ev sahibi sofras ). Kar l ' : seçmesiz yemek. Örnek: Seçmesiz yemek
usulünde belli yemekleri yemek zorundas n z.
tabloid : )ngilizce olan bu söz dilimizde "siyasî ve sosyal meseleleri tek bir haberle veren bir tür gazete"
anlam nda kullan lmaktad r. Bu söze Kurulumuz küçük gazete kar l ' n önermektedir. Örnek:
Gazeteciler, Washington gibi ciddî i$lerin yap ld ba$kentte küçük gazetenin büro açmas n dünyan n
sonu olarak görüyorlar.
taca ç kmak : yana ç kmak.
taç : )ngilizce touch (dokunma, de'me). Topun, alan n yan çizgilerinden d a ç kmas . Teklif etti'imiz
kar l k: yan.
taç atmak (at , yapmak) : yan at , yapmak.
taç çizgisi : yan çizgisi.
Örnekler: Abdullah, topun yana ç kmas na engel olamad . Yan at $ n Tayfur kullanacak.
talk ,ov : )ngilizce talk (konu ma) + show (gösteri, gösteri ). Son zamanlarda ekranda moda olan talk
ov, "televizyonda sohbet program sunan, fakat sohbetten çok kendi sunuculu'unu bir gösteriye çeviren
kimselerin yapt ' i " için kullan lmaktad r. Bu anlamda iki kar l k teklif ediyoruz: çene yar ,t rma
(orta oyunundan), söz gösterisi. Örnek: Televizyondaki söz gösterisi (çene yar $t rma) program n
seyrettiniz mi?
talk ,ovcu : Yukar daki maddede anlat lan i i yapan ki i. Teklif etti'imiz kar l k: çene yar ,t r c .
Örnek: Çene yar $t r c l k son zamanlarda geçerli bir meslek hâline geldi.
tandans : )ngilizce tendency. "Belli bir yöne veya duruma meyletme, e'ilme istidad gösterme"
anlam nda dilimizde kullan lan bu söz için Kurulumuz, e/ilim sözünün uygun bir kar l k oldu'unda
birle mi tir. Örnek: O, çevresinde daha çok çevreci e ilimiyle tan n r.
tayming : )ngilizce timing (ayarlamak, saat tutmak). Son y llarda "bir i için uygun zaman seçmek"
anlam nda dilimizde kullan lmaya ba lanan tayming için teklif etti'imiz kar l k: zamanlama. Örnek:
Zamanlamay iyi yapmak, ba$ar n n $artlar ndan biridir.
tea shop : çay evi.
teenager : )ngilizce teen-ager (On üç ile on dokuz ya lar aras ndaki kimse). Türkçede uzun zamandan
beri var olan ve kullan lan ergen kelimesi teenager sözünün tam kar l ' d r. Örnek: 12 ya$ ndan 17
ya$ na kadar, özellikle lise ça n n ergenleri, kavurucu s ca a, susuzlu a, açl a inatla stadyumun
etraf n kendilerine mekân edinmi$lerdi.
teenage : Ergenlik ça/ .
tefe : Bu söz de tüfe gibi bir k saltmad r. Toptan e ya fiyatlar endeksi. Bu kavram ya bu k saltmayla
veya toptan e,ya fiyatlar göstergesi sözüyle kar lan r.
telekomand : Frans zca télécommande. "Uzaktan kumanda" anlam na gelen bu söze kar l k olarak
Kurulumuz, uzaktan komut kelimesini önermektedir.
tempo : )talyanca tempo (zaman). Dilimizde "gidi , h z, ilerleyi , geli me h z " anlamlar nda
kullan lmaktad r. Bu anlam için tekliflerimiz: gidi,, h z. Örnekler: Maiyetindekiler onun çal $ma h z na
yeti$emezlerdi. Hayat n ekonomik gidi$i içinde sanata fazla yer ay ram yoruz.
Müzikteki tempo için teklifimiz: vuru,. Örnek: Bu parçan n vuru$u çok a r.
tempo tutmak : vuru, tutmak. Örnek: Hep birlikte vuru$ tutmaya ba$lad k.
terapi : Frans zca thérapie. "Hastal k, sakatl k, bozukluk gibi rahats zl klar n herhangi bir yöntemle
tedavisi" anlam na gelen bu söz için Kurulumuz, tedavi kelimesinin uygun oldu'unda birle mi tir.
terapist : tedavi uzman .
termoterapi : Frans zcadan dilimize geçen ve t p alan nda kullan lan bu terim “ s ile yap lan tedavi”
anlam ndad r. Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak s tedavisi sözünün kullan lmas n n uygun
olaca' kanaatindedir.
test etmek : )ngilizce test (tasfiye etmek; imtihan etmek; mihenge vurmak, denemek; tahlil etmek). Son
zamanlarda "denemek, mihenge vurmak" anlamlar yla dilimizde kullan lmaktad r. Bu anlamlar için
teklif etti'imiz kar l klar: denemek, ölçmek. Örnek: Denemeden (ölçmeden) karar vermeyiniz.
Reklâmlarda "tad na bakmak" yerine de bazen "test etmek" kullan lmaktad r. Bu durumda tad na
bakmak tercih edilmelidir.
thalassotherapie : Frans zcadan dilimize geçen bu birle ik söz, thalassa (Yunanca “deniz”) ve therapia
(Yunanca “tedavi”) kelimelerinden olu maktad r. "Güne in, denizin ve kumun insan vücudu üzerinde
yapt ' olumlu etkiyle sa'lanan iyile me" anlam ndad r. Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak deniz
tedavisi sözünü önermektedir. Örnek: Fitness Club aç ld . T bbî kontrol alt nda ki$iye özel egzersizler,
deniz tedavisi, su içi masaj , aerobik, güçlendirme, germe, gev$eme egzersizleri yap l r.
think-tank : )ngilizce think (dü ünme) + tank (sarn ç; depo; tank). Think-tank (beyin tak m ). Fikir
üreten uzmanlar grubunu anlatmak üzere son zamanlarda s kça kullan lmaya ba layan bu terim için
teklifimiz: beyin tak m . Örnek: Hükûmetlere ve partilere ba ml beyin tak mlar ba$ar l olam yor.
tiraj : Frans zca tirage. Gazetecilik veya dergicilikte s k s k kar m za ç kan bu söz, "bir bas l
s ras ndaki bask say s " anlam nda kullan lmaktad r. Kurulumuz, bask say s sözünün bu kelime için
uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Yazar, gazetesinin bask say s nda önemli bir art $
oldu unu belirtti.
titr : Frans zca titre (ad, unvan, etiket). Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak dilimizde zaten
kullan lan san ve unvan sözlerini benimsemektedir. Örnek: =talya’da her üniversite mezununun bir san
(unvan ) var, kullan rsan z ho$lar na gidiyor.
tomografi : Frans zca tomographie. Türkçede t p alan nda kullan lan bu kelime Türkçe Sözlük’te, “bir
organ veya organizma kesitinin röntgenle filmini çekme yöntemi” eklinde tan mlanm t r. Kurulumuz
bu söze kar l k olarak kesityazar (belgesi) ve bilgisayarl kesityazar (k saltmas BK) kelimelerinin
kullan lmas na karar vermi tir. Örnek: 1998 y l Mart ay için uygulanacak bilgisayarl kesityazar
ücretleri Resmi Gazete’de yay mlanarak yürürlü e girdi.
tonmayster : )ngilizcede ve Almancada kullan lan tonmaister, radyo ve televizyonda "ses sorumlusu,
ses yönetmeni" anlam ndad r. Bizde de bu anlamda kullan lmaktad r. Bu söz için önerimiz ses
yönetmeni'dir. Örnek: Yap mc l n =lhan Ce$en'in, ses yönetmenli ini ise S. Gücün'ün üstlendi i kaset
28 Kas mda piyasaya ç k yor.
topless : )ngilizce topless. Bir süreden beri bas n ve yay n organlar nca kullan lan ve “üstsüz” anlam na
gelen bu kelime için Kurulumuz da üstsüz kar l ' n benimsemi tir. Örnek: Üstsüz güne$lenen turistler
tatilin keyfini ç kard lar.
transfigürasyon : Frans zca transfiguration. "Hekil ve görünü ünü de'i tirme i i" anlam ndaki bu
kelimeye kar l k olarak Kurulumuz biçim de/i,imi sözünü önermektedir. Örnek: Çal $malar n zda
biçim de i$imi çok belirgin, mozaik ile bu de i$im aras nda nas l bir ili$ki kuruyorsunuz?
transformasyon : Frans zca transformation, Lâtince trans (ötesinde) + formare (biçimlemek,
biçimlenmek). Son zamanlarda daha çok toplumumuzdaki de'i imi anlatmak üzere kullan lan bu kelime
için teklif etti'imiz kar l klar: dönü,üm, biçim de/i,tirme, ,ekil de/i,tirme, kabuk de/i,tirme. Daha
güçlü bir anlat m için kabu/unu çatlatma deyimi de kullan labilir. Örnekler: Toplumumuz büyük bir
dönü$üm içinde. Toplumumuz biçim de i$tiriyor ($ekil de i$tiriyor, kabuk de i$tiriyor, kabu unu
çatlat yor).
transparan : )ngilizce transparency. “Heffaf, saydam, 'a tutunca arkas ndaki görülebilen”
anlamlar ndaki bu kelime için Kurulumuz saydam veya ,effaf sözlerini önermektedir. Çe itli ince
giysiler için içgösterir yerine göre uygun bir kar l kt r. Örnek: Hülya, konserin ikinci bölümünde siyah,
içgösterir bir tuvaletle sahneye geldi.
transplântasyon : Frans zca transplantation. "Hasta organ n veya dokunun sa'lam organ veya dokuyla
de'i tirilmesi, yenilenmesi i i" olarak dilimizde s kça geçen bu söz, "bitkilerin bir yerden ba ka bir yere
nakli" anlam nda da kullan l r. Kurulumuz bu kelime için organ nakli veya organ aktar m sözlerini
önermektedir. Transplântasyonda e'er doku söz konusu ise doku nakli veya doku aktar m sözleri
kullan labilir. Organ n ad geçiyorsa bu durumda nakil sözü yeterlidir: Deri nakli, kalp nakli, böbrek
nakli gibi. Bitki biliminde ise bitki nakli ve bitki aktar m transplântasyon için uygun kar l klard r.
Örnekler: =lk kalp naklini Dr. Christian Bernard gerçekle$tirmi$ti. Doktorlar yapt klar deneylerde
küçük Angelina'n n dokular n n ablas na uydu unu, bunun doku nakli için sevindirici bir sonuç
oldu unu söylediler.
trap : )ngilizce trap (tuzak). Dilimizde at c l kta kullan lan ve skeet’le benzerlik gösteren trap
kelimesine kar l k olarak Kurulumuz, uçurvur sözünü teklif etmektedir.
travma : Frans zca trauma. “1. t p. Bir doku veya organ n yap s n veya biçimini bozan ve d tan
mekanik bir tepki sonucu olu an yerel yara. 2. psikol. Canl üzerinde beden ve ruh aç s ndan önemli ve
etkili yaralanma belirtileri b rakan ya ant .” Kurulumuz, kelimenin t ptaki somatik hastal klar için
kullan m na kar l k olarak vuruk ve incinme kelimelerini, psikolojide kullan m içinse sars nt sözünü
teklif etmektedir. Örnekler: Parmaklar n kontrol edebilen ki$inin muhtemelen boynunda ciddî bir vuruk
(incinme) söz konusu olmayacakt r. Ünlü bilim adam , ölüm rehberli i hizmetlerinden derin endi$e ve
b kk nl ktan dolay ciddî bir $ekilde sars nt ya$ayanlar n da yararlanabilece ini dü$ünüyor. Bas ndaki
bir k s m yazarlar, “Yedi'i travman n sersemli'ini henüz üzerinden atamam bir muhalefet görüntüsü
söz konusu” örne'inde görüldü'ü gibi travma kelimesini yanl olarak kullanmaktad rlar. Bu cümlede
travma yerine darbe denmesi gerekirdi.
travmatoloji : vuruk bilimi.
trekking : )ngilizce trekking. "Göç, arabalarla bir yerden bir yere seyahat etme" anlam nda bat da
kullan lm olan bu kelime, dilimize "spor amac yla da'larda yap lan yürüyü " anlam nda geçmi tir.
Kurulumuz bu söz için da/ yürüyü,ü sözünü önermi tir. Örnek: Turizm Bakanl n n düzenledi i da
yürüyü$ü Kayseri'nin Yahyal ilçesinde sona erdi.
trend : )ngilizce trend (e'ilim). "Belirli de'i kenler kümesinin ayn do'rultuda gösterdikleri düzenli
de'i im" anlam nda kullan lan trend için teklifimiz: e/ilim. Örnek: Borsa, t rmanma e ilimini sürdürdü.
tripleks : üç katl . Örnek: Yapsatç lar daha geni$ mekânlara olan ra bete bakarak bahçe içinde üç
katl evlere yöneldiler.
triyaj : Frans zca triage. "Seçme, ay rma, eleme" anlamlar n ta yan bu söz, bankac l k ve demir yollar
alan nda kullan lmaktad r. Kelimenin bankac l ktaki kullan m "ticarî de'eri olmayan senetlerin
incelenip ay klanmas " anlam n ta makta; demir yollar ndaki kullan m ise "çe itli yönlerden gelen yük
vagonlar n n gidi yönlerine göre ayr ld ' , yeni katarlar n olu turulup sevk edildi'i üç yol demetinden
olu an gar" anlam ndad r. Komisyonumuz, bankac l ktaki kullan m için ay rma, eleme; demir
yollar ndaki kullan m için de üçlü alan kar l klar n önermektedir. Örnek: Belediye taraf ndan
=stanbul Metrosunun üçlü alan n n, Ayaza a kampusunda bulunan Kanl Kavak Vadisi olarak
belirlenmesi, =TÜ yetkililerinin tepkilerine yol açt .
tubeless : Frans zca tubeless (iç lâsti'i olmayan). Bu kelime için Kurulumuzun önerdi'i kar l k
içsiz'dir. Örnek: Art k otomobilime içsiz lâstikler takt raca m.
tüfe : Bu söz bir k saltmad r. Tüketici fiyatlar endeksi. Bu kavram ya bu k saltmas yla veya Tüketici
fiyatlar göstergesi sözüyle kar lan r. Daha önce endeks kelimesi ele al nm bu anlam yla endeks
yerine gösterge sözü önerilmi tir.
türbülâns : Frans zca turbulence. Bu söz dilimizde iki anlamda kullan lmaktad r. Bunlardan biri "gaz ve
s v maddelerin girdap eklinde olu turduklar ak nt biçimi", ikinci anlam ise "huzursuzluk, rahats zl k,
karga a"d r. Kurulumuz bu Frans zca söz için burgaç ve hava burgac kelimelerinin uygun birer
kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnekler: Paris seferini yapan yolcu uça n n hava burgac na girmesi
sonucu yaralanan hostes önceki ak$am =stanbul'a getirildi. Biz, k sa dönemli giri$ ç k $lar , burgaçlar
çok büyütüyor, geli$memizi görmeden çöküyoruz diyoruz.
U
undercover : )ngilizce under (alt nda, a a' s nda) + cover (kapamak, örtmek). Dilimize )ngilizceden
“gizli, üzeri örtülü” anlam nda geçen bu kelimeye kar- l k olarak Kurulumuz, örtülü kelimesini
önermektedir. Örnek: Her devletin baz örtülü operasyonlar vard r.
underground : )ngilizce underground. “Yeralt nda, gizli olarak; yeralt treni, metro” anlam ndaki bu
kelime sanat n çe itli dallar nda kullan lmaktad r. Kurulumuz, “geleneklerden ve ça'da cereyanlardan
uzakla an sanat” anlam yla dilimize geçen underground sanat için yer alt sanat , underground
müzik için yer alt müzi/i, underground sinema içinse yer alt sinemas kar l klar n n uygun oldu'u
görü ündedir. Örnekler: Yer alt sinemas , yap mda ve yönetimde Amerikan geleneksel sinemas n n tüm
s n rlar n zorlayan bir tutumu yans t r. Barda çar$amba ve cumartesi geceleri yer alt müzi i yap l yor.
underwriting : )ngilizce underwriting. Bu söz dilimizde, "bir komisyon veya prim kar l ' nda sigorta
riskinin üstlenilmesi" anlam nda kullan lmaktad r. Bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz, üstlenim
sözünü önermektedir. Örnek: Sat $ garantilemek ve sa l kl sonuca varmak için al $veri$e arac l k
edecek bir üstlenim kurumuna ihtiyaç duyuldu.
Ü
ültimatom : Frans zca ultimatum. "Bir devletin ba ka bir devlete verdi'i ve hiçbir tart maya yer
b rakmaks z n tan d ' sürede isteklerinin yerine getirilmesini istedi'i nota" anlam na gelen bu söz için
Kurulumuz kesin uyar kar l ' n önermektedir. Bu söz son zamanlarda kurulu lar veya partiler
aras nda da kullan lmaya ba lanm t r. Örnek: Krajina S rplar n n lideri Borislav Mikeliç, Bo$nak ve
H rvatlara kesin uyar verdi.
ültrason : Fr. ultrason (sesten h zl l k). Dilimize Frans zcadan geçen bu kelime Türkçe Sözlük’te ”)nsan
kula' n n alamayaca' nitelikte olan yüksek frekansl ses titre imi” eklinde tan mlanmaktad r.
Kurulumuz bu kelimeye kar l k olarak yans lan m sözünü önermektedir. Örnek: Deniz sondajlar nda
yans lan mdan yararlan l r.
Ültrason yan nda ayn köke dayanan ültrasonografi sözü de vard r. “Bir tümörün yerini ve s n rlar n
tespit etmek amac yla farkl yo'unlukta doku ve organlardan geçen yüksek frekansl ses dalgalar
yans mas n n çizelge hâlinde kaydedilmesi” anlam nda t p alan nda kullan lan bu kelimeye
Kurulumuzun buldu'u kar l k yans lan m çizelgesi’dir. Örnek: Doktorlar hastay muayene ettikten
sonra yans lan m çizelgesi çektirmesi gerekti ine karar verdiler.
ültrasonograf : Yans lan m ayg t , yans lan m cihaz . Örnek: Renkli yans lan m ayg t (cihaz ) ile pek
çok damar hastal hastay yormadan te$his edilebiliyor.
ütopik : hayalî. Örnek: Hayalî gayelerle ömrünü tüketti.
ütopist : hayalci. Örnek: Roman n kahraman hayalci bir karaktere sahip.
ütopya : Yunanca utopia (olmayan ülke). "Gerçekle tirilmesi imkâns z görünen tasar ve dü ünce" için
dilimizde zaten güzel bir kelime vard r: hayal. Örnek: Türkiye topraklar nda bir ba$ka devlet kurulmas
hayaldir. Ütopya kelimesi edebiyatta "hayal edilen ülke" anlam nda kullan l r. Bu anlam için kar l k:
hayal ülke. Örnek: "O Belde" $iirinde Ha$im, bir hayal ülke tasavvur ediyordu."Hayal" ile "dü "
kelimeleri kar t r lmamal d r.
Dü , "rüya" demektir, "hayal" yerine kullan lmamal d r. "Hayal k r kl ' " yerine "dü k r kl ' " denirse
"rüya k r kl ' " gibi tuhaf bir anlam ortaya ç kar.
V
valör : Frans zca valeur. "Faizin ba lang c na esas olan tarih" anlam nda bir ticaret terimi olarak
dilimizde s k kullan lan bu söz için Kurulumuz, geçerlilik kar l ' n önermektedir.
valüasyon : Frans zca valuation (de'er biçme, k ymet, bir mal n de'erini belirleme). Kurulumuzun bu
kelime için önerdi'i kar l k de/erleme'dir. Örnek: Bir ülkenin ihracat ile ithalât aras ndaki fark
giderek aç l yorsa, ortada bir de erleme meselesi var demektir.
vanmen ,ov : )ngilizce one man show (tek adam gösterisi). Teklif etti'imiz kar l k: tek adam
gösterisi. Örnek: Bu oyun, tek adam gösterisine döndü.
vantilâtör : Frans zca ventilateur. "Kapal bir yerin s cak ve durgun havas n dalgaland rarak esinti
sa'layan veya belli bir ortama temiz hava üfleyen alet" anlam nda yayg n olarak kullan lan bu söz için
Kurulumuz, birçok öneri aras ndan yelveren ve estireç kelimelerinin uygun birer kar l k oldu'unda
birle mi tir. Örnek: Çifte kademeli, döner ba$l kl masa yelvereni, arad n z serinli in kayna oldu.
VCD (Video Compakt Disk) : Yukar da SGD kar l ' n verdi'imiz DVD yan nda oldukça fazla
kullan lan bir ba ka söz de VCD’dir. Bilindi'i gibi daha önce Kurulumuz compakt disk için yo un teker
kar l ' n önermi ti. Ancak disk kelimesinin yayg nl ' ve söyleni teki kolayl ' göz önüne al narak
teker kar l ' ndan vazgeçilmi ve kompakt disk’e kar l k olarak yo/un disk (k saltmas : YD) sözü
benimsenmi tir. Bu noktadan hareketle Kurulumuz, VCD için de görüntülü yo/un disk (k saltmas :
GYD) kar l ' n teklif etmektedir.Örnek: GYD’ler görüntü kalitesinin üst seviyede olmas n n yan s ra
ucuzluklar sebebiyle tercih ediliyor.
versiyon : Frans zca version (çeviri; varyant; anlat biçimi, yorum). Dilimizde "bir metin veya eserin
farkl nüshalar " için kullan lan versiyonun Türkçede zaten kar l ' vard r: nüsha. Örnek: Metnin yeni
bir nüshas n bulduk.
Son zamanlarda film, dizi vb. eserlerin farkl uyarlamalar için de versiyon kelimesi kullan lmaktad r.
Bu anlam için teklifimiz: biçimleme. Örnek: Türk seyircisinin severek izledi i Mavi Ay adl dizinin yerli
biçimlemesi olan Limon, önümüzdeki günlerde ekrana gelecek.
viraj : Frans zca virage. Uzunca bir süreden beri dilimizde kullan lan bu söz için halk a'z nda çe itli
kar l klar bulunmaktad r. Hatta K br s'ta viraj yerine büküm denildi'ini biliyoruz. Kurulumuz, bu söz
için dönemeç kelimesinin uygun bir kar l k oldu'unda birle mi tir.
virman : Frans zca virement. Daha çok bankac l k alan nda kullan lan bu söz, "nakit kullanmadan
hesaptan hesaba yap lan para transferi veya bir hesaptan bir ba ka banka hesab na para aktarma"
anlamlar ndad r. Kurulumuz, virman sözüne kar l k olarak aktar m kelimesini önermektedir. Örnek:
Banka kart n zla $irketiniz ad na diledi iniz an para yat rabilir, çekebilir, havale ve aktar m yapabilir,
$irketin hesap bakiyesine ula$abilirsiniz.
viyadük : Lâtince via (yol) ve ductus (ula t rma). Dilimizde "vadi veya rmak üstünden geçen, ayaklar
üzerine oturtulmu , yüksek bir köprü eklindeki yol" anlam nda kullan lmaktad r. Teklif etti'imiz
kar l k bir s fat tamlamas d r: köprü yol. Örnekler: Hamzadere köprü yolu, Molla Gürani köprü yolu.
vizyon : Frans zca vision, Lâtince visio (görme i i, görü , görme). Önceleri sinema terimi olarak
kullan lan vizyona gösterim eklinde güzel bir kar l k bulunmu tu. Örnek: Yeni sinema mevsiminde
gösterime girecek filmler $unlard r. Ancak kelime son zamanlarda "uzak görü lülük", "geni
görü lülük" anlamlar nda da yayg n bir ekilde kullan lmaya ba lanm t r. Vizyonun bu anlam için
dilimizdeki uzak görü,lülük ve geni, görü,lülük kelimelerini kullanabiliriz.
vizyon sahibi : Vizyon kelimesi son zamanlarda daha çok "vizyon sahibi" eklinde yayg n bir kullan a
sahip olmaktad r. Oysa Türkçemizde bunun için birçok güzel kar l klar vard r: geni, görü,lü, geni,
ufuklu, görü, sahibi, ileri görü,lü, uzak görü,lü, ufku geni,.
vokal : Frans zca vocal, Türkçede birkaç anlamda kullan l r. Temel anlam sesle ilgilidir. Bunun d nda
"müzik, ark , opera, oratoryo gibi insan sesi için yap lm besteler, ses müzi'i" anlam nda kullan l r.
Gramerde ise a, , o gibi seslileri anlatan bir terim olarak geçer. Dolay s yla bu kelime için önerdi'imiz
kar l klar müzikte seslik ve gramerde ünlü'dür. Örnekler: Cark lar n hepsi ilginç sesliklerle süslenmi$.
Sanatç n n yeni ç kacak olan kasetindeki birkaç $ark ya seslikte arkada$l k edece iz. Türkçe, ünlüleri
bol bir dildir.
vokalist : Frans zca vocalist (bir müzik parças n okuyan veya bir ark c n n parças n okurken ona e lik
eden). Bu söz için önerilen kar l k seslikçi'dir. Örnekler: Konser için haz rlanan dev sahnede 30 ki$ilik
orkestran n yan s ra dansç lar, seslikçiler de görev alacak. Son günlerde zevkle dinledi imiz sanatç n n
Nilüfer'in seslikçisi oldu unu biliyor musunuz?
volatilite : Frans zcadan dilimize geçen ve baz gazetelerde kö e yazarlar n n bir ekonomi terimi olarak
kulland ' bu sözün yerine Kurulumuz, belirsizlik hâli kelimesinin kullan labilece'i görü ündedir.
Örnekler: Uluslar aras piyasalar geçen haftay son iki y l n Türkiye'sine benzer bir hâlde geçirdiler.
Belirsizlik hâli yüksekti; hareketler, temel ekonomik göstergelerden çok psikolojiden etkilendi. Bu hafta
ya$ayaca m z kriz günlerinde bir gün di erine göre çok de i$ik olabilecek. Di er bir söyleyi$le
belirsizlik hâli yüksek, tahmin yapmak güç olacak.
volüm : )ngilizce volume. Dilimizde daha çok “hacim veya miktar” anlam yla kullan lan bu söz,
müzikte de “sesin alçakl ' veya yüksekli'i” anlamlar nda geçer. Kurulumuz bu söz için genel anlamda
hacim, müzikte ise yo/unluk, ses yo/unlu/u kelimelerini önermektedir. Bas m i lerinde de bu
kelimenin ara s ra geçti'i görülmektedir. Bu durumda da kullan mda olan cilt sözü tercih edilmelidir.
Örnek: D $ ülkelerden al nan mallar aras nda otomobil parçalar büyük bir hacim tutuyor.
W
walkman : )ngilizce walkman (pille çal an, kulakl k arac l ' ile müzik dinlemeye yarayan ve insan n
üzerinde ta yabilece'i teyp). Bu kelimeye Kurulumuz, gezerçalar veya yürürçalar kar l klar n
önermi tir. Örnek: Yeni ald gezerçalar (yürürçalar) onu oyal yordu.
web : )ngilizce “a'”. “Üzerinde metin ve grafiklerin yan s ra kullan c n n çe itli seçimler yaparken
yararlanabilece'i nesneler bar nd ran, genellikle bir ana sayfa üzerindeki ba'lant lardan eri ilen genel a'
üzerindeki her bir belge” anlam ndaki bu kelimeye kar l k olarak Kurulumuz da a/ sözünü
önermektedir. Örnek: Migros’un a sayfas na girerek al $veri$ yapmak isteyen mü$teriye, bir mü$teri
numaras veriliyor.
webmaster : )ngilizce web (a') + master (yönetici). Bilgisayar alan nda kullan lan bu terim için
Kurulumuz a/ yöneticisi kar l ' n benimsemi tir. Örnek: Genel a daki sitenin her gün
yenilenmesinden sorumlu teknik ki$i olan a yöneticisinin hem iyi bir haberci, hem de yarat c olmas
gerekiyor.
web sayfas : a/ sayfas .
web sitesi : a/ sitesi.
workout : )ngilizceden dilimize giren bu kelime, )ngilizcede "idman, antrenman; deneme çal mas " anlamlar n ta maktad r. Türkçemizde bu kelimenin yerine kullan labilecek ve ayn anlam n
yüklenebilece'i al ,t rma, idman, antrenman gibi kelimeler vard r. Kurulumuz, bunlardan birinin
kullan labilece'i görü ündedir. Örnek: Esem Spor Giyim’in Türkiye temsilcili ini yapt spor markas
Adidas’tan her ya$tan bayan sporcuya bir al $t rma (antrenman, idman) ayakkab s .
workshop : )ngilizceden dilimize geçen bu söz, “çal ma yeri, i lik, atölye” anlamlar ndad r. Dilimizde
“bilgi ve fikir üretme” anlam yla kullan lan bu söz için Kurulumuz, fikir üretme veya fikir üretme
toplant s kelimelerinin uygun birer kar l k oldu'unda birle mi tir. Örnek: Fikir üretme toplant s n n
amac , s n rl say daki sinir bilimciye zengin bilgisayar deste iyle kendilerinin uygulama yapabilece i
lâboratuvar ko$ullar nda yo un kurs vermek ve özgür bir yöntem tart $mas ortam sa lamak.
Z
zaping : )ngilizce zapping (vurmak; ünlem olarak bom). )ngiliz argosuna ait bu kelime "televizyon
kanallar nda gezinmek" anlam n kazanm ve bu anlamla Türkçede de kullan l r olmu tur. Teklif
etti'imiz kar l k: geçgeç.
zaping yapmak : Teklif edilen kar l k: geçgeç-lemek, geçgeç yapmak. Örnek: Televizyonda
geçgeçlemek (geçgeç yapmak) pek çok kimsenin zevki hâline geldi.

Benzer belgeler