Mart - Keskinoğlu

Transkript

Mart - Keskinoğlu
MART 2015 Sayı:209
Piliç Eti İhracatı İvme Kazandı
Ülkemizde piliç eti sektörü son beş yılda hızla ilerleyerek büyük bir gelişme
göstermiş ve gıda sanayi içerisinde
önemli bir konuma gelmiştir. 2010 yılında ülkemizde yapılan toplam piliç eti
ihracatı 228 milyon 750 bin dolar iken
2014 yılında bu rakam 682 milyon 770
bin dolara ulaşarak yüzde 200’e yakın
bir artış göstermiştir.
Kanatlı sektörü, ülkemizde doğrudan
600 bin, dolaylı olarak da 2,5 milyon
kişiye istihdam sağlamaktadır. Görüldüğü gibi ülkemizde kanatlı sektörü
son yıllarda yarattığı istihdam ve ülke
ekonomisine katkıları ile giderek ivme
kazanan bir sektör konumuna gelmiştir.
Yaptığı ihracat atakları ile kendini her
geçen gün geliştiren ve hedeflerini arttıran piliç eti sektörü, Irak pazarından
sonra Afrika pazarında da üstünlük
sağlamıştır. 2013 yılında Türkiye’den
Afrika’ya yapılan piliç eti ihracatı 56
milyon dolar olarak gerçekleşirken,
2014 yılında bu rakam 63 milyon dolar
seviyelerine çıkarak yüzde 13 artmıştır.
2015 yılında ise bu pazara 70 milyon
dolar seviyelerinde piliç eti ihracatı yapılması hedeflenmektedir. Keskinoğlu
olarak bizlerde, Afrika’ya 2014 yılında
gerçekleştirdiğimiz piliç eti ihracatımızı bir önceki yıla oranla yüzde 182 gibi
rekor bir seviyede arttırarak 12 milyon
dolar olarak gerçekleştirdik. Yaptığımız
pazar araştırmaları sonucunda ve tüketici isteklerini de göz önüne aldığımızda
pazarda elde ettiğimiz bu başarı bizim
için gurur kaynağı olmuştur. Şirket olarak önem verdiğimiz bu pazardaki 2015
hedefimiz ise 20 milyon dolar civarında
piliç eti ihracatı yapmak. Ayrıca 2015
hedeflerimiz arasında pazar potrföyümüze yeni ülkeleri katarak toplam piliç
eti ihracatımızı 85 milyon dolara çıkartmak gelmektedir.
2015 yılının Türk kanatlı sektörü için
iyi bir yıl olacağı inancındayım. Sektörümüz gerek iç pazarda gerekse global
pazarda yaptığı başarılı çalışmaları ile
ülke ekonomisine katma değer sağlayan önemli sektörlerin başında gelmektedir. Şirket olarak bizlerde üzerimize
düşen görevleri layıkıyla yerine getirmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Dünya Tüketiciler Günü Kutlaması’nda
Keskinoğlu ve Ravika’ya Anlamlı Ödül
1963 yılında yumurta üretimine başlayan ve yıllar
içinde kendisiyle birlikte sektörün gelişimine de öncülük
eden şirketler grubumuz,
son yılların en anlamlı ödüllerinden birine layık görüldü.
Markalar için, en yüksek
başarı kriterinin tüketici takdiri olduğu günümüzde, hem
zeytinyağı hem de yumurta
alanındaki markalarıyla sınavı başarıyla geçen şirketimiz,
Tüm Tüketicileri Koruma
Derneği tarafından
geçtiğimiz günlerde Dünya Tüketiciler Günü Kutlaması
kapsamında gerçekleştirilen törende, Türkiye’nin
en beğenilen
markaları arasında
yer alarak “Tüm
Tüketicilere Tavsiye
Ediyoruz” sertifika-
sı ve plaketine layık
görüldü. Şirketler
grubumuz, Tüm
Tüketicileri Koruma
Derneği tarafından
verilen bu ödülle
birlikte sunulan
“Tüm Tüketicilere
Tavsiye Ediyoruz”
logosunu, 2015
yılı boyunca Keskinoğlu Yumurta
ve Ravika Zeytinyağı’ndaki
tüm ürün ambalajlarında ve
diğer tanıtım faaliyetlerinde
kullanmaya da hak kazanmış
oldu. Perakende yumurta
pazarında yüzde 72 pazar
payı bulunan, 2006 yılında
kurduğu Ravika ile zeytinyağı pazarında ise yüzde 7’lik
paya ulaşan şirketimiz, Türkiye genelindeki tüm ulusal ve
yerel zincir marketlerde, 50
bini aşkın noktada tüketiciyle
buluşuyor.
Şirketler Grubumuza İnsana Saygı Ödülü
“Şirketler grubumuz
geçen yıl olduğu gibi bu
yıl da, İnsan Kaynakları
Zirvesi’nde “İnsana Saygı
Ödülü”ne layık görüldü.”
Türkiye’nin en büyük insan
kaynakları platformlarından birisi
olan Kariyer.net tarafından her
yıl geleneksel olarak düzenlenen
“İnsan Kaynakları Zirvesi Ödülleri”
geçtiğimiz günlerde Lütfi Kırdar
Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen törende sahiplerini buldu.
İnsan kaynakları alanındaki başarılı çalışmaları öne çıkarmak ve
kamuoyu ile paylaşmak amacıyla
düzenlenen İnsana Saygı Ödülleri
kapsamında toplam 201 firma
ödüle layık görüldü. Ödüller
10.000’in üzerinde başvuru alan
ve bu başvuruların yüzde 99’undan fazlasını 21 gün içinde adaya
özel olarak yanıtlayan firmaların
yanı sıra en çok istihdam yaratan,
en çok başvuru alan firmalara
verildi. Şirketler grubumuz geçen
yıl olduğu gibi bu yıl da, İnsan
Kaynakları Zirvesi’nde “İnsana
Saygı Ödülü”ne layık görüldü.
Şirketimizin insana verdiği değerin
ödüllendirilmesinden mutlu olduklarını ifade eden yönetim kurulu
üyemiz Esin Keskinoğlu Onaran
“İnsan kaynakları politikamız
gereği, bir şirketin en değerli
varlığının insan olduğuna inanıyoruz. Çalışanlarımız ve aramıza
katılacak olan yeni arkadaşlarımız
ile etkili iletişim kurmak bizim en
temel prensiplerimiz arasında
bulunmaktadır. Şirketimiz başvuru
sürecinde iş arayan arkadaşlarımıza değerlendirmeleri en adil ve en
hızlı bir şekilde yaparken, onların
kendilerini en iyi ifade edebileceği pozisyonları çok detaylı bir
şekilde inceliyor. Bu incelemeler
sonucunda ise gerekli pozisyonlara
işe alımlar yapılıyor. Gerek şirket
çalışanlarımıza gerekse aramıza
yeni katılacak arkadaşlarımıza
gösterdiğimiz değer aldığımız bu
ödülün en büyük göstergesidir.
Çalışmalarımızın bu şekilde ödüllendirilmesinden büyük mutluluk
duyuyoruz” dedi.
Şirketler Grubumuz Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü Kutladı
“Şirketler grubumuz
‘Dünya Emekçi Kadınlar
Günü’ kapsamında şirket
çalışanlarının ve Akhisar
Halkı’nın kadınlar gününü
kutladı.”
Şirketler grubumuz “Dünya
Emekçi Kadınlar Günü”
kapsamında şirket çalışanlarının ve Akhisar Halkı’nın
kadınlar gününü kutladı.
Şirketler grubumuz tarafından hem şirket içinde
hem de Akhisar’da düzenlenen etkinlikler renkli
2
görüntülere sahne oldu.
“Kadına Şiddete Hayır”
yazılı tişörtlerle ilçemizde
ve şirketimizde kadınlara
karanfil dağıtan şirket çalışanlarımız, kadına verdiği
değeri de bir kez daha
kanıtladı.
Şirket olarak, gerek sosyal
medyada, gerekse yapılan
organizasyonlar ile kadınların
daima yanında yer almaya
çalıştıklarının altını çizen yönetim kurulu üyemiz İsmail
Keskinoğlu “Kadının olmadığı, rol almadığı bir toplumun
sağlıklı gelişmesi mümkün
değildir. Cumhuriyetimizin
odak noktasında yer alan kadınlarımız, modern ve çağdaş
günlere gelmemizde önemli
görevler başarmıştır. Bizlerde
bu inançla şirket olarak son
yıllarda kadın çalışan sayımızı
arttırarak, Türkiye ortalamasının üzerine çıkardık. Şu
anda şirketimizde 1500’ün
üzerinde kadın çalışanımız
bulunuyor. Çünkü biliyoruz
ki toplumu geleceğe taşıyan
kadınlardır. Keskinoğlu olarak
tüm kadınlarımızın Dünya
Emekçi Kadınlar Günü’nü
kutlarız” dedi.
Kanatlı İhracatına Kuzey Irak’ta Uygunanan Vergi Kaldırıldı
Piliç eti sektörünün en
büyük pazarlarından biri
olan Irak’a geçtiğimiz yıl 433
milyon dolarlık piliç eti ve
299 milyon dolarlık yumurta
ihracatı gerçekleşmiş, 2015
yılında da bu ihracatın artarak devam etmesi hedeflenmiştir. Geçtiğimiz günlerde Kuzey Irak Hükümeti
tarafından Türk Tavukçuluk
sektörüne getirilen vergi
uygulaması sektörde büyük
sorunlara neden olmuştu.
Irak hükümetinin vergi uy-
gulamasını hayata geçirdiği
günden itibaren özverili
çalışmalarda bulunan ve
Sektör Kurulu Başkanı sıfatıyla konuyu yakından takip
eden Ekonomi Bakanımız
Sayın Nihat Zeybekçi’nin
aralıksız sürdürdüğü özverili
çalışmalar ve Kuzey Irak
Bölgesel Yönetimi ile yürüttüğü görüşmeler sayesinde
söz konusu vergi uygulaması, çok kısa bir zaman
diliminde çözüme ulaşmıştır. Türk kanatlı sektör
firmalarına piliç eti ihracatında,
ton başına 290 dolar ve yumurta
ihracatında ise tır başına 4 bin
dolar olarak getirilen ilave vergi
uygulamasının sona ermesiyle
ilgili değerlendirmelerde bulunan
Keskin Keskinoğlu “Irak, hem yumurta hem de piliç eti ihracatında
Türkiye’nin en büyük pazarıdır.
2014 yılında Türkiye’den yapılan
toplam piliç eti ihracatının %53‘ü,
toplam yumurta ihracatının ise
yüzde 87’si Irak’a yapılmıştır. Ülkeye yaptığımız ihracatta bu şekilde
bir vergilendirme devam etseydi
sektör bundan olumsuz etkilenecekti. Sektörümüz için bu denli
önemli olan Irak pazarıyla ilgili
hassasiyetleri ve özverili çalışmaları için başta Ekonomi Bakanımız
Sayın Nihat Zeybekçi’nin şahsında tüm hükümet yetkililerimize
sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz.
Sektör olarak, 2015’te Irak’a yapılacak yumurta ve piliç eti ihracatının toplamda 800 milyon doları
aşmasını hedeflemekteyiz” dedi.
“Piliç eti sektörünün en
büyük pazarlarından biri
olan Irak’a geçtiğimiz yıl
433 milyon dolarlık piliç
eti ve 299 milyon dolarlık
yumurta ihracatı gerçekleşmiş, 2015 yılında
da bu ihracatın artarak
devam etmesi hedeflenmektedir.”
Keskinoğlu Üniversite Öğrencilerine Destek Vermeye Devam Ediyor
“Celal Bayar Üniversitesi’nin 16-18 Mart
2015 tarihleri arasında
gerçekleştirdiği “Kariyer
Günleri” organizasyonu
şirketler grubumuzun
desteği ile üniversitenin
mühendislik fakültesinde
gerçekleşti.”
Celal Bayar Üniversitesi’nin
16-18 Mart 2015 tarihleri
arasında gerçekleştirdiği “Kariyer Günleri” organizasyonu
şirketler grubumuzun desteği
ile üniversitenin mühendislik
fakültesinde gerçekleşti.
Kariyer günleri toplantısının
öncelikli hedefinin, öğrencilerin iş dünyası ile ilgili bilgi
sahibi olmalarını ve şirketlerin
işleyiş sistemlerini öğrenmelerini sağlamak olduğunu ifade
eden yönetim kurulu üyemiz
Hamit Keskinoğlu: “Bu
organizasyonlar sayesinde
öğrenciler, firmaları yakından
tanıma fırsatı bulurken bir
yandan da mezun olduktan
sonra karşılaşabilecekleri iş
olanakları ve çalışmak isteyebilecekleri şirketlerle ilgili
bilgi sahibi olabiliyorlar. Öte
yandan firmalar, bu organizasyonlar yoluyla kendilerini
tanıtma fırsatı yakalarken;
başarı sırlarını ve başarıya giden
yolda belirledikleri temel değerleri de öğrencilerle paylaşabiliyorlar.” dedi.
Organizasyona katılan öğrenciler, şirketler grubumuza ait
stantta staj başvuru formları ve
iş başvuru formlarını doldurarak,
ön mülakata tabi tutuldular.
Ayrıca etkinliğe katılan öğrenciler
gün boyunca birbirinden lezzetli
ürünlerimizi de tatma fırsatı
yakaladılar.
3
VİTAMİNLERİN BROİLER YETİŞTİRMEDEKİ ÖNEMİ
Sahada kullanılan vitamin ve mineraller; hayvanların canlı ağırlık artışında,
stres oluşumunun engellenmesinde,
bağışıklık sisteminin aktif bir şekilde
çalışmasında ve bunun gibi bir çok
doku ve organın stabil çalışmasını
sağlayan önemli bir konuma sahiptir.
Vitaminler genel olarak iki kısma ayrılmaktadır. Bunlar;
• Yağda eriyen vitaminler
(A, D, E, K vitaminleri)
• Suda eriyen vitaminler
(C, B1, B2, B6, B12, Niasin, Pantotenik
asit, Biotin, Folik asit, Karnitin vitaminleri)
YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER
Vitamin A
Görme purpurunun oluşumuna katılarak, görme fonksiyonunda, deri ve
mukozanın epitel hücrelerinin oluşum
ve fonksiyonuna katılarak, koruyucu
vitamin olarak görev yapmaktadır. A
vitamini noksanlığına bağlı olarak; iştah azalması, alınan yemin yeterince
değerlendirelememesi, gelişme geriliği ve canlı ağırlık kaybı gibi spesifik
olmayan semptomların yanı sıra göz
yaşı salgısının artmasına, keratin tabakasında hiperkeratoz, körlük, bakteriyel ve paraziter enfeksiyonlara
yüksek eğilim meydan gelmektedir.
Vitamin D
Kalsiyumun bağırsaklardan iyi bir şekilde absorbe edilmesini sağlar. Böbrek tubuluslarından geri rezorpsiyonunda rol oynayarak vücuttan fosfor
atılımını azaltır.
D vitamini noksanlığı dengesiz kalsiyum ve fosfor alımı ile birleşince
genç organizmada raşitizm (gelişmekte olan kemiklerdeki kalsiyum biriki-
Mustafa Kahya
4
mindeki düşme) yetişkinlerde ise osteomalazi (gelişmiş kemiklerde kalsiyum
kaybı) yol açar.
Vitamin E
Kimyasal yapı itibarı ile bir tokol olup
antisterilite vitamin olarak da bilinir. E
vitamini yağda çözünen önemli bir antioksidandır ve özellikle hücre zarları
ve lipoproteinlerde önemli antioksidan
işlevler görmektedir.
E vitamini özellikle bağışıklık sistemi
hücrelerinin parçalanmasını önlemektedir. Noksanlıklarında ensefalomalasi,
vücut yağlarında oksidasyon eğiliminde artış, eksudatif diatez şekillenmektedir.
Vitamin K
Eksikliğinde kan pıhtılaşma faktörlerinin yetersiz kontrasyonuna bağlı olarak
kanama eğilimini artırır. İbik ve sakalar
anemik görünümde olmaktadır.
SUDA ERİYEN VİTAMİNLER
Vitamin C
• Kollojen yapımında
• İntraseluler fibriller maddelerin oluşumunda
• D3 vitamininin aktif formunun oluşumunda görev alır. Rasyona C vitamini
ilavesi kortikosteroid salınımını düzenleyerek kanatlının sıcak stresine karşı
direncini arttırmakta kabuk kalitesini
iyileştirmektedir. C vitamini kanatlı
bünyesinde sentezlense de hastalık ve
stres halinde sentezlenme sıfıra kadar
iner ve kısa sürede tükenir.
Vitamin B1
Kasların ve sinir sisteminin faliyeti için
gereklidir. Yetersizliğinde iştahsızlık,
stres, canlı ağırlık artışında azalma görülmektedir.
Akhisar’da bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu
ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini tebrik eder,
başarılarının devamını dileriz.
Vitamin B2
Vitamin eksikliğinde büyümede azalma,
dilde kızarma, yanma hissi, tahriş, çatlaklar, gözlerde kaşıntı, katarakt oluşumu, kilo kaybı, sindirim sorunları oluşur.
Vitamin B6
Eksikliğine bağlı olarak hareket bozuklukları, sinirsel aktivitede yavaşlama,
paralizler, ayakta duramama gözlenmektedir.
Vitamin B12
Eksikliğinde dışkıda yem atımı, ayaklarda bükülme, tüylerde kabarıklık, canlı
ağırlık artışında azalma görülmektedir.
Niasin
Broiler sahada eksikliğine bağlı olarak
gelişme geriliği, dermatitis, bacakta çarpıklık, tüylerde kabarma, iştah azalması
görülmektedir.
Pantotenik Asit
ATP sentezinde görev almaktadır. Eksikliğine bağlı olarak iştah kaybı, gaga
köşesinde, ayak parmaklarında ağaç kabuğu benzeri kabuklaşmalar, tüylerde
kabarma, depigmentasyon gözlenir.
Biotin
İyi bir ayak derisi oluşumunu sağlamaktadır. Noksanlığında iştah kaybı, gaga,
göz kapakları çevresinde ayak tabanı ve
parmaklarda kabuk bağlaması ve çatlaklarla seyreden dermatit gözlenmektedir.
Folik Asit
İştah kaybı, tüylerde kabarma, servikal
paralizlere bağlı olarak boyunda gerginlik görülmektedir.
Karnitin
Enerji ihtiyacının karşılanması için karnitine gereksinim vardır. Trigliserid ve
kollestreol seviyelerini düşürerek kalp
fonksiyonlarını artırır.
Akhisar’da bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu
ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Remzi Özbek
Süt Mısır ve Buğdaylı
Tavuk Suyu Çorba
Hazırlanışı:
Tavuk göğüs etlerini küp şeklinde doğrayın.
Doğramış olduğunuz etleri tencerede kavurun.
Etler kızarmaya başladığında üzerine unu ekleyin ve bir süre daha kavurmaya devam edin.
Daha sonra tavuk suyunu ve sütü ilave edin
ve kaynayınca hazırladığınız çorbanın altını
kısın. Tane mısır ve buğdayı ekleyin. 30 dakika kadar pişirin. Tuz, karabiber ekleyin. Son
olarak maydanozu ince ince doğrayın ve çorbaya ekleyin. Sıcak olarak servis edin.
Malzemeler:
1 paket Keskinoğlu
piliç göğüs eti
1 çay bardağı tane
mısır (konserve)
2 çay bardağı buğday
(önceden haşlanmış)
2 çay bardağı süt
1 kutu Keskinoğlu
Tavuk Suyu
½ çay bardağı un
4-5 dal maydanoz
Tuz
Karabiber
Ravika zeytinyağı
Acılı ve Yer Fıstığı Ezmeli
Tavuklu Sandviç
Hazırlanışı:
Kutudan çıkardığınız Keskinoğlu fileto fit ürününü acı toz kırmızı biber ile harmanlayın ve
10 dakika kadar bekletin. Çavdar ekmeklerinin iç yüzeylerine yer fıstığı ezmesini sürün.
Son olarak ekmeklerin içerisine tavuk etlerini
yerleştirin ve diğer ekmeği üzerine kapatarak
servis edin.
Malzemeler:
2 dilim çavdar ekmeği
1 kutu Keskinoğlu Fileto Fit
70 g yerfıstığı ezmesi
2 tatlı kaşığı acı toz kırmızı biber
5
OSMAN
BODUR
Divan Suits G Plus’da Executive Şef olan
Osman Bodur ile mesleğe başlama
hikayesi, başarısının sırları,
mutfakta olmazsa olmazları ve Türk Mutfağı hakkında sizlerin de keyifle okuyabileceği bir sohbet gerçekleştirdik.
“Önce işini seviyorsun, aşık
oluyorsun, yaptığın işler
beğenildikçe, takdir gördükçe insanın daha fazlasını
başarmak için kendinde hırs
oluşuyor zaten.”
6
Bizlere mesleğe başlama hikayenizi
anlatır mısınız?
Mesleğe ortaokul ve lise yıllarında
yaz tatili dönemlerinde memleketim
Çorum‘da çıraklık yaparak başladım.
Zamanla çok severek ve hırsla yapmaya
başladığım mesleğimi, daha fazla bilgi
katmak ve kendimi geliştirmek için
lise öğrenimimi tamamladıktan sonra
İstanbul’da yapmaya karar vererek
İstanbul’a yerleştim. İstanbul’da çeşitli
restaurant ve cateringlerde görev aldıktan sonra Mövenpick Otel, The Grand
Tarabya Otel, Retaj Royal Otel’de farklı
pozisyonlardaki görevimi en iyi şekilde
yaparak kariyerime şu anda Divan Suits
G Plus’ta devam etmekteyim.
Sizi yaptığınız işe yönlendiren ve başarılı olmanızda en etkili olan olaylardan
bahsedebilir misiniz?
Önce işini seviyorsun, aşık oluyorsun,
yaptığın işler beğenildikçe, takdir gördükçe insanın daha fazlasını başarmak
için kendinde hırs oluşuyor zaten.
Sizce yaptığınız işte başarılı olmanın
yolu akademik eğitimden mi yoksa
alaylı olmaktan mı geçiyor?
Ben alaylıyım, mesleği ustalarımın
yanında öğrendim, mesleki bilginiz ne
kadar olursa olsun eğitim seviyeniz düşük ve zamanın teknolojisine, kültürüne
ayak uyduramazsanız başarı yakalamanız imkansızdır. Eğitim tabiki de çok
önemli ama şu an ki eğitim sistemimizdeki en büyük eksikliğimizin teorik
bilgiye ağırlık verilmesi neticesinde yeni
şef adaylarımızın mutfağa adım attıkları
zaman pratiklerinin çok zayıf olması.
Akademik eğitiminizi mesleğinizle
bütünleştirip, teorik bilginin pratiğe dönüştüğü anda başarı kaçınılmaz olacaktır. Kısaca eğitim her şeyde olduğu gibi
mutfakta da olmazsa olmazımızdır.
Türk şeflerle yabancı şefler arasında
sürekli bir mukayese söz konusu. Sizin
bu konudaki fikirlerinizi öğrenebilir
miyiz?
Şu anda eğitimiyle ve mesleğiyle kendini kanıtlamış çok değerli Türk şeflerimiz
var artık, üniversiteli aydın görüşlü
şefler yetişiyor. Tabiki yabancı şefler
bunu bizden daha önce başardıkları için
onların ön planda olduğunu görüyoruz. Lorraine Sinclair, Maximilian J.W.
Thomae, Andreas Erni, David Hoyle,
Giovanni Terracciane gibi uluslararası
deneyimleri olan çok iyi şeflerle çalışma fırsatı yakaladım ama şu an Türk
şeflerde onlardan geride değiller.
Uluslararası arenada Türk şeflerinin
yeri nedir?
Uluslararası alanda Türk mutfağı
denildi mi; döner, şiş kebap, Türk şef
denildi mi de kebapçı olarak bakılırdı.
Şimdi Arkeolojik kazılarda çıkan çanak
çömlek ve mutfak malzemelerinin
üzerindeki kalıntıları inceleyip o çağlarda neler kullanıldığını, ne yemekler
yapıldığını araştıran çok değerli şeflerimiz var.
Peki, Türk mutfağı dünyada ne kadar
tanınıyor, bu konudaki çalışmaları
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pek çok uluslararası yarışmalar
düzenleniyor, tanıtımlar, fuar organizasyonları yapılıyor ama daha fazla
desteklenmeli. Türk mutfağının ürünlerini sunan restoranlar olması lazım.
İtalyan mutfağı Türkiye’de bile her
köşe başında var. Bizim ise belli başlı
büyük kentlerde bir iki tane gerçek
Türk mutfağı restoranımız var. İnsanlar
bu yemeklerin tadına bakmazlarsa o
mutfağın nasıl bir mutfak olduğu konusunda bilgi sahibi olamazlar. Maalesef güneydeki otellerimizde de herşey
dahil sistemde verilen hizmetlerle,
açık büfe yemeklerle de mutfağımızı
tanıtmak çok zor.
Mutfağınızda olmazsa olmaz dediğiniz malzemeler var mı?
Zeytinyağı… Elle toplanmış, ısıl işlem
görmeden meyvesinden yağ çıkarılmış
bir zeytinyağının ve taze kekiğin buluşması harika bir şey.
Dünya mutfakları arasında yapmaktan ve yemekten en çok keyif aldığınız yemek nedir?
Malaysian Style Chicken Curry.
Asya baharatların kısık ateşte kavrulup
mutfak robotundan çekilerek hazırlanması ile elde edilen karışımla, tavuk
etinin pişirilmesiyle oluşan harika
bir lezzet. Tam bir Uzakdoğu lezzet
esintisi.
Mesleğe başlamak, iyi bir şef olmak
isteyen kişilere önerebileceğiniz püf
noktaları nelerdir?
Azim, çok çalışmak, araştırmacı olmak,
çok seyahat etmek ve yeni lezzetler
ortaya çıkarabilmek.
Mesleğinize dışarıdan bakıldığında
çok keyif verici görünüyor. En keyifli
yanı ya da size göre zorluk gösteren
kısımlarından bahseder misiniz?
Evet, severek yapıldığında işine aşık
olduğunda çok keyif verici ama,
hizmet sektöründesiniz ve herkesin
“Ben alaylıyım, mesleği ustalarımın yanında öğrendim, mesleki
bilginiz ne kadar olursa olsun
eğitim seviyeniz düşük ve zamanın teknolojisine, kültürüne ayak
uyduramazsanız başarı yakalamanız imkansızdır.”
eğlendiği saatler sizin en yoğun
olduğunuz zamanlardır, çok fedakarlık ve özveri isteyen bir iştir.
Son olarak Keskinoğlu ürünlerini
nasıl buluyorsunuz?
Hormonsuz ve doğal ürünleri tüketiciye sunmaları çok güzel. Ürün
yelpazesi çok geniş ve kullanımı
pratik ürünler işlerimizi oldukça
kolaylaştırmaktadır.
7
MENENJİT
SU OL
Menenjit, beyni saran zarların iltihaplanmasıyla oluşan, hemen tedavi edilmezse işitme kaybı, beyin
hasarı ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir bakteriyel
enfeksiyondur. Hastalığa yakalananların %95’i 5 yaş
altındaki çocuklardır. Kalabalık ortamlarda bulunan
çocuk ve erişkinler daha fazla risk taşırlar. Bazı virüs türleri de daha hafif bir menenjit tablosuna yol
açabilirler.
Belirtileri Nelerdir?
Ateş, şiddetli başağrısı, halsizlik, iştahsızlık, ensede
ağrı veya ense sertliği, bilinç bulanıklığı, uyku hali,
kusma, parlak ışığa bakamama, ciltte basmakla solmayan lekeler, havale geçirme menenjitin belirtileri
olabilir. Menenjit, birkaç gün süren bir üst solunum
yolu enfeksiyonu veya barsak enfeksiyonu gibi de
başlayabilir. Devamında çocuğun tablosu ağırlaşır,
diğer belirtiler de ortaya çıkmaya başlar.
Bebeklerde belirtiler daha zor anlaşılabilir. Yüksek
veya düşük vücut ısısı, huzursuzluk, kucağa alınınca
geçmeyen ısrarlı ağlamalar, uyku hali, beslenmede
isteksizlik, kafadaki bıngıldağın normalden bombe
olduğu farkedilebilir.
Nasıl Bulaşır?
Mikrop, solunum yoluyla veya ellerle vücuda alınır.
Menenjiti Önlemek Mümkün mü?
Hijyen kurallarına uymak, sık sık elleri yıkamak tehlikeli mikropların vücudumuza ulaşmasına engel
olacaktır. Bu konuda, çocuklarımıza örnek olmalı,
küçük yaşta iyi alışkanlıklar kazandırmalıyız.
Özellikle çocuklarda önemli menenjit etkenleri olan
H.influenza ve Pnömokok adlı bakterilerden aşıyla
korunmak mümkündür.
Anne sütü almanın, pekçok başka faydaları yanında,
bebekleri menenjitten de koruduğu gösterilmiştir.
Tanı ve Tedavi Nasıl Yapılır?
Bakteriyel menenjit, tıbbi bir acildir. Çocuğun durumundan şüphelenirseniz, hemen doktorunuza
başvurmalısınız. Doktor, çocuğu muayene edecek,
kesin tanı için beyin omurilik sıvısından örnek alacaktır (Bu işlemin sanılanın aksine çocuğa herhangi bir zararı yoktur, işlemin yapıldığı bölgede sinir
dokusu bulunmamaktadır). Bakteriyel etken söz konusuysa, hemen antibiyotik tedavisine başlanacak,
çocuk büyük olasılıkla hastanede izleme alınacaktır.
Bazen, hastayla temastaki kişilere de koruyucu ilaç
verilebilir. Eğer viral bir menenjit söz konusuysa, antibiyotiklerin tedavide yeri yoktur. Ağrı kesici, ateş
düşürücü, sıvı tedavisi gibi rahatlatıcı yöntemlerle
hasta takip edilecektir.
Bir an için sen su olduğunu düşün. Su denli özel, su denli yararlı
ve su denli çok, tükenmez…
İnanıyorum ki gerçekten de öylesin. Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; dibi olmayan
bir kovayı dolduramazsın. Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın… Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin, gürültünün parçası olursun yalnızca.
Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü; “Su nasılsa
burada, gerek yok ki suyu kana kana içmeye” diye düşünürler…
Tıpkı, sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi.
Ormandaki hiçbir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden
su içmeye çalışmadı şimdiye dek. Hepsi, hep sabahın en sakin
anını bekledi; suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler
ve sakin sakin gereksinimlerini giderdiler. Onlar için en uygun
olan kendi istedikleri zamanda. Sen, hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez… Ve su gibi
yaşam kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol. Su gibi
yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil.
Suysan tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını söndürme; sana “felaket” denmesin! Suysan bir bardağa
sığabil ki damarlara girebilesin. Su gibi özel, su gibi güzel, su
gibi yararlı, su gibi gerekli ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu da unutma. Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de
“kıyametler” koparıcı olabileceğini unutma…
Vadiler varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin küçük
ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan,
yaşam verirsin çevrene. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen,
korkulan ve kaçılan olursun seller, afetler gibi. Tercih elindeydi hep ve hep de “senin” ellerinde olacak… Ya tutmayı öğreneceksin dilini ya da hiç durmadan konuştuğun için, yalnızca
bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara! Ama yapman gereken şu değil
mi? Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin
kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini…
Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin…
Konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun sözcükleri seçmeye çalışacaksın. Yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek,
zaman yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları
gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin “kıyıya yanaşmasını” bekleyeceksin. Demeyeceksin “Ben canım isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda”. Demeyeceksin “Ben
aklıma geleni aklıma geldiği biçimde söylerim. Karşımdaki de
değil duymak, değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda.” Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın, ama
maalesef değil…
Ağzını açıp “Şelaleden dökülen suyu” içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç? Ya da önüne çıkan ağaçları bile sürükleyen
bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü?
Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler; beyni
olan her canlı gibi!..
Hadi… Sen şimdi “su olduğunu” düşün ve kendini “su gibi” hisset. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı.
Su gibi yaşam kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu
anımsa. Ama yine su gibi “bir küçük bardağın içine” sığdır ki
kendini girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Yaşam ver…
Vazgeçilmez ol!
Kaynak: İnternet
Kaynak: İnternet
8
PAHALI EV
Adam büyük bir sevinçle karısının yanına geldi.
– Müjde karıcığım dedi. Hani hep bana “Daha
pahalı bir evde oturmak istiyorum” diyordun ya.
Artık istediğin olacak. Karısı heyecan içerisinde
sordu:
– Nasıl yani? Daha pahalı bir eve mi taşınıyoruz
yani? Ev mi aldık?
– Hayır, ev sahibi kiraya zam yaptı.
Plasebo Sensin
Değişim Zihinde Başlar
Yazar:
Joe Dispenza
Sayfa Sayısı:
368
Basım Yeri:
İstanbul
Yayın Yılı:
2015
Son Mektup
Yönetmen:
Özhan Eren
Oyuncular:
Tansel Öngel,
Nesrin Cevadzade,
Hüseyin Avni Danyal,
Bülent Şakrak,
Barbara Sotelsek
Tür:
Aksiyon, Dram, Savaş,
Tarih
Süre: 122 Dakika
Yapım: 2015
Avrupa’da 1914’te 1. Dünya Harbi’nin başlamasından kısa
bir süre sonra Türkler de kendilerini harbin içerisinde bulurlar. Harpte Almanya ile beraber hareket eden Osmanlı İmparatorluğu tarih sahnesinde son yıllarını yaşar. O günlerde
gönüllü olarak Çanakkale’ye giden ve orada tanışan Pilot
Yüzbaşı Salih Ekrem ile Nihal Hemşire, bir yandan vazifelerini yerine getirmek için koştururken, diğer yandan da Fuat
isminde kimsesiz bir çocuğu korumak için birlikte mücadele
etmeye başlarlar. İngilizlerin bir hava baskınında Salih Yüzbaşı’nın ona yardımı sayesinde kurtarılan kimsesiz çocuk Fuat,
Nihal hemşirenin kanatları altına sığınarak Salih Yüzbaşı ile
Nihal’in daha da yakınlaşmasına vesile olur. Bu beraberlik
kısa sürede “harp şartlarında dile getirilemeyen” büyük bir
aşka dönüşür. 18 Mart’a kadar süren çatışmalarda Salih Ekrem Yüzbaşı, Nihal Hemşire, Nusrat Mayın Gemisi’nin Kaptanı Hakkı Yüzbaşı, Doktor Ragıp Yüzbaşı ve Erika Hemşire
bir yandan bütün gayretleri ile vatan müdafaasına koşarken,
diğer yandan da ayrılmaz dostluklar kurarlar.
Plasebo Sensin, sağlığınız ve yaşamınız için bedeninizde mucizeleri nasıl gerçekleştirebilceğinize ilişkin
bir kullanma kılavuzu. En hafif deyimle muhteşem. O,
belki de sizin tek reçeteniz.
Zihniniz yaptığınız herşeyin başarısı ya da başarısızlığı açısından inanılmaz derecede önemlidir... Plasebo
Sensin, elinizdeki en önemli kaynağınızı güçlü bir şekilde keşfetmenizi sağlıyor ve genel olarak tüm alanlardaki başarınız için size bir çok edimsel araçlar kazandırıyor.
Plasebo Sensin’de, paylaşılanların ne kadar gerçek
olduğunu, yaşamsal tehdit içeren hastalıklara sahip
kişilerle olan deneyimlerimden biliyorum. Bedensel
deneyimler zihnin inandığı şeylerden ibarettir... Hepimiz kendi özümüzle uyarabileceğimiz şifayı yaratma
potansiyeline sahibiz. Burada bütün mesele bu potansiyeli nasıl harekete geçireceğimizi öğrenmemizdir. Okuyup öğrenin.
9
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor
17
209
10
Yanlış Bilinen Doğrular
11

Benzer belgeler

Nisan - Keskinoğlu

Nisan - Keskinoğlu Celal Bayar Üniversitesi’nin 16-18 Mart 2015 tarihleri arasında gerçekleştirdiği “Kariyer Günleri” organizasyonu şirketler grubumuzun desteği ile üniversitenin mühendislik fakültesinde gerçekleşti....

Detaylı

Ekim - Keskinoğlu

Ekim - Keskinoğlu 2015 yılında ise bu pazara 70 milyon dolar seviyelerinde piliç eti ihracatı yapılması hedeflenmektedir. Keskinoğlu olarak bizlerde, Afrika’ya 2014 yılında gerçekleştirdiğimiz piliç eti ihracatımızı...

Detaylı

Şirketler Grubumuz, Rusya`nın En Büyük Market

Şirketler Grubumuz, Rusya`nın En Büyük Market 2015 yılında ise bu pazara 70 milyon dolar seviyelerinde piliç eti ihracatı yapılması hedeflenmektedir. Keskinoğlu olarak bizlerde, Afrika’ya 2014 yılında gerçekleştirdiğimiz piliç eti ihracatımızı...

Detaylı

Haziran - Keskinoğlu

Haziran - Keskinoğlu dolar seviyelerinde piliç eti ihracatı yapılması hedeflenmektedir. Keskinoğlu olarak bizlerde, Afrika’ya 2014 yılında gerçekleştirdiğimiz piliç eti ihracatımızı bir önceki yıla oranla yüzde 182 gib...

Detaylı

Ocak - Keskinoğlu

Ocak - Keskinoğlu Akhisar’da bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Detaylı

Şubat - Keskinoğlu

Şubat - Keskinoğlu “İnsan Kaynakları Zirvesi Ödülleri” geçtiğimiz günlerde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen törende sahiplerini buldu. İnsan kaynakları alanındaki başarılı çalışmaları öne çıkarmak v...

Detaylı

Nisan - Keskinoğlu

Nisan - Keskinoğlu kanama eğilimini artırır. İbik ve sakalar

Detaylı

Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği

Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği Akhisar’da bulunan 50 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Detaylı