Untitled - Pamukkale

Transkript

Untitled - Pamukkale
İçindekiler
Gezi
Moda
Sosyal Medya 12-16
Teknoloji
28-30
Biyografi
2
74-75
34-36
Oyun
Tarih
18-25
08-10
32-33
38-40
Müzik
Künye
Pamukkale Turizm Adına
İmtiyaz Sahibi
C.Sadık Bababalım
Genel Yayın Yönetmeni
Müge Bababalım Başkan
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ahmet Bababalım
42-46
Çılgın Türkler
Yayın Danışma Kurulu
Sadık Bababalım
Mustafa Özdalgıç
Hakan Özder
Av. Uğur Burak Duru
Dr. Jale Akın Denizci
Editör
Alper Şahin
Grafik Tasarım Sorumlusu
Levent İnanç
48-49
50-54
76-77
Sinema
Spor
Formula
Reklam Sorumluları
Suat Erol
İletişim
[email protected]
0530 201 58 16
Baskı: Barış Ofset
Matbaacılık & Kağıtçılık
San. ve Tic.Ltd.Şti.
Tel:0:(258) 371 23 45 (pbx)
Yayın Türü : Ulusal, süreli
Baskı Tarihi : Nisan 2012
68-70
Dizi
Pamukkale Dergi, Pamukkale
Turizm’in lisanslı yayınıdır ve TC
yasalarına uygun olarak
yayımlanmaktadır. Pamukkale
Dergi’de yayınlanan yazı,
fotoğraf ve illüstrasyonların her
haklı saklıdır. Dergimizde
yayınlanan yazı ve makaleler
kaynak göstermek kaydıyla
kullanılabilir. Dergimizde
yayınlanan ilanların sorumluluğu
ilan sahibine aittir.
3
Başyazı
Sadık Bababalım
Pamukkale Turizm Yönetim Kurulu Üyesi
92 yıl önce biliyordu ulu önder, demokratik, aydınlık, çağdaş bir
Türkiye’nin ancak ulusun egemenliğiyle mümkün olabileceğini. Bir şeyi
daha çok iyi biliyordu ve şunu söylüyordu:“ Türk milletinin geleceği,
bugünkü çocuklarının doğru görüşü ve yorulmak bilmeyen çalışma azmi
ile büyük ve parlak olacaktır.” Nitekim yanılmıyordu. Bir ulusun ulusal
egemenliğine ve çocuklarına atfedilmiş bir milli bayramı, tüm dünya
uluslarının çocuklarının bayramı haline gelebildi.
Atamızdan emanet 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı
kutluyorum.
Lütfen sadece 1 dakikalığına gözlerinizi kapayın ve bir daha
açamayacağınızı düşünün. Neler hissettiğinizi tahmin edebiliyorum.
Şimdi ise ülkemizde yaşayan milyonlarca engelli vatandaşımızı, hayata
gözlerini hiç açamamış veya görme yetisini kaybetmiş vatandaşlarımızı
bir kere daha düşünmenizi rica ediyorum.
Firmamızın sosyal sorumluluk projelerinden sorumlu “Pamukeller”
ekibiyle birlikte bu empatiyi yaparak engelli vatandaşlarımızla ilgili
farkındalık yaratacak bir sosyal projeyi üretmek üzere yola koyulduk.
Başından beri heyecanlıydık ve ortaya güzel şeylerin çıkacağını
biliyorduk. Ve mutlu son! Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlı GETEM (Görme
Engelliler Teknoloji ve Eğitim Merkezi) yetkilileri ile bir araya gelerek
Sesli Betimleme Derneği’nin desteğiyle koltuk arkası ekranlarımızda sesli
betimleme tekniği uygulanmış filmleri konumlandırmak üzere
hazırlıklara başladık. İki tarafın da yoğun emeği ve heyecanıyla kısa
sürede çalışmalar neticelendi ve Nisan ayı içerisinde başlayan koltuk
arkası ekranların içerik güncellemelerine sesli betimlemeli filmleri
konumlandırmaya başladık. Ne mutlu ki artık görme engelli
vatandaşlarımız da keyifli şekilde film izleyebilecekler. Biz de Pamukkale
Ailesi olarak bu keyfe ortak olacağız.
Herkese mutlu bir Nisan ayı diliyorum…
5
Kişisel Gelişim
OPTİMUM DENGE MODELİ
EĞİTİMİYLE İLGİLİ NE DEDİLER?
06
Burcu Budak Albayrak (33) Reklam&Halkla İlişkiler&İletişim Uzmanı
Eğitimle İlgili Düşünceleriniz:
Şahsi olarak uzun yıllardır gerek kişisel gelişim alanında, bunun dahilinde
enerjisel ve farkındalıkla ilgili birçok seminer ve eğitimlere katılmıştım. Bu eğitim
öncelikle bu kadar eğitimin boşa gitmediğini farkettirmesinin yanısıra bir o
kadar da yolun başında olduğumu hissettirdi. Genel yaşamımıza baktığımızda
hayatın özetinin de aslında bu olduğunu; basit ve bir o kadar da zor yönlerini
rahatlıkla görebilmenin keyfini farkederek hissedebiliyorsunuz.
Eğitimciyle İlgili Düşünceleriniz:
Bilmek kavramının yeterli olmasının tamamiyle kişiye özgü olabileceği, aslolan
bunu aktarmak konusundaki profesyonellik seviyesinin mükemmel olmasıydı.
Bu harika deneyimi yaşadığım için, kendimi gerçekten değerli hissettirdiğiniz
için bir kez daha teşekkürler.
Nilüfer Yalçın (39) Doktor
Eğitimle İlgili Düşünceleriniz:
Tam olarak adına uygun bir eğitim oldu
diye düşünüyorum. Küçük resmi değil
büyük resmi görmeyi anladım. Detaylar
yerine bütünle, sistemlerle düşünebilirim
artık diye düşünüyorum. (Puzzle'ın parçaları
tam olarak oturdu sanıyorum) Pratikte bunu
geliştirmek de bizlere kalıyor :) Kurs
boyunca bende en çok değişen olayın
içinden çıkıp dıştan ve üstten bakabilmek
oldu. Farklı ve berrak görünüyor.
Eğitimciyle İlgili Düşünceleriniz:
Eğitimle ilgili mailinizi görünce neden o
kadar çok sevindiğimi kursun bitiminde çok
daha iyi anlamış bulunuyorum (Bilinçaltı
sezgisel mutluluk :)) Herşeyi çok basit ve net
bir şekilde anlattığınız ve bunca emeğin ve
düşünsel sürecin ürününü bizlerle
paylaştığınız için çok ama çok teşekkürler.
Aklınıza, emeğinize ve yüreğinize sağlık...
Devamını sabırsızlıkla (ama dengeli bir
sabırsızlıkla:)) bekliyoruz.
Nuray Büyük (44) Psikolojik Danışman
Eğitimle İlgili Düşünceleriniz:
Her gün ve her saati dolu dolu, verimli, faydalı.
Kendimize yaptığımız bir yolculuk... Mikroskop
ve teleskopla inceleme... Sistem ve sibernetiği
keşfetmek ve nisbeten tanışmak... Bilinen ve
bilinmeyen şeylerin muazzam bir servisi... Kısaöz-net faydalı bir tablet... Anksiyete, endişe,
başarı hipertansiyonunu düşüren dilaltı... Ilgıt
ılgıt esen bir huzur meltemi... Ayakları yere
sabit bastıran istikrar mekanizması...
Farkındalık ve farkındalıkla gelen özgüven +
özdeğer. Denge yolculuğunun biletleri...
Bugünün salonunda geçmişi ve geleceği
izlemek... Sakinleşme ve huzur...
Eğitimciyle İlgili Düşünceleriniz:
Herzamanki gibi sakin, emin, paylaşımcı...
Yılların emeğini, birikimini, deneyimini bizimle
paylaşan, imbiğinden damıtan bir hoca. Tüm
temsil sistemlerini özgüven ve hipnotik dille
birleştiren anlatım tarzı.
Gönülden teşekkürler (Dualarımın, hayatımın
ve hocalarımın protokolündesiniz)
Ali Dermancı (46) Eczacı
Eğitimle İlgili Düşünceleriniz:
NLP Practitioner ve Master Practitioner eğitimlerini Tamer Bey'den aldım. Son derece faydalıydı.
5 yıl aradan sonra koştura koştura geldiğim Optimum Denge Modelinde çok faydalı, çok
etkin, gene yaşamımda kullanıp uygulayacağım bilgiler ve uygulamalar edindim. Tekrar
yaşamımda yeni enstrümanlara kavuştum. Zevk ve istekle kullanacağım.
Eğitimciyle İlgili Düşünceleriniz:
Müthiş... İstediğini, istenildiği kadar, bugün ve gelecekte kullanılabilecek şekilde veren bir
eğitimci.
Tamer Dövücü gerçekten müteşekkirim.
Zeynep Yasemin Karabeyoğlu Dermancı (48) Endüstri Mühendisi
Eğitimle İlgili Düşünceleriniz:
Kafamın çok karıştığı bir dönemde (huzur ve başarı araındaki çelişki) yeniden önümü görmemi
sağladı. Burada aldıklarımı geldiğimdeki problemlerimi çözmek için kullanmayı düşünüyorum.
Bu eğitimde probleme odaklı kalmadım. Daha genel algıladım.
Eğitimciyle İlgili Düşünceleriniz:
Daha önceki pozitif düşüncelerim daha da pekişti. Huzurlu bir eğitimci olarak hayatımda
kalmasını temenni ederim.
İlkbahar Yaz renk trendleri
Moda
2
08
012 İlkbahar Yaz sezonu renkler
bakımından çok zengin olmasa da,
herkesin giymek isteyeceği bir renk
mutlaka var. Ateş kırmızı, canlı sarı, turuncu,
elegant siyah ve beyaz… Bu renkler sizi çok
özel gösterecek. Şimdiden ilkbahar
gardırobumuz için planlar yapmaya
başladık. Fakat bu işi önümüzdeki sezon
trendi olacak renklere göz atmadan
yapmamalıyız. Sizin için renk listesini ünlü
tasarımcıların yeni koleksiyonlarını
inceleyerek hazırladık.
Karamel renkler
Krem, açık pembe, sarı ve şeftali rengi yeni
sezonda oldukça popüler. Bu renkleri birlikte
ya da ayrı ayrı giyebilirsiniz. Eğer kombin
yapacaksanız, parlak renkleri pastel tonlarla
giymeye özen gösterin.
Turuncu
Turuncu, 2012 İlkbahar Yaz sezonunun en
favori renklerinden. Bu rengi pek çok
kıyafetin üzerinde görmeye hazır olun;
elbiseler, ayakkabılar, çantalar, kemerler,
güneş gözlükleri... Eğer turuncu sizin favori
renginizse, bu rengin keyfini çıkaracaksınız
demektir. Bu rengi baştan ayağa giyebilir ya
da detaylarda kullanabilirsiniz.
Beyaz
Genelde siyah daha çok kış mevsiminin
rengidir, beyaz ise yaz mevsiminin. Bir
bütün olarak beyaz görünüm 2012
İlkbahar Yaz sezonunun en seksi
trendlerinden biri. Narin dantelleri ya
da pilileri daha feminen bir görünüm
için kullanmayı deneyebilirsiniz.
Elegan bir görünüm için ise daha
sade bir çizgiyi tercih edebilirsiniz.
Siyah ve beyaz
Bu iki rengin kombinasyonu kesinlikle doğal
ve özel bir şıklık sunuyor. Siyah ve beyazın
birlikteyken nasıl farklı durduğuna bir göz
atın.
Siyah
Siyahın yeni sezonun favori renkleri arasında
yer almadığını düşünmek saçma olurdu.
Siyah her dönemin vazgeçilmez rengi!
Çünkü bu renk, diğer renklerle oynamamıza
izin verip muhteşem kombinasyonlara
olanak sağlıyor.
Moda
Sarı
Sarı renk her zaman turuncu ile güzel
bir uyum gösterir. Turuncu renk ne
zaman trend olsa, sarı da bir o kadar
popüler hale geliyor. Bu sadece bir
moda kuralı, bunu bu şekilde kabul
etmekte fayda var. Soluk sarı renkten
parlak limon sarısına kadar uzanan
renk skalası yeni sezonun trendlerinde
genişçe yer alıyor.
Ten rengi
Ten rengi yeni sezon paletinin en favori
renklerinden biri. Çünkü çok yönlü!
Bütün renklerle kombinlenebiliyor ve
asla kötü durmuyor. Renk, bu yönüyle
diğer renkler arasından sıyrılıyor.
Kırmızı
Kırmızı da tıpkı turuncu ve sarı gibi yeni
sezonu aydınlatmak için geldi. Solgun
kırmızıdan parlak ateş tonlarına kadar
kırmızının her tonu bu sezonda mevcut.
Hangisini tercih ederseniz edin, sizi çok
özel göstereceğinden emin olabilirsiniz.
Mavi
Mavi oldukça zengin tonlarıyla sezona
giriş yapıyor. Elektrik mavisi, koyu mavi,
deniz mavi, turkuaz ya da çok açık
mavi...
10
Teknoloji
The New ipad
12
Y
eni nesil iPad sonunda tanıtıldı. Hem
de hiçbir yeni isim almadan. Uzun
süredir yeni nesil tabletin adının “iPad
3”, “iPad 2S” ya da “iPad HD” olacağı
konuşuluyordu. Ancak Apple CEO’su Tim
Cook’un ellerinde yükselen cihaz için
sadece “yeni iPad” ifadesi kullanıldı.
Çözünürlük ortalama bir HD TV’den bile fazla
Yeni nesil iPad’te “retina display” özelliği ile
inanılmaz bir ekran kalitesi göze çarpıyor.
9.7 inç ekranı bulunan cihaz 3.1 milyon
pikseli 2048’e 1536 çözünürlükte
görüntüleyebiliyor. Bu da her inç başına
264 piksel anlamına geliyor. Yeni modelin
bir diğer geliştirilen yanıysa A5X işlemcisi ve
dört çekirdekli grafik yongası. Yeni
çözünürlüğün webde dolaşırken pek de etki
etmeyeceğini öngörebiliriz. Zira web siteleri
genelde düşük çözünürlüklü resimler
kullanmayı tercih ediyor. Ancak HD filmler
karşımıza geldiğinde yeni nesil iPad’in farkı
ortaya çıkacaktır. Apple’ın verdiği bilgiye
göre, yeni ekran daha derin ve keskin renk
sunuyor. Daha önce iPhone 4S’lerde
gördüğümüz iSight kamera bulunuyor.
Sadece 5 megapiksel kamera ile 1080p
video çekimleri gerçekleştirilebiliyor.
iCloud’a artık film de yüklenebilecek
Yeni işletim sistemindeyse Android’lerde daha önce
olduğu gibi, sözleri yazıya döken bir uygulama
bulunuyor. Ayrıca yeni işletim sistemi tablet bilgisayarın
taşınabilir WiFi erişim noktasına da dönüştürülmesine
imkan tanıyor. Apple yazılımlarının güncellendiği bilgisini
de verid. Artık Mac’lerdeki iPhoto düzenleme
programının iPad sürümü de bulunuyor. Şirketten yapılan
açıklamaya göre, daha önce fotoğraf, müzik ve belge
saklayabilen iColud üzerine kullanıcıları artık filmlerini
de depolayabilecek. Daha sonra bu servisi kullanmak
için PC ya da Apple cihazı olması fark etmeyecek.
Yeni nesil iPad ile 4G’ye merhaba
Yeni nesil iPad’te LTE bulunuyor. Apple böylece, iPhone
4S’e yerleştirmediği yeni nesil iletişim teknolojisine
tabletinde yer vermiş oldu. Tabii bu teknoloji için
ülkemizde henüz lisanslama yapılmadığını belirtelim.
İlerleyen dönemde ülkemizdeki mobil operatörler için
4G’li yeni nesil iPad’in rekbaet konusu olacağı kesin.
Daha kalın ve daha ağır
Belki de kullanıcıların en fazla şaşıracağı nokta ise yeni
nesil iPad’in daha ağır ve daha kalın olması. Zira yüksek
çözünürlüğe enerji sağlayabilmek için cihazın üzerinde
daha büyük ve daha güçlü pil bulunuyor. Yeni işlemci,
yüksek çözünürlük ve daha hızlı bağlantı seçeneklerine
rağmen cihazın pil ömrü yine 10 saat. Apple’ın verdiği
bilgilere göre, eski modele göre yeni nesil tabletin pil
kapasitesi yüzde 70 daha fazla. Yani eğer eski ekran
çözünürlüğü korunsaydı tabletin pil ömrü 17 saate kadar
çıkacaktı. Yeni iPad 9.4 milimetre kalınlığı ile 8.8
milimetre kalınlığında iPad 2’den biraz daha kalın. Yeni
nesil iPad’in ağrılığı 0.6 ila 0.65 kilogram arasında
değişiyor.
Fiyatı ve çıkış tarihi
Tabletin fiyatıysa önceki serilerdekilere benzer şekilde
açıklandı. 16 GB WiFi bulunan model 499 dolara 16
Mart’ta satışa sunulacak. 64 GB sürümünün 4G ile
buluştuğu model ise 829 dolara satın alınabilecek.
Önsiparişler şimdiden ABD, Kanada, Britanya, Fransa,
Almanya, İsviçre, Japonya, Hong Kong, Singapur ve
Avustralya’dan verilebiliyor. 23 Mart’ın ardından
dünyanın geri kalanında da cihazın sipariş edilebileceği
bilgisi verildi.
13
Teknoloji
İ
Windows 8
şletim sistemi piyasasında Apple ve
Google’a karşı kaybettiği nüfuzu yeniden
kazanmayı amaçlayan Windows,
Windows 8’in demo sürümünü yayımladı.
Microsoft Windows Bölüm Başkanı Steven
Sinofsky, Barselona’da düzenlenen Mobil
Dünya Kongresi 2012’de Windows 8’i
tanıttı. Sinofsky, Windows 8’in Consumer
Preview sürümünün, geçtiğimiz yıl
yayımlanan Developer Preview’dan bu
yana 100 bin değişikliğe uğradığını belirtti.
Sinofsky, “Windows işletim sisteminde nesil
değişikliği yaptıklarını ve akıllı telefonlar,
tablet ve masa üstü bilgisayarlar arasındaki
bağlantıyı çok daha uyumlu bir hale
getireceklerini” söyledi. Consumer
Preview’ın en dikkat çekici özelliklerinden
biri, bugüne kadar tüm Windows işletim
sistemlerinde yer alan başlangıç tuşunun
olmaması. Başlangıç ikonu, fareyi veya
parmağınızı ekranın sol alt köşesinde
kaydırmanızla beliriyor. Kişisel, diz üstü ve
tablet bilgisayarlara uyumlu olan Windows
14
8, kullanıcıların tüm verilerini bulutta
saklayacak. Microsoft, bulut teknolojisi
sayesinde kullanıcılara internet
uygulamalarını farklı elektronik
cihazlarında da kullanma imkanı verecek.
Windows 8 “Metro” ara yüz kullanırken,
Internet Explorer 10 ve çok sayıda Metro
tarzı uygulama içeriyor. Windows 8’in
hayata geçmesiyle, yeni işletim sistemiyla
çalışacak Windows Store’da açıldı.
Kullanıcılar, Windows Store’da yer alan
uygulamaların ön izlemesini bedava olarak
indirebiliyor. Tablet bilgisayarlar için hazır
olarak sunulması beklenen Windows 8’e,
hız artırımı ve optimizasyon günncellemeleri
yapılacak. Tabletler için optimize edilmiş
Windows 8’in 2012 sonuna kadar piyasaya
sürülmemesi bekleniyor. Microsoft,
Windows 7 ile aynı sistem
gereksinimlerinde çalışan Windows 8’in,
eski sürümüne kıyasla çok daha iyi bir
pefromans, güvenirlik ve uzun pil ömrü
sunduğunu belirtiyor.
Teknoloji
Commodere 64 Canon EOS 5D
Mark III DSLR
K
16
J
apon fotoğraf teknolojileri devi Canon,
merakla beklenen Canon EOS 5D Mark
III DSLR modelini tanıttı. CMOS sensörü
ve DIGIC 5+ görüntü işlemcisi bulunan Mark
III, 22.3 mega piksel çözünürlüğe sahip. Bir
önceki moeli 5D Mark II’de olduğu gibi Full
Frame (36x24) sensöre sahip olan Mark
III’ün, 102.400 maksimum ISO, 1080 piksel
HD video kayıt ve saniyede altı fotoğraf
çekme özelliği bulunuyor. SD ve
CompactFlash hafıza kartlarıyla uyumlu olan
Mark III, ABD’de 3,500 dolardan satışa çıktı.
Mark III’ün Türkiye’deki fiyatının ise 7-8 bin
TL civarında olması bekleniyor. Yüksek
çözünürlüğüyle film ve dizi yapımcılarının da
beğenisi toplayan Canon 5D Mark serisi,
ABD’de yayımlanan “House” dizisinin
çekimlerinde kullanılmıştı. Dizinin altıncı
sezon finalinin tümü, 5D Mark II ile çekilmişti.
işisel bilgisayarların hızla popülerleştiği 80'li
yıllarda pek çok eve giren Commodore 64, eski
yüzü ama yeni donanımı ve yeni özellikleriyle
piyasaya sürüldü. Eski tasarımını koruyan Commodore
64′de bazı klavye değişiklikleri ile beraber içindeki
işlemcisi de değişiyor. 1.8GHz Intel işlemci, maksimum
4GB RAM ve Windows 7 işletim sistemiyle gelen yeni
Commodore 64, Blue-ray diskleri de okuyabiliyor.
Commodore 64, içinde Commodore emülatörüyle
beraber geliyor ve böylece eski Commodore oyunları da
oynanabiliyor. Commodore’un ABD fiyatları 250 ile 895
dolar arasında. 895 dolarlık versiyonunda NVIDIA ION2
Grafik Kartı DDR3 512MB bulunurken, WiFi, Bluetooth
destekliyor ve hard diski boyutu ise 1 terrabyte.
Angkor Wat
Dünyanın 8. Harikası
18
Gezi
A
ngkor Wat, 12 yüzyıl'ın
başlarında Kral II. Suryavarman
icin tapınak ve başkent olarak
inşa edilmiştir. Buradaki en büyük ve
en iyi korunmuş tapınak,
kuruluşundan beri önce Hindu, sonra
Budist olarak hizmet vermek üzere
daima önemli bir dini merkez olarak
kalmıştır. Tapınak, klasik Khmer
mimarisinin en somut örneğidir ve
Kamboçya'nın sembolü olmakla
birlikte, (herhangi bir ülke bayrağı
üzerinde bulunan tek yapıdır) ülkenin
en önde gelen turistik cazibe
merkezidir. Angkor Wat, Khmer
mimarisinin iki temel özelligini
barındırır: tapınak dağı ve asma
koridorlu tapınaklar. Yapısı, Hindu
mitolojisindeki tanrıların evi olan
Meru Dağı'nı çağrıştırmak üzere
planlanmıştır. Bir hendeğin
etrafındaki 3.6 kilometrelik bir dış
duvarın içinde, her biri diğerinin
üzerinde inşa edilmiş üç dikdörtgen
galeri bulunur. Tapınağın tam
merkezinde her biri dikdörtgenin birer
köşesine, bir adedi de tam ortaya
gelecek şekilde yerleştirilen beş kule
vardır. Diğer birçok Angkor
tapınağının aksine, Angkor Wat
batıya bakar ki bunun önemi de
uzmanlar arasında tartışma ve
bölünme konusu teşkil etmektedir.
19
Gezi
Yapı, mimarisinin ihtişamı ve uyumu
haricinde aynı zamanda, geniş
duvar heykelleri ve duvarlarını
süsleyen birçok Hindu koruyucu
meleği ile de hayranlık uyandırır.
Guiness Rekorlar Kitabı'na göre,
Angkor Wat dünyadaki en büyük
dini yapıdır.
Angkor Wat klasik Khmer
mimarisinin en üst örneği ve
Angkor Wat Stili'ne adını veren
tarzdır. 12 yüzyılda Khmerli
mimarlar, ana yapı malzemesi
olarak tuğla ya da laterit yerine
kumtaşı kullanımında eskisinden
20
daha tecrübeli hale gelmişlerdir.
Angkor Wat Stili, çoğunlukla nitelik
yerine nicelik kurbanı olan Bayon
dönemini takiben gelmiştir. Bu
tarzdaki diğer tapınaklar
Angkor'daki Preah Pithu, Angkor
dışındaki Beng Mealea ve
Phimai'daki Phanom Rung'dur. Antik
Yunan ve Roma mimiarisi ile
kıyaslanan Angkor Wat, en fazla
övgüyü dizaynındaki uyum için alır.
Tarzının mimari açıdan karakteristik
özellikleri: kemerler, lotus çiçeği
goncası şekilli kuleler, geçiş yollarını
geniş tutmak icin inşa edilmiş yarı
asma katlar, eksenel galeriler,
bağlantılı çıkıntılar, haç seklindeki
teraslardır. Görülen alanların büyük
kısmı kumtaşı bloklarından, dış
duvarlar ve gizli mimari kısımlar ise
lateritten oluşur. Blokları
yapıştırmak için kullanılan materyal
henüz tanımlanamamakla birlikte,
doğal reçineler ya da sulandırılmış
kireç olabileceği önerilmiştir.
Dizaynın diğer parçaları zaman
etkileri ve yağmalanma suretiyle
yıkılmıştır; yağmalananların
arasında kulelerin üstündeki altın
alçı ya da bazı duvar heykelleri ya
da ahşap figürlerin üstündeki
Gezi
varaklar ve duvar ve tavan panelleri
ile kapılar da vardir. Tipik dekoratif
unsurlar; koruyucu melekler, duvar
heykelleri, yükseltiler üzerinde
uzanan taçsı çelenkler ve hikaye
mizansenleridir. Heykelcilik
muhafazakardır ve daha önce
yapılan diğerleri ile kiyaslandiginda
daha statik bir yapı ve daha az
zarafet icerir. Tapınağın ilk dizayn
ve inşası 12. yy'ın ilk yarısında Kral
II. Suryavaman hükümdarlığı
sırasında (1113-1150), Vishu'ya
adanmak suretiyle başlamıştır.
Kralın tapınağı ve devletinin
başkenti olarak inşa edilmiş,
yapının dizaynı ya da inşası üzerine
yazılmış herhangi bir belgeye ise
rastlanmamıştır. Yapının orijinal ismi
ise bilinmemektedir.
Tapınak günümüz şehri Siem
Reap'in 5.5 kilometre kuzeyinde,
22
kısa bir mesafe güneyinde ve eski
başkent Baphuon'un doğusunda
bulunur. İnşaatı Kral'ın ölümüyle
durmuş ve bazı duvar heykelleri
yarım kalmıştır. Angkor 1177'de
Khmerlerin geleneksel düşmanları
Chamlar tarafından talan edilmiş
ve birkaç kilometre kuzeyde yeni bir
başkent inşa eden yeni Kral VII.
Jayavarman tarafından yeniden
inşa edilmiştir.
14 ya da 15. yüzyılda, tapınak
Theravada Budist kullanımı için
değiştirilmis ve günümüze kadar da
bu sekilde kalmıştır. 16. yüzyıldan
sonra ihmal edilmiş olmasına
rağmen, Angkor Wat diğer Angkor
tapınakları arasında değişik bir yere
sahiptir ve hiçbir zaman tamamen
terk edilmemiştir. Hendeği
sayesinde orman tarafından
gelebilecek tehlikelere karsi
korunmuştur. Bu sıralarda tapınak
Prah Pisnulok olarak bilinmekte,
modern ismi ise 16 yüzyıldan
beridir Shir Tapınağı anlamında
kullanılmaktadır. Tapınağa ilk gelen
batılılardan biri, 1586'da gelmis
Portekizli keşiş Antonio da
Magdalena'dır ve kendisi yapıyı bir
kalemin yazabilecekleri ile tasvir
etmenin imkansız olduğunu ve
yapının dünyadaki diğer hiçbir şeye
benzemediğini söylemiştir. Ancak
yapının Batı'da populer hale
gelmesi Fransız gezgin Henri
Mouhot'nun seyahat notlarını
yayınlamasını takiben, 19. yüzyılın
ortasını bulmuştur. 20. yüzyılda
Angkor Wat'in ciddi bir
restorasyona ihtiyaç duymuş ve
asırlardır toplanmış toprak ve vahşi
otların temizlenmesi gerekmiştir.
Gezi
24
Bu konuda yapılan çalışma 1970
ve 80'lerdeki Kızıl Khmerler
yönetiminde durmuş, ancak yapı
yağmalanma ve hırsızlık açısından
nispeten daha az zarar görmüştür.
1990'lardan başlamak suretiyle,
Ankgor Wat, koruma çalışmalarına
yeniden hız verilmiş, turizmin
artmasıyla daha da önem
kazanmıştır. Yapı 1992'de kurulmuş
Angkor Dünya Mirası yapıları
arasına girmiş, Kamboçya
hükümeti tarafından da
desteklenmiştir. Alman Apsara
Koruma Projesi (GACP) koruyucu
melek heykelleri ve duvar
heykellerini koruma altına almıştır.
Organizasyonun araştırması
sonucunda koruyucu melek
heykellerinin %20'si doğal
aşınmadan dolayı çok kötü
durumda olduğu ve daha önceki
restorasyon çalışmalarının da
taşlara zarar vermiş olduğu
belirtilmiştir. Diğer çalışmalar,
yıkılmış bölümlerin onarımı ve
gelecek yıkılmaların önlenmesi
olarak devam etmekte, batı
çatısının üst kısmı 2002'de
desteklenmiş, kuzey kütüphanesinin
restorasyonu ise bir Japon ekibi
tarafından tamamlanmıştır.
Biyografi
Mehmet Günsür
28
M
ehmet Günsür, 8 Mayıs 1975'te
İstanbul'da doğdu. İtalyan Lisesi'ni
bitirdi. Ardından Marmara
Üniversitesi Reklamcılık bölümünü bitirdi
ancak bu alanda hiç çalışmadı. Çocuk yaşta
kameralar önüne geçse de oyunculuk
eğitimini 25 yaşından sonra almaya başladı.
İlk kameralar önüne geçişi 7 yaşındayken rol
aldığı "Sana" reklam filmi ile oldu. Daha
sonra Coca Cola, Mavi Jeans, Hotiç gibi
markalarda çalışıp reklam ve kataloglarda
yer aldı. Mankenliğin oyunculuktan zor
olduğunu söyleyen Günsür, Cansu Dere'den
bu konuda ders aldığını açıkladı.
1988 yılında ilk kez profesyonel oyuncuğula
adım atıp TRT'de yayınlanan "Geçmiş Zaman
Mimozaları" adlı dizide rol aldı. Bu dizide
evin küçük oğlu Sabih'i canlandırmıştı. Bir
süre oyunculuğa ara verdi ve bu dönemde
Roxy isimli mekanı işletti. Aynı zamanda "The
Dawn" isimli müzik grubunda çalıyordu.
Oyuncu olarak ilk farkedildiği ve çıkış
yaptığı film Ferzan Özpetek'in 1997 yılı
yapımı "Hamam" oldu. Bu filmin ardından
oyunculuk kariyerini geliştirmeye karar
verdi. 1998 yılında Star TV'de yayınlanan
"Sır Dosyası" adlı dizide çaylak dedektif
rolünde görüldü.
2000 yılına gelindiğinde bir Yavuz Özkan filmi olan
"Hayal Kurma Oyunları" adlı filmde Tarık Akan ile
birlikte rol aldı. Aynı yıl İtalya'da "Bent" adlı tiyatro
oyununda başrol oynadı. Kariyerine İtalya'da devam
eden Günsür, 2001 yılında "Tommaso" ve "Guida",
2002 yılında "L'Italiano" ve 2003 yılında "Papa
Buono,II" adlı İtalyan yapımların yer aldı. 2003 yılında
Mustafa Altıoklar'ın yönettiği "O Şimdi Asker" adlı
sinema filminde alkolik bir genci canlandırdı. Aynı yıl
ATV'de yayınlanan "Pilli Bebek" adlı televizyon dizisinde
rol aldı. "Anlat İstanbul" adlı filmde Ümit Ünal'ın çektiği
bölümde mahalle fotoğrafçısını canlandırdı.
Televizyon dünyasında 2004 yapımı "Kasırga İnsanları"
ve 2005 yapımı "Beyaz Gelincik" adlı dizilerle tanındı.
Beyaz Gelincik adlı dizide "Mustafa" karakterini
canlandıran Günsür, bu rol onu çok heyecanlandırdığı
için İtalya'dan ayrılmıştı ve yine bu rol ile hayran kitlesi
büyüdü. 2007 yılında "Fall Down Dead" adlı sinema
filminde Dominique Swain, David Carradine gibi
isimlerle birlikte rol aldı. Muhteşem Yüzyıl 'da Şehzade
Mustafa rolünü üstlendiği için İstanbul'a yerleşti.
Katerina Mongio ile evlidir. Ali adında bir oğlu ve Maya
adında bir kızı vardır.
29
Ödülleri
Biyografi
I Ankara Uluslararası Film Festivali
Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu Ödülü
Filmografisi
30
I Antalya Altın Portakal Film Festivali
40. Yıl Özel Ödülü
I Sadri Alışık Ödülleri Jüri Özel Ödülü
I Gökçeada Film Festivali En İyi Erkek
Oyuncu Ödülü
1989 Geçmiş Bahar Mimozaları - Sabih - Tv dizisi
1989 Cahide - Televizyon dizisi
1997 Hamam - Mehmet
1999 Sır Dosyası - Ayhan - Televizyon dizisi
1999 Hayal Kurma Oyunları
2001 Don Matteo - Televizyon dizisi
2001 Tommaso Giovanni - Televizyon filmi
2001 Guida Giovanni - Televizyon filmi
2002 İtalyan - Giorgio
2003 Pilli Bebek - Tarık - Televizyon dizisi
2003 Il papa buono - Don Paolo - Televizyon filmi
2003 O Şimdi Asker Nihat Denizer
2003 Stregeria - Kısa film
2004 Kasırga İnsanları- Sinan - Televizyon dizisi
2004 Non ci sarebbe niente da fare! - Kısa film
2005 Anlat İstanbul - Rıfkı
2005-2007 Beyaz Gelincik- Mustafa Aslanbaş - Tv dizisi
2007 Fall Down Dead - Stefan Kerchek
2007-2008 Bıçak Sırtı- Mehmet Ertuğrul - Televizyon dizisi
2008 Se chiudi gli occhi
2010 Ses - Onur
2010 Matrimoni e altri disastri - Andrea
2011 Aşk Tesadüfleri Sever - Özgür
2012 Muhteşem Yüzyıl
Kariyer İçin Artık Adres : LinkedIn
32
Sosyal Medya
S
on dönemde belki de en çok ziyaret ettiğimz
ve göz atmadan duramadığımız internet
sitelerinden biri tabi ki Facebook. 800
milyon’dan fazla üyesi ile dünyanın en büyük 3.
ülkesinden daha fazla nüfusa sahip. Twitter ise bir
diğer popüler sosyal ağ. Ancak biz bu defa bu
ikisinin ardından gelen popüler sosyal ağlardan
birine, kariyer odaklı sosyal ağ (Business Social
Network de desek olur) olan LinkedIn’e göz
atacağız. Yeni kişilerle tanışmak isteğinin biraz
daha profesyonel hale geldiği ve iş başvuruları
için firmaların artık sıklıkla tercih etmeye başladığı
sosyal ağ LinkedIn etkin kullanım halinde kariyer
için önemli bir yer şu an ve ilerleyen zamanda
özellikle ülkemizde çok daha önemli bir hale
gelecek.
Yakın zamana kadar ülkemizde, “Türkçe hizmet
vermenin” ve “Çember.net’in sahip olduğu
kullanıcı kitlesi”nin avantajına sahip Xing.com’un
algı olarak da tercih olarak da gerisinde kalmış
görünen, dil seçenekleri arasına Türkçe’nin
katılmasıyla ülkemizde kullanımı ciddi şekilde
artmaya başlamış olan LinkedIn’de kullanıcı
yönelimlerine şekildeymiş bir göz atalım;
(istatistikler Team42 araştırma firmasının 2011’de
yaptığı bir araştırmaya dayanmaktadır
İlk olarak Araştırmaya katılan LinkedIn
kullanıcılarına yöneltilen “Profesyonel çevre için
öncelikli olarak hangi ağı kullanıyorsunuz?”
sorusuyla başlayalım. Araştırmaya katılanların
%61′i beklendiği gibi bu soruya “LinkedIn”
cevabını vermiş. Profil yapısını LinkedIn vari bir
yapıya çeviren Facebook ise %22 ile 2.sırada.
Twitter %4 ve “D) Hiçbiri” cevabını verenler de
%13 olarak belirtiliyor. Zaten “Professional Social
Network” olarak kendini konumlandıran bir
sosyal ağ iseniz bu oran gayet normal, hatta
olması gereken bir düzeyde.LinkedIn’i en çok ne
amaçlı kullanıyoruz diye düşündüğümüzde ilk
cevap “İş Ağımızı Genişletmek” olur muhtemelen.
İnfografikte verilen istatistikler de bu yönde.
Farklı kademelerden kişilerin LinkedIn’i kullanım
amaçlarına bakıldığında hepsinde “Endüstriyel
Ağ” yani bahsettiğim “İş Ağı” %20′lik bir oranda.
Bunun yanında yönetim kadrosundan aşağı
kademelere doğru inildikçe azalan şirket bağlılığı
hissi LinkedIn üzerinde de görülüyor.
Kariyerinde ya da
çalıştıkları yerde kabaca
başlangıç seviyesinde
diyebileceğimiz kesim,
haliyle daha iyi bir iş
imkanı çıkar mı hissiyle
dolup taştığı için,
LinkedIn’i en çok iş
aramak için kullanıyor ki
bu oran %24 olarak
karşımıza çıkmış.
Orta ve Üst düzey
yöneticilerde ise kabaca
“iş bulma değil işin onu
bulması” söz konusu
olduğu için iş aramayla çok ilgilenmedikleri görülüyor.
Bu kesim için LinkeIn’de iş arama, %8-9 ile en az
yaptıkları şeylerden biri.
Önceliği iş aramak olarak koyan kesimin “LinkedIn’i
işimi geliştirmek için de kullanıyorum” demesini, en
azından bu amaçta yoğun kullanımın olmasını
beklemek yanlış olurdu zaten. Bunun aksine üst düzey
yöneticilerin LinkedIn kullanımının en yoğun olduğu
ikinci seçenek olmuş “İşimi geliştirmek“, %20lik bir
oran ile. “”Eski işverenlerle etkileşim LinkedIn
kullanıcılarının öncelikleri arasında son sırada yer
alıyor.”
Araştırmaya katılanların %90′ı LinkedIn’i kullanışlı
buluyor. Bunun sebepleri arasında öne çıkan 3 cevap
olmuş. Bunlardan biri “Facebook’tan daha profesyonel
bir ağ” görüşü olmuş ki bu Blackberry ile iPhone’u
karşılaştırıp, “Blackberry profesyonel kullanımda
iPhone’dan daha iyi” demek gibi bir şey olmuş, zira
LinkedIn’in varlığının sebebi bu. Diğer seçenekler ise
LinkedIn’in sunduğu en
önemli imkanlardan
bahsediyor, eleman
alımını ve çalıştığınız
sektördeki ağınızı
genişletmeyi
kolaylaştırması.
Reklamlar hakkında
konuşursak da,
araştırma sonucunda
%18 lik kullanıcı
bölümünün LinkedIn’de
reklam olduğunun
farkında olmaması da,
site üzerinde reklam
yerleşimi ve sunumunun
gayet başarılı şekilde
yapıldığına işaret.
Buna ek olarak da
araştırmaya
katılanların %40′ının
henüz hiç reklamlara
tıklamadığını
görüyoruz.
Burada benim için
ilginç gelen nokta, sık
sık reklamlara
tıklarım diyenlerin
oranının %20 olması.
Bu bana sanki biraz
sanal bir yüzdeymiş
gibi geldi. Tabi özellikle son döneme kadar gerek
Facebook’taki “işlevi kadar boyu da önemli” türünden
reklamların, gerekse “Ayça_22 oturum açtı!” tadındaki
reklamların gözümüze gözümüze sokulmasıyla reklam
tıklamaz hale geldiğimiz için objektif bakamıyor da
olabilirim, o da ayrı bir nokta.
Son olarak da paralı üyelik konusundaki tercihlere
bakılmış. Olmasını da beklediğimiz gibi ücretsiz üyelik
tercihinde bulunanlar açık ara ilk sıradalar.Her ne
kadar profiline bakanlar kısmında ücretli üyeliğe teşvik
için bir miktar çarpıtma olduğu söyleniyor olsa da
ücretli – ücretsiz hesap kapsamlarının dengesini
oldukça güzel belirlediklerini söylemek yanlış olmaz.
Artık özellikle çok uluslu şirketlerde iş başvurularında
LinkedIn hesabınızın da istenir duruma geldiği, hatta
bazı firmalarda işe alımlarda sadece 1-2 paragraflık
ön yazı ve LinkedIn profilinizin istendiği bir
dönemdeyiz. Durum bu noktadayken LinkedIn’i etkin
kullanmak da daha fazla önem kazanır oldu.
Bu sebeple profilinizi
sık güncellemenizi
ve bu araştırmada
yeralan tercihleri
iyice gözden
geçirmenizi tavsiye
ederim. Şayet bir
LinkedIn hesabınız
yoksa söylememe
gerek kalmadan şu
anda hesabınızı
açmış olduğunuzu
düşünüyor, yazıyı da
sonlandırıyorum.
Hoşçakalın
Kaynak : İnfografya
33
Kızılderililer
Tarih
K
34
ızılderililer, Amerika’nın yerlileridir.
Derileri kızıla çaldığından
«Kızılderili» adı verilmiştir. Kristof
Kolomb, Hindistan’a varmak üzere
çıktığı deniz yolculuğunda Amerika’ya
ayak basınca burasını Hindistan
sanmış, yerli halka «Hintliler» adını
vermişti. Bu yüzden, .Hindistan’la ilgileri
olmadığı halde, Kızılderililere bugünkü
Amerikalılar da «İndian» (Hintli) derler.
Kızılderililer’ in tarihî bugün bile iyice
aydınlanamamıştır. Arkeoloji bilginleri,
tarihçiler bu konu üzerinde çalışmakta,
onların yaşadıkları yerlerde kazılar
yaparak geçmişlerini incelemektedirler.
Kazılarda elde edilen iskelet kalıntıları,
kemikler, taşıllar (fosiller), taş âletler,
kamp yerlerinde yakılmış kömür
artıkları, Kızılderililer’ in tarihini, kısmen
de olsa, aydınlatmaya yaramaktadır.
Bundan 15-20 bin yıl önce, İnsanlar
Eski Dünya’nın birçok bölgelerinde
yayılmaya başladıkları zaman, Yeni
Dünya daha bilinmeyen bir ülkeydi.
Dünya, Kuzey Kutbundan, Amerika
kıtasının doğu yörelerine, bugünkü
Wisconsin’e kadar buzlarla kaplıydı.
Yalnız, kıtanın batısında bazı yöreler,
dağlarla kuzeye karşı korunduğundan,
buzulsuzdu. Buralarda, bugünkü
Nebraska’dan, Kanada’daki Mackenzie
vadisine, Alaska’daki Yukon’a kadar
uzanan bölgede vadiler yer almaktaydı.
Bu vadiler ise bir yerde, Sibirya’yı
kaplayan vadilerle birleşiyordu, çünkü o
zamanlar, Sibirya’yı, Alaska’dan
ayırmakta olan Bering Boğazı henüz
açılmamıştı. Eski Dünya ile Yeni Dünya
birbirlerinden denizle ayrılmıyorlardı.
Böylece hayvanlar, Asya’daki vadilerin
otunu bitirince yollarını uzatarak Yeni
Dünya’daki vadilere ot aramaya
gidiyorlardı. Alaska’da yapılan birçok
kazılarda,’ bu sırada yasamış olan
hayvanlardan, tüylü’ bir file benzeyen
mamutların dişleri bulunmuştur. Ot
aramak için Eski Dünya ile Yeni Dünya
arasında gidip gelerek kendilerine bir
yol açan hayvanların arasında,
mamutlardan başka büyük geyikler, ya-
ban sığırları da vardı. Bu hayvanlar tek başlarına değil,
sürüler halinde göç ederlerdi. Asya’dan Yeni Dünya’ya
göç etmiş olduğu sanılan Kızılderililer de belki bu
hayvan sürülerinin açmış oldukları yollardan geçmişler,
ya da onların peşinden giderek Yeni Dünya’ya
varmışlardı. Yeni Dünya’ya göç edenlerin, Eski Dünya’
da yaşamış ırklardan hangisine mensup olduklarını
bulmak çok güçtür, çünkü bunlar zamanla birçok
değişmelere uğramışlardır. Belki de bunlar değişik
ırkların birleşmesinden meydana gelmişlerdi. Yalnız,
Kızılderililer’ in en çok Moğol ırkına benzemeleri. Yeni
Dünya’ya göç eden insanlardan çoğunu Moğolların
meydana getirdiği fikrini ortaya koymaktadır.
Kızılderililer’ in de, Moğollar gibi, koyu siyah saçları,
kahverengi derileri, çıkıntılı elmacık kemikleri vardır.
Yıllar geçtikçe, buzulla kaplı ülkelerdeki buzlar yavaş
yavaş çözülmeye başladı. Kuzey Amerika, ırmakların
aktığı, göllerin ve ormanların meydana geldiği verimli
bir yöre halini aldı. Günümüzden aşağı yukarı 10 bin
yıl önce, Asya ile Kuzey Amerika’yı birleştiren toprakları
sular kapladı. Böylece Eski Dünya’dan ayrılan Yeni
Dünya’ya artık hiç kimse geçemez oldu. Her Kızılderili
topluluğunun az çok ayrı bir dili varsa da, genel olarak
hepsi, bir şey anlatmak için kelime, ya da cümle değil,
tek tek kelimelerin birleştirilmesiyle türetilen bileşik
kelimeler kullanılır. Örneğin, «o kadın çizgili bir elbise
giyiyordu» cümlesinin yerine «kadın – çizgi – elbise»
derler. Kızılderililer bir tek tanrıya, cennete, cehenneme
inanmazlar. Onlara göre dünyaya «Kuvvet» hâkimdir.
Bu «kuvvet» bütün canlı varlıklarda kendini gösterir. İyi
kullanılırsa, bu kuvvet iyilik doğurur; kötü kullanılırsa,
kötülük doğurur. İyi yaşayabilmek için insanların bu
kuvvete erişmeleri, ona yaranmaları gerekir.
Amerika’nın keşfi, Beyazların buraya yerleşmeleri
sırasında Kızılderililer’ in birçoğu ölmüştür. Yalnız,
hayat şartları gittikçe düzeldiğinden sayıları gene de
artmaktadır. Kuzey Amerika’daki Kızılderililer, Amerika
hükümeti tarafından Amerikan vatandaşı olarak kabul
edilirler. Bunlar, kendileri için açılmış özel okullarda
okuyabilirler; hükümetin satın aldığı topraklarda
yaşayıp çalışabilirler. Başlıca işleri, çiftçilik, hayvan
yetiştiricilik, fabrika ve maden işçiliğidir.
Kızılderililer, Maya, İnka, Aztek devletleri gibi gelişmiş
devletler kurmuşlar, kendilerine öz medeniyetler
yaratmışlardır. Örneğin, XV. yüzyılın son yıllarında
şimdiki Meksika’ daki Aztek imparatorluğunun nüfusu
o zamanki İngiltere’nin nüfusundan, başkentleri olan
bugünkü Mexico’nun nüfusu Londra’dan çoktu.
Kızılderililer, İspanyollar ve Anglo- Saksonlar tarafından
Kuzey ve Güney Amerika’da sistemli şekilde hayvan
avlanır gibi imha edilmişler, birçok ırkları ortadan
kalkmıştır. Komançi ve Siu gibi ünlü ırklar bunların
arasındadır. Melez Kızılderililer, tamamen
İspanyalılaşmıştır; İspanyolca konuşurlar, Katolik’tirler.
Safkan olanlar arasında da Hıristiyanlık ve Batı dilleri
yayılmaktadır.
35
Tarih
Kızılderililer bugün Kuzey Amerika’dan çok Güney
Amerika’da bulunmaktadırlar. Başlıca ırk-dil
toplulukları ve nüfusları şunlardır:
Peru, Ekvator ve Bolivya’da Keuçular (5,2 milyon), Peru
ve Bolivya’da Aymaralar (3,5 milyon), Paraguay’da
Amerindi, ya da Guara- niler (1,1 milyon), Şili’de
Araukaniler (0,2 milyon), gene Şili’de Çingaslar
(12.000) ve hemen hepsi melezleşen Ateş-Adalı’lar
(6.0) , Guyana’da Guyanalılar (0,1 milyon), Brezilya’da
AmazonIular (0,4 milyon), Kolombiya, Venezuela ve
Panama’da Kuzeybatı Irkları (0,6 milyon), Guatemala,
Salvador, Nikaragua, Honduras, İngiliz Hondurası,
Dominikana ve Kosta Rika’da Orta Amerika Irkları (3
milyon), Meksika’da Aztekler (1 milyon), Kanada ve
Alaska’da Kuzey Irkları (0,2 milyon), A. B. D.’de
Apaşlar (450. 000). Bunların hepsi 16 milyon kadardır.
36
İspanyol – Kızılderili melezleri ise 32 milyonu bulur.
Hele Meksika’da nüfusun esasını teşkil ederler (25
milyon). Başlıçaları: Kolombiya’da (6,5 milyon), Şili’de
(4,5 milyon), Peru’da (4,2 milyon), Venezuela’da 2,9
milyon), Ekvador’da (1,8 milyon), Salvador’da (1,6
milyon), Bolivya’da (1,4 milyon), Honduras’ta (1,2
milyon), Guatemala’ da (1 milyon), Nikaragua’da (0,7
milyon), Paraguay’da (0,5 milyon), Panama’da (450.
000), Uruguay’da (150.000), Surinam’da (10.0) ,
Kosta Rika’da (10.000).
Son yıllarda birçok Kızılderili boyu, Amerikan
hükümetinin kendilerine karşı güttüğü düşmanca
davranışa karşı tepki göstermişler, bu arada silahlı
çatışmalar da olmuştur. Kızılderililer kendilerine tam bir
eşitlik tanınmasını, insanlık haklarına saygı
gösterilmesini istemektedirler.
Müzik
Bruno Mars
38
B
runo Mars, Amerikalı şarkıcı, söz
yazarı ve prodüktördür. B.o.B’nin
“Nothin’ on You” ve Travie
McCoy’un “Billionaire” şarkılarına yaptığı
katkılarla bilinmektedir. Gerçek adı Peter
Gene Bayot Hernandez, Filipinler ve
Porto Riko kökenli Pete ve Bernadette
“Bernie” San Pedro Hernandez çiftinin
oğlu olarak Hawaii’de dünyaya geldi. Altı
kardeşten biri olarak Hernandez, küçük
yaşlardan itibaren Michael Jackson ve
Elvis Presley gibi isimlerin şarkılarını
seslendirmeye başladı. 1990 yılında
MidWeek dergisinin bir sayısında “Little
Elvis” olarak yer aldı. 1992′de ise
Honeymoon in Vegas filminde Little Elvis’i
oynadı. President Theodore Roosevelt
High School’a başlayan Hernandez,
2003′te buradan mezun oldu ve müzik
kariyerine devam etmek için Los
Angeles’a taşındı.
Şarkıcı olarak tanınmadan önce Flo
Rida, Alexandra Burke, Travie McCoy,
Adam Levine, Brandy ve Sean Kingston
gibi isimlerle çalışan bir prodüktör
olarak isim yapmıştı. “Nothin’ on
You”nun elde ettiği başarıdan sonra
Hernandez, 11 Mayıs 2010′da It’s
Better If You Don’t Understand adında
bir EP yayımladı.
Ödülleri:
I Uluslararası Erkek Şarkıcı 2012 BRIT Awards
I En iyi Erkek Şarkıcı 2012 Halk Ödülü
I En İyi Erkek Pop Vokal Performansı 2011 Grammy Ödülü
I Favorite Male Artist - Pop/Rock 2011 American Müzik Ödülleri
I BEST PUSH 2011 MTV Avrupa Ödülleri
I En iyi Radio Şarkısı2011 Billboard Müzik Ödülleri
I BEST NEW 2011 MTV Avrupa Ödülleri
I En iyi Uluslararası Sanatçı 2011 BT Digital Müzik Ödülleri
I Yaz Müzik Yıldızı: Male 2011 Teen Choice Ödülleri
Albümleri:
I It Will Rain Eylül 2011
I The Lazy Song (Official Remix) Eylül 2011
I Georgia Haziran 2011
I The Grenade Sessions Şubat 2011
I Doo-Wops & Hooligans Ekim 2010
I Just The Way You Are Temmuz 2010
39
Müzik
Bruno Mars Hakkında...
I 8 Ekim 1986 tarihinde dünyaya geldi.
I Florida'nın Kesha vokalli Right Round
parçasının sözlerini o yazdı, bu şarkı bir çok
ülkede listelerde 1. olmayı başardı.
I Kullandığı enstrümanlar gitar, bateri,
klavye.
I Bruno Mars adı onun sahne adı ismini çok
etkilendiği Bruno Samartino ve soyadını ise kız
arkadaşları onun bu dünyadan olamayacağını
iddia ederek koymuşlar yani Marslı!
I Michael Jackson ve Elvis Presley hayranı.
I Babası ve annesi bir showda tanışmış
annesi dansçı babası perküsyonist.
I Bu yıl 7 kere Grammy’e aday gösterildi ve
Just The Way You Are şarkısı ile en iyi erkek
vokal ödülünü aldı.
I 4 Yaşında iken ailesinin grubu The Love
Notes ile bir hafta 5 gün performans sergiledi.
I Grenade single Billboard listesinde 1
numara olmayı başardı.
I Dövme yaptırmayı çok seviyor ve dövmeleri.
40
Kenan Sofuoğlu
42
Çılgın Türkler
2
002’de Avrupa pistlerine adım atmıştı Kenan
Sofuoğlu. Sadece yeteneğine güvenerek gaza
basıyor, çok daha tecrübeli rakiplerini geçmeye
çalışıyordu. 17 yaşındaydı, Türkiye dışına ilk kez
çıkıyordu, yabancı dil bilmiyordu, ailesinin parasal
desteğiyle yarışlara katılabiliyordu. Ama uluslararası
bir motosiklet yıldızına dönüşme rüyasından hiç
vazgeçmedi. Artık, Avrupa’nın önemli takımlarının
peşinde koştuğu, bu işten para kazanan, Dünya
Supersport Şampiyonası’nda birbiri ardına yarış
kazanan bir sürücü.
ÖDÜNÇ KARAVANLA SEYAHAT EDİYORDU
Beş yıl önce Kenan: “Motosa’nın verdiği ödünç
karavanla yarışlara gidiyorum. Takımım sadece bu
karavan ve üç kişiden ibaret. Mutfağı, büroları
bulunan üç TIR kamyonuna sahip Yamaha takımını
görünce şoka girdim.” Bu kadar değil. Maddi
imkansızlık nedeniyle yarışlar arasında Türkiye’ye
dönmek yerine Avrupa şehirleri arasındaki otoyollarda
karavanıyla seyahat ediyordu. Çünkü uçak
seyahatlerini karşılayacak bir bütçesi yoktu.
SADECE YETENEĞİYLE YARIŞIYORDU
Avrupa pistlerine adım attığında motosiklet üzerindeki
yeteneğine ve bu spora duyduğu heves ve sevgiye
güveniyordu. Bu yeteneği sayesinde pistte her şeyi
yapabileceğine inanıyordu. Bu yüzden çok sayıda
kaza yaptı, ufak tefek sakatlıklar geçirdi. Halbuki
altındaki motosikleti geliştirmek için mekanikerlerle iyi
iletişim kurabilmeli, sürüşle ilgili onlara bilgi
aktarmalıydı. 2004’te Avrupa Superstock
Şampiyonası’nda yarışmak için alışık olduğu 600cc’lik
motosikletten 1000cc’lik motosiklete geçince ilk
önemli şoku yaşadı.
43
Çılgın Türkler
TEKNİK BİLGİ AÇIĞINI KAPATTI
Bugün hem 600cc hem de 1000cc’lik motosiklet üzerinde büyük bir
ustalıkla yarışacak tecrübeye sahip. Her yarıştan veya deneme sürüşünden
sonra garaj döndüğünde mekanikerlerin “Karşılaştığın sorunları anlat”
komutuna rahatlıkla cevap verebiliyor. Motosikletten gelen her garip sesin
hangi sorundan kaynaklandığını söyleyebiliyor. Zevk için yarışan bir
motosikletçiden “Artık kaybedecek çok şeyim var” diyen bir profesyonele
dönüştü.
AİLE DESTEĞİYLE YARIŞIYORDU
Türkiye şampiyonu olduktan sonra babasının desteğiyle ilk kez Avrupa’ya
çıkmıştı. Hiçbir sponsoru yoktu. Tek kelime yabancı dil bilmiyordu.
Yamaha mekanikerleriyle, Almanya’daki tanıdıklarının gönüllü
tercümanlığı sayesinde anlaşabiliyordu. Üç yıl boyunca Yamaha-Almanya
takımının desteğiyle boğaz tokluğuna yarıştı. Almanya’nın çeşitli
kentlerinde arkadaşlarıyla paylaştığı ufak apartman dairelerinde yaşadı.
Bu yüzden, Almanya’da 2002’de Hannover’de, sonra Braunschweig’de,
2003’ten 2005’e kadar Düsseldorf’ta ve geçen yıl Hollanda’nın
Zwolle kentinde yaşadı.
İLK KEZ PARA KAZANIYOR
Winston sponsorluğuyla yarışırken maddi açıdan bir parça rahatladı. Daha
sonra ise Hanspree’nin sponsorluğunda ilk kez para kazanıyor. Bu
durumdan çok memnun: “Kazancım Türkiye’deki ünlü futbolcularla
kıyaslanamaz bile. Ama ilk kez ailemin desteği olmadan yarışıyorum.”
2006’nın sonunda İtalya ve Fransa’daki yarışlardan sonra İspanya’da
deneme sürüşlerine katıldı. ABD’de deneme sürüşü yaptı. Bu sezonun ilk
yarışları ise Katar, Yeni Zelanda ve İngiltere’deydi. Kenan, artık iyi derecede
İngilizce ve biraz Almanca bilen uluslararası bir sporcu.
DÜNYA SUPERSPORT ŞAMPİYONASINA BİRİNCİLİKLE DÖNDÜ
44
Phılıp Island'da koşulan yarışta 2012 sezonunda ilk birincilik kupasını
kaldıran Kawasaki Deltafin Takımı pilotu Kenan Sofuoğlu: "Kawasaki ile
yeniden bu grupta yarışmak mutluluk verici. İlk yarışta motordan bu kadar
iyi performans beklemiyordum fakat çok iyi çalıştı ve birinci olmayı
başardım. Son turlara kadar lastiklerimi korumaya çalıştım o nedenle
ataklarımı sona sakladım. Fabient Foret'in bana yaklaştığını bilmiyordum.
Finiş çizgisinden birinci sırada geçtiğim için mutluyum" dedi.
Çılgın Türkler
KENAN SOFUOĞLU NİŞANLANDI
Kenan Sofuoğlu, Hollanda’da tanıştıkları Üniversite
öğrencisi 20 yaşındaki Julia Looman ile iyi anlaştıklarını
belirterek, “Julia’yı çok seviyorum. Yanındayken mutlu
oluyorum. Yarışmalara da birlikte gidiyorum” diyerek
duygularını anlattı.
Looman’ın ailesinin Hollanda’da turizmle ilgilendiğini ve
genç motosikletçilerin yetiştirilmesi için de organizasyonlar
düzenlediğini belirten Sofuoğlu, “Julia’dan sonra ailesiyle
tanıştık. Birlikte yarışmalara gittik ve iyi bir diyaloğumuz
oldu. Daha sonra benim ailemle tanıştılar. Aile arasında iyi
bir uyum oldu ve Looman ile aileler arasında nişanlandık.
Bu sezon içinde düğün yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.
46
Looman’ın bir yıldır Türkçe kurslarına katıldığını ve artık
Türkçe konuşabildiğini ifade eden Sofuoğlu, “Kendisi
Hollanda’da organizatörlük öğrenimi alıyor. Şu an
Motosiklet Federasyonu’nda bununla ilgili staj yapıyor.
Gençlerle ilgili projeler geliştiriyor” dedi.
Sarı Melekler
Avrupa Şampiyonu
Spor
F
48
enerbahçe Universal, Kadınlar
Avrupa Sampiyonlar Ligi 'Dörtlü
Final' organizasyonunun final
maçında Fransa'nın RC Cannes
takımını 3-0 yenerek, şampiyon oldu.
Yarı finalde güçlü rakibi Rus ekibi
Dinamo Kazan'ı 3-1 yenerek adını
finale yazdıran Sarı-Lacivertliler,
şampiyonluk karşılaşmasında Fransa
temsilcisini set vermeden geçerek,
Avrupa şampiyonluğunu elde etti.
Kanarya, ilk seti 25-14 kazandıktan
sonra ikinci bölümde de iyi oyun
ortaya koyarak 2. seti 25-22 kazanıp
2-0 üstünlük yakaladı. Üçüncü sete
Cannes son şansını iyi kullanabilmek
için etkili başladı ve ilk teknik molayı
da 8-7 önde kapattı. Buna rağmen
Fenerbahçe, oyundan kopmadı,
yaptığı büyük mücadele ile ve rakibi
durduran bloklarıyla seti 25-20, maçı
da 3-0 kazarak tarih yazdı.
Organizasyona Sarı-Lacivertli
voleybolcular damga vurdu. Kim,
turnuvanın "En Skorer Oyuncusu" ve
"En Değerli Oyuncu" ödülünü
kazanırken, Naz Aydemir de "En İyi
Pasör" ödülünü kazandı. Bu arada
şölenin 3.'lük maçında, İtalyan Villa
Cortese'yi 3-1 yenen Rus Dinamo
Kazan, Avrupa 3'üncüsü oldu.
Geçtiğimiz yıl Vakıfbank Türk Telekom,
Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde
şampiyonluğa ulaşmayı başaran ilk
Türk ekibi unvanı almıştı. Öte yandan
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM
Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor
Bakanı Suat Kılıç, Fenerbahçe
Universal'i kutladı.
Formula 1 Avustralya
Spor
F
50
ormula 1’de sezonun ilk yarışı Avustralya Grand Prix'sini McLaren
Mercedes'in İngiliz pilotu Jenson Button kazandı. Button, Melbourne
kentindeki 5 bin 303 metrelik Albert Park pistinde 58 tur üzerinden
yapılan 307 bin 574 metrelik yarışı, 1 saat 34 dakika 9 saniyelik
derecesiyle ilk sırada bitirdi. Button'ı Red Bull Renault'nun Alman pilotu
Sebastian Vettel ikinci, McLaren Mercedes'in İngiliz pilotu Lewis Hamilton ise
üçüncü sıradan takip etti. Öte yandan aralarında Mercedes AMG'nin Alman
pilotu Michael Schumacher ve Ferrari'nin Brezilyalı pilotu Felipe Massa'nın
da aralarında bulunduğu 6 pilot yarışı tamamlayamadı.
Sezonun ikinci yarışı olan Malezya Grand Prix'si, 24 Mart Cumartesi günü
yapılan sıralama turlarının ardından 25 Mart Pazar günü gerçekleştirildi.
Formula 1'de sezonun ilk yarışında
pilotlar ve takımlar klasmanı şöyle:
Pilotlar klasmanı
1. Jenson Button (İngiltere) McLaren-Mercedes
2. Sebastian Vettel (Almanya) Red Bull-Renault
3. Lewis Hamilton (İngiltere) McLaren-Mercedes
4. Mark Webber (Avustralya) Red Bull-Renault
5. Fernando Alonso (İspanya) Ferrari
6. Kamui Kobayashi (Japonya) Sauber-Ferrari
7. Kimi Raikkonen (Finlandiye) Lotus-Renault
8. Sergio Perez (Meksika) Sauber-Ferrari
9. Daniel Ricciardo (Avustralya) Toro Rosso-Ferrari
10. Paul di Resta (İngiltere) Force India-Mercedes
11. Jean-Eric Vergne (Fransa) Toro Rosso-Ferrari
12. Nico Rosberg (Almanya) Mercedes-AMG
13. Pastor Maldonado (Venezuela) Williams-Renault
14. Timo Glock (Almanya) Marussia-Cosworth
15. Charles Pic (Fransa) Marussia-Cosworth
16. Bruno Senna (Brezilya) Williams-Renault
Takımlar klasmanı
1. McLaren-Mercedes 40 puan
2. Red Bull Racing-Renault 30
3. Sauber-Ferrari 12
4. Ferrari 10
5. Lotus-Renault 6
6. STR-Ferrari 2
7. Force India-Mercedes 1
51
Spor
FIA'nın Dünya Motorsporları Konseyi, Formula 1 2012
sezonunda yürürlüğe girecek olan kural değişiklikleri
Kış testleri öncesi tüm araçlara çarpışma testlerinden geçip
onay alma şartı getirildi. Bununla birlikte konsey, sezon
ortası testleri geri getirmeye karar verdi. Böylece takımlar
sezon ortasında 3 günlük bir test programı uygulama
şansına kavuşacaklar. Bir başka önemli değişiklik ise artık
güvenlik aracı pistte iken tur bindirilmiş araçların turlarını
geri alabilme imkanına sahip olmaları. Böylece güvenlik
aracı sonrası oluşan trafik ve mavi bayrak kaosu
engellenmiş olacak. Yağmurlu yarışlarda yaşanan
aksamalar göz önüne alınarak maksimum yarış süresi 2
saatten 4 saate çıkartıldı. Yeni sezonda pilotlar savunma
yapmak için çizgi değiştirdikten sonra yarış çizgisine geri
dönemeyecekler. Artık kırmızı bayrak ile yarışın
durdurulduğu anlarda pit yolunda bulunan pilotlar yarış
tekrar başladığında o anda bulundukları pozisyondan
devam edebilecekler. 2012'de pilotlar ilk antrenmanlardan
itibaren istedikleri lastik setlerini kullanabilecekler. Daha
önceden sadece 3 sete izin veriliyordu. Son olarak FIA artık
antrenman veya sıralama turları esnasında boş turlarını
atan pilotların şikanları kesmelerine müsade etmeyecek.
Konsey kural değişikleri ile beraber Tek-Koltuk Araçlar
Komisyonu başına Gerhard Berger'in getirildiğini açıkladı.
52
Spor
Formula 1'de 2012 sezonu takvimi şöyle:
Avustralya Grand Prix'si
Malezya Grand Prix'si
Çin Grand Prix'si
Bahreyn Grand Prix'si
İspanya Grand Prix'si
Monaco Grand Prix'si
Kanada Grand Prix'si
Avrupa Grand Prix'si
İngiltere Grand Prix'si
Almanya Grand Prix'si
Macaristan Grand Prix'si
Belçika Grand Prix'si
İtalya Grand Prix'si
Singapur Grand Prix'si
Japonya Grand Prix'si
Kore Grand Prix'si
Hindistan Grand Prix'si
Abu Dabi Grand Prix'si
ABD Grand Prix'si
Brezilya Grand Prix'si
54
16-18 Mart (Melbourne)
23-25 Mart (Kuala Lumpur)
13-15 Nisan (Shangai)
20-22 Nisan (Sakhir)
11-13 Mayıs (Katalunya)
24-27 Mayıs (Monte Carlo)
08-10 Haziran (Montreal)
22-24 Haziran (Valencia)
06-08 Temmuz (Silverstone)
20-22 Temmuz (Hockenheim)
27-29 Temmuz (Budapeşte)
31-02 Eylül (Spa-Francorchamps)
07-09 Eylül (Monza)
21-23 Eylül (Singapur)
05-07 Ekim (Suzuka)
12-14 Ekim (Yeongam)
26-28 Ekim (Yeni Delhi)
02-04 Kasım (Yas Marina)
16-18 Kasım (Austin)
23-25 Kasım (Sao Paulo)
Eurovision 2012
Yarışma
2
56
012 Eurovision Şarkı Yarışması, yarı finalleri 22 ve 24, büyük
finali ise 26 Mayıs 2012 tarihinde Azerbaycan'ın başkenti
Bakü'de yapılacak olan 57. Eurovision Şarkı Yarışması'dır. 2011
Eurovision Şarkı Yarışması'nda Eldar & Nigar'ın seslendirdiği "Running
Scared" şarkısı ile birinci olan Azerbaycan, Eurovision Şarkı Yarışması
kuralları gereği ev sahipliği yapmaya hak kazandı. Yarışma her yıl
olduğu gibi OAZD 21.00'de başlayacaktır. Karadağ, iki yıl aradan
sonra yarışmaya tekrar katılacağını açıklamıştır. Polonya, 2012 Avrupa
Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapacağını gerekçe göstererek
yarışmadan çekilmiştir. Ermenistan, Azerbaycan ile olan siyasi
gerginliği neden göstererek yarışmadan çekildiğini açıklamıştır.
Yarışmaya 42 ülke katılacaktır.
Can Bonomo'nun müzik macerası 8 yaşında komşuya
özenip gitar çalmasıyla başladı.Lise ve üniversite yıllarında
amatör müzik gruplarıyla İzmir ve İstanbul'da birçok konser
veren Bonomo, sonunda 'Hazırım' diyerek ilk albümü için
kolları sıvadı. Yaklaşık iki yıllık hummalı bir hazırlıktan sonra
da Ocak 2011’de ilk albümü “Meczup”u yayınladı. İzmirli
Can Bonomo, ortaokul ve lise yıllarından bu yana müzikle
ilgileniyor. 17 yaşında İstanbul semalarına açılmaya karar
veren Bonomo, müzik dünyasına ses prodüksiyonculuğu
yaparak atıldı. Bilgi Üniversitesi’nde Sinema-Televizyon
Bölümü’nde okudu. Üniversite yıllarında Radyo Klas,
Number One FM ve Radio N101’de radyoculuk yaptı.
Daha sonra televizyona geçerek Number One TV ve
MTV’de televizyon programları hazırladı. Can Bonomo'nun
müzik kariyeri, bir kitabının ilk yaprağına sardığı demosunu
Can Saban’a göndermesiyle yeni bir boyut kazandı.
Meczup albümünün yapımcısı, müzik direktörü ve aranjörü
olan Can Saban aynı zamanda albümdeki kliplerin
yönetmenliğini yapıyor. Albüm hazırlıkları sırasında
başlayan dostluklarını, kurdukları Can Biraderler isimli
şirkette kurucu ortaklar olarak devam ettiriyorlar.
Yarışma
EUROVISION 2012, CRYSTAL HALL'DE YAPILACAK!
22-26 Mayıs 2012 tarihlerinde Bakü'de yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması'nın hangi alanda
yapılacağı merak konusuydu. Ev sahibi İçtimai TV, yarışmanın Cyrstal Hall'de yapılacağını
açıkladı. Toplamda 3 ayrı mekan alternatifi üzerinde duran İçtimai TV, halen inşaatı süren
Cyrstal Hall'de karar kıldı. 23.000 seyirci kapasiteli Cyrstal Hall'ün inşaatının zamanında
yetişmemesi yönündeki endişelerin sona ermesiyle arena kesinleşmiş oldu.
Eurovision Şarkı Yarışması (İngilizce: Eurovision Song
Contest; Fransızca: Concours Eurovision de la
Chanson), Avrupa Yayın Birliği (EBU)'nun her yıl Avrupa
ülkeleri arasında düzenlediği dünyanın en ünlü ve uzun
soluklu şarkı yarışmasıdır. 1956'da başlayan Eurovision
macerası, San Remo Şarkı Festivali'nde doğdu. 24
Mayıs 1956'da İsviçre'nin Lugano kentindeki Kursaal
Theatre'da gerçekleştirilen ilk gecede Hollanda, İsviçre,
Belçika, Almanya, Fransa, Lüksemburg ve İtalya iki kez
yarıştılar. Gecenin birincisi Lys Assia'nın söylediği
"Refrain" şarkısı ile İsviçre oldu.
Eurovision Şarkı Yarışması'nın yapılmasında ana amaç
ülke televizyonları arasında ortak canlı yayın yapabilme
kabiliyetini gerçekleştirme ve kaliteyi arttırmaktır.
Bugüne değin İrlanda tam 7 kez birinci olarak en çok
kazanan ülke oldu. En çok ev sahipliği yapan ülke ise 5
birinciliği bulunan Birleşik Krallık'tır ve tam 8 defa ev
sahipliği yapmıştır. Türkiye, bu yarışmada bir kez
birinciliğe ulaşmıştır. EBU'nun tahminine göre
Eurovision, her yıl ortalama 400 ile 600 milyon izleyici
tarafından izlenmekte ve bu sayı her yıl giderek
artmaktadır. Ülkelerin çoğu Eurovision'a göndereceği
şarkıyı seçmek için her yıl ulusal yarışma düzenliyor ve
şarkının belirlenmesi için halk oylamasına başvuruyor.
Buna karşın bazı ülkeler doğrudan sanatçıyı seçerek
58
beste siparişi vermeyi tercih ediyor.
Televote (yani halk oylaması), 1997'de ilk kez
uygulamaya konulan ve 2003 yılından itibaren de
yarışmaya katılan tüm ülkeler için zorunluluğu olan bir
kuraldır. 2004 yılında katılım önceki yıllara göre yüksek
olduğu için, 12 Mayıs'ta yarı-final ve 15 Mayıs'ta final
olmak üzere, Eurovision tarihinde ilk kez iki aşamalı
olarak gerçekleştirildi.
Avrupa'da olmamalarına karşın, Eurovision Şarkı
Yarışması, ABD, Avustralya, Güney Kore, Hindistan,
Hong Kong, Kanada, Mısır, Ürdün ve Yeni Zelanda'da
yayımlandı. 2000'den itibaren, Eurovision internette de
yayımlanıyor.
Almanya
Arnavutluk
Avusturya
Azerbaycan
Belarus
Belçika
BosnaHersek
Bulgaristan
Danimarka
Estonya
Yarışmaya katılacak ülkeler
Finlandiya
Fransa
Gürcistan
Hırvatistan
Hollanda
İngiltere
İrlanda
İspanya
İsrail
İsveç
İsviçre
İtalya
İzlanda
Karadağ
Kıbrıs Rum
Kesimi
Letonya
Litvanya
Macaristan
Makedonya
Malta
Moldova
Norveç
Portekiz
Romanya
Rusya
San Marino
Sırbistan
Slovakya
Slovenya
Türkiye
Ukrayna
Yunanistan
Yarışma
BAKÜ
Bakü, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin, Hazar Denizi'nin
batı kıyısında yer alan başkentidir. Kafkaslar’ın en
büyük şehri, en önemli kültür ve ticaret merkezidir.
Ülkenin en doğusundaki ve en önemli sanayi, ticaret ve
kültür merkezi olmanın yanı sıra bir liman kenti olarak
da önemlidir. 2006 yılında faaliyete geçen Bakü Tiflis
Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın (BTC) çıkış noktasıdır. Bakü
Limanı, Hazar Denizi nin en önemli limanıdır. Şehirde
tiyatro, kütüphane, sinema ve diğer kültürel mekânlara
sık rastlanır. Şehir, Avrupa'da 2010 yılının en güzel
sekizinci şehri seçilmiştir
60
Hava Ulaşımı
Bakü'nün uluslararası havalimanı, şehir merkezinden
yaklaşık 25 kilometre doğuda bulunan Haydar Aliyev
Havalimanı'dır. Bu havalimanı, Azerbaycan Hava
Yolları şirketinin merkezidir.
İklim
Bakü'nün iklimi karasal iklimdir. Kışları soğuk ve
yağmurlu veya kar yağışlıdır, yazları ise sıcak ve kurak.
Yıl boyunca sert rüzgarlar eser. Fakat güney
kısımlarında hava yazın serin, kışın ise ılık ve yağışlıdır.
Bu nedenle güney bölümünün bir kısmı çok ormanlıktır.
S
Sanat Vandalizmi
Sanat
anat vandalizmi bir sanat eserine kasten hasar verilmesi ya da eserin
imha edilmesidir. Bir kişiyi sanat eserine saldırıya yönelten etkenler
çeşitlilik gösterebilir. Bu etkenler akıl hastalığı, dikkat çekme, kendini
ifade etme, sosyal veya siyasi protesto, ahlaki ya da dinsel saikler olabilir.
Saldırı sırf eğlence olsun diye veya sanat eserinin beğenilmemesinden de
kaynaklanabilir.
62
Akıl hastası bir jeolog olan Laszlo Toth 21 Mayıs 1972 tarihinde, “Ben İsa Mesih’im” diye
bağırarak Michelangelo’nun muhteşem eseri Pieta’ya elindeki çekiçle saldırmıştır. Akıl hastası
olduğu için cezalandırılmayan Toth 2 yıl bir akıl hastanesinde kalmıştır.
1987 yılında ise Robert Cambridge isimli bir
İngiliz 35 milyon dolar değer biçilen Leonardo
da Vinci’nin Bakire, Çocuk, Aziz Anne ve
Vaftizci Yahya isimli tablosuna müzeye gizlice
soktuğu silahla 2 metre mesafeden ateş
etmiştir. Cam muhafaza ardında bulunan
tabloya kurşun isabet etmemiş ancak
muhafazada bir delik oluşmuştur. Bu delikten
tabloya doğru sıçrayan cam ve plastik
parçaları resme büyük zarar vermiştir. Zarar
gören kısımdaki parçalar zor bir restorasyon
sürecinden sonra birleştirilmiştir. Akıl
hastanesine yatırılan saldırgan, eylemi
İngiltere’deki siyasi, sosyal ve ekonomik
sorunlara dikkat çekmek için gerçekleştirdiğini
söylemiştir
Dünyada belki de en bilinen tablo olan Mona Lisa’nın başına gelenler ise
tabiri caizse pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Mona Lisa 1911 yılında
müzeden çalınmış; geriye ise tablonun asılı durduğu metal aksamlar
kalmıştır. Tablo, müzede çalışan bir İtalyan vatansever Vincenzo Peruggia
tarafından çalınmıştır. Peruggia’yı buna iten neden ise tablonun
anavatanına dönmesi gerektiğine inanmasıydı. Peruggia, resmi İtalya’ya
götürmüş ve bir galeriye satmaya çalışmıştır. Galeri sahibinin polise haber
vermesi üzerine yakalanmıştır. 1956 yılında bir kişi Mona Lisa’ya asit
dökmüştür ve tablo ciddi hasar görmüştür. Aynı sene bir başka kişi ise
tabloya kaya parçası fırlatmıştır. Bu saldırılar üzerine Mona Lisa, kurşun
geçirmez bir cam muhafaza arkasında sergilenmeye başlamıştır. 1974
yılında tablo Japonya’da sergilenirken bir kadın, müzenin engelliler
tarafından ziyaret edilemediği gerekçesiyle protesto amaçlı olarak sprey
boya sıkmıştır. 2009 yılında ise Fransız vatandaşlığı başvurusu reddedilen
bir Rus kadın elindeki seramik bardağı tabloya fırlatmıştır. Her iki
saldırıda da kurşun geçirmez cam sayesinde tablo zarar görmemiştir.
Ocak 2006’da 12 yaşındaki bir çocuk Helen
Frankenthaler’in 1,5 milyon dolar değer
biçilen soyut tablosu The Bay’e sakız
yapıştırmıştır. Hemen restorasyona alınan
tablo 6 ay sonra tekrar sergilenmeye
başlamıştır.
Rembrandt’ın De Nachtwacht isimli tablosu iki kez saldırıya
uğrayarak sanat vandalizminden payını almıştır. 1975 yılında
Wilhelmus de Rijk isimli işsiz bir öğretmen ekmek bıçağıyla
resme saldırmıştır. Restore edilen resimde hala saldırının izleri
görülmektedir. De Rijk ise ertesi yıl intihar etmiştir. 1990 yılında
ise bir kişi tabloya asit dökmüştür ancak güvenlik görevlileri
tuvale hemen suyla müdahale etmişlerdir ve saldırı az hasarla
atlatılmıştır. Yine Rembrandt’ın çıplak bir kadını tasvir ettiği
Danae isimli eseri 1985 yılında bir akıl hastasının saldırısına
uğramıştır. Saldırgan tabloyu önce bıçaklamış ardından da
yaklaşık bir litre sülfürik asiti tabloya dökmüştür. Tablonun
restorasyonu 12 yıl sürmüştür.
Temmuz 2007 tarihinde ise Avignon’da bir
müzede gerçekleşen olay ise gerçekten
ilginçtir. Cy Twombly (Edwin Parker) isimli
sanatçının 2 milyon doların üzerinde
değer biçilen üçlü tablosu Phaedrus’un
tamamen beyaz olan birinci tablosunu
Rindy Sam isimli bir Fransız kadın öperek
tabloda ruj izi bırakmıştır. Yargılama
esnasında Rindy Sam, ressamın kendisini
anlayacağını, tablonun o kısmının beyaz
bırakılmasının bir anlamı olduğunu ve
sanatın gücünden kaynaklanan bir aşkla
bu hareketi yaptığını söylemiştir.
Yargılama sonucunda sanık 4500 Euro
para cezasına mahkum olmuştur.
Perulu tarihi eser kaçakçıları ise
antik Peru çömleklerini akıl almaz
bir yöntemle ülke dışına
kaçırmaktadır. Kaçakçılar bu antik
çömlekler üzerinde oynama
yaparak sanki yeni yapılmış gibi
gösterip hediyelik eşya gibi
Bolivya’ya oradan da ABD’ye
kaçırmaktadır. İsviçre’ye Etrüsk
vazolarının parçalanarak
valizlerde sokulup daha sonra
birleştirildiği de bilinmektedir.
63
Sanat
Who's Afraid of Red,
Yellow and Blue IV
Sanat eserlerine zarar vermeyi kafaya takanlar da vardır. 1987 yılında
Hollanda’da Gerard Jan van Bladeren, Barnett Newman’ın Who's Afraid of
Red, Yellow and Blue III isimli tablosunu bıçaklamıştır ve tablonun
restorasyonu 5 yıl sürmüştür. Restorasyon için ise yüzbinlerce dolar
harcanmıştır. Hapse atılan sanık tahliye olduktan sonra aynı sanatçının 12
milyon dolar değer biçilen başka bir eserine de saldırmıştır. Bu tablonun
restorasyonu ise 4 yıl sürmüştür. Saldırgan eylemini soyut sanattan intikam
almak için yaptığını söylemiştir. Ressamın aynı ismi taşıyan IV numaralı
tablosu da 1982 yılında bir veterinerlik fakültesi öğrencisi tarafından
saldırıya uğramıştır.
Hans Joachim Bohlmann Vak ’ası
Who's Afraid of Red, Yellow and Blue III
Homeros nasıl tarihin babası olarak kabul ediliyorsa
Joachim Bohlmann’a da sanat vandalizminin babası
demek yanlış olmayacaktır. 1937 yılında Almanya’da
doğan Bohlmann gençliğinden itibaren psikiyatrik
tedavi görmüştür. Vandalizm kariyeri boyunca tahmini
değeri 140 milyon Euro olan 50’den fazla sanat
eserine zarar vererek seri sanat vandalı ünvanını
kazanmıştır. Bohlmann’ın zarar verdiği eserler
arasında Dürer, Rembrandt, Rubens gibi ünlü
ressamların tabloları da bulunmaktadır. Bohlmann
yöntem olarak tabloların ortasına ya da tablodakilerin
yüzüne sülfürik asit dökmeyi benimsemiştir. Verdiği
zararlar sebebiyle defalarca hapse giren Bohlmann en
sonunda akıl hastanesine yatırılır. 1988 yılında
64
hastaneden izinli olarak çıktığı bir gün ise Münih’te
Dürer’e ait üç tabloya yaklaşık iki litre asit dökerek 35
milyon Euroluk bir zarara neden olur ve bunun üzerine
1989 yılında iki yıl hapis cezasına çarptırılarak yine
akıl hastanesine yatırılır. Transfer edildiği bir başka akıl
hastanesinde dokuz yıl boyunca terapi görür; resim
dersleri alır, yüzlerce resim yapar. 16 yıl hapishane ile
akıl hastanesi arası mekik dokuyan Bohlmann, 2005
Ocak ayında iyileştiği düşünülerek serbest bırakılır. Bir
sene sonra Haziran 2006’da Amsterdam
Rijksmuseum’da sergilenen Van der Helts’in Münster
Barışının Kutlaması isimli tablosuna çakmak benzini
dökerek yakar; tablonun dış kısmı zarar görür. 3 sene
hapis cezasına çarptırılan Bohlmann tahliyesinin
ardından ölür.
Kaynak: Yrd.Doç.Dr.Timuçin KÖPRÜLÜ
Reklam Sanatı
En İyi Gerilla Reklamlar
66
G
erilla pazarlama, özellikle küçük ve
orta ölçekli işletmelerin yaratıcılık ve
hayal gücünü kullanarak ve hızlı
hareket ederek piyasadaki diğer rakiplerini
demoralize edip kendine bir yer edinmesi
veya pazar payını genişletmesi şeklindeki bir
pazarlama tekniğidir.
Gerilla pazarlamada zamanlama çok
önemlidir. Amaç az yatırımla çok iş yapmaksa
piyasaların ve içinde bulunulan şartların çok iyi
değerlendirilmesi gerekmektedir. İyi bir alt yapı
çalışmasıyla reklama ayrılacak zaman ve bütçe
minimumda tutulabilir. Öncelikle bu tip
çalışmanın amacı ve bu amacın getireceği
yararlar belirlenmelidir. Daha sonra hedef
kitlenin ve özelliklerinin net bir şekilde ortaya
konması gerekir. Gelişen teknoloji, hızla akan
zaman, yeni aile düzenleri ve yaşam
biçimlerinin çeşitlenmesi pazarın sürekli
değişim içinde olmasını ve devamlı
farklılaşmasını sağlamaktadır. Hızla geçen
zaman, insanların devamlı bir şeylerin
peşinden koşuyor olması gösterilen reklamların
çok kısa sürelerde etkinliğinin kaybolmasına
sebep olmaktadır. Bu da sürekli ve etkili
reklamcılık için hayal gücü ve yaratıcılığın şart
olduğunu göstermektedir. Gerilla
reklamcılığının ve gerilla pazarlamanın
temelinde de tam da bu vardır.
67
H
How I Met Your Mother
Dizi
ow I Met Your Mother, ABD'de yayın yapan CBS kanalında 19 Eylül
2005'ten beri yayınlanmakta olan, yapımcılığını Carter Bays ve
Craig Thomas'ın üstlendiği Amerikan durum komedisidir. Türkiye'de
CNBC-e tarafından yayınlanmaktadır. Ana karakter Ted Mosby, 2030
yılında, kızı ve oğluna anneleriyle nasıl tanıştıklarını anlattığı dizinin diğer
karakterleri ise şöyledir: Marshall Eriksen, Lilly Aldrin, Robin Scherbatsky ve
Barney Stinson.
68
Dizinin yapımcıları Bays ve Thomas dizideki arkadaşlığı kendi
arkadaşlıklarından yola çıkarak yazmışlardır. Buna göre Ted karakterinde
daha çok Carter Bays öne çıkarken Marshall ve Lilly karakterleri ise Craig
Thomas ve eşinden esinlenilmiştir.
Konusu
Dizi Ted Mosby'nin eşi ile nasıl tanıştığını çocuklarına
anlatmasını konu alır. Dizi 2030 yılında başlar. Bob
Saget'in seslendirmesiyle asıl karakteri Ted size
annenizle nasıl tanıştığımı anlatacağım der ve dizi
2005 yılına döner. Ted arkadaşları ile kendisine küçük
bir dünya yaratmış mimardır. En iyi arkadaşı
Marshall'ın 9 yıllık sevgilisi Lily'e evlenme teklif
etmesinin ardından yalnız kalacağı korkusu ile
kendisine o kızı aramaya başlar. Barda Robin ile tanışır.
Fakat ilk randevularında ona onu sevdiğini söyler ve
randevuları son bulur. Bunların yanında esprili
karakteri ile Barney Stinson eklenmesi izleyicileri
keyiflendirmektedir.Barney'nin hayatındaki en önemli iki
şey cinsellik ve Ted ile olan kankalıklarıdır.
69
Dizi
Yapım
"Haydi arkadaşlarımız ve New York'ta yaptığımız
aptalca şeyler hakkında yazalım." fikri, Bays ve
Thomas'ın How I Met Your Mother'ı oluştururkenki
düşünceleriydi. İkili karakterleri yaratırken kendi
arkadaşlıklarından esinlendiler: Bays esnetilerek
Ted, Thomas ve eşi esnetilerek ise Marshall ve Lily
yaratıldı. Thomas'ın eşi Rebecca, kendinden ilham
alınarak yaratılacak bir karakter konusunda
gönülsüzdü, sadece bir şartla izin verecekti:
70
Kendisini Alyson Hannigan'ın canlandırmasını
istiyordu. Şanslarına, Hannigan o sıralar boştu ve
o da komedi dizilerinde daha fazla yer almak
istiyordu. Dizinin setlerinden biri olan "MacLaren's",
Bays ve Thomas'ın ikisinin de sevdikleri ve dizide
yer almasını istedikleri, New York'taki "McGee's"
adlı bir bardan esinlenerek yaratılmıştır. Barın adını
ise barın çalışanlarından birine de adını veren,
Bays'in yardımcısı Carl MacLaren vermiştir.
Oyun
Diablo III
74
D
iablo III, Diablo serisinin yapımcısı
Blizzard'ın 28 Haziran 2008'de
duyurduğu ve serinin üçüncü
oyunudur. Oyunun Diablo ve Diablo II gibi
rol yapma oyunu türünde
olacağı
duyurulmuştur.
Ayrıca oyun
alanına yeni
yerlerin
ekleneceği
söylenmiştir.
Bunlardan birisi
olan Caldeium
isimli şehir
oyunun resmi
sitesinde
duyurulmuştur.
Ayrıca Tristram
(ilk oyunun geçtiği mekân) oyun için
yeniden tasarlanmaktadır. Oyun
haritasının eski oyunlara nazaran daha
geniş olacağı söylenebilir.
Oyuna yeni düşmanlar ve boss'lar da
eklenmiş durumda. Oyunun giriş
sinematiğinin sonundaki büyük ihtimalle
son ve en güçlü düşman olacak yaratık da
bunlardan bir tanesi. En son haberlere
dayanılarak da birçok yeni yetenek olduğu
söylenebilir. Ayrıca oyunun genişletme
paketinin çıkış tarihi, Diablo III çıkış
tarihinden sonraki gelecek üç yıl içinde
olacağı açıklandı.
Diablo III'ün yıllardır sabırsızlıkla beklenen
çıkış tarihi 15 Mayıs 2012 olarak
duyuruldu.
Hikaye
Dünya taşını yok eden Tyrael ortadan ikiye
ayrılır. Diablo, Mephisto ve Baal olarak
adlandırılan 3 büyük iblisin ruhtaşları yok
edileli 20 yıl olmuştur. Artık her şey
unutulmaya yüz tutmuş ve insanlar
gündelik yaşamlarına gömülmüşken
cennet ve cehennem arasında bir savaş
başlar. İki taraf da birbirine son sürat
saldırır.
Bu arada dünyada da garip şeyler olmaya
başlamıştır. Sebepsiz ölümler ve
açıklanamaz olaylar eskileri yaşamış ve
görmüş olan birini şüpheye düşürür.
Deckard Cain tüm bunları araştırmak için
yeniden Tristram'a gelir. Başka bir iblisin
dünyaya geldiğini düşünen Cain Tristram
Katedralinin yıkıntıları arasında ipuçları
arar. Bu sırada cennet ve cehennem
arasındaki savaş iyice kızışır ve Diablo'nun
savaşı ölümlüler dünyasına sıçrar.
Gökyüzünden ateş ve dumanlar içinde bir
meteor düşer ve insanları dehşete düşürür.
Sancutary'nin bir çok yerinden insanlar ve
kahramanlar bu garip olayları araştırmak
için Tristrama gelirler. İşaretler açıktır.
Diablo bir kez daha dünyaya gelmiştir.
75
Sinema
Loraks
Vizyon tarihi: 13 Nisan 2012
Yönetmen: Chris Renaud
Oyuncular: Zac Efron, Danny DeVito,
Taylor Swift
Özet: 12 yaşındaki Ted, hayallerindeki kız Ashley'in
ilgisini çekmek için hayatta tek bir şeyin peşinden
koşar. Aradığı şeye ulaşması için de garip ama bir
o kadar da sevimli bir yaratık olan Loraks'ın
hikayesini keşfetmek, gizemini çözmek
zorundadır...
Dr. Seuss’un klasikler arasına giren hikayesinden
esinlenen Loraks, 20122nin bahar aylarında 3
boyutlu olarak çocuk seyirciler için sinemalarda
olacak. Filmin orijinal seslendirme ekibinde ise
Danny DeVito, Ed Helms, Zac Efron, Betty White
gibi isimler yer alıyor...
76
Film
Vizyon tarihi: 13 Nisan 2012
Yönetmen: Kerem Topuz
Oyuncular: Öznur Kula, Özgür Emre Yıldırım,
Cumali Karakaya
Özet: Kemal Mutlu bir sinema filmi çekmeyi
kafasına koyan, yönetmenlik heveslisi bir
gençtir. Amatör bir kamera alıp, sürekli
çevresini çekmeye başlar. Beraber yaşadığı ev
arkadaşı Nuri'nin yetimhane yıllarından olan
arkadaşı İzzet hapisten çıktıktan sonra bir gün
çıkagelir. Nuri ne kadar naif, sakin kendi
halinde bir insansa İzzet o kadar tersine bıçkın
ve bela dolu bir adamdır. Kemal doğal
hayatım akışında filmi için tam da aradığı
adamı bulduğuna inanır ve onun her anını
kameraya almaya başlar. Beraber o akşam
dışarı çıkmalarıyla İzzet'in gittikleri mekanlarda
olay çıkartması bir olur.
21 Jump Street
Vizyon tarihi: 27 Nisan 2012
Yönetmen: Phil Lord, Chris Miller
Oyuncular: Channing Tatum, Jonah Hill, Ellie
Kemper
Özet: Polis okulundan yeni mezun olan iki kafadar,
kılık değiştirerek bir liseye stajyer polis olarak
gönderilirler. Buradaki görevleri liselilerin karıştığı
alkol, uyuşturucu vb. suçları izlemek, rapor etmek ve
engellemekken her ikisi de liseli olmanın cazibesine
kendilerini kaptırırlar.
1980'li yılların sevilen komedi-polisiyelerinden olan
aynı adlı Amerikan dizisinin beyazperde versiyonu
olan yapımda başrolleri Jonah Hill ve Channing
Tatum paylaşıyor. Phil Lord ve Chris Miller'ın beraber
yönettiği filmin senaryosunda oyuncu Hill'in yanı sıra
Michael Bacall'ın da imzası var...
Hayatımın Tatili
Vizyon tarihi: 27 Nisan 2012
Yönetmen: John Madden
Oyuncular: Judi Dench, Maggie Smith, Tom
Wilkinson
Özet: İngiliz bir grup emekli arkadaş
emekliliklerinde lüks ama daha ekonomik bir tatil
geçirmek isterler. Reklam broşürlerinden
Hindistan'daki Marigold Hotel'i keşfeden
arkadaşlar, uzak doğuya yaptıkları bu
seyahatlerinde beklediklerinden çok daha farklı
deneyimlerle karşılaşacaklardır. Zira Marigold
Hotel sandıkları kadar lüks değildir ama Hindistan
insanlarının sıcaklığı, misafirperverliği ve bu renkli
ülkenin sevecen egzotikliği Amerikalı turistlerin
yepyeni duygularla tanışmasına aracı olacaktır.
Deborah Moggach'ın "These Foolish Things" adlı
romanından Ol Parker tarafından senaryolaştırılan
filmin yönetmenliğini John Madden üstleniyor. .
Filmin Amerika'daki gösterim tarihi 9 Mart 2012
77
Sizden Gelenler
ekşisözlük
bazı
otobüslerinde
bulundurdukları priz ile
internet üzerinden leyla ile
mecnun izlememe imkan veren,
küçük çaplı bir pinpon maçına
müsaade edebilecek koltuk arası
mesafesine sahip olan ve bununla
yetinmeyip yanında şahane
sandviçleri ile mideme bayram
ettiren otobüs firması.
zorunda olmadıkça başka
firma kullanmam
artık.
@Pamukkale
İstanbul esenler
otogarının kargaşası ve
karmaşasından bizi
kurtaran servislerini
Alibeyköy’den kaldıran
Pamukkale
gözdesin:)
Türkiye’de
ilk defa usb giriş
olanağı olan koltuk
ekranları uygulaması
başlatılır. bu sayede yolcular
kendi tercihleri olan film,
fotoğraf, müzik gibi
dokümanlarını seyahat
esnasında diledikleri
gibi kullanabilirler.
in
fo
@
pa
m
uk
ka
le
78
sö
itü
.c
o
m
.tr
hayırlı
günler Pamukkale ailesi
26.03.2012 yani bugün şu anda
Ankara dan Afyon a seyahat ediyorum ve araç
içindeki personeliniz Fırat Aktaş’tan çok memnunum
bizi güler yüzlü karşılaması ile başlayan yolculuğum daha
neşeli bir şekil de devam ediyor ben Pamukkale ile seyahatin
hep tadını çıkartıyorum
içerdeki güler yüzlü hizmeti başka bir firmada bulmak zor oluyor
gerek güler yüzlü hizmet gerek ilgi alaka ve şımartılmak her insanın
hoşuna giden en güzel şeydir şu anda Fırat arkadaşımızın yaptığı gibi
durmadan bir isteğiniz var mı diye sorup duruyor ve herkesin isteğini
gülerek yerine getiriyor ben olsam bana gına gelir gerçekten çok itinalı
bir iş yapıyor ve her çeşit insanla uğraşıyor. Herkes çok iyi bilir ki
insanlarla uğraşmak bu dünyadaki en zor şey ama Pamukkale için zevkli
bir iş olduğu açıkça orta da bende afyonda muhasebe okuyorum ve
ben bile bazen işimde yorulunca kaçacak yer arıyorum ama sizin
personeliniz daha da yapacak şey arıyorlar bizi şımartmak için
gerçekten Pamukkale ile seyahat etmek çok büyük bir ayrıcalık
bize bu ayrıcalığı sağladığınız için ilk başta Pamukkale’ye
sonra da personeliniz Fırat Aktaş a teşekkür ederim bizi
böyle şımarttığı için kusura bakmayın satırlarımı
sonlandırmak istiyorum çünkü Fırat bey türk
kahvemi getiriyor :) teşekkürler
Pamukkale :)
zl
ük
@pamukkale
araçlarınızdaki
android sistemden
dolayı teşekkür
ederim. D
Pamukkale
otobüslerinde Lig
Tv HD var . Bildiğin
bilet bulamadığım
maçlarda Zonguldak’a
gitme bahanesiyle
otobüste maç
izleyebilirim.
ekşisözlük
sabah
saatlerinde attığım
bir twit için az önce
telefonla ulaşarak bilgi
vermeleri takdire şayan bir
halkla ilişkiler örneği.
müşteriyi nasıl mutlu
edeceklerini
biliyorlar.
ben aydın Çine’den
Hakan Arı cumartesi günü
firmanıza ait Pamukkale
otobüsüyle İzmir’e bir hastamın yanına
gittim saat 06/15 arabasıyla. İzmir’e
vardığımda hastam Ankara’ya sevk edilmiş ve
onu görmem için sadece 45 dakikam vardı. size ait
servis araçlarının yanına gittim ve Balçova servisi yerine
yanlışlıkla Karşıyaka servisine binmişim son anda indim
ama Balçova servisi çoktan gitmişti. benim hastama
yetişmem için başka bir servise bindirildim ve beni
yetiştirmek için bu gayreti ve çabayı gösteren 0307
PLAKALI servis şoförü HAKKI YAMANUS’A çok teşekkür
eder başarılarının devamını dilerim. Pamukkale
turizmide böyle değerli insanlarla çalıştığı için
tebrik ederim. artık benim tüm
seyahatlerimde tek tercihim Pamukkale
firması olacaktır. hastamında
size selamı vardı.
Pamukkale'nin
otobüslerinde "ekşi
sözlük special list"
diye bir müzik listesi
var ve süper. Mutlu
oldum. :)
yine
@pamukkale
ile bir yolculuk
yine nefis
dardanel
sandviçleri =)
itü
sö
z
lü
k
uzun
zamandır
yolculuk yapmadığım
şirketti. bugün ise niye tercih
etmemişim diyorum.
en rahat ve güzel otobüs
yolculuğumu yapmaktayım şu anda.
sandviç uygulamasına geri dönülmüş
çok iyi olmuş. mola yerine varmadan
ikinci bir abur cubur ikramı da cabası.
servis hizmeti de kaliteli. ayrıca
twitterda yaptığım olumlu yorumları
görmüşler ve etiketlemediğim
halde cevap yazıp teşekkür
etmişler. insan daha ne
ister? umarım
bozmazlar.
montumu
yastık niyetine
kullanırken muavin
bey bana 3 yastık
bırakmış :D Pamukkale
hizmette sinir
tanımıyor
@pamukkale
ile Izmir yolculuğu
başlar.. Amcalar
teyzeler Ferihayı
izliyor, gençler de
Yalan Dünyayı.
Pamukkale'den
aldigim biletlerle
sevgilime mektup
yazicam..
Pamukkale
ve muhtesem
filmleri.. helal
olsun be!
Özer Demir
Merhaba yıllardır farkı
firmalarda yolculuk eden biriyim
10/03/2012 cumartesi 19:00 BURSAİSTANBUL yolculuğu için 46 numaralı bilet aldım
. Otobüse daha binmeden kapıda karşılandım
hoşgeldiniz diye. Yerime oturduktan sonra önümde
USB girişini görünce çok sevindim şarjı biten telefonumu
hemen şarj ettim . yolculuk boyunca yapılan ikramlar her
şey çok güzeldi. ancak asıl önemlisi bence slogan gibi yan
koltukta yaşanandı . 43 -44-45 numaralı koltuklara aile oturdu
hepsi açtılar ekranlarda küçükler oyun oynuyor anne film izliyor
baba haberlerde .Dudullu’ya geldik ailenin inmesi gerekiyor .
eşine sesleniyor hanım hadi ineceğiz hazırlan diye ,eşin cevabı
şu esenlere kadar gitsek olmaz mı geri döneriz adam gülüyor
dönüp küçük kızı ile oğluna sesleniyor hadi çocuklar ineceğiz
hazırlanın diye baba inmeyelim diye hep bir ağızdan
konuşuyor bu ne ya hiç kimse inmek istemiyor diyor iş
anlayacağınız uzun yolculuk sonrası şişen ayaklar ağrıyan
beller sonrası herkes biran önce kendini atmak isterken
dışarı siz inmek istemeyen yolcular kazanmışsın
.hizmet kaliteniz için teşekkür ederim .Bu hizmet
anlayışı herkese örnek olsun öyle bol paralar
harcanıp reklamlar yapılarak değil
kendini kanıtlayarak olur
büyüklük.
79
Bilet Satış Noktaları
Nerede olursanız olun:
AFYON
Otogar
Ataköy
Park
Sandıklı
Dazkırı
Dinar
Kolaylı Tesis
Eski Otogar
Yeşilyol
AKÇAKOCA
Otogar
Merkez
ANKARA
AŞTİ
KIZILAY
KÜÇÜKESAT
ULUS HEYKEL
BAHÇELİEVLER
AYDINLIKEVLER
K.ÖREN TEPEBAŞI
K.ÖREN DUTLUK
ETLİK
CEBECİ
TUZLUÇAYIR
ODTÜ KAMPÜS
YÜZÜNCÜYIL
ÇANKAYA
ÇAYYOLU
YENİMAHALLE
DEMETEVLER
BATIKENT
ERYAMAN
SİNCAN
POLATLI
ELVANKENT
ETİMESGUT
AYDIN
Nazilli Otogar
Çine Otogar
Aydın Otogar
Aydın Otogar II
Ş.içi Terminal
Söke Otogar
Kuşadası Otogar
Belediye
Çevreyolu
Güzelçamlı
Akbük
Altınkum
Didim Otogar
Mavişehir
Yunusemre
AYVALIK
Otogar
Altınova Merkez
Sarımsaklı
Ayvalık Merkez
Altınova Çarşı
BALIKESİR
Otogar
T.Taşıma Merkezi
Çardaklı
Çarşı Terminal
BODRUM
Otogar
Yalıkavak
80
0.272
2299999
2174141
2153334
5151250
4213004
3534100
2299012
2151866
2121199
0.380
6187595
6117485
0.312
224 00 24
419 09 25
417 93 38
312 16 96
222 09 94
317 84 83
358 92 62
381 06 35
321 78 79
319 40 04
365 35 20
210 10 62
286 35 99
442 55 63
235 97 99
315 22 68
334 52 12
385 11 20
283 49 75
268 24 44
623 14 74
261 09 99
245 35 06
0.258
3131665
7116340
2251328
2132035
2251236
2150852
2254639
5184646
6141497
6120938
6149571
6142126
6127199
6463111
8564436
8131145
8113334
8112221
8257022
8113711
0.266
3313112
3381972
3242238
3121969
3382227
0.266
2466120
2466130
2433629
2411121
2443535
0.252
3161369
3160650
3852166
Turgutreis
Gündoğan
Güvercinlik
Güllük
Milas Üçyol
Milas Otogar
3823085
3879609
3746048
5223888
5151015
5124835
5130330
BURDUR
0.248
Otogar
2333500
2335169
Ş.içi Terminal
2333526
Çavdır
4271011
Gölhisar Otogar
4115535
Bucak
3251174
BURSA
0.224
OTOGAR
2615171
2615200
ALTIPARMAK
2241535
BEŞEVLER
4521612
ÇARŞAMBA
2552616
DİKKALDIRIM
2398988
ESKİ FAKÜLTE
3661662
FSM BULVARI
2401625
GÖRÜKLE
4837130
GÜRSU
3713235
HEYKEL
2252002
HÜRRİYET
2473916
KENT MEYDANI
2501613
KORUPARK
2421624
KÜKÜRTLÜ
2348990
NİLÜFER BLD T.
2400033
SETBAŞI
3260500
KAMPÜS
4428988
YEŞİLYAYLA
3610186
GEMLİK-OTOGAR 5120025
GEMLİK-ÇARŞI
5120083
GEMLİK-MERKEZ 5120082
İNEGÖL
7134775
DALAMAN
0.252
Dalaman Otogar 6923939
DATÇA
0.252
Otogar
7124148
Merkez
7123101
Aktur
7246242
DENİZLİ
0.258
Acıpayam
5182122
Buldan
4313604
Çivril Otogar
7139940
Çivril Şehiriçi
7139930
Otogar ( 3 Hat )
2424000
Honaz
8113577
Kale
6711313
Karahayıt
2714973
Pamukkale Kasaba 2722458
Sarayköy
4156020
Tavas
6131911
Bağbaşı
2662089
Çamlık
2110491
Kampüs
2117177
Pamukkale Petrol 2424000
Tedaş
3610110
Yenişehir
3738106
DİKİLİ
0.232
Salihleraltı
6765080
Dikili Otogar
6710074
6715588
Dikili Çarşı
6713142
6713242
Çandarlı
6731112
6730555
EDREMİT
0.266
Otogar
3730071
Edremit Çarşı
3742712
Akçay Otogar
3847853
Altınoluk Otogar
Küçükkuyu Otogar
ESKİŞEHİR
Otogar
3967373
7521080
0.222
2271020
2271314
Bağlar
3239543
Kızılay
2212535
Osman Gazi Üniv. 2399595
Kızılcıklı
2343823
Sedef Turizm
2331497
FETHİYE
0.252
Otogar
6141451
6141919
Çarşı Terminal
6142437
Günlükbaşı Term. 6137110
Göcek Terminal
6452647
ISPARTA
0.246
Otogar
2273434
2273535
2273636
Mimar Sinan
2330376
Aksu
2187701
Tural
2181568
Köy Yazıhanesi
2186262
Senirkent
5113050
Uluborlu
5313207
Gelendost
3812828
İSTANBUL (AVRUPA) 0.212
Esenler Otogar (9ht) 6582222
Alibeyköy
6273535
Avcılar
6763266
Bağcılar
6346020
Bakırköy
5703654
Balat
5232623
Beşiktaş
2584854
Beşyüzevler
5377729
Beylikdüzü
8722562
Büyükçekmece
8820488
Camlıkahve
6431900
Cennet
5403103
Esenyurt
4501754
Gaziosmanpaşa
6152366
Gültepe
2812733
İkitelli
4701375
İstinye
2772281
KocaMustafaPaşa 5879777
Levent
2783535
Mecidiyeköy
2743536
Okmeydanı
2211120
Sefaköy
5800391
Sirkeci
5271250
Şehremini
5852674
Şişli
2300015
Taksim
2452946
Yayla
5075377
Yenibosna
5512434
Yeşilpınar
6500550
Zeytinburnu Adliye 6659878
İSTANBUL (ANADOLU) 0.216
Ataşehir
3800929
Kavacık
5371823
Harem
3340998
Bostancı
5770250
Cevizli
4414930
Çekmeköy-Çamlık 3149555
Çekmeköy- Şahinbey 6428954
Çiftehavuzlar
3508812
Kadıköy
3365413
Kartal
4884255
Kaynarca
3907267
Kozyatağı
3857192
Kuyubaşı
4189092
Maltepe
3839961
Pendik
3900788
444 35 35‘i arayın biletinizi alın.
Sancaktepe
Sarıgazi
Soğanlık
Sultanbeyli
Tepeüstü
Tuzla
Uğur Mumcu
Ümraniye Çarşı
Ümraniye Sondurak
Ümraniye Meydan
Üsküdar
İZMİR
İzmir Otogar
Atakent
Balçova
Bornova Park
Bornova Stad
Bostanlı
Buca Heykel
Buca Üçkuyular
Çiğli
Dokuzeylül
Ege Üniv.Hastanesi
Efes
F.Altay
Gaziemir
Girne
KSK Yalı
KSK Çarşı
Kolej
Narlıdere
Nokta
Özkanlar
Şirinyer
Üçyol
Yeni Girne
Yeşilyurt
Aliağa
Menemen
Yeni Şakran
Selçuk
KOCAELİ
Çarşı
Darıca
Gebze Otogar
İzmit Otogar
KÖYCEĞİZ
Otogar
Köyceğiz Terminal
KÜTAHYA
Otogar
Müftülük
Vazo
Yoncalı
Altıntaş
Simav
MARMARİS
Marmaris Otogar
Marmaris Merkez
İçmeler
MUĞLA
Otogar
Kurşunlu
Kötekli
Akyaka
ORTACA
Otogar
UŞAK
Otogar
5611357
6211393
4515061
6691131
6140190
7011066
4761835
3292184
5238746
3168689
3433805
0.232
4720313
3305201
2784838
3733131
3887272
3305201
4407576
4420442
3764554
2788638
3736767
4454360
2477799
2513323
3644618
3644673
3237373
2470555
2390440
2446449
3426797
4391346
2618980
3636693
2271422
6161913
6160009
8321285
6289285
8923961
0.262
3220711
6557770
6443956
6443957
3113034
3115551
0.252
2624164
2623066
0.274
2251135
2251235
3330073
2740022
2494099
3112772
5131276
0.252
4125586
4131369
4553535
0.252
2141692
2141596
2130813
2239119
2435518
0.252
2825264
0.276
2230064
Otogar
Cadde
Dörtyol
Banaz
Sarayaltı
Sivaslı
Devlet Hastanesi
Eşme
Şekerevleri
YALOVA
Otogar
Cumhuriyet
Çiftlik Köy
YATAĞAN
Otogar
ZONGULDAK
Otogar
Çarşı Yazıhane
Kozlu
KDZ.Ereğli Otogar
Kilimli Yazıhane
Demirpark AVM
Çatalağzı
Alaplı
MANİSA
Manisa Otogar
ANTALYA
100.YIL
Alanya
Alanya Şehiriçi
Altınkum
Antalya Otogar
Avsallar
Burhanettin Onat
Kolej
Çalkaya
Çallı
Çimtur
Doğu Garajı II
Dokuma
Düden
Faysal
Fener ( Astur )
Işıklar
Kalekapı
Kalkan
Kampüs
Kemer
Konaklı
Korkuteli
Liman
Mahmutlar
Meltem
Metropol
Meydan
Muratpaş
Örnekköy
Plaza 2000
Serik
Şirinyalı
Tekirova
TRT
Uncalı
Yenigün
Finike
Kumluca
Serik Otogar
Manavgat
Kalkan Otogar
Kaş Otogar
2247800
2156008
2245044
3156406
2235070
6182020
2273780
4143468
2317522
0.226
8128400
8133939
3520505
0.252
5722272
0.372
2910167
2910267
2010167
2661198
3220202
2656253
2578807
2641011
3785592
0.236
2320626
0.242
2410643
5133606
5123566
2295585
3311020
3311021
5173536
3119736
2427776
4631246
3441070
5274646
3110517
3451765
3610466
3391645
3234732
2420858
2449614
8442777
2261045
8142600
5653001
6430090
2262923
5280801
2375900
3217271
3223595
2471600
3492431
3210804
7224495
3168262
8215093
2420857
2262923
3225656
8552900
8874161
7224495
7461914
8442777
8443756
8361310
[email protected]
köftezade
iyifikir 0 258 242 05 65
'HQL]OLnQLQ
\ H Q L E X O X í P D merkezi