Aile Hekimliği Tanımı, Çekirdek Yeterlilikleri ve Özellikleri

Transkript

Aile Hekimliği Tanımı, Çekirdek Yeterlilikleri ve Özellikleri
AİLE HEKİMLİĞİ TANIMI:
ÇEKİRDEK YETERLİLİKLERİ VE
ÖZELLİKLERİ
Araş. Gör. Dr. Kadir ÖZDEMİR
Danışman: Prof. Dr. Mehmet UNGAN
AİLE HEKİMLİĞİ/GENEL PRATİSYENLİK NEDİR?
• Kendine özgü eğitim içeriği, araştırması, kanıt
temeli ve klinik uygulaması olan akademik ve
bilimsel bir disiplin
• Birinci basamak yönelimli klinik bir uzmanlık
LEEUWENHORST TANIMI, 1974
• Genel Pratisyen, yaş, cinsiyet ve rahatsızlık ayrımı
yapmaksızın bireylere, ailelere ve bir sağlık
birimine bağlı nüfusa kişisel ve sürekli birinci
basamak sağlık bakımı sunan tıp fakültesi
mezunudur.
• Amacı erken tanı koymaktır.
• Bir hekim olarak kendisine sunulan her soruna
ilişkin ilk kararları verir.
• Kronik, yineleyen ya da terminal dönem
rahatsızlıkları olan hastaların sürekli yönetim
sorumluluğunu üstlenir.
WONCA TANIMI, 1991
• Genel pratisyen ya da aile hekimi, esas olarak
tıbbi bakım arayan herkese kapsamlı bakım
sağlama ve gerektiğinde diğer sağlık
personelini harekete geçirme sorumluluğu
taşıyan hekimdir.
• Genel pratisyen / aile hekimi, bakım arayan
herkesi kabul eden bir genel tıp hekimi olarak
işlev görür.
OLESEN TANIMI, 2000
• Genel pratisyen, sağlık sisteminin ön safında
çalışmak ve hastaların sahip olabileceği
herhangi bir sağlık sorunu (sorunları) için
bakım sağlayıcı ilk adımları atmak üzere
eğitilmiş uzmandır.
AİLE HEKİMLİĞİ ve DİSİPLİNİ
• Leeuwenhorst grubu ile Olesen ve ark. aile
hekiminin yapmak zorunda olduğu görevleri
tanımlayarak disiplinin parametrelerini
belirlemeyi amaçlıyordu.
• Bu yaklaşım, Avrupa WONCA’nın 1995 yılında
Strazburg’ta yapılan kuruluş toplantısındaki bir
sunumda “Gay” tarafından benimsenmiş.
AİLE HEKİMLİĞİ ve DİSİPLİNİ
• Gay, ilkelerle görevler arasında bir ilişki
bulunduğunu ve hem hastaların hem de sağlık
sisteminin görevler üzerinde bazı etkilerinin
olduğunu öne sürmüştür.
AİLE HEKİMLİĞİ ve DİSİPLİNİ
AİLE HEKİMLİĞİ İLKELERİ
DSÖ 1998
WONCA 1991
Gay tarafından tanımlanan “ilkeler”
Genel
Kapsayıcı bakım
3. Hastanın istek ve gereksinimleriyle
belirlenmiş etkinlikler
4. Seçilmemiş ve karmaşık sağlık sorunları
Süreğen olma
Hastaya yönelim
1. Hasta merkezli yaklaşım
8. Sürekli yönetim
Kapsayıcı
Kapsayıcı bakım
3. Hastanın istek ve gereksinimleriyle
belirlenmiş etkinlikler
4. Seçilmemiş ve karmaşık sağlık sorunları
Koordine
Diğer hizmetlerle
Eşgüdüm
9. Koordineli bakım
İşbirliğine dayalı
Diğer hizmetlerle
eşgüdüm
9. Koordineli bakım
Aile Yönelimli
Aileye odaklanma
2. Aileye ve topluma yönelim
Toplum yönelimli
Toplum için
yükümlülük üstlenme
2. Aileye ve topluma yönelim
AİLE HEKİMLİĞİ İLKELERİ
• GAY’ın tanımladığı ancak DSÖ ve WONCA nın
hazırladığı ilkeler kapsamında olmayan ilkeler:
– Ciddi hastalıkların düşük insidansta görülmesi
– Hastalıkların erken evrelerde görülmesi
– Çok sayıda yakınmanın ve patolojinin aynı anda
yönetimi
– Verimlilik
WONCA
• Amacı; tek tek hastaların ve toplumların
çıkarına yüksek standartlarda eğitim,
araştırma ve klinik uygulama sağlamak ve
sürdürmek üzere disiplini desteklemek ve
geliştirmektir.
WONCA
• Bu sebeple; WONCA EUROPE 2002 yılı Mart
ayında Hollanda Noordvijk’te bir bildirge
yayınlar.
• Son revize edilmiş hali 2011 yılı
• Bu uzlaşı bildirgesi; hem aile hekimliği / genel
pratisyenlik disiplinini ve mesleksel görevlerini
hem de aile hekimlerinin gereksindiği çekirdek
yeterliklerini tanımlamaktadır.
AİLE HEKİMLİĞİ / GENEL PRATİSYENLİK
DİSİPLİNİNİN ÖZELLİKLERİ: -11. Kişilerin sağlık sistemiyle ilk tıbbi temas noktasını
oluşturur.
2. Sağlık kaynaklarının etkili kullanımını sağlar.
3. Bireye, ailesine ve topluma yönelik kişi-merkezli bir
yaklaşım geliştirir.
4. Hastanın güçlenmesini teşvik eder.
5. Kendine özgü bir hastayla görüşme süreci vardır.
6. Sağlık hizmetlerinin hastanın gereksinimleriyle
belirlenen sürekliliğini sağlamaktan sorumludur.
AİLE HEKİMLİĞİ / GENEL PRATİSYENLİK
DİSİPLİNİNİN ÖZELLİKLERİ: -27. Rahatsızlıkların toplum içindeki prevalans ve insidansının
belirleyici olduğu özgün bir karar verme süreci vardır.
8. Gelişiminin erken evresinde henüz ayrımlaşmamış bir
şekilde ortaya çıkan ve ivedi girişim gerektirebilen
rahatsızlıkları yönetir.
9. Hastaların akut ve kronik sağlık sorunlarını aynı anda
yönetir.
10. Uygun ve etkili girişimlerle sağlık ve iyilik durumunu
geliştirir.
11. Toplumun sağlığı için özel bir sorumluluk üstlenir.
12. Sağlık sorunlarını fiziksel, ruhsal, toplumsal, kültürel ve
varoluş boyutlarıyla ele alır. (Holistik Yaklaşım)
AİLE HEKİMLİĞİ / GENEL PRATİSYENLİK
UZMANLIĞI
• Genel Pratisyenler/Aile Hekimleri, disiplinin
ilkelerine göre eğitilmiş uzman hekimlerdir.
• Yaş, cinsiyet ve rahatsızlık ayırımı yapmaz.
• Kişilere toplum ve kültürleri bağlamında hizmet
sunar.
• Hastaların bağımsız kişiliklerine saygı duyar.
• Aile hekimleri etkili ve güvenli bir hasta bakımı
için, kendi becerilerini, kişisel yaşamlarındaki
dengeleri ve değerleri sürdürme ve geliştirme
sorumluluğunu üstlenmek zorundadırlar.
GENEL PRATİSYEN / AİLE HEKİMİNİN
TEMEL YETERLİKLERİ -1• Disiplini tanımlayan 12 temel özellik, her uzman
aile hekiminin ustalaşması gereken 12 temel
yeteneği belirler. Bunlar 6 çekirdek yeterlikte
toplanabilir:
I.
II.
III.
IV.
V.
VI.
Birinci basamak yönetimi (1,2)
Kişi merkezli bakım (3,4,5,6)
Özgün problem çözme becerileri (7,8)
Kapsamlı yaklaşım (9,10)
Toplum yönelimli olma (11)
Bütüncül yaklaşım-modelleme (12)
GENEL PRATİSYEN / AİLE HEKİMİNİN
TEMEL YETERLİKLERİ -2• Aile hekimliği uzmanları bu yeterlilikleri 3 alan
üzerinde gerçekleştirmesi gerekmektedir:
– Klinik yönetim
– Hastalarla iletişim
– Uygulama merkezinin
yönetimi
GENEL PRATİSYEN / AİLE HEKİMİNİN
TEMEL YETERLİKLERİ -3• Kişi merkezli bir disiplin olarak 3 özellik
çekirdek yeterliliklerin uygulanmasında temel
kabul edilmelidir:
– Bağlamsal: Kişi, aile, toplum ve kültürleri
arasındaki bağlantısal ilişkileri kullanma.
– Tutumla ilgili: Doktorun mesleksel yeteneklerine,
değerlerine ve etiğe dayalı olma.
– Bilimsel: Tıbbi uygulamaya eleştirel ve araştırmaya
dayalı bir yaklaşım gösterme ve sürekli öğrenme
ve kalite geliştirme yoluyla bunu sürdürme.
Ram ve Ark. Tarafından
hazırlanan model
1
1
Uluslar arası Birinci Basamak Sınıflandırması
BİRİNCİ BASAMAK YÖNETİMİ
– 2 TEMEL YETERLİLİĞE SAHİP
•
•
İLK TEMAS, AÇIK ERİŞİM, TÜM SAĞLIK SORUNLARI
KOORDİNASYON VE SAVUNUCULUK
BİRİNCİ BASAMAK YÖNETİMİ
a) Acil durumlar dışında birçok normal
durumlarda aile hekimliği ilk temas noktası
olmalıdır.
– Başlıca rahatsızlıklar erken dönemde ve
ayrımlaşmamış olarak sunulmaktadır; birçok basit,
kendi kendini sınırlayan sorun ise yalnızca ya da
ağırlıklı olarak birinci basamakta görülmekte ve
kronik rahatsızlıkların uzun süreli bakımının büyük
bölümünü aile hekimliği yönetir.
BİRİNCİ BASAMAK YÖNETİMİ
b) Kişilerin aile hekimlerine ulaşmasında hiçbir
engel bulunmamalı ve aile hekimleri genç ya
da yaşlı, kadın ya da erkek tüm hastalarla ve
onların tüm sağlık sorunlarıyla ilgilenmelidir.
c) Birinci basamaktaki diğer sağlık çalışanlarının
ve diğer disiplin uzmanlarının sunduğu sağlık
hizmetini koordine edebilmelidir.
BİRİNCİ BASAMAK YÖNETİMİ
d) Etkin ve amacına uygun sağlık bakımı sunumu
ve sağlık hizmeti kullanımı
– Sağlık bakımının maliyetinin giderek arttığı bir ortamda genel
klinisyen, hastasıyla işbirliği içerisinde sağlık sunumu ve
kaynak kullanımı konusunda öncelikleri saptayabilecek eşsiz
bir konumdadır.
– Aile hekimlerinin yalnızca kendilerinin değil meslektaşlarının
da maliyet-etkin uygulamalarını artırma konusundaki
rollerinin farkında olmaları gerekir.
– Birey olarak hastanın istek ve gereksinimleri ile bir bütün
olarak toplumun gereksinimleri arasında bir çatışma söz
konusu olabilir; aile hekimi bunun farkında olmalı, ikisi
arasında uygun bir denge sağlayabilmeli ve bunu hastaya
anlatmalıdır.
BİRİNCİ BASAMAK YÖNETİMİ
e) Hastanın sağlık sistemi içindeki uygun hizmetlerden
yararlanmasını sağlama
f) Hastanın savunuculuğunu yapma
– Savunmanlık özelliği, “hastanın klinik karar verme sürecine etkin olarak
katılmasına yardım etme ve hizmetlerin toplumun bütün bireylerine
eşit dağılımını en üst düzeyde sağlamak için hükümet ve diğer
yetkililerle birlikte çalışma” olarak tanımlanmaktadır.
– Burada aile hekiminin, sağlık sistemlerinin ikinci ve üçüncü
basamaklarından hizmet alımlarında hastalarını desteklemesi ile ilgili
daha ileri bir işlevi ortaya çıkmaktadır.
BİRİNCİ BASAMAK YÖNETİMİNİN
ÖNEMİ
• Bir aile hekiminin etkinliği sadece klinik
becerilerine değil yönetsel becerilerine de
bağlıdır.
• Aile hekimliği biriminin kötü yönetilmesi, hasta
bakımında yetersizliğe toplumda
hoşnutsuzluğa ve hekimlerle ekibinin
moralinin bozulmasına neden olur.
KİŞİ MERKEZLİ BAKIM
• 4 adet temel yeterliliğe sahiptir:
– Doktor-hasta ilişkisi
– Hasta- ortam merkezli olma
– Hastayla ortak karar verme
– Süreklilik
KİŞİ MERKEZLİ BAKIM ÖZELLİKLERİ -1a) Hastalarla ve hastanın yaşadığı ortamda oluşan
sorunlarla ilgilenirken kişi merkezli bir yaklaşım
benimseme:





Aile hekimliği, kişisel olmayan patoloji ya da “olgularla”
değil, insanlarla ve onların yaşadıkları ortamlarda oluşan
sorunlarıyla ilgilenir.
Sürecin başlama noktası hastadır.
Hastalık yoktur, hasta vardır.
Nasıl bir kişinin bir hastalığı olduğunu bilmek, bir kişinin
nasıl bir hastalığı olduğunu bilmekten daha önemlidir.
(Sir William Osler-1904)
Ortak payda inanışları, korkuları, beklentileri ve
gereksinimleri olan kişidir.
KİŞİ MERKEZLİ BAKIM ÖZELLİKLERİ -2b) Aile hekimliği uygulamasındaki hasta görüşmesi
sürecinde hastanın özerkliğine saygı göstererek
etkin bir hekim-hasta ilişkisi oluşturma,
– Hasta ve aile hekimi arasında kurulan her temas,
yavaş yavaş gelişen bir öyküye katkıda bulunur ve
hastayla yapılan her bir görüşme önceki ortak
deneyimin üzerine kurulur. Bu kişisel ilişki, aile
hekiminin iletişim becerileriyle değer kazanır ve
kendi başına iyileştirici bir nitelik taşır.
c) İletişim kurma, öncelikleri belirleme ve (hasta
ile) işbirliği yapma,
KİŞİ MERKEZLİ BAKIM ÖZELLİKLERİ -3d) Hastanın gereksinimleriyle belirlenmiş sağlık
bakımının zaman içindeki sürekliliğini
sağlama; süre giden ve koordine bir sağlık
bakımı yönetimi.
– Genel pratisyenlik yaklaşımı, doğumdan (bazen
daha öncesinden) ölüme (bazen daha sonrasına)
kadar sürmelidir.
– Aile hekimliği hastalarını tüm yaşamları boyunca
izleyerek bakımın sürekliliğini sağlar. Hastanın
tıbbi dosyası bu sürekliliğin açık kanıtıdır.
KİŞİ MERKEZLİ BAKIM
• Hastanın ipuçlarını algılamakta başarısızlık bize rahatsızlığı
derinlemesine incelenmesinde kaçırılmış fırsatı ifade eder.
• Konvansiyonel metod gibi hasta merkezli metod da klinisyene
birçok emirler verir:
– “Hastanın beklentilerinden emin ol”, “hasta niye gelmiş? Yanıtının
öneminin farkında ol”, “hastanın duygularını anla ve karşılık ver”, gibi
emosyonel bilgleri verir.
– “Klinik tanı koy ya da dışla” doğru sınıflandırmanın devam eden
gücünü hatırlatır.
– “Hastanın hikayesini dinle” içerik ve hikayesinin önemini hatırlatır.
– “Ortak zemin ara” hastanın iyileşmede kendi güçlerini harekete
geçirmesi için bizim de dahil olacağımızı belirtir. Bunlara bir de “kendi
duygularını izle” yi eklemek gerekiyor.Duygularımız bize bazı vital
deliller verebilirken antiterapötik de olabilirler.
KAPSAMLI YAKLAŞIM
•Amerikan Aile Hekimliği Akademisi (AAFP) kapsamlı bakımı
: ‘’Sürekli kapsamlı bakım hizmet uygulaması, bir hastanın
birden fazla fiziksel ve ruhsal sağlık sorunlarını aile, yaşam
olayları ve çevre ilişkisi içinde belli bir sürede eşzamanlı
olarak önleme ve yönetmedir ‘’ olarak tanımlamaktadır.
• 2 temel yeterliliği mevcuttur:
– Bireyin hem akut hem de kronik sorunlarını aynı anda
yönetebilme,
– Sağlığın geliştirilmesi ve hastalıkların önlenmesi
stratejilerini uygun bir şekilde uygulayarak sağlığı ve iyilik
durumunu geliştirebilme.
KAPSAMLI YAKLAŞIM
• Aile hekimliği hastanın yalnızca o günkü
rahatsızlığının yönetimiyle kendini
sınırlayamaz.
• Hasta çoğunlukla yaşla birlikte artan sayıda
çeşitli yakınmalar için doktora başvurur.
• Çeşitli isteklere aynı anda verilen yanıt,
sorunların hem hastanın hem de doktorun
öncelikleri dikkate alınarak hiyerarşik bir
sırayla yönetilmesini zorunlu kılar.
KAPSAMLI YAKLAŞIM
• Kapsamlı yaklaşım aşağıdaki becerileri içerir:
a) Bireydeki çok sayıda yakınma ve patolojiyi, hem akut hem
kronik sağlık sorunlarını aynı anda yönetme,
b) Sağlığı geliştirme ve hastalıkları önleme stratejilerini
uygun bir şekilde kullanarak sağlık ve iyilik durumunu
geliştirme,
• Aile hekimlerinin, sağlık danışmanlığı ve hastalıkların erken teşhisi
için fırsatları vardır.
c) Sağlığı geliştirme, koruma, tedavi, bakım, palyasyon ve
rehabilitasyon hizmetlerini yönetme ve koordine etme.
KAPSAMLI YAKLAŞIM
c) Sağlığı geliştirme, koruma, tedavi, bakım, palyasyon ve
rehabilitasyon hizmetlerini yönetme ve koordine etme.
1. Birincil koruma :
Hastalıktan koruma (Sağlıklı bireylerde
sağlığı iyileştirme çabaları , risk
altındakilerde risk azaltma)
3. Üçüncül koruma :
Komplikasyonları azaltma çalışmaları ve
engelliliği azaltmak için oluşmuş hastalığın
yönetimi
2. İkincil koruma :
Hastalananlarda erken tanı ile
dönüşümsüz hasar oluşmadan
hastalığın tedavisi
TOPLUM YÖNELİMLİ OLMA
• Toplum yönelimli olma aşağıdaki yeteneği
kapsar:
– Tek tek hastaların sağlık gereksinimleriyle onların
içinde yaşadıkları toplumun sağlık
gereksinimlerini, var olan kaynakların kullanımı
açısından bir denge içinde uzlaştırabilme.
TOPLUM YÖNELİMLİ OLMA
• Aile Hekimleri uygulama alanlarını risk altındaki toplum olarak
kabul ederler.
• Doktorlar genelde tek hastayla ilgilenirken Aile Hekimleri hem
hastadan hem de toplumdan sorumludur. Bu hekime başvuran
(ör. sağlam çocuk muayenesi, aşılama, akut ve kronik her türlü
rahatsızlıklar) hastalar kadar başvurmayan hastaların da (ör.
aşılanmamış, tansiyonu hiç ölçülmemiş) ele alınması demektir.
• Hastanede çalışan hekimler için toplumdaki mevcut
kaynaklardan habersiz olmak doğaldır. Aile Hekimleri kendini
sağlık hizmeti sunan bir ağın parçası olarak görür.
TOPLUM YÖNELİMLİ OLMA
• Toplumun sağlık kaynaklarını bilmek ve topluma kişisel olarak
dahil olmak tanı ve tedavi kararlarında maksimum yarar
sağlamaktadır.
• Dünyanın neresinde olursak olalım kaynaklar sınırlıdır. Aile
Hekimleri kaynakları (hastaneye başvurular, tetkiklerin
kullanımı, tedavi, sevk, hastalara ayrılan zaman gibi) yönetir.
• Aile Hekimlerinin sorumluluğu bu sınırlı kaynakları hem
hastaların hem de toplumun yararına kullanmaktır.
BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM-MODELLEME
• Bütüncül yaklaşım - modelleme çekirdek
yeterliliği “Kültürel ve varoluş boyutlarını dikkate
alan biyopsikososyal yaklaşım modeli uygulama”
yeteneğini kapsar.
• Psikiyatrist George Engel 1977 yılında
biyopsikososyal modeli tanımlamıştır. Buna göre
biyopsikososyal sistemlerin, biyolojik alt
sistemleri birbirlerini etkileyerek daha başarılı ve
daha karmaşık sistemleri oluşturmakta ve eş
zamanlı olarak ta sosyal ve psikolojik faktörlerden
etkilenmektedir.
• Biyopsikososyal yaklaşım; beyin ve periferal organların
bir kompleks olarak birleşmesi ve karşılıklı olarak ilişki
içinde olmaları ve fiziksel uyarılara olduğu gibi sosyal
değişikliklere de duyarlı oldukları temeline dayanır.
• Bu modele göre, sağlık ve hastalık; biyolojik, psikolojik
ve sosyal değişkenlerin karmaşık etkileşimleri ile
şekillenmekte ve hiçbiri diğerinden ayrılarak kategorize
edilememektedir.
• Tüm organizma ise biyolojik, psikolojik ve sosyal
etkilerin karşılıklı etkileşimleri ile anlam bulmaktadır.
BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM-MODELLEME
• Sağlık sorunlarını fiziksel, ruhsal, toplumsal,
kültürel ve varoluş boyutlarıyla ele alır.
– Disiplin tüm bu boyutları aynı anda tanımak ve her
birine gereken önemi vermek zorundadır. Bunların
çoğu rahatsızlık davranışını ve hastalık kalıplarını
değiştirir ve çoğu mutsuzluğun nedeni hasta için
sorunun temelindeki nedeni dikkate almayan
girişimlerdir.
BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM-MODELLEME
• Bir hastanın kişiliği, korkuları, kaygıları her
hastalıkta rol oynar. Hastaya biyopsikososyal bir
bütün olarak yaklaşmak Aile Hekimliği pratiğinde
asla göz ardı edilmemelidir.
• Hekimler problemi tanımlama, sınıflandırma ve
bir tedavi yöntemi önerme çabası içerisinde
olmanın yanında, hastaların ‘sadece
problemlerinin bilimsel izahıyla yetinmediklerini’
bilmeli ve hastalarını aynı zamanda anlamalı,
değer vermeli ve kararlarına ortak etmelidir.
ÖZGÜN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ
Özgün problem çözme becerileri şu durumları kapsar:
• Özgül karar verme süreçlerini rahatsızlıkların toplum içindeki
prevalans ve insidansı ile ilişkilendirme,
• Öykü, fizik bakı ve laboratuvar incelemelerinden bilgi elde etme ve
yorumlamada seçici davranma ve bu bilgileri hasta ile işbirliği içinde
uygun bir yönetim planı oluşturmada kullanma,
• Laboratuvar incelemelerini basamaklı olarak isteme, zamanı araç
olarak kullanma ve belirsizliğe izin verme gibi aile hekimliğine
uygun çalışma ilkeleri benimseme,
• Gerektiğinde acil girişimde bulunma,
• Erken dönemde ve ayrımlaşmamış olarak ortaya çıkan durumları
yönetme,
• Tanı ve tedavi girişimlerini etkili ve verimli bir şekilde kullanma.
ÖZGÜN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ
• 2 temel yeterliliği mevcut:
a) Rahatsızlıkların toplum içindeki prevalansı ve
insidansıyla belirlenen özgün karar verme
sürecini kullanabilme,
b) Erken dönemde ve henüz ayrımlaşmamış bir
şekilde kendini gösterebilen durumları
yönetebilme ve gerektiğinde ivedi girişimlerde
bulunabilme
ÖZGÜN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ
A. Erken dönemde ve henüz ayrımlaşmamış bir
şekilde kendini gösterebilen durumları yönetebilme
ve gerektiğinde ivedi girişimlerde bulunabilme
–
–
–
–
–
Hasta sıklıkla semptomların henüz başlangıcında başvurur.
Bu aşamada tanı koymak güçtür.
Belli bir hastalığın belirtileri genelde çok iyi biliniyor olsa bile bu,
sıklıkla özgül olmayan ve birçok hastalıkta benzer bir şekilde
görülebilen erken belirtiler için geçerli değildir.
Bu koşullar altında risk yönetimi disiplinin anahtar özelliğidir.
Hemen ortaya çıkabilecek ciddi bir gelişme dışlandığında, ileri
gelişmeleri bekleme ve daha sonra yeniden gözden geçirme
kararı yerinde olabilir.
ÖZGÜN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ
B.
Rahatsızlıkların toplum içindeki prevalansı ve
insidansıyla belirlenen özgün karar verme sürecini
kullanabilme,
– Problemler, toplum ortamında çalışan aile hekimlerine, ikinci
basamakta olduğundan çok farklı bir şekilde sunulur.
– Hiçbir ön eleme olmadığı için rahatsızlıkların prevalans ve insidansı
hastane ortamından farklıdır.
– Ciddi hastalıklar birinci basamakta hastanede olduğundan daha az
sıklıkla görülür.
– Bu nedenle hastalara ve içinde yaşadıkları topluma ilişkin bilgilerin
kullanıldığı ve olasılığa dayalı özgün bir karar verme süreci gerektirir.
– Aile hekimleri sıklıkla, ilk kez saptanan bir rahatsızlıkla ilişkili
anksiyetesi olan kişilere böyle bir rahatsızlığın olmadığı yönünde güven
vermek zorundadırlar.
• Klinik karar verme bölümünde WONCA
bildirgesi, erken dönemde sunulan
ayrımlaşmamış klinik problemleri, standart
biyomedikal tanılara uymayan çok sayıda
sorunu, ikinci basamak ortamıyla
karşılaştırıldığında genel pratisyenlik
ortamında (birinci basamakta) farklı
prevalansta görülen hastalık ve rahatsızlıkları
ifade etmektedir.
TANIMLAR
• Prevelans: Bir toplumda belirli bir zaman
kesitinde saptanan “eski+yeni” tüm vaka
sayılarının aynı zaman dilimi içerisindeki risk
altındaki kişi sayısına bölünmesi ile elde edilen
değerdir.
• İnsidans: Bir toplumda belirli bir süre içinde (bir
ayda, bir yılda) saptanan “yeni” vaka sayısının
aynı zaman dilimi içerisindeki risk altındaki kişi
sayısına bölünmesi ile elde edilen değerdir.
Prevalans
İnsidans
Zaman
Prevalans
Ölümler,
İyileşmeler,
Kayıplar...
52
Prevalans
Bir toplumda belirli bir andaki toplam vaka sayısı
X k
Nokta prevalans =
Risk Altındaki Toplum
Bir toplumda belirli süredeki (hafta, ay, yıl)
toplam vaka sayısı
Süre prevalans =
X k
Risk Altındaki Toplum
53
PREVALANS NE İŞE YARAR?
• Toplumdaki hastalık sayısını ölçer.
• Toplumun sağlık hizmeti gereksinimlerini
belirlemeye yardım eder.
İNSİDANS NE İŞE YARAR?
•
Spesifik bir hastalığın gelişme olasılığını
gösterir.
•
Etyolojik etmenleri belirlemede kullanılır.
ÖRNEKLER
• Romatoid Artrit
• Soğuk Algınlığı (common cold)
Romatoid Artrit
• Düşük insidanslı bir hastalıktır.
• Ama göreli olarak yüksek prevalansa sahiptir.
• Çünkü kroniktir; bir kişi yıllarca bu hastalıkla
yaşayabilir.
Soğuk Algınlığı
(Common Cold)
• Yüksek insidanslı bir hastalıktır.
• Düşük prevalansa sahiptir.
• Çünkü pek çok insan bir yılda bu hastalığa bir
kere yakalanacaktır,
• Ama hastalık kısa sürdüğü için göreli olarak
çok az insan her hangi bir anda bu hastalığı
geçiriyor olacaktır.
Düşük Prevalans Hastalığı
(Low-prevalance Disease)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Konjenital sifilis
Meme kanseri
Over kanseri
AIDS
Multipl Skleroz
Kistik Fibrozis
SLE
Myastenia Gravis
Hemofili
DÜŞÜK PREVALANS HASTALIĞI
• Şiddetli etkili/düşük prevalanslı hastalıklarda
populasyonun değerlendirilmesi önemlidir.
• Erken tanıyla kişiye yönelik daha iyi bakım ve
komplikasyonları önlemek olanaklı.
• Erken tanı, harcamalarda da tasarruf sağladığı
için önemli görülmektedir.
• Hastalık kontrol sistemleri geliştirilmesi için ciddi
çabalar ve çalışmalar söz konusudur.
DÜŞÜK PREVALANS HASTALIĞI VE
DEĞERLENDİRME
•
•
•
•
•
•
•
Hastalığın şiddeti
İşlevsel durum, bağımsızlık ve yaşam kalitesi
Tahmini komplikasyonların riski
Hasar riski
Hastalık bilgisi
Yüksek giderli tedavi seçeneklerinin kullanımı
Hasta uyumsuzluğuna karşı eğitim
DÜŞÜK PREVALANS HASTALIĞI VE
DEĞERLENDİRME
• Psikososyal destek
• Tedavi komplikasyonları
• Hastalığa bağlı olarak işten/okuldan uzak
kalma
• Ulaşılabilir destek gruplarının ve ulusal
kuruluşların farkında olma
DÜŞÜK PREVALANS HEKİMLİĞİ
• Geçmişte düşük prevalans hastalıkları ciddi bir
olay ya da kriz, yüksek gider nedeni olarak
görülürdü.
• Özgül değerlendirme araçları kullanılmasının
temel amacı, sonuçları düzeltmek için
anahtarlar oluşturmaktır.
Tanısal Yeterlilik
Sensitivite (Duyarlılık):
Gerçekte sağlık problemine sahip olan bireyler
içinde testin sağlık problemlileri bulabilme özelliği olarak
tanımlanabilir.
Kısaca bir testin hasta bulma yeteneği olarak
tanımlanabilir.
Spesifite (Özgüllük):
Gerçekte sağlıklı olan bireyler içinde testin sağlıklı
bireyleri bulabilme özelliği olarak tanımlanabilir.
Kısaca bir testin sağlıklı bireyleri bulma yeteneği
olarak tanımlanabilir.
Tanısal Yeterlilik
Pozitif Prediktif Değer
• Testin sağlık problemli olarak bulduğu bireyler
içinde gerçekten sağlık problemine sahip olan
bireylerin oranıdır.
•PPD düşükse, hastalık prevalansı da düşüktür.
Negatif Prediktif Değer
• Testin sağlıklı olarak bulduğu bireyler içinde
gerçekten sağlıklı olanların yüzdesidir.
TOPLAM NORMAL HASTA
YENİ TEST
ALTIN STANDART TEST
HASTA
NORMAL
TOPLAM
SENSİTİVİTE:
A
B
A+B
A / (A+C)
SPESİFİTE:
C
A+C
D
B+D
C+D
D / (B+D)
A+B+C+D
PREVELANS:
(A+C) / (A+B+C+D)
POZİTİF PREDİKTİF DEĞER:
A / (A+B)
NEGATİF PREDİKTİF DEĞER:
D / (C+D)
KAYNAKÇA
• http://www.jcam.com.tr/files/KATD-1573.pdf

Benzer belgeler

Aile hekimliğinin temel prensipleri

Aile hekimliğinin temel prensipleri – Sağlık bakımının maliyetinin giderek arttığı bir ortamda genel klinisyen, hastasıyla işbirliği içerisinde sağlık sunumu ve kaynak kullanımı konusunda öncelikleri saptayabilecek eşsiz bir konumdad...

Detaylı

Wonca Europe

Wonca Europe d) d) Kendine özgü bir hastayla görüşme süreci vardır. Bu süreç etkili bir iletişimle, doktor ve hasta arasında zaman içinde gelişen bir ilişki kurulmasını sağlar. Hasta ve aile hekimi arasında ku...

Detaylı

Aile Hekimi / Genel Pratisyenin Cekirdek Yeterlikleri – Toplum

Aile Hekimi / Genel Pratisyenin Cekirdek Yeterlikleri – Toplum Sağlık sistemiyle ilk tıbbi temas noktasını oluşturur; hizmet almak isteyenlere açık ve sınırsız bir sağlar; yaş, cinsiyet ya da kişinin başka herhangi bir özelliğine bakmaksızın tüm sağlık

Detaylı