Ekim-2014 - Petinfo Dergi

Transkript

Ekim-2014 - Petinfo Dergi
petinfo 68
PET SAĞLIĞI DERGİSİ
EKİM 2014 SAYI 68
KUDUZ
Sadece Antartika kıtasında eradike edilen
kuduz virüsü tüm dünyayı tehdit etmeye
devam ediyor. Global bir problem olan kuduz
hastalığına karşı tüm dünya omuz omuza…
#TogetherAgainstRabies
S.56
Tüm dünya ciddiyetin farkında ya biz? 30
İVHO yeni dönemine hızlı başladı 48
Vetakademi’nin Samsun çıkartması 68
İÇİNDEKİLER
56 > Kuduza karşı bütün
dünya omuz omuza
Kuduz tamamen önlenebilir bir
hastalık olmasına rağmen neden
hala büyük bir problem? İVHO
yönetim kurulu ve VİSAD Genel
Sekreteri Musa Arık Türkiye’de
ve Dünyadaki kuduz hastalığının
durumunu değerlendirdi.
8 > Petinfo’dan en güncel
ve bilimsel haberler
Oldukça merak edeceğinizi
düşündüğümüz Türkiye’den ve
dünyadan en yeni haberleri bu
köşemizden bulabilirsiniz.
18 > VETERİNER HEKİMLER
Tek Tıp Tek SağlıĞI Benimsemeli
Başarılı klinisyen Erkut Gören
Veteriner hekimlik mesleğini
değerlendirerek, mesleki
eksiklikleri hatırlattı ve mesleği
geliştirme yollarından bahsetti.
sayfa
18
Veteriner Hekim Erkut Gören’i
Petmania Veteriner Kliniği’nde
ziyaret ettik.
24 > DR. Bayer’den Yeni ikna
bilimi Nöromarketing
Dr. Bayer bu ay Dr. Kıvılcım
Kayabalı’nın katkılarıyla nörobilim
çalışmalarına ışık tutarak sizlerle
insan davranışlarıyla ilgili birçok
yeni bilgi edinmenize olanak
sağlayan tüyolar paylaşacak.
28 > KIng Charles’larda
ChIarI Malformasyonu
Yeni araştırmalarda Cavalier King
Charles Spaniel cinsi köpeklerin
kafatasında ağrılı sinirsel
hastalıklara sebep olan iki belirgin
risk faktörü tanımlandı.
sayfa
28
sayfa
36
30 > Tüm dünya ciddiyetin
farkında ya biz…
İlk olarak 1626 da İtalya’da
keşfedilen kalp kurdu hastalığı
etkili tedavisi ve korunma yolları
mevcut olduğu halde nasıl hala
tehlike arz etmektedir?
68 > Vetakademi’nin Samsun
Çıkartması BAŞARILI GEÇTİ
27-28 Eylül’de küçük hayvan
ortopedisiyle ilgili Samsun
Northpoint Otel’de klinisyenlere
yönelik kapsamlı bir seminer
gerçekleştirildi.
36 > Stres bir FLUTD sebebidir…
FLUTD ile karşılaşıldığında
nasıl bir yol izlenmelidir ya da
FLUTD’dan korunmak mümkün
müdür? İşte hastalarınıza
önerebileceğiniz bazı ipuçları…
44 > Bursa’dan dünyanın
ilk kedi protez implantı
Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri
Müdürlüğü Hayvan Bakım ve Tedavi
Merkezi Müdürü Dr. M. Mürsel
Büyükçoban ve Dr. Ayşe Yazıcı,
Şeker’in yeniden yürüyebilmesi için
implant protez gerçekleştirmeye
karar verdiklerini açıkladı.
sayfa
68
78 > Kısırlaştırılmış hayvanlarda
nelere dikkat edilmelidir?
Hayvan sahiplerine vereceğiniz
birkaç ipucuyla, kısırlaştırılmış
hayvanlarının daha sağlıklı bir
yaşam sürmesini sağlayabilirsiniz.
Champion’dan öneriler…
sayfa
78
sayfa
44
Ön bacakları kopmuş olan Şeker’e
uygulanacak tedavilerle ilgili
bilgileri Dr. Ayşe Yazıcı’dan aldık.
48 > İVHO Yeni Dönemine Hızlı Başladı
İlk toplantısını 30 Eylül’de
gerçekleştiren yeni dönem İVHO
Yönetim Kurulu ve üyeleri gelecek
dönem için çalışmalara başladı.
PETİNFO 2014/10 02-03
82 > Koruyucu hekimlik önemlidir
Hayalini kurduğu kliniği edindiği
yaklaşık 5 yıllık klinik deneyimleri
sonucunda kuran Veteriner Hekim
Hande Serçe ile Monovet Veteriner
Kliniği’nde klinisyenliğe dair hoş bir
söyleşi gerçekleştirdik.
EDİTÖR
İlim mutlaka
cahilliği yener,
o halde halkı
aydınlatmak
lazımdır.
> syf 56
Veteriner Hekim
YAĞMUR AĞCAOĞLU
İVHO Yeni Dönemine
Hızlı Başladı
Dünya Hayvanları Koruma Günü’nüz kutlu olsun
Her 10 dakikada bir, bir insan kuduz
yüzünden hayatını kaybetmektedir. İlk
etkili kuduz aşısını üreten Louis Pasteur’ün
ölüm gününden esinlenerek 2007
yılından beri her 28 Eylül’de tüm dünyada
gerçekleştirilen çeşitli Dünya Kuduz Günü
organizasyonlaryla kuduz hastalığına
karşı insanlar bilinçlendirilmektedir. Bu
sayımızda Dünya Kuduz gününü ele alarak
hastalığın dünyada ve Türkiye’deki son
durumunu değerlendirdik.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası
45. Genel Kurul seçimi 20-21 Eylül’de
gerçekleştirildi. Yeni kurulun 30 Eylül 2014
gerçekleşen ilk genel toplantısına katılarak
45. stanbul Veteriner Hekimler Odası
Yönetim Kurulu Üyeleri ile seçimlerdeki
başarılarının sırları ve gelecek dönemlerde
gerçekleştirecekleri projeler hakkında hoş
bir söyleşi gerçekleştirdik.
petinfo
Ekim/ Sayı: 68
Pet Sağlığı Dergisi
Ayda bir yayımlanır.
YAYIN TÜRÜ
SÜRELİ YEREL
SAHİBİ
Mat Medya Tanıtım
Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.
MEHMET AKTOP
GENEL KOORDİNATÖR
BARIŞ KOLGU
[email protected]
Yeni yönetimle,
seçimlerdeki
başarılarının sırları ve
gelecek dönemlerde
gerçekleştirecekleri
projeleri hakkında
keyifli bir söyleşi
gerçekleştirdik.
Vetakademi 27-28 Eylül’de küçük
hayvan ortopedisiyle ilgili Samsun
Northpoint Otel’de Veteriner hekimlere
yönelik Doç. Dr. Cenk Yardımcı ve Prof.
Dr. Ahmet Özak’ın katkılarıyla kedi ve
köpeklerin ortopedik vakalarıyla ilgili
kapsamlı bir seminer gerçekleştirdi.
Sunumların akılda kalıcılığı ve paylaşılan
pratik bilgiler katılımcılara ‘iyi ki
katılmışım’ dedirtti.
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma
Günü sadece gözümüzün gördüğü
hayvanları değil, yeryüzünde var olan
tüm hayvanların da yaşam hakkına
sahip olduklarını hatırlamamız açısından
önemli bir gün. Bu gün ile ilgili hayvan
sahiplerini bilinçlendirmeyi unutmayın.
> syf 48
Bilimin ışığında kalın…
Saygılarımla Veteriner Hekim Ayça Üvez
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
VE YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Vet. Hekim YAĞMUR AĞCAOĞLU
[email protected]
YAZI İŞLERİ SORUMLUSU
VET. HEKİM AYÇA ÜVEZ
[email protected]
KATKIDA BULUNANLAR
PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ
Doç. Dr. Ebru Yalçın
ART DİREKTÖR
EBRU DERELİ
[email protected]
GRAFİK TASARIM
EMEL VURAL
[email protected]
DANIŞMA KURULU
PROF. DR. AHMET ERGÜN
PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ
PROF. DR. TAMER DODURKA
Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin
Dr. Banu Dokuzeylül
VET. HEKİM RAHŞAN EROL
BASKI
Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti. 100
YIL MAH. MASSİT MATBAACILAR SİTESİ
2. CADDE GEZEGEN BİNASI NO: 202/A
BAĞCILAR/İST Sertifika No: 12002
ADRES
YAYINCILAR SK. 10/4 34414
SEYRANTEPE - İSTANBUL
TEL: 0212 324 50 56 - 324 50 59
www.matmedya.com
ABONE
BANU SAYINÇ
[email protected]
Dergimizde yayınlanan röportaj ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.
Petinfo Dergisi veteriner hekimlere ve ecza depolarına yönelik bilimsel içerikli, mesleki, ücretsiz, sektörel bir yayındır.
PETİNFO 2014/10 04-05
Kuşları bu tehlikeden kurtarmak için araştırmacılar
çözüm yolları aramaya devam ediyor.
İklim değişikliği Kuzey Amerika’daki
kuş türlerini tehdit ediyor
Uzmanlar global
ısınma devam ettiği taktirde
Kuzey Amerika’daki
kuş türlerinin neslinin
tükenebileceğini söyledi.
İklim değişiklileri Amerika
Birleşik Devletleri ve
Kanada’daki kuş çeşitlerinin
yarısını tehdit ediyor.
Amerikan balık ve yaban
hayatı servisinin yaptığı
çalışmaya göre eğer global
ısınma şimdiki gibi devam
ederse, 2050’de hiçbir yere
göç edemeyeceklerinden
dolayı 128 kuş çeşidinin
yaklaşık %50’sinin
hayatlarını kaybedeceğini
ve bazılarının nesillerinin
de tükeneceğini kaydetti.
2080’de ise 188’den fazla
kuş çeşidinin %50’sinden
fazlası kaybedilecek, fakat
yeni kolonize alanlar temin
edilebilirse belki kayıp
azaltılabilir. Amerika Birleşik
Devletleri’nin sembolü olan
Kel Kartal’da ısınmanın
etkisiyle önümüzdeki 65
yılda neslinin%75’i yok
olacak diye düşünülüyor.
Baltimore sarısarma
kuşu, kahverengi pelikan,
Kaliforniya martısı, ardıç
kuşu, dağ mavi kuşu, yakalı
keklik, mor saka ve ağaç
ardıcı türlerinden kuşlarda
nesillerinin tükenme riskiyle
karşı karşıyadır. Kuşları
bu tehlikeden kurtarmak
için araştırmacılar çözüm
yolları aramaya devam
ediyor. Bunlardan bir
tanesi; iklim değişikliğinden
etkilenecek kuş türlerinden
bazılarını korunaklı
bir alanda hayatlarına
devam etmelerini
sağlayarak nesillerinin
tükenmesine engel
olunabileceği düşünülüyor.
Unutulmamalıdır ki, doğal
ekosistemde kuşların
önemli bir yeri vardır. Doğal
dengenin devamında kuşlar
büyük bir rol oynar. Bu
sebeplerle umarız projeler
biran evvel hayata geçer…
Testler
sonucunda
Border
Collie’nin
başarısı %85
Avcı köpeği mi, sürü köpeği
mi ya da bekçi köpeği mi?
Oregon State
Üniversitesi son
araştırmalarında köpek
ırklarının beslenmede ne
kadar emre itaat ettiklerini
inceledi. Araştırmada
köpeklerin beslenme söz
konusu olduğunda vahşi
yaşam dürtülerinin arttığı
gözlendi. Çalışmalar
için 3 farklı ırk üzerinde
gerçekleştirildi; avcı
(Airedale terrier), sürü
(border collie) ve bekçi
(Anadolu çoban köpeği).
Araştırmacılar köpeklere
içinde mama bulunan biri
boş 2 adet kutuyu izleterek
köpeklere kutular arasında
seçim yaptırdı. Test 10 kere
tekrarlandı. Doğru kutuyu
seçerken köpeklerdeki
vahşi yaşam dürtülerinin
yani gözlemleme, avı
gizlice takip, avlanma ve
beslenmek için tetikte
bekleme gibi hareketlerin
git gide arttığı saptandı.
Testler sonucunda Border
Collie’nin başarısı %85
oranındayken, Airedale
terrier’nin başarısı %
70’tir, Anadolu çoban
köpeklerinin başarısı ise
%50’de kalmıştır. Anadolu
çoban köpeklerinin
insan komutlarına itaat
tepkilerinin bu kadar
düşük olmasının sebebi, bu
köpeklerin avlanmadansa
koruma içgüdüleri daha çok
gelişmiş olmasıdır.
Sağlıklı bir hayatın anahtarı;
Beta glukanlar
İmmun sistemin,
vücudu iç ve ya dış stres
faktörlerine, enfeksiyonlara,
kansere ve diğer hastalıklara karşı koruyan oldukça
zor bir görevi vardır. İmmun
sistemde meydana gelebilecek dengesizlikler hastalık
riski yükselmektedir. Zayıf
ve ya tedavi edilmemiş immun sistem vücudu allerji,
immun kaynaklı hastalıklar,
kanser gibi problemlere
sebep olmaktadır. İmmun
sistemin ana elemanları
gastrointestinal sistemde
bulunmaktadır. Bu nedenler
yiyecekler, ilaçlar oral yolla
alındığında direkt olarak immun sistemi etkilemektedir.
İmmun sistemı güçlendirmek sağlık için çok önemlidir. Biyolojik tepki modifiye
ediciler olarak tanınan beta
glukanlar içerdiği yüksek
moleküllü doğal polisakkaritlerle immun sistemi
destekler. En çok mantarlar,
pirinç kepeği, algler, deniz
otları ve mayaların hücre
duvarlarında bulunmaktadır.
Beta glukanlar zincirleme
tetikleyici olaylarla immun sistem hücrelerinden
makrofajlar ve lenfositlerin
aktivasyonunu stimule
ederek, sistemin regüle
olmasına yardımcı olur. Beta
glukanlar, hastalık halinde
anti-inflamatuar uygulamaları yaparken immun sistemi
desteklemek amaçlı tedaviyi
desteklemek amaçlı kullanılabilir. Beta glukanlar birçok
tedavi uygulamalarına destek olarak kullanılmaktadır.
Yüksek kolestetol, diyabet,
kanser ve insanlar da HIV
bunlardan birkaçıdır. Köpeklerde yapılan bir araştırmada
aşı uygulamalarının titresini
de artırdığı da saptanmıştır.
Ayrıca köpeklerde atopi, demodikozis, osteoartritis ve
neoplasilerde yaygın olarak
kullanılan bir ek tedavidir.
İmmun sistem destekçisi beta glukanları
hayvan sahiplerine önermeyi unutmayın.
NOTLAR
Tropikal Pet devlet teşviğinin
gerekliliğini vurguladı
Tropikal Pet CEO’su İzzet Şaban, Türkiye Pet
mamaları sektörünü değerlendirdi. Yerli mama
üreticilerinin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Ülkemizde 33 bin tonluk tüketim hacmine sahip evcil
hayvan mama pazarı yüksek KDV oranları nedeniyle istediği
ivmeyi bir türlü yakalamıyor. Yabancı yatırımcıların ilgi duyduğu
pazardaki Tropikal Pet sadece iç pazarda değil dünyada da
kendilerini ispat etmek için teşviklerin artmasını, kedi-köpek
mamalarının lüks tüketim ürünü statüsünden çıkartılmasını talep
ediyor. Türkiye’nin ilk yerli mama üreticisi Tropikal Pet’in CEO’su
İzzet Şaban, “Ülkemizde şu an itibarı ile dört büyük mama
imalatçısı var. Bu dört firmanın üretim kapasitesi toplamda 120
bin ton civarında. Sektörümüzün potansiyeli yüksek tek eksiğimiz
bu potansiyeli ortaya çıkartacak teşvikler” dedi.
Domuz feromonu köpeklerdeki
davranış bozukluklarını durduruyor
Teksaslı bir Profesör
erkek domuzların salgıladıkları
androstenonun bazı köpeklerde
gözlenen havlama, zıplama gibi
kötü davranışları durdurduğunu
keşfetti. Hayvan davranışları üzerinde
çalışmalar yapan Prof. Dr. John
McGlone Boar Mate olarak anılan ve
genelde çiftçiler tarafından domuz
besisinde yardım amaçlı kullanılan
ürünün köpekler üzerindeki etkisini
keşfetti. Androstenon domuzların
salya ve yağlarından elde edilir, fakat
Boar Mate’in ihtiva ettiği androstenon
laboratuvarda sentezlenmiştir. Mc
Glone ve ekibi ürünü, havlama problemi
PETİNFO 2014/10 14-15
olan köpekleri farklı gruplara ayırarak
test etti. Birinci grubun önünde sadece
insan bekletildi, 2. gruba placebo ile
sadece püskürtme sesi uygulandı, 3.
gruba ise az miktarda isopropil alkol
içerisinde androsteron püskürtüldü.
4. grupta yüksek konsantrasyonda
isopropil alkol içerisinde androsteron
püskürtüldü. Bu uygulamalarla 1.
grupta köpeklerin %25’i havlamayı
bıraktı. 2. grupta %44 oranında
havlamayı bıraktı. 3. Grupta %78’i
havlamayı bırakırken yüksek
konsantrasyonda feromon uygulanan
4. grupta köpeklerin %100’nün
havlamayı durdurduğu saptanmıştır.
NOTLAR
Kurtadam gibi
kedi olur mu?
Kısırlaştırma etkileri Golden retrieverlarda
Labradorlara göre daha ağır etkilidir
Bildiğiniz gibi 6 aylıktan
önce kısırlaştırma yapmak
Amerika’da çok yaygın,
araştırmalar sonucunda bu
iki ırkta eklem problemlerinin
artığı gözlenmiştir. Fakat
labradorlar daha dayanıklıdır.
Labrador retrieverlar,
Golden retrieverlara, göre
kısırlaştırmanın hayatın
ilerleyen dönemlerde meydana
getirdiği sağlık etkilerine
göre daha dayanıklıdır.
California-Davis Üniversitesi
Veteriner Fakültesi’nin son
çalışmalarında kısırlaştırılmış
köpeklerde ileri yaşlarda
meydana gelen eklem
bozuklukları ve kanser
oluşumunun Golden
retrieverlar da Labradorlara
göre daha çok gözlendiğini
açıkladı. Araştırmada
köpeklerin 13 yıllık sağlık
bilgileri baz alınmış ve
çalışmalar 1015 Golden
retriever ve 1500 Labrador
retriever arasında yapılmıştır.
Araştırmaların Golden
retrieverlar ve labradorlar
arasında yapılma nedeni en
popüler köpek ırkları olması
ve herkes tarafından en çok
kabul edilen aile köpekleridir.
Ayrıca bu ırkların birbirlerine
benzer vücut yapıları,
uyumlu karakterleri vardır.
Bu araştırma 2013 yılında
Goldenlar üzerinde yapılan
araştırmadan yola çıkılarak
başlatılmıştır. 2013’te yapılan
araştırmada, kısırlaştırmanın
Golden retriever ırkı
köpeklerde ilerleyen yaşlarda
meydana gelebilecek
eklem problemleri ve kanser
oranını belirgin düzeyde
artırdığı saptanmıştır.
PETİNFO 2014/10 16-17
Kurt adama benzeyen yeni
bir kedi cinsi keşfedildi. Lykoi adı
konulan bu yeni türü ırk tasarımcıları
kedilerde benzersiz mutasyonlar
yaparak kurt adamlarda gözlenen
-tüysüz ve ya ince tüylü göz, burun,
göbek ve patiler- spesifik özellikleri
ortaya çıkarttı. Lykoi kedileri ilk
bakışta ağır bir uyuz vakası gibi
görülse de bu ırk tasarımcılarının
özel olarak kurt adam özelliklerini
taşıması için ürettiği bir türdür.
Irkalar üzerinde çalışmalar yapan
bir Veteriner hekim olan Johnny
Gobble, Sphinx kedileri yetiştiricisi bir
hayvan fotografçısı olan eşi Brittney
Gobble ile birlikte kedilerin kurt
adam özellikleri göstermelerinden
esinlenerek bu özelliklere üzerinde
çalışmaya başlamış. Genlerle
yaptıkları çalışmalar sonucunla
Lykoi cinsi kedileri bulduklarını
belirten Johnny, derilerinde bir sorun
olmadığının altını çizdi.
KLİNİK
K
endisini KHVHD’deki başarılı
projeleriyle tanıdığımız
1993 İstanbul Üniversitesi
Veteriner Fakültesi Mezunu
Veteriner Hekim Erkut Gören’le 2005
yılında açtığı Petmania Veteriner
Kliniği’nde klinisyenliğe dair keyifli
bir söyleşi gerçekleştirdik. Erkut
Gören Veteriner hekimliğin sosyal
sorumluluk yönüne dikkat çekerek,
bu yönde meslektaşlarına düşen
görevlerden bahsetti.
Petmania Veteriner Kliniği’nin
kuruluşundan bugüne kadar geçen
süreci bize anlatabilir misiniz?
Kliniğimiz 1 Mayıs 2005 yılında
faaliyete geçti. Açılıştan günümüze
kadar muayenehane olarak sektöre
ve minik dostlarımıza hizmet
vermektedir. İşletme anlamında
geçen süreçte bir büyüme yoluna
gidilmemiş; gelişen teknolojiye
paralel yardımcı araç gereç ve
tıbbi cihazlarla donanımlı bir
klinik olmuştur. Teşhis, tedavi ve
uygulama anlamında çözüm merkezi
olduğumuzu da söyleyebilirim.
Veteriner Hekim
Erkut Gören, mesleki
sorunlardan bahsetti.
‘Tek Tıp Tek Sağlık’
benimsenmeli
Başarılı klinisyen Erkut Gören Veteriner hekimlik
mesleğini değerlendirerek, mesleki eksiklikleri
hatırlattı ve mesleği geliştirme yollarından bahsetti.
PETİNFO 2014/10 18-19
Sizleri ve ekip arkadaşlarınızı
tanıyabilir miyiz?
1993 İstanbul Üniversitesi
Veterinerlik Fakültesi mezunuyum.
Veteriner hekimlik, çalışma alanı
geniş bir meslek. Son senemde klinik
çalışmayla ilgili fikirler kafamda
şekillenmeye başlamıştı. Mezun
olunca ilk yaptığım da bir klinikte
çalışmak oldu. Askerlikten sonra ciddi
ve profesyonel anlamda klinik üzerine
çalışmam başladı. Dernekte çalıştım.
Sonra belediyede bir dönem çalıştım.
Rehabilitasyonla ilgili bir projede
görev alıp ondan sonra da serbest
olarak kendi kliniğimde çalışmaya
başladım. Toplumsal duyarlılığınız
olduğu zaman sadece kendi işinize
odaklanmıyorsunuz. Şuradaki
kuşların yaşantısından tutun, şuradaki
ağacın yaşantısı bile sizi ilgilendiriyor.
Mesleğinizi de seviyorsanız konuyla
ilgili çalışmalara da katılma ihtiyacı
duyuyorsunuz. Toplumsal sorumluluk
KLİNİK
Yaygınlaşan obezite
Obezite sağlıklı yaşam için tehdit oluşturma yönünde hızlı bir yol kat etmekte. Burada hareketsizlik,
genetik faktörler, metabolizma hastalıkları ve belki de bunlara yol açan en önemli etken
olarak yanlış ve düzensiz beslenmeden bahsedebiliriz. Bu konuda yardım alabileceğiniz
en doğru nokta da veteriner hekiminizdir. Kliniğimizde bireye özel beslenme seçenekleri
önermekteyiz. Irk, yaş, cinsiyet, kısırlık, yaşam koşulları, hastalıklar, görülebilen genetik özellikler
ve düzenli olarak yapılan vücut ağırlık ölçümleri önemli belirleyici kriterleri oluşturmaktadır.
hissediyorsunuz. Meslek odasında
çeşitli çalışmalar yaptım. Klinik
komisyonlarında dönemsel olarak bir
takım üretimlerimiz oldu. Mesleğin
daha iyi icra edilmesi, meslektaşlar
arasındaki seviyenin sağlanmasıyla
ilgili çeşitli çalışmalar yaptık.
Benim haricimde bir veteriner
hekim ve bir yardımcı personelden
oluşan bir ekibimiz var. Veteriner
hekim Asuman Duman 1999
İstanbul Üniversitesi Veteriner
Fakültesi mezunudur. Çeşitli klinik
deneyimlerinden sonra beraber
çalışmaya başlamış bulunuyoruz.
Kliniğinizde sevgili dostlarımıza
sunduğunuz olanaklarından kısaca
bahseder misiniz?
Kliniğimizde sevgili dostlarımıza
koruyucu hekimlik, hastalık
tedavileri ve operatif müdahale
olarak klinik şartlarında yapılabilen
bütün olanaklar sunulmaktadır.
Ayrıca teknolojiyi yakından
takip ederek, teşhis ve tedavide
işimizi kolaylaştıracak her türlü
cihazı kliniğimizin bünyesinde
bulundurmaktayız.
Kliniğinize en çok hangi tip vakalar
geliyor, anlatır mısınız?
Kliniğimizin bulunduğu
bölgenin iç semt olmasından dolayı
gelen hastalarımızın neredeyse
tamamına yakını ev içinde bakılan
minik dostlardan oluşmaktadır.
Bu sebepten dolayı koruyucu
hekimlik hizmeti başta olmak
üzere metabolizma hastalıkları,
çeşitli kazalar sonucu oluşan
rahatsızlıklar, bakım ve beslenme
hatalarından oluşan hastalıklar,
genetik bozukluklar ve az sayıda
viral hastalıklar vaka çeşitliliğimizi
oluşturmaktadır.
Veteriner hekimlik mesleğinin
sosyal sorumluluk yönüyle ilgili
neler düşünüyorsunuz?
Burada buna iki farklı bakıdan
yaklaşmak gerekiyor; Veteriner
hekimlik mesleği olarak bakarsak,
Veteriner hekimlik sadece hayvan
sağlığıyla ilgilenmemektedir.
Hayvan sağlığı, gıda güvenliği,
hayvan yetiştiriciliği ve bunlarla
ilgili toplumun bilinçlendirilmesi
de veteriner hekimlik mesleğinin
uygulama alanları içerisindedir.
Toplum sağlığı olarak baktığımızda
dünya’’ Tek Tıp Tek Sağlık’’
anlayışının hakim olacağı bir zamana
gitmektedir. Pet kliniğinde mesleğini
icra eden bizleri ele aldığımızda
koruyucu hekimlik hizmetiyle,
yapılan tedavilerle ve direk hasta
sahibine bazen farkında olmadan
uyguladığımız terapilerle topluma
sosyal anlamda değer katmaktayız.
Meslek içindeki sosyal
Veteriner Hekim Erkut Gören ve Veteriner
Hekim Asuman Duman ile yaygınlaşan
obezite hakkında konuştuk.
PETİNFO 2014/10 20-21
KLİNİK
Mesleğe saygı
ve mesleki
rekabette
ilk üç sorun
Veteriner hekimlerin
sorumluluğu mesleğin
gelişimi ve saygınlığı
için projeler üretmek
ve toplumun ihtiyacı
olan sürekli eğitim
imkanlarının
oluşturmaktır.
1
Veteriner hekim olmayan
kişilerin Veteriner hekimlik
mesleğini yapmaya çalışmaları
ve hatta muayenehane
işletecek boyutlara kadar bu işi ileri
götürmeleri (muvazalı klinikler)
2
Meslektaşlar arasındaki
iletişim eksiklikleri
(Burada hekimlik mesleğinde
rekabete inanmadığım için
bilgi paylaşımı anlamında
değerlendirebiliriz)
3
Uygulama hataları (Buradaki
en önemli nokta ise Veteriner
Fakültelerinin eğitim verme
anlamında günümüzdeki durumları)
sorumluluklarımız ise mesleğin
gelişimi ve topluma daha yararlı
olabilmesi, veteriner hekimlerin
toplumda hak ettikleri saygınlık ve
rahat yaşam olanaklarına sahip
olabilmeleri adına projeler üretmek
ve toplumların vazgeçilmez
ihtiyaçları olan sürekli eğitim
imkanlarının oluşturulması ile
ilgili çalışmalara katılmak olarak
değerlendirebiliriz. Bu çalışmaların
ise meslek odaları ve sivil toplum
kuruluşlarının çatısı altında
yapılmasının gerekliliğini de göz ardı
etmemek gerekiyor. Diğer yandan
yıllarca ülkemizde sorun olarak
görülmekte olan sokak hayvanlarına
da bütün veteriner hekimlerin sosyal
sorumluluk anlamında destek veriyor
olmaları da göz ardı edilmemesi
gereken bir durumdur.
Erkut Gören,
ülkemizde kuduza
karşı farkındalığın
yeterli olmadığını
düşünüyor
28 Eylül Dünya Kuduz Günü olarak
ilan edildi ve her sene bugün kuduz
hastalığına karşı farkındalık aktiviteleri düzenlenmektedir. Türkiye’yi
kuduz hastalığı hakkında yeterince
bilinçli buluyor musunuz?
Kuduz hastalığının tanımlanması
100 yılı geçti. Dünya üzerinde
ekonomik ve sosyal durumları
farklılık gösteren ülkelere göre
farklı bir yayılımının olduğunu
görmekteyiz. Avrupa birliği ülkemizi
kuduz problemini çözemeyen ülkeler
kategorisinde ele almaktadır. Kuduz
PETİNFO 2014/10 22-23
vakalarının yıllara göre istatiklerine
baktığımızda son yirmi yılda dalgalı
bir seyir izlediğini görmekteyiz. Kuduz
kaynaklı vakaları şüpheli ısırıklar ve
ölüm olarak ele aldığımızda 100000
civarı yıllık şüpheli ısırık iki haneli
rakamlara ulaşmayan ölüm vakaları.
Tabi ki bu sayı 0 olsun. Tüm bunlara
baktığımızda halkın bilinçli olduğunu
düşünüyorum. Farkındalık aktiviteleri
yeterli diyemeyiz. Özellikle de halk
ısırık ve yaralanmada ilk uygulamalar
konusunda sürekli bilinçlendirilmeli ki
halk sağlığına tehdit ortadan kalksın. 
Yeni ikna bilimi
nöromarketing
Dr. Bayer bu ay Dr. Kıvılcım Kayabalı’nın
katkılarıyla nörobilim çalışmalarına ışık
tutarak insan davranışlarıyla ilgili birçok
yeni bilgi edinmenize olanak sağlayacak…
B
eyin kuşkusuz evrende
bilinen en karmaşık, en
gizemli yapı… Nörobilim
çalışmalarının altın çağının
yaşandığı bu dönemde beynin işleyiş
mekanizmaları ile ilgili hergün yeni
bilgiler ediniyoruz, ancak keşfedilecek
daha çok şey var. İçerdiği milyarlarca
nöron, nörotranmitterler, diğer vücut
sistemleriyle sürekli iletişimi ile
beyin ve sinir sistemi vücudumuzun
kontrol merkezidir. Davranışlarımız,
düşüncelerimiz, deneyimlerimiz
kimyasal, elektriksel bir sinir
sistemi ağı içinde ortaya çıkar. Bize
yabancı gibi gözüken bu yapı aslında
kendimizden başka birşey değil.
Peki hareketlerimizin
ne kadarının bilinçli olarak
farkındayız? Aslında yaptıklarımızın,
düşündüklerimizin, hissettiklerimizin
ve verdiğimiz kararların çoğu
bilincimizin kontrolü dışında
geçekleşiyor. Bilincimiz karar verme
süreçlerinin büyük kısmında ikinci
planda kalıyor. Bilinçli ‘biz’ aslında
gerçekliğimiz üzerinde sandığımızdan
çok az söz hakkına sahip.
Özellikle son 20 yıl içerisindeki
teknolojik gelişmeler ve görüntüleme
teknikleri, beyin ve insan davranışları
ile ilgili birçok yeni bilgi edinmemizi
sağladı. Artık karar verme anında
beynimizin nasıl çalıştığını ve hangi
faktörlerden etkilendiğini biliyoruz.
Şimdiye kadar hep mantıklı ve bilgiye
dayalı doğru kararlar verdiğimizi
düşündük ancak tüm sistemleri ve
davranışları düzenleyen bu mucizevi
yapının işleyişi içerisinde birçok işlev
tamamen otonom sinir siteminin
kontrolü altında bilincimizin dışında
gerçekleşiyor; bilgi henüz oluşmadan
eylem başlıyor.
Karar verme anına geldiğimizde
ise aslında bilinçli olarak ne
istediğimizin farkında değiliz,
düşündüklerimizi açık bir şekilde
ifade edemiyor, ifade ettiklerimize
de yapmıyoruz. İnsan davranışının
%15’lik bölümü bilinç, %85’lik bölümü
ise bilinçaltında şekilleniyor.
Nörobilim ile ilgili çalışmaların
sağladığı bilgilerin pazarlama
dünyasında kullanılmasıyla birlikte
nöromarketing kavramı ortaya
çıktı. Nöromarketing, karar verme
eğilimlerimizi bilimsel bir yol ile
açıklamaya çalışan, nörobilim
ve müşteri davranışları arasında
köprü kurarak pazarlamayı ve ikna
süreçlerini daha iyi anlamamızı
sağlayan yeni bir disiplin.
Nöromarketing’in amacı müşterilerin
tercihlerini anlayabilmek, bir
ölçüde öngörebilmek ve pazarlama
etkinliğini ölçmek. Nöromarketing
pazar araştırmaları alanında çok
güçlü içgörü ve teknikler sağlıyor.
Beyin farklı hücresel ve işlevsel
özellikleri olan 3 ayrı yapıda
incelenebilir. Yeni beyin (neocortex)
düşünür, rasyonel verileri işler. Orta
Beyin hisseder. Eski beyin ise karar
verme aşamasında çok önemli bir
yer tutar.
PETİNFO 2014/10 24-25
NÖROMARKETING
NEDEN
YARARLI?
İnsanların bir
pazarlama uyarısı
ile karşılaştıklarında
beyinlerinde olup
bitenler hakkında
bize bilgi veriyor.
Farklı durumlarda ve
yerlerde pazarlama
uyaranı karşısında
beynin reaksiyonunu
ölçümleyebiliyoruz.
Beynin bu uyaranları
nasıl karara
dönüştürdüğü
hakkında bilgi
sağlıyor (satın alma,
yeni bir markanın
sadık müşterisi
olma gibi)
Beyin ile ilgili
bilimsel verilerden
elde ettiğimiz
bilgilerden
yararlanarak
etkili mesajlar
oluşturmamızı ve
ikna edici iletişim
kurmamızı sağlıyor
Dr. Kıvılcım
Kayabalı
kimdir?
Eski beynin geçmişi 450 milyon
yıl geriye dayanıyor. Eski beyin,
diğer adıyla sürüngen beyin veya
‘reptilian’ adı verilen bölge hayatta
kalmamızla ilgili kararlarda önemli
yer tutuyor. Bu kararlar ise mantıkla
değil, duygularla ve içgüdüsel
mekanizmalarla veriliyor.
Peki tüm bilimsel verilerin ışığı
altında 450 milyon yaşındaki bir
beyne nasıl hitap edebiliriz?
Eski beyni motive edip, ikna
etmek için, bütünüyle yepyeni bir dil
konuşmayı öğrenmemiz gerekiyor.
Bugünkü bilimsel verilerin ışığında
eski beyne ulaşacak uyaranları
biliyoruz. Beyindeki karar verici bölge
olan eski beyine ulaşmamızı sağlayan
6 temel uyarı var.
Bunların başında “Duygular”
geliyor. Duygular beynimizde
elektrokimyasal tepkiler oluşturuyor,
güçlü duygularla deneyimlediğimiz
olayları daha çok hatırlıyoruz. Ünlü
nörobilimci Antonio Damasio’nun
dediği gibi ‘Biz hisseden düşünme
makinaları değil, düşünen hissetme
makinalarıyız. Karşımızdakileri
etkilemenin en hızlı yolu onların
duygularına ulaşmakla gerçekleşiyor.
Ne zaman güçlü bir duygu hissetsek
beynimiz bellek oluşturucu ve
Ne zaman güçlü bir duygu
hissetsek beynimiz bellek
oluşturucu ve karar
tetikleyici bir hormon kokteyli
salgılıyor. Hissettiklerimiz ne
kadar güçlüyse anılarımız da
o derece canlı ve kalıcı oluyor.
karar tetikleyici bir hormon kokteyli
salgılıyor. Hissettiklerimiz ne kadar
güçlüyse anılarımız da o derece canlı
ve kalıcı oluyor.
Biz duygulardan oluşan canlılarız
ve “duygu yoksa karar da yok.
Hizmeti sunduğumuz veya iletişimde
olduğumuz kişinin duygularına hitap
edebildiğimiz sürece akılda kalıyoruz
ve değerimiz artıyor.
Bu özel konumuzun devamını
gelecek sayımızdaki Dr. Bayer
köşemizde sizlerle paylaşacağız. 
Dr. Kıvılcım Kayabalı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
mezunudur. İlaç sektöründe
farklı pozisyonlarda görev
aldı. 1999 yılında ilaç ve
sağlık sektörüne danışmanlık ve eğitim hizmetleri
veren PTMS (Pharma Tailor
Made Services) firmasını
kurdu. PTMS, hekimlere, ilaç
sektörüne ve eczacılara yönelik çok sayıda konferans,
eğitim programı, dijital proje
ve kampanya gerçekleştirdi,
‘Pharma mini-MBA, Değişim
Zirvesi, Digital Health Summit’ gibi projeleri hayata
geçirdi. PTMS, 2012 yılından
itibaren dünyanın ilk
nöromarketing ajansı olan
SalesBrain’in Türkiye temsilcisidir. Dr.Kıvılcım Kayabalı
Salesbrain’in eğitmenidir,
Nöromarketing Business
and Science Association
üyesidir, üniversitelerde ve
uluslararası konferanslarda bu konuda konuşmacı
olarak katkı sunmaktadır.
KÖPEK
King Charles’larda
Chiari Malformasyonu
Yeni araştırmalarda Cavalier King Charles Spaniel cinsi köpeklerin kafatasında
ağrılı sinirsel hastalıklara sebep olan iki belirgin risk faktörü tanımlandı.
Sonuçlar ‘toy dog’
diye adlandırılan
küçük ırkların bu
durumla mücadelesine
klavuzluk edecektir.
Y
eni araştırmalarda Cavalier
King Charles Spaniel cinsi
köpeklerin kafatasında
ağrılı sinirsel hastalıklara
sebep olan iki belirgin risk faktörü
tanımlandı. Sonuçlar ‘toy dog’
diye adlandırılan küçük ırkların bu
durumla mücadelesine klavuz olarak
yardım edecektir. Bristol Üniversitesi
Veteriner Fakültesi öğrencisi Thomas
Mitchell tarafından yürütülen ve Dr.
Clare Rusbridge’in gözetmenliğinde
gerçekleştirilen araştırma Canine
Genetics and Epidemiology
dergisinde yayınlanan bu buluş
köpeklerdeki bu ağrılı hastalığın
prevalansını azaltacağı düşünülüyor.
AĞRILI SİNİRSEL HASTALIĞIN
SEBEBİ BULUNDU
Şiringomiyali (SM) daha çok
küçük ırk köpeklerde ağrılı bir
hastalıktır. Omurilikte su toplanması
olarak bilinir. Chihuahua ve Cavalier
King Charles Spaniel gibi birçok
popüler ırkı etkileyen bir hastalıktır.
Ayrıca bu minik ırklarda bu hastalık
ikincil olarak Chiari Malformasyonu
(CM) diye anılan kafatası
malformasyonuna neden olmaktadır.
Bu tartışmalı olsa da kafa şekline
bakılarak özellikle de insanların
karakteristik yüz ve kafatası yapısına
benzeyen köpek ırklarında CM/
SM oluşma ihtimali yüksektir.
Köpeklerde kafatası ölçümleri
yaparak bu hastalığa yatkınlıklar
saptanabilir. Seleksiyon yöntemiyle
problemli köpekler yetiştiricilikten
uzaklaştırıldığında da bu hastalığın
rastlanma olasılığı düşürülebilecek.
Köpeklerin standart kafatası ölçüleri
birçok ülkede ‘Bony Landmark’
adındaki fotoğraf analizi yaparak
ölçüm yapılan sistemle tespit
edilmektedir. Araştırmacılar kafatası
yapısındaki CM/SM hastalıklarına
yol açan 2. belirgin risk faktörünü
de keşfettiler. Bu ırklar brakiosefalik
olarak geçen burunları diğer
ırklara göre daha kısa köpeklerdir.
Bu yapı kafatasının ön kısmında
kubbeleşmesine neden olur ve
kubbeleşme CM/SM hastalığına
yatkınlığı artırır. 
Nedir bu hastalıklar? Chiari malformasyonu, arka fossa yapılarının foramen magnumdan
üst servikal spinal kanala doğru değişen derecelerde yer değiştirmesi ile birlikte olan, kranyovertebral
bileşkenin ve art beynin konjenital bir anomalisidir. Siringomiyeli de, spinal kord içinde uzunlamasına
kistik boşlukların gelişmesiyle oluşun omurilik kompresyonu sonucu nörolojik bulguların ortaya çıkar.
PETİNFO 2014/10 28-29
KEDİ&KÖPEK
Tüm dünya ciddiyetin
farkında ya biz?
İlk olarak 1626 da İtalya’da keşfedilen kalp kurdu
hastalığı etkili tedavisi ve korunma yolları mevcut
olduğu halde nasıl hala tehlike arz etmektedir?
Evcil hayvanları bu hastalıktan korumak için
Veteriner hekimlere düşen görevler nelerdir?
K
alp kurdu ölüme sebebiyet
veren fakat önlenebilir ve
erken tanı da tedavi edilebilir
bir hastalıktır. Etkeni
Dirofilaria immitis; sivrisineklerle
bulaşan uzun ince bir kurt çeşididir.
Son araştırmalara göre Amerika’da 1
milyonun üzerinde köpek kalp kurdu
hastalığıyla enfektedir. Ülkemizde
pek sık görülen bir hastalık değildir.
Bizim için önemi yurtdışından
gelen (Amerika, Avustralya, Güney
Avrupa gibi) köpekler veya kedilerle
ülkemize taşınmasıdır. İnsanlar bu
hastalık konusunda oldukça bilgisiz
olduğu için çoğu hayvanlarını tedavi
ettirmemektedir.
Kalp kurtları hayvanların
direk olarak kalbine ve büyük kan
damarlarının bağlantı yerlerine atak
gösterir. Kalp kurdu tedavi edilmeden
bırakıldığında hayvanda tek bir
semptom göstermeden yerleştiği
bölgeye kalıcı hasar verir.
Köpekler kalp kurdunun doğal
konakçıları olması nedeniyle parazit
köpek vücudunda gelişip, çiftleşerek
çoğalabilir. Koruma ve tedavinin
düzenli olarak yapılmadığı hastalarda
yüzlerce kalp kurdu hayvanın
vücudunu sarabilir çeşitli organlara
Kediler kalp
kurtlarının atipik
taşıyıcıları oldukları
için kedilerde
gözlenen kurtlar
genel olarak erişkin
formuna ulaşmaz.
zarar verebilir.
Kedilerde gelişen kalp kurdu vakaları
köpeklerden oldukça farklıdır. Kediler
kalp kurdunun atipik konakçılarıdır.
Bu sebeple kedi vücudunda gözlenen
kurtlar genel olarak erişkin formuna
ulaşmaz. Kedilerde erişkin kalp
kurtları sayısı maksimum 3’e çıkabilir,
hatta birçok enfekte kedide erişkin
kalp kurduna rastlanmamıştır. Bu
durum enfekte kedilerin teşhis
PETİNFO 2014/10 30-31
edilememesine sebep olmaktadır.
Böylece hastalık sinsice vücuda
yayılır ve hasar verir.
Kalp kurdu kedilerde köpeklere
göre daha kısadır, bu fark parazitin
hayvanların iç organlarında yaşama
süresiyle de doğru orantılıdır.
Kedilerde 2-3 yıl yaşayan parazit,
köpeklerdeki yaşam süresi 5-7 yıla
kadar çıkmaktadır.
Kalp kurdu hastalığının erken
Evde yaşayan hayvanların
kalp kurdu riski
taşımadığını düşünerek
düzenli kontrol
yapılmaması hastalığın
yaygınlaşmasında oldukça
büyük rolü vardır.
Olası
komplikasyonları
> Kalp duvarlarına hasar verir.
> Pulmoner kan damarlarına hasar verir.
> Kanı akciğerlere geçişini sağlayan
arterde sıkışıklıklara sebep olabilir.
> Nefes almada zorlanmaya sebep olur.
> Akciğer ve kalp fonksiyonlarında
bozulmalara sebebiyet verir.
> Böbrek ve karaciğere hasar verir.
> Ani ölümler gözlenebilir.
KEDİ&KÖPEK
evrelerinde gözlenen astım ve allerji
benzeri semptomlar hastalık tanısının
kaçırılmasına neden olabilir.
Korunmada karşılaşılabilecek zorluklar
> İlaç kullanımına uyma çok
düşüktür ve bazı hayvan sahipleri
ilaçların koruma sürelerinin bitiş
tarihini kaçırabiliyor böylece korunma
uygulamaları atlanabiliyor.
> Hasta aylık kullanılan ilacı
tükürmüş ya da kusmuş olabilir.
> Sıcak adalara yapılan
seyahatler sırasında sıcaklığın her
mevsimde sivrisinek popülasyonu
yarattığı göz ardı edilmemeli.
> Sokak hayvanları kalp kurdu
hastalığın en büyük saçıcılarındandır
ve büyük risk altındadır.
> Kalp kurdu hastalığına karşı
korunma için kullanılan birçok
ilaç bağırsak parazitlerine de etki
etmektedir. Bu parazitlerle enfekte
hastaların dışkılarında parazit
yumurtaları bulunmasından dolayı
enfestasyon çevreye yayılır ve insan
sağlığını tehdit eder.
Seyahat hastalığı Dirofilariozis
Seyahat hastalığı olarak da
bilinen Dirofilariozis (Kalp kurdu),
özellikle sahipleri ile birlikte turistik
aktivitelere katılan pet sayısının
artması ve yurt dışından farklı
ırk köpek ithalatının çoğalması
nedeniyle artık ülkemizde de
gözlenmektedir. Normal şartlarda
Dirofilaria immitis etkenleri daha
çok dünyada tropik ve subtropik
bölgelerde (özellikle Amerika,
Avustralya, Japonya) yaygın olarak
gözlenmekte, hayvan ve insan
sağlığını tehdit etmektedir. Etken
dişi sivrisineklerle bulaşmakta,
yaban geyiği, tilki, kurt gibi yabani
hayatta da gözlenmekte ve zaman
zaman insanlarda da dolaşım ve
solunum sistemleri ile ilgili sorunlara
yol açmaktadır.
Köpeklerde kalbin sağ karıncık ve
sağ kulakçık bölümleriyle, pulmoner
arter ve Vena cava posterior
bölümlerinde gözlenen parazitin
erkekleri 12-20 cm, dişileri 25-30
cm büyüklüğünde olup, kedilerde
nadiren gözlenmektedir.
Hastalığın teşhisinde hasta
sahibinden alınan anamnezde
yorgunluk, anoreksi, solunum
sistemi bozuklukları, depresyon
ön planda olup; teşhis
radyografi, elektrokardiyografi,
ekokardiyografi ve serolojik testler
ile yapılabilmektedir. Ancak kesin
teşhis kan frotisinde görülen
mikrofilerler ile yapılmaktadır.
Fakültemiz polikliniğinde de
kullanılan hızlı test kitleri ilk
değerlendirme için önemli olup diğer
hastalıklar ile karşılaştırıldığında
hastalığa nadir olarak
rastlanmaktadır.
Hastalığın tedavisinde kalp
kurtlarının hem mikrofiler, hem
de erişkin formlarını öldürmek
gerekmektedir. Melarsomin
PETİNFO 2014/10 32-33
Prof. Mehmet Erman Or
İÜ İç Hastalıkları AbD
(Immiticide®) erişkin kalp kurtlarını
öldürmek için kullanılır. Ancak ölen
erginlerin damarları tıkama riski
nedeniyle dikkatli bir protokol
seçilmelidir. Standart protokolde ilaç
2 doz uygulanırken, dünyada 3 doz
olan alternatif protokol daha yaygın
kullanılır. İlk enjeksiyonun kas içi
uygulanmasını takiben,
1 gün aralıkla 2 doz enjeksiyon
olarak uygulanır. Bu tedavi
sonrasında hastaya 4-6 hafta
süreyle egzersiz kısıtlaması
yapılmalıdır. Mikrofilerlerin
de elimine edilmesi gerekir.
Sağlıklı köpekler için infeksiyon
kaynağıdır. Bunu da önlemek
amacıyla köpeklere Ivermektin/
pyrantel içeren tabletler verilirken,
kedilere sadece ivermektin
tableti verilmektedir. Hastalıktan
korunmada ise düzenli veteriner
hekim kontrolü ve periyodik ilaç
kullanımı önemlidir. Hastalığın
yaygın olarak görüldüğü bölgelerde
sineklerin mevcut ve aktif
bulundukları dönemde profilaktif
tedavi önerilmelidir. Yavru köpeklere
2 aydan önce kalp kurdu profilaksisi
için aylık tedavilere başlanmalıdır.
Köpek ve kedilerde antijen testleri
mutlaka her yıl tekrar edilmelidir.
Köpeklerde koruma sağlayan ilaçlar
ivermektin, selamektin, milbemisin
ve moksidektin’dir.
KEDİ&KÖPEK
Bayer’den kalp kurduna karşı ufak bir hatırlatma
Dirofilaria immitis köpeklere
değişik cinslerde (Culex,
Aedes, Anopheles, Mansonia
ve Psorophora) sivrisineklerin kan emmesi sonucunda
bulaşan ve Dirofilariosis’e yol
açan bir nematoddur.
Bulaşma kan emme esnasında ara konaklarda bulunan
mikrofilerlerin son konağa
geçmesi ile gerçekleşir. Bizim
D. İmmitis’in yaşam çemberini
kırabilmemiz ve son konağa
bulaşmayı engellememiz için
önemli olan husus sivrisineğin
kan emmesini engellememizdir. Bu noktada ise veteriner
hekimlerin çözüm ortağı
Advantix’dir.
Advantix imidakloprit ve
permethrin içeren, öldürücü
etkisi yanı sıra kovucu etkiye
de sahip ektoparaziterimizdir.
İçinde bulunan etkin maddeler
sayesinde, tek bir uygulama ile 4 hafta süresince
sivrisineklere karşı kovucu
etki gösterir. Kovucu etki sayesinde köpeğin üzerine gelen
sivrisinekler kan emmeden
köpekten uzaklaşır.
Köpek hastalarını Dirofilaria
immitis’den etkin bir şekilde
koruyabilmeniz için Bayer’in
tavsiyesi Advantix’i 4 hafta da
bir uygulanmasıdır. Veteriner
hekim gerek görürse ilacı
uygulama sıklığını haftada 1’e
kadar düşürebilir. 10 kg canlı
ağırlığın üstündeki köpeklerde,
uygulama esnasında en dikkat
etmemiz gereken nokta ise
ilacı omuzdan kuyruk sokumuna kadar 4 ayrı noktaya eşit
olarak damlatılmasıdır.
Kalp kurdundan
korunmanın yararları
> Kalp kurduna karşı kullanılan
antiparaziterlerin oral, topikal ve
enjektable formları mevcuttur.
> Antiparaziter uygulamaları
düzenli olarak yapıldığı takdirde
güvenli ve etkili korunma tam
anlamıyla sağlanmış olur.
> Kalp kurduna karşı kullanılan
birçok ilaç bağırsağa yerleşen
kurtlara da etkilidir.
> Birçok topikal ürünler aynı
zamanda pire ve kenelere karşı da
korumaya sahiptir.
> Aylık uygulamalarla zoonoz ve
çevresel tehdit oluşturan bağırsak
parazitleri riskini minimuma
indirmeniz mümkündür.
> Kalp kurduna karşı bütün
Veteriner hekimler takım halinde
çalışılmaları gerekir.
> Kalp kurdu hastalığından
başarılı korunma için takım halinde
çalışılması gerekmektedir.
> Hayvanları kalp kurdunu
karşı yıl boyunca korunmaya devam
edilmesi kesinlikle önerilir.
> Muayene sırasında hayvanların
kalp kurdunu karşı korunmasının yıl
boyunca gerektiği hayvan sahibine
mutlaka aktarılmalıdır.
> Mutlaka her adımda kalp
kurdu hastalığına karşı hayvanların
korunması gerektiği tekrar tekrar
vurgulanması gerelidir.
> Geniş kapsamlı bir parazit
kontrol çalışması sağlıklı yaşam
açısından önemli bir adımdır.
> Klinik ekibinin her üyesi
hayvan sahiplerine sürekli olarak
düzenli aşı kontrol programlarının
önemini ve gerekliliğinin altını
çizerek vurgulamalıdır.
PETİNFO 2014/10 34-35
Kalp kurdu enfeksiyonlarının sebep olduğu bazı
semptomlar
Öksürük, halsizlik, yorgunluk,
solunum sisteminde bozukluklar,
intermittent kusma, anoreksiya, kilo
kaybı, nefes almada zorluk, nadiren
hemofizis (öksürünce kan çıkması)
sık gözlenen semptomlardır. Bazı
durumlarda ani ölümler -köpeklerde
nadir gözlense de- kedilerde yaygın
olarak gözlenmektedir. 
ADVERTORIAL
Stres
FLUTD
sebebidir
Kedilerde en sık karşılaşılan komplikasyonlardan biri
de FLUTD’dur. Peki FLUTD ile karşılaşıldığında nasıl bir
yol izlenmelidir ya da FLUTD’dan korunmak mümkün
müdür? İşte hastalarınıza önerebileceğiniz bazı ipuçları…
F
eline alt üriner yolları
enfeksiyonları (FLUTD)
kedilerde strese sebep olan
önemli ve sık rastlanılan bir
klinik belirtidir. FLUTD, kedilerde
alt üriner sistemi etkileyen bir grup
sağlık problemine (idrar taşları,
üretral tıkanmalar, enfeksiyonlar,
sistitis vb.) verilen genel isimdir. Bu
hastalığın oluşmasına urothiazis,
uriner sistem enfeksiyonları ve
bazı idiopatik hastalıklar gibi birçok
hastalık FLUTD’a sebep olabilir. Tüm
cinslerde gözlenebilir fakat erkek
kediler daha yatkındır. 1-4 yaş arası
kedilerde sık gözlenir.
Obstruksiyon kaynaklı FLUTD
hastalıklara genel olarak strüvit
ve kalsiyum okzalat kristallerinin
PETİNFO 2014/10 36-37
Hayvan sahiplerine
kedilerin yüksek
kalitede diyetlerle
beslenmesi gerektiğini
ve içtiği su miktarının
önemli olduğunu
sık sık hatırlatın.
meydana getirdiği sert taşlar sebep
olmaktadır. Eğer idrarda kristaller
gözlemlediyseniz hastayı yazacağınız
idrar pH’ını dengeleyen reçeteli
özel diyetlerle hayvanları sağaltıma
başlayabilirsiniz.
İdiopatik kedi üriner sistemi
hastalıkları ve sebebi bilinmeyen idrar
kesesi enfeksiyonları ancak böbrek
taşı ve üriner sistem enfeksiyonları
elimine edildikten sonra teşhis
edilmesi mümkündür.
Kedilerde bazen üretrada
tıkanıklıklar gözlenebilir
Erkek kedilerde üretra
tıkanmasına daha yatkındır.
İdrar yollarında meydana gelen
kristallerin mukusla birleşmesiyle
tıkanıklıklar ortaya çıkar. Erkeklerin
bu tıkanıklık riskinin yüksek olma
sebebi üretrasının uzun ve dar
olmasıdır. Eğer tedavi edilmezse
üretra penise kadar tıkanır ve kedinin
idrar yapmasına engel olur. İdrarın
vücuttan atılamaması oldukça
önemlidir. Bu gibi durumlarda acil
müdahale yapılmazsa hayvanlar
hayatını kaybedebilir.
Hasta sahibi sıklıkla kabında çiş
görmedim, devamlı penisini yalıyor,
göbek kısmına dokundurmuyor
şikayetleriyle Veteriner hekimleri
ziyarete gelir. Bu gibi durumlarda
alt üriner yolları enfeksiyonlarından
şüphelenmelisiniz.
Hastalığın sağaltımında
beslenme de önemlidir
Sağaltıma mutlaka idrar
kesesini rahatlatarak başlanması
gerekmektedir. Bir şırınga yardımıyla
abdomenden idrar kesesine girerek
idrarı boşaltabilirsiniz. Bazen üretral
tıkanıklıkları erkek kedi kateterleri
ile açabilirsiniz. Geçici olarak
kateteri içeride bırakıp içeriğin
akmasını sağlayabilirsiniz. Bunlarla
beraber antibiyotik ve Intravenöz sıvı
tedavisine başlayabilirsiniz.
Bazı durumlarda reçeteli
diyetler ve diğer tedaviler işe
yaramayabilir. Bu gibi durumlarda
ADVERTORIAL
İdrarda kristaller
gözlemlediyseniz,
hastayı idrar pH’ını
dengeleyen reçeteli
özel diyetlerle
sağaltabilirsiniz.
Feline idiopatik sistitis (FIC) FLUTD’un
en sık karşılaşılan sebebidir. FLUTD
vakalarının ortalama %50-70’i FIC’ten
kaynaklanmaktadır. Son araştırmalar
stresin FIC hastalıkları üzerindeki
rollerine ışık tutarak hastalığı
tetiklediğini ve kızıştırdığını göstermiştir.
üreterostomi gerçekleştirebilirsiniz.
Birçok vakada operasyon sonrası
kullanılan reçeteli özel diyetlerin
hastalığın tekrarlamasını önlediği
gözlenmiştir. Bu sebeple hasta
sahibine postoperatif sağaltım olarak
risk potansiyel taşıyan kedilerde uzun
dönem tedavisi olarak reçeteli özel
diyetler önerebilirsiniz.
Kedileri nasıl koruyabiliriz?
> Hayvan sahiplerine kedilerin
yüksek kalitede diyetlerle beslenmesi
gerektiğini ve içtiği su miktarının
önemli olduğunu sık sık hatırlatın.
> Kedilerin idrar kapları her
zaman temiz olması gerekir. Bu
konuda kedilerin ne kadar titiz
olduğunu ve kirli bir idrar kabının onu
strese sokacağı konusunda hasta
sahibini bilgilendirin.
> Hayvan sahibine kedilerinin
idrar yapma alışkanlıklarını takip
etmeleri gerektiğini kabullendirin.
> Kedileri FLUTD’a karşı
korumada en önemli faktör stres
kontrolüdür. Unutmayın ki stres
FLUTD’u tetikler ve agresifleştirir.
FLUTD’un en sık rastlanılan sebebi
olan intersitisyal sistitis (FIC)
hastalığı genellikle stres sonucu
meydana gelmektedir.
> Kedilerin aktivitelerini artırarak
ve çevresine onun oynayabileceği
oyuncaklar koyarak stresten
uzaklaştırabilir.
> Kediler değişikliklerden
hoşlanmaz ve hemen strese girer bu
sebeple hayvan sahiplerini özellikle
an değişikliklerden kaçınmaları
gerektiği konusunda uyarın.
Kedilerde gözlenen FLUTD
semptomlarının bazıları
> Kanlı idrar
> İdrarın renginde ve kokusunda
bazı değişiklikler
> İdrarını tutamama
PETİNFO 2014/10 38-39
> İdrar yapamama
> Genital bölgeyi sık sık yalama
> Zor ve ağrılı ürinasyon
> Anormal sıklıkta idrar çıkışı/ İdrar
çıkışında azalma
> Yanlış yerlere idrar yapma
> Kısmı ya da tam üretra tıkanıklığı
> Aşırı vokalizasyon
> İştahta azalma
> Kiloda değişim
> Şişkin abdomen
> İdrar kabına sık gitme
> Kusma
> Huzursuzluk
> Asabiyet
> Nefeste amonyak kokusu
> Fiziksel testlerde kalınlaşmış sert
idrar kesesi duvarı
> Ağrılı idrar kesesi sendromu
ADVERTORIAL
Kedilerde idiyopatik
sistitis ve tedavide
beslenmenin rolü
Kedi sahiplerinin veteriner kliniklerini en
sık ziyaret etme sebepleri; üriner sistem
rahatsızlıkları, dental rahatsızlıklar ve kanserdir.
K
edilerde görülen alt üriner sistem
rahatsızlıkları (FLUTD), evcil
hayvanınızın idrar yolunu etkileyen
çeşitli enfeksiyonlar, yangısal
hastalıklar ve diğer rahatsızlıkları
için kullanılan genel bir terimdir.
Kedilerde en sık görülen alt üriner
sistem rahatsızlıklarında risk
faktörleri şu şekilde sıralanabilir:
Stres: Stres, kedilerde en sık
görülen FLUTD türü olan İdiyopatik
Sistitis (FIC) rahatsızlığında önemli
bir yer oynayabilir.
Fazla Kilo: Fazla kilolu evcil
hayvanların FLUTD rahatsızlığına
yakalanma olasılığı daha yüksektir.
Irk: Minyatür Schnauzer’ler,
Dalmaçyalı’lar, İran kedileri ve bazı
diğer ırklarda taşı oluşma olasılığı
daha yüksektir.
Bazı mamalar: Bazı mamalarda,
idrar taşlarının oluşmasına yol
açabilen belirli mineral miktarları
fazla olabilir.
Az su tüketimi: Evcil hayvanlar
az miktarda su tükettiğinde, idrarları
daha konsantre olur; bu da taş
oluşumu olasılığını arttırır.
Klinik belirtilerde idrarda kan, idrar
yaparken zorlanma, sık sık idrar yapma,
normalde idrar yapmadığı yerlere
idrar yapma, huzursuzluk, saklanma
ve iştahsızlık gibi belirtiler gözlenir.
Kedilerde görülen alt üriner sistem
rahatsızlıklarında; en sık rastlanan
İdiyopatik Sistitistir (FIC) İdiyopatik
sistitisi takiben en çok ürolithiasis
ve üretral tıkanmalar gözlemlenir.
Kedilerde en sık görülen alt üriner
sistem rahatsızlığı olan idiyopatik
sistitis’in (FIC) oluşumunda stres büyük
rol oynamaktadır ve FIC’nin tedavisinde
beslenmede stresi kontrol altına almak
kilit rol oynamaktadır.
Yeni Hill’s Prescription Diet c/d
Urinary Stress FIC’de stresi kontrol
etmeye yardımcı besinsel maddeler
içeren klinik olarak kanıtlanmış
ilk mamadır. Yapılan araştırmada
beslenmenin, FIC belirtilerinin tekrar
PETİNFO 2014/10 40-41
oluşumunu % 89 oranında azalttığı
ortaya konmuş ve klinik olarak
kanıtlanmıştır. Yeni Hill’s Prescription
Diet c/d Urinary Stress, idiyopatik
sistitis için bilinen bir risk faktörü olan
stresi kontrol etmek için L-triptofan
ve süt proteini hidrolizatı içerir.
L-triptofan, kaygı ve stres belirtilerini
azaltan serotenin prekürsürü iken; süt
proteini hidrolizatı, kedilerde kaygıyı
dindiren biyoaktif bir peptittir.
Ayrıca Hill’s Prescription Diet
c/d Urinary Stress, yüksek düzeyde
içerdiği omega-3 yağ asitleri ile yangı
döngüsünü kırmaya ve rahatsızlığı
azaltmaya yardımcı olurken,
aynı zamanda idrar kesesinin iç
yüzeyinin yapı taşlarını oluşturan
glikosaminoglikanları (GAG) da içerir.
Son olarak Hill’s Prescription
Diet c/d Urinary Stress, sitruvit
taşlarını 14 gün gibi kısa bir sürede
çözündürebilirken, uzun süreli
kullanıma uygundur ve sahip
olduğu üstün lezzet ile kedinizin
her bir öğününü onun için ziyafete
dönüştürecektir. Hill’s Prescription
Diet c/d Urinary Stress ürünü ile ilgili
veteriner hekiminizden detaylı bilgi
isteyebilirsiniz. 
KEDİ
Dünyanın ilk kedi
protez implantı
Bursa’dan!
Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü
Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi müdürü
Dr. M. Mürsel Büyükçoban ve Dr. Ayşe Yazıcı,
Şeker’in yeniden yürüyebilmesi için implant
protez gerçekleştirmeye karar verdiklerini açıkladı.
H
ayvanseverler tarafından
bir süre önce ön bacakları
kopmuş olarak ölmek
üzereyken bulunan kedi,
Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri
Müdürlüğü Hayvan Bakım ve Tedavi
Merkezinde getirildi. Belediye’de
yapılan müdahaleleri ve planlanan
operatif müdahaleleri Dr. Ayşe
Yazıcı’dan aldık.
ITAP protezi nedir?
Dünya da amputasyon geçirmiş
insan ve hayvanların yaşam kalitelerini
artırmak için her yıl yeni birçok
araştırma yapılmaktadır. Robot yapılı
protezler ve dış iskelet üzerine yapılan
çalışmalar her gün yenisini ekleyerek
uzuv kayıplarını kapatmaya ve yaşam
kalitelerini artırmaya çalışmaktadırlar.
Bu çalışmalardan bir tanesi de ITAP
PETİNFO 2014/10 44-45
Dr. Ayşe Yazıcı Şeker’in geçirdiği
zorlu operasyona rağmen
bebeklerine mükemmel bakmasının
oldukça şaşırtıcı olduğunu söyledi.
protez türü dür. Açılımı, “İntraossöz
Transkütan Amputasyon Protezi” ile
doğrudan kemik içine takılan bir protez
türü dür. Ampute olan bacaktaki ITAP
protezi suni uzuv olarak algılanıp,
gerçekten sağlıklı bacak yapısı varmış
gibi yürüyüşlere izin vermektedir.
ITAP ın yaratıcıları Londra Üniversitesi
ve Royal National Orthopaedic
hastanesidir. Londra College
Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik
Bölüm araştırmacıları, Tıbbi cihaz
firmalarından biri ve STANMORE
Enstitüsü işbirliği ile yürütülen
çalışmalar sonucunda ITAP ismi bu
proteze konuldu. Terör saldırısında iki
bacağını kaybeden bir bayana takılan
ilk ITAP protezler çalışmalarının ilk
denemesidir… Geyik boynuzları
KEDİ
örnek alınarak üretilen protezin;
geyik boynuzunun deri kısmından
çıkmasından ilham alınması ile devrim
niteliğindeki bir buluş gerçekleştirdiler.
Bu yeni teknoloji sayesinde
derinin içinden geçirilen titanyum
çubuklar kemiğin içine kolaylıkla
yapışmasına ve protezi kemiğe
bağlarken metal ile kaynayan deri de
sağlam bir bağlantı oluşturmasına
sebep olmaktadır. Veteriner
hekimlikte ilk ITAP protez çalışması;
İngiltere de Dr. Noel Fitzpatrick
tarafından 2009 yılında arka
bacakları kesilen bir kedi de yapmıştır.
Biyonik kedi adı verilen OSCAR
yaşamına devam etmektedir.
Ülkemizde ITAP protezini
uygulayan hekim arkadaşların
sayısı her geçen gün artmaktadır.
Ön tek bacak, arka çift bacak,
arka tek bacak ITAP protezlerini
arkadaşlarımız başarılı operasyonlar
ile gerçekleştirdiler.
Sıra geldi kızımız Şeker’e…
Şeker’imiz yaklaşık 1 yaşında
tricolor bir sokak kedisidir. Şekerin
yaşama tutunma hırsı, her şeye
rağmen doğası gereği bebeklerine
sahip çıkması aramızda farklı bir
iletişim kurmamıza neden oldu.
Tren rayları yanında duyarlı
vatandaşlarca bulunup bize getirildi.
İki ön bacak radius-ulna median
noktasından kopmuş, enfekte, ciddi
kan kaybı yaşamış, virane halde bir
kedi. Ekibimle birlikte çok zorlu bir
3 hafta geçirdik. İdrarını yapmakta
zorlandı, dışkısını yapmak istemedi,
mutsuzdu… 3. haftanın sonunda
Şeker daha iyi noktaya geldi ise
de; karnının sürekli büyümesi bana
gebeliği düşündürdü. Geçirdiği
2 operasyona rağmen Şeker
bebeklerine çok iyi bakmış ve
malformasyon gelişmeden 6 adet
hepsi kendine benzeyen bebeklerini
dünyaya getirdi. Gebeliği sırasında
Şeker tuvalet alışkanlığını geri
kazanmış, artık kendi kendine
bakabilecek boyuta gelmişti.
Protez kararını nasıl verdiniz?
Şeker bebeklerini büyütürken bir
taraftan bizde araştırmalar yapıyor,
şekerin hayata geri dönüş kapısını
bulmaya çalışıyorduk. Bu nokta da
ITAP protezi takmaya kararı verdik.
Veteriner hekimlikte ITAP protez
çalışmalarının çok yeni olması hala
araştırmaların devam etmesi, her
geçen gün daha iyi protez üretilmesine
sebep olmaktadır. Bilimsel verilerin
yetersiz olması, Biyomedikal sistem
hakkında yetersiz bilginin olması,
İnsan hekimliğinden adaptasyonu
yapılacak yeni bir ITAP protez
modelinin geliştirilmesine olanak
sağladı. Ön iki ayağı ampute edilmiş ve
protez takılmış dünyada herhangi bir
bilimsel veriye ulaşamadık. Üzerinde
çalıştığımız ITAP protez modeli İzmir’li
özel bir medikal şirketinin özel desteği
ile yapılmaktadır. Uygulanacak olan
titanyum ağırlıklı ITAP protezlerimizin
üretimi ve biyomedikal araştırmaları
devam etmektedir. Veteriner Hekimlik
her geçen gün gelişerek artık “protezli
canlar”ın hayatımızda yerini almaya ve
yaşamaya devem edecektir. 
Dr. Ayşe Yazıcı kimdir?
1996 Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi mezun olduğu yıl Ankara Üni.
Veteriner fakültesi Cerrahi A.B.D. Ortopedi ve Travmatoloji B.D doktora eğitimime
başladı. 2003 yılında biten doktora eğiitiminin ardından kısa süre Yalova Tarım
İl Müdürlüğü görevinde çalıştı. 2004 yılında Bursa Nilüfer Belediyesi Veteriner
İşleri Müdürlüğünde çalışmaya başladı ve burada görevin devam etmektedir.
PETİNFO 2014/10 46-47
SÖYLEŞİ
İVHO yönetimi
yeni döneme hızlı girdi
İstanbul Veteriner Hekimler Odası yeni döneme hazır.
İlk toplantısını 30 Eylül’de gerçekleştiren İVHO Yönetim Kurulu
gelecek dönem için çalışmalara başladı.
Bildiğiniz gibi 20-21 Eylül
2014’te gerçekleştirilen İstanbul
Veteriner Hekimler Odası 45. Genel
Kurul ve Organları seçimlerinde 44.
dönemde yönetimde olan Demokratik
Katılım Grubu kazanmıştır. Yeni
kurulun 30 Eylül 2014 gerçekleşen
ilk genel toplantısına katılarak 45.
İVHO Yönetim Kurulu Üyelerine
seçimlerdeki başarılarının
sırları ve gelecek dönemlerde
gerçekleştirecekleri projelerle ilgili
Prof. Dr. Murat Arslan, Veteriner
Hekim Hasan Yıldız, Veteriner Hekim
Mustafa Özgür Şimşek, Veteriner
Hekim Edip Kocaman, Veteriner Hekim
Tarık Akan, Veteriner Hekim Necati
Bozkurt, Veteriner Hekim Kemal
Aksoy, Veteriner Hekim Ersin Coşkun,
Veteriner Hekim Zehra Nur Ateş ve
PETİNFO 2014/10 48-49
Veteriner Hekim Tülay Bağdatlı ile
güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.
20-21 Eylül’de gerçekleştirilen
İstanbul Veteriner Hekimler Odası
45. Genel Kurul seçim sonuçlarını
değerlendirir misiniz?
İstanbul Veteriner Hekimler
Odası 45. Genel Kurulu ve Organları
seçimleri 20-21 Eylül tarihlerinde
İVHO Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Murat Arslan,
mesleki haklar için Veteriner
hekimlerin beraber mücadele
etmesi gerektiğini söyledi.
gerçekleşmiştir. Öncelikle
sonuçlarının tüm mesleki camiamıza
yararlı ve hayırlı olmasını diliyoruz.
Genel kurul diğer yıllara göre
oldukça hareketli geçmiştir. Bunun
en önemli nedeni bu seçimlere ilk
defa giren listelerin oluşmasıdır.
Bu durum mesleğimiz için daha
çok insanın mücadele etmeye
istekli olduğunu göstermektedir.
Bu nedenle bizim açımızdan
oldukça memnuniyet vericidir.
Diğer taraftan aday olan listelerin
ciddi bir proje ortaya koyamaması,
yapılan eleştirilerin sadece tepkilere
dayandırılması, propagandanın
kişiler üzerinden yapılması,
adayların hazırlıksız olarak yarışa
katılması, dahası bazı listelerde
yer alan meslektaşlarımızın bu
durumdan haberdar olmaması
düşündürücüdür. Oysaki genel
kurullar mesleklerin vizyonunun
oluşturuldu, öneri ve projelerin
ortaya konduğu, esasen bir
mesleğin geleceğinin tartışıldığı
platformlardır. Her şeye rağmen
öncelikle mesleğimizin geleceğinin
tartışıldığı Genel Kurul’a katılan
tüm meslektaşlarımıza, sonra da aday olarak yönetim sorumluluğu
almaya gönüllü olmuş tüm
meslektaşlarımıza teşekkür ediyor,
kutluyoruz. Seçim ise demokratik
olgunluk içinde geçmiş katılan
meslektaşlarımız sohbet ortamı da
bulmuşlardır. Seçim sonuçlarına
göre seçime Demokratik Katılım
Grubu olarak giren ve 44. Dönemde
yönetimde olan bizim listemiz
kazanmıştır. Seçim sonuçlarını
değerlendirdiğimizde; Geçen yıla
göre katılım düşük kalmıştır. Ancak
ülkemizdeki seçmen davranışı
değerlendirildiğinde bir rehavet
olacağı tarafımızdan tahmin
edilmiştir. Seçim sonrası yaptığımız
görüşme ve değerlendirme de
kazanacak listenin zaten belli
olduğu bu nedenle katılımın düşük
kaldığı genellikle ifade edilmiştir.
Seçim sonuçlarına göre
yönetimimiz güven tazelemiş, oy
sayısını katılım sayısına göre oransal
olarak artırmıştır. Sandık başı
tutanaklarına göre toplam kullanılan
oy 815, geçersiz oy 5, geçerli oy
810 olarak tespit edilmiştir. Resmi
olmayan sonuçlara göre kazanan
liste 443 (%54.3), 2. liste209 (%25.6),
3. liste 120 (14.7), 4. liste 38 (%4.6)
oy almışlardır (son üç dönemin oy
oranları grafiği aşağıdaki gibidir).
Yönetimimiz gerek seçim süreci,
gerek genel kurul, gerekse seçim
günü yapılan eleştiri ve önerileri
dikkate alarak yeni dönemde yönetim
planlaması yapacaktır.
Yeni dönemde oluşturulan
İVHO 45. dönem yönetim kurulu
üyelerini tanıtabilir mısiniz?
Yönetim kurulumuzu
oluştururken bu yıl farklı bir
yaklaşım gösterdik. Bildiğiniz gibi
meslek odamızın yönetim kurulu
5 kişiden oluşmaktadır. İş yükü
düşünüldüğünde bu sayı oldukça
yetersizdir. Bu nedenle yönetimi
oluştururken yedek üyelerimizi de
gerçekten zaman ayırabilecek, emek
verebilecek arkadaşlarımız arasından
seçtik. Böylece daha etkili bir yönetim
ortaya çıkacağına inanıyoruz. Bu
amaçla farklı mesleki alanlarımızı
temsil eden ve geçmişte yüklendikleri
işlerde başarılı olmuş üyelerimize
yönetimimizde yer verdik.
Yönetim; Murat Arslan, Hasan
Yıldız, Mustafa Özgür Şimşek, Edip
Kocaman, Tarık Akan, Necati Bozkurt,
Kemal Aksoy, Ersin Coşkun, Zehra
Nur Ateş, Tülay Bağdatlı
Yeni dönem ile birlikte Veteriner
hekimlerin hangi sorunlarına
yönelik öncelikli çalışmalar
yapacaksınız? Veteriner Hekimler
çoğunlukla hangi sorunlarının
çözümü için odaya başvuruyor?
Mesleğimizin son zamanlarda
gösterdiği atılım bazı sancıları
birlikte getirmiştir. Özellikle Avrupa
Birliği katılım sürecinde mevzuat
uyumu ile mesleğimizin önemi
bir kez daha anlaşılmıştır. Ancak
mevzuat değişiklikleri başta klinisyen
veteriner hekimlik olmak üzere birçok
alanda sorunlar oluşturmuştur.
Bunların bir kısmı aşılmış bazıları
için ise hukuksal süreçler devam
etmektedir. Yine bazı belediyelerin
SÖYLEŞİ
İVHO’nun
Önümüzdeki
Dönem
Projeleri
Veteriner Hekim Kemal Aksoy
Veteriner Hekim Ersin Coşkun
Veteriner Hekim Edip Kocaman
Veteriner Hekim Hasan Yıldız
45. Dönem İVHO Genel Kurulu mesleği hak ettiği yere
taşımak üzere bütün Veteriner hekimleri oda çatısı
altında mücadele vermeye çağırdıklarını belirtti.
uygulamaları meslektaşlarımızın
kazanılmış haklarını görmezden
gelmektedir. Gıda sektöründe çalışan
meslektaşlarımızın özlük hakları ve
ücretleriyle ilgili elde edilen başarılar,
bazı sektör yöneticilerini rahatsız
etmiş durumdadır. İlaç sektöründe
keza böyle bir durum ortaya çıkmıştır.
Kamuda ve yerel yönetimlerde
çalışan meslektaşlarımızın yıpranma
hakkı ve özlük haklarına ilişkin
önemli sorunları bulunmaktadır.
Oda yönetimi olarak bu dönemde
öncelikle bu sorunların net olarak
tespiti sonrasında ise çözümüne
ilişkin çalışmalar yapacağız.
Meslek Odalarının yaptırım güçleri
hakkında yeterliliğe sahip olduğunu
düşünüyor musunuz?
Mesleğimizin icra edilmesini
düzenleyen kanun 1954 yılında
kabul edilmiştir. Genel hatlarıyla
iyi olsa da özellikle yaptırımlar
konusunda oldukça yetersizdir.
Yine de takdir hakkımızı kullanarak
bazı uygulamalar yapmaktayız.
Son 2 yıldır haysiyet kurulumuz
oldukça fazla mesai vererek önemli
kararlara imza attı. Ancak sadece
ceza ile önemli bir mesleğin doğru
uygulanmasını sağlamak çok
inandırıcı değildir. Öncelikle bizim
PETİNFO 2014/10 50-51
1. Veteriner Bilimler
Akademisi’nin açılması; Mevcut
imkanlar firmalarla yapılan görüşmeler sonrası taahhüt edilen
desteklerle, merkezi bir yerde
eğitim odası (eğitim cihazlarıyla
donatılmış) ile seminer salonu
olan bir yer satın alınacaktır.
2. Akademik formatta sürekli
eğitim; Mesleki Bütün mesleki
alanlarımızı kapsayan mesleki
bilgi ve birikimimizin teorik ve
uygulama açısından üst düzeye
ulaştırılması için akademik formatta sürekli eğitim etkinlikleri
gerçekleştirilecektir. Programı
baştan belli olan eğitimlere kayıt
yapan meslektaşlarımız teorik
eğitim görecek, uygulama ile
eğitimi tamamlayan meslektaşlarımıza sertifika verilecektir.
Spesifik konularda ancak
belli bir vaka sayısına ulaşanlar
başarılı sayılacaktır. Bu amaçla
yerli ve yabancı öğretim üyeleri
ile meslektaşlarımızın yer aldığı
komisyonlar oluşturulacaktır.
3. TVHB merkez konseyinin
seçileceği büyük kongrede
kredili eğitim sisteminin
getirilmesi ve staj konusunun tartışmaya açılması için
girişimler yapılacaktır.
4. Tek tip ve barkodlu karne
uygulaması için girişimlerimiz
devam edecektir; Bakanlığın hazırladığı ancak henüz
SÖYLEŞİ
Veteriner Hekim M. Özgür Şimşek
Veteriner Hekim Tarık Akan
İVHO yönetimi Veteriner hekimlerin yıpranma hakkı
ve özlük haklarına ilişkin sorunların tespit ederek
çözüme ilişkin çalışmalar yapacaklarını açıkladı.
bu mesleğin mensupları olarak
haklarımızı ve sorumluluklarımızı
bilmemiz ve yerine getirmemiz
gerekiyor. Biz hekim olduğumuzu
unutup etik ve deontolojik değerleri
dikkate almazsak hiçbir yaptırımın
etkili olacağına inanmıyoruz.
Veteriner Hekimlerin mesleki
gelişimlerine yönelik projeleriniz
nelerdir, anlatabilir misiniz?
Nitelikli bir hekimliğin ancak
eğitimin güncellenmesiyle mümkün
olacağını biliyoruz. Bildiğiniz
gibi bazıları ülkemizde bir ilk
olmak üzere çok sayıda eğitimler
düzenliyor, meslektaşlarımızı
katmaya çalışıyoruz. Sadece
klinisyen alanında değil gıda ve yerel
yönetim alanlarında da eğitimler
yapmaktayız. Bu yıl bir hayalimizi de
gerçekleştirmek istiyoruz. Kısaca bu
yılki mesleki eğitime ilişkin olarak;
1. Veteriner Bilimler
Akademisi’nin açılması; Mevcut
imkanlar firmalarla yapılan
görüşmeler sonrası taahhüt edilen
desteklerle, merkezi bir yerde eğitim
odası ile seminer salonu olan bir yer
satın alınacaktır.
2. Akademik formatta sürekli
eğitim; klinisyen, gıda, ilaç, deney
hayvanları vb. bütün mesleki
alanlarımızı kapsayan mesleki bilgi
ve birikimimizin teorik ve uygulama
açısından üst düzeye ulaştırılması
için akademik formatta sürekli eğitim
etkinlikleri gerçekleştirilecektir.
Programı baştan belli olan eğitimlere
kayıt yapan meslektaşlarımız teorik
eğitim görecek, uygulama ile eğitimi
tamamlayan meslektaşlarımıza
sertifika verilecektir. Spesifik
konularda ancak belli bir vaka
sayısına ulaşanlar başarılı
sayılacaktır. Bu amaçla yerli
ve yabancı öğretim üyeleri ile
meslektaşlarımızın yer aldığı
komisyonlar oluşturulacaktır.
Petinfo Dergisi aracılığıyla
Veteriner hekimlerimize vermek
istediğiniz mesajlar nelerdir?
Mesleğimiz, ülkemizde yeniden
fark edilen, önemi giderek artan
ve geleceğin favori meslekleri
arasında yerini almıştır. Ancak farklı
çalışma alanları olması, kurumsal
sorunlarının olması, mesleki
mücadele bilinci henüz yeni yeni
PETİNFO 2014/10 52-53
yayımlanmamış “KEDİ VE
KÖPEKLERİN KİMLİKLENDİRİLMESİ VE KAYIT ALTINA ALINMASI
YÖNETMELİĞİ” çerçevesinde
yapılacak pasaport uygulamasının, 6343 sayılı yasa çerçevesinde Odalar tarafından
tek elden organize edilmesi
için girişimde bulunacağız.
Bu uygulamanın yasadışı çalışmayı engellemek için önemli
olduğunu düşünmekteyiz.
5. Uygulama ve tanıtım; Mevzuat ve diğer alanlarda önemli
mesafe kaydedilen konularda,
uygulamanın tam anlamıyla
yapılabilmesi için; Medyabasın, halka açık alanlardaki
görseller, kendi kliniklerimiz,
sağlık meslek odalarına ait
işyerleri ve gazete ilanlarıyla
sunulmak üzere hazırlanacak
bilgilendirici görseller ve içeriklerle, tek tip pasaport, fiyat
politikası, yasadışı hayvan
sağlığı hizmeti veren yerler ve
mesleğimizin tanıtımı konularında bugüne kadar yapılan
çalışmalar tam bir seferberlik
halinde devam ettirilecektir.
6. Özlük haklarımız; Kamuda
çalışan meslektaşlarımızın
özlük haklarını uzmanlardan
yardım alarak değerlendirecek, sorunları ve bugüne kadar
süren haksızlıkları gündeme
getirecek etkili bir komisyonun
kurulması sağlanacaktır.
7. Meslektaşlarımıza yönelik,
İngilizce, mesleki sertifikalı
kurslar, genç meslektaşlarımıza yönelik olarak istihdam
amaçlı sınavlara hazırlık
SÖYLEŞİ
kursları ile sosyal etkinlikler
gerçekleştirilecektir.
8. Mesleğe yeni adım atacak
meslektaşlara çalışmak
istedikleri alana yönelik olarak
mevzuatlar çerçevesinde
uygulamalı eğitim verilmesi çalışmalarımız devam edecektir.
Veteriner Hekim Tülay Bağdatlı
Veteriner Hekim Zehra Nur Ateş
Yeni yönetim, gerek seçim süreci, gerek genel kurul,
gerekse seçim günü yapılan eleştiri ve önerileri dikkate
alarak yönetim planlaması yapacağının altını çizdi.
oluşması zayıf yanlarıdır. Önemli
bir mesleğin mensupları olarak,
temsil ve yönetim sorumluluğu
taşımakla beraber, katılımcı bir
yönetimin önemli olduğunu bir kez
daha belirtmek istiyorum. Verdiğimiz
mücadele ancak kitlesel bir hale
dönüşürse sonuca ulaşacaktır. Bu
nedenle bütün meslektaşlarımızı
oda çatısı altında mücadele
vermeye bekliyoruz. Yönetimler
geçicidir, kalıcı olan mesleğimizdir
ve katkı verdiğimiz oranda bizim
olacaktır. Aksi halde yetki ve
sorumluluklarımıza başka meslek
grupları sahip olmaya çalışacaktır.
Bu fırsatla, seçime katılan tüm
Veteriner hekimlere teşekkür eder,
mesleğimizi hak ettiği yere taşımak
üzere herkesin katkısını beklediğimizi
yeniden tüm meslektaşlarımıza
belirtmek isteriz. Ayrıca mesleki etkinliklerimizi
topluma ve mesleki camiamıza
duyuran siz Petinfo ailesine de
candan teşekkür ederiz. 
PETİNFO 2014/10 54-55
9. Ulusal Hayvancılık Politikasının oluşturulması konusunda
konu uzmanlarına sürdürülebilir
bir rapor hazırlanması ile Ülke
hayvancılık modeli oluşturmak,
kanatlı, çiftlik hayvanları, atçılık
konularında yeni gelişmeleri
konu ile ilgili meslektaşlara
aktarmak, eğitimler yapmak bu
konularda kamuoyu oluşturmak, tartışılan konularda
(GDO, İlaç kalıntıları, biyolojik
maddeler, yem vb.) bilimsel
verilere dayalı açıklamalar
yaparak kamuoyunu ülke
toplum ve hayvancılık çıkarları
doğrultusunda bilinçlendirmek,
hayvancılık konusunda faaliyet
gösteren STK’lar ile işbirliği
yaparak toplumsal muhalefeti
genişletmek hayvancılığa ve
mesleğimize katkılar sağlamak,
ortak toplantılar çalışmalar
yapmak, kamusal alanda
Veteriner Hekimlik mesleğinin
üst düzeylere gelmesi konusunda ortak hareket etmek
ve sorunlara çözüm üretmek
amaçlanacaktır.
10. Hayvan sevgisi, hayvan
refahı ve Veteriner Hekim bilinci
oluşturmak amacıyla bölgesel
komisyonlar ile (MEB ile işbirliği)
tüm İstanbul’a yayılan etkinlikleri sürekli gerçekleştireceğiz.
KEDİ&KÖPEK
PETİNFO 2014/10 56-57
Kuduza karşı
bütün dünya
omuz omuza
her 10 dakikada bir, bir insan kuduz yüzünden
hayatını kaybetmektedir. Eğer yeterli sağaltım
yapılırsa insanlar kuduzdan tamamen
korunabilmektedir. Bu noktada insanları
kuduza karşı bilinçlendirmek çok önemlidir.
D
Kuduz hastalığı sürecini
tamamladığı
takdirde %99.9 ölümle
sonuçlanmakta
ancak önlemlerle %100
önlenebilmektedir.
ünya Kuduz günü her sene düzenlenen evrensel
bir mücadeledir. 28 Eylül tarihi, ilk etkili
kuduz aşısını geliştiren Louis Pasteur’ün ölüm
tarihinden esinlenilerek seçilmiştir. Birleşik
Ulusal mücadele Global Alliance for Rabies Control
adında kar amacı gütmeyen organizasyon tarafından
koordine edilmektedir. Dünya Kuduz Günü organizasyonu,
hastalığın insanlar ve hayvanlar üzerindeki etkisi,
hastalıktan korunmanın nasıl olabileceği hakkında
bilgilendirmeler ve önerilerle kuduza karşı farkındalığı
artırarak hastalığın bütün dünyadan elimine edilmesine
yardımcı olmak amacıyla düzenlenmiştir. Yürüyüş, koşu
ve bisiklet yarışları veya bedava ya da dış destekli yapılan
kuduz aşılamaları gibi toplum etkinlikleriyle ve mevcut
olan kuduz koruma ve kontrol yöntemlerinin anlatıldığı
seminerlerle Dünya Kuduz Günü’nü işaret ederek
farkındalığı artırılmaya çalışılmaktadır. Bu organizasyon
başladığından beri 100 milyondan fazla insan hastalık
üzerine eğitildi ve 3 milyondan fazla hayvan aşılandı.
2009’daki raporlara göre Global Alliance for Rabies
Control topluluğunun düzenlediği 300’den fazla etkinlik
105 ülkeden 775,000 kişiyle gerçekleştirildi.
KEDİ&KÖPEK
Dünya Kuduz Günü’nün amacı
> Kuduza karşı korumanın önemini insanlara
anlatmak için global bir fırsat yaratmak
> Tüm dünyadaki insan ve hayvanları kuduz etkilerine
karşı farkındalığı arttırma hareketini yönetmek
> Kuduza karşı mücadelede insanları bilgilendirmeyi
sağlamak ve hastalığı dünyadan eradike edilmesine
yardım etmek.
400
BiN
İlk Dünya Kuduz Günü organizasyonlarına katılan insan sayısı.
Musa Arık dünyada ve
Türkiye’deki kuduz vakalarını
değerlendirerek yapılması
gerekenleri Petinfo ile paylaştı.
Viral bir hastalık olan kuduz
biliyorsunuz ki sıcakkanlı canlılarda
akut ensefalitis yapmaktadır. Zoonoz
olan bu hastalık hayvanlardan insana
enfekte hayvan ısırığıyla geçmektedir.
İnsanlar kuduza maruz kaldıktan
sonra semptomlar başlamadan
eğer sağaltım uygulanmazsa ölüme
sebebiyet verir. Kuduz virüsü, merkezi
sinir sistemi etkileyerek eninde
sonunda beyinde problemlere yol
açarak ölümle sonuçlanır.
Afrika ve Asya’da kuduz
sebebiyle ölüm oldukça çok
yaşanmaktadır. Çocuklar kuduz
aşılanması yapılmamış köpekler
tarafından ısırıldıklarından dolayı
bilhassa savunmasızlardır. Büyük
kuduz kaynağı olan pet hayvanlarının
aşılanmalarına dikkat edilerek,
çocukları bu konuda eğiterek ve
gerekli olan acil müdahale zamanında
yapılarak bu hastalığın önüne
geçilebilir. Ayrıca Antartika kıtası
haricinde tüm kıtalardaki insanlar
risk altınadır. Son raporlara göre
Vietnam’da bu yıl içerisine 40 kişi
hayatını kuduz hastalığı sebebiyle
kaybetti. Peki ya kuduz tamamen
önlenebilir bir hastalık olmasına
rağmen neden hala büyük bir
problem? Bunun en büyük sebebi
sahipsiz sokak köpeklerinin kuduz
aşılamalarının yapılmamasıdır. Eğer
köpeklerden kuduz hastalığı elimine
edilirse, diğer türler arasında virus
yayılımı düşünüldüğü kadar çok
olmadığı için köpekler kontrol altına
alındığında bulaşma çok uzun sürmez.
PETİNFO 2014/10 58-59
2007’deki ilk Dünya Kuduz
Günü organizasyonlarına 74 ülkeyle
400,000’den fazla insanla beraber
başlandı. Son kayıtlara göre 125
ülkeye yayılmış halde… Hadi sizde
taşın altına elinizi koyun ve pet
sahiplerini kuduz hastalığının ciddiyeti
konusunda bilgilendirin ve aşılamaları
konusunda baskı yapın.
DÜNYA KUDUZ GÜNÜ
KUTLANIRKEN
Musa Arık dünyada ve
Türkiye’deki kuduz vakalarını
değerlendirerek yapılması
gerekenleri Petinfo ile paylaştı.
Kuduz hastalığına karşı ilk aşıyı
geliştiren Louis Pasteur’un onuruna,
ölüm günü olan 28 Eylül tarihi Dünya
Kuduz Günü olarak belirlenmiştir.
Bu günde kuduz hastalığından
korunmanın önemini ortaya koymak
ve farkındalık yaratmak üzere tüm
Dünya’da kampanyalar yapılmaktadır.
Dünya Kuduz gününde; Birleşmiş
Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı
(FAO), Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı
(OIE) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
kuduz hastalığının insanlarda elimine
edilmesi ve hayvanlarda kontrol altına
alınması için müşterek açıklama
yaptı. Ülkemizde sınırlı sayıda basın
açıklaması dışında dikkati çeken bir
etkinlik yapılmamaktadır.
Kuduz hastalığı Dünya’da 150
ülkede endemik olarak görülmektedir.
Endemik görülen ülkelerde kırsal
alanlarda risk daha fazladır.
Hastalıktan % 100 korunmak
mümkündür. Hastalıktan korunmanın
aşılamayla sağlanmasına rağmen,
kuduz hastalığı hayvanlardan
insanlara bulaşan çok ciddi bir
enfeksiyöz hastalık olarak varlığını
sürdürmektedir. Bu hastalık hayvan
sağlığı ve halk sağlığı bağlantısı
ile “Tek Sağlık” konseptine iyi bir
örnektir. Kuduz hastalığına karşı
insanların aşılanması sadece
virusun temas etmesinden hemen
sonra veya öncesinde doğru
zamanlamayla yapılırsa etkili
olmaktadır. Eğer aşılama doğru
KEDİ&KÖPEK
İVHO Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Murat Arslan
İVHO Yönetim
Kurulu ülkemizdeki
kuduz vakalarını
değerlendiriyor
150
BiN
Ülkemizde her yıl kuduz tanısıyla
tedavi edilen insan sayısı
İnkübasyon
ne kadar sürer?
Kuduz virüsünün inkübasyon periyodunun normalde 8-10 hafta
olduğunu fakat bazı vakalarda 12
aydan daha fazla sürebileceğini
biliyor musunuz? Hindistan’da
yaşanan bir kuduz vakasında
virüsünün inkübasyonu 25 yıl
sürdüğü kaydedilmiştir.
yapılmaz ise ve hastalık semptomları
görülmeye başlarsa, hastalık tedavi
edilememekte ve hasta insan kuduz
hastalığından yaşamını yitirmektedir.
OIE verilerine göre her yıl
çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde
ve çocuklar olmak üzere 70.000 kişi
kuduz hastalığından kaybedilmektedir.
Bir başka ifadeyle Dünya’da her 10
dakikada bir insan kuduz hastalığından
ölmektedir. Hastalık vakalarının %
95’inden fazlası köpek ısırmaları
sonucunda oluşmaktadır. Dünya’daki
hayvan olgularının % 54’ü köpeklerde,
% 42’si yabani hayvanlarda, % 4’ü
yarasalarda görülmektedir. Dünya’da
on beş milyon insan temas sonrası
profilaksi görmektedir. Özellikle
çocuklar olmak üzere insanları köpek
kuduzundan korumak için köpeklerin
aşılanması en uygun seçenektir.
İnsanlarda hastalığın eliminasyonu için
riskli bölgelerde köpek varlığının en az
% 70 inin aşılanması gerekmektedir.
Köpek kuduzunun global kontrolü
için müşterek pozisyon alınmasına
ihtiyaç duyulmaktadır. Avrupa’da
köpeklerin ve yabani hayvanların
düzenli aşılanması ile kuduz vakaları
önemli ölçüde azalmıştır. Ancak
bu durum mücadelenin bırakılması
anlamını taşımamaktadır. Avrupa’da
hastalıktan ari birçok ülke olması
yanında, hala belirli ülkelerde kuduz
PETİNFO 2014/10 60-61
Bu sene Dünya Teması
#kuduzakarsibirlikte
(#TogetherAgainstRabies) olan
organizasyon ülkemizde maalesef
hala kuduz vakalarından ölen
insanlar ve karantinaya alınan
alanlar ile anılıyor. ABD Hastalık
Kontrol ve Korunma Merkezleri
(CDC - Center of Disease
Control and Preventation)
verilerine göre her yıl ortalama
70.000 civarında insan kuduz
hastalığından dolayı ölmektedir.
Isırık vakalarının %60’ı 15 yaş
altı çocuklardan oluşmaktadır. Bu
noktada eğitimin önemi daha çok
anlam kazanmaktadır. Hastalık
sürecini tamamladığı takdirde
%99.9 ölümle sonuçlanmakta
ancak önlemlerle %100
önlenebilmektedir. Dünyanın
bir çok ülkesinde eradike edilen
hastalık Afrika ve Asya başta
olmak üzere geri kalmaya mahkum
edilmiş ülkelerle birlikte maalesef
ülkemizde de görülmektedir.
Ülkemizde son vaka 2014 Ağustos
ayında görülmüş, kuduz bir tilki
tarafından ısırılan 9 yaşındaki
minik Laçin hayatını kaybetmiştir
ve maalesef bu olayın son
KEDİ&KÖPEK
engelleniyor ve köpek sahiplenmede
sorumluluk artıyor. Bu aynı zamanda
kayıp köpeklerin bulunmasında da
kolaylık sağlıyor.
600
BiN
Türkiye’de yılda ortalama
köpek ve kedi aşılama sayısı
hastalığı mevcuttur. Bunun yanında
yabani hayvanlardaki virüs rezervuarı
nedeniyle hastalık yeniden önem
kazanmıştır. Hastalık görülen
yerlerde eradikasyon çalışmaları
hassasiyetle sürdürülmektedir.
Avrupa Birliği’nin kuduza karşı
düzenlediği yeni mevzuat
Pet pasaportları ve pet
seyahatleri ile ilgili olarak Avrupa
Birliği’nin yeni mevzuatı 29 Aralık’ta
yürürlüğe giriyor. Buna göre kuduz
hastalığı olan bölgeden hastalıksız
bölgeye pet seyahatinde titiz
olunması gerekiyor. Hayvan sağlığı
ve hayvan refahı idaresinde başarı
için köpeklerde etkili ve güvenilir
tanımlama ve kayıt sistemi önem
arz ediyor. Köpeklerin tanımlanması
ve kayıt sistemi hastalık kontrolü
ve korunmaya katkı sağlanıyor. Bu
sayede illegal köpek ticareti de
Ülkemizde kuduz vakaları
yaygın olarak çiftlik hayvanlarında
da görülmektedir
Ülkemizde maalesef
hala insan kuduzu vakasına
rastlanılmaktadır. Türkiye’de köpekler
ve yabani hayvanlar yanında çiftlik
hayvanlarında da kuduz hastalığı
görülmektedir. Uzun süredir
hastalık görülmeyen Orta Anadolu
bölgesinde kuduz vakaları ortaya
çıkmaya başlamıştır. Türkiye’de köpek
ve kedi populasyonu tam olarak
bilinmemektedir. Sahipsiz köpek
varlığı ciddi boyuttadır. Yılda ortalama
600.000 dolayında köpek ve kedi
aşılanmaktadır. Aşılama oranının
köpek varlığının % 70 ini kapsayacak
şekilde artırılması zorunluluk arz
ediyor. Belirli bölgelerde yaban
hayvanlarına yönelik ağız yoluyla
aşılama çalışmaları yapılmaktadır.
Köpek ve kediler için kullanılması
gereken aşılar, başta sığırlar olmak
üzere diğer çiftlik hayvanlarında
kullanılması sahada alışkanlık
haline dönüşmektedir. İnsanları
kuduz hastalığından korumak için
üç önemli seçenek bulunmaktadır.
Birincisi enfekte bölgelerde yoğun
köpek aşılaması yapılması, ikincisi
insanlarda koruyucu aşılama
yapılması, üçüncüsü de şüpheli
köpek ısırık vakalarında kuduza
karşı serum kullanılmasıdır. Dünya
olmayacağını düşünmekteyiz.
Kuduzdan korunmak için birinci
adım evcil ve yaban hayvanlarının
düzenli olarak aşılanmasıdır.
Ülkemizde aşılama mevzuatla
düzenlenmişse de sahipli, sahipsiz
ve yaban hayvanları konusunda
bakanlıklar arasında yetki karmaşası
yaşanması mücadele konusunda
zayıf nokta olarak görülmektedir.
Ülkemizde etkili bir kuduz
mücadelesi yapılması kaçınılmaz
görünmektedir. Bu amaçla;
> Ulusal Kuduzla Mücadele
Merkezi kurulması,
> Tek elden 3 aydan büyük tüm
hayvanların aşılanması,
> Yıl boyunca bilgilendirme
çalışmalarının yapılması, basın ve
yayın organlarında konu ile ilgili
“Kamu Spotu” yayınlanması,
> Belediyeler, özel klinikler ve STK
birlikte ile aşılama kampanyalarının
düzenlenmesi
> Okullarda, Veteriner Hekimler’in
katılımı ile eğitim çalışmalarının
aralıksız sürdürülmesi,
> Aşılama ile tamamen önlenebilen
bu hastalık için bir farkındalık
yaratmak adına mutlak gerekliliktir.
Halk Sağlığını tehdit eden Öldürücü
Kuduz hastalığı tüm hayvanların
aşılanması ile önüne geçilebilir.
Not: Odamız tarafından yapılacak
çalışmalar meslektaşlarımıza ve
kamuoyuna duyurulacaktır.
Dünya Kuduz Günü’nde
yapılan etkinlikler
> Kuduzun kontrol şemasını
insanlara anlatılan sempozyumlar
> Yürüyüş, koşu, bisiklet yarışı gibi
sponsorlu dış ortam etkinlikleri
> Hayvan hastanelerinde ücretsiz
kuduz aşısı hizmetleri
PETİNFO 2014/10 62-63
KEDİ&KÖPEK
125
Kuduz farkındalık organizasyonlarına katılan ülke sayısı
2013’te Güney CarolIna’da
124 kuduz vakası gözlendi.
Bu yıl rastlanan kuduz
vakası şimdiden 87’ye
ulaştı. Son raporlarda
görüldüğü gibi Amerika’da
ciddi bir kuduz salgınıyla
savaşmaya devam ediyor.
kuduz günü kutlanırken, eradikasyon
için küresel işbirliği konuşulmakta,
kurumlar arası etkin koordinasyon
zorlanmaktadır. Köpek ve kedilerde
tanımlama ve güvenilir kayıt sistemi
öne çıkmaktadır. Türkiye’nin kuduz
gerçeği ise ortadadır. Her yıl ortalama
150.000 insan kuduz şüpheli temas
nedeniyle profilaksi görmektedir.
Sokak hayvanlarının sahipsizliği
sürmektedir. Yaban hayatında
kuduz giderek yayılmaktadır. Çiftlik
hayvanlarında kuduz önemini
korumaktadır. Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı mevcut bütçe
ve insan kaynakları ile aşılama
programları uygulamaktadır.
Laboratuvar altyapısı önemli
ölçüde iyileştirilmiştir. Dünyada
kullanılan kaliteli kuduz aşılarına
erişmek mümkündür. Medya halkın
bilinçlenmesine yönelik çalışma
yerine daha çok çarpıcı haber arayışı
içindedir. Kurumlar arası işbirliği
yetersizdir. Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı uhdesindeki Hayvanları
Koruma Kanunu ile ilgili tartışmalar
devam etmektedir. Sağlık Bakanlığı
köpek aşılanmasına odaklanmaktan
çok şüpheli ısırık nedeniyle profilaksi
önlemlerini öne çıkarmaktadır.
Kuduza karşı yapılması gerekenler
İlgili Bakanlıkların önderliğinde,
Belediyeler, Türk Veteriner Hekimleri
Birliği, Türk Tabipler Birliği, Veteriner
fakülteleri, ilgili sivil toplum
kuruluşları, sosyal sorumluluk
projesi yapanlar, yardımseverler,
aşı tedarikçileri ve medya işbirliği
ve etkin koordinasyona ihtiyaç
duyulmaktadır. Bu konuda veteriner
hekimler öncü rol almalıdır. Sahipli
ve sahipsiz köpek varlığında doğru
verilerin elde edilmesi yolları
aranmalıdır. Köpekler için etkili ve
güvenilir tanımlama ve kayıt sistemi
olmalıdır. Doğru hayvan sayılarına
göre parenteral aşılama programları
yapılmalıdır. Yaban hayatına yönelik
çok yıllık aşılama programları
desteklenmelidir. Dünya Kuduz
Günü kamuoyunun ilgisini çekecek
etkinliklerle kutlanmalıdır.
Önümüzdeki yıl Dünya Kuduz
Günü kutlamalarının hemen
öncesinde 32. Dünya Veteriner
Hekimliği Kongresi İstanbul’da
yapılacaktır. Ülkemizden çok sayıda
veteriner hekim ve bilim insanının bu
kongreye katılması söz konusudur.
Temennimiz bu kongrede kuduz
hastalığının daha kapsamlı olarak
ele alınarak sonuçlarının kullanıma
sunulmasıdır. Kuduzdan uzak, sağlıklı
bir dünya için birlikte mücadele
edilmesi dileğiyle.
PETİNFO 2014/10 64-65
Merial’dan
Dünya Kuduz
Günü’ne
desteK
Sanofi’nin hayvan sağlığı
bölümü Merial, Kuduz
Kontrolü için Küresel İttifak
(GARC) ve dünya çapındaki
milyonlarca hayvan severle
birlikte 28 Eylül Dünya
Kuduz Günü vesilesiyle
kuduzun ortadan
kaldırılması amacıyla
başlatılan bilinçlendirme
kampanyasına
katıldı. Merial herkesi
köpekli fotoğraflarını
#TogetherAgainstRabies
ve #MerialMeAndMyDog
hashtag’iyle sosyal
medyada paylaşarak
“Köpeğim ve BenKuduza Karşı Birlikte”
kampanyasına katılmaya
teşvik etti.
SEMİNER
Seminerin uygulama bölümünde,
katılımcılar öğleden önce 2 gruba
ayrılarak 1’er saat plak ve fikzasyon
teknikleri hakkında bilgilendirildi.
Vetakademi’nin
Samsun Çıkartması
27-28 Eylül’de küçük hayvan ortopedisiyle ilgili Samsun
NorthpoInt Otel’de klinisyen Veteriner hekimlere
yönelik kapsamlı bir seminer gerçekleştirildi.
PETİNFO 2014/10 68-69
V
etakademi & Bucalemoon
Org.’un işbirliğiyle
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Sürekli
Eğitim Merkezi tarafından
düzenlenen kurs, Prof. Dr. Ahmet
ÖZAK ile Doç. Dr. Cenk YARDIMCI’nın
“Kedi ve köpek ortopedisinde
temel prensipler ve uygulamalı
kırık fiksasyon teknikleri” başlıklı
sunumlarıyla 27-28 Eylül 2014
tarihinde Samsun Northpoint Otel’de
gerçekleştirildi. Ankara, Eskişehir,
Zonguldak, Ordu, Trabzon ve Samsun
çevresinden birçok Veteriner hekimin
katıldığı toplantı beğenilerek dinlendi.
İki aşamalı olarak yapılan kursun
ilk gününde yoğun bir teorik dersin
ardından, ertesi gün katılımcılar
farklı kırık fiksasyon yöntemlerinde
uygulama olanağı buldu.
Doç. Dr. Cenk Yardımcı ve Prof.
Dr. Ahmet Özak’ın ortaklaşa yaptıkları
sunumlarda Veteriner hekimlere
Kedi ve Köpek Ortopedik vakalarında
dikkat edilmesi gereken önemli püf
noktalarını da vurgulayarak fiksasyon
yöntemleri ve plak uygulamalarıyla
ilgili yoğun bilgi akışı sağlandı.
Doç. Dr. Cenk Yardımcı sunuma
postoperatif özenin önemini
vurgulayarak başladı;
‘‘Veteriner ortopedide karşılaşılan
lezyonlar içerisinde en büyük yüzdeyi
oluşturan uzun kemik kırıkları ile ilgili
olarak her geçen gün yeni bir teknik
ya da uygulama yöntemi pratiğe
girmektedir. Veteriner ortopedinin
bence en büyük zorluğu postoperatif
özen ve bakımın sekteye uğramasıdır.
Opere ettiğiniz bir kedi ya da köpeğin
operasyon bölgesini kaşımaması,
yalamaması, bir süre kullanmaması
ya da kirletmemesi (dışkı, idrar
bulaşması gibi) gibi bir dizi önlemin
yine sizin tarafınızdan alınması
gerekmektedir. Bu da biz Veteriner
hekimlerimizin mesleki gelişimlerine
katkı sağlamak Veteriner
hekimlerimizin mesleki gelişimlerine
katkı sağlamak Veteriner hekimleri
hastanın kabul anından başlayıp
taburcu edene kadar ki süreçte
çok titiz davranmaya mecbur
kılmaktadır. Yaklaşık 15 yıldır
Veteriner ortopedi ve travmatoloji
alanında çalışıyorum ve herhalde
akademisyen olmanın vermiş olduğu
sorumluluktan ötürü çabam hep
karşılaştığımız sorunları minimize
ederek hasta, hasta sahibi ve hekim
üçgenindeki herkesi memnun edecek
bir çözüm üretme yönünde oldu.
Unutulmaması gereken şudur ki,
hasta mutluysa sahibi mutludur ve
sahibi mutluysa da hekim mutludur.
‘’ diyerek sunumunun birinci
bölümünü sonlandırdı.
Prof. Dr. Ahmet ÖZAK,
sunumunun ilk bölümünde kırık
redüksiyonu, endikasyonları ve
kontraendikasyonları ile ilgi bilgileri
aktardı. Bu sunumda kapalı ve
açık redüksiyonda kritik noktaların
erken müdahale ve uygulanacak
anestezi olduğunu belirtti. Bu konun
devamında ise veteriner ortopedide
sıkça kullanılan intrameduller pin
uygulamalarının temel teknikleri ve
kemiklere göre kullanım yöntemlerini
sundu. Konuyla ilgili olarak radius
kırıklarında intameduller ile yapılan
osteosentezin kontraendike olduğu
bunun nedeni olarak radiusun anatomik
yapısından kaynaklandığını belirtti.
Özak ve Yardımcı’nın önerdiği
pratik kırık tedavi yöntemleri
Sunumun 2. bölümünde Doç. Dr.
Cenk Yardımcı Veteriner ortopedide
kullanılan kırık tedavi yöntemleri
hakkında bilgiler vererek eksternal
fiksasyonun avantajlarından bahsetti:
‘’Veteriner ortopedide
kırıkların tedavisinde birçok teknik
kullanılmaktadır. Bandaj
Seminer
uygulamaları, intramedüller
pinler, kilitli intramedüller pinler,
nötralizasyon plakları, dinamik
kompresyon plakları, sınırlı temas
dinamik kompresyon plakları,
kilitli kompresyon plakları ve
eksternal fiksasyon sistemleri gibi.
Gerek küçük gerekse de büyük
hayvanlar bandaj uygulamasından
hoşlanmazlar. Bandajı çıkarmak ya
da sökmek için hep bir uğraşı verirler.
Isırırlar, sert yüzeylere sürterler,
tırmalarlar, yalarlar ve genelde
de amaçlarına ulaşırlar. Bandajın
içeriğinde pamuk bulunmasından
dolayı yağmur suları, çamurlu sular
ve idrar gibi sıvıları hızlı bir şekilde
içine çekmesi kompozisyonunu
bozduğu gibi enfeksiyon gibi daha
ciddi komplikasyonlara da neden
olabilmektedir. Tekrarlayan bandaj
uygulamaları hastanın yanında hasta
sahibi ve hekim için de zaman kaybına
neden olduğundan dolayı günümüzde
bu uygulama yavaş yavaş terk
edilmektedir. Ancak intramedüller
pin uygulamalarından sonra belirli bir
süre bandaj uygulama gerekliliğinin
bulunması intramedüller pin
kullanımını da azaltmaktadır.
Keza bilindiği üzere intramedüller
pin uygulamalarında torsiyon,
aksiyel kompresyon ve traksiyon
kuvvetleri engellenemediğinden
bu teknik özellikle vücut ağırlığı
10 kg’ın üzerinde olan köpeklerde
risklidir. İntramedüller pinlerin
bu eksiklerini gidermek amacıyla
kilitli intramedüller pin tekniği
geliştirilmiştir. Ancak bu uygulama,
hem uygulanma hem de implantın
uzaklaştırılması aşamasında daha
invaziv bir cerrahi gerektirdiğinden
günümüzde popüler bir uygulama
değildir. Kırık tedavisinde plak
fiksasyon teknikleri şu an için en
popüler uygulamalardır. Gerek
kırığın rijit fiksasyonunu sağlaması
gerekse de kırığın primer iyileşme ile
onarımı sistemi avantajlı kılmaktadır.
Ancak plak uygulamalarında
kemiğin kas ve bağ dokularından
sıyrılması, plak uzunluğunca
Doç. Dr.
Cenk Yardımcı
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Cerrahi AbD
En çok karşılaşılan sorun;
Bandaj hataları
Ortopedik cerrahi vakalarında en
çok karşılaştığımız sorunlardan
bir tanesi bandaj hatalarıdır. Acil
durumlarda ilk yapılması gereken bandajları, bazı durumlarda
hekimlerimiz destek materyalinin
yanlış yerleştirerek, yetersiz pamuk
koyarak ve elastik bandajların çok
sıkı kullanarak hatalı uygulamalat gerçekleştirebiliyor. Özellikle
aşırı sıkı yapılan bandajlar bizim
en korktuğumuz kompartman
sendromu diye adlandırdığımız
bacakta işemiye, gangrene hatta
ampütasyona kadar gidebilecek
komplikasyonlara neden olacak
hatalardır. Biz ortopedik vakalarda
her zaman hızlı müdahale edilmesinden yanayız. Kliniklerde yapılan
en büyük hatalardan biri de kırığın
geciktirilmesidir. Veteriner hekimler
kırığı ilk başta bandajla iyileştirmeyi
deniyor, bandaj başarısız olursa
operatif müdahale gerçekleştiriyor. Tabi bu süre zarfında kırık da
biyolojik özelliğini yitiriyor; eski bir
kırık haline geliyor, kırık etrafında
kallus dokusu gerçekleşiyor, uç
uca getirilmede zorluklar yaşanıyor
veya uzun süren bandaj uygulama-
PETİNFO 2014/10 70-71
larında kas yapısı özelliğini yitirmesine sebep oluyor. Kırık tek başına
olarak düşünülmemelidir. Bölgedeki
damar, kas, sinir ve yumuşak doku
beraber seyrettiği için bu dokularda
göz önünde bulundurulmalıdır.
Aksi halde, kırık iyi bir şekilde
iyileşse de kullanılmamaya bağlı
inaktivasyon atrofileri veya kas
kontraktülleri meydana gelebiliyor.
Veteriner hekimin amacı bizce, bir
kırık vakasının sağaltımı, en kısa
sürede, en az hasarla ve en düşük
maliyetle yapılmasıdır. Hasta sahibi
her zaman en düşük maliyetle nasıl
tedavi ettirebileceğinin yolunu arar.
Fakat ucuz bir yol olarak bandajı
seçerek ileride daha büyük problemlere yol açılmasını neden olabilir.
Bu durumda daha maliyetli bir yolla
baş başa kalabilirler. Biz bu noktada
bilimsel makalelerden, dergilerden
ya da yapılan kongre, seminer
workshop gibi yoğun bilgi akışı olan
organizasyonlardan yararlanarak
bilgilerini güncellemelerini ve
kendilerini geliştirmelerini istiyoruz.
Bu organizasyonlar Veteriner hekimlerin vizyonunu geliştirme fırsat
olduğunu düşünüyoruz.
eğitimlerimize
devam edeceğiz…
Haluk ARSLANER
Patimax İç Anadolu Bölge Müdürü
PATİMAX markasının İç Anadolu Bölge
Müdürü olarak şunu söyleyebilirim ki,
öncelikle değerli Veteriner hekimlerimizin gelişimlerine katkı sağlamak
ve markamızın bilinilirliğini artırmak
adına etkinliklerimiz devam edecektir.
İç Anadolu Bölge bayimiz VETAKADEMİ
ve organizasyonlarımızı gerçekleştiren
BUCALEMOON ORG.’a bizi en iyi şekilde
temsil ettiği için teşekkür ediyorum.
Doç. Dr. Yardımcı ve Prof. Dr. Özak’ın ortaklaşa
yaptıkları sunumlarda, Veteriner hekimlere kedi ve
köpeklerin Ortopedik vakalarında dikkat edilmesi
gereken önemli ip uçlarından bahsetti.
ensizyon yapılması (minimal
invaziv plak uygulamaları hariç)
ve uzaklaştırılması için tekrardan
invaziv bir cerrahi gerektirmesi
gibi dezavantajlarının bulunması
hekimleri daha minimal invaziv
cerrahi tekniklerine yöneltmiştir. Bu
amaçla birçok eksternal fiksasyon
sistemi ve konfigürasyonu dizayn
edilmiştir. Eksternal fiksasyon
sistemlerinin en önemli avantajı
minimal invaziv cerrahi ya da
perkutan kapalı teknik (noninvaziv
teknik) ile kırığın sabitlenmesi ve
çok az bir yumuşak doku hasarı
ile hastanın operasyondan hemen
sonra yürümeye teşvik edilmesidir.
Bu sayede hem kırık iyileşmesi
beklenenden daha kısa sürecek
hem de herhangi bir hareket
kısıtlaması olmadığından (bandaj ya
da kafes istirahati gibi) postoperatif
musküler inaktivasyon atrofisi
şekillenmeyecektir. Eksternal
fiksasyon sistemlerinin bir diğer
avantajı da özellikle açık kırıklarda
Amacımız mesleğe
kazanç sağlamak
Kemal Beşgül
Vetakademi & Bucalemoon Org.
Vetakademi & Bucalemoon Org.
Olarak, sektörün öncü organizasyon
firması olmayı hedefliyoruz. Sektörün
içinden gelmiş olmanın verdiği avantajı, Organizasyon kabiliyetimiz ve yaratıcı düşüncelerimiz ile birleştirerek
harmanlıyor, değerli meslektaşlarımızın beğenisine sunuyoruz. Öncelikle
Veteriner Hekimlik mesleğine kazanç
sağlamak amacı ile hazırladığımız
projelerimizi şekillendirirken, “BEN
KATILSAYDIM NE İSTERDİM” düşüncesi
ile sağlamlaştırıyoruz.
Seminer
Eksternal fiksasyon
sistemlerinin en önemli
avantajı açık kırıklarda,
bacakta fiksatör varken
yara tedavisi ya da
pansuman uygulamasının
rahatlıkla yapılabilmesidir.
bacakta fiksatör varken yara tedavisi
ya da pansuman uygulamasının
rahatlıkla yapılabilmesidir. Bu hem
hasta hem de hekim için gereksiz
zaman kaybının önüne geçecektir.
Eksternal fiksatörler kırık iyileşmesi
gerçekleştikten sonra çok kısa süreli
(yaklaşık 5-10 dakika) bir anestezi
altında kolaylıkla ve herhangi
bir deri ensizyonu olmaksızın
çıkarılabilmektedir. Bu avanatajlarına
ek olarak aynı zamanda eksternal
fiksasyon sistemleri;
> Açık ve maddi kayıplı kırıkların
tedavisinde
> Konjenital kemik deformitelerinin
düzeltilmesi
> Kemik uzatma operasyonları
> Eklem artrodezleri
> Epifizer kırıkların transartiküler
olarak onarılması gibi durumlarda
da kullanılabilmektedir.’’ diyerek
sunumunu bitirdi ve sözü Prof. Dr.
Ahmet Özak’a bıraktı.
Seminerin ikinci bölümünde
Prof. Dr. Ahmet Özak ise Veteriner
Ortopedide en çok kullanılan plak
çeşitleri olan nötralizasyon plağı,
dinamik kompresyon plağı, sınırlı
temas-dinamik kompresyon plağı
ve kilitli kompresyon plağının genel
özellikleri, plağın yapısı, kullanım
amacı, avantaj-dezavantajları ile ilgili
bilgileri katılımcılara aktardı. Rijit
fiksasyonu temel alan bu plakların
dezavantajlarını ortadan kaldırmak
ve endikasyonlarını artırmak için
geliştirilen kilitli kompresyon plağının
yapısı ve kullanım şekli hakkında
ayrıntılı bir sunum yapıldı.
Prof. Dr.
Ahmet Özak
Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Cerrahi AbD
Oldukça pozitif yanıtlar aldık
Anlatılan konular ortopedinin çok
önemli ileri düzeyde uygulanan
teknikleri fakat katılımcılar tecrübe
bakımından, ortopedik cerrahi
operasyonlarına katılan ve bizzat
uygulayan kişilerdi. Oldukça pozitif
yanıtlar aldığımızı düşünüyorum.
Teorik kısımda biz kendi tecrübelerimizi aktarmaya çalışıyoruz. Teorik
kısmın uygulamada görülmeden, bir
kadavra üzerinde anlatılmadan yararlı olamayacağını düşünüyorum.
Bu sebeple kursumuza özellikle
uygulama bölümü de ekledik. Kursumuza katılan Veteriner hekimler
uygulamaları birebir izleyebilmekte
ve uygulayabilmektedir. Böylece
neyle karşı karşıya kalacaklarını
iyice anlamış oluyorlar. Bu sayede
Veteriner hekimler kendi kliniklerinde ortopedik bir vakayla karşılaş-
PETİNFO 2014/10 72-73
tıklarında rahatlıkla, hiç heyecan
yapmadan, hiçbir komplikasyon
oluşturmadan müdahale edebilecekler. Bu nedenler uygulamanın
teorik eğitim kadar yararlı olduğunu
düşünüyoruz. Teknolojiyle beraber
bilim sürekli gelişiyor, biz bile
kendimizi hala geliştirmeye devam
ediyoruz, sürekli literatür okuyoruz,
yenilikleri takip ediyoruz... Seminerde de bütün veteriner hekimlere
anlattığım gibi 21 yıllık tecrübeme
rağmen ben her ameliyat öncesi
o ameliyatla ilgili bütün bilgileri okuyarak tekrar ediyorum. Dolayısıyla
bir diplomayla bir ömür geçmez…
Bizim Veteriner hekimlerden beklentimiz kendilerini eksiği olduğunu
düşündüğü her seminere, kongreye,
eğitime ve workshopa katılıp kendilerini geliştirmeleridir.
Seminer
Oldukça
akılda kalıcıydı
VETERİNER HEKİM ELİF KÖSE SAMSUN
Çok güzel bir seminer geçirdik. Hocalarımız gerçekten konularda uzmandı,
dolayısıyla çok faydası olacağını
düşündüğüm bir seminerdi. Pratik
bilgiler akılda kalacak şekilde anlatıldı
ve yapılan uygulamalarla da aktarılan
bilgilerin pekiştirilmesi kolaylaştırıldı.
Özellikle plak uygulamalar ve external
fiksasyonların nerelerde uygulandığı,
plak uygulamalarında dikkat edilecek
hususların anlatımı oldukça yararlıydı.
Prof. Dr. Ahmet ÖZAK seminerin
son kısmında ise plakların genel
uygulama prensipleri, yapılan hatalar
ve bu hataların önüne geçilmesi için
yapılması gerekenler ile birlikte vida
uygulama tekniklerinden biri olan
LAG vidası uygulamasının amaç ve
tekniklerini anlatarak seminerine son
verdi. Teorik bölümünun sonunda
Doç. Dr. Yardımcı Ondokuz Mayıs
Üniversitesi’nde gerçekleştirdikleri iki
farklı eksternal fiksasyon sistemlerini
ve yapılan diğer araştırmaları
hakkında katılımcıları bilgilendirdi:
‘‘Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim
Dalı’nda konu ile ilgili yapılan
detaylı çalışmalar sonrasında
kediler ve köpekler için ayrı olmak
üzere iki farklı eksternal fiksasyon
sistemi geliştirildi. Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Bilimsel Araştırma
Projeleri kapsamında 2010
yılında geliştirilen sistem gerek
Ortadoğu Teknik Üniversitesi
Biyomekanik Laboratuvarında
yapılan biyomekanik testleri gerekse
de diğer sistematik geliştirilmeleri
sonucunda nihai halini aldı. Sistem
modüler ve hafif olması, uygulama
kolaylığı ve endikasyon yelpazesinin
genişliği ile gelecekte veteriner
ortopedide çok tercih edilecek bir
sistem olacaktır. Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Cerrahi Anabilim Dalında binin
üzerinde farklı endikasyondaki
olguda kullanılan sistemlerden
sağladığı başarılı sonuçları ile
uluslararası bilimsel dergilerde sıkça
yer almakta ve kongrelerde yoğun
ilgi görmektedir. ‘’
PETİNFO 2014/10 74-75
Ortopedik vakalar
Daha kolay
VET. HEKİM Murat Başkan TRABZON
Hekimliğin ortopedik kısmı son
zamanlarda beslenen kedi ve köpek
sayısının artmasıyla oldukça önem
kazandı. Bu tarz uygulamaların okulda
uygulamada eksik kalınıyordu. Teoriğini gördüğümüz konuların uygulamalarını da sıcağı sıcağına görmemiz
bizim için akılda kalıcı oldu. Daha önce
bu tarz vakaları fakülte kliniklerine
yönlendirmeyi tercih ediyorduk,
katıldığımız bu kurs sayesinde hiç
vakit kaybetmeden hızlı kliniğimizde
müdahale edebileceğiz.
Seminer
Katılımcılar uygulamalara
katılarak aktarılan
bilgileri pekiştirdi
Ertesi gün gerçekleştirilen
seminerin uygulama bölümünde, 20
kişilik katılımcı grubu öğleden önce
2 gruba ayrılarak 1’er saat plak
ve fikzasyon teknikleri hakkında
bilgilendirildi. Tüm katılımcılara
dinamik kompresyon plağını kemik
üzerinde nasıl kullanacakları
anlatıldıktan sonra uygulama
aşamasına geçildi. Bu uygulamada
dinamik kompresyon plağının asıl
amacı olan kompresyonu sağlamak
için vidaların kullanım tekniği tüm
katılımcılar tarafından yapıldı.
katılımcı Veteriner
hekimlerin oldukça mutlu
ayrıldığı seminerde,
Eksternal fiksasyon
uygulamalarının pratikliği
ve teorik konuların
akılda kalıcılığı herkes
tarafından takdir edildi.
Ayrıca sol tibianın proksimal
1/3’de oblik kırığı olan bir köpeğin
osteosentezi gerçekleştirildi ve
katılımcılardan bir kişinin asiste
ettiği operasyonda 8 delikli 3,5 mm
kalınlığında dinamik kompresyon plağı
ile başarılı bir stabilizasyon yapıldı.
Katılımcıların oldukça mutlu
ayrıldığı seminerde uygulamaların
akılda kalıcılığı dilden dile dolaştı.
Özellikle teorik bilgilendirmeler
sonunda Veteriner hekimler
tarafından yapılan aktif uygulamalar
kursun oldukça verimli olmasını
sağladı. Bu tarz organizasyonların
devamlılığının Türkiye’de Veteriner
hekimlik mesleğini yükselteceğine
inanıyoruz. Mesleği geliştirmeye
yönelik her türlü bilimsel
organizasyonun Petinfo olarak her
zaman destekçisiyiz.
Merak uyandırıcıydı
veteriner hekim ERHAN KAYA ORDU
Toplantı çok verimli geçti, merak ettiğim ilgi duyduğum konular incelendi.
Yapılan pratik uygulamalarla edindiğim tecrübeler sayesinde kliniğimde
karşılaştığım vakalarla daha kolay
başa çıkabileceğimi düşünüyorum.
Yenilikleri gördük
Püf noktalarını
öğrendik
VETERİNER HEKİM EVREN İLERİ ANKARA
Eğitici bir seminerdi. Doç. Dr. Cenk
Yardımcı’nın daha önceki seminerine
de katılmıştım. Bu seferki seminerde
eksiklerimi daha da net gördüm.
Ayrıca hocamız konuları çok pratik
ve uygulaması kolay bir şekilde püf
noktalarına değinerek bizlere aktardı.
Fakültelerimizden bildiğimiz aşina olduğumuz konular işlendi fakat önemli
olan konuları bilmek değildir. Önemli
olan bu teknikleri pratikte uygulayabilmektir. Bu noktada da bu tarz
kurslar bize oldukça yardımcı oluyor.
VET.HEKİM Evren Fatih Mumcu ESKİŞEHİR
Özellikle okul sonrası Veteriner ortopedide bir takım yenilikler olduğunu
görmüş olduk. Eğitimin okulla sınırlı
kalmaması gerektiğini düşünüyorum.
Güçlü bilgi sirkülasyonuyla mesleki
açıdan oldukça tatmin edici bir kurstu.
YOĞUN bilgi
akışı sağlandı
VET. HEKİM İlker Sami Çetin ANKARA
yararlı bir kurstu
VET. HEKİM ÖNDER ALKAN ZONGULDAK
Seminer sayesinde küçük hayvan
ortopedisi ile ilgili en yeni tekniklere ulaştık. Kurs sonrasında klinik
başarımızın bu tarz vakalarda daha da
artacağını düşünüyorum.
PETİNFO 2014/10 76-77
Prof. Dr. Cenk Yardımcı’dan dinlediğim
ikinci kırık fiksasyon semineri. Bu
sefer kaçırdığım noktaları yakalama
fırsatı buldum. Meslektaşlarımla bir
araya geldiğimizde ciddi bir bilgi akışı
gerçekleştiriyoruz. Arkadaşlarımızın
tecrübelerinden yararlanarak klinik
başarılarımızı artırmaya çalışıyoruz.
Yani sadece anlatılan konular değil
aralarda sorulan soruların bize oldukça yararı olduğunu düşünüyorum.
ADVERTORIAL
Hayvanların
kısırlaştırılması,
yavru almayı
düşünmeyen hayvan
sahipleri için
yapılması gereken
bir sorumluluktur.
Kısırlaştırılmış
hayvanlarda
nelere dikkat
edilmelidir?
Hayvan sahiplerine vereceğiniz birkaç
ipucuyla, kısırlaştırılmış hayvanlarının daha
sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlayabilirsiniz.
PETİNFO 2014/10 78-79
H
ayvan sahipleri için petlerini
kısırlaştırma kararı oldukça
sancılı bir süreçtir. Birçoğu
anesteziden korkar,
bazıları ise petlerinin kişiliğinin
ve psikolojisinin değişmesinden
endişelenir. Şimdi size hayvan
sahiplerine bu zor kararda yardımcı
olmanıza yarayacak, kısırlaştırmanın
yararlarından ve operasyon
sonrasında dikkat edilmesi gereken
bazı sağlık ve sıhhat sırlarından
bahsedeceğiz. İlk olarak hayvan
sahiplerini ameliyat sırasında
uygulanan anestezinin riskli olduğunu
söylemeyin. Çünkü artık kullanılan
güvenilir ve etkili birçok anestezik
ajan vardır. Bu anesteziklerden
bahsederek hayvan sahibinin anestezi
korkusunu minimuma indirebilirsiniz.
Ayrıca hayvanlarının davranışlarının
değişeceğinden korkan hayvan
sahiplerine, davranış değişikliğinin
iyi yönde olacağını, olası olumsuz
davranışlarını petlerin bırakacağını
mutlaka anlatmalısınız.
Hayvanların kısırlaştırılması,
yavru almayı düşünmeyen hayvan
sahipleri için kesinlikle yapılması
gereken bir sosyal sorumluluktur.
Kısırlaştırmayla istemsiz çiftleşmeler
sonucunda meydana gelen yavru
köpekler ve kedilerin sahipsiz
hayvanlar popülasyonuna eklenerek
barınaklara atılmasını engelleyecektir.
Kısırlaştırılma birçok pet hayvanı
için doğru karardır. Kısırlaştırılmış
bütün hayvanlar daha uzun ve
sağlıklı yaşam sürmektedir. Hayvan
sahipleriyle mutlaka petlerinin
ideal kısırlaştırılma yaşı hakkında
bilgilendirilmelidir.
Kısırlaştırmanın
dişi hayvanlara yararı
Kısırlaştırılmış bir dişi hayvan
artık kızgınlığa girmez. Böylece
hayvan sahiplerinin takip etmesi
gereken bir siklus kalmaz, hayvanda
davranış bozuklukları dikkatsizlikler
oluşmaz. Özellikle dişi köpeklerde
meydana rahatsız edici kızgınlık
kanamaları son bulur. Diğer
Kısırlaştırılmış Kedi ve Köpeklere
ChampIon’un önerisi
Kısırlaştırılmış dostlarımızda hatalı
besleme sonucu aşırı kilo alımı ve
obezite çok yaygın gözlemlenen bir
durumdur. Ancak doğru beslenme
ile bu sorun kolaylıkla aşılabilir.
Türkiye’nin ilk, en büyük ve lider
mama üreticisi tarafından üretilen
premium kedi-köpek maması Champion, kısırlaştırılmış kedi ve köpeklere
özel mamalarıyla sevimli dostlarınızın
sağlığını garanti altına alıyor.
Champion “Düşük Kalorili, Tavuk
Etli & Pirinçli Köpek Maması”
sevimli dostunuzun sağlığını koruyor.
Özel tane yapılı, sağlıklı ve kaliteli
hammaddeleri, doğal ve kolay
sindirilen Champion, kendine özgü
tat ve kokusu ile evcil hayvanların
en sağlıklı ve mutlu şekilde beslenmesini mümkün kılıyor. A, D, E ve B7
(Biotin) vitaminleri, çoklu doymamış
yağ asitleri, linoleik asit (LA), demir
(Fe), maya kaynaklı beta-glukan ile
evcil hayvanlarınızı potansiyel sağlık
sorunlarından koruyor. Champion
mamaları, Avrupa ülkeleri için bile
yenilikçi olan organik selenyum ve
organik mineraller içeriyor.
Champion Düşük Kalorili Tavuk
Etli & Pirinçli Mamaları kısırlaştırılmış kedi/köpeğinizin ihtiyacı olan
tüm besin maddelerini sunuyor.
Kilolu ve kilo almaya eğilimli, yetişkin,
kısırlaştırılmış kedi/köpeklerin vücut
yağlanmasını azaltarak sağlıklarını
koruyor. Dostunuz böylelikle hem
lezzetli besleniyor, hem de uzun süreli
bir tokluk hissine kavuşuyor. Gereksiz
yemek yemeyen sevimli dostların kalbi de fazla yorulmuyor. Düşük kalorili
mama sayesinde fazla kilo almıyor ve
eklemleri baskı altında kalmadığı için
rahat hareket edebiliyor. Champion
Düşük Kalorili Tavuk Etli & Pirinçli
Maması, içeriğindeki esansiyel yağlar
(Omega 3, Omega 6, EPA, DHA) ile
kedi/köpeğinizin zihinsel fonksiyonlarını korumasına katkıda bulunuyor.
Yaşına uygun zengin içeriği ve dengeli
komposizyonu beslenme hatalarına
bağlı kedi/köpeğinizin metabolik hastalıklara korunmasına yardımcı olur.
ADVERTORIAL
Kısırlaştırılmış köpeklerin kalori hesabı iyi yapılmalı!
Kısırlaştırılmış bir köpek iştah artıran metabolizmayı değiştiren hormonal değişiklikler
dolayısıyla kilo almaya normalden çok daha yatkındır. Aşırı kilo alımına engel olmak
için günlük kalori alımını mutlaka yaklaşık %30 oranında azaltmak gereklidir.
Kısırlaştırılmış hayvanlara özel hazırlanan diyetleri hasta sahiplerine önererek onların
işlerini kolaylaştırmasına yardımcı olabilirsiniz.
Kısırlaştırma pet hayvanlarının metabolizmasını
etkilemesinden dolayı BU hayvanlar kilo alımına daha
yatkındır. hayvan sahibi petlerinin aşırı beslenmelerine
engel olmazsa, obeziteyle karşı karşıya kalabilirler.
taraftan kedilerde siklus kanamaları
gözlenmese de, rahatsız edici
vokalizasyon sıklıkla görülmektedir.
Ayrıca dişi hayvanların kızgınlıkta
salgıladıkları feromonlar oldukça
uzakta bulunan erkek hayvanları bile
üzerine çekebileceği unutulmamalıdır.
Genç yaşlarda özellikle de ilk
kızgınlıktan önce kısırlaştırılan kedi
ve köpeklerde birçok kötü formu olan
meme-göğüs kanserinin görülme
olasılığı düşüyor. Kısırlaştırma
sırasında genital sistemin total olarak
alınmasından dolayı, operasyon
uygulanan hayvanlarda ölümcül
riskleri olan pyometranın gelişimi
tamamen engellenmektedir. Bu da bir
diğer önemli yararıdır.
Kısırlaştırmanın erkek
hayvanlara yararları
Tolare edilmesi zor olan kötü
davranışlar kısırlaştırılmamış
erkek hayvanlarda sıklıkla
gözlenmektedir. Bu tip hayvanlar
genel etrafta devamlı dolaşarak,
PETİNFO 2014/10 80-81
çevredeki hayvanlarla kavga eder
ve ciddi yaralanmalar olur. Fakat
ikisi arasındaki en önemli fark
kısırlaştırılmamış erkek kedilerin
idrarları oldukça güçlü ve keskin
kokmaktadır. Kısırlaştırılmış erkek
hayvanlar çok daha kolay eğitilir, bu
sebeple petlerinin yaramazlığından
ve asiliğinden şikayet edilen
hayvan sahipleri için kısırlaştırılma
mükemmel bir çözümdür.
Kısırlaştırmanın erkek
hayvanlarda davranışsal yararlarının
yanında sağlık açısından da yararları
vardır. Örneğin, kısırlaştırılmamış
köpeklerde sık meydana gelen
prostat problemlerine kısırlaştırılan
köpeklerde daha az rastlanmaktadır.
Kısırlaştırılma sonrası hayvan
sahiplerini sorumlulukları hakkında
bilgilendirmeyi unutmayın!
Kısırlaştırma hayvanların
metabolizmasını etkiler. Sonuç olarak
hayvanlar kilo alımına daha yatkındır.
Eğer hayvan sahibi petlerinin aşırı
beslenmelerine engel olmazsa,
aşırı kilo alımına yol açabilir. Doğru
diyeti, yeterli miktarda beslenmeyle
petlerin kısırlaştırma öncesinde
olduğu gibi fit vücut yapısı korunabilir.
Kısırlaştırılmış hayvanlar için özel
olarak üretilen diyetler petlerdeki
kilo problemlerinin çözülmesinde
uygun bir yoldur. Birçok çalışmada
diyetlerin yararlılığını doğrulamıştır.
Kısırlaştırma sonrası egzersiz de
beslenme kadar önemlidir. Hayvan
sahiplerine egzersizlerin aynı onlar
için olduğu gibi petleri için kas ve
eklem sağlığını korumaya ve kalori
yakımını destekler. 
KLİNİK
Koruyucu hekimlik önemli
Hayalini kurduğu kliniği edindiği 5 yıllık klinik deneyimleri sonucunda kurmaya
karar veren Veteriner Hekim Hande Serçe ile klinisyenliğe dair herşey…
K
ozyatağı’ndaki 6. yılını
doldurmuş olan Monovet
Veteriner Kliniği’ni bu
sayımızda sizler için ziyaret
ettik. Akdeniz Üniversitesi Veteriner
Fakültesi mezunu olan Hande Serçe’le
klinisyenliğe başlama zamanından
bügüne kadar geçen 10 yıllık süreçle
ilgili hoş bir söyleşi gerçekleştirdik.
İşte iyi bir hayvansever olan Veteriner
Hekim Hande Serçe’nin klinisyenlikteki
başarılarının sırları…
Mezuniyetinizden itibaren bize
klinisyenliğe başlama ve Monovet
Veteriner Kliniği’ni açma sürecinden
bahseder misiniz?
2003 yılında Akdeniz
Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden
mezun olduktan sonra 24 saat
Koruyucu hekimliğin çok önemli olduğunu vurgulayan
Veteriner Hekim Hande Serçe bu konuda hayvan
sahiplerini bilgilendirmeye özen gösterdiğini söyledi.
PETİNFO 2014/10 82-83
Veteriner Hekim
Mehmet Serçe,
Veteriner Hekim Hande
Serçe, Veteriner Sağlık
Teknisyeni Deniz Kaya
ve Stajyer Nur Keskin
açık olan Boğaziçi Veteriner
Polikliniği’nde klinisyenlik hayatıma
başladım. 4 yıl burada çalıştıktan
sonra 1 yıl daha küçük bir klinikte
klinisyenliğe devam ettim. Bu
deneyim sürecinin sonunda kendi
ayaklarımın üzerinde durma
zamanının geldiğini anladım ve
Mayıs 2008’de Monovet Veteriner
kliniğini kurmaya karar verdim.
Bu doğrultuda klinik için en uygun
yerin doğup büyüdüğüm Kozyatağı
semtinde olacağını düşünerek 1
haziran 2008 tarihinde Monovet
Veteriner Kliniğini kurdum.
Bugün evcil hayvanlar, yeni
teknolojiler ve hayvan sahiplerinin
daha iyi bakım talepleri
sayesinde insanlara uygulanan
hayat kurtarıcı tedavilerden
faydalanabiliyor. Sizin kliniğinizde
teknolojiye bakış açınız nasıl?
Kliniğimizde röntgen, biyokimya
analiz cihazı mevcuttur kan
sayımını toma lamında manuel
yapmaktayız yine benzer şekilde
dermatolojik muayenelerde
etkenlerin (mantar, uyuz, …)
tespitini mikroskobik inceleme ile
kliniğimizde yapmaktayız. Sadece
hormon tahlilleri noktasında özel
bir laboratuvar la çalışıyoruz. Bu
konudaki bakış açımı sorduğunuz
için teşekkür ederim. Tabi ki herkes
bütün teşhis ve tahlil cihazları ile
dolu bir klinik görünce etkileniyor,
gerekli olduğuna da inancım tam.
Fakat en nihayetinde bu cihazların
verdiği sonuçları da değerlendirecek
olan bizleriz. Ben iyi bir muayenenin
(inspeksiyon, perküsyon, palpasyon,
oskültasyon….) teşhis ve tahlil
Koruyucu hekimliğin
çok önemli olduğunu
vurgulayan Veteriner
Hekim Hande Serçe bu
konuda hayvan sahiplerini
petlerini tehdit eden
potansiyel tehlikelere
karşı bilgilendirmeye
özen gösterdiğini söyledi.
cihazlarının hepsinden daha çok
hayat kurtardığına inanıyorum.
Veteriner tıp alanında (özellikle
pet) sunduğunuz sağlık hizmetleri
hakkında bilgi alabilir miyiz? Tercih
edilme nedenlerinizden kısaca
bahseder misiniz?
Bence koruyucu hekimlik bu işin
başlangıcıdır. Her hekiminde bildiği
gibi hastalıkların meydana gelmeden
önüne geçmek en önemlisidir.
Kliniğimizde ciddi bir hasta takip
sistemi ile aşılamalar takip etmekte
ve SMS’le hasta sahiplerini düzenli
olarak bilgilendirmekteyiz.
Kliniğimizde dahiliye vakalara
yardımcı teşhis yöntemleri de
kullanarak teşhis koyup tedavi
etmeye çalışıyoruz. Cerrahi
olarak Ovariohisterektomi,
orşidektomi gibi artık her klinikte
kolaylıkla yapılan operasyonlar
yapılmaktadır. Kompleks vakalar
için cerrahide doktora yapmış
serbest Cerrah Veteriner Hekim
arkadaşlarımızdan yardım alıyoruz.
Ayrıca kliniğimizde medikal amaçlı
tıraş da yapılmaktadır.
En önemli özelliğimizden
aslında yukarıda kısaca bahsettim.
İyi muayene ile birçok vakanın pahalı
teşhis yöntemlerine gerek kalmadan
teşhis ve tedavisinin yapılabileceğini
göstermiş olmamız.
Bize çalıştığınız bölgedeki evcil
pet popülasyonundan ve insanların
evcil hayvanlara yaklaşımından
bahsedebilir misiniz?
Bulunduğumuz yer yoğun
apartman yaşamının olduğu bir
semt. Bu sebeple daha çok kuş,
kedi, akvaryum balıkları ve küçük
KLİNİK
İnsanların
hayvanlara
karşı bakış
açıları
değişmeli
Sokak hayvanları ile
ilgili sahiplendirme
organizasyonları olmadığı
için maalesef durum içler
acısı, bu sebeple hayvanlar
petshoplardan satın alınıyor.
Barınaktaki hayvanlar göz
ardı ediliyor. Son yıllarda fark
ettiğim diğer bir sorun da
bu işin bir modası şekillendi.
Ekonomik gelir düzeyi yüksek
insanlar bu yıl ‘’x’’ ırkı köpek
beslerken 2 yıl sonra ‘’y’’
ırkı köpek besliyorlar. Bu da
birçok mağdur hayvan demek.
Birçok ülkede olduğu gibi herhangi bir sağlık
enstitüsünde verilecek 2 yıllık uzmanlaşma eğitimiyle
branşlaşmak için gerekli olan bilgi ve tecrübenin
kazanılabileceğini düşünüyor.
ırk köpeklerin beslendiği bir yer.
Her şeyden önce buradaki insanlar
hayvanlara karşı oldukça bilinçli.
Evinde hayvan beslemeyenler bile
sokak hayvanları için bir şeyler
yapmaya çalışıyor. Bu da biz Veteriner
hekimleri oldukça ümitlendiriyor.
Sizce sokak hayvanları sayısındaki
artışı önlemede veteriner hekimlerin
rolü ne olmalıdır? Bu konuda tüm
veteriner hekimlerin iştiraki ile nasıl
bir çalışma yapılabilir?
Sokak hayvanları şu anda bu
konu belediyelerin insafına terk
edilmiş durumda. Mademki bu işin
sorumluluğunu belediyeler almış,
bizim çözüm önerimiz bu sebeple
belediyeler. Her ilçe de özellikle
haftasonları bir panayır alanı(çok
merkezi yerlerde) tespit edilmeli. Bu
hayvanlar kısırlaşıp aşılandıktan sonra
halkla buluşturulmalı. İsteyen insanlar
bu alanlarda sahiplenme yapabilmeli.
Bizlerde belediye ile temasa geçerek
PETİNFO 2014/10 84
(isteyen klinikler) sıra ile bu alanlarda
insanlara danışmanlık yaparak sahiplenen
hayvanların yeni sahipleriyle tanışma
fırsat yakalayabiliriz.
Pet hekimliğinde branşlaşmanın
önemine inanıyor musunuz? Eğer
spesifik bir alana yoğunlaşmanız
gerekseydi, ne sebeple ve hangi
alana yönelirdiniz?
Uzun yıllardır ülkemizde yasal
mevzuatı bir türlü şekillenmeyen
Veteriner hekimlikte uzmanlık sorununun
bir an önce sonuca kavuşmasını
dileyerek başlamak istiyorum. Bana göre
bu branşlaşmamızın önündeki en büyük
engel. Sorunun ikinci kısmı için bende
herkes gibi cerrahi demek istiyorum. Bu
alan becerinin gerektigi kadar bilgi ve
tecrübeyi de beraberinde istiyor. Birçok
ülkede olduğu gibi bir sağlık enstitüsün
de 2 yılda bu bilgi ve tecrübe kazanılabilir
düşüncesindeyim. Umarım önünüzdeki
yıllarda ülkemizde bize de böyle
olanaklar sunulabilir. 

Benzer belgeler

türkiye`de kuduz ve kuduz`un kontrolü

türkiye`de kuduz ve kuduz`un kontrolü Charles Spaniel cinsi köpeklerin kafatasında ağrılı sinirsel hastalıklara sebep olan iki belirgin risk faktörü tanımlandı.

Detaylı