Ağustos - Keskinoğlu

Transkript

Ağustos - Keskinoğlu
Ağustos 2014 Sayı:202
Sektörün
2015 Hedefi Rusya
Kanatlı sektörü ülkemizde, 3 milyon kişiye istihdam sağlarken, yıllık 11 milyar TL cirosu ile
de ülke ekonomimizde önemli bir yere sahiptir.
Sektör üretimini her yıl ortalama %6 artırırken,
iç ve dış pazarda da gün geçtikçe konumunu
sağlamlaştırmaktadır.
Sektör toplam 55 ülkeye yaptığı ihracat ve bu
konudaki başarılı çalışmaları ile de gerek iç pazarda gerekse dış pazarda adını sıkça duyurmaktadır. Özellikle Rusya’nın gıda ürünlerine
uyguladığı ambargoyu kendi lehine çevirerek
bu ülkeye ihracata başlaması sektörün ihracat
konusundaki başarısını bir kez daha ortaya
koymuştur. Bilindiği gibi Rusya’nın Amerika ve
Avrupa ülkelerinden piliç eti alımını durdurması gözleri lojistik bakımdan kendisine en yakın
olan ve dünyanın 8. büyük piliç eti üreticisi
Türkiye’ye çevirdi. Bu fırsatı iyi değerlendiren
sektör, sadece temmuz ayı içerisinde Rusya’ya
574 ton ihracat yaparken yılsonu hedefini ise
10 bin ton olarak belirlemiştir.
Sektörün Rusya’ya daha fazla ihracat yapabilmesi ve Türk firmalarının bu pazarda söz
sahibi olması için Rus hükümetinin bize diğer
ülkelere uyguladığı kotayı uygulaması gerekmektedir. Rusya’nın ülkemize 150 bin ton
kota uygulaması durumunda, sektör yıllık 300
milyon dolar civarında piliç eti ihraç edecektir. Böylelikle Rusya dış pazardaki en büyük
ihracat yaptığımız ülkelerden birisi konumuna
gelecektir. Tarım bakanlığımızda bu konuda
önemli girişimleri bulunmaktadır. İki ülkenin
bakanlık yetkilileri görüşmeler yaparak konunun çözümü için yol haritası hazırlamaya başlamışlardır.
Keskinoğlu olarak bizlerde, 2014 yılında hedeflerimizi gerçekleştirmek için yoğun çalışmalara
başladık. Özellikle Temmuz ayında Rusya’nın
kapılarını Türkiye’ye açması ile Rusya’ya 338
ton olarak gerçekleştirdiğimiz ihracat, Ağustos
ayında 1000 tonu geçti. Yılsonuna kadar da bu
ülkeye 4.000 tona denk gelen 8 milyon dolarlık
ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Rusya
pazarına yapacağımız ihracatın yanı sıra var
olan pazarlarımız Ortadoğu ve Afrika ülkelerine
de ihracatımızı, bu yıl önemli oranda arttırmayı
planlıyoruz. Keskinoğlu olarak 2013 yılında 86
milyon dolarlık ihracatımızı, sektörde yaşanan
olumlu gelişmeler neticesinde yılsonu itibarıyla 100 milyon doların üzerine çıkarmayı planlıyoruz. Amacımız ihracat yaptığımız pazarlarda
yaptığımız tanıtım ve bilgilendirme kampanyaları ile mevcut durumumuzu da gün geçtikçe
daha üst seviyelere çıkartarak söz sahibi olmaktır.
RAVİKA,
Türkiye’den Makedonya’ya yapılan
zeytinyağı ihracatının %60’ını karşılıyor
2005 yılında üretime, 2006 yılında ise ihracata başlayan ve son 3
yıldır Türkiye ambalajlı zeytinyağı
ihracatının yüzde 7’sini tek başına
gerçekleştiren şirketler grubumuzun zeytinyağı markası Ravika, Endonezya’dan Azerbaycan’a, Suudi
Arabistan’dan Amerika’ya kadar
toplam 75 ülkede Türk zeytinyağını
hak ettiği konuma ulaştırmak için
çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Zeytinyağında Türkiye’nin adını
duyurmak için büyüme potansiyeli yüksek olan pazarlara giriş
yapan Ravika, Türk üreticilerinin
de önünü açıyor. Bu kapsamda,
2007 yılında Makedonya’ya zeytinyağı ihracatına başlayan ilk Tük
marka olma özelliği taşıyan Ravika,
önümüzdeki 5 yıl için hedeflerini
büyüterek var olan ihracatını 4’e
katlamaya hazırlanıyor.
Türkiye’nin global zeytinyağı
pazarında henüz istenilen yere
ulaşamadığının altını çizen Keskin
Keskinoğlu, “Türkiye zeytinyağında, İtalya, İspanya ve Tunus’dan
sonra dünyanın dördüncü büyük
tedarikçi ülkesi konumunda yer
alıyor. 2013 yılında Türkiye’den
yapılan toplam zeytinyağı ihracatı
37 milyon litre olarak gerçekleşti.
Sektör olarak bu rakamın 5 yıl içinde 110 milyon litreye ulaşmasını
hedefliyoruz. Biz ise Ravika ile yeni
pazarlar peşindeyiz. Makedonya’ya
yapılan zeytinyağı ihracatının yüzde
60’ını tek başına karşılıyoruz. Ürün
ambalajlarımızda Türk vurgusunu
belirtmek amacıyla, Türk Bayrağı
ve Türk motiflerini kullanıyoruz.
Türk ürünleri büyük ilgi ve memnuniyetle karşılanıyor. Bu pazarda
Türkiye’nin daha da büyüyeceğine
inancımız tamdır” dedi.
Ravika, Makedonya’da Tinex,
Metro, Kam, Ramstore gibi zincir
marketlerde satışa sunuluyor.
Gölmarmara 35. Geleneksel Kavun Karpuz
Festivali’ne Sponsor Olduk
“İsmail Keskinoğlu, hem
Türk meyve yetiştiriciliğinde hem de tüketicinin
gözünde özel bir yere
sahip olan kavun ve
karpuzun, Türk tarımı
için son derece önemli
iki ürün olduğunun altını
çizdi.”
35. Geleneksel Kavun Karpuz
Festivali geçtiğimiz günlerde Manisa’nın Gölmarmara
ilçesi Akpınar Mesire alanında gerçekleştirildi. Şirketler
grubumuzun da destek verdiği
festivale Manisa Valisi Erdoğan
Bektaş, Gölmarmara Kaymakamı Cafer Sarılı, AK Parti Manisa
Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi,
Gölmarmara Belediye Başkanı
Kamil Öz ’ün yanı sıra çevre
beldelerin belediye başkanları,
oda ve daire başkanları ile çok
sayıda vatandaş katıldı.
Hem Türk meyve yetiştiriciliğinde hem de tüketicinin gözünde
özel bir yere sahip olan kavun
ve karpuzun, Türk tarımı için
son derece önemli iki ürün
olduğunun altını çizen yönetim
kurulu üyemiz İsmail Keskinoğlu “Manisa zeytin ve üzüm
yetiştiriciliğinin yanında kavun,
karpuz yetiştiriciliğinde de
Türkiye’de önemli bir konuma
sahip. Gölmarmara Festivali, bu
ülkeye en büyük değeri katan
üreticilerimize ev sahipliği
yapıyor. Diğer yandan bu tür
etkinlikler, hem Ege Bölgesi’nin yöresel zenginliklerinin
tanıtımında, hem de tarımsal
çeşitliliğimizin desteklenmesinde önemli bir rol üstleniyor. Bizler de Keskinoğlu
olarak en önemli ihtiyaçları
daha verimli mahsül almak
olan çiftçimizle bu tür etkinliklerde buluşuyor, sorunlarını dinliyor, doğal tavuk
gübresi ürünümüz Organica
ile onlara destek veriyoruz.
Her platformda üreticilerin
yanında olmaya devam edeceğiz. Topraktan beslenen bu
festivale, toprağa verdiğimiz
güçle destek olmaktan mutluyuz” dedi.
“Kavun Karpuz Yeme” ve
“Kavun Karpuz Güzellik Yarışması” gibi pek çok etkinliğin
düzenlendiği festivalde,
yarışmalarda dereceye giren
çiftçilere de çeşitli hediyeler
verildi.
TAVVUK lezzeti
Milas’ın ilk AVM’si ile artık Muğla’da!
“51 yıllık Keskinoğlu
uzmanlığının bulunduğu
TAVVUK, fine fast food
konseptiyle piliç döner,
özel soslu piliç çevirme ve
ızgara gibi Türk damak
tadına hitap eden alternatifleriyle şu anda 11
şubesiyle tüketicilerine
hizmet sunuyor.”
2
Şirketler grubumuzun global
bir Türk tavuk zincir restoranı
yaratma hedefiyle kurduğu
Tavvuk, Türkiye’deki şubelerini artırmaya devam ediyor.
Son yıllarda uluslararası fast
food zincir restoranlarının
Türkiye’deki hızlı büyümesi
karşısında, Keskinoğlu’nun
51 yıllık deneyimiyle hayata
geçen Tavvuk Restoran, şimdi
de Muğla Milas’taki Pomelon
AVM’de franchise şubesini
açarak, tüketicilerinin beğenisini kazanmaya devam ediyor.
Temmuz başında açılan 60
m2’lik mağazasıyla Muğlalıları
ağırlamaya başlayan Tavvuk,
AVM’deki tek tavuk restoranı
olma özelliğini taşıyor. Bölgenin sıcak ikliminden dolayı
menüsünde salata ve ızgara
çeşitlerinin daha bol olduğu
Tavvuk Milas’ta tüketicileri
birçok sürpriz promosyon
bekliyor. Her restoranda aynı
kaliteyi sunmak için ürünlerini Akhisardaki merkez tesislerinde hazırlayan Tavvuk
daha şimdiden Muğla’da da
beyaz et severlerin favorisi
olmaya başladı.
51 yıllık Keskinoğlu uzmanlığının bulunduğu Tavvuk,
fine fast food konseptiyle
piliç döner, özel soslu piliç
çevirme ve ızgara gibi Türk
damak tadına hitap eden
alternatifleriyle şu anda
11 şubesiyle tüketicilerine
hizmet sunuyor. 2015 yılı
sonuna kadar ise 100 şubeye
ulaşmayı planlayan şirketler
grubumuz, İzmir, Ankara,
Bursa, Konya, Adana, Tokat,
Kırıkkale, Malatya, Eskişehir,
Kayseri, Diyarbakır, İstanbul,
Samsun, Trabzon gibi iller
yeni şubeler için öncelikli
sırada yer alıyor.
ÇALIŞANLARIMIZDAN KAN BAĞIŞI
Şirketler grubumuzun, Kızılay
Akhisar Şubesi ile ortaklaşa
düzenlediği kan bağışı kampanyası şirket çalışanlarımız
tarafından büyük ilgi gördü.
Kızılay Kan Merkezi’nden
gelen sağlık uzmanları,
kan bağışının bilimsel olarak
kanıtlanmış hiçbir yan etkisi
olmadığını ve sağlıklı bir bireyin üç ay arayla kan verebileceğini belirtti. Yetkililer 18-65
yaş arası önemli bir problemi bulunmayan ve bağışta
bulunmak isteyen herkesin
kan verebileceğini, bu sayede
birçok hayatın kurtarılabileceğinin önemini vurgularken,
bu konuda halkı sağ duyulu
olmaya davet ettiler.
Her yıl tekrarlanan kan bağışı kampanyasına katılımın
çok yoğun olduğunu belirten
yönetim kurulu üyemiz Esin
Keskinoğlu Onaran, “Kan bağışı
son derece önemli bir olay ve
hepimizin her an, her dakika
ihtiyaç duyabileceği bir konudur. Biz toplumsal alışkanlıklarımız arasına kan bağışında
bulunmayı da koyduğumuz
ölçüde kendimizi başarılı sayabiliriz. Özellikle gelişmiş, uygar
ülkelerin kan bağışı durumunu,
ülkemiz ile karşılaştırdığımız
zaman farkı görmek mümkün.
Biz de toplumsal bir görev olarak bilinçli bir şekilde kan vermeye her an hazır olmalı ve bu
sorumluluğu tüm yakınlarımıza
anlatmalıyız” diye konuştu.
“Şirketler grubumuzun,
Kızılay Akhisar Şubesi ile
ortaklaşa düzenlediği kan
bağışı kampanyası şirket
çalışanlarımız tarafından
büyük ilgi gördü.”
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Üyelerini Ravika Köyü’nde Ağırladık
“2013’te 86 milyon
dolarlık ihracat yaptık.
2014’te ise ihracatımızı
100 milyon doların üzerine çıkartmayı amaçlamaktayız”
Sektörde 51. yılına giren
şirketler grubumuz, Ege
Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu
Üyelerini, Ege ve Balkan
mimarisinin özelliklerini
taşıyan ve grubumuzun zeytinyağı markasıyla da aynı
adı taşıyan Ravika Köyü’nde
ağırladı.
Ravika Köyü’nde bulunan
yağhaneyi, kahveyi, bakkalı,
berberi, camiyi, okulu ve
müzeyi gezen misafirlerimiz,
daha sonra 200 araçtan
oluşan klasik araba müzemizi de ziyaret etti. Gezi
sırasında şirketler grubumuzun ekonomik hedeflerini
anlatan Keskin Keskinoğlu,
“2013’te 86 milyon dolarlık
ihracat yaptık. 2014’te ise ihracatımızı 100 milyon doların
üzerine çıkartmayı, dünyanın
75 ülkesine gerçekleştirdiğimiz ihracat ile bulunduğumuz Sektörümüze her zaman
destek olan
ülkelerde konumumuzu güçProf. Dr. Bingür SÖNMEZ’e
lendirmeyi ve yeni pazarlarda
geçmiş olsun
yer edinmeyi amaçlamaktadileklerimizle.
yız” dedi.
3
KANATLILARDA SICAK STRESİ
Tavukçuluk terminolojisinde stres kelimesi çok özel bir yer tutmaktadır. Stres,
genel anlamı ile organizmanın yaşamının riske girdiği dönemlerde koruma
güdüsüyle verdiği cevaptır. Özellikle
broyler piliçleri genetik yapılarının da
etkisi ile strese çok daha duyarlıdırlar. Yaz aylarının korkulu rüyası olan
sıcak stresi broyler piliçlerin ekonomik
gelişimini olumsuz yönde etkileyen çok
önemli bir faktördür.
Sıcak stresinin oluşma şartlarını kısaca
özetlersek, sıcaklığın 250°C’nin üzerinde, rutubetin %50’nin üzerinde olması
durumunda sıcak stresi ile karşı karşıya
kalınabilir. Sıcak stresi ile karşı karşıya
kalındığında ise sürü üzerindeki etkisini,
ani ölümlerin görülmesi, metabolik
problemlerde artış, verim kaybı, fertilitenin düşmesi ve hastalık direncinin
azalması şeklinde görebiliriz.
Verim kaybı: Yeme ilginin azalması,
FCR’da %10–12 yükselme, büyümede
%25’e varan gerileme, yumurta üretiminde %8–10 azalma, yumurta ağırlığının 300°C’de 4 g düşmesi, yumurta
kabuk kalitesinin bozulması, karkas kalitesinin bozulması, sindirim bozukluklarının görülmesi olarak sıralayabiliriz.
Metabolik problemlerde artış: Asides,
kemik yapıda bozulmalar, tibal diskondroplazi (TD), idrar miktarında artış,
ıslak altlık şeklinde görülür.
Hastalık direncinin azalması: Sindirim
sistemi hastalıklarında artış, solunum
sistemi hastalıklarında artış, malabsorbsion sendromu (MAS) olarak görülür.
Yukarıdaki iklim şartlarında sıcak stresi
geliştiğinde hayvanın metabolizması
aşağıdaki şekilde cevap vermeye başlar:
Sindirimden kaynaklanan metabolik ısıyı azaltmak için yemeyi keser, serin yerler arar, günün serin saatlerine kadar
hareket etmeyi durdurma eğilimindedir, daha az hareket eder, ısıyı azaltmak
için kanatlarını çırpar; vücudun çeşitli
yerlerine su sıçratmaya çalışır, gaga
sürekli açık durumdadır, daha çok su
tüketirler.
Sıcağın piliç tarafından hissedilmeye
başlaması ile berber vücutlarında ter
bezlerinin bulunmaması nedeni ile solunum gaganın açık olması ile sağlanır.
Bu şekilde akciğer solunumu ile mevcut
suyun evaporasyonu sağlanmış olur.
Sıcak stresine maruz kalan bir piliçte
dakikadaki solunum sayısı 250’ye kadar
çıkar. Vücudun bu tepkisine hipervantilasyon denilir. Hipervantilasyona bağlı
olarak akciğerlerde çok fazla miktarda
karbondioksit (CO2) kaybı olur. Bunun
sonucunda kandaki bikarbonat (HCO3)
miktarının hızla azalmasına bağlı olarak
vücutta asit baz dengesi bozulur.
Stresin oluşum mekanizmasında nörojenik ve hipotalmus etki önemlidir, bu
iki noktada olan bazı değişimler stresi
oluşturur.
Nörojenik etki: Saldır ya da geri çekil
stratejisi şeklinde çalışır, nörojenik
aminler (katekolaminler), nöral synapslardan salgılanan noradreanalin ya
da norepinefrin, adrenal medulladan
salgılanan, epinephrine ya da adrenalin
neticesinde, kan basıncı yükselir, kan
şekeri yükselir ve kas aktivitesinde artış,
solunum sayısında artışı, sinirsel duyarlılıkta artış gözlemlenir.
Hipotalamik ve hipofiz etkisi ise;
hipotalamus aktivitesi neticesinde,
kortikotropin salgılatıcı faktör (CRF)
miktarı artar, akabinde ön hipofiz bezinin uyarılması neticesinde, adrenokortikotropin hormonu salgılanması (ACTH)
gerçekleşir, ACTH, Adrenal korteksi uyarır, Kotrikosteron(CS) salgılanır. CS stres
oluşumunda rol oynayan önemli bir
hormondur. “Kortikosteron kronik stres
olgularında immun sistem üzerinde
önemli bir baskılayıcı etkiye sahiptir”
Hipotalamus anti-diüretik hormon salınımını durdurur. Daha çok idrar üretilir
ve sonuçta elektrolit, sodyum, potasyum ve bikarbonat kaybı oluşur. Sıcak
stresi süresince artan kortikosteroidler
idrar yolu ile eletrolit kaybını artırır.
Sonuç olarak; verimlilikte düşüş,
bağışıklık sisteminin baskılanması,
hastalıklara karşı direncin düşmesi sıcak
stresinin etkisi olarak karşımıza gelir.
Bu problem ile karşılaşmamak için,
öncelikle kümeslerin inşaat aşamasında
çok iyi izole edilmesi, kümeslerin pet ve
fan sisteminin yerleştirilmesinde çok iyi
hesaplama yapılması gerekir.
Kaynak: İnternet
Kadir Açıl
4
Sındırgı’da bulunan 100 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle
bu ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini tebrik eder,
başarılarının devamını dileriz.
Savaştepe’de bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle
bu ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Mahir Aykan
Soya Soslu ve Susamlı
Kızarmış Tavuk Bagetler
Hazırlanışı:
Tavuk bagetlerinin bir iki yerine bıçak batırın. Bir tavada
zeytinyağını kızdırın ve tavuk bagetlerin her tarafını kızartın. Daha sonra soya sosunu, balı ve susamı ekleyip, iyice
harmanladıktan sonra fırın kabına yerleştirin. Önceden
ısıtılmış 180 derece fırında 30 dakika kadar pişirin ve servis
edin.
Malzemeler:
8 adet Keskinoğlu tavuk baget
1 su bardağı soya sosu
1 kahve fincanı bal
1 kahve fincanı susam
2 yemek kaşığı Ravika zeytinyağı
Penne Supreme
Hazırlanışı:
Malzemeler:
250 g penne makarna
200 g domates
2 diş sarımsak
3 g pul biber
20 g siyah zeytin
10 g kapari çiçeği
1 dal fesleğen
1 adet kırmızı biber
1 adet sarı biber
10 g parmesan peyniri
2-3 dal maydanoz
Tuz
Karabiber
Ravika zeytinyağı
1 yemek kaşığı portakal
kabuğu rendesi
Makarnayı haşlayın ve süzün. Sarı ve
kırmızı biberleri küçük küp şeklinde
doğrayın. Bir tencereye Ravika zeytinyağını koyup, sarımsağı soteleyin.
Daha sonra biber ve zeytinleri ilave edip
sotelemeye devam edin. Domates sosu
ve portakal kabuğu rendesini karışıma
ekleyin ve kısık ateşte pişirmeye devam
edin. Tuz ve karabiberi ekleyin. Hazırladığınız sosu pişmiş makarnaya ilave
edin ve karıştırın. Fesleğen, maydanoz
ve toz parmesanı makarnanın üzerine
serpiştirip servis edin.
5
elin
Damar
“Hayatı müzik etrafına endekslenmiş biriyim. Aslında
reklam ve dijital ajans kökenli
olmama rağmen, 3-4 sene
önce hayatımı müzik etrafında konumlandırdım.”
6
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Hayatı müzik etrafına endekslenmiş
biriyim. Aslında reklam ve dijital
ajans kökenli olmama rağmen, 3-4
sene önce hayatımı müzik etrafında
konumlandırdım.
Müziğe olan ilginiz ve yeteneğiniz
nasıl ortaya çıktı?
Müziğe ilgim hep vardı. Ailem yani
özellikle annem ve babam da çok
iyi birer dinleyici ve onlar için müzik
hep hayatlarında ön planda oldu,
dolayısıyla benim de. Ama müzik
yapmaya başlamam, şimdi de bütün
müzik çalışmalarını beraber yaptığımız Olay Andaç’ın beni teşvik
etmesiyle başladı diyebilirim.
Müzik hayatınıza başlamaya nasıl
karar verdiniz ve sizin için bir
dönüm noktası sayılabilecek bir an
oldu mu?
Aslında bu sorunun çok duygusal
bir cevabı yok maalesef. Daha çok
teknik bir sebebi var. Yeni bir parça
yaptığımızda, nerede olursak olalım
kaydedebileceğimiz cep telefonları-
mızın olması ve bu parçaları hayata
geçirmek için kayıt sistemlerinin
elimizin altında bulunması bizim
için dönüm noktası oldu diyebilirim. Özellikle kayıt teknolojilerinin
gelişmesi müzik yapma sürecimizi
hızlandırdı bir bakıma.
Müzik dışında neler yaparsınız, Selin Damar bir gününü nasıl geçirir?
Aslında hep müzik var yine. Yurtdışından bazı gitar ve gitar ekipmanları markaları getiriyoruz ve bunların
satışını yaptığımız bir mağazamız
var. Müzik yapmadığım zamanlarda
da gün içerisinde bu işi yürütüyoruz.
Beste yazmanın ne kadar zor bir iş
olduğu konusunda tüm otoriteler
hemfikir. Sizin için bu süreç nasıl
ilerliyor?
Bahsettiğim gibi biz Olay Andaç’la
yapıyoruz müzik çalışmalarımızı. Ya
Olay yeni bir fikir ya da yeni bir gitar
rifi üzerinde çalışırken, ben onun
üzerine bir vokal melodisi ile gidiyorum, ya da benim bulduğum bir
rif ya da melodiyi Olay geliştiriyor.
“Kendimi bildim bileli radyo programı
yapıyorum. Bulduğum, keşfettiğim yeni
müzikleri dinletmeyi hep sevmişimdir.”
Genellikle kendiliğinden gelişen bir
süreç bu aslında.
Müziğin yanı sıra bir de radyo
programı yapıyorsunuz. Bu proje ne
zaman ve nasıl başladı?
Evet, kendimi bildim bileli radyo
programı yapıyorum. Bulduğum,
keşfettiğim yeni müzikleri dinletmeyi
hep sevmişimdir, bu proje de onun
bir parçası. Her zaman sıkılmadan,
çok zevkle yaptığım bir şey radyo
programcılığı. Başlangıcı da aslında
Türkiye’de özel radyolar kurulduğundan beri diyebiliriz. İstanbul’un yanı
sıra Ankara ve Bodrum’da da çok
uzun süreler farklı programlar yaptım.
Şu an güncel olan ve ileri ki dönemlerde yer alacağınız projeleriniz
hakkında bizlere biraz bilgi verebilir
misiniz?
Şu anda yoğun olarak yeni parçalar
üzerinde çalışıyoruz. İlk albüm çıkalı
yaklaşık 1,5 sene oldu, şimdi artık
yeni parçalarımızı lanse etmeye
başlayacağız. Sonbahar gibi ilk parçamız gelecek, sonrasında da devamı
olacak. Yeni klipler ve konserler de
olacak.
Son dönemde ülkemizde müziğin
geldiği noktayı ve sunulan projeleri
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüketilen herşey gibi, müzik de değerini kaybediyor maalesef. Kolay ulaşılabilirlik ve tüketim çılgınlığı müzik
sektörüne de etki ediyor. Tüm dünyada müzik sektörü tam bir geçiş
dönemi yaşıyor. Albümler daha az
satıyor, dijital platformlar gelişiyor,
insanlar bilgisayar başından kalkmak istemedikleri için konserlere
gitmek daha zor hale geliyor. Bu
süreci hepimiz izliyoruz. Türkiye
de dinleyici açısından böyle bir
durum var ama bir yandan da bu
zorluklara rağmen, üretim çoğaldı
gibi gözüküyor. Türkiye’den de
çıkan çok iyi gruplar ve sound’lar
var artık. Bu bence çok sevindirici
bir durum.
Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz
projeler içerisinde en çok keyif
aldığınız hangisiydi ve bir gün
mutlaka içerisinde olmak isterim
dediğiniz bir proje var mı?
Yaptığımız ilk albüm oldukça keyifli
bir projeydi benim için. Sadece
çıkış süreci değil, çıktıktan sonraki
tanıtım ve konser dönemi de harika geçti. Çok büyük keyif aldım. Bir
kaç sevdiğim grupla yeni projeler
içerisindeyiz. Bu hep yapmak istediğim bir şeydi, yeni sezonda böyle
bir çalışma yapmak niyetindeyiz.
Mutfakla aranız nasıl, yemek
yapabiliyor musunuz?
Mutfakla aram iyidir, yemek
yapıyorum tabi. Özellikle değişik
tarifleri denemek hoşuma gidiyor.
En sevdiğiniz yemek hangisi?
“Tüketilen herşey gibi, müzik de değerini kaybediyor maalesef. Kolay
ulaşılabilirlik ve tüketim çılgınlığı
müzik sektörüne de etki ediyor.”
En sevdiğim yemek, bezelye
sanırım.
Keskinoğlu ürünleri hakkındaki
düşünceleriniz nelerdir?
Keskinoğlu, kalitesine ve hijyenine güvendiğim markalardan
biri, rahatlıkla alıyorum.
7
Güneş Çarpması Nedir
Yazın sıcakların yükselmesiyle birlikte güneşten
korunmak hayati önem taşımaktadır. Çünkü
sıklıkla çocuklarda görülmekle birlikte erişkinlerde de görülebilen güneş çarpması kimi zaman
hayatı tehdit eden bir durumdur. Günlük hayatta sıklıkla karşılaşılabilen bu hastalığı bilmekte
oldukça fayda var.
Güneş çarpması güneşte uzun süre kalındığında
ortaya çıkan bir durumdur. Vücut sıcaklığı terleme mekanizması sayesinde belli sınırlar içinde
tutulmaktadır. Ama uzun süre güneşe maruz
kalındığında vücudun ısı dengesi bozularak çeşitli şekillerde kendini gösteren güneş çarpması
ortaya çıkar.
Güneş çarpması veya sıcak çarpması yaşayan
insanlarda;
• Şiddetli baş ağrısı,
• Bulantı,
• Kusma,
• Yüksek ateş gibi çeşitli belirtiler görülebilir.
Güneş Çarpması Tedavisi – Güneş Çarpmasında
İlk Yardım
Güneş çarpması ile ilgili en önemli konu güneşçarpmasının önlenmesidir. Bunun için, güneşin
dik açı ile dünyaya geldiği öğlen saatlerinde
dışarı çıkılmaması yararlı olacaktır. Güneşten
koruyucu giysiler ve kremler kullanılması da
önemli başka bir önleme yöntemidir. Güneşe
maruz kalıp, sıcak çarpması yaşayanların yapması gerekenler aşağıda sıralanmıştır:
• İlk yapılması gereken serin ve güneşten uzak
bir yere geçilmesidir.
• Hastanın bilinci yerindeyse içecek birşeyler
verilerek sıvı alımının sağlanması gerekmektedir,
böylece kaybedilen su ve tuz yerine konmalıdır.
• Vücudu sıkan giyecekler gevşetilmeli; başa ve
kasıklara soğuk kompres uygulanmalıdır.
• Vücut sıcaklığı çok yüksek ise hastaya ılık bir
duş aldırılması da işe yarayacaktır.
• Hastaya yiyecek bir şeyler verilmemeli, alkol
koklatılmamalıdır. Hasta kusuyorsa başı yana
çevrilerek çıkardığını yutması önlenmeye çalışılmalıdır. Alkol ve gazlı içecekler de verilmemelidir.
• Hastanın güneş yanığı varsa tedavisinin yapılması da büyük önem taşımaktadır.
• Baş ağrısı ve ateşe yönelik olarak aspirin ya da
anti-romatizmal ilaçlar kullanılabilir.
Kaynak: İnternet
8
Problemlerden Kurtulmak
Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak
dersine başladı. Bardağı herkesin görebileceği
bir şekilde tutuyordu. Bir soru sordu öğrencilerine: ‘Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?’
‘250gr!’ ‘200gr!’ ‘300gr!’ diye cevaplar geldi
sınıftan.
‘Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem’ dedi profesör, ‘ama benim sorum, bu
bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne
olurdu? olacaktır.’
‘Hiçbir şey!’ diye cevapladı öğrenciler.
‘Tamam, peki bir saat boyunca tutsaydım ne
olurdu?’ diye sordu profesör bu kez.
‘Kolunuz ağrımaya başlardı efendim’ diye öğrencilerden biri cevapladı.
‘Haklısın, peki şimdi ben bir gün boyunca tutsaydım ne olurdu’
‘Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı gibi problemler yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda
kalırdınız!’
Tüm öğrenciler farklı yorumlar yaptılar ve
gülüştüler.
‘Çok iyi. Peki, tüm bu problemler olurken
bardağın ağırlığında bir değişme olur muydu?’
diye sordu profesör.
‘Hayır!’ diye cevapladı herkes.
‘Peki, o zaman kolun ağrımasına ve kas spazmına neden olan nedir?’
Öğrenciler bulmaca çözermişçesine düşünmeye başladılar.
‘Acıdan ve ağrıdan kurtulmak için ne yapmam
gerekiyor bu durumda?’ diye tekrar sordu
profesör.
‘Bardağı bırakın düşsün!’ diye öğrencilerden
biri cevap verdi.
‘Kesinlikle!’ dedi profesör.
‘Hayatın problemleri de böyle bir şeydir. Onları
kafanda birkaç dakika tutarsın. Bir problem
yokmuş gibi görünür. Uzun bir süre düşünürsün, başın ağrımaya başlar. Daha uzun düşündüğünde ise, artık seni bitirmeye ve hiçbir şey
yapamamana sebep olur. Hayatınızdaki mücadeleleri ve problemleri düşünmek önemlidir.
Fakat daha önemlisi onları her günün sonunda,
uyumadan önce bardak gibi yere bırakmaktır.
Bu şekilde strese girmez ve her gün taze bir
beyin ile uyanır ve her konuyla ve yolunuza
çıkan her mücadele ile başa çıkabilecek güçte
olursunuz!
Kaynak: İnternet
Neden Öldü
Temel’in canından çok sevdiği papağanı ölmüş. Üzüntüsünü görenler sormuşlar ;
-Temel papağanın neden öldü ?
-Neden olcak evlendim de ondan, demiş Temel.
-Seni kıskandığı için mi? demişler
-Yok canım ne kıskanması. Bizim Fadime konuşmaya başlayınca papağana fırsat kalmadı oda kahrından öldü.
Beşikte Durduğu Gibi Durmuyor
Yazar:
Dicle Keskinoğlu
Sayfa Sayısı:
216
Basım Yeri:
İstanbul
Yayın Yılı:
2014
LUCY
Yönetmen:
Luc Besson
Oyuncular:
Morgan Freeman,
Scarlett Johansson,
Min-sik Choi,
Analeigh Tipton,
Mason Lee
Tür:
Aksiyon, Gerilim
Süre:
90 dakika
Yapım:
2014
‘Leon / Sevginin Gücü’, ‘Nikita’dan ‘5. Element’e
kadar sinema tarihinin en farklı ve unutulmaz kadın aksiyon karakterlerini yaratan Luc Besson, yepyeni bir yapımla karşımızda. Başrolünde Scarlet
Johansson’ın yer aldığı aksiyon-gerilim türündeki
Lucy, yanlışlıkla içine çekildiği karanlık bir anlaşma
sonucu insan beyninin çok ötesinde bir kapasiteye
sahip, acımasız bir savaşçıya dönüşen bir kadının
hikayesini anlatıyor.
Eve yatılı misafir geliyor! Bu gece ve ömrünüzün sonuna kadar…
“Doğur biz bakarız” vaatleri, “Torun istiyorum yoksa
gözüm arkada gideceğim” tehditleriyle kandırıldınız!
Hadi müjde! Anne oluyorsunuz. Annelik de neymiş,
çocuk oyuncağı canım diyordunuz değil mi? Fena halde yanılıyorsunuz arkadaşlar!
Her anne aslında adrenalin bağımlısı bir sporcudur!
Bungee jumping, rafting ya da parasailing yapanlar
kendini nimetten saymasın. Bebeğini uyuttuktan
sonra,odayı gürültü çıkarmadan terk etmeye çalışan
annenin salgıladığı adrenalini başka kimse salgılayamaz. Başta James Bond olmak üzere, Hollywood
film endüstrisinin, sinema dünyasıyla tanıştırdığı bilumum ajan filmlerindeki kaçma kovalama sahneleri,
birebir annelerin hayatlarından esinlenerek hazırlanmıştır.
9
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor
16
202
10
Yanlış Bilinen Doğrular
11

Benzer belgeler

Mart - Keskinoğlu

Mart - Keskinoğlu başına gerçekleştirirken, Singapur’dan Norveç’e, Amerika’dan Birleşik Arap Emirlikleri’ne kadar toplamda 75 ülkeye ihracat yapmaya devam ediyor. Türk zeytinyağını hak ettiği yere ulaştırmak için ça...

Detaylı

Şirketler Grubumuz Filipinler`e İhracata Hazırlanıyor Yumurtadan

Şirketler Grubumuz Filipinler`e İhracata Hazırlanıyor Yumurtadan 2005 yılında üretime, 2006 yılında ise ihracata başlayan ve son 3 yıldır Türkiye ambalajlı zeytinyağı ihracatının yüzde 7’sini tek başına gerçekleştiren şirketler grubumuzun zeytinyağı markası Ravi...

Detaylı

Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği

Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği son derece önemli iki ürün olduğunun altını çizen yönetim kurulu üyemiz İsmail Keskinoğlu “Manisa zeytin ve üzüm yetiştiriciliğinin yanında kavun, karpuz yetiştiriciliğinde de Türkiye’de önemli bir...

Detaylı

Ekim - Keskinoğlu

Ekim - Keskinoğlu bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Detaylı

Nisan - Keskinoğlu

Nisan - Keskinoğlu olan pazarlarımız Ortadoğu ve Afrika ülkelerine de ihracatımızı, bu yıl önemli oranda arttırmayı planlıyoruz. Keskinoğlu olarak 2013 yılında 86 milyon dolarlık ihracatımızı, sektörde yaşanan olumlu...

Detaylı

Ocak - Keskinoğlu

Ocak - Keskinoğlu bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Detaylı

Keskinoğlu, Türkiye`de Bir İlke İmza Attı, Üretimini Canlı Yayına Açtı

Keskinoğlu, Türkiye`de Bir İlke İmza Attı, Üretimini Canlı Yayına Açtı bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Detaylı

Ekim - Keskinoğlu

Ekim - Keskinoğlu kapsamında Manisa’ya gelen misafirlerini Akhisar’da bulunan tesislerinde ağırladı. Gelen ziyaretçilere, grubumuzun kurucusu ve ebedi başkanı merhum İsmail Kes-

Detaylı

Şubat - Keskinoğlu

Şubat - Keskinoğlu kampanyasına katılımın çok yoğun olduğunu belirten yönetim kurulu üyemiz Hamit Keskinoğlu, “Kan bağışı son derece önemli bir olay ve hepimizin her an, her dakika ihtiyaç duyabileceği bir konudur. B...

Detaylı